Makedonya konfeksiyonda üretim değil lojistik üs olabilir >4’te
IOT DIGI CLASS Projesi ile okullar akıllı sistemlerle yönetilecek
Kadın eli taşa ve mermere değdi
> 2’de
> 2’de
Mersin Lojistik Sektörü Arama Konferansı Raporu tamamlandı > 8‘de
Terör gündemi sarmalından kurtulmak zorundayız Şerafettin AŞUT
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
> 3’te
www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | YIL: | YIL: 18 17 | SAYI: | SAYI: 303298 | 14| -6-19 27 ŞUBAT ARALIK 2016 2015
Sanayiciler banka kredilerinde düzenleme bekliyor Oğuz AKAR TÜLÜCÜ 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Başkanı
M
akine sanayicileri daha büyük yatırımlar gerçekleştirebilmek, daha hızlı adımlar atabilmek adına banka kredilerinde düzenlemeye gidilmesini bekliyor. Bankaların bilanço esasına göre kredilendirme yapmasının sıkıntısını yaşayan sektör temsilcileri Türkiye’deki kredi kullanım sisteminin değiştirilmesini istiyor. Komite çalışmaları hakkında bilgi veren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Oğuz Akar
Tülücü, ardından sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Sektörde kredi sorunu yaşandığını dile getiren Tülücü, bankaların makine ve metal sektörüne yaklaşımının çok kısıtlı olduğunu söyledi. Kredi açmaya çok olumlu bakmadıklarını ifade eden Tülücü, şöyle konuştu: “Bankalar bilanço esasına göre hareket ediyor. Bu nedenle birçok sektör kredi alabilirken makine ve metal sektörü alamıyor. Sanayi sektörü bilançosu düşük ancak karlılığı yüksek bir sektördür. > 7’de
Korsan araçlarda denetim artmalı Ali BÖKE
17 No’lu Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası 17 No’lu Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Ali Böke, kayıt altındaki servisçi esnafına yönelik denetim ve yaptırımların, korsan araçlara da uygulanmasını istedi. Mersin’de servis araçlarının çalışma usul ve esaslarının İl Trafik Komisyonu kararları ile Mersin Büyükşehir Belediyesi UKOME Daire Başkanlığı’nca imza altına alındığını kaydeden Böke, buna rağmen bazı özel okullar ile kurum ve kuruluşların D yetki belgeli araçlarla yaptıkları servis taşımacılığıyla servisçi esnafını sıkıntıya soktuğunu anlattı. Servis esnafının devlete karşı her
türlü yasal sorumluluğunu yerine getirmesine rağmen, yasal sorumluluğunu yerine getirmeyen ve vergi kaybına neden olan, hiçbir sorumluluğu bulunmayan korsan çalışanlar karşısında mağdur olduklarına dikkat çeken Böke şunları söyledi: “Mersin Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren servis araçlarının sayılarının belirlenmesi ve tahdit kapsamına alınması, tahdit kapsamına alınan servis araçlarının dışında başka araçların servis taşıması yapamayacağı İl Trafik Komisyon kararları ile imza altına alınmıştır. > 7’de
Mesleki Yeterlilik Belgesi Bilgilendirme Toplantısı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), üyelerinin önümüzdeki süreçte sıkıntı yaşamaması adına ‘MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi Alma Zorunluluğu’ konulu toplantı düzenleyecek. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından verilecek olan Mesleki Yeterlilik Belgesi alma zorunluluğu
Mersin, yaş meyve sebzedeki iddiasını Almanya’da anlattı
Türkiye’nin yaş meyve ve sebze üretiminde lider şehri Mersin, dünyanın en büyük fuarları arasında yer alan Berlin Fruit Logistica Fuarı’na katıldı. Kalabalık bir grupla Almanya’ya giden Mersin heyeti, sektördeki iddiasını tüm dünyaya anlattı.
Y
aş meyve sebze sektörü Berlin Fruit Logistica Fuarı’nda buluştu. 3-5 Şubat tarihleri arasında düzenlenen fuarı 130 ülkeden 65 bin ziyaretçi takip etti. Dünyanın önde gelen yaş meyve sebze sektör temselcilerini bir araya getiren Fruit Logistica Fuarı’nda, Türkiye’den de 42 firma stant açtı. “Taste of Mersin” sloganı ile fuardaki yerini alan Mersin’in standı
konomik gelişim için tarım, turizm ve lojistiği öncelikli sektörler olarak belirleyip tüm çalışmalarını bu alanlarda yoğunlaştıran Mersin, son dönemlerde bu sektörlere bir de sanayiyi dahil ediyor. Orta teknolojili üretimden yüksek teknolojili üretim modeline doğru adım atan Mersinli sanayiciler bu alandaki gücü artırmanın yollarını araştırıyor. Önümüzdeki süreçte bu konuda hangi yolun takip edilmesi gerektiğinin bilimsel olarak belirlenmesi sektörün sorunlarının ve çözüm önerilerinin ortaya konması, fırsat-
YAYIN ADI VE SAYFA NO
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 27 Nolu Makine Sanayi Meslek Komitesi ile 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitesi üyeleri biraraya gelerek Sanayi Arama Konferansı düzenle> 4’te me kararı aldı.
CMYK
Fuarda yapılan incelemeler ve tanıtımların ardından Mersin Protokolü ve Mersinli firmalar çeşitli temaslarda da bulundu. Mersin Protokolü Berlin Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek kentin tarımdaki üstünlüğünü anlattı. Ardından Adlershof Tekno-
parkı ile yerleşke içinde yer alan elektron depolama merkezi Bessy II’yi ziyaret eden heyet, temaslarını Berlin Hali’nde gerçekleştirdiği incelemelerle tamamladı. Berlin’e gelen Mersinli firmalar ise Avrupa İşletmeler Ağı ortaklığında gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerine katılma fırsatı buldu protokol ile birlikte Berlin Hali’ni ziyaret eden heyette yer aldı. > 8’de
Mersin, gençleri bilim ile geleceğe hazırlıyor
ile ilgili detaylı bilgi MTSO Projeler Müdürlüğü tarafından yürütülen Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında düzenlenecek seminerle anlatılacak. Ankara Sanayi Odası ile birlikte 17 Şubat Çarşamba günü MTSO’da düzenlenecek seminer saat 14.00’te başlayacak. > 5’te
larının ve tehditlerin saptanması için Sanayi Arama Konferansı düzenlenmesi planlanıyor. Bu sayede sektör temsilcileri, akademisyenler, sektörün kamusal paydaşları aynı masa etrafında biraraya gelerek, kısa orta ve uzun vadeli sorunlar ile çözüm önerilerini belirleyecek.
planlanan Tarım ve Gıda Teknoparkı oldu. Tarım Gıda Teknoparkı Projesi’ne Berlin Büyükelçiliğinden de tam destek geldi.
Batı Afrika ekonomisinin lokomotifi: FİLDİŞİ SAHİLİ
M
Mersin sanayisinin gelişmesi için B söz sanayiciye verilecek
E
büyük ilgi gördü. Ziyaretçiler fuar süresi boyunca Mersin’de yetişen meyve ve sebzeleri tatma fırsatı da buldu. 54 milyon dolarlık rakamla Türkiye’de yaş meyve ve sebze ihracatındaki üstünlüğünü devam ettiren Mersin’in, fuarda özellikle narenciye bölümü katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kentin tarımdaki gücünün yanı sıra Almanya’da konuşulan konulardan bir tanesi de Mersin’de kurulması
atı Afrika ekonomisinin başlıca lokomotiflerinden biri olan Fildişi Sahili, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS - CEDEAO) mal ticaretinin yüzde 10’unu gerçekleştiriyor. Son 10 yıl boyunca ardı ardına yaşanan krizlere rağmen mal dış ticareti sürekli artan ülkenin ITC-Trademap verilerine göre, 20032014 yılları arasında mal ticareti yaklaşık 2 kat arttı. İhracatının büyük bir kısmını tarım ürünleri, ithalatını ise tarım dışı ürünler oluşturuyor. Fildişi Sahili, Avrupa ve BRIC
Fiber internet 4,5 G’nin tam performansla kullanılmasını sağlayacak >4’te
ülkelerine genel olarak hammadde ihracatı yaparken diğer sahra altı ülkelerine ise mamul ürün ihraç ediyor. Fildişi Sahili’nin en çok ithal ettiği ürünler arasında yer alan pirinç, balık, ilaç, buğday ve çimento Mersin için potansiyel ihraç ürünleri arasında yer alıyor. Bu alanlarda ihracatın artırılabileceği ülkeye Türkiye ise ağırlıklı olarak demir çelik ürünleri gönderiyor.
ersin’de Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü işbirliğinde yürütülen çalışmalar çerçevesinde Mersinli gençler bilimle buluşacak. Kentte bir taraftan Bilim Merkezi kurulması çalışmaları devam ederken diğer taraftan Mersin Çocuk Üniversitesi ile 1. Mersin Oryantiring Tarih Safarisi Ligi Protokolleri imzalandı. Bu protokollerle özellikle sosyal yönden dezavantajlı çocuklara bilimle tanışma fırsatı sunulurken gençlere de oryantiring aracılığıyla spor yaparken kent tarihinin öğretilmesi
hedefleniyor. Yapılacak çalışmalar TRT aracılığıyla Türkiye’ye de anlatılacak. Mersin Üniversitesi Rektörlük Binası Senato Odası’nda iki önemli anlaşmaya imza atıldı. 1. Mersin Oryantiring Tarih Safarisi Ligi Projesi Protokolü Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Tekin Çolakoğlu, TRT Çukurova Bölge Müdürü Sebahattin Kahraman arasında imzalandı. > 5’te
> 6’da
Medikalciler MEÜ Araştırma Hastanesine ek ödenek istiyor >4’te
MTSO Sigorta Akademi başlıyor
> 2’de
Mersin, Cennet Cehennem Çökükleri
> 3’te
2 IOT DIGI CLASS Projesi ile okullar akıllı sistemlerle yönetilecek YIL: 18 | SAYI: 303 | 14 - 17 ŞUBAT 2016 | www.mtso.org.tr
K
adri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Mersin’de bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Okul, kazandığı IOT DIGI CLASS isimli Avrupa Birliği (AB) Projesi ile akıllı sisteme geçecek. Bu projede her öğrenciye dijital birer öğrenci kimlik kartı verilecek. Bu kart ile okulda yoklamadan ders bilgilerine, ödevlerden, yemekhaneye spor odalarına kadar her alan akıllı sistemle yönetilecek. Öğrenciler kendileri adına tanımlanan dijital kimlik kartlarını okula giriş çıkışlarda, derslere giriş çıkışlarda kullanacak. Bu sayede veli de saat kaçta çocuğu okula ya da derse girdiğini takip edebilecek. Öğrenciler bu kartlar üzerinden ödevlerini ya da sınavlarını takip edebilecekler. Yine aynı kartlar yemekhane ya da spor salonlarına giriş çıkışlarda da kullanılacak. Gerekirse yemekhaneye girerken karta çocuk için zararlı olabilecek ve velisi tarafından yemesi istenmeyen gıdalar tanımlanacak ve yemekhanede çocuğa o gıdalar verilmeyecek. Bu sistem ile veliler de öğrencilerin takibini internet üzerinden gerçekleştirebilecek. Projenin hedefi ise bu sistemin Türkiye genelindeki tüm okullara yayılması. Proje sonunda Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşülerek çıktıları paylaşılacak. Uygun görülmesi halinde diğer okullarda da bu sistemin uygulanması talep edilecek. AB’nin eğitim, gençlik ve spor alanındaki hibe programı Erasmus+ kapsamında 2015’te kabul edilen IOT DIGI CLASS Projesi’nin sözleş-
mesi 2015 Aralık ayında Türkiye Ulusal Ajansı ve Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi arasında yapılan anlaşma ile resmi olarak başladı. Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bu proje ile Erasmus+ Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklıklar Proje Kabul Listesi’nde 26 proje arasına girdi. Okul aynı zamanda bu proje ile Türkiye genelinde 2 meslek lisesinden biri olarak büyük bir başarıya da imza attı. Proje kapsamında elektronik, mekatronik, yazılım, haberleşme ve veri tabanı gibi sistemler bir arada kullanılarak bir yazılı eğitim materyali, bir eğitim modülü hazırlanacak. Bu modül ile eğitim öğretim ortamının hazırlanan sistem üzerinden kontrolü sağlanacak. Böylece sınıf içi yoklama, ders bilgileri, ödevler, sınavlar, yemekhane, kantin, kütüphane ve spor odaları elektronik sistemlerle aktif şekilde kullanılabilecek. Veliler ise öğrencileriyle ilgili anlık kontrolleri web veya GSM üzerinden yapabilecekler. “İspanya, Portekiz, Romanya, İtalya ve Türkiye bir arada” Proje İspanya’dan İnercia Digital, Portekiz’den Aevo, Romanya’dan Coleguil Tecnic, İtalya’dan ITIS Feltrinelli kurumları ile Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi koordinatörlüğünde 24 aylık süre çerçevesinde gerçekleştirilecek. Proje faaliyetlerine Mersin Navona Otel’de 8-9 Ocak 2016 tarihlerinde yapılan Kick Off Meeting ile başlan-
Kadın eli taşa ve mermere değdi
dı. Mersin’de bir araya gelen kurumlar projenin geleceğini şekillendirdi. Her kurumdan bir proje irtibat kişisi ve proje konusu hakkında uzman 2’şer katılımcının yer aldığı toplantıya, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İl Milli Eğitim Ar-Ge birimi çalışanları ve proje konusunda uzman çalışanlar da katıldı. Toplantıda Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi proje ekibinden Ömer Yiğit ve Volkan Aktaş, projenin amaçları, sistemin özellikleri ve detayları hakkında geniş bir bilgilendirilmeyi yaparak proje ortaklarının net bilgilere sahip olmasına yardımcı oldu. Daha sonra katılımcılar Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek kurum ve proje ile ilgili yapılan çalışmaları yerinde gördü. Toplantının 2’nci gününde kurumlar arasında faaliyet takvimi planlama-
sı, anlaşmalar ve projenin geleceği ile ilgili planlamalar yapılarak bütün konularda ortak hareket edilmesi konusunda mutabakata varıldı. Açılış buluşması sertifika töreni, şehir turu ve bir dizi etkinlikle son buldu. Proje koordinatörü Bilişim Teknolojileri Alan Şefi Ömer Yiğit toplantı sonrası yaptığı değerlendirmede, Mersin’deki buluşmada projenin geleceği adına önemli adımların atıldığını söyledi. Yiğit şöyle konuştu: “Kadri Şaman MTSO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak ekip ruhunun ve birlikte hareket etmenin bir kurum adına ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğumuz bu başarılı proje ile bir kez daha gösterdik. Güçlü projeler güçlü ekiplerle başarıya ulaşır.” Projenin 2 yılda tamamlanacağını kaydeden Yiğit, ardından projenin Türkiye geneline yayılarak tüm okulların akıllı sistemle yönetime geçeceğine inandığını söyledi.
