19 Ekim - 1 Kasım 2014 Yıl: 17
18 - 31 Ocak 2015 Yıl: 17
MTSO’dan Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığına Ziyaret
Sayı: 273
Sayı: 279
BAŞKAN AŞUT: “MERSİN LİMANI, MERSİN İŞ DÜNYASI VARSA VARDIR”…
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ve beraberindeki heyet Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan’ı makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulundu. >>Sayfa 2’de
MTSO Kaliteyi Arttırıyor Mersin Ticaret ve Sanayi odası personeli aldığı ISO 9001 eğitimleri ile Kalite Yönetim Sistemini, sistematik, kuralları tanımlı, tanımlanan kurallara bağlı, tanımlanan kuraların çağın gereği şekilde revize edildiği ve uygulanarak sürekliliğinin sağlandığı şekilde yürüttüğünü belgelendirdi. >>Sayfa 2’de
Mersin Limanı’nda son dönemde yaşanan sorunlar, iş dünyası ve liman arasındaki problemler Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından düzenlenen Mersin Limanı Bilgilendirme Toplantısı’nda
konuşuldu. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. ve AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, MIP Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu
MTSO Heyeti Mersin 1. İdare Mahkemesi Başkanı Fatih Zencirci’yi Ziyaret Etti.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan bir heyet, 1. İdare Mahkemesi Başkanlığına yeni atanan Fatih Zencirci’yi makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini ilettiler. Ziyarette Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ve Başkan Yardımcıları Kasım Tanrıöver, Nuh Yükselgüngör Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Maya, İbrahim Zeper, Ekrem Sağlam ve MTSO avukatı Dilek Kurtuluş Zubaroğlu hazır bulundu. >>Sayfa 2’de
Mersin Girişimci İşadamları Derneği’nin (Mersin GİAD) bu yıl ikincisini düzenlediği ‘Altın Kale Ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Nebi Bozkurt, Çiğdem Münevver Ökten, Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin GİAD Başkanı Alper Gürsoy ile çok sayıda davetli katıldı. >>Sayfa 2’de
ÇKA 2015 YILI DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) 2015 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği Bilgilendirme Toplantısı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapıldı. Toplantıya Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, ÇKA Genel Sekreteri Lütfi Altınsu ve kurum müdürleri katıldı.
1 Milyon TL Bütçe Mersin Valisi Özdemir Çakacak yaptığı konuşmada bu yıl da önemli ve güzel projeler beklediklerini belirterek, “ÇKA bu güne kadar 19 mali destek programı uyguladı. 628 başarılı sözleşme imzalamış ve başarılı projeyle 191 milyon lira tutarında kaynak tahsis edildi. Bunlar eş finansmanla birlikte, 332 milyon lira bölgede ekonomiye kazandırılmıştır. Bunun istihdam yansımalarına bakınca verilen hibe destekleriyle 5 bin kişinin üzerinde istihdam artışı sağlanmıştır. Kal-
kınma ajanslarının amacı da hem ülkemizdeki bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması aynı bölge içinde yine bölgeler içinde gelişmişlik farklarının azaltılması, oranın ekonomik, sosyal, kültürel yönden gelişimine proje destekleriyle ekonomik hareketliliğin artırılmasıdır. Bugün doğrudan faaliyet desteğinin tanıtım açılışını yapıyoruz. Doğrudan faaliyet desteği her yıl uygulanmakta. Geçen yıl 1 milyon lira kalkınma ajansından doğrudan faaliyet desteği olarak bütçe ayrıldı. Bu yılda 1 milyon TL bütçe ayrıldı. Bu hibe ile güzel projeler hayata geçeceğine inanıyorum” dedi.
Program 6 Ocak’ta Açıldı Toplantıda konuşan ÇKA Genel Sekreteri Lütfi Altınsu: “Mali destek programlarımız var, bunlar daha çok makine ekipman alabi-
leceğiniz, herhangi bir departman açıp istihdam edebileceğiniz, çeşitli faaliyetler yürütebileceğiniz programlar. Mali destek programlarımızın detaylarını yakında ilan edeceğiz. Eğitimle ilgili ÇKA henüz program açmadı ama yönetim kurulu onayı ile bu yıl onu da ilan edeceğiz. Doğrudan faaliyet desteği bizi doğrudan faaliyetlere götürebilecek araştırmalar tahsis ettiğimiz bir program. Araştırma programı 25 bin ile 90 bin lira arasında bütçesi var. Bu yıl 1 milyon lira toplam bütçe var. 2014’te de 1 milyon bütçe vardı tamamına yakınını harcadık. Geçen yıl 27 proje başvurusundan 13 projeye destek verdik. 2012-2013’te yine 1 milyon lira tahsis edilmiş ve tamamı kullanılmıştı. Bu bir araştırma, raporlama projesi yalnız salt araştırmalara tahsis edilmiyor. Herhangi bir araştırma raporu yaptık, rafta
kalacaksa desteklenecek proje değil. Salt eğitim içeriyorsa yine değil. Bizi bir faaliyete götürecek. Bir yatırım yapılacaksa sosyal, kültürel ekonomik yatırım olabilir. Büyük bir yatırım için yönlendirici durum arz ediyorsa, özellikle konunun kritik ve acil olması da dikkate alınarak bölgenin ekonomik sosyal kalkınmasına hizmette bulunacak, ekonomik fırsatlar ve tehditlerden bizi haberdar edip bilimsel rapor hazırlayacak raporlama çalışmaları destek alabilir. Bu raporlamaya dayanarak başka bir kurum yatırım yapabilsin. 6 Ocak’ta program açıldı. Online olarak başvurulabilir. Program bütçesi bitene kadar askıda kalacak” dedi. Konuşmaların ardından Türker Dölekoğlu, proje başvuruları konusunda katılımcıları bilgilendirdi ve soruları cevaplandırdı.
