Manşet Gazetesi Hollanda

Page 1

www.sonhaber.nl

manset@sonmedia.nl

Amsterdam | Bergen op Zoom | Breda | Den Haag | Deventer | Enschede | Eindhoven | Rotterdam | Utrecht | Venlo | Zwolle

10 Nisan 2014

Sayı: 4 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 10 Nisan 2014

www.xforceservices.nl

fb.com/hessenmanset

@hessenmanset

issuu.com/mansetgazetesi

www.sonhaber.nl

14

Çeyrek Altın Ödüllü MANŞETBulmaca

10 Nisan 2014

ALTIN BULMACAY

I çözüp, ALTIN

SEN DE ÇÖZ, SE ŞİFREYİ bilenler kazanıyor N DE KAZAN 1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyo ruz.

Haber ve Reklam Gazetes i

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak okurumuza 1 çekilişle, bir adet ÇEYREK ALTIN hediye Doğru cevabınızı ediyoruz. mail yoluyla en geç 17 Nisan iletin, çekilişe 2014’e kadar katılıp E-Mail: bulmaca@ kazanma fırsatını yakalayın . sonmedia.nl Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek ederek bizzat teslim alacaktır. adresten kimliğini Ödüller kesinlikle beyan paraya çevrilemez .

Manşet BUL MA

I ALTIN BULMAC A

CA

I SÖZCÜK YERLEŞT

1

Erkekler tabuları yıkalı çok oldu!

3

4

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza bir adet ÇEYREK ALTIN armağan ediyoruz. Kare, Çengel, Sudoku ve Sözcük Yerleştirmece. Hepsi birbirinden keyifli bulmacamızı çözün, çekilişe katılın, kazanma şansını yakalayın. Sen de » Altın Bulmaca 14. sayfada

I SAYI YERLEŞT

 “METROSEKSÜEL ERKEKLERİN” SAYISINDA CİDDİ BİR ARTIŞ VAR

İRME

İRME

Kuyumcu dosyasını kimse kapatamaz I SUDOKU /

3. sayımızın talihlisi: Nimet Çiçek

2

5

Altın Şifre:

KOLAY

ÇÖZ, sen de KAZAN

I SUDOKU /

1

2

3

4

5

ORTA

I SUDOKU /

ZOR

2 BASAMAKL I 11 22 28 29 34 35 40 41 46 60 61 71 72 75 76 81 97 3 BASAMAKL I 100 142 162 163 249 299 300 362 386 434 438 475 646 737 763 826 831 832 974 4 BASAMAKL I 1309 1431 1855 3121 3508 3902 4000 5406 6063 7586 7627 7999 8657 8861 9511 9792 5 BASAMAKL I 21458 26672 27231 37276 40687 50027 54814 64509 68485 69957 72184 73581 74780 77922 93182 6 BASAMAKL I 119039 206960 664207 665609 711673 716116 966765 985108 7 BASAMAKL I 1502128 2317962 3267111 4132019 6511601 8272660 8916590 6625048 9801206

Modanın sadece kadınlar için değil erkekler içinde artık vazgeçilmez bir unsur olduğunu kabul etmeliyiz. Son yıllarda bakımlı erkek sayısı hızla artıyor. Ve artık erkekler daha bakımlı olmak için trendleri ve modacıları takip ediyor.

Nilgün Şahin yazdı » 11’de

 KUYUMCU CİNAYETİNDEKİ SORU İŞARETLERİ KAFALARI KARIŞTIRMAYA DEVAM EDİYOR

ÖZEL

HABER

24 Mart’ta Deurne şehrinde meydana gelen olayda 20’li yaşlarda iki Faslı’nın soygun amaçlı girdikleri kuyumcuda vurulup öldürülmeleri, zanlının ise savcılık tarafından “nefsi müdafaa” gerekçesiyle “serbest bırakılmasına” tepkiler sürüyor. Polis bölgeye eylem yasağı getirdi.

24 MART’TA Deurne şehrinde meydana gelen olayda 20’li yaşlarda iki kişinin soygun amaçlı girdikleri kuyumcuda herhangi bir hamle yapmadan ve emellerine ulaşmadan, vurulup öldürülmeleri, ve daha sonra savcılık tarafından “Nefsi Müdafaa” olarak görüldüğü için serbest bırakılan zanlı tepkiler doğurmuştu. Kuyumcunun olduğu bölgede yapılan protestoların ardından polis eylem yasağı koydu. ÖLDÜRÜLENLER FASLI! 20’li yaşlarda olan iki kişinin de Fas asıllı olduğu açıklandı. Ölenlerden birinin Hollanda ve Fas olmak üzere çifte vatandaş olduğu, diğerinin ise Hollanda da illegal olarak kaldığı aldığımız duyumlar arasında. Olayın yaşandığı ilk günlerde sosyal medya üzerinden alınan duyumlarda protesto amaçlı eylemi gerçekleştirenlerin Fas asıllı olduklarını sizlere Sonhaber.nl’den duyurmuştuk.

ZANLI NEDEN SERBEST BIRAKILDI! Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz Avukat Ejder Köse, “Olayın ön inceleme raporunda ‘nefsi müdafaa’ gerekçesiyle bu karar alınmış olabilir. Yalnız bu çıkan karar benim hukuksal yaşantım içerisinde çok nadir gördüğüm bir durum. Hatırladığım ya bir ya da iki olay var diyebilirim. Yalnız şunu unutmayalım. Araştırma tam anlamıyla neticelendirildikten sonra, mutlaka yargı süreci başlayacaktır. Bu şekilde konunun ya da dosyanın kapanması gibi bir durum mümkün değil. Araştırma sonrasında yargı süreci başlayacaktır. Bu yargı sürecinde mahkeme nefsi müdafaa olarak değil de, dosyanın takipsizlik kararını alabilir” dedi. » Devamı ve Yorum sayfa 2’de

 UĞUR ŞEN HOLLANDA’YA VEDA ETTİ » Yavuz Nufel’in röportajı 6’da

O, midye kabuğunun altındaki bir inci Herkes burada. www.sonhaber.nl

Bedava abonelik Adresinizi yollayın, Avrupa’nın en genç ve en kaliteli Türkçe gazetesi Manşet kapınıza gelsin. Üstelik BEDAVA. manset@sonmedia.nl

 KARSU DÖNMEZ MANŞET’E KONUŞTU

Sihirli parmaklarıyla hayran bırakıyor

Başbakan güven tazeledi GEÇTİĞİMİZ yıl başlayan Gezi olaylarıyla start alan Türkiye gündemi 17 aralık’ta farklı bir ivme kazanarak devam etmişti. Hükümet ve Cemaat arasında gerilen ipler her geçen gün devam etti. Paralel devlet vurgusuyla konuşmalar yapan Başbakan Erdoğan'ın karşılığında Pensilvanya’da bulunan Cemaat Lideri Fettullah Gülen yaptığı şok açıklamalarla cevap verdi. Süreç uzundu. Her geçen gün farklı bir gündem oluşuyor ve karşılıklı hararetlenmeler devam ediyordu.

MUHALEFET partilerinin de yaşanan bu olayların içine girmesiyle Türkiye’de iki kanat oluştu. CHP direkt, MHP ise dolaylı yoldan AK Parti’nin karşısında propagandalar yaptı. Cemaat- Hükümet kavgası 30 Mart seçimlerine kadar, yolsuzluk iddaları, olay kasetler ve karşılıklı yapılan ithamlarla devam etti. 30 Mart günü yapılan yerel seçimlerde AK Parti bir önceki yerel seçimlere göre yüzde 7’lik bir artış göstererek vatandaştan “güven oyu” almış oldu.

‘Ayrımcı Wilders’e 5 bin suç duyurusu

HOLLANDA’DA 19 Mart yerel seçimlerinde büyük patlama yaşayan PVV Partisi Başkanı Geert Wilders’ın Faslılarla ilgili yaptığı açıklamaya tepkiler bitmiyor. Wilders hakkında suç duyurusunda bulunanların sayısı şu ana kadar 5 bini geçti. Savcılık tarafından yapılan açıklamada, 5 bin kişinin suç duyurusunda bulunduğu ve 15 bin kişinin ise ayrımcılık gerekçesiyle polise başvuru yaptığını aktardı. » 7’de

KÜÇÜK yaşlarda piyano eğitimi aldı. Adını köyünden alan o doku, müziğine de yansıdı. Ailesinin büyük desteğiyle müzik hayatına atılan bu sihirli parmaklar ve alışılmışın dışındaki ses tonlamasıyla Karsu Dönmez dinleyenleri büyülüyor. » Yusuf Öztürk’ün röportajı 9. sayfada  HAZIRLIKLAR TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR

Multifestival gümbür gümbür geliyor

“MULTİFESTİVAL Vakfı” 69 Haziran arasında Rotterdam kentindeki AHOY salonlarında düzenleyeceği festival için resmen düğmeye bastı. Multifestival Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı Melek Atak, bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek olan festivalin, önümüzdeki yıllarda da organize edileceğini ve geleneksel hale geleceğini söyledi. » 4’de


www.sonhaber.nl

2 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Faul yaptı diye 4 ay hapis cezası istiyorlar

RİJSWİJK kentinde 2 yıl önce Vredenburch ile WIK takımları arasında gerçekleşen karşılaşmada, WIk’li futbolcunun rakibine yaptığı sert darbenin kasıtlı olduğuna karar verildi. Sert darbeye maruz kalan Vredenburch oyuncusunun baldırında ve ayak bileğinden ağır sakatlanmasın-

dan dolayı futbol kariyerinin bittiği bildirildi.

şahitleriyle birlikte kendisinin sakatlanması için kasıtlı bir hareket olduğunu belirtti. Delilleri de inceleyen mahkeme yapılan hareketin kasıtlı olduğuna karar verdi. Önümüzdeki günlerde cezasının netleşeceği bildirilen olay Hollanda medyasında tartışılıyor.

“Savcının kararı doğru” KASITLI HAREKETMİŞ Polis mahkemesinde serbest bırakılan WIK’li oyuncun dosyası daha sonra savcılık tarafından tekrar incelendi. Vredenburch oyuncusu mahkemede

 ADALET VE GÜVENLİK SÖZCÜSÜ FASLI AHMED MARCOUCH:

Eve giren hırsızı dövmek ve hukuk HEPİMİZİN hatırlayacağı gibi 2,5 yıl önce Rutte’nin başında bulunduğu 1. Rutte Hükümeti’nde Başbakan Rutte’nın yaptığı bir basın toplantısında Hollanda gündemi bir hayli karışmıştı. Rutte “Evinize giYORUM ren hırsıza dayak atabilirsiniz’’ sözünden sonra bazı şeylerin değişmekte olduğunu da görmüş olduk. Bu neyi tetikler! Tabii ki hukuk, siyaseti takip ettiği için, “Başbakan bu sözleri söyleyebiliyorsa” savcılarında pek tabi bu durumdan destek alarak yaptırım uygulama güçleri var. Hollanda hukuk devleti olarak biliniyor. Ama bu son yaşanılan bu olayla beraber ciddi sıkıntıların geleceği de aşikar.

Rutte

MİNİ

SUÇ ORANLARI ARTABİLİR Başka bir pencereden olaya bakalım. Hollanda yasaları güç kullanımını sadece polis teşkilatlarına vermiştir. Bu sebeple ülkede herhangi bir suç unsuru olması halinde olaya polisin müdahale etmesi gerekiyor. Ama bu tarz alınan kararlar neticesinde “güç” kullanımın normal gösterilmesi gibi bir ortam oluşuyor. Bu da ülkenin gelecek yılları için ciddi şekilde soru işaretleri oluşturuyor. Soygunu yapacak kişinin ya da suç işleyecek kişinin bu durumu bilerek soyguna gitmesine zemin hazırlanabilir. Ya da diğer taraftan, hırsızı yakalama amaçlı yine yasa gereği bulundurulması yasak olan alet ya da silahların koruma psikolojisiyle tedarik edilmesinin önü bilinçsiz bir şekilde açılacaktır. Hollanda güvenlik yasalarında silah bulundurmak bir suçtur. Silah ruhsatı almak çok zor bir durum. Var sayalım ki bu şahısın ruhsatlı silahı var. Var olan silah yine yasalara göre “evinde” ve kasa içerisinde olması gerekiyor. Hatta şarjör ve silah birbirinden ayrı durmak zorunda. Yani işyerinde silah bulundurması, kişinin ruhsatı dahi olsa kesinlikle yasak! Olay içerisinde ki sıkıntının diğer bir boyutu bu! ÖLENLER HOLLANDALI OLSAYDI Madem “Nefsi Müdafaa” kanısına varan savcı tutuksuz olarak zanlıyı bırakıyor. Elinde yukarıda bahsettiğim unsur dolayısıyla bile bir rapor çıkartıp, mahkeme sonuçlanana kadar zanlıyı tutuklu olarak tutabilirdi! Soru işaretlerinin en önemli unsurlarından biri ve yabancıların ortak kanaati ise: Ölenler Hollandalı olsaydı, aynı savcı yine aynı kararı alır mıydı! Bu soru işareti giderek ayrımcılığın artmasına sebep oluyor. Özellikle son dönemde “Daha az Faslı” açıklamasıyla gündeme oturan Wilders’ın, değişmekte olan Hollanda siyasi ve hukuksal yapısının bir göstergesinin bir açıklaması mıydı, düşüncesini de beraberinde getiriyor. Ve bu tür olayın çok nadir olduğunu belirten Avukat Ejder Köse’nin yorumundan sonra, acabalarımız giderek artacak! Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Hukuk’un beşiği olarak görülen Hollanda bu süreçte çok yıpranacağa benziyor. Temennimiz ayırım gözetmeksizin, hukuksal prosedürler ve gerçekçi olgular içerisinde bu davanın bir an evvel sonuçlanması. Aksi takdirde, toplum tepkisinin artması ve güvenirliliğin azalması, Hollanda’nın gelecek yıllar için ciddi sıkıntılar doğuracağa benziyor.

Türkçe müziğin adresi...

İki Faslı’nın öldürüldüğü kuyumcu soygunu hakkında avukat Ejder Köse, “Yargı sürecinde mahkeme nefsi müdafaa olarak değil de, dosyanın takipsizlik kararını alabilir” derken, Fas asıllı Adalet ve Güvenlik Sözcüsü ve PvdA milletvekili Ahmed Marcouch, “Savcının verdiği karar normal, Süreç devam ediyor” dedi. DEURNE belediyesi ve polis teşkilatı tarafından ortak yürütülen incelemelerde, kuyumcunun tehdit edildiği tespit edildi. Bunun üzerine harekete geçen polisin ailenin evine ve kuyumcu dükkanına güvenlik kamerası yerleştirilmesi kararını aldı. Deurne belediyesi tarafından yapılan açıklamada, tehdit edilen kuyumcu ailesini korumak için polisin önlem aldığı bildirildi. Olayın ardından konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Adalet ve Güvenlik Sözcüsü ve PvdA milletvekili Ahmed Marcouch “Dosya tamamen kapanmış değil. Savcının verdiği karar normal. Süreç devam ediyor. Konu içerisinde herhangi bir farklı boyut yok. Bu olayda yabancı ya da Hollandalı olması gibi bir durumda söz konusu değil. Adalet sistemi herkes için aynı kurallar içeriyor” dedi.

