MTSO Haber Sayı 352

Page 1

MTSO’da kadın temsili arttı

Japonya, Mersin ile ticaretini geliştirme hedefinde

Resim öğretmenleri MTSO’da sergi açtı

>5’te

>4’te

>2’de

MTSO ÇAĞRI MERKEZİ 0 850 304 33 33

Yerlileştirme stratejisi KOBİ’lere yönelmelidir Ayhan KIZILTAN

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

> 3’te

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | YIL: 20 | | YIL: SAYI: 17 352 | SAYI: | 29298 Nisan | 6-19 - 12 Mayıs ARALIK 2018 2015

Eğitim sektörü yol haritasını birlikte çizecek

Elvan’dan Mersin’e ulaşım müjdesi

Mehmet Cahit Tunç

MTSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı

M

TSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Cahit Tunç, yeni dönemde tüm sektör temsilcileri ile ortak hareket edip kentin eğitim standartlarını yükseltmek adına izlenecek yol haritasını hep birlikte çizmek istediklerini söyledi. Seçimler sonrasında Komite olarak yeni bir ekiple çalışmaya başladıklarını ve bu dönemde katılımcı bir yaklaşımla hareket etmek istediklerini anlatan Komite Başkanı Mehmet Cahit Tunç, “İlk çalışmamızı da bu yeni strateji doğ-

rultusunda gerçekleştirdik. Sektörümüzde faaliyet gösteren özel okul yetkililerini, sürücü kurslarını ve eğitimle ilgili diğer birimleri davet ettiğimiz bir toplantı düzenledik. Bu, İl Milli Eğitim Müdürümüz Adem Koca ve Odamız yetkilerinin de katıldığı bir tanışma toplantısıydı” dedi. Bu tür toplantılara 2 ayda bir periyodik olarak devam etmek istediklerini vurgulayan Tunç, sektörün sorunlarını hep birlikte belirleyip çözümü noktasında da birlikte karar almak istediklerini vurguladı. > 7’de

Mersin turizmde eski günlerini arıyor

Murat Demir

MTSO 25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi Başkanı

M

ersin 1980’li yıllardaki parlak turizm günlerini arıyor. Çukurova Bölgesel Havalimanı Projesi’nin 2019 yılında tamamlanması sonrasında yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de Mersin’i daha sık tercih edeceğine inandığını anlatan MTSO 25 No’lu Komite Başkanı Murat Demir, “Mersin, buna hazır. Eski günlerimize döneceğimize inanıyorum” dedi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor

İşletmeleri Meslek Komitesi Başkanı Murat Demir, sektöre ilişkin değerlendirmeler yaparak komitenin önümüzdeki süreçteki planlarını anlattı. Mersin’de yaklaşan turizm sezonu öncesi hazırlıkların devam ettiğini bildiren Demir, otellerin hemen hepsinin yenilendiğini, tadilatlarının yapıldığını söyledi. Yarım pansiyon, tam pansiyon ve her şey dahil olmak üzere turizmcilere farklı alternatifler sunulduğunu kaydeden Demir, bölge olarak ağırlıklı iç pazara hitap ettiklerini dile getirdi. > 7’de

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Mersin’in yıllardır beklediği ulaşım altyapısının çözümüne yönelik önemli müjdeler verdi. Buna göre Çukurova Uluslararası Bölgesel Havaalanı Projesi’nin üst yapı ihalesi tamamlandı ve 2019 yılında hizmete alınacak. Çeşmeli-Taşucu Otoyolu için ihaleye çıkıldı. Teklifler 14 Ağustosa kadar verilebilecek.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinin tamamlanmasının ardından Meclis Başkanı Hamit İzol ve Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan başkanlığındaki Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinden oluşan heyet Ankara’da Kalkınma Bakanı

Lütfi Elvan’ı ziyaret etti. Heyet Ankara’dan müjdeli haberlerle döndü. Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmede MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan ana hedeflerini anlattı. Kentteki tüm kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte

ortak lobi faaliyetleri sürdürmek istediklerini vurgulayan başkanlar, Bakan Elvan’a da verdiği destekler ve kente hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Kabulde Bakan Elvan ise Mersin’in uzun süredir beklediği yatırımlar konusunda önemli müj-

deler paylaştı. Elvan Çukurova Bölgesel Havaalanı yatırımından Çeşmeli – Taşucu Otoyol İhalesine yeni sektörel sanayi sitelerinin kurulumuna getirilen kolaylıklardan Tarsus Üniversitesi kurulumuna kadar pek çok farklı konuda devam eden çalışmaları anlattı. > 4’te

Doğu Afrika’nın Singapur’u:

MTSO Disiplin Kurulu Başkanı Zeper oldu

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Disiplin Kurulu Başkanı İbrahim Zeper oldu. 1 Nisan 2018 Pazar günü MTSO Meslek Komiteleri ile Meclis Asil ve Yedek Üyelerinin seçilmesiyle başlayan süreç, 6 Nisan Cuma günü gerçekleşen

Yönetim Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB Genel Kurul Delegeleri, Disiplin Kurulu Üyeleri seçimi ile devam etti. 16 Nisan 2018 Pazartesi günü gerçekleştirilen ilk toplantıda ise Disiplin Kurulu görev dağılımı gerçekleştirildi. > 2’de

Kadın girişimci gyrocopter hava aracı üretti

Burcu Aydemir

Bilginer Havacılık Genel Müdürü

M

ersin’de gyrocopter hava aracı üreten Burcu Aydemir, bu araçla eşi Cem Aydemir’le birlikte izledikleri bir Youtube videosu sonrasında tanışıyor. Hobi olarak başladıkları serüvende bugün seri üretim noktasına geldiklerini anlatan Aydemir, hedeflerinin ise hem karada hem de havada yolculuk yapabilen uçan araba üretmek olduğunu söylüyor. 2002 yılında bilgisayar, otomasyon ve güvenlik sistemleri üzerine faaliyet gösterirken internette izledikleri video ile faaliyet alanlarını tamamen değiş-

MTSO 1

CMYK

tirme kararı alan Aydemir ailesi, bugün gyrocopter üretiyor. 2009 yılında faaliyet alanlarını değiştirmeleriyle birlikte Bilginer Havacılık firmasını kurduklarını anlatan Şirket Genel Müdürü Burcu Aydemir, hobi olarak çıktıkları yolda bugün seri üretim aşamasına gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını söylüyor. 9 yıldır zorlu bir süreçten geçtiklerini vurgulayan Aydemir, seri üretime başlamalarıyla birlikte hedeflerinin önce ülke genelinde yaygınlaşarak ithalatın önüne geçmek, ardından da yurtdışında isimlerini duyurmak olduğunu anlatıyor. > 8’de

K

üçük bir ada ülkesi olmasına rağmen ihracatta Etiyopya ve Madagaskar’ı, ithalatta ise Kamerun, Zimbabwe, Kongo ve Togo gibi Afrika ülkelerini geride bırakan Mauritius’un ekonomisinde turizm önemli bir yer tutar. Turizmdeki gelişmişliği nedeniyle bu ülke güvenlik açısından diğer Afrika ülkelerine göre daha iyimser bir tablo çizmektedir. Eğitim düzeyi ve alım gücü seviyesi de göz önünde bulundurulduğunda ekonomistler tarafından Mauritius’un Doğu Afrika’da geleceğin Singapur ya da Honk Kong’u olabileceği değerlendirmesi yapılmaktadır. Mauritius 1968 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra hızla gelişen ekonomisi gıda işleme (şeMersin Endüstri Sinerjisi – Enerji Sanayisi Kümesi, Güçlü ve geliştirilmesi gereken yanlarını belirliyor >2’de

ker), turizm, tekstil-hazır giyim ve finansal hizmet endüstrisine dayanmakta, balıkçılık, bilgi ve iletişim teknolojileri ve konaklama da hızla gelişmektedir. Turizm sektörü ekonomide önemli rol oynar. Mali hizmetler sistemi gelişmiştir. İhracata dayalı üretiminde hedeflendiği İhracat Ürünü İşleme Bölgeleri de ekonominin dinamik büyümesine katkı sağlamaktadır. Mauritius’a yapılan yatırımların çoğu turizm ve finans sektörlerine yapılmaktadır. Hükümet yabancı yatırımları ülkeye çekebilmek için önemli reformlar yapmıştır. Yabancı sermaye ve yerel sermaye eşit tutulmakta olup şeffaf ve iyi tanımlanmış bir Yabancı Yatırım Kanunu bulunmaktadır. > 6’da

Kuka Robotics, MTSO üyesi firmaları ziyaret etti >2’de

Eğitim Komitesi ilk toplantısını üyeleriyle yaptı >2’de

Öncelikleri belirleyip eylem planımızı hazırlayacağız

M

TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, önümüzdeki birkaç ay içinde kentin bekleyen ihtiyaçlarını değerlendirip diğer kurum ve kuruluş yetkilileri ile bir araya gelip öncelikleri belirleyerek eylem planı hazırlayacaklarını söyledi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) yeni Meclis Başkanı Hamit İzol ve yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan basınla tanışma toplantısı düzenledi. MTSO Yönetim Kurulu Üyelerinin eksiksiz hazır bulunduğu toplantıda başkanlar kendilerini tanıtarak önümüzdeki süreç için planlarını anlattı. Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan sözlerine, “Öncelikle Oda seçim süreci öncesi ve sonrasında, Mersin basınının tarafsız ve demokrat duruşu için sizlere gönülden teşekkür ediyorum. Ortaya çıkan bu güzel tabloda, bu birleştirici tabloda sizlerin emeği ve katkısı unutulmayacaktır” diyerek başladı. Yola birlik, beraberlik, kucaklaşma düşüncesi ile

çıktıklarını vurgulayan Kızıltan, ilk projelerinin de kenti kucaklayarak, şehrin ihtiyacı olan heyecanı ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Önümüzdeki süreçte yapılacak toplantılarda üzerinde çalışılacak konuların daha detaylı ele alınacağını bildiren Kızıltan, şöyle konuştu: “Bugün aslında, bizim için sizlerle bir tanışma günü. Daha sonra yapacağımız buluşmalarda birçok konuyu konuşacağız. Ancak, şunları ifade etmeden geçemeyeceğim. Odalar; kent ekonomisinin kalkınması için üyelerine hizmeti birinci planda tutan, üyelerine hizmet veren kurumlardır. Lobi oluşturmak, icracı kurumları harekete geçirmek ve dahası politika yapıcılara tabanın sesini duyurarak, doğru ve etkin politikalar oluşmasını sağlamak asli görevimizdir. Ülkemizin birliği, dirliği, ekonomik ve sosyal refahı adına bizden ne talep edilirse, Mersin iş camiası olarak göreve hazırız.” > 8’de


2

YIL: 20 | SAYI: 352 | 29 Nisan - 12 Mayıs 2018 | www.mtso.org.tr

Mobilya Fuarı sektöre hareket kattı

2018, en yüksek teşviklerin verildiği yıl olacak Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde 2017 yılında başlatılan ‘Milli İstihdam Seferberliği’nin 2018 yılında da devam edeceğini belirterek, “Nasıl ki geçen yıl Cumhuriyet tarihinde ilk defa 1 milyonun üzerinde istihdamı gerçekleştirdiysek, bu yıl da Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak işverenlerimizin teşvik anlamında en yüksek teşviklerin verildiği yıl olacaktır” dedi.

M

ersin 8. İstihdam Fuarı düzenlendi. Fuarın açılışına İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya da katıldı. Açılış konuşmasında, işsizlik, işsizlikle mücadele ve istihdam konusunun sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli gündem maddesi olduğunu vurgulayan Uzunkaya, ardından kurumun çalışmaları hakkında rakamsal veriler paylaştı. 2002 yılında İŞKUR’un Mersin’de 36’sı kadın toplam 436 kişinin istihdamına aracılık yaptığını bildiren Uzunkaya, bugün ise 20 bin kişiye istihdam sağlayan, 15

bine varan aktif iş gücü programıyla kent insanının iş sahibi olmasını temin eden, 6 bin kadının işe girmesine aracılık yapan bir kuruma dönüştüğünü anlattı. Kat edilen mesafenin millet ve ülke adına onur verici olduğunu ifade eden Uzunkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elbette ihtiyaçlarımızı biliyoruz ve bildiğimizden dolayı ki, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 2018 yılı ‘İstihdam Seferberliği’nde ikinci faz devam kararı alındı, artık hedef +2 istihdam. Nasıl ki geçen yıl cumhuriyet tari-

hinde ilk defa 1 milyonun üzerinde istihdamı gerçekleştirdiysek, bu yıl da Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak iş verenlerimizin teşvik anlamında en yüksek teşviklerin verildiği bir yıl olacaktır.” Konuşmaların ardından Mersin Vali Vekili Süleyman Deniz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Kerim Tufan ve İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya tarafından ‘istihdamın en’lerine ödülleri verildi. Ödül töreninin ardından protokol üyeleri, Mersin 8. İstihdam Fuarı’nda stantları gezdi.

Kuka Robotics, MTSO üyesi firmaları ziyaret etti

M

TSO, Üyelerini Endüstri 4.0’a hazırlama yönündeki çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda düzenlediği Endüstri 4.0 ve Geleceğin Teknolojileri Tanıtım Günü etkinliği ile üyelerini Endüstri 4.0’a yönelik son teknolojiler konusunda bilinçlendiren MTSO, bu kez üyelerin yeni teknolojiler hakkında bire bir bilgi almasına aracılık etti. MTSO Üyelerini ziyaret eden Kuka Robotics yetkilisi bir taraftan kuka kollar hakkında detaylı bilgi

paylaşırken diğer taraftan firmaların ve sektörlerinin taleplerine uygun çözümlere yoğunlaştı. Dünya hızla Endüstri 4.0 teknolojisine adım atarken Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) da üyelerinin bu sürece dahil olması konusundaki teşvikini ve firmaların dijital dönüşümlerinin gelişmesi adına desteklerini sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda MTSO ev sahipliğinde konuyla ilgili farkındalık oluşturmak adına düzenlenen

Endüstri 4.0 ve Geleceğin Teknolojileri Tanıtım Günü etkinliğinin ikinci adımı olarak etkinlik katılımcıları arasında yer alan Kuka Robotics Firması, MTSO Üyelerini ziyaret etti. Endüstriyel robot üreticisi ve otomasyon sistemleri için çözümler üreten Kuka Robotics Bölgesel Yöneticisi Onur Başaran, gün boyu üye firmalarla bir araya gelerek üyelerinin ihtiyaçlarını dinleyip sektörel bazda çözümler üretecek projeler üzerinde çalıştı. İlk olarak Mavi Teknik Firma yetkileri ile bir araya gelen Başaran, bu firma ile çözüm ortaklığı yapılabileceğini ifade etti. Aynı zamanda bölge ekonomisine ciddi katkı sunan narenciye paketleme sektörüne yönelik yapılabilecek potansiyel projeleri ortaya koymak üzere Eren Tarım Firma yetkilileri ile bir araya gelen Başaran, son olarak fiber boru üretiminde robot teknolojilerini hayata geçirmeyi hedefleyen Aşut Fiberglass Firma yetkilileri ile yerinde saha incelemeleri yaptı.

