MAVİŞEHİR DERGİSİ OCAK 2020

Page 1

Ocak 2020 Yıl.7 Sayı.70

10.00

Genel kültür,

Ruh, beden ve zihni dengeleyen, şifa kaynağı

KOZMİK ENERJİ

YAKAMOZ BEAUTY PARK

TALATPAŞA LABORATUVARLAR GRUBU

SIBEL TÜZÜN İsmail Gökgez’in özel röportajı

24. YILDÖNÜMÜNÜ GÖRKEMLİ BİR GECE İLE KUTLADI

VAJİNİSMUS NEDİR?

OP. DR. NURDAN YILDIZ

ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI BESLENME VE BESİN REDDETME DYT. BÜŞRA DONAT ERGİN


Foça’nın merkezinde deniz manzar alı dublex ve trıplex lüks taş evler, sizi tarih ve doğa ile başbaşa olmaya davet ediyor.

MAKROYAPI

0(232) 329 79 00 Çanakkale Asfaltı No:17 Ulus Mahallesi 35660 Koyundere Menemen - İzmir focaterrace

www.focaterrace.com


Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)

Duygu Attila

Genel Yayın Yönetmeni

Aras Attila

aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve İletişim kurumsal@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu

Duygu Attila

Hukuk Danışmanı

Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi

0(549) 323 3031 - 0(549) 501 8832 Yapım ve Tasarım

Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu İstanbul Temsilcisi

Süheyl Atay RUNLTD Yayın Türü

Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi

www.mavisehirdergisi.com

ÖNSÖZ

TERCİH ÖNEMLİ... Hayatı sorgulayacak kadar derin biri olmayabilirsiniz, ama bunun için çabalamanız gerekebilir… Haksızlığa uğradığınızda büyük bir olgunlukla sürekli erdemli davranamayabilirsiniz, ama her şeyin farkına varmanız gerekebilir. Son zamanlarda çoğu insan kendine çok büyük değerler, etiketler ve ünvanlar katmış durumda; bir bakmışsın 3-5 sene önceki insandan eser kalmamış, kendini dünyanın merkezine, değerleri ve saygıyı da kilerdeki sepete koyuvermiş… Renkli bir karakter iyidir, duruma ve şartlara göre renk değiştiren karakter ise insanlığı alır, yerine itici, uzak durulması gereken başka bir şey koyuverir. Hayatta örnek alabileceğiniz insanları, size yakışacak davranışları, isteklerinizi ve hedeflerinizi çizdiğiniz bir çemberin içine yazın. Örnek almayacağınız insanları, yakışmayacak davranışları ve istemediğiniz şeyleri de çemberin dışına yazın. Tercihleriniz size katlanarak geri dönecek, zaman zaman çemberin dışında tuttuklarınızın da sizi çemberin merkezine sürüklediğini göreceksiniz, dışında tuttuklarınız size nasıl olunmaması gerektiğini, içinde tuttuklarınız da nasıl olunması gerektiğini öğretecek... Çemberinize kattığınız kişileri, davranışları ve diğerlerini eğer öğrenmek istiyorsanız iyi gözlemleyin, davranışlarını, konuşmalarını, tarzlarını, düşünme biçimlerini, onların çemberlerinde kimler olabileceğini anlamaya çalışın. Herhangi bir olay veya kişi hayata bakış açınızı tamamen değiştirebilir, yeter ki değer vermeyi bilin. Değer vermediğiniz her şey size bir anı bırakacak çünkü.

Baskı:

Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Arzu Özpazarcık Serdar Sütcü Özgür Şişik Melike Baykara Birinci Tolga Aybakan İsmail Gökgez

facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi

aras@kabinekibi.com.tr

• • • • • •

İÇİNDEKİLER

Vajinismus nedir? (6-7) Kozmik enerji nedir? (16-17) Nemli cilt ve bronz makyaj (30) Sibel Tüzün ile özel röportaj (34-41) Lezzet & Tarif (54-55) Köşe Yazıları

Özgür Şişik - Serdar Sütcü Uğur Oral - İsmail Barış Özpazarcık

w. i w w .c o m er g uu i e - D a s i s n i z ın d i z . r gi a t in D e f o r m b il ir s a uy ok

MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.


M AV İ Ş E H İ R

Mavişehir’deki Gayrimenkulünüze Ücretsiz

Değerleme ve Ekspertiz Hizmeti için

Bizi Arayabilirsiniz

-instagramturyapmavisehir www.turyap.com.tr/mavisehir


Mavişehir’deki En iyi Dairelere Turyap Mavişehir Ayrıcalığı ile Kolayca Ulaşabilirsiniz. Son yılların Mavişehir’deki en başarılı gayrimenkul ofislerinden biri olan TURYAP Mavişehir’in portföyündeki eşsiz gayrimenkulleri keşfedin. Satışa yeni başlayan ve hızla tükenmeye başlayan

Yasin Gıyasi KALE

konutlar için lütfen randevu talep edin.

TURYAP Mavişehir Caher Dudayev Bul. No: 115/2 Mavişehir (Yayla Kasabı üstü)

0(232) 362 80 90

3


SON TRENDLERİ TAKİP EDEN KONSEPT MAĞAZA

Moss Flor al Desıgn Geçtiğimiz aylarda Atakent’te çok şık bir mağaza ile kapılarını açan Moss Floral Design, ürün çeşitliliği ve kalitesi ile çok kısa sürede büyük beğeni topladı. Moss Floral Design sahibi Tuğçe Çeltek Erçen, çalışmalarını ve ürünlerinin özelliklerini Mavişehir Dergisi okurları için anlattı.

M

oss Floral Design olarak Karşıyaka Atakent’te hizmet veriyoruz. Moss çiçekleri floral tasarımdan en iyi şekilde anlayan ve son trendleri takip eden bir ekip tarafından hazırlanıyor. Mevsimin en taze çiçeklerini en özel şekilde tasarlayıp müşterilerimizle buluşturuyoruz. Stil sahibi buketler, dekoratif saksı çiçekleri, orkideler, scullent ve katüs tasarımları, kutu çiçek aranjmanları, gelin buketleri, butik organizasyonlar gibi çiçeğin içinde olduğu bir çok alanda yer alıyoruz. Çiçeklerimizin çoğu ihtal ve Hollanda menşeili çiçeklerdir, bu yüzden farklı ve geniş bir ürün yelpazemiz bulunuyor. Moss çiçeklerini tazeliğini koruyacak şekilde istenilen yere istenilen zamanda ulaştırıyoruz. Bunun için bizlere telefonla ulaşılması yeterlidir. İşimizi sevgiyle yapıyoruz ve yüzlerde çiçeklerimizle ufak da olsa bir tebessüm yaratmak bizi mutlu ediyor.

Atakent Mh. Caher Dudayev Blv. No:149/A Karşıyaka / İzmir GSM: 0530 425 68 80 - T: 0232 337 33 63 Instagram: mossfloraldesign



Cinsel işlev bozuklukları saptandığı anda hemen doktor a başvurmak gerekir, zaman geçtikçe k ar topu etkisi yar atır ve altında ezilinir.

OP. DR. NURDAN YILDIZ

VAJİNİSMUS NEDİR? V

ajinanın girişindeki kasların istem dışı kasılarak cinsel birleşmenin acılı veya imkansız olarak algılanmasına vajinismus denir. Vajinaya penetrasyon denendiğinde, öncelikle vajina etrafında olmak üzere tüm vücutta bir kasılma, endişe, korku, tiksinme ve panik hali olur, hasta bacaklarının açılmasını engelleyerek sıkıca kapatır ve elleriyle eşini iter. Kızlık zarının kalın ya da vajinalarının çok dar olduğunu düşünebilen bu kadınlar acı beklentisi neticesinde kendilerini savunma ve koruma çabaları içine girer.

VAJiNİSMUSUN TİPLERİ

Vajina ilişki sırasında penisin büyüklüğüne veya küçüklüğüne göre kendini hazırlar, gevşer bu normal ve sağlıklı bir durumdur. Yani vajina esneyebilen, genişleyebilen ve uzayabilen bir organ olmasına rağmen vajınusmusu olan kadınlar, vajınalarının cinsel ilişkiye uygun olamayacak kadar dar olduğunu düşünürler.

VAJİNİSMUS NEDENLERİ

Vajinismus, kadının hem kendi kadınlığında eksiklik olduğunu düşünmesine hem de eşine karşı suçluluk hissetmesine neden olur.

Primer vajınusmus: İlk cinsel birleşme veya genital muayene esnasında açığa çıkan ve devam eden, hiçbir şekilde cinsel birleşme yaşanılamama durumudur. Seconder vajınusmus: Daha önce acılı veya acısız, keyifli veya keyifsiz cinsel birleşme sonrasında gelişen vajınusmus çeşitidir. Nedeni büyük ihtimalle travma, doğum yırtığı, düşük, küretaj ya da kötü yapılan jınekolojık muayeneler veya enfeksiyonlar sonrasında oluşan bir durumdur.

En sık ilk cinsel temasta acı duyma Cinselliği değersizleştiren ve aşağılayan aile Baskıcı otoriter baba Cinsel şiddet taciz Zorla evlendirilme Eşle uyumsuzluklar; olumsuz dinsel ve ahlaki şartlanma Kızlık zarını yitirme korkusu, Performans kaygısı Cinsel tabular yanlış bilgiler ve inanışlar Ağrı eşinin düşük olması Vajinal kayganlıkla ilgili nedenler

VAJİNİSMUS TEDAVİSİ

Vajinismus tedavi edilebilir geçici bir rahatsızlıktır. Vajinismus cinsel tedaviler açısından en yüz güldürücü cinsel sorunlardan biridir. Bu yüzden vajinismus kadınları, tam bir iyileşme gösterecekleri için şanslıdırlar. Yapılması gereken tek şey iyi bir rehber olacak cinsel terapisti bulmak, her şeyi açıkça anlatmak ve en önemlisi iyileşme arzusunun olmasıdır. Vajinismus kadını iyileşmeyi arzu ettiği takdirde terapilerde önerdiğim adına aşk oyunları dediğimiz egzersizlerle kendi kendine tedavi etmesi mümkündür. Cinsel işlev bozuklukları saptandığı anda hemen doktora başvurmak gerekir, zaman geçtikçe kar topu etkisi yaratır ve altında ezilinir. Vajinismus ve cinsel işlev bozukluğu olan kadınlara öncelikle terapi önerilmektedir. Daha detaylı bilgiyi web sitemde okuyabilirsiniz.


4 BOYUTLU ULTRASONOGRAFİ İLE GEBELİKTE ANOMALİ TARAMASININ ÖNEMİ

G

ebelik dönemi boyunca düzenli doktor takibinin yapılması anne adayının daha sağlıklı ve güvenli bebek sahibi olmalarını sağlayacaktır. Anomali taraması, gebelikleri boyunca anne adaylarının yaptırması gereken en önemli tetkiklerden birisidir. Ayrıntılı ultrasonografi, gebeliğin 18-24 haftaları arasında yapılmaktadır. Bu taramada amaç; bebeğin organlarının ve gelişiminin sağlıklı olup olmadığını kontrol etmektir. 4 Boyutlu Ultrason muayenesi yaklaşık olarak 30 dakika sürmektedir. Yapılan ayrıntılı ultrasonografide bebeğin; kalp odacıkları, kalp duvarı, kalp kapakçıkları, damar giriş ve çıkışları, el ve ayak parmakları, kol ve bacak kemikleri, midesi, karın duvarı, yutak

borusu, soluk borusu, akciğer dokusu, mesanesi, böbrekleri, bağırsakları, karaciğer, diyafram, beyin ve beyincik gelişimi, kafatası kemik yapısı, yüz yapısı, dudak, damak, göz, kulak ve burun anatomisi, beyin boşlukları, omurga sistemi, gibi tüm hayati organları detaylı bir şekilde değerlendirilir. Organlarda herhangi bir anomalinin olup olmadığına bakılır. Bebeğin organ ve sistemlerini bozan veya fiziksel olarak bebeğin görünümünü etkileyen her türlü bozukluk ve sakatlık fetal anomali tanımı kapsamına girmektedir. • İleri yaş gebeliklerde, • Tek yumurta ikizlerinde, • Akraba evliliklerinde • Gebelikte bilinçsiz ilaç kullanımı • Gebelikte alkol ve madde kullanımı • Gebelikte X-RAY ışınlarına ve

radyasyona maruz kalma • Anomalili gebelik öyküsü • Gebelikte diyabet hastalığı • Tekrarlayan düşükler anomalilerin görülme olasılığı artmaktadır. Anomali taraması her gebelikte yapılmalıdır. Ancak organların çalışıp çalışmadıklarının ultrasonografi ile anlaşılamaması da mümkündür. Örneğin göz dokusu normal gözüken bebek kör olarak doğabilir. Bu nedenle ultrasonografinin dışında pek çok testin de yapılması hayati önem taşımaktadır. Son model 4 boyutlu ultrasonografi cihazları ile gebelik takipleri, anomali taramaları ve testleri yapılabilmektedir.

