Kasım 2015 Yıl.3 Sayı.24
5.00
Genel kültür,
Atatürk’ü Billur
Kalkavan
saygı ve özlemle anıyoruz
Göz yaralanma ve kazalarında ilkyardım Doç. Dr. Gürkan Ersoy
Gizemli Ülke Dr. İnci Bijan
Yaşam amacı nedir? Nasıl keşfedilir? İsmail Barış Özpazarcık
Mavişehir Dergisi Reklam Arası - Aras Attila’ya aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
İmtiyaz Sahibi (Sorumlu) Aras Attila aras@mavisehirdergisi.com
Editör / Yayın Yönetmeni Ziynet Attila ziynet@mavisehirdergisi.com
Görsel Yönetmen ve Grafik Tasarım Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Duygu Gönen Attila
Reklam Rezervasyon / Bilgi
Kabin Ekibi 0(549) 323 3031 - 0(549) 330 0 500
Yapım
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Yayın Türü
Yerel - süreli - aylık
Yönetim Yeri
6323 Sk. No.21/1 Karşıyaka / İZMİR
Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com
Baskı:
ÖNSÖZ
Minnet, saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
Atatürk aşkımız büyük. Atatürk’e dünya liderleri bile övgüler yağdırırken Türkiye’de dil uzatanlara inanamıyorum. Atatürk olmasaydı bugün bizler olur muyduk? Türkiye bağımsız bir devlet olabilir miydi? Bize Laik devlet anlayışını öğreten o; cumhuriyeti armağan eden o; özgürlüğümüzü, kişiliğimizi her şeyi ona borçluyken bu aşktan vaz geçebilir mi insan? Bu aşk bitmez… Dünya basını ve dünya liderleri’nin Atatürk için sarf ettiği sözlerden bazılarını paylaşmak istiyorum. Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır. Franklin ROOSEVELT (A.B.D.Başkanı) Cumhuriyet Türkiyesi’nin Devlet Başkanı Kemal Atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlilik ve başarı... The Truth Dergisi Mustafa Kemal yeni Türkiye’nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır. Ma Shao-Cheng(Yazar) Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır. Tahran Gazetesi Kelimenin tam anlamıyla bir yapıcı ve yaratıcı olan Atatürk, dünya haritasında memleketine yepyeni bir sınır çizmiştir... L’Orient Gazetesi (1938) Daha birçok güzel söz söylenmiş Mustafa Kemal Atatürk için. Bu övgü dolu sözleri fazlasıyla hak eden bir liderin eseri olduğumuz için gurur duyuyoruz. Atatürk bize kişilik kazandırdı; özgürce Türkiye’de yaşıyor, meslek sahibi olabiliyor, konuşabiliyorsak hep O’nun sayesinde… Minnet, saygı , sevgi ve özlemle anıyoruz. Sadece anmak yetmez elbet. Bize emanet ettiği cumhuriyete sahip çıkmamız, yaptığı devrimlerin, ilkelerinin savunucusu olmamız gerekir. Atatürk aslında ölmedi o hep kalbimizde yaşıyor. Emaneti olan cumhuriyeti koruyamaz, ilkelerine sahip çıkamazsak işte o zaman ölür Atatürk. Sevgi ve Saygılarımla Ziynet Attila ziynet@mavisehirdergisi.com mavisehirdergisi@gmail.com
Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütcü Doç. Dr. Gürkan Ersoy İsmail Barış Özpazarcık Kaan Yenilmez - Fügen Yenilmez Dr. İnci Bijan Dilara Sezen
facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
• • • • • •
İÇİNDEKİLER
Gode Cengiz’i unutmadık (2) Göz yaralanma ve kazalarında ilkyardım (18) Yaşam amacı nedir? Nasıl keşfedilir? (22) Gurme sayfaları (29-30-31) Bebek için hazırlık (39) Köşe Yazıları
Uğur Oral - İsmail Barış Özpazarcık Özgür Şişik - Doç. Dr. Gürkan Ersoy Kaan Yenilmez - Serdar Sütcü Fügen Yenilmez - Dr. İnci Bijan
w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.
Gode Cengiz’i unutmadık İZMİR’İN YENİ GEMİSİ CENGİZ KOCATOROS KÖRFEZ’E İNDİ İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka’nın “Gode Cengiz” lakaplı unutulmaz futbolcusu “Cengiz Kocatoros’un adını taşıyan yolcu gemisini, Karşıyaka Spor Kulübü’nün 103. kuruluş yıldönümünde İzmir Körfezi ile buluşturdu. Yılbaşında filoya katılacak 9. gemi ise Göztepe efsanesi Gürsel Aksel’in adını taşıyacak.
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi’nin kente kazandırdığı ve isimlerini İzmirlilerin belirlediği 15 yeni yolcu gemisinden 8.’si de tamamlanarak kente getirildi. Karşıyaka Spor Kulübü’nün efsane futbolcusu Gode Cengiz” lakaplı Cengiz Kocatoros’un adını taşıyan geminin Körfez’deki test işlemleri başlatıldı. Kocatoros’un doğum günü olan 5 Eylül’de gövdesine ismi yazılan geminin kısa süre içinde seferlere başlayacağı bildirildi.
Cengiz Kocatoros kimdir? 1943 yılında dünyaya gelen, futbol dünyasının “Gode Cengiz” olarak tanıdığı Cengiz Kocatoros, Karşıyaka Spor Kulübü’nde uzun yıllar futbol oynadı. Dönemin birçok yıldızı gibi Karşıyaka Lisesi’nde yetişen sporcu, o dönemde güçlü yapısı ve kafa
1 Ocak’ta Gürsel Aksel İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni filonun 9. gemisine de Göztepe’nin unutulmaz kaptanı Gürsel Aksel’in ismini verecek. Daha sonra sırada Sait Altınordu, Vahap Özaltay ve Metin Oktay’ın isimlerini taşıyan gemiler var. 2
Kasım - 2015
golleriyle sivrildi. Futbola başladığı ilk günden itibaren alkışlanan oyununun yanı sıra kişiliği ile de öne çıkan Gode Cengiz, milli formayı taşımanın onurunu da yaşadı. Büyük futbolcu, 23 Haziran 1985 günü geçirdiği beyin kanaması sonucu hayata çok genç yaşta veda etti.
/mavibahce
77 Yıllık hüzün Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, eşsiz devlet adamı Ulu Önder Atatürk’ü; aramızdan ayrılışınının 77. yıldönümünde saygıyla anıyoruz. Ülkemizin en zor anında sonsuz inançla ortaya koyduğu milli hedef ve stratejilerin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Yalnızca 10 Kasımlar değil, düşünce ufkumuzda Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefler asla unutulmamalıdır. Ancak bu şekilde ulu önderin kutsal emanetini gelecek nesillere ulaştırabiliriz. Kurtuluş Savaşına yön vermiş, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” ilkesinden vazgeçmeyerek ve bu uğurda nice kayıplar feda edilerek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi olan Ulu Önder Atatürk; kazandığımız bağımsızlık zaferimizin yeterli olmadığını düşünüp, çok zor şartlar altında sayısız devrim gerçekleştirmiştir. Milletimize verdiği en büyük armağan olan cumhuriyetin yanında bizlere sayılamayacak haklar vermiş; çağdaş Türkiye’nin temellerini en sağlam biçimde atmıştır. Son nefesine kadar ülkesine hizmet etmiş, kendini milletine adamış bir lider olan Mustafa Kemal Atatürk; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” diyerek kurduğu cumhuriyeti korumanın görevini bizlere miras bırakmıştır. 10 Kasımlarda halkça tuttuğumuz yasın yanında, kendisinin bize emanet ettiği Cumhuriyet ve ilkelerini ne kadar iyi koruduğumuzu sorgulamalı ve aynı zamanda bilim ışığında ülkemizi daha iyi yerlere getirebilmek için çalışmalıyız. Her 10 Kasım’ın üzerimizde oluşturduğu kaçınılmaz hüzne rağmen, anlam ve önemi bakımından büyük bir gün olduğunu sanırım artık daha iyi anlıyoruz. Atatürk’ün izinde yürüyen ve ulaştığı çizgiyi daha ileriye götürebilecek bir kuvvetin varlığını damarlarında hisseden Türk milleti, kendisine yakışan başarıyı elde etmektedir ve etmeye de devam edecektir. “Gençler, cesaretimizi takviye ve idâme eden sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetlerinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsâli olacaksınız.” diyerek Türk gençliğine güveninin sonsuz olduğuna değinmiş, bizlere hazine olarak inancını ve bu güzel ülkenin özgürlüğünü kazandırmıştır. Kendisini sonsuz müteşekkir ve saygıyla yâd ediyoruz.
lı yöntemler Çocuğunuzun gelişimi için fark ışmanlık Dan & im uygulayan Aymer Eğit merak dık, ştır ara için er Merkezi’ni sizl laşıyoruz. pay nle sizi ve uk sord i ettiklerimiz
Meryem Küçükoğlu
Aydın Zengin
BENİM ÇOCUĞUM
ASLINDA ÇOK ZEKİDİR AMA! diyorsanız... Çocuğunuzun yaratıcı zekâsını kullanıp, başladığı işi sonuna kadar götürmesi sizi mutlu edecek, çocuğunuzun özsaygısını geliştirecektir.
A
ymer Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nde çocuklara yönelik eğitimlerde yaratıcılığı ön plana çıkaran çalışmalar yapılıyor ve Robotik Eğitim sistemleriyle çocukların gelişimine katkı sağlanıyor.
Böylelikle; çocuk yaratıcı zekâyı kullanma fırsatı buluyor, problem çözme becerisini geliştirebiliyor, başladığı bir işi sonuna kadar götürebilme, sorunla karşılaştığında aşama aşama geri dönüp, sorunu yakalayıncaya kadar gitme, yakaladığı noktadan tekrar doğru noktaya ilerleme becerileri kazanıyor. Odaklanma, dikkat ve
konsantrasyon, motor becerilerinin gelişmesine yardımcı oluyor. Analitik düşünme, değerlendirme ve yorum yapabilme,karar verme becerilerini üst düzeye taşımasına olanak tanıyor. Aynı zamanda da bilim ve teknolojiyle buluşmuş oluyor. Bunun çok önemli olduğunu söyleyen Aymer Merkezi’nin yetkilileri; ”Bu anlamda çok ciddi eksikler var, istediğiniz kadar Matematik, Fen, Türkçe öğretin yaratıcı zekasını kullanamadığı müddetçe çocuğunuzdan çok fazla verim alamazsınız. Get Up eğitiminde çocuklar aslında var olan ama kullanmayı bilmedikleri en önemli özellikleri olan; konsantre olma, dikkat toplama, odaklanma, başladığı işi bitirme, sorumluluk, özgüven gibi problemleri ile başa çıkmayı öğreniyorlar.” dediler.
Kesinlikle dikkatsizlik başarısızlığa sebep, buna engel olmak için dikkat problemini değişik kağıt etkinlikleri ile, o da yetmezse evde online ortamda eğlenceli ödevlerle ve takip edilebilen bir sistemle bunu sürdürüyorlar. Ayrıca akıl ve zeka oyunları ile
bu eğitimler inanılmaz biçimde desteklenip geliştiriliyor. Eğitimlerde aşama aşama turnuvalar yapılarak çocukları hem sosyalleştiriyor, hem de eğlenceli bir yapıda gelişimlerine destek oluyor.
Eğitimlere başlamadan önce çocuklar bir teste tâbi tutuluyor. Bu bir IQ testi değil, çocuğun değişik boyutlarını ele alıp o boyuttaki pozisyonları belli bir yüzdede veriliyor. Dikkat seviyesi %30, konsantrasyon %60, hafıza %20 gibi. Eğitimin sonunda tekrar bu Pi testinin verileri veliye sunuluyor. İstenilen müddetçe her ay bu veriler sunulabiliyor. Yani çocuğunuz Aymer’e gitti, yüzdeleri şuydu ve şimdi ne oldu? Bunlar veliye sunulup yüzdeleri verilebiliyor. Evet, %20’den %30’a çıkmış ya da hâlâ %20, biraz daha dikkatin üstüne yoğunlaşılması lâzım gibi... HAFIZA, DİKKAT, KONSANTRASYON,MANTIKMUHAKEME, PROBLEM ÇÖZME, İŞLEM YAPMA Get Up ZİHİN GELİŞTİRME PROGRAMI, Mental Aritmetik ve buna benzer
eğitimlerle hiçbir benzerliği ve ilgisi olmayan bir eğitim modelidir. Ebeveynler internet ortamında GETUP ile ilgili hertürlü detaylı bilgiyi edinebilirler.
Çocuğumun algılama gücü nasıl gelişir?