CNR İMOB Mersin Mobilya Fuarı kapılarını araladı. Fuarda ev ve ofis mobilyalarından bahçe ve yazlık mobilyalarına kadar pek çok ürün, yerli ve yabancı alım heyetlerinin beğenisine sunuldu. 15 bin metrekarelik alanda 100’den fazla katılımcıyı ağırlayan CNR İMOB Mersin Mobilya Fuarı, 22 Nisan Pazar günü sona erdi.

F

uarın açılışında konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Mobilya Fuarı’nı perakende sektöründeki daralmaya karşı bir ilaç olarak gördüğünü söyledi. Mersin’in her yıl ara vermeden düzenlediği fuarlarla hem bölgesel hem ulusal hem de uluslar arası düzeyde ciddi bir tanıtım yaptığına dikkat çeken Kızıltan, “Özellikle Mobilya Fuarı gibi fuarların, sektörel tanıtımın dışında, piyasayı canlandıran etkileri de unutulmamalıdır” dedi. Düzenlenen fuar ile katılımcı firmaların ve markaların çok

Resim öğretmenleri MTSO’da sergi açtı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi, ressamların sergilerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu hafta galeri, ressam ve aynı zamanda resim öğretmeni olan Beşir Bayar ile Sait Toprak’ın ‘an ve mekan’ isimli resim sergisini ağırlıyor. Karışık teknik kullanılarak hazırlanan ve kentler, insanlar ile doğa arasındaki ilişkiyi irdeleyen sergi, 8 Mayıs’a kadar açık kalacak. MTSO Sanat Galerisi’nde, Ressam Beşir Bayar ile Sait Toprak’ın ‘an ve mekan’ isimli sergisi açıldı. Açılışa, MTSO’yu ziyaret eden Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Akio Miyajima’nın yanı sıra MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile Yönetim Kurulu Üyeleri de katıldı. 32 eserin yer aldığı sergi, kentler, insanlar ve doğa arasındaki ilişkiyi irdeliyor. Karışık teknik kullanılarak hazırlanan sergi, sanatseverlerin beğenisini topladı.

açmak istedik. İlk sergimizi Adana’da açtık. Benim Mersin’de yaşıyor olmam nedeniyle sergimizi daha sonra Mersin’e de taşıdık” dedi. 12 yıldır öğretmenlik yaptığını kaydeden Bayar, resimle çocukluğundan beri uğraştığını belirtti. Resimlerinde doğru-

Bayar: “Mersin’de görev yaptığım için burayı tercih ettik”

dan iletmek istediği bir mesaj bulunmadığını vurgulayan Bayar, kent ve figür ilişkisini tuvale yansıtarak irdelemeye çalıştığını aktardı. Yurtiçinde 6 kişisel sergisi bulunduğunu bildiren Bayar, “2016’da İtalya’nın Forli kentindeki Vernice Sanat Fuarı’nda ödül aldım. Aynı yıl, Uluslararası Sanat ve Sanatkarlar Topluluğu Kültür Derneği’nin (SAKÜDER) 11. Kuruluş yılı amacıyla dü-

Sergi açılışında konuşan ressam ve aynı zamanda resim öğretmeni olan Beşir Bayar, 5 yıldır Mersin’de yaşadığını ve yaşadığı kentte de bir çalışma yapmak istemesi nedeniyle bu sergiyi açtığını söyledi. Sergi için yaklaşık 1 yıldır hazırlandıklarını dile getiren Bayar, “Sait Toprak, çok eski arkadaşım olduğu için birlikte sergi

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU

5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır. Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kredi kartları ile 6 taksitte ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.

MTSO 2

CMYK

geniş bir ürün yelpazesi ile son teknoloji ve tasarımlarını halkın beğenisine sunacağını kaydeden Kızıltan, şöyle konuştu: “Gösterilen çabalar, verilen emekler, ama en önemlisi kentin markalarının fuara sahip çıkma arzusu, birçok sıkıntıya rağmen sonuçlarını vermektedir. Mersin olarak durmak ve beklemek gibi bir lüksümüz yok. Şikâyet etme lüksümüz yok. Bu anlamda Mersin ve bölgemiz özelinde, artarak hızlanan mobilya sektörünün; daha yaratıcı, daha yenilikçi, arge’ye önem veren ve markalaşmayı hedefleyen bir yapıya kavuşmasını istiyoruz. Mersin bu konuda

MTSO Disiplin Kurulu Başkanı Zeper oldu

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Disiplin Kurulu Başkanı İbrahim Zeper oldu. 1 Nisan 2018 Pazar günü MTSO Meslek Komiteleri ile Meclis Asil ve Yedek Üyelerinin seçilmesiyle başlayan süreç, 6 Nisan Cuma günü gerçekleşen Yönetim Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB Genel Kurul Delegeleri, Disip-

lin Kurulu Üyeleri seçimi ile devam etti. 16 Nisan 2018 Pazartesi günü gerçekleştirilen ilk toplantıda ise Disiplin Kurulu görev dağılımı gerçekleştirildi. Buna göre İbrahim Zeper Disiplin Kurulu Başkanı olurken Murat Yüksekbaş, Cenk Cenkcimenoğlu, Cumali Avşar, Mehmet Altay ile Uğur Suatoğlu Disiplin Kurulu Asil Üyeliğine getirildi.

ciddi üretimin yapıldığı bir kent haline gelmektedir.” Mersin’in hammadde sorunu bulunmaması, enerji sorunu olmaması, alım gücü artan pazarlara yakınlığı ile önemli bir avantaj yakaladığına işaret eden Kızıltan, özellikle fuarların içerdiği sektörlerle ilgili üretimlerin katmadeğeri yüksek ürünlere dönmesi gerektiğini vurguladı. Mersin Mobilya Fuarı’nı bu hedeflere ulaşma anlamında motive edici bir basamak olarak gördüğünü kaydeden Kızıltan, sözlerini, “Tüm Mersinlileri bu keyifli fuarı gezmeye davet ediyorum” diye tamamladı. zenlenen resim yarışmasında üçüncülük aldım. Çalışmalarıma atölyemde devam ediyorum” diye konuştu. Toprak; “Sergide, tahrip edilmiş doğayı betimlemeye çalıştım”

Ressam ve Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Sait Toprak ise, Çukurova Üniversitesi’nden mezun olduğu için Adana ve Mersin’i çok iyi bildiğini söyledi. Aslen Şanlıurfalı olduğunu belirten Toprak, çok uzun zamandır resimle uğraştığını kaydetti. Yurtiçinde 4 kişisel sergi açtığını bildiren Toprak, eserleriyle çok sayıda karma sergilere de katıldığını belirtti. Katıldığı yarışmalarda çeşitli ödüllere layık görüldüğünü de anlatan Toprak, “2007’de 68. Devlet Resim ve Heykel Yarışması’nda resim dalında başarı ödülü ve 2009’da Talens Üniversiteli Öğrenciler Arası 5. Ulusal Sanat Dünyası Resim Yarışması’nda ise birincilik ödülü aldım” dedi. Çalışmalarına öğretim görevlisi olarak devam ettiğini belirten Toprak, bu sergide tahrip edilmiş doğayı betimlemeye çalıştığını da sözlerine ekledi.

Ayhan KIZILTAN

A. Kadir DÖLEK

Derya GÜLEÇ

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 20 | SAYI: 352 | 29 Nisan - 12 Mayıs 2018 | www.mtso.org.tr

Yerlileştirme stratejisi KOBİ’lere yönelmelidir Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

S

Ülkemizde daha kaliteli ve ucuza üretebildiğimiz ürünlere milyonlarca dolar veya avro döviz harcayarak, yurt dışına zenginliğimizi aktarmanın bir mantığı olamaz. Bu noktada, özellikle orta ve yüksek teknolojili ürünlerin yerlilik payının arttırılması temel hedef olmalıdır.

on aylarda üretim anlamında, ilgili Bakanlıklarımız çok yerinde ve doğru bir YERLİLEŞTİRME stratejisiyle ekonomimize yeni bir açılım getiriyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlıkları başta olmak üzere ve bu Bakanlıklara bağlı ilgili kurumlar – KOSGEB’den Kalkınma Ajanlarına veya TÜBİTAK gibi birçok kuruma kadar - sektörden daha çok proje bazlı bir teşvik sistemini hayata geçirmeye başladılar. Bu, üretime bağlı ekonomimiz için olağan üstü önemli bir şeydir. İş dünyası olarak uzun süredir arzu ettiğimiz ve gündeme getirdiğimiz bir konu olan Proje Odaklı Teşvikler ülkemizin sınırlı kaynaklarının en verimli şekilde değerlendirilmesinin önemli bir parçasıdır. Peki, nedir YERLİLEŞTİRME kavramı? Yerlileştirme, ürettiğimiz ürünlerdeki yerlilik oranının arttırılmasıdır. Ürettiğimiz veya ihraç ettiğimizi bir ürünün yarısından fazlası ithal ara girdi ile yapılıyorsa bunun gerçek bir katma değer yarattığı söylenemez. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın da yakın zamanda açıkladığı ve müjdelerini verdiği bu yeni YERLİLEŞTİRME Stratejisi ve açıklanan farklı sektörlere ait 19 firmaya verilen bu proje bazlı teşvikler yerindedir, mantık olarak doğrudur. Stratejik yatırımlarda geniş çaplı yatırım teşvikleri artık devam edecektir, etmelidir de. Bu noktada yapılması gereken ikinci şey proje bazlı teşvik sisteminin sadece büyük firmalarla sınırlı kalmaması ve ekonomimizin bel kemiği olan KOBİ’lere yaygınlaştırılmasıdır. Teşvik söz konusu olduğunda sadece teşvik

almak isteyenlerin değil, teşvik sistemini uygulayanların da aklına sadece sektörler geliyordu. Tarım, Sanayi, Turizm gibi… Böyle genel teşvik mantığı verimli olmamaktadır. Elbette stratejik sektörlere genel teşvikler verilir ama diğer tüm temel sektörlerde daha detay, daha spesifik, yani proje bazlı teşvikleri yaygınlaştırmak zorundayız. Cari açık yaratan ürünlerin yerlilik oranı artırılmalı

Elbette YERLİLEŞTİRME derken, ithalatı tamamen keselim ve her şeyi kendimiz üretelim gibi dünya ekonomisinin ve karlılık gerçeğinin dışına çıkalım demiyoruz. Dünyada arz fazlası olan ve ucuz olan bir şeyi ille de burada yapalım gibi mantıksız bir yerlileştirmeden bahsetmiyoruz. Önemli olan cari açık yaratan, döviz kaybına neden olan ürünlerin yerlilik oranını arttırmaktır. Ülkemizde daha kaliteli ve ucuza üretebildiğimiz ürünlere milyonlarca dolar veya avro döviz harcayarak, yurt dışına zenginliğimizi aktarmanın bir mantığı olamaz. Bu noktada, özellikle orta ve yüksek teknolojili ürünlerin yerlilik payının arttırılması temel hedef olmalıdır. Unutulmaması gereken bir şey var: Düşük teknolojili işler istihdam sağlıyor ama sadece vasıfsız istihdam sağlıyor. Oysa orta ve yüksek teknolojili ürün ve üretim hem kalifiye istihdam sağlıyor hem de gerçek katma değeri yaratıyor. Bu olmadığı sürece kilosu on lira olan bir metali 200 dolara almaya devam ederiz. Bu konuda çok karmaşık planlamalara gerek yok. İthal ettiğimiz ekipmanlar, ürünler GTİP numarasıy-

la gümrüklerden kolayca belirlenebilir. Gümrüklerden elde edeceğimiz bu basit bilgi doğrultusunda ithal ettiğimiz bu ürünlerin ülkemizde üretilmesine teşvik vererek bu işe başlanabilir. Örneğin her gün sayısız CNC tezgahı veya parçaları ithal olarak ülkemize giriyor. İlgili Bakanlıklar KOBİ’lere şunu sormalıdır: Siz bunu Türkiye’de yapabilir misiniz veya şu parçaları burada üretebilir misiniz? KOBİ’ler bu işe böylesi bir teşvikle motive edilmelidir. KOBİ’lere görev verilmelidir. KOBİ’ler işin içine çekilmelidir. İstihdam elbette çok önemli ama sadece istidam odaklı bir gelişme mantığı yetmiyor. Mutlaka üretimde teknoloji düzeyimiz odak noktası yapılmalıdır. Yenilenebilir Enerji Kanununun değişmesi ve bu değişimin yerlilik oranının artışına destek minvalinde yapılması çok önemlidir ve bununla birlikte açıklanan şeyler artık Türkiye’de bir yerlileştirme politikasının ekonomide ağırlık kazanacağıdır. Bu ekonomimizin geleceği adına, firmalarımızın geleceği adına çok ama çok önemli ve yerinde bir gelişmedir. Bu konuda iki önemli nokta ihmal edilmemelidir. Birincisi bu doğru teşvik modelinin tabana, KOBİ’lere yayılması; ikincisi ise destek öncesi yapılan sıkı incelemelerin, destek sonrasında da devam etmesi, destek sonrası izlemenin daha etkin yapılması. Yani, biz bu desteği verdik ama sen ne kadar istihdam yarattın, ne kadar üretim artışı yarattın, ne kadar ihracat yaptın gibi sorularla verilen desteğin sonucu somut olarak belirlenmelidir. Bu teşviklerdeki verimliliğin de, adaletin de gereğidir.

“Yerlileştirme mantığının farkındalığı daha çok yaratılmalı”

Bu anlamda yerlileştirme mantığının farkındalığının daha çok yaratılması gerekiyor. Her sektör buna odaklanmalıdır. Sektörlere bilgi verilmeli, hatta somut şekilde firmaların ithal ara girdilerin hangilerini üretebileceği tek tek sorulmalı ve bir analiz yapılmalıdır. Mersin özelinde biz bu farkındalığın oluşması anlamında çalışmalar yapacağız. Firmalarımızı bu konuda bilgilendireceğiz. Çünkü sonunda bu doğru strateji KOBİ’lere inecek ve KOBİ’ler buna hazır olmak zorundadır. Biz iş dünyası olarak, verimlilik ve karlılık esasına bağlı olarak üretimde yerlileştirme konusunu ekonomimizin yükselişinin temel payandalarından birisi olarak görüyoruz. Bu sistem tabana yayıldıkça, proje bazlı, ürün bazlı bu destekler KOBİ’lere indikçe, ihracatımız da gerçek değerini bulacaktır. Cari açığımız da azalacaktır, kaliteli, istihdam ve üretimdeki teknoloji artışı da doğru ve etkin şekilde artacaktır. Türkiye ekonomisinin omurgası olan KOBİ’ler her türlü üretimi yapacak beceriye sahiptir. Yeter ki bu strateji tabana yayılsın, KOBİ’lere hareket imkanı verilsin. Özetle: 1) Destek mekanizması sektörel değil proje bazlı, yani ürüne yönelik olmalıdır. 2) İthal ara girdiyi azaltmak hedef olmalıdır. 3) Üretimin teknolojisi göz önünde tutulmalı. 4) Destek sonrası sonuçlar mutlaka izlenmelidir. Çünkü ülkemizin boşa harcayacak kaynağı yoktur.

