MAVİŞEHİR DERGİSİ NİSAN 2016

Page 1

Nisan 2016 Yıl.3 Sayı.29

5.00

Genel kültür,

Bencil olma sanatı Uğur Oral

Karşıyaka’nın filizleri büyüyor

2016 yılının trend renkleri BAHAR SOFRANIZA YAKIŞACAK BİR TARİF;

Frambuazlı Pancake

özel röportaj

Tuğba Özerk Astım krizi geçiren hastada ilk yardım


Satılık

Hayalinizdeki ev Çeşme’de... 1070 m2 arsa içinde Modern mimarinin en iyi örneklerinden, teraslar hariç 410 m2, 6+2, 5 banyo, yüzme havuzlu, özel otoparklı... Diğer tüm detaylar için bilgi alabilirsiniz.

0(549) 501 8832 www.jets.estate • 0(232) 330 0 500


Mavişehir Dergisi; Reklam Arası - Aras Attila’ya aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İmtiyaz Sahibi (Sorumlu) Genel Yayın Yönetmeni

Aras Attila

aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve Pazarlama Sorumlusu

Ziynet Attila

ziynet@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu

Duygu Gönen Attila Hukuk Danışmanı

Av. Kemal Buğday Kiev Temsilcisi

Mert Gönen

Reklam Rezervasyon / Bilgi

0(549) 323 3031 - 0(549) 330 0 500 Yapım ve Tasarım

Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Yayın Türü

Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri 6323 Sk. No.21/1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi

www.mavisehirdergisi.com

ÖNSÖZ

GÜZEL ŞEYLER SEVMEKLE BAŞLAR

Bu serüvene başladığımızda kendimize güzel bir hedef koyduk... Mavişehir Dergisi; saygıyı, sevgiyi ve kendine güveni hayatının merkezinde tutan kişilere ulaşacak, onlarla birlikte büyüyecek ve bu mesajlarla bir bağ yaratacaktı. Bu bağ; hepimizi ilgilendiren bir amaca hizmet edecek, yaşam standartlarımızı bize hatırlatacak ve hepimize ilham verecekti. Dergi ve yayıncılık sektörü çok büyülüdür, birilerine ulaştığınızı, onların hayatlarına dokunduğunuzu gördüğünüz anda daha da içine çeker sizi. Çok yorucu ve yıpratıcı olsa da yapılan işi sevmek daha da bağlar insanı... Hayat da öyle değil mi? Ne kadar yorulursak yorulalım, ne kadar yıpranırsak yıpranalım, seviyorsak yaşamayı; bir gülüş, bir teşekkür alıyorsak karşımızdan, güveniyorsa birileri bize, bu bağlar bizi hayata... Çocuklara nasıl sevmek gerektiğini öğretmek hepimizin görevi. Daha güzel, barış dolu, başarı dolu, daha zengin bir hayat hak ediyorsak eğer, gerçek sevginin nasıl olması gerektiğini öğretmeliyiz. Sevginin sadece karşı cinsi değil; doğayı, hayvanları, rakiplerini, komşularını, kısaca her şeyi sevmek olduğunu açıklaya açıklaya öğretmemiz gerekiyor. Çünkü sevmek saygıyı doğurur, saygı da güvendir... Herkesin o saygıyı birbirine gösterdiğini düşünün; kendinizi güvende hissediyorsanız hemen başlayın bir çocukla iletişime geçmeye... Genlerimizde kodlu egemenlik, barış, başarı ve kardeşlik bağlarımızın nasıl kuvvetli olduğunu hep birlikte yaşayalım. Seven, saygı duyan ve kendine güvenen herkesin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun. Saygılarımla

Baskı:

Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar

Uğur Oral Dr. Gürkan Ersoy Serdar Sütcü Kaan Yenilmez Fügen Yenilmez Özgür Şişik Dilara Sezen

facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi

• • • • • •

İÇİNDEKİLER

Karşıyaka’nın fılizleri büyüyor (5) KODA konserleri büyüledi (22) Tuğba Özerk Özel Röportaj (30-31-32-33) Bencil olma sanatı (38-39) 2016 yılının trend renkleri (42) Köşe Yazıları

Uğur Oral - Dr. Gürkan Ersoy - Özgür Şişik Kaan Yenilmez - Serdar Sütcü - Fügen Yenilmez - Av. Kemal Buğday

w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok

MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.




NERGİZ DİRENİŞ PARKI’NA SİHİRLİ DOKUNUŞ

K

arşıyaka’daki yeşil oranını artırmak ve mevcut alanları geliştirmek adına projeler üreten Karşıyaka Belediyesi, Nergiz Direniş Parkı’nı yenilemek ve daha modern hale getirmek için çalışma başlattı. Mahalle halkının istekleri doğrultusunda park içindeki ağaç ve yeşil alan oranı arttırılacak. Park; süs havuzları, özel ışıklandırma sistemleri kent mobilyaları ile Karşıyaka’nın yeni çekim merkezine dönüştürülecek.

En modern park Karşıyaka Belediyesi, ilçenin en önemli yeşil alanlarından biri olan Nergiz Direniş Parkı’nı yenilemek ve modern bir görünüme kavuşturmak için harekete geçti. Park için, çocuklara ve yetişkinlere hitap edecek çalışma başlatan belediye, vatandaşların öneri ve taleplerini de dikkate alarak özel bir proje hazırladı. Projeye göre, park alanı tamamen baştan düzenlenecek ve yenilenecek.

Yaklaşık 2 bin 500 metrekare arazi üzerine kurulu olan parkta 0-6 yaş ve 6-12 yaş gruplarına yönelik, zemini kauçuk ile kaplanmış ayrı oyun grupları olacak. Engelsiz çocuk oyun grupları da parkta yer alacak. Yetişkinler içinse pergolalar ve ağaç altı oturma üniteleri ile keyifli alanlar yaratılacak. Parktaki fitness alanı sil baştan düzenlenip zemini kauçukla kaplanacak; yepyeni spor ve oyun aletleri ile donatılacak.

Bina alanı düşecek Köpek sahibi olan mahalle sakinleri de artık Nergiz Direniş Parkı’ndan çok daha rahat yararlanabilecek. Parka yaptırılacak köpek oyun alanında can dostlar özgürce koşup oynayabilecek. Yeşil alanlar genişletilecek ve çiçekler ile park alanı renklendirilecek. Parktaki ağaç sayısı arttırılacak. Ayrıca Nergiz Mahalle Muhtarlığı, Nergiz Mahalle Merkezi Toplantı Odası, çay ocağı ve tuvaletlerin yer alacağı binanın fiziki alanı da 300 metrekareden, 100 metrekareye düşürülecek. Özel olarak tasarlanan, şelale ve ışık sistemleri ile donatılmış süs havuzu da Nergiz Mahallesi sakinlerine görsel şölen yaşatacak. 4

Nisan - 2016


www.mavisehirdergisi.com

KARŞIYAKA’NIN FİLİZLERİ BÜYÜYOR Türkiye’ye örnek olan Karşıyaka’nın Filizleri Projesi ile bir yılda 300’den fazla üniversite öğrencisine burs desteği sağlandı. Avrupa’dan ödül alan proje, toplumsal dayanışmanın simgesi haline geldi.

E

ğitimde fırsat eşitliği sağlamak ve dar gelirli üniversite öğrencilerine destek olmak amacıyla Karşıyaka Belediyesi tarafından hayata geçirilen “Karşıyaka’nın Filizleri’ni Geleceğe Hazırlıyoruz - Her Apartman ile Bir Öğrenci Okutuyoruz” projesi, belediye ve halk işbirliğiyle hayata geçirilen en önemli sosyal sorumluluk uygulamalarından biri oldu. Apartman sakinleriyle sınırlı kalmayan proje; taksi duraklarından meslek odalarına, belediye çalışanlarından muhtarlara kadar farklı kesimlerin de desteğiyle hızla büyüdü. Burs verilen öğrencilerin sayısı 300’ü aştı. Ünlülerden kısa film Geçen yıl Avrupa Kamu Yönetimi Enstitüsü tarafından “Avrupa’nın En İyi Uygulanan Sosyal Sorumluluk Projesi” seçilen Karşıyaka’nın

Filizlerine, Türkiye’nin sanat ve spor camiasının ünlü isimlerinden de destek geldi. Aralarında; Cem Yılmaz Arda Turan, Hadise, Zuhal Olcay, Selçuk Yöntem, Haluk Bilginer, Sıla, Engin Altan Düzyatan, Volkan Konak ve Serdar Ortaç’ın da bulunduğu 40’a yakın ünlü isim, çektikleri tanıtım filmi ile Filizlere destek çağrısı yaptı. Hazırlanan film, internette en çok ilgi gören videolar arasına girdi.

olarak zorlanmalarını kabul edemezdik. Bu sorunu çözmeliydik ve bir nebze de olsa çözdük. Üniversite öğrencilerine burs vermek bizim asli sorumluluğumuz olmalı ve herkes örnek almalıdır. Biz Karşıyaka’da, apartman yöneticilerinden taksi duraklarına, muhtarlardan taşeron işçilerimize kadar bir üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Bu heyecanımız Türkiye’yi saracak” dedi.

Herkese örnek olsun Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Benim tek hedefim, insana yatırım yapmak ve hem bireysel hem de toplumsal mutluluğu yakalamaktır. Karşıyaka’nın Filizleri, işte bu duygularımıza hitap eden ve Türk halkının dayanışma duygusunu ortaya çıkartan bir projedir. Eğitim çağına gelmiş çocukların maddi Nisan - 2016

5


KADIN HAKLARI ANITI BAŞTAN SONA YENİLENİYOR

Karşıyaka’nın simgesi ‘Kadın Hakları Anıtı’ baştan sona yenileniyor. 40 metreye yükselecek olan Anıt, özel ışıklandırma sistemiyle Körfez’in her yerinden görülebilecek.

K

arşıyaka Belediyesi, Anayasa Meydanı’nda bulunan “Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı”nı yenilemek için çalışma başlattı. Üzerinde Atatürk, annesi Zübeyde Hanım ve mermi taşıyan Türk analarının yanı sıra öğretmen, hukukçu, kimyager olarak tasvir edilen kadın heykellerinin bulunduğu Anıt; daha görkemli ve modern bir görünüme kavuşturulacak. 40 metreye yükselecek Karşıyaka Belediyesi’nin logosunda da yer alan Anıt’ın ve Anayasa Meydanı’nın yenilenmesi için 6

proje çizimleri tamamlandı. 6 ay sürmesi planlanan çalışmalar kapsamında, 15 metrelik Anıt, 40 metreye yükselecek. Oturum alanı 85 metrekare olacak. Etkili bir ışıklandırma ile Körfez’in her yerinden görünmesi sağlanacak. Çevresi düzenlenecek, tören alanı olarak kullanılan kısım büyütülerek aynı anda daha kalabalık topluluklara hizmet etmesi sağlanacak. “Anlamı bugün daha derin” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet Nisan - 2016

artarken, kadının yaşama hakkını elinden alınırken, en temel hak ve özgürlüklerine müdahalede edilirken, 43 yıl önce Karşıyaka’da yükselen bu anıtın anlamı bugün daha derindir. Anıtı yenileyerek, yükselterek, ışıklandırarak, çevresini genişletip işlerliğini arttırarak Türkiye’deki bu en büyük yaralardan birine dikkat çekeceğiz. Kadın Hakları Anıtı tamamlandığında çevresi daha yaşanılır olacak, görkemi tüm İzmir’i etkileyecek. Amacımız, anıtını yükseltirken kadın haklarını da arttırmak ve geliştirmek” dedi.


,

Bir Italyan atasözü der ki: Pizza franchise degil, ustasından yenir.

Tarifi Sicilya’dan özel alınmış hamur, sos ve Morello Forni odun ateşli taş fırınından gerçek İtalyan pizzası deneyimiyle buon appetito #doritaliers!

Park Yaşam İş Merkezi No:32/AB Mavişehir - İzmir Tel: 0(232) 502 1232 www.doritali.com


SEMTİN RESTORANI FİLOS

Futbol ve basketbol camiasını destekleyen Filos, Karşıyaka futbol takımına bir moral yemeği düzenledi. Futbolcu ve yöneticilerin yer aldığı yemekten kareleri sizlerle paylaşıyoruz. Karşıyakalıların uğrak mekânı şimdilerde daha da popüler olmaya başladı. Maç öncesi taraftarlar ve sporcular Filos’ta moral ve enerji depoluyor, güzel bir etkileşim yaşanıyor. Filos’u facebook ve instagram hesaplarından daha güncel takip edebilirsiniz... Rezervasyon: 0(232) 362 4884 - 0(532) 065 9651

8

Nisan - 2016


Kağan Metin Özcan

YENİ SOLUK, SIRADIŞI HİZMET

Atakent kavşağında bulunan Filos; yeni sahiplerinin enerjisiyle beklenen ve arzulanan restoran işletmeciliğine çok hızlı bir giriş yaptı. Filos’un yeni sahipleri Z. Tuğba Kök ve Kağan Metin Özcan, müşteri memnuniyeti ve kaliteli ürün çeşitliliğiyle eski ve yeni müşteri kitlesini etkileyerek büyük bir ses getirdi. Her masada bulunan ocaklarda sunulan ocakbaşı keyfi, günlük ortalama 20 çeşit meze ile taçlanıyor. Özel günleriniz için grup yemekleri ve maç yayınları ile her anınızda sizi ağırlıyor... MİSAFİR MEMNUNİYETİ HER ŞEYİN ÖNÜNDE TUTULUYOR Ocakbaşı kültürünü daha kaliteli ürünler ve kaliteli bir mekânda yaşamak isteyen herkese Filos tatlısı, meyve tabağı, çay, kahve ikramları ve sürpriz ikramlarla herkes Filos’tan memnun ve kendini özel hissederek ayrılıyor.

AYRICALIKLI MEKANIN ÖZEL TATLARI Tüm kebap ve ızgara çeşitleri dışında, 28 gün Dryaged dolabında dinlendirilen etler, üst düzey ithal ve yerli peynir tabakları, T-Bone, Filos Kokoreç, Uykuluk, Kapalı ızgara, Böbrek Yatağı, Saray Dolma, Kasap Köfte ve özel Filos mezeleri lezzet tutkunlarını bekliyor. Rezervasyon: 0(232) 362 4884 - 0(532) 065 9651 Mavişehir - Atakent kavşağı Yalı Mahallesi 6472 Sokak No:20/A Karşıyaka İzmir

Z. Tuğba Kök


BİREYSEL DANIŞMANLIK

S

ağlığın sürdürülmesi, yaşam kalitesinin arttırılması ve var olan bir hastalık durumunda medikal tedavinin desteklenmesi için kişiye özgü hazırlanmış sağlıklı beslenme programının önemi sayısız araştırma ile kanıtlanmıştır. Fulya Yazılıkaya Zeytinoğlu Beslenme ve Diyet Uzmanı

Kişiye özgü sağlıklı beslenme programını hazırlarken, danışanlarımızın laboratuvar bulguları, kronik hastalıkları, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, besin seçimi, vücut kompozisyonu (her görüşmede düzenli olarak yaptığımız analiz ile) ve fiziksel aktivite düzeyine dair bilgileri göz önünde bulundurmaktayız.

