Haziran 2019 Yıl.6 Sayı.64 10.00 Genel kültür,
Uzm. Dr.
Özlem Günay
Uzm. Dr.
Serdar Seven
BURADA MUTLUYUM Çevre bilinci ve sürdürülebilir projeler konusunda birçok önemli ödülün sahibi olan Çeşme Marina; gücünü ve ilhamını denizcilerden, yani ailesinden alıyor... Tarihi bir liman kenti olan Çeşme’de dünya standartlarının üzerinde bir marina hizmeti sunan Çeşme Marina; sunduğu avantajlar ve öncü projeleri ile tekne sahiplerine Burada Mutluyum hissini yaşatıyor...
*Teknelerin seyir sürelerini kontratlarına ek süre olarak ekleme avantajı
Tüm çekme atmalarda alt yıkama Çeşme Marina’da ücretsiz
Yıllık bağlama sözleşmenize ek aylık bağlama hediyeleri Çeşme Marina’dan... 20m’ye kadar
20m - 25m
+2 ay Yıllık bağlama sözleşmenizi yapın ya da uzatın, kazanın...
+3 ay +4 ay 20m’ye kadar olan teknelere +2 ay 20m - 25m arasındaki teknelere + 3 ay 25m ve üzeri teknelere + 4 ay
www.cesmemarina.com.tr 1016 Sk. No:2/24 35930 Çeşme - İzmir
0(232) 712 2500
>25m
*Kampanya ve avantajların detayları için lütfen bizimle iletişime geçin...
Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)
Duygu Attila
Genel Yayın Yönetmeni
Aras Attila
aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve İletişim kurumsal@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Duygu Attila
Hukuk Danışmanı
Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi
0(549) 323 3031 - 0(549) 501 8832 Yapım ve Tasarım
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu İstanbul Temsilcisi
Süheyl Atay RUNLTD Yayın Türü
Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com
ÖNSÖZ
SIRADAN Sıradan bir yaz, güneş tam tepede, asfalttan yansıyan sıcaklık gözlerinin içini yakıyor, ortalık kaynıyor, kuşlar köpekler!!!! Şu dünya düzeni farklı işlese mesela; penceresinin önüne kuşlar için su koyan birinin hesabına para yatsa, kapısının önüne kedi köpekler için mama ve su koyanların altındaki araba modeli yükselse falan… Amanıııın kediyi köpeği beslemek günahtır diyenler en büyük hayvansever olurlar herhalde. Ama düşündüm de bu sefer ilk suyu ben koyacağım diye insanlar birbirine düşer, hatta bazıları kendine tasma takıp kendini ağaca bağlar, kendine su koyup sistemi kandırmaya bile çalışır… Konu çok sıradan, eveleyip gevelemeden yazayım, “İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, onun merhametine bırakılmış olanlara davranışlarında gizlidir” demiş Milan Kundera. “Sıradan” diyerek aslında dergideki içeriği sırasıyla size anlatacaktım, ama sıcaktan ağzı açık uçmaya mecali kalmamış bir kuş pencereme konunca bu sorumluluğumuzu hatırlatmak istedim... Mavişehir Dergisi’nin bu sayısında - İzmir körfezinden güzel haberler var, - İşlerine olan bağlılıkları ve başarılarıyla Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Mavişehir’deki 1. yılını kutluyor, - Alaçatı İmren’in yeni konsepti Lime Alaçatı 30 Haziran’da kapılarını açıyor, - Çeşme Marina 10. kez Sezona Merhaba dedi, - 90’ların efsane ismi Onur Mete röportajı sizlerle… Hepinize güzel günler dilerim. Saygılarımla
Baskı:
aras@kabinekibi.com.tr Basım ve Yayın Tarihi
Katkıda Bulunanlar Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Arzu Özpazarcık Serdar Sütcü Özgür Şişik İsmail Gökgez
facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
• • • • • •
İÇİNDEKİLER
Özel Talatpaşa Tıp Laboratuvarı (4-9) Çeşme Marina sezona merhaba dedi (24-26) Onur Mete ile özel röportaj (32-35) Plaj modası (46-47) Lezzetli tarifıer (54-55) Köşe Yazıları
Özgür Şişik - Serdar Sütcü Uğur Oral - İsmail Barış Özpazarcık
w. i w w .c o m er g uu i e - D a s i s n i z ın d i z . r gi a t in D e f o r m b il ir s a uy ok
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.
İZMİR KÖRFEZİ’NDEN GÜZEL HABERLER
İ
zmir Körfezi’nin farklı bölgelerinden çekilen su altı fotoğraflarında ilk kez farklı bir “boru kurdu” türüne rastlandı. Temiz denizleri seven boru kurtlarının bu büyüklük ve renkte olan bir türünün ilk kez görüntülendiğini belirten E.Ü Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Levent Yunga, “İzmir Körfezi’ndeki kirlilik azaldığı için yaşama ve çoğalma şansı bulmuşlar. Bu dikkate değer ve sevindirici bir durum” dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nün son raporu da Körfez’deki iyileşmenin devam ettiğini ortaya koydu. 2000’li yıllara kadar her türlü atığın boşaltıldığı İzmir Körfezi’nde, Büyükşehir Belediyesi’nin çevre yatırımlarıyla ivme kazanan temizlenme süreci hızla devam ediyor. İZSU Genel Müdürlüğü tarafından deniz altındaki yaşamı
4
tespit etmek amacıyla çekilen su altı fotoğrafları, Körfez’deki iyileşmeyi bir kez daha gözler önüne serdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Sualtı Görüntüleme Takımı Antrenörü lisanslı dalgıç ve su altı fotoğrafçısı Murat Kaptan’ın dalış sırasında görüntülediği daha önce rastlanmaya n bir &q uot;boru kurdu” türü ise bilim dünyasının da ilgisini çekti. Üniversite inceleme başlattı Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yunga, iç Körfez’de ilk kez bu büyüklükte ve renkte bir boru kurdu türü görüntülenmesinin sevindirici bir haber olduğunu söyledi. Narlıdere’de 2 metre derinlikte bulunan, 1-2 santim boyundaki boru kurdunun hangi tür olduğunu saptamak için laboratuarda inceleyeceklerini belirten Yunga, “Denizlerimizde 4-5 bin tür boru kurdu var. Ancak İzmir
Haziran - 2019
Körfezi’nde bu büyüklükte ve renkte boru kurdunu ilk kez görüyoruz. Hangi tür olduğunu labo ratuarım ızda inceleyeceğiz. Belki de İzmir Körfezi’nde ilk defa görülen yeni bir tür de olabilir. Eğer yepyeni bir tür ise yurt dışına gönderip inceleteceğiz. Belki de bu türü tüm dünyaya İzmir’den duyurmuş oluruz. Hangi tür olursa olsun, deniz suyunu filtre eden, denizdeki fitoplanktonu, bakteriyi, algleri toplayıp besleyen, yelpaze şeklindeki dokunaçlarıyla solunum yapan boru kurtları kirli denizlerde yelpazeleri tıkandığı için yaşama şansı bulamıyor. Fotoğrafı çekilen boru kurdunun rengine, büyüklüğüne baktığımızda bulunması sevindirici ve dikkate değer bir durum. Çünkü İzmir Körfezi’ndeki kirlilik azaldığı için yaşama ve çoğalma şansı bulmuşlar. Boru kurtları temiz denizlerde çoğalmayı seviyor” diye konuştu.
Uzm. Dr. Serdar Seven
Uzm. Dr. Özlem Günay
ÖZEL TALATPAŞA TIP LABORATUVARI 23 yıldır İzmir Alsancak’ta faaliyet gösteren Talatpaşa Tıp Laboratuvarı yaptığı atılımlar, kaliteli hizmet anlayışı ve hızlı büyüme ivmesi ile göz dolduruyor. 1996 yılında butik bir tıp laboratuvarı olarak hizmet vermeye başlayan kurum 2016 yılında Dr. Özlem GÜNAY ve Dr. Serdar SEVEN tarafından devir alındıktan sonra hızlı bir büyüme sürecine girdi. 2017 yılında 2. şubesini de Alsancak’ta açtıktan sonra 2018 yılında Karşıyaka Mavişehir’de bir şube daha açan kurum toplamda üç şubesi ile İzmir halkına en kaliteli hizmeti vermeyi hedef ediniyor. Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nın sahibi ve Biyokimya Uzmanları konumunda bulunan Dr. Özlem GÜNAY ve Dr. Serdar SEVEN ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Merhaba Özlem Hanım, sizi biraz tanıyabilir miyiz? Dr. Özlem GÜNAY: 1979 İzmir doğumluyum. Evliyim ve 2 çocuk annesiyim. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra biyokimya ihtisasımı da Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Devlet hastanesi ve özel kurumlarda 10 yıl uzman olarak hizmet verdikten sonra 2016 yılından beri Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nda ortak ve biyokimya uzmanı olarak bulunmaktayım. 6
Serdar Bey ile birlikte böyle bir girişim yapmaya nasıl karar verdiniz? Dr. Özlem GÜNAY: Serdar Bey ile arkadaşlığımız ve dostluğumuz 2002 yıllarında Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Klinik Biyokimya Anabilim Dalı’ndaki ihtisas yıllarına dayanır. İhtisasın bitmesi ile farklı kurumlarda çalışmalarımızı yürütüp deneyim ve donanımlarımızın artmasından sonra, 2015 yılının sonunda Serdar Bey’in İzmir’de bir laboratuvar açma düşüncesi ile Haziran - 2019
yollarımız tekrar kesişmiştir. 1996 yılında İzmir’in Alsancak semtinde Talatpaşa Bulvarı’nda kurulmuş olan Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nı 2016 yılında devir almamızla serüvenimiz başlamış oldu. Modern Tıpta Laboratuvar testlerinin öneminden biraz bahseder misiniz? Dr. Özlem GÜNAY: Modern tıpta laboratuvar testlerinin optimum kullanımı durumunda birçok hastalık henüz ortaya çıkmadan
www.mavisehirdergisi.com
veya çok erken safhalarda yakalanabilmektedir. Önleyici sağlık hizmetlerinin önemi gittikçe artmaktadır. Dolayısı ile dönemsel olarak yapılacak check-up testleri veya ailesel risk nedeni ile yapılması gereken testler bizim için yol gösterici olabiliyor. Erken dönemde yakalanan hastalıkların iyileşme oranı çok daha yüksektir, ayrıca tedavi süreleri ve maliyetleri oldukça düşüktür. Bu nedenle henüz hastalık ortaya çıkmadan yapılan tarama ve kontrol testlerine bir maliyet olarak değil, sağlığınıza bir yatırım olarak bakılmalıdır. Çalışanlarınızda hangi özellikleri arıyorsunuz? İnsan Kaynakları yönetiminde hassasiyetleriniz nelerdir? Çalışanlarınıza ne gibi eğitimler veriyorsunuz? Dr. Özlem GÜNAY: Bizce başarılı olmanın yolu doğru kişilerle çalışıp doğru ekibi kurabilmekten geçer. Bu nedenle eleman seçimi bizim için son derece önemli bir konudur. Tüm personellerimiz alanında uzman ve en az iki yıl deneyimli
kişiler arasından psikolojik ve mesleki yeterlilik testlerine tabi tutularak seçilmektedir. Psikolojik testlerde “Kişi ekip çalışmasına uygun mudur?”, “Stres yönetimi var mıdır?” gibi pek çok alanda analiz yapılmaktadır. Tüm personellerimiz teknik yeterlilikleri yanı sıra, hijyen kurallarına dikkat eden ve güler yüzlü, karşılaşılan sorunlar karşısında çözümcül bir yaklaşım sergileyebilen kişilerden oluşmaktadır.