Eğitim Komitesi ilk toplantısını üyeleriyle yaptı

Mersin Endüstri Sinerjisi – Enerji Sanayisi Kümesi, Güçlü ve geliştirilmesi gereken yanlarını belirliyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi, 1 Nisan seçimlerinden sonra ilk toplantısını Oda üyeleriyle birlikte gerçekleştirdi. Oda Üyesi özel eğitim kurum yetkilileriyle bir araya gelen Komite Üyeleri, hem sektör temsilcileriyle kaynaşma hem de Oda faaliyetlerini anlatma fırsatı buldu.

M

TSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi 1 Nisan seçimlerinin ardından ilk toplantısını üyeleriyle birlikte gerçekleştirdi. Toplantıya, Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca’nın yanı sıra MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çağatay Güneş ile MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar da katıldı. Toplantıda konuşan MTSO Meclis Üyesi ve Komite Üyesi Tamer Güner, üyelerin desteği ile üstlendikleri bu temsil görevini, 4 yıllık süre içerisinde layıkıyla yapmaya çalışacaklarını söyledi. Mesleki ahlakı koruyarak, ticaret ve sanayinin genel menfaatlerine uygun gelişmesine katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten Güner, “En büyük ortak paydamız olan Mersin ve Mersin’in eğitimi için bundan sonra atılacak adımları hep birlikte MTSO’nun gücünü de arkamıza alarak atalım ve güçlenerek ilerleyelim. Biz Komite olarak her zaman ihtiyaçlarınızda sizlere bir telefon kadar yakın olacağız” dedi. Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca da toplantıdaki konuş-

MTSO 3

CMYK

masına MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Eski Başkanı İbrahim Kiper’i anarak başladı. Önümüzdeki 4 yılın, Mersin’in eğitim hayatına katkı sağlamasını temenni eden Koca, Mersin’de eğitim alanında bakir bir yapının olduğunu ve bu yapının doğru yönlendirildiği takdirde hem Mersin’e hem de ülkeye güzellikler katacağını söyledi. Koca, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak, her türlü işinizin kolaylaşması noktasında hizmetkarınızız. Kurum olarak çözüm önerilerinizle beraber geldiğinizde gücümüz nezdinde buna katkı sağlayacağımızı peşinen ifade etmek isterim” dedi. MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar ise Oda’nın faaliyetleri hakkında genel bilgiler aktardı. Ticaret ve Sanayi Odalarının, üyelerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak ve mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak adına çalıştığını bildiren Uçar, Odaların yürüttükleri lobi faaliyetleriyle, üyelerinin sorunlarının çözümüne aracı olduğunu söyledi. Meslek Komitelerinin Oda’nın “mutfağı” olarak değerlendirildiğinde vurgu

yapan Uçar, ilgili grupta yer alan firmaların Meslek Komite üyeleri ile dirsek temasını koruyarak sektörlerine ilişkin sorun ve önerilerini Oda’ya ulaştırabileceklerini paylaştı. MTSO’nun uluslararası işbirliklerinin güçlenmesi yönünde de birçok girişimde bulunduğuna değinen Uçar, örnek olarak Fransa Büyükelçiliği ile yürütülen vize anlaşmasını gösterdi. Uçar, “Oda’mız, üyelerini hem vize sürecinde istenen bir çok evrakı toparlama zahmetinden kurtarıyor hem de 5 yıla kadar uzun süreli vize almalarını sağlıyor. Bizim size vereceğimiz Odamızın üyesi olduğunuza dair yazı ile birlikte Fransa Büyükelçiliği’ne başvurmanız halinde 5 yıla kadar Schengen vizesi alabiliyorsunuz” dedi. Odanın web sitesinin üyeler tarafından detaylı şekilde incelenmesi ve verilen hizmetlerin sürekli takip edilmesi gerektiğini de vurgulayan Uçar, “Hizmetlerimizden haberdar olarak, Odamızdan mümkün olan en yüksek seviyede faydalanmanızı öneriyoruz” diye konuştu.

Mersin Endüstri Sinerjisi – Enerji Sanayisi Kümesi çalışmaları GZFT ve PEST Analizleri ile devam etti. Küme üyeleri, güçlü ve güçlendirilmesi gereken yönleriyle sektörün fırsatlarını ve tehditlerini tespit etti.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından Ekonomi Bakanlığı’na sunulan Mersin Endüstri Sinerjisi – Enerji Sanayisi için Kümelenme Projesi’nin kabul edilmesinin ardından çalışmalar hızlandı. MTSO’da ODS Danışmanlık Firması yetkilileriyle bir araya gelen küme üyelerinin yol haritası hakkında bilgi sahibi olmaları sonrasında saha ziyaretleri başladı. İhtiyaç Analiz Raporu’nun hazırlanabilmesi adına kümeyi oluşturan 21 üye tek tek ziyaret edildi. Küme üyelerinin hangi alanlarda eksikleri bulunduğu, hangi alanlarda eğitime ihtiyaç olduğu hangi belgelerin alınması gerektiğinin saptanması adına görüşmeler yapıldı. Çalışmalar küme üyelerinin bir araya

gelerek gerçekleştirdiği Sektör Değerlendirme Toplantısıyla devam etti. ODS Danışmanlık Ortağı Onur Seçkin yönetiminde bir araya gelen küme üyeleri ile GZFT ve PEST analizi yapıldı. Analiz öncesinde kısaca önümüzdeki süreçte yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Seçkin, “Bu analizler sonunda Mevcut Durum Raporu’nu hazırlayarak Ekonomi Bakanlığı’na sunacağız. Ardından ihtiyaç duyulan eğitim çalışmalarına başlayacağız, yurtdışı ziyaretlerimiz olacak, yurtdışından küme olarak kentimize misafirler davet edeceğiz” dedi. Tüm dünyada enerjiye duyulan ihtiyaç hakkında da kısaca bilgi veren Seçkin, 2040 yılına kadar hazırlanan ra-

porlarda enerji tüketiminin OECD ülkelerine oranla gelişmekte olan ülkelerde çok daha fazla artacağına dikkat çekti. Bu alanda yapılacak yatırımların da paralelinde artacak olması nedeniyle kurulmakta olan kümenin ciddi bir pazara hizmet edebileceğini vurgulayan Seçkin, “Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle enerji iletim hattı olarak görülüyor. Ancak bizim sadece dağıtıma değil, aynı zamanda üretim ve sektör geliştirme anlamında da rol almamız önem taşıyor. Bu, küme çalışmasını daha da anlamlı kılıyor” değerlendirmesini yaptı. Toplantı, katılımcıların gruplara ayrılarak GZFT ve PEST Analizlerinin gerçekleştirilmesi ile sona erdi.


4

YIL: 20 | SAYI: 352 | 29 Nisan - 12 Mayıs 2018 | www.mtso.org.tr

MTSO Heyeti Ankara’dan müjdelerle döndü teşebbis tarafından yapılmakta olan Tarım Teknolojileri İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde de tahsislere kısa sürede başlanacak. Mevcut Organize Sanayi Bölgesinin genişleme çalışmaları da devam ediyor. OSB yönetimince yaratılan 1. Etap gelişme alanında parseller yatırımcılara tahsis edilebilir hale geldi. OSB Yönetimimiz buna ek olarak iki bölgede daha gelişme alanı yaratmak için çalışma yürütüyor. Bu çalışmaları da en kısa sürede sonuçlandırılacağız.” Mega Endüstri Bölgesi kurulum çalışmalarına başlandığını da bildiren Bakan Elvan, bu konuda da işlemlerin devam ettiğini ve çok kısa sürede bu konuya yönelik müjdeleri de paylaşacaklarını ifade etti.

Tamamlanan MTSO seçimleri sonrasında Meclis Başkanı Hamit İzol ve Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan başkanlığında Ankara’da Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan’ı ziyaret eden MTSO Meclisi ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Çukurova Bölgesel Havaalanı’ndan sektörel sanayi siteleri kurulumuna kadar birçok konuda müjdeli haberlerle döndü.

M

TSO Meclis Başkanı Hamit İzol ve Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan başkanlığındaki, Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinden oluşan heyet tanışma ve yeni dönem çalışmaları anlatmak adına Ankara’da Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan’ı ziyaret etti. Kalkınma Bakanlığında yaklaşık 1,5 saat süren görüşmede MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan ana hedeflerini anlattı. Kentteki tüm kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte ortak lobi faaliyetleri sürdürmek istediklerini vurgulayan başkanlar, Bakan Elvan’a da verdiği destekler ve kente hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Tüm Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin kendilerini tanıtıp sektörel sorunlarını dile getirmelerinin ardından Mersin projeleri masaya yatırıldı.

Kabulde sözlerine seçimlerin ardından oluşan MTSO Yönetimi ve Meclisini kutlayarak başlayan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı Mersin’in en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olarak görüyorum. Yeni oluşan Yönetimin Mersin’de birlik ve beraberliği sağlayacak bir misyonla yola çıkmasını da çok önemsiyorum. Birlikteliğin beraberinde başarı getirdiğine inanan biriyim. İnsanların birbirinden farklı düşünce yapısına sahip olmaları son derece doğal, aslında bu farklılıklar bizim zenginliğimiz, önemli olan farklı düşüncelerin bir araya gelerek ortak akılda buluşması. Bu, bizim kalkınmamız için son derece önemli” dedi. “Havaalanı 2019’da hizmet vermeye başlayacak Görüşme, Mersin’de yürütülen

projelerin son durumuna yönelik değerlendirmelerle devam etti. Üzerinde durulan ilk proje, kentin uzun zamandır beklediği Çukurova Bölgesel Havaalanı Projesi oldu. Altyapı inşaatının Haziran’da tamamlanacağını bildiren Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, üst yapı ihalesinin de sonuçlandırıldığını söyledi. İhaleyi uluslararası deneyime sahip bir firmanın üstlendiğini kaydeden Elvan, üst yapı inşaatının da en kısa sürede başlayacağını, 2019 yılında ise bu projenin hizmete gireceğini müjdeledi. Çeşmeli-Taşucu Otoyolu ihalesi 14 Ağustos’ta Ulaşım alanında üzerinde durulan bir diğer yatırım Çeşmeli – Taşucu Otoyolu oldu. Bu otoyol ihalesine de yap işlet devret modeliyle ihaleye çıkıldığını açıklayan Elvan, tekliflerin 14

Ağustos’a kadar verileceğini açıkladı. Bu projenin tamamlanmasıyla birlikte kentin batı bölümünde yoğunlaşan trafiğin rahatlaması, kent merkezine ulaşımın hızlanması ve şehrin daha modern ulaşım hatlarına kavuşması ve bölgedeki turizm yatırımlarının artması hedefleniyor. “Sanayi yatırımları için yeni alanlar kapıda” Kentin bir diğer önemli konusu olan sanayicinin yatırım için yer bulamama konusuna da değinen Lütfi Elvan, bu alanda devam eden çalışmaları ise şöyle sıraladı: “Tarım Gıda Teknoparkı’nın kuruluş kararı bildiğiniz üzere alındı. İşletici şirketin kurulması için çalışmalara hız verildi. Aynı şekilde Tarsus’ta Gıda Organize Sanayi Bölgesinin altyapı çalışmalarına başlanıyor. Özel bir mü-

Japonya, Mersin ile ticaretini geliştirme hedefinde

J

Japonya ile Mersin arası ticaretin artırılmasına yönelik tarımdan turizme, enerjiden inşaata kadar birçok alanda atılabilecek ortak adımlar masaya yatırıldı.

aponya’nın Türkiye Büyükelçisi Akio Miyajima, Mersin temasları sırasında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ı da ziyaret etti. Ziyarette Kızıltan’a MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri de eşlik etti. İki ülke arasındaki dostluk ilişkisinin ekonomiye yeterince yansımadığının vurgulandığı toplantıda ekonomik ilişkilerin karşılıklı olarak nasıl artırılabileceğinin detayları görüşüldü. İşbirliğinde öncelik verilebilecek konular tarım, turizm, enerji ve inşaat olarak belirlenirken ülkeler arası ortak yatırımlarla 3’üncü ülkelere birlikte ihracat ve Mersin’e Japon firmalarının yatırımı da görüşülen konular arasında yer aldı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan sözlerine Japonya’nın Türklerin gönlünde her zaman farklı bir yeri bulunduğunu belirterek başladı. Özellikle tarım,

MTSO 4

CMYK

turizm, enerji ve teknoloji alanlarında diyalogun ve karşılıklı yatırımların artırılabileceğine dikkat çeken Kızıltan, MTSO olarak teknik alandaki eğitimlere ve işbirliklerine verdikleri önemi vurguladı. Bu bağlamda yakın zamanda açılacak Tarım Gıda Teknopark’ında teknik işbirlikleri yapılabileceğini kaydeden Kızıltan, Japon yatırımcıları Mersin’in lojistik imkanlarından, Avrupa, Afrika ve Rusya pazarına olan yakınlığından daha fazla yararlanmaya davet etti. Mersin’de kurulması planlanan Mega Endüstri Bölgesi hakkında da kısaca bilgi aktaran Kızıltan, “Japonya birçok hammaddeyi dışarıdan temin ediyor. Mersin hem hammaddeyi daha uygun fiyatlarla temin edebileceğiniz hem de hedef pazarlara daha yakın olabileceğiniz bir bölge. Bu nedenle Japon yatırımcıların bu imkanları değerlendireceğini

düşünüyorum” dedi. Turizm alanında da önemli işbirlikleri yapılabileceğine dikkat çeken Başkan Kızıltan, şöyle konuştu: “Bildiğimiz kadarıyla Japon turistler özellikle Mersin’e yakın bir bölge olan Kapadokya’yı yoğun şekilde ziyaret ediyor. Bizim kentimizde de çok zengin tarihi bir miras var. Yürüteceğimiz ortak çalışmalarla Kapadokya’ya kadar gelen Japon turistleri Mersin’de de ağırlamak isteriz. Bu konuda da işbirliğimizi artırmak istiyoruz.” Çakır: “Meyve ve sebzede Japonya önemli bir pazar” MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır ise Mersin ile Japonya arasındaki tarım ticareti hakkında bilgi verdi. Türkiye ve Japonya arasında tarımsal ürün ihracatında yaşanan sıkıntıları özetleyen Çakır, son yıllarda bu sıkıntıların aşılmaya

