Manşet Gazetesi Hollanda

Page 1

www.sonhaber.nl

manset@sonmedia.nl

Amsterdam | Bergen op Zoom | Breda | Den Haag | Deventer | Enschede | Eindhoven | Rotterdam | Utrecht | Venlo | Zwolle

25 Nisan 2014

Sayı: 5 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 25 Nisan 2014

www.xforceservices.nl

fb.com/hessenmanset

@hessenmanset

issuu.com/mansetgazetesi

www.sonhaber.nl

14

Çeyrek Altın Ödüllü MANŞETBulmaca

10 Nisan 2014

ALTIN BULMACAY I çözüp, ALTIN

SEN DE ÇÖZ, SE ŞİFREYİ bilenler kazanıyor N DE KAZAN 1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyo ruz.

Haber ve Reklam Gazetes i

I ALTIN BULMAC

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak okurumuza 1 çekilişle, bir adet ÇEYREK ALTIN hediye Doğru cevabınız ediyoruz. ı mail yoluyla en geç 17 Nisan iletin, çekilişe 2014’e kadar katılıp E-Mail: bulmaca@ kazanma fırsatını yakalayın . sonmedia.nl Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek ederek bizzat teslim alacaktır. adresten kimliğini Ödüller kesinlikle beyan paraya çevrilemez .

Manşet BULM AC

A

I SÖZCÜK YERLEŞ TİRME

1

4

4. sayımızın talihlisi: Sevgi Süzen

 SADECE BÜYÜKLER DEĞİL BU SENE ÇOCUKLAR DA RENGARENK

Cıvıl cıvıl, kıpır kıpır

3

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza bir adet ÇEYREK ALTIN armağan ediyoruz. Kare, Çengel, Sudoku ve Sözcük Yerleştirmece. Hepsi birbirinden keyifli bulmacamızı çözün, çekilişe katılın, kazanma şansını yakalayın. Sen » Altın Bulmaca 14. sayfada

A

I SAYI YERLEŞ TİRME

Üniversiteli Nadide Sultan yönetmen koltuğunda

Çocukların aşısı sevgidir 2

5

de ÇÖZ, sen de KAZAN

I SUDOKU /

KOLAY

Bu sezonun en trend çocuk giyim modelleri arasında farklı olmak ve şık olmak ön planda. Özellikle kız çocuklarında bu sezon renkler son derece moda. Yetişkin modasında trend olan her giyim çocuk modasında da trend.

Altın Şifre:

I SUDOKU /

1

2

3

4

5

ORTA

I SUDOKU /

ZOR

2 BASAMAKL I 11 22 28 29 34 35 40 41 46 60 61 71 72 75 76 81 97 3 BASAMAKL I 100 142 162 163 249 299 300 362 386 434 438 475 646 737 763 826 831 832 974 4 BASAMAKL I 1309 1431 1855 3121 3508 3902 4000 5406 6063 7586 7627 7999 8657 8861 9511 9792 5 BASAMAKL I 21458 26672 27231 37276 40687 50027 54814 64509 68485 69957 72184 73581 74780 77922 93182 6 BASAMAKL I 119039 206960 664207 665609 711673 716116 966765 985108 7 BASAMAKL I 1502128 2317962 3267111 4132019 6511601 8272660 8916590 6625048 9801206

» 9’da

Nilgün Şahin yazdı » 11’de

 TEKNOLOJİ ÇAĞINDAYIZ DİYE ÇOCUKLARINIZLA İLETİŞİMİ SAKIN KOPARMAYIN

 BAŞBAKAN AVRUPA MİTİNGİNE HAZIR

2,6 milyonluk seçmen için geliyor

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle çocuklarımızın sıkıntıları ve özellikle ebeveynlerin onlara karşı nasıl davranması gerekliliğiyle ilgili ayrıntılı bir dosya haber hazırladık.

107. kez seyirci karşısına çıktı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan Mayıs ayında

Türklerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerine geliyor. Yaz döneminde yapılacak seçim öncesi gerçekleşen bu ziyaretle birlikte Erdoğan, Hollanda, Almanya, Belçika ve Fransa’daki Türklere seslenecek. » 2’de

YAVUZ Nufel Rotterdam’ın büyük

salonlarından Zuidplen Theater’da yaptığı sahne performansıyla yaklaşık 400 kişinin gönlüne taht kurdu. 107. sınavında izleyici karşısına çıkan Nufel katılımcılardan tam not aldı. » 6. sayfada

 MANŞET GEZİ ÖNÜMÜZDEKİ SAYIDA

Bu diziyi okumadan hazırlık yapmayın

HAVALARIN ısınmasıyla beraber oluşan pozitif olgular, güzel bir gezi ihtiyacını da doğuruyor. O ölçüde işyerlerinden ve okul tatillerine göre izinleri ayarlayan ailelerin şimdiden rezervasyonlarını yapmaları gerekiyor! Erken rezervasyonun getirdiği maddi rahatlık kesenizin rahatlatacak. Sizler için Manşet ekibi olarak araştırdık. En ucuz tatil yerleri, nerelere gitmeli ve daha fazlası. » 5. sayfada

Kilise bahçesine “sözde Ermeni soykırımı” anıtı

SÖZDE Ermeni Soykırımı iddialarının 100. yılına yaklaşırken, yine Hollanda Ermeni lobisi çalışmalara başladı. Hollanda’nın Almelo kentinde sözde “Soykırım” anıtını Mukim Ermeni Kilisesi’nin bahçesine yapan kilise yetkilileri Türk encümen üyeleri haricinde tüm Almelo’daki encümen ve belediye yetkililerini açılışa davet etti.

Herkes burada. www.sonhaber.nl

Bedava abonelik Adresinizi yollayın, Avrupa’nın en genç ve en kaliteli Türkçe gazetesi Manşet kapınıza gelsin. Üstelik BEDAVA. manset@sonmedia.nl

DOSYA içeriğinde bilimsel, sosyal ve yönlendirici bilgilerin yer aldığı yorumlarımızı bulacaksınız. Her çocuk bir altındır. Ve bu altınların değerini bilerek yaşatmalıyız. Özellikle yaşadığımız ülkenin verdiği koşulları iyi düşünerek hareket etmek zorundayız. Bu vesileyle Manşet Gazetesi olarak tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz. » ÖZEL ÇOCUK DOSYASI 4 ve 5’te

Konuyla ilgili açıklama yapan belediye başkanı Jon Hermans, “Karar kilisenin inisiyatifi” deyip geçiştirdi. Yapılan anıtın ismine “SOYKIRIM”

Çanta deyip geçmeyin, sizi ele veriyor

BAZI kadınlar için çanta denildiğinde akan sular durur! Sayıları ne kadar çok olursa olsun asla yeterince çantamız yoktur. Bu sayımızda vazgeçilmezimiz, en önemli aksesuarımız, her kadının sahip olması gereken 5 çanta modelini sizin için sıraladık. » MODA 11. sayfada

Örümcek Adam geldi 2012'DE büyük sükse yapan İnanılmaz Örümcek Adam’ın devam filmi olan The Amazing Spider-Man 2, 24 Nisan’da vizyona girdi. Peter Parker'ın işi yine hayli zor ve her günü yoğun geçiyor. » SİNEMA ve MÜZİK 13’de

ibaresinin ne denli izinlerden geçtiği ve onaylandığı ise tartışmaları büyütecek gibi. Fazla değil bundan 13 yıl önce Assen şehrinde yapılan mezar çalışması ve 2006 yılında Osman Elmacı, Ayhan Tonca ve Erdinç Saçan’ın “Soykırım İnkarcıları” olarak milletvekilliği adaylığından alındıklarını da unutmayalım. » YORUM 2’de

3 Aylar başlıyor

HER bir günün ayrı bir kıymeti ve hikmeti olan 3 aylar diye tabir ettiğimiz Recep, Şaban ve Ramazan aylarına 30 Nisan tarihiyle giriyoruz. Tüm güzelliklerin, sağılığın, bereketin ve Allah’ın vereceği mükafatların üzerine yağmasını diliyoruz. » Ayrıntılar 7. sayfada

Demirören’in yeri hapisanedir “BAŞKA bir ülkede bu federasyon başkanı ömrünün geri kalanını hapiste geçirebilirdi” diyen eski hakem, gazeteci ve yazar Ahmet Çakır arkadaşımız Serap Torremans’la görüştü. » SPOR 16. sayfada


www.sonhaber.nl

2 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Primler düştü, maaşlar arttı

Yeni pasaport alma süreleri uzadı

YOĞUN başvurular yüzünden kimlik kartı ve pasaport değişikliği yaptıracakların dikkatli olması gerekiyor. Süreleri 5 yıl olan pasaportların ve kimliklerin 10 yıla çıkartılmasıyla başvurularda çoğalmalar yaşandı. Bu yoğunluk sebebiyle normalde 5 iş gününde teslime dilen pasaportlar

EMEKLİLİK primlerinde yaşanan yüzde 5’lik düşüşle, çalışanların maaşları artacak. Brüt maaşları etkilemeyecek bu artışlar sadece net ödemelere yansıyacak. Yeni yasayla ilgili çalışmaları sürdüren CPB (Sosyal Plan Bürosu) yasadan sadece çalışanların değil, işverenlerin de kârlı çıkacağını belirtti. Sosyal İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Jetta Klinjsman’la beraber yürütülen çalışmada yeni kuralların geleceği de bekleniyor. Hesaplamalara göre ilk etapta 1.4 milyar euro primlerin düşmesi bekleniliyor.

ve kimlikler artan talebin ardından yaklaşık 25 iş gününü bulabiliyor. Bu doğrultuda izin planları yapan Hollanda vatandaşı olan kişilerin bu zamanı dikkate alarak başvuruları yapması gerekiyor. Belediye yetkilileri memur takviyesiyle bu süreyi 2 haftaya düşürmeyi planlıyor.

AP’ye 5 aday

 22 MAYIS SEÇİMLERİ İÇİN ADAYLAR BELLİ OLMAYA BAŞLADI

Cumhurbaşkanlığı için Avrupa mitinginde

HOLLANDA’YA geliş tarihi henüz netleşmeyen Başbakan Erdoğan ilk olarak Almanya’nın Köln kentinde seçmenlere seslenecek. Yüksek Seçim Kurulu’nun verilerine göre, 1,5 milyonu Almanya’da, 85 bini ise ABD’de de olmak üzere Türkiye dışında yaklaşık 2,6 milyon seçmen bulunuyor. Bu oran, 50 milyonluk toplam seçmen sayısının yüzde 5’ini oluşturuyor. OY KULLANABİLECEĞİZ Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı olanların ilk turu olan 31 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında oy kullanabileceğini belirtmişti. Seçimin 24 Ağustos’ta yapılması kararlaştırılan ikinci tura kalması halinde ise yurtdışındaki seçmen 17-20 Ağustos tarihleri arasında oy kullanabilecek.

Sözde soykırıma karşı sadece klavye yetmez SÖZDE Soykırım iddiasıyla ilgili yüzüncü yıl çalışmalarına başlayan Ermeni YORUM Diasporasının en güçlü olduğu ülkelerden biri olan Hollanda’da Mukim Kilisesi’nin inisiyatifi gibi gösterilen anıt çalışmalarının altında yatan gerçekler neler? Bu diasporanın hedefleri neler? Hollanda’da bulunan Lobi çalışmalarımız ne denli yürüyor? Bu yaşanacak süreçte neler yapılacak? İstekleri neler? Ve bunun gibi devam eden yüzlerce soruyla karşı karşıyayız. Sosyal medya üzerinden yürütülen imza ve protesto çalışmaları illa ki gerekli! Fakat, sadece galeyana gelip sözle ve klavye başından bu işler olmuyor. Bizim Lobi çalışmalarımızı yürütenler nerde? Şu an için Almelo’da bulunan 6 bin vatandaşımız var. Bunların içerisinde Türk Pasaportunu taşıyan Ermenilerde var. Yıllardır bir arada paylaşımı bulunan bu insanların gerilmesine ve huzurunun bozulmasına izin veren makamlar kimler? Bu makamlardan hesapları kimler soracak! Bizler bu olayın bugünden itibaren takipçisi olacağız ve her kim üzerine düşen görevleri yapmazsa bunları da alenen yazacağız. 10 yıllık 20 yıllık planlar yapılırken biz neredeyiz ve ne yapıyoruz? Sorusuyla baş başa kalmaktan bıktık… Sivil Toplum Örgütleri. Bürokratlarımız, Medya ve halkımızın dayanışmasıyla yaşadığımız ülkelerde dikte edilen bu tarz çalışmalarla cevap vermemiz gerekmiyor mu? Ve davet ediyoruz! Gelin bu defa bir birlik içerisinde cevap hakkımızı sonuna kadar kullanalım. En basit örneği olarak, Sosyal Medya üzerinden GERÇEK TARİHİ anlatan Hollandaca paylaşımlar yapabiliriz, mesela… Ve bu bilgileri de bize sağlayacak Bürokratların desteği, Öğrenci derneklerinin de yardımıyla olabilir. Bir bütün halinde çalışmamız gerekiyor. Eskittiğimiz yılları yeniden yeşertmek elimizde.

MİNİ

Türkçe müziğin adresi...

AVRUPA Birliği içinde bulunan üye ülkelerde değişik tarihlerde yapılacak olan AP seçimlerinde, Hollanda’da 22 Mayıs tarihinde AP içerisinde bulunacak 27 vekili belirlemek için sandık başında olacak. Bu yıl AP adayları içinde 5 de Türk aday yer almakta. AP’nin Türk adayları şöyle sıralanıyor: İşçi Partisi (SPD) Adnan Tekin, ve Nurten Karışlı, Hıristiyan Demokratlar (CDA) Turan Kaya Koçak ve Alaattin Erdal, Demokratlar 66’dan ise (D66) Ali Osman Biçen. SAĞ BLOK MU? Geert Wilders yönetimindeki Özgürlük Partisi gibi diğer Avrupa ülkelerinde de sağ partiler yapılan son anket sonuçlarında oldukça iyi sonuçlar almaya başladı. Sağ kanadın bu ilerlemesi bazı uzmanlara göre AP içerisinde oluşacak bir sağ bloğun işaret ediyor ancak bu gelişme önümüzdeki beş yılık süreç içinde bir izolasyon sinyalleri de veri-

Hollanda’da bir ay sonra gerçekleşecek olan AP seçimleri hakkında basında çıkan haberlere göre, tüm Avrupa genelinde bir sağ ittifak olabileceği belirtiliyor. CDA’dan Alaattin Erdal (solda) ve Kaya Turan Koçak da Avrupa Parlamentosu seçimlerine aday oldular.

yor. Avrupa çapında 22-25 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan AP seçimleri yapılacak 732 milletvekilini tayin edilecek. Bu milletvekilleri arasından en fazla vekil gönderen ülke 99 kişi ile Almanya olurken bu ülkeyi 78 milletvekili ile Fransa, İngiltere ve İtalya takip etmekte. Hollanda AP içerisinde 27 ve-

kille temsil ediliyor. Diğer ülkelerin vekil sayıları ise şöyle sıralanıyor: Polonya ve İspanya 54, Belçika, Yunanistan, Portekiz, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti 24, İsveç 19, Avusturya 18, Danimarka, Finlandiya ve Slovakya 14, İrlanda ve Litvanya 13, Letonya 9, Slovenya 7, Lüksemburg, Kıbrıs Rum Kesimi, Estonya 6, Malta ise 5.