Bakan Zeybekci: “İhracatta yaşanan yüzde 4’lük büyüme takdire şayandır”
Başkan Aşut: “Mersin Limanı, Mersin İş Dünyası Varsa Vardır”... Sayfa 4’de
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da katıldı. >>Sayfa 4’de
Altın Kale Ödülleri Sahiplerini Buldu
MTSO 14 Nolu komite toplantısı yapıldı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 14 Nolu (İnşaat ve Emlak) Meslek Komitesi olağan toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Komite Başkanı Hasan Engin, Başkan Yardımcısı Atik Kayan ile Komite Üyeleri Mehmet Ali Uğurlu, Ahmet Belice, Cihad Gündoğan, ve Birol Gelbul katıldı. >>Sayfa 2’de
Üyesi İbrahim Süha Güçsav ve MIP Genel Müdürü İsmail Hakkı Tas ile birlikte MTSO toplantı salonunda ihracatçı ve ithalatçı işadamlarının sorunları üzerine konuştular. Toplantıya ayrıca Mersin Deniz
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve tüm birliklerin başkanları ile “2014 İhracat ve Ekonomi Değerlendirme ve Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı” gerçekleştirildi. Toplantıda
Altın Kale Ödülleri sahiplerini buldu Sayfa 2’de
konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye’nin yıllık ihracatında yaşanan yüzde 4’lük büyüme, etraftaki gelişmeler göz önüne alındığında takdire şayandır. Avrupa hala istikrarlı büyümeye kavuşamadı ve Rusya’yla
MTSO Kaliteyi Arttırıyor Sayfa 2’de
şu anda hükümetler arası diyalogumuz çok üst seviyede. Almış olduğumuz kararlarla, ilk çeyrek içinde Rusya ile olan ticaretin önündeki tüm teknik engelleri kaldırmak gibi bir çalışmamız var” dedi. >>Sayfa 2’de
Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden MTSO’ya ziyaret
Toroslar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Badas, Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Nural Geyik ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’u ziyaret etti. Ziyarete Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Maya ve İbrahim Zeper, Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Teknik Müdür Yardımcısı Tamer Güney Matban, Biyomedikal Alan Şefi İsmail Hakkı Güven, Bilişim Teknolojileri Alan Şefi İrfan Mergan, Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri Volkan Aktaş, Ömer Yiğit ve Gülsen Metin, İngilizce Öğretmeni Suzi Çoban, Okul Aile Birliği Başkanı Emine Işık ile Gıda Teknolojileri Alan Şefi Hasan Kaya katıldı. >>Sayfa 2’de
Başkan Aşut, “Kamu alımlarında %15 avantaj sağlanacak ürünler için zorunluluk başlıyor”
Konuyla ilgili açıklama yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Yerli üretimi teşvik etmek amacıyla kamu alımlarında %15 fiyat avantajı uygulamasına yönelik birçok kez mevzuat düzenlemesi ve genelge yayınlanmasına rağmen ne yazık ki şimdiye kadar uygulanmıyordu. Sadece kağıt üzerinde olan bu uygulamanın, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca net olarak ürünlerin tespit edilmesi ve uygulamanın bu ürünler için zorunlu olması nedeniyle bundan sonra uygulanmaya başlanacak. Bakanlığın tespit ettiği ve Kamu İhale Kurumunun yayınladığı listede orta ve yüksek teknolojiye sahip 2.139 ürün yer alıyor. Bu ürünler için kamu tarafından açılan ihale çağrılarında yüzde 15 fiyat avantajının uygulaması zorunlu hale geldi. >>Sayfa 3’de
HABERLER ve FOTOĞRAFLARA www.mtso.org.tr ADRESİNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ
18 - 31 Ocak 2015 Yıl: 17
Sayı: 279
Altın Kale Ödülleri Sahiplerini Buldu lanması projesine de çok önem veriyoruz. Ankara’yı güneye bağlayan otoyol da önümüzdeki dönemde yap-işlet-devret modeliyle yapılmaya başlanacak ve 4-5 yıl içinde bu da tamamlanmış olur. Mersin’in hak ettiği yatırımlara böylelikle en kısa zamanda kavuşmasını arzu ediyoruz. Uluslararası Bölgesel Havalimanı ile ilgili bazı teknik sorunlar çıktı ama Ulaştırma Bakanımız, yeni bir yapıyla, yeni bir kurguyla inşaatın kaldığı yerden devam etmesiyle ilgili yoğun çaba gösteriyor” dedi. Mersin Girişimci İşadamları Derneği’nin (Mersin GİAD) bu yıl ikincisini düzenlediği ‘Altın Kale Ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Nebi Bozkurt, Çiğdem Münevver Ökten, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin GİAD Başkanı Alper Gürsoy ile çok sayıda davetli katıldı. Mersin hak ettiği yatırımlara kavuşacak Mersin deyince akla hemen bir liman kenti ve lojistiğin geldiğini belirten Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan, “Mersin aynı zamanda sanayi ve tarım kentidir. Üç üniversitesiyle artık bir eğitim şehri haline de geldi. Mersin’in bu açıdan önemli bir kavşak noktası ve önemli potansiyeli olan bir il olduğunu düşünüyorum. Organize Sanayi Bölgesi konusunda Ankara’da daha detaylı bir planlama yapmak üzere çalışacağız. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımızla birlikte geldik ama acil konu çıkınca Ankara’ya döndü. Ayrıca Mersin’i hızlı trenle Konya üzerinden Ankara ve İstanbul’a bağlamayla ilgili önemli bir projemiz var. Bunun da çok uzun değil birkaç yıl içinde tamamlanacağını ümit ediyoruz, teknik bir sıkıntı çıkmazsa. Buradan Güneydoğu’ya bağlayan Güneydoğu’dan İç Anadolu’ya, oradan İstanbul’a uzanan tren hattının önemli bir noktası Mersin olacak. Mersin’in otoyollarla bağ-
MTSO 14 Nolu komite toplantısı yapıldı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 14 Nolu (İnşaat ve Emlak) Meslek Komitesi olağan toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Komite Başkanı Hasan Engin, Başkan Yardımcısı Atik Kayan ile Komite Üyeleri Mehmet Ali Uğurlu, Ahmet Belice, Cihad Gündoğan, ve Birol Gelbul katıldı. Toplantıda konuşan MTSO 14 Nolu Komite Başkanı Hasan Engin, “Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamaya koyduğu moloz döküm alanları konusunda maalesef sektörün pek bilgisi yok. Belediyenin 10m3 için 90TL, 10m3’ten büyük alanlar için 110TL ücret istediği yönünde bilgiler alıyoruz.
İnşaat sahalarından çıkarılan moloz ve harfiyatların belirlenen sahalara dökülmesinde, Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan ücretlerin emsal illere göre çok daha yüksek olması ciddi maliyet artışına neden olmaktadır. Sektör temsilcilerinin bilgilendirilmesi adına 6 aylık bir geçiş süreci talep ediyoruz. Üyelerimiz tarafından da sık sık ifade edilen bu sorunun çözümü amacıyla Büyükşehir Belediyesi’nden alınan ücretlerin yeniden değerlendirilmesi ve konuya taraf STK’ların görüşleri doğrultusunda makul seviyelere indirilmesini talep ediyoruz” dedi.
Devlet-Özel Sektör ve STK ortaklığı şart Mersin Valisi Özdemir Çakacak da ödül töreninin teması olan satranca atıfta bulunarak, “Satrançta vezir ve şahı koruyan en önemli taş kaledir. Kaleler ise tarihsel süreç içerisinde güveni, gücü ve sağlamlığı simgeler. Ülkelerin gelişme ve kalkınmasının sürdürülebilirliği devlet-özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çabasıyla mümkün olabilmektedir. Bu ortak çabada ‘kale’ gibi sağlam ve güvenli bir özel sektörün ve sivil top-
MTSO Kaliteyi Arttırıyor Mersin Ticaret ve Sanayi odası personeli aldığı ISO 9001 eğitimleri ile Kalite Yönetim Sistemini, sistematik, kuralları tanımlı, tanımlanan kurallara bağlı, tanımlanan kuraların çağın gereği şekilde revize edildiği ve uygulanarak sürekliliğinin sağlandığı şekilde yürüttüğünü belgelendirdi. Müşteri tarafından tanımlanan kaliteye öncelik veren kurum ürün ve hizmetlerinin yanında yönetiminin de kalitesini ve verimliliğinin artırmasını güvence altına aldı. Hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutan MTSO bu vizyonunu korumaya devam etti. Hizmetlerin aksamaması için iki grup halinde verilen eğitimlerin ilk grup için olan kısmı tamamlandı.