“Sanayi sitesi kurulumuna tam destek” Büyük sanayi bölgeleri yanında karma ya da sektörel sanayi siteleri kurulumuna yönelik önemli adımlar atıldığına da dikkat çeken Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, şunları söyledi: “Merkez ya da ilçelerde sanayi siteleri ve sektörel sitelerin kurulma-

sına oldukça önemli destekler var. Bu konudaki ilgili yasal düzenlemeleri yaptık. Sanayi sitelerindeki işyeri büyüklükleri öncelikle 3 bin 500 metrekareye, ardından da 5 bin metrekareye çıkarıldı. Bu yatırımlar yapılırken gerek üst yapı, gerekse altyapı yatırımlarının tamamı düşük faizli Bakanlık kredisinden faydalanarak gerçekleştirilecek. Sektörler bir araya gelerek buldukları alanlarda yatırım için Bakanlığa başvurmaları halinde finansman ve bürokratik anlamda her türlü kolaylık sağlanacak. Bu sayede kent içinde, mahalle aralarındaki küçük ölçekli sanayi işletmelerimize daha iyi ve düzenli bir ortamda üretim yapabilecekleri alanlara taşınmalarına öncülük edeceğiz.” Bakan Elvan’ın son müjdesi ise Tarsus’a yönelik oldu. İlçenin uzun zamandır dile getirdiği üniversite talebinin karşılıksız kalmadığını ifade eden Elvan, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından da uygun bulunan Tarsus Üniversitesi’nin Kanun Tasarısı’nın 20 Nisan’da Meclise sunulduğunu kaydedip, en kısa sürede Mersin’e bir üniversite daha kazandırılacağını müjdeledi.

başladığına değinerek, “Japonya meyve ve sebze konusunda bizim için önemli bir pazar. 27 yıldır aramızda ihracat yasağı vardı ancak son 2-3 yıldır greyfurt ve limon müsaadesi verildi. Sırada kiraz

ve diğer ürünler var” dedi. Japonya’da tarım konusunda çok geniş ar-ge çalışmaları yürütüldüğünü bildiğine dikkat çeken Çakır, “Sizin tarıma uygun topraklarınızın sınırlı olduğunu da biliyoruz. Sizin teknolojinizi bizim topraklarımız ve temiz suyumuzla birleştirip Mersin’de ortak projelere imza atabiliriz. Ardından ürünlerimizi birlikte üçüncü pazarlara satabiliriz” ifadelerini kullandı. Budur: “Mersin güneş enerji yatırımlarında cazip bir bölge” MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fuad Budur ise enerji konusunda gerçekleştirilebilecek ortak çalışmalara değindi. Mersin’in özellikle güneş enerjisi konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten Budur, “Kentimiz yılın 320 günü güneş alıyor. Bu potansiyelin Japon teknolojisi ile birleştirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Japon Büyükelçisi, Miyajima’nın Türkiye’nin fiyatları nedeniyle bu noktada Çin ya da Kore teknolojilerini tercih ettiğini vurgulaması üzerine ise Budur, “Bizim için daha önemli olanı verimlilik, Japon teknolojisinin verimliliğini kullanarak bir adım öne geçebiliriz” değerlendirmesini yaptı. Miyajima: “Depreme dayanıklı bina inşaatında ortak çalışabiliriz” Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Akio Miyajima ise sözlerine Japon işadamlarının Mersin’i tanımadığını belirterek başladı. Mer-

sin’de çok önemli bir potansiyel bulunduğunu ve bu potansiyeli ülkesindeki işadamlarına daha yakından anlatmak istediğini kaydeden Miyajima şöyle konuştu: “Türkiye’de yürüttüğümüz çok önemli çalışmalar bulunmakta. Bunların başında da enerji geliyor. Kömür enerjisi, çöpten enerji üretimi ve üretilen enerjinin depolanmasına yönelik projeler üzerinde çalışılıyor. Tarım konusunda da yaşanan sorunları biliyorum ve çözümleniyor olmasından büyük mutluluk duyuyorum. Japon halkını sağlıklı Türk meyve ve sebzeleriyle daha yakından tanıştırmayı çok isterim. Ama burada yalnızca ürünlerinizin iyi olması yetmez, ambalajlamasına kadar her alanda çalışmak önemli. Tüm bunların yanında ortak hareketle üçüncü ülkelere açılma konusunu ise hiç düşünmemiştim. Türk işadamlarının pazarlama kabiliyetini biliyorum. Bu nedenle bu, çok önemli bir teklif. Bu konuda mutlaka adımlar atılmalı.” Japon işadamları ile depreme dayanıklı yapılar konusunda da teknoloji anlamında ortak çalışmalar yürütülebileceğine işaret eden Miyajima, “Ben işadamı değilim. Sizler için kar elde etmenin önemini biliyorum. Ama kar kadar dostluk ve kalplerimizin yakın olmasının da işbirliğinde önemli olacağını düşünüyorum. Bu noktada gerek tarım, gerek enerji gerek teknoloji gerekse inşaat alanında önemli ortaklıklar kurulabileceğini tahmin ediyorum” diye konuştu.


5

YIL: 20 | SAYI: 352 | 29 Nisan - 12 Mayıs 2018 | www.mtso.org.tr

MTSO’da kadın temsili arttı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) kadının temsil oranı her geçen dönem artıyor. Önceki 4 yıllık periyotta 9 olan kadın Komite Üye Sayısı bu dönem 16’ya yükseldi. Bu yıl bir takım ilkler de yaşandı. Geçen yıl oluşan ilk Meclis’te hiç kadın Meclis Üyesi bulunmazken bu yıl aynı anda 3 kadın üye, MTSO Meclisinde yer aldı. En önemli değişim ise Yönetimde yaşandı. 132 yıllık geçmişinde MTSO’da ilk kez bir kadın, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldı.

M

TSO’nun ilk kadın Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş, bir ilki yaşamanın gurur verici olması yanında büyük sorumluluklar getirdiğine de dikkat çekti. İlk kez Yönetim Kurulu’na bir kadının dahil olmasının önümüzdeki süreçte diğer işkadınlarına da bu kapının açılması anlamına geldiğini vurgulayan Taş, “Dolayısıyla aldığım görevde başarılı olmak ve kadınların da en az erkekler kadar yetenekli olduklarını kamuoyuna göstermek durumundayım” diye konuştu. Mersin’de yaşayan herkesin şehri kalkındıracak, geleceğe taşıyacak fikirleri olduğunu dile getiren Taş, bu fikirleri ortak bir amaç doğrultusunda, kişisel çıkarlar ve egolar bir kenara bırakılarak toplumsal fayda gözetilerek hayata geçirmek gerektiğini vurguladı. Birlikte hareket edilmesi halinde Mersin’in gerçek anlamda bir dünya kenti olmasına katkı sağlanacağını kaydeden Taş, ‘Ben’ değil, ‘Biz’ düşüncesi ile hareket edilmesinin önemine değindi. Taş, önümüzdeki süreçte gerçekleştirmek istediği çalışmaları ise şöyle özetledi: “Sektörlerin sorunları, şehir ekonomisinin geleceği, dünya ile sektörel entegrasyon, şehrin entelektüel altyapısının iş dünyasına kazandırılması, sanayi ile akademisyenlerin bir araya getirilmesi, şehrin dinamiklerinin kenti kalkındırma amacı ile bir araya gelmesi, ortak projeler üretmesi gibi konular önceliklerim olacak. İşkadınlarının ortak bir platformda bir araya gelerek, şehrin ve sektörlerin sorunlarına dair görüş alışverişinde bulunacakları ve projeler geliştirecekleri ortamları oluşturmak da yapmak istediklerim arasında. Toplum olarak yaptığımız en büyük yanlışlardan biri, sorunları tespit etmek ve eleştirmek. Olması gereken ise sorunları tespit etmek ve çözümünü düşünmek. Bunu sağlamak istiyorum.”

“Her görev onu en iyi şekilde taşıyacak kişiye verilir” Kadın ve erkeğin farklı bakış açılarına sahip canlılar olduğunu ve iş dünyasında başarı için farklı fikirlerden ilham alınması gerektiğini kaydeden Yasemin Taş, kadınlara şu tavsiyelerde bulundu: “Kadın derneklerini saymazsak STK’larda işkadınlarına pek yer verilmiyor. Kadınlarımız da yer almak için bu kapıları zorlamıyor. Özellikle MTSO gibi geniş bir tabana hizmet veren kurumlarda ne yazık ki erkek egemen. Elbette bu kurumlarda yetenekli ve donanımlı iş kadınlarımızın olması komitelerin ve Meclis’in daha disiplinli çalışmasına katkı sağlayacaktır. Kadınlara yasal olarak bir engel yok, oluşturulan gruplarda yer almak için talip olmaları gerekiyor. Şu bir gerçek ki kimse gelip size benim grubumda ol demez. Göreve talip olacaksınız, eğer sizi dahil etmek istemiyorlarsa o zaman kendi grubunuzu oluşturacaksınız. Bu nedenle iş kadınlarımızın kendi sektöründe faaliyet gösteren firmalar ile iletişimde olması, sorunları ile ilgili istişareler yapması gerekiyor. Şehirde gelişen bir sektör, dolaylı yoldan şirketinize de katkı sağlayacaktır. Sektörünüz sizin bilgi ve donanımınıza güvenir ise o zaman onları temsil etmenize ikna olur. Ve karşınızdaki rakibinizin cinsiyeti sizin kaybetmenize sebep olmaz. Demek istediğim şu: Her görev onu en iyi şekilde taşıyacak kişiye verilir. Kadın ya da erkek ayrımı yapmaksızın sektör grubu seçer temsilcisini.” MTSO’da 2018 – 2022 tarihleri arasında görev yapacak Kadın Komite Üyeleri neden MTSO’yu tercih ettiklerini ve önümüzdeki süreçte

MTSO 5

CMYK

neler yapmayı planladıklarını şöyle anlattı.

Feride Çayır (1 No’lu Meyve ve Sebzelerin İşlenmesi ve Ticareti Komitesi) Kadınların çok fazla yer almadığı erkek egemen bir sektörde faaliyet gösteriyorum. Bu nedenle komite çalışmaları sırasında teklif geldiğinde büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Hem sektöre farklı bir bakış açısı getirebilmem hem de kadınların da bu sektördeki varlığını daha çok hissettirebilmem adına tek kadın üye olarak 1 No’lu Komite’de görev almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Kadınların belirli oranda daha disiplinli çalıştığını düşünüyorum bu nedenle komite toplantılarımıza ayrı bir yaklaşım, tarz katacağım düşüncesindeyim. Öncelik vereceğim konular ise sebze ve meyve fiyatları olacak. Daha aşağı çekebilmemiz adına neler yapabileceğimizi tartışmak, bu alanda projeler üretmek istiyorum.

Ayten Yeniçıkan (4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Komitesi) Su ürünleri sektöründe faaliyet gösteriyorum. Babamın şirketi kurulduğu günden itibaren MTSO üyesi. Ben de şirketimi açtığım andan itibaren babamın izinden devam ederek MTSO’ya üye oldum. Üyeliğin sağladığı imkanlardan yararlanıyorum. Bir süre sonra fayda sağladığım bir kuruma faydalı da olma düşüncesiyle MTSO’da görev almak istedim. MTSO’ya üye olan su ürünleri ve hayvansal mamulleri ticareti yapan Odamız Üyesi bütün firmaların sorunlarını çözme odaklı ve daha ileriye götürebilecek çalışmalar yapmak en büyük arzum. Türkiye’nin gelişebilmesi, 2023 hedeflerini yakalayabilmesi için kadınlarımızın iş hayatında ve ticarette aktif rol almalarının önemli olduğuna inanıyorum.

Neslihan Baysal (6 No’lu Toptan Gıda ve Muhtelif Ticaret Komitesi) Toptan gıda sektöründe faaliyet gösteriyorum ve bugüne kadar sektörümüzde bir kadın Komite Üyesi bulunmamış. Arkadaşlarım gelip de bana, “Neslihan, bugüne kadar toptan gıda sektöründe hiç kadın Komite Üyesi bulunmadı. Bu konuda farklı bir vizyonla hareket etmek isteriz” dediklerinde, “Ben mutlaka orada olmalıyım” diye düşündüm ve çalışmaya başladım. Şu anda sektörümde bir ilke imza atmış olmanın mutlulu-

ğunu yaşıyorum. Önümüzdeki süreçte gerçekleştirmek istediğim önemli projeler var. Şu anda ortamı tanıyarak neyi nasıl yapabileceğimi planlama aşamasındayım. İşleyişi tam olarak öğrenmemin ardından çalışmalarıma hız vereceğim. Benim için bambaşka bir ortam oldu. Elimden ne geliyorsa yapacağım.

Ayşe Yıldız (9 No’lu Bilgisayar, Elektrik, Elektronik Telekomünikasyon ve Büro Cihazları Komitesi) MTSO’daki ikinci dönemim. Daha önce beyaz eşya sektöründen görev almıştım. Ancak o dönemlerde cep telefonu satıcıları olarak sesimizi yeterince duyurabilme imkanı bulamıyorduk. Bu nedenle bu kez cep telefonu satıcıları olarak sesimizi daha çok duyurabileceğimiz bir komitede yer almak istedim. Sorunlarımızı MTSO kanalıyla çok daha hızlı çözebildiğimizi bilmem adına buradayım. Tek üzüldüğüm taraf sektörümüzde kadın temsilinin az olması. Kadınların aldıkları sorumlulukları hakkıyla yerine getirdiğine inanıyorum ve bu tür kurumlarda daha çok hemcinsimizi görmek istiyorum.

S. Serap Kürk (10 No’lu Akaryakıt, LPG, Madeni Yağın İşlenmesi ve Ticareti Komitesi) Akaryakıt sektöründe faaliyet gösteriyorum ve sektörümüzün erkek ağırlıklı olup kadına kapalı bakış açısının değişmesi adına MTSO’da görev almak istedim. Sektörümüzün önemli sorunları var ve görev sürem içerisinde bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapmak istiyorum. Üzerinde durmak istediğim öncelikli konular kayıt dışı ticaretin önlenmesi ve rekabet koşullarının daha kontrollü hale getirilmesi olacak. Kadınların STK’lardaki temsil sayısının artmasını çok değerli buluyorum. Bu artış kadınların aynı zamanda ekonomiye de daha fazla katkı sağlamalarına öncülük edecektir. Ülkemizde kadınların haklarına daha çok sahip çıktığının somut örneği olacaktır.

E. Pervin Akbaş (15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Komitesi) TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun seçim sürecinde yaptığı Oda yönetimlerinde daha çok iş kadını istiyoruz çağrısıyla hareketlenen iş kadınlarımız seçimlere yoğun şekilde katıldı. Bu dönem önemli bir kadın açılımı yaşandı. Kadınlarımız

günümüzde eğitime ve değişime açık olmaları, sezgi ve yönetim becerilerinin güçlü olması daha da önemlisi günümüzde yaratıcılığın kadınlarda daha güçlü olması nedeniyle iş hayatında yok sayılması mümkün değildir. Ekonomide ve sosyal yaşamda var oldukları da bir gerçektir. . Bizim gibi donanımlı kadınların diğer kadınlara örnek teşkil etmesi açısından TOBB seçimlerine yoğun şekilde katılım göstermeleri daha etkin olmaları ve rol model oluşturmaları gerekmektedir.

