MTSO Haber Sayı 306

Page 1

Mersin, engelsiz yaşam için bir araya geldi

Kadının ticaretteki etkinliği artmalı

Kilikya, 3 ayrı sanat diliyle anlatıldı

Sanayiciden iş sağlığı güvenliği sempozyumuna çağrı

>5’te

>5’te

> 2’de

> 5‘te

Büyüme için özel sektörün önü açılmalıdır Şerafettin AŞUT

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

> 3’te

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | YIL: |18YIL: | SAYI: 17 | 306 SAYI:|298 27 Mart | 6-19 - 9 Nisan ARALIK 2016 2015

Zorunlu Trafik Sigortası’nda fiyatlar sabitlenmeli Kerim KARA

MTSO 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Kerim Kara, zorunlu trafik sigortalarında fiyatların sabitlenmesini beklediklerini söyledi. 2008’de uygulamaya giren serbest tarife çerçevesinde sigorta şirketlerinin trafikte zararı gerekçe gösterip 2015 yılı Ağustos ayından itibaren trafik sigorta ücretlerini yaklaşık yüzde 300 arttığını hatırlatan Kara, bu durumdan hem acentelerin hem de müşterilerin olumsuz etkilendiğini söyledi. Müşterilerin sigorta şirketleriyle bire bir görüşemeyince sıkıntıları-

nı doğrudan acentelere yansıttığını dile getiren Kara, yaşananları şöyle özetledi: “Sigorta şirketleri yeni dönemde bir taraftan acentelerin komisyonlarını düşürürken diğer taraftan risk almak istemediği için trafik sigorta fiyatlarını çok artırdı. Trafik sigortalarının artmasıyla birçok müşterimiz sigortasını yaptırmaz oldu. Trafikte sigortasız araç sayısı artmaya başladı. Komisyonlarımız yüzde 15’lerden yüzde 2’lere düşünce bizim gelirlerimiz de düştü. Bu soruna acil çözüm bekliyoruz.” > 7’de

Gümrük müşavirlerinden ‘konteyner depozitosu’ kaldırılsın talebi

Zeki Şan

MTSO 18 No’lu Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 18 No’lu Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Zeki Şan, yüksek tarifelerin sektörü zorladığını söyledi. Demoraj ücretlerinin, boş konteynerlerin teminat bedellerinin ve Geçici Kabul ücretlerinin yüksek olduğunu anlatan Şan, bu durumun firmaların rekabetçi yapısını öldürdüğünü dile getirdi.

Özellikle boş konteynerlerin teminat bedellerine değinen Şan, “Acenteler son iki yıldır konteyner başına biner dolar teminat istiyor. Mersin Limanı’ndan çıkmayacak konteyner için depozito alınmamalı” değerlendirmesini yaptı. MTSO 18 No’lu Komite Başkanı Zeki Şan, komite çalışmaları hakkında bilgi vererek ardından sektörü değerlendirdi. > 7’de

Mersin, yüksek teknolojiye geçişte ısrarlı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Merkezi 3 boyutlu tarama hizmeti ile tersine mühendislik uygulamaları için Mersin sanayicisinin yanında yer alıyor.

M

ersinli sanayiciler, kentin toplam imalat sanayi ihracatı içinde yüksek teknolojili ürün ihracat oranını artırmaya odaklandı. Sanayicinin en büyük destekçisi ise Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Laboratuarı. Laboratuar tarafından verilen “3 Boyutlu Tarayıcı” hizmetiyle Mersinli sanayiciler iste-

dikleri bir alanda dünyada var olan “know-how”ı tersine mühendislik uygulaması ile transfer edip kendi istedikleri yenilikleri veya tasarımları geliştirerek yeniden dünya piyasalarına sürebiliyor. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren sanayiciler tersine mühendislik uygulama-

larını artırdı. Sanayiciler bu sayede sıfırdan bir mühendislik hizmeti geliştirmek yerine mevcut ar-ge kapasitesini var olan ürünü geliştirip bir üst modeli üretmede kullanıyor. Böylece zamandan önemli bir tasarruf sağlayan sanayici mevcut enerjisini üretim ve ihracata harcıyor. Mersin’den yapılan Ocak – Şubat ayı ihracat verilerine bakıldığında

düşük teknolojili ürünlerin yerini orta ve yüksek teknoloji ürünlerinin aldığı görülüyor. Orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri ihracatı yüzde 16,8’den yüzde 17,1’e yükselirken yüksek teknolojili ürün ihracatı yüzde 1,7’den yüzde 2,6’ya yükseldi. Kullanılan teknolojilerin gelişmesi, geleceğe yönelik umutları da artırıyor. > 4’te

Mersin, 16’ncı gemisini ağırladı

MYK Belgesi alma zorunluluğu getirilen meslek sayısı arttı

M

esleki Yeterlilik Kurumu’ndan (MYK) Mesleki Yeterlilik Belgesi alma zorunluluğu olan meslek sayısı artırıldı. 24 Mart 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile asansör bakım ve onarımcısı (seviye 3 – seviye 4), asansör montajcısı (seviye 3 – seviye 4) CNC programcısı (seviye 3 – seviye 4) ve metal sac

Mersin, ana aktarma limanı olmalı

U

laştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Mersin Liman Başkanı Murat Harun Baştürk, Mersin’in lojistik kenti olabilmemsi için ana aktarma limanı olması gerektiğini söyledi. Bu hedefin biraz zaman alabileceğine değinen Baştürk, ciddi yatırımlar gerektiğini anlattı. Bu noktada yeni liman yatırımının büyük önem taşıdığını belirten Baştürk, Yatırımın tamamlanmasıyla yıllık konteyner elleçleme işlem hacminin büyük rakamlara

YAYIN ADI VE SAYFA NO

işlemeci mesleklerinde yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getirildi. Mesleki yeterlilik belgesi olmayanlar, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışamayacak. Sadece Bakanlıktan ustalık belgesi almış olanlar ile ilgili meslek dalında üniversite veya meslek lisesi diploması olanlar muaf tutulacak. > 4’te

ulaşacağını, bu sayede Mersin Limanı’nın ana aktarma limanı olması yönünde kapasite olarak yeterli duruma gelebileceğini bildirdi. Mersin’in, tüm liman hizmetlerini aynı sahada verebilen Türkiye’deki tek liman olduğuna da dikkat çeken Baştürk, 21 adet rıhtım bulunan limanda, büyüklüğüne göre aynı anda 30’a yakın gemiye yükleme - boşaltma hizmeti verilebildiğini belirtti. >8’de

CMYK

Orman zengini ülke: M GABON

O

rta Afrika’nın batısında yer alan Gabon, orman kaynakları açısından oldukça zengindir. Bu yönü ile ülke, özellikle ağaç ve orman ürünleri sektörüne hammadde tedariki noktasında büyük önem taşır. Gabon makamları, işsizliği azaltmak ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek için 2010 yılı Ocak ayı itibariyle ülkeden kereste ihracatını yasaklamış olmasına rağmen diğer orman ürünlerinin ihracatında sıkıntı bulunmamaktadır. Türkiye mevcut durumda Gabon’dan yalnızca ağaç ürünleri ithal etmektedir. Gabon, ülkenin yaklaşık yüzde 80’ine denk gelen 21,5 milyon hektarlık orman alanına sahiptir. Gabon ormanlarında “okoumé” ve “Ozigo” ağaç türleri başta olmak üzere birçok

Mısır’a ihracatta Üretici Kayıt Sistemi zorunluluğu getirildi

>4’te

ağaç türüne rastlanır. Petrol hariç GSYİH’nın yüzde 60’ını ormanlar oluşturur. Balıkçılıkda da önemli bir potansiyele sahip olan ülkede 800 km uzunluğunda sahil şeridi olmakla beraber, çeşitli balık türlerine ev sahipliği yapan 10 bin km2 göl ve nehir bulunmaktadır. Sahra-altı Afrika Bölgesi’nde 6. büyük petrol üreticisi olan Gabon, petrolün yanı sıra demir (1 milyar ton rezerv), manganez, altın, uranyum başta olmak üzere önemli maden yataklarına sahiptir. Su kaynakları açısından ise dünyanın üçüncü en büyük yenilenebilir su rezervlerine sahiptir. > 6’da

İSO 500 başvuruları başladı

>2’de

ersin güvenli bir liman olduğunu dünyaya bir kez daha gösterdi. Mersin Limanı, 14 Mart’ta 16’ncı kurvaziyer gemisini ağırladı. Thomson Spirit isimli yolcu gemisiyle Mersin’e gelen 1200 İngiliz misafir, Tarsus ve Kızkalesi’ni gezip şehir turu yaparak kent çarşısında serbest zaman geçirdi. Mersin’de kurvaziyer turizminin gelişmesine yönelik 2012 yılında başlayan çalışmalar aralıksız sürüyor. Jeopolitik açıdan bölgenin en sıkıntılı olduğu dönemlerde dahi vazgeçilmeyen ve istikrarlı şekilde devam edilen tanıtım çalışmaları meyvelerini veriyor. Tanıtımların başladığı 2012’den bu yana 16’ncı gemi limana yanaştı. Thomson Spirit isimli geminin 16 Nisan’da Mersin’i bir kez daha ziyaret edeceği teyidi alındı. Bununla birilikte son 6 ayda ise Mersin dördüncü gemisini ağırla-

mış olacak. Mersin, kurvaziyer konusundaki çalışmalarda ısrarlı. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Haluk Tunçsu, Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Cihad Lokmanoğlu, Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Lütfi Altunsu, Mersin Kent Konseyi Başkanı Mina Lokmanoğlu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ve Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar’dan oluşan Mersin heyeti, Amerika’da düzenlenen ve dünyanın en önemli kurvaziyer fuarları arasında yer alan Seatrade Cruise Global Fuarı’na katıldı. 14-17 Mart tarihlerinde düzenlenen fuarda sektörün lider tur operatörleriyle bir araya gelen Mersin heyeti, bölgede yaşanan olumsuzluklara rağmen Mersin’den vazgeçilmemesi adına tanıtım çalışmalarını sürdürdü. >5’te

KOBİGEL ile 300 milyon liralık destek

> 4’te

Hititlerin ardındaki izler; Mut Kalesi

> 3’te


2

YIL: 18 | SAYI: 306 | 27 Mart - 9 Nisan 2016 | www.mtso.org.tr

3 kentte 75 etkinlik yapıldı B u yıl 10’uncusu yapılan Uluslararası Çukurova Sanat Günleri, 17- 22 Mart tarihleri arasında Adana, Antakya, Mersin ve Silifke’de eş zamanlı olarak düzenlendi.

düzenlenen UÇSG’nin, açılış töreni ve Çukurova Ödülü sunumu 17 Mart’ta Mersin’de, kapanış töreni ise 22 Mart’ta Adana’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapıldı.

‘Yerelden ulusala, ulusaldan evrensele’ sloganıyla her yıl düzenlenen Uluslararası Çukurova Sanat Günleri (UÇSG), bu yıl geniş kapsamlı bir etkinliğe imza attı. 10’uncusu

UÇSG’nin bu yılki teması ‘Göçle Gelen’ oldu. Adana, Antakya, Mersin ve Silifke olmak üzere 4 merkezde eş zamanlı olarak düzenlenen etkinlik programında, kültür ve şiir konu-

larına ağırlık verildi. Söyleşi ve panellerin öne çıktığı etkinlikler kapsamında; 28 söyleşi, 7 panel, 6 şiir dinletisi, 4 resim, 2 fotoğraf, 1 yontu ile toplamda 7 sergi yer aldı. Öte yandan 4 görsel sunum, 1 belgesel

sunum, 3 konser, 3 atölye çalışması, 1 sinema gösterimi, 1 tiyatro, 1 resital, 2 dinleti (1 Halk Müziği, 1 klasik müzik), 1 gösteri, 1 dans gösterisi, 1 grafiti, 2 gezi, 6 kitap- imza etkinliği ile toplam 75 etkinlik düzenlendi.

Kilikya, 3 ayrı sanat diliyle anlatıldı M

Şubat ayında kurulan şirket sayısı yüzde 7,83 azaldı Fikir Otobüsü, T TOBB-ETÜ Garaj ile buluştu M ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, Türkiye’de kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre yüzde 7,83 ve gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 18,04 azalış olurken, kooperatif sayısında yüzde 8,47 artış yaşandı. ​

Kapanan şirket sayısı bir önceki aya göre yüzde 59,22, kapanan kooperatif sayısı yüzde 67,30 ve kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise yüzde 24,79 düştü. Kapanan şirket sayısı aylık bazda yüzde 21,90 azaldı 2016 yılı Şubat ayında, 2015 yılı Şubat ayına göre kurulan şirket sayısında yüzde 16,56 artış olurken, kurulan kooperatif sayısında yüzde 38,46 ve kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 4,70’lik azalış gerçekleşti. 2016 yılı Şubat ayında kapanan şirket sayısı, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 21,90 ve kapanan kooperatif sayısı yüzde 5,49 azalırken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 2,58 arttı. İlk iki ayda kurulan şirket sayısı yüzde 11,31 arttı 2016 yılının ilk iki ayında, geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı yüzde 11,31 artarken, kooperatif sayısı yüzde 31,67 ve gerçek kişi ticari işletmesi sayısı yüzde 13,45 oranında azaldı. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı yüzde 21,65, kapanan kooperatif sayısı yüzde 9,11 ve kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 8,31 azaldı.

ersin’de girişimciliğin ve teknolojinin gelişmesi için hazırlanan Mersin Fikir Otobüsü Projesi’nin girişimci adayları, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin (ETÜ) yürüttüğü GARAJ Yenilikçi Anadolu Projesi’nin girişimcileriyle buluştu. Mersinli genç girişimci adayları ziyaretin yanı sıra girişimcilik ve Kanvas İş Modeli hakkında eğitimler aldı. Mersin Fikir Otobüsü girişimci adayları, TOBB Mersin Genç Girişimciler İcra Kurulu öncülüğünde, TOBB-ETÜ GARAJ Projesi’nin girişimcilerini evinde ziyaret etti. Karşılıklı deneyimlerin paylaşıldığı ziyarette, girişimciler ve girişimci adayları fikir

alışverişinde bulundu. Ziyaret kapsamında TOBB Mersin Genç Girişimciler İcra Kurulu Üyeleri, TOBB-ETÜ Ön Kuluçka Merkezi yetkililerine, Fikir Otobüsü hakkında bilgi aktardı. Girişimci adayları mentörleriyle bir araya geldi

Tarım-gıda, turizm ve lojistik sektörlerinde gençlere yardımcı olmak amacıyla hazırlanan Fikir Otobüsü Projesi’nde genç girişimci adayları, bir yandan eğitimlerine devam ederken bir yandan da mentörleriyle bir araya gelerek projeleri hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Üniversitesi, TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu ve Mersin Teknoloji Transfer Ofisi işbirliğinde hazırlanan Fikir Otobüsü Projesi’nde çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda Fikir Otobüsü’nün girişimci adayları mentörleriyle bir araya geldi.

TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu’nun da katıldığı buluşmada girişimcilere ve mentörlere, önümüzdeki süreçte izlenecek yol hakkında bilgi verildi. Ayda en az 2 defa bir araya gelecek olan mentörler ve girişimcilerin her çalışması, yapılanmış formlar üzerinde rapor haline getirilecek.

İSO 500 başvuruları başladı İ stanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından 1968’den bu yana her yıl kamuoyuna sunulan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması için başvurular başladı. Üye firmaların sanayi sektörüne yönelik tek araştırma niteliği taşıyan ISO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına son başvuru tarihi 4 Mayıs 2016. Türk sanayi sektöründeki gelişmeleri yansıtan çalışma, aynı zamanda araştırmaya katılan

kuruluşların yurtiçi ve yurtdışı tanıtımına da katkıda bulunuyor. 2015 yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kurulu Araştırması’na katılabilme alt sınırı üretimden satışlarda 70 milyon TL olarak tespit edildi. Büyüklük sıralamasında temel kriter olarak alınan net üretimden satış verilerinin Kurumlar Vergisi Beyannamesi (e – beyanname) ile tutarlı olması gerekiyor. Üretimden satışları 70 milyon TL’yi aşan ve 2015

ABD’nin dört bir yanında bulunan yatırım fırsatlarını sergileyecek olan Zirve, iş geliştirmek isteyen yetkilileri bir araya getirerek kaynaklar ve teşvikler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayacak.

yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’na katılmak isteyen kuruluşların www.iso500. org.tr adresinde yer alan ‘Anket Kullanıcı Girişi’ uygulamasını kullanarak anket bilgilerini doldurmaları gerekiyor. Ayrıca mali mühür uygulaması ile Kurumlar Vergisi Beyannamesinin (e-beyanname), 4 Mayıs 2016 tarihine kadar sisteme yüklemesi de aranan şartlar arasında yer alıyor.

ITB Berlin Fuarı’na yoğun ilgi B u yıl 50’ncisi gerçekleştirilen ITB Berlin Fuarı, hem katılımcı hem de ziyaretçi sayısı bakımından yeni rekorlara imza attı. 9-13 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen ITB Berlin Fuarı’na 187 ülkeden 10 bin katılımcı iştirak etti. 26 holde gerçekleştirilen ve 160 bin metrekarelik alana yayılan ITB Berlin Fuarı’nı 120 bini profesyonel ziyaretçiler olmak üzere toplamda 180 bin kişi ziyaret etti.

Fuarın ardından ITB Berlin Yönetimi tarafından yapılan açıklamada fuarın 7 milyar Euro’ya yakın bir iş hacmi oluşturduğu belirtildi. Türkiye; 3 bin 79 metrekarelik alanda temsil edilirken Türkiye standı, yayıldığı alan itibariyle fuarın en büyük ülke standı oldu.

USA Yatırım Zirvesi’ne Gümrük Birliği’nin geri sayım güncellenmesi için başladı anket çalışması A G BD Ticaret Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilecek olan 2016 Select USA Yatırım Zirvesi için geri sayım başladı. 19-21 Haziran tarihlerinde ABD’nin Washington D.C bölgesinde Washington Hilton Otel’de gerçekleştirilecek olan Zirvede üst düzey iş dünyası ve hükümet liderleri son eğilimler hakkında görüşlerini sunacak.

ersin’in önde gelen sanatçılarından Lina Nasif, Seda Şahbaz, Mustafa Ercan ve Monika Kuki yaşadıkları kente kalıcı eserler bırakmak amacıyla bir araya geldi. Fotoğraf, heykel ve resimle Kilikya’yı anlatan sanatçılar, 3 ayrı sanat dalını Mersin’de ilk kez bir sergide buluşturdu.

ümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışması sürecinde Gümrük Birliği kararının daha iyi işletilmesi ve düzeltilmesini teminen ilgili 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nda tadilat yapılması öngörülüyor. Bu kapsamda var olan Gümrük Birliği ilişkisinin sorunlu alanlarına çözüm bulunması ve ayrıca gümrük birliği kapsamının tarımsal ürünler, hizmet ticareti ve kamu alımları gibi yeni alanlarda genişletilmesi öngörülüyor. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinde Türk iş dünyasının çıkarlarının daha iyi korunabilmesi, Türkiye ekonomisinin bu süreçten azami fayda sağlayabil-

CMYK

Fuarda Mersin, hem Turizm Platformu koordinasyonunda, Çukurova Kalkınma Ajansı destekli 35 metrekarelik bağımsız standı ile hem

mesi için doğru ve gerçekçi verilerle desteklenen analizlere ihtiyaç duyuluyor. Bu doğrultuda İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından Gümrük Birliği’nin hizmetler sektörünü kapsayacak şekilde güncellenmesi müzakerelerinden önce mevcut durumun bir fotoğrafının çekilmesi ve Türk hizmet sunucularının AB pazarında karşılaştıkları tarife dışı engellerin tespit edilmesi amacıyla anket çalışması yürütülüyor. Bu noktada söz konusu çalışmanın gerek doğruluğunun sağlanabilmesi gerekse sorunlarının tam olarak yansıtılabilmesi adına iş dünyasının katılımı önem taşıyor. Anket https:// tr.surveymonkey.com/r/hizmetler linkinden doldurulabilir.

de Türkiye Ana Stant alanı içinde Mersin’e tahsisli 6 metrekarelik stant ile temsil edildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyelerinin de katılımları ile destek olduğu fuarda Tarsus’tan Anamur’a kadar kentin turizm değerleri tanıtıldı. Fuar’da Türkiye standını Turizm Bakanı Mahir Ünal’ın yanı sıra Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Genel Sekreter Çetin Gürcün, Yönetim Kurulu Üyeleri Burak Tonbul ve Numan Ol-

Mersin’in tarihi ve kültürel zenginliklerinin anlatıldığı ‘Kilikya Üçlemesi’ isimli serginin, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde açılışı gerçekleşti. Toplamda 32 eserin yer aldığı sergi, 18 fotoğraf, 7 heykel ve 7 resimden oluşuyor. Açılışta konuşan Heykeltıraş Seda Şahbaz, böyle bir sergi açmayı 1 yıl önce kararlaştırdıklarını söyledi. Amaçlarının Mersin’in tarihi ve kültürel mirasına dikkat çekmek olduğunu kaydeden Şahbaz; fotoğraf, resim ve heykelin Mersin’de ilk kez bir sergide buluştuğunu aktardı. Böyle bir projede olmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Şahbaz; “Mersin için kalıcı bir şeyler bırakmak istiyoruz. Mersinli değilim ancak 17 yıldır burada yaşıyorum. Mersin’i çok seviyorum. Bu yüzden Mersin için bir şeyler yapmak beni çok mutlu ediyor” dedi. Doğal malzemelerle seramik hamuru üzerine çalışmalar yaptığını bildiren sanatçı, eserlerinde genel olarak boya kullanmadığını toprak, maydanoz ve kahve gibi doğal malzemelerle renklendirdiğini kaydetti. Sergi ile Kilikya’nın ruhunu daha görünebilir kılmayı hedefledikleri belirten Fotoğraf Sanatçısı Monika Kuki, Mersin’de keşfedilmemiş bir-

çok tarihi eser ve ören yeri olduğunu söyledi. Geleceğe kalıcı eserler bırakmak kaygısıyla bir araya geldiklerini anlatan Kuki, yeni nesillere bu tarihi zenginlikleri sanat yoluyla ulaştırmak istediklerini aktardı. Mersin için güzel bir şeyler yapmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Kuki; “Bu projede yer almanın en önemli kısmı, Lina Nasif gibi kentin en önemli simalarından biriyle dirsek dirseğe bir proje çıkartmış olmak. Onun hoşgörüsü ve bilgeliği sayesinde birleştiğimiz bu projenin devamını getirmek ve başka şehirlerde de açarak örnek oluşturmak istiyoruz” dedi. Fotoğraf Sanatçısı ve Gazeteci Mustafa Ercan, birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mersin’in tarihi zenginliklerini 3 farklı sanat yoluyla anlattıklarını söyledi. ‘Biz sadece ulaşabildiklerimizi görüntüledik’ diyen Ercan, Mersin’in keşfedilmemiş birçok bölgesi olduğunu söyledi. Mersin’in tarihi eserlerini görüntülemeye devam edeceklerini bildiren Ercan, ilerleyen dönemde benzer bir proje daha yapmayı hedeflediklerini aktardı. Serginin hazırlanma aşamasının hiç kolay olmadığını belirten Ressam Lina Nasif ise, işini severek yapan ve yaşadığı kente bir şeyler katmak isteyen insanlarla birlikte olmaktan mutlu olduğunu anlattı. Mersin için güzel bir projeye imza attıklarını söyleyen Nasif, sergide emeği geçenlere teşekkür etti. Sergi, 31 Mart tarihine kadar hafta içi 08.30 – 18.00, Cumartesi günü ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

TAREKS Semineri düzenlenecek E konomi Bakanlığı ile Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği işbirliğinde 4 Nisan 2016 Pazartesi günü, saat 14:00’te “İthalatta Ürün Güvenliği Mevzuatı ve TAREKS Uygulamaları Semineri” düzenlenecek. Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği’nde düzenlenecek seminerde Ekonomi Bakanlığı ile Türk Standartları Enstitüsü uzmanları konuyla ilgili sunumlar gerçekleştirerek katılımcıların sorularını yanıtlayacak. Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Müdürlüğü ile Mersin

Gümrük Müşavirleri Derneği Mersin’de ortak seminer düzenlemeye hazırlanıyor. Daha önce Ankara ve İstanbul Gümrük Müşavirleri Dernekleri ve Ticaret Odaları tarafından düzenlenen İthalatta Ürün Güvenliği Mevzuatı ve Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) Uygulamaları konusunda düzenlenen seminerin benzeri Mersin’de gerçekleştirilecek. Seminer ile üyelerin periyodik olarak bilgilendirilmesi, sistemdeki güncellemelerin takibi, işlemlerin hızlı ve doğru yapılmasının sağlanması hedefleniyor.

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU Şerafettin AŞUT

A. Kadir DÖLEK

5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır.

