Ekim - Kasım 2020 Yıl.8 Sayı.75 35.00 Genel kültür,
Bir başarı hikayesi
CAN KORKMAZ
2
Ekim - KasÄąm - 2020
Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)
Duygu Attila
Genel Yayın Yönetmeni
Aras Attila
aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve İletişim kurumsal@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Duygu Attila
Hukuk Danışmanı
Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi
0(549) 501 8832 Yapım ve Tasarım
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu İstanbul Temsilcisi
Süheyl Atay RUNLTD Yayın Türü
Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR
ÖNSÖZ
Cumhuriyet Bayramımızdan daha büyük bir bayramımız yok... 100. yılına 3 yıl kalan, 100. yılından sonra da yaşatacağımız Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalacaktır. Cumhuriyetimiz diyorum çünkü, tüm cumhuriyetler birbirinden farklı yapıdadırlar... Türkiye Cumhuriyeti egemenliği kutsaldan alıp bireye vermiş, Türk kadınını hak ettiği değere ulaştırmış, vatandaş ve millet yaratmış, laik dünya görüşünü benimsemiş, halkı ön planda tutan bir yapıdadır. İçinde vatan ve Atatürk sevgisi olan herkesin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun... Vatan topraklarını işgalden kurtarmaya devam eden kardeş vatanımız Azerbaycan’ın da yanındayız, tüm kalbimizle zaferle sonuçlanmış, güzel günler yaşamalarını diliyoruz.. Kapağımızda ünlü isimlerin yanı sıra; başarılı iş insanlarına, işletmecilere ve sanatçılara da sık sık yer veriyoruz. Bu sayımızda Karaf Meyhane’nin sahiplerinden Can Korkmaz başarı hikayesini Mavişehir Dergisi okurlarına aktardı... Yine dolu dolu ve güzel bir sayı sizleri bekliyor. Saygılarımla,
Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com Baskı:
aras@kabinekibi.com.tr
Basım ve Yayın Tarihi
Ekim 2018 Yıl.6 Sayı.56
Genel kültür,
10.00
MAKYAJ Sonbahar tadınd a natural gelin makyajı
EN GÜZEL BALAYI ŞEHİRLERİ VE KENDİLERİ NE ÖZEL LEZZETLER İ
“
Kaliteli olmaya çalışan bir adamım
“
Katkıda Bulunanlar Uğur Oral Özgür Şişik Melike Baykara Birinci Tolga Aybakan İsmail Barış Özpazarcık
GÖKHAN TÜRKMEN İsmail Gökge
z’in özel röporta
jı
Hülya Çetin ok MAKROYAPI’y ı anlattı
facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
İZMİR’DE EVLERE ÜCRETSİZ DAĞITILAN TEK DERGİ MAVİŞEHİR DERGİSİ
w. i w w .c o m er g uu i e - D a s i s n i z ın d i z . r gi a t in D e f o r m b il ir s a uy ok
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.
Gayrimenkul sektörü Güven gerektirir
TURYAP Mavişehir Caher Dudayev Bul. No: 115/2 Mavişehir (Yayla Kasabı üstü)
Yasin Gıyasi KALE
Ekibimizi tanımanız ve
GAYRİMENKULÜNÜZÜ DEĞERİNDE SATMANIZ İÇİN sizi ofisimize bekliyoruz. Geniş gayrimenkul portföyümüzü TURYAP Mavişehir çatısında yönetecek profesyonellerle birlikte ekibimizi genişletmek istiyoruz. Profesyonel ekibimize katılmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
0(232) 362 80 90 Instagram: @turyapmavisehir
www.turyap.com.tr/mavisehir
BOSTANLI’NIN MUTFAĞI EN LEZZETLİ VE
EN SEVİLEN MEKANI
KARAF MEYHANE 2019 Ağustos ayında hizmete başlayan ve açıldığı günden itibaren Bostanlı’nın en gözde mekanlarından biri haline gelen Karaf Meyhane’nin sahipleri, Can Korkmaz ve Celal Özden büyük bir aşkla yürüttükleri işlerini, Mavişehir Dergisi okurları için anlattı.
Can bey, sizi biraz tanıyabilir miyiz? Doğma büyüme Karşıyakalıyım. Ana sınıfından lise son sınıfa kadar Çakabey’de okudum. Daha sonra Ege Üniversitesi’nde İktisat bölümünden mezun oldum. Eğitim hayatım sonrasında inşaat işleriyle ilgilendim ve hep hayalini kurduğum gıda sektörüne Karaf ile geçiş yaptım. Bizim yaklaşık on yıldır böyle bir hayalimiz vardı. Bundan iki sene önce, bu hayalimizi gerçekleştirmek için ilk adımı attık. Ve şu anda işimizi çok keyif alarak yürütüyoruz. Karaf Meyhane’yi müşterilerimiz de çok sevdi, biz de bu sevgiye karşılık olarak işimizi geliştirmek için her gün 4
daha çok çalışıyoruz. Ben iki senedir bu işi yapıyorum ama on yıldır bu iş için hazırlanıyorum diyebilirim. Müşterinin ne isteyeceğini, bir işletme sahibinin nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini on yıldır gözlemliyorum. Ben ayrıca iyi de bir müşteriyimdir. Gezmeyi, yeni mekanlar ve yeni lezzetler denemeyi de çok severim. İyi bir gözlemci olduğum için Karaf’a gelen müşterinin de ne isteyeceğini tahmin edebiliyorum. Misafirlerimizin ruh halini gözlemler ve nasıl hizmet almaktan memnun kalacağını tespit ederek, ona göre davranılmasını sağlarız. Bu sayede memnuniyet Ekim - Kasım - 2020
oranını yükseltmiş oluyoruz. Her müşterimiz bizim için çok özel. Celal bey, sizi biraz tanıyabilir miyiz? Ankara doğumluyum ama tüm eğitim hayatım İzmir’de geçti. Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunuyum. Halen yürütmekte olduğum mesleğimin yanında, hep hayalini kurduğum gıda sektörüne Karaf Meyhane ile adım attım. Peki bu gözlemlediğiniz detaylara istinaden Karaf Meyhane’de en iyi uyguladığınız hizmet nedir? En iyi uyguladığımız şudur dersek, diğerine haksızlık etmiş oluruz. Çok
www.mavisehirdergisi.com
hızlı servis veriyoruz bu konuda en iyiyiz dersek, mutfağımıza haksızlık yapmış oluruz. Çünkü iyi bir mutfak, iyi bir servisle birleştiği zaman güzel olur. Bizim bu işte ön plana koyduğumuz üç ana başlığımız var; iyi mutfak, iyi servis, kabul edilebilir fiyat. Bu üç kriterimizden herhangi birinde aksaklık olursa, yükseltmiş olduğumuz çıtayı düşürüyoruz demektir. Bütün bu detaylara çok önem veriyoruz ve müşterilerimiz gecenin sonunda bu üç kriterden rahatsız olmamaları gerektiğine inanıyoruz. Bizim işimiz valemiz, misafirimize aracını teslim ettiğinde biter. İşte o ana dek büyük bir özveriyle çalışırız Karaf Meyhane olarak. Mutfağınızdan ve ürün çeşitlerinden bahseder misiniz? Bizim ağırlıklı olarak mutfağımız et ürünlerinden oluşuyor ve et konusunda oldukça iddialıyız. Deniz ürünlerimiz de çok lezzetli elbette. Kalamar, karides, ahtapot, şevketi bostanlı levrek, çipura, barbun gibi
Celal Özden
Can Korkmaz
Ekim - Kasım- 2020
5
çeşitlerimizi de günlük olarak taze bir şekilde sunuyoruz misafirlerimize. Ama dediğim gibi bizim işimiz et. Meze çeşitlerimiz de çok zengin. Ayrıca ara sıcaklar konusunda da çok iyi olduğumuzun altını çizmek isterim. Sac tava, yaprak ciğer ve kokoreç en sevilen lezzetlerimiz arasında. Ön sipariş ile dört saat pişirme süresi olan kuzu kol da yapılmakta mutfağımızda. Bunun gibi özel istekleri önceden sipariş alabiliyoruz. Izgaralarımızdan çıtır kebap ve lokum en çok tercih edilenler arasında. Salatalarımız, mezelerimiz, ara sıcaklar ve ana yemekler konusunda gerçekten çok zengin ve başarılı bir mutfağımız var. Ve son derece iyi dönüşler alıyoruz. 6
Kaç kişilik bir ekibiniz var? Yirmi kişilik bir ekibimiz var. Mutfağımızda sadece ustalar çalışıyor mesela. Yamak, usta yardımcısı yok bizim mutfağımızda. Salatadan ana yemeğe her şey ustaların elinden çıkarak servis ediliyor. Her garsonumuzun bir komisi vardır. Servisteki başarıyı bu şekilde yakalarız. Misafirlerimizin yorulmaması adına valelerimiz her an kapıda hazır beklerler. Karaf Meyhane genellikle saat kaç gibi hizmete başlıyor ve kaçta kapanıyor? Saat 13:00 de servise hazır hale geliyoruz ama genellikle akşam 19:30 gibi müşterilerimiz gelmeye başlıyor. Kapanış saatimiz ise 02:00. Çalışma saatlerimiz içerisinde Ekim - Kasım - 2020
www.mavisehirdergisi.com
mutfağımızdan çıkan ürünlerin iyi olmasının yanında, servis yapan garsonlarımızın misafirlerimizle olan ilişkileri, onlara karşı sergiledikleri duruş da çok önemli. Örneğin bazı müşterimiz ciddiyetten ve resmiyetten hoşlanırken, bazı müşterilerimiz daha fazla diyalog ve eğlenceden hoşlanır. Müşterilerimizin bu isteklerine göre masalarla ilgilenen garsonlarımız da farklı özelliklere sahip. Salon ekibimize gerçekten çok güveniriz. Bizler de müşterilerimizi çok iyi gözlemler ve tekrar geldiklerinde, isteklerini ve hoşlandığı şeyleri tekrarlatmak Ekim - Kasım- 2020
durumunda bırakmayız. İşine aşık bir ekibiz. Örneğin, bir misafirimiz içeceğini soda ile birlikte içiyorsa bir sonraki seferde kendisi söylemeden aynı şekilde servis yaparız. Ya da bir müşterimizin birazdan hangi ürünü isteyeceğini rahatlıkla tahmin edebilir ve hızlı bir şekilde servise hazır ederiz. İşimize önem vererek çalıştığımız için müşterilerimiz de kendilerini burada çok rahat ve özel hissederler. Bu sebeple tekrar gelmek isterler. Bizim temel prensibimiz misafirlerimiz Karaf’tan çıkarken mutlu ayrılmaları. Çünkü onları evimize gelen misafirlerimiz gibi görüyoruz. 7
Peki olumsuz durumlarla hiç karşılaştınız mı? En iyi dostluklar kavga ile başlar derler. İlk etapta farklı sebeplerden mutsuzluğunu dile getirip, daha sonra müdavimimiz olan birçok müşterilerimiz var. Bizim en sevdiğimiz müşteri eleştiren müşteridir, çünkü bu sayede eksiklerimizi görüp düzeltme fırsatı yakalarız. Aldığımız olumlu eleştiriler bizlere misafirlerimizin mutlu ayrıldığını gösterir, bu durum bizlerin işini daha büyük aşkla yapmasının en büyük etkenidir. 8
Haftanın her günü hizmet veriyor musunuz? Gelmeden önce rezervasyon yaptırmak gerekiyor mu? Evet, haftanın her günü hizmet veriyoruz. Gelmeden önce misafirlerimizin mutlaka rezervasyon yaptırmalarını rica ediyoruz, çünkü biz genelde yoğun oluyoruz. Misafirlerimizi geri çevirmek, bizi son derece üzüyor. Karaf Meyhane’nin bu kadar tercih edilmesini neye bağlıyorsunuz? Öncelikle başta da bahsettiğimiz gibi işimize çok bağlıyız, çok çalışıyoruz ve müşteri memnuniyeti odaklıyız. Karaf Meyhane yöneticileri olarak Ekim - Kasım - 2020
bunu biz tek başımıza başarmadık, ya da sadece mutfağın lezzetiyle olmadı. Hep birlikte yaptık. Biz, ekibimiz, müşterilerimiz hepimiz bütünün parçalarıyız. Bundan üç sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Hedefleriniz neler? Bizim ilk hedefimiz, başarıyı yakaladıktan sonra istikrarı sağlamak. Biz önce İzmir’de herkes tarafından tanınan bilinen bir marka olmak istiyoruz. Biz başarımızı istikrarlı bir şekilde devam ettirmeyi hedefliyoruz. İşletmenizde görev dağılımı yapıyorsunuzdur. Karaf Meyhane’deki en büyük rolünüz nedir? Biz sahne arkasındayız. Müşterilerimizin gelmesiyle bizim işimiz azalır. Her gelen masaya hoş geldiniz der, kendimizi tanıtırız. Sonrasında sahneyi şeflerimize, garsonlarımıza kısaca ekibimize bırakırız. Bizim buradaki en önemli rolümüz iyi bir ekip oluşturmak. Ekip arkadaşlarımız izinli olduğu günlerde farklı restoranlara gider, sürekli yeni
www.mavisehirdergisi.com
tatlar denerler. Bu sayede kendimizi geliştirmeye yönelik adımlar atarız. İki haftada bir tüm personelimizin dahil olduğu bir toplantı yaparız. Eksiklerimiz varsa konuşuruz. Bu toplantılarda daha iyi olabilmek için kararlar alırız. Bizde servis çok önemlidir. Çünkü misafirlerimiz buraya hizmet almaya geliyorlar ve bizim de görevimiz bu hizmeti en iyi şekilde sunmak. Vale hizmetiniz var mı? Vale hizmetimiz var. Kendi personelimiz olan valelerimizin sebep olacağı olumsuz bir duruma karşı, tüm misafir araçlarımız kaskolu mesela. Bu bile hizmet ve güvene ne denli önem verdiğimizi gösteriyor. Karaf’ta sadece bir güne özel sunulan bir hizmetiniz var mı? Salı günleri çiğ köfte ikramı yapıyoruz misafirlerimize. Bu lezzet için Salı günleri gelen bir müşteri kitlemiz oluştu. Diğer ürünlerimizde olduğu gibi çiğ köftemiz de çok beğenilen lezzetlerimiz arasında yer alıyor. Doğum günü, şirket yemeği gibi kalabalık organizasyonlar için fix menünüz var mı? İçeriği dolu olan fix menülerimiz mevcut. İş yemeği, doğum günü gibi kalabalık organizasyonlarda genellikle fix menülerimiz tercih ediliyor.
