Mersin Heyeti, Dubai Gulfood Fuarı’nda >4’te
Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi için imzalar atıldı
Ressam Kurtuluş, MTSO’da portre resim sergisi açtı
>2’de
>2’de
Ekonomide yeni bir Marmara’yı kim istemez? Ayhan KIZILTAN
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
> 3’te
www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr || YIL: YIL:21 17 || SAYI: SAYI: 370 298 | | 6-19 3 - 16 ARALIK Mart 2019 2015
İstihdama tam destek
Kuyumcular fiyat birliği istiyor
Mehmet Dinar
MTSO 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı
M
ersin’de faaliyet gösteren kuyumcular fiyatta birlik istiyor. Fiyat istikrarının özellikle Mezitli bölgesinde yakalandığına dikkat çeken 22 No’lu Komite Başkanı Mehmet Dinar, bu sayede ilçedeki tüm kuyumcuların kazandığını belirterek, uygulamanın il geneline yayılmasını istediklerini anlattı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Dinar, sektör adına yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verip, sektör temsilcilerinin
yaşadığı sorunları anlattı. Sözlerine geçtiğimiz hafta kentte yaşanan soygun vakasına değinerek başlayan Dinar, “Geçtiğimiz hafta bir kuyumcu arkadaşımızın dükkanında silahlı soygun gerçekleştirilmiş ve biri işyeri sahibi biri de çalışanı olmak üzere iki sektör temsilcimiz hayatını kaybetmiştir. Öncelikle vefat edenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve sektörümüze başsağlığı dilerim. Yaşananlar çok üzücü ve kabul edilebilir gibi değil. Tekrarının yaşanmaması en büyük dileğimiz” dedi. > 7’de
Mobilyacılar KDV indiriminde devamlılık istiyor
İstihdam Seferberliği 2019’a Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan tam destek. Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, seferberlik kapsamında yeni istihdama çok önemli fırsatlar tanındığına dikkat çekerek, Üyeleri sağlanan imkanlardan yararlanmaya davet etti. İş ve aşın olduğu yerde huzur olduğunu vurgulayan Kızıltan, “Özellikle gençlerin istihdamı anlamında verilen destekleri çok önemsiyoruz” dedi.
N. Yılmaz Akbaş
MTSO 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı
M
TSO 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı N. Yılmaz Akbaş, mobilya ve beyaz eşyada zaman zaman yapılan KDV indirimlerinin büyük fayda sağladığına dikkat çekerek bu indirimlerin kalıcı olmasını beklediklerini söyledi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı N. Yılmaz Akbaş, komite çalışmaları hakkında bilgi vererek sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. İlk olarak sektörü hareketlendirmek adına zaman zaman Hükümet tarafından
gerçekleştirilen KDV indirimlerini değerlendiren Akbaş, geçen yıl bu indirimlerin 8 ay, bu yıl ise 3 ay uygulandığını hatırlatarak şunları söyledi: “Bu uygulamadan gerçek anlamda bir sonuç alınabilmesi için yüzde 8’lik KDV’nin sürekli olması gerekiyor. Tahmin edileceği gibi beyaz eşya ya da mobilya satışını indirim yapıldığı için gerçekleştiremezsiniz. Bu tamamen arz talep meselesidir. Bu kalemlerin satışı ihtiyaç dahilinde ya da ürünün bozulması halinde gerçekleşir. Ancak bu ürünlerin bozulmasını indirim dönemlerine denk getirebilmek çok zor.” > 7’de
İ
stihdam Seferberliği 2019 Tanıtım Toplantısı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde gerçekleşti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Ku-
rulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da katıldığı toplantıda seferberlik kapsamında yeni istihdama sağlanacak destekler açıklandı. 8 ana başlıkta toplanan destekler şu başlıklardan oluşuyor: “İlave İstihdama Ücret Desteği (3 ay) (Mayıs 2019’a kadar), İlave İstihdama Vergi ve Prim Desteği (12 ay) (Mayıs 2019’dan itibaren), Siz Bi Nefes Alın! Ücretler Bizden Desteği, Mevcu-
du Koru, Bu da Bizden Olsun Desteği, Düzenli Ödemeye Devamlı Destek, Kalkınmaya İlave Destek, Önce İşbaşı Eğitim Sonra İstihdam Desteği ve İhtiyacınıza Uygun Nitelikli İşgücü Eğitimine Tam Destek.” Destekler hakkında kısa bir değerlendirme yapan MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, özellikle eğitime verilen desteklere dikkat çekerek, “Önce iş
başı sonra istihdam desteği ve nitelikli işgücü eğitimine destek sürdürülebilir ve kaliteli insan kaynağı anlamında çok önemli desteklerdir” ifadelerini kullandı. Bu destekleri sahip oldukları tüm kanallardan Üyelerine duyuracaklarını kaydeden Kızıltan, “MTSO olarak kentimizin ve ülkemizin huzuru ve zenginliği olmaya devem edeceğiz” dedi. > 5’te
İnşaat sektöründe öne çıkan ülke:
Mut, zeytinyağına yurtdışı coğrafi işaret tescili alma yolunda
MTSO Akademi, Sertifikalı Dış Ticaret Uzmanlık Programı başlıyor
Mehmet Gürsel Aydın
Mut Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
İ
lçe ekonomisinin ağırlıklı olarak tarıma dayalı olduğunu anlatan Mut Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gürsel Aydın, özellikle zeytin ve kayısının gerçekleşen üretimde büyük rol oynadığını söyledi. Zeytin ve zeytinyağı konusunda önemli çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çeken Aydın, Mut zeytinyağı için coğrafi işaret tescilini tamamladıklarını, sırada bu ürün özelinde yurtdışı coğrafi işaret tescili olduğunu söyledi. Tarım, turizm ve son dönemlerde ise Mut Organize Sanayi Bölgesi çalışmalarıyla sanayide de adından söz ettirmeye başlayan Mut ekonomisinde, ilçede çalışmalarını yürütün Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) önemli rol oynuyor. İlçede ticareti canlandırmak adına bir dizi proje yürüten, Mut TSO, özellikle ürünlerin markalaşması adına yürütülen her türlü çalışmanın yanında
MTSO 01 CMYK
yer alıyor. Bu bağlamda Mut Ziraat Odası ile birlikte Mut kayısısına coğrafi işaret tescili alınmasında önemli rol oynayan Mut TSO, 2018 yılında da gerçekleştirdiği girişimlerle Mut zeytinyağının coğrafi işaret tescili almasına vesile oldu. Şu sıralar Mut zeytinyağı için yurtdışı coğrafi işaret tescil işlemlerini sürdürdüklerini kaydeden Başkan Mehmet Gürsel Aydın, zeytin ve zeytinyağının ilçe adına önemini şöyle özetliyor: “Zeytin ve zeytinyağı için ilçemizdeki firmalar yatırımlarını her geçen gün biraz daha geliştiriyor. TARİŞ, ilçemizden zeytin ve zeytinyağı alırken, Marmara Birlik ilçemizde yatırım yapmak için yer araştırmasını sürdürüyor. Yurt içi ve dışından gıda firmaları ya da ambalaj firmaları yatırım yapmak için Mut OSB’den yer talep ediyor.” > 8’de
İ
nşaat sektörü Mısır ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında gösteriliyor. Gelecek 10-15 yılda her yıl ortalama 600 – 800 bin konut üretileceği tahmin ediliyor. Sektördeki işin yüzde 70’i yerel, yüzde 30’u ise yabancı müteahhitlik şirketleri tarafından gerçekleştiriliyor. Ülke nüfusunun 1/3’ü tarım sektöründe faaliyet gösterir. Yaklaşık 85 milyonluk nüfusu, 1 milyon kilometrekarenin üzerinde yüz ölçümü ve iki kıta arasında bulunan Mısır, coğrafi konumu ile Orta Doğu ve Afrika’nın en önemli ülkelerinden biri. Ülke oldukça büyük bir alana sahip olsa da topraklarının bü-
Dönmez: “Hindistan, inşaat yatırımları adına önemli bir pazar” >4’te
yük kısmı çöllerden oluşur. Nüfusunun % 90’dan fazlası toprakların % 5,5’ini kullanmaktadır. Verimli toprakları nedeniyle tarım, ülke ekonomisinde öne çıksa da son yıllardaki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda inşaat sektörünü de gelecek vaat eden sektörler arasında göstermek mümkün. Hızla çoğalan genç nüfusa sahip ülkede, orta gelir düzeyine sahip kişi sayısının ve kentleşmenin giderek artması, büyük bir konut ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Mevcut durumda dahi üretilen konutlar, hızla artan nüfus karşısında ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. > 6’da
