Temmuz 2015 Yıl.2 Sayı.20 5.00 Genel kültür,
Bronz tene ne yakışır?
Yüzülebilir Körfez geliyor Mantar zehirlenmeleri ve ilk yardım köşe yazısı
GURURUMUZ ŞAMPİYON PINAR KARŞIYAKA
KARŞIYAKA’YA BÜYÜK ONUR Avrupa Diploması
i Bayraklı p av
laj
M
Kendinizi Foça’da, Hanedan Beach Club’ın, mavi bayraklı temiz ve serin sularına bırakın...
HANEDAN BEACH HOTEL
Yaz aylarında beach barda saat 18:00’a kadar dj eşliğinde müzik Yaz aylarında cafede gün boyu fast-food, ızgara, balık vs. hizmeti Bazı günler akşam yemeğinde canlı müzik Tv salonu uydu sistemli 2 adet yüzme havuzu, Fitness center, Türk hamamı, Sauna, Jacuzi, Masaj salonu Beach voleyball, Motorsuz su sporları, Basketbol, Masa tenisi, Su topu, çocuk oyun alanı Otel odalarında wireless bağlantısı Tv, telefon, minibar, saç kurutma makinesi Mavi bayraklı sahil Windsörf Kurumsal şirket piknikleri Konaklamalı şirket yemekleri ve toplantıları Kır düğünleri
+90(232)
812 36 50
0(533)
777 99 26
4. Mersinaki Koyu Eski Foça / İzmir www.hanedanbeachhotel.com - info@hanedanbeachhotel.com Fax: +902328122451
Mavişehir Dergisi Reklam Arası - Aras Attila’ya aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
İmtiyaz Sahibi (Sorumlu) Aras Attila aras@mavisehirdergisi.com
Editör / Yayın Yönetmeni
Ziynet Attila ziynet@mavisehirdergisi.com
Görsel Yönetmen ve Grafik Tasarım Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Duygu Gönen Attila
Reklam Rezervasyon / Bilgi
Kabin Ekibi 0(549) 323 3031 - 0(549) 330 0 500
Yapım
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Yayın Türü
Yerel - süreli - aylık
Yönetim Yeri
6003 Sk. No.7/A Karşıyaka / İZMİR
Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com
Baskı:
Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütçü Doç. Dr. Gürkan Ersoy - İsmail Barış Özpazarcık - Fügen Yenilmez Kaan Yenilmez Prof. Dr. Meltem Onay Müge Anar Uzm. Dr. Tolga Enver Yücetürk
SOSYAL MEDYADA ÇOK DİKKATLİ OLMAK GEREK Bu sayımızda sizlere Bilişim Suçları’ndan söz etmek istiyorum. 28 Haziran Pazar günü sabah Facebook‘tan “Mutlu bir Pazar günü geçirmemizi dilerim” başlığı ile kendimizi mutlu hissettirecek görseller gönderip sonrasında bilgisayarımın başından kalkıp işlerime koyulmuştum. Öğleden sonra bir ara birkaç arkadaşım “facebook hesabımdan mesajlar gönderildiğine dikkat çekerek şifremi değiştirmemi söyledi. Facebook’u açtım. Evet, bir tuhaflık vardı ve ben sayfama giremiyordum. Hemen şifremi değiştirdim. Tam o sırada bir arkadaşım aradı ve “senden bana mesaj geldi, telefonumu istedin, yazdım” dedi. Ben de “ben öyle bir mesaj göndermedim, hatta Facebook başında bile değilim” dedim. Tabii arkadaşım çok telaşlandı. Çünkü telefon numarasını yazmış. Tam o sırada tekrar telefonumdan aranıyordum. Bu kez de bir yakınım “Bana mesaj gönderdin, dediklerini yaptım ve benden iki defa para çekildi” deyince başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. “Eyvahlar olsun. O kişi ben değilim” derken, üzüntü ve endişe tüm benliğimi sardı. Ne yapacağımı şaşırdım önce, sonra hemen herkese bu durumu duyurmam gerektiğine inanarak telefonumdan ve Instagram hesabımdan mesajlar göndermeye başladım. Yine de hesabımı ele geçiren kötü niyetli kişiler benden hızlı davranmış olabilirlerdi ve daha kimbilir kaç kişinin başı yanacaktı. Tüm bu düşünceler arasında 155’i aradım. Telefona çıkan yetkili en yakın karakola gitmemi, telefonla bir şey yapamayacaklarını söyleyince hemen hazırlanıp karakolun yolunu tuttuk. İfade verdim ve suç duyurusunda bulundum. Bu konuda pek de bir sonuç alamayacağımızdan ve maalesef bu durumla ilgili bir yığın dosya olduğundan söz ettiler. Ben de “ama işin sonunda dolandırıcılık olmuş. Benim bildiğim 3 kişiden para çekilmiş, bu çok kötü bir şey, üstelik benim hesabımdan yapılmış tüm bunlar, bunun bir çözümü olmalı.” dedim. Şifre değiştirme işleminin ardından hesabımı da kapattığımız için artık bu saatten sonra mesaj gönderemezler diye düşünüyordum ki; çok geçmeden yanıldığımı anladım. Gece boyu telefonlarım hiç susmadı. Beni uyarmaya çalışan birçok arkadaşımdan telefon ve mesaj gelmeye devam ediyordu. Araştırmalarıma göre; mesajlar şöyleymiş. Önce “selam nasılsın diye başlıyor mesajlar, sonrasında cevap verirsen şöyle devam ediyor. İyiyim saol teşekkürler. Teknosa’dan hediye bileti dağıtıyoruz. Seni de düşündüm senin cep faturlı mı?” Cümleyi özellikle aynen yazdım ki; aslında bu cümleyi benim kuramayacağımı beni bilen anlar. Ama işte gaflet anı; bazen insan yanılabiliyor. Telefon numarasını yazan kişilerin telefonlarına da “99.99 TL tutarındaki FACEBOOK ödemenizi Turkcell faturaniza yansitarak ödemek için EVET yazarak onaylayınız. Bu işlemi siz başlatmadıysanız lütfen onaylamayınız. Mikro Ödeme Müş. Hiz. 02129965555” Sizler de bu konuda dikkatli olun diye, mesajları aynı cümleleriyle yazıp bu konuyu dergiye taşımak istedim. İşin kötüsü Facebook’a defalarca yazmama rağmen bana hiç cevap verilmediği gibi ilgilenen de olmadı. Ben de bu durumda hesaplarımız nasıl güvencede olabilir diye araştırdım. Telefonla kodlama şekli daha sağlıklıymış. Tabii bir de çok zor bir şifre olmalıymış. Bana böyle söylediler. Lütfen siz siz olun bu durumlarda tanıdıklarınıza telefon açıp durumu bir araştırın. Ben, işim gereği sosyal medyayı sıkça kullanmak durumunda kalan biri olarak kendime yeni bir hesap açtım ama eski hesabımı kapattığımız halde hesabın halâ açık görünüyor olması beni rahatsız ediyor. Sözün özü sosyal medyada çok dikkatli olmak gerekiyor. Özel bilgi ve resim paylaşmamak gerekiyor diye düşünüyorum. Hep güzellikler, iyiliklerle karşılaşmak dileğiyle sevgi ve saygılar sunarım. Ziynet Attila ziynet@mavisehirdergisi.com mavisehirdergisi@gmail.com
İÇİNDEKİLER • • • • • •
Karşıyaka’ya büyük onur (4) Huzurun adresi Foça... (14-19) Bronz tene ne yakışır? (30-31) Gururumuz şampiyon Pınar Karşıyaka (34-37) Mantar zehirlenmeleri ve ilk yardım (köşe yazısı) (42) Köşe Yazıları
Uğur Oral - İsmail Barış Özpazarcık - Özgür Şişik - Doç. Dr. Gürkan Ersoy Uzm. Dr. Tolga Enver Yücetürk - Prof. Dr. Meltem Onay - Fügen Yenilmez Kaan Yenilmez - Serdar Sütçü
Kasım’da buluşalım Büyükşehir’in “Gençler-Yaşlılar El Ele” Projesi’ne katılan 154 gönüllü genç “sertifikalı” oldu. Yıl boyunca 85 yaşlıya “gönülden” destek olan gençler, onlarla aralarında çok özel bir bağın oluştuğunu söyleyip ekledi: “Sözleştik, Kasım ayında yeniden buluşacağız.” İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önemli sosyal projelerinden biri olan “Gençler-Yaşlılar El Ele Projesi” 2014- 2015 sezonunu güzel bir etkinlikle kapattı. Bu yıl 85 yaşlı ile 154 gönüllü gencin yer aldığı sosyal projenin katılımcıları, Gaziemir Ata Evi’nde keyifli bir gün geçirdi. Projeye katılmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyleyen üniversiteli gençler, evlerine gittikleri yaşlılarla çok güzel vakit
2
geçirdiklerini belirterek, yeni dönemde de yine aynı projede yer almak istediklerini ifade etti. Etkinlikte, “Gençler-Yaşlılar El Ele Projesi”nin temel taşı olan gönüllü gençlere sertifikaları da verildi. Projede yeni dönemin Kasım ayında başlayacağı bildirildi. Bu projede hayat var İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gençler-Yaşlılar El Ele projesi ile giderek artan yaşlı nüfusun psiko-
Temmuz - 2015
sosyal rehabilitasyonuna destek olmayı, gençlerin sosyal sorumluluk projelerinde yer almasını sağlamayı, kuşaklar arası eşitlik ve dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlıyor. Projede yer alan yaşlıların anlatımlarından yola çıkan gönüllü gençler “Hatırladığım Gibi” isimli bir kitap da yayınladı. Akademisyenlerin ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi Şube Müdürlüğü’nün de desteği ile hazırlanan kitap, İzmir’de sözlü tarih çalışmalarının önemli bir örneği oldu.
KARŞIYAKA’YA BÜYÜK ONUR Katıldığı uluslararası projeler, kardeş kentlerle kurduğu iyi ilişkiler ile sosyal, kültürel ve sportif çalışmaları neticesinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından ‘Avrupa Diploması’ ile onurlandırılan Karşıyaka Belediyesi, büyük ödülü Fransa’nın Strazburg kentinde aldı. Konsey’in Strazburg’daki merkez binasında düzenlenen törende Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ile meclis üyeleri, bürokratlar ve Avrupa’nın diğer ülkelerinden katılımcılar yer aldı. Başkan Akpınar yaptığı sunumla beğeni kazanırken, Karşıyaka ve belediye hizmetlerinin tanıtıldığı kısa film de ilgiyle izlendi. Başkan Akpınar, komite üyelerine üzerinde ‘I Love Karşıyaka’ yazan maketler hediye etti. Ege’de bir ilk Avrupa’nın ‘en büyük kent ödülü’ sayılan ‘Avrupa Ödülü’nün ilk aşaması olan Avrupa Diploması; yerelden uluslararası boyuta uzanan, çok geniş yelpazedeki uygulamaları nedeniyle Karşıyaka Belediyesi’ne verildi. Belediyenin geçen yerel seçimlerden bu yana sürdürdüğü Avrupa düzeyindeki çalışmaları, kardeş şehir ilişkileri, uluslararası kuruluşlara üyelikleri, dayanışma 4
faaliyetleri, kentsel, çevresel, sosyal ve kültürel alanlarda örnek teşkil eden uygulamaları, çocuk ve gençlere yönelik hizmetleri, bu ödülün kazanılmasını sağladı. Bu yıl Avrupa Diploması’na layık görülen 12 belediyeden biri olan Karşıyaka, bu ödülle Ege Bölgesi’ndeki ilçe belediyeleri arasında da bir ilki gerçekleştirmiş oldu. Amaç; yaşam kalitesini yükseltmek Avrupa Diplomasını, Komite Üyelerinin elinden alan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Belediyecilik sadece yüksek binalar dikmek ve daha kalabalık şehirler yaratmak değildir. O kentte yaşayanların yaşam kalitesini yükseltmek temel hedefimizdir. Son bir yılda Avrupa çapında çalışmalarımızı hızlandırdık. Ve yaptığımız çalışmalar neticesinde önce 12 Yıldız Şehri Ünvanı’nı, şimdi de Avrupa Diplomasını aldık. Bu durum gösteriyor ki başarımız tesadüf değildir” dedi. Avrupa’nın dikkatini çekiyoruz Avrupa Diploması’nı Karşıyaka’ya kazandırmaktan büyük onur duyduklarını belirten Başkan Akpınar “Avrupa Ödülü yolundaki ilk aşamayı geçerek Avrupa Diploması’na layık Temmuz - 2015
görülmek ve çalışmalarımızın böyle prestijli bir ödülle taçlandırılması, bizleri onurlandırdı. Şimdi hedefimiz sırasıyla Şeref Bayrağı ve Şeref Plaketi’ni de alarak, sayılı belediyelerin sahip olduğu en büyük ödül olan ‘Avrupa Ödülü’ne uzanmaktır. Karşıyaka’nın bir dünya kenti olduğunu biliyoruz ve yönetim anlayışımızı da buna göre şekillendiriyoruz. İnsana dokunan hizmetlerimizle, sadece Türkiye’nin değil, tüm Avrupa’nın dikkatini çekiyoruz” diye konuştu.
Avrupa diploması nedir? Avrupa Konseyi, üyesi olan yerel ve bölgesel idareleri ödüllendirmek amacıyla 1955 yılından bu yana Avrupa Ödülü programı uyguluyor. Buna göre birinci asamada ‘Avrupa Diploması’, ikinci asamada ‘Avrupa Seref Bayragı’, üçüncü asamada ‘Avrupa Seref Plaketi’ ve son asamada ‘Avrupa Ödülü’ veriliyor. Izmir Büyüksehir Belediyesi de Avrupa Seref Plaketi’ne sahip.
www.mavisehirdergisi.com
Avrupa hayalleri gerçeğe dönüşüyor Karşıyaka Belediyesi, “Avrupa Gönüllü Hizmeti Ofisi” ile gençlerin Avrupa hayallerini gerçeğe dönüştürecek. Proje kapsamında gönüllü hizmet için 2 - 12 aylık sürelerle Avrupa ülkelerine gönderilecek gençler; hem farklı kültürlerle tanışıp yabancı dillerini geliştirecek hem de geleceklerine yön verecek önemli tecrübeler elde etme şansını yakalayacak. Sosyal içerikli projeler Karşıyaka Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü tarafından kurulan Avrupa Gönüllü Hizmeti Ofisi, Avrupa Birliği Bakanlığı’na bağlı Türkiye Ulusal Ajansı tarafından akredite edilerek faaliyetlerine başladı. Ofis; sivil toplum kuruluşu ve yerel topluluklar için sosyal içerikli projelerde gönüllü olarak görev almak üzere, her yıl onlarca Karşıyakalı genci Avrupa’ya
gönderecek. 17 - 30 yaş arası ve orta derecede İngilizce bilen her genç, projeye katılabilecek. Masraflar karşılanacak Avrupa Birliği ülkelerince sunulan fırsatlar arasından dilediklerine müracaat edebilecek olan gençler, gidecekleri ülkede 2 - 12 ay arasında değişen sürelerle gönüllü hizmette bulunacak. Yurt dışında uzun dönem kalamayacak durumdaki engelli ya da imkanları kısıtlı gençler de 2 - 8 haftalık kısa süreli programlara katılabilecek. Gönüllü gençlerin ulaşım, barınma, sigorta ve harçlık gibi giderleri, projeden karşılanacak.
gençler, 399 43 38 numaralı telefondan detaylı bilgi alabilecek. “Gençliğin Belediyesi” isimli Facebook sayfasından da hem bu projeye ilişkin hem de gençlere sunulan diğer Avrupa fırsatlarına ilişkin gelişmeler takip edilebilecek.
“Hizmette sınırları aştık” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Eğitim, kültür, spor gibi farklı alanlarda fırsat eşitliği yaratmaya çalıştığımız Karşıyakalı gençlerimiz için hizmette sınırları aştık. Avrupa Gönüllü Hizmeti Ofisimiz aracılığıyla her yıl onlarca gencimizi Avrupa’ya göndererek, gelecekleri adına önemli kazanımlar elde etme fırsatı sunacağız. Yalnız başına yurt dışına Gençlerimiz yeni kültürlerle gidemeyecek durumdaki engelli tanışmak, yeni beceriler kazanmak, gençlerin refakatçi masrafları da tamamen projeye ait olacak. Belediye yabancı dil bilgilerini geliştirmek ve unutulmayacak tecrübeler yaşamak Strateji Geliştirme Müdürlüğü’ne için bu fırsatı kaçırmasın” dedi. başvurularını iletebilecek olan Temmuz - 2015
5
kaleleri de düşüverdi. Ve yeni çağın kapısı, internetin sihirli dünyası ile ardına kadar açıldı.
