MTSO Haber Sayı 298

Page 1

Mersin Kitap Fuarı’na gençlerden büyük ilgi > 4’te

Fikir Otobüsü yola çıktı > 4,’te

Uluslararası ödüllü şairden, ilk kişisel resim sergisi

Fikriniz işiniz olsun

> 2’de

> 5’te

Yeni format ‘‘AB İlerleme Raporu’’ umut veriyor

Şerafettin AŞUT

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

> 3’te

www.mtso.org.tr | YIL: 17 | SAYI: 298 | 6-19 ARALIK 2015

Mersin Heyeti Ankara’dan umutlu döndü

Mersin, sağlıkta yol haritasını belirliyor Yasemin TAŞ 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi, başlattığı yeni proje ile kentin sağlıktaki yatırım haritasını çıkarmaya odaklandı. Yaklaşık bir yıla yayılan proje sonunda sağlık alanında üretim yapmak isteyen firmalara ışık tutacak kentin yatırım avantajlarını içeren bir rapor hazırlanacak. Komite çalışmaları hakkında bilgi veren MTSO 26 No’lu Sağlık Hizmet-

leri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Yasemin Taş, projelerini anlatıp sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bünyesinde 383 üyeleri bulunduğunu bildiren Taş, bünyelerindeki ana sektörlerin medikal, hastaneler ve ecza depoları olduğunu, sağlık sektöründe faaliyet gösteren üreticiler, yaşlı bakım merkezleri, rehabilitasyon merkezleri, kozmetik üreticileri gibi de çok sayıda sektörü kapsadığını söyledi. > 7’de

Mağazalardan gençlere yardım atağı Özcan DEMİR

11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi Meclis Üyesi

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi sosyal sorumluluk projesi kapsamında mağazalarda kalan serisi bozulmuş ya da yıl sonunda elde kalmış ürünleri Mersin Üniversitesi’nde ihtiyaç sahibi gençlere sembolik rakamlarla satmayı planlıyor. Çalışmaları ile ilgili bilgi veren MTSO 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi Meclis Üyesi Özcan Demir, komite üyelerinin ağırlıklı olarak ev tekstili, kon-

feksiyon ve ayakkabı sektöründe faaliyet gösterdiğini anlattı. Özellikle markalaşma ve kalifiye eleman bulunması noktasında önemli sorunlar yaşandığını bildiren Demir, bunun için yıl içinde Mağazacılık ve Marka Yönetimi konulu bir eğitim verdiklerini anlattı. Kalifiye personel sorununun çözümü için de İş-Kur ile temasta olduklarını bildiren Demir, önümüzdeki süreçte de özellikle satış elemanı yetiştirilmesi için İş-Kur ile eğitim çalışmaları planladıklarını vurguladı. > 7’de

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte gittiği Ankara’dan umutlu döndü. Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lutfi Elvan’a hayırlı olsun ziyareti gerçekleştiren heyet, kente yapılacak yatırımlar için de takip sözü aldı.

G

örüşmede önceliği Mersin’deki işsizlik sorununa çözüm üretmeye vereceklerini vurgulayan Yatırımlardan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Lutfi Elvan, kente yapılacak yeni bir Organize Sanayi Bölgesi için çalışmaları hızlandırdıklarını

söyledi. Elvan, Çukurova Bölgesel Havalimanı ve İhtisas Lojistik bölge gibi Mersin’in uzun süredir beklediği yatırımların takipçisi olacağı mesajını da verdi. Kentin sorunlarının başında yurt genelinde oluşan olumsuz imajın geldiğine de dikkat

çeken Lutfi Elvan, “Elbirliği ile öncelikle bu imajı yıkıp Mersin’i hak ettiği noktaya taşıyacağız” diye konuştu. Görüşmede söz alan MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri ise sektörel sorunla-

rını anlattı. Rusya, asgari ücret gibi genel sorunlara da değinilen görüşmede tarım, lojistik ve otomotiv sektöründe yaşanan spesifik konular da dile getirildi. > 8’de

Dünyanın teknoloji devi: Japonya

Tatvan TSO’yu ağırladık

T

Yardımcıları Cengiz Şahin ve Erdoğan Yeltekin ile Oda üyeleri katıldı.

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ve Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Sağlam’ın evsahipliği yaptığı görüşmeye Tatvan Kaymakamı Murat Erkan, Tatvan TSO Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Dağdağan, Başkan

Görüşmede, Tatvan’ın ekonomik yapısı hakkında bilgi veren Tatvan TSO Başkanı Dağdağan, tarımdan turizme kadar birçok alanda Tatvan’ın zengin bir ekonomik yapıya sahip olmasına rağmen pazarlama ve markalaşma noktasında sıkıntı yaşadıkları için istedikleri ekonomik güce ulaşamadıklarını söyledi. Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip ilçesi olduklarını da vurgulayan Dağdağan şöyle konuştu: > 5’te

atvan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Tatvan Kaymakamı Murat Erkan ile birlikte Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı (MTSO) ziyaret etti. Görüşmede Mersin’in çalışmaları ve ekonomik potansiyeli hakkında bilgi alan Tatvan heyeti, en kısa sürede Mersin heyetini ilçelerine beklediklerini söyledi.

Meditour 2016 programı onaylandı A

kdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (ASCAME) gelenekselleşen ve en prestijli etkinliklerinden birisi olan Akdeniz Turizm Forumu-MEDITOUR, 2016 yılında Mersin’de düzenlenecek. ASCAME üyesi ve Lojistik Komisyonu Başkanlığını yürüten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından yaklaşık 3 sene boyunca yürütülen lobi faaliyetleri sonucu kente kazandırılan organizasyonda geri sayım başladı. 24 Kasım 2015 tarihinde Barselona’da düzenlenen ASCAME Turizm Komisyonu ve AS-

MTSO GAZETE SAFA NO: 1

CAME Yönetim Kurulu Toplantılarına MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ve Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar katıldı. Önce Turizm Komisyonu’na sunulan ve istişare edilen program, ardından ASCAME Yönetim Kurulu’nun onayına sunuldu. MTSO 25 No’lu Meslek Komitesi ve Mersin Turizm Platformu katkılarıyla hazırlanan ve etkinlik için oluşturulan web sitesi aracılığıyla sunulan program büyük beğeni topladı. > 8’ de

CMYK

Bir şeyi satabilmek için markalaşmak önemli

M J

aponya, dünyanın üçüncü büyük ekonomisi. Gücünü dış ticaretteki başarısından alan Japonya, ağırlıklı olarak hammadde ithal ederken nihai ürün ihracatıyla öne çıkıyor. Bu durum, kendisiyle ticaret yapan diğer ülkeleri sadece hammadde ve gıda ihracatçısı durumuna getiriyor. Ülkenin uluslararası ticaret başarısının temelini ise elektronik ve taşıt endüstrileri imalat sanayisindeki başarısı oluşturuyor. Aynı zamanda önemli bir makine imalatçısı da olan Japonya, bu alandaki en büyük ihracatı ABD ve Güney Kore’ye yapıyor. Ülke aynı zamanda dünyanın en

Mersin limanı giriş kartları yenileniyor >2’de

önemli demir–çelik üreticisi. Japonya gibi kaynakları kısıtlı bir ülkenin ekonomide bu ölçüde bir ‘süper güç’ haline gelmesinde dış ticaretin rolü büyük. Ülke, gıda maddeleri, kereste, tekstil malzemesi, metaller gibi ana hammaddelerin ithalatı ile ham petrol ve diğer yakıt kaynaklarında dünyadaki en büyük ithalatçılardan. İhracatta ise elektronik ve otomotiv öne çıkıyor. Renkli televizyon setleri, diğer elektrikli aletler, otomobiller, gemiler, kamera ve saatler gibi yüksek hassasiyetli optik ve elektronik ürünler ihracatında dünya birincisi. > 6’da

Arabistan taşımalarına standart geliyor >2’de

TOBB, Rusya ile yaşanan sorunların takipçisi olacak > 2’de

ersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kasım Tanrıöver, yeni dünya ekonomisinde üretmekten daha önemli olan konunun satabilmek olduğuna dikkat çekerek, “Bir şeyi çok iyi üretseniz de marka üzerinden katmadeğer yaratarak satamadıktan sonra bir işe yaramıyor” dedi. Mersin Valiliği himayesinde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı evsahipliği ve Mersin Ekonomi Platformu organizasyonu ile Ulu Resort Otel’de 2. Marka Kent Mersin Çalıştayı ve Kalkınma Zirvesi düzenlendi. 28-29 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen zirveye Ayrıca Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı

ve Zade/Vital Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhevacıgil de katılarak deneyimlerini paylaştı. Kent yöneticileri, iş dünyası temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademisyenlerin katıldığı Zirve’nin açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kasım Tanrıöver, iyi satış yapabilmenin yolunun markalaşmaktan geçtiğine dikkat çekti. Konuşmasını bir örnekle sürdüren Tanrıöver şunları söyledi: “Ülkemizin ‘yerli otomobil’ sürecinde; ‘kendi ürettiğimiz bir araca neden uluslararası bir markanın adı altında bir pazarlama stratejisi yapılıyor?’ diye eleştirildi. > 5’te

“Tarih kokan kent; Olba Antik Kenti”

> 3’de


2

YIL: 17 | SAYI: 298 |6-19 ARALIK 2015 | www.mtso.org.tr

Dış ticarette öncellikli konular anlatıldı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Üyesi ve Yeminli Mali Müşavir Ahmet Akın, dış ticarette öncelikli konular üzerine konferans verdi. MTSO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta Ahmet Akın, yurt dışındaki firmalara ödenen komisyon bedellerinin katma değer vergisi ve stopaj, yurt dışına yapılan proje hizmetlerinin kurumlar vergisi ve transit ticaret kapsamında yapılan alım-satım

işlemlerinin katma değer vergisi karşısındaki durumu konularında, yurtdışında firması bulunan iş adamlarına konferans verdi. Yurt dışındaki firmalara ödenen komisyon bedellerini katma değer vergisi ve stopaj açısından değerlendiren Akın, şunları söyledi: “Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan yurt dışında ikamet

eden kişi ve kuruluşların, Türkiye’den bu ülkelere yapılan mal ve hizmet ihracı ile ilgili, komisyon, pazarlama, tanıtım ve müşteri bulma gibi hizmetler karşılığında düzenledikleri faturalar KDV’ye tabi değildir.” Yurt dışına yapılan proje hizmetlerinin kurumlar vergisi açısından değerlendirilmesine de değinen Akın şu bilgiyi verdi: “Kurumların yurtdışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurtdışında yapılsın, elde edilen kazanç istisnadan yararlanabilir. Kurumların yurtdışında yaptıkları

bir inşaat ve onarım işinin bulunmaması halinde ise ancak yurtdışında bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla yaptıkları teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar istisnadan yararlanılabilecektir.” “Gümrük hizmetlerinin verildiği sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri ile depo ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanması işlemleri, KDV Yasası’na göre Katma Değer Vergisi’nden istisnadır” diyen Akın, firmaların merak ettikleri konularla ilgili de açıklamaklarda bulundu.

MIP’den yeni tarife

Uluslararası ödüllü şairden, ilk kişisel resim sergisi

U

luslararası ödüllü Şair ve amatör Fotoğraf Sanatçısı Berdan Karagöz’ün, ‘Toroslarda Sonbahar’ isimli ilk kişisel resim sergisinin açılışı, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Edebiyata gönül veren ve yıllarca şiir kitapları yazan Şair Berdan Karagöz, amatör olarak çektiği fotoğraflardan oluşan ilk kişisel resim

siyah-beyaz fotoğraf kategorisinde de üçüncülüğe sahip. “Fotoğraf çekmeyince bir yanım eksik kalıyor” Uzun yıllar şiir kitapları yazan Şair Berdan Karagöz, fotoğraf çekme merakının küçük yaşlarda başladığını ancak son 20 yıldır bu işe yoğunlaştığını söyledi. “Fotoğraf çekmeyince bir yanım eksik kalı-

Basketbol maçında dostluk kazandı

D

ünya Engelliler Gününde, engeller hep birlikte aşıldı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle düzenlenen basketbol maçında dostluk kazandı.

Ekrem Sağlam katıldı. Oldukça zorlu geçen maçın kazanını ise ‘Dostluk’ oldu. Öte yandan engellilerin dans gösterisi, tüm sahada büyük beğeni topladı.

Hafta boyu devam eden etkinlikler kapsamında, Mersin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Mersin Engelliler Sanat ve Spor Kulübü ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliğinde basketbol maçı düzenlendi. Engelliler Sanat ve Spor Kulübü Tekerlekli Basketbol Takımı ile işadamları arasında gerçekleştirilen müsabakaya, MTSO Yönetim Kurulu Üyelerinden İbrahim Zeper ve

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekili Ahmet Tarakçı, Dünya Engelliler Günü dolayısıyla tüm engelli bireylerin ve ailelerinin gününü kutladığını belirterek; “Bu etkinlikle birlikte empati yapıp engellilerin neler hissettiklerini, burada hep birlikte anlamaya çalışalım. Katılımlarından dolayı özellikle gençlerimize teşekkür ediyorum” dedi.