Mersin, sağlık turizminde 5 branşta global marka olabilir >4’te
Almanya’da yeni Ambalaj Yasası yürürlükte >3’te
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinesi, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı ve TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu işbirliğinde MTSO Akademi, Sertifikalı Dış Ticaret Uzmanlık Programı başvuruları başladı. 15 Mart’a kadar devam edecek başvurular bit.ly/ ekav-dtu linkinden online yapılabilecek. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinesi, TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu ile MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı işbirliğinde düzenlenen MTSO Akademi Sertifikalı Dış Ticaret Uzmanlık Programı Tanıtım Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “MTSO bir insan vücudu gibi çeşitli organlardan oluşuyor. Bu organlardan biri çalışmazsa hastalık
oluşur. Tümü çalışırsa MTSO da tıkır tıkır çalışır. Bu anlamda tüm birimlerimizin aktif çalışıyor olduğunu görmek mutluluk verici. Bu etkinliği düzenleyen tüm arkadaşlarımı kutluyorum” dedi. Dış ticaretin ülke ekonomisinin gelişimindeki önemine de dikkat çeken Kızıltan, dış ticaretin artabilmesi için üretimin de artmasının önemli olduğunu hatırlattı. Son dönemlerde üretim ve sanayinin öneminin tüm kesimlerce fark edildiğini vurgulayan Kızıltan, “Herkes üretim diyor ama buna bir plan çare, yöntem bulup gerçekten insanları üretime yönlendirmeliyiz. Dış ticareti de aynı paralelde geliştirmeliyiz. Bunun için de bu alanda yetişmiş insan gücü önem taşıyor. Başarılı bir program olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. >3’te
2
YIL: 21 | SAYI: 368 | 3 - 16 Şubat 2019
| www.mtso.org.tr
Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi için imzalar atıldı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Koordinatörlüğünde ve Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ortaklığında Mersin sanayi sektörünün gelişimini desteklemek amacıyla hazırlanan ve destek alamaya hak kazanan “Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi” için imzalar atıldı. Mersin ve bölgesindeki imalat sanayinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin var olan ticari ve yönetsel kapasitelerini geliştirerek rekabet edebilirliklerine, ekonomik sürdürülebilirliklerine katkı sağlamak, yeni işletme sayısını arttırmak ve bölge ekonomisinin gelişimine katkı sunmak adına hazırlanan “Mersin Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi Projesi” için Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) ile proje sözleşmesi imzalandı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşen
imza töreninde sözleşme MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile ÇKA Genel Sekreter Vekili Ertan Zibel arasında imzalandı. Yönetim Kurulu üyesi Yasemin Taş ile Genel Sekreter Kadir Dölek’in de hazır bulunduğu törende, “Mersin–Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin proje ortağımız olduğu bu protokolün sanayicilerimize büyük fayda sağlayacağına inanıyorum” diyen Kızıltan, OSB Yönetim Kuruluna ve emeği geçenlere teşekkür etti. 18 ay sürecek olan ve toplamda 4,5 milyon TL bütçeli proje kapsamında kurulacak olan “Mersin Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi” ile; • KOBİ’lerin yeni ürün tasarlama, geliştirme ve/veya mevcut ürün iyileştirme ihtiyaçlarının karşılanması, • Mersin ve bölge firmaları-
nın daha yüksek katma değerli ürün üretebilen ve ileri teknoloji üretim altyapısına geçişlerinin desteklenmesi, • Bölgede katma değeri yüksek ürün üreten imalat sanayi firma sayısının arttırılması, • İmalat sanayi KOBİ’lerinin işlerini geliştirmede ihtiyaç duyacakları temel mesleki bilgi ve beceriye haiz bireylerin (personelin) yetiştirilmesi, • KOBİ’lerin işlerini geliştirmede ihtiyaç duyacakları temel bilgi gereksinimleri ve ürün tasarım kapasitelerini artırmaları ile kendi kendine yeten ve sürdürülebilir bir duruma getirilmesi, • Üniversite – Sanayi işbirliklerinin arttırılması ve imalat sanayi sektörüne yönelik araştırma merkezlerinin kurulması, • Sektörel yayınların hazırlanması, • KOBİ’ler tarafından tasarım odaklı ürün üretim süreçlerinin iyileştirmesi ile KOBİ’lerin yeni pazar ve müşteri bulması, • KOBİ’lerin uluslararası alanda rekabetçi ürün üretebilmelerine projeyle katkı sunulması ile ülke dış ticaret hacminin arttırılması, • KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu nitelikli personelin yetiştirilmesi ve personel istihdamın arttırılması hedefleniyor.
18. Mersin Uluslararası Müzik Festivali 12 Nisan’da başlıyor
M
ersin Uluslararası Müzik Festivali, bu yıl 18’inci kez sanatseverlerle buluşacak. Bu yıl da dünyaca ünlü sanatçı ve gruplara ev sahipliği yapacak festival, 12 Nisan-2 Mayıs 2019 tarihleri arasında müzik ve gösteri şöleni yaşatacak. Başladığı ilk günden bu yana birçok ülkeden dünyaca ünlü sanatçı ve grupları, başta Mersinliler olmak üzere sanatseverlerle buluşturan Mersin Uluslararası Müzik Festivali’nin hazırlıklarında sona gelindi. Festival Komitesinden yapılan açıklamaya göre, Mersin’in tanıtımında öncü bir rol üstlenen festival, 9. Beste Yarışması ve Nevit Kodallı Polifonik Korolar Şenliği ile birlikte 16 etkinliğe, Mersin’in önemli konser salonları ve tarihi mekanlarında ev sahipliği yapacak. Sanat Etkinlikleri Derneği’nin düzenlediği festivale bu yıl da Kültür Bakanlığı, Mersin Valiliği ve Mersin Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, ilçe belediyeleri, odalar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı,
M
A
vrupa İmar ve Kalkınma Bankası koordinasyonunda ve Danimarka Sanayi Konfederasyonu iş birliğinde yürütülen ‘Oda Kapasite Geliştirme Programı’nın hedefleri doğrultusunda, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) üyelerinin ihracat kapasitesini geliştirmesine yardımcı olmak amacıyla “Satış Yönetimi ve İhracata Hazırlık Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştaya Aralık ayında gerçekleştirilen saha çalışması kapsamında ziyaret edilen, ihracat yapmış fakat sürdürülebilirliğini sağlayamamış, ihracat yapmakta olan ancak po-
Mersin kadın ve genç girişimciler icra komite üyeliği seçimleri yapıldı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) koordinasyonunda, Mersin İl Kadın Girişimciler ve İl Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Üyeliği seçimleri tamamlandı. Mersin İl Kadın Girişimciler ve İl Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi üyeleri belirlendi. Yapılan seçimlerde kadın girişimciler
Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı, Hollanda Ankara Büyükelçiliği, ABD Ankara Büyükelçiliği, Avusturya Kültür Ofisi ile firmalar destek verecek. 20 gün sürecek festival kapsamında, 9. Beste Yarışması ve Nevit Kodallı Polifonik Korolar Şenliği ile birlikte Festival Sanat Ödülü, Festival Kent Ödülü, Nevit Kodallı Genç Yetenek Ödülü olmak üzere üç dalda ödüller de dağıtılacak. Beste yarışmasının bu yılki teması ise “Mersin, Soli Pompeipolis’in Gün
Doğuşuna Ezgi Arıyor” olarak belirlendi. Yurt içinden ve yurt dışından gelecek sanatçılar ve müzik topluluklarından oluşan festival programı, Şubat ayı sonunda düzenlenecek basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulacak. Mersin Uluslararası Müzik Festivali (MUMF) Yönetim Kurulu Başkanı Selma Yağcı yaptığı açıklamada, “Bir yıl boyunca süren çalışmalarımız sonucunda yeni bir festivali daha halkımızla buluşturmanın mutluluğu içindeyiz” dedi.
