Ştefan: “İşadamlarının vize taleplerinde yardımcı olacağız” >5’te
Mersin,vergi sıralamasındaki yerini koruyor
İnsanın çevreyle ilişkisi sanat yoluyla anlatıldı
>4’te
> 2’de
MYK Yeterlilik Belgeleri MTSO’da anlatıldı > 4‘te
Yeniçağın öncüleri gençler olacaktır Şerafettin AŞUT
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
> 3’te
www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | YIL: 18 | YIL: | SAYI: 17 |304 SAYI: | 28 298 Şubat | 6-19 - 12 ARALIK Mart 2016 2015
Mobilya sektörü Mersin’de gücünü fuarlarla artırıyor Tahir BEDİROĞLU
Mersin, güvenli liman olduğunu bir kez daha gösterdi
12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı
M
ersin’de mobilya sektörü düzenlenen fuarlardaki etkinliği ve elde ettiği sonuçlarla gücünü daha da artırıyor. Kentte düzenlenen mobilya fuarları ile birebir ilgilenen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 No’lu Mobilya Halı, Ev Eşyası Meslek Komitesi elde ettiği başarılarla sektörün gücüne güç katıyor. Mobilya sektöründe Mersin’in Türkiye’nin önde gelen pazarları arasında yer aldığını anlatan 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı Tahir Bediroğlu, Komite olarak öncelikli hedeflerinin bu gücü
daha da artırmak olduğunu söyledi. Mersin’in iklimi gereği inşaatların 12 ay kesintisiz devam edebildiğini dile getiren Bediroğlu, “Bu durum mobilya sektörünü de hareketlendiriyor. Ayrıca limanımızın olması, geniş hinterlandımız yurtiçi ve dışı satışlarımızın artmasını da beraberinde getiriyor. Bu nedenle yurt genelinde Mersin’in iyi bir pazar olduğunu söyleyebilirim” dedi. Bu güçlerini düzenlenen fuarlara verdikleri desteklerle artırmak istediklerini vurgulayan Bediroğlu, şöyle konuştu: “Fuarlar olmadan hiçbir sektörün gelişimi düşünülemez. Fuarlar sanayinin vitrinidir. > 7’de
Esnaf, alacaklarını tahsilde yasal koruma istiyor İbrahim YILMAZ
8 No’lu Dayanıklı Tüketim Malları Meslek Komitesi Başkanı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 8 No’lu Dayanıklı Tüketim Malları Meslek Komitesi Başkanı İbrahim Yılmaz, değişen Çek Yasası sonrasında esnafın alacaklarını tahsil etmekte büyük zorluk çektiğini söyledi. Mevcut düzende yapılmayan ödemeler için bir caydırıcılık bulunmadığını vurgulayan Yılmaz, “Satış yapanın haklarının da korunacağı yasal bir düzenlemeye gidilmeli” dedi. 8 No’lu Dayanıklı Tüketim Malları Meslek Komitesi ve çalışmaları hakkında bilgi veren Komite Başkanı
İbrahim Yılmaz, üyelerinin ağırlıklı olarak beyaz eşya ve elektronik ürün satıcılarından oluştuğunu söyledi. Komite olarak üyeleriyle yakın temas içinde olduklarını ve sorunları birebir takip ettiklerini kaydeden Yılmaz, “Grubumuzda ayda bir yaptığımız toplantılarda soruları ve çözüm önerilerimizi rapor haline getirerek MTSO Meclisi’ne sunuyoruz” diye konuştu. Zaman zaman üye işyeri ziyaretleri yaparak sıkıntıları yerinde dinlediklerine de dikkat çeken Yılmaz, ardından olabilecek çözümler noktasında çalıştıklarını söyledi. > 7’de
Yurtdışı fuarlarda kararlılıkla sürdürülen tanıtım çalışmaları sonuç verdi. Mersin, güvenli bir liman olduğunu bir kez daha dünyaya gösterdi. Thomson Spirit isimli yolcu gemisinin Mersin’e geliş tarihleri teyit edildi. Mersin, İngiliz, Alman ve Amerikalı yolcuları ağırlamaya hazırlınıyor.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Turizm Platformu 2012’de başlattıkları tanıtım çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Fuarlarda sektörün lider tur operatörleriyle bir araya gelerek Mersin’i anlatan turizmciler, emeklerinin karşılığını olumsuz şartlar nedeniyle Akdeniz’deki diğer limanları programlarından eleseler de Mersin’den vazgeçme-
yen kurvaziyer gemileriyle alıyor. Dünyanın en büyük tur operatörlerinden Thomson Spirit isimli geminin 11 Mart ve 15 Nisan tarihlerinde iki kez Mersin’e girişleri ve programları teyit edildi. Gemilerin Mersin’e gelecek olması turizmin canlanmasına katkı sağlaması yanında dünyadaki tur operatörlerine Mersin’in güvenli bir bölge oldu-
ersin Avrupa Birliği Bilgi Merkezi 2016 yılı etkinlikleri düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Bu yıl etkinliklerde öncelik başta gençler ve öğrenciler olmak üzere, kadınlar ve mülteciler gibi dezavantajlı gruplara verilecek. Sosyal inovasyon ise üzerinde durulacak bir diğer önemli konu olacak. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin
Aşut da toplantıda gençlerin ve öğrencilerin önemine dikkat çekerek, 2016 etkinliklerinde özellikle mesleki eğitim üzerinde durulacağını söyledi. Mesleki eğitimin önemine değinip farkındalık oluşturmak istediklerini vurgulayan Aşut, “Bu ülkenin mühendislerin yanında teknolojiye hakim, yabancı dilini geliştirmiş, eğitimli alt kademe personele de ihtiyacı var” dedi. > 5’te
Soruna yönelik doğru projeler hazırlanmalı
Ç
ukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu, Ajans tarafından yürütülen desteklemelerin daha sağlıklı ilerleyebilmesi, daha iyi sonuçlar alınabilmesi adına başvuru sahiplerine sorunlarını doğru tespit ederek ihtiyaçlarına yönelik projeler hazırlamaları tavsiyesinde bulundu. Projelerin hazırlanmasını kolaylaştırmak adına bir kılavuz oluşturduklarını ve bu kılavuza internet sitesi üzerinden ulaşılabileceğini anlatan Altunsu, başvuru sahiplerinin sorun yaşadıkları
YAYIN YAYIN ADI ADI VE VE SAYFA SAYFA NO NO
noktalarda telefon, e-posta ya da yüz yüze görüşerek de destek isteyebileceklerini ifade etti.Ajansın yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi veren Altunsu, yaptığımız röportajda 2016 yılı çalışmalarını anlatırken, kentte sürdürülen RİS +, Tarım Teknopark, Meditour 2016 gibi organizasyonlara yönelik değerlendirmeler de yaptı. Sektörlere yönelik yürüttükleri çalışmalara değinen Altunsu, ulusal ve uluslararası işbirliklerini de MTSO Haber Gazetesi için anlattı. > 4’te
CMYK
silcilerin görev almasını sağlamak. Konuyla ilgili olarak Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, “Bu konunun peşini asla bırakmayacağız. Tanıtım çalışmalarımız devam edecek” derken, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Bugün için kaç turistin geldiğinin önemi yok. Mersin, dünyaya önemli mesajlar veriyor” dedi. > 5’te
Orta Amerika pazarının giriş noktası: GUATEMALA
AB Bilgi Merkezi 2016’da gençleri hedefliyor
M
ğu mesajını vermesi açısından da önemli. Mersin turizm heyeti önümüzdeki aylarda Amerika’da gemi şirketlerinin üst düzey yetkilileriyle bir araya gelerek Mersin’in güvenli bölge olduğunu anlatmayı sürdürecek. Bölgeye yeni gemiler çekmenin yanında bir diğer hedef ise üyesi olunan Akdeniz Kurvaziyer Limanları Birliği yönetiminde Mersinli tem-
MTSO Sigorta Akademi’de ilk etap tamamlandı M
K
uzey Amerika ve Meksika pazarlarına yakın olan Guatemala, aynı zamanda Orta Amerika pazarının da giriş noktalarından biri. Bu nedenle Amerika pazarlarına erişim ve tutunma açısından stratejik bir noktada. Ancak güvenlik sorunları nedeniyle ülkenin dış ticareti gerçek potansiyelini yansıtmıyor. Guatemala son yıllarda yapılan düzenlemelerle yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. En çok yatırım çeken sektörler arasında endüstriyel tarım, turizm, imalat sanayi, çağrı merkezleri, doğal kaynaklar, enerji ve madencilik
Kadına Özgür Nefes
>2’de
yer alıyor. Orta Amerika kanalında yer alan Guatemala, 16 milyona yaklaşan nüfusuyla bölgenin en kalabalık ülkesi konumunda. Oldukça genç bir nüfusa sahip olan ülkede ortalama yaş oranı 20,7. Yüzde 36,8’i 15 yaşın altında olan nüfusun yalnızca yüzde 4,1’i 65 yaşın üzerinde. Yıllık nüfus artışı yüzde 1,91 olan Guatemala, Orta Amerika’nın Belize’den sonra en yüksek nüfus artışına sahip ikinci ülkesi. Nüfusun yarısından fazlasının fakir olduğu Guatemala düşük-orta gelire sahip ülkeler arasında yer alıyor.
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi’nin MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı işbirliğinde düzenlediği ‘MTSO Sigorta Akademi’ eğitimi sona erdi. 42 katılımcı eğitim sonunda düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Kursiyerler, 5 gün boyunca pazarlama stratejileri, etkili iletişim yöntemleri, yangın ve mühendislik sigortaları, sağlık sigortaları, hasar, trafik ve kasko sigortaları hakkında bilgilendirildi. Mart ve Nisan aylarında eğitimlerin tekrarı gerçekleştirilecek. Sertifika Törenine; MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım
Tanrıöver, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek, MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, 30 No’lu Meslek Komitesi Başkanı Kerim Kara, Meclis Üyesi Ahmet Akbaş, komite üyeleri ve kursiyerler katıldı. Törende konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, 30 No’lu Meslek Komitesi’ni başarılı projeleri nedeniyle tebrik etti. Komite üyelerinin MTSO Yönetim Kurulu’na başvurarak böyle bir eğitim düzenlemek istediklerini söylediğini kaydeden Tanrıöver, “Biz de yönetim olarak bu talebi onaylamıştık. >4’te
> 6’da
Eximbank’tan vadelere bir yıl kadar uzatma >2’de
KOBİ desteklerine düzenleme
> 2’de
Zamana karşı koymuş bir kale: Mamure Kalesi
> 3’te
2
YIL: 18 | SAYI: 304 | 28 Şubat - 12 Mart 2016 | www.mtso.org.tr
Yeni AVM yasası yürürlükte
G
ümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmeliği 26 Şubat tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelik sağlıktan otoparka, çocuk oyun alanlarından ortak kullanım alanlarına kadar birçok konuda yeni düzenlemeyi kapsıyor. Yeni uygulamaya göre, AVM’lerdeki ortak kullanım alanlarının ve 400 metrekareden büyük perakende işletmelerin görünür kısımlarına, acil tıbbi müdahale ünitesiyle iletişimi sağlamak amacıyla yeterli sayıda acil tıbbi durum butonu konulacak. AVM’nin amacına uygun kullanılmasından, bu alanlarda oluşabilecek kazalara karşı gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasından ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesinden alışveriş merkezi malikiyle yönetimi sorumlu olacak. AVM’lerde kullanımı ücretsiz sosyal
ve kültürel etkinlik alanı, acil tıbbi müdahale ünitesi, ibadet yeri, bebek bakım odası, çocuk oyun alanı ve dinlenme alanlarıyla ortaklaşa kullanma, korunma veya faydalanma için zorunlu diğer alanlar oluşturulacak. Alışveriş merkezi otoparkının müşteriler ve alışveriş merkezi içindeki perakendeciler haricinde kullanımını sınırlandırmak amacıyla alışveriş merkezi yönetimince süreli kullanıma bağlı ücretlendirme yapılabilecek. Ortak kullanım alanları, engellilerle yaşlı ve çocukların ihtiyaçları dikkate alınarak oluşturulacak. Alışveriş merkezlerinde, söz konusu alanların, bu yönetmeliğe ve Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standartlarına uygun olarak oluşturulmasından, alışveriş merkezi maliki; amacına uygun olarak kullanılmasından, bu alanlarda oluşabilecek
kazalara karşı gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasından ve bu alanlara ilişkin diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesinden alışveriş merkezi maliki ile yönetimi müştereken sorumlu olacak. Alışveriş merkezinde sergi, söyleşi, tanıtım ve imza günleri gibi sosyal ve kültürel etkinliklerin düzenlenmesi amacıyla satış alanının en az binde beşi oranında alan ayrılacak. AVM’lerde kolay ulaşılabilir yerlerde, her katta 10 metrekareden az olmamak üzere yeterli büyüklükte ve sayıda, içinde lavabosu, alt değiştirme ünitesi, emzirme koltuğu ve sehpa bulunan, yeterli iklimlendirme ve hijyen şartlarına sahip yeterli sayıda bebek bakım odası oluşturulacak. Alışveriş merkezinde 0-10 yaş grubu çocukların oyun oynaması için yaş gruplarına göre ayrıştırılmış biçimde, ebeveynlerin çocuklarının
gözetimini sağlayabileceği oturma yerleri bulunan yaralanma ve kazalara karşı güvenlik tedbirleri alınmış, yeterli sayıda çocuk oyun alanı oluşturulacak. Alışveriş merkezinin otopark dahil her türlü bağlantı ve eklentileri ile giriş ve çıkışlarında özel güvenlik hizmeti sağlanacak. Alışveriş merkezinde bebek bakım odası ve tuvalet gibi niteliği itibarıyla kayıt altına alınması uygun olmayan alanlar dışındaki ortak kullanım alanları kamerayla kayıt altına alınacak ve bu kayıtlar en az 30 gün süreyle saklanacak. Bu kayıtların saklanmasından alışveriş merkezi yönetimi sorumlu olacak. Bakanlık, yönetmeliğin uygulanması, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve şikayetlerle ilgili alışveriş merkezleri nezdinde denetim yapmaya yetkili olacak, bu yetki taşra teşkilatı aracılığıyla da kullanılabilecek.