Hizmetlerimiz: • Yeterli ve dengeli beslenme • Kilo yönetimi • Hamilelik ve emziklilikte beslenme • Bebek ve çocuk beslenmesi • Yaşlılıkta beslenme • Sporcu beslenmesi • Yeme bozukluklarında beslenme tedavisi • Kalp – damar hastalıklarında beslenme tedavisi

• Diyabette beslenme tedavisi • Kanserde beslenme tedavisi (onkoloji - hematoloji) • Organ yetmezliklerinde beslenme tedavisi (koah, karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, diyaliz hastaları) • Sindirim sistemi hastalıklarında beslenme tedavisi

Diyet kişiye özeldir! *Ön görüşmelerimiz ücretsizdir randevu alınması rica olunur.

KURUMSAL DANIŞMANLIK Sağlıklı beslenme, bilişsel ve fiziksel performans artışında önemli bir unsurdur. Beslenme alışkanlıkları yorgunluk, dalgınlık, halsizlik hissinin başlıca nedenleri arasında yer almaktadır. Okul, kreş, fabrika ve şirket gibi kurumlarda beslenme danışmanlık hizmeti vermekteyiz. • Eğitim seminerleri • Kurum çalışanlarına bireysel beslenme danışmanlığı • Kurumun günlük yemek menülerinin planlanması • Mutfak danışmanlığı


%100 DOĞAL

Cerrahisiz İşlem

Güzellik Birimi

Endermolift

*İlk görüşme için lütfen randevu alınız. Öncesi

Cildinizde 2 buçuk haftada cerrahisiz işlemle 10 yaş gençleşmeyi hissedeceksiniz!

Sonrası

İki aylık Naturel Lifting ve Anti-Aging büyüme faktörü kullanılarak elde edilen sonuç

Cilt sıkılaştırma, kırışıklıkların giderimi, yüz ovalinin incelmesi.

İncelme, Şekillendirme, Selülit giderimi, Sıkılaştırma... Muhteşem bir vücut için Lipomassage

Lipomassage; Hapsedilmiş yağ hücrelerinin eritilmesi için adipositlerin uyarımı

Artık istediğiniz bölgeleri tam olarak inceltebilirsiniz, yağ hücrelerinin doğal mekanik uyarımı ile incelmek bilimsel bir gerçek. Bostanlı Merkez Hizmetlerimiz Reformer Pilates Medikal ayak bakımı Manikür - Pedikür Depilasyon (sir) Kalıcı makyaj LPG ile ; 2,5 haftada 2 beden sıkılaşma Naturel Lifting ile; 2,5 haftada 10 yaş gençlik Cilt bakımı, gögüs bakımı, dekolte bakımı Gögüs toparlama Bostanlı Merkez Full Light Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Adres: S. Cengiz Topel Caddesi N:16 D:3 (Reyhan Pastanesi üstü) Bostanlı - Karşıyaka / İzmir Tel: 0 232 365 72 22

Öncesi Sonrası Sadece 14 günlük seansın sonucu

Karşıyaka Şube Hizmetlerimiz Özel günlerde provalı saç ve makyaj hizmeti Cilt bakımı Fön Manikür - Pedikür Birebir butik hizmet verilmektedir.

Karşıyaka Şube Full Light Kuaför ve Güzellik Karşıyaka Şube Adres: 1827 Sok. No:18/A Karşıyaka / İzmir Tel: 0 232 366 61 62

www.fulllight.com.tr


MUHARREM CANDAŞ SPOR SALONU AÇILDI

S

por kenti Karşıyaka’ya yeni ve modern tesisler kazandırmak için çalışmalarını sürdüren Karşıyaka Belediyesi; Girne Kültürpark’taki açık basketbol sahasını, Muharrem Candaş Çok Amaçlı Spor Salonu’na dönüştürdü. Yılda 5 bin kişinin faydalanacağı, judo, jimnastik ve fitness gibi alternatif spor branşlarının hayat bulacağı tesis, muhteşem bir törenle hizmete açıldı.

Yoğun katılım Karşıyakalı efsane Güreşçi Muharrem Candaş’ın adı verilen çok amaçlı spor salonunun açılış törenine; CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyaka Belediye eski Başkanı A. Kemal Baysak, İlçe Başkanı Uğur Yıldırım, Muharrem Candaş’ın aile bireyleri, Karşıyaka’nın ve spor camiasının tanınmış isimleri ile

çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış kurdelesi hep birlikte kesildi. Başkan Akpınar; Candaş’ın torunu Pırıl Candaş’a çiçek takdim etti. 5 Bin kişi faydalanacak Yaklaşık 500 metre karelik alan üzerine kurulan spor salonunun açılış gösterilerinde, Karşıyaka Belediyesi Halk Oyunları ve Jimnastik Gösteri ekipleri sahne aldı. Tesis; basketbol ve voleybolun yanı sıra, alternatif branşlara yönelik salon ihtiyacına da yanıt verecek. Jimnastik, judo, fitness ve step başta olmak üzere, pek çok branşta sportif faaliyete ev sahipliği yapacak olan tesisten yılda ortalama 5 bin sporcu faydalanacak. Her yaşta ve her branşta spor Her yaşta ve her branşta sporu desteklemek ve yaygınlaştırmak için çalıştıklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu

Akpınar “Yeni Muharrem Candaşlar yetiştirmek için bu salonu inşa ettik. Karşıyaka Belediyesi olarak; 4 yaşından 80 yaşına kadar herkese spor yaptırıyor ve teşvik ediyoruz. Bu yüzden Türkiye’nin ilk ve tek Aktif Şehriyiz. Biz yola halkla çıktık ve halk için çalışıyoruz. Kamu kaynaklarını doğru kullanıyoruz. Her il İzmir gibi, her ilçe de Karşıyaka gibi olsun diye çalışmaya devam edeceğiz. Salonumuz sayesinde, kentimize donanımlı, sağlıklı ve çağdaş bir ortamda spor yapılabilecek bir tesis daha kazandırmış olduk” dedi. “Spora ve sanata yatırım yapılmalı” CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır’da “Ne mutlu ki, İzmir’de böylesine vefalı, büyük yürekli ve unutulmayacak isimleri yaşatmak isteyen belediye başkanları var. Kendisine şükran borçluyuz. Devletin tüm kurumları, bugün Karşıyaka Belediyesi’nin yaptığı gibi, spora - sanata ve kültürel faaliyetlere yatırım yapmalı. Ülkemiz ancak o zaman kalkınır” diye konuştu. Akpınar’a teşekkür Karşıyaka’nın efsane isimlerinden Tahir Türetken, geçmiş dönem belediye başkanlarından A. Kemal Baysak, Şair- Yazar Okan Yüksel ve Bahriye Üçok Mahalle Muhtarı Levent Güçlü de bu güzel tesisi ilçeye kazandırdığı için Başkan Akpınar’a teşekkür etti.

12

Nisan - 2016


Bizimle Güvendesiniz... Yücel Karabağlı

Erkan Şahinci

MAVİŞEHİR’İN GÜVENİLİR ADRESİ Mavişehir Park Yaşam Ticaret merkezindeki ofisimizde kaliteli, hızlı, güvenilir hizmet anlayışımızla, gayrimenkul işlemlerinizde profesyonel çözümler sunuyoruz. 7/24 kesintisiz hizmetimiz ile her zaman yanınızdayız.

Park Yaşam Ticaret Merkezi Yalı Mah. 6523 Sk. No:32 B Blok K:4 D:32 Mavişehir Karşıyaka İzmir Tel: 0 232 502 18 23 Yücel Karabağlı GSM: 0505 796 1977 Erkan Şahinci GSM: 0532 353 0083


İsmail Barış Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü baris@etkininsan.com

BEYNİNİZİ OYUNLA

NASIL EĞİTEBİLİRSİNİZ?

D

eneyleri severim. Benim için merak, keşif, atılım, girişim demektir. Bu nedenle de teknik olarak işleyen yöntemleri alır hayatımda kullanırım. NLP, koçluk vb. teknikleri meslek olarak yapma sebebim de bu. Bu durum benim hayatımda fark yaratıyorsa, neden diğer insanlar için de fark yaratmasın? İnsanın kendi üzerinde denediği bir şey teknik olarak işliyorsa, o durum hayata geçirilmeye değer demektir. Elde edilen sonuç, başarılı bir sonuçsa, o şey işliyor demektir. Bu her ne olursa olsun... Bu yazımda işleyen teknikyöntemlerden söz edeceğim. Teorik olarak değil, pratik olarak fark yaratmaktan söz ediyorum. Kendi üzerinizde kullanın. İşliyorsa ve fark yaratıyorsa, bu bilginin size getireceklerini kullanabilirsiniz. 1.Oyun: Beynin sağ ve sol lobunu kullanmak Beynin hangi lobunu ağırlıklı kullandığınızı görmeniz için küçük bir deneyi kendi kendinize yapabilirsiniz: Kollarınızı ileri doğru uzatıp ellerinizi karşılıklı hale getirin. Hangi elinizin başparmağı üstteyse, o elinizin çaprazındaki beyin lobunu daha çok kullanıyorsunuz demektir. Şimdi yapın ve görün. Hangi beyin lobunu kullanıyorsunuz? Beynin sağ ve sol beyin olmak üzere iki beyin lobunun olduğunu biliyoruz:

14

Sağ beyin hayal gücünün, duyguların, sezgilerin olduğu alan. Dolayısıyla sanat, yaratıcılık alanı. Sol beyin ise; mantık, matematiksel işlemler, ayrıntılı düşünme, analiz-sentez, plan yapma vb. bir etkinlik içinde olan beyin. Bunlardan birini ağırlıklı kullandığımız gibi, ikisini de aktif kullanmanın yolları var. Örneğin; sol beyin ağırlıklı iseniz; hayal gücü egzersizleri, sağ beyin ağırlıklıysanız bilmece-bulmaca-satranç vb. akıl oyunlarına ağırlık verebilirsiniz. Bunun yanısıra şahane bir yöntem var. Özellikle çocuklarınızla her gün 5 dakika oynayabileceğiniz bir oyun yöntemi: Önünüze büyük bir resim defteri alın ve yanınıza boya kalemleri... Boya kalemlerinden birisini sağ elinize, diğerini sol elinize alın ve aynı anda 5 dakika boyunca ellerinizi hareket ettirmeye başlayın... Harika bir egzersiz. Keyifle yaparak sağ ve sol beyninizi aktif hale getirmeniz mümkün olacaktır. Bu egzersizler neye mi yarayacak? Beyninizin farklı nöronları etkin bir şekilde çalışmaya başlayacak ve yaratıcı zekanız artacak. Hem daha çok akılcıl düşünme, hem de daha çok hayal gücü ile yaratıcılığınızı arttırmaya katkı sağlamış olacaksınız. Böylece sisteminizde dengeli bir işleyiş oluşturmuş olacaksınız. Sadece 5 dakika ve 30 gün süre boyunca yapabilirsiniz. 2.Oyun: Her zaman kullandığınız elinizle kendinize soru sorun, diğer elinize kalemi alıp cevabını yazın. Diğer bir oyun; “Kendine Koçluk” yapabilme noktasında da bize fayda sağlayacak, açılım yaratacak bir uygulama. Kendinize soru sorup, bu sorunun cevabını yine kendiniz vermek ister misiniz? Tıpkı bir gazeteci sizinle röportaj yapar gibi... Fakat diyeceksiniz ki, bu aynı şey. Diğer el ile cevap vermek neyi değiştirebilir ki? Çok şeyi... Çünkü her zamanki düşündüğünüzden farklı bir düşünce bağlantısı içine girecek beyin sisteminiz. Bir kaç uygulama sonrası verdiğiniz cevaba siz bile inanmayabilirsiniz. İşin aslı şu: İnsan aslında içinde pek çok sorunun cevabını bilecek güç ve potansiyeldedir. Her zaman yazdığımız gibi yazarsak aynı nöronları (yani aynı düşünce bağlantılarını) kullanacaktır beyin Nisan - 2016

sistemimiz. Oysa farklı bir el, farklı bir lob anlamına gelir. Dolayısıyla farklı bir bağlantı ve düşünce sistemini harekete geçirirsiniz. 100 milyar nöron bağlantısından niçin aynılarını kullanarak kendimizi sınırlıyoruz ki? 3.Oyun: Doğru karar verebilmek için Evet/Hayır oyunu Seçim yapmak, karar almak istediğinizde bedeninizin bilgeliğinden yararlanmak ister misiniz? Çünkü beden zekası-beyinle işbirliği içindedir ve tüm sorularınızın cevabını bilir. O halde kendinize danışmak ve kendinizden cevap almak ister misiniz? Ayağa kalkın. Ve içinizden ya da yüksek sesle, “Evet evet evet...” şeklinde söyleyin. Bu sırada bedeniniz; öne doğru, arkaya doğru, sağ yana doğru ya da sol yana doğru gidecektir. Bu bilgi önemli. Bunu üç kez tekrar edin. Bu üç tekrarın sonunda şu bilgiyi kazanacaksınız: Bir soru sorduğunuzda bedeniniz, size evet cevabını bu şekilde vermiş olacak. Şimdi aynı işlemi “Hayır” için yapalım. Ayakta devam edin... “Hayır hayır hayır” Bakın bakalım, bedeniniz nereye doğru gitti? Öne, arkaya, sağ yana, sol yana?... Bu çalışmayı 3 kez tekrar edin ve netleştirin. Bu da sizin bedeninizin size “Hayır” cevabı olacaktır. Şimdi zihninizi olabildiğince sakinleştirin. Ve sorunuzu sorun kendinize. Sorunuza odaklanın. Cevabı “Evet” ya da “Hayır” olabilecek bir soru sorun kendinize. Önce basit bir test yapın. Mesela, “Şu anda....... yaşıyorum (hangi şehirde yaşıyorsanız o şehrin ismini söyleyin). Buna cevap versin bedeniniz. Bildiğiniz bir cevabı alın... Ve ardından bilmek istediğiniz bir cevabı sorun. Önemli kararlarınızı kendinize danışmadan alırsanız, kendinizi dışarda bırakmaz mısınız? O halde insan önce kendine kulak vermeli. Kendi içine danışmalı. İnsan beyin - beden sistemini oyunsu bir enstrüman olarak kullanınca hayat daha keyifli oluyor. Deneyin, uygulayın, içsel bilgeliğinizin keyfine varın...


BN V

alentina Nails’in sahibi Valentina Turunç yeni işinin heyecanını şu sözleriyle anlattı;

İzmirli hanımlar kendilerine bakıyor ve özen gösteriyorlar. Ben de bunu göz önünde bulundurarak bir şeyler yapmak istedim ve bu sektöre adım attım. Bu sektör Rusya ve Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de de çok yeni. Yaptığım işin özelliği jel sistemi ile protez tırnak uzatma, kalıcı oje ve tırnak tasarımı. Tırnak yiyenlere de müjde verelim. Jel sistemi alttaki tırnağın uzamasına yardımcı oluyor ayrıca güzel görüntüsü de insanın psikolojisini düzeltiyor. Bütün İzmirli bayanları tanışmaya davet ediyorum.