Çocuklar eğitime başlarken ayrı boyutunu (mantık-muhakeme, hafıza, dikkat, konsantrasyon, problem çözme, işlem yapma becerilerini) değerlendiren testler uygulanır. Süreç içinde belirli aralıklarla ebevynlere geribildirimler sunularak bilgilendirilir. Aymer Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nde çocukların gelişimine yönelik çok şey var. Mesela Kağıt uygulamaları bunlardan sadece biri; görsel hafıza, işitsel hafıza gibi farklı boyutları yine her zamanki gibi odaklanmayı sağlayan uygulamalardan. Mesela renklerle ilgili çocukların algısını geliştiren çalışmaları var. Yüzlerce, inanılmaz derecede çeşitliliği olan kağıt etkinliklerinin amacı ise sürekli olarak çocuğun yapabildiğinin bir üst seviyesini çocuğun karşısına getiriyor olması ve bunu yapamadan
bir üst seviyeye çıkma şansının olmaması. Gerek sayısal, gerek sözel, gerek şekil, mekan, uzay algısını değerlendiren çalışmalardan sıkılan çocuklar için, bilgisayarda da yine bunları destekleyen bir takım etkinlikler var. Bilgisayar karşısında da fazla oturamayan, sıkılan çocukları bu defa akıl oyunlarıyla destekliyorlar. Anlayacağınız Aymer’de her eğitim çocuğunuzun ihtiyacına göre belirleniyor… Merkezin psikoloğu Meryem Hanım ve Psikolojik danışman Aydın Bey çocuklarla ve ailelerle ilgili karşılaşılan her türlü ihtiyaca profesyonel olarak destek oluyorlar. Burada Eğitimler çocuğa özel. Her bir çocuk için yapılan testin karşılığında o çocuğun çalışma sistemi, programı belirleniyor. A çocuğunki farklı, B çocuğunki farklı; maksimum 8 kişiyle çalışılıyor bir sınıfta. İşin psikolojik boyutunu dikkate almışlar. Örneğin Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukuğu olan çocuklar ile birebir etkinlikler düzenleniyor. Aşama kaydetmesi ve çocuğun isteği ile birlikte grup çalışmalarına dahil
olmaya başlıyor. Sadece pazartesi günleri tatil olan Aymer’in merkezi Söke-Aydın’da bulunuyor. Burada akıl oyunları ve robotik çalışmalar üzerine turnuvalar başlatılmış. İNTEL ROBOT YARIŞMASI’na katılmışlar. İki ekip ile yapılan başvuruda her iki ekip de yarıfinale kalmış. 22 Kasım’da İstanbul’da olabilmenin gururu ve sevincini yaşıyorlar. Aymer Eğitim & Danışmanlık Merkezi’nin Karşıyaka şube yetkilileri “Hedefimiz burada da harika bilim adamları yetiştirip; çoçukların bir birey olarak kendi başlarına hızlı bir biçimde karar verme mekanizmalarını, mantık ve muhakeme yeteneklerini geliştirmelerini sağlamak. Bilgisayar oyunları ile bunları yitirmiş durumdalar. Eğitimlerimizle doğru, sistematik düşünme ve karar verme yeteneklerini geliştiriyoruz.” diyorlar. Yaş grubunun 4-17 yaş olduğunu, eğitime önem veren ailelerin daha geniş bilgi alabilmek için Aymer’i ziyaret etmelerini bekliyorlar. Adres: Tuna Mah. Cemal Gürsel / Yalı Caddesi Kitapçıoğlu Apt. No: 162/1 Karşıyaka/ İzmir 0 549 369 67 68 - 0 232 369 67 68
mezun olup, yurt dışındaki üniversitelerde profesörlük yaptı. Benim de asıl mesleğim İngilizce Öğretmenilği. Eğitmenlik de aileden geliyor sanirim. Biz sportmenliği, dürüstlüğü ailemizden öğrendik. Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com
TTF TENİS AİLE BİRLİĞİ B
ir çocuğun spora başlamasında, devam etmesinde ve başarılı olmasında hiç kuşkusuz aile çok önemlidir. Aile çocuğunu spora yönlendirdiğinde, bir çok kötü alışkanlıktan ve kötü ortamlardan çocuğunu izole etmiş olur. Düzenli spor yapma alışkanlığına çok küçük yaşlarda başlayan bireylerin ilerleyen zamanlarda, özgüvenli, çözüm odaklı, sabırlı ve tuttuğunu koparan bir yapıya sahip olduklarını yıllardır gözlemliyorum. Çocuklarını spora yönlendiren ailelerin ne kadar doğru bir davranışta bulunduklarını, ilerleyen yıllarda ne kadar doğru bir karar verdiklerini ve mutlu olduklarını görünce tabiki ben de mutlu oluyorum. Bu yazımda da o mutlu annelerden birisiyle TTF Aile Birliği Yöneticisi Sayın Füsun Yargovan’la yaptığım söyleşiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sporla tanışmanız nasıl oldu? Sporla tanışmam ailem, babam sayesinde oldu. Kendisi eski Gençlerbirliği futbolcusuydu, ama o zamanlar “topcu” olunmaz denildiği için, ODTÜ İnşaat Bölümü’nden 10
Uzun yıllar yurt dışında yaşadığımız için, bir çok spor dalıyla ilgilenme fırsatım oldu. Tenisi tercih ettiğimiz için ablamla birlikte, milli takım antrenörü olan Çekoslavak bir hocayla tenise başlamıştım. Türkiye’ye geldiğimizde de KSK Tenis Kulübün takım oyuncusu olarak devam ettim. Şu anda da kızım TTF’nin lisanslı sporcusu olarak tenis oynamakta. Ailem, babam sayesinde oldu. Ben de onun tenise olan ilgisinden ve sevgisinden oldukça memnunum. TTF TAB Yöneticiliğiniz nasıl başladı? TTF eski üyelerinden, çok değerli abimiz Sn. Yüksel Pınar’ın ve şu anda TTF Asbaşkanı olan, değerli dostum Sn. Gökhan Dönmez’in destekleriyle bu yola adım attım ve gönüllü oldum. Kendilerinin Türk tenisine olan bakış açılarına, düşüncelerine ve katkılarına güvendiğim için bu gönüllü görevi üstlendim. Sanırım onlar da benim bu konuda, normal hayatımda da olduğu ve özen gösterdiğim gibi, karşılıksız, özverili, güzel projelerde ve çalışmalarda, destek verebileceğime inandılar. Böylece TTF Tenis Aile Birliği’ne katılmış oldum. TTF TAB’ın “Herkes Tenis ile Tanışsın” projesinden bahseder misiniz? TTF TAB olarak 5 tane projemiz ve çalışmalarımız bulunmakta. Bunlardan biri “Herkes Tenis ile Tanışsın” sloganıyla yürüttüğümüz projemiz. Türkiye’de tenis branşına dikkat çekebilmek, ilgiyi arttırmak ve nasıl farklı kitlelere ulaştırabiliriz Kasım - 2015
diye düşündük. Ve dünyadaki tenis federasyonlarının yetkilileriyle görüşmelerimiz ve paylaşımlarımız oldu. O ülkelerde de gördük ki tenisi yaygınlaştırmak için en etkili yol, okullarda tanıtmak ve tabana yayılmasını sağlamak. Şu anda TTF TAB” Herkes Tenis ile Tanışsın” diyerek TTF desteği ile, Türkiye’nin 28 farklı ilindeki okullarımızdaki çocuklara tenis sporunu tanıtma olanağı ve ortamı yaratmak adına destek vermekteyiz. Mardin, Bingöl, Ağrı, Tarsus, Soma, Şırnak gibi şehirlerimizde projemiz kapsamındaki okullarda, gönüllü beden eğitimi öğretmenlerimize tenis malzemesi desteğinde bulunmaktayız. Çocuklarımız da böylelikle, beden derslerinde ve ders aralarında tenisle tanışmış oluyorlar. Tabiki projelerimiz ve çalışmalarımızın anlam kazandığını görmek bizleri heycanlandırıyor ve gururlandırıyor. Aynı zamanda, Lösev’le ortak projelerimiz oldu. Otistik ve Down sendromlu çocuklarlarımızla, milli takım antrenörlerimizle birlikte etkinlik düzenlemenin mutluluğunu yaşadık. Hayatlarında hiç tenis raketi, topu görmeyen çocuklarımızla böyle bir spor olduğunu paylaşmak istiyoruz ve aileleri ile birlikte keyfli, farklı bir gün geçirmelerini diliyoruz. Bu konuda da çok ciddi ve güzel geri bildirimler alıyoruz. Bu projemiz ile ilgili çalışmalarımız tabii ki devam edecek. Yakın zamanda Karşıyaka ve Buca ilçelerindeki ilköğretim okullarında ve 23 ilde faaliyet gösteren ve Sayın Gülben Ergen’in öncülüğündeki “Çocuklar Gülsün” okullarında tenis branşını tanıtacağız. Füsun Hanım size hem bu güzel söyleşi için hem de gerçekleştirdiğiniz projeler için çok teşekkür ediyorum. Serdar Sütcü
Alırken, satarken, kiralarken bir artınız olsun...
Biz hazırız... 6440/4 Sokak No: 19/B, Atakent / Karşıyaka - İZMİR 0(232) 330 73 35 - info@35emlak.com www.35emlak.com.tr
www.35emlak.com
Profesyonel ve benzersiz hizmet anlayışına odaklanmış kadromuz ile gayrimenkul alım-satım ve kiralama hizmetlerinin avantajlarını keşfetmek istiyorsanız www.35emlak.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz.
Diyet kişiye özeldir! Full Light Beslenme ve Diyet Danışmanlığı olarak, kan değerlerinizi, vücut analiz sonuçlarınızı ve beslenme alışkanlıklarınızı göz önünde bulunduruyor, size özel beslenme programı hazırlıyoruz. Dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmanızı hedefliyoruz.
Fulya Yazılıkaya Zeytinoğlu Beslenme ve Diyet Uzmanı
2,5 haftada etkisini görebileceğiniz LPG, elastikiyetini kaybeden tüm vücutta ve bölgede uygulanıyor.
Reformer pilates Vücudumuzun iskelet üyelerinin düzgün dizilişi anlamına gelen postür kelimesi sağlığımız için çok önemli noktaları içermektedir. Bir çoğumuzun şikayet ettiği bel, boyun ve sırt ağrılarının temelinde genellikle postür bozukluğu vardır. Reformer postural bozuklukların giderilmesinde çok başarılı bir egzersiz ve rehabilitasyon aletidir. Reformer ile yapılan her hareket iskelet sistemi elemanlarımızın daha doğru hizalanmasına yardımcı olur ve bu hizayı koruyan kasları güçlendirir. Profesyonel eğitmenler eşliğinde düzenli yapılan pilates egzersizleri sayesinde sahip olacağınız düzgün postür ile eklemlere binen basınç, vücuda dengeli olarak dağılarak hareket kolaylığı sağlayacak ve böylece fıtık, skolyoz, kiföz ve lordoz gibi rahatsızlıkların neden olduğu ağrılardan kurtulabileceksiniz. Yaşam kalitenizi artırmayı hedefleyen ekibimizle sizleri bekliyoruz.
Profesyonel Kalıcı Makyaj
Natural Lifting ile ilerleyen yaşlarda ve kilo alıp verirken oluşan yüz deformasyonunda cerrahisiz işlem!
Kalıcı makyaj cildinizin rengini implante etme sanatı ve bilimidir. Kalıcı makyaj uygulamalarında kullandığımız üç ana makyaj tekniği vardır. İlk olarak kaş tasarımı müşteri ile karşılıklı konuşarak ve yüze en uygun giden tasarımı oluşturarak karar verilir. - İlk teknik, yapılan tasarıma göre kalıcı makyaj boyası ile kaşın tamamını doldurarak boyama uygulamasıdır. - Kaşda ikinci kalıcı makyaj tekniği ise kıl tekniği dediğimiz kaş tasarımı çizildikten sonra gerçek kıl varmış gibi bir görünüm vermek için incecik kıl şekilleri çizilmesidir. - Son olarak üçüncü tekniğimiz ise kaş tasarımı yapıldıktan sonra kaşımızı kalıcı makyaj boyası ile gölgelendirme yaparak çok hafif bir boyama tekniğidir. Bir diğer adı da sis tekniğidir. Bu teknikler sayesinde eksik veya şekil bozukluğu olan kaşlar düzeltilip dikkat çekici bir kaş yapısına dolayısıyla da daha güzel bir ifadeye sahip olabilirsiniz. Siz de istediğiniz kalıcı makyaj uygulaması için bizi arayıp, kalıcı makyaj uzmanımızdan randevu alabiliriniz.
Başınıza gelen en güzel şey!
Full Light Kuaför ve Güzellik Karşıyaka Şube
Fulllight tepeden tırnağa sizi yenileyecek profesyonel hizmetlerle dolu... Kuşkusuz ki dış görünüşte bayanların en çok önem verdiği nokta saçlar.. Saçlarınız için en yenilikçi ve mutlu edici çözümler Fulllight’ta sizi bekliyor. Fulllight ile saçlarınızın daha sağlıklı ve güzel görünmesine, size yakışan en modern saç stiline sahip olmaya hazır mısınız? Özel günlerinizde provalı saç ve makyaj hizmeti veren Fulllight, cilt bakımınızı, el ve ayak bakımınızı da ihmal etmiyor. Saçlarınıza özen gösteriyorsanız, sizinle tanışmak bizleri çok mutlu edecek.
Full Light Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Adres: S. Cengiz Topel Caddesi N:16 D:3 (Reyhan Pastanesi üstü) Bostanlı - Karşıyaka - İzmir Tel: 0 232 365 72 22 Full Light Kuaför ve Güzellik Karşıyaka Şube Adres: 1827 Sok. No:18/A Karşıyaka/İzmir Tel: 0 232 366 61 62
www.fulllight.com.tr
www.mavisehirdergisi.com
Kas覺m - 2015
15
Kuzey Ege, Türk-Yunan dostluk yarışı Çeşme’de sona erdi… 25 teknenin katılımıyla 29 Ekim’de Ayvalık’tan başlayan Kuzey Ege Yelken Yarışları 31 Ekim’de IC Çeşme Marina’da son buldu. IC Çeşme Marina’da düzenlenen ödül töreninde IRC ve Destek sınıflarında dereceye giren takımlara kupaları verildi. Çeşme Marina’da 31 Ekim’de düzenlenen ödül töreninde Çeşme ve Urla Kaymakamlarının yanı sıra İzmir Yunanistan Başkonsolosu da katılanlar arasındaydı. Programın açılış konuşmasını yapan IC Çeşme Marina Genel Müdürü Can AKALTAN, iddialı bir rotada ve kötü hava koşullarında gayret gösteren tüm takımları kutladı. İzmir Yunanistan Başkonsolosu Theodore TSAKİRİS, bu tür organizasyonların hem sportif hem 16
turizm açısından iki ülke arasında ekonomik diyalogların artması için oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. İki ülke arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yapan Çeşme Kaymakamı Mustafa ERKAYIRAN, Yunan Başkonsolosu aracılığı ile Sakız Adası’ndaki mevkidaşına çağrıda bulundu. Bu tip organizasyonlar sayesinde iki ülke ve iki belde arasında dayanışmanın güçleneceğine vurgu yaptı. Arzu Yanardağ’ın açılışı yaptığı ve Best Fm DJ’i Yasemin Şefik’in sunduğu ödül töreninde IRC ve Destek sınıflarında toplam 24 ödül verildi. IRC I Genel birinciliğini “Ladies First”, IRC II Genel birinciliğini “Good day Sunshine”, IRC III genel birinciliğini “Lady Sun”, Destek Sınıfı I Kasım - 2015
genel birinciliğini “Blue Sky” ve Destek Sınıfı II genel birinciliğini de “Second Wind” teknesi kazandı. Tören, tüm teknelerin toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. Ege Açıkdeniz Yelken Klübü Komodoru Mehmet Yaşar Akçay ve Urla Yat Kulübü Komodoru Ergun Nalbantoğlu’nun da aralarında bulunduğu Archer Sailing Team İlkben Söğütlü - Kemal Eke Mehmet Yaşar Akçay - Ali Dilsiz Akif Sezer - Sadık Seferoğlu - Zaim Fakoviç - Tolga Yalçıntan Akın Akbalık Ergun Nalbatnoğlu Enkon Sailing Team Kutlu Özemrak - Semih Özemrak Besim Ertem - Özgür Kaya - Liman Başkanı - Hüseyin Altay
in g e m k e i k r te Ye
tam bugday olsun!
S
ağlıklı sofralarda tam buğday ekmeğinin değeri artık biliniyor. Bir çok marketlerde bulabiliyoruz da onu. Fakat 100% tam buğday unundan olması ve tamamen şekersiz olması en doğru seçim olur. Ben bu yüzden ekmeğimi kendim yapmayı tercih ediyorum. Ayrıca kendi yaptığım ekmeğin eve yayılan kokusu da ayrı bir keyif veriyor. Kahvaltınızda tek dilimin ne kadar doyurucu olduğunu siz de göreceksiniz! Sizlerle bu tarifi paylaşmak isterim. Denemelisiniz!