yanı sıra Gençlik ve Spor İl Müdürü Oğuz Kaymaz, Mersin Ampute Futbol Takımı Kulüp Başkanı Ali Yamaç, Ampute Futbol Milli Takım Teknik Direktörü Uğur Özcan, Ampute Futbol Takımı sporcuları ve çok sayıda davetli katıldı. Gecede konuşan Mersin Valisi Ali İhsan Su, hükümetin her zaman en-
gelli vatandaşların yanında olduğunu belirtti. İl genelinde engelli vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için önemli çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Su, engelli sporcuların diğer engelli vatandaşlara örnek olduklarını söyledi. Bu anlamda Mersin Ampute Takımı’nın hem Mersin’in hem de Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu dile getiren Su, sporculara teşekkür ederek başarılarının devamını diledi. Konuşmalarının ardından Vali Ali İhsan Su Ampute Futbol Milli Takım Teknik Direktörü Uğur Özcan’a, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise Mersin Ampute Futbol Takımı Teknik Direktörü Mehmet Ulu’ya günün anısına plaket takdim etti. Gece, ünlü türkücü Latif Doğan’ın konseriyle son buldu.
M
ersin Büyükşehir Belediyesi tarafından 16 Aralık 2018 yılında dördüncüsü düzenlenen ve 130 binden fazla kişinin katıldığı Uluslararası Mersin Maratonu’nun teşekkür toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, katkılarından dolayı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na (MTSO) da teşekkür belgesi verildi. Uluslar arası Mersin Maratonu Teşekkür Toplantısı, Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Toplantıya, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin
iki liste ile seçime giderken, genç girişimciler tek liste ile seçime katıldı. Ayla Harp ile Gülizar Güneş’in listelerinin yarıştığı seçimde, kadın girişimler Ayla Harp’ın listesinden oluştu. Buna göre, Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu Üyeliğine; Ayla Harp, Zuhal İçenler, Yelda Narin, Emel Bildik, Asiye İkanç ve Neslihan Baysal seçildi.
İl Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Üyeliğine ise, Veysel Memiş, Mustafa Mutlu Koyuncuoğlu, Batuhan Aşut, Osman Kiper, Orhan Kemal Yüksel, Metin Tümen ve Burçin Köksal seçildi. Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu ve İl Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesinin önümüzdeki günlerde yapılacak ilk toplantısında, yeni başkanları seçilecek.
Kemal Yüksel, Meclis Üyesi Mutlu Koyuncuoğlu ile Ressam Ahmet Yeşil ve sanatseverler katıldı. Kurtuluş: “Güncel sanatçıyım”
R
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ÜYELERE DUYURU
5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde ödenmeyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince aylık %2 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır. Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize İşbankası Kredi Kartı ve tüm Bonus Card’lara 6, Yapı Kredi Bankası Kredi Kartına 3 taksitle ödenebilir. Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden ödenebilmektedir. Sayın üyelerimize duyurulur.
Kocamaz, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Özgür Sanal, Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Korkmazyürek, Mersin İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Diyaaddin Özer, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Genel Sekter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, Mersin Maratonu Yürütme Kurulu Üyeleri, kamu, kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, sponsor firma yetkilileri katıldı. Toplantıda konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili
Mehmet Özgür Sanal, Uluslararası Mersin Maratonuna, Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından ilk yılında 5 yıldız verildiğini, 3’üncü yılında ise Bronze Label Kategorisine yükseltildiğini belirtti. Bu yıl 16 Aralık 2018 tarihinde gerçekleşen maratonda hedefin 100 bin olmasına rağmen yaklaşık 130 bin kişinin katıldığını vurgulayan Sanal, “Mersin Maratonu Mersin’de artık bir marka haline gelmiştir. Marka haline getirdiğimiz Uluslararası Mersin Maratonu’nda katkısı bulunan başta Valiliğimiz olmak üzere Kamu Kurumlarına, Sivil Toplum Odalarına, STK’lara ve sponsorlarımıza teşekkür ederiz” dedi. Konuşmaların ardından teşekkür plaketlerine geçilen toplantıda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na da Teşekkür Belgesi takdim edildi. Toplantı, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
Ressam Kurtuluş, MTSO’da portre resim sergisi açtı
MTSO, saha çalışmalarıyla yerinde sorun tespiti yapıyor
MTSO 02 CMYK
tansiyelini yansıtmadığını düşünen veya yeni pazarlara girmekte zorlanan firmalar davet edildi. Mobilyacılık, plastik ve kimya gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren, Türkiye ve Suriye sermayeli toplam 12 firmanın yetkilileri ve ihracat/satış temsilcilerinin katıldığı çalıştay toplam dört oturumda gerçekleşti. Çalıştaya Oda Üyesi; Bağlar Mobilya, Mermas Kimya, Mobdia Mobilya Tasarım, Dr. Otto Yatak Tekstil, Sart’s Mobilya, Mersin Çivi, Ocak Ferforje, Shallwood Mobilya, Soli Sweets Tatlı Gıda Ürünleri, El Neccar Mobilya ve Moumtaz Dünyası firmaları katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, kapasite geliştirme programı ve çalıştayın amaçları hakkında bilgi verdi. Danimarka Sanayi Konfederasyonu Kıdemli Danışmanı Robert Peter Perz ise sunumunda, ihracatın aşamalarında dikkat edilmesi gereken konulara dikkat çekti. İlk olarak toplumlar arasındaki kültürel farkların ihracat sürecindeki önemine değinen Perz, ihracat yapılacak ülkenin müşteri taleplerinin iyi araştırılması ve anlaşılması gerektiğini söyledi. Perz, ihracat yapacak olan firmaların kendilerine, ilk olarak “Yurtdışındaki müşteri, neden benim ürünümü almalı? Kendi ürünlerimi, rekabet ettiğim firmaların ürünlerinin önüne çıkaracak ne yapabilirim?” sorularını sorması gerektiğini belirtti. Ürünlerin ve pazarlama stratejisinin hedef piyasalara göre değiştiğini anlatan Perz, her ülkeye uygulanan aynı pazarlama stratejisinin aynı kazancı sağlamayacağını vurguladı. Firmaların ihracat yapacakları ülkelere nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda tavsiyelerde de bulunan Perz, katılımcılara bir sonraki çalıştaya kadar hazırlamaları için ev ödevleri de verdi.
4. Uluslararası Mersin Maratonu teşekkür toplantısı yapıldı
Mersin Ampute Futbol Takımı Yardımlaşma ve Dayanışma Gecesi düzenledi
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin’in ilk ve tek Ampute Futbol Takımı’nın kuruluşunun birinci yılında düzenlenen yardımlaşma ve dayanışma gecesine katıldı. Navona Otel’de gerçekleştirilen geceye Mersin Valisi Ali İhsan Su’nun
Satış yönetimi ve ihracata hazırlık çalıştayı düzenlendi
essam Bengisu Muazzez Kurtuluş, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde resim sergisi açtı. Anılarla kişileri portre tablolarda buluşturan sanatçı, on yaşındaki oğlu ile yaptığı çalışmalara da sergisinde yer verdi. MTSO Sanat Galerisi, Ressam ve Görsel Sanatlar Öğretmeni Bengisu Muazzez Kurtuluş’un resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide, sanatçının yağlı boya kullanarak hazırladığı 29 eseri yer alıyor. Bu eserlerin 7 tanesi ise, on yaşındaki oğlu ile kolektif olarak hazırladığı eserlerden oluşuyor. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği sergi açılışına, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Katip Üyesi Orhan
Sergi açılışında konuşan Ressam Bengisu Muazzez Kurtuluş; doğa, toplum, kadın, dil temalarında hazırladığı eserleriyle bu alanlarda duyarlılık oluşturmak ve mesaj vermek istediğini söyledi. Kendisini ‘Güncel sanatçı’ olarak tanımlayan Kurtuluş, video, enstalasyon ve performans gibi güncel sanat alanlarında da çalışmalar yürüttüğünü aktardı. Bu sergisinde portre ve yüzey çalışmaları üzerine eserlerine yer verdiğinden bahseden Kurtuluş, 10 yaşındaki oğlu Yusuf Renas Kurtuluş ile birlikte hazırladıkları 7 özel eseri de sanatseverlerin beğenisine sunduğunu söyledi. Sergi sonrasında eserlerine müdahale ettiği için eserlerinin, ‘yaşayan resimler’ olduğunu ve sürekliliğinin devam ettiğini aktaran Kurtuluş; “Portrelerin arkasında kişilerle ilgili mektuplar, yazılar, onlara dair belgeler var. Buradaki portrelerin hepsi tanıdığım yaşayan insanlar. Onlara dair anıları ve onları aynı tabloda buluşturdum” dedi. Çok sayıda ulusal ve uluslararası karma sergiye katıldığına da değinen Kurtuluş, dahil olduğu kolektif grup-
larla kamusal alanda düzenlemeler, performanslar ve sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirdiğini belirtti. Yedinci kişisel sergisini MTSO Sanat Galerisi’nde açmaktan memnun olduğunu dile getiren Kurtuluş, Mersin’in sanat galerisi anlamında eksiğinin olduğunu vurguladı.