T
aş ve mermerle sanata imza atan Tülin Şahin Okay ile Yasemin Arslantaş, birlikte ilk sergilerini açtı. İkilinin Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde açılışı gerçekleşen Karma Heykel Sergisi, sanatseverlerden tam not aldı.
‘Cümlesini kurmakta zorlandığım duygu ve düşüncelerimi içgüdüsel olarak özgürce heykellerime yansıtabiliyorum” diyen Okay, bu yolla birçok insanla, sanatta buluşmak istediğini belirtti.
Heykellerini, sahil yürüyüşlerinde topladığı taşlarla doğal malzemeler kullanarak yaptığını söyleyen Tülin Şahin Okay, “Son dönemlerde tüketim çılgınlığı had safhada yaşanıyor. Ben de bu sergi ile özellikle doğal malzeme kullanarak tüketmek yerine var olan malzemelerin kullanılmasının önemine dikkat çekmek istedim” dedi.
Heykel, fotoğraf ve resim alanında 49 sergiye katılan ve halen kendi atölyesinde çalışmalarına devam eden Yasemin Arslantaş ise, sergideki eserlerinde ana temanın kentin dokusu olduğunu söyledi. Sade imgelerle kentin dokusunu ve doğayla ilişkisini anlattığını kaydeden Arslantaş, ‘İnsan olarak doğayı ve yaşadığımız çevreyi değiştiriyor ve dönüştürüyoruz. Sanırım bu kaçınılmaz bir dönüşüm. Ancak doğanın bize ihtiyacı yok. Bizim ona ihtiyacımız var. Heykellerimde insan ve doğa uyumunu, doğanın tüketimi, sistemin bize dayattıklarını ele aldım” dedi. Öte yandan iki kadın olarak bu sergiyi açmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Arslantaş, serginin ortak duygu ve düşünceler neticesinde ortaya çıktığını sözlerine ekledi.
Bu serginin ilk sergisi olduğunu belirten Okay, hiçbir şey tüketmeden sadece doğadaki malzemelerle sanat yapmaya çalıştığını anlattı.
17 Şubat 2016 tarihine kadar açık kalacak olan sergi, hafta içi 08.3018.00, Cumartesi günü ise 10.0017.00 saatleri arasında gezilebilir.
Yaklaşık bir yılda hazırlanan sergide, 17 esere yer verildi. Sergisinin açılışına Mersin Emniyet Müdürü Dr. Rahmi Baştuğ, MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, MTSO Genel Sekreteri Abdulkadir Dölek, MTSO Sanat Galerisi Sorumlusu Seda Şahbaz ve çok sayıda sanatsever katıldı.
Jean Monnet Burs Programı başvuruları başladı MTSO Sigorta Akademi başlıyor
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi, sektörde personel hizmet kalitesini artırmak adına MTSO Sigorta Akademi Projesi’ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. 22 Şubat’ta başlayacak olan proje çerçevesinde katılımcılara kişisel gelişimden pazarlamaya, yangın ve mühendislik sigortasından, sağlık sigortasına, hasardan trafik ve kasko sigortalarına kadar sektörü ilgilendiren her alanda eğitim verilecek. MTSO 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi aylık toplantısını gerçekleştirdi. Komite Başkanı Kerim Kara, Başkan Yardımcısı Emel
Bildik, Meclis Üyeleri Ahmet Akbaş ile Hüseyin Dinler ve Komite Üyesi Dilek Divitçioğlu’nun katıldığı toplantı sonunda açıklama yapan Meclis Üyesi Ahmet Akbaş, Projenin 22 Şubat Pazartesi günü başlayacağını ve ardından gelecek talepler doğrultusunda her ay periyodik olarak devam etmesini düşündüklerini söyledi. 5 gün devam etmesi planlanan MTSO Sigorta Akademi’nin ilk gününde kişisel gelişim, iletişim, imaj ve pazarlama eğitimi verileceğini bildiren Akbaş, ikinci gün sağlık sigortaları ve acente levha kayıt mevzuatının anlatılacağını söyledi. Program çerçevesinde üçüncü gün yangın, nakliyat ve mühendislik sigortaları hakkında bilgi verileceğini
dile getiren Akbaş, dördüncü gün hasar konusunun ele alınacağı son gün ise trafik ve kasko sigortalarının anlatılacağını söyledi. Eğitimlerin 16.00 – 19.00 saatleri arasında MTSO Hizmet Binası’nda verileceğini kaydeden Akbaş, eğitimlerin bitiminde katılımcılara katılım belgesi verileceğine de değindi. Eğitimlerin 50-60 kişi ile sınırlı tutulacağını açıklayan Ahmet Akbaş, hedeflerinde sigorta acenteleri ve çalışanlarının yanı sıra bankacılık sigortacılık bölümü öğrencilerinin de yer aldığını ifade etti. Akademiye katılmak isteyenlerin http://goo.gl/forms/pm9Fw0rXjE
Tartı aletleri muayene süresi Şubat sonu bitiyor
B
ilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklama ile 3516 Sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile Kanuna bağlı olarak çıkarılan Tartı Aletleri Muayene Yönetmeliğine göre ölçü ve tartı aletli kullanan esnaf ve işyeri sahiplerinin kullandığı tartı ve ölçü aletlerinde muayenesi gelenlerin muayene süresinin Şubat ayı sonunda biteceği bildirildi. Kullanılan ölçü ve tartı aletlerinin damgalandığı yıldan itibaren iki yıllık damga süresini dolduranların 1 Ocak’tan Şubat ayının son günü mesai bitimine kadar Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü Grup Merkezi, Belediye Ölçü Ayar Memurları, belediyeler ile bakanlıkça yetkilendirilmiş muayene ve damga servislerine müracaat etmeleri gerekiyor. Açıklamada şu
YAYIN ADI VE SAYFA NO
bilgilere yer verildi: “Tartım kapasitesi 2 bin kilonun üzerinde olan otomatik olmayan tartı aletleri için Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’ne müracaat edilmeli. Tartım kapasitesi 2 bin kiloya kadar (2 bin kilo dahil) okuma, çıktı verebilme veya başka elektronik cihazlarla bağlantılı çalışabilme özelliğine sahip olmayan üç ve dördüncü sınıf otomatik olmayan elektronik tartı aletleri için il merkezinde ve Toroslar, Tarsus, Anamur, Silifke Grup Merkezi Belediye Ölçüler ve Ayar Memurluklarına başvurulmalı. Otomatik tartı aletleri ile tartım kapasitesi 2 bin kiloya kadar (2 bin kilo dahil) okuma çıktı verebilme veya başka elektronik cihazlarla bağlantılı çalışabilme özel-
CMYK
liğine sahip bir, iki, üç ve dördüncü sınıf otomatik olmayan elektronik tartı aleti kullananlar için Mersin’de Bakanlıkça yetkilendirilmiş muayene servisi olan ve Menderes Mah. 35433 Sk. No: 12 B/A Tigris-5 Sitesi B Blok Altı Mezitli Mersin adresinde faaliyet gösteren KSK Belgelendirme Kalibrasyon ve Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti – Gül Neşe Ecer firmasına başvurmaları gerekiyor. Başvurunun ölçü aletinin markası, kapasitesi, seri numarası ve diğer teknik özelliklerini belirten bir dilekçe gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yazıda belirtilen sürede ilgili yerlere müracaat etmeyenler hakkında 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 15/c maddesine göre 1767 TL idari para cezası uygulanacağı da ifade ediliyor.
linkinden form doldurması gerektiğini kaydeden Akbaş, ayrıca katılım için 25 TL gibi sembolik bir ödeme alındığını da söyledi. Hedeflerinin personeli bilinçlendirmek, eğitmek, geliştirmek ve sektöre yeni girecek olan öğrencileri özendirmek olduğunu dile getiren Akbaş, “Her sektörde hizmet içi eğitim önemli. Bizim gibi hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmalar için ise ayrı bir önem taşıyor. Biz de sektörümüzdeki bu eksikliği görerek kalifiye eleman sıkıntısını kendi içimizde vereceğimiz eğitimlerle çözmek istedik ve bu proje doğdu” dedi.
T
ürkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefi çerçevesinde, AB müktesebatına ilişkin alanlarda uzmanlaşmış kişi sayısını artırarak bu alanda ihtiyaç duyulan idari kapasitenin oluşturulmasına katkı sağlamayı amaçlayan Jean Monnet Burs Programı’na başvurular başladı. 4 Şubat’ta başlayan Jean Monnet Burs Programı’nın 2016 -2017 akademik yılına ilişkin başvurular 4 Nisan 2016’da sona erecek. 2016-2017 akademik yılında 170 kişiye burs verilmesi planlanıyor. AB müktesebatı konusunda uzmanlaş-
mak isteyen herkese açık olan Jean Monnet Burs Programına; kamu çalışanları (Kamu tüzel kişiliğini haiz meslek kuruluşları, odalar, yerel yönetimler, kalkınma ajansları vb. kuruluşlarda çalışanlar dâhil), özel sektör çalışanları (Sivil toplum kuruluşlarında, yerleşik yabancı misyonlarda vb. çalışanlar dâhil), üniversitelerin akademik veya idari personeli, üniversitelerin lisans düzeyinde son sınıf veya lisansüstü (yüksek lisans veya doktora) öğrencileri başvurabilir. Detaylı bilgiye www.jeanmonnet.org.tr adresinden ulaşılabilir.
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU Şerafettin AŞUT
A. Kadir DÖLEK
5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır.
Derya GÜLEÇ Müzeyyen AŞKAR Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00
Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kredi kartları ile 6 taksitte ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.