Uyuşturucu bağımlısı üniversiteliler

ERASMUS Üniversitesi’nce yapılan bir araştırmaya göre her üç öğrenciden biri ağır uyuşturucu kullanıyor. Özellikle XTC kullanıldığı açıklanan araştırmada yüksek eğitimlilerin düşük eğitimlilere göre daha fazla uyuşturucu denediği kaydedildi. Erasmus Üniversitesi öğrencileri arasında uyuşturucu kullanımı üzerine yapılan bir araştırma korkutucu sonuçlar verdi. Alınan sonuçlar tahmin edilenin çok üstünde çıktı. YÜZDE 30’U DENEMİŞ Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin yüzde 30’u birkaç kez uyuşturucu denediğini belirtiyor. En başta kullanılan uyuşturucu XTC hapları oluyor. Geride kalan yüzde 30’luk bir öğrenci kesimi ise xtc hapını denemeyi düşündüğünü belirtiyor. Öğrenciler arasında uyuşturucuya en düşkün olan öğrenciler İşletme bölümünden çıktı. BU bölümde okuyan öğrencilerin yüzde 35,2’si uyuşturucu kullanıyor. Tıp öğrencileri uyuşturucuyu genelde deneme amaçlı olarak kullanıyor. Ancak bu bölümde uyuşturucu deneyen öğrenci oranı da yüzde 25’lere kadar çıkmış durumda. YÜZDE 30’U DENEMİŞ Groningen Rijks Üniversitesi Sosyologlarından Jan Kornelis Dijkstra aslında bu durumun şaşılacak bir şey olmadığını belirtirken, “Yüksek eğitimliler bunu düşük eğitimlilere göre zenginleştirici bir özellik olarak görüyor. Düşük eğitimliler bildiği şeyle yetiniyor ve yeniye daha az rağbet ediyor” sözleri ile açıklıyor. Araştırmada ortaya çıkan bir diğer korkutucu gerçek ise, uyuşturucu kullananların yaşının giderek düşmesi. Dijkstra belli bir süredir bu artışın farkında olduklarını belirtirken “Eskiden öğrenciler bira içerdi ancak şimdi uyuşturucu kullanmak kabul edilir bir şey oldu” dedi.

Mersin’de

ARSA aranıyor

Mersin’de okul, park yeri gibi arsalarınız, düşük metrekare ve icralık olsa dahi, değerinden peşin olarak alınır. Arayın, görüşelim:

www.sonfm.nl

Tel: +49 176 841 838 97


manset@sonmedia.nl

Künye Uitgever | Sahibi: Genel Yayın Yönetmeni: ManşetLife Yönetmeni:

Stichting Son Media Groep Yusuf Öztürk Nilgün Şahin

Reklam: Telefon: Ontwerp | Tasarım:

Röportaj: Haber Editörü: Ekonomi Haberleri: Yaşam Haberleri: Spor Editörü: Araştırma, hazırlık:

Yavuz Nufel Aslı Onuş Kerem Öztürk Ömer Ümit Serap Torremans Pelin Aslan, Sedef Yalçın

Dağıtım: Telefon: İletişim:

marketing@sonmedia.nl +31 (0) 10 229 17 76

Dinleyin, hayatınıza renk katın...

Etiket Media / Germany info@etiketmedia.de Mustafa Akbulut +31 (0) 6 19 92 54 59 Linschotenstraat 32, 3044 AW Rotterdam / Netherlands manset@sonmedia.nl

25 Nisan 2014

 YAVUZ NUFEL

Küçük işletmeler dolandırılıyor

ÖZELLİKLE küçük esnafın online olarak yaptığı alışverişlerde dikkatli davranması gerektiğini belirten DAS yetkilileri bu dolandırıcılık olaylarının arttığı uyarısında bulunuyor. İşletmeler için yasal düzenlemeleri yapan DAS şirketi, özellikle küçük işletmelerin son dönemde internet üzerinden kandırıldığı uyarısında bulundu. İNTERNETTEN REKLAM YAPIYORLAR Spits gazetesinde yer alan haberde, geçtiğimiz aylar içinde online olarak yapılan alışverişlerde birçok esnafın dolandırıldığı kaydedildi. İnternet üzerinden reklam yapan bu şirketler piyasa değerinden daha ucuz temizlik ürünleri, gıda ve ofis malzemeleri sunuyor. Web sitesi üzerinden yapılan alışverişte esnaf aldığı ürünün parasını ödüyor ancak ürün kendine ulaşmıyor. DOLANDIRICILARDAN “MÜŞTERİ HİZMETİ” DAS yetkilisi önceden bu dolandırıcı sitelerin hangileri olduğunun kullandıkları dil yanlışları veya sınırlı düzeyde malzeme içeren listelerden anlaşıldığını ancak günümüzde güvenli olan web dükkanlarından ayırt edilemediğini belirtiyor. DAS yetkilisi Sjaak Drinkenburg, bu dolandırıcı web sitelerinin artık insanların arayarak bilgi almasını sağlayan müşteri hizmetlerinin dahi olduğunu belirtiyor.

WhatsApp can aldı

7’DEN 70’ine bağımlısı haline geldiğimiz sosyal medya’nın gazabına Almanya’da yaşayan Gamze Yılmaz uğradı. Seyir halindeyken Whatsapp adlı mesajlaşmayı kullanan Yılmaz, anlık dalgınlığının kurbanı oldu. Olaydan 3 dakika önce Facebook üzerinden direksiyon başındaki fotoğrafını paylaşan Yılmaz, 3 dakika sonra mesajlarına bakarken geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi.

Arşivlerim kaybolduğu için o günlerin Hollanda gazete küpürleri de kayboldu. Oysa 2001 yılında Assen’e dikilen taşlar sonrası sanıyorum 1918 tarihli bir Hollanda gazetesi hem de tam sayfa Ermeni çetelerin Anadolu’da yaptıkları zulmü ve katliamı yazıyordu. Bu taşlar bizi bağlamaz, ister mezarlığa ister kilise avlusuna dikilsin. Çünkü 1915’de bir buçuk milyon Ermeni katledildi iddiası nasıl gerçek olabilir. Yahu o yıllarda Anadolu’nun nüfusu ne kadardı? Almanlar bile 2. Dünya savaşında insan öldürmeyi sektör haline getirdikleri halde o kadar insanı bir yılda öldüremediler… Ki, savaşlardan belini doğrultamayan Osmanlı’nın o tarihlerde bırakın Ermeni toplumu kırmayı katletmeyi, başındaki bitleri kıracak dermanı mı vardı? Cephe gerisinde 7 yaşından büyük, 70 yaşından küçük erkek mi vardı? Büyük çoğunluk cephede 7 düvele karşı vatan savunmasında... Bir avuç hain de savaştan kaçıp dağlarda çete… Bizim hain çetelerle Ermeni çetelerinin elinde kalmış aç sefil yoksul bir Anadolu… Çete savaşlarında kim kimi katlettiyse o kadar. Amaç 99 yıl öncesinin bilinmezliğinden, karmaşasından faydalanıp en basit tabirle Türkiye Cumhuriyeti’nden para koparmak… Az buz değil bir buçuk milyon insan…

‘Faiz yükü’ zayıf ülkeleri vuruyor

Haber ve Reklam Gazetesi

www.sonfm.nl

Avrupa’nın en iyi Türkçe gazetesi Manşet, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 8.000 adet basılıp dağıtılmıştır.

SİZLER bu satırları okurken belki de o taşlar Almelo’daki “Surp Krikor Lusavoritch” Ermeni Kilisesi’nin avlusuna dikilmiş olacak. Bu ilk değil. 2001 yılında da Hollanda’nın Assen şehrindeki bir mezarlığa da bir taş dikilmiş üzerine “1910-1920 dönemindeki Ermeni atalarımızın anısına” yazısı yazılmıştı. Ben bu sefer üzerine ne yazacaklarını merak ediyorum. Hollanda gibi bir ülke de eğer “Soykırım” gibi bir kelime yazarlarsa işte o zaman söylenecek söz “kardeşim açın bakın o yılların Hollanda gazetelerini ne yazıyor” demek olacak.

3

Gocundurucu

ynufel@sonmedia.nl

Tarihe papatya falıyla bakılmaz...

Sahi Ermenistan’ın nüfusu ne kadar? Neyse ne dikerlerse diksinler, Diklenmek yok ama dik durmak var… Hollanda demokratik ve özgür bir ülke. 2001 yılında da yazdım, daha sonra da yazdım, yine yazıyorum. Ermeniler harekete geçince celallenmeye, sokaklara dökülmeye gerek yok. Bizler susalım belgeler konuşsun… Bizlerin yapacağı şey, böyle bir girişimin “Türk toplumunda huzursuzluk yaratacağını” gerekli mercilere anlatmak olmalıdır. Nasıl mı? Türk Platformu bir imza kampanyası başlattı. Destekleyerek… T. C. yapacağını uluslararası ilişkiler çerçevesinde yapacaktır. Görev buradaki sivil toplum örgütlerine düşüyor. İlk olarak hemen hemen her STK’mız bir bildiri yayınlayarak 24 Nisan’da kilisenin bahçesine dikilecek taşlara karşı olduklarını belli ettiler. Ama buna gerek yoktu. Sakalım yok sözüm dinlenmiyor ki. 13 yıl önce dedim ki “pamuk eller cebe...” Gönlünden ne koparsa değil, At, katır parası da değil, sadece yılda 1 euro. Evet, yok bilmem ne tasarısı bilmem hangi ülkenin meclisine sunuldu diye o ülke menşeli arabasını yakmak “Vatanperverliğin derecesi, Türkiye’yi sevmesinin ölçüsü” olarak görüyorsa vay halimize! “Şu, bu, o ülke Ermeni iddiasına yeşil ışık yakıyor, aman o ülkenin mallarını almayalım, yemeyelim, giymeyelim” türünden kampanyalar “gaz almaktan, gaz boşaltmaktan” ileri giden eylemler olmadı hiçbir zaman. Neyse, zurnanın zırt dediği yeri arayıp bulmak için “pamuk eller cebe, Ermenilerin zaman zaman gündeme getirdiği bu mesele için fon oluşturulsun” dedim. Türkiye Cumhuriyeti’nden kuruş beklemeden.

Sadece Hollanda’da kaç kişiyiz? 500 bin… 200 bini “beni ilgilendirmez arkadaş, kuruş vermem, Türkiye versin” dedi diyelim. 300 bin kişinin kişi başına vereceği 1 euro ile senede 300 bin euroluk bir fon olur mu olmaz mı? Olur… 10 senede 3 milyon… Aradan geçmiş 13 sene yaklaşık 4 milyon euro olurdu o fonda… 4 milyon euroya yaptır bir araştırma, 1915-1920 yıllarına ait dünyada hangi gazete bir şey yayınlamışsa topla. Bastır bilmem kaç dilde, Bastır parayı yayınlat! Bastır parayı tarihçiler bul; Rus, İngiliz, Hollandalı, Alman, Fransız araştırsınlar, her yıl Nisan ayı geldiğinde yayınlasınlar araştırmalarını.

Papatya falına döndü. Yaptınız! Yapmadık! Yaptınız! Yapmadık! Tarihe papatya falı ile bakılmaz… Kendimiz yazalım kendimiz okuyalım, 99 senedir olmadı, olmuyor… O halde başka dillerde yazıp okutacak adamlar gerek…

Bir gün adamın biri ülkenin padişahına küfretmiş. Adamı yaka paça huzura getirmişler. Adam yalvar yakar “ben ettim sen etme şahım sultanım, beni affet sana hazinen kadar altın gümüş vereyim” demiş. Padişah adama, “sende benim hazinem kadar altın gümüş var mı” deyince adam “Yok ama padişahım bakın fiyatta anlaştık ,şimdi beni salıverin de o kadar altını, gümüşü bulmaya gideyim” demiş. Yani haklı davamızda gerçekleri ortaya çıkarak, bizi savunacak, Rus, Alman, Hollandalı, İngiliz, Fransız tarihçi, profesör gibi birlileri mutlaka vardır, yeter ki parada anlaşma sağlansın. Sokaklara dökülmek, slogan atmak, yürümekle bu işler hallolmaz. Bakın seneye 100. Yıl diyecekler… Aklım bu kadara erdi, bu kadar biliyorum, bu kadar yazdım.

 EURO BÖLGESİNDEKİ ZAYIF ÜLKELERİN FAİZLERİ 3 KAT ARTTI

EURO bölgesinde yer alan zayıf ülkeler bu yıl, diğer Euro ülkelerine göre, kendi ulusal borçları için üç kat daha fazla faiz ödedi. İngiliz gazetesi Financial Times, kendi araştırmalarına dayandırdığı hesaplamalarından bu sonuca vardığını yazdı. Gazeteye göre, Yunanistan, İtalya, Portekiz, İspanya ve İrlanda’nın bu yılki faiz yükü 130 milyar Euro’nun üzerine çıkmış bulunuyor. Bu ülkelerin hükümetleri, elde ettikleri gelirin her bir Eu-

ro’sunun yaklaşık 10 sentini faize ödüyorlar. Diğer 13 Euro bölgesi ülkeleri ise, her bir Euro’nun ortalama 3,5 sentini faize ödüyorlar.

GÖRECELİ SAKİNLİK Son zamanlarda finans piyasalarında yaşanan göreceli sakinlikten yararlanan zayıf Euro bölgesi ülkelerinin faiz borçları, Avrupa borç krizi dönemi seviyesinin en düşük noktasına inmiş durumda. Buna rağmen, bu ülkelerin büyük oranlardaki borçları ve

YILLARIN VERDİĞİ TECRÜBE

Türkiye’ye eşyalarınızı taşıyoruz Memlekete kesin dönüş yapacaksınız. Eşyalarımızı ne yapalım diye kara kara düşünmeyin. Kapınıza kadar geliyor, eşyalarınızı alıyor ve memlekette yine kapınıza kadar teslim ediyoruz.

sürekli açık veren bütçeleri nedeniyle faiz borçlarının bir süre daha çok yüksek seyredeceği tahmin ediliyor.

Tel: 0617 47 51 76

Uluslararası Taşımacılık • Araç Kiralama

Brouwersstraat 51 3061 NE Rotterdam Tel: +90 534 406 75 75 kochatko@gmail.com


www.sonhaber.nl

4 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Çocuklarımızla ne kadar ilgileniyoruz?

YAPTIĞIMIZ yada yapamadığımız neler varsa herkes eline bir kalem kağıt alıp, görebileceği bir yere yazarak “çocuklarımızla ne derece ilgileniyoruz” hesabını yapmalı ve uygulamalıdır. Gerektiği yerde psikolojik desteklerde alınabilir. Özellikle 16 yaşın altın-

daki çocuklar için bu risk daha büyüktür. Çünkü herhangi bir konuda aldıkları bilgileri nasıl değerlendireceklerini bilemezler ve bu da onların duygu, bilinç ve davranış düzeyinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Şaşırtıcı gözükse de, çocukları, gelecekteki ruhsal yaşamlarını olumsuz etkileyecek bu bilgi bombardımanından koruyacak yasal düzenlemeler henüz hiçbir ülkede yapılmamıştır. Dolayısıyla siz anne-babaların denetimi tek olası yol gibi gözükmektedir.