İnsanın çevreyle ilişkisi sanat yoluyla anlatıldı
P
ınar İnci ve Orçun Çadırcı’nın insanın çevre ile ilişkisini anlattıkları ve birlikte hazırladıkları ilk sergileri U+ Resim ve Heykel Sergisi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde açıldı. Serginin ismi olan U+’da, U harfi uzam kavramını nitelerken, + karakteri ise bireyi temsil ediyor. Sanatçılar sergilerini bireyin çevre ile kurduğu ilişkisini mekanlar ve kentler üzerinden sanatsal yolarla anlatıyor. İkilinin birlikte açtıkları ilk sergilerinde 15 çalışma sanatseverlerle buluştu. Serginin açılışına, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, Ressam Ahmet Yeşil’in yanı sıra çok sayıda sanatsever katıldı. Birlikte açtıkları ilk sergileri olduğunu söyleyen sanatçı Orçun Çadırcı,
sergilerinin daha çok güncel sanat sergisi olduğunu belirtti. “Gerek heykellerden, gerek resimlerden faydalanılmış olsa da, bu sergiye resim heykel sergisi demek doğru olmaz” diyen Çadırcı, güncel sanatın bir dilinin olmadığını, resim ve heykelin yalnızca sanatın bir ifadesi olarak kullandığını aktardı. Sanatçı Pınar İnci Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine devam ederken, 2015 yılında doçent unvanını alan Orçun Çadırcı ise, halen Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde çalışıyor. Sergi, 29 Şubat tarihine kadar hafta içi 08.30 – 18.00 Cumartesi günü ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Kadına Özgür Nefes
Genç çiftçilere hibe desteği
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Kadın Komite Üyeleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde bir araya geliyor. ‘Kadına Özgür Nefes’ ismiyle nefes terapisi eğitimi verilecek. Etkinlikten elde edilecek gelir ise ihtiyaç sahibi kadınlara ulaştırılacak. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında MTSO Kadın Komite Üyeleri ve İSGEV işbirliğinde 5 Mart Cumartesi günü Nefes Terapi Eğitimi verilecek.
Nefes Eğitmenleri ve Koçları Pınar Doğan, Eylem Temel Özel, Deniz Bayram, Yener Kazım Ölçer, Burcu Eker ile Belgin Narinoğlu tarafından 09.00 – 12.30 saatleri arasında verilecek eğitim Lychee Restoran’da gerçekleştirilecekEtkinliğe katılarak ihtiyaç sahiplerine destek olmak isteyen katılımcıların en geç 2 Mart Çarşamba gününe kadar 0(324) 320 30 10 No’lu telefona katılımlarını bildirmeleri gerekmektedir.
KOBİ desteklerine düzenleme
K
ırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kararla, 1 Ocak 2016 - 31 Aralık 2018 tarihleri arasında, kırsalda yaşayan 1840 yaş aralığındaki genç çiftçilerin mahallinde uygulayacağı bitkisel, hayvansal, yöresel tarım ürünleri ve tıbbi ve aromatik bitki üretimine yönelik projelere 30 bin liraya kadar hibe ödemesi yapılacak.
K
yetler de destek kapsamının dışında sayılacak.
Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektöründe içecek sunum hizmetleri kapsam dışı tutulacak. Bilgi ve iletişim sektöründe sinema filmi, video ve televizyon programları yapım, dağıtım faaliyetleri ile çekim sonrası faaliyetler destek kapsamı dışında olacak. Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektöründe içecek sunum hizmetleri kapsam dışı tutulacak. Bilgi ve iletişim sektöründe sinema filmi, video ve televizyon programları yapım, dağıtım faaliyetleri ile çekim sonrası faaliyetler destek kapsamı dışında olacak.
üçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilecek hizmetler ve desteklerden yararlanacak KOBİ’lere yönelik sektörel ve bölgesel önceliklerin belirlenmesine ilişkin kararda değişiklik yapıldı.
Buna göre, destek kapsamında olmayan sektörlerle ilgili Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması kapsamındaki kodlara eklenecek olan yeni faali-
Eximbank’tan vadelere bir yıl kadar uzatma T
ürk Eximbank’tan yapılan yazılı açıklama ile Rusya Federasyonu ile Irak’a yönelik kullandırılan krediler kapsamında yapılan değişiklikler bildirildi. Yazıda şu ifadelere yer verildi:
“Bankamızdan Rusya Federasyonu ve Irak’a ihracat taahhüdü ile kredi kullanmış olan firmaların kullandıkları krediler, firmalar tarafından bankamıza yazılı olarak talepte bulunulması, kredi için nezdimizdeki
mevcut teminatların gözden geçirilerek yeni vadelerle uyumlu olacak şekilde teminat yeterliliğinin korunması koşullarıyla ödemesiz dönemleri ve nihai vadeleri azami 1 yıla kadar uzatabilecektir.”
Emekli ve yaşlılık aylığından yapılan SGDP kesintisi kaldırıldı
S
osyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı, emekli ve yaşlılık aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintisinin kaldırıldığını açıkladı. SKG’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yaşlılık veya emekli aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya devam
YAYIN ADI VE SAYFA NO
edenlerin (Ticari veya serbest meslek kazancı sebebiyle gelir vergisi mükellefi olan veya vergiden muaf olmakla birlikte Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıtlı veya anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi ortağı, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma
CMYK
iştiraklerinin ise tüm ortakları) aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldırılmıştır. ”Açıklamada, 10 Şubat 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan bu düzenlemelerin yayımını takip eden ödeme dönemi başından itibaren yürürlüğe gireceği belirtildi.
Yapı denetim firmaları için, sempozyum hazırlıkları M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi, Mersin Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliğinde yapı denetim ve binalarda ısı performansı konularında çalıştay düzenlemeye hazırlanıyor. MTSO 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi, yapı denetim firmalarının sorunlarının masaya yatırılacağı bir çalıştay için
kolları sıvadı. Bu kapsamda çalıştay için ön hazırlık toplantısı gerçekleştiren komite, çalıştayı Mersin Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliğinde düzenleyecek. MTSO düzenlenen Ön Hazırlık Toplantısı’na, 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Başkanı Selami Arıcı, Başkan Yardımcısı İbrahim Ersöz, MTSO Meclis Üyesi Sadık Çağatay Güneş ve Komite Üyeleri Fatma Aysel Mis’in yanı sıra Çevre
ve Şehircilik İl Müdürlüğü temsilcileri katıldı. Toplantıda çalıştayın konusu, ‘yapı denetim ve binalarda ısı performansı’ olarak belirlendi. Konuşmacı olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bir yönetici, Yapı Denetim Üst Birliği’nden bir yönetici ve bir öğretim üyesinin çağırılması planlandı. Çalıştay için ön hazırlıklar sürerken, program önümüzdeki günlerde netleşecek.
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU Şerafettin AŞUT
A. Kadir DÖLEK
5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır.
Derya GÜLEÇ
Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00
Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kredi kartları ile 6 taksitte ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.
Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93
3
YIL: 18 | SAYI: 304 | 28 Şubat - 12 Mart 2016 | www.mtso.org.tr
Yeniçağın öncüleri gençler olacaktır Şerafettin AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
Ü
lke olarak aynı anda birçok şeyi neden yapamıyoruz? Ekonomik reformları yapmak için Suriye sorununun bitmesi mi gerekiyor? Yapısal reformları tamamlamak için önce Anayasa’nın mı değişmesi lazım? Bir şeye odaklanmak başka bir işe engel olmamalıdır. “Milli Araba” üretmek son birkaç yıldır sanayinin merkezine oturdu ve sanki tek amacı oldu. Elbette otomobil sanayi sayısız sektörü tetikleyen bir sektör. Ancak, otomobile odaklanmak dijital devrimi görmezden gelmeyi mi gerektiriyor? Sayısız başyazıda ve demeçlerimizde “kendi içimize dönelim” mesajını vermişizdir. Evet, aslında sorunlar dışımızda değil, sorunlar her zaman kendi içimizdedir ve değişime her anlamda kendimizden başlamamız gerekir. Yabancı devletlerin bize karşı tutumu kendi kendine değişmez, biz bir farklı yaklaşım sergilersek onların da yaklaşımı değişir. Dış pazarların bizim ihracatımızı arttırmak gibi bir görevi olamaz. Ancak, biz ihracatta farklı bir strateji uygularsak ihracatımızda mutlaka bir değişim olur. Her girdi mutlaka çıktıda değişime neden olur. Bilim bunu söylüyor. Einstein “sürekli aynı şeyleri yapıp sonunda bir farklılık beklemek deliliktir” diyor. Eğitim, sağlık, ekonomi, demokrasi, dış ilişkiler vs; hangi alanda bir değişim istiyorsak, o alanda girdide bir farklılık yapmak zorundayız. Gerçek sürdürülebilirlik nedir? Bunun en temel başlangıç noktası gelişmiş dünyanın yaptıklarını iyi
takip etmek ve küresel ekonominin gereklerini ve gelecek vizyonunu iyi okumaktır. Bugün küresel ekonominin merkezindeki en önemli kavram ve gündem “sürdürülebilirlik” kavramıdır. Büyümek tek amaç değildir. O büyüklüğü korumak, o kaliteyi devam ettirmek, o karlılığı muhafaza etmek önemlidir… Büyürken sürdürülebilir olmanın yolunu ihmal etmemeliyiz. Büyürken karbon salınımına, çevreye özen göstermeliyiz. Büyürken adalete, bölgesel kalkınmışlığın uçurumlarının yok edilmesine dikkat etmeliyiz. Artık büyümenin parametreleri, çıktı ve beklentileri değişiyor. En basit örneği, Çin son 30 yılda dünya devi oldu ama Pekin ve Şangay çevre anlamında yaşanmaz oldu. Sokaklarında nefes almak mümkün değil. Beklediğimiz büyüme bu mu? MTSO “sosyal uyumun” önemini anlıyor Dünya ekonomisi değiştikçe, sosyal yaşamlar ve topluma bakış değişiyor. İş insanları ve şirketler toplumu göz önünde tutan tavırlara daha çok yaklaşıyor. En azından gelişmiş ülkelerde daha fazla… Eskiden “sol” siyasi düşüncenin sahiplendiği eşitlik ve adalet, bölgeler arası adalet, çevre konularını iş dünyası daha çok konuşur oldu. Bu değişim bizde hala algılanamıyor. Yani, artık her şeye rağmen büyümek yok, her şeye rağmen kazanmak yok… Bazen soruyorlar Mersin Ticaret ve Sanayi Odası bir kentin edebiyat ödülüne neden sahip çıkıyor diye. Mersin
iş dünyasının sanatı, edebiyatı ve dolayısıyla parçası olduğu toplumu anlama çabasına anlam veremiyorlar. 40 yıl öncenin sığ ve çatışmacı “sağ-sol” dünya görüşleri ile kısır bir şekilde bu konuyu anlamaya çalışanlar var. Cevap budur işte; dünya değişiyor, insan değişiyor, ekonomi değişiyor, sürdürülebilir bir ekonomi “toplumsal ve sosyal uyum” gerektiriyor, demokrasi gerektiriyor, adalete ve evrensel değerlere, emeğe ve fikre saygı gerektiriyor. Sürdürülebilir olmak, çevreye saygı gerektiriyor. Bölüşmeyi, paylaşmayı ve iletişim kurmayı gerektiriyor. Ve MTSO bu anlamda bir öncü kurum olmanın çabasını gösteriyor. MTSO toplumla iletişimini işte böyle kuruyor. Bu evrensel vizyonun bir parçası olmaya ve ülke içinde farkındalık yaratmaya çalışıyor. Neden iş dünyası olarak sürekli “kaliteli demokrasi, kaliteli ekonomi” sloganını gündeme getiriyoruz? Çünkü “sosyal uyum” sürdürülebilir olmanın temelidir. Çatışmanın, ayrışmanın, ötekileştirmenin olduğu yerde hiçbir alanda sürdürülebilir olmak mümkün değildir. İşin etik yanını ihmal edemeyiz. Onun için Global Compact’ın, yani “Küresel İlkeler Sözleşmesinin” MTSO olarak tarafıyız.
yani çağın sanayi devrimi olan “Endüstri 4,0.”ı ıskalamayalım. 20 yıl sonra bilinen mesleklerin % 50’si yok olacak. Buna hazır mıyız? Son yıllarını dershaneler kapatılsın mı, kapatılmasın mı sarmalında geçiren eğitim camiamız bu sorunu hiç düşünüyor mu, önlem alıyor mu, bir stratejisi var mı? Sakın “oturur bir çözüm buluruz, mecliste, kurullarda, komitelerde konuşuruz” demesinler? Bilin ki buna zaman yok. Bugün bu stratejinin açıklanması ve uygulamaya geçmiş olması gerekiyordu. Bakınız, teknolojinin yayılma hızı günümüzde gittikçe daha kısa zaman alıyor. Bu da, yaşanan dönüşüm tahmin edemeyeceğiniz kadar hızlı demektir. Buharlı makine dünyaya 120 yılda yayılmış ve dünyayı 120 yılda ancak dönüştürmeye başlamış.
Yeni çağın sanayi devrimini ıskalamayalım
Yani, buna adapte olacak epey bir zaman vardı. Tren 100 yılda, telgraf 60 yılda, telefon 50 yıl, araba 40 yıl, internet ve cep telefonu 20 yıldan az sürede teknolojinin, bilginin, ekonomideki dönüşümlerin ortaya çıkmasına neden olmuş. Bu hıza hazır mıyız? Sanayi dönüşüyor, girişimci profili dönüşüyor, eğitimin geleneksel sınıf mantığı yepyeni bir hal alıyor. Hazır mıyız? Ne yapıyoruz? Hep seyreden mi olacağız? Bilginin merkezi olan üniversitelerimizden daha çok çıkış bekliyoruz ama yeterli değil ne yazık ki.
İşin üretim yanına tekrar dönecek olursak. “Milli araba” önemli, bir çok sektörü tetikler ama buna odaklanırken dijital devrimi kaçırmayalım,
Biz sanayicinin bir şeyler talep ettiği bir üniversiteden daha çok, bizi yönlendirecek üniversiteler, akademisyenler bekliyoruz.