Laboratuvarı devraldığınız durum ile şimdiki pozisyonunuz arasında bir karşılaştırma yapsanız bize ne gibi bilgiler verebilirsiniz? Dr. Özlem GÜNAY: Başlangıçta butik çalışan tek şube ve 5 kişilik bir ekibimiz vardı. Üç yıl içinde şube sayımızı üçe, personel sayımızı ise 30’a çıkardık. İşlem hacmimiz yaklaşık 25 kat arttı. Yıllık ortalama 50.000’e yakın hastaya hizmet veriyoruz. Bölgede lider laboratuvar olmak için çıktığımız bu yolda hiç durmadan çalışıyoruz.
Kuruluşumuzdan bu yana bebek ve çocuk dostu laboratuvar olmayı ilke edindik. Bu nedenle tüm kan alma personelimiz bebek ve çocuk kan alma konusunda en az 3 senelik tecrübeye sahiptir. Tüm çalışanlarımıza bebek ve çocuk dostu laboratuvar ilkesi ile eğitimler verilmiştir. Çalışanlarımızdan beklentimiz hasta memnuniyetinin yanı sıra; iş tanımlarında yer alan görevlerini benimseyerek, işyeri kurallarına uymaları, aidiyet duygusu ile kurumu sahiplenerek çalışmalarıdır. Ancak bu şekilde bölgede örnek ve öncü bir laboratuvar olmayı başarabiliriz.
Haziran - 2019
7
Hasta ve Hekimler neden sizi tercih etmeli? Hangi hizmetlerde fark yaratıyorsunuz? Dr. Özlem GÜNAY: Laboratuvarımıza gelen her hasta bizim için özeldir. Hasta odaklı, memnuniyet esaslı çalışmak kurum kültürümüzdür. Hastanın laboratuvarımızda karşılanması, kayıt işlemlerinin hızlı bir şekilde tamamlanması, kanının en acısız ve konforlu şekilde alınması, sonuçlarının en hızlı ve doğru olarak çalışılıp raporlanması ve hastamıza ve hekimine iletilmesi aşamalarının her biri büyük bir titizlikle yapılmaktadır. Tüm şubelerimizde hastalarımızın sorularını yanıtlamak üzere uzman hekimler bulunmaktadır ve hastalarımız ücretsiz danışmanlık hizmeti alabilmektedirler. Hekimlerimiz gereklilik durumlarında hastanın hekimi ile iletişime geçmekte ve hastanın klinik durumunu klinisyen hekim ile birlikte değerlendirmektedirler.
seviyede hizmet vermekteyiz. Zamanı veya imkânı olmayan hastalarımız için evde ve iş yerinde kan veya diğer örnekleri alma hizmeti vermekteyiz. Ek test talebi, tekrar vb. durumlar için örnekleriniz uygun koşullarda 10 gün saklanmaktadır.
Kurum olarak hasta hakları ve mahremiyetine önem vermekteyiz. Temizlik ve hijyen konusunda en üst
Sağlık hizmetinde, hizmeti alan kişinin kusuru yoktur. Hasta gelir ve güvenir. Biz de bu güvene sahip
8
Haziran - 2019
çıkmalıyız. Laboratuvarımıza gelen hastalarımızın kanını, kendi ailemizden birinin kanı olarak algılamamız önemlidir. Ekibimize her zaman bunu benimsettik. Bizim sırrımız; hastalarımıza kusursuz hizmet vermeyi ilke edinip, özveri ile işimizi yerine getirmektir. Her alanda hata payını en aza indirerek hastalarımızın memnuniyetini en üst düzeye taşımak temel hedefimizdir.
www.mavisehirdergisi.com
Merhaba Serdar Bey, sizi biraz tanıyabilir miyiz? Dr. Serdar SEVEN: 1976 İzmir doğumluyum. Evliyim ve 2 çocuk babasıyım. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra biyokimya ihtisasımı Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamladım. 11 sene özel sağlık kurumlarında Biyokimya Uzman Hekimi olarak çalıştım. 2016 yılından beri Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nda ortak ve biyokimya uzmanı olarak bulunmaktayım. Sektörde kendinizi nerede görüyorsunuz? Dr. Serdar SEVEN: Talatpaşa Tıp Laboratuvarı olarak İzmir bölgesinde kaliteli laboratuvar hizmeti veren önemli kurumlardan biri olduğumuzu düşünüyoruz. Hasta odaklı çalışmalarımız sayesinde sektörde rekabeti, dolayısı ile kaliteyi arttırdığımızı düşünüyoruz.
Hasta ve hekim geri bildirimlerinde memnuniyet oranlarımız çok yüksek olmasına rağmen kurum kültürümüz olan sürekli iyileştirme kapsamında hiç durmadan yeni atılımlar ve geliştirmeler yapıyoruz. Kalite konusunda ne gibi çalışmalarınız var? Kalitenizi nasıl geliştiriyorsunuz? Dr. Serdar SEVEN: Laboratuvarımız ISO 9001-2015 Kalite Yönetim Sistemi belgesine sahiptir. Laboratuvarımızda çalışılan tüm testler altın standart veya altın standarda en yakın cihazlar ve metotlar ile çalışılır. Çalışılan tüm testler iç kalite standartları prosedürlerine uygun olarak kalibre ve kontrol edilmektedir.
“
Hasta ve hekim geri bildirimlerinde memnuniyet or anlarımız çok yüksek olmasına r ağmen kurum kültürümüz olan sürekli iyileştirme k apsamında hiç durmadan yeni atılımlar ve geliştirmeler yapıyoruz.
“
Şimdi de Serdar Bey’e birkaç soru soralım…
Haziran - 2019
9
Çalıştığımız testler bağımsız dış kalite kontrol firmaları tarafından denetlenmektedir. Böylece her test için sürekli olarak kontrol altında çalışma sistemimiz oluşmaktadır. Teknolojiyi nasıl kullanıyorsunuz? Dr. Serdar SEVEN: Teknoloji çağında tüm gelişmeleri yakından takip ediyor, en yeni cihaz ve test teknolojilerini kullanmak için sürekli yatırım yapıyoruz. Bilgisayar altyapımızı sürekli
“
Çalıştığımız testler bağımsız dış k alite kontrol firmaları tar afından denetlenmektedir. Böylece her test için sürekli olar ak kontrol altında çalışma sistemimiz oluşmaktadır. Haziran - 2019
“
10
www.mavisehirdergisi.com
Mavişehir Şubesi birinci yılını doldurdu, nasıl gidiyor? Dr. Serdar SEVEN: Aldığımız geri dönüşler bizi çok mutlu ediyor. Hızlı ve doğru sonuç ile birlikte hasta odaklı yaklaşımımız büyük beğeni aldı. Karşıyaka bölgesinde ikamet
“
eden veya bu bölgeye muayene için gelen hastalar için büyük kolaylık oldu Mavişehir Şubemiz. Bebek ve çocuk kan alma konusunda uzman ekibimiz de ayrı bir memnuniyet konusu. Laboratuvarımızdan mutlu bir şeklide ayrılan hastalarımız en büyük motivasyon kaynağımız. Talatpaşa Tıp Laboratuvarı olarak hedefleriniz nedir? Dr. Serdar SEVEN: 23. yılımızda İzmir’in en önemli tıp laboratuvarlarından biriyiz. Kısa
vadeli hedefimiz hasta odaklı hizmet anlayışımız ve kalitemizden ödün vermeden Ege Bölgesi’nin en büyük laboratuvarı haline gelmektir. Uzun vadedeki hedefimiz ise önce yurt içinde Ege bölgesi dışına çıkmak, sonrasında ise ülkemizi yurt dışında açacağımız şubeler ile temsil etmektir.
“
güncelliyor ve en güvenilir şekilde hasta sonuçlarımızı saklıyoruz. Dijitalleşmenin son derece önemli olduğu günümüzde mümkün olduğunca tüm hizmetlerimizi dijital olarak verme gayretindeyiz.
Labor atuvarımızdan mutlu bir şeklide ayrılan hastalarımız en büyük motivasyon k aynağımız.
Yalı Mah. 6523 Sk. No:32/B Kat:4 D:417 Park Yaşam Ofisleri Mavişehir
Tel: 0232 404 0 555 (Pbx) - Fax: 0232 404 0 557 Merkez: Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak - İZMİR
Tel: 0 232 422 68 75 (Pbx)
Şube: Mimar Sinan Mah. 1394 Sk. No:15 D:2 Alsancak - İZMİR Tel: 0 232 464 88 88 (Pbx)
www.talatpasatip.com Haziran - 2019
11
YAZA MERHABA YEMEĞİ Özel Talatpaşa Tıp Laboratuvarı geçtiğimiz günlerde Hilton Otel’de yaza merhaba yemeği düzenledi. Tüm ekibin ve yakın aile bireylerinin katıldığı gecede keyifli saatler yaşandı. Özel Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nın başarılı doktorları Özlem Günay ve Serdar Seven şu sözleri söylediler; “Ekibimizle birlikte Mavişehir’deki şubemizin başarılı gidişatını kutlamak ve yaz sezonuna merhaba demek için bir aradayız. Bölgede lider laboratuvar olmak adına durmadan çalışıyoruz. Tüm ekibimizle birlikte daha nice keyifli kutlama yemeklerinde buluşmayı diliyoruz.”
Dilaver Günay - Uzm. Dr. Özlem Günay - Esra Seven - Uzm. Dr. Serdar Seven
Uzm. Dr. Özlem Günay - Uzm. Dr. Serdar Seven
12
Haziran - 2019
www.mavisehirdergisi.com
Haziran - 2019
13
S PAKeEtiTmizSle EisteRrsVenİiz
hizm terseniz iş yerinize, is . verebilirsiniz ş ri a ip s e iz evin
Tarihi
TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Açıldığı günden beri ürünlerinin kalitesi ve lezzetiyle Mavişehirlilerin vazgeçilmez adresi olan Tarihi Bafra Pidecisi’nin paket servis hizmeti de bulunuyor. Herkesin favorisi olan, 5 buğdayın harmanlanmasıyla elde edilen Bafra Pidesi kapalı olarak servis ediliyor. En önemli özelliği içindeki kavrulmuş kıyma ve kullanılan unun esnekliği… Sakin ve huzurlu bir ortamda, gürültüden uzak ama Mavişehir’in içinde ailecek ya da arkadaşlarınızla pide yiyebileceğiniz harika bir yer Tarihi Bafra Pidecisi….
TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Rezervasyon: 0(232) 336 72 64
Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Mavişehir - İzmir
www.tarihibafrapidecisi.com
Yiyebileceginiz en lezzetli döner ve Cag kebap Mavibahçe’de
25 MART OLTU CAĞ KEBAP
Donuk et asla kullanmayan, lezzeti ile fark yaratan, hijyen kurallarını göz önünde tutan ve işini layıkıyla yapan 25 Mart Oltu Cağ Kebap, sizi birbirinden güzel kebap ve çorba çeşitleriyle tanıştırmak için bekliyor.
25 Mart Oltu Cağ Kebap gerçekten damak tadına önem veren herkesin gitmesi gereken bir yer. Buradaki lezzetli etleri deneyen herkes hayran kalıyor. Mavibahçe AVM’de bulunan 25 Mart Oltu Cağ Kebap, porsiyonlarının büyüklüğü, etlerinin kalitesi, çorbalarının lezzeti ve bol köpüklü yayık ayranı ile İzmirlilerin lezzet durağı olmuş şık bir mekan. Birçok markanın dondurulmuş et sattığı günümüzde, 25 Oltu Cağ Kebap günlük taze etleri ile kalpleri fethediyor. Cağ döneri de normal döneri de meşe odun ateşinde pişiriliyor. Hijyen kurallarına uygun mutfağı, güler yüzlü personeli ve birinci sınıf lezzetleri ile 25 Mart Oltu Cağ Kebap, ailecek gidebileceğiniz keyifli bir mekan.
