MTSO Haber Sayı 281

Page 1

15 - 28 Şubat 2015 Yıl: 18

ÇKA 2015 YILI MALİ DESTEK PROGRAMI AÇILIŞ TOPLANTISI YAPILDI

Sayı: 281

YENİ EKONOMİK DÜNYA DÜZENİ: TRANSATLANTİK TİCARET VE YATIRIM ORTAKLIĞI

Mersin Hilton Oteli’nde yapılan Çukurova Kalkınma Ajansı 2015 Yılı Mali Destek Programı Bilgilendirme Toplantısı’na Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, ÇKA Genel Sekreteri Dr. Lütfi Altunsu ile kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını temsilen çok sayıda davetli katıldı. >>Sayfa 4’de

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO) küresel ekonomik krizde sarsılan AB ve ABD’nin ekonomik büyümelerini canlandırmak ve yeni istihdam imkânları yaratmak için yürürlüğe koymak istedikleri serbest ticaret anlaşmasıdır (STA). Temmuz 2013’te müzakereleri başlanan TTYO sürecinin sekizinci turu 2-6 Şubat 2015 tarihleri arasında Brüksel’de gerçekleştirilmiştir. Transatlantik müzakerelerin başarıyla sonuçlanması durumunda dünyanın en büyük

Yurtdışına doğrudan yatırım arttı Türkiye’de yerleşik kişilerin, marka satın almaları ağırlıklı olmak üzere yurtdışına doğrudan yatırımları 2013 hariç son 5 yıldan bu yana önemli bir artış seyri izliyor. 2010’da 1 milyar 823 milyon dolar düzeyinde bulunan yurtdışındaki doğrudan yatırımlar, 2011’de 2.5, 2012’de 4.3 milyar doları aştı. 2013 yılında küresel krizin de etkisiyle 3 milyar 226 milyon dolara gerileyen söz konusu yatırımlar, geçen yıl ise 1 milyar 968 milyon dolar daha artarak 5 milyar 234 milyon dolar seviyesine ulaştı. >>Sayfa 3’de

İnşaat sektörünün sorunları görüşüldü İnşaat sektöründe yaşanan sorunlar, sektör temsilcilerinin katılımıyla masaya yatırıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, Oda Hukuk Müşaviri Av. Dilek Kurtuluş, Av. Nesimi Yalçınoğlu ve sektör temsilcileri katıldı. >>Sayfa 6’da

MTSO 27 ve 32 Nolu Meslek Komite Üyelerine, MTSO Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Merkezi tanıtıldı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 27 Nolu (Makine Sanayi) ve 32 Nolu (Metal Sanayi) Meslek Komite Toplantıları, MTSO Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve 27 Nolu Komite Üyesi Şerafettin Aşut, 27 Nolu Komite Başkanı Oğuz Akar Tülücü, Komite Üyesi Mehmet Gök, 32 Nolu Meslek Komite Başkanı Bil-

ge Taşkın, Başkan Yardımcısı Enver Öztürk, Komite ve Meclis Üyeleri Ayhan Kızıltan ile Serhat Servet Dövenci ve Komite Üyesi Eyüp Karakaya, MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi B. Uçar, AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Benin Ergenç, MTSO Projeler Müdürlüğü Şefi Fevzi Filik ile Meslek Komiteler Biriminden Murat Korkmaz katıldı. >> Sayfa 3’de

CHP Heyeti, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı Ziyaret Etti

İran ile Tercihli Ticaret Anlaşması yürürlüğe girdi

Cumhuriyet Halk Partisi İş Dünyası Grubu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. Ziyarette CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İş Dünyası Grubu Başkanı Faik ÖZTRAK, CHP Mersin Milletvekili ve İş Dünyası Grubu Mersin Koordinatörü Vahap SEÇER, CHP Adana Milletvekili Ümit ÖZGÜMÜŞ, CHP

Yıllardan beri hedeflenen, Türkiye ile İran arasındaki ticaretin serbestleştirilmesi üzerine yapılan görüşmelerin sonunda Tercihli Ticaret Anlaşması 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Türk tarafından 140, İran tarafından 125 farklı ürün, toplamda 265 üründe gümrük vergileri ya çok aşağılara çekiliyor ya da hemen hemen sıfırlanıyor. >> Sayfa 5’de

Kış aylarının da etkisiyle son günlerde Mersin’de yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle üretim ve ticarette bir takım sorunlar yaşan-

2015 yılı San Tez Programı Sayfa 2’de

Ankara Milletvekili Gökhan GÜNAYDIN, CHP Bursa Milletvekili İlhan DEMİRÖZ, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali SUSAM, CHP Çanakkale Milletvekili Serdar SOYDAN, CHP Antalya Milletvekili Osman KAPTAN ile CHP Bursa Milletvekili Sena KALELİ hazır bulundular. >> Sayfa 5’de

Mersin’in elektrik kesintileri masaya yatırıldı

Türkiye, AB’den “katılım öncesi” yardımlar almaya devam ediyor

Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında katılım öncesi yardımın ikinci dönemine yönelik imzalanan çerçeve anlaşma kapsamında Türkiye’ye 2014-2020 döneminde 4,5 Milyar avro kaynak sağlanacak. Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile AB arasında tesis edilen mali işbirliği kapsamında Türkiye’nin faydalandığı Katılım Öncesi Yardım Aracı’nın (IPA) 2014-2020 yıllarından oluşan ikinci döneminde Türkiye’ye sağlanacak 4,5 milyar avroluk hibenin kullanımına ilişkin anlaşma imzalandı.>>Sayfa 5’de

ve en kapsamlı ekonomik bölgesi oluşturulacak ve uluslararası ticaretin standartları belirlenecektir. Küresel ekonomik düzeni yeniden şekillendirecek olan anlaşma dünya GSYİH’sinin yarısını ve uluslar arası ticaretin üçte birini kapsayacak ortak bir pazar oluşturacak. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Avrupa ekonomisinin yılda 119 milyar avro, ABD ekonomisinin ise yılda 95 milyar avro kazanç sağlaması bekleniyor. >> Sayfa 6’da

makta. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. yetkilerinin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla konuyla

DEİK/”IX. Uluslararası Türkmenistan Yatırım Forumu”, İstanbul, 4-5 Mart 2015 Sayfa 2’de

ilgili bir toplantı düzenlendi. Özelleştirme sonrası yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Toroslar EDAŞ Dağıtım Operasyonları

Direktörü Akın Şahin, “Perakende satış ve dağıtım olmak üzere iki farklı alanda faaliyet gösteriyoruz. Özelleştirme sonrası devirle birlikte planlı ve plansız olarak iki türlü kesintiler gerçekleşti. Planlı kesintiler; Bakım işleri, yatırım işleri ve TEİAŞ çalışmalarından kaynaklanan kesintiler oluyor. Bunun yanında şebeke kaynaklı problemler, olumsuz hava şartları, trafik kazaları ve diğer alt yapı kuruluşlarının verdiği zararlar nedeniyle plansız kesintiler oluşabiliyor. Özellikle Ağustos ve Ocak ayındaki plansız kesintiler olumsuz hava koşullarından kaynaklandı” diye konuştu. >>Sayfa 4’de

İngiltere Firmalarından İşbirliği Fırsatları Sayfa 2’de

MTSO 13 Nolu Komite, Sanayi Sitesi Firmalarıyla bir araya geldi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 13 Nolu (Ulaşım Araçları, İmalat, Satış ve Onarımı) Sektör Toplantısı, Mersin Sanayi Sitesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya MTSO 13 Nolu Meslek Komite Başkanı Mehmet Kisin, Yönetim Kurulu ve 13 Nolu Komite Üyesi Mehmet Alper Gürsoy, Komite Üyeleri Nedim İkanç, Mesut Tozlu, KOSGEB Mersin Merkez Müdürü Mehmet Yılmaz, Mersin Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Güldağ ile Sanayi Sitesinde faaliyet gösteren firma temsilcileri katıldı. >> Sayfa 5’de

MERSİN YATIRIMCILARI KIYI KANUNU’NA DÜZENLEME BEKLİYOR Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT, kentin önemli bir konusu olan ve “Kıyı Kanunu” olarak bilinen konu ile ilgili bir açıklamada bulundu. >> Sayfa 6’da

IPARD II Programı Avrupa Komisyonu tarafından onaylandı 2014-2020 dönemini kapsayan IPARD II (Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Bileşeni) Programı, 27 Ocak 2015 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından onaylandı. Türkiye tarafından geçtiğimiz yıl Ekim ayında sunulan 2014-2020 IPARD II Programı, 9 Aralık 2014 tarihinde IPA Komitesi tarafından onaylanmıştı. Bu çerçevede 801 milyon avro tutarındaki AB katkısı aşağıdaki sektörlerde kullanılmak üzere Türkiye için tahsis edildi. >> Sayfa 5’de

Avrupa Komisyonu, Ekonomik Tahmin Raporu’nda Türkiye’ye ilişkin büyüme tahminini yükseltti Avrupa Komisyonu’nun 5 Şubat 2015 tarihinde yayımladığı Kış Dönemi Ekonomik Tahmin Raporu’nda 2007’den bu yana ilk defa bütün AB ülkelerinde büyüme öngörülüyor. Rapora göre, bu yıl AB’de ve Avro Alanı’nda ekonomik faaliyetin canlanması ve 2016’da da hız kazanması bekleniyor. İç ve dış talepte görülen canlanma, uygulanan parasal politikalar ve güçlenen mali yapının etkisiyle bu yıl büyümenin AB’de yüzde 1,7’ye ve Avro Alanı’nda yüzde 1,3’e yükseleceği tahmininde bulunuluyor. 2016’da ise, büyümenin AB’de ve Avro Alanı’nda sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 1,9 olacağı öngörülüyor. >> Sayfa 4’de

HABERLER ve FOTOĞRAFLARA www.mtso.org.tr ADRESİNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ


15 - 28 Şubat 2015 Yıl: 18

2015 yılı San-Tez Programı

2015 yılı “San-Tez Programı” başvuruları 02 Şubat 2015 tarihinden itibaren başladı. Başvurular yıl içerisinde sürekli olarak alınacak olup, proje yürütücüsü akademisyen tarafından on-line olarak Ar-Ge web portalı (biltek.sanayi.gov.tr) adresi üzerinden yapılacaktır. Elektronik ortamda başvuru yapabilmek için e-devlet şifresinin bulunması gerekmektedir. Başvurunun geçerli olabilmesi için; “ıslak imzalı başvuru dilekçesi” ve sistemden alınacak “proje özet sayfası” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü evrak birimine elden veya posta yolu ile teslim edilmelidir. Adres: Mustafa Kemal Mahallesi Dumlupınar Bulvarı 2151. Cadde No: 154 2.Kat Oda No:218 06510 Çankaya/ANKARA

2015 Yılı Teknogirişim Sermayesi Desteği başvuruları başladı 2015 Yılı Teknogirişim Sermayesi Desteği Başvuruları 02 Şubat 2015 - 20 Şubat 2015 tarihleri arasında Ar-Ge web portalı biltek.sanayi. gov.tr üzerinden online olarak yapılacaktır. Ön başvurular online olarak yapıldıktan sonra çıktısının alınıp ekleri ile birlikte örnek dilekçe ekinde ıslak imzalı olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir. Islak imzalı olarak sunulması gereken belgeler için son tarih 27 Şubat 2015. Kanun kapsamında desteklenmesi uygun bulunan girişimcilere, işletmesini kurmasını müteakip, teminat alınmaksızın ve hibe olarak en fazla 100.000 TL destek verilecektir. Desteğin süresi bir yıl olup, destek ödemeleri bir iş planı çerçevesinde ve dönem raporlarının iş planına uygun olarak yürütüldüğünün denetimi sonrası yapılacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bildirimi (Sınıflandırma Ve Etiketleme Bildirimleri) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, Bakanlıklarınca hazırlanan “Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik” in 11/12/2013 tarihli ve 28848 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği bildirilmiştir. Anılan yönetmelik kapsamında kimyasal madde veya karışım imalatçıları veya ithalatçıları tarafından yapılması gereken “Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimleri”nin, 01/06/2015 tarihinden önce piyasaya arz edilen zararlı maddeler için olup, bildirimlerin www.online. cevre.gov.tr adresinde yer alan “Kimyasal Kayıt Sistemi” kullanılarak yapıldığı belirtilmiştir.