Hakimler gözyaşlarına hakim olamadı! BOSNALI mağdur annelerin Hollanda devleti aleyhine açtıkları dava Hollanda’nın başkenti Den Haag’da görülmeye başlandı.1995 yılında Sırplar tarafından Srebrenitsa’da yapılan katliamdan Hollanda’nın da sorumlu olduğu suçlaması ile açılan dava için Bosna Hersek’de görev yapan 6 kadın derneğinden 13 temsilci Hollanda’ya geldi. Davanın kazanılması halinde emsal teşkil edecek ve Hollanda yaklaşık 6000 Bosnalı mağdura tazminat ödemek zorunda kalacak. 1995 yılında bölgede görev yapan Hollanda askeri birliğinin görevlerini yapmadığı katliama seyirci kaldıkları için tazminat davası açan Bosnalı mağdurlar, “Önce adalet sonra tazminat” dediler.

Demmink’in şoföründen taciz yalanlaması

JORİS Demmink’in eski şoförü üst düzey yöneticisinin genç bir erkek çocukla arka koltukta seks yaptığı iddiasını yalanladı. Şoför bu açıklamayı cinayet muhabiri Peter R. de Vries ile yaptığı röportajında söyledi. Hans Bakker, 1992 ve 1996 yılları arasında Demmink’in şoförü idi. Bundan sonra Bakanlık’ta Ulaştırma Bürosu Başkan Yardımcısı oldu. Kendi deyimiyle “nelerin döndüğünü tam olarak bildiğini” söyleyen Hans Bakker, hizmeti süresince hiçbir ‘kötü olaya’ şahit olmadığını kaydetti. Bakker, “Arka koltuktaki ya da parklardaki bütün seks hikayeleri hakkında hiçbir şey ne duydum ne de gördüm. Diğer şoförlerde böyle bir olaya asla şahit olmadılar’’ dedi. Bakker’ın 2001 yılında iç istihbarat BVD, şimdiki AIVD, tarafından konuyla ilgili olarak ifadesi alınmıştı. Bakker, kendisine Demmink’in homo seksüel olup olmadığının sorulduğunu ve kendisinin de onun öyle olduğunu bildiğini, ancak “tuhaf bir şeye” şahit olmadığını söylediğini açıkladı.

Tüm Hollanda 4G kapsamında

KPN, tüm Hollanda’nın 4G iletişim ağı kapsama alanına alındığını duyurdu. KPN’e göre, 4 G ulusal kapsama 15 ay içinde gerçekleştirildi. KPN CEO’su Eelco Blok’a göre, müşterilerin teknoloji kullanımları mobil verileri kullanmaktan farklı olacak. KPN’e göre bu değişiklik, video kullanımında en belirgin ve 3G kullanımına kıyasla yüzde 70 arttı. Yeni iletişim ağı veri kullanımı ise 4 kat daha yükseldi.

Mersin’de

ARSA aranıyor

Mersin’de okul, park yeri gibi arsalarınız, düşük metrekare ve icralık olsa dahi, değerinden peşin olarak alınır. Arayın, görüşelim:

www.sonfm.nl

Tel: +49 176 841 838 97


manset@sonmedia.nl

Künye Uitgever | Sahibi: Genel Yayın Yönetmeni: ManşetLife Yönetmeni:

Stichting Son Media Groep Yusuf Öztürk Nilgün Şahin

Reklam: Telefon: Ontwerp | Tasarım:

Röportaj: Haber Editörü: Ekonomi Haberleri: Yaşam Haberleri: Spor Editörü: Araştırma, hazırlık:

Yavuz Nufel Aslı Onuş Kerem Öztürk Ömer Ümit Serap Torremans Pelin Aslan, Sedef Yalçın

Dağıtım: Telefon: İletişim:

marketing@sonmedia.nl +31 (0) 10 229 17 76 Etiket Media / Germany info@etiketmedia.de Mustafa Akbulut +31 (0) 6 19 92 54 59 Linschotenstraat 32, 3044 AW Rotterdam / Netherlands manset@sonmedia.nl

10 Nisan 2014

Gocundurucu

 YAVUZ NUFEL

İKİ heyecanı geride bıraktık,

GENÇ öğretmenlerin neredeyse yarısı istifa etmeyi düşünüyor. Onlar, iş temposunu çok yüksek ve kariyer şanslarını çok düşük buluyorlar. Hatta rehberlik eksikliğinden şikâyet ediyor ve günlük ders vermek için yeterince hazır olmadıklarını hissediyorlar. CNV’ye bağlı Eğitim sendikası ile Algemeen Dagblad gazetesinin yaşları 20 ile 35 arasında olan altı yüz öğretmen arasında yaptıkları ankete göre, öğretmenlerin neredeyse yarısı öğretmenlik eğitiminden sonra derin bir kuyuya atılmış olma hissi taşıyor. Hatta birçok öğretmen kariyerlerine başladıktan sonra öğretmenlik mesleğine olan tutkularının azaldığını bildiriyorlar. İşte tüm bunlar öğretmenlerin yüzde 46’sı için ileride kariyerlerine bir öğretmen . olarak devam edip etmeyecekleri hakkında şüphe duymalarına sebep oluyor. Bunlar arasındaki her yedi öğretmenden biri daha şimdiden öğretmenliği bırakacağından emin olduğunu söylüyor. Ortaöğretim Organizasyonu Başkanı Paul Rosenmöller, Eğitim Bakanlığı’nın geçen yıl genç öğretmenlere bu konularda yardımcı olmak için on milyonlarca euro’luk bütçe ayırdığını söyledi. Ve okul yönetimlerini iş yoğunluğunun azaltılması ve rehberlik girişimlerinin artırılması için çağırıda bulundu.

9 bin kişiyi atacaklar

GENÇLER için sosyal bakım evlerinde (jeugdzorg) çalışan yaklaşık 9 bin kişiye çıkış verilecek. İşçi Sigortaları Yürütme Enstitüsü’nün (UWV) bu beklentilerini sütunlarına taşıyan Volkskrant gazetesine göre, bu durum doğrudan hükümet politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Toplam 30 bin kişinin çalıştığı gençlik kurumları 2017 yılına kadar bütçesinin yüzde 15’ni hükümete geri aktarması isteniyor. Haaglanden gençlik bakım merkezi sözcüsü, “Biz şimdi kendimizi büyük çaplı işten çıkarılmalara hazırlıyoruz’’ dedi.

Türkiye’ye eşyalarınızı taşıyoruz Memlekete kesin dönüş yapacaksınız. Eşyalarımızı ne yapalım diye kara kara düşünmeyin. Kapınıza kadar geliyor, eşyalarınızı alıyor ve memlekette yine kapınıza kadar teslim ediyoruz.

Haber ve Reklam Gazetesi

www.sonfm.nl

Avrupa’nın en iyi Türkçe gazetesi Manşet, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 8.000 adet basılıp dağıtılmıştır.

Öğretmenlerden “istifa ederiz” tehdidi

3

Dinleyin, hayatınıza renk katın...

ynufel@sonmedia.nl

Ama bizde heyecan bitmez… Elbette bu heyecanlar birinci grup için geçerli bir durum. Çünkü, ya çok heyecanlıyızdır, ya hiç heyecansız… Ya çok umurumuzdadır olaylar ya hiç umurumuzda değildir… Ya pire için değil yorgan, yatak döşek yakarız, ya da pireler tellal olsa kulaklarımızı tıkar duymayız… Dünyanın umuru, derdi kasaveti omuzlarımızdadır bazen, bazen dünya yansa “aman yanacak bir parça bezim mi var” aymazlığındayızdır… Bir başka milletiz vesselam…

Geride bıraktığımız heyecanlar Hollanda’da 19 Mart, Türkiye’de 30 Mart yerel seçimleri ile yaşadıklarımız… Seçenler, seçmekten daha çok, seçimlere kadar olan heyecanı seviyor bence… 30 Mart akşamı, Türkiye’de sandıklar açılmaya başlaması ile televizyonlarının başına geçip gece yarılarına, hatta sabahlara kadar seçim sonuçlarını takip ettik çoğumuz… Hangi ili, hangi ilçeyi kim aldı? Dilimizde tüy bitti ama bir kez daha söylemekle bir şey olmaz… Tamam, Türkiye anavatanımız, seviyoruz, seve seve uğruna ölürüz… Ama kardeşim burası da senin vatanın, “doğduğun yer değil, doyduğun yer vatanındır” demişti atalarımız… Peki doğduğun yer kadar, doyduğun yerin sorunları ile ilgilenmek de gerekmez mi? Hem tatil yapar, hem de oyumu kullanırım

Festival olsun...

diye kalkıp ta Türkiye’ye gidiyorsun da, iki adım ötedeki sandığa neden gitmiyorsun? Sayıları az olabilir, ama oy vermek için Türkiye’ye gittiği halde Hollanda’da oy vermeyenleri biliyorum… Yazık, çok yazık hem de…

Gelelim zurnanın zırt dediği yere! Hani yukarıda yazdığım heyecanı seven, vatanı için her şeyi göze alan grup var ya, işte onları yeni bir heyecan merak sardı ki sormayın gitsin. Türkiye’de yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri; biliyorsunuz Ağustos ayında yapılacak. Avrupa’ya göç tarihinde, hatta Cumhuriyet tarihinde ilk kez Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımız da oy kullanabilecekler… Daha sonra milletvekili seçimlerinde… Nerde, nasıl, hangi sandıkta, sandıklar nereler kurulacak belli değil henüz? Belli olan sadece oy kullanabilmek için bağlı oldukları konsolosluklarda adres kayıtlarının olması… Hollanda için duyarsız, Türkiye için duyarlı ve heyecanlı vatandaşlara rastladığımda, selamdan sonraki ilk kelam, “Oyumuzu nasıl, nerde kullanacağız gardaş?” sorusu oluyor… Allah biliyor ya içimden, “Oyun kadar başına taş düşsün” diyesim geliyor, diyemiyorum, demem… Çünkü yıllardır ben de Avrupalı Türklere seçme ve seçilme hakkı verilsin diye yazan, çizenlerden biriyim… Henüz Avrupa’da ikamet edip Türkiye için seçilme hakkımız yok, ama nerde nasıl olacağı belli olmasa da seçme hakkına kavuştuk. Vatandaşlar ve kendi adımıza “Türkiye için nerde, nasıl oy kullanacağımızı” sorduğumuz,

TC Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, “Çok ciddi bir çalışma içindeyiz. Bu durumun dünyada başka bir örneği yok. Olsa o örneği alıp uyarlama yapacağız. Fakat yurt dışında oy verme işlemi bir şölen havasında olmalı. Rotterdam hizmet verdiği vatandaş sayısı olarak dünyada en yoğun Başkonsolosluk. Bu yüzden Rotterdam çok önemli” dedi.

“Bir fikriniz yok mu nasıl olacağına dair?”, sorumuza Sayın Oral, “Var, mesela Rotterdam’da uluslararası fuar, festival yapılan büyük salonlar mevcut. Bu salonlarda kurulacak sandıklarda oy verme işlemi gerçekleşebilir. Benim düşüncem vatandaşlarımız gelsin oyunu versin gitsin şeklinde olmamalı. Bir festival, şölen havasında olmalı diye düşünüyorum. Bu salonların diğer bölümlerine kurulacak çeşitli standlarda alışveriş yapma imkanı bulacak olan vatandaşlarımız, kurulacak podyumlarda ise sevilen sanatçıları izleme / dinleme imkanı bulmalı. Bu oy verme işleminin olacağı güne de Demokrasi Bayramı, Demokrasi Festivali, denebilir” dedi… Bence de en mantıklısı, en uygunu bu. Fakat, böyle bir günde sıkı güvenlik önlemleri alınmadığı takdirde istenmeyen bazı nahoş olayların yaşanacak olması... E, hırlısı var hırsızı var, demokrasiyi eline pankart alıp yanına beş on kişi toplayıp slogan atmaktan ibaret sananlar var…. Neyi protesto ettiğinin bilincinde olmadan heyecan olsun diye bu günü bekleyenler var…

Hadi bakalım, heyecanınız hayırlı olsun… Umarım meraklıların merakı da bir nebze giderilmiştir…

Öğrencilere cesaret aşısı

 AKADEMİSYENLER VE İŞADAMLARI TECRÜBELERİNİ ÖĞRENCİLERLE PAYLAŞTI

Foto: Coşkun Yeğenoğlu

NIEUWPOHOTIAD-Öğrenci buluşmalarının Hollanda ORT’UN 6.’sı 4 Nisan’da Den Haag Meclis Binasının heşehrinde bulunan Nieuwpoort’ta men bitişiğinde olgerçekleştirildi. ması katılan yüzler-

YILLARIN VERDİĞİ TECRÜBE

Tel: 06 174 751 76

ce öğrencinin bir nevi politik havayı solumalarına da vesile oldu. TC Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ve HOTİAD üyelerinin bulunduğu buluşmada iş adamları deneyimlerini öğrencilerle paylaşırken, Togan Oral’da küçülen dünyada bu tür işbirliğinin önemini vurguladığı bir konuşma yaptı.

20 BİN PATRON Alaylı ve mekteplilerin bu buluşması alaylıların tecrübeleri ile mekteplilerin ufkunu açıp, cesaretlerini güçlendirirken Hollanda’da görev yapan bir çok sivil toplum kuruluşulunun temsilcisinin hazır bulunması dikkat çekti. Yapılan konuşmalarda, dil

bilmeden, yeterli eğitime sahip olmadan Hollanda’daki Türk iş adamlarımızın bugün Hollanda ekonomisine yaptığı katkının önemine değinildi. Sayıları küçük, orta ve büyük ölçekli 20 bine yaklaşan girişimcilerimizin sayısının daha da artacağına inanıldığı, ufku geniş bir kaç dil bilen, girişimci ruhlu gençlerimizle geleceğin daha parlak olduğu ifade edildi. İLGİ MEMNUN ETTİ Hollanda Sivil Toplum Kuru-

luşlarının öncülerinden olan Mehmet Emin Ateş ve diğer konuşmacılar, gençlerin sorularını içtenlikle cevaplarken, gençlerin ilgisinden memnuniyetlerini dile getirdiler. Ticaret Ateşesi Sayın Tuba Sander, sivil toplum örgüt şaşkanları, işadamlarımız, milletvekillerimiz, basın mensupları ve yaklaşık 180 üniversite öğrencisinin katılımı gerçekleşen HOTİAD- Öğrenci Buluşması, günün anısına fotoğraf çektirerek ve karşılıklı çiçek takdim edilerek son buldu.


www.sonhaber.nl

4

Yaşlıları yerlerinden ediyorlar

KALDIKLARI bakım evlerinin kapatması nedeniyle 200 yaşlı ve onların bakıcıları yerlerinden ediliyor. Hastalar Federasyonu NPCF tarafından bugün yapılan açıklamada, geçtiğimiz hafta bu zorunlu yerinden edilme olayını şikayet hattına bildirdiklerini duyurdu. Önümüzdeki beş yıl içinde iki bin

bakım evinden sekiz yüzünün kapatılması bekleniliyor. Bakım evlerinin kapatılmasının doğuracağı sonuçların başında hastalarla aileleri arasındaki fiziki mesafenin uzayacağı ve insanların kurdukları sosyal ilişkilerin kopması geliyor. Şikayet hattına yapılan bildirimler-

de bir bakıma muhtaç yaşlı artık her hafta kiliseye gidemeyecek olmaktan çok üzgün olacağını belirtirken, bir başka yaşlı klostrofobi nedeniyle zemin kattaki odasından vazgeçmeyeceğini bildirdi. 86 yaşındaki bir başka yaşlı ise eski tanıdıklardan ayrılmak istemediğini söyledi.