Burada dürüm döner, gobit ekmek arası döner, bol etli kendi suyunda kellepaça çorbası ve diğer çorba çeşitleri, yayık ayran, pilav üzeri cağ, pilav üzeri döner, salatalar ve tatlı çeşitlerini de bulabilirsiniz.
En lezzetli Cag Kebap için Erzurum’a kadar gitmenize gerek yok!
Kazım Dirik Mah. 372 Sk. No:95/A (Forum Bornova karşısı) Bornova Tel: 0(232) 343 35 25 Aziz Nesin Bulv. Mavişehir Mah. Mavibahçe AVM - B Blok Kat:3 No:306 Tel: 0(232) 503 57 76
Atakent - 0(232) 336 35 27
Bostanlı - 0(232) 323 5545
Uluoğlu 7 şubesi ile hizmetinizde
A
takent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; yıllardır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor. Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın.
*Bostanlı *Atakent *Alaybey *Bornova *Çiğli *Hatay *Karataş
tatlı anlar
ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN
15 yıldır kalitemizden ödün vermeden sizlerle birlikte olmanın gururuyla
ŞUBELERİMİZ Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27
Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent
Tel: 0(232) 336 35 27
Örneğin, bir araç, bir eşya için sigorta değeri, o aracın piyasada satılan benzerlerinin fiyatıdır. Bir bina için ise, onun yeniden inşa edilmesi için gereken paradır. Tekrardan vurgulamak istiyorum: Binaların sigorta değeri, o binanın satış değeri değil, yeniden inşaası için gerekli olan Özgür Muharrem Şişik malzeme ve işgücüne harcanacak Sigorta Danışmanı olan toplam maliyettir. Bunun sebebi ozgur@kavramsigorta.com.tr de, binanın komple yanması, ya da yıkılması halinde dahi, binanın satış değerinin içinde olan arsa payı, şerefiyesi gibi değerlerin zarar görmeyecek olmasıdır.
Sigorta Satın Alırken Dikkat 2 : Sigorta Bedelleri
D
oğru bir sigorta poliçesi satın almak için özellikle dikkat edilmesi gereken noktaları tek tek açıklamayı planladığım makale dizimizde bu ay sigorta bedelleri üzeride durmak istiyorum. Sigorta sektöründe de, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi kendine has jargonlar vardır. Ben yazılarımda özellikle bunlardan uzak durmaya gayret gösteriyorum. Fakat zaman zaman, bazılarını da özellikle açıklamam gerekiyor. Hem sigortalıların hem de meslektaşlarımın, özellikle dikkat etmesi gereken kavramlar oluyor. Bu yazımda da özellikle 2 kavramı anlatacağım: Sigorta Değeri ve Sigorta Bedeli. Ve bir sigorta poliçesi için bu 2 kavram arasındaki bağlantıyı göstermeye çalışacağım. Sigorta Değeri: Bir malın (ev, eşya, araba, tekne, vs) piyasadaki alım satımına ilişkin parasal karşılığı, yani fiyatıdır. Diğer bir anlatımla, o malın komple yok olması durumunda, aynı özelliklerde bir benzeri yerine koymak ya da hasardan hemen önceki haline getirilebilmek (tamir etmek) için ihtiyaç duyacağımız parayı ifade etmektedir.
20
Sigorta Bedeli: Sigorta poliçesinde, sigortaya konu olan kıymet için belirtilmiş olan değerdir. Bu bedel sigortalının beyanına göre poliçeye yazılır. Diğer bir ifadeyle, sigortalanan malın gerçek değerini ifade etmez, sadece sigortalının beyan ettiği bir rakamdır. Büyüklerimizden kalan bir ev, bizim için çok değerli olabilir. Çok yüksek paralar verseler dahi satmamız mümkün olmayacaktır. İşte poliçeye, evin bizim için kıymetini ifade edecek seviyede bir rakam yazdırırsak, bu sigorta bedeli olacaktır, fakat sigorta değeri olmayacaktır. Poliçe düzenlenirken, bu iki kavrama ilişkin değerler eşit olmalıdır. Yani poliçeye yazılacak olan sigorta bedeli, o malın gerçek değeri olan sigorta değeri ile aynı olmalıdır. Aksi halde poliçe hatalı düzenlenmiş olacak ve hasar zamanında sorun yaşanacaktır. Değerlerin aynı olmadığı iki alternatif durumu ayrı ayrı değerlendirelim: 1) Sigorta Bedelinin Sigorta Değerinden Yüksek Olması (Aşkın Sigorta) Poliçemizin bu şekilde düzenlenmiş olması, normalde ödememiz gereken primden daha fazla bir para ödemize neden olacaktır. Daha yüksek bir sigorta bedeli, hasar zamanı daha yüksek bir tazminat alınmasını Haziran - 2019
sağlamaz. Bağımsız olarak inceleme yapan eksperler, zarar gören mala ilişkin gerçek değeri tespit edecek, ve sigorta şirketi tarafından da o ölçüde bir tazminat ödemesi yapılacaktır. 2) Sigorta Bedelinin Sigorta Değerinden Düşük Olması (Eksik Sigorta) Bu, bir önceki duruma göre çok daha tehlikelidir. Hasar zamanında, sigorta değeri ile sigorta bedeli arasındaki oran kadar, tazminatımızda da eksik bir ödeme alırız. Rakamlarla örnek vermek gerekirse, şu şekilde bir senaryo öngörelim: Sigorta Değeri : 200.000.-TL Sigorta Bedeli : 100.000.-TL Hasar : 30.000.-TL Bu durumda sigorta şirketinin ödeyeceği hasar rakamı 30.000 x (100.000/200.000) formülünden yola çıkarak 15.000.-TL olacaktır. Eksik sigorta sorunu, sigortacılıktaki en dikkat edilmesi gereken konuların başında geliyor diyebilirim. Pek çok sigortalının, hasar tazminatlarını eksik almalarının, sigorta şirketinin büyük kesintiler yapıyor olduğu söylemlerinin çok büyük kısmı eksik sigorta yapılmış olmasından kaynaklanıyor. Sigorta yaptırmaya karar verdiğimizde, hem teminatları, hem de sigorta bedellerini gerçeğe uygun olarak poliçede yer almasını sağlamalıyız. Bu konuda, sigortacımızın bizi yönlendirmesine müsade etmekte fayda vardır. Biz sigorta acentelerinin asıl işi, poliçenin doğru formülüze edilmesi konusunda bilgilerini kullanmasıdır. Sonradan sorun yaşanmaması için, başta doğru ürünü satın almak gerektiğini yeniden hatırlatır, güzel bir yaz dönemi geçirmenizi dilerim.
Atölye Tat tam 5 yıldır sizlerle
Taze ve lezzetli
U
zun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 5 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, muhteşem lezzetlerini sunmak için sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. (Yaz dönemi boyunca cumartesi günleri kapalı.) Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz. 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060
www.atolyetat.com DOĞRU VE KALİTELİ EĞİTİMİN ADRESİ
MAVİŞEHİR SÜRÜCÜ KURSU
Adres: Yalı Mahallesi 6418 Sk. No: 118 Atakent/ İZMİR Tel: 0(232) 336 47 97 - 0(232) 336 69 68 GSM: 0(534) 642 49 96 www.mavisehirsurucukursu.com.tr mavisehirsurucukursu
Oycan Karamusaoğlu
Oya Karamusaoğlu
Oytun Karamusaoğlu
OYYA GELATO FARK YARATIYOR
İçine girdiğiniz andan itibaren büyüleneceğiniz bir mekan Oyya Gelato. Dekorasyonu ile fark yaratan, ürünlerinin daha tadına bakmadan kokuları ile mest olacağınız, tertemiz ve özel bir yer. Atakent’te bulunan Oyya Gelato, günlük taze hazırladığı birbirinden lezzetli tatlı çeşitleri, çikolata çeşitleri ve dondurmaları ile İzmirlilerin vazgeçilmezi haline geldi. Özel günleriniz için pasta ve çikolata siparişi verebilir, sevdiklerinizle güzel bir gün geçirmek için burayı ziyaret edebilirsiniz. Adres: Caher Dudayev Bulvarı No:118/B Instagram: oyyagelato Fotoğraflar: Aras Attila
22
Haziran - 2019
LIME ALAÇATI KAPILARINI AÇIYOR
A
laçatı Tatlıcısı İmren’in yeni markası Lime Alaçatı 30 Haziran itibarıyla kapılarını açıyor. Hem Alaçatı’nın merkezinde hem de gürültüden uzak olmak isteyenlerin vezgeçilmez adresi olmaya hazırlanan bu güzel mekan şıklığı ve sadeliği bir arada sunacak. 24
Lime Alaçatı, Alaçatı’nın kalbinde tropikal esintiler taşıyan, özenle dekore edilmiş, şık sunumlarla lezzetli yiyecekler yiyebileceğiniz harika bir yer. Kahvaltı, brunch, öğle yemeği, aperitifler, lezzetli içecekler ve çocuklara özel yiyecekler ile hizmet verecek. Haziran - 2019
www.mavisehirdergisi.com
Lime Alaçatı’da hafif ve sağlıklı yiyecekler ile güne güzel bir başlangıç yapabilirsiniz. Ev yapı serin içecekleri güzel sunumlar eşliğinde yudumlayıp, kitaplığında bulunan kitap ve dergilere salıncakta göz gezdirerek keyif yapabilirsiniz. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir yer olmayı hedefleyen Lime Alaçatı; kendi menüsünün yanında, vegan, vejeteryan ve çocuklara özel menüleri ile hizmet verecek. Fotoğraflar; Aras Attila
limealacati
Haziran - 2019
25
ÇESME MARINA’DA
10. GELENEKSEL SEZONA MERHABA PARTİSİ İLE SEZON BAŞLADI!
H
er yaz sezonu öncesi misafirleri ile bir araya gelen Çeşme Marina, artık gelenekselleşen ve onuncusu düzenlenen “Sezona Merhaba Partisi” ile yaz sezonunu coşkuyla karşıladı. Denizcilik turizmine kattığı değerler ve aldığı önemli ödüllerle Türkiye ve İzmir’in cazibe merkezlerinden biri olan Çeşme Marina; 2019 yaz sezonuna büyük bir moralle girerek, ilçeye gelecek olan yerli ve yabancı ziyaretçilerine ve yat sahiplerine yaz sezonunun başladığını güzel bir etkinlikle duyurdu. Çeşme Marina’nın “Sezona Merhaba Partisi”ne geçen yıllarda olduğu gibi yine yoğun ilgi vardı. Çeşme Marina Genel Müdürü Can AKALTAN ile marina ekibinin tam kadro yer aldığı 26
etkinliğe Çeşme Belediye Başkanı Ekrem ORAN, ÇEŞTOB Başkanı Yakup DEMİR, Çeşme Denizciler Derneği Başkanı İsmail PORSUK, Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Atıl BİROL, Çeşme Marina’da demirleyen yatçılar, marinada faaliyet gösteren mekanların işletmecileri ve özel davetliler katıldı. Sezonun açılış konuşmasını yapan Çeşme Marina Genel Müdürü Can AKALTAN, “Marinamızın geleneksel ‘Sezona Merhaba Partisi’nde sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çeşme Marina ailesi olarak; öncü ve yenilikçi olmayı ülkü edindik. Hedefimize giden bu yolda bize destek olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza, Haziran - 2019
www.mavisehirdergisi.com
yatçılarımıza, kaptanlarımıza, ticari alan işletmelerimize ve burada sayamadığım tüm paydaşlarımıza teşekkürü borç biliyorum” dedi. Can AKALTAN’dan sonra konuşan ÇESTOB Başkanı Yakup DEMİR, “Bu yıl sezonu bayram tatili ile birlikte açtık. Bayram tatilini yüzde 90 doluluk oranıyla geçirdik. Şu anda, İstanbul seçimleri dolayısıyla yüzde 50-60 doluluk oranlarındayız, ama 24 Haziran’dan sonra, doluluk oranları yüzde 90’lara kadar ulaşıyor.” dedi. Haziran - 2019
27
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem ORAN da bir konuşma yaparak, “50 yıl evvel, vizyonunu turizm olarak belirlemiş bir Çeşme’de, en güzel günlerini geçirmiş, ilk aşklarını yaşamış kişi olarak, Belediye Başkanı olmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum. Vizyonunu turizm olarak koymuş Çeşme’yi Çeşme yapan değerleri koruyarak, turizmi ve sezonunu büyütmek istiyoruz.