Sınavlar hangi zekayı ölçüyor? 1980’de 1500 dolar milli gelirden 2010’da 10 bin dolara çıktık ama gelecek 10 yılda 25 bine aynı yöntemlerle çıkamayacağımız kesin. Dünya 80’lerin dünyası değil. Sadece ucuz iş gücü ile ekonomiyi büyütmek mümkün değil. Düşük teknolojili üretimle ekonomiyi büyütmek mümkün değil. Nano-teknoloji, biyo-teknoloji, bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili ar-ge anlamında, bunların üretime entegrasyonları anlamında ne yapıyoruz? İş dünyasının yüzde kaçı buna hazır veya istekli… Yasalar çıkıyor, destekler var ama sadece yasayla bilim veya girişimcilik olur mu? Her zaman dediğimiz gibi bunun eko-sistemi oluşmalıdır. Ona uygun eğitim şekillenmelidir, eğiticiler öncelikle eğitilmelidir. Sınavlarda ne ölçülüyor? Merak eden, analitik, kritik düşünen, yaratıcı zihinlere önem veriliyor mu? Gençler ve çocuklar modası geçmiş bir eğitim sistemi içinde tek taraflı olarak eğitilecek bir sirk maymunu olarak görülmemeli ve onların bizden farklılaşan ve çağı iyi anlayan zekalarından, bilgilerinden yararlanılmalıdır. Çünkü çağın dönüştürücüsü bizler değil, bu çağı iyi bilen, bilgi ve iletişim teknolojilerini bizden çok iyi kullanan, hatta onları icat eden gençler olacaktır. Unutulmasın ki, günümüz milyar dolarlık firmaların çoğu 30 yaş altı gençlerin parlak fikirleri ile öğrenci yurtlarında doğmuştur. Yani, savaşacaksak önce kendi eksiklerimizle savaşalım…
Zamana karşı koymuş bir kale: Mamure Kalesi
M
ersin Akdeniz’in el değmemiş bakir köşelerinden biri. Mavi ve yeşilin ana yurdu olarak tanımlanan Mersin, aynı zamanda birçok medeniyete ev sahipliği yapması sebebiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. Kentin turizm potansiyeli yüksek ilçelerinden biri de Anamur. Anamur, masmavi denizi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra günümüze kadar ulaşmış tarihi yapılarıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Anamur’un simgesi haline gelen Mamure Kalesi, Roma Dönemi’nden kalma büyüleyici bir yapı. Bozdoğan Köyü’nde, deniz kenarında kurulu olan kale, adeta zamana karşı koymuş gibi. Ortaçağ dönemine ait bu kale Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanlı ve Osmanlı dönemlerine ait izleri taşıması nedeniyle benzerlerinden ayrışmakta. Uzun yaz sezonunun keyfini Anamur’da çıkaracaksanız, Mamure Kalesi’ni gezmeden, muhte-
YAYIN ADI VE SAYFA NO
şem manzaranın tadını çıkarmadan Anamur’dan ayrılmayın deriz. Türkiye’nin iyi korunmuş kalelerinden biri Mamure Kalesi, Akdeniz kıyı şeridinde zamanımıza çok az, sağlam ulaşabilmiş Türk kalelerinden birisidir. Anamur’un 6 kilometre doğusunda, Bozdoğan Köyü sınırları içerisindedir. Yüksek kayalıklar ve düzlükler üzerine kurulmuş olan Mamure Kalesi, birçok Anadolu kaleleri gibi antik temeller üzerine inşa edilmiş. Büyük kesme taşlardan yapılmış olan antik temellerin, hangi tarihte ve kimler tarafından yapıldığı tam tespit edilememiş. Tarihi ve hikâyesi Karamanoğulları Beyliği’nin resmî tarihçesi olarak kabul edilen el yazması eser Şikari’ye göre, Anamur ve
CMYK
Taşeli’nin Hıristiyanlar tarafından zapt edilmesi üzerine Karamanoğlu Mahmut Bey 1300-1308 yıllarında ordusuyla düşmanı bozguna uğratıp, kaleyi ele geçirmiş. Kiliseleri yıktırıp yerine cami yaptırmış. Kaleyi mamur (tamir) ettirip, adını Mamuriye koymuş. Kalenin yapısı Kale üç bölümden oluşmaktadır. Yüksek duvarlarla ayrılmış doğudaki iç avlu, batıdaki dış kale ve bunların güneyinde kayalıklar üzerine inşa edilmiş iç kale. 39 kulesi, su sarnıçları, camisi ve dışında hamamı bulunan kalenin, etrafı 10 metre genişliğinde savunma amaçlı hendekle çevrili. Kale dışındaki hamamın giriş bölümü yıkılmış ancak sıcaklık bölümleri oldukça sağlam durumda olup zamanımıza kadar gelmiş. Hamam ve çevresinde yer alan bazı temel izler, bir yerleşim merkezi ol-
duğunu göstermekte. Bu kalıntıların ‘Rigmonai’ antik kentine ait olduğu sanılmakta. İşçiliği ve yapım tekniği Alanya Kalesi’ni anımsatıyor. Mazgal delikleri ve siperleriyle dantel gibi işlenmiş. Duvarlarının alt kısımları geniş, üst kısımları yukarı doğru daralmakta. Duvarlar ve burçlar yapılırken, çeşitli taşlar ve horasan harcı kullanılmış. Giriş kapıları ve bazı pencerelerin kemerleri ile duvar köşelerinde kesme taş kullanılmış. Çift katlı olan kale duvarları içinde birbirleri ile bağlantılı olan galeriler bulunmakta. Üst kattaki burçlara ve seyirdim yerlerine merdivenlerle de ulaşılmakta. Burçlara ayrıca dış merdivenlerle ulaşım sağlanmakta. Kalenin güneyde sahil kenarındaki baş kale olarak adlandırdığımız baş kale ve köşe burcunun yanında üstü tamamen yıkılmış olan fener kulesi
bulunmakta. Dış kalede ise, tek kubbeli bir cami ve çeşmesi, depolar, sarnıçlar ve askerlerin iskân yerleri olması muhtemel yapılar bulunmakta. Bazı yayınlarda kale içinde Hüseyin Gazi’ye ait türbeden de söz ediliyor. Bugün kullanılan giriş yeri, kalenin esas giriş yeri değildir. Asıl giriş kapısı iç avlunun kuzeyinde, dört köşe planlı, iki kule arasında kalan yerdir. Kapının üzerinde altı satır olan kitabesinde; “Karamanoğlu Alaaddinoğlu Mehmet oğlu Sultan İbrahim inşa etti. Mamure beldesi ve kalesi savaş için yardım edilen köşedir. Korunan yerleşim yeri Allah yolunda hediye olarak cihat için onun yardımı ile tamam oldu. Allah’ın nimetlerinden verdiği uyanıklık ve doğru yolu gösterdiğinden şükürler olsun. Bu tarih
Mükerrem Şevval ayında 854 yılında yazıldı” yazıyor. Giriş kapısını dışarıya bağlayan ve hendekten kaleye girişi sağlayan köprü bugün mevcut değil. İçinde yer alan ve 16 yy. Osmanlı mimarisinin klasik öğelerini taşıyan caminin ilk yapılışı Karamanoğulları Dönemi’ne ait. Kale, 16 yy. ortalarında ve 18 yy. sonlarında yeniden onarım gördüğü ve yeni eklentiler yapıldığına dair belgeler bulunmaktadır. Son olarak 1960’lı yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarım yapılmış. Adres Mamure Kalesi, Anamur’un 6 kilometre güneydoğusunda, Mersin’in 216 kilometre batısında Antalya-Mersin otobanının Akdeniz kıyısına bakan kısmında bulunmaktadır.
4
YIL: 18 | SAYI: 304 | 28 Şubat - 12 Mart 2016 | www.mtso.org.tr
MTSO Sigorta Akademi’de ilk etap tamamlandı MYK Yeterlilik Belgeleri MTSO’da anlatıldı
İ
ş dünyası için yeni bir süreç başladı. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından Mesleki Yeterlilik Belgesi alma 40 meslekte zorunlu hale geldi. İlk etapta tehlikeli ve çok tehlikeli iş sınıfına giren mesleklerde zorunlu kılınan uygulama, önümüzdeki süreçte birçok meslek dalını kapsayacak. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) üyelerinin ilerleyen zamanda belgelendirme noktasında sıkıntı yaşamaması, çalışmalara bugünden başlaması adına ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi ve Ulusal Yeterlilik Sistemi Bilgilendirme Semineri’ düzenledi. MTSO’da düzenlenen seminerde Ankara Sanayi Odası (ASO) 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi Mesleki Test ve Sertifikalandırma Merkezi Müdürü Şeref Demir, MTSO üyelerine yeni sistemi anlattı.
Yeni sistemde mesleklerin standartlarının belirlenmeye başladığını kaydeden Demir, verilen eğitimler sonucu düzenlenecek sınavlar sonrasında alınacak MYK Mesleki Yeterlilik Belgelerinin uluslararası standartlar taşıyacağını söyledi. Bu belgenin AB üyesi tüm ülkelerde geçerli olacağını vurgulayan Demir, bu belgeye sahip kişilerin aynı standartta bilgi birikimine sahip olacağını ve çalıştığı kurumda, belgede yazılı olan donanıma sahip olmadığının tespit edilmesi halinde belgesinin iptal edilebileceğini söyledi. Belgelerin geçerlilik süresinin ise 5 yıl olacağına dikkat çeken Demir, “Meslek türüne göre
beş yılın sonunda ya yeni bir sınava girilerek belge yenilenecek ya beş yıl daha uzatılacak ya da bir takım teknolojik sınavlardan geçilerek belge yenilenecek. Yani her mesleğin kendi özelliğine göre belgenin yenilenme şartları değişecek” dedi. “624 mesleğin standardı belirlendi”
eçtiğimiz yıl Kasım ayında bir Rus savaş uçağının, Suriye sınırının Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle, Türk savaş uçakları tarafından düşürülmesinin ardından, Rusya Türkiye’ye bir dizi yaptırım kararı almış ve gelişmeler Türkiye’ye gelen Rus turist sayısını da olumsuz etkilemişti. Bunun üzerine 2016 Turizm Acil Eylem Planı açıklandı. Buna göre sektör firmalarının borçlarında gerektiğinde yeniden yapılandırmaya gidilebilecek. Turizm destek paketi telafi edici tedbirler içeriyor. Teşvik paketinde 31 Mayıs’a kadar tüm ülkelerden turist getiren A grubu seyahat firmalarına uçuş başına 6 bin dolar destek verilmesi ve bu
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi’nin MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı işbirliğinde düzenlediği ‘MTSO Sigorta Akademi’ eğitimi sona erdi. 42 katılımcı eğitim sonunda düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Kursiyerler, 5 gün boyunca pazarlama stratejileri, etkili iletişim yöntemleri, yangın ve mühendislik sigortaları, sağlık sigortaları, hasar, trafik ve kasko sigortaları hakkında bilgilendirildi.
Mart ve Nisan aylarında eğitimlerin tekrarı gerçekleştirilecek. Sertifika Törenine; MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek, MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, 30 No’lu Meslek Komitesi Başkanı Kerim Kara, Meclis Üyesi Ahmet Akbaş, komite üyeleri ve kursiyerler katıldı.
2016 yılı etkinlikleri A
Mevcut durumda AB’nin bu uygulamayı sınav giriş ücretleri noktasında bir sefer için desteklediğine de değinen Demir, firmaları şimdiden çalıştırdıkları personel için bu belgeleri alarak AB desteklerinden faydalanmaya davet etti. Bu belgelerin işçi ve işveren için önemine de değinen Şeref Demir, bu belgelendirme sistemi ile işverenin personel seçiminde daha isabetli kararlar verebileceğini, işçinin ise eşit koşullarda rekabet edebileceğini bildirdi.
uygulamanın tüm ülkeleri kapsaması yer alıyor. Pakette ayrıca, A grubu seyahat firmalarına getirilen kredi imkanının kapsamının 13 ülkeden 26 ülkeye çıkarılması, bir önceki yıl en az 750 bin dolar döviz getiren firmaların ihracatçı kapsamına alınması, konaklama tesislerinin kira ve ecri misil bedellerinin bu yıl ertelenerek, önümüzdeki üç yıl üç taksitte alınması da var. Eylem planıyla sektöre doğrudan 255 milyon liralık hibe desteği sağlandı. 288 milyon liralık ödemeye ise kolaylık getirildi. Turizm sektörü için ihtiyaç duyulduğunda BDDK tarafından karşılık yönetmeliğine ilişkin kurul kararı alınabilecek. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı uzun vadeli yapısal tedbirler üzerinde çalışıyor.
M
ersin Avrupa Birliği Bilgi Merkezi 2016 yılı etkinlikleri düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Bu yıl etkinliklerde öncelik başta gençler ve öğrenciler olmak üzere, kadınlar ve mülteciler gibi dezavantajlı gruplara verilecek. Sosyal inovasyon ise üzerinde durulacak bir diğer önemli konu olacak. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut da toplantıda gençlerin ve öğrencilerin önemine dikkat çekerek, 2016 etkinliklerinde özellikle mesleki eğitim üzerinde durulacağını söyledi. Mesleki eğitimin önemine değinip farkındalık oluşturmak istediklerini vurgulayan Aşut, “Bu ülkenin mühendislerin yanında teknolojiye hakim, yabancı dilini geliştirmiş, eğitimli alt kademe personele de ihtiyacı var” dedi.
limi; gerek ekonomik, gerek sosyal gerekse kültürel anlamda bir entegrasyona dayanıyor. Bu entegrasyonun sağlanması, toplumun doğru ve hızlı bilgilendirilmesine bağlı. Bu amaçla 1996’dan beri Oda’mız bünyesinde bir AB Bilgi Merkezi bulunmakta ve 20’inci yılını doldurmaktadır.”
MTSO’da düzenlenen toplantıya Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un yanı sıra Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver ile Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Maya, İbrahim Zeper, Ekrem Sağlam ve Fatih Kısa katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Aşut, şunları söyledi:
Önümüzdeki süreçte de AB’ye entegrasyon adına önemli projeler yürütüleceğini vurgulayan Aşut, bu etkinliklerin sesinin duyurulmasında basının önemine dikkat çekti.