Malzemeler: 100 gr. kaba öğütülmüş yulaf ezmesi 1 ½ ml tam yağlı süt 15 gr. yaş maya 1 tatlı kaşığı çiçek balı 1 ½ ml su 400 gr. tam buğday unu 2 yemek kaşığı ay çekirdeği ya da
kabak çekirdeği 3 yemek kaşığı keten tohumu 2 yemek kaşığı keten tohumu yağı / ya da ceviz yağı 2 yemek kaşığı kaba öğütülmüş yulaf ezmesi (en son süslemek için) Hazırlanışı: 100 gr. yulaf ezmesini ve keten tohumlarını sütün içinde 30 dakika bekletin. Maya ve balı su ile iyice karıştırın. Unu eleyip derin bir kaba alın. Çekirdekleri de içine karıştırın, ortasına mayalı suyu ilave edip bu çukurun içine undan bir tatlı kaşığı karıştırın. Üzerini ıslak bir bezle kapatıp 15 dakika bekletin. Yulaflı, keten tohumlu sütü de kaba alın. Yağını ilave edin. Bu karışımı 10 dakika yoğurun. Hamur makinanız varsa 5 dakika da yeterli gelecektir. Hamur yumuşak kıvamda olmalı. Yine üzerini ıslak bezle örtüp, hamur
iki katına çıkıncaya kadar sıcak bir yerde bekletin. Fırını 250 derecede önceden ısıtın. Olmuş hamuru yağlanmış uzun kek kabına alın, üzerini çok az su ile fırçalayın. Kalan 2 yemek kaşığı yulaf ezmesini tüm hamurun üzerine serpin. Tekrar 10 dakika gelmesini bekleyin. 250 derecede fırının orta katında 10 dakika pişirdikten sonra ısıyı 180 dereceye indirin. 35 dakika daha pişirin. Afiyet olsun! Sevgilerimle, İsmehan Öztürk
İsviçre’den sonra, şimdi Bostanlı İzmir’de! Sağlıklı Beslenme Danışmanlığı ve Koçluğu İletişim: 0532 798 00 41
Doç. Dr. Gürkan ERSOY Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği” Genel Sekreteri
Göz yaralanma ve kazalarında ilkyardım M avişehir Dergisi’nin siz değerli okuyucuları; dergimizin bu ay ki sayısında sizlerle paylaşacağımız konu, göz yaralanmaları ve göz kazalarında ilkyardım.
Göz yaralanma ve kazaları günlük hayatımızda sık rastladığımız kazalar değildir ama başımıza gelecek olursa, gözümüzde, ağrı, yaşlanma ve batmadan geçici/kalıcı körlüğe kadar giden tablolara neden olabilmektedir. Yazımda, ne tür göz kaza ve yaralanmaları olabilir, bu yaralanmalarda ilkyardım anlamında ne yapalım, ne yapmayalım şeklinde konuları irdeleyip, konuyu her zaman olduğu gibi özetleyerek bitireceğim. Günlük hayatta, göz yaralanması ve kazası olarak neler başımıza gelebilir? • Gözde kimyasal madde yanıkları (asidik, bazik maddeler), • Göz delinmeleri (göze delici, kesici alet batması), • Gözün çizilmesi veya göze toz kaçması, • Morarmış göz (düşme, yumruk), • Gözde kar veya kaynak yanığı • Göze çapak, (metal parça) kaçması. Hepimizin çok iyi bildiği gibi, bir kaza, yaralanma anında, ilkyardım kitabımızı açıp, ne yapmamız gerektiğini okuma şansımız veya buna vaktimiz yok. Bu yüzden, Mavişehir Dergimizin bu sayısındaki 18
yazımızda da göz yaralanmaları olduğu zaman ilkyardım anlamında neler yapmamız gerekiyor onu öğrenip, bilgilenmiş olacağız. Çünkü zamanında ve doğru müdahale etmez isek gözümüzde kalıcı görme bozukluklarından körlüğe kadar faturası ağır olan bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. 1- Kimyasal maddeler ile olan göz yaralanmaları: Burada, bir anımı anlatayım. Biricik kızımız İpek Ersoy, tahminen 5-6 yaşlarında ve bir gün annesinin parfümünü kendisine sıkmak istiyor. Fakat parfüm şişesinin deliğini gövdesi yerine, bilmeden gözüne tutuyor. Parfümü sıkıyor ve parfüm gözüne kaçıyor. Bizde eşim ile birlikte salonda oturmuş televizyon seyrederken evde bir çığlık sesi ile korkarak kızımızın yanına gittik. Tabi olayı hemen anladık, kızımızın gözü kıpkırmızı olmuş, gözyaşları akıyor. Parfüm şişesini düşürmüş, o da kırılmış her taraf mis gibi parfüm kokuyor. İlk iş olarak, kızımıza sahip çıktık; ‘’Evladım geçmiş olsun, parfüm yanlışlıkla gözüne kaçmış, parfümün içinde alkol vardır, kolonya gibidir, o yüzden gözlerin çok yanıyor, şimdi lavaboda akarsu altında gözünü 10 dakika yıkayıp, hemen en yakın hastane olan, 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine gideceğiz’’ diyerek yapacaklarımızı kendisine anlattık. Böylece, hem eğitim vermiş, hem de sakinleşmesini sağlamış olduk. Bu arada, gerçekten hem gözünü yıkadık hem de önce acil servise, oradan da göz kliniğinde muayene ettirdik. Hiçbir sorun olmadan kızımız iyileşti. İşte bunun gibi gözümüze gerek çalışma ortamında, gerek günlük hayatta kaza ile çeşitli yanıcı, yakıcı sıvı/toz kimyasal madde (asidik, bazik) (kireç, tuz ruhu, akü suyu, radyatör suyu, deterjan vs.) kaçabilir. İlk anda, kişi gözünde ağrı, acı, batma hissi, görmede bulanıklık hisseder, göz yaşarır, ağlamaya başlar, panikler. Peki, böyle bir durumda ne yapalım? Yapılacak iş çok basit ve iki basamaklıdır. Önce gözümüzü tavana bakacak şekilde akarsuyun, çeşmenin altına yerleştirelim. 10 dakika boyunca kişinin gözünü açarak Kasım - 2015
(kişi ağrısı, acısı nedeni ile gözünü kapatmak isteyecektir) akar ılık su ile yıkanmasını sağlayalım. Bu tip kimyasal maddelerle olan göz kazalarında yapılabilecek en büyük hata şudur; Mesela gözümüze asit kaçtı (tuzruhu vs), bunu yok etmek amacıyla (nötralize etmek) bazik madde dökmek (kostik vs.) veya tam tersi uygulama. Çünkü önce asidin yaktığı gözü bir de bazik madde yakar. Diyelim ki, o anda, ortamda, su yok. O zaman gözü tahriş etmeyecek başka sıvılar (süt, portakal suyu gibi sıvılar) kullanabilir, gözü bununla yıkayabiliriz. Bundan sonra da en yakın ve en uygun hastaneye gitmemiz gerekir. 2- Göze delici, kesici alet batması: Gözümüze kaza, cinayet veya darp gibi nedenlerle kalem, tornavida, bıçak, çivi, sivri bir tel, dal veya trafik kazasında cam parçası batabilir. Böyle sıkıntılı bir durumda, önce sakin olmaya çalışalım, yaralanan gözün üstüne temiz bir bez, havlu, mendil koyup (kâğıt mendil, pamuk kullanmayalım çünkü yapışır) ve asla üstüne bastırmadan en yakın acil servise gidelim. Bastırmayalım, çünkü göz küresinin içinde göz sıvısı vardır. Göz ön tabakasının delinmesiyle bu sıvının bir kısmı dışarı akar. Eğer gözümüze baskı yapacak olursak akan sıvı miktarı artar, dolayısı ile de gözümüz daha çok zedelenmiş olur. Burada önemli diğer bir nokta, göze batan cisim (kalem, çivi, tornavida v.s), eğer hala göz içindeyse, bunu asla yerinden çıkartmadan ve oynatmadan, en yakın zamanda acil servise gitmeliyiz. 3. Gözün çizilmesi veya toz kaçması: Hepimizin gözüne belirli dönemlerde toz parçası kaçabiliyor. Hemen oluşan belirtiler; gözde kızarma, yanma, ağrıdır. Ne yapmayalım? Gözümüzü ovuşturmayalım. O sırada göz kapağı hareketlerimiz hızlanacak, gözyaşı bezi salgısı artacak ve göz kapakları daha sık açılıp kapanarak artan gözyaşı ile birlikte vücudumuz bu yabancı cismi, refleks olarak dışarıya atmaya çalışacaktır. Yazının devamı için www.mavisehirdergisi.com
www.mavisehirdergisi.com
STUDIO 35 WORKOUT
HERKESİ SAĞLIKLI YAŞAMA DAVET EDİYOR 2014 yılı Mayıs ayında Pelin Güle ve ortağı Günnur Yıldız tarafından kurulan STUDIO 35 WORKOUT, kişiye özel spor konsepti ile Mavişehir Park Yaşam Ofisleri’nde hizmet vermeye başladı. Buradaki tüm eğitmenler Beden Eğitimi Spor Yüksek okulu mezunu olup, spor kariyerlerinde kendilerini kanıtlamış sporculardan oluşuyor. Konu hakkında bilgi aldığımız STUDIO 35 WORKOUT sahipleri PilateSystem Master Trainer Pelin Güle ve Günnur Yıldız bakın neler söylediler. “Stüdyo bünyesinde Reformer, mat pilates, hamile pilatesi, fonksiyonel antrenman, 4dpro, trx, stretching, kick boks özel dersleri ile couple ve tekli olarak kişilerin ihtiyacına yönelik programlar uyguluyoruz. Kişiye özel derslerde ise; ayrıca boyun ve bel fıtığı, skolyoz, ms, romatoid artrit, sporcu sakatlıkları ve hamilelere yönelik özel programlarımızla sağlığı ön planda tutan egzersizler yaptırıyoruz. Sabah 06.30 akşam 22.00 arası açık olan stüdyomuzda dersler 50 dakika sürüyor. 3 farklı stüdyoda verilen özel derslerde
Studio 35 Workout’un profesyonel eğitmenleri, kendileri gibi tüm hamile bayanları spora davet ediyor.
kardiyovaskuler çalışmalar, kilo verme, sıkılaşma, farklı kas gruplarına yönelik statik ve dinamik egzersizler uyguluyoruz. 7’den 70’e herkesin yapabileceği pilates egzersizlerinin yanısıra, PilateSystem eğitim programları da vermekteyiz. Stüdyomuzda reformer ve mat sertifikasyon programlarımızla İzmir ve Türkiye’nin birçok spor kulübüne eğitmen de yetiştiriyoruz. 3 gün süren eğitim programlarımız sonunda aynı zamanda STUDIO35 WORKOUT’ta staj imkanı da sunuyoruz. PilateSystem eğitim programı klasik pilates yöntemine dayanmakla birlikte size sadece ne öğreteceğinizi değil neyi nasıl öğreteceğinizi öğretir. Eğitim programlarımızda reformer, cadillac, chair, barrel, trapez, miniball, çember gibi ekipmanlar ve aynı zamanda Türkiye’nin birçok ilinde workshoplar bulunmaktadır. Eğer 60 yaşında ceketinizi kendiniz giymek ve sağlıklı bir yaşam sürmek
istiyorsanız spor yapın. Pilates fark ve farkındalık yaratır. Doğru eğitmenlerle çalışıldığı sürece istediğiniz vücuda kavuşmak kaçınılmazdır.” Diyerek sporun insan yaşamındaki önemine dikkat çektiler. STUDIO 35 WORKOUT, size profesyonel hizmet sunmak için pazar hariç haftanın 6 günü kapılarını açıyor. Bilgi için 0232 501 2061 numaralı telefondan arayarak randevu alabilir veya e-posta gönderebilirsiniz. pelin@studio35workout.com
6523 Sokak Park Yaşam Ofisleri 32/B Giriş Kat:3 Daire:317 www.studio35workout.com
ANKARA’YA KADINA SIDDETIN SON BULMASI IÇIN ÇAGRI YAPILDI Ege İş Kadınları Derneği’nin (EGİKAD) Karşıyaka Belediyesi ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte ‘Kadına Yönelik Şiddet” temasıyla düzenlenen Kadın Çalıştayı’na kadınlar büyük ilgi gösterirken, Ankara’ya da mesaj verdiler. Çalıştayda kadına yönelik şiddettin son bulması için Ankara’dan yasal önlemlerin daha da güçlendirilmesi çağrısı yapılırken, medyada cinsiyetçi dilin kaldırılması ve istihdamın her kademesinde kadına daha fazla yer verilmesi görüşleri öne çıktı.
A
lsancak Mimarlık Merkezi’nde iki gün süren Çalıştayı değerlendiren EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu, beklenenin üzerinde ilgi gördüklerini, bunun da kadın sorunlarının çözümü açısından umut verici olduğunu söyledi. Çalıştay ile kadına yönelik şiddete karşı toplumda bir farkındalık yaratmak istediklerini anlatan Elmasoğlu, “Çalıştayımız büyük ilgi gördü. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. İş, akademi ve sivil toplumdan 11 kurum çalıştayımızı destekledi. Kadına yönelik şiddetin her boyutu 2 gün boyunca tartışıldı. Salona 20
sığmayanlar için dev ekran kuruldu. Oturum ve atölyelerde 28 profesör ve doçent doktorun da aralarında bulunduğu 100’e yakın kişi görüşlerini açıkladı” dedi.
istendiğini vurguladı. Benim de moderatörlüğünü yaptığım sunumda toplumsal cinsiyet rolleri, erkeklik ve kadınlık algısı, medyada ve islamda kadın konuları irdelendi.
Ankara’ya önlem çağrısı Çalıştayda her yıl onlarca kadının öldürülmesi ve her gün 10 kadından 4’ünün fiziksel şiddete maruz kalmaması için en büyük görevin ülkeyi yönetme sorumluluğu içinde olan Ankara’ya düştüğünün bir kez daha altının çizildiğini ifade eden Elmasoğlu, TBMM’den kadına yönelik şiddetin son bulması için yasal önlemlerin daha da artırılmasının
Özellikle medyada erkek egemen, cinsiyetçi yaklaşımın kaldırılması için çaba harcanması gerektiği çalıştayda çokça dile getirildi. Kadının iş hayatında daha çok yer alması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çekildi. Başarılı geçen çalıştayın ardından umarım bizi yönetenler de gerekli çalışmaları yaparak, bu sorunların el birliği ile üstesinden gelebiliriz” dedi.
Kasım - 2015
6497 Sok. No: 25/C Atakent Yalı Karşıyaka İzmir Tel: 0232 330 50 54 - 0539 206 32 98 www.massakuafor.com Instagram: MASSAKUAFOR Facebook: Maşşa Kuaför
İNOA BOYA KIŞ KAMPANYASI Soğuk kış mevsimini sıcacık renklerle geçirin 90 TL’ den başlayan fiyatlarla
Avrupa’da aldığı eğitim ve kazandığı tecrübelerle kapılarını açan Maşşa Kuaför alışılmışın dışında samimi bir ortam sunmayı öncelikleri arasında tutuyor. “Butik Kuaför” sloganı ile yola çıkan Maşşa Kuaför’de, kahvenizi yudumlarken günün stresini atacak ve kendinizi yenilenmiş hissedeceksiniz. Salonunda L’oreal, İnoa, Oraplex, Morfose ve Wella’nın profesyonel ürünlerini kullanan Maşşa Kuaför, dünya trendlerini takip ederek, size evinizin rahatlığında profesyonel bir hizmet sunuyor.
SİZE ÖZEL BUTİK BİR SALON
massa kuafor
kodlu bilgi, saç teliniz, parmak iziniz, tamamen size özeldir; bu sayede tanınırsınız. Eşsizdir. Değerine baha biçilemez.
İsmail Barış Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü baris@etkininsan.com
YASAM AMACI NEDIR? NASIL KESFEDILIR?