Derya GÜLEÇ

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00

Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kredi kartları ile 6 taksitte ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 18 | SAYI: 306 | 27 Mart - 9 Nisan 2016 | www.mtso.org.tr

Büyüme için özel sektörün önü açılmalıdır Şerafettin AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

M

erkez Bankası Mart ayı toplantısında faiz koridorunun mevcut üst bandı olan fonlama oranını 10,75’ten 10,50’ye düşürdü. Yani Merkez Bankası kısaca maksimum uygulayabileceği faiz oranını düşürdü. Ancak bu mevcut fonlama faizinin düşeceği anlamına gelmiyor. Sadece uygulayabileceği maksimum faizi kısıtladı. Merkez Bankası’nın hedef bağımsızlığı yoktur, araç bağımsızlığı vardır. Merkez Bankası genel olarak fiyat istikrarına odaklandı. Enflasyon hedefini, büyümeyi, makro ekonomik büyüklüğü devlet verir. Ekonomi yönetimi verir. Bunun sadece fiyat istikrarı bölümünde Merkez Bankası devreye girer ve fiyat istikrarını kendisine verilen hedef doğrultusunda gerçekleştirmeye çalışır. Bunu yaparken kullandığı enstrümanlar konusunda bağımsızdır. Merkez Bankası’nın en büyük konusu enflasyonla mücadele, fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Ekonomik büyüme ise tali hedeftir. Asıl büyümeyi sağlayacak maliye politikaları ve özel sektörün yatırımlarıdır. Gerçek büyüme ancak ve ancak özel sektörün önünün açılmasıyla olur. Eskiden “petrolümüz, doğal gazımız yok” diye şikayet eder ve bunu cari açığın, büyüyememenin bir mazereti olarak gösterirdik. Gördük ki bu gün petrolü olan da büyüyemiyor. Sadece bu yer altı zenginliklerine bağlı olan ülkeler sıkıntı içinde. Suudi Arabistan dış borç arıyor, Rusya ekonomisi kriz yaşıyor. Amerika Birleşik Devletleri de en büyük petrol üreticisi ve ihracatçısı ama orada böyle büyük sorun yok. Neden? Çünkü ABD’yi özel sektörü ayakta

tutuyor. Türkiye üretime, sanayiye dönmelidir, özel sektörün önü açılmalıdır, ihracata odaklanılmalıdır. Bu da, inşaata rant yaratmayı bırakıp, sanayi ve üretime rant yaratmayla olur. Ekonominin büyümesi için parasal önlemler yeterli değil Türkiye’nin anlayışında devlete dayalı bir büyüme söz konusu olamaz. Bunu yıllardır yapılan özelleştirmeler de gösteriyor. Kamu ağırlığı ortadan kalkmış. Bugün artık büyümeyi özel sektörden koparıp bakamayız. Büyümenin sağlanması, ekonominin düzelmesi Merkez Bankası’nın tek başına üstleneceği bir konu değildir. Böyle bir durumun söz konusu olamayacağını Amerika’da da Avrupa’da da Japonya’da da gördük. Tüm dünyadaki uygulamalar Merkez Bankası para politikalarının bu konuda bir işe yaramadığını gösterdi. Ekonominin büyümesi için parasal önlemlerin dışında başka şeylere ihtiyaç var. Nedir bunlar? Terörle mücadele, siyasi istikrarın sağlanması, hukuk, insanların geleceğe güvenle bakması, özel sektörün teşvik edilmesi, özel sektörün yarına güvenle bakması gibi önlemlere ihtiyaç var. Bunları yapamayınca büyümeyi Merkez Bankası’na yüklemek tek başına yeterli değil. MB; piyasalar için elinden geleni yapıyor Merkez Bankası yüksek faiz politikası yerine kuru aşağı çekmek için faizleri yukarı çekebilir ama Merkez Bankası bunu yapmıyor. Merkez Bankası faiz oranlarını belli bir

tonda, yüzde 8-9 aralığında (hatta 9.12’ye çıkardığı dönem olmuştu) faizde istikrarı sağlamaya çalışıyor. Kur birincil önceliğim değil diyor. Bunu yaparak faizde istikrarla finansal istikrarı hedefliyor. Faizlerde öngörülebilirliği artırmaya çalışıyor. Ardından Merkez Bankası şu anda piyasalara para veriyor. Yani her hafta bankalara toplamda kümülatif 107 milyar TL para veriyor. Bunu yapmasa bankaların şu anda ekonomiye kredi aktarması söz konusu gözükmüyor. Çünkü kaynak yok. Bankalar kaynak yaratamıyor. Bizce Merkez Bankası’nın piyasalar için bundan daha fazla yapabileceği bir şey yok. Kredi mekanizması ekonomiye yansımıyor Bu nedenle Merkez Bankası’nın son zamanlarda duyarsız kalması çok fazla hareket etmemesinin temel nedeni bizce bunlar. Merkez Bankası 107 milyar TL para aktararak piyasaya soluk aldırmaya çalışıyor. Biz, asıl sorun olarak ileride, AB uyum sürecinde Merkez Bankası’nın bankacılık sektörüyle ilişkilerinin sınırlanması sonrası para veremeyecek olmasını görüyoruz. O zaman ne olacak? Türkiye’nin bugünkü sorunu Merkez Bankası’nın programı değil. Piyasada bir kredi var. 1 trilyon 750 milyar TL’ye ulaşmış kredi. Aslında kredinin piyasada sıkışmaması lazım. Nakitlerin nakit yönetiminin düzgün olması lazım. Kredi stoku birikmemeli. Stok vadesi ile alacak vadesi arası açılmamalı. Demek ki kredi mekanizması ekonomiye yansımıyor. Ekonomiye nefes aldırmıyor.

Türkiye’ye sıcak para değil yatırım çekilmeli

bölgelere gitmek isteyecek mi acaba?

Ekonominin nefes alması için özel sektörün önünü görebilmesi lazım. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının teşvik edilip Türkiye’ye sıcak para değil, yatırımın çekilmesi lazım. Yatırımın çekilmesi için de bürokrasi hızla azaltılmalı. Türkiye rekabet edebilirlikte dünyada 144 ülke içinde 45’nci sırada. Gelişmekte olan dinamik bir ülkeyiz diyoruz ama girişimcinin önünü açamıyoruz. Makro ekonomik istikrarda ise Türkiye yine 144 ülkede 70’nci sıralarda yer alan bir ekonomi. Buna bakarak ciddi sermaye, yabancı sermaye neden Türkiye’ye gelmiyor bunu sorgulamalıyız.

Artık Türkiye bir şeyleri fark etmeli. Teşvik sistemi sektörel ve ilçe teşviklerine dönmeli. Yatırım iklimi iyileştirilmeden, bürokratik engeller yüksekken, Türkiye’nin bulunduğu bölgesel ortam sıkıntılıyken Merkez Bankası politikalarının bir anlamı yoktur.

Yatırım iklimimizde sorun var, teşvik sistemi hatalı… Batının ciddi sermayesi Türkiye’ye yatırıma gelmiyor. Bunun nedeni yatırım iklimimizde sorun olması. Bürokratik zorluklar var. Teşvik sistemimiz istenildiği gibi değil. Ne yapılmalı? 1 - Öncelikle teşvikler bölgesel olmaktan çıkmalı. Sektörel baza ve ilçe bazına indirmeliyiz. 2 - Teknoloji yaratan, yüksek teknolojiyi destekleyen sanayiye bölge ayırmaksızın destek vermeliyiz. 3 - Sanayide kümeleşme önemli. Herkesi her yere yayamazsın. Hiçbir ileri teknoloji firmasını Doğu illerimizden birinde yatırıma zorlayamazsınız. Ya da ileri teknoloji bilen bir mühendisi hangi sosyal ortama göndereceksiniz. Yurtdışından gelecek bir yatırımcı destek var diye bu

Yüksek teknolojiye ücretsiz arsa verilmeli İşgücü maliyetlerinde Türkiye’nin işgücü ve maliyet avantajı ortadan kalktı. Avrupa ile ayrıcalığımız kalmadı. Bu konularda bizim bir adım daha öne geçmemiz lazım. Nasıl yapacağız? Türkiye sadece inşaat sektörü temelli değil sanayi temelli hareket etmeli. Teknoloji temelli hareket etmeli. Tüm dünya inovasyon peşinde koşuyor. Bizim bedava arazi vermemiz lazım. Amerika bugün bedava arsa veriyor, gel yatırım yap diyor. Biz toprağı rant olarak görünce nemalanma yoluna gidiyoruz. Ciddi firmalar bu nedenle ülkemize gelemiyor. Merkez Bankası 1 puan faiz yükseltmiş, indirmiş bu ortamda anlamı yok. Artık daha fazla faiz yükseltmesinin anlamı da yok. Ülke olarak ekonomi kanalına girebilsek bu sorunlar daha rahat görülecektir. Ülkemizin elbette başka sorunları ve gündemleri de var. Ancak, o sorunların çözülmesini beklersek ekonomide bazı trenler kaçmış olacaktır. Biz şunu iddia ediyoruz: eğer ekonomiyi merkeze alabilirsek diğer birçok sıkıntının çözümü de kolaylaşacaktır. Güçlü ekonomi, güçlü demokrasi ve sosyal huzurun payandasıdır.

Hititlerin ardındaki izler; Mut Kalesi

T

ürkiye’nin güneş kenti olarak bilinen Mersin, yılın 300 günü güneş görmektedir. Bu özelliği ile turizmde büyük avantaj elde eden Mersin, yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biridir. Mersin, ticaret ve ekonomide olduğu kadar turizmde de son yıllarda olumlu atılımlar yapmıştır. Nitekim geçtiğimiz günlerde 16’ncı kurvaziyer gemisini ağırlaması dünyanın Mersin’e ilgisini göstermektedir.

Antik çağlara kadar dayanan tarihi geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mersin, önemli tarihi yapılarıyla inanç turizminde de dikkatleri üzerine çekmektedir. Özellikle Hıristiyan dünyasının büyük ölçüde izlerini taşıyan Mersin, Bizans ve Roma kültürüne de ev sahipliği yapmıştır. Öyle ki Mersin’in Mut ilçesinde bulanan Mut Kalesi’nin, Hititler Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilmektedir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Roma Dönemi ve Osmanlılar Dönemi’nde tamir gördüğü ve o dönemlerden de izler taşıdığı söylenebilir. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde, Mut Kalesi’nden bahsetmiştir. Mersin’de bir tatil planı hazırlığındaysanız kesinlikle gezi listenize Mut Kalesi’ni de eklemelisiniz. Kalenin hikâyesini bir de muhteşem manzarasının keyfini çıkartırken dinlemenizi tavsiye ederiz.

YAYIN ADI VE SAYFA NO

Mut’un kalesi

Mersin’in Mut ilçesinde bulunan Mut Kalesi, şehir merkezinde olması nedeniyle ziyaretçilerine ulaşım kolaylığı sağlamaktadır. İlçe merkezinde bulunan bir tepede konuşlanan kale, merkezden kolaylıkla görünmektedir. Kale, doğudan batıya doğru uzayan, dikdörtgene yakın bir arazi parçası üzerine kuruludur. Yapıldığı dönem itibariyle düşman savunmasında büyük kolaylık sağlayan kale, Mut Deresi’nin güney dik yamaçları boyunca uzanır. Kalenin ilk yapılış tarihi hakkında bilgi bulunmazken bazı kaynaklar temellerinin Hititlere kadar uzandığını belirtir. Bizans ve Selçukluların ardından uzun süre Karamanoğlu Beyliği idaresinde kalan Mut Kalesi, 1470’te Osmanlı idaresine girmiş ve İshak Paşa zamanında tamir görmüştür. Yapısı Mut Kalesi, iç ve dış olmak üzere iç içe iki kısımdan oluşur. Dış kale duvarları, kuzey istikamette iç kalenin güney batı köşesinde birleşir. Kalenin ortasında yuvarlak bir kule bulunur. Kalenin 9 tane burcu varken, günümüze 4 tanesi ulaşmıştır. Kuzey yöndeki burç, kalenin ana kapısı ile birlikte yıkılmış olmakla

CMYK

birlikte, ana kapı dışında güneyinde iki kapısı daha mevcuttur. Bir tanesinin üzerinde kitabe yeri hazırlanmış ancak yazısı yazılmamıştır. ‘Kıtlık Kapısı’ diye adlandırılan bu kapının, Kuyucu Murat Paşa tarafından 1606-1611 yıllarında açtırıldığı rivayet edilir. Kemerli ve kitabeli olan diğer kapı ise, 1897 yılında eski Hükümet Konağı Kapısı olarak yaptırılmış. İki burç arasında uzanan kalın beden duvarı delinerek açılan bu kapı, günümüzde açık hava konser ve toplantı alanı olarak kullanılan alana açılır. Kapının üzerindeki kitabe, Osmanlı Padişahı Sultan Hamid zamanında yaptırılan Hükümet Konağı’nın yapımı hakkında bilgi verir.

Gözetleme kulesi

Kalenin avlusunda yirminci yüzyıl yapısı olan bir dönem Mut Ortaokulu olarak kullanılan bir yapı bulunur. Kale’nin içme suyu 5 metre uzaklıktaki kaynaktan sağlanmakta ve kale içinden bu pınarın kaynağına tonozlu bir tünel ile ulaşıldığı bilinmekte. Günümüzde tünelin çıkışı kapatılmıştır.

Çelebi yazısında; “Sonra Karamanoğlu İbrahim Bey kaleyi fethedip, 70 bin Rum’u ve krallarını kılıçtan geçirip, kalenin kuzeyindeki tepeye gömdürmüştür. Tepeye bu yüzden Maşatlık Tepesi denilmektedir. Fetihten sonra kaleyi yıkmıştır. Ama sonra Celali eşkıyasına karşı Kuyucu Murat Paşa yeniden yaptırmıştır. Etrafı altı yüz adımdır” demektedir.

İç kale Yüksek kayalık bir tepe üzerinde inşa edilen iç kale, bin 350 cm yüksekliğe 14 bin 950 cm taban çevresine sahiptir. Üç katlı olan iç kale, silindir biçiminde. İkinci ve üçüncü kata merdivenle çıkılmaktadır.

İç kalenin bütün şehre hâkim bir noktasında yer alan Gözetleme Kulesi, iki katldır ve 7,5 metre yüksekliğindedir. Beden duvarları kesme taşlarla inşa edilen kulenin üzeride mazgal delikleri açılmıştır. Kale hakkında yazılanlar Evliya Çelebi, Seyahatname’sinin IX. cildinde Karamanoğlu Yakup Bey’in kaleyi, Rumların elinden almak için birçok askerle savaştığı, ancak askerlerinin burada şehit olduğu için, kaleye Darmevt denildiğini anlatmaktadır.

Ulaşım Mut şehir merkezinde olan kaleye yaya olarak ulaşılabilir. Mersin merkezden ise 182 kilometre uzaklıktadır.


4

YIL: 18 | SAYI: 306 | 27 Mart - 9 Nisan 2016 | www.mtso.org.tr

Mersin, 3D teknolojiyle katma değerli ürün ihracatına odaklandı Tersine mühendislikle dünyada var olan “know-how”ı Mersin’e taşıyan kent sanayicisi, toplam ihracat içinde katma değeri yüksek ürün ihracat oranını artırmakta kararlı.

