MTSO Haber Sayı 337

Page 1

Lezzet şehri Mersin Yörex’te >5’te

Mersinli ve Çinli girişimciler MTSO’da buluştu

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Haydar Ergülen’in

>4’te

>2’de

MTSO ÇAĞRI MERKEZİ 0 850 304 33 33

Meslek liseleri 24 saat çalışan yerler olmalıdır… Şerafettin AŞUT

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

> 3’te

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | | YIL: YIL:19 17 | | SAYI: SAYI:337 298 | 17 | 6-19 - 30 ARALIK Eylül 2017 2015

“Bölgemize hizmete devam edeceğiz”

T

ürkiye Denizcilik İşletmeleri’nin, Mersin Serbest Bölge İşleticisi A.Ş (MESBAŞ) sermayesindeki yüzde 21’lik payı alan Cey Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, “Kurumsal hizmetlerimizin devamını sağlamak adına misyon ve vizyonumuza, uygun olan bu ihaleye katıldık. Bundan sonraki süreçte de kurumsal ilkelerimiz çerçevesinde bölgemize hizmet etmeye ve gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, MESBAŞ sermayesindeki Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’ye ait yüzde 21’lik hissenin özelleştirilmesi için ihale açmıştı. Ankara’da yapılan ihale, en yüksek teklifi sunan Mersinli firma Cey Grup Ortak Girişim Grubu’nda kaldı.

İhale sonrasında değerlendirme yapan Cey Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı şunları söyledi: “Grup şirketleri olarak; lojistik hizmetler, liman işletmeciliği, antrepoculuk ve serbest bölge işletmeciliği, lisanslı depoculuk gibi faaliyetlerimizi halen sürdürmekte olup kurumsal yapı ve organizasyon isteyen, teminat ve güvene dayalı faaliyetlerimizi artırmak ve daha fazla katma değer sağlamak her zaman hedeflerimiz arasında yer aldı. Bu çerçevede MESBAŞ’ın Türkiye Denizcilik işletmelerine ait hisselerinin özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca satışa çıkarılması, kurumsal hizmetlerimizin devamını sağlamak, misyon ve vizyonumuza, uygun düşmüştür. > 4’te

Mersin, bayramda ilgi odağı oldu

MEDITOUR 2016 kapsamında MTSO tarafından hazırlatılan 1,5 dakikalık Mystery Of Mersin (Mersin’in Gizemi) isimli tanıtım filmi, Belgrad’ta düzenlenen Uluslararası SILAFEST’te 200 filmi gerisinde bırakarak ‘Yılın En İyi Turizm Filmi’ seçildi.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından Akdeniz Turizm Forumu-MEDITOUR 2016 kapsamında hazırlatılan 1,5 dakikalık Mersin tanıtım filmi ödüle doymuyor. Berlin ve Los Angeles’ta alınan ödüllerin ardından büyük ödül SILAFest’ten geldi. Festivalde turizm otoritelerinin dikkatini üzerine çeken film, Eylül

ayı sonunda ise Cannes’da gerçekleşecek Kurumsal Medya ve TV Ödülleri töreninde de izlenecek. Mersin’e seyahat etme ve bu gizemi keşfetme konusunda büyük bir motivasyon oluşturması gerekçesiyle katıldığı her yarışmadan ödülle dönen film, önümüzdeki süreçte yeni festivallerde yarışarak Mersin’in ismini uluslararası

arenada duyurmayı sürdürecek. Film, yüksek bütçelerle hazırlanan Dubai, Portekiz, Kanarya Adaları gibi turizmde iddialı destinasyonların filmlerini arkasında bırakmasıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Filmin Mersinli bir firma tarafından hazırlanmış olması ise ayrı bir gurur kaynağı. Konuyla ilgili

olarak MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “MEDITOUR organizasyonunda diğer tüm kalemlerde olduğu gibi tanıtım filmimizin çekiminde de kentimize, Mersinli firmalarımızın hizmet kalitesine güvendik ve bunda da ne kadar haklı olduğumuzu her ortamda gördük” ifadelerini kullandı. > 5’te

Gürcistan, Türk yatırımcının gözdesi olmayı sürdürüyor

> 5’te

Müşterisinin sorununa ürettiği çözüm Aldo Grup’u dünyaya taşıdı

A

ldo Grup bir aile şirketi. 1969’da Kahramanmaraş’ta çırçır fabrikası ile başlayan ticari yolculuk 1980’de Mersin’e uzanıyor. Mersin’de inşaat, turizm ve otomotiv sektöründe faaliyet göstererek bir süre sonra grup şirkete dönüşen firmanın çalışmaları, 2006’da ikinci kuşağın iş hayatına başlamasıyla birlikte farklı bir boyut kazanıyor. Bu süreçte, otomotiv sektöründe kente özgü sorunların çözümü için arayışa giren Aldo Grup, Mersin Üniversitesi Teknopark’ta ArGe çalışmalarına başlıyor. Otomatik kapı ve kayar basamak üzerine yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ile dünyada ilklere imza atan firma, Ar-Ge faaliyetlerini iklimlendirme ve yenilenebilir enerji sektöründe de sürdürüyor. Son iki yıldır ise farklı bir motor sistemi üzerinde çalışan Aldo Grup’un hedefi Türkiye’de ilk yerli otomobil motorunu üretmek. Bir diğer hedef ise yenilenebilir enerji ile otomotiv sektörüne yönelik çalışmalarını ortak paydada bu-

MTSO 1

CMYK

luşturmak. Toplamda 10 milyon TL’ye ulaşan yatırımla Ar-Ge şirketlerini her geçen gün büyüten Aldo Grup, bünyesinde 565 kişiye iş imkanı sağlıyor. 15’i mühendis toplam 60 kişilik Ar-Ge ekibine sahip firma, Ar-Ge çalışmalarını Türkiye ve Almanya’da sürdürüyor. Grup bünyesinde inşaat, enerji, sanayi, turizm, otomotiv ve alt dalları ile birçok şirketi yönettiklerini kaydeden Aldo Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Veli Doğan, firmanın kuruluş ve başarıya evrilen öyküsünü şöyle anlatıyor: Kahramanmaraş’tan Mersin’e yolculuk

Şirketimiz bir aile şirketi. 1969’da babam Ali Doğan Kahramanmaraş’ta bir çırçır fabrikası ile ticari hayatına başladı ve 1980’de bu fabrikayı kapatarak Mersin’e geldi. Çalışmalarını Mersin’de Aldo İnşaat adı altında sürdürdü. 1996’da ise otomotiv sektörüne girmemizle şirketimiz Aldo Grup adını aldı. > 8’de

G

ürcistan, Türkiye’nin önde gelen iş ortakları arasında yer alıyor. Ticaretten eğitime, bilimden havacılığa kadar çeşitli alanlarda birçok konuda iki ülke arasında işbirliği anlaşmalarının bulunması da bunun en önemli göstergesi. Ancak bunlar yeterli değil, gerek imalat sanayi, gerek tarım gerekse bilim ve teknoloji alanlarındaki mevcut işbirliğinin artırılması hedefleniyor. Son altı yılda yaşanan siyasi ya-

ÇASGEM ile MTSO arasında işbirliği protokolü

>2’de

pılanma, özelleştirme süreci ve imzalanan ekonomik anlaşmaların da etkisiyle doğrudan yabancı yatırım girişi artan Gürcistan’da Türkiye, kurduğu 500’ün üzerindeki şirketle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. 2016’da Türkiye’nin Gürcistan’a yaptığı yatırımlar önceki yıla göre yaklaşık yüzde 80 arttı. Bu yatırımlarla birlikte Türklerin Gürcistan’daki yatırım büyüklüğü yaklaşık 200 milyon dolara ulaştı. > 6’da

MTSO Sanayi Akademi Projesi 2. Dönemi başlıyor

>2’de

Mersin, temiz çilekte kararlı

> 7’de

Legolar miniklerin ellerinde robota dönüşüyor

Ç

alışma hayatına çocukları için ara veren Teknokids Kurucusu Pınar Uğur, evde uzun süre oturamayacağını anlayınca kendi işini kurmaya karar veriyor. İki yıl boyunca yaptığı araştırmaların ardından Teknokids ile tanışan Uğur ile girişimciliğe nasıl adım attığını, hangi zorluklarla karşılaştığını konuştuk. MTSO Haber: Sizi biraz tanıyabiliri miyiz?

Mersin Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Üniversiteden sonra çalışma hayatıma İstanbul’da başladım. Teknosa’da ve Little Big Çak Tekstil’de Bölge Müdürlüğü

yaptım. Sonrasında evlenerek Mersin’e yerleştim. İki oğlum var. Çocuklardan sonra iş hayatıma ara verdim. Ama çok sürmedi. Kendi işimi kurmak istiyordum ve 2 yıl gelinlikten takıya, kafeden oyuncakçıya kadar farklı sektörleri araştırdım. İnternette dolaşırken tesadüfen Technokids’i buldum. İlgimi çekmişti çünkü hiç duymadığım bir şeydi. O sırada Technokids Gaziantep’te vardı. İncelemek için Gaziantep’e gittim ve kararımı verdim. “Benim oğlum bunu nasıl bilmiyor?” diye düşündüm ve bir anne olarak rahatsız oldum. 2,5 - 3 ay sonra da Technokids Mersin’i açmıştım. 5 yıldır da faaliyetteyiz. > 3’te


2

YIL: 19 | SAYI: 337 | 17 - 30 Eylül 2017 | www.mtso.org.tr

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) bünyesinde faaliyet gösteren MTSO Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi’nin TÜRKAK tarafından akredite edilmiş ve Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından yetkilendirilmiş bir merkez olma yolundaki hazırlık çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Hazırlık çalışmaları kapsamında; personel belgelendirme programlarının oluşturulması, geliştirilmesi, sürdürülmesi ve sürekli iyileştirilmesi için yapılacak faali-

yetlerin belirlenmesinden sorumlu olan “Program Komitesi” 2 Ağustos 2017 tarihinde belgelendirme programlarını gözden geçirme konusu görüşmek amacıyla ikinci toplantısını gerçekleştirdi. İkinci program komitesi toplantısına, Program Komite Üyeleri Şemsettin Kurtay, Erdem Daşcı, Ayhan Kızıltan, Prof. Dr. Mehmet Tanyaş ve Mehmet Gök katıldı. Toplantıda, program komitesi üyeleri tarafından Asansör Bakım ve Onarımcısı, Çelik Kaynakçısı, Me-

tal Sac İşlemeci, Dış Ticaret Sorumlusu, Lojistik Operasyon Sorumlusu ve Lojistik Operasyon Yöneticisi ulusal yeterlilikleri için hazırlanmış olan sorular gözden geçirilerek onaylandı. Toplantı gündemine ek olarak Ekim ayında gerçekleşmesi planlanan TÜRKAK TS EN ISO/IEC 17024 denetimi ve bahse konu denetim için yapılan hazırlıkların da görüşüldüğü toplantı sonunda üçüncü program komitesi toplantısının Aralık 2017’de yapılması kararı alındı.

ÇASGEM ile MTSO arasında işbirliği protokolü

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Haydar Ergülen’in

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde 11 yıldır sürdürülen ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne bu yıl, çağdaş şiirimizin usta Şairi Haydar Ergülen değer görüldü. Ödül töreni 15 Aralık 2017 Cuma günü düzenlenecek. Konuyla ilgili Değerlendirme Kurulu kararı şöyle: “Ülkemizde ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere; yapıtlarıyla Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak için ”Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) öncü girişimiyle kent adına verilen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü konusundaki çalışmalar,

ilgili yönetmelik gereğince yürütülmüştür. Ödül Değerlendirme Kurulu üyeleri Celâl Soycan, Metin Cengiz, Yavuz Özdem, Cemal Sakallı ve Ogün Kaymak, 2017 yılı için önerilen adaylar arasından: a) Çağdaş şiirimizde sesi, duyarlığı, imge örgüsü, konuları, kelime paleti ve yalın söyleyişiyle hemen tanınan birşiir kurarak,kuşaklar arasında ortaklaşa bir algı ve estetik haz zemini yarattığı; Anadolu’nun kadîm kültürüyle mayalanmış bir duyarlığı şiirimizde güçlü bir damar halinde işlettiği; b) Zengin çağrışımlara dayalı şiirleriyle insanı diyalektik bir zaman algısı içinden kendisiyle ve hayatla merhametli bir ilişki-

ye davet ettiği; c) Ölümün, Aşkın, Yalnızlığın ve bütün bir Varoluşun duyumsattığı her şeye şefkatle dokunarak evreni bir bütün halinde anlamaya çalıştığı; böylece şiire çok güçlü ve özel bir etik çevren kazandırdığı; d) Türk şiirinde okur profilini genişleten bir duru kavrayışla, en karmaşık ontolojik meseleyi gündelik hayatın akışı içinden şiire çağırdığı; e) Düzyazılarıyla da sürdürdüğü dil özenini, sahici duyarlığını, insanı esirgeyen ahlakî değerlerini poetik bir örgüde maddîleştirdiği; f) Çeşitli şiir etkinliklerinde görev alarak şairlerin buluşmasına, tanışmasına, uluslararası ilişkiler kurmasına ortam hazırladığı için, çağdaş şiirimizin usta şairi Haydar Ergülen’i ödüle değer bulmuştur.

Mersin’in vergi gelirleri arttı

K

amu ile özel sektör arasındaki bilimsel işbirliği artacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) arasında eğitim, araştırma ve işbirliği protokolü imzalandı. ÇASGEM ile MTSO arasında ortak bilimsel araştırmalar, eğitim programları ve projeler yürütme-

si amacıyla faaliyet ve istişareler sonucunda önemli bir protokol imzalandı. Buna göre ÇASGEM ile özel sektör kaynaklarının daha verimli kullanımının sağlanması, kamu yönetiminde etkinliğin güçlenmesi, kamu personeli ve özel sektör çalışanlarının tecrübe ve bilgi düzeylerinin artırılması, diğer kamu kurumları ve sivil toplum örgütle-

rine Türk çalışma hayatı hakkında bilimsel araştırma ürünleri ve eğitim hizmetlerinin sunulması yoluyla destek olunması hedeflendi. Söz konusu protokolden yararlanmak isteyen MTSO Üyeleri ÇASGEM web sayfasında yer alan eğitim programlarından istedikleri eğitimlerin başvurusunu cevre@mtso.org.tr mail adresine iletebilir.