Mersin limanı giriş kartları yenileniyor

M

ersin Limanı şahıs ve araç daimi giriş kartı yenilenmesine ilişkin 2016 yılı esasları açıklandı. Mersin Valiliği’nden yapılan yazılı açıklama ile Mersin Liman sahası giriş kartlarının 2016 yılı giriş izinlerinin 31 Aralık 2015 tarihi mesai bitiminde sona ereceği bildirildi. Bu nedenle şahıs ve araç giriş kart sahibi olup izinlerini uzatmak isteyen işletmeci kuruluş ve taşeronlar dahil tüm firmaların personel ve araçları için yeniden başvuruda bulunmaları gerekecek. Giriş kartına sahip olup 2016 yılı vizesi yaptırmak isteyen tüm firmalar, personelleri için güncel SGK bildirim belgesi, başvuranların yapacağı işlerle ilgili risklere ilişkin İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Katılım Belgesi, firmalar ile bu hizmeti aldıkları kuruluşlar arasındaki İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Hizmet Alım Sözleşmesini getirmesi gerekiyor. Yazıda ayrıca güncellemesi yapılan her şahsın kart bürosunda vesikalık fotoğrafının çekileceği de

belirtiliyor. Bu belgelerin Liman Mülki İdare Amirliği Kart Bürosu’na teslim edilerek belgelerin onanmasının ardından firmalar için kişi başı 35 TL yatırılması gerekiyor. Bu işlemin tamamlanması sonrasında ise 2016 yılı için kart okuyucu sistemden giriş izinlerinin uzatılması sağlanabilecek. Yeni giriş kartı çıkaracak firmalar ise www.mersinport.com.tr adresinden gerekli formları indirip belgelerini tanzim etmelerinin ardından kişi başı 50 TL yatırarak yeni giriş kartlarını alabilecekler. 2016 yılı için tüm araç kartları yeniden basılacak olup araç giriş kartını 2016 yılı için yeniden onaylatmak isteyen firmalar eski giriş kartlarını teslim ederek yeni kartlarını teslim alabilecek. Araç kartı vize ücreti firmalar için 75 TL, yeni kart ücreti ise firmalar için

Mersin’e üstün yetenekliler okulu

M

ersin Uluslar arası Liman İşletmesi, yaptığı yazılı açıklamada uyguladığı yeni tarifler hakkında bilgi verdi. 23 Kasım 2015’ten sonra serilmiş olan konteynerler için geçerli olmak üzere, MIP Kara Terminali hariç liman sahalarına konteyner iç dolum ve iç boşaltım operasyonları için serilmiş dolu veya boş konteynerlerin operasyonunun aynı gün MIP’den kaynaklanmayan sebeplerden dolayı yapılamaması halinde gerçekleşen uygulama güncellendi. Buna göre; konteynerin iç dolum ve iç boşaltım operasyonu için sahaya serilmesinin ardından sahada kaldığı gün başına daha önce uygulanan saha düzenleme ücretleri ilk 2 gün için yansıtılmayacak. Sahada 2 günden fazla kalan konteynerin, istife geri alınmasının ta-

G

ümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklama ile Suudi Arabistan taşımalarına Nisan 2016’dan itibaren standart getirileceği bildirildi. Yapılan açıklamada Suudi Arabistan’ın standartlar ile ilgili kurumunun ülkeye girecek olan araçlar ile ilgili bir düzenleme yaptığı ve 8 Nisan 2016 tarihinden itibaren bu standartlara uymayan

M

ersin Yenişehir’de üstün yetenekli çocukların eğitim alabileceği bir merkez inşa ediliyor. Bilim Sanat Merkezi adı altında yürütülen çalışmaların bir yıl içinde tamamlanması planlanıyor.

9 bin 200 metrekarelik alan üzerine kurulacak olan merkez içerisinde çeşitli bilim ve sanat eğitimlerinin verileceği derslikler yer alacak. Ayrıca laboratuvarlar, grup çalışma odaları, kütüphane, idari ve teknik birimlerin de bu merkezde yer alması planlanıyor. Mersin Yenişehir Belediyesi’nin üstün yetenekli çocukların eğitim alabileceği bir merkez yapmasını taktirle karşıladıklarını ve önemsediklerini dile getiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu

CMYK

Liman sahalarına muayene ve tam tespit operasyonları için serilmiş olan konteynerler için 26 Mart 2015 tarihinde MIP tarafından gerçekleştirilen duyuruda belirtilen koşullar geçerli olacak.

Arabistan taşımalarına standart geliyor

Yenişehir Belediyesi tarafından hazırlanıp sürdürülen projenin inşaatı başladı.

MTSO GAZETE SAFA NO: 2

lep edilmesi durumunda dolu veya boş konteyner başına 2 adet liman içi transfer ücreti yansıtılacak. İstife geri alınma talebinin yapılmaması veya konteynerin sahada tutulmasının talep edilmesi halinde ise sahada kaldığı 2. günün ardından ilgili saha içerisinde gerçekleştirilen saha düzenlemesi için dolu veya boş konteyner başına 1 adet liman içi transfer ücreti konteynerin sahada kaldığı her gün için yansıtılacak. İstife geri alınma talebi yapılmayan konteynerler müteakip hafta sonunda istife geri alınacak olup, 2. günün ardından sahada kaldıkları gün başına 2 adet liman içi transfer ücreti yansıtılacak.

araçların ülkeye girmesine Suudi Arabistan Gümrük İdaresi tarafından izin verilmeyeceği bildirildi. Söz konusu düzenlemelere Suudi Standart, Ölçüm ve Kalite Kurumu internet sitesinden ulaşılabileceği gibi aşağıdaki bağlantıdan da ulaşılabilir. http://www.tobb.org.tr/TIRve ATAKarnesi/TIR/Documents/Duyurular/SuudiStandart.pdf Başkanı Şerafettin Aşut, “İnsan kaynağı kentimizin ve ülkemizin en önemli zenginliğidir” dedi.

sergisini açtı. Açılışa MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, Mersinli Ressam Ahmet Yeşil ve çok sayıda sanatsever katıldı. İlk sergisinde, Mersin’in Gözne, Fındıkpınarı, Tepeköy, Arslanköy gibi Toroslarda bulunan yayla ve köylerindeki sonbaharını fotoğraflayan sanatçının fotoğraf albümünde 40 binin üzerinde fotoğrafı bulunuyor. Arşivinden derlediği 40 eserini sergileyen Berdan Karagöz makro fotoğrafta birinciliğe ve

10 Aralık’a kadar açık kalacak sergi hafta içi 08.30-18.00, Cumartesi günleri ise 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

TOBB, Rusya ile yaşanan sorunların takipçisi olacak

R

usya ile yapılan ticarette yaşanan sıkıntıları en aza indirebilmek adına Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Rusya İletişim ve Koordinasyon Masası oluşturdu. Bu masanın çalışmaları çerçevesinde Rusya’da yaşanan sorunlar belirlenip çözümünün takibi yapılacak. Türk iş adamlarının son günlerde Rusya’da yaşadıkları sıkıntıların ilk elden öğrenilmesi ve yetkili makamlar nezdinde çözüm bulunabilmesi için TOBB bünyesinde “Rusya İletişim ve Koordinasyon Masası” kuruldu. Rusya ile ilişkilerinde sıkıntı yaşayan işadamları, aşağıda belirtilen faks numaralarını veya e-posta adresini kullanarak, yaşadıkları problemleri iletebilecek. Burada toplanacak bilgiler hızlı bir şekilde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına iletilecek ve bunlara çözüm aranması

sağlanacak. TOBB’un sitesinde yer alan habere göre Sayfa İçeriği Rusya Federasyonu’na yönelik yaşanan ticari ve ekonomik sorunlar için iş adamları, “TOBB Rusya İletişim ve Koordinasyon Masası Sorun Bildirim Formu”nu bilgisayara indirip doldurarak ‘rusyamasasi@tobb.org. tr’ mail adresine gönderecek. Bu kapsamda, ticaret, lojistik, enerji, bankacılık, turizm, müteahhitlik, karşılıklı yatırımlar gibi çok çeşitli alanlarda birbirini tamamlayan iki önemli ülkenin işadamlarının olumsuz etkilenmemesi planlanıyor. TOBB Rusya İletişim ve Koordinasyon Masası irtibat bilgileri; E-posta:rusyamasasi@tobb.org.tr Faks: 0312-218 22 09 - 0212-924 39 79

Genç: “Geleceğimize değer veriyoruz”

“Aslında, zenginliğimiz ve gücümüz yurt dışına gidiyor. Aynı kayıp, kentler için de geçerli. Kentimizin her anlamda dönüşümü için önemsediğimiz bu beyinlerin yanlış eğitimle veya başka yerlere giderek kaybedilmesi büyük bir kayıptır.

Yaptıkları çalışma hakkında bilgi veren Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç ise proje ile Mersin’deki eğitim kurumlarında ders gören üstün yetenekli ve özel eğitim gerektiren çocukların eğitim gereksinimini karşılamak istediklerini söyledi. Bilim Sanat Merkezi adı altındaki bu okulda özel olarak eğitim alan ve yetiştirilen öğretmenlerin geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemlerini kullanacaklarını dile getiren Genç,öğrencilerin beceri ve yeteneklerine göre uygun eğitim alanları sağlayacaklarını söyledi.

Bu, bilimsel bir zekaya sahip gençlerimiz de olabilir, sanat ile ilgili deha gençler de olabilir. Gençlerimiz ve böylesi istisnai beyinler geleceğimiz için çok önemlidir. Bu anlamda Yenişehir Belediyemizi bu girşiminden dolayı kutluyorum.”

Ülkenin geleceğine yön verecek üstün yetenekli çocuklara kendilerini geliştirme imkanı sunmamanın geleceğe değer vermemek anlamına geleceğini vurgulayan Genç, belediye olarak eğitime destek olmaya devam edeceklerini söyledi.

Türkiye’nin bu konuda çok fazla kurumu bulunmaması nedeniyle ülkenin ve Mersin’in üstün zekalı, yetenekli gençlerinin yurtdışına gitmeyi tercih ettiğine dikkat çeken Aşut, şöyle konuştu:

yor” diyen Karagöz, fotoğraf çekerken hiç yorulmadığını ve saatlerce gezerek fotoğraf çekebileceğini anlattı. 40 binin üzerinde 17 kategoride fotoğraf arşivi olduğunu belirten Berdan Karagöz, 1990 yıllında Mersin’in tüm eski evlerinin fotoğraflarını çekerek arşivine dahil ettiğini dile getirdi.

Şerafettin AŞUT

A. Kadir DÖLEK

Derya GÜLEÇ Müzeyyen AŞKAR Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00

Turkuvaz Matbaa Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 17 | SAYI: 298 |6-19 ARALIK 2015 | www.mtso.org.tr

Yeni format ‘‘AB İlerleme Raporu’’ umut veriyor Şerafettin AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

Ü

lkelerin kurduğu hiçbir siyasi ve ekonomik birlik tek alternatif olmadığı gibi sonsuza kadar devam edecek bir konu da değildir. Türkiye olarak uzun süredir Dünyanın son yüzyılda gördüğü en etkin ve istikrarlı oluşumu olan Avrupa Birliği’ne girebilmek için büyük çaba gösteriyoruz. Bu çabaların sonunda elde edilen demokratik, ekonomik ve kültürel kazanımları hiç kimse inkar edemez. Elbette dünyada sürekli yeni birliktelikler oluşuyor; kimi birliktelikler başka birlikteliklerle iş birliği yapıyor ve dünya ekonomisi, siyaseti değiştikçe çıkarlar yeni kararları gündeme getiriyor. Ancak, gerek ülkemizin Cumhuriyeti kurduktan sonraki hedefleri (aslında Osmanlı Devleti bile çoğu zaman yönünü Avrupa’ya dönmüştür, Tanzimat ve Islahat Fermanlarını hatırlamak gerekir) bakımından, ülkemizi geleceğe taşıyacak güçlü desteği bulması bakımından, istikrarı bakımında Avrupa Birliği projemiz bizce aksamadan yürümeli, hatta daha da hızlanmalıdır. Bu yönelim dünyanın başka oluşumlarından kopma anlamına gelmez. Zaten hükümetimiz bunu görmüş ve bir AB Bakanlığı kurarak bunun mesajını doğru bir şekilde vermiştir. Bu anlamda AB 2015 Türkiye İlerleme Raporuna baktığımızda; 2015 yılı raporu, Türkiye’ye ilişkin yayımlanan 18’inci rapor ve bir özelliği ile diğer raporlardan ayrışıyor. Avrupa Komisyonu ilk olarak bu yıl raporu farklı bir formatta yayımladı. Genel itibariyle yeni nesil ilerleme raporunun, önceki raporlara kıyasla daha “okuyucu dostu” bir formatta hazırlanmış. Çoğu zaman bu raporları anlamak ve yorumlamak sorun oluyordu. Komisyon tarafından çok daha sade ve yalın bir dil kullanılmış. “Giriş” bölümü, “Yönetici Özeti” şeklinde hazırlanarak daha kısa tutulmuş. Diğer raporlarda olduğunun aksine aday ülkede AB üyelik sürecinde yaşanan gelişmelere ise “Ek” bölümünde yer verilmiş. Ülkemiz için önemli olan bu hedefin süreçlerini sadece ilgili kişi ve kurumların değil, bu ülkenin vatandaşları olarak her birimizin, tüm STK’ların izlemesi gerekir. Bu anlamda bu yeni format bize büyük kolaylık getiriyor. Yeni nesil ilerleme raporlarındaki en

önemli yenilik, müktesebat fasıllarına ilişkin bölümde göze çarpıyor. AB müktesebatına uyum bölümünde de Komisyonun, tüm fasıllar için yeni, kesin ve tutarlı bir terminoloji kullandığı görülüyor. Bu çerçevede son bir yılda yaşanan gelişmeler ve genel olarak AB müktesebatına uyum, her faslın hemen başında Komisyon tarafından değerlendirilmiş. Söz konusu değerlendirmede son bir yılda yaşanan gelişmeler ‘iyi düzeyde ilerleme’, ‘sınırlı düzeyde ilerleme’ ve ‘ilerleme yok’ olarak 3 ayrı şekilde özetlenmiş. Fasıl özelinde ise, AB müktesebatına uyum ‘erken düzey’, ‘sınırlı düzey’, ‘orta düzey’, ‘iyi düzey’ ve ‘ileri düzey’ olarak 5 ayrı kategoride sınıflandırmış”. Fasıl bazında AB müktesebatına uyum bölümünde Komisyonun ayrıca, her fasıla ilişkin aday ülkeden atılması tavsiye edilen bazı önemli adımları sıralanmış. Bu bir nevi aday ülkeye yönelik bir senelik mini ev ödevi niteliğinde. Komisyon ilk defa, aynen vize serbestliği yol haritası ve değerlendirmelerinde olduğu gibi aday ülkeye bir yıllık ev ödevi veriyor. Her fasıl altında atılması gereken adımları kısa ve net şekilde aday ülkeye iletiyor. Hiç şüphesiz bu tüm aday ülkeler için önemli bir veri ve referans noktası. Raporların en tartışmalı bölümü olan “Siyasi Kriterler” alanında da Komisyon yeni bir tekniği uygulamaya koymuş. Geçmişte müktesebatın birçok faslı ile çakışan alanlara sahip olan bu bölümde Komisyon daha tutarlı ve objektif bir değerlendirmede bulunmuş. Raporun siyasi kriterler bölümü, çeşitli alt başlıklara ayrılmış durumda. Hukukun üstünlüğü; Yönetişim; Yargı sistemi; Yolsuzlukla mücadele; Organize suçlarla mücadele; İfade özgürlüğü; Kamu yönetimi reformu gibi alt başlıklarda, bu alanlarda aday ülkede yaşanan önemli gelişmelere yer veriliyor. Söz konusu alana ilişkin detaylı değerlendirmeler ise ilgili fasıl kapsamında ifade ediliyor. Siyasi kriterler alanında uygulanan bu yeni teknik ile üyelik müzakerelerinin teknik boyutunun (AB müktesebatına uyum ve ekonomik kriterler) siyasi boyutun önüne geçtiğini görüyoruz. Bu yeni nesil rapor, giderek siyasi bir araç olmaya başlayan sürecin doğru, adil ve tarafsız incelenmesi için iyi bir ze-