28
Çeşme Marina da, bu büyümedeki önemli aktörlerden birisi olduğu için, Çeşme Marina Genel Müdürü Can AKALTAN’a da teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu Konuşmaların ardından sahne alan “Grup Son Dakika”nın şarkıları ile “Sezona Merhaba Partisi”, müzik ve eğlence ile gecenin geç saatlerine kadar sürdü.
Haziran - 2019
ALAÇATI TATLICISI IMREN’IN YENI LEZZETLERI ILE TANISTINIZ MI?
Fotoğraf: Aras Attila
www.alacatiimren.com
alacatiimren
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor
Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
EgePark AVM’deki standımız 30
Haziran - 2019 www.mavisehirdergisi.com
YAZA HAZIR MISINIZ?
BİSİKLET Peugeot Bisikletleri Mola Konsept mağazasında
Köstebek Tasarım Ürünleri Mola Konsept mağazasında
Kaliteli bir bisiklet deneyimi yaşamak isteyen herkesi
Farklı olmayı ve farklı görünmeyi seven herkesi
Peugeot Bisikletlerini keşfetmeye bekliyoruz.
Mola konsept mağazasına bekliyoruz.
Çevre dostu ve sessiz... Müziğini aç, hayatı doyasıya yaşa! İstediğin an istediğin yerde Hayata Mola Ver... Kişiye özel tasarım scooter, kask, aksesuar ve daha fazla model seni bekliyor...
0(541) 670 27 29
özel röportaj
ONUR METE Geçtiğimiz aylarda ‘Bu Senin Şarkın’ adlı teklisiyle seneler sonra müzikseverlerin hasretini dindiren, şimdilerde ise bambaşka imajı ve ‘Nazlanma’ coverıyla adından söz ettiren Onur Mete, eşine ve müziğe dair sevgisini Mavişehir Dergisi okurlarıyla paylaştı. Röportaj: İsmail Gökgez Instagram: isogkgz
www.mavisehirdergisi.com
Çıktığından beri gece gündüz ‘Müsaadenle’yi dinliyorum. ‘Müsaadenle’ dediniz ve bombayı patlattınız. Çünkü gerek kliple gerek şarkıyla gerek kıyafetler makyaj vs. herkes Gülben Ergen’i konuşuyor. Nasıl gelişti? Gülben’le bizim çok eskiye dayanan
dostluğumuz var. Ortak da çok arkadaşlarımız var. Benim böyle 3-4 tane ailedenmiş gibi dostlarım vardır. Ticari amaçlı olmayan bir şeyler yaptığım zaman direk paylaştığım “bir bak” dediğim. Gülben de o dostlarımdan birisi. Yollar yollamaz bana öyle güzel bir mesaj geldi ki “Onur bu ne?” diye. Çok heyecanlandı. Benim için de önemli olan o heyecan. Planlanmış bir şey değildi. Müzik de böyledir zaten her şey kendiliğinden gelişir. Çok samimi söylüyorum bu kadar popüler birisi olmasaydı da “bu nasıl bir şarkı?” deseydi yine verirdim. Bu arada eski bir şarkıdır. 5-6 senelik bir şarkıydı 3 sene önce Gülben okudu. Araya başka şarkılar girdi. Bu yaz klip çekmek istediğini belirtti Gülben Hanım. Ben de çok mutlu oldum çünkü biliyorsunuz Gülben Hanım Türkiye’nin en popüler insanlarından birisidir. Ne oluyor da şarkı yazmaya karar veriyorsunuz? Anlatılması çok zor bir şey. Gitarı elinize aldığınızda ufacık bir melodi bile şarkı yapmanıza sebep olabilir. Şarkının temeli ya gitardan ya da kağıt kalemden geliyor. Bir fikir ya da bir melodi geldiği anda gerisi artık rabbime kalmış. Bir şeyler çıkıyor ondan sonra inşaat başlıyor insana
“
kıyafet giydirir gibi. Benim en mutlu olduğum en keyiflendiğim kısmı. Bazen 1-2 sene sürdüğü de oluyor bazen 15-20 dakika içinde sözü ve müziğinin bittiği de oluyor. O bir akış. Bence biraz ilahi bir tarafı da var. Ben sadece Allah’tan bana benden ona diye bakıyorum. Üretirken bir elçi olduğumu düşünüyorum. Gerçekten doğanın bir mucizesi gibi. “Bu Senin Şarkın” çok sevildi. Ama aslında kendiniz için yazdığınız bir şarkı değil. Arkadaşınızın acısı üzerine yazdığınız bir eser. Acısını hissettiniz de mi yazdınız nasıl oldu? O müzisyen dostum benim çok eğlenceli bir adamdır. Beraber eğlendiğimiz güldüğümüz makara yaptığımız bir adam. Hayatımda ilk kez onu öyle gördüm. Gece geldi sohbete gözünün ışığı sönmüş. Sabaha kadar dertleştik. Enteresan olan bir nokta da şu genelde bizde kadınlar ağlar, hüznü onlara daha çok yakıştırırız ya. Bir erkekte o kadar romantik bir hal uzun zamandır görmediğim için böyle güçlü bir duygu görür görmez yazdım. Gitar başlattı şarkıyı zaten yarısına kadar gelmiştim. Arkadaşım vesile oldu diye düşünüyorum. Çünkü o gider gitmez nakaratı yazdım.
Şarkı bestelemenin bence bir az ilahi bir tar afı da var. Ben sadece Allah’tan bana benden ona diye bakıyorum. Üretirken bir elçi olduğumu düşünüyorum. Gerçekten doğanın bir mucizesi gibi.
Haziran - 2019
“
Gelinlik ya da gelinliği andıran beyaz bir elbise tercih etmek yerine siz beyaz pantolon giydiniz. Günlük kıyafetlerle nikâhınız kıyıldı. Merak ediyorum bu bir pr çalışması mıydı? Biz özel hayatımızı planlayan ya da pr için bir şeyler yapan insanlar değiliz. Aycan’ın gençliğinden beri hayaliymiş. Ben kot ve tişörtle evlenmeyi hayal ediyorum gibi bir düşüncesi varmış. Bunu bana dile getirdiğinde bir saniye bile tereddüt etmedim. Onun ağzından çıkacak her şey benim için emir. Sağolsun ailelerimiz de çok cici oldukları için bizi ikiletmediler. Siz nasıl mutlu olacaksanız öyle yapın dediler. Bu bir hayal olduğu için yaptık yoksa yanlış anlaşılmasın gelinliğe damatlığa değer vermediğimiz için değil. Ama onu ya yapacağız boş bir günde gelinlik damatlık giyip nikâh tazeleyeceğiz. Evlenirken zaten şarkımız da yoktu şarkı olmadığı için pr ekibimiz de yoktu. İyi ki de yapmışız ama pişman değiliz.
35
“
90’ların kendisi çok büyük bir mark a. Olağanüstü müzisyenler, güzel ar anjeler, birbirinden kıymetli eserler çıktı ve hepimizin hayatında çok büyük rol aldılar.
“
90’lar şarkıcısı, 90’lar sanatçısı gibi terimleri doğru buluyor musunuz? Bir sanatçı bir müzisyen zamansızdır. 90’ların kendisi çok büyük bir marka. Olağanüstü müzisyenler, güzel aranjeler, birbirinden kıymetli eserler çıktı ve hepimizin hayatında çok büyük rol aldılar. Belki o yüzden 90’larda çıkan herkese bu yakıştırmaları taktılar. Çok yadırgamıyorum ama sadece oraya ait göstermek bence doğru değil. Son şarkınız ‘Nazlanma’ cover şarkısı yapma fikri nasıl doğdu? Aşkın Hanım sağolsun beni kırmadı stüdyoya geldi. Türkiye’nin hastası olduğu o meşhur şişe sesini çaldı. Sözleri Sezen Hanım’la ortak bir şarkı bestesi Aşkın Hanım’a ait. Uzun bir aradan sonra Bu Senin Şarkın’la çıktığımda sadece dinleyiciler değil radyolar da çok sahip çıktı. Ara vermiş birini çalmak zordur ama çok yardımcı oldular. Belki ben güzel bir şey yaptım ama onun kıymeti bilindi. Pr ekibimiz de yazı boş geçmek istemedi. İlk onların fikriydi. Bizde ‘Nazlanma’yla başta radyolara bana gösterdikleri vefa için bir teşekkür mahiyetinde sıcacık bir yaz hediyesi sunmak istedik. Müzik camiasında bir cover modasıdır almış başını gidiyor. Son şarkınız Nazlanma’yla siz de bu modaya uydunuz. Günümüz soundyla düzenlenen eski şarkılar çok da tutuyor. Sebebi nedir sizce üretimde bir sıkıntı mı var artık? Biz genel olarak hemen hemen hepimiz hem dostluğu hem aşkı hızlı tüketmeye 36
başladık. Bu yüzden yaşanan şeyler gerçek olmaktan çıktı. Duyguların biraz kıymetini bilmemeye başladık. Müzik zaten duygulardan doğan bir iş. Yoğun hayat telaşı içinde biraz hayal etmeyi de erteledik. 2000’lerden sonra çıkan bazı şarkıların gerçekliği azaldı. İster istemez duygu aynı, insan aynı, şarkıları döküş aynı ve koskoca yeni bir nesil var. Duygular aynı zaman farklı olunca bizim gençliğimizde dinlediğimiz şarkıları zamana uydurarak yeniden paylaşmaya başladılar. Bu yüzden coverlara dönüldüğünü düşünüyorum. Bir de tabii iş olarak baktığımızda o kadar çok yeni sanatçı o kadar çok alan var ki kendini ifade etmek, insanlara ulaşmak aslında teknolojiyle kolaylaşmış görünse de sayı arttığı için zorlaştı. Herkesin bildiği bir şarkı pr anlamında güç katıyor. Özellikle yeni çıkanlar yapıyor. O yüzden kendini tanıtırken eski şarkıların gücünden faydalanmayı normal bulmuyorum. Tahminimce artık şarkı aralarını seneler boyunca uzatmayacaksınız… ‘Nazlanma’dan sonra bitirmek üzere olduğum yeni bir şarkım var. Müzikseverlerle onu paylaşacağız. Şehrazat Hanım’ın albümünde şarkım olacak. Bir de yılbaşına sürprizlerimiz var. Evlenip ayrılan meslektaşlarınızın aksine maşallah siz çok güzel gidiyorsunuz. Uzun ve huzurlu evliliğin sırrı nedir? Biz de herkes gibi sorunlar yaşıyoruz kavga ediyoruz üzülüyoruz ama Haziran - 2019
önemli olan krizi nasıl atlattığınız. O soruna kapılıp karşınızdakine sizin için ne olduğunu ve ne olduğunuzu unutmamak gerek. Mümkün olduğu kadar bekletip-sevdiğiniz insan sonuçta-mümkün olduğu kadar telörans gösterebilmek lazım. Ama en önemlisi ortak paydalarda buluşabilmek. Herkesin karşısındaki insanıu iyi anlaması gerekiyor. Aycan Mete (eşi): Normalde ben evliliğe çok karşıydım. Onur biliyor, hayatta evlenmem diyordum. Doğru insan karşınıza çıktığında ne kurallarınız kalıyor ne laflarınız. Aşk bitiyor mu peki? Aşk her zaman biter diyorlar ama aşk bence başladığı gibi bir tarafın eskisi gibi beslemediği için azalıyor. Çiçek gibi düşünün. Eğer sularsanız ve iki taraf da bunu hesapsız kitapsız yaparsa ben devam edeceğini düşünüyorum. Eşiniz… Benim canım o, bana hediyedir. Allah yüzüme güldüğü dediğim varlık. Bu aşkın bir şarkısı olmalı. Hiç eşinize şarkı yazdınız mı? Kışa çıkaracağım şarkıyı Aycan için yazdım. Bildiğiniz Onur Mete şarkılarından birisi. Ama ben duygusallığı genelde ayrılık temasıyla güzel işliyorum. Hep öyle şarkılar