M

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU

ersin vergi gelirleri, bir önceki yıla göre önemli ölçüde artış gösterdi. Gelir vergisi bir önceki yıla göre yüzde 4.71 artarken, kurumlar vergisinde yüzde 7.80’lik artış sağlandı. Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı, 2016 yılı gelir vergisi ve kurumlar vergisi rekortmenlerini açıkladı. Kurumlar vergisinde CMA CGM South Turkey Gemi Acenteleği A.Ş. birinci olurken, gelir vergisinde ilk sırada yer alan firma isminin açıklanmasını istemedi. Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından açıklanan ilk 100 kişilik listeye göre, kurumlar vergisinde 9 milyon 412 bin 888 TL’lik vergi ile CMA CGM South Turkey Gemi Acenteliği A.Ş. ilk sırada yer aldı. 7 milyon 249 bin 714 TL ile Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği ikinci oldu. Listede üçüncü sırada yer alan mükellef ise isminin açıklanmasını istemedi. Mersin’deki gelir vergisi şampi-

yonu olan firma da isminin açıklanmasını istemezken, 1 milyon 418 bin 534 TL’lik vergi ile Mişel Şaşati ikinci sırada yer aldı. Gelir vergisinde üçüncü ve dördüncü sıradaki firmalar da isimlerinin açıklanmasını istemedi. Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı’na bağlı vergi dairelerine 2016 yılı için 58 bin 177 mükellef tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi verildi. Verilen beyannamelerden yıllık gelir vergisi beyannamesi ile 723 milyon 529 bin 725 TL matrah beyan edildi. Bu tutar üzerinden 168 milyon 155 bin 612 TL gelir vergisi tahakkuk ettirildi. Kurumlar vergisinde 2016 yılı için 13 bin 17 mükellef tarafından beyanname verildi. Verilen kurumlar vergisi beyannameleriyle 1 milyar 293 milyon 30 bin 447 TL kurumlar vergisi matrahı beyan edildi ve bu tutar üzerinden 249 milyon 341 bin 897 TL kurumlar

vergisi tahakkuk ettirildi. Mersin genelinde 2016 vergilendirme dönemine ilişkin, 2017 yılı Nisan ayında beyan edilen kurumlar vergisi matrah toplamında bir önceki döneme göre yüzde 11.21, tahakkuk eden kurumlar vergisi toplamında ise yüzde 7.80 oranında artış meydana geldi.

Şerafettin AŞUT

A. Kadir DÖLEK

Derya GÜLEÇ

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00

TMFB Düzenlemesine İlişkin 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır. Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kredi kartları ile 6 taksitte ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.

MTSO 2

CMYK

Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü’nden yapılan 17 Ağustos 2017 tarihli yazılı açıklama ile Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi Düzenlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge’nin 3 Ağustos 2017’de yürürlüğe girdiği bildirildi.

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 19 | SAYI: 337 | 17 - 30 Eylül 2017 | www.mtso.org.tr

Meslek liseleri 24 saat çalışan yerler olmalıdır… Şerafettin AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

M

Meslek liselerimiz birer Maker Space’dir ve hem meslek lisesi öğrencilerine, hem de düz lise öğrencilerine 24 saat açılmalıdır. Bu atölyeler 24 saat çalışmalıdır.

TSO Haber Gazetemiz yaz aylarında yayınına kısa bir mola verse de, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası çalışmalarına ara vermeyen, kesintisiz hizmet veren bir kurum olarak çalışmalarına devam etti. MTSO 12 ay ve 365 gün hizmet veren bir kurum olarak Meclisiyle, Yönetim Kuruluyla ve Meslek Komiteleri ile yaz boyunca çalışmalarına aynı disiplinle devam etti. Çünkü kent olarak rehavete kapılma, hizmetlere ara verme lüksümüz yok. Dünyaya entegre bir kent olarak mola vermek gibi bir lüksümüz yok. İşte bu felsefeyle kentin birçok sahasında yaz molası verilirken, biz MTSO olarak çalışmaya devam ettik. İşte Eylül ayı ile birlikte başlayan eğitim ve öğretim dönemi… Biz MTSO olarak sıcak yaz aylarında bile eğitim meselesine ara vermedik, eğitim projelerimizi bekletmedik. Odamızın normalde devam eden rutin tüm eğitimleri yazın da devam etti. Sektörel eğitimlerden başarı ile devam eden KOBİ AKADEMİ ve SANAYİ AKADEMİ projelerimize kadar eğitim işlerimiz aksamadı. Bu anlamda MTSO olarak en çok önem verdiğimiz Mesleki Eğitim projelerimiz yaz aylarında da hızla devam etti. İşte bu projelerden birsi de MTSO ve Mersin-Tarsus OSB ile iş birliği içinde yürütülen, Organize Sanayi Bölgemizin içinde yer alan Özel Şişe Cam Mesleki ve Teknik Anadolu lisesi bünyesinde uygulanan ve meslek lisesinde okumayan tüm öğrencilerin katılabildiği, ilk kez üretimle tanıştığı mesleki yaz kampı eğitimleri belki de yaz aylarının en etkin eğitim projesi oldu. Dünya artık düz lise kavramını bırakı-

yor. Her lise öğrencisi artık bir meslek sahibi olarak mezun olmalıdır. Ne yazık ki, ülkemizde bir düz lise öğrencisi üniversiteyi kazanamazsa potansiyel vasıfsız bir işsizdir. Çünkü düz liselerde hayata dair bir eğitim yok. Aslında tüm düz liseler bir mesleki lise mantığı ile yazılımdan tasarıma, robotik teknolojilerden bilişimin her alanına kadar bu konuları müfredata daha çok almak ve mezun olan öğrencilerini hayata hazırlamak durumundadırlar. Birkaç bölüm hariç üniversiteler bir meslek kazandırma yeri değildir. Meslek kazandırma işini lisede iken halletmek zorundayız. İşte yazın gerçekleştirdiğimiz bu mesleki eğitim projesi düz lise öğrencilerinin üretime aşina olması ve gerçek hayatı tanıması anlamında çok önemliydi. “Her öğrenci üretimi tanımalı”

Öte yandan her zaman söylediğim bir şey var. Almanya gibi mesleki eğitimin uzmanlıkla verildiği yerlerde meslek liseleri 24 saat çalışan ve ışıkları sönmeyen yerlerdir. Ülkemizde bu okullar belli saatlerde atıl durumdadır ve milyarlarca yatırım öylece beklemektedir. Bu atölyeler düz lise öğrencilerinin de kullanımına ve eğitimine açılmalıdır. Amaç her gencimizin ara eleman olması değildir, amaç her öğrencinin, meslek lisesi dışındaki her öğrencinin üretimi tanıması, üretime aşina olması ve gerçek ekonominin neler beklediğini şimdiden anlamasıdır. Artık öyle bir üretim çağına girdik ki; dünya yeni bir imalat devriminden geçiyor. Endüstri 4.0 tüm meslekleri değiştiriyor. Artık klasik eğitimler ve geleneksel

dört duvar sınıf sistemi yerini atölyelere bırakıyor. Gençler hayata atölyelerde hazırlanıyor. Geleceğin sınıfları Artık “Maker Space” tarzı atölyeler olacaktır. Yani daha çok uygulama, daha çok üreterek öğrenme mantığı... Özel okullar bu mantıkla büyük paralar harcayarak “Maker Space” atölyeleri kurarak farklılık yaratmak ve öğrencileri çekmek isterken, zaten gerçek birer maker space olan meslek liselerimizin atıl kalması kabul edilemez. Meslek liselerimiz birer Maker Space’dir ve hem meslek lisesi öğrencilerine, hem de düz lise öğrencilerine 24 saat açılmalıdır. Bu atölyeler 24 saat çalışmalıdır. “Meslek liselerimizin niteliğini artırma hedefindeyiz”

Amacımız Mersin’deki tüm meslek liselerimizin niteliğini arttırmaktır ve bu amaçla bazı meslek liselerini pilot olarak seçtik. MTSO Kadri Şaman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizde başlattığımız müfredata ek İngilizce desteği sonuçlarını verdi. Başarılı öğrencileri yurt dışına eğitime gönderdik ve ödüllendirdik. Bugün artık bu lisemiz uluslararası projeler yazıyor ve kazanıyorlar. Organize Sanayi Bölgemizde bulunan meslek lisemiz tam bir “Maker Space” gibi çalışıyor ve Endüstri 4.0’ın temeli olan yazılım, tasarım, 3-D üretimle, robotik teknolojilerle gerçek bir üretim merkezi gibi çalışıyor. Öğrenciler üreterek öğreniyor. Mesai saatleri yetmez; bu okullar, tüm meslek liseleri 24 saat ışıkları yanan mekanlar olmak zorundadır. Üreten bir ülke olmak dışında bir yolumuz yok. Eğer üreten bir

ülke olacaksak eğitim ve üretimi birleştirmek ve bunu toplumun her kesimine yaymak zorundayız. Milyonlarca lira alt yapısı olan meslek liselerimiz atıl kalmamalıdır. Küçük revizyonlarla, özellikle eğiticilerin eğitimi ile tüm bu atölyeler Endüstri 4.0 atölyelerine dönüşebilir. Her şeye sıfırdan başlamaya gerek yok. Meslek liselerinde zaten payanda olarak kullanılacak bir temel var. “Yeni eğitim akımlarını gündeme getirdik”

Geçmişte, 30-40 yıl önce meslek liseleri çok popülerdi ve kazanması zor okullardı. Tercih edilen yerlerdi. Sonra prestiji yok edildi. Tercih edilmeyen yererle dönüştü. Endüstri 4.0 bu gün meslek liselerini tekrar önemli hale getirdi. Özellikle MTSO olarak son 7-8 yıldır mesleki eğitme verdiğimizi destek ve yarattığımız vizyonla özellikle destek verdiğimiz meslek liseleri kentin tercih edilen okulları arasına girdi. Bugün meslek liseleri birer “Maker Space” haline geldikçe daha çok tercih edilen okullar olacaktır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak son yıllarda bu vizyonu oluşturma, farkındalık yaratma, bu yeni eğitim ve üretim akımlarını gündeme getirme anlamında büyük işler yaptık. Bugün Kod yazma dersleri milli eğitim müfredatına girdiyse, bugün Mersin’de okullar maker space atölyesi açma yarışına girdiyse, bugün Mersin Endüstri 4.0’ı konuşuyorsa bunun altında MTSO’nun vizyonu ve çalışmaları vardır. MTSO bu konuda ülkenin öncü Odası olmaya devam edecektir.

Girişimcilik

Legolar miniklerin ellerinde robota dönüşüyor başarıyor. Bir anımı anlatayım. Havaalanlarında kola otomatı vardır. Parayı atarsınız kola dönerek aşağı düşer. Oğlum da Wedo eğitimi alıyor. 2’nci sınıfa geçti. “Anne bak biz bunu yapabiliriz” dedi. Yapabiliriz dedi, çünkü mantığını biliyor. Hareketli mekanizmanın nasıl çalıştığını öğrenmiş oluyor.

Pınar Uğur

Teknokids Kurucusu

Ç

alışma hayatına çocukları için ara veren Teknokids Kurucusu Pınar Uğur, evde uzun süre oturamayacağını anlayınca kendi işini kurmaya karar veriyor. İki yıl boyunca yaptığı araştırmaların ardından Teknokids ile tanışan Uğur ile girişimciliğe nasıl adım attığını, hangi zorluklarla karşılaştığını konuştuk. MTSO Haber: Sizi biraz tanıyabiliri miyiz? Mersin Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Üniversiteden sonra çalışma hayatıma İstanbul’da başladım. Teknosa’da ve Little Big Çak Tekstil’de Bölge Müdürlüğü yaptım. Sonrasında evlenerek Mersin’e yerleştim. İki oğlum var. Çocuklardan sonra iş hayatıma ara verdim. Ama çok sürmedi. Kendi işimi kurmak istiyordum ve 2 yıl gelinlikten takıya, kafeden oyuncakçıya kadar farklı sektörleri araştırdım. İnternette dolaşırken tesadüfen Technokids’i buldum. İlgimi çekmişti çünkü hiç duymadığım bir şeydi. O sırada Technokids Gaziantep’te vardı. İncelemek için Gaziantep’e gittim ve kararımı verdim. “Benim oğlum bunu nasıl bilmiyor?” diye düşündüm ve bir anne olarak rahatsız oldum. 2,5 - 3 ay sonra da Technokids Mersin’i açmıştım. 5 yıldır da faaliyetteyiz. MTSO Haber: Technokids hakkında biraz bilgi verir misiniz? Technokids, Lego ve robotik eğitim merkezidir. Lego, robotik eğitim için çok güzel hazırlanmış bir araç. Robotik eğitim adı altında kullanılan birçok malzeme var ama Lego’da kullanılan

MTSO 3

CMYK

parçalar o kadar uyumlu ki çocuklar, hayal ettikleri her şeyi oluşturabiliyor. Biz de 4-6 yaş grubu çocukların hayal güçlerinin ne kadar sınırsız olduğunu görebiliyor, eğitimimizde belirli bir tema üzerinden onların becerilerini nasıl doğru kullanabileceklerinin farkına varmalarını destekliyoruz. Eğitimlerimiz 4 yaştan başlıyor. Lego kullanarak proje hazırlayıp sunma, Wedo Programı ile robotik eğitime hazırlık ve robotik eğitim olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Çocuklar 6-8 kişilik sınıflarda, müfredatımız kapsamında her hafta Lego ile proje hazırlıyor. Konuyu eğitmenlerimizden öğrendikten sonra projelendirip velilere sunuyorlar. Bu da çocukların sunum yeteneklerini geliştiriyor. Ardından Wedo bölümüne geçiyoruz. Wedo atölyeleri daha önce yoktu. 4-6 yaşında Lego’ya, ilkokuldan sonra Robotiğe geçiriyorlardı. Çocuklar birden üst seviyeye geçmiş gibi oluyordu. Wedo sayesinde bu süreci kolaylaştırmış olduk. Bu bölümde motor ve sensör yardımıyla kodlama devreye giriyor. Basit yazılımlarla çocuklar her hafta bir projelerini yapıp sonrasında programlıyor. Wedo’dan sonra bir üst seviye olan robotiğe geçiyoruz. Bu da 9 yaştan sonra başlıyor. İlk önce parçaları tanıyor. Sonrasında programlamayı öğreniyor. Robotik uçsuz bucaksız bir deniz. Çünkü önce düşünmesi gerekiyor. Motoru takarken nasıl kodlaması gerektiğini ya da bir parçayı takarken nasıl hareket ettireceğini düşünmeli. Hepsini planlayıp önce öngörüp sonra yapmalı. Bu eğitimlerle çocuklar bunu