“Tarih kokan kent; Olba Antik Kenti”

T

ürkiye’nin; en verimli toprakları üzerine kurulu, Akdeniz’deki en büyük limana kucak açmış, en uzun gökdeleni üzerinde taşıyan, farklı dinlere mensup insanların mezarlarının yan yana bulunduğu tek şehir olan Mersin, inanç turizmi için de büyük bir önem ve potansiyele sahip. Hıristiyanlığın yayıldığı yerlerden biri olarak akıllarda yer edinen Mersin, 150 yıllık geçmişinde, farklı dinlere, kültürlere ve etnik topluluklara mensup insanları topraklarında misafir etmiş. Mersin’in her bir karışı, geçmişi binlerce yıl öncesine giden antik kentler, ören yerleri ve kalıntılar ile kaplı. Bu hafta anlatacağımız Silifke’de bulunan Olba Antik Kent, Mersin’in Batısı’ndan Doğusu’na giderek anlatmayı sürdürdüğümüz inanç turizm merkezlerinden biri. Anadolu’nun medeniyet izlerine yolculuk yapmak

MTSO GAZETE SAFA NO: 3

için, görmeye değer olan Olba Antik Kenti’ni rotanıza eklemeyi unutmayın. “Antik bir miras; Olba” Olba Antik Kenti, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Örenköy yakınlarındaki Uğuralanı Mahallesi’nde, Uzuncaburç’un 4 kilometre doğusunda yer alıyor. Antik dönemde Olba Krallığı’nın merkezi ve önemli bir ticaret kenti olan Olba, aynı zamanda dini açıdan da büyük öneme sahip. Olba’da bugüne dek elde edilen arkeolojik veriler, yerleşim merkezinin tarihinde yaşanan, ilk evre olan “Hellenleşme”, ikinci evre olan “Romalılaşma” ve üçüncü evre olan “Hıristiyanlaşma” evrelerini yansıtıyor. Antik kentte, kültür varlıklarıyla ilgili ilk incelemeler 1930’lu yıllarda başlamış. Alandaki sistemli arkeolojik araştırma ve kazı çalışmaları ise

CMYK

önce Mersin Üniversitesi daha sonra Gazi Üniversitesi adına Prof. Dr. Emel Erten başkanlığındaki ekiple, 2001 yılında başlatılmış. Antik kentin en önemli yapı ve anıtları, Roma İmparatorluğu’na ait. Doğudaki Limonlu Irmağı üzerindeki Kızılgeçit kaynağından taşınan su, çok katlı bir kanalla Olba’ya getirilmiş. Su kemerinin üzerindeki yazıtta, yapının milattan sonra 198-211 yıllarında yapıldığı belirtiliyor. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan başlıca anıtlar arasında yer alan tiyatro, yine Roma yönetiminin izlerini taşıyor. Günümüzde tiyatronun bir kısmı hala ayakta. Ayrıca kentin dört bir yanına dağılan, farklı tiplerdeki mezarların oluşturduğu mezarlık alanları, kaya mezarları ve lahitlerin yanı sıra anıtsal yapılardan oluşuyor. Kent merkezindeki birçok kilise de bu döneme ait. Olba Antik Kenti’nde görülecek başlıca yerler arasında, Su Kemeri (Aquaeductus), Anıtsal Çeşme Yapısı (Nymphaeum), Tiyatro, Nekropol Alanı, Tapınak Mezar, Manastır ve Katedral sayılabilir. Olba Antik Kent içinde yer alan yapıların bazıları şöyle: Diocaesarea Antik Tiyatro Diocaesarea Tiyatrosu iki kademeli olarak, Güneydoğu’ya bakıyor. Sahne binasının yığıntı taşları arasında-

min oluşturuyor. Aslında bu AB’nin bir mesajıdır çünkü AB 2008 krizi sonrası içerde yaşanan iflaslarla artık ekonomik bir güç olmanın daha önemli olduğunu kavramaya başladı. Evet, elbette AB aynı zamanda bir kültür birliği projesidir ama bunun anlamı bir Hristiyan klubü olmak değil, ortak evrensel insanlık ve demokrasi değerlerine sahip bir ortak kültür hedeflemek olduğunu görmüşe benziyor. Yine yeni nesil ilerleme raporlarında ekonomik kriterler bölümünün, eskiye oranla çok daha ön plana çıktığı görülmekte. Söz konusu bölüm güncel veriler, tablolar ve grafikler ile zenginleştirilerek, raporda ağırlığının artması sağlanmış. Bu da Türkiye-AB arasındaki ekonomik işbirliğinin rapora doğru şekilde aksetmesini sağlıyor. Raporu yapıcı buluyoruz 18’inci Türkiye İlerleme Raporunda Komisyonun aldığı tavır değişikliğini olumlu karşılıyoruz. Bugüne kadar Komisyon Türkiye’ye ilişkin 17 rapor yazdı. Ancak bu raporlar Türkiye’yi AB’ye üye olarak katılmasına yol açmadı. İlerleme raporları ile Komisyon sürekli Türkiye’yi eleştiren bir kurum olarak görüldü, algılandı. Haliyle bu da, kamuoyunda zaten iyice zayıflayan AB üyelik desteğini olumsuz etkiledi. Biz Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak AB Bilgi Bürosuna sahip nadir Odalardan birisi olarak toplumumuzdaki AB hedeflerinin yok olmasına izin vermedik, bu konuda ciddi çalıştır. Gerektiğinde AB’yi uyarıcı ve sorunlara çözüm üretici bir tavır izledik. Bu süreçte bu konuda doğru bir yok izlediğimizi ve bu rapordan umut alarak bu süreci daha da hızlandırmamız gerektiğini görüyoruz. 1 Kasım seçimlerinden sonra önümüzde 4 yıl seçimsiz bir dönem var. Yeni bir hükümet, yeni bir Parlamento ve yeni bir AB Bakanımız var. Bu noktada yeni Parlamento ve yeni Hükümetin yapması gereken bu raporu dikkatle inceleyip, yapılan eleştirileri dikkat alarak Türkiye’nin AB üyelik sürecine hız kazandırmasıdır. Bu Türkiye’nin güvenliği, ekonomisi, demokrasisi ve her anlamdaki refahı için yılların emeğinin verildiği vazgeçilmez bir süreçtir. Yeni Hükümetimiz, 2014 yılında hazırla-

ki yazıdan Roma İmparatoru Marcus Aurelius (M.S 161-180) ile Lucius Verus (M.S 161-169) dönemlerinde yapıldığı anlaşılmakta. Yer olarak, doğal çukur bir arazi seçilerek oturma basamakları arazinin mehilinden faydalanılarak yapılmış. Kademeler arasındaki orta yolu, altı ayak genişliğinde olup, orta yolun çentik etkisine karşı, sesin düzgün yayılması için bu yolun önüne sırtlıklı bir sıra boydan boya konulmuş. Tonozlu 3 adet giriş bu orta yola açılyor. Ortadaki girişin kemeri ile sağ ve soldaki girişlerin yan duvarları ise hala ayakta. Tiyatro yaklaşık 3 bin kişilik olarak inşa edilmiş. Zafer Kapısı Güney-Kuzey yönündeki ikinci sütunlu yol üzerinde ve Zeus Tapınağı›nın kuzeyinde bulunan kapının, ortasında bir büyük, yanlarında iki küçük kemerli giriş bulunuyor. Üzerindeki kitabede, Roma İmparatorları Arcadius (395-408) ile Honorius (395-423)’un birlikte yönetimleri sırasında onarım gördüğü yazılı. Kapının çeşitli yerlerindeki konsollarda, heykel ve büstler görülüyor. Zeus Tapınağı Üç ayrı dönemde hizmet vermiş olan bu tapınak tanrıların babası Zeus›un dev ejderha Typhon’a karşı kazandığı zaferin bir simgesi olarak yapılmış. Tapınağın duvarına Helenistik ve Roma dönemlerinde görev yapmış, 130 din ve devlet ada-

nan strateji ve eylem planını devam ettirerek, reform sürecinde ivmeyi yeniden yakalamasını umuyoruz. Elbette Türkiye olarak tek taraflı talepleri kabul edemeyiz, siyaset bulaşan tek taraflı çıkarları kabul edemeyiz. Raporların gerçekten işlevini yerine getirebilmesi için, üyelik perspektifinin AB tarafından net ve inandırıcı bir şekilde ortaya koyulması onlar açısından bir zorunluluktur. Bu çerçevede Türkiye için nihai bir üyelik tarihinin bir an önce verilmesi ve AB yetkilileri ile liderlerinin Türkiye’nin üyeliği konusunda farklı mesajlar vermemesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Raporda Türkiye’ye hem uyarı hem teşvik var Avrupa Komisyonu’nun 2019 yılına kadarki genişleme stratejisi kapsamında açıklanan Türkiye raporunun içeriğine ilişkin AB’nin Türkiye’ye hem uyarıları var hem de teşvik ettiği alanlar var. Genel itibarıyla, Türkiye’de özellikle siyasi kriterlerin yerine getirilmesinde sorunlara dikkat çekiliyor. Raporda, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, yargının bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konuları üzerinde önemle duruluyor. Türkiye’nin bu konularda ilerleme kaydetmesi ve sorunlarını çözmesinin, tam anlamıyla demokratik ve özgür bir ülke olabilmesi için gerekli olduğu vurgulanıyor. 3 alanda gerileme var Raporun siyasi kriterler bölümünde Türkiye’de yavaşlayan reform sürecine ilişkin önemli tespitler var. Raporda 3 alanda Türkiye’de gerileme yaşandığının ifade ediliyor. Siyasi kriterlerin karşılanmasına ilişkin olarak, reformların yavaşladığını ifade ediliyor ve 3 alanda AB kriterlerine uyum sürecinde önemli bir gerilemeden bahsediliyor: Bunlar, medya ve internet özgürlüğü de dahil olmak üzere ifade özgürlüğü; toplanma ve gösteri özgürlüğü ve kamu alımları. Raporda yüzde 10 seçim barajı, siyasi kutuplaşma, terörle mücadele kapsamında alınan önlemler çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin durumu, yolsuzlukla mücadele, kolluk güçlerine tanınan geniş yetki ve

mının isimleri kazınarak yazılmış. Hıristiyanlık döneminde tümüyle yıkılarak, kendi taşları ile kiliseye çevrilmiş. Kimin adına ve ne zaman yapıldığı kesin bilinmeyen kilise, en erken IV. Yüzyıl, en geç V. yüzyıldan kaldığı düşünülüyor. Tyche Tapınağı Tyche Tapınağı, Şans Tapınağı olarak da anılır. Milattan sonra 1’inci yüzyılın ikinci yarısında yapılmış. Şans tanrıçasına adanmış olan Tyche Tapınağı, klasik tapınak planlarından biraz farklı. Tapınak çatısız olarak inşa edilmiş ve Cella’sı yani ana oda kare planda yapılmış. Ön yüzde 6 sütun bulunur ve her bir sütun 0.85 cm yüksekliğindeki pedestaller üzerine oturmaktadır. Tek parça granitten oluşan sütunların yüksekliği ise 5.50 metredir. Sütunların üzerindeki yazıtta; “Obrimus oğlu Oppius ve Oppius’un karısı ve Leonidus’un kızı Kyria Tychaeum’u kente adadılar” yazısı yer alıyor. 16 levha halindeki mozaik gün yüzü-

yargı sistemine ilişkin Komisyonun eleştirilerde var. Bu eleştirilerin Türkiye tarafından dikkatle not edilmesi ve endişeleri gidermeye yönelik adımların atılması gerekiyor. Elbette ulusal çıkarlarımız, egemenlik haklarımız zedelenmeden… Çevremizde bir ateş çemberinin olduğu AB yetkilileri tarafından görmezden gelinmemelidir. Güllük gülistanlık bir coğrafyada değiliz ne yazık ki… Müktesebata uyum konusunda Türkiye iyi durumda Raporun siyasi ve ekonomik kriterler bölümü dışında AB müktesebatına uyuma ilişkin geniş bir bölüme de sahip. Türkiye’nin AB müktesebatına uyum alanında performansının iyi olduğunu görüyoruz. Komisyon 2015 Türkiye raporuna göre, başlıklarda AB müktesebatına genel uyum düzeyi açısından 3 başlıkta ileri düzey uyum; 8 başlıkta iyi düzey uyum; 3 başlıkta orta düzey; 15 başlıkta sınırlı düzey; 4 başlıkta ise erken düzey uyum bulunmakta. Müzakerelere açık başlıklarda uyum düzeyi iyi; askıda ve blokeli olan başlıklarda ise uyum düzeyi sınırlı durumda. Başlıkların büyük çoğunda sınırlı düzeyde ilerleme yaşanmış. Bu da bize geçen bir yılda Türkiye’nin AB uyum sürecinde attığı adımların yavaşladığını gösteriyor. Ancak rapora göre şu da açık bir şekilde görülüyor ki Türkiye en az 13 başlıkta daha müzakerelere hazır. Bunların ise büyük çoğunluğu üye ülkelerin blokajı altında. Rusya ve çevresi, Kafkaslar sıkıntılı ve istikrarsız alanlar. İran her zaman çok ince politikalarla bağlı olduğumuz ve istikrarı yakalayamayan bir ülke, dünya ile entegre olamayan bir alan. Orta Doğu kadim sorunların çözülemediği ve Birinci Dünya Savaşı sonunda cetvelle çizilen uydurma sınırların ve kabile devletçiklerinin yarattığı kaos bölgesi; Kuzey Afrika’nın zaten yarı krallık ve diktatörlük devletlerinin güvenilmez yapısı malum… Böylesi bir dünyada ekonomik, siyasal, kültürel ve güvenlik anlamında ülkemizin içinde yer alacağı yer Avrupa Birliği’dir. Bu hedef Cumhuriyet tarihinde tüm hükümetlerin aynı fikirde olduğu nerdeyse tek konudur.

