Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 130 Yaşında 18 Aralık 1886’da kurulan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye’nin en eski ilk 10 Oda’sı arasında yer alıyor.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut: “Mersinlilerin, Mersin iş dünyamızın bilmesini ve inanmasını istediğim bir şey var. Mersin’in yarını bugününden daha parlak, daha zengin, daha huzurlu ve daha mutlu olacaktır. Tüm bu başarıların arkasındaki sessiz kahramanlarımız olan üyelerimiz, meclisimiz, yönetim kurulumuz ve dinamik personelimiz vardır. Bizler, 130 yıllık bir çınara layık olma duygusu ve sorumluluğu ile çalışmaya devam edeceğiz.”
Yeni bir yıl, yeni umutlar
Şerafettin AŞUT
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
> 3’te
www.mtso.org.tr | YIL: 17 | SAYI: 299 | 20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016
130. yılda 130 ağaç dikildi
M
MTSO 130 YAŞINDA
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası kuruluşunun 130. yılını kutluyor. Kutlamalar çerçevesinde MTSO Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda personeli Cumhuriyet Alanında bir araya geldi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Meclis Başkan Yardımcısı Bedirhan Orak ile Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, tören alanına 130. yıl çelengini bıraktı. Törende bir konuşma yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Aşut, şunları söyledi:“Ticaret Odamız bundan 130 yıl önce birkaç Mersinli tüccarın giri-
şimi ile kurulmuştur. O gün dikilen küçük fidan, bugün devasa bir çınar haline gelmiştir. Bu anlamda Mersin, genç bir kent olmasına rağmen, Türkiye’nin en eski Ticaret Odalarından birine sahiptir. Arkamızda 130 yıllık bir deneyim vardır. Küçümsenecek bir tecrübe değildir. 130 yılın geleneği, ahlakı, terbiyesi ve kurumsal kültürü vardır.” “Mersin Türkiye’nin öncü ilidir” Mersin’in bugün ekonomik potansiyeli ile birçok alanda Türkiye’nin
öncü ili olduğunu kaydeden Aşut, tarım-gıda, lojistik, turizm ve sanayide Mersin’in yalnızca ulusal değil, uluslar arası alanda söz sahibi bir kent olmaya, kendisini göstermeye başladığını söyledi. Mersin’in son yıllarda Oda çabasıyla ortaya koyduğu uluslararası alandaki entegrasyon ve aldığı görevlerin çok önemli olduğunu kaydeden Aşut, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, tüm kurum ve kuruluşlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, valiliğimizle, belediyelerimizle, ye-
rel medyamızla, kısacası tüm Mersin ile el ele çalışıyoruz” dedi. Bu ortak aklın yakalanmasında, ortaya koyduğu vizyonla, MTSO’nun büyük katkısı olduğunu anlatan Şerafettin Aşut, “Mersin, bugüne kadar fiziksel eksiklerinin, alt yapı eksiklerinin üstünde durdu. Yapılanlar oldu, yapılamayanlar oldu. Eksik kalan yatırımların yapılması anlamında temel görevimiz olan lobi çalışmalarına devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
T
ürkiye’nin en eski 10 Ticaret ve Sanayi Odası arasında yer alan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), 130’ncu yıl kutlamalarını düzenlediği ‘130 Yıllık Mirasa Sahip Çıkmak ve Geleceğe Taşımak’ isimli konferans ile sürdürdü. Kon-
YAYIN ADI VE SAYFA NO MTSO GAZETE SAYFA NO 1
feransta Türkiye’deki köklü kurum ve köklü şirket sayısının artırılması adına bir projeksiyon tutuldu. MTSO, konferansta ikisi Mersin’de doğup ünü Türkiye sınırları dışına taşan biri de Mersin için büyük emek veren, yatırımları ve vizyonu
CMYK
MTSO
Konferans
Salonu’nda
MTSO personeli ile ailelerinin katılımıyla düzenlenen etkinlik ikramlarla başladı. Çocuklara dağıtılan 130. yıl balonları organizasyona renk kattı. Birlikte yapılan sabah kahvaltısının ardından ağaç dikim töreni başladı. Ağaç dikimi öncesinde kısa bir konuşma yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, aileleriyle birlikte tüm MTSO üyelerini bir arada görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
130. yılda görkemli balo
>> 6’da
11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi Meclis Üyesi
>> 3’te
MTSO, 130. yılında köklü şirket olmanın ipuçlarını verdi ile örnek olan 3 isme evsahipliği yaptı. Türkiye’nin köklü şirketlerden Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Damnus Enerji ve Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Cömert ile CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane, tecrübelerini paylaşarak katılımcılara yeni bir vizyon oluşturdu.
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) kuruluş etkinlikleri 130. Yıl Hatıra Koruluğu’nun oluşturulması ile devam etti. Mandela Resim Sergisi’nin ardından kutlamalar kapsamında MTSO ailesi hatıra koruluğunda biraraya geldi. Mezitli Belediyesi desteği ile Fuar Merkezi karşısında dikilen 130 jakaranda ağacı ile MTSO 130. Yıl Hatıra Koruluğu oluşturuldu. MTSO Yönetim Kurulu, Meclis, Meslek Komitesi üyeleri ve
düzenlenen ve moderatörlüğünü Kaan Yakuphanoğullarından’ın gerçekleştirdiği konferans iki oturumda gerçekleşti. Konferansın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’nin ilk kurulan birkaç Odası arasında yer alan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın 130 yılı arkasında bıraktığını söyledi. >> 5’te
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası düzenlediği görkemli bir balo ile 130. yıl kutlamalarını sürdürdü. Divan Otel’de düzenlenen baloda Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ve MTSO Personeli biraraya geldi. Baloda CHP Mersin Milletvekilleri Serdal Kuyucuoğlu, Hüseyin Çamak ve Aytuğ Atıcı, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin
Lojistikte gelecek entegrasyonda
>6’da
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da MTSO ailesini yalnız bırakmadı. Balo’da izlenen ‘Köklü Bir Geçmiş, Güçlü Bir Gelecek’ isimli belgesel büyük alkış aldı. Belgesel sonrasında belgeselde söz alan geçmiş dönem meclis başkanları, yönetim kurulu başkanları ve genel sekreterlere plaket verildi. >> 4’te
Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Cevat Çapan’ın
>7’de
Mandela Fotoğraf Sergisi Mersin’de
>7’de
2
YIL: 17 | SAYI: 299 |20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016 | www.mtso.org.tr
Arabuluculuk zorunlu hale geliyor
Y
argıtay’da görülen davaların 1 milyon sınırına dayanmasının ardından yargıda artan iş yükünün azaltılması adına alternatif çözüm yolları aranıyor. Bu konuda öne çıkan konu ise arabuluculuk. Gelişmeleri yakından takip eden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) da arabuluculuk sisteminin uygulanmasına yönelik çalışmalara başladı.
Numan Olcar TÜRSAB yönetiminde
M
ersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) 22. Olağan Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu Üyesi seçildi. 43 yıllık TÜRSAB tarihinde ilk kez bir Mersin temsilcisi yönetimde yer aldı. Seçimler sonrası değerlendirme yapan Olcar, bölge tanıtımını TÜRSAB ile birlikte daha geniş bir alanda gerçekleştirme fırsatı yakalayacaklarını söyledi. Olcar, önümüzdeki süreçte kent turizmi için ise kurvaziyer limanı ile kent görünümünün iyileştirilmesi çalışmalarına öncelik vermeyi planlıyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından 2005’te hazırlanan RİS Mersin Projesi meyvelerini veriyor. Kentin öncelikli sektörleri arasında yer alan ve 2007’de kurulan platformla, kent turizmini geliştirme yönünde çalışmaya başlayan turizm sektöründe önemli adımlar atılıyor. Tanıtımlarının hızlandırılması, inanç turizminin ve kurvaziyer turizminin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin ardından platformun attığı adımlar sonuç verdi ve ilk kez Mersin, TÜRSAB yönetiminde yer aldı. Seçimler sonrasında değerlendirme yapan Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, şunları söyledi: “Türkiye’nin turizm sektörünün lokomotif kurumunda Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev almanın gururunu yaşıyorum. Bu durum, bölgemi-
zin tecrübelerinin çok daha yaygın bir platformda paylaşılması ve paralelinde TÜRSAB networkünün bölgemize kazandırılması adına büyük önem taşıyor. RİS Mersin Projesi’nin bu kadar başarıyla bu noktaya gelmesinden ve bu projenin sağladığı imkanlarla, destek ve bilinirlikle TÜRSAB gibi üst segment bir kurumda görev almaktan büyük mutluluk duyuyorum.”
ersin Ticaret ve Sanayi Odası kuruluşunun 130 yıllık tarihini bir belgeselde topladı. K2 Medya tarafından hazırlanan ‘Köklü Bir Geçmiş, Güçlü Bir Gelecek’ isimli 130. Yıl Belgeseli’nde Oda bünyesinde geçmiş dönemlerde görev alan Meclis Başkanları, Yönetim Kurulu Başkanları ve Genel Sekterler kendi dönemlerini anlattı. MTSO’nun hangi zor şartlardan bugünlere geldiğinin kaleme alındığı belgeselde Oda tarafından hazırlanan ve Türkiye’ye damgasını vuran projelere de yer verildi. İlk gösterimi ‘130 Yıllık Mirasa Sahip Çıkmak ve Geleceğe Taşımak’ isimli Konferansta gerçekleştirilen belgesel, daha sonra 130. Yıl Balosu’nda izleyiciyle buluştu. Belgesele katkı sağlayan başkan ve yöneticilerin isimleri şöyle:
“Sempozyumda ilk kez yargı ve iş dünyası bir araya geldi. Yargının daha hızlı işlemesine, iş yükünün azaltılması ve yargı sürelerinin kısaltılmasına yönelik konular görüşüldü. Sempozyumda Adalet Bakanı Kenan İpek, 20 Temmuz 2016’da bölge mahkemelerinin açılacağı bilgisini verdi. İstinaf Kanunu yolunun hayata geçmesi ile davaların yakla-
“TOBB çalışmalara başladı” Sempozyumda öne çıkan arabuluculuk konusunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) çalışma başlattığını açıklayan Dilek Kurtuluş Zubaroğlu, Oda ve Borsalarda görev yapan Hukuk Fakültesi mezunlarının arabuluculuk konusunda eğitime alındığını ve Adalet Bakanlığı’nın yapacağı sınavların ardından arabulucu olarak görev yapmaya başlayacaklarını bildirdi. MTSO’nun bu konuda Ocak ayında bir tanıtım toplantısı düzenleyeceğini de bildiren Zubaroğlu, sözlerini, “Arabuluculuk konusunu üyelerimize daha iyi anlatma fırsatı bularak,
Oda’mız bünyesinde arabuluculuk kurumunu işletmeyi planlıyoruz” diye tamamladı.
TÜRSAB bünyesindeki görev ile birlikte bölgenin tanıtım ağının gelişeceğine dikkat çeken Numan Olcar, oluşacak network ile bölgeye farklı yatırımlar ve teşvikleri getirebilmeyi hedeflediklerini söyledi. Bölgede jeopolitik sıkıntılara rağmen kurvaziyer çalışmalarının hızla devam ettiğine, Mersin’e duyulan güvenle gemilerin Mersin Limanı’na yanaşmaya devam ettiğine değinen Olcar, bu alandaki çalışmaların da artırılacağını belirtti. Mersin Kurvaziyer Limanı Projesi’ne yoğunlaşacaklarını kaydeden Olcar, ayrıca önümüzdeki süreçte Tarihi Kent Projesi’ni de geliştirmeyi planladıklarını anlattı. Olcar, “Mersin’i Avrupa şehirlerinde olduğu gibi ışıklandırıp, tabelalarını, kent parklarını düzenleyeceğiz. Bisiklet yolarıyla, yeniden dizayn edilecek plajlarıyla güzel bir görünüm kazandıracağız” dedi.