“Bildiğiniz gibi, Avrupa Birliği’ne katılma hedefimiz uzun bir geçmişe dayanıyor. Devletimizin AB’ye yöne-
AB Bilgi Merkezi’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği çalışmaları özetleyen Aşut, bu çalışmalardan en akılda kalanının ise AB Çevre Fonu’nun finanse ettiği RİS-Mersin Projesi olduğunu söyledi. Bu projenin bölgesel kalkınma inovasyon stratejisinin Türkiye’deki Kalkınma Ajansları tarafından desteklenmesini sağladığına dikkat çeken Aşut, projenin kent adına da oldukça etkin kullanıldığını söyledi.
“Tüm fasıllarda aktif rol aldık” Mersin iş dünyasının AB Bilgi Merkezi aracılığıyla yalnızca AB projelerine ekonomik iş birlikleri ya hibe destek gibi konulara odaklanmadıklarına
da değinen Şerafettin Aşut, şunları söyledi: “Aynı zamanda, üyelik müzakerelerinin tüm fasıllarını yakından izledik. Gerektiğinde her iki tarafa da görüşlerimizi, eleştirilerimizi ve yapıcı önerilerimizi bildirdik. Mersin bu süreci pasif olarak izleyen değil, düşünce ve önerileriyle aktif bir katkı koyucusu olmuştur. İşletme ve sanayi politikalarından tüketicinin ve sağlığın korunmasına, fikri mülkiyet hukukundan şirketler hukukuna, sermayenin serbest dolaşımından vizelere, çevreden bilime, gıda güvenliğinden bölgesel politikalara kadar önemli her konu ve fasılda düşüncelerimizi söyledik ve bu sürecin aktif parçası olduk.” AB ile ilişkilerde gün geçtikçe Türkiye’nin gücünün arttığına da değinen Şerafettin Aşut, geçmiş yıllarda AB’den gelen paraların kullanım alanlarında esneklik tanınmazken artık projelerin yerel ihtiyaçlar gözetilerek hazırlanabildiğini söyledi. Bu bağlamda 2016 etkinlikleri kapsamında eğitime ağırlık verileceğini vurgulayan Aşut, özellikle mesleki eğitim konusunda farkındalığın artırılmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Mersin,vergi sıralamasındaki yerini koruyor M
YAYIN ADI VE SAYFA NO
CMYK
kanı İbrahim Kiper ise konuşmasında hiçbir zaman eğitimin sonunun olmayacağına değindi. Bilgi, teknoloji ve kanunların sürekli değiştiğine dikkat çeken Kiper, bu gelişim ve değişimleri yakalamak için eğitimin devamlılığınınönemliolduğunusöyledi. 30 No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ahmet Akbaş da kapanış konuşmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, yoğun katılımın kendilerini heyecanlandırdığını, Mart ve Nisan ayında düzenlenecek yeni eğitimlerde de benzer bir tabloyu görmek istediklerini dile getirdi. Konuşmaların ardından kursiyerler sertifikalarını aldı. Tören toplu hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
AB Bilgi Merkezi 2016’da gençleri hedefliyor
Bugün itibariyle 624 mesleğin standardının yasal olarak belirlendiğini ifade eden Şeref Demir, meslek standartlarının zaman içinde revize edilebileceğine de dikkat çekti. Yine bugün itibariyle 42 tane yetkilendirilmiş belgelendirme kurumunun belge verme yetkisi bulunduğuna değinen Demir, Uluslararası 1704 Sayılı Personel Belgelendirme Standardına göre TÜRKAK tarafından akredite edilen ve MYK tarafından yetkilendirilen kuruluşların belgelendirme yapabileceğini bildirdi.
Turizm için acil eylem planı G
M
Törende konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, 30 No’lu Meslek Komitesi’ni başarılı projeleri nedeniyle tebrik etti. Komite üyelerinin MTSO Yönetim Kurulu’na başvurarak böyle bir eğitim düzenlemek istediklerini söylediğini kaydeden Tanrıöver, “Biz de yönetim olarak bu talebi onaylamıştık. Böylesine iyi bir sonuç görmek mutluluk verici” dedi. Karşılaştıkları ilgi nedeniyle Mart ve Nisan aylarında yeni eğitimler açmayı planladıklarını bildiren Tanrıöver, kursiyerlere seslenerek, “Umarım burada öğrendikleriniz ileride iş hayatınızda sizlere rehber olur” dedi. MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Baş-
ersin Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör, Grup Müdürleri ile birlikte 27. Vergi Haftası dolayısıyla Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı (MTSO) ziyaret etti. Güngör ve beraberindeki heyeti MTSO Meclis Başkanı Mahmut Arslan ve MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut; Meclis Başkan Yardımcısı Murat Çalışkan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enis Hekimoğlu ve Ali Fuad Budur ile birlikte ağırladı.
bir rakam. Toplanan vergiler vergi verenler açısından da büyük önem taşıyor. Ülke refahı için vergi önemli bir anahtar” dedi. Mersin’de vergi gelirlerinin azalan ihracat, ithalat rakamlarına bağlı olarak bir miktar düşüş göstermesine rağmen Türkiye sıralamasındaki yerini koruduğuna dikkat çeken Güngör, “Mersin, vergi sıralamasında 6’ncı sırada. Bu, bizler için sevindirici” değerlendirmesini yaptı.
Görüşmede vergi sistemi hakkında bilgi veren Adem Güngör, “Türkiye’nin 10 yıl önceki milli geliri düzeyinde bugün vergi toplanıyor. Vergiler 400 milyar TL’yi aştı. Bu, devasa
MTSO Meclis Başkanı Mahmut Arslan ise görüşmede, maliyenin artık sanayici ve tüccara daha yakın olduğunu söyledi. Her türlü konuda kendilerine yardım edildiğini kaydeden
B Bilgi Merkezi Koordinatörü Benin Ergenç ise toplantı sonunda 2016 yılı etkinlikleri hakkında bilgi verdi. İlk olarak Meslek Liselerinde AB Bilinci oluşturma konulu bir etkinlik düzenleneceğini kaydeden Ergenç, İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenecek etkinliğin hedefinde meslek lisesi öğrencileri, öğretmenleri ve mesleki eğitim merkezlerindeki stajyerlerin yer aldığını anlattı. Ardından Sosyal İnovasyon etkinliği düzenleyeceklerini bildiren Ergenç, buradaki hedefin ise toplumun, toplumsal değişim için yeni projeler ve çözümler üreten yeni yöntemleri geliştirme ve yaygınlaştırma konusunda sahip olduğu bilgi birikimini artırmak olduğunu söyledi. 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla ilköğretim öğrencilerine yönelik tematik etkinlikler düzenleneceğini kaydeden Ergenç, aynı şekilde 5 Haziran Dünya Çevre Günü, Dünya Mülteci Günü, 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde de tematik etkinliklerin devam edeceğini dile getirdi. Ağ geliştirme faaliyetleri kapsamında engelliler, gençler ve medya ile çeşitli çalışmalar yapılacağını ifade eden Ergenç, Kültür Festivali, MTSO evsahipliğinde düzenlenecek Meditour 2016 Organizasyonu gibi etkinliklerde ise stant açarak AB konusundaki bilgilendirme çalışmalarını sürdüreceklerini anlattı. Ergenç, son olarak İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Denizli ile ortak forumlar düzenleneceğini bildirerek sözlerini tamamladı.
Arslan, bu alanda yaşanan gelişmeleri memnuniyetle takip ettiklerini dile getirdi. Toplanan vergilerin halka, iş adamlarına geri dönmesinin memnuniyet verici olduğuna dikkat çeken MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise şunları söyledi: “Bugün Rusya’da ihracatçımız sıkıntı yaşasa narenciye ihracatçımıza teşvikler veriliyor. Ya da turizmde sıkıntı olsa turizmci destekleniyor. Devlet günümüzde aldığı gibi veriyor da. Eskiden böyle teşvikler yoktu. Bu nedenle vergi bilincinin daha çok oturmasını önemsiyoruz.”
5
YIL: 18 | SAYI: 304 | 28 Şubat - 12 Mart 2016 | www.mtso.org.tr
İki kurvaziyer gemisi için teyitler alındı Mersin, yurtdışı turizm fuarlarında kararlılıkla sürdürdüğü tanıtım çalışmalarının meyvelerini topluyor. İki kurvaziyer gemisi daha yolda. Mart ve Nisan aylarında kent esnafı iki İngiliz gemisini ağırlayacak.
K
omşu ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, Akdeniz coğrafyasındaki sıkıntılara rağmen Mersin, yurtdışı fuarlara katılarak bıkmadan, usanmadan, kararlılıkla sürdürdüğü tanıtım çalışmalarının sonuçlarını alıyor. Thomson Spirit isimli yolcu gemisinin 11 Mart ve 15 Nisan 2016 tarihlerinde iki kez Mersin’e girişleri ve programları teyit edildi. Gemilerin Mersin’e gelecek olması turizmin canlanmasına katkı sağlaması yanında dünyadaki tur operatörlerine Mersin’in güvenli bir bölge olduğu mesajını vermesi açısından da önemli. Bu durum, önümüzdeki süreçte Mersin’e gelmek isteyen ancak programlarını erteleyen tur firmalarının Mersin’i programlarına daha erken dönemlerde dahil etmelerine zemin hazırlıyor. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, Thomson Spirit isimli yolcu gemisiyle Mersin’e İngiliz, Alman ve Amerikalı yolcuların geleceğini söyledi. “Bölgenin bu kadar olumsuz şartlarına rağmen iki gemiyi ağırlamaya hazırlanıyoruz” diyen Olcar, “Geçen yılın son aylarında iki
gemi daha ağırlamıştık, bu yıla da randımanlı giriyoruz. 6 aylık periyotta 4 gemi ağırlamış olacağız. Bu durum normal şartlar altında da iyi bir rakam olarak değerlendirilebilir ancak, içinde bulunduğumuz özel şartlar altında anlamı bir kat daha artıyor” değerlendirmesini yaptı. TURSAB’ın da kurvaziyer turizmini bu yıl ön planda tuttuğunu belirten Olcar, TURSAB’ın desteğinin de Mersin’e büyük katkı sağladığını söyledi. Olcar, bu yıl Mayıs ayında Mersin’de düzenlenecek olan Meditour 2016 Turizm Forumu’nun ana konularından birisini de kurvaziyer turizminin oluşturacağını kaydetti. Tanıtım çalışmalarına bu yıl da devam edeceklerini bildiren Numan Olcar, Amerika’da gemi şirketlerinin üst düzey yetkilileriyle bir araya gelerek Mersin’in güvenli bölge olduğunu, kurvaziyer turizminin gelişimine yönelik her türlü çalışmayı sürdürdüklerini anlatacaklarını bildirdi.“Konunun peşini asla bırakmayacağız” diyen Olcar, sözlerini şöyle tamamladı: “Aynı zamanda bir hedefimiz de üyesi bulunduğumuz Akdeniz Kurvaziyer Limanları Bir-
liği’nin yönetiminde Mersin olarak görev almaktadır. Bu konudaki lobi faaliyetlerimiz de sürüyor. ”Aşut: ”Aşut: “Dünyaya “Dünyaya önemli önemli mesajlarmesajlar veriyoruz” veriyoruz” MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise konuyla ilgili değerlendirmesinde Mersin’in dünyaya önemli mesajlar verdiğini söyledi. MTSO olarak, yönetimiyle, meclisiyle, komiteleriyle birlikte yurtiçi ve yurtdışında çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Aşut, fırsat buldukları her yerde Mersin’in bir istikrar, huzur ve yatırım kenti olduğunu anlattıklarını belirtti. Bu çabaların sonucu olarak Thomson Spirit isimli yolcu gemisinin iki kez Mersin Limanı’na girişinin teyit edildiğini vurgulayan Aşut, “Bugün için kaç turistin geldiğinin önemi yok. Bu yolcu gemilerinin Doğu Akdeniz’deki birçok destinasyonu iptal edip, Mersin’e gelmeleri Mersin turizmi adına dünyaya verilen önemli bir mesajdır” değerlendirmesini yaptı.
Ştefan: “İşadamlarının vize Ar-Ge taleplerinde yardımcı olacağız” faaliyetleri destekleniyor R T
asarım faaliyetleri de Ar-Ge faaliyetleri gibi desteklenecek. Yeni oluşturulan ihtisas teknoloji geliştirme bölgeleri, destek, teşvik, muafiyet ve istisnalardan yararlanabilecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayladığı araştırma ve geliştirmenin yanı sıra tasarımı da teşvik kapsamına alan 6676 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmi Gazete’de yayımlandı. Tasarım merkezlerinde çalışan tasarım personelini kapsamına alan kanunla, çalışan personelin niteliğini artırmak amacıyla doktora, yüksek lisans ve lisans mezunları için farklı oranlarda gelir vergisi istisnası getirilecek. Bunun yanında temel bilimler alanları mezunlarının istihdamı de teşvik edilecek. Yükseköğretim öğrencilerine verilen burs, kredi ve her türlü
nakdi yardımlara ilişkin ödemeler, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından yapılacak. Ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlenen bilimsel yarışmalarda ilk 3’e giren öğrencilere, ilgili dallardaki lisans programlarına yerleştirilmelerinde ek puan uygulanarak bilim alanında başarılı öğrenciler teşvik edilecek. Araştırma, geliştirme, tasarım ve yenilik projeleri ile üniversite-sanayi işbirliği faaliyetleri sonucu elde edilen gelir, döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanacak. Bu gelirlerden herhangi bir kesinti yapılmayacak. Bu kapsamda görev yapan öğretim elemanına ödenecek gelirin yüzde 85’i, vergi kesintisi olmadan, ilgili öğretim elemanına ödenecek. Bu kapsamda değerlendirilecek proje ve faaliyetlere, öğretim elemanının müracaatı doğrultusunda, üniversite yönetim kurulunun izni ile karar verilecek.
omanya İzmir Başkonsolosu Miora Ştefan, Romanya ile Mersin arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Mersinli işadamlarına vize konusunda kolaylık yapılacağını söyledi. Romanya İzmir Başkonsolosu Miora Ştefan, Konsolosluk yetkilisi Roxana Artenie Başakıncı ve İşadamı Rasim Narin ile birlikte Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı (MTSO) ziyaret etti.