ne çıkarıldı Olba Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce yürütülen 2015 dönemi kazıları sırasında, 16 levha halindeki mozaik gün yüzüne çıkarıldı. Mozaik, Silifke Müze Müdürlüğü’nde koruma altına alındı. Mozaikler üzerinde geometrik bezemeler arasında birer kadın ve ortada bir erkek olmak üzere toplam üç portre, kanatlı ve pelerinli melek tasviri bulunuyor. İlk belirlemelere göre MS. 24’nci yüzyıl sonları ile 3’üncü yüzyılın ilk yarısı arasındaki döneme tarihlenen mozaiğe yönelik restorasyon ve konservasyon çalışmalarına devam ediliyor. Ulaşım Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Ören köy yakınlarındaki Uğuralanı Mahallesi’nde, Uzuncaburç’un 4 kilometre doğusunda yer alır. Uzuncaburç ile Mersin arası mesafe: 102 kilometre olup, yaklaşık 1 saat 46 dakika sürmektedir.


t

4

YIL: 17 | SAYI: 298 |6-19 ARALIK 2015 | www.mtso.org.tr

Üniversite ve sanayi işbirliği güçleniyor

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Üniversitesi’nin destek verdiği, Mersin Teknoloji Transfer Ofisi’nin (TTO) yürüttüğü, Üniversite ve Sanayi İşbirliği Projesiyle, akademisyen ve sanayicinin işbirliği güçleniyor. Proje ile üniversiteler ve sanayiciler arasındaki işbirliklerinin ar-ge projelerine dönüştürülmesi hedefleniyor. MTSO’nun 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi ile 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitelerinin ortaklaşa gerçekleştirdiği Kasım ayı olağan toplantısına, üniversite ve sanayi işbirliğinin arttırılması kararı damga vurgu. Toplantıda, ‘Üniversite ve Sanayi İşbirliği Projesi’ hakkında bilgi veren Mersin TTO Uzmanı Halil Akın; “Bugüne kadar projeye negatif hiçbir dönüş olmadı. Hedefimiz üniversite ve sanayici arasında başarı hikâyeleri çıkartmak” dedi. Toplantıya 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi adına MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Komite Üyesi Şerafettin Aşut, Komite Başkanı

Oğuz Akar Tülücü, Başkan Yardımcısı Kadir Telli, üyeler Yalçın Darıcı ile Mehmet Gök; 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitesi adına da Komite Başkanı Bilge Taşkın, Başkan Yardımcısı Enver Öztürk ile üyeler Ayhan Kızıltan ve Eyyüp Karakaya katıldı. Toplantıda üyelere proje hakkında bilgi veren Halil Akın, Üniversite Sanayi İşbirliği Projesi’nin tamamen proaktif özellikler taşıyan bir modül olduğunu söyledi. Akın, önümüzdeki süreçte geliştirilen ar-ge projelerinin tümüne sanayiyi daha çok dahil ederek projelerin birlikte yönetilmesi, geliştirilmesi ve sonuçlandırılmasını istediklerini anlattı. “Mersin TTO, sanayici ve akademisyen arasında sözlük görevi üstleni yor” Üniversitelerde yeni fikirlerin üretildiğine ancak bu fikirlerin değer-

lendirilmeden rafa kaldırıldığına vurgu yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, bu sistemin değişmesi gerektiğini belirtti. Mersin TTO’nun burada devreye girmesi gerektiğini anlatan Aşut, TTO’nun üniversite ile sanayiciyi bir araya getirme noktasında büyük bir görev üstlendiğini söyledi.

Özellikle TÜBİTAK Sanayi başlığı altındaki çağrılara büyük önem verdiklerini kaydeden Akın, proje talebi olan sanayicilerle akademisyenle-

rin, proje yazım desteği konusunda yönlendirmeler yaptıklarını, kontratlı proje hazırlayıp danışmanlık hizmeti verilmesini sağladıklarını

söyledi. Halil Akın, projelerin yürütülmesinde idari, teknik, mali ve hukuki destek verdiklerini de sözlerinde ekledi.

Aşut; “TTO, sanayici ve akademisyen arasında sözlük görevi üstleniyor. Doğru dili kuruyor” dedi. “Üniversitelerle özel sektör arasındaki işbirliğini geliştirmek istiyoruz” İl genelinde bulunan üç üniversitenin sahip olduğu bilgi birikimi ile bölgedeki özel sektör kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini sağlamak istediklerini dile getiren Halil Akın, TÜBİTAK’ın üniversite-sanayi işbirliğine dayalı bölgesel, ulusal ve uluslararası çağrıları doğrultusunda çalışmalar yapmayı hedeflediklerini aktardı.

Mersin Kitap Fuarı’na gençlerden büyük ilgi

Fikir Otobüsü yola çıktı M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Üniversitesi, TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu ve Mersin Teknoloji Transfer Ofisi işbirliğinde hazırlanan Fikir Otobüsü Projesi yola çıktı. Lansmanın ardından ilk durak mentörlerle buluşma oldu. Tarım-gıda, turizm ve lojistik sektörlerinde gençlere yardımcı olacak mentörler basına tanıtıldı. Proje kapsamında Enis Gürüz Hekimoğlu, Veysel Memiş ve Emre Gönüllü Tarım-Gıda sektöründe mentörlük yapacak. Turizm sektöründe Numan Olcar, Burak Hosta, Arda Balkış, İbrahim Kırmızıer, Emrullah Yimşek ve Gülizar Güneş mentör olurken lojistik sektörünün mentörleri Ufuk Maya, Kemal Yüksel, Zeki Şan, Zafer Emirel ve Metin Altınsoy olacak. Mentörlerle basın mensuplarının bir araya geldiği kahvaltılı buluşmada proje hakkında bilgi veren TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Osman Kiper, çalışmalarını anlattı. İlk olarak 17-18 Kasım tarihleri arasında İş-Kur tarafından düzenlenen İş ve Kariyer Fuarı’nda genç girişimciler ve öğrencilerle bir araya geldik-

MTSO GAZETE SAFA NO: 4

lerini bildiren Kiper, burada bilet şeklinde tasarlanan broşürleri dağıttıklarını söyledi. Ardından İstanbul’da düzenlenen G3 Forumu’na katıldıklarını dile getiren Kiper, burada da melek yatırımcılarla buluşarak projelerini anlattıklarını ifade etti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile de bir araya gelip proje hakkında bilgi verdiklerini kaydeden Kiper, bundan sonraki aşamada Mersin’deki Mersin, Toros ve Çağ üniversitesi öğrencileriyle bulaşacaklarını ve son görüşmeyi ise MTSO’da düzenleyecekleri toplantıda gerçekleştireceklerini açıkladı. 6 Aralık’ta tamamlanacak Başvuruları internet siteleri olan www.fikirotobusu.com adresinden toplamaya başladıklarını vurgulayan Osman Kiper, 18-40 yaş arasında tarım-gıda, turizm ve lojistik sektörlerinde yenilikçi iş fikri olan herkesin başvurusunu beklediklerini açıkladı. Bu fikirlerin mentörlerin yönlendirmeleri dışında ticari bir değere dönüştürüleceğini kaydeden Kiper, 6 Aralık’ta başvuruların sona ereceğini söyledi.

CMYK

Bu noktada konunun duyurulması adına basın mensuplarına önemli görevler düştüğüne de işaret eden Kiper, kamuoyuna, ‘Fikir Otobüsü Kalkıyor’, ‘Geç kalmayın, siz de yerinizi alın’ çağrısı yapılmasını istedi. Ardından mentörleri basına tanıtan Kiper, mentörlerin hepsinin sektöründe uzman kişilerden seçildiğini söyledi. Mentörlerin rehberlik ettiği kişi ya da firmanın kendi çözümlerini bulmasına yardımcı olacağını vurgulayan Kiper, fikir sahiplerine yeni bakış açıları kazandıracaklarını söyledi. İyi bir mentörün girişimcilikle yakından ilgili olması gerektiğine dikkat çeken Kiper, girişimciliğin iyi ve kötü yönlerini gösterip olumsuz durumların potada eritilip girişimci adayına yardımcı olmalarını beklediklerini anlattı.

Aşut: ‘‘Girişimci sayımızın artmasını istiyoruz’’

İki tip mentör bulunacağını da açıklayan Osman Kiper, bir tanesinin sürekli mentör olup projenin yoğun şekilde içinde yer alacağını bir tanesinin de sektör mentörü olarak yön gösterici rol üstlenip doğru kişilerle doğru temasların kurulmasına yardımcı olacağını bildirdi.

Bunu biz de ilimizdeki üniversitelerde yapabiliriz. ya da TOBB Üniversitesi öğrencileri bir dönemini sahada işyerlerinde eğitim alarak geçiriyor.

Fikir Otobüsü Projesi’ni önemsediklerini vurgulayan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise konuşmasında memur yerine Türkiye’de girişimci sayısının artması gerektiğini dile getirdi. Girişimci sayısının artmasıyla işsiz sayısının azalacağına dikkat çeken Aşut, bunun da Fikir Otobüsü gibi projelerle daha rahat sağlanabileceğini ifade etti. Mersin’deki üniversitelerin de bu konuda çeşitli adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Aşut, şunları söyledi: “Örneğin bir Sabancı Üniversitesinden mezun olmak için öğrencilerin şirket kurması gerekiyor.

Bu tarz etkinlikler de girişimci sayısının artmasına yardımcı olacaktır.”

C

NR Holding tarafından düzenlenen Mersin Kitap Fuarı’na genç okurlar büyük ilgi gösterdi. 28 Kasım’da başlayan ve kentin ilk kitap fuarı olma özelliği taşıyan Mersin Kitap Fuarı 6 Aralık tarihine kadar açık kalacak. Fuarın açılışında gençlere seslenen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kasım Tanrıöver, “İş hayatına atıldığınızda en büyük yardımcınız kendinizi doğru ve iyi ifade edebilmeniz olacak. Bu da çok kitap okuyup sözcük hazinenizi geliştirmenizle mümkün” dedi. Mersin Kitap Fuarı Türkiye genelinden gelen 75 yayın evinin katılımıyla açıldı. Fuar süresince 40’a yakın yazar kitapseverlerle bir araya gelerek kitaplarını imzalayacak. Fuarın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kasım Tanrıöver, kitap fuarını da sektörel fuarlar kadar önemsediklerini söyledi. İş dünyası olarak kendisini doğ-

ru ve iyi ifade edebilen gençlere ihtiyaç duyduklarını anlatan Tanrıöver, gençlere bol bol kitap okumaları tavsiyesinde bulundu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise açılışta yaptığı konuşmasında Mersin’in doğal, kültürel ve coğrafi zenginliklere sahip olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “En büyük eksiğimiz ise bu zenginliğimizi iyi anlatamamamız. Bu tür fuarlar tanıtım açısından büyük önem taşıyor. Gençlerimiz okuyup kendisini geliştirerek kentin geleceğinde söz sahibi olacaklardır.” Mersin Valisi Özdemir Çakacak da okumanın önemine dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerin bilginin önemini kavrayan ülkeler olduğunu vurgulayan Çakacak, bilginin kaynağının da kitap olduğunu söyledi. Bilginin yayılmasının günümüzde çok daha hızlı olduğunu kaydeden Çakacak, “Teknoloji gelişse de basılı yayına ilgi artarak sürüyor. Bu nedenle kitap fuarını önemsiyoruz” dedi.


5

YIL: 17 | SAYI: 298 |6-19 ARALIK 2015 | www.mtso.org.tr

“Bir şeyi satabilmek için markalaşmak önemli”

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kasım Tanrıöver, yeni dünya ekonomisinde üretmekten daha önemli olan konunun satabilmek olduğuna dikkat çekerek, “Bir şeyi çok iyi üretseniz de marka üzerinden katmadeğer yaratarak satamadıktan sonra bir işe yaramıyor” dedi. Mersin Valiliği himayesinde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı evsahipliği ve Mersin Ekonomi Platformu organizasyonu ile Ulu Resort Otel’de 2. Marka Kent Mersin Çalıştayı ve Kalkınma Zirvesi düzenlendi. 2829 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen zirveye Ayrıca Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ve Zade/Vital Grubu

Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhevacıgil de katılarak deneyimlerini paylaştı. Kent yöneticileri, iş dünyası temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademisyenlerin katıldığı Zirve’nin açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kasım Tanrıöver, iyi satış yapabilmenin yolunun markalaşmaktan geçtiğine dikkat

çekti. Konuşmasını bir örnekle sürdüren Tanrıöver şunları söyledi: “Ülkemizin ‘yerli otomobil’ sürecinde; ‘kendi ürettiğimiz bir araca neden uluslararası bir markanın adı altında bir pazarlama stratejisi yapılıyor?’ diye eleştirildi. Ben bu eleştiriye katılmıyorum. Çünkü günümüzde satmak üretmekten önemli hale geldi. Yerli bir aracı üretme gücümüz senelerdir var. Peki, bu güne kadar neden üretmedik? Satabileceğimize inanmadığımız için. Peki, otomotiv pazarının devlerin elinde olduğu bu acımasız piyasada bu yerli araç nasıl satılacak? Elbette bilinen bir marka altında. Uzmanlar otomotiv sektöründe yeni bir marka oluşturmanın maliyetinin 20 milyar dolar olduğunu söylüyor. Bir Alman

otomobilinin ne kadar Alman olduğunu bilen var mı? Çoğu parçası başka ülkelerde üretiliyor ama biz onu Alman sanıyoruz. Bu anlamda Türkiye’nin yerli araçtaki markalaşma stratejisi bence yerindedir. Markalar dünyanın malıdır. Markanın milliyeti yoktur. Önemli olan üretip satabilmek ve katma değerin ülkeye girmesidir.”

