MAVİŞEHİR DERGİSİ TEMMUZ 2018

Page 1

Temmuz 2018 Yıl.5 Sayı.54 5.00 Genel kültür,

MAVİŞEHİR

MAVİŞEHİR’İN KALBİNDE YEPYENİ BİR YAŞAM YÜKSELİYOR.


0 00 00 N 0 N . 0 5E 0. N E 5 D D AN 5 ’5 LY’ A Y L T LTA LA Ş Ş R R BA BA LA LA

LEL E ZATZAT ÖFİÖ Y İY F


EKMAS MAVİŞEHİR

HAYATIN TAM MERKEZİNDE

MAVİŞEHİR’İN KALBİNDE!

YEPYENİ BİR YAŞAM YÜKSELİYOR!

444 0 459

www.ekmasmavisehir.com Bizi Takip Edin!

\ ekmasmavisehir

EKMAS Mavişehir bir EKMAS YAPI A.Ş. Projesidir.


RUHUNDA GÜZELLİKLER BARINDIRAN BİR PROJE Hayatın tam merkezinde, Mavişehir’in en güzel konumlarından birinde, EKMAS Yapı ayrıcalığıyla harika bir proje yükseliyor… Eğitim, sağlık, eğlence, sosyal yaşam, ulaşım ve çevresel oluşumların tam merkezinde bir projenin detaylarını sayfalarımıza taşıdık.

ANCAK BİR İZMİR’Lİ, İZMİR’E BU KADAR SAHİP ÇIKIP SAYGI DUYABİLİR. Bu, şu an tamamen bizim betimlememiz, böyle hissedenlerin düşüncemize katılacağından hiç şüphemiz yok… Çünkü gerçek İzmirli tüm hayatını insani değerlere saygı üzerine kurgular. Kendinden ödün vererek; doğduğu, büyüdüğü, duygusal bağ kurduğu şehrindeki her şeye ve herkese farklı hislerle yaklaşır. Gerçek İzmirli gücünün ve imkanının yettiği kadar sahip çıkar değerlerine. Kimi şehrinin spor kulübüne sahip çıkar sorumluluk alır, kimi yere çöp atmaz, atılmış çöpü de toplayarak sorumluluk alır… Bu içgüdüsel tutum insanın işine de yansır, çevresine olan yaklaşımına da… 4

Temmuz- 2018


www.mavisehirdergisi.com

KÜLTÜRÜNÜZ VE VİZYONUNUZ KALICI TEMELLER ATMANIZI SAĞLAR

Ailecek 30 yıldır sanayi işi ile uğraşıyoruz. Sanayiciliğin bize verdiği kültür ve disiplinle yaptığımız işler ayrıcalıklı oluyor ve bizi ileriye taşıyor.

ÖZGÜR EKMEKÇİOĞLU

1989 İzmir doğumlu Özgür Ekmekçioğlu, İlkokul ve Liseyi İzmir’de okuduktan sonra İstanbul’da Makine Mühendisliği tahsilini tamamladı. Aile şirketlerinin yönetim kurulunda yer alan Ekmekçioğlu, Reo Mühendislik Elektromekanik İnşaat Yangın Söndürme Güvenlik Sistemleri ile EKMAS Yapı A.Ş. şirketlerini kurdu. Sıkı bir sinema ve tiyatro takipçisi olan Özgür Ekmekçioğlu; sanayicilik, gayrimenkul yatırımcılığı, otomotiv ve inşaat alnında faaliyetlerini sürdürmekte, Altay Spor Kulübü başkanlığı ve EKMAS Yapı A.Ş. yönetim kurulu başkanlığı yapmaktadır.

MAVİŞEHİR’DE HARİKA BİR YAŞAM PROJESİ YÜKSELİYOR.

Mavişehir’de yaşayanlar EKMAS’ı çok iyi bilirler; neredeyse hiç kimseyi rahatsız etmeden, usulca yükselen katlarını yakından görenler bile proje detaylarını merak ediyor aslında… EKMAS’ı ve Mavişehir projesini, EKMAS Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ekmekçioğlu’ndan öğrenelim…

Özgür Bey bize biraz kendinizden bahseder misiniz? İzmir doğumluyum, İzmir’e faydalı olmaya çalışan, İzmir için üreten ve geliştiren birisiyim. İlkokul ve Liseyi burada okuduktan sonra üniversitede mühendislik okumak için İstanbul’da bulundum ama İzmir’den hiçbir zaman ayrı kalmadım. Sürekli gelip işleri takip ettim, aileme ve arkadaşlarıma zaman ayırdım. Temmuz - 2018

“30 YILDIR SANAYİ İŞİ İLE UĞRAŞIYORUZ”

Ailecek 30 yıldır sanayi işi ile uğraşıyoruz. Türkiye’nin hatta Avrupa’nın en önemli yangın güvenlik sistemleri ve yangın söndürme sistemleri alanında A Yangın Güvenlik Sistemleri San. Tic. A.Ş. olarak hizmet veriyoruz. Yangın güvenlik sistemleri üzerine A’dan Z’ye üretim yapan, AR-GE çalışmaları ile Türkiye ve dış ülkelerdeki endüstriyel tesis, enerji merkezleri, konut, ofis, eğitim kurumları, ulaşım, hastane, askeri tesisler, AVM’ler ve otellerin proje ve uygulamalarını gerçekleştiriyoruz. Bu sektörde Türkiye’nin en kapsamlı yangın söndürme ve güvenlik ekipmanları üreten tek firmasıyız. 2 yıldır otomotiv sektöründe de yer edindik, Egem Opel markasını da şirket bünyemize kattık… 5


7 senedir de inşaat sektörünün içerisindeyiz. Öncesinde gayrimenkul yatırım işleri yapıyorduk, inşaat sektöründe daha çok sanayi tesis alanları üretiyorduk, son dönemde konut projelerine odaklandık ve üzerinde ince ince düşünülmüş projeler ortaya çıkarmaya başladık. Şu anda da en prestijli projemiz olarak kabul ettiğimiz EKMAS Mavişehir projesini devam ettiriyoruz. Proje detaylarına geçmeden önce; İzmir’e olan düşkünlüğünüzü biliyoruz, spor endüstrisi İzmir’de çok geri kalmıştı, siz İzmir’de sporun gelişmesi için değer katmaya çalışıyorsunuz. Altay Spor Kulübü Başkanlığı ile üst üste şampiyonluklar elde ettiniz ve Altay Kulübü 1. Lig’e çıktı. Bu konuda da bize bilgi verebilir misiniz?

Global kurumsal firmaların yer alacağı mağaza ve dükkan alanları 6

Temmuz- 2018

Bir kere İzmir; Türkiye’nin hatta dünyanın hem yaşam olarak hem insanların şehre karşı olan bağlılığı ve sevgisi ile bambaşka bir şehir. Ben de bu noktada çok iyi bir İzmirliyim. Hiçbir zaman İzmir’den kopamayan, buradan başka yerde yaşamayı dahi düşünmeyen birisiyim. Altyapısında basketbol oynadığım bir kulüptü Altay. Çocukluğumdan beri camianın içindeyim. 2 sene önce kulüp başkanlığına geldim, kulübü devraldığımızda Altay 3. ligdeydi, 2 sene üst üste şampiyon olup 1. lige yükseldik. Bu hizmeti yaparken hem iyi bir Altaylı hem de iyi bir İzmirli olarak görevimi yaptım. Çünkü bu İzmir’in bir markası, armasında İzmir yazan, Türkiye çapında 50’nin üzerinde spor okuluyla 13 Bin öğrencisi bulunan nice sporcular yetiştirmiş köklü bir kulüp. 1. lige çıktığımız final maçımızda “Altay kazanırsa İzmir kazanır” diye bir sloganla tüm İzmirlileri maça davet ederek olması gereken bir birlikteliğe imza attık… Stadda 40 Bin kişi vardı. Bu bir rekordu, Türkiye’de 3 büyüklerin maçları haricinde seyirci rekoru bu maçla elde edilmiş oldu. Bu rekora tüm İzmirli sporseverler imza attılar. Karşıyaka taraftarı bizi hiç yalnız bırakmadı, final maçlarımız


www.mavisehirdergisi.com

haricinde de hep yanımızda oldular. Böyle dostlukların olması ve böyle bir kalabalığın bir araya gelmesi mutluluk vericiydi. Bizi yalnız bırakmayan ve yanımızda olan herkese sonsuz teşekkürler. EKMAS Mavişehir projesini sizden öğrenmek istesek bize neler söylersiniz?

SANAYİCİLİĞİN VERDİĞİ KÜLTÜR, BİZE ÇOK BÜYÜK DEĞERLER KATIYOR

Sanayicilikten gelen bir kültürümüz var, sanayicilik demek aynı yerde uzun yıllar bulunmak demek, sözünün arkasında durabilmeyi gerektirir sanayicilik, ürettiğin her ne ise; sanki kendine üretiyormuş, kendin kullanacakmış ve kendin alacakmış gibi yapılan işe özen göstermeyi gerektirir. Tecrübeli, bilgili ve güvenilir olmalıdır sanayici.

O yüzden bu kültür inşaatlarımızda da boy gösteriyor. EKMAS Mavişehir projesi; temelden itibaren tek bloktan oluşan ama birbirine bağlı 11, 14 ve 17 katlı

3 ayrı blok izleniminde bir proje olacak. EKMAS Mavişehir projesini; sanki kendimiz yaşayacakmışız gibi her detayını düşünerek oluşturduk. Projeyi detaylı incelediğinizde demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız… Burada oturacak kişileri gerçekten ayrıcalıklı bir yaşam bekliyor. Proje görsellerinde bir takım değişiklikler olmuştu, bunun nedeni neydi?

DAHA İYİSİ OLMASI İÇİN PROJEYİ 3 DEFA GÜNCELLEDİK Şirket politikamız ve şirket kültürümüz gereği aile gibi hareket ettiğimiz çok güzel bir ekibimiz var, zaten aile şirketiyiz :) EKMAS’ın açılımı Ekmekçioğlu Aile Şirketi… Az önce de bahsettiğim gibi, EKMAS Mavişehir projesinde sanki kendimiz oturacakmışız gibi şirket lehine olabilecek hiçbir şeyi, burada oturacakların aleyhine düzenlemedik. Tam aksine burada oturacaklar bizim için hep ön planda oldu. Havuzun konumlandırılmasından tutun da tüm dairelerde çift banyo olmasına

Temmuz - 2018

kadar yaşam kalitesini arttıracak her ayrıntıya dikkat ettik. 1+1 dairelerde bile bir banyo, iki tuvalet mevcut. Bu yüzden acele etmedik, projede güncellemeler yaptık, tam olarak içimize sindi ve inşaata başladık. Fiyatlar buna göre arttı o zaman derseniz, lansman fiyatlarını ve detayları öğrendiğinizde öyle olmadığını göreceksiniz.

HER İŞİMİZİ SAYGI, SEVGİ ve GÜVENE ODAKLADIK İnşaatın temel süresi neden bu kadar uzun sürdü? Bunu her fırsatta anlatmak çok hoşuma gidiyor. Burada temelde çok ciddi iyileştirmeler yaptık, 20 m derinlikte, 60 cm genişlikte diyafram duvarları ile çevrili, 40 m derinlikte 100 cm çapında 130 adet Fore kazık ve 1016 adet Jet Grout kazık uygulaması yaptık. Zemin iyileştirme süremizi 3 ay olarak netleştirmiştik

7


Lansman avantajları için henüz geç kalınmış değil. Çok kısa bir süre daha avantajlı fiyatlarla bu ayrıcalıklı projeden ev almak isteyenleri Mavişehir’deki satış ofisimize bekliyoruz. Randevu ve bilgi almak için

444 0 459 numaralı telefonu arayabilirsiniz. 2019 Temmuz ayında teslimler başlıyor.

ama çevredeki diğer konutlarda yaşayan komşularımız rahatsız olmasın diye gece çalışmalarını kısıtladık. Çalışan güvenliğini olumsuz etkilememesi için kışın yağmur ve kötü hava koşullarında çalışma yapmadık, yanımızdaki okulun sınav günlerinde, ricada bulundukları özel durumlarda hiçbir çalışma yürütmedik. O yüzden süreç uzadı. Biz burada kaliteden ve güvenli tarafta kalmaktan hiç kaçınmadık. Zemin ve temel sağlamlığı, inşaat güvenliği ve işçilik kalitesi üniversiteden hocalarımızın onayladığı ve sürekli kontrollerin gerçekleştiği bir çalışma oldu. Bu sayede güvenilir bir proje ortaya çıkarıyoruz. 8

EKMAS Projesinde konut alan birisi aslında neyi alacak? Yani onu burada nasıl bir yaşam bekliyor? Siz neyi vaadediyorsunuz? Öncelikle burada konut alacaklar şunu bilmeli, bu proje sadece mimarların veya mühendislerin tasarladığı bir yaşam alanı değil, burada yaşam alanı tasarlarken kendimizin de içinde yaşayacağını düşünerek planlamalarımızı yaptık. Yani nedir bunlar? Normalde alandan kazanmak, malzemeden kazanmak, daha fazla daire çıkarmak ve plana uydurmak için birçok şey düşünülmez, düşünülse de hayata geçirilmez. Temmuz- 2018

Bizim burada aceleyle projeyi bitirip hemen para kazanmak gibi bir kaygımız olmadı, temkinli ve ince eleyip sık dokuyarak bu imzayı atmak istedik. Örneğin 2 katlı Loft 1+1 dairelerin üst katında da tuvaleti ve banyosu var. 2+1 dairelerimizin ebeveyn odasında aynı şekilde ebeveyn banyosu mevcut. Kullanılan malzemeleri şu an tek tek saymak manasız çünkü Mavişehir’in en kupon sayılan lokasyonunda Mavişehir’deki yaşam standartlarını koruyup üstüne çıkmamız gerekiyor. Sıradan bir proje yaparsanız kimseyi memnun edemezsiniz. Artık tüketiciler hem bilinçli hem de ne istediklerini biliyorlar. Biz onların


Zemin katta bulunan dükkanlarda, projenin lokasyonu ve prestijine bağlı olarak global kurumsal firmalar yer almak istiyorlar ve bu firmalarla görüşmelerimiz devam etmekte. -1. ve -2. katlarda kapalı otopark, sığınak ve dükkan depoları bulunuyor.

yaşam standartlarını yükseltecek her şeyi düşündük. Kendilerini rahat hissedebilecekleri bir konfor alanı yaratmaya çalıştık.

Eğitim kurumlarına, AVM’lere, süpermarketlere, restoranlara, eğlence klüplerine, güzellik merkezlerine yürüme mesafesinde.

HEM YATIRIM, HEM YAŞAM ANLAMINDA AVANTAJLI

Zaten EKMAS Mavişehir’de yaşayan herkes; sosyal alanlar, yetişkin ve çocuk yüzme havuzu, sinema salonu, sauna, spor salonu, ve çeşitli aktiviteler barındıran oyun odası gibi avantajları bu projede bulacaklar. Buna ek olarak dükkanların üstünde, sosyal alanların olduğu alanda, oturma alanlarının bulunduğu peyzaj alanı mevcut. Lobi bölümünde güvenlik ve konforu sağlayan kartlıturnike sistemli resepsiyon servisi bulunuyor.

Burası hem yatırım anlamında hem de yaşam anlamında çok avantajlı. Her yere yakınlığı, çevresinde kolaylık ve avantaj sağlayacak her şeyi buraya gelip gören zaten hemen değerlendiriyor.

Temelden ve inşaat sürerken %45’lik bir satışa ulaştık. Kiralama hızı bakımından yatırım avantajı yüksek konumda.