Başkonsolos Ştefan ve beraberindekileri ağırlayan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, görüşmede Mersin ile Romanya arasındaki ticari ilişkiler üzerinde durdu. Türkiye’nin Romanya ile toplam dış ticaretinin 6 milyar dolar civarında olduğuna değinen Tanrıöver, Romanya ile Mersin arasındaki dış ticaret hacminin ise 26 milyon dolar gibi çok az bir rakam olduğuna dikkat çekti. Bu rakamın artırılması için gerekli altyapının bulunduğunu vurgulayan Tanrıöver, karşılıklı iş ziyaretleri organize edilmesi gerektiğini anlattı. Mersin’in İstanbul’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük limanına sahip olduğunu belirten Tanrıöver,
şunları söyledi:
“Çevremizdeki ülkelerde şu anda çeşitli sorunlar yaşanıyor olabilir ancak bu, sonsuza dek devam etmeyecek. O bölgelerlin tümü yeniden inşa edilecek.
O bölgelerle iş yapmak isteyen Avrupalı firmalar için gelebilecekleri en iyi bölge Mersin. Altyapısı, insan kaynakları, limanı, bankacılık sistemi ile ticaretin yürütülebileceği en uygun il Mersin. Bu nedenle aramızda yapılabilecek çok fazla işbirliği olabileceğini düşünüyorum.” Ştefan: “En kısa sürede işadamları buluşmalı” İş adamlarının bir araya gelmesi önerisini oldukça sıcak karşılayan Romanya İzmir Başkonsolosu Miora Ştefan, tarihlerin ve Mersin’den katılmak isteyen işadamı sayısının bildirilmesi halinde aynı sektörlerde faaliyet gösteren Romanyalı işadamlarıyla bağlantı kurulup eşleşmelerin gerçekleştirilebileceğini söyledi. Bu görüşmelerde Romanya Ticaret Bakanlığı ile temas kurulabile-
ceğine de değinen Ştefan, “Biz bu yöndeki çalışmaları İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası ile zaman zaman gerçekleştiriyoruz. Sizlerle de yapabiliriz” dedi. Romanya vizeleri hakkında da bilgi veren Ştefan, iki ülke arası yapılan anlaşma gereği işadamları tarafından talep edilen ticari vizelerin süresinin, kayıtlı bulundukları Odadan alacakları belge ile 6 aydan bir yıla kadar uzatılabileceğini söyledi. Ştefan, vize verilmesi konusunda her türlü kolaylığı sağlayacaklarını da belirterek, kendilerine gerekli evrakların önceden ulaştırılması halinde işadamlarının veya çalışanlarının beklemeksizin vize başvurularını sonuçlandırabileceklerini ifade etti.
Narin: “Romanya, AB’ye giriş kapısı” İşadamı Rasim Narin ise görüşmede Romanya ile ilgili bilgi verdi. Romanya’nın AB’ye giriş kapısı olarak görülebileceğine dikkat çeken Narin, Köstence Limanı’nın avantajlarını anlattı. Romanya’da işçilik maliyetlerinin Avrupa’nın birçok ülkesine göre halen avantajlı olduğunu kaydeden Narin, Romanya’nın da Mersin ile Ortadoğu’ya açılabileceğini söyledi. Narin, Romanya’nın eski Sovyetler Birliği’ne ve doğu bloku ülkelerine komşu olduğunu hatırlattı.Romanya’nın inanç turizmine çok önem verdiğini de ifade eden Rasim Narin, Mersin’in bu konuda da işbirliği şansının olabileceğini belirtti.
75 girişimci sertifikasını aldı M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eğitim ve Kalkınma Vakfı’nın, Mersin Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) işbirliğinde düzenlediği, Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi’ne katılan 75 kursiyerler sertifikalarını aldı. 2015’in Kasım ve Aralık aylarında 3 kur olarak verilen eğitim sonunda MTSO’da sertifika töreni düzenlendi. Törene, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, KOSGEB Mersin Müdürü Danyal Peker, Mersin İŞKUR İl Müdürü Mustafa Kutlu ve kursiyerler katıldı.
YAYIN ADI VE SAYFA NO
Törenin başında, dün akşam saatlerinde Ankara’da meydana gelen terör saldırısında yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.Açılış konuşmasını yapan MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İbrahim Kiper, girişimciliğin kısa sürede öğrenilecek bir şey olmadığını ve girişimciliğin ancak yaşanarak öğrenilebileceğini söyledi. Girişimci insanların cesur, güvenilir, dürüst ve sözünün eri insanlar olması gerektiğini aktaran Kiper, “Kursumuzu tamamlayan tüm arkadaşlarımızın başarılı birer iş
CMYK
insanı olmalarını temenni ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum” dedi.Mersin İşkur İl Müdürü Mustafa Kutlu da konuşmasında genç girişimcilere değindi. Gelişmiş ülkelerin, bu gelişmişliklerini korumak için öncelikle istihdamda genç iş gücüneağırlık verdiğini, kalkınmalarını devam ettirebilmek için de genç ve yeni girişimcilere, KOBİ’lere destek vermeyi tercih ettiklerini vurgulayan Kutlu, şunları söyledi: “Devletimiz de son 10-15 yıldır bu gerçeğin farkında ve ciddi destekler veriyor. KOSGEB 50 bin lira geri öde-
mesiz, 100 bin lira da geri ödemeli destekler veriyor. Tabi bu parayı almak, bir iş yeri açmak tek başına yeterli değil, inovatif düşünceyi geliştirmek lazım. İnovatif düşünceyi harekete geçirmek önemli.” “İşyeri kapanmalarının yüzde 90 sebebi ön hazırlık yapılmaması” ‘Bir ülkenin gücü, girişimci gücü kadardır’ sözünü hatırlatan KOSGEB Mersin Müdürü Danyal Peker ise,
girişimcilik için sürdürülebilirliliğin ve büyümenin, iş yeri açmaktan daha önemli olduğunu söyledi. Girişimcilerin kendi iş yerlerini kurduklarında, iyi işler yapmaları halinde iyi karşılık, kötü işler yapmaları halinde ise kötü karşılık alacaklarını belirten Peker, girişimciliğin riskleri olan, cesaret gerektiren ve en önemlisi sürekli çalışmayı gerektiren bir durum olduğuna dikkat çekti. Girişimcilere ‘İş yeri kurmadan
önce, ön çalışmasını iyi yapmamız gerekiyor’ diye seslenen Peker, iş yeri kapanmalarının yüzde 90’ının ön hazırlığının iyi yapılmamış olmasından kaynaklandığını aktardı. Peker, girişimci adaylarına deneyimli insanlardan bilgi almaları ve sektörlerini dışarıdan gözlemlemelerini önererek sözlerini tamamladı. Konuşmaların sonunda, 75 kursiyer sertifikalarını alarak, hatıra fotoğrafı çektirdi.
6
YIL: 18 | SAYI: 304 | 28 Şubat - 12 Mart 2016 | www.mtso.org.tr
Orta Amerika pazarının giriş noktası: GUATEMALA K
uzey Amerika ve Meksika pazarlarına yakın olan Guatemala, aynı zamanda Orta Amerika pazarının da giriş noktalarından biri. Bu nedenle Amerika pazarlarına erişim ve tutunma açısından stratejik bir noktada. Ancak güvenlik sorunları nedeniyle ülkenin dış ticareti gerçek potansiyelini yansıtmıyor. Guatemala son yıllarda yapılan düzenlemelerle yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. En çok yatırım çeken sektörler arasında endüstriyel tarım, turizm, imalat sanayi, çağrı merkezleri, doğal kaynaklar, enerji ve madencilik yer alıyor. Orta Amerika kanalında yer alan Guatemala, 16 milyona yaklaşan nüfusuyla bölgenin en kalabalık ülkesi konumunda. Oldukça genç bir nüfusa sahip olan ülkede ortalama yaş oranı 20,7. Yüzde 36,8’i 15 yaşın altında olan nüfusun yalnızca yüzde 4,1’i 65 yaşın üzerinde. Yıllık nüfus artışı yüzde 1,91 olan Guatemala, Orta Amerika’nın Belize’den sonra en yüksek nüfus artışına sahip ikinci ülkesi. Nüfusun yarısından fazlasının fakir olduğu Guatemala düşük-orta gelire sahip ülkeler arasında yer alıyor. Ülke yüzölçümünün yüzde 13,2’si tarıma uygun olup bu alanın yalnızca yüzde 5,6’sı kullanılıyor. Verimli
toprakları olan Guatemala’da pamuk, sakız, kahve ve şeker önemli tarım ürünleri arasında yer alıyor. Ülkenin mineral kaynakları arasında ise petrol, nikel, çinko, kurşun ve demir geliyor. Madencilik ülkenin stratejik sektörleri arasında gösterilebilir. Doğalgaz ve petrol üretimi açısından potansiyel olduğu düşünülerek, özellikle kuzey doğu bölgeleri, İzabal Nehri ve Pasifik Okyanusu kıyılarına yatırım yapılıyor. Ancak, sadece 53 tanesi üretim yapan 153 petrol kuyusu bulunan ülkede rafine kapasitesi düşüklüğü nedeniyle petrol, ithal edilen mallar arasında yer alıyor. Ekonomik yapı Guatemala’da, GSYİH’nin yüzde 13,4’ünü oluşturan tarım geliri, iş gücünün yüzde 38’den fazlasının geçim kaynağı. Ülkenin ihracatının yaklaşık üçte ikisi tarım sektörü kaynaklı. Dünyanın en büyük 8’inci kahve üreticisi olan Guatemala’nın ihracatındaki en önemli tarım ürünleri ise sebze, muz ve şeker. Ülkedeki temel tarım ürünlerinden olan mısırın üretimi ise iklim şartlarına bağlı olarak azalış eğiliminde. Guatemala ekonomisini etkileyen bir diğer sektör inşaat. İnşaat sektörünün 2013’ten bu yana büyüme sürecine girdiği söylenebilir. Küçük ölçekli işletmeler yerli tüketime yönelik üretim yapıyor. İmalat sanayisinin önde gelen sektörleri arasında hazır giyim, tekstil, ilaç sanayi ve inşaat malzemeleri yer alıyor. Hizmetler sektörünün yılda ortalama yüzde 3,5 büyüyeceği tahmin ediliyor. Önümüzdeki dönemde, finansal ve profesyonel hizmetler sek-
YAYIN ADI VE SAYFA NO
töründeki genişlemeye bağlı olarak hizmetler sektörünün diğer sektörlerin önüne geçeceği düşünülüyor. Aynı zamanda, güvenlik politikaları konusundaki ilerlemelerin orta vadede turizm sektörünün genişlemesini sağlayacağı öngörülüyor. Ekonomik performans 2014’te yüzde 4 büyüdüğü tahmin edilen Guatemala ekonomisindeki büyümenin 2016’da da yüzde 3,3’lük büyümeye devam edeceği öngörülüyor. Guatemala ekonomisinin büyüme oranı en büyük ticaret ve yatırım partneri olan ABD ekonomisine yakından bağlı. ABD ekonomisindeki imalat ve istihdam, Guatemala’daki ekonomik beklentileri etkiliyor. Ülke üretimindeki verimsizlik, kalifiye işgücünün kısıtlı oluşu ve yetersiz yatırımlar ile büyümede önümüzdeki dönemde sürpriz gelişmeler beklenmiyor. Ancak, hükümetin güvenlik ve yoksulluk politikalarının yatırımı ve üretimi etkileyebileceği de unutulmamalı. Önümüzdeki dönemde de ülkenin ana ticaret partneri ve özel tüketiminin gelişmesini sağlayan yatırım kaynağı olan ABD ekonomisinin Guatemala’yı birebir etkileyeceği düşünülüyor. Dolayısıyla, ülke ekonomisi ile ilgili öngörülerde ABD ekonomisindeki olumlu
ürünün ise kısıtlı petrol kaynakları ile paralel olarak rafine petrol ürünleri olduğu söylenebilir. 2014’te ithalatın yüzde 16’sını petrol ürünleri oluşturdu. 2,9 milyar dolar değerinde petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar ithal edildi. Değer olarak en çok ithal edilen diğer ürünler ise şöyle sıralanabilir: İlaçlar, telli telefon (ev telefonları) ve telgraf elektrikli cihazları, otomobil, steyşın vagonlar, petrol gazları, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar, etilen polimerleri, mısır, otomatik bilgi işlem makineleri ve örme mensucat. Guatemala’nın ihracat yaptığı başlıca ülkeler ABD, Dominik Cumhuriyeti, Kosta Rika, El Salvador, Guatemala, Honduras ve Nikaragua’nın taraf olduğu CAFTA-DR Serbest Ticaret Anlaşması dışında Guatemala’nın; Şili, Meksika, Kolombiya, Tayvan ve Panama ile serbest ticaret anlaşmaları bulunmakta. Ayrıca; Belize, Ekvator, Küba ve Venezüella ile ticaret anlaşmaları var. Kanada ile serbest ticaret anlaşması müzakereleri ise sürüyor. AB ile Haziran 2012’de imzalan ticaret anlaşması AB tarafından onaylanmış olup anlaşmaya taraf olan Orta Amerika Ülkeleri iç onay süreçlerinin tamamlanması ile Nisan-Haziran 2013 döneminde yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu anlaşma ile birlikte AB’den ithalat edilecek sanayi ve balıkçılık sektörüne yönelik ürünlerin yüzde 69’una uygulanan gümrük vergileri sıfırlanacak olup, 10 yıllık dönemde kapsamın yüzde 100’e yaklaşması bekleniyor.Peru ile imzalanan serbest ticaret anlaşması ise onaylanma sürecinde.
ve olumsuz beklentiler ağırlık kazanıyor.
2014’te Guatemala 10,8 milyar dolar ile ihracatının yüzde 36’sını ABD’ye yaptı. ABD’ye en çok ihraç edilen ürünler arasında kıymetli metaller yer aldı. İhracatta payı yüksek olan diğer ülkeler El Salvador, Honduras, Meksika, Nikaragua, Kosta Rika, Güney Kore ve Panama olarak sıralanıyor. CAFTA-DR kapsamındaki ülkelerin Guatemala’nın toplam ihracatındaki payı yüzde 75,4.