lumun varlığının gelişmeye olan katkısı gün geçtikçe artmaktadır. Mersin olarak ihracatta 1 milyar 800 milyon dolar ihracat rakamı ve sağlanan yüzde 20 artış ile ülkemizin 2023 yılı 500 milyar dolar ihracat hedefine artan bir ivmeyle katkı sağlamaktayız” diye konuştu. Mersin ve ülkemizin geleceği için üç önemli konu var Genç işadamları olarak geçen yılı daha çok çalışarak mal ve hizmet üretiminden vazgeçmeyerek geçirdiklerinin altını çizen Mersin GİAD Başkanı Alper Gürsoy, “Sayısı 400’ü aşan üyelerimizle sadece ekonomik yaşama değil, sosyal ve kültürel hayata da katkı sağlamaya çalıştık. Türkiye’nin 7. büyük kenti Mersin maalesef potansiyelinin büyük kısmını kullanamamaktadır. Lojistik, narenciye kenti olan, turizm kenti olmaya aday şehrimizin tamamlanması gereken birkaç projesi bulunmakta. Yapımının biran önce tamamlanmasını hayal ettiğimiz havalimanı, Antalya karayolu, Kazanlı projesine de destek bekliyoruz. Mersin ve ülkemizin geleceği için 3 önemli konu var. Birincisi Çukurova’nın potansiyeli arasında bulunan otomotiv üretim üssü. Bunun için gerekli demir çelik fabrikasından uygun arsaya, yakın limandan yeterli iş gücüne kadar her imkana sahibiz. Türkiye’nin ilk yerli otomobiline ev sahipliği yapmaya hazırız. İkinci konumuz da Mersin’in Avrupa
Toroslar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Badas, Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Nural Geyik ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’u ziyaret etti. Ziyarete Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Maya ve İbrahim Zeper, Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Teknik Müdür Yardımcısı Tamer Güney Matban, Biyomedikal Alan Şefi İsmail Hakkı Güven, Bilişim Teknolojileri Alan Şefi İrfan Mergan, Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri Volkan Aktaş, Ömer Yiğit ve Gülsen Metin, İngilizce Öğretmeni Suzi Çoban, Okul Aile Birliği Başkanı Emine Işık ile Gıda Teknolojileri Alan Şefi Hasan Kaya katıldı.
Ziyarette konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Odamız ve Vakfımız olarak sizlere her konuda elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz. Benim öğrencilerimizden istediğim Teknoparkımızı sürekli ziyaret etmeniz. Teknoparkı her ziyaret ettiğinizde daha farklı şeyler göreceksiniz. Sizin fikirleriniz burada ticarileşecek. Türkiye, endüstri meslek liselerinden çok şey bekliyor” dedi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın eğitime her zaman çok ciddi destek verdiğini belirten Toroslar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Badas, “Bu destek bizleri her zaman mutlu etmiştir. Okulumuzla ilgili herhangi bir öneriniz varsa lütfen bizlere bildirin. Bizler öğrencilerimizle çok güzel şeyler yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral da yaptığı konuşmada şunları kaydetti; “Türkiye’nin büyümesi özel sektörle gerçekleşmektedir. TÜGİK, huzur ve istikrarın önemini biliyor. İstikrarın ve huzurun devamını hepimiz arzu ediyoruz. Huzur ve istikrar olsun ki, reform ateşimiz hiç sönmesin.”
2015 Altın Kale Ödülleri’ni alan isimler şöyle:
• Onur
Ödülü; Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan
• Marka Ödülü; Atako Yönetim Kurulu Başkanı Filip Tahinci
• Tarihe Saygı Ödülü; Kurtuluş Sa-
vaşı Şeref Madalyası sahibi Süleyman Fikri Mutlu
• Büyük Ödül; Hayak Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Avni Kiğılı
• Girişimcilik
Ödülü; Gedizler Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı M.Reşit Gediz
Babacan’a ödülünü Gürsoy verdi
Başkan
Konuşmaların ardından, Mersin GİAD Başkanı Alper Gürsoy tarafından Başbakan Yardımcısı Babacan’a onur ödülü takdim edilirken, Babacan da ‘Altın Kale Ödülleri’nde ödül almaya layık görülen ekonomiden markaya, tarihten usta kalemlere ve spora kadar 8 isme ödüllerini verdi.
• Usta Kalem Ödülü; Gazeteci Sel-
çuk Ölçer ve Gazeteci Tankut Tufan
• İyi
Fikir Ödülü; Borajet Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Akyol
• Hızlı Büyüme Ödülü; Akyürek Te-
chnology Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Akyürek
• Spor Ödülü: Mersin İdman Yurdu Onursal Menajeri Hacı Bayram Birinci
Bakan Zeybekci: “İhracatta yaşanan yüzde 4’lük büyüme takdire şayandır” hükümetler arası diyalogumuz çok üst seviyede. Almış olduğumuz kararlarla, ilk çeyrek içinde Rusya ile olan ticaretin önündeki tüm teknik engelleri kaldırmak gibi bir çalışmamız var” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve tüm birliklerin başkanları ile “2014 İhracat ve Ekonomi Değerlendirme ve Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı” gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye’nin yıllık ihracatında yaşanan yüzde 4’lük büyüme, etraftaki gelişmeler göz önüne alındığında takdire şayandır. Avrupa hala istikrarlı büyümeye kavuşamadı ve Rusya’yla şu anda
Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden MTSO’ya ziyaret Bugüne kadar vermiş olduğunuz desteklerden dolayı çok teşekkür ederiz” diye konuştu. Eğitime verdikleri desteklerden dolayı MTSO’ya teşekkürlerini sunan Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Nural Geyik ise “Okulumuz dört alanda eğitimlerine devam ediyor. Elektrik-Elektronik, Biyomedikal, Bilişim Teknolojileri ve Gıda Teknolojileri. Elektrik-Elektronik ve Bilişim Teknolojileri alanında herhangi bir sıkıntımız yok ama Biyomedikal ve Gıda Teknolojileri alanında teçhizat ihtiyaçlarımız var. Bu sıkıntıları da en kısa zamanda çözeceğiz” ifadesinde bulundu. Gebze Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak Gebze’ye yapılan araştırma/gözlem/uygulama gezisine katılan öğrencilerden Ali Gör-
Kültür Başkenti adaylığıdır. Hükümetimizden ve yerel yönetimden destek bekliyoruz. Ayrıca tasarruf devletin eğitim politikası haline getirilmelidir” ifadesinde bulundu.
kem Ünüvar gezi ile ilgili verdiği bilgilerde şunları söyledi; “Öncelikle okulumuz adına bizlere verdiğiniz emeklerden dolayı teşekkür ederiz. Gebze’ye gittiğimizde bizlere en çok yarayan öğretmenlerimizin ileride böyle yerlerde çalışacaksınız dedikleri yerleri görme fırsatımız oldu. Türkiye’nin en büyük logo yazılım şirketini gezdik. Çalışmalarını birebir izledik. TÜBİTAK ve GOSB’u gezdik. Burada hem teknopark var üniversiteye yakın, hem de bir sanayi bölgesi. Yapılan Ar-Ge projelerinin orda sanayiye seri üretime geçmesi hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Sanayi sitesinin içinde meslek lisesi var ve oradaki öğrenciler de hızlı bir şekilde staj imkanı bulabiliyorlar. TÜBİTAK’ta da kuluçka merkezlerini gezdik.”