Muazzez Araç (19 No’lu Yük ve Eşya Taşımacılığı Komitesi) Geçen dönem olduğu gibi bu dönem de MTSO’da görev almaktan dolayı mutluyum. Bir kadın olarak Komiteye seçilmiş olmanın yanında iki dönemdir erkek egemen bir sektörde Komite Başkanlığı görevini yürütmenin de gururunu yaşıyorum. Sektörümde yaşadığım sıkıntılara daha fazla kayıtsız kalmak istemeyerek sivil toplum kuruluşlarında görev almaya karar verdiğimde ilk düşündüğüm yer ticaretin merkezi olması nedeniyle MTSO oldu. Kendimizi en iyi ifade edebileceğimiz ve sonuç alabileceğimiz odak noktası. Geçen dönem kadınlarımız iyi bir performans ortaya koymuş ki bu dönemde sayımız neredeyse iki katına çıktı. Ancak yetmez. Ortak hareket etmeliyiz, birlik içinde olmalıyız.

Dilek Dere (25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Komitesi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası şehrin dinamiği ve ticaretin merkezi. Faaliyet gösterdiğim turizm sektörü de kent ticaretinin önemli dinamikleri arasında yer alıyor. Bu nedenle bir turizmci olarak Oda’da görev almak istedim. Sektörümüzün önemli sorunları var. Bunların başında da ulaşım sorunları geliyor. MTSO’daki görevim aracılığıyla başta Çukurova Uluslar arası Bölgesel Havalimanı olmak üzere birçok projenin yakın takipçisi olacağım. Bu dönemde Oda’da kadın üye sayısının artmasından da oldukça memnunum. Daha titiz ve duyarlı çalışmalar yürütüleceğine inanıyorum.

Semra İzol Alkış (25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Komitesi) MTSO’yu seçkin iş insanlarının bir arada bulunduğu büyük bir aile görü-

yorum ve bu ailenin içinde ben de yer almak istedim. Bugüne kadar birçok STK’dan teklif almama rağmen köklü yapılar olduğunu düşünmediğim için sıcak bakmamıştım. Ancak bugün, gerek sektörümdeki tecrübemin artması ve bu tecrübelerimi paylaşabileceğimi düşünmem gerekse gücüne inanmam nedeniyle MTSO çatısı altında görev almam gerektiğini düşündüm. Henüz çok yeni olduğum için idealist hedeflerim yok. Önceliğim ortamı tanıyıp neler yapabileceğimi saptamak olacak. Böyle bir oluşumda yer almanın bana da önemli bir tecrübe kazandıracağına, bilgi birikimimi destekleyeceğine inanıyorum.

Hatice Suray (28 No’lu Eğitim Hizmetleri Komitesi) MTSO’da görev almak istedim çünkü gerek bürokratik işlerimizi yürüttüğümüz gerek ticari faaliyetlerimizde yanımızda olan, şehrin ticari kalbi diyebileceğimiz tek yer. Her sektörden çok kalifiye insanların bir arada bulunduğu bir beyin takımı. Bu takımın içinde yer alabilmeyi çok istiyordum. Başta yurtdışı eğitim olmak üzere eğitim sektöründe yaşanan sorunların ilgili yerlerde duyurulabilmesine yardımcı olmak ya da Oda’nın da sinerjisini arkamıza alıp daha çok proje geliştirebilmek adına bu dönem için ‘Ben de varım’ dedim. Biz kadınların iş dünyasındaki gücüne inanıyorum. Ben iki çocuk sahibiyim ve bir taraftan çocuklarım bir taraftan işim ve diğer taraftan MTSO’daki başkan yardımcılığı görevimde başarılı olma mücadelesi veriyorum. Bu mücadeleci ruhumuz iş dünyasına yeni soluk getirecektir.

Dilek Çakır Kılıç (30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Komitesi) Sigorta sektöründe faaliyet gösteriyorum ve Mersin’de kendi sektörümdeki sorunların kadın duyarlılığı ile daha etkin şekilde çözümlenebileceğine inanıyorum. Bu nedenle geçmiş dönemde olduğu gibi bu dönemde de MTSO’da görev almak istedim. Sektörümüzde kadının varlığının daha çok hissedilmesinin hem güven oluşturması hem de diğer acentelerin birbiriyle etkileşimini artırması adına önemli olduğunu düşünüyorum. Genel bir değerlendirme yapacak olursam kadınların bulunduğu ortamın seviyesini yükselttiğini düşünüyorum.

Hatice Demirasal (30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Komitesi) Yalnızca Komitede değil MTSO Meclisi’nde de görev alıyorum. Bu, benim için büyük bir gurur. Sigortacılık sektöründe faaliyet gösteriyorum ve öncelikle sektörümüzle ilgili daha aktif çalışmak ve yanlış giden bir şeyler varsa düzeltilebilmesi noktasında görev alabilmek adına Oda’da çalışmak istedim. Şikayet eden değil, çözüm üreten tarafta olmak istedim. Komite-

miz aracılığıyla sektörümüzün sorunlarının çözümü adına ortaya koyacağımız önerilerin Meclis’te de takipçisi olacağım. Sorunlarımızın çözümünde en doğru adresin MTSO olduğuna inandığım için bu ekip arasında yer almak istedim. Ancak kadın temsili halen istenen düzeyde değil. Bizlerin başarısı rol model olacaktır.

Aynur Coşkun Eser (31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Komitesi) Çalışmamızı kanunların emrettiği çerçevede iş hayatının çatı kuruluşları Meslek Odalarına bağlı sürdürüyoruz. Ben de mesleki olarak bağlı bulunduğum Ticaret ve Sanayi Odası’nda görev almak istedim. Aynı meslek grubundaki meslektaşlarımızla ticari gücümüzü birleştirip sektörümüzü ileri taşıyacak projeler geliştirebilmek ya da ortak sorunlarımızı saptayarak çözüm aramak önceliğim olacak. MTSO’nun da bu hedeflerimiz doğrultusunda hareket ederken yanımızda olduğunu bilmek güven veriyor. MTSO’yu bize sağladığı imkanlardan daha fazla faydalanmak ve meslektaşlarımı faydalandırmak adına tercih ettim.

Gül Zeynep Aslan (35 No’lu Geri Dönüşüm, Plastik ve Kimya Komitesi) Farklı bir sektörde faaliyet gösteriyorum. Yapıştırıcı üzerine çalışıyorum ve Mersin’de bu alanda faaliyet gösteren çok fazla firma yok. Farklı bir iş kolu olunca sektörün sorunları da farklılaşıyor. Yaşadığımız konuları daha çok dillendirip çözüm üretebilmek adına MTSO’da görev almak istedim. Sesimizi daha fazla duyurabilmek önceliğim olacak. Doğrusu şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü kadınlara daha fazla fırsat sağlanan bir kentte yaşıyoruz ve MTSO’nun da bu anlamda diğer kurumlara oranla kadın temsiline daha fazla önem verdiği kanaatindeyim. Komitemizdeki tek kadın üyeyim. Kendim adına gururluyum ancak bu sayının artması gerektiği düşüncesindeyim.

Zühal İçenler (36 No’lu Yurtdışı Muhtelif Ticaret Komitesi) Yıllardır Mersin’de faaliyet gösteriyoruz. Sektörümüzde edindiğimiz bilgi ve becerilerimiz doğrultusunda Mersin’in ticaretine ve sanayi değerlerine katkı sunmak, girişimci ruhumuzu Oda’ya yansıtmak ve şehrimize katmadeğer yaratacak faaliyetlerde yer almak adına MTSO’da görev almak istedim. Ticarete can verecek projeler üretmek, üretilmiş projeleri hayata geçirmek ve Mersin’e fayda getirecek etkinliklerde yer almak istiyorum. STK’lar şehrin dinamik yönüdür. Bu dinamizmde erkekler kadar kadın girişimciler de oldukça başarılı işlere imza atmaktadır. Durum böyle iken girişimci kadınların da bu STK’larda kendilerini ifade edebilmeleri önemlidir.


6

YIL: 20 | SAYI: 352 | 29 Nisan - 12 Mayıs 2018 | www.mtso.org.tr

Doğu Afrika’nın Singapur’u:

Küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen ihracatta Etiyopya ve Madagaskar’ı, ithalatta ise Kamerun, Zimbabwe, Kongo ve Togo gibi Afrika ülkelerini geride bırakan Mauritius’un ekonomisinde turizm önemli bir yer tutar. Turizmdeki gelişmişliği nedeniyle bu ülke güvenlik açısından diğer Afrika ülkelerine göre daha iyimser bir tablo çizmektedir. Eğitim düzeyi ve alım gücü seviyesi de göz önünde bulundurulduğunda ekonomistler tarafından Mauritius’un Doğu Afrika’da geleceğin Singapur ya da Honk Kong’u olabileceği değerlendirmesi yapılmaktadır.

M

auritius 1968 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra hızla gelişen ekonomisi gıda işleme (şeker), turizm, tekstil-hazır giyim ve finansal hizmet endüstrisine dayanmakta, balıkçılık, bilgi ve iletişim teknolojileri ve konaklama da hızla gelişmektedir. Turizm sektörü ekonomide önemli rol oynar. Mali hizmetler sistemi gelişmiştir. İhracata dayalı üretiminde hedeflendiği İhracat Ürünü İşleme Bölgeleri de ekonominin dinamik büyümesine katkı sağlamaktadır. Mauritius’a yapılan yatırımların çoğu turizm ve finans sektörlerine yapılmaktadır. Hükümet yabancı yatırımları ülkeye çekebilmek için önemli reformlar yapmıştır. Yabancı sermaye ve yerel sermaye eşit tutulmakta olup şeffaf ve iyi tanımlanmış bir Yabancı Yatırım Kanunu bulunmaktadır. Ülkenin karmaşık vergi sistemi hem bireyler için hem de firmalar için basitleştirilmiştir. Söz konusu bu değişiklikler ülkedeki iş ortamını geliştirmekte ve yabancı yatırımları özendirmektedir. Coğrafi konum Mauritius, Afrika kıtasının Güney Doğu sahillerinin yaklaşık 2 bin 400 kilometre ve Madagaskar’ın 900 kilometre kadar doğusunda, Hint Okyanusu’nda yer alan bir ada ülkesidir. Hindistan’ın güneybatısına uzaklığı da 3 bin 943 kilometredir. Mauritius, 2 bin 40 kilometrekare yüzölçümü ile Oğlak dönencesinin hemen üzerinde yer alır. Mauritius Cumhuriyeti, Mauritius Adası’na ek olarak Cargados Carajos ve Rodriges adaları ile Agalega adalarını da içerir. Volkanik kökenli bir ada olan Mauritius, deniz seviyesinden yaklaşık 400 metre yükseklikte ve merkezi bir platoya sahiptir. Dağları, tropik ormanları ve bitkileri adanın doğal güzelliklerini oluşturur. Genel olarak iklimi ılıman bir yapıya sahiptir. Ortalama sıcaklık; gündüz 25 °C gece 13 °C olup nadiren bunun altına düşer. Yıl içindeki sıcaklık aralıkları şöyledir: Yaz (Kasım-Nisan): 27 °C Sahildeki merkez yaylası: 23 °C Kış (Mayıs-Ekim): 21 °C Sahildeki merkez yaylası: 17 °C Şubat ayı en sıcak ay olup (28 °C), ağır yağışlar Ocak ve Mart ayları arasında görülür. En şiddetli kasırga 28 Şubat 1960 yılında görülmüştür. Nüfus-etnik yapı Yüz ölçümüne oranla dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan Mauritius’ta kilometrekareye 444 kişi düşer. Mauritius Adası’nda yoğunluk daha da fazla olup, kilometrekareye düşen kişi sayısı 483’ü aşar. Mauritus’un 2015 yılı nüfus tahmini 1,3 milyon civarındadır. Nüfusun yaklaşık %21,6’sı 0-14 yaş arasında, %67,2’si 15-64 yaş

MTSO 6

CMYK

arasında, %3,9’u ise 65 yaş ve üzerindedir. Adada başlıca 5 nüfus grubu vardır. Yaklaşık %69’u Hindistan’dan göç edenlerin neslinden gelenler teşkil eder. Bunlar; Hindular (Nüfusun %52’si) ve Müslümanlar (Nüfusun %17’si) olmak üzere iki gruba ayrılır. Afrikalı-Avrupalı, Afrikalı-Asyalı karışımından meydana gelen melezler ise nüfusun %27’sini teşkil eder. Çin asıllılar nüfusun %3’ünü ve Fransız asıllılar nüfusun %1’ini oluşturur. İngilizce ülkenin resmi dili olmakla birlikte nüfusun %1’inden daha küçük bir kesiminin ana dilidir. Afrika dillerinden bazıları ile Fransızcanın etkileşimi sonucu oluşan melezlerin dili yaygın bir şekilde müşterek anlaşma lisanı olarak kullanılır. Fransızca, Fransız asıllılar ve melezler tarafından konuşulur. Diğer önemli diller Hintlerin konuştuğu Hintçe, Müslümanlarca konuşulan Urdu dili ve Çinlilerce konuşulan Çincedir. Mauritius Adası’nda en yaygın din Hinduizm’dir (%48). Bundan sonra Hıristiyanlık (%23,6 Katolik, %8,6 diğer) ve İslamiyet (%16,6) gelir. Nüfusun yaklaşık %42’si şehirlerde yaşar. Kuzeybatı kıyısındaki Port-Louis 150 bin nüfusu ile ülkenin başkenti, en büyük şehri ve limanıdır. Ülkede çocukların ilkokul tahsili mecburidir. %84 olan okuryazar oranı sürekli artmaktadır. Doğal kaynaklar Yaklaşık %46’sı ekili olan ada topraklarının %20’si binalar ve %2’si yollar için tahsis edilmiştir. Geri kalanı ise orman, çalılık, çayır, baraj, gölet, bataklık ve kayalık alanlardır. Agalega Adaları Hindistan cevizi ağaçları ile kaplıdır. Denizler canlı yaşamı bakımından zengindir ve balıkçılık ekonomik kalkınma planının önemli bir parçası olarak görülür. Balıkçılık sektörü şeker, tekstil, turizm ve finansal hizmetler sektörlerinden sonra beşinci en önemli sektördür. Adanın değerli madeni olmamakla birlikte, ekilebilir arazileri ve deniz ürünleri ülkenin doğal kaynakları arasında sayılabilir. Ekonomik yapı Mauritius 1968 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra hızla gelişen ekonomisi gıda işleme (şeker), turizm, tekstil-hazır giyim ve finansal hizmet endüstrisine dayanmakta, balıkçılık, bilgi ve iletişim teknolojileri ve konaklama da hızla gelişmektedir. Turizm sektörü ekonomide önemli rol oynamaktadır. Mali hizmetler sistemi gelişmiştir. İhracata dayalı üretimin de hedeflendiği İhracat Ürünü İşleme Bölgeleri de ekonominin dinamik büyümesine katkı sağlar. Ülkede GSYİH büyüme oranı diğer Afrika ülkelerine göre daha ka-