Adres: Bostanlı Mahallesi, Cemal Gürsel Caddesi No:97/B, 35590 Karşıyaka/İzmir
Tel: 0535 714 33 77 Instagram: karafmeyhane Facebook: karafmeyhane
www.karafmeyhane.com Ekim - Kasım- 2020
9
Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehtap Ulusoy Al
YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞI (COVID-19) NEDİR?
V
irus ilk olarak Çin’in Wuhan bölgesinde, 2019 yılı Aralık ayının başında görülüp, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) tarafında resmi adı SARS-CoV-2 (Şiddetli Akut Solunum Sendromu-Koronavirus-2) olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü virüsün neden olduğu hastalığı tanımlamak için Covid-19 terimini kullanmaktadır. Covid-19, 30 Ocak 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir sağlık acil durumu, 11 Mart 2020 tarihinde ise pandemi, yani küresel salgın hastalık olarak ilan edilmiştir.
KORONAVİRÜS NASIL BULAŞIR? Koronavirüslerin doğal konağı yarasalardır ve gelişimleri yarasalarda şekillenir. Fakat insanlara nasıl geçtiği hala tam olarak belirlenememiştir. Virüsün insandan insana geçiş ise oldukça iyi tanımlanmıştır. Hasta veya taşıyıcı olan bireylerden öksürme, hapşırma ya da konuşma yoluyla ortaya saçılan damlacıklarla veya virüsün yerleştiği yüzeylere dokunulmasından sonra ellerin göz, ağız, burun bölgelerine teması ile bulaşmaktadır. Koronavirüsler genel olarak vücut dışı ortamda uzun süre varlığını sürdürme imkanı olmayan virüslerdir. Ancak bazı yüzeylerde birkaç saat canlı kalabilmektedirler.
YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞI (COVİD-19) KEDİ VE KÖPEKLERDEN İNSANA BULAŞIR MI? Yeni koronavirüsün evde bakımı sağlanan evcil hayvanlardan, insanlara geçtiğine dair bir bulguya rastlanmamıştır. Yine de hayvanlarla temas ettikten sonra, diğer olası enfeksiyon risklerine karşı ellerin su ve sabunla yıkanması önerilmektedir.
YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞININ (COVİD-19) YİYECEK YA DA İÇECEK YOLUYLA BULAŞIR MI? Şu ana kadar elde edilen verilere göre yiyecek ve içeceklerden bulaşma gözlemlenmemiştir. Ancak dışarıdan alınan yiyecek ve içeceklerin üzerlerinde veya ambalajlarında bulaş olabileceği riski göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle kullanılmadan önce bu ürünler mümkünse birkaç saat dışarıda bekletilmeli ve/veya temizlenmelidir. Yine burada en önemlisi yüzümüze dokunmamak ve ellerimizi yıkamaktır. KORONAVİRÜSE KARŞI EV TEMİZLİĞİ NASIL YAPILMALI? Koronavirüsüne karşı dokunulan yüzeyler her gün sabunlu veya deterjanlı su ile temizlenmeli, alkol bazlı ya da ev tipi seyreltilmiş çamaşır suyu içeren solüsyonlar ile dezenfekte edilmelidir. Bu yüzeyler arasında örnek
olarak cep telefonları, bilgisayarlar, masalar, kapı kolları, düğmeler, tezgahlar, kulplar, klavyeler, tuvaletler, musluklar ve lavabolar sayılabilir. Sirke korona virüse karşı etkisizdir. YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞINDAN (COVİD-19) KORUNMA YOLLARI NELERDİR? Hastalığı engellemenin en etkili yolu bu virüse maruz kalmaktan kaçınmaktır. Covid-19’u engellemek için alınacak önlemlerin başında maske takmak, sosyal mesafeyi korumak, elleri sık sık sabun ve su ile en az 20 saniye yıkamak gelir. Özellikle yüzeylere elle temas, burun silme, öksürme, aksırma sonrası el yıkama tekrarlanmalıdır. Eğer halihazırda sabun ve su yoksa, en az yüzde 60 alkol içeren bir el dezenfektanı kullanmak gerekir. Gözlere, buruna ve ağıza yıkanmamış ellerle dokunmaktan kaçınılmalıdır. Hastalık daha çok damlacık yoluyla bulaştığı için diğer insanlarla sosyal mesafeyi ideal olarak en az iki metre tutmak ve maske kullanımı önemlidir. Bunun yanı sıra kişi maske takmamışsa başkalarını korumak için öksürürken veya aksırırken ağız ve burnunu mendille veya dirsek içiyle örtmelidir. Bu mendil kullanıldıktan hemen sonra çöpe atılmalı ve eller hemen yıkanmalıdır.
YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞININ (COVİD-19)
BELİRTİLERİ NELERDİR? Semptom
Covid 19
İnfluenza
RSV
Ateş
Sık
Sık
Bazen
Öksürük
Sık
Bazen
Sık
Burun akıntısı
Nadiren
Bazen
Sık
Burun tıkanıklığı
Bazen
Bazen
Sık
Hapşırma
Nadiren
Nadiren
Bazen
İştah azalması
Sık
Sık
Sık
Hırıltı
Yok
Yok
Sık
Kas/vücut ağrısı
Bazen
Sık
Yok
Baş ağrısı
Bazen
Sık
Yok
Halsizlik/yorgunluk
Bazen
Sık
Nadiren
Boğaz ağrısı
Bazen
Sık
Yok
Kusma/ishal
Bazen
Nadiren (çocukta daha sık)
Yok
Virüsü aldıktan sonra 1-14 gün arası değişebilen sürede ortalama 4-6 günde semptomlar ortaya çıkar. Tabi burada semptom göstermeyen (asemptomatik) süper yayıcı bireyleri unutmamak gerekir. Covid-19’un kendisine ait spesifik bir bulgusu yoktur. Tabloda belirtildiği gibi diğer üst solunum yolu etkenleri ile birçok benzerlik gösterebilir YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞININ TANISI Covid-19 virüsünün kesin tanısında PCR testi kullanılmaktadır. PCR testi boğaz ve burundan sürüntü alınması yoluyla çalışılan bir test olup virüs ile karşılaştıktan 2 ila 14 gün sonrasında pozitif sonuç vermesi beklenir. Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Bayraklı şubemizde Avrupa standartları uygunluk belgesine sahip (IVD-CE),
“Bosphore Coronavirus” kitleri ile “Anatolia Geneworks” cihazında Covid-19 PCR testi çalışılmaktadır. İtalya Sağlık Bakanlığı ve Fransa Covid-19 Merkez Laboratuvarı tarafından valide edilen ve önerilen bu kit İzmir’de sadece Talatpaşa Tıp Laboratuvarı bünyesinde kullanılmaktadır. COVİD-19 ANTİKOR TESTLERİ SARS-CoV2 virüsüne karşı vücudun geliştirdiği bağışıklık cevabına bakılan testlerdir. Kan örneklerinden ELİSA ve ECLİA yöntemleri ile IgA, IgM, IgG tespit edilir. Bu testler Covid-19 ile daha önceki bir dönemde karşılaşılıp karşılaşılmadığını göstermektedir. Semptomların ortaya çıkmasından 3-4 hafta sonra antikor düzeyleri en yüksek seviyeye ulaşır ve kişinin virüse karşı bağışık olup olmadığı hakkında bilgi verir.
Kış aylarının yaklaşması ile birlikte mevsimsel grip gibi viral hastalıklar da görülmeye başlıyor. Bunların başında grip ve Respiratuvar Sinsityal Virüs hastalıkları gelmektedir. Bu hastalıkların Covid-19 enfeksiyonundan ayırt edilmesi, uygun tedavi, izolasyon ve toplum sağlığı açısından çok önemlidir. Bu hastalıkların ayrımı açısından kesin tanı burun ve boğazdan alınan sürüntü örneklerinde virüsün saptanması ile konur. Talatpaşa Tıp Laboratuvarları bünyesinde barındırdığı en gelişmiş tanı yöntemleri, son teknoloji cihazları ve alanında uzman personeli ile hizmet vermektedir.
Karşıyaka Şube:
Yalı Mah. 6523 Sk. No:32/B Kat:4 D:417 Park Yaşam Ofisleri Mavişehir
Tel: 0232 404 0 555 (Pbx) - Fax: 0232 404 0 557 Merkez: Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak - İZMİR
Tel: 0 232 422 68 75 (Pbx)
Şube: Mimar Sinan Mah. 1394 Sk. No:15 D:2 Alsancak - İZMİR Tel: 0 232 464 88 88 (Pbx)
Şube: Mansuroğlu Mah. 1593/1 Sok. No: 4 Kat: 1 D:7 Lider Centrio B-Blok Bayraklı - İZMİR Tel: 0232 464 8885
www.talatpasatip.com
FITCO GYM Personal Training
Sevcan Okumuş
Cenk Uyanık
KABLOSUZ 3D EMS SİSTEMİNİN MUHTEŞEM CİHAZI WAV_E İLE KABLOLARA BAĞLI KALMADAN İSTER PİLATES, İSTER KLASİK FİTNESS ÇALIŞIN Sevcan hocam, EMS antrenmanı nedir? EMS antrenmanı uzun yıllardır bilinmekte ve kullanılmakta olan bir yöntemdir. İşin uzmanlarının gözetiminde, kaslara düşük frekanslı elektriksel sinyaller gönderilerek kasların ayrı ayrı değil tümünün birden çalışması ilkesine dayanır. Spor ve egzersiz yaparken çalıştırılması zor olan kasları da çalıştırarak kaslarımızın gelişimine katkı sağlar. EMS antrenmanları sayesinde hiç ağırlık kaldırmadan, eklemlere ekstra yük bindirmeden kısa sürede yoğun bir çalışma elde edilebilir. Aslına bakarsanız, bu uygulanan yöntem, fizik tedavide uygulanan yöntemin teknolojik olarak geliştirilmiş ve kapsamlı hale getirilmiş halidir. EMS (Electro Muscle Stimulation Elektriksel kas uyarımı) antrenmanları özel bir giysi giyilerek, uzmanların gözetiminde ve kişiye özel hazırlanmış programa göre yapılır. Klasik egzersizler sırasında, beynimiz kaslarımızın harekete geçmesini sağlamak için ilgili kaslara elektrik sinyalleri gönderir; Bu elektriksel sinyaller, egzersiz sırasında kasılan kaslarımızın ve bunlara bağlı olarak az çalışan, erişilmesi güç olan
kaslarımızın harekete geçirilerek çalışmasını sağlar. Bu yöntemle kaslar az efor harcayıp daha yüksek bir performans ile çalışma yaparlar. EMS antrenmanları, normalde çok uzun antrenmanlar sonucunda (4 saatlik bir çalışma ile) elde edilebilecek performansı 20 ile 25 dakika arası bir seansta gerçekleştirebilir. Üstelik kablolara bağlı kalmadan özgürce hareket edebilirsiniz. Biraz da EMS Antrenmanın yararlarından bahseder misiniz? Vaktinizden tasarruf ederek, haftada bir kere (programınıza göre değişebilir) yapacağınız 20 dakikalık kısa antrenmanlarla sağlıklı, diri ve canlı bir vücut yapısına sahip olabilirsiniz. Yine, göbeğinizdeki yağlanmalardan, belinizdeki fazlalıklardan, istenmeyen selülitlerden size özel verilecek EMS antrenmanı ile kurtulabilirsiniz. Kalıcı sonuçlar görmek için bu antrenmanlara uzun süreli devam etmek yararlı olacaktır. Bir egzersiz faaliyeti olan EMS antrenmanları, zayıflama, çeşitli ağrıların giderilmesi, zihinsel ve bedensel stresin azaltılması ve daha pek çok konuda sporun etkisini ve rahatlığını verecektir.