İsmail Barış Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü baris@etkininsan.com
Teknoloji gelecekte hayatımızı ne yönde ve nasıl değiştirecek? B
ilişim dünyasında bir arkadaşımın mail gönderisiyle dünya çapında bir internet raporunu inceledim dün. Türkiye için özel bir yer ayırmışlardı. Özetle şu bilgilere ulaştım: TÜRKİYE nüfusunun yarısı, yani 37.76 milyon kişi internet kullanıcısı. - Türkiyede 32 milyon etkin sosyal medya kullanıcı var. - 1 yılda etkin internet kullanıcıları % 5 arttı. - 1 yılda etkin sosyal medya hesabı %11 arttı. - İnternette harcanan süre TV’den fazla, internet kullanıcıları için. - Kullanıcılar PC ve tabletle internette 4 saat 37 dakika harcıyor - Cep Telefonuya internette 2 saat 51 dakika harcıyor - Sosyal medya hesaplarında 2 saat 56 dakika harcıyor - Televizyonda 2 saat 17 dakika harcıyor - Mobilde geçirilen sürenin yüzdesi PC ve Laptop’a göre yükseliyor. Ancak PC laptop hala daha fazla. - Her iki kişiden birinin sosyal medya hesabı var. (tüm nufusun yarısı) - Türkiye, sosyal medyayı en çok kullanı ülkelerden biri. İstatistik oranı: %26 ile facebook, %23 ile Whatsapp, %21 ile Facebook Messenger, %17 ile twitter. - Türkiye’de her üç kişiden biri internetten alışveriş yapıyor. On yıl once internetten alışveriş fikrine henüz ısınmamıştık. Yine on yıl önce, sosyal medyada hesabı olan biri olmak, genç olmak demekti. Bugün geldiğimiz noktada, yaş faktörü ortadan kalktı; hepimiz gençleştik :) Büyükanneler, büyükbabalar; yani geleneksel dünyanın temsilcileri, yeni çağın araçlarına öyle adapte oldular ki, bu sayede geleneksel dünyanın son
6
Teknolojinin büyüsü sayesinde değişim dediğimiz kavram kendini bize öyle hızlı alıştırdı ki; sıradışı ve farklı olarak gördüğümüz her ne varsa olağan hale geldi. Bu hızlı değişim bizi nasıl etkileyecek pekiyi? Teknoloji dünyasında hepimizi nasıl bir yaşam bekliyor? İnternet hayatımızı ne yönde ve nasıl değiştirecek? Pek yakında… Televizyon dediğimiz alet yerini bugünün blogları gibi görsel (video içerikli) kişisel bloglara bırakacak. Bugünün dergileri gibi, her ilgi alanına yönelik kişisel video paylaşımları yaygınlık kazanacak. Nerdeyse her ev küçük bir stüdyo, Tv kanalı haline gelecek. Yaptığımız yemekleri, ağırladığımız misafirleri, hobi vb. etkinlikleri evimizden dünyaya canlı yayınlayacak hale geleceğiz. Pek yakında… Elinize aldığınız bu derginin yazarları, anında canlı bağlantı kurduğunuz, evinizde karşılıklı sohbet ettiğiniz, çay içerken lafladığınız, sorularınıza anında yanıt aldığınız dostlarınız haline gelecek. Pek yakında… Kitap okuma giderek azalacak. Eserler görselleşecek. İlgi alanımıza yönelik konularda geniş bir görsel arşiv elimizin altında olacak. Animasyon filmler animasyon kitaplara dönüşecek. Her kaynağa küçük bir mikro chip ile ulaşabileceğiz. Pek yakında… Okullar eve servis yapacak. Okula gitmek yerine internet üzerinden dersleri alıp bilgi-sayar karşısında sınava gireceğiz. Dersler kimi zaman kısa, kimi zaman uzun metrajlı film halini alacak. Uygulamalı derslerde biz filmin içinde olacağız. Filmini çektiğimiz dersten sınav olacağız. Pek yakında… Amerika’daki aile bireyi ile İzmir’deki diğer aile bireyi birbirlerini görebilmek için onca saat yolu göze alıp seyahat etmek yerine, evlerinden çıkmadan hologram teknolojisi sayesinde anında birbirlerine ulaşabilecekler. Hem de öyle canlı canlı buluşacaklar ki, birbirlerinin kokusunu bile hissedebilecekler. Pek yakında… Para dediğimiz kağıt parçasını ne görecek, Temmuz - 2015
ne de ona dokunacağız. O, sanal bir rakam olarak hesaptan hesaba geçecek. Hesabımıza yatan paranın nerelere gittiğini sanal olarak takip edecek; ölçülü bir mesafeyi korumayı başaracağız. Yaşam alanlarımızın tümü dev teknoloji üssüne dönüşecek. Doğaya mı gitmek istiyorsun; doğa yaşadığın yere gelecek. Dağa mı çıkmak istiyorsun, yaşadığın yerde belirecek. Hayvan çiftliğine mi sahip olmak istiyorsun; istediğin hayvanları seçip evinde çiftlik kurabileceksin. Sanal yaşadığının farkına varmadan hem de, gerçekliğin teknolojisinde :) Gecenin üçünde dilediğin şarkıcıyı ayağına çağırıp konser verdirebileceksin. Onun parfüm kokusunu duyarak. Sıkıldın; gecenin o saatinde, favori takımını kurup onlarla maç yapabileceksin. Sıkıldın; uçağına atlayıp gökyüzünde seyahat gerçekleştirebileceksin. Sanallığın gerçekliği, gerçekliğin sanallığı iç içe karışmış halde :) Dünyanın en güzel adalarına mı gitmek istiyorsun; Pasiifik Okyanusu, Hawaii, Maldivler, Bahamalar, Havana, Barbados, Bali, İsviçre Alpleri… Sen neresini istersen; teknoloji seni oraya ışınlayacak… Deniz sesi, kuşlar, güneş, kumsal, rüzgar, sıcak kumlar… Her şey ayağının altında, kulağının içinde ve sen düş dünyasının orta yerinde olacaksın. Başın mı döndü? Çok mu hızlı yaşadın hayatı? Hayatı dibine kadar mı yaşadın? Son moda deyimle, “Adamın dibi misin?” Ne yapsan yakışır sana, çünkü sen İnsan’sın. Teknoloji dünyası çılgıncasına koşarken, Sebahattin Ali’nin, bizim yaşama çılgınlığımızı nasıl güzel özetlediğini farkettim, paylaşmak isterim: Hayat ne fazla gülmek, ne de yasa girmektir/Mevzuatı çiğnemek, tarihi devirmektir/ Dünyayı parmağının ucunda çevirmektir/ Yaşamak, yatağından seller gibi taşmaktır/ İnsan ki gelip geçer, dünyadan nefes gibi,/ Ne büyük ıstıraptır yaşamak herkes gibi,/ “Yükseksin” tatlı bir ses olamaz bu ses gibi/Yaşamak, kartal gibi göklerde dolaşmaktır. / Hâlik ki mahlûktan başka yarattı bizi/Zaman bir avuç toprak yapsa da cismimizi/Kainat hayretlerle anmalı ismimizi/ Yaşamak, asırları bir hamlede aşmaktır.”
Tarihi
TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Meşhur lezzet artık Mavişehir’de
S
on zamanların yükseliş gösteren ve ilgi gören restoranı Tarihi Bafra Pidecisi Mavişehir’e yeni bir soluk getirdi... Özel harmanlanmış unlarla üretilen, yöresel ürünlerin odun ateşinde eşsiz lezzetlere dönüştüğü Tarihi Bafra Pidecisi; unlarını Bafra’dan, tereyağını Trabzon’dan, kavurmalarını Rize’den, pastırmalarını Kayseri’den özel getirerek İzmir’in seçkin lezzet duraklarından biri olacağının mesajını veriyor.
Bafra Special Kuşbaşı, kavrulmuş kıyma, Rize kavurma, Kayseri pastırma, Tire sucuk, kaşar, mantar
Kapalı kıymalı, kavurmalı, pastırmalı, sucuklu, kuşbaşılı ve special olmak üzere 18 çeşit pidenin de kendine has bir özelliği var. Herkesin favorisi olan, 5 buğdayın harmanlanmasıyla elde edilen Bafra Pidesi kapalı olarak servis ediliyor. En önemli özelliği içindeki kavrulmuş kıyma ve kullanılan unun esnekliği... Sakin ve huzurlu bir ortamda, gürültüden uzak ama Mavişehir’in içinde ailecek ya da arkadaşlarınızla pide yiyebileceğiniz harika bir yer Tarihi Bafra Pidecisi...
Rezervasyon Bafra Pidesi
0(232)
336 72 64 Adres: Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Mavişehir - İzmir
değildir. Sanat, bilim ve insanlık da orada yakıldı, yok edildi. O acı olayı –davaları zaman aşımına uğratarakunutturacaklarını düşünenler bilsin ki bizler var olduğumuz sürece onlar bu utançlarıyla yaşayacaklar” dedi.
Karşıyaka’dan en anlamlı açılış İzmir İl Başkanı Bedri Serter ile çok sayıda Karşıyakalı katıldı.
Kültür ve Sanat Kenti olma hedefine her geçen gün bir adım daha yaklaşan Karşıyaka Belediyesi, Deniz Baykal Kültür Merkezi’ni hizmete aldı. Örnekköy’deki dev tesisin açılış töreninde Sivas Katliamında yaşamını yitirenler anıldı, ünlü isimler Metin Altıok’un şarkı ve şiirlerini seslendirdi. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Madımak’ı unutturacaklarını düşünenler bilsin ki bizler var olduğumuz sürece onlar bu utançlarıyla yaşayacaklar” dedi. 6 Milyonluk yatırım Karşıyaka’da kültür sanata hizmet veren tesislerin sayısını artırmak ve etkinliklerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak için çalışan Karşıyaka Belediyesi, Deniz Baykal Kültür Merkezi’nin yapımını tamamlayarak hizmete açtı. Örnekköy Mahallesi Başpehlivan Karaali Caddesi üzerinde bulunan ve yaklaşık 6 milyon liraya mal olan tesisin açılış törenine, Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’ın yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP 8
Ünlü isimler konuk oldu Fiziki ve teknik özellikleri ile İzmir’in sayılı kültür merkezleri arasında yerine alan tesisin açılışı, 22 yıl önce Madımak’ta katledilen aydınlar anısına düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Enver Aysever’in sunuculuğunu üstlendiği etkinlikte, Murat Evgin, Mazlum Çimen, Grup Gündoğarken, Ogün Sanlısoy, Hidayet Karakuş, Eren Aysan, Onur Behramoğlu, Çiğdem Erken, Güneş Duru, Senem Demircioğlu, İklim Tamkan, Güvenç Dağüstün ve 3 BAS grubu sahne aldı. Ünlü isimler, Madımak’ta katledilen Şair Metin Altıok şarkılarını ve şiirlerini seslendirdi. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar da bir ara sahneye çıkarak, Mazlum Çimen’in söylediği şarkıya eşlik etti. “Utançla yaşayacaklar” Açılış töreni ve Madımak Anma etkinliğinin ardından tüm katılımcılara teşekkür plaketi sunuldu. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “İlçemiz ve kentimiz için önem taşıyan bu kültür merkezini, Madımak’ta yaşamını yitirenler anısına açmak oldukça anlamlı. Madımak bizim 22 yıldır sönmeyen yangınımızdır. Madımak’ta katledilenler sadece aydınlarımız Temmuz - 2015
“İzmir’in aydınlığı Türkiye’yi saracak” Salonu Karşıyaka ve İzmir’e kazandıran Karşıyaka Belediyesi’ne teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu “Madımak Türkiye’nin üzerinde kara bir lekedir. Bu saldırılar devam ettiği sürece, yüzümüzü, çağdaş medeniyetlere dönme hedefimiz sekteye uğrayacaktır. Bizler, Türkiye’nin kuruluş felsefesine inanan insanlar olarak; bu yobaz zihniyete dur demeliyiz, mücadele etmeliyiz. Bunun da taçlanacağı yer İzmir ve buranın aydınlık insanlarıdır. İzmir’in aydınlığı, mutlaka Türkiye’yi saracaktır. Bu ülkeyi karanlık mihraklardan kurtarmalıyız” dedi. “Unutursak kalbimiz kurusun” CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya ise “Türkiye’de sanatın ve kültürün yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde böyle güzel bir kültür merkezi açarak bizleri onurlandırdığınız ve gururlandırdığınız için sizlere teşekkür ederim. Madımak’ta yanan memleketin aydınlık geleceğidir. Gericilerin yaptığı bu katliam insanlığa karşı bir suçtur ve asla zaman aşımına uğrayamaz. Sivas’ı unutmayacağız, unutursak yeni katliam için pusuda bekleyenler var. Eğer Sivas’ı unutursak kalbimiz kurusun” dedi. Tesiste neler var? Deniz Baykal Kültür Merkezi’nin birinci bölümünde; kültürel ve sanatsal faaliyetler ile çeşitli eğitim kurslarının düzenlenebileceği 11 ayrı salon oluşturuldu. İkinci bölümde ise 700 kişilik seyirci kapasitesiyle İzmir’in en büyük salonları arasında yer alacak, modern bir konser ve tiyatro salonu inşa edildi. Tesis, son teknolojiye sahip ışık ve akustik ses sistemleriyle de donatıldı. İzmir’in ve Karşıyaka’nın modern salon ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlayacak Deniz Baykal Kültür Merkezi, ev sahipliği yapacağı etkinliklerle sanatseverlerin gözdesi olacak. İsim verme töreni daha önceden yapılan tesis, Örnekköy Mahallesi’ne de büyük canlılık getirecek ve bölgenin gelişiminde önemli bir rol üstlenecek.
Urfa’da yemek pişerken, Mısır’da piramit yoktu!!
12 bin yıldır eşsiz olan Urfa lezzeti, İzmir’deki evinde...
HER YERDE KEBAP YEMEM diyenlere,
ODİN’DE HER GÜN kebap yediriyoruz.
Bulunmaz lezzetlerin, kolay bulunan yeri...
A.O.S.B Ataşehir Mah. 8229/2 Sokak No: 18 Odin İş Merkezi (Kent Hastanesi yanı) Çiğli - İzmir Tel: +90 0(232) 507 63 63 - 0(538) 335 15 55 urfaevi.com - facebook.com/UrfaEvi
SAĞLIK
AKIYORSA GÖZYAŞIM KURUMASIN
SJÖGREN SENDROMU NEDİR?
A
ğız kuruluğu pek çok kişiyi etkileyen bir sorun. Çok zaman pek çok hekime başvurulmasına rağmen nedenini saptamak da mümkün olamıyor. Akla ilk gelen nedenler genelde şeker hastalığı ve alerjik rinit, burun kemiğindeki sorunlar gibi ağızdan solumayı gerektiren burun patolojileri. Halbuki çok da nadir olmayan biçimde “Sjögren Sendromu” adı verilen bir romatizmal hastalık da kendini ağız kuruluğu ile gösterebiliyor.
Sjögren Sendromu (SS), otoimmün bir hastalık. Normalde bağışıklık sistemi, vücuda yabancı bakteriler, mikroplar ve diğer etkenlere karşı harekete geçip saldırırken, otoimmün bir hastalık olan SS’nda kendi dokularına saldırmaya başlar. Bu dokular arasında en başta tükürük bezleri ve gözyaşı bezleri yer alır. Böylece kuru göz ve kuru ağız şikayetleri ortaya çıkar. Vücudun diğer bölgeleri de bu saldırıdan etkilenebilir. Sonuç olarak etkilenen bölgeye bağlı olacak şekilde cilt kuruluğu, burun, ağız ve solunum 10
Uzm. Dr. Tolga Enver YÜCETÜRK İç Hastalıkları ve Romatoloji drtolgayuceturk@gmail.com www.drtolgayuceturk.com facebook/izmirromatizmatedavisi
yolları kuruluğu, göz kuruluğu, vajina kuruluğu, sindirim sistemi kuruluğu ortaya çıkar.
duyabilirler. Bazılarında ise gözlerde yapışkan bir his varmışçasına bir şikayet yaşanabilir.
Sjögren Sendromu tek başına bir hastalık olarak görülebilir (bu durumda primer-birincil Sjögren Sendromu adını alır) veya diğer romatolojik hastalıklara eşlik edebilir (bu durumda da sekonderikincil Sjögren Sendromu denir). Sıklıkla eşlik edebildiği romatolojik hastalıklar arasında Romatoid Artrit, Lupus veya Skleroderma sayılabilir.
Ağız ve boğaz sorunları: Ağız kuruluğu ve buna bağlı ağız yaraları olabilir. Kuruluk kendisini ağızda-boğazda yapışkan bir duygu olarak hissettirebilir. Yutkunma zorluğu yaşanabilir ve kimi hastalarda tat algısında değişiklik olabilir. Ses kısıklığı, konuşma süresi uzadıkça ses çıkarmada zorlanma yani seste yorulma, kuru öksürük de bulunabilir. Nadiren ağız ve boğaz kuruluğu mantar enfeksiyonlarına, kötü kokulu nefese, ağızda kötü tat varlığına ve artmış diş çürüklerine sebep olabilir. Tükürük bezlerinde büyüme ve ağrı eşlik edebilir.