Dr. Akın ÇAKMAKCI Sanayide Uygulanmış Tezlerin Başarı Öyküleri Ödülleri Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) belirli periyodlarla, üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmek ve üniversitelerde gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerinin ticarileşmesini teşvik etmek amacıyla, sanayide uygulanmış tezleri seçmekte; tez sahipleri, tez danışmanları ve tezin uygulandığı firmalara ödüller vermekte ve seçilmiş olan tezlerin başarı öykülerini yayımlamaktadır. Bu kapsamda, ödülüne layık görülecek tez için her tez sahibine ve ilgili tez danışmanına aşağıda belirlenen tutarlarda maddi ödül verilecek olup, tezin uygulandığı firmalar da birer plaketle ödüllendirilecek ve basılacak olan başarı öyküleri kitapçığında yer alacaklardır. Konuya ilişkin detaylı bilgiye http://www.ttgv.org.tr/tr/teknoloji-odulu linkinden ulaşılabilir.

Sayı: 281

ECOBUILD Sürdürülebilir Yapı Teknolojileri Fuarı İkili Görüşmeler Etkinliği 4-5 Mart 2015 Avrupa İşletmeler Ağı (AİA), İngiltere’nin Londra şehrinde düzenlenecek olan sürdürülebilir tasarım, inşaat ve yapı çevresi alanlarında dünyanın en büyük fuarı olan Ecobuild Fuarı kapsamında 4 Mart 2015 tarihlerinde ikili görüşme organizasyonu düzenleyeceğini bildirmiştir. Görüşmelere katılarak sürdürülebilir tasarım ve verim teknolojileri

(düşük enerji, pasif, akıllı, ekolojik), yeni inşaat malzeme ve teknolojileri, alternatif enerji kaynakları kullanan sistem ve ekipmanlar, ısıtma ekipmanları, kontrol ve ölçme ekipmanları alanlarında faaliyet gösteren firmalarla önceden randevu alarak potansiyel müşterilerilerle tanışılabileceği bilgisi verilmiştir. İstanbul Sanayi Odası bünyesindeki AİA İstanbul Merkezi aracılığıy-

la ikili görüşme etkinliğine katılım ücretsiz olup ikili görüşmelere katılmak ve görüşmeleri planlamak üzere Ecobuild 2015 Fuarı web sitesinden: http://www.ecobuild. co.uk/ den bilgi edinebilirsiniz. Kayıt esnasında “Support Office” alanında “TR- Istanbul Sanayi Odası” seçilmelidir. Ecobuild ile aynı tarihlerde, Resource 2015 (Atık Kazanımı, Geri

Dönüşüm ve Enerji Tasarrufu) Fuarında , 5 Mart 2015 tarihinde gerçekleşecek olan ikili görüşmeler organizasyonuna da katılabilineceği, Resource 2015 İkili Görüşmeler organizasyonuna ücretsiz katılımı ve etkinlik detayı için http://www. resource-event.com/ linki incelenebilir. Kaynak: İSO - AB ve Dış Ekonomik İlişkiler Şb. Duyuruları

DEİK/”IX. Uluslararası Türkmenistan Yatırım Forumu”, İstanbul, 4-5 Mart 2015 Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkmenistan’a 6-7 Kasım 2014 tarihlerinde yaptıkları ziyaretleri sırasında kararlaştırıldığı üzere, 4–5 Mart 2015 tarihlerinde Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da iki ülke Cumhurbaşkanlarının katılımlarıyla, DEİK / Türkiye – Türkmenistan İş Konseyi ev sahipliğinde ve İş Konseyimizin karşı kanadı görevini yürüten Türkmenistan Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde IX. Uluslararası Türkmenistan Yatırım Forumu’nun gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Dünyada bilinen doğalgaz rezervlerinin yüzde 12’sine sahip olan Türkmenistan bu zenginliğini ekonomi-

nin diğer sektörlerinin kalkınması için etkili bir şekilde kullanmaya çalışırken, yatırım ortamının canlandığı ve tarım, inşaat, makine imalatı, ulaştırma ve lojistik başta olmakla, birçok sektörde yatırımların büyük bir ivme kazandığı görülmektedir. 2013 yılında yüzde 10,2 oranında ekonomik büyüme kaydeden Türkmenistan, Türk müteahhitlerinin en aktif olduğu ülkelerden birisidir. Müteahhitlerimizin bugüne kadar Türkmenistan’da üstlendikleri projelerin toplam tutarı 41 milyar doların üzerindedir. Türkmenistan’ın sahip olduğu iş ve yatırım imkanlarının Türkiye ve diğer ülke iş çevrelerine daha et-

kin tanıtılması amacıyla ikinci defa İstanbul’da düzenlenecek olan Uluslararası Türkmenistan Yatırım Forumu’na iki ülke Cumhurbaşkanlarının yanı sıra, Türkmenistan İnşaat Bakanlığı, Petrol, Doğalgaz ve Mineral Kaynaklar Bakanlığı, Tekstil Sanayii Bakanlığı, Ekonomi ve Kalkınma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Sağlık ve İlaç Sanayii Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı,Tarım Bakanlığı, Devlet Turizm Komitesi, Sanayici ve Girişimciler Birliği, Ticaret ve Sanayi Odası, Merkez Bankası, Türkmengaz, Türkmenpetrol, Türkmenkimya gibi önemli kamu kurum ve kuruluşların üst düzey yöneticileri, uluslararası yabancı bürokrat

ve firma temsilcilerinin katılımı beklenmektedir. Söz konusu yatırım forumuna katılmak isteyen üyelerimizin, http://kayit.deik.org.tr/KatilimFormu/31/7 internet bağlantısı üzerinden online kayıt yaptırmaları ve katılım ücretini (DEİK üyesi şirket temsilcileri için250 Euro, diğer şirket ve kurum temsilcileri için 300 Euro) online kayıt sayfasında belirtilen hesaba yatırmaları gerekmektedir. Ücrete forum kapsamındaki oturumlara ve ikili görüşmelere katılım, öğle yemekleri, gala yemeği ve diğer ikramlar, tercüme hizmetleri, toplantı dokümanları ve diğer hizmetler dahildir. Bilgilerinizi rica ederiz.

İngiltere Firmalarından İşbirliği Fırsatları İstanbul’da faaliyet gösteren İngiliz Ticaret Odası’nca, haber kaynağı, ilgili firma faaliyet alanları ve iletişim detayları verilmek suretiyle, İngiliz firmalarıyla olası iş fırsatlarının odamız üyelerince değerlendirilebileceği, direkt firma iletişim bilgilerinden ya da İngiliz Ticaret Odası’ndan konuyla ilgili bilgi alınabileceği bildirilmiştir. 1-UK Agri Food & Drink Ltd. Firması: Tarım sektöründe lider danışman firmalarından biri, ülkelere özel tarım, hayvancılık ve yiyecek pazarı ile ilgili çeşitli raporlar, araştırmalar ve kontaklar sağlamaktadır. İlgisini çekebilecek Türk firmalara bu danışmanlık hizmetlerini vermek istemektedir. İlgili kişi:Paula Twin E-Mail:paulat@ukafd.co.uk Web:www.ukafd.co.uk 2-Trusslite UK Firması: Sahne kurulumu, gösteri, konser, fuar vb. organizasyonlarında kullanılan her boyutta kafes (truss), sahne, kule, bariyer, kürsü vb. sistemleri üreticisi İngiliz firma, Türkiye’de uzun vadeli ve güvenilir, pazarı yakından tanıyan partner / distribütör arıyor. Firmanın ürettiği son derece hafif ve kaliteli kafes sistemleri, sahip oldukları yenilikçi özel bağlantı kilitleri sayesinde hızlı, kolay ve son derece sağlam kurulum sağlıyor. Kafes ürünleri, merdiven, üçgen, kare, dikdörtgen ve konik konfigürasyonlarda üretilebiliyor ve firma aynı zamanda, sağladığı hizmete dahil olarak müşteriye özel kafes (truss) tasarımları da sunuyor. İlgili kişi:David Spencer E-Mail:dave@trusslite.co.uk Web:www.trusslite.co.uk 3-STI Europe Firması: Güven-

lik sektörüne yönelik çeşitli alarm sistemleri geliştiren firma, özellikle yanlış yangın alarmlarını engellemeye yönelik teknolojik sistem ve ürünler geliştirmiştir. Özellikle hastane, okul gibi alanlarda bu konunun hassasiyetini düşünerek son derece özel ve güvenli ürünler ve sistemler üzerinde çalışmaktadır. Bu yenilikçi ürünleri temsil edebilecek bir distribütör aramaktadır. İlgili kişi:Daniel Fairest E-Mail:daniel@sti-europe.com Web:www.sti-europe.com 4-Atritor Ltd. Firması: Atıkları paketinden ayrıştırabilen bir geri dönüşüm sistemi geliştiren firma, Türkiye’de distribütör ve müşteri arıyor. İlgili kişi:Matthew Kemp E-Mail:mkemp@atritor.com Web:www.atritor.com 5- Harris Firması: Yaklaşık 100 yıllık geçmişi olan ve klasik İngiliz kalitesine sahip dekorasyon aletleri ve boya fırçaları üreticisi firma, yurt dışında yerleşik bir marka olarak bir çok ülkede biliniyor. Ürün yelpazesinde 3.500’den fazla fırça ve çeşitli alet sunan firma, her çeşit boyama ihtiyacına yönelik çözüm üretebiliyor. Türkiye’de yerel bir distribütör kanalıyla pazara girmek istiyor. İlgili kişi: Vittorio Blasi E-Mail: vittoriob@lgharris.co.uk Web: www.lgharris.co.uk 6-Roman Ltd.Firması: İngiltere’nin lüks duşakabin, armatür ve banyo ekipmanları markası, birlikte projelerde çalışabileceği distribütörler arıyor. Firmanın ilgilendiği temsilci kategorileri, mimarlık ofisleri, banyo ekipman distribütörleri, inşaat, turizm/otelcilik ve yat inşa-

atı firmalarıdır. İlgili kişi: Angela Arundel E-Mail:a.arundel@romanshowers.com Web:www.roman-showers. com 7-Milano Pro Sport Firması: İngiltere’nin tanınmış takım sporları giyim üreticisi olan firma, takımlardan gelen yoğun talebi karşılayabilmek amacıyla Türkiye’de yüksek kalite jimnastik mayosu ve eşofman üretimi yapabilecek spor giyim üreticilerine ulaşmak istiyor. İlgili kişi:Paul Pendergest E-Mail:Paul@milano-pro-sport. co.uk Web:www.milano-pro-sport.co.uk 8-Kingspan Firması: Güneş enerjisinden elde edilen, özellikle büyük binalarda olmak üzere ev ve endüstriyel ortamlarda havayı soğutmak, klima etkisi yaratmak amacıyla kullanılan bir teknolojiye sahip olan İngiliz mühendislik firması, Türkiye’de bu teknolojiyle ilgilenebilecek ev ve endüstriyel projelerde yakından çalışabileceği iş ortakları arıyor. İlgili kişi :Paul Bergin E-Mail:pbergin2@aol.com Web:http://www.kingspansolar. com/ 9- Vocational Firması: Birçok sektöre yönelik mesleki eğitimler konusunda uzman İngiliz firma, işyeri güvenliği, çalışan sağlığı gibi önemli konularda kurumlara profesyonel eğitim hizmetleri vermektedir. Türkiye’de bu konularda beraber çalışabileceği yeni müşteriler arıyor. İlgili kişi:Jag Sandhu E-Mail:jag.sandhu@liea.co.uk Web:www.liea.co.uk