Multifestival gümbür 6-9 gümbür geliyor 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 4 GÜN SÜRECEK ŞENLİKLER İÇİN HAZIRLIKLAR TAMAMLANDI, ROTTERDAM’DA HEYECAN VAR

HAZİRAN

“Mültifestival Vakfı” 6-9 Haziran arasında Rotterdam kentindeki AHOY salonlarında düzenleyeceği festival için resmen düğmeye bastı. Multifestival Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı Melek Atak, bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek olan festivalin, önümüzdeki yıllarda da organize edileceğini ve geleneksel hale geleceğini söyledi. GENÇ, deneyimli ve sahasında uzman ekiple bu yıl Rotterdam Ahoy Fuar ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek festival hakkında Festival Komitesi Başkanı Melek Atak, “Kültür-Sanat, Fuar, Sağlık(Zorg), Bazaar, Turizm, Emlak, Çocuk Bölümü, Yemek, Podyum-Kongre-Edebiyat, Sivil Toplum Kuruluşları-Basın platformu gibi bölümlerle katılımcılara en iyi şekilde hizmet vermek amacındayız” dedi. Festivale katılacak sanatçıların da belirlendiğini ifade eden Atak, 50 kişilik dev kadro ile geceli gündüzlü çalışarak adına layık bir festival için kolları sıvadıklarını söyledi. Atak açıklamasında, “Festivalimiz boyunca ünlü sanatçılarımız Ahmet Özhan, Sibel Can, Sevcan Orhan,

Türk Dünyasının sevilen sanatçısı Arslanbek Sultanbekov ( DOMBRA), öte tandan değişik müzik ve tiyatro gurupları sahne alacaklar. Toplam 20 bin m2 alanda icra edilecek olan festivalimize Hollanda’nın yanısıra Avrupa ülkeleri, Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerinden de katılımcı şirketler yer alacak AHOY’un 5 büyük salonda yapılacak olan Multifestival Avrupa’ya, çok sayıda Hollandalı şirketler de stant açarak, şirketlerinin tanıtımını yapacak. KONSER, KONFERANS 350 civarında stant ile hizmet verecek olan festivalimizde, büyük-orta ve küçük ebatta salonlar mevcut. Konser, konferans veya küçük çaplı

Festival Komitesi Başkanı Melek Atak, “50 kişilik bir kadroyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’den de bazı belediyeler festivalimiz bünyesinde tanıtımlarını yapacaklar. Multifestival Avrupa ekibi olarak başarılı bir festival organize etmek için tüm hazırlıklar tamamlandı” dedi.

programlar için bu salonlar hazırlanacak. Festivalimize daha önemli isimleri katmayı hedefliyoruz. Bu konuda çalışmalarımızı kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. Öte yandan, Emel Akgül, Ergun Kula, İffet Subaşı, Abdullah Kutlu, Kübra Koyuncular, Selami Yıldız, Murat Yıldırım, Adem Kutlu, Mehmet Pekcan, Mustafa Kurşun’da oluşan Mültifestival Avrupa Çalışma Grubu başkanı ve Festival Müdürü Ahmet Gündoğdu, “Mültifestival Avrupa etkinliği için ilk etapta 50 kişilik bir festival çalışma grubu ve organize komitesi oluşturduk. Zamanla ve ihtiyaca göre bu sayı artırılacaktır” diyerek dev bir ekiple bu festivali tamamlayacaklarına vurgu yaptı.

Sözden öte, şiirden ileri anlatımıyla…

50. Yıl Göç Destanı Yavuz Nufel (Hiç)

18 Nisan 2014

Adres: Zuidplein Theater Zuidplein 60-64 Rotterdam | Bilet: Zuidplein Theater

Destekleyenler:


manset@sonmedia.nl

Devletin ÖTV kaybı tam 400 milyon euro GEÇEN yılki ÖTV artışları devlet daha fazla gelir getirmesi beklenirken, daha az gelir sağladı. Devlet İstatistik Enstitüsü (CBS), 2013 yılında toplam ÖTV gelirinin10,9 milyar Euro, bir yıl öncesinde 11,3 milyar Euro olarak gerçekleştiğini açıkladı. 2005 yılından bu yana ilk kez top-

lam tüketim vergi gelirleri azaldı. Maliye Bakanlığı, bu düşüşün sürpriz olmadığını ve özel tüketim vergisi gelirlerinin ne kadar bir ürünün satıldığına bağlı olduğunu söyledi. Bakanlık, “Örneğin, yakıt tasarruflu araçların çoğalması ve ekono-

mik koşullar nedeniyle yakıt vergileri giderek etkin bir araç olmaktan çıkıyor’’ dedi. Maliye,toplam gelirlerdeki azalmanın tamamen benzin, tütün ve içki ÖTV’lerinden kaynaklandığını söyledi. Şarap ve bira satışları hazineye bir önceki yıla göre daha fazla gelir

5

sağladı. Alkollü içkilerde ÖTV’lerin yüksek olmasına rağmen, özellikle Hollanda süpermarketlerinin bira fiyatlarını düşürmelerinden dolayı bir kasa biranın Hollanda’daki fiyatı komşu ülkelerden daha ucuz.

350 gazeteci Eskişehir’de

10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 “TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER ŞURASI” ESKİŞEHİR’DE YAPILDI

Yurt içi ve yurt dışından katılan yaklaşık 350 gazetecinin buluştuğu şurada 4 gün boyunca aktiviteler ve sempozyumlar düzenlendi. Son Media Group adına şurada bulunan Yusuf Öztürk'ün yanı sıra Hollanda Türk Federasyonu Başkanı Murat Gedik de katılımcılar arasındaydı. İLK gün bakanlar, milletvekilleri, Eskişehir Valisi ve Belediye Başkanının yaptığı konuşmalarla start veren organizasyonda, hemen hemen her katılımcı var olan sıkıntıları dahilinde söz alarak konuşmalarda sorunlarını dile getirdi. Türk Dünyası gazetecilerin ağırlıklı olduğu yurt dışı gazatecileri rengarenk bir görüntü oluşturdular. Kurulan standlar ve getirdikleri hediyelerle organizeye renk katan Türki dostlarımızın kardeş ülke ve ortak kabullenen ülke olan Türkiye'de böyle bir organizasyonun yapılmasından dolayı hoşnutlukarı her ortamda belli oluyordu. Dönem dönem sorunlarını dile getiren gazeteciler özellikle akşam saatlerinde yapı-

lan çeşitli aktivitelerle eğlendiler. Şehir turlarının yanı sıra Nevruz bayramı kutlamaları da organizasyona renk kattı. Ayrıca, Türk dünyası kadın gazeteciler toplantısı yapıldı. Toplantı sonrasında kadın gazetecilerin bir dernek oluşturması ve yapılacak çalışma ve faaliyetlerin buradan organize edilmesi kararlaştırıldı. Gezi boyunca organizenin yükünü çekenler arasında bulunan Aybeniz Kuzeci (küçük fotoğraf) ise, “Böyle bir organizasyonda görev almaktan mutluluk duydum. Ekip olarak çok yorulduk ama bu birlik ve beraberlik görüntülerini gördükten sonra yaptığımız çalışmaların ne denli önemli olduğunu algıladık” dedi.

Gazetecilerin deklarasyonu

1. Türk dünyası medya mensupları arasında iletişim ağı kurularak, karşılıklı bilgi paylaşımı ve işbirliği güçlendirilecektir. 2. Türk dünyası medya mensupları, evrensel insan haklarının savunulması, bölge ve dünya barışına katkı sunulması yönünde çaba sarf edecektir. Medyada nefret ve düşmanlık söylemlerinin önüne geçilerek sevgi, iyi niyet ve barış dilinin teşvik edilmesi kararlaştırılmıştır. 3. “TÜRK DÜNYASI HABER AJANSI” adı altında bir oluşumun temel ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Bu sebeple bir haber ajansının kurulması ile ilgili temeller atılmış ve üretilen haberlerin dünyaya ulaştırılmasına karar verilmiştir. 4. TÜRK DÜNYASI GAZETECİLERİ, Türk dünyasına yönelik hizmet eden tüm kurum ve kuruluşlarla müşterek çalışmalarda bulunmayı taahhüt etmektedir. 5. Türk dünyasında, basın özgürlüğünün ihlali durumunda ilgili ülkelere gerekli uyarılarda bulunarak, ortak imzalı basın bildirileri yayınlanacaktır. Aynı şekilde tüm Dünyada basın özgürlüğüyle ilgili ihlallerde duyarlı olunacak ve demokrasinin teminatı olarak halkın haber alma hakkı savunulacaktır. 6. Türk dünyası kadın gazetecileri, yaşanan problemleri değerlendirerek; “Türk Dünyası Kadın Gazeteciler Derneği”nin kurulmasına karar

19-22 Mart arasında Eskişehir’de, Türk Cumhuriyetleri ve Türk Akraba Toplulukları ile Avrupa’dan toplam 350 gazetecinin katılımıyla düzenlenen “1. TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER ŞURASI” etkinliğin sonunda bir de deklarasyon yayınladı.

verilmiştir. 7. Türk dünyasında basın ve ifade özgürlüğünün, evrensel hukuk çerçevesine oturtulması kaçınılmaz bir zarurettir. Medyaya yönelik sansür kabul edilemez. Ancak, medya da kişi hak ve hürriyeti ile mahremiyetin korunması ilkesine özen göstermelidir. 8. Anadolu Ajansı’nın; ülke dışındaki Türk medyasına ücretsiz, Türkiye’deki yerel medyaya ise daha uygun ücretle hizmet vermesi beklenmektedir. 9. Suriye’deki iç savaşta yaşanan dram ve özellikle Türkmenlere yönelik insan hakları ihlalleri şiddetle kınanmaktadır. Hakkında haber alınamayan kayıp Gazeteci Beşşar Kaddumi’nin akıbetiyle ilgili Suriye yetkililerinin açıklama yapması beklenmektedir. 10. Kırım’daki son gelişmeler kabul edilemez, şiddetle kınıyoruz. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü korunmalı ve sorunların çözümü demokratik yollarla sağlanmalıdır. 11. Doğu Türkistan Türklerine yapılan insan hakları ihlalleri ve dünyanın tutumu vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası kurum ve

kuruluşlar, Uygurlara uygulanan insanlık dışı muamelenin engellenmesi için gereken adımları atmalıdır. Ayrıca Çin polisi tarafından rejim karşıtı suç işlediği gerekçesiyle gözaltına alınan gazeteci-akademisyen İlham Tohti için dünyada gündem oluşturulmalı ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının gözetiminde yeniden yargılanması sağlanmalıdır. 12. Karabağ’daki işgal kabul edilemez. Uluslararası toplum, Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etmesini sağlamalıdır. 13. Irak Türklerinin yaşadığı özellikle Tuzhurmatu ve Kerkük’teki şiddete son verilmeli, Türkmenlerin güvenlikleri ve tüm hakları Irak’ın toprak bütünlüğü içerisinde korunmalıdır. 14. İran’da yaşayan Türklerin demokratik hak ve özgürlükleri korunmalı. İran’ın Azerbaycan eyaletleri bölgesinde bulunan Urumiye Gölü’nün kuruması, bölgede yaşayan halkın sağlığını tehdit etmektedir. Hem bu sorunun, hem de İran sınırları içerisinde yer alan Türkmensahra bölgesinde yaşanan sıkıntıların giderilmesi yönünde, yeni

Cumhurbaşkanı tarafından verilen sözlerin yerine getirilmesini beklemekteyiz. Her iki konuda İran yönetimine yeni bir çağrı yapılmasına karar verilmiştir. 15. Avrupa’da yükselen ırkçılık ve İslamofobya, Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkları tehdit etmektedir. Bu sorunun çözümü için birlikte yaşama kültürünü geliştirici adımlar atılmalıdır. 16. Afganistan Türklerinin eğitimi konusunda gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. 17. Bağımsızlığını ilan ederek Türk dünyasına katılma adımı atan ülkelerin uluslararası boyutta tanınmamalarıyla ilgili çağrıda bulunulması kararlaştırılmıştır. 18. Türk dünyası ülkelerinde yaşayanların iletişiminin çok daha sağlıklı ve verimli bir şekilde yapılabilmesi için Türkiye Türkçesi’nin, ortak iletişim dili olarak Türk Dünyası toplulukları tarafından benimsenmesi değerlendirilmiştir. Ayrıca Türkçe’nin farklı lehçelerinin karşılıklı tercümesinin, google başta olmak üzere, internet ortamında yapılmasıyla ilgili olarak girişimlerde bulunulması kararlaştırılmıştır. 19. Türk dünyasına hizmet eden medya mensuplarına “Türk Dünyası İsmail Gaspıralı Basın Hizmet Ödülü” ihdas edilerek, gelecek yıldan itibaren verilmesi kararlaştırılmıştır.

Bence

 KAMİL KOPUZ

kkopuz@sonmedia.nl

Saygı...

TOPLUM içinde farklı konumlarda bulunmak, farklı düşünmek, farklı düşünceli insanlarla aynı ortamı paylaşmak, farklı iş hayatı yaşamları olanlarla birlikte olmak, özel yaşamı farklı insanlarla beraberce bir arada yaşamak, çalışmak, aynı çalışma ofislerini kullanmak, aynı sivil toplumsal örgütler içinde yer almakla davranış ve düşüncelerini paylaşmak veya paylaşmamak özgürlüğü içinde olmalıdır insan. İnsan eğer bütün bunlara karşı saygı ile yaklaştığında toplumsal sorunlar diye adlandırılan, birbirini çekememek, birbirini kabul etmemek, birbirin düşüncesine saygı duymamak gibi sorunlar ilk başta çözüme kavuşmuş olur...