Ayhan KIZILTAN
A. Kadir DÖLEK
Derya GÜLEÇ
Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00
www.kartoncw.com Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93
3
YIL: 21 | SAYI: 368 | 3 - 16 Şubat 2019
| www.mtso.org.tr
Ekonomide yeni bir Marmara’yı kim istemez?
yüklükteki ve ekonomik istikrardaki diğer bir gösterge ise vergi. Bu anlamda Mersin, genel bütçe vergi gelirlerinin tahakkuku ve tahsilatında Türkiye genelinde 6’ıncı sıradadır. Yani, Mersin üretiyor, çalışıyor, iş ve aş veriyor, istihdam yaratıyor ve ihracatla ülkenin zenginliğine katkı koyuyor. Bu arada sorunsuz şekilde, toplumsal sıkıntılar oluşmasına izin vermeden yönetmeyi başardığı yoğun bir Suriyeli göçünü de eklemek gerekir bu başarılara.
Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
31 Mart 2019 tarihinde Türkiye genelinde yapılacak yerel seçimlerden dolayı tüm ülke seçimlere odaklanmış durumda. Ne zaman bir seçim olsa, ne yazık ki her şeyi unutup sadece tüm gündem olarak seçimleri bekliyoruz. Oysa hayat devam ediyor, ekonomi devam ediyor, sorunlar devam ediyor.
E
vet, yerel seçimler kentler için çok ama çok önemli ancak bir şeye odaklanırken diğer şeyleri kaçırmamalıyız, çünkü dünya bizim yerel seçimlerimizi beklemiyor. Bu artık bir alışkanlık haline gelmemelidir. Yatırım yapacak yatırımcı yerel seçimi bekliyor, kamu yatırımı yerel seçimi bekliyor, yeni eleman alacak firma yerel seçimi bekliyor, sermayesi olan seçimi bekliyor… Ama biz beklerken hayat devam ediyor. Bu anlamda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz de elbette yerel seçimlere önem veriyoruz ve bununla ilgili yeni adaylara yol gösterecek birçok çalışmayı bir yandan ortaya koyarken, öte yanda diğer şeyleri beklemeye almıyoruz. Ne kentimizin ne de ülkemizin böyle beklemelere tahammülü yok. MTSO olarak sürekli nasıl daha çok ve daha kaliteli üretiriz, bu ürünleri daha etkin şekilde ihracata nasıl entegre ederiz, firmalarımızın eğitim ve beceri eksiklerini nasıl gideririz, dış tanıtımlarımızı daha etkin nasıl yaparız, Mersin’deki yatırımları nasıl arttırırız gibi sorulara cevap olacak somut projeler üretiyor, somut adımlar atıyoruz. Yerel seçimler çok ama çok önemli, ama bu gündem
bizlere kentimizde yapılması gereken şeyleri unutturmamalıdır. Şirketlerimizde, kentimizde yapılması gereken şeyleri unutturmamalıdır. Herkes öncelikle canla başla kendi işine odaklanmalıdır. “İhracatı ithalatından fazla bir kentiz” Şunu gururla ve mutlulukla ifade etmek isterim ki, Mersin iş dünyası bu gündemlerden sıyrılıp, kendi işine odaklanmasını becerebilen bir camiadır. Bunun en temel göstergesi rakamlardır. Bildiğiniz gibi MTSO olarak düzenli olarak yayınladığımız Aylık Ekonomi Bültenimiz var. Bu bülteni web sitemizden dikkatle izlemenizi öneriyorum. Olumlu rakamlar bize moral olurken, olumsuz rakamlar ise hatalarımızı veya eksiklerimizi göstermektedir. Özellikle son yayınlanan bülten olan Kasım 2018 Bültenine baktığımızda Mersin’in OcakKasım 2017 tarihleri arasında 1 Milyar 322 Milyon dolar olan ihracatını, 2018’in aynı döneminde %16’lık artışla 1 Milyar 537 Milyon dolara çıkardığını görüyoruz. Aynı dönemde Mersin ihracatı artarken, ithalatının ise %13 azaldığını örüyoruz. Yani, Mersin
Almanya’da yeni Ambalaj Yasası yürürlükte Hangi ambalaj türleri sisteme kayıt edilmeli? Tüm klasik ambalajlar (kapaklar, etiketler, yardımcı ambalaj ürünleri, ambalaj hava yastıkları ve benzerleri dâhil) ve son kullanıcının atıklarına karışacak olan ambalaj türevleri merkezi sisteme kayıt edilmelidir. Depozitolu ürünler veya üretici tarafından geri alınan ambalajlar gibi bazı istisnai durumlar vardır ancak bu istisnai durumlar için de merkezi sistemden onay almak zorunludur..
A
lmanya’da 1 Ocak’tan itibaren yeni Ambalaj Yasası yürürlüğe girdi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası, yeni yasanın detayları hakkında bilgi verdi. Ambalaj Yasası’nın ana hedefi geri dönüşüm ve rekabeti güçlendirmektir. Yapılan düzenleme ile geri dönüşüm sistemine katılımın ihmalini önlemek. Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’ndan yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Yeni Yasa hangi yükümlülükleri beraberinde getiriyor? Ambalajınız genellikle ürünlerinizi satarak ya da göndererek doğrudan özel tüketiciye ya da eşdeğer tüketim yerlerine ulaşıyorsa, ambalajınızı kurulan merkezi bir sisteme tescil ettirmekle yükümlüsünüz ve geri dönüşüm sistemine katılmak mecburiyetindesiniz. Yeni yasayla karton da dahil olmak üzere her çeşit ambalajın LUCİD sayfasının altında kayıt edilmesi zorunludur. Ambalaj Yasası kapsamındaki yükümlülükler, üreticiler ve distribütörler tarafından geri dönüşüm sistemine katılarak, ‘lisans
MTSO 03 CMYK
ücreti’ olarak adlandırılan bir ücret ödeyerek ve paketleme kayıtlarını merkez ofise kaydettirerek yerine getirilir. Ödenecek lisans ücreti, esas olarak, piyasaya sürülen ambalaj türü ve miktarına göre hesaplanır. İlk etapta bu işlemlerden hangi üreticiler sorumludur? Yasa içeriğine göre, bu yükümlülükler her üretici için geçerlidir. Ancak üretici kelimesinin tanımı farklı bir şekilde yapılır: Son kullanıcıya satılan herhangi bir türdeki ve herhangi bir paketlenmiş mal üreticisi veya dağıtıcısı, ambalajını kayıt ettirmek zorundadır ve geri dönüşüm sistemine katılmalıdır. Bu yükümlülük, ambalajı mallarla dolduran ve ilk kez bir satış birimi oluşturup ürünü ticarileştiren ve dolaşıma sokan herkese uygulanır. Almanya`ya ihraç ettiğiniz ürün son kullanıcıya hazır şekilde gönderiliyorsa, yani ithalatçınız ürününüzü yeniden paketlemeden piyasaya sürüyorsa paketleme lisansına ihtiyacınız vardır ve merkezi sisteme kayıt olmak zorundasınızdır.