M

ersin’de yüksek teknolojili ürün ihracatına yönelik çalışmalar sürüyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Tedarik Zinciri Akredite Test ve Ar-Ge Laboratuarı tarafından verilen “3 Boyutlu Tarayıcı” hizmetiyle Mersinli sanayiciler istedikleri bir alanda dünyada var olan “know-how”ı tersine mühendislik uygulaması ile transfer edip kendi istedikleri yenilikleri veya tasarımları geliştirerek yeniden dünya piyasalarına sürebiliyor.

Yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatı noktasında önemli gelişmeler kaydeden kent, önümüzdeki süreçte yüksek teknolojili ürün üretim merkezi olmaya talip. “Tüm dünyada bilgisayar destekli tasarım her geçen gün daha fazla ilgi çekiyor. Paralelinde bir objenin ölçümü ve ardından üç boyutlu model olarak oluşturulması anlamına gelen tersine mühendisliğin önemi de giderek artıyor. 3 boyutlu bilgisayar destekli tasarımlar, bilgisayar destekli üre-

tim, bilgisayar destekli mühendislik var olan parçaların üç boyutlu sanal modellerinin yaratılması için kullanılabilir bir metot haline geldi. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren sanayiciler de bu metotların kullanımını artırdı. Son olarak bir yelkenli teknenin üç boyutlu taraması yapıldı. Gerçekleştirilen bu know-how transferi ile zamandan da önemli bir tasarruf sağlandı. Bir yelkenli teknenin modelinin mühendisler tarafın-

dan çizilmesi, bunun sahada rüzgar ve dalga testlerinin yapılması ve teknenin üretilebilir pozisyona gelmesi yıllar alabilecekken 3 boyutlu tarayıcı ile tüm bu işlemler bir günde tamamlanabiliyor. Firmalar kalan zamanda ürünün geliştirilmesi yönünde çalışıyor. Mersin’de ileri teknoloji ihracatı artıyor Mevcut durumda Mersin’den yapı-

lan Ocak – Şubat ayı ihracat verilerine bakıldığında düşük teknolojili ürünlerin yerini orta ve yüksek teknoloji ürünlerinin aldığı görülüyor. Düşük teknolojili ürünlerin ihracatı geçen yıl Ocak – Şubat ayında toplam imalat sanayi ihracatının yüzde 59,5’ini oluştururken bu yıl aynı dönemde yüzde 55,5’ini oluşturuyor. Buna karşılık orta ve düşük teknoloji sanayi ürünlerinin ihracatı geçen yı-

lın ilk iki ayında toplam imalat sanayi ihracatının yüzde 22’sine denk geliyor. Bu yıl ise rakam az da olsa artış göstererek yüzde 24,8’e yükseldi. Aynı şekilde orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünleri ihracatı yüzde 16,8’den yüzde 17,1’e yükselirken yüksek teknolojili ürün ihracatı yüzde 1,7’den yüzde 2,6’ya yükseldi. Kullanılan teknolojilerin gelişmesi, geleceğe yönelik umutları da artırıyor.

Kadın Girişimciler Kurulu MYK Belgesi alma zorunluluğu Vali Çakacak’ı ziyaret etti getirilen meslek sayısı arttı M

esleki Yeterlilik Kurumu’ndan (MYK) Mesleki Yeterlilik Belgesi alma zorunluluğu olan meslek sayısı 48’e yükseldi. 24 Mart 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile asansör bakım ve onarımcısı (seviye 3 – seviye 4), asansör montajcısı (seviye 3 – seviye 4) CNC programcısı (seviye 3 – seviye 4) ve metal sac işlemeci mesleklerinde yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getirildi.

T

OBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı ziyaret etti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kasım Tanrıöver’in de eşlik ettiği ziyarette Kadın Girişimciler Kurulu’nun çalışmaları görüşüldü. Görüşmeye MTSO Başkan Vekili Kasım Tanrıöver’in yanı sıra TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Ayla Harp, İcra Komitesi Üyeleri Aydan Dayı Kaymaz, Canan Sunay, Gül Erturhan, Yelda Narin, Gülizar Güneş, Hamide Ünal, Zuhal İçenler ile MTSO Meslek Komiteleri Birimi Şefi Hale Güney katıldı. Görüşmede söz alan Ayla Harp kurulun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Nitelikli kadın girişimci sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Harp, bu nedenle sertifikalı girişimcilik eğitimlerini önemsediklerini söyledi.

Ayrıca iş garantili projelere imza attıklarını da dile getiren Harp, bu konuda da son olarak “Asistanım Olur musun?” projesini tamamladıklarını ve bu projeye katılarak yönetici asistanı olarak yetişen kadınların yarısını işe yerleştirdiklerini söyledi. TOBB çatısı altında Kadın Girişimciler Kurulu’nun 2008’de kurulduğunu ve 81 ilin tamamında çalışma sürdürüldüğünü bildiren Harp, “Mersin il ve ilçeleri bazında 120 kurul üyemiz bulunmakta. Ancak eksik kontenjanımız halen var. Daha çok kadın girişimcimizin aramıza katılmasını bekliyoruz” dedi. Tanrıöver: “Kadın istihdamı artmalı” Türkiye’de mevcut işsizlik rakamlarının yarısını kadınların oluşturduğunu anlatan Kasım Tanrıöver ise

kadınların girişimci olmayı talep etmesi halinde ülke ekonomisinin çok daha fazla büyüyeceğini söyledi. Tanrıöver, MTSO olarak kadın ve genç girişimcileri önemsediklerini ve bu alanda sayının artması için her türlü desteği verdiklerini dile getirdi. Vali Özdemir Çakacak ise devletin başta kadın girişimciler olmak üzere tüm girişimcilere yönelik destekleyici teşvik ve kredi imkanları sunduğunu vurgulayarak, Mersin Valiliği olarak da kadın girişimcilere her türlü desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini söyledi. Çakacak, kadınların girişimcilik yeteneklerinin arttırılmasını, bu yeteneklerinin nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürülmesini ve bu konuda Mersin’in diğer illere örnek olmasını arzuladıklarını belirtti.

KOBİGEL ile 300 milyon liralık destek

K

OSGEB, yeni bir destek programı açıkladı. KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı ile imalat sanayinde katma değerli ürün üretiminin artırılması hedefleniyor. Yeni program ile kullanıcılara toplamda 300 milyon liralık destek sağlanacak. KOSGEB, ülke plan/programlarında belirlenen ve öncelikli olarak desteklenmesi gereken imalat sanayi için, yeni hazırladığı KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamında ilk proje teklif çağrısına çıkıyor. Proje teklif çağrılarına, imalat sanayinin yüksek-orta yüksek ve düşük-orta düşük teknoloji düzeyinde faaliyet gösteren işletmeler başvurabilecek.

layan KOBİ’ler, kurul tarafından yapılan değerlendirmede destekleme kararı verilmesi durumunda destek alma hakkını kazanacak. İmalat Sanayi KOBİ’lerine, proje kapsamında yerli makine-teçhizat alması durumunda yüzde 15 oranında ekstra destek verilecek.

KOBİ’lerin projeleri bekleniyor KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamında ilan edilen proje teklif çağrılarına yönelik proje hazır-

YAYIN ADI VE SAYFA NO

CMYK

Başvuru tarihi Başvurular 1 Nisan–6 Mayıs 2016 tarihleri arasında elektronik ortamda yapılacak. Başvuru şartları ve diğer hususlara KOSGEB’in www.kosgeb. gov.tr resmi internet sitesinden ulaşılabilir.

Mesleki yeterlilik belgesi olmayanlar, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışamayacak. Sadece Bakanlıktan ustalık belgesi almış olanlar ile ilgili meslek dalında üniversite veya meslek lisesi diploması olanlar muaf tutulacak. Her iki Tebliğe göre, mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen mesleklerin tam listesi şöyle: “Ahşap kalıpçısı, alçı levha uygulayıcısı, alçı sıva uygulayıcısı, alüminyum kaynakçısı, bacacı, betonarme demircisi, betoncu, çelik kaynakçısı, direnç kaynak ayarcısı, doğalgaz altyapı yapım kontrol personeli, doğalgaz çelik boru kaynakçısı, doğalgaz ısıtma ve gaz yakıcı cihaz servis personeli, doğalgaz işletme bakım operatörü, doğalgaz polietilen boru kaynakçısı, duvarcı, endüstriyel boru montajcısı, hidrolik pnömatikçi, ısı yalıtımcısı, ısıtma ve doğalgaz iç tesisat yapım personeli, inşaat bo-

yacısı, iskele kurulum elemanı, kaynak operatörü, makine bakımcı, otomotiv elektromekanikçisi, otomotiv mekanikçisi, otomotiv montajcısı, otomotiv sac ve gövde kaynakçısı, seramik karo kaplamacısı, ses yalıtımcısı, sıvacı, su yalıtımcısı, tünel kalıpçısı ve yangın yalıtımcısı, asansör bakım ve onarımcısı, asansör montajcısı, CNC programcısı, metal sac işlemeci” Belge ücretleri teşvik kapsamındaDüzenlemeye göre mesleki yeterlilik belgesi almak üzere başvuran kişilerin yetkili sınav kuruluşlarına yatırdıkları belge ücretleri sınavlarda başarılı olmaları halinde kendilerine geri ödeniyor.

Mesleki yeterlilik belgesi alınması zorunlu olmayan mesleklerden sınava girenler için de aynı koşullar 2020 yılına kadar geçerli olacak ve sınavlarda başarılı olanların yatırdığı belge ücretleri kendilerine geri ödenecek. Mesleki yeterlilik Belgesini Nasıl Alabilirim? Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO); MYK ve TÜRKAK tarafından yetkilendirilmiş sınav kuruluşları ile işbirliği yaparak Mersin’deki mesleki yeterlilik belgesi almak isteyenlerin başvurularını kabul ediyor. Başvurular kobi@mtso.org.tr mail adresine yapılabilir.

Mısır’a ihracatta Üretici Kayıt Sistemi zorunluluğu getirildi

M

ısır’a ihracat yapılan çeşitli ürünler için Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından üretici kayıt zorunluluğu getirildi. Karara bağlı olarak Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen çeşitli ürünlerde Mısır’a ihraç eden diğer ülke üreticilerinin veya ticari marka sahibi firmaların, Mısır İhracat ve İthalat Kontrol İdaresi’ne (GOEIC) kayıt yaptırması gerekecek. Yeni uygulamaya göre sisteme kayıtlı fabrikalarda üretilmemiş veya sisteme kayıtlı ticari marka sahibi firmalardan ithal edilmemiş ürünlerin Mısır iç piyasasına girmesine izin verilmeyecek. Kayıt sistemi sadece üretici fabrikaları veya başka fabrikalara üretim yaptıran ticari marka sahibi firmaları kapsıyor. Dolayısıyla alım satımla iştigal eden ve ticari markaları bulunmayan dış ticaret firmaları sisteme kayıt yaptıramayacak. Firmaların bu kararla Mısır’a ihracat yapabilmeleri için ürünleri aldıkları üreticilerin sisteme kayıt olmaları gerekiyor. Üçüncü ülkelerden mal alıp transit ticaret yapan dış

ticaret firmaları için de aynı kural geçerli. Bu firmaların da Mısır’a ihracat yapmaya devam edebilmeleri için mal aldıkları üçüncü ülke üreticilerinin sisteme kayıt olmaları gerekiyor. Kayıt başvurusunda izlenecek yol. Kayıt başvurusu için öncelikle belgelerin ilgili kurumlardan alınması sonrası yeminli tercüme yaptırılacak, daha sonra sırasıyla noter onayı, Ticaret Odası onayı ve valilik onayları yaptırılacak. İkinci aşamada Türkçe ve Arapça tüm belgelerin üzerinde noter, Oda ve valilik (Yalnızca İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Manisa, Denizli, Kocaeli valiliklerinin onayları geçerli) onayları yaptırılacak. Onay, adı geçen iller dışında başka bir ilin valiliğinden alındıysa aynı belgenin İstanbul Valiliği’ne tekrar onaylatılması gerekecek. Sonrasında hem Türkçe orijinal belgeler hem de Arapça tercümeler Mısır misyonlarına (Ankara’daki büyükelçilik veya İstanbul’daki Başkonsolosluk) onay-

latılacak. Mısır misyonlarınca onaylanan belgeler (Türkçe orijinalleri ve Arapça tercümeleri) GOEIC’e elden teslim edilecek. Başvuru yapmak için Türkiye’deki firmanın bir temsilcisi Mısır’a gelebileceği gibi Mısır’da herhangi bir kişi/avukat/ ithalatçı/bayi/distribütör gibi başvuru için yetkilendirilebilecek. Son olarak GOEIC’e teslim ile kayıt başvurusu tamamlanmış olacak. Kayıt işleminin tamamlanması, evraklar incelendikten sonra Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın onayı ile mümkün olabilecek. Sürece ilişkin güncel gelişmeler ve uygulamalar www.goeic.gov.eg adresinden takip edilebilir. Öte yandan uygulamanın pazara giriş engelleri kapsamında değerlendirilebilmesi için firmaların farklı uygulamalara maruz kaldıkları durumları Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü’ne bildirmeleri halinde Dünya Ticaret Örgütü nezdinde gerekli girişimlerin yapılması faydalı olabilecektir.