“Hadi Doğan (1984 – 1985 – Yönetim Kurulu Başkanı), Ahmet Uyar (1986-1995- Yönetim Kurulu Başkanı), Hamit Hayfavi (1992 – 1995 – Meclis Başkanı) (1995 – 2001 Yönetim Kurulu Başkanı), Şerafettin Aşut (2008 -… - Yönetim Kurulu Başkanı) Kadir Aktaş (1984 – 1986 – Meclis Başkanı), Sabahattin Kılıççıoğlu (1995 – 1999 – Meclis Başkanı), Halit Arslan (1999 – 2001 – Meclis Başkanı), İbrahim Kiper (2001 – 2009 – Meclis Başkanı), Faik Burakgazi (2009 – 2013 – Meclis Başkanı), Mahmut Arslan (2013-..-Meclis Başkanı)Orhan Çapan (1987 – 1999 – Genel Sekreter), Ahmet Fazıl Özsoylu (1999 – 2002 – Genel Sekreter) ve Kadir Dölek (2002 - … - Genel Sekreter)
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır. Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kredi kartları ile 6 taksitte ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.
MTSO GAZETE SAYFA NO 2
Toplantıya MTSO adına Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuh Yüksel Güngör ve Ticaret Sicil Müdürü Halis Çakır ile birlikte katıldıklarını dile getiren Zubaroğlu şu bilgileri verdi:
şık yüzde 90’ının bu mahkemelerde sonuçlandırılabileceği açıklandı.”
“Bölgemize farklı yatırımları getirme hedefindeyiz”
MTSO 130 yılını belgeselle anlattı
M
Konuyla ilgili açıklama yapan MTSO Hukuk Müşaviri Dilek Kurtuluş Zubaroğlu, özellikle işçi ve işveren arasında yaşanan uyuşmazlıklarda arabuluculuk koşulunun getirilmesinin Oda üyelerini rahatlatacağına inandığını söyledi. Zubaroğlu, zorunlu arabuluculuk ile işçi – işveren uyuşmazlıklarının kısa sürede, taraflara ek bir yük getirmeden çözümlenebileceğini anlattı.
Geçtiğimiz ay İstanbul’da ‘Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’ düzenlendiğini kaydeden Zubaroğu, sempozyumda da arabuluculuk konusunun öne çıktığını söyledi.
CMYK
Öğrenciler matematiği oyunla sevdi
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) Kadri Şaman Anadolu Teknik Lisesi’nde düzenlediği ‘Matematik Oyunu’ etkinliğiyle meslek lisesi öğrencileri matematiğin eğlenceli yönlerini keşfetti. Matölye Kurucusu ve Matematik Öğretmeni Talip Cengiz’in birbirinden değişik oyunlarla gerçekleştirdiği sunum, öğrencilere yeni bir kapı araladı. Hedef, bilimin temelinde yatan matematiği meslek lisesi öğrencilerine sevdirerek inovatif bakış açılarını geliştirebilmek ve sorunlar karşısında daha pratik düşünebilen bireyler yetiştirmek.
kaydederek, “Yaşarsanız öğrenirsiniz” dedi. Hayatta zor diye bir kavram olmadığını, gereken zamanın ayrılmaması nedeniyle o kavramın ‘zor’ olarak nitelendirildiğini dile getiren Cengiz; “Matematik, fizik, kimya zor değil. Sadece siz ona gereken
Nemetodla mücadele eğitimle devam ediyor
N
ematod ile mücadele etkinlikleri çerçevesinde “Biberde yetiştiricilik, Bitki Besleme ve Zirai Mücadele Konularında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Eğitim Toplantısı” Kazanlı’da gerçekleştirildi.
MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı’nın da desteğiyle düzenlenen, 9 ve 10’uncu sınıf öğrencilerinin katıldığı ‘Matematiğe Bir de Buradan Bak’ isimli seminer iki oturumda gerçekleşti. Seminerde özellikle meslek lisesi öğrencilerinin pratik düşünme yeteneğine sahip olmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Talip Cengiz, son yıllarda meslek liselerinin öneminin arttığını, iş adamlarının pratik çözümler üretebilen meslek lisesi çıkışlı öğrencilere iş başvurularında öncelik verdiğini anlattı. Günümüzde meslek liselerinde öğrenim gören öğrencilerin çok şanslı olduğunu ve öğrencilerin bu şansı iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Cengiz, başarılı olmanın ise disiplinli olmaktan geçtiğini söyledi. Anlamak ve öğrenmek kelimelerinin farklı anlamlar taşıdığına değinen Cengiz, anlamanın onaylamak, öğrenmenin ise yaşamak olduğunu
zamanı ayırmıyorsunuz. Başarmak demek çaba sarf etmek demektir. Armut piş ağzıma düş gençliği olmayın” dedi. Cengiz seminer sonrasında öğrencilerden kendisini ifade eden mailler beklediğini anlattı. Bu maillerde kendisini en iyi ifade eden 5 öğrenci ise MTSO’nun desteğiyle Matölye’de 15 günlük ücretsiz matematik sertifika programına katılabilecek.
Sera uygulamalarında elde edilen başarılı sonuçların daha geniş bir alana yayılması adına çiftçilere ve zirai ilaç satışı yapan firmalara düzenlenen eğitim toplantısı ile bitki besleme ve zirai mücadele konularında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri anlatıldı. Mersin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kadir Çiftepala, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Davut Keleş, Adana Biyolojik Mücadele Enstitüsü Müdürlüğü’nden Doç. Dr. Seral Yücel ve Dr. Adem Özarslandan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Enis Gürbüz Hekimoğlu, çiftçiler ve firmanın katılımı ile 18 Aralık 2015 tarihinde Kazanlı’daki eğitimde bir araya geldi. Yaklaşık 90 kişinin katıldığı eğitim toplantısında, iki yıla yakın süredir devam eden proje kapsamın-
MTSO, sosyal medyadaki etkinliğini artırıyor
İlk olarak Ekim ayında düzenlediği Kültür Denizi Mersin isimli belgesel lansmanında sosyal medya uygulamalarını başlatan MTSO, kurduğu sosyal medya duvarı ile katılımcılara instagram, facebook ve twitter hesapları üzerinden organizasyona yönelik mesajlarını eş zamanlı olarak paylaşma imkanı sağlamış, bu sayede interaktif katılım ortamı oluştur-
Sunumlar kapsamında, biber yetiştiriciliğinde çiftçilerin yapacakları doğru uygulama ile elde edecekleri kazançlar vurgulandı. Sunumlarla paralel nitelikte hazırlanan dört farklı başlıktaki broşür katılımcılara verildi. Proje kapsamında, uygulama ve yaygınlaştırma faaliyetleri devam edecek.
Şerafettin AŞUT
A. Kadir DÖLEK
Derya GÜLEÇ Müzeyyen AŞKAR
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) kuruluşunun 130. yılında çağımızın vazgeçilmezleri arasına giren sosyal medyadaki etkinliğini artırıyor.
da hazırlanan Nematod ve Toprak Hastalıkları ile Mücadele Uygulamaları filmi izletildi. Film gösteriminin ardından, “Seralarda Zirai Mücadele Konusunda Yapılan Hatalar ve Çözüm Önerileri” konulu sunumu Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü’nden Doç. Dr. Seral Yücel gerçekleştirdi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitü Müdürü Dr. Davut Keleş ise “Seralarda Biber Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu eğitim verdi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Ziraat Mühendisi Rasim Arsan ise verdiği eğitimde “Seralarda Bitki Besleme Nasıl Yapılmalıdır?” sorusunun yanıtlarını anlattı.
Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN
muştu. Ardından Fikir Otobüsü Projesi Lansmanı’nda bu uygulamasını sürdürerek dikkatleri üzerine çeken MTSO, üyeleri arasında bu alanda bir farkındalık yaratmıştı. Yeni uygulamasıyla Mersin’de düzenlenen organizasyonlarda bir ilki başlatan MTSO, organizasyonlara yönelik hazırladığı hashtag’ler ile hemen her alanda olduğu gibi sosyal medya kullanımında da öncü oldu. 130 yıllık köklü geçmişin sağlam
bir geleceğe doğru yol alması adına her çalışmasında eğitim ve personele yaptığı yatırımlara önem veren MTSO, geçtiğimiz hafta sonu ise bu alandaki gücünü artırmak adına sosyal medya eğitimi düzenledi. Yönetim Kurulu Üyeleri ve personelin katıldığı ve iki gün süren eğimde Manajans Kreatif Direktörü Olcayto Cengiz sosyal medyanın aktif şekilde kullanılması ve dijitalleşen dünyada bir adım daha öne geçebilmenin yöntemlerini anlattı.
Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00
Turkuvaz Matbaa Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93
3
YIL: 17 | SAYI: 299 |20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016 | www.mtso.org.tr
Yeni bir yıl, yeni umutlar Şerafettin AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
2001
yılında ülke siyasetinde yaşana gerilim sonrasında yapılan bir erken seçimle 2002 yılından itibaren yeni bir hükümet iktidara geldi. Taze bir kana ihtiyacı olan Türkiye Adalet ve Kalkınma Partisinin kurduğu bir hükümetle, özellikle makro ekonomide taviz vermeyen bir strateji izleyerek, ülke maliyesini kısa sürede son yaşanan krizleri unutturacak düzeyde olumlu bir noktaya getirdi. Siyaset yerine ekonomi odaklı bir parti politikasıyla dünya ekonomisini yöneten kurumların olumlu yorumlarını aldı. Özellikle dış politikada ülkenin izlediği politikalar komşularla ilişkilerde devrim yarattı, yeni ticaret ilişkileri ekonomiye, ihracata yansıdı. AB üyelik sürecindeki gelişmeler ve iktidarın bu konudaki büyük çabası ve istekliliği- ki bir Avrupa Birliği Bakanlığı kurulması bu istekliliğin bir göstergesiydi- en büyük ticaret partnerimiz Avrupa ile bizi daha da yakınlaştırmıştı. Ülkenin demokratikleşme sürecinde atılan adımlar daha demokratik bir Türkiye’ye giden yolun göstergesiydi ve hem içte hem de dışta çok olumlu bir Türkiye, hatta Orta-Doğu için bir rol-model Türkiye ortaya çıkarıyordu. Ekonomik anlamında devlet iş dünyası ile hiç olmadığı kadar iş birliği içindeydi. Ülkenin sanayi Strateji Belgesi, Dış Ticaret Strateji Belgesi, uzun vadeli planlar hep iş dünyası ile ortak akıl toplantıları sonunda oluşuyordu. Bu da reel ekonomiye; iş, üretim, istihdam, ih-
racat olarak geri dönüyordu. İhracat rekorları kırılıyor, işsizlik düşüyor, İMF borçları sıfırlanıyor ve gerçek anlamda ülke olarak ihtiyaç duyduğumuz moral ve güvene kavuşuyorduk. Ancak, 2008 yılı sonlarında dünyanın bile beklemediği bir finans krizi kara bir gölge gibi üzerimize çöktü. Amerika’da başlayan ve sonra Avrupa’ya yayılan kriz bir süre bizi etkilemedi. 2002-2008 arasında ülkenin KOBİ’lerin güçlenmesi, mali yapının güçlenmesi, bütçenin iyi yönetilmesi ve girişimcilerimizin büyük çabaları ile bir süre bu krize direndik. 2009 sonrasında reel ekonomi bu krizin olumsuz etkilerini görmeye başladı. Yıl 2015’in sonu ve neredeyse yedi yıldır dünya ve Türkiye bu krizle boğuşuyor. Avrupa Birliği’nin devam edip edemeyeceği sorgulanıyor. AB içinde bazı devletler iflasını ilan ediyor. Hatta ABD ve AB yeni bir serbest ticaret anlaşması ile bu krizi aşmaya çalışıyor. Kolay değil tam 7 yıldır ülke olarak bu büyük küresel krize direniyoruz. Bu noktada Türk girişimcisinin, ihracatçısının, sanayicisinin çabası takdire şayandır. İhracat bir seviyede donmuş gibi görünebilir ama böylesi zor zamanlarda olanı korumak bir önemlidir. İşin bizim açımızdan iyi yanı, eskiden genelde krizler kendi hatalarımızdan çıkardı; bu kez gerçek anlamda bizim dışımızda yaşanan bir krizin bize yansımaları ile mücadele veriyoruz.Bu arada kriz devam ederken ve 2015 yılında dünya hala 2008
öncesi ekonomik düzeye ulaşmaya, ticaret hacmini yakalamaya çalışırken, bu sefer de son yıllarda başlayan Arap Baharı hareketi ile sıkıntıya giren Kuzey Afrika pazarımız, ardından Arap Baharının Orta Doğu’ya sıçraması ile Suriye ile aramızın açılması ve bu gün gelinen nokta ve devamında Rusya’nın konuya dahil olması ile Kuzeyimizdeki pazarın kapanma noktasına gelmesi… Tüm bu resme baktığımızda; 2008 küresel finans krizi, Arap Baharı, Suriye iç savaşı, Rusya krizi süreçlerinin kapsadığı toplam 7 yıl… İşte tüm bu sıkıntıların içinde üretmeye, istihdam etmeye, ihracat yapmaya çalışan bir iş dünyası. Tüm bunları bir umutsuzluk yaratmak adına değil, aksine tüm bu sıkıntılara rağmen devletimizin ve iş dünyamızın bu sıkıntılı coğrafyada ayakta durabilme başarısını belirginleştirmek için bir kontrast çiziyorum. Başarı diyorum çünkü bir yandan etrafımızdaki ateşin yansıması olan terör eylemleri, bir yandan ateşe çekilmeye karşı direnen bir ülke, bir yandan her şeye rağmen sosyal huzurunu koruyan, ekonomisini, döndüren bir ülke… Bu noktada, tüm bu başarıların ve ayakta kalabilmenin ardında, bu bölgedeki ülkelerden farklılık gösterebilmenin ardında yatan, artık bir asra yaklaşan Cumhuriyetin bize kazandırdıklarını görmek gerekiyor. Her çabaya rağmen parçalayamadıkları, bölemedikleri,
ayrıştıramadıkları bir millet; öte yandan, her şeye rağmen sorunların arasında slalom yapan ve kendi yolunu çizen, küresel ekonominin parçası olmaya devam eden bir iş dünyası… Bunlar aslında gecenin ardındaki şafağı ve aydınlığı bize gösteriyor. Bizler iş dünyası olarak gerçekçi insanlarız. Kötümser insan girişimci olamaz ki. Biz ülkemizin geleceğinden çok ama çok umutluyuz. Çünkü insanımızı tanıyoruz, Cumhuriyetimizin kazanımları olan değerlerin yarattığı gücü biliyoruz. Aslında böylesi zor zamanlar bizim kendi içimize dönme zamanları olmalıdır. Etrafımızdaki sıkıntı yaşayan ülkelere baktığımızda bu ülkelerin sıkıntı yaşadığı, onları bu hale getiren konuları iyi irdelemeli ve eğer bizde de benzer sorunlar varsa, şimdiden başkaları müdahale etmeden biz kendi irademizle bunları düzeltmeliyiz. Bu bir taviz değil, aksine ülkemizin gücüne güç katmaktır. Örneğin ortak akıl ile daha demokratik bir Anayasa hazırlamak, hukuk sistemimizde tarafsızlığı sağlayacak sistemi kurmak, eğitimde bizi 21. Yüzyıla hazırlayacak reformları yapmak, ekonominde yapısal reformları gerçekleştirmek, özgürlükleri genişletmek vb. Daha birçok konu sayılabilir. Bu konularda yapılacak reformlar, özgürlüğü, bireysel özgürlükleri arttıracak adımları atmak ve etnik-din kökeni ne olursa olsun her bir insanımızı bu Cumhuriyetin onurlu bir vatandaşı yapacak düzenlemeleri ve kucaklamaları gerçekleştirmek bizi gelecekte her zorluk
130.yıllık geçmiş, geleceğimizin güvencesi Mahmut ARSLAN
B
ir hizmet yolunda yürürken ne olursa olsun zaman zaman durup geriye bakmak gerekir. Bizler, Mersin Ticaret ve Sanayi Oda-
sı olarak arkamızda bıraktığımız 130 yıla yayılan onurlu hizmet izlerini görüyoruz ve biliyoruz ki bu izler yapacağımız hizmetlerin yani geleceğimizin güvencesidir. Bir kentin gücü, o kentin ekonomisine olduğu kadar kentin kurumlarının toplumun sorunlarına bulduğu çözümlere de bağlıdır. Meclisimizin ve odamızın kentimizin bu gücünü misli misli arttırdığına inanıyorum. 130 yıllık geçmişimizde olduğu gibi geleceğimizde de kentimizin sorunlarına derman olmayı sürdüreceğiz.
Atatürk 1931 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuşmada “İnsanları mesut edecek yegâne vasıta, onları birbirine yaklaştırmak, onları birbirine sevdirmek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarının teminine yarayacak hareket ve enerjidir. Dünya barışı için ise insanlığın hakiki saadeti, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalmasıyla mümkün olacaktır” demiştir. Bizler Mersinliler olarak kentimizin kuruluşu itibariyle bu yüksek idealin yolcusu olduk ve olmaya devam edeceğiz. Mersin Tica-
ret ve Sanayi Odası olarak görevimiz kentimizin ekonomisini analiz etmek, ekonomik problemlerin çözümüne aracı olmak, uluslararası piyasalarla karşılaştırma yapmak, uluslararası yatırımcıları kentimize çekmek ve kentimizi ulusal ve uluslararası platformlarda öncü duruma getirmektir. Ticaret Odamız 1886 yılında kurulmuştur ve yıldan yıla gurur duyulacak çalışmalara imza atarak büyümüştür. Mersin Cumhuriyetimizin kurulmasıyla kentleşmiş
genç bir ildir ancak Türkiye’nin en eski Ticaret Odalarından birine sahiptir. Bu gün Mersin ekonomik potansiyeli ile birçok alanda Türkiye’nin öncülerindendir. Özellikle Tarım-Gıda, Lojistik, Turizm ve Sanayide Mersin sadece ulusal değil, uluslararası alanda söz sahibi bir kent olmaya başlamıştır. Tanrının biz Mersinlilere lütfu olan asırlardır kentimiz topraklarında oluşan kültür ve tarih miraslarımıza Yumuktepe’ye sahip çıktığımız gibi sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra, Mersinimizin bir
karşısında ayakta tutacak şeyler olacaktır. Baskıların, anti-demokratik yaklaşımların, özgürlüklerin kısıtlanmasının, vatandaş arasında ayrımcılık yapılmasının, mezhep ve etnik siyasetin çevremizdeki ülkelere neler kaybettirdiğini çok net görüyoruz. Ancak, özgürlüklerin artmasından, demokrasiden, her vatandaşa eşir muameleden ve hukukun üstünlüğünden zarar gören devlet sanırım tarihte yok… Bundan dolayı bilimi, bilgiyi, demokrasiyi, hukuku üstünlüğünü ve bireyi merkez alan Cumhuriyet değerlerini yüceltmek asli görevimiz olmalıdır. Bu anlamda Mersin bu değerlere sahip bir kent olarak, ülkesinin her alanda zenginliği olmaya devam edecektir. 130. Kuruluş yıl dönümünü kutlayan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ise daha çok üreterek, daha çok iş yaratarak, ülkesinin ve Mersin’in; ekonomiden eğitime, kültür-sanattan spora, sosyal yaşam kalitesine kadar her alanda katkı koyan bir camia olmaya devam edecektir. Mersinliler için varız, milletimiz için varız… Bu duygularla; Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın tüm üyelerinin, tüm Mersinlilerin yeni yılını şimdiden kutluyor; yarınlarımızın bu günden daha refah, daha huzurlu, daha gelişmiş olacağına olan inancımızla tüm milletimize iyi yıllar diliyoruz.
turizm kenti olarak tanıtılması için seferber olacağız. Mersin’in son yıllarda Odamızın da çabasıyla uluslararası alanlarda aldığı görevler vardır. Bu görevler Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın, tüm kurum ve kuruluşlarımızla, STK’larımızla, Valiliğimizle, Belediyelerimizle, Yerel medyamızla; Kısacası tüm Mersin’in el ele çalışmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu ahenkli çalışmayı sürdürmek en önemli misyonumuzdur. Geçmişimiz geleceğimizin güvencesidir. Bizlere bu köklü ve müstesna kurumu hediye eden kurucularımızı saygıyla anarken 1886’da kurulan odamıza daha nice verimli yıllar diliyorum.
MTSO 130 yaşında siyeli ile birçok alanda Türkiye’nin öncü ili olduğunu kaydeden Aşut, tarım-gıda, lojistik, turizm ve sanayide Mersin’in yalnızca ulusal değil, uluslar arası alanda söz sahibi bir kent olmaya, kendisini göstermeye başladığını söyledi.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası kuruluşunun 130. yılını kutluyor. Kutlamalar çerçevesinde MTSO Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda personeli Cumhuriyet Alanında bir araya geldi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Meclis Başkan Yardımcısı Bedirhan Orak ile Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut,
MTSO GAZETE SAYFA NO 3
tören alanına 130. yıl çelengini bıraktı. Törende bir konuşma yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Aşut, şunları söyledi:
olmasına rağmen, Türkiye’nin en eski Ticaret Odalarından birine sahiptir. Arkamızda 130 yıllık bir deneyim vardır.
“Ticaret Odamız bundan 130 yıl önce birkaç Mersinli tüccarın girişimi ile kurulmuştur.
Küçümsenecek bir tecrübe değildir. 130 yılın geleneği, ahlakı, terbiyesi ve kurumsal kültürü vardır.”