Eksik kayıt veya geri dönüşüme katılmamanın yaptırımları nedir? Yeni yasa çok sert yaptırımlar ve cezalar öngörüyor. Üreticinin ve tüm dağıtımcıların yaptığı dağıtımın derhal yasaklanmasına ek olarak kayıtsız ürün satmanın cezası 100 bin €’ya kadar ve geri dönüşüm sistemine katılmamanın cezası 200 bin €`ya kadar varmaktadır. Ürünlerinizi ne zaman lisanslamanız gerekiyor? Ambalajınızın bir takvim yılı için kaydı, en uygun şartlarda her yılın başında yapılmalıdır. Ambalajınızı kaydetmek için, planlanan miktarların bir tahminini yapın. Ödenecek miktar ambalajınızın türünden ve ağırlığından hesaplanır. Yılda bir kez, genellikle bir sonraki yılın başında, geçmiş lisans yılı için piyasaya sunulan miktarları ve malzemeleri geriye dönük olarak rapor edersiniz. Yılsonu miktarı denilen rapor hem merkez ofiste hem de geri dönüşüm sisteminde görüntülenir. Yıl içinde şirket, vergi numarası, iletişim bilgilerinde önemli bir değişiklik olursa konu hem merkezi sisteme hem de geri dönüşüm sistemine derhal bildirmelidir.
ihracatı ithalatından fazla olan net ihracatçı bir kent. Hinterlandında 20 milyar dolarlık bir dış ticaretin oluştuğu, Marmara Bölgesi’nden sonraki en büyük dış ticaret bölgesi. Yani, Türkiye’nin yeni Marmara’sı olan bir bölgeden bahsediyoruz. Ülke zenginliğinin Anadolu’ya homojen şekilde yayılmasını sağlayacak yeni ekonomi bölgesinden bahsediyoruz. Türkiye’nin üretim, istihdam ve ihracat anlamında bir ikinci Marmara’ya daha sahip olmasını kim istemez ki? “Katma değer yaratabilen bir üretimimiz var” Kasım 2018 Ekonomi Bültenini incelediğimizde dikkatimizi çeken ikinci konu Mersin’in teknoloji yoğunluna göre imalat sanayi ürünlerindeki ihracat oranıdır. Mersin’in imalat sanayi dış ticaretinde düşük teknolojili ürünler %30, Orta-Düşük teknolojili ürünler %22, Orta-Yüksek teknolojili ürünler %44 ( ki bu çok önemli bir oran), Yüksek teknolojili ürünler ise yaklaşık %4 oranında. Yani, Mersin imalat sanayinde dış ticaret anlamında ihracatının neredeyse yarısı Orta-Yüksek teknolojiye dayanıyor. Yani, para kazanan bir üretim.
Yani, katma değer yaratabilen bir üretim. Burada Mersin’in gelişmiş pazarlar olan AB ve Asya pazarına iş yapmasının da etkisi büyük. İş yaptığınız pazarlar nitelikli ise üretiminiz de bunu karşılamak zorunda. Peki, Mersin hangi pazarlara ihracat yapıyor? Bültendeki resmi rakamlar şöyle: 2018 Ocak-Kasım arası rakamlarına göre bu 1 Milyar 537 Milyon dolar ihracatın 710 milyon doları Asya’ya, 569 milyon doları Avrupa’ya, 160 milyon doları Afrika’ya, 74 milyon doları ise Kuzey ve Güney Amerika’ya yapılmış. Yani, gelişmiş ülkelere daha çok ihracat yapmışız Mersin olarak. Bu da üretim kalitemizin en büyük göstergesidir. Diğer önemli bir gösterge ise Mersin’de kurulan yabancı sermayeli şirket sayısındaki artış. Ocak-Kasım döneminde 2016’da 252, 2017 yılında 307, 2018 yılında ise 593 yabancı sermayeli firma kurulmuş. Yani, Türkiye genelindeki 12 bin 372 yabancı sermayeli şirketin yaklaşık %5’i Mersin’de kurulmuş. İş gücü bilgilerine baktığımızda Mersin genelinde 38 bin 235 iş yeri, 54 bin 732 esnaf ve 27 bin 580 çiftçi bulunmaktadır. Yine, ekonomik bü-
Neden yetkililer gözünü bu güçlü bölgeye çevirmiyor? Peki, Mersin’in tüm bu bölgesel, ulusal ve küresel sorunlara rağmen sadece ayakta kalan bir kent olarak değil, ülkesine katkı koyan bir kent olmasını sağlayan şey nedir? Unutulmasın ki, Mersin bunları havalimanı olmamasına rağmen, çok ihtiyacı olan yeni konteyner limanı olmamasına rağmen, MTSO’nun zamanında öncü olduğu modern lojistik merkezi olmamasına rağmen, imar planlarındaki eksik bırakılan yatırım arazilerindeki yetersizliklere rağmen, Taşucu limanının ticari bir liman olmamasına ve atıl şekilde beklemesine rağmen yapmıştır. Peki, bu yatırımlar da olmuş olsa, hayal edelim Mersin ve bölgesi ne olurdu? Türkiye’ye katkısı ne olurdu? Sanırım yeni bir Marmara bölgesi kazanmış olurduk. Bugün Mersin’in bu gücü ile ve hinterlantı olan Adana’nın imalat sanayi, yan sanayi ve enerji gücü, Osmaniye ve İskenderun’un yassı demir ve çelik üretimi, Mersin’in nitelikli sanayi, lojistik gücü ve dünyaya açılan limanı, Gaziantep, Konya, Karaman, Kayseri gibi üretimde markalaşan kentleri olmasına rağmen, yetkililerin hala yerli otomobil üretimi için yer aradığını görüyoruz. Hala Bursa gibi, Marmara bölgesinin sıkışmış ve daralmış bölgesinde yer arama çabası görüyoruz. Neden? Neden yetkililer gözünü bu güçlü bölgeye çevirmiyor? Mantık burası diyor, maliyet burası diyor, üretim ve pazarlama bilimi burası diyor… Mersin ve bölgesi her yatırıma hazırdır. Gelin Mersin’i ve Doğu Akdeniz’i Türkiye’nin yeni Marmara’sı yapalım. Türkiye kazansın…
MTSO Akademi, Sertifikalı Dış Ticaret Uzmanlık Programı başlıyor geliştirmesine olanak sağlamak adına eğitim programı düzenleyeceklerini söyledi. Proje kapsamında 50 kişiye eğitim verileceğini bildiren Taş, Üye firmaların personeli yanında üniversite mezunu gençlerin de başvurabileceğini anlattı. “Program sonunda Akredite MYK Belgesi de verilecek”