10-Megator Firması: İngiltere pazarına hakim, deniz motor pompaları, pompalama sistemleri ve kirlilik kontrol üniteleri üreticisi firma, Türkiye pazarına bir temsilci ile giriş yapmak istiyor. Ürettikleri pompa ve çeşitli sistemler, deniz, maden ve diğer genel endüstrilerde İngiltere’de 1946’dan beri tercih ediliyor. İlgili kişi:Steven Hickey E-Mail:steven@megator.co.uk Web:www.megator.co.uk 11-Farfield Firması: İkinci el endüstriye yönelik makinalar İlgili kişi:Bernard Ord E-Mail:bjord@fairfieldindustries. co.uk Web:www.farfieldindustries. co.uk

12- Springvale Leather Firması: %100 İngiliz tasarımı ve üretimiyle markalaşmış 1. sınıf deri mobilya üreticisi firma, Türkiye’de markayı tanıtıp, dağıtımını yapabilecek bir distribütör ile çalışmak istiyor. Zengin duruşu ve yüksek kalitesiyle adından söz ettiren marka, İngiltere ve çevre ülkelerde bir çok noktada satılıyor. İlgili kişi:Tom Keating E-Mail:Tom@springvaleleather. co.uk Web:http://www.springvaleleather.co.uk/ Haber Kaynağı Ayşim Arda İngiliz Ticaret Odası Firma İlişkileri Sorumlusu T: +90 212 249 04 20 ext. | F: +90 212 355 77 49 M: +90 541 269 2227 | Süzer Plaza, Harbiye Mh. - 34367 Şişli, Istanbul - www.bcct.org.tr

KOSGEB’den KOBİ’lere Yurtiçi Fuar Desteği Fuar ve organizasyonlar, işletmelerin ürün ve hizmetlerini sergilemeleri açısından büyük önem taşıyor. Yurtiçinde yer alan tedarikçi, üretici ve aracı firmalar, fuarlarda yer alan işletmelerle yeni iş anlaşmaları gerçekleştirerek rekabet yoğun piyasa koşullarında büyük bir avantaj elde ediyorlar. Diğer yandan pazarlama, artık işletmelerin ana unsurlarının başında gelmektedir. Yapılan tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin yansımaları sadece yurtiçinde değil yurtdışında da karşılık bulmaktadır. Ülkemizin artık kürsel ölçekte bir cazibe merkezi haline gelmesiyle birlikte yurti-

çi fuarlarına etkin bir şekilde katılım daha büyük bir önem arz ediyor. Bu gelişmelere kayıtsız kalmayan KOSGEB, işletmelerimizin yurtiçi fuarlara katılımılarını desteklemek, cesaretlendirmek ve etkin bir rol oynamalarını sağlamak amacıyla Genel Destek Programı altında “Yurtiçi Fuar Destek Programı”nı KOBi’lerimizle buluşturdu ve yüksek oranlarda destekler vermeye devam ediyor. KOSGEB olarak, Yurtiçi Fuar desteği kapsamında Fuar Organizatör Kuruluşundan temin edilen; boş alan (yer) için kira, stand konstrüksiyonu ve dekorasyonu, fuar katılımcı ka-

taloğu, fuar alanının genel düzenlemesi ile ilgili hostes, genel tanıtım, genel güvenlik, genel temizlik ile gerekli olabilecek diğer hizmet giderleri destek programı kapsamında yer almaktadır. Desteğin üst limiti Yurtiçi Uluslar arası İhtisas Fuarlarında 120 TL/m² ve Yurt İçi İhtisas Fuarları ve İzmir Enternasyonal Fuarı’nda ise 80 (seksen) TL/ m² dir. Her bir fuar için azami destek alanını 50 m² olup, bu rakam makine, mobilya ve mermer gibi büyük teşhir alanına ihtiyaç duyulan iş kollarında 100m²’ye kadar çıkarılabilmektedir. Destekten yararlanmak isteyen iş-

letmelerin, KOSGEB veritabanına kayıtlı ve Beyannamesi güncel olmalı. Genel Destek Programına başvurmuş ve onay almış olmalı. Yurtiçi Fuar Desteğine başvurmuş ve onay almış olmalıdır. Destek kapsamında üst limitin program süresince işletme başına 30.000 TL ve destek oranı 1. Ve 2. Bölgelerdeki iller için %50 kalan iller içinse % 60 olarak sağlanmaktadır. Detaylı bilgi edinmek için 444 1 567 numaralı KOSGEB Çağrı Merkezine veya www.kosgeb.gov.tr internet adresine başvurabilirsiniz.

Tuna Ofis Mobilyalarından Mersin firmalarına işbirliği teklifi Tuna Mobilya Pazarlama & Satış Bölüm Başkanlığı tarafından, firmalarının 45 yıldır Ofis Mobilyaları sektöründe faaliyet gösterdiği ve sektördeki tek yabancı ortaklı kuruluş oldukları ifade edilerek, ofis mobilyaları pazarlama ve satışında yeni bir bayiilik modeli için iş birliği yapabilecekleri orta üst ve üst segmentte kendi markası ile mobilya sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarla tanışmak ve işbirliğini olanaklarını görüşmeyi talep ettikleri belirtilmiştir. Firma, “Mağaza içinde Mağaza” şeklinde tanımladığı bu konsepti “Kazan-Kazan” modeli olarak geliştirdiğini,İzmir ve Denizli’deki uygulamalardan son derece olumlu geri dönüşler aldıklarını( mağazaların önemli ciro artışı sağladıklarını) belirterek, gerek ev mobilyası gerek ofis mobilyası sektöründe faaliyet gösteren Mersin firmalarıyla işbirliği yapmak istemektedir. Kuruluş hakkında ayrıntılı bilgiye aşağıdaki iletişim kanallarından ulaşılabilir. G.Mehmet Arda /Genel Müdür Pazarlama & Satış Blm.Bşk. www.tunaofis.com Tel:0212 715 23 24 (Fabrika) 0216 474 44 41 (Genel Müdürlük\ Pazarlama Satış)

DUYURU Ekonomi Bakanlığı tarafından, Ukrayna Bakanlar Kurulu kararıyla 28 Ocak 2015 itibariyle Donetsk ve Lugansk hava hudut kapıları ile İlovaysk demiryolu hudut kapısının geçici olarak kapatıldığı bildirildi.

Sanayi İşletmelerinin Dikkatine

2014 Yılı Yıllık İşletme Cetveli Verilmesi için son tarih 30 Nisan 2015 Sanayi siciline kayıtlı işletmeler, 2014 yılı faaliyetlerinin yer aldığı 2014 yılı Yıllık İşletme Cetvellerini 01 Ocak 2015 tarihinden itibaren 30 Nisan 2015 tarihi sonuna kadar vermek zorundadırlar. İdari para cezasına maruz kalmamak için, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı web sayfası (sanayi.gov.tr) e-hizmetler bölümünde bulunan “Sanayi Sicil Bilgi Sistemi” menüsünü kullanarak Yıllık İşletme Cetvellerinin belirtilen süre içinde verilmesi önemle duyurulur.


15 - 28 Şubat 2015 Yıl: 18

Sayı: 281

3

ÜRETMEYEN TÜRKİYE NEREYE GİDER? Aylık bazda bakıldığına sanayi üretimimizde küçük artışlar veya azalmalar görüyoruz. Gerçeklerden uzaklaşıp, sadece aylık istatistiklere sevinen bir camia olduk. Ancak bu rakamlar uzun vadeli incelendiğinde sanayi üretiminde arzu edilen artışa, bizi ekonomik sıkıntılarımızdan kurtaracak o üretim miktarına henüz ulaşamadığımızı görüyoruz. Üretmeden zenginleşmeyiz, ürettiğimizi ihraç etmeden büyüyemeyiz, cari açığımızı kapatamayız. Hizmet sektörleri –turizm, finans, lojistik vs.- elbette ekonomimiz için çok önemlidir ve büyük katkı sunmaktadırlar. Ancak, sanayi ve hizmetler arasındaki dengeli büyümeyi sağlamak ve risklere göre projeksiyonlar öngörmek zorundayız. Ekonomik alanları, bölgeleri ve sektörleri belirlerken küresel gelişmeleri, teknolojinin gideceği yönü, hatta iklim değişimlerini bile öngörmek zorundayız. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda ülke olarak üretmeden, sanayi alanında gelişmeden, hizmetlere kayan bir ekonomi ile arzu edilen ekonomik büyümeyi ve toplumsal refahı sağlayamayız. Hele hele, nüfusu 80 milyona dayanan ve yaş ortalaması 30’un altında olan bir demografik yapıyla üretimden uzaklaşmak ekonomik bir intihar olur. Kırılgan sektörlerle sürdürülebilir ekonomi olamaz Hizmet sektörleri, özellikle de ül-

kemizdeki gibi kaliteli, rekabetçi, küresel kriterleri yakalamış olanları, ülkemiz ekonomisi için olağanüstü önemlidir, vazgeçilmezdir. Türkiye için; turizm, finans, lojistik bunlar ekonominin ayrılmaz parçasıdır. Ancak, bunların siyasi istikrar ve dış ilişkilerdeki sıkıntılara karşı “kırılgan” oldukları gözden kaçırılmamalıdır. Bazılarının istihdamı mevsimsel olduğundan, istihdamda süreklilik sağlamazlar. Basit bir sınır anlaşmazlığında lojistiğimizin; çevremizdeki bir savaş veya terör olayından dolayı turizm ve finans sektörümüzün defalarca krize girdiğini hepimiz hatırlıyoruz. Birçok sorunu hala yaşıyoruz. Mısır ile olumsuz giden ilişkilerimiz ve Suriye’deki savaş Orta Doğu ve Körfez ülkelerine olan lojistiğimizi olağanüstü etkilemedi mi? Maliyetler artmadı mı? Bunlar iş dünyasının beklemediği gelişmelerdi ve büyük zarar gördüler. Hizmetler sektörü önemlidir ama oranı önemlidir. Ekonomide üretim ve hizmetler dengesi korunursa sorun yok; ama ekonomi üretimden hizmetlere kayarsa, bu ülke böylesi bir ekonomik tercihle bir yere varamaz. Sadece hizmetler sektörü ile büyüyen ülke yok Üretmeden veya üretime çok önem vermeden, sadece hizmetler sektörü ile büyüyen, küresel ekonomide söz sahibi bir ülke var mı? Böyle bir ülke elbette yok. Bazılarımızın aklına bir İsviçre örneği gelebilir. Ancak, İsviçre Avrupa’nın en ciddi sanayi üretimi yapan ülkelerinden birisidir. İsviçre saati, çikolatası ve

bankaları sadece bir imajdır; İsviçreli ekmeğini sanayiden kazanır. ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Güney Kore, Hindistan, Japonya ve Çin; tüm bu ülkeler dünya ekonomisinde üreterek söz sahibi olmuşlardır; işsizlik sorununu üreterek çözmüşlerdir, cari fazlalarını üreterek vermişlerdir, üreterek büyümüş ve milli gelirlerini arttırmışlarıdır… Yeter ki, üretimimiz yenilikçi, ArGe ve ihracat odaklı olsun. Yeter ki, üretimimiz yüksek teknolojiyi ve bilgi-iletişim teknolojilerini kullanmayı hedeflesin; yeter ki insan kaynağımız eğitimli olsun… Amacımız ve uygulamalarımız tutarlı olmalıdır Evet sanayi üretiminde arzu edilen artışı yakalayamadık. Elbette 80’li yılların Türkiye’si değiliz. Yüzde 80 üretimi tarımsal ürün olan bir Türkiye, bugün neredeyse yüzde 90 üretimi sanayiye çevrilmiştir. Ancak biz kendimizi artık 80’lere göre değil, 2050’lilere göre ayarlamak zorundayız. Peki sanayi üretiminde arzu edilen artışı yakalayamamamızın nedenleri nelerdir? Öncelikle emir, talimat ve sloganlarla sektörel gelişme olmaz. Amacınız başka olabilir ama uygulama ne ise, sonucu da o olur… Bir yandan devlet olarak “üretmeden ekonomik gelişmeyi sağlayamayız” diyoruz. Bunu bir çok Bakanımız defalarca ifade ettiler ve iş dünyamızı mutlu ettiler… Ancak, öte yandan inşaata dayalı bir ekonomik büyümeye yöneliyoruz. Son haftalarda vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmesi için beş yıl bir banka mevduatında belli bir para tasarruf edilmesi karşılığında devlet desteği açıklandı. Çözüm başka yerde aranmıyor,