rarlı ve iyimser bir görünümdedir. Ülkedeki dış ticaret; küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen ihracatta Etiyopya ve Madagaskar’ı, ithalatta da Kamerun, Zimbabwe, Kongo ve Togo gibi Afrika ülkelerini geride bırakır. Mauritius, 1.3 milyon nüfusuyla; Gana (24 milyon), Sudan (41milyon) ve Tanzanya (40 milyon) toplamı 105 milyonluk pazarın yarısından fazla ithalata sahiptir. İhracat; Kamerun, Kenya, Gana, Tanzanya gibi nispeten kalabalık Afrika ülkelerinin yarısından fazlasını geçmektedir. Mauritius’un uzun vadede; Doğu Afrika’da Singapur/Hong Kong gibi olabileceği bakış açısıyla yakından incelenmesinde fayda görülmektedir. Sahra Altı Afrika ülkelerine hızla artan ilgi, bu ülkenin bölge içi ticaret avantajı açısından önemli fırsatlar yaratabileceği öngörülmektedir. Mauritius dış ticaret açısından özel bir konuma sahiptir. Ülke nüfusu, eğitim düzeyi ve ekonomisindeki kararlılık Afrika’da bu ülkeyi özel bir konuma getirmektedir. Ülke yüzölçümü Singapur’un 3 katı, nüfusu ise dörtte biri kadardır. Nüfus olarak Akdeniz’de bulunan adaların her birinden daha kalabalıktır. Eğitim düzeyi ve alım gücü seviyesi bu ülkenin dış yatırımcılarla ortak yatırım kabiliyetini yansıtmaktadır. Güvenli, pratik ve iç pazar potansiyeli ile verimli ortak yatırım olanakları bulunabileceğine inanılır. Moritus, güvenlik açısından da oldukça iyimser yapıya sahiptir. Özellikle turizmin iyi bir sektör olması dış ilişkilerde güçlü bağlar kurabildiğine işaret etmektedir. Ülkede nüfusun önemli bir bölümü ticarete yatkın Hint asıllılardan oluşur. Güneydoğu Afrika’ya kıyısı olan ülkelerde ticarete yatkın Hint asıllılar etkindir. Ülkenin en önemli ticaret ortağı da Hindistan olup Güneydoğu Afrika için önemli ihracat fırsatı yaratabilecek potansiyele sahip görünmektedir. Ülkeye turizm amaçlı yıllık 1 milyona yakın yabancı ziyaretçi gelir. Mauritius, kendi iç pazarının yanı sıra Güneydoğu Afrika ile gelişmiş üçüncü ülkelere de “en çok kayırılan ülke statüsünde” ihracat fırsatları barındırabilecek niteliktedir. Hint kökeni ağırlıklı nüfus yapısı Hindistan için önemli bir avantaj teşkil eder. Bu nedenle iç pazardan daha cazip olabilecek dış pazarların da düşünülmesinin tutarlı olacağı söylenebilir. Bu ülkeler COMESA ve SADC ülkeleridir. Ekonomik performans Mauritius’ta nüfus ve ekonomik performans verileri birlikte düşünüldüğünde birçok Afrika ülkesine göre imrenilecek bir ekonomik performans gözlenir. Büyüme oranındaki kararlılık, küresel krizden

sakınım kabiliyeti ve son yıllardaki liberalleşme yönetimindeki başarılı uygulamalar uzun vadede adanın önemli bir ticaret merkezine dönüşebilecek potansiyele ve ekonomik dinamiklere sahip olduğunun sinyallerini verir. Gelişen sanayi, finans ve turizm sektörleriyle; düşük gelirli tarım ekonomisinden orta gelirli çeşitlenmiş bir ekonomiye geçiş yaşan-

mıştır. Doğrudan yabancı yatırımlar (çoğunluğu Fransa ve İngiltere’den) genel olarak turizm sektörüne gitmektedir ve bunu gayrimenkul ve finansal hizmetler sektörü izler. Daha fazla hizmet sektörü odaklı ekonomiye geçebilmek için altyapı ve eğitim alanlarında ciddi yatırımlar gerekir ve önümüzdeki dönemde kamu sektörüne verilen kredilerin artacağı tahmin edilmektedir. Orta vadede, hükümetin ekonomik çeşitlendirme yapması, bütçe açığı ve kamu borç seviyesini kontrol altına alması gerekir. Rekabetçiliğin geliştirilmesi için yapılan yapısal reformlar orta vadeli büyüme beklentilerini güçlendirmiş ve kamu borcunu azaltmıştır. Ancak, altyapı ve işgücü piyasalarındaki tıkanıklıklar devam etmektedir. Mauritius coğrafya olarak Afrika kıtasına daha yakın olmakla birlikte demografik açıdan daha yakın olduğu Hindistan ile daha yoğun ticari ve kültürel bağlara sahiptir. Fakat geleceğe dönük beklentiler ve bölgesel bütünleşme bakımından doğrudan Afrika kıtası içindeki oluşumlarda yer alır. Dış ticaret Mauritius’un ihracatında genel olarak telefonlar, tekstil ve giyim, balık, şeker pancarı, değerli taşlar, ilaçlar ve canlı hayvanlar göze çarpar. 2016 yılı ihracatı 2,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İthal ettiği başlıca ürünler ise petrol yağları, otomobil, balık, telefonlar, ilaç, elmas, pamuklu mensucat, bilgisayarlar, kömür, sigaralar ve petrol gazlarıdır. Otomobil ithalatı 2009 yılında finansal krizin bir sonucu olarak azalmış ancak 2010 yılından sonra tekrar atağa geçmiştir. Mauritius’un ithalatında Çin, Hindistan, Fransa ve Güney Afrika en büyük tedarikçi ülkelerdir. Özellikle Hindistan, Mauritius için çok önemli bir tedarikçidir. Ülkede Hint asıllı nüfus yüksek olduğundan Hindistan ile ticaret de yüksektir. Mauritius’un başlıca ihraç pa-

zarları arasında; Fransa, İngiltere, BAE, ABD, Güney Afrika ve Madagaskar yer alır. İşadamlarının pazarda dikkat etmesi gereken hususlar Yerel saat

Yerel Saat: GMT + 4

Resmi tatil günleri

1-2 Ocak (Yeni Yıl) 1 Şubat (Esaretin Kaldırılması) 12 Mart (Bağımsızlık/Cumhuriyet Günü) 1 Mayıs (İşçi Bayramı) 15 Ağustos (Assumption) 1 Kasım (All Saints’ Günü) 2 Kasım (Sözleşmeli Personelin Varış Günü) 25 Aralık (Christmas) Vize

Türkiye’ye vize uygulanmamaktadır. Seyahat

Türk hava Yolları 5 – Aralık 2015 yılında Madagaskar (TNR) ve Mauritius (MRU) seferlerini İstanbul – Mauritius - Madagaskar – Mauritius - İstanbul güzergâhında başlatmıştır. Mauritius’a seyahatte yolcu beraberinde ithalatı yasak olan mallar

Muhtelif ürünlerin ithali sınırlandırılmış veya yasaklanmış olup Gümrüklere bırakılması gerekmektedir. Bu ürünler arasında şunlar yer alır: - Silah ve mühimmat, - İlaç ve narkotik ürünler, - Müstehcen özellik taşıyan yayın, film veya video-kasetler, - Şeker kamışı kesmeleri, sebzeler, çiçekler veya bitkiler, - Canlı veya içi doldurulmuş hayvanlar, - Sikke, yaprak veya külçe halde altın, - Sualtı balık avlama silahları, Kaynak: Ekonomi Bakanlığı

Mauritius ülke analizi D

etaylı bilgi ve talepleriniz için www.tibim.org veya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz. Sizin için pazar araştırmanızı yapar, kesin müşteri veya potansiyel müşterilerinizin detaylı bilgilerini sunabiliriz. Mauritius ithalatı (2016) 2016 yılında 4,65 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Mauritius’un ithalat yaptığı ilk 3 ülke sırasıyla; Çin Halk Cumhuriyeti 824,5 milyon dolar, Hindistan 768 milyon dolar ve 365,1 milyon dolar ile Fransa’dır. Türkiye, Mauritius pazarında 39,8 milyon dolar ve %0,85’lik payı ile 25. sırada yer alır. Ürün özelinde Mauritius’un gerçekleştirdiği ithalat incelendiğinde 506,5 milyon dolar ile ilk sırada petrol veya bitümlü minerallerden oluşan ve biyodizel içermeyen orta dereceli yağlar ve müstahzarlar yer alır. İkinci sırada 149,4 milyon dolar ile cep telefonları veya diğer kablosuz ağlar için telefonlar gelir. Bunları102 milyon dolar ile terapötik veya profilaktik amaçlı karışık veya karıştırılmamış ürünlerden oluşan ilaçlar takip eder. Mauritius ihracatı (2016) Mauritius’un toplam 2,2 milyar dolar ihracatında en büyük paya sahip ilk 3 ülke sırasıyla Fransa 325,4 milyon dolar, İngiltere 263,7 milyon dolar, 249,8 milyon dolar ile Amerika Birleşik Devletleri’dir. Türkiye, Mauritius’un ihracatında 1,91 milyon dolar ve %0,09 payı ile 51. sırada yer alır. Ürün özelinde Mauritius’un gerçekleştirdiği ihracat incelendiğinde 246,1 milyon dolar ile ilk sırada hazırlanmış veya konserve ton balığı, orkinos ve palamut, tüm veya parça halinde (kıyılmış hariç) yer almakta ve bu ürünü 154,6 milyon dolar hacim ile kamış veya pancar şekeri ve kimyasal olarak saf sakaroz, katı halde (kamışı ve pancar şekeri hariç); 152,2 milyon dolarlık

hacim ile pamuklu erkek tişörtü (örme veya tığ işi hariç) takip eder. Mauritius - Türkiye dış ticaret ilişkileri (2016) Mauritius’un Türkiye’den ithal ettiği ürünlerin başında 3 milyon dolarlık hacim ile terapötik veya profilaktik amaçlı karışık veya karıştırılmamış ürünlerden oluşan ilaçlar gelir. Bu değer Türkiye’nin bu ürün özelindeki Mauritius ve diğer ülkelere yaptığı toplam ihracat değerinin %0,6’sına karşılık gelir. Mauritius’un Türkiye’den en çok ithal ettiği ikinci sıradaki ürün ise 1,8 milyon dolarlık hacim ile sıcak haddelenmiş demir veya çubuklar, demir veya alaşımsız çelikten düzensiz şekilde sarılmış bobinlerdir. Bu değer Türkiye’nin bu ürün özelindeki Mauritius ve diğer ülkelere yaptığı toplam ihracat değerinin %1,6’sına karşılık gelir. Mauritius’un Türkiye’den en çok ithal ettiği üçünü sıradaki ürün ise 1,3 milyon dolarlık hacim ile sabun ve organik yüzey aktif ürünler ve preparatlar. Bu değer Türkiye’nin bu ürün özelindeki Mauritius ve diğer ülkelere yaptığı toplam ihracat değerinin %0,68’ine karşılık gelir. Mauritius’un Türkiye’ye ihraç ettiği ürünlerin başında 1,1 milyon dolar hacimle ağırlıkça >% 85 pamuk içeren ve ağırlığı 200 g/m² olan, farklı ipliklerden yapılmış kot kumaş yer almaktadır. Bu değer Mauritius’un bu ürün özelinde Türkiye dâhil diğer ülkelere de yapmış olduğu ihracat rakamının %45,35’ine karşılık gelir. İkinci sırada 209 bin dolar hacimle kakao içeren veya içermeyen ekmek, pasta, kek, bisküvi ve diğer fırıncıların ürünleri yer alır. Mauritius’un bu ürün özelinde yaptığı ihracatın %11,1’ine karşılık gelir. Erkekler veya erkek çocuklar pamuk pantolonlar, bahçıvan tipi tulumlar, kısa pantolon ve şortlar 163 bin dolar hacimle üçüncü sıradadır ve Mauritius’un bu ürün özelinde yaptığı ihracatın % 0,16’sına karşılık gelir.


7

YIL: 20 | SAYI: 352 | 29 Nisan - 12 Mayıs 2018 | www.mtso.org.tr

Mersin turizmde eski günlerini arıyor

M Murat Demir

MTSO 25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi Başkanı

Hedefimiz Mersin’de turizmi 12 aya yayabilmek. Bu hedeflerimize ulaşmamız için başta Çukurova Bölgesel Havaalanı olmak üzere ulaşım yatırımları büyük önem taşıyor. Havaalanı tamamlandığında öncelikli pazarlarımız Rusya ve Avrupa olacak.