Adres: Yalı Mah. 6523 Sok. 32/B Blok 5. Kat D: 517 Park Yaşam Ofisleri / Mavişehir İletişim: 0542 833 20 47 - nurdanyldz@hotmail.com

www.drnurdanyildiz.com

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.


ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI BESLENME VE BESİN REDDETME

Ç

ocukluk çağlarından, hatta anne karnından itibaren kazanılan beslenme alışkanlıkları bir ömür boyu yaşantımızda önemli yer tutuyor ve erişkinlikte de sağlığımızı doğrudan etkiliyor. Sağlıklı ve dengeli beslenme her yaşta, özellikle 1-10 yaş arası çocukluk döneminde çok kıymetli. Ancak çocuklarda zaman zaman

yetersiz beslenme, özellikle spesifik bir/birkaç besini reddetme görülebiliyor. Bu durum her zaman o besine karşı bu tutumu sergileyeceği anlamına gelmiyor. Bu gibi durumlarda onu zorlayıp tüketmek istemediği besini yedirmeye çalışmak hem ebevyn için hem çocuklar için yorucu ve stresli bir döngü haline gelebiliyor. Böyle bir durum söz konusu olduğunda bir süre sonra

reddedilen besini tekrar sunmak tüketimin artması yönünden destek sağlayabilir. Çocuğunuz bir çeşit meyve; örneğin mandalinaya karşı olumsuz tutum sergiliyor ve ısrar tüketmek istemiyorsa bu seçenek denenip, aradan bir süre geçtikten sonra tekrar sunulabilir. Diğer meyvelerle posa ve vitamin ihtiyacı karşılanır


ve kısa vadede ciddi bir problem oluşmaz. Ancak eğer daha geniş çaplı bir beslenme problemi; hiçbir meyveyi- sebzeyi tüketmiyor ve reddediyorsa, alternatif seçenekler değerlendirilebilir. Örneğin 1 yaşından büyük çocuklarda sebzeyi tencere yemeği olarak değil, fırınlayıp üzerine yoğurtludomatesli soslarla farklı biçimlerde sunabilirsiniz. Zaman zaman püre haline getirmeyi de deneyebilirsiniz ancak çocuklarda 1 yaşından sonra artık farklı besin dokularını ve tatlarını ayırt edip belki hatta dokunarak keşfedebilmeleri adına blenderdan geçirmeden sunmak bu açıdan daha iyi olacaktır.

Farklı bir seçenek olarak tabak süslemeyi deneyebilirsiniz. Eğlenceli tabaklar çocukların ilgisini çekeceğinden önceden beğenmedikleri tatları denemek isteyebilirler. Meyveleri salata haline getirip sunmak, porsiyonuna dikkat edildiği sürece tüketime yardımcı olabilir. Sebze sevmeyen çocuklar için benzer şekilde, fırınlanmış sebze köfteleri oluşturulabilir veya hiçbir çocuğun reddedemediği makarna, haşlanmış sebzelerle rengarenk süslenebilir. Çocuklarda büyüme gelişmenin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi için gerekli enerjiyi, proteini, karbonhidratı ve yağı sağlanmış bir menü oluşturulmalıdır.

Kontraendikasyon yoksa ilk 6 ay sadece anne sütü yeterli olur. Buna ek, 2 yaşına kadar anne sütü destekli ek gıdaya geçilebilir. 1 yaşına kadar çocuklara bal, inek sütü, peynir ve tabii ki paketli hiçbir gıda önerilmez. 6. aydan itibaren çocuk hekimine ve beslenme uzmanına danışılıp sebze-meyve püreleri, yoğurt, pirinç, zeytinyağı; aylar ilerledikçe iyi pişmiş kıyma, balık eti, sebze yemeği, ekmek içi verilebilir. 1 yaşından sonra sağlıklı çocuklar tuz ilave edilmemiş her besini tüketebilirler. Büyüme gelişim takibi yapılarak ağırlığına ve yaşına göre dengeli beslenme programı oluşturulmalıdır.

DONAT BESLENME & DİYET DANIŞMANLIĞI Adres: 6523 Sokak No: 32/B Daire: 301 Park Yaşam Ticaret Merkezi, Yalı Mah. Mavişehir / İZMİR Tel: 232 504 48 12 GSM: 505 426 96 36 www.busradonatergin.com instagram: busradonatergin


Karagözlü Deluxe Residence

HAYALLERİNİZİ GERÇEKLE BULUŞTURUYOR

Merkezi lokasyonu, dayanıklı ve modern yapısı, akıllı ev sistemi, havuz, otopark ve bahçesi, fitness salonu, spa, sauna ve çok daha fazlasıyla şıklığı, huzuru ve ayrıcalıklı yaşamı bu projede bulabilirsiniz.

www.karagozluinsaat.com

EL İZİMİZ OLUR MUSUNUZ ? Instagram üzerinden @atelier_elizi hesabı ile kadınlar için güzel bir sosyal sorumluluk projesi başlatan Duygu Ak, çalışmalarını ve hedeflerini Mavişehir Dergisi okurları için anlattı.

M

alzemeler sizden, tüm bilgiler bizden sloganıyla yola çıktım. @atelier_elizi olarak amacım evine katkıda bulunmak isteyen kadınlara wayuu tekniği ile çanta yapmayı öğretmek... Geçimini sağlamak durumunda olan fakat işe gidemeyen kadınlar için birer gelir kapısı oluşturmak... Biz biliyoruz ki zamanla bu sadece wayuu kursu olarak kalmayacak, tığ işi ya da örgü ile ilgili bir çok kapı aralanacak... Hiçbir maddi beklentimiz olmadan bilgilerimizi kursumuza katılan ev hanımlarımıza öğreteceğiz... Sosyal medya üzerinden de satış yapmak isteyen

10

kadınlara destek olacağız... Amacımız kadınlarımızın kendi ayakları üzerinde durduklarını göstermek. Biz balık tutmayı öğreteceğiz, siz oltayı alın gelin. Bizler birbirimize destek olduğumuz sürece çok daha güçlü olacağız. Kadınlar, kadınları koruyup kolladığı, elini attığı işlerde destek olduğu, yargılamadığı, eleştirmediği, hakaret etmediği, kıskanmadığı sürece çok daha iyi olacağız. Kadın olmanın mükemmelliğini işte o zaman çok daha iyi anlayacağız. Ocak - 2020

Kadın olmak muhteşem… Kadının kadına destek olması muhteşem… Kadının gücü muhteşem… Gücünün farkında olan kadın muhteşem… Birbirimizi koşulsuz sevdiğimiz, kadın olmanın muhteşemliğini anlayabildiğimiz günlere... Her ay 10 kişilik kontenjan ile haftada bir kez Karşıyaka Pan Kitapevi’nde yapılan atölye çalışmamıza katılmak için irtibat: 0507 142 58 02 Instagram: @atelier_elizi


Cenk Uyanık

FITCO GYM Personal Training

Fitness - Crossfit - Reformer Kick Boks - Personal Traning - Pilates

Park Yaşam Ofisleri’nde...

400 m2 alan 0532 760 80 73

Yalı Mahallesi Park Yaşam Ofisleri 32 / C Dükkanlar - Mavişehir Instagram: @fitcogym.co - @cenk.hoca


Ücretsiz

VÜCUT ANALİZ

imkanından hemen yararlanın Diyetisyenlerin kullandığı ölçüm cihazı ile detaylı olarak vücudunuzun yağ oranı, kas oranı, metabolizma yaşı ve metabolizma hızını öğrenin.

SPORA UZUN VAKİT AYIRAMAYANLARIN

KURTARICISI 20 dakikalık EMS antrenmanı ile 4 saatlik spor etkisi

LetsFit markası spor dünyasının son trendini İzmirlilerle buluşturdu. Mavişehir Park Yaşam Ofisleri’nde hizmet veren LetsFit; kablosuz ve özel bir kıyafet olan Biosuit yardımı ile spor yapmaya vakit ayıramayanlara kısa sürede etkili bir spor imkanı sunuyor. Bu hizmeti İzmirlilerle ilk kez buluşturan Bülent Kapusuz ve Tamer Kandemir, kısa sürede yakaladıkları müşteri memnuniyetini arttırarak devam ettirmek için çalıştıklarını dile getirdiler.

(EMS) Elektriksel Kas Uyarımı sistemiyle spor yaparken, akımlar kesinlikle kalp ve diğer organlarınıza ulaşmıyor. Akımlar yalnızca kaslara ve yağ kitlesine etki ediyor.

Sağlıklı, güvenilir ve kanıtlanmış sistem.


ARTIK İZMİR’de

Kablosuz teknoloji sayesinde özgürce sporunuzu yapın.

20 dakikada 4 saatlik spor etkisi EMS SİSTEMİ NEDİR?

Bu yaza fit girin!

(ELECTRO MUSCLE STIMULATION)

EMS’nin pasif jimnastik ile bir bağlantısı yoktur. Özel bir kıyafet (Biosuit) yardımı ile vücuda verilen akımlarla tüm kasların aynı anda çalışmasını sağlayan ve 20 dakikada 4 saatlik spor etkisi yaratan, kişilere 1500 ile 3000 kalori harcatabilen kas uyarım sistemidir.

NEDEN LETSFİT?

- Randevu sistemi ile tüm stüdyolarımızda size özel hizmet - Kişiye özel antrenör eşliğinde kişiye özel antrenman - kişiye özel diyetisyen programı ile kilo verme - 20 dakikalık EMS antrenmanı ile 4 saatlik spor etkisi - Hijyen standartlarının en üst düzeyde olduğu stüdyolar - ISO 9001 Kalite yönetim sertifikası onaylı konsept Kısaca; spor ve beslenme ile ilgili eşsiz bir deneyim için sizleri LetsFit’e bekliyoruz! #akımasendekatıl

Bülent Kapusuz

EMS Trainer Aslıcan Özdim

Eklemlerde sıfır yük, kaslarda maksimum çalışma ilkesiyle sakatlık riskinin olmadığı, güç artışı - denge - esneklik - dayanıklılık - patlayıcı güç - sıkılaşma - incelme - selülit ve hafif dolaşım bozukluklarının giderilmesi - masaj - fizik tedavi sırt, bel, boyun ağrıları - ideal fiziğe kavuşma, daha sağlıklı bir yaşam ve yüksek standartlı hayat hedefine ulaşmayı sağlayan yeni nesil spor teknolojisidir.

Adres: Park Yaşam Ofisleri Yalı Mah. 6523 Sok. No: 102/B Blok Mavişehir Tel: 0232 502 35 55

Gsm: 0538 570 53 45 Instagram: letsfitmavisehir


mekan tasarımcısı

YELİZ KAHVECİOĞLU

Mekan tasarımcısı Yeliz Kahvecioğlu, kendi evinin yemek bölümünü Mavişehir Dergisi okurları ile paylaşarak 2020 yılının öne çıkan masa, sandalye trendlerini anlattı.


Genellikle salonlarda konumlandırdığımız yemek odası bölümü çok göz önünde bulunan, misafirlerimizi sofra davetlerimizde ağırladığımız keyif alanlarıdır. Bu alanları tasarlarken, mekanın ihtiyacına göre doğru ebat ve şekilde masa modeli seçmek ve sandalye sayısı belirlemek çok önemlidir. Büyük ve ihtişamlı yemek masaları tek başına baktığımızda bize güzel gelebilir fakat onu küçük metrekaredeki bir salona alıp yerleştirdiğimizde kullanış ve görsellik anlamında hayal kırıklığı olacaktır. Her salon klasik dikdörtgen masa kullanılmalıdır klişesinden uzaklaşarak yuvarlak veya oval masa formlarını da salon şeklinize göre tercih edebilirsiniz. Örneğin kare salonları yerleştirmek zor gözükse de yuvarlak masa bu planlar için kurtarıcı bir çözüm olabilir. Yuvarlak masayı davet sunumlarının daha rahat yapılabilmesi ve herkesin birbirini görerek daha keyifli sohbet ortamlarının yaratılabilmesinden dolayı projelerimde kullanmayı seviyorum. Ayrıca göbek ayaklı masalar kalabalık davetlerde sandalyelerin çoğaltılması için daha kullanışlı olabiliyor. Sandalyede ise artık kumaş giydirme modellerinin dışına çıkıp farklı stilleri yansıtabildiğimiz modellere yönelmeliyiz. Her şeyi takım olarak düşünüp planlama, günümüz dekorasyon modasının çok dışında kaldı. Artık kombin sağlanabilecek şekilde sandalyelerinizin her birini bile birbirinden farklı seçebilirsiniz. Çok büyük ve çok dolu gözüken sandalyeler koltuklarla da bir araya geldiğinde bazen salonları mobilya mağazasına

dönüştürebiliyor. Sandalye modelini ve adedini belirlerken tamamlayıcı parçalar ve mekanın büyüklüğü yine önem kazanıyor. Ve bence tabi ki sandalyeler de ev sabinin tarzını yansıtan önemli detaylardandır. Bu yıl biraz daha ahşap ağırlıklı ve pirinç detayları olan modeller ön planda olsa da bunların yanına tamamlayıcı olacak kumaş ve pirincin bir arada kullanıldığı modelleri de düşünebilirsiniz. Örneğin ben kendi salonumda oldukça sade, gözü yormayan sadece birkaç star parçanın ön planda olduğu yalın bir stil kullanmayı seviyorum. Benim buradaki tercihim olan Elizabeth modeli kollu şeffaf (hayalet) sandalyeler var yok arasında bir izlenim veriyor, ve böylelikle de masamın koyu renk mermerinin ve açık renk duvarımdaki tablo ve apliklerimin ön planda olmasını sağlıyorum. Kalabalık

bir görüntüden uzak sakin ama şık bir ortam yaratmak istedim. Bir mekan içerisinde her şeyi star parça olarak seçersek birbiriyle yarışa girebilir ve göz yorabilirler. Görebileceğiniz gibi beyazın birkaç üst notası niteliğindeki açık griyi de duvarlarım da genel renk olarak tercih ettim. Salonumun dekorasyonu yıllar içinde birkaç kez değişiklik gösterdi ama sandalyelerimi hiç değiştirmedim. Ve sanırım her stile uyum sağlayacağı için de uzun yıllarca kullanmaya devam edeceğim. Her parçayı değiştirebilirim ama hayalet sandalyelerimden zor vazgeçerim gibi duruyor… Umarım sizin de bu kadar içinize sinecek sandalye seçimi yapmanızda bu yazımdaki önerilerim ile yardımım olmuş olur… Cehar Dudayev Bulv. No:77 D:5 Mavişehir Tel: 0(232) 336 27 42 yelizkahveciogluu


