www.sonhaber.nl
manset@sonmedia.nl
Amsterdam | Bergen op Zoom | Breda | Den Haag | Deventer | Enschede | Eindhoven | Rotterdam | Utrecht | Venlo | Zwolle
25 Mart 2014
www.xforceservices.nl
Sayı: 3 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 25 Mart 2014
fb.com/hessenmanset l www.sonhaber.n
14 ÖZAY GÖKSU MANŞET’İN KONUĞU
Yüreğiyle konuşan, Diyarbakırlı kadın...
Bu yaz ayaklar nefes alacak
N ŞİFREYİ bilen YI çözüp, ALTI ALTIN BULMACA
ler kazanıyor
N DE KAZA Z, SEN oruz. SEN DEumuÇÖ N hediye ediy za ÇEYREK ALTI
beyan adresten kimliğini z. ödüllerini verilecek paraya çevrileme Kazanan kişiler Önemli Uyarı: Ödüller kesinlikle teslim alacaktır. ederek bizzat
A
AC Manşet BULM
25 Mart 2014
TİRME I SÖZCÜK YERLEŞ
CA I ALTIN BULMA
YENİ sezonda birbirinden güzel ayakkabı modelleri giyeceğimiz şüphesiz ! Feminen modellerin çoğunlukta olduğu yeni sezonda, çiçeklerle süslenmiş ayakkabıların yükselişe geçtiği, bir kaç sezondur gümbür gümbür geliyor.
1
4
6
issuu.com/mansetgazetesi
k çekilişle, bir arasında yapılaca ediyoruz. Altın Şifre’yi bilenler ALTIN hediye adet ÇEYREK 2014’e kadar okurumuza 1 en geç 3 Nisan zı mail yoluyla ın. Doğru cevabını a fırsatını yakalay katılıp kazanm iletin, çekilişe @sonmedia.nl E-Mail: bulmaca
1 okur
Haber ve si Reklam Gazete
@hessenmanset
Çeyrek Altın Ödüllü MANŞETBulmaca
2
8
TİRME I SAYI YERLEŞ
Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza bir adet ÇEYREK ALTIN armağan ediyoruz. Kare, Çengel, Sudoku ve Sözcük Yerleştirmece. Hepsi birbirinden keyifli bulmacamızı çözün, çekilişe katılın, kazanma şansını yakalayın. de » Altın Bulmaca 14. sayfada
Memnun musunuz sonuçlardan ey ahali 3
5
2014’ün rengi ne?
7
1
2
3
4
5
6
7
8
Altın Şifre:
I SUDOKU /
Moda, magazin, trendler ve daha fzlasını Nilgün Şahin sizler için derledi. » 11’de
I SUDOKU /
I SUDOKU /
ZOR
ORTA
KOLAY
Sen ÇÖZ, sen de KAZAN 2 BASAMAKLI 46 27 33 34 16 17 22 25 99 82 93 97 47 51 75 80 3 BASAMAKLI 256 419 421 142 166 211 696 711 742 496 569 591 841 849 745 788 838 874 919 964 LI 4 BASAMAK 4843 2310 2594 1700 1880 6078 6114 4989 5272 7943 7602 7623 6682 7118 9103 9115 8502 8668 5 BASAMAKLI 24616 29562 14916 22666 69144 71906 39011 39106 80970 90633 73773 79740 90704 6 BASAMAKLI 419852 208896 326499 779425 445119 613616 886414 819885 824064 970410 7 BASAMAKLI 1559271 1014583 1206203 4129011 1916906 2639297 4178221 4534808
2. sayımızın talihlisi: Gülten Akdoğan
19 MART SEÇİMLERİNDE BİRÇOK BÖLGEDE AŞIRI SAĞCILAR AÇIK ARA BİRİNCİ PARTİ OLDU, WİLDERS ÇOK MUTLU
İNSANOĞLUNUN bilinen tarihine tanıklık etmiş Mezopotamya topraklarından bir şehrin; Diyarbakır’ın kızı Özay Göksu söyleşi konuğumuz. Onu ilk gördüğünüzde ailenizde biri gibi hissedersiniz, size sonsuz sevgiyle bakan, mütevazı ve hep olduğu gibidir. Yıllara meydan okuyan, değişmeyen Diyarbakır sıcaklığındaki samimiyetiyle, incitmeyen ve yine Diyarbakır surları kadar güçlü bir kadın; örnek bir annedir o... » Özay Göksu’nun hikayesi 6. sayfada
Bu yazıyı sonuna kadar okuduğunuzda “memnunuz”, “bana ne ben mi seçtim”, “biliyordum böyle olacağını, oy bile vermedim”, “bir benim oyumla mı düzelecek” şeklinde homurdananların memnun olmayanların başında geleceğine garanti verebiliriz.
SKANDAL KAYITLARI MAHKEMEYE TAŞIDI
Siyasi Linç’in avukatı Ejder Köse oldu GEÇEN hafta Hollanda siyaset arenasına düşen ve Osman Suna’ya ait olduğu iddia edilen gizli kamera çekimleriyle ilgili dava açılıyor. Hollanda’nın Soest şehrinden PvdA’nın (Sosyal Demokrat İşçi Partisi) Liste başı adayı Osman Suna, PvdA Meclis Grup Başkanı Diederik Samsom kendisinden özür dilemediği takdirde mahkeme önünde hesaplaşmak için kolları sıvadı. » Ayrıntılar 5. sayfada
HAKEM HOCASI JAAP UİLENBERG:
Cüneyt Çakır’la başarıyı yakaladık HOLLANDALI hakem Jaap
Uilenberg Dünya kupalarında ve Avrupa kupalarında sayısız maç yönetti, 2008 yılından beri de KNVB Hakem Komitesi Koordinatörlüğü ve UEFA Hakem Komitesi Asbaşkanı olarak görev yapıyor. 2010 yılında Türk hakemlerle çalışmaya başlayan Uilenberg, “Çalışmalarımız meyvesini Cüneyt Çakır’la verdi” dedi. » Serap Torremans’ın özel haberi 16. sayfada
BEDAVA ABONELİK Adresinizi yollayın, Avrupa’nın en genç ve en kaliteli Türkçe gazetesi Manşet kapınıza gelsin. Üstelik BEDAVA. manset@sonmedia.nl
Herkes burada. www.sonhaber.nl
Meclise 91 aday gönderebildik
19 Mart’ta yapılan seçimlerde Türk asıllı adaylarımız tercihli oylarda büyük bir artış yakalamayı başardı. Onlardan biri de 5 bin 829 oy alarak belediye meclisine girmeye hak kazanan Yasin Torunoğlu (PvdA) oldu.
SEÇİMLERDE BEKLENEN SONUÇLARI ALAMADIK AMA
Turan Yazır (CDA)
TERCİHLİ oylar gazetemizin yayına çıktığı gün (25 Mart Salı) net olarak belirlenecek. Şu ana kadar belirlenen oylarla kazanan Türk kökenli adaylarımızın sayısı 91. Bu adaylarımız içerisinde en çok dikkati çekenler ise Hamit Karakuş 1571 oy, Selma Baş 7959 oy, Yasin Torunoğlu 5829 oy, Nevin Özütok 5647 oy, Hasan Küçük 2966 oy, Emre Ünver (PvdA-Amsterdam) 2120 oy,
Tahsin Çetinkaya 1886 oy ve Turan Yazır 1849 oy alanlar oldu. Rotterdam Meclisi’nin yeni yüzü Turan Yazır, “Destek veren bütün Rotterdam’lı seçmenlere canı gönülden teşekkür ediyorum. Heyecanlı bir yarıştı. Önümüzdeki 4 yıl boyunca Rotterdam şehrimizi daha da güçlendirmek adına mecliste mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
HER ne kadar Başbakan Mark Rutte seçim hezimetini “Ekonomik krizin insanları olumsuz etkilemesine” bağladıysa da Türkçe tabirle “Atı alan Üsküdar’ı geçti”, hatta seçim sarhoşluğu başlarına vurdu. Kimin mi? Kimin olacak elbette, aşırı sağcı PVV Lideri Geert Wilders’ın. Hiç bir seçimde dile getirilmeyenleri dile getiren Wilders, ilk demecinde “Hollanda’da daha az Faslı” diyerek aslında tüm yabancılara karşı olduğunun bir kez daha altını çizdi. Wilders, neden Faslılar diyor peki? Gençler arasında suç işleme oranı yüksekmiş de, o yüzdenmiş de. Leefbaar Rotterdam’ın Türkçe karşılığının “Yaşanabilir Rotterdam” olması boşuna mı sanıyorsunuz. Özellikle Rotterdam gibi nüfusunun yüzde yetmişi yabancı olan bölgelerde aşırı sağcılar büyük bir fark atarak seçimin galibi olarak çıkıyorsa kimse kusura bakmasın olacakların sandığa gitmeyenlerin üzerine olsun! Ne mi olur, neler mi olacak hemen söyleyelim: Bildiğiniz gibi bu seçimler çok ama çok önemli dedik. Çünkü Merkezi Hükümet bir çok yetkisini yerel yönetimlere veriyor dedik, değil mi? » SEÇİM YORUMU 4. sayfada
Wilders’e suç duyurusu yağıyor: Ayrımcılık yapıyor Faslılar aleyhine yaptığı açıklamalar nedeniyle Wilders hakkında açılan dava sayısı 1000’i geçti. » Haberi 5. sayfada
www.sonhaber.nl
2 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Bence
“Kendi çıkarlarımız için siyaset yapmıyoruz”
Tunahan bey, seçildiğinizden bugüne hemen hemen her yere gidiyorsunuz. Bu kadar hızlı çalışmak bir gün sizi yormaz mı? Biz oraya dinlemek için değil, çalışmak için, koşturmak için, insanların dertleriyle uğraşmak ve onların dertleriyle de dertlenmek için gittik. Evet si-
yaset insanı yıpratıyor belki ama neticede bu geldiğimiz noktada hizmet etmemiz gerekiyor. Kendi çıkarlarımız için girmiyoruz siyasete.
üzere seçme komisyonunda tanışmıştım, Hamit bey'le. Az önce onun belirttiği yeni nesillere destek olma ve yer açma durumu bizzat bende oldu. Aradan 8 yıl geçti ve o komisyonda desteklediği ben şu anda milletvekiliyim. Ve bu misyon bende de aynı şekilde yürüyecektir.
Benden sonrakilere destek olacağım MİSYONUM DEVAM EDİYOR 2003 yılında üye oldum. 2006 yılında belediye meclisi seçimleri girmek
KAHVALTIDA BİR ARAYA GELDİĞİMİZ SİYASETÇİ HAMİT KARAKUŞ VE TUNAHAN KUZU İLE DOBRA DOBRA MURAT GEDİK
mgedik@sonmedia.nl
Düşümde görmüyor değilim... İNANIN düşümde görmüyor değilim. Adeta bir film şeridi gibi, bir kaç saniyede sanki o günleri yaşamışcasına ya da yaşarcasına at sırtında Bozkır’ın uçsuz bucaksız çöllerinden Batı’ya doğru gelişimi düşlüyorum. Kimi zaman tren seyahatimde, kimi zaman uzun bir yolculukta direksiyon ardında, kimi zaman yalnız kaldığımda bulutları seyrederken. Yani gözlerim açıkken bile düşümde görüyorum tarihte kalan Türk’ün mazisini. Bilmiyorum neden ama çok merak ediyorum. Ne oldu da ta Tanrı Dağlar’ından, Ötüken’den, Amuderya’dan buralara gelindi. O kutlu topraklar hiç terk edilir miydi? Hele Işık Göl geride bırakılır mıydı? Tabiatın şartları mı, milletlerin kavgaları mı, umutların yollara sürüklemesi mi bizleri buralara getirmişti? Yoksa bir Kızıl Elma mı buna sebep olmuştu, ya da bir İlahi emir mi? Bilmiyorum ama bir merak mı ya da bir delilik mi bunca düşü açık gözlerle görmek. Ne var o kadar düşlere kapılacak, ne var o kadar tarihe dalmanın nedeni diye hep sorular alıyorum. Ben de bilmiyorum bu merakın sebebini, ama içimden işte kaynağına bir türlü ulaşamadığım yerlerden bu düşlere beni iten sorular var. O güneşin yakıcı sıcaklıkları altında tozlara aldırış etmeyen saatlerce at topuklayan atlılar. Kondukları yerlerde otağlarını kurup Oba’laşan atalar. Gün geldiğinde otağları toplayıp tekrar ata binen o kutlu yaratıklar. Adeta o günleri yaşıyorum. Yeri geldiğinde hürriyetimi kaybetmemek için dağlara çekiliyor ay ışığında kurt ulumasını dinliyor ve dinledikçe yeni umutlara kavuşuyorum. Sarp dağları eriterek aşılmazları aşıyorum. Oraları aştıkça kendime güvenim daha da artıyor ve hayata yeni umutlarla bağlanıyorum. Güven, umut, heyecan bir arada olduğunda ise yeni hedeflere doğru koşuyorum. İnan bilmiyorum neden bu düşleri görüyorum. Dedim ya bir türlü ulaşamadığım içimdeki sese kulak veriyorum, adeta bir ses tarihe git, oralarda kalanlarla kucaklaş diyor. Dalıp gidiyorum ıssız bucaksız yerlerde otağımda gecelerken. At sesleri ile sabahı kucaklıyorum. Delicesine toprağı topuklayan o atlar, atalarımın ehilleştirdiği o mübarek atlar. Onların sayesinde tarihe bir gidiyor bir geliyor ve adeta atiye köprüler atıyorum. Bilmiyorum ne zaman, nereden ve nasıl olarak buralara yöneldiğime. Ama olsun onların izini sürmek bile ayrı bir heyecan veriyor bana. Gün oluyor gönlümü hoş tutmak için, gün oluyor karamsarlıktan kurtulmak için şöyle bir tarihime dalıyorum. Bir adım, iki adım derken o tarihin enginliklerine ulaşıyorum. “Kopuz sesi” altında o söylenen güzelim sözler. Bizlere öğüt olup her daim yön veren o güzel cümleleri dinlerken Kımız’ımı yudumluyorum. Ve o atlar, işte onlar hiç mi yorulmazlar. Tabiatın önlerine çıkarmış olduğu engellere rağmen, üstünden hiç inmeyen bana karşılık vermeden beni tarihin sayfalarında sırtında taşıyan o atlar. Yüce Tanrı’nın nimeti olan o atlar. İşte o düşler hiç eksik olmuyor bende, hemde gözlerim açıkken. Olsun bir düş bile olsa o güzelim Ata Yurda özlem gidermek bile güzel birşey. Hani derler ya “herşey bir düşle başlar’’ diye. Bizlerde işte sevdamıza şimdilik bir düş ile cevap vermekteyiz. Düşümde de görmüyor değilim, gerçekten çok ilginç bir tarih. Ata yurttan çık, çeşitli yurtlar edin, en sonunda Anadolu’ya “Ana Yurt” de ve şimdi ise Avrupa’nın en ücra köşesinde “Yeni Yurt”ta bul kendini. Kim bilir şu gök çökmedikte, altta yer delinmedikçe nice “Yeni Yurtlar” edineceğiz. Düşümde görmüyor değilim oraları, hele şu Nevruz yaklaştıkça ne düşler görmekteyim.