Turkuvaz Matbaa Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93
3
YIL: 18 | SAYI: 303 | 14 - 17 ŞUBAT 2016 | www.mtso.org.tr
Terör gündemi sarmalından kurtulmak zorundayız Şerafettin AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
S
on 2 -3 yıldır ülke çapında ekonomide ciddi bir atalet, iş dünyasında ciddi bir durgunluk var. Arka arkaya gelen yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi, iki kez tekrarlanan genel seçimler ekonomiyi hep ikinci, hatta üçüncü planda bıraktı. Geçmişe nazaran rahatsız edici bir seçim politikası izlenmese de yinede gündem ekonomi olmaktan çıktı ve siyasete kaydı. Bu anlamda ekonominin bu kadar uzun süre ihmal edilmesi, koalisyon tartışmalarının getirdiği istikrarsızlık ve siyasi kavgalar ülkede uzun süredir var olan ve son 10 yılı aşkın süredir ekonomiye can veren o istikrar sürecine zarar verdi. Üretim sıkıntıya girdi, ekonomimizin omurgası olan ihracat 150 milyar dolar bareminde sıkışıp kaldı ki 2023 için 500 milyar dolar ihracat hedefine doğru büyük bir motive ile koşuyorduk… Son zamanların en büyük mülteci akını ile karşı karşıyayız Bu yetmezmiş gibi, aynı zamanda artarak devam eden çevre ülkelerdeki sorunlar. Özellikle Suriye sorunu ve dünyanın son zamanlarda gördüğü en büyük mülteci akınına maruz kalmamız, dış politikanın ülke ekonomimiz için ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Bu noktada iş dünyası olarak devletimizin karar verdiği bir politikanın doğru ve yanlışlığını konuşmak gibi anlamsız ve gereksiz bir polemiğe girmek bizlerin işi değildir. Devletimiz bir karar vermişse bize düşen devletimizin arkasında
durmak ve üretmeye, yeni pazarlar bulmaya, insanımıza iş ve aş vermeye devam etmeye çalışmaktır. Biz de böyle yaptık. Ancak, Suriye, Mısır, Irak gibi ticaretimizde önemli olan ülkelerin ve komşularımızın kendi içlerinde yaşadıkları siyasi ve sosyal sıkıntıların bize yansımasının olumsuz etkilerini de ağır bir şekilde yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Mısır’ın Afrika ve Arap Yarımadası’na olan çıkışımızı kapatması, Suriye’deki sıkıntıların alternatif güzergahı ortadan kaldırması, hem ihracatımızı hem de bu pazarlara olan lojistiğimizi olumsuz bir şekilde engelledi. Gerçek gündem ekonomi olmalıdır Daha kötüsü, bu sorunları ülkemizin içine taşımaya çalışan güçlerin ülkemizin sosyal huzurunu bozma çabaları ve gündeme oturan terör eylemleri ekonomiye, ülkemizin son zamanlarda yarattığı olumlu imaja doğrudan yansıdı. Artık bu sarmaldan sıyrılıp, birileri tarafından bize biçilen gündemden sıyrılıp, ülke olarak kendi gerçek gündemimize dönmemiz gerekiyor. Milletimizin ve devletimizin bütünlüğüne, kardeşliğine kast eden her türlü teröre ve teröristlere karşı devletimizin verdiği tavizsiz duruşun arkasındayız. Öte yandan terörden etkilenen bölgelerdeki vatandaşlarımızın vatandaşlık haklarının; eğitim, sağlık, özgürce dolaşma hakkının sağlanması adına devletimizin gösterdiği çabayı sonu-
na kadar destekliyoruz. Yani, insanımıza karşı sonsuz şefkat ve değer verme; teröre karşı tavizsiz duruş iş dünyasının arkasında durduğu bir politikadır. Terörle gündeme getirilmek istenen ve yapay bir Suriye ortamı yaratılmak istenen bölgelerde güvenlik güçlerimizin huzuru tekrar sağlamaya başlamaları sevindirici bir haberdir. Bu anlamda, milletimizin huzuru ve devletimizin varlığı adına verilen bu büyük mücadelede canlarını veren tüm güvenlik görevlilerimize, askerlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralı gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Terörün geleceğimize ipotek koymasına izin veremeyiz Artık hepimize düşen gerçek gündemimize dönmektir. Hükümetimizin 3- 6- 12 aylık eylem planı gerçek gündeme dönme anlamında çok önemli bir adımdır. Ekonomi ülkenin geleceğidir, sosyal huzurudur. Ekonomi ne kadar güçlü olursa, sosyal huzur o kadar artar. Elbette ülkenin demokratikleşme sorunları var. Yeni bir anayasa ihtiyacı var. Adaletten eğitime ciddi sorunlarımız var ama tüm bunlar ekonomi ihmal edilmeden eş güdümle ilerlemesi gereken konulardır. Bir yandan siyasi istikrarı, huzuru ve birlikteliği sağlayabilmeliyiz, diğer yandan Türkiye’nin son derece inandığımız orta uzun vadedeki pozitif hedeflerini ele alıp reform alanlarına kesintisiz olarak odaklanabilmeliyiz. Terörün Türkiye’nin potansiyelini
ortaya çıkaracak reform alanlarından uzaklaştırmasına kesinlikle izin vermemeliyiz. Aksi takdirde Cumhuriyeti kuran atalarımızdan bu gün bu mücadelede canlarını vatan için veren kardeşlerimize kadar bu hakkı ödememiş ve geleceğimize sahip çıkmamış oluruz. İş dünyası gelecek adına her daim umutludur Tüm bunları bir umutsuzluk yaratmak adına değil, aksine tüm bu sıkıntılara rağmen devletimizin ve iş dünyamızın bu sıkıntılı coğrafyada ayakta durabilme başarısını belirginleştirmek için bir kontrast çiziyorum. Başarı diyorum çünkü bir yandan etrafımızdaki ateşin yansıması olan terör eylemleri, bir yandan ateşe çekilmeye karşı direnen bir ülke, bir yandan her şeye rağmen sosyal huzurunu koruyan, ekonomisini, döndüren bir ülke… Bu noktada, tüm bu başarıların ve ayakta kalabilmenin ardında, bu bölgedeki ülkelerden farklılık gösterebilmenin ardında yatan, artık bir asra yaklaşan Cumhuriyetin bize kazandırdıklarını görmek gerekiyor. Her çabaya rağmen parçalayamadıkları, bölemedikleri, ayrıştıramadıkları bir millet; öte yandan, her şeye rağmen sorunların arasında slalom yapan ve kendi yolunu çizen, küresel ekonominin parçası olmaya devam eden bir Türk iş dünyası… Bunlar aslında gecenin ardındaki şafağı ve aydınlığı bize gösteriyor. Bizler iş
dünyası olarak gerçekçi insanlarız. Kötümser insan girişimci olamaz ki. Biz, ülkemizin geleceğinden çok ama çok umutluyuz. Çünkü insanımızı tanıyoruz, Cumhuriyetimizin kazanımları olan değerlerin yarattığı gücü biliyoruz. Aslında böylesi zor zamanlar bizim kendi içimize dönme zamanları olmalıdır. Etrafımızdaki sıkıntı yaşayan ülkelere baktığımızda bu ülkelerin sıkıntı yaşadığı, onları bu hale getiren konuları iyi irdelemeli ve eğer bizde de benzer sorunlar varsa, şimdiden başkaları müdahale etmeden biz kendi irademizle bunları düzeltmeliyiz. Bu bir taviz değil, aksine ülkemizin gücüne güç katmaktır. Örneğin ortak akıl ile daha demokratik bir Anayasa hazırlamak, hukuk sistemimizde tarafsızlığı sağlayacak sistemi kurmak, eğitimde bizi 21. Yüzyıla hazırlayacak reformları yapmak, ekonominde yapısal reformları gerçekleştirmek, özgürlükleri genişletmek, eğitime odaklanmak vb. Daha birçok konu sayılabilir. Bu konularda yapılacak reformlar, özgürlüğü, bireysel özgürlükleri arttıracak adımları atmak ve etnik-din kökeni ne olursa olsun her bir insanımızı bu Cumhuriyetin onurlu bir vatandaşı yapacak düzenlemeleri ve kucaklamaları gerçekleştirmek bizi gelecekte her zorluk karşısında ayakta tutacak şeyler olacaktır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Mersin iş dünyası olarak bu değerlerin peşinden gitmeye devam edeceğiz.
Mersin, Cennet Cehennem Çökükleri
M
ersin, tarihi yapısıyla, kültürel zenginlikleri ve inanç turizmi ile ziyaretçilerine birbirinden farklı seçenek sunuyor. Mersin’de, klasik deniz kum güneş tatilinin bir adım ötesine geçerek zamanda yolculuk yapmak da mümkün. Gazetemizin bu sayısında rotamızı Cennet Cehennem Obruklarına çevirdik. Cennet Cehennem Çökükleri veya Cennet Cehennem Obrukları ilimizin, ismi gibi oldukça ilgi çekici ören yerleridir. Silifke ilçesine bağlı Narlıkuyu beldesi yakınlarında yer alan bu obruklar, doğal yollarla oluşmuş, tarihi ve turistik mağaralardır. Her yıl çok sayıda seyahat sever tarafından ziyaret edilen bu iki büyük çukur, obruk, mağara ve çökük gibi isimlerle de anılmaktadır. Bir yer altı deresinin yol açtığı kimyasal erozyonla tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş olan çukurun giriş kısmında, beşinci yüzyıldan kalma küçük bir kilise vardır. Kültür ve Turizm Bakanlığınca müze kapsamında olup ziyaretçilere açıktır. Yolunuz Silifke’ye düşerse, doğa harikası bu çukurları yol haritanıza eklemeyi ve bol bol fotoğraf çekmeyi sakın unutmayın. Obruk olarak adlandırılan bu çökme yapılar, kireçtaşından oluşan plato içerisinde gelişmiştir. Cennet ve cehennem obrukları keskin köşeli derin çukurlardır. Bu iki büyük çukur yer altı mağara sisteminin üst kısmının çökelmesiyle oluşmuş iki bacaya karşılık gelmektedir. Obruğun taban kesimlerine doğru, tavanın çökmesi sırasında yukarıdan düşmüş olan büyük bloklara ve kütlelere rastlanmaktadır. Bu çukurlar, bugün Mersin için önemli bir turistik çekim merkezi. Öte yandan bu yapılar, farklı efsanelere konu olmaları nedeniyle de ilgi çekiyor. Mitolojiye göre; Zeus, alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u buradaki bir kavgada yendikten sonra, onu Etna Yanardağı’nın altına sonsuza dek
YAYIN ADI VE SAYFA NO
kapatmadan önce bir süreliğine Cehennem çukurunda hapsetmiş. Cehennem Obruğu
Yaklaşık 110 metre derinliğine sahip olan Cennet Obruğu, karstik bir yer altı akarsuyunun, yer altındaki bir mağaranın tavanını aşındırıp, çökmesi süreci sonucunda oluşmuştur. Obruğun tabanından, Cennet Obruğu’nun altına yönelen bir yer altı akarsuyu geçmektedir. Cehennem çukuru kenarları iç bükey olduğu için ve Cennet Obruğuna göre daha dar ve dik olmasından dolayı tabanına inmek mümkün değildir. Ancak özel dağcı ipi veya esnek merdivenle inip çıkılabilir. Cennet Obruğu Cehennem çukurunun yaklaşık 200 metre güneybatısında yer alan Cennet Obruğu, yaklaşık 135 m derinliğindedir. Bu da bir çöküntü obruğu olup, Miyosen döneminde oluşmuş sığ denizel kireçtaşı katmanları içinde karstik süreçler sonucunda oluşmuştur. Obruğun kuzey yamacı, oldukça diktir. Bir yer altı akarsuyu da diyebileceğimiz bu sistem günümüzde faaliyetine devam etmekte ve akarsu yolu üzerinde oluşmuş Cehennem Çukuru’nun taban yüzeyi altından geçmektedir. Çökük tabanının güney ucunda büyük bir mağara girişi vardır. Mağaranın giriş kısmında küçük bir kilise vardır. Kilisenin kapısının üzerindeki kitabede, bu kilisenin V. yüzyılda Paulus adında dindar bir kişi tarafından Meryem Ana’ya ithafen yaptırılmış olduğu yazmaktadır. Cennet çöküğünün içine her biri oldukça geniş 452 basamaklı taş bir merdivenle inilir. Kiliseye 300 basamakla varılır. Kiliseden sonraki mağaranın bitim noktasında yer altı deresinin sesi duyulur. Narlıkuyu arazisinin derinliklerinden, karstik kaynaklar şeklinde Akdeniz’e karışmaktadır.
CMYK
Astım Mağarası
Cennet ve Cehennem Çökükleri’nin hemen yanında bulunan, 15 metre derinliğindeki Astım Mağarası ise, Cennet-Cehennem’in biraz daha güneyinde bulunuyor. Mağaraya aşağıya dik inen demir merdivenler yoluyla giriliyor. Mağara içerisinde sarkıtlar ve dikitler bulunuyor. Astım Mağaraları, özellikle astım hastalığına iyi geldiği ve burada dileklerin kabul edildiğine inanıldığı için ilgi çekiyor. İçerisinin 15 derece ve yüksek nemli olduğu mağaralara kalp ve tansiyon hastalarının girmesi tavsiye edilmiyor. Cennet ve Cehennem mağaraları doğal bir çekim alanı olması nedeniyle çevresi de turistlere özel lezzetlerin sunulduğu yerel restoranlarla çevrilidir. Yöresel yemekler arasında yer alan sıkma ve börekler eşliğinde yapılan köy kahvaltıları büyük beğeni toplar. Nasıl Gidilir? Silifke’den 22 kilometre, Mersin Kızkalesi’nden 7 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Obruklara, Silifke-Mersin karayolunun 20. kilometresinden kuzeye ayrılarak, 2 km kadar uzayan dağ yoluyla ulaşabilirsiniz.
4
YIL: 18 | SAYI: 303 | 14 - 17 ŞUBAT 2016 | www.mtso.org.tr
Medikalciler MEÜ Araştırma Hastanesi’ne ek ödenek istiyor
M
ersin’de faaliyet gösteren sağlık hizmetleri ve medikalciler, sıkıntılı günler geçiriyor. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Araştırma Hastanesi’nin borçları tüm sağlık sektörünü olumsuz etkiledi. Şirketlerini kapatma noktasına gelen medikalciler, bu zor durumun aşılması adına hükümetten MEÜ Araştırma Hastanesi’ne ek ödenek çıkarmasını bekliyor. Mersin’de sağlık sektöründeki en büyük alıcı konumundaki MEÜ Araştırma Hastanesi’nin geçmiş dönem borçları nedeniyle bugünkü alacaklarını 40’ar aylık vadelerle
ödeyebilmesi diğer sağlık sektöründe faaliyet gösteren firmaları iflasın eşiğine getirdi. Ödemelerin makul vadelere çekilebilmesi ise üniversite adına çıkarılacak ek ödenekle mümkün olabilecek. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi, aylık olağan genel toplantısında konuyu gündeme getirdi. Toplantıya, Komite Başkanı Suat Koçak, Başkan Yardımcısı Yasemin Taş, Meclis Üyesi Üzeyir Kılıç ve Komite Üyesi Bülent Aksoy katıldı. Toplantı sonrasında konuyla ilgili değerlendirme yapan Komite
Başkanı Suat Koçak, Mersin’de bir kurumun yaşadığı sıkıntı nedeniyle tüm kentin olumsuz etkilendiğini ve buna çözüm için Mersin Milletvekillerinin de desteğini beklediklerine değindi. MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı ve hastane yetkilileri ile defalarca bir araya gelerek konuyu görüştüklerini anlatan Koçak, üniversite yönetiminin de çözüm noktasında ciddi çaba sarf ettiğini ancak geçmiş dönem borçları nedeniyle onların da kıpırdayabilecek alanları kalmadığını söyledi. Öte yandan bazı firmaların üniversite hastanesine, asgari olarak hizmetle-
rini sürdürdüğünü aktaran Başkan Koçak, “Firmalarımız bunu destek amacıyla yapıyor. Bu işin ticari bir karlılığı kalmadı” dedi. Yaklaşık 4-5 yıldır bu sorunları yaşadıklarına değinen Koçak, amaçlarının komite olarak medikalcilerin sesini duyurmak ve ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri için bir adım atılmasını
sağlamak olduğunu belirtti. “Hükümetten destek bekliyoruz” Sektör temsilcileri olarak, hükümetin destek vermesini ve Mersin Milletvekillerinin bu yönde çaba sarf etmesini beklediklerini vurgulayan Suat Koçak sözlerini, “Hem biz me-
dikalcilerin hem de üniversite hastanesinin faaliyetlerini sürdürebilmesi için hükümetin destek vermesi gerekiyor. Birçok medikal firması iflasın eşiğine geldi. Önümüzü görebilmemiz ve ticari faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için alacaklarımızın ödenmesi gerekiyor” diye tamamladı.