O gün dikilen küçük fidan, bugün devasa bir çınar haline gelmiştir. Bu anlamda Mersin, genç bir kent
“Mersin Türkiye’nin öncü ilidir”
CMYK
Mersin’in bugün ekonomik potan-
Mersin’in son yıllarda Oda çabasıyla ortaya koyduğu uluslararası alandaki entegrasyon ve aldığı görevlerin çok önemli olduğunu kaydeden Aşut, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, tüm kurum ve kuruluşlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, valiliğimizle, belediyelerimizle, yerel medyamızla, kısacası tüm Mersin ile el ele çalışıyoruz” dedi. Bu ortak aklın yakalanmasında, ortaya koyduğu vizyonla, MTSO’nun büyük katkısı olduğunu anlatan Şerafettin Aşut, “Mersin, bugüne kadar fiziksel eksiklerinin, alt yapı eksiklerinin üstünde durdu. Yapılanlar oldu, yapılamayanlar oldu. Eksik kalan yatırımların yapılması anlamında temel görevimiz olan lobi çalışmalarına devam ede-
ceğiz” ifadelerini kullandı. “Yeni hedef bilgi ve bilim” MTSO olarak baskı grubu oluşturmaya ve Mersin’in sorunlarını icra makamlarına doğru anlatmaya devam edeceklerini vurgulayan Aşut, “Ancak, Mersin iş dünyası olarak artık yeni hedefimiz, bilgi ve bilimle elde edeceğimiz katma değerler olacaktır” dedi. Hedefin her sektörde izlenecek yaratıcı ekonomi fikri olacağını kaydeden Aşut, “Hedefimiz, bilim, bilgi ve sosyal sermayemizi kent ekonomisine entegre etmek olacaktır. İnovasyonda öncü kent olan Mersin’i; yenilikçiliğin, Ar-Ge’nin, yüksek teknolojinin merkezi yapmak olacaktır” diye konuştu. Sadece bugün için değil, gelecek nesillere olan sorumluluk hissi ve Mersin sevgisiyle yorulmadan, küsmeden, şikayet etmeden oturdukları makamların hakkını vermeye devam edeceklerini anlatan Şerafettin Aşut, sözlerini şöyle tamamladı:
“130 yıllık bir Ticaret ve Sanayi Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanı olarak tüm Mersinlilerin, Mersin iş dünyamızın bilmesini ve inanmasını istediğim bir şey var. Mersin’in yarını bu günüden daha parlak, daha zengin, daha huzurlu ve daha mutlu olacaktır. Tüm bu başarıların arkasındaki sessiz kahramanlarımız olan üyelerimiz vardır, meclisimiz vardır, yönetim kurulumuz ve dinamik personelimiz vardır. Bizler, 130 yıllık bir çınara layık olma duygusu ve sorumluluğu ile çalışmaya devam edeceğiz. Bu anlamda; Kentimizin bu köklü kurumunu, dünden bugüne taşıyan herkese teşekkür ediyoruz. Odamıza kurulduğu günden bu güne kadar hizmet eden tüm Başkanlara, meclis üyelerimize, yönetim kurulu üyelerimize, komite üyelerimize, tüm üye ve çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz. Hayatta olanlara sağlık ve esenlik, ebediyete intikal edenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası kentin birliğine, dirliğine, huzur ve zenginliğine katkı koymaya devam edecektir. 130’uncu yılımız kutlu olsun.”
4
YIL: 17 | SAYI: 299 |20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016 | www.mtso.org.tr
130. yılda görkemli balo
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası düzenlediği görkemli bir balo ile 130. yıl kutlamalarını sürdürdü. Divan Otel’de düzenlenen baloda Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ve MTSO Personeli biraraya geldi. Baloda CHP Mersin Milletvekilleri Serdal Kuyucuoğlu, Hüseyin Çamak ve Aytuğ Atıcı, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da MTSO ailesini yalnız bırakmadı. Balo’da izlenen ‘Köklü Bir Geçmiş, Güçlü Bir Gelecek’ isimli belgesel büyük alkış aldı. Belgesel sonrasında belgeselde söz alan geçmiş dönem meclis başkanları, yönetim kurulu başkanları ve genel sekreterlere plaket verildi. Balo’nun açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, sözlerine “Değerli Ailem” diyerek başladı. Oda’nın kuruluşu hakkında kısa bir bilgi veren Başkan Aşut, “1886’da dikilen küçük fidan, bugün devasa bir çınar haline gelmiştir. Bu anlamda Mersin, genç bir kent olmasına rağmen, Türkiye’nin en eski Ticaret Odalarından birine sahiptir” dedi. 130 yılın deneyimi, kültürü, geleneği ve terbiyesi ile çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Aşut, “Bu 130 yıl, bir kurumun kesintisiz devam eden varlığı, kent ekonomisine kesintisiz hizmet vermesi ve kentine, ülkesine katkı verme
MTSO GAZETE SAYFA NO 4
çabasıdır” dedi.
MTSO’nun siyaset üstü davranabildiğini, ayrımcılık yaratacak hiçbir ideolojiye yüz vermeyip aksine kenti ve toplumu bir bütün olarak kucakladığını anlatan Aşut şunları söyledi: “Demokrasi, Cumhuriyet ve evrensel insan haklarına gönül vermiş ve bu anlamda örnek olmuş bir kurum. Öyle bir oluşum ki, öncelikle kentine ve ülkesine, içinden geldiği toplumun her katmanına karşı sorumluluk duyan, ilk amacı; üyelerine hizmet vermek ve kent ekonomisini geliştirmek gibi görünse de; Bu sorumluluk bilinciyle, Mersin’in; eğitiminden sağlığına, kültür yaşamından işsizliğine her alanında bulunan bir kurum. Gerçekten bir parçası olmaktan onur duyuyorum.” Mersin Valiliği, STK’lar ve yerel yönetimlerle el ele çalışma gayretinde olduklarına değinen Aşut, sözlerini şöyle tamamladı: “Ortak aklın yakalanmasında ortaya koyduğu vizyonla Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Mersin bu güne kadar fiziksel eksiklerinin, alt yapı eksiklerinin üstünde durdu. Yapılanlar oldu, yapılamayanlar oldu. Eksik kalan yatırımların yapılması anlamında temel görevimiz olan lobi çalışmalarına devam edeceğiz. 130’uncu yılımızda bir farklılık yaratmak adına hafta boyunca düzenlediğimiz farklı etkinliklerin ortaya çıkmasında
CMYK
görev alan, büyük çaba gösteren tüm ekibimi kutluyorum, teşekkür ediyorum. Özellikle tüm bu süreci yürüten MTSO Başkan Yardımcısı Sayın Kasım Tanrıöver’e desteğinden dolayı, ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Genel Sekreterliğimize; Bu anlamda başından itibaren bu işi görev boyutunun dışında sahiplenen Genel Sekreter Yardımcımız Sayın Ezgi Biçer Uçar’a da, ayrı bir teşekkürü borç biliyorum. Kuruluş Haftası etkinliklerimizin bir parçası olan tüm ekibimle gurur duyuyorum.” Çakacak: “Bunca yıllık birikim kendisini iş dünyasında gösteriyor” Gecede söz alan Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise MTSO’nun kuruluşunun 130. yılını kutlayarak, “Böyle seçkin bir toplulukla, 130. yılda birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi. Mersin’in jeopolitik konumu nedeniyle Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olduğunu kaydeden Çakacak, bu nedenle ticaretin eski olduğunu ve Mersin yeni bir şehir olmasına rağmen ticaret odasının da eski olduğunu söyledi. Mersin’in Türkiye’nin öncü illerinden birisi olmasında da Ticaret Odası’nın büyük etkisi olduğunu ve olmaya da devam ettiğini dile getiren Çakacak, kentte STK’lar, kamu ve yerel yöntimin işbirliği içinde olduğunu, önümüzdeki süreçte de bu yöndeki çalışmaların devam etmesini beklediklerini söyledi.
5
YIL: 17 | SAYI: 299 |20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016 | www.mtso.org.tr
MTSO, 130. yılında
köklü şirket olmanın ipuçlarını verdi T
ürkiye’nin en eski 10 Ticaret ve Sanayi Odası arasında yer alan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), 130’ncu yıl kutlamalarını düzenlediği ‘130 Yıllık Mirasa Sahip Çıkmak ve Geleceğe Taşımak’ isimli konferans ile sürdürdü. Konferansta Türkiye’deki köklü kurum ve köklü şirket sayısının artırılması adına bir projeksiyon tutuldu. MTSO, konferansta ikisi Mersin’de doğup ünü Türkiye sınırları dışına taşan biri de Mersin için büyük emek veren, yatırımları ve vizyonu ile örnek olan 3 isme evsahipliği yaptı. Türkiye’nin köklü şirketlerden Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Damnus Enerji ve Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Cömert ile CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane, tecrübelerini paylaşarak katılımcılara yeni bir vizyon oluşturdu. MTSO Konferans Salonu’nda düzenlenen ve moderatörlüğünü Kaan Yakuphanoğullarından’ın gerçekleştirdiği konferans iki oturumda gerçekleşti. Konferansın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’nin ilk kurulan birkaç Odası arasında yer alan Mersin
Ticaret ve Sanayi Odası’nın 130 yılı arkasında bıraktığını söyledi. Geride kalan 130 yılda edinilen tecrübe, bilgi birikimi kültür ve kurumsal hafızanın gelecek 130 yılın gücünü ve payandasını oluşturduğunu kaydeden Aşut şöyle konuştu:
düm. Siz ne kadar samimi, işinize ne kadar saygılı olursanız, çalıştığınız veya patronu olduğunuz iş yerinden almak yerine, ona ne verebilirim, bu işyerine nasıl yeni bir katkı sunarım mantığı ile yaklaşırsanız; o oranda başarılı oluyorsunuz” diye konuştu.
“Bu anlamda, 130 yıl boyunca Mersin ekonomisine, Mersin kentine ve dolayısıyla ülkemize katkıda bulunan Oda’mızın geçmiş tüm Başkanlarından Meclis üyelerine, yönetimlerinden tüm üye ve çalışanlarına kadar herkese şükranlarımızı sunuyoruz.”
“Siz ne kadar verirseniz hayat da o kadar verir”
Bugün her şey unutulsa da fedakarca hizmet eden insanların asla unutulmadığına vurgu yapan Aşut, “Bakınız 130 yıl sonra, 130 yıl önceki bu insanlara şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Özel sektör için de durumun farklı olmadığına değinen Aşut, kurduğu ya da çalıştığı şirketten sürekli bir şeyler almaya çalışanların, sadece kendi menfaati adına kurumda bulunanların başarı sağlayamadığını söyledi. Çıraklıktan itibaren iş dünyasında olan bir işadamı olarak söz aldığını kaydeden Aşut, “Çıraklıktan gelen bir STK başkanı olarak şunu gör-
Mehmet Nane
“Marka, algılar topluluğudur”
“Marka algılar topluluğudur. Siz ne verirseniz karşıda o algı yaratılır. Bu nedenle markanız sizin yansımanızdır. Sizin yaşamınızı
K
onferansın ‘Mersin’in Yetiştirdiği Değerler Türkiye’yi Geleceğe Taşıyor’ konulu ilk bölümünde söz alan CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane, sürdürülebilir ticaretin sırlarını verdi. Konuşmasında Glokal kavramı üzerinde duran Nane, “Bu kavramı daha önce duymamışsınızdır. Başarı için şirketlerin globalleşirken lokal, yerel çalışmayı da ihmal etmemesi gerektiğini anlatan bir kavram olarak kullanıyorum” dedi. Şirketlerin başarıya ulaşması adına atması gereken adımları da anlatan Nane şunları söyledi: “Ticarette kazık atmak ahmaklık, hilekarlık eşekliktir. Müşteriye bir kez kazık atarsınız, ikinci kez buna kimse fırsat vermez. Şirketler alırken kazanır. Alırken kazanıp bunu müşteriye değer vermeyle, müşteri memnuniyetiyle birleştirebilirseniz, kuru-
MTSO GAZETE SAYFA NO 5
munuzun sürekliliğini artırabilirsiniz.”