Peki, Ems Antrenmanın herhangi bir zararı var mıdır? Bu alanda yapılan resmi çalışmalar, fiziksel olarak spor ve fitness yapabilecek seviyede sağlıklı kişilerde herhangi bir zararlı etkisinin olmadığını göstermiştir. Akım düşük frekanslı olduğu için sadece iskelet kaslarını harekete geçirir. Ancak EMS antrenmanı yapabilmeniz için uzman bir eğitmenin gözetiminde olmanız ve belirli sağlık şartlarını taşımanız gerekmektedir. Özellikle kalp pili kullanıcıları, hastalıktan ya da başka bir durumdan dolayı ağır kaldırma yasağı olanların yapması sakıncalı olan bir faaliyettir. Bu konulara dikkat edilmesi ve EMS antrenmanlarına engel olabilecek diğer durumlar için uzmanlara danışılması gereklidir.
Yalı Mahallesi Park Yaşam Ofisleri 32 / C Dükkanlar Mavişehir Instagram: @fitcogym.co @cenk.hoca
0532 760 80 73
FITCO GYM Personal Training
Bahaneleri kenara bırak HAZAL MERT YAŞAMA SAĞLIK KAT! 0530 024 19 19 Instagram: @hazalmertfit
UTKU YA
PVC - ALÜMİNYUM - KÜPEŞTE - PANJUR - CA PİLİSE SİNEKLİK VE AKSESUARI SATIŞ NO
Her zevke ve her mekâna uygun
CAM BALKON VE SİNEKLİK SİSTEMLERİ KATLANIR CAM BALKON SİSTEMİ, kullanım kolaylığı ve güvenliği sağlamak için bütün ayrıntılar düşünülerek tasarlanmıştır. Kanat tutucu seti, tüm kanatların ya da istenilen sayıda açılan kanadın güvenli bir şekilde sabitlenmesini sağlar. SÜRME CAM BALKON SİSTEMİ temperli cam kullanımı sayesinde her türlü mekânda güvenle kullanılabilir. Tutamak tasarımı ve taşıma kapasitesi sayesinde konforlu bir kullanıma sahiptir. Her iki yöne kolaylıkla açılıp kapatılabilen sürme cam balkon sistemi, özel kilit tasarımı sayesinde hem iç hem de dış mekândan kilitlenebilir.
UTKU YAPI
PVC - ALÜMİNYUM - KÜPEŞTE - PANJUR - CAM BALKON PİLİSE SİNEKLİK VE AKSESUARI SATIŞ NOKTASI
PATENTLİ
ÖZEL ÜRÜN
SÜRME SİNEKLİK SİSTEMİ balkon kapıları, balkon pencereleri ve bahçe kapıları üzerine uygulanmaktadır. Sürgülü sistemde çalışan tüm doğrama modellerinde, fransız balkonlarda ve hiebe-schibe doğramalarda kullanımı basit yer kaplamayan, dayanaıklı ve pratik kullanımıyla tavsiye edilen bir modelimizdir. Kayar Sürgülü Sineklik, kolay kullanımı ve estetik görünümünün yanı sıra istendiğinde yerinden çıkarıp temizleyebileceğiniz bir sistemdir. Özellikle dar alanlara yaratıcı çözümler getirmek için tasarlanmıştır. Tek ve çift hareketli doğramalarda aynı kasa profili iki yönlü olarak kullanılabilir.
SÜRME SİNEKLİK SİSTEMİ - İÇE AÇILIR SİNEKLİK KAPI SİNEKLİĞİ - PLİSE KAPI SİNEKLİK PLİSE PENCERE SİNEKLİK - SABİT SİNEKLİK
Adres: 490/1 Sokak No:26/A Bahçelievler Karabağlar / İzmir Tel: 0(232) 255 11 55 0(533) 780 83 35 info@utkualuminyum.com
www.utkualuminyum.com
YAKAMOZ BEAUTY PARK
OXI TERAPI cilt bakimi ile Y
cildiniz yeniden canlansın
akamoz Beauty Park olarak uzun yıllardır büyük bir titizlikle misafirlerimizin farklı alanlardaki sorunlarına uygun çözümler sunuyoruz. Lazer epilasyon, masaj, cilt bakımları, Scio Terapi, bölgesel zayıflama, detoks, bay/bayan kuaför gibi başlıca hizmetlerimiz ve çok daha fazlası ile sizleri merkezimize bekliyoruz.
Oxi Terapi; Cilt hücrelerimiz nefes almak ve yenilenmek için oksijene ihtiyaç duyar. Sigara içenlerde ve yaşlanan ciltlerde sağlıklı görünümünüzün kaybolmasının nedeni cildimizdeki oksijen seviyesinin azalmasıdır. Oksijen Terapi, cildin en alt tabakasına, oksijen basıncı ile saf oksijenin iğne kullanılmadan enjekte edilmesidir.
İğnesiz-basınçlı oksijen enjeksiyon işlemleri sırasında özellikle alın, göz çevresi ve dudak kenarlarında kas hareketlerine bağlı olarak meydana gelmiş çizgi ve kırışıklıklar onarılmaktadır. Aynı zamanda ürünlerin içeriklerinde yer alan ‘kollajen’ ve diğer aktif maddelerin etkisi ile cit sıkılaşmakta ve dolaşımı hızlandırılmaktadır.
OXİ TERAPİ CİLDE NELER SAĞLAR? Cildin alt katmanına uygulanan oksijen sayesinde metabolizma hızlanır. Bu sayede vücutta biriken toksinlerin daha kolay bir şekilde dışarı atılması mümkün olur. Dokuları canlandırır ve aktif bir cilt yapısı oluşturur. Ciltte destek dokusu olarak bilinen kolajen ve elastin seviyesinde önemli derecede artış sağlar. Bu uygulama sayesinde A, C ve E vitaminleri antioksidan etkisi gösterir. Cildin nem ihtiyacı önemli oranda karşılanır. Gözaltında meydana gelen torbaların giderilmesinde etkilidir.
Güneş kaynaklı izlerin açılmasını sağlarken sivilce izlerinin de yok olmasına yardımcı olur. Ciltte meydana gelen kırışıklıklarda önemli ölçüde azalma sağlar. Ayrıca cildin berrak, canlı ve pürüzsüz bir görüntü kazanmasına yardımcı olur. Ciltteki sarkma ve deformasyonları en aza indirger ve bu şekilde gergin bir görüntü elde edilmesine destek olur. Oksijen yağ yakıcı özelliği sayesinde selülit bakımları için etkili sonuçlar ortaya koyar. Yalnızca cilt bakımlarında değil, aynı zamanda vücut bakımları için de deforme ya da sarkmış görüntülerin azalmasını sağlar.
YAN ETKİLERİ NELERDİR? Oxi terapi uygulaması ile şu ana kadar gözle görülür bir yan etkinin ortaya çıkmadığını söylemek mümkündür. Bu nedenle cilt sorunları yaşayan herkes dilediği gibi uygulamaya katılarak istenen sonuçlar elde edebilir.
SEANS SAYISI VE SÜRESİ NEDİR? Bu uygulamada seans sayısı 5 ila 30 arasında değişiklik gösterir. Bunun yanında her seans ise yaklaşık olarak 30 dakika olarak yapılır. Seans aralıkları ile ihtiyaca göre belirlenir. Buna göre haftada 1 ya da 3 seans yapılması mümkündür.
BİOSHAPE NEDİR?
Kontrollü bir dalga boyu ile çalışan kızılötesi ışınlar ve başlatılan RF enerjisi, cilt ve yağ dokusunun mekanik manipülasyonu, hepsi tedavi edilen bölgede kesin ve belli bir alana odaklanır, böylece kollar bacaklar iç kısımlar ve dizler gibi vücudun ulaşılması ve şekillendirilmesi zor olan kısımlarına etki eder. Yüzünüze uygulandığında kolajen üretiminin artmasına yardımcı olur, sıkılaştırır, kırışıkların giderilmesine yardımcı olur, cildi temizler.
MAVİŞEHİR DERGİSİ OKURLARINA ÖZEL Arttırılmış hijyen önlemlerimizle hizmetinizdeyiz.
OXI TERAPİLİ CİLT BAKIMI 400 TL YERİNE
300 TL
KAMPANYA 30 KASIM 2020 TARİHİNE KADAR GEÇERLİDİR. BU KUPONUN FOTOĞRAFINI ÇEKİP, RANDEVU İLE GELMENİZ RİCA OLUNUR.
Adres: Sports International, 2040 Sk. No:3 Mavişehir (Sports International içi, üyelik zorunlu değildir.) Yakamoz Beauty Park
HİJYENİK İMALATHANESİ ve GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ ile İZMİR’İN EN İYİ PASTANELERİNDEN
ULUOĞLU 5 ŞUBESİ İLE HİZMETİNİZDE
A
takent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; yıllardır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor. Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın.
*Bostanlı *Atakent *Çiğli *Hatay *Aliağa
Gaziantep
tatlı anlar
ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN
15 yıldır kalitemizden ödün vermeden ŞUBELERİMİZ sizlerle birlikte olmanın gururuyla
Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Atakent - 0(232) 336 3527 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Hatay -ŞUBELERİMİZ 0(232) 243 5533 / Aliağa - 0(232) 616 34 35 Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27
CaherDudayev Dudayev Blv. Atakent Caher Bul.No:93/A No:93/A Atakent
Tel: 0(232) 0(232) 336 Tel: 33635352727
GIDALAR
Z
Havaların soğuması ile birlikte artış gösteren hastalıklara karşı korunmak için hepimiz bağışıklık sistemini güçlendirmenin yollarını arıyoruz. Soğuk algınlığı, bronşit, grip gibi üst solunum enfeksiyonlarının yaygınlaştığı sonbahar ve kış dönemlerinde vücudu dış etkenlerden korumak çok daha büyük bir önem taşıyor. Düzensiz beslenme, stres, yorgunluk, uykusuzluk, vitamin ve mineral eksikliği vücut direncinin azalmasına yol açabiliyor. Gribal enfeksiyonlara ve virüslere karşı daha dirençli olmamız için bağışıklık sistemimizi destekleyen gıdaları düzenli olarak tüketmemiz gerekiyor.
encefil ve zerdeçalın bağışıklık güçlendirici etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Yeşil çay ise tüketilmesi gerekenler listesinin başında geliyor. Çünkü yeşil çay hem bir antioksidan, hem iyi bir bağışıklık düzenleyicidir. Bitki kabuklarında çok güçlü polifenoller bulunduğu için limon, portakal, bergamot gibi bitkilerin kabuklarını kaynatıp tüketebilirsiniz.