yine inşaata dayalı çözümlere sarılıyoruz… Amaç dar gelirliyi ev sahibi yapmak ise, TOKİ neden kuruldu? Eğer amaç ülke olarak gerçekten büyük bir sorunumuz olan tasarrufu arttırmaksa bunu iş dünyası olarak olumlu karşılarız ama bu sefer de bu tasarrufların ne amaçla kullanılacağı sorusu ister istemez aklımıza geliyor. Eğer bu tasarruflar ekonomiye, üretime, ekonominin omurgası olan KOBİ’lere uygun kredi olarak dönecekse, bu destek işe yarayacaktır. Aksi takdirde toplum bunu seçim öncesi bir “popülizm” olarak değerlendirir. Sanayici müteahhit oluyor Devletimizin, hükümetimizin Sanayi Strateji Belgesi’nin hazırlanmasında iş dünyası olarak işin işinde bulunduk. Hükümetimizin iş dünyası ile her alandaki uyumlu çalışması ekonomimize büyük şeyler kazandırdı. Bunu gerçekten takdir ediyoruz. Ancak, inşaata aşırı yönelmek yatırımcıyı sanayici olmaktan uzaklaştırır ki bu büyük bir tehlikedir. Sanayici müteahhit olursa sanayi çöker. Büyüme stratejimiz inşaata ve sadece hizmetlere kayarsa; daha riskli alanlar olan sanayi ve üretim cazip olmaktan çıkar. Bundan dolayı, bu tehlikeleri görerek, sanayiyi, üretim ve imalatı daha cazip hale getirecek çözümlere odaklanmalıyız. En basiti sanayici, imalatçı arsa sorunu yaşamamalıdır. Lojistik, enerji, alt yapı ve ortak kulanım alanları gibi imkanları veren Organize Sanayi Bölgeleri arttırılmalıdır. Enerjinin, ham madde fiyatlarının ve lojistik maliyetlerin doğrudan etkilediği “ÜRETİM MALİYETLERİ” üreticinin

en büyük sorunlarıdır. Devletin alacağı vergiden vazgeçmesi mümkün olmadığına göre; Kısa vadede petrol ve doğalgaza bağımlı enerji ihtiyacımızın değişmesi mümkün olmadığına göre; İşçi maliyetlerinin daha fazla azalması ve asgari ücretten geri adım atılması hem mümkün olmadığına hem de insanca olmadığına göre (sonuçta biz Çin değiliz, demokraside insan mutluluğu önceliklidir); Taşıma vergileri ve petrol maliyetlerinin nakliye üzerindeki yükü kısa vadede azaltılamayacağına göre (ki bunun kısmi çözümü modern lojistik merkezlerdir); O halde sanayici ne yapacak? Kurda sormuşlar “boynun neden kalın” diye; o da “kendi işimi kendim yaparım” demiş. Çözüm “katma değer” yaratabilmektir Sonuç olarak sanayici ayakta kalmak istiyorsa katma değer üretmelidir. Devletin belki de en büyük desteği üreticinin, imalatçı ve sanayicinin katma değer yaratmasına imkan sağlaması, Ar-Ge desteklerini arttırması ve eğitim desteği vermesidir. Gerçekten Türkiye’de üretim maliyetleri özellikle uzak doğu ülkeleri düşünüldüğünde çok yüksektir. Örneğin Çin, Hindistan, Bangladeş, Vietnam’a göre başta işçilik olmak üzere bir çok üretim maliyeti yüksektir. Ama gelişmiş ülkelere göre çok da yüksek değildir. Örneğin Almanya’da vergiler Türkiye’den yüksektir. İşçilik maliyetleri hakeza Türkiye’den kat kat fazladır. Ama Almanya 1 trilyon dolar ihracatla dünya şampiyonluğunu elinden bırakmama niyetinde gözükmektedir. O zaman cevaplan-

ması gereken soru; “üretim maliyetlerini nasıl düşürebiliriz?” değil, “Üretim maliyetlerini düşürmeden ciroları arttırmak ve rekabet etmenin yolu nedir?” sorusudur. Çünkü asıl sorun üretim maliyetlerinin yüksek oluşu gibi görünse de, Türk sanayicisinin “katma değer” üretememesidir. Örneğin Türkiye’de bir tekstil üreticisi 1.000 işçi ile 50 milyon dolarlık bir ciro üretebilir, ama Avrupalı veya Amerikalı moda üreticisi bu kumaşa bir dizayn vererek iyi bir marka değeri ile daha az içi ile 500 milyon dolarlık bir ciro üretebilir. En çok övündüğümüz otomotiv sektöründen örnek verirsek bir otomobilin fiyatı ortalama üretim maliyeti 10.000 dolar ise Türkiye’deki bir üretici 1.500-2.000 dolar para kazanırken marka sahibi asıl üreticiler bunun kat ve katı para kazanmaktadırlar. Sonuçta bizler de, marka ve teknoloji sahibi üreticiler de hemen hemen aynı üretim maliyetleri ile karşı karşıyadır. Ama marka ve teknoloji sahibi üreticiler daha fazla para kazanmaktadırlar. İşte katma değer denilen şey bu dur. Katma değerli ürünlerin, ürünü bir araya getiren parçaların maliyetleri, ona harcanan işçilik maliyeti ve kâr toplamının haricinde zenginlik yaratan bir değer eklenmesidir. Zenginlik yaratan katma değerin en önemli iki unsuru marka ve teknolojidir. Piyasada büyük bir yanılgı olan marka gücü katma değer elde etmek için tek başına yeterli değildir. Eğer arkasında bir teknoloji, tasarım gibi fark yaratacak bir yenilik varsa tüm bunların toplamı katma değeri ortaya çıkarır.

Yurtdışına doğrudan yatırım arttı Türkiye’de yerleşik kişilerin, marka satın almaları ağırlıklı olmak üzere yurtdışına doğrudan yatırımları 2013 hariç son 5 yıldan bu yana önemli bir artış seyri izliyor. 2010’da 1 milyar 823 milyon dolar düzeyinde bulunan yurtdışındaki doğrudan yatırımlar, 2011’de 2.5, 2012’de 4.3 milyar doları aştı. 2013 yılında küresel krizin de etkisiyle 3

milyar 226 milyon dolara gerileyen söz konusu yatırımlar, geçen yıl ise 1 milyar 968 milyon dolar daha artarak 5 milyar 234 milyon dolar seviyesine ulaştı. Üstelik bu rakam, geçen yılın en dikkat çekici şirket satın alması olan Ülker Grubu’nun 3.3 milyar dolarlık United Biscuit operasyonunu içermiyor. Yurtiçinde yerleşikler, yurtdışında

geçen yıl en büyük hacimli yatırımı 1 milyar 926 milyon dolar ile Azerbaycan’da gerçekleştirirken, bunu 776 milyon dolarla Hollanda, 494 milyon dolarla İngiltere izledi. Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında doğrudan yatırımları, marka satın almaları yoluyla 2013 yılı hariç son 5 yıldır ciddi bir artış trendine girdi. 2010 yılında 1 milyar 823 mil-

yon dolar olan yurtdışındaki doğrudan yatırımlar, 2011’de 2 milyar 542 milyon dolar, 2012’de 4 milyar 334 milyon dolar oldu. 2013 yılında küresel kriz ortamının da etkisiyle 3 milyar 226 milyon dolara gerileyen Türklerin yurtdışındaki doğrudan yatırımları, geçen yıl ise 1 milyar 968 milyon dolar daha artarak 5 milyar 234 milyon dolara çıktı.

Yurtiçinde yerleşikler, yurtdışında en büyük hacimli yatırımı 1 milyar 926 milyon dolar ile Azerbaycan’da gerçekleştirirken, bunu 776 milyon dolarla Hollanda, 494 milyon dolarla İngiltere takip etti. 2014 yılında Türkiye’den ABD’ye giden doğrudan yatırım tutarı 449 milyon dolar olurken, Türk şirketlerinin ciddi projeler üstlen-

diği Irak’a yapılan yatırımın tutarı 181 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Türkiye’nin önemli ticari partneri Almanya’ya giden yatırım 178 milyon dolar olurken, müteahhitlerimizin milyar dolarları bulan projeler üstlendikleri, 2014 yılında büyük ekonomik sıkıntı yaşayan Rusya’ya giden doğrudan yatırım ise 84 milyon dolarda kaldı.

MTSO 27 ve 32 Nolu Meslek Komite Üyelerine, MTSO Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Merkezi tanıtıldı Ezgi B. Uçar, AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Benin Ergenç, MTSO Projeler Müdürlüğü Şefi Fevzi Filik ile Meslek Komiteler Biriminden Murat Korkmaz katıldı. Toplantıda konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 27 Nolu (Makine Sanayi) ve 32 Nolu (Metal Sanayi) Meslek Komite Toplantıları, MTSO Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve 27 Nolu Komite Üyesi Şerafettin Aşut, 27 Nolu Komite Başkanı Oğuz Akar Tülücü, Komite Üyesi Mehmet Gök, 32 Nolu Meslek Komite Başkanı Bilge Taşkın, Başkan Yardımcısı Enver Öztürk, Komite ve Meclis Üyeleri Ayhan Kızıltan ile Serhat Servet Dövenci ve Komite Üyesi Eyüp Karakaya, MTSO Genel Sekreter Yardımcısı

Başkanı Şerafettin Aşut, “Sanayicilerimizin talebi üzerine bu merkez dizayn edildi. Bu bir vizyon ve misyon işidir. MTSO birçok şeyi yaptığı gibi bu konuda da eksikliği olan noktaları ortaya koydu. Bu laboratuar burada durmuyor, durmayacak da. Önümüzdeki süreçte yatırımlara devam edilecek ve bu yatırımlarla

laboratuar farklı bir yere gelecek. Buradan geçecek olan ürünler, akredite olmuş bir laboratuardan geçtiği için dünya piyasalarında yer bulacak. Şu anda uluslararası ihracat yapan bazı firmalarımızın testleri burada yapılmakta ve diğer ülkelere transit ticareti ve ihracatının önü açılmaktadır” dedi. Başkan Aşut, “Dünyada yeni gelişmekte olan tersine mühendislik uygulamaları dediğimiz 3 Boyutlu Tarama ve 3 Boyutlu Yazıcı hizmetleri de laboratuarımızda verilmekte. 2015 yılı sonu itibariyle laboratuar inşaat sektörüne yönelik ‘CE’ belgesi verecek. İnşaatlarda kullanılan demir malzemelerin çekmesini basmasını buna benzer birçok testi yapıp, sertifikalandırarak ‘CE’ belgesi verme yetkisine sahip olacak. Laboratuarımız yakın zamanda TÜRKAK:17024 Akreditasyonu ile Personel Belge-

lendirme Hizmeti vermeye başlayacak. Burası tamamen sanayicilerimizin yeri. Bu laboratuar Türkiye’nin birçok iline hizmet veriyor ama Mersin sanayisine henüz yeterince hizmet vermiyor. Çünkü biz talep etmiyoruz. Bu laboratuar sizlerin yatırımı, kullanmalısınız. Fiyat politikası tamamen sizler için uygulanan bir fiyat politikası. Türkiye’ye giren birçok ürünün giriş noktası Mersin Limanı. Sizin kullandığınız ürünlerin testleri burada yapılıyor. Bu çerçevede bu laboratuarın daha çok kullanılması lazım” diye konuştu. Toplantıda Komite Üyelerine MTSO Tedarik Zinciri Akredite Test ve ArGe Merkezi hakkında bilgi veren Projeler Müdürlüğü Şefi Fevzi Filik ise şunları söyledi; “Laboratuarın kuruluş aşamasında analiz çalışması yaptık, ciddi bir üretimin Mersin bölgesinde olduğunu ama ürün ka-

litesinin tescillenmeden bir üretim yapıldığı ortaya çıktı. Buna ilişkin olarak da Mersin Ticaret ve Sanayi Odası koordinatörlüğü ve Mersin Lojistik Platformu işbirliğinde 2010 yılında Çukurova Kalkınma Ajansı Küçük Ölçekli Altyapı Mali Hibe Programı’na projemizi sunduk. Proje uygun görüldü ve laboratuar altyapısı oluşturuldu. Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Merkezi, 2013 Mart ayında TÜRKAK 17025 Akreditasyonu ile hizmet vermeye başladı. MTSO Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Merkezi kapsamında 60 Ton ve 2 Ton Kapasiteli

Çekme Testi, 300 Joule Kapasiteli Çentik Darbe Testi, Spektral Analiz Testi, Üniversal ve Mikro Sertlik Testi, Düşme ve Titreşim Testleri ile 3D Tarama ve 3D Yazıcı hizmetleri verilmekte. Bunun yanında 2015 yılı içerisinde Ultrasonik Muayene Deneyi, Manyetik Parçacık Deneyi, Termal

İletkenlik ve Yoğunluk Ölçme, Metal Mikroskop, XRF Cihazı ile Değerli Madenlerin Deneyleri ve Diferansiyel Taramalı Kalorimetre Cihazı gibi yeni hizmetler ile laboratuarımızın hizmet kapsamını genişleteceğiz.”