Saygı, insanın içinde bulunduğu toplumun değerlerine, örf adetlerine, inançlarına, üzüntülerine, sevinçlerine, tutumlarına karşı yapıcı bir tutum sergilemesidir. Bütün bunlara karşı toplumun hak ve hukukunu gözetmesi ve bunlara karşı önyargısız yaklaşmasıdır. Kişinin karşısındakini küçük görmemesidir saygı... Bu devletler arasında, kurumlar arasında da geçerlidir.. Saygı duygusunu davranışını insan ilk olarak kendi ailesinde öğrenir. Anne babaya, kardeşe ve diğer aile bireylerine karşı davranış ve düşünceleri ile gösterilen bir olgudur saygı... Saygı eşler arasında çok ama çok önmeli bir olgu olmalıdır ki evlilik yaşamını sürdürmek için öncelik eşler arasında saygı ilk gelecek olan olgudur. Saygı öncelikle insanın kendisine , kendi bedenine, kendi ruhuna, kendi düşünce ve davranışlarında oluşmalıdır ki bunu yaşadığı topluma karşı uygulayabilsin.. Saygı bayanlarda, zerafet ve güzellik, Saygı erkeklerde kibarlik ve nezakettir...

Dünyamızı, yaşadığımız toplumu güzelleştirmek, bir şeyler verebilmek, değer katmak ancak saygı ile başarılabilir. Günümüzde yaşanılan toplumsal sorunların çözümünde saygı mutlak bir olgudur. İnsanlara karşı saygı, Düşüncelere, eylemlere, Farklılıklara, İnançlara...

Yaşama hakkına saygı duymalıyız ki bununla öncelikle kendi çevremizde güzel bir dünya kurarız ve bu yavaş yavaş tüm evreni kaplar... İşte bu şekilde davranışlarla, yaşadığımız toplumun kurallarına, hukukuna, yasalarına, demokrasi anlayışına, örf ve adetlerine, inançlarına ne kadar saygılı davranırsak, yaşam kalitemiz, toplum içinde ki farklılığımız ön plana çıkmış olur. Aslında yaşamı kolaylaştırmanın en kolay yolu saygılı davranmakla olur. Çıkarlardan uzak dostluklar kurabilmek, gönülden bütün güzellikleri paylaşmak, umut dolu güzel yürekli insanları kucaklamaktır SAYGI...

Müzikte son nokta...

www.sonfm.nl


www.sonhaber.nl

6 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

‘ ‘

Avrupalı daha çok kanser oluyor

DÜNYA Kanser Haftası nedeniyle düzenlenen toplantı ve panellerde asrın vebası kanser hakkında bilgiler veriliyor. Erken teşhisin hayat kurtardığı vurgulanan etkinliklerde kanserden korunmanın yolları da anlatılıyor. Kanserlerin önemli bir bölümünün önlenebilir olduğuna dikkat çekilirken,

risk faktörlerini azaltmanın önemine vurgu yapılıyor. Türkiye’de yetişkin insanlarda kansere yakalanma oranı yılda yüz bin kişide 150 ile 300 olmasına karşın gelişmiş ülkelerde bu oranın her yüz bin kişi de 500 ile 1000 arasında olması dikkat çekti.

Öte yandan kadınlar arasında en sık görülen kanser vakası meme kanseri iken erkekler arasında akciğer kanserinin olduğu belirtiliyor. Kansere neden olan faktörlerin başında sigara gelirken diğer etkenler ise obezite, hareketsiz yaşam ve sağlıksız üretilen gıdalar bulunuyor.

O, midye kabuğunun altındaki bir inci gibi

 50 YILLIK GÖÇ TARİHİNİN YAŞAYAN EFSANESİ UĞUR ŞEN HOLLANDA’YA VEDA ETTİ

Tek yaşamanın tadı olmazdı ülkemde ÜLKÜ ve Turan adlarında iki çocuğum var. Onları topluma yararlı insanlar olarak hazırlamaya çalışıyorum” diyen Uğur Şen’i kime sorduysak tek bir menfi kelime duymadık. Fakat veda töreninde yanında gördüğümüz, Hülya hanıma evlenme teklifini yaptığı zamanlama oldukça ilginç. Hayatının ikinci baharını yaşadıkları her ikisinin de gözlerinde okunan Hülya hanıma evlilik teklifini Hollanda’dan ayrılmaya karar verdiğinde yapar Uğur Şen: “Yıllardır hasretini çektiğim ülkemde yaşamın yalnız tadı olmayacağını düşündük ve bu kararı birlikte verdik.”

Gelin tanış olalım, sevelim sevilelim... HOLLANDA ile vedalaştığım bu günlerde kusurum olanlardan özür dilemeye, hakkı geçenler varsa helalleşmek isterim. Bütün yaşamım boyunca bende sevgisini, ilgisini, muhabbetini ve desteğini esirgemeyen dostlarıma, arkadaşlarıma, büyüklerime, küçüklerime, ağabeylerime, kardeşlerime ve bütün sevdiklerime ve sevenlerime sonsuz teşekkürlerimi sunarım... Sevdiklerinize, sizi sevenlere Hollanda’ya, Türkiye’ye ve de dünyaya bir mesaj ver in, öyle bir mesaj verin ki sevginin, dostluğun, kardeşliğin meşalesi hiç sönmesin desek ne dersiniz? Yunus Emre’nin şu dizlerini söylerim: “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım. Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.” Son Haber, Son Medya ve Manşet Gazetesi çalışanları başta olmak üzere Hollanda’da sizi tanıyan tanımayan herkes adına çok teşekkür ediyor eşinizle ülkemizde uzun sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyoruz.

Çevrede toplum için örnek teşkil edecek çalışmalara imza atan Uğur Şen’in veda töreni de görülmeye değerdi. Birçok kişinin Uğur Abisi, kalabalık bir katılımla Hollanda’ya veda ederken ardında kendisini hiç unutmayacak bir dostlar grubu bıraktığı biliyordu.

BAŞARI HİKAYESİ

Uğur Şen, 1977 yılında geldiği Hollanda’ya düğün tadında veda etti. Geldiğinde “Hoşgeldin” diyeni bile yoktu belki de; olduysa da bir iki akrabadan fazla değildi. Oysa geri dönüş yolculuğuna yüzlerce seveni, “Ağabey” diyeni ile Uğur’landı. TÜRKİYE’NİN en karanlık günlerini görmüş yaşamış. Hollanda’ya geldiğinde henüz 21 yaşında umutları, hayalleri, idealleri sadece kendi yarınları için değil, ülkesi için de dolu bir genç bugün 58 yaşında. Emekliliğinin tadını, geri kalan ömrünü doğduğu toraklarda geçirmek için gidiyor. Allah geçinden versin, ne mutlu uçağın altında değil de koltuğunda oturarak dönmek nasip olanlara. Daha önce kardeş yayın organımız Son Haber’de yaptığımız haberden okumayanlar için kısa bir hatırlatma için alıntı yaparak başlayalım Uğur Şen’i ile söyleşimize. 30 Mart 2014 tarihi itibarı ile görevi son bulan Şen, 50 yıllık Hollanda’ya Göç tarihinin adeta yaşayan belleği. Aynı zamanda sosyal ve kültürel faaliyetlerde sıkça gördüğümüz Şen, yıllar önce kurulan Hollanda Karamanlılar Vakfı’nın da başkanlığını yapmakta. Şen, soyadına inat ilk bakışta katı, asabi, “klasik devlet memuru” izlenimi verse de, bir kaç dakika sohbet ettikten sonra hiç de öyle olmadığını, “midye misali içinde taşıdığı inci hemen fark edilen bir insan” diye duyurmuşuz haberimiz de, böyle demişiz onun için. 1956 Karaman doğumlu olan Uğur Şen’in ağlayarak doğmanın yanı sıra “Karaman Sevdası” ile doğduğu muhakkak. Yoksa gecesini gündüzünü, çocuklarından, kendisinden çaldığı tüm zamanları Karaman için harcadığı başka nasıl izah edilebilir ki. Karaman’da başladığı tahsil hayatını Konya Ereğli’nin ardından İstanbul’da tamamlar. Türkiye’nin en karanlık yıllarında içindeki ışığı söndürmeden, Hollanda’ya gelen ilk nesil gibi tahta valizini değil, Türkiye ve Karaman sevdasını yürek heybesine doldurup gelir takvimlerde yıl hanesi 1977’yi gösterdiğinde. Türkiye’nin karanlık günleri derken Uğur Şen o yıllarda bazıları gibi bir şeylerden korkup kaçıp gelenlerden değil, kuracağı yuvanın, doğacak çocuklarının ve kendisinin istikbalini aramak için gelenlerden. Aslında yad eller, gurbet hiç ak-

duk. Kurucu başkan olarak o zamanın yönetimi teveccüh gösterip beni kurucu başkan olarak göreve getirdiler. Sonra ne oldu o merkez? Utrecht Türk Kültür Merkezi adı altında halen faaliyetlerine devam etmektedir. 10 yılın sonunda Rotterdam’a göç var, göç içinde göç. Rotterdam Başkonsolosluğu’nda göreve ne zaman başladınız? 1987 yılında. Utrecht ve Rotterdam farklı şehirler, farklı çevre fakat onu tanımayanlara anlatmak zor olmasa gerek. Ki, tanıyanlar bilir, hemen çevresinde bir çember oluşturur Uğur Şen. Yeni bir iş hayatı, yeni bir çevre, yeni insanlar, derken daha önce ertelediğiniz hayallerinizi gerçekleştirmek için yeniden umutlarınız canlandı mı? Evet, Rotterdam yeni bir şehirdi, yeni bir hayat, yeni bir çevre, yeni insanlar. Her şey yepyeniydi.

Röportaj: Yavuz Nufel lında yoktur Uğur Şen’in. Damarlarında kanın bir başka deli aktığı yıllarda ve yaşlardadır. Hollanda’da bulunan ağabeylerinden aldığı bir davet üzerine, “Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler” der önce, sonra da davete icabet etmek gerek diye düşünür ve düşer ömrünün 37 yılını vereceği Hollanda yoluna. Daha önce Almanya’yı Hollanda’yı izine gelip gidenlerden duyan dinleyen Uğur Şen, “Orada ülkemize göre şartlar daha iyi. Eğitimime devam ederim” diye sadece kendi içinde seslendirdiği hesaplar yapar inceden inceye…

Hayallerle, umutlarla, isteklerle doludur hayata dair düşünce dünyasında… Evdeki hesabın çarşıya uymadığı gibi onun hayal ve beklentileri de Hollanda’ya uymaz. Şartların akıntısı onun hayal planlarını önünde sürüklemeye başlar. Hollanda’nın hangi şehrine geldiniz? Yaş 21, hayalleriniz başka, Hollanda’nın gerçekleri daha başka ne yaptınız, nerelerde çalıştınız? Geldim, teorik olarak her şey var ama karşısında da gerçekler var. Hayatın bir yerinden tutunmak gerekiyordu. Hollanda’nın dünyaca ünlü Philips şirketi bana iş verdi. Utrecht’de yaşamaya başladım. Zamanla kendimi sosyal hayatın içinde buldum. Günler, yıllar geçtikçe başta Utrecht olmak üzere Hollanda’daki vatandaşlarımızla tanışıyor, çeşitli faaliyetlere katılıyordum. Önce Utrecht’deki hayatınız nasıldı o zaman neler yaptınız Rotterdam’a gelmeden? Geldiğim günden itibaren buradaki insanlarımız için neler yapabilirim sorusu ile hareket ettim. İnsanların birlik ve beraberlik içinde, dayanışma yapma halinde daha güçlü olacaklarına inamcım hala aynı o günlerde olduğu gibi tam. Araştırmalarımıza göre Utrecht’de bir kültür merkezi kurmuşsunuz, ve bu bir ilk Hollanda’da; biraz bahseder misiniz? Hollanda’da ilk Türk Kültür Merkezi’nin kurulmasına vesile ol-

FARK GÖZETMEDEN ÇALIŞTI İnsana, devlete hizmet etmek aşkıyla otuzlu yaşlarının ilk yıllarında kolları sıvaya Uğur Şen, kısa zamanda kısa zamanda günden güne genişleyen çevresiyle, işindeki sadakat ve disipliniyle memurlar arasında ve dış dünyadaki çevresinde “Uğur ağabey” olur. 1977 Hollanda’ya işçi olarak, geliş, 87’de Rotterdam’a memur olarak geliyorsunuz. Bu arada evlenip iki de çocuğunuz oluyor. Takvimler 97’yi gösterdiğinde sizi HOKAV diye bir vakfın başkanı olarak da görüyoruz. Hayatınızın her 10 yılı adeta önemli bir dönüm noktası gibi… Bildiğiniz gibi Hollanda hemşerilerimizin yoğun olduğu bir ülke. Birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirmek için neler yapabiliriz, hem Hollanda’ya hem memleketimiz için sosyal ve kültürel açıdan neler yapabiliriz, var olan değerlerimize sahip çıkmak, bizden sonraki nesillere nasıl aktarabiliriz sorularının cevabını ararken aynı sorulara cevap arayan, arkadaşlarla 1997 yılında Hollanda Karamanlılar Vakfı’nı (HOKAV) kurmak nasip oldu. Gerek görev yaptığınız kurumda, gerekse temsil ettiğiniz HOKAV’da sizi sorduğumuz insanlar, ”Hep kendini geri planda tutmaya çalışmış, hiç bir karşılık beklemeden, kime nasıl yardımcı olabilirim, ne yapabilirim” düşüncesine sahip biri olarak tanımladılar sizi. Bugüne kadar kaç Başkonsolos ile çalıştınız? 7 veya 8 başkonsolos, onlarca konsolos, muavin konsolos ve yüzlerce mesai arkadaşım oldu. Sizi daha önce yaptığımız haberde içinde inci tanesi olan midyeye benzettik, darılmadınız umarız? Her insanın içinde bir inci, güzellik vardır. Asıl olan onu görebilmek ve dışarı çıkartabilmektir.


manset@sonmedia.nl

Hız limiti 30 km. oluyor

AMSTERDAM merkezi ile ilgili alınan yeni karara göre, bundan böyle şehir içinde hız limiti 30 km olacağı belirtildi. D66, Groenlinks ve PvdA parti üyeleri tarafından hazırlanan yeni yasa tasarısıyla birlikte, Amsterdam kentinde şehir içi hız limiti 30 km olacak. Bu uygulama ile çevre kirliliğini önlemeye çalışan parti üyeleri, bisiklet sürücüleri içinde yer açmaya çalışıyor. Scooterlar ise bundan böyle araba yolunu kullanacaklar.