Çocuklarımızın en büyük aşısı sevgidir

 ANNE BABALARA SESLENİYORUZ: TEKNOLOJİ ÇAĞINDA ÇOCUKLARINIZLA İLETİŞİMİ KOPARMAYIN

“Sağlık kesintilerini durdurun” çağrısı

ARALARINDA Sonja Barend, Jan Marijnissen, Freek de Jonge gibi isimlerin yer aldığı birçok ünlü, Volkskrant gazetesine verdikleri bir ilanla sağlık kesintilerinin durdurulması çağrısında bulundu. Volkskrant gazetesinin geçtiğimiz günlerde yer alan haberinde Abvakabo FNV inisiyatifinde gerçekleştirilen tam sayfa ilanda siyaset, sanat, basın camiasından tanınmış Sonja Barend, Frits Barend, Britta Böhler, Wijnand Duyvendak, Arnold Heertje, Jan Marijnissen, Freek de Jonge, Jan Pronk ve Maarten 't Hart gibi isimler yer aldı. DEĞİŞİM İÇİN YASAYI ERTELEYİN İlanda üzerinde durulan konu ise sağlık alanında planlanan kesintiler oldu. İlanda özellikle büyük bir kesimi içine alan iki sağlık yasasındaki değişim için bir yıllık erteleme yapılması isteminde bulunuldu. İlanda şu cümleler yer aldı: “PvdA ve VVD koalisyonu yaşlı olan kişilerin daha fazla kendi evlerinde kalmasını istiyor. Bu nedenle yardım alması gereken birçok yaşlı için bakım evlerinde yer yok. 800 bakım evi kapanma tehlikesi ile karşı karşıya. Ancak aynı zamanda kabine, evde bakım, evde temizlik, günlük aktiviteler ve refakat gibi hizmetlerde de büyük çaplı kesintiye gidiyor. Bu mümkün değil. Bakım evlerini kapattığında aynı zamanda evde bakım hizmetlerinde kesinti yapamazsın.“

Obez bebek sayısında endişelendiren artış HOLLANDA Çocuk Sağlığı Hekimleri Kurumu

(AJN), günümüzde tüketilen kalorisi yüksek gıdalar ve hareketsizliğin bebekler ve 2-4 yaş arası çocuklarda obezliğin artmasına neden olduğunu açıkladı. AD gazetesine konuşan AJN başkanı Lucy Smit, ‘’Bebeklerin maxicosi gibi bebek oturaklarında uzun süre kalmaları hareketsizliğe neden oluyor. Bebekler uyurken kullanılan uyku tulumları da hareket etmelerini engelliyor. Bu nedenle hem kalorisi yüksek gıdalar tüketiliyor hem de hareket edilmiyor. Bu durumda bebekler ve 2-4 yaş arası çocuklarda obezlik artış gösteriyor’’ ifadesini kullandı. ANA KUCAĞINI AZ KULLANIN Çocuk sağlığı kurumunun eskiden çocuklarda zayıflıkla mücadele edildiğine dikkat çeken Smit, “Şimdi ise tam tersi aşırı kilo ile mücadele ediyoruz” açıklamasını yaptı. Bebeklerin kalori yakmak için hareket edebilecekleri alanlarda yatmaları gerektiği ve “maxi cosi” veya “ana kucağı” gibi ürünlerin sıklıkla kullanılmaması tavsiye ediliyor.

Hızla ilerleyen bu teknolojik yaşam içerisinde, belki çocuklarınız kadar teknolojik olamayabilirsiniz. Fakat çocuklara sevginizi vermekten, onlarla sohbet etmekten, göz göze gelmekten kaçınmayın. Çocukların en büyük aşısı sevgi’dir. Sonrasında ise verilecek eğitim ve başarı için mücadele. Toplumumuza, vatanımıza, yaşadığımız ülkeye duyarlı, hassas, değerlerini bilen ve uygulayan örf adet ve ananelerini bilen bir birey yetiştirmek en büyük hazinedir. EĞİTİM: Her çocuk ayrı bir özelliktir. Çocuk yetiştirmek ise en kutsal, en büyük, en zor ve hayat boyu devam ettirilmesi gereken en önemli sanattır. Gelecek açısından düşünüldüğünde bu konunun önemi her geçen gün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Daha doğacak çocuk anne karnında iken anne babaların kafasında bir çok soru işareti oluşur. Kız mı, erkek mi olacak? Sağlıklı doğup büyüyecek mi? Ailemizde ve günlük hayatımızda nasıl bir değişiklik olacak? İleride nasıl bir insan olacak? Okul başarısı iyi olacak mı? Nasıl bir meslek sahibi olacak? Hayatta başarılı olacak mı? Ve buna benzer yüzlerce soru ile çocuğu beklemeye koyulurlar . Bütün bu soruların ve bazı bilinmeyenlerin yanı sıra çocukların psikososyal gelişimini ve kişilik gelişimini doğru yönlendirmek anne babaların en önemli görevlerinden biridir. Bu görevin tam ve eksiksiz olarak yapılması ise her açıdan çok önemli ve bir çok yönden zordur. Her ne kadar doğuştan ve genetik olarak alınan özellikler olmasına karşın, her çocuğun ayrı bir fiziksel yapısı, kişilik özelliği, davranış ve psikososyal özellikleri, anlayışı, duygusal yapısı, zeka kapasitesi ve ruhsal gelişimi bulunmaktadır. Bütün bu özellikler, aile ortamı ve devamlı değişen çevre şartları ile etkileşince ortaya bir çok yönü ile anne babadan farklı bir biyopsikososyal yapı ortaya çıkmaktadır. VAKİT AYIRMALI Her anne baba çocuklarının gelişimi ve onların ruhsal yönleri ile çok ilgilendiklerini söyler ama kendi kendilerine oturup ''çocuğuma bu gün ne kadar vakit ayırdım ?'' diye sorduklarında, kendilerini tatmin eden cevabı çok azı alır.

RUHSAL GELİŞİM: Herbir çocuğu ayrı bir dünya olarak kabul edip, onların ruh dünyasına inebilmek, ancak eğitim, anne baba bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi ile olacaktır. Ayrıca aile yapısının güçlendirilmesi, aileye sunulan imkanların artırılması, ailenin sosyokültü-

Beraber aktivitelerde bulunmalısınız

ÇOCUKLARIN genel davranış özelliklerini tam olarak anlamak ve onların ruh dünyalarına inmek onların psikososyal gelişimini yönlendirmek açısından çok önemli bir noktadır. Anne babaların çocukların ruh dünyalarına inmeden yönlendirme ve eğitim gayretleri, çoğu zaman hedefine ulaşmaz. Anne babalar her gün birlikte oldukları, günlük aktiviteleri birlikte yaptıkları çocuklarını bazen tam olarak tanıyamamakta ve onların psikososyal gelişimini iyi yönde yönlendirememektedir. Bazı anne babalar, çocuklarının sadece fiziksel bakımlarına yönelik beslenme, barınma, sağlık problemlerini gözetip onların olaylar karşısındaki düşüncelerini, tepkilerini, yorumlarını, üzüntülerini, sevinçlerini, ruhsal yönlerini gerektiği kadar hesaba katmazlar. rel ve sosyoekonomik açıdan desteklenmesi, çocukların yaşadıkları ortamların, çevre imkanlarının, devletin sağlayacağı imkanların çeşitliliği ve kalitesi bu sorunların oluşması ve sürecinde etkili olabilmektedir. Anne babaların çocuklarının normal bir şekilde psikososyal gelişimini sağlamak ve uygun eğitimi vermek için yapmaları gereken şeyleri şu şekilde sıralayabiliriz: Dengeli eğitim ve yönlendirme,Anne babanın kendi aralarındaki söz ve davranış birliği, çocuğa

karşı aşırı hoşgörü veya aşırı disiplin uygulamalarından kaçınmaları, olaylar ve ilerleyen süreç içerisinde çocuğa yansıyan davranışlar olarak tutarlı olmaları ve zaman aşımından dolayı farklı farklı tepki vermemeleri, çocuğa tepkilerinin yersiz

ve abartılı olmaması, güzel ve faydalı şeylerde çocuğun davranışlarının onaylanması, hatalı durumlarda uygun bir şekilde cezalandırılmaları, yapılan yanlışları sonucunda sadece kızmak değil nedenini mantık çerçevesinde açıklamaları ve ona doğru olan hedefi vermeleri , onlara her yönüyle değer vermeleri, kişilik yapılarına saygılı olmaları, onlara söz hakkı tanımaları, sevildiklerini hissettirmeleri, onlara güven duygusunu aşılamaları, sosyal ve psikolojik gelişimini yakından takip etmeleri, gösterilen davranış problemlerine karşı duyarlı olmaları, zamanında ve erken müdahaleyi sağlamaları , kendi psikolojik sıkıntılarını çocuklara yansıtmamaları, onlardan gelişim ve kapasitelerinin üzerinde beklentiye girmemeleri, onlara yeterince zaman ayırmaları, onların sosyal çevrelerinin farkında olmaları şeklinde özetlenebilir.

HOLLANDA’NIN ARTILARI VE EKSİLERİ: Genel sosyal yapı

gereği Hollanda, çocukların eğitim ve sağlık hizmetlerinde çok üst düzeyde imkanlar sunuyor. Lakin gettolaşmanın getirdiği sıkıntılar yüzünden bir çok Türk’ün aynı bölgede bulunması eğitim anlamında bazen sıkıntılar doğurabiliyor. Bunun en önemli göstergesi 2. ve 3. nesil çocukların her iki dile de tam olarak hakim olamaması. Bu durumda çocuk Türk arkadaşlarıyla çat-pat Türkçe konuşup çoğunlukla ‘’eksik’’ Hollandacayla cümle tamamlamaya devam etmesi. Bu sıkıntı okul durumlarına ve başarı durumlarına etkide bulunuyor! BAŞARISIZLIK AİLENİNDİR Özellikle Türk mahalleleri diye adlandırdığımız bölgelerde yaşayan aileler çocuklarına Türkçe kitap alarak ve okutarak ana dillerine sahip çıkmalarını sağlamaları gerekiyor. Yine okuldan aldıkları ödevleri anne yada baba yardımcı olarak çocuğunun kullandığı dilin ne ölçüde olduğunu gözlemlemesi gerekiyor. Bütün bu unsurlar çocuğun gelişimini ciddi şekilde etkileyecektir. Yani hiçbir profesör ya da hakim doğuştan olunmuyor. Nasıl ki iyi dereceye gelmiş bir çocuğun başarısında ailenin payı varsa; başarısız çocuklarda da sebep ailelerdir!


manset@sonmedia.nl

Çocuklarda “Dikkat Eksikliği Sendromu” giderek yaygınlaşıyor

YAPILAN son araştırmalarda, günümüzde Dikkat Eksikliği Sendromu’nun bu derece artmasının nedenleri arasında, çocukların sürekli görsel ve çok renkli / hareketli uyaranlara maruz kalmaları olduğu saptanmıştır. Fiziksel Etkiler: Fiziksel etkiler, doğrudan sağlığı tehdit eden problemlerdir. Yetiş-

kinler için bile potansiyel bu etkiler, gelişmekte olan çocuklar için çok daha büyük risk içerebilir. Görme sorunları, ruruş ve iskelet sorunları, radyasyon riski ve hareketsizlikten kaynaklanan fiziksel sorunlar / kilo problemleri karşılaşılabilecek durumlardır. Psikolojik ve Sosyal Etkiler: Teknoloji

bağımlılığı diye adlandırılan ve kişinin, gününün giderek daha çok bölümünü bilgisayar / internet, televizyon karşısında geçirmesine neden olan “davranışsal bir bağımlılık” türü yaygınlaşmış durumdadır. Bu konuda denetimi sağlayacak kişiler olarak anne babaların hassas olmaları gereken bazı tehlike sinyalleri bulunmaktadır.

“Anneye karşı gelme taş olursun” demek yerine... DOSYA içeriğine girdiğimizde

aslında ne kadar çok eksiğimizin olduğunu anladık. Ve yazmakla bu dosyanın bitmeyeceğini de biliyoruz. Yaşadığımız ülke Hollanda’da bulunan bazı ‘’SERBEST’’ bırakılan uyuşturucu, kumar ve sanal özgürlükler olası diğer ülkede ki çocuklara nazaran daha dehşet bir boyut almakta. Yani bir yerine beş ilgilenmek gerekmekte. Bunun için neler yapmalı mantığında biraz psikolojik denge kuralım. Mesela, çocuklarımızla arkadaş olalım. Arkadaşlık sonrasında isteklerimizi onlara misaller ve örneklemeler yaparak anlatalım. Ama bunu bilindik şu etkileyici sözlerle değil tabii ki. “Allah yakar, anneye karşı gelme taş olursun, babana söylersem seni döver” gibi tehditkar sözlerle değil, eğiterek. Sizin için kısa bilgilerle neler yapabiliriz maddeleriyle veda ediyoruz. Yalnız bu dosyanın farklı boyutlarını zamanla masaya yatıracağımız sözünü vererek…

Sokakta oyun kültürü yerini sanal aleme bıraktı

BİRÇOK anne babanın, çocuğunun evde geçireceği serbest zamanı nasıl değerlendireceğiyle ilgili kaygılarının olduğunu biliyoruz. Çocukların denetimsiz ve boş kalan zamanlarını sağlıklı ve verimli bir şekilde geçirmeleri, genellikle anne babaların önemle üzerinde durduğu bir konudur. Çalışan anne sayısının giderek artması, arkadaşlık ve oyun kültürünün yerini sanal arkadaşlığa bırakması, aile ve arkadaşlarla bir-

likte geçirilen zamanın giderek azalması gibi değişen yaşam koşulları, baş etmemiz gereken yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Giderek yayılmakta olan bilgisayar ve internet kullanımı, sınırsız bilgiye ulaşma olanağını evlerimize kadar getirmiştir. Gelişen teknoloji, bir konunun araştırmasını yaparken, güncel bilgilere ulaşırken ya da ödev hazırlarken büyük kolaylıklar sağlamaktadır ama o kadar.

Teknoloji çocuğun gelişimini etkiliyor

ARAŞTIRMALAR bilgisayar ve diğer elektronik oyunların kullanımının her geçen gün katlanarak yaygınlaştığını ve hatta bağımlılık haline geldiğini göstermektedir. Bağımlılığı oluşturan; bilgisayar, internet ve sanal dünyanın karşı konulmaz çekiciliğidir. Araştırmalar, çocukların bu kadar yoğun bir şekilde maruz kaldıkları ve denetlenmediği takdirde onlara yaşlarına uygun olmayan mesajlar sunan televizyonun; çocukları şiddet eylemlerine yatkın hale getirdiğini, ve çocukların zihin ve dil gelişimini olumsuz etkilediğini, yaratıcılığını azalttığını, ve model alma yoluyla olumsuz davranışlar geliştirdiklerini göstermektedir.