MTSO Haber: Eğitimlerin dışında neler yapıyorsunuz? Bu konuda dünya çapında yapılan fuar ve turnuvalarımız var. Önce fuarlardan başlamak istiyorum. Junior First Lego League Fuarı dediğimiz 3 yıldır Türkiye genelinde gerçekleştirdiğimiz bir fuar etkinliğimiz var. Fuara, 18 takım katılıyor. Bir takımda maksimum 6 çocuk yer alıyor. Ellerindeki Lego setleriyle o yıl belirlenen ulusal temaya göre bir proje konuları oluyor. Araştırma ve mühendislik defterleri var, verilen görevleri yerine getiriyorlar. Bu fuarlara genellikle özel okullar katılıyor. Ancak bizim çabamızla 2015’te bir devlet okulu da katıldı. Malzeme alımını sponsorlar sağladı, eğitim desteğini biz verdik. Oradaki çocukların heyecanı görülmeye değerdi. 2’nci yıl bunu çoğaltmak istedik. Mersin Valiliği işbirliğinde 4 devlet okuluna destek sağladık. Bu sayede 24 çocuğa ulaştık. Bu fuarın en büyük özelliği katılan her takımın kategorilerine göre ödül alması. Her çocuk madalya ve sertifika alıyor. Hem eğleniyor hem de proje hazırlamayı öğreniyorlar. Bir diğer faaliyetimiz Fırst Lego League (FLL) turnuvaları, First Vakfı (FRC) ve Lego Firması’nın yürüttüğü bir turnuvadır. Organizasyonlarını ise Türkiye’de Bilim Kahramanları Derneği yapıyor. Biz de onların işbirlikçisiyiz. Geçen yıl ilk defa Mersin’de yapıldı. 9-16 yaş arası çocukların katıldığı, her sezon ayrı bir teması bulunan, dünyanın her yerinde aynı sezon, aynı konu ve aynı masa üzerinde çocukların proje ürettiği bir turnuva. 3 aşamadan oluşuyor. Robot yani masa görevi, proje görevi ve öz değerler. Öz değerler, takım olma, birlikte hareket edebilme gibi grup çalışmasını sağlamaları için kurdukları bir değerlendirme programı. Takımlar bu üçünde de başarılı olmalı. Bu sayede çocuklar; beraber çalışmayı ve çözüm üretmeyi öğreniyor. Son yıllarda talep arttığı için turnuva kayıtları çabuk kapanıyor. Fuar kayıtlarında başvurular ilk Mersin’de

doluyor. MTSO Haber: İşinizi kurarken ne gibi zorluklarla karşılaştınız? İşim çocuklarla ilgili olduğu için zor olmadı. İlk zamanlar çok yoğun çalıştım. Bu süreçte çocuklarım da yanımdaydı. Ama bu işi Mersin’e anlatmakta sıkıntı çektim. 3 yıl boyunca bu işi bilenler zaten geldiler ama bilmeyenlere aktarmak onların dikkatini ve ilgisini çekmek çok zamanımı aldı. Zaman zaman motivasyonum düştü. Dışarıda bunu anlatmak çok zor oluyordu. İnsanların gelip yerinde görmesi gerekiyordu. Reklam vererek olmuyor çünkü yaptığınız eğitim bir görselle anlatılamıyor. Sonunda en iyi reklamımızı velilerimiz yaptı. Çünkü onlar çocuklarındaki gelişimi gördü. MTSO Haber: Çocuklara burada eğitim almak ne gibi faydalar sağlıyor? Bu eğitimi alan çocuklar kendilerini farklı ve özel hissediyor. Bir şey üretmek onlara özgüven sağlıyor. Hayal ettikleri her şeyi yapabileceklerine ve bir bilim insanı olabileceklerine inanıyorlar. Ayrıca Lego, çocukların küçük kas becerilerini de attırıyor. Çocukların bakış açılarını değiştiriyor. Dikdörtgen bir halı saha yerine yuvarlak bir halı saha yapabilir çocuk. Yani sınırlarını kaldırıyoruz. Lego ile Technokids sayesinde tanıştım. Ama şu anda düşüncemi sorarsanız, ebeveynlerin Lego’dan başka oyuncak almamaları gerektiğini düşünüyorum. MTSO Haber: Bir girişimci olarak sosyal sorumluluk projeleri konusunda neler yapıyorsunuz? Bu yıl, 3 bakanlığın birlikte yürüttüğü SİROMA projesine dahil olduk. 3 ilde 300 çocuğa Lego etkinliği yaptık.

Adana, Mersin ve Hatay’da. Down sedromlu çocuklarla buluşup Lego etkinlikleri düzenliyoruz. Toroslar’da işitme engelliler okulundan 5 öğrenci belirledik. Haftada bir gün 1,5 saat eğitim verdik. Yazılım yapmadık sadece proje hazırlamayı öğrendiler. MTSO Haber: Girişimci olmak isteyenlere tavsiyeleriniz neler? Öncelikle insanın kendini keşfetmesi gerekiyor. “Ben ne yapmak istiyorum?” Sorusunu cevaplamalı. Bu işi bulana kadar 2 yılım geçti. Bir sürü iş araştırdım. Zaten doğru işi bulduğunuz zaman heyecanlanırsınız. Ben şuan bu işi anlatırken hala heyecanlanıyorsam demek ki doğru işi yapıyorum. Evet, çok güzel işler var ama popüler olanı değil istediğiniz ve sevdiğiniz, fark yaratabileceğiniz işi yapın. İçine kendinizden bir şeyler kattığınızda bence o işin olmaması imkansız. Emek vermek gerekiyor. Algılarınızı açmanız gerekiyor. Farklı türden farklı fikirdeki insanları dinleyin. Sosyal olun. Sosyal olunca herkesten bir şey öğreniyorsun. Dışarıdan her konuda eğitim almak gerekiyor. Donanımlı hale gelince bilgiyi yansıtma yöntemleriniz bile değişiyor. Her yaşta her şeyi denemek gerekiyor. MTSO Haber: Hiç vazgeçmek istediğiniz anlar oldu? Hayır olmadı. Ama motivasyonumun düştüğü anlar oldu. Bu durumlarda da kendime hep işimi geliştirecek yeni projeler buldum. Kendimi yeniledikçe motivasyonum yükseldi. Çalışmak çok güzel. Kadın erkek herkes çalışmalı. Charles H. Duell - Amerikan Patent Dairesi Başkanı’nın, “Artık yeni bir şey yok. İcat edilecek her şey icat edildi” diye bir sözü var. Düşünsenize yıllar öncesinde söylenen bu sözün ardından çok şey icat edildi.


4 Mersinli ve Çinli girişimciler YIL: 19 | SAYI: 337 | 17 - 30 Eylül 2017 | www.mtso.org.tr

“Bölgemize hizmete devam edeceğiz”

T

ürkiye Denizcilik İşletmeleri’nin, Mersin Serbest Bölge İşleticisi A.Ş (MESBAŞ) sermayesindeki yüzde 21’lik payı alan Cey Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, “Kurumsal hizmetlerimizin devamını sağlamak adına misyon ve vizyonumuza, uygun olan bu ihaleye katıldık. Bundan sonraki süreçte de kurumsal ilkelerimiz çerçevesinde bölgemize hizmet etmeye ve gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, MESBAŞ sermayesindeki Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’ye ait yüzde 21’lik hissenin özelleştirilmesi için ihale açmıştı. Ankara’da yapılan ihale, en yüksek teklifi sunan Mersinli firma Cey Grup Ortak Girişim Grubu’nda kaldı. İhale sonrasında değerlendirme yapan Cey Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı şunları söyledi: “Grup şirketleri olarak; lojistik hizmetler, liman işletmeciliği, antrepoculuk ve serbest bölge işletmeciliği, lisanslı depoculuk gibi faaliyetlerimizi halen sürdürmekte olup kurumsal yapı ve organizasyon isteyen, teminat ve güvene dayalı faaliyetlerimizi artırmak ve daha fazla katma değer sağlamak her zaman hedeflerimiz arasında yer aldı. Bu çerçevede MESBAŞ’ın Türkiye Denizcilik işletmelerine ait hisselerinin özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca satışa çıkarılması, kurumsal hizmetlerimizin devamını sağlamak, misyon ve vizyonumuza, uygun düşmüştür. Ardından ihaleye katılım sağlanmış ve yapılan ihale de grup şirketlerimizin uhdesinde kalmıştır. Bundan sonraki süreçte, bilgi ve deneyimlerimizi paydaşlarımızın desteğiyle birleştirerek bölge dinamikleri ile uyumlu çalışmalarımızı sürdürme

MTSO’da buluştu

Ç

Çinli girişimcilerle Mersinli girişimciler Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) buluştu. Başta enerji ve lojistik sektörleri olmak üzere müteahhitlik, mühendislik, raylı sistemler ve ekipmanları, gemi taşımacılığı, finans, turizm gibi değişik alanlarda faaliyet gösteren girişimciler karşılıklı ticareti artırabilmenin yollarını aradı.

in Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang, beraberindeki heyetle birlikte MTSO’yu ziyaret etti. Ziyarette Hongyang’a Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomi ve Ticaret Müşaviri Zhu Guangyao, Türk-Çin Sanayi ve İşadamları Derneği Başkanı Yanquan Zhou ve Çinli girişimciler eşlik etti. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un ev sahipliğinde gerçekleşen görüşmede MTSO ile Türk-Çin Sanayi ve İşadamları Derneği arasında bir de iyi niyet protokolü imzalandı. Görüşmede, ticaretin karşılıklı olarak artırılabilmesi önündeki önemli engeller arasında yer alan vize sorunu öne çıktı. Mersinli işadamlarının Çin ile ticari temaslarını artırmak istediğini vurgulayan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Karşılıklı diyalogumuz artarsa, birbirimizi daha çok tanıyıp, birbirimize daha kolay ulaşabilirsek, karşılıklı personel değişimi yapabilirsek ticaretimiz de artacaktır. Bunun da yolu vize sırasında yaşanan sorunların çözümünden geçmektedir” dedi. Bazı AB ülkeleri ile bu sorunları aşmak

adına karşılıklı yapılan protokoller ve çalışmalar bulunduğunu belirterek konu hakkında bilgi veren Aşut, Çin Halk Cumhuriyeti ile de benzer çalışmalar yapılabileceğine inandığını söyledi. Bir diğer işbirliği alanının eğitim olabileceğine dikkat çeken Aşut, karşılıklı öğrenci değişimlerine, özellikle mesleki eğitimle ilgili öğrenci ve teknik öğretmen değişimine büyük önem verdiklerini söyledi. Mersin Teknoparkı ile Çin’deki Suzhou Teknoparkı’nın kardeş teknoparklar olduğunu da hatırlatan Aşut, “Bu işbirliğini daha çok hareketlendirmeliyiz. Sizin ülkenizdeki bir Ar-Ge çalışması Mersin’deki bir Ar-Ge çalışması ile birleşip ticarileşebilmeli” değerlendirmesini yaptı. Aşut, aynı zamanda bir büyükelçinin Mersin’i, girişimcilerle birlikte ziyaret ediyor olmasının da ayrıca mutluluğunu yaşadıklarını sözlerine ekledi. Hongyang: “Her türlü işbirliğine açığız”

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara

Büyükelçisi Yu Hongyang, Çin Halk Cumhuriyeti’nin felsefesinin Çinli işadamlarının işlerini kolaylaştırmak üzerine kurulduğunu, tüm büyükelçilerin de bu hedefle çalıştığını söyledi. Bu nedenle Mersin’e işadamları ile birlikte geldiklerini ve MTSO’nun da bu işadamlarının sektörlerine yönelik muhatapları sağlamasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Hongyang, ardından vize konusuna değindi. İki ülke güvenliğinin büyük önem taşıdığını, bu konuda titizlik gösterildiğini kaydeden Hongyang, “Ancak güvenlik sağlamanın yanında bir işimiz de iş adamlarımızın işini kolaylaştırmak. Bize güzel bir teklifte bulundunuz. Bunu mutlaka değerlendirip size döneceğiz. Her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Benzer şekilde eğitim konusundaki işbirliklerine hazır olduklarına da değinen Hongyang, bu konuda Konfüçyüs Programı’ndan yararlanılabileceğini anlattı. Bu program çerçevesinde üniversitelerin karşılıklı işbirliği yaptığını kaydeden Hongyang, Ankara’da ODTÜ, İstanbul’da ise Boğaziçi Üniversitesi ile çalıştıklarını bildirdi.

Ali Avcı

Cey Grup Yönetim Kurulu Başkanı

arzusundayız. Kurumsal ilkelerimiz çerçevesinde bölgemize hizmet etmeye ve gelişimine katkı vermeye devam edeceğiz.” Cey Grup… Grubun lokomotifi olan ve 1969 yılında temelleri atılan Ceynak Lojistik ve Ticaret A.Ş, lojistik alanındaki yatırımlarında sürekliliği sağlayarak, ‘Uluslararası Lojistik Hizmetler Tedarikçisi’ performansına ulaşmış köklü bir kuruluştur. Lojistik faaliyetlerin tamamında hizmet veren Ceynak Lojistik, Karadeniz’in en büyük limanı olan TCDD Samsun Limanı’nı da bünyesine katarak, limancılık faaliyetlerinde de etkin rol almıştır. Cey Grup bünyesindeki Ceyport Terminal, Lojistik ve Ticaret A.Ş., Türkiye’nin tüm limanlarında verdiği

limancılık, tahmil-tahliye, paketleme, konteyner tamir-bakım, konteyner yükleme boşaltma ve farklı ekipmanlarla proje bazlı elleçleme hizmetleriyle sektörde önemli bir konumdadır. Ceyport, anılan faaliyetlerini Erdemir Demir Çelik Fabrikaları A.Ş nin Karadeniz Ereğli limanında, TDİ’ye ait Tekirdağ Limanı’nda ve Akçansa – Ambarlı Limanı’nda sürdürmektedir. Ceyport aynı zamanda Samsun Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi SASBAŞ firmasının çoğunluk hissesine sahip olarak Bölgeye hizmet vermektedir. Ceysan Hizmet İşletmeleri A.Ş. smd Cey Grubu bünyesinde 1992 yılında kurulmuştur. Grup bünyesinde çevre ve kent hizmetleri ile yatırım ve inşaat faaliyetleri Ceysan tarafından yürütülmektedir.

Tarımsal yatırımlara hibe oranı açıklandı İnsan Kaynakları Yönetimi ve Liderlik Zirvesi için imzalar atıldı Bölgenin en büyük İnsan Kaynakları Yönetimi ve Liderlik Zirvesi’nin hazırlıkları devam ediyor. Zirve için Girişimci İnsan Kaynakları Derneği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) arasında işbirliği protokolü imzalandı.