Paylaşmanın da çok önemli bir kriter olduğunu kaydeden Nane, kazancın tüm paydaşlarla bölüşülmesi gerektiğini, “Bu topraktan kazandığınızı bu topraklara verirseniz başarılı olursunuz” sözleriyle açıkladı. Satış kavramı üzerinde de duran Mehmet Nane, kazanmak için giderlerin azaltılması, satışların artırılması gerektiğine değindi. Giderlerin satış içinde oranını düşürmenin iki yöntemi bulunduğunu ifade eden Nane, bunlardan birisinin gider tasarrufu, ikincisinin ise yüzdesel olarak satışı artırmak olduğunu söyledi. Nane, “Satışlarınız artarsa otomatik olarak gideriniz düşer. Gider kesecek yeriniz yoksa kampanyalarla satışınızı artırabilirsiniz” tavsiyesinde bulundu.
CMYK
paylaştıkları için öncelikle tüm konuşmacı konuklarımıza teşekkür
ediyorum” ifadelerini kullandı.
Lucien Arkas
Nusret Cömert
Aynı oturumun ikinci konuğu Damnus Enerji ve Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve Harvard Üniversitesi İleri Liderlik Kıdemli Akademi Üyesi Nusret Cömert oldu. Ağırlıklı olarak enerji konusundaki yatırımlarını ve enerji sektöründe yaşananları anlatan Cömert, şirketlere yönelik olarak da şu mesajları verdi:
Sürdürülebilir ticaretin sırlarını verdi
Başarının sırrının samimiyetten geçtiğini vurgulayan Şerafettin Aşut, sözlerini, “Hayat aslında çok adil. Siz ne kadar verirseniz hayat da size o kadar veriyor” dedi. Mersin’de samimiyeti, aşkı, çalışkanlığı, iş ahlakını yaşayan ve yaşatan önemli konuklar ağırladıklarını ifade eden Aşut, “Ben bu büyük tecrübelerin bizlere çok şey katacağına inanıyorum. Tecrübelerini bizlerle
değerler zinciri şekillendiriyor. Bu da ailede başlıyor. Her şeyden önce adil olmalısınız. Azimli olmalısınız. Ancak azimle hırs karıştırılmamalı. Sonuç odaklı çalışmak önemli. Bir şeyler öğretmek, etki yaratmak başarıyı getiriyor.” Konferans sonunda MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ile Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver konuşmacılara plaket verdi ve organizasyon toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
A
“Başarının sırrı insan ilişkilerinde”
rkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ise tecrübelerini paylaştı. Başarının sırrının insan ilişkilerinde yattığını kaydeden Lucien Arkas, insan ilişkilerini iyi tutanların kazanacağını söyledi. Disiplinli çalışmanın önemine de değinen Arkas, üniversite eğitiminin kişilere yalnızca formasyon verdiğini ancak kişinin kendisini sürekli güncellemesi gerektiğini anlattı. Yabancı dilin önemine değinen Arkas, “Ticarette de önemli konular var. Örneğin yanlış bir ürün satmak, müşteriyi aldatmak kesinlikle yasak. İnsanlarla ortak işler yaptığınızda karı paylaşmak tek başına zararı karşılamaktan iyidir” dedi. Aile şirketlerine de değinen
Lucien Arkas, aile şirketlerinin kurumsallaşabilmesinin önemli olduğunu söyledi. Ancak bunun sancılı bir süreç olduğunu kaydeden Arkas, “Profesyonellere güvenip işi teslim etmek önemli ama aile hiçbir zaman işi bırakmamalı. Eğer işi bırakıp giderseniz yılsonunda temettü dağıtan bir şirkete dönersiniz” ifadelerini kullandı. Kararsızlığın en büyük düşman olduğunu da anlatan Arkas, beklemenin dahi bir karar olduğunu ancak kararsızlığın zarar vereceğini söyledi. Ardından güçlü ve zayıf yanlarını da özetleyen Arkas, çok atılımcı olmalarını güçlü yanlarını, motivasyonun çabuk bozulmasını ise zaafları olarak gösterdi.
6
YIL: 17 | SAYI: 299 |20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016 | www.mtso.org.tr
Lojistikte gelecek entegrasyonda
L
ojistik Derneği (LODER) Başkan Yardımcısı ve Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, lojistik sektöründe geleceğin entegrasyonda olduğunu söyledi. Tanyaş, Türkiye’de de dünyada olduğu gibi lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmaların taşımanın yanı sıra gümrükleme, paketleme, etiketleme, talep geliyorsa montaj, ütüleme, muayene, gözetim ve ekspertiz gibi tüm hizmetleri bir arada vermesi yönünde kendisini geliştirmesi gerektiğini anlattı.
özel sektör temsilcileri olmak üzere sektörün tüm paydaşlarının katıldığı geniş kapsamlı konferansta Mersin taşımacılık ve lojistik sektörünün mevcut sorunları ele alınıp çözüm önerileri tartışıldı. Makro sorunlar değil, kısa vadede çözüm getirecek mikro sorunların masaya yatırıldığı konferans sonunda sektörün gelecek vizyonunu belirleyecek olan eylem planları ortaya kondu.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Projeler Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında ‘Mersin Lojistik Sektörü Arama Konferansı’ düzenlendi. Kamu, sivil toplum kuruluşları, üniversite ve
sektörün sorunlarının belirlenmesi, çözüm önerilerinin sunulması ve kararlaştırılan eylem planının bir yol haritasına dönüştürülmesi adına etkinliğin büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Sonuç odaklı çalışmak istediklerini vurgulayan Maya, “Amaç
Arama Konferansı’nın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya,
gün boyu tek taraflı bir konferans değil, birbirimizden öğrenmeye çalışmak, beyin fırtınası oluşturup ortak akıl yaratmaktır” dedi. Gerek kamu gerekse özel sektör tüm paydaşların sektörde yaşanan sorunun da çözümün de parçası olduğunu kaydeden Maya, “Burada yapılacak çalışmada amacımız suçlu aramak değil, aksine var olan sorunlara tüm dinamiklerle bir arada çözüm üretmektir” diye konuştu. “Artık hareket zamanı” Ülke ve kent ekonomisi için artık birlikte hareket etme zamanı geldiğine işaret eden Maya, bu konferans ile eksik olan iletişimi kurmak istediklerini anlattı. Hızla değişen dünya ekonomisinde yeni vizyonun ve gelecek stratejilerinin oluşmasında da konferansın etkili olacağına inandığını anlatan Maya, sözlerini şöyle tamamladı: “Okyanusları geçerken derede boğulan sektörümüzün mikro sorunlarına eğilmek konferansımızın temel noktası olacak. Kısa sürede çözme imkanı olmayan, kısa sürede ekonomiye katkı sağlamayacak makro projeler yerine kısa vadede ekonomimize yarar sağlayacak, işlerimize fayda getirecek, lojistiğin iyi işlemesini sağlayacak mikro projelere odaklanmanın daha gerçekçi ve gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle arama konferansının gerçek anlamda karşılaştığımız sorunları belirleme ve eylem planı hazırlamak için bir sonuca varacağımıza inanıyorum.”
“Ödül Kastamonu Entegre’nin”
L
ojistik Arama Konferansı öncesinde 5. MTSO – LODER Lojistik Proje Yarışması Ödül Töreni gerçekleştirildi. 18 projenin başvurduğu yarışma sonrasında kurumsal kategoride birincilik ödülünü Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi Tic. A.Ş kazandı. MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya ve LODER Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaşar’ın elinden ödülünü alan Kastamonu Entegre Tedarik Zinciri Direktörü Halim Sırçancı, proje hakkında bilgi verdi. Ürünlerinin çok pahalı olmaması nedeniyle toplam maliyet içinde lojistiğin büyük önem taşıdığını anlatan Sırçancı, dünyanın her tarafın-
M
dan hammadde temin ederek 77 ülkeye ihraç ettiklerini ve bu nedenle lojistiğin yeni kavramı olan tedarik zincirinin firmaları adına büyük önem taşıdığını söyledi. Ardından açıklama yapan Kastamonu Entegre Lojistik Müdürü Uğur Aydın ise gerek maliyetten tasarruf sağlamak gerekse hızlarını artırmak adına web tabanlı bir yazılım kurduklarını anlattı. İnternet ulaşımı olan her noktadan tüm nakliyecilerin ulaşıp yönetim sağlayabildiği bu sistem sayesinde yükleme kapasitelerini optimize ettiklerini bildiren Aydın, geliştirdikleri proje ile ödül almaya hak kazandıklarını söyledi.
Tanyaş: “Entegrasyonu sağlamalısınız
laması gerektiğine dikkat çekti. Taşıma yapılırken emisyon gazı salınımı, maliyetler, süre bazlı yol seçeneklerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getiren Tanyaş, “Örneğin Şekerpınarı İstanbul arası taşıma gerçekleştirmenin 54 farklı yolu var. Emisyon bazlı, maliyet bazlı ve süre bazlı yollar seçebilirsiniz. Lojistik firması müşterisine amacı doğrultusunda seçenek sunabilmeli” dedi. “E- ticarete kendinizi hazırlayın” Lojistiğin bir diğer kolunun depolama olduğunu anlatan Mehmet Tanyaş, depolama olmadan lojistik olmayacağını söyledi. Aktarma merkezi mi kurulmalı, toplama merkezi ya da dağıtım merkezi mi bunların iyi tespit edilmesi gerektiğini söyleyen Tanyaş, “Ayrıca sektörde gelecek e-ticarette. Bundan kaçamazsınız. Şimdiden kendinizi buna hazırlayın” tavsiyesinde bulundu.
lerin internet üzerinden yapılır hale geleceğini söyledi. Bunun dünyada başladığını, hızla yayıldığını kaydeden Tanyaş, “Ayrıca bugün aynı depoya, aynı araca girmeyen iki rakip firma önümüzdeki süreçte aynı depoyu kullanıp aynı araca binmeye de başlayacak” dedi. Ortak taşımayı kabul edip maliyetlerin düşürülmesi yolunun tercih edileceğini anlatan Tanyaş, geleceğin lojistik trendleri arasında firmaların kendi lojistiklerini kendilerinin yönetmesi yerine bir lojistik firması ile çalışmayı tercih etmeye başlamasını da gösterdi. Tanyaş, tüm firmaların yalnızca lojistik firmalarından performans raporu alıp işlerinin daha hızlı yürütülmesine önem vereceğini söyledi.
Mehmet Tanyaş şu bilgileri verdi: “Lojistik ağ saçısından artık Avrupa’ya kuzeyden gitmek önemini kaybedecek ve güneyden girme yolları açılacak. Çünkü kuzeyden gitmek hem uzak hem maliyetli. Çin başbakanının bahsettiği demir İpek Yolu’na önem vermek gerek. İpek Yolu’nu ülkemizden geçirirsek büyük başarı elde ederiz. Biz Türkiye üretim ya da sanayi yerine lojistikten para kazanabiliriz, istihdam yaratabiliriz.