SJÖGREN SENDROMU’NUN SEMPTOMLARI NELERDİR? En sık görülen bulgular ağız kuruluğu ve/veya göz kuruluğu, yorgunluk ve ağrıdır. Çoğu hastada başka semptom görülmez. Ancak semptomların çeşitliliği ve şiddeti, kişiden kişiye oldukça fazla farklılık gösterebilir. Göz sorunları: Gözlerinizde yanma, batma, kuruluk, hassasiyet hissedebilirsiniz. Kimi hastalar kuvvetli ışıkta rahatsızlık Temmuz - 2015
Aşırı yorgunluk - tükenmişlik: Aşırı yorgunluk sıklıkla bulunan şikayetlerdendir ve iyi bir gece uykusundan sonra geçen bir yorgunluk değildir. Bazı hastalarda çökkünlük ve hatta depresyon gözlenebilir.
www.mavisehirdergisi.com
Ağrı ve acılar: Eklemlerde iltihabi sürece bağlı şişme ve ağrı bulunabilir. Bazı hastalarda ise yaygın bir ağrı duygusu veya vücudun belli bölgelerinde hassasiyet şeklinde şikayetler olabilir. Ancak eklem problemleri örneğin bir Romatoid Artrit hastalığı gibi hastalıklara kıyasla çok daha hafiftir. Diğer şikayetler: Vücudun diğer bölgeleri de normale göre daha kuru olabilir. Örneğin: • Sindirim kanalında kuruluk lokmaları yutmada zorluğa yol açabilir • Barsaklarda kuruluk “hassas barsak sendromu”na benzer şikayetlere örneğin karın ağrısına sebep olabilir. • Vajinal kuruluk cinsel ilişki sırasında acı hissetmeye yol açabilir • Cilt kuruluğu kendisini kaşıntı veya güçlü güneş ışığına hassasiyet olarak
gösterebilir. • Hava yollarındaki kurulukta duman ve toza karşı artmış aşırı hassasiyet gözlenebilir. Sjögren Sendromu ile ilgisi olabilecek diğer şikayetler: • Ateş yüksekliği • Soğukta moraran parmaklar (Raynaud Fenomeni) • Migren benzeri baş ağrıları • Boyun, koltukaltı ve kasıkta lenf bezlerinde büyüme • Menapozal şikayetlerde artma, alevlenme • Sinir sistemi şikayetleri örneğin güçsüzlük, hissizlik, keçeleşme • Damarlarda iltihabi durum (vaskülit) • Bacakların alt bölümlerinde mor renkli deri döküntüleri (purpura) • Göğüs ağrısı (plörezi kaynaklı), nefes darlığı, nefes açlığı • Karaciğer ve böbrek sorunları
SJÖGREN SENDROMU KİMLERDE OLUR? En sık 40-60 yaş arası kadınlarda ortaya çıkar. Sjögren Sendromu tanısı alan her 3 kişiden sadece 1 tanesi erkektir. Çocuklukta çok nadiren görülür. Bu hastalığa yatkın kişilerdeki bazı genlerin belli enfeksiyonlara karşı vücudun kendisini iyi savunamamasına yol açtığı düşünülmektedir. Bu genlere sahip kişilerin Sjögren Sendromu’na yakalanma olasılıklarının daha fazla olduğu düşünülmektedir. Sjögren Sendromu tanısının zamanında konması ile gözde olası kalıcı hasarların önüne geçilebilmesi ve tedaviyle hastalığa bağlı yakınmaların azaltılabilmesi mümkündür. Eşlik eden başka romatizmal hastalıklar da varsa bunların tespiti ile kalıcı eklem ve organ sorunlarının da önüne geçilebilmesi mümkün olmaktadır.
Web sayfamızda
dergi sayfalarına sığmayan fotoğrafları görebilirsiniz Öneriler bölümünde; restoranları, cafeleri, kuaförleri ve diğer ilginizi çekebilecek mekanları inceleyebilirsiniz. Logonun üstünde bulunan BÜLTEN ABONELİĞİ’ne bilgilerinizi bırakarak fırsatlardan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Web sayfamızın iletişim bölümünden her türlü öneri ve isteklerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. İleride yapacağımız sürprizler için de Facebook sayfamızı beğenmenizi öneririz. İlgi ve desteğiniz için teşekkür ederiz.
www.mavisehirdergisi.com Daha güncel, daha interaktif
facebook.com/mavisehir.dergisi
Web sayfamızı QR Code okuyucu program ile sağ tarafraki görseli taratarak mobil cihazınızdan görüntüleyebilirsiniz.
twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
Temmuz - 2015
11
Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com
OYUN, SET, MAÇ U
zun yıllardan beri edindiğim tecrübeyi ve birikimi tenisle ilgilenen herkese anlatmak için kitap yazmayı düşünüyordum. Ve sonunda bu düşümcemi eyleme geçirdim. Kitabımın adı ‘Oyun,Set,Maç’ Yıllardır gözlemlediğim ve deneyimlediğim konuları faydalı olmak amacıyla kendi düşüncelerim doğrultusunda bir araya getirdim. Her ne kadar tenisle birebir gibi gözükse de aslında tüm spor branşlarıyla ve hayatla da çok bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Bu yazımda kitabımdan bazı bölümleri kısaca sizinle de paylaşmak istedim. Umarım kitabı okuyan herkese ufak da olsa bir katkım olmuştur. Kitabı merak eden ve okumak isteyen dergimiz okurlarına ücretsiz olarak ulaştırabilirim. Bunun için bana mail atmanız yeterli olacaktır. Hepinize sağlıklı,mutlu ve sporla dolu günler diliyorum. Hedef belirleme İleride başarılı bir tenisçi olmayı hayal eden kardeşlerime, antrenörlerine ve ebeveynlerine en büyük tavsiyelerimden bir tanesi mutlaka kendilerine hedef belirlemeleridir. Hedef belirlenmeden çıkılan bir yolda mutlaka aksaklıklar olacaktır, ya gerçekleştirilmeye çalışılan eylemin gerçekleşme 12
süresi uzayacaktır ya da eylem asla gerçekleşmeyecektir. Yapılan bazı araştırmaların sonucuna göre hedef belirleme tekniğinin kullanıldığı durumlarda% 70 ile %90 arasında başarı sağlandığı görülmüştür. Peki, bu uzun ve zorlu yolda hedef belirlerken nelere dikkat edilmelidir. Bir defa hedef kesin olmalıdır. Olabildiğince spesifik hedefler koymak, hedefe ulaşabilmek için beyni daha iyi programlar. Hedef mutlaka ölçülebilir olmalıdır. Mesela 100 metreyi 12 saniyede koşmak istiyorum gibi. Konulan hedef mutlaka gerçekçi olmalıdır. Henüz 14 yaşında olmana rağmen bu sene Fransa Açık’ta şampiyon olacağım dersen, bunun için bir süre beklemen gerekebilir ama gerçekten istersen ilerde neden olmasın? Çok çalışın Bana belki binlerce kez sorulmuştur. Neden bizim ülkemizden de dünyaca ünlü tenis oyuncuları yetişmiyor diye. Tabi ki bu sorunun sadece bir yanıtı yok ama bana göre,cevaplarından bir tanesi de,sporcularımızın çoğunun çok çalışmaması ne yazık ki. Tenis öyle bir spor branşıdır ki, başarılı bir tenisçi olmak için, bir çok özelliğe sahip olmanız ve bunları her gün geliştirmeniz gerekmektedir. Her gün çok çalışıp, oluşabilecek Temmuz - 2015
her türlü durum karşısında ve her koşulda elinizden gelenin en iyisini yapmak zorundasınızdır. Amacına uygun yaşa Herkes hayattan bir şeyler ister. Ama, genelde isteklerine ulaşanlar, ne istediklerini iyi bilenler ve istediklerine nasıl ulaşacaklarını anlayıp ona göre yaşayanlardır. Çok başarılı insanlara bir bakın, sadece sporcuların elde ettikleri başarıdan bahsetmiyorum. Bu insanlar aktör, mimar, işadamı veya her hangi bir mesleğe sahip kişiler de olabilir. Bu insanların ortak özelliklerinden, bana göre de en önemlilerinden birisi, hayatlarını, hedeflerine ve amaçlarına göre yaşamalarıdır. Hayatınızı, hedefinize ve amacınıza göre programlayıp ona göre yaşarsanız, emin olun istediğinize sahip olmak çok daha kolay olacak. Bunun için her gün kendinize sorun. Ben hedeflerime ulaşabilecek bir hayat yaşıyor muyum? Eğlenmelerine ve keyif almalarına yardımcı olun Hiçbirimiz keyif almadığımız ve eğlenmediğimiz bir şeyi yapmak istemeyiz. Eğlenmediğimiz ve yapmak istemediğimiz hiçbir şeyde de başarılı olma ihtimalimiz yoktur. Yazının devamı için www.mavisehirdergisi.com adresini ziyaret ediniz.
Mavişehir Dergisi her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Her yeni sayıda Ege Park Mavişehir AVM’de açtığımız standımızda bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
Sakin bir ortamda, doğanın, denizin, gün batımının tadına vararak tatil yapıp dinlenmek için en doğru adres... 16
Temmuz - 2015
www.mavisehirdergisi.com
K
aliteli hizmet veren butik otelleri, denizin ve güneşin tadını çıkarırken aynı zamanda eğlenebileceğiniz beach clubları, dağların ve denizin ardından gün batımını izlerken kalamar, midye, balık ve et çeşitleri yiyebileceğiniz restaurantları ve gece canlı müzikle eğlenceye doyacağınız café&bar’ları ile Foça tatil için sizleri bekliyor. Karşıyaka’ya 60 km uzaklıkta. 20 dakikada bir geçen izban banliyö ile ulaşım daha da kolaylaştı. Aliağa yönüne giden izbanla Eski Foça için Hatundere, Yeni Foça için Biçerova istasyonunda inip aktarmayı da kullanabilirsiniz. Foça’nın Bağarası, Gerenköy ve Yenifoça olmak üzere 3 beldesi ve 4 köyü bulunmakta. Önemli bir arkeolojik tarihe sahip ilçede, 1953 yılında başlayan ve aralıklarla günümüze kadar devam eden kazılarda, Helenistik döneme ait tiyatro, Athena Tapınağı ve Kutsal Alanı, Kybele’ye ait olduğu düşünülen Liman Kutsal Alanı ile Foça’nın 7 km doğusunda Taş Ev olarak adlandırılan Pers Anıt Mezarı ortaya çıkarılmış. Kente civar denizde ve adalarda yaşayan foklardan dolayı Phokaia adı verilmiş ve günümüze Foça olarak gelmiş. Sayısı giderek azalan Akdeniz fokunun yaşam alanlarından biri olmuş ve fok Foça’nın sembolü haline gelmiş. Şehrin bir çok yerinde fok heykeli ve sembolü görmek mümkün.
Temmuz - 2015
17
Antik Çağda bir İyon yerleşimi olarak ortaya çıkmış ve Cenevizliler bugünkü Yenifoça’yı ilk kuranlardan olmuş. Homeros’un bahsettiği Siren Kayalıkları Foça’da yer almakta. Taş evleri ve dar sokaklarıyla eski doğal yapısını hala sürdürmektedir. Foça İlçesi, 1990 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiştir. İlçenin geniş bir alanı sit kapsamı içerisindedir. İlçeye adını veren Fok Balıklarının korunması amacıyla Foça 1991 yılında Ulusal Fok Komitesi’nce “pilot bölge” seçilmiştir. Siren Kayalıkları fok balıklarının barınma ve üreme alanlarıdır.
alanları da bulabilirsiniz. Koylardan yürüyerek aşağı inip denize de girebilirsiniz.
ÖNERİ
Koyları ve adaları dolaşmanın kolay ve eğlenceli bir yolunu arıyorsanız tekne turları tam size göre. Öğlene doğru kalkan tekneler koyları dolaşıyor ve ara ara denize girebilmeniz için duruyor. Akşam üzeri Eski Foça’ya sizi geri bırakıyor. Aynı tekneler ayrıca balık avı turları da düzenliyor.
Yeni Foça’da gece konaklayacaksanız tavsiyemiz gece 23:00’dan itibaren her fırında bulabileceğiniz gece simidi ve gece boyozu yemeniz.
Nefis bir köy kahvaltısı yapmak ardından da meşhur bir dibek kahvesi içmek istiyorsanız doğru adres Kozbeyli Köyü. Surf yapmak, bilmiyorsanız da öğrenmek istiyorsanız Yenifoça’da Wind Surf sizleri bekliyor.
Foça – Yenifoça arasındaki koylar görülmeye değer. Arabayla 20dk sürüyor ve belirli saatlerde iki taraftan da otobüs kalkıyor. Koylarda birçok beach club’ın yanı sıra kamp
18
Midye seviyorsanız Yeni Foça’dayken kesinlikle yemelisiniz.
Bağarası’nda bulunan salaş köy ortamında lezzetli gözleme ve mantısıyla meşhur Emine Bacı’yı ziyaret edebilirsiniz.
Temmuz - 2015
Hanedan Beach Hotel ve Club Genel Müdürü - Baha Güler
Foça Butik Turizm sektöründe iddiasını sürdürüyor
1990’lı yıllarda Antalya ve sisteme sıcak bakmayıp, uygulamayı kaçınarak, yörenin Turizm geleceğini tehlikeye sokmaktan kaçınmıştır. civarındaki Turizm yörelerinde yapmamalarından dolayı olmuştur. Memnuniyetle görmekteyiz ki her başlayıp gün geçtikçe ülkemizi Bugün de Hanedan Beach Hotel sezon yeni, küçük ve butik işletmeler neredeyse bütün merkezlerinde 450 toplam yatak kapasitesiyle açılmakta ve çok da güzel işler uygulama alanı bulan “Her şey konuklarına “Yarım pansiyon” veya yapmaktadırlar. Bu tarz yani Butik dâhil” (all inclusive) sistemi Foça’da “Oda kahvaltı” şeklinde hizmet Turizm işletmeciliği yöremizde her o yıllarda olduğu gibi hali hazırda vermeye devam etmektedir. gün gelişerek faaliyetlerini devam da gerekli desteği bulamadı. Bunun Bundan örnek alarak Foça’daki ettirmektedirler. Bize göre Foça en etkin nedeni Foça’da yatak diğer otel ve pansiyon işletmeleri başta olmak üzere Ege yöresindeki kapasitesi itibariyle Fransız Tatil de Hanedan’daki benzer sistemi tesisler bu tarzda işletmeciliği hizmet köyünden (Club Med) sonra en uygulamaktadırlar. Böylelikle Foça kalitelerini yükseltmeyi hedef edinerek büyük tesisi olan Hanedan Beach ve Yenifoça bize göre yanlış bir geliştirmeye çaba göstermeliler. Hotel ve Villaları yönetimi bu uygulama olan “Her şey dahil den”
FOÇA’NIN RÜZGARI YELKENCİLERİ MEST ETTİ “Foça Regata” bir hayli zevkli, çekişmeli ve seyir zevki yüksek yarışlara sahne oldu... 3-4-5 Temmuz 2015 tarihlerinde Foça’da gerçekleştirilen “Foça Regata Yat Yarışları” katılan tekne sayısının beklenenden az olmasına karşın, zevkli ve çekişmeli bir mücadeleye sahne oldu. Foça Yelken ve İhtisas Kulübü ile Foça Belediyesi tarafından “1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Kutlamaları” kapsamında düzenlenen “Foça Regata Yat Yarışları”nda, Çeşme, Dikili, Urla ve Foça’dan katılan 15 tekne start aldı.
20
Yalnızca Regata Yarışları’nda değil, ilçede yapılan tüm yelken yarışlarına destek verdiğinin altını çizen FYİK Başkanı Reşit Çınarlı, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’a teşekkür şilti verdi. Başkan Gökhan Demirağ; “Foça Yelken ve İhtisas Kulübümüzü başarılarından ötürü kutluyorum. Gerçekten ülkemizdeki en güzide kulüplerimizden bir tanesi. Biz Foça Belediyesi olarak onların her zaman arkasındayız. Onların rüzgarı olmaya hazırız! Birlikte nice başarılara imza atacağız” dedi.