Makedonya, konfeksiyonda üretim değil, lojistik üs olabilir Fiber internet, 4,5G’nin tam performansla kullanılmasını sağlayacak
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası 9 No’lu Bilgisayar, Elektrik, Elektronik, Telekomünikasyon ve Büro Cihazları Meslek Komitesi Meclis Üyesi Murat Yüksekbaş, teknolojinin insan hayatındaki yerinin artması adına fiber internetin büyük önem taşıdığına dikkat çekti. “Yakında hayatımıza girecek 4,5 G’nin tam performansla kullanımına imkan sağlaması adına fiber internet önemli” diyen Yüksekbaş, mevcut fiber altyapısının bu ihtiyacı karşılamaktan uzak göründüğünü, sorunun çözümü için Dijital Dönüşüm Yasası’na ihtiyaç olduğunu anlattı. Fiber internetin önemine ilişkin değerlendirme yapan Yüksekbaş şunları söyledi: “Hepimizin gerek evde ve işyerlerinde gerekse hareket halinde sık sık internete işimiz düşüyor. Cep telefonlarımızın ekranına dokunduğumuzda ya da bilgisayarın tuşlarına bastığımızda aradığımız her neyse anında ulaşmak istiyoruz. Hatta giderek sahip olduğumuz cihazlar – klimalar, kombiler, otomobiller internete bağlanarak, hayatımızı kolaylaştırıyor. Bu yüzden giderek hız ve internet kavramları birbirine karışıyor. Saniyede 1000 Mbps hız, 1 GB’lık bir filmi 8 saniyede indirmek anlamına geliyor. Bu, şu an için muazzam bir hızı ifade ediyor. Ancak teknolojinin değişim hızını düşündüğümüzde ileride bu hız bile yetersiz gelebilir. Fiber optik altyapının en önemli özelliği de, teorik düzeyde sınırsız hızda veri iletimini mümkün kılması.” “Türkiye’nin dört bir yanına fiber altyapı ulaşmalı” Mobil iletişimde tamamıyla internet tabanlı bir teknolojinin hakim hale geleceğine dikkat çeken Murat Yüksekbaş, bunun için de baz istasyonları arasındaki fiber bağlantıların taşıyıcı olacağını anlattı. Diğer yandan akıllı ev ve şehir projelerinin temel taşıyıcısının da fiber altyapı olacağını vurgulayan Yüksekbaş, “Gelecekte teknolojinin hayatımızda oynayacağı rolün giderek artacağını göz önünde bulundurduğumuzda, mevcut fiber altyapının bu ihtiyacı karşıladığını söyleyebiliriz” değerlendirmesini yaptı. Bu altyapının yeterli denilebilecek düzeye ulaşılması için 4,5 G ihalesinin de yarattığı fırsatla birlikte
YAYIN ADI VE SAYFA NO
bir Dijital Dönüşüm Yasası’na ihtiyaç olduğunu kaydeden Yüksekbaş, fiber optik altyapının, elektrik, su, doğalgaz gibi temel bir altyapı hizmeti olarak herkesin kolayca erişebileceği hale gelmesi gerektiğini söyledi. Fiber, iş hacmini yüzde 79,2 büyüttü 2050’de dünya nüfusunun yüzde 75’inin şehirlerde yaşayacağının öngörüldüğünü kaydeden Murat Yüksekbaş, bunun da ulaşımdan eğitime, sağlıktan güvenliğe birçok alanda akıllı çözümleri zorunlu kıldığını söyledi. Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) internet sitesinde yer alan araştırmaya göre fiber internete geçilen bölgelerdeki iş hacminin arttığının görüldüğünü dile getiren Yüksekbaş, şu bilgileri verdi: “Geniş bant alt yapısına geçildikten sonra Florida’nın Lake Country bölgesinde geniş bant altyapısının işletmecilerin kullanımına açılmasının ardından iş hacmi yüzde 79,2 büyümüş. Fiber altyapı, iş hacmindeki artışın yanı sıra maliyetleri de belirli oranda azaltmış.” Yapılan araştırmaların, fiber altyapıya yapılan her bir liralık yatırımın en az 30 lira olarak geri döndüğünü gösterdiğini ifade eden Yüksekbaş, ayrıca istihdama da önemli katkı sağladığının görüldüğünü söyledi. Yüksekbaş bu konudaki örnekleri şöyle açıkladı: “Güney Dundas’da fiber altyapıya 2003 itibariyle 1.3 milyon Kanada Dolarlık (CAD) yatırım yapılmış bunun karşılığında gayri safi yurt içi hâsılada yaklaşık 25.22 milyon CAD’lık bir büyüme olduğu, 207 kişilik ek istihdam oluşturulduğu ve 3.5 milyon CAD’lık mahalli, 4.5 milyon CAD’lık ise federal seviyede vergi gelirlerinde artış olduğu belirlenmiş. İnternet kullanmayan, çevirmeli erişim kullanan ve geniş bant erişiminden yararlanan işletmeler arasında da bir karşılaştırma yapıldığını açıklayan Yüksekbaş, “Bahse konu dönem itibariyle; istihdam artış oranları, geniş bant erişim kullananlarda yaklaşık yüzde 54,2, çevirmeli erişimden faydalananlarda yüzde 27,2 ve internet kullanmayanlarda ise yüzde 5,6’lık bir genişleme tespit edilmiş” dedi.
CMYK
T
ürkiye’de konfeksiyon sektörünün geleceğine dair araştırmalar devam ediyor. Bir taraftan rakip ülkelerdeki üretim modelleri incelenirken diğer taraftan maliyetlerin azaltılabilmesi adına yeni yatırım alanları takip ediliyor. Bu yöndeki çalışmalar sürerken Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi üyeleri de Avrupalı giyim firmalarının üretim yaptırdığı ülkeler arasında yer alan Makedonya’ya giderek incelemelerde bulundu. Ziyaret sonrasında değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi ve 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve Ayakkabı Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ekrem Sağlam, “İncelemelerimizde gördüğümüz kadarıyla Makedonya konfeksiyonda üretim
değil, konumu itibariyle lojistik üs ve turizm üssü olabilir” değerlendirmesini yaptı. Makedonya’da yapılan çalışmalar ve incelemeler hakkında bilgi veren Sağlam, üç günlük ziyarette 20’nin üzerinde kadın dış giyimi üreten firma temsilcisi ile bir araya geldiklerini anlattı. İlk olarak Makedonya Tekstil Birliği yetkilileriyle görüştüklerini kaydeden Sağlam, ardından Yabancı Yatırımlar Acentesi Müdürü Visar Vida, Makedonya Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Furkan Çako ve Halkbank Genel Müdürü Necdet Palakci ile bir araya geldiklerini söyledi. Yaptıkları incelemelerde Makedonya ekonomisinin lokomotifini tekstil
Mersin sanayisinin gelişmesi için söz sanayiciye verilecek Ekonomik gelişim için tarım, turizm ve lojistiği öncelikli sektörler olarak belirleyip tüm çalışmalarını bu alanlarda yoğunlaştıran Mersin, son dönemlerde bu sektörlere bir de sanayiyi dahil ediyor. Orta teknolojili üretimden yüksek teknolojili üretim modeline doğru adım atan Mersinli sanayiciler bu alandaki gücü artırmanın yollarını araştırıyor. Önümüzdeki süreçte bu konuda hangi yolun takip edilmesi gerektiğinin bilimsel olarak belirlenmesi sektörün sorunlarının ve çözüm önerilerinin ortaya konması, fırsatlarının ve tehditlerin saptanması için Sanayi Arama Konferansı düzenlenmesi planlanıyor. Bu sayede sektör tem-
silcileri, akademisyenler, sektörün kamusal paydaşları aynı masa etrafında biraraya gelerek, kısa orta ve uzun vadeli sorunlar ile çözüm önerilerini belirleyecek. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 27 Nolu Makine Sanayi Meslek Komitesi ile 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitesi üyeleri biraraya gelerek Sanayi Arama Konferansı düzenleme kararı aldı. Yalnız Mersin değil, Türkiye’de sanayinin istenilen düzeyde olmadığı düşüncesinde birleşen sektör temsilcileri, üretim artışının düştüğü, kalite bilincinin tam olarak yerleşemediği, sanayi ürünlerinde ihracatın istenilen seviyelere ulaşa-
ve konfeksiyon sektörlerinin oluşturduğunu gördüklerini kaydeden Sağlam, ülkeye ilişkin gözlemlerini ise şöyle anlattı: “Makedonya’daki konfeksiyon firmalarının yüzde 99’u fason üretim yapıyor. Öncelikli pazarları ise başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri. Üretimleri oldukça kaliteli olmasına rağmen gerek teknik açıdan gerekse personel yetersizliği nedeniyle üretim kapasiteleri istenilen seviyelerde değil. Çalışanların büyük bölümü 40 yaşın üzerinde. Gençlerin ise bu sektörde çalışmaya sıcak bakmadıklarını, daha çok Batı Avrupa’da mevsimlik geçici işleri tercih ettiklerini gözlemledik. Bu ülkede işçilik maliyetleri Türkiye’nin yarısından daha az olmasına rağ-
madığı görüşünde. “Mersin sanayisinin röntgeni çekilecek” Arama konferansı ile kentte sanayinin gelişmesi için neler yapılabileceği, sanayicinin kendi durumunu nasıl gördüğünün tespit edilmesi, ihtiyaçlarının saptanması, üretim kalitesini artırmak için nelere ihtiyaç duyulduğunun belirlenmesi hedefleniyor. Küçük, orta ve büyük sanayicinin dahil olacağı konferansla Mersin sanayisinin röntgeni çekilerek, sanayinin topyekün geleşmesi için birlikte hareket etmenin yöntemleri belirlenecek.
men kalifiye genç eleman bulmak oldukça sıkıntılı.” Genç nüfusun konfeksiyonda çalışmayı tercih etmemesi nedeniyle Makedonya’nın sektör adına gelecek vaat ettiğini düşünmediklerini vurgulayan Sağlam, Türkiye’ye bu ülkede yapılacak her türlü yatırımda destek sözü verilmesine rağmen komite olarak bu yöndeki bir yatırıma sıcak bakmayacaklarını anlattı. Makedonya’nın konfeksiyonda üretim üssü olarak görülmese de lojistik üs olarak değerlendirilebileceğine dikkat çeken Sağlam, “Bu ülke Balkanlar’ın ortasında. Konumu itibariyle toptancıların bir üssü haline gelebilir” değerlendirmesini yaptı.
Konferans öncesi ilk aşamada belirlenecek sanayicilerle görşümeler yapılıp çeşitli sorular sorularak konferansın içeriği belirlenecek. Sanayi sektörünün mevcut durumu, destekler, sektörde karşılaşılan temel sorunlar, üniversitelerle işbirlikleri, eğitim ve insan kyanakları, teknik personel sorununa çözümler, meslek liselerinin durumu ve sanayinin beklentisi konferansta ele alınacak öncelikli konular arasında yer alacak. Arama konferansına sanayi müdürleri, SSK, TEDAŞ, gibi sanayiye hizmet veren kamu kurumları da çağırılacak.
5
YIL: 18 | SAYI: 303 | 14 - 17 ŞUBAT 2016 | www.mtso.org.tr
Mersin, gençleri bilim ile geleceğe hazırlıyor
M
ersin’de Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü işbirliğinde yürütülen çalışmalar çerçevesinde Mersinli gençler bilimle buluşacak. Kentte bir taraftan Bilim Merkezi kurulması çalışmaları devam ederken diğer taraftan Mersin Çocuk Üniversitesi ile 1. Mersin Oryantiring Tarih Safarisi Ligi Protokolleri imzalandı. Bu protokollerle özellikle sosyal yönden dezavantajlı çocuklara bilimle tanışma fırsatı sunulurken gençlere de oryantiring aracılığıyla spor yaparken kent tarihinin öğretilmesi hedefleniyor. Yapılacak çalışmalar TRT aracılığıyla Türkiye’ye de anlatılacak.
Mersin Üniversitesi Rektörlük Binası Senato Odası’nda iki önemli anlaşmaya imza atıldı. 1. Mersin Oryantiring Tarih Safarisi Ligi Projesi Protokolü Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Tekin Çolakoğlu, TRT Çukurova Bölge Müdürü Sebahattin Kahraman arasında imzalandı. Ardından Mersin Çocuk Üniversitesi Protokolü için imzalar atıldı. Bu protokolün tarafları ise Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar ile MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut oldu. Mersin Üniversitesi Rektörlük Makamında gerçekleştirilen Mersin Bilim Merkezi Strateji Belirleme Toplantısı’nda ise merkezin mevcut durumu ve bundan sonra yapılması planlanan çalışmalarla ilgili yol haritası çizildi. Çakacak: “Elbirliği güç demektir” Protokol imza töreni öncesinde konuşma yapan Mersin Valisi Özdemir Çakacak, hazırlanan her projede Mersin’in tüm dinamiklerini bir arada görmek istediklerini söyledi. Elbirliğinin güç demek olduğunu kaydeden Çakacak, gücün de işlerin daha hızlı yürümesini sağlayacağını söyledi. İmzalanan protokollerin Mersin Valiliği koordinatörlüğünde yürütüldüğünü ve Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, MTSO, TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü, ODTÜ ile Türkiye Oryantiring Federasyonu’nun da taraf olduğunu kaydeden Çakacak, projeleri şöyle özetledi: “Mersin Çocuk Üniversitesi ile ilimizde yaşayan 3-18 yaş arasındaki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında eğitim alan, sosyal dezavantajlı gruplara yönelik çalışma yapılması düşünülüyor. Bu çocukların geleceğe daha iyi hazırlanması noktasında, çocukların yaparak,
yaşayarak, eğlenerek, bilimsel ve eleştirel düşünme, soru sorma, yargılama, sorun çözme gibi temel yaşam becerilerini kazanmaları planlanıyor. Amacımız çocuklarımızın özgüvenini geliştirip topluma yararlı bireyler olmalarını sağlamak. İkinci olarak Oryantiring Federasyonu ile birlikte gençlerimizin bir taraftan spor yaparken diğer taraftan kent tarihini öğrenmelerini hedefliyoruz. Oryantiringi kabaca haritadan faydalanarak yön bulma olarak tanımlayabiliriz. Bu yön bulma çalışmasına tarihi değerlerimizi de ekleyip çocuklarımıza tarih bilincini aşılamak, TRT’nin de desteğini alarak çalışmayı çok daha ileri boyutlara taşımak istiyoruz.” Aşut: “Bu imzaların bilginin üretildiği yerde atılması anlamlı” MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise imza töreninde yaptığı konuşmada Mersin’in bir araya geldiğinde güzel çalışmalara imza atabildiğini gösterdiğini söyledi. Bu kadar geniş katılımla böylesi önemli imzaların bilginin üretildiği bir mekanda atılıyor olmasının ise Mersin için ayrıca önemli bir mesaj olduğuna dikkat çeken Aşut, “Önümüzdeki süreçte gençlerimizin çok daha farklı projelere ön plana çıkacağına inanıyorum” diye konuştu. Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı imzalanan protokoller ile alışılagelmişin dışında bir
Torba Yasa Yürürlükte
H
alk arasında Torba Yasa olarak bilinen Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun’a göre, ilk defa iş kuran, 29 yaşını aşmamış genç girişimcilere ve esnafa vergilendirmede kolaylıklar getirildi. Yeni yasa ile gübre ve yemde ise KDV sıfırlanıyor. Resmi Gazete’de 10 Şubat tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Kanuna göre, ilk defa iş kuran genç girişimcilere, üç vergilendirme dönemi boyunca kazançlarının 75 bin liralık kısmına gelir vergisi muafiyeti getirildi. Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefi olan, 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançların bir kısmı gelir vergisinden müstesna olacak. Yasanın getirdiği bir diğer düzenleme de basit usulde vergilendirilen esnaf için. Ticari kazancı basit usuldeki mükelleflerin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlarının 8 bin lirasına kadar olan kısmı üzerinden gelir vergisi alınmayacak. Kaynak İşsizlik Sigortası Fonu Buna göre, İşsizlik Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılarak doğum sonrası yarım çalışma ödeneği ödemeleri ve prim giderleri, İşsizlik Sigortası Fonu’nun giderleri arasına ekleniyor. Ayrıca işbaşı eğitim programlarına İşsizlik Sigortası Fonu’ndan destek sağlanacak.