H

er geçen yıl yoluna büyüyerek devam İnsan Kaynakları Yönetimi ve Liderlik Zirvesi’nin 7’ncisi bu yıl 26 Ekim 2017’de Mersin Divan Otel’de düzenlenecek. İlk gün gerçekleşecek panellerde İnsan kaynakları nereye gidiyor? Bölgemizde, dünyada bu alanda neler oluyor? Sorularına yanıt aranacak. İkinci gün ise Sultaşa Otel’de liderlerden oluşan 30 kişilik dar bir gruba yarım günlük eğitim verilecek. Zirvenin çalıştayının ise 20 Eylül Çarşamba günü Hilton Otel’de yapılması planlanıyor. Girişimci İnsan Kaynakları Derneği Başkanı Serkan Özada ve Dernek Üyeleri MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’u ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi verdi. 2010 yılından bu yana iş ve kariyer fuarı düzenlediklerini anlatan Özada, “İnsan kaynakları zirvelerine ise 2013 yılında başladık. O yıllarda henüz sosyal bir statümüz yoktu. Girişim grubu olarak çalışıyorduk ve MTSO ile İŞKUR desteğini alarak zirve düzenliyorduk. Bugün ise yine sizlerin sayesinde bölgenin en büyük zirvesini

MTSO 4

CMYK

düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. MTSO’nun verdiği desteğin diğer tüm kurumları harekete geçirdiğini ve büyük organizasyonlara imza atıldığını vurgulayan Özada, çalışmaların Adana’ya da örnek olduğunu ve orada da insan kaynakları zirvesi düzenlenmeye başladığını söyledi. Yine MTSO desteği ile MTSO Hizmet Binası’nda İŞKUR Müdürlerini, üst düzey yöneticileri getirerek Türkiye’de bir ilke imza atıp İşveren Danışmanlığı etkinliği yaptıklarını hatırlatan Özada, “Birlikte bu alanda Mersin’i markalaştıracak önemli çalışmalar yaptık” ifadelerini kullandı. Yeni zirvenin hazırlıklarına devam ettiklerini bildiren Serkan Özada, hedef kitlelerinin özel sektör temsilcilerini olduğunu söyledi. İki önemli hedefleri olduğunu kaydeden Özada, “Bunlardan ilki İŞKUR, KOSGEB, SGK tarafından sağlanan, personel maliyetlerini düşürecek programları üyelerimize duyurmak. İkinci amacımız ise firmaların kurumsal yapısını güçlendirip markalaşma

yolundaki sorunlarını çözüp kentimizin markalaşmasına katkı sağlamak” diye konuştu. Aşut: “Türkiye’ye örnek oldunuz kutlarım” MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise yaptıkları çalışmalarla Türkiye’ye örnek olan Girişimci İnsan Kaynakları Derneği Başkanı Serkan Özada ve ekibini kutlayarak sözlerine başladı. İş dünyasına destek adına yapılan her türlü çalışmanın arkasında olduğunu kaydeden Aşut, bundan sonrasında da şahsi olarak desteklerini sürdüreceğini vurguladı. Bu tür etkinliklerde ikinci nesil sanayicilerin eğitimine de yer ayırmaları tavsiyesinde bulunan Aşut, “2. Kuşak sanayicileri de liderler grubu içinde değerlendirebilirsiniz. Bu insanlar geleceğin yöneticileri olacak ve şimdiden eğitim almaları gerektiğini düşünüyorum” dedi. Görüşme işbirliği protokolünün imzalanması ve toplu çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.

G

Tarımsal ve hayvansal üretim ile kırsal ekonomik altyapı yatırım konularına yüzde 50 hibe desteği verilecek. Kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak amacıyla yapılacak yatırımlara yönelik hibe tutarı açıklandı.

ıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Kırsal Kalkınma Destekleri̇ Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Tebliğ, 2020 sonuna kadar kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak, tarım ve tarım dışı istihdamı geliştirmek, gelirleri artırmak ve farklılaştırmak için kadın ve genç girişimciler öncelikli olmak üzere gerçek ve tüzel kişilerin ekonomik faaliyetlere yönelik yatırımlar için yapılacak hibe ödemelerine ilişkin hususları kapsıyor. Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik yeni tesislerin yapımı, kapasite artırımı ve teknoloji yenilenmesi, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan yeni seraların yapımı, yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal ve biyogazdan ısı veya elektrik üreten tesisler ile güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üreten tesislerin yapımı, tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar, hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması yatırımları, hibe desteği kapsamında değerlendirilecek. Kırsal ekonomik altyapı yatırım ko-

nularında kırsal turizm yatırımları, çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, el sanatları ve katma değerli ürünler ile bilişim sistemleri ve eğitimi de bu kapsamda destek alacak. Tarımsal ürünlerin depolanmasına yönelik yeni tesis başvurularında sadece çelik silo ve soğuk hava deposu hibe desteği kapsamında değerlendirilecek. Yatırımcılar, ülke genelinde sadece bir proje başvurusunda bulunabilecek. Kırsal turizm ve el sanatları ve katma değerli ürünler konularına sadece kırsal alanda başvuru yapılacak. Yatırım süresi

Yatırım projeleri fiziki olarak 1 Ekim 2018’e kadar tamamlanacak. Fiziki olarak tamamlanamayan projeler, uygun görülmesi halinde kendi kaynaklarıyla 90 günü aşmamak üzere verilecek süre içinde fiziki gerçekleşmesini tamamlayacak. Fiziki gerçekleşmeleri tamamlayan ancak yasal izinlerini alamayan yatırımlar içinse yatırımcının başvurması halinde 90 günü aşmamak üzere yasal izinleri alabilmesi için süre verilecek. Yüzde 50’lik hibe desteği

Hibeye esas proje tutarı, ta-

rımsal üretime yönelik sabit yatırımlar, biyogazdan ısı ve elektrik üreten tesisler ile güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üreten tesislerin yapımı, gübre işlenmesi, yeni sera yapımı, tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine ilişkin yeni tesis başvurularında 2 milyon lira olarak belirlendi. Söz konusu tutar, bu yatırımlara ilişkin kapasite artırımı veya teknoloji yenilemeye ilişkin başvurularda 1 milyon 500 bin lira, yatırımı tamamlama amaçlı başvurularda ise 1 milyon 750 bin lira üst limitini geçemeyecek. Hibeye esas proje tutarı, kırsal turizme yönelik yatırımlar için 1 milyon 500 bin lira olarak belirlendi. Çiftçilik faaliyetlerinin geliştirilmesi, el sanatları, bilişim sistemleri gibi yatırım konularında ise bu tutar, 500 bin lira üst limitini geçemeyecek. Hibeye esas proje tutarının alt limiti en az 30 bin lira olacak. Bu limitin altındaki başvurular kabul edilmeyecek. Söz konusu tutarın yüzde 50’sine hibe yoluyla destek verilecek. Kalan yüzde 50’sini ise başvuru sahipleri temin edecek. Başvurular, “www.tarim.gov.tr” internet adresinden yapılacak.


5

YIL: 19 | SAYI: 337 | 17 - 30 Eylül 2017 | www.mtso.org.tr

Mersin’in Gizemi Belgrad’ta ‘Yılın En İyi Turizm Filmi’ seçildi

Akdeniz Turizm Forumu-MEDITOUR 2016 kapsamında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından hazırlatılan Mystery Of Mersin (Mersin’in Gizemi) isimli Mersin Tanıtım Filmi, katıldığı uluslararası festivallerden ödüllerle dönmeye devam ediyor.

Ş

ubat ayında düzenlenen ITB Berlin Golden City Gate Ödül Töreni’nden üçüncülükle dönen film, bu kez Belgrad’ta düzenlenen Uluslararası SILAFEST Film Festivali’nde 200 film arasından ‘Yılın En İyi Turizm Filmi’ ödülüne layık görüldü. Mersin’in Gizemi, Eylül ayı sonunda Cannes’da gerçekleşecek Kurumsal Medya ve TV Ödülleri töreninde de izlenecek. İzleyenlere kenti merak ettiren film, Mersin’in bir turizm destinasyonu olarak uluslararası platformda tanıtılması konusunda bir kez daha aracı oldu. Dünyanın önde gelen turizm tanıtım filmleriyle yarışan Mersin’in Gizemi, aldığı büyük ödülle dikkatleri bir kez daha Mersin’in üzerine çekti. Film, Mersin’e seyahat etme ve bu gizemi keşfetme konusunda büyük bir motivasyon oluşturması gerekçesiyle yeni bir ödülün sahibi oldu. Belgrad’ta düzenlenen Ödül Töreni’ne İstanbul Turizm Filmleri Festivali Festival Başkanı Can Saraçoğlu,

MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ve Filmin Yönetmeni Onur Kıratlı katıldı. Konuyla ilgili MTSO’da düzenlenen basın toplantısına ise MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Kabadayı, Hakan Sefa Çakır ile Yönetmen Onur Kıratlı katılarak, filmin hazırlık aşamaları ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toplantıda sözlerine, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak yönetmenimizle ve ortaya koyduğu eserle gurur duyuyoruz” diye başlayan Şerafettin Aşut, “Bu ödül bizlere bir kez daha gösterdi ki, inandığınız yolda ilerlerseniz şartlar ne kadar kötü olsa da rüzgarın yönünü değiştirmek sizin elinizde” ifadelerini kullandı. Ardından Mersin’in Gizemi isimli filmin doğuş öyküsünü anlatan Başkan Aşut şu bilgileri verdi: “Hatırlayacağınız üzere 2016, ül-

kemiz için zor bir yıldı. İki yılda bir, Akdeniz kentlerinden birinde düzenlenen MEDITOUR organizasyonunun Odamız ev sahipliğinde gerçekleşmesi böylesi zor bir yıla denk gelmişti. Zor günler geçirilse de MEDITOUR organizasyonun Türkiye ve Mersin’e gelince ‘düzenlenemedi’ denmesine gönlümüz razı olamazdı. Diğer ülkelerden davet edilen misafirlerin Türkiye’ye gelmek istemeyeceği düşüncesi ile birçok uluslararası organizasyonun ertelendiği hatta iptal edildiği bir dönemde, işte bu vatansever ruhla hayata geçti MEDITOUR. Tabii Akdeniz’in dört bir yanından misafirlerimizi Mersin’e gelmeye motive etmek için bizlerin de ekstra çaba sarf etmesi gerekiyordu. İşte tam da bu ortamda doğdu Mersin’in Gizemi.” “Mersinli firmalarımızın hizmet kalitesine her zaman güvendik” Akdeniz Turizm Forumu’nun somut

çıktıları arasında yer alan Mersin’in Gizemi isimli filmin kentin bir turizm destinasyonu olarak uluslararası platformda tanıtılmasına bir kez daha aracı olduğunu dile getiren Şerafettin Aşut şunları söyledi: “MEDITOUR hazırlıkları sırasında Mersinli bir firmamıza yaptırdığımız tanıtım filmimiz paylaştığımız her platformda -ki buna Genel Merkezi Madrid’de bulunan Dünya Turizm Örgütü de dahildir- her zaman çok beğenildi ve nerede hazırlattığımız soruldu. Biz de her zaman gururla Mersin’de dedik. MEDITOUR organizasyonu sırasında diğer tüm kalemlerde olduğu gibi tanıtım filmimizin çekiminde de kentimize, Mersinli firmalarımızın hizmet kalitesine güvendik ve bunda da ne kadar haklı olduğumuzu her ortamda gördük. Çok kısa zamanda minimum maliyetlerle hazırlanan ve yurtdışında katıldığı tüm festivallerde büyük beğeni toplayan filmimiz Belgrad’ta çok yüksek

bütçelerle hazırlanan Dubai, Portekiz, Kanarya Adaları gibi turizmde iddialı destinasyonların filmlerini arkasında bırakarak liderliği göğüslemiştir.” Ardından Akdeniz Turizm Forumu’nun hazırlıkları hakkında kısaca bilgi veren Aşut, “Akdeniz’in neredeyse en doğusundaki Odamız ile en batısında diyebileceğimiz Malaga Ticaret Odası el ele vermişti. Öte yandan, ulusal ve yerel düzeyde de bildiğiniz gibi organizasyona katkı sunan çok kıymetli kurumlar ve birlikler vardı. Tabii, siz de hatırlayacaksanız köstek olmak isteyenler de eksik olmamıştı. ASCAME’nin sunduğu maddi destekten habersiz, oturup dört işlem yapmışlardı kendi köşelerinde. Birbirleriyle klavye ortamında organizasyonu kötüleme yarışına girmişlerdi. Evet, maalesef niyeti çok da masum olmayan bu grup açıkça provoke etmeye çalıştı o dönemde MEDITOUR’u. Mersin’e getirmek için Oda olarak tam 4 yıl boyunca uluslararası boyutta sür-

dürdüğümüz çalışmalardan ve ortaya konan onca emekten habersiz. Allah’a şükrediyorum ki o zaman birkaç delinin kuyuya attığı taşı kimse dikkate almadı. Bugün geldiğimiz noktada elde edilen başarı bunun en güzel göstergesi” dedi. “Filmimiz Cannes Film Festivali’nde de gösterilecek” Mersin’in Gizemi Filmi’nin başarı yolculuğunun bundan sonra da devam edeceğine dikkat çeken Şerafettin Aşut, Eylül ayı sonunda Cannes’da gerçekleşecek Kurumsal Medya ve TV Ödülleri töreninde de yine Mersin’in Gizemi’nin izleneceğini açıkladı. Mersin’in Gizemi’nin artık bir marka olma yolunda ilerlediğini vurgulayan Aşut, bu isim altında bir sosyal medya hesabı oluşturulduğunu bildirdi. Sadece uluslararası tanıtım değil, iç turizmde de çalışmalar olduğuna değinen Aşut şu bilgileri paylaştı: “Bu yaz başı itibariyle ‘Mersin Seni Çağırıyor’ sloganı ile hazırlattığımız 4 kısa filmi eminim izlemişsinizdir. Bu filmlerin de Kasım ayında Bakü’de gerçekleşecek festivalde yarışacaklarını paylaşmak isterim. Bizler bu filmlerin gösterimini özellikle Mersin’e araçla gelinebilecek mesafedeki illerde gerçekleştirdik. 4 filmin toplamda 5 milyona yakın seyircisi var. Aslına bakarsanız somut sonuçlarını sanırım hepimiz gündelik yaşamımızda da fark ettik.” Kıratlı: “Ticari kaygı gütmedik, her şey Mersin için” Filmin Yönetmeni Onur Kıratlı da filmi ticari kaygılarla hazırlamadıklarını vurgulayarak, “Mersin sevdası ile yola çıktık ve bu duygularla çalışınca başarı da geldi. Organizasyon sonunda jüri üyelerine de ‘Bu kadar yüksek bütçeli film varken neden bizi seçtiniz?’ sorusunu yönelttiğimde, ‘Çünkü sizin filminizde duygu vardı’ yanıtını aldım. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösterdi” dedi. Hobi olarak başladığı film çekimlerinde bugün gelinen noktada ödül almış olmanın mutluluğunu yaşadığını da kaydeden Kıratlı, “Bu filmi hazırlarken İstanbullu, İzmirli, Ankaralı firmalar yerine ben seçilmiştim. Bu büyük mutluluktu ama en büyük mutluluk ise MTSO gibi önemli bir kurumun, Başkanının ve ekibinin bana güvenmesiydi” ifadesini kullandı. MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ise toplantıda, “Onur Bey’e her zaman güvendik ve güvenmeye de devam edeceğiz. Bugüne kadar yüzümüzü hiç kara çıkarmadı, hep doğru önerilerde bulundu” diye konuşarak, ödül töreni akşamı yaşadıkları tarife sığmaz gururu aktardı.

Mersin, bayramda ilgi odağı oldu Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından komşu illerde sosyal medya üzerinden yapılan tanıtım çalışmaları sonuç verdi. Bayram tatilinin de 10 güne uzatılmasıyla birlikte kentte turizm patlaması yaşandı. Yaz aylarında yurtiçinden gelen turist sayısı 2 milyon kişiye yaklaştı. En çok tercih edilen yerler Kızkalesi, Susanoğlu ve Yapraklıkoy sahilleri oldu. imkanları ile doğa ve macera alternatiflerini anlatan 30’ar 40’ar saniyelik tanıtım filmleri hazırladık. Bunlardan ilki Ramazan Bayramı’nda ‘Mersin’de Tarih Seni Çağırıyor’ sloganıyla yayınlandı. Kısa bir süre sonra ‘Mersin’de Lezzet Seni Çağırıyor’ sloganıyla hazırladığımız ikinci kısa filmimiz yayınlandı ve büyük ses getirdiğini söyleyebilirim. Temmuz ayı sonuna kadar ‘Mersin’de Deniz Çağırıyor” ve ‘Mersin’de Macera Seni Çağırıyor’ sloganlarıyla son iki filmimizi de yayınlayarak ilk etap çalışmamızı tamamladık.”