HAMİT
KARAKUŞ:
16 Mart Pazar saat 11.30'da Tadım Restoran’da görüşmek üzere diyerek, Tunahan Kuzu ile yaptığım telefonu kapatıp, ardından Tadım Restoran sahibi Yusuf Altınsoy'u arayarak rezervasyonu yaptım.
Gerek Hamit Karakuş'a gerek Tunahan Kuzu'ya ekibimiz Son Media Group'a ve özellikle o gün ki sıcak ortamı sağlayan ve sofra düzenlemesiyle birbirinden farklı lezzetleri bize sunan Yusuf Altınsoy başta olmak üzere bize hizmet eden tüm Tadım Restoran çalışanlarına teşekkür ediyorum.
ARANIYOR! • • • • •
İskele Paketleme İnce kaynak Asbest İzolasyon alanında çalıştırmak üzere eleman aranıyor.
Tel: 010 820 97 52 Fax: 010 820 97 66 Email: info@xforceservices.nl
www.xforceservices.nl
PAZAR günü herkesten önce gidip, hazırlıkları yapma adına içeri girdiğimde masamızın hazır olduğunu gördüm. Tam arkamı döndüğümde Yavuz Nufel ve eşi Nuray Hanım geldiler. Onlarla selamlaşma bitmeden Ömer Bey teşrif etti. Yavuz abimle hazırlık anlamında kapının önünde çaylarımızı yudumlarken sürekli yürümeye alışkın olan Hamit Karakuş'un geldiğini gördük. Hoş beş derken içeriye geçtik. Saatler 11.32'yi gösterdiğinde ekibimizin son elemanı Nilgün Şahin’de mekana teşrif edebildiler sonunda. Hamit Karakuş’la Hollanda gündeminden sohbetlerimizi yaparken sabah kahvaltımızın ön mezeleri geldi. O da ne diye sormayın! Tadım'a bir kahvaltıya gittiğinizde sorun! Kahvaltı ön mezesi alabilirmiyiz diye... Derken, uzaktan geldiğini de varsayarak yaklaşık 13 dakika randevüye geciken Milletvekilimiz Tunahan Kuzu geldi (yarım saati geçseydi haber yapardık). Kadro tamamlanmıştı. Keza ben 7 ya da 8'inci çayımı içiyordum, bu bahardan kalma günde. AİLEMLE ZAMAN GEÇİRİYORUM Seçim öncesi son röportajlarımızdan birisi olacaktı. Biri Rotterdam’ın parti lideri diğeri ise yine aynı partinin milletvekili. Sohbet dedik ama sohbetin içeriği yine siyasetti. Yavuz Nufel'le beraber soruları sormaya başladık. Bu bölümü geçtiğimiz günlerde sonhaber.nl haber sitemizde okuyanlar bilir. Okumayanlarda varsa hala orada bir yerlerde duruyordur. Ben Manşet Gazetesi için ayırdığım soru ve cevapları sizlere sunuyorum... Hamit bey genelde Türk siyasetçiler siyasi propagandalar haricinde hemen hemen her yerde boy gösteriyorlar. Gerek medya gerekse toplumun sürekli gittiği yerlerde. Fakat sizi biz daha çok yürüyüş yaparken, ya da bir sinema salonunda patlamış mısır elinizde film izlemeye gittiğinizde görüyoruz. Siyasi çalışamalar haricinde kalan zamanınız da siz neden pek ortada gözükmüyorsunuz? Bulunduğum konum üzeri işlerim yoğun. Ve her yere gidecek zamanım olmuyor. Vakit buldukça da ailemle zaman geçiriyorum. Yürüyüşü de kilo almamak adına düzenli uygulamaya çalışıyorum. Hamit Karakuş'un 8 yıllık yapmış olduğu bu tecrübeden sonra hedefi milletvekili olmak mı? Açık konuşacak olursam, benim böyle bir düşüncem yok! Olsa daha önce de olurdu. Benim durumum farklı. Eğer buradan ayrılırsam, diğer arkadaşları belli bir pozisyona gelmesi zorlaşır. Ben parti içi seçici komisyonundayım. O yüzden kendi kariyer planlarımdan çok, benden sonra gelecek siyasilerimize destek olmaya çalışıyorum. Peki, yaklaşık bir yıl önce ortaya çıkan bir söylenti daha var. Hamit Karakuş'un yine Rotterdam ayarında bir şehire Belediye Başkanı olarak atanacağı. Bu konunun aslı var mı? İnananın bana böyle bir şeyi ne düşündüm ne de bana ulaşan böyle bir bilgi var. Şu an da benim tek istediğim seçimlerden başarılı çıkmak. Ondan gayrı gelebileceğim bir makam isteğim yok. Bulunduğum yer son noktaydı. Ki yanımda örneği olduğu gibi Tunahan kardeşim gibi yeni gelen siyasetçilere yerlerimizi bırakmamız gerek. Bu arada bu benim son dönemim... RÖPORTAJ: YUSUF ÖZTÜRK
manset@sonmedia.nl
Künye Uitgever | Sahibi: Genel Yayın Yönetmeni: ManşetLife Yönetmeni:
Stichting Son Media Groep Yusuf Öztürk Nilgün Şahin
Reklam: Telefon: Ontwerp | Tasarım:
Röportaj: Haber Editörü: Ekonomi Haberleri: Yaşam Haberleri: Spor Editörü: Araştırma, hazırlık:
Yavuz Nufel Aslı Onuş Kerem Öztürk Ömer Ümit Serap Torremans Pelin Aslan, Sedef Yalçın
Dağıtım: Telefon: İletişim:
marketing@sonmedia.nl +31 (0) 10 229 17 76 Etiket Media / Germany info@etiketmedia.de Mustafa Akbulut +31 (0) 6 19 92 54 59 Linschotenstraat 32, 3044 AW Rotterdam / Netherlands manset@sonmedia.nl
25 Mart 2014
Gocundurucu
YAVUZ NUFEL
ynufel@sonmedia.nl
“BİR musibet, bin nasihatten evladır” derler
TELEGRAAF gazetesine demeç veren Hollanda
Merkez Bankası Başkanı Klaas Knot, “Emeklilik miktarının daha değişken olduğu bir sisteme geçmemiz kaçınılmaz olmuştur’’ dedi. Emeklilik sisteminin herkes için bağlayıcı olmasını savunanlar arasında yer alan Knot, ancak nasıl ve ne şekilde bir emeklilik biriktirme konusunda daha fazla seçenek imkanı sunulmasını istiyor. Knot, ‘‘Emeklilik sisteminde bu yönde bir reform yapılmadan bu sisteme gençlerin desteği azalacak ve bu sistem giderek kendi kendini imha edecek’’ dedi. ENDİŞE YARATIYOR İşverenler Derneği Başkanı Bernard Wientjes ve Hollanda İşçi Sendikaları Konfederasyonu FNV Başkanı Ton Heerts’e göre ise, emeklilik maaşını karşılamak için daha iyi bir hesaplama yöntemi getirilmeyecekse, emeklilik sistemini kamuoyunda yeniden tartışmaya açmaya gerek yok. Hükümet yakında meclise zaten bu yönde bir önerge sunacak ve bu durum da sosyal ortaklar (işçi-işveren) arasında endişe yaratıyor.
Gençler cep faturası ödeyemez durumda TELEFON faturası ödemeyen gençlerin sayısı son altı ay içinde yüzde 10 arttı. Spits gazetesinin haberinde Lindorff tahsil bürosu (incassobureau) rakamlarına dayanarak verdiği habere göre, yaşları 18 ila 25 arasında olan gençler telefon abonelerini ödeyemiyorlar. Gençlerin ortalama 550 euro abone borcu bulunuyor. Gazeteye göre, Amsterdam’da VMBO öğrencilerine bir konuşma yapan Sosyal İşler Devlet Bakanı Klijnsma, telefon sağlayıcılarının müşterilerini mümkün olduğu kadar daha çok internet ve daha çok dakika satın almaları için tahrik ettiklerini söyledi. Devlet Bakanı, “Telefon şirketleri bu konuya daha ciddi eğilmeli ve daha fazla önleyici tedbirler almalı’’ dedi. Gençlerle iletişimin önemli olduğunu belirten Hi sözcüsü, “Abonelerin fatura ücretlerini ödenmemeleri sonuçta bizimde yararımıza olmaz. Hepimiz bu işten etkileniriz” ifadesini kullandı.
Haber ve Reklam Gazetesi
www.sonfm.nl
Avrupa’nın en iyi Türkçe gazetesi Manşet, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 8.000 adet basılıp dağıtılmıştır.
Mevcut haliyle emeklilik yürümez
3
Dinleyin, hayatınıza renk katın...
Aynen öyle, kaç bin nasihat fayda etmedi... 19 Mart Hollanda yerel seçim sonuçları ortada... Sonuçlar çok çok iyi, beklenen oldu. En azından atalarımızın yukarıda ki sözü boşuna söylemediklerini öğrenmiş olduk... Ben insanların ilgisizliğinin temelindeki sorunları aramakla meşgulüm...
Aşırı sağcıların kazanmasını kimse istemiyor ama sandığa da gitmiyorlar, Neden? Doğru oturup doğru konuşamadığımız için, eğri oturalım, doğru konuşmayı deneyelim... Aşırı sağcılar, kimin kapısına gidip de “Eğer oy vermeye gidersen seni döveriz, ederiz” dedi Demediler Allah için... Kimin oy pusulasını aldı çöpe attı? Atmadılar Allah için... Kimi kapı kapı dolaşıyorsun diye tehdit ettiler? Etmediler Allah için... Rotterdam gibi nüfusunun yüzde 70’inin yabancı kökenli olduğu semtlerde bile ezici çoğunlukla aşırı sağcılar birinci parti olarak çıkıyorsa sorun aşırı sağcılarda değil... Basınıyla, STK’sıyla, adaylarıyla, yetkili yetkisiz, duyarlı insanları ile tek ses olup haftalarca, “Aman sandığa gidin oyunuzu verin”, demedik mi? Dedik...
Nasihatlar boşa, musibet başa...
Bu sosyolojik hastalığın kaynağını araştırdım. Eğer insanlar vurdum duymaz olsalardı Rotterdam’ın İjselmonde ilçesinde 3 dönem (12 yıl) Sosyal Demokrat İşçi Partisi PvdA’dan meclis üyeliği yaptıktan sonra ayrılarak ve 19 Mart seçimlerine kendi listesi ile seçime giren Necat Kaya bu kadar oy alır mıydı? Necat Kaya öyle bir kampanya yürüttü ki, ne kimse “yüzün eskidi” dedi ne de “sen 12 yıldır ne yaptın ki oy istiyorsun” demedi... 700 tercihli oy beklerken oylarını hemde ikiye katladı nerdeyse... Demek sorun yüz eskimesinden falan değil. Öte yandan yeni kurulan ve oyların yüzde 5’ini alarak Rotterdam Anakent Belediyesi’ne iki üye gönderen, NİDA partisine ne demeli... Güya tecrübesiz, bıyıkları bile terlememiş çocuklardı ve hiç şansları yoktu! Ne oldu? 11 bin tercihli oy aldılar... Bu yazıyı yazarken henüz Mehmet Evsen’in durumu belli değildi. CDA Rotterdam Anakent’te 3 üye çıkardı. Dördüncüsü ya Turan Yazır olacak ya da Mehmet Evsen... Mehmet Evsen, gördüğüm kadarı ile gençleri arkasında aldı kazanma ihtimali yüksek, diyelim ki kazanamadı! Olsun... Her aldığı oy kadar kazanamamış demektir. Her aldığı oy, bundan sonraki seçimlerde ka-
zanacağının işaretidir.
Oyunu kullanmayan, kullanmadığı için kendisi ile gurur duyan 20 kişi ile görüştüm. Bunlar çarşıda pazardaki, etliye sütlüye karışmayan, makamda mevki de gözü olmayan insanlar... Halk yani, sokağın sesi yani... Ortak ses, şu: Kılavuzu karga olanın..., Kılavuz dedikleri de bizleriz yani “oyunu ver, oyunu ver diye car car car bağıranlar...’’ Hele bir amca parçalayacaktı beni nerdeyse: “Hangi gazete, dergiyi açsak aynı isimler aynı yüzler, Hollanda’da başka adam mı kalmadı, çek git işine adamı günaha sokma” dedi... Sonuç: Vatandaş duyarsız değil, bu kadar baskı ve aynı yüzlerden bıkkınlık gelmiş, o insanların doğru dediklerine bile eğri diyerek tepki göstererek tatmin oluyorlar. Ters tepmiş bu kadar üzerlerine gitmek. “Çok söyleme arsız, aç koyma hırsız edersin” misali desem tam değil, Sonuç: Susması gereken arsızlar defaten konuştuğu için vatandaş tepkili! Yoksa NİDA Partisi’ne de, Necat Kaya’ya da, Turan Yazır’a da tepkili olurlardı değil mi? Ne dersek diyelim aşırı sağcılar kazandı... Sevmesek de, istemesek de, gocunsak da sonuç değişmez. Bir musibet bin nasihattan iyidir dedik ya, daha ne diyelim?
Kahraman Ali Durmuş
AVUKAT EJDER KÖSE TÜRK HUKUKÇULARIN DANIŞTAY ZAFERİNİ YORUMLADI
Her olayda, her davada bir kahraman olduğunu ifade eden Avukat Ejder Köse, kazanılan bu davanın kahramanının da avukat Ali Durmuş olduğunu belirtti. Köse, “Gerekirse Adalet Divanı’na kadar gideriz” demişti. HOLLANDA hükümeti tarafından 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren Türkiye’de ikamet eden hak sahiplerine ödenen ödeneklerinden (Anw) yüzde 40 oranında düşürülmesi üzerine Türk Hukukçular Birliğin’den Ejder Köse, Ali Durmuş, Tuğba Harmankaya ve Pınar Çelikkal, Sosyal İşler ve İstihdam Bakanı Lodewijk Asscher, Amsterdam Mahkemesi’nin 22 Ağustos 2013 tarihli kararına itiraz etmesi sonucu Türk hukukçular davayı Danıştay’a taşımışlardı. KOORDİNELİ ÇALIŞTIK 11 kişi adına açılan ve Danıştay’ın son sözü söylediği dava emsal teşkil edeceğinden binlerce insan haklarına kavuşmuş olacak. Emsal teşkil edecek ve Türk hukukçuların zaferi olarak nitelendirilen dava için Ali Durmuş, “Bu dava diğer avukat arkadaşlarımla koordineli bir şekilde çalışarak kazanılmıştır, hak sahiplerine hayırlı olsun” dedi.
“Ya kazanırız, yada Adalet Divanına gideriz” diyen Ejder Köse (sağda) Danıştay'da görülen davanın kazanıldığı müjdesini verdi. Köse davanın kazanılmasının avukat arkadaşı Ali Durmuş (solda) sayesinde olduğunu belirtti.