Temmuz - 2018

EKMAS Mavişehir projesi butik bir proje; toplamda 51 daireden oluşuyor. 12 adet 1+1 Dublex Loft, 24 adet 2+1, 5 adet 3+1 ve 10 adet 4+1 daireden oluşuyor. 11 katlı bölüm tamamen 4+1 dairelerden, 14 katlı ve 17 katlı bölüm 1+1 dublex, 2+1 ve 3+1 dairelerden, deprem ve yangın yönetmeliğine uygun oluşturulmuştur.

1+1 Dublex: 63.32 m2 2+1:

114.94 m2

3+1:

152.02 m2

4+1:

184.27 m2

www.ekmasmavisehir.com 9


MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor

Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.

EgePark AVM’deki standımız

www.mavisehirdergisi.com


Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)

Duygu Attila

Genel Yayın Yönetmeni

Aras Attila

aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve Pazarlama Sorumlusu

Aylin Günay

kurumsal@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu

Duygu Attila

Hukuk Danışmanı

Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi

0(549) 323 3031 - 0(549) 501 8832 Yapım ve Tasarım

Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Yayın Türü

Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi

www.mavisehirdergisi.com Baskı:

ÖNSÖZ

LÜTFEN DOĞRU OLANI GÖSTERİN

Son zamanlarda yaşadıklarım şunu gösteriyor ki; etraf, karşısında haklı birini görmeye tahammülü olmayan, sadece kendi kurallarıyla yaşamak isteyen korkaklarla dolu. Korkak diyorum çünkü siz haklı olduğunuzu göstermek için mantıklı, cesaretli, bilgili ve kararlı olunca; size buraların kralı benim gibi bağıran, surat asan, ters konuşan veya sizi kıran kişiler bir anda Teletubbies gibi mantıksızca şirinleşmeye başlıyorlar. Örneğin, sadece bir tatil günü olan Pazar gününde evinizde birbirinizi bile duyamayacak bir gürültü ile bahçe biçen komşularınıza bu işi Pazar günü yapmamaları için ricada bulunuyorsunuz, biraz ara verip tekrar devam ederek size hiç saygı göstermedikleri için tartışıyorsunuz ve elindeki bahçe makasıyla sizi tehdit ettikten sonra gelen polisi görünce babacan tavırlar, sohbet etmeye çalışmalar falan başlıyor kendisinde... İşte bu insanlara bunu mutlaka yaşatın. ÇÜNKÜ TOPLUM KÜLTÜRÜ HER ŞEYDEN ÜSTÜNDÜR Eğer yere çöp atanı, haksızlık yapanı, saygısızlık yapanı el birliğiyle uyarmazsak, biz mi düzelteceğiz bu gidişatı dersek o zaman hiçbir şeyi düzeltemeyiz... İnsanların kendini düşündükleri kadar, etrafındakileri de düşünmesi gerektiğini öğretin onlara. Saygılı olanlara, düşünceli olanlara da gerçekten sahip çıkın. Tam konuyla alakalı bir örnek; bu ay kapağımızda yer verdiğimiz EKMAS Yapı, kendine zaman ve para kaybettirme pahasına da olsa çevredeki insanları rahatsız etmemek için inşaat çalışmalarını geceleri kısıtlıyor, sınav zamanlarında çalışmıyor... Doğru olanı öğrenmek, yapmak ve göstermek gerek. Çocuklarımıza, geleceğe saygı ve sevgi üzerine kurulu bir toplum kültürü oluşturacak insanlara ihtiyacımız var. Saygılarımla,

Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Arzu Özpazarcık Serdar Sütcü Özgür Şişik Yeliz Fidan Melike Baykara Birinci Emrah Önder

facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi

aras@kabinekibi.com.tr

• • • • • •

İÇİNDEKİLER

Ekmas Yapı (2-7) Tutku dolu bir spor Windsurf (18) Can dostlar için yaz seferberliği (22) Diyet ve dondurma (42-43) Teknoloji (54-55) Köşe Yazıları

Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütcü İsmail Barış Özpazarcık - Emrah Önder

w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok

MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay MaviBahçe AVM ve EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.


Dr. Demet Karadenizli

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ

CHECK UP Röportajımıza öncelikle “Kişiselleştirilmiş Check up” kavramı ile başlayalım. Hep duyduğumuz ancak içeriğini çok da bilmediğimiz bu uygulama hakkında bilgi verir misiniz? Kişinin yaşının ve cinsiyetinin yarattığı risk sabit risktir. Yani bu iki unsura göre uluslararası kılavuzların öngördüğü belirlenmiş bir test demetini baz kabul edip, kişinin ailesel ve bireysel risklerini de ekleyerek kişinin kendi tarama programını oluşturuyoruz. Sonuçta o kişiye ait bir “sorunlar ve yapılacaklar” listesi çıkıyor. İyileşme sürecinin başlangıç noktası burasıdır. Sorunların ne olduğunun tam olarak belirlenmesi sürecine ‘kişiselleştirilmiş check up’ diyoruz. Sonrasında “Bireysel sağlık yönetimi” başlıyor. Burada kalp hastalıklarından kanserden korunma programları, sağlıklı kilo verme ve risk faktörlerinin yönetimi mevcut. İzmir Kent Hastanesi olarak “Kişiselleştirilmiş check up” konusunda iddialısınız. Neler yaptığınızı anlatır mısınız? Kişiselleştirilmiş check up hastanemizde organize olmuş bir ekiple yapılıyor. Önceden belirlenebilir olan kişinin cinsiyetine ve yaşına yönelik riskleri içeren panellerimizi belirliyoruz. Hekim görüşmesinde ve muayenede ortaya çıkan ailesel ve bireysel riskleri de ekleyerek bütün bir panel oluşturuyoruz. Böylece kişinin kendi tarama planı oluşuyor. İlk görüşmede 12

risk değerlendirmesi ve fizik muayene yapılarak testler organize ediliyor, aynı gün içinde yaptığımız ikinci görüşmede ise değerlendirme ve iş akış şeması ya da sağlık ajandası çıkarıyoruz; birlikte çözebileceklerimiz ve diğer uzmanlık alanlarını ilgilendiren sorunların çözümünü planlıyoruz. Böylece hipertansiyonda olduğu gibi bazen tek bir ilaçla çözüldüğünde sonrasında geçirilebilecek olası inme ve diğer kardiyolojik hastalıklardan korunma sağlıyoruz, bazen de sessizce orada duran bir tiroid nodulünün kanserleştiğini fark ediyoruz ve yayılmadan önceki evrede yakalayıp tedavi edebiliyoruz. Kanserde erken tanı nedir? İzmir Kent Hastanesi olarak erken tanı oranlarınızdan örnek verebilir misiniz? Kanserin tedavi edilebilir olduğu veya henüz bulgu vermediği bir dönemde yakalamak, erken tanı olarak adlandırılır. Bizim erken tanı oranlarımız bazı kanser tipleri için dünyadaki görülme sıklığı ile hemen hemen aynı: örneğin meme kanserinin dünyadaki görülme sıklığı yüz binde 38-40 iken görülme sıklığı yüz binde 44’tür. Akciğer kanserinin Türkiye’deki görülme sıklığı yüz binde 7-8 iken bizde bu oran yüz binde 14 tür (yaklaşık 2 katı). Dünyada malign melanom görülme sıklığı yüz binde 2,8 iken bizde yüz binde 50,1 tur (yaklaşık 18 katı Tiroid kanserlerinin ülkemizde görülme sıklığı kadınlarda yüz binde 20,4 iken bizde yüz binde 116’dır ( yaklaşık 5 katı). Erkeklerde yüz binde 5,5 iken bizim oranımız yüz binde 47’dir(yaklaşık 8 katı). Bu, bizim kliniğimizdeki etkin hasta yönelimli kişiselleştirilmiş taramanın başarısıdır. Kişiselleştirilmiş Check-up’ta yapılan uygulamaların bir zararı var mı? Bizim yaptığımız uluslararası kılavuzların önerdiği testler ve tüm riskler hesaplanarak yapılıyor. Dolayısıyla yalnızca hastaya olan yararından söz edebiliriz. İzlem süreçleri nasıl? Hangi durumlarda kontrollerimizi daha sık yaptırmamız gerekiyor? Kişiselleştirilmiş check up gelişmiş bir tanı aracı; yani tedavi edici özelliği “Bireysel Sağlık Yönetimi” aşamasına geçildiğinde ortaya çıkıyor. Orada izlem sıklıklarından söz etmek mümkün. Örneğin insulin direnci, kolesterol yükseklikleri gibi risk unsurlarını düzeltirken 3 ayda bir kontrol Temmuz- 2018

ediyorken; karaciğer yağlanmasını uygun yaşam tarzı değişiklikleri ile 6 ayda bir kontrol ediyoruz. Check – up sırasında bir hastalık teşhis edildiğinde ve tedaviye başlandığında ilerleyen dönemlerde sadece bu hastalık için mi kontrol taramaları yapılır yoksa yeniden bütünsel bir tarama mı yapılır? Hastalığın niteliğine göre değişir. Örneğin cerrahi gerektiren bir hastalık ise cerrahi müdahalesi yapılır, sonraki yıl yine düzenli check up’larına devam eder. Yüksek riskli gruplara farklı yaklaşımınız var mı? Ailesinde kanser yükü olan ya da çok erken kalp hastalıkları yaygın olan bireylere gentest yaparak, hem genetik yatkınlıklarını belirleyip, hem de kendilerine uygun bir yasam planı çıkararak bu risklerden korunmalarını sağlayabiliyor; bazen de erken tanı şansını kullanmalarına aracı olabiliyoruz. Yaşam tarzı değişikliklerini nasıl planlıyorsunuz? Bilinçli bir proje üretip uygulayacak hastalarımız koçluktan; zihin düzleminde farkında olduğu duygusal sorunların giderilmesi konusunda NLP den (norolinguistik programlama) ve bilinçaltı kodları ile ilgili değişim ihtiyacında olanlar hipnozdan yararlanıyorlar. Son olarak kliniğinize nerelerden hasta geliyor, anlatır mısınız? İzmir’de bir merkez olmamıza karşın İzmir’in yanısıra İstanbul’dan, Aydın, Uşak, Çanakkale, Manisa, Balıkesir gibi çevre illerden ve İngiltere, Hollanda, Belçika, Polonya, Romanya, Almanya, İsviçre, Lüksemburg, Endonezya, Çin, Tayland ve Ukrayna, hatta Nijer, Senegal, Avustralya ve Rusya gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen hastalarımız var. Dr. Demet Karadenizli, 1971 yılında İstanbul’da doğdu, 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden (İng) mezun oldu. 2003 yılında Aile Hekimliği Uzmanlığını aldı. 2008’den bu yana kişiselleştirilmiş check-up ve bireysel sağlık yönetimi ile ilgilenen Karadenizli, bu konuda 40.000 hasta sayısının üzerinde deneyime sahiptir. Bu deneyim, Başkent Üniversitesi/ İstanbul, Acıbadem Hastanesi/Fulya ve Memorial Hastanesi/ Şişli’de ve yaklaşık dört yıldır çalıştığı Kent Hastanesindeki deneyimi kapsar. Ayrıca Adler sertifikalı bir yaşam koçu, Türk Psikologlar derneği onaylı NLP uygulayıcısı ve NGH (National Guild of Hipnoterapists) sertifikalı bir hipnoterapist’tir.



SUAT TAŞER TİYATROSU’NA MODERN DOKUNUŞ

K

arşıyaka Belediyesi, kentin en gözde kültür ve sanat merkezlerinden biri olan Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nu baştan sona yeniledi. Oturma alanları değiştirilen, modern ses ve ışık sistemleriyle donatılan tesis, Sunay Akın, Redd ve Mahşer-i Cümbüş ile sanatseverleri ağırladı. Son teknolojilerle donatıldı Türkiye’nin en ünlü sanatçılarını ve sanat topluluklarını İzmirliler ile buluşturan Karşıyaka Belediyesi Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu baştan sona yenilendi. Yeni teknolojilere sahip ses ve ışık sistemleri kuruldu. Ses yalıtımı ve akustik sistemi de son teknoloji ile yenilendi. Reji odası ve izleyici koltukları değiştirildi, seyirci kapasitesi 1100’e çıkarıldı.

14

Yıldızlar geçidi Yenilenen yüzüyle kültür-sanat yaşamının nabzını tutmaya devam eden tesis, ilk olarak usta yazar ve şair Sunay Akın’ı ağırladı. Sonrasında Redd Konseri ve Mahşer-i Cümbüş tiyatro gösterisi de yenilenen Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nda sanatseverler ile buluştu. Karşıyakalılar, salonun yeni halinden memnun kaldıklarını ifade etti.

Temmuz- 2018

Karşıyaka’ya yakıştı Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu, sadece Karşıyaka’nın değil, tüm İzmir’in en önemli kültür ve sanat tesisleri arasındadır. Bu özel tesisi, yaptığımız yenileme çalışmalarıyla kentimize çok daha yakışan bir görünüme kavuşturduk. Karşıyaka; ünlü yıldızların konserleri, tiyatro gösterileri, müzik festivalleri ve daha pek çok etkinlikle yılın her döneminde sanatseverlerin vazgeçilmez adresi olmaya devam edecek” dedi.


www.mavisehirdergisi.com

Karşıyaka’da ‘Kentsel Dönüşüm Ormanı’ kuruluyor

K

arşıyaka’daki yeşil alan oranını artırmak için çalışmalar yürüten Karşıyaka Belediyesi ile ilçe genelinde faaliyet gösteren inşaat firmalarının desteği ile başlatılan ‘Kentsel Dönüşüm Ormanı’ projesinde imzalar atıldı. Hazırlanan protokole göre, inşaat firmaları, ilçede yaptıkları her yeni daire başına, belediyeye en az iki zeytin fidanı bağışlayacak. Hedef daha yeşil Karşıyaka Son 4 yılda; Karşıyaka’da evlenen her çift için bir fidan dikerek iki ayrı Mutluluk Ormanı oluşturan ve yeni yapılan apartmanlarda her 25 metrekarelik alan için bir ağaç dikme zorunluluğu getiren Karşıyaka Belediyesi, ‘Daha Yeşil Bir Karşıyaka’ parolasıyla yeni bir proje başlattı. İlçe genelinde faaliyet yürüten

inşaat firmaları ile yapılan protokol kapsamında, her müteahhit, yeni yaptığı her daire başına belediyeye 2 zeytin fidanı bağışlayacak. Toplanacak fidanlar, Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki 100 dönümlük alana dikilecek. Kentsel Dönüşüm Ormanı’nda yetişecek zeytinler de Karşıyaka Üretici Kadın Kooperatifi tarafından toplanıp işlenerek, üretime dönüştürülecek. Bu proje herkese örnek olmalı Projeye ilişkin protokol, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyaka Müteahhit ve İşadamları Derneği Başkanı Zeki Yüksel ile Karşıyaka Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Niyazi Gültekin arasında imzalandı. Başkan Akpınar “Karşıyakalı müteahhitlerimizle birlikte

Temmuz - 2018

örnek bir projeyi başlatıyoruz. Kentsel Dönüşüm Ormanımız ile Karşıyakamızı daha yeşil bir görünüme kavuşturacağız. Zeytin berekettir, barış ve sağlıktır. Biz de bu güzelliği ilçemizde yaşatmak ve gelecek nesillere daha yeşil bir Karşıyaka bırakmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Akpınar’a teşekkür Dernek Başkanları Zeki Yüksel ve Niyazi Gültekin de böyle güzel ve anlamlı bir projenin ortağı olmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek Başkan Akpınar’a teşekkür etti.

15


Tıp Talatpaş a arı L a b o ra tu v ’de! M av i ş e h i r

HAMİLE KALMAK İÇİN

YETERLİ YUMURTANIZ VAR MI? Uzun yıllara dayanan tecrübesi ile hastalarına en iyi hizmeti vermeyi ilke edinmiş olan Talatpaşa Tıp Laboratuvarı, Mavişehir Park Yaşam Ofisleri’nde açtıkları şubeleri ile yükselmeye devam ediyor. Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nın başarılı doktorları “Antimüllerian Hormon” hakkında merak edilenleri Mavişehir Dergisi okurları için anlattılar.