Kalıcı makyaj, El ayak medikal bakımları Mantar, nasır ve batık tedavisi Porselen makyaj

Adres: 6499 sok. No 3/A Atakent - Karşıyaka - İzmir Tel: 0(534) 525 60 48


GÜNLÜK EV YEMEKLERİ VE MEZE ÇEŞİTLERİ

NANE LEZZET ATÖLYESİ’NDE

N

ane Lezzet Atölyesi’nde büyük bir titizlik ve özenle hazırlanan ev yemekleri ve meze çeşitleri bir telefon ile adresinize teslim ediliyor. Özel günlerinizde konuklarınızı ağırlarken sarma dolma, kısır ve birçok meze çeşidi ile Nane Lezzet Atölyesi sizi yalnız bırakmıyor. Birbirinden lezzetli ev yemekleri, tatlı çeşitleri ve meze çeşitleri her gün taptaze hazırlanarak sizlerin beğenisine sunuluyor. Nane Lezzet Atölyesi’nde Etli ev yemeği menüsü 12,50 TL Sebzeli ev yemeği menüsü 10,00 TL

Adres: 9 Eylül Mahallesi 35. Sokak Villaları Pasajı Ulukent - Menemen - İzmir Tel: 0 (850) 220 70 20 0 (232) 833 33 40 - 0 (545) 868 70 68

16

Nisan - 2016



Cadde KUAFÖR & GÜZELLİK SALONU

VÜCUT BAKIM &

BÖLGESEL İNCELME & SELÜLİT - Vücut Analizi - Lenf Drenaj - Soğuk Lipoliz - G5 Masajı CİLT BAKIMI ve TEDAVİLERİ &

Antiaging Uygulamaları Mükemmel bir sonuç için bünyemizde bulunan monopolar radyofrekans, unipolar radyofrekans, bipolar radyofrekans, hifu lifting, gueen therapy ve diğer birçok farklı lazer teknolojileri ile cilt tedavilerinizi yaptırabilirsiniz.

ANTIAGING UYGULAMALARI - Cilt Analizi - Antiaging Uygulamaları -Cilt Bakım Uygulamaları - Kimyasal Peeling - Madenlik Asit ile Peeling Uygulamaları Soğuk Lipoliz Nedir? Cilt altındaki yağ dokusunun belli bir dereceye kadar soğutulması sonrası soğuğa direnci düşük olan yağ hücre hacminin vücuttan sıvılaşarak lenfatik ve metabolizma işleyişi ile atılmasını sağlayan uygulamadır. Tek seansta 2 ila 4 cm incelme sağlayabilen, daha da önemlisi yağları yok eden bir yöntemdir.

G5 Masajı Nedir? Özellikle bölgesel incelmede kullanılan bir yöntemdir. G5 masajı gerginleşmiş noktaları, spazmları yatıştırmaya yorgunluk sonrası kaslarda biriken laktik asitin ve ödemlerin atılmasına yardımcı olur. Ritmik masaj ile kan dolaşımını hızlandırır, ciltte yaşlanma çizgilerini azaltır ve cilde esneklik sağlar. Selülitle mücadelede etkili sonuçlar sağlar.


MEDİKAL EL-AYAK BAKIMI ve MANİKÜR PEDİKÜR - Ayak Detoksu - Ayak Bakımı - El Bakımı - Nasır Tedavisi - Çatlak Topuk Tedavisi - Tırnak Mantar Tedavisi

Ayak Detoksu Nedir? Kişinin vücudundaki bütün toksin ve bakterilerden arınmasını, temizlenmesini sağlayan bir işlemdir. Her uygulama sonrasında hangi bölgede rahatsızlık varsa ayak detoksunda bunu görüntülemek mümkündür. Bu işlem sayesinde tek seansta vücut ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz.

- Batık Tırnak Tedavisi KUAFÖR & MAKYAJ & GENEL BAKIM - Saç Analizi - Kalıcı Makyaj - Kirpik Perması - Medikal ve Terapi Masajları

9 Eylül Mahallesi 11. Cadde No:2 D:1 Ulukent - Menemen - İzmir Tel: 0543 868 70 68 www.cadde-35.com info@cadde-35.com


Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com

ÇABAYI TAKDİR ETMEK Ç

ocuğunuz tenis oynuyor, turnuvalara katılıyor, yeni arkadaşlıklar kuruyor, sağlıklı ve tenisi de çok seviyor. Bir ebeveyn daha ne ister ki… Peki çocuğumuz tenis oynarken mutluysa ve bu aktiviteden dolayı da bir çok kazanç elde ediyorsa, neden bazı veliler bu durumu tersine döndürmek için çaba sarf ederler bazen anlamakta zorlanıyorum.

Her şey kazanmak ve kaybetmekle mi ilgili? Bu süre içerisinde gösterilen çabanın, çalışmanın ve emeğin hiçbir değeri yok mu? Performans tenisiyle uğraşan sporcuların hemen hemen hepsinin günlük rutinleri aynıdır. Okullar açıkken, sabah erkenden okula kalkarlar, tüm günü okulda derslerle geçirirler, sonra okuldan 20

çıkar çıkmaz hemen kulübe yetişip antrenmana girerler, antrenmandan sonra eve gidip daha yemek yiyip ders çalışacaklardır ve ertesi gün aynı şekilde bu düzen tekrarlanacaktır. Okullar kapanınca da turnuvalar ve antrenmanlar daha da artacaktır. Çocuklara haksızlık etmeyin. Bence sadece bu anlattığım durum için bile çocuklar başarılı sayılır. Çocuklarınız sürekli olarak kazanmaya odaklamak yerine, yaptıkları işe saygı duymalarını, daha iyiye ulaşmak adına daha çok çalışmalarını, yaptıkları işe sahip çıkıp disiplin içerisinde yapmaları gerektiğinin önemine odaklarsanız ona çok büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Sonuçta hiç kimse kaybetmek için korta girmez ama teniste Nisan - 2016

de beraberlik diye bir sonuç söz konusu değil. Bir sporcu kazanırken diğeri kaybedecek, önemli olan çocuğunuzun elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışması ve bunu bir alışkanlık haline getirmesi. İşte bir sporcu bunu gerçekleştirdiği zaman, daha başarılı bir sporcu olmaya ve kendini geliştirme yolunda emin adımlarla ilerlemeye başlamış demektir. Siz ebeveynlere en büyük tavsiyelerimden bir tanesi, sonuç ne olursa olsun, çocuğunuzu çalışmaya, çabalamaya ve elinden gelenin en iyisini yapmaya teşvik etmeniz ve onu sürekli olarak desteklemeniz. O zaman her şeyin daha yolunda gideceğini siz de fark edeceksiniz.


BİR NESİL GOURMET İLE GEÇTİ, DEVAM EDECEK... 26 yıllık üretici firma tecrübesine sahip olan Gourmet, ürünlerinin çeşitliliği ve lezzeti ile herkesin beğenisini kazanıyor. Ürünlerin tamamını kendi bünyesinde kaliteli hammaddeler kullanarak, deneyimli ustaların hazırladığı Gourmet reçetesi ile üretip, damak tadına önem verenlerin beğenisine sunuyor. Ekmekten pastaya, tatlıdan kurabiyeye ve börek çeşitlerine kadar birçok ürünü ile yıllardır yolunda büyük bir başarı ile ilerlemeye devam ediyor. Sevdiklerinizle güne güzel bir kahvaltıyla başlayıp, lezzetine doyamayacağınız tatlı ve tuzlu ürünlerle keyifli bir gün geçirmek için en doğru adres olan Gourmet, Bostanlı’daki merkezi ve Atakent’teki şubesi ile hizmetinizde...

Merkez: 1794 Sk. No: 5/B - 7/A Bostanlı Tel: 0(232) 362 68 78 Şube: Cehar Dudayev No: 125/A Atakent Tel: 0(232) 330 34 79


KODA

konserleri büyüledi

Ocak 2015’te sanat yolculuğuna başlayan Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası, bir yıla onlarca unutulmaz konser sığdırdı. Uluslararası klasik müzik festivallerinde, Karşıyaka’nın adını dünyaya duyurdu.

S

üpervizörlüğünü Prof. Rengim Gökmen, Sanat Yönetmenliğini Hakan Şensoy, Müzik Danışmanlığını Oğuzhan Kavruk ve Sanat Koordinatörlüğünü Teyfik Rodos’un yaptığı Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası (KODA), hem yurt içinde hem de yurt dışında verdiği konserlerle klasik müzik dünyasının yükselen yıldızı oldu. Türkiye’de bir ilçe belediyesi tarafından sabit maaşlı olarak kurulan ilk oda orkestrası olan KODA, bir yıllık sanat yolculuğunda, dünyaca ünlü şef ve solistlerle birlikte muhteşem konserlere imza attı. Kültür sanatın başkenti Karşıyaka’yı kültür ve sanatta markalaştırmak amacıyla oluşturulan orkestra, Karşıyaka Belediyesi Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde 15 ayda 35 konser verdi. Ücretsiz olarak gerçekleşen konserler, binlerce müziksevere ulaştı. Dünyaca ünle şefler Rengim Gökmen, Oğuzhan Kavruk, Hakan Şensoy, Lorenzo Castriota, Samra 22

Gulamovic, Amaury du Closell ve Naci Özgüç’ün yönettiği konserlerde; yine müzik dünyasının birbirinden değerli isimleri solist olarak yer aldı. Gülsin Onay, Peter Jablonski, Teyfik Rodos, Cem Sevgi, Sanem Kalfa, Cihat Aşkın, Rüya Taner, Dilek Türkan gibi ünlü sanatçıların sahneye çıktığı konserler, unutulmaz müzik şölenlerine dönüştü. İsveç’e davet edildi Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası, ilk yurt dışı konserini de İsveç’te verdi. 6 - 9 Ağustos 2015 tarihleri arasında gerçekleşen Carlscrona Klasik Müzik Festivali’ne davet edilen KODA, Karşıyaka’yı ve Türkiye’yi 30 kişilik bir ekiple temsil etti. Dev organizasyonun açılışını yapan orkestra, festival kapsamında bir konser daha verdi. Türk eserlerinden örnekler de yorumlayan genç yıldızların performansı, uluslararası sanat çevrelerinden tam not aldı. Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası, KKTC’nin Girne kentinde düzenlenen ‘14. Girne Zeytin Festivali’ Nisan - 2016

kapsamında, 3 Ekim 2015’te Kıbrıslı sanatseverlerle buluştu. KODA, Şef Oğuzhan Kavruk yönetiminde, doyumsuz bir müzik ziyafeti sundu. Bodrum’da muhteşem konserler 2015 yılında yurt içindeki klasik müzik festivallerinin de yıldızı olan orkestra, Temmuz ayında düzenlenen 12. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nin açılışını yaptı. Şef Rengim Gökmen’in yönettiği konserde, Piyanist Gülsin Onay’la birlikte sahne alan KODA, binlerce sanatsever tarafından ayakta alkışlandı. Ayrıca aynı festivalde Hakan Şensoy’un yönetiminde bir konser daha vererek büyük beğeni topladı. Orkestranın, 11. D - Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali kapsamında, 19 Ağustos’ta verdiği ”Gündoğumu’ ve ‘Günbatımı’ konserleri de büyük ilgi gördü. KODA ayrıca; Narlıdere Yaşlı Bakımevi, Urla Yaşlı Bakımevi ve Şakran Cezaevi’nde konserler vererek sosyal projelerde de gururla yer aldı.


by Zeki Çetinkaya

Kendinizi prensesler gibi hissedeceksiniz... Kuaför Zeki Çetinkaya ve tecrübeli ekibi en özel gününüzde yanınızda... Erken rezervasyon yaptırarak, provalı saç, profesyonel makyaj ve manikür - pedikür gibi hizmetlerden indirimli yararlanabilirsiniz. İzmir’in tecrübeli kuaförlerinden Zeki Çetinkaya, erkek saç kesimlerinde de oldukça iddialı. Çetinkaya, Mavişehir EgePark AVM’deki salonunda Aveda, Loreal ve SP gibi markaların doğal ve bitkisel ürünlerini tercih ediyor.

Mavişehir Mh. 2040 Sk. No:104 D:113 EgePark AVM Tel: 0(232) 337 00 06


Sevim Yüksek, Sibel Tutulmaz

Point Bornova AVM’de İzmir’in en büyük Beymen’i açıldı Merakla beklenen markaları İzmirlilerle buluşturan Point Bornova AVM, birbirinden ünlü dünya markalarını bünyesine katmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu İzmir’in en büyük Beymen mağazası Point Bornova AVM’de, açıldı.

K

ültür sanat, yaşam, moda, eğlence ve alışverişin buluşma noktası olan Point Bornova AVM, ziyaretçilerine yenilikler sunmaya devam ediyor. Avrupa ve Ortadoğu’nun üzeri açılabilen ilk ve tek AVM’si olan Point Bornova AVM, kadın-erkek giyim, ayakkabı, çanta, aksesuar gibi ürünleri içeren 150’ ye yakın markayla hizmet veren İzmir’in en büyük Beymen mağazasını bünyesine kattı. 26 Mart’ta kapılarını açan ancak büyük açılış partisini Nisan ayı içinde

gerçekleştirmeyi planlayan mağaza, toplam 2700 metrekarelik alana kurulu. 1800 metrekare müşteri alışveriş alanıyla ferah ve konforlu bir alışveriş olanağı sağlayan mağaza, Blender, RTW (ready to wear), Klasik, Fashion olmak üzere 4 ayrı bölümden oluşuyor; mağazada her zevke uygun kıyafet ve aksesuar bulunuyor. Mağazanın açılışı ile ilgili bilgi veren Point Bornova AVM Müdürü Ali Galip Dedeoğlu, ‘Point Bornova’da ziyaretçilerimizi her kesime hitap eden markalarla buluşturmaya

Meltem-Mete Veryeri, Melda Veryeri Güres

Mehmet-Abdullah-Metehan Kavuk

24

devam ediyoruz. İzmir’in en büyük ve en kapsamlı Beymen mağazasını Point Bornova AVM’de ziyaretçilerimize sunmuş olmaktan mutluluk duyuyoruz. İzmir’e ilkleri getiren alışveriş merkezi olarak önümüzdeki dönemde yine birbirinden ünlü ve beklenen marka ve etkinlikleri İzmirlilerle buluşturmaya devam edeceğiz.’ dedi.

Nisan - 2016


Tarihi

TARİHİ BAFRA PİDECİSİ

Unlarını Bafra’dan, tereyağını Trabzon’dan,

kavurmalarını Rize’den, pastırmalarını Kayseri’den özel getirerek hazırladığı 18 çeşit eşsiz pidesi ile sizlere kaliteli hizmet vermeye devam ediyor.

yon s a v r e Rez 2) 0(23

64 336 72

TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Mavişehir - İzmir

www.tarihibafrapidecisi.com Nisan - 2016

25


Feyza Aydın

Beymen MaviBahçe, 2016 İlkbahar/Yaz sezonuna merhaba dedi…

D

ünyaca ünlü markaların buluşma noktası Beymen, 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarının favori parçalarını MaviBahçe mağazasında gerçekleştirdiği etkinlikte modaseverlerle buluşturdu. Stil Danışmanı Mert Aslan’ın sunumuyla dünyaca ünlü markaların ilkbahar/yaz sezonunun öne çıkan tasarımlarının tanıtıldığı sunuma davetliler yoğun ilgi gösterdi.