Temmuz - 2015
KA Mühendislik’ten kusursuz iklimlendirme Elektrikli ısıtma ve soğutma sektöründe dünyanın en iyi markalarının Türkiye distribütörü KA Mühendislik; Dimplex ısı pompaları, Nobo elektrikli ısıtıcılar ve Jotul odun sobaları ve şömineleri ile evlerimizi ısıtıyor... Almanya’da üretilen, Avrupa’nın en geniş ürün gamına sahip, pazar liderliğini kimseye bırakmayan, geleceğin ısıtma ve soğutma sistemleri olan
Dimplex ısı pompaları ile evinizi yaz-kış en konforlu şekilde iklimlendirebilirsiniz. Norveç’te üretilen NOBO elektrikli ısıtıcılar ile evinizi sürekli arzu ettiğiniz sıcaklıkta tutabilirsiniz. Yine Norveç’te üretilen Jotul odun sobaları ve şömineleri ile evinize ayrı bir hava katacak verimli ısınmanın tadını çıkarabilirsiniz... Detaylı bilgi için: KA Mühendislik 0(232) 464 72 55 www.kainsaat.com
Uluslararası Foça Kültür, Sanat ve Balıkçılık Festivali
Foça Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Foça Kültür, Sanat ve Balıkçılık Festivali’nin bu yıl 10.su bekleniyor. Geçen yıl etkinlikte 1200 kg balık pişirildi ve yaklaşık 6 bin kişi katıldı. Etkinlik boyunca Deniz Motoru ve Amatör Balık Avlama Yarışması’nın ödül töreni yapıldı. Festival değişik gösterilerle renklendi. Foça Belediyesi Halk Oyunları Ekibi, Foça Belediyesi Dans Kursu öğrencileri ve Foça Belediyesi Engelsiz Yaşam Sportif Faaliyetler Kursu öğrencileri, gösterilerini sundu.
Foça, dünya kültür mirası listesine göz kırpıyor Asırlar boyunca çeşitli medeniyetlere şahitlik eden Foça Kalesi, 2 yıl önce Birleşmiş Milletler (BM) Bilim Eğitim ve Kültür Teşkilatı’nın (UNESCO) Dünya Kültür Mirası geçici listesine girmişti. En güzel gökyüzü ve iklimde kurulan Foça’da, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin büyük desteği ile UNESCO dünya kültür mirası daimi listesine girmek için çalışmalar yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı maddi-manevi destek, Foça’ya güç ve moral veriyor. Foça Antik Phokaia Kazı Başkanı Prof. Dr. Ömer Özyiğit’in deyişiyle; “Antik Foça, İyon kentleri arasında en büyük olanıydı ve Batı medeniyetinin kurucusuydu. Bu kadar önemli bir tarihi ayağa kaldırma konusunda el birliği ile çalışmaya devam ediliyor!”
Kaan Yenilmez Mimar kaan.yenilmez@gmail.com
FARKLI TARZLARIN ORTAK NOKTASI; AĞAÇ D ünyada birçok ürünün modası çok çabuk geçiyor değil mi? Dekorasyonda ise, gün geçtikce değişen ve gelişen yeni malzemeleri, bizler de fuarlar sayesinde takip ediyoruz. Mimari ve iç mimaride farklı tarzlar için dekorasyona yön veren birçok yeni ürün çıkıyor. Bazı insanlar aşırı modern ve son teknoloji ürünlerlerle donatılmış dekoratif eşyalarla yapılmış bir evde oturmaktan keyif alırken, bazıları ise daha klasik ve teknolojiden bir o kadar uzak ürünler tercih edebiliyor. Ama iki tarzda da aslında ortak nokta masif, yani ağaç kullanımı. Modern dekorasyonda da lake bir mobilya ile kütük masa, ağaç, krom ve metal bir ayak ile kullanılabiliyorsa, klasik bir tarzı modernize etmek istediğimiz zamanda değişik ağaç kaplamaları ve el oyması ağaç motifler kullanılıyor. 22
Ev ve çalışma alanlarının dekorasyonlarında modern ve klasik dekorasyon uygulamalarının dışında ahşap ve kütük ağaçlarla uygulanmış country tarzı dekorasyon uygulamalarını da artık sıkca görmekteyiz. Country tarzı döşenmiş ev ve işyerlerinde ahşapın her türlüsünü ve hatta mümkün olabildiğince doğal olanlarını kullanmak bu tarzın olmazsa olmazıdır.
Dekorasyonda sıra dışı bir çizgi yakalamışsanız, demek ki bir tarza sahipsiniz demektir. Bu sebeple de dekorasyonun olmazsa olmaz parçalarından mobilyalarınızı seçerken oldukça dikkatli, şık ancak, sıra dışı olmaya özen göstermeniz önemlidir. Ev dekorasyonunda ya da ofis dekorasyonunda Temmuz - 2015
yapacağınız küçük dokunuşlar, büyük etki yaratacak dekoratif tarzı yakalamanızı sağlayacaktır. Bu dokunuşu bazen bir duvarda yapılan renk ve değişik bir malzeme ile bazen de kullandığınız kumaşlar ile yapabilirsiniz. Dekorasyonda son zamanlarda sıklıkla kullanılan kütük mobilyalar dekorasyona hem otantik bir hava katacak hem de size sıra dışılığı yakalamanızda yardımcı olacaktır. Değişik tarzları birlikte kullanarak, oldukça şık duran kütük masalarda yemek yemek, evinizde bambaşka bir ortam yaratacaktır. Modası geçer mi derseniz, berjer ve chesterfild kanepeler nasıl geçmiyor ise kütük masalar da modası geçmeyecek mobilyalardır. Kullandıkça daha çok seveceksiniz. Güzel bir yaz geçirmeniz dileğiyle...
MÜHİM OLAN İÇ GÜZELLİK
MAKROYAPI
İç Mimari Tasarım ve Uygulama Hem fonksiyonel hem de estetik değeri yüksek çözümler ile yaşam alanlarınıza benzersiz bir dokunuş... MAKROYAPI sizi gerçek tasarım aşkına şahit olmaya davet ediyor... Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com
Fabrika: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr
BAHARATLI KALAMAR TAVA Un, tuz ve baharatları derin bir kapta karıştırın. Daha önceden marine ettiğiniz kalamarları bu karışıma bulayın. Derin bir kapta bol yağda iyice ısıttığınız yağda kızartın. Kızartma işlemi bol ve kızgın yağda yapılması lazım. Bu yüzden eğer çok kalamar yapıyorsanız bir kaç parçaya bölerek parti parti pişirin. 2-3 dk pişmesi için yeterlidir. Daha uzun süre tutmayın yoksa kurur ve sertleşir. Limon dilimleri ile servis edebilirsiniz.
ROKA SALATASI
SOSLU ISTAKOZ
Bir tencerede su kaynatın. Tuzu atın. Yıkanmış ıstakozları bütün olarak kaynar suya atın. 10 dakika pişirin. Istakozları tencereden çıkartın. Kabuklarını çıkarıp, ıstakoz etini küçük parçalar halinde doğrayın. Margarin ve zeytinyağını, bir tencerede ısıtıp ıstakoz etlerini yağda 5 dakika hafifçe kavurun. Havuçların kabuklarını soyun, rendeleyin. Sarımsağı tuz ile birlikte dövün. Istakoza ekleyin. Yıkanmış, kabukları soyulmuş ve küçük parçalar halinde kesilmiş domatesleri ilave edin. Tuz, karabiber ve şeker ile tatlandırıp, tencerenin kapağını kapatarak çok kısık ateşte 20 dakika pişirin. Istakoz parçalarını tencereden çıkartıp, sıcak olarak muhafaza edin. Tenceredeki sosa, kıyılmış maydanozu ve çok miktarda suyu katın. Bütün sosu karıştırıp 1-2 dakika daha pişirin. Istakozun kenarlarına sosu döküp hemen servis yapın. 24
Mayıs - 2015
Rokaları yıkayıp elinizle birkaç parçaya bölüp karıştırma kabına alın. Çeri domatesleri yıkayıp 2-3 parçaya bölün. Turpları yıkayıp kabuklarını soymadan ince ince dilimleyin. Soğanı soyup piyazlık doğrayın ve doğradığınız diğer malzemelerle birlikte karıştırma kabına alın. Sosu için; 2 diş sarımsağı rendeleyin, küçük bir kase içinde zeytinyağı sirke ve tuzu iyice karışıncaya kadar çırpın. Hazırladığınız sosu eşit miktarda salatanızın üzerinde gezdirin ve iyice karıştırın.
Dekorasyon Kösesi
Dekorasyon Kösesi
Dekorasyon Kösesi Dekorasyon Kösesi Dekorasyon Kösesi
DOĞAYI EVİNİZDE HİSSEDİN K
ırsal yaşamın doğallığından ve sadeliğinden ilham alan rustik tarzı bugün pek çok yerde görmek mümkün. Yaşam alanlarımızda doğal olanı kullanmak, eski ve yeni tasarımları bir arada görmek istiyorsanız, rüstik tam size göre bir tarz. İşlenmemiş ham ahşaplar ya da mat cilalı ürünler, eskitme ahşaplar, antika objeler, deri puflar, yere atılacak kilimler, hatta etrafımızda bulabileceğimiz kuru dallar bile bu tarz dekorasyonda kullanılabilir.
Rustik tarzda dekorasyon genelde ahşap ağırlıklıdır. Monotonluktan kaçmak için ahşabı kullanırken istenilirse farklı doku ve renkli ahşaplar birlikte kullanılabilir. Ahşap ile beraber kullanılan metal, deri, keten dekorasyonun tamamlanmasında yardımcıdır. Bu sayfadaki bütün ürünleri Wood&Iron mağazasında bulabilirsiniz.
Kullanacağımız aksesuarlarda ise pek çok seçenek bulunmaktadır. İstenilirse dekorasyonu desteklemek için antikacılardan ve eskicilerden çeşitli objeler alınabilir. Eski ürünler kullanmaktan hoşlanmıyorsanız, eskitilmiş ya da el yapımı doğal ürünler kullanılabilir. Oturma odalarında tekstil olarak düz renkli, keten veya ham görünüm veren kumaşlarla beraber, folklorik desenli, güllü, dallı ya da ekoseli kumaşlar seçilebilir. Bu kumaşları döşemelik olarak koltuk, kanepelerimizde kullanabileceğimiz gibi kırlent ve perdelerde ve hatta masa örtülerinde de kullanabiliriz. Yemek odalarında da, masif ahşap bir masa, eski tarzda ahşap sandalyeler ve istenirse tek tarafına bank kullanılarak bu tarzı yakalamak mümkün, masa örtülerinde
kullanılacak ekose veya çizgili kumaşlarda yine tamamlayıcılarımız olarak yerini alır. Giriş veya oturma odasının bir duvarında kullanacağımız eskitilmiş masif ahşap bir dresuar veya konsol üzerine asacağımız tarza uygun eskitilmiş ahşap ayna veya tablolar da mekana ayrı bir şıklık katacaktır. Son olarak dekorasyonumuzu duvarlarda kullanacağımız tuğla veya taş kaplamalar, eski görümü sağlayan dekoratif boyalarla tamamlayabiliriz. Unutmamalıyız ki rustik dekorasyonun çıkış nedeni kendimizi günlük yaşamın sıkıntılarından biraz da olsa koparabilmek ve günün bize kalan kısmını rahat ve huzurlu bir ortamda geçirebilmek. Bu yüzden bizi mutlu edecek ve doğayı evimize getirecek her ürünün bu tarzda yeri vardır.
MİMARLIK - MOBİLYA - DEKORASYON - GÖRSELLEŞTİRME 6497 Sok. 25/A Yalı Mahallesi Karşıyaka-İzmir Tel: 0534 494 88 53 - 0507 548 58 10 www.woodandirondesign.com info@woodandirondesign.com
“YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ” GELİYOR İzmir Büyükşehir Belediyesi “Büyük Körfez Projesi” kapsamında “yüzülebilir körfez” hedefine ulaşmak için çevre yatırımlarını aralıksız sürdürüyor. Giderek sığlaşan İzmir Körfezi’ni eski günlerine döndürmek amacıyla TCDD işbirliği ile rehabilitasyon projesini hayata geçirmek için ÇED onayı bekleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir yandan da Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artıracak yatırımı sürdürüyor. Kentin her geçen gün artan nüfusunu dikkate alarak, arıtma kalitesinde yakaladığı başarıyı korumak isteyen İZSU, Türkiye’nin en büyük ileri biyolojik atık su arıtma tesisi olan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırmak için 2014 yılı Eylül ayında 4. Faz inşaatının
26
temelini atmıştı. 88 milyon 447 bin liraya mal olacak tesisin yüzde 55’i tamamlandı. 2016 yılı Mart ayında hizmete girmesi planlanan tesiste ön çökeltim tankı imalatları biterken biofosfor havuzlarının yüzde 90’ı tamamlandı. Havalandırma, ön çökeltim havuzları imalatı ise sürüyor. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi sahasındaki şantiyede 120 kişilik ekip görev yapıyor. Arıtma kapasitesi yüzde 36 artacak İzmir Körfezi’nin hayata dönüşünü sağlayan Büyük Kanal Projesi kapsamında 2000 yılında hizmete giren Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde halen işletmedeki 3 faz arıtma ünitelerine ek olarak, saniyede 2.5 metreküp atık su arıtma kapasiteli 4. faz inşa ediliyor. Mevcut arıtma tesisine eklenecek bu yeni hatla,
Temmuz - 2015
halen günde 604 bin 800 metreküp olan arıtma kapasitesi, günde 216 bin metreküp artarak 820 bin 800 metreküpe ulaşacak. Yeni hat 1 milyon 80 bin kişiye hizmet edecek. Böylece günde 24 saat kesintisiz olarak çalışan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde gerekli bakım ve yenilemelerin daha iyi yapılabilmesi ve yağışlı havalarda daha yüksek debilerde atık su arıtılabilmesi mümkün olacak. Mevcut arıtma tesisinde olduğu gibi, yeni inşa edilecek hatlarda da atık su tamamen biyolojik yöntemlerle arıtılacak ve hiçbir kimyasal madde kullanılmayacak. Öncelik Körfez’in temizliği “Yüzülebilir Körfez” hedefiyle “Büyük Körfez Projesi”ni başlattıklarını ve Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artıracak yeni ünitenin Körfez’deki iyileşmeyi sürdürmek için önemli bir yatırım olduğunu söyleyen İZSU yetkilileri, “Körfezin yaşama dönmesini sağlayan Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilen Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi, İzmir’in gurur duyduğu bir işletmedir. Atık su deşarj kalitesi açısından Türkiye’deki örneklerinden ileride ve iddialı olan bu tesisi 4.faz ünitesiyle daha ileri götüreceğiz” diye konuştu. İZSU yetkilileri, atık su arıtmalarına yönelik çalışmaların hizmet programlarında öncelikli bir yer tuttuğunu ve Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ni iyileştirme ve kapasitesini artırma çalışmalarının da bu çerçevede büyük önem taşıdığını belirtti.
www.mavisehirdergisi.com
a d a r u b ” r e l k e m e y k “Yence Trileçe tatlısı
Salih Burçoğlu İşletme Sahibi
A
tölye Tat lezzetiyle istediğiniz yemeği ve mezeyi istediğiniz miktarda hazırlatabilir, konuklarınıza güzel bir davet verebilirsiniz. Menü harici istediğiniz her türlü yemeği de ayrıca sipariş verebileceğinizi hatırlatmak isteriz. Kısıtlı vaktinizde yemek konusunda size tüm titizliği ve lezzetiyle yardımcı olan bir mutfağınız olduğunu unutmayın.
Sipariş üzerine yemek,
Siz işteyken canınız bir yemek istedi ve vaktiniz yok; istediğiniz yemeği hemen Salih Bey’i arayarak akşam için sipariş verebilirsiniz. Pazardan en taze ürünleri seçerek Atölye Tat’ın tertemiz açık mutfağında yemeğinizi istediğiniz
saatte hazır ediyor. Atölye Tat’ın web sayfasından o gün çıkan yemeklerin hepsini görebilirsiniz. 12 senedir yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesinde her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Yaz mevsiminde en çok tercih gören zeytinyağlı yemekler de günlük menülerdeki yerlerini aldı.
Canınızın çektiği herhangi bir zeytinyağlı yemeği Atölye Tat’tan sipariş edebilir ve evinizde afiyetle yiyebilirsiniz. Mevsimin en güzel sebzelerinden taze seçilen ürünler Salih Bey’in hünerli ve lezzetli ellerinden sofralarınıza geliyor. Her gün ayrı lezzetleri bulabileceğiniz Atölye Tat’ta öğle yemeği menüsü 3 çeşit 14 TL.
6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060 - 0(533) 601 5200
www.atolyetat.com Temmuz - 2015
27
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
HANGİ TÜRKİYE?