M

ersin’in, turizm pastasından aldığı payı büyütmek adına iç turizme yönelik başlatılan çalışmalar sonuç verdi. MTSO tarafından, ‘Mersin Seni Çağırıyor’ sloganıyla hazırlatılan 30’ar saniyelik 4 adet kent tanıtım filmi gösterildiği illerde büyük beğeni topladı. Gaziantep, Kayseri ve Ankara’da sosyal medya üzerinden yapılan tanıtımlarda filmler 5 milyonun üzerindeki takipçi tarafından izlendi. Yüksek izlenme oranları kentteki ziyaretçi sayısının artmasını da beraberinde getirdi. Tanıtım çalışmalarında öncelik bu yıl Gaziantep, Kayseri ve Ankara’ya verilse de gelecek yıl tanıtım yapılacak il sayısının 11’e çıkarılması planlanıyor.

“Mystery of Mersin” marka oldu

Akdeniz Turizm Forumu (MEDITOUR 2016) ile başlayan görsel tanıtım çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. MEDITOUR 2016’da çekilen 1,5 dakikalık Mystery of Mersin (Mersin’in Gizemi) isimli tanıtım filminden özellikle yurtdışında olumlu sonuçlar alınmasının ardından MTSO aynı isimle bir sosyal

MTSO 5

CMYK

medya hesabı oluşturarak Mystery of Mersin ismini markalaştırma yoluna gitti. Ardından bu isim altında ‘Mersin Seni Çağırıyor’ sloganı ile 30’ar saniyelik dört adet daha tanıtım filmi çekildi. İlki Ramazan Bayramı’nda, diğerleri ise Temmuz ayı sonuna kadar tatil severlerin beğenisine sunulan filmler aracılığıyla 5 milyonun üzerinde takipçiye ulaşıldı. Konuyla ilgili bilgi veren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, şunları söyledi: “Günümüzde en yaygın kullanılan iletişim araçları arasında sosyal medya yer alıyor. Bu noktadan hareketle biz de hedef kitle olarak sosyal medya kullanıcılarını seçtik. Mystery Of Mersin ismi ile facebook hesabı oluşturduk. Ardından yine internet üzerinden tanıtım çalışmalarına başladık. Bu yıl başlangıç yılı olması adına çalışmalarımızı Gaziantep, Kayseri ve Ankara olmak üzere 3 ille sınırladık ancak gelecek yıl daha yoğun bir hazırlıkla bu sayıyı 11’e çıkarıp 11 ildeki görünürlüğümüzü artırmayı planlıyoruz. Ne yaptık derseniz, Mersin’in tarihini, mutfağını, denizi ve konaklama

“İnteraktif takip yapılıyor”

Çalışmaların profesyonel sosyal medya uzmanları tarafından gerçekleştirildiğini bildiren Şerafettin Aşut, filmlerin hangi yaş grubundaki, hangi cinsiyetteki kişiler tarafından daha çok takip edildiğinin, hangi dakikadan itibaren takibinin bırakıldığının izlendiğini söyledi. Bu veriler ışığında filmlerde önümüzdeki süreçlerde düzenlemeler yapılacağını vurgulayan Aşut, “Şu anda yaptığımız tanıtımın sonuçlarını raporlar halinde takip ediyoruz. Hangi mahallede hangi semtte ne kadar izlendiğimizi görüp gelecek yıl için yol haritası oluşturuyoruz. Ardından ilgili kentlerde billboardlarda yer alacağız. Sonrasında ise yine adı geçen kentlere Mersin’i tanıtan, kentimize ait ürünlerin sergilendiği bir otobüs göndererek çalışmamızı sürdüreceğiz” dedi. Tüm bu çalışmaları yaparken yerel firmalardan hizmet almaya özen gösterdiklerini de vurgulayan Aşut, gerek tanıtım filminin çekiminde gerekse sosyal medya tanıtımlarında Mersinli firmalarla çalıştıklarını sözlerine ekledi.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), her yıl olduğu gibi bu yıl da YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı’ndaki yerini aldı. Fuarı Anadolu kentlerinin ekonomilerinin kalkınması adına çok önemli bir araç olarak gördüğünü vurgulayan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “YÖREX, Anadolu’nun ekmeğidir, birikimidir. Anadolu’nun rekabet gücünü arttırmaktadır, marka değeri yaratmaktadır” ifadelerini kullandı. Antalya Ticaret Borsası tarafından, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteği ve ‘Sizin Oraların Nesi Meşhur’ sloganı ile bu yıl 8’incisi düzenlenen YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı 13 Eylül Çarşamba günü Antalya Anfaş Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Açılışını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun birlikte gerçekleştirdiği 8. Yörex Yöresel Ürünler Fuarı’na 70’in üzerinde ilden 125 Oda-Borsa,16 kalkınma ajansı, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve firmalardan oluşan 400’ün üzerinde katılım gerçekleşti. Yaklaşık 200 bin kişinin ziyaret ettiği fuar 17 Eylül günü sona erdi. MTSO fuara, Çukurova Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde Adana ile birlikte katılım sağladı. Adana ve Mersin standı Çavuşoğlu ve Elvan ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun ilgi odağı oldu. Ziyaretçilere Mersin standında cezerye ve kerebiç ikram edildi. 90 metrekarelik stantta Fuara, ‘Kültür ve Lezzet Şehri Mersin Yörex’te sloganı ile katılan Mersin’den Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü Turunç Kabuğu Reçeli,

Mersin Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Olgunlaşma Enstitüsü iğne oyası, Dondurmacı Halil, Mersin Cezeryesi ve kerebiçi, Arabağa Kahve Türk Kahvesi, Eğriçayır firması organik Eğriçayır Balı, Oilive firması tıbbi ve aromatik yağlarla, Babamın Bahçesi isimli firma narenciye reçeli ve nar ekşisi ile katıldı. Aynı zamanda Tarsus’tan kaynar, Erdemli’den limon, ve değişik bölgelerden muz, keçiboynuzu, yoğurtlu lokum, zeytin ve zeytinyağı da sergilenen ürünler arasında yer aldı.

Fuar ile ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, YÖREX’in Anadolu’nun, Anadolu üreticisinin binlerce yıllık birikimi olduğuna dikkat çekti. “Binlerce yıllık emek ve kültürünün yeniden ticaret sahnesine daha profesyonel,

daha markalaşmış olarak çıkmasıdır” diyen Aşut, böylesi platformlar sayesinde yöresel ürünlerin yerel kalmaktan çıkıp küresel ekonominin bir parçası haline gelebileceğini söyledi. Mersin’in yöresel ürünleri ile YÖREX’e her yıl katıldığını hatırlatan Aşut şunları söyledi: “Yerel pazarlarda sıkışıp kalmış yöresel ürünlerimizin daha geniş pazarlarda değer bulmasına yardımcı olan YÖREX, Anadolu’nun rekabet gücünü arttırmaktadır, marka değeri yaratmaktadır. Coğrafi işaret için proje çalışması yapılan Silifke yoğurdu, Mut zeytini ve zeytinyağı, Mut kayısısı, Erdemli limonu, Erdemli balı, Mersin cezeryesi, Mersin kerebiçi, Mersin kahvesi, Erdemli iğne oyası, Erdemli aromatik yağı, Tarsus şalgamı, Tarsus üzümü, Tarsus yayla bandırması ile YÖREX’te yer alacağız. Oda ve borsalar olarak yöresel ürünlerimizi ulusal ve küresel pazarlarda tanıtma konusunda öncü kurum olma özelliğimizden dolayı bizler için YÖREX, ayrı bir öneme sahiptir.” Oda ve Borsaların yöresel ürünlerin ticarileştirilmesi konusunda birbiriyle kaynaşması ve iletişimlerini artırması adına da fuarın ayrı bir önem taşıdığına değinen Aşut, “Bu anlamda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak Mersinimizin yöresel ürünlerinin tanıtımında YÖREX’te olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Aşut sözlerini, Fuara öncülük eden Antalya Ticaret Borsası’na, TOBB’a ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na teşekkür ederek tamamladı.


6

YIL: 19 | SAYI: 337 | 17 - 30 Eylül 2017 | www.mtso.org.tr

Gürcistan, Türk yatırımcının gözdesi olmayı sürdürüyor

S

Gürcistan, Türkiye’nin önde gelen iş ortakları arasında yer alıyor. Ticaretten eğitime, bilimden havacılığa kadar çeşitli alanlarda birçok konuda iki ülke arasında işbirliği anlaşmalarının bulunması da bunun en önemli göstergesi. Ancak bunlar yeterli değil, gerek imalat sanayi, gerek tarım gerekse bilim ve teknoloji alanlarındaki mevcut işbirliğinin artırılması hedefleniyor.

on altı yılda yaşanan siyasi yapılanma, özelleştirme süreci ve imzalanan ekonomik anlaşmaların da etkisiyle doğrudan yabancı yatırım girişi artan Gürcistan’da Türkiye, kurduğu 500’ün üzerindeki şirketle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. 2016’da Türkiye’nin Gürcistan’a yaptığı yatırımlar önceki yıla göre yaklaşık yüzde 80 arttı. Bu yatırımlarla birlikte Türklerin Gürcistan’daki yatırım büyüklüğü yaklaşık 200 milyon dolara ulaştı. Bu rakam tüm dünyadan Gürcistan’a gelen sermayenin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Yatırımlar ise ağırlıklı olarak enerji, inşaat ve altyapı alanlarında yoğunlaşıyor. Türk müteahhitler doğrudan proje üstlenmelerinin yanı sıra devletten iş alan şirketlere de hizmet veriyor. Bu artışlarda Bakü – Tiflis – Ceyhan petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz hattı yatırımlarının inşaat faaliyetlerinin devam etmesi gösterilebilir. Turizm ve tekstil sektörlerinde de ciddi yatırımlar bulunuyor. Dünya Bankası verilerine göre ticaretin en kolay yapıldığı ülke sıralamasında 16’ncı sırada gösterilen Gürcistan, dünyanın en az vergi alan ve bürokrasinin en az olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Yatırımla ilgili tüm izinler tek bir merkezden veriliyor ve yatırımcı farklı yerleri dolaşmak durumunda kalmıyor. Üstelik Gürcistan’ın AB ile uyum sözleşmesi çerçevesinde Gürcistan menşeli ürünler AB ülkelerine kotasız satılabiliyor. Bu da Türk ya-

tırımcılar açısından cazibeyi artırıcı bir unsur olarak değerlendirilebilir. Gürcistan’da üretim yaparak Avrupa’ya satan Türk şirketleri de bulunuyor. İki ülke arasındaki bir diğer potansiyel sektör tarım. Türkiye’de olduğu gibi Gürcistan’da da azımsanmayacak bir tarımsal üretim söz konusu. İki ülkenin bu alanda birbirine satabileceği çok sayıda ürün bulunmakta. Gürcistan’ın bir diğer özelliği ise Türkiye’nin Azerbaycan’a yaptığı ihracat taşımalarında önemli bir transit geçiş ülkesi olması. Lojistik açıdan stratejik önemi bununla da sınırlı değil. Türkiye ve Gürcistan arasında bu alanda geliştirilen önemli projeler mevcut. Bunların başında Bakü-Tif-

MTSO 6

CMYK

lis-Kars demiryolu hattı geliyor. Bu hat tamamlandığında Pekin’i Londra ile birleştirecek bir hat olması bekleniyor. Coğrafi konum

Gürcistan’ın 69 bin 700 kilometrekare olan yüzölçümünün yaklaşık yüzde 80’i dağlıktır. Ülkenin kuzeyinde Rusya Federasyonu (Dağıstan, Çeçenistan, Kuzey Osetya, Kabarday-Balkar Özerk Cumhuriyetleri), güneyinde Ermenistan, güneydoğusunda Azerbaycan, güneybatı ve batısında Türkiye yer alır. Kara sınırlarının uzunluğu yaklaşık 2 bin kilometredir. Batı ve kuzeybatısında 310 kilometre uzunluğunda Karadeniz kıyıları yer alır. Kuzeyden Büyük Kafkas ve güneyden Transkafkas dağları ile çevrili olan Gürcistan, merkezde tektonik bir yapıya sahiptir. Karadeniz kıyılarından doğudaki Alazani Vadisine kadar olan bölümde, tarıma elverişli büyük ova ve platolar bulunur. Gürcistan’ın batısına ılık, nemli Akdeniz iklimini andıran yarı tropik iklim, doğusuna ise Alp Dağları’nın iklim özelliklerine benzer kara iklimi hakimdir. İklimin bu kadar değişmesinde, ülkeyi doğu ve batı olmak üzere ikiye ayıran Likhi Sıradağlarının büyük rolü vardır. Ayrıca, Gürcistan, Kafkaslarda en fazla yağış olan ülke konumunda olup, Karadeniz kıyılarında yıllık yağış miktarı 2 bin milimetre küpün üzerindedir. Başkent Tiflis’te yıllık ortalama sıcaklık ise 12.8 ºC’dir. İklim ve coğrafyanın getirdiği avan-

taj ile Gürcistan, turistlerin ve araştırmacıların ilgisini çekecek kadar zengin ve kendine özgü bir floraya sahiptir. Büyük kısmını meşe, çam, kayın, ceviz ve fındık ağaçlarının oluşturduğu ormanlar ülkenin yaklaşık yüzde 34’ünü kaplar. Gürcistan, en büyükleri Rioni, Inguri, Kura ve Mktvari olmak üzere çok sayıda akarsuya sahiptir. Ülkedeki akarsular taşımacılık yapılmasına müsait olmamasına rağmen özellikle büyük hidroelektrik enerjisi üretimi için son derece uygundur. Ayrıca, ülkede 850’den fazla göl, yarısından fazlası termal olmak üzere 2 bin civarında mineral su kaynağı bulunur.