4

15 - 28 Şubat 2015 Yıl: 18

Sayı: 281

ÇKA 2015 YILI MALİ DESTEK PROGRAMI AÇILIŞ TOPLANTISI YAPILDI Mersin Hilton Oteli’nde yapılan Çukurova Kalkınma Ajansı 2015 Yılı Mali Destek Programı Bilgilendirme Toplantısı’na Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, ÇKA Genel Sekreteri Dr. Lütfi Altunsu ile kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını temsilen çok sayıda davetli katıldı.

LÜTFİ ALTUNSU: “BU SENE ÜÇ PROGRAMLA ÇAĞRIYA ÇIKACAĞIZ” Ajansın bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetler, bölge planı, araştırma raporları, eğitim ve bilgilendirme toplantıları, destek türleri ve işleyişleri hakkında bilgi veren ÇKA Genel Sekreteri Dr. Lütfi Altunsu açılış konuşmasında bu sene 3 programla çağrıya çıkacaklarını söyledi. Altunsu ayrıca, “Kalkınma Ajansları, bölgede kamu kurumları ve özel sektörün işbirliğine ilişkin olarak koordinasyon çalışması yapmakta, bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarını azaltmaya yönelik ve bölgenin sosyal alanlarını açabilecek raporlar, analizler yapmakta ve yaptırmaktadır. Bölgeye yatırımcı çekmekte veya var olan yatırımcıların yeni yatırımlarında onlara rehberlik etmekle sorumludur. En büyük işlerimizden birisi de 2 tane bölge planı çıkartmak oldu. En son çıkardığımız 10 yıllık, 2014-2023 yıllarını kapsayan bölge planı yaklaşık bin kişi ile görüşerek hazırlanmakta. Ajans bu çalışmaların dışında bölgede yapılan yatırımlara ilişkin çalışmalar da yürütmekte. Şu ana kadar 35 yatırımcının teşvik belgesi başvurusu çerçevesinde yatırım takip ve tamamlama vizesi işlemleri tamamlanmış, 53 yatırımcının yatırım önerileri doğrultusunda kurumlar nezdinde girişimlerde bulunulmuş, onların işleminin takibi yapılmıştır. Destek programına gelince, biz de diğer ajanslar gibi

hazırlamış olduğumuz bölge planı öncelikleri doğrultusunda yapmış olduğumuz analizler sonucunda hangi yıl ne tür projelere destek vereceğimizi belirli bir strateji dahilinde yapmaktayız. Program kapsamında sunulacak projelerin bağımsız değerlendiriciler tarafından son derece şeffaf bir şekilde değerlendirmekte olduğunu paylaşmak isterim” ifadelerini kullandı.

VALİ ÇAKACAK: “191 MİLYON LİRA KAYNAK AKTARILDI” Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Kalkınma Ajanslarının bölgelerarası gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılmasını ve aynı bölgedeki iller arası gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılarak daha rekabetçi bir yapı oluşmasını amaç edindiğini söyledi. Günümüzde teknolojinin, iletişim ve bilişim sektörlerinin baş döndürücü gelişimi nedeniyle ulusal ve uluslararası boyutta faaliyet gösteren firmalarla rekabet edebilmenin temel koşulunun üretimde inovatif ve AR-GE temelli bir yaklaşımın sağlanmasıyla mümkün olabileceğini kaydeden Çakacak, “Firmalar kendilerine sağlanacak ekstra finansal desteğin yanında en az onun kadar önemli olarak kendisine danışmanlık ve rehberlik yapacak bir kuruluşun varlığına da ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada Kalkınma Ajansımız açıkladığı mali destek programlarıyla firmalara ihtiyaç duydukları desteği sağla-

mada etkin bir rol üstlenmektedir. Nitekim ÇKA bugüne kadar 19 mali destek programı hazırlamış, 628 sözleşme imzalanmış ve bölgeye 191 milyon lira kaynak aktarılmıştır. Bu azımsanacak bir rakam değildir. Projelere yatırımcılar tarafından sağlanan eş finansmanla birlikte bu tutar 333 milyon liraya ulaşmıştır. Artık bu konuda hem Ajansımızın hem de Ajanstan destek alan firmalarımızın belirli bir olgunluğa ve tecrübeye sahip olduğu söylenebilir. Yapılacak programların giderek daha iyi çalışılmış daha rafine programlar olmasını da açıkçası gözetiyoruz” diye konuştu. 3 PROGRAMLA BÖLGEMİZE 25 MİLYON LİRA KAYNAK AKTARILACAK Bu sene 3 ayrı programla bölgeye 25 milyon lira kaynak aktarılacağının altını çizen Çakacak, “Hangi sektörlerin destekleneceği de çok iyi belirlenmelidir. Bu görevi iyi yapmak yalnızca bölgemizi değil ülkemizi de hükümetimizin belirlediği 2023 hedeflerine ulaştırma konusunda itici güç olacaktır. Ulusal hedefler doğrultusunda ÇKA da bölge planında bölgesel hedefler oluşturmuştur. Kalkınma Ajansının bölgeye mali destek aktarırken üstlendiği rol kapsayıcı büyümeye ivme kazandıracak ve çarpan etkisi

yaratacak projeleri desteklemektedir. Bu çerçevede Ajans 2015 yılında 25 milyon liralık kaynağı bölgeye aktarma yoluyla Kobilerin yenilik kapasitelerini yükselterek rekabet güçlerini artırmalarına ve bölgede üretim, çevre ve turizm alt yapısının geliştirilmesine yönelik projelere destek verecektir. Projeler tamamen objektif kriterlere göre değerlendirilmektedir. Ajans dışında hizmet satın aldığımız bağımsız kişiler tarafından değerlendirilmekte, çeşitli kriterlere göre not verildikten sonra o notlara göre kazanıp kazanmadıkları belli olmakta. Yönetim Kurulu üyeleri dahi projelerin sıralamasını değiştirme yetkisinde ve durumunda değildir. Projelerin başarı şansı tamamen ürettiğiniz projelere kalıyor” şeklinde konuştu.

KURUMSALLAŞMA VE REKABETÇİLİK GELİŞTİRİLMELİ ÇKA Proje Uygulama Birim Başkanı Türker Dölekoğlu, Mali Destek

Programları sunumunda Mikro İşletmelerde Kurumsallaşma ve Rekabetçiliğin Geliştirilmesi, Rekabet Gücünün Arttırılması ve Yenilikçilik ile Üretim ve Çevre Altyapısının İyileştirilmesi mali destek programları hakkında bilgi verdi. Mikro İşletmelerde Kurumsallaşma ve Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Mali Destek Programı’nın ürün geliştirme ve çeşitlendirme yoluyla rekabet gücünün arttırılmasını hedeflediğini söyleyen Dölekoğlu: “Mikro işletmeler, kalkınmada dinamo vazifesi görmektedir. Uluslararası çalışmalar, KOBİ’ler içinde özellikle küçük ve yeni kurulan işletmelerin daha fazla net istihdam artışı sağladığını ve dolayısıyla ekonomik büyümeye pozitif katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Ekonomide rekabet gücünün artırılması ve yeni istihdam olanaklarının oluşturulması için işletmelerin kurumsallaşma düzeyinin artırılması, üretim süreçlerinin geliştirilmesi ve ölçek sorunlarının azaltılmasına yönelik faaliyetlerin yürütülmesi gerekmektedir. Bölgenin imalat sanayi yapısı içerisinde mikro işletmeler %47’lik oran ile en büyük kesimi oluşturmaktadır. Ancak mikro ölçekli işletmeler Ajansın KOBİ’lere yönelik mali destek programlarından %15 ile en az faydalanan grubu oluşturmaktadır. Mali destek programlarında, mikro işletmelerin küçük ve orta ölçekli işletmelerle aynı koşullarda yarışması mikro işletmelerin dezavantaj yaşamasına neden olmaktadır. Program kapsamında mikro işletmelerin temel ihtiyaçlarına yönelik iki öncelik alanı belirlenmiştir. Bu öncelik alanları; mikro işletmelerin kurumsallaşma düzeyinin artırılması ve mikro işletmelerin ürün geliştirme ya da çeşitlendirme olanaklarının artırılmasıdır. Program ile gıda

– içecek, kimya – plastik, tekstil – hazır giyim, makine – metal işleri, metalik olmayan mineral ürünler, mobilya imalatı ile lojistik, turizm ve bilişim sektörlerinin desteklenmesi öngörülmektedir. İhracatın artırılması, bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılması ile istihdamın artırılması tüm sektörleri kesen bir yapıda programın yatay amaçları olarak belirlenmiştir. ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ DERECE GELİŞMİŞ İLÇELERE İLAVE 4 PUAN Program kapsamında bu amaçların ulaşılmasına katkı sağlayacak projelere değerlendirme sürecinde artı puan verilecektir. Bu ilave puanların dağılımı şu şekildedir: İhracatın artırılmasını hedefleyen projeler kapsamında ilk defa ihracat gerçekleştirecek projelere +2 puan verilecektir. Bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılması hedefi doğrultusunda, 2010-2013 Çukurova Bölge Planı’nda yer alan 2. derece gelişmiş ilçelerde (Silifke, Ceyhan, Pozantı, Anamur, Erdemli ve Kozan) uygulanacak proje başvurularına değerlendirme sürecinde +2 puan, 3. derece gelişmiş ilçeler (Bozyazı, Karataş, Çamlıyayla, Mut, İmamoğlu, Karaisalı, Aydıncık, Yumurtalık) ve 4.derece gelişmiş ilçelerde (Gülnar, Tufanbeyli, Aladağ, Saimbeyli ve Feke) ise +4 puan ilave edilecektir. İstihdamın artırılması için hazırlanacak projeler kapsamında tam zamanlı ve kadın, genç, engelli olması koşulu ile yeni istihdam içeren projelere +2 puan verilecektir” şeklinde konuştu. Desteklerin detaylarına ve başvuru şartlarına www.cka.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Mersin’in elektrik kesintileri masaya yatırıldı

Kış aylarının da etkisiyle son günlerde Mersin’de yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle üretim ve ticarette bir takım sorunlar yaşanmakta. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. yetkilerinin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla konuyla ilgili bir toplantı düzenlendi. Özelleştirme sonrası yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Toroslar EDAŞ Dağıtım Operasyonları Direktörü Akın Şahin, “Perakende satış ve dağıtım olmak