Doğrudan yabancı yatırımların görünümü
Guatemala’nın ithalat yaptığı başlıca ülkeler
Son yıllarda Guatemala’da doğrudan yabancı yatırımların artırılmasına yönelik çeşitli adımlar atılıyor. Bunların arasında yatırım ortamını iyileştirici sosyal programlar, altyapı yatırımları ve çeşitli ülkelerle imzalanan serbest ticaret ile ikili yatırım anlaşmaları geliyor. Ülkenin Arjantin, Belçika ve Lüksemburg, Şili, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Tayvan, Güney Kore, Hollanda, İspanya, Küba, İsrail, İsveç ve İsviçre ile ikili yatırım anlaşmaları bulunmakta. Ayrıca CAFTA-DR serbest ticaret anlaşması kapsamında yatırımı düzenleyen çeşitli hükümler var.
2014’te Guatemala’nın en çok ithalat yaptığı ülke, 6,5 milyar dolar ve yüzde 40’lık pay ile yine ABD oldu. Guatemala’nın ABD’den ithal ettiği başlıca ürünler; petrol yağları, mısır, ev telefonları, otomatik bilgi işlem makineleri, buğday ve otomotiv olarak sıralanıyor.
Guatemala’da en çok yatırım çeken sektörler arasında ise endüstriyel tarım, turizm, imalat sanayi, çağrı merkezleri, doğal kaynaklar, enerji ve madencilik gösterilebilir.
Genel durum
Dış ticaret 2014 itibariyle, Guatemala’nın ihracatı 10,8 milyar dolar ve ithalatı 18,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ülkenin dış ticaret açığı ise 7,3 milyar dolar. Ülkenin 2014 yılı ihracatında önde gelen ürünler arasında kamış/pancar şekeri, muz, kahve, kadın/kız çocuk için bluz, gömlek, bluz, kıymetli metal cevherleri, kurşun cevherleri, palm yağı, ham petrol, erkek/erkek çocuk için gömlek ve ilaçlar yer alıyor. Guatemala’nın en çok ithal ettiği
CMYK
Diğer önemli tedarikçiler ise Meksika, Çin, El Salvador, Panama, Kosta Rika ve Güney Kore. CAFTA-DR kapsamındaki ülkelerin Guatemala’nın toplam ihracatındaki payı yüzde 70 civarında. Türkiye ile Ticaret
2014’te, Türkiye’nin Guatemala’ya ihracatı 20,7 milyon dolar, ithalatı 10,7 milyon dolar olarak gerçekleşti. İki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacmi ise 31,5 milyon dolar. Türkiye’nin Guatemala’ya ihracatında başlıca ürünler Türkiye’nin Guatemala’ya 2014’te 20,7 milyon dolar olan ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 5 arttı. Guatemala’ya ihracatın değer olarak yaklaşık yüzde 19’unu demir veya alaşımsız çelikten profiller oluşturuyor. Demir çelik ürünleri dışında sentetik iplikler, çikolata ve kakaolu ürünler, kağıt havlu ve peçete gibi ürünler, çok katlı yalıtım camları, traktörler ihracatta başlıca ürünler arasında.
Türkiye’nin Guatemala’dan ithalatında başlıca ürünler Türkiye’nin Guatemala’dan ithalatı 2014’te 10,7 milyon dolar. 2014’te ithalatımızın yaklaşık yüzde 44,4’ünü ekim amacıyla kullanılan tohum ve meyve, yüzde 25’ini yaprak tütün ve tütün döküntüleri ile yüzde 13’ünü muz oluşturuyor. İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Ticareti etkileyen kültürel faktörler Guatemala, ABD başta olmak üzere diğer Amerika Ülkeleri ile yoğun ticari ilişkiler içinde. İşadamlarının çoğu İngilizce konuşuyor. ABD’ye lojistik olarak yakınlığı nedeniyle, ABD ile ticari ilişkileri bulunan firmalar avantajlı durumda. Ancak, yerel iş kültürünü tanımak uzun vadeli iş ilişkileri kurmak açısından oldukça önemli. Ürünün fiyatı, kalitesi, özellikleri yanı sıra satış sonrası hizmetler en önemli pazarlık unsuru. Pazarlık yaparken agresif satış yöntemlerinden uzak durulması ve uzun vadeli ticari ilişki kurma yönünde adımlar atılması tavsiye edilir. Kartvizitlerin bir tarafının İspanyolca olması tavsiye edilmekte olup, karşı tarafa kartvizitin İspanyolca tarafının çevrilerek verilmesi uygundur. Toplantılarda, doğrudan göz temasına önem verilmekte olup karşı tarafın konuştuklarına önem verildiğine işaret eder. Yüksek sesle konuşmak Guatemala iş kültüründe kaba bir davranıştır. İş ile ilgili konuşmaya başlamadan önce kısa bir sohbet yapılması yaygındır. Guatemala’nın coğrafyası, tarihi ve kültürü iş toplantıları öncesinde konuşulabilecek konular arasındadır. Toplantılara tam vaktinde gitmek önemli bir konu olup, doğrudan iletişim yerine dolaylı iletişim teknikleri tercih edilir. Karar verme kanalı üst yönetimden
alt yönetime doğru gerçekleştiği için karar verme süreci uzundur. Toplantı öncesi ve sonrasında el sıkışmak ve karşı tarafa hitap ederken unvanlar önem arz eder. Vatandaşların, genellikle iki soyadı bulunup bunlardan bir tanesi anne diğeri de baba tarafından gelir. Ancak, hitap ederken baba tarafından gelen soy ismi kullanmak yeterlidir. Pasaport ve vize işlemleri Türkiye ve Guatemala Dışişleri Bakanlıkları arasında ilk siyasi istişareler 8-10 Haziran 2008’de Ankara’da yapıldı. Meksiko’daki Türkiye Büyükelçiliği Guatemala’ya akredite. Türkiye’nin Guatemala’da Fahri Başkonsolosu bulunmakta. Guatemala’nın da İstanbul’da Fahri Konsolosu mevcut. Umuma mahsus, diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamili Türk vatandaşları Guatemala’ya girişte vizeden muaftır. Kullanılan lisan İş toplantılarında ve dokümantasyonda İngilizce kullanılabilir. Birçok evrak için, yerel mahkemelere İspanyolca tercümesi eklendiğinde, herhangi bir dilde evrak sunmak da mümkün. Ancak, yerel idarelere kayıt işlemlerindeki evraklar için İspanyolca kullanılması istenebilir. Başkentte ve Antigua, Atitlan ve Tikal gibi turistik bölgelerde İngilizce yaygın olarak kullanılır. Ancak, bu bölgeler dışında İspanyolca kullanılması gerekebilir. Ulaşım Ülkemizden Guatemala’ya direk uçuş bulunmaz. Avrupa, Panama veya ABD üzerinden aktarmalı seferler düzenleniyor. Havalimanı ve otel arası ulaşım otel servisi veya taksi aracılığıyla yapılabiliyor. Bunun dışında havalimanında birçok araba kiralama şirket temsilciliği bulunuyor. Güvenlik nedeniyle büyük oteller veya taksi şirketleri aracılığıyla taksi ile seyahat öneriliyor. Toplu ulaşım ise önerilmiyor.
Haberleşme Bilgisayarlar ve laptoplar aracılığıyla internete ulaşım oldukça yaygın. Oteller internet telefon sistemleri sunuyor. Cep telefonları yaygın olarak kullanılıyor. Önde gelen cep telefonu operatörleri arasında Claro ve Telefónica yer almakta olup Internet de dahil olmak üzere çeşitli telekomünikasyon hizmetleri sunuluyor. Uluslararası telefon görüşmeleri için telefon kartlarına büyük mağazalar ve çeşitli ürün satışı yapan marketlerden ulaşılabiliyor. Guatemala’nın uluslararası telefon kodu 502. Başkentte çok sayıda internet kafe bulunmakta olup diğer büyük şehirlerde de gittikçe artıyor. Sağlık Başkentte sağlık hizmetleri gelişmiş durumda. Birçok restoranda kaliteli ve sağlıklı yiyecek ve içecek bulunuyor. Şişe su genelde temiz ve güvenli olarak değerlendirilebilir. Ancak, musluk suyu ve şişelenmemiş su, içmek için pek uygun değil. Birçok hastanede tedavi öncesi ödeme yapılması gerekliliği nedeniyle, seyahat öncesinde sağlık sigortası yaptırmak faydalı oluyor. Ancak, kişinin sigortası karşılasa dahi birçok sağlık hizmeti kuruluşunda avans ödeme gerekliliği nedeniyle, işadamlarının ve ziyaretçilerin sağlık sigortalarını ziyaret öncesinde değerlendirmeleri ve olası ödemelerinin sigorta şirketi tarafından geri ödemesinin yapılıp yapılmayacağından emin olmaları faydalı olacaktır. Güvenlik Guatemala’da hırsızlık ve soygun suçları oldukça yaygın. Güvenlik nedeniyle, her zaman dikkatli ve tedbirli olunması tavsiye ediliyor. Bu nedenle toplantılara giderken toplu taşıma yerine taksi kullanılmasının daha güvenli olabilir. KAYNAK: Ekonomi Bakanlığı
7
YIL: 18 | SAYI: 304 | 28 Şubat - 12 Mart 2016 | www.mtso.org.tr
Esnaf, alacaklarını tahsilde yasal koruma istiyor İbrahim YILMAZ
8 No’lu Dayanıklı Tüketim Malları Meslek Komitesi Başkanı
Mersin, satış sonrası destek noktasında oldukça güçlü. Bu noktada hiçbir hizmeti şehir dışından almıyoruz. 24 saat içinde her türlü teslimat ve montaj gerçekleştiriliyor.
Mersin’de sektörün durumu hakkında bilgi de veren İbrahim Yılmaz, gerek inşaat sektörünün hareketli olması, gerek göç alan bir kent olması gerekse mevcut sosyal yaşantısı açısından dayanıklı tüketim malları sektörü adına kentin çeşitli avantajlara sahip olduğunu vurguladı. İklimi gereği Mersin halkının büyük bir bölümünün kışın oturdukları evleri yanında dağ ve deniz evleri bulunduğunu hatırlatan Yılmaz, bir kişiye ait birden fazla ev bulunmasının sektörü hareketlendirdiği anlattı. Benzer şekilde yoğun göç alan bir kent olması nedeniyle de sürekli yeni evler oluşturulması yönünde talepler geldiğini dile getiren Yılmaz, ayrıca inşaat sektöründeki hareketlilik ve hazırlanan örnek dairelerin de dayanıklı tüketim mallarına talebi artırdığını söyledi. “Satışlar son bir yılda azaldı” İbrahim Yılmaz, Türkiye geneline göre Mersin’in sektör adına çeşitli avantajlar taşımasına rağmen gerek komşu ülkelerde yaşanan siyasi istikrasızlıklar gerekse ekonomik darboğaz nedeniyle son dönemlerde Mersin’de de sektörün zor günler ge-
çirdiğini ifade etti. Satışların yüzde 40-45 seviyesinde düştüğünü dile getiren Yılmaz, bu dönemde halkın temel ihtiyaçlara önem verdiğini, lüks tüketim olarak nitelendirilebilecek beyaz eşya ya da elektronik eşya alımlarının ise ötelendiğini söyledi. Mevsimsel bir durgunluk yaşandığını da kaydeden Yılmaz, “Yaz ayının gelmesiyle birlikte öncelikle klima satışlarında artış bekliyoruz. Ayrıca düğün sezonunun açılacak olması da sektörü hareketlendirecektir” değerlendirmesini yaptı. Mersin’de komite üyeleri olarak sektörde geniş ürün yelpazesine sahip olduklarını dile getiren İbrahim Yılmaz, lokomotif ürünün ise klimalar olduğunu anlattı. Kente doğalgaz gelmesinin sektöre olumsuz yansımaları olmadığına da değinen Yılmaz, “Mersin çok sıcak bir kent. Isınmak kadar serinlemek de bölgemizin önemli ihtiyaçları arasında. Bu nedenle doğalgazın klima satışlarına bir etkisi olduğunu söylemek mümkün değil” dedi. “Veresiye satış sistemi büyük sıkıntı”
Sektörün sıkıntılarına da değinen İbrahim Yılmaz, özellikle veresiye satış
sisteminden şikayetçi oldu. Banka kredi kartlarına taksit sınırlaması getirilmesinin ardından bu yöndeki satışların artmaya başladığını kaydeden Yılmaz şunları söyledi: “Sektör olarak uzun vadeli satışları bizler de desteklemiyoruz. 36 ay gibi uzun süreli taksitler insanların geleceğine ipotek konulmasından başka bir şey değil. Mevcut durumda taksit sayısının 9’dan 12’ye yükseltilmesinin yeterli olduğunu düşünüyoruz ancak buradaki sıkıntı, bankaların kesinti oranlarının çok yüksek olması. Bu noktada firmalar çek ya da senetlerle taksitlendirme yöntemini tercih edebiliyor. Ancak Çek Yasası’ndaki değişiklikler nedeniyle bu kez de tahsilatlarda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Mevcut yasa borçluyu koruyacak şekilde düzenlenmiş. Ancak satış yapanın haklarını koruyacak yasal düzenlemelere gidilmesi gerekiyor. Ticaret yapanların haklarının yasal güvenceye alınması gerekli.”
Mersin’in bu alanda iyi konumda olduğunu anlattı. Kapasite olarak tüm servislerin yeterli olduğunu ve hemen her markanın servisi bulunması nedeniyle şehir dışına iş gönderilmediğini kaydeden Yılmaz, bu nedenle hızlı geri dönüşler sağlanabildiğini söyledi. 24 saat içinde teslimatlar ve kurulumların gerçekleştirilebildiğini de dile getiren Yılmaz, satış sonrası hizmete yönelik akla gelen tüm sıkıntıların Mersin’de çözümlenebildiğini söyledi.
“Satış sonrası destek Mersin’de oldukça iyi”
Son olarak banka kredilerine değinen Yılmaz, MTSO’nun bankalarla iletişime geçerek uygun faizli kredi sağlanması noktasında yardımlarının devam etmesini beklediklerini sözlerine ekledi.
Sektörün önemli hizmet kalemleri arasında yer alan satış sonrası desteklere de değinen İbrahim Yılmaz,
“Eğitim
çalışmaları
Öte yandan sektörde eğitimin önemine de dikkat çeken İbrahim Yılmaz, özellikle hizmet sektöründe hizmet içi eğitimin başarıyı artırmada önemli rol üstlendiğini söyledi. MTSO bünyesindeki eğitimlerin bu bağlamda artırılabileceğini ifade ederken Komite olarak bu yöndeki her türlü çalışmayı destekleyeceklerini anlattı.