H
er insanın içinde yaşamda varoluş amacını ifade eden değerli bir hazine sandığı vardır. Bu hazine sandığının içinde bizi biz yapacak, eskilerin “nev-i şahsına münhasır” dedikleri, kişiye özgü, otantik güçlü bir yan gizlidir. Bu varsayımı kabul ederseniz, şu evrensel doğruya ulaşmamız mümkün olur: Evrensel akıl, yaratıcı zeka; insana yetenek bahşederken, adaletli ve eşit davranır. Kendi bedeninizi, örneğin yüzünüzü düşünün. Size verilmiş olan yüz, her insanda olan bir yüzdür, ancak tasarımı size özeldir. Bu sadece size ait bir yüzdür. Eşsizdir. Değerine paha biçilemez. Size verilmiş olan ses, diğer sesler gibi ses telleri vasıtasıyla ağzınızdan çıkar. Yüksek ya da alçak, hızlı ya da yavaş, onu dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz, herkes gibi. Ancak sizin sesiniz, size özeldir. Eşsizdir. Değerine baha biçilemez.Size verilmiş olan göz, herkeste varolan bir yapıdadır. Görmenizi sağlarken, başkaları tarafından kolayca tanınmanızı da sağlar. Her insanın yüzünde durduğu yerde durur, ancak yansıttığı anlam size özgüdür. Yüzünüzün diğer taraflarını örtseniz bile, sizi gözünüzden tanırlar. Eşsizdir. Değerine baha biçilemez. DNA’nıza
22
Kardeşiniz ve siz, aynı ailede, aynı çevrede, okulda aynı sıralarda, aynı arkadaşlar arasında, aynı toplumsal yapı içinde, aynı dilde, aynı dinde yetişirsiniz; fakat kardeşiniz ayrı, siz apayrı insan olursunuz. Sizi eşsiz, benzersiz, değersiz (değerine paha biçilemez) yapan nedir? Ruhsal yapı içinde, kendi sisteminizde kayıtlı olan yaşamsal program. Kimine göre “Kader” adı verilen bu programa biz, “Yaşam amacı programı” adını vereceğiz. Yeryüzüne gelirken beraberimizde getirmiş olduğumuz bu program, beden-zihin-ruh sistemimiz içinde yerini alırken, bizim tarafınızdan çözülmeyi, anlamlandırılmayı, kendini yaşamda var etmeyi bekliyor. Her birimiz “Yaşam amacı programı”nda kayıtlı olan kendimize has güçlü bir ışık taşırız. O ışık; bizim yetenek, meziyet, beceri, ustalık olarak adlandırdığımız “üstün nitelik”lerdir. Bu üstün nitelikli güçlü yan, her insanda farklı farklı şekilde kendini gösterir. Yüzümüz gibi, gözümüz gibi, sesimiz gibi, ilk görüşte tanınabilecek, ayırt edilebilecek, farklılık yaratacak bu özellikler, kişide tezahür etmek, hayata geçmek, doğmak ister. Mazlow’un “Kendini gerçekleştirmek” adını verdiği o eşsiz varoluş amacı, insan varlığında ışığını yansıtmak, kendini var etmek, bu sayede varolmak ister. Evet, her insan konuşabilir, yazabilir, koşabilir, dans edebilir, enstrüman çalabilir, resim yapabilir, yüzebilir, şarkı söyleyebilir, taklit yapabilir, yemek yapabilir,sahnede sunum yapabilir, düş kurabilir, satranç oynayabilir, matematik problemi çözebilir, mimari çizimler yapabilir ve daha pek çok şeyi yapabilir... Fakat biri öyle bir konuşur ki, onunki “Ustalık” olur. Biri öyle bir çizer ki, bunun adı “Sanat eseri” olur. Biri Kasım - 2015
öyle bir yazar ki, gerçek bir “Yazar” olur. Biri öyle bir enstrüman çalar ki, gerçek bir “Virtiöz” olur. Biri öyle bir koşar ki, “Şampiyon atlet” olur. Biri öyle bir problemi çözer ki, “Bilim adamı” olur. Biri öyle bir yemek yapar ki, “Usta ahçı” olur. Biri öyle bir otomobil tasarımlar ki, “Tasarımcı” olur. Biri öyle bir elbise yaratır ki, “Modacı” olur. “Yaşam Amacı Programı”mız, yaptığımız, yapmakta olduğumuz her ne ise, o şey ile bütünleşmemizde gizlidir. Onunla öyle bir bütünleşiriz ki, kendimizi ondan ayrı bulmayız. O şeyin kendisi oluveririz. Bir keman virtüözü, onu çalarken kemanı ile öyle bir bütünleşir ki, kemanı adeta bedeninin bir parçası oluverir. Mimar çizdiği yapıyı hayalinde canlandırırken, onun içine girip orada dolaşmaya başlar. Yemek yapan bir usta, yemeğin kendisi oluverir. Şarkı söyleyen sahne sanatçısı, sesini öyle ustalıkla kullanır ki, şarkı, içimizde su olup akıverir. “Yaşam Amacı Programı” her insanda, o insana ait güçlü bir öz-ellik olarak kendini gösterir. Yaşam Amacı Programı’nı nasıl tanırsınız? Kişi, kendini fark etmeye başladığı yaştan itibaren bazı alanlarla yakından ilgilenmeye başlar. Kendiliğinden yapar bunu. Otomobiller, elbiseler, binalar, insanlar, müzik, dans, sayılar, kelimeler, boyalar... Futbol, tiyatro, sanat, hayvanlar, bilgisayar, teknoloji ve daha bir dolu şey... Kişi bunlardan biri (ya da birkaçı ile) ilgilenirken, bu alana yönelmekle kalmaz, o alanın içinde soluk alıp vermek ister. Onu yaparken heyecanlanır. Hayatına o alanı dahil etmek ister. O alanı sadece para kazanma aracı olarak değil, kendi düşlerini yaşama yolu olarak görür. İşte bunu fark ettiği anda kendi yaşam yolu, hatta yaşam biçimi olabileceğini de anlamaya başlar. Bu yol onu yeterince çeşitli zorluklara taşısa bile, O, zorlukları düşünmez bile. Kendine ait bir düşü gerçekleştirme odağına yönelir. Yazının devamı için www.mavisehirdergisi.com
Pazar günleri hariç
haftanın altı günü 8:30 - 20:00 saatleri arasında hizmetinizdeyiz.
BUSE SU
Karşıyaka Bölge Bayii Tel: 337 37 71 - 337 16 86
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Ege Park Mavişehir AVM’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
Instagram takipçilerimizin #mavisehirdergisi etiketi ile paylaştıkları fotoğrafları dergimizde yayınlıyoruz. Herkese teşekkür ederiz.
Buse Akkılıç
Alper Çam
Gökhan Kaynak
Çağdaş Kaan
Ali Irgat
www.mavisehirdergisi.com
Gel-al servisimiz ile hizmetinizdeyiz
a d a r u b ” r e l k e m e y k “Yence Trileçe tatlısı
Salih Burçoğlu İşletme Sahibi
Taze ve lezzetli…
14 senedir yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Atölye Tat’ta öğlen yemeklerinizi ev yapımı tadında güvenle yiyebilirsiniz. Mevsim sebzelerinden zeytinyağlılar, meze çeşitleri ve tatlılar arasında seçim yapmakta zorlanacağınız doğrudur. Her gün taze tüketilsin düşüncesiyle 3’er 5’er kilo olarak hazırlanan yemekler, öğleden sonraya kalmadan tüketiliyor. Kısıtlı vaktinizde yemek konusunda size tüm titizliği ve lezzetiyle yardımcı olan bir mutfağınız olduğunu unutmayın. Mevsimin en güzel sebzelerinden taze seçilen ürünler Salih Bey’in hünerli ve lezzetli elleriyle beğenilerinize sunuluyor. Zeytinyağlı yemeklerin tümünde natürel zeytinyağı kullanıldığını hatırlatmakta fayda var. Hele ki bir Trileçe tatlısı var; eminiz İzmir’de yiyeceğinizin en iyisi… Mutlaka deneyin… Her gün ayrı lezzetleri bulabileceğiniz Atölye Tat’ta öğle yemeği menüsü 3 çeşit 14 TL.
6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060 - 0(533) 601 5200
www.atolyetat.com
Kasım - 2015
25
Dr. İnci Bijan ibijan@yahoo.com
GİZEMLİ ÜLKE... K
açtı uçak kesin kaçtı… Biliyorum yetişmem imkansız. Kaldım Pekin’de! Ne olacak şimdi? Ya tüm turu kaçırırsam! Oysa ki aylardır bu anı bekliyorum. Hep de beni buluyor. Bunlar New York’ta elektrik arızası yüzünden iki saat uçağın içinde kıpırdamadan oturup sinir bozucu anonsları dinlerken kafamdan geçenlerdi. Dokunsalar kesin ağlayacağım… Uçak sonunda kalktı; ve tabii ki aktarma da kaçtı. Ben
26
Bangkok’a gidiyordum lakin kendimi Pekin’de uyurken buldum o akşam. Bak her şeyde bir hayır var denir ya doğruymuş gerçekten. Ucundan Pekin’i de görmüş oldum. Boşuna üzülmüşüm uçakta.
sürü şey vardı. Yeni bir kültür, yeni bir coğrafya, yeni bir macera. Ve işte sonunda Tayland-Kamboçya sınırındaydım. Bir adım gerisi Tayland, bir adım ötesi Kamboçya derken o adımı atıverdim Kamboçya’ya.
Aylardır beklediğim Kamboçya-Laos tatilim böyle sancılı başladı işte. Tatlı tatlı heyecanlanırken heyecanımın şekli şemali değişti birden. İlk Asya sehayatimdi. Merak ettiğim bir
Hayat sanki biraz karmaşık ve yorucu Kamboçya’da. Etraf biraz dağınık gibi. Vızır vızır motorsikletler dolanıyor sağda solda. Dikkat etmek gerekiyor. Öyle trafik ışığı, polis falan
Kasım - 2015
www.mavisehirdergisi.com
pek yok görünürde. Biraz da fakirlik var sanki. Sokaklar pek temiz de gözükmüyor. Açıkta satılan yiyecekler, çıplak ayaklı çocuklar, cılız köpekler dolanıyor sokaklarda. Amma velakin dopdolu bir kültür var Kamboçya’da. Çekiveriyor insanı içine. Sokaklarda turuncu kıyafetleri ile dolaşan budist rahipler onlara göre gayet sıradan, bizim için sarıl fotoğraf makinasına cinsinden son derece değişik, ilginç. Etrafta bol bol tapınak var. Sürekli ayinler oluyor. Alışık olmayınca alışana kadar biraz yadırganıyor. Kamboçya’yı keşfetmeye Siem Reap’tan başladık. Siem Reap ülkenin genel havasını tümüyle yansıtan bir şehir. Ülkedeki en önemli tapınak olan Angkor Wat tapınağı da Siem Reap’da bulunuyor. Angkor Wat Unesco’nun dünya mirasları listesinde yer alan 12. yüzyıldan bu güne kadar kalmayı başarmış bir Budist tapınağı. 12. yüzyılda ilk önce Hindu tapınağı olarak inşa edilip daha sonra Budist tapınağına dönüşen bu yapı Kamboçya için öylesine önemli ki ülkenin bayrağında yer alıyor. Biz Angkor Wat’a güneşin tapınağın arkasından doğuşunu görmek için sabah çok erken gittik. Gerçekten çok etkileyici ve oldukça değişik bir mimarisi olan bu tapınak ve tapınağın etrafında dolaşan Budist rahipler insanı mistik bir havaya sürüklüyor. Siem Reap’da bulunan diğer önemli bir tapınak ise Ta Prohm tapınağı. Yapımı çok eskilere dayanan bu tapınağın en ilginç yanı kalıntılara dal budak olmuş dev ağaçlar ve ağaçların heybetli kökleri. Bu öylesine olağanüstü ve sıradışı bir görüntü ki insana bir parça ürperti vermiyor dersem sanırım yalan olur. Tapınaklardan sonra güzergahımız dünyanın doğal harikalarından bir tanesi ve Kamboçya’nın en büyük su rezervi olan Tonle Sap gölüydü. Yaklaşık otuz bin kişinin yaşadığı bu gölün üzerinde hayat suya göre ayarlanmış. Evler, bakkal, okul, kilise kısacası aklınıza ne gelirse gölün üzerinde ve insanlar karaya ayak basmadan hayatlarını gölün üzerinde sürdürüyorlar. Fotoğraf çekmeyi sevenler için Tonle Sap gölü çok ilginç görüntülere sahip. Kamboçya gezimizde gördüğümüz diğer yerler başkent Phnom Penh, Kratie bölgesi ve yol üzerindeki kasabalardı. Yol boyunca mola verdiğimiz yerlerde temizlik ve hijyen pek iç açıcı değildi. Tuvaletlerde akan su, sabun, tuvalet kağıdı bulmak çoğunlukla mümkün olmuyor. Bu yüzden Kamboçya’ya giderseniz tedarikli gitmenizde fayda var. Bunun dışında önemli bir konu yemek konusu. Sokaklarda bizlerin hiç de alışık olmadığı şeyler satılıyor. Örümcek, karınca, böcek, kurbağa Kamboçya sokaklarında satılan yiyecekler arasında. Açıkta satılan yiyeceklerden uzak durmakta fayda var. Biz turla gittiğimiz için rehberimizin bizi götürdüğü yerlerde yedik ve herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Söz yemekten açılmışken değişik ve daha önce hiç görmediğiniz meyvelerden tadabilirsiniz Kamboçya’da. Şehir içinde bir yerden bir yere gitmek genelde tuk tuk denen araçlarla yapılıyor. Fazla para harcamayı gerektirecek bir durum yok Kamboçya’da. Yeme, içme ve tuk tuk gibi günlük harcamaların ve yerel hediyelik eşyaların fiyatları oldukça ucuz. Güvenlik açısından bir sorunla karşılaşmadım. Tapınaklarda saygılı olmak, fazla açık kıyafetler giymemek gerekiyor. Kamboçya hakkında aklıma bir çırpıda gelenler bunlar. Turizmin yıldızı yükselen güzergahlarından biri olan bu gizemli ülkeyi doğal yapısını yitirmeden gidip görebilmeniz ve bir dahaki yazımda buluşmamız dileğiyle. Fotoğrafların devamı için www.mavisehirdergisi.com Kasım - 2015
27
Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com
ALAÇATI’DA SANAT HAFTASI M erhaba… havaların soğuması, sıcak yaz günlerinin bitmesi sanata ayrı bir hareketlilik getiriyor. Alaçatı, hem İzmir’in hem de Türkiye’mizin tarihi ve doğasıyla ayrı bir yere sahip olan beldesi. Burada güzel bir etkinlik başlatıldı. Bu yıl ilki gerçekleştirilen plastik sanatlar çalıştayına ev sahipliği yapan Alaçatı; Taş evleri, sörf merkezleri, ege mutfağı ve lavanta
kokan sokaklarıyla sanatla da marka olmayı hedefliyor. Alaçatı sanat haftası kapsamında 22-29 Ekim tarihleri arasında Alaçatı Sanat ve Kültür Derneği ve Alaçatı Turizm Derneği destekleriyle 10 resim-heykel ve seramik sanatçısıyla 1. Alaçatı Plastik Sanatlar Çalıştayı gerçekleşti. Çalıştaya katılan sanatçılar resim dalında; Filiz Pelit, Reyhan Abacıoğlu, Enis Aktaş,
Erhan Lampir, Özgür Eryılmaz, Mevlüt Akar, Ümit Yiğit, Nurhilal Harsa, heykel dalında; Betül Demir Karakaya, Kemal Uludağ, Seramik dalında; Yıldanur Ketenci-eserleriyle katkıda bulundular. Çalıştaya Çeşme Belediyesi ile Alaçatı Sanat ve Kültür Derneği ve Alaçatı Turizm Derneği de katkı sağladı. Alaçatı sanat haftası kapsamında ayrıca 24 -31 Ekim tarihleri arasında Kırmızı Ardıç Kuşu, Köstem Otel ve Peri Art Sanat galerilerinde 30 resim, heykel, baskı resim ve seramik sanatçısının da karma sergisi vardı. Bu güzel sanat olayının gelişerek, daha çok sanatçıyı da içine alarak devam etmesi sanat severleri mutlu edecektir.