Bu sezonun trendlerini, favori tasarımlarını ve moda haftalarının öne çıkan koleksiyonlarının anlatıldığı davette, izleyiciler modeller eşliğinde gerçekleşen sezon sunumu ile de yeni tasarımları yakından inceleme şansı yakaladı. Sezon sunumunun Esra Apak öne çıkanları ise Beymen’in özel markaları Beymen Collection ve Academia’nın yanı sıra Stella McCartney, Isabel Marant ve Dsquared gibi dünyaca ünlü markalara ait tasarımlar oldu.

Nur Kaya

26

Arzu Baybal

Nükhet Çırpıcı Nisan - 2016

Çağla Yeşil

Selda Doğan



MaviBahçe’de Sağlıklı Yaşam Var!

MaviBahçe kent meydanında harika bir bahçe manzarasının tam ortasında üstelik mis gibi İzmir havasını içinize çekerek spor yapmayı hiç denediniz mi? İzmirli sporseverler, 20 Şubat - 02 Nisan tarihleri arasında MaviBahçe’de Club Sportiva işbirliği ile düzenlenen etkinlikler ile hem spor yaptılar hem de açık havada aktivite yapmanın tadını çıkardılar.

M

aviBahçe’de düzenlenen ve beş hafta boyunca süren spor aktiviteleri; Pilates, Spinning, Kangoo Jumps, Zumba ve KickBoks ile ziyaretçilere hareketli ve keyifli anlar yaşattı. Etkinlik programının ilk dersi 20 Şubat’ta, vücudun şekillenmesi ve kol, bacak, karın, basen gibi bölgelerde sıkılaşma sağlayan Pilates ile başlamış oldu. Katılımcılar 28

MaviBahçe kent meydanında Pilates hocası eşliğinde 1 saat boyunca açık hava sporu yaptılar. Etkinliğin sonunda ise katılımcıları, hediye t-shirt, Barçın, Sporthink ve Babyboom markalarının hediye çekleri gibi güzel sürprizler bekliyordu! 28 Şubat tarihinde gerçekleşen diğer bir etkinlik, özel tasarlanmış sabit bir bisikletle yüksek tempoda yapılan bir aerobik egzersiz olup, bacak, karın Nisan - 2016

ve kalça kasları başta olmak üzere tüm vücutta kas artışı ve sıkılaşma sağlayan Spinning oldu. Bu etkinlik ile ziyaretçiler MaviBahçe’de bol bol ter döktü. 12 Mart tarihinde ise özel ayakkabılar sayesinde 50 dakika içinde 1000 - 1500 arası kalori yakmayı mümkün kılan Kangoo Jumps, düzenlenen temposu ve adrenalini en yüksek, en heyecanlı ve renkli etkinliklerden biri oldu.


www.mavisehirdergisi.com

25 Mart tarihinde gerçekleşen etkinlikte, Türkiye’nin tek Zumba Master Trainer’ı ve ZES’i olan Didem Zeybek ile Latin danslarından ilham alan, bol kalori harcatan bir dans-fitness egzersizi olan Zumba ziyaretçiler ile buluştu. MaviBahçe kent meydanında ziyaretçiler Zumba ile hem dans ettiler hem de eğlenerek kalori yaktılar. 2 Nisan tarihinde son etkinlik olan KickBoks, Türkiye’de ve Dünya’da çok sayıda şampiyonlukları olan, aynı zamanda Club Sportiva’nın kurucusu Deniz Fidan ile gerçekleştirildi. Farklı tekniklerin içinde yer aldığı savunma ve saldırı sporu olup, tüm vücudu çalıştırırken kardiyo özelliği

sayesinde yüksek kalori harcatan, KickBoks etkinliği ile 5 haftalık yaza hazırlık programı tamamlanmış oldu. Bu coşku ve yüksek katılımla yaz boyunca spor seansları MaviBahçe’de Club Sportiva eğitmenleri eşliğinde ziyaretçilere hareket dolu anlar yaşatmaya devam edecek. Yaz spor programlarında Pazartesi ve Çarşamba sabahları 09:30 – 10:30 arası, Perşembe akşamı ise 19:30 – 20:30 arası tüm İzmirliler MaviBahçe’de spora davetli! Sadece anneler ve çocukları için ise Salı sabahları 09:30 – 10:30 arası MaviBahçe kent meydanında özel bir anne-çocuk seansı var!

Nisan - 2016

29


Mavişehir Dergisi

Özel Röportaj

“Aynı Semtin Çocukları” isimli yeni şarkısıyla İzmir’de yaşadığı güzel günleri ve o günlere duyduğu özlemi anlatan ünlü sanatçı Tuğba Özerk, Mavişehir Dergisi’nin sorularını tüm içtenliği ile yanıtladı..

TUĞBA ÖZERK


www.mavisehirdergisi.com

Tuğba Hanım sizi herkes tanıyor ama birde sizden dinleyelim. Nerede doğdunuz? Nasıl bir ailede yetiştiniz? Ben İzmir Alsancak’ta doğup, büyüdüm. Ailem de Karşıyaka ve Alsancak’ta yaşayan eski İzmirliler’den… Kökten birkaç nesil İzmirliyiz denebilir. İzmir benim her şeyim. Fırsat buldukça sığındığım limanım. Çocukluk yıllarınıza ait unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? O kadar çok anım ve hatıram var ki hangi birini anlatacağım bilemiyorum. ‘Aynı Semtin Çocukları’ şarkısında çocukluğumu, bayram sevinçlerimi ve daha nice hatırlarımın satırbaşlarını veriyorum zaten. Eğitim hayatınızdan bahseder misiniz? Melih Özakat İlkokulu ardından Özel Çakabey Koleji’ni bitirdim ve konservatuar eğitimime devam ettim. Sonra da İstanbul’da çeşitli eğitimler, sahne ve geri vokal deneyimim başladı. Kısaca özetlersek böyle de denilebilir. Müziğin çok küçük yaşlarınızdan itibaren hayatınızda olduğunu biliyoruz. İlk vokal deneyiminizi 12 yaşındayken Sezen Aksu ile yaşadınız. Sezen Aksu’nun sizin kariyerinizdeki ve hayatınızdaki önemi nedir? Sahneye çok erken yaşta muhteşem bir diva ile adım attım. Bu her zaman benim için bir artı oldu. Sorumluluğum da bununla doğru orantılı olarak hep büyük oldu. Tabii ki Sezen Aksu ile o yaşta çalışmış olmam, müzikseverlerin gözünde de hep öncelikli olmamı sağladı.

Güzel sesinizin yanı sıra bir de söz yazarı ve besteci Tuğba Özerk var. Biraz da bundan bahsedecek olursak... Yazdığım şarkıların hep bir ağızdan söylenmesi ve sevilmesi inanılmaz güzel bir duygu. Bir sanatçı başka ne isteyebilir ki… O mutluluğun gerçekten kelimelerle bir tarifi olamaz. Hele bir de sahnede yaşadığım duyguların tarifi mümkün değil sanırım... 15 Mart’ta çıkan yeni albümünüze nasıl tepkiler aldınız? Şu an en çok satanlarda Mega Star Tarkan’dan sonra ikinci sıradayız. Bu kadar kısa sürede böyle bir başarı grafiği yakalamış olmak gerçekten benim için gurur verici bir durum. Sanırım ‘Aynı Semtin Çocukları’ herkesi en derinden etkiledi. Ben de duygu yoğunluğu içindeyim ve dinleyicime minnettarım…

anlattığım bir şarkı... Büyük bir şarkı. Şarkının içinde her şey ve herkes var. Büyük yaşanmışlıklar, hüzünler ve sevinçler hepsi bir araya toplandı bu ezgilerle… Yeni bir albüme hazırlanırken yaşadığınız süreçten bahseder misiniz? Oldukça sancılı bir süreçti. O şarkılar öyle kolay yazılıp bestelenmiyor. Bazen günler, bazen de aylar alabiliyor. Sonra stüdyo aşaması, okumalar, diğer ince ayarlar derken epey bir zaman alıyor. Sabır ve titizlikle üzerinde çalışılması ve ilmek ilmek işlenmesi gerekiyor. Ben de öyle yapıyor ve en ince detayına kadar her şeyi düşünüyorum.

Yeni albümünüze ilk klip “Aynı Semtin Çocukları” isimli şarkıya geldi. Bu şarkının sizdeki yerini öğrenebilir miyiz? ‘Aynı Semtin Çocukları’, tam da İzmir Alsancak’ta yaşadığım o güzel günleri, o günlere duyulan özlemi

Nisan - 2016

31


düşünmeye kafa yormadım. İnanın bilemiyorum ama teşekkür ederim :) Aşkı nasıl tanımlıyorsunuz? Aşk dolu bir insanım zaten. Hayatı, insanları, çiçekleri, börtü böceği bile seviyorum ben... Şarkılarımda da derin derin anlatıyorum aşkı... Albümlerinize şarkı seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Yazdığım şarkıları seçerken müzik direktörüm Onur Betin ile ince eleyip sık dokuyoruz ve nihai kararı beraber veriyoruz genel olarak. En sonunda da yapımcımız ile birlikte karara varıyoruz. Hareketli şarkılarınızla da, romantik şarkılarınızla da büyük beğeni kazanıyorsunuz. Siz kendinizi en çok ne tarz şarkılara yakın hissediyorsunuz? Ben yazdığım balatları daha bir seviyorum sanki, ama halk neyi beğeniyorsa gerçek odur. 32

Müzik dışında oyunculuk deneyiminiz de oldu. Oyunculuğa devam edecek misiniz? Neden olmasın, oyunculuğu çok sevdim. İyi bir proje gelirse devam edebilirim. Şu anda da elimde bazı projeler var ama henüz karar veremedim. Aslında albüm hazırlıkları sürerken onlara pek bakamadım dersem daha doğru olur diye düşünüyorum. Bu kadar seksi ve güzel bir kadın olmanın sizce kariyerinizde nasıl bir etkisi oluyor? Güzellik göreceli bir kavramdır. Ama hiç oturup güzel olduğumu Nisan - 2016

Peki hayatınız bir film senaryosuna dönüşecek olsa bu film hangi türde olurdu? Kesinlikle komedi :))) Tek kelime ile cevaplar vermenizi istesek * Evlilik - Kısmet işi :) * İzmir - Huzur * Müzik - Nefes Tuğba Hanım bu güzel röportaj için size tüm ekibimiz adına çok teşekkür ediyoruz. Ben teşekkür ederim. Mavişehir Dergisi’nin tüm ekibine ve okuyucularına sevgiler...


www.mavisehirdergisi.com

Şu an en çok satanlarda Mega Star Tarkan’dan sonra ikinci sıradayız. Bu kadar kısa sürede böyle bir başarı grafiği yakalamış olmak gerçekten benim

için gurur verici bir durum.

Sanırım ‘Aynı Semtin Çocukları’ herkesi en derinden etkiledi.

Ben de duygu yoğunluğu içindeyim ve dinleyicime minnettarım…

Röportaj: Duygu Attila Nisan - 2016

33


Av. Kemal BUĞDAY

ANLAŞMALI BOŞANMALARDA PROTOKOL VE DAVA SÜRECİ

E

yönünde irade gösterdiklerinden bu davalarda çekişmeli boşanma davalarına kıyasla daha hızlı ve sağlıklı bir boşanma süreci gerçekleşmektedir. Anlaşmalı boşanmalar bu yönü ile eşlerin manevi yönden yıpranmalarını önleyerek bir araya gelme ihtimali bulunmayan ve bu yönde kararlı olan eşlerin evliliklerini hızlı şekilde sonlandırabilmelerini sağlamaktadır. Zira çiftler boşanma olgusu ile birlikte evliliğin sona ermesinin tüm hukuki sonuçları bakımından anlaştıklarından kolaylıkla ve kısa sürede evliliği sonlandırmaktadırlar. Anlaşmalı olarak evlilik birliğini sona erdirmek isteyen çiftlerin yukarıda açıklanan yasa maddesi doğrultusunda yerine getirmeleri gereken bir takım işlemler ve sağlamaları gereken bir takım şartlar bulunmaktadır. Bu hususları maddeler halinde kısaca özetlemek gerekirse;

vlilik birliğinin sonlandırılmasına ilişkin düzenlemeler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmektedir. Anılan kanunun 166/3 maddesi “evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekçesi ile” uygulamada anlaşmalı boşanma şeklinde ifade edilen sona erme biçimini düzenlemektedir. İlgili yasa maddesi “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz” şeklinde düzenlenmiştir.

• Anlaşmalı olarak boşanmak isteyen çiftler evlilik birliğinin sona ermesinin doğuracağı tüm maddi ve hukuki sonuçlarda mutabık kalmalıdırlar. Herhangi bir husus hakkında anlaşma sağlanamadığı halinde boşanma gerçekleşmeyecektir. Çiftler özellikle müşterek çocukların velayeti, nafaka, mal rejimi ve tazminat hususlarında ortak payda da buluşmalıdırlar.

Anlaşmalı boşanma durumlarında taraflardan her ikisi de boşanma

• Evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekçesi ile anlaşmalı olarak

34

• İlk olarak evlilik birliğinin en az 1 yıldan bu yana sürmüş olması gerekmektedir. 1 yıldan daha kısa süren evliliklerde “evlilik birliğinin temelden sarsılması” nedeni ile anlaşmalı olarak boşanma mümkün değildir. • Tarafların anlaşmalı boşanma dilekçesi ile boşanma yönündeki ortak iradelerini ve evlilik birliğini daha fazla sürdürmek istemediklerini belirterek, yapmış oldukları boşanma protokolüne de atıfta bulunmak suretiyle söz konusu dilekçelerini yetkili yer Aile Mahkemesi’ne sunmaları ile süreç başlamaktadır.

Nisan - 2016

boşanma kararı alan çiftler bu iradelerini ve yukarıdaki maddede belirtilen üzerinde anlaşmaya vardıkları evlilik birliğinin sona ermesinin tüm maddi ve hukuki sonuçları hususlarındaki anlaşmalarını “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” adı verilen bir protokol ile mahkemeye sunmalıdırlar. Bu noktada belirtmek gerekir ki eşler boşanma protokolünü boşanma dilekçesi ile birlikte sunabilecekleri gibi henüz boşanma protokolü hazırlamamışlar ise, mahkemece tayin olunacak duruşma gününden önce de boşanma protokolü sunabilirler. • Evlilik birliğinin sona ermesinin maddi ve hukuki sonuçlarını düzenleyen eşler arasındaki bu protokolde ayrıca üzerinde uzlaşılması gereken başkaca hususlar bulunmaktadır. Örneğin müşterek çocuğun velayetini almayan kişinin çocukla kişisel ilişki temininin sağlanması gibi hususlarda da anlaşmaya varılmalıdır. Bu kişinin çocuğu ne sıklıkla ve hangi şartlarda göreceği, çocuğun tatillerde ve bayramlarda bu kişide kalıp kalmayacağı gibi durumlar üzerinde durulması gereken hususlardır. • Mahkemece yapılacak yargılamada, bir üstteki madde metninde açıklandığı gibi, başta müşterek çocuk ile kişisel ilişki tesisi ve velayet gibi konular olmak üzere bazı durumlarda özellikle müşterek çocukların menfaati gözetilerek çiftlerin üzerinde uyuştukları hususlar yeterli görülmeyip hâkim tarafından gerekli düzenlemeler yapılabilir. Bu noktada vurgulanması gereken bir husus, evlilik birliğinin sona ermesinin eşler ve müşterek çocuklar açısından sonuçlarını düzenleyen bu protokolün büyük önem arz ettiği ve titizlikle hazırlanması gerektiğidir.