YAYIN ADI VE SAYFA NO
Kadın işçiler de doğum yapmaları halinde analık izni sonrasında birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda ise 180 gün, günlük çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin kullanabilecek. 3 yaşını doldurmayan çocuğu evlat edinenler de bu haktan yararlanacak. Bu hükümlerden faydalanacaklar süt izninden yararlanamayacak. İş Kanunu›nun analık halinde çalışma ve süt izni maddesine göre haftalık çalışma süresinin yarısı kadar süreyle çalışan kadın işçilerin ücretlerinin ve çalıştıkları süreye tekabül eden kısmının prim ve ücretleri işveren, çalışmadıkları süreye tekabül eden prim ve ücretleri İşsizlik Sigortası Fonu›ndan karşılanacak.
Mersin Bilim Merkezi Mersin Bilim Merkezi’nin eski otogar alanında yapılması planlanmaktadır. Konsept projede öngörülen yapılar içerisinde IMAX binası, gözlem evi, idari ofisler, konser salonu, müze, müzik okulu ve çok amaçlı salon planlanmaktadır. Çocuk üniversitesi, gençlik merkezi, kütüphane, 78 odalı konaklama birimi gibi fonksiyonlar da düşünülmektedir. Toplam inşaat alanı 66 bin 750 metrekare, park ve peyzaj alanı ile birlikte toplamda 78 bin 442 metrekare alan üzerine kurulması planlanan merkezin uygulama projelerinin 2016 yılı içinde tamamlanması planlanmaktadır.
Mesleki Yeterlilik Belgesi Bilgilendirme Toplantısı çalışmaya geçen işçinin tam zamanlı çalışmaya başlaması durumunda yerine işe alınan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erecek. Bu haktan faydalanmak veya tam zamanlı çalışmaya geri dönmek isteyen işçi, işverene bunu en az bir ay önce yazılı olarak bildirecek. Hangi sektörde veya işlerde kısmi çalışma yapılabileceği ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Bu hükümden evlat edinenlerden de yararlanacak. Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen işçilere 8 hafta izin verilecek. Bağ-Kur’ludan kesilen prim kaldırıldı
Kadın işçinin doğum sonrası veya evlat edinmede yarım çalışma ücretinden yararlanabilmesi için işçinin adına doğum tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması gerekecek. Analık izni ve yarı zamanlı çalışma sonrasında çocuğun mecburi ilköğretim çağına gelmesine kadar ebeveynlerden birinin, İş Kanunu›nda düzenlenmiş olan kısmi süreli çalışma hakkı talepleri karşılanacak. Bu durum iş sözleşmesinin feshinde geçerli sebep oluşturmayacak. Eşi çalışmayan ebeveynler düzenlemeden yararlanamayacak.
“Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar” kapsamındaki BağKur’lu emeklilerden sosyal güvenlik destek primi alınmayacak.
Kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam zamanlı çalışmaya dönebilecek. Kısmi süreli
Emekli olduktan sonra çalışmaya başlayanların aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldırılıyor.
CMYK
çalışmaya imza atılacağını söyledi. Bu protokollerin çocukların, gençlerin zamanlarını iyi değerlendirme, bilimle erken yaşta tanışma ve güzel projeler geliştirebilmeleri için önemli bir adım olduğunu kaydeden Çamsarı, bu noktada Ankara’dan da önemli destekler aldıklarını söyledi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise konuşmasında, “Bu, Mersin için de Türkiye için de önemli bir proje. Bizden sonraki nesillerin konulara daha geniş açıdan bakabilmeleri, daha iyi yorumlayabilmelerini sağlayacak bir proje. Gelecek için umut verici önemli bir proje” değerlendirmesini yaptı. Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Tekin Çolakoğlu, Mersin’de tarih safarisi oryantiringi yapılacağını belirterek, bunun diğer illere de model olmasını istediklerini söyledi. Spor, bilgi ve kültürün buluşacağına dikkat çeken, Çolakoğlu, oryantiringin strateji geliştirme sporu olduğunu ve çocukların mental zekalarının gelişimine katkı sağladığını dile getirdi. TRT Çukurova Bölge Müdürü Sebahattin Kahraman Mersin adına yapılan önemli çalışmalara destek olmaktan mutluluk duyduklarını belirtirken, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, üniversitelerin görevlerinin bilgi üretmek ve paylaşmak olduğunu, Mersin’de de önümüzdeki süreçte Ankara’da olduğu gibi bilim eğlenceleri düzenlemek istediklerini söyledi.
Emekli olduktan sonra bu kapsamda çalışmaya başlayanların aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldırılacak. Sosyoekonomik gelişmişlik endeksi düşük olan illerde 10 ve üzerinde sigortalı çalıştıran iş yerlerine yönelik uygulanan sigorta primi teşvikinde sigortalı sayısı sınırı kaldırılacak.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), üyelerinin önümüzdeki süreçte sıkıntı yaşamaması adına ‘MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi Alma Zorunluluğu’ konulu toplantı düzenleyecek. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından verilecek olan Mesleki Yeterlilik Belgesi alma zorunluluğu ile ilgili detaylı bilgi MTSO Projeler Müdürlüğü tarafından yürütülen Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında düzenlenecek seminerle anlatılacak. Ankara Sanayi Odası ile birlikte 17 Şubat Çarşamba günü MTSO’da düzenlenecek seminer saat 14.00’te başlayacak. Resmi Gazete’de 23 Nisan 2015’te yayınlanmasının ardından MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi alma, 40 meslek dalında zorunlu hale geldi. İlk etapta tehlikeli ve çok tehlikeli iş sınıfına giren mesleklerde zorunlu kılınan uygulama önümüzdeki süreçte birçok meslek dalını kapsayacak. Bu kapsamda uygulamalara bir takım yenilikler de getiriliyor. 25 Mayıs 2016 tarihine kadar talep edilen şartların yerine getirilmemesi, belgelerin alınmaması halinde ise 5544 Sayılı Mesleki Yeterlilik Kanuna göre
firmalara belgesiz çalıştırdığı kişi başına aylık 500 TL ceza verilecek. Bu yeniliklerin ilk etapta SGK verilerine göre tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta çalışan yaklaşık 6,5 milyon kişiyi etkilemesi bekleniyor. Yeni uygulamaya göre tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta hizmet veren 40 meslek dalında çalışanların yalnızca Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından onaylı Mesleki Yeterlilik Belgeleri geçerli olacak. Ustalık Belgeleri veya Meslek Lisesi mezunu olup mezuniyeti alanında çalışanların diplomaları da geçerli sayılacak. Her mesleğin yeterlilik ve standartları yeniden belirlenecek Yeni uygulamaya göre her mesleğin yeterlilik ve standartları yeniden belirlenecek. Buna göre önümüzdeki süreçte MTSO kurumsal çatısı altında TÜRKAK ve Mesleki Yeterlilik Kurumu Akreditasyonuna sahip “Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi” kurulacak. Merkez kapsamında zorunlu MYK belgesi aranan sektörlere yönelik beş farklı meslek dallında gerekli akreditasyonlar alınarak hizmet vermeye başlanacak.
Öte yandan hizmetler sektörünün gelişimini desteklemek ve bu günden yarına hazırlamak amacıyla Dış Ticaret ve Lojistik sektörüne yönelik 3 farklı meslek kolunda (Depo Puantörü ve Raporlama Elemanı, Gümrük Saha Operasyon Elemanı ve Dış Ticaret Operasyon Yöneticisi) standart ve yeterlilik hazırlanacak. Ardından bölge üniversiteleriyle yapılacak anlaşmalar çerçevesinde adı geçen sektörlere yönelik eğitimler gerçekleştirilip düzenlenecek sınavlar sonunda başarılı olanlara uluslararası geçerliliğe sahip, Mesleki Yeterlilik Kurumu onaylı Mesleki Yeterlilik Belgeleri verilecek. “İlk etapta devlet teşvikleri de var” Bu uygulama hayata geçerken bir takım devlet teşvikleri de uygulanacak. Zorunlu 40 meslek dalından bazıları için kişi başına bir kere olmak üzere sınav giriş bedeli desteği verilecek. Sınavların kazanılamaması halinde ikinci başvuruda ise devlet desteği verilmeyecek. Benzer şekilde KOSGEB’in de ilgili çalışmayı destekleyebilecek kişi başı 2 bin 500 TL’lik belgelendirme desteğinden yararlanılabilecek.
6
YIL: 18 | SAYI: 303 | 14 - 17 ŞUBAT 2016 | www.mtso.org.tr
Batı Afrika ekonomisinin lokomotifi: FİLDİŞİ SAHİLİ
B
atı Afrika ekonomisinin başlıca lokomotiflerinden biri olan Fildişi Sahili, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS - CEDEAO) mal ticaretinin yüzde 10’unu gerçekleştiriyor. Son 10 yıl boyunca ardı ardına yaşanan krizlere rağmen mal dış ticareti sürekli artan ülkenin ITC-Trademap verilerine göre, 20032014 yılları arasında mal ticareti yaklaşık 2 kat arttı. İhracatının büyük bir kısmını tarım ürünleri, ithalatını ise tarım dışı ürünler oluşturuyor. Fildişi Sahili, Avrupa ve BRIC ülkelerine genel olarak hammadde ihracatı yaparken diğer sahra altı ülkelerine ise mamul ürün ihraç ediyor. Fildişi Sahili’nin en çok ithal ettiği ürünler arasında yer alan pirinç, balık, ilaç, buğday ve çimento Mersin için potansiyel ihraç ürünleri arasında yer alıyor. Bu alanlarda ihracatın artırılabileceği ülkeye Türkiye ise ağırlıklı olarak demir çelik ürünleri gönderiyor. Fildişi Sahili dış ticaret fazlası veren bir ülke. ITC-Trademap sitesinin Fildişi Sahili ile ticaret yapan ülkelerin dış ticaret verilerini (yansıtılmış/ mirror) kullanılarak hazırladığı kesin olmayan verilerine göre; 2014’te Fildişi Sahili’nin ihracatı 9,7 milyar dolar, ithalatı ise 7 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Her yıl dış ticaret fazlası veren Fildişi Sahili’nin 2014 yılı dış ticaret fazlası 2,7 milyar dolar olmuş. Fildişi Sahili, Batı Afrika Ekonomik ve Para Birliği’nin (WAEMU)
en büyük üye ülkesidir. 2011 yılına kadar kişi başına gelirde pozitif büyüme elde eden Fildişi Sahili, 2011 yılında yaşanan iç savaş nedeniyle reel GSYİH’si yüzde 4,7 daralmış. Son dönemde yüzde 8’in üzerinde büyüyen ekonominin, önümüzdeki kısa dönemde de yüzde 7’nin üzerinde büyümesi bekleniyor. “Artan yatırımlar inşaat malzemesi talebini artırıyor” Kamu ve özel yatırımlar ise kriz öncesi seviyelerde seyrediyor. Hatta yatırımların artmaya başladığı dahi söylenebilir. Kamu yatırımları daha çok hasar görmüş altyapılara yönlendirilmiş durumda. Ayrıca eğitim ve sağlık alanında harcamalar da öngörülüyor. Bu nedenle inşaat sektörüne yönelik ürün ihracatının da cazibesini koruduğu yönünde değerlendirme yapılabilir. Ancak Fildişi Sahili için yolsuzluk ciddi bir sorun. Analistlere göre, borçlar hükümet gelirinin yüzde 56’sını; kamu borçları ise GSYH’nin yüzde 66,1’ini oluşturuyor. Seçim sonrası çıkan kriz nedeniyle iç ve dış
YAYIN ADI VE SAYFA NO
borçlarda artış olmuş ancak daha sonra kredi kuruluşları ile yapılan müzakereler sonucunda dış borçlar yapılandırılabilmiş. Ekonomik yapı Fildişi Sahili’nin ekonomisi büyük ölçüde tarıma ve buna bağlı faaliyetlere dayalı. Dünyanın en önemli kakao çekirdeği, kahve ve palm yağı ihracatçısı olduğundan ekonomisi bu ürünlerin uluslararası fiyat dalgalanmalarından ve iklim koşullarından etkilenir. Tarım ürünlerin yanında ülke ekonomisine altın üretiminin katkısının da oldukça fazla olduğu söylenebilir.