20
Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerdeki A vitamini güçlü birer antioksidan. Bu besinlerin belirli ölçülerde tüketilmesi hastalıklardan korunmada önemli rol oynuyor. Sofralarınızda haftada iki kez balığa yer açın. Özellikle soğuk deniz balıkları yüksek miktarda antioksidan etki gösteren Omega 3
Ekim - Kasım - 2020
içerir. Yapılan birçok çalışma Omega 3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ortaya koymuştur. Eski medeniyetlerden beri bilinmektedir ki soğan ve sarımsak çok iyi birer gripsavardır. Doğrudan anti-viral etkili bileşikleri içermektedir. Çiğ veya pişmiş olarak kış aylarında günlük beslenmede tüketmelisiniz.
Taze ve lezzetli
U
zun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 5 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, muhteşem lezzetlerini sunmak için sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz.
6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060
www.atolyetat.com
Covid-19 virüsüne karşı aldığımız önlemler ile hijyenik bir ortamda siz değerli misafirlerimize hizmet vermeye devam ediyoruz.
LUGO EĞİTİM KURUMLARI KURUCUSU CANAN TİRYAKİGİL
OKULUMUZDA ARTTIRILMIŞ HİJYEN ÖNLEMLERİMİZLE, EĞLENEREK ÖĞRENİYORUZ
O
kullarımız Haziran 15 itibari ile açılmıştır. Corana virüs için tüm önlemler alınarak güvenli ortamda çocuklarımızın eğitim ve sosyalleşmeleri sağlanmaktadır. Corana gerçeği ile yaşam hepimizin kabul edip devam etmesi gereken bir oluşumdur. Okullarımızda belirli aralıklarla sterlizasyon yapılarak ortamın hijyeni sağlanmaktadır. Çocuklarımız okulun kapısında ateşleri ölçülerek teslim alınıp gün içinde belirli aralıklarla ateşleri ölçülerek takip edilmektedirler. Okulumuzun içinde mesafe kuralları, maske, hijyen uygulanarak gün
içinde kontrol sağlanmaktadır. Çocuklarımız belki de okullarda dışarıda olduğundan çok daha güvenli ve kontrol altında okul öncesi eğitimlerinden ve sosyalleşme haklarından feragat etmeden mutlu bir şekilde eğitimlerini sürdürmektedir. Okul öncesi eğitim ve bilgi akışının önemi artık tüm ebeveynler tarafından bilinmektedir. Çocuklarımızı güvenli ve mutlu oldukları okullarımıza bekliyoruz. LUGO EĞİTİM KURUMLARI KURUCUSU CANAN TİRYAKİGİL
E
tkileri belki de çok uzun yıllar devam edecek olan corona virüs salgını; tüm bireylerde olduğu gibi çocukların da hayatlarını etkiliyor. Çocuklar olayları anlamada ve tepki vermede ebeveynlerini model alır ve onların duygu ve davranışlarını taklit ederler. Burada ebeveynlerin kaygı ve davranış hallerini kontrol ederek çocukların fazladan yük alıp baş edemedikleri haller yaratmama sorumluluğunu taşımaları gerekir. Çocuğa gerekli önlemler alındığında güvende olduğu ve durumun kontrol edilebilir olduğu mesajı verilmelidir. Çocuklara corana virüsü anlayabilecekleri şekilde anlatmalısınız. Çocuğun içinde bulunduğu durum hakkında ne düşündüğü ve nasıl hissettiği
hakkında konuşmak önemlidir. Korku, kaygı ve endişe yaşıyorsa duyguları hakkında konuşmak, ifade edebilmesine olanak sağlamak gerekir. Bilgilendirme için corona virüs resmi çizilip görselleştirilebilir, bilmediği tanımlayamadığı şeyler çocuklar için daha ürkütücü olabilir şekli veya virüsün neye benzediği hakkında konuşulabilir. Görselleştirme için kukla veya oyuncaklar da kullanılabilir. Bu şekilde somutlaştırıldığında üzerinde konuşmak daha kolay ve eğlenceli olacaktır. Çağımızda hastalıkların varlığını kabul edip önlemleri alarak çocukların eğitim ve kendilerini gerçekleştirdikleri alanları onlara geri vermeliyiz. PSİKOLOG SERAP ŞENGÜN
Değerler eğitimi - Scamper çalışmaları Fen ve doğa etkinlikleri - Robotik kodlama Ritim ve orf - Tam zamanlı İngilizce Sınıflarımızda aynı anda iki öğretmen eşliğinde hem Türkçe hem İngilizce eğitim verilmektedir.
MAVİŞEHİR LUGOKIDS
KARŞIYAKA LUGOKIDS
8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mahallesi Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00 Gsm: 0534 015 70 64 mavisehir@lugokids.com
Bahriye Üçok Bulvarı Latife Hanım Sk. No: 33/1 Karşıyaka Tel: 0232 323 24 00 Gsm: 0552 220 07 94 karsiyaka@lugokids.com
Özgür Muharrem Şişik Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr
PERT DEMEK DERT DEMEK OLMASIN
P
ert kavramı genelde dert olarak değerlendirilmektedir sigortalılar tarafından. Aracım pert mi olacak mı, onarılacak mı? Pert olsa mı iyi, olmasa mı iyi? Pert olacaksa acaba aracımın değerini alabilecek miyim? Bu ve benzeri sorular ister istemez geliyor akıllara. Bu yazımda pert kararlarına ilişkin bazı bilgiler aktarmaya çalışacağım. Öncelikle sigorta şirketlerinin pert kararını nasıl verdiklerini biraz konuşalım. Pert Matematiği Kazaya karışan bir araç onarım için servise çekilir. Eksper gelir, servis danışmanı ile birlikte aracın durumunu inceler ve araçta yüksek bir onarım maliyeti olduğunu tespit eder. Peki acaba pert kararı verilebilir mi verilemez mi? Eksper öncelikle servisten detaylı bir hasarlı parça listesi ve onarım maliyeti çalışması hazırlamalarını ister. Bu rakama A diyelim. Kendisi de aracın piyasa değerini araştırır. Yani aynı marka, aynı model, aynı tip, benzer kilometrede, benzer hasar geçmişi olan araçlardan bir derleme yapar. Tecrübelerimle söyleyebilirim ki, bu belirlenen rakamın gerçek piyasa değerinden çok farklı hesaplanma
24
ihtimali, yani hata yapılma ihtimali oldukça düşüktür. Bu rakama B diyelim. (Bu konuya daha detaylı olarak farklı bir yazımda değinmek istiyorum.) Son olarak da hasar görmüş aracın (hurda) satılabileceği rakam (sovtaj) tespit edilir eksper tarafından. Bu rakama da C diyelim. Şimdi en basit hali ile eldeki bu rakamlar sonrasında eksperin raporunda sunacağı veriler şunlardır: 1) Araç onarılır ise sigorta şirketinin katlanacağı hasar bedeli “A” kadar olacaktır. 2) Araç perte ayrılır ise sigorta şirketinin katlanacağı hasar bedeli “B’den C’ yi çıkarttığımızda kalan tutar” kadar olacaktır. Eksper bu rakamları sigorta şirketine sunar ve kararı takdirlerine bırakır. Sigorta şirketi de raporu değerlendirip prensip olarak maliyet açısından uygun olan kararı verir. Kendi tercihimizi sigorta şirketine sunabilir miyiz? Elbette bunu eksper aracılığı lle bildirebiliriz. Hasara ilişkin yazacağımız beyanın kapsamında bu talebimizi de iletebiliriz. Fakat verilecek karara en fazla “A = B-C” ye yakın bir durum olduğunda, yani “onarım maliyeti = pert maliyeti” Ekim - Kasım - 2020
noktasında denk gelmesi halinde belki etki edebilir. Birinden biri çok daha düşük ise, aksi yönde karar verilmesini beklemeye gerek yoktur. Bununla birlikte aracın onarımı sonrasında aracın güvenli bir araç olamayacağı öngörüsü varsa yine, onarım kararı çıkmayacaktır. Ya da onarım yapıldıktan sonra, o aracın karışabileceği başka hasarlarda ödenecek toplam hasar rakamının çok yükselebileceği ihtimali söz konusu ise, sigorta şirketi pert kararı ile dosyayı neticelendirmek isteyecektir. En basit anlatımla, bir aracın perte ayrılıp ayrılmayacağına bu hesaplama sonrasında karar verildiğini söyleyebilirim. Gerçek bilginin olmadığı bir ortamda, kendini biliyor gibi göstermek üzere yanlış bilgiler sunmaya hazır kişiler her zaman olacaktır. Bu kişileri dinleyip kafası karışan sigortalılar tüm sürecin yanlış yöne gitmesine sebep olabilir. Sizi doğru bilgiler ile yönlendireceğine güvendiğiniz profesyonel bir sigorta acentesi ile hareket etmek, pertleri dert etmenizin önüne geçecektir. üHerkese sağlık dolu, mutluluk dolu bir sonbahar diliyorum.
DİJİTAL BASKIDA PROFESYONEL HİZMET
Özgün tasarım hizmeti ve en son model teknolojik dijital baskı makineleri ile dijital baskı hizmetini Karşıyaka bölgesi ve İzmir geneline sunuyor.
YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ
İÇ ve DIŞ MEKAN KALİTELİ BASKI HP Latex 330
Ofset Baskı - UV Baskı - Kartvizit - Broşür - Katalog - El ilanı - Poster - Dergi - Davetiye Menü - Insert - Takvim - Etiket - Vitrin Giydirme - Branda Baskı - Stand Uygulamaları Folyo Baskı - CNC Kesim - Kumaş Baskı - One-way Vision Baskı - Yer Zemin Baskı LED Box - Rollup Banner - Grafik Tasarım Hizmeti
PROMOSYONDA GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ
Firmanız için ihtiyacınız olan tüm promosyon ürünlerine geniş ürün yelpazesi ve uygun fiyat alternatifleri ile ulaşabilirsiniz.
6323 Sokak No:12/B Bostanlı - Karşıyaka - İzmir Tel: 0(232) 330 70 45 - 0(532) 420 70 45 E-Posta: info@favorit.com.tr
Melike Birinci Instagram: pisimel pisimelblog@gmail.com
Popülerliğini her zaman koruyan leopar desenli modelleri, sade parçalarla kombinleyerek daha şık bir görünüm elde edebilirsiniz.
LEO BY İREM BUTİK ALSANCAKTA!
H
erkese merhaba, geçen sayıda olduğu gibi bu sayıda da kombinlerimi Leo By İrem Butik’ten seçtim. Çünkü burada aradığım her şeyi bulabiliyorum ve gerçekten kendimi çok şık hissettiğim parçalarla fotoğraf çekip, günümü tamamlayabiliyorum. Geçtiğimiz ay Alsancak Gül Sokak’ta kapılarını açan, web sitesi ve Instagram hesabı üzerinden de satışı olan Leo By İrem, özellikle elbiseleriyle beni kendisine hayran bıraktı. Elbise modelleri haricinde pantolon, buluz, kazak ve hırka gibi birçok ürünü de bulabilirsiniz. Kış sezonuna ait ürünlerini yavaş yavaş getirmeye başladığının bilgisini de paylaşmış olayım. Yolunuz Alsancağa düştüğünde Leo By İrem Butik’e mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Web sitelerini ve Instagram sayfalarını incelemeyi de unutmayın derim.
www.leobyirem.com 28
leobyirem Ekim - Kasım - 2020
www.mavisehirdergisi.com
Yüksek bel kesimini ve rengini çok sevdiğim bu kot eteği, kışın kazak ve uzun çizmelerle de rahatlıkla kombinleyebilirsiniz.
Bluz ve etek; Leo By İrem Butik Çizmeler: AS. Shoes
AS.SHOES İLE TANIŞIN!
B
u kış sezonunda en trend çizme ve bot modellerini ve hatta aradığınızdan çok daha fazlasını bulacağınız bir marka AS.Shoes. Bu modelleri yalnızca kış aylarının soğuk günlerinde değil, içinde bulunduğumuz ılık sonbahar günlerinde de mini eteklerimle çok severek kombinliyorum. Şık olmalarının yanı sıra çok rahat olduklarını da ayrıca belirtmek isterim. Instagram sayfalarından beğendiğiniz modeli sipariş verebilir ve çok hızlı bir şekilde şeffaf kargo seçeneğiyle adresinize teslim alabilirsiniz. Sayfalarını mutlaka incelemenizi tavsiye ediyorum.
as.shoesss 29
Tolga Aybakan Makyaj Artisti & Güzellik Koçu Instagram: @tolga_aybakan
SADE OLAN SIKTIR!