NELER YAPABİLİRİZ? 1) Fazla televizyon seyretmenin, ve bilgisayar başında kalmanın zararlı olabileceği konusunda çocuğunuzla konuşun ve sonuçları hakkında uyarın. 2) İnternet ve bazı televizyon kanalları için şifre koyun. 3) Bilgisayarı ve televizyonu çocuğunuzun odasına koymak yerine, herkesin sık kullandığı bir odaya yerleştirin. 4) Televizyon programlarında ve sinemalarda izledikleri şiddet hakkında onlarla konuşun. 5) Şiddet davranışının, gerçek hayatta ne kadar acı verici olduğunu ve ne tür ciddi sorunlara yol açabileceğini anlamalarını sağlayın ve sorunların, şiddet kullanmadan nasıl çözülebileceğini onlarla tartışın. 6) Bilgisayar oyunları, internet ve televizyon kullanma saatlerini sınırlandırın ve bu saatler içinde çocuğunuzu sıklıkla kontrol edin. 7) Sık kullanılanlar ya da daha önce girilen sayfaların listesini kontrol ederek denetleyin. 8) Çocuğunuzun yanındayken ya da onun görebilme ihtimali varken onun girmesini istemediğiniz sitelere girmeyin ve televizyon kanallarını kullanmayın. 9) Çocuğunuzla bilgisayar oyunları, internet ve televizyon kullanımıyla ilgili (günler, saatler, dikkat etmesi gereken konular) bir sözleşme yapın. 10) Boş zamanlarını değerlendirmek için, birlikte zevk alacağınız, sizin de çocukken ilginizi çeken hobi ve oyunları onlarla paylaşın. 11) Görsel uyaranlar yerine onları fiziksel, işitsel ve zihinsel aktivitelere yönlendirin. Örneğin: tiyatro, müzik vs. gibi sanat etkinlikleri, spor, grup aktiviteleri, yaz kampları, kurslar 12) Kendi tavır ve tutumlarınız ile çocuğunuza olumlu model olmaya çalışın. 13) Kendi çocukluğunuzla kıyaslama yaparken sorgulamayın! Sizin döneminizde ki güzellikleri aktarın ve eskiye giden hikayeler, sohbetlerle onların anne babaya özenmesini sağlayın.

Çocuğun saatlerce internette kalması, yatış saatini sabah kalkmakta zorlanacak derecede geciktirmesi, yinelenen beden hareketleri sergilemesi (ileri geri sallanma, parmakları gereksiz yere oynatma) ya da kendi kendine konuşması, aşırı sinirlilik ve sık sık hayallere dalması ‘Dikkat Eksikliği Sendromu’na yakalanma ihtimalini artırır.

5 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Tatil planlarınıza başlayabilirsiniz MANŞET

GEZİ

HAVALARIN ısınmasıyla beraber oluşan pozitif olgular, güzel bir gezi ihtiyacını da doğuruyor. O ölçüde işyerlerinden ve okul tatillerine göre izinleri ayarlayan ailelerin şimdiden rezervasyonlarını yapmaları gerekiyor! Erken rezervasyonun getirdiği maddi rahatlık kesenizin bir hayli rahatlamasına vesile olacak. Sizler için Manşet ekibi olarak araştırdık. Şimdiden yapacağınız uçak ya da otel rezervasyonlarınız da gideceğiniz dönem alacağınız uçak bileti ve otel konaklamaları arasında yüzde 30’lara varan avantaj söz konusu. Bu durum belki de kalabalık bir ailede eklenecek bir kişinin masraflarına denk olacaktır. HEM ZİYARET HEM TATİL Yine tur şirketleriyle yapılacak olan anlaşmalarla tatilinizin bir bölümünü sahil kasabalarındadiğer kalan bölümünü de ailenizle geçirebiliyorsunuz. Hollanda da var olan tur şirketleriyle kontağa geçip, isteğinizi dile getirip avantajlarınızı öğrenin. NERELERE GİTMELİ? Önümüzde ki sayılardan itibaren sizlere Türkiye’de, Hollanda’da ve diğer ülkelerde nerelere gidebilirsiniz adlı bir seri başlatacağız. Var olan kasaba ya da şehirleri tanıtıp dikkatlerinizi çekmeye çalışacağız. Bu sayıdan itibaren Manşet Gezi bölümümüzü takip edebilirsiniz.

Müzikte son nokta...

www.sonfm.nl


www.sonhaber.nl

6

Foto: Alperen Doğan ve Coşkun Yeğenoğlu

Yavuz Nufel’in 50. yıl gösterisi coşkuyla izlendi

ÇEŞİTLİ ülkelerde yaptığı gösterilerin 107. sınavında izleyici karşısına çıkan Nufel katılımcılardan tam not aldı. 2014 yılının bitimine kadar 5 gösteri daha yapacak olan Nufel, 2015 yılında iki farklı konseptle yine sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

“Sır” ve “Hiç” temalı iki yeni formatın çalışmalarına başladığını belirten sanatçı, şu an baskıda olan içeriğinde aforizmaların olduğu 8. Kitabının adının da “HİÇ İŞTE” olduğunu söyledi. 50 yıl önce kara trenle başlayan hikayelerimizin şu an da 5 milyonluk

nufusla devam ettiği belirten Yavuz Nufel’in gösteri gecesinde bir çok tanınan sima da yerini aldı. Gazetemizin köşe yazarlarından ve Sonhaber.nl’in mihenk taşı kardeşimiz Yavuz Nufel’e sanat, yazarlık ve gazetecilik hayatında başarılar diliyoruz.

Şapkamızı önümüze koyup düşünmeliyiz

 BEŞİMİZE DE YETECEK KADAR OY VAR DİYEN AVRUPA PARLAMENTOSU ADAYI ALAATTİN ERDAL:

Bence

 MURAT GEDİK

mgedik@sonmedia.nl

Türk Dünyası ve Türk gazetecileri TÜRK Dünyası’nın bugün en büyük sorunlarından biri halen yeterince tanış olamamakta yatmaktadır. Halen yer kürenin belirli yerlerinde Türk insanının var olduğundan bihaber olanlar var. İşin en üzücü ve düşündürücü tarafı ise toplumumuza önder olması gerekenlerin bu bilgisizlikten maalesef nasiplerini almakta olmalarıdır. Başta siyasilerimizin, bürokratlarımızın, basın mensuplarımızın ve elbette toplumumuzun tamamının bu Türk Dünyası konusunda bilgilendirilmeye ihtiyaçları vardır. Bilgilendirip ve böylece onları Türk Dünyası üzerine ilgi duymalarına sebep olmaları için Türk gazetecilerine ayrı, fakat çok önemli görev düşmektedir. Ortak alfabe konusunda halen çok büyük sıkıntılar yaşanmakta. Bu ortak alfabenin en kısa zamanda Türk Dünyası’nın her yerinde hayata geçirilmesinde de gazeteciler katkı sağlayabilirler. Bu ve bunun gibi konuları başta kendi ülkelerinde olmak üzere Türk Dünyası’nın her yerine yayabilirler. Bahsetmiş olduğum gibi Türk Dünyası’ndaki tanışıklık halen maalesef istenen seviyede değildir. Bu kutlu Dünya Coğrafyasında yerlerini alan gazeteciler bu tanışıklığın hızla ilerlemesi için anında bilgileri bir birlerine ve Türk toplumlarına aktarabilirler. Bu hızlı ve bir o kadar sağlıklı bilgi akımı için ortak bir Türk Dünyası Haber Ajansı’na ihtiyaç vardır. Genel bilgi aktarımının yanında Türk Dünyası gazetecileri Türk diyarlarında yaşanan sıkıntıların haberlerini en hızlı bir biçimde Dünya’ya yaymaları gerekmektedir. Bugün Suriye, Irak, Kırım gibi yerlerde Türkler’in sıkıntıları maalesef çok cılız bir biçimde Dünya’ya aktarılmakta. Doğu Türkistan gibi kadim Türk Yurdu ise neredeyse basında hiç yerini almamakta. Bunun yanında Ermeni sorunu, Karabağ sorunu ve diğer Türk Dünyası ile ilgili konular daha hızlı ve şuurlu bir biçimde Dünya ile paylaşılmalı. Yukarıda yazılanları geçen ay Eskişehir’de yapılan 1. Türk Dünyası Şurası’nda konuşmamda dile getirdim. Konuşmamın devamı aynen şöyledir: “Bu Şuura’da bir konuyu da ilginize sunmak isterim; o da şudur ki Adriatikten Çin Seddi arasında kalan bölgeyi hep Türk Dünyası olarak algılamaktayız. Halbuki bugün başta Batı Avrupa olmak üzere, Amerika, Avustralya gibi yerlerde de büyük bir Türk insan topluluğu var. Avrupa Türklüğü 6 milyonun üstünde bir sayıyı oluşturmaktadır. 4. nesile kavuşmuş olan Avrupa Türklüğü artık göçmen ya da gurbetçilikten yerleşik Avrupa Türklüğü’ne geçmiştir. Bu toplulukta Türk Dünyası içinde artık hak ettiği yeri almalı ve bu konuda gazetecilerimiz katkılarını esirgememelidirler. Avrupa Türklüğü’nün de kendine has sorunları var. Uyum sorunu yanında asimilasyon sorunu ciddi bir tehlikedir. Sosyo-ekonomik boyutlardaki sorunlar gittikçe artmaktadır. Bunun yanı sıra İslamafobi ve ırkçılık gibi konular maalesef gün geçtikçe artmaktadır. Türk Dünyası Gazetecileri bu konulara da artık el atmalıdırlar. Türk Dünyası Gazetecileri bilgi aktarımında istenen seviyeye ulaşabilirlerse bundan başta Türk Dünyası olmak üzere bütün Dünya faydalanacak ve böylece barışa ve huzura katkı sağlayacaktır. Ve bu seviyeye ulaşmak sıkı bir beraberlikten geçmektedir. Türk Dünyası Gazetecilerinin omuzlarındaki yük ağırdır, çünkü adeta basında yok sayılan bir Türk Dünyası’nı Dünya’ya açmak gibi ulvi bir görevi yerine getirmesi gerekmektedir. İşte bu Şuura bunun için çok önemlidir. Unutmayalım ki kaderin ayırmış olduğu sınırlardan dolayı Türkler’in coğrafi olarak bölünmeleri birbirleri ile ilgilenmeye engel değildir. İşte bu ilgiyi artırmak ve adeta kucaklaşmak için Türk Dünyası Gazetecilerine büyük iş düsmektedir. Ben bu Şura’yı tertipleyenlere tekrar teşekkürlerimi sunar ve devamını arzularım.” Konuşmamızın özeti böyledir ve inşallah faydalı olmuştur. Türk Dünyası için bir katkımız olabilirse, ne mutlu bizlere.

Kendisini Rotterdam Anakent Belediyesi meclis üyeliğini yaptığı 8 yıllık görevi esnasında tanıdık. Yaptığı projelerle takdir topluyor, toplumun her kesiminden adından övgü ile söz ediliyordu. Yine bu yıllarda Yavuz Nufel “40 yıl, 40 İnsan, 40 Öykü” adlı kitabında Hollanda’ya Göçün 40. yılında yazdığı 40 öyküden biri de onun öyküsü idi.

1969 Konya doğumlu olan Alaattin Erdal 11 yaşında iken (1980) geldiği Hollanda’nın Rotterdam şehrinde yaşıyor. Rotterdam belediye encümen üyeliğinin ardından Lahey (Den Haag) ve Brüksel’de Parlamento muhabiri olarak gördüğümüz Erdal, Hollanda Türlk toplumunu ve sorunlarını yakından bilen takip eden ve çözümler üreten biri. Gazeteciliği aktif olarak bırakmış olan Erdal 19 Mart 2104 yerel seçimlerine kadar Rotterdam’ın Charlois ilçe belediyesinde imar, iskan ve ekonomiden sorumlu belediye başkan yardımcılığı (Wethouder) görevini yürütttürken Avrupa Parlementosu’na Partisinin de (CDA) desteği ve isteği Hollanda’da 5 Türk kökenli adaylarımızdan birisi. Neden aday oldu?, 22 Mayıs 2014 tarihinde AP’na seçilirse neler yapmayı düşünüyor? gibi sorular başta olmak üzere Alaattin Erdal bu söyleşimizin konuğu...

mı seçmenler mi? - Şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken başta biz adaylar olmalıdır. İlgisizliğin nedenleri: 1- Adayların şehir şehir, kurum kurum gezip kendilerini tanıtmaları ve güven sağlamaları lazım. 2- Sivil toplum örgütlerimiz, medyamız bu konuyu acil bir şekilde gündemlerine alıp, kitleleri uyarmaları lazım ki, hiçbir oy heder olmasın.

Peki siz bu ilgisizliği kırabilecek neler yapıyorsunuz bir aday olarak? - Artık Hollanda toplumunun kopmaz bir parçasıyız. Müsaade edin, 50 yıllık bir süreçten sonra bu artık gerçekleşsin. Ki, bu toplumda bizi öyle kabul etsin. Gelecek 50 yılı da dolu dolu geçirebilelim. Amacım, bizzat şehirleri, kurumlarımızı, insanlarımızı oldukları yerlerde ziyaret etPARLAMENTO muhabirliği yaptımıştım. Oysa, bazı şirket ve kurummek, tanışmak, kendimizi tağım dönemde, parlamentonun etra- lar, çokda pahalı diyebileceğimiz nıtmak. fını binlerce lobi kuruluşlarının meblağlarla bu insanları çalıştırıAmaç, olabildiğince seçim elemanları tarafından ‘sarıldığını’ yor, AP’daki partileri ve parlamenvesilesiyle ki seçimler genelgözlemlemiştim. Mesela, sadece terleri çıkarları doğrultusunda etkide biz de bir panayır havasını Brüksel’de sekiz bin lobicinin aktif liyor ve istedikleri karar ve yasaları oluşturur, insanımızı yakınçalıştığını duyduğumda inanamaböylece rahat çıkartabiliyorlar. dan tanımak. Olabildiğince heryere gitmek, sorunları Röportaj: Yavuz Nufel dinlemek veya bize yapacakları tavsiyeleri almak. Karşımasını beraberinde getiriyor. şük olmadı. Oysa, çok aday, çok lıklı ve verimli bir diyalog ortamını Bu ve benzer durumlar, yıllardır program, çok ziyaretlerle bu oranın sağlamak istiyoruz. Hatta bu noktahalkın içinde olan, teşkilatçılıkta ak- yüksek olacağını tahmin ediyorduk. da insanımızın davetlerine icabet tif sorumluluklar üstlenen birisi için Eğer, yerel konular, adaylar ve parti- edip, ziyaret etmek istiyoruz. Hatta kabul edilemez bir durum.. ler bile seçmeni sandığa götüremiiki aydır, tam açıktan olmasa bile, yor ise, şapkamızı önümüze koyup yerel seçimlerden dolayı, perde arSeçilmeniz halinde Avrupa Par- düşünmemiz gerekiyor. kasında hazırlıklarımı yaptım ve lamentosu’nda ele almak istediğiAvrupa Parlamentosu yerele naşimdilerdede hemen hemen boş güniz çalışmalar neler olacak? zaran, seçmene biraz daha uzak genüm geçmeden, bir yerlere gitmeye - Eğitim, istihdam-girişimcilik ve liyor. Ne ilgilendirir? sorusunu çok ve anlatmaya çalışıyoruz. demokrasi, yani eşit temel hak ve alıyoruz. Birde 22 Mayıs tarihi sancıhürriyetler, üzerinde çalışacağım ko- lı bir tarih. Bu tarihte birçok insanıSizce seçilme şansınız nedir? nuların başında gelecek. mız 3 aylığına Türkiye’ye tatile gidi- Biliyorsunuz şu anda sizinle birlikİnsanlarımız Hollanda'da eğitiyorlar. Eğer, bu insanlarımızın oy te toplam 5 Türk kökenli aday var. mini tamamlar, stajını İngilterede hakkını vekalet ile bir yakınına bıHepnizinde tercihli oylara ihtiyacıyapıp, master eğitimini Almanyada rakmasını sağlayamaz isek, oy oranı nız var? görüp, İskandinav ülkelerinde iş ha- Türkler de daha düşük ve tercih oy- Eğer insanlarımızı bilinçlendiyatına atılabilmelidir. Bunu yaparlarıyla Türk adayların seçilmeleri rip oy hakkı olan vatandaşlarımızın ken de, Hollanda içinde bir şehirden hemen hemen olmayacak gibi. yüzde 50’ sini sandık başına götürebaşka bir şehire seyahat etme rahatbilirsek beşimizinde seçilmemmesi lığında yapabilmelidir. Hemde hiçSizce insanlarımız neden bu ka- için bir neden yok. İnsanlarımzın bir ayrımcılığa veya gereksiz engeldar ilgisiz? Suç kimde? Şapkasını yüzde ellisinin oyları beşimize de lemelerle karşılaşmadan. önüne alıp düşünecek olan adaylar yeter. AB' nin aslında temel felsefeside budur. Ama, maalesef bu ideal tablo sadece teoride kalmada ve bende Parlamanto Milletvekili adayı olarak bunun gerçekleşmesi doğrultusun22 MAYIS 2014 Avrupa isterim. Brüksel’de yıllardır da çalışmayı arzu etmekteyim. Parlamentosu (AP) seçimlehalkı tanımadan yapılan porinde CDA Parti’sinden 18. litikalara karşı yerel yöne19 Mart’ta yapılan yerel seçim sıra adaym. Özellikle altını timlerde halkın içinde kasonuçları ışığında, 22 Mayıs AP seçizmek istediğim bilgi şöyle: zandığım tecrübelerle eğiçimlerini değerlendirir misiniz? Ülke politikalarına doğrutim, istihdam-girişimcilik ve - Yerel seçimler maalesef katılım dan etkisi olan AP’de azındemokrasi, yani eşit temel adına bir hüsran olarak geçti diyebilıkların sesini duyurmak ve hak ve hürriyetler, üzerinde liriz. Rotterdamda dört yıl evveline temsil etmek arzusundayım. çalışacağım konuların başınnazaran 6 puan birden düştü. RotSiyasetin bir amaç değil hal- da gelecek. Herkesi 22 Mayıs terdam- Charlois veya Feijenoord ka hizmet etmek için bir araç tarihinde oy kullanmaya dagibi semtlerde oy kullanma oranı olarak gördüğümü belirtmek vet ediyorum. yüzde 30-37 arasında kaldı. Bu zannediyorum, tarihte hiç bu kadar dü-