çoğu ülkenin güney kıyı bölgesinde yoğunlaşır. Fildişi Sahili genç nüfusa sahiptir. Nüfusun yaklaşık yüzde 40’ı 15 yaş altındadır. Ülke yaklaşık 4 etnik bölgeye ayrılır. Akan etnik grubu ülkenin doğu ve güney doğu bölgesinde, Kru halkı ise güney batı bölgesinde, Voltaic halkı kuzey doğu bölgesinde ve Mande halkı ise batı ve kuzey batı bölgesinde yaşar. En büyük etnik grup Akanlardır ve nüfusun yüzde 42’sini oluşturur. Bunu yüzde 25 nüfusla Mandeler, yüzde 18 nüfusla Voltaicler ve yüzde 11 nüfusla da Krulular takip eder. Komşu ülkelerden özellikle Burkina Faso, Mali, Liberya, Gana’dan çok fazla göç alır. Ülkede zaman zaman etnik çatışmalar yaşanır.
manya ve ABD’dir. Bu ülkelere yapılan ihracatta başlıca ürünler kakao, ham petrol ve kauçuktur. Fildişi Sahili’nin ithalat yaptığı başlıca ülkeler İthalatta da Fildişi Sahili’nin en önemli ticaret partnerleri Nijerya, Bahamalar, Çin ve Fransa’dır. Bu ülkelerde ithal ettiği başlıca ürünler, petrol gazları, petrol yağları, yüzer araçlar, buğday ve ilaçlardır.
İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar
Acente veya distribütörün iyi bir ticaret ve Fransızca bilgisine sahip olması gerekir.
Pasaport ve vize işlemleri
Çoğu toptancı ve modern perakende satıcılar Abidjan şehrinde toplanmıştır. Genelde toptan ve perakende
Fildişi Sahili’ne seyahat edecek umuma mahsus ya da resmi pasaport hamili Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Fildişi Sahili temsilciliklerinden vize almış olmaları
Dış ticaret politikası
Fildişi Sahili, “Batı Afrika CFA Parasal Bölgesi”nin bir üyesidir. Bölgesel entegrasyon faaliyetlerinin Coğrafi konum devam etmesi halinde “Fransızca Doğal kaynaklar ve çevre konuşulan Batı Afrika CFA Parasal 322 bin 463 kilometrekare büyükBölgesi”nin çok daha büyük bir palüğe sahip olan Fildişi Sahili’nin At- Dünyanın en büyük kakao çekirdeği zar potansiyeline ulaşacağı tahmin lantik Okyanusunda 515 km uzunlu- üreticisi olan Fildişi Sahili’nde yılda edilir. Batı Afrika Ekonomik ve Pağunda kıyı şeridi var. Batıda Liberya 1,5 milyon ton üretim gerçekleştiri- rasal Birlik’inin (WAEMU) bir üyesiile Gine, kuzeyinde Mali ve Burkina liyor. Son on yılda, yıllık ortalama dir. Ayrıca Fildişi Sahili, Batı Afrika Faso ve doğusunda Gana ile kom- 1,2-1,4 milyon ton arasında üretim Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun şu olup, sınır uzunluğu 3 bin 110 yapıldığı söylenebilir. Fildişi Sahi- (ECOWAS) bir üyesidir. 1993 yılında km’dir. li tatlı patates ve kaju fıstığında ise yürürlüğe giren ECOWAS Gümrük dünyanın üçüncü büyük üreticisi Birliği Anlaşması, 15 üye ülke (BeEn büyük şehri olan Abidjan ülkenin konumunda. Aynı zamanda kola nin, Burkina Faso, Cape Verde, Filkıyı şeridindedir ve ticaretin başken- cevizinde dünyanın en büyük ikin- dişi Sahili, Gambia, Gana, Gine, Gine tidir. Yamoussoukor ise ülkenin res- ci, Brezilya cevizinde ise en büyük Bissau, Liberya, Mali, Nijer, Nijeriya, mi başkenti olup, iç kısımda yer alır. üçüncü üreticisi. Ayrıca dünyadaki Senegal, Sierra Leone, Togo) arasınen iyi 15 kahve üreticisi içinde yer da imzalanmıştır. WAEMU Gümrük Ülke coğrafyası kuzey batısındaki alan Fildişi Sahili, palm yağında Birliği Anlaşması 8 ülke (Benin, Burdağlar dışında oldukça düzdür. Gü- da dünyada yedinci büyük üretici. kina Faso, Fildişi Sahili, Gine Bissau, neyinde ormanlar, kuzeyinde ise Fildişi Sahili günlük yaklaşık 40 Mali, Nijer, Senegal, Togo) arasında savanalar vardır. Fildişi Sahili’nin bin varil petrol üretimiyle dünyada imzalanarak 2000 yılında yürürlüğe güney kıyılarında tropikal, kuzey 58’nci sırada yer alır. Kanıtlanmış girmiştir. bölgelerinde ise yarı kurak iklim petrol rezervi 100 milyon varildir. Doğal gaz üretiminde ise dünyada Doğrudan yabancı 66’ncı sıradadır. Ayrıca son yıllarda yatırımların görünümü altın üretiminde de artış yaşanmıştır. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) Dünya Ülkenin en önemli ve Batı Afrika’nın Yatırım Raporu’na göre; 2000 yılınen büyük limanlarından biri Abid- da 2,5 milyar dolar değerinde doğjan’dadır. rudan yatırım alan Fildişi Sahili’nin doğrudan yatırım stoku 7 milyar doFildişi Sahili’nin ihracatında lara ulaşmış durumda. Batı Afrika ülbaşlıca ürünler keleri arasında Nijerya ve Gana’dan sonra en çok doğrudan yabancı yatıFildişi Sahili’nin başlıca ihracat ürü- rım alan 3’ncü ülke konumundadır. nü kakao dur. Kakao ve kakao ürünleri ihracatı 2014 yılında 5,2 milyar Yılda yaklaşık 500 milyon dolar tuyaşanır. Ülkenin başlıca şehri olan dolara yaklaşmıştır. Fildişi Sahili tarında doğrudan yatırım alan FilAbidjan’ da sıcaklık çok fazla değiş- kakao ihracatında dünyada 1. sırada dişi Sahili’nde, en çok yatırım alan meyerek bütün bir yıl 24-28 derece yer almaktadır. Petrol ürünleri ih- sektörler alt yapı, konut, sağlık, ulaşarasında seyreder. En fazla yağış ise racatı ise son yıllarda yaşanan fiyat tırma ve enerji sektörleridir. Haziran ayında görülür. artışlarına bağlı olarak artış göstermektedir. 2014 yılında petrol ürün- Fildişi Sahili’nde doğrudan yatırımSiyasi ve idari yapı leri ihracatı 1,1 milyar dolar olarak ları geliştirmek adına 1993 yılında gerçekleşmiştir. Fildişi Sahili’nin yatırımı geliştirme merkezi olan CE2000 yılından itibaren, devlet baş- ihraç ettiği diğer ürünler ise kauçuk, PICI (Centre de Promotion des İnveskanı mevcut anayasaya göre en fazla muz, hindistancevizi, balık, pamuk, tissements) kurulmuştur. iki kere olmak üzere beş yıllık dö- kahve ağaç ürünleridir. nem için halkoylaması ile seçilmekPazar ile İlgili Bilgiler te olup aynı zamanda silahlı kuv- Dış Ticaret vetlerin de başkomutanıdır. Devlet Dağıtım kanalları başkanı hükümetin başkanı olan ve Fildişi Sahili’nin ithalatında kabineyi oluşturan başbakanı atar. başlıca ürünler Fildişi Sahili’nde ihracat yapan yaYasama, 225 üyeli tek meclis olan bancı firmalar için, yerel acente Ulusal Meclisten oluşur. Fildişi Sahili’nin en çok ithal ettiği veya distribütör aracılığı ile ticaret ürün ham petrol ve yüzer araçlardır. yapma zorunluluğu yoktur. Ancak En son başkanlık seçimleri 2010 yı- Pirinç, balık, otomobil, ilaç, buğday, pazara girecek firmalara ülkede ikalında yapılmıştır ve seçim sonuçları- petrol yağları, çimento ve telefon ci- met eden kişiler aracılığıyla ticaret na göre seçimi kaybeden eski devlet hazları da en çok ithal ettiği ürünler yapılması tavsiye edilir. başkanı Laurent Gbagbo görevini arasında yer alır. bırakmamasından dolayı siyasi kriz Ekonominin belli başlı sektörlerinde yaşanmıştır. 2011 yılından bu yana Fildişi Sahili’nin ihracat bir ya da iki tane büyük distribütör, Alassane Ouattara devlet başkanıdır. yaptığı başlıca ülkeler imalatçı veya acente bulunmakta olup genelde pazarın büyük bir kısNüfus ve işgücü yapısı Avrupa Birliği, Fildişi Sahili’nin baş- mını tedarik eder. lıca ihraç pazarlarından biridir. İhraFildişi Sahili’nin 21 milyon civa- cat yaptığı diğer önemli ülkeler ise İhracatçı, pazar segmentindeki satış rında nüfusu vardır ve nüfusunun Gana, Hollanda, Nijerya, Fransa, Al- için potansiyel arz eden bütün işbir-
CMYK
likçileri/firmaları değerlendirmelidir.
dağıtım konusunda küçük ölçekli ve şahıs şirketleri bulunur. Perakendecilikte Lübnanlı şirketlerin ağırlı vardır. Satış teknikleri ve satışı etkileyen faktörler Genel olarak firmalar dil ve kültür farklılıklarından doğan engellerle karşılaşmaktadır. Fildişi Sahili’nde kişisel iletişim önemli olup, telefon, faks ya da internet yoluyla iş yapmak çok fazla tavsiye edilmez. Satış sonrası hizmetler Satış sonrası destek ve servis hizmeti, daha çok telekomünikasyon ekipmanları, endüstriyel makine, bilgisayar gibi gelişmiş ve ağır sanayi ekipmanları için aranır. Türkiye ile Ticaret Genel durum Türkiye’nin Fildişi Sahili’ne ihracatı son 10 yılda istikrarlı bir şekilde artarak 2014 yılında 93 milyon ABD Dolarına ulaştı. Türkiye’nin Fildişi Sahili’nden ithalatı ise 2014 yılında 238 milyon ABD Doları oldu. Türkiye 2014 yılında Fildişi Sahili ile yaptığı ticarette 145 milyon dolar dış ticaret açığı verdi. Türkiye’nin Fildişi Sahili’ne ihracatında başlıca ürünler Türkiye’nin 2014 yılında 93 milyon ABD Doları olarak gerçekleşen Fildişi Sahili’ne ihracatında başlıca ürünler, demir çelik profil, inşaat aksamı, kaplar, hijyenik ürünler, demir çelik yassı ürünler, elektrik transformatörler konvertörler, bisküvi, çimento ve ayçiçeği yağıdır. Türkiye’nin Fildişi Sahili’nden ithalatında başlıca ürünler Türkiye’nin 2014 yılında Fildişi Sahili’ne 278 milyon ABD Doları olarak gerçekleşen ithalatının büyük bir kısmını kakao ürünleri oluşturur. Fildişi Sahili’nden ithal ettiğimiz diğer başlıca ürünler, kauçuk, pamuk ve ağaç ürünleridir.
gerekir. Kullanılan lisan Fildişi Sahili’nin resmi dili, işadamlarının ve hükümet yetkililerinin konuştuğu dil olan Fransızcadır. Bazı iş adamları İngilizce konuşsa da çok yaygın değildir. Haberleşme Fildişi Sahili’nde çoğu ülke ile uluslararası telefon görüşmesi yapılabilir. Fildişi Sahili’nin uluslararası telefon kodu 225’tir. Kablo, teleks, faks, çağrı ve internet hizmetleri mevcuttur. Cep telefonları yaygın olarak kullanılmaktadır. Sağlık Sarı humma aşısı zorunludur. Sınır kapısında aşı kartı sorulabilmektedir. Tetanos, polio, difteri, menenjit, tifo, hepatit A ve hepatit B’ye karşı aşılanmış olmakta yarar vardır. Aşısı olmayan belli başlı hastalık sıtma yaygındır. Söz konusu hastalığa karşı alınabilecek önlemler konusunda bir sağlık merkezine danışmak gerekmektedir. Kuş gribine karşı da dikkatli olunması tavsiye edilir. Güvenlik Fildişi Sahili’nde Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasındaki kriz sona ermiş olmakla birlikte, devlet otoritesinin ülkede tam olarak yerleşme süreci tamamlanmamıştır. Özellikle ülkenin Batı kesimine seyahat risklidir. Abidjan’da adi suç oranı yüksektir. Suç oranının yüksek olması kişilerin kentte dolaşmasını engellememektedir. Ancak, özellikle gece saatlerinde silahlı araç soygunu ve hırsızlık olaylarının arttığının dikkate alınması gerekmektedir.Banka kartı yerine nakit ödeme yapılması tercih edilmelidir. Banka kartı ile yapılan ödemelerde usulsüz çekim yapıldığına dair çok sayıda şikayet duyulmaktadır. İnternet dolandırıcılığı giderek yaygınlaşmaktadır. Banka bilgisi talepleri karşısında dikkatli olunmalıdır. KAYNAK : EKONOMİ BAKANLIĞI
7
YIL: 18 | SAYI: 303 | 14 - 17 ŞUBAT 2016 | www.mtso.org.tr
Korsan araçlarda denetim artmalı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası 17 No’lu Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Ali Böke, kayıt altındaki servisçi esnafına yönelik denetim ve yaptırımların, korsan araçlara da uygulanmasını istedi.
Ali BÖKE
17 No’lu Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı
Mersin Büyükşehir Belediyesi UKOME Daire Başkanlığınca S plakalı olmayan araçlara güzergâh izin belgesi verilmemesini, S plakalı servisçi esnafının haklarının korunmasını istiyoruz.