Rusya ile yeni bir dönem Petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan düşüşe de değinen Bakan Zeybekci, “Türkiye’nin toplam maliyet kalemlerinin en önemlilerinden bir tanesi olan enerji fiyatlarında 2015 yılında olumlu bir süreç yaşayacağımızı tahmin ediyoruz. 2014 yılında petrol fiyatlarında yüzde 50’ye yakın bir düşüş yaşandı ve 2015 yılında Rusya ekonomisinin yüzde 5-6 civarında küçüleceği öngörülüyor. İhracatçılarımızın, yatırımcı-
larımızın, müteahhitlerimizin 2015 yılında Rusya’da mevzi kaybetmesini engellemek ve iki ülke ticaretini serbestleştirmek için çok önemli adımlar atıyoruz. Rusya’daki krizin ülkemiz ekonomisindeki etkilerini minimuma indirmek için de önemli çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu. Avrupa Birliği’ne (AB) yapılan ihracat konusunda da bilgi veren Zeybekci şunları kaydetti; “AB toplamda ithalatını yüzde 1 seviyesinde artırırken, büyümesi sıfır seviyelerinde devam ederken, 2014 yılı ihracatımızda AB’ye olan ihracatımızı yüzde 11’ler seviyesinde, Almanya’ya yüzde 14 seviyesinde artırdık.”
MTSO Heyeti Mersin 1. İdare Mahkemesi Başkanı Fatih Zencirci’yi Ziyaret Etti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan bir heyet, 1. İdare Mahkemesi Başkanlığına yeni atanan Fatih Zencirci’yi makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini ilettiler. Ziyarette Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin
MTSO’dan Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığına Ziyaret
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ve beraberindeki heyet Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan’ı makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Ziyarete Başkan Yardımcıları Kasım Tanrıöver, Nuh Yükselgüngör Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Maya, Enis Gürbüz Hekimoğlu, İbrahim Zeper, Ekrem Sağlam ve MTSO avukatı Dilek Kurtuluş Zubaroğlu katıldı.
Aşut ve Başkan Yardımcıları Kasım Tanrıöver, Nuh Yükselgüngör Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Maya, İbrahim Zeper, Ekrem Sağlam ve MTSO avukatı Dilek Kurtuluş Zubaroğlu hazır bulundu.
18 - 31 Ocak 2015 Yıl: 17
Sayı: 279
3
İYİ BİR GELECEK VASIFLI İNSAN KAYNAĞINDA SAKLI… Ekonomi politikalarının temel amacı yaşam standardını yükseltmektir. Böylesi refah artışları ise ancak istikrarlı bir büyüme ile sağlanabilir. Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler yüksek büyümenin sadece cari açık vererek olabildiğini göstermektedir. Cari açığımız azaldığında büyüme hızımızın da azaldığını görüyoruz. Elbette bu bir çözüm değil, eksiklerimizin yarattığı bir zorunluluktu. Ancak, ülke ekonomimiz buna mahkum değildir ama çözüm ise bir o kadar kararlılık, gayret ve cesaret istiyor. Herkesin fedakarlık yapmasını gerektiriyor. İş dünyasının, bilim dünyasının ve kamunun daha çok bir araya gelmesini, siyasetten daha çok bilimin, bilginin ortaya konmasını gerektiriyor. Cari açığımızda en çok şikayet ettiğimiz konu ithal etmek zorunda olduğumuz enerjinin pahallılığıydı. İşte petrol fiyatları dibe vurdu… Peki sonuç? Hangi sanayicimiz reel anlamda bunu hissetti? Piyasada bunun olumlu yansıması görüldü
mü? Cari açığımız mı yok oldu? Demek ki konu sadece bu değilmiş. Evet, enerji girdileri üretimde ve cari açığımız oluşmasında önemli bir kalemdir ama tüm suçu ona atarak yapmamız gerekenleri unutmak ise kendi kendimizi kandırmaktır. Bir önceki sayımızda slogan haline gelen ama bir türlü somutlaşmayan yapısal reformları yazmıştım. Büyümenin ithalata bağımlı bir yapıdan kurtulması demiştik. Yerli ara malının ithal ikamesinde kullanılması demiştik. Yazımızda ekonominin dolaylı vergilerden kurtulmasından bahsetmiştik. Türkiye’de alınan vergilerin %65’i dolaylı, %35’i ise dolaysız vergiden oluşuyor. Böyle adaletsiz bir ekonomik sistem ne kadar ayakta kalabilir? Enerji tasarrufu ve alternatif enerji kaynaklarının yaratılmasından bahsetmiştik. Evet, zaman alır; evet Ar-Ge lazım; evet kısa vadeli bir konu değildir ama zorunludur, hayatidir. Eğitim sistemimizin yeniden dönüşümü gerekiyor demiştik. Ne yazık ki eğitim sitemimiz vasat olana göre düzenlenmiş bir sistem. Ezberciyi ödüllendiriyor; analitik düşüneni, zeki gençleri cezalandırı-
yor. Yaratıcı olmadan, analitik, yani neden sonuç ilişkisi kuramayan bir insan ekonomiye, hayata, insanlığa nasıl bir katma değer sunabilir merak ediyorum? Altı çizili yerleri ezberleyerek sınıf geçen, düşünmeyen, yaratıcılığını keşfedemeyen, becerisi olmayan bir insan kaynağı ile 21. Yüzyıla nasıl hazırlanacağız merak ediyorum? Girişimciliğin katma değeri ile zenginleşen ülkelerin aksine, memur olma yarışına giren bir insan kaynağı ile arzu edilen zenginliği nasıl yaratacağız merak ediyorum? Öte yandan, adalette de aynı siyaset üstü yapı gereklidir. Çünkü adalet hepimize bir gün lazım olacaktır. Hukuk ve demokrasi değerlerini ne kadar yüceltirsek ekonomi anlamında gerçekleştirmeye çalıştığımız yapısal reformlar o kadar etkili olur. Yapısal reformları bütüncül görmek gerekir. Bu anlamda; Ekonomik yapısal reformların yanı sıra; yargının siyasetten bağımsız hale gelmesi, eğitimde daha analitik ve sorgulayıcı bir sitemin kurulması, düşünce özgürlüğünün tesisi, basın özgürlüğünün sağlanması, çevre duyarlılığı, insan haklarının yükseltilmesi, hayvan haklarının korunması, siyasi temsilde adaletin sağlanma-
sı, üniversitelerin bilimsel ve idari özerkliğe kavuşması bu yapısal reformların içinde ilk aklımıza gelenlerdir. Belki bazılarımız bunların ekonomi ile ne alakası var diyebilir. Ancak, ekonomiyi sosyal yaşamdan ne kadar uzak tutabiliriz? Tüm ekonomik faaliyetler sosyal yaşam kalitemizi, refahımızı ve huzurumuzu arttırmak için değil mi? Bu anlamda bu resme bir bütün olarak bakmak gerekir. Huzurun olmadığı yerde ticaret olur mu; Analitik düşünen insanların olmadığı yerde bilim ve yenilikçilik olur mu? Özgürlüğün olmadığı yerde girişimcilik olur mu? Hukukun üstün olmadığı yere yatırımcı gelir mi? İşte bunlardan dolayı tüm yapısal reformlar birbirinin ayrılmaz parçasıdır. İşte bunlara önem verdiğimiz zaman, dış şokları, küresel krizleri, uluslar arası sıkıntıları düşünmeye gerek kalmaz ve bu sorunlarla daha kolay başa çıkarız. Bunları gerçekleştirebilirsek geleceğe daha umutla bakarız. İşte tüm bu konuları yazmaya, konuşmaya, tartışmaya devam etmeliyiz, ta ki bunlar gerçekleşene kadar… Ekonomi petrolden ibaret değil? Ekonomi birkaç basit teşvikten ibaret değil. Ekonomi yasa çıkartmaktan ibaret değil. Ekonomiyi dö-