YAKAMOZ BEAUTY PARK

RUH, BEDEN VE ZİHNİ DENGELEYEN, ŞİFA KAYNAĞI

KOZMİK ENERJİ

K

ozmik enerji temelinde kişinin yaşam enerjisini uyararak gerçek yaşam enerji seviyesine getirmek için uygulanan bütünsel yaklaşımla çalışan bir tekniktir. Amacı temizlenme, korunma ve şifalanma sağlamaktır. Bilinen en etkili tamamlayıcı tıp tekniklerinden bir tanesidir. Kozmik enerji bütünle çalışır. Amaç; ruh, beden ve zihni dengeye getirmektir. Ama burada terapistin etkisinin yanında danışanın inanıp inanmaması sorun değildir. Ancak terapi almayı kabul etmesi şarttır. Siz istemedikçe kozmik enerji uygulanamaz. Hak yasası nedeni ile kişinin mutlaka haberi olmalıdır. Yani kişi iyileşmeye özgür irade ile karar vermelidir.

Doktor, eczacı, mimar ve birçok meslek grubu insanlar analitik sistemlerle yetiştiğimiz için görmediğimiz şeye inanmama üzerine çalışan bir zihne sahip olduğumuzdan, kozmik enerji diyince de “ya bırak olur mu öyle şey, safsata bunlar, inanmayın öyle şeylere” diyen çok fazla insan çıkar. Bu insanları çoğu mikrodalga fırın kullanır, ışınını görmediği elektrik enerjisiyle ısınır, yazın güneş gözlüğü takıp gözlerini göremediği ultraviyole ışınlardan korur, ultrason dalgası ile görüntüler çektirir ama enerji terapisi deyince inanmamayı tercih eder. Halbuki bu sistemin inanmak ile veya

hissetmek ile ilgisi yoktur. Bunlar önşart değildir. Ben şahsen bir eczacı olarak uzun süredir uyguluyorum bu terapiyi. İlk başta ben de acaba diyordum ama bilgiyi aldıkça ve deneyimi yaşadıkça deneme safhasını geçip, uygulama safhasına geldim.


Ultraviyole, mikrodalga, radyo sinyalleri, ultrason, elektrik de enerji frekanslarından oluşur ve onların hiçbirini duyu organlarımızla algılayamayız. Kozmik enerji de frekanslardan oluşur, bunları görmeyiz, fakat etkilerini aslında somut olarak hayatımızda gözlemleyebiliriz. Bu kronik denilen bir rahatsızlığın iyileşmesi de olabiliyor, ilişkilerde yaşanan düzelmeler de olabiliyor, duygu durumunun çok daha iyi hale gelmesi de olabiliyor... Bilimsel yönüne bakınca çok eskiye dayanan bir sistem ve benim eğitmenim ilk öğrencilerden... Kökü Rusya ve çalışmaları ilk yapan PETROVE isimli Rus bir doktor.. Fotiny Gudela ile kozmik enerji seminerlerine 2017 yılında başladık.. Deneymlemek isteyenler ve hatta eğitimi almak isteyenlerle ücretsiz seminerler yaparak kozmik enerjinin ne olduğunu bilimsel olarak sunmaktayız..

KOZMİK ENERJİ; bir meslek sahibi olmanıza gerek olmadan yapabileceğiniz bir sistemdir.

Önemli olan kozmik enerjinin de ciddi yapılması gereken, kuralları olan bir sistem olduğunu bilmek ve etik davranmaktır. Ayrıca elbette her mal, ürün, hizmet gibi şeylerde olduğu gibi bunda da her kozmik enerji terapistiyim diyenden aynı hizmeti almak zorunda değilsiniz. Hatta yalan olmaları ihtimalleri de olabilir. Ancak bu durum bütünüyle bilimi reddetmenizi gerektirmez. Merdiven altı değil bu işi profesyonelce yapan yerleri terch edin. Gidin onları bulun, araştırın, sorun, sorgulayın. Septik olmaktan zarar gelmez, bilgiye açık olduğunuz sürece, her sorunuzu açıklayabilecek bir uzman bulabilirsiniz. Kozmik enerji bütünle çalışır. Amaç; ruh, beden ve zihni dengeye getirmektir. Ama burda terapistin etkisi yüzde yirmi ise danışanın inanması ve motivasyonu yüzde seksendir. Siz istemedikçe

Sports : 2040 Sk. No:3 Mavişehir (Sports International içi, üyelik zorunlu değildir.) Atakent: 6471 Sk. No:8 Mavişehir

ve gayret göstermedikçe boşuna zaman harcamış olursunuz.

KOZMİK ENERJİ İLE BİRÇOK ŞEY MÜMKÜN!

Stres, depresyon, anksiyete, obezite, şeker, tansiyon, kanser... Kozmik enerji ile yaşam enerjinizi yükseltip travmalarınızdan ve hastalıklarınızdan kurtulabilirsiniz. Kozmik enerji hastalıkların tedavisini sağlamaz ancak sizin vücut frekans vibrasyonunuzu arttırarak o hastalığı yenmeniz için itici güce sahip olmanızı sağlar. Tüm hastalıklar için deneyebileceğiniz bir yöntemdir.

Yakamoz Beauty Park


TALATPAŞA LABORATUVARLAR GRUBU’nun

24. YILDÖNÜMÜ KUTLAMASI

Talatpaşa Laboratuvarlar Grubu, 24. kuruluş yıldönümünü görkemli bir gece ile kutladı. Mövenpick Hotel balo salonunda gerçekleşen yemekli geceye Talatpaşa Laboratuvarı Grubu çalışanları ve İzmir tıp camiasının önde gelen hekimleri katıldı. Talatpaşa Laboratuvarları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Serdar Seven ile Tıbbi Koordinatör Uzm. Dr. Özlem Günay, emeği geçen çalışma arkadaşlarına ve kendilerine güvenerek partnerlik yapan meslektaşlarına teşekkürlerini sundular. Ayrıca Alsancak ve Mavişehir’den sonra 2020 yılı itibariyle Bayraklı bölgesinde dördüncü bir şubeyi hayata geçireceklerinin müjdesini verdiler. Gecede tanınan ses sanatçısı Gökhan Sezen sahne alırken, konuklar arasında bulunan efsane kanto sanatçısı Nurhan Damcıoğlu ise sahne şovuyla konuklara büyük sürpriz yaşattı.

Esra Seven-Serhan -Kaan - Serdar Seven

Tuna Günay - Özlem Günay - Can Günay - Dilaver Günay Uzm. Dr. Özlem Günay Uzm. Dr. Serdar Seven

Huriye Erdiliballı - İlker Erdiliballı


Süleyman Tosun - Emel Tosun

Tuğrul Özcan - Renin Özcan

Dilaver Günay - Özlem Günay

Sena Yılmaz - Basri Yılmaz

Esra Seven - Serdar Seven

Nurhan Damcıoğlu - Gökhan Sezen

Ahmet Akkoca - Ece Akkoca

Aral Özbal - Ebru Özbal

Nurdan Yıldız - Levent Dervişoğlu


Osman Çınar - Birşen Çınar

Semiha Kaçar - Öznur Seven

Emel Tosun - Şöhret Seven

Adnan Keklik - Hüseyin İvit

Ebru İskeçeli - Bünyamin Gürsoy Öznur Seven

Gül Atalar-Elif Güzel-Deniz Günay

Külal Çukurova - İbrahim Çukurova

Bayram Ertaş - Öznur Seven Metin Seven


Uzm. Dr. Özlem Günay

Uzm. Dr. Serdar Seven

Hüseyin Ceyberi - Sevgi Ceyberi

www.talatpasatip.com


ALSANCAK’TAN SONRA

ŞİMDİ BOSTANLI’DA

Geleneksel lezzetlerin keyfine varmanız için Obi Mutfak şimdi Alsancak’tan sonra Bostanlı Atakent’te... Obi Mutfak’ta güne eşsiz bir kahvaltı ile başlayabilir, deneyen herkeste hayranlık uyandıran birbirinden lezzetli pide çeşitlerini her öğünde tadabilirsiniz. Ayrıca zengin mutfaklarında bulunan geleneksel yemekleri ve tatlıları da çok beğeneceksiniz.


LEZZETİ DE HİKAYESİ DE KARADENİZ’DEN... Laz mitolojisine göre Obi, yağmur tanrısıydı. Doğu Karadeniz’de en çok görülen hava olayı yağmurdu. Obi, ekinlerin gelişmesi için ihtiyaç duyulan yağmuru gönderiyordu. Bununla birlikte tzan takviminde yağmur tanrısı günü olarak kabul edilen ve kutlanan bir gün bulunuyordu.

a bir k i r a h e Gün TI

L A V H KA ayın! ile başl

OBİ MUTFAK

Atakent Adres: Atakent, Caher Dudayev Bulvarı No: 153/A, 35590 Karşıyaka / İzmir - Atakent Tel. 0 (232) 899 10 10 Alsancak Adres: Alsancak, Gül Sokak, 1382. Sokak No: 31/A, 35220 Konak - Alsancak Tel. 0 (232) 426 10 10 @obimutfak www.obimutfak.com


ULUOĞLU 6 ŞUBESİ İLE HİZMETİNİZDE

A

takent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; yıllardır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor. Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın.

*Bostanlı *Atakent *Alaybey *Çiğli *Hatay *Karataş


Gaziantep

tatlı anlar

ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN

15 yıldır kalitemizden ödün vermeden ŞUBELERİMİZ sizlerle birlikte olmanın gururuyla

Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 ŞUBELERİMİZ Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 3527 Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27

CaherDudayev Dudayev Blv. Atakent Caher Bul.No:93/A No:93/A Atakent

Tel: 0(232) 0(232) 336 Tel: 33635352727


Melike Baykara Birinci Instagram: pisimel pisimelblog@gmail.com

yeni yılda ADES BUTİK ile yenilenin...

H

erkese selam :) Elbise giymeyi her zaman çok sevmişimdir; bu ay ki kombinimde, aslında “kışın da elbise giyilebilir”e vurgu yapmak istedim. Evet gördüğünüz üzere ben giydim :) ve çok sevdim. Bayıldığım çiçekli elbisem dört yıldır Bornova’da hizmet veren Ades Butik’ten. Hem küçük hem de büyük parka yakın olan Ades Butik son trend ürünlerle genç ve dinamik kesime hitap ediyor. Butiğin sahibi Seda Hanım bu konuda oldukça zevkli ve titiz. Tüketicinin ruhundan anlamak ve ihtiyaçlarına cevap verebilmek önemli :)

Moda dünyası bir süredir net sınırların yerini daha esnek seçimlere bırakıyor. Bunlardan biri de baharın habercisi olan çiçek desenli küçük elbiseleri artık kışın da rahatlıkla giyebiliyor olmamız. Gelelim baharlık elbiselerimizi kışa nasıl adapte edebileceğimize. Elbisemizle aynı boyda biten hırkalar bu elbiseleri en iyi kombinleme şekillerinin başında yer alıyor. Ayrıca ayakkabılar da bu kombinde büyük rol oynuyor. Ayaklarınızı sıcak tutacak, elbisenin rengiyle ve dokusuyla uyumlu çizmeler göz alıcı bir kombin yaratmada kesinlikle yardımcı olacaktır.