Web sayfamızda
dergi sayfalarına sığmayan fotoğrafları görebilirsiniz Öneriler bölümünde; restoranları, cafeleri, kuaförleri ve diğer ilginizi çekebilecek mekanları inceleyebilirsiniz. Logonun üstünde bulunan BÜLTEN ABONELİĞİ’ne bilgilerinizi bırakarak fırsatlardan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Web sayfamızın iletişim bölümünden her türlü öneri ve isteklerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. İleride yapacağımız sürprizler için de Facebook sayfamızı beğenmenizi öneririz. İlgi ve desteğiniz için teşekkür ederiz.
www.mavisehirdergisi.com Daha güncel, daha interaktif
facebook.com/mavisehir.dergisi
Web sayfamızı QR Code okuyucu program ile sağ tarafraki görseli taratarak mobil cihazınızdan görüntüleyebilirsiniz.
twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi 28
Kasım - 2015
www.mavisehirdergisi.com
Yazı ve Fotoğraflar: Aras Attila aras@kabinekibi.com.tr
GURME sayfaları
HAPPY PAN Bostanlı’da Istanbul konsepti
İ
nsanların artık hep yeni tatlar aradığını ve rahat edebildikleri, kendi kişiliği olan mekânlara yöneldiğini görebiliyorum. Özellikle İzmir’de café ve restoran kültürü gün geçtikçe gelişmeye başlıyor. Bir önceki yazımda da söylemiştim; yaşadığımız muhit, kendine has kültürü ve özelliği bulunan mekânlar için çok doğru bir lokasyon. -Çünkü bu; kültür ve vizyonla doğru orantılı bir durum.Happy Pan de bu havayı keşfetmiş hârika bir mekân. Happy Pan’in mütevâzi ama iddialı menüsü çok ilginizi çekecek.
Kasım - 2015
29
GURME sayfaları
Sloganı da bu yüzden “Mutlu eden lezzetler” Sonuna kadar hak ediyor.
Burak Özbiliş
Öncelikle işletme sahibi ve mutfağın yetenekli şefi Burak Özbiliş’den bahsetmek istiyorum… Burak Bey binlerce kilometre seyahat ettiği, yüzlerce café ve restoranı ziyaret etmesi sonucu; merakı da olduğu için ister istemez farklı lezzetleri de tadarak, içlerinden en beğendiklerini bir mekânda toplamaya karar vermiş. Tarifleri o kadar güçlü ki her eklediği malzemenin gram ağırlığını ölçerek ilave ediyor. Misafirleriyle tek tek ilgilenip lezzetlerini tatma konusunda öneriler veren nadir işletmecilerden biri. Mutfakta o kadar mutlu ki; Happy Pan’de yediğiniz her şey o aşkla pişiyor. 30
Happy Pan’in mimarisi çok Avrupai, küçük bir mekan olmasına rağmen geniş oturma grupları ve içinizi dinlendiren bir havası var. Lounge müzik eşliğinde günün her saatini geçirebileceğiniz bir kalitede. Happy Pan size ücretsiz Wi-Fi hizmeti de sunuyor. Pazartesi hariç haftanın 6 günü saat 10:00 - 22:00 arası kapıları açık. Peki Happy Pan’e gittiğinizde sizi hangi büyülü lezzetler bekliyor? Ev yapımı taze makarna, Pancake ve Kreplerine şapka çıkartılır! Kahveleri ayrıca anlatmalıyım, sade ve kakaolu Panna Cotta’yı da mutlaka denemelisiniz. Daha önce makarnanın bu kadar taze olanını yememiştim. Gerçekten çok lezzetli ve çok taze. Tattığımız makarnanın damaktaki hissi Noodle gibi, ipek kumaş nasıl kayar?
Kasım - 2015
www.mavisehirdergisi.com
Aynen onun yumuşaklığında ama lezzeti tarifsiz. Makarna sosunda domates, balzamik soğan, sarımsak, fesleğen ve rende peynir vardı ve makarna sosları konusunda da Happy Pan’i çok iddialı bulduğumu belirtmeliyim. Ev yapımı makarnada uzmanlaşan Happy Pan; makarna çeşitleri ile hepimizi çok şaşırtacak. Aklımda kalan şimdilik sayabileceklerim; Acılı, Zeytinyağı ve Sarımsaklı, Domates ve Kaparili, Karidesli, 3 peynirli çeşitler… Ama dediğim gibi sürprizlere hazır olun. Happy Pan’in pancakeleri çoğu tatlıya meydan okur! Bu kadar net söylüyorum. Ağzınıza attığınızda çocukluğunuza geri dönüyorsunuz, Pancake’de çok özgürsünüz, kendinize tatlı, tuzlu alternatifler üretebilirsiniz. Hiç rahatsız etmeyen, yumuşacık mis gibi bir kokusu var. Pancake’i özellikle elime alıp salladım; ne bir çatlama, ne de sönme oldu. Uygulanan tarif muazzam. Midesi hassas olanlar ve kokuya önem verenler bana hak vereceklerdir. Mesela Waffle’da çoğu zaman ağır bir koku vardır ve yedikten sonra midemi yaktığı çok olur.
GURME sayfaları
3. DALGA KAHVE HAPPY PAN İLE BOSTANLI’DA Kahveye verilen değer son zamanlarda daha da artmış durumda. Kahvenin bir felsefesi var ve buna inanan Happy Pan ailesi 3. nesil demleme metodunu Bostanlı’da temsil eden tek yer. 1. dalga; 1900’lerin başında kahvenin bir gıda maddesi ve içecek olduğunun keşfedilmesiyle, 2. dalga; yakın tarihteki zincir kahvecilerle yani; Latte, Espresso, Frappuccino kelimelerinin lügatımıza girmesiyle adlandırılıyor. 3. dalga ise kahveye ticari bir ürün gözüyle bakmayıp, ona şaraba verilen değeri anımsatan bir yaklaşım sergileniyor. Çekirdeklerin geldiği ülkeden ziyade yöresi ve çiftlikleri ile anılıyor. Kahve çekirdeğinin kendi özelliklerini çıkarmaya yönelik kavruluyor ve demleniyor.
Happy Pan’de enfes kahveler eşliğinde sınırsız Pancake yiyebilirsiniz.
Filtre kahve, Chemex, Syphon ve Aeropress kahvelerin yanısıra; bitki çayları, aromatik çaylar ve mevsimine göre enfes içeceklerin hepsi Happy Pan’de. Farklı lezzetlere ve kaliteye önem veriyorsanız; böylesine özenli, lezzeti ve kaliteyi ön planda tutan Happy Pan’i hemen ziyaret etmelisiniz. Çok yakın zamanda özel Ravioli ve bolonez soslu lazanyayı da Happy Pan’in menüsünde görebilirsiniz. Bir porsiyon taze makarna fiyatı 13.50 TL ile 22 TL arası değişiyor. Kasım - 2015
Adres: 2013 Sokak No:18/B Bostanlı Tel:(0232) 966 83 88 www.happypan.com.tr 31
... İşletme sahibi Esra Yılmaz Dilmen ile MyMAYA işletme sorumlusu Efkan Tur
Salih Mesudiyeli
MyMAYA; Mavişehir’de açıldığından bugüne gösterdiği yükselişle hedeflerine çabuk ulaşacağa benziyor. Bu sayımızın “Bir Konu Bir Konuk” sayfasında, My Maya’nın yaratıcısı, sahibi Esra Yılmaz Dilmen ve oğlu Salih Mesudiyeli’yi konuk ediyoruz. MyMAYA’nın yeni oluşumu; Gediz şubesi, MyMAYA’ya farklı bir soluk getirmiş ve elde edilen başarı gelecek planlarını şimdiden şekillendirmeye başlamış. İlk önce MyMAYA Gediz sorumlusu Salih Mesudiyeli’ye söz verelim... Öncelikle bize kendinizden söz eder misiniz? Biraz sizi tanıyalım. Merhaba, ben 13 aralık 1991 İstanbul doğumluyum. Liseden sonra eğitimime Amerika’da devam ettim. Daha sonra Türkiye’ye döndüm ve eğitimimi burada işletme ve finans üzerine yapıyorum. Aynı zamanda kendi markamız olan MyMAYA’da sorumluluk alarak hizmette bulunuyorum. Esra Hanım Mavişehirliler sizi tanıyorlar aslında; uzun zamandır aynı yerde tüm İzmirlilere hizmet veriyorsunuz, daha önce Kitchenette markasıyla büyük başarılara imza attınız, şimdi MyMAYA’nın yaratıcısı olarak sizden duymak istiyoruz; 32
MyMAYA’yı açma amacınızı öğrenebilir miyiz? Evet uzun zamandır buradayız, franchise olarak sadece İzmir değil Türkiye genelinde başarılar elde ettik. Birçok öneri ve yeniliklerle markaya olumlu değerler kattık. Bir süre sonra bu sektörde yeteneğimiz ve organizasyon kabiliyetimiz olduğunu görünce; kendi markamızı yaratarak kendi zincirimizi oluşturma kararı aldık. MyMAYA da bu sayede hayat bulmuş oldu.
Gediz şubemizde de bu anlayış ve hizmet kalitesini Üniversite öğrencileri için uyarladık. Tahminimizden çok daha iyi bir enerji yakaladık Gediz şubemizle.
Soran çok oluyor; Neden MAYA? diye :) Mayalar dünya uygarlığına çok önemli eserler bırakan bir uygarlık; savaş yerine sanatla, mimariyle, astronomiyle ve yemekle ilgilenmişler. Mayalara hayran olmamak elde değil... Biz de hizmet sektörüne gönül verenler olarak, iz bırakmak ve ufak dokunuşlarla Mayaları yaşatmak istedik. Çok da isabetli oldu, burada misafirlerimiz yeni yemekler, farklı
Salih Bey; MyMAYA’yı diğer café ve restoranlardan ayıran özelliklerinden söz edebilir misiniz? En büyük özelliğimiz burada bir aile gibi olmamız ve insanların kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmeleri. Lezzetimiz, sunumumuz ve kalitemiz de bize değer katıyor. Mavişehir’de de Gediz şubesinde de bu tabloyu görmek bizi çok mutlu ediyor. Gediz şubesi için konuşacak olursam; öğrenciler ders aralarında ve öğle
Kasım - 2015
eğlenceler ve iyi hizmetle kendilerini keşfediyorlar. İzmir’de insanların nezih bir ortamda, kaliteli, temiz ve lezzetli yemekleri keyif alarak yemelerini amaçlayarak hizmetimize devam ediyoruz.
www.mavisehirdergisi.com
yemeği saatleri arasında keyif alarak yorgunluklarını atıyorlar. Çok büyük bir bahçemiz var, otopark sorunumuz da olmadığı için önümüzdeki dönemlerde herkesin katılmak isteyeceği farklı etkinlikler de duyuracağız. MyMAYA ile ilgili hedefleriniz nedir? Öğrenci konseptine biraz daha eğilmeyi düşünüyoruz, öncelikle İzmir’de başka Üniversiterin karşısına da MyMAYA şubeleri açmayı hedefliyoruz. Öğrenci konseptimiz herkesi fazlasıyla şaşırttı, bu dinamizmi devam ettirmeliyiz.
çalışmayı da çok seviyorum, işime karşı ciddi bir duruşum var, ama genelde gülüp eğleniyoruz. Hizmet sektörü tahmin edebilirsiniz ki oldukça dikkat gerektiren ve strese çok açık. Titiz olmalı ve hızlı çözümler üretmelisiniz. Gıda konusunda çok seçiciyim, yurtiçi ve yurtdışında çok fazla café ve restoran dolaştım. MyMAYA’da da harika bir sistemimiz var, satın almadan mutfağa kadar her şey belli bir sistemde ilerliyor. Geriye mutlu olup, mutlu etmek kalıyor.
Salih Bey son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Dilerim ki ileride yeni şubelerimizle de farklı yerlerde hizmet vermeye ve MyMAYA’ya gelenlerin yüzünü güldürecek başarılara imza atmaya devam ederiz.
Bu sorumuzu Esra Hanım ve Salih Bey’den ayrı ayrı yanıtlamalarını rica ediyoruz.
Anne oğul çalışmak nasıl? İlk önce Salih Bey cevaplıyor;
Bana sorarsanız annemle çalışmayı seviyorum, zaman zaman aynı fikirde olmadığımız için zor olabiliyor ama ben çok memnunum. Çünkü kendi işimiz, aynı hedefler için gayret gösteriyoruz ve gelecek için çok umutlandırıyor beni. Salih’i gülümseyerek dinleyen Esra Hanım da;
Ben zamanında babamla birlikte de çalıştım, ailecek iş ve özel yaşantımızı ayırt etmeyi biliyoruz aslında, o yüzden benim açımdan çok keyifli oluyor. Böyle bir ortamda Kasım - 2015
33
Ruhi Bey Kahvaltı Evi Söke Davutlar arası Ağaçlı Köyü yakınındaki bir zeytin çiftliği.
DOĞANIN GÜCÜNE LEZZET KATMIŞLAR Z
aman zaman sizler için güzel yerleri keşfe çıkıyoruz. Size Ruhi Bey Kahvaltı Evi’nden söz etmek istiyorum.