5

YIL: 18 | SAYI: 306 | 27 Mart - 9 Nisan 2016 | www.mtso.org.tr

Mersin, engelsiz yaşam için bir araya geldi M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi, ‘Engelsiz Mersin’ konulu sohbet toplantısı kapsamında engelliler alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları (STK) ile bir araya geldi. Toplantının konusunu dezavantajlı kişilerin sosyal entegrasyonunun geliştirilmesine yönelik yapılması gereken çalışmalar oluşturdu. “Türkiye’de AB Bilgi Merkezleri Ağı’nın Desteklenmesi Projesi” kapsamında MTSO AB Bilgi Merkezi, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi işbirliğinde ‘Engelsiz Mersin’ konulu toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelliler Dairesi Müdürü Manolya Karaoğlan, MTSO AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Benin Ergenç,

Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Mesut Uzman ve il genelinde engelliler alanında çalışan STK’lar katıldı. Dezavantajlı kişilerin sosyal entegrasyonunun geliştirilmesine yönelik düzenlenen toplantıda, AB Bilgi Merkezi’nin tanıtımı yanı sıra IPA Fonları anlatıldı. Engellilere yönelik uygulanmış AB destekli projeler konusunda deneyim paylaşımının yapıldığı toplantı Büyükşehir Belediyesi’nin konuya ilişkin hazırladığı ve sürdürdüğü projelerin anlatımı ile sona erdi. “Yerel STK’lara 1 milyon 750 bin Avro bütçe” Toplantıda konuşan MTSO AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Benin Ergenç, AB’nin 2014-2020 yıllarını kapsayan Katılım Öncesi Mali Yardımları konusunda bilgi verdi. Yardımlara

üç başlıkta değinen Ergenç, yakın dönemde duyurulacak hibe programları, 2017-2018 yıllarını kapsayan orta vadede duyurulacak hibe programları ile 2020 yılına kadar STK’ların faydalanabileceği IPA kapsamındaki destekleri anlattı. Yakın dönemde duyurulacak AB hibe programlarından özellikle Yerel STK’lar Hibe Programlarına değinen Ergenç, bu alanda verilecek hibenin bütçesini 1 milyon 750 bin Avro olarak açıkladı.Orta vadede duyurulacak hibe programlarına da değinen Ergenç, Sivil Toplum Diyalogu Hibe 5 Programı kapsamında 6 milyon Avro, Sivil Toplum Destek Programı kapsamında ise 3 milyon Avroluk destekler bulunduğunu bildirdi.

nin desteklenmesi ve dezavantajlı kişilerin sosyal entegrasyonunun geliştirilmesi gibi IPA-I kapsamında gerçekleştirilen programların önümüzdeki dönemde de devam etmesi bekleniyor” dedi.

190 milyon Avroluk bütçe ile desteklenirken istihdam, sosyal politikalar, eğitim, cinsiyet eşitliğinin teşviki ve insan kaynaklarının geliştirilmesi için 435 milyon Avro’luk bütçe ayrıldı” dedi.

Mesut Uzman, birçok fikrin projeye dönüşemeden yok olup gittiğini söyledi. ‘Fikirlerinizi projeye dönüşmesi için desteklemeye hazırız” diyen Uzman, STK’lara daha çok proje üretilmesi çağrısı yaptı.

IPA kapsamında 2020’ye kadar STK’ların faydalanacağı destekler bulunduğuna işaret ederek bu destekleri ise iki grupta anlatan Ergenç, “Sivil toplum tarafından hazırlanacak Birlik için hazırlayıcı reformlar

“Birçok fikir projeye dönüşmeden yok oluyor” 2008 yılından itibaren 6 engelli projesi yürüttüklerini belirten Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi

Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelliler Dairesi Müdürü Manolya Karaoğlan ise, 2014 yılından itibaren faaliyet gösterdiklerini ve çalışmalarına ara vermeden devam ettiklerini belirtti.

Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ve Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar’dan oluşan Mersin heyeti, Amerika’da düzenlenen ve dünyanın en önemli kurvaziyer fuarları arasında yer alan Seatrade Cruise Global Fuarı’na katıldı. 14-17 Mart tarihlerinde düzenlenen fuarda sektörün lider tur operatörleriyle bir araya gelen Mersin heyeti, bölgede yaşanan olumsuzluklara rağmen Mersin’den vazgeçilmemesi adına tanıtım çalışmalarını sürdürdü.

heyet, Mersin’in güvenli bölge olduğunu, kurvaziyer turizminin gelişimine yönelik her türlü çalışmanın devam ettiğini anlattı. Bir diğer hedef ise üyesi bulunulan Akdeniz Kurvaziyer Limanları Birliği’nin yönetiminde yer almak. Bu konuda da gerekli lobi faaliyetleri sürüyor.

sı Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise şunları söyledi: “Mersin Ticaret ve Sanayi Odamız ve Turizm Platformumuzla yaptığımız girişimlerin sonucunda Mersin, özellikle Akdeniz’de çalışan büyük kurvaziyer tur operatörlerinin destinasyonu haline gelmiştir.

önce belirlenen tarihte gelmiş olması kentimize gösterilen bir güvenin göstergesidir. Nisan ayında ikinci kez gelecek olması ise bölgesel sıkıntılara rağmen Mersin’in alternatif turizmin en önemli bacağı olan kurvaziyer turizmde ne kadar iddialı olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Aşut: “Kentimize güvenin bir göstergesi”

Amerika’da gemi şirketlerinin üst düzey yetkilileriyle bir araya gelen

Konuyla ilgili değerlendirme yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Oda-

Bu anlamda yaptığımız uluslararası tanıtım çalışmalarına özellikle Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz büyük destek olmuşlardır. Thomson Spirit gemisinin daha

Uluslararası anlamda tanıtım ve fuar katılımlarımız devam ederken kentimizi her anlamda kurvaziyer turizme hazır hale getirmek için çalışacağız.”

Ergenç, “Genç istihdamının desteklenmesi, kadın istihdamının desteklenmesi, hayat boyu öğrenme-

Mersin, 16’ncı gemisini ağırladı M

ersin güvenli bir liman olduğunu dünyaya bir kez daha gösterdi. Mersin Limanı, 14 Mart’ta 16’ncı kurvaziyer gemisini ağırladı. Thomson Spirit isimli yolcu gemisiyle Mersin’e gelen 1200 İngiliz misafir, Tarsus ve Kızkalesi’ni gezip şehir turu yaparak kent çarşısında serbest zaman geçirdi. Mersin’de kurvaziyer turizminin gelişmesine yönelik 2012 yılında başlayan çalışmalar aralıksız sürüyor. Jeopolitik açıdan bölgenin en sıkıntılı olduğu dönemlerde dahi vazgeçilmeyen ve istikrarlı şekilde devam edilen tanıtım çalışmaları

meyvelerini veriyor. Tanıtımların başladığı 2012’den bu yana 16’ncı gemi limana yanaştı. Thomson Spirit isimli geminin 16 Nisan’da Mersin’i bir kez daha ziyaret edeceği teyidi alındı. Bununla birilikte son 6 ayda ise Mersin dördüncü gemisini ağırlamış olacak. Mersin, kurvaziyer konusundaki çalışmalarda ısrarlı. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Haluk Tunçsu, Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Cihad Lokmanoğlu, Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Lütfi Altunsu, Mersin Kent Konseyi Başkanı Mina Lokmanoğlu, Mersin

Kadının ticaretteki etkinliği artmalı Sanayiciden iş sağlığı güvenliği sempozyumuna çağrı

M

ersin Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Güldağ, işçi sağlığı ve güvenliğinin tüm firmalar için büyük önem taşıdığını belirterek, bu konuda sektörü bilgilendirmek adına 27-28 Nisan’da Mersin’de 1. Ulusal Çalışan Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu düzenleyeceklerini bildirdi.Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’u ziyaret eden Mersin Sanayi Sitesi Yönetimi, sempozyum hakkında bilgi verdi.

çıkarılmasını sağlamak istiyoruz.”

Sempozyumu Mersin Tabip Odası, Mersin Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi’nin katkılarıyla düzenleyeceklerini kaydeden Mehmet Ali Güldağ, şöyle konuştu:

“Örnek bir model oluşturduk”

“Bu sempozyum ile küçük işletmelerde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasında sanayi sitesi olarak geliştirdiğimiz modeli tanıtmak; çalışanın, işverenin ve devletin beklentilerinin bir bütün olarak irdelenmesi, farkındalık yaratılması, taraflar arasında koordinasyon sağlanması ve Mersin’in bu konuda öne

YAYIN ADI VE SAYFA NO

Sempozyumda Çalışan Dostu İşyeri Projesi kapsamında belge almayı hak eden işyerlerine çalışan dostu işyeri belgesi verileceğini de anlatan Güldağ, Mersin Fotoğraf Derneği katkılarıyla ‘Çalışan Sağlığı ve Güvenliği’ konusunu işleyen amatör ve profesyonel kategoriler düzenlenen fotoğraf yarışmasının ödül törenini de gerçekleştireceklerini anlattı.

Günümüzde personel sayısına bakılmaksızın İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği tüm işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği mevzuat kapsamına alındığını hatırlatan Güldağ, şunları söyledi: “Küçük işletmelerimiz henüz yolun çok başında. Bu işletmelerde çalışanların sağlığının korunması, iş yeri şartlarının bu yönde geliştirilmesi, mevcut ve potansiyel problemlerle baş etmeleri konu-

CMYK

sunda desteklenmeleri gerekiyor. Bu sempozyumun amacı da, Mersin ve çevresinde farklı sektörlerdeki tüm çalışanların sağlığı ve iş ortamının güvenliğinin sağlanması konusunda giderek çeşitlenen çalışma ortamı ve karmaşık risk yönetimleri için farklı yaklaşımları sistematize etmek, vurgulamak ve yol gösterici bilgilere ulaşılmasını sağlamaktır.”Mersin Sanayi Sitesi’nde bu konuda yeni bir uygulama başlattıklarını kaydeden Güldağ, Sanayi Sitesi’ndeki iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını yürütmek üzere iş güvenliği uzmanı ile anlaştıklarını bildirdi.

G

irişimci İş Kadınları Derneği (GİŞKAD) yeni yönetimi TOBB Mersin İl Kadın Girişimci Kurulu üyeleri eşliğinde MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’u ziyaret etti. Ziyarette çalışmaları hakkında bilgi veren GİŞKAD Yönetimi hedeflerinin kadınların ticarete katılımını artırmak olduğunu söyledi. GİŞKAD Yönetim Kurulu adına takip ettikleri Kadın Tedarikçiler Sergi ve Forumu hakkında bilgi veren Yönetim Kurulu Üyesi Sezen Isınlık şöyle konuştu:

Diğer taraftan da Mersin Halk Sağlığı Müdürlüğü ile bir protokol imzaladıklarını açıklayan Güldağ, özel sektör ve kamu kurumlarını yan yana getirip uluslar arası bir örnek modeli hayata geçirdiklerini anlattı.

“KAGİDER ve Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) işbirliğinde Kadın Tedarikçiler Sergi Forumu’nun 5’incisi bu yıl 1-2 Eylül tarihleri arasında İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlenecek.

Bu model ile tüm sanayi esnafına hizmet verdiklerini kaydeden Güldağ, sempozyum ile tüm ülkeye model olabilecek bu çalışmayı da anlatmak istediklerini söyledi.

Biz de KAGİDER ile işbirliği içinde çalışarak Mersin’deki kadınlarımızın bu foruma katılımını sağlamak istiyoruz.”

Forumun daha önce Meksika, Ruanda ve Brezilya gibi ülkelerde düzenlendiğini kaydeden Isınlık, İstanbul’da düzenlenecek forumda ise turizm, tekstil, bilişim ve ticari hizmetler sektör temsilcilerinin buluşacağını anlattı. Adı geçen dört sektörde kadın iş sahiplerinin ticaretini artırmak için ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildiğini dile getiren Isınlık, “Bu foruma başvuran herkes kabul edilmiyor. Başvuru için internet üzerinden 9 sayfalık detaylı bir başvuru formu doldurulması gerekiyor. Sonrasında uygun görülen firmalarla diğer ülke katılımcıları ile eşleştiriliyor” dedi. “Hedef, 10 milyon dolarlık anlaşma” Önceki 4 buluşmada 50 milyon dolarlık anlaşmaya imza atıldığını bildiren Sezen Isınlık, İstanbul’daki buluşmada da 500 kişilik bir katılım ile 10 milyon dolarlık anlaşma hedeflendiğini

bildirdi. Bu nedenle Mersin’deki kadın girişimcilerle bire bir görüşüp çalışmayı anlatarak katılımı artırmak istediklerini vurgulayan Isınlık, son başvuru tarihini ise 30 Nisan olarak açıkladı. Ardından 31 Ağustos’ta İstanbul’da bir bilgilendirme toplantısı düzenleneceğini açıklayan Isınlık, burada verilecek eğitimlerle forumdaki görüşmelerin daha verimli geçmesinin sağlanacağını söyledi. Projeyi çok önemsediklerini anlatan GİŞKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayferi Tuğcu bu nedenle Mersin’de ulaşabildikleri tüm kadın girişimcilerle bire bir görüşüp network ağı oluşturacaklarını anlattı. Kadın istihdamının ve girişimci sayısının artırılmasına büyük önem verdiklerini dile getiren MTSO Başkanı Şerafettin Aşut ise bu alanlarda yapılacak her türlü projeyi desteklemeye hazır olduklarını söyledi