T
ürkiye’yi bilmeden, analiz etmeden yorumlayabilir misiniz? Toplumu tanımadan, ortaya koyacağı eylemler hakkında öngörüde bulunabilir misiniz? Deneyebilirsiniz, ama büyük ölçüde tutmaz tahminleriniz… Yanılırsınız… Dolayısıyla öncelikle toplumla ve toplumsal gerçeklerle yüzleş(ebil) mek gerekir…
*** Yıllar önce TRT 1’de Attila İlhan’ın eserinden televizyona uyarlanmış “Yarın Artık Bugündür” isimli bir dizi oynuyordu… Sözde “entel”leri tiye alan bir anekdot vardı dizide, hala anımsarım… Barda bir grup arkadaş oturmuş sohbet ediyordu… Karşısındaki kadına soruyordu arkadaşı: “Sen doğuyu gördün mü ki böyle ahkâm kesiyorsun?” “Aaa, tabii ki gördüm” diye yanıt vermişti kadın “Bilmiyor musun, ben her yaz Bodrum’a gidiyorum yahu…” İşte Türkiye’nin “gerçeğini” bilmeden, görmeden, yaşamadan yapılan analizler, tıpkı bu örnekte olduğu gibi “Hariçten gazel okumak”tan öteye geçmez… İçi de hep boş kalır… *** Türkiye gibi kitleler arasında ekonomik, kültürel, sosyal; büyük farklılıkların bulunduğu bir toplumu analiz etmek zordur… Tümden mi geleceksiniz, tüme mi varacaksınız? Tüme varmak için örnekleminiz Ankara’nın doğusu olursa, apayrı bir 28
Türkiye fotoğrafı çekersiniz… Hareket noktanız İzmir, Antalya gibi şehirler olursa çekeceğiniz fotoğraf tamamen tersi çıkar bu sefer… Hangisi doğrudur peki? İkisi de doğrudur veya ikisi de yanlıştır aynı anda… Dolayısıyla nereden baktığınızla alakalı aslında yapacağınız yorum. Ama her baktığınız yerden gördüğünüz manzara değişiyorsa, standart belirlemek zorlaşır… Bu da toplumsal genellemelerin hatalı sonuçlar doğurmasına neden olur… *** Meşhur bir öykü vardır… Gözleri görmeyen altı adam bir fili tarif etmeye kalkışmışlar. Biri karnına çarpmış “Bu fil denen şey duvardan farksız” demiş… İkinci gelen dişine dokunmuş “Fil çok sivri, mızrak gibi…” demiş… “Bu çok uzun bir yaratık” demiş filin hortumunu elleyen üçüncü görme engelli adam. Dördüncü, filin dizine çarptıktan sonra “Bu bir ağaçtan farksız” yanıtını vermiş… Filin kulağına dokunan beşinci adam “Bir yelpazeye benziyor” demiş… Ve en nihayet altıncısı filin kuyruğuna dolanmış ve “Bu yaratık bir halata benziyor” iddiasında bulunmuş… Gözleri görmeyen altı adam da yaptıkları tasvirlerde kendilerince haklı olabilirler… Ama hepsi yanılıyorlar sonuçta… Çünkü hepsi bütünün farklı yönlerini keşfediyorlar… Yani bütünü göremiyorlar… *** Türkiye’yi anlatmaya kalktığınızda gözleri görmeden fili tarif etmeye Temmuz - 2015
kalkan altı adamın durumuna düşüyorsunuz… Konya’da yaşanan Türkiye farklı, Alaçatı’daki Türkiye farklı… Diyabakır’daki Türkiye farklı, Karadeniz’deki Türkiye farklı… İyimser bakış açısı bunu “Kültürel renklilik” olarak adlandırabilir… Ama asgari müştereklerde buluşmayan kitleler arasındaki bu farklılık uyuma değil kakofoniye ortam hazırlar bence… Örneğin herkesin standart bir eğitim düzeyi olur, üç aşağı beş yukarı benzer olanaklara sahiptir; o zaman tamam… Bu farklılaşma beraberinde gerçekten gökkuşağı gibi çok renkli bir toplumsal mozaik yaratır… Ama Türkiye’de durum farklı… Aynı anda hem Akdeniz, hem Ortadoğu, hem Arap, hem Avrupa kültürü yaşanıyor bu coğrafyada… Bu da, Türkiye’nin tarifini imkânsızlaştırıyor… “Hangi Türkiye?” sorusu yanıtsız kalıyor… *** Beethoven’ın 9. Senfoni’sinin çalındığı bir Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konseri sonrasında sahneye çıkan dönemin Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel “İşte çağdaş Türkiye” demişti… Peki, o Türkiye miydi gerçek Türkiye? Eğer o Türkiye çağdaş Türkiye’yse… Bugün çocuk gelinlerin, kadın cinayetlerinin konuşulduğu Türkiye hangi Türkiye? Yıllarca tüm dinlerin bir arada yaşadığı bir hoşgörü ülkesi mi gerçek Türkiye? Peki, Sivas’ta aydınlarını diri diri
www.mavisehirdergisi.com
dolayısıyla manipüle edilme ihtimali çok düşük… Bu yüzden, bilimsel ve sosyolojik bir referans kabul edilebilir… Sonuçları açısından trajik… Ortalama yüzde doksanı hayatında bir kez bile tiyatroya, baleye operaya *** gitmemiş bir toplum… Ipsos KMG tarafından her iki yılda bir düzenli olarak yapılan bir araştırma var… Neredeyse yüzde ellisi hiç kitap “Türkiye’yi Anlama Kılavuzu” isimli bu okumayan bir Türkiye… Bunlar “Hiç” diyenler… araştırma Türkiye’nin çok çarpıcı bir Geride kalanların da yarısının “ayda biçimde fotoğrafını çekiyor… yılda bir” dediğini düşünün. Yılın ilk aylarında, son yapılan Ne kalıyor geriye? araştırmanın sonuçları yayınlandı… Yüzde 10 ya da en iyi hesapla yüzde Tüm Türkiye genelinde on dört yaşın on beşlik bir kesim… üzerinde yaklaşık 16 bin kişilik bir Demek ki bu ülkede kültür, sanat örneklem üzerinde gerçekleştirilen vs. sadece nüfusun en fazla yüzde araştırmanın işaret ettiği gerçekler onundan ilgi görüyor… önemli… Yüzde 24 “Hiç müzik Demek ki bu ülkede batılı tarzda dinlemem” demiş… yaşayan, evrensel değerleri Yüzde 45 “Hiç kitap okumam…” özümsemiş kesim ülkenin geneline Yüzde 29 “Hiç radyo dinlemem…” oranla bir azınlık… Yine yüzde 29’luk bir kesim “Hiç gazete okumam” diyor. *** İnsanımızın en çok sevdiği şey Bir dönem vizyon farklılıklarını televizyon izlemek. bölgelere göre açıklamak %84 böyle yanıt vermiş. mümkünken özellikle büyük şehirlere %65 en çok haber programlarını göçle birlikte günümüzde öyle izlediğini, kadınların yüzde 77’si bir kategorizasyon yapabilmek de televizyonda en çok yerli dizi mümkün değil… izlediğini belirtmiş… Bugün İstanbul’dan bahsederken bile Yüzde 40’ı da “Televizyonda karşıma “Hangi İstanbul?” diye sormak lazım? ne çıkarsa onu izlerim” demiş. Nişantaşı ayrı bir İstanbul, Ümraniye Yürüyüş dahil, hiç spor yapmayanlar ayrı bir İstanbul… yüzde 46… İzmir Türkiye’nin en eğitimli Ailecek hiç akşam yemeğine şehirlerinden biridir mesela… çıkmamış kesim ise yüzde 38… Ama Alsancak da İzmir, Gültepe de Ankete katılanların yüzde 96’sı İzmir. Hangisi gerçek İzmir peki? hiç opera ve baleye gitmediğini belirtmiş… *** Yüzde 80’i tiyatroya, yüzde 56’sı Sonuçta hepsi bizim insanımız. sinemaya hiç gitmemiş… Hepsi yola birlikte çıkmış, eşit Yüzde 73 ise hiç konsere gitmemiş… koşullarla başlamış her şey… Yüzde 45’lik bir bölüm yurt içinde Atatürk döneminin yatırımlarına tatile gitmemiş. bakın; batıya ne kadar hastane, okul, Yüzde 94 ise şimdiye kadar hiç fabrika temeli öngörülmüşse doğuya yurtdışında tatil yapmamış. Erkeklerin %70’i, kadınların ise %57’si da aynısı öngörülmüş… Atatürk, Türkiye’nin her yerinin eşit kadınların çalışma hayatına dahil şekilde aydınlanmasını, gelişmesini olması için eşlerinin onayının şart arzulamış… olduğunu söylemiş. Ama yıllar içinde pragmatist ve Yine aynı araştırmaya göre popülist siyaset değiştirmiş tüm halkın %61’i, “sosyal medyayı dengeleri. sansürlemenin” normal olduğunu Ve bugün, böylesine farklılaşmış bir söylemiş… toplum bir arada yaşama konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor… *** Bir yanda yüzünü batıya dönmüş, Bir seçim araştırması değil, yakan Türkiye hangi Türkiye? Gerçek Türkiye siyasi erki elinde bulunduranların tarif ettiği Türkiye mi; yoksa muhalefet partilerinin anlattığı Türkiye mi?
Temmuz - 2015
çağdaş normlar ışığında yaşamayı arzulayan bir kesim… Diğer yanda hızla Ortadoğu ülkelerinin karakteristiğini sergileyen bir çoğunluk… Ortak paydalar da, tolerans da gittikçe azalıyor, etkisini yitiriyor… Herkes Türkiye’yi kendi gördüğü, algıladığı biçimiyle yaşamak istiyor… Doğudan batıya göç etmiş bir aile değişmeye sırt çevirip kendi değerler sistemini hakim kılmaya çabalıyor yaşantısında… Çağdaşlığı rehber edinenler ise azınlık psikolojisiyle kendi dünyalarına çekilip, kendi çevreleriyle birlikte mutlu olmanın yolunu arıyorlar… *** En zoru ise bir yabancıya Türkiye’yi anlatmak… “Türkiye modern bir ülkedir” dediğinizde öyle ilginç sorularla karşı karşıya kalıyorsunuz ki? Bodrum’da tatil yapan bir turistin yaşadığı Türkiye ile Mardin’e yolu düşmüş bir turistin yaşadığı Türkiye arasında dağlar kadar büyük fark var. Ve bunu anlatamıyorsunuz, bu farkı açıklayamıyorsunuz… Toplum mühendisliği bu yüzden çok zor bu ülkede… Hangi kesime, hangi mesajı nasıl vereceksiniz ki? Bırakın bölgesel farklılıkları bir şehirde bile birçok farklı şehir yaşanıyor… Endişe verici olan, son yıllarda toplumsal dokuyu belirleyecek ortak paydaların tayininde çıtanın düşmesi… Arz talep mantığı içinde toplumun genelinin değerler sisteminin hakim kılınması… Gündelik yaşamın, yukarıda alıntı yaptığım araştırma sonuçları ışığında belirlenmesi… Bir yanda artık yılmış, yorulmuş, bıkmış; toplumunu uyandırma idealiyle vedalaşma yoluna girmiş, kendisini cam fanusa kapatmış aydın azınlık… Diğer yanda çoğunluk psikolojisinden güç alarak kendi doğrularını hakim kılmaya çabalayan (ve ne yazık ki son yıllarda bunu başaran) bir kesim… “Hangi Türkiye” mi? İşte Türkiye! 29
BAHCENİZDE UNUTULMAZ BİR M
davet
etropol şehirlerde yaşayanlar bahçe özlemiyle yanıp tutuşuyor. Çiçekler, bir kaç yeşil ağaç ve mis kokan toprak metropol insanı için bir lüks. Eğer bahçeli bir eve sahip olan şanslı insanlardansanız, bu durumu iyi değerlendirmeniz için birkaç ufak önerimiz olacak.
Havaların güzelleşmesiyle birlikte, bahçenizde arkadaşlarınızla birlikte keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Vereceğiniz davete uygun bir konsept ile bahçenizi süslemenizi öneririz. Misafirleriniz kendilerini özel hissetmeli. Örneğin isimlerine özel hazırlayacağınız minik kurabiyelerle onları hem mutlu edebilir hem de şaşırtabilirsiniz. O gün giyeceğiniz kıyafetinizden, hazırladığınız sofraya kadar herşey özel olmalı. İlk adım olarak bahçenizdeki yabancı otları belirleyerek onları, bahçenin ana bitkilerinin zarar görmemesi adına temizleyin. Eğer bahçenizde yüzme havuzu veya süs havuzu varsa, içini mum ve çiçeklerle süsleyebilirsiniz. Sofranızda hangi renkleri görmek istediğinize karar verin ve canlı çiçekleri masanızdan eksik etmeyin.
Serinleten ikram Bir kahve fincanı limon suyu, bir kahve fincanı nar suyu ve bir çay bardağı ananas suyunu bolca buzla karıştırın. Karışımı servis bardağına aldıktan sonra üzerine bir çay bardağı da soda dökün. Süs için meyve ve nane yaprakları kullanabilirsiniz.
Basit bir tente veya gölgeliğin sırf kendisi bile, bir alanı başlı başına eğlenceli ve tanımlı bir buluşma merkezine çevirir. Kişisel zevklerinize uygun detayları, uygun noktalara yerleştirin. Kullanacağınız renklerin doğayı yansıtması ortama daha sıcak bir hava katacaktır. Yeşil saksılar, bitki desenli yastık ve minderler, çiçek renklerinde aksesuarlar… İlham kaynağınız doğa olduğunda yaratacağınız güzellikler sınırsız... Metal veya ahşap kovaları aydınlık, pastel yaz renklerine boyayıp, içlerine canlı bir çiçek buketini yerleştirerek masanızın odak noktası haline getirebilirsiniz. El beceriniz varsa, hayal gücünüzü kullanarak renkli kağıtlardan aksesuarlar yapabilirsiniz.
Yaz gecelerinin vazgeçilmez keyfi kuşkusuz arkadalşarla birlikte toplanılan eşsiz ev toplantıları... Bu özel anları unutulmaz kılan ise özenle seçilmiş detaylar... Keyifli bir yaz gününü daha çok hissettirecek detaylar da büyük önem taşıyor. Masanızın farklı noktalarına, içi kum ve deniz kabuklarıyla dolu minik cam kavanozlar yerleştirebilirsiniz. Deniz kabuğu motiflerini masa örtünüzde, minderlerinizde hatta peçetelerinizde bile kullanabilirsiniz. Yemekte sunacağınız ikramlarınız da en az dekorasyonunuz kadar ince düşünülmüş olmalı.. Özellikle ağaçlara ve veranda kirişlerine asacağınız rengarenk fenerler, sizi ve konuklarınızı rüyada gibi hissettirecek.
Minik sürprizlerle herkesi mutlu edin Kakolu cupcake hazırlamak için, bir kabın içine yumurtaları, toz şekeri koyun ve iyice çırpın. 3 yumurta, bir bardak toz şeker, yarım bardak sıvı yağ, bir bardak yoğurt, kabartma tozu, üç yemek kaşığı kakao ve 2,5 bardak un ilave edin. Hazırladığımız karışımı cupcake kalıplarının yarısına kadar dökün. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dk. pişirin. Cupcakeleri fırından çıkardıktan sonra, üzerleri düzgün olsun diye, fırın kağıdının üzerine ters koyun ve soğumaya bırakın. İçi için; kakaolu cupcakeler soğuduktan sonra bıçak veya çay kaşığı yardımıyla ortasını oyun. Kakaolu cupcakelerin ortasına isteğe göre nutella ya da çikolatayı eritip koyabilirisniz. Krema sıkacağı ve minik şekerler ile cupcakelerin üzerini süsleyin.
SEPHORA
Uygulandığı anda doğal bir bronzluk sağlayan ürün suya dayanıklı. Hafif yapısıyla ciltle hemen bütünleşiyor ve ipeksi bir yumuşaklık katıyor. Bu bronz pudrayı özellikle elmacık kemiğinize, burnunuzun üstüne ve çenenizin ortasına yoğunlaşarak tüm yüzünüze bir kabuki fırça ile eşit şekilde uygulayın.
BRONZ TENE Bronz bir tenin güzelliği tartışılamaz... Hele güneşlenmeden sonraki birkaç gün, nasıl da cildimiz parlak, yüzümüz canlı bir görünüm alıyor. Bronzlaşınca sanki her giydiğimiz yakışıyor, fazla makyaja ihtiyacımız kalmıyor. Peki bronzlaşınca nasıl giyinmeli ve hangi aksesuarları kullanmalıyız? Bu sezon takılar çok renkli, çok ışıltılı ve parlak. Renkli kolyeler, bileklikler dışında özellikle küpe ön planda.
FLORMAR Paraben, talk ve parfüm içermeyen bu ürün, leke, varis gibi kusurları etkin bir şekilde kapatmanıza yardımcı olur. Perfect Legs Foundation, renk eşitliğini sağlar ve pürüzsüz bir ten yaratır.
YARGICI
En önemli aksesuarlarımız, kıyafetlerimizin tamamlayıcısı çantalar. Hemen hemen herşeyle uyum sağlayan çizgili modeller bu yaz çok moda. Gold ve gümüş detaylarla süslü çantalar yazın ışıldamanızı sağlayacak.
Yazın bronz bir tene sahip olmak, güneşlenmek, yazın tadını çıkarmak hemen hemen herkesi mutlu ediyor. Ancak güneşin zararlı etkilerinden kendimizi korumalıyız.
ZARA
Yaz sezonuna hakim olan çok renklilik, sadece kıyafetleri değil, tarzınızı ele veren ve onu bütünleyen aksesuarları da etkisi altına almış durumda. Güneş gözlüklerinizde canlı renkleri tercih edebilirsiniz.
KOTON
MANGO
H&M Yazı simgeleyen renklerin başında gelen turkuaz ve mavi tonları bu sene de aksesuarlarda çok moda. Bu renkleri bronz ve altın sarısı takılarla birleştirerek kullanabilirsiniz.