Yazının devamı için www.mavisehirdergisi.com


İzmir’in kalbi

KABİN EKİBİ

EGE PARK’ta atıyor


...

G

azeteci-yazar Uğur Oral Türk Yunan dostluğunun gelişmesi adına sarf ettiği çabalarla sadece Türkiye’de değil, Yunanistan’da da oldukça tanınan bir isim. İnternette herhangi bir arama motorunda arattığınızda Oral’ın bu alandaki çalışmalarına dair Yunanca ve Türkçe sayfalar dolusu haber çıkar karşınıza.

Yunanlıların “Barış ve kültür elçisi” olarak adlandırdıkları Oral, Atina’da Yunanlı zihinsel engelli çocuklar için çalışan Amimoni Vakfı yararına üç kişisel fotoğraf sergisi açtı. Yunanlıların büyük ilgi gösterdiği konferanslar verdi. Türkiye’de de iki ülke arasındaki dostluğun pekişmesi bağlamında çok sayıda konferansa imza atan, bir tanesi Yunanlı sanatçı Athanasios Stasinopoulos ile birlikte olmak üzere Türk-Yunan dostluğu temalı dört tane sergi açan Uğur Oral’ın geçtiğimiz aylarda Yeni Asır Gazetesi’nde altı gün süren “Yunanistan Nereye Gidiyor?” başlıklı çok kapsamlı bir yazı dizisi de yayınlandı. Uğur Oral iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi bağlamında uzun yıllardır sürdürdüğü çabalarına yeni ve anlamlı bir halka daha ekledi. Geçtiğimiz ay Oral’ın Yunanistan’da Στιγμές και Στοχασμοί (Anlar Ve Düşünceler) isimli kitabı yayınlandı. Yunancaya çevirisini Olga Firuze Kurt’un yaptığı ve komşu ülkenin önde gelen yayınevlerinden Militos Yayınları’ndan çıkan Anlar Ve Düşünceler tüm Yunanistan’da 36

kitapçıların raflarında yerini aldı. Dergimizin yayın hayatına atıldığı günden bu yana her sayımızda köşe yazılarını ilgiyle okuduğunuz deneyimli gazeteci yazar Uğur Oral ile hem Yunanistan’da yayınlanan kitabı hem de Türk Yunan dostluğunun gelişmesi bağlamında yürüttüğü çalışmaları hakkında konuştuk.

Atina’da da denememi istedi Nikos. Denemelerin bir kısmı Yunancaya çevrildi ve aynı sergiyi Atina’da açtım. Yunanlı sanatseverlerin ilgisi tahmin dahi ettiğimden büyük oldu. Sergi ziyaretçileriyle saatlerce felsefi YUNANLI DOSTLARIM denemelerim üzerine konuştuk. MOTİVE ETTİ Tüm Yunanlı ziyaretçiler adeta ağız birliği etmişçesine bu formatı Yunanistan’da bir kitap yayınlama kitap haline dönüştürmemi istediler. fikri nasıl oluştu? Serginin anı defterine “Kitabınızı Açıkçası bu talep Yunanlılardan bekliyoruz” diye not düşenler bile geldi. İlginç bir öyküsü var “Anlar oldu. Yunanlı dostlarımın bu yoğun Ve Düşünceler” in. Fotoğraf benim talebi ve motivasyonu neticesinde, için bir tutku. Aynı şekilde felsefe açıkçası hiç de aklımda yokken de. Bir süredir felsefi denemeler “Neden olmasın?” diye düşünmeye kaleme alıyordum. Türkiye’de açtığım bir sergide bir “ilk”i denedim, başladım. Atina’da çok sevdiğim bir dostuma açtım düşüncemi. “Seni fotoğrafla felsefeyi buluşturdum. birisiyle tanıştıracağım” dedi. Ertesi Yani, sergide fotoğrafların yanına gün arkadaşım Theodore ile birlikte bazı denemelerimi koydum. Yunanistan’ın oldukça tanınmış İlginçtir denemelere gösterilen ilgi yayınevlerinden Militos Yayınları’nın fotoğrafların bile önüne geçti. Sergi Evripides Caddesi’ndeki merkezine ziyaretçilerinin cep telefonlarıyla gittik. Militos Yayınları’nın Başkan denemelerimin fotoğraflarını Yardımcısı Nikos Chatzigeorgiou çekip sosyal medya hesaplarında ile tanıştırdı beni. Ben de paylaştıklarını gördüm. Atina’dan projemden bahsettim. Yayıncım ilk sergim için davet aldığımda Sayın Chatzigeorgiou büyük ilgi yaşadığım bu deneyimi üç sergime gösterdi. Felsefenin doğduğu de ev sahipliği yapan kültür Yunanistan’da bir Türk tarafından merkezinin sahibi değerli dostum yayınlanmış bir felsefe kitabının Nikos ile paylaştım. Aynı konsepti Nisan - 2016


www.mavisehirdergisi.com

büyük ilgi göreceğine inandığını belirtti. Karşılıklı fikir alışverişlerinin ardından projeyi hayata geçirmek için düğmeye bastık. Tüm metinler sevgili Olga Firuze Kurt’un çok titiz ve özverili çalışması neticesinde Yunancaya çevrildi. En nihayet, Nisan ayı başında Anlar Ve Düşünceler tüm Yunanistan’da kitapçıların raflarında yerini aldı. “Anlar Ve Düşünceleri” bize nasıl anlatırsınız? “Anlar Ve Düşünceler” felsefe ile fotoğrafın buluştuğu, her iki alana ilgi duyanların da keyif alabilecekleri bir kitap. Kitapta 60 tane felsefi denemem mevcut. Bu felsefi denemeler şimdiye kadar açtığım 12 kişisel sergimde yer alan fotoğraflardan oluşan bir seçkiyle süslendi. Kitap düşünce ve duygu dünyasında 120 sayfa süren bir yolculuk gibi. Yunanlı kitapseverler denemelerimi okurken düşünecekler, fotoğraflar aracılığıyla farklı dünyalara gidecekler. Kitap normal kitap boyutlarından biraz daha büyük olacak şekilde tasarlandı ve oldukça kaliteli bir şekilde basıldı. Kitapta özellikle her iki ülkede de yaptığım çekimlerden oluşan bir koleksiyonuna yer verdim, Türkiye’nin ve Yunanistan’ın güzelliklerini fotoğraflar aracılığıyla buluşturdum. FELSEFEYE FARKLI BİR YORUM GETİRDİM Denemeleriniz ve fotoğraflarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Felsefe deyince herkes önce durur; çok ağır, anlaşılması zor ve sıkıcı metinler okuyacağına dair bir düşünceye kapılır. Bunu bildiğim için özellikle çok kolay okunacak bir dille, adeta bir dostla sohbet eder biçimde yazdım denemelerimi. Zaten hemen hemen hepsinde “Bak arkadaşım” diye sesleniyorum okura. Ahkâm kesmiyorum, sadece “bence” diyor ve kendi fikrimi söylüyorum. Denemelerim bana hayatın öğrettiklerinin bir özeti. Mesleğim, yani gazetecilik, hayat gökkuşağının birçok farklı rengini bir arada görebilmemi sağladı. Çok farklı ortamlarda bulundum, çok

değişik insanlar tanıdım, her biri ayrı bir roman olacak yaşam öyküleri dinledim. Gördüklerim, yaşadıklarım ve öğrendiklerim ışığında “sorgulamaya” başladım hayatı. Aynayla yüzleştim. Yaşadıklarımın özünü damla damla, duygu ve düşünce fıçımda biriktirmeye başladım. Bir gün fıçının kapağı kapanmayacak kadar dolduğunu, taşmaya başladığını fark ettim. Süzülen damlalar bu denemelerin ortaya çıkmasına neden oldu. Hepsi, kendi teorilerim, kendi doğrularımdır; kendimce doğru olanları yazdım sadece. Fotoğraflara gelince… Küçük yaşlardan beri büyük bir hobiydi benim için fotoğraf çekmek. Çok uzun gibi görülen yaşamın aslında sadece bazı anlardan ibaret olduğu gerçeğini kabullendiğim andan itibaren hobim tutkuya dönüştü. “An”ı yakalamak, bir fotoğraf karesinde dondurmak ve ölümsüzleştirmek bana tarifi imkânsız bir heyecan yaşattı hep. Kalemimle düşüncelerimi, kameramla duygularımı aktardım yıllarca. Anlar Ve Düşünceler kalemimle kameramın gecikmiş bir randevusudur aslında… Bildiğimiz kadarıyla kitap Türkiye’de yayınlanmadı, ilk defa Yunanistan’da yayınlanıyor. Neden böyle bir yol izlediniz? İlk kitabım 1995 yılında yayınlandı. Ardından dört tane daha kitap yazdım. Hepsi bilgisayarımda kayıtlıdır. Yayınlanır ya da yayınlanmaz, bilmiyorum. Benim kabullenemeyeceğim, bana ters gelen husus bir yazarın kitabını yayınlatmak için yayınevlerinin peşinden koşması. Yazar gidip de yayınevine “benim kitabımı basın” diye ısrar etmemeli. Bilakis, yayınevi yazara “Biz bu kitabı yayınlamak istiyoruz” demeli. Örneğin ben fotoğraf sergilerimi hep davet üzerine açtım, gidip da sanat galerilerinden ricacı olmadım, olmam da... Yazar kimliğimle de aynı yaklaşımı sürdürüyorum. Mesela Militos Yayınları bu kitabı yayınlamayı kendisi istedi. Hemen kontratı hazırladılar imzaladık ve el sıkıştık. Türkiye’den bir yayınevi de böyle bir taleple gelirse neden olmasın? Nisan - 2016

TÜM SERGİLERİM HAYIR AMAÇLI Yunanlıların sanata ve kültüre olan ilgisini nasıl görüyorsunuz? İtiraf etmeliyim ki Yunanlılar bu bağlamda Türkiye’nin bir hayli önünde. Sizi iki örnek vereceğim neden böyle dediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. 2015 yılının Mayıs ayında Atina’da açtığım fotoğraf sergisinin açılış kokteyline tam 270 kişi katıldı ve daha açılış kokteylinde 23 fotoğraf satıldı. Dostlarım bilirler ben tüm sergilerimi hayır amaçlı açarım. Fotoğraf benim için insanlığa hizmet etme idealimi hayata geçirmeme yardımcı olur. Daha önce Atina’da açtığım iki sergi gibi bu sergim de zihinsel engelli çocuklar yararınaydı. Düşünün ki Yunanistan ekonomik krizin pençesinde olan bir ülke. Ama buna rağmen sanata para harcıyorlar, hayır işleri konusunda oldukça duyarlılar. Yine geçen yıl Yunanlı yazar arkadaşım sevgili Yiota Sousoula ile birlikte halka açık bir konferans düzenledik. Giriş ücretliydi ve bu konferansın da gelirini hayır amaçlı kullanmaya karar verdik. Para vererek konferansı izlemeye tam 70 kişi geldi. Türkiye’de bırakın girişi ücretli yapmayı bu konferansı bedava verseydik acaba katılımcı sayısı iki elin parmaklarının sayısını geçer miydi? Bu iki örnek ışığında siz mukayese edin iki ülkenin sanata ve kültüre verdiği değeri...

Röportajın devamını okumak için www.mavisehirdergisi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

37


Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr

BENCİL OLMA SANATI S

anıyor musunuz ki çağlayan misalidir yüreği insanın… Zannediyor musunuz sürekli akar da akar… Hiç de değil… Gün gelir debisi azalır, kurur hatta… Saygı, sevgi, hoşgörü… Hepsi tükenebilen kavramlar aslında. Kabul edin, ya da etmeyin. Öyle bol keseden dağıtırız ki bu erdemleri. Bir bakarız, kendimize dahi verecek sevgimiz, saygımız, kendimize dahi gösterecek toleransımız kalmamış… Vurmuşuz dibe…

*** Şarj edilebilen pillere benziyoruz hepimiz. Sürekli veriyoruz, sunuyoruz, aktarıyoruz. Ama adı üzerinde, “şarj edilebilen pil” Şarj edilmezse tükenir, biter. Sevgi, saygı ve hoşgörü de zaman zaman şarj edilmeyi gerektiriyor. 38

Yoksa tükeniyor. Seven sevildiğini, sayan saygı duyulduğunu görmek istiyor. Keza hoşgörü gösterebilen bir gün bu hoşgörüye ihtiyaç duyabiliyor… Ki, bu da öyle doğal ki…