Vatandaş vergi iadelerini bekliyor

HOLLANDA Vergi Dairesi bu sene vergi iadesi almak için 7,2 milyon kişinin vergi iade formülü doldurarak yolladığını açıkladı. Her yılın 31 mart akşamına kadar doldurulup gönderilmesi gereken vergi iade formülleri bu sene online sistemde meydan gelen bir arıza nedeniyle 2 Nisan tarihine kadar

uzatılması da geçen yıla göre artışda etken olduğu belirtildi. Vergi Dairesi ayrıca bu sene toplam 7,6 milyon kişinin vergi beyanında bulunması için mektup gönderdiği nerdeyse yüzde yüze yakın geri dönüş yaptığı açıklandı. Hollanda Vergi Dairesi bu sene vergi iadesi almak için 7,2

milyon kişinin vergi iade formülü doldurarak yolladığını açıkladı. Her yılın 31 mart akşamına kadar doldurulup gönderilmesi gereken vergi iade formülleri bu sene online sistemde meydan gelen bir arıza nedeniyle 2 Nisan tarihine kadar uzatılması da geçen yıla göre artışta etken olduğu belirtildi.

7

‘Ayrımcı Wilders’e 5 bin suç duyurusu 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 “HOLLANDA’YA DAHA AZ MI DAHA ÇOK MU FASLI GELSİN” DEMİŞTİ

Hollanda’da 19 Mart yerel seçimlerinde büyük patlama yaşayan PVV Partisi Başkanı Geert Wilders’ın Faslılarla ilgili yaptığı açıklamaya tepkiler bitmiyor. Wilders hakkında suç duyurusunda bulunanların sayısı şu ana kadar 5 bini geçti.

Ayrımcılık şikayetlerinde patlama yaşanıyor

GEÇTİĞİMİZ yıl ayrımcılıkla ilgili şikayetler ve sorularda bir patlama yaşandığını belirten İnsan Hakları Koruma Kurulu, 2012 yılına göre 2013 yılında yüzde 75’lik bir artışın olduğuna dikkat çekti. Daha önceki adı Eşit Muamele Komisyonu olan İnsan Hakları Koruma Kurulu (Het College voor de Rechten van de Mens) 2013 yılına ait raporunu yayınladı. Raporda en çok dikkat çeken husus 2012 yılına göre geçtiğimiz yıl ayrımcılık konusunda yüzde 75’lik bir artış olması ve ayrımcılığın en fazla rastlandığı yerlerin başında ise işyerlerinin gelmesi. KAMPANYA BAŞLATILDI Hollanda’da görülen ayrımcılık olayları içinde bu formun büyük ölçüde arttığı belirtilen raporda kuru-

64 milyon ekstra bütçe

HÜKÜMET stratejik öneme sahip şirketler ve bilgi kurumları arasında yapılacak sıkı bir işbirliği için 64 milyon Euro ekstra bütçe veriyor. Ekonomik İşler Bakanı Henk Kamp, konuyla ilgili olarak meclisi bilgilendirdi. Kamp, kendi Bakanlığı’nın bir defaya mahsus olmak üzere 45 milyon, Sağlık Bakanlığı ile Altyapı ve Çevre Bakanlığı’nın ise önümüzdeki yıllarda sırasıyla 9 ile 10 milyon Euro ayıracağını söyledi. Kamp, şirketlerin ve araştırma kurumlarının güçlerini birleştirmeleri durumunda Hollanda’nın, kaynak kıtlığı, iklim değişikliği ve yaşlanan nüfus gibi ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümünde daha büyük rol oynayabileceğini kaydetti.

mun hamilelik döneminde yapılan ayrımcılık konularında da oldukça yoğun soru yağmuruna tutulduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz ay içinde Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Lodewijk Asscher’a da uyarıda bulunduklarını belirten kurum, bu konunun bir an evvel ele alınması gerektiğini vurguluyor. Raporda yazan bilgilere göre İnsan Hakları Koruma Kurulu’na geçtiğimiz yıl 2581 soru geldi ve bu soruların yüzde 56’sı iş yerindeki ayrımcılık ile ilgili konuları içermekte. Bu nedenle kurum halkı bilinçlendirmek amacıyla yeni bir kampanya başlattığını da açıkladı. Kurul Başkanı Laurien Koster “Kurul 2013 yılında da bazı şirketlerde bir stajyeri derisinin renginden veya baş örtüsü taktığı için geri çevrildiği gibi çeşitli sinyaller alıyordu” ifadesini kullandı.

SAVCILIK tarafından yapılan açıklamada, 5 bin kişinin suç duyurusunda bulunduğu ve yaklaşık 15 bin kişinin ise ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle polise başvuru yaptığını aktardı. Mahkemenin yapılan başvuruları değerlendirdiğini belirten savcılık, konuyla ilgili sonucun ne zaman alınacağı hakkında bilgi vermedi. Wilders’in seçim sonrası yaptığı konuşmada parti üyelerine, “Den Haag ve Hollanda’da az mı çok mu Faslı istersiniz” sorusuna salonda bulunanlar, “daha az” yanıtını verince olanlar olmuştu. Yaptığı konuşmanın ayrımcılığı tetiklediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunanların sayısı bir hayli fazlaydı. Parti üyelerinden bazıları da yaşanan gelişmelerden rahatsız olduklarından dolayı istifa etmişlerdi. Nijmegen, Woerden, Meppel ve Zwijndrecht kentlerinde belediyelerle halk birleşip Wilders’a karşı suç duyurusunda bulunmuştu.

PVV’li Agema’dan intikam sözleri:

Göze göze, dişe diş FASLILARLA ilgili yaptığı konuşma nedeniyle Wilders’a yapılan suç duyurusu başvurularına tepki olarak Wilders ve ekibi PvdA partisini mahkemeye vereceği öğrenildi. Olaylar sonrasında savcılık tarafından yapılan açıklamada, Hollanda genelinde Wilders’ın Faslı’larla ilgili yaptığı konuşmaya 5 bin kişinin suç duyurusunda bulunduğu belirtilmişti. AĞIR İTHAMLAR Savcılığın yaptığı açıklamanın ardından konuyla ilgili konuşan Wilders, “PvdA parti lideri Samsom ve başkanı Spekman Faslı’larla il-

gili daha ağır ithamlarda bulundu. Şikayet edecekseniz onlara suç duyurusunda bulunun” ifadesini kullanmıştı. PVV meclis üyesi Fleur Agema, parti liderinin sözlerini hatırlatarak, PvdA’dan Samsom ve Spekman’a suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Agema, başlattıkları hukuk mücadelesine destek ararken, “göze göz, dişe diş” ifadesini kullanarak pes etmeyeceklerini belirtti. Wilders’ın kendisinin suç duyurusunda bulunmayacağını, fakat insanların bu saçma duruma sessiz kalmamaları gerektiğini savundu.



www.sonhaber.nl

manset@sonmedia.nl

fb.com/hessenmanset

@hessenmanset

issuu.com/mansetgazetesi

Büyülü parmakların sahibi: Karsu

Sayı: 4 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 10 Nisan 2014

15 günde bir yayımlanır | Haber ve Reklam Gazetesi | 010-229 17 76

www.xforceservices.nl

 BARIŞ ŞARKISI YAZARI, PİYANİST VE ON PARMAĞINDA ON MARİFET BİR ZARİF SANATÇI

Küçük yaşlarda piyano eğitimi aldı. Adını köyünden alan o doku, müziğine de yansıdı. Ailesinin büyük desteğiyle müzik hayatına atılan bu sihirli parmaklar ve alışılmışın dışındaki ses tonlamasıyla Karsu dinleyenleri büyülüyor.

ÖZELLİKLE caz müzikle birleştirilen türkülerin ahengi yabancılar için, türkülerin sözlerini anlamasa bile bir duygu akımı olduğunu net aktarıyor, dinleyen kulaklara. Henüz 24 yaşına yeni girdiği bu bahar günlerinde müzik, yemek ve doğa hobilerinin yanı sıra ilk albümünde yaptığı gibi beste çalışmaları yapmak en büyük zevkleri arasında. Hollanda’da ilk konserini Mystiek Productions organizasyonu ve Turkey Foto: Husne Horizontaal

ARANIYOR! • • • • •

İskele Paketleme İnce kaynak Asbest İzolasyon alanında çalıştırmak üzere eleman aranıyor.

Tel: 010 820 97 52 Fax: 010 820 97 66 Email: info@xforceservices.nl

www.xforceservices.nl

Now etkinliğiyle başlatan Karsu, başta Hollanda ve Türkiye olmak üzere dünya’nın çeşitli ülkelerinde yüzün üzerinde konsere çıktı. “Live aan ‘t IJ” ve “Confession” adlı 2 albümü bulunan güzel sanatçı, yeni albüm çalışması için boş zamanlarını beste yapmakla geçiriyor. Gelecek ilkbahar ve yaz dönemlerinde onlarca konser program olan Karsu Dönmez’le kısa bir söyleşi yaptık. Bunun benim için farklı bir bo-

yutu daha var. 2006-2007 yılları arasında Karsu’nun ilk sahne aldığı dönemde belkide ilk Türkçe röportajını yine ben yapmıştım. O günden bu yana mütevazilikte değişen bir şey olmadığı ve sanatının üzerine onlarca tuğla koyduğu kesin. » Röportaj 15. sayfada

Karsu’nun nisan ayı içinde vereceği konserler 10 Nisan Brüksel 12 Nisan Arnhem 13 Nisan Amsterdam

18 Nisan Haarlem 19 Nisan Rotterdam 24 Nisan Den Haag

Detaylı bilgi için: www.karsu.nl/events

Röportaj: Yusuf Öztürk


www.sonhaber.nl

10 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

»

Sizi de farklı, kaliteli ve birbirinden ilginç modellerimizi görmek için mağazamıza bekliyoruz. Gelinlik, Nişanlık, Abiye, Damatlık ve Aksesuar çeşitleri için doğru adres.

Püf noktalara dikkat edin, güzelleşin katkılarıyla...

Gegevens: Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam zuid Tel: 010 - 848 95 00 www.royalmodehuis.nl

instagram.com/royalmodehuis twitter.com/royalmodehuis www.fb.com/royal.modehuis

 İSTER ZAYIF, İSTER BALIK ETLİ, İSTERSE KİLOLU OLUN, BİRAZ DİKKAT EDEREK ALIMLI BİR HALE GELEBİLİRSİNİZ

Bir kadın için seçilen giysi çok önemlidir çünkü seçilen kıyafetin vücut şekline uygun olması oldukça önemlidir. Bu nedenle burada konuya hakim kişiler tarafından verilmiş bazı bilgiler bulacaksınız. Ancak şunu unutmayın; burada yer alan bilgiler sadece birer tavsiyedir. İşte vücut şekline en uygun kıyafet modelleri tavsiyemiz.

ROYAL Modehuis olarak sizi uzun ve çok daha zayıf gösterebilen abiyeler sunuyoruz. Tek renk ve düz kesim elbiseler silueti daha uzun gösterir. Kadınsı ve seksi kesimleri de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Etek boyu baldırların ortasına hatta topukların hemen üstüne kadar inebilir. Kısa boylu hanımların giyimlerinde dikkat etmeleri gereken bazı noktalar vardır: - Çok süslü ve dik çizgili elbiseler giymemelidir. - Uzun ceketler, büyük cepler ve geniş kemerlerle boyu daha da kısa gösterecek tercihlerden sakınılmalıdır. - Abiyenin eteği çok geniş ve çok uzun olmamalıdır. - Çok büyük ve geniş kenarlı şapkalardan kaçınılmalıdır. - Kısa ceketlerle belden yukarısı uzun gösterilnıeye çalışılmalı, tek renkli, ince kemerli elbiseler tercih edilmelidir. - Moda ne olursa olsun, bacaklar ve ayaklar zarif görülecek şekilde giyilmelidir. - Küçük ve yüksek şapkalar kullanılmalıdır. - Özellikle yüksek topuklu ayakkabılar tercih edilmelidir. - Muntazam, küçük çantalar, eşarplar ve ufak mücevherler seçilmelidir. Kilolu hanımların giyimlerinde dikkat etmeleri gereken bazı nok-

talar vardır: Kilolu bayanların daha zayıf ve daha zarif görünmesi için doğru renk ve kıyafeti seçmesi gerekir. Kilolarınızı gizleyecek elbise türleri ve renkler sayesinde istediğiniz zariflikte bir görüntü verebilirsiniz. AÇIK RENK TERCİHİ Büyük bedenli kadınlar püf noktalara dikkat ettikleri sürece her kadın gibi şık olabilir. Büyük bedenli kadınların açık renk kıyafetleri kullanmasında bir sakınca yoktur. Royal Modehuis'te her renkten büyük bedende abiye bulabilirsiniz! Kilolu kadınlar abiye kıyafet bakarken tuniklerin çok dar olmayan, düz kesimli modellerini seçmeli. Büyük beden kıyafetlerde kumaşın akıcı türde olması, fazla kiloların göze batmamasını sağlayan önemli bir detaydır. Örneğin ipek şifondan yapılmış bir pantolonu her bedendeki kadın rahatlıkla taşıyabilir. Kıyafetinize akıcılık kazandıracak unsurlardan biri de abartısız nakışlardır.

Volan ve fırfırlı elbiselerden uzak durun GECE kıyafetlerinde az işlemeli, abartılı olmayan tasarımlara bakmalı, tuniklerde sade ve zarif bir görüntüyü hedeflemelisiniz.

Ve sizin için Royal Mode Huis’te süper bir kampanya yaptık!

VÜCUT tipiniz her ne olursa olsun bizde bulabilirsiniz! 30 nisan tarihine kadar tüm abiyeler en fazla €175,- euro. Nadia hanımın üzerinde gördüğünüz abiyelerde bu fiyatlarla size sunulacak. Farklı modellerimizi görmeniz için sizleri 400 metrekarelik mağazamıza bekliyoruz. Ayrıca beyleri de unutmadık! Sizin

şıklığınıza uyması için takım elbiselerde de %50 indirim yaptık! Gelinlik, nişanlık ve bindallılarımızı da görmek için Groene Hilledijk 221 adresinde Rotterdam'da bulunan Royal Mode Huis'te ayrıca, Gelinlik fiyatlarımızı €950,- Nişanlıklarımızı ise €750,- olarak en yüksek fiyat olarak belirledik.

DAVETE UYUM SAĞLAYIN Büyük beden abiye kıyafetlerde düz çizgiler kullanmalısınız. Bedeninizi olduğundan daha geniş gösterecek volan ve fırfır taşıyan elbiselerden uzak durun. Böylece her davete uyum sağlayabilirsiniz. KOL KESİMİNE DİKKAT Büyük bedenlerde şıklığın yanı sıra rahatlık da arayanlardansanız, ceketlerinizin kol kesiminin geniş olmasına dikkat edin.


manset@sonmedia.nl

Herkes burada. www.sonhaber.nl

Erkekler geç yaşlanıyor

KOLLAJEN salgısı erkeklerde daha fazladır. Derinin kalın, kollajenin fazla olması erkeklerde cilt yaşlanmasının daha geç başlamasını sağlar. Deride incelme, çizgilerde belirginleşme 40-50’li yaşlarda kendini belli eder. Ancak dışarıda geçirilen zamanın daha fazla olması ve güneş koruyucu kullanımına önem verilmemesi, dışsal faktörler yaşlanmanın erkeklerde daha belirgin olmasına sebebiyet verir ki; bu yüzden de erkeklerde derin kırışıklar daha belirgindir.