Ades Butik sahibi Seda Aslan

Ben bu kombini kesinlikle yumuşak pufidik bir mont ile tamamlardım, özellikle elbisenin renkleri içimi açtı, kışın o karanlık kasvetinden beni adeta alıp çıkardı... Sizler de yolunuz düşerse Bornova’daki mağazalarından veya instagram üzerinden @ades_butik hesabını takip ederek ürünlerini satın alabilirsiniz.


ilk görüşte aşk yaşatan ayakkabılar

I LOVE SHOES

Bu sayıdaki ikinci kombinimi de böyle seçtim, toprak tonlarını çok seviyorum botlarımla tam bir boho stil oldu; markası I love shoes. İnstagram adreslerinde, Bornova’daki mağazalarında ve yakında Alsancak’a taşınacak olan yeni mağazalarında en son trend bütün ayakkabı, bot ve çizme modellerini bulabilirsiniz. Instagram: @iloveshoescomtr


Melike Baykara Birinci Instagram: pisimel pisimelblog@gmail.com

Güzelliğine önem verenlere önerim;

MAGIC TOUCH İZMİR

İzmir’de yepyeni bir mekan açıldı ve ben açıldığı günden beri birçok ihtiyacım için burayı tercih ediyorum. Magic Touch İzmir; bakımına ve sağlığına önem veren kadınların keyif alacakları bir güzellik merkezi. Konusunda uzman çalışanları sayesinde kendimi burada rahat hissediyorum. Bir süredir moda olan, özellikle de ünlülerin sıkça tercih ettiği kaş liftingi uygulamasını yaptırdım. Yaklaşık 20 dakika gibi kısa bir sürede ortaya çıkan sonuçtan son derece memnun kaldım. Kendi doğal kaşlarımın daha hacimli ve daha güzel görünmesini sağlayan bu uygulamayı sizlere de tavsiye ederim. Burada tercih ettiğim bir diğer işlem ise Hydrafacial cilt bakımı, gerçekten işlem sonunda tazelenmiş hissediyorsunuz. Burada tercih edebileceğiniz diğer işlemlerle ilgili sizlere kısa bilgiler aktarmak istiyorum. Detaylar için ise Magic Touch İzmir’i ziyaret edebilirsiniz.

FROZEN FACE (İğnesiz Mezoterapi) Elektroporasyonla yüzde mikrokanallar açılır. Serumların derine inmesi sağlanır. Radyofrekansla da colojenler harekete geçirilir. Cilt canlanır, ince çizgiler açılır. Dolgu ve botox etkisi verir. Dört farklı serum içerir.

Magic Touch İzmir işletme sahibi Kadriye Çalışkan


Eximia Tüm kavitasyon cihazlarının bir araya gelip İtalyan teknolojisiyle buluştuğu ödüllü incelme cihazı; * Mikrodermolift = Canlandırma * Multipolar Lazerporasyon = Yağ yakımı * Endoradyomag = Vücut şekillendirme * Radyolif = Sıkılaştırma 4 farklı başlıkla yapılan bu uygulama ile 7 günlük seans sonucunda 1-12 cm küçülme sağlanır.

Hydrafacial (cilt bakımı) Cildi derinlemesine temizler, nem dengesini sağlar, ince kırışıklıkları açar, leke tedavisine destek olur. 4 farklı solisyon içerir. Son işlem olarak led tedavisi uygulanır.

Diode lazer (hrz 6000) buz başlıklı epilasyon 150 milyon atışı olan bu cihaz ile istenmeyen tüylerinizde 7 seansta %70 oranında azalma görmeniz mümkün.

Ordu Bulvarı Goncalar Mah. No:59 K:2 D:2 Girne/Karşıyaka Telefon: 0 (232) 3678700 Instagram: magictouch_izmir


Tolga Aybakan Makyaj Artisti & Güzellik Koçu Instagram: @tolga_aybakan

NEMLİ CİLT VE BRONZ MAKYAJ

H

erkese merhaba, havaların iyice soğuduğu bu günlerde özellikle nem maskelerini sakın ihmal etmeyin. Unutmayın ne kadar nem, o kadar gençlik... Her zaman dediğim gibi içtiğimiz su, hücrelerimizin yenilenmesi için tabi ki çok faydalı ama cilt çevresel faktörlerden yaşlanıyor... Hava bu kadar soğumuşken hepimizin hayali yazın gelmesi, tüm #tbt ler yaz tatillerimizden, gerçi artık mevsimler değişse bile herkes istediği şekilde trendini belirliyor, mesela eskiden kışın şort ile gezen kimse görmezdik, dondurma sadece yazın vardı ve yazın yerdik, tshirt ve askılı sadece yazın giyerdik ya da bronz ten sadece yazın kullanırdık... Artık her şey zamansızlaştı. Bronzluk derken aklıma tabi ki bronz pudra makyajı geldi, bronz pudra uygulamasında

dikkat etmemiz gerekenlerden bahsetmeliyim yoksa tabir i caiz ise “tüp patlamış” gibi gezen hanımları görmekten ben biraz yoruldum :)) Bronz pudranızı güneşin nereye dokunmasını istiyorsanız o bölümlere uygulayın, yani güneşlendiğinizde yanan noktaları bronz pudra ile renklendirmelisiniz, tüm yüze bronz pudra bence uygulanmamalı!! Zira bu bir güneş makyajı.. Kemiklerimizin yüksek olduğu noktalar mesela, burun, elmacık kemikleri, şakakları renklendirmeniz yeterli. Ve bence ikinci önemli konu, bronz pudranızı seçerken tonunda kızıllık olması çok önemli, sarı tonlu bronz pudralar insanı yorgun ve olduğu yaştan daha büyük gösterir. Bronz makyajda genelde dudak makyajında altın, kahve, bronz tonlar tercih edilir. Benim tercihim; Narçiçeği, kırmızı

ya da şeftali tonları dudaklar. Maskara ve göz kalemi olarak kahverengi tonlarını tercih edebiliriz. Gözaltı kapatıcınız bu makyajda kesinlikle çok aydınlık olmamalı, fondöteniniz dekolteniz ile aynı renk olup bronzluğu pudra ile vermeliyiz, gözenekli ciltler kesinlikle ışıltılı pudra tercih etmemeli. Işıltı gözeneklerinizi daha fazla belli edecektir. Bronzluğu güneşle değil makyaj ile elde edin, bildiğiniz gibi güneş cildimizin yaşlanmasını sağlayan en büyük etken. Hepimize güneş koruma faktörü ile cildimizi koruduğumuz güneşli günler dilerim.


Taze ve lezzetli

U

zun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 5 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, muhteşem lezzetlerini sunmak için sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz.

6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060

www.atolyetat.com


Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com

FİT OL, FARK YARAT Tenise meraklı spor tutkunlarıyla yaptığımız sohbetlerde bana en çok sorulan sorulardan bir tanesi maç kazanmak için ne gibi özelliklerini geliştirmeleri gerektiği yönünde olur. Ben de onlara teknik-taktik olarak iyi olmalarının yanında fiziksel olarak da çok iyi durumda olmalarının çok büyük avantaj sağlayacağını söylerim. Çünkü fiziksel olarak iyi durumda olmak, tenis maçında kendinize olan güveninizi arttırır. Rakibinizden daha az yorulduğunuzu bilmek, hem sizi maçın son puanına kadar ayakta tutar, hem

de rakibinizin bu durumdan tedirgin olmasını sağlar. Bazen vücudunuz, düşündüğünüz vuruşu yapamayacak kadar yorgun duruma düşebilir, iyi bir fiziksel antrenman programıyla bu durumu lehinize çevirebilmek sizin elinizde. Düzenli bir fiziksel antrenman programıyla, uzun süren ve sizi oldukça yıpratan maçın ardından, bir sonraki maça hazırlanma açısından toparlanma süresini kısaltır. Bir sonraki maça, daha zinde ve daha fit çıkmanızı sağlar. Günümüzde

İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda yavru aslan ve kaplan heyecanı İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’na yeni üyeler katıldı. Parkta ilk defa bir aslan ve bir kaplan dünyaya geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın sömestr tatilinde 32

öğrencilere ücretsiz olmasını kararlaştırdı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’ndaki hayvan sayısı ve tür çeşitliliği her geçen gün artıyor. Ocak - 2020

profesyonel tenis oyuncularının turnuva takvimine bakıldığında, fiziksel antrenman programının ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlamamız mümkün. Sonuç olarak topa çok iyi vurmak, bir tenisçiye (profesyonel oyuncu olmasına gerek yok) maçı kazandırmak için yeterli olmuyor. Maçın ilk puanındaki fiziksel durumunuzla, maç puanındaki fiziksel durumunuzun aynı olduğunu düşünün… Ben rakibinizin yerinde olmak istemezdim.

138 tür ve 2680 hayvana ev sahipliği yapan İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda 26 Haziran tarihinde doğan erkek aslandan sonra 6 Aralık tarihinde de bir dişi kaplan dünyaya geldi. Efe adı verilen aslan ve henüz ismi konulmayan kaplan, parkta doğan ilk aslan ve kaplan oldu. Yavrular insan gürültüsünden uzak bir alanda, 24 saat gözetim altında tutuluyor.


İzmir’de bir ilk! ÇOCUK FELSEFESİ

Sınıflarımızda

Değerler eğitimi - Scamper çalışmaları Fen ve doğa etkinlikleri - Robotik kodlama Ritim ve orf - Tam zamanlı İngilizce

aynı anda iki öğretmen eşliğinde hem Türkçe hem İngilizce eğitim verilmektedir.

MAVİŞEHİR LUGOKIDS

8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mahallesi Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00 Gsm: 0534 015 70 64 mavisehir@lugokids.com

KARŞIYAKA LUGOKIDS

Canan Tiryakigil

LUGO Okul Öncesi Eğitim Kurumları kurucusu Canan Tiryakigil profesyonel eğitim kadrosu ve planlanmış eğitim faaliyetleri ile 2-6 yaş sağlıklı gelişimini kendine misyon edinerek kurumlarını bu yönde yapılandırmıştır.

Bahriye Üçok Bulvarı Latife Hanım Sk. No: 33/1 Karşıyaka Tel: 0232 323 24 00 Gsm: 0552 220 07 94 karsiyaka@lugokids.com


İsmail Gökgez’in özel röportajı

SIBEL TÜZÜN 34


www.mavisehirdergisi.com

Kendi şirketiniz olan Arinna Müzik’i kurmaya nasıl karar verdiniz? Arinna’nın kurulumu 97 sanıyorum. Raks Müzik’le sözleşmem vardı. İlk iki albümümü Raks’la yaptım. Sonra Raks’ın içinde bir takım bölünmeler yaşandı. Daha doğrusu Raks farklı firmalara ayrıldı. Ben de sözleşmelerdeki şu durumu sevmiyorum; Alınabilir, satılabilir, devredilebilir bir eşya gibisiniz sözleşmelerde. Bu durum pek hoşuma gitmedi ve kendi prodüksiyonlarımı kendim yapmak istedim. Bu yüzden Arinna’yı kurdum. Peki Arinna Müzik, sanatçı olmak isteyen gençlere olanak tanıyor mu? Bir ekibimiz var. Şu an sanatçı olarak tek ben varım. 2 tane farklı proje üzerinde de çalışıyoruz. Gençler ya da yaşlılar diye ayırmıyorum ben ama özellikle müzisyenlerin albümlerini yapmak istiyorum. Bugüne kadar enstrumanist olarak varolup da hiç albüm çıkarmamış müzisyen arkadaşlarıma daha çok yer vermek istiyorum.

Konserim varsa gecenin 4’ündeki uçakla dönmeyi tercih ediyorum onların yanında olabilmek için. Her zaman önceliğim çocuklarım. O kadar çabuk büyüyorlar ki hiçbir anlarını kaçırmak istemiyorum. Özel hayatınızla gündeme geldiğiniz haberlerden hoşlanıyor/ rahatsız oluyor musunuz? Aslında benim çocuklarımla çok naif bir hayatım var. Tamamen benden bağımsız çıkan haberler oluyor. Hayatta birçok şeyi kontrol edemiyorsunuz. Kontrol etmek gibi bir kaygı da hissetmiyorum. Açıkçası ilgilenmiyorum. Sizin gibi TRT geçmişi olan ve Eurosivison’a katılmış birine TRT tarafından uygulanan bu ambargo, ne hissettirdi? Tabii ki böyle bir şeyi yaşamış olmaktan dolayı üzüldüm. Net bir durum oldu ve o tavrı ben Twitter hesabımdan paylaştım. Bu kadar.