*** Bu demek değildir ki tüm hisler karşılıklı olmalıdır. İnsan karşılıksız da sever, insan karşılıksız da verir. Ama bir yere kadar. Bir gün iflas eder insanın ruhu… Birebir aynısını olmasa da, verdiğinin hiç olmazsa minik bir yansımasını ister karşıdan. Minik de olsa bir “teşekkür” bekler. Ya da, duyduğu saygının karşılığında bir nebze de olsa “adam yerine koyulmak” Attığı yüz adıma karşı atılmış bir adım bile yeter insanın ruhunu şarj etmeye. Sabırla ve günlerce suladığı bitkinin Nisan - 2016

minicik bir çiçek vermesi gibi… *** Vermek, verebilmek bu dünyanın en güzel duygusu. “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey” diyen Sait Faik’e sonuna kadar katılıyorum. Ama gerçekten hak edeni… Ve hak ettiği oranda… Hak etmeyene sunduğumuz sevgi ve saygı kendimizi israf etmek aslında. Atina’da verdiğim bir konferansta bu tezimi dillendirdiğimde dinleyiciler arasında yer alan bir Yunanlı kadın söz almıştı. “Sürekli insanları sevmeyi öğütleyen suni motivasyonlardan bıktım. Dürüstlüğünüz için teşekkür ederim” demişti. O gün bugün usumda özel bir yeri vardır bu “Suni motivasyon” ifadesinin. Sevgiye, vermeye dair güzel sözler


www.mavisehirdergisi.com

paylaşılır sürekli sosyal medyada. Çiçeği sev, böceği sev vs. vs. vs. Çoğuna güler geçerim. Çünkü bilirim ki o sözleri paylaşanlar dahi gereğini yerine getirmez o sözlerin. Ben, kendi yaklaşımımı Mevlana’nın bir sözünde buldum yıllar önce… “Verdiğin değerin karşılığını görmüyorsan, gördüğün değeri ver ki; herkes yerini bilsin” diyor Mevlana. Aynı Mevlana şöyle devam ediyor “Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme; ya onu kaybedersin ya da kendini mahvedersin…” İnsan sevgisinin gelmiş geçmiş en büyük ustasının bile bu sözleri etmiş olması ilginç değil mi? Benim anlatmaya çalıştığımı yüzyıllar önce çok güzel özetlemiş büyük düşünür… *** Geçmişinde intihar girişimi olduğunu bildiğim bir dostum vardı. Kaldı ki, dostumu çok iyi tanırdım. Son derece verici, fedakâr, insanları mutlu ettikçe mutlu olabilen birisiydi. Asla ihtimal vermezdim böyle bir delilik yapabileceğine. Bir gün sohbet ederken, konu döndü dolaştı, zamanında yaptığı çılgınlığa geldi. “Öyle yoruldum ki yediğim kazıklardan, kendimi sevecek enerjim kalmamıştı” dedi. Bir psikologdan destek almış. Görüştüğü psikoloğun önerisini aktardı. “Sevgisiz yaşamazsınız” demiş gittiği psikolog, “İlle de insanları sevmek zorunda değilsiniz. Bir köpek alın ve o köpeğe aktarın sevginizi. Sevmeden yaşayamaz insan.” “Sevmeden yaşayamaz insan.” Ne kadar doğru bir saptama… Psikoloğunun dediğini yapmış dostum. O köpek sarmış yüreğindeki yaraları. O köpekle yeniden keşfetmiş sevmenin ve ver(ebil)menin önemini. *** Günümüzün maddi ve etik değerleri öyle farklılaştı ki… Bazen düşünüyorum, sevginin önemine vurgu yapan filozoflar

bugün yaşamış olsalardı yine aynı sözleri söyleyebilirler miydi? “Devir değişti” deriz ya hani. Devir hakikatten çok ama çok değişti. Değişen değerler yapısı da kendi kurallarını yarattı. “Borç yiğidin kamçısı” demiş eskiler. Günümüzde borç alanın değil, verenin sırtına inan bir kırbaç oldu. Artık borç verdiğinizde borcunuz size geri ödenene kadar ölüp ölüp diriliyorsunuz. Çoğu zaman da dönmüyor zaten, üzerine bir bardak su içiyorsunuz. Birisinin haksızlığa uğradığı durumlarda insanlar “Aman şahit yazmasınlar” deyip sırtını döner hale geldi. Güvensizlik öyle bir salgın halini almış ki hiçbir senede sepete imza atmama kararı kişisel anayasalarımızın ilk maddeleri arasına girmiş. İşsizlik öyle bir noktaya ulaşmış ki, herkes en yakın dostundan bile huylu, “yerime göz koyar mı” diye… “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” öğretisiyle yetişmiş kuşakların yeni temsilcilerinin artık bırakın aç mı tok mu olduğunu; komşusunun kim olduğunu bile bilmediği bir dönem yaşıyoruz. Öyle kanıksamışız ki bu durumu, hiç ummadığınız bir anda birisinden bir yardım gördüğümüzde farkında bile olmadan “insanlık ölmemiş be” cümlesi dökülüyor dudaklarımızdan… Şaşırıyoruz birisi bizim için bir iyilik yaptığında… “İnsanlık ölmemiş be” itirafı günümüzün değerler erozyonun en güzel itirafıdır. *** Şu durumda tıpkı pili bitmeye yüz tutan bir akıllı telefonun şarjını korumaya alması gibi, insanların da kendilerini koruyabilmesi gerekiyor. Günümüzün geçerli kuralı bu. Eğer sevgimizi, özverimizi, saygımızı koruyabilmek istiyorsak; biraz bencil olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bencil kelimesi soğuk, itici gelebilir ilk anda. Ama “ben” demeden “biz” diyebilmemiz mümkün mü? Kendimizi sevmeden başkalarını sevmemiz olası mı? Nisan - 2016

Kişi kendisine saygı duymuyorsa başkasına saygı duyabilir mi? İnsan kendisine dahi bir şey veremiyorsa, başkalarına bir şey verebilir mi? Bu gerçekle yüzleşme cesaretini gösteremeyiz nedense. Zira bencil olmak her zaman tukaka, verici olmak yükselen değer kabul edilmiştir sosyal yaşamda. “İnsanın en büyük yanlışı karşısındaki insana gereğinden fazla değer vermesi değil, kendisine daha az değer vermesidir” der Che Quevera… Ne kadar doğru bir tespit değil mi? Tıpkı Mevlana’nın “ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da… Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma” sözünde olduğu gibi… “Yemedim, yedirdim…” “İçmedim, içirdim…” “Saçımı süpürge ettim…” Bunlar hep yaşanmamışlığın itirafıdır aslında. Yaşanmamışlıklar bir gün er ya da geç “pişmanlık” ya da “içte kalan ukde” olarak çıkar karşımıza. Keşke yedirirken biraz da yemeyi; içirirken de biraz içmeyi akıl edebilsek. *** Bencil ve egoist arasındaki farka benzer fedakâr ve enayi kelimelerinin arasındaki fark. Egoistliğe dönüşmemiş bir bencillik kişiye kendisini koruma şansı tanır… Keza enayilik halini almamış bir özveri de insani değerleri ayakta tutar. “Mutlu olmayan, mutlu edemez” Kuraldır bu… Mutsuz eş, mutsuz aileler yaratır. Mutsuz patron mutsuz çalışanlar, mutsuz öğretmen mutsuz öğrenciler.... Yani mutluluk kavramının özünde kişinin kendi mutluluğu vardır. Hiç insan kendinde olmayan bir şeyi verebilir mi? İşte bu yüzden israf etmemeli insan bu en değerli duygularını… Sevgimizi, saygımızı, hoşgörümüzü hak eden o kadar çok insan var ki çevremizde. “Hep bana, rabbena” diyenlerden koruyalım, israf etmeyelim kendimizi… 39


YEŞİL SEFERBERLİĞİ K

entin daha yeşil bir dokuya kavuşması için başta İnciraltı ve Sasalı olmak üzere farklı noktalarda kent ormanları oluşturan, Kadifekale örneğinde olduğu gibi kent merkezinde ağaçlandırma çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘yeşil seferberliği’nde 11 yılda yaklaşık 50 milyon adet bitkiyi toprakla buluştururken, 1 milyon 536 bin adet de ağaç dikimi gerçekleştirdi.

Kent ormanları büyüyor İzmir Büyükşehir Belediyesi, sadece Portakal Vadisi, Adatepe, Emek Mahallesi, Evka 1, Kadifekale, Yeşildere, Asarlık, Erzene Mahallesi, Balatçık, Ayrancılar, Egekent, Seyrek, Ulukent, Bademler, Yelki, Uzundere, Sasalı ve Kırıklar’da 4 milyon 500 bin metrekareden fazla alanda oluşturulan kent ormanlarına 144

40

bin 508 ağaç ile 54 bin 987 çalı bitkisi dikti. Şehir merkezi ve yakın çevresinde on binlerce fidanın dikimiyle oluşturulan kent ormanları, İzmirliler için alternatif dinlenme alanlarına dönüşerek büyük rağbet gördü. Evka-2, Örnekköy, Doğançay, Evka-4, Menemen Hıdırtepe ve Süleymanlı Mahallesi, Koyundere ve Evka-7’deki toplam yaklaşık 2 milyon metrekare alan ile Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı’nda ise yeni kent ormanları oluşturulması yönünde çalışmalar devam ediyor. 1.5 milyon ağaç Büyükşehir Belediyesi’nin kent genelinde başlattığı ve kent ormanlarıyla birlikte 556 bin ağaç diktiği ‘yeşil seferberliğine’ destek veren İZSU Genel Müdürlüğü

Nisan - 2016

tarafından da 640 hektarlık Tahtalı Barajı Mutlak Koruma Alanı’nda 180 bini 2015 yılında olmak üzere 980 bin yeni fidan dikimi yapıldı. Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Dairesi Başkanlığı ise kent genelinde 28 bin adedi 2015 yılında olmak üzere, 11 yılda toplam 556 bin 832 ağaç dikimi gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediyesi’nin İZSU ile birlikte diktiği toplam ağaç sayısı 1 milyon 537 bin adete ulaştı. Büyükşehir Belediyesi 2016 sonuna kadar 35 bin adet ağaç, 400 bin adet çalı bitkisi, 5 milyon 300 bin adet mevsimlik çiçek, yer örtücü ve sarılıcı bitki ile 160 bin adet soğanlı bitki dikimi yapmayı planlıyor. İZSU ise Tahtalı Barajı Mutlak Koruma Alanı’ndaki mevcut ağaçlandırma sahasını 60 hektar daha genişletmeyi hedefliyor.


Kuaför Hüseyin Erken, Emlak Konut Mavişehir Evleri’nde açtığı yeni şubesi ile kaliteli hizmet vermeye devam ediyor.

Saçlarda yaza hazırlık…

Y

aza girerken deniz mevsiminin gelmesiyle birlikte hepimizi bir telaş alır. Saçların yaz güneşi ile yıpranmasına engel olmak için bakımlara ağırlık verilir. Evde yapılan bakımlardan önce usta bir kuaförün yapacağı bakım elbetteki çok daha yarar sağlayacaktır.

Yapmanız gereken; her zaman olduğu gibi doğru adresi bulmak olduğuna göre, Kuaför Hüseyin Erken en doğru isimlerden biri… Bu konuda yapacağınız ilk iş, Kuaför Hüseyin Erken’den bir randevu almak olmalı. Hüseyin Erken sizi; saçlarınıza yapacağı bakımlarla ve sonrasında kullanmanız gereken ürünler hakkında bilgilendirecek ve bu konuda ne yapılması gerekiyorsa onu uygulayacaktır. Saçlarınız kesim mi istiyor; size gidecek model saç kesiminiz anında yapılacak, gerekirse saçlarınıza ışıltılar atılacak ve kuaför salonundan mutlu ayrılacaksınız. Saçınız söz konusu olduğunda gönül rahatlığı ile saçlarınızı emanet edeceğiniz doğru adres her zaman dediğimiz gibi; Kuaför Hüseyin Erken olmalı. Çünkü burada her zaman güler yüzle karşılanır ve evinizdeymiş gibi rahat hissedersiniz. Öyleyse saçlarda yaza hazırlık başlasın…

Adres: 6351 Sokak No: 40/B Atakent- Bostanlı-İZMİR Tel: 0232 336 14 74 Şube: Emlak Konut Mavişehir Evleri A Bölgesi D1 Blok No:7/4C Mavişehir Tel: 0531 259

11 09


Kaan Yenilmez Mimar kaan.yenilmez@gmail.com

2016 YILININ TREND RENKLERİ M

erhabalar… Her yılın temasına uygun bir rengi, uluslararası renk otoritesi Pantone seçiyor. Moda ve tasarım dünyasının ilgiyle takip ettiği Pantone, bu yıl herkesi şaşırtan ilginç bir karar aldı. Tarihinde ilk kez 2016 yılında iki renk seçti. Pantone’nin huzur, sakinlik ve dinginlik içeren renkleri Rose Quartz ve Serenity’i 2016 yılının rekleri olarak seçti.

Peki 2016 için belirlenen bu iki rengi ev dekorasyonuna nasıl yansıtabiliriz? Soft tonlardaki pembe ve mavinin uyumunu yansıtan Rose Quartz yani soluk pembe ve Serenity bebek mavisi, evimizin dekorasyonuna pozitif enerji katacak gibi. İlk anda renkler çoçuk odası renkleri gibi gelse de, uygulamalarda oldukça sevildi. Rose Quartz ve Serenity renkleri arasındaki yumuşak ve göze batmayan geçiş, renkler arasındaki keskin çizgileri ortadan kaldıran renk anlayışını özgürleştiriyor. Duvar ve koltuklarımızın kumaşını seçerken kombin yapma açısından güzel sonuçlar çıkıyor. Pembe ve mavi hakimiyeti, bu sene duvar renginden dekoratif obje ve aksesuarlara kadar evlerin her köşesinde kendini hissettirecek. Pembe Kuvars taşından ilham alan pembenin ve mavinin yakaladıkları muhteşem uyum ve yumuşak renk geçişleri ile hemen her yerde çok rahat kombinlenebilecek renkler. Sakin ve huzurlu bir atmosfer yaratmak isteyenler için farklılık yaratacak mekanlar olacaktır. Bu günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey barış ve huzur dolu bir atmosfer sanırım. 2016’nın iki rengi pembe ve mavi de bunu hissettiriyor. Evlerinizde huzur dolu günler…

42

Nisan - 2016


MÜHİM OLAN İÇ GÜZELLİK

MAKROYAPI

İç Mimari Tasarım ve Uygulama

Hem fonksiyonel hem de estetik değeri yüksek çözümler ile yaşam alanlarınıza benzersiz bir dokunuş... MAKROYAPI sizi gerçek tasarım aşkına şahit olmaya davet ediyor... Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com

Fabrika: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr


go - Man Çanta L T 149,99

ALISVERIS Elbise - Zara

Tüm renkleri özgürce üstümüzde taşıyacağımız bahar ayları için hazırlanan özel koleksiyonlar vitrinlerde yerlerini çoktan aldılar bile...

Ayakka bı İnci De ri

H&M Yüzük 19,99 TL

44

Nisan - 2016


www.mavisehirdergisi.com

Cüzdan - Cacharel 149 TL

ango Çanta - M 99,99 TL

Mudo

Şapka - H&M 29,99 TL

Saat - Edox 12.350 TL ğılı

i at -K Kırav L 29 T

Nisan - 2016

45


SİTE İÇİNDE VİLLA - 256 m2 / 3+1

Doğa harikası evinizin keyfini çıkarın... 485 m2 bahçe •site içinde havuz •jakuzi •high gloss mutfak •özel kaplamalı iç kapılar •1. sınıf seramik •akıllı ev sistemi •elektrikli panjur •klima •şömine •bodrum •kış bahçesi •dış cephe mantolama ve ithal ahşap siding •Bodrum katında sauna için ayrılmış özel bir oda bulunmaktadır.

SATILIK - Güzelbahçe - İzmir

/ İletişim için: 0(549) 501 8832

ALSANCAK 2. KORDON’da - 118 m2 / 2+1

2. Kordon’un Limana yakın bölgesinde •İşyeri olmaya müsait •İş merkezi ve plazaların karşısı •1 banyo •çelik kapı •2 oda •parke zemin •klima •ön ve arka balkon

SATILIK - Alsancak - 2.Kordon - İzmir

/ İletişim için: 0(543) 330 0 600

SATILIK - 152 m2 / 3+1

Körfez ve İzmir manzaralı •akıllı daire sistemi •yerden ısıtma •ankastre mutfak •katlı otopark •fitness merkezi •bireysel kombi (Bosch) •Tüm daireler standarttır

SATILIK - Bayraklı - Onur Mh. - İzmir / İletişim için: 0(543) 330 0 600 46

Nisan - 2016


Satılık

Alaçatı’da 8 odalı Butik Otel Toplam 640 m2 alan içinde 360 m2, 2 katlı, yüzme havuzlu, özel otoparklı, kaliteli inşaat ve mükemmeliyet ödüllü, ruhsatları eksiksiz turistik tesis. Diğer tüm detaylar için bilgi alabilirsiniz.