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinesi, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı ve TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu işbirliğinde MTSO Akademi, Sertifikalı Dış Ticaret Uzmanlık Programı başvuruları başladı. 15 Mart’a kadar devam edecek başvurular bit.ly/ekavdtu linkinden online yapılabilecek. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinesi, TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu ile MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı işbirliğinde düzenlenen MTSO Akademi Sertifikalı Dış Ticaret Uzmanlık Programı Tanıtım Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “MTSO bir insan vücudu gibi çeşitli organlardan oluşuyor. Bu organlardan biri çalışmazsa hastalık oluşur. Tümü çalışırsa MTSO da tıkır tıkır çalışır. Bu anlamda tüm birimlerimizin aktif çalışıyor olduğunu görmek mutluluk verici. Bu etkinliği düzenleyen tüm arkadaşlarımı kutluyorum” dedi. Dış ticaretin ülke ekonomisinin gelişimindeki önemine de dikkat çeken Kızıltan, dış ticaretin artabilmesi için üretimin de artmasının önemli olduğunu hatırlattı. Son dönemlerde üretim ve sanayinin öneminin tüm
kesimlerce fark edildiğini vurgulayan Kızıltan, “Herkes üretim diyor ama buna bir plan çare, yöntem bulup gerçekten insanları üretime yönlendirmeliyiz. Dış ticareti de aynı paralelde geliştirmeliyiz. Bunun için de bu alanda yetişmiş insan gücü önem taşıyor. Başarılı bir program olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Taş: “Dış ticaret hedeflerine kalifiye insan kaynağı ile ulaşabiliriz”
Program hakkında bilgi veren MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş, şunları söyledi: “Teknoloji ve iletişim araçlarının hızla geliştiği, uluslararası iletişimde sınırların yok olduğu günümüzde firmalarımız dünyaya açılmak, pazarlarını genişletmek için profesyonel dış ticaret elemanlarına ihtiyaç duyuyor. Hedef 2023 ise, hedef 500 milyar dolar ise, dış ticarette süper ligde olmak istiyorsak önce yetişmiş insan kayağı gerekiyor. Bu hedeften yola çıkarak kalifiye dış ticaret elemanı yetiştirmek adına bu programı hazırladık.” Mersin’in limanıyla, serbest bölgesiyle, 2,7 milyar dolarlık ihracat hacmi ile Türkiye’nin önemli bir dış ticaret kenti olduğunu vurgulayan Taş, kentteki firmaların bu alanda kendilerini
Başvuracak adaylarda aranan öncelikli kriterin iyi düzeyde İngilizce bilgisi olduğunu da kaydeden Taş programla ilgili şu bilgileri verdi: “15 Mart’ta başlayacak eğitim toplam 4 ay sürecek. 192 saatlik teorik eğitimin 72 saati dış ticaret, 36 saati lojistik, 30 saati gümrük, 30 saati mesleki İngilizce ve 24 saati ise kişisel gelişim eğitimlerinden oluşacak. Eğitimler içinde Ticari Bilgi ve İstihbarat eğitimi de yer alacak. Aynı zamanda staj programını da eğitime dahil ederek teorinin ardından kursiyerlerin pratik yapmalarına da olanak sağlanacak. Ayrıca eğitmenlerimizi de büyük bir titizlikle belirledik. Eğitim sonunda başarılı kursiyerlere sertifikaları verilecek. Bunun yanı sıra hatırlanacağı üzere Türkiye’de bir ilke imza atarak Odamız bünyesinde YFM Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi’ni hayata geçirdik. Bu eğitime katılanlar istemeleri halinde TÜRKAK tarafından akredite ve MYK tarafından yetkilendirilen bu merkez tarafından açılacak olan sınavda başarılı olmaları halinde ayrıca uluslararası geçerliliğe sahip, akredite mesleki yeterlilik belgesi alma hakkı da kazanacak.” Taş’ın açıklamaları ve soruların yanıtlanması sonrasında toplantı, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
4
YIL: 21 | SAYI: 368 | 3 - 16 Şubat 2019
| www.mtso.org.tr
Mersin Heyeti, Dubai Gulfood Fuarı’nda
MTSO, 21 kişilik heyet ile sektör özelinde dünyanın en büyük fuarlarından biri olma özelliği taşıyan Dubai Gulfood Fuarı’na katılarak bir taraftan sektördeki yenilikleri takip ederken diğer taraftan üyelerinin yurtdışı iş bağlantılarını güçlendirdi.
Mersin, sağlık turizminde 5 branşta global marka olabilir Mersin, sağlık turizmine odaklandı. Kentin mevcut avantajlarının iyi anlatılması halinde özellikle onkoloji, organ nakli, beyin cerrahisi, fizik tedavi ve çocuk cerrahisi olmak üzere 5 branşta yalnızca bölgede değil global çapta bir markaya dönüşüm hedefleniyor.
rum AVM’de alışveriş yaptı. Viranşehir’i gezdi. Hatta bu kente yatırım için dönmek isteyenler oldu” dedi.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), üyelerinin yurtdışı bağlantılarını geliştirip yeni pazarlara açılabilmelerine imkan tanıyan çalışmalarını sürdürüyor. Fruit Logistica ve Arap Health Fuarları sonrasında bu kez gıda sektör temsilcilerinden oluşan 21 kişilik Mersin Heyeti, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında Dubai’ye gitti. Gulfood 2019 Uluslararası Gıda, İçecek ve Paketleme Fuarı, 17 – 21 Şubat 2019 tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlendi. Dünyanın en büyük gıda ve içecek fuarları arasında gösterilen fuarın ilk gününde Mersin Heyeti, fuarda stant açan Mersinli firmaları ziyaret ederek destek verdi. Ardından fuar kapsamında bir taraftan sektördeki yenilikleri takip etme fırsatı yakalanırken diğer taraftan çeşitli ikili iş görüşmeleri gerçekleştirerek yeni temaslar kuruldu.
Fuar organizasyonu kapsamında Dubai’ye giden Mersin Heyeti aynı zamanda DMCC Serbest Bölgesi yetkilileri ve Dubai Türk İş Konseyi yetkilileri ile de bir araya geldi. Dubai’deki yatırım fırsatları hakkında bilgi alan heyet, hangi alanlarda karşılıklı iş birliğini geliştirebileceklerini görüştü. Organizasyonun ikinci gününde ise Dubai Türkiye Başkonsolosu Mustafa İlker Kılıç ve Ticaret
Ataşesi Hasan Önal ile bir toplantı düzenlendi. Toplantıda Dubai ile Mersin arası ticaretin nasıl artırılabileceğinin ipuçları alındı. Başkonsolos Kılıç, Mersin Heyeti’ne Dubai’de iş yapma koşulları hakkında bilgi verirken Ticaret Ataşesi Önal, hangi sektörlerde ithalat ve ihracat gerçekleştirilebileceğini, bu ülke ile ticaretin avantaj ve dezavantajlarını anlattı.