www.mavisehirdergisi.com
yazdığım için alışkanlığım o yönde. Mutlu bir şarkı nasıl yapacağım onu bilmiyorum. (Gülüyor) Çocuk düşünmüyor musunuz? Valla Aycan’la benden ne çıkacak merak etmiyor değilim. (Gülüyor) Şu an planlarımız arasında yok. İkimizde işlerimizle o kadar yoğunuz ki birbirimizi göremiyoruz. Ancak uyumadan uyumaya. Aycan 1 senedir kendi firmasını kurdu. E kendi firması olunca da işin her kısmıyla ilgilenmek istiyor. Sürekli şehir dışına çıkıyor, ben de konserlere gidiyorum. Çok istiyoruz. Allah izin verir işlerimizi de yoluna koyup kendimize vakit ayırabilirsek inşallah. Çünkü çocuk büyük sorumluluk. Her şeyiyle ilgilenmek gerekiyor. Gözünü açtığında anne babasının suratına bakamayacaksa çocuk yapmanın alemi yok. Hele ki ilk 5-6 yaş çok önemli, karakter oluşuyor. Kısmet diyelim. Sizi Kayahan’ın gecesinde ilk gördüğüm zaman ne kadar efendi ve beyefendi ağırbaşlı birisi dedim. Gerçekten böyle misiniz? Çok nadir öfkelenen biriyim. Öfke kontrolüm vardır. Ama öfkelendiğim zaman oradan kaç! Kaan Bey’le 80’ler 90’lar biraz da noksanlar gibi proje konserler de yaptınız. Acaba insanlar 90’ları özlüyor mu? Bizim sahnede gördüğümüz o dönemden çaldığımız her şarkıya eşlik ediliyor. Bağıra çağıra söyledikleri için bence özlüyorlar. Çünkü bazen ezbere bildiğiniz bir şarkıyı bile bağırarak söyleyemezsiniz. Düğününüzde de yanınızda olan değerli Şehrazat’ın abümünde yer alacaksınız. Nasıl dahil oldunuz ve dostluğunuzu anlatır mısınız? Her şeyden önce bir duayen. 22 yaşımdan önce tanışmıştık. Hiçbir müzik kariyeriniz yokken öyle bir duayenin sizin yanınızda yer alması büyük bir şans. O zaman sesim, çok beğendiği için ‘Adaletsiz Yar’ şarkısını bana hediye etti. “Yolun açık olsun sana çok yakışacak bir şarkı yaptım” dedi. Onur Mete varsa ve 20 yıl boyunca çok fazla üretim yapmadan devam ediyorsa en borçlu olduğum şarkılardan biridir ‘Adaletsiz Yar’ ve en borçlu olduğum isimlerden biridir Şehrazat. Çok uzun yıllara dayanan bir aile dostluğumuz var. Ona attığım şarkılara her zaman dokunur, bir bakar. Şehrazat’a bir gün
tribüte albüm yapmalısın diyen ilk kişilerden biriyim. Albüm haberini aldığım zaman-içerisinde ben olayım olmayayım önemli değil-çok mutlu oldum. Heyecanlandım. Bana hangi şarkını layık görürsen onu sölylerim dedim. İki şarkıya indirdik o iki şarkıdan birisi olacak. Albüm 2019’un sonu 2020’nin başı gibi çıkacak. Allah uzun ömürler versin. Bizim çok kıymetlimizdir. Sezen Hanım’la ikisi bir bayrak taşıyorlar. O bayrağı taşımak kolay değil. Onur Bey mankenler oyuncular fenomenler neden şarkı söylüyorlar. Çok mu para var bu işte? Ben maddi olarak bu sektöre atıldıklarını düşünmüyorum. Çünkü zaten iyi para kazanan insanlar. Bir yere ulaşmış insanlar bu yolu seçiyorlarsa bence içlerinde bir yerde şarkı söylemeyi çok sevdikleri içindir. Zaten tanınıyorken bu avantajı da kullanıp biran önce müzik hayallerini gerçekleştirmek istemiş olabilirler. İlla ünlü olmaya gerek yok şarkı söylemek için insanlar oraya yeter ki emek versin. Madem onlar şarkıcı oluyor siz de oyuncu olun. Oyunculukla aranız nasıl? Çok eskiden bir dizide oynamışlığım var. Mehmet Aslantuğ ve Arzum Onan’la birlikte. Yönetmeniz de babamın arkadaşıydı. Senaryoda bir rol vardı. Anne babasının aile mesleğini devam ettirmesini istediği ama müzik yapmak isteyen bir çocuk. Karadenizli bir baba. Rahmetli İdris Abim aynen şöyle demişti: “Onur’cuğum biliyorum sen müzikle uğraşıyorsun ama bu rol o kadar seninle bağdaşıyor ki ister misin böyle bir işin içinde olmak?” Tecrübem yoktu ama en azından rol yapmak
zorunda kalmadım. Gerçek hayatımı oynadım bir nevi. Bugün böyle bir teklif gelse kalkıp ben oyuncu oldum diye hava atmaya kalkmam. Ama eminim o bana bir şey katacaktır. Yapabiliyor olduğumu bilirsem yaparım. Kendim için farklı düşünüyorken başkası için de herkes işine baksın diyemem. Herkes istediğini yapabilir. İsmail’e unutmayacağı neler söylemek istersiniz? Bir kere hayat hikâyen beni çok etkiledi. Sen akışa kapılmamışsın kendi akışını yaratmışsın. Hayal etmişsin ve o hayalin peşinden koşma cesaretini göstermişsin. Koşuşturduğun için de sana bir sürü kapı açılmış. Kapıların açılmadığı zamanlar da olmuş. Ama inan bana o açılmayan her kapı senin sınavın. Kapılar kapandığında evren ne yaptığını izlemek istiyor. O kapıya yumruk atmamak bir insanın kaybı olur. Sen insanların 40 yaşında ulaştığı mertebeye erken ulaşmışsın. Bu da kocaman bir yüreğinin olduğunu gösteriyor. Duygusal tarafının sana ket vurmasına izin verme. O bölgeyi yönetmeyi başar. Hayatta her şey olacağına varıyor. Bizim büyük planda olacaklardan haberimiz bile yok. Benim sana söyleyeceğim budur. Şer sandığımız şeyler hayır olabiliyor. Belki 20 yıl sonra olacak bir hatayı günümüzde olan durum sayesinde atlatmış tecrübe etmiş ve o hatayı tekrarlamamış olacaksın. Ne olursa olsun hep böyle düşün. Sorularım nasıldı? Çok beğendim. Hayata dair gerçek sorular hazırlamışsın. Çok teşekkür ederim. Mavişehir Dergisi okurlarına sevgilerimi sunuyorum.
İsmail Gökgez - Onur Mete Haziran - 2019
37
Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com
BAŞARININ SIRRI ÇOK ÇALIŞMAK T
enisin kalbi 26 Mayıs-9 Haziran arası Fransa’da attı. Dünyanın zirvesindeki oyuncuların birbirinden güzel maçlarına tanıklık etme fırsatını yakaladık. Bir çok maçı kızım Arya Bade ile beraber televizyondan takip ettim.Kendisi 8 yaşında ve bir tenisçi adayı, dolayısıyla maçları benimle beraber dikkatle takip etmesi çok hoşuma gitti.
Maçları takip ederken, bana en sık sorulan sorulardan birisini sordu. “Baba neden bizim ülkeden bir sporcu bu turnuvada yok?” Bu soru belki bana binlerce kez sorulmuştur. Neden bizim ülkemizden de dünyaca ünlü tenis oyuncuları yetişmiyor diye.
Tabii ki bu sorunun sadece bir yanıtı yok ama bana göre, cevaplarından bir tanesi de, sporcularımızın çoğunun çok çalışmaması ne yazık ki. Tenis öyle bir spor branşıdır ki, başarılı bir tenisçi olmak için, bir çok özelliğe sahip olmanız ve bunları her gün geliştirmeniz gerekmektedir. Her gün çok çalışıp, oluşabilecek her türlü durum karşısında ve her koşulda elinizden gelenin en iyisini yapmak zorundasınızdır.
Tembellik yapmak ve gerektiği kadar çalışmamak, unutmayın ki, oyuncunun kendisine yaptığı en büyük kötülüktür.
Eğer bir sporcuysanız, sizden daha fazla çalıştığı için sizi yenen bir sporcuya kızamazsınız değil mi? O halde ülkemizden de dünya çapında oyuncular yetiştirebilmemiz için sporcularımızın rutine bağlı kalmadan daha çok, hep daha çok çalışmaları gerekli. Çünkü çok çalışmadan sadece teniste değil, hiçbir şeyde başarılı olma ihtimaliniz yoktur. Umuyorum ve diliyorum ki bizim de dünyaca ünlü ve başarılı tenisçilerimiz olacak ve biz de onları izlerken mutlu olacağız, gurur duyacağız.
CITYCUP HEYECANINA ORTAK OLUN
S
itelerde ikamet eden kişilerden oluşturulan takımların katılımlarıyla organize edilecek olan CITYCUP halı saha futbol turnuvası Ekim ayında başlayacak. Bu alandaki ilk ve tek organizasyon olma özelliğine sahip CITYCUP’ta birbirinden heyecanlı maçlar oynanacak. Turnuvayı şampiyonlukla 38
bitiren takım, profesyonel futbol yaşantılarına son vermiş yıldızlar karmasıyla SÜPER KUPA maçında karşılaşacak. Bu heyecana ortak olmak ve katılım şartlarını öğrenmek için telefon numaralarımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz. CITYCUP, MOBILFIT organizasyonudur. Haziran - 2019
www.mavisehirdergisi.com
Kale’de, Bodrum Konserleri Sürüyor Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Bodrum Konserleri devam ediyor.
K
ültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından Bodrum Esnaf ve Sanayici İşadamları Derneği (BESİAD) ana ortaklığında gerçekleştirilen Bodrum Konserleri devam ediyor. Bu kapsamda Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde “Aydın Uştuk ve Orkestra Allegra” sahneye çıktı. Konserde Tenor Aydın Uştuk ve orkestrası Allegra, Demir Demirkıran,
Barış Manço, Aysel Gürel, Gabriel Faure ve Consuelo Velazquez gibi yerli ve yabancı müzisyenlerin eserlerine yer verdi. Uştuk’a diğer solistler Hülya Şahin, Akif Kızılırmak, Cemre Naz Okan ve Eren Ekici’nin eşlik ettiği konserde halk dansları da sergilendi. Türkiye’nin farklı yörelerinde Türkülere de yer verilen konser, yaklaşık 2 saat sürdü.