“Markalaşmanın evrensel kurallarını bilmeliyiz” Mersin’in markalaşmanın evrensel kurallarını bilmesi gerektiğine dikkat çeken Tanrıöver, markanın öncelikle cazip olmak anlamına geldiğini vurguladı. Mersin’in çok sayıda cazibe noktası bulunduğunu kaydeden Tanrıöver, “Denizimizden güneşe, mutfağımızdan doğamıza, doğal güzelliklerimizden tarihi değerlere, sanayi, turizm, tarım, gıda gibi ekonomik değerlerimize kadar çok büyük zenginliklerimiz var” dedi. Tüm bu özelliklerin Mersin’e Tanrı’nın bir armağanı olduğunu dile getiren Tanrıöver, “Ancak her şey olmak isteyen bir şey olamaz. Bu nedenle Mersin olarak var olan potansiyeli bir cazibe noktasına çevirmek için öncelik listesi yapmayız” ifadelerini kullandı. Sektörlerin belli alanlarına odaklanıp spesifik alanlarda uzmanlaşılması gerektiğine işaret eden Kasım Tanrıöver, “Örneğin turizmdeki alternatif turizm, kurvaziyer turizm, inanç turizmi stratejimiz doğrudur. Deniz, kum, güneş turizminde küçük Antalya olmak yerine, hedeflediğimiz alanlarda büyük Mersin olalım” dedi. Mersin’in tarımda da çok güçlü olduğunu ancak bakliyat ve narenciyedeki zenginliğin öne çıkarılmasının daha akılcı olacağını vurgulayan Tanrıöver, “Lojistikte aslında rakibi-

Fikriniz işiniz olsun

miz olmaması gerekirken; Gaziantep kendisine İskenderun’da liman yaratmaya çalışıyor” diye konuştu. Mersin’in lojistikte tek adres olduğunu anlamadığını kaydeden Tanrıöver, “Elbette marka kent olmak sadece turizmle, lojistikle, tarımla sınırlı bir konu değil. Bunun sağlık yanı var, eğitim ekonomisi var, kültür ekonomisi var. Neden Mersin, yeni üniversitelerle Orta Doğunun bir Kıbrıs’ı olmasın?” sorusunu yöneltti. Tüm potansiyeli aynı anda harekete geçirmenin çok gerçekçi olamayabileceğini kaydeden Kasım Tanrıöver, bu nedenle düzenlenen çalıştayı önemsediklerini söyledi. “Marka bizim kültürümüzdür” Markanın kenti yansıtması gerektiğine de dikkat çeken Kasım Tanrıöver, “Marka aynı zamanda bizim kültürümüzdür. Marka taklit değil, özgün bir kişiliktir” ifadelerini kullandı. Firmaların, STK’ların ve özellikle Mersin Ekonomi Platformu’nun bu konuya samimiyetle sarılmasını takdir ettiğini dile getirerek, birlikte hareket etmenin önemine değinen Tanrıöver, sözlerini şöyle tamamladı: “Kamu, yerel yönetimler, firmalar ve STK’lar uyum ve işbirliğinde çalışmazsa sonuç almak zorlaşır. Markalaşma yarım kalır. Hangi alanlarda öncelikli bir markalaşma öngörüyorsak bunun fiziki alt yapısı hazırlanmalı, insan kaynağı eğitil-

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) Mersin Çalışma ve İş-Kur İl Müdürlüğü ev sahipliğinde, KOSGEB Mersin Merkez Müdürlüğü, MTSO işbirliği ile hazırlanan ‘Fikriniz İşiniz Olsun’ temalı girişimcilik semineri düzenlendi. Çok sayıda genç girişimcinin katıldığı seminerde KOSGEB destekleriyle kendi işlerini kuran girişimciler tecrübe paylaşımı yaparken, kurum ve kuruluş temsilcileri genç girişimcilerin faydalanabileceği kaynaklar hakkında bilgi verdi. Seminerde TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu tarafından geliştirilen Fikir Otobüsü Projesi de unutulmadı. Girişimci adaylarına, fikirlerini ticari boyuta taşıma noktasında destek olabilecek Fikir Otobüsü Projesi tanıtıldı. Seminerde konuşma yapan Mersin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Mustafa Kutlu, kentte yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bu yıl il genelinde 44 girişimcilik eğitim programı düzenlediklerini açıklayan

Tatvan TSO’yu ağırladık T

atvan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Tatvan Kaymakamı Murat Erkan ile birlikte Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı (MTSO) ziyaret etti. Görüşmede Mersin’in çalışmaları ve ekonomik potansiyeli hakkında bilgi alan Tatvan heyeti, en kısa sürede Mersin heyetini ilçelerine beklediklerini söyledi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ve Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Sağlam’ın evsahipliği yaptığı görüşmeye Tatvan Kaymakamı Murat Erkan, Tatvan TSO Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Dağdağan, Başkan Yardımcıları Cengiz Şahin ve Erdoğan Yeltekin ile Oda üyeleri katıldı. Görüşmede, Tatvan’ın ekonomik yapısı hakkında bilgi veren Tatvan TSO Başkanı Dağdağan, tarımdan turizme kadar birçok alanda Tatvan’ın

MTSO GAZETE SAFA NO: 5

CMYK

zengin bir ekonomik yapıya sahip olmasına rağmen pazarlama ve markalaşma noktasında sıkıntı yaşadıkları için istedikleri ekonomik güce ulaşamadıklarını söyledi. Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip ilçesi olduklarını da vurgulayan Dağdağan şöyle konuştu: “Nüfusumuzun yüzde 72’sini 0-29 yaş arası insanımız oluşturuyor. Üstelik eğitimli ve nitelikli insanımız da var ancak onlara iş imkanı sağlayabilecek ortamımız kısıtlı. Bu nedenle yatırımlarınızı bekliyoruz. Tatvan; su sporları, yamaç paraşütü, yayla turizmi ya da jeotermal turizm açısından çok müsait. Tarıma elverişli topraklarımız bulunmakta. Türkiye’nin patates üretiminin yüzde 7’si ilçemizde gerçekleştiriyor. Türkiye’nin pomza ve perlit rezervinin yüzde 70’ine sahibiz. Hayvancılıkta da eski gücümüzü yakalamaya baş-

meli, firmalar buna hazırlanmalı, kamunun ve yerel yönetimin desteği alınmalı ve bunlar bir zorunluluk olarak değil, gönüllülük esası ile kentin her bir ferdinin duyarlılığı ve sorumluluğu ile yapılmalıdır.” Mersin Ekonomi Platformu Dönem Başkanı Ferudun Gündüz açılışta yaptığı konuşmasında temel amaçlarının kentin markalaşma sürecine ne yapabileceğinin adımlarının belirlenmesi olduğunu söyledi. Önce hedeflerin belirlenmesi gerektiğini anlatan Gündüz, projenin başarıya ulaşması için tüm kesimlerin desteğine ihtiyaç olduğunu anlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, Mersin’in markalaşma konusunun tartışılmasında geç kalındığını ancak zararın neresinden dönülürse kar

olarak değerlendirilebileceğini vurguladı. Markalaşmak için kentin sevilmesi gerektiğini dile getiren Kocamaz, kenti sevenin kent için gayret gösterebileceğine değindi. Kocamaz bunun için tüm kesimlerin desteğini beklediklerini söyledi. Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise konuşmasında, günümüzde markalaşmanın şirketler için olduğu kadar şehirler ve ülkeler için de önem taşıdığını vurguladı. Kentin markalaşması için tüm kesimlerin ortak paydada buluşması ve sorunları kucaklaması gerektiğini dile getiren Çakacak, her kentin, ülkenin dünya refahından daha fazla pay almak için yarış içinde olduğunu ve markalaşan illerin çok daha fazla pay alabileceğini söyledi. Bir şehrin dünya ölçeğinde markalaşmasının kısa

Kutlu, bu çerçevede bin 55 katılımcıya eğitim verildiğini ve 100 girişimcinin ise eğitiminin devam ettiğini anlattı. KOSGEB Mersin Merkez Müdürü Danyal Peker ise KOSGEB’in çalışmaları hakkında verdiği bilgilerin ardından, “Ülke ekonomileri için KOBİ’ler çok önemli. KOBİ’lerin temeli ise girişimcilik. Sizler girişimci olun ki KOBİ’ler kurulsun, KOBİ’ler büyüsün ki ekonomiler büyüsün” dedi.

yaşadıkları sıkıntıları, karşılaştıkları zorlukları ve ürettikleri çözüm yöntemleri hakkında bilgi vererek, KOSGEB ve girişimcilik eğitimlerinin önemine dikkat çekti.

TOBB Mersin İl Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Osman Kiper, Fikir Otobüsü Projesi’ni girişimci adaylarına anlatarak 6 ayda tamamlanacak proje sonunda, tarım, turizm ve lojistik alanındaki 9 projeyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Mersin Vali Yardımcısı Aylin Kırcı Duman’ın girişimciliğin günümüzdeki önemini, ekonomiye ve istihdama katkıları üzerine gerçekleştirdiği sunumun genç girişimciler Özlem Polat ve Cemre Koca söz aldı. Genç girişimciler, kendi işlerini kurarken

ladık. Geçmişte Libya et ithalatını bölgemizden karşılıyordu. Bir dönem bu konuda sıkıntı yaşansa da şu sıralar canlı hayvan popülasyonumuz yine artmaya başladı.” “Nemrut Dağı önemli bir imkan” Tatvan’ın stratejik bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Tatvan Kaymakamı Murat Erkan ise batıdan gelen tüm yolların Tatvan’da birleştiğini ve oradan Doğu’ya açıldığını söyledi. Deniz, hava, kara ve demiryolu bağlantısı bulunan nadir ilçeler arasında yer aldıklarına dikkat çeken Erkan, Tatvan’a yapılacak her yatırımın çarpan etkisi ile geri döneceğini anlattı. Nemrut Dağı hakkında da bilgi veren Erkan, “Nemrut sürekli kaynayan bir yanardağ. Burada sıcak suyun bitme ihtimali çok zayıf. Bu alanda önemli

Seminerin son bölümünde Türkiye Ekonomi Bankası TEB Girişim Evi Girişim Bankacılığı Pazarlama Yöneticisi Tahsin Bora Nemlioğlu finans kaynaklarına ulaşım ve TEB’in genç girişimcilere sağladığı imkanlar hakkında bilgi verdi. TEB ile Kredi Garanti Fonu (KGF) işbirliğinde geliştirilen destekler hakkında açıklamalar yapan Nemlioğlu, özellikle teknolojiye yönelik girişimlere önemli destekler verildiğine dikkat çekti. İleri teknoloji girişimlerine yönelik ayrıcalıkları bildiren Nemlioğlu, verilen kredilerden işlem ücreti alınmadığını da sözlerine ekledi. Seminer, MTSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Fikir Otobüsü Projesi mentörlerinden Ufuk Maya’nın kendi iş kurma serüvenini anlatması ve tecrübe paylaşımı ile son buldu.

yatırımlar planlanıyor. Termal turizm, termal seracılık ve hatta şehrin ısıtılmasında kullanılması yönünde çalışmalar var” dedi. Mersin ekonomisi hakkında bilgi veren MTSO Başkanı Şerafettin Aşut ise kentte yaptıkları çalışmaları ve projeleri anlattı. Halkın bir arada hareket etmesinin, STK’ların halkın birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinde daha fazla rol almasının önemine değinen Aşut, Mersin’de bunun başarıldığını söyledi. Bölgesel İnovasyon Stratejisi Projesi geliştirildiğini ve bu proje çerçevesinde tüm kesimlerin bir araya gelip aynı masa etrafında aynı hedefler doğrultusunda konuşup ilerleme imkanı yakaladığını vurgulayan Aşut, kentlerin ilerlemesi için aynı konular etrafında toplanabilmesinin önemine dikkat çekti.


6

YIL: 17 | SAYI: 298 |6-19 ARALIK 2015 | www.mtso.org.tr imalata dayalı olmayan iş kollarında gerçekleşmiş olup özellikle bu yatırımlarda finansal hizmetler ile perakendecilik ön plandaydı. İmalata dayalı doğrudan yabancı yatırımlarda ise otomotiv sanayi en yüksek yatırımların gerçekleştiği alandır.

Dünyanın teknoloji devi: Japonya J

aponya, dünyanın üçüncü büyük ekonomisi. Gücünü dış ticaretteki başarısından alan Japonya, ağırlıklı olarak hammadde ithal ederken nihai ürün ihracatıyla öne çıkıyor. Bu durum, kendisiyle ticaret yapan diğer ülkeleri sadece hammadde ve gıda ihracatçısı durumuna getiriyor.

lat sanayinde hakim durumda olup, ülkenin uluslararası ticaret başarısının temelini oluşturmaktadır. Her iki sektör de son yıllarda Japon Yeni’nin aşırı değerlenmesi nedeni ile zorluklarla karşılaşıyor.

Ülkenin uluslararası ticaret başarısının temelini ise elektronik ve taşıt endüstrileri imalat sanayisindeki başarısı oluşturuyor. Aynı zamanda önemli bir makine imalatçısı da olan Japonya, bu alandaki en büyük ihracatı ABD ve Güney Kore’ye yapıyor. Ülke aynı zamanda dünyanın en önemli demir–çelik üreticisi.

Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÜ) üye olan Japonya’da ithal edilecek ürünlerin güvenlik standartlarına uygunluğu önemlidir. İthalat rejimi de bu şekilde geliştirilmiştir. İthal edilecek olan ürünün Gümrük Genel Müdürlüğü’ne deklare edilmesi gerekir. Gerekli kontroller gerçekleştirildikten ve ilgili ürüne ait gümrük vergileri ödendikten sonra ithalat izni verilir.