Herkes burada. www.sonhaber.nl
www.artsaray.nl
www.sonhaber.nl
4 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Geçen yıl 6980 kiracı evden atıldı
GEÇTİĞİMİZ yıl daha çok kiracı evden atıldı. Algemeen Dagblad’a göre, geçen yıl 6980 kişi evden atıldı. Bu sayı 2012 yılına göre yüzde 8 oranında arttı. AD Gazetesinde yer alan haberde evden atılmaların yüzde 88’inin insanların artık kiralarını ödeyememelerinden kaynaklandığı belir-
tildi. Konut derneği başkanı Marc Calon Aedes tarafından yapılan bir ankete göre, yaşları 18 ila 60 arası olan ve özellikle yalnız yaşayan kiracıların evden atılma uygulamasından etkileniyor. Devam eden ekonomik çöküntü nedeniyle evden atmaların devam ettiğini belirten Aedes, “İşsiz sayısı artı-
yor, insanlar çok az ücret artışı alıyor ya da hiç alamıyor! Kira yardımı hakkında bilgilendirme yetersiz ve hayat giderek daha pahalı hale geliyor” dedi.
Coşkusu çabuk bitti
BİR kasa dolusu 100 milyon eski Liret bulan İtalyan kadının servet coşkusu kısa sürdü. Euro ile değişmek için kadının üç yıl geç kaldığı ortaya çıktı. Claudia Moretti adındaki İtalyan kadın, amcasından miras kalan evde bulduğu Liret’i euro’ya çevirtebilseydi 50.000 euro bulmuş olacaktı. Ancak İtalya eski İtalyan kağıt parası olanlara 6 Aralık 2011 tarihine kadar euro ile değiştirmek için süre tanınmıştı.
Memnun musunuz sonuçlardan ey ahali? SEÇİM
19 MART SEÇİMLERİNDE BİRÇOK BÖLGEDE AŞIRI SAĞCILAR AÇIK ARA BİRİNCİ PARTİ OLDU
Bu yola hep birlikte çıkıyoruz... HOLLANDA genelinde
MİNİ
YORUM
seçilen adaylarımız belli oldu! Umarız beklenildiği ölçüde topluma yararlı ve faydalı işler yaparlar! Bir şeylerin değişmesi gerek mantığından yola çıkarak, siyaset’e giren yeni yüzler ve beraberinde ki eğitim düzeyleriyle farklı bir yükselişe çıkmak istiyoruz. İlk nesil, ikinci ve üçüncü nesil jenerasyonlarının siyasete kattıkları tecrübeleri alıp, yeni gelen gençlere yer açılması gerekliliğini savunuyoruz. Ve buradan 3 ya da 4 dönem siyasetle uğraşan siyasetçilerimize seslenerek, bir daha ki seçimlerde gençlerin önlerini açmak adına siyasete girmemelerini tavsiye ediyoruz. Son seçimlerde etik olmayan bir çok davranış gördük! Bu davranışları kinayelide olsa hissettirdik! Ama direk yazmadık. Yazmamamızın sebebi çekindiğimizden ya da korkumuzdan değil, aksine etik kuralları bozmadan topluma tarafsız bir habercilik yapmaktı! Lakin olan olayları seçim sonrası yazacağımızı bazı kesimlere ilettik. Seçim temposunda yaşananlar nelerdi... - Farklı partilerden olan Türk adaylarımız yapılan toplantılarda yer alarak birbirlerinin açığını aradı ya da bilinçli motivasyon bozukluğu yaptılar. - Yine kendi partisinden adaylarla değil diğer partiden adaylarla sürekli medya’da gözüken, onlarla gezen genç ve tecrübesiz adaylarımız vardı. Bu adaylarımızın ince planlarını da biliyoruz. Söylemedik! Çünkü, dedikya yavaş yavaş öğreneceğiz (!) Manşet Gazetesi olarak, ilk sayımızdan itibaren sesimizi farklı yönde duyuracağımızı söylemiştik. Ve bu doğrultuda konuları masaya yatıracağımızı da belirttik. Seçim telaşımızı bu sayı itibariyle atlatıyoruz. Toplumumuzun ortak sorunlarını, değişmesi gereken gerçekleri sizlere 4. sayımızdan itibaren yansıtmaya çalışacağız. Konuları enine boyuna masaya yatırıp, konu hakkında ki bilir kişi görüşleriyle sizlere sunacağız. Yolun başındayız... Ve bu yola hep beraber çıkıyoruz...
Hollanda’da 10 yıl içinde ilaç sıkıntısı yaşanacak 10 yıl içerisinde eczaneden temin edilen ilaçların sayısında gözle görülür şekilde bir düşüş yaşandığı belirtildi. Ezcaneler birliği KNMP tarafından açıklanan rakamlara göre, Hollanda’da 2004 yılında 91 ilacın satılmadığı veya geçici bir süreliğine tedavülden kaldırıldığı belirtiliyor. AD gazetesine konuşan KNMP basın sözcüsü, ilaç eksikliğinin yaşanmasına iki faktörün neden olduğuna dikkat çekiyor. Üretim sorunu yaşayan dış ülkelerin ilaçları temin edememesi bu faktörlerden biri olarak gösteriliyor. İkinci faktörün ise Hollanda yabancı ilaç firmalarının ilgisini çekmiyor. Bu konunun hükümetin kemer sıkma politikasıyla ilgili olduğunu belirten sözcü, ilaçların fiyatlarının düşük tarifede tutulmak istendiği bu nedenle de ilaç firmalarının Hollanda’ya ilaç temin etmek istemediğini kaydetti.
HOLLANDA’DA
Türkçe müziğin adresi...
www.sonfm.nl
YORUMU
Bu yazıyı sonuna kadar okuduğunuzda “memnunuz”, “bana ne ben mi seçtim”, “biliyordum böyle olacağını oy bile vermedim”, “bir benim oyumla mı düzelecek” şeklinde homurdananlar memnun olmayanların başında geleceğine garanti verebiliriz.
HOLLANDA’DA 19 Mart’ta yapılan yerel seçimler beklenen ve beklenmeyenlerle neticelendi. Beklenen, aşırı sağcıların çoğu bölgede açık ara birinci parti olarak çıkması oldu! Beklenmeyen ve sürpriz olan ise D66 (Demokratlar 66) ile SP’nin (Sosyalist Parti) bir önceki seçimlere göre oylarını ikiye katlamaları. Öte yandan ülke genelinde oylarının oranı yüzde 25 civarında olan yerel partilerin oylarını yüzde 5 artırmaları. Daha öce kurulmuş yerel partiler arasına giren Rotterdam’da Türk ve Faslıların kurduğu Nida Partisi’nin yüzde 5 oy alarak 2 sandalye kazanması da sürprizlerden bir diğeri. Yapılan anketler, PvdA’nın (Sosyal Demokrat İşçi Partisi) büyük oy kaybına uğrayacağını gösteriyordu. Hiç de sürpriz olmadı ve anket sonuçlarını doğruladı. Rotterdam Belediye meclisindeki sandalye sayısını 8’e düşürdü... CDA (Hirstiyan Demokratlar) ülke genelinde ve şehirlerde bir önce konumlarını korumanın derdindeydi, ama olmadı. PvdA kadar olmasa da bir önceki seçimlere göre kayıpla çıktı sandıktan. VVD (Liberaller) seçim öncesi oy alabileceği kesimin aşırı sağ olabileceğini düşünmüş olmalı ki; Rotterdam’da Hollandaca konuşulur, şeklinde seçim sloganlarını, aşırı sağcı seçmenler yemedi. Seçmeneler, “Madem öyle vereceksek niye VVD’ye verelim PVV’ye ve onun paralelindeki Leefbaar Rotterdam gibi partilere veririz” diye düşünmüş olmalılar ki, VVD de sandığa gömülen parti oldu. Bu seçimler, polikacı ve uzmanlar gözünde değerlendirildiğinde hemen hemen ortak görüş şu: Hollanda halkı iktidarı, yani baştaki koalisyon hükümetini cezalandırdı, şeklinde. SEÇİM SARHOŞLUĞU MU? Her ne kadar Başbakan Mark Rutte bu hezimeti, yenilgiyi ya da adı oy kaybını “Ekonomik krizin insanları olumsuz etkilemesine” bağladıysa da Türkçe tabirle “Atı alan Üsküdar’ı geçti”, hatta seçim sarhoşluğu başlarına vurdu. Kimin mi? Kimin olacak elbette, aşırı sağcı PVV Lideri Geert Wilders’ın… Hiç bir seçimde dile getirilmeyenleri dile getiren Wilders, ilk demecinde “Hollanda’da daha az Faslı” diyerek aslında tüm yabancılara karşı olduğunun bir kez daha altını çizdi. Wilders, neden Faslılar diyor peki? Gençler arasında suç işleme oranı yüksekmiş de, o yüzden miş de. Leefbaar Rotterdam’ın Türkçe karşılığının: Yaşanabilir Rotterdam, olması boşuna mı sanıyorsunuz. Demek ki onlara göre Rotterdam’ı yaşanmaz hale getiren Faslı-
şük olduğu 19 Mart yerel seçimlerine katılım oranı yüzde 53,5 .
Selma Baş 7959 oy alarak büyük bir başarı elde etti.
lar, dolayısı ile yabancılar! Faslıları azalatmanın yolu ise suç işleyen, suça karışan işsizleri Fas’a paketlemek! Ağzı olan konuşuyor, diyeceğiz; demokrasi, fikir özgürlüğü diyeceğiz, ama yetmiyor, olmuyor! Bunun adı resmen ayrımcılık, resmen ırkçılık değil mi? Yada Faşizm! Bugün Faslılar, yarın Türkler, bir başka gün Antilyanlar, Sürina-
diüer PvdA lideri Diederik Samsom, insanların güvenini tekrar kazanmak için çalışmaya devam edeceklerini söylemesi; bir yandan da Günah Keçisi arayışının sinyaliydi. Öyle ya, “PvdA’ya seçmenin güvenini kim kaybettirdi?” sorusuna Rotterdam için cevap çoktan hazır: “Hamit Karakuş” diyecekler, göreceksiniz. Belki de Hamit Karakuş’un geçtiğimiz yıl Rotterdam İl Başkanlığına seçilmesi beklenen gerçeğe kurban ara-
AŞIRI SAĞDAN KORKULAR VE VAHİM OLAN KONULAR Özellikle Rotterdam gibi nüfusunun yüzde yetmişi yabancı olan bölgelerde aşırı sağcılar büyük bir fark atarak seçimin galibi olarak çıkıyorsa kimse kusura bakmasın olacakların sandığa gitmeyenlerin üzerine olsun! Ne mi olur, neler mi olacak hemen söyleyelim: Bildiğiniz gibi bu seçimler çok ama çok önemli dedik. Çünkü Merkezi Hükümet bir çok yetkisini yerel yönetimlere veriyor dedik, değil mi? Artık, eğitim bakım, sağlık, çocuk esirgeme kurumlarının tamamen yerel yönetimlerin elinde ve yönetiminde olacak. Aşırı sağcılar Meclis sandalyelerine kurulduklarında - Okullarda baş örtüsü yasak, ya çıkart ya ülkeyi terk et, -Akşam evinde çocuk sesi duyulmuş, dövüyor olabilirsin her ihtimale karşı çocuğunu almaya geldik; işine gelirse, gelmezse ülkeyi terk et.
Hiç bir seçimde dile getirilmeyenleri dile getiren Wilders, ilk demecinde “Hollanda’da daha az Faslı” diyerek aslında tüm yabancılara karşı olduğunun bir kez daha altını çizdi. Wilders, neden Faslılar diyor peki? Gençler arasında suç işleme oranı yüksekmiş de, o yüzden miş de. Leefbaar Rotterdam’ın Türkçe karşılığının: Yaşanabilir Rotterdam, olması boşuna mı sanıyorsunuz. meliler. Kısaca Wilders Hollanda’da daha az yabancı görmek istiyoruz diyor. Görecek mi bilmiyoruz, ama bekleyip bizler göreceğiz! İnanmayarak da olsa, Wilders’ın sözlerinin seçim atmosferinde oy almak için, seçim propagandalarında söylenmiş, sonuçlar alınınca da seçim sarhoşluğu ile söylenmiş sözlerdir, demek istiyoruz ama olmuyor. Adam resmen ekranlarda bağırıyor: “Daha az Faslı!” yazı kaleme alınırken (Faslıların Wilders hakkında suç duyursunda bulundukları haberi geldi) Şayet Wilder sözlerinde samimi ise, yasal olarak durdurulmazsa durum vahim! (Neden vahim olduğunu yazının sonunda anlatmaya çalışacağız) BÜYÜK KENTLERDE DURUM: GÜNAH KEÇİLERİ PvdA (Sosyal Demokrat İşçi Partisi İşçi Partisi ) Rotterdam’da eridi. Yıllardır eriyeceği bilinen bir gerçekti ama bu kadar beklenmiyordu. (Nerdeyse yüzde yüz oy kaybı ) PvdA kurmayları ülke genelinde hezimeti kabul edip, Başbakan Rutte sebebini ekonomik krize bağlarken
yışının sonucu, bir planın parçasıydı, olmaz mı? Acaba Amsterdam’da “kurban” ya da “günah keçisi” kim olacak merak ediyoruz. Çünkü PvdA’nın 52 yıllık kalesi de yıkıldı bu seçimlerde. D66 İşçi Partisi’nin 52 yıllık saltanatına son verdiği Amsterdam’da 15 sandalye kzanırken PvdA ancak 10 sandalye çıkartabildi. Aşırı sağ partilerin hiç bir varlık gösteremedikleri Amstardam’da SP, VVD ve YeşilSol partileri 6’ar sandalye kazanarak zaferle çıktılar. Den Haag’da da durum Rotterdam’da olduğundan farksız. Açılan sandıklar arttıkça son anda D66 atak yaparak PVV’in önüne geçti ve 8 sandalyeyi garantiledi PVV ise 7 sandalyede kaldı. Utrecht seçmeni aşırı sağcılara şans tanımadı Seçimin galibi D66, 13 sandalye ile birinci, GL 9, sandalye çıkarırken PvdA ise 5 sandalye ile üçüncü parti olmaya razı oldu. Türkler’in yoğun olarak yaşadığı şehirlerden Dordrecht halkı hiç bir ulusal partiye şans tanımadı. Oyların yüzde 34’ünü alan yerel parti Beter voor Dordt oldu. Ülke geneline bakıldığında ise tablo şöyle: Bir önceki seçimlere göre katılımın yüzde 3 daha dü-
- Senin için çürümüş, şu kadar sağlık hizmeti al, yoksa sen bilirsin ya terk et ya öl. Daha da kötüsü hani ödenek alanların mal varlığı araştırılıyordu ya! Avukatlarımız da, belediyeler mahkeme kararı olmadan Türkiye’de mal varlıkları araştırılamaz demişlerdi ya! Şimdi ne olacak biliyor musunuz? “Belediyeler, gidecek mahkemeye ben sosyal ödenek verdiğim insanların mal varlığını araştırmak için karar istiyorum. Çünkü mal varlığı olduğu halde ödenek alanlar yüzünden gerçekten ihtiyacı olanlara yardım edemiyorum” diyecekler… Karar çıkar mı, çıkar… Türkiye’deki mal varlığına el koyulur mu, koyulur. Çeker giderim ben de demek, yokkk öyle… Ellerinde mahkeme kararı olduktan sonra çekip gittiğin yerde de yargılanır, malların elinden alınmakla kalmaz, bir de mapushane damına düşersin. Olur mu olur, bunun suçlusu özellikle sandığa gitmeyen insanlardır, sadece Türkler değil elbet; Hollanda’da yaşayan ve sandığa gitmeyen herkes suçludur.
manset@sonmedia.nl
Sanal para Bitcoin otomatiği Lahey’de hizmete girdi
HOLLANDA’DA ilk Bitcoin-otomatiği 21 Mart’ta Lahey'de hizmete girdi. Bitcoin Bulvarı, Lahey Dunne Bierkade girişimcilerinin inisiyatifiyle Hollandalı Bitcoin kullanıcılarına hizmet vermek amacıyla açıldı. Buradaki firmalarda artık dijital para ile ödeme yapılabilecek ve bu proje iki ay süreyle denenecek. Restoran müşterileri Perşembe akşamı resto-
rana yerleştirilen otomatikten Bitcoin çekebilecek. İsviçre firması Bitcoin Suisse çalışanları sistemi kurmak için özel olarak Hollanda'ya geldiler. Bitcoin değeri, kısmen bir takım olayların da etkisiyle, son zamanlarda oldukça dalgalı bir seyir izliyor. Ayrıca, Bitcoin işlemlerini düzenleyen çok az ya da hiçbir kural bulunmuyor. Buna rağmen, bu dijital para birimi artık dünya çapında
Oy sahteciliği ağır ağır suçlama
SKANDAL KAYITLARI MAHKEMEYE TAŞIYOR
OSMAN Suna’ya ait olduğu iddia edilen ve gizli kamera ile yapılan çekimler ile ilgili dava açılıyor. Hollanda’nın Soest şehrinden PvdA’nın (Sosyal Demokrat İşçi Partisi) Liste başı adayı Osman Suna, PvdA Meclis Grup Başkanı Diederik Samsom kendisinden özür dilemediği takdirde mahkeme önünde hesaplaşmak için kolları sıvadı. Soest Belediye Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenleyen Osman Suna siyasi lince maruz kaldığını söyledi.