Ruhi Bey Kahvaltı Evi Söke Davutlar arası Ağaçlı Köyü yakınındaki bir zeytin çiftliği. Zeytin ağaçlarının yarattığı yeşilin muhteşem tonuna denizin ve gökyüzünün mavisi de karışınca ortaya çıkan manzara doyumsuz olmuş haliyle… Ruhi Bey Kahvaltı Evi’ni Ümran, Figen ve Tijen kardeşler çocuklarıyla birlikte yönetiyorlar. Babaları Ruhi Karakaş’tan kalan bu mirasa sahip çıkıp daha da ilerilere götürmeyi başarmışlar doğrusu. Burası gerçekten görülmeye değer. Neden mi? Çünkü burada muhteşem manzara karşısında çayınızı yudumlamak bile sizi mutlu etmeye yetecek. Burada yapacağınız kahvaltı veya öğlen yemeğinden öyle keyif alacaksınız ki; tekrar tekrar buraya gelmek için fırsat yaratacaksınız. Mekanın sahipleri güler yüzlü, alçak gönüllü ve samimi halleriyle sizlere hizmet etmekten mutluluk duyuyorlar. Çalışanlar da güler yüzleriyle sizleri hiç yabancılık çektirmeden ağırlamak için birbirleriyle adeta yarışıyorlar. Yemeğinizi yedikten sonra isterseniz kendi ürünleri olan zeytin ve zeytinyağlarından veya sabun çeşitlerinden de satın alabilirsiniz. Yazacak çok şey var ama bence kendiniz gidip görün derim. Unutmadan haftanın sadece bir günü, o da Çarşamba günü Ruhi Bey Kahvaltı Evi kapalı; aklınızda olsun. Ruhi Bey Kahvaltı Evi Ağaçlı Köyü Söke - Aydın Tel: 0256 511 0533 www.ruhibeyzeytinleri.com
34
Kasım - 2015
Ruhi Bey Kahvaltı Evi’nde kendilerinin yaptığı ekmeklerle, masanıza gelen zeytin ve reçel çeşitlerinin tadı damağınızda kalacak. Zeytin reçelini hiç tatmadıysanız burası tatmak için tam da yeri. Ruhi Bey Kahvaltı Evi; gerçekten de doğanın gücüne lezzet katmış…
edenlerin elinde can vermiştir bir anlamda…
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
Demos Kratos M
ükemmel bir yönetim biçimi var mıdır? Demokrasi, gerçekten de “kusursuz” bir rejim midir? Halkın iradesinin ortaya konması bağlamında en ideal rejim olarak kabul edilir edilmesine de... Tarih içinde sürekli eleştiri konusu olmuş bir yönetim tarzıdır demokrasi…
*** Örneğin demokrasiye inanmazdı Yunan düşünür Platon… Siyaset bilimine “Platon’un paradoksu” olarak geçmiştir büyük filozofun demokrasi sorgusu… Platon, bilinçsiz kitlelerin yapacağı seçimlerin, hatalı sonuçlar doğuracağını savunmuştur… “Devlet” isimli eserinde egemenliğin cahil kesimlerin eline geçmesi durumunda demokrasinin felaketlere yol açabilecek bir rejim olduğu öne sürmektedir Platon… Şöyle demektedir “Ya halk, kendisini bir tiranın yönetmesini isterse ne olacak?” Haksız mı? Saddam Hüseyin %99,4 oy almıştı 1995’te. Mussolini’nin 1924’te aldığı oy %64’tü. Hüsnü Mübarek 2005’te %88 oy almıştı. Beşer Esad’ın 2012’de aldığı oy %67 Hitler’in Nazi Partisi Temmuz 1932’de oyların yaklaşık yüzde 40’ını almadı mı? Hitler de sonuç itibarıyla seçilerek göreve gelmedi mi? Yani yönetenin seçimle göreve gelmesi yeterli midir demokrasi için… Özgürlük sunmayan bir rejim, gerçekten demokrasi midir? Yoksa ‘demokrasi ambalajına sarılmış bir dikta rejimi’ mi? 20. yüzyılda gördüğümüz diktatörlerin çoğu, “demokrasi elden gidiyor” diye kendi baskı rejimlerini kurmuşlardır… Yani demokrasi, aslında demokrasiden rahatsız olanların elinde oyuncağa dönüşmüştür, demokrasi vaat 36
*** Platon aslında hiç de yalnız değildir bu görüşünde… Misal, kendisinden önce yaşamış Aristo’ya göre de demokrasi despotizmin en ileri şeklidir. Tarihsel süreç içinde düşünürlerin demokrasi sorgusu sürmüştür… Fransız aydınlanmasının öncü isimlerinden Voltaire “Katıksız demokrasi, ayak takımının despotizmidir” fikrini savunmuştur. Montesquieu de destek vermiştir Voltaire’in düşüncesine: “Demokrasi iki farklı aşırılığa sahiptir; aristokrasiye dönüşen eşitsizlik ruhu ve despotizme dönüşen aşırı eşitlik ruhu.” Emanuel Kant “Demokrasi despotizmdir. Genel iradenin onaylamadığı bir yürütme oluşturur.” der… Ünlü düşünür Pierre Joseph Proudhon’a göre demokrasi keyfi güçten başka bir şey değildir. Hatta gizli bir aristokrasidir. Liberalizmin fikir babalarından Friedrich A. Von Hayek ise şöyle açıklar görüşünü: “Demokrasi ümit edildiği gibi tiranlığa ve baskıya karşı insanların güvenliğini sağlayacak bir sistem olamadı. Düşünen insanlar arasında demokrasiye inancın giderek azaldığını görünce üzülüyorum.” *** Demokrasi, Yunanca Demos (halk) ve Kratos (iktidar, erk) sözcüklerinin birleşimiyle ortaya çıkmış bir kelime… Etimolojik olarak halkın gücü, vatandaşın hâkimiyeti anlamına geliyor… Yani olay “demos”la, halkla başlıyor… Platon demokrasiden yola çıkarak “demos”u yani toplumsal bilinci sorgulamıştır aslında… Eğer “demos” seçimini bilinçli yaparsa “kratos”un icrasında da sorun olmaz. Demokrasinin günahı da sevabı da “demos”un omuzlarındadır yani… Bu yüzdendir ki demokrasiye karşı çıkan düşünürler “demos”un yapabileceği hatalara dikkat çekmektedir aslında… Ya da “demos”un düşebileceği tuzaklara… *** Türkiye’de demokrasi var mıdır? Türkiye demokratik bir ülke olabilir mi? Bu soruya rasyonel bir yanıt verebilmek için Platon’un perspektifinden bakalım… Türkiye’deki seçmeni, yani “demos”u sosyolojik ve hatta genetik açıdan analiz edelim. Yüzyıllar boyunca “teba” olarak yaşamıştır Türk Toplumu… “Biat etme” kültüründen gelen bir Kasım - 2015
toplumun demokrasiyi hazmetmesi ve uygulaması çok zordur… “Padişahım çok yaşa” söylemi; devletin “baba” olarak anılması şeklinde devam eder… Tüm batılı toplumların tersine bizde devlete “baba” denir… Ve nasıl ki örfümüzde babaya baş kaldırmak yoksa devlete de karşı çık(a) mayız… “Baba döver de sever de”der, teslim oluruz… Bu yüzden toplumsal hak arama girişimlerine yabancıyızdır… Sesimizi yükseltemeyiz, korkarız… Gerçekten demokrasinin hakim olduğu ülkelerde devlet bireyine “siz” der, “rica eder” Bizde, devletin vatandaşa “emretmesi” ve “sen”demesi her şeyi anlatmıyor mu? Devlet mi bireyin mi emrindedir, yoksa birey mi devletin? İşte demokrasinin mevcudiyeti bu sorunun yanıtıyla direkt ilişkilidir... Yani demokrasiye yabancılığımız örfümüzde başlıyor aslında… Yönetene kayıtsız şartsız itaat etmek genlerinde var toplumun… Vahdettin’in Rauf Bey’e “Millet koyun sürüsü! Bu sürüye bir çoban lazım! İşte o da benim!” demesinin ardından kaç yıl geçti ki Allah aşkına? *** Demokrasi bir kültür birikiminin sonucu… Yüzyıllar boyu süren bir medeniyet terbiyesinin meyvesi demokrasi… Biz bu terbiyeden geçtik mi peki? Ya da yeteri kadar hazmedebildik mi özgürlüğü? Türk devrimi yarım kalmasıydı, bugün demokrasimiz aslında çok daha olgun bir konuma gelebilirdi… Atatürk’ün çok erken vefat etmesi, sonrasında CHP yönetimlerinin halkla kaynaşamaması, devrimin tam anlamıyla hayata geçmesini önledi… Eğer devrimler gerçekten planlandığı oranda hayata geçebilseydi bugün medeniyet yolunda Türkiye çok daha gelişmiş bir ülke olurdu… İşte o zaman, gerçekten batılı ülkelerdekini andıran bir demokrasiden bahsetme şansımız olurdu… *** Batıda demokrasi fikrinin gelişim sürecine baktığımızda Türkiye’nin neden bu yolda çuvalladığını görebilmemiz mümkündür. Aydınlanmayla gelişen demokrasi fikri, sanayi devrimiyle palazlanmıştır batıda… Şehirli ve emekçi sınıfın güçlenmesiyle yerleşmeye başlamıştır batıda demokrasi… Piramidin tabanında bireyin özgürlük ve yönetime katılma talebi mevcuttur… Bizde piramit ters yerleşmek durumunda kalmıştır. Yani tepedekilerin demokrasi fikrini tabandakilerin benimsemesi beklenmiştir...
www.mavisehirdergisi.com
O dönemin koşullarına göre bu kaçınılmaz olsa da başarılı olamamıştır ne yazık ki.. Bedel ödemiştir batılı ülkeler demokrasi için… Bedelini ödediği için de değerini bilmektedir özgürlüklerin... Örnek mi? Mesela kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip olmak için büyük kavgalar vermiştir batıda… Bedel ödeyerek sahip oldukları bu hakkın üzerine titrer kadınlar… Ama Türkiye’de kadınlar Atatürk’ün vizyoner liderliği sayesinde batılı ülkelerden bile önce, hem de hiç yorulmadan, kavga vermeden sahip olmuştur bu hakka… Bedel ödemedikleri için kadınlar sahip çık(a)mamışlardır haklarına *** Fransız ve Amerikan devrimlerini incelersek ikisinin de bir bildirgeyle sonuçlandığını görürüz… 2 Temmuz 1776 tarihinde onaylanmış 4 Temmuz’da ilan edilmiş Amerikan Bağımsızlık Bildirisi… 26 Ağustos 1789, Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi. Her iki bildirge de bireyin özgürlüklerine ve insan haklarına gönderme yapmaktadır… Bizde Atatürk ve birlikte hareket ettiği birkaç aydını saymazsak kimse demokrasi için yapmadı ki Kurtuluş Savaşı’nı… Ulusun özgür olması, bireyin özgür olması anlamına gelmez her zaman… Amaç ülkeyi düşmandan kurtarmaktı… Hatta ülke düze çıkınca padişahın yeniden başa geçmesini bekleyenler bile vardı… Birinci Türkiye Millet Meclisi’nde “İkinci Grup” olarak adlandırılan milletvekili topluluğunu anımsayın… Türkiye’de çok partili döneme geçiş yani demokrasinin doğumu sadece 68 yıl öncesine dayanıyor… 68 yıl bir ülkede demokrasi kültürünün oturması adına öyle az bir süre ki… *** Kabul edelim ya da etmeyelim, (işimize nasıl geliyorsa) bizde sorun “demos “ ta… Seçmenin büyük bölümü eğitimsiz… Demokrasi, bu bilinçsiz kitleleri menfaatleri doğrultusunda yönlendirmek isteyenlerin elinde bir oyuncak olmaktan öteye geçmiyor ne yazık ki. Eğitimsizlikten daha da vahimi “bilinçsizlik” İçi boş eğitim, bilinçli yurttaş üretmez… Bilinçli seçmen, kefenlere bürünüp yollara düşmez… Bilinçli seçmen, “öl de ölelim” diye slogan atmaz” Borsada bir kuruşu bile yokken “borsa düşüyor” diye karalar bağlamaz… Bilinçli seçmen, kendisine yalan söyleyen siyasetçiyi cezalandırır...
Bilinçli seçmen, kendisini yönetenlerin bu denli geniş dokunulmazlığa sahip olmasına izin vermez... Bilinçli seçmen eleştirir, sorgular, körü körüne oy vermez... Bilinçli seçmen milletvekilinin “vekil” kendisinin “asil” olduğunu unutmaz... Demokratik ülkelerde seçmen işte bu bilinçtedir... Peki ya Türkiye’de? Seçmen okumaz bizde… Soruşturmaz, öğrenmek istemez… Çoğu ezbere oy kullanır… Çoğu depolitizedir… Politize olanlar ise takım tutar gibi parti tutar Türkiye’de… Anadolu’da kadınlar eşi nereyi işaret ederse oraya oy verir bizim toplumumuzda… Gençler kendisine iş vereceğine inandığı partiye… Hali vakti yerinde olanlar oy kullanmaya bile gitmez… Bir kilo şekere, bir paket makarnaya satanlar vardır oyunu... Ekonomik durumu bizimkinden çok daha kötü olan, halkın büyük bölümünün sefalet çektiği Avrupa ülkelerinde göremezsiniz bunu… Olay ekonomiyle değil, demokratik bilinçle bağlantılıdır çünkü… *** Demokrasinin “olmazsa olmaz”ı kabul edilen STK’lara (Sivil Toplum Kuruluşları) üye olmaktan çekinir bizim halkımız… Tüm seçmenler içinde bir siyasi partiye üye olanların oranı ancak %14’tür… Bir toplu dilekçeye imza atmaya bile çekinir bizde insanlar… Türkiye’ye demokrasi getireceğini iddia eden partilerin kendi içlerinde bile yoktur ki demokrasi… Genel başkanların koltuklarına yapışmıştır… Ön seçim yapılmadan adaylıkların keyfi biçimde dağıtıldığı… Partililerin, partilerini sorgulama özgürlüğüne sahip olamadığı bir antidemokratik siyasi yapıdan demokrasi üretmesini beklemek hayal değildir de nedir? Pilavın lezzeti pirinçten gelir… Bu seçmen yapısıyla, bu siyasi parti yapılanmasıyla, Türkiye’de demokrasi mümkün müdür? *** Yazımın başında belirttiğim gibi demokrasi kavramı birçok düşünür tarafından eleştirilmiş… Ama en güzel tanımı Winston Churchill yapmış: “ Demokrasi berbat bir rejimdir. Ama rejimlerin en az berbat olanıdır.” Sonuç itibarıyla demokrasiden vazgeçmek olmaz... Ama ne yazık ki toplumun bu haliyle de demokrasi olmaz… ABD’nin eski başkanlarından John F. Kennedy “Demokrasilerde bir Kasım - 2015
seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir…” der... Uzun söze gerek var mı? *** Düşündürücü olan, son yıllarda Türkiye’nin batılı vizyondan uzaklaşıp bir Ortadoğu ülkesi olma yoluna girmesi… Çarpıcı olan, eğitim seviyesi yükselirken cehaletin, bilinçsizliğin artması… Ve trajik olan… Demokrasinin Türkiye’de yıllar içinde gelişmesini beklerken gerilediğini görmek… Siyasetin de siyasetçinin de kalitesi düşüyor tam tersine artması gerekirken. Yıllar geçtikçe demokrasinin daha da yerleşmesi, güçlenmesi beklenir... Ama gelin görün her geçen gün daha da geriliyor demokrasi bilinci Türkiye’de... Bireysel özgürlükler daha da kısıtlanıyor... Ve trajikomiktir ki, bu gerileme sözümona “demokrasi” adına yaşanıyor... *** Demokrasinin bir ülkede gerilemesi de gelişmesi de “demos”la bağlantılıdır… Anımsarsanız, yıllar önce bir manken kalktı “Dağdaki çobanın oyuyla benim oyum bir mi?” dedi… Kızın üzerine çullandı herkes, çarmıha gerdiler… Hemen infaza yöneldi kamuoyu… Rahmetli Aziz Nesin’in dillendirdiği “Bu milletin yüzde 60’ı aptaldır” sözünün altında yatan anlamdan farkı değildi manken kızın söylediği… Keza aslında 2500 yıl önce Platon’un ileri sürdüğü görüşlerden de farklı değildi… Keşke aynı reaksiyon yıllarca bilinçli, sistemli ve organize bir biçimde halkı cahil bırakanlara da gösterilebilseydi… Keşke asıl halkın cahilliğini siyasette bir yere gelmek için kullananlar sorgulanabilselerdi… Keşke halkın eğitimsizliğinden nemalanarak demokrasiyi amaç değil araç haline dönüştürenlere yönelseydi asıl tepki… Ama bu toplum kendisini çıplak bırakanı değil, kendisine “çıplak” diyeni “tukaka” ilan etmeyi seçti… Sırtını sıvazlayanı baş tacı yaptı, kendisini eleştireni dışladı… İşte bu yüzden demokrasi bir türlü oturmadı Türkiye’de… Halk hakkını aramasını hiç bir zaman bilmedi... Seçmen, özgürlüklerine sahip çıkma olgunluğunu gösteremedi... Bebeğini düşüren kadınlar gibi sahip çıkamadı, büyütemedi içinde demokrasiyi… Embriyo kaldı demokrasi Türkiye’de… Büyüyüp cenin olamadı hiçbir zaman… Her toplum, layık olduğu biçimde yönetilirmiş.... Demokrasiye kızmaya gerek yok… Suçlu “demos”un ta kendisi… Nazım’ın da dediği gibi: “Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!” 37
Kaan Yenilmez Mimar kaan.yenilmez@gmail.com
DUVARDA DOGAL KAPLAMA; LAMBIRI D
uvarda doğal kaplama eskiden de uygulanan bir uygulama aslında. Daha sonraları modası geçti diye unutulan lambiri, kullanılan mekanı daha sıcak ve farklı kılar. Çok estetik ve biraz da zahmetli bir uygulama aslında. İç mekanda duvar pürüzsüz ve kuru olmalı. Maliyeti düşürmek isterseniz hazır mdf lam gibi malzeme kullanabilirsiniz. Profiller daima masif ahşaptan olur. Profillerle paneller arasındaki düşey birleşimler tavanı yüksek gösterirler, yatay ya da diyagonal döşenmiş duvar kaplamaları ise daha geniş gösterirler. Salonda ya da antrede
38
kullanıldığında, ortama özel bir vurgu kazandırır. Ahşap kaplamanın zamanla deforme olmaması için gürültüye ve soğuğa karşı koruma sağlaması da isteniyorsa, altına izolasyon yapılmalı. Ahşap nem alıp veren bir malzeme olduğundan, oda içindeki nem dengesini sağlamanıza da yardımcı olur. Ahşap duvar kaplamaları hiçbir şekilde rustik görünmek zorunda değildir. Cauntry veya modern salonlarda da uygulanabilir. Cilası atölyede yapıldığı gibi, daha doğal bir görünüm sağlamak için organik yağ ile renklendirilerek ya da kaplamanın Kasım - 2015
doğal halini, yağ ile koruyarak kullanılabilir. Masif, ahşap görünüme alternatif, beyaz lambri yaşam alanlarında daha estetik, çekici ve samimi bir görüntü yaratan doğal bir malzeme olduğundan, caunrty ortam oluşturmada özellikle tercih ediliyor. Beyaz lambri doğal ışığı maksimum yansıtarak odalarda aydınlık bir hava verir. Bakımı kolay ve sağlam duvar kaplaması ile evinizde, iş yerinizde lambiri kullanarak soğuk ve tekdüze görüntüden kurtulabilir, panel bitişlerinde raf uygulamaları da yaparak daha kullanışlı dekoratif hoş bir atmosfer yaratabilirsiniz.