Kutlu Özemrak Facebook.com/yemeicmeaskina Instagram: YEME_ICME_ASKINA
DENİZ MAHSULLERİ ZİYAFETİ
Y
az kış yaşayan Bodrum’un çekirdek kadrosu çok iyi bilir, Berk balığı. Biraz balıkçı meyhanesi biraz balık restoranı tarzında bir yer.
çevirmiş. Ağzınızda dolu dolu karidesi hissediyorsunuz ayrıca tereyağını kıvamında yakmışlar bu da lezzeti ikiye katlıyor.
Bodrum’da her zaman alternatifler vardır fakat samimi ve lezzetli bir yer istiyorsanız Berk Balığı tercih edebilirsiniz. Balık restoranlarında daima aradığım bir şey vardır, tüm deniz mahsüllerinin formülü; tazelik, marine etme ve pişirme. Bunların hepsini başarı ile yapıyor Berk Balık. Restoran aile tarafından işletiliyor daha doğrusu artık hepsi aile olmuş. Restoran sahibi Hüsnü baba ara ara masanıza misafir oluyor, şarkılar söylüyor, sizinle rakı içiyor ama hiçbir zaman rahatsız edecek boyutta olmuyor. Müşteriyi iyi okuyorlar, mesafeyi kaçırmıyorlar.
Karidesle başlayan sıcaklar şölenine ahtapot ızgara ile devam ettim. Genelde Yunan Adaları’nda ahtapotu asarak kuruturlar ve sonra pişirme işlemine alırlar. Bizde bu uygulama Ayvalık’taki bazı restoranlar haricinde pek uygulanmaz. Ona rağmen ahtapotun yüzgeçleri ile pişirme kıvamı oldukça başarılıydı. Baharatlarla tatlandırılmış ahtapot çok yumuşak ve lezzetliydi. Restoran sahibinin özellikle tattırmak istediği sübyeyi de denedim. Mürekkebi ile birlikte pişirilen sübyenin lezzetini beğendim fakat öncekiler kadar başarılı değildi. Mürekkepten oluşan görüntü ve tat herkesin damak tadına uymuyor, merak ediyorsanız denemelisiniz. Şiş kalamar ve kalamar dolmasını da denedim. Dolmanın içindeki peynir kaşar peyniri ve İzmir tulumu ile karıştırmış ve kalamara çok yakışmış. Lüks
Balıklar günlük, buz dolabı zengin. İlk olarak soğuk mezeler ile başladım hepsi çok tazeydi. Ara sıcaklar benim için çok önemli. Toprak güveçte geldi tereyağlı karidesler, üstelik jumbolardan yapılmış. Tereyağının aroması sarımsakla birleşip karidesi inanılmaz bir lezzet şölenine 34
Temmuz - 2015
restoran konforundan uzak olan Berk Balık tahta sandalyeleri ve dekoruyla kendinizi oranın bir parçası gibi hissetmenizi sağlıyor. Balık yemeye midemizde pek bir yer kalmasa da Lidakilerin tadına bakmak istedim. Balığa sinmiş taze iyot kokusunu hemen hissediyorsunuz. Tam kıvamında pişirilmiş tek kelime ile muhteşemdi. Yolunuz Bodrum’a düştüğünde Halikarnas diskonun hemen yanında olan Berk Balık iyi bir alternatif olarak tercih sebebi. Fakat mutlaka bir gün önceden rezervasyon yapın yoksa yer bulma şansınız olmayabilir. Fiyatlara gelince kişi başı 80-90 tl arasında bir hesap ödüyorsunuz. Berk Balık yaz – kış açık.
waffle başka bir şey
ÇITIR WAFFLE BAMBAŞKA !
Mavişehir’de keşfedilmesi gereken bir lezzet durağı İster öğlen 12:00’dan akşam 23:00’a kadar 330 1013 numaralı telefonu arayın paket servis evinize gelsin, isterseniz sıcacık bir ortamda mis gibi kokular eşliğinde Derya Usta’nın müthiş sunumuyla mekanımızda bu özel tatla tanışın. Kendinizi şımartmak, mutlu etmek ve sıkıcı diyetlerin sonunda ödüllendirmek istiyorsanız, tatlı, mutlu ve keyifli bir mekan olan Edem Çıtır Waffle Mavişehir’e sizleri bekliyoruz. İddialıyız bir kere deneyince kesinlikle bağımlısı olacaksınız.
6499 Sk. No:8 Mavişehir (Karşıyaka Göz Hastanesi arkası)
GURURUMUZ ŞAMPİYON PINAR KARŞIYAKA
Türkiye Basketbol Ligi Play-Off final serisinde Anadolu Efes’i deplasmanda 85-71 mağlup eden Pınar Karşıyaka, 28 yıl sonra şampiyonluk kupasını havaya kaldırdı.. 2013-2014 sezonunda Türkiye Basketbol kupasını ve lig şampiyonu Fenerbahçe Ülker’i yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı alan Pınar Karşıyaka ard arda 3. kez yüzümüzü güldürdü.
kapattı. Karşıyaka Arena’da oynanan maçlara taraftardan ilgi çok fazlaydı. Taraftarlar uzun saatler kuyrukta bekledi ve biletler kısa sürede tükendi. Tarihinde daha önce ilk ve tek şampiyonluğunu 1986-87 sezonunda kazanan Karşıyaka’nın 28
Türkiye Basketbol Ligi’ni Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes ve Darüşşafaka Doğuş’un ardından 4. bitiren Pınar Karşıyaka Play-Off’lara adını yazdırdı. Çeyrek finalde Banvit ile eşleşip 2-1 üstünlük sağlayarak yarı finale yükseldi. Yarı finalde ise rakibi ligi ilk sırada tamamlayan ve geçen senenin şampiyonu olan Fenerbahçe Ülker oldu. Her maçı çekişmeli geçen yarı final serisinde 3-1’lik üstünlük ile Pınar Karşıyaka finale adını yazdırdı. Finaldeki rakibi ise Anadolu Efes oldu. Türkiye Basketbol Ligi Spor Toto Play-Off Final serisinin ilk maçını Anadolu Efes’e kaybeden Pınar Karşıyaka daha sonraki 4 maçı alarak 4-1 skor ile ligi şampiyon 36
Temmuz - 2015
yıllık aradan sonra ilk final serisinin ardından şampiyonluğu alması büyük sevinç kaynağı oldu. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda saat 20.00’de başlayan son maçtan 71-85 galip ayrılan Pınar Karşıyaka 2014-2015 sezonu şampiyonu oldu.
www.mavisehirdergisi.com
Juan Palacios 22 sayı ile maçın en skorer oyuncusu olurken, DJ Strawberry 19 sayı ile mücadele etti. Bobby Dixon ise final serisinin en değerli oyuncusu (MVP) seçildi. 28 yıllık hasretin ardından gelen şampiyonluk sonrası Bostanlı, Mavişehir, Karşıyaka Çarşı, Girne ve sahil kesimi, yakılan meşaleler ve bayraklarla adeta yeşil kırmızıya boyandı. Maçın ertesi günü 20 Haziran Cumartesi akşamı Karşıyaka İstasyonu girişinden kutlama programı başladı. Kortej, marşlar ve sloganlar eşliğinde sahil şeridi ve Bostanlı içinden geçerek Rekreasyon Alanı’na ulaşıldı. Alanda kurulan sahnede tüm ekip kupayla beraber taraftarla buluştu. Temmuz - 2015
Asıl sürpriz ise İstanbul’da oldu. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Pınar Karşıyaka’nın şampiyonluğunu tüm Türkiye’ye göstermek için hazırlanan dev Karşıyaka Bayrağını İstanbul Valiliği’nden alınan izinle, Boğaziçi Köprüsü’ne astı. Şampiyonlukla sevinen taraftara ve kulübe bir güzel haber de Avrupa’dan geldi. 2015-16 sezonunda Turkish Airlines Euroleague’de B Lisansı alarak mücadele etmeye hak kazandı. Önümüzdeki yıl ülkemizi Turkish Airlines Euroleague’de A Lisansı ile mücadele eden Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker ve Wild Card hakkı elde eden Darüşşafaka Doğuş 37
da temsil edecek. CSKA Moscow, FC Barcelona, FC Bayern Munich, Olympiacos Piraeus, Panathinaikos Athens, Real Madrid gibi Avrupa’nın devleri ile maç yapacak. Şimdi gözler takımdaki değişikliklere ve yapılan trasferlere çevrildi. Takımın Başantrenör Ufuk Sarıca ile yola devam edeceği ise kesinleşti. Biz, Mavişehir Dergisi olarak Ufuk Sarıca ile sezon öncesi ilk özel röportaj sözümüzü aldık. Şampiyonluk sonrası çok fazla yoğunluk yaşadıkları için uzun uzun görüşme olanağımız olamayacağı
38
için bize sezon öncesi röportaj için söz verdiler. Biz de Ufuk Sarıca ile yapacağımız sohbeti sayfalarımıza taşıyacak; kendisi ve takımla ilgili merak edilenleri ise sizlerle paylaşacağız. Biz de Mavişehir Ekibi olarak Karşıyaka’mıza bu gururu ve sevinci yaşattıkları için başta Ufuk Sarıca’ya, Pınar Karşıyaka Basketbol takımının sporcularına, tüm ekibine; sporcusundan çalıştırıcısına ve yardımcılarına kadar herkese gönülden teşekkürü bir borç biliriz. Nice başarılı skorlara imzalar atacaklarına inanıyor ve yolları açık olsun diyoruz.
Temmuz - 2015
www.mavisehirdergisi.com
Euroleague grupları belli oldu GROUP A Real Madrid Fenerbahçe Ülker İstanbul Khimki Moscow Region Crvena Zvezda Telekom Belgrade FC Bayern Munich Strasbourg
GROUP B Olympiacos Piraeus Anadolu Efes İstanbul Laboral Kutxa Vitoria Gasteiz EA7 Emporio Armani Milan Cedevita Zagreb Limoges CSP
GROUP C FC Barcelona Lassa Panathinaikos Athens Lokomotiv Kuban Krasnodar Zalgiris Kaunas Pınar Karşıyaka Izmir Stelmet Zielona Gora
GROUP D CSKA Moscow Maccabi Tel Aviv Unicaja Malaga Brose Baskets Bamberg Darussafaka Doğuş İstanbul Dinamo Banco di Sardegna Sassari
Temmuz - 2015
39
Ayşe ŞİŞİK ayse@kavramsigorta.com.tr
TRAMER NEDİR? A
raç sahiplerinin sıklıkla karşılaştıkları kavramlardan birisi TRAMER’dir. Hazine müsteşarlığı tarafından 16.12.2003 tarihinde kurulan Trafik Sigortası Bilgi ve Gözetim Merkezi (TRAMER), tüm sigorta bilgi ve verilerinin depolandığı bir sistemdir. Bu sistem ile sektöre yönelik yeni düzenlemeler getirilerek yaşanılan aksaklıkların önlenmesi amaçlanmıştır.
2011 yılı itibari ile TRAMER sisteminin adı; Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi olarak değişmiştir ve Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bünyesinde faaliyet göstermektedir. Faaliyetleri ise yine Hazine Müsteşarlığı tarafından kontrol edilmektedir. TRAMER, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin alt faaliyetlerinden biri haline dönüşmüştür. TRAMER dışında diğer alt faaliyetler; SAGMER (Sağlık Sigortası Bilgi Merkezi), HAYMER (Hayat Sigortası Bilgi Merkezi) ve HATMER (Hasar takip Bilgi Merkezi)’dir. TRAMER (Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi) Sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından yapılan trafik/ kasko sigortaları ile TRAMER sorgulamasında; söz konusu araca ait düzenlenmiş tüm sigorta bilgileri ve araçta meydana gelen tüm hasar bilgileri sisteme kayıt edilmektedir. Dolayısıyla aracın sigorta kapsamında bir pert işlemi görüp görmediği 40
de yine bu sistem kapsamında kaydedilmektedir. Sigorta şirketleri ve acenteleri tarafından sigortalıya sunulmak üzere hazırlanan fiyat teklifleri TRAMER sistemine bağlanılarak yapılmaktadır. Böylece sigortalının geçmiş poliçelerinde var olan hasarsızlık indirimleri veya sürprimleri yeni çalışılan teklife aktarılmaktadır. Sunulan tekliflerin TRAMER’e bağlanılarak yapılmasından dolayı, sigorta şirketlerinin ve sigorta acentelerinin daha sağlıklı fiyatlandırma yapabilmeleri ve haksız rekabetin engellenmesi sağlanmaktadır. Hasar bilgileri, sigortalıların kaza anında iki tarafın karşılıklı tutmuş olduğu kaza tutanaklarının, polis raporlarının ve hasar evraklarının sisteme yüklenmesi ile TRAMER’ e kayıt olmaktadır. Kaza Tespit Tutanağı, trafikte en az iki aracın yalnız maddi hasarlı bir kazaya karışmaları sonucu, tarafların anlaşarak polise ihtiyaç duymadan, aralarında düzenlemiş olduğu tutanaktır. Bu tutanaklar sayesinde trafikteki beklemelerin ve zaman kayıplarının önüne geçilmiş ve TRAMER sisteminden online olarak takip edilebilmesi sağlanmıştır. Ayrıca TRAMER sistemine ihtiyaç duydukları anda sigortalılar da ulaşabilmektedir. Mesela, 2. el araç almayı düşünen bir kişi, TRAMER sorgulaması sayesinde almak istediği aracın plaka, motor numarası veya şase numarasından araç hakkında genel bilgilere ulaşabilmektedir. Temmuz - 2015
Sorgulama yapıldığında aracın geçmiş trafik sigortası, kasko poliçesi ve var ise hasar durumu ile ilgili bilgi edinebilmektedir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir durum vardır. Bazı durumlarda TRAMER’e hasar bilgisi kaydı işlenmeyebilir. Örneğin, sigortalının kasko poliçesi yoksa, ya da maddi olarak küçük bir hasar oluştuysa ve sigortalı sigorta şirketinden hasarı ile ilgili hiçbir talebi olmamış, hasarı kendi imkanları ile gidermişse TRAMER sistemine hasar yansıması olmayacaktır. Bu durum 2. el araç almak isteyenler için kesin bilgiye ulaşamayacakları için, şüphe duydukları durumda sadece TRAMER sorgulaması ile yetinmeyip, klasik yöntem olan otomobil servislerine de kontrol ettirmelerinde yarar vardır. Tüm bunların yanı sıra özellikle trafik sigortaları ile ilgili pek çok bilgiye ve sık karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm örneklerine de bu sistem üzerinden ulaşmak mümkün. Trafik kazalarının meydana geliş şekillerine göre kusur oranı dağılımına ilişkin onlarca senaryoyu da yine TRAMER sistemi üzerinden inceleyip, olası bir trafik kazası durumunda daha bilinçli hareket edebiliriz. Anlaşmalı kaza tutanağı tuttuğumuz trafik kazalarında, sigorta şirketlerine onarım için dosya açılmasından sonra, taraflar arasındaki kusur dağılım sonucunu da yine TRAMER üzerinden takip edebilmemiz mümkündür. Güven dolu günler dileğiyle..
Beyazlale Düğün Davet Organizasyon - Alsancak - 0232 4648834 facebook/beyazlalecicekmarket
instagram/beyazlalecicekcilik
Satmak veya kiralamak istediğiniz gayrimenkulleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
FOLKART TOWERS - 162 m2 19. Kat
İzmir’in en prestijli yaşam merkezinde 19. kat körfez manzaralı •kapalı otopark •güvenlik •sosyal tesis •spor merkezi •lüks restoranlar ve kafeler. Kendi zevkinize göre dizayn edebileceğiniz ofisiniz sizi bekliyor.
6.000 TL - Folkart Towers / Detaylar için: 0(549) 501 8832 - 0(506) 135 54 05
BODRUM YALIKAVAK - SunHill Villas
Denize sıfır, muhteşem günbatımı manzaralı daireler •yürüyüş parkurları •seyir alanları •havuz •iki, üç ve dört oda seçenekleri •güvenlik •iskan ruhsatı alınmış tapularıyla sizleri bekliyor. Yalıkavak’a 3km
340.000 $ - Yalıkavak - Bodrum / Detaylar için: 0(549) 501 8832 - 0(506) 135 54 05
BAĞBAŞI KONAKLARI - 600 m2 / 10+
6 konağın bulunduğu muhteşem manzaralı sitede, 2 kat + bodrum katı •sinema, oyun, fitness odası •sauna •garaj •yüzme havuzu.