Türkiye açısından lojistiğin önemine değinerek konuşmasını tamamlayan
Biz, kervanlardan gelen bir milletiz. Çıkışımız da sadece lojistik. Önümüzdeki süreçte Güney İpek Yolu, Bakü – Tiflis – Kars ve 3. köprü çok önemli hale gelecek ve buradaki dağıtım ve toplamalar bizde kalacak. Artık sadece İstanbul’dan dağıtım ortadan kalkacak. Ağırlık merkezi doğuya kayacak. Böylece yeni lojistik alanlar oluşacak.”
söyledi.
liklerini önemsediklerini anlattı.
Türkiye’nin yeşil alanının azalması nedeniyle artık nefes alamayacak duruma gelindiğine işaret eden Çavuş, bu nedenle ağaç dikim etkin-
Katılımcıların tümünün kendi ağaçlarına aileleriyle birlikte isimlerini asıp toplu fotoğraf çekilmesi sonrasında etkinlik sona erdi.
“Türkiye’nin geleceği lojistikte”
Tedarik zinciri kavramına da değinen Tanyaş, üretimden, ürün nihai tüketiciye ulaşana kadarki tüm lojistik aşamaların tek elden kontrolünün sağlanması olarak tanımladığı bu kavramın önemine dikkat çekti. Artık şirketlerin değil tedarik zincirlerin rekabet ettiğini kaydeden Tanyaş, “Zincirin tümünü görmezsek toplam maliyeti göremeyiz. Dünya bu şekilde çalışıyor. Tüm zinciri kurabilmeliyiz” değerlendirmesini yaptı. “Maliyet sistemi oluşturamamışız” Türkiye’de lojistik sektörünün sıkıntılarına da değinen Mehmet Tanyaş şunları söyledi:
Lojistik sektörünün gelecek vizyonu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, firmalara almaları gereken tedbirleri anlattı. Türkiye’de firmaların büyük bölümünün kara taşıması yaptığını kaydeden Tanyaş, yalnızca kara taşıması yapan firmaya nakliyeci denebileceğini, lojistik kavramı kullanılmasının doğru olmayacağını söyledi. Artık farklı nakliye yöntemlerini kullanan firmaların işbirliğine gitmesi gerektiğini vurgulayan Tanyaş, “Dünyada olduğu gibi biz de entegrasyonu sağlamak zorundayız. Bu sayede lojistik maliyetleri düşürüp hızı artıracak çözümler üretebiliriz” dedi. Tanyaş, multimodel, intermodel ve kombine taşımacılığın bir arada kullanıldığı karma taşımacılık yönteminin benimsenmeye baş-
“Lojistikte en kötü olduğumuz yönümüz, rekabetçi maliyet sistemi oluşturamamış olmamız. Maliyeti hizmet alan belirlemiyor, hizmet veren belirliyor. Rekabetçi bir düzen oluşturup buna hazır olmalıyız. İkinci en kötü yanımız gümrüklerimiz. Başbakan açıkladı. Tek pencere sistemi Aralık 2016’da bitiyor. Gümrüklerle ilgili başka sorunlar da var ama gelişiyor. Hükümet 2018’e kadar lojistik performans endeksine göre ilk 15 ülke arasına girmeyi hedeflemiştir. Bu yönde çalışmalar sürüyor.”
leriyle birlikte tüm MTSO üyelerini bir arada görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi. MTSO Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver de kutlamaların halka bir mesaj olması adına ağaç dikimiyle başladığını
ancak tüm yıl bu kutlamaların devam edeceğini belirtti. Mezitli Belediyesi Meclis Üyesi Şenol Çavuş ise belediye olarak ağaç dikmek isteyen herkese yer ölçüsünde yardımcı olma gayretinde olduklarını
Firmalara web tabanlı tedarik zinciri oluşturmaları, teknoloji kullanımını artırmaları tavsiyesinde de bulunan Tanyaş, müşterilerin er ya da geç bu talepte bulunacağını, tüm tedarik-
130. yılda 130 ağaç dikildi
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) kuruluş etkinlikleri 130. Yıl Hatıra Koruluğu’nun oluşturulması ile devam etti. Mandela Resim Sergisi’nin ardından kutlamalar kapsamında MTSO ailesi hatıra koruluğunda biraraya geldi. Mezitli Belediyesi desteği ile Fuar Merkezi karşısında dikilen 130 jakaranda ağacı ile MTSO 130. Yıl Hatıra Koruluğu oluşturuldu.
MTSO GAZETE SAYFA NO 6
MTSO Yönetim Kurulu, Meclis, Meslek Komitesi üyeleri ve MTSO personeli ile ailelerinin katılımıyla düzenlenen etkinlik ikramlarla başladı. Çocuklara dağıtılan 130. yıl balonları organizasyona renk kattı. Birlikte yapılan sabah kahvaltısının ardından ağaç dikim töreni başladı. Ağaç dikimi öncesinde kısa bir konuşma yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, aile-
CMYK
7
YIL: 17 | SAYI: 299 |20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016 | www.mtso.org.tr
Mandela Fotoğraf Sergisi Mersin’de ‘Nelson Mandela: Irk Ayrımcılığından Demokrasiye’ isimli fotoğraf sergisi İstanbul ve Ankara’nın ardından Mersinli sanatseverlerle buluştu.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde açılışı gerçekleştirilen sergide ülkesindeki ayrımcılığa son vererek efsaneleşen Lider Nelson Mandela’yı konu alan 41 eser sergilendi.
pamayacağı görüşünde birleştiklerini kaydeden Tanrıöver, “Açılışını gerçekleştirdiğimiz sergi ile Sayın Ekselans, Türkiye ve Güney Afrika arasındaki köprünün en sağlam ayağını sanatla kurmuş oldu” dedi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), kuruluşunun 130. yılı kutlamalarına fotoğraf sergisi ile başladı. MTSO ve Güney Afrika Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği işbirliğinde düzenlenen sergi açılışına Güney Afrika Büyükelçiliği Müsteşarı Puleng Chaba ile MTSO Başkan Vekili Kasım Tanrıöver’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Sergi’nin açılışında konuşan Tanrıöver, Büyükelçi Khumalo ve Güney Afrikalı iş insanları ile daha önce birçok kez bir araya geldiklerini
Serginin özellikle Dünya İnsan Hakları Haftası’na göre düzenlenmesinin ise ayrıca önemli olup büyük bir mesaj içerdiğini vurgulayan Tanrıöver şunları söyledi:
anlattı. Bu buluşmalarda kültürel ilişkiler olmadan ülkelerin birbirini tanıyıp yakınlaşamayacağı ve iş ya-
“Güney Afrika Cumhuriyeti’nde uygulanan Apartheid (Ayrımcılık) sistemine 27 yıl direnen ve sonunda bu mücadeleyi kazanarak, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Başbakanı olan Nelson Mandela’nın vefat haberini 2013’te büyük bir üzüntü ile öğrenmiştik. Tüm Güney Afrika Cum-
huriyeti vatandaşları için “Ulusun Babası” denilen büyük insan Nelson Mandela, yaşamı boyunca sadece
kendi milleti için değil, insanlık adına büyük bir mücadele verdi. Mandela sadede ırk eşitsizliğini yaratan “Ayrılık Sistemine” karşı mücadele etmedi. Aynı zamanda cehalet, yoksulluk ve her türlü eşitsizliğin ortadan kaldırılması için mücadele etti”. “Mandela bize büyük değerler bıraktı” İnsanların öleceğini ancak değerlerin sonsuza dek yaşayacağını vurgulayan Kasım Tanrıöver, “Mandela bizlere büyük değerler bırakmıştır. Bağımsızlık, adalet, eşitlik ve evrensel insanlık değerleri adına mücadele eden her insan sadece kendi milletinin değil, tüm insanlığın ortak değeridir” dedi. Tanrıöver, bu nedenle yalnızca Güney Afrika Cumhuriyeti vatandaşları için değil, tüm insanlık için yaşamını adamış Nelson Mandela’nın değerlerinin sonsuza kadar yaşayacağını söyledi. Serginin iki ülkeyi bir araya getiren en sağlam araç olduğu inancı taşıdığını bir kez daha yineleyen Tanrıöver sözlerini, “Tüm insanlığın barış ve demokrasi içinde yaşadığı bir dünya umuduyla hepinizi şahsım ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası adına saygıyla selamlıyorum” diye tamamladı. “Sergi Mersin’den sonra İzmir’de” Sergi hakkında bilgi veren Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçiliği
Müsteşarı Puleng Chaba, serginin Mersin’in ardından Ocak ayı ortalarında İzmir’de gerçekleştirileceğini bildirdi.
kadar halkının hizmetkarı olmak’ sözleriyle açıkladı. Güney Afrika’nın anlatılacak iyi
adaletsizlik yüzünden acı çekenlere zaferin mümkün olduğu konusunda umut ve güven vereceksiniz” diye tamamladı. MTSO Sanat Galerisi’n-
bir hikayesi olduğunu dile getiren Chaba, sözlerini, “Umuyorum ki bugünden sonra sizler de kendi çevrenize bu iyi hikayeyi anlatmaya devam edeceksiniz ve böylece hala
de sergilenen ve 24 Aralık Perşembe gününe kadar açık kalacak olan sergi hafta içi 08.30-18.00, Cumartesi günleri ise 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
“Bu güzel ve gittikçe gelişen ülkenin tüm köşelerine bu serginin taşınması gerekir” diyen Chaba, “Türk halkı Güney Afrikalıların azınlık, demokratik olmayan, zalim ve yasadışı ulusal parti rejimi altında nelere katlanmak zorunda kaldıklarını bilmelidir” dedi. Serginin özünde iki konuyla ilgili olduğuna dikkat çeken Chaba, şöyle konuştu: “Günümüz Güney Afrika’sının oluşumuna katkıda bulunan, başlı başına bir ikon olan Nelson Mandela’yı kutlama, aynı zamanda ırk ayrımcılığının acımasız sistemi ve Güney Afrikalıların uluslararası toplumun desteğiyle bu sistemi nasıl yendiği ile ilgilidir. Özünde, bir insanın diğerinden üstün olduğu gibi yanlış bir izlenime dayanan sisteme karşı bir zafer kutlamasıdır.” Nelson Mandela’nın dünyadaki tüm insanlara ne için yaratıldıkları ve nasıl bireyler olmaları gerektiği konusunda ilham verdiğini kaydeden Chaba, bu bağlamda doğru bir birey olabilmenin şartlarını, “Mütevazı ve alçak gönüllü olmak, düşünceli ve bağışlayıcı olmak, yardımsever ve şefkatli olmak, uzlaşmacı ve özverili olmak ve sonuna
Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Cevat Çapan’ın zarlığını ve kendi ana dillerindeki okuma becerilerini ölçer. Üyeleri ve iş birliği içinde olduğu yaklaşık 70 ülkeyi kapsayan OECD’nin uyguladığı bu PİSA listesinde Türkiye matematikte 43, fende 42. sırada. Daha önemlisi ve korku verici olanı ise ana dilinde okuma becerisinde 41. sırada. Yani, kendi ana dilini okuma becerisi olmayan bir gençliğin matematiği, fiziği, kimyayı algılamasını ve yeni düşünceler üretmesini bekliyoruz.” “Ödülün Türkçemize katkısını önemsiyoruz”
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Şair Cevat Çapan’ın oldu. Şair ve Çevirmen Çapan’ın hayat hikayesinden kesitlerin anlatıldığı ve şiirlerinin okunduğu ödül töreninde konuşan Çapan, “Edebiyat bizim hayatı anlamaya çalıştığımız en güzel yol. Edebiyat bize hiçbir şey vermiyorsa bile anlayış verir” dedi. MTSO Konferans Salonu’nda düzenlenen törende, değerlendirme kurulu tarafından büyük ödüle layık görülen Modern Türk şiirinin öncülerinden Çapan›ın, şiirin insanla ilişkisini yalın bir Türkçe ile yansıtmasına dikkat çekildi. TRT Spikeri Hafize Okan’ın sunumuyla gerçekleştirilen törende konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, MTSO’nun neden böyle bir ödülün parçası olduğunu anlattı. “Neden böle bir edebiyat ödül törenine iş dünyası öncü oldu? Burjuva ve emek karşıtı gibi algılanan iş camiası neden bir kentin edebiyat ödülüne her yıl destek verir?” sorularına yanıt arayan Aşut şunları söyledi: “Çünkü iş dünyası, bu toplumun
MTSO GAZETE SAYFA NO 7
kendisidir. İş dünyamızın çok büyük bir kısmı Anadolu’nun alçak gönüllü insanlarının, ustaların, küçük sermayeli girişimcilerin çocuklarıdır. Bu kişilerin birilerinin zannettiği gibi, topluma tepeden bakan seçilmişlerle, elitlerle, burjuva ailelerle, büyük sermaye sahipleriyle veya feodal ağalarla ilgisi yoktur. Ben bu anlamda kendi kentimden sorumlu bir iş insanı olarak kendi iş camiamıza baktığımda, başarıyla üretim yapan, iş ve aş veren, ihracat yapmak için savaş bölgelerinde bile risk alan çalışkan ve alçak gönüllü insanlar olduklarını çok iyi biliyorum. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nü alan değerli edebiyatçılarımız Nezihe Meriç’in, Tahsin Yücelin, Osman Şahin’in eleştirdiği dünyadan bizler de nasibimizi aldık. Sayın Latife Tekin’in, Leyla Erbil’in, Ahmet Oktay’ın ifade ettiği acılar; bizim de acılarımızdı. Demir Özlü’nün, Metin Cengiz’in, Sayın Çapan’ın gerçekleri bizim de gerçeklerimizdir. İş dünyası, bu toprakların çocuklarıdır. İşte bundan dolayı bu ödülün bir parçası olduk ve olmaya da devam edeceğiz.”