H
erkese merhaba, Kabullenmemek ile beraber sonbahar geldi, ben hala denizdeyim o ayrı... bu dönem hem cildimiz için hem kıyafetlerimiz için çok zor bir dönem, ne giyeceğimizi bilemiyoruz, cildimizin dengesi değişiyor, hafif nemsizlik hissi kışın yaklaştığının habercisi, bu geçiş dönemlerinde düzenli maske yapmamız çok önemli, özellikle nem maskesi. Aklıma gelmişken.. herkes maske diyince nedense kil maskesi anlıyor ve yapıyor, kil maskesi aslında riskli bir maske, bence gerçekten karmadan yağlıya, kuru ve kılcal damarları yüzeye yakın olmayan ciltler kullanmalı, herkese uygun bir maske değil, cildinizi iyi takip ve analiz edin.
yazın saçlarımız deniz, güneş kum, derken inanılmaz yıprandı ben bu dönem saç derisinde peeling etkisi yaratan salisilik asitli şampuanlar kullanıyorum ve saçlarımın kendine gelmesi için de hafta da iki gün saç maskesi uyguluyorum. Şimdi “acaba ne kullanıyor” dediğinizi duyar gibiyim reklama çok girmeden kullandığım markayı paylaşabilirim sanırım (değil mi Aras, Duygu?) ben çok uzun yıllardır sadece Aveda markasını kullanıyorum gerçekten saçlarım reankarne oldu diyebilirim, cilt ve vücut bakımı kadar saç bakımı da çok önemli,saç deformasyonu malesef yaşımızı olduğundan daha fazla gösteriyor. Bu maske olayı önemli yani cilt, yüz, saç, ayak, vücut her yere maske :)
Çok anladığım bir konu olmamak ile beraber saç bakımında da aynı mantıkta devam etmelisiniz ya da ben öyle yapıyorum diyelim :))
Kıyafet konusuna gelince de bu dönem kot mont dönemi, ben özellikle renkli kot montları çok seviyorum, yakalarına yada ceplerine
30
Ekim - Kasım - 2020
beni ifade eden pinler takarak çok daha eğlenceli bir hale getiriyorum tavsiye ederim. Beni tanıyan bilir bem rahat şıklıktan yanayım ve unutmamak lazım ki ‘sade olan, şıktır’ bu her şey için geçerli, kıyafet, mimari, dekorasyon hatta ruh bile.. Özellikle bu dönemki alışveriş çılgınlığını düşünürsek... ben bir çok konuda sadeleştim bir tek ayakkabılarım konusunda sadeleşemiyorum. Hele ki özel koleksiyon spor ayakkabılara gerçekten büyük zaafım var, diğer zaafım güneş gözlüğü. Bir tane daha var o da dşı giyim (mont, palto vs) iç giyimde sade olmayı tercih ediyorum yani bende şöyle bir bakış açısı var, iç giyimin çok şık bir şey olmasa da iyi bir gözlük, ayakkabı ya da palto her şeyi değiştiriyor, bilmem katılıyor musunuz.... Bu konuya nerden geldik bilmiyorum yazasım varmış :))
DOLCE&GABBANA
GUCCI
20/21 kış makyaj trendlerinden bahsedeyim size; Öncelikle saçlarda büyük taşlı ışıltılı dominant taçlar çok trend olacak, Makyajda şimdiye kadar görmediğimiz “doğallık” trend olacak, dudaklarda da mat rujlara elveda, parlak rujlara merhaba. Dudaklarda yazın alışkın olduğumuz turuncu tonları bu kışa damgasını vuracak. Göz makyajında üç boyutlu simli ışıltılı göz makyajları geri geldi, bir de mor ve mürdüm (en sevdiğim renktir) göz farlarınızı hazırlayın derim. Saçlarda fular ve bandanalar çok trend ;) Tırnaklar cut-out tasarımlar ile kırmızıya bürünüyor, kırmızı ojelerinizi ortaya çıkarın. Saç modasında at kuyruğu moda oluyor, neden oluyor bilmiyorum ama :)) Aksesuarlarda, 60’lar 70’ler akımı bu yıl bizimle, annelerinizin anneanneleriniz takı kutularını karıştırın bence.... Aaa kaşları unuttum!! O dövme görüntülü koyu koyu boyanmış kaşlar artık olmayacak, taranmış ve naturel kaşlar çok moda olacak bunlar için kaş maskalarını ve taraklarını tercih edebilirsiniz.
Yani öyle vamp bakışlı, koyu renk mat rujlu, şuh, bol pudralı mat görüntüde halleri seven varsa veda etsin, ya da tarzım bu, ben başka türlü görünmekten hoşlanmıyorum diyenler aynı şekilde kendi trendlerinde devam etsinler, ben yazıyorum ama tabi ki herkes uyacak diye bir kural yok:) içinden hoşunuza giden trendleri kendinize adapte edebilirsiniz. Mesela ben hiç modaya uymam (gerçekten) benim kendime ait bir modam var, unutmayın “Moda geçici, stil kalıcıdır” demiş yanlış hatırlamıyorsam YSL. Bu aylık benden bu kadar güzel bir ay olsun hepimize, maskesiz dışarı çıkmayın, kimseyle temasta bulunmayın ve işiniz bitince hemen evinize dönün derim. Ekim - Kasım- 2020
31
“
Ben birçok şekilde kombinlenebilecek kreatif ürünler üretmeyi seviyorum. Tasarımlarımı organik kumaşlarla birleştiriyorum.
“
ÖZGÜN TASARIMLARINI ORGANİK KUMAŞLARLA BİRLEŞTİREN BİR MARKA; ASLI YARIŞ
Geçtiğimiz yaz birbirinden şık kimonoları, pareoları ve çantaları satışa sunan tasarımcı Aslı Yarış, yeni sezon için hazırladığı tasarımlarını Mavişehir Dergisi okurları için anlattı. Ürünleri yakından incelemek ve satın almak için Instagram’dan @asliyaris sayfasını takip edebilirsiniz.
Y
az ayları sonrası sonbaharın güzelliklerini yaşadığımız bu dönemde tüm okurlara merhaba diyorum. ‘Aslı Yarış’ markası olarak organik materyallerle oluşturduğumuz yaz koleksiyonu sonrasında; sonbaharkış koleksiyonumuzda da yine organik kumaş ve ürünlerle devam 32
ediyoruz. Bu sezonda satışa çıkan ilk ürünlerimiz kadın-erkek-çocuk t-shirt, eşofman üstü, eşofman altı, oversize kesim dediğimiz blazer ceketler ve deri çantamız oldu. Organik giyim grubumuzu İzmirli bir firma ile çalışıyoruz. Avansteks’i üretici arayanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim. Ekim - Kasım - 2020
Hepimiz dünya genelinde yaşanan salgından oldukça etkilendik yaşama şekillerimiz ister istemez değişti. Herbirimiz temizliğimize daha da dikkat ediyor, kıyafet olarak da çamaşır makinasında yıkanabilen, fazla ütü istemeyen, yıka giy ürünleri tercih ediyoruz. Ben de bu konuya dikkat ederek
www.mavisehirdergisi.com
sezon için birbiri ile karıştırılarak çok sayıda kombin yapılabilecek, doğal tonlar, organik kumaşlar ile istendiğinde şık, istendiğinde spor tarzda olabileceğiniz, sıkça da yıkayabileceğiniz ürünleri şekillendirdim. Kadın ve erkek eşofmanları altüst tanımlayabileceğimiz gibi, kadınlar etek üzerine, beyler jean üzerine kombinleyebilirler. Ya da biz kadınlar t-shirt üzerine blazer ceket giyip rahat ve şık olabiliriz. Şu an üretimde olan elbise ve eteklerimiz de satışa çıktığında tamamen organik bir şıklık veya spor bir görünüm de elde edebilirsiniz. Ben birçok şekilde kombinlenebilecek kreatif ürünler üretmeyi seviyorum. Elbise ve eteklerim de altına topuklu bir ayakkabı ile giyince elegan, bu sezon çok göreceğimiz altı kalın botlar ile giyilince stil sahibi, kovboy bot ve çizmeleri ile tamamlandığında country ve sneakerlar ile kullanınca çok rahat, modern ve güzel bir kombine dönüşecekler.
Ekim - Kasım- 2020
33
“
Eşofman takımlarında ve tüm t-shirtlerde baskı olarak kendi logo ve organik olduğunu gösteren bir yazı kullandım. Bu oluşturduğum tarzı artık markamda sıkça göreceğiz.
“
Eşofman takımlarında ve tüm t-shirtlerde baskı olarak kendi logo ve organik olduğunu gösteren bir yazı kullandım. Bu oluşturduğum tarzı artık markamda sıkça göreceğiz. Yakın zamanda ortaokul-lise gençleri için de eşofmanlarımız çıkacak. Böylece ailece ürünleri tanımlayabilir, rahat, şık ve fark edilir olabilirsiniz. Son yazdığım kelimeyi oldukça deneyimledim aslında. Ne zaman ailece eşofman ve t-shirtleri giysek ki herkes farklı tonlarla karıştırarak kullanıyor evde; “nereden alabiliriz?” “nereden aldınız?” diye soruyorlar. Nasıl güzel bir his, “kendi tasarımlarım” demek... size anlatamam... Tasarımlarıma sizler de Instagram’dan @asliyaris hesabından ulaşabilirsiniz.
34
Ekim - Kasım - 2020
www.mavisehirdergisi.com
Biraz da doğa dostu, organik ürünler üreten, ürün ambalajlarının üzerine geri dönüşüm sembolleri basan, etiketlerinin tamamını dokuma pamuk seçen biri olarak sektörde beni en çok yaralayan konulara değineyim. Diyelim ki bu sezon beş yüz adet çanta ürettiniz ve tasarımınız kadar şık kutusu olsun istiyorsunuz. Birçok firma biner adetlerden, bazıları altı bin adetlerden aşağısını yapmıyor. Ya da poşet ambalajlar neredeyse bin, on bin adetli üretiliyor. Dokuma etiketlerin her biri biner adet… Bunun gerekçelerini tam açıklaması ile ben bulamadım. Diyelim ki gerçekten bu sayılarda üretilebiliyor. O zaman da biz üreticiler bir etiket bile tasarlarken daha sonra ki sezonlarda da kullanacağımız etiketler bunlar olabilecekmiş gibi, kutularımızı yıllarca kullanacakmışız gibi kullanalım ki üzerinde yaşadığımız bu güzel gezegenimize zarar vermeyelim. İşte o zaman kendimize üretici, tasarımcı veya organik ürünler yapan biri diyebiliriz. Derginize konuk ettiğiniz için sizlere teşekkür ediyor; hepimize sağlıklı, mutlu, güzel yeniliklerin yaşanacağı günler diliyorum. Yeni tasarımlarla görüşmek üzere diyorum, hoşçakalın.
Ekim - Kasım- 2020
35
Karşıyaka Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin gerçekleştirdiği
AZERBAYCAN’A DESTEK BASIN DUYURUSU Karşıyaka Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin gerçekleştirdiği basın duyurusunda 1881 Derneği Başkanı Borga Sezer’in konuşma metni... Bugün burada bulunma nedenimiz; kardeş vatanımız Azerbaycan’ın haklı mücadelesine ortak olmak, insanlık suçu işlemeye devam eden ermenistanı kınamak ve uyarmaktır. 30 senedir işgal altındaki Dağlık Karabağ topraklarımız için Azerbaycan Devletimiz; medenice ve büyük Türk devleti duruşu sergileyerek hukuk ve diplomasi mücadelesi vermekteydi, ta ki ermenistanın sivil halka ateş açıp vatandaşlarımızı şehit edene kadar…
zaman adaletten yana olmuştur. Ancak bunca yıldır Karabağ’daki kendi topraklarımızda etnik kıyıma uğradığımız yetmiyormuş gibi, bir de Azerbaycan’ımızın güvenliğine ve bütünlüğüne göz dikmiş ermenistana Yüce Türk Ordumuz gücünü göstermek zorunda kalmıştır. Sivil yerleşim yerlerini savaşlarda insanlık ve savaş suçu sayılan bombalarla alçakça bombalayan ermenistanın haddini çoktan aştığı herkes tarafından dile getirilmelidir. ermenistanın sivilleri hedef aldığı saldırılarda Azerbaycan vatandaşlarımız ile Azerbaycan’da huzur içinde yaşayan Ermeni vatandaşları da bulunmaktadır.