HEM HAKİM HEM SAVCI Suna, 12 Mart tarihinde EenVandaag adlı televizyon programında, “Partimizi çeşitli düzeylerde temsil eden 8 bin insanımız var. Bunların arasında yaramaz olanları her zaman bulunmuştur.Osman Suna ne şimdi ne de gelecekte PvdA adına halkın temsilcisi olamayacaktır” diyen PvdA lideri Samsom’un, görüşü alınmadan olası
bir soruşturmayı engellediğini ifade etti. Herhangi bir araştırma soruşturma yapılmadan Pownews kameralarının gizli çekimlerine bakarak yapılan yorumlarla yapılan “Oy sahteciliği”nin ağır bir suçlama olduğunu vurgulayan Suna, Samson’un hem savcı, hem de hakimlik yaparak suçlu ilan edildiğini söyledi. HUKUKİ YOLLAR AÇIK “Diederik Samsom’un milyonlarca izleyicinin önünde beni yargılama hakkı yok” diyen Osman Suna, partisinin Meclis Grup Başkanı Samsom’u, kendisinin ve ailesinin bu sözlerinden dolayı maddi manevi uğradığı ve uğrayacağı zararın sorumlusu olarak gösterdi. Osman Suna’nın avukatlığını üstlenen Avukat Ejder Köse, Suna’nın Seçim Yasası’nı çiğnemediğini belirterek tarafların anlaşamaması halinde hukuki yolların açık olduğunu belirtti.
bir ödeme yöntemi olarak kullanılıyor. Tüketicilerin Bitcoin ile ödeme yapabilmeleri için üzerinde app özelliği olan bir akıllı telefona ve bir de online cüzdana sahip olmaları gerekiyor. Şu an bir Bitcoin değeri 420 euro’dan biraz fazla.
5
Faslılar bahane, amaç yabancılar 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ LİDERİ WİLDERS’E SUÇ DUYURUSU SAYISI BİNİ AŞTI
Savcılık, aşırı sağcı PVV lideri Geert Wilders'in Hollanda’da yaşayan Faslılara yönelik yaptığı “ayrımcılık içeren açıklamalarına” yapılan suç duyurularına artık yetişemediğini ve “saymayı bıraktığını” açıkladı.
KAMU Savcılığı’ndan yapılan resmi açıklamada, Wilders’ hakkında kendilerine ulaşan suç duyurularının bir anda arttığı bu nedenle ne kadar suç duyurusu yapıldı sorusuna cevap verilemeyecek çoklukta olduğu kaydedildi. Sayma işlemini bırakan savcılık gelen başvuruları değerlendirmeye çalışıyor. Öte yandan politie.nl web sitesi üzerinden yapılan suç duyurularının ise binleri bulduğuna dikkat çekildi. TEPKİ İSTİFASI Faslılar Danışma Kurumu'nun girişimiyle başlatılan yargı sürecinde şimdiye kadar yüzlerce kişi Wilders hakkında suç duyurusunda bulundu. Wilders'in partisinden Roland van Vliet
ise açıklamalara tepki olarak istifa etti. Başta siyasiler olmak üzere toplumun büyük kesimi aşırı sağcı politikacıdan sözlerini geri almasını istedi. Adalet ve Güvenlik Bakanı Ivo Opstelten PVV liderinin Faslılar hakkındaki söylemlerini geri almasını istedi.
BAŞBAKAN: İĞRENÇ Başbakan Mark Rutte’da bu hafta içinde yaptığı açıklamada Wilders’ın söylemlerin “iğrenç” olduğunu bildirmişti. Rutte dün Brüksel’de verdiği basın toplantısında da ‘PVV'nin bu yöndeki politikası sürdüğü müddetçe bu partiyle işbirliği yapmalarının mümkün olamayacağını ifade etti. Öte yandan Yeşil Sol (GL) Meclis
Grup Başkanı Bram van Ojik yaptığı açıklamada Temsilciler Meclisinde bu konu ile ilgili bir toplantı talebinde bulundu. Van Oijk aynı zamanda diğer parti Meclis Başkanlarına da gönderdiği mailde Tüm Hollanda vatandaşlarının hakları için ortak hareket edilmesi çağrısında bulundu. KİLİSELER DE KINADI Wilders'in açıklamaları farklı toplum kesimlerinden de tepki topladı. Yahudi Merkezi Danışma Kurumu ile Hollanda Protestan Kiliseler Birliği, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, sözlerin ayrımcılık içerdiğini ve bunun kabul edilmesinin mümkün olmayacağını bildirdi.
Sözden öte, şiirden ileri anlatımıyla…
50. Yıl Göç Destanı Yavuz Nufel (Hiç)
18 Nisan 2014
Adres: Zuidplein Theater Zuidplein 60-64 Rotterdam | Bilet: Zuidplein Theater
Destekleyenler:
www.sonhaber.nl
6 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
‘ ‘
Ekonomik büyüme hız kazanacak, işsizlik değişmiyor
BU yıl yüzde 1 büyüme gösteren Hollanda ekonomisinin önümüzdeki yıl yüzde 1,5 büyüyeceğini tahmin ediliyor. Rabobank tarafından yayınlanan üç aylık raporunda, ekonomik büyümeye rağmen işsizliğin artacağına işaret edildi. Rabobank geçen ay yaptığı tahminlerinde, 2013 yılı dördüncü çey-
reğinde büyümenin tahminlerin üzerinde geliştiği nedeniyle bu yıl ki ekonomik büyümenin yukarı doğru düzeltileceğini duyurmuştu. Banka ilk olarak 2014 yılı için ekonomik büyümenin gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH ) yüzde 0,5’i kadar olacağını açıkladı.
Güçlü bir büyümenin henüz söz konusu olmadığını belirten Rabobank, “Konut fiyatları ekonomik büyümeyi çok fazla hızlandırmayacak’’ dedi. Ekonomistlere göre bu yıl işsizlik biraz daha artarak yüzde 7,25 oranına çıkacak. Gelecek yıl için fazla bir değişiklik beklenmiyor.
İş kurmak kolaylaşıyor
AVRUPA Birliği dışından gelen yenilikçi iş kurucuları (starters) bu yıldan itibaren Hollanda’da daha kolay şirket kurabilecekler. Güvenlik ve Adaletten Sorumlu Devlet Sekreteri Teeven tarafından yapılan açıklamada, burada bir başlangıç yapacak olanlara düşüncelerini bir işletme planına dönüştürmeleri için kendilerine bir yıl zaman verileceğini söyledi. Teeven bir işyeri açmaları durumunda da iki yıllık bir oturma izni verileceğini belirtti.
Yüreği ile konuşan beyni ile çalışan kadın DİYARBAKIR’IN KIZI, SURLAR KADAR GÜÇLÜ, DİYARBAKIR KADAR SICAK ÖZAY GÖKSU
Hem kariyer, hem de çocuk yapmak zor HANİ derler ya, “Hem kariyer yaparım hem
de çocuk.” Ama bu öyle çok da kolay bir şey değil doğrusu. Çok zor ve özveri isteyen kutsal bir görevdir.. İşimin dışındaki zamanlarımı çocuklarımla geçirdim. İki oğlumun arasında 9 yaş fark var. Onlar benim için çok değerli iki insan. Onlarla her zaman anne olmaktan öte arkadaş oldum. Çünkü; Avrupa’da ister kız, ister erkek evlat büyütmek, onları olabilecek kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, iyi birer evlat; iyi birer birey olmalarını sağlamak için anne-çocuk ilişkinize çok dikkat etmeniz gerekiyor. Şu anda ne iş yapıyorlar? Eğitimleri? Büyük oğlum grafik üzerine eğitimini tamamladı. Halen sahibi olduğumuz Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı. Ayrıca, Reklam Ajansımızda da eğitimli bir donanıma sahip olduğu için idareyi de üstlenmiş durumda. Küçük oğlum ise bilgisayar üzerine eğitimine halen davam ediyor. Her iki oğluma önce okul eğitimlerinde elimden geldigi kadar destek oldum. Evde ise Türkçe okuma-yazma derslerini kendim verdim onlara.
İnat etmek ve inanç başarıyı getirdi BAŞARIMI hayata olan inadıma ve inançları-
ma borçlu olduğumu düşünüyorum. Öncelikle anne ve babalara şunu söylemek istiyorum: Çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için çalışsınlar. Tabii ki hepimizin farklı kültürel yapıları var. Dinimiz, dilimiz, inançlarımız ibadetlerimiz var. Bunlar asla karşı çıkılabilecek şeyler değildir. Bunları yaparken unuttukları bir şey var ki oda buradaki çocuklar ve gençler. Lütfen çocuklara ve genç nesile biraz daha özen gösterelim onlar hepimizin evlatları ve gelecekteki umutlarımızdır.
Türkiye’ye eşyalarınızı taşıyoruz Memlekete kesin dönüş yapacaksınız. Eşyalarımızı ne yapalım diye kara kara düşünmeyin. Kapınıza kadar geliyor, eşyalarınızı alıyor ve memlekette yine kapınıza kadar teslim ediyoruz.
BAŞARI HİKAYESİ
İnsan oğlunun bilinen tarihine tanıklık etmiş Mezopotamya topraklarından bir şehrin; Diyarbakır’ın kızı Özay Göksu söyleşi konuğumuz. Onu ilk gördüğünüzde ailenizde biri gibi hissedersiniz, size sonsuz sevgiyle bakan, mütevazı ve hep olduğu gibidir. Yıllara meydan okuyan, değişmeyen Diyarbakır sıcaklığındaki samimiyetiyle, incitmeyen ve yine Diyarbakır surları kadar güçlü bir kadın; örnek bir annedir o... İşte Özay Göksu ve hikayesi...
BU söyleşiyi ayrı bir zevkle yapıyorum. Çünkü, bana annemden sonra anne bakışıyla anne sıcaklığı veren 3-5 kadından biridir O. Yaşı benden küçük biliyorum ama her kadın bir annedir, sevdadır; anneliğin nüfus kağıtları ile alakası olur mu hiç! Diyarbakırlı olmayan birine “Ben, yılanlı, akrepli şehrin çocuğuyam hanım kız” diye yazmış, Diyarbakırlı bir ozan. Oysa o hem hanım, hem de “Yılanlı, Akrepli” şehrin kızı. Bize doğumunuzu ve tahsil durumunuzu anlatır mısınız? Diyarbakır’ın köklü ailelelerinden olan Cercisoğullar’ının kızı, bir ağanın torunu olarak 45 derece sıcak bir ağustos günü dünyaya geldim. Dört kız kardeşin en küçüğü ve ailemin son çocuğuyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Diyarbakır’da tamamladım. O yıllarda siyasi dönemdi ve 12 Eylül 80 askeri darbe sonrası zorlu bir mücadele idi. Diyarbakır’da mektepli olmak, çatışmaların silahların gölgesinde okula gitmek ve hayatta kalabilmek zordu ama zorda olsa başardık. Daha sonra Ankara’ya yerleştim. Ankara’da bir yandan kamuya bağlı devlet dairesinde çalışırken bir yandan da üniversite egitimimi tamamladım. Hollanda’ya ne zaman geldiniz? Haliyle Türkiye’de bir memurdunuz ve diğer insanlar gibi işçi veya işçi ailesi olarak gelmediniz sanırım. Evet,işçi veya isçi ailesi olarak gelmedim. Hollanda’ya ilk gelişim o zamanlar henüz 3 yaşında olan oğlumu ayrı olduğum babasıyla tanıştırmak ve birbirilerini görmeleri için getirmiştim. Türkiye’de görevim devam ettigi için sürekli Hollanda’da kalma şansım yoktu. İki ay sonra oğlumla Türkiye’ye geri dönmek zorunda kaldık. Fakat 1990 yılında tekrar geldiğim bu küçük ülkeye oğlum için yerleşmeye karar verdim. Gelir gelmez kendimize ait Hollanda’da ilk Türk Reklam şirketi ve matbaasını da kurarak kendi işimizde çalışmaya başladım. Sizi sadece iş dünyasında değil, sosyal
YILLARIN VERDİĞİ TECRÜBE
Tel: 06 174 751 76
ve kültürel alanlarda da, gönüllü hizmetlerde oldukça faal birisi olarak görüyoruz. Evet, şahsım ve şirketimiz adına bahsettiğiniz türde etkinliklere yardımcı olmaya destek vermeye elimden geldiği kadarıyla çalışıyorum. Sosyal ve Kültürel etkinliklere de mümkün olduğu kadar sponsorluk yaparak destek vermeye çalışıyorum. Halen aktif olan kadın ve çocuklar başta olmak üzere, Hollandalılar’la engelliler için çalışmalar yapmak için kurduğumuz ve başkanlığını benim yaptığım bir vakıf var. Biz sizi bir derginin sahibesi, yazarı olarak tanıdık. O dergi hakkında bilgi verir misiniz? 2000’li yılların başında Hollanda’da eksikliğini fark ettiğimiz bir boşluğu doldurmak amacıyla çok iyi bir ekiple beraber, sadece kadınlara yönelik “Kadın Gözüyle Bakış” adlı bir dergi çıkarttım. Dergi sizin de bildiğiniz gibi, Hollanda’da “İlk Türkçe Kadın Dergisi” ünvanını aldı. Sizi tanıyan herkes sizi tanımlarken “Yüzünde tebessüm olmayan insan” diyor. Oysa sizin de her insan gibi hatta daha fazla, sorunlarınız, dertleriniz yok mu? Tabii ki benim de içimde zaman zaman dinmek bilmeyen fırtınalarım oldu. Çok mutsuz yıllarım üzüntülerim, korkularım oldu. Her şeye göğüs germek olumsuzlukları yenebilmek için karanlığın içinde kendinize bir mum ışığı kadar dahi olsa umut yakalayabilmek. Kendinizin ne olursa olsun değerli, ama her şeyden daha değerli olduğunuzu bilmeniz, başarmanız lazım.