Japonya gibi kaynakları kısıtlı bir ülkenin ekonomide bu ölçüde bir ‘süper güç’ haline gelmesinde dış ticaretin rolü büyük. Ülke, gıda maddeleri, kereste, tekstil malzemesi, metaller gibi ana hammaddelerin ithalatı ile ham petrol ve diğer yakıt kaynaklarında dünyadaki en büyük ithalatçılardan. İhracatta ise elektronik ve otomotiv öne çıkıyor. Renkli televizyon setleri, diğer elektrikli aletler, otomobiller, gemiler, kamera ve saatler gibi yüksek hassasiyetli optik ve elektronik ürünler ihracatında dünya birincisi. Dış ticarette özellikle Asya ülkeleri ile ilişkileri güçlü olan Japonya’nın Kuzey Amerika, Ortadoğu ve AB ülkeleriyle de ticareti iyi. Ülkenin ithalatındaki ilk 5 ülkeyi Çin (%22), ABD (%9), Avustralya (%6), Suudi Arabistan (%6) ve BAE (%6) oluşturuyor. Ülkenin ihracatındaki ilk 5 ülke ise ABD (%19), Çin (%18), Güney Kore (%8), Tayvan (%6), Hong Kong (%5) olarak sıralanabilir. Dış ticarette genel durum 2009’da yaşanan global ekonomik kriz Japon dış ticaretine de yansıdı. Dış taleplere bağlı olarak gelişen Japon ekonomisi bu krizden olumsuz yönde etkilendi. Japonya’nın 2010 yılı ihracatı önceki yıla göre yüzde 32,1 artarak 767 milyar $’a ulaşırken, ithalat da yüzde 25,2 artarak 691,4 milyar $ olarak gerçekleşti. 2010’da artan enerji fiyatları, Japonya’nın 2011’de 1980’den beri ilk defa dış ticaret açığı vermesine neden oldu. 2013’te ise Japonya’nın ihracatı, yüzde 10’luk düşüşle 715 milyar dolara geriledi. İthalatı ise yüzde 6 düşüşle 833 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamlarla dış ticaret açığı ise 117 milyar dolara yükseldi. 2014’te ihracat ciddi bir gerileme ile 683 milyar dolara, ithalat ise 822 milyar dolar a düştü. Elektronik ve taşıt endüstrileri ima-

İthalat rejimi

yüksek orana sahip olan Japonya’yı yüzde 20,4 ile Almanya ve İtalya izliyor. Bu durum ihracatımız açısından değerlendirildiğinde, önümüzdeki dönemde özellikle yaşlı insanların kullanabileceği ürünlerin önem kazanacağı ve pazarın başlıca alıcı kesiminde bulunacak olan bu segmentin ihtiyaçları çerçevesinde şekilleneceği düşünülebilir. İstihdam ve işgücü Nüfusun yaş ortalamasının her yıl artması sonucu aktif işgücü nüfusu (15-64 yaş arası) her yıl düşmeye devam ediyor. 2008 sonunda başlayan küresel durgunluğun kendini göstermesi ile Japonya, işsizlik oranında 2009’da, önceki yıla oranla yüzde 27,5 artarak son altı yılın en yüksek düzeyine ulaştı. 2011’de yüz-

Ticareti etkileyen kültürel faktörler

İşadamları ilk karşılaştıklarında mutlaka kartvizit (meishi) alışve2013’te Japonya’nın dış yatırımları rişinde bulunur. Alınan kartvizitin 135 milyar dolar olarak gerçekleşti. okunduktan sonra kaldırılması ise Ülke/bölge bazında incelendiğinde adettendir. Okunmadan cebe koJaponya’nın dış yatırımları en fazla nulması ya da çantaya kaldırılması artan ülke grubu Kuzey Amerika ve saygısızlık olarak yorumlanır. Japon İngiltere’dir. işadamları resmi belgelerde genel olarak imza yerine kişisel mühürleYatırımlarda öncelikli alanlar rini kullanır. Kartvizitlerinizde eğitiminiz, profesyonel nitelikleriniz İhracata yönelik üretimini Japonya ve iş unvanınız gibi özelliklerin de dışına ve potansiyel pazarlara yakın yer alması önemlidir. Gerekli tanışbölgelere kaydıran Japon şirketleri, tırmalar yapıldıktan sonra kartvison dönemlerde Doğu Asya başta zitinizi herkese sunmanız gerekir. olmak üzere, Avrupa ve Kuzey Ame- Kartvizitin iki elle birlikte sunulması rika›da bu alandaki yatırımlarını ar- nezaket göstergesidir. Kartvizitin tırdı. Elektronik sektöründe ise, yurt karşı tarafça okunabileceği dilde içi talebin de artmasıyla birlikte, Ja- olan kısmı uzatılmalıdır. Alıcı da pon firmalar hem Japonya içindeki kartviziti çift eliyle alacaktır. Ayrıca yatırımlarını, hem de yurt dışı yatı- kartvizit birkaç saniye iyi bir şekilde rımlarını güçlendirdi. inceledikten sonra muhafaza yerine konulmalıdır. Kartviziti aldıktan Japonya’nın yurt dışı yatırımlarının sonra hemen acele bir şekilde arka sektörel dağılımı incelendiğinde, cebinizdeki cüzdanınıza koymanız, imalat sektöründeki yatırımların kişinin kartının üzerine de herhangi yüzde 32, finans ve hizmet sektörle- bir şey dökülmesi ve yazılması sayrinin yer aldığı imalat dışı yatırımla- gısızlık olarak nitelenebilir. Japon rın payının ise yüzde 70 seviyesinde firmalarında kararların çoğunluğu olduğu tespit edilmiştir. konsensusla alınır. Öncelikle bilgi informal ortamlarda değiş tokuş Yatırımlara sağlanan teşvikler edilir. Yabancıların Japon karar verme sürecini yavaş bulmalarına rağJETRO (Japan External Trade Orga- men bir kez karar verildikten sonra nization) ülkede iş kurmak isteyen hemen harekete geçilir. Bu ülke iş potansiyel yatırımcılara ücretsiz da- adamları ile ilişkilerde herkesin nışmanlık sağlar. Söz konusu danış- karar vermesine olanak sağlayacak manlık; ülkenin sanayi yapısı, ham- ölçüde zaman ve sabır gösterilmesi madde temini, satış sistemleri gibi tavsiye edilir. Toplantılar sırasında konularında olabildiği gibi, firmanın Japon hitap tarzının inceliklerine ihtiyaçlarına göre de sağlanabilir. dikkat edilmeli, gerektiğinde baş Bu kurumun, biyoteknoloji, bilgi eğerek selam verilmelidir. Diğerle-

Gün 5 Mayıs- Kodomo no Hİ- Çocuk Günü Temmuz’un üçüncü Pazartesi’siUmi no Hi- Denizcilik Günü Eylül’ün üçüncü Pazartesi’si - Keiro no Hi- Yaşlılara saygı günü 23 Eylül-Shubun no Hi- Sonbahar Noktası (gün yıla göre değişebilir) Ekim’in ikinci Pazartesi’si -Taiki no Hi- Sporlar Günü 3 Kasım- Bunka no Hi- Kültür Günü 23 Kasım- Kinro Kansha no Hi- İşçiler Şükran Günü 23 Aralık- Tenno Tanjobi- İmparatorun Doğum günü Temmuz ortası- Ağustos ayları boyunca yaz tatili dolayısıyla seyahatlerin yoğunlaşması nedeniyle, bu dönemde yapılacak seyahatlerde rezervasyonun önceden yapılması önem arz etmektedir. Yeni yılda genellikle tüm Japonya’da tüm müze ve restoranların çoğu kapalı olup, bu süre 3-4 gün uzayabilir. Ancak diğer tatil günlerinde müzelerin çoğu açıktır. Ulusal bir tatilin bir Pazar günü olması durumunda, onu izleyen Pazartesi de tatil olarak kullanılır. Yine 29 Nisan- 5 Mayıs arası Altın Hafta Kutlamaları ile Ağustos ortasında bir hafta boyunca kutlanan Obon Festivali dolayısıyla seyahatlerin daha yoğun olarak gerçekleşmesi nedeniyle, tren ve diğer toplu taşım araçlarında yoğunluk yaşanabilir. Kullanılan lisan Japon işadamları genellikle iş gö-

İhracat rejimi Japonya’da ürün ihracatı yapacak olan firma veya kişi, ürünün niteliği, miktar, değer, fiyat ve diğer önemli özellikle ilgili olarak Gümrük Genel Müdürlüğü’ne bilgi vermesi gerekir. Söz konusu kontrol tamamlandıktan sonra ihracat izni alınabilir. Coğrafi konum Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuzeydoğusunda, Kore Yarımadası’nın doğusunda ve Rusya’nın Sibirya bölgesinin güneyinde yer alıyor. En önemli adaları Hokkaido, Honshu Shikoku ve Kyushu olarak sıralanabilir. Bunların dışında 3 bini aşkın küçük ada bulunmakta. Japonya’da iklim kuzeyden güneye çeşitlilik gösteriyor. Ülkenin yüzde 70’i yerleşime uygun olmayacak ölçüde dağlık. Bu nedenle arazi fiyatları da son derece yüksek. Japonya’nın doğal koşulları hava ve deniz trafiğini zorlaştırdığından kara yolu ulaşımı yoğunluk kazanıyor. Yüksek teknolojili hızlı tren taşımacılığı gelişmiş. Kobe, ülkenin en büyük deniz limanı olup, Narita/Tokyo ve Kansai/Osaka, Kobe, Kyoto en büyük hava limanları. Nüfus ve işgücü yapısı Japonya’da son 50 yılda nüfus artmaya devam etse de, son yıllarda bu hızın yavaşlamaya başladığı söylenebilir. 1950’lerde Japonya’da işgücü bakımından aktif nüfus (15-64 yaş arası) çoğunlukta iken 2000’li yıllarda söz konusu yapının önemli ölçüde değiştiği gözleniyor. Bugünkü durum itibariyle, 0-14 yaş arası olan nüfus toplumun sadece yüzde 16,7’sini oluşturuyor. 65 yaş ve üstü olan kesimin oranı ise yüzde 28,9’a yükselmiş durumda. Yaşlı nüfus yoğunluğu açısından dünyadaki en

de 4,6 olarak gerçekleşen işsizlik oranı 2012’de yüzde 4,3’e, 2013’te ise yüzde 4’e düştü. Ekonomik yapı 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana düzenli olarak büyümeye devam eden Japonya ekonomisinin büyümesi 2008’de önemli ölçüde yavaşlamaya başladı. Ekonomik büyümesi ağırlıklı olarak ihracata dayanan Japonya’da, dışarıdan gelen taleplerin ekonomik kriz dolayısıyla azalmaya başlaması sonucu hükümet yerel talebi canlandırmaya yönelik önlemleri artırdı. Doğrudan yabancı yatırımlar Japonya, yabancı yatırımcıların ilgisini çeken ülkelerden biri olsa da ülkeye yapılan doğrudan yabancı yatırım oranı görece düşük seviyelerde. Buna karşın Japon işadamlarının ülke dışına yönelik yatırımları dünyada önemli seviyelere ulaşmış durumda. ABD ile büyük AB ülke firmaları Japonya’daki en önemli yabancı yatırımcılar olup, geçmiş yıllarda ülkeye yapılan yabancı yatırımların yarısından fazlasını oluşturuyordu. Söz konusu yatırımlar,

teknolojileri, ilaç sanayi, tıbbi alet ve ekipman, işlenmiş gıdalar, gıda hizmetleri, çevre teknolojileri, nanoteknoloji, genel ticaret ve yatırım mevzuatı konusunda uzmanlaşmış personeli de bulunur. Hem yerel hem de ulusal bazda faaliyet gösteren çeşitli otoritelerin farklı teşvik programları yürürlükte olup, bunlar bazı vergilerden muaflık veya vergi indirimi, arazi ve bina temini, finansman ve kredi alımında kolaylık gibi konuları kapsar. JETRO ayrıca ürüne yönelik standart, kanun ve mevzuat bilgileri konularında potansiyel yatırımcıya bilgi sağlamaya yardımcı olur. Gerekli izinlerin alınması için yerel otoritelerle görüşme ayarlanması konusunda da yardımcı olmaktadır. Yine Japonya’da bir ofisin kurulum maliyeti, iş kurma prosedürlerine ilişkin bilgi, ofise yakın emlak konusunda yardım ve nitelikli eleman istihdamı gibi konularda da talep edildiği takdirde yardımcı olunur. Ayrıca Japonya’nın çeşitli şehirlerinde 50 işgününe kadar ücretsiz olarak kullanılabilen ofis hizmetine çeşitli ofis ekipmanları (masa, sandalye, dolap, telefon ve faks) ve internet bağlantısı da dahildir. Söz konusu ofisler Tokyo merkez, Yokohama, Nagoya, Osaka, Kobe ve Fukuoka gibi şehirlerde bulunup, hükümet binalarına yakın yerlerde konumlandırılmıştır. Oturma ve çalışma izinleri Japonya’ya yapılacak gezi, toplantı ve iş amaçlı geziler için 3 aya kadar vize alınmamaktadır. Ülkede uzun süreli kalma durumunda 90 günden fazla kalacak olanların 2 adet fotoğraf ve pasaportları ile belediyelerdeki yabancı kayıt bürolarına başvurmaları gerekir.