800.000 $ - Pamukkale - Denizli / Detaylar için: 0(549) 501 8832 - 0(506) 135 54 05 42
Temmuz - 2015
www.mavisehirdergisi.com
LÜX VİLLA - 300 m2 / 6+1
Mavişehir’in gelişen bölgesinde, •Türk hamamı •Sauna •Elektrikli panjur •Şömine •2 banyo •2 Tuvalet •40m2 teras •3 Mitsubishi inverter klima •Ankastre mutfak ve diğer lüks detaylar
750.000 TL - Ataşehir - İzmir / Detaylar için: 0(549) 501 8832 - 0(506) 135 54 05
HAVUZLU VİLLA - 300 m2 / 5+2
Urla Özbek’te 3 dönüm arazi içinde, 100’den fazla zeytin ağacı, artezyen kuyusu, sanayi elektriği •Yüzme havuzu •2 tuvalet •1 banyo •2 şömine •2 depo •elektrikli kalorifer
600.000 TL - Özbek - Urla / Detaylar için: 0(549) 501 8832 - 0(506) 135 54 05
BUTİK OTEL - 360 m2 / 8 oda
İşletmeye hazır, veya yatırımlık, mükemmeliyet belgeli Alaçatı surf yolu üzerinde, özel dekore edilmiş, 5 yıllık Butik Otel 640 m2 arsa içinde, •Yüzme havuzu •Çardak •Tüm odalarda TV •Kasa •Klima
2.500.000 TL - Alaçatı - Çeşme / Detaylar için: 0(549) 501 8832 - 0(506) 135 54 05
FAAL FABRİKA - 10.000 m2
Uygulaması yapılmış, •1 idari 4 kiracılı bina, •Aylık toplam 24bin TL kira getirisi, •Yeni açılacak lojistik merkezi ve metro yakını, •Elektrik, su, doğalgaz ve parselizasyon uygulamaları yapılmıştır.
4.200.000 TL - Kemalpaşa - İzmir / Detaylar için: 0(549) 501 8832 - 0(506) 135 54 05 Temmuz - 2015
43
Doç. Dr. Gürkan ERSOY Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği” Genel Sekreteri
Mantar zehirlenmeleri ve ilk yardım
M
antar zehirlenmeleri ve buna bağlı ölümler, ülkemizde her mevsimde görülmekte, basına yansımakta ve hepimizi üzüp, ciddi sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. İşte, dergimizin bu sayısında da, zehirli mantarları yemekle ortaya çıkan sorunları, belirti ve ilkyardım uygulamalarını gözden geçireceğiz. Bildiğimiz gibi, biz insanlarda zehirlenmeler birkaç yoldan olmaktadır. • Solunum yoluyla (yanan bir yerdeki dumanın solunması ve bunun ciğerlerimize kaçması vs), • Ağız yoluyla (yiyip-içerek) (çamaşır suyu, klorak, bozuk yemek, zehirli mantar, bozuk konserve v.s) ve • Cilt yoluyla olabilmektedir (insektisitler, haşere öldürücüler, tarla bağ-bahçenin ilaçlanması sonucu). Mantar, fiyatının ucuz, hatta bedava ve lezzetli yiyecek olması, doğada bol miktarda bulunması gibi nedenlerle, halkımızca sık tüketilen gıda maddesidir. Bu nedenle, mantar, semt pazarlarında, dükkânlarda, tezgâhlarda, satılmakta ve yenilmektedir. Önce, şu gerçeği bilmemiz gerekir; Türkiye ve dünyadaki hiç kimse mantarın tipine, görüntüsüne, rengine, kokusuna v.s bakarak, onun zehirli olup olmadığına 44
karar veremez. Yani, mantarın tipine, rengine, boyutuna, çeşidine, duruşuna bakarak, bu mantar zehirlidir veya zehirsizdir şeklinde yorum yapmak, mantar uzmanıymış gibi konuşmak, sadece bir şehir efsanesi ve hatta cinayettir. Türkiye de genellikle “amanita”, en sıkta “amanita phalloides” türü mantarlarla zehirlenmeler görülür.
• Kişiye asla ağızdan sıvı/katı gıda vermeyelim çünkü o da kusturur (yoğurt, su vs), • Eğer kişi baygın durumda, yerde yatıyor ve kusuyorsa, iyileşme pozisyonuna getirelim ki kusmuğu ciğerine kaçmasın, • 112 no’lu telefonu arayarak veya hastamızın durumu uygunsa kendi imkanlarımızla kişinin en yakın, en uygun acil servise gitmesini sağlayalım.
Mantar zehirlenmelerinde belirtiler Sonuç - Özet Mantar zehirlenmesinin, kendine Mantar zehirlenmesi, ülkemizde (mantar zehirlenmesine) ciddi sağlık sorunu olmaya devam özgü belirtileri yoktur. Her tür etmektedir. Her zaman söylediğimiz zehirlenmede görülebilen, bulantı, gibi, tıpta en uygun, en ucuz ve en kusma, ishal gibi, genel belirtiler etkin tedavi yöntemi korunmak, vardır. Mantar zehirlenmesinde, yani koruyucu hekimliktir (hasta en hafif şekliyle, kişide bulantı, olmadan tedbir almak). Önerimiz, kusma, ishal ortaya çıkar. Daha ağır çarşıda, pazarda, satılan mantarı vakalarda ise olay karaciğerimizin asla yememektir. Mutlaka yememiz harap olmasına (karaciğer nekrozu) gerekiyorsa, o zaman, bilinen, ve sonucunda, karaciğer nakli kurumsal zincir mağazalardan, yapılması, hatta ölüme kadar ambalajında kültür mantarı alalım gidebilmektedir. ki bunlarda bile nadiren de olsa İlk aşamada, yani mantar yenildikten 6-12 saat sonra kişide bulantı, kusma, zehirlenmeler görülebildiğini unutmayalım. Nice sağlıklı, mutlu karın ağrısı, karında kramp tarzında günlerde görüşebilmek dileğiyle. ağrılar ve ishal başlar. İkinci aşama, mantarın yenildikten 24-48 saat sonra ortaya çıkar. Ne yazık ki, artık bu dönemde, karaciğer ve böbrek hasarı ortaya çıkmış, hastanın kan değerleri bozulmaya başlamıştır. Üçüncü aşama ise ani başlar. Ağır karaciğer hasarı, pıhtılaşma bozuklukları, karaciğer yetmezliği ya da koması şeklinde kendini gösterir. Aynı zamanda beyin ödemi Kaynaklar de gelişeceği için hastanın bilinci • Judith Tintinali. Chapter 214. Mushroom kapanır, böbrekler iflas eder. Artık bu Poisoning. aşamada tablo son derece ümitsiz ve • Assessment of patients who presented to ölümcüldür. the emergency department with mushroom Mantar zehirlenmesinde ilk yardım Kişide, bulantı, kusma, ishal gibi genel şikâyetler varsa kendisine son saatler ve günlerde mantar yiyip, yemediğini evde veya çevresinde aynı şekilde mantar yiyen ve benzer bireylerin olup olmadığını sorgulamamız gerekir. İlkyardım olarak uygulayacağımız noktaları şu şekilde sıralayabiliriz; • Sakin olalım, hastayı sakinleştirelim, • Kişiyi asla kusturmayalım, Temmuz - 2015
poisoning. Colak S, Kandis H, Afacan MA, Erdogan MO, Gunes H, Kaya E, Akdemir HU, Saritas A. Hum Exp Toxicol. 2015 Jul;34(7):725-31. • Emergency checklist: mushroom poisoning. Romanek K, Eyer F. MMW Fortschr Med. 2014, 21;156(14):53-4. • http://www.ulkumenrodoplu.com/ ilkyardim. • İlkyardım Kitabı. Yakın Kitapevi. Editör: Dr. Ülkümen RODOPLU, • The American Red Cross. First aid and Safety Handbook. Yazarlar: The American Red Cross ve Kathleen A, HANDY, MD. Publication of American College of Emergency Physicians.
Tay Park ailesi büyüyor Karşıyakalıların doğayla ve can dostlarla buluşma noktası Tay Park’ın ev sahipliği yaptığı sevimli hayvanlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Karşıyaka Belediyesi ve Karşıyaka Kanarya Sevenler Derneği işbirliğiyle, 42 adet papağan ve süs kuşuyla kurulan kanatlı bölümü hayvanseverlerden büyük ilgi görürken, yeni doğan ‘Sürpriz’ isimli tay da özellikle çocukların gözdesi oldu.
Temmuz - 2015
45
Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com
SERAMİKLE YAŞAM NASIL BAŞLADI? Y
aşamımızda seramiğin önemini hiç düşündünüz mü? İnsanın toprağa bağlanışı onu yeni keşiflere itmiş. Önce, güneşte kurutulan çamurun sağlamlığını öğrenmişler; böylece duvarlar ve konutlar yapmaya başlamışlar. Soğuk, nemli ve karanlık mağaraları yavaş yavaş terk edip, günümüz şehirciliğinin ilk adımlarını atmışlar. Çanak, çömlek yapmak büyük bir aşamadır. Çünkü çok gelişmiş köy ve kentler kurmuş olmalarına karşın, önceleri pişmiş topraktan çanak çömlek yapmayı bilmiyor, günlük kapkacağını ya ahşap ya da taşları oyarak biçimlendiriyorlarmış. Çanak
46
çömlek yapmasını bilmeyen insanlar, daha sonra doğada rahatlıkla ve bolca bulunan kilin özelliklerini keşfetmekte gecikmemişler. Böylelikle de kile türlü biçimler verip onu ateşte pişiren, yani çömlekçiliği uygulamaya başlayan köy toplulukları ortaya çıkmış. Çanak çömlek yapımının iyiden iyiye yaygınlaştığı bu dönemlerde de kaplar yine elde yapılmış. Daha ince çeperli, iyi pişirilmiş, açık gri, kırmızı, devetüyü ve kahverengindeki bu kaplar son derece parlaktır. Krem astar üzerine kırmızı boya ile desenlerle yapılmış formlar bize o dönemleri hatırlatır. Bunların güzel örneklerini arkeoloji müzelerinde görebilirsiniz.
Temmuz - 2015
Peki günümüzde seramik ne kadar yer tutuyor, kullanılıyor hiç düşündünüz mü? Evlerimizin vazgeçilmezleri seramikler yemek masamızda, sehpamızda, duvarımızda, banyomuzda ve mutfağımızda önemli bir yer alıyor. Balıkesir’in İvrindi ilçesine bağlı Kayapa beldesinde yüzyıllardır çamurdan yapılan eşyalar, teknolojiye direnmiş. Bir zamanlar çamurdan testi ve benzeri eşya yapmayana kız verilmezken şimdilerde bu sanatı yapacak çırak bulunamıyormuş. Ne acı değil mi?
Herşeyin seri üretildiği bir dönemde el sanatlarımızın önemi yadsınamaz. Yüzyıllardır süren geleneklerimizin kaybolmaması bizlerin bu sanatlara olan ilgisi ile olacaktır. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, iyi tatiller...
İzmir’in kalbi
KABİN EKİBİ
EGE PARK’ta atıyor
AKLINIZDA BULUNSUN
Tanıtımınız için rezervasyon Tel. 0 (549) 323 30 31
KABİN EKİBİ REKLAM ve TASARIM AJANSI
Reklamın bir harcama değil, bir yatırım olduğunun bilincinde, ucuz işçiliğin önemsenmediğinin farkında olan kişilerle tanışmaktan mutluluk duyacağız. Birçok ulusal markanın ajansı olan Kabin Ekibi, sıradışı tasarım ve fikirlerle kaliteli ve güvenilir hizmet vermeye devam ediyor. 0(549) 501 8832 0(232) 330 0 500 www.kabinekibi.com.tr
SOFT COTTON’DAN YAT SAHİPLERİNE KALİTELİ, ANTİBAKTERİYEL HAVLU ve BORNOZLAR BİR TIK ÖTEDE... Yat sahiplerinin keyifle ve zevkle kullanacağı ürünler çok elit ve kaliteli modellerden oluşuyor. Kalite odaklı ve zor beğenenlerin tercih ettiği Soft Cotton ürünlerine online satış olanağı ile www.softcotton.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. SOFT COTTON bir GÖKHAN TEKSTİL markasıdır. GÖKHAN TEKSTİL, 1987 yılından beri dünyanın ünlü markalarına üretim yapan entegre (ipliğini, dokumasını, boyamasını, konfeksiyonu kendisi üreten) bir tekstil fabrikasıdır. Dünya piyasasına 28 yıldır havlu ve bornoz üreten Gökhan Tekstil ‘‘Soft Cotton’’ markası ile iç piyasada zor beğenenlere havlu ve bornozların en iyilerini sunmaktadır. www.softcotton.com.tr
BOSTANLI LPG
Hizmet alanımız Mavişehir, Şemikler, Bostanlı, Demirköprü ve Aksoy’dur. Ramazan Feyzullahoğlu ve ortağı.
Ahmet Pendikli (1796 sokak) No:11/A Bostanlı Tel: 0232 362 86 86 48
Temmuz - 2015
ATÖLYE TAT
Birbirinden lezzetli yemek çeşitlerini bulabileceğiniz Atölye Tat, muhteşem Brownie’si ile de herkesi büyülüyor. 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com
ALAÇATI TATLICISI İMREN’in YENİ GÖZ BEBEĞİ
Alaçatı’nın en eski tatlıcısı İmren’in Reçel, Kurabiye ve Türk Kahvesi ürünleri artık Sakızlım markasıyla huzurlarınızda... Seçkin marketler ve şarküterilerde bulabileceğiniz Sakızlım ürünleri, Alaçatı’nın en sevilen tatlıcısı İmren’in eserleri. Hasan Kaşif Ölmezer ve Kahyan Ölmezer kardeşler; dedelerinden kalma tatlıcılık mesleğini çocukları ve tüm ailesiyle birlikte yeni bir boyuta taşıyarak birbirinden lezzetli ve doğal ürünleri evlerimize taşıyorlar. Yakında internet sitelerinden de Türkiye’nin her yanına ürün gönderecek olan İmren Tatlıcısı yeni markasının heyecanını yaşıyor. Logo ve Ambalaj tasarımları Kabin Ekibi Tasarım Ajansı tarafından yapılan ürünlerin detaylı bilgisi için www.alacatiimren.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Gelin Başı ve makyajına Kuaför Hüseyin Erken’den özel fiyat...
Y
az mevsimi ile birlikte “Düğün Mevsimi” de başladı. Bu durumu göz ardı etmeyen Kuaför Hüseyin Erken Gelin Başları için özel fiyat uygulamasına geçti. Evlenecek gençlerin bu önemli gününde saç ve makyaj en az gelinlik kadar önemlidir, bu nedenle gelinlerin saç ve makyajı özen ister.
Size ve gelinliğinize yakışacak saç modeliniz ve porselen makyajınız için doğru adres Kuaför Hüseyin Erken... Neden mi? Çünkü; Gelin Başı provası, porselen makyajı dahil 600 TL iken Mavişehir Dergisi okurları için özel fiyat 400 TL olarak uygulanacak. Bu fırsat kaçmaz. Alacağınız randevu ile önceden provanızı yaptırabilir, düğün gününüzde saçınız, makyajınız ve gelinliğinizle tüm gözleri üzerinizde toplayabilirsiniz. Saçlarınızı Kuaför Hüseyin Erken’e gönül rahatlığı ile teslim edebilirsiniz.
Adres: 6351 Sokak No: 40/B Atakent- Bostanlı-İZMİR Tel: 0232 336 14 74
Prof.Dr. Meltem Onay meltemonay@gmail.com
EKSİK ETEKTEN, DÜNYA LİDERLİĞİNE
B
ir akademisyen için en büyük mutluluk, bir gün mail kutusuna:” Hocam, sizin şu/ya da bu yazınızı internetten okudum, ben de buna benzer bir araştırma yapıyorum, bana çalışmanızı gönderir misiniz?” şeklinde yazılan kibar bir yazıdır. Çünkü yıllar boyunca bilimsel araştırmalar yapar, kendi sorularınızın doğruluğunu araştırmak için çabalar ve sonunda bir bilimsel çalışma niteliğine getirir ve bilim dünyasına bu çalışmayı aktarmaya çalışırız. Amacınız, sizden sonra gelecek olan “bilim insanlarına” bir yol açmak, onların da bu yoldan sonra devam etmelerini teşvik edebilmektir. Benim de bugün yazdığım “Eksik Etekten, Dünya Liderliğine” isimli yazımın başlangıç noktası da Semih Fındık isimli bir araştırma görevlisinin “Cam tavanı kıran Türk Kadınları” isimli makalemi çok beğenerek bu konuda daha derinlemesine araştırma yapma isteğine yönelik talebi oldu.