A

ntimüllerian hormon (AMH), “Transforming growth factor-beta” ailesine ait dimerik bir glikoprotein hormonudur. Erkeklerde testis Sertoli hücreleri tarafından, kadınlarda yumurtalık granüloza hücreleri tarafından üretilir. AMH hormonu, temel olarak kadınlarda gebelik oluşabilmesi için yumurta kapasitesinin ve kalitesinin araştırılmasında kullanılmaktadır. Kadın Doğum uzmanlarına infertilite tedavilerinin seçiminde ve tedavi başarısının değerlendirilmesinde yol gösterici olmaktadır. AMH’nin

over rezervi belirlenmesinde FSH, E2 (östrojen), İnhibin-B gibi hormonlara göre çok daha güvenilir olduğu tespit edilmiştir. AMH değeri yumurtalıklardaki küçük antral folküllerin sayısı ile orantılıdır ve bu nedenle overlerdeki primordial folikül havuzunu çok iyi yansıtır. Yaş ilerlemesi ile birlikte primordial folikül sayısı ve AMH değeri giderek azalır, menopozdan sonra tespit edilemeyecek seviyeye gelir. AMH hormonu bakılması hangi durumlarda değerlidir? • Menopoz durumunun

değerlendirilmesi • İnfertilite açısından over rezervinin değerlendirilmesi • Yardımcı üreme teknikleri / IVF uygulamalarında over cevabının değerlendirilmesi • Prematür over yetmezliği tanısı •Polikistik over sendromu tanısı • Bebeklerde belirsiz genital yapı mevcudiyeti ve diğer interseks durumlarının değerlendirilmesi • Testiküler fonksiyonun değerlendirilmesi • Over granüloza hücreli tümörlerde tanı ve takip.


AMH düşüklüğünü yükseltmek mümkün müdür? Hastalar tarafından sık sorulan sorulardan birisidir. Over rezervi yani yumurtalık kapasitesi değerlendirmesinde kullanılan diğer hormonlar gibi AMH de yumurtalıkların kadının yaşının ilerlemesi ve diğer faktörlere bağlı olarak değişen kapasitesi hakkında bilgi verir ve bu nedenle nasıl hastanın yaşını gençleştirmek mümkün değilse bu tür hormon değerlerinin yükseltilmesi, düzeltilebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle hastaların AMH veya FSH değerlerini düzeltmek amacıyla gereksiz bitkiler, otlar, çaylar, destek kürleri peşinde koşmaması, bunlarla vakit kaybetmemesi gerekir. Kısırlık tedavisinde vakit çok değerlidir,

Uzm. Dr. Özlem Günay

Uzm. Dr. Serdar Seven

geçen aylar yıllar hastanın aleyhine işler. Bu nedenle gereksiz ve zararlı olabilecek önerilerle vakit kaybetmek yerine konunun uzmanı doktorlar tarafından öneriler tedavi seçenekleri vakit kaybetmeksizin uygulanmalıdır. AMH normal değeri kaç olmalı? Kadınlarda antimüllarian hormon normal değeri yaşa bağlı olmakla birlikte genel olarak 1-3 ng/dl arası normal kabul edilir. 1 ng/dl altındaki değerler over rezervinin azaldığını gösterir.

Yalı Mah. 6523 Sk. No:32/B Kat:4 D:417 Park Yaşam Ofisleri Mavişehir

Tel: 0232 404 0 555 (Pbx) - Fax: 0232 404 0 557 Merkez: Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak - İZMİR

Tel: 0 232 422 68 75 (Pbx)

Şube: Mimar Sinan Mah. 1394 Sk. No:15 D:2 Alsancak - İZMİR Tel: 0 232 464 88 88 (Pbx)

www.talatpasatip.com


EN SIK RASTLANAN CİLT HASTALIĞI

MANTAR

Açıldığı günden beri Mavişehirliler tarafından büyük ilgi gören Mavişehir Ayak Bakım Merkezi, ayaklarınızda yaşadığınız birçok soruna profesyonel çözümler üretirken, kendinizi daha taze ve bakımlı hissetmenizi sağlıyor. Birçok kişide sıkça rastlanan sorunlardan biri olan mantar ve tedavisi hakkında önemli bilgileri Mavişehir Dergisi okurları için anlattılar.

A

yak mantarı birçok kişide görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Ayak mantarı parmak aralarının kepeklenmesi ve kaşınmasıyla ortaya çıkar. Ayak mantarı nemi ve sıcağı sever, nemli ve sıcak yerlerde hızla üreyen mantar, ayak mantarına sahip başka kişilerin eşyalarını kullanınca da bulaşır. Terlik, çorap, ayakkabı, havlu ve banyo zemini ayak mantarının hızla bulaşıcı olduğu yerlerdir. Ayak mantarı kaşıntı, pişik, kötü koku, kanlı yara ve iltihaplanma olarak görülebilir. Ayak mantarının etkileri nelerdir? • Ayakta deri döküntüsüne neden olur • Ayak kokusu yapar • Karşı konulamaz kaşınmalar ile deride tahrişe neden olur • Koku ve tahrişin yanı sıra alerjik reaksiyonlar da görülür.

Ayak mantarının nedenleri nedir? • Ayağınızın çok terlemesi • Uzun süreli ve sıkı ayakkabılar giymek • Islak zemine ayak basmak • Halka açık spor merkezlerini kullanmak • Kalabalık havuz kullanımı • Banyo sonrası ayaklarınızı ve parmak aralarını iyice kurulamamak • Ortak pedikür setiyle pedikür yaptırmak Ayak mantarı bulaşıcı mı? Ayak mantarı bir ayaktan diğer ayağa ya da kişiden kişiye çok kısa sürede bulaşır. Hızlı bulaşması aile bireyleri

arasında görülme olasılığını arttırır. Özellikle güzellik salonu, spor salonu, plaj, havuz, cami, yatılı okul gibi ortak alanların paylaşıldığı yerlerde görülür. Ayrıca ortak kullanılan ayakkabı, çorap, terlik, havlu gibi ürünler de ayak mantarının kolaylıkla bulaşmasını sağlar. Mantarı yok etmek ve önlemek için birçok ilaç mevcuttur. Doktorunuz durumunuzu değerlendirdikten sonra, size uygun olan tedaviyi açıklayacaktır. Podoloji merkezlerinde ayak bakımı yaptırıp, mantarlı tırnakları ve deriyi temizletmek tedavi süresini hızlandırır.


MAVİŞEHİR

AYAK BAKIM MERKEZİ PODOLOGIE CENTER

• Batık tırnak tedavisi • 3TO Spangle tel uygulaması • Deforme tırnak bakımı • Kalınlaşmış tırnak bakımı • Mantarlı tırnak bakımı • Jel tırnak uygulaması • Nasır bakımı • Diyabetli ayak bakımı • Deformasyon ve sertleşme tedavisi • Çatlak topuk bakımı • Sporcu ayak bakımı • El - Ayak bakımı (kuru sistem) • Kalıcı oje •Protez tırnak Adres: 6518/1 Sk. Ofis 35 No:42 D:11 Mavişehir Tel: 0232 503 05 10 - 0545 312 02 56 Facebook: Mavişehir el ve ayak bakım merkezi İnstagram: el_ayak_bakim

www.mavisehirayakbakim.com


CAN DOSTLAR İÇİN ‘YAZ’ SEFERBERLİĞİ

Y

az aylarında sahipsiz sokak hayvanlarının su ve mama ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarını hızlandıran Karşıyaka Belediyesi, hayvanseverlere 2 bin adet su ve mama kabı dağıttı. Başkan Akpınar “Yazın sıcak günlerinde, herkes can dostlar için kapısının önüne su kabı koymalı” dedi. 2 Bin kap dağıtıldı Yaz aylarında su ve mama bulmakta zorlanan sahipsiz sokak hayvanlarına Karşıyaka Belediyesi’nden yardım eli uzandı. Can dostlara yönelik hizmetleri ile hayvanseverlerin takdirini kazanan Karşıyaka Belediyesi, duyarlı Karşıyakalılara 2 bin adet su ve mama kabı dağıttı. Çarşı içinde yapılan etkinliğe, gönüllü hayvanseverler ve vatandaşlar da katıldı. “Duyarlı olalım” Yaz boyunca dağıtımların süreceğini belirten belediye ekipleri, konu ile ilgili olarak vatandaşların duyarlı olmasını istedi. Ayrıca, parklardaki sabit beslenme odaklarının sayısını da 150’ye çıkaran Karşıyaka Belediyesi, ihtiyaç olan noktalara yeni odaklar yerleştirmeye devam ediyor. 20

Akpınar’dan çağrı Yaz aylarında can dostları susuz ve mamasız bırakmamak için çalıştıklarını ifade eden Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Göreve geldiğimiz günden bu yana Karşıyaka’da nefes alıp veren her canlı için var gücümüzle çalışıyoruz. Hayvan sevgisi hobi olarak görülmemelidir. Can dostlarımızı ‘karne hediyesi’ olarak alıp daha sonra sokağa bırakmak yapılacak en büyük kötülüktür. Yaz aylarında can dostlarımızın susuz kalmaması için herkes kapısının önüne bir kap koymalı” dedi.

Temmuz- 2018


• Türkçe - İngilizce Eğitim • Montessori Eğitimi •Mathazone Okul Öncesi Matematik Programı • Preschool Prodigies Programıyla Müzik Eğitimi Dil Gelişimi Çalışmaları • Jimnastik • Aikido • Görsel Sanatlar Çalışmaları • Dikkat Algı ve Konsantrasyon • Akıl ve Zeka Oyunları • Bilim Etkinlikleri ve Ekoloji • Orman Etkinlikleri • Müzik ve Drama Çalışmaları • Mutfak Atölyesi • Portfolyo Sunumu • Sosyal Sorumluluk Projeleri

ÖZEL

DİKKAT ETKİNLİK VAR ! Neurofeedback cihazı ve psikolog kadromuzla; öğrenme biçimi, dikkat dağınıklığı, öfke, stres, çoklu zeka yönelimleri ve dikkat taraması yapılacaktır. 3 yaş için: 15 Ağustos Çarşamba Saat:10:30 4-5 yaş için: 16 Ağustos Perşembe Saat:10:30 Ayrıca çocuklarımızı eğlenceli etkinlikler bekliyor. Kontenjanımız sınırlıdır. Lütfen yerinizi ayırtın.

A NAOK U LU BILINGUAL MONTESSORI PRESCHOOL Erken kayıt indirimleri Ağustos sonuna kadar geçerlidir.

Adres: Çiğli Aydınlıkevler - Çiftehavuzlar mevkii 6779 Sk. No: 23

Tel: 0543 370 1011 - 0232 370 1011 kucukkaptananaokulu www.kucukkaptan.com.tr


Tutku dolu bir spor WINDSURF

indsurfü 1968’de California’da Henry Hoyle Schweilzer ve Jim Drake geliştirip bu günlere gelmesini sağlamış. Rüzgâr sörfü kısa bir sürede yaygınlaşmış bir spor dalı. Çünkü denizle iç içe yapılan bu spor hemen hemen herkesin beğenisini kazanıyor. Günümüzde eğitim malzemeleri ile windsurfü kolayca öğrenilmek mümkün. Ama sörf sporunu ilerletmek ve waterstat, jibe ve trapez gibi ileri seviye teknikleri geliştirmek için zaman ayırmak gerekmektedir. Sürekli yeni şeyler öğrenmek bu sporu daha çekici kılmaktadır.

W

ise, sörf gibi büyük dalgaların kırıldığı özel kumsallar gerektirmez; bu nedenle de çok yaygın olarak yapılır.

Sörf, uzun bir tahtanın yardımıyla dalgaların üzerinde kıyıya doğru kayarak yapılan ve çok sevilen bir spordur. Yelkenli olan rüzgâr sörfü

Çeşitli güvenlik önlemlerini aldıktan sonra rüzgar sörfü oldukça tehlikesiz bir spordur. Tedbirli olunduğu sürece sorun yaşamazsınız ama başka

Rüzgâr sörfü daha çocuk yaştaki kişilerin bile hevesle yapmaya başladığı bir spor dalıdır. Sörf tahtasına çıkıp düşmeden yelkeni kaldırarak rüzgârla kaymaya başlamak, bu spora yeni başlayanlar için çok heyecan vericidir. Ne var ki, kolay görünen bu sporda ilerlemek çok çalışma ve sabır gerektirir. Yeni başlayanlar düşmekten yılmamalıdır. Deneyim kazandıkça dengenin ve ustalığın sürekli olarak artması bu sporun heyecanının sürmesini sağlar.

sıkıntılar çekilmemesi için zorunlu önlemleri de almalısınız. Denizden korkmayan herkesin en azından bir defa deneyimlemesi gereken rüzgar sörfü, güvenlik önlemleri alındıktan sonra yapılmalıdır. Örneğin mutlaka bilen ve tecrübeli biri yanınızda olsun. Teknelerin, yüzücülerin ve dalış yapanların yoğun olduğu bölgelerde kesinlikle dolaşmayın. Can yeleği giyin, giyemiyorsanız yanınızda sizi yüzdürecek bir şey bulundurun. Üşüdüğünüzde rüzgar sörfü yapmayı bırakın çünkü hipotermi, başladığında titreme, el ve ayaklarda uyuşma, zayıf yön algılama sorunları yaşarsınız. Kışın windsurf yapmak için günün en iyi zamanı güneşin en yüksek olduğu 12:00 ve 15:00 saatleri arasıdır.


FÜN SÖR RESİ İ AD YEN OÇA F İ N YE

Nadir Nizam

Ilgaz Bulut

YENİFOÇA RÜZGAR SÖRFÜ & YELKEN SPOR KULÜBÜ “7’den 70’e Windsurf” sloganıyla hizmet veren Yenifoça Rüzgar Sörfü & Yelken Spor Kulübü, Yenifoça ve çevresindeki deniz tutkunlarını, rüzgar sörfü ve yelken sporu ile tanıştırmayı, gençleri de birer yelken sporcusu yapmayı hedef edinmiş. Yenifoça; İzmir’e yakınlığı, kesintisiz İmbat rüzgarı, kapalı ve güvenli bir koy olan denizi, çevresindeki çam ormanıyla, sörf ve yelken tutkunları için ayrı bir keyif. Yenifoça Rüzgar Sörfü & Yelken Spor Kulübü’nde 7 yaşından itibaren, her yaşta ve her seviyede sporcuya, fiziğine ve havaya uygun ekipmanlarla, TYF lisanslı profesyonel eğitmenler eşliğinde, Funboard, Slalom, Olimpik Techno, RSX Yelken, Optimist ve Laser Yelken eğitimleri veriliyor. Ayrıca her yaz 7-14 yaş grubu çocuklar için YAZ OKULU düzenleniyor. Burada yetişen gençler, lisanslı birer sporcu olarak kulüp takımına kazandırılıyor ve olimpiyatlara uzanan yolculukta kendilerine eşlik ediliyor.

Bugüne kadar pek çok genci Rüzgar Sörfü sporuna kazandıran Yenifoça Rüzgar Sörfü & Yelken Spor Kulübü, Ulusal ve Uluslararası müsabakalarda yarışmış ve başarılar elde etmiş sporcular yetiştirmiştir. Türkiye yelken federasyonu uygunluk belgesine sahip olan Yenifoça Rüzgar Sörfü & Yelken Spor Kulübü’nde Rüzgar sörfü eğitimleri, TUYEP müfredatına uygun olarak veriliyor. YWSC eğitim ve kiralama ekipmanlarında, NEILPRYDE, JP ve STARBOARD markalarını tercih ediyorlar. Her yıl yenilenen ekipmanları, yelken ve board kurulum, söküm, yıkama, depolama ve tamir alanları, plaj ve dinlenme alanı, kafeteryası, bay ve bayan ayrı soyunma kabinleri ve duş, denize çıkan sporcu ve misafirlerimiz için güvenlik botu ve gözetleme kulesi ile Yenifoça’da hem spor hem tatil yapmak isteyenler için hizmet veriyor.