CMYK
“Destek vermeye devam edeceğiz” Acımasız eleştiriler devam etse de edebiyata destek vermeyi sürdüreceklerini vurgulayan Şerafettin Aşut, “Çünkü, biz bu ödülleri birileri bizi eleştirmesin veya onaylasın diye değil, aksine bazı değerleri unuttuğumuzda, toplumumuza ve evrensel insanlık değerlerine yabancılaşmaya başladığımızda, bizleri tokat gibi uyararak, kendimize gelmememize yardımcı oldukları için veriyoruz” dedi. Edebiyatçılara düşünme gücünü ve Türkçeyi yücelttikleri için de teşekkür eden Aşut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu noktada önemli bir gerçeği bir kez daha vurgulamak istiyorum. PİSA testlerini hepimiz duymuşuzdur. Bu testlerin temel amacı, gençlerin derslerdeki performanslarını ve öğrenme ortamları ile ilgili tercihlerini daha açık biçimde ortaya koymaktır. PİSA Projesi zorunlu eğitimin sonunda örgün eğitime devam eden 15 yaş grubundaki öğrencilerin matematik, fen bilimleri okurya-
Verilen ödülün Türkçeye katkısını önemsediklerine işaret eden Aşut, ödülün sanatsal değerinin jürinin uzmanlık alanı olduğunu, iş dünyasının ise en çok bu ödülün Türkçeye sağladığı katkıyı önemsediğini söyledi. Dili korumadan düşünce gücü ve hayal kurma gücünün gelişemeyeceğini anlatan Şerafettin Aşut, “Ana dilimizi yüceltmeden ne bilimde ne sanatta ne de edebiyatta evrensel değerler üretebiliriz” dedi. Aşut sözlerini, “Ödülümüzü almayı kabul ederek bizleri onurlandırdığınız için size şahsım ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası adına, Mersinliler adına teşekkür ediyorum” diye tamamladı. Mersin’de sanata verilen değere dikkat çeken Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Burhanettin Kocamaz, “9’uncu kez düzenlenen edebiyat ödülleri önemli. Sanata ve sanatçıya verilen değer her şeyin üzerinde. Mersin gibi kadim bir geçmişe sahip, medeniyetleri buluşturmuş bir kente böyle sanat etkinlikleri yakışır” diye konuştu. Vali Yardımcısı Cezmi Türkgöçer ise, şiir ve edebiyat denildiği zaman akla ilk olarak dil geldiğini söyledi. Dünya çapında Türk Dili’nin duyulmasına en büyük katkıyı edebiyatın verdiğine dikkat çeken Türkgöçer, ödül için Şair Cevat Çapan’ın çok doğru bir seçim olduğunu, böyle bir etkinliğe vesile olduğu için de MTSO’yu kutladığını söyledi. Soycan: ‘Mersin Edebiyat kenti olarak anılıyor” Seçici Kurul Üyesi ve Eleştirmen Celal Soycan ise konuşmasında Mersin’in son 10 yıldır edebiyat kenti olarak anılmaya başladığını anlattı. Ardından edebiyatın anlamını açıklayan Soycan, “Günümüzde bilgi, felsefe ve teknoloji insanlığın mesafe almasına katkı koymasına karşın hala birbirimizi öldürüyoruz. Çocuklar öldürülüyor. Kimse birbirini anlamaya çalışmıyor. Burada ciddi bir sorun var. Edebiyat ise daha iyi bir hayata işaret eder” dedi. İnsanların edebiyatın şiirin imkanları ile hayatı kirlenmekten kurtarabileceğini anlatan Soycan, “Okuduğunu anlayamayan sorulan soruya cevap ve-
remeyen bir nesille karşı karşıyayız. Ana dilini kullanamayan kişi kendi hayatını kirletir” dedi. Geçen yılki ödülün sahibi Şair Metin Cengiz ise Çapan’ı anlattı. Cevat Çapan’ın yalın ve performatik dili ile öne çıktığını söyleyen Cengiz, kendisine özgü bir anlatımı bulunduğunu ifade etti. Sanatçının şiirlerini anlatan Şair Sina Akyol ise, “Cevat Çapan şiirimizin hem tevazu hem zarafeti hem de çelebisidir. Biraz retorik yapacak olursam zirvesini eteklerine gizlemeyi bilebilmiş bir şahsiyettir. Kendisini, hoşgören, bağışlayan, gülümseyen yanıyla tanıyorum. Şiirini de bu hoşgörüden ürettiğini düşünüyorum” dedi. Konuşmaların ardından Çapan, 10 bin TL’lik ödülü ve plaketini Vali Yardımcısı Göçer ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz’ın elinden aldı. Çin’den Peru’ya dünya şiirinden örnekleri Türkçe’ye kazandıran ve yazdığı şiirlerde Türk diline katkıda bulunan Çapan, şunları söyledi: “Mersin’de olmaktan, dostlarla olmaktan ve bu güzel ödülün sevincini onlarla paylaşmaktan çok mutluyum. Beklemiyordum, benim için sürpriz oldu. Artık benim için her ödül sürpriz çünkü bazı ödüllere başvuruluyor ve ben başvuracak yaşı geçtim. Bu yüzden sürpriz oldu.”
8
YIL: 17 | SAYI: 299 |20 Aralık 2015 - 6 Ocak 2016 | www.mtso.org.tr
Geçmiş ile Lütfi Elvan
Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 86 05
geleceği birleştiren bir köprü
Başbakan Yardımcısı
Değişen ve Büyüyen Mersin İçin Çalışacağız Ülkemizin nadide şehirlerinden biridir Mersin. İçinde tüm renkleri barındıran, barış ve kardeşliğin nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seren, Türkiye’nin bir aynasıdır Mersin. Ben de 1 Kasım seçimleri vesilesi ile bu şehrin bir üyesi olmaktan büyük gurur duyuyorum. Seçim döneminde bizi bağrına basan, gittiğimiz her yerde samimiyeti ve sıcaklığı ile bizi karşılayan tüm Mersinli hemşerilerime bir kez daha teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Mersinlilerin teveccühü ile 1 Kasım seçimlerinde partimiz yüksek bir başarı grafiği yakaladı ve birinci parti oldu. Seçimleri geride bıraktık ve güçlü bir hükümetle artık önümüze bakıyoruz. Bundan sonra işimiz hem Mersin hem de Türkiye’nin ekonomik başarılarına yenilerini eklemek olacaktır. Bu bilinçle mikro ve makro ölçekte atılması gereken tüm adımları atacağız. Yeni projeleri hayata geçirmek ve Mersin’in büyümesini sağlayacak ekonomik önlemleri almak için gece gündüz demeden çalışacağız. Ancak burada şehrin dinamiklerinin vereceği destek de hayati önemde olacaktır. Seçim sonrasında Ankara’da Mersin Milletvekillerimiz ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Temsilcileri ile bir araya geldik. Bu buluşma ve ortaya çıkan birliktelik tablosu oldukça önemliydi. Ayda bir Mersin Milletvekilleri olarak Ankara’da, 3 ayda bir de Mersin’de tüm çevrelerle bir araya gelme konusunda ilke kararı aldık. İnşallah bu dayanışmayı 4 yıl boyunca sürdürürüz. Mersin’in İhtiyaçlarını Biliyoruz Biz Mersin’in neye ihtiyacı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Seçim döneminde ilimizin her karışını adım adım dolaştık, sivil toplum kuruluşlarımızla tek tek bir araya geldik, tüm çevreleri bir bir dinledik ve sorunları belirledik. Projelerimizi de bu sorunlar çerçevesinde gözden geçirdik ve ortaya koyduk. Mersin’in öncelikle bir ulaşım ve erişim alt yapısına ihtiyacı var. Bu ihtiyacı giderecek adımları attık ve atmaya devam edeceğiz. Bir lojistik kenti olarak Mersin’i Türkiye’de ve dünyada söz sahibi olan bir konuma yükseltmek için çalışacağız. Mersin’in iç kesimler ve ülkemizin diğer bölgeleri ile olan bağlantılarını güçlendireceğiz. Bu anlamda havayolu, karayolu, denizyolu ve demiryolu ağının standartlarını yükselteceğiz. Ulaşım Alt Yapısı Güçlenecek Öncelikle Mersin’e modern bir havalimanını kazandıracağız. Mersin’e ilk geldiğimizde bir söz verdik. Dedik ki Çukurova Bölgesel Havalimanının ihalesine en kısa sürede çıkacağız. Bu sözümüzü tuttuk. İhale ilanına çıkıldı ve yakında da işin yapım ihalesi gerçekleştirilecek. Ve çalışmalar başladıktan 1 yıl sonra da Mersinimiz havalimanına kavuşacak. Mersin’i bir hızlı tren kenti yapmak zorundayız. Mersin-Adana arasındaki hızlı tren hattımızın yapımına en kısa sürede başlayacağız. Konya’dan Mersin’e kadar uzanan hızlı tren projemizde Karaman’a kadar geldik. Hızlı treni kısa sürede Mersin’e, ulaştıracağız. Orta Anadolu’da üretilen
MTSO GAZETE SAYFA NO 8
mallar demiryolu taşımacılığı ile Akdeniz’e kadar getirilecek ve Mersindeki lojistik sayesinde dünyanın dört bir yanına teslim edilecek. Hızlı tren, Mersin’den Irak Pazarı’na daha hızlı ulaşma imkânı da sağlayacak. Öyle ki hızlı tren projemizin bir ucu da Habur’a kadar uzanacak. Türkiye’nin En Büyük Konteyner Limanını Yapacağız Türkiye için büyük önem taşıyan 3 Büyük Denizde, 3 Büyük Liman projemiz var. Karadeniz’de Filyos Limanı, Egede Çandarlı Limanı, Akdeniz’de ise Türkiye’nin en büyüğü olacak Mersin Konteynır Limanı. Bu liman Mersin’in deniz ticaretinde transit merkez olmasının önünü açacak. Silifke’deki SEKA Limanı’nı da aktif hale getirerek, burayı dünyaya açılan bir pencere olarak kullanmak istiyoruz. Ayrıca Yenice Lojistik Merkezi’ni de bitirmek üzereyiz ve 2016 yılının ilk günlerinde kullanıma açacağız.