nüştürecek olan şey insandır, insanımızın kalitesidir. Yoksa ekonomiyi rayına koyacak çözümleri herkes biliyor. İşte bu eksiğimizden dolayı kağıt üzerinde var olan mükemmel çözümler pratiğe geçemiyor. Bize engel olan olmadığına göre o bize başka bir şey engel oluyor olmalı. Bu engel yıllardır süregelen yanlış eğitim modelimizin içinde var; bu engel girişimcilik kültürümüzün yok edilmesinde var; bu engel bilime ve bilgiye vermediğimiz önemde var; bu engel bilimi ve bilgiyi ekonomiye entegre edemeyişimizde; bu engel dolaylı gibi görünse de demokrasi, insan hakları, siyasi istikrar gibi ekonominin sıkı sıkıya bağlı olduğu, girişimci ve yatırımcıya güven veren bu değerlerin tam anlaşılamamasında ve yaşanamamasında var; bu engel tarafgirliğin, partizanlığın kötü etkilerinin toplumdan atılamamasında var… Bakınız son 10 yıldır toplumun bütün dinamikleri adam gibi bir anayasa yapmaya çalışıyor gibi görünüyor. Bu işin içinde girmeyen değil kurum kuruluş, neredeyse vatandaş kalmadı. Sokaktaki vatandaşın bile fikri alındı. Ama bir konsensüs sağlanamadı ve hala rafta bekliyor. Bir kurtarıcı olarak bekliyor…
Ama kimse şu soruyu sormuyor. İngiltere gibi ekonomik ve sosyal anlamda gelişmiş bir ülkenin yazılı bir anayasası yok. Ama ülkede bir karmaşa yok, tartışılan yasa yok, siyasette, adalette, toplumsal yaşamda ikilem yok… Doğru herkes için aynı, yanlış herkes için aynı. Yani, adamların anayasası yok ama eğitilmiş ve bu kültüre sahip insanı ve kurumları var. Demek ki, insan kaynağınızı doğru eğitirseniz, kurumlarınızı doğru oluşturur ve evrensel değerlerle buluşturursanız yazılı bir yasa olmasa da sorun çıkmıyor. İnsan kaynağınız ortalamanın altında ise yasa da olsa bir işe yaramıyor. Yani, konuyu tekrar ekonomiye getirecek olursak, yasa çıkararak, talimat vererek bilim olmaz, üretim olmaz, ihracat, girişimcilik ve teknoloji olmaz. Bunlar kaliteli insan kaynağının içinden gelen şeyler olmalıdır. Amerika Bill Gates’e zorla Microsoft’u kurdurtmadı. Amerika Steve Jobs’a zorla Apple’ı icat ettirmedi. Amerika Zuckerberg’e sopayla Facebook’un yazılımını yaptırmadı. Bunlar doğru eğitim ekosisteminin doğal sonuçlarıdır. Amerika onları eğitti, özgür bir ortam yarattı ve yasaları ile korudu. Hepsi bu…
AŞUT: “İŞSİZLİK SADECE MESLEK EDİNDİRMEKLE İLGİLİ DEĞİL” Türkiye’de işsizlik oranı, geçen yılın ekim ayında bir önceki aya göre 0,1 puan gerileyerek yüzde 10,4 oldu. İşsiz sayısı aynı dönemde 3 milyon 64 binden 3 milyon 43 bine düştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 yılının ekim ayına ilişkin “Hanehalkı İşgücü İstatistikleri»ni açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı ekimde 3 milyon 43 bin kişi oldu. İşsizlik oranı yüzde 10,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 9,1, kadınlarda yüzde 13,3 olarak hesaplandı. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12,5 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı yüzde 19,7 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran yüzde 10,6 olarak gerçekleşti. Aynı ayda 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısı 26 milyon 138 bin kişi, istihdam oranı yüzde 45,7 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65, kadınlarda ise yüzde 26,8 olarak gerçekleşti. AŞUT: “ Yükselen pazarlardaki sıkıntılar işsizliğe olumsuz yansıyor” Konu ile ilgili Bloomberg HT kanalında yayınlanan bir programda konuşlan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT, ekonomik anlamda dışta ve içte sorunlarımız olduğunu ifade etti. Başkan AŞUT verdiği demeçte şunlara değindi: “ Dışta öncelikle yakın pazarlarımızda ciddi sıkıntılar var. Suriye malum savaş halinde; Bir de Suriye’nin bizim için Orta Doğuya açılan bir kapı olduğu düşünüldüğünde ihracat sıkıntısı daha da artıyor. Irak zaten istikrarsız bir yer; İran’la ilgili sorunlar bitmiyor. Mısır ile ekonomik ilişkimiz durma noktasında. Yani, Mısır’dan dolayı, Mısır’ın Arabistan ve körfeze ulaşma anlamında lojistik desteğini kaybetmiş durumdayız. Yani, pazar elden gidince, oraya yapılan ihracat duruyor, bu da üretimin azalması anlamına geliyor. Üretim azalında iş imkanı azalıyor doğal olarak. Öte yandan en önemli pazarımız olan Avrupa’da hala sular durulmadı. İflas eden ülkelere zorla ayakta tutuluyor. Ayrıca Avrupa
ciddi bir deflasyon yaşıyor. Bu çok önemli. Yani, AB pazarı ,ki en büyük pazarımızdır, fiyatlar düşüyor. Yani, karımız düşüyor. Tüm bunlar işsizliğe doğrudan olumsuz etkisi olan dış etmenler. İçte de ciddi bir talep daralması var zaten. Daha önce söylediğimiz gibi kredi daralması gelen bir sorun bu ve bu da üretimi etkiliyor ve dolayısıyla istihdamı etkiliyor. Üretiyoruz ama bu üretim, ihracat ve kapasite ne yazık ki Türkiye’nin işsizliğini çözecek düzeyde bir artış sağlamıyor. Özellikle genç işsizlik, nüfusunun yarısı 30 yaşın altında olan bir ülke için önemsenmesi gereken bir konu. Tüm bular bize düşük büyüme ve yüksek işsizlik olarak dönüyor” ifadesinde bulundu. AŞUT: “ Bugün var olan mesleklerin yarısı 20-30 yıl sonra olmayacak” Başkan AŞUT Bloomberg HT kanalına verdiği demeçte: “ Madalyonun bir de diğer yüzü var. Acaba ülke olarak, var olan işlere uygun eleman üretebiliyor muyuz? Dahası, hızla değişen teknoloji ile gelecekte ortaya çıkacak yeni mesleklere, şimdiden insan gücü-
müzü planlayabiliyor muyuz? Bu günkü mesleklerin %40’ın, daha 20 yıl gibi kısa bir süre önce olmadığını biliyor musunuz? 20 Yıl önce bu meslekler yoktu. Ve 20-25 yıl sonra bu gün popüler görünen mesleklerin yarısının yok olacağını biliyor musunuz? Bu insanlar ne olacak o zaman? Konu sadece meslek edindirmek değil; Değişen çağa ve teknolojiye, değişen ekonomi dünyasına uyum sağlayacak, kendini dönüştürebilecek vasıfta, zihniyette ve beceride insan yetiştirmektir. Eğitim ekosistemimizi buna göre değiştirmeden bunları yapamayız, işsizliğe çare bulamayız. Konu sadece iş vermek değil. Devlet isterse herkese bir iş bulur. Konu insanların mutlu olacağı, katma değer yaratacağı, ve becerilerini ve bilgilerini yaptıkları işte kullanacakları bir istihdam yaratmaktır. İnsan kaynağımız birer meslek kazandırılacak robotlar değildir. İş bitince çöpe atılamaz. İnsan kaynağımız tek zenginliğimiz ise, o halde insanımızın yeni işler ve yeni katma değerler yaratmasına izin verelim. Yoksa artan bir puanın, düşen yarım puanın bir anlamı yoktur” dedi.