MTSO GAZETE SAFA NO: 6

İşadamlarının pazarda dikkat etmesi gereken hususlar

CMYK

rin tutum ve davranışları gözlenerek mevcut hiyerarşik yapıya uygun hareket edilmelidir. Yabancıların önünde iş arkadaşlarını eleştiren tutumlar da Japonlar tarafından hoş karşılanmaz. Dakik olmak da son derece önemlidir. Pasaport ve vize işlemleri Japonya’nın Türkiye’ye ait vize uygulaması bulunmaz. Diplomatik, Hizmet, Hususi ve Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır. Ancak 2007’nin sonlarına doğru, uluslararası terörizm önlemleri çerçevesinde, ülkeye giriş yapan tüm yabancıların resmi çekilir ve parmak izleri alınır. Bu uygulamaya 16 yaşından küçük çocuklar, diplomatlar ve Japonya’da oturma izni bulunan kişiler dahil edilmez. Yine otellerde giriş yapılırken yabancı misafirlerin pasaportlarını mutlaka ibraz etmeleri gerekir. Resmi tatiller ve çalışma saatleri Bu ülkeye bir seyahat planlıyorsanız tatil günlerini ve mevsimsel olayları bilmeniz gerekir: 1Ocak-Gantan-YeniYıl Ocak ayının 2. Pazartesi’si- Seijin noHİ-gelen yaş günü 11 Şubat- Kenkoku/kinenbi- Milli gün 21 Mart-Shunbun no Hi- Bahar Noktası Günü (gün yıla göre değişebilir) 29 Nisan-Showa günü- eski İmparator Showa’yı anma günü 3 Mayıs- Kenpo Kinenbi- Anayasa Günü 4 Mayıs- Kokumin no Kyujitsu- Yeşil

rüşmelerini Japonca yapmayı tercih eder. Japon tercüman fiyatları kullanılan dil ve ihtiyaç duyulan zamana göre değişmekle birlikte ortalama bir İngilizce-Japonca tercüman ücreti yarım gün için 50 bin Yen, tam gün için 80 bin Yen civarındadır. Ancak ülkede genç nesillerin yurt dışında okuyup, iş kurmaları dolaysıyla özellikle İngilizce de iş görüşmelerinde kullanılan bir dil olmaya başlamıştır. Ulaşım Türkiye’den (İstanbul) THY’nin Tokyo ve Osaka’ya doğrudan uçuşları bulunmakta olup, uçuş süresi yaklaşık 12 saattir. Tokyo Narita’ya seferler Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri gerçekleştirilir. Osaka’ya da Çarşamba, Cuma ve Pazar günü uçuş yapılır. Ayrıca diğer hava yolarının Frankfurt, Dubai, Seul ve Singapur üzerinden yine Japonya’ya uçuşları bulunur. Telefon kodları Uluslararası ülke telefon kodu (dışarıdan) 0081 olup, Japonya’da uluslararası ülke telefon kodu (dışarıya): 001 010 + ilgili ülke kodunun çevrilmesi gerekir. Güvenlik Japonya’da insanların dürüst olması ve suç düzeyinin düşük olması dolayısıyla güvelik ile ilgili sorunların minimum düzeyde olacağı düşünülmektedir. Kaynak: Ekonomi Bakanlığı


7

YIL: 17 | SAYI: 298 |6-19 ARALIK 2015 | www.mtso.org.tr

Mağazalardan gençlere yardım atağı M

Özcan DEMİR

11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi Meclis Üyesi

Sosyal sorumluluk projeleri önemli. Başlatacağımız bir kampanya ile üniversiteli gençlere yardım etmek istiyoruz. Komite üyelerimiz arasında başlatacağımız bu projemizin önümüzdeki süreçte kapsamını da genişletmeyi planlıyoruz.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi sosyal sorumluluk projesi kapsamında mağazalarda kalan serisi bozulmuş ya da yıl sonunda elde kalmış ürünleri Mersin Üniversitesi’nde ihtiyaç sahibi gençlere sembolik rakamlarla satmayı planlıyor. Çalışmaları ile ilgili bilgi veren MTSO 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi Meclis Üyesi Özcan Demir, komite üyelerinin ağırlıklı olarak ev tekstili, konfeksiyon ve ayakkabı sektöründe faaliyet gösterdiğini anlattı. Özellikle markalaşma ve kalifiye eleman bulunması noktasında önemli sorunlar yaşandığını bildiren Demir, bunun için yıl içinde Mağazacılık ve Marka Yönetimi konulu bir eğitim verdiklerini anlattı. Kalifiye personel sorununun çözümü için de İş-Kur ile temasta olduklarını bildiren Demir, önümüzdeki süreçte de özellikle satış elemanı yetiştirilmesi için İş-Kur ile eğitim çalışmaları planladıklarını vurguladı. Komite olarak fuarlara önem verdiklerine de değinen Özcan Demir, “Geçen yıl Gaziantep Konfeksiyon Fuarı’na katılmıştık. Önümüzdeki yıl da üyelerimizle yine yurtiçinde çeşitli fuarlara katılmayı planlıyoruz. Bu sayede üyelerimiz sektörlerindeki yenilikleri yakından görme fırsatı buluyor” değerlendirmesini yaptı. “Cadde mağazalarını canlandırmak istiyoruz” Öte yandan AVM’lerle rekabette zorlanan cadde mağazacılarına da değinen Özcan Demir, şunları söyledi: “Cadde mağazacılarını Oda’mıza davet edip birkaç kez toplantı yaparak

sorunlarını tartıştık. Çarşının eski cazibesini yitirmesi önemli sorunlar arasında yer alıyor. Bunun için önceliği caddelerdeki yetersiz aydınlatma sorununun çözümüne verdik. Ardından kendimize Çamlıbel’i hedef seçerek çalışmaya başladık. Kent Merkezi’ni Güçlendirme Platformu oluşmasına zemin hazırladık. Bugün başkanlığını Ufuk Özen’in yürüttüğü platform düzenlediği cadde şenlikleriyle, indirimler ve etkinliklerle bu cadde üzerinde yer alan mağazaları hareketlendirmeye çalışıyor”. “Sosyal sorumluluk projeleri önemli” Komite olarak sosyal sorumluluk projelerini önemsediklerini anlatan Özcan Demir, bu alanda bir proje üzerinde çalıştıklarını söyledi. Mağazalarda serisi kırılan ve geri de iade edilemeyen ürünler bulunduğunu ya da yılsonlarında elde kalan ayakkabı ya da elbiselerin bulunduğunu kaydeden Demir, şöyle konuştu: “Daha önce hatırlanacağı üzere Mersin Üniversitesi bünyesinde bir giysi bank oluşturulmuş ve ihtiyaç sahibi çocuklara 1-2 lira gibi sembolik ücretler karşılığında kıyafet satışı gerçekleştirilmiş, sonrasında da buradan toplanan gelir öğrencilere burs olarak verilmişti. Biz bunun boyutunu biraz daha büyütmek istiyoruz. Kıyafet ve ayakkabıların yanına ev eşyalarını da ekleyebiliriz. Mağazalarımızda yılsonunda kalan ürünleri yine Mersin Üniversitesi ya da Adana Çukurova Üniversitesi gençleriyle buluşturup bölgemize katkı sağlayabiliriz. MTSO büyük bir aile. Bu çalışmanın yalnızca bizim komitemizle sınırlı kalması yerine tüm üyelerimiz ve çalışanlarımızın evlerinde kullanmadığı ancak kullanılabilecek durumda olan eşyalarını da paylaşması halinde daha çok ki-

şiye ulaşabileceğimize inanıyorum. Bizim Odamızdan başlatacağımız böyle bir proje Mersin’e de örnek olup önümüzdeki süreçte diğer kurum ve kuruluşlara da yayılabilir.”

larla üreticilerimizin dünyaya satış yapabilmesi çok zor”.

Asgari ücret üzerinde iyi çalışılmalı

Asgari ücret rakamlarındaki artışa paralel olarak birçok personelin tazminatının da zam oranıyla birlikte yukarı çıkacağına dikkat çeken Habib Kurt, ayrıca asgari ücret doğrultusunda üst kademedeki personele de aynı zammın yapılamayacak olması nedeniyle çalışma barışının da bozulabileceğini söyledi. Bu nedenle emek yoğun sektörlerde devlet katkısı beklediklerini kaydeden Kurt, ardından tazminatlara değindi. Tazminatlarda 2016’dan itibaren fon uygulamasının başlatılması gerektiğini anlatan Kurt, “Ancak 31 Aralık 2015 itibariyle hak edilen tazminatların önceki rakamlardan geçerli olmak üzere tespit edilmesi gerekir” dedi.

64. Hükümet tarafından planlanan asgari ücret artışı konusuna da değinen Özcan Demir, bu durumun üreticileri sıkıntıya sokabileceğini, perakendeciler tarafından ise olumlu algılanacağını söyledi. Üreticilerin rekabet noktasında sıkıntı yaşayabileceğine dikkat çeken Demir, perakendecilerin ise kişilerin alım gücünün artması sonrasında satışlarını artırabilecekleri, piyasaların canlanacağı beklentisinde olduğunu anlattı. Üreticiler adına söz alarak refah artışı için 1300 TL’nin dahi yeterli gelmeyeceğini imkan olsa daha yüksek rakamlar verilmesini beklediklerini dile getiren 11 No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyesi Habib Kurt ise ancak şartların bunu engellediğini söyledi. Özellikle bu durumdan üreticilerin ciddi yara alabileceğini kaydeden Kurt, şu bilgileri verdi: “Tekstil, emek yoğun bir sektör. Üreticilerimiz dünyanın birçok noktasına mal satıyor. Dünyadaki alıcılar en düşük rakamlarla en kaliteli malı zamanında teslim alabilmeyi bekliyor. Mevcut durumda bunu Türkiye büyük ölçüde sağlıyor ancak maliyetlerin artması nedeniyle alımların başka ülkelere kayma ihtimali doğuyor çünkü Avrupa’nın 5-6 ülkesinde asgari ücretler 150-300 Euro civarında. Türkiye’nin ise yeni rakamlarla asgari ücretteki maliyeti 700 Dolara denk geliyor. Bu rakam-

Kurt: “Emek yoğun sektörlerde devlet katkısı olmalı”

“Eğer yapılabiliyorsa devletin asgari ücrette teşvik konusunda tehlikeli iş kolları ile normal iş kollarını birbirinden ayırması lazım” önerisini getiren Kurt, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer mümkünse ayrı ayrı asgari ücret tabanı konulmalı. Mümkün değilse de kademeli olarak ağır ve tehlikeli olmayan iş kollarının SSK yükünü devlet üzerine alıp zaman içinde kademeli olarak işveren üzerine bırakmalı. Aksi halde mevcut kayıt dışılık oranında artıştan endişe ediyoruz. Kayıt dışılığın artması çalışan şikayetlerini de artıracaktır. Paralelinde konu hukuksal boyuta taşınacak ve mahkemelerin de iş yükü artacaktır. Bu durum çalışan için de işveren için de sıkıntı doğurabilir. Tekrar gözden geçirilmeli”.

Mersin, sağlıkta yol haritasını belirliyor

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi, başlattığı yeni proje ile kentin sağlıktaki yatırım haritasını çıkarmaya odaklandı. Yaklaşık bir yıla yayılan proje sonunda sağlık alanında üretim yapmak isteyen firmalara ışık tutacak kentin yatırım avantajlarını içeren bir rapor hazırlanacak. Komite çalışmaları hakkında bilgi veren MTSO 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Yasemin Taş, projelerini anlatıp sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bünyesinde 383 üyeleri bulunduğunu bildiren Taş, bünyelerindeki ana sektörlerin medikal, hastaneler ve ecza depoları olduğunu, sağlık sektöründe faaliyet gösteren üreticiler, yaşlı bakım merkezleri, rehabilitasyon merkezleri, kozmetik üreticileri gibi de çok sayıda sektörü kapsadığını söyledi.

tejik çalışma planı oluşturarak, biz ve bizden sonra görevimizi devralacak komite üyelerinin daha verimli projeler üretmelerine katkıda bulunmak istiyoruz. Ayrıca bu proje sonucu elde edilen veriler ve raporlar, üyelerimiz ile paylaşılacağından, yatırım düşünen firmalara, projelerini tasarlarken rehberlik edecektir.” Mersin’de sağlık sektörünün küçülmeye başladığını dile getiren Yasemin Taş, üyelerinin ağırlıklı olarak medikal firmalardan oluştuğunu ve bu firmaların da genellikle alım satım üzerine çalışması, rekabetin artışı ve fiyatların düşüşü gibi sebepler nedeniyle pazarın daraldığını söyledi. Çözümün üretimde yattığını vurgulayan Taş, bunun için de yatırım fırsatlarını tespit etmek ve komite üyelerinin bu konuya yönelik farkındalığını artırmak istediklerini dile getirdi. “Endemik çeşitliliğimiz çok güçlü”

Ardından komite bünyesindeki çalışmalara değinen Taş, üyeleri değişen yasal mevzuatlar hakkında bilgilendirdiklerini, varsa sorunları tespit edip çözümünü takip ettiklerini anlattı. Önümüzdeki yıl önemli bir projeyi hayata geçirmeye hazırlandıklarına değinen Taş, bu proje ile sektörün analizini yapacaklarını bildirdi. Yaklaşık bir yılda tamamlanacak projenin 3 aşamasının bulunduğunu kaydeden Taş şu bilgileri verdi:

Mersin’in ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılan endemik bitki türü çeşitliliği açısından Türkiye’nin sayılı kentlerinden olduğunu kaydeden Yasemin Taş, bu gücün özellikle üretim alanında iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlattı. Çok yoğun teknoloji ve büyük yatırımlar gerektirmeyen, ancak Türkiye’nin ithal ettiği ürünlerin üretilebileceğini bildiren Taş, bunları tespit ederek sektör temsilcilerini üretime yönlendirmek istediklerini söyledi.