TOBB Başkanı M. Rifat HİSARCIKLIOĞLU Son çeyrek yüzyılda 3 farkı dönem yaşadık. 90’lara büyük umutlarla girilmişti. Rahmetli Özal’ın başlattığı reform hamlesi Türkiye ekonomisinin yeni bir sıçrama yapmasını sağlamıştı.
Kent turizm konusunda da önemli bir potansiyel taşıyor. Havayoluyla gelen turistlerin istedikleri bölgeye maksimum 1 saat içinde ulaşmalarını önemsiyoruz. Havalimanı inşaatı devam ederken, turizm için önemli çalışmalarımız olacak. Kazanlı Bölgesi ve Silifke civarında düşündüğümüz projelerimiz var. Mersin’de farklı turizm merkezleri yapmak için altyapı oluşturmaya çalışıyoruz. Uzun sahil şeridini en iyi şekilde değerlendireceğiz.
Bu sayede özel sektörümüzde de bir zihniyet devrimi başladı. Rekabeti ve ihracatı öğrenen yeni nesil iş adamları yetişti. Gümrük duvarları arkasına saklanıp, kamudan alınan ithalat izinleriyle veya yurtiçinde ithal ikamesine dayalı kalitesiz ama pahalı üretimle para kazanma dönemi sona erdi.
Mersin’i Yol Zengini Olacak
Yeniden ortaya çıkan popülist siyaset Özal sonrası hem ekonomide hem de özel sektörde büyük tahribata neden oldu. Vizyonsuz ve kısa vadeci siyasetçilerin kötü yönetimlerinin faturası herkes için ağır oldu.
Karayolu noktasında Mersin’de önemli projelerimizi açıkladık. Çeşmeli’yi Taşucu’na bağlayacak otoyol projesinin yapımına 2016 yılında başlanacak. Mersin-Adana arasındaki D-400 karayolunu 8 şeride çıkaracağız. Mersin genelinde 19 adet yol projemiz bulunuyor. Bu yollar Mersin’in tüm ilçelerinde ulaşımı kolaylaştıracak ve en kısa zamanda da hayata geçecek. Bu projelerin dışında Türkiye’nin gelişiminin ve ekonomik büyümesinin önünü açacak reformlara da imza atmaya hazırlanıyoruz. Bu kapsamda 64. Hükümet 2016 yılı Eylem Planımızı açıkladık. Bu planda her alanda Türkiye’nin önünü açacak reformları 3 ay, 6 ay ve 1 yıllık periyotlar halinde takvimlendirip milletimizin bilgisine sunduk. Gerçekleştireceğimiz reformlar hem iş adamlarımızın hem de esnafımızın işini kolaylaştıracak. Yaptıklarımız ortada, projelerimiz ortada. Hepsi Mersin’in kalkınması için. Başta da söylediğim gibi burada Sivil Toplum Kuruluşlarımızın katkısı oldukça önemli. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası da köklü bir kuruluş olarak Mersin’in büyümesinde ve gelişmesinde önemli bir role sahip. 130 yıllık tecrübesi ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yeni projelere ışık tutacaktır. Odamızın 130. Kuruluş Yıldönümünü kutluyorum. Başta Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Şerafettin Aşut olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerine ve oda üyesi iş adamlarına çalışmalarında başarılar diliyorum.
CMYK
Ancak 90’lar bütün bu kazanımların ve başlatılan reform adımlarının heba edildiği bir dönem oldu. Tarihe kayıp 10 yıllar olarak geçti.
Karayolu taşımacılığında sadece bu coğrafyada değil, dünyada ilk sıralarda yer alır hale geldik. Bu dönemde iş adamlarımızın da çalışma vizyonları değişti ve gelişti. Çevre coğrafyamızın tamamında yatırımlarımız, inşaatlarımız, makine parklarımız, ortaklıklarımız bulunuyor. Bunları daha da geliştirmek ve büyümek elimizde. Bu dönemde bence öğrenmiş olmamız gereken 3 önemli ders var. Birincisi, büyümenin kaynağı özel sektör olmak zorundadır. Bu nedenler iş ve yatırım ortamını geliştirecek her adım öncelikli meselemizdir. İkinci olarak, huzur-ticaret-zenginlik bir bütündür. Daha zengin bir ülke olmanın yolu ticaretten, daha fazla ticaret yapmanın yolu huzurdan geçer. Üçüncüsü de, bu devirde küresel bir güç
olabileceği bir dönemin içindeyiz. Türkiye ekonomisi önümüzdeki beş yılda yıllık yüzde 4 ve üzerinde bir büyüme oranını tutturursa, “ortalamanın üzerinde hızla büyüyen ekonomiler” arasına girmiş olacak. Diğer ülkelerden kendisini pozitif bir biçimde ayırabilecek. Üsttekilere yaklaşacak. Başarı çıtasının bir hayli düştüğü bir dünyada, biraz daha fazla çabayla başarılı bir performans sergileyebilmek mümkün.
parçası olarak, Ortadoğu’ya değil Avrupa’ya eklemlenerek zenginleşebileceğini biliyor. Bunu başarmak için Mersin gibi örneklere ihtiyacımız var. Mersin bereketli topraklarıyla, turizm potansiyeliyle, sanayisiyle ve Türkiye’nin en hızlı büyüyen limanıyla dünyaya açılan bir kapı. Uzun zamandır ekonominin ağırlığını taşıyan Marmara Bölgesi artık sıkıştı ve adım atacak yer kalmadı.
Ben uzun vadeli olarak bakınca her zorluğa rağmen dönüşen dinamik bir ülke görüyorum. 1980’lerde kişi başına milli geliri 1500 dolar civarında olan bir tarım ülkesiyken, kişi başına geliri 10 bin dolar seviyesine çıkan orta teknolojili bir sanayi ülkesi görüyorum.
Mersin’in merkezinde olduğu Çukurova’yı da içine alarak yeni bir Marmara Bölgesine ihtiyaç var. Mersin; tarımda, dış ticarette, lojistikte ve sanayide oynadığı rol itibariyle Türkiye’nin öncü illerinden biri ve bu büyük hedefi de başaracak güçte.
Birkaç büyük kentle sınırlıyken
Mersin Ticaret ve Sanayi Odamız
Anadolu’ya yayılan bir sanayi görüyorum. 1960’larda yüzde 30’larda olan kentleşme oranını başarılı bir biçimde yüzde 75’lere çeken Doğu Asyavari bir kalkınma projesini gerçekleştirmiş bir ülke görüyorum.
130 yıllık köklü tarihiyle geçmiş ile geleceği birleştiren bir köprü. Her sene daha da geliştirdiği kurumsal kapasitesi ve hizmetleriyle özel sektörümüzün asli temsil ve hizmet merkezi olma görevini hakkederek üstleniyor.
Şimdi kırdan kente nüfus taşıyarak kalkınma dönemi bitti. Artık yeni bir şeyler yapmak gerekiyor. Herkesin yeni bir aşamaya geldiğimizin farkında olduğu bir ülkeden bahsediyoruz.
Mersin’e böyle köklü bir kurum kazandırdıkları için Mersin TSO Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Şerafettin Aşut’u, yönetimini, çalışma arkadaşlarını ve bugüne kadar görev yapmış herkesi yürekten kutluyorum. Başarılarının artarak devam etmesini diliyorum
Bu dönemde sadece ekonomik krizler değil, 28 Şubat gibi siyasete dışardan yapılan müdahaleler de 90’ların kayıp ve karanlık yıllar olarak tarihte yer almasına neden oldu. 2001 krizi sonrasında toplumun geniş bir kesimi, mevcut siyasi ve iktisadi yapının değişmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardı. Bunun sonucunda büyük bir kamuoyu desteğiyle başlatılan yapısal reformlar, özellikle kamu idaresinde ve bankacılık sisteminde yıllardır birikmiş olan tıkanıklıkların aşılmasını sağladı. AB üyelik süresinin de buradaki katkısı büyük oldu. 2002 seçimlerinin sonrasında sağlanan siyasi istikrarla birlikte Türkiye’de özel sektöre dayalı müthiş bir büyüme hamlesi başladı. 2007’den itibaren hem içerde siyasete yapılan müdahaleler hem de 2008’den itibaren başlayan küresel ekonomik kriz Türkiye’nin büyüme ve reform temposunu düşürdü.
olmak istiyorsak, güçlü ekonomi – kaliteli demokrasiye sahip olmak zorundayız. Bu ikisi birbirine bağlıdır. Ekonomiyi güçlendirmeden demokrasiyi geliştiremeyiz, demokrasimizin kalitesini artırmadan da ekonomimiz güçlenmez. Esasında Türkiye olarak 2014 ve 2015’de büyük fırsat yakaladık. Net enerji ve emtia ithalatçısı bir ülke olarak petrol ve emtia fiyatlarındaki hızlı düşüş en çok bizim gibi ülkelere yarıyor.
Ancak dinamik özel sektörümüz ile birlikte 2010 ve 2011’de sağlanan hızlı büyümeler sayesinde Türkiye küresel krizden en hızlı çıkan ülkeler arasında yer aldı.
Ancak bu fırsat penceresi uzun süre açık kalmayacak. Öte yandan dünyada düşük büyüme ortamı devam ediyor. Avrupa toparlanamıyor. Yunanistan sorunu çözülebilmiş değil. Gelişen ülkeler yavaşlıyor. Çevre coğrafyamızın tamamı karmaşa içinde.
Türkiye ve özel sektörümüz yerel bir aktör olmanın ötesine geçti. Pek çok sanayi sektöründe, Turizm’de, Yurtdışı Müteahhitlikte,
Görünen o ki, dünya ekonomisi önümüzdeki yıllarda iyi bir performans göstermeyecek. Yılda ortalama yüzde 2-3 civarında büyümenin
Hemen herkes Türkiye’nin içeri kapanarak değil küresel sistemin bir
MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Ekonomi ve Yaşam Dergisi Ekim 2014 itibariyle yayınlanmaya başladı. 2 ayda bir Grapolis Reklam Ajansı tarafından hazırlanan ve 10 bin adet baskısıyla okuyucuyla buluşan MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Ekonomi ve Yaşam Dergisi için Reklam Rezervasyon 0324 502 00 82