Mobilya sektörü Mersin’de gücünü fuarlarla artırıyor
M
ersin’de mobilya sektörü düzenlenen fuarlardaki etkinliği ve elde ettiği sonuçlarla gücünü daha da artırıyor. Kentte düzenlenen mobilya fuarları ile birebir ilgilenen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 No’lu Mobilya Halı, Ev Eşyası Meslek Komitesi elde ettiği başarılarla sektörün gücüne güç katıyor. Mobilya sektöründe Mersin’in Türkiye’nin önde gelen pazarları arasında yer aldığını anlatan 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı Tahir Bediroğlu, Komite olarak öncelikli hedeflerinin bu gücü daha da artırmak olduğunu söyledi. Mersin’in iklimi gereği inşaatların 12 ay kesintisiz devam edebildiğini dile getiren Bediroğlu, “Bu durum mobilya sektörünü de hareketlendiriyor. Ayrıca limanımızın olması, geniş hinterlandımız yurtiçi ve dışı satışlarımızın artmasını da beraberinde getiriyor. Bu nedenle yurt genelinde Mersin’in iyi bir pazar olduğunu söyleyebilirim” dedi. Bu güçlerini düzenlenen fuarlara verdikleri desteklerle artırmak istediklerini vurgulayan Bediroğlu, şöyle konuştu: “Fuarlar olmadan hiçbir sektörün gelişimi düşünülemez. Fuarlar sanayinin vitrinidir. Biz de üyelerimizin işlerini geliştirmek, istihdama katkılarını artırmak adına kentimizdeki Mobilya Fuarı ile yakından ilgileniyoruz.” Bu bağlamda, 22 Nisan – 1 Mayıs tarihleri arasında Yenişehir Fuar Merkezi’nde 10. CNR İMOB Mersin
YAYIN ADI VE SAYFA NO
Fuarı’nı düzenleyeceklerini açıklayan Bediroğlu, katılımın da yüksek olduğuna dikkat çekti. Fuar alanının tamamının dolduğuna dikkat çeken Bediroğlu, tüm katılımcıların fuarda özel stantları ile yer aldığını ve kentte düzenlenen en etkili fuarlardan birisi olduğunu söyledi. Hedeflerinin bu fuarı önce bölgesel ardından da uluslararası platforma taşımak olduğunu kaydeden Bediroğlu, “CNR Holding ile görüşmeler yaparak, katılımcılarını, üyelerimizi teşvik ederek sektörel fuarımızın daha renkli ve sonuç odaklı ilerlemesi gayretini gösteriyoruz” dedi. MTSO ve CNR Holding desteği ile bu yıl komşu il ve ülkelerden alım heyetleri getireceklerini de bildiren Bediroğlu, “Fuar organizasyonlarında sorumluluk alan tek Komite olmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. “KDV’lerde düzenleme bekliyoruz” Komite üyelerinin mobilyacıların yanı sıra züccaciyeciler ile çadır ve branda imalatçılarından oluştuğunu dile getiren Tahir Bediroğlu, bünyelerindeki sektörlerin ortak sorunlarına da değindi. En önemli sorunu KDV oranlarında yaşadıklarını ifade eden Bediroğlu, kumaş, sünger gibi hammadde ürünlerini yüzde 8 KDV ile alırken ürünlerini yüzde 18 KDV ile sattıklarını anlattı. Bu durumun haksız rekabeti beraberinde getirdiğine dikkat çeken Bediroğlu, KDV oranlarının dengelenmesi halinde kayıt dışılığın önüne daha fazla geçilebileceğine inandığını söyledi.
CMYK
Mobilya sektörünün emek yoğun bir sektör olduğunu da hatırlatan Bediroğlu, “Böyle bir durumun sektörde istihdamı artıracağına da inanıyorum” değerlendirmesini yaptı. Ancak kalifiye eleman bulmanın da sorunlar arasında yer aldığını anlatan Bediroğlu, meslek liselerinde mobilya sektörüne yönelik sınıflar açılmasını beklediklerini söyledi. “Mobilyacılar Kompleksi ve Sektörel Sanayi Sitesi istiyoruz” Komite olarak taleplerine de değinen Tahir Bediroğlu, Mersin’de bir Mobilyacılar Kompleksi ile mobilya üreticilerini bir araya getirecek Sektörel Sanayi Sitesi kurulmasını istediklerini anlattı. Mevcut durumda büyümek isteyen üreticilerin alanlarını genişletmekte zorlandıklarını kaydeden Bediroğlu, bir sanayi sitesi kurulması halinde üretim kapasitesinin ve istihdamın artabileceğini ifade etti. Bediroğlu , konuyla ilgili zaman zaman görüşmeler yapmalarına rağmen arazi bulma noktasında sıkıntı yaşadıklarına değindi. Mersin’de 2 binden fazla mobilya üreticisi bulunduğunu kaydederek sektörün Mersin için önemini hatırlatan Bediroğlu, bu noktada sektörün önünün açılması için destek beklediklerini söyledi. Sanayi sitelerinde bir sinerji oluşacağını ve daha organize üretim yapılabileceğini belirten Bediroğlu, ayrıca liman aracılığıyla artan üretimin ihracatta değerlendirilebileceğini söyledi.
Mobilyacılar Kompleksi projesini önemsediklerine de değinen Tahir Bediroğlu, böylesi bir oluşumun da müşteriye aradığı tüm ürünleri bir arada bularak zamandan tasarruf ettireceğini anlattı. Rekabetin başarıyı beraberinde getireceğini kaydeden Bediroğlu, “Mersin’de şehir dışından çok kişinin yazlığı bulunmakta. Bu nedenle kent nüfusu yazın oldukça artıyor. Böyle bir kompleksin Mersin’de olması özellikle yaz aylarında ürünlerimizi daha da fazla sergilememizi ve sonrasında şehir dışı satışlarımızı artırabilmemizi de beraberinde getirecektir” değerlendirmesini yaptı. Öte yandan Mersin’in önemli sorunlarından bir tanesinin de otopark sorunu olduğuna değinen Bediroğlu, hizmet sektörü için bunun önemli bir sorun olduğunu ve kompleks kurulmasıyla birlikte bu sorunun da önüne geçilebileceğini söyledi. “Şube açmak giderek zorlaşıyor” Mersin’in her geçen gün büyüdüğüne işaret eden Tahir Bediroğlu, bu nedenle mobilya satıcılarının kent büyüklüğüne yetişebilmek adına gelişen bölgelerde şube açmaları gerektiğini söyledi. Ancak son dönemlerde şube açma maliyetlerinin yeni şirket kurma maliyetleriyle başa baş ilerlediğini vurgulayan Bediroğlu, bu konuyla ilgili maliyetleri düşürecek yeni düzenlemeler beklediklerini söyledi.
artmalı”
Tahir BEDİROĞLU 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı
MTSO tarafından geçtiğimiz yıl düzenlenen Meslek Komiteleri Toplantısında 12 No’lu komite olarak yaptığımız başarılı çalışmalar nedeniyle ödül almıştık. Bu yöndeki özverili çalışmalarımız sürecek.
8
YIL: 18 | SAYI: 304 | 28 Şubat - 12 Mart 2016 | www.mtso.org.tr
Soruna yönelik doğru projeler hazırlanmalı
Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 86 05
ÇKA Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu, ajans destekleri hakkında bilgi vererek başvuru sahiplerinin bu desteklerden faydalanırken dikkat etmeleri gereken noktaların ipuçlarını verdi. Altunsu, destek programları yanında Ajansın görevleri ulusal ve uluslar arası işbirliklerini de anlattı.
Ç
ukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu, Ajans tarafından yürütülen desteklemelerin daha sağlıklı ilerleyebilmesi, daha iyi sonuçlar alınabilmesi adına başvuru sahiplerine sorunlarını doğru tespit ederek ihtiyaçlarına yönelik projeler hazırlamaları tavsiyesinde bulundu. Projelerin hazırlanmasını kolaylaştırmak adına bir kılavuz oluşturduklarını ve bu kılavuza internet sitesi üzerinden ulaşılabileceğini anlatan Altunsu, başvuru sahiplerinin sorun yaşadıkları noktalarda telefon, e-posta ya da yüz yüze görüşerek de destek isteyebileceklerini ifade etti. Ajansın yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi veren Altunsu, yaptığımız röportajda 2016 yılı çalışmalarını anlatırken, kentte sürdürülen RİS +, Tarım Teknopark, Meditour 2016 gibi organizasyonlara yönelik değerlendirmeler de yaptı. Sektörlere yönelik yürüttükleri çalışmalara değinen Altunsu, ulusal ve uluslararası işbirliklerini de MTSO Haber Gazetesi için anlattı. MTSO: Kısaca kurumunuz hakkında bilgi verir misiniz? ÇKA, 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının, Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un Bakanlar Kurulu’na verdiği yetkiye dayanarak pilot uygulama kapsamında 2006’da İzmir Kalkınma Ajansı ile birlikte Türkiye’de kurulan ilk iki ajanstan biridir. Ajans; katılımcı bir anlayışla hazırladığı bölge planları, araştırma ve analiz çalışmaları, işbirliği ve koordinasyon faaliyetleri ile düzenlediği Mali Destek Programları (MDP), Doğrudan Faaliyet Destekleri (DFD) ve Teknik Destek (TD) Programları sayesinde Adana ve Mersin illerini kapsayan TR62 Bölgesi’nin sosyo – ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sunar. Kurumsallaşma çalışmalarını tamamladıktan sonra faaliyetlerine başlayan ÇKA, 2008’den bugüne farklı alanları içeren 22 Mali Destek Programı (MDP), 4 tane Doğrudan Faaliyet Desteği (DFD) programı ve 1 Teknik Destek (TD) Programı uyguladı. Uygulanan destek programlarıyla 195 milyon TL tutarında kaynak bölgeye aktarıldı. Bu desteğe ek olarak yararlanıcıların sağladığı eş finansman miktarıyla birlikte toplam 380 milyon TL tutarında kaynak, bölge kalkınması için harekete geçirildi. MTSO: Göreve geldiğiniz günden bu yana geçen sürede yaptığınız çalışmaları özetler misiniz? 2014 yılı sonunda göreve başlamamın ardından Ajansın gerek destek mekanizmalarında gerekse işbirliği, koordinasyon, araştırma ve tanıtım faaliyetlerinde çeşitlenme, nicelik ve nitelik artışına gitmeye çalıştım. O döneme kadar ÇKA’nın hiç uygulamadığı Teknik Destek (TD) Programını faaliyete geçirdim. Yine Ajans’ın hiç uygulamadığı Güdümlü Desteği ile ilgili çalışmaların startını verdim. Ayrıca, mesaimin önemli bir bölümünü Ajansımızın yeni binasının inşaat çalışmaları alıyor. Binanın Nisan 2016’da geçici kabul işlemlerine başlanması öngörülüyor. Yeni binamızın yer aldığı kampus alanında bir
adet 250 kişilik konferans salonu ile fuaye alanı ve TUİK Bölge Müdürlüğü’ne tahsis edilecek ikinci bir bina da bulunuyor. Yeni binanın hizmete girmesiyle Ajansımız faaliyetlerini teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak, daha sağlıklı çalışma ve çevre koşullarında sürdürebilecek. Sadece destek mekanizmalarında çeşitlendirmeye değil, ajansın işbirliği ve koordinasyon çalışmalarına da ağırlık verdik. Mersin RIS Plus adı altında bölgenin rekabetçi sektörlerine yönelik akıllı uzmanlaşma yaklaşımıyla inovasyon temelli strateji ve eylem planları oluşturulmaya çalışılıyor. Bu dönemde Mersin RIS Plus çalışmasıyla Adana RIS (Rekabet İçin Strateji) çalışmasına da başladık. Son dönemde ulusal ve uluslararası işbirliklerini geliştirme çabasındayız. ÇKA ve Birleşmiş Millerler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığında Ajans içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin kapasitenin ölçülmesini ve gelişmeye açık alanların belirlenerek kurumsal kapasitenin artırılmasını amaçlayan bir proje geliştirildi. Projede aynı zamanda “genderanalyst” (toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı) yetiştirilmesine yönelik eğitim programı var. ÇKA ve Dünya Bankası ortaklığında ise Adana ve Mersin’de enerji ve lojistik sektörlerindeki kritik altyapıların risk değerlendirmesinin yapılması için ortak bir proje geliştirildi. Bunlara ek olarak Kalkınma Bakanlığı’nın koordinasyonunda Dünya Bankası ve OECD gibi kurumlarla “Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Geliştirilmesi” ve “Bölgesel Yatırım Ortamının Geliştirilmesi” Projeleri yürütülüyor. ÇKA olarak 2015’te AB ve Türkiye arasında Sivil Toplum Diyaloğu IV Programına “Kalkınma Ajansları Tarafından Sağlanan Mali Desteklerin Etkinliğinin Artırılması” adlı proje ile başvuru yapıldı. Proje 2016 için destek almaya hak kazandı. Bu projeyle, destek programlarının tasarımlarının güçlendirilmesi ve etki analizi metotlarının geliştirilmesi hedefleniyor. Destekleme, işbirlikleri kurma ve koordinasyon sağlama gibi faaliyetlerin yanında Ajans olarak son dönemde araştırma çalışmalarına, tanıtım faaliyetlerine, eğitim ve etkinliklere de ağırlık veriyoruz. MTSO: Ajans destekleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Firmaların desteklere başvurularında karşılaşılan sorunlarını da göz önünde bulundurarak nelere dikkat etmeleri gerektiğini yazar mısınız? Ajansımızın sağladığı destekler mali destek ve teknik destek olmak üzere iki başlıkta toplanıyor. Mali destekler faiz desteği, faizsiz kredi desteği ve doğrudan finansman desteğidir. Faiz destekleri henüz uygulanmamış olup, Bakanlık düzeyinde çalışmaları devam ediyor. Doğrudan finansman desteği kapsamında proje teklif çağrısı, doğrudan faaliyet desteği ve güdümlü proje desteği yoluyla projelere/faaliyetlere mali destek sağlanıyor. Hâlihazırda proje başvurusuna açık programlarımıza bakacak olursak; 2016 yılı Mikro İşletmelerde Kurumsallaşma ve Rekabetçiliğin Ge-
liştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında bölgemizdeki mikro işletmelerin kurumsallaşma, ürün geliştirme ve ürün çeşitlendirme yoluyla rekabet gücünün artırılmasını amaçlıyoruz. Programın bütçesi 7 milyon TL olup proje başına asgari 25 bin TL ve azami 250 bin TL destek sağlanıyor. Bu yıl mali ve kurumsal açıdan güçlü firmaları yarışın dışında bırakarak tüm kaynağımızı mikro işletmelerin büyümesi için kullanmayı hedefliyoruz. Başvuru yapmak isteyen firmalarımızın internet sitemizden temin edebilecekleri başvuru rehberini ve sıkça sorulan soruları incelemeleri faydalı olacaktır. Ayrıca, proje hazırlamalarını kolaylaştırmak amacıyla hazırladığımız proje hazırlama kılavuzunu incelemelerini tavsiye ediyoruz. Başvuru sahiplerinden sorunlarını doğru tespit ederek ihtiyaçlarına yönelik projeler hazırlamalarını bekliyoruz. Bu süreçte Ajans olarak her türlü desteği sağlamaya çalışıyoruz. Başvuru sahipleri, sorularını telefon, e-posta ya da yüz yüze görüşme yoluyla bize iletebilir. 2016 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında yatırım bileşeni içermeyen ve bölge için aciliyet arz eden faaliyetleri desteklemekteyiz. Rekabet gücü açısından önemli fırsatlardan yararlanmak, tehdit ve risklerin önlenmesine yönelik acil tedbirler almak, kritik öneme sahip araştırma ve planlama çalışmaları yapmak, bölgenin yenilikçilik ve girişimcilik kapasitesini geliştirmeye yönelik stratejik eylemleri gerçekleştirmek ve büyük hacimli yatırım kararlarına katkı sağlayacak faaliyetleri desteklemek alanlarında hazırlanan faaliyet teklifleri destek kapsamımıza giriyor. Programın bütçesi 750 bin TL olup faaliyet başına asgari 25 bin TL ve azami 90 bin TL destek sağlanıyor. 2016 yılı Teknik Destek Programı kapsamında bölgedeki kurum ve kuruluşların kapasitelerini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık, lobi faaliyetleri gibi konularda destek sağlanıyor. Bu program kapsamında yararlanıcı kuruluşa doğrudan ödeme yapılmıyor. Talep edilen teknik destek Ajans tarafından doğrudan veya hizmet alımı yoluyla sağlanıyor. Programın toplam bütçesi 500 bin TL olup her bir teknik desteğin Ajansa toplam maliyeti (KDV dâhil) 15 bin TL’yi aşamaz. Doğrudan faaliyet desteği ve teknik destek programının kar amacı gütmeyen kurumlara (yerel yönetimler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler vb.) yönelik olduğu söylenebilir. Bahsetmiş olduğum desteklerin yanı sıra Ajansımız güdümlü proje desteği kapsamında da faaliyetlerini sürdürüyor. Güdümlü proje desteğini diğer mali destek yöntemlerinden farklı kılan esas unsur, Ajansın öncülüğü ile başlatılmış olmasıdır. Güdümlü projeler ile kamu, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının ortaklıkları teşvik edilir. MTSO: Ajans tarafından destekleme çalışmaları dışında verilen hizmetleri anlatır mısınız? Çukurova bölgesinin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini hızlandırmaya ve rekabet gücünü artırmaya
yönelik araştırmalar yapılması, yerel aktörlerin katılımı ile bölgesel ve sektörel temelde plan ve programlar hazırlanması, yerel, ulusal ve uluslararası kurumlarla işbirliği ve kapasite geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılması gibi faaliyetler Ajansımızın temel faaliyet alanları arasında. Ulusal plan ve programlar ile yerel paydaşların aktif katılımı ve tüm kesimlerin görüş ve önerileri göz önüne alınarak hazırlanmış olan 2014–2023 Çukurova Bölge Planı, bölgenin hedef ve stratejilerini ortaya koyan ana dokümandır. ÇKA bu dokümanın hazırlanmasında koordinatör kuruluştur. Ajansımız hem uyguladığı mali destek prog-
Ulusal ve uluslararası işbirliklerimizi geliştirme çabasındayız. ÇKA olarak Birleşmiş Millerler Kalkınma Programı (UNDP), Dünya Bankası ve OECD gibi uluslararası kuruluşlarla geliştirdiğimiz projeler üzerinde çalışıyoruz. Bu yöndeki etkinliklerimiz önümüzdeki süreçte de artarak devam edecektir. ramlarını hem de sektörel çalışmalarını bu Plan çerçevesinde yer alan hedef ve stratejiler doğrultusunda gerçekleştirir. Ajansın temel görevlerinden olan, bölgenin kaynak ve olanaklarını tespit etmeye, ekonomik ve sosyal gelişmeyi hızlandırmaya yönelik araştırmalar yapma görevi çerçevesinde Ajansımız bugüne kadar mobilya, enerji, kimya, tekstil, makine, gıda ve içecek, lojistik gibi sektör raporları ile evsel atıkların ekonomiye kazandırılması raporunu hazırlamıştır. Ajans bünyesinde yer alan Adana ve Mersin Yatırım Destek Ofislerinin görevlerini üç ana başlıkta toplamak mümkün. Bunlar, yatırım kapasitesinin geliştirilmesine ve yatırım stratejisinin hazırlanmasına yönelik görevler, yatırım konusunda bilgi ve teknik destek sağlamaya yönelik görevler ve yatırımların idari aşamasının kolaylaştırılması ve hızlandırılmasına yönelik görevler olarak ifade edilebilir. Ajansımız bu çerçevede bölgede öne çıkan sektörlerin temsilcileriyle birlikte fuarlara katılım sağlamakta ve bölgenin tanıtımını gerçekleştirmekte ve yatırımcılarla bir araya gelmektedir. Ajans, diğer yandan, kazandığı mali destek uygulama tecrübesini uluslararası alana da taşır. Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Tarafından Sağlanan Kaynak ile KKTC’de Kısmi Hibe Destek Yardım Projelerinin Desteklenmesine İlişkin İşbirliği Protokolü” kapsamında ÇKA, teknik yardım ve gözetim görevlerini yerine getirir. MTSO: Bu yıl özellikle üzerinde durmayı planladığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Güdümlü Proje Desteği çalışmalarına bu yıl devam edeceğiz. Adana’dan gelen 29, Mersin’den de 25 proje fikri üzerinde Ajans Yönetim Kurulu’nun bilgi ve önerileriyle gerekli çalışmalar yapılacaktır. Olgunlaşan proje
YAYIN ADI VE SAYFA NO
CMYK
fikirleri hızla uygulama safhasına geçirilecektir. 2016, kalkınma ajanslarının kuruluşunun 10’uncu yılı. ÇKA’nın pilot olarak kurulmuş olan ilk iki ajanstan biri olması sebebiyle, bölgesel kalkınmada ajansların rolünün tartışılacağı; bu sürede tespit edilmiş iyi uygulama örneklerinin paylaşılacağı; panel, söyleşi, çalıştay ve proje fuarlarından oluşan 3 günlük bir etkinlik düzenlenmesi planlanıyor. Bu yıl ayrıca geçen yıl başladığımız Mersin ve Adana RİS Projeleri üzerindeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ajans tarafından önceki dönemlerde yürütülen kümelenme çalışmaları kapsamında ortaya konulan faaliyetlerin 2016’da diğer paydaşların da katılımıyla geliştirilmesi hedefleniyor. Yine bu yıl ilgili ulusal ve bölgesel paydaşların da katılımıyla bölgesel girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesine yönelik strateji oluşturma çalışmalarının yürütülmesi planlanıyor. Bu kapsamda bölgede girişimci mentör ağlarının kurulması, bireysel katılım sermayesi (melek yatırımcı) konusunda farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi düşünülüyor. Ayrıca girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesine yönelik bölgesel düzeyde destek mekanizmalarının oluşturulması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar da programda yer alıyor. Bölge planında öne çıkan eğitim, mevsimlik tarım işçileri gibi konularda derinlemesine analizlerin yapıldığı ve çözüm önerilerinin geliştirildiği araştırma çalışmaları hedefleniyor. Burada çıkan sonuçların Ajansın sonraki faaliyetlerine ve destek mekanizmalarına altlık oluşturması düşünülüyor. Diğer yandan, anket ve derinlemesine mülakat yöntemi kullanılarak Bölgesel İmaj ve Algı Analizi Araştırması’nın kamuoyuyla paylaşılması planlanıyor. 2016’da yurtiçi ve yurtdışındaki sektörel fuarlara Çukurova Bölgesi ve bölgesel yatırım imkânlarının tanıtımı amacıyla katılım sağlanması planlanıyor. Son olarak, Ajansımız yatırım destek ofisleri koordinasyonunda Bölge Planı ve Ulusal Yatırım Destek ve Tanıtım Stratejisini de göz önünde bulundurarak, Bakanlık başta olmak üzere ilgili diğer kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak “İl Yatırım Destek ve Tanıtım Stratejilerini” 2016’da hazırlayacaktır. MTSO: Mersin RİS+ çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? RIS Mersin Projesi (Bölgesel İnovasyon Stratejisi) 6. Çerçeve Programı Çağrısı kapsamında Avrupa Komisyonu tarafından 312 bin Avroluk hibe tutarı ile desteklenmiş (toplam bütçe 572 bin Avro) ve 2005-2008 yılları arasında uygulandı. Belirlenen sektörlerde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ve hayata geçirilemeyen projelerin, yatırımların ve hedeflerin yeniden değerlendirilmesi, günümüz koşullarına göre yeniden geliştirilmesi ve yeni potansiyel sektörlerin ortaya çıkması nedeniyle bahsi geçen çalışmaların “RIS MERSİN + Rekabet İçin Stratejiniz” ismi ile yenilenmesi kararı alındı. Buna yönelik olarak Mersin Valiliği himayesi ve koordinasyonunda, ÇKA desteği ve Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi ve MTSO işbirliği ile hayata geçirilmek üzere protokol imza töreni 4 Haziran 2015’te Mersin Üniversitesi’nde ger-
çekleştirildi. Bu çalışma ile Mersin’i uluslararası ölçekte bir çekim merkezi haline getirmek için ilgili aktörler arasında işbirliğine dayalı ortak bir inovasyon kültürü ve inovasyona dayalı kalkınma konusunda ortak bir fikir birliği sağlanması hedefleniyor. Bu bağlamda hedeflenen; kentin tüm yerel dinamiklerinin bir arada işbirliği içinde hareket ederek Mersin için yeni gelişme alanları yaratılmasıdır. Mersin’in ekonomisine önemli katma değer yaratacak rekabet avantajı yüksek potansiyel sektörlerin belirlenerek bu sektörlere özgün stratejilerin geliştirilmesi, bunların kurumların uygulamalarına yansıtılması ve nihayetinde başarı hikâyeleri yaratılması başlıca hedefler arasındadır. RIS Mersin + Strateji Çalışması önceki çalışmadan farklı olarak, sosyal inovasyon, mekânsal (alt bölgelere göre ayrıştırılmış), çevresel alanlardaki yenilikleri de dikkate alan bir çalışma olacak. Faaliyetlerinin toplamda 40 aylık bir sürede tamamlanması planlanıyor. MTSO: Oda’mızın yaklaşık 4 yıldır yaptığı lobi faaliyetleri sonucu kentimize kazandırdığı Meditour, ÇKA ile işbirliği içinde 4-6 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecektir. Bu organizasyona ilişkin değerlendirmelerinizi yazar mısınız? Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAME) Lojistik Komisyonu Başkanı sıfatıyla ASCAME Genel Kuruluna katılan MTSO Heyeti, 22 Akdeniz Ülkesi ve 220 Ticaret ve Sanayi Odasının üye olduğu ASCAME’nin içindeki etkin rolünü kullandı. Bu rol ile 2016 yılında düzenlenecek ve sadece özel sektörün değil Akdeniz ülkelerinin Turizm Bakanlarının da ağırlanacağı MEDI-TOUR 2016 Forumu’nu Mersin’e kazandırdı. Bu etkinliğe toplam 500 üye kurum ve kuruluş katılım sağlayacak. Mersin’in tanıtımı açısından çok önemli bir organizasyon olan Meditour’u kentteki paydaşların yakın işbirliği içinde çalışarak başarıyla gerçekleştireceğini düşünüyoruz. ÇKA da bu süreçte etkinliğin önemli bir ortağı olarak elinden gelen katkı ve teknik desteklerini sunacaktır. MTSO: Kişisel olarak yapmaktan zevk aldığınız uğraşlar hakkında bilgi verir misiniz? Hayatım boyunca beni en etkileyen uğraşlar öğrenme, anlama ve tanıma olmuştur. İnsanlar, kültürler, toplumlar başta olmak üzere içinde yaşadığımız dünyaların zenginliği, çeşitliliği hayretimi cezbetmektedir. Dolayısıyla, okumak, dinlemek, izlemek, gözlem yapmak en sık ve en candan yaptığım eylemler. Sanırım bu yüzden sosyolojiyi meslek olarak seçtim. Sosyal bilimlerin her alanı olduğu gibi özellikle canlıların ve kültürlerin çeşitliliğini anlamaya çalışan antropoloji ilgimi çekiyor. Son dönemlerde gözlemlediklerimi, fark ettiklerimi kaydetmek bana çok heyecan vermeye başladı. Öncelikle insanlar ve kültürlerin farklılığı ile (sokak, gündelik yaşam, tarihi ve kültürel eser, mimari fotoğrafları) başladığım fotoğrafçılık giderek doğaya ve canlıların, özellikle de kuşlar ve kelebeklerin çeşitliliği üzerine yoğunlaştı. Adana ve Mersin’in kuş ve kelebek çeşitliliği açısından sunduğu inanılmaz zenginlik bana bu alandaki uğraşım için büyük fırsat sunuyor. Çok hızlı ve dinamik bir iş temposu dışında hafta sonu bulduğum fırsatları değerlendirebildikçe mutlu oluyorum.