Mersin’de servis araçlarının çalışma usul ve esaslarının İl Trafik Komisyonu kararları ile Mersin Büyükşehir Belediyesi UKOME Daire Başkanlığı’nca imza altına alındığını kaydeden Böke, buna rağmen bazı özel okullar ile kurum ve kuruluşların D yetki belgeli araçlarla yaptıkları servis taşımacılığıyla servisçi esnafını sıkıntıya soktuğunu anlattı. Servis esnafının devlete karşı her türlü yasal sorumluluğunu yerine getirmesine rağmen, yasal sorumluluğunu yerine getirmeyen ve vergi kaybına neden olan, hiçbir sorumluluğu bulunmayan korsan çalışanlar karşısında mağdur olduklarına dikkat çeken Böke şunları söyledi: “Mersin Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren servis araçlarının sayılarının belirlenmesi ve tahdit kapsamına alınması, tahdit kapsamına alınan servis araçlarının dışında başka araçların servis taşıması yapamayacağı İl Trafik Komisyon kararları ile imza altına alınmıştır. Öğrenci ve personel servis taşımacılığının nasıl yapılacağı Trafik Komisyon kararı ile belirtilmiştir. S plakalı olmayan korsan araçlar, öğrenci paketli olmamalarına rağmen büyük çoğunluğu öğrenci servisi yapmaktadır.Bizim beklentimiz bu kurallara uyulmasıdır. Ekstra bir talebimiz bulunmamaktadır.” “Güzergâh izin belgesiz araçlara göz yumulmasın” Ali Böke, Temmuz 2015’te UKOME
Genel Kurul kararı ile ilçelerden merkeze, merkezden ilçelere öğrenci ve personel taşımacılığında 2008/1C Sayılı İl Trafik Komisyonu kararı alındığını hatırlattı. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından servis araçları iç hizmet yönetmeliği çıkartıldığını kaydeden Böke, yönetmelikte belirtilen araçlar dışında başka araçların servis taşımacılığı yapamaması gerektiğini söyledi. Korsan servisçilerin denetlenemediği, şoförlerinin öğrenci ve personel taşımaya uygunluğunun kontrol edilemediğini dile getiren Böke, bu durumun sektöre yara verdiğini anlattı. Mersin Büyükşehir Belediyesi UKOME Daire Başkanlığınca S plakalı olmayan araçlara güzergâh izin belgesi verilmemesini talep ettiklerini anlatan Böke, S plakalı servisçi esnafının haklarının korunmasını istedi. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Ceza Kanunu ek-2 maddesindeki cezasının uygulanmasını, bunun yapılmaması durumunda korsan çalışan araçların sayısının her geçen gün artacağını belirten Böke, M plakalı araçların çalıştığı güzergâhlarda nasıl bir başka araç çalışamıyor ise aynı hassasiyetin S plakalı araçlara da gösterilmesi gerektiğini söyledi. “Otogar sorunu biran önce çözülmeli” Komite bünyesinde servis taşımacılığı, minibüs kooperatifleri, otobüs işletmeleri, ticari taksi duraklarının yer aldığını ifade eden Ali Böke, şehir içi ve şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan tüm firmaların üyeleri olduğunu anlattı. Okulların tatil olması nedeniyle sektörün oldukça hareketli günler geçirdiğini kaydeden Böke, böylesi bir dönemde Mersin Otogarı ile ilgili yaşadıkları sıkıntıları iki kat fazla hissettiklerine değindi. Gerek
esnafın gerekse vatandaşın mağdur edilmeden bu sorunun biran önce çözülmesini beklediklerini vurgulayan Böke, yaşanan sıkıntıyı şöyle özetledi: “Otogar İhalesi 20 milyon TL gibi yüksek bir rakamla Şimşek Grup’ta kaldı. Bu yüksek ihale bedeli haklı olarak dükkan kiralarına yansıdı. Ancak esnafın bir anda bu kadar yüksek bir artışı karşılayabilmesi mümkün değildi. Kiralar ödenemeyince firma da para tahsil edemedi ve belediyeye olan borcunu ödeyemedi. Sonuçta otogar kapandı. Şu anda araçlarımız giremiyor ve yolcuları dağınık bir şekilde şehir içindeki yazıhanelerden toplamaya çalışıyor. Yolcular mağdur oluyor. Otobüslere nereden bineceklerini tam olarak bilemiyor. Bu sorun biran önce çözümlenmeli.” “Şehir içinde kartlı sistemi önemsiyoruz” Şehir içi taşımalara yönelik çalışmaları da değerlendiren Ali Böke, özellikle kartlı sistem üzerinde durdu. Uygulamasına yeni yeni başlanan kartlı sistemi önemsediklerini, bu sistemin şehir içi toplu taşımalara düzen getireceğine inandığını kaydeden Böke, bu uygulamanın ilk olarak Yenimahalle Koop minibüslerinde başladığını, kısa sürede tüm hatlara yayılmasını beklediklerini söyledi. Mevcut uygulamada minibüslerin dakika hesabı yaptığını ve bu dakikaya uyum sağlayabilmek için ya çok hızlı gittiğini, yolcu binmeden hareket ettiğini ya da duraklarda uzun süre beklediklerini kaydeden Böke şöyle konuştu: “Kartlı sisteme geçilmesi halinde tüm ücretler bir havuzda toplanacak ve durak, yani hak sahiplerine
bu para eşit miktarlarda dağıtılacak. Böylece müşteriyi kaptı kaçtı sistemi ortadan kalkıp taşımacılığa bir düzen gelecek. Trafik rahatlayacak, duraklarda gereksiz beklemeler olmayacak. Kazalar nispeten azalacak. Ocak ayı itibariyle komitemiz başkan yardımcılığı görevini de yürüten Yeni Mahalle Koop Başkanı Selçuk Kılıç bu uygulamayı kendi kooperatifinde başlattı. Aynı şekilde Akbelen Koop bu uygulamaya geçti. Diğer hatların da geçmesini bekliyoruz.”Bu uygulama ile para uzatma, para bozma gibi sıkıntıların da ortadan kalkacağına işaret eden Böke, bu sayede şoförün dikkatinin de dağılmayacağını vurguladı. “Sigorta ücretleri çok yüksek” Sektörün genel sorunlarına da değinen Ali Böke, özellikle sigorta ücretleri üzerinde durdu. 45 kişilik bir otobüsün zorunlu trafik sigorta ücretinin yaklaşık 6-10 bin TL arasında değiştiğini kaydeden Böke, bunu mevcut durumda esnafın karşılamakta zorlandığını anlattı. Daha önce bu rakamın 1,5-3 bin TL arasında olduğunu ve ani yaşanan fiyat artışının sektörü zorladığını belirten Böke, bu artışın servis ücretlerine de tam olarak yansıtılamadığını ve sıkıntının yükseldiğini, bu duruma bir düzenleme beklediklerini söyledi. Sektörde çeşitli düzenlemeler yapılması gerektiğine de değinen Böke, toplu taşımalar için kılık kıyafet uygulamasının çıktığını hatırlatarak, bu konudaki denetimlerin artırılmasını istedi. Şoför eğitimlerine daha çok ağırlık verilmesi gerektiğini de kaydeden Böke, bu çalışmalar sonunda sektörün kalitesinin daha da üst noktalara taşınabileceğini sözlerine ekledi.
Sanayiciler banka kredilerinde düzenleme bekliyor
M
akine sanayicileri daha büyük yatırımlar gerçekleştirebilmek, daha hızlı adımlar atabilmek adına banka kredilerinde düzenlemeye gidilmesini bekliyor. Bankaların bilanço esasına göre kredilendirme yapmasının sıkıntısını yaşayan sektör temsilcileri Türkiye’deki kredi kullanım sisteminin değiştirilmesini istiyor. Komite çalışmaları hakkında bilgi veren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Oğuz Akar Tülücü, ardından sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Sektörde kredi sorunu yaşandığını dile getiren Tülücü, bankaların makine ve metal sektörüne yaklaşımının çok kısıtlı olduğunu söyledi. Kredi açmaya çok olumlu bakmadıklarını ifade eden Tülücü, şöyle konuştu: “Bankalar bilanço esasına göre hareket ediyor. Bu nedenle birçok sektör kredi alabilirken makine ve metal sektörü alamıyor. Sanayi sektörü bilançosu düşük ancak karlılığı yüksek bir sektördür. Sektörümüz kredi alabilecek olsa çok daha yüksek karlılıklar elde edilebilir. Bunun için komite olarak çeşitli bankalarla görüşme gerçekleştirdik. Kendimizi ifade edebilmek adına bu konudaki girişimlerimizi sürdürüyoruz.” Türkiye’de finans konusunda maliyet sorunu bulunduğuna dikkat çeken Tülücü, kar marjı yüzde 5 seviyesinde olan sektörlerin yüzde 16-18 faiz ile kredi kullanmasının mümkün olmadığını anlattı. Türkiye’de finans maliyetleri yüksekken dünyada kredi faizlerinin sıfıra yakın olduğunu dile getiren Tülücü, şöyle konuştu: “Krediler sıfır faizli olsa da bu nok-
YAYIN ADI VE SAYFA NO
tada bir sıkıntı var. Çünkü kur sabit değil ve dövizle kredi kullanamıyoruz. Ayrıca üretimde kullandığımız malzemelerin yüzde 80’ini döviz ile alıp nihai ürünü TL ile satmak durumunda kalıyoruz. Bu nedenle kredi kullanamadığımız gibi hem alırken hem de satarken kayıplarımız oluyor. Yüzde 3-5 kar ederken yüzde 18 faizle TL ile kullandığımız kredide de zarar ediyoruz. Bu durum rekabet gücümüzü bitiriyor. Bu noktada yurtdışında yüzde bir faizle bulunabilen sendikasyon kredilerini kamu bankaları üzerinden yine döviz olarak yüzde 2 gibi bir rakamla firmalarımızın kullanımının sağlanmasını talep ediyoruz. Ama bununla ilgili ön şart döviz kurunun içerideki bilgiler ışığında makul bir seviyede düzenli artışı sağlanmalı. Dalgalı kur sistemi de bu talebimizin başarıya ulaşmasını engeller.” “Personel için devlet desteği gerekli” Sektörün bir diğer sıkıntıyı kalifiye eleman bulma noktasında yaşadığına değinen O. Akar Tülücü, birçok meslek lisesi mezununun zor çalışma şartları nedeniyle sanayi sektöründe faaliyet göstermek istemediğini anlattı. Bu sektörün cazibesinin ödenecek ücretlerle artırılabileceğini vurgulayan Tülücü, sanayicinin bu rekabet koşullarında böyle bir imkan oluşturacak gücünün de bulunmadığını anlattı. İşe yeni başlayacak tecrübesiz bir personele sanayicinin 1300 TL’lik asgari ücretten daha yüksek rakamlarla ödeme yapamayacağını anlatan Tülücü, kişi başına 300’er TL de devletin destek vermesi halinde yeni mezun kişilerin 1600 TL maaşla çalışmak için sanayi kuruluşlarını tercih edebileceğini söyledi.
CMYK
Komite olarak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na böyle bir talepte bulunduklarını anlatan Tülücü, “Gençler daha çok ofis ortamında çalışmayı tercih ediyorlar, meslek lisesi mezunlarını dahi sanayi kuruluşlarına çekemiyoruz” dedi. Kalifiye ara eleman sorununu çözmek için UMEM Kapsamında İŞKUR desteği ile eğitimler öngördüklerini ancak bunlardan da istedikleri sonuçları alamadıklarını dile getiren Tülücü, sonuç için öncelikle sektörün cazibesinin artırılması gerektiğini, bunun da devlet desteğiyle mümkün olabileceğini belirtti. “Arabuluculuk sektörümüz için çok önemli” Komite olarak önem verdikleri çalışmalara da değinen O. Akar Tülücü, özellikle Türkiye’de yeni yeni yerleşmeye başlayan arabuluculuk sistemine değindi. Bugüne kadar tahkim sistemini üyeler arasında yerleştirmeye çalıştıklarını ancak istedikleri sonucu tam olarak alamadıklarını ifade eden Tülücü, önümüzdeki süreçte arabuluculuk sistemini yerleştirme gayretinde olacaklarını anlattı. Gerek iş sözleşmelerinde gerekse işçi işveren uyuşmazlıklarında arabuluculuk sistemini önemsediklerini dile getiren Tülücü, şunları söyledi: “Komite olarak biz de bugüne kadar benzer bir çalışma içinde olduk. İşçi ile işveren arasında yaşanan sıkıntılı durumlarda bilirkişi gibi tarafsız bir gözle konulara çözüm üretmeye çalıştık. Komite çalışmalarında bu sisteme büyük önem verdik. İsimleri kapatarak tarafsız olarak çalışma yürütme gayretinde olduk Ancak tam olarak bu sistemi yerleştirebildiğimiz söylenemez. Makine ve metal sektörlerinde işçi ve işveren uyuşmazlıkları oldukça fazla. Yeni yeni
yayılmaya başlayan zorunlu arabuluculuk sistemi ile bu sıkıntılarımızı aşacağımıza, uyuşmazlıklara daha kısa sürede sonuç getirebileceğimize inanıyorum.” “Teknoloji Transfer Ofisini önemsiyoruz” Komite çalışmaları hakkında bilgi de veren O. Akar Tülücü, öncelikle komite üyeleri arasında iletişim sağlanmasına önem verdiklerini anlattı. Bunun için tüm komite üyelerinin iletişim bilgilerini güncellediklerini ve bunun yaklaşık 3-4 aylık zaman aldığını kaydeden Tülücü, bu iletişim ağı aracılığıyla meslek üyelerinin sorunlarını tespit ederek üst kurumlara taşımaya gayret gösterdiklerini söyledi. Komite olarak Teknoloji Transfer Ofisini çok önemsediklerini, Fikir Otobüsü Projesine önem verdiklerini de vurgulayan Tülücü, teknoloji ve ar-ge’ye yönelik çalışmaları sektör içinde artırma gayretinde olduklarını dile getirdi. “Çek Yasası’nda yeni düzenlemeye gidilmeli” Son olarak sektör sorunlarına değinen O. Akar Tülücü, özellikle tahsilatlarda yaşanan sıkıntılar üzerinde durdu. Son üç aydır hem metal hem de makine sektöründe tahsilatlarda ciddi sorunlar yaşandığını kaydeden Tülücü, özellikle çeklerle ilgili önemli sıkıntılar olduğunu söyledi. Sorunun aşılması için Çek Yasası’nın yeniden gözden geçirilip üzerinde düzenleme yapılması gerektiğini anlatan Tülücü, konuyla ilgili komitenin düşüncelerini ilgili mercilere ilettiklerini söyledi.
Oğuz Akar TÜLÜCÜ 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Başkanı
Bankalar bilanço esasına göre hareket ediyor. Bu nedenle birçok sektör uygun kredi alabilirken makine ve metal sektörü alamıyor. Sanayi sektörü bilançosu düşük ancak karlılığı yüksek bir sektördür. Kredi verilirse geri dönüşü çok yüksek olur.