Lobiciler aktif olarak çalışıyor

Neden Avrupa Parlemantosu? Oysa beklentiler sizin milletvekili olarak aday olacağınız yöndeydi. - Siyaset şimdiye kadar, benim için topluma hizmet anlamında, hep bir araç olmuştur, hiçbir zaman benim için bir amaç olmamıştır. Lokal seviyede ve yıllar içinde elde edilen birikimi, tecrübeyi ve çevreyi bundan sonra da Avrupa Parlamentosu seviyesinde toplumun hizmetine sunmak istiyorum. Hayatımızı yakından ilgilendiren yasaların bir çoğu Avrupa Parlementosunda yani Brüksel’de alınıyor. Bu yüzden alınan her karar veya çıkartılan her yasada bizim de onayımızın alınması gerekiyor. Şu gerçeği bilmemizde yarar var: Avrupa Birliği milli parlamentoların katkısını, etkisini minimuma düşürmüş durumdadır. Parlamento muhabirliği yaptığım dönemde, parlamentonun etrafını binlerce lobi kuruluşlarının elemanları tarafından 'sarıldığını' gözlemlemiştim. Mesela, sadece Brükselde sekiz bin (8.000) lobicinin aktif çalıştığını duyduğumda inanamamıştım. Oysa, bazı şirket ve kurumlar, çokda pahalı diyebileceğimiz meblağlarla bu insanları çalıştırıyor, AP’daki partileri ve parlamenterleri çıkarları doğrultusunda etkiliyor ve istedikleri karar ve yasaları böylece rahat çıkartabiliyorlar. Oysa ki sivil toplum kuruluşlarının veya yüksek ücretlerle profesyonel lobici çalıştıramayacak durumda olanların haklarını parlamenterlerin bizzat savunması gerekir. Ama maalesef aradaki mesafe ve parlamenterlerimizle olan iletişimsizlik toplumun büyük bir kısmını oluşturan bizlerin arada kaybolmasını hatta çıkarlarının iyi korunma-

Demokrasi ve eşit haklar için


manset@sonmedia.nl

2 buçuk milyar kredi

HOLLANDA hükümeti, 3 yıl vadeli devlet tahvili satışı ile piyasadan 2,48 milyar euro topladı. Tahvil satışından elde edilen bu gelir ile önceden tasarlanmış olan 2 ila 3 milyar euro kredi bandı aralığı hedefi tutturulmuş oldu. 15 Nisan 2017 vadeli tahviller ortalama yüzde 0,41 faizle piyasaya sürüldü. Sağlanan toplam kredi miktarı 9,27 milyar Euro oldu. Devlet, bu miktarı bu yılın sonuna kadar en az 15 milyar Euro’ya çıkarmak istiyor.

Irkçı Wilders’in sağ kolu istifa etti

ÖZGÜRLÜK Partisi (PVV) Güney Hollanda Eyalet Meclsii üyesi ve aynı zamanda Wilders’ın sağ kolu Stephan Jansen, partiden ayrıldığını açıkladı. Volkskrant gazetesinin ele geçirdiği Stephan Jansen ait mektupta, partiden istifa ettiği ortaya çıktı. Gazetenin haberine göre; Jansen

özellikle seçimler sonrası Wilders’ın yaptığı konuşmada “daha az Faslı” söyleminden rahatsız oldu ve bu sözlerin bardağı taşıran son damlaydı. 2006 yılında PVV içerisinde aktif olarak rol alan Jansen, 2011 yılında Eyalet Meclisi’nde partisini temsil etmeye başlamıştı.

Jansen aynı zamanda Den Haag’da Wilders’ın danışmanı olarak görev almaktaydı. Mektubunda PVV’nin kasti olarak siyasal düzenin dışında yer aldığını belirten Jansen, Wilders’ın söylemlerinin diğer partilerle olan iş birliğini de ortadan kaldırdığına dikkat çekti.

7

Rahmet aylarına 30’unda giriyoruz 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 3 AYLAR’IN TÜM MÜSLÜMAN ALEMİNE HUZUR VE BEREKET GETİRMESİNİ DİLERİZ

Her bir günün ayrı bir kıymeti ve hikmeti olan 3 aylar diye tabir ettiğimiz Recep, Şaban ve Ramazan aylarına 30 Nisan tarihiyle giriyoruz. Tüm güzelliklerin, sağılığın, bereketin ve Allah’ın vereceği mükafatların üzerine yağmasını diliyoruz.

Aşırı kilo almaya karşı yeni yöntem: Mide Tüpü

YAZ ayları yaklaşırken kilo vermek ve yazı formda geçirmek için hazırlıklar da başladı. Kışın alınan birkaç kilo hafif diyetlerle rahatlıkla verilebilirken, obezite sorunu yaşayan hastalar için ise daha kapsamlı bir tedavi süreci gerekiyor. Diyet ve egzersiz programlarından yeterli sonuç alınamadığında laparoskopik tüp mide ameliyatları, kalıcı ve etkin bir şekilde kilo vermek için önemli yöntemlerden biri olarak gösteriliyor. Laparoskopik tüp mide ameliyatında midenin büyük kenarı dikey olarak kesilip çıkartılarak 150 - 200 ml arasındaki hacime sahip bir mide tüpü oluşturulmaktadır. Bu uygulamada 2 mekanizma ile kilo kaybı olmaktadır. Birinci yöntem mide hacminin küçültülmesi ile mekanik bir

Dolandırıcı postacılar yakalandı VATANDAŞLARIN postalarını çalarak Vergi Dairesinden 350 bin euro çalmayı başaran postacılar, Savcılık ve FIOD tarafından yapılan yoğun araştırma sonunda yakalandı. Den Haag, Wassenaar, Voorhout ve Bussum kentlerinde Sandd ve PostNL firmalarında çalışan, yaşları 25 ile 54 arasında değişen 4 erkek ve 3 kadın postacı yakalandı. 350 BİN EURO Savcılık açıklamasında, vatandaşların Vergi Dairesinden gelen postalarını çalan ve daha sonra kendi hesap numaralarını Vergi Dairesine ileterek kurumdan yaklaşık 350 bin euro para çarpmayı başaran postacıların yakalandığı belirtildi. Yakalanan 6 postacı ve bu kişilere yardımda bulunan bir kişiyi ortaya çıkartan isim Nisan ayı içinde yakayı ele veren Den Haaglı Sheka C. olduğu belirtiliyor. 2012 yılında Sandd firmasında çalışan zanlı Sheka C.’nin o dönemde Vergi Dairesinden gelen 10 mektubu çaldığı ve bu mektuplar sayesinde bir yıl içinde 200 bin euro çalmayı başardığı belirtiliyor.

kısıtlanma ve mide hareketlerinin azaltılmasına bağlı kilo kaybıdır. İkinci yöntem ise çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve açlık hormonu olarak tanımlanan Ghrelin (Midenin fundus denilen üst parçasındaki hücrelerce salgılanan bir peptid proteindir) hormon seviyesinde düşme sağlanarak tokluk hissi oluşumu gerçekleşmektedir. Tüp mide ameliyatında iştah da azaltılarak kilo kaybına katkıda bulunulmaktadır. Tüp mide ameliyatı mide hacmini kısıtlayıcı bir işlem olduğu için bağırsaktaki besin emiliminde bir problemle karşılaşılmamaktadır. Ancak bazı vitaminlerin emilimi için mideden aside ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla hastaların ameliyat sonrasında Demir ve B12 vitamini takviyesi almaları gerekmektedir.

İKİ Cihan Güneşi Sevgili Peygamber Efendimiz, saâdet meclisinde oturuyordu. Mescide bir esir grubu getirildi. O sırada Allah Resûlü (sav), bir kadının yana yakıla bir şeyler aradığını gördü. Kadın yakaladığı her çocuğu sinesine basıyor, kokluyor sonra bırakıyordu. Sonra kendi yavrusunu buldu, bağrına bastı. Doyma bilmeden onu öpüyor, kokluyor, tekrar bağrına basıyordu. Allah Resûlü (sav) bu manzara karşısında iyice doldu. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak parmağıyla yanındakilere bu kadını gösterdi ve: “Şu kadını görüyor musunuz?” dedi. Sahabe cevap verdi: “Evet Ya Resulallah!” Allah Resûlü (sav) tekrar: “Bu kadın şu kucağındaki çocuğunu cehenneme atar mı?” diye sordu. Sahabe “Hayır ya Resulallah!” karşılığını verdi. Ve işte bunun üzerine İki Cihan Serveri şu hikmet dolu sözleri söyledi: “Allah o kadından daha şefkatlidir, kullarını cehenneme atmak istemez.” İşte böylesine başdöndürücü bir şefkat ve merhamete sahip olan Allahu Teala, sene içinde kulları için gönül

dünyalarında adeta bir manevi hamle yapmaları adına bazı özel gün ve geceler yaratmıştır. Bu özel zaman dilimlerinde Cenab-ı Hakk’ın rahmet esintileri sağanak sağanak yağmaktadır. NELER YAPILMALI? Bu günlerde müminler, birbirleri ile tebrikleşmeli, birbirlerini yemeklere çağırmalı, çocuklar sevindirilmeli, fakirlerin gönlü alınmalı, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları giderilmeli, anne-babanın, masum ihtiyarların duaları alınmalı, hasılı bu aylar daha canlı ve daha

verimli yaşanmalıdır. Bütün bu yapılanlar bir yarış havası içinde yapılırken, ihlaslı yapmaya da azami dikkat gösterilmeli. Zira ihlasla yapılan küçük bir amel, ihlassız yapılan pek çok amelden üstündür. Yapılan ibadetler, okunan Kur’anlar, Cenab-ı Hakk’a yükselen inilti ve ıstırap dolu dualar, akıtılan gözyaşları, yapılan tevbe-i istiğfarlar yağmuru çeken bulutlar gibi ilahi rahmeti kendisine çeker. Bu bereketli günleri nasıl değerlendirelim? 1. Bol bol Kurân-ı Kerim okuyalım. 2. Peygamber Efendimiz (sav)’in şefaatini ümit ederek, O’na salât-ü selâmlar getirelim. 3. Kaza veya nafile namazlar kılalım. 4. Dünyaya gönderiliş amacımızı ve gidişatımızı düşünerek tefekkürde bulunalım. 5. İşlediğimiz günahlar için bu bereketli günlerin yüzü suyu hürmetine tevbe ve istiğfarda bulunalım. 6. Bir dua listesi oluşturarak sevdiğimiz insanlara bol bol dua edelim.



www.sonhaber.nl

manset@sonmedia.nl

fb.com/hessenmanset

@hessenmanset

issuu.com/mansetgazetesi

Kral TV ödülünü İrem Derici kazanır

Sayı: 5 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 25 Nisan 2014

15 günde bir yayımlanır | Haber ve Reklam Gazetesi | 010-229 17 76

 ÜNİVERSİTEDE MASTER YAPAN NADİDE SULTAN MANŞET’E KONUŞTU

Ünlü sanatçı Nadide Sultan, yeni single’ında Nezih Üçler ile yaptığı düet çalışması “Vazgeç Kalbim”in klip çekimlerinde yönetmen koltuğunda oturacak. Nadide Sultan’la biraz yeni single’ı, biraz hayattan ve tabiki müzikten konuştuk.

,MANSETLife

Nadide hanım müzik sektörüne ilk girdiğiniz yıllardan bu yana kadar sizce sektörde neler değişti? - Sektör eskisi kadar çok şey üretmiyor, çünkü 10 yıldır krizde özellikle yeni isimlere çok şans tanınmıyor. Çok iyi aranjeler çıkıyor, yaratıcı işler ve tarzlar var ancak beste konusunda sıkıntı var. Pop müzikte birbirine benzeyen işler var ama alternatif tarzlar daha yaratıcı. Müzisyen kimliğinizin yanı sıra uğraş verdiğiniz başka işler var mı? - Haliç Üniversitesi konservatuvarında master yapıyorum. Yani yine müzik. Yurtdışı ve Hollanda konser planları var mı bu aralar? - Yakın zamanda var ama tarih ve yerleri tam olarak bilmiyorum. Yani daha netleşmedi. Yaza damgasını vuracak şarkılar sizce hangileri?