Siz yaşayan Polyanna mısınız? Aksine, bazı konularda fazla naif olmaktan öte duruma göre fazla sivri ve asi olduğumda söylenir. Haksızlığa karşı asla susmam, susmayı bilmem, gereken ne ise tepkimi hemen gösteren biriyim. Yani düşünen ve düşündüğünü direkt söyleyen bir yapım var. Düşünme özgürlüğümü, bireysel özgürlüğümü konuşma özgürlüğüme zincir vurdurmam. Hayatın hemen hemen her alanında varsınız? Oysa sizin yerinizde bir başkası olsa!...
Bireysel özgürlüğüme “zincir” vurdurmam Hafif bedensel engelli biriyim. Fakat çok önemsemiyorum. Dizimde bir kemik rahatsızlığım var. Bir dizi ameliyatlarda ilik, kemik nakli oldum. Bu rahatsızlığım hiç bir zaman ne iş hayatımda, ne de anne olmamda engel olmadı. Çünkü manevi olarak ayakta durmak için sağlıklı bacaklara ihtiyacınız yoktur. Her zaman söylediğim gibi; insanların gözleri ve beynidir önemli olan. Beynin çalışıyor mu, tamamdır, kullanmaya başla. Hayata güzel bak, fikir üret, topluma faydalı işler yap, korkma yürü….
Halkların kardeşliğine inanırım, ayrımsız bir dünyadan yanayım
Konular ciddi olunca hiç de naif, Poliyanna değilsiniz, ama söyledikleriniz de haklısınız. Biz yine size dönelim: Kendi sektörünüzde genel ve Türkler açısından durum nedir? Kadın olarak reklam sektoründe bir ilkim. Ayrıca bu sektörde idareci olarak da kadın yoktu. Kadın olmanın avantajlarını, desteğini Hollandalı şirket sahiplerinden ve Türklerden gördüm . Fakat bu arada, dezavantajlarını görmedim değil az da olsa Türklerde onları da gördüm. Aslında dezavantajlar benim daha ileriye atılmama neden olan etkenlerden biriydi, diyebilirim.
Onların bir kadından danışmanlık hizmeti almaya çekinmeleri, bu düşüncelerini yıkmak için iş hayatında, kadın- erkek ayrımının yapılmaması uğraşıma destek oldu ve üstüne üstüne gitmemi sağladı ve başarılı da oldum. İşin açıkcası bu.
RADİKALLİK YOK Ailenizden halen Türkiye’de siyasetin içinde aktif olan, tanınmış isimler olduğunu duyduk. Peki, biraz da siyasetle ilgili konuşabilir miyiz? Ailemle ilgili siyasi konulara girmek istemiyorum. Onlar Türkiye’de politikanın içindeler. Ben
Hollanda’da yaşıyorum ve beni burası daha çok ilgilendiriyor. Ayrıca bu konuda rengimi her zaman belli etmişimdir. Ben sol görüşlü bir insanım. Halkların kardeşliğine inanan, renk dil din ayrımı gözetmeyen bir dünyadan yanayım. Radikal düşüncelere karşıyım. Yaşadığınız yer neresi olursa olsun, insan haklarına saygılı olursanız saygı görür ve rahat yaşarsınız. Hollanda’da her seçimde oyumu kullanıyorum. Tabii ki bu yapmamız gereken mecburi bir görevdir. Ülkeye yararlı ve halklara iyi hizmetler verecek olanlar kazansın diyorum.
manset@sonmedia.nl
Bankalara ‘güven’ yok
TÜKETİCİLER para işlerini özellikle kendi bilgileri doğrultusunda düzenliyorlar. Son yıllarda yaşanan kriz ve vurgun olayları tüketicinin bankalara ve sigorta şirketlerine olan güvenini sarstı. Mijngeldzaken.nl tarafından bin tüketici arasında yapılan ankete göre, son iki yılda mali sektördeki güvenin oldukça düştüğünü belirtti. Katılımcılar, bankaların hizmet yerine öncelikle ellerindeki finansal ürünleri satmak için çalıştıklarını düşünüyorlar.
Manşet
GEÇTİĞİMİZ iki yıl içinde Hollanda’da ortaya çıkartılan insan tacirliği ve kaçakçılığı vakalarında önemli ölçüde artış kaydedildi. Telegraaf gazetesinin ANP haber servisinden elde ettiği bilgilere dayanarak verdiği haberinde, son iki yılda özellikle yasadışı organizasyonların yabancılara odaklandığına
Emeklilik hakkında her şey bu köşede
ZEKİ ŞAHİN
Herkes uzman olmuş
YAZIMIN başlığından da anladığınız bazıları uzman olduklarını iddia ediyorgibi şu emeklilik konusunda bakıyorum lar. Hayret!!! piyasada ne kadar da uzman var. Ne Sizlere her zaman değer verdiğimi, kadar da insan bir anda uzman olmuş dertlerinizin çözümünde hep yanınızda hayretler içersinde bakıyorum. Daha olduğumu biliyorsunuz, Bundan sonradüne kadar ben televizyonlarda progda yine yanınızda olmaya devam edeceram yapmadan gazetelerde yazılar yaz- ğim hiç merak etmeyin. Sizlerin sorulamadan önce Sosyal güvenlik konusunrını Avukat Özlem Ağca ile birlikte cedan bihaber olan insanlar birden bire vaplamaya devam edeceğiz. Televizyon uzman kesilip karışımıza çıkmışlar. programlarına yeniden start vereceğiz. Maaşallah. Sizlere tavsiyem Hollanda’da parayı Avrupa’da yaşayan ve Türkiye’de kolay kazanmıyorsunuz, duyuyoen azından geleceklerini garanti rum sizlerden çok miktarda işaltına almak isteyen vatandaşlem ücretleri talep edenler larımızın bu düşüncelerini Emeklinin varmış. Tabi ki bir emek var de umut tacirleri paralamao emeğin karşılığı da olmalı. dostu ya çalışıyor. Biz yazdıkça da Ama uçuk miktarlarda olZeki Şahin mamalı. rahatsız olanlar oluyor. MüO yüzden bu tür yazıyor sade edinde “Emeklinin kararlar verirken mutlaka Dostu” olarak ben birşeyler ama mutlaka bize danışın, dasöyleme hakkını kendimde bulanışın ki zor şartlarda kazandığınız yım değil mi? Bakıyorum Almanya’nın paralarınızı çar çur etmeyiniz. her şehrinde emeklilik danışma büroları Gazetemiz MANŞET aracılığı ile almış başını gidiyor. Bu olay sadece Albize ulaşın, ya telefonla, ya da mail yomanya’da kalmamış Avrupa’nın diğer luyla sorularınızı önce bize gönderin. ülkelerinde de aynı konuma gelmiş. Kılavuzunuzu doğru seçin. Uzmanlık bu kadar kolay mı? Herkesin peşine koşmayın. Biz yıllardır vatandaşlarımıza telBiz bu zamana kadar ne dediysek evizyonlardan program yaptık milyonhepsini yapmadık mı? Sizleri hiç yanlışa larca telefon aldık. Hiç kimsenin borçla- sürükledik mi? Külliyen hayır. narak emeklilikten haberi yokken biz Bundan sonrada yapmayız yapamaonlara bu mevzuyu teker teker anlattık. yız. Biz gelip geçici değiliz, sizlerden biBiz kendimize uzman diyemedik ama riyiz.
Tüketiciler “A” markaları pas geçiyor 100 büyük A markalı ürünlerin satışından süpermarketlerin cirosu geçen yıl yüzde 0,3 oranında büyüdü. Bu oran Hollandalı süpermarketlerin toplam cirosundan yüzde 1,5 oranında daha az ve son 4 yıldan bu yana en düşük büyüme oranı. Her yıl A-markaların performansını inceleyen pazar araştırma bürosu IRI tarafından Cuma günü yayınlanan rapora göre, bu ‘minimum’ büyüme oranı tüketicilerin daha tutumlu davranmalarından kaynaklanıyor. Tüketiciler dar gelirlilerle dayanışma gösteriyor. Araştırmacılara göre, ilk 100 dışında kalan daha küçük A markalar (101-300 arası), yüzde 2’lik bir büyüme ile oldukça iyi bir performans sergilediler. Hollanda'nın en büyük A markası olma özelliğini elinde tutan Campina, 2013 yılında 390 milyon Euro üzerinde bir ciro elde etti. Piyasanın ikinci büyüğü Melkunie (42 milyon), süt üreticisi bu firma 2013 yılında Arla markasını tekrar piyasaya sürdü. 2013 yılında 100 büyük A markasının toplam cirosu 7,8 milyar euro’ya ulaştı.
dikkat çekildi. Kraliyet Askeri Polis Komutanı Hans Leijtens ANP’ye yaptığı açıklamasında “Endişelerimiz artıyor. Biz suç örgütlerinin bu alanda giderek artan bir akış içinde olduğunu görüyoruz” ifadesini kullandı. Hollanda'ya gelen yasadışı yaban-
cıların sayısının, son yıllarda oldukça sabit kaldığını belirten Leijtens yıllık sayıya bakıldığında özellikle illegal organizasyonların yabancılara yönelik çalıştığının fark edildiğini belirtti. Rapora göre yasa dışı organizasyonlar insanları Avrupa’ya sokmaya çalıştığına dikkat çekildi.
Hediye almaya bile para kalmadı 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
SOSYAL YARDIM ALAN AİLELERİN BORCU HER AY KATLANARAK ARTIYOR
EMEKLİLİK
Sorularınız için: Manşet Gazetesi Eisenstr. 30, D65428 Rüsselsheim Telefon: +49 6142 162 28 83 emeklilik@mansetgazetesi.de
7
İnsan ticareti ve kaçakçılıkta suç patlaması
Sosyal yardım ödeneğiyle (bijstand) yaşayan iki çocuklu bir aile, kira, gıda ve bakım giderleri için her ay ortalama 50 euro borç yapıyor. Üç çocuklu bir aile ise aylık 150 euro borçlanıyor. Bu ailelerde hediye, spor ya da eğlence için para bulunmuyor.
ULUSAL Bütçe Bilgilendirme Enstitüsü (Nibud) enformasyon ve halkla ilişkiler uzmanları tarafından yapılan bir ortalama aile bütçesine göre, iki çocuklu bir ailenin aylık en az 1859 euro net bir asgari gelire ihtiyacı varken, eline ancak aylık ortalama 1809 euro net geçiyor. Hollanda'da yaklaşık 413 bin kişi sosyal yardım ödeneği ile yaşıyor. Bunların yüzde dokuzu çocuklu ailelerden oluşuyor. PARA SIKINTISI HAD SAFHADA Nibud tarafından ilk defa sosyal yardım ödeneğiyle geçinen ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için para sıkıntısı çektikleri tespit edildi. Geçen yıl bütçe danışmanları tarafından tüm ailelerin sosyal katılım için herhangi bir bütçelerinin bulunmadığı saptanmış, ancak o zaman bir para sıkıntısı çektikleri söz konusu edilme-
mişti. Bir çocuklu yardımla geçinen ailelerin ayda yaklaşık 25 euro artırdıklarını tahmin ettiklerini belirten sözcü, o paraların dondurma veya bir ev hayvanı alımı için bir kenara ayrıldığını kaydetti. Nibud, her ay düzenli olarak aile bütçesi açık veren çok çocuklu ailelerin sabit ödemelerini yap-
tıktan sonra giyim ve gıda gibi ihtiyaçlarından kesintiye gittiklerini söylüyor. Nibud, “Aileler ay başını getirebilmek için akşama sıcak bir kap yemek mi yoksa, çocuğa bir çift ayakkabı almak mı konusunda seçim yapmak zorunda kalıyorlar’’ dedi. Nibud, ‘‘Bu aileler için düzgün ve muktedir bir bütçe yapabilmek çok önemli, çünkü tüm giderlerin bu ödenekten karşılanması gerekiyor. Örneğin hastalık dolaysıyla yapılan kaçınılmaz giderler aileler için büyük sorun teşkil ediyor’’ ifadesini kullandı.
1,4 milyon konut değerinin altında KONUTLARIN yüzde 34’ü değerini aşan düzeyde ipotekli. ‘Değerinin altına’ düşen konut sayısı krizin başından bu yana üç kat arttı.Devlet İstatistik Enstitüsü’ne (CBS) göre, geçen yıl 1,4 milyon hanenin ipotek borcu evin değerini aşıyordu. 2008 yılında satılık konutların yüzde 13’ü değerinin altın-
dayken, 2013 yılı başlarında bu oran yüzde 34 oldu. Özellikle genç ev sahipleri bu gelişmeden mustarip. Bunlar genellikle kriz başlamadan önce bir ev satın alan insanlardan oluşuyor. CBS, satılık evlerin geçen yıla göre yüzde 1,7 oranında daha ucuzladığını açıkladı.
25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Penguenleri biz de seviyoruz ama, işimiz
gerçekleri yazmak. Dev kadromuzla her gün yaşamdan spora, gündemdeki olaylardan teknolojiye kadar onlarca gerçek haber veriyoruz... Hollanda’nın tarafsız tek Türk medyası SON HABER her saniye sizlerle...
www.sonhaber.nl
www.sonhaber.nl
manset@sonmedia.nl
fb.com/hessenmanset
@hessenmanset
Sayı: 3 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 25 Mart 2014
issuu.com/mansetgazetesi
Sahneye çıkmak heyecan veriyor
15 günde bir yayımlanır | Haber ve Reklam Gazetesi | 010-229 17 76
www.xforceservices.nl
TÜRKİYE’YE DÖNEN GENÇ MÜZİSYEN MÜGE ALPAY’LA ÇOK ÖZEL SÖYLEŞİ
Ailemi özlediğim için gittim Aileme karşı dayanılamayacak bir özlem duyuyordum ve bunun yanı sıra müzik çevrem arkadaslarım hepsi Turkiye’deydi. Benim için daha iyi olacağını düşündüm ve Türkiye’ye döndüm. Şimdi burada olmaktan ve müziğimi icra etmekten mutluyum.
Kısa bir zaman önce Türkiye’ye müzik hayatını devam ettirmek için giden genç müzisyen Müge Alpay’a ulaştık ve kendisiyle özel bir röportaj yaptık. Müge Alpay Türkiye yaşamından müziğe kadar hissettiği herşeyi açık yüreklilikle Manşet’e anlattı.
Müge Hanım müzik kariyerinize ilk ne zaman başladınız? Sizi müziğe teşvik eden ne oldu? Müzik benim hayatıma anne karnında girmiş diyebilirim. Dedemin, babamın ve amcamın müzisyen olması, benim müziğin tam ortasında büyümeme vesile oldu.5 yaşında piyano ile başladım. 6 yaşında ilkokulla beraber yarı zamanlı olarak İstanbul Devlet Konservatuarına başladım. 11 yaşıma kadar piyano çalıp, sonrasında kemana geçiş yaptım. Bunun nedeni ise kuzenimin keman çalıyor olmasıydı, kemanın o duygusu, tınısı beni o zamanlar da çok etkilemişti. Kendimi ifade edebilmekte daha yakın hissettim. İyi ki de seçmişim diyorum hala. Son albümünüzden ve şarkılarınızdan kısaca bahseder misiniz? Albüm yeterli ilgiyi gördü mü?