üzere iki farklı alanda faaliyet gösteriyoruz. Özelleştirme sonrası devirle birlikte planlı ve plansız olarak iki türlü kesintiler gerçekleşti. Planlı kesintiler; Bakım işleri, yatırım işleri ve TEİAŞ çalışmalarından kaynaklanan kesintiler oluyor. Bunun yanında şebeke kaynaklı problemler, olumsuz hava şartları, trafik kazaları ve diğer alt yapı kuruluşlarının verdiği zararlar nedeniyle plansız kesintiler oluşabiliyor. Özellikle Ağustos ve Ocak ayındaki plansız kesintiler

Avrupa Komisyonu, Ekonomik Tahmin Raporu’nda Türkiye’ye ilişkin büyüme tahminini yükseltti

olumsuz hava koşullarından kaynaklandı” diye konuştu. Sektör temsilcilerinin ortak sorun olarak dile getirdikleri Mersin’de, özellikle D-400 karayolu üzerindeki sanayi tesislerinde yaşanan elektrik kesinti sorunlarının ardından konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Koordinasyon konusunda MTSO olarak bizim lobimizi kullanabilirsiniz. Konuyla ilgili bir komisyon kurularak, yaşanan sorunlar rapor haline getirilerek bölge müdürlüğü ile birlikte çalışma yapılmalı. Gerektiği yerlerde Oda olarak sizlere

Avrupa Komisyonu’nun 5 Şubat 2015 tarihinde yayımladığı Kış Dönemi Ekonomik Tahmin Raporu’nda 2007’den bu yana ilk defa bütün AB ülkelerinde büyüme öngörülüyor. Rapora göre, bu yıl AB’de ve Avro Alanı’nda ekonomik faaliyetin canlanması ve 2016’da da hız kazanması bekleniyor. İç ve dış talepte görülen canlanma, uygulanan parasal politikalar ve güçlenen mali yapının etkisiyle bu yıl büyümenin AB’de

elimizden gelen desteği vermeye hazırız” ifadesinde bulundu. Sorunun ortak olduğunu dile getiren Şahin, “Mersin özelinde 2014 yılı gerçekleştirilen yatırım tutarımız 25 milyon TL. 2015 yılı yatırımları için 60 milyon TL bütçe belirlendi. Bu yılki bütçemizi özellikle iletim nakil hatları ve sanayiye verilecek enerji altyapısında iyileştirme için kullanacağız. Üretimin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ve üretimin yoğun olduğu D-400 karayolu üzerindeki sanayi tesislerinde yaşanan sıkıntının çözümü için planlamalar yaptık. Ama yatırımlarda kamu

yüzde 1,7’ye ve Avro Alanı’nda yüzde 1,3’e yükseleceği tahmininde bulunuluyor. 2016’da ise, büyümenin AB’de ve Avro Alanı’nda sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 1,9 olacağı öngörülüyor. Türkiye’nin de ele alındığı raporda büyüme tahmini, sonbahar dönemi ekonomik tahmin raporuna göre 2015 yılı için yüzde 3,3’ten 3,7’ye; 2016 için ise yüzde 3,7’den 4’e yükseltildi. Petrol fiyatlarındaki dü-

kurum ve kuruluşlardan yeterince destek alamıyoruz. Sıkıntılar ile ilgili gerekli yerlere yasal müracaatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Ama sürecin hızlandırılması için sizlerin de desteğine ihtiyacımız var. Bize ulaştırılan rapor ile birlikte sorunların giderilmesinde daha verimli sonuçlar alacağımıza inanıyorum” dedi. Toplantıda daha sonra konuşan ve yatırım ile yeniliklerin devam etti-

ğini belirten Toroslar EPSAŞ Müdürü Ahmet Menengiç ise “Müşteri işlemleri, müşteri ilişkileri, çağrı merkezi ve serbest tüketiciler için avantajlı tarifeler faaliyet alanlarımız içerisinde yer alıyor. Bunun yanında yeni müşteri bilgi sistemi, online hizmetler merkezi, müşteri hizmetleri merkezleri ve gelişmiş operasyon yönetimi konuları da yatırım ve yeniliklerimiz arasında yer alıyor” dedi.

şüşün; büyümenin artmasına, enflasyonun düşmesine ve cari açığın azalmasına imkân verdiği belirtiliyor. Raporda, düşen petrol fiyatlarının ve gevşek para politikasının, 2015 ve 2016 yılında Türkiye’nin büyüme oranına pozitif etki edeceği belirtiliyor. Büyümenin beklenenden daha düşük gerçekleşmesine neden olabilecek risklerin başında ise ABD’nin para politikasındaki normalleşme ile birlikte Türkiye’nin para politikası-

nı sıkılaştırması ve bunun iç talebe olumsuz yansıması geliyor. Geçen yıl yüzde 6 civarındaki cari açığın GSYİH’ye oranının 2015’te yüzde 3,6’ya düşeceği; kamu borçlarının GYSİH’ye oranındaki azalma eğiliminin de devam ederek yüzde 32,2’ye gerileyeceği tahmin ediliyor. Geçen yıl yüzde 8,17 oranında gerçekleşen enflasyonun ise önemli oranda azalarak bu yıl yüzde 6,3 ve gelecek yıl yüzde 5,8’e düşmesi öngörülüyor.


15 - 28 Şubat 2015 Yıl: 18

Sayı: 281

5

CHP Heyeti, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı Ziyaret Etti ner limanı acilen yapılmalıdır. İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük dış ticaret kenti olan Mersin için bu ikinci liman hayati bir konudur. Yapımına başlanan ancak kısa sürede inşaatı duran Çukurova Uluslararası Bölgesel Havalimanı bizlerde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Türkiye’nin en büyük Cumhuriyet Halk Partisi İş Dünyası Grubu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. Ziyarette CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İş Dünyası Grubu Başkanı Faik ÖZTRAK, CHP Mersin Milletvekili ve İş Dünyası Grubu Mersin Koordinatörü Vahap SEÇER, CHP Adana Milletvekili Ümit ÖZGÜMÜŞ, CHP Ankara Milletvekili Gökhan GÜNAYDIN, CHP Bursa Milletvekili İlhan DEMİRÖZ, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali SUSAM, CHP Çanakkale Milletvekili Serdar SOYDAN,

CHP Antalya Milletvekili Osman KAPTAN ile CHP Bursa Milletvekili Sena KALELİ hazır bulundular. Konteyner Limanı Acilen Yapılmalıdır Açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut kentin altyapısı, yatırım potansiyeli, hedefleri, sorunları ve çözüm önerilerini anlattı. Başkan Aşut konuşmasında şunları söyledi; “Ulaştırma Bakanlığı’nın planlarında olan yeni bir kontey-

kargo kapasiteli havaalanı olacak olan bu havaalanı yapılmazsa ne arzu edilen Turizm patlaması, ne de bizi uzak pazarlara birkaç saat içinde bağlayarak, tarımdan sa-

nayiye katma değerli ürünlerimizi dünyaya kısa sürede ulaştırma imkanı hayal olacaktır. Bu havaalanı yapılırsa, özellikle taze sebze ve meyvenin ihracatında çok önemli bir kazanım olacak. Mersin; Yüksek Teknolojili, Ar-Ge Odaklı, Yenilikçi Bir Ekonomi Hedefliyor Serbest Bölge ve OSB’lerde toplam 20 bin kişi istihdam edilmektedir. Tüm bu üretimi destekleyen bir teknoparkımız var. Teknoparkta bilişim, medikal ve elektronik ArGe yapan firmalarımız var. Mersin olarak hedefimiz; her sektörde yüksek teknolojili, katma değerli bir üretim sistemine geçmek. Bu anlamda, Ar-Ge desteklerinin artması, yerli üretimi özendiren politikaların geliştirilmesi, ihracat odaklı üretimin yaygınlaştırılması ve yabancı sermayenin üretime dönük

olanlarının desteklenmesi sadece ilimizin değil, Türkiye’nin vizyonu olmalıdır. Yüksek teknolojili, yenilikçi ve Ar-Ge odaklı bir ekonomik büyümenin gereği olarak tarım-gıda alanında bir Tarım-Gıda Teknoparkı tasarladık. Türkiye’de bir merkez olan Mersin ve Çukurova’nın bir Tarım-Gıda Teknoparkına ihtiyacı vardır. Havalimanı ve Akdeniz Sahil Yolu Acil İhtiyacımızdır Alt yapı projeleri tamamlanırsa turizm başta olmak üzere birçok ekonomik alan canlanacaktır. Yani, Havaalanı ve Akdeniz Sahil Yolu projeleri kentin umutla tamamlanmasını beklediği, sonuçları çok yönlü olacak iki önemli yatırımdır.” Öztrak: “Yüksek Teknoloji Ürünleri Üretmeliyiz” Toplantıda konuşan CHP Genel

Başkan Yardımcısı ve İş Dünyası Grubu Başkanı Faik ÖZTRAK, “Türkiye dünya ölçeğinde bakıldığı zaman ortalama yıllık 40 milyar dolar yabancı sermaye çekmesi gerekirken, sadece 4,3 milyar dolar sermaye çekebilmektedir. Bununla beraber pahada ağır yükte hafif olan yüksek teknoloji ihracatının 2002 yılında toplam ihracattaki payı yüzde 6 iken 2014 yılında yüzde 3,4 olmuştur. Rekabetçi ekonomi için tutarlı ve detaylı yatırım planları yapılmalıdır. Bu planlar yapılırken de sektör temsilcileri dikkatli bir şekilde dinlenip sorunlar tespit edilmeli, çözümler ve gelecek beklentileri iyi değerlendirilmelidir. Bürokratik işlemler birçok sektörde hem yatırımcıya, hem iş adamlarına hem de vatandaşa büyük zaman ve maliyet kaybı yaratmaktadır” dedi.

MTSO 13 Nolu Komite, Sanayi Sitesi Firmalarıyla bir araya geldi

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 13 Nolu (Ulaşım Araçları, İmalat, Satış ve Onarımı) Sektör Toplantısı, Mersin Sanayi Sitesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya MTSO 13 Nolu Meslek Komite Başkanı Mehmet Kisin, Yönetim Kurulu ve 13 Nolu Komite Üyesi Mehmet Alper Gürsoy, Komite Üyeleri Nedim İkanç, Mesut Tozlu, KOSGEB Mersin Merkez Müdürü Mehmet

Yılmaz, Mersin Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Güldağ ile Sanayi Sitesinde faaliyet gösteren firma temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan MTSO 13 Nolu Meslek Komite Başkanı Mehmet Kisin, “Katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. MTSO 13 Nolu Meslek Komitesi olarak sizlerin sorunla-

rını yerinde dinlemek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla bu toplantıyı düzenledik. Bir takım sorunlarına vakıf olduğumuz sanayi sitesindeki üyelerimizin sorunlarını çözmek için her türlü desteğe hazırız” dedi. Sanayi Sitesi olarak yaşanan sıkıntıları dile getiren Mersin Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Güldağ, “En çok vaktimizi alan, en çok sözü edilen sıkıntıları dile getirmek istiyorum. Sitenin çevre duvarlarının kısalığı, arka mahalledeki yaşanan sorunlar bunun paralelinde güvenlik önlemleri adına kamera altyapısının olmaması, belediyelerle yarım kalan yolların durumu. Bizim en büyük sorunumuz, bir site olamıyoruz. 159. Cadde ile ilgili çok büyük mücadeleler verdik. En büyük