ÇKA desteklerinde yerli ve milli ürünler öne çıkacak
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi, Mersin’de sağlık turizminin gelişmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Bu bağlamda aralarında tanınmış ekonomi dergisi Fortune’un da yer aldığı çok sayıda ulusal ve uluslararası dergiyi bünyesinde bulunduran Global Grup Yetkilileri ve Mersin Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Kerim Koray Kebir’in konuk olduğu bir toplantı düzenleyen Komite, önümüzdeki süreçte neler yapabileceklerini tartıştı. Toplantıya MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol da katıldı. Toplantının açılışında konuşan 25 No’lu Komite Başkanı Murat Demir, Mersin’in kitle turizminde istenen sonuçları alamadığını ancak sağlık turizmiyle başarı yakalanabileceğine inandığını söyledi. Bu bağlamda kentin önemli avantajlara sahip olduğunu vurgulayan Demir, “Ortadoğu pazarına yakınız, son yıllarda önemli hastane yatırımları gerçekleştirildi. Havalimanı yatırımının tamamlanmaması bir dezavantaj ama onun da gelecek yıl bitmesini bekliyoruz. Bir araya gelip bu alanda neler yapabileceğimizi tartışıp beyin cimnastiği yapmak istedik. Sağlık sektörünün turizmcilerle diyalogunu artırmak istedik” dedi. İzol: “Irak’a direk uçuşlar başlayacak” MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ise konuşmasında, yürüttükleri lobi faaliyetleri sonrasında Adana ile Irak arasında direk uçuşların başlayacağı müjdesini verdi. Bu sayede sağlık turizminde özellikle Ortadoğu pazarı ile çok daha rahat bağlantı kurulabileceğini
kaydeden İzol, “Turizmin gelişmesi önündeki en büyük engel ulaşımdır. Bu sorunun ortadan kalkması ile çok daha hızlı yol alacağımıza inanıyorum” dedi. Aynı zamanda hekimlerin ağırlıklı olarak cerrahi branşları tercih etmesine rağmen saç ekimi gibi estetik branşların da sağlık turizmi pazarlamalarında göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çeken İzol, “Bu alanda da ciddi bir talep var ve kentimize gelecek her bir turist büyük önem taşıyor” değerlendirmesini yaptı. Kebir: “Yapılamaz denileni başardık” Mersin’de şehir hastanesi yatırımı ile sağlık turizminde önemli bir yol kat edildiğini anlatan Mersin Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Kerim Koray Kebir, şunları söyledi: “Oraya direk uçuş yok yapamazsınız diye çok eleştiri almamıza rağmen vazgeçmedik ve geçen yılın son 6 ayında başta Irak ve Cezayir olmak üzere 20 farklı ülkeden 547 hastayı tedavi ettik. Cezayir’den 3,5 saatte İstanbul’a oradan 1,5 saatte Adana’ya ve sonrasında ise bir saatlik karayolu ile hastanemize ulaşmalarına rağmen 42 tane Cezayirli hastamız oldu. Özellikle 13 yaşındaki bir lösemi hastası çocuğumuzu iyileştirmemiz sonrasında Cezayir’de İstanbul’dan sonra en fazla Mersin farkındalığı oluştu. Çok kısa sürede ciddi bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum.” Gelen hastaların ağırlıklı olarak onkoloji hastası olduğunu ve tedavilerin uzun süre devam ettiğini kaydeden Kebir, “Örneğin 3 ay boyunca hastanemizde yatan hastalar ve yakınları için düzenli olarak kent içine lojistik destek sağladık. Birçok kişi Ulu Cami’de Fo-
“Daha büyük kazanç yabancı yatırımcı çekerek olur” Sağlık turizminde en büyük kazancın yabancı yatırımcıların kente çekilmesiyle sağlanabileceğini vurgulayan Dr. Kerim Koray Kebir, özellikle her işadamının yurtdışı seyahatinde görüştükleri işadamlarına mutlaka Mersin’in sağlık olanaklarından bahsetmesi gerektiğini söyledi. “İşadamları için para kazanmanın yanında kendileri ve sevdiklerinin sağlığı da büyük önem taşıyor” diyen Kebir, Check up programları için CEO’ların Mersin’e yönlendirilebileceğini anlattı. Bunun için Mersin Şehir Hastanesi’nin olanaklarının iyi bilinmesi gerektiğini dile getiren Kebir bu olanakları şöyle özetledi: “Etrafımızda bu kadar çok savaşın olduğu bir coğrafya için bulunmaz imkanlara sahibiz. İran ve Irak’ta olmayan fizik tedavi hastaları için kullanılan lokomat robot tedavisine sahibiz. Kemoterapiye alternatif olarak akıllı ilaç uygulaması yapıyoruz. Yani imminoterapi uyguluyoruz. Genetik testler yaparak kişiye özel ilaçlar oluşturuyoruz. Bunlar dünya çapında teknolojilerle gerçekleştiriliyor. Bu nedenle özellikle onkoloji, kemik iliği naklinin de yer aldığı organ nakli, başta bel fıtığı olmak üzere beyin cerrahisi, fizik tedavi ve çocuk cerrahisinden oluşan 5 branştaki çalışmamız iyi anlatılırsa bırakın bölgede marka olmayı, dünya çapında bir markaya dönüşebiliriz.” Toros: “Birlikte ortak toplantı düzenleyebiliriz” Grup Medya Fortune Türkiye Dergisi Yayın Direktörü Cüneyt Toros ise ortak yapılabilecek çalışmalar hakkında bilgi verdi. Önümüzdeki süreçte sağlık turizmine yönelik bir toplantı organize edilebileceğini kaydeden Toros, “Grup olarak bizim ulaşabileceğimiz önemli konuşmacılar olacaktır. Üzerinde birlikte hazırlayacağımız, birkaç oturumdan oluşacak etkili bir panel düzenleyerek sesinizi gerek Türkiye’de gerekse yine yayınlarımız aracılığıyla ulaştığımız ülkelerde duyurabiliriz” dedi.
Dönmez: “Hindistan, inşaat yatırımları adına önemli bir pazar” Ç
KA bu yılki desteklerinde önceliği yerli ve milli üretime verdi. Proje ile yerli ve milli üretim yapılacağının ve proje kapsamında alınacak tüm makine, teçhizatın yerli malı belgesine sahip olduğunun belgelenmesi halinde projelere ilave puan verilecek. Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) 2019 yılı Mali ve Teknik Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) gerçekleştirildi. Bu yıl biri işletmelere, diğeri sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, belediyeler, Oda ve Borsalar gibi kar amacı gütmeyen kurumlara olmak üzere iki farklı destek programı açıklandı. ÇKA Uzmanı Serdar Kaya, MTSO’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında Mali ve Teknik Destek Programlarının detayları hakkında bilgi verdi. İlk olarak işletmelere yönelik açıklanan ‘Yeni Ürün Geliştirme Mali Destek Programı’na değinen Kaya, bu programdan mikro ve küçük ölçekli işletmelerin yararlanabileceğini anlattı. Kaya, programın amacını ise, “İşletmelerin teknoloji ve yenilik kapasitelerinin geliştirilerek üretilen katma değerin artırılması, dijital teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması, yeni ve inovatif ürün üretebilme becerilerinin artırılması ve Çukurova Bölgesi’nin toplam rekabet gücünün yükseltilmesi” olarak açıkladı.
MTSO 04 CMYK
Programdan faydalanabilecek sektörleri bölgedeki gıda ve içecek, tekstil konfeksiyon, kimya, plastik, makine ve metal işleri ile mobilya olarak açıklayan Kaya, bu program ile önceliğin yerli ve milli üretimin artırılması, ithal ikamesi oluşturulması olduğunu söyledi. Hazırlanan projelerde artı puanlar kazanabilme imkanı bulunduğuna da değinen Kaya, “Proje konusu, programın tematik öncelikleri olan yerli ve milli üretim ile ithal ikamesiyle ilişkili ise artı 4 puan, aynı şekilde proje kapsamında alınacak tüm makine teçhizatın Yerli Malı Belgesi’ne sahip olacağı başvuru sırasında beyan edilirse yine bir artı 4 puan verilecektir” dedi. Uygun proje konuları hakkında da bilgi veren Kaya, ağırlıklı olarak inovatif ürün tasarımına yönelik, teknoloji temelli projelere değindi. Programın bütçesini 15 milyon TL olarak açıklayan Kaya, “Azami 12 ayda tamamlanması beklenen projeler için asgari destek tutarı 100 bin TL, azami tutar ise 500 bin TL olarak belirlenmiştir. Destek oranları ise yüzde 10 ile 50 arasında değişmektedir” ifadelerini kullandı. “Kurumlara Fizibilite ve Teknik Destek sağlanacak” Serdar Kaya, kurumlar için verilecek destekleri ise Fizibilite Desteği ve Teknik Destek olarak iki başlıkta anlattı. İlk olarak Fizibilite desteğine değinen Kaya, programın amacı ve öncelikleri-
ni ise şöyle özetledi: “Adana ve Mersin’in kalkınması ve rekabet gücü açısından önemli fırsatlardan yararlanmaya, bölge ekonomisine yönelik tehdit ve risklerin önlenmesine, bölgenin yenilikçilik ve girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesine yönelik projelerin fizibilite çalışmalarına doğrudan mali destek sağlamak.” Programın bütçesinin 1 milyon 500 bin TL olduğunu dile getiren Kaya, proje süresinin en fazla 12 ay olabileceğini, asgari destek tutarının 25 bin, azami tutarın ise 200 bin TL olduğunu belirtip, destek oranını ise yüzde 100 olarak açıkladı. Kaya, Teknik Destek Programı ile ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “Bu programın amacı ve öncelikleri bölgedeki yerel aktörlerin bölgesel kalkınma açısından önem arz eden, ancak kurumsal kapasite eksikliği nedeniyle hazırlık ve uygulama aşamalarında sıkıntı ile karşılaşan çalışmalarına; eğitim verme, program ve proje hazırlanmasına katkı sağlama, geçici uzman personel görevlendirme, danışmanlık sağlama, lobi faaliyetleri ve uluslararası ilişkiler kurma gibi konularda teknik destek sağlamaktadır. Program bütçesi 650 bin TL olup proje süresi en fazla 3 aydır. Teknik desteğin hizmet alımı yoluyla sağlanması durumunda her bir teknik desteğin Ajansa toplam maliyeti KDV dahil 30 bin TL’yi aşamaz.”
alanlardan mezun oluyorlar. Bu konu yatırımcılar için önemli bir fırsat” ifadelerini kullandı.