Neden sizi hiç belediye ya da halk konserlerinde göremiyoruz? Bilmem. Denk gelmemiştir ya da size duyuramadık. Bizi seven dinleyicilerin olduğu belediyeler var. Mesela Manavgat. Konser verdik 2 sene sonra bir daha çağırdılar. Yazın Mersin Mezitli konserimiz oldu. Alanya, Buca, Bursa ve Foça’ da caz projelerimle sahnedeydim. Şu an aklıma gelenler bunlar. Sibel Hanım neden ortalıklarda yoksunuz? Geceleri dışarı çıkmıyorsunuz? Sevmiyorum çünkü. Zaten ben sabahları erken uyanmayı seven biriyim. Çocuklarımla olabilirim arkadaşlarımla olabilirim ya da evde enstrümanın başında çalışıyor olabilirim. Yani galiba çok sosyal değilim. Belki magazinin olduğu yerlerde göremiyorsunuz ama ben hayatımı dışarıda sürdürüyorum. Çocuklarımla birlikte metroya da otobüse de biniyorum. Sokaktayım,

Hepimiz merak ediyoruz. Sağlığınız nasıl? Genel olarak iyiyim. Alerjik bir durumum var. Ben alerjik bünyeli bir kadınım. Toz, polen, küf zaman zaman da çimen gibi böyle acayip alerjilerim var. Özellikle bahar aylarında zaten ben her sene sarsılırım. Tam şarkının çıktığı döneme denk gelince biz de PR için sürekli röportaj yapıyoruz. Sürekli konuşunca yorgunluk da üzerine eklenince sese yansıdı. Konuşmak şarkı söylemekten daha çok yoruyor beni. Konuşurken daha çok yoruluyorum. Dolayısıyla sesim gitti. Arkasından hemen bir canlı yayın vardı. Hızlı iyileşmem için doktor dedi ki canlı yayına kadar konuşmayacaksın. El hareketleriyle, mimiklerle anlaştık. Şimdi sesle ilgili problemim geçti ama alerjim devam ediyor. Çok yoğunsunuz. Çocuklarınıza vakit ayırabiliyor musunuz? Ayırıyorum tabii ki, daha çok hafta içleri beraberiz. Hafta sonları da git gellerimi onlara göre ayarlıyorum. Ocak - 2020

35


pazara da gidiyorum. Hayatın içerisinde 2 çocuk sahibi bir kadın neler yapıyorsa aynı şekilde yaşıyorum. Çocuklarımı AVM’lere götürmüyorum. Belgrat Ormanına ya da sahile gelirseniz bizi görürsünüz mesela. Denize doğaya temas edebileceğimiz yerlerde olmayı tercih ediyoruz. Alışveriş için de mi gitmiyorsunuz? Gitmem gerektiği zaman nokta atışı yapıp alışverişi tamamlayıp çıkıyorum. Eğer o markaların sokakta dükkanları varsa onları tercih ediyorum, AVM’leri değil. Fanlarınızla aranız nasıl? Vallahi Facebook, Twitter falan çok şahane oldu. Onlarla yazışabilmek, paylaşabilmek çok değerli. Aralarında gerçekten çok yakın olduklarım da var. Kardeşim gibi sevdiklerim var, düşün. En sevmediğiniz insan tipi nasıldır? Egosu çok yüksek, kaba ve yalancı insanlardan kaçarım.

36

Melih Kibar’ın o sihirli elleri size de değmiş Sibel Hanım. O zaman nasıl bir durum oldu? Melih Ağabey ile ya 86 ya 87’de tanıştık. Liseler Arası Müzik Yarışması’na katılmıştım. Melih Kibar da jürideydi. Üçüncü oldum ve yarışma bittikten sonra kendisiyle çalışmak istediğimi söyledim. O da önce babanlarla bir tanışalım dedi. Onlar tanışıp, kaynaştılar. Ben okuldan çıkıp eve gidecekken Melih’in stüdyosuna giderdim. Melih beste yapar Zeynep Talu sözlerini yazar ben de bestelerini, reklam müziklerini seslendirirdim. Melih Kibar benim için şahane bir müzik okuluydu. Bir besteyi ilk defa seslendirmenin tadını anlatamam sana. Düşünsene yanımda yazılıyor, onun güzelliği çok ayrı. Zeyno’yla birlikte çalışıyorlar şarkılar çıkıyor ortaya, bir anda Melih piyanonun başına geçip çalmaya başlıyor ve ben söylüyorum. Çok özel anılar biriktirdik. Buradan da anlıyoruz ki aileniz sizi müzik konusunda her zaman desteklemiş… Ocak - 2020

Evet, her zaman destek oldular. Bir hayranı olarak soruyorum… Ajda Pekkan deyince aklınıza neler geliyor? Daha önce albümünde bulundum, sahnede de çalıştık. Benim gördüğüm kadarıyla çok titiz çok disiplinliydi. Mesela Nüket Hanım da öyledir. Sahnede müthiştirler. Ders niteliğindedir onların sahnesinde bulunmak… Ajda Hanım özenlidir, kedileri çok sever. Siz hayvan besliyor musunuz? Bizde de var bir tane kedi ama ben köpekçiyim :) Geçtiğimiz sene küçük bir kedicik bize geldi. Bizim kedimiz oldu, kendisi bizi seçti. Fakat yazın hastalandı onu kaybettik. Sonra yaz dönüşünde Nilüfer’le konuşuyoruz. Instagram’da gördüm, Nilüfer 4-5 tane kedi yavrusunun videosunu paylaşmış. Bir arsada sokakta kalmış kediler, yavrular ve tehlikeye açık durumdalar falan. Bir de çok tatlılar tabii. Ben Nilüfer’e yazdım buluştuk, beraber gittik. Yine orada dişi bir hanım bizi seçti. Kedilerde öyle bir


www.mavisehirdergisi.com

durum olduğunu düşünüyorum. Siz onu seçemiyorsunuz o sizin yanınıza geliyor. Şimdi evde o kızımız Luna var. Ben aslında köpekleri daha çok seviyorum. Geçmişte üç tane köpeğim oldu. Köpekle yaşamaya daha çok alışkınım. Bence muhakkak hayvanlarla beraber yaşamalı insan… Biyografinizi okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Müzikle o kadar ilgilisiniz ki beni çok etkiledi. Müzik, sizin için ne ifade ediyor? Benim hayatım müzik. Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Küçükken beni dinlemelerini sağlamak istiyordum. 7 yaş itibariyle eğitim almaya başlayınca müzik, benim hayatım oldu. Bir taraftan işim. Profesyonel anlamda para kazanıyorum ama onun dışında çok seviyorum. İnsanların kalplerine müzikle dokunabilmek, bence özel bir hediye. Çok müteşekkirim, evren böyle bir hediyeyi bana yollamış. Sokakta bunun karşılığını alıyor musunuz peki? İnsanların yaptığımız şarkılarda çok güzel anıları var. Şarkıyla bizim prodüksiyon anlamında işimiz bittiğinde dinleyiciye ulaştığı anda şarkı, artık bizim değildir. Dinleyicinin şarkısı oluyor ve Kaçın Kurası, Kırmızı, Kıymetlim, Hayat Buysa da öyle oldu. Ümit ediyorum ki ‘Olaylara Gel’ de öyle olacak. Çok güzel anılar biriktirdiler. Aşık oldular, mutlu oldular dans ettiler bazen üzüldüler ama hayatın bir parçası o da. Bu tip anılar bana anlatıldığı zaman mutlu oluyorum. Onun dışında aramızda sevgi ve saygı var. Dinleyicilerimle samimiyiz birbirimize karşı. İnsanlarla gerçek ilişkilerimiz var. VCD olarak sunulan Kırmızı albümü, ilk defa mp3 olarak yayınlanan Seviyorum Seveceğim şarkınız. Görüyorum ki Türkiye’de birçok ilke imza atmışsınız. Yenilikçi bir tarafınız var mıdır? Evet, farklı bakmayı seviyorum. Çok meraklıyım. Sevenlerime farklı şeyler sunmaktan hoşlanıyorum. Bunların hepsi birbiriyle bağlantılı işte o merak olunca, yaptığın işe olan sevgi olunca, hayal kurmayı da sevince insan böyle deli işlerle uğraşıyor.

Bu saatten sonra albüm yapar mısınız? Tabii ki yaparım. Şu an dijital platformda biraz gözlemliyorum. Dijital platformlardan şarkılarımızın dinleyiciye sunum şekli biraz daha single’ı destekliyor. Bunu aşmak için ne yapılabilir? Ben müzikte stratejiden hiç hoşlanmıyorum ama müziğin ulaşmasıyla ilgili strateji yapmak gerekiyor. İnsanlara bunu sunmak, duyurabilmek için. Bununla ilgili karar vermedim henüz. Nasıl bir sistemde paylaşırım, bilmiyorum. Karar vereceğim. Onun dışında farklı bir konsept albüm yaparsam eğer, onu fiziksel olarak çıkarırım. Caz albümü projem var. Uzun zamandır yapmak istediğim… Onu gerçekleştirmek istiyorum. Peki Sanat Müziği, Halk Müziği gibi projelere nasıl bakıyorsunuz? Sanat müziği okumanın benim Ocak - 2020

haddim olduğunu düşünmüyorum. Sahnede 1-2 şarkı okuduğum oluyor. Ama ben kendi adıma Türk Sanat Müziği’nin çok ayrı bir eğitiminin olduğunu düşünüyorum. O eğitimi almış olan insanların seslendirmelerine büyük saygı duyuyorum. Benim orada yapacağım şey taklitten öteye gitmez. Çünkü ben batı eğitimi aldım. O yüzden dinlemeyi ve eşlik etmeyi çok severim ama söylemek istemem. Türk Halk Müziği ise yorumculuk açısından daha farklı. Klasik bir eğitimi yok. Daha çok duygularla yapılan ve yoruma açık bir tür aslında. Halk müziğiyle ilgili o kadar katı düşünmüyorum ama sanat müziğini kesinlikle erbabının yapması gerekir. Youtube’a ağırlık vermeyi düşünüyor musunuz? Birkaç tane farklı projemiz var. ‘SibelTuzunTv’ zaten benim kanalımın adı. Orası gerçekten bir TV kanalıymış gibi olacak. Arzum bu yönde. Tabii zaman gerektiren bir süreç. Çok heyecanlandırıyor beni bu 37


Dinleyiciyle biz bir yolculuğun içindeyiz. O yolculuk hoş ve keyifli şekilde devam etsin, bana yeter. 10 milyonlar 20 milyonlar izlendiği zaman bu sizin hoşunuza gitmez mi? 10 milyonlara, 20 milyonlara reel olarak ulaşılıyorsa tabii güzel bir şey. Ama reel olarak ulaşılmayıp da kişiler kendi kendilerini eğliyorlarsa bilemem. Ben yaptığım şeyi elimden geldiği kadar duyurmaya çalışıyorum. Tabii ki onun takdiri günün sonunda dinleyene… Ama bütün bu sürece baktığımda kalıcı ve tatlı bir ilişki kurmuşuz.

proje. Daha öncede dediğim gibi farklı açılardan bakmayı seviyorum. Sibel Hanım çok fitsiniz, sporla aranız nasıl? Rezalet. Hiçbir şey yapamıyorum. Spora vakit bulamıyorum zaten. Yoga yapmayı seviyorum. Yazın zaten bizim öyle bir sahne programımız oluyor ki geçen yaz 6 gece sahnedeydik. Bir de ben sahneden sonra çocuklarımın yanına dönmeyi tercih ediyorum. Yarı uyuyorsun yarı uyuyamıyorsun böyle karman çorman bir sistemde gidiyorsun. Gönül ister tabii spor yapmak ama yapamıyorum. Ne yalan söyleyeyim. Eleştirilere bakış açınız nasıl? İyi ya da kötü olabilir Zaman zaman dinleyicilerime sorup, fikirlerini alıyorum. Hatta şarkılarımı çıkarmadan önce ben fan kulübümle paylaşıyorum. Müziği neticede 38

duyguları paylaşmak için yapıyoruz. Benimle ilgili fikri olan insanların düşüncelerine değer veriyorum. Günün sonunda en önemli kriterim: gece benim rüyama giriyorsa o işi yapıyorum. Kötü eleştiri alıyor musunuz? Bence almayan yoktur. Bendeki sayısı çok yukarıda değil. Buna da müteşekkirim açıkçası. Genel olarak yaptığım işler dinleyicilerim tarafından benimseniyor. Seven olduğu gibi sevmeyen de var. Tabii ki olacaktır. Her iş beğenilecek diye bir şey yok. Şarkının tutması sizin için önemli midir? Tutma kısmında zaten ben hiç değilim. Benim genel müzikaliteme baktığında görüyorsundur. Meselem şarkımın tutması değil. İyi şarkı yapma peşindeyim. Anıları olsun. Ocak - 2020