Nüfus ve işgücü yapısı

Ülke çok önemli bir nüfus sorunu ile karşı karşıyadır. 1989 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımından bugüne kadar, 5,5 milyon olan ülke nüfusu yaklaşık yüzde 20 düşüş göstermiştir. 2014 yılı itibarı ile ülke nüfusu 4,470 milyondur. Nüfustaki bu ciddi düşüş; düşen doğum oranı, büyük çaptaki göç ve ülkeden kopan bölgelerdeki (Abhazya ve Güney Osetya) nüfusun sayılamamasından kaynaklanır. Doğum oranının düşmesine ve büyük çaplı göçe, sivil savaş nedeni ile yaşanan sıkıntılar ve ülke ekonomisindeki kötüye gidiş neden olmuştur. İstatistiki göstergelere göre göç eden nüfusun büyük çoğunluğu çalışma yaşında olup, bu kişilerin çok büyük bölümü meslek sahibi ya da yüksek eğitim görmüş kişilerdir. Çalışma yaşındaki nüfusun ülkeden göçü doğum oranlarının düşmesine de neden olmuştur. Ancak Rusya’da yaşamakta olan yaklaşık 750 bin Gürcü, Rusya’nın 2001’de uygulamaya başladığı ve ülkede kalmayı zorlaştıran yeni vize rejimi nedeniyle ülkeye geri dönmeye başlamıştır. Doğal kaynaklar ve çevre

Ülke topraklarının yüzde 11’i tarıma elverişli arazilerden, yüzde 25’i ise meralardan oluşur. Ülkenin yüzde 34’ü ise ormanlık arazidir. Gürcistan, dünyadaki en zengin manganez yataklarından birine sahiptir. Toplam rezervlerin 222 milyon ton olduğu tahmin edilir. Ancak yine de talebin azalması ve enerji maliyetlerindeki yüksek artışlar gibi sorunlar bulunmaktadır. Gürcistan ayrıca bakır ve demir cevherlerine, obsidian, arsenik ve akik taşı gibi minerallere de sahiptir. Ülkede yaklaşık 300 milyon ton kömür rezervi bulunmakla birlikte, Gürcistan kömürü yeterli kalitede değildir. Gürcistan enerji kaynakları açısından yetersiz olduğundan bu açığını ithalatla gidermeye çalışır. Gürcistan’ın doğusunda bazı petrol yatakları bulunur. Bilinen petrol rezervi 35 milyon varil civarındadır. Petrol ihtiyacının bir kısmı İran’dan ithal edilerek karşılanır. Ayrıca doğalgazın da yeterli miktarlarda olmayışı Gürcistan’ı, Rusya ve Türkmenistan’dan ithalata bağımlı kılar. Gürcistan, önemli maden suyu kaynaklarına da sahiptir. Ülkede günde 120 litre su üreten 2 bin 300 adet memba bulunur. En bilinen kaynaklar ülkenin ortasındaki Borjomi’dedir. Bu bölgede bir Gürcü-Hollanda ortak yatırım şirketinin hem iç tüketim hem de ihracata yönelik üretim gerçekleştiren iki şişeleme fabrikası vardır. Dünyanın sayılı su kaynaklarına sahip olan Gürcistan, kaynaklarının yalnızca yaklaşık yüzde 10’unu kullanır. Gelecekte ülkede bu alanda çok önemli iş fırsatları doğması beklenmektedir. Genel Ekonomik Durum Ekonomik yapı

Komünizm döneminde SSCB ülke-

leri içinde en güçlü ekonomiye sahip olan Gürcistan, birliğin dağılmasının ardından ekonomisinde ciddi sorunlarla ve istikrarsızlıkla karşı karşıya kalmıştır. Bağımsızlığa geçişle birlikte ülkenin sanayi sektörünün GSYİH’daki payı azalırken, hizmet sektörünün payı artmıştır. Ülkenin sanayi tesislerinin büyük çoğunluğu teknolojisi eskidiği için atıl durumdadır. Sanayi sektörü üretimi çok az sayıdaki işletmenin faaliyetlerine dayanır. Ülkedeki mevcut 2 bin 800 sınai işletmesinden yalnızca 50’si toplam üretimin yüzde 75’ten fazlasını üretir. Özelleştirme süreci ve Gürcistan’ın son dönemde imzaladığı ekonomik anlaşmaların da etkisi ile sanayi sektörüne doğrudan yabancı yatırım girişi artmıştır. Ayrıca tarım da ekonomide hala önemli bir sektör durumundadır. Kayıt dışı ekonomi ülkenin büyüme performansı ile ilgili sağlıklı verilere ulaşılmasını engeller. Ülkenin İstatistik Kurumu tarafından Gürcistan’ın GSYİH’sının yaklaşık yüzde 30’una tekabül eden bir miktarda kayıt dışı ekonomisi olduğu belirtilmektedir. Ancak IMF göstergelerine göre kayıt dışı ekonominin büyüklüğü GSYİH’nın yüzde 60’ı kadardır. Bu denli büyük miktardaki kayıt dışı ekonomi, ülkenin geniş kapsamlı bir ekonomik büyüme gerçekleştirmesinin önündeki en önemli engeldir.

yetlerin yaklaşık yarısı kayıt dışı hale gelmiştir. 2015 yılı verilerine bakıldığında ülkenin milli gelirinin yüzde 2,01 oranında büyüdüğü görülür. Hizmet sektörü yüzde 62 ile GSYİH’ya en fazla katkıda bulunan sektördür. Hizmet sektörünü yüzde 25,9 ile sanayi, yüzde 12,1 ile tarım sektörleri izler. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattında devam eden inşaat faaliyetlerinin ülke ekonomisine olumlu etkileri nedeniyle son yıllarda güçlü büyüme eğilimi gözlenir. Rusya ve Gürcistan arasında 2008 yılının Ağustos ayında yaşanan çatışma ülkedeki inşaat ve finansal hizmet sektörlerinde ani bir küçülmeye ve aynı zamanda GSYİH’nin 2009 yılında yüzde 3, oranında gerilemesine neden olur. 2010’da yüzde 6,4 büyüyen Gürcistan ekonomisi, 2011’de yüzde 7,0, 2012’de ise yüzde 6,6 büyür. 2013’e gelindiğinde ise Gürcistan ekonomisinde yüzde 3,1’lik bir büyüme gözlenir. Dış ticaret

Gürcistan’ın en çok ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla Rusya Federasyonu, Türkiye ve Çin. En çok ithalat yaptığı ülkeler ise Kanada, Türkiye, İrlanda ve Rusya Federasyonu olarak sıralanabilir. Türkiye ile Gürcistan arasındaki ticarette yaşanan sorunlar

Türkiye-Gürcistan arasındaki ticaret sürekli bir artış eğilimi gösterse de iki ülke arasındaki dış ticaret rakamları ve Türkiye’nin Gürcistan’daki yatırımlarının miktarı potansiyelin altındadır. Türk firmalarının Gürcistan faaliyetlerindeki temel sıkıntısı finansman sorunudur. Ayrıca Gürcistan’da modern bankacılık sisteminin yerleşmemiş olması nedeniyle nakit hareketlerinde ve akreditif işlemlerinde sorunlarla karşılaşılır. Bunun yanında kambiyo mevzuatının yetersizliği para transferlerinde zorluklara neden olur. Ticari konuları ilgilendiren mevzuatın pek çok konuda henüz tam olarak netlik kazanmamış olması ve sıklıkla

ve satış arasında çok düşük bir komisyon alınır ve karaborsa uygulamasına rastlanır. Ancak yine de otel önlerinde ve sokaklarda döviz bozan kişilere itibar edilmemelidir. Pasaport ve vize işlemleri

Türk vatandaşları için ülkeye 90 güne kadar vizesiz giriş hakkı bulunur. 90 gün sonrası için vize gerekir. Vize formunun doldurularak 1 fotoğraf ve vize harcı yatırılması suretiyle ülke temsilciliklerine başvurmak yeterlidir. Diğer bir yerden Sarp sınır kapısından (Artvin-Hopa) yapılacak çıkışlarda da sınırlarda bekletilmeksizin vize verilir. Buradaki vize harcı diğerlerine göre daha ucuzdur. Resmi tatiller ve çalışma saatleri

Gürcistan’da bankalar hafta içi 10.00-17.00 saatleri arasında, işyerleri ve alışveriş merkezleri ise hafta içi 09.00-18.00, hafta sonu 09.00-20.00 saatleri arasında çalışır. Resmi tatiller:

1 Ocak - Yeni Yıl 7 Ocak - Noel Bayramı 19 Ocak – Vaftiz Günü 3 Mart – Anneler Günü 23 Nisan – Paskalya Yortusu 24 Nisan – Ölüleri Anma Günü 26 Mayıs – Cumhuriyet Bayramı 10 Ağustos – Polis Günü 28 Ağustos – Kutsal Meryem Günü 14 Ekim – Mtsheta Günü 23 Kasım – Aziz Giorgi Günü 24-25 Aralık - Christmas

Ulaşım

THY’nin İstanbul-Tiflis hattında yaz dönemi haftanın her günü seferi vardır. Uçuş süresi yaklaşık 2 saat 30 dakikadır. Türk- Gürcistan Ulaştırma Karma Komisyonu Toplantısı Protokolüne göre Trabzon- Tiflis arasına uçak seferi konulması konusunda antlaşmaya varılmıştır. Karayolu ulaşımı ise İstanbul- Tiflis arası sefer yapan pek çok otobüs işletmesi ile sağlanır ve yaklaşık 36 saat sürer. Tiflis şehiriçi ulaşım açısından iyi bir durumdadır. Havaalanı şehre

Ekonomik performans

Sovyetler Birliği’ne dahil olan diğer ülkelerin bağımsızlıklarını kazandıktan sonra yaşadıkları ekonomik sorunların benzerlerini yaşayan Gürcistan, bunlara ilave olarak ticaret yollarını bozan bir iç savaş yaşamış ve bu nedenle de bazı ilave sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Bağımsızlık sonrasında ekonomide yaşanan çöküş çok hızlı ve şiddetli olmuştur. Ekonomide yaşanan hızlı çöküşün nedenleri tarım ve sanayi sektörlerinde önemli miktarda üretim düşüşleri, Abazya’da yaşanan savaş nedeni ile Rusya’ya ulaşan ticari yolların kapanması olmuştur. Yaşanan ekonomik sorunlar pek çok firmanın kapanmasını beraberinde getirir. Ülke, batıdan gelen insani yardımlarla ayakta kalabilmiştir. Ekonomik faali-

değiştirilmesi ülke ile ticari ilişkilerin gelişimini olumsuz yönde etkiler. Yıllar itibariyle iki ülke arasındaki ticari ilişkiler artış gösterse de halen yeterli değil. Türkiye’nin Gürcistan ile birkaç milyon dolar ile başlayan ticareti 20 yılı aşkın bir sürede bugün 1.4 milyar doları aşmıştır. İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Para kullanımı

Gürcistan’da yeterli sayıda bağımsız döviz bürosu hizmet verir. Ayrıca büyük marketlerin içinde ve büyük otellerde daha düşük bir kur üzerinden işlem yapan döviz büroları bulunur. Alış

yaklaşık 20-25 km uzaklıktadır. Halk genellikle metroyu tercih eder ancak geceleri güvenlik açısından sakıncalı olabilir. Taksi ile ulaşım ucuzdur ve çok sayıda taksi mevcuttur. Taksimetre ile çalışması ve diğerlerine göre daha modern olması açısından kırmızı Mitsibushi taksiler tercih edilmelidir. Eski sistemin yapılandırılması halinde demiryolu kullanımı avantajlı olabilir. Ayrıca araba kiralama da ucuz oluşu açısından iyi bir alternatiftir. Yerel saat

Türkiye’den 1 saat ileridedir. Kaynak: Ekonomi Bakanlığı ve Dünya Gazetesi


7

YIL: 19 | SAYI: 337 | 17 - 30 Eylül 2017 | www.mtso.org.tr

Mersin, temiz çilekte kararlı

Çilekteki kalıntı sorununun önüne geçilmesi adına başlatılan çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Hedef, dezenfekte edilmiş toprağa temiz fideler ekilmesi ile bir taraftan sağlıklı ürün elde ederken diğer taraftan yüzde 40’lara varan verim kayıplarının önüne geçebilmek.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından başlatılan tarımda kalıntı sorunuyla mücadele çalışmaları ilçelere de yayıldı. Mersin merkezde MTSO’nun girişimleriyle biberde kalıntı sorununun önüne geçilmesi adına yürütülen projeden olumlu sonuçlar

alınması sonrası, benzer bir uygulama Silifke’de çilek üretiminde de kullanılmaya başlandı. ‘Temiz fide, temiz toprak’ sloganıyla hazırlanan proje kapsamında slorizasyon yöntemiyle çilek üretiminde zararlılarla mücadele başlatıldı. “Çilek Yetiştiriciliğinde Solari-

zasyon ve Diğer Toprak Dezenfeksiyonu Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi” uygulamaları Silifke Atayurt’ta başladı. İlk uygulaması 2017-2018 üretim sezonu için yapılan proje kapsamında, 25 dekar alanda solarizasyon uygulamaları yapılıyor. Projenin ilk yılı

“Gençlere yatırım, geleceğimize yatırımdır”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, globalleşen dünyada dil bilmenin önemine dikkat çekerek, “Gençlere yatırım geleceğimize yatırımdır. Son 5 yıldır özellikle meslek lisesi öğrencilerimizin dil becerilerini artırmaya yönelik çalışıyoruz. Odamızın bundan sonra da yoluna bu anlayışla devam edeceğine inanıyorum” dedi.

M

TSO’nun eğitime desteği sürüyor. 5 yıl önce Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde eğitim gören başarılı öğrencileri İngiltere’de yaz okuluna gönderen MTSO, son iki yıldır bu projesine Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerini de dahil etti. Amerikalı öğretmen Suzi Çoban’ın bu iki okulda görev almasını sağlayarak öğrencilere İngilizce pratik yapma imkanı tanıyan MTSO, bu süreci başarılı öğrencilere yurtdışında 15 günlük eğitim imkanı sağlayarak sürdürdü. Önceki yıllarda olduğu bibi bu yıl da her iki okuldan üçer öğrenci İngiltere’nin Brighton kentinde gerçekleşen yaz okuluna katıldı. İki haftada 32 saat İngilizce derslerine katılan öğrenciler İngiliz ailelerin yanında konaklayarak dil becerilerini geliştirdi. Öğrenciler, eğitimin yanı sıra program kapsamında çeşitli sosyal aktivitelere ve şehir turlarına katılarak İngilte-

MTSO 7

CMYK

re’yi de tanıma fırsatı buldu. Eğitimlerini tamamlayarak Mersin’e dönen Kadri Şaman MTSO MTAL’den Begüm Şaar, Sinem Çabuk ve Melis Karabulut ile Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden Veli Öncü, Muhammet Furkan Yıldız ve Ulaş Öztürk, okul müdürleri ve öğretmenleriyle birlikte MTSO’yu ziyaret etti. Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bir araya gelen gençler deneyimlerini paylaştı. “Her iki okula dil laboratuvarı talebi” Ziyarette Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Zeki Urhan, denizyıldızı misali tüm gençlere dokunabilmenin imkanı bulunmasa da ulaşılabilen öğrencilerinin hayatının değişmesine vesile olan bu proje için MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür etti. Kadri