2014-2020 dönemini kapsayan IPARD II (Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Bileşeni) Programı, 27 Ocak 2015 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından onaylandı. Türkiye tarafından geçtiğimiz yıl Ekim ayında sunulan 2014-2020 IPARD II Programı, 9 Aralık 2014 tarihinde IPA Komitesi tarafından onaylanmıştı. Bu çerçevede 801 milyon avro tutarındaki AB katkısı

aşağıdaki sektörlerde kullanılmak üzere Türkiye için tahsis edildi: -Tarımsal işletmelerin fiziksel varlıklarına yönelik yatırımların desteklenmesi; -Tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik fiziksel varlıkların desteklenmesi; -Tarım, çevre, iklim ve organik tarım tedbiri; -Yerel kalkınma stratejilerinin uy-

gulanmasının desteklenmesi; -Kırsal kamu altyapı yatırımlarının desteklenmesi; -Çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme; -Teknik destek. Mevcut programda olduğu gibi, 2014-2020 dönemi IPARD Programı kapsamında da, gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerinde faaliyette bulunan üreticiler veya bu sektör-

arzum, sanayi sitesinin girişinde ve çıkışında bir danışma kulübesi, bir güvenlik bariyeri olmasıdır. Buranın bir site kavramı kazanması gerekiyor. Ekonomik açıdan da zorluklar yaşıyoruz. Aidatlarını ödemeyen yada geciktiren arkadaşlarımız var. Bu gecikmeler Site Yönetimi olarak bizleri sıkıntıya sokuyor” diye konuştu. KOSGEB destekleri hakkında bilgi veren KOSGEB Mersin Merkez Müdürü Mehmet Yılmaz, “İşbirliği-Güçbirliği desteğinden bahsetmek istiyorum. Birincisi özel önem arz etmeyen ileri teknoloji içermeyen bir sektörde çalışıyorsanız, yüksek veya orta teknoloji içermiyorsa yaptığınız iş 5 kişi biraya gelmeniz gerekiyor. Eğer yaptığınız iş ileri teknoloji içeriyorsa 3 kişi biraya gelecek ortak

bir yatırım yapacak. 5 kişi bir araya gelip yatırım yaparsa herhangi bir sektörde olabilir 250 bin TL hibe, 500 bin TL de kredi. Toplam 750 bin TL destek miktarı. Hibede de kredide de yüzde 60 veriyoruz. Yaptığınız iş eğer yurtdışından ithalatı önleyici, stratejik önemi olan ve yüksek teknoloji içeren bir yatırımsa hibe oranı 300 bin TL, faizsiz kredi oranı ise 1 milyon

200 bin TL. Toplam 1,5 milyon TL destekleme var. Hibeyi kullandınız, kredide 500 bin TL istiyorsunuz teminat mektubu istiyoruz, iki yıl ödemesiz son iki yıl ödemeli 4 yıl vadeli faizsiz kredi. Genel destekler dediğimiz destekler de var, bunlardan herkes yararlanabilir ama küçük destekler. 2 bin TL’den başlayıp 20 bin TL’ye kadar çıkan destekler” ifadesinde bulundu.

lerde yatırım yapmak isteyen girişimciler ile kırsal alanda belirli yerel ürünlerin üretimi, kırsal turizm, kültür balıkçılığı gibi çeşitli alanlarda yatırım yapmak isteyenler için değişen oranlarda hibe desteği verilmesine karar verildi. Yeni dönem programı ile kırsal alanlarda yerel eylem girişimleri ve çevre dostu tedbirlerin de desteklenmesi öngörülüyor. 2014-2020 dönemi IPARD

II Programı kapsamında 800 milyon avro AB katkısı ve 245 milyon avro ulusal destek ile 1 milyar avronun üzerinde hibenin kullanıma sunulması amaçlanıyor. Bilindiği üzere, AB tarafından ülkemize sağlanan katılım öncesi mali yardımlar kapsamında; tarım, gıda ve hayvancılık alanlarında üreticilerin kullanımına yönelik olarak tahsis edilen hibe destek-

leri, IPARD altında verilmekte. Hâlihazırda uygulamasına devam edilen 2007-2013 dönemi IPARD destekleri çerçevesinde ülkemizdeki çiftçilere, gıda işletmecilerine ve kırsal topluluklara yaptıkları yatırımlar için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) aracılığıyla, harcamalarının yüzde 50 ila yüzde 65’i oranında hibe desteği kullandırılmakta.

IPARD II Programı Avrupa Komisyonu tarafından onaylandı

İran ile Tercihli Ticaret Anlaşması yürürlüğe girdi

Yıllardan beri hedeflenen, Türkiye ile İran arasındaki ticaretin serbestleştirilmesi üzerine yapılan görüşmelerin sonunda Tercihli Ticaret Anlaşması 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Türk tarafından 140, İran tarafından 125 farklı ürün, toplamda 265 üründe gümrük vergileri ya çok aşağılara çekiliyor ya da hemen hemen sıfırlanıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Anlaşmayı, halihazırda 13-14 milyar dolar aralığında olan iki ülke dış ticaret hacminin 2015 yılı sonuna

kadar hedeflenen 35 milyar dolara yükseltilmesi için son derece önemli bir adım olarak görüyoruz. İlerleyen süreçte anlaşmanın işleyişini ve karşılaşılabilecek muhtemel sorunların çözümünü denetlemek üzere iki ülke tarafından teknik heyetler her ay toplanacaklar. Bu heyetler, anlaşmanın her maddesini tek tek kontrol edecekler. Tercihli Ticaret Anlaşması nasıl işliyor, sonuçları ne, engeller var mı, bunları inceleyecekler. Ayrıca bu yıl sonuna kadar, 265 olan ürün grubunu 290’a, 300’e çıkarmakla ilgili de bir çalışma sürecini de bu

şekilde başlatmış oluyorlar” dedi. Bakan Zeybekci, “Arkasından hemen iki ülke arasında ortak yatırımların desteklenmesi, yatırımların karşılıklı korunması, ticaretin kolaylaştırılması, gümrük işbirliğinin arttırılması, gümrüklerde tek gümrük, tek pencere ile işlerin görülmesi, nakliyede, taşımacılıkta -ki şu anda yaşanan problemlerin artık bir daha yaşanmaması ile ilgili tedbirler almak üzere yapmış olduğumuz görüşmeler var- tüm bu konularda çok önemli görüşmeler oldu. Ocak ayı içinde teknik heyetler görüşecek

ama Şubat’ın başında yine çok kalabalık bir Türk heyeti burada bir iş forumu düzenleyecek, bir mini fuar gibi. Zaten tekstil fuarı var onun yanına da bütün sektörleri kapsayan bir mini fuar gibi. Türkiye fuarı gibi bir iş forumu düzenlenecek. Yine bir araya geleceğiz. Bu sene hakikaten çok sık sık bir araya geldik. İnşallah Türk-İran ticareti ve ekonomisi için çok önemli sonuçları olacak” diye konuştu. İran’da Türk Ticaret Merkezi Kurulacak Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,

yapılacak çalışmalara ilgili şunları söyledi;”Tahran’da iki kurum kuruyoruz. Biri Ekonomi Bakanlığı olarak buradaki ticaret müşavirliğimizi Tahran’ın merkezinde çok güçlü bir yere taşıyoruz. Yaklaşık 8-10 kişinin çalıştığı bir merkez haline getiriyoruz. İkincisi Türk firmalarının tamamının bir arada olduğu, bürolarının olduğu, teşvik ettiğimiz, destek verdiğimiz, kiralarını ve çalışan personel ücretlerini de ödediğimiz, bir arada farklı bir güç birliğine gittikleri, tek başına gelip burada büro açamayıp ama grup olarak gelip de böyle bir

merkezde yer alma imkanına sahip olan Türk şirketleri olacak. Bunlar burada böyle bir birlik ve beraberlikle yine büyükelçimizin ve bizim müşavirliklerimizle işbirliği içerisinde inşallah mevcut problemleri ortadan kaldırma adına çok etkili olacak. Bugün de zaten birçok problemi artık hallettik. Yavaş yavaş problemler ortadan kalkıyor. Ama eğer iş yapıyorsanız problem ortaya çıkıyor. Ticaret yapıyorsanız veya bir faaliyette bulunuyorsanız, mutlaka bir problem ortaya çıkıyor. İnşallah bunlar daha azalacak.”

İhracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemeleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, ihraç ürünleri

ambalajlamada kullanılan ahşap malzemelerin uluslar arası mevzuata uygun olmamaları sebebiyle 2014 yılı Kasım ve Aralık ayına ait 11 adet bildirim alındığı belirtildi. Alınan bildirimlerin büyük bir kısmının bitkisel ve hayvansal ürünler

dışındaki ürünlerin ihracatında kullanılan ahşap malzemeler olduğu ifade edilmekte. Söz konusu ihracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemelerinin 04.12.2011 tarihli ve 28132 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan

Ahşap Ambalaj Malzemelerinin Isıl İşleme Tabi Tutulması ve İşaretlenmesine Dair Yönetmelik hükümlerine göre işleme tabi tutulmuş ve uluslar arası mevzuat hükümlerine göre (ISPM15) işaretlenmiş olması gerekmektedir.

Avrupa Birliği ve diğer ülkelerden alınan bu bildirimlerin elektronik sistem üzerinden diğer ülkeler tarafından da görülebildiği, bu nedenle ülkemizin bu alandaki imajı zedelenmektedir. AB üyesi ve diğer ülkeler tarafından ülkemiz menşeli

ürünlere ilave tedbirler getirilmemesini teminen ihracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemelerinin uluslar arası mevzuata uygun olması ve ihracatçıların azami itina göstermeleri gerekmektedir.

Türkiye, AB’den “katılım öncesi” yardımlar almaya devam ediyor Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında katılım öncesi yardımın ikinci dönemine yönelik imzalanan çerçeve anlaşma kapsamında Türkiye’ye 2014-2020 döneminde 4,5 Milyar avro kaynak sağlanacak. Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı’ndan

yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile AB arasında tesis edilen mali işbirliği kapsamında Türkiye’nin faydalandığı Katılım Öncesi Yardım Aracı’nın (IPA) 2014-2020 yıllarından oluşan ikinci döneminde Türkiye’ye sağlanacak 4,5 milyar avroluk hibenin kullanımına ilişkin

anlaşma imzalandı. Açıklamada, IPA 2 çerçevesinde AB’nin Türkiye’ye yapacağı mali yardımın uygulanmasına ilişkin anlaşmayı, AB Bakanlığı Müsteşarı ve Ulusal IPA Koordinatörü Büyükelçi Rauf Engin Soysal’ın imzaladığı bildirildi.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle, 2007 yılından bu yana IPA çerçevesinde Türkiye’nin faydalandığı yardımların kullanımına 20142020 döneminde de devam edilecek. Türkiye’ye tahsis edilen 4,5 milyar avro kaynak, Avrupa Birliği’ne ka-

tılım sürecinde çevre, rekabetçilik ve yenilikçilik, ulaştırma, istihdam, sosyal politika ve insan kaynaklarının geliştirilmesi, enerji, içişleri, yargı ve temel haklar, sivil toplum ile tarım ve kırsal kalkınma alanlarında yer alan program ve projelerin finansmanında kullanılacak.


Vakıf çelenk siparişlerinizle eğitim için bir ışık da siz yakın. MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI 15 - 28 Şubat 2015 Yıl: 18

Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 88 05

Sayı: 281

YENİ EKONOMİK DÜNYA DÜZENİ: TRANSATLANTİK TİCARET VE YATIRIM ORTAKLIĞI Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO) küresel ekonomik krizde sarsılan Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri(ABD)’nin ekonomik büyümelerini canlandırmak ve yeni istihdam imkânları yaratmak için yürürlüğe koymak istedikleri kapsamlı bir Serbest Ticaret Anlaşmasıdır (STA). Temmuz 2013’te müzakereleri başlanan TTYO sürecinin sekizinci turu 2-6 Şubat 2015 tarihleri arasında Brüksel’de gerçekleştirilmiştir. Transatlantik müzakerelerin başarıyla sonuçlanması durumunda dünyanın en büyük ve en kapsamlı ekonomik bölgesi oluşturulacak ve uluslararası ticaretin standartları belirlenecektir. Küresel ekonomik düzeni yeniden şekillendirecek olan anlaşma dünya GSYİH’sinin yarısını ve uluslararası ticaretin üçte birini kapsayacak ortak bir pazar oluşturacak. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Avrupa ekonomisinin yılda 119 milyar Avro, ABD ekonomisinin ise yılda 95 milyar Avro kazanç sağlaması bekleniyor.