ersin 1980’li yıllardaki parlak turizm günlerini arıyor. Çukurova Bölgesel Havalimanı Projesi’nin 2019 yılında tamamlanması sonrasında yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de Mersin’i daha sık tercih edeceğine inandığını anlatan MTSO 25 No’lu Komite Başkanı Murat Demir, “Mersin, buna hazır. Eski günlerimize döneceğimize inanıyorum” dedi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi Başkanı Murat Demir, sektöre ilişkin değerlendirmeler yaparak komitenin önümüzdeki süreçteki planlarını anlattı. Mersin’de yaklaşan turizm sezonu öncesi hazırlıkların devam ettiğini bildiren Demir, otellerin hemen hepsinin yenilendiğini, tadilatlarının yapıldığını söyledi. Yarım pansiyon, tam pansiyon ve her şey dahil olmak üzere turizmcilere farklı alternatifler sunulduğunu kaydeden Demir, bölge olarak ağırlıklı iç pazara hitap ettiklerini dile getirdi. Mersin’in yüzü yerli turistle gülüyor Mersin’i ağırlıklı olarak yerli turistin tercih etmesi nedeniyle doluluk oranlarında hiçbir sezon çok ciddi sıkıntılar yaşamadıklarını vurgulayan Murat Demir, “Mersin, büyük ölçüde çevre illerden gelen turizmcileri misafir ediyor. Bu nedenle yaşanan herhangi bir kriz ortamından Mersin turizmi büyük boyutta etkilenmiyor. Birçok ile yakınlığımızın araba ile iki üç saat olması bizim için önemli bir avantaj. Bu durum tercih edilirliğimizi artırıyor” dedi. Mersin’in temiz denizi yanında tarihi güzellikleri ve iklimi ile birçok turizm bölgesinden daha

avantajlı konumda olduğuna dikkat çeken Demir, “Özellikle bu yıl diğer turizm bölgelerine yabancı turistlerden yoğun talep geldiğini biliyoruz. Bu durum yerli turistin bizim bölgemizi daha fazla tercih etme durumunu beraberinde getiriyor. Bu sezon önceki yıla oranla taleplerde artış bekliyoruz” diye konuştu. Mevcut durumda ağırlıklı olarak yaz aylarında yoğunluk olduğunu bildiren Demir, hedeflerinin sezonu 12 aya yayabilmek olduğunu ve komite olarak önümüzdeki süreçte bu konuda çalışmak istediklerini söyledi. Önceki dönemlerde olduğu gibi yeni dönemde de tanıtıma öncelik verip bu alanda projeler geliştireceklerine işaret eden Demir, ulaşımla ilgili projelerin de yakın takipçisi olacaklarını ifade etti. Ulaşımın olmadığı bir yerde turizmden bahsetmenin de mümkün olamayacağını vurgulayan Demir şunları söyledi: “Otoyol ile Çukurova Bölgesel Havalimanı Projesi bizim açımızdan çok önemli. Her iki projede de güzel haberler aldık. Bu yatırımlar tamamlandığında ki çok uzak bir tarih öngörülmüyor. Mersin, Türkiye’nin turizmdeki yeni yıldızı olacaktır. Mevcut durumda bizim elimizi bağlayan en önemli konu ulaşım. Yurtdışından misafirlerimizi doğrudan getiremiyor olmamız önemli bir sorun. Havaalanı yatırımının 2019’da tamamlanması ile birlikte Avrupa ve Rusya pazarlarına ağırlık veririz. Gerek tarihi zenginliğimiz gerekse iklimimiz Rus ve Avrupalı turistlerin tercihi olacaktır. Bizim de kentimizde turizmi 12 aya yayabilme hedefimize daha hızlı ulaşmamızı sağlayacaktır. Aynı zamanda Çeşmeli – Taşucu Otoyol İhalesine çıkıldı. Önümüzdeki yıllarda Mersin turiz-

mine ciddi katkısı olacağını düşünüyorum. Bu anlamda Başta Sayın Bakanımız Lütfi Elvan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

“Mersin, yoğun talebe hazır” Mersin’in yabancı turiste hazır bir kent olduğunu da kaydeden Murat Demir, Türkiye’de turizmin başladığı ilk şehrin Mersin olduğunu söyledi. 1980’li yıllara bakılığında henüz Antalya’da dahi çok sayıda turist yokken Mersin’in yabancı konukları ağırladığını, çarşıda yabancı turistlerin görülebildiğini hatırlatan Demir, “Şehrimizdeki oteller de bu talebi karşılayabilecek yapıdadır. Yakın gelecekte eski günlerimize döneceğimize inanıyorum. Özellikle kışın Mersin’deki 17-20 derece arasında değişen hava sıcaklıklarının soğuk iklimin hakim olduğu ülkeler için çok cazip geleceğine ve kışın da taleplerin istenen seviyelere ulaşacağına inanıyorum” dedi. “Silifke Mersin arası yol çalışması sezona tamamlanmalı” Önümüzde bayram tatili bulunduğunu ve bu yıl da yüzde 100 doluluk beklediklerini anlatan Murat Demir, mevcut durumdaki tek sorun olarak Mersin – Silifke arası yol yapım çalışmasını gösterdi. Yazın okulların kapanması ile birlikte bu yolda yaşanan yoğun trafiği hatırlatan Demir, “Normalde 35-40 dakikalık yol kilitleniyor ve Silifke tarafına Mersin’den 4 saatte gidilebiliyor. Bu durum müşteri kayıplarına neden oluyor. Yaz yoğunluğu başlamadan bu yolun tamamlanmasını bekliyoruz” diye konuştu. Yalnızca otellerin değil, tarihi ve turistik mekanların da yenilendiğini, turizm açısından daha cazip hale getirildiğini

ifade eden Demir, Cennet Cehennem obruklarında yapılan düzenlemeleri hatırlattı. Bu tür düzenlemeler yapılırken turizmcilerin görüşünün de alınması gerektiğini vurgulayan Demir, “Yapılan yatırımların maliyetleri çok yüksek. Bu nedenle uzun vadeli planlamalar önemli. Bu tür durumlarda hata yapılmaması için turizmci gözüyle de olayların değerlendirilmesi önem taşıyor” diye konuştu. Mersin’de her şey dahil sistemin çok yaygın olmaması nedeniyle tarihi alanların düzenlemesinin daha büyük bir önem taşıdığına değinen Demir, ziyaretçilere hitap edecek düzenlemelerin önemli olduğunu söyledi. Turizm sezonunda yalnızca turizmciye değil kamu kurum ve kuruluşlarından taksi şoförlerine, restoranlardan esnafa kadar tüm kesimlere önemli görevler düştüğünü söyledi. Mersin’e gelecek kişilerin kentten memnun ayrılmasının önemine dikkat çeken Demir, 1 kişinin memnuniyetinin beraberinde 10 kişi getireceğinin unutulmaması gerektiğini anlattı. “Kalifiye eleman noktasında halen sorunlar var” Özellikle sezonda kalifiye elaman bulma noktasında ciddi sorunlar yaşandığını da hatırlatan Murat Demir, Mersin’de öğrenim gören üniversite öğrencileri ya da meslek lisesi öğrencilerinin staj için farklı şehirleri tercih etmesinden şikayetçi oldu. Bunun için komite olarak okul ziyaretleri gerçekleştirerek Mersin’deki staj imkanlarını anlatmak istediklerine değinen Demir, “Mersin’de öğrenim gören bir öğrenci ailesinden uzak kalmadan rahat koşullarda stajını yapabilir” diye konuştu.

Eğitim sektörü yol haritasını birlikte çizecek

M

TSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Cahit Tunç, yeni dönemde tüm sektör temsilcileri ile ortak hareket edip kentin eğitim standartlarını yükseltmek adına izlenecek yol haritasını hep birlikte çizmek istediklerini söyledi. Seçimler sonrasında Komite olarak yeni bir ekiple çalışmaya başladıklarını ve bu dönemde katılımcı bir yaklaşımla hareket etmek istediklerini anlatan Komite Başkanı Mehmet Cahit Tunç, “İlk çalışmamızı da bu yeni strateji doğrultusunda gerçekleştirdik. Sektörümüzde faaliyet gösteren özel okul yetkililerini, sürücü kurslarını ve eğitimle ilgili diğer birimleri davet ettiğimiz bir toplantı düzenledik. Bu, İl Milli Eğitim Müdürümüz Adem Koca ve Odamız yetkilerinin de katıldığı bir tanışma toplantısıydı” dedi. Bu tür toplantılara 2 ayda bir periyodik olarak devam etmek istediklerini vurgulayan Tunç, sektörün sorunlarını hep birlikte belirleyip çözümü noktasında da birlikte karar almak istediklerini vurguladı. Hedeflerinin Mersin’in eğitim kalitesini en üst seviyeye çıkarmak olduğuna işaret eden Tunç, bunu birkaç kişinin bir araya gelmesiyle gerçekleştirmenin mümkün olmayacağını, konunun tüm paydaşlarıyla ortak hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Ortaya çıkacak sonuçların da yine bu periyodik toplantılarda paydaşlara duyurulacağını anlatan Tunç, “Aynı zamanda bu toplantılarımıza sorunlarımızın çözümüne yönelik ilgili kurum yetkililerini de davet etmeyi sürdüreceğiz. Hedefimiz, çözüm odaklı çalışmalar yapabilmek” ifadelerini kullandı. Tüm temsilcilere fırsat verilen, yenilikçi bir mantıkla hareket etmek istediklerini kaydeden Tunç, bireysel değil, bütünleştirici bir strateji izleyeceklerini, bu nedenle ka-

MTSO 7

CMYK

tılımın önem taşıdığını bildirdi. “Mersin’de özel okul sayısında kontrolsüz artış var” Sektöre ilişkin değerlendirme de yapan Mehmet Cahit Tunç, Mersin’de özel okul sayısının çok hızlı arttığını ifade ederek, bu kontrolsüz artışın devam etmesi halinde ileride sıkıntı yaşanabileceğine dikkat çekti. Hızlı büyüme yaşanırken okulların niteliğinin düşürülmemesi gerektiğini kaydeden Tunç, “Bu kadar hızlı bir büyüme velilerin de kafasını karıştırıyor. Çocuklarının geleceği için doğru seçimi yapma aşamasında kaygıları artıyor” dedi. Bu nedenle okulların niteliklerinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğine değinen Tunç, bu niteliğin artması için tek başına yurtdışı modellerinin incelenmesinin de doğru olmayacağını vurguladı. Fiziki şartlar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda uyguladığı programlar, Türkiye’nin ihtiyaçları, çocuklar mezun oldukları dönemlerde çalışması muhtemel meslek grupları göz önünde bulundurularak yeni modellemeler oluşturulması gerektiğini kaydeden Tunç, komite olarak bu yöndeki çalışmalara odaklanacaklarını bildirdi. “Özel okullarda teşvik modeli gözden geçirilmeli” Özel okulların niteliklerinin artmasında teşvik sisteminin önemli rol oynadığına da değinen Mehmet Cahit Tunç, mevcut teşvik sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etti. En büyük sorunu yatırım için arazi bulma noktasında yaşadıklarını anlatan Tunç, bu nedenle yalnızca Mersin değil Türkiye genelinde okullarda dikey büyümelerin başladığını ancak bu durumun da çocukların sosyal ve psikolojik gelişimi açısından sıkıntılara

yol açabileceğini bildirdi. Eğitim konusunda yatırım yapacak kişilerin eğitim kökenli kişilerden ya da sektör içinden gelmesinin öneminden de bahseden Tunç, teşvik sistemi belirlenirken sektördeki tecrübenin de göz önünde bulundurulmasının fayda getireceğini anlattı. Eğitim sektöründeki hizmet yılları göz önünde bulundurularak yatırımcıların desteklenebileceğini vurgulayan Tunç, doğru gelişimin, ilerlemenin tecrübeli ellerden çıkabileceğini, teşviklerin yerine ulaşabileceğini söyledi. “Türkiye, eğitimde ciddi bir dönüşümde” Sektörde güzel gelişmeler yaşandığına da değinen Mehmet Cahit Tunç, eğitim sektörünün ciddi bir dönüşüm sürecinde olduğunu ifade etti. Bu dönüşüm sürecinde negatif yönlerin tespit edilerek pozitife çevirme noktasında adımlar atılması gerektiğini belirten Tunç, bugün yapılan tüm çalışmaların ilk meyvesini 15-20 yıl sonra vereceğini, bu nedenle iyi planlanması gerektiğini söyledi. Eğitimin siyasal kimliklerden arındırılarak, tüm kimlikler dışarıda bırakılıp ülkenin ihtiyaçlarına, hedeflerine uygun doğru modellemelerle geliştirilmesinin önemine değinen Tunç, “Ancak o zaman geleceğin mutlu insanlarını, bilim insanlarını yetiştirebiliriz” değerlendirmesini yaptı. Mutlu bireyler yetiştirirken özgüveni yüksek, akademik başarıya sahip bireyler yetiştirmeye özen gösterilmesi gerektiğini de anlatan Tunç şunları söyledi: “Sadece bir yönü güçlü olan gençlerimizin gelecekte çok mutlu olabileceğini söylemek zor. Bundan dolayı yapacağımız tüm çalışmalarda öğrencilerimizin akademik, sosyal zekalarını en üst seviyeye çıkarabileceğimiz eğitim modelle-

rini cesaretle tartışıp gelenekçi yapıdan sıyrılabilmeliyiz.” “Kentin ihtiyacına uygun mesleki eğitim önemli” Bugün var olan mesleklerin büyük bölümünün mevcut ilkokul öğrencileri mezun olduğunda artık var olmayacağını kaydeden Mehmet Cahit Tunç, şunları söyledi: “Maalesef bu durum göz önünde bulundurulmuyor. İhtiyaca yönelik oluşturulmayan üniversite ya da meslek liseleri büyük bir sıkıntı. Gelişen ve büyüyen Türkiye’nin bu anlamda ciddi istatistikleri bulunmasına rağmen yine de atılan adımların bu meslek tanımlamalarına uygun olmayan yatırımlarla hareket ettiğini görüyoruz. Bu durumda ülkenin önde gelen holdingleri yetişmiş ara eleman ihtiyaçlarını kendi içlerinde verdikleri eğitim programlarıyla çözme gayretine giriyor. Asıl hedef, Türkiye’nin bölgelerinin ihtiyacına uygun adımlar atmak olmalı. Örneğin Mersin için sanayisine, tarımına, lojistiğine yönelik planlamalar yapılıp bu yöndeki eğitim yatırımları hızlandırılmalı, bölgeye yönelik teşvikler verilmeli.” Uluslararası ölçme, değerlendirme merkezlerinin verdiği raporlarda Türkiye’nin sıralamasına da dikkat çeken Tunç, matematik ve fen sıralamalarının kötü olmasından daha tehlikeli olanın çocukların okuduklarını anlamıyor olmasında yattığını söyledi. Bu tehlikenin fark edilerek çözümüne yönelik adımlar atılmasının önemine değinen Tunç sözlerini, “Okuyan, üreten, geleceğin mutlu insanlarını yetiştirmek Türkiye’nin önceliği olmalı. Şu anda atacağımız adımların meyvesini 20 yıl sonra toplayacağımızı düşünerek geç kalmamız adına doğru ve çok çalışmalıyız” diye tamamladı.

Mehmet Cahit Tunç

MTSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı

Okuyan, üreten, geleceğin mutlu insanlarını yetiştirmek Türkiye’nin önceliği olmalı. Şu anda atacağımız adımların meyvesini 20 yıl sonra toplayacağımızı düşünerek geç kalmamız adına doğru ve çok çalışmalıyız.


8

YIL: 20 | SAYI: 352 | 29 Nisan - 12 Mayıs 2018 | www.mtso.org.tr

Kadın girişimci gyrocopter hava aracı üretti

sipariş üzerine imalat yapabildiğimizi anlattık. Cumhurbaşkanımız 2 ya da 3 kişi kapasiteli modellerle birlikte seri üretime geçmemizin yararlı olacağını belirtti. Cumhurbaşkanımızın yönlendirmesi ile Tekno Yatırım Projesi’ne başvurduk. Bu projenin 2018 Mayıs ayında sonuçlanmasını bekliyoruz ve bu arada şimdiden kendi imkanlarımızla iki kişilik bir prototip ürettik ve eşimle birlikte zaman zaman uçuyoruz. Elbette seri üretime geçmemizle birlikte yeni bir üretim alanına ihtiyacımız olacak. Bunun için şimdiden Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (MTOSB) 10 bin metrekarelik bir alan için görüşmelerimiz devam ediyor. İlk etapta 1500 metrekaresini kapatmayı planlıyoruz. Hemen belirteyim ki bir kadın girişimci olarak bu fabrikamızda bizimle birlikte yola devam edecek çalışma arkadaşlarımızı seçerken de kadın çalışanlara öncelik tanımak istiyorum. “Kullanım alanı çok geniş”

Burcu Aydemir

Bilginer Havacılık Genel Müdürü

2

Mersin’de gyrocopter hava aracı üreten Burcu Aydemir, bu araçla eşi Cem Aydemir’le birlikte izledikleri bir Youtube videosu sonrasında tanışıyor. Hobi olarak başladıkları serüvende bugün seri üretim noktasına geldiklerini anlatan Aydemir, hedeflerinin ise hem karada hem de havada yolculuk yapabilen uçan araba üretmek olduğunu söylüyor.