Dekorasyon Kösesi
Dekorasyon Kösesi
Dekorasyon Kösesi Dekorasyon Kösesi Dekorasyon Kösesi
BEBEK IÇIN HAZIRLIK
B
ebek sahibi olmanın en eğlenceli yanlarından biri de bebek odası hazırlamaktır. Bebek odasının şıklığı kadar, rahatlığı ve sağlıklı olması da önemlidir. Dekorasyona başlamadan önce, bebeğimiz için evimizdeki doğru odayı seçmeliyiz. Odayı seçerken gürültüden etkilenmeyecek, ancak rahatlıkla kontrol edilebilecek bir yerde olmasına ve en az bir penceresinin olmasına dikkat edilmelidir. Havalandırma olmayan bir oda bebek sağlığı için uygun değildir.Aynı zamanda kuzey cephesinde bulunan odalar soğuk olacağından tercih edilmemelidir. Mümkünse direk ışık alan, doğuya bakan odalar tercih edilmelidir. Bir başka önemli konu da odanın sıcaklığı... Odanın nemli olmasına önem verilmelidir. Odamızın fiziki koşullarını sağladıktan sonra, dekorasyonla tamamlayabiliriz. Zemin döşemesi olarak halı her ne kadar sıcak ve yumuşak olduğu
için uygun olarak görünse de, halı toz ve mikrobu tutarak, çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu yüzden hem kolay temizlenebilir olmasından, hem de sıcak tutacağından parke en uygun çözüm olacaktır. Odaların boyasını koku bırakmayan, bakteri barındırmayan boyalardan tercih etmeliyiz. Renk olarak pastel tonlar bebek odaları için ideal bir tercih olacaktır. Koyu renk boya odayı olduğundan daha küçük gösterecektir. Açık renkler ise daha büyük ve ferah algılanacaktır. Yine bebek sağlığına zararı olmayan duvar kağıtlarıyla odayı renklendirebiliriz. Bebekler yatarken genelde tavana bakacağından gözünü rahatsız etmeyecek şekilde odayı aydınlatmak gerekir. Mümkünse ayarlanabilen aydınlatmalar seçilmelidir. Odaların akşamları tamamen karanlık olmasını önlemek açısından gece lambası kullanılabilir. Mobilyaları seçerken, metal olmayan mümkünse
boya, kaplama veya sunta olmayan masif ağaç mobilyalar tercih edilmelidir. Mobilyaların köşelerinin sivri olmayıp yuvarlatılmış olmasına dikkat edilmelidir. Bebek yatağını seçerken parmaklıklarının yeterince yüksek olmasına dikkat edilmeli, oda içinde konumlandırırken ise diğer eşyalardan uzak olmasına dikkat edilmelidir. Pencere kenarına çocuğun üzerine çıkılabileceği eşyalar bırakılmamalıdır. Bütün mobilyalar çocukların tırmanıp veya üzerine asılıp üzerlerine devrilmemesi için duvara monte edilmelidir. Ve son olarak da odaya anneler ve bebeklerin paylaştıkları en önemli anlar olan emzirme zamanı için, emrizme koltuğu konulmalıdır.Aynı zamanda bütün evdeki prizlerin kapaklı olmasına ve mobilyaların sivri köşelerinin yuvarlatılmış olmasına dikkat edilmelidir.
MİMARLIK - MOBİLYA - DEKORASYON - GÖRSELLEŞTİRME 6497 Sok. 25/A Yalı Mahallesi Karşıyaka-İzmir Tel: 0534 494 88 53 - 0507 548 58 10 www.woodandirondesign.com info@woodandirondesign.com
ALISVERIS Kışa girmek üzere olduğumuz şu günlerde evlerimizde görmek istediğimiz renkler ve desenler de değişkenlik gösteriyor. Sonbaharın dökülen yapraklarını anımsatan tonlar ve biraz da canlılık katması için mor, mürdüm, bordo gibi renkleri kullanarak mevsimin tüm güzelliklerini evimizde hissedebiliriz. H&M yastık kılıfı 19,99 TL
Zara Home
Makroyapı avize 1.500 TL
Dekoratif kuş Yargıcı 19.9 0 TL
Ahşap obje Madame Coco 9.90TL
6’lı servis tabağı English Home 59.95 TL Seram ik detayl ı hasır sepet Yargıcı 129.90 TL
Makroyapı iki koltuk ve sehpa 3.200 TL
MÜHİM OLAN İÇ GÜZELLİK
MAKROYAPI
İç Mimari Tasarım ve Uygulama Hem fonksiyonel hem de estetik değeri yüksek çözümler ile yaşam alanlarınıza benzersiz bir dokunuş... MAKROYAPI sizi gerçek tasarım aşkına şahit olmaya davet ediyor...
Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com
Fabrika: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr
MEVSIME BAGLI DEPRESYONA
geçit vermeyin!
G
üneşli, eğlenceli geçen ilkbahar ve yaz aylarının
ardından gelen karanlık
sonbahar günleri birçok insanın bunalıma girmesine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar mevsimlerin insan psikolojisi üzerinde ciddi bir etkisi olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla güneşli günlerin ardından gelen sonbahar nedeniyle kendimizi kötü hissetme ihtimalimiz yüksek. Sonbahar ve kış aylarında görülen depresyon durumlarının Ama bu durumun önüne
içeren şarkıları dinlemekten
sebebi olarak azalan güneş
geçmek tamamen bizim
kaçınmalıyız.
ışığı gösterilmektedir. İnsanların
elimizde. Böyle havalarda bizi
Aslında her zaman dikkat
bundan olumsuz etkilendikleri
mutlu edecek şeylere daha çok
etmemiz gereken uyku
bilimsel bir gerçektir. Güneş
yönelmemiz gerekiyor. Sabah
düzenimiz bu dönemlerde
ışığı, serotonin hormonunun
yürüyüşleri, iyi bir kahvaltı ve
önemini daha da arttırıyor.
öncülü olan melatonin hormonu duşun ardından güne daha
Karanlık ve sessiz ortamda
az salgılandığı için, ortaya
yeterli miktarda alınan gece
pozitif başlamak mümkün.
uykusu günü enerjik, pozitif
çıkan serotonin eksikliğinin depresyona yol açabildiği
Günün geri kalan zamanlarında
ve daha zinde geçirmemize
bilinmektedir.
ise özellikle olumsuz kelimeler
yardımcı oluyor.
Anti-depresan ilaç kullanımı günümüzde oldukça yükseldi. Bir doktor tavsiyesi olmadan bu ilaçların kullanılmaması gerekiyor. İlaç tedavisi için doktora başvurmadan önce sizi mutlu eden insanlarla daha fazla vakit geçirerek mutlu olmayı denemekte fayda var. Hobilerinize daha çok zaman ayırabilir, eğlenceli programlar izleyip, arkadaşlarınızla veya ailenizle eğlenceli aktivitelere katılabilirsiniz. Bu havalarda akşam yapılan yemekli ev toplantıları ve yemek sonrasında oynanan eğlenceli oyunlar moralimizi yükseltmek için çok iyi bir seçenek olabilir. Mevsimlerin değişimi doğal bir akıştır. Bu değişimi yargılamak yerine izlemek ve detaylarını görmek insanın daha olumlu bir ruh hali içinde kalmasını sağlar.
SANAT SEHRIN MERKEZINDE SIRADISI BIR KAÇIS MEKANI
E
stonian Academy of Arts Mimarlık ve Şehir Planlama öğrencileri, 15 tasarım arasından seçilerek Estonya‘nın başkenti Talinn’de bir meydana inşa edilen barınağı tasarladılar. Kentlilerin gündelik hayatlarında yaşadıkları sorunlardan zihinlerini arındırıp, kendileriyle baş başa kalabilecekleri bu barınağın ismi READER. Dışarıdan bakıldığında bir küp şeklinde görünen bu tasarım, içine girildiğinde dalgalı formu ile amacına uygun bir kaçış mekanı olarak tasarlanmış.
LAURENT CHEHERE’DEN BÜYÜLEYICI ESERLER
F
otoğrafçı Laurent Chehere fotoğrafları manipüle ederek oluşturduğu büyüleyici imajlarla gökyüzünde yüzen evlerden oluşan bir dünya yaratıyor. Flying House adını taşıyan gerçeküstü seride Nuh’un gemisine gönderme yapan bir eve, cansız mankenlerle dolu bir başkasına ve patlama sonrası göğe yükselen bir konuta rastlamak mümkün. Seride yer alan her çalışma adını Peeping Tom gibi klasik filmlerden alıyor.
44
Kasım - 2015
www.mavisehirdergisi.com
SIHIRLI DÜNYA
Ç
ocuklar arasında yapılan bir araştırmaya göre, sihir nedir diye sorulduğunda, çocukların büyük bir bölümü, sihri onlara mutluluk verecek, bilinmeyen bir dünya olarak tarif etmişler.
TUVALET KAGIDI RULOLARINDAN HAYRAN BIRAKAN KOLAJLAR
Bu tanımdan yola çıkarak çocukların bilmedikleri onları mutlu edecek sihirli bir dünyayı anlatmaya karar veren gösteri, çocuklarımıza çoksesli müziği tanıtarak, evrensel müziği, operayı ve baleyi sevdirebilmeyi amaçlıyor.
P
KUS APARTMANI
aris’te yaşayan sanatçı Anastassia Elias, kağıttan yaptığı 3 boyutlu kolajlarla herkesi büyülüyor.
T
asarım stüdyosu Nendo kuşlar için bir apartman tasarladı. Komoro’da (Nagano, Japonya) bulunan Momofoku Ando Centre‘da yer alan bu yapının bir tarafı tek bir kişiye hizmet verebilecek bir açıklığa sahipken, diğer yüzü ise kuşlar için 78 farklı giriş barındırıyor.
Tuvalet kağıdı rulolarını, kartonlardan kestiği figürlerle birleştirerek harikalar yaratan Elias, çalışmalarını ışık oyunları ile destekliyor.
IZMIRLI RESSAM BETÜL GÜNEY
S
anat tarihinde yer almış ünlü ressamların resimlerini başkalaştırıp, içerisinde kullanılan figürleri kullanarak kendince yeniden uyarlayan İzmirli ressam Betül Güney’in sergisi, Kedi Kültür Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Eserlerinde daha çok canlı renkleri kullanmayı tercih eden sanatçı, teknik olarak yağlıboya ve akrilik kullanıyor.
FOTOGRAF SANATINA FARKLI YORUM
ODADA ASILI BIR BULUT
B
ir sis makinesi kullanarak farklı ışıklarda fotoğraflar çeken Hollandalı sanatçı Berndnaut Smilde, fotoğrafçılık ve performans sanatını birleştirdiği enstalasyonuyla, dumanı mimari bir eleman olarak kullanarak heykeller yapıyor. Kasım - 2015
45
Ayşe ŞİŞİK ayse@kavramsigorta.com.tr
KASKODA ASİSTANS HİZMET K
asko poliçesi satın aldığımızda temel olarak çarpma, çarpışma, çarpılma, yanma, çalınma risklerine karşı güvence almış oluyoruz. Bunlara ek olarak da deprem, sel, su baskını, terör, kötü niyetli hareketler gibi ek teminatlar da yine isteğimize bağlı olarak poliçeye ekletebileceğimiz teminatlardır.
göre de farklı şekilde devreye girer. Sigorta şirketleri bazı asistans hizmetleri poliçelere ücretsiz olarak eklediği gibi, bazı hizmetleri de ek prim karşılığında isteğe bağlı olarak poliçeye dahil edebiliyorlar. En yoğun olarak kullanılan asistans hizmetleri,
•Aracın çekilmesi: Arıza veya kaza Her ne kadar ek teminat olarak geçse sonucunda aracın bulunduğu yerden en yakın anlaşmalı/yetkili servise de, sigorta şirketlerinin ürünlerini çekilmesi sağlanır. genelde paket poliçeler şeklinde satmalarından dolayı bu teminatlar •Kiralık araç hizmeti: Kaza sonucu otomatik olarak poliçelerde serviste araç onarımının belli bir verilmektedir. Tabii şirketten zamanı aşacağının tespit edildiği şirkete değişen ön şart, muafiyet durumlarda sigorta şirketi tarafından gibi farklılık yaratan noktalar söz belirlenen limitler ile sağlanır. konusudur ve poliçe satın alırken bunlara mutlaka dikkat etmeliyiz. •Konaklama hizmeti: Zorunlu Kasko poliçelerinin teminatlarının hallerde sigorta şirketinin poliçede dışında bir de asistans hizmetleri belirtmiş olduğu limitler ve vardır ki, ana teminatlar kadar hayat şartlar doğrultusunda sigortalının kurtarıcı özelliktedir. konaklama masraflarının ödendiği hizmettir. Asistans merkezleri, sigortalıların ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap •Ambulans hizmeti: Trafik kazası verebilmek, araç sahiplerinin sonrasında sigortalının yaralanması karşılaşmış olduğu sorunlar ve söz konusu ise en yakın tıbbi merkeze zorluklar karşısında kolay çözüm ulaştırılması sağlanır. sunmak odaklı kurulmuş bir sistemdir. Poliçelerin ayrılmaz parçası haline gelen bu hizmetler, sigorta Asistans hizmetleri, sigorta şirketlerinin farklılaştığı önemli şirketlerine ve ürünlerin özelliklerine konulardan biridir. Müşteri göre farklılıklar göstermektedir. memnuniyetinin artmasında Bu hizmet ayrıca, aracın kazalı mı, etkisi vardır. Sigortalıların zor arızalı mı, kazalı ise hasar kısmi zamanlarından sağlanan destek hasar mı, tam hasar mı olmasına 46
Kasım - 2015
ile sektörün gelişmesini sağlayan, sigortalılar ile sigortacılar arasındaki güven ilişkisini sağlamlaştıran unsurlardır. Bunlarla birlikte sigorta şirketleri sigortalı memnuniyetini arttırmak için bazı ek teminatları da poliçelere ekleyebilmektedirler. Bunların en önemlileri de şunlardır: •Mini onarım hizmeti: Araçların kaporta, iç döşeme, cam ve plastik alanlarında oluşan küçük çaplı hasarları, belirlenen limit ve şartlar altında onarımını sağlar. •Anahtar kaybı teminatı: Araba anahtarlarının zorlama, gasp ve hırsızlık durumlarından biri ile çalınması veya çalınmaya teşebbüs durumlarında kasko poliçesinin verdiği bir teminattır. •Hasarsızlık koruma teminatı: Belli bir hasarsızlık indirimine hak kazanılması durumlarında verilebilmekte ve sigortalının hakkını hasar durumuna göre korumaktadır. Poliçemizi satın alırken, tüm şartlarını okumamız, kafamıza takılan her detayı acentemize sorup açığa kavuşturmamız gerekmektedir. İhtiyaç duyduğumuz anda, poliçemiz bize cevap vermezse, o noktadan sonra geriye dönüş olmayacaktır. Sigortalı ama sigortaya ihtiyaç duymayacağınız günler dilerim..