KUR SANAYİ ÜRETİMİNDE ÖNEMLİ Sanayi üretiminde, özellikle imalat sanayinde Kasım ayındaki düşüşler dikkat çekti. Konu ile ilgili Bloomberg HT’ye konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT, özellikle son dönemde kur istikrarsızlığının sanayi üretimi üzerinde olukça olumsuz etkisi olduğunu söyledi.
AŞUT: “Dış Pazarımız sıkıntılı, sanayi için ihracat tek başına ilaç değil” MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT verdiği demeçte stok tutma konusunda zaten sanayicinin sorunları olduğunu, dünyada ham madde fiyatları düşerken stok yapmanın ise akılcı olmadığını ve rekabeti düşürdüğünü vur-
guladı. Başkan AŞUT konuşmasında şunlara değindi: “ Bu anlamda kur istikrarı önem kazanıyor. Biz kur aşağı çekilsin demiyoruz. İstikrar sağlansın diyoruz. Bu sanayinin önünü görmesi için hayati bir konu. Kendi içimize baktığımızda iç talepte bir daralma var. Bu kredi daralması ile geldi. Sanayi üretim bundan ciddi etkilendi. Kredi kısıtlamaları devam ederse, Türkiye büyüyemez. İçte daralma olunca geriye ihracat kalıyor. Ancak AB pazarında bir deflasyon yaşanıyor. Bu çok önemli… Yani, AB pazarı ,ki en büyük pazarımızdır, fiyatlar düşüyor.Yani, karımız düşüyor.AB piyasası daralıyor, Rusya daralıyor, Irak ve Suriye’deki istikrarsızlık ve savaş malum. Yani, tek başına ihracatta ilaç olmuyor gibi. Tüm bular bize düşük büyüme ve yüksek işsizlik olarak dönüyor…
Sanayi maliyetlerinin artmasına izin verilmemelidir Başkan AŞUT konuşmasında “ Peki çözüm ne derseniz; Türkiye’nin artık kurda istikrarı yakalaması lazım. Ve acilen üretim maliyetlerini düşürecek, sanayiyi destekleyecek yeni bir hamle gerekiyor. Sanayi maliyetleri yükseldikçe rekabeti sağlayamayız. Kamunun vergi baskısının azalması gerekir. Petrol fiyatındaki düşüşün sanayiye yansıması gerekir. Şunun altını çizmek isterim. Kamunun bütçe ve cari açık konusundaki hassasiyetini anlayışla karşılıyoruz. Ama kamu biraz açık verse kıyamet kopmaz; ama sanayi maliyetleri artmaya devam ederse, sanayi çökerse ekonomide kıyamet kopar. Devletimiz güçlüdür. Biz devletimize bu anlamda güveniyoruz” dedi.
Başkan Aşut, “Kamu alımlarında %15 avantaj sağlanacak ürünler için zorunluluk başlıyor” Kamu İhale Kurumunun yaptığı düzenlemeyle Kamu alımlarında 2.139 ürüne %15 fiyat avantajı sağlanmasını zorunlu hale geldi. Konuyla ilgili açıklama yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Yerli üretimi teşvik etmek amacıyla kamu alımlarında %15 fiyat avantajı uygulamasına yönelik birçok kez mevzuat düzenlemesi ve genelge yayınlanmasına rağmen ne yazık ki şimdiye kadar uygulanmıyordu. Sadece kağıt üzerinde olan bu uygulamanın, Bilim Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığınca net olarak ürünlerin tespit edilmesi ve uygulamanın bu ürünler için zorunlu olması nedeniyle bundan sonra uygulanmaya başlanacak. Bakanlığın tespit ettiği ve Kamu İhale Kurumunun yayınladığı listede orta ve yüksek teknolojiye sahip 2.139 ürün yer alıyor. Bu ürünler için kamu tarafından açılan ihale çağrılarında yüzde 15 fiyat avantajının
uygulaması zorunlu hale geldi. Bu uygulama bizim üretim stratejimizin düşük teknolojili üretimden orta ve yüksek teknolojili üretime geçmemizde de önemli bir katkısı olacak. Kamu ihalelerine girecek olan orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri üreten firmalarımız, Odalardan alacakları Yerli Malı Belgesi ile ihalelere iştirak ettikleri takdir-
de, ihalede yerli malı teklif etmeyen firmalardan yüzde 15’e kadar daha pahalı teklif yapsa da ihaleyi kazanmış olacak. Bakanlıkça, hazırlanan orta ve yüksek teknolojili ürünlerin listesi Kamu İhale Kurumu tarafından yayınlandı. Bu liste her yıl ocak ayında yenilenecek. 2 bin 139 ürünün yer aldığı listede güneş modülleri, bilgisayar, cep telefonu, alarm sistemleri, valf sis-
temleri, televizyon, uydu anteni, yazıcı, modem, röntgen cihazları, insansız hava araçları, uçak ve jet motorları, sahte para dedektörleri, çalar saat, duvar saatine kadar çeşitli kategorilerde ürünler yer alıyor. Listeye Odamızın ve Kamu İhale Kurumunun web sayfasından ulaşılabilir. İhalelere hazırlanan firmalarımızın bu listeyi dikkatlice incelemelerini öneriyorum” dedi.
Vakıf çelenk siparişlerinizle eğitim için bir ışık da siz yakın. MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI 18 - 31 Ocak 2015 Yıl: 17
Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 88 05
Sayı: 279
BAŞKAN AŞUT: “MERSİN LİMANI, MERSİN İŞ DÜNYASI VARSA VARDIR”… Mersin Limanı’nda son dönemde yaşanan sorunlar, iş dünyası ve liman arasındaki problemler Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından düzenlenen Mersin Limanı Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşuldu. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. ve AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, MIP Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi İbrahim Süha Güçsav ve MIP Genel Müdürü İsmail Hakkı Tas ile birlikte MTSO toplantı salonunda ihracatçı ve ithalatçı işadamlarının sorunları üzerine konuştular. Toplantıya ayrıca Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da katıldı.