Şaman MTSO MTAL Müdürü Nural Geyik ise projenin TOBB çatısı altında 81 ile yayılması halinde daha çok gencin bu fırsattan yararlanabileceğine dikkat çekti. Gençlere eşlik eden Amerikalı öğretmen Suzi Çoban ise iki okulda da dil laboratuvarına ihtiyaç duyulduğunu anlattı. İmkânsızlıklar nedeniyle mevcut laboratuvarların sınıfa çevrilmek durumunda kaldığına değinen Çoban, çocukların dil gelişimi adına bu imkanın tanınması gerektiğini vurguladı. İmkanlar çerçevesinde eğitime her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydeden Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, gençlere seslenerek, “Sizlere güveniyorum. Sizler bu ülkenin yıldız kişileri olacaksınız” diye konuştu. Ziyaret, Başkan Aşut’un, heyete ‘21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme’ isimli son kitabını hediye etmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

için toprak hastalıkları ile mücadelede kullanılan kimyasal miktarınının azaltılması ve dekar başına 3,5 ton olan verimin ilk yıl uygulamaları sonunda dekar başına 5 tona çıkarılması hedefleniyor. Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Koordinatörlüğünde yürütü-

len projenin paydaşları arasında MTSO, Mersin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ile Silifke Çilek Üreticileri Birliği yer alıyor. Uygulama çalışmalarında gönüllü olan çiftçilerle iş birliğinde yürütülen projenin 3 yıl devam etmesi planlanıyor. “Toprak dezenfeksiyonu başladı” Projenin amaçları arasında toprak kökenli hastalık etmenleri ve yabancı otlar nedeniyle yüzde 40’lara yaklaşan verim kaybının azaltılması gösteriliyor. Bunun için sağlıklı fide yetiştirilmesi ve dezenfeksiyon uygulanan temiz toprağa dikim yapılması gerekiyor. Bu önceliklerle başlayan çalışma çerçevesinde ilk olarak 2017 yılı Temmuz – Ağustos aylarında toprak dezenfeksiyon uygulamalarına başlandı. Dikim sırtları hazırlanan 25 dekar çilek tarlasında 4-6 hafta süreyle solarizasyon ve azaltılan dozlarda metamsodium, metam potasyum (50kg/da), dimetildisülfür -DMDS(30kg/da) fumigantları uygulandı. İlk sertifikalı çilek fideleri ise 6 Eylül 2017’de tarihinde dikildi. Önümüzdeki süreçte uygulama yapılmayan parsellere kıyasla bitki gelişimi ve verim takip edilecektir. Çalışma Niğde ve Nevşehir’de de sürüyor Öte yandan çilek fidelerinin yoğun olarak yetiştirildiği Niğde ve Nevşehir illerinde de deneme alanları belirlendi. Bu alanlarda Ekim-Kasım aylarında toprak fumigasyonu yapılarak hastalıksız fide elde edilmesi planlanıyor. Projeden sonuç alınmasında sağlıklı toprak kadar sağlıklı fideler

de büyük önem taşıyor. Mevcut durumda bu yıl yapılan ekimlerin sonuçlarının 2018’de, ancak tüm yetiştiricilerin kullanacağı sağlıklı fide oranını artırma sonuçlarının ise 2019’da alınması planlanıyor. Sonuçlar biber mücadelesinde olduğu gibi çilekte de düzenlenecek tarla günleri ile teknik eleman ve üreticilere gösterilecek. Çilek üreticilerine eğitim toplantıları ile uygulamaların doğru yapılışı, uygulamadaki yenilikler, toprak kökenli hastalıklar, yabancı otlar ve zararlılar ile ilgili sunumlar yapılacak. “Çilek, Silifke’nin önemli üretim kalemlerinden biri” Mersin’de 43 bin dekar alanda yaklaşık 175 bin ton çilek üretiliyor. Bu üretimin yaklaşık 60 bin tona denk gelen yüzde 35’i ise Silifke’de gerçekleştiriliyor. Ancak kısıtlı tarım alanlarında, özellikle çilek yetiştiriciliğinde her yıl üst üste üretim yapılması nedeniyle topraklar biyolojik olarak kirleniyor. Silifke çilek üretim alanlarında son yıllarda fungal etmenlerle bulaşık fideler ve bulaşık olan topraklar nedeniyle dikim sonrası önemli ölçüde fide kayıpları meydana gelmeye başladı. Dikim aşamasında yaşanan kayıplar yüzde 20 ile 50 arasında değişebiliyor. Bu da verimin başlangıçta yüzde 20 ile 50 arasında değişen oranlarda azalmasına neden oluyor. Projenin amacı sağlıklı fide elde edilmesinden başlayarak toprak kökenli patojenlerle solarizasyon ve azaltılan dozda fumigant kullanımı ile mücadele etmek. Yetiştiricilik süresince pestisit kullanımını azaltmak. Bu sayede kalıntıyı önlemek, çevre ve tüketici sağlığını korumak, verim ve kalite artışını sağlayarak üretici gelirini artırmak olarak sıralanabilir.

‘Güneş Enerji Sistemleri Sempozyumu’ için geri sayım başladı

T

MMOB Makina Mühendisleri Odası Mersin Şubesi tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenecek olan Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve Sergisi için sayılı günler kaldı. Sempozyum bir kez daha sektör temsilcilerini, akademisyenleri, araştırmacıları, uzmanları, yasal mevzuat hazırlayıcılarını, ilgili kamu ve özel sektör kurum yetkililerini bir araya getirecek. Sempozyum, 22-23 Eylül günleri arasında Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Mersin’de ulusal düzeyde 7’nci kez gerçekleştirilecek olan Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve Sergisi, güneş enerjisiyle ilgili olarak öncelikle farkındalık yaratılması, bilginin yaygınlaştırılması ve yoğunlaştırılması, teknolojik yeniliklerin ve uygulamaların Türkiye’ye kazandırılmasını amaçlıyor. Enerji alanında dışa bağımlığı azaltabilmek, doğal, sürdürülebilir, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına dikkat çekmek, böylesi stratejik bir alanda bağımlılığı azaltıp enerji giderleri ithalatına ödenen yüksek bedellerin azaltılmasını sağlamak da hedefler arasında gösteriliyor. Sempozyum Yürütme Kurulu Üyeleri Mehmet Gök, Bora

Delibaş ve Sempozyum Sekreteri Ayşe Karaca, konuyla ilgili görüşmek adına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’u ziyaret etti. Ziyarette çalışmalar hakkında bilgi veren Yürütme Kurulu Üyeleri şunları söyledi: “Yılda 300’den fazla günün güneşliği geçtiği kentimizde bugüne kadar TMMOB Makina Mühendisleri Odası Mersin Şubesi tarafından ‘Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve Sergisi’ adı altında 6 tane sempozyum düzenlenmiştir. Amacımız yılda ortalama 1311 kWh/m2 ışınım alan ülkemizde güneş enerjisinin kullanım alanlarının yaygınlaşmasını sağlayacak uygulamaları tanıtmak, yerli ve yeni teknolojilerin ülkemizde üretimini ve kullanılmasını sağlamaktır. Öncelikle farkındalık yaratmak, sonra bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için ilgili tüm tarafların bir araya getirilmesi, zengin içerikli tartışmalar ve görüş alışverişinin yapılması hedeflenmektedir.” Gök ve Delibaş ayrıca sempozyumda yapılacak sunum ve tartışmalardan elde edilecek çıktı ve sonuçların kamuoyu ile paylaşılacağını, sempozyumda

güneş enerjisi alanında dünyadaki yeni teknolojik gelişmelerin tartışılıp günlük hayata indirgenmesinin yollarının aranacağını bildirdi. Görüşmede enerjinin, özellikle de sürdürülebilir enerjinin ülke ekonomisi ve sanayisi için önemini vurgulayan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, böylesi bir organizasyonun her zaman destekçisi olduklarını, bundan sonra da desteklerin devam edeceğine inandığını söyledi. 22 Eylül Cuma günü saat 09.00’da açılış konuşmaları ile başlayacak olan Sempozyum, saat 11.30’daki sergi açılışı ile devam edecek. Gün boyu sürecek olan toplam 3 oturumda sektöre ilişkin gelişmeler, bilimsel çalışmalar ele alınacak. İlk gün gala yemeği ile sona erecek. 23 Eylül Cumartesi günü oturumlar yine saat 09.00’da başlayacak. İkinci gün düzenlenecek dört oturum sonrasında ‘Güneş Enerjisinden Elektrik Üretiminde Mevcut Durum, İmkanlar, Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ konulu bir panel düzenlenecek. Sempozyum, saat 18.00’de başlayacak sempozyum değerlendirmesi ve sonuç bildirgesinin okunması ile sona erecek.


8

YIL: 19 | SAYI: 337 | 17 - 30 Eylül 2017 | www.mtso.org.tr

RIS MERSİN + PROJESİ ÖZEL HABERİ: İNOVASYONLA MERSİN'İ ÖN PLANA ÇIKARAN FİRMALARIMIZ

Müşterisinin sorununa ürettiği çözüm Aldo Grup’u dünyaya taşıdı Turizm, inşaat, otomotiv gibi farklı sektörlerde faaliyet gösterirken yaşanan çeşitli sektörel sorunlar üzerine Ar-Ge ile tanışan Aldo Grup, bugün ürettiği yazılım tabanlı teknolojik ürünleri dünyanın 26 ülkesine ihraç ediyor. “Türkiye’nin en büyük otomatik kayar kapı ve basamak fabrikalarındanız”

Veli Doğan

Aldo Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

A

ldo Grup bir aile şirketi. 1969’da Kahramanmaraş’ta çırçır fabrikası ile başlayan ticari yolculuk 1980’de Mersin’e uzanıyor. Mersin’de inşaat, turizm ve otomotiv sektöründe faaliyet göstererek bir süre sonra grup şirkete dönüşen firmanın çalışmaları, 2006’da ikinci kuşağın iş hayatına başlamasıyla birlikte farklı bir boyut kazanıyor. Bu süreçte, otomotiv sektöründe kente özgü sorunların çözümü için arayışa giren Aldo Grup, Mersin Üniversitesi Teknopark’ta ArGe çalışmalarına başlıyor. Otomatik kapı ve kayar basamak üzerine yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ile dünyada ilklere imza atan firma, Ar-Ge faaliyetlerini iklimlendirme ve yenilenebilir enerji sektöründe de sürdürüyor. Son iki yıldır ise farklı bir motor sistemi üzerinde çalışan Aldo Grup’un hedefi Türkiye’de ilk yerli otomobil motorunu üretmek. Bir diğer hedef ise yenilenebilir enerji ile otomotiv sektörüne yönelik çalışmalarını ortak paydada buluşturmak. Toplamda 10 milyon TL’ye ulaşan yatırımla Ar-Ge şirketlerini her geçen gün büyüten Aldo Grup, bünyesinde 565 kişiye iş imkanı sağlıyor. 15’i mühendis toplam 60 kişilik Ar-Ge ekibine sahip firma, Ar-Ge çalışmalarını Türkiye ve Almanya’da sürdürüyor. Grup bünyesinde inşaat, enerji, sanayi, turizm, otomotiv ve alt dalları ile birçok şirketi yönettiklerini kaydeden Aldo Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Veli Doğan, firmanın kuruluş ve başarıya evrilen öyküsünü şöyle anlatıyor: Kahramanmaraş’tan Mersin’e yolculuk

Şirketimiz bir aile şirketi. 1969’da babam Ali Doğan Kahramanmaraş’ta bir çırçır fabrikası ile ticari hayatına başladı ve 1980’de bu fabrikayı kapatarak Mersin’e geldi. Çalışmalarını Mersin’de Aldo İnşaat adı altında sürdürdü. 1996’da ise otomotiv sektörüne girmemizle şirketimiz Aldo Grup adını aldı. 2003’te Olbios Otel’in açılmasıyla grup bünyesine turizm sektörü de eklendi. Ben İstanbul Bilgi Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümünü tamamladım. Okulun bitmesi sonrasında hemen aile şirketine dönmek istemedim. Önce biraz tecrübe kazanmak istiyordum. Bu nedenle İstanbul’da 4 yıl profesyonel olarak ulusal ve uluslararası iş yapan şirketlerde çalıştım. 2006’da Mersin’e dönerek grup bünyesinde yer alan Opat Otomotiv’de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak çalışmaya başladım. “Ar-Ge ile tanışma”

Yıl 2007’yi gösterdiğinde, kentimizde ‘Mes Koop’ adı ile dolmuş hizmeti veren bir kooperatife yoğun olarak Volkswagen marka minibüs satıyorduk. Minibüs şoförleri o dönemde muavin kullanmak istemedi ve bizden otomatik kapı

MTSO 8

CMYK

ve basamak talep etti. Bizler de arayışa girdik. İstanbul’dan getirip burada araçlarımıza monte ettik ama bu kapılar bir haftada bozuldu. Bursa’dan, İzmir’den getirdik, onlar da bir haftada bozuldu. En son Almanya’dan orijinal kapı getirdik o da 10 gün dayandı. Sonrasında minibüsçüler, hat yönetimi ve başkanı artık bizden araç almayacaklarını çünkü kapı sistemi ile ilgili sorunu çözemediğimizi söyledi. Minibüs kapıları bozuluyor açılmıyor, şoförler içinde yolcuları ile birlikte Opat’a geliyordu. Biz burada kapıyı devre dışı bırakıyorduk onlar manuel kapı ile yollarına devam ediyordu. O an, “Madem dünyada bu işi yapan doğru düzgün kimse yok neden biz yapmayalım?” diye kendime sordum. Sonuçta Avrupa’dan bile kapı getirseniz Türkiye şartlarına uyum sağlamıyordu. Çünkü Avrupa’da dolmuşçuluk kültürü yok. Kapıların günde bin defa açılıp kapandığını söylediğimizde Volkswagen’in orijinal kapısını üreten Alman mühendisler dahi, böyle bir kapı sisteminin hareketli yükte hiçbir şekilde yapılamayacağını bildirmişti. Bunun üzerine ben de öyle bir kapı yapacağım ki siz benden almak zorunda kalacaksınız diyerek ayrılmıştım. Almanya’dan hırslanarak dönmemin ardından minibüsçülere, “Kullandığınız kapılar arasından en beğendiğiniz hangisi oldu?” diye sordum. Onlar İstanbul’da bir firmanınkinin diğerlerine göre 3 gün geç arızalandığını anlattı. Ben de İstanbul’a gidip bu kapının mucidini buldum. “Tohumlar Mersin Teknopark’ta atıldı”

Ardından Mersin Üniversitesi Rektörüne gidip böyle bir Ar-Ge çalışması yapacağım ve bu çalışma için üniversiteden destek istediğimi söyledim. Olmayan bir şey yaratma hedefindeydim. Amacım hem emniyetli hem teknolojik hem de bozulmayan bir kapı ve kayar basamak sistemi üretmekti. Üniversiteden aldığım olumlu yanıtlar sonrasında Mersin Teknopark bünyesinde çalışma kararı aldım. Ardından yeniden İstanbul’a gittim. Mühendis’i ikna ederek Mersin’e getirmem gerekiyordu. Oysa aklımda yalnızca bir fikir vardı, somut bir çalışmam yoktu. Bununla birlikte o mühendisi mevcut işini bırakıp da Mersin’e gelmesi için ikna etmem gerekiyordu. Sonunda kapının mucidinin evini, çocuğunun okulunu, arabasını ve yüklü bir şekilde maaşını vererek Mersin’e transfere ikna ettim. Mersin Üniversitesi’nin hem makine hem elektronik bölümünden hocalarımızla birlikte yoğun bir Ar-Ge sürecine başladık. Ürettiğimiz her prototipi Mes Koop’ta deniyorduk. Her geçen gün kendimizi daha da geliştirdik.