Çocuklardan fotoğraf sergisi İzmir’de çocuklara fotoğraf sanatını sevdirmek ve yeteneklerini geliştirmelerine fırsat tanımak amacıyla düzenlenen atölye çalışmaları, muhteşem bir sergiyle sonuçlandı.
İzmir Goethe-Institut ve İzmir Uluslararası Kukla Günleri öncülüğünde, Sokak Çocuklarını Koruma-Çocuklar Geleceğimizdir Derneği, Sığınmacılar ve Göçmenlerle
Dayanışma Derneği, Bizim Ev Aile Çocuk ve Gençlik Destek Merkezi ve Mimar Sinan İlkokulu’nun katkılarıyla gerçekleştirilen 10’ar günlük üç atölyeye, 9-12 yaş grubu 47 çocuk katıldı. Fotoğraf sanatçıları Tayfun Kocaman ile Serdar Sönmemiş eğitmenliğinde yürütülen çalışmalarda, çocuklara verilen teorik bilgilerin yanı sıra farklı yerlere düzenlenen geziler ile sahada fotoğraf çekimi de öğretildi. Haziran - 2019
FİDE KÖKSAL ATİNA TİYATRO FESTİVALİ’NDE T ürkiye’nin Yunanistan’daki temsilcisi İzmirli ses sanatçısı Fide Köksal, 13-14 Haziran 2019 tarihlerinde Atina’da gerçekleştirilen “Atina Tiyatro Festivali”nde bu kez oyuncu olarak yer aldı.
Tiyatro Alkmini’yi dolduran izleyicilerin ayakta alkışladığı Fide’nin başrolünü oynadığı “Coupe 77” insan ve mülteci kavramlarına değinen bir müzikli oyun. Bir vagon barda, bir piyanist, bir şarkıcı ve iki oyuncu, dünyanın her köşesinden müzikle bağlantılı büyük sessizlik, acı, umut, sevgi ve öfke anlarında seyahat ediyor. Oyunda rol alan diğer sanatçılar Nickos Vatikiotis, Angelika Aroutiounova ve Nassos Sopilis. Fide Köksal’ın kendi yazdığı Meşk, Yeşil Gökyüzü, Zamanın Çemberinde, Rahime ve Dönme Dolap şarkılarının yanısıra Yunanca çevirisiyle yorumladığı Kız Çocuğu (Hiroşima) ve Yiğidim Aslanım eserlerini dinleyenler gözyaşlarını tutamadı. Atina Festivali’nde büyük ilgi gören oyun, sezonun başlamasıyla birlikte Yunanistan genelinde turneye çıkarak Yunan halkıyla buluşacak. 39
&
KÜLTÜR SANAT
HENRI MATISSE 1869 yılının son gününde Kuzey Fransa’da dünyaya gelen Henri Matisse Fovizm akımının öncülerindendir. Annesinin kendisine hediye ettiği resim malzemeleri vasıtasıyla resim sanatıyla tanışması 1889 yılında apandisitinin patlaması ile olmuştur. Bu hastalık döneminde dinlenmesi gerekir ve dinlenirken de resim yapmaya bolca vakit bulur. Sanatçı “Elime boya kutusunu aldığım ilk andan itibaren, bunun benim yaşamımın amacı olduğunu anladım.” demiştir. Resme ilk başladığı zamanlardaki eserlerinde koyu tonlar hakimdir ve kasvetli bir hava dikkat çekmektedir. 1895’te Güzel Sanatlar Okulu’nun sınavını kazanarak Gustave Moreau’nun atölyesinde çalışmaya başlar. Babası bu seçiminden pek memnun değildir. 40
Ressamın sevgilisi ve modeli Caroline Joblau’dan olan ilk çocuğu Marguerite 1894’te dünyaya gelir, anlaşamayan çift bir süre sonra yollarını ayırır. 1897’de şapka tasarımcısı olan Amélie Noellie Parayre ile gittiği bir düğünde tanışır. Ocak 1898’de evlenirler. Matisse’in önceki ilişkisinden olan kızı Marguerite’i kendi çocuğu gibi benimseyen Amélie’nin 1899’da Jean ve 1900 yılında Pierre isimli oğulları dünyaya gelir. 1901 - 1903 yılları arasında aniden yaşadıkları maddi manevi sıkıntılar yüzünden resmi bırakma noktasına gelen sanatçı Pointilist resim tekniği ile tanışır. Yan yana konulmuş yoğun reklerin oluşturduğu bu uslubu daha kalın fırçalar kullanarak kendine uyarlayan Matisse 1904’e değin bu teknikle resimler yapar. Haziran - 2019
&
www.mavisehirdergisi.com
KÜLTÜR SANAT
La Raya Verde
ismini veren Madam Matisse’nin alnı ve burnunu tanımlayan, yeşil renkle yapılmış geniş ve güçlü fırça darbesidir. Portrede ressam, biçimi tanımlamak için yalnız renge başvurmuştur.
Henri Matisse’nin ünlü Şapkalı Kadın resmi ilk sergilendiğinde büyük bir etki yaratarak Parislileri şaşırtır. Tabloda oldukça zarif bir biçimde oturmuş bir kadın yani Matisse’nin eşi Amélie resmedilmişti. Yüzündeki mavi-yeşil çizgiler, gölgeler ya da konturlar oldukça serttir. Yeşil Çizgi tablosu Matisse’nin kişisel üslubunu anlatması nedeniyle ayrı bir yere sahiptir. Çağının en cesur ve yenilikçi portrelerinden Matisse’nin başyapıtlarından biri olarak kabul edilen tablonun asıl adı her ne kadar Madam Matisse Portresi ise de Yeşil Çizgi (La Raya Verde) olarak tanınmaktadır. Tablo sanatçının eşi Amélie Noellie Parayre’yi tasvir eder. Çok cesur bir renk kullanımı ile gerçekleştirilmiş olan portreye Haziran - 2019
1905 yılında eleştirmen Louis Vauxcelles bir yazısında sınırsız renk kullanmaları nedeniyle les Fauves (vahşiler, barbarlar), yani Fovizm olarak adlandırır. Zamanla bu ifade akımın adı olarak kullanılmaya başlanır. Bu üsluptaki en önemli öğeler, renk, çizgi ve biçimdir. Bunların içindeki en önemli unsur ise renktir. Henri Matisse 3 Kasım 1954’te Nice’te geçirdiği bir kalp krizi sonucu 84 yaşında hayata veda etmiştir.
41
Arzu Özpazarcık İsmail Barış Özpazarcık www.aurumera.com
SIFIR, BİR’DEN BÜYÜKTÜR
B
ana ne iş yaptığımı soranlara, “Var olana, biricik olana değer katıyorum” diyorum. Ve işimi 1 ile 0 rakamı üzerinden anlatmaya başlıyorum... 1 rakamı, SENSİN... Biricik olan Sen... Biricik olan markan... Biricik olan şirketin... Biricik olan organizasyonun...
1 rakamı, senin DEĞERLERİN... Biricik sağlığın, biricik ailen, biricik işin, biricik vizyonun, biricik yaratıcılığın, biricik erdemlerin: Doğruluğun, dürüstlüğün, ahlakın, saygınlığın. 1 rakamı, senin İÇSEL KAYNAKLARIN... Öz gücün, azmin, gayretin, kararlılığın, motivasyonun... 1 rakamı, bir çınar gibi dimdik, güçlü duruşun. 1 rakamı, senin çocuğun.... Ayakları sağlam yere bassın, her türlü zorlu koşulda dimdik durabilsin diyorsun ya, işte o...
42
1 rakamı, senin kurumun. Kurumsal kültürün. Nasıl algılandığın, nasıl mesaj verdiğin. Ne kadar güçlü olduğun.
1 rakamı, öz sermayen. Ne kadar var olabildiğin... Bir sayısı kadar güçlü diğer sayı da, “0” (Sıfır) sayısı.... Matematiğin en gizemli, en “baba” sayısı... Matematik, sonsuz oluşunu sıfıra borçludur. Matematik, sıfırdan önce ve sıfırdan sonradır. “0”, yazıyla “Sıfır”, potansiyel anlamına gelir. İnsanda var olan bütün potansiyeller uyur. Uyuyan potansiyeli uyandırmanın yolu, ona odaklanmaktır. Soruna odaklandığında, zorluğa odaklandığında, korkuya odaklandığında onu büyütmekle kalmaz, kendi potansiyelini de sıfırlarsın... O zaman, 1’icik varlığının sol tarafına
Haziran - 2019
sıfırlar dizilmeye başlar... Stresin artar, sorunların katlanır, zorlukların çoğalır, hayat enerjin azaldıkça azalır... Sıfırlar sol tarafında arttıkça, kişi kendini değersiz, yetersiz, özgüvensiz hissetmeye başlar. Bir kez öz değer alıp başını gitti miydi, ardından öz güven, onun da ardından öz saygı gider. Kişinin kendine olan saygısı biter. Sıfır, potansiyeldir dedik. Uyuyan potansiyeli uyandırmanın yolu ona odaklanmaktır dedik... Diyorum ki, neredesin... 1’iciğim ve buradayım, diyorsun... 1... Nereye ulaşmak istiyorsun diyorum. 1 (A noktası)..................... X (B noktası) buraya diyorsun... Sorguladıkça, doğru soruları sordukça; varlığının sağ tarafına bir 0 (sıfır) atmaya başlıyorsun... Çözüm odaklı düşünmeye başlıyorsun, varlığının sağ tarafına bir 0 (sıfır) daha atıyorsun... Güçlü yanına odaklanıyorsun, varlığının sağ tarafına bir 0 (sıfır) daha atıyorsun... Stratejiler geliştirmeye başlıyorsun, varlığının sağ tarafına bir 0 (sıfır) daha atıyorsun...