0(549) 501 8832 www.jets.estate • 0(232) 330 0 500


Özgür Muharrem ŞİŞİK Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr

SİGORTALI HAYATTA BEKLENTİLER SAĞLIK SİGORTASI

gerekiyormuş. Sağlık sigortası yaptırıp masraflarımı oradan karşılayabilirim. Sigorta sistemi bir hibe/ kredi sağlama sistemi ya da sosyal güvence sistemi değildir. Sigorta sistemi olması sadece ihtimal dahilinde olan, yani gerçekleşmesinde bir kesinlik bulunmayan risklere karşı teminat sağlayan özel bir sistemdir. Hastalığın teşhisi konduktan sonra artık ihtimalden değil, kesinlikten bahsedilmektedir. Bu durumda da sigorta şirketlerinin poliçe yapmamak, ya da teşhisi konmuş olan hastalıkları poliçedeki teminatların dışında tutmak hakkı vardır.

-Yıllardır sağlık sigortası yaptırıyorum, fakat daha hiç igortalı hayatta karşılaşılan faydalanmadım. Bu durumda sağlık sorunların büyük kısmı, sigortasına ödediğim paralar boşa doğru bilgiye sahip olmamaktan gidiyor diye düşünüyorum. kaynaklanıyor. Bilgilendirme Öncelikle sağlık sigortasından konusunda sigortacılara çok iş faydalanmak demek, sağlığımızı düşüyor. Bu yüzden sigortacıların tek kaybetmiş olduğumuz anlamına odak noktası poliçe satmak olmamalı. gelmektedir. Tedavi masraflarımız Orta ve uzun vadede, daha düzgün olmuş ve sağlık sigortamız bunu iletişimlerin kurulabildiği, sorunların karşılamış demektir. Dolayısıyla en aza indirildiği bir sigortalı sağlık sigortasını kullanmamış hayat için üstümüze düşen görevi olmaya üzülmek yerine sevinmek yapmalıyız. gerekir.

S

Çok detaylara inmeye gerek yok. En temel bilinmesi gereken şey, sigorta sisteminin ne olduğudur. Sigorta sistemi, elimize geçen yüksek faturanın, cebimizden daha az bir para çıkartarak, ödettirebileceğimiz bir hibe sistem değildir. Sigorta sistemi, gerçekleşmesi muhtemel olan risklerin belli bir bedel karşılığında devredilmesi üzerine kurulu özel-sosyal bir sistemdir. Dolayısıyla sigortacılığın aslında bir olasılık ve istatistik yönetim işi olduğunu söyleyebiliriz. Sigortacılığın temel prensipleri ve işleyiş şekli tam olarak bilinmiyor. Bundan kaynaklı olarak sistemin sunduklarının ötesinde beklentiler oluşuyor. Bu beklentilerin karşılanmamış olması da memnuniyetsizlik yaratabiliyor. Özellikle sağlık sigortasını ele alarak, bu sebeplerle oluşan yargılardan bazılarını örnek vermek istiyorum. -Doktorum fıtık teşhisi koydu. Ameliyat olmam 48

Sağlık sigortasını, hasta olmayı umut ederek değil, olur da bir hastalık meydana gelirse ortaya çıkan masraflardan korunmak için yaptırıyoruz. Sigorta şirketine ödediğimiz primler de, bu masrafları ödeme riskini üzerinde taşıması için onun üstüne devretmiş olmamızın bedelidir. Dolayısıyla, hastalanmış ve sigorta şirketine her hangi bir tedavi faturası ödetmiş olmasak da, ödediğimiz primleri boşuna ödemiş olmamaktayız. -Sigorta poliçeme aile olarak yılda 4.000 tl ödüyordum. Bu zamana kadar nerdeyse hİç kullanmamıştım. Bu sene ilk defa bir kullanımımız oldu. Poliçe yenilememde prim 5.500 tl olarak karşıma çıktı. Hiç kullanmamam gerekiyorsa neden yaptırıyorum bu poliçeyi? Sigorta şirketlerinin üstlendikleri her bir riskin büyüklüğüne, ortaya çıkma sıklığına göre bir fiyatı vardır. Sigorta poliçelerinin primleri olarak ödediğimiz paralar da işte bu bedellerdir. Nisan - 2016

Bir poliçe satın aldıktan sonra, o poliçe dönemi içinde riskin gerçekleşmemiş olması, bir sonraki sene de gerçekleşmeyeceği anlamına gelmez. Zaten öyle bir durum söz konusu olursa, bir sonraki sene poliçe satın almaya da gerek kalmayacaktır. Dolayısıyla risk aynı olasılıkla devam etmekte ve sigorta sistemi bunu üstlenmektedir. Fakat burada poliçesini kullanmayan sigortalılara indirimlerin uygulanması söz konusudur. Bir önceki dönemde tazminat almamış olan sigortalılara, tazminat almış olanlardan daha az prim ödemesi imkanı sunulmaktadır. Sistemi, tüm katılımcıların fonladığı bir havuz olarak düşünmek lazım. Bir zarara uğrayanın havuzdan para alması, aslında diğer tüm sigortalıların bu kişinin hasarını el birliğiyle ödemesi anlamına geliyor. Poliçelerin yenilenme zamanında da, tazminatı almış sigortalının priminin, bu tazminatın ödenmesine katkı verip, kendisinin bir tazminat almamış olan sigortalıların priminden daha yüksek olması da adil olan durumdur. Sigorta şirketlerinin asıl görevi, işte bu sistemi ve fon havuzunu yönetmektir. Poliçe üretimlerinde ya da hasar ödemelerinde sigorta şirketlerinin tüm detaylarına kadar sorgulama yapması, büyük resme bakınca her bir sigortalının menfaatinin korunması içindir. Tabii ki hatalar olmaktadır. Bu hataları da minimize etmek için profesyonel acente ağları oluşmuştur. Sağlık sigortaları özellikle hayat standardımızı çok etkileyen ve dolayısıyla çok daha fazla özen ve bilgi gerektiren bir sigorta türüdür. İlerleyen yaşlarda ve ihtiyaç duyulması halinde, mağduriyet yaşanmaması için, sağlık sigortalarını bu işi meslek olarak yapan profesyonel sigorta acenteleri kanalıyla almak gerekir. Sağlıklı ve mutlu günler dileklerimle. Her türlü soru ve bilgi talebi için mail adresim kanalıyla iletişim kurabilirsiniz.


www.mavisehirdergisi.com

Ev dekorasyonu ve tasarım ürünler çok yakında bu dükkanda.

www.w hoops hop.net facebook: WhoopShopNet instagram: whoopshop

Nisan - 2016

49


AVRUPA’NIN ÇİÇEĞİ Y etiştirdiği şampiyon sporcularla ülkemize sayısız madalya kazandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Türk sporuna son armağanı Çiçek Akyüz oldu. Yunanistan’ın başkenti Atina’da yapılan, 24 ülkeden toplam 302 sporcunun katılımıyla düzenlenen Avrupa Gençler Judo Şampiyonası’nda mücadele eden genç sporcusu Türkiye’ye “altınla” döndü.

44 kiloda tatamiye çıkan genç judocu ilk turda Bulgar rakibi Tsvetelina Tsvetanova’yı yenerek grup finaline

yükseldi. Bu müsabakada ise bir diğer Türk rakibi Duygu Topçu’yu yenerek finale kaldı. Finalde Güney Kıbrıslı Vasiliki Kourri’yi mağlup etmeyi başaran İzmirli Çiçek Akyüz, bu sonuçla altın madalyanın sahibi oldu.

“Mutlu ve gururluyuz” İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü olarak Türk Judosu’nda altyapı adına rakipsiz bir yapılanmaya sahip olduklarını belirten Antrenör Mesut Kapan, “Çiçek Akyüz, kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz önemli bir sporcumuz ve kulübümüzün gelecek vaat

eden isimleri arasında yer alıyor. Geçtiğimiz yıllarda da bu tarz önemli şampiyonalarda başarılı olmuştu. Sporcumuzu kutluyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu, kulüp başkanımız ve yönetim kuruluna desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz” dedi.

üçüncü olarak en büyük başarısını elde eden Simge Erensayın, Şubat ayında Antalya’da yapılan Kulüpler Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda 63 kiloda altın madalya kazanırken, İzmir Büyükşehir Belediyespor da takım olarak üçüncü oldu. Başarılı sporcu, Mart ayında Tekvando Milli Takımı ile Hollanda’da katıldığı Hollanda Açık Tekvando Şampiyonası’nda da kürsüye çıkma başarısını göstererek, gümüş madalya kazanmıştı.

SİMGE, AVRUPA BİLETİNİ KAPTI

İ

zmir Büyükşehir Belediyesi’nin tekvandodaki yükselen yıldızı Simge Erensayın bir büyük başarıya daha imza attı. Almanya’daki WTF Başkanlık Kupası’nda şampiyon olan genç sporcu, bu sonuçla Avrupa Ümitler Şampiyonası’na katılma hakkı kazandı.

50

Madalya canavarı İzmir Büyükşehir Belediyespor’un altyapısından yetişen Simge Erensayın bu şampiyonada kazandığı altın madalyayla uluslararası başarılarına bir yenisini ekledi. Geçtiğimiz yıl Letonya’da yapılan Avrupa Gençler Şampiyonası’nda Nisan - 2016

Hedef 2020 Tokyo İzmir Büyükşehir Belediyespor Tekvando Kol Başkanı Kıvanç Dinçsalman, henüz çok genç bir sporcu olan Simge Erensayın’ı 2020 yılında Tokyo’da yapılacak olimpiyatlara hazırladıklarını söyledi. Dinçsalman, genç sporcunun başarı grafiğini her geçen gün yükselttiğini ve ülkemize bir olimpiyat madalyası getireceğine inandıklarını dile getirdi.


BAHAR SOFRANIZA YAKIŞACAK BİR TARİF;

Frambuazlı Pancake

Malzemeler 2 yumurta 3 yemek kaşığı pudra şekeri 2 su bardağı süt 2 yemek kaşığı ayçiçeği yağı 2 su bardağı un 1 paket hamur kabartma tozu 1 paket şekerli vanilin Tuz Üzeri için Frambuaz Pudra şekeri Çikolatalı sos

Frambuazlı Pancake hazırlanışı Yumurtalar ve şekeri mikserle çırpın. Süt ve ayçiçek yağını ilave edin. Un, hamur, kabartma tozu, şekerli vanilin ve bir tutam tuzu ekleyin. Kıvamlı bir hamur oluncaya kadar karıştırın. Küçük boy yapışmaz yüzeyli tavaya çok az yağ sürün. Küçük kepçe dolusu hamuru tavaya dökün. Önlü arkalı pişirin. Tüm hamuru aynı şekilde pişirin. Çikolatalı sosu paket üzerindeki tarife göre hazırlayın. Frambuaz, çikolatalı sos ve pudra şekeri ile servis yapın.


Doç. Dr. Gürkan ERSOY Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği” Genel Sekreteri

UÇAK YOLCULUĞU ACİLLERİ VE İLK YARDIM

M

avişehir Dergisi’nin değerli okuyucuları, dergimizin bu sayısında sizler ile uçak yolculuklarında görebileceğimiz acil hastalıklar ile yaralanmaları ve bu kişilerde yapılacak ilkyardım uygulamalarını, tedbirleri paylaşacağız. Yazımıza bir anım ile başlamak istiyorum.

Yıl 2000, Mayıs ayı. Çok değerli arkadaş ve meslektaşım, Dr. Ülkümen Rodoplu ile birlikte, Amerika’ya, dünyanın en prestijli acil tıp kongresine gidiyoruz. Kâh kitap, kâh gazete okuyarak ve de arada uyuyarak uçuşumuza devam ediyoruz. Tahminen 6 saat kadar sonra, tam Fransa üzerinde iken kabinde kaptan pilotun anonsu: Sayın yolcular. Yolcularımız arasında “doktor olan var mı?” diye… Evet, vardı. Hem de 2 tane ve ikisi de yıllarını acil servislerde geçirmiş, acil tıp kongresine giden 2 doktor. Anonsun nedenini hemen anladık. Dr. Ülkümen Bey, hosteslerin de yardımı ile aniden fenalaşan bir hastanın yanına gitti. Tahminen 15 dakika sonra döndüğünde olayı anladık. Kişi, uçuş öncesi sıcak havada havuz başında uzun süre kalmış ve birkaç şişe bira içmişti. Uçağa binince de, gerek yaşı, gerekse güneş ve aldığı alkol nedeni ile fenalaşmış, tansiyonu düşmüş ve nefes darlığı başlamıştı. Bu arada hastanın başına 52

kaptan pilotta gelmişti. Ülkümen Bey hastaya ilk yardım uygulamış, tansiyon ve nabzını ölçmüş, kendisine oksijen vererek tedavisine devam ederken, kaptan pilot, arkadaşıma, belki de meslek hayatında vermesi gereken en zor kararlardan birisi için soru sormuştu. Soru şu idi: Tam Atlantik okyanusuna çıkmak üzereyiz. Hastamızın hastane acil servisine gitmesi ve tedavisine orada devam edilmesi gerekiyorsa, İngiltere’ye acil iniş yapacağız. Rotasında, sakin sakin ve huzurlu şekilde, Amerika’ya uçan uçağımızın acil inişi Ülkümen Bey’in vereceği cevaba ve de hastamızın durumuna bağlı idi. Çok kritik ve önemli bir karar idi. Peki, hastamıza ve de yolculuğumuza ne oldu? Bunu da yazımızın sonunda paylaşalım. Bu konuyu gündemimize getirmekte ki büyük amacımı şöyle sıralayabilirim; On, on beş yıl öncesine kadar, birçoğumuz şehirlerarası yolculukları kendi arabamız veya otobüs ile yapıyorduk. Dış ülkelere hatta kıtalararası mesafelere turistik ve/veya ticari amaçla gidenlerimizin sayısı çok az idi. Uçak fiyatlarının çok uygun hale gelmesi ve diğer birçok nedenle son yıllarda uçak ile seyahat eden kişi sayısında astronomik artışlar oldu. Tabii, havayolu ile seyahat eden sayısı Nisan - 2016

artınca, bu yolculuklarda ortaya çıkan hastalıklar, yaralanmalar da sağlık sektöründe yeni bir hastalık grubunun ortaya çıkmasına neden olmuştur, uçak yolculuğunda ortaya çıkan acil hastalık ve yaralanmalar. Bir tıp doktoru olarak, medyamızda en azından ben bugüne kadar, bu başlıkta çıkmış bir yazıya rastlamadım. Hepimizin başına gelebileceğini de düşünerek yazımı yazıp siz değerli okuyucularım ile paylaşmak istedim. Yazımızda, konunun önemini vurguladıktan ve de bizzat yaşadığım bir örneği verdikten sonra, uçakta neden bazı tür hastalıklar görülebildiğini, nedenlerini, karşılaşabileceğimiz acil hastalıkları, almamız gereken tedbir ve de ilkyardım uygulamalarını gözden geçirip, yazımızı özetleyerek bitireceğiz. Uçak yolculuğunda neden sağlık sorunları çıkıyor? Uçak yolculuklarında en büyük sorun, uçulan yükseklikte ve kabin içi hava basıncı sorunudur. Çünkü yükseklere çıktıkça hava basıncı düşmekte ve de bu biz insanları ve sağlıklarını olumsuz şekilde etkilemektedir. Maalesef, hem ülkemiz hem de dünyada uçak yolculukları sırasında görülen acil