Kayıtlara başlıyoruz
Yeni projeleriniz ve konser etkinlikleriniz neler? Yakında nerelerde sahne alacaksınız? Türkiye’de çok değerli iki müzisyen ile tanıştım. Ve geçtiğimiz ay ilk konserimizi Utrecht Jaarbeurs’de verdik. Kanun, keman-vokal ve perküsyon olarak. Çok ilgi gördü, güzel teklifler aldık. Bunun devamı olarak bu ay Brüksel’de Sazz&Jazz geldi. Daha da olacağını tahmin ediyoruz. Grubu bu şekilde tanıtmak içinde en kısa zamanda kayıt çalışması içerisine gireceğiz. Biraz sosyal medya üzerinden biraz kulaktan kulağa zamanla büyük bir kitleye ulaşacağımızı düşünüyorum.
Single çalışmamın başlıca sebebi aslında çok basit ve masum bir şekilde oluştu. Karsu Dönmez ile seslendirmiş olduğum “Divane Aşık” parçasının üzerine gelen o güzel tepkiler beni teşvik etti. Dinleyiciler benden daha fazla parça duymak dinlemek istiyorlardı. Bu da benim bir adım atmamı sağladı. Yeterli ilgi gördüğümü sorunuza cevaben ise şunu söyleyebilirim: Milyonlara ulaştı diyemem, ama bu çalışmayla milyonlara ulaşmaktan ziyade müzisyen çev-
“Kemanınla ve müziğinle senin ruhuna giriyorum” EĞİTİMİM klasik batı müziği keman üzerine oldu. Bir gün sahnelerde hem keman çalıp, şarkı söyleyeceğimi hiç hayal etmemiştim. Meğer ne kadar büyük bir heyecanmış sahnede en önde kemanınla durup hem şarkı söyleyip hem çalmak, izleyicilerle göz göze olmak. Yaptığımız müzikle her dil’e her millete, her ruha hitap edebilmek. Ben genellikle yöresel Türkülerimizi seslendirdiğim için, bir konser de Hollandalı bir dinleyicim şöyle demişti; “Sözlerini anlayamıyorum ama kemanınla, sesinle ve ifadelerinle parçanın içine, ruhuna girebiliyorum” diye. Bu duygu müziğin, sanatın, herkesi birada buluşturduğu bir andır. Dil, din, ırk gözetmeksizin. O yüzden yine böyle bir ruhta ve özellikte biri olarak dünyaya gelirsem, yine müzik derim. Notalarla her tınıyı ruhumda yaşamak istiyorum.
Rotterdam’ı mest ettiler
SAMİ Dalmış’ın önderliğinde 2009 yılında kurulan “Rotterdam Yurttan Sesler Korosu” geçtimiz günlerde yaklaşık 300 kişinin katılımıyla Rotterdam’da sahne aldı. Koroyu oluşturan ve söylenen türkülerin müziklerini yapan yaklaşık 30 kişilik dev kadro ile sahneye çıkan RYSK, ilkbaharın ilk konserini sundular. Katılımın çok olması sebebiyle konser sonrası açıklama yapan Sami Dalmış, “Taleplerin çok olduğunu gördük. Kısa zaman içerisinde yeni bir organizeyle yine türkü se-
verlere güzel bir gece yaşatacağız” dedi. Gecede dev ekrandan türkülerin okunduğu yörelerin video görüntülerinin verilmesi, karaoke misali türkü sözlerinin gösterilip eşlik edilmesi, ayrıca zenginlik katma adına organize edilen Zeybek oyunları gösterisi de geceye renk katan unsurlar arasındaydı. 7’den 70’e her kesimden insanların ortak söylemi “tadı damağımızda kaldı” şeklinde oldu. Yeni organize ve koroda “ben de yer almak istiyorum” diyenler www.rysk.nl adresinden bilgilere ulaşabilirler.
En az tatil Hollanda’da
remin ve beni takip eden, bilen, tanıyan, seven, destek olan herkesin takdirini kazanmak beni en az milyonlara ulaşmış kadar mutlu etti. Bu arada değerli sanatçımız Sezen Aksu ve Onno Tunç un ailesinden single çalışmam da seslendirmiş olduğum “Uçurtma Bayramlarının” klibi içinde onay aldık. Hollanda’da yaşayan Türkler ya da Hollandalılar, yapmış olduğum müzik “Yöresel Türkülerimiz” olduğu için orada yaşayan, köyüne ailesine özlem duyan her insanımıza hitap ediyor. Bir Neşet Ertaş’tan “Zülüf Dökülmüş” yahut bir Karadeniz türküsü “Oy benum Sevduceğum’’ her ruhu okşuyor bence.
www.sonhaber.nl
10 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
»
Sizi de farklı, kaliteli ve birbirinden ilginç modellerimizi görmek için mağazamıza bekliyoruz. Gelinlik, Nişanlık, Abiye, Damatlık ve Aksesuar çeşitleri için doğru adres.
Gelinden güzel olmaya çalışmayın katkılarıyla...
Gegevens: Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam zuid Tel: 010 - 848 95 00 www.royalmodehuis.nl
instagram.com/royalmodehuis twitter.com/royalmodehuis www.fb.com/royal.modehuis
GELİNLERİN EN ÖNEMLİ GÜNÜNDE ONU GEÇMEMEYE DİKKAT EDİN
Havaların ısınması ve yazın gelmesiyle birlikte düğün sezonu da açılmış bulunuyor. Eğer 20'li yaşlarımızın ortalarındaysak, artık her haftasonu bir arkadaşımızın düğünü, kına gecesi veya nişanı olması olasıdır. Bu davetlere giderken gelinden daha güzel olmamaya çok dikkat etmelisiniz. Unutmayın, düğün yada nişan sizin değil.
YAZ ayları düğün dernek konusunda öyle bereketlidir ki, bütün çiftler balayını da neşeli tatil beldelerinde geçirmek amacıyla bu sıcak ayları tercih ederler. Bu nedenledir ki restaurantlar ve düğün organizasyon şirketleri yazı pek severler.
‘
KURTLARI DÖKMEK İÇİN Düğünler eğlencelidir ve “hoplamalı-zıplamalı”dır. Kurtlarımızı dökmek için o düğünü beklemişiz gibi pistte or-
ABARTILI TOPUZLAR Düğünler neşelidir ve bol dedikoduludur. Yorgun argın eve dönüşlerde gelinin annesinin ne giyindiği, görümcesinin de gelini kıskanıyomuşçasına gelinle aynı abartı topuzu yaptırdığı, ailede-
ki büyük halanın payetli ayakkabıları, eltinin geçen sezona ait olduğu su götürmez bir gerçek olan çirkin topukluları konuşulandan yalnızca birkaçıdır. Peki ne giyilir düğünlerde? Gelin ve damata olan yakınlığınızın derecesi, ne giyebileceğiniz konusunda belirleyici olmakla birlikte, birdenbire kendinizi büyük bir kaosun içinde de bulabilirsiniz. Fotoğraf & Makyöz : Nuray Kara Model: Cathy-Meral Esen
Evlenen çift çok yakın arkadaşınız veya birinci dereceden akrabanız ise diğer katılımcılara göre daha şık ve gösterişli bir elbise giyinebilmeniz mümkün olacaktır. Uzun ve rengarenk straplez elbiseler, kısa balon etekler, pastel tonlardaki satenler, bir yaz düğününde sizi yeterince şık gösterecektir.
Bu gece beyaz giyilmez, sade giyinmeye çalışın DÜĞÜN hazırlıklarına katılma şansınız olmadıysa, davetiyeler size düğün teması hakkında fikir verebilir. Çiçeklerle mi süslenmiş? Ya da parlak taşlarla? Kapalı bir tarihi mekanda yapılan düğüne farklı, kumsalda yapılan bir düğüne farklı giyinmelisiniz. Davetiyelerin verdiği son ipucu ise törenin başlama saati. Gündüz yapılan törenler gece yapılanlara kıyasla daha sade geçtiğinden kıyafetinizi de buna göre şekillendirirsiniz. Eğer evlenen çift çok yakın arkadaşınız veya birinci dereceden akrabanız ise diğer katılımcılara göre daha şık ve gösterişli bir elbise giyinebilmeniz mümkün olacaktır. Uzun ve rengarenk straplez elbiseler, kısa balon etekler, pastel tonlardaki satenler, bir yaz düğününde sizi şıklaştırmakla birlikte, o kalabalık içindeki konumunuza da uygun olur. Eğer bir aile dostunuz, çok
dan oraya süzülürüz. Şahsen ben, 'o düğündeki kişileri bir daha nerde göreceğim' mantığında olduğum için pistin orta yerine dalar ve kendi kendime eğlenirim.
samimi olmadığınız iş arkadaşınız veya uzak sayabileceğimiz bir akrabanız ise daha çok her derde deva veya kurtarıcı olarak adlandırdığımız bir parçayı rahatça tercih edebilirsiniz. Çoğu zaman bu bahsettiğimiz parça, siyah ve sade bir elbisedir. Önemli olan onu nasıl taşıdığınız, saçlarınız ve makyajınız, takılarınızın elbisenizle uyumudur. Peki ne giyilmez? İlk söylemem gereken şey; Beyaz giyilmez!.. Bu gece, Gelin'in gecesidir. Beyaz giyme hakkı geline ait olmalı ve kalabalıkta her yerden rahatça görünmelidir. Aynı şekilde, kabarık etekli bir gelinlik tercih eden Gelin Hanım’ın yanında, siz de kabarık ve kocaman etekli abiyelerle süzülmemelisiniz. Unutmayın, bu gece onun gecesi ve en şık, en kabarık etekli, en gür saçlı kişi o olmalı. Siz, çok yakınınız olsa bile ondan daha sade olmalısınız.
Saç modeli ve ayakkabı seçimi
Çok sade ve gösterişsiz bir elbiseyi bile makyajınızda kullandığınız renklerle, saç modeliniz veya ayakkabı tercihinizle farklılaştırabilir, zenginleştirebilirsiniz. Yani, evlenen çiftin, yakın akrabanız veya samimi bir arkadaşınız olmadığı durumlarda, daha sade ve abartısız olmaya özen gösterin.
manset@sonmedia.nl
Yoğurt suyunu dökmeyin
YOĞURDUN suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan yeşilimsi suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden oluyor. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamin. Bu nedenle ekmek mayalandırma, bisküvi, pasta ve çorba yapımında değerlendirilmesi sağlık açısından faydalı.
11
2014’ün rengi “Bebek Mavisi” 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
PASTEL RENKLER BU SENEYE DAMGA VURACAK, EN FAVORİ RENK MAVİ
Cemre toprağa düşmüş olacak, sizler bu yazıyı okuduğunuzda. Bahar’ın müjdesiyle kaleme aldığım bu satırları yazarken kiminizin hava değişimiyle kiminizin alerjisiyle “hapşuruklarını tutamadığını” tahmin edebiliyorum. Keza ben o haldeyim şu an da. Baharın gelmesi ve güneşin yüzünü sema’dan üzerimize yansıtması, enerjimizi de doğal olarak yükseltiyor.
Nilgünce BAHARIN gelişini kutlayan vucüt elektiriklerimizin yönlendirdiği doğrultuda, bu sayıda bahar kolleksiyonlarını inceledim. Ayrıca Manşet Life bölümümüzde sürekli işlediğimiz, sağlıklı yaşam, spor, magazin, aktüalite, mizah, bulmaca ve teknoloji bölümlerimize gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki sayıdan itibaren yeni köşelerle sizlere farklı haberler sunmayı planlıyoruz. Olumlu ya da olumsuz görüşlerinizi bekliyor, mangallarınızı yavaş yavaş arabalarınızın bagajlarına almanızı tavsiye ediyorum... Baharın kendini gösterdiği bu günlerde kıyafetlerimizdeki renk değişimini ister istemez tasarımcıların bizlere sunduğu koleksiyonlarla uygulamaya baş-
Bu yaz ayaklar nefes alacak
ayakkabı, elbiseler, bluzlar ve aksesuarlarda her stilde görebilirsiniz. Bu iç açıcı tonu aynı zamanda baharın soğuk günlerinde siyah ya da gri ile kombine yapabilirsiniz.
NİLGÜN ŞAHİN nilgunce@sonmedia.nl
ladık. 2014 ilkbahar modası renkli, hareketli sımsıcak bir sezonun yaklaştığını gösteriyor. Bu baharda yine pastel renkler hakim. Toz pembe, bebek mavisi ve leylak renkleri yine mağazaların vitrinlerini süslüyor. Geçen bahar’ın rengi, toz pembe; bu baharın hakimi “bebek mavisi”ne bıraktı yerini. Bebek mavisi baharın cıvıltısını evde ve üzerimizde taşımak için oldukça doğru bir renk. Bu sezon bebek mavisini jean’lerde, montlarda, çanta,
SOFT VE DURU GÖRÜNÜM Yaptığımız araştırmada bebek mavisinin dinlendirici bir renk olduğunu ve bununla beraber bağlılık ve sadakati simgelediğini belirtebiliriz. Bebek mavisi kıyafetlerle çok şık kombinler yapabilirsiniz. Özellikle pastel renklerle yapılan kombin ile soft ve duru bir görünüme sahip olabilirsiniz. Eğer hali hazırda gardırobunuzda bebek mavisi bir parça yoksa ise alışverişe bebek mavisi blazer ya da baharlık bir mont ile başlayabiliriz.
2014 İlkbahar Modası için stil önerileri
YENİ sezonda birbirinden güzel ayakkabı modelleri giyeceğimiz şüphesiz ! Feminen modellerin çoğunlukta olduğu yeni sezonda, çiçeklerle süslenmiş ayakkabıların yükselişe geçtiği, bir kaç sezondur gümbür gümbür gelen Lace-up ayakkabıların ortalığı istila ettiği, dantel ve transparan detayların sıkça kullanılacağı bir 2014 yazı bizleri bekliyor. Kalın topuklara, yüksek tabanlara karşın, düz sandaletler ve Loaferler da “ben buradayım” diyor.
1- Kış mevsiminden ilkbahara geçişi kolaylaştırmak için, pastel tonları kullanın. Siyah, gri ve kahverengilerden sonra birden parlak ‘’neon’’ renklere geçmek uygun olmaz. Ara tonlar ilkbahar için tercih edilen renkler. 2- Sade, beyaz bir clutch ile hem çok feminen görünebilir, hem de ofisten sonra akşam bir yere giderken şıklığınızı koruyabilirsiniz. Beyaz fazla iddialıysa toz pembe, krem gibi soft tonları da kullanabilirsiniz. 3- Yanaklarınızda ve dudaklarınızda şeftali tonlarını tercih edin ki ilkbaharın sıcaklığı yüzünüze de
yansısın. 4- Bahar rüzgarlarıyla uçuşan etekleri kim sevmez ki. Midi etekler bu senenin en büyük trendlerinden biri. Her vücut tipine de çok yakışıyor. 5- Midi eteğinizi “kitten heels” denilen 5 cm'den daha kısa topuklu ayakkabılarla tamamlarsanız, mükemmel bir ilkbahar stili yakalarsınız. Yere yakın olduğu için babet konforunda olan “kitten heel”ler vazgeçilmeziniz olacak.