Sosyal medya nereye gidiyor? Hayatımıza giren her şeyin iyi kötü yanları var. Nasıl kullandığınızla alakalı, bu insanların kendi kişisel seçimleri aslında. Çocuklarım konusunda soracak olursan kişisel seçimlerini her durumda kendilerine faydalı olabilecek, kendilerine verdikleri değerle ve özenle yaptıkları sürece ben bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Önemli olan her konuda o alışkanlığı verebilmek… Mesela şeker yemek zararlı. Git bütün marketlerde şeker satılıyor. Şeker yeme alışkanlığı da geliştirebilir bir çocuk. Diyebilir ki ben şekerden hoşlanmıyorum, meyve yemeyi tercih ediyorum. Özgür iradeleriyle kendileri için iyi olanı tercih edebilmek, benim için en önemli kriter. Bu her konuda böyle düşünüyorum, sadece sosyal medyayla sınırlayamazsın. Anne olarak bunu başarabilirsem ne mutlu bana. En önemli şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Yoksa yasaklayarak ceza vererek bunu sağlayamazsınız. Yetişkin de hayatında kendisine iyi gelen ne varsa onu tercih etmeli. Dünya için yapmayı düşündüğünüz projeleriniz var mı? Bu caz albümü zaten öyle. Caz albümüm Türkiye’yle kısıtlı kalmayacak. Onun dışında başka isteklerim de var. Dijital birtakım şeyleri kötüleştirdi falan diye konuştuk ama ben her şeyin olumlu etkisinden bakma taraftarıyım. Sadece benim için değil, Türkiye’deki herkes için geçerli. Dünyanın


www.mavisehirdergisi.com

istediğiniz yerine müziğinizi ulaştırabilirsiniz. Teknik olarak en azından bu artık mümkün. Eskiden değildi. Teknolojinin nimetlerinden doğru şekilde faydalanmak lazım. Başka ülkelerdeki insanlarla müzik üzerinden o bağı kurmak çok heyecan verici. Hep güler misiniz? Bunu genelde karşı taraftan çok duyuyorum. Sabahları kalktığımda asık suratlı olabiliyorum. İlk yarım saat asabiyim. Eloş bile biliyor artık. Annem kahvesini içsin ondan sonra yanına gideyim diyor. Kahve anında beni yalnız bırakıyorlar. Genelde güzel bakma taraftarıyım hayata bu yüzden gülüyorum. Olumsuz şeyleri ne kadar düşünürsek o kadar başa geliyor. Tecrübe ettim bunu. Tecrübe eden arkadaşlarım da var. Güzel tarafından bakmamız lazım hayata. Sürekli mutsuzluk mutsuzluk bunlar iyi duygular değil…

Eurovision’a katılmış birisi olarak Türkiye’nin senelerdir takındığı tavır hakkında neler söyleyebilirsiniz? Tabii ki Türkiye’nin Eurovision’da olması gerektiğini düşünüyorum. İlk teklif geldiğinde ne yaptınız? Çığlık mı attınız? Yok, önce katılmak istemedim. Çok önemli bir görev. Yıllardan beri müzik sektöründe varolan bir insan olarak o görevi yapmam gerekiyordu zaten. Zamanlama olarak çok kısa bir süre varken teklif geldi. Normal şartlarda 1 sene öncesinden hazırlık yapılaması gerekir. Çünkü genelde herkesin 1 senelik planı yapılmış oluyor. Her şey profesyonelce olmalı. Dolayısıyla daha erken hareket edilmesi gereken bir organizasyon. Çekincem o yöndeydi. Fakat sonra düşünüp taşınınca ekip nasıl kuracağımı planlayınca tamam dedim. Dünyanın en büyük müzik

Ocak - 2020

organizasyonunda yer almak ve dünyadaki meslektaşlarınızla bir bütünün parçası olmak, inanılmaz bir deneyim. Her müzisyenin bence böyle deneyimleri yaşaması gerek. Planlarınız arasında oyunculuk yönünüzü de görebilecek miyiz? Ben müzikal tiyatroyu seviyorum. En son geçen sene Zülfü Livaneli’nin ‘Mutluluk’ kitabı, Mehmet Ergen tarafından müzikale dönüştürüldü. Türkiye’de Talimhane tiyatrosu İngiltere’de Arcola Theatre ortak yapımı oldu ve oyunun dünya prömiyeri Londra’da gerçekleştirildi. Böyle bir projede yer almak benim için keyifliydi. Çok kıymetli insanlarla bir arada olabildim. Bir de Avrupa turnesi yaptık. Türkiye’de çeşitli sahnelerde yer aldık. Yine denk gelirse müzikal bir projenin içerisinde yer almaktan mutlu olurum.

39


Bana hayatım boyunca kulağıma küpe yapabileceğim neler önerebilirsiniz ? Mesleğinle ilgili çok güzel adımlar atmışsın ve hepsini kendin yaratmışsın. Cesaret ve kararlılık çok önemli özellikler. Bunlara zaten sahipsin. Bunlar senin hayatını kolaylaştıracak şeyler. Bu aralar şeyi düşünüyorum; dünyadaki hiçbir şeyin birbirinden bağımsız olmadığı hissi. Bugün attığımız ufak bir adım başka bir yerde daha büyük şeylere dönüşebilir. Bu kadar iletişim ve bağlantı halindeyken hayatımıza hep olumlu noktaları sokarsak ya da onları artırırsak birçok şeyin değişebileceğine inanıyorum. Mutlu insanlar olarak hayatlarımızı sürdürebileceğimize inanıyorum. Biz şarkılarımızla ya da sesimizle bunu yapıyorsak senin de bunu yapmak için çok güzel bir imkanın var; kalemin… Mutlu, güzel, pozitif şeyler ve kaleminden akanlar bol olsun. Böyle bir temennide bulunabilirim. Sorularımı beğendiniz mi? Sohbetinden çok keyif aldım. İşine bu kadar saygılı olman ve çaba sarfediyor olman şahane bir şey. Güzel özellikler bunlar. Boşuna benden bir şeyler olur mu deme. Senden bir şeyler olmuş zaten…

Instagram: isogkgz

40

Ocak - 2020


www.mavisehirdergisi.com

Ocak - 2020

41


ATA GÖÇEN ile röportaj Ata Göçen kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz? 3 Mayıs 1981 yılında Bursa’nın Osmangazi ilçesinde doğdum. Tekstil işleri ile uğraşan ailemin 4. çocuğuyum. Evimizin sokağında bulunan Gürsu ilköğretim okulundayken, okulda söylediğim çocuk şarkılarıyla ilkokul öğretmenimin dikkatini çektim. Bu vesile ile okuldaki gösterilerde her zaman tercih edilen bir öğrenci olmuştum. Daha sonra eğitim hayatıma ailemin maddi durumu sebebi ile lise döneminde ara verdim. Her şeye rağmen henüz genç bir çocukken bile içimdeki şarkı söyleme aşkı hiç bitmedi. Bu dönemde arkadaşlık kurduğum bir piyanist şantör ile 1999’u 2000 yılına bağlayan gecede bir otelde ilk 42

sahne deneyimimi yaşadım. 2000 yılının Şubat ayında askeri görevimi yapmaya gittim, 18 ay askerlik eğitiminden sonra Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuarı sınavlarına girdim ve TSM bölümünü kazandım. Konservatuara gittiğim aynı dönemde açık liseye de başlamıştım.

single çalışma yapmaya karar verdik. Ensar Çelik yönetmenliğinde şarkı sözü bestesi düzenlemesi ona ait olan iki eser aldım ve ilk şarkım “Naş”a klip çektim. Şuan “Naş” tüm dijital platformlarda dinleyicisi ile buluşmaya devam ediyor. İkinci şarkım “Aşk tanem” ise slow bir şarkı.

Konservatuarda okurken ud ve koro dersleri almaya başladım. Ayrıca hocalarımla beraber çeşitli yerlerde TSM sahnelerinde bulunma şansı yakaladım. Konservatuar eğitimimi iki yıl sürdürdükten sonra hem tekstil işinde devam ettim hem de sahne hayatımı sürdürdüm.

Son şarkınızdan bahseder misiniz? Sözü ve müziği Ensar Çelik’e ait bir eser, EÇ yapım ile çalışıyorum. yönetmen koltuğunda ise Melek Ezgi bulunuyor.

En sonunda dijital platformda bir cover şarkı yapmaya karar verdim, cover şarkı hazırlığındayken EÇ yapım şirketinin önerisi üzerine Ocak - 2020

Profesyonel olarak çıkardığınız bu kaçıncı şarkınız? İlk single parçam. Sizce şarkıcı olmak uç maliyetli bir iş mi? Aslıda bakarsan maliyetli bir iş


www.mavisehirdergisi.com

ama herkese göre de değişebiliyor. Örneğin çekilen klipteki harcamaların boyutu gibi detaylar maliyet konusunda farklılık yaratıyor. Sahne aldığınız mekanlar nereler? Genelde yaşamımı sürdürdüğüm şehir olan Bursa’da sahne alıyorum. Klüpler, oteller matinalar ve de çeşitli organizasyolar sıkça oluyor. İnsanlar size nereden ulaşabilir? Bana ulaşmak çok kolay... Sosyal medya üzerinden bana ulaşabilirler. Twitter hesabım var ama pek kullanmıyorum, diğer hesaplarım da mevcut ve onlarda daha aktifim. Ata Göçen yazarak arattıklarında bana ulaşabilirler. Kendinize örnek aldığınız isimler var mı? Ebru Gündeş. Albüm yapmayı düşünüyor musunuz? Sadece single yapmak istiyorum ama ileride neden olmasın... Bundan sonraki planlarınız projeleriniz nelerdir? Bir doğa projemiz var, dokuz sanatçı arkadaşımızın seslendirdiği 7 renk grubu ile üç türkü sesledireceğim. Ayrıca yeni bir single çalışmam var, 2020 yılının ilk aylarında yayınlamayı düşünüyorum. Slow bir parça olan “Aşk tanem” Ailede var mıydı müzikle uğraşan? Hayır ailemde hiç kimse müzikle uğraşmıyor.

Ailenizin en başından sonuna kadar müzisyen olmanıza bakış açısı nasıldı? Hiç bir zaman bu isteğime karşı koymadılar, sevdiğim işi yapmam için beni özgür bıraktılar. İstanbul’u seviyor musunuz? Çok seviyorum, ileride olmak ve yaşamak istediğim bir şehir. İzmir’in sizdeki yeri? Hiç gittiniz mi? Evet gittim, güzel bir şehir. Pek fazla gezebilme imkanım olmadı daha çok bilinen yerleri gördüm, orada yaşayan arkadaşlarım var. Ocak - 2020

Bu vesile ile bütün İzmir’e sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Dinleyicilerinizle aranızda nasıl bir bağ var? Gerçekten harika bir bağ var aramızda, şarkılarımı onlarla yaşayarak söylüyorum ve bu son derece mutluluk verici bir his. Arabesk... Sizce her kesimin dinlediği bağrına bastığı bir tür mü? Her kesimin dinlediğini düşünmüyorum ama günümüzde daha çok değer gören bir müzik türü haline geldi. Röportaj: İsmail Gökgez 43


Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr

KRİSTAL VAZODAKİ ÇİÇEKLER

S

elanik mübadili bir ailenin torunuyum… Rahmetli anneannem ve dedem de Selanik’te doğmuşlar… Türkiye ve Yunanistan arasındaki nüfus değiş tokuşu kararının ardından, 15 yaşında bir genç kızken ayrılmak zorunda kalmış Selanik’ten anneannem. Maaile İstanbul’a gelmişler, yerleşmişler. **** Birçok yabancı ülkede bulundum röportajlarım vesilesiyle. Kendim icat ettiğim bir oyunu oynarım her yurt dışına çıkışımda. Bulunduğum şehrin en merkezi yerine gider, gözlerimi kapatır şehri dinlerim. Şehrin bana söyleyeceklerine kulak kesilirim. Şehir konuşur, ben dinlerim. *** İlk defa, yine bir röportaj vesilesiyle 25 yıl önce gitmiştim Selanik’e… Şehrin sembolü, “Beyaz Kule”nin hemen yanında gözlerimi yumdum, kulak verdim Selanik’e… “En nihayet geldin bana.” dedi Büyük İskender’in kız kardeşinin adını taşıyan Selanik. Çok şaşırmıştım, yaşadığım bu şoku asla unutamam. Selanik dile gelip konuşmuştu adeta benimle. Kırgın geliyordu hatta sesi… 44