Müzakerelerde Neler Görüşüldü Müzakereler Pazara Erişim, Düzenleyici Konular ve Tarife Dışı Engeller ile Kurallar başlıkları altında yürütülmektedir. “Pazara Erişim” kapsamında sadece anlaşan taraflar arasında değil tüm dünya çapında hizmet sunmak hedefleniyor. İthal ürünlere vergi tarifelerinin düşürülmesi, hizmet, yatırım, kamu alımları, sınır ötesi hizmetler, finansal hizmetler, telekomünikasyon ve e-ticaret üzerinde en çok konuşulan başlıklar olurken, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi kapsam dışı bırakıldı. “Düzenleyici Konular ve Tarife Dışı Engeller” başlığı altında yasal düzenlemeler, uyum düzeyi ve ticaret önündeki teknik engeller görüşüldü. Tarafların üzerinde en çok durduğu sektörler tekstil (ürünlerin etiketlenmesi, tüketici güvenliği ve

tekstil standartları), kimyasallar, ilaç (iyi üretim uygulamaları, pediatrik ve jenerik ilaçlar), kozmetik (içerik, etiketleme, standartlar, hayvan deneyleri ve alternatif yöntemler), tıbbi cihazlar, motorlu taşıtlar, bilgi ve iletişim teknolojileri (e sağlık, şifreleme, e etiketleme), mühendislik ve böcek ilaçları oldu. “Kurallar” başlığı altında ise rekabet, enerji ile hammaddeye erişim, sürdürülebilir kalkınma, fikri mülkiyet, coğrafi işaretler ve ticari çözümler görüşüldü. Yeni Ekonomik Düzende Türkiye’nin Konumu TTYO’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, Amerikan malları Türkiye’nin AB ile olan Gümrük Birliği sayesinde Türkiye pazarına gümrük vergisi olmaksızın girebilecek. Ancak, Türkiye’nin ABD’ye ihracatı gümrük vergisi vb. uygulamalara tabi olmaya devam edecektir. Halihazırda ABD ile olan 6 milyar $ ticaret açığının TTYO sonrasında daha da artacağı beklenmektedir. TTYO kapsamında gümrük vergilerinin ve tarife dışı engellerin kaldırılmasıyla AB pazarına daha avantajlı giriş imkânı elde eden ABD

malları ile Türk ürünleri daha sıkı bir rekabet içinde kalacaktır. Münih Merkezli IFO Enstitüsü, Brookings-TUSİAD ve Dünya Bankası’nın yaptığı araştırmalarda Amerikan ürünlerinin gümrüksüz Türkiye pazarına girişi sonucu 160 milyar $ refah kaybı, % 2,5 GSYİH kaybı öngörülmektedir. Türkiye’nin olası refah kaybını önlemek için AB ve ABD ile eşzamanlı müzakereler yürütmesi konusunda atılan adımlar ne yazık ki şu ana kadar sonuç vermemiş ve olası gözükmemektedir. TTYO müzakere sürecinin ileri aşamasında Türkiye’nin dâhil olabilmesi diğer bir alternatif olarak görünse de sürece dahil olana kadar taraflar arasında alınan kararları uygulamak zorunda kalacak olmamızın başka sorunları beraberinde getirmesi muhtemeldir. TTYO müzakerelerinin tamamlanması ve anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye’nin ABD ile imzalayacağı bir STA, sürecin dışında kalmaktan daha olumlu sonuçlar ortaya çıkaracak olsa da halihazırda ABD’nin gündeminde böyle bir anlaşma yer almıyor. Halihazırda 28 AB üyesi ile TTYO müzakerele-

rini sonuçlandırmaya çalışan ABD, paralel olarak 11 Pasifik ülkesi ile de Trans-Pasifik Ortaklığı müzakerelerini yürütüyor. Dünya milli gelirinin yaklaşık üçte ikisini içeren bir yatırım ortamı üzerine yoğunlaşan ABD’nin Türkiye ile bir STA imzalaması beklentisi bu yoğun müzakere süreci içerisinde kısa vadede gerçekleşecek gibi görünmüyor. Gerçekleşmesi ihtimali düşünülerek yeni nesil STA’ların yakından incelenmesi ve Türkiye ekonomisine sektörel bazda etkilerinin araştırılması bu süreçte oldukça önem kazanıyor. Diğer taraftan Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, evrensel değerlere uyum ve fikri mülkiyet hakları konusunda Türkiye’nin karne notunu yükseltmesi ve her alanda güvenilir bir partner olduğunu kanıtlaması gerekiyor. (Kaynak: MTSO AB BİLGİ MERKEZİ) AŞUT: “TÜRKİYE TTYO’YA HAZIR OLMALI VE TEDBİRLERİNİ ALMALIDIR” Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT, ABD ve AB arasın-

da imzalanması beklenen ve uzun süredir görüşmeleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşmasının Türkiye’yi doğrudan ilgilendirdiğini ve tedbir alınmazsa ülke ekonomisini derinden etkileyeceğini ifade etti. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT konu ile ilgili açıklamasında şunlara değindi: “AB, Türkiye’nin birinci, ABD ise son verilerde dördüncü sıradaki ticaret ortağıdır. Hem en önemli ihracat pazarlarımız hem de en çok ithalat yap-

tığımız pazarlardır. Bu iki tarafın birbirlerine sağlayacağı avantajlar, kolaylıklar bize dezavantaj ve kısıtlama olarak dönecektir. Dünya ticaretinin neredeyse yarısına hükmeden iki pazardan bahsediyoruz. TTYO, ABD ürünlerine AB üzerinden Türk pazarına serbest bir giriş imkanı sağlarken, Türkiye’nin ABD’ye ihracatı gümrük vergisi vb. uygulamalara tabi olmaya devam edecektir. Bu durum, bir yandan ABD ile mevcut ticaret dengesini olumsuz etkileyecek, diğer yandan ise Türk ürünlerinin AB ürünleri karşısında ABD pazarındaki rekabet imkanını azaltacaktır. Daha önemlisi, TTYO Türkiye’nin, dış ticaretinde çok önemli bir paya sahip olan bu iki ekonomiyle mal ve hizmet ticareti ve yatırımlar alanında yeni belirlenecek düzenlemeler ve normlara göre hareket etmesini gerektirecektir. Bu şartlar altında, Türkiye’nin ABD ile bir Serbest Ticaret Anlaşması yapması giderek ve artan şekilde önem kazanmaktadır. Yani dünya ticaretinde oyunun kuralları yeniden belirleniyor. Şimdiden tedbir alamazsak yine seyreden oluruz”.

İnşaat sektörünün sorunları görüşüldü İnşaat sektöründe yaşanan sorunlar, sektör temsilcilerinin katılımıyla masaya yatırıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, Oda Hukuk Müşaviri Av. Dilek Kurtuluş, Av. Nesimi Yalçınoğlu ve sektör temsilcileri katıldı. Sektörün yaşadığı sorunları dile getiren temsilciler, Mersin’de yapılacak yatırımlarda yerel yönetimlerin bürokratik engellerine takıldıklarını ve bu sebeple inşaat gibi öncü olan bir sektörün zaman kaybının Mersin için ne kadar önemli olduğunu dile getirdiler. Sektör firmalarından Ataköy Yatı-

rım A.Ş. temsilcisi Abuzer Kiraz söz alarak; Mersin Mezitli Migros’un bulunduğu arsanın ticaret alanından sağlık tesisi alanına çevrilmesi konusunda imar plan değişikliğinin geçmiş dönem büyükşehir belediyesinde yapılmadığı ve bu planın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldığını, onama işleminin kesinleştiğini şimdi ise 1/1000’lik planın Büyükşehir onaylanmasında engeller çıkardığı ve geç kalındığını ifade etti. Bu konuyla ilgili Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, sağlık tesisi ve okul alanı yatırımlarının üstün kamu yararı olması nedeniyle öncelikle ele alınması gerektiğini vurgulayarak,

en kısa zamanda konuyu Büyükşehir Belediye Başkanına ileteceklerini söyledi. Avcil İnşaat Yetkilisi Sertaç Avcil söz alarak; 1/5000’lik planların biran evvel şehrimizdeki yatırım-

ların önünü açması için onaylanması gerektiğini ayrıca kentsel dönüşüm konusunda belediye uygulamalarında birlik olmadığı için değişik yorumlar yapılması nedeniyle problemleri dile getirdi.

MERSİN YATIRIMCILARI KIYI KANUNU’NA DÜZENLEME BEKLİYOR Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT, kentin önemli bir konusu olan ve “Kıyı Kanunu” olarak bilinen konu ile ilgili bir açıklamada bulundu. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT açıklamasında üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye’nin başta Mersin, Antalya, İzmir, Muğla olmak üzere sahil kentlerindeki yapıların çoğunun hukuki durumunun, mevcut Kıyı Kanununun ve Kıyı Mevzuatının yetersizliği ve idari kararlar ile uygulama

arasındaki belirsizlikten dolayı sıkıntılara neden olduğunu, bunun da özellikle kıyı kenar çizgisinde kalan ekonomik yatırımlara olumsuz yansıdığını söyledi. Başkan AŞUT, MTSO olarak konuya ilişkin olarak hem ilgili Bakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığını bilgilendirdiklerini ifade etti. Başkan AŞUT açıklamasında; “Yapı sahiplerinin gerekli tüm resmi izinlerinden sonra inşa ettikleri ve kullandıkları tapulu taşınmazların hukuki durumu vatandaşların olduğu kadar kurumların da kafasını ka-

rışmaktadır. Mersin ilinde, İçişleri Bakanlığı’na, İl Özel İdaresi’ne, Maliye Bakanlığı’na ve Hazine’ye ait birçok arazi üzerine de kıyı mevzuatındaki belirsizlikten dolayı yatırım yapılamamaktadır. Bunun haricinde yerli ve yabancı yatırımcılar da turizmin göz bebeği olacak yerlere bu sebepten ve bu belirsizlikten dolayı yatırım yapamadıklarından, söz konusu araziler atıl bir halde kalmaya devam etmektedir” dedi. Kıyı Kanununun eksiklikleri devlete güveni zedeliyor

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin AŞUT yaptığı açıklamada şu konulara değindi: “1985 yılında kurulan Türkiye’nin ilk Serbest Bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesi, 1970’lerde faaliyete geçmiş olan, şu an soda üretiminde dünyanın ilk 3 fabrikasından biri olan ve Mersin’in elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 68’ini karşılayan Soda Sanayi Fabrikası gibi stratejik tesisler de bu belirsiz durumdan nasibini almaktadır. Vatandaşların devletten aldıkları tapular, yapı ruhsatları, onaylı

Bunun üzerine söz alan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, ülkemizde Kentsel Dönüşüm uygulamalarının, düzenli kentleşme alanındaki en önemli konulardan biri haline geldiğini en önemli sorunun, kararın merkezden alındığı, yerel dinamiklerin düşünce ve görüşlerin yeterince alınmadığını vurguladı. Ayrıca MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, 1/100 binlik cevre düzeni planının geçen sene onaylandığını ve şu an Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/5 binlik planın yapıldığı ve 2015 yılında tamamlanacağının belediye yetkililerince ifade edildiğini ve bu

planın geç kalması nedeniyle arsa, arazi fiyatlarının yükseldiğini ve inşaat müttehitlerinin sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. KDV iadelerinin geç ödenmesi ve iş kazalarında işverenlerin ciddi tazminata hükmedilmesinin sektörün sorunlarından olduğunu belirten Yükselgüngör, Mersin inşaat sektöründe yaşanan sorunları not aldıklarını, çözümü için Oda olarak ellerinden geleni yapacaklarını, gerekli konularda eğitimler düzenlemek istediklerini ve gerek hukuk gerek imari ve vergisel sorunlarda Odamızın insaat@ mtso.org.tr adresine email attıkları takdirde, her zaman yardımcı olacaklarını ifade etti.

projeleri vb. belgelerin kıyı mevzuatındaki belirsizlikler nedeniyle adeta boş bir kağıt hükmü yerine konulması devlete olan güvenin sarsılmasına neden olacaktır. Kent ekonomisi ve çıkarları göz

önüne alınarak müktesep hak kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mevzuatı ve uygulama araçlarını yeniden değerlendirerek “acil ve adil” bir yasal düzenleme yapmasını diliyoruz.”


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.