- Bir tanesi bizim şarkımız “Vazgeç Kalbim” tabii ki, beklenen çalışmalar daha çıkmadı diğer şarkılar çıktıkça fikrimi söyleyebilirim. Bir gününüzü anlatır mısınız neler yapıyorsunuz? - Eğer işim yoksa uzun uzun, varsa hızlıca kahvaltımı yaparım giyinmeye biraz vakit harcarım. Ne giyineceğime karar verdikten sonra eğer bir çekim vs. yoksa makyaj yapmam. Bir işim varsa makyaj saç gibi şeyler de vakit alır tabi ama eğer işim yoksa spora giderim, sonrasında arkadaşlarımla veya ailemle vakit geçirmek için bir süre ayırırım. Arada sosyal medyayı takip ederim. Sakin bir gün olur ama çekim veya iş varsa yoğun bir koşturmaca bizi bekler. Hayatta vazgeçemem dedikleriniz neler? - İnançlarım ve ailem....

Radyo dinler misiniz beğendiğiniz radyocu ve radyo var mı? - Var evet hemde çok. Hilal Özgani, Ayşe Matay ,Kaan Gökman, Elife,Kadir Çetin, Duygu Özkan ,Tolga Gündüz, Afrikalı Ali, Hopdedik Ayhan, Gönüldostu Füsun, Michael... Bu böyle gider de gider, çok var anlayacağınız... Türkiye’deki müzik yarışmalarında hakkaniyet ölçüleri geçerli mi? - Yarışmalarda bazen öyle yetenekler dikkatlerden kaçıyor. Bunun dışında genel olarak en azından adaletli olmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Kral TV Türkiye Müzik Ödülleri adayları açıklandı. Yıllarını müziğe adamış biri olarak adayları başarılı buluyor musunuz? - Ben kategorileri de adayları da beğendim. Bir fikir beyan edersem; bence İrem Derici ödül alacak.

ARANIYOR! • • • • •

İskele Paketleme İnce kaynak Asbest İzolasyon alanında çalıştırmak üzere eleman aranıyor.

Tel: 010 820 97 52 Fax: 010 820 97 66 Email: info@xforceservices.nl

www.xforceservices.nl

www.xforceservices.nl


www.sonhaber.nl

10

»

Sizi de farklı, kaliteli ve birbirinden ilginç modellerimizi görmek için mağazamıza bekliyoruz. Gelinlik, Nişanlık, Abiye, Damatlık ve Aksesuar çeşitleri için doğru adres.

Gelinlik seçerken gerçekleri unutmayın

25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

katkılarıyla...

Gegevens: Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam zuid Tel: 010 - 848 95 00 www.royalmodehuis.nl

instagram.com/royalmodehuis twitter.com/royalmodehuis www.fb.com/royal.modehuis

 YILLARDIR HAYALİNİ KURDUĞUNUZ GELİNLİĞİ SEÇMEYE EN AZ 3 AY ÖNCE BAŞLAYIN

BUNU

NOT EDİN

Eğer peri masalları ile büyümüşseniz mutlaka yıllardır hayalini kurduğunuz bir gelinlik modeli vardır aklınızda. Ancak hayallerinize kendinizi fazlaca kaptırıp, gerçekleri de unutmayın. İşte bu konuda dikkat etmeniz gereken birkaç nokta: Gelinliğinizin seçimini düğün tarihinizden en az üç ay önce yapın. Dikişe yöneldiyseniz süreyi daha da öne alın.

KUMAŞ seçiminde düğün mekanınızı göz önünde bulundurun. Salon düğünlerinde daha ağır kumaşlara yönelebilirken, açık hava düğünlerinde daha uçuşan kumaşları tercih edebilirsiniz. • Uzun boylu bir gelinseniz hem dar hem de kabarık modelleri istediğiniz gibi tercih edebilirsiniz ancak kısa boylu bir gelinseniz fazla kabarık olmayan modelleri tercih etmenizde yarar vardır. • Kilo sorununuz varsa, omuzları açık gelinlik modellerinden uzak dursanız iyi olur. Bu konuda en kestirme çözümü dile getirmemiz gerekirse, vücudunuzun hangi bölgesinde fazlalık varsa, gelinliğinizin o bölgesini sade tutun. • Gelinliğinizin etek boyunda karar kılarken, rahatlığınızı ön planda tutun. Özellikle uzun kuyruklar, gece boyunca

eteğinize basılmasına ve ızdıraba neden olur. Gelinliğin ön boyu da çok önemlidir. Gereğinden uzun bırakılırsa yürürken ayağınızın altına girip yürümenizi zorlaştırır, daha da kötüsü düşmenize neden olabilir. Bu yüzden gelinlik provalarınızda düğün gecesi giyeceğiniz ayakkabılarınızı giymenizi ve bol bol yürümenizi öneririz. • Eğer düğününüzün gerçekleşeceği yerin zemini halı kaplı ise gelinlik provalarınızı da mutlaka halı üzerinde yapın. Aksi takdirde tam düğün gecenizde gelinliğiniz aniden halı ile buluştuğunda gelinlik halıya takıldığı için yürüyemediğinizi fark edip, sorun yaşarsınız. Ayrıca gelinlikçinizi bu konuda en başından uyarın. • Gelinliğin dekoltesi mutlaka bir tek yerinde olmalı ki, rahat edebilesiniz. Göğsü açık bir gelinliğin sır-

tı; sırtı çok açık bir gelinliğin ise göğsü kapalı tutulmalıdır. • Gelinliğinize diktireceğiniz incik boncuğun, kolunuzun açıkta kalan bir yerine sürtünmemesine dikkat edin. Aksi takdirde gece boyu hem canınız yanar hem de kolunuz yara olur. • Son olarak gelinliğinizi teslim aldıktan sonra onu mümkün olduğunca yükseğe asın ki, etekleri kırışmasın.

Bütün DAMATLIK modelleri

yüzdeİML5İ 0

Beyler, sizi de unutmadık İNDİR

FIRSATI KAÇIRMAYIN

Ve gelelim beylere; Royal Modehuiste çeşit çeşit damatlık bulabilirsiniz ve şu andaki kampanyamızda bütün takımlar 50% indirimli! Damatlık seçerken, gelinlik modeli ile bir bütünlük sağlamasına dikkat etmeniz gerekir.

CEKET: Omuz kısımları dar olmaması ve ceketin bedene tam oturması gerekir. Düğün gününde oynayacağınızı dikkate alarak kollara biraz pay verdirin. Ceketinizin yaka uçlarına, kol manşetlerine, etek uçlarındaki astar ile kumaşın birleştiği kısma, cep kapaklarına dikkat edin. Sökük, büzülme, çekme, kesik olup olmadığına bakın. GÖMLEK: Gömlek ne üzeriniz-

den dökülecek kadar bol ne de vücut hatlarınızı ortaya çıkartacak kadar dar olmalıdır. Gömleğin kolları, manşet, ceketin altından yarım parmak görünecek şekilde ayarlanmalıdır. Yaka dikişleri özenli olmalıdır. Boyun ve beden ölçüleri gömlek seçiminde dikkate alınmalıdır. İyi bir gömleği gösteren yeri yakasıdır. Uzun ve dar yüzlü erkeklerin uzun yakalardan kaçınması, yuvarlak

yüzlü erkeklerin ise geniş yaka kullanmaması tavsiye edilir. PAPYON/KRAVAT: Papyon takacaksanız; gümüş, beyaz, siyah renklerde bir papyon seçin. Kravat tercih ediyorsanız, kıyafetinize uygun bir kravat tercih etmelisiniz. Yakanızı ise kravata uygun bir mendille ya da gelin buketinden küçük bir çiçekle tamamlayabilirsiniz. Cep mendili yaka aksesuarını-

zın kumaşından da yapılmış olabilir. AYAKKABI: Siyah ayakkabı her zaman damatlık takım elbiselerde tercih nedenidir. Gri bir takım elbise ile de yine siyah renkte bir ayakkabı kullanabilirsiniz. Ancak, kemik renginde veya lacivert takım elbiselerde kumaş ile aynı renkte ayakkabı seçmeniz uygundur. Ayrıca ayakkabınız asla mokasen olmamalıdır.


manset@sonmedia.nl

Kadınların uyuması lazım!

AMERİKA’DAKİ Duke Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre kadınların erkeklerden daha fazla uyumaya ihtiyacı var. Uzmanların yaptığı açıklamada, ‘’Kadınların beyin yapısı erkeklerden farklı. Onlar beyin yapısı gereği gün boyunca aynı anda pek çok iş yapabiliyor. Ve kadınların beyni iş, ev, çocuk, eş gibi konuları aynı anda yorumlayabiliyor. Bu nedenle beyin daha çok yoruluyor ve uykuya ihtiyaç duyuyor’’ denildi.

11

Herkes burada. www.sonhaber.nl

Bahar yorgunluğu ile nasıl baş edelim? 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 MİSKİNLİKTEN KURTULUN, BAHAR YORGUNLUĞUNUZU KONTROL ALTINDA TUTUN

Kış soğukları kendini baharın ılık havasına bırakırken bir çok insanda bahar yorgunluğu belirtileri başlar. Başlıca belirtileri; bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik, neşesizlik, sinirlilik ve uyku bozukluklarına kadar uzanan sıkıntılardır. Uzmanlar bahar yorgunluğunu hormonların değişimine bağlıyor.

Nilgünce

BAHARLA gelen bu değişimlerine uyum için beslenme alışkanlıklarının da değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Yeterli ve dengeli beslenmenin önemine değinen uzmanlara göre, besin çeşitliliği yapmak ve tek tip beslenmekten kaçınmak gerekiyor. Bahar yorgunluğuna karşın; küçük porsiyonlarla, sık sık beslenin, su tüketimini alışkanlık haline getirin, kafeini kontrol altında tutun, yeterli ve düzenli C vitamini alın, düzenli uyuyun ve fiziksel aktivitelerinizi artırın.

Çocuklarımız bu sene rengarenk ve cıvıl cıvıl ESKİDEN çok sıradan olan çocuk giyim modası artık son derece çeşitlendi ve farklılaştı. Bu sezonun en trend çocuk giyim modelleri arasında farklı olmak ve şık olmak ön planda. Özellikle kız çocuklarında bu sezon renkler son derece moda. Yetişkin modasında trend olan her giyim çocuk modasında da trend. Bu sezonun çocuk koleksiyonlarında üç temel konsept göze çarpıyor, yaz bahçesi, denizci ve tropik. Küçük beyefendiler için, denizci kıyafetler, kamuflaj pantolonlar, harita baskılı t-shirtler, tropikal ve doğa temalı polo gömlekler, bermuda şortlar bu sezonun modası. Bu sezon aynı zamanda küçük beyleri bol eşofmanlar ve salaş tshirtler içerisinde göreceğiz Minik hanımefendiler için çizgili kıyafetler, dantel elbiseler, desen ve çiçekli modeller son derece popüler. Kızlar için en trend renkler, pastel renklerin yanı sıra kırmızılar,maviler, sarılar, beyazlar, turuncular ve yeşiller. Tasarımlar içerisinde renkli taytlar, desenli minik kalem etekler, tenis elbiseleri, kot gömlekler ve paten şortlar dikkat çekiyor.

sayesinde büyük ilgi gören çocuk modası tüm dünyada hızla gelişti ve neredeyse yetişkin modası ile aynı ölçüye geldi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı egemenliğin ulusta olduğu düşüncesinin kabul edildiği gündür. Çocuk bayramımızdır. Yarının büyükleri olan çocukların bayramıdır. 23 Nisan kutlu olsun!

 NİLGÜN ŞAHİN nilgunce@sonmedia.nl

Baharla gelen yorgunluğumuzu şöyle bir kenara bırakıp baharın pozitif ruhunu kıyafetlerimize yansıtalım. Lakin seçtiğimiz renklerin ve kıyafetlerinde bu belirtilere olumlu yansımaları olacaktır diye düşünüyorum..

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sebebiyle öncelikli olarak bu sayımızda çocuklarımıza yer vermek istedim. Çocuğunuzun tarzı ve kıyafetleri sizi yansıtır. Hiç bir anne baba kendi tarzına ters bir şekilde çocuğunu giydirmek istemez. Günümüzde bilinçli anne babalar

Unutmadan bu sayımızda, olmazsa olmazımız çantaları mercek altına aldık. Bir kadının sahip olması gerektiği 5 farklı çanta modellerine göz attık. Sanırım sesinizi duyar gibiyim! Evet 5 çanta nedir ki? Koleksiyonumuza eminim onlarca çanta daha ekleyebiliriz! Fransız sosyolog Claude Kaufmann kadın ve çanta üzerine yaptığı araştırmalarda ilginç verilere ulaşmış. Bu araştırmayı sizinle paylaşmamak olmazdı.

Beş çanta, beş hayat

 ÇANTA DEYİP GEÇMEYİN, KİŞİLİĞİNİZİ ELE VERİYOR

BİR araştırmada, her kadının çantasına aşık olabileceğini ve hatta yakın bir dosta duydukları sevgiyle yakın bir his beslediklerini söyleyenler olduğu gibi, hep aynı çantayı taşıyan kadınların, rahatlığına düşkün olduğu ve çantasının hayatını kolaylaştıran bir detay

olduğunu belirtenler de var. Araştırmanın en çarpıcı bilgilerden birisi ise; bir kadının hayatının ortalama 76 gününü çantasında bir şeyler arayarak geçirmesi. Bir kadının hayatı boyunca 60 çantası olması bu orantıyı doğruluyor gibi.

CLUTCH denildiğinde sadece resmi ve özel davetler için tercih edildiği aklınıza gelmesin. Artık günlük şıklığımızı tamamlarken içine cep telefonu, güneş gözlüğü, anahtarTCH U L C lık hatta bir çift K Ü L N GÜ babet bile sığdırabilecek büyüklükte olanları mevcut. İlkbahar günlerinde canlı renklerdeki bir clutch günlük stilinize tamamen farklı bir hava katabilir.

NU İÇİN HAFTA SO

ÇOĞU zaman sabah evden çıkıp akşama kadar günü dışarıda geçirmek isteyenler! Eğer böyle biriyseniz kesinlikle büyük hatta küçük bir bavul formatında bir çantaya sahip olmalısınız.

GÜNDELİK

Bazı kadınlar için çanta denildiğinde akan sular durur! Sayıları ne kadar çok olursa olsun asla yeterince çantamız yoktur. Bu sayımızda vazgeçilmezimiz en önemli aksesuarımız, her kadının sahip olması gereken 5 modeli sizin için sıraladık.

ÇANTA koleksiyonumuzun olmazsa olmazıdır. Hatta en temel yapı taşı gündelik çantamız. Gündelik stilimize uyum sağlaması açısından şık ve geniş bir çanta olmalıdır. Açık pastel yada neon tonlar tercihiniz olmalı.

ÇANTA

AS ÇARPRAZ

KILI

HAREKETLİ bir çocuğunuz varsa ŞIK bir aksam yemeğine bu tür bir çanta yada bir davete giderken taşınan çocuğunuzun kocaman büyük bir çanta oldukça arkasından uyumsuz bir görüntü verir. Böyle bir akkoşarken şama hazırlanırken kesinlikle hafiflemelielinden siniz stil sahibi minik bir clutch ve sadece tutmak isgerekli olanlar; terken onu anahtar, kredi kaldırmak kartı, biraz isterken para ve muthareket kalaka ruj! biliyetinizi artıracaktır. Aynı zamanda dışarıda eğlenirken alışveriş yaparken her iki elinizin de serbest kalmasını sağlayacağından oldukça rahat edeceksiniz.

TASI GECE ÇAN


www.sonhaber.nl

12 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Bilim yalan söylemez; aç karna kavga etmeyin!