Geçtiğimiz hafta içinde Harvard Business Review’de 20 Ağustos 2014’de Arzu Pınar Demirel’in “Eksik 50
Etekten Dünya Liderliğine” isimli yazısını çok beğenmiş muhakkak bu konuda bir şeyler yazmalıyım demiştim. Semih’in bu teklifi ile okuduğum yazı aynı düşüncelere hitap edince de bu konuyla ilgili bir yazı yazmam gerektiğini düşündüm. Her ne kadar kendime her zaman “ben bir hümanistim” dememe rağmen aslında az da olsa içimde “Feminist” damarımın olduğunu bildiğim için, bu konuyla ilgili bir şeyler karalamadan geçemeyeceğimi biliyordum. Dediklerimde de haklı çıktım. Hızlı bir şekilde internete girerek, Hz.Google’a:“Cam Tavanı Kırmak” şeklinde bir yazı yazdım, iki saniye sonra kendi adıma kayıtlı bir dolu gazete ve bilimsel yayın yazısı çıktı. Bunları okumak bana çok eğlenceli geldi, insan ne de olsa yıllar önce yazdıklarını unutuyor üstelik sonra yazdıkları ile de alay ediyor. Ben bunları hangi ruh durumum ile yazdım acaba diye? Hem akademik yaşamımda hem de gazete ve dergi, yazılarımda dünyadaki ve Türkiye’deki kadınların durumunu yazmaktan ve incelemeler yapmaktan çok fazla mutluluk duyduğum için, sayfaları Temmuz - 2015
okurken zaten aklımdan bu yazının da nasıl şekilleneceğine dair planım çoktan yapılmıştı bile…
Arzu Pınar, “Prof. Dr. Meryem Mirzakhani, matematiğin Nobel’i kabul edilen ve 1936 yılından bu yana verilmekte olan Fileds Ödülü’nü kazanan ilk kadın oldu” diyerek yazısına başlamıştı. Ve şöyle devam ediyordu: Amerika’da yaşayan, ancak İran’da doğup büyüyen Mirzakhani’nin bu başarısı İranlıları doğal olarak gururlandırdı. İran Cumhurbaşkanı da, Mirzakhani’yi tebrik etti. Ancak bu tebrik de, en az matematiğe katkısı kadar önem taşıyordu. Çünkü ilk kez bir İran Cumhurbaşkanı, Hasan Ruhani, sadece başı açık bir kadını tebrik etmekle kalmamış, fotoğrafını da twitter’da paylaşmıştı. Bu gerçekten belki bizim ülkemiz için devrim niteliğinde bir haber değildi ama yıllar boyunca kadının; değil adı görüntüsünün bile kabul görülmeyen bir ülkede muhteşem bir gelişmeydi. Kadınların bilimde olduğu gibi, iş dünyasında da erkekleştikleri, dişiliklerini bıraktıklarına yönelik eleştiriler artık yavaş yavaş
www.mavisehirdergisi.com
azalmaya başladı. Bizler bile dünyadaki bu gelişmelerin dışında Türkiye’de de başarılı kadınların tipolojik özelliklerindeki farklılığı ve değişikliği gözlemliyoruz. Çoğu kadın anne olunca iş hayatından eskiden çıkmaya karar veriyordu. Bu kadınların bir kısmı, “cam tavan sendromu” denilen bir duvara takılarak bir üst kulvara zaten çıkamıyorlardı. Bazıları ise babamız, annemiz, müdürümüz izin vermedi, çocuk var onu büyütmek gerekiyor gibi söylevlerle de ellerindeki fırsatları değerlendirmekten kaçındılar. Bu durum dünyanın her yerinde sadece iş alanında değil, pek çok alanda da kadınların kendi kendilerine ördükleri büyük engellerdi. Politikada durum biraz farklı bir perspektiften bakılmış da olsa gittiği yol ve yöntem benzerdi. Dünyadaki kadın liderlerin büyük bir çoğunluğu geçmiş dönemlerde ya babaları ya da eşleri aracılığı ile basamakları çok hızlı bir şekilde çıkabilme fırsatı bulmuşlardı.
dikkat etmemiz gerektiğini çok açık vurguluyor. Bir kadın akademisyen olan benim, bir anne olarak benim, bir vatandaş olan benim görevlerimin dışında “sorumluluklarımın” da olduğunu bu anlatılanlar olayları daha net görmeme vesile oluyor aslında... Dünyanın çekici erkekleri arasında bulunan George Clooney’in eşi Lüblan asıllı Amal Alamyuddin, sadece stiliyle değil tahsili ve mesleğiyle de genç kızların idolü olmaya aday. Bu ve benzeri örnekler kadınların artık “hem kariyer yaparım, hem de çocuk” sözlerinin ne kadar önemli ve kanıtlayıcı olduğunu gösteriyor. Bir sinema sanatçısının tercihi olan bilgili, görgülü bir kadın ile evlenmenin “kadına verilen değer” adına da önemli olduğu ortada...
Sadece Demirel yazmıyor kadının son durumuna yönelik gelişmeleri… 9 Temmuz 2015’de yine aynı dergide Ayşegül Dicle Aydın “Çeşitlilik hayat kurtarır” makalesinde, yapılan araştırmalarda kadın liderlerin kriz Arnold M. Ludwing’in son yüzyılda, yönetimi konusunda erkeklerden dünyadaki en önemli liderlerini daha iyi olduğunu ve kadınlar araştırdığı listeye bakıldığında 1941 tarafından yönetilen şirketlerin diğer kişiden sadece 27 kadının bulunması şirketlere göre daha uzun ömürlü bu çalışmanın aslında kadınlar olduğunu anlatıyor. Bütün bu olumlu aleyhine ne ölçüde olumsuz bir izlenimleri yazdıktan sonra da ilave gösterge olduğunu açık bir şekilde ediyor: “Türkiye’nin en büyük 500 göstermektedir. Ludwing “King şirketinde kadın CEO oranı sadece of The Mountain” (Dağın Kralı) yüzde 2“ diyerek, dünya ve Türkiye isimli kitabında, koltuklarını baba gerçeğini gözler önüne seriyor. ve eşlerinden devir almayan kadın “Mükemmel multi- tasking” olaylara liderlerin oranının %0,78 olduğunu 360 derecelik bir spektrumdan söylemesi, sadece Türkiye’de yaklaşmak, dinlemeye, daha açık değil, dünyada her alanda kadının olmaya ve eleştiriden öğrenmeye, çabalarının eskiden bugünlere ders çıkarmaya, karşı taraf ile gelişi sırasında ne kadar çaresiz empati kurmaya, sürekli yeni şeyler kalındığının da bir kanıtını bizlere öğrenmeye açık olmaya, değişimi göstermektedir. daha istekli şekilde kucaklamaya, daha esnek olmaya ve dolayısıyla “Eksik etekten, günümüze uzun bir yol” daha hızlı adapte olabilmeye, daha alındı mı sorusunun yanıtı bu nedenle az bencil olmaya ve özveride kocaman bir “EVET”… Artık yan bulunmaya daha gönüllü olmaya, rollerden, liderliğe atlamanın zamanı. sorgulamaya cesaret edebilmeye Genç kızların rol modelleri, temiz ve hata yapmaktan erkek kadar çamaşır kokusundan mutlu olan, korkmamaya sahip olmanın alışveriş tutkunu kadınlardan, üreten arzu edilen bir liderlik özelliğini kadınlara kaydığını söyleyen Demirel, öğrenmek ve bu özelliğin büyük bir biz kadınların yaşarken, nefes kısmının kadın liderlerde olduğunu alırken, yürürken, neden kendimize öğrenmek bilimsel açıdan da önemli. Temmuz - 2015
Çünkü yönetimlerin ne tür liderler aradığını bilmek, kadın ya da erkek yöneticilerin kendilerini bu yönde geliştirmelerine yardımcı olabiliyor. Kadın liderler iş yerinde gücü ve bilgiyi paylaşmaları nedeniyle, katılımı destekliyorlar. İnsanların kendilerine verdikleri değeri artırıyorlar ve işleriyle ilgili heyecanı duymaya hep devam ediyorlar. Bütün bu yazılanlar şüphesiz çok hoşuma gitti. Bu olumlu düşünceleri bir an hafızamdan geçirdim ve oldukça eski yıllara gittim. 4 Ağustos 2007 yılında Yeni asır gazetesinde benimle röportaj yapan İnci Korkmaz’ın yazdığı yazı aklıma geldi birden, hemen eski belgelere baktım. Yazıyı gördüğümde yıllar sonra bile aynı duygulara sahip olmanın mutluluğunu yaşadım. Gazete yazısının başlığı “Ben, Müdür olamam ki demek, en büyük engelimiz” diye başlamış.. kadınların da iş hayatında erkekler kadar yeri var. Ta ki onlara çarpana kadar demişiz. Cam tavan denilen bu duvar, kadınların iş hayatlarındaki yükselişlerinin durma noktası… Dünden bugüne kadınlar neler yaşadı, hangi engelleri yıkmayı öğrendiler diye sorunca, her geçen gün lider Türk kadının kabuğunu iyice kırmaya başlayarak dünya liginde önemli bir oyuncu olmaya başladığını gözlemliyorum. Bölgesel lider konumuna yükselen isimlerden bir kaçını örnek vermek gerekirse, bunu daha iyi görmek mümkün olabilir. OMV Bölge Başkanı Gülsüm Azeri, PepsiCo Asya Ortadoğu Afrika İnsan kaynakları Başkanı Ümran Beba, Vodafone Afrika, Ortadoğu ve asya Pasifik Bölge Direktörü Serpil Timuray, Citibank Türkiye CEO’su Serra Akçaoğlu, Intel Türkiye Afrika Ortadoğu Bölge başkanı Ayşegül İldeniz, Merrill Lynch Gelişmekte olan pazarlar bölge direktörü Elif Bilgi Zapparoli’nin isimlerini her yerlerde görünce, kadın liderlerimizden bir kez daha gurur duyuyorum. Artık Eksik Etekli kadınlardan değil de, başarıyı omuzlayan dimdik durabilen kadınlardan bahsetmenin daha anlamlı olacağına karar veriyorum ve bunu herkesle paylaşıyorum…. 51
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 30 60
Budget Araç Kiralama www.budget.com.tr
Beyaz Lale Çınarlı Çiçek Market Anadolu cad. No:7/3 Çınarlı/İzmir Tel: 0 232 435 96 76
Edem Çıtır Waffle 6499 Sk. No:8 Mavişehir (Karşıyaka Göz Hastanesi Arkası) Tel: 0232 330 10 13
Bafra Pidecisi Adres: Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 Mavişehir Tel: 0(232) 336 72 64
Ege Park AVM Tel: 0(232) 324 44 34
ŞEHİR REHBERİ Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi MedicalPark İzmir Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiyo Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Karşıyaka Tıp Merkezi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi Kent Hastanesi Özel Altınordu Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Ege Sağlık Hastanesi Egeria Çocuk Sağlığı Özel Atakent Polikliniği Özel Bostanlı Sağlık Polikliniği Özel Yalı Polikliniği Özel Nergiz Sağlık Polikliniği Özel Çiğli Polikliniği
VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği
YARDIM
Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem
DİŞ POLİKLİNİKLERİ Asude Polat
Karşıyaka Ocakbaşı Caher Dudayev Bul. No:106/A Atakent Tel: 0232 330 14 11
Uzm. Dr. Tolga Enver Yücetürk Adres: 6518 / 6 Sk. Beyaz Nokta Blokları No:2 Kat:4 D:10 Yalı Mahallesi Atakent - İzmir Tel: 0(232) 336 42 40 Wood&Iron Tel: 0534 494 88 53 0507 548 58 10
381 77 88
RESTORAN VE CAFELER 15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135
HASTANELER VE POLİKLİNİKLER
Çocuk Hastanesi Ege Üniversitesi Kızılay SSK Tepecik
Hanedan Beach Hotel 4. Mersinaki Koyu Eski Foça Tel: 0232 812 36 50
MakroYapı Tel +90 232 329 80 29 329 90 29
EVLERE SERVİS
LÜZUMLU TELEFONLAR
KAN MERKEZLERİ
Griffon Boutique Hotel Atatürk Mah. Fabrika Sok. No:2 Yenifoça Tel:0232 814 77 77
241 10 00 382 06 07 330 64 50 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 369 00 83 323 45 45 461 93 33 336 11 95 483 14 14 343 13 43 412 22 22 463 64 65 441 01 21 386 70 70 483 56 87 433 0084 464 24 00 462 27 27 463 77 00 489 35 35 336 11 95 433 06 08 388 28 61 421 47 89 433 38 74 368 96 66 337 02 08 336 44 89 330 55 16 441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36
0539 235 25 87
Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Kervan Kebap Pide - Karşıyaka Mc Donald’s
483 00 79 347 09 00 369 81 86
MARKET ve ŞARKÜTERİ Albayrak Market - Mavişehir Ömerağa
324 04 03 0(507) 185 11 56 368 11 24
Tire Market Şarküteri
290 06 22
SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Dance Castle Gençlik ve Spor Derneği 369 02 65 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 337 35 34 433 38 58 İzmir Dağcılık Kulübü Ege Açık Deniz Yat Kulubü 484 64 65 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25
ÜNİVERSİTELER
Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Gediz Üniversitesi Özel İzmir Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi Özel Şifa Üniversitesi
TİYATROLAR
311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 355 00 00 246 49 49 411 54 07 308 00 00
Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Mavi Tiyatro Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Tansaş Çocuk Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu
369 64 87 368 22 39 445 00 71 483 50 35 343 04 33 381 64 06 484 44 70 484 48 28 463 15 15 362 61 61
Gelecek Dershaneleri Fen Dershanesi Körfez Dershanesi Sınav Dergisi Dershanesi Uğur Dershanesi Bostanlı Sürücü kursu Karşıyaka Sürücü Kursu Yalı Sürücü Kursu Sinem Sürücü Kursu Profesyonel Diyalog Dil Okulu Yeni Adım Yabancı Dil Kursu Deniz İngilizce Kursu
369 11 55 368 77 73 369 88 99 446 37 37 381 23 92 362 97 45 63 72 83 372 17 63 367 00 12 368 93 01 330 55 66 330 73 66
EĞİTİM KURUMLARI
Haftanın her günü servis
RESTORAN VE CAFELER Red Dragon Servet’in Yeri Dante Cafe & Bar Kordon Boyu Balık Pişiricisi Club En Velo La Sera Pepe Rosso Deniz Restaurant Karşıyaka Deniz Restaurant Mavişehir Kervan Döner Kebap Pide Salonu MyMaya Mc Donald’s Borga Çiğ Börek
483 00 79 362 51 51 323 03 17 464 80 90 463 28 69 464 25 95 464 48 93 364 44 64 324 10 20 323 21 22 324 59 70 369 81 86 330 24 12
PASTA VE UNLU MAMÜLLER Pastafoni Pasta Rüzgarı Lolipop Düşler Roka Mutfak Atölyesi
TAKSİ DURAKLARI
330 47 17 364 65 60 0531 335 67 60 336 78 90
Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umur Mavişehir Taksi
350 10 77 362 28 28 362 80 00 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 08 82
Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm
362 41 53 336 31 39 330 52 01 362 19 92 362 02 52
Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Postacılar Kültür Merkezi Puntart Bülent Ecevit Kültür Merkezi İsmail Cem Kültür Merkezi Aydans Sanat Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi Alman Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi
369 27 90 368 22 39 363 30 37 369 45 58 361 06 23 361 60 19 364 21 90 483 85 20 446 06 64 489 56 87 482 12 70 421 52 42 463 69 79 366 44 59
OTOBÜS ŞİRKETLERİ
KÜLTÜR MERKEZLERİ
MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ
1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi
Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya
52 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.
324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70
İzmir için tanışma vakti NEDEN JETS ESTATE? Uzmanlarımız sayesinde kısa zamanda sonuç alın. Satmak ya da kiralamak istediğiniz gayrimenkulleriniz, sahip olduğumuz geniş portföy ve deneyimli uzmanlarımız sayesinde en kısa zamanda sonuca ulaşır. Teknolojinin gücüne tanık olacaksınız. Portfoyümüzde olan müşterilerimize kendi kurumsal web sitemizden kullanıcı hesabı ile yapılan her işlem için bilgilendirme ve 7/24 online müşteri desteği verilir. Doğru yatırım danışmanlığı. Şirket bünyemizde bulunan kurumsal ve bireysel gayrimenkul uzmanlarımızla birlikte doğru yönlendirme desteğini alarak sahip olduğunuz gayrimenkulleriniz doğru fiyatlandırılır.
Yatırımınızı içinize sinerek yapın. Şirket politikası olarak bizim istediğimiz değil, kendi tercihiniz olan gayrimenkul uzmanlarımızla çalışabilirsiniz. Güçlü portföy, güçlü referanslar. Karşıyaka bölgesinde çalıştığımız 4 farklı inşaat firması ve yaklaşık 260 konutla birlikte, müteahhit firmaların satış ve koordinasyon hizmetlerini de üstlenerek, bireysel müşterilerimizi de daha düşük maliyetlerle ev sahibi yapıyoruz. Hedefimiz, dostluğunuzu kazanmak. 2016 yılında İzmir ili içerisinde ve çevresinde Güzelbahçe, Çeşme ve Kuşadası olmak üzere 3 şubemizle daha hizmetinize girerek geniş çapta müşteri memnuniyeti sağlamayı hedefliyoruz.
www.jets.estate • 0(232) 330 0 500
DANIŞMANLIK HİZMETİ VERDİĞİMİZ REFERANSLARIMIZ Akiz İnşaat - Burak İnşaat - Erman İnşaat - Yükselen İnşaat - Kayalar İnşaat