11

Erkekler tabuları yıkalı çok oldu! 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 METROSEKSÜEL DEDİĞİMİZ “BAKIMLI ERKEK” SAYISINDA CİDDİ BİR ARTIŞ VAR

Önce halılardan başlanıp, daha sonra evde ne var ne yok didik didik edilen ve temizlenen bir döneme giriyoruz: “Bahar temizliği” Annelerimizden bizlere miras kalan bu davranışın pek çok sebebi var aslında. Mevsim değişikliğinin bir göstergesidir mesela.

Beyler bu baharı “mavi mavi” geçirecek OFİS ortamında çalışan erkeklerin vazgeçilmezi siyah ve lacivert takım elbiseler bu ilkbahar ve yaz sezonunda yerini mavi ve tonlarına bırakıyor. Mavi tonlarında bir takım ya da bir lazer ceket dolabınızda olması gereken parçaların başında geliyor. Ofise giderken toz pembe gömleğinizin üzerine mavi tonlarda ceketinizi giyin sabah serinliği kesmek için ceketinizin tonlarında bir fular kullanın. Pantolonunuzun altına giyeceğiniz lacivert ayakkabılarınız ile ofisin en şık çalışanı olun. Daha rahat bir iş ortamında çalışanlar için ilkbahar ve yaz aylarında ‘’jean’’ veya beyaz renkli pantolonlarınızın üzerinde kullanacağınız tişörtlerin üzerine mavi tonlarında ceketler çok kullanışlı olacaktır. Bu sayede şık ve spor bir görünüme sahip olabilirsiniz. Katılacağınız bir davette ya da bir iş toplantısında dikkatleri üzerinize çekmek için beyaz pantolon ceket takım ile çok idaali bir görünüm elde edebilirsiniz. İçerisine giyeceğiniz kareli yada çizgili bir gömlek ile bu kombilinize farklı bir hava katabilirsiniz. Beyaz takımınızı

ayrı ayrı efektif bir şekilde de kullanabilirsiniz. Beyler, blok çizgilere sahip bir mont, bir tişört veya bir gömlek edinin. Hangisini tercih edeceğiniz size kalmış. Üzerinde çizgileri olması yeterli. Açık gri ve tonlarını olabildiğince çok kullanın bu sene. Özellikle açık gri tonlarını toz pembe ve bebek mavisi ile kullanmayı deneyin. Uzun bir trenchcoat satın alın kendinize. Bu trenchcoat spor tarzda da olabilir, klasikte. Seçiminizi tarzınıza göre yapabilirsiniz.

İddialı bir tarz ama deneyebilirsiniz

KIŞ boyunca evde yapılamayan bir sürü temizlik sorununu gideren bu dönemde, halk tabiriyle “baştan aşağıya” yıkıp dökeriz. Camlar, perdeler, çarşaflar, halılar, kıyı-köşe, tabiri caizse santimetre santimetre temizlenir. Bu temizlik olmadan önce, hepimizin vazgeçilmezi gardroplarımızın devir teslim töreni yaşanır. Kışlıklar kaldırılır, bahar ve yazlıklar çıkar dolaplara. Arada atılacaklar, eskiyenler de bir kontrolden geçer. Vazgeçilmezlerimiz ise yine gardrop'un en iyi köşelerine zula edile dursun biz bu sayımızda neler yaptık, onlardan bahsedeyim biraz. GÖRSEL GÜZELLİKLER Hepimizin yakından tanıdığı Karsu Dönmez'le güzel bir söyleşi yaptık. Spor sayfamızda Serap arkadaşımızın yine söyleşi ve haberleri yer alıyor. Ayrıca, bulmaca, sağlık, teknoloji, sosyal medya ile standart haline getirdiğimiz sayfalarda sizlere yine birbirinden ilginç konuları tespit ederek yayınlıyoruz. Bu sayımızda konuk yazarlığı Aykut Torunoğulları yapacak. Bu köşe yazısı içerisinde bende yazı yazmak istiyorum diyenler

Nilgünce

 NİLGÜN ŞAHİN nilgunce@sonmedia.nl

yazılarını gerek bana gerekse de gazetemizin mailine yollayabilirler. Değerlendirmeye alınacaktır. Kendi köşemde ise arada bir yer vereceğim erkek modası ve kadınların görsel güzelliklerine yer ayırdım bu ay! Keyifli okumalar dileğimle... ERKEKLERİ UNUTMADAN Modanın sadece kadınlar için değil erkekler içinde artık vazgeçilmez bir unsur olduğunu kabul etmeliyiz. Son yıllarda bakımlı erkek (metroseksüel dediğimiz) sayısı hızla artıyor. Ve artık erkekler daha bakımlı olmak için kadınlar gibi çıkan trendleri ve moda

yazarlarını takip ediyor. Erkek modasındaki değişimi fark etmemek mümkün değil. Erkekler için tabular yıkılalı çok oldu! Hala aramızda erkekler pembe renk, çiçekli gömlek giymez ya da aksesuar kullanmaz diyen var mı? Genel anlamda nasıl düşünürsünüz bilmem ama moda sektöründe kadın ve erkek eşitliğinin sağlandığı kesin! Moda dünyasının erkek modasında gösterdiği ilgi kadınların ki ile neredeyse eşit seviyede. SAÇ VE MAKYAJ TRENDLERİ Moda sayfamızda geçtiğimiz sayılarda kadınlara yönelik son trendleri ele aldık ve araştırdık. Manşet life gazetemizi takip eden erkek okurlarımızın da dikkatini çekmek sadece kadınlara yönelik bir life eki olmadığımızı siz erkekleri de unutmadığımızı, sizin de modanın bir parçası olduğunuzu bu sayımızda yaptığımız araştırmalarla size ayırdık. Erkek modasını ve kişisel bakımı ön plana çıkarırken bu sayımızda kadın okurlarımıza yer ayırmayı unutmadık. Bu sezonun saç ve makyaj trendlerini yine Manşet Life moda sayfamızda bulabilirsiniz.

BİRAZ iddialı olabilir bazılarınız için kabul ediyorum ama baharın en sıkı trendlerinden biri. Tropikal desenli gömlekler! Beyaz pantolon yada yırtık Jean’lerın üzerine bırakacağınız salaş desenli gömlekler tercih edin! Şehir merkezinde olsanız bile bu kombinde pantolonunuzun paçalarını hafif kıvırmayı unutmayın.

Bakımlı erkekler bunu mutlaka yapın

ERKEKLERDE cilt bakımının temel öğeleri cilt temizliği, nemlendiriciler ve güneş koruyuculardan oluşur. Cilt günde iki defa temizlenmelidir. Ciltteki yağ ve kir artıkları bu şekilde uzaklaştırılır. Cildinizi her gün nemlendirin. Kullanılacak nemlendiricinin güneş koruyucu

içermesi, dışsal kaynaklı yaşlanmanın engellemesinde de etkili olur. Yüzünüzü ılık suyla yıkamanız, cildinizin tıraşa uyumunu sağlar. Cildin tahriş olmasını önlemek için tıraş bıçağınızı haftada bir yenileyin. Tıraş sonrası cildi tahriş etmeyen nemlendirici sürülmelidir.

Sivilcenizi sıkmayın! ERKEKLERİN cilt yapısı kadınlar-

dan farklıdır. Testesteron hormonu, cildin daha kalın, daha yağlı, gözeneklerin daha geniş olmasına neden olur. Yağ salgısının fazla olması aknenin erkeklerde daha şiddetli ve daha uzun sürmesine yol açar. Kas geliştirmek üzere veya atletik performansı arttırtmak amacıyla anabolik steroid dediğimiz ilaçların kullanılması da şiddetli

akne formlarının ortaya çıkmasına neden olur. Akne tedavisinde dıştan uygulanan ve ağızdan alınan ilaçlardan yararlanılır. Akneden kaynaklanan izlerin engellenmesi açısından tedavinin mümkün olduğunca erken başlanması ve sivilcelerin kesinlikle sıkılmaması gerekir. Akne izleri kişinin ileri yaşamında büyük bir sorun olabilir.

Kadınlara özel ipuçları

KALIN KAŞLAR: Kalın kaşlar bu mevsimde de trend kalmaya devam ediyor. Bahar ayları doğal güzelliğimizle ön plana çıktığımız aylardır. Fırçayla düzeltilmiş kalın kaşlar bakışlarımızın daha etkileyici olmasını sağlar. PASTEL TIRNAKLAR: Bahar aylarının gelmesi ve güneşin yüzünü göstermesiyle koyu renklerden vazgeçip cıvıl cıvıl olmanın zamanı geldi. Pastel renk ojeler bu sezonun trendi DUMANLI GÖZLER: Kalemi düzgün çekemiyorsan dert etme! Bu dönem 'makyajın ile uyumuşsun' havası moda gözlerde. Birkaç farklı ton kalemi çektikten sonra fırça yardımı ile kalemi dağıt ve trendin gerisinde kalma. DÜŞÜK AT KUŞRUĞU MODELİ: Yapması oldukça kolay olan bu modelle hem daha şık görüneceksin hem de yüzünün güzelliği ortaya çıkacak.

Pastel renkler bahar için sürpriz değil ama bu sene palette daha çok renk var! Solgun pembeleri rahatlıkla bütün kombinlerinde kullanabilirsin. METALİK GÖZ MAKYAJI: Dudaklar ve tırnaklar matlaşırken gözler neden parlamasın? Gümüş rengi farın içinde siyah kalem kullanarak bu bakışları yakalayabilirsin. DAĞINIK SAÇLIR: Saçlarını açık kullanmak istiyorsan, baharın rüzgarından faydalan. Saçlarının şeklini hem doğal hem de şık gösteren bu modeli rahatlıkla uygulayabilmek için saçlarını kalın tutamlara ayırıp maşala. Daha sonra bırak rüzgar işini yapsın.

PASTEL DUDAKLAR:


www.sonhaber.nl

12

Antidepresan ilaçlar için DNA testi yapılacak

ERASMUC MC hastanesi farmakoloji uzmanı Ron van Schaik’ın yaptığı açıklamada, uzmanların kişilere antidepresan ilaçları vermeden önce DNA testi yaptırdıklarını belirtti. Kişilerin kullanacakları antidepresan ilaçlarına karşı hassas olup olmadıklarını DNA üzerinden araştıran uz-

10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Bakış Açısı

 AYKUT TORUNOĞULLARI

Çapkın Enrique

Gönderin, yayınlayalım atorunogullari@sonmedia.nl

Evlilik üzerine... BİR genç kız bir gün çiçekler ve güllerle dolu bir bahçede dolaşırken bahçıvanla karşılaşır ve bahçıvana “bir gül koparabilir miyim” diye sorar? Bahçıvanda “evet ama yalnızca bir tane der ve bir şartım daha var. Bahçede ilerledikçe geri dönüp koparmak yok kararını vereceksin” demiş. Kız da tamam demiş ve ilerlemeye başlamış o kadar çok güzel çiçekler ve güller varmış ki karar vermekte zorlanıyormuş. Acaba bu mu? Şu mu? diyerek ilerlemeye başlamış. Seçimde zorlanırken ve karar veremez haldeyken bahçenin arka taraflarına kadar gelmiş. Arka taraflarda çiçeklerin güllerin bittiğini ve sadece yeşil yapraklar arasında dikenler ve çalıların kaldığını görmüş ve artık geri dönme ve koparma şansı kalmadığından diken ve çalılara razı olmak zorunda kalmış. Bu örnek bir genç kız yetiştiği zaman ve onu isteyenlerinin çoğaldığı zaman naz yapan ailesi, annesi, babası herkesi beğenmeyen kendisi her şeyde kusur arayan, isteyen genci beğenmeyen, ailesini beğenmeyen, küçük gören, maddi duruma önem veren ve sürekli uzatan erteleyen aileleri anlatır bekli de. Ve bir de bakmışlar ki kızın yaşı bayağı ilerlemiş, isteyenleri azalmış güzelliği solmuş. İsteyenleri de yaşını ve güzelliğini imalı bir şekilde sorun etmişler ve elde sadece dikenler çalılar kalmış. Aslında her genç kız evlilikte mükemmel erkek arar ve bu erkekler dünyanın her köşesinde vardır. Ama unutulan dünyanın yuvarlak oluşudur yani köşesizdir; yani bulunması zordur. Evlilik nedir peki ? İki farklı insanın, iki farklı ruhun bir araya gelmesi mi? Ya da yaşantıları kültürleri farklı olan iki insanın yepyeni bir yaşam ve kültür oluşturması mı? Ülkemizde ve dışında yaşayan toplumumuz insanlarında son dönemlerde çok fazla boşanan çiftler var ve yine boşanmak için açılmış çok sayıda davalar sözkonusu. Yapılan ciddi bir araştırmada en çok boşananların birbirine aşık olduğunu sanarak ve severek yapılan evlilikler olduğu ortaya çıktı.Nedeni ise evlilikten önce verilen vaatler ,söylenen sözler ve pembe yalanlar. Evlilik öncesi bunlar çok güzeldi ve şirin geliyordu iki tarafa… Ama evlenince bütün gerçekler ortaya çıkıyor ve tahammül edilmez bir hal alıyor ne yazık ki! Sonuç iyi günde kötü günde birlikte olmak sözünden çıkıyor ve artık iyi avukat kötü avukat seçimi başlıyor, boşanmanın hızlı olabilmesi ve son bulması için… Yine yapılan araştırmalarda en kalıcı ve sağlam evliliklerin görücü usulü ile yapılan evlilikler olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü bu tür evliliklerde her iki tarafı da tanıyan bilen anlayan büyükler araya giriyor. Bu uygundur, mutlu olursunuz gibi tavsiyeleri önemli oluyor. Bu tür evliliklerde başlangıçta alışma dönemlerinde zorluklar yaşansa da zaman geçiyor ve çocuk ve çocuklar dünyaya geliyor. Birbirlerine alışılıyor zamanla ve mükemmel olmasa da vazgeçilmez bir evlilik yaşanıyor. Ayrıca, bu tür çiftler yaşlılıkta hep birbirlerini arayan bir arada olmak isteyen ve ayrılmak istemeyen çocuklar gibi birbirlerine bağlı ve sevecen oluyorlar aynı zamanda… Yani kısacası evlilik sadece kişinin kendisi için yapılmamalı. Bir aile kurmak için,doğacak çocuklar için, onların nişanlarını düğünlerini görmek için, torunlar sevmek onlara hediyeler alabilmek için, evlilik belki de kendin dışında yaşanılabilenleri görmek için ve belki de kendin dışında başkaları için yapılır! Yani masallardaki gibi bir birilerini çok seven ve aşık olan delice ömürlerinin sonuna kadar mutlu yaşayan, pembe panjurlu bir çiftlik evleri olan evlilikleri beklemeyin sakın! Bunların masallarda anlatılma nedeni budur zaten, masal olduğu için. Kısacası genç kızlar, genç erkekler evlilik kararı aldığınız anda kusursuzluk aramayın ve fazla zorlamayın kısmetlerinizi fazla ertelemeyin yani karar verin! Ve unutmayın: Kırk ayak bile nasıl yürüdüğüne dikkat ettiğinde yürüyemez olmuş.

manların, bu sayede yaşanabilecek yan etkilerinde önüne geçmeyi hedefliyor. İlaçların kişiler üzerinde etkisini de ele alan bu yöntemin, kullanılan anti depresanın ne kadar sürede faydalı olduğu inceleniyor. Erasmus MC hastanesinde 2013 yılında kişilerin ilaç kullanmadan önce

ri taSOSYAL paylaşım siteleri ünlüle yor. Siz-

uru kip etmeyi bir tık ötede bulund iniz rediğ iste ı asın alm yer de bu sayfada layın, değersim ya da yazılarınızı bize yol ızda yafam lendirme sonrasında bu say l a.n edi onm yınlansın: manset@s

gen incelemesi yaptırmasında yüzde 50 artış olduğu görüldü. DNA testinin alınan kan ve tükürükle gerçekleştiği aktarıldı. Shaik, Hollanda halkının yaklaşık yüzde 10’unun genetik olarak ilaçlara karşı dayanıklı olduğu ve bu nedenle ilaçların etkisini uzun bir süre sonra gösterdiğini açıkladı.