ABD’DEKİ Ohio Üniversitesi'nde görevli Brad Bushman ve ekibi tarafından 107 çift üzerinde yapılan araştırmaya göre kanındaki glikoz oranı düşen çiftlerin daha gergin ve öfkeli olduklarını ortaya çıkardı. Gün sonunda kandaki glikoz miktarları ölçülen evli çiftler üzerinde ya-

Bekliyoruz Demi Gönderin, yayınlayalım

ri taSOSYAL paylaşım siteleri ünlüle yor. Siz-

uru kip etmeyi bir tık ötede bulund iniz rediğ iste ı asın alm yer de bu sayfada layın, değersim ya da yazılarınızı bize yol ızda yafam lendirme sonrasında bu say l a.n edi onm yınlansın: manset@s

MANŞET KİTAP

Ustam ve Ben

ÖĞRENME aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğre-

nemesek de. Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Elif Şafak’ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet. “Ustam ve Ben” tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi…

Bukre

GÜZELLİK, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.

öfke kadar ellerindeki iğneleri VUDU bebeklere batırılması istendi. Ortaya kanında glikoz miktarı oldukça düşük olanların daha fazla iğne batırdıkları görüldü. Beynin en önemli besleyicisi olan glikozun önemine değinen araştırmacılar, kavgaya tartışmaya aç karına girilmemesi konusunda uyardı.

MANŞET TAKVİM

Demi Lovato: Türkiye

biz Hristiyanlara karşı çok hoşgörülü.Bu onların büyüklüğünü gösterir. Lise 2'de Türkiye Projesini yapmıştım. Balayında mutlaka oraya gitmek istiyorum!

Büyük üstadın “Veda Turnesi” kaçmaz

Anadilimiz için okuyalım, okutalım

ÖZELLİKLE Avrupa’da bulunan nesillerimizin ana dili Türkçe konusunda çektikleri kelime hazinesi sıkıntısı hemen hemen her ortamda sorun teşkil ediyor. Kelime hazinesi az olan bireyler cümle içerisinde çıkmaza girdiklerinde, hakim oldukları dile yani Hollandaca’ya geçiş yapıyor. Ama yine arada bir Türkçe ibarelerle bir cümle içesinde her iki dilide arap-saçı haline getirip, kullanıyor. Bu durum üzerinde yazılacak ya da söylenecek o kadar söz var ki! Bunları da belki zamanla yazacağız. Ama biz bu sorunu giderebilecek bir yöntemi sizlere tavsiye ederek başlıyoruz. Kitap okumak! Okumanın ne derece de önemli olduğunu vurgulamamıza gerek yok. Her kitapta farklı bir bilgi ve farklı kelimeler öğreneceğimiz aşikar. Bu sayımızla beraber sık sık sizlere kitap köşemizle ulaşmaya ve kitap tavsiyelerimize başlıyoruz. Şimdiden keyifli okumalar...

pılan araştırma 21 gün sürdü. 107 çiftin kahvaltıdan yatağa gittikleri ana kadar kanlarındaki glikoz miktarı ölçülerek yapılan araştırmada öfke seviyeleri de ellerindeki toplu iğnelerle belirlendi. Denek çiftlere deney için birer VUDU bebek ve 51 tane toplu iğne verildi. Gün sonunda eşlerine duydukları

Pazartesileri rsasevmek istiyo e d nız işyerin n veya okuldan n! birine aşık olu

ÖZGÜN müziğin üstadı, yönetmen, yazar, gazeteci Zülfü Livaneli Veda Turnesi kapsamında Avrupa yoyyarına düştü. 1970 başlarından beri yaptığı besteler ve konserlerle kuşaklar yetiştiren Zülfü Livaneli Avrupa'da son kez büyük bir turneyle izleyicilerinin karşısına çıkıyor. Önemli müzisyenlerden oluşan grubuyla konserler verecek olan Livaneli; Ey Özgürlük, Karlı Kayın Ormanı, Yiğidim Aslanım, Leylim Ley, Güneş Topla Benim İçin, Sevda Değil gibi efsaneleşmiş bestelerini izleyici korolarıyla birlikte seslendirecek. 1997 yılındaki Ankara Konseri, 500.000 kişilik katılımıyla Türkiye'nin en büyük konseri ünvanını taşıyor.

24 Nisan 25 Nisan

25 Nisan

25 Nisan

26 Nisan

26 Nisan

26 Nisan 4 Mayıs

10 Mayıs

10 Mayıs

Konser Karsu - Dr. Anton Philipszaal – Den Haag Beyoğlu Akustikhane Cinetone – Amsterdam Kutlu Doğum Serdar Tuncer & Grup Lalezar Harem Canlı Müzik Harem Lounge – Den Haag Beyoğlu Kingsday Cinetone- Amsterdam Harem Canlı Müzik Harem Lounge- Den Haag Riddim Club Club LA - Zaandijk Konser Zülfü Livaneli RAI - Amsterdam Beyoğlu Gecesi Cinetone – Amsterdam Gece & Djs Night Club LA- Zaandam


manset@sonmedia.nl

Kahve de kanser düşmanı çıktı 8 BİN 500 kişinin katıldığı ve katılanların 5 binin kalın bağırsak kanserine yakalanan kişiler üzerinde yapılan araştırma ezber bozdu. Günde ortalama iki fincan kahve içenlerin içmeyenlere göre yüzde 30 daha az bağırsak kanserine yakalandıkları ortaya çıktı. Güney California

Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre günde1-2 fincan kahvenin riski yüzde 22 ve 2,5 fincanın yüzde 44 azalttığını vurguladı. Günde 2,5 fincandan fazla kahve içenlerde ise riskin yüzde 59 düştüğü açıklandı.

Peki hangi saatlerde içilmeli? OFİSE gelir gelmez yaptığınız ilk şey kahve söylemekse durun. Kahvenizi sabah 09.30-11.30 arasında içmeniz sizin için daha iyi olacaktır. Bilim adamları kafein almak için günün en uygun zamanının bu saatler oldu-

ğunu ortaya çıkardı. Sebep ise kortizol adı verilen ve kafeinin etkileşime geçtiği bir hormon. Kortizol vücudun biyolojik saatini düzenliyor ve tetikte olmanızı sağlıyor. Kortizol seviyesi uyandıktan hemen sonra yükseliyor ve 1 saat bu seviyede kalabiliyor.

13

Kötü adamlar korkun 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 THE AMAZİNG SPIDAR MAN - 2 YENİ MACERALARIYLA GÖSTERİME GİRDİ

SonFM Top 20

2012'de büyük sükse yapan İnanılmaz Örümcek Adam’ın devam filmi olan The Amazing Spider-Man 2, 24 Nisan’da vizyona girdi. Peter Parker'ın işi yine hayli zor ve her günü yoğun geçiyor.

1 1 BİRİ VAR ................................HANDE YENER ft. VOLGA TAMÖZ 2 GİT.........................................FERHAT GÖÇER 3 HELAL ETTİM .......................MERVE ÖZBEY ft. ERDEM KINAY 4 EYVAH...................................EMRE AYDIN 5 IRGALAMAZ..........................BENİ GÜLŞEN 6 HAFIZA..................................FUNDA ARAR ft. ENBE ORKESTRASI 7 ZORUN NE SEVGİLİM ...........İREM DERİCİ 8 NEYLEYİM İSTANBUL'U .......MURAT DALKILIÇ 9 DÜNYANIN BÜTÜN SABAHLARI MUSTAFA CECELİ 10 İNSAN....................................BORA DURAN 11 UNUTMA BENİ ÇİÇEKLERİ....BURCU GÜNEŞ 12 İLLÜZYON .............................EMRE KAYA 13 GELEMİYORUM YANINA.......ZİYNET SALİ 14 FELAKET...............................DEMET AKALIN 15 HELALLEŞEMEDİK ...............BETÜL DEMİR 16 AŞKA KÖLE...........................ALEV KURMUŞ 17 RİCA ......................................KENAN DOĞULU 18 BENİ YAK ..............................BAHADIR TATLIÖZ 19 HADİ O ZAMAN ....................TARKAN ft. NAZAN ÖNCEL 20 BENDEN SORULUR...............GÖKHAN ÖZEN SON FM’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

3 boyutlu Pompeii

Gerilimin adı: Oculus

dram ve macera türünde enfes bir yapım. Konusu: Milattan önce 79 yılında, Vesuvius volkanı şiddetli bir patlamaya sahne olur ve bulunduğu antik Pompeii şehrini tehdit altına alır. Gemilerde köle olarak çalışan Milo, Napoli'ye gidecek olan gemide çalıştığı esnada bu patlama anına tanık olur. Olayın canlı tanığı olan Milo, bu dehşet anına ve sonrasında yaşananlara baktığında bildiği tek dünyanın, ateş ve küller nedeniyle yıkıma uğradığını fark eder. Oyuncular: Resident Evil ve Death Race gibi filmlerin yönetmeni Paul W.S. Anderson'ın yönetmenliğini yaptığı projenin başrollerini Kit Harington, Kiefer Sutherland ve Emily Browning paylaşıyor.

HEM gerilim severleri hem de fantastik sinema tutkunlarını cezbetmeyi hedefleyen Oculus vizyonda. Konusu: Çocukluğunda büyük bir travma yaşayan Katlie, yıllarca erkek kardeşi Tim’in ailesini öldürdüğü iddiasıyla karşı karşıya kalmıştır. Fakat Katlie’ye göre ailesini katleden, erkek kardeşi Tim değil, doğaüstü bir varlıktır. Katlie hem cinayetin sebebiyle yüzleşmek hem de erkek kardeşinin adını temize çıkarabilmek için kendisini tehlikenin göbeğine atar! Oyuncular: Absentia filmiyle adından söz ettiren genç yönetmen Mike Flanagan, Oculus filminde Katee Sackhoff, Karen Gillan, Brenton Thwaites gibi ağırlıklı olarak yeni kuşak oyuncularına yer verdi.

AKSİYON,

12 şarkı için ne kadar para aldı?

TV’DE Söylemezsem Olmaz programına konuk olan ünlü sanatçı Coşkun Sabah, Sibel Can'a verdiği 12 şarkı için ne kadar ücret aldığını açıkladı. Coşkun Sabah, “Sibel Can’ın canını yakmadım; makul bir para aldım. 12 şarkıyı 60 bin liraya verdim. Mesam haklarından da yüzde 8lik pay alacağım” dedi.

Oktay Cürebal’dan ikinci single eski programcısı ve şarkıcı Oktay Cürebal 2. single çalışması ‘’Telli Duvak’’a klip çekti. Aylarca yapılan çalışmaların ardından Emre Alışkan’ın yönettiği klip ile ilgili görüşlerini aldığımız Oktay, “Uzun çalışmanın ardından klibimizi bitirdik. Bu derecede yoğun ve yorucu çalışmaya değdi. Özellikle evliliğe ilk adım atan çiftlere hediyem olsun” dedi.

SONFM’İN

Müzik dünyasından gelişmeler

Tarkan’ın yeri bende ayrı TÜRK Pop Müziğinin iki yıldız ismi Tarkan ile Murat Boz hakkında medyada çıkan kıyaslama haberlerine Murat Boz'dan açıklama geldi!.. Murat Boz hakkında geçen yaz Tarkan yüzünden sorun yaşadığı gerekçesiyle konseri iptal ettiği şeklinde haberler yayınlanmıştı. Yakışıklı popçu şimdi de Gülşen ile yaptığı düet ile haber oldu. Tar-

kan'ın da Nazan Öncel ile yaptığı düet şarkının aynı zamanda piyasaya sürülmesi yönünde yayınlanan haberlerden bunalan Murat Boz, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tarkan'ı çok severim, yeri bende çok ayrı. Kıyaslanacak bir durumumuz yok. Ben ondan sonra gelen kuşağım. Kıyaslamak doğru değil, aynı yerde değiliz” dedi.

KONUSU: Örümcek Adam olarak kötü adamların peşini bırakmıyor. Ama bir yandan da büyük aşkı Gwen'e zaman ayırmaya çalışıyor. Lise mezuniyeti ise henüz ufukta görünmüyor. Gwen'ın babasına verdiği sözü unutmayan Peter, Gwen'e zarar vermemek için elinden geleni yapıyor ama kötü Electro'nun ortaya çıkması, Harry Osborn geri dönüşü bu sözünü tutmasını oldukça zorlaştıracaktır. Peter Parker'ın geçmişine dair ortaya yeni ipuçları Örümcek Adam'ın gidişatını da derinden etkileyecektir. OYUNCULAR: Andrew Garfield, B.J. Novak, Brian Haley, Chris Cooper, Colm Feore, Dane DeHaan, Eddie Redmayne, Emma Stone, Felicity Jones, Jamie Foxx, Martin Sheen, Paul Giamatti, Sally Field, Sam Claflin ve Shailene Woodley.

“Kış Masalı” polemiği sürüyor

GEÇTİĞİMİZ günlerde Adem Gümüşkaya'nın Youtube'ta 42 Milyon kez dinlenen şarkısı "Kış Masalı" için Alihan, şarkının kendisine ait olduğunu iddia etmişti… MESAM da şarkının Alişan'a ait olduğunu belgelendirmişti. Sibel Can'ın da son albümünde yer verdiği şarkı ile ilgili Adem Gümüşkaya ve Sibel Can'dan açıklamalar geldi!.. PARA PEŞİNDE DEĞİLİM “Ben şöhret, para peşinde değilim. Hak neyse ortaya çıksın. Üç-dört üniversiteden akademisyenler tarafından aldığımız belgelerle MESAM'a itiraz ettik. MESAM'ın iki-üç notayı aynı bulup şarkının bana ait olmadığını söylemesi de enteresan. Alihan Bey neden ‘Kış Masalı’ Youtube'da 42 milyon kez tıklanıp rekor kırdıktan sonra ‘Benim şarkım’ diyor? Hakkımı mahkemede arayacağım” diyen güzel sanatçı Alihan’a sitem etti. Sibel Can ise Alihan'ın bu şekilde Ebru Gündeş'in okuduğu bir şarkıya da kendisinin ait olduğunu dile getirdiğini ve mahkemelik olduklarını belirtmişti. Sibel Can yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şarkı kimin adına kayıtlıysa, ona telif ödedik. Mahkeme ne karar verirse, uyarız. Adalet yerini bulacaktır. Youtube'da 42 milyon kez tıklandıktan sonra okuduğum şarkıya bir başkasının ‘Benim’ demesi bana entresan geldi. Alihan; Ebru Gündeş'in yeni albümünde okuduğu ‘Üflediler Söndüm’ adlı şarkı için de ‘Benim’ demiş. Şimdi o şarkı da mahkemede.”


www.sonhaber.nl

14

ALTIN BULMACAYI çözüp, ALTIN ŞİFREYİ bilenler kazanıyor

SEN DE ÇÖZ, SEN DE KAZAN

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza 1 adet ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Doğru cevabınızı mail yoluyla en geç 5 Mayıs 2014’e kadar iletin, çekilişe katılıp kazanma fırsatını yakalayın. E-Mail: bulmaca@sonmedia.nl

1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek adresten kimliğini beyan ederek bizzat teslim alacaktır. Ödüller kesinlikle paraya çevrilemez.