Bebek mavisini nasıl kullanmalıyız? Sizin için sokak stillerinden ve tasarımcıların yaptığı kombinasyonlardan oluşan bir derleme yaptık. İlkbaharda modern, şık, elegan giyinmek isterseniz gardırobunuzda bulundurmanız gereken birkaç parça var.
Türkçe müziğin adresi... Herkes burada. www.sonhaber.nl
www.sonfm.nl
www.sonhaber.nl
12
Güne güzel başlamanın 10 altın kuralı burada
BİLİM insanı Benjamin Franklin, “Erken yatıp erken kalkmak, bireyi sağlıklı, varlıklı ve akıllı yapar” demiş. Bu söz, erken kalkmanın önemine işaret ederken, erken kalkmak kadar güne zinde başlamak da insanın başarısı için bir o kadar önemli. 1- Uzmanlar, güne güzel başlama-
25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
Konuk Yazar
YUSUF ÖZTÜRK
Teşekkürler JLO Gönderin, yayınlayalım
yozturk@sonmedia.nl
Sosyal sosyete ÖNCE klasik bir mail adresi açalım. Mesela memleketi de unutmadan. Ne olsun? Servet34 olsun. Sonra mail adresine bir şifre bulmalı. Doğum tarihiyle memleketi harmanlayalım, 1980istanbul... Bunu da yaptıktan sonra mailimize hoş geldin yazısını görüp, hemen bir Facebook, Twitter ve İnstagram hesapları açmaya geldi sıra. Her birinde farklı yerlere hitap edileceği için kullanıcı adlarını da iyice düşünelim. Facebook’ta “GaddarSüleyman” yapalım. Twitter daha entellektüel olduğu için ona da: “düşünenadam345” diyelim. İnstagram biraz daha gösterişli olduğu içinde hmmm.... Ona da “renkli dünyalarım” diyelim. Tüm bu işlemlerden sonra paylaşımlara başlayabiliriz. Facebook genel anlamda “ne yaptım, ne ettim” ve “komik sözleri” paylaşıp, dikkat çekmekle başlar. Twitter daha çok paylaşılanları alıp “Retweet” etmekle, ve devamında takipçiye ulaşmaya çalışılır. İnstagram ise en kolayı. Gir google amcamızın sayfasına bul bul paylaş. Zaman ilerler... Facebook’ta siyasi paylaşımlar artar. Bir kaç uyarıdan sonra gerçek adımızı kaydederiz. Sonra bir de “manita” yapmışsan (!) var olan listede ki tüm “kız” isimleri silinir. Malûm! Kontrol var. Beğenilen fotoğrafın bile problem! Twiter biraz daha düşünceyle sabit! Ya da gündemi takip etmekle alakalı! O yüzden o yorucu tempo az bi şöyle dursun! İnstagram’da da artık kendi ismin olmalı! Gittiğin, gördüğün, yediğin içtiğin, gezdiğin her şeyi paylaşmak şart! Yoksa uzak kalacaksın “Sosyal Sosyeteden(!)” Ve bundan bir kaç hafta önce yazdığım yazıyla bağlantıya geçiyorum, klavyeden, sosyal medya sayfamdan bir alıntı alarak. Ve yazı sonunda özellikle ‘’bundan önceki yaptığım paylaşımlarımdan dolayı özür dilerim’’ diye belirtmeme rağmen açık yakalamak adına eski fotoğraflarımı, eski paylaşımlarımı özelden veya gazelden bana ima edenlere de sadece selamımı bir de buradan iletiyorum! Anlayan sivri sinek bile konservatuarda sesini geliştirdi(!), ama anlamayanın hala kafasına kafasına davulun tokmağı işlemiyor; belli ki!..
İşte o yazı... Sosyal medyada midemi bulandıranlar! Yapmacık ilişkilerini gerçekmiş gibi gösterenlerle başlayayım! Eminim herkes bir yerleriyle size gülüyor. Ama ayıp olmasın diye de paylaşımlarınızı beğeniyor ve yorum yapıyor! Ya kardeşim özelini az kendine sakla! Adı üstünde “özel”... Ya şu sonradan görme marka müptelası olanlar, nasıl bir evde nasıl bir ortamda yaşadığınızı herkes biliyor kasmayın bu kadar! Şu arabam, bu çantam yada bu elbisem var diye! Allah daha çok versin gözümüz yok! Ki bilmem kaç taksitle aldığın bile önemli değil benim için! “Adab” ne kadar güzel bir kelime... Hem “eşek” bile altın semerin altından anırmaya devam ediyor! Yapma ne olur; yine herkes gülüyor! Ha onların paylaştıklarına özenenlerinde IQ’leri zaten ortada... ... Gittikleri yerlerde sürekli telefon ellerinde konuşmaya dahi dermanı olmayan tiplerin onlarca fotoğrafı peşpeşe atıp, yahu bak ben ne yapıyorum ne kadar mutluyum “sahteliğinide” artık anladık! Yeni metodlar bulunuz! Mutsuzsunuz işte... O kadar. Son olarak ayrılıp birbirlerine mesajla bir şeyler gönderen ve gönderi içerisinde ki kinaye’yi bile istem dışı vurgulayanlar! “La valla ve billa belli oluyor” Yapma artık! Biraz ağırlığını takın! Tükürdüğünü yalacak kadar karaktersiz misin? Not: Eğer bugüne kadar bunlarla ilgili naçizane benim yaptığım görgüsüzlük varsa herkesten özür diliyorum. Selametle...
nın altın kuralının kahvaltı olduğunu vurguluyor. 2- Yeterince sıvı tüketmenin unutmaması gerekenlerden biri. 3- Sabahları bir bardak ılık su. 4- Sabah yapılacak egzersizin, dolaşım sistemi ve kalp için faydasına da dikkat çekiliyor.
ri taSOSYAL paylaşım siteleri ünlüle yor. Siz-
uru kip etmeyi bir tık ötede bulund iniz rediğ iste ı asın alm yer de bu sayfada layın, değersim ya da yazılarınızı bize yol ızda yafam lendirme sonrasında bu say l a.n edi onm yınlansın: manset@s
5- 15 saniye gerinme hareketi. 6- Sabah sporu 7- Yüksek moral ile evden çıkmak. 8- Kararları akşamdan alın. 9- Akşamları mineral ve magnezyum içerikli besinler tüketin. 10- Sinir bozucu alarm sesi yerine sevdiğiniz bir müziğin sesi ile uyanın.
MANŞET TAKVİM
JENNİFER Lopez:
“Bir yere gitmek istiyorsanız, Türkiye'ye gidin. Oradaki samimiyeti başka bir yerde bulamazsınız.”
Grup 84 geliyor
28 ve 29 MART’TA iki ayrı konser verecek olan “Grup 84” özellikle genç müzikseverleri bekliyor.
28 Mart
29 Mart
4 Nisan 5 Nisan
Egonuzun re götürdüğü ye gidin ve müm da a h a künse bir d . dönmeyin
Konser Seksendört Melkweg – Amsterdam Harem Canlı Müzik Harem Lounge- Den Haag Live Ali Güven 80’ler 90’lar Bar Klaver- Hengelo Türkü: İsmail Altunsaray ve Oğuz Aksaç Rhone Party Centre – Amsterdam Başak Evenement - Açılış Fletcher Hotel – Steenwijk Konser Fatih Ürek Skypalace – Amsterdam Konser Seksendört Atak / Enschede Harem Canlı Müzik Harem Lounge- Den Haag Keyifland Millionaires Purple UltraLounge Casino – Rotterdam Karadeniz Horon Gecesi Brabanthallen- Den Bosch Alem Events – İskender / Rotterdam Fiyaka Events 90’lardan bu yana Studio Westpoort – Amsterdam Muhabbet Geceleri Zaal Schalmei - Rotterdam
Muhabbet Geceleri
manset@sonmedia.nl
Sıtma virüsünün kökü Afrika’da çıktı
DÜNYA genelinde yaşanan sıtma vakalarında önemli bir gelişme kaydedildi. Fransız bilim insanları tarafından yapılan araştırmada sıtmaya neden olan ikinci bir virüs keşfedildi. Daha önce sıtma rahatsızlığının nedeni olarak açıklanan 'Plasmodium falciparum’ parazitinin yanı sıra ‘Plasmodium vivax’ pa-
Yıkarken dikkat edin
SEBZE ve meyvelerin içindeki bazı vitaminler suda çözünüyor. Bu nedenle sebze ve meyveleri şiddetli akan suyun altında uzun süre yıkamayın. Hızlı akan su, yüzeyde oksijen kaybına neden olarak, yiyeceklerin besin değerini düşürüyor. Ayrıca sebzeleri yıkarken bütün halinde suya basın.
razitinin de sıtmaya neden olduğu belirtildi. Plasmodium vivax virüsünün Asya kökenli değil, Afrika’dan dünyaya yayıldığını açıklayan uzmanlar Afrika’da bulunan büyük maymunların bu virüsü insanlara bulaştırdığını belirtiyor. İnsanlara bulaşan virüsün Asya ve Latin Amerika’ya yayıldığı kaydedildi.
Oscar’ı 21 milyon köleye adıyorum
13 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
21 MİLYON KÖLEYE ADANAN “12 YILLIK ESARET” OSCAR’I KUCAKLADI
SonFM Top 20
1 1 GİT.........................................FERHAT GÖÇER 2 HELAL ETTİM .......................MERVE ÖZBEY ft. ERDEM KINAY 3 NEYLEYİM İSTANBUL'U .......MURAT DALKILIÇ 4 İNSAN....................................BORA DURAN 5 DÜNYANIN BÜTÜN SABAHLARI MUSTAFA CECELİ 6 BİRİ VAR ................................HANDE YENER ft. VOLGA TAMÖZ 7 IRGALAMAZ..........................BENİ GÜLŞEN 8 FELAKET...............................DEMET AKALIN 9 İLLÜZYON .............................EMRE KAYA 10 UNUTMA BENİ ÇİÇEKLERİ....BURCU GÜNEŞ 11 HAFIZA..................................FUNDA ARAR ft. ENBE ORKESTRASI 12 AŞKIN ZİNDANLARI..............BAHADIR TATLIÖZ ft. ÖZGÜN 13 EYVAH...................................EMRE AYDIN 14 SAYGIMDAN..........................BENGÜ 15 NE FARKEDER.......................GÖKHAN ÖZE 16 GELEMİYORUM YANINA.......ZİYNET SALİ 17 BERBAT .................................KEREMCEM 18 HELALLEŞEMEDİK ...............BETÜL DEMİR 19 MEYHANELER SEN ..............GECE YOLCULARI 20 AŞKA KÖLE...........................ALEV KURMUŞ SON FM’in katkılarıyla hazırlanmıştır.
86.’SI düzenlenen Oskar ödüllerinde yılın en iyi filmi 12 yıllık esaret oldu. Solomon Northup’ın 1853 yılında yazdığı ve kendi hikayesini anlattığı kölelik romanından uyarlanan film, Hollywood tarihinde ilk kez siyasi bir yönetmene Oscar kazandırdı. Film, en iyi yardımcı kadın oyuncu Lupita Nyong’o ve en iyi senaryo uyarlaması (John Ridley) dallarında da ödül aldı. Filmin İngiliz yönetmeni Steve McQueen, ödülü “geçmişte kölelik ızdırabınıçekmiş olan” kişilerle “bugün hala kö-
Anchorman: The Legend Continues
Hollanda’dan DJ Eyüp aday
2014 yılına bomba gibi girecek filmler arasında gösterilen Anchorman 2, 27 Mart’ta Hollanda sinemalarında gösterime girecek. Adam McKay’ in yönetmenliğini yaptığı filmin başrol oyuncuları ise Steve Carell, Will Ferell, Paul Rudd, Vince Vaughn, Harrison Ford
Müzik Ödülleri en iyi Remix kategorisinde Erdem Kınay feat. Merve Özbey Duman ( DJ Eyup Remix) ile aday adayı. Desteklerinizi bekliyoruz Kral Müzik ödülleri aday adayı oylamasında, her kategorinin tamamlanması için, her kategoride 5 adaya oy verilmesi gerekmektedir.
TÜRKİYE
Athena’nın albümü Nisan’da çıkıyor 2010 yılında çıkardığı “Pis” albümünden sonra, 7. stüdyo albümünün kayıtları için son hazırlıklarını tamamladı. Grup üyeleri, Nisan sonunda Pasaj Müzik etiketiyle çıkaracakları yeni albümlerini, Fade Out stüdyolarında kaydedecek. Son albümün ardından, Ekim 2013’e kadar aralıksız konserler veren grup, ara verdiği konserlere, albümün çıkışıyla birlikte tekrar başlayacak.
ATHENA,
leliğe maruz kalan 21 milyon insana” adadığını söyledi. Herkesin sadece hayatta kalma değil, yaşama hakkına da sahip olduğunu vurgulayan McQueen, “Solomon Northup'un geride bıraktığı en önemli miras bu” dedi. İngiliz sinemacı Steve McQueen'in yönetmenliğini ve John Ridley ile birlikte senaristliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Michael Fassbender'ın yanı sıra Brad Pitt, Benedict Cumberbatch, Paul Giamatti gibi yıldızlar da yer alıyor.
“Müzik için kandırılan” bir kölenin dramını anlatıyor
FİLMİN KONUSU: 1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney’de bir çiflikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan bir grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur.
FİLMİN KONUSU: San Diego'nun en ünlü sunucularından birinin set arkasında yaşadıklarını konu alan filmin televizyon ve şov dünyasına ışık tutarak kamera arkasında yaşanan hikayelerin anlatıyor. Film, biz seyirciler olarak ekranda tek bir kişi görürken onun arkasında beraber çalıştığı devasa ekibi ve o ekipteki en çok izlenen sunucunun renkli hayatını konu alıyor.
STİNG’İ BEKLİYOR
Müzik dünyasından gelişmeler
İki iddialı “düet” geliyor ARANJÖRLÜĞÜNÜ Ozan
Çolakoğlu’nun yaptığı, yapımcılığını Samsun Demir’in müdürü olduğu DMC Müzik’in yaptığı, Murat Boz ve Gülşen’in okudukları düet şarkı “İltimas”, Nisan ayının ilk haftasında dinleyicilerle buluşacak!.. Bu şarkıya rakip olarak da aynı döneme denk gelecek olan Tarkan ve Nazan Öncel düet şarkısı ortalığı karıştıracak gibi görünüyor. Bu düet çalışmaları, müzik listelerini alt üst ederken, kendi arasında da rekabet içerisin-
de yarışacaklar. Bu rekabetten hangi şarkı ön planda olacak hep birlikte göreceğiz.