Sörfünü kendi malzemeleriyle yapmak isteyenler için 12 ay boyunca depolama hizmeti, sporunu pratik yaparak geliştirmek isteyenler için, her seviyeye uygun ekipmanları 2 saatten başlayarak sezon boyunca devam eden kiralama programları ile üyelik hizmeti de veriliyor. Rüzgar Sörfü ve Yelken, günümüzde bir hobi değil, eğitim alanında burs avantajları sağlayan, özellikleri gereği yaşamın her alanına faydalı olan ve gençlerimizin iş yaşamında, gelecekteki kariyerlerinde büyük faydalar sağlayacak bir yaşam biçimi olmuştur. Yenifoça Rüzgar Sörfü & Yelken Spor Kulübü, hayatı daha çok keyif alarak yaşamak isteyen herkesi davet ediyor.

Adres: İnönü Bulvarı No:1 Yenifoça / İzmir info@yenifocawindsurf.com Tel: 0555 685 25 25 - 0555 347 17 39


IZMIR’IN ÖZEL TERCIHI Z

NOCHES

eytin ağaçları, hoş bir müzik, son derece zevkli bir dekorasyon ve birbirinden lezzetli yemekler... İzmir’in son dönemlerde en sık tercih edilen mekanlarından biri olan Noches, kendinizi iyi hissetmeniz için gideceğiniz en doğru adres.

Yemeklerin önce göze hitap etmesi gerektiğine inananlardansanız Noches’in zengin menüsünden zevkinize uygun bir yemeği sipariş ederek harika bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Dünya mutfağı kimliğini, İzmir’de hakkıyla temsil edecek bir restaurantın müziğe, kaliteye ve lezzete gösterdiği önem kendinizi iyi hissetmenize fazlasıyla yetecek. İyi hissetmek için rahat ve kaliteli bir ortama, iyi müziğe ve çok lezzetli yemeklere ihtiyacınız varsa Noches’i mutlaka ziyaret etmelisiniz. Tek tek saymak diğer yemeklere haksızlık olacak belki ama; deniz mahsülleri ile aranız iyiyse Noches’e hayran kalacağınız kesin.

Adres: Kültür Mahallesi, Doktor Mustafa Enver Bey Caddesi No:14 Alsancak nochesrestaurantbar


Dünya mutfağının eşsiz lezzetleri, canlı müzik performansları ve büyüleyici bir atmosfer ile İzmir’in özel tercihi Noches...

No:14 35220 Alsancak İzmir - Türkiye

Rez: 0(530) 240 42 22

Tasarım: KABİN EKİBİ

Kültür Mahallesi, Doktor Mustafa Enver Bey Cd.


E İzmirli müzisyen ÖZGÜR DOĞU AKÇA İzmirli müzisyen Özgür Doğu Akça, Türk müziğinin eşsiz güzelliklerinden faydalanarak dinleyicinin beğenisine sunduğu yeni albümünü Mavişehir Dergisi okurları için anlattı.

ge Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı mezunu olmam ve sanat müziğimizi çok sevmemle birlikte kafamda yoğrulmuş makamsal ezgilerden oluşan ilk albümümü tüm dinleyicilerin beğenisine sunmanın mutluluğunu yaşıyorum. Yıllardır elektronik müzikle ilgili çalışmalarımın da etkisiyle altyapısının güçlü fakat üzerinde keman, ud ve mandolinin birbiriyle bazen neşeli bazen de hüzünlü sohbet ettikleri bir düzenleme düşünmüştüm. Tüm enstrumanlarını benim çaldığım, tek bir kişinin zihninden süzülmüş bir tını elde etmek istedim. Analog synthesizer kullanılarak çok yapay duyumlardan kaçınıp, mandolin ve ud ile daha otantik duygular yakalamayı hedefledim. Dokuz şarkının bulunduğu albümüme iki şarkının da akustik yorumlarını ekledim. Dolayısıyla ortaya çıkan ezgiler Türk müziğimizin o güzel

makamsal duraklarından çoğuna uğramış oldu. Saf, yalın bir anlatım diliyle, zihnimdeki her köşeden farklı tınılar ile şekillendi. Albümümün İngilizce isimlerde olmasının nedeni tüm dünyadan dinleyicilere ulaşmak amacında oluşumdur. ’The Oda Project’ albüm ismimdeki ‘Oda’ ismimin baş harflarinden oluşmuştur. Modern dünyamızın, son zamanlarda gelişen çok içeriksiz, anlamsız müziklerine karşı, artık duygunun ve o çalınan enstrumanların da kişiliklerinin yansıtılmasına olanak verilen müzikler üretilmeli diye düşünmekteyim. Albümümde çaldığım el yapımı kemanım Osmanlı zamanında üretilmiş, tarihin ve zamanın acımasız yok edişinden etkilenmeden, ellerimde muhteşem tınılarla albümümde yerini almıştır. Tüm dünya ve Türk müzik severlerin beğenisine sunduğum albümüm tüm dijital ortamlardan dinlenebilmektedir.

Doğancan Duraner başarıya doymuyor Çocukluğunda amatör olarak başladığı spor dalını profesyonelliğe taşıyan Doğancan Duraner, 9 Haziran 2018 Tarihin’de Bosna Hersek’de düzenlenen WFF-PRO AM BALKAN OPEN CHAMPIONSHIP “Balkan Şampiyonası’nda” Balkan şampiyonu olarak büyük bir başarı elde etti. Duraner 24 Mart 2018 tarihinde Antalya’da düzenlenen Türkiye vücut geliştirme şampiyonasında ise üçüncü olmuştu. Doğancan Duraner, sabahları spor salonunda spor yapıp, geceleri ise güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Yorucu temposuna rağmen bu spor dalından vazgeçmeyen ve Antrenörü Mutlu Peker ile çalışmalarına hız kesmeden devam eden genç sporcu, vücut geliştirme sporunda başarılarla dolu bir kariyer hedefliyor. 26

Temmuz- 2018


www.mavisehirdergisi.com

celalucucu

CELAL UÇUCU’DAN

MÜZİK SEVERLERE MÜJDE! YENİ SINGLE ALBÜMÜ KLİBİ İLE BİRLİKTE ÇOK YAKINDA TÜM DİJİTAL PLATFORMLARDA

S

on çıkardığı albüm Kürdili Hicazkar Faslı ile büyük beğeni toplayan ve Türk Sanat Müziği kültürünü devam ettirmenin mutluluğunu yaşayan Celal Uçucu, şimdi yeni single çalışması ile müzik severlerle buluşacak. Celal Uçucu Mavişehir Dergisi okurları için şu sözleri aktardı; Klasik Türk musikisi veya Türk sanat müziği, makamlı bir Türk müzik türüdür. Klasik Türk Müziği, klasik

Batı müziği ve Hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut üç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir. Bizler de elimizden geldiğince bu değerlerimizi yaşatmaya, sahne performanslarımızı müzik severlerin beğenisine sunmaya devam ediyoruz. Yeni çıkacak olan single çalışmamızın da büyük beğeni toplayacağını umut ediyorum. Değerlerimize sahip çıkmak ve onları yaşatmak adına atılan her adım bana göre çok Temmuz - 2018

değerli. Genellikle 40’lı yaşlardan sonra daha keyif alarak dinlenen bir müzik türüdür Klasik Türk Sanat Müziği. Elimizden geldiğince herkesin ruhuna dokunmak için çabalıyoruz. Son çıkardığım albümüm Kürdili Hicazkar Faslı’na ilgi gösteren herkese buradan teşekkürlerimi ve saygılarımı iletiyorum.” Şef Celal Uçucu, özel günlerinizde, davetlerinizde ve dinleti gecelerinizde sizlere müzik ziyafeti sunmaya devam edeceğinin de müjdesini veriyor. 27


Yeliz Fidan Mekan Tasarımcısı

EVLERİN EN UFAĞI ÇOCUK ODALARI

H

angi evde yaşayacağınıza karar verdiniz, sıra kimin hangi odada yaşayacağının kararlaştırılmasına geldi. Ebeveyn odası neresi, en küçük odayı hangi kardeş kabullenecek, misafir odası, ütü odası derken içinden çıkılmaz bir hal aldı. İşin sonunda evin en küçük veya küçükten bir büyük odası çocuklara tahsis edildi. Peki bu küçücük odaya çocuğunuzun hem yatağı, hem giysi dolabı, hem şifonyeri, oyun yaşındaysa oyuncak yayıntıları, hele ki bir de okul çağındaysa çalışma masası, kitaplığı, bilgisayarı, nasıl sığacak? Her yaşam alanında olduğu gibi çocuk odalarında da odanın büyüklüğüne göre mobilya ve renk seçimleri önemli. Odayı efektif kullanarak ortada mümkün olduğunca boş alanların kalabileceği şekilde çocukların rahat hareket edebileceği, odalarında uzun vakitler geçirebileceği bir planlama yapmak gerekir. Bunun için öncelikle

bu tip küçük odalarda tercihim sedir yataklardır. Yatağı sedir şeklinde yapıp duvara yasladığımızda büyük ölçüde ortada alan açmış oluyoruz. Bir de bu yatakların altında yavru yatak yaptığımızda çocuklar çekmece şeklinde kolay açılan misafir yatağında arkadaşlarını da yatırabiliyorlar. Bolca çekmece ihtiyacı varsa bu durumda da yavru yatağın altındaki çekmeceler imdadımıza yetişiyor. Sedir yatak modelinden dolayı koltuk görevi de gördüğü için odada ayrıca bir oturma alanı yapma ihtiyacı da ortadan kalkıyor. Çocuk odalarında büyük, özellikle sürgülü, derinliği gereğinden fazla olan giysi dolaplarından kaçınılmalıdır. Çocuk askıları yetişkinlerin askılarına göre daha ufak olduğu için minimum derinlikteki menteşe kapaklı dolaplar daha az yer kaplayacaktır. Birbirine bağlı duvar üniteleri yaratmak odanın ortasında boşluk yaratmaya yardımcı olur. Örneğin; sedir yatağın üstünde ve yanlarında uygulanacak kitaplık, çekmece ve kapaklı dolap kombinasyonları bir çok yayıntıyı ortadan kaldırarak odadaki parçalı mobilya görüntüsünü de minimalize edecektir.

göre açılır veya kısılır. Bu özellikle de bebeklerin odalarında olmazsa olmazdır. Çocuklar odalarında huzur buldukları zaman ders çalıştıkları vakit daha verimli, uykuları daha düzenli olacaktır. Şu da hiçbir zaman unutulmamalı ki çocukların görsel zevklerine güvenilmeli ve mutlaka onların da özel istekleri dikkate alınmalıdır. Çok sevdiği bir renk veya bir obje veya bir karakterle ilgili görsel gibi detaylar onları mutlu edip odalarını daha çok benimsemelerini sağlayacaktır. Örneğin odasının disko gibi olmasını hayal eden 7 yaşındaki bir prensesin, avizeye iliştirdiğim disko topunu gördüğündeki mutluluğu unutamadığım anlardan biridir. Ailedeki her bireyin kendine özel alanının olduğunun çocuklara benimsetilmesi düzenli bir aile hayatı için önemlidir. Bu yüzden çocuklarımızın yaşam alanlarını elimizden geldiğince güzel hazırlamalıyız.

Renk seçiminde ise sıcak tonlar kullanılmalıdır. Bir yandan da uyku odası olduğu için dinlendirici tonların hakim olduğu gözü yormayan renk kombinleri yapılmalıdır. Aydınlatma tavan ve duvarda olmak üzere iki ayrı şekilde kullanılmalıdır. Tavan aydınlatmasının dimmer olması çok önemlidir. Böylelikle ışık ihtiyaca

yelizkahvecioglufidan



Canan Tiryakigil Lugo Okul Öncesi Eğitim Kurumları Kurucusu

ÇOCUK İSTİSMARINA KARŞI BİLİNÇLİ OLMALIYIZ

M

erhaba, sizinle bu köşede buluşmaktan çok mutluyum. Paylaşmak istediğim konu gündemde ve çok konuşuluyor olsa da ben de dikkat çekmeyi sürdürmek istiyorum. Konumuz çocuk istismarı. Sanki bize çok uzak gibi ama yakınımızda yaşanınca bir o kadar korumasız hissettiriyor. Ülkemizde kayıtlı oranlar istismarın %15 oranında yaşandığını gösteriyor. Gerçek rakamların %40’larda olduğu düşünülüyor. İstismarcıların %80 oranında çocukların akrabası, çevresi, komşuları ve/veya otorite figürleri olduğu saptanmış. Bu da bize tehlikenin çok uzağımızdan gelmediğini gösteriyor. Öncelikle çocuklarımıza 2 yaşından itibaren mahremiyet eğitimlerini vermeye başlamalıyız. Bu konuda yeterli bilgi ve donanıma sahip değilsek işin uzmanlarına danışarak nasıl bir yol izleyeceğimizi öğrenmeliyiz. Çevremizi sağlıklı gözlemleyerek; Çocuğumuzun çevremizdeki kişilere verdiği tepkileri dikkate 30

almalıyız. Yakınımızdaki kişilere çocuğumuzun özel alanına girme konusunda saygılı olmaları gerekliliğini hissettirmeliyiz. Özellikle sosyal medya paylaşımlarımızda çocuklarımızı ön plana çıkaracak fotoğraflar konusunda daha özenli davranmalıyız. İstismara açık çocuklar genellikle aile çatışması, boşanma, ilgisiz baba profilleri olarak tespit edilmiş. Bu noktada aile içi iletişim ve çatışmaları yönetirken daha özenli, çocuklarımızın dışarıdan gelebilecek yaralanmalara karşı güçlü olarak yetiştirip korumalıyız. İronik olan istismarcı profiline baktığımızda çatışmalı ailelerden gelen güven Temmuz- 2018

problemleri yaşayan birey olarak var olamamış. Bağımlılıklarla ilgili sorunları olan kişiler olarak belirlendiğini görüyoruz. İstismarcı ve istismara uğrayan profillerde aile, birey olma, güven ve güvenli alana özen ön plana çıkıyor. Toplum bilincinde çocuğumuz birey olmaya adımını attığı andan itibaren güven ve kişilik gelişimini doğru yapılandırmamız, mahremiyet eğitimi ve çevremizdeki kontrolü sağlayarak güvenliğini sağlıklı oluşturmamız gereklidir. Bu konuyu ne kadar konuşursak madur olan ve madur edenin farkındalığını arttırarak bu olayların olmasını engellemeye bir adım atmış oluruz.