www.mavisehirdergisi.com
Seçenekleri çoğalttıkça, varlığının sağ tarafına attığın sıfırlar da çoğalıyor... Bu bir oyun gibi, zihnin de oyun alanı gibi... Fakat zihin seni yönetmeye başladığında, varlığının sol tarafına gidiyor sıfırlar. Sen zihnini yönettikçe, varlığının sağ tarafına gidiyor sıfırlar. O zaman biricik olan daha da değer kazanmaya başlıyor. Özgüven yükseliyor... Verimlilik, performans yükseliyor... Motivasyon artıyor... Biz buna bireysel gelişim, kurumsal gelişim ya da koçluk diyoruz. Burada önemli olan bizim işimizi nasıl tanımladığımız değil, senin varlığını nasıl tanımladığın... Alet çantasında pek çok yöntem ve tekniğimiz var. Hepsi varlığına, 1’icik varlığına, sana, senin organizasyonuna değer katmakla ilgili... Gel, havada uçuşan hayalleri, ayakları sağlam yere basan hedeflere çevirelim, diyoruz... Gel, güçlü tarafları keşfedelim ve onları kariyer yolunda sağlam basamak yapalım diyoruz... Gel, tehditleri görelim ve akılcıl çözümler bulalım diyoruz... Gel, stresimizi motivasyona dönüştürelim diyoruz... Gel, 25 yıllık, 10 yıllık, 5 yıllık vizyonumuzu oluşturalım diyoruz... Gel, önümüzdeki maçlara bakalım şimdi, diyoruz... Haziran - 2019
43
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
BAYRAMI KANDIRMAK
B
iz çocukken “İbo” adıyla tanınan bir şarkıcı vardı… Askılı pantolonuyla her bayram sabahı TRT aracılığıyla evlerimize konuk olur ve “Benim balonlarım vardı” diye başlayan şarkısını söylerdi…
doğaldır… Yeni tanışılan dostlar, yeni elde edilen akrabalar, belki aileye yeni eklenen bireyler vs… Ama bayramı gerçekten bayram yapan, insanın içinde bayram coşkusunu hissetmesini sağlayanlar aslında kutlanacaklar…
Bir bayram ritüeliydi, adeta bayramın “olmazsa olmaz”ıydı İbo’nun o meşhur şarkısı…
Kutlayanlar, kutlanacakların yerini tutmaz asla…
“Bayramlar mı eskidi, bizler mi yaşlandık?” diye sorardı şarkısında İbo… Yıllar sonra bulduğumu sanıyorum o sorunun yanıtını… *** Dostlarımın, sevdiklerimin bayramını kutlarken sıkça dillendirdiğim bir temennim vardır… Şöyle başlarım hep kutlama mesajımı yazarken: “Kutlayanlarınızın ve kutlayacaklarınızın hiç eksilmeyeceği…” Kutlayanların sayısının artması 44
Belki yüzlerce bayram mesajı gelebilir size, telefonunuz hiç susmayabilir… Ama hiçbiri bayramda anne baba eli öperken hissedilen duyguyu yaşatmaz size… Bayramın kokusu, sarıldığınızda içinizi dolduran anne baba kokusudur… Bayramın huzuru anne babanın eli öpülüp de alna götürüldüğünde hissedilir… Bayramın heyecanı kaç yaşında olursanız olun anne babanızın, sizin tüm karşı çıkışlarınıza rağmen zorla, Haziran - 2019
hatta gizli gizli cebinize koyduğu harçlıktır, şekerdir, mendildir… Bayramı bayram yapan aile sıcaklığıdır. *** Bu yüzden bayramlar çocuklara aittir aslında… Elini öpebileceği anne babası başında, yanında olan çocuklara… Kaç yaşında olduğu hiç önemli değil. Anne babası hayattaysa, herkes çocuktur aslında… Ve kutlayacakları bir bir eksildikçe anlar insan büyüdüğünü… *** Yalnız uyanılan bayram sabahlarında anlar insan artık bayramların anlamını yitirdiğini… Yanında eşi, çocukları, kim olursa olsun… Hep masanın bir ucunda oturan anne babasını arar gözleri. Dudakları saygıyla öptüğü o elleri arar… Onların kokularına özlem duyar… Yıllarca elinde çiçeklerle kapısını çaldığı evin önünden geçerken anlar artık bayramların sadece bir anı olarak kaldığını…
www.mavisehirdergisi.com
İbo’nun şarkısındaki gibi bayramlar eskimez aslında. Bayramların içi boşalır… Bayramlar sıradan bir gün halini alır… *** Coşkusu da kaybolur bayramların, heyecanı da zamanla… Huzurlu kahvaltı sofralarından kabristana taşınır bayram… Mezara bırakılan bir demet çiçektir rengi bayramın… Bir iki pet şişe suyla ıslatılmış toprağın kokusudur bayram… O sessiz buluşmada sadece ruhun bir diğer ruha fısıldadığı özlemdir bayram kutlaması… Adı “bayram”dır sadece… Yaşanansa eski bayramlara duyulan özlem sadece… *** Ve kutlanacakların sayısı azaldıkça mutsuzluk, huzursuzluk vermeye başlar bayram sabahları… Anılarıyla baş başa kalır insan… Aileyle karşılanan bayramlar canlanır hayalinde… Bir daha asla yaşayamayacağını bilmenin isyanı doldurur insanın içini.
Çevresindekilerin bayram coşkusunu garipser hatta… Takvimler “bayram” dese bile kaç yazar insan içinde bayramı hissetmiyorsa… *** Bayram sabahı elini öpeceği anne babası olanlar çocuklardır bayramların gerçek sahibi. Bayram, sadece onlara sunulmuş bir imtiyazdır aslında… Ve her bayram bu imtiyazın bilincine varamadan tatile gidenleri daha çok eleştiririm usumda… Arifeden yapılan sembolik ziyaretlerle annesinin babasının sözde gönlünü almaya çalışanları… Kabul edemem bu gafleti… Sonradan yaşayacakları pişmanlığı düşünerek üzülürüm… *** Hiç kimse bayramların da bir gün biteceğini aklına getirmez, getirmek istemez… Tatile gitmek için çok vakti olur insanın ömrü Haziran - 2019
boyunca. Ama bayramların sayısı sınırlıdır… Kutlayacaklarınız hayatta oldukları sürece vardır bayramlar… Ebedi yalnızlıkla yüzleşildiğinde çocukluk da biter, bayramlar da… Sınırlıdır insanın ömründe yaşacağı bayramlar… Bir gün gelir… Biter bayramlar… Gelir yine gelmesine ama yüreğinizi ısıtmadan geçer gider artık bayramlar... Bayram değil, sadece tatildir yaşanan… Soğuk, yalnız buruk… *** Elma şekeri gibidir her bayram… Ailemiz bizimleyken, saydıklarımız başımızda, sevdiklerimiz yanımızdayken tadını alırız o şekerin… Bir gün biter şeker, sadece sapı kalır elimizde… Ve o sapla avunmaya çalışırız geri kalan ömrümüzde… Bayramları kandırdığımızı sanırız tatile giderek.... Kandırdığımız kendimizdir aslında… 45
SFENKS KEDİLERİ Sfenks tüyleri olmayan ve 1960’lı yılların sonlarında tesadüfen ortaya çıkmış bir kedi cinsidir. Aslında genetik bir sorun olan tüysüzlük, bu cinsin özelliği olmuştur ve çoğalması için özel çiftleştirmeler yapılmıştır. Tüysüz oldukları için bakımı kolaydır diye düşünülür ama sanılanın aksine bu türler özel bir bakım gerektirir. Haftada bir defa yıkanması ve her gün derisinin uygun bir nemlendirici ile nemlendirilmesi gerekmektedir. Sfenkslerin temizliği ve bakımı yapılmazsa, lekelenmeler olabilir ve cilt problemleri yaşayabilirler.
Meraklı ve enerjik bir karaktere sahip olan Sfenksler, ilgi görmedikleri zamanlarda ortam içerisinde yüksek yerlere çıkmaya ve hızlı gezintilere yönelmeye başlarlar. Yani her şartta ilginin üzerinde olmasını isteyen bir kedi türüdür. İnanılmaz derecede hızlı çalışan bir metabolizmaya sahip oldukları için çok iştahlıdırlar. Yani çok yemek yemeleri gerekir. Bununla birlikte sağlıklı kalabilmeleri için protein bakımından zengin yiyeceklerle beslenmeleri gerekir. Yani kaliteli mamalardan çok miktarda yemeleri gerekir.
BRITISH SHORTHAIR British Shorthair; İngiliz kısa tüylü kedisidir ve kökeni İngiltere’dir. 19 yy’da, kedi üreticisi olan Harrison Weir tarafından, bir kedi yarışmasına katılarak, dünyaca tanınmış bir kedi cinsi olmuştur. Kafa yapısı, oldukça geniş ve yuvarlaktır. Kulaklarının arasında kalan tepe bölgesi düzdür. Karakteristik özelliği bakımından oldukça uysal, apartman hayatına uygun ve insanlarla ve diğer petler ile iyi geçinen bir kedi türüdür. İlk başta tembel bir görünüme sahip olsa da oldukça zeki, kendini sevdiren, oyun oynamayı seven tam bir ev kedisidir. Beslenmesi, tıraş, tarama ve yıkama işlemleri her kedi çeşidinde olduğu gibi, British Shorthair de büyük önem taşımaktadır. Ağız sağlıkları için dişlerinin sık sık temizlenmesi gerekir.
Bu tür kedilere sahipseniz hijyen kurallarına çok dikkat etmeniz gerekir. British Shorthair, tırnak bakımı oldukça önemli ve hassas bir konudur. Tırnaklarının düzenli bir şekilde kesilmesi ve bakımının yapılası mikroplara karşı en etkili yol olacaktır. Ayrıca oyuncaklarının da sık sık sirkeli su ile temizlenmesi gerekir. Ama asla deterjan kullanılmamalıdır. British Shorthair, diğer tüm kedi cinsleri gibi bağışıklık sisteminin her daim kuvvetli kalması, mikrop ve parazitlere karşı korunması için düzenli aşılama işlemlerinin veteriner hekim kontrolünde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
PLAJ MODASI Yaz hızla ilerliyor, bikiniler ve mayolar plajları doldurmaya başladı bile. Biz de bu yazın en sevilen bikini ve mayo modellerini, en çok tercih edilen desen ve plaj aksesuarlarını sizler için derledik.
Bikini üstü Oysho 159,95 TL
Bikini üstü Oysho 149,95 TL
Boncuk bileklik Yargıcı - 76 TL
Plaj Çantası Vakkorama
H&M 48
Şişme Flamingo Penti - 129,95 TL Haziran - 2019
Deniz topu formlu çanta - Chanel
Mango
Küpe - İpekyol 94 TL
Yuvarlak Hasır Çanta Zara - 199,95 TL
Şe D ol f f a f ge& Aya Gab k k ab ban ı a
Mango
Çanta Emporio Armani
Versace
Roberto Cavalli
Haziran - 2019
49
Yazı doya doya yasamak
BU YAZ yapılacaklar
LISTENIZ hazır mı? Bütün kış bekler dururuz yaz gelsin diye. İşte o beklediğimiz bol güneşli bol mavili günler geldi. Bu günler hızla tükenip giderken en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bu yazı verimli değerlendirmenize yardımcı olmak için ufak bir liste hazırladık.
1
Yazın dondurma yemek gibisi yok. Ama her dondurma bir değil. Semtinizdeki kaliteli dondurmacıları keşfe çıkın. Gerçek meyvelerle, hijyen kurallarına uyarak hazırlanan dondurmaları yemek, dondurma keyfinizi ikiye katlayacaktır.
2 Bahçe partileri verin. Masayı yaz çiçekleri ve yaz meyveleri ile süsleyin. Saçlarınıza çiçeklerden taçlar takın. Güzel bir müzik listesi oluşturun ve kadehlerinizi kaldırıp yaza merhaba deyin!
3
Denizin ve havuzun tadını çıkarın. Her fırsatta yüzerek hem spor yapın hem de yazın hakkını verin. Kimi zaman ıslanmak zor gelir, gölgede oturup manzarayı izlemekle yetiniriz. Ama kışın “yaz gelse de denize girsek” diye sık sık düşündüğünüzü unutmayın ve serin suların keyfini çıkarın.
4
Tekne kiraların ve ailenizle güzel koylarda, derin ve serin sulara atlayın. Tekne üzerinde güneşlenin, kitap okuyun, doğanın tadını çıkarın. Tekne kiralayarak ailenizle sakin bir tatil geçirebileceğiniz gibi, arkadaşlarınızla birlikte çılgınlar gibi eğlenerek de değerlendirebilirsiniz.
5
Heyecan verici su sporları yapın. Yaz tatili söz konusu olduğunda farklı beğeniler ve farklı istekler ortaya çıkıyor. Ancak istisnasız herkesin tatilden en büyük beklentisi eğlenmek ve alternatif bir şeyler yapabilmek. Bunun en iyi yollarından biri de su sporları. Bu yaz kendinize en az iki tane su sporu belirleyerek adrenalin ve eğlence dolu bir tatil yapabilirsiniz. Örneğin sörf ve su kayağı iyi bir başlangıç olabilir.