Mersin İş Dünyasının Desteği Olmasaydı Liman Özelleşemezdi Toplantının açılış konuşmasını iş dünyası adına söz alan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT yaptı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın, özelleşmesinden bu yana Mersin Limanı ile ilgili yaşanan sorunlardan, yapılan ve yapılacak olan yatırımlara, limanın kentle olan ilişkilerinden (sosyal, çevresel veya ekonomik), limanın kentin ulaşım yüküne ve karmaşasına yaptığı etkilere, limanla doğrudan iş yapan lojistik, gümrük, nakliye, depolama ve ihracatçı firmalarımızın limanla olan ilişki ve iletişimlerinden, bu alanda yaşanan sorunların tespitinden karşılıklı yaşan sorunların çözümüne kadar öncü kuruluş olduğunun altını çizen MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın işin her zaman içinde olduğunu ve tüm Oda, Borsa ve diğer ilgili dernek ve kurumlarla iş birliği içinde hareket ettiğini vurguladı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu konuda sürekli çözüm ürettiğini ve liman yetkilileri ile yüzlerce toplantı yaptığını söyleyen Başkan AŞUT, özellikle MTSO komitelerinin tespit ettiği, sektörün yaşadığı en küçük bir sorunu bile es geçmediklerini söyledi. Gerektiğinde sorunları üst mercilerle, yerel yönetimlerle, ilgili bakanlıklarla paylaştıklarını ve her iki taraf için de sorumluluğunu yerine getirdiklerini söyleyen AŞUT, bunu yaparken de Mersin Limanının neredeyse yarım asırdır Mersin’in önemli değerlerinden biri olduğu bilerek hareket ettiklerini, tüm Oda, Borsa ve sektörün tüm paydaşları olarak, sadece Mersin iş dünyasına değil, limanımıza da katkı sunma adına bir denge kurarak bunları yaptıklarının altını çizdi. Mersin Limanı Mersin iş dünyasının rakibi olmamalıdır Başkan AŞUT konuşmasında şunlara değindi: “Özelleştiği günden bu yana, Mersin Limanı kentin ekonomik anlamda gözdesi ve katkı sunan değeri olma özelliğini kaybetmeye başlamıştır. Tek yanlı politikalar limanı Mersin’in bir değeri olmaktan çıkartmaya başlamıştır. Mersin Limanı, Mersin’e ya-
bancılaşmaya başlamıştır. Bu her iki taraf adına da çok tehlikeli bir durumdur. Limanın özelleşmesinde en büyük katkıyı sunan iş dünyasının kendisi oldu. Çünkü eski liman bizim hızımıza ve vizyonumuza yetişemiyordu, hantallaşmaya başlamıştı. Teknoloji yetersizdi, alt yapı eksikleri vardı, insan kaynağı dünya ölçeğinde değildi. Gelişen ve değişen küresel ekonomi, Mersin’in artan üretim ve ihracat gücü, gelişen Mersin hinterlandı artık modern bir dünya limanı kalitesi gerektiriyordu. Bunun için özelleştirmeye en çok bu salonu dolduran insanlar, bu salondaki kurumlar destek oldu. Elbette limanı devralan firmanın ticari bir amacı olacaktı bu gayet normaldi. Ancak, bizim limandan bazı beklentilerimiz ve bu özelleşmenin sonunda beklediğimiz şeyler vardı: Öncelikle limanın hizmet kalitesini arttıracak yatırımların yapılması geliyordu. Bu yatırımlarla hizmet kalitesi ve hızı artacak, bu da li-
İş kaybına neden olarak maliyetlerimizi arttırmamalıdır Tek taraflı tutumların hem iş dünyasına hem de limana zarar vermekten başka bir işe yaramayacağının altını çizen Başkan AŞUT konuşmasında tüm bunların kısa vadede kazanıyor gibi görünse de, bir süre sonra limana da çok şey kaybettireceğini, sektöre ve Mersin’e çok şey kaybettireceğini söyledi. Başkan AŞUT konuşmasında: “ Bu konularda yapılacak basit yaklaşım değişimleri herkese çok şey kazandıracaktır. Bunların başında alt yapı ve teknoloji kalitesini arttırma gelmektedir. Ekipman eksiği nedeniyle özellikle dökme yük tahliyelerinde sorunlar yaşanıyor. Dökme yükte daha teknolojik kavramalar kullanılması yaşanan tahliye, kantar ve tonaj sorununun çözümü olacaktır. Haksızlıkları önleyecektir. Dökme yüke üvey evlat muamelesi yapılmamalı, konteynere verilen önem diğer yüklere
yoğunluklar kentin tek ana arterini kilitlemektedir. Bunun tek çözümü limanın doğrudan otobana bağlanmasıdır. Liman yetkilileri bu konuda daha çok çalışmalıdır; Biz de her seviyede gereken tüm desteği vermeye hazırız. Eğer daha uygun alternatifler varsa - ki var- kentin tek ana arterini tıkamaya hakkımız yok. Çünkü bu yol artık bu yükü taşıyamıyor. Özellikle serbest Bölge koridorundaki kapılar Gümrükle uyumun sağlanamaması nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Liman ve Gümrüğün senkronizasyonu sorunu çözecektir. Mersin Limanı’nın Politikaları, Mersin’deki lojistik ve ilgili tüm sektörün Müşteri Kaybetmesine neden oluyor Başkan AŞUT konuşmasında: “ Liman ücret tarifelerinin de makul düzeyde tutulması, Reel ekonominin gerçeklerinin göz önünde tutulması ve daha önemlisi Mersin iş dünyasının Limanın rakibi değil,
maharet değil” dedi. AKIN: “Limana Bugüne Kadar 1 Milyar 170 Milyon Dolarlık Yatırım Yaptık” Hamdi Akın, toplantıda yaptığı konuşmada, Mersin Limanı’nın 2005’te özelleştiğini, uzun süren hukuki sürecin ardından limanı, 2007 yılında Singapurlu ortağıyla birlikte 400 bin TEU kapasite ve yaklaşık 600 sendikalı işçi çalışırken devraldıklarını anlattı. O dönemde yatırım olarak ilave 4 bin 500 metrekare TIR parkı, 40 bin metrekare saha düzenlemesi, ayrıca 67 bin 450 metrekare saha düzenlemesi ve araç yatırımları yaparak, kapasiteyi yaklaşık 1 milyon TEU’ya çıkardıklarını anlatan Akın, “2011’de terminal operasyon sistemlerini devreye koyduk. 2012 ve 2013’te araç yatırımları sürdü. Liman kapasitesini 2,6 milyon TEU’ya çıkaracak, dünyada en büyük yük gemilerinin yanaşabileceği rıhtım inşaatına başladık.