İzmir’in kalbi

KABİN EKİBİ

EGE PARK’ta atıyor


Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com

KİŞİSEL GELİŞİMİN ÖNEMİ

A

ntrenör lider insan demektir. Söyleyecek sözü olan, onu dinletmeyi bilen ve söyledikleriyle kendi inandıklarını karşı tarafa da inandırmayı başarabilen kişidir. Eğer söyleyecek bir sözün yoksa, her zaman senin yerine bu sözleri söyleyecek biri bulunur. Söyleyecek sözünün olması için de, belli bir birikime ve tecrübeye sahip olman gerekir. Ben bu konuda, kitap okumanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Okumanın, okuduğunu anlamanın, 32

düşünmenin, bir fikir sahibi olmanın, entelektüel bir bakış açısına sahip olmanın, her koşulda sizi bir adım daha öne taşıyacağına inanıyorum. Ama maalesef, ülkemizde kitap okuyanların sayısı oldukça az, hele kişisel gelişim kitaplarının faydası olmadığını düşünenlerin sayısı daha da az. Hal böyle olunca insanlarımızın bakış açılarında ve vizyonlarında bazı sıkıntılar olabiliyor. Kendi gücümüzün farkına vardığımızda ve neleri gerçekleştirebileceğimizi anladığımızda, inanın yapabileceklerimize biz bile şaşırabiliriz. Temmuz- 2018

Bence, ülkemizden dünya çapında tenis oyuncularının çıkmamasındaki nedenlerden birisi de vizyonsuzluk. Sporcu küçük yaşlardan itibaren, kişisel gelişim bakımından daha donanımlı yetiştirilse, daha entelektüel bir bakış açısı geliştirse ve kendine güven konusunda daha büyük aşamalar kaydetse, her şey daha kolay olurdu. Sporcu ne yaptığını, neler yapabileceğini daha iyi anlardı. Sizlere tavsiyem, kitap okuyalım ve sporcularımızı da okumaları konusunda yönlendirelim. Bunun büyük bir fark yaratacağına yüzde yüz eminim.


Taze ve lezzetli

U

zun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 4 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, muhteşem lezzetlerini sunmak için sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. (7 Temmuz - 17 Eylül arası haftasonları kapalıdır.) Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz.

6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060

www.atolyetat.com

YOKSA SIZ DE MI

SU IÇMEYI UNUTANLARDANSINIZ?

Özellikle yaz aylarında bol miktarda su içmek sağlığımız açısından son derece önemli. Birçok insan su içmeyi unutur. Eğer siz de su içmeyi unutuyorsanız basit birkaç önlem alabilirsiniz. Örneğin çalışma masanızda mutlaka cam şişe bulundurun ve boş gördükçe doldurun. Sıklıkla görebileceğiniz yerlere hatırlatıcı not kağıtları yapıştırın. Her sabah uyandığınızda ilk işiniz bir bardak ılık su içmek olsun. Gün içinde ortalama 1,5-2,5 litre su tüketmek normaldir. Ama yaz aylarında terle birlikte oluşan sıvı kaybını da göz önünde bulundurmak ve su tüketimini arttırmak gereklidir.


Melike Baykara Birinci Instagram: pisimel pisimelblog@gmail.com

YAZ TUTKUSU

ELBİSELER

B

ir kadının giysi dolabına yaz geldi mi en çok hangi kıyafeti görürüz diye sorsalar, hiç şüphesiz ki ilk olarak elbiseler gelir aklımıza! Elbise demişken; uzunuyla, kısasıyla, desenlisiyle, pamuklusuyla, keteniyle, sporuyla ve abiyesiyle seçenek o kadar çok ki… Vücut kusurlarımızı tek parça bir elbise ile örtme şansımız olduğu gibi, güzel olan taraflarımıza da dikkat çekmemiz mümkün. Örneğin; kiloş bir elbise ve dar bir elbiseyi ele alalım. Biriyle fazla olduğunu düşündüğümüz basen bölgemizi kamufle ederken, diğeriyle de fiziğimize güveniyorsak şayet onu ön plana çıkartabiliriz. Bu kadar elbise elbise demişken, haydi gelin şimdi de bu sezonun en trend modelinden bahsedeyim sizlere. Hala popüleritesini yitirmeyen pastel renkler ve floral desenler ile bezenmiş, önü kruvaze detaylı bir elbise, sizi bu yaz oldukça trend gösterecektir. İşte ben de bugün tam da bu elbiselerden bahsetmişken 34

böyle bir model ile karşınızdayım. Sandaletlerim ve vintage hasır çantam bana eşlik ediyor. Bu üç parça ile eforsuz ama trend bir şıklığı kendimce yakalamaya çalıştım; fazla çaba sarf etmeden ama doğru parçaları bir araya getirerek. Uzun lafın kısası, elbise bir kadının olmazsa olmazıdır. Bu ister pazar tezgahından seçilmiş bir parça, ister

Temmuz- 2018

haute couture bir dünya markası olsun, her yazımda vurguladığım gibi önemli olan stil sahibi görünmek ve taşıyabilmektir. Şimdilik hoşçakalın…


www.mavisehirdergisi.com

ALSANCAK’IN KALBI LOCO’DA ATIYOR !

Ç

ılgın ve deli anlamına gelen Loco, Alsancak’ın en güzel, en hareketli yerinde gününüzü şahane geçirmeniz için sizi davet ediyor. Burası, isterseniz bir kahve eşliğinde dinlenebileceğiniz, isterseniz birbirinden lezzetli ve zengin menüsünde ana yemeklerden

tatlılara kadar birçok ürünü sipariş edebileceğiniz samimi, modern ve popüler bir mekan. Menüsüne eklenen yeni lezzetler daha şimdiden ziyaretçilerinin tutkusu olmayı başardı. Ayrıca doğal ürünler kullanılarak hazırlanan kahvaltılar güne mutlu ve keyifli başlamanızı sağlıyor. Loco; masanıza getirdiği Hotstone ile size kendi etinizi istediğiniz kıvamda pişirebilme imkanı sunuyor. Bu yağsız ve sağlıklı pişen etleri mutlaka denemenizi, Loco’nun keyifli ortamına kendinizi bırakmanızı tavsiye ediyoruz.

Kültür Mahallesi, Dr. Mustafa Enver Bey Cd. No:20, 35220 Alsancak İzmir

Rez. 0(530) 240 42 22 Temmuz - 2018

35


olup olmadığı anlaşılmaktadır.

Özgür Muharrem ŞİŞİK Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr

Detaydaki risk: Araçlardaki ek aksesuarlar

B

ir hasar sürecinin doğru sonuçlanması, poliçenin ilk başta doğru düzenlenmiş olmasına bağlıdır. Yazılarımda bu konuya özellikle dikkat çekmeye çalışıyorum. Hepimizin araçlara ve özellikle donanımlı araçlara merakı olan arkadaşlarımız vardır. 2 hafta önce böyle bir kişiden telefon aldım. Bir hasar yaşamış ve aracındaki özel donanımlara ilişkin zararların tazminatlarını sigorta şirketinden alamamış. Konu hakkında hem sebebinin ne olabileceğine, hem de nasıl bir çözüm üretilebileceğine dair bizden fikir almak istemiş. Konu aslında çok sık karşılaşılabilecek genel bir sorunla ilgili olduğu için köşeme taşımak istedim. Araçların tiplerinde yer alan “comfortline”, “trendline”, “titanium”, “style”, vb gibi isimler o araçların donanımlarını ifade etmektedir. Aynı aracın trendline modelinde çelik jant, sunroof, park sensörü, sis farlar, vs standart donanımında yokken (bu bilgiyi tamamen rastsal bir şekilde veriyorum), comfortline modelinin standart donanımında yer alıyor olabilir. Dolayısıyla araç tipinde geçen bu ifadelerle o aracın standart donanımında neyin dahil

36

Ayrıca bir araç satın alırken istenirse, aracın standart donanımında olmayan bir takım donanımlar da araca ekletilebilir. Bunlara ekstra paketler diyoruz ve aracımıza eklemek istediğimizde ek bir bedel ödemek durumunda kalıyoruz. Otomotiv firmaları bu paketleri güvenlik paketi, X paketi, executive paket, gibi isimlerle müşterilerine sunmaktadır. Kafa karışıklığına neden olan kısım bu noktada başlıyor. Bazı ek paketleri daha sonradan aracımıza ekletebileceğimiz gibi, aracın üretim aşamasında da ekletebiliriz. Sıfır bir araç için sipariş verirken, almak istediğimiz ekstra paketleri de seçip, araç fabrikada o şekilde üretilmesini sağlayabiliriz. Bu şekilde eklenen paketler, fabrika çıkışında orjinalinde bulunmaktadır denir. Diğer durumda ek donanımlar, servisin elinde bulunan araca sonradan dahil edilebilir. Bu durumda fabrika çıkışında aracın üzerinde olduğu söylenemez. Fakat her iki seçenekte de, bu donanımlar araç için ekstradır. Yani aracın tipinde yer alan tip isimlerine bakılarak bunların araçta yer aldığını anlama şansı yoktur. Bu ekstra donanımlar kasko poliçesine bedelleri ile ayrıca belirtilerek teminat altına alınmalıdır. Aksi durumda bir hasar zamanında donanımların göreceği hasarlar sigorta şirketi tarafından ödenmeyecektir. Bir de LPG ile ilgili özel durum var. Araca takılan LPG tüpünün, teminata dahil edilmiş olması için yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı, poliçeye yazılmış olması gerekir. Bununla birlikte, eğer LPG nin varlığı poliçede yazılmamış olursa, LPG’ den kaynaklanacak hasarların tamamı sigorta şirketi tarafından reddedilecektir. Bazen yanlış yönlendirmeler Temmuz- 2018

yapılarak, fabrika çıkışında araç üzerinde olan donanımların poliçeye yazılmasına gerek olmadığı söylenebilmektedir. Donanımın fabrikada ya da sonradan araca takılmış olması, onun ekstra bir paket olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Sigorta şirketi de, benimle iletişime geçen arkadaşımızın olayında olduğu gibi, o hasarı reddetmektedir. Konut sigortalarında yazılması gereken eşyalar Konut sigortaları için de benzer detaylar söz konusudur. Artık her evde bulunması anormal olmayan, mobilyalar, makinalar, mutfak eşyaları, giyim eşyaları, elektronik cihazların poliçe notlarına listelenmesine gerek yoktur. Fakat her evde OLMAYABİLECEK eşyaların poliçeye mutlaka yazılması gerekir. Örneğin çok özel donanımlı bir buzdolabı, televizyon, bilgisayar, kamera gibi elektronik eşyaların, antika eşyaların, yüksek değerli ve çalınması kolay eşyaların, ziynet eşyalarının, koleksiyonların, vb poliçede yazılı olmaması durumunda, o evde var oldukları sigortalı tarafından ispatlanmak durumu kalınacaktır. Bu da hasar sürecini gereksiz yere uzatmakta, daha da kötüsü tazminat alınamaması da neden olabilmektedir. Sigorta şirketleri, önlerine doğru düzenlenmiş bir poliçeyle ilişkili hasar talebi geldiğinde, süreci çok hızlı bir şekilde tamamlayıp, hasar ödemesini yaparlar. Fakat aksi durumda, hileli bir durum olup olmadığını araştırmak ve gerekirse hasarı reddetmek durumundadır. Çünkü ödenecek olan hasarlar, sigortalılardan toplanan primlerle karşılanmaktadır. Her hasarı sorgusuz sualsiz ödemeleri durumunda, hayatlarını dürüst yaşayan kişilerin de hakları ihlal edilmiş olacaktır. Hasar sürecinde sorun yaşanmaması için poliçelerdeki detayları es geçmeyiniz.


MAKROYAPI’dan Foça’da muhteşem proje

Foça Terrace evleri, size sahip olmak istediğiniz metrekareyi belirleyebilme imkanı sunan özel bir proje...

Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com

Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr

www.focaterrace.com


Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr

YARIN VARSA

UMUT DA VARDIR “Bir hayalim var.” diyordu Martin Luther King, 28 Ağustos 1963’te, Lincoln Anıtı’nda tarihi konuşmasını yaparken… Ve suikast neticesinde can verdiği güne kadar “ırksal eşitsizliklerin olmadığı bir dünya” hayalinin peşinden koştu. Bir hayali vardı King’in. Ama aynı zamanda, hayali kadar güçlü “umudu…” *** Hayal ve umut… Suya karışmış yağ gibi, birbirlerinden ayrıştırabilmek mümkün değil hayalle umudu. Birbirlerinin aynı anda hem sebebi, hem de sonucu... Hayal umudun çocuğudur; hayali olmayan umut edemez. Umut da hayalin hammaddesidir, umutsuz insan hayal kuramaz… Gece ve gündüz, kara ve deniz, toprak ve bitki gibi, birbirini tamamlayan iki olgudur hayal ve umut. Bir arada bulunduklarında var olurlar. Ve birisi yoksa, diğeri de ol(a)maz. 38

*** “Umut en büyük kötülüktür, çünkü işkenceyi uzatır.” diyor Friedrich Nietzsche. Katılmıyorum bu karamsar yaklaşıma, her ne kadar Nietzsche’nin görüşlerine büyük değer versem de. İşkenceye dayanabilme, direnebilme gücüdür bence umut… Ölmek sadece işkenceciyi ödüllendirmektir aslında. Hem kabullenmek sonlandırır mı işkenceyi? Savaşmamalı mı insan? Mücadele etmemeli mi bazı şeyleri değiştirmek için? Nietzsche gibi düşünselerdi zamanında aydınlar, verirler miydi bu kavgayı, orta çağ karanlığını yıkmak için… Keza, Atatürk’ün içinde yeşerttiği umuttan ve inançtan daha başka bir gücü var mıydı yola çıkarken? *** Yıllar önce bir kitap okumuştum… Bir pasajını hiç unutmam o kitabın… Yaşadığı tehlikelerin ardından mucize Temmuz- 2018

eseri hayatta kalmış bir adam kilisede günah çıkarıyordu. “Papaz Efendi” diyordu, “Ben günahların en büyüğünü işledim. Biliyorum, ne yaparsam yapayım tanrı beni affetmeyecek.” Meraklanmıştı kilisenin papazı, “günahların en büyüğü ne olabilirdi ki? Kendisine günah çıkartan bu adam ne yapmıştı ki Tanrı’nın kendisini asla affetmeyeceğine inanmaktaydı? Sordu “Ne kabahat işledin oğlum? Nedir işlediğin bu denli büyük günah?” Adam iki kelimeyle yanıt vermişti papaza “umudumu kaybettim.” *** Umut, aslında Tanrı ile birey arasındaki özel bir anlaşmadır. Umut inançtan beslenir… İnsanın umudunu yitirmesi, inancını yitirmesiyle eşdeğerdir bu yüzden. Mucizelere de inanmaya ihtiyaç duyar insan. Ve bazen mucizelere duyulan o inanç ve umuttur insanı ayakta tutan, yaşama bağlayan…


www.mavisehirdergisi.com

topraklarında diğer ayağı ise mantık yakasında olan bir köprü gibidir aynı zamanda. *** Ne güzel anlatmış umudun önemini Goethe: “Paranı yitirdin, hiçbir şey yitirmedin; çalışır kazanırsın. Onurunu yitirdin, çok şey yitirdin, ama onu da çalışıp kazanabilirsin. Fakat umudunu yitirirsen, hayattaki her şeyini yitirirsin.”

teslim eder kendisini. Ya da Martin Luther King gibi son anına kadar kaybetmez umudunu… “Her şey bitti” diye düşünürken bir anda silkinir, hayallerinin peşinden yürümeye devam eder kaldığı yerden.

Umutlu olmak kadar umudu korumak da önemlidir. Ve umudu korumanın umut duymaktan daha zor olduğu anlar da vardır hayatta. Hele hele umut kırıcılar çoğunluktaysa çevrenizde. Sözleriyle, tavırlarıyla sizi umutsuzluğa hapsetmeye çabalayan…

*** Yüz metre koşusu değil, bir maratondur hayat.. nElbette kaybettiği parkurlar olur, olacaktır insanın. İnsan bedenindeki kas gibidir umut, zorlandıkça gelişir, güçlenir. Ve hiçbir zaman “geç” yoktur umudu olan için. Her gün yeni bir başlangıçtır, umut edebilene. Yarın varsa, umut da vardır... Önemli olan denemekten vazgeçmemek… “Hep denedin, hep yenildin. Olsun, yine dene, yine yenil. Daha iyi yenil” dediği gibi Samuel Beckett’ın…

İnsanın umutlu olması, umudunu kırmak isteyenlere başkaldırısıdır bazen.

Umudu kırıla kırıla, umutsuzluğa karşı direnç geliştirebilmektir önemli olan.