002 yılında bilgisayar, otomasyon ve güvenlik sistemleri üzerine faaliyet gösterirken internette izledikleri video ile faaliyet alanlarını tamamen değiştirme kararı alan Aydemir ailesi, bugün gyrocopter üretiyor. 2009 yılında faaliyet alanlarını değiştirmeleriyle birlikte Bilginer Havacılık firmasını kurduklarını anlatan Şirket Genel Müdürü Burcu Aydemir, hobi olarak çıktıkları yolda bugün seri üretim aşamasına gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını söylüyor. 9 yıldır zorlu bir süreçten geçtiklerini vurgulayan Aydemir, seri üretime başlamalarıyla birlikte hedeflerinin önce ülke genelinde yaygınlaşarak ithalatın önüne geçmek, ardından da yurtdışında isimlerini duyurmak olduğunu anlatıyor. Mevcut durumda GyroTürk markası ile yurtdışına ilk satışlarını gerçekleştirdiklerini de dile getiren Aydemir, seri üretime başlamalarıyla birlikte bir kadın girişimci olarak kadın istihdamına öncelik vermek istediğini de vurguluyor. Eski bir düğün salonunun hangara çevrilmesiyle başlayan üretim yolculuğunu Aydemir şöyle anlatıyor:

“Kendi Ar-Ge’mizi kendimiz yaptık”

Bir gece evde otururken eşim Cem Aydemir tesadüfen Youtube’da bir video izledi ve heyecanla bana da gösterdi. Gyrocopter denilen, helikoptere benzer hava aracının uçuş videosuydu bu. Benim uçuş korkum vardı, uçarken kendimi güvende hissetmiyordum. Bunu bildiği için bunun diğer

tüm hava araçlarından farklı ve tamamen güvenli bir hava aracı olduğunu vurgulayarak, “Ben bundan yapıp seni güvenle uçuracağım” dedi. Ertesi sabah kendisini işyerimizin bahçesinde üretim malzemelerini alıp gelmiş olarak görünce hayrete düştüm. O gün itibariyle bu iş ortak bir inanç ve çabaya dönüştü. Kendi Ar-Ge’mizi yapmamız gerekiyordu, çünkü hazır hiçbir bilgi yoktu. Detayları araştırmaya başladık. Araştırıp keşfettikçe inancımız ve çabamız daha da arttı. Eşim gibi uçma hayali kuran ve benim gibi uçmaktan çekinenleri ortak bir paydada buluşturma ve gyrocopterle uçuş keyfini daha çok insana yaşatabilme hayali kurmaya başladık. Bu aşamada hedefimiz hobi amaçlı uçuşlar için üretim yapmakla sınırlıydı. 2012 yılında KOSGEB Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uyguma Destek Programı’na Gyrocopter Tasarım ve İmalatı Projesi ile başvurduk. Bugün Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanımız olan Ayhan Kızıltan, o dönemde KOSGEB Proje Değerlendirme Kurulu Üyesiydi. Projemize ilk inanan isimlerden biri oldu ve destekledi. Projemizin kabul edilmesinin ardından 2013 yılında aldığımız destekle çalışmalarımız hızlandı. Proje kapsamında 10 kişi ile çalışmaya başladık.

tımız oldu. Vali Güzeloğlu, üretim alanına ihtiyacımız olduğunu öğrenince Kazanlı tarafında eski bir düğün salonunu bize üretim alanı olarak gösterdi ve bugün halen çalışmalarımızı sürdürdüğümüz 500 metrekarelik düğün salonunu hangara çevirerek üretime başladık. Bu süreçte gyrocopterin hobi amaçlı kullanımının ötesinde daha yaygın toplumsal ve kamusal fayda sağlayabileceği alanları fark ettik. Diğer hava araçlarına kıyasla ekonomik verimlilik ve çok yönlü fayda avantajlarını görmek heyecanımızı artırdı ve çabalarımıza güç kattı. KOSGEB destek programını 2015 yılında başarıyla tamamlayarak Endüstriyel Uygulama Programı’na geçiş hakkı kazandık.

Sonrasında yaşadığımız gelişmeler sonucu KOSGEB’in Tekno Yatırım Projesi’ne yönelmeyi tercih ettik. “İnovasyon haftasında çıtamız yükseldi”

Bu süreçte aracımızın yurtiçi ve dışında tanıtımlarını yapmaya başladık. 2017 yılı Aralık ayında İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ekonomi Bakanlığı ortaklığında düzenlenen İnovasyon Haftası kapsamında ürünümüz görücüye çıktı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ürünümüzle yakından ilgilendi. Biz kendilerine aldığımız desteklerin henüz yalnızca tek kişilik üretime imkân tanıdığını ve

Biraz da bu aracımızın özelliklerini ve kullanım alanlarını anlatmak istiyorum. Gyrocopter stabil ve yere en yakın uçabilen hava aracı. Rotor (pervane) ile motor birbirine bağlı olmadığı için de motor arızasında dahi güvenli iniş yapabilen bir araç. Oto rotasyonda uçtuğu ve altından akan hava akımına tepkiyle rotor döndüğü için inerken motor gücüne ihtiyaç duymuyor. Bu nedenle motor arızasına bağlı bir güvenlik sorunu yaşatmıyor ve dünyanın en güvenli hava araçları sınıfında yer alıyor. Hava koşulları nedeniyle yere kontrolsüz iniş halinde dahi rotor yapısı yolcuları yaralanmaktan koruyor. Oysa örneğin helikopterler yere inerken maksimum motor gücü kullanır ve bu nedenle motor arızalarına karşı çok duyarlıdır. Ayrıca satın alma ve idame maliyetleri göreli olarak çok yüksektir. Diğer hava araçlarına kıyasla gyrocopter çok daha düşük hızda uçabilmesi nedeniyle arama kurtarma faaliyetlerinde daha hassas gözlem yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Havadan görüntülemede ise tercih edilen yüksekliğe bağlı olarak çok geniş bir alan kısa sürede çok daha etkin biçimde taranabiliyor. Bu nedenle AFAD ve AKUT gibi kurumlar tarafından yoğun olarak tercih edilen bir araç. Orman yangınlarında yangın yeri tespitinde, deniz kıyısı belediyeleri tarafından sintine denetiminde, emniyetin hava denetimlerinde yararlanılıyor. Aynı zamanda tarımda basit ilaçlamalarda, sahil güvenliğin sınır

TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, önümüzdeki birkaç ay içinde kentin bekleyen ihtiyaçlarını değerlendirip diğer kurum ve kuruluş yetkilileri ile bir araya gelip öncelikleri belirleyerek eylem planı hazırlayacaklarını söyledi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın

MTSO 8

CMYK

Gyrocopter’in opsiyonel ‘Float kit’ donanımı aracın deniz ya da göl üzerinden iniş kalkışını da mümkün hale getiriyor. Güvenlik, minimum depolama alanı, kolay nakliye ve diğer sahil güvenlik amaçlı hava araçları ile kıyaslandığında çok daha düşük fiyat ve bakım işletim maliyeti gerektiriyor. Aynı zamanda özel ihtiyaçlara göre özel üretimler de gerçekleştirebiliyoruz. Kişisel tercihlere ve kullanım alanına özel tasarımlar gerçekleştirip yeni opsiyonlar ilave edebiliyoruz. Aracımız 120 km hıza kadar çıkabiliyor ve 3 bin metre yükselebiliyor. Standart bir yakıt tankı ile 1,5 saat aralıksız uçuş imkânı sağlıyor. İnovasyon bizim için her zaman önemli oldu. Bu projemizde seri üretime başlamamız sonrasında da yeniliklerimiz devam edecek. Hedefimiz, hem havada hem de karada giden bir uçan araba üretimi. Katlanır kanatlı ve bir tuşa basılarak açılıp kapanabilen kanatlara sahip bir aracın tasarımına başladık. “Yerli ve milli üretim”

Motor dışında, gövde de dâhil olmak üzere tüm aksamı kendimiz üretiyoruz. Yerli malı belgesi için de başvurumuzu yaptık ve birincil hedefimiz iç pazarın talebini karşılayarak ithalat mecburiyetinin önüne geçebilmek. Ancak rekabetçi bakış açımız nedeniyle ürünümüzü yurtdışında da tanıtmaya başladığımızı belirtmek isterim. 2017 yılında gittiğimiz Helsinki Girişimcilik Fuarı’nda kurduğumuz stantta ürünümüzü anlattık ve hatta ilk yurtdışı satışımızı Büyükelçimizin nezaretinde İsviçreli bir işadamına gerçekleştirdik. Bu ürünün dünyadaki ismi Gyrocopter. Biz yerli ve milli bakış açımıza uygun olarak kendi ürünümüz için GyroTürk markasını benimsedik. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Belgelendirme Sistemine başvurduk çok titiz bir incelemeden geçtik. 2017 yılının son ayında TC-U GR kuyruk numarası ile sisteme kaydımızı yaptırdık. Tüm bu süreçlerin Mersin’imizde gerçekleştiğine ayrıca dikkat çekmek istiyorum. GyroTürk’ün doğum yeri Mersin’dir. Üstünde çalışmaya devam ettiğimiz satış sonrası destek hizmetleri, pilotaj eğitimleri gibi süreçler de Mersin’de planlanmaktadır. GyroTürk’ümüzün gelişme sürecini destekleyen tüm hemşerilerimize ayrıca teşekkür ederim.

faaliyetlerinde daha hassas gözlem yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Havadan görüntülemede ise tercih edilen yüksekliğe bağlı olarak çok geniş bir alan kısa sürede çok daha etkin biçimde taranabiliyor. Bu nedenle AFAD ve AKUT gibi kurumlar tarafından yoğun olarak tercih edilen bir araç. Orman yangınlarında yangın yeri tespitinde, deniz kıyısı belediyeleri tarafından sintine denetiminde, emniyetin hava denetimlerinde yararlanılıyor. Aynı zamanda tarımda basit ilaçlamalarda, sahil güvenliğin sınır denetimlerinde de kullanmak mümkün.

“Eski düğün salonundan hangar yaptık”

Yine aynı süreç içinde dönemin Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ile konuşup projemizi anlatma fırsa-

(MTSO) yeni Meclis Başkanı Hamit İzol ve yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan basınla tanışma toplantısı düzenledi. MTSO Yönetim Kurulu Üyelerinin eksiksiz hazır bulunduğu toplantıda başkanlar kendilerini tanıtarak önümüzdeki süreç için planlarını anlattı.

“Talebe özel opsiyonlar eklenebiliyor”

yrocopter çok daha G düşük hızda uçabilmesi nedeniyle arama kurtarma

Öncelikleri belirleyip eylem planımızı hazırlayacağız

M

denetimlerinde de kullanmak mümkün.

Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan sözlerine, “Öncelikle Oda seçim süreci öncesi ve sonrasında, Mersin basınının tarafsız ve demokrat duruşu için sizlere gönülden teşekkür ediyorum. Ortaya çıkan bu güzel tabloda, bu birleştirici tabloda sizlerin emeği ve katkısı unutulmayacaktır” diyerek başladı. Yola birlik, beraberlik, kucaklaşma düşüncesi ile çıktıklarını vurgulayan Kızıltan, ilk projelerinin de kenti kucaklayarak, şehrin ihtiyacı olan heyecanı ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Önümüzdeki süreçte yapılacak toplantılarda üzerinde çalışılacak konuların daha detaylı ele alınacağını bildiren Kızıltan, şöyle konuştu: “Bugün aslında, bizim için sizlerle bir tanışma günü. Daha sonra yapacağımız buluşmalarda birçok konuyu konuşacağız. Ancak, şunları ifade et-

meden geçemeyeceğim. Odalar; kent ekonomisinin kalkınması için üyelerine hizmeti birinci planda tutan, üyelerine hizmet veren kurumlardır. Lobi oluşturmak, icracı kurumları harekete geçirmek ve dahası politika yapıcılara tabanın sesini duyurarak, doğru ve etkin politikalar oluşmasını sağlamak asli görevimizdir. Ülkemizin birliği, dirliği, ekonomik ve sosyal refahı adına bizden ne talep edilirse, Mersin iş camiası olarak göreve hazırız.” MTSO olarak; ‘ben değil, biz diyerek’, uyum içinde çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Kızıltan, kentin tüm kurumlarını değerli gördüklerini vurguladı. Önemli olanın en etkin veya en önemli değil uyumlu çalışan, çözümün küçük de olsa bir parçası olan kurum olmak olduğunu dile getirdi. Kızıltan sözlerini, “Tüm Meslek

Komite Üyelerimiz ve 99 Meclis Üyemizle birlikte, MTSO olarak uyum içinde çalışarak kentimize değer katmaya devam edeceğiz” diye tamamladı. İzol: “Kazanan Mersin’dir”

MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol da birlik ve beraberlik vurgusu yaptığı konuşmasında, “Şehrimizin kaybedecek zamanı yoktur. Yeni yönetimin birleştirici, kucaklayıcı yaklaşımı ile etkin çalışmalara imza atacağına inanıyorum” dedi. Seçimlerin demokratik bir ortamda sona erdiğini ve kazanan ya da kaybeden bulunmadığını belirten İzol, “Kazanan Mersin olmuştur. Karşımızdaki arkadaşlarımız da Mersin’i en az bizim kadar seviyordu. Bu bir yarıştı ve yarışın sonunda Mersin kazandı” ifadelerini kullandı. “Meclis olarak yeni yönetimi rahat şekilde çalıştıraca-

ğımızdan kimsenin şüphesi olmasın” diyen İzol, “Yönetimin kafası rahat olmalı ki birbirimizle uğraşmaktansa Mersin, sorunlarıyla uğraşsın” dedi. Konuşmaların ardından başkanlar basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özellikle önümüzdeki süreçte yeni MTSO Yönetimi’nin hangi konulara ağırlık vereceğinin sorulması üzerine Kızıltan, “Kentimizin Çukurova Bölgesel Havalimanı, 1/5.000’lik imar planı, turizm bölgesi yatırımı gibi bekleyen birçok önemli çalışması bulunmakta. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde Yönetim olarak bu konuları değerlendirip önceliklerimizi belirleyip diğer sivil toplum kuruluşları ve OSB’mizin öncelikleri ile birleştirip yol haritamızı belirleyeceğiz” yanıtını verdi. Toplantı, Yönetim Kurulu Üyelerinin kendilerini tanıtması ile sona erdi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.