ceğini vurgulayan Akın, limanda konteyner kapasitesinde şu anda 1,5 milyon TEU’ya yaklaştıklarını, konvansiyonel yükte ise 8,8 milyon ton yüke çıktıklarını belirterek, “İlk etapta hedefimiz, kapasiteyi 2,6 milyon TEU’ya çıkarmak. Biz Mersin’i konteyner limanına dönüştüreceğimizi düşünüyorduk. Genel kargonun daha az olacağını düşünüyorduk ve bu kadar büyüyeceğini öngörmemiştik. Konvansiyonel yük beklediğimizden daha hızlı büyüdü. Dünya konteynerleşmeye gidiyor. Yükler daha çok konteynerle taşınmaya başlanıyor. Mersin’de de konteyner yük arttı ama konvansiyonel de beklediğimizden fazla arttı. Kapasiteyi 2,6 milyon TEU’ya çıkarmak zorundayız. Tüm çalışmalar başladı” şeklinde konuştu. “Gümrük Elimizi, Kolumuzu Bağlıyor” Limanda yük birikmesinde kendileri dışında da engeller olduğuna işaret eden Akın, şunları söyledi: “Gümrük elimizi kolumuzu bağlayan bir mesele. Gümrükte son anda gelen tedbirlerle neredeyse her konteynerin X Ray cihazından geçmesi gerekiyor. Bu da zaman ve yavaşlama demek. Herkes bekleyecek. Demoraj ödenecek başka bir çözümü yok. Bu tür önlemler geliyor maalesef. Akıllı, mantıklı yapılabilecek her şeye birlikte çözüm bulabileceğimize inanıyorum.”
man kullanıcı firmalarına maliyet avantajı ve rekabet avantajı yaratacaktı. Liman; hizmet ücretlerini makul bir düzeyde tutarak hem kar edecek hem de Mersin firmalarına destek verecekti. Bunun dışında, Limanın Mersin’in sosyal yaşamına (Eğitim, kültür, sanat vb.) katkı koyan bir kurum olması diğer bir beklentimizdi. Mersin’de kazananın, Mersin’e katkı koyması en doğal beklentimizdir. Ancak, bırakın bunları, bırakın maliyet avantajları ve rekabette destek vermeyi, limanımız, Liman dışındaki sahaları da temel görevi olmayan hizmetler için kullanmaya, sektörün yaptığı işi yaparak ona rakip olmaya, her hizmeti kendi vermeye çalışmaya ve kentin ekonomisine daha da çok zarar vermeye başladı. Bir kardeş kurum olarak gördüğümüz Mersin Limanının bu tek taraflı tutumu bizi üzmektedir. İş dünyası varsa liman vardır. Bizler rakip değiliz; düşman kardeşler hiç değiliz” ifadesinde bulundu. Mersin Limanı yükümlülüğü olan alt yapı eksiklerini gidermelidir;
de verilmelidir. Konteyner gemileri geldiğinde tüm ekipman bunlara tahsis edildiğinden, dışarıdan liman sahasına gelen konteyner yüklerine yeterince hizmet verilemiyor. Bu da yine ekipman eksiği ile ilgili bir durum. Özellikle reefer konteynerlerde ciddi organizasyon ve saha planlama hataları var. Bunlar gecikmelere ve iş kaybına neden olmaktadır. Benzer planlama hataları Ro-Ro hattında da var” dedi. Mersin Limanı ve Gümrük Arasındaki Koordinasyon Sağlanmalıdır; Liman Otobana Bağlanmalıdır Konuşmasında Mersin Limanının gümrük ile daha koordineli olmak zorunda olduğunu altını çizen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT X-Ray sayısının arttırılmasının kontrollerin hızlanmasını sağlayacağını ve bu anlamda teknolojik alt yapının geliştirilmesinin gereğinin altını çizdi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT konuşmasında: “ İkinci önemli başlık ulaşım ile ilgili sorunlar ve önerileridir; Liman giriş ve çıkışlarındaki
aksine en büyük ortağı, paydaşı, destekçisi olduğunun unutulmaması, biraz daha akl-ı selim politikalar uygulanması, karşılıklı konuşmaktan korkulmaması, hem limanımıza, hem sektörümüze, hem de Mersin’e çok şey kazandıracaktır. Bu politikalardan dolayı İskenderun limanına müşteri kaybediyoruz. Firmalarımızın kaybettiği her müşteri limanın da kaybıdır. Hele hele, ekonominin bıçak sırtı olduğu bu günlerde müşteri kaybına tahammülümüz yoktur. Mersin Limanının buna neden olmasına da hakkı yoktur. Bakınız, bir müşteri başka bir liman gidince sadece bir müşteri kaybetmiş olmuyorsunuz; Kara taşımacımız kaybediyor, elleçleme yapanlar kaybediyor, depocumuz kaybediyor, lojistik firmalarımız kaybediyor. Yani, liman kaybediyor, sektör kaybediyor, Mersin kaybediyor. Karşılıklı anlayış, karşılıklı uzlaşma ve empati sorunların çözümü olacaktır. Bizler bu kentin bir birinden ayrılmaz değerleriyiz. Her hak talebinde, her hukuki sorunda yasalara ve mahkemelere başvurursak kurumlara zarar veririz. Kurumları çalışmaz hale getirmek bir
170 milyon dolar toplam maliyeti olacak. Mersin Limanı’na özelleşmeden bugüne kadar 1 milyar 170 milyon dolarlık yatırım yapmış oluyoruz. Bundan sonra da Mersin Limanı’nın yatırımları aynı şekilde devam edecek. Yatırım yapılmazsa şikayetler de devam edecek. Mersin Limanı’nda tüm bu yatırımlara rağmen bu kadar serzeniş var” diye konuştu. “İlk Hedefimiz Kapasiteyi 2,6 Teu’ya Çıkarmak” Limanın Mersin ekonomisinin en büyük parçası olduğunu ve Mersin’in limansız düşünülemeye-
Mersin Limanı özelleştirilmiş gibi görünse de devletin elinin hep içinde olduğunun, dolayısıyla tam özelleştirilmiş olmadığının altını çizen Akın, şöyle devam etti: “Devamlı valilikle, belediyeyle, gümrükle koordinasyonun olması gerekiyor. Böyle bir yapıyla olduğumuz için bu imkansızlıklar oluyor. Bunları hep birlikte mülki idarelere, Bakanlığa giderek çözmek gerekir. Bu hepimizin menfaatine olacaktır. Sorunlarınıza mutlaka arkadaşlarımızla bir çözüm bulacağız ama ortada bir gerçek var, bu gerçeği görmezlikten gelmeyelim ve ne yapacağımıza birlikte karar verelim. Biz aslında ticari bir işletme gözüyle bakıyor olsak limanı bugünkü kapasitede ve sabit yükte tutup, 30 seneyi geçer gideriz. Böyle bir şey yapmak ne bizim vicdanımıza uygun ne de zaten bunu ne şehir kabul eder ne biz kabul ederiz.” İfadelerinde bulundu.
MTSO-EKAV Ekonomi ve Yaşam Dergisi, Ekim ayı itibariyle yayına başladı. 2 Ayda bir Penguen Film Medya Event Tasarım Ajansı tarafından hazırlanan ve 10 bin adet baskısıyla okuyucuyla buluşan MTSO- EKAV Ekonomi ve Yaşam Dergisi için, Reklam Rezervasyon: emel@penguen.cc - 0 324 327 81 82