*** Umut, “bilinmez”den beklentisidir bazen insanın. Her yeni doğan günde, umudun kalp atışlarını duyar insan. Aristo’nun yaklaşımındaki gibi, umut, uyandırıcı bir düştür. Uyanık tutar insanı. Hayata bağlı kalmasını sağlar. “Ölmeye yanaşmadığı sürece, insan yaşamayı seçmektedir.” diyor Albert Camus. “Çıkmadık candan umut kesilmez.” sözünün bir başka ifade ediş şekli değil midir bu?

*** Hayalin ve idealin büyüklüğü, umudun umutsuzluk karşısında sınavıdır bu bağlamda. İşte en önemli sınavı böyle zamanlarda verir insan. Nietzsche’nin yolunu da izleyebilir insan. Yaşadığı yenilgiyi kabullenir, direnmez. Öğrenilmiş çaresizlik gibi öğrenilmiş umutsuzluğa

*** “Güneşli sabahların umududur yıldızlar” diyor şiirinde Suat Taşer. Karanlık gökyüzü doğacak günün müjdecisidir. Herkesin “unut” dediği noktada, “umut” vardır her zaman… Geride kalmış yenilgileri unutun gitsin, yeter ki umut gitmesin... Unutmayın ki tırtıl tam yolun sonuna geldiğini düşündüğü an kelebeğe dönüşür.

***

Fotoğraflar: pexels.com

Tabii kuru kuru ve sadece umut etmek yetmiyor. Rasyonel bir tarafı da var umudun. “Olmayacak duaya âmin deme” yaklaşımındaki gibi, umudun da kendi içinde bir tutarlılığı var. Fransız düşünür Alain’in (Emile Auguste Chartier) dediği gibi, “gayret göstermeden ümit etmek bir hatadır; ama ümit etmeden gayret göstermeye kalkmak da kendi kendimize söylediğimiz, en kötü yalandır.” Umut ve çaba kol kola yürüyen iki yoldaşa benzer. Umut bir ayağı hayal Temmuz - 2018

39


KÜLTÜR - SANAT

“Verebileceğim tek şey tablolarımdır, onlar olmadan ben hiçim.”

Edvard Munch 12 Aralık 1863 tarihinde Oslo’nun kuzeyindeki Löyten’de dünyaya gözlerini açan ünlü sanatçı Edvard Munch, Norveç kültürüne, din, tarih ve şiir yönünden büyük katkıda bulunmuş köklü bir aileden geliyor. 1868’de, annesinin veremden ölmesinden sonra, eğitimiyle teyzesi ilgilendi. 1876’da, ablası Sophie’nin de vereme yakalanarak ölmesi, Munch’un içinde onarılmaz bir yara açtı. Bu nedenle de yıllar sonra eserlerinde hasta ve ölü resimlerine fazlasıyla yer verdi. Munch, 1893’te Norveç’e dönmüş, en ünlü eseri “Çığlık” üzerinde çalışmaya başlamıştı. Resim, 1889’da yapmaya başladığı Yaşam Frizi diye bilinen serinin bir parçası oldu. Serinin amacı soluk alıp veren, hisseden, acı çeken ve seven insanların resimlerini yapmaktı. Munch her defasında yeniden düzenleyerek ve yeni resimler ekleyerek bu seri üzerinde yıllarca çalışmıştı. Serinin bütününün 40

sınırları kesin belirlenmemiş ve seriye aldığı resimler yıldan yılda, sergiden sergiye değişmişti. Aynı konulara ara ara dönüp çeşitli tekniklerle tekrar yapmak Munch’un çalışma tarzıydı. 1912’de Köln’deki sergiden sonra, artık Cézanne, Van Gogh, Gauguin, Picasso gibi modem resmin klasikleri arasına girdi. Sanatçının ilk tablolarında açıkkoyu renk ve plastik efektlerle canlı hatlar görülmektedir. Giderek, empresyonist öğelerden tamamen uzaklaşarak, şekilleri, tüm coşku ve tutkularıyla yansıtmaya başlamıştır. Kullandığı renkler, kazınarak silinmiş gibidir. Munch daha sonra, ilkel ve karanlık kuvvetlerin yönettiği sembolik bir dünyaya yönelip kişinin yalnızlığını, zavallığını, yaşama ve ölüm korkusunu, kıskançlığını, hırsını, gerilimini, cinsel kavgasını, acılarını, karşılıklı suçlamalarını; yani yeryüzündeki çarpıcı bir cehennemi canlandırmıştır. Temmuz- 2018

Eserlerinde kadınları, şeytani, acımasız, kötü bir varlık olarak betimler. Ona göre kadınlar erkeği baştan çıkararak hiç ederler. Kadınlarla ilgili karamsar düşüncelerinin nedeni, Munch’un kişisel deneyimlerindeki başarısızlığı, hayal kırıklıkları ve huzursuz iç dünyasıdır.


Ekspresyonizm

Munch bu en tanınmış tablosunda hayat, aşk, korku, ölüm ve melankoli gibi öğeleri anlatır. Ayrıca Munch’un zihinsel engelli kız kardeşi, bu resmin yapıldığı tarihte yani 1893’te akıl hastanesine kaldırımıştı. Üstelik bu akıl hastanesi de resimde tasvir edilen rıhtıma oldukça yakın bir noktadaydı. Yani belki de Munch, kız kardeşinin akıl hastanesindeki çığlıklarını duymuş ya da duyar gibi olmuştu. Ancak her halükarda Munch’un Çığlık resminin, modern çağda bireylerin ve hayvanların duyduğu fiziksel ve psikolojik acıyı çağrıştırdığı yadsınamaz bir gerçektir.

20. yüzyıl sanat akımlarının ilk ve en etkin olanı Ekspresyonizm hareketi olmuştur. Ekspresyonizm duygular ve duyulara bağlı aktarımı ve yansılamı sağlamayı amaçlayan bir harekettir. Ekspresyonizmin en belirgin yönü sanatçıların benliğini oluşturan etmenleri tüm çıplaklığıyla sergilemeye çalışmalarıdır. Her sanatçı o anki ruh halini hiç çekinmeden tuvale aktarmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla her eser, her bir sanatçının kendine özgü duygu ve duyumlarının dışa yansıması olarak değerlendirilebilir.


İsmail Barış Özpazarcık - Arzu Özpazarcık

Yeni kuşaklarla iletişim çatışmasını sonlandıracak

NASIL BİR DİL KULLANMALI?

M

esleğimiz dili doğru kullanmak üzerine. Bireylere, kurumlara Koçluk ve NLP (Neuro Linguistic Programing) Duyu Dil Bilimsel Programlama eğitimleri veriyoruz. Koçluk alanında yaptığımız çalışmalarda yeni kuşaklarla, onların aile ve öğretmenleriyle buluşuyoruz. Soru sormanın gücünden yararlanarak, iletişim ve ilişkiler alanında nasıl fark yaratıldığını deneyimliyoruz. Her seferinde iletişimin sihrinin öncelikle kendimizi doğru ifade etmekten geçtiğine tanık oluyoruz. Dili doğru ve etkili kullanmanın, hayatın her alanında nasıl fark yarattığını görmek artık bizi şaşırtmıyor. Dedik ki, bu kadar çok iletişim kazalarının, iletişim çatışmalarının, iletişimde şiddetin, “mobing”in, kavganın, savaşın olduğu ortamda, uzlaşmacı dil konusunu ele alalım. Belki de ilişkilerle ilgili küçücük de olsa bir farkındalık sağlamaya katkıda bulunabiliriz.

42

1. Sorun odaklı iletişim biçimi: Yine beni dinlemiyorsun! Sorunu büyüten iletişim biçimi: Her seferinde böyle yapıyorsun, neden beni dinlemiyorsun? Çözüm odaklı iletişim dili: Şu anda söyleyeceklerim önemli; sana şimdi mi anlatayım, yoksa beni dinleyeceğin başka bir zamanda mı konuşalım?

Seni defalardır arıyorum, niçin gittiğin yerleri bana söylemiyorsun? Niçin telefonlarımı açmıyorsun? Niçin her defasında bu sorun değişmiyor? Çözüm odaklı iletişim dili: Telefonları açmayınca seni merak ediyorum. Hatta bazen senin adına kaygılanıyorum. Telefonu açamadığın durumlarda rica etsem, bana bir bilgi notu geçebilir misin?

2. Sorun odaklı iletişim biçimi: Gürültü yapma! Sorunu büyüten iletişim biçimi: Gürültü yapmaman gerektiği konusunda seni kaç kez uyardım. Yeter artık! Çözüm odaklı iletişim dili: Gürültü konusunda apartman komşularından uyarı almadan sessiz olmayı başarabilir miyiz? Çünkü ortak yaşam alanındayız ve biz onlara saygı gösterdiğimizde, onlar da bize saygı gösterirler.

4. Sorun odaklı iletişim biçimi : Zor bir insansın ve seninle yaşamak çok zor. Sorunu büyüten iletişim biçimi: İnsanı zora sokmakta üstüne yok. Beni zor durumda bıraktığında ne kadar büyük haz aldığını görmüyor muyum sanıyorsun? Çözüm odaklı iletişim dili: Bazen bu ilişkiyi yönetmekte zorlandığımı hissediyorum. Fakat sen de dilersen bu zorlukların üstesinden beraberce gelmeyi isterim.

3. Sorun odaklı iletişim: Sana ulaşamayınca çıldırıyorum! Sorunu büyüten iletişim biçimi:

5. Sorun odaklı iletişim biçimi: Bu konuyu anlamadın mı? Sorunu büyüten iletişim biçimi:

Temmuz- 2018


www.mavisehirdergisi.com

Bu konuyu her zamanki gibi anlamazdan geliyorsun. Çözüm odaklı iletişim dili: Sana ulaşabilmek ve bu konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Bu konuyu daha iyi anlatabilmeyi tekrar deneyeceğim. İzin verir misin?

yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Bu konuyu seninle gözden geçirmek isterim.

6. Sorun odaklı iletişim biçimi: Çok para harcıyorsun! Sorunu büyüten iletişim biçimi: Bıktım artık senin boşa para harcamandan. Ocağıma incir ağacı mı dikeceksin! Çözüm odaklı iletişim dili: Para kaynaklarımızı daha doğru kullanmak konusunda seninle konuşmaya ihtiyacım var.

8. Sorun odaklı iletişim biçimi: Bütün yaz bilgisayar başında oturup oyun mu oymayacaksın? Yanımıza niye gelmiyorsun? Sorunu büyüten iletişim biçimi: Elindeki tableti alıp camdan aşağı fırlatacağım şimdi! Çözüm odaklı iletişim dili: Bilgisayar oyunlarını çok sevdiğini biliyorum. Ama biz de seninle birlikte zaman geçirmekten çok hoşlanıyoruz. Ortak geçireceğimiz zamanlarımızı nasıl doğru ayarlayabiliriz?

7. Sorun odaklı iletişim biçimi: Çok dağınıksın! Sorunu büyüten iletişim biçimi: Sana söylemekten bıktım usandım artık. Ne dağınık bir insansın, topla şunları hemen! Çözüm odaklı iletişim dili: Odanın daha düzenli olabilmesi, yaşamının diğer alanlarını da olumlu

***** İletişim çatışması bir fırsattır aslında. Bakış açımızı yeniden gözden geçirme fırsatı. Hala olumsuz ifadelerle konuşmaya devam ediyorsak, var olan sorunların nasıl büyümeye devam ettiğinin işareti. Dili nasıl kullanacağımızı anlamak, özellikle yakın aile bireyleri ve çocuklarımızla Temmuz - 2018

olan iletişimin kalitesini arttıracaktır. Yaşam kalitemizi arttırmanın en değerli yolu, iletişim kalitemizi arttırmak değil midir? Hangi dili kullanacağınız konusunda tabii ki yine de seçim sizin!

43


DIYET VE DONDURMA Y

az aylarının gelmesi ve sıcak havaların artması ile birlikte dondurmaya olan ilgi tekrardan arttı. Hemen hemen herkes dondurma yesem diyetim bozulur mu? sorusunun cevabını merak etmekte. Öncelikle dondurma en masum ve en hafif tatlılardan biri olduğu için belirli aralıklarla diyetinizde ara öğünde dondurma yiyebilirsiniz. Dondurma besin değeri yüksek bir tatlıdır. İçeriğinde karbonhidrat ve protein ile beraber A, B, C, D ve E vitaminleri ve kalsiyum, magnezyum, fosfor minerallerini içermektedir. Şerbetli ve kremalı tatlılar ile karşılaştırıldığında çok daha besleyici bir seçim olmaktadır. Dondurma aynı zamanda çocuklar içinde en sağlıklı seçeneklerden biridir. Yoğun süt içeriği ile çocukların büyüme ve gelişimine katkıda bulunur. Kısacası yeterli ve dengeli besleniyorsanız, düzenli egzersiz ve yürüyüşünüzü yapıyorsanız porsiyon kontrolü yaparak rahatlıkla dondurma yiyebilirsiniz. Kilo verme sürecindeyseniz light olanını tercih edebilirsiniz. Sağlığınız için en doğru seçim ise sossuz sade dondurma ya da gerçek meyveden yapılan dondurmalardır.


EVDE KOLAYLIKLA YAPABİLECEĞİNİZ SAĞLIKLI DONDURMA TARİFİ; 1 su bardağı çilek (püre haline getirilmiş ) 1 su bardağı yağsız süzme yoğurt 3 yemek kaşığı doğal bal 1 tutam tuz ( 1 – 2 kişilik )

Pratik bir hesap yaparsak ; 2 top light dondurma = 1 adet meyve 3 top sade dondurma = 1 dilim ekmek + 1 su bardağı süt + 1 porsiyon meyve eşdeğer niteliğindedir. (Not; dondurma üzerine sos, fındık ya da fıstık parçaları ekletmek ve külahını yemek dondurmanın kalorisini 100 – 150 kalori daha arttıracaktır.)

Diyetisyen Batuhan Çitemel dyt.batuhancitemel Diyetisyen Batuhan Çitemel batuhanctml@hotmail.com

Püre haline getirdiğiniz çilekleri yoğurt, bal ve bir tutam tuz ile blender da karıştırın. Hazırladığınız karışımı kaselere ekleyin ve buzlukta 4 saat bekletin. Dilerseniz bu tarifi çilek dışındaki tüm yaz meyveleri ile deneyebilirsiniz. Her zaman dediğim gibi diyette yasaklar yok, porsiyon kontrolü var. Keyifli tatiller diliyorum.


BAHÇE PARTISI nasıl daha heyecanlı hale gelir?

B

ir bahçe partisi düzenlemek için yemek, içecek ve mobilya başlangıç noktasıdır. Fakat partiyi güzel bir deneyim kılan havalı, gösterişli dekorasyonudur. Balonlar, çelenkler veya ışıklar olmadan gerçek bir kutlama yapmış sayılmazsınız. Burada dikkat etmemiz gereken ilk çıkış noktası, herhangi bir arkadaş toplantısı izlenimi yaratmamak. Eğer bahçe partisi düzenliyorsak, sofrada kullanılan tabak ve peçetelerin uyumundan, bahçedeki çiçeklerin rengine kadar özen göstermeliyiz.

Partide güzel bir atmosfer yaratmak için neler kullanabilirsiniz? Yer minderleri, masa örtüleri, çiçekler ve peri ışıkları bir bahçe partisinde kaçırılmaması gereken şeylerdir. Daha yaratıcı olabilir ve eski nesnelere yeni bir hayat getirebilirsiniz. Örneğin cam kavanozlarınızı cam boyası ile farklı renklerde boyayıp, içine mumlar yerleştirebilirsiniz. Masa kartlarını da unutmayın. Misafirlerinizin isimlerinin yazdığı kartları, tabaklarının önlerine çiçeklerle birlikte yerleştirerek özel hissetmelerini sağlayabilirsiniz.