8
YIL: 18 | SAYI: 303 | 14 - 17 ŞUBAT 2016 | www.mtso.org.tr
Almanya’da Mersin rüzgarı esti
Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 86 05
Yaş meyve sebze üretiminde Türkiye’nin bir numarası Mersin, Berlin Fruit Logistica Fuarı’nda tarımdaki potansiyelini ve yaş meyve sebze ihracatındaki lider konumunu tüm dünyaya tanıttı.
D
ettiren Mersin’in, fuarda özellikle narenciye bölümüne ilgi yoğundu.
“Taste of Mersin” sloganı ile fuara katılan Mersin’in çalışmaları ve ürünleri de büyük ilgi gördü. Ziyaretçiler fuar süresince Mersin’de yetişen meyve ve sebzeleri tatma fırsatı buldu. 54 milyon dolarlık rakamla Türkiye’de yaş meyve ve sebze ihracatındaki üstünlüğünü devam
Berlin’de her yıl düzenlenen ve sektör özelinde dünyanın en büyük fuarlarından biri olma özelliği taşıyan Berlin Fruit Logistica Fuarı’na sektörde faaliyet gösteren firmaların katılımının yanı sıra kent protokolünün katılımını da Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) organize etti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz başkanlığındaki Mersin Heyetinde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un yanı sıra Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Fuad Budur, Ufuk Maya, Enis Gürbüz Hekimoğlu, Ekrem Sağlam, İbrahim Zeper ile Fatih Kısa, Meclis Üyeleri, Mersin Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Davut
ünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren yaş meyve sebze sektörü temsilcileri Berlin Fruit Logistica Fuarı’nda biraraya geldi. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin 13’ncü kez milli katılım organizasyonu gerçekleştirdiği, dünyanın en prestijli yaş meyve sebze fuarlarından olan Berlin Fruit Logistica Fuarı, bu yıl 3-5 Şubat 2016 tarihlerinde düzenlendi. Fuarı 130 ülkeden 65 bin ziyaretçi takip etti. Sektör adına büyük önem taşıyan bu fuarda Türkiye’den de 42 firma stant açtı.
Keleş, Yaş Meyve Sebze Ur-Ge ile KOSGEB heyetleri ve sektörde faaliyet gösteren 16 firmadan 23 temsilci katıldı. Berlin Fuarı’nda kurulan Mersin standında MTSO tanıtımını, 27 metrekarelik bir alanda gerçekleştirdi. MTSO standını ziyaret eden tüm katılımcılara “Mersin Tarım-Gıda Sektörü” kitapçığı, “Mersin Lojistik Sektörü” kitapçığı ve “Bir Dünya Kenti Mersin” kitapçıkları içerikleri anlatılarak hediye edildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ile birlikte fuara katılan Mersin protokolü fuar alanındaki diğer katılımcıların stantlarını gezerek ürünler ve sunum biçimlerini inceledi. Öte yandan Kocamaz ve Aşut, başta TRT ile Anadolu Ajans olmak üzere çeşitli basın yayın kuruluşlarına Mersin’in tarımsal potansiyelini anlattı. “Önemli temeslar gerçekleşti” Fuar katılımı ve incelemelerin ardından Almanya temasları başladı. İlk durak Berlin Büyükelçiliği oldu. Berlin Büyükelçisi H. Avni Karslıoğlu ile biraraya gelen Mersin heyeti, Büyükelçi Karslıoğlu’na Mersin’in Almanya ile ticareti hakkında bilgi verip kent ekonomisini anlattı. Görüşmede bir diğer konu Mersin’de kurulması planlanan Tarım Gıda Teknopark’ı oldu. Büyükelçi Karslıoğlu proje ile yakından ilgilenerek, kendisinin de elinden gelen desteği vermeye hazır olduğunu söyledi. Heyet ardından Adlershof Tekno-
Mersin Lojistik Sektörü Arama Konferansı Raporu tamamlandı
A
ralık ayında Avrupa İşletmeler Ağı ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) iş birliğinde gerçekleştirilen “Mersin Lojistik Sektörü Mikro Sorunların Tespiti ve Çözüm Önerileri” başlıklı Arama Konferansı’nın sonuç raporu tamamlandı. Sektörün özel ve kamu ayaklarını temsil eden 90 davetlinin katıldığı ve bir tam gün süren Arama Konferansının sonunda ortaya çıkan raporda sektörün yerel dinamiklerin dokunuşları ile çözülebilecek mikro sorunlarına yönelik en temel sorunların listesi ve sınıflandırması yapıldı. Ayrıca katılımcıların tespit edilen sorunların çözüm önerileri, eylem planları ve bu sorunların takibi ve çözümünden sorumlu olan ilgili ve yetkili kurumların tespit çalışmaları raporda detaylı şekilde sunuldu. Sorunların takibinde en çok atıf yapılan kurum: MTSO
Sorunların çözümüne yönelik süreçlerin izlemesi, lobi oluşturması ve yetkili kurumlarla iş birliği yaparak sorunların çözülmesi anlamında en çok beklentinin olduğu kurum olarak MTSO öne çıktı. Yapılan istatistik çalışma ve anket sonunda 90 katılımcı MTSO’nun bu öncülüğü yapması gerektiğini vurguladı. Ankette sorunların çözümü anlamında süreçleri takip etmesi gereken ilgili kurumlar olarak MTSO’yu, Mersin Deniz Ticaret Odası, Gümrük Müşavirleri Derneği ve Mersin Serbest Bölge A.Ş. izledi. Konu ile ilgili yaptığı açıklamada MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, lojistik sektörünün gelişmiş dünya ile rekabet edebilmesinin, önündeki engellerin kal-
YAYIN ADI VE SAYFA NO
dırılmasına ve yatırımların yapılmasına bağlı olduğunu söyledi. Mersin olarak makro anlamda Lojistik İhtisas OSB, Yeni Konteyner Limanı, Çukurova Uluslararası Bölgesel Havalimanı gibi projeleri uzun süredir takip ettiklerini kaydeden Aşut, bu konularda kent dinamikleri olarak üzerlerine düşen görevleri yapsalar da birçok bakanlığın izni ve yasaların çıkmasını bekledikleri için projelerin hemen hayata geçemediğini söyledi. Başkan Aşut Arama Konferansı ile ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sektörün öyle mikro sorunları var ki, aslında yerel dinamiklerin basit inisiyatifleri ve dokunuşları ile çözülebilecek sorunlar. Bunlar gerçekleştirilse sektörün olağan üstü hızlanmasını sağlanacak. İşte bu amaçla düzenlenen Mersin Lojistik Arama Konferansı’nın sektörün önündeki mikro engellerin tespiti ve çözümüne odaklanması çok gerçekçi ve akıllı bir yaklaşımdır. Derler ki, “Büyük sorunlar, zamanında çözülmeyen küçük sorunlardan oluşur. Bu anlamda konferansın rapora giren sonuçlarının bu sorunların çözümünde büyük rol oynayacağına gönülden inanıyorum.” Sorunların çözümünde en çok atıf yapılan yetkili kurum: MIP Mersin Lojistik Arama Konferansı sonuç raporunda katılımcıların çözüm bekledikleri yetkili kurum listesinde bir numarayı ise Mersin Uluslararası Liman İşletmesi (MIP) aldı. MIP 14 kez çözüm anlamında yetkili olarak gösterilirken, çözümde
CMYK
etkili olacağı belirtilen diğer kurumlar ise sırasıyla Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Bakanlığa bağlı il Müdürlükleri, Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve alt Belediyeler, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Karayolları Bölge Müdürlüğü, Mersin Valiliği oldu.
MTSO adına Arama Konferansının süreçlerini izleyen MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya ise konuyla ilgili açıklamasında kamu veya özel sektörün, Mersin’in bir parçası olduğunu, sorunların da çözümlerin de parçası olduklarını belirtti. MTSO
parkı’nı ziyaret ederek burada genel olarak yerleşke hakkında bilgi aldı. Yerleşkedeki elektron depolama merkezi Bessy II ziyaret edildi. Heyete teknoparkın başarılı olma nedenleri şöyle sıralandı: “Bilimsel tabanlı çalışması, bilim adamlarının kendi fikirlerini hayata geçiriyor olmaları en önemli sebep. Ayrıca çalışmaların özel sektörle birlikte hayata geçiyor olması da önemli. Malzemelerin taşınmasının kolay olması, ulaşım (tren ve nehir yolları) ve telekomünikasyon altyapısının güçlü olması, şehir planlamacılığı ve yönetimin profesyonelliği de diğer sebepler arasında gösterilebilir.” Berlin’de kampus açan Bahçeşehir Üniversitesi ile de çalışan Adlershof Teknoparkı yerleşkesi çalışmalarını 420 hektarlık arazide sürdürüyor. Öte yandan Adlershof Teknoparkı›nda 100 yıllık bir mühendislik deneyimi var. 1991’de bölgenin Adlershof Bilim ve Teknoloji Parkı olarak geliştirilmesi kararı alındı. 2003’te Humboldt Üniversitesi 6 enstitüsünü buraya taşıdı. 2014’te 1,7 milyar dolarlık hacme sahip olan Park’ta bugün halihazırda 6 üniversite enstitüsü, 10 üniversiteye bağlı olmayan araştırma enstitüsü, 6 teknoloji merkezi, 3 kuluçka merkezi, binin üzerinde şirket, 8 bin öğrenci, 16 bin çalışan ve bir medya merkezi bulunuyor. BESSY II de dünyada benzeri çok az bulunan önemli merkezler arasında yer alıyor. Burada tüm dünyadan 3
Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya şöyle konuştu: “İnanıyoruz ki, hiç bir kişi veya kurum yok ki bu anlamda kötü niyetli olsun. Amacımız suçlu aramak veya birbirimizden hesap sormak değil. Aksine, var olan sorunlarımızın çözümünde kamu ve özel sektörün tüm dinamiklerinin bilgi, tecrübe ve iş birliğini kullanmaktır. Ülkemiz ve kentimiz ekonomisi için ortak hareket edebilme ruhunu oluşturmak ve bir sinerji yaratmaktır. Amaç, eksik olan iletişimi bir anlamda kurmaktır. Bu anlamda konferansın değer-
bin bilim adamı 7/24 çalışıyor. “Berlin Hali’nde Mersin ürünleri” Temasların son ayağında Mersin protokolü Berlin Hali’ni ziyaret etti. 35 hektar arazi üzerine kurulu; 300 firma ve kırmızı et, beyaz et, yaş meyve-sebze, kuru bakliyat, süs bitkileri grubundan 2 bin 500 çeşit ürünü bünyesinde bulunduran halde 2 bin 500 kişi çalışıyor. Aylık 1 milyar Euro işlem hacmi bulunan Berlin Hali ayda 8 bin 500 müşteriye hizmet veriyor. Berlin Hali’nde Mersin’den gelen ürünlere de sıkça rastlamak mümkün. Protokolün yanı sıra Mersin Heyeti ile Berlin’e gelen firmalar ise
li katılımcılarına bu sorumluluğu paylaşma konusunda gösterdikleri duyarlılık için teşekkür ediyorum. Konferans süresince her bir katılımcı konuştu, bilgisini paylaştı. Ortaya çıkan detaylı rapor ise çözümün yol haritası oldu. Özellikle vurgulamak istediğim konu; okyanusları geçerken derede boğulan sektörümüzün mikro sorunlarına eğilmek arama konferansımızın temel noktası olmuştur. Kısa sürede çözme imkanımızın ol-
fuarın ikinci gününde Avrupa İşletmeler Ağı ortaklığı ile gerçekleştirilen ikili görüşmelere katılma fırsatı buldu. İkili görüşmelerde Angel Martinez Lopez Firması geliştirdikleri Fruitwatcher isimli lojistik takip cihazıyla dikkat çekti. Ürün prototipini yanında getiren firma, 2 farklı ürün tanıtımı yaptı. İkili iş görüşmeleri sonrasında katılımcı firmalar, GVZ Großbeeren Gıda Lojistik Merkezi, Templog Berlin GmbH & Co. KG Firması, Rail & Logistik Center Wustermark, Kraftverkehr Nagel GmbH & Co.’yu ziyaret ederek iyi örnekleri inceledi. Otomasyonlu raf sistemi ve tedarik zincirde kritik öneme sahip gıda lojistiğine yönelik soğuk zincir incelendi.
madığı ve kısa sürede ekonomimize katkı sağlamayacak olan makro sorunlar, mega projeler yerine, kısa vadede ekonomimize yarar sağlayacak, işlerimize olumlu yansıyacak, lojistik sektörünün daha verimli işlemesini sağlayacak mikro sorunlara eğilmenin ve mikro projelere odaklanmanın daha gerçekçi ve gerekli olduğunu düşünüyoruz. MTSO olarak raporda bize biçilen görevlerin ilgili komitelerimizle ve yönetim kurulumuzla takipçisi olacağız.”
Rapor, öne çıkan sorunları ve sınıflandırmalarını ağırlıklarına göre belirledi Arama Konferansı sürecini yöneten Edumax Institute Kurumsal Bilgi Yönetimi Eğitim ve Danışmanlık firması yetkilileri raporda 3 temel sorunun öne çıktığını ifade etti. Bu sorunların konuşulma sıklığından yola çıkılarak tespit edildiğini kaydeden yetkililer bunları gümrük uygulamaları, ulaştırma sorunları ve liman ile ilgili sorunlar olarak sıraladı.
4. Yasa ve mevzuat sorunları
Diğer sorunlar ise sırasıyla şöyle oluşmuştur;
9. Depolama sorunları
1. Gümrük ve dış ticaret uygulamaları ile ilgili sorunlar 2. Ulaştırma sorunları 3. MIP ile ilgili sorunlar
5. Sektörel eğitim ve insan kaynağı sorunları 6. Sektörün kayıt dışılık ve yetkisizlik sorunları 7. Kantar sorunları 8. Sektörel sigorta sorunları
10. Resmi kurumlar ve özel sektörün farklılık sorunları 11. Teknik ve teknolojik altyapı sorunları 12. Özellikli lojistik alanları ve sorunları