Terörü destekleyen devletler dışındaki tüm dünya devletleri, Karabağ’ın adaletsizce ve haksız işgaline karşı Azerbaycan’ın bu haklı mücadelesine sessiz kalmamış, Azerbaycan’ın yanında olmuşlardır. Tarih boyunca büyük imparatorluklar kurmuş milletler ırkçı zihniyete sahip olmazlar. Türkler de her zaman büyük imparatorluklar kurmuş milletler olarak; her 36
Ekim - Kasım - 2020
Buraya lütfen dikkat edin! Dağlık Karabağ’da hiçbir Azerbaycan Türk’ü, hiçbir Türk yaşayamıyorken, oralardan kovulmuş ya da katledilmişken; Azerbaycan’da sayısız Ermeni vatandaş huzur içinde yaşamaktadır.
Bize insanlık dersi, barış ve kardeşlik dersi kimsenin vermeye ne gücü ne de yüreği yeter. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi;
“Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir.”
www.mavisehirdergisi.com
1881 DERNEĞİ CUMHURİYETİMİZİN 97. YILINI BİR GÜN ÖNCESİNDEN KUTLADI 1881 Derneği, Cumhuriyetimizin 97. yılına girmeden bir gün önce Karşıyaka’da bulunan Zübeyde Hanım anıt mezarına giderek her sene gerçekleştirdiği 1881 Derneği Kutlamasını daha da çoşkulu bir biçimde tekrar gerçekleştirdi. Zübeyde Annemiz için dualarını eden dernek üyeleri; Atatürk’e, Zübeyde Hanım’a ve tüm şehitlerimize teşekkür ederek bizlere armağan edilen Türkiye Cumhuriyeti için meşaleler yakarak harika görüntüler ortaya çıkardılar. Çocuklar, gençler ve yaşlılarla her kesimden katılımcının
renklendirdiği bu kutlamada 1881 Derneği resmi instagram hesabından da aynı anda canlı yayın gerçekleştirdi. Haftanın belli günlerinde konusunda uzman kişileri canlı yayına alarak bilgi paylaşımında bulunan 1881 Derneği’nin hesaplarını takip ederek bu yayınları izleyebilir, merak ettiklerinizi sorarak bilgi edinebilirsiniz. YAŞASIN CUMHURİYET diyor ve 1881 Derneğine bu anlamlı kutlama için teşekkür ediyoruz... Instagram: @1881_dernegi
Ekim - Kasım- 2020
37
YOLUNDA EMİN ADIMLARLA İLERLEYEN GENÇ YILDIZ
EKIN EKINCI A
ylar önceydi, Ekin’in adını ilk biz duyurmuştuk okurlarımıza, “genç bir yıldız doğuyor” demiştik. Aradan geçen süre zarfında, Ekin bizi yanıltmadı. Çıkardığı ilk teklisi “Gel Artık“ ile büyük beğeni topladı. Bütün mecralarda yüz binlerce kez dinlendi. YouTube izlenmelerinde emin adımlarla 10 milyona ilerliyor.
38
İkinci single’ı “Kimi Sevdiysem Sensin” geçtiğimiz hafta ilk şarkısının söz ve müziğini yazan, Kubilay Karça ile yaptığı düet olarak piyasaya sunuldu. Siz bu dergiyi elinize aldığınızda, Ekin bu sefer Serhat Durmuş ile yapmış olduğu İngilizce projesini çıkaracak. Önümüzdeki aylara damgasını vuracak en az 3-4 şarkısı ise hazır, bekliyor.
İlk röportajımızda “Türkiye önemli ama ben dünyaya yürümek istiyorum” demişti. Görünüşe bakılırsa hedefleri ve hayalleri pek de uzak görünmüyor. İşte o Ekin, bir Ekim günü kendisine yaşamda ve sahnede sponsor olan White by Nature ürünleriyle, Bodrum’da kameralarımıza poz verdi.
www.mavisehirdergisi.com
Fotoğraflar: Aras Atilla Saç: Evren İlhan & Emre Ölmez Makyaj: Bilge Gündağ Özel teşekkür: Emel Arıkan, Enis Arıkan, Duygu Atilla, Efe Şensezgin, Gülçin Gönen, Cansu Gönen
Ekim - Kasım- 2020
39
“
Kendi ev ortamı çocuklar için derse dikk atin verilmesini kolaylaştırmakla ber aber çocuğun kendini daha r ahat ifade etme, güvende ve iyi hissetmesine olanak sağlar. ONLINE EĞİTİMDE Ulaşım için harcadığınız zaman
“
ve harcamalardan tasarruf edersiniz.
PİYANO EĞİTMENİ HAKKI ERSES;
“ONLINE PİYANO DERSLERİ VERİMLİLİK SAĞLIYOR”
M
üzik eğitimine sekiz yaşında başlayan Hakkı Erses, Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümünden mezun olduktan sonra eğitimine 2001 - 2007 yılları arasında Kassel Müzik Akademisi Piyano, Müzik Teorisi ve Kompozisyon Bölümünde devam etti. Türkiye’ye dönüşü ile başlayan piyano eğitmenliğinde edindiği tecrübelerle bilgisini şimdi de online olarak sizlere ulaştırmayı hedefleyen Hakkı Erses, Online Piyano
Eğitiminde kullandığı teknolojik programlar ve onları kullanış biçimiyle dersi sizin veya çocuğunuz için yüz yüze dersten farksız bir verimlilikte yürütmekte ve avantajlarını şu şekilde anlatmakta; . Ders öncesi ve dersin hemen ardından pratik yapma imkanı olur, . Kullanılan teknolojik programlar piyano ve müzik eğitiminin başlangıçta zor kavranan konularının daha anlaşılır ve eğlenceli öğrenilmesine olanak sağlar, . Kendi ev ortamı çocuklar için derse
dikkatin verilmesini kolaylaştırmakla beraber çocuğun kendini daha rahat ifade etme, güvende ve iyi hissetmesine olanak sağlar, . Dersin ve ders sonrası çalışmanın aynı enstrüman ile yapılması özellikle küçük yaştaki öğrencilerin öğrendiği şarkı, alıştırma ya da konularda karşılaşabileceği kafa karışıklığını ortadan kaldırır, . Ulaşım için harcadığınız zaman ve harcamalardan tasarruf edersiniz.
“Annem Babam Piyanist” Projesi Hakkında
“Annem babam piyanist”, çocuğuna piyano eğitimi aldırmak isteyen ebeveynleri hazırlamaya yönelik bir projedir. Sadece ebeveynlere yönelik olan projenin amacı, anne ve/veya babanın çocuğa piyano eğitimi öncesi süreçte rol model, piyano eğitimi başladıktan sonraki süreçte de destek olabilmesi için gerekli desteği vermektir. İçerik tamamen ebeveyni projenin amacı doğrultusunda hazırlamaya yöneliktir ve bu yönüyle bir yetişkinin kendisi için piyano dersi aldığındaki içerikten temel bilinmesi gereken konular dışında farklıdır.
- EBEVEYN İLE BİRLİKTE PİYANO EĞİTİMİ (okul öncesi) - PİYANO EĞİTİMİ (6 yaş ve üzeri her yaşa) - “ANNEM BABAM PİYANİST” PROJESİ - ULUSLARARASI PİYANO SERTİFİKA PROGRAMLARINA HAZIRLIK
ONLINE PİYANO DERSİ
PİYANO EĞİTMENİ HAKKI ERSES Tel: 0535 270 12 51 evinizde_piyano_dersi hako.erses
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
SANDIK ile SANDUKA
E
skiden, tahta sandıklar vardı birçoğumuzun evinde. İçlerinde değerli eşyalarımızı sakladığımız… Tarihe karıştı artık bu gelenek. Ama o malum sandığın yanı sıra bir de “Gönül sandığımız” var… Ki, istisnasız hepimizin içinde mevcut. Somut değil. Elle tutulmaz, gözle görülmez… Ama biliriz, vardır. Hep vardı ve her zaman da var olacak. Acısıyla tatlısıyla, geçmişimizi, yaşanmışlıklarımızı emanet ederiz o sandığa... Başarılarımızı, başarısızlıklarımızı… Sevinçlerimizi, hüzünlerimizi… Zaferlerimizi, yenilgilerimizi… Kendimizle baş başa kaldığımızda, kaldırırız kapağını… Geçmişimizle buluşur, yüzleşiriz… Bazen, karıştırırken sandığımızı, güzel bir anı gelir elimize… Saatlerce indirmek gelmek içimizden kapağını… Huzurla karışık bir hüzün kaplar içimizi. Bazen de tam tersine, unutmak için can attığımız bir hatıraya rastlarız yıllar sonra… Geçmiş gelir, bir anda yakalar bizi. ***
“Bugün” ile sorunları olan için “Dün” daha caziptir her zaman… 42
Mevcut başarısızlıklar, hayallerimizle aramıza giren mesafe, geçmişte kalan başarılara duyulan özlemi körükler. Yaşanmakta olan hezimetler, zamanında kazanılmış utkulara doğru iter insanı… Geçmişe kaçış başlar. Deve kuşunun kafasını kuma gömmesi misali, kendisini o malum sandığa kilitler… Çıkmaz istemez dışarı… Nasıl ki sandığın içindeki naftalini fazlaca solumak sağlığı tehdit ederse… Gönül sandığının kokusunu fazla teneffüs etmek de uyuşturur, gerçekten koparır kişiyi… Geçmiş, masumiyetini yitirip adeta “Afyon”a dönüşür… Farklı bir realiteyi algılamaya, yaşamaya başlar insan. ***
Yaşı ilerledikçe, insan, bu zaafın ne denli yaygın olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Gençken, yeni başlangıçların, yeniden doğuşların umudu canlıdır hala… Haliyle cesurdur, geçmişini arkada bırakabilir insan. Ama kum saati tersine döndüyse… Yolun yarısı geride kaldıysa… Zamanında kazanılan mevziler teker teker düşmeye başlamışsa… Geçmişin şatafatlı koridorlarında Ekim - Kasım - 2020
yürümek, daha huzurlu görünmeye başlar insana. Bugün doyurmakta aciz kaldığı egosunu geçmişin kırıntılarıyla beslemeyi tercih eder. “Ben zamanında şöyle önemli biriydim” ile başlar sohbetler mesela… “Falanca kişi benim çok iyi dostumdu” ile yitirilen güce duyulan özlem dışa vurulur. Saatlerce, durmak bilmeden eski güzel günler anlatılır; tabii eğer dinleyecek birileri bulunursa… Nostaljiden, yani geçmişe özlemden farklı bir şeydir aslında bu… Bugün gelinen, olunan “Hiç”i inkârdan başka bir şey değildir son tahlilde… *** Çevresine sunacağı herhangi bir içsel bir zenginliği, özelliği olmayanlar, direkt unvanlarını ileri sürerler... Saygı görme gereksinimlerini, kişiliklerinden ziyade adlarının başındaki “titr” ile gidermeyi tercih ederler. Unvan ile vedalaşınca da, başlar bir panik ve bunalım hali... Bu sefer, bir dönem “Taşıdıkları” unvanlara, artık “Taşıtmaya” başlarlar kendilerini.... Zaman zaman kartvizitlerde, unvanların önünde bir (E) ibaresine rastlarsınız... Bu (E), emekli kelimesine vurgu yapar. Bilenler bilir.. Ama bilmeyenler, hala son kullanma tarihi geçmiş unvanı algılamaya devam eder... Yani, unvanı ittirerek yanına metazori eklenmiş o meşhur (E), “Bakmayın siz bugünkü halime, eskiden güç bendeydi.” demenin bir başka şeklidir aslında. *** Erk, kudret, çoğu zaman bağımlılık yapar. Bir kere o gücü eline geçiren sanki hep o güçle yaşayacağını zanneder… Kuşandığı kılıcı çıkarınca da, serumu çekilmiş gibi olur… Bu yüzden zamanında yürütülen görevlerin getirdiği kimliklere dört elle sarılır insan.
www.mavisehirdergisi.com
Adının önüne gelen o birkaç harflik kısaltma olmadan yaşayamaz. Hatta unutulduğunda bozulur, anımsatır o eski unvanını… Adeta Antik Roma’da giyilen toga misali, geçmişi bazen sarar sarmalar insanı… Ve unvanları gittiğinde, gücü bittiğinde, çırılçıplak kalır… Zaten dikkat ederseniz sürekli geçmişlerinden insanlarla olmayı tercih ederler… Aynı mesleğin mensuplarının buluştukları lokallerden çıkmazlar… Zamanında astları konumunda çalışmış insanlardan hep o eski unvanlarını duyabilmek için… Başkanlıktan düşeli yıllar olmuştur misal, kendisine “Başkanım” dendiğinde içi yağ bağlar. Yıllar geçmiştir parlamentoya veda edeli ama sürekli “Sayın Vekilim” hitabını duymak için can atar. Emekliliğinin üzerinden yirmi yıl geçse de eski bir personeli kendisine “Müdürüm” diye seslendiğinde adeta yeniden doğar... “Geçmişin geçmiş olması için zamanın geçmesi yetmez.” diyor Amin Maalouf. Önemli olan insanın o günlerin artık geride kaldığı gerçeğini kabul edebilmesi… Ya da Murathan Mungan’ın ifadesiyle… “Acı veriyorsa geçmiş, geçmemiş demektir.”