Bahçe ve masa dekorasyonunda son yıllarda olduğu gibi bu yıl da palmiye desenleri, ananas ve flamingo figürleri çok moda. Altın ve rose detaylarla da dekorasyonunuzu taçlandırabilirsiniz. Gerçek arkadaşlarla olduğunuzda, her zaman biraz daha özgür olabilirsiniz. Bu aynı zamanda bir yaz bahçesi partisinde masa dekorasyonu için de geçerlidir. Böyle bir fırastı değerlendirerek masanızı sıradan olmaktan çıkarabilirsiniz. Örneğin tabaklarınızı her zamanki gibi beyaz kullanmak yerine siyah tercih edebilir, altın sarısı servis takımlarıyla tamamlayabilirsiniz. Bir parti sırasında insanlar kalkıp dans etmeyi severler. Masanın etrafındaki dekorasyonu genişletin. Koltuk minderlerini ve battaniyeleri dağıtın. Sofranızla uyumlu olacak renk ve desendeki minderleri seçmeye özen gösterin.


DETAYLARA TAKILIN!

Hayvan figürleri herkes tarafından sevgiyle karşılanan objeler arasında. Partinizin temasına göre, yengeç, balık, baykuş ve flamingo gibi canlıların seramik veya ahşaptan yapılmış figürlerini ortama sıcaklık katmak için kullanabilirsiniz.

Kalabalık partilerde yorucu olmaması adına genellikle yiyecekler ve mezeler dışardan sipariş edilir. Ama mutlaka sizin hazırladığınız bir şeyler olmalı. Ev yapımı soğuk ve lezzetli bir smoothieye kimse hayır diyemez. Ya da üzerini meyvelerle süslediğiniz hafif bir tatlı ikramı ile misafirlerinizi mutlu etmeyi ihmal etmeyin.

Baskın renklerin bir arada kullanıldığı bol desenli masa örtüleri açık havada düzenlenen partiler için ideal. Tasarıma önem veren markaların ürettiği bu örtülerle genç ve dinamik bir sunum hazırlamada ilk adımı atmış olabilirsiniz. Uzun saatler boyunca çalacak olan müzik listenizi önceden titizlikle oluşturun. Misafirlerinizle yemek yiyip, sohbet ederken fonda güzel bir müzik çalması için sürekli yerinizden kalkıp ilgilenmek can sıkıcı olabilir. Listenizde zaman zaman hareketli, zaman zaman sakin müziklerin çalmasına dikkat edin. Son yıllarda sunumlarda birkaç basamak birden atlayan mermer aksesuarlar, görünümü zenginleştirmek için ideal parçalar arasında. Salatalarınızı ya da mezelerinizi sunmak için siz de birkaç tane edinebilirsiniz. Bahçenizin bakımını birkaç gün önceden bitirmiş olun. Uzamış bakımsız çimler, istenmeyen otlar ve temizliği yapılmamış bir yüzme havuzu partinizin eğlencesine gölge düşürebilir. Misafirlerinize tertemiz ve bakımlı bir ortam sunmak için davetinizden birkaç gün önce tüm ayrıntıları dikkatlice gözden geçirin.


İNSAN SAĞLIĞI İÇİN BİR İHTİYAÇ;

Fotoğraflar: pexels.com

DENIZ ve GÜNES


M

addi imkanları yeterli olanlar yaz aylarının tadını doyasıya çıkarırlar. Uzaktan izlerken bile mutluluk hissi veren deniz, sıcak havalarda serinlemek ve eğlenmek için birebirdir. Güneşli havalarda daha mutlu oluruz, daha aktif ve sosyal oluruz. Bütün bunların yanısıra sağlığımıza olan olumlu etkileri de oldukça fazladır. Güneşin ve denizin özellikle cildimize olan faydaları görmezden gelinemeyecek kadar fazla. Cildinde sivilce problemi yaşayanlar denize girip, güneşle temas ettikten sonra kendilerindeki değişimi mutlaka gözlemlemişlerdir. Çünkü güneşin yaydığı UVB ışınları iltihap önleyici, iyotlu deniz suyunun da kurutucu etkisi vardır. Tuzlu suyun etkileri cildin üstündeki gözenekleri açar ve sivilceler kaybolur, düzenli ve bilinçli deniz, güneş banyosu ciltte hücre yenilenmesini hızlandırarak sivilceleri iyileştirir. Güneş ışınları, özellikle de UVB diye adlandırılan ışın, D vitamininin en önemli kaynağıdır. Ayrıca görme duyusu üzerine olumlu etkileri, patojen mikroorganizmaların yok edilmesi, insan psikolojisine olumlu etkileri ve bazı deri hastalıklarında da yararlı etkileri vardır. Yani özel bir sağlık sorununuz yoksa güneşten sürekli kaçıp korunmaya çalışmanız da pek doğru değildir. Deniz suyu içerdiği minareler sayesinde birçok hastalığa adeta şifa niteliğindedir. Deniz suyundaki minerallerin emilmesi vücudun hastalıklara uğramasına neden olan toksinlerin atılmasını sağlamak için ciltteki gözenekleri açmaktadır. Böylece bağışıklık sistemini de güçlendirir. Ayrıca astım, şiddetli öksürük, balgam ve diğer solunum problemleri için deniz suyu en doğal tedavi yöntemidir.

ZARARLARINA DİKKAT: Deniz yerine havuzu daha sık tercih edenlerdenseniz dikkatli olmalısınız. Çünkü havuz suyunun cilde etkileri olumsuzdur. Özellikle hassas cilde sahip olanlar bunu çok daha net gözlemleyebilirler. Klorlu havuz suyu kuruluğu artırır ve suya girmekle birlikte cildin koruma mekanizması azalır. Bu nedenle havuzdan çıktıktan sonra mutlaka klorsuz suyla cildinizi durulayın ve cildinize uygun, bitkisel bir koruyucu kullanmayı ihmal etmeyin. Güneşe cildinizi fazla maruz bırakmamaya özen gösterin. Cildinizde yanıklar ve güneş çarpması sonucu yaşayacağınız birçok olumsuzluğa karşı tedbirinizi almayı ihmal etmeyin.

Bebeklerin gelişimi için de güneş son derece gerekli. D vitamini eksikliğinde raşitizm hastalığının geliştiğini belirten uzmanlar, raşitizmli bebeklerin bıngıldağının geç kapandığını, dişlerinin geç çıktığını, oturmasının ve yürümesinin geciktiğini, kemik gelişiminin ise bozulduğunu söylüyorlar. Çocuklarınızı ve bebeklerinizi çok sıcak ve çok soğuk olmayan havalarda mutlaka dışarı çıkararak güneşten faydalanmalarını sağlamalısınız. Dikkat edilmesi gereken noktalar ise; çocuğunuzun çok uzun süre güneşte korumasız olarak kalmaması. Güneşe çok fazla maruz kalmak, ciltte oluşan kızarıklar ve yanıklar oluşmasına, güneş çarpmasından kaynaklı ateşlenme ve kusmaya hatta daha ciddi sorunlara kadar yol açabilir.


PLAJ MODASI

Püsküllü küpe Mango

Plajlar da artık popüler mekanlar arasında. Ve plajlara özensiz gitme devri kapandı. Bu yüzden stilinize, hissettiklerinize ve zevkinize uygun bir seçim yapmanız çok önemli. Bu yaz yine hasır çantalar, mayo üzerine kullanılan takılar ve dev boyutlu şişme deniz yatakları kullanmak çok moda.

Dev boy şişme deniz yatakları Colorize

B ik i ni H &M


Güneş gözlüğü Dolge&Gabbana

vlusu Plaj ha Cavalli o Rober t

Plaj çantası Yargıcı

Işıltı veren güneş kremi - Lancaster

Hindiztan cevizli bronzlaştırıcı yağ Hawaiian Tropic

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yaz da mayo ve bikinilerin üzerine takılan altın zincirler, plaj modasını yakından takip edenlerin vazgeçilmezleri arasında.

Dudak koruyucu Bobbi Brown

Hasır tabanlı terlik MiuMiu

ele oly y k n tın Al Tiffa

r


YAZIN yapılacaklar listesi Günlerin uzaması, güneşin yüzünü uzun saatler gösterir olması herkesin yaşam enerjisini yükseltiyor. Çoğu zaman içimizi kaplayan sebepsiz heyecanlar yüzünden tebessüm ederken buluruz kendimizi. Kışın karanlık günlerinden sonra gelen gün ışığının verdiği mutluluk kaplar her yanımızı. İşte bu güzel günlerin tadını daha çok çıkarabilmeniz için sizlere güzel bir liste hazırladık.

SIVI İHTİYACINIZI LEZZETLE BİRLEŞTİRİN Yaz gelince hemen herkesin iştahına bir haller oluyor ister istemez. Sıcaktan bunalan bünyeler, bol bol yemek yerine sıvı tüketiminden yana oluyor çoğu zaman. Tüm bunların üzerine bir de aniden gelen o tatlı krizleri bastırıveriyor. “Ne yesem ağır gelmez?” sorusu dolaşıp duruyor kafamızda. Buna verilecek en iyi yanıt, meyveli soğuk içecekler elbette... Sevdiğiniz bir mekana gidip içmek güzel fikir ama kendinizin de bu içecekleri sevdiğiniz meyvelerle kolayca hazırlayabileceğinizi unutmayın. Arkadaşlarınızı evinize davet edip, hayal gücünüzü kullanarak hazırlayacağınız birbirinden şık sunumlar ile hem serinleyebilir hem de tatlı ihtiyacınızı bastırabilirsiniz.

FESTİVALE GİDİN Bu yıl farklı şehirler pek çok festivale ev sahipliği yapacak. İçlerinden hem gönlünüze hem de bütçenize uygun olanlardan birini seçip, yazın başlangıcını yapabilirsiniz. Üstelik içlerinde ücretsiz olanları bile var. Yaşınız kaç olursa olsun sevdiğiniz müzik ve sevdiğiniz sanatçılar eşliğinde, kalabalığın ve müziğin ritmine kendinizi bırakarak bağırın, zıplayın, çılgınlar gibi eğlenin!

OYUNLAR OYNAYIN Siz de okey, iskambil, tabu gibi oyunlar oynanmadan yazın keyfi çıkmaz diyenlerden misiniz? Uzun ve keyifli yaz gecelerinde bahçenizde ya da balkonunuzda aileniz ya da arkadaşlarınızla oyunlar oynayın. Oyunun sonunda kaybedenin kazanana verdiği ufak ödüller eğlencenizi ikiye katlayacaktır.


ŞEHİRDE TATİL

FARKLI ÜLKELERDE TATİL Yurtdışına çıkıp farklı ülkelerde tatil yapmak, gezmek, görmek ve yeni kültürleri yakından izlemek zaten her mevsim yapılması keyifli olan bir şeydir. Ama yaz aylarında bu keyif ikiye katlanır. Farklı ülkelerin denizlerinde, okyanuslarında suyun ve güneşin tadını çıkarırken, akşamüzeri yeni lezzetler keşfetmek için ilginizi çeken mekanları ziyaret edebilirsiniz. Gitmek istediğiniz ülkenin tropikal iklimini, en ünlü mekanlarını, yemek kültürünü, insanlarının alışkanlıklarını önceden araştırmanızı tavsiye ederiz. Bu sayede kısıtlı vaktinizde yaşayabileceğiniz herhangi bir olumsuzluğa karşı önleminizi önceden almış olur, zamanınızı en verimli şekilde değerlendirmiş olursunuz.

AYAKLARINIZI YERDEN KESİN Biraz cesaret gerektiren ama denediğinizde bir daha hissettiğiniz heyecanı asla unutamayacağınız heyecan dolu dakikalar yaşamanın en uygun vakti yaz aylarıdır. Yamaç paraşütü, kaya tırmanışı ya da bungee jumping ile adrenalin seviyenizi yükseltebilirsiniz. Ancak bunları yapmadan önce kendinizi iyi tanımalı, gerçekten cesaretinizin olup olmadığını iyi analiz etmeli ve güvenlik önlemlerini dikkatli alan yerleri tarcih etmelisiniz.

Eğer çalışıyorsanız tüm yaz Bodrum’da, Çeşme’de, adalarda veya başka yazlık yerlerde olma şansınız yok. O zaman siz de şehirde tatildeymiş gibi yaşamanın yollarını bulun. Mesela hafta sonu bir otelin havuzuna rezervasyon yaptırın ya da kendinizi şehrin popüler plajlarına atın. Arkadaşlarınız da size özenip planlarınıza ortak olacaklardır. Bunu yaz boyunca hemen hemen her hafta sonu yaparsanız sizi bekleyen koca bir kışı çok daha enerjik geçirecek ve işlerinizde başarılı olma oranınız tatil yapmayanlara göre daha yüksek olacaktır.

BRONZLAŞIN

Güneşe karşı hassas ve alerjik bir cildiniz yoksa yazın mutlaka her fırsatta güneşe çıkın. Güneşin faydalı ışınları sayesinde kış aylarını daha sağlıklı geçirdiğinizi göreceksiniz. Güneşin en dik geldiği saatlerde güneşte fazla kalınması önerilmiyor ama D vitaminini bolca almak için güneşin en verimli saatlerinde 10 dakika güneşe çıkmanın faydalı olduğu belirtiliyor. Ayrıca bronzlaşan teninizle üzerinize giydiğiniz her şeyin daha çok yakıştığını fark edeceksiniz. Üstelik makyaj yapmaya bile ihtiyacınız kalmadan sadece bir ruj sürerek bile çok güzel görünmeniz mümkün.


EVIMIZDEKI

GÜZEL CANLILAR Çiçekler ev ya da ofis dekorasyonunun vazgeçilmez bir parçası. Onlar hakkında edindiğiniz bilgiler sayesinde ömürlerini uzatabilir, daha güzel sonuçlar elde edebilirsiniz. Üstelik çiçeklerin de bir modası var. Örneğin son zamanlarda iç mekan dekorasyonunda kaktüsler ve büyük yapraklı bitkiler sıkça tercih ediliyor.

E

vimizde onlarla birlikte aynı ortamı paylaşıyoruz. Soluduğumuz bitkiler hem estetik açısından hem de doğanın güzelliklerine saygının artması açısından büyük anlam ifade ediyor. Evimizde yetiştirdiğimiz bitkilerle ilgili yapılması gerekenleri araştırıp öğrenirken, yapılmaması gerekenleri de dikkate almalıyız. Örneğin minik dostlarımızın ve çocukların sağlıklarını önemli derecede etkileyen noktalar var. Bazı yeşiller sanıldığı kadar masum olmamakla birlikte, ciddi rahatsızlıklara yol açabilirler. Özellikle yatakodalarınızda bol miktarda bitki ve çiçek bulundurmaktan kaçınmanızı öneriyoruz.

Bitkiler için maruz kaldıkları ışığın miktarı ve açısı hayati öneme sahip. Evinize bitki alırken hakkında küçük bir araştırma yapın ya da aldığınız insanlara sorun. Bitkiyi koyacağınız yeri ışık ihtiyacına göre belirleyin. Kimi bitki gölgeli mekanları tercih ederken, kimileri geniş pencere önlerinde daha uzun ve mutlu yaşarlar. Bitkilerinizi

yeniden düzenlemek size cazip gelebilir ama ev hayvanları gibi ev çiçekleri de fazla yer değiştirmekten hoşlanmazlar. Onun için en uygun ışığı sağlayabildiğiniz köşeyi bulduğunuzda, çiçeğin yerini değiştirmemelisiniz. Bitkiler hakkında yazılan uzun içerikli kitaplardan yararlanın.