6

YIL: 18 | SAYI: 306 | 27 Mart - 9 Nisan 2016 | www.mtso.org.tr

Orman zengini ülke: GABON O

rta Afrika’nın batısında yer alan Gabon, orman kaynakları açısından oldukça zengindir. Bu yönü ile ülke, özellikle ağaç ve orman ürünleri sektörüne hammadde tedariki noktasında büyük önem taşır. Gabon makamları, işsizliği azaltmak ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek için 2010 yılı Ocak ayı itibariyle ülkeden kereste ihracatını yasaklamış olmasına rağmen diğer orman ürünlerinin ihracatında sıkıntı bulunmamaktadır. Türkiye mevcut durumda Gabon’dan yalnızca ağaç ürünleri ithal etmektedir. Gabon, ülkenin yaklaşık yüzde 80’ine denk gelen 21,5 milyon hektarlık orman alanına sahiptir. Gabon ormanlarında “okoumé” ve “Ozigo” ağaç türleri başta olmak üzere birçok ağaç türüne rastlanır. Petrol hariç GSYİH’nın yüzde 60’ını ormanlar oluşturur. Balıkçılıkda da önemli bir potansiyele sahip olan ülkede 800 km uzunluğunda sahil şeridi olmakla beraber, çeşitli balık türlerine ev sahipliği yapan 10 bin km2 göl ve nehir bulunmaktadır. Sahra-altı Afrika Bölgesi’nde 6. büyük petrol üreticisi olan Gabon, petrolün yanı sıra demir (1 milyar ton rezerv), manganez, altın, uranyum başta olmak üzere önemli maden yataklarına sahiptir. Su kaynakları açısından ise dünyanın üçüncü en büyük yenilenebilir su rezervlerine sahiptir. Coğrafi konum Gabon, Orta Afrika’nın batısında yer alr. Batıda Atlantik Okyanusu, kuzeyde Ekvator Ginesi ve Kamerun, doğuda ve güneyde ise Kongo ile çevrilidir. Toplam 267 bin 665 km2 yüzölçümü ile 885 km kıyı uzunluğa sahiptir. Başkenti Libreville, Atlas Okyanusu kıyısındadır. Gabon’da 4 mevsim yaşanır. Gabon toprakları mineral rezervleri açısından zayıftır. Ülkenin büyük bir bölümü ormanlarla kaplıdır. 1200 km uzunluğunda Ogooué adında önemli bir akarsuya sahiptir. Gabon, 9 bölgeye ayrılmıştır; Estuaire (Libreville), Haut-Ogooué (Franceville), Moyen-Ogooué (Lambaréné), Ngounié (Mouila), Nyanga (Tchibanga), Ogooué-Ivindo (Makokou), Ogooué-Lolo (Koulamoutou), Ogooué-Maritime (Port-Gentil) ve Woleu-Ntem (Oyem). Nüfus ve işgücü yapısı Gabon, Orta Afrika bölgesinde en az nüfusa sahip ülkelerden biridir. Toplam nüfusu 2012 yılı tahminlerine göre 1,6 milyondur. Nüfus artış oranı yaklaşık yüzde 2,025’dir. Bu oran doğum oranının gerilemesi, ölüm artış oranın yavaşlaması ve Ekvator Ginesi’ne göçlerle beraber gerileme kaydetmektedir. Kentleşme oranı yüzde 80 iken kırsalda yaşayanların oranı yüzde 20 olmuştur. Nüfus dengesiz bir şekilde dağılır. Nüfusun büyük bölümü Libreville (797 bin), Port Gentil (150 bin) ve Franceville (59 bin) gibi önemli kentlerde yoğunlaşmıştır. Nüfusun yaklaşık yüzde 42,2’si 15 yaşın altındadır. Ülkede Fanglar, Etsiraslari Bapounouslar, Myeneler, Bandzabisler ve Batekeler olmak üzere birçok etnik

YAYIN ADI VE SAYFA NO

grup yaşar. Gabon çok az göç alan bir ülkedir. Ülkede en yaygın din yüzde 75 ile Katolik olan Hıristiyanlardır. Ardından yüzde 20 ile Protestanlar, yüzde 4 ile Ateistler ve son olarak yüzde 1 ile Müslümanlar gelir. Gabon’un toplam işgücü 713 bin 796 kişi dolaylarındadır. İşgücünün yüzde 60’ı tarım sektöründe, yüzde 15’i sanayi sektöründe ve yüzde 25’i ise hizmet sektöründe çalışmaktadır. İşsizlik oranı yüzde 25 civarındadır. Aşırı fakirlik belirgin bir şekilde azaltılmaya çalışırken hala nüfusun üçte biri fakirlik sınırının altında yaşar. Gabon’un sosyal yardım sistemi yine de bölgedeki diğer ülkelerle kıyaslandığında iyi durumdadır. Ekonomik yapı Gabon ekonomisi büyük ölçüde petrol, manganez ve orman ürünlerine dayanır. Zengin doğal kaynaklara sahiptir ve az nüfusu ile Sahra-Altı Afrika ülkelerine kıyasla yüksek kişi başına düşen gelire sahip ülkeler arasındadır. Gabon’un cari fiyatlarla GSYİH’sı 15 milyar dolar civarındadır. Cari fiyatlarla kişi başına düşen gelir ise 9 – 10 bin dolar civarındadır.

Yatırım Raporuna göre 2014 yılı itibariyle Gabon’un doğrudan yabancı sermaye stoku yaklaşık 6,3 milyar dolardır. Fransa Gabon’a en fazla yatırım yapan ülkeler arasında yer alır. Fransız yatırımları daha çok petrol (TOTAL) sektöründe ve manganez sektöründe (COMILOG/ERAMET) yoğunlaşır. Çin de Gabon’a önemli miktarda yatırım yapan ülkeler arasındadır. Gabon’da altyapı yatırımları, kerestecilik, telekomünikasyon ve turizm yatırım yapılabilecek kilit sektörler olarak belirlenmiştir. Dış Ticaret Genel durum Gabon, dış ticaret fazlası veren bir Afrika ülkesidir. 9 milyar dolar civarında ihracatı 4 milyar dolar civarında da ithalatı bulunmaktadır. Gabon’un başlıca ihraç ürünleri; ham petrol, manganez, ağaç ve ağaç ürünleri, kauçuk, tütün, hurdalar, palm yağı, altın ile pamuktur. İhracatın yaklaşık yüzde 75’i ham petrolden elde edilir.

Tarım sektörüne bakıldığında, ülkenin GSYİH’sının yüzde 5’ten daha fazlasını oluşturduğu görülür. Ekonomide öne çıkan ürün petroldür. Petrol ihracatı, ülke gelirlerinin yaklaşık yüzde 63’ünü, GSYİH’nın ise yüzde 50’den fazlasını oluşturur.

Ülkenin ithal ettiği en önemli ürünler petrol yağları, demir-çelik boru, tavuk eti, muslukçu borucu eşyası, ilaç, otomobil, yüzer vinç, ağır iş makine ve cihazları ile bunların aksam ve parçaları, pirinç, pompa, kamyon, çimento, süt ve süt ürünleri, buğday, kimyasal, un, konvertisör, balık, izole kablo ve tel, sığır eti, telefon ve oto yan sanayi ürünleridir.

Gabon hükümeti, ekonomik faaliyetlerde çeşitliliği arttırmak amacıyla teşvik programları eşliğinde altyapı yatırımlarına yönelip petrole olan bağımlılığı azaltmaya çalışır.

Gabon’un en önemli ihracat pazarları Çin, Japonya, Avustralya, ABD, Güney Kore, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Güney Afrika, Malezya ve Norveç’tir.

Gabon ekonomisinin dünya ekonomisinden aldığı pay % 0,03’tür.

Gabon’un ithalat yaptığı başlıca ülkeler ise Fransa, Belçika, Çin, ABD, Togo, Singapur, İtalya, Hollanda, İspanya, Güney Afrika, Almanya, İngiltere ve Japonya’dır.

Eski bir Fransız sömürgesi olması nedeniyle ülkenin Fransa ile ekonomik, politik ve siyasi bağlarının güçlü şekilde devam ettiği söylenebilir. Hayat standardı ve işsizlik Her ne kadar gelir dağılımı büyük ölçüde eşit dağılmamış olsa da ülke, kişi başına düşen gelir sıralamasında yukarılarda yer almaktadır. Bu nedenle, değerlendirmelerde sadece kişi başına düşen geliri dikkate almak gerçek durumu görmede yanıltıcı olacaktır. Zengin kesimi oluşturan %20’lik nüfus ülke gelirinin %90’ını almaktadır. Yapılan istatistiklere göre yaklaşık olarak ülke nüfusunun üçte birini oluşturan fakir kesimin %27’si ise işsizdir. Sağlık hizmetleri eğitimden sonra gelen ikinci büyük sorun olup mahalli polikliniklerin ve tıbbi tedavi kapasitesinin ivedilikle arttırılması gerekmektedir. Güvenli içme suyu ve elektrik temini başlıca problemlerinden biridir. Devlet kurumu her iki ihtiyacı karşılamaya yönelik yeniden yapılandırma faaliyetleri sürdürmektedir. Ayrıca devlet sektörde düzenleyici bir rol üstlenmektedir. Doğrudan yabancı yatırımlar Birleşmiş Milletler’in 2015 Dünya

CMYK

Türkiye ile ticaret Türkiye’nin Gabon’a ihracatı 94 milyon dolarla 2013’te en yüksek seviyeye ulaşmıştır. 2014’te 57,3 milyon dolara gerileyen ihracat 2015’te ise 66,4 milyon dolara yükselmiştir. Türkiye’nin Gabon’dan yaptığı ithalat oldukça düşük seviyede olup son üç yıldır 3 milyon dolar civarında seyreder. Türkiye Gabon’a çoğunlukla demir/ çelik çubuk ve profil; iş, maden ve ölçme aletlerinin aksam ve parçaları, santrifüj ve arıtma cihazları, gemi, makarna, ocak, sıvı ve hava pompaları, çimento, hijyenik havlu ve bezler, musluk ve vanalar, prefabrik yapılar, kendine özgü fonksiyonu olan makineler, bisküvi, kauçuk eşya, izole kablo ve tel ve tavuk eti ihraç etmektedir. İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Pasaport ve vize işlemleri Gabon için vize başvuruları Fransa Büyükelçiliği ya da Başkonsolosluğu’na yapılır. Tüm Türkiye Cumhuriyeti pasaportlarına vize uygulanır. Türkiye genelinde vize işlemleri İstanbul Fahri Konsolosluğu olarak yürütülür.

Fahri Konsolos : Dr.Murat Sönmez Adres : Barbaros Mahallesi Ihlamur Sokak Uphill Court Towers A1-B Blok Kat:9 Daire:54 PK: 34758 Ataşehir-İstanbul/Türkiye Telefon : 0 (216) 580 86 96 Fax :0 (216) 580 86 97 E-Mail : hadra.bati@gabonkonsoloslugu.com Web Adresi : www.gabonkonsoloslugu.com Resmi tatiller ve çalışma saatleri Resmi daireler ve özel şirket için çalışma saatleri 7:30 AM-3:30 PM Yılbaşı: 1 Ocak Anneler Günü: 17 Nisan Paskalya Bayramı: 25 Nisan İşçi Bayramı: 1 Mayıs Bağımsızlık Günü: 16-17 Ağustos Cadılar Bayramı: 1 Kasım Noel: 25 Aralık Tarihi değişen diğer Tatiller: Ramazan ve Kurban Bayramı Kullanılan lisan Gabon’un resmi dili Fransızcadır.

İngilizce çok nadir kullanılmaktadır. Oteller tercüman ayarlamaları yapabilmektedir. Ulaşım Air France, Air Ivoire, Asky, Air Nigergia, Air Burkina, Ethiopian Airlines, Gabon Airlines, Royal Maroci South African Airways, Kenya Airways ve Lufthansa Libreville’e uçuş yapan uluslar arası havayolu şirketleridir. Uluslar arası Libreville Havalimanı’nın şehir merkezine uzaklığı 10 dakikadır. Gabon’da kara ulaşımı çok gelişmemiştir ve bu nedenle bütün bölgelerin başlıca şehirlerinde Port Gentil, Franceville, Oyem, Gamba gibi havalimaları vardır. Allegiance, 2AG, Gabon Airlines, Afrijet ve la Nationale’in dahil olduğu birçok havayolu şirketi bölgesel uçuş yapmaktadır. Demiryolu hizmeti sadece Libreville ve Franceville arasında vardır. Libreville’de taksiler kullanılabilir. Araba kiralama mevcuttur fakat pahalıdır. Büyük oteller Libreville’den

uluslar arası uçuşlar için otobüs hizmeti sunmaktadırlar. Sağlık Tıbbi tesisler çok sınırlıdır. Sıtma yaygın olarak görülmektedir. Sıtmayı önleyici ilaçların Gabon’a gelmeden alınması gerekir. Yolcular sadece şişe suyu veya şişedeki içecekleri içmelidir. Hijyen restoranlara göre değişkenlik göstermektedir ama genelde pahalı restoranlarda daha iyidir. Güvenlik Gabon’da saldırılar ve hırsızlıklar yaygın olarak görülen suçlardandır. Hukuki yapı 1960’da bağımsızlığını kazandıktan sonra Gabon yasal sistemini Fransızlardan almıştır. İş hukukunun büyük bir kısmı Fransız hukukuna dayanmaktadır ve iş kültürü Fransa’nınkine benzerlik göstermektedir. Kaynak: EKONOMİ BAKANLIĞI