www.mavisehirdergisi.com

vakaların sıklığı ve ayrıntıları ile ilgili gerçekçi istatistikler elimizde yok, çünkü bu olayların bir merkeze bildirimi zorunlu değil. Fakat her 600 uçuştan birisinde, uçak içinde, tıbbi yardım gerektiren acil bir hastalık, olay olduğu tahmin edilmektedir. Uçak yolcuğu sırasında ve sonrasında ortaya çıkabilen acil durumları 2 ana gruba ayırabiliriz; Travmatik yaralanmalar (acil durumlar); Başımızı, kolumuzu, bacağımız vs tavana, cama çarpmak vs. Travmatik olmayan yaralanmalar (acil durumlar); Ani ölüm, Nefes darlığı, sık nefes alıp verme, Karında şişlik hissi, Kulak ağrısı, Diş ağrısı, Göğüs ağrısı, kalp krizi, İnme, felç, Bilinç bulanıklığı, koma, Bayılma, bayıla yazma, Psikiyatrik acil tablolar Uçuş sonrası ise bizi bekleyen ve de günlük hayatımızı, gittiğimiz yere uyum sağlamamızı zorlayan iki olay daha vardır; “Bacaklarımızda kan pıhtısı oluşması” ve “jet lag” (uçuş yorgunluğu). Bu konular, konu içeriğimizin dışında olduğu için, çok kısa bahsederek, ana konumuza geçmek istiyorum. Özellikle uzun süren (mesela kıtalararası) uçuşlardan sonra, ayak damarlarımızda, uzun süre oturarak hareketsiz kalmamız nedeni ile, kan pıhtısı oluşabilmekte ve yolculuk sonrası bu pıhtı vücudumuzun kalp, beyin, akciğer gibi hayati organlarına giderek ciddi tablolara neden olabilmektedir (akciğer embolisi, inme, kalp krizi vs). Bu nedenle önerimiz, bu tür uçuşlarda, daha önceden varis, kalp, akciğer hastalıklarımız varsa, doktorumuza danışarak yola çıkmak, gerekirse uçuş süresince varis çorabı kullanmak, uçarken hareket etmek, yürümek şeklinde özetleyebiliriz. Jet lag ise (uçuş yorgunluğu, bitkinliği), özellikle, doğu yönüne

yaptığımız uzun süreli uçuşlardan sonra (kıtalararası), vardığımız şehir ve ülkede, gün içinde sersemlik ve uyku hali, aşırı yorgunluk hissi ile gece uykuya dalmada sorun yaşanması halidir. Aslında, kısa süreli uçak yolculukları sonrası, yaşadığımız basınç farklılıkları nedeni ile de, yorgunluk hissediyoruz. Bu sorunlar için çok değişik korunma yöntemleri önerilmişse de, konumuz dışında olduğu için daha fazla değinmeyelim. Peki, diğer acil durumlar ve de yaralanmalar neden oluyor, ne gibi ilk yardım uygulayabiliriz? Başımızı tavana, cama çarpmak: Uçak yolculuğu boyunca, arabalarımızda çok önerdiğimiz gibi, emniyet kemeri takılı olarak oturmamız gerekir. Çünkü, uçuş sırasında, uçak türbülans nedeni ile aniden irtifa kaydedebiliyor, ciddi şekilde sallanabiliyor. Bu sırada da kişi, başını tavana, cama veya koltuklara çarparak yaralanmasına neden oluyor. Tedbir: Uçuş sırasında oturduğumuz sürece kemerimiz bağlı oturmak. İlk yardım uygulaması: Bu tür yaralanmalarda olabilecek başlıklar şunlardır: Başımızda (saçlı deride) kesi ve kanama, el kol ve bacaklarda yaralanma/zedelenme hatta kırıklar. Eğer yaralanma/kanama varsa o bölgeye temiz bir bez veya uçak içinde ki acil çantası içindeki gazlı bez ile sıkı sıkıya tampon yaparak kanamayı durdurmamız gerekir. El, kol veya bacağımızda zedelenme/ burkulma/kırık şüphesi varsa (belirtileri: şekil bozukluğu, şişlik, ağrı ve o uzvumuzu kullanamama vs.) o bölgemizi sert bir cisim veya yine çantada bulunan sabitleme (atel) cihazı ile hareketsiz hale getirmemiz gerekir. Ani ölüm: Nadirdir. Uçuş sırasında görülen acil hastalıkların % 0.3’ünü ama ölümle sonuçlanan acil hastalıklarında %86’sını oluşturur.

durumda, önce uçak içinde doktor, hemşire, paramedik, sağlık memuru, acil tıp teknisyeni gibi hastaya müdahale edebilecek bir profesyonel veya ilkyardım gönüllüsü olup olmadığına bakmak gerekir. Hastaya yapılacak olan girişim, temel yaşam desteği uygulamasıdır ama bunu mutlaka bir profesyonel veya eğitimini almış kişi uygulamalıdır. Bu arada da eğer mümkün ise uçağın en yakın havaalanına acil iniş yapması ve hastanın da ambulans ile bir sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekir. Nefes darlığı, sık nefes alıp verme: Bu tür şikâyetin ise uçak yolculuklarında görülen uçuş acillerini % 12’sini oluşturduğu düşünülmektedir. Bu hastaların büyük çoğunluğu zaten daha önceden astım, kronik bronşit gibi acil hastalıkları mevcuttur. Tedbir: Aslında bu tür akciğer hastalıklarımız varsa mutlaka uçuş öncesi doktorumuz ile görüşmeli ve de onun önerilerini almalıyız. İlkyardım uygulaması: Bu tür şikâyetleri olan hastalarda, uçak içinde var olan oksijen tüpünden hastaya oksijen vermektir. Bu arada uçak, pilotun kararı ile daha düşük seviyelere inerek uçmaya devam ederse, kişi daha rahat nefes alıp verebilir, çünkü daha düşük irtifada (yükseklikte) hava basıncı artmaktadır. Daha düşük irtifada uçuşlarda, uçağın yakıt tüketimi artacağı ve uçuş maliyeti yükseleceği için, bunun kararını ancak kaptan pilot verebilir. Daha önceden, varış noktasındaki havaalanı sağlık ekiplerine haber verilerek, uçak indiği anda yolcular daha uçaktan inmeden önce hastalanan yolcu öncelikli ve de sağlık ekibi tarafından usulüne uygun olarak koltuğundan alınır ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülür.

Yazının devamı için www.mavisehirdergisi.com

İlk yardım uygulaması: Böyle Nisan - 2016

53


Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com

14.ALTIN TESTİ SERAMİK SERGİSİ

İ

zmir Rotary Kulübü’nün 14 yıldır geleneksel hale gelen ALTIN TESTİ SERAMİK YARIŞMASI bu yıl da yüksek kalıtımla sonuçlandı. Birbirinden güzel eserler 29 Mart 2016 tarihinden itibaren Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde sergilendi.

13 Altın Testi Seramik Yarışması’ndan beri uluslararası sanatçılar da yarışmaya katılıyorlar. Bu sene İran, Letonya, Litvanya ve Mısır’dan sanatçılar da eserleriyle katıldı. Türkiye’den katılım 222 eserle oldu. 115 yerli 20 yabancı olmak üzere toplam 135 eser sergilenmeye hak kazandı.Ben de bu yarışmada sergileme alan sanatçılardan olduğum için mutluyum. Ülkemizde yapılan en kapsamlı seramik yarışmalarından biri olan bu yarışma, genç yetenekleri

teşvik etmek, yeni teknikleri görmek ve bu eserleri yaratan sanatçılarla tanışmak için güzel bir fırsat. Yarışmaya katılan eserleri seçen jüri üyeleri; Bingül Başarır, Prof. Sevim Çizer, Tüzüm Kızılcan, Prof Lerzan Özer, Prof Gönül Öney, Prof Candan Terwıel, Mustafa Tunçalp, Duncun Ayscough, Omid Ghajarian, Rytas Jakimavıcus gibi uluslararası alanda da tanınan isimler. 14. Altın testi seramik Yarışması’nda ödül alan sanatçılar; 1.lik Ödülü - (Filiz & Gündüz Hekimgil Ödülü): ÖDÜL ATA, 2.lik Ödülü - (Ayşe & Erdoğan Atay Ödülü): SELİN ASLAN, 3.lük Ödülü - (Gülen & Turan Muşkara Ödülü) FİDAN TONZA, 25. Yıl Halim Şima Özel Ödülü: İBRAHİM KILINÇ, 1. Mansiyon - (Naile & Recep Çukurova

Ödülü) TAN BUĞRA ÖZER , 2. Mansiyon - (Nüket Limoncuoğlu Ödülü): YEŞİM BAYRAK AVİNAL, 3. Mansiyon - (Bilun & Galip Fesçi Ödülü): EMEL ÖZTÜRK, Gençlik Ödülü - (Kenan Pekin Ödülü): HASAN BASRİ İNAN, Gençlik Ödülü - (Güney Pekin Ödülü): AYSEL GÜNEŞ, İzmir Rotary Kulübü Ödülü: YASEMİN GÜMÜŞKESEN, İzmir Inner Wheel Ödülü: MERVE PAMUK, Ege Inner Wheel Ödülü: HASAN NUMAN SUÇAĞLAR, Serra & Telat Muşkara Ödülü: MOHAMED EL ABD, Filiz Sarper Ödülü Bahar aylarında sergi ve konserler oldukça yoğun. Sizler de bu aktiviteleri elinizden geldiğince takip ederek gündemden ve sanattan geri kalmayın derim.

İlk aşka son mektup Zeynep Cider Karabağ İzmir’in başarılı iş kadınlarından Zeynep Cider Karabağ’ın kaleminden İlk Aşka Son Mektup romanı raflarda yerini aldı. İzmir doğumlu Zeynep Cider Karabağ 2015 yılında ortak kitap projesi “Kuşlar Uçar, Öykü Kalır” kitabından sonra ilk kişisel romanıyla karşınızda. Kitabın arka kapak yazısı: “Bana yalnızlığın içindeki mutluluğu anlat, seninle paylaştığım sessizliği. Bütün perdelerin kalktığı, kırk kat soyunduğum çıplaklığımı anlat, ruhuma üflediğin geceleri. Uçurumun kenarında ağlayan kayalarda kaybolan aşkımı anlat, gülümseyerek gidişini. Sadakatinin bekâretini kaybedişini anlat, unutulan sözlerini.”

54

Nisan - 2016


www.mavisehirdergisi.com

Her ay EgePark AVM’de açtığımız standımızdan Mavişehir Dergisi’ni ücretsiz alabilirsiniz.

MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de ve MaviBahçe’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.

Her ay MaviBahçe’de açtığımız standımızdan Mavişehir Dergisi’ni ücretsiz alabilirsiniz.

Nisan - 2016

55


DERGİ İNDEKSİ

Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.

Bildik Market www.bildikmarket.com

Filos Tel: 0 232 362 48 84

BGD Emlak Park Yaşam Ticaret Merkezi Yalı Mah. 6523 Sk. No:32 B Blok K:4 D:32 Mavişehir Tel: 0 232 502 18 23

Full Light Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Tel: 0 232 365 72 22

Cadde Kuaför & Güzellik Salonu 9 Eylül Mahallesi 11. Cadde No:2 D:1 Ulukent - Menemen - İzmir Tel: 0543 868 70 68

Gourmet Cehar Dudayev No: 125/A Atakent Tel: 0(232) 330 34 79

Doritali Pizzeria Park Yaşam İş Merkezi No:32/AB Mavişehir - İzmir Tel: 0(232) 502 1232

Kuaför Zeki Çetinkaya Mavişehir Ege Park AVM Tel: 0232 337 00 06

Kuaför Hüseyin Erken Adres: 6351 Sokak No: 40/B Atakent Tel: 0232 336 14 74

Point Bornova www.pointbornova.com.tr

MakroYapı Tel +90 232 329 80 29 329 90 29

Tarihi Bafra Pidesici 0232 336 72 64

Nane Lezzet Atölyesi 9 Eylül Mahallesi 35. Sokak Villaları Pasajı Ulukent - Menemen - İzmir Tel: 0 (850) 220 70 20 0 (232) 833 33 40

Valentina Nails 6499 sok. No 3/A Atakent Tel: 0(534) 525 60 48

EVLERE SERVİS RESTORAN VE CAFELER

ŞEHİR REHBERİ LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma

15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135

HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi İzmir Üniversitesi Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Altınordu Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Egeria Çocuk Sağlığı Park Tıp Merkezi Kızılay

VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği

YARDIM

Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem

DİŞ POLİKLİNİKLERİ Asude Polat

381 77 88 Haftanın her günü servis

241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 444 53 68 464 24 00 462 27 27 433 00 84 367 22 22 421 47 90

368 96 66 337 02 08 336 44 89 330 55 16

441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36 0539 235 25 87

Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Nane Lezzet Atölyesi Tarihi Bafra Pidecisi Doritali Pizzeria Elti’s Cafe Edem Çıtır Waffle

483 00 79 444 62 62 833 33 40 336 72 64 502 12 32 330 20 88 330 10 13

MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri

368 11 24 290 06 22

SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Dance Castle Gençlik ve Spor Derneği 369 02 65 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 İzmir Dağcılık Kulübü 483 22 42 Ege Açık Deniz Yat Kulubü 745 81 00 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25

ÜNİVERSİTELER

Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Gediz Üniversitesi Özel İzmir Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi Özel Şifa Üniversitesi

TİYATROLAR

Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Mavi Tiyatro Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Tansaş Çocuk Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu

311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 355 00 00 246 49 49 411 50 00 308 00 00

369 64 87 368 22 39 445 00 71 483 50 35 343 04 33 381 64 06 484 44 70 484 48 28 463 15 15 362 61 61

RESTORAN VE CAFELER Red Dragon Servet’in Yeri Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Karşıyaka Ocakbaşı Grano Pizzaria Doritali Pizzeria

483 00 79 362 51 51 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 330 14 44 330 72 62 502 12 32

TAKSİ DURAKLARI Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi

OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm

KÜLTÜR MERKEZLERİ

Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi Alman Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi

350 10 77 362 28 28 362 80 00 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 08 82

362 41 53 330 22 30 330 52 01 362 19 92 362 00 52

369 27 90 368 22 39 361 06 23 483 85 20 446 06 64 489 56 87 482 12 70 421 52 42 466 00 13 366 44 59

MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi

Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya

56 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.

324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70


Zor beğenenlerin tercihi

Ücretsiz kargo ve koşulsuz iade imkanları ile www.softcotton.com.tr Soft Cotton bir Gökhan Tekstil markasıdır.

Kabin Ekibi

*Destan Havlu



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.