25 Nisan 2014

Manşet BULMACA

Haber ve Reklam Gazetesi

 SÖZCÜK YERLEŞTİRME

 ALTIN BULMACA

6

8

10

3

2

7

5

 SAYI YERLEŞTİRME

9

4

1

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Altın Şifre:  SUDOKU / KOLAY

 SUDOKU / ORTA

 SUDOKU / ZOR

2 BASAMAKLI 16 25 31 39 40 51 52 59 73 76 79 80 81 89 93 96 3 BASAMAKLI 115 136 204 205 207 211 377 390 460 464 484 506 562 619 660 714 739 748 766 771 818 860 892 980 989 4 BASAMAKLI 1238 1621 2935 2995 3462 3513 4015 5401 5729 6218 7785 8155 8312 8647 8674 9204 9296 9427 9774 9792 5 BASAMAKLI 15310 28300 36108 50187 54430 71257 87308 88646 91222 99197 6 BASAMAKLI 163050 252007 294558 402983 496954 560140 900031 968205 7 BASAMAKLI 1685012 4360199 5555527 7026015 7660352 8206671 9200221


manset@sonmedia.nl

Bilgi Panosu

Deventer Başkonsolosluğu

Adres: Keizerstraat 8, 7411 HG, Deventer Telefon: 0570 688 650 veya 010 766 00 07 (Ücretsiz) Fax: 0570 619 554 E-Mail: consulate.deventer@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 061 359 38 75 numaralı telefonla arayabilirsiniz. Önemli Uyarı: Adli vaka, ölüm, polise intikal gibi durumlarda başkonsolosluğumuza bilgi verilmesi önemle rica olunur.

ÖNEMLİ TELEFONLAR Alarm veya Polis: 112 Geen spoed, wél politie: 0900-8844

Rotterdam Başkonsolosluğu Adres: Westblaak 2, 3012KK, Rotterdam Telefon: 010 201 2000 Fax: 010 201 2050 E-Mail: consulate.rotterdam@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 064 102 45 88 numaralı telefonla arayabilirsiniz.

Konsolosluk işlemleri ile ilgili her türlü bilgiyi www.konsolosluk.gov.tr adresinden edinebilirsiniz.

T.C. Lahey Büyükelçiliği Adres: Jan Evertstraat 15, 2514 BS The Hague | Telefon: 070 302 31 00

15 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 TEKNOLOJİ DÜNYASININ SON BOMBASI PATLADI

İYİ

30 saniyede şarj olan telefon

HABER

Penguenleri biz de seviyoruz ama, işimiz

gerçekleri yazmak.

AKILLI telefonların en büyük sorunlarından biri olan kısa şarj ömrü tarihe karışacak gibi; zira İsrail merkezli bir şirket telefonları 30 saniyede şarj eden bir şarj cihazı geliştirmeyi başardı. Tel-Aviv'de faaliyet gösteren StoreDot isimli şirket, bir süredir üzerinde çalıştığı prototip batarya cihazını Microsoft'un Think Next etkinliğinde kamuoyuna tanıttı. Cihazın en büyük özelliği ise telefonları sadece 30 saniyede boşken tamamen doldurabiliyor olması.

PROTOTİP ÜRETİLDİ Şu an için prototip bir ürün olan ve ebatları bir laptop şarj cihazıyla aynı olan batarya teknolojisi Galaxy S4'ler üzerinde sorunsuz çalışıyor. Şirket yetkilileri, şarj adaptörlerinin kısa sürede diğer telefonları da destekleyeceğini ve 2016'da yaklaşık 30 dolarlık fiyat etiketiyle satışa

sunacaklarını kaydetti. Firmadan yapılan açıklamada bu özel pillerin binlerce kez şarj edilebileceği ifade edildi. The Next Web internet sitesine açıklamalarda bulunan StoreDot CEO'Su Doron Myersdorf, “MFE (Multi Function Electrode - Çok Fonksiyonla Elektrod) ismini verdiğimiz özel bir materyal geliştirdik. Bunun bir tarafı süper kapasitör, diğer tarafı ise Lityum elektrod gibi davranıyor. 2016 yılında seri üretime geçmeyi planlıyoruz” dedi. Şimdilik bir telefonun içine sığabilecek kadar küçültülemeyen bu pil teknoloji halen geliştirme aşamasında. 2 yıl içinde raflardaki yerini alması beklenen pil teknolojisinin taşınabilir cihazlardaki güç sorununu ortadan kaldırması bekleniyor.

Age of Empires ceplere geliyor

Dev kadromuzla her gün yaşamdan spora, gündemdeki olaylardan teknolojiye kadar onlarca gerçek haber veriyoruz... Hollanda’nın tarafsız tek Türk medyası SON HABER her saniye sizlerle...

MİCROSOFT fenomen haline gelen oyunu Age of Empires’ı bu yıl mobile taşıyor. Microsoft, bunun için oyunun kendi websitesinde Age of Empires: World Domination’ın mobil versiyonunun duyuru fragmanını yayınladı. Age of Empires’ı yeni nesil mobil strateji olarak yeniden tanımlayan Microsoft, oyunun mobil versiyonunu bu yaz piyasaya sunacak. Oyun, tıpkı masaüstünde olduğu gibi takımlar halinde oynanabilecek ve mobile özel yeni savaş sistemleriyle gelecek.

Viber’in Windows sürümü çıktı

MOBİL cihazların en çok kullanılan anlık mesajlaşma programlarından olan Viber mobil sürümlerini güncelledi. Ayrıca bu güncellemeyle beraber Windows ve Mac uygulamalarını da kullanıma sundu. Akıllı telefon kullanıcılarının en çok kullandığı uygulamalar arasında yer alan Viber, anlık mesajlaşma özelliği ve internet tüzerinden ücretsiz sesli görüşme sunması ile birçok kullanıcının beğenisini kazanıyor. Viber, iOS ve Android uygulamalarını 3.0 sürümüne güncellerken,Windows ve Mac OS uygulamalarını da yayınlayarak süpriz yaptı.

Android 4.4.3 KitKat yayınlandı!

SADECE ABD'deki Nexus 5 kullanıcıları için yayınlanan Android 4.3.3 KitKat güncellemesi, sistem stabilizasyonu ve güvenliği artırırken, diğer yandan da Android arabiriminde ufak çaplı değişiklikler yapıyor. Nexus 5'lerde görülen ve cihazın kendi kendine kapanıp açılmasına neden olan teknik sorun da bu güncellemeyle ortadan kalkıyor. ABD'de yayınlanan güncellemenin kısa sürede Avrupa'daki kullanıcılara da sunulması bekleniyor. Nexus 5'in ardından söz konusu güncelleme ilk olarak Nexus 7'lere gelecek.

Google “akıllı lens” patentini de aldı

www.sonhaber.nl

GOOGLE, Google Glass’ı satışa çıkardığı şu günlerde giyilebilir teknolojide yine bir adım öne çıkmaya hazırlanıyor. Teknoloji devi, kontak lense monte edilebilen kamera için paten aldı. Google, ABD Patent Ofisi’ne yaptığı bir başvuru ile kontak lense entegre edilen kameranın patentini aldı. Google ta-

rafından geliştirilen projede lensler fotoğraf çekebilecek, kablosuz ağ teknolojisi ile mobil cihazlara bağlanabilecek ve sesli komutları iletebilecek. Lenslerin görme engelli kişiler için rehber görevi de görecek. ‘Zoom’ özelliği ile yaya geçitlerini, yaklaşan arabaları, kaldırımları kullanıcıya bildirecek.


www.sonhaber.nl

16 25 Nisan 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Beşiktaş’tan 4 milyonluk teklif

HOLLANDA Süper Ligi kulüplerinden Heerenveen’de atak forvet mevkiinde oynayan on dokuz yaşındaki Bilal Başacıkoğlu’nu Beşiktaş kulübü adına takip eden Önder Özen’in Heereveen kulübüne 4 milyon euro teklifte bulunduğu kulüp tarafından açıklandı. Önder Özen’in Go Head Eagles kulübünde oy-

nayan Deniz Turuç’u da takip ettiği biliniyor. Son aylarda Beşiktaş'ın Hollanda da oynayan Türk futbolcularla ilgilenmesinin arkasında Beşiktaş'ta yöneticilik yapan Erdal Torunoğulları ve Hollanda Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Aykut Torunoğullarının birlikte yaptıkları ön çalışmaların olduğu tahmin ediliyor.

“Demirören’in yeri hapishane olurdu” Manşet SPOR

 12. KİTABINI DA ÇIKARAN ESKİ HAKEM AHMET ÇAKIR, FEDERASYONU DA SİSTEMİ DE BOMBALADI

Serap Torremans: Ahmet Bey, şimdiye kadar görüştüğüm teknik adamlar ve yöneticiler bazı sorularıma sürekli kaçamak cevap verip, “sistem böyle” diyorlar. Nedir bu sistem? Ahmet Çakır: Biz sistemsizliğimize sistem diyoruz. Çünkü, insanımızı buna inandırıyoruz. Sorun çözmek yerine sorunla yaşamayı öğreniyoruz. Mesela 3 Temmuz bunun için bir fırsattı ama bizde fırsatlar kaçırılmak için var. Altmış iki yaşındayım hep problemler hakkında konuşulur, boş laflarla kavga edilir, ondan sonrada hep aynı yerimiz-

Meslekte 40. yılını dolduran Ahmet Çakır, köşe yazarlığının dışında yazdığı 12 kitapla Türkiye’de spor üstüne en çok kitap yazmış kişidir. Çakır’la İstanbul’da TSYD’de buluştuk, hem futbolu hem sistemi konuştuk. “108 Yılın Aslanı” isimli kitabını imzalayarak hediye eden usta yazardan çok ses getirecek açıklamalar.

de kalırız. O halde kulüp yönetimlerinin söyledikleri ciddi yada gerçek değil? - Değil tabii çünkü, onları var edende bu sistem. On sekiz kulüp başkanı toplanıyorlar kararlar alıyorlar ama bu adamlar daha önce ne yapmış ne söylemiş, ne kadar çalışmış! Hiç kimsenin umurunda değil. Ama karar mekanizması onların elinde. Bu insanlar bu kararları verecek bilgi ve donanımda değiller maalesef. Benim birkaç spor yazarı arkadaşım onlardan daha bilgililer. Ve bu insanlardan yararlanmak düşünül-

müyor bile. Mesela yeni bir haber okudum İspanya’da yeni bir yasa çıkmış kulübün yönetim kurulu kulüp o sene ne kadar zarar etmişse o borcun yarısını ödemek zorunda kalacak. Bununla ilgili Türkiye’de tek kelime konuşulmuyor, halbuki konuşulması gerek. Ama bunu umutsuzluk olarakta nitelendirmek istemiyorum.

KAOSUN İÇİNDEYİZ Şu an bir kaosun içindeyiz, ondan çıktıktan sonra hala bir şeylerin düzelebileceğine inancım var. Bu arada 3 Temmuz’a geri dönmek istiyorum, o zaman Türk

Etmemesinin iki sebebi var; bir Demirören Grubu’na dönmesi istenmiyor, iki dışarıda da bir statüsü ve gücü var.

TANZANYA’DA BİLE OLMAZ Başka bir ülkede bu federasyon başkanı ömrünün geri kalanını hapiste geçirebilirdi. Ama biz ıvır zıvır şeyleri konuşuyo-

ruz. Federasyon başkanlığı seçiminde bir kulüple hala alacakverecek meselesi olan biri nasıl kulüp başkanı seçilir? Bu Tanzanya’da bile olmaz çünkü oranın bile bir hukuk sistemi vardır. O zaman anlık oluşuma onay verildi. Genel kurul bir açmaza girdiğinde Yıldırım Demirören ‘ben bu şike işini halledeceğim’ diye bir açıklama yaptı genel kurulda ‘bakalım nasıl halledecek’ merakından seçildi. Bunun akılla açıklanacak hiçbir tarafı yok. Ve ortada halledilen bir şey de yok. Bu durumda istifa etmesi gerekirdi.

Demirören’in ardından gelecek başkan bu dönemde federasyonda neler olduğunu araştırabilir mi? - Hayır, zaten temel koşul öyle birinin gelmemesi şeklinde olur. Bugün Türk futbolunda bir şey araştırmak istersen her kapının ardından bir tanıdık çıkar. Zaten bu seçimin siyasi boyutu var deniyor. - Futbol federasyonunda bir tıkanıklık oldu. O zaman akla ilk gelen isim Şenez Erzik’ti. O’nun

görevi kabul etmemesi sonucunda bir çözüm arandı. Zaten görevi kabul etmesi halinde başına gelebilecekleri tahmin etti. İyi de Şenes Bey’e UEFA da görevli olduğu için baskı yapıldı. Görevi Türkiye’nin şike problemini çözmek değildi, biz O’na bu görevi yükledik. - Evet değil, bak bunu sen biliyorsun ama Türkiye’de bunu kaç kişi böyle düşünüyor? O orda yönetimde görevli hatta onun o göreve seçilmesinde bizim hiçbir

yardımımız olmadı, onu bir spor markası seçtirdi. Serap Peki ileride bir UEFA başkanı çıkarabilir miyiz? - Hiçbir şekilde mümkün değil! - Peki değişimin önündeki en büyük engel nedir? Toplumumuzda iki temel dinamik var aşılamayan birincisi ‘şiddet çok derin’ ikincisi; bizde ‘vaziyeti idare etme’ var, mutlaka bu durumdan sıkılan bunalan birilerinin canına tak edecek.

usulü pragmatik şekilde davrandılar. Fenerbahçe küme düşürülürse ligin değeri düşer, gazete satışları etkilenir, spor programlarının reytingi düşer derken sistemin değişmesi yine mümkün olmadı. Sende bilirsin ‘bu dünyada Türklerden akıllısı yok’ toplum soru sormuyor başarısızlık gözle görüldüğü halde hiçbir şey yapılmıyor.

Şenes Erzik başına gelecekleri bildiği için görevi kabul etmedi

Depreme rağmen Dünya Kupası oynandı 1930’dan bugüne Dünya Kupası...

ŞİLİ’DE düzenlenen 1962 Dünya Kupası organizasyonunun tarihte farklı bir yeri vardır. 1960 yılında hazırlıklar sürerken Şili 9.5 şiddetinde bir deprem yaşamış buna rağmen hazırlıkları zamanında yetiştirip turnuvayı organize etmiştir. Final’de Çekoslavakya’yı 3-0 yenen Brezilya Dünya Şampiyonu oldu.

1966’DA EV SAHİBİ İNGİLTERE İngiltere’de düzenlenen bu turnuva dünya kupaları içinde sekizinci turnuvadır. Bu turnuvaya hiçbir Afrika ülkesi katılmamıştır. Afrika şampiyonunun finallere gidebilmek için Asya veya Okyanus şampiyonlarından biriyle ön eleme oynaması istenen Afrika bu kararı protesto edip turnuvaya katılmama kararı almışlardır. Bu turnuvada Portekiz ve Kuzey Kore ilk kez turnuvada oynama başarısı

İNGİLİZLER

DÖRT ATTI

göstermişlerdir. Çeyrek final maçları: Portekiz 5- Kuzey Kore 3, Batı Almanya 4- Uruguay 0, Sovyetler Birliği 2- Macaristan 1, İngiltere 1-Arjantin 0 Yarı final maçları: Batı Almanya 2- Sovyetler Birliği 1, İngiltere 2- Portekiz 1 Final İngiltere 4- Batı Almanya 2 Şampiyon ev sahibi İNGİLTERE.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.