Kayahan son düetini 2011’de Nükhet Duru ile yapmıştı
Kayahan’dan dünya starı Sting’e düet teklifi
KANSERLE mücadele ederken bile müzik adına yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren usta müzisyen Kayahan, yeni albüm hazırlığı içinde yine ses getirecek bir proje ile sektöre damga vurmaya hazırlanıyor. DMC etiketiyle raflarda yer alacak olan albüm için Sezen Aksu, Tarkan ve Yasmin Levy, Kayahan’ın albümünde yer alacak isimlerden sadece bir kaçı. Yaz mevsiminde çıkacak albüm için Kayahan, düet için son teklifini de dünyaca ünlü şarkıcı İngiliz Sting için yaptı. Teklifi değerlendiren Sting’in cevabı merakla bekleniyor.
www.sonhaber.nl
14
ALTIN BULMACAYI çözüp, ALTIN ŞİFREYİ bilenler kazanıyor
SEN DE ÇÖZ, SEN DE KAZAN
Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza 1 adet ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Doğru cevabınızı mail yoluyla en geç 3 Nisan 2014’e kadar iletin, çekilişe katılıp kazanma fırsatını yakalayın. E-Mail: bulmaca@sonmedia.nl
1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek adresten kimliğini beyan ederek bizzat teslim alacaktır. Ödüller kesinlikle paraya çevrilemez.
25 Mart 2014
Manşet BULMACA
Haber ve Reklam Gazetesi
SÖZCÜK YERLEŞTİRME
ALTIN BULMACA
1
6
4
8
2
SAYI YERLEŞTİRME
5
3
7
1
2
3
4
5
6
7
8
Altın Şifre: SUDOKU / KOLAY
SUDOKU / ORTA
SUDOKU / ZOR
2 BASAMAKLI 16 17 22 25 27 33 34 46 47 51 75 80 82 93 97 99 3 BASAMAKLI 142 166 211 256 419 421 496 569 591 696 711 742 745 788 838 841 849 874 919 964 4 BASAMAKLI 1700 1880 2310 2594 4843 4989 5272 6078 6114 6682 7118 7602 7623 7943 8502 8668 9103 9115 5 BASAMAKLI 14916 22666 24616 29562 39011 39106 69144 71906 73773 79740 80970 90633 90704 6 BASAMAKLI 208896 326499 419852 445119 613616 779425 819885 824064 886414 970410 7 BASAMAKLI 1014583 1206203 1559271 1916906 2639297 4129011 4178221 4534808
manset@sonmedia.nl
Bilgi Panosu
Deventer Başkonsolosluğu
ÖNEMLİ TELEFONLAR
Adres: Keizerstraat 8, 7411 HG, Deventer Telefon: 0570 688 650 veya 010 766 00 07 (Ücretsiz) Fax: 0570 619 554 E-Mail: consulate.deventer@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 061 359 38 75 numaralı telefonla arayabilirsiniz. Önemli Uyarı: Adli vaka, ölüm, polise intikal gibi durumlarda başkonsolosluğumuza bilgi verilmesi önemle rica olunur.
Alarm veya Polis: 112 Geen spoed, wél politie: 0900-8844
Rotterdam Başkonsolosluğu Adres: Westblaak 2, 3012KK, Rotterdam Telefon: 010 201 2000 Fax: 010 201 2050 E-Mail: consulate.rotterdam@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 064 102 45 88 numaralı telefonla arayabilirsiniz.
Konsolosluk işlemleri ile ilgili her türlü bilgiyi www.konsolosluk.gov.tr adresinden edinebilirsiniz.
VESTEL ÖYLE BİR TELEVİZYON YAPTI Kİ
T.C. Lahey Büyükelçiliği Adres: Jan Evertstraat 15, 2514 BS The Hague | Telefon: 070 302 31 00
15 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
İYİ
İster maç izle ister film, hem de aynı ekranda HABER
VESTEL Sınırsız TV’nin minimalist tasarımı ve estetik standı evlere şıklık taşıyor. Çerçevesiz tasarımı ile kullanıcılarına sınırsız seyir keyfi sunan Vestel Sınırsız TV’nin çifte ekran özelliği ile de farklı programlar tek ekranda buluşuyor. Vestel Sınırsız TV’lerde bulunan Çifte Ekran özelliği kumanda kavgasına son veriyor. Çifte Ekran özelliği sayesinde Vestel Sınırsız TV’lerin ekranlarında aynı anda iki farklı programı tam ekran izlemek mümkün. Vestel Sınırsız TV sahibi evlerde maç keyfiyle, dizi keyfi aynı anda yaşanıyor. TAM EKRAN GÖRÜNTÜ Beyaz ve Kırmız iki gözlükle izlenebilen televizyonda görüntünün birisi uydu alıcı-
dan diğeri ise anten girişinden sağlanıyor. Ses çıkışları ise bir görüntününki televizyondan diğeri kulaklıktan veriliyor. Böylece iki kişi aynı anda iki farklı programı üstelik tam ekran olarak izleyebiliyor. Vestel’in Akıllı Tavsiye fonksiyonuna sahip televizyonu Sınırsız TV, izlenilen yayınlar aracılığıyla kullanıcılarının tercihlerini ve alışkanlıklarını da belirliyor. Televizyon açıldığında kullanıcısının ilgisini çekebilecek yayınları öneriyor. Akıllı Rehber erişimiyle de kullanıcılarına kanalların yayın akış bilgilerine ulaşma imkanı sunuyor. Vestel Sınırsız TV’lerde bulunan dâhili Wi-Fi ile kullanıcılarının kablosuz bir şekilde internete bağlanmasına imkan sağlanıyor.
Her gün artan takipçi sayımızla yaklaşık
200.000 vatandaşımıza ulaşıyoruz. Bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz.
2017’den itibaren tek tip şarj olacak
Google da akıllı saat piyasasına giriyor TEKNOLOJİ devleri akıllı saat piyasasına hızlı bir giriş yaptı. Ancak bu sektörde Google biraz geri kalmıştı. Google'da durdu durdu bombasını patlattı. Google marka akıllı saatlerin tanıtımı yapıldı. Android akıllı saatler muhteşem özelliklere sahip. Android Wearable (Giyilebilir Android) projesi giyilebilir cihazlarda kullanılması planlanan özel bir Android sürümü aslında. Bu işletim sistemine sahip cihazlar (akıllı saat, bileklik vb.) ile kullanıcılar gerçek zamanlı hız, mesafe ve koşu gibi aktiviteleri gerçek zamanlı olarak görebilecek.
AVRUPA Birliği üyesi ülkelerde 2017 senesinden itibaren cep telefonu ve tablet bilgisayarlara tek tip telefon şarj aleti zorunluluğu geliyor. Bu tarihten itibaren mobil telefon ve tablet bilgisayar üretici firmaları tek tip şarj aleti üretecekler. Avrupa Konseyi’nin Strasburg’taki son toplantısında karar ezici bir oy çokluğuyla alındı.
Oki’den Google Cloud Print özellikli yazacılar
OKİ’NİN “Google Cloud Print“ özellikli renkli yazıcıları ile kullanıcılar istedikleri yer ve zamanda yüksek kalitede renkli baskı alabilecekler. OKI renkli çok fonksiyonlu yazıcı serisine Google Cloud Print hizmetini dahil etti. Google Print Hizmeti özelliği bulunan OKI MC300 ve MC500 Serisi çok fonksiyonlu yazıcılar (MFP) ile; Gmail, Google Docs’de bulunan dokümanlar, akıllı telefon, tablet, bilgisayar veya internete bağlı herhangi bir cihaz aracılığıyla doğrudan renkli olarak yazdırılabiliyor.
sonmedia.nl | www.sonhaber.nl | www.sonfm.nl | www.sontv.nl
www.sonhaber.nl
16 25 Mart 2014
Haber ve Reklam Gazetesi
De Boer: Gitmem için bir neden yok
STUDIO Voetbal programında açıklamalarda bulunan Ajax teknik direktörü Frank de Boer, takımdan ayrılmayı düşünmediğini belirtti. Frank de Boer, “Gitmemi gerektiren bir durum yok. Ailem ve ben Ajax kulübünde çok mutluyuz. Kulübümle hiç bir sorun yaşamıyorum. Bu yüzden ay-
rılık kararını aklımdan bile geçirmiyorum” dedi. Basında çıkan çeşitli haberlerde, Frank de Boer’ın adı İngiliz kulüpleriyle anılıyor. Sezon sonunda gençlerin takımdan ayrılmaması takdirde, Frank de Boer, sıfırdan bir kadro oluşturarak, Ajax kulübünü bir adım öne taşımayı hedefliyor.
Cüneyt Çakır’la başarıyı yakaladık Manşet SPOR
UEFA HAKEM KOMİTESİ ASBAŞKANI VE HAKEM HOCASI JAAP UİLENBERG DE MANŞET’E KONUŞTU
Tufan Özbozkurt Türk takımlarının takibinde HOLLANDA’DA profesyenelliğe adım atmış genç sporcularımızdan Tufan Özbozkurt 1993 yılında Utrecht’te doğdu. Orta alanda hücuma yönelik oynayan Tufan PSV formasıyla yetişti. Türkiye kulüplerinin de takibinde olan genç futbolcumuz her ne kadar Hollanda liginin kalitesinin diğer Avrupa ülkelerine göre biraz düşük olduğunu söylese de futbolu burada oynamaktan mutlu. Türkiye’deki futbolu da yakından takip ettiğini belirten genç futbolcu, “Hollanda’da doğup büyüdüm ama ben Türk’üm. Sezon sonuna kadar PSV ile kontratım var. Anlaşırsak burda kalmak isterim ama bazı Türk kulüplerinin, beni takip ettiğini biliyorum ve PSV olmazsa Türkiye’de oynamayı maddi açıdan da benim için iyi olacağı için isterim” dedi. 20 yaşındaki Tufan Beşiktaş’ın kendisiyle ilgilendiği sorusuna ise, “İlk 11’de oynayabileceğim bir takıma gitmek istiyorum. Bu Beşiktaş’ta olabilir. Teklif gelir kulübümle de anlaşılırsa Beşiktaş gibi büyük bir kulüpte oynamayı isterim tabiki” dedi.
Hollandalı hakem Jaap Uilenberg Dünya kupalarında ve Avrupa kupalarında sayısız maç yönetti, 2008 yılından beri de KNVB Hakem Komitesi Koordinatörlüğü ve UEFA Hakem Komitesi Asbaşkanı olarak görev yapıyor. 2010 yılında Türk hakemlerle çalışmaya başlayan Uilenberg’in çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hakem hatalarını en aza indirmek için uğraşıyoruz
Hataları azaltmak için yeni uygulamalar var. Çizgi hakemi ve çipli top uygulaması bunlar etkili oluyor mu? - Şunu unutmamalıyız. Eskiye göre futbol daha hızlı oynanıyor. Sahalarda daha çok kamera var. Hakemlerin her kararı büyüteçlerle inceleniyor. Önce 4 hakemle başladık, şimdi sahalarda 6 hakem var. Hataları en az indirgemek için yapılıyor bunlar.
SON yıllarda gerek Hollanda da gerekse Türkiye’de hakem hataları futbol programlarının en önemli gündem maddesi halinde. Özellikle Türkiye’de üst sıralarda bulunan takımların aralarındaki şampiyonluk savaşı yüzünden atanan hakemlerin yaptığı hatalarda gündemde. Bu da Türk hakemlerinin kalitesinin bu üst düzey maçları yönetebilecek durumda olup olmadığı gündemini ortaya çıkardı. Biz de bu durumu uzman birinden duyma ve öğrenme amaçlı profesyonel hakemlere seminerler veren Jaap Uilenberg ile, hakemlerin eğitimi, gelişimi, ve eksiklerini görüştük. Türkiye Futbol Federasyonu ile hangi anlamda çalışıyorsunuz? - 2010 yılından bu yana Türk hakemlerine danışmanlık yapıyorum. Devam edecek misiniz? - Devam ediyorum. Çünkü görevim daha tam olarak bitmedi. Hakem camiası sürekli gelişen ve değişen bir yer. Bildiğiniz gibi Cüneyt Çakır ile bir başarı yakaladık ve yeni gelecek hakemlerimizi hazırlamamız gerekiyor. Bu görevi size sunan kim oldu? - Ben UEFA Hakem Komitesi Asbaşkanlığı yapıyorum. UEFA bizlere bazı ülkelerin gelişimi için görevler veriyor. UEFA Türkiye ile çalışmam için beni görevlen-
dirdi. O dönemin hakem komitesi başkanı Oğuz Sarvan UEFA görevimin yanı sıra bana Türk hakemlerine profesyonel destek
verme teklifinde bulundu, bende kabul edip dönem dönem gelip seminerlerle bilgilerimi ve tecrübelerimi aktarıyorum.
Hatasız hakem olmaz unutmayın!
Hakem hocası Jaap Uilenberg arkadaşımız Serap Torremans ile futbol konuştu.
Türkiye’ye geleli 4 yıl oldu. Bu 4 yıl içerisinde Türk hakemlerine neler kattığınızı düşünüyorsunuz? - Öncelikle değişime ve gelişime bakmak gerekiyor. Türkiye Süper Ligi çok zor bir lig. Kulüpler, futbolcular, taraftarlar ve medyayla beraber, hakemler üzerinde ki baskının çok yüksek olduğunu biliyorsunuz. Eleştirmek çok kolay. Gerçi bu dünyanın her yerinde
aynı şekilde. Hatasız maç bitiren hakem yoktur. Ama futbolcuların yaptığı hatalar pek gözükmüyor. Çünkü gözler hep hakemlerde. Bu 4 yılda ben çok büyük adımlar atıldığını ve Türk hakemlerinin çok iyi gelişme sürecinde olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hatasız hakem olmaz ama en az hata ile maç tamamlamaları için elimizden geleni yapıyoruz.
İtalya kupayı ikinci kez müzesine götürdü 1930’dan bugüne Dünya Kupası...
1938 FIFA Dünya Kupası, Fransa'da düzenlenen 1., Avrupa Kıtası'ndaki 2. Dünya Kupası’dır. Ev sahibi olarak Fransa, Ağustos 1936'da FIFA tarafından diğer aday İsveç'in önünde seçilmiştir. İlk kez ev sahibi ülke ve son şampiyon kupaya doğrudan katıldı. Brezilya yarı finalde İtalya'ya 2-1 yenildi, İtalya finalde Macaristan'ı 4-2 yenerek ikinci kez kupanın sahibi oldu.
1950 FIFA DÜNYA KUPASI II. Dünya Savaşı nedeniyle ertelenen fakat 12 yıl aradan sonra tekrar faaliyete geçen Dünya Kupalarının dördüncüsü olan bu turnuva, Brezilya'da, 24 Haziran - 16 Temmuz 1950 tarihlerinde düzenlenmiştir. Brezilya, Temmuz 1946'da FIFAtarafından evsahibi ülke olarak seçilmiştir. İlk defa "Jules Rimet Kupası" olarak adlandırılan kupayı, son maçta şampiyon-
KUPA
CANAVARI İTALYA
luk için beraberliğin bile yettiği ev sahibi Brezilya'yı 2-1 ile yenen Uruguay tarihinde ikinci defa kazanmıştır. Turnuva gurup usulü yapılmış ve kupayı kazanan takım final gurubunda en çok puan kazanan takım olmuştur. Final maçı ayrıca, 174 binden fazla seyirciyle Dünya Kupası tarihinin en çok seyirci çeken maçı olarak rekor kırmıştır.İsveç turunuvayı 3. tamamlarken, İspanya da 4. oldu.