7

YIL: 18 | SAYI: 306 | 27 Mart - 9 Nisan 2016 | www.mtso.org.tr

Gümrük müşavirlerinden ‘konteyner depozitosu’ kaldırılsın talebi

M Zeki Şan MTSO 18 No’lu Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı

Yasaklı ürünler nedeniyle yükler Mersin Limanı’ndan İran’da Banderas Limanı’na kaymaya başladı. Ekonomiye katkı sağlamak için yasaklamak yerine güvenlik önlemleri artırılmalı.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 18 No’lu Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Zeki Şan, yüksek tarifelerin sektörü zorladığını söyledi. Demoraj ücretlerinin, boş konteynerlerin teminat bedellerinin ve Geçici Kabul ücretlerinin yüksek olduğunu anlatan Şan, bu durumun firmaların rekabetçi yapısını öldürdüğünü dile getirdi. Özellikle boş konteynerlerin teminat bedellerine değinen Şan, “Acenteler son iki yıldır konteyner başına biner dolar teminat istiyor. Mersin Limanı’ndan çıkmayacak konteyner için depozito alınmamalı” değerlendirmesini yaptı. MTSO 18 No’lu Komite Başkanı Zeki Şan, komite çalışmaları hakkında bilgi vererek ardından sektörü değerlendirdi. Komite çatısı altında 400’ün üzerinde üye bulunduğunu anlatan Şan, özellikle gümrük müşavirliği ve dış ticaret uygulamalarıyla ilgili sorunlar başta olmak üzere ihracatçı, ithalatçı ve antrepocuların sorunlarıyla ilgili mesleki çözümler üretmeye çalıştıklarını söyledi. Sorunlara mikro anlamda çözüm önerileri sunmaya çalıştıklarını bildiren Şan, bu sayede Mersin ekonomisine katkı sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Şan, zaman zaman Mersin Liman İşletmesi, Mersin Gümrük Müdürlüğü, TSE, Tarım İl Müdürlüğü, zirai karantina, veterinerlik gibi sektörü ilgilendiren kurumlarla yakın temasta çalışarak var olan sorunların çözümünde destek aldıklarını bildirdi. Yakın zamanda Mersin

Limanı’ndaki ihracata yönelik yükleme ve boşaltmaların seri şekilde tamamlanması için gerek liman yetkilileri gerekse Mersin Gümrük Müdürlüğü ile bir dizi toplantı gerçekleştirdiklerini bildiren Şan, “Sıkıntıların yüzde 70’e yakını bu görüşmelerle çözüldü. Şu anda ithalat ve ihracatçılarla konteyner taşımacılığıyla ilgili altyapı sorunlarını çözmek için çalışıyoruz. Bunun için Mersin’deki deniz acenteleriyle bir toplantı yapmayı planlıyoruz” dedi. Acentelerle görüştükleri diğer bir konunun konteyner depozitoları ve geçici kabul olduğunu anlatan Şan, limanda bekleyen konteynerler için konteyner başına bin dolarlık teminat talep edildiğini hatırlatarak, istenen bedelin 30-40 konteyner söz konusu olduğunda ciddi rakamlara ulaştığını söyledi. Mersin Limanı’ndan çıkmayacak konteyner için depozito alınmaması konusunda çalışma başlattıklarını bildiren Şan, şöyle konuştu: “Konteyner geçici kabul ile limandan çıkarılıp fabrikaya gidiyorsa depozito alınabilir ancak bu noktada da fiyatlar oldukça yüksek. Maliyetleri artırıp rekabetçi yapıyı bozması nedeniyle bu rakamların da revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak limanda kalan konteynerin böyle bir riski yok. Geçmişte böyle bir işlem uygulanmıyordu. Son iki yıldır bu uygulama var. Konteyner, gümrüklü saha içindeyken bir risk olmaması nedeniyle böyle bir bedel alınmaması gerekir.”

“İşlemlerin kalitesini artırma yönünde çalışıyoruz” Komite olarak faaliyet alanlarına giren konularda işlem kalitelerini artırma yönünde çalıştıklarını dile getiren Zeki Şan, çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Sıkıntımız ağırlıklı olarak cihaz yetersizliklerinden kaynaklanıyor. Bu nedenle Mersin Limanı’nda bir adet olan X-Ray cihazlarının sayısının artırılması yönünde girişimlerde bulunulmuş. X- Ray cihazının bir tane olması araç yığılmalarına yol açıyor. Bu durum araçların uzun süre beklemesini ve zaman kayıplarını da beraberinde getiriyor. Bir gümrükten diğerine mal taşırken riskli gruba giren malların takibi için gerekli ATS cihazlarında da benzer bir sorun yaşanıyor. Bunların çoğaltılmasıyla ilgili de çalışma başlatıldı. Bu iki konuyla ilgili Mersin Gümrük Bölge Müdürlüğü ve Gümrük Müsteşarlığı ile çalışmalarımız sürüyor.” Öte yandan Mersin Gümrük Laboratuvarı’nın var olan test altyapısının geliştirilip genişletilmesi gerektiğine de değinen Şan, özellikle Mersin’den kimya ve tekstil ihracatının yoğun olması nedeniyle plastik ve kimya alanında Mersin’de ciddi bir talep bulunduğunu, bu alandaki test çeşitlerinin zenginleştirilmesi gerektiğini anlattı. Mevcut durumda testleri akredite laboratuvarlara, üniversitelere ya da TÜBİTAK’a göndermek durumunda kaldıklarını bildiren Şan, bunun da zaman kaybına yol açtığını söyledi.

“Ürünlerden yasaklar kalkmalı” Üye firmaların işlerinin yoğun olarak Mersin Gümrük Müdürlüğü ve Mersin Limanı çevresinde gerçekleştiğini bildiren Zeki Şan, fiziki olarak da bir takım sorunlar yaşadıklarını anlattı. İthalat, ihracat firmaları ile acentelerin işlerini takip edecek personelinin Gümrük Müdürlüğü ve Mersin Limanı çevresinde araçlarını park edebilecek bir alan bulamadığını ifade eden Şan, trafik akışının düzenlenmesi ve park sıkıntısının giderilmesi adına bir çalışma başlatıldığını bildirdi. UKOME nezdinde karar çıkartılarak gerek park gerekse liman A Kapısı’nın düzenlenmesi için girişimlerde bulunduklarını ifade eden Şan, Mersin Büyükşehir Belediyesi nezdinde çalışmaların devam ettiğini ve konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Öte yandan bir takım ürünlerin antrepolara alınmasının yasaklandığını hatırlatan Zeki Şan, bu yasakların kaldırılması için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile gerekli girişimlerde bulunulduğunu bildirdi. Yasaklama yerine kontrollerin artırılarak çözüm üretilmesini beklediklerini vurgulayan Şan, “Yasakların başladığı günden bu yana yaklaşık yüzde 30 iş kaybı yaşadık. Yükler Mersin Limanı yerine İran’da Banderas Limanı’na kaymaya başladı. Mersin ekonomisi için bu durum ciddi bir kayıp ve mutlaka çözümlenmeli” diye konuştu. Şan, güvenlik desteklerinin artırılması halinde gerek Mersin gerekse ülke ekonomisinin canlanabileceğini söyledi.

Zorunlu Trafik Sigortası’nda fiyatlar sabitlenmeli M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Kerim Kara, zorunlu trafik sigortalarında fiyatların sabitlenmesini beklediklerini söyledi. 2008’de uygulamaya giren serbest tarife çerçevesinde sigorta şirketlerinin trafikte zararı gerekçe gösterip 2015 yılı Ağustos ayından itibaren trafik sigorta ücretlerini yaklaşık yüzde 300 arttığını hatırlatan Kara, bu durumdan hem acentelerin hem de müşterilerin olumsuz etkilendiğini söyledi. Müşterilerin sigorta şirketleriyle bire bir görüşemeyince sıkıntılarını doğrudan acentelere yansıttığını dile getiren Kara, yaşananları şöyle özetledi: “Sigorta şirketleri yeni dönemde bir taraftan acentelerin komisyonlarını düşürürken diğer taraftan risk almak istemediği için trafik sigorta fiyatlarını çok artırdı. Trafik sigortalarının artmasıyla birçok müşterimiz sigortasını yaptırmaz oldu. Trafikte sigortasız araç sayısı artmaya başladı. Komisyonlarımız yüzde 15’lerden yüzde 2’lere düşünce bizim gelirlerimiz de düştü. Bu soruna acil çözüm bekliyoruz.” “Yasa, acenteleri de korumalı” Mevcut durumda sigorta şirketlerinin fiyatları kendisinin belirlediğini, bu nedenle her sigorta şirketinden müşterinin farklı bir fiyat alabildiğini kaydeden Kerim Kara, zorunlu bir poliçenin tüm sigorta şirketlerinde teminat limitlerinin aynı olduğunu, bu nedenle müşteriye verilen fiyatların da sabitlenmesi gerektiğini

YAYIN ADI VE SAYFA NO

vurguladı. Böyle bir uygulama ile müşterinin acente üzerindeki şüphesinin de kalkacağını dile getiren Kara, “Müşteride acaba başka bir acenteye gidersem daha iyi fiyat alır mıyım şüphesi olmamalı. Aldatıldığını hissetmemeli” değerlendirmesini yaptı. Acentelerin de bu durumda zorlandığını, çalıştıkları sigorta şirketlerinde fiyatların uygun olmaması nedeniyle başka sigorta şirketlerinden hizmet almak durumunda kaldıklarını belirten Kara, tüm şirketlerin aynı tarifeye geçmesini beklediklerini söyledi. Türk halkının yaşam tarzı gereği ağırlıklı olarak kuaförünü, mali müşavirini ve geçmişte sigorta acentesini çok zorunlu bir hal olmadan değiştirmediğine değinen Kara, “Ancak serbest tarife uygulamasının başladığı 2008’den sonra en çok değiştirilen meslek grupları arasına sigorta acenteleri girdi” dedi. Yeni Trafik Yasası’nın yalnızca sigorta şirketlerini korumaya yönelik hazırlandığını, acentelerin göz ardı edildiğini kaydeden Kara, yasanın revize edilerek acentelerin komisyonları ile fiyatların sabitlenmesini beklediklerini ifade etti. Kara, aynı zamanda Portföy Hakkı’nın da halen yasalaşmadığını hatırlatarak, bu yasanın da çıkmasını beklediklerini bildirdi. “Mersin trafiğinde risk arttı” Mersin’i trafik sigortaları açısından da değerlendiren Kerim Kara, özellikle Suriyeli göçünün artması sonrasında yolların araçlara yetmekte

CMYK

zorlandığını söyledi. Bu durumun trafik sigorta riskini artırdığını kaydeden Kara, 33 plakanın riski düşük illerden çok riskli iller arasına girdiğini bildirdi. Riskin yüksek çıkmasının da fiyatlara yansıdığını belirten Kara, iş hacimlerinin yaklaşık yüzde 30 civarında düştüğünü söyledi. Meslektaşlarının bu sıkıntıyı azaltabilmek adına riski paylaştırması tavsiyesinde bulunan Kara, “Trafik sigortalarına yoğunlaşmak yerine Mersin’de eksik olan sağlık ve bireysel emeklilik gibi farklı alanlara yönelmek gerekiyor. Ancak bu sayede açıklarımızı kapatabiliriz” ifadelerini kullandı. Mersin’in BES ya da sağlık sigortaları konusunda çok bilinçli olmadığını, sağlık sigortası en az satılan iller arasında yer aldığını dile getiren Kara, bu sigorta çeşitlerinin de iyi anlatılması gerektiğini söyledi. “Müşteriler bilinçlenmeli” Müşterilerin poliçe alırken bilinçlenmesinin büyük önem taşıdığını da belirten Kerim Kara, poliçe metinlerinin iyi okunup neyin satın alındığının bilinmesi gerektiğini vurguladı. Acenteleri de duyarlı olup mesleğe uygun davranmaya davet eden Kara, risk analizlerini iyi yapıp müşterinin ihtiyaçlarını doğru belirleyip doğru satış yapılması gerektiğini anlattı. “Sektörde kota olmalı” Sektörde yapılmasını bekledikleri düzenlemelere de değinen Kerim Kara, gerek sektörün kalitesinin artması gerekse sektör temsilcilerinin daha verimli çalışabilmesi adına gelişmiş ülkelerde olduğu gibi

Türkiye’de de acente sayısına kota beklediklerini söyledi. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin tümünde portföy yapısı olduğunu kaydeden Kara, “Bu yapı ile bir ilde eğer 100 acentelik portföy yapısı varsa denetim yapan ilgili kuruluş o şehirde 101’nci acentenin açılmasına izin vermez” dedi. Mersin’de portföy açısından acente sayısının oldukça fazla olduğunu kaydeden Kara, bu durumda bir fiyat rekabetinin başladığını, pastanın bölündüğünü ve hizmet kalitesinin de düşmeye başladığını söyledi.

Kerim KARA MTSO 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı

“Eğitimlere ağırlık veriyoruz” 30 No’lu Meslek Komitesi olarak yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Kara, Sigorta Akademi adı altında bir dizi eğitim çalışmasına başladıklarını söyledi. Bu çalışma ile ilk olarak sektörde faaliyet gösteren meslek mensuplarının eğitimine odaklandıklarını ve büyük talep gördüklerini ifade eden Kara, ardından ikinci etaba geçtiklerini ve özellikle Erdemli Meslek Yüksek Okulu ile görüşüp sigortacılık ile bankacılık bölümü mezunu öğrencilere eğitim vererek sektörde istihdamlarını sağladıklarını bildirdi. Nisan ayında üçüncü kez eğitim açmaya hazırlandıklarını kaydeden Kara, gelecek talebe göre bu eğitimlerin devamını getireceklerini anlattı. Kara, Nisan ayı sonu ya da Mayıs ayı başında bir çalışmaya daha hazırlandıklarını belirtti. TOBB bünyesindeki Sigorta Meclisi ile İcra Komitesi’nin Bölgesel Toplantısı’nın Mersin’de yapılmasını planladıklarına değinen Kara, böylesi bir toplantının acenteleri bilgilendirmek adına önem taşıdığını söyledi.