“Projenin ilk aşamasında sağlık sektörünün Mersin’deki genel durumunu tespit edeceğiz. İkinci aşamada yapılacak sektör analizi ise son aşamada yapılacak şehrin sağlık sektöründe stratejik planının oluşturulmasına katkıda bulunacak. Bu proje ile bizler komite olarak uzun vadeli uygulanabilirliği olan bir stra-

“Dünya trendi biyomedikal ürünlerde”

MTSO GAZETE SAFA NO: 7

Mersin’in bir ihracat kenti olduğuna vurgu yapan Taş, şöyle konuştu: “Ancak ülkemizde kısıtlı ilaç ve sınırlı medikal malzeme üretimi yapılabiliyor. Sağlık sektörünün gelece-

CMYK

ğinde biomedikal ve biyoteknolojik ürünler var olacak. Bu alanda bölgemizde ve Türkiye de yatırımlar yok denecek kadar az. Oysa Çukurova Üniversitesi’nde biyomedikal mühendisliği bölümü var. Aynı şekilde Kadri Şaman Anadolu Teknik Lisesi’nde biyomedikal teknikerliği bölümü mevcut. Bölgemizde entelektüel yatırımın temelleri atıldı ancak ticari alandaki yatırımlarımız eksik.” Sektörün sorunlarının belirlenmesi için ikinci etapta hayata geçirilecek analize ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Taş, “26. Grubun tüm alt sektörlerini kapsayan bir çalışma yapmayı planlıyoruz, bu bir arama konferansı. Üyelerimizin de katılımıyla gerçekleştirmeyi planladığımız bu etkinlik kapsamında, firmalarımız için önem taşıyan konularda bilgi verecek resmi kurum temsilcilerinin de katılımını sağlayacağız” dedi. “Üniversite hastanesine ek ödenek bekliyoruz” Sektör sorunlarına da değinen Yasemin Taş, sağlık sektörünün en büyük sorunu Mersin Üniversitesi Araştırma Hastanesi ile yaşadığını bildirdi. Komite olarak rektör ve hastane yöneticileri ile defalarca bir araya geldiklerini kaydeden Taş, sorunun boyutlarının anlatılmasına, üniversite yönetiminin de çözüm noktasında ciddi çaba sarf etmesine rağmen çözüme dair yol alınamadığını söyledi. Konuyu Mersin milletvekilleri ve bakanlara da ilettiklerini ifade eden Taş, şöyle konuştu: “Uzun süredir yürüttüğümüz çalışmalar ve görüşmelerin sonucunda bu problemin tek çözümünün yeni hükümetin ek ödenek ile Mersin Üniversitesi (ve diğerlerinin) geçmiş borçlarını temizleyerek, üniversite hastanesinin kaliteli sağlık hiz-

meti veren, bilimsel çalışmalar ve araştırmaların yapıldığı kurumlara dönüşümünü desteklemektir. Aksi halde borç batağındaki bir üniversite hastanesi bilimsel çalışmaları bir kenara bırakın, basit operasyonları bile yapamaz hale gelecektir. Aslında tüm kentin bu kuruma sahip çıkması, darboğazdan kurtulması için formül üretmesi gerekir. Uzun vadede hepimizin yaşam kalitesini etkileyecek nitelikte bir sorun.” Üyelerin bir bölümünün satışlarını Mersin Üniversitesi’ne gerçekleştirdiğine değinen Taş, ödeme sürelerinin 36 aya uzamasıyla birlikte birçok köklü firmanın yara aldığını ve iflasların yaşanabileceğini söyledi. Bunun halk sağlığı üzerindeki olumsuz yansımalarına da değinen Taş, ürün tedarik edemeyen bir hastanenin, elindeki mevcut malzeme ile hasta tedavi etmekte zorlanacağına dikkat çekti. Mersin’de son dönemlerde sağlık alanında sağlık turizmi konusunun sıkça gündeme getirildiğini de hatırlatan Yasemin Taş, doğru adımların atılması halinde sağlık turizminin başarıyla uygulanabileceğine inandığını söyledi. Bunun için önce ciddi bir altyapı oluşturulması gerektiğini kaydeden Taş, “Altyapı eksiklerimizin tamamlanması sonrası turizm sektör temsilcilerinin de destek vermesiyle özellikle Irak pazarından büyük ölçüde yararlanabileceğimizi düşünüyorum” dedi.Erbil ile Adana arasında direk uçuşların bulunması, Iraklıların Mersin kentini seviyor olmaları, lokasyonun yakınlığı ve iki ülke arası bağların güçlü olması nedeniyle Irak pazarının iyi değerlendirilmesi gerektiğine değinen Taş, ardından da yeni pazarların araştırılabileceğini söyledi.

Yasemin TAŞ 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı

Projenin ilk aşamasında sağlık sektörünün genel durumunu tespit edeceğiz. İkinci aşamada analiz yapılacak ve son aşamada ise sektörün şehir stratejisini belirleyeceğiz. Amacımız şehrin sağlık stratejisinin belirlenmesine destek olmak


8

YIL: 17 | SAYI: 298 |6-19 ARALIK 2015 | www.mtso.org.tr

Lütfi Elvan, Mersin yatırımlarının takipçisi olacak

Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 86 05

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Üyeleri Ankara’dan umutlu döndü. Yatırımlardan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Mersin’e yapılacak yatırımların takipçisi olacaklarını, işsizlik sorununu en aza indirecek formüller aradıklarını söyledi.

M

TSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Başkan Yardımcıları Kasım Tanrıöver, Nuh Yükselgüngör ve Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Maya, Enis Hekimoğlu, Fatih Kısa ve Alper Gürsoy ile birlikte Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan’ı ziyaret etti. Ziyarette bir taraftan sektör sorunlarını dile getiren Aşut ve Yönetim Kurulu Üyeleri, diğer taraftan Mersin’in beklediği yatırımlara değindi. Görüşmede olumlu açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Elvan, kentte planlanan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) çalışmalarını hızlandırdıklarını açıkladı. Elvan, Çukurova Bölgesel Havaalanı ve ihtisas lojistik bölgesi gibi uzun süredir bekleyen yatırımlar için de olumlu sinyaller verdi. Kentin ana sorunlarının önümüzdeki süreçte çözüleceğini anlatan Elvan, “Ancak önemli olan kentin tüm insanlarını kucaklayabilmek, huzur ortamı oluşturabilmek. Bunu sağlarsak, birlik ve beraberlik içinde hareket edebilirsek diğer tüm sorunları çözebiliriz” değerlendirmesini yaptı. Mersin’in bugüne kadar kamuoyunda olumsuz

bir algıya sahip olduğunu hatırlatan Elvan, bu olumsuz imajı elbirliği ile yıkacaklarına dikkat çekti. “Önemli olan konulara samimiyetle yaklaşabilmek. Tüm kesimlerin birlikte hareket etmesini sağlayabilmek” diyen Elvan, Mersin kamuoyuna birlik çağrısı yaptı. “OSB çalışmalarına hız verdik” Kentte işsizlik sorununun büyük bir sıkıntı oluşturduğunu vurgulayan Lutfi Elvan, önceliği bu sorunun çözümüne vereceklerini anlattı. Bunun için yeni OSB çalışmalarına hız verdiklerini bildiren Elvan, “Yaptıkları görüşme sonrasında Sanayi Bakanlığımız bu konudaki çalışmaları hızlandırıyor. Konuyu çözeceğiz” diye konuştu. Önemli olanın öncelikle insanları kazanmak olduğuna işaret eden Elvan, bunun yollarının aranması gerektiğini söyledi. Türkiye için bir eylem programı hazırlandığını anlatan Başbakan Yardımcısı Elvan, “Sayın Başbakanımız önümüzdeki günlerde 3 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık reformları kamuoyu ile

paylaşacak. Yatırımlara yönelik tüm reformları ben koordine edeceğim.” diyerek Mersin’e yapılacak yatırımlar için de olumlu konuştu. Kazanlı Denetleme Noktası 3-4 ay içinde taşınacak Öte yandan Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’nün Kazanlı Denetleme Noktası ile ilgili çalışmalara da değinen Lutfi Elvan, bu alanın Mersin otoban girişinde bir noktaya taşınma işleminin 3-4 ay içinde gerçekleşeceğini bildirdi. Elvan bu noktada şu anda yoğunlukla K belgesi kontrolleri yapıldığını dile getirdi. Görüşmede MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise, özellikle son dönemlerde Rusya konusunda bölge ihracatçısının yaşadığı sıkıntılara değindi. Ardından asgari ücret düzenlemeleri nedeniyle emek yoğun sektörlerde yaşanacak sıkıntıları anlatan Aşut, son olarak ihracatta yaşanan sıkıntıların ardından banka kredilerinde yaşanan sorunlara değindi. Rusya konusunda hiçbir ihracatçının sorun yaşamasına izin vermeyeceklerini dile getiren Baş-

bakan Yardımcısı Lutfi Elvan, “Bu konuda bir kaybınız varsa mutlaka Ekonomi Bakanlığı’na bildirin” dedi. Emek yoğun sektörlerin asgari ücret düzenlemesi nedeniyle yaşadığı sıkıntılar konusunda ise bir rapor hazırlanmasını isteyen Elvan, “Firmalarımızın rekabet gücünü artırıp geri düşmemeleri çok önemli. Gerekli önlemler mutlaka alınacak endişeniz olmasın” değerlendirmesini yaptı. Hekimoğlu: “Tarımsal ihracatta endişeliyiz” MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis

Hekimoğlu ise görüşmede tarım ihracatı konusundaki endişelerini anlattı. Geçen yıl Rusya’ya yapılan ihracatta devalüasyon nedeniyle sıkıntı yaşandığını hatırlatan Hekimoğlu, şunları söyledi: “Geçen yıl ödemelerde büyük sorun yaşamıştık ve ardından da bankalarla kredi konusunda yaşanan olumsuzluklar gündeme gelmişti. Bu yıl da benzer bir sıkıntının yaşanması en büyük endişemiz. Geçen yıl da tüm krediler durmuştu. Bu yıl da benzer bir tablo yaşansın istemiyoruz.” Bu konuda ihracatçının bir sıkıntı yaşamayacağını bildiren Elvan, “Bankalar kredi vermemek gibi bir uygulama gerçekleştiremez. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu var. kredileri istedikleri gibi geri çağıramaz ya da krediyi istedikleri gibi vermeme yolunu seçemezler. Böyle bir durum halinde bize bildirin gerekli çalışmayı yaparız” dedi. Gürsoy: “Yerli otomotive destek bekliyoruz” MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alper Gürsoy ise otomotiv sektöründe yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Avrupa’nın 5. büyük otomotiv pazarının Türkiye olduğunu bildiren Gürsoy, ilk 4 ülkede pazarda 2,5 milyon araç satılırken Türkiye’nin tek başına 950 bin araç satış bandına ulaştığını açıkladı. Ancak yerli aracın ithal araç karşısında sıkıntı yaşadığına değinen Gürsoy, şöyle konuştu: “Mevcut durumda AB’ye aday ülkeler arasında en yüksek ÖTV’ye sahip ülkeyiz. Ocak ayında yeni bir artış bekleniyor. Bu konuda yapılan her ça-

Meditour 2016 programı onaylandı

A

kdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (ASCAME) gelenekselleşen ve en prestijli etkinliklerinden birisi olan Akdeniz Turizm Forumu-MEDITOUR, 2016 yılında Mersin’de düzenlenecek. ASCAME üyesi ve Lojistik Komisyonu Başkanlığını yürüten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından

MTSO GAZETE SAFA NO: 8

yaklaşık 3 sene boyunca yürütülen lobi faaliyetleri sonucu kente kazandırılan organizasyonda geri sayım başladı. 24 Kasım 2015 tarihinde Barselona’da düzenlenen ASCAME Turizm Komisyonu ve ASCAME Yönetim Kurulu Toplantılarına MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ve Mersin Turizm Platfor-

CMYK

mu Başkanı Numan Olcar katıldı. Önce Turizm Komisyonu’na sunulan ve istişare edilen program, ardından ASCAME Yönetim Kurulu’nun onayına sunuldu. MTSO 25 No’lu Meslek Komitesi ve Mersin Turizm Platformu katkılarıyla hazırlanan ve etkinlik için oluşturulan web sitesi aracılığıyla sunulan program büyük beğeni topladı. “Akdeniz’in Yükse-

Başbakan Yardımcısı Elvan, kentte planlanan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) çalışmalarını hızlandırdıklarını açıkladı. lışma sektörü 6 ay yavaşlatıyor ama durdurmuyor. Sektör 1 milyon adete koşuyor. İhracatta da artıdayız. Yapılacak düzenlemelerle yerli üretilen otomobile destek verilip dışarıdan girecek otomobil engellenebilir. Otomobilin motor hacmi değil, çevreyi kirletmesine göre bandrol uygulanabilir. Ocak ayında bu konunun gündeminize gelmesi halinde desteğinizi bekliyoruz. Bu konuda kalıcı bir çözüm sektörü rahatlatacaktır. Yerli otomobil geleceğe ışık tutacaktır.” MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Kısa ise özellikle yatırımlara banka kredisi kullanımı noktasında yaşanan sıkıntıları anlattı. Kredilerin basit gerekçelerle reddedildiğini bildiren Kısa, sektörlerin önünün açılması için bu konuda destek beklediklerini söyledi. Yaklaşık 35 dakika süren görüşme toplu fotoğraf çekilmesi ve Başbakan Yardımcısı Lutfi Elvan’ın destek sözü vermesiyle sona erdi.

len Destinasyonları, Yükselen Bir Destinasyon Olarak Akdeniz” başlığı altında 4-6 Mayıs 2016 tarihlerinde gerçekleşecek Forumun ilk oturumunda Akdeniz’in dört bir yanından davet edilecek Turizm Bakanları tek bir destinasyon olarak Akdeniz’i yükseltmek için nasıl işbirliği yapılması gerektiğini tartışacak. Forumda ele alınacak konular arasında üçüncü yaş turizmi ve sosyal medyanın turizm endüstrisine etkileri yer alıyor. Mersin için büyük önem taşıyan kültür ve inanç turizmi de ön planda tutularak çalıştayların bir bölümü tarihi mekanlarda düzenlenecek. MEDITOUR 2016’nın sonuç bildirgesi de Mersin’in sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleri daha da ön plana çıkarmak adına bu nadide mekanlardan birisinden yayınlanacak. ASCAME Yönetim Kurulu Toplantısı sonrası açıklama yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, böylesine prestijli bir etkinliğe, Malaga, Marsilya ve Barselona gibi Akdeniz’de turizm deyince ilk akla gelen şehirlerinden sonra evsahipliği yapacak olmanın heyecanını yaşadıklarını dile getirdi. Aşut, gerek ASCAME Yönetim Kurulu Üyeleri gerekse Mersin’de başta Mersin Turizm Platformu olmak üzere ilgili tüm aktörlerle yakın işbirliğinde düzenlenecek bu etkinliğin ASCAME’nin bugüne kadar düzenlenen en başarılı organizasyonlarından birisi olacağından şüphe duymadıklarını belirtti.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 25 No’lu Meslek Komitesi ve Mersin Turizm Platformu katkılarıyla hazırlanan program, ASCAME Yönetim Kurulu’na Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar tarafından sunuldu.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.