MANŞET TAKVİM

Türkiye'de ilgi çekecek çok şey var. Ama kızları fazla güzeller! Madonna: Türkleri kıskanıyorum! Onlar mükemmel bir ülkede yaşıyorlar!

Enrique Iglasias:

Kahkaha makinesi Sefa Doğanay geliyor

STAND-UP’ÇI Sefa Doğanay, dört ayrı gösteriyle Hollanda’daki sevenleriyle buluşuyor.

11 Nisan 12 Nisan

16 Nisan 17 Nisan

18 Nisan 19 Nisan

ek Kadınlarla erk nre eşit olsaydı, p N, A T K U ses PAM NU D pinokyo O d z DAN olma ı.

20 Nisan

21 Nisan

» Beyoğlu Akustikhane Cinetone – Amsterdam » Konser: Soner Sarıkabadayı Roosdaal- Brussel » Manyakk from the 90s till now Club Empire – Rotterdam » Konser: Model Rabotheather Hengelo – Hengelo » Stand up Sefa Doğanay Deventer Schouwburg – Deventer » Konser: Candan Erçetin Nieuwe Luxor – Rotterdam » 50. Yıl Göç- Yavuz Nufel: Zuidplein Theater » Beyoğlu Gecesi Cinetone – Amsterdam » Konser: Model Theather Zuidplein – Rotterdam » Konser: Murat Başaran Club Sess- Uithoorn » Nevi Beyoğlu Poppodium Atak – Enschede » Stand up : Sefa Doğanay Stadsschouwburg Utrecht – Utrecht » Konser : Sagopa Kajmer Club LA – Enschede » Stand Up : Sefa Doğanay Meervaart – Amsterdam » Turkish Night Roses Lounge – Arnhem » Stand up: Sefa Doğanay De Doelen – Rotterdam


manset@sonmedia.nl

Yemekte bir bardak su içmek

SOFRA kültürümüzde mutlaka su bulundururuz. Bu kültürün yer edinmesi çok doğrudur. O zaman nerede yanlış yapıyoruz? Tabi ki suyun ne zaman içileceği konusunda. Acaba her lokmadan sonra mı su içmeliyiz? Yoksa yemeğin ortasında mı? Ya da yemekten sonra mı? Doğru olan nedir? Hiçbiri. Yemek yemeğe başladığımızda 3 nefes-

Tazeliğini nerden anlarız?

BUZDOLABINDA unuttuğunuz yumurtaların taze mi yoksa tarihi geçmiş mi olduğunu nasıl anlarsınız? Yumurtaların taze olduğunu anlamak için bir kaseye 4-5 parmak yüksekliğinde su koyun. Yumurtaları suyun içine bırakın. Yumurtalar dibe batıyorsa taze demektir. Eğer suyun üzerinde yüzüyorsa yumurtalarınız eskimiş demektir ve kullanmamanızı öneririz.

le bir bardak suyu (200ml) yudumlamamız uygundur. Yemek yerken yemeğin başında su içildiğinde içilen suyun yenilen gıdaların sindirilmesine, gerekli vitaminlerin emilmesine katkıda bulunur ve midede doygunluk hissi vererek az yemeye vesile olur. Sofranın ortasında bol acılı yemekten sonra su içmek vücudumuzu yıpratacaktır.

13

Nuh Tufanı vizyonda 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 İSLAMİ DEVLETLERDE YASAKLANAN FİLM HOLLANDA’DA GÖSTERİME GİRİYOR

SonFM Top 20

Russell Crowe’un başrolünde oynadığı ve Türkiye’de geçen hafta vizyona giren “Nuh: Büyük Tufan” filmi, İslami gerekçelerle Malezya’da da yasaklandı. Film, daha önce Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri’nde de yasaklanmıştı. 1 1 DÜNYANIN BÜTÜN SABAHLARI MUSTAFA CECELİ 2 SARIL BANA .........................FERHAT GÖÇER 3 HELAL ETTİM .......................MERVE ÖZBEY ft. ERDEM KINAY 4 BİRİ VAR ................................HANDE YENER ft. VOLGA TAMÖZ 5 NEYLEYİM İSTANBUL'U .......MURAT DALKILIÇ 6 İNSAN....................................BORA DURAN 7 ZORUN NE SEVGİLİM ...........İREM DERİCİ 8 HAFIZA..................................FUNDA ARAR ft. ENBE ORKESTRASI 9 İNSAN....................................BORA DURAN 10 AŞKIN ZİNDANLARI BAHADIR TATLIÖZ ft. ÖZGÜN 11 EYVAH...................................EMRE AYDIN 12 IRGALAMAZ..........................BENİ GÜLŞEN 13 MEYHANELER SEN ..............GECE YOLCULARI 14 UNUTMA BENİ ÇİÇEKLERİ....BURCU GÜNEŞ 15 HADİ O ZAMAN ....................TARKAN ft. NAZAN ÖNCEL 16 AŞKA KÖLE...........................ALEV KURMUŞ 17 SAYGIMDAN..........................BENGÜ 18 NE FARKEDER.......................GÖKHAN ÖZE 19 SENDEN İYİ YAPARIM ..........HİLAL CEBECİ 20 DOST .....................................BAHADIR MENEVİŞ SON FM’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

Nefes nefese bir polisiye

Tasarımcı YSL’in hayatı

filmi izlemek isteyenlerin büyük beğeni ile izleyeceği The Bag Man Sinemalarda. David Grovic'in ilk yönetmenlik denemesi olan The Bag Man, sinema severlere renk paleti oldukça geniş bir suç filmi çeşitlemesi vadediyor! Bir dizi cinayet işledikten sonra kendisini bir otel odasına atarak işverenini beklemeye koyulan, esrarengiz bir çanta taşıyan esrarengiz bir adamın öyküsünü anlatan film, yılın merakla beklenen ara sıcaklarından biri! Başrollerini Robert De Niro ve John Cusack'ın yanı sıra Rebecca Da Costa, Crispin Glover ve Dominic Purcell gibi isimlerin paylaştığı film 3 Nisan’da Hollanda sinemalarında gösterime girdi.

1957 yılında, Paris'teyiz. Henüz 21 yaşında olan üstün yetenekli tasarımcı Yves Saint Laurent, moda gurusu Christian Dior'un sağ koludur. Christian Dior ansızın hayatını kaybettikten sonra işlerin başına geçen Yves Saint Laurent, ilk tasarımını hazırladıktan sonra ünü tüm hızıyla yayılmaya başlar. Artık moda dünyasının yükselen yıldızıdır. Bir moda şovu sırasında Pierre Bergé ile karşılaştığında ise hayatını tamamen değiştirecek bir ilişkiye adım atmış olur. Birbirlerine aşık olan ikili, iş hayatında da birlikte hareket etmeye başlarlar. Üç yıl sonra ise kendi markasını, Yves Saint Laurent'i yaratmış olur. Ne var ki Yves Saint Laurent'in yaratıcılığı hem özel hayatını hem de iş yaşamını etkiler.

Nuh rolünde Akademi Ödüllü Russell Crowe'u izlediğimiz filmde Crowe'a Jennifer Connelly, Emma Watson ve Anthony Hopkins gibi isimler eşlik ediyor. Filmin yönetmeni ise en son Black Swan filmiyle izleyici karşısına çıkan ünlü yönetmen Darren Aronofsky.

POLİSİYE

Demet Akalın’dan “rekor” geliyor geldiği cemre düşmesinden, yazın geldiği de hit fabrikası Demet Akalın’ dan belli oluyor. Doğum yaptıktan sonra konserlerine kaldığı yerden devam eden Demet Akalın, Nisan ayında çıkaracağı yeni albümü “Rekor” ile bu yılın da konser rekortmeni olacağının sinyallerini şimdiden veriyor.

BAHARIN

Safiye Soyman’dan sürpriz karar!

MÜZİK dünyasının önemli isimlerinden biri olan Safiye Soyman, geçtiğimiz gün Saba Tümer'in konuğu oldu. Safiye Soyman, bir rock single albümü çıkaracağını ve herkesin çok şaşıracağını söyledi. Bir Rock müzik sanatçısıyla düet yapacağı ve Eylül 2014 gibi albümün piyasaya çıkacağının haberini verdi. Safiye Soyman, farklı tarz çalışmalara sıcak baktığını açıkladı.

Müzik dünyasından gelişmeler

Nazan & Tarkan beğenildi UZUN zamandır beklenen Nazan Öncel ve Tarkan düeti geçtiğimiz günlerde NetD müzik portalında yayınlandı. “Hadi O Zaman” şarkısı müzikseverler tarafından beğeni topladı. Tarkan kendi albümünü çıkarmadan önce Nazan Öncel ile düet single çıkaracağını uzun zamandır duyuruyordu. Nazan Öncel ile daha önce yaptıkları “Nereye Böyle” ve “Hay Hay” single çalışmaları büyük ilgi toplamış ve dinleyiciler tarafından benimsenmişti. Aynı başarıyı 23 Mart’ta piyasaya

sürdükleri “Hadi O Zaman” şarkısı ile de yakalamak isteyen ikilinin, şarkıya klip de çektikleri belirtildi.

MALİZYA Film Sansür Kurulu Başkanı Abdül Halim Abdül Hamid, “Bir peygamberin yüzünün gösterilmesi İslam’da yasaktır. Eğer film Malezya’da gösterilseydi çok fazla tepkiye yol açabilirdi” dedi. Mısır’daki El Ezher Üniversitesi de filmin yasaklanması yönünde fetva vermişti. 2014 yılının en büyük yapımı, Russel Crowe imzalı Nuh Tufanı filminin konusu şöyle: Ölümcül bir sel felaketi dünyadaki tüm yaşamı tehdit ettiğinde Hz. Nuh, Tanrı'dan aldığı kutsal bir emir doğrultusunda bir gemi inşa etmeye başlar. Bu devasa gemiye her canlı türünden örnekleri alarak insan ve canlı hayatının devamlılığını emniyet altına alacaktır. Öncelikli amaçlarından bir diğeri de eşi Naamah ile oğulları Ham, Shem ve arkadaşı Ila'nın hayatlarını kurtarmaktır. Öte yandan yaşadıkları yerde bulunan insanlar Nuh'un planını öğrenip onu öldürmeye yelteneceklerdir. Ancak Nuh ne pahasına olursa olsun ürkütücü bir şekilde yükselmekte olan su seviyesine karşı umudunu korumaya ve bu zorlu görevi yerine getirmeye çalışacaktır.

Şarkı seçimini beş dakikada yapıyoruz

O SES Türkiye yarışmasıyla tanınan Funda Demirezen ve arkadaşlarının çıkardığı amatör klip, sosyal medya da paylaşım rekorları kırmaya başladı. Bizde Manşet Life ve SonFm ekibi olarak kendilerine ulaşıp, gündemde olan klipleri ve geleceğe dair atacakları adımları konu alan kısa bir söyleşi yaptık. Funda Hanım Hande Yener'in Ya Ya Ya Ya şarkısını seçmenizdeki sebep nedir? - Açıkçası şarkı seçimi bizim için çok ani oldu! Gündemde olan ve dillerden düşmeyen hareketli bir şarkı seçmek istedik ve ortak kararımız geçen yıl yaza damgasını vuran Hande Yener'in Ya ya ya adlı şarkısı oldu. Yeni çalışmalarınız olacak mı? - Yeni çalışmalarımız kesinlikle olacak. Şu an hangi parça olacağı hakkında bir fikrimiz yok, zaten biz de şarkı seçimini 5 dakika içerisinde yapıyoruz. Yaptığınız çalışmalara ilgi ne durumda? - Şimdiye kadar sadece iki çalışmamız olmasına rağmen sosyal medyada çok konuşuluyor ve paylaşılıyor. Farklı farklı sitelerde videolarımız yayınlanıyor ve aldığımız pozitif yorumlar da açıkcası bizi çok mutlu ediyor. Tabii ki bunların yanında negatif yorumlar da yer alıyor ama biz pek takmıyoruz. Müziğin dışında hayatınızda neler var? Günlük yaşantınızla da sizi tanıyabilir miyiz? - Günlük hayatımız başkalarından pek farklı değil. Kendi halimizdeyiz. Okul, iş, aile gibi. Genelde hobilerimiz ve ilgi alanlarımız birbirine yakın. Boş zamanlarda kitap okumak, müzikle ilgilenmek, fotoğraf çekmek ve video montajı yapmak gibi uğraşılarımız var. Funda'nın çalışmalarında yer almaya devam edecek misiniz? - Şimdilik bir planımız yok.


www.sonhaber.nl

14

ALTIN BULMACAYI çözüp, ALTIN ŞİFREYİ bilenler kazanıyor

SEN DE ÇÖZ, SEN DE KAZAN

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza 1 adet ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Doğru cevabınızı mail yoluyla en geç 17 Nisan 2014’e kadar iletin, çekilişe katılıp kazanma fırsatını yakalayın. E-Mail: bulmaca@sonmedia.nl

1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek adresten kimliğini beyan ederek bizzat teslim alacaktır. Ödüller kesinlikle paraya çevrilemez.