Yeni Trafik Yasası yalnızca sigorta şirketlerini korumaya yönelik hazırlanmış. Yasa revize edilerek acentelerin komisyonları ile aynı teminata sahip sigortaların fiyatları sabitlenmeli.


8

YIL: 18 | SAYI: 306 | 27 Mart - 9 Nisan 2016 | www.mtso.org.tr

Mersin, ana aktarma limanı olmalı

Tel: 0324 231 25 25 Mesai Dışı: 0324 325 86 05

Mersin Liman Daire Başkanı M. Harun Baştürk, Mersin Limanı’nda yapılan çalışmalar ile limanın Türkiye ve dünyadaki konumunu değerlendirdi. Baştürk, yapılan lojistik yatırımları ve beklentilerini anlattı.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Mersin Liman Başkanı Murat Harun Baştürk, Mersin’in lojistik kenti olabilmemsi için ana aktarma limanı olması gerektiğini söyledi. Bu hedefin biraz zaman alabileceğine değinen Baştürk, ciddi yatırımlar gerektiğini anlattı. Bu noktada yeni liman yatırımının büyük önem taşıdığını belirten Baştürk, Yatırımın tamamlanmasıyla yıllık konteyner elleçleme işlem hacminin büyük rakamlara ulaşacağını, bu sayede Mersin Limanı’nın ana aktarma limanı olması yönünde kapasite olarak yeterli duruma gelebileceğini bildirdi. Mersin’in, tüm liman hizmetlerini aynı sahada verebilen Türkiye’deki tek liman olduğuna da dikkat çeken Baştürk, 21 adet rıhtım bulunan limanda, büyüklüğüne göre aynı anda 30’a yakın gemiye yükleme - boşaltma hizmeti verilebildiğini belirtti. M. Harun Baştürk, limandaki çalışmaları MTSO Haber Gazetesi için değerlendirdi: MTSO: Mersin Limanı’nın lokasyon olarak önemi ve bölgeye sağladığı katkıları değerlendirir misiniz? Türkiye ve Doğu Akdeniz’in önemli limanlarından biri olan Mersin Limanı hinterlandında yer alan bölgelerin ithalat-ihracat kapısıdır. Türkiye’de; İç Anadolu, Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin de transit merkezidir. Çukurova’nın büyük bir tarım potansiyelinin olmasının yanı sıra, Akdeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinin, İç Anadolu’nun, Güneydoğu Anadolu’nun tarımsal ürünlerinin ihracatının çok büyük bir kısmı Mersin Limanı’ndan gerçekleşir. Limanda yapılan deniz ticareti daha çok ticaret ve özellikle gıda ve tekstil ürünleri üretimine bağlıdır. Ayrıca tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde gereksinim duyulan makineler, tohum, zirai ilaçlar, hammadde ve yedek parça gibi mal cinslerinin ithalatında da büyük ölçüde Mersin Limanı kullanılır. Ulaştırma kıyı yapıları master plan çerçevesinde yeni Mersin Liman Projesi’nin gerçekleştirilmesi ile Mersin Lojistik Merkezi’nin kurularak tam anlamı ile hayata geçmesi, Güneydoğu Anadolu Projesi ile birlikte Mersin Limanı’nın önemi ve kapasitesini daha da artıracaktır.

Mersin Limanı’nın gemilere her türlü hizmeti verebilecek çok maksatlı, 21’i MIP, 3’ü Mersin Serbest Bölgesi Limanı’nda, 3’ü Ataş Terminali’nde biri de Petrol Ofisi terminalinde olmak üzere 28 tane rıhtımı bulunmaktadır. Ayrıca açıkta bir petrol platformu (SAVKA) 8 adet petrol şamandırasına (SPM’ler-Altınbaş, Akpet, Euroil, Tuta, Nergis, Opet, Enerji, S-Oil) sahiptir. Limandaki imkânlar sayesinde, her türlü kargo çeşidine; konteyner, genel kargo, proje kargo, Ro-Ro, kuru dökme yük ve sıvı dökme yük, yolcu, gemiden konteynere direkt dökme yük hizmetleri verilir. MIP, tüm liman hizmetlerini aynı sahada verebilen Türkiye’deki tek limandır. 21 adet rıhtım bulunan limanda, büyüklüğüne göre aynı anda 30’a yakın gemiye yükleme boşaltma hizmeti verilebilir. Yılda ortalama 22 milyon ton yük elleçlenmektedir. Küresel aktarma limanlarının durumuna bakıldığında Singapur Limanı’nda 2013’te 560,9 milyon ton, Rotterdam Limanı’nda ise 440,5 milyon ton yük elleçlendiği görülmektedir. Bu durum Mersin Limanı’nın küresel aktarma limanlarının çok gerisinde kaldığını gösterir. Mevcut konteyner kapasitesi 1 milyon 800 bin TEU olan MIP, şu an yapımı süren rıhtım tamamlandığında kapasitesini 2 milyon 100 bin TEU’ya çıkaracak olup, bu kapasite artışı bile ancak iç piyasa talebini karşılayacaktır. Mersin Limanı’nda 2015’te yükleme ve boşaltma olarak toplamda yaklaşık 30 milyon 866 bin ton yük elleçlenmiştir. Yıllık toplam yük elleçleme bakımından Türkiye’nin altıncı, konteyner elleçleme miktarı bakımından ise Ambarlı Limanı’ndan sonra ikinci büyük limanı olan Mersin Limanı, çok büyük konteyner gemilerinin uğrak rotalarında çok sık yer almayıp, Şekil 1’de de görüldüğü gibi Akdeniz’de yer alan diğer limanlardan da deniz ticareti bağlantıları daha azdır.

MTSO: Lojistik, kent ekonomisi adına önemli sektörler arasında yer alıyor. Mersin’in deniz ticaretinde bölgede daha çok tercih edilebilir hale gelmesi için yapılması gereken çalışmalar nelerdir? Lojistik, kent ekonomisi için önemli bir sektör olurken, Mersin’in lojistik kenti olabilmesi için ana aktarma limanı olması gerektiği düşüncesindeyim. Bir limanın aktarma limanı olması için merkezcilik ve aracılık gibi iki özelliğinin olması gerekmektedir. Mersin Limanı’na coğrafi açıdan baktığımızda Türkiye’nin ve Doğu Akdeniz’in önemli limanları olmasının yanında Irak, İran ve Azerbaycan gibi ülkeler için Akdeniz’e açılan kapıdır. Fakat bu coğrafi konumu şekil 2’de görüldüğü gibi Uzakdoğu-Avrupa hattı üzerinde olmadığından bu hat üzerinde çalışan gemilerin rotalarından yaklaşık 339 deniz mili gibi bir sapmaya uğramalarını gerektirir. Bu durum hem zaman kaybına hem de maddi kayıplara yol açmaktadır. Mersin Limanı’nın coğrafi konumunun stratejik aktarma limanı olması yolunda bir engel teşkil etmektedir

Limanın etkin ve verimli çalışmasında limanın coğrafi konumunun yanında limanın işletmecisinin önemli bir payı bulunmaktadır. Günümüzde gemilerin para kazabilmesi için limanda az kalması seyir süresinin uzun olması gemi işleticileri tarafından istenilen bir durumdur. Bu durumda gemilerin giriş-çıkış planlamalarının yapılması, yük elleçleme işlemlerinin uygun yapıl-

Komşu bölgelerdeki şehirlere karayolu ve demiryolu ile bağlantıları olup, Ankara, Kayseri, Konya, Gaziantep, Kahramanmaraş, Irak, İran ve diğer bölge yüklerine hizmet verilebilmektedir.

MTSO: Mersin’de yapılması planlanan yeni liman ile ilgili beklentiler nelerdir? Mersinde yapılması planlanan yeni limanın tamamlanması ile birlikte yıllık konteyner elleçleme işlem hacmi çok daha büyük rakamlara ulaşacak ve hem artan talep karşılanmış olacak hem de Mersin Limanı ana aktarma limanı olması yönünde kapasite olarak yeterli duruma gelecektir. Bu da şehre ve bölgeye ve de dolayısıyla ülkemize ticari anlamda önemli katkılar sağlayacaktır.

Basketbol oynamayı, sosyoloji, siyaset ve tarih üzerine kitaplar okumayı severim. Slovajzizek, Gustave le Bon, Machiavelli ve İbn Rüşd okuyucusuyum. MTSO: Eklemek istedikleriniz…

Mersin Limanı’nın genelinde 2013’te toplamda yaklaşık 29 milyon 361 bin ton yük elleçlenmiş olup, bunların yaklaşık 11 milyon 846 bin tonunu yüklenen 17 milyon 515 bin tonunu ise tahliye edilen yükler oluşturmaktadır. Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. tarafından 2012’de toplamda yaklaşık 21 milyon 386 bin ton yük elleçlenmiş, 2013’te ise toplamda yaklaşık 23 milyon 303 bin ton yük elleçlenmiştir. Ayrıca Mersin Limanı’na gelen ve giden konteyner yüklerinin 2012 ve 2013 yıllarına ait verileri Tablo 1’de verilmiştir.

ması ve hızlı yapılması, verilen hizmetlerin kaliteli olması istenilen bir durum olmaktadır. Mersin Limanı özelleştirmeden önce TCDD bünyesinde işletilmekteydi. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında olduğu gibi Mersin Limanı’nın işletilmesinde de planlamanın etkin olmadığı, gelişimin çeşitli nedenlerle engellendiği ve sürdürülebilir büyümede sorunlarının oluşması gibi problemlerden dolayı liman geliştirme yönünde herhangi bir çaba gösterilmemekteydi. Mersin Limanı ancak 2007’de limanın özelleşmesinden sonra işleticinin uygulamış olduğu planlamalar ile gelişim

Mersin’de bulunan Mersin Limanı ve Serbest Bölge Limanının ülkemiz ekonomisine katma değer kazandırdığı ve istihdama fayda sağladığı görülmektedir. Ayrıca yeni yapılması planlanan konteyner limanının faal hale getirilmesinin ülkemiz açısından çok büyük yararlar getireceği aşikardır.

Tablo 1: Mersin Limanı’nda Elleçenen Konteynır Miktarı

MTSO - EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI EKONOMİ VE YAŞAM DERGİSİ EKİM AYI İTİBARİYLE YAYINA BAŞLADI. 2 AYDA BİR DARABA FİLM MEDYA EVENT TASARIM AJANSI TARAFINDAN HAZIRLANAN VE 10 BİN ADET BASKIYLA OKUYUCUYLA BULUŞAN MTSO EĞİTİM VE KALKINMA VAKFI EKONOMİ VE YAŞAM DERGİSİ İÇİN REKLAM REZERVASYON:0324 327 81 82

Limana en yakın havaalanı 69 km uzaklıktaki Adana Şakirpaşa Havalimanı’dır. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Çukurova Uluslararası Bölgesel Havaalanı Projesi’nin yakın gelecekte gerçekleştirilmesi halinde havaalanı Tarsus sınırlarında, çok daha yakın bir mesafede olacaktır.

YAYIN ADI VE SAYFA NO

Eğer ki devlet yatırımlarla mevcut liman tesislerini geliştirerek yeni tesisler yapar ve intermodal taşımacılığın gereklerini yerine getirirse Mersin Limanı uzun vadede dünya limanları arasında kendine yer bulabilir. Fakat şimdiki durumu ile yakın vadede küresel aktarma limanı olmasından söz edemeyiz.

MTSO: Kişisel olarak yapmaktan zevk aldığınız uğraşlar hakkında bilgi verir misiniz?

MTSO: Mersin Limanı’nın Türkiye limanları ve uluslararası alandaki bölge limanları arasındaki mevcut durumunu değerlendirir misiniz? Mersin Uluslararası Limanı (MIP); coğrafi konumu, kapasitesi, geniş hinterlandının yanı sıra yurtiçi ve yurtdışına olan çok modlu bağlantı kolaylığının sağladığı avantajlarla, yalnız Türkiye’nin değil aynı zamanda Doğu Akdeniz’in de lider limanlarından biridir. MIP’in bitişiğinde bulunan Serbest Bölge’ye yakınlığı yük trafiğini olumlu yönde etkilemekte ve yük sahiplerine zaman tasarrufu sağlamaktadır. MIP, Serbest Bölge’ye koridor ile bağlanabilen Türkiye’deki tek limandır.

gösterdi. Bu durumu Mersin Limanı’nda elleçlenen yükün 1997 ile 2013 yılları arasındaki dağılımını gösteren tablo 2’de daha rahat görebiliriz. 1997 – 2003 yılları arasında yük miktarlarının hemen hemen aynı sevilerde olduğu, 2004 ile 2007 yılları arasında yüzde 30-50 arası artış olduğu görülmektedir buna karşın 2007’den 2013’e kadar sürekli bir artış meydana gelmiştir ve artış oranı yüzde 88 olmuştur. Fakat tüm bu artış sadece Mersin Limanı için olmamış, tüm Türk limanları bazında yaşanmıştır ve Türkiye geneli toplam artış oranı yüzde 57,5 olmuştur.

CMYK


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.