D
EİK Türkiye Hindistan İş Konseyi Başkan Yardımcısı Tevfik Dönmez, Hindistan’da kentleşme oranının yüksekliğine dikkat çekerek, ülkeyi özellikle inşaat sektörü için büyük bir pazar olarak gösterdi. DEİK ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliğinde Hindistan Ülke Tanıtım Toplantısı düzenlendi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, DEİK Asya Pasifik Ülkeleri Direktörü Volkan Yüzer ve DEİK Türkiye – Hindistan İş Konseyi Başkan Yardımcısı Tevfik Dönmez’in katıldığı toplantıda Hindistan ile ticaretin hangi alanlarda geliştirilebileceği anlatıldı. Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Atatürk’ün, ‘İstikbal göklerdedir’ sözünden yola çıkarak ben de kentimiz ve ülke ekonomimiz için ‘İstikbal ihracattadır’ diyorum. Pastayı büyütmemiz için dışarıdan para getirmemiz gerekiyor” dedi. Hindistan’ın çok büyük bir ülke olup önemli fırsatlar barındırdığına dikkat çeken Kızıltan, bu fırsatların iyi araştırılıp iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. DEİK Asya Pasifik Ülkeleri Direktörü Volkan Yüzer’in bu ülke ile ticaretin geliştirilmesi adına yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vermesi sonrasında DEİK Türkiye – Hindistan İş Konseyi Başkan Yardımcısı Tevfik
Dönmez, Hindistan’daki ticaret fırsatları hakkında bilgi verdi. Dönmez: “İyi değerlendirilmesi gereken bir pazar” Hindistan’ın Asya Pasifik Bölgesi’ndeki öncelikli hedef ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Tevfik Dönmez, şunları söyledi: “Hindistan bizim için çok önemli bir ülke. 2,6 trilyon dolarlık GSYİH ile dünyada 2’nci, 3’üncü büyük ekonomi. Aynı zamanda her yıl yüzde 7 civarında istikrarlı bir büyümeye sahip. Dünyadaki en hızlı büyüyen ülkeler arasında dikkat çekiyor. Kendimize çok yakın bulacağımız bir kültür ve ticaretin çok kolay olduğunu göreceğiniz bir ülke. Ticaret yapma kolaylığı maksimum seviyelerde. Ulaşım ve altyapıya önem veriliyor. Karayolu ve demiryolu bağlantısında dünyada ikinci sırada. 25 yaş altı genç nüfusu çok fazla. Kentleşme de oldukça hızlı. Bu durum, konut ihtiyacını artırıyor.” Göstergelerin Hindistan nüfusunun yakın zamanda Çin nüfusunu geçeceğini gösterdiğini vurgulayan Dönmez, “Bu da ucuz iş gücü anlamına geliyor. Bu ülkenin Çin’den farkı ise dil bilen, eğitimli nitelikli işgücüne sahip olmaları. Yılda yaklaşık 8 milyon üniversite mezunu var ve ağırlıklı olarak mühendislik ya da bilim gibi
“Hindistan’da Türk Ticaret Merkezi açılacak” Hızla artan nüfus nedeniyle takip eden 20 yılda bu ülke vatandaşlarının büyük bölümünün küresel orta sınıf olacağına dikkat çeken Dönmez, gelişen orta sınıfın beklentisini ise, “Güvenilir ve uygun fiyatlı konutlar, sağlık hizmeti, eğitim hizmetleri, temiz su tesisleri, güvenilir elektrik, güvenli çevre” diye açıkladı. Bu ülkede odaklanılması gereken başlıca sektörleri ise, “Müteahhitlik, yapı malzemeleri otomotiv, tekstil, turizm, sağlık, gıda, enerji, ileri teknoloji, savunma biyoteknoloji” olarak açıklayan Dönmez, özellikle konut yatırımı beklentisi ve hükümetin altyapı yatırımlarına büyük önem vermesi nedeniyle tecrübeli Türk müteahhitler adına çok önemli bir pazar olarak görülebileceğini anlattı. Yaşanan sorunlara da değinen Dönmez, Hindistan ile ticaretin daha da artırılması için mutlaka THY’nin bu ülkeye sefer sayısını artırması gerektiğini vurguladı. DEİK olarak önemli çalışmalar yürüttüklerine de dikkat çeken Dönmez, bu yıl içinde Yeni Delhi’de bir ofis açmaya hazırlandıklarını söyledi. Aynı zamanda Dubai’dekinin bir benzeri Türk Ticaret Merkezi’nin Hindistan Mumbai’de kurulması kararı alındığını da açıklayan Dönmez, “Tüm bu çalışmalar sonunda çalışma şartlarımız daha da kolaylaşacak ve Hindistan’da Türkiye’nin iş yapma potansiyeli 3-4 kat artacaktır” değerlendirmesini yaptı.
5
YIL: 21 | SAYI: 368 | 3 - 16 Şubat 2019
| www.mtso.org.tr
İş dünyasının istihdam desteği sürecek
İ
Hükümet tarafından başlatılan İstihdam seferberliği devam ediyor. Konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “İstihdam Seferberliği 2019 kapsamında açıklanan destekler, son zamanların gerçek anlamda nitelikli ve sonuç vereceğine inandığımız bir destek paketi oldu. Tüm üyelerimizi bu paketten yararlanmaya davet ediyorum” dedi.
stihdam Seferberliği 2019 Tanıtım Toplantısı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde gerçekleşti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da katıldığı toplantıda Bakan Şahin istihdam teşvikleri hakkında bilgi verirken, Bakan Albayrak istihdamın artırılması noktasında önümüzdeki süreçte yapılacakları söyledi. Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
istihdam seferberliği başlatılması konusuna Bakan Selçuk ve Bakan Albayrak ile bir araya gelip çalıştıklarını ifade ederek, iki bakanın olumlu yaklaşımlarıyla teşviklerin tasarlandığını söyledi. Kanun tasarısının torba kanuna eklendiğini ve hızla Meclis’ten geçerek Resmi Gazete’de yayımlandığını anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Türk iş dünyası için böyle hızlı hareket eden bakanlarımıza huzurunuzda teşekkür ediyorum. İşte burada sizlerle birlikte 2019 İstihdam Seferberliğini başlatıyoruz. Cumhurbaşkanımızın istihdam seferberliği çağrısına yönelik ilk adımı atıyor, kampanyayı başlatıyoruz. Sloganımız ‘Burası Türkiye Burada İş Var’. TOBB, sektör meclis-
lerimiz ve odalar-borsalar olarak bu kampanyayı 81 ilde ve 160 ilçede en yaygın şekilde tanıtacak ve en geniş katılımın sağlanması için çalışacağız. Buradan tüm iş dünyamıza ve işverenlere de çağrıda bulunuyorum, Türkiye’nin gücüne ve geleceğine güvenin. İstihdam kampanyasına katılın, bu tarihi desteklerden faydalanın. En az bir işsiz vatandaşımızı işe alarak hem işinizi geliştirin hem ekonominin büyümesine katkınız olsun, hem de Türkiye geleceğine yatırım yaparak kazanan siz olun” dedi.
Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk konuşmasında, Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması için kalkınmaya dair projelerin ve hamlelerin hız kesmeden sürdürüleceğini ifade etti. Türkiye’nin 16 yılda 3,5 kat büyüdüğünü anlatan Selçuk, bu süreçte uygulamaya konulan reformlarla, “İş Yapma Kolaylığı” bakımından, Türkiye’nin dünyada 43. sıraya kadar yükseldiğini aktardı. Bir de müjde vermek istediğini belirten Selçuk, “100 Günlük Eylem Planı’nda olan, ‘teşvikten kazancım ne kadar’ uygulamasıyla işverenlerimiz sunduğumuz teşvik ve desteklerden ne kadar fayda sağlayacaklarının bilgisine ulaşacaklar