Diğer yandan, ölmüş bitmiş geçmişi hortlatmaya çalışırken, yaşanmamış geleceklerini de gölgelerler...
***
Bu eleştirileri yaparken, zannetmeyin ki çuvaldızı kendime batırmıyorum… Bir dönem ben de tadına bakmıştım bu afyonun… Evimin gümüşlüğü zamanında aldığım ödüllerle dolup taşmıştı. Raflar yetmiyordu plaketlerime… Odam, dönemin Başbakanlarıyla, Cumhurbaşkanlarıyla, siyasi parti liderleriyle röportaj esnasında çektirdiğim fotoğraflardan oluşan bir duvar kâğıdıyla kaplıydı adeta. Bir misafir geldiğinde, adeta rehin alır, saatlerce, hiç bıkmadan yorulmadan, hikâyelerini anlatırdım fotoğrafların, ödüllerin… Şükür ki, çabuk kurtuldum… Mesleğimde profesyonel yöneticiliğe nokta koyduktan sonra radikal bir karar aldım…
Özellikle, çok yüksekten düşenlerin durumları daha vahimdir bu bağlamda… Onların kendilerine gelmeleri… Yeni durumlarına adapte olmaları daha zordur… Bir zamanlar “Kartal” olanların serçelerle birlikte uçmak durumunda kalması acı verir... Kabullen(ebil)mek bir nefis mücadelesine dönüşür çoğu zaman... Ve kabullenemeyenler, ard arda hatalar yaparak, şanlı geçmişlerini zedelerler. Eski güçlerinden eser kalmamış olsa da… Eski ihtişamlarının dumanında yaşamayı tercih ederler... Bir yandan, geçmişten kopamazken...
*** Sadece bireyler için geçerli değil bu durum. Toplumlar da aynı afyonu yutabiliyor pekala… Dört yıl önce bir gazetede “Yunanistan Nereye Gidiyor?” başlıklı bir yazı dizim yayınlanmıştı. Bu kapsamda, Atina’da gerçekleştirdiğim röportajların bir tanesinde, komşu ülkenin tanınmış bir sanatçısı konuğum olmuştu. Sormuştum: “Felsefenin, sanatın, tiyatronun doğumuna öncülük etmiş bir ulusun mensuplarının bugün bu alanlarda neden adı hiç duyulmuyor?” Çok olgun ve içten bir itirafta bulunmuştu değerli dostum: “Geçmişimizin şanı bizi öylesine sarhoş etti ki, korkarım hala ayılabilmiş değiliz.” Bugün, küresel ölçekte yerinde sayan, patinaj çeken ülkelere baktığımızda, hepsinde, geçmişlerindeki ihtişamın afyon etkisini görmüyor muyuz? Ve hepsi, mevcut yetersizliklerini, acizliklerini, geçmişlerindeki gücün ve başarıların arkasına sığınarak gizlemek istemiyor mu? ***
Ekim - Kasım- 2020
İstisnasız, bütün ödüllerimi düzgünce yerleştirdim kolilere… Tek tek, bütün eski fotoğraflarımı da topladım. Şimdi hepsi, kutulanmış bir halde, yazlığın ardiyesinde duruyor. Kimse bilmiyor mevcudiyetlerini benden başka… Kimsenin görmesine de gerek yok bence… Ben biliyorum ya, o yeter bana... Yeni tanıştığım kişilere “Ben zamanında falanca gazetenin sahibiydim, falanca televizyonun genel müdürüydüm” demeyi de abes buluyorum… Artık değilim çünkü... Uzun uzun kariyerimi anlatıp kafa ütülemektense, “Öğretim görevlisiyim.” deyip, geçiyorum. Şükür, çabuk kurtuldum bu sendromdan... Geçmişimi geçmişte bırakıp, geleceğe odaklandım… Çıplak, yalın, kendi halinde bir Uğur olarak… *** Yazımın başında da ifade ettiğim gibi hepimizin içinde bir sandık vardır anılarımızı biriktirdiğimiz… Zaman zaman açar bakarız… Geçmişe döner, kim olduğumuzu hatırlarız… Ama önemli olan o sandığın içine girip kapağını kapatmamak… Yani sandığa hapsolmamak… Aksi takdirde tüm hayatımız, sandığımıza biriktirdiklerimizden ibaret olur ki… O sandık son ana kadar yaşadıklarımızı alabilecek büyüklüktedir… Yeni eklenecek anılara da her zaman yer vardır… Kısa bir süreliğine açıp, nefeslenmekse amaç, sandık sığındığımız huzurlu bir koy olur… Ama sandığın içine sıkışıp kaldıysak… Çıkmıyor, çıkamıyor veya çıkmak istemiyorsak… O zaman, o malum sandık, “sanduka”ya dönüşür… Nitekim sanduka da Türkçemizde “Bir tür tabut” anlamına gelir son tahlilde…
43
Arzu Özpazarcık İsmail Barış Özpazarcık www.yonyonetim.com
İTİBARINI NASIL YÖNETİRSİN?
S
izi tanıyan insanların nazarında olumlu, güvenilir, sevgi ve saygı duyulan insan olarak algılanmaya, anılmaya, tanınmaya “İtibar” adını veririz.
uygun davranılmaması, karşımızdaki insana ya da kuruma duyduğumuz güveni zedeler. Bunun sonunda, bizim nazarımızda o şahsın ya da kurumun “kredi notu”, itibarı düşer.
İtibarı olan insanların yaptığı, ilişkide oldukları insanlarla güven ilişkisini temel alan güçlü bir bağ kurmaktır.
Bir firma diyelim ki ürünü için satış sonrası ücretsiz servis sözü verdi, fakat sözünde durmadı. Ne düşünürsünüz, sizin nezdinizde “itibarı” ne olur? İtibar sahibi markaların yaptığı, vaadde bulunmak ve vaadlerine uygun davranmaktır.
Güven ilişkisinde, söylem ve eylem bütünlüğü önemlidir. Söyledikleri ile yaptıkları paralel olan, tutarlı olan insanlar, bir süre sonra hak ettikleri “itibarı” görmeye başlarlar. İşte itibarı olan insanlar hakkında söylenmiş nitelikli sözler: “Ona gözü kapalı güvenilir”, “Bu iş onun elinden çıktıysa, mükemmeldir”, “Onun imzası varsa, gözü kapalı alırım”, “Bu markanın ürünlerinin dışında başka ürün almam”, “Bunu o yaptıysa, vardır bir bildiği…”, “Her zaman en iyisini yapar.” Beklentilerin karşılanmaması, verilen sözlere sadık kalınmaması, vaatlere 44
İtibar sahibi markaların yaptığı diğer bir şey de; beklentilerin çok üstünde bir tatmin yaratmaya gayret etmeleri, vaatlerinin de üstünde hizmet sunmalarıdır. İtibar sahibi insanlar, değerlerini ifade ederler ve bu değerlere sadık kalarak davranırlar. İnsanlar aynı zamanda problemlerini çözen, ihtiyaçlarını karşılayan insanları severler ve saygı duyarlar. Hangi tarzda ihtiyaçlardan Ekim - Kasım - 2020
söz ediyoruz? Bilgi ihtiyacının karşılanması, duygusal ihtiyaçların karşılanması, ekonomik ihtiyacının karşılanması vb... Bu ihtiyaçları koşulsuzca, beklentisizce sunan, her türlü çıkardan bağımsız hareket edebilen, fayda odaklı davranan, karşısındakine değer vererek bunu yapanlar, her zaman itibar puanlarını yükseltirler.
Dijital platformda ilişki içinde olduğumuz kimi markaların ücretsiz sunduğu hizmetlerden hepimiz, tüm dünya insanları olarak fayda sağlıyoruz. Ve bu markalar, beklentisizce vererek, ücretsiz sundukları hizmetle daha geniş kitleye ulaşabiliyorlar. Bu sayede reklamlar ya da sponsorluklar aracılığıyla daha fazla maddi kazanç sağlayabiliyorlar. Peki burada ne oluyor aslında? Önce “verme” eylemi gerçekleşiyor. Koşulsuzca veren, bilgisini, emeğini, yarattığı değeri paylaşan insanlar ya da kurumlar önce itibar kazanıyorlar, sonra para kazanıyorlar.
MAVİŞEHİRLİLER TÜM İHTİYAÇLARINI ARTIK TEK BİR ADRESTE BULABİLECEK! WWW.MAVISEHIRLIFE.COM ÇOK YAKINDA HİZMETİNİZDE...
‘ INSTAGRAMDA GÜZEL VE ETKILI PAYLASIMLAR YAPMANIN
Püf Noktaları
G
erçek hayatta sürekli takip edilmek ne kadar rahatsızlık vericiyse, sosyal medyada takip edilmek bir o kadar mutluluk verici. Hatta hiç tanımadığımız insanlar tarafından bile takip edilip, yaşam şeklimizin onaylanma ve beğenilme arzusu içerisindeyiz. Bu sebeple paylaştığımız fotoğrafların güzel ve dikkat çekici olması gerekiyor. Bunun içinse dikkat etmemiz gereken detaylar var elbette...
CANLI VE NET Instagram’da nasıl paylaşım yapacağınız tamamen size kalmış. Bu konuda net bilgiler vermek mümkün değil. Kullanımı her ne kadar kişiye göre değişse de genel değerlendirmelere bakıldığı zaman canlı paylaşımlar yapmak çok daha etkili oluyor. Kompozisyon açısından bir duyguyu ifade eden paylaşımlar yapmak, işin teknik kısmında ise görüntü kalitesi yüksek ve net fotoğraflar çekip paylaşmak etkileşiminizi arttıracaktır. Bulanık çıktığı halde yine de paylaşılan fotoğraflar en sık yapılan hataların başında yer alıyor. Blogger olmak ya da herkes tarafından takip edilmek gibi bir iddianız olmasa dahi, net çekilmiş fotoğraflar paylaşmak sayfanızı güzelleştirir.
KADRAJ Bir diğer önemli detay ise kadraj. Kadrajınıza odaklanın. Örneğin bir masada kahvenizi ve derginizi fotoğraflayacaksınız. Masada duran küllüğün ya da her hangi bir şeyin fotoğraf karenizin içine girmesine izin vermeyin. Ya da masa boşluğunun odak noktası olmaması için özen gösterin. Ana sayfa paylaşımları için çekilen fotoğraflarla hikaye bölümü için çekilen fotoğraflarda kadraj farkı olacağını unutmayın. Kısaca kadrajınızın içinde bulunan öğelerin dengeli olmasına dikkat edin.
DOĞAL IŞIK En iyi telefon kameralarından en modern profesyonel kamerala kadar tüm kameralar doğal ışığı severler. Çünkü ışık, iyi bir fotoğrafın temel bileşenidir. Işığın nasıl kullanılacağını anlamanız, telefonunuzu kullanarak harika fotoğraflar çekmenin ilk ve en önemli kuralıdır. Ve doğal ışıktan yararlanmanız fotoğraf kalitenizde kayda değer bir fark yaratacaktır.