Bitkiler hakkında öğrenilmesi gereken şeylerin tahmin ettiğinizden çok daha fazla olduğunu gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Sulama konusu yine ışık kadar hassas bir konudur. Çok sulamak çok iyi bakmak demek değildir. Birçok bitki aşırı sudan hoşlanmaz. Özellikle de zaten su depolayabilecekleri kökleri olanlar suyu pek sevmez. Çünkü fazla su, köklerin oksijen almasını ve bitkinin büyümesini engeller; hatta ölümüne neden olur. Aksi söylenmedikçe en iyisi elinizle toprağı kontrol edip, eğer kuruysa sulamaktır. Evde yetiştirdiğiniz bitkiler bahçedekilere oranla daha yavaş büyürler. Bunun sebebi, saksılarının boyutu ve dışardakilere göre daha az güneş görüyor olmalarıdır.

Gül: Türkiye’deki bahçeli evlerde en sık gördüğümüz çiçeklerin başında güller geliyor. Ama iç mekanlarda da birbirinden güzel ve rengarenk güller yetiştirebilirsiniz. Gül bakımı ise haftada iki gün sulanarak ve yaz aylarında 15 günde bir, kış aylarında ise ayda bir sıvı gübre desteğiyle oldukça basittir. Sümbül: Güzel kokularıyla tanınan, yılın büyük çoğunluğunda çiçekli halde görülen ve ev içinde yetişebilen bitkilerden bir diğeri ise sümbül. Sümbüller soğuğu ve rüzgarı sevmez, bu da onları aslında mükemmel bir salon bitkisi haline getiriyor. Doğrudan güneş ETOBUR BİTKİLER istemeyen sümbüller aydınlık Sinek ve böceklerle beslenen etobur bitkilerin odalar için ideal bir bitki bakımı oldukça kolay fakat mutlaka dikkat seçeneği. edilmesi gereken, onları diğer bitkilerden ayıran unsurlar var. Etobur bitkiler genel olarak Kauçuk ağacı: Doğrudan güneş ışığını severler. Olabildiğince fazla güneş güneş ışığı gelmediği sürece, ışığı vermek gereklidir. Tabii ki türlere göre bu her mekan hoşuna gider. farklılık gösterebilir. Normal bahçe toprağı Büyüdükçe hacim kazanan kullanamazsınız. Etobur bitkilere peat moss bu bitki için zevkinize uygun adı verilen besin değeri fakir ve asidik toprak büyük bir saksı ve geniş bir kullanılır. Etobur bitkiler için kullanacağınız yer ve ayarlamanız gerekir. suyun içerisinde çözünmüş mineral olmamalı Mesela, evin girişindeki bir ya da çok düşük olmalıdır. Yani çeşme suyu ile hol, geniş bir salon… sulamanız doğru olmaz.

Bakımı son derece kolay olan sukulentler son zamanlarda iç mekan dekorasyonunda sıkça tercih edilen bitkiler arasında. Üstelik zevkinize göre birçok çeşidini de bulabilirsiniz. Yine son dönemlerde karşımıza sık çıkan görüntüler arasında yerini alan büyük yaprakları bitkiler, hasır sepetlerin içinde kullanıldığı zaman daha egzotik bir görünüm kazandırıyor. “Evin içinde çiçek olması her zaman iyi enerji ve iyi şans anlamına gelir” diyor Feng Shui. Hem bahçenizdeki hem de evinizdeki çiçekleri düzenli olarak budayın. Çünkü olması gerekenden fazla gelişmiş çiçek de Feng Shui’de çok tercih edilmiyor.


TEKNOLOJİ

Emrah Önder www.nioya.com

Google’dan “Yapay zeka ilkeleri” bildirisi

K

asım sayımızdaki ilgili başka bir haber için yazdığımız gibi; Dünyayı ele geçirirler mi, insanlığın sonunu getirirler mi? diye kafa yorup tartıştığımız hatta bunun üzerine onlarca senaryonun yazıldığı, filminin yapıldığı yapay zekâ ve robotlar konusundaki gelişmeler hız kesmeden sürüyor. Teknoloji devi Google’ın da bu yönde büyük araştırmaları olduğu malum. İşte bu araştırmalara rehberlik etmesi için şirketin CEO’su Sundar Pichai, kısa ama etkili bir bildiri yayınladı. Google CEO, yayınladığı bildirinin öncelikle şirketin yapay zeka projesi Project Marven için yol gösterici olmasını beklerken, diğer tüm yapay zekaların geliştiricilerinin de bildirideki maddelerden olumlu şekilde faydalanabileceğini açıkladı. İşte Google CEO’sunun yapay zekaları daha kullanışlı ve etkili hale getireceğini düşündüğü o maddeler: 56

Sosyal açıdan faydalı olun. Yeni teknolojilerin genişletilmiş erişimi, bir bütün olarak topluma giderek daha fazla değiniyor. Yapay zekadaki ilerlemeler, sağlık, güvenlik, enerji, ulaşım, üretim ve eğlence gibi çok çeşitli alanlarda dönüştürücü etkilere sahip olacaktır. Yapay zeka teknolojilerinin potansiyel gelişimini ve kullanımlarını düşündüğümüzden, geniş bir yelpazedeki sosyal ve ekonomik faktörleri dikkate alacağız ve olası genel faydaların öngörülebilir risk ve dezavantajları büyük ölçüde aştığına inandığımız yerde devam edeceğiz. Haksız bir önyargı yaratmaktan veya güçlendirmekten kaçının. Yapay zekâ algoritmaları ve veri kümeleri, adil olmayan önyargıları yansıtabilir, pekiştirebilir veya azaltabilir. Adil olmayan önyargılardan ayırt edilmenin her Temmuz- 2018

zaman basit olmadığını ve kültürler ve toplumlar arasında farklılık gösterdiğinin farkındayız. İnsanlara, özellikle ırk, etnik köken, cinsiyet, milliyet, gelir, cinsel yönelim, yetenek ve siyasi veya dini inanç gibi hassas özelliklerle ilgili haksız etkilerden kaçınmaya çalışacağız. Güvenlik için oluşturulmalı ve test edilmelidir. Zarar riskine yol açan istenmeyen sonuçları önlemek için güçlü güvenlik ve güvenlik uygulamalarını geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Yapay zeka sistemlerimizi uygun bir şekilde dikkatlice tasarlayacağız ve bunları yapay zeka güvenlik araştırmasında en iyi uygulamalara uygun olarak geliştirmeye çalışacağız. Uygun durumlarda, yapay zeka teknolojilerini kısıtlı ortamlarda test edeceğiz ve dağıtımdan sonra


www.mavisehirdergisi.com

operasyonlarını izleyeceğiz. İnsanlara karşı sorumlu olun. Geri bildirim, ilgili açıklamalar ve itiraz için uygun fırsatlar sunan yapay zeka sistemleri tasarlayacağız. Bizim yapay zeka teknolojilerimiz uygun insan yönüne ve kontrolüne tabi olacaktır. Gizlilik tasarım ilkelerini dahil edin. Gizlilik teknolojilerimizi, Yapay zeka teknolojilerimizin geliştirilmesi ve kullanımına dahil edeceğiz. Bildirim ve onay için fırsat vereceğiz, mimarileri gizlilik güvenceleri ile özendirecek ve verilerin kullanımı üzerinde uygun şeffaflık ve kontrol sağlayacağız. Yüksek bilimsel bilimsel mükemmellik standartlarını koruyun. Teknolojik yenilik, bilimsel yöntem ve açık sorgulama, entelektüel titizlik, dürüstlük ve işbirliğine olan bağlılıktan kaynaklanmaktadır. Yapay zeka araçları biyoloji, kimya, tıp ve çevre bilimleri gibi kritik alanlarda yeni bilimsel araştırma ve bilgi alemlerini açma potansiyeline sahiptir. Yapay zeka gelişimini ilerletmek için çalışırken yüksek standartlarda bilimsel mükemmellik arayışındayız. Bu ilkelere uygun kullanımlara hazır olun. Birçok teknolojinin birden fazla kullanımı vardır. Potansiyel olarak zararlı veya taciz edici uygulamaları sınırlandırmak için çalışacağız. Yapay zekâ teknolojilerini geliştirip uygularken, hedef faktörlerin ışığında olası kullanımları değerlendireceğiz: Bunlara ek olarak da aşağıdaki konularda kesinlikle yapay zeka teknolojisi kullanmayacaklarını tahaahüt ediyor Google CEOsu: -Genel zarara neden olan ya da olabilecek teknolojiler. -Temel amacı veya uygulaması, insanlara zarar vermek veya doğrudan zarar vermeyi amaçlayan silahlar veya diğer teknolojiler -Uluslararası kabul görmüş normları ihlal eden gözetim için bilgi toplayan

veya kullanan teknolojiler. -Amaçları, uluslararası hukukun ve insan haklarının yaygın kabul görmüş ilkelerine aykırı teknolojiler. Yapay zekâ konusunda gelişmelerin ve tartışmaların her geçen gün arttığı bugünlerde Google’ın bu çıkışını benim gibi endişeli kitleler için bir umut ışığı olarak değerlendirebiliriz. Dediğim gibi ben de yapay zekanın

Apple Maps sil baştan

Y

eni iPhone modelleri, her yıl yenisi gelen iOS sürümleri ve daha nice yenilikleri peşisıra duyuran Apple, Apple Maps ürününü güncelleme konusunda çok istekli davrandığı söylenemez. Ancak şirket artık ürünü daha ciddi bir şekilde ele alacak. Gelen haberlere göre Apple, ABD’de tamamen kendi topladığı verilerle önümüzdeki yıl yepyeni bir harita uygulaması kullanıma sunacak. Yeni verileri barındıran haritalar önümüzdeki hafta oldukça küçük bir grup iOS 12 beta kullanıcısının kullanımına açılacak. Bu test grubunun San Francisco ve Bay Area ile sınırlı olacağı ve sonbaharda ise Kuzey Kaliforniya’yı kapsayacak şekilde yayılacağı gelen haberler arasında. Amerika’daki tüm iOS kullanıcılarına yayılmasının ise 2019’u bulacağı görünüyor. Apple Internet Uygulamaları ve Servislerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Eddy Cue yaptığı açıklamada, Apple’ın haritalar uygulamasını iyi bir yere taşıyabilmek Temmuz - 2018

kontrolden çıkabileceğinden, yarardan çok zarar getirebileceğinden endişelenenlerdenim. Hatta bununla ilgili bir de bilim kurgu öyküsü yazmıştım. İlgilenen okuyucularım http://www.glolai.com adresinden okuyabilirler. Bakalım gelecek günlerde teknoloji devleri bu konunun etiği ile ilgil başka hangi adımları atacaklar.

için gerçekten büyük bir yatırım yaptığını belirtti. Yapılan bu değişikliklerle beraber Apple, 2012 yılından beridir kullandığı ve harita verilerinin oldukça büyük bir çoğunluğunu oluşturan üçüncü parti verilerini kullanmayı azaltacak. Üçüncü parti şirketlerin sağladığı veriler dışında artık Apple iki yeni veri kaynağını kullanmaya başlayacak: iPhone’lar ve minibüsler. ABD’de birkaç yıldır yollarda dolaşan araçlarla ana verileri sağlarken Google Maps‘in yaptığı gibi Apple Maps uygulaması da artık kullanıcıları uygulamayı açıp kullandığı zaman güncel veriler alarak uygulamasını bu anonim verilerle geliştirmeye devam edecek. Apple, uygulamadaki kullanılabilirlik dışında görünüm üzerinde de ciddi bir çalışma yapıyor gibi görünüyor. Örnek görselde de karşılaştırıldığı üzere artık parklar, ormanlar, su yolları ve ana caddeleri, sokakları daha iyi ayırıştırabilmek için daha fazla yeşil ile karşılaşacağız. Gelen haberlere göre Apple tamamen yeni bir tasarıma geçiş yapmayı planmazken, veriler arttıkça daha farklı bir görünümle karşılaşacağımız kesin. Geçmişte uyumluluk sorunları ve TomTom gibi firmalardan aldığı veriler nedeniyle yaşadığı güvenlik sorunlarından dolayı başı bir hayli ağrıyan Apple, kendi verileriyle bir daha bu sorunları yaşamamayı hedeflerken kullanıcılara daha iyi bir harita uygulaması deneyimi yaşatmak istiyor. Bakalım yeni harita uygulaması, 10 yıldır çok iyi bir kullanım ve memnununiyet oranına sahip Google ile yarışabilecek mi hep beraber göreceğiz. 57


DERGİ İNDEKSİ

Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.

Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com

MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir

Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak Tel: 0 232 422 68 75

EKMAS Mavişehir Tel: 444 04 59 www.ekmasmavisehir.com

Noches Kültür Mah. Doktor Mustafa Enver Bey Cd. No Alsancak Rez: : 0530 240 42 22

Yeliz Fidan Adres: Cehar Dudayev Bulvarı No:77 D:5 Mavişehir Tel: 0(232) 336 27 42

Özel Küçükkaptan Anaokulu Adres: Aydınlıkevler Mahallesi 6779 Sk. No: 23 Çiğli Tel: 0232 370 1011

Yenifoça Rüzgar Sörfü & Yelken Spor Kulübü İnönü Bulvarı No:1 Yenifoça info@yenifocawindsurf.com Tel: 0555 685 25 25

Kent Sağlık Grubu Kıbrıs Şehitleri Cad. No:140 Alsancak - İzmir Tel: 0232 398 11 00

Mavişehir Ayak Bakım Merkezi 6518/1 Sk. Oifs 35 No: 42 D:11 Mavişehir Tel: 0232 503 05 10

ŞEHİR REHBERİ

EVLERE SERVİS

LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma

15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135

HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi Medical Park Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Park Tıp Merkezi

VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği

YARDIM

Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem

DİŞ POLİKLİNİKLERİ Smiles İzmir Diş Kliniği Diş Hekimi Arda Emre Yünük

241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 222 53 68 462 27 27 367 22 22

368 96 66 337 27 33 336 44 89 330 55 16

441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36

408 88 84 369 69 99

RESTORAN VE CAFELER

RESTORAN VE CAFELER Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Tarihi Bafra Pidecisi Burger Republic Babafingo Burger - pizza

483 00 79 444 62 62 336 72 64 290 20 20 362 65 66

Red Dragon Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Babafingo Burger - pizza

368 11 24 290 06 22

TAKSİ DURAKLARI

483 00 79 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 362 65 66

MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri

SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 İzmir Dağcılık Kulübü 483 22 42 Ege Açık Deniz Yat Kulubü 234 63 24 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25

ÜNİVERSİTELER

Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi

TİYATROLAR

Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu

311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 411 50 00

369 64 87 368 22 39 445 34 55 245 30 92 323 21 02 446 88 57 463 15 15 362 61 61

Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi

OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm

KÜLTÜR MERKEZLERİ

Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi

330 10 77 362 28 28 336 70 94 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 16 66

362 41 53 323 46 20 330 52 01 362 19 92 362 00 79 369 27 90 368 22 39 361 47 93 483 85 20 446 06 64 497 10 00 421 52 42 466 00 13 366 44 59

MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi

Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya

58 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.

324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70


1941 yılında başlayan serüven; tüm ailenin özverili dayanışması ile nesillerdir kalitesini ve lezzetini arttırarak yeni heyecanlarla yoluna devam ediyor.

www.alacatiimren.com

Tasarım: Kabin Ekibi

77 yıldır değişmeyen lezzet


MAKROYAPI’dan

Foça’da muhtesem proje...

MAKROYAPI toplam 15.000 m2 alana sahip, Foça merkezinde denize 600m mesafede yeni bir yaşam inşaa ediyor... Her biri Foça mimarisine uygun olarak tasarlanan villalar; Dublex ve Triplex alternatifleriyle geniş yaşam alanları sunuyor. Foça Terrace Evleri’nin en büyük özelliği ise istediğiniz metrekare ve özelliklere göre teslim edebiliyor olması. Bu ayrıcalıklı yaşam tarzı sizi çağırıyor...

Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com

Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr

www.focaterrace.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.