Başkonsolosluk görevlilerinin yardımlarıyla anneannemin doğduğu, yaşadığı sokağı da buldum Selanik’te. Kaldırıma oturup, rahmetli anneannemin zamanında üzerinde yürüdüğü taşları okşadım dakikalarca… Geçmişime dokunuyordum sanki.. Köklerimi, özümü hissettim adeta… “Toprak çeker.” derler… Çekmekle kalmaz, içine alırmış meğer toprak, anladım. *** Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’un “Doğu’dan Uzakta” isimli kitabının kahramanı Adam, iç savaş çıkınca Paris’e kaçarak terk eder ülkesi Lübnan’ı. Yıllar sonra geri döndüğünde, not defterine düştüğü şu not çok anlamlıdır: ”Her akşam anavatanımdan niçin uzaklaştığımı bir kez daha keşfettiğim doğru; ama her sabah ondan niçin asla kopmadığımı da keşfediyorum.” *** Anavatan neresidir peki? Kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer mi? Doğup büyüdüğü coğrafya mı? Yoksa yaşamını sürdürdüğü şehir mi? Bence bu soruya en doğru yanıt, Ocak - 2020

kişinin kendisini ait hissettiği yer olmalı... *** Van’a gitmiştim yıllar önce, görev yaptığım gazete adına, bir etkinliği izlemek için… İki gün kaldım Van’da. Dönüş yolunda, uçakta, duayen bir gazetecinin yanındaki koltuğa kesilmişti biletim. Uçuş sırasında sohbet ederken “Ağabey” dedim, “İnanır mısın, iki günde özledim İzmir’i. Gözümde tüttü resmen.” Bilge bir gülümsemeyle “Evlat” dedi, “Şehri değil, şehrin hissettirdiklerini özler insan.” *** Şehir veya ülke dediğimiz şey ne ki aslında? Sınırlarla çevrili bir toprak parçası… Yollar, evler, sokaklar ve caddeler… Ve bu toprak parçası üzerinde yaşayan insanlar. Bu şekilde baktığınızda aslında ne kadar boş değil mi? Ve hepsi birbirinin aynısı… İşte, bu toprak parçasını “Bizim” kılan şey bize hissettirdikleri, kattıkları… Ya da bizim ona yüklediğimiz anlamlar... Yaşadıklarımız…


www.mavisehirdergisi.com

Anılarımız… Paylaştıklarımız… Sahiplenme ve aidiyet, şehirden bağımsız olarak, insanın kendi kararı… Nerede yaşadığımız değil kriter… Nerede olmak istediğimiz… Nereye ait olduğumuzu hissettiğimiz belirleyici bu bağlamda… *** Plajda yürürken kumların üzerinde beliren ayak izlerimiz gibi… Anılar, yaşanmışlıklar bırakıyoruz sürekli arkamızda, yaşam yolculuğumuzda. Farkında olmadan belki de, bir parçamız kalıyor yolumuzun geçtiği yerlerde... Meşhur masaldaki Hansel ve Gretel’in dönüş yolunu bulmak için saçtıkları ekmek kırıntıları gibi… Yaşadığımız yerlere anılarımızı saçıyoruz… Bir gün, geçmişimize dönmek istediğimizde, yolumuzu göstermesi… Bize nereden geldiğimizi hatırlatması için…

*** Amerika’da öğrenim görmüş, oraya yerleşme şansı varken Türkiye’ye dönen bir arkadaşımla sohbet ediyorduk… Neden döndüğünü sorduğumda şöyle demişti… “Bulunduğum yerde hayat öyle düzenliydi ki, ülkemin kargaşasını, kaosunu, gürültüsünü bile özlüyordum.” Birçoğumuzun tahammül edemediği bu karışıklık bile özlenebiliyormuş demek ki… Gülü sevenin dikenine katlanması misali… Sevenin sevdiğinin kusurlarını sineye çekmesi gibi… Hal böyleyken, insan nereye alıştıysa, en güzel anılarını nerede bıraktıysa oraya ait. Alışıp kanıksadığının yerine bir şey koyamıyor insan… Vatan doğduğumuz yer değil aslında… Nerede ölmek istiyorsak, orası vatanımız… Sevdiklerimizin mezarları hangi şehirdeyse, o şehre aitiz. Orası bizim vatanımız…

*** Güzellik göreceli... Ve bir şehri güzel kılan, aslında bizde bıraktıkları… Ya da bizim onda bıraktıklarımız. Varoşta, bir gecekonduda doğup büyüyen birisi mesela, Paris’e değişmez çocukluğunun geçtiği o yokluk kokan mahalleyi. Çünkü onundur orası… Sığınağıdır onun. Doğduğu toprakları terk edip büyük şehirlerde yaşamaya karar verenlerin geldikleri coğrafyaya özlemlerinin asla bitmemesine hak veriyorum bu açıdan… Güneş her yerde ve herkes için farklı doğuyor aslında… Kuşlar bile her coğrafyadaki insan için farklı ötüyor. Kuş da aynı oysa güneş de… Ama yaşanan kadar, nerede ve nasıl yaşandığı da önemli. Daha da önemli belki de… İnsan da, kendisine mutluluğu çağrıştıran neresiyse, oraya ait son tahlilde…

*** Şehirler geçmişimizin, anılarımızın emanetçisi aslında. Zamanı dondurup, saklıyoruz şehrin sokaklarına. Yıllar sonra ziyaret ettiğimizde, elimizle koyduğumuz gibi bulmak istiyoruz geçmişimizi. İlk kez, annemizin babamızın elinden tutup gittiğimiz ilkokulun önünden geçtiğimizde… Aşık olup, sabaha kadar şarap içtiğimiz o bankı gördüğümüzde. Yaşadığımız haksızlığı hazmedemeyip, gözden uzak, sessizce ağladığımız ağacın altına geldiğimizde. Zamanında arkadaşlarımızla bilye yuvarladığımız sokakları arşınladığımızda… “Puzzle”ın eksik parçaları yerlerine oturuyor sanki… Tamamlanıyoruz… Biz oluyoruz. *** Günümüz insanının hapsolduğu yalnızlığın sebebi de bu değil mi? Ocak - 2020

Ait olduğu yere yabancılaşması… Sığındığı limanda kendisini hep misafir hissetmesi… Aynı ülkede, aynı şehirde hatta, gurbeti yaşaması… Geçmişinden kopması… Ve en kötüsü, en vahimi… Geçmişine dönmek istese bile… Kendisine geçmişi anımsatan bir şeyin kalmadığı gerçeğiyle yüzleşmesi... *** Anılarımız solmuş fotoğraflara hapsolmasa keşke… Keşke sakladığımız sararmış fotoğraflardaki evleri, sokakları bir gün yolumuz düştüğünde bıraktığımız gibi bulabilsek yine… Asla geri döndüremeyeceğimizi bilsek bile, hiç olmazsa bir kez daha dokunabilsek geçmişimize… Ne yazık ki mümkün değil artık bu… *** Kaçımızın doğduğu ev aynı şekliyle duruyor? Kaçımız, çocuğuna, torununa “Ben bu evde dünyaya geldim” deme şansına sahip günümüzde? Merdivenlerinde horoz şekeri yaladığımız o evlerin yerinde dev apartman blokları yükseliyor artık. Koşup oynadığımız yeşil alanlar AVM oldu. Taştan kale kurup maç yaptığımız sokaklar araçların işgalinde… Geçmişimiz beton yığınlarının altında kaldı. Anılarımızla aramıza buldozerler girdi... Gözlerimizi kapatıp dinlediğimiz şehrin anlattıklarıyla hafızalarımızdakiler örtüşmüyor. Şehrin diline yabancı hissediyoruz kendimizi… Girişini ve gelişmesini asla yeniden okuyamayacağımız öykülerin sonucunu yazmaya çalışıyoruz... *** Elimizden gidenler şehirler değil aslında. Geçmişimiz… Yaşanmışlıklarımız… Anılarımız… Bir şeyler eksik artık. Dalından koparılmış çiçekler gibiyiz. Çok şık, kristal vazolarda yaşıyoruz belki… Ama köklerimizden yoksunuz… 45


BİSİKLET Peugeot Bisikletleri Mola Konsept mağazasında

Köstebek Tasarım Ürünleri Mola Konsept mağazasında

Kaliteli bir bisiklet deneyimi yaşamak isteyen herkesi

Farklı olmayı ve farklı görünmeyi seven herkesi

Peugeot Bisikletlerini keşfetmeye bekliyoruz.

Mola konsept mağazasına bekliyoruz.


Çevre dostu ve sessiz... Müziğini aç, hayatı doyasıya yaşa! İstediğin an istediğin yerde Hayata Mola Ver... Kişiye özel tasarım scooter, kask, aksesuar ve daha fazla model seni bekliyor...

Adres: Bostanlı Mah. Cengiz Kocatoros Sk. No:55

0(541) 670 27 29

molakonseptizmir


Arzu Özpazarcık İsmail Barış Özpazarcık www.aurumera.com

İlaç sektörünü konu alan “K ar a kutu” açıldı, Sonuç:

ASIL İNANDIKLARIMIZ BİZİ HASTA EDİYOR! Kitabın adı: “Kara kutu”... Soner Yalçın’ın “Saklı Seçilmişler”den sonraki yeni kitabı. Sağlık sektörünün, ilaç sektörünün dünyada ve Türkiye’deki düşündürücü tablosunu gözler önüne seriyor. Biz insan denen “makinalara” endüstri tıbbının, “bilim” adı altında “ticaret” nasıl yapıldığını, geniş kitlelere “hapı nasıl yutturduğunun” hikayesini okumak, sorgulama ve tartışma kültürünün yaygınlaşması adına dikkate değer. Gelin de şimdi, “Matrix” filmini hatırlamayın: “Direniş lideri Morpheus, filmin kahramanı Neo’ya iki hap uzattı: --Bilgiyi ve gerçekliğin sert yanlarını temsil eden kırmızı hap. Uyuşturucu ilizyonu/yanılsamayı temsil eden ‘mavi hap’. Morpheus dedi ki: ‘—Bu senin son şansın. Bundan sonra bir geri dönüş olmayacak. Seç birini...’ ‘—Mavi hapı alırsan, bu hikaye sona erer; yatağında uyanırsın ve istediğin her neyse, ona inanırsın!’ Unutma, sana vaadettiğim tek şey gerçek! Fazlası değil..” Kitabı elbette okuyacaklar için bazı süprizleri saklı tutarak, “Blog”ta 48

mutlaka bu kısımlar yazılmalı, çizilmeli, paylaşılmalı diyeceğimiz kısımları sizlerle paylaşıyorum. Önce, tıbbın Osmanlı’daki yerini olanca güzelliğiyle, naifliğiyle anlatan ve artık “nostalji” olan kısma yer verelim: “Osmanlı’da klasik tıp, koruyucu hekimliğe dayanıyordu. Sağlık anlayışı öncelikle hastalanmamak üzerine kuruluydu. Hekimlerin tıbbi bitkileri yetiştirdiği baheleri vardı. Osmanlı sağlık sistemini yüzyıllar boyunca vakıflar ayakta tuttu. Darüşşifalar herkes için yazılmış ise de daha ziyade kimsesizler, fakirler ve yolcular yararlanıyordu. Ücretsizdi. Maddi durumu iyi olanlar hekimi eve çağırıyordu. Hekimlik ‘usta-çırak’ ilişkisiyle öğrenilirdi. İlaç işini “aktar” denilen esnaf grubu yürütürdü. Kadim “kocakarı” ilaçları revaçtaydı. Osmanlı tıbbını salt küçümsememek sonraki yıllarda ‘moda’ oldu.”

uygulamalarından alan ‘alternatif tıp’ uygulamaları yaygınlaşıyor. Buna ‘şarlatanlık’ deyip küçümsemekle bir yere varamazsınız.”

Kitapta yer alan “komplo teorilerini” bir tarafa bırakacak olursak, bazı altı çizilesi yerleri paylaşmaya devam edelim: “Son yıllarda en gelişmiş ülkelerde bile ‘modern tıbbın’ niyeti, haklılığı, doğruluğu, başarıları sorgulanıyor. Köklerini çeşitli geleneksel tıp

Kitabın en can alıcı noktası; bizim “sağlık ve sağlıklı yaşam”a yüklediğimiz yüksek anlamlarla nasıl zihinsel tuzaklara düştüğümüzü sergilemesi oldu. Sorgulanmamış, dayanağı olmayan yanlış inançlarımızın (sınırlayan inançlarımızın) dünyamızda nasıl

Ocak - 2020

Fakat, dünyanın saygın üniversitelerinin, enstitülerinin, vakıflarının, akademisyenlerinin, “Bilim” adı altında neleri nasıl pazarladığını; toplumları, masum insanları, küçücük bebelerin bedenleriyle, psikolojileriyle, ruhsallıklarıyla nasıl oynadıklarını okurken; dünyadaki cehaletin bir an önce bilince dönüşmesini diledim. “Bilim” adı altında yapılan manipülasyonlar gösteriyor ki, sorgulamak durumundayız! Bu toplu hipnozlar gösteriyor ki, sağduyumuzu kullanmak durumundayız! Ve hatta beş duyumuzun da ötesini, sezgilerimizi devreye sokmak durumundayız!


www.mavisehirdergisi.com

tahribat etkisi oluşturduğunu görmemek mümkün değildi. Neydi o sınırlayan inançlar? Örneğin; “her an hastalanmaya yakalanmak riskim var” inancı... Öyleyse, bu riski yok etmek için tabii ki de ilaç şart. Örneğin; “tansiyon kalp krizini tetikliyor” inancı. Ölüm korkusu varsa, ilaç kaçınılmazdır. Örneğin; aile yapısından getirdiğimiz bazı rahatsızlıkların kaderimiz olduğu inancı. “Şeker hastası mısınız, genetik! Psikolojiniz mi bozuk, genetik! Çocuğunuzun dikkat eksikliği mi var; genetik! “Yaşam tarzından, endüstriyel beslenmeden, yiyeceklerdeki böcekbitki ilaçlarından, çevre kirliliğinden bahsetmeye gerek yoktu. Sebep olan kusurlu genlerdi! Çevresel, kimyasal faktörler kansere yol açar mı dediniz? Hayır, sebep genlerdi!