&
KÜLTÜR SANAT
The Oath of the Hor atii
Jacques Louis David Hayatı ve Önemli
Eserleri
N
eoklasisizm akımının öncülerinden JacquesLouis David 1748 yılında Paris’te varlıklı bir ailede doğmuş. Babası tabancalı bir düelloda hayatını kaybettiğinde dokuz yaşındaymış. Annesi onu yetiştirmeleri için mimar olan iki erkek kardeşine emanet etmiş. Dayıları iyi bir eğitim alması için Jacques-Louis’yi o dönem Paris’in en iyi okullarından biri olan Collège des Quatre-Nations’a yatılı olarak göndermişler. Doktorluk gibi bir meslek seçmesi beklenen sanatçı daha o yıllarda sadece çizimle ilgileniyormuş. Dönemin Rococo sanatçılarından François Boucher ile akrabalıkları, Jacques-Louis’nin resim konusunda eğitim almasını kolaylaştırmış. Günümüzde Louvre Müzesi olan Kraliyet Resim ve Heykel Akademisi’nde eğitimine başlamış. Akademi, her yıl en başarılı öğrenciyi Prix de Rome (Roma Ödülü) ile ödüllendiriyor, sanatını geliştirmesi için tüm masraflarını karşılayarak Roma’ya gönderiyordu. İlk denemede başarılı olamayan sanatçı ikinci denemesinde bu ödülü kazanmış. Bu dönemde Roma’da tanıştığı Alman ressam Anton Raphael Mengs’in Rococo karşıtı, neoklasisizm üslubu onu etkilemiş.
Jacques-Louis 1780’de Paris’e dönmüş. Akademi’nin resmi üyesi olmuş ve bugünkü Louvre’da ona bir stüdyo ve ev verilmiş. 1782’de dört çocuğunun annesi olacak Marguerite Charlotte ile evlenmişler. Yalnızca Roma’da Romalıların resmini yapmakta ısrarcı olan sanatçı eşi ile birlikte Roma’ya gitmiş. Jacques-Louis David, Napolyon’un başa gelişi ile yeni bir döneme girmiş. Napolyon’un sadık bir destekçisi olmuş, kendini adeta ona adamış. İmparatorluğun resmi ressamı olan Jacques-Louis David, bu dönemle birlikte resimlerinde antik Roma, Yunan karakter yerine, Napolyon’u ve yeni Fransa’yı anlatan resimler yapmaya başlamış.
The Dead of Mar at
&
KÜLTÜR SANAT
Mars Beıng Dısarmed by Venus
Belçika’dayken, son eseri Mars Being Disarmed by Venus’ü yapmaya karar verir. Bu resim için, yaşamı boyunca öğrendiği her şeyi ortaya koymaya ve sonra bir daha eline fırça almamaya karar vermiştir. Hem kendini adadığı neoklasisizmden, hem de o dönemde yükselişte olan romantizmden öğeler taşıyacaktır bu son şaheseri. Bu resmi tamamlaması 1822’den 1825’e 3 yılını alacaktır. Resimde Jacques-Louis üç güzeller ve cupidi, Mars’ın miğferini, kalkanını ve zırhlarını alarak onu silahsızlandırırken ve bu durumdan hiç rahatsız görünmeyen Mars kendini Venüs’ün kollarına bırakırken tasvir etmiş. Aynı yıl Jacques-Louis bir gün tiyatrodan çıktığında ona at arabası çarpmış ve yaralanmış. Çok geçmeden 29 Aralık 1825’te vefat etmiş.
The Intervention of the Sabine Women 1799
Iyi Gelen
BITKILER
S
ağlığa faydaları saymakla bitmeyen bitkiler, yüzlerce yıl önceden beri şifa için kullanılıyor. Yemeklerimizde kullandığımız ya da gün içerisinde çay olarak tükettiğimiz bitkilerin cildimize, vücudumuza ve ruhumuza olan yararlarını biliyor musunuz? Her derde deva olarak görülen bitkilerin bilinçli, yerinde ve doğru olarak kullanılması gerekiyor. Dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli konu da o bitkiye alerjinizin olup olmadığı. Ciddi bir sağlık sorununuz varsa kullanacağınız her ürünü önce doktorunuza danışıp kullanmayı unutmayın...
ZENCEFİL B3, B6, demir, fosfor, kalsiyum, potasyum, sodyum, magnezyum açısından oldukça zengindir. Zencefil kan akışını sağladığı için terleme, ateş ve titremeye iyi gelir. Mide bulantısı, kusmaya karşı oldukça etkilidir, hazmı kolaylaştırır, ayrıca soğuk algınlığına da çok iyi gelir. Bağırsak sistemini düzenler, kolon kanseri, yumurtalık kanseri, şeker hastalığı gibi hastalıkların tedavisinde yardımcıdır.
BİBERİYE Sağlıklı bir cildin alt yapısını oluşturan biberiye bitkisi, kan dolaşımını arttırır, şişlikleri yok eder, cilt rengini iyileştirir ve toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Güçlü bir bitki olan biberiyenin içinde nörotoksin vardır. Bu yüzden, epilepsi hastası olanlar için kesinlikle tavsiye edilmez. ALIÇ BİTKİSİ Kan dolaşımının sağlıklı bir şekilde sürmesini sağladığı için beynin de işlevselliğini koruyor, hafızayı güçlendirip sinirstresten vücudumuzu uzak tutuyor. İdrar söktürücü bir etkisi bulunuyor. Sindirim sistemine destek veriyor gaz sancısı ve mide ağrısı ve hazımsızlık gibi sorunlara iyi geliyor.
MEYAN KÖKÜ Dünyada en yaygın kullanılan bitkilerden biridir. Cilde parlaklık verir, koyu lekelerin giderilmesinde kullanılır ve içerdiği antioksidanlar vücut çatlaklarına iyi gelir. Meyan kökünü kaynatıp deriye uygulayabilirsiniz. Badem yağı ekleyerek sürümünü ve kokusunu güzelleştirebilirsiniz. Sadece cilt mi? Depresyona birebirdir, kötü düşüncelerden uzaklaşmanıza yardımcı olur.
ALOE VERA Özellikle kepeğe neden olan ve bir çeşit egzama olarak bilinen seboreik dermatitte aloe vera, ferahlatıcı etkisiyle yatıştırıcı bir sonuç üretir. Saç derinizi nemlendirir, kaşıntıyı ve pullanmayı minimuma indirir. SİNİR OTU Günümüzde yaklaşık olarak 200 adet türü bulunan küçük ve de göze çarpmayan şifalı bir bitkidir. Yüz ve vücuttaki sivilceleri azaltır. Göğüs ağrılarını hafifleterek, soğuk algınlığını önlemektedir. Ayrıca mantar ya da sedef gibi cilt hastalıklarına da iyi gelmektedir. Akciğer ve karaciğer üzerinde oluşan yağlanmaları temizlemektedir. Hücre yenileyici etkisi sayesinde yaraların hızlı iyileşmesine yardımcı olur.
D&G Gözlük - Toz Vintage
HAVALAR
SOGUMAYA BASLARKEN
Genç, Rahat ve Özgür
Kombinler... Zara
Zara
T D&G
riko kazakları şık aksesuarlarla iş yaşamına uygun bir kombinle giyebilir ya da eşofmanlarla birlikte kullanarak günlük hayata adapte edebilirsiniz.
Mango
Mango
Yargıcı
Y
H&M
eni sezonda özellikle pastel tonların yün trikolarla birleşimi çok trend. Bacakları ve kolları açık bırakan triko elbiseler, basic bir parçanın altına giyilen ve hırka ile kombinlenen mini etekler bu sezon en sık rastlayacaklarımız kombinler arasında yer alıyor. Bir diğer trend ise daha önceleri yalnızca evlerimizde giydiğimiz basic eşofman takımlarının sokak modasını da ele geçirmiş olması. Bu genç ve rahat görünüm uzun süre popülerliğini koruyacak gibi duruyor.
Saint Laurent
Mango
&
LEZZET TARIF
Evinizde
DENIZ ÜRÜNLERI
PisirmeninPüf Noktaları AHTAPOT: Evde ahtapot pişirmek biraz zor ve zahmetlidir. Çünkü ahtapotun ayıklanması ve temizlenmesi sürecinde dikkat edilmesi gereken birçok püf noktası bulunur. Ahtapotun kafasında bulunan mürekkep kesesi ve iç organları ehil kişiler tarafından iyice temizlenmelidir. Ahtapotu yıkarken bacaklarını bol suyun altında birbirine sürterek yıkamalısınız. Gövdesinde bulunan dişleri bıçakla keserek çıkarmalısınız. Ahtapotu pişirdiğinizde yumuşak olması için tahta tokmakla döverek etini yumuşatabilir ya da pişirmeden önce birkaç gün derin dondurucuda bekletebilirsiniz. Aksi takdirde ahtapotun etki ne kadar iyi pişirseniz pişirin lastik gibi olacaktır.
&
LEZZET TARIF
KARİDES GÜVEÇ: Karidesi temizlenmemiş almışsanız bel kısmından hafifçe büküp kabuklarını ayırıp temizlemelisiniz, Ardından sırt kısmında bulunan siyah ip gibi olan bağırsaklarını hafifçe çekerek temizleyebilirsiniz. Biberleri küp küp doğrayın. Arpacık soğanları birkaç parçaya bölün. Zeytinyağını kızgın bir tavaya alın. Üstüne soğanı ve biberleri koyun hafifçe soteleyin. Üzerine temizlenmiş karidesleri ekleyin. Tuz ve karabiberi ekleyip karıştırarak pişirin. Üzerine domates rendesini dökün hafifçe suyunu çekerken ocaktan alın. Üstüne sarımsak rendesi ekleyip harmanlayın. Güveçlere eşit miktarda paylaştırın. Üzerine rendelenmiş kaşarları eşit miktarda serpip, kekik ve pul biberi ekleyin. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında kaşar peynirler nar gibi olana kadar kızartın. Fırından üzerine tereyağ ekleyip sıcak servis edin.
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com
Karaf Meyhane Bostanlı Mahallesi, Cemal Gürsel Caddesi No:97/B, 35590 Karşıyaka/İzmir Tel: 0535 714 33 77
Utku Yapı 490/1 Sokak No:26/A Bahçelievler Karabağlar Tel: +90 232 255 11 55 www.utkualuminyum.com
Favorit Dijital Baskı Merkezi 6323 Sokak No:12/B Bostanlı Mah. Karşıyaka Tel: 0(232) 330 70 45
LUGOKIDS 8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mahallesi Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00
Uluoğlu Pastane Adres: Caher Dudayev Blv. No: 93/A Atakent Tel: 0232 336 35 27
Fitco GYM Yalı Mahallesi Park Yaşam Ofisleri 32 / C Dükkanlar - Mavişehir Instagram: @fitcogym.co
MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir
Turyap Mavişehir Caher Dudayev Bul. No: 115/2 Mavişehir 0(232) 362 80 90
Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak Tel: 0 232 422 68 75
Yakamoz Beauty Sports : 2040 Sk. No:3 Mavişehir (Sports International içi) Atakent: 6471 Sk. No:8 Mavişehir Tel: 0(232) 382 91 91
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor
Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
www.mavisehirdergisi.com
Foça’nın merkezinde deniz manzar alı dublex ve trıplex lüks taş evler, sizi tarih ve doğa ile başbaşa olmaya davet ediyor.
MAKROYAPI
0(232) 329 79 00 Çanakkale Asfaltı No:17 Ulus Mahallesi 35660 Koyundere Menemen - İzmir focaterrace
www.focaterrace.com
GEÇMİŞ OLSUN
İZMİR Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dileriz. Yaşadığımız büyük korku ve şokun ardından gelen haberler içimizi yaktı. Deprem arkasında geri getiremeyeceğimiz, telafisi olmayacak ve saramayacağımız yaralar bıraktı... Deprem sonrası İzmir halkı büyük bir dayanışma ve yardımlaşma örneği gösterdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, devlet kurumları, sivil toplum örgütleri, dernekler ve arama kurtarma ekiplerinin İzmir’in yarasını sarması için tüm imkanlarını seferber etmeleri ve yardımları için herkese ve hepsine minnettarız.
MAVİŞEHİR DERGİSİ