“Şoförlerin davranışsal eğilimleri çalışmaya yön verdi”

Ar-Ge faaliyetlerine başlamamıza Mersinli minibüs şoförleri sebep olmuştu, çalışmalarımızı geliştirip ilerletmemizde de onların davranışsal eğilimleri büyük rol oynadı. O dönemde arabamı kenara bıraktım ve şoförlerin davranışlarını tespit edebilmek adına defalarca minibüsle yolculuk yaptım. Bir baktım araç 50 km hızla giderken şoför kapıyı açabiliyor. Ya da arabayı hareket ettirdiği sırada kapıyı kapatmamış olabiliyor. Bu kez geliştirdiğimiz yazılımlarla araç kapısı kapanmadan hareket edememesini ya da hızla giderken kapıyı açamamasını sağlayacak güvenlik tedbirlerine yönelik yazılımlar geliştirdik. Sonunda geldiğimiz noktada ürünümüz giderek mükemmel bir seviyeye ulaştı ve bozulmamaya başladı. “Ar-Ge tamamlanınca yurtiçi ve dışına satışlar başladı”

8 kişilik bir Ar-Ge ekibi ile yaklaşık 3 yıl çalışarak bu sonuçları yakalamıştık. Minik bir üretimle başlayan maceramız çeşitli şehirlerdeki dolmuş hatlarına yaptığımız satışlarla devam etti. Sonunda başarılı olan kapı sistemimiz Almanya’nın da dikkatini çekti. Volkswagen bizim kapılarımızı standart olarak ürünlerine takmaya başladı. Böylece ilk gün Alman mühendislere söylemiş olduğum sözü tutmuş oldum. Volkswagen’de halen Veldo marka otomatik kapı ve kayar basamak sistemleri kullanılıyor. Volkswagen ile çalışmaya başlamamız rekabetteki diğer otomotiv firmalarının da dikkatini çekti. Ar-Ge sürecimiz bu sırada devam ediyordu. 8 kişilik ekibimiz 60 kişilik dev bir Ar-Ge ekibine dönüştü. Böylece diğer araçlara da uygulamalar yapmaya başladık. Bugün Mercedes, Fiat ve Renault ile de anlaşmalarımız var. Son olarak 2017’de Ford ile de anlaşma imzaladık. “Arayışlar devam etti, iklimlendirmede Ar-Ge geldi”

İş gittikçe büyüdü. Bu süreçte daha neler yapabiliriz diye düşünürken araçların iklimlendirme sistemlerinde yaşanan sorunları da kendi Ar-Ge’mizle çözebileceğimizi keşfettik. Volkswagen minibüsler bu kez de Mersin sıcağında araçların klimalarının bozulmasından şikayet etti. Bunun üzerine İstanbul’da Veldo İklimlendirme Şirketi’ni kurarak araçların ilk etapta tüm ısıtma sistemlerinin Ar-Ge’sini yaptık. Gerçekten mükemmel teknolojik sistemler ortaya çıktı. Bu sistemleri Volkswagen’in yanı sıra Karsan, Isuzu ve Temsa’ya sattık. Geliştirdiğimiz yazılım ve dijital gösterge ile sadece konvektör değil, araçların komple ısıtmasını yapmaya başladık.

Tüm bu gelişmelerle hem Mersin’deki küçük atölyemize hem de İstanbul’da 2015’te açtığımız küçük fabrikamıza sığamaz olduk. Bu yıl yani 2017’de Ford ile otomatik kayar kapı konusunda imzaladığımız sözleşmenin ardından tüm çalışmaları tek elden yürütme kararı alarak İstanbul Tuzla OSB’de Veldo Teknoloji A.Ş. olarak Türkiye’nin en büyük otomatik kayar kapı ve basamak fabrikasını açtık. Aynı fabrikada Veldo İklimlendirme Şirketi’ni de konumlandırarak tüm üretimlerimizi bir noktada topladık. Bugün 4 bin metrekare kapalı alanda üretim yapıyoruz. Ardından Türkiye genelinde bayiler oluşturduk ve eş zamanlı olarak da ihracata başladık. Güney Kore de dahil olmak üzere 26 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yaklaşık yüzde 20’si yurtdışına gidiyor ancak hedefimiz bu oranı yüzde 50’lere taşımak. “Hedefimiz Ar-Ge’miz ile global oyuncu olmak”

Fabrikayı açtıktan sonra maliyetlerimizi kısma noktasında çalışmalara başladık. Bu nedenle yaptığımız ürünlerin motoruna yönelik Ar-Ge çalışması başlattık. Otomatik kayar kapıda motor dışında redöktör ve encoder kullanıyorduk. Çünkü arabanın kapısı açık mı kapalı mı? Hangi yönde olduğunu bilmek için encoder gerekiyordu, gücünü sağlamak içinde rediktör kullanıyorduk. Motor, rediktör ve encoder gibi 3 ayrı kalem üretim maliyetini artırıyordu. Bunu azaltmak için fırçasız motor teknolojisinin ilk örneklerine baktık. Çok yeni bir teknoloji. Masraf kalemlerini kısmak için çıktığımız yolda bu alanda geliştirebileceğimiz Ar-Ge çalışması ile global bir oyuncu olabileceğimizi gördük. Çünkü bu teknoloji sadece bizim işimize yaramayacaktı, tüm dünyada kullanılabileceğini fark etmiştik. Bunun üzerine işi daha profesyonel yönetmek adına yeni mühendis transferine başladık ve bugün bünyemizde 15 mühendisimiz var. 1,5 yıl süren Ar-Ge çalışması sonunda şu anda Türkiye’de üretimi olmayan, dünyada ise çok kısıtlı üretilebilen, elektrikli motor üretmenin ilk adımını tamamladık. Aslında ilk etapta hedefimiz kendi otomatik kapılarımızda basamaklarda ve iklimlendirme sisteminde kendi motorumuzu kullanmaktı. Fakat biz Ar-Ge’mizi global bir oyuncu olmak adına dünyada olmayan yeni teknoloji ile fırçasız motor teknolojisi üzerine yaptık. İçerisinde kömür olmayan bu motor, sonsuz döngüye sahip. Kontrol ünitesi ile kontrol ettiğiniz için encoder ve rediktöre ihtiyaç duymuyorsunuz. Bu, dünya için çok yeni bir gelişme. Türkiye’deki ilk üreticisi olacağız. İlk prototipimiz çıktı. Seri imalat için Almanya, İtalya ve Türkiye’de bu teknolojideki motorun üretimini yapacak makineleri üretmek üzere görüşmelere başladık. Üretilen bu motor, hareket sağlayan her noktada kullanılabilir. Örneğin asansör kapıları, apartman kapıları, otomotiv sektöründe bagaj, cam, sunroof açma fonksiyonlarında, kısacası hareket eden her ortamda kullanılabilir. Ömrü normal bir kömürlü standart motordan 20 kat daha uzun ve bozulma riski ise mevcuda göre yüzde 1 seviyelerinde. Veldo Teknoloji markası ile bu ürünümüzde 2018’de seri üretime başlamayı hedefliyoruz. “Belki de aranan babayiğit bizizdir”

Öyle bir motor yaptık ki en kü-

Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 86 05

çüğü 150 watt olup her 20 mm arkasına eklenerek güç iki katına çıkabiliyor. Yani dördüncü eklemede 150 watt olan güç, 2.4 kilowatt, 5’inci eklemede ise 5 kilowatt’a ulaşıyor. Bir nevi lego mantığı ile tasarım yaptık. Bu da şu demek, 2018 yılından sonra küçük motosikletlerin ve bisikletlerin elektrikli motorlarını tüm dünyaya satmaya başlayacağız. Hemen ardından araba için çalışmalarımız gelecek. Kim bilir belki de aradıkları babayiğit burada. Teknolojik gelişmelere göre hedefimiz, bu motoru daha da büyüterek araba motorunu fırçasız olarak üretebilmek. Hem kayar basamakta hem motorda yüzde 100’e yakın yerli üretim yapıyoruz. Sadece kontrol ünitesinin çeşitli elemanlarını yurtdışından ithal ediyoruz. Servis hizmetimiz de bulunmakta. Veldo şirketlerine şu ana kadar toplamda 10 milyon TL’lik ArGe yatırımı yaptık. 2016’da Veldo’nun, inopro tarafından Türkiye’nin en popüler Ar-Ge şirketi seçildiğini de gururla söyleyebilirim. “Birçok kez bırakmayı düşündüm”

Elbette yaşananlar anlatılanlar kadar kolay ilerlemiyor. İşin başında birçok kez bırakmayı düşündüm. Ama her seferinde eşimle konuştuktan sonra vazgeçtim. Eşim her zaman bugüne kadar sürekli başkalarının markalarını sattığımızı hatırlatarak şöyle dedi: “Veldo ise senin markan. Ne olursa olsun yılmamalısın. Bu uzun vadeli bir yatırım. Uzun vadede mutlaka kazanacaksın” Bu sözler bana güç verdi. Kendisine buradan bir kez daha sizlerin aracılığıyla teşekkür etmek istiyorum. “Heyecandan sabaha kadar uyuyamadım”

Çalışmalarımız otomotiv sektörüyle bitmedi. 2013 yılı Kasım’ında Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Kanunu değişerek 1 megawatt lisanssız üretime izin açıldı. Yurtdışına her gittiğimde güneş tarlalarına bakıp bu işi neden yapamıyoruz? Neden bu kadar geri kaldık diye hep kendimi sorguluyordum. Kanunun değişmesiyle birlikte heyecandan sabaha kadar uyuyamadım. Ertesi gün araştırmalara başladım. İki ay içinde Aldo Enerji Şirketi’ni kurarak tüm mühendis kadromla birlikte knowhow görüşmeleri yapmak üzere kendimi Almanya’da büyük şirketlerin karşısında buldum. Başlangıçta iş tecrübesine inandığımız Almanya’nın büyük şirketlerinden birisiyle yola çıktık. Pazar yavaş gittiği için Alman şirket Türkiye’den çekilme kararı aldı. Almanlardan aldığımız tecrübeyle yetişen yerli ekibimizle Türkiye’nin güneş enerji santrali kurulum noktasında ilk 10 şirketinden biri olduk. 2014’ten bu yana toplamda 88 megawatt kurulum yaptık. Türkiye genelinde hem kendimize hem de müşterilerimize anahtar teslim santraller kuruyoruz ve bu yılın sonuna kadar kuracağımız çok sayıda santral var. “Uluslararası elektrik ticaretine başlıyoruz”

Santralleri kurduktan sonra globale de bakınca elektrik ticareti ve santral yönetimlerinin sadece güneş değil rüzgar, biyodizel, doğalgaz için de ne kadar zor olduğunu gördük. Firmaların bu santralleri yönetmeye bütçe ayırması gereksizdi. Türkiye’de üretim yapılan tüm santrallerin ve Avrupa’da yapılan santrallerin yönetilmesi adına bir yazılım ArGe’si üretmeye başladık. Bu çalışma için bu yıl PURE Enerji Şirketi’ni kurduk. Ardından Türkiye’de daha ilk yılında yaklaşık 100 megawatt’lık santral yönetiminin işini aldık. Bu işi daha da ileri götürerek uluslararası elektrik ticareti için lisansımızı aldık. Önümüzdeki dönemde uluslararası elektrik

ticaretini bu şirketimizle devam etme hedefindeyiz. Aynı zamanda enerji yönetiminde dünyada farklılık kılarak enerji santral sahiplerinin giderlerini düşürmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge ve inovasyon burada anlatamayacağımız kadar geniş, dipsiz bir kuyu. Her geçen gün yeni bir çalışmaya imza atıyoruz. Bu nedenle ben daha fazla detaylandırmak yerine toparlayacak olursam şunu söyleyebilirim. 2006 yılında şirkete başladıktan sonra önce ikinci el operasyonunu başlattık. Daha geniş kitlelere hitap etmek adına Tarsus’ta Volkswagen bayiliğini açtık. Ardından 2010’da Mersin’de Audi bayiliğini açtık. Böylece otomotiv sektöründe yatırımlarımızı tamamlamış olduk. Burada güzel başarılar elde ettik. Örneğin 2009’da Volkswagen’de Avrupa’nın en iyi servisi seçildik. Audi Aldo plaza açıldığı yıldan itibaren müşteri memnuniyetinde her yıl Türkiye birincisi oldu. Bu, Almanların dikkatini çekti. 2014’te bizi denetlemeye geldiler. Bir şirket nasıl her yıl Türkiye birincisi olabilir diye. Akabinde işleyişimizi, yaptığımız işleri gördükten sonra bizlere Bench Mark Europe ödülünü vererek Avrupa’nın en iyi bayisi seçtiler. 2014’te aldığımız bu başarıyı ve ödülü enerji sektöründe Almanların toplantısında kullandıktan sonra herkes bizimle Türkiye pazarına girmek için ortak olmak istedi. “3 ayrı noktadan denetleniyoruz”

Aldo Grup’ta bugün inşaat, enerji, sanayi, turizm, otomotiv ve alt dalları ile birçok şirketi yönetiyoruz. Büyüdükçe yönetimi de kontrol altına almak gerekti. Bunun için bünyemizde 2013’te iç denetimi yapması adına bir denetim departmanı oluşturduk. Ardından dışarıdan bir göze ihtiyaç duyarak profesyonel bir danışmanlık firmasından tüm grup şirketlerini incelemek üzere hizmet almaya başladık ve o kişilerle her ay düzenli bir araya geliyoruz. Bunun yanı sıra Aldo Grup cirosu 500 milyon TL’nin üzerine çıkınca bağımsız denetime tabi olduk. Muhasebesel hesaplarımızı da bağımsız denetim takip ediyor. Böylece 3 ayrı takip noktamız oluştu. Haftalık rutin toplantılardan sonra aylık bütçe toplantıları, 3 ayda bir yönetim kurulu yeni stratejik karar toplantıları ve yılda bir yönetim kurulu ile danışmanlar toplantımızı yaparak şirketlerimizi yönetiyoruz. İnsana yatırım en büyük yatırım

Tüm bunları yaparken ben sadece vizyon ortaya koyuyorum. Başarının sırrı ise doğru insan kaynağı. Bunun için de güçlü bir İnsan Kaynakları ekibi ile çalışıyoruz. Doğru insanı bulduktan sonra onun eğitimine önem verirseniz başarınız daha da uzun soluklu devam ediyor. Aldo Grup olarak personel sirkülasyonu en az olan şirket seçildik. Bunun temeli de çalışanlarımızı çalışan olarak değil, hem bir aile ferdi hem de iş ortağımız olarak görmek. Her yıl net karımızın yüzde 10’unu çalışma arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Bu kazan kazan ilkesi bizi diğer şirketlerden ayırarak bir adım öne götürüyor. Ayrıca sosyal sorumluluk projelerine de büyük önem veriyoruz. Hedeflerimiz…

Otomotiv ve enerji sektörlerindeki çalışmalarımızı birleştirecek bir adımımız var. Almanya Dortmund Teknik Üniversitesi’nde 1-2 yıl önce Ar-Ge şirketi kurarak orada da üniversite ile Peltier teknolojisi ile enerji üretimi üzerine çalışmaya başladık. Böylece sadece santrallerde değil otomotiv sanayinde, enerji santrallerinde ve elektronik santrallerinde kullanılmak üzere kendi enerjisini üreten bir Ar-Ge çalışmamız başladı. 2019 yılında hedefimiz, ilk etapta elektrik santrallerine yönelik üretimlere başlamak.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.