Maden işçilerinde görülen siyah akciğer ve tekstil işçilerinde görülen kahverengi akciğer rahatsızlığının sebebi, genlerin işlerini doğru yapmamasıydı!” O halde ben genlerimin kurbanıyım inancı işbaşındaydı! Örneğin; biraz üşüttünüz mü, sesiniz hafif çatallaştı mı, biraz kendinizi yorgun mu hissettiniz, üzerinize afiyet mikrobik bir durum bizi mi buldu; hemen bir antibiyotik yutar, hallederim inancı giderek yaygınlaşmadı mı? İlçalar, leblebi gibi yutulmaya başlamadı mı? Peki bu antibiyotikler, her bakteri enfeksiyonunda etkili mi sahiden de? Ya antibiyotiklerin yan etkileri “geçici” değil de, “kalıcı” olursa? (Bu arada yeni bir inanç programlaması yazmak istemem. Sadece bunun üzerinde düşünmeye değer buluyorum)

Ya antibiyotikler, vücuttaki dengeyi bozuyor ve bağışıklık sistemini çökertiyorsa? “Canım alt tarafı bir antibiyotik, yut gitsin” düşüncesiyle kendimize, sistemimize neler ettiğimizin farkında mıyız? Antibiyotik konusu gerçekten de ayrı bir dosya ve kitapta dikkat çekici bazı sorgulamaları okumaya değer buluyorum. Ya vitamin çılgınlığı? 2000’lerle birlikte Türkiye’de ve dünyada ‘moda’ haline gelen vitaminlerin, “her derde deva” olduğuna bizi ikna ettikleri için “hapı yutmamız” çok kolay olmadı mı? Vitamin konusu, anlı şanlı bilim insanlarının, değerli gazetecilerin, prestijli basının ve TV kanallarının, reklamcıların da gündemindeydi: Enerinizi arttırmak, başarılı olmak, yüksek performans sergilemek, dikkatimizi toplamak, neredeyse varolmak için vitamin şarttı! Toplu hipnozla buna inandırılmadık mı? Bu noktada “Kara Kutu”nun hatırlattığı bir söz var, Hitler’in Propaganda Bakanı ne demiş: “Yalan ne kadar büyük olursa, inananlar o kadar çok olur.” Bu yazımızı, kitabın sonunda yer alan Soner Yalçın’ın hakikat çağrısıyla noktalayalım: “Bu sadece film karakteri Neo’nun değil, hepimizin seçimi! Ya dezenformasyona biat edeceğiz... Ya da bize dayatılan simulasyonu kabul etmeyip, hakikat mücadelesi vereceğiz. Güçlü insan, çağının yalanlarını reddeder. Gerçeğe ulaşmak sadece cesaret istiyor. ‘Saklı Seçilmişler’in size hapı yutturmasına izin vermeyiniz.”

Ocak - 2020

49


Dolayısıyla sırf doldurmuş olmak için doldurmamak, gerçeği yansıtacak şekilde detaylı, kafa karıştırmayacak kadar sade bir şekilde bilgileri yansıtmak gerekmektedir. 2- Olay anının ve çevrenin iyi tespit edilebilmesi için, çekilecek fotoğrafın Özgür Muharrem Şişik uzak açıdan geniş perspektifli Sigorta Danışmanı olmasına dikkat edilmelidir. Anayol, ozgur@kavramsigorta.com.tr tali yol, işaret levhaları, yol çalışması, vs gibi belirleyici detaylar mutlaka fotoğraf karelerinde gösterilmelidir.

KAZALARDA KUSURUMUZ YOKKEN KUSURLU ÇIKMAMAK İÇİN.. Trafik kazasına karıştık, iki taraf da kendisinin haklı olduğunu iddia ediyor. Peki bu durumda ne olacak? Kimin haklı olduğunu nasıl tespit edeceğiz? Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki, Kaza Tespit Tutanakları ancak iki tarafın da polis çağırmayıp, kendi arasında tutanak tutmak konusunda hem fikir olunduğu zaman tutulur. Yoksa kimin haklı olduğu konusunda hem fikir olunması gerekmez. Çünkü zaten tutanak doldururken bunun kararını vermemiz beklenmiyor. Kusur dağılımına daha sonra sigorta şirketleri kendilerine teslim edilen dökümanlarla yapıyorlar. Nedir bu dökümanlar?

3- Eğer imkan varsa, bir adet araç kamerası temin edilip, ön cama takılmalıdır. Bu sayede oluşacak kazalarda, olayın oluş anı çok daha net bir şekilde görülmüş olunur ve kusur tespitinde hata ihtimali en aza indirilir. Kaza senaryoları Sigorta şirketleri de, kendilerine sunulan bu dökümanlar eşliğinde kusur dağılımı yaparken tamamen subjektif bir düşünce ile hareket etmezler. Sigorta Bilgi Merkezinin belirlemiş olduğu kaza senaryoları bulunmaktadır. Farklı alternatif kaza şekillerine yer verilen bu senaryolarda, hangi araca ne oranda kusur verilmesi gerektiği de gösterilmektedir.

1- Eksiksiz ve doğru doldurulmuş bir tutanak. Krokisi, çok karmaşık olmayacak şekilde anlaşılır şekilde çizilmiş olmalıdır. Örneğin, ana yol, tali yol ayrımı çizimde bir şekilde belli edilmiş olmalı.

Bir örnek vermem gerekirse; bizim aracımız kendi şeridinde gidiyor iken diğer aracın şerit ihlali yaparak çarpışmaya neden olduğunu varsayalım. Tutanak üzerindeki krokiyi çizerken iki aracın tam olarak şerit çizgisi üzerinde çarpıştığı şeklinde bir görünüm oluşur ise, kusurumuz olmayan bir kazada %50%50 kusur dağılımı ile karşılaşmamız mümkün olacaktır.

Açıklamalar, iki tarafın da kendine göre yorumunu en iyi şekilde anlatacak içerikte olmalıdır. Bir tarafın “ben haklıyım” diğer tarafın “ben haksızım” diye belirtmiş olduğu bir tutanakta, kararın da bu yönde çıkacağının garantisi yoktur. Diğer tüm dökümanlarla birlikte, açıklama kısımları da karar aşamasında bir veridir sadece.

Tutanak tutarken dikkat edilmesi gereken başka noktalar var mıdır? Hani durumlarda tutanak tutulur, hangi durumlarda tutanak tutulamaz konusu ile ilgili daha önce detaylı bir yazı yazdığım için yeniden bunları anlatmak istemiyorum. Makaleyi web sayfamızda bulabileceğiniz gibi, doğrudan bilgi almak isteyenler bana ayrıca ulaşabilirler.

50

Ocak - 2020

Tutanağı doldurduktan sonra her iki tarafta kalacak olan kopyaların ikisi de mutlaka ıslak imzalı olmalıdır. Aksi halde elimizdeki tutanak ile işlem yaptıramayız. Bununla birlikte karşı taraftan şu üç evraktan birer suret temin etmeliyiz. Aksi halde yine tutanağımız işleme alınmayacaktır. İlla ki fotokopi çekmek zorunda değiliz, fotoğraflarını da çeksek yeterli olur. • Ehliyet • Ruhsat • Trafik Sigortası Eğer bunlardan bir tanesi dahi eksik ise, tutanak tutamayız, trafik polisini çağırmak zorundayız. Tutanak tutmak istemezsek, polis çağırabilir miyiz? Teoride evet, pratikte ne yazık ki hayır. Kaza tespit tutanağı yönetmeliği çıktıktan sonra, sanki artık trafik polisleri tamamen devreden çıkartılmışlar gibi bilgi vererek, kazaya karışanları kendi aralarında tutanağı tutmak yönünde yönlendiriyorlar genelde. Bazen de olay yerine gelip, evrakları kontrol edip gidebiliyorlar. Zaman zaman tutanağın tutulmasına yardımcı da olabiliyorlar. Fakat işin özünde, eğer iki taraf anlaşamıyorsa, polisin tutanak tutması uygulaması halen yürürlükte. Benim fikrime gelince, bu tarz uygulamalar aslında sigortalıların lehine, zaman kazanılması amacıyla çıkartılmış uygulamalardır. Üstelik uygulamanın işlerliği açısından dijital platformlara da taşınarak, bizi hata yapmaksızın sonuca ulaştıracak şekilde kurgulanmış hali de mevcuttur. Dolayısıyla gerçekten polisin müdahale etmesi gerekmeyen durumlarda kendi aramızda tutanak tutma yoluna gitmek gerekmektedir diye düşünüyorum. Konu ile ilgili, daha detaylı soru sormak isteyen, dijital uygulama konusunda yönlendirme talep edenler iletişime geçebilirler. Herkese güzel bir yeni yıl diliyorum.


Güzellik, sağlık ve kişisel bakımınızın 20 yıldır tek adresi Ege Park AVM

Kuaför Zeki

Egepark Eczane


PODYUM ŞIKLIĞI ARTIK ŞEHİRDE Soğuk havalarda şehrin temposuna uyum sağlarken moda bu sezon şıklığı asla elden bırakmayın diyor. Üstelik baharlık buluz ve mini etekleri uzun kaban ve botlarla kombinleyerek rahatlıkla kışa adapte edebilmemizi sağlıyor.

Dolce&Gabbana


Saint Laurent

Saint Laurent

Prada

Chanel

Chanel

Küpe-Betsey Johnson

Dolce&Gabbana MiuMiu

Bilezik Roberto Cavalli

Do

lce &G

ab b

an a

Ayakkabı Gucci

Ayakkabı Betsey Johnson


&

LEZZET TARIF

Remoulade Soslu Karides Harika bir atıştırmalık için hazır mısınız? Bir tutam tuz ve una buladığınız karidesleri altın rengi alana kadar kızartın. Biraz kalınca kestiğiniz ekmek dilimlerini kızartın ve üzerlerine önce sosu eşit miktarda sürüp sonra da karides ve maydonozları yerleştirin. Sos için; Karıştırma kabında 1 yemek kaşığı sirkeyi, ince kıyılmış dereotu ve maydanozu, 1 tatlı kaşığı mayonez ve hardalı, 1 tutam ince kıyılmış taze soğanı, 1 diş ezilmiş sarımsağı karıştırın. 1 çay kaşığı soya sos ve 1 yemek kaşığı zeytinyağını ekleyerek kıvam elde edin.


Portakallı Kek

3 adet yumurtayı 1 su bardağı toz şekerle birlikte büyük bir kasenin içinde blender ile güzelce çırpın. Yarım su bardağı ayçiçek yağı, 1 su bardağı süt, 1 su bardağı portakal suyunu ve portakal kabuklarını ekleyin. Tekrar çırpın ve 3 su bardağı un, 1 paket kabartma tozu ve 2 paket vanilyayı eleyerek harca ekleyin. İstenilen kıvama gelene kadar çırpma işlemini sürdürün. Yağlanmış kek kalıbına harcı aktarın. 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 35 dakika pişirin. Servis için üzerini pudra şekeri, badem ve portakal kabukları ile süsleyin.

&

LEZZET TARIF


DERGİ İNDEKSİ

Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.

Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com Donat Beslenme & Diyet Danışmanlığı 6523 Sokak No: 32/B Daire: 301 Park Yaşam Ticaret Merkezi, Yalı Mah. Mavişehir Tel: 232 504 48 12 Lugokids Mavişehir 8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mah. Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00 Gsm: 0534 015 70 64

LetsFit Park Yaşam Ofisleri Yalı Mah. 6523 Sok. No: 102/B Blok Tel: 0232 502 35 55 MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir Moss Floral Design Atakent Mh. Caher Dudayev Blv. No:149/A Karşıyaka / İzmir GSM: 0530 425 68 80 T: 0232 337 33 63 Obi Mutfak Caher Dudayev Blv. No:153/A Tel: 0(232) 899 10 10

Uluoğlu Pastane Adres: Caher Dudayev Blv. No: 93/A Atakent Tel: 0232 336 35 27

FITCO GYM Yalı Mah. Park Yaşam Ofisleri 32 / C - Mavişehir Instagram: @fitcogym.co

Taş Tezgah Merkez: 7407/2 Sk. No:12 Pınarbaşı Bornova www.tastezgah.com.tr

Yeliz Kahvecioğlu İç Mimarlık Adres: Cehar Dudayev Bulv. No:77 D:5 Mavişehir Tel: 0(232) 336 27 42

Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak Tel: 0 232 422 68 75 Turyap Mavişehir Caher Dudayev Bul. No: 115/2 Mavişehir 0(232) 362 80 90

Yakamoz Beauty Sports : 2040 Sk. No:3 Mavişehir (Sports International içi) Atakent: 6471 Sk. No:8 Mavişehir Tel: 0(232) 382 91 91

MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor

Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.

www.mavisehirdergisi.com


Triplex Kat Planları 5+2 285 m 2

Dublex Kat Planları 3+1 175 m 2

www.focaterrace.com


Atakent Mh. Caher Dudayev Blv. No:149/A Karşıyaka / İzmir GSM: 0530 425 68 80 - T: 0232 337 33 63 Instagram: mossfloraldesign


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.