6 Yazlık eviniz olsa bile temiz ve sevimli bir otelde kalmak harika bir değişiklik olacaktır. Kuş sesleri eşliğinde uyanıp, havuz başında kahvaltı yapmak kulağa hoş geliyor değil mi?
BU YAZ Yeni denizler keşfedin
Hadi bu yaz bir değişiklik yapın ve daha önce hiç keşfetmediğiniz sularda yüzün. Her plajın kendine has bir havası, her koyun ayrı bir tadı var. Size yardımcı olabilecek bir liste hazırladık.. Çıralı, Olimpos, Antalya Ülkemiz gerçekten dünyaca ünlü birbirinden güzel plajlara sahip. Bunlardan biri de Antalya-Kaş yolu üzerindeki Olimpos’ta bulunan Çıralı sahili. Hafif taşlı ve ince taneli kumları ile insanı kendine çekiyor. Ayrıca caretta caretta kaplumbağalarını ağırlayarak doğal güzelliğini de gözler önüne seriyor.
Palawan, Filipinler En iyi plajlar denince akla ilk gelenlerden biri olmasa da Filipinler’deki Bacuit Adaları, doğayı seven, doğaya aşkla bağlı olan insanlar için kesinlikle tercih etmeleri gereken yerlerden biri.
Bora Bora, Fransız Polinezyası Pasifik Okyanusu’ndaki Bora Bora, Fransız Polinezyası’nın haritadaki nokta adalarından sadece biri ama en ünlü olanı. Bembeyaz yumuşacık kumlardan turkuaz renkli sulara atlamak... Daha güzel ne olabilir ki?
Navagio, Zakintos, Yunanistan Sarp beyaz uçurumların eteğinde Zakintos’un saklı kalmış koyu Navagio, yer yüzünün görebileceğiniz en mavi sularıyla çevrelenmiş plajında bir sürpriz daha barındırıyor, kaçakçıların terk ettikleri bir gemi batığı plajın tam ortasında duruyor. İşte bu doğal güzelliğini koruyan koyda masmavi sulara kendinizi bırakarak eşsiz bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Sarımsaklı Plajı , Ayvalık Ayvalık’ın otel ve plaj bölgesi olan Sarımsaklı Ayvalık’a 8 kilometre uzaklıkta, Küçükköy beldesi sınırları içinde yer alıyor. 7 kilometre uzunluğunda ve 100 metre eninde olan Sarımsaklı plajı uzun bir kumsala ve oldukça temiz bir denize sahip. Plajlar halka açık. Bu plajda midye kabukları toplayabilir, yanınızda getirdiğiniz şemsiyeyi yumuşacık kumlara saplayarak nostaljik bir tatil yaşayabilirsiniz.
Pink Sands Plajı, Bahamalar Dünyadaki en romantik sahillerden biri Bahamalar’da. Pink Sands Beach inanılmaz şaşırtıcı pembe kum nedeniyle benzersizdir. Böylesine benzersiz bir ortamda denize girmek ise bambaşka bir keyif... Robin Hood Körfezi, Yorkshire, İngiltere Yorkshire köyü ve çevreleyen plaj, çarpıcı kayalıklarla çevrili ve düşük gelgit sayesinde mükemmel fotoğraflar çekebilme fırsatı yaratıyor. Brezilya, Copacabana
Rio de Janeiro’da bulunan efsanevi Brezilya Copacabana Plajı, dünyanın en popüler plajlarından biridir. Eğer kalabalıktan, çeşitli restoranları keşfetmekten hoşlanıyorsanız burayı tercih edebilirsiniz. Bodrum Cennet Koyu
Bodrum’da kalabalıktan uzak bir deniz keyfi yaşamak istiyorsanız burası tam size göre. Çam ağaçları ile birlikte eşsiz doğa manzarasının içinde yüzerken çok keyif alacağınızdan emin olabilirsiniz.
DOGRU VE HIZLI
Yazın en güzel yanlarından biri bronzlaşan tenimizle giydiklerimizin olduğundan daha fazla yakışması, makyaj yapmaya gerek duymamamızdır. Güneşin sağlığımıza olan faydalarını da düşününce güneşlenmek ve bronzlaşmak ayrı bir keyif haline geliyor.
Bir yanda güneşten alabildiğimiz D vitaminin faydaları, bir yanda güneşe aşırı maruz kalmanın getirdiği zararlar… Peki dengeyi nasıl kuracağız? İlk olarak güneşlenme süremizi iyi ayarlamamız gerekiyor. Mesela tatile çıktığımız ilk gün öğlen sıcağında saatlerce aralıksız güneşlenirsek birçok sağlık sorununa davetiye çıkarmış oluruz. Güneş çarpması ise kaçınılmaz olur. Bunun yerine yavaş yavaş ve günden güne bronzlaşmayı tercih etmeliyiz. Ortalama 15 dakika aralıklarla gölgeye geçip, duş veya denize girerek serinlemeliyiz. Bol mikrarda su içmeliyiz. Eğer yatmaktan sıkılıyorsanız ya da sıcağa fazla dayanamıyorsanız plajda spor yaparak, yürüyerek veya yüzerek de pek ala bronzlaşabilirsiniz. Daha etkili bir sonuç için piyasada bulunan güneş kremlerini ve yağlarını vücudunuza sürmek yerine kakao yağı, havuç yağı, badem yağı, zeytinyağı gibi alternatif yöntemleri mutlaka deneyin. Örneğin kakao yağı ile daha çikolata tonlarında yanarken, havuç yağı ile daha turuncu tonlarda yanabilirsiniz. Yağları güneşe çıkmadan bir süre önce vücudunuza sürüp, güneşlenme sırasında da sık sık tazeleyebilirsiniz.
EVDE HAZIRLAYABİLECEĞİNİZ BRONZLAŞTIRICI YAĞ TARİFLERİ Eğer bronzluğunuzun daha koyu tonlarda olmasını isterseniz, bu rengi en iyi sağlayabilecek olan çikolatadan yardım alabilirsiniz. 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve 1 yemek kaşığı bergamot yağını karıştırın. İçerisine 20 gram kadar saf çikolatayı ekleyin. Çikolataların erimesi ve yağlara karışması için benmari usulü eritin ve cildinize eşit miktarda uygulayın.
Bronzlaşmadaki en önemli kural ise istikrar. Yaz boyunca hemen hemen hergün 15 dakika ile yarım saat arasında güneşlenirseniz bronz bir tene ulaşabilirsiniz. Havuçta bulunan karoten melanositlerin çoğalmasını hızlandırır. Havuç yemek ya da havuç suyu içmek cilde istenen görünümün kazandırılmasına yardımcı olur. Güneşlenirken cildinizi nemli tutmaya özen gösterin. Güneş cildi kurutur ve yaşlanmasına sebep olur. Bu yüzden bol bol su için ve cildinize uygun nemlendiricileri kullanın.
Ayrıca karanfil yağı, çubuk tarçın, havuç rendesi ve zeytinyağını karıştırarak yapacağınız bu krem sayesinde doğal ve kalıcı bronzluk elde edebilirsiniz.
&
LEZZET TARIF
Hem çocuklarınız hem de misafirlerinize kendi hazırladığınız dondurmaları servis etmeye ne dersiniz? Hazırlanışı çok kolay, sunumu ise sizin yaratıcılığınıza kalmış. Ortadan ikiye ayırdığınız bir ananas içinde ya da hindistan cevizi içinde çikolatalı dondurmalarınızı servis ederek herkesi kalbinden vurabilirsiniz.
Çikolatalı dondurma
100 gr çikolata Yarım su bardağı süt 1 paket yoğun krema Çikolataları cam bir kasede, altına kaynamış su koyarak benmari usulü eritin. Eriyen çikolatanın üzerine sütü ekleyin ve iyice karıştırın. Kremayı bir kaba alın. İyice yoğunlaşıp, kabarana kadar mikserle çırpın. Çikolatalı ve sütlü karışımı kremanın üzerine ekleyin ve biraz daha çırpın. Karışımı hava geçirmeyen bir kapta iki saat dondurun.
Fazla vakit harcamadan hem lezzetli hem de görsel bir şölen sunan tatlıya ihtiyacınız varsa bu tarif tam size göre. Marketten alacağınız hazır keklerle incirli pastanızı kolayca yapabilirsiniz.
İncirli Pasta Pastanızın kremasını hazırlamak için, sütü kaynatıp içine ince doğradığınız beyaz çikolata parçalarını ilave edin. Ocaktan alıp çikolatalar eriyene kadar karıştırın. Ayrı bir kapta krem şantiyi kabarana kadar çırpıp çikolatalı karışıma ilave edin. Kekin alt parçasını servis tabağınıza koyun ve hazırladığınız kremadan bolca sürün. İnce ince kestiğiniz incirleri yerleştirip ikinci kat keki üzerine koyun ve aynı işlemi tekrarlayın. Ve son olarak pastanın lezzeti kadar önemli olan görüntüsüne geldi sıra. Pastanızın üzerini iri doğranmış incirlerle güzelce süsleyin.
&
LEZZET TARIF
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir
Mola Konsept Mağaza: Bostanlı sahil - 2017 sk. No:17/1 Tel: 0(541) 670 27 29 Uluoğlu Pastane Adres: Caher Dudayev Blv. No: 93/A Atakent Tel: 0232 336 35 27
ŞEHİR REHBERİ 15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135
HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi Medical Park Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Park Tıp Merkezi
VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği
YARDIM
Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem
DİŞ POLİKLİNİKLERİ Smiles İzmir Diş Kliniği Diş Hekimi Arda Emre Yünük
Tarihi Bafra Pidecisi Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Tel: 0(232) 336 72 64
EVLERE SERVİS
LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma
Oyya Gelato Adres: Caher Dudayev Bulvarı No:118/B
241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 222 53 68 462 27 27 367 22 22
368 96 66 337 27 33 336 44 89 330 55 16
441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36
408 88 84 369 69 99
25 Mart Oltu Cağ Kebap Aziz Nesin Bulv. Mavişehir Mah. Mavibahçe B Blok Kat:3 No:306 Tel: 0(232) 503 57 76
RESTORAN VE CAFELER
RESTORAN VE CAFELER Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Tarihi Bafra Pidecisi Burger Republic Babafingo Burger - pizza
Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak Tel: 0 232 422 68 75
483 00 79 444 62 62 336 72 64 290 20 20 362 65 66
Red Dragon Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Babafingo Burger - pizza
368 11 24 290 06 22
TAKSİ DURAKLARI
483 00 79 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 362 65 66
MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri
SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 İzmir Dağcılık Kulübü 483 22 42 Ege Açık Deniz Yat Kulubü 234 63 24 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25
ÜNİVERSİTELER
Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi
TİYATROLAR
Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu
311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 411 50 00
369 64 87 368 22 39 445 34 55 245 30 92 323 21 02 446 88 57 463 15 15 362 61 61
Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi
OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm
KÜLTÜR MERKEZLERİ
Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi
330 10 77 362 28 28 336 70 94 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 16 66
362 41 53 323 46 20 330 52 01 362 19 92 362 00 79 369 27 90 368 22 39 361 47 93 483 85 20 446 06 64 497 10 00 421 52 42 466 00 13 366 44 59
MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi
Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya
58 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.
324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70
Triplex Kat Planları 5+2 285 m 2
Dublex Kat Planları 3+1 175 m 2
www.focaterrace.com
Foça’nın merkezinde deniz manzar alı dublex ve trıplex lüks taş evler, sizi tarih ve doğa ile başbaşa olmaya davet ediyor.
MAKROYAPI
0(232) 329 79 00 Çanakkale Asfaltı No:17 Ulus Mahallesi 35660 Koyundere Menemen - İzmir focaterrace
www.focaterrace.com