10 Nisan 2014

Manşet BULMACA

Haber ve Reklam Gazetesi

 SÖZCÜK YERLEŞTİRME

 ALTIN BULMACA 1

3

4

 SAYI YERLEŞTİRME

2

5

1

2

3

4

5

Altın Şifre:  SUDOKU / KOLAY

 SUDOKU / ORTA

 SUDOKU / ZOR

2 BASAMAKLI 11 22 28 29 34 35 40 41 46 60 61 71 72 75 76 81 97 3 BASAMAKLI 100 142 162 163 249 299 300 362 386 434 438 475 646 737 763 826 831 832 974 4 BASAMAKLI 1309 1431 1855 3121 3508 3902 4000 5406 6063 7586 7627 7999 8657 8861 9511 9792 5 BASAMAKLI 21458 26672 27231 37276 40687 50027 54814 64509 68485 69957 72184 73581 74780 77922 93182 6 BASAMAKLI 119039 206960 664207 665609 711673 716116 966765 985108 7 BASAMAKLI 1502128 2317962 3267111 4132019 6511601 6625048 8272660 8916590 9801206


manset@sonmedia.nl

Bilgi Panosu

Deventer Başkonsolosluğu

Adres: Keizerstraat 8, 7411 HG, Deventer Telefon: 0570 688 650 veya 010 766 00 07 (Ücretsiz) Fax: 0570 619 554 E-Mail: consulate.deventer@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 061 359 38 75 numaralı telefonla arayabilirsiniz. Önemli Uyarı: Adli vaka, ölüm, polise intikal gibi durumlarda başkonsolosluğumuza bilgi verilmesi önemle rica olunur.

ÖNEMLİ TELEFONLAR Alarm veya Polis: 112 Geen spoed, wél politie: 0900-8844

Rotterdam Başkonsolosluğu Adres: Westblaak 2, 3012KK, Rotterdam Telefon: 010 201 2000 Fax: 010 201 2050 E-Mail: consulate.rotterdam@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 064 102 45 88 numaralı telefonla arayabilirsiniz.

Konsolosluk işlemleri ile ilgili her türlü bilgiyi www.konsolosluk.gov.tr adresinden edinebilirsiniz.

Türkiye’de kalıp yaşamak isterim

15

T.C. Lahey Büyükelçiliği Adres: Jan Evertstraat 15, 2514 BS The Hague | Telefon: 070 302 31 00

10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 DÜNYACA ÜNLÜ HATAYLI KARSU DÖNMEZ:

Yeni albümde yarı yarıya Türkçe şarkılar olacak

Son çıkarmış olduğunuz single ile beraber türküleri caz versiyonunda insanlara sevdirdiniz. Bu çalışmalar devam edecek mi? İkinci albümümde 11 şarkı içerisinde 3 adet Türkçe şarkı vardı. Bunu üçüncü albümümde daha çok yapacağım. Belki yarı yarıya olabilir.

Penguenleri biz de seviyoruz ama, işimiz

gerçekleri yazmak. Foto: Hayrettin Özcan

Kendi besteleriniz var mı? annem ve babam “Piyanoyu ne yapacağız İki albümümde de bulunan tüm İngilizbaşka bir enstürman seç dediler.” Bir yıl ce eserlerimin söz ve müziği bana ait. Şu daha zaman geçti ve hayalimde olan piyaanda yine yeni albüm çalışmam için beste no’yu ailem aldı. O günden beri piyano çalıve müzik yapıyorum. Türkçe şarkılarda ise yorum. Piyano haricinde sahnede gitar ve klasik piyano eğitimi aldığım için ve caz melodika da çalıyorum. meraklısı olduğum için farklı bir doku katma amaçlı “mix” aranje Foto: Eric van Nieuwland çalışmaları yapıyorum. Türkiye müzik sektörü Hollanda ya nazaran daha bir kalabalık ve popülerliği daha bir fazla gözüküyor. İleride tamamen Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa İngilizce ağırlıklı şarkılara mı ağırlık vereceksiniz, Hollanda da kalarak? Ben piyano arkasında hem müzik yapıyor hemde söz yazıyorum. Aslında Türkçem iyi olsa, Türkçe bestelerde yapmak istiyorum. Gerek çok sevdiğim için gerekse de Türkçemi geliştirmek için uzun bir süre Türkiye’de kalmak istiyorum. Bu sürekli de olabilir. Çünkü ülHollanda da erişebileceğiniz noktaya kemizi çok seviyorum. Ama Hollanda’nın geldiniz mi? bana verdiği en büyük artı, dünyayı daha Hollanda’da önemli festivallerin hemen rahat gezmeme vesile olması. Ama her şeyhemen hepsinde yer aldım. Konserlerime den önce tüm çalışmalarımın doğrultusun gelen dinleyicilerden aldığım olumlu eleştida bu durumu zamana bırakmaktan başka riler çok fazla. Yine Televizyon ve radyo bir şey yok, şimdilik… programlarının çoğuna gittim. Özellikle biliKendinize ayırdığınız vakitlerde neler nirlik açısından, Pauw & Witteman, De Weyapıyorsunuz? reld Draait Door, Soul & Jazz programları Konserim olmadığında yeni besteler yagibi. Ayrıca, hayatım hakkında belgesel yapıyorum. Müziği gereçkten çok seviyorum. pıldı. (Karsu, I hide a secret) Bu belgesel Bunu şöyle düşünebilirsiniz, bir şairin kitap Amsterdamın en önemli belgesel festivali yazması gibi bir şey. Yeni şarkılarımı yazolan “Documentary Festival mak kağıda dökmek ve üzerlerine müzik Amsterdam”da gösterildi. yapmak. En büyük keyfim müzik. Ayrıca, Hala uluslararası belgesel film festivalleyemek yapmayı çok seviyorum. Ek olarak rinde gösterimde. Yine ek olarak, Masterseyahat etmekte hobilerim arasında. Yani Peace (dünya barış örgütü) beni barış elçisi yaptığım iş içerisinde bulunan hemen heolarak istedi. Bende 2013 yılında “Raise our men her tema benim hobilerimi oluşturuhands” adlı barış şarkısını yazdım. Ve iyi bir yor. müzik klibi isteğim vardı. Onu da “Gesi Piyano haricinde müzik aletlerine ilgiBağlarına” çektiğimiz kliple gerçekleştirniz nedir? Başka enstürman kullanıyormu- dim. Her yeni yaptığım konser, beste ya da sunuz? bir çalışma da kendimi daha çok geliştirdiği5 yaşımda müzik derslerine başladım. 7 mi ve yükseldiğimi hissediyorum. O yüzyaşında enstrüman çalmak gerekiyordu. Be- den daha yapılacak çok şeyin olduğuna inanim piyanoya çok büyük ilgim vardı. Fakat, nıyorum.

Dev kadromuzla her gün yaşamdan spora, gündemdeki olaylardan teknolojiye kadar onlarca gerçek haber veriyoruz... Hollanda’nın tarafsız tek Türk medyası SON HABER her saniye sizlerle...

www.sonhaber.nl


www.sonhaber.nl

16 10 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Hasselbaink Kayseriye mi gidiyor? HOLLANDALI eski milli futbolcu Jimmy Floyd Hasselbaink’in İstanbul’da oynanan Galatasaray- Kayserispor maçını izmeye gitmesi Kayserispor’la teknik direktörlük için görüştüğü haberlerinin çıkmasına sebep oldu. Konuyu menajerine sorduk, Kayserispor ile bir ön görüşme yapıldığını

doğrulayan Hasselbaink’in menajeri bu transferin sezon sonunda netleşeceğini şimdilik ilk adımın atıldığını doğruladı. Belçika ikinci lig ekiplerinden Royal Antwerp kulübünü çalıştıran Hasselbaink’in son günlerde kulübü ile yaşadığı problemler medyada yer almıştı. Gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.

“330 futbolcumuz var ama yetmiyor” Manşet SPOR

 S.V NİEUW UTRECHT BAŞKANI EFRAİL ATAK’TAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

43 yaşında ve yaklaşık 25 yıldır ticaretle uğraşan Efrail Atak, futbola olan ilgisini ticarete de taşıyarak spor mağazası açmış. 1994 yılında şu an başkanlığını yaptığı S.V. Nieuw Utrecht kulübünü arkadaşlarıyla beraber devralmışlar. Atak, sahalarının kötü olmasından diğer sorunlara kadar herşeyi Manşet’e anlattı.

Türkiye’de kısa sürede başarı bekliyorlar

KULÜBÜMÜZDEN geçen sene 3 oyuncu Bucaspor’a gitti ama yapamayıp geri geldiler. Burada tesislerimiz ve sahalarımız çok iyi, bu tesis ve sahalar Türkiye’ deki birçok kulüpte yoktur. Yeterli desteği alırsak çok daha iyi şeyler yapacağımıza inanıyorum. Hatta bu amaçla Türkiye’den kulüplerle ortak çalışmak için girişimlerde bulunduk ama Türkiye’de kısa sürede başarı beklentisi olduğu için çok sıcak bakılmıyor.

Sorunlar dediniz! Ordan başlarsak; neydi o sorunlar? - İlgisizlik. Türk insanının futbol kültürü çok yüksek değil ve kulüplerin gönüllülere ihtiyacı var. Gönüllüler olmazsa bu işler olmaz! Bizim zamanımızda Utrecht’te Yaşam ve Arhadanspor vardı, yerimiz çok eskiydi ve ayakta kalmamız çok zordu. Şu anda bulunduğumuz yere 2002 de gelmemiz gerekirken belediye ile problemler yüzünden 2012 yılında gelebildik. Utrecht`te büyük bir yer olması gerektiğini düşündük. Geçte olsa bu isteğimize kavuştuk. Hedefleriniz açısından mı küçük yerleri istemediniz? - Evet, spor sadece başarı için yapılmamalı diye düşünüyorum. Disiplin ve sağlıklı yaşamın önemi için yapılmalı. O dönem 80 futbolcumuz varken, şu an da 330 futbolcuya ulaştık ki bu bile az. Burada ki sporcularımız içinde hiç futbol oynamamış olanlarda var onların amacı sağlıklı yaşam için spor yapmak. 300 futbolcu az dediniz hedefinize henüz ulaşılmamış gibi sanki... - Evet, çünkü burası bir amatör kulüp ve gönüllülere ihtiyacımız var. Birde ailelerin tavrı var. Aileler çocuklarına baskı yapıyorlar çok yetenekli görüyorlar ve sabretmek istemiyorlar. Bu da tabii ki spor kültürü sorununu orta-

ya çıkarıyor. Bilinçli değiliz dediğim noktaalrın en önemlisi de bu! Çocuklar nasıl yetiştirirlir, spor aşısı nasıl verilir gibi vs. Ben 7 sene önce buraya başkan olduğumdan beri çevrede bulunan diğer kulüpleri gezerek eksiklerimizi sıkıntılarımızı giderme amaçlı çalışmalar yaptım. Bunun asıl önemi ayrımcılığı en asgariye indirip yok etmekti. Kişiler üzerinde ki sıkıntıları aşsakta, belediye ile olan problemlerimiz hala devam ediyor. Biraz da önyargı olabilir mi? - Bunun genel bir cevabı var elbet. 50 yıl öncesine kadar gide-

biliriz. Mesela, hep gideceğiz diyen bir zihniyetle kurduğumuz temel taşlarımızın oturmaması gibi. Bu da Hollanda toplumuna olan entegremizi geciktirdi. Ki hala bu yönde çok sıkıntılarımız var. Kendi kulübümüzde her kesimden farklı ülke vatandaşları olan futbolcuların olduğu bir takım kurma derdimiz devam ediyor. Sadece Türk kulübü olup Türk futbolcuları oynatmak istemiyoruz! Eğer onu bizler yaparsak, ayrımcılığı kendimizde tasvip etmiş oluruz. Önyargıların biraz olsun yıkılmasına yardımcı olmak bir diğer hedefimizdir.

S.V Nieuw Utrecht Genel Koordinatörü Ömer Soner, “Daha iyi olabilmemiz için daha çok gönüllülere ihtiyacımız var. Ayrıca malesef ailelere ulaşamamız büyük handikap bizim için” dedi. Kulüpteki 300’ü aşkın çocuk ve gencin başarılarına ortak olmak için Nieuw Utrecht bünyesine katıldığını belirten Soner, “Burada 300 çocuk ve genç var. Bunlar Utrecht şehrinde değişik kulüplerde oynasalardı kaybolurlardı. İçlerinde hiç stada gitmemiş çocuklar vardı, biz onlar-

la maça gittik stadı gezdik, böyle bir organizasyona Hollanda kulüplerinde olsalar gidemezlerdi biz burdaki hocalar ve gönüllülerle bunu yaptık” dedi. Soner Hollanda futbolunda yaşanan kalite düşüklüğünün kendilerini de etkilediğini belirterek, “Bu duraklama geçtikten sonra bizim de kalitemizin artacağını düşünüyorum. Bu da doğal olarak başarıları beraberinde getirecektir. Taşları sağlam yerleştirirsek başarıların gelmesi çok normal olacaktır” dedi.

Ömer Soner: Daha çok gönüllüye ihtiyacımız var

Batı Almanya’nın ilk zaferi 1954’te geldi 1930’dan bugüne Dünya Kupası...

PANZER

1954 FIFA Dünya Kupası İsviçre´de 16 Haziran- 4 Temmuz tarihlerinde oynanmıştır. Bu tarih aynı zamanda FIFA nın 50. kuruluş yıl dönümü olup son olimpiyat şampiyonu olan ve 28 maç yenilmeyen Macaristan ile Batı Almanya ile final oynamış, Macaristan 3-2 kaybetmiştir. Böylelikle Batı Almanya tarihinde ilk kez Dünya Kupasını kazanmıştır. Bu turnuvanın en önemli olayı ise takımların ilk kez numaralı formalarla sahaya çıkmış olmalarıdır. Final: Batı Almanya 3- Macaristan 2

1958 FIFA Dünya Kupası İsveç´te 8- 28 Haziran tarihlerinde oynanmış olup bu üstüste avrupa kıtasında oynanan ikinci dünya kupasıdır. Türkiye o tarihte FIFA tarafından Asya grubuna dahil edildi ve rakip olarak İsrail ile eşleşti. Bu eşleşmeye itiraz eden Türk hükü-

EZDİ GEÇTİ

meti Avrupa grubunda oynaması gerektiğini aksi takdirde kupadan çekileceğini bildirdi. Yapılan itiraz FIFA tarafından reddedilince İsrail kupaya direkt katılmış oldu. 1958 Dünya Kupasında ise, ev sahibi ülke İsveç i 5- 2 yenen Brezilya şampiyon bitirmiştir. Final: Brezilya 5- İsveç 2


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.