SAÇ KESİMİ VE BAKIMI ÇOK ÖNEMLİDİR… Bu kış soğuk ve keskin geçecek diyorlar. Kışın soğuğu ve rüzgarı aynen cildiniz gibi saçlarınıza da zarar verir. Kışın etkilerinden korunmak için saç bakımı yaptırmanız ve hatta saçlarınızı size gidecek bir model kesimiyle biçimlendirmeniz gerekir. Saçlarınızın yeniden sağlıklı, ışıl ışıl olması ve size gidecek saç modeli için tabii ki; Kuaför Hüseyin Erken’e danışılmalı. Kuaför Hüseyin Erken ve ekibi her zaman olduğu gibi, kaliteli ürünlerle saçlarınıza uygulayacakları bakımla yeniden sizleri ışıl ışıl sağlıklı saçlara kavuşturacaklardır. Hüseyin Erken, salonunda kullandıkları Schwarzkopf profesyonel ürünleriyle saçlarınıza yeniden sağlık ve ışık katacak. Saçlarınız için her zaman dediğimiz gibi doğru adres; Kuaför Hüseyin Erken. Çünkü burada her zaman güler yüzle karşılanır ve evinizdeymiş gibi rahat hissedersiniz. Kuaför Hüseyin Erken’e “Bu yıl saçlarda moda ne” diye sorduğumuzda aldığımız yanıt şöyleydi. “Bu yıl özellikle saçlarında fazla beyazı olanların yılı diyebiliriz. Mavi gri tonlar revaçta. Kahvelerde kızıl dokunuşlar ve daha doğala yakın renk tonları tercih edilecek.” Saç modellerinde trendi yakından takip eden Hüseyin Erken “Bütün kadınlar güzeldir, yeter ki kendisine bakmasını bilmeli, biz de güzelliklerine katkıda bulunuyorsak ne mutlu bize” diyerek sözlerini sürdürdü. Bu arada Mavişehir’de oturanlara da müjdeyi veriyor Hüseyin Erken “Öyle çok istek aldık ki; sonunda Mavişehir’e bir şube açmaya karar verdik, şubemiz Kasım sonu aşağıdaki adreste hizmete girmiş olacak. Amacımız hizmette kusur etmemek ve mutluluk dağıtmak” diyerek sözlerini noktaladı. Saçlarınızı Kuaför Hüseyin Erken’e gönül rahatlığı ile teslim edebilirsiniz.
Adres: 6351 Sokak No: 40/B Atakent- Bostanlı-İZMİR Tel: 0232 336 14 74 Şube: Emlak Konut Mavişehir Evleri A Bölgesi D1 Blok No:7/4C Mavişehir Tel: 0531 259
11 09
SİTE İÇİNDE VİLLA - 256 m2 / 3+1
Doğa harikası evinizin keyfini çıkarın 485 m2 bahçe •jakuzi •high gloss mutfak •özel kaplamalı iç kapılar •1. sınıf seramik •akıllı ev sistemi •elektrikli panjur •klima •şömine •bodrum •kış bahçesi •dış cephe mantolama ve ithal ahşap siding
850.000 TL - Güzelbahçe - İzmir / İletişim için: 0(543) 330 0 600
YENİLENMİŞ SIFIR DAİRE - 140m2 / 3+1
Cadde üzeri •Merkezi •Geniş otopark •Isı ve ses yalıtımı •Ankastre mutfak •1 banyo •2 tuvalet •Kiler •Özel çelik kapı •Asansör •Çift cam •Doğalgaz kombi...
310.000 TL - Yeni Girne - İzmir / İletişim için: 0(543) 330 0 600
FOLKART TOWERS - 162 m2 19. Kat Balkonlu
İzmir’in en prestijli yaşam merkezinde 19. kat körfez manzaralı •kapalı otopark •güvenlik •balkon •spor merkezi •lüks restoranlar ve kafeler. İç dekorasyonu tamamlanmıştır.
Ön görüşme ile fiyat bildirilecektir - Folkart Towers / İletişim için: 0(543) 330 0 600
SATILIK - 152 m2 / 3+1
Körfez ve İzmir manzaralı •akıllı daire sistemi •yerden ısıtma •ankastre mutfak •katlı otopark •fitness merkezi •bireysel kombi (Bosch) •Tüm daireler standarttır
325.000 TL - Bayraklı - Onur Mh. - İzmir / İletişim için: 0(543) 330 0 600 48
Kasım - 2015
Hayallerinize hizmet ediyoruz. JETS ESTATE İLE Satılık ve Kiralık Gayrimenkulleriniz onu hayal edenlere ulaşsın. 0(232) 330 0 500 0(543) 330 0 600
www.jets.estate • 0(232) 330 0 500
AKLINIZDA BULUNSUN
Tanıtımınız için rezervasyon Tel. 0 (549) 323 30 31
KABİN EKİBİ REKLAM ve TASARIM AJANSI
Reklamın bir harcama değil, bir yatırım olduğunun bilincinde, ucuz işçiliğin önemsenmediğinin farkında olan kişilerle tanışmaktan mutluluk duyacağız. Birçok ulusal markanın ajansı olan Kabin Ekibi, sıradışı tasarım ve fikirlerle kaliteli ve güvenilir hizmet vermeye devam ediyor. 0(549) 501 8832 0(232) 330 0 500 www.kabinekibi.com.tr
SOFT COTTON
Kaliteli ve ipeksi dokunuşuyla Soft Cotton bornoz ve havlularından zevkinize uygun model ve rengi seçmek için www.softcotton.com.tr adresini ziyaret etmeniz yeterli olacaktır.
ALAÇATI TATLICISI İMREN’in YENİ GÖZ BEBEĞİ
BOOMWOOD İLE DOĞAL AKUSTİĞİ YAKALAYIN
Tamamen masiften üretilen ve herhangi bir enerji harcamayan Boomwood hoparlörlere sadece telefonunuzu yerleştirmeniz yeterli. Dkm Orman Ürünleri’nin patentli ürünü Boomwood dışında; yine ahşaptan üretilen şarj dockları ve telefon kılıflarını bulabilirsiniz. Tüm ürünlere istediğiniz tasarımı yaptırmanız da mümkün. Instagram üzerinden sipariş için; instagram.com/boom.wood
BOSTANLI LPG
Hizmet alanımız Mavişehir, Şemikler, Bostanlı, Demirköprü ve Aksoy’dur. Ramazan Feyzullahoğlu ve ortağı.
Ahmet Pendikli (1796 sokak) No:11/A Bostanlı Tel: 0232 362 86 86 50
Kasım - 2015
Alaçatı’nın en eski tatlıcısı İmren’in Reçel, Kurabiye ve Türk Kahvesi ürünleri artık Sakızlım markasıyla huzurlarınızda... Seçkin marketler ve şarküterilerde bulabileceğiniz Sakızlım ürünleri, Alaçatı’nın en sevilen tatlıcısı İmren’in eserleri. Hasan Kaşif Ölmezer ve Kayhan Ölmezer kardeşler; dedelerinden kalma tatlıcılık mesleğini çocukları ve tüm ailesiyle birlikte yeni bir boyuta taşıyarak birbirinden lezzetli ve doğal ürünleri evlerimize taşıyorlar. Yakında internet sitelerinden de Türkiye’nin her yanına ürün gönderecek olan İmren Tatlıcısı yeni markasının heyecanını yaşıyor. Logo ve Ambalaj tasarımları Kabin Ekibi Tasarım Ajansı tarafından yapılan ürünlerin detaylı bilgisi için www.alacatiimren.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
İzmir’in kalbi
KABİN EKİBİ
EGE PARK’ta atıyor
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 30 60
Full Light Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Tel: 0 232 365 72 22
Aymer Eğitim ve Danışmanlık Merkezi Tel: 0 232 369 67 68
FreeBees Renklerle Gelişim ve Aktivite Atölyesi www.freebees.com.tr
Kuaför Hüseyin Erken 6351 Sokak No: 40/B AtakentBostanlı Tel: 0232 336 14 74
BUSE SU - Karşıyaka Bölge Bayii Tel: 337 37 71 - 337 16 86
Grano Pizzeria Tel: 0232 330 72 62 www.granopizzeria.com
MakroYapı Tel +90 232 329 80 29 329 90 29
Wood&Iron Tel: 0534 494 88 53 0507 548 58 10
Ege Park AVM Tel: 0(232) 324 44 34
Happy Pan 2013 Sk. No:18B Bostanlı
Maşşa Kuaför Tel: 0232 330 50 54
35 Emlak 6440/4 Sokak No:19/B Atakent Tel: 0232 330 73 35
ŞEHİR REHBERİ Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi MedicalPark İzmir Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiyo Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Karşıyaka Tıp Merkezi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi Kent Hastanesi Özel Altınordu Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Ege Sağlık Hastanesi Egeria Çocuk Sağlığı Özel Atakent Polikliniği Özel Bostanlı Sağlık Polikliniği Özel Yalı Polikliniği Özel Nergiz Sağlık Polikliniği Özel Çiğli Polikliniği
VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği
YARDIM
Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem
DİŞ POLİKLİNİKLERİ Asude Polat
381 77 88
RESTORAN VE CAFELER 15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135
HASTANELER VE POLİKLİNİKLER
Çocuk Hastanesi Ege Üniversitesi Kızılay SSK Tepecik
Mavi Bahçe AVM www.mavibahce.com.tr MaviPark www.mavipark.com.tr Stodio 35 Workout 6523 Sokak Park Yaşam Ofisleri 32/B Giriş Kat:3 Daire:317
EVLERE SERVİS
LÜZUMLU TELEFONLAR
KAN MERKEZLERİ
Kadınım Sağlıklıyım 0532 798 00 41
241 10 00 382 06 07 330 64 50 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 369 00 83 323 45 45 461 93 33 336 11 95 483 14 14 343 13 43 412 22 22 463 64 65 441 01 21 386 70 70 483 56 87 433 0084 464 24 00 462 27 27 463 77 00 489 35 35 336 11 95 433 06 08 388 28 61 421 47 89 433 38 74 368 96 66 337 02 08 336 44 89 330 55 16 441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36
0539 235 25 87
Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Kervan Kebap Pide - Karşıyaka Mc Donald’s
483 00 79 347 09 00 369 81 86
MARKET ve ŞARKÜTERİ Albayrak Market - Mavişehir Ömerağa
324 04 03 0(507) 185 11 56 368 11 24
Tire Market Şarküteri
290 06 22
SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Dance Castle Gençlik ve Spor Derneği 369 02 65 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 337 35 34 433 38 58 İzmir Dağcılık Kulübü Ege Açık Deniz Yat Kulubü 484 64 65 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25
ÜNİVERSİTELER
Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Gediz Üniversitesi Özel İzmir Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi Özel Şifa Üniversitesi
TİYATROLAR
311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 355 00 00 246 49 49 411 54 07 308 00 00
Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Mavi Tiyatro Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Tansaş Çocuk Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu
369 64 87 368 22 39 445 00 71 483 50 35 343 04 33 381 64 06 484 44 70 484 48 28 463 15 15 362 61 61
Gelecek Dershaneleri Fen Dershanesi Körfez Dershanesi Sınav Dergisi Dershanesi Uğur Dershanesi Bostanlı Sürücü kursu Karşıyaka Sürücü Kursu Yalı Sürücü Kursu Sinem Sürücü Kursu Profesyonel Diyalog Dil Okulu Yeni Adım Yabancı Dil Kursu Deniz İngilizce Kursu
369 11 55 368 77 73 369 88 99 446 37 37 381 23 92 362 97 45 63 72 83 372 17 63 367 00 12 368 93 01 330 55 66 330 73 66
EĞİTİM KURUMLARI
Haftanın her günü servis
RESTORAN VE CAFELER Red Dragon Servet’in Yeri Dante Cafe & Bar Kordon Boyu Balık Pişiricisi Club En Velo La Sera Pepe Rosso Deniz Restaurant Karşıyaka Deniz Restaurant Mavişehir Kervan Döner Kebap Pide Salonu MyMaya Mc Donald’s Borga Çiğ Börek
483 00 79 362 51 51 323 03 17 464 80 90 463 28 69 464 25 95 464 48 93 364 44 64 324 10 20 323 21 22 324 59 70 369 81 86 330 24 12
PASTA VE UNLU MAMÜLLER Pastafoni Pasta Rüzgarı Lolipop Düşler Roka Mutfak Atölyesi
TAKSİ DURAKLARI
330 47 17 364 65 60 0531 335 67 60 336 78 90
Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umur Mavişehir Taksi
350 10 77 362 28 28 362 80 00 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 08 82
Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm
362 41 53 336 31 39 330 52 01 362 19 92 362 02 52
Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Postacılar Kültür Merkezi Puntart Bülent Ecevit Kültür Merkezi İsmail Cem Kültür Merkezi Aydans Sanat Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi Alman Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi
369 27 90 368 22 39 363 30 37 369 45 58 361 06 23 361 60 19 364 21 90 483 85 20 446 06 64 489 56 87 482 12 70 421 52 42 463 69 79 366 44 59
OTOBÜS ŞİRKETLERİ
KÜLTÜR MERKEZLERİ
MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ
1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi
Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya
52 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.
324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70
Zor beğenenlerin tercihi
Ücretsiz kargo ve koşulsuz iade imkanları ile www.softcotton.com.tr Soft Cotton bir Gökhan Tekstil markasıdır.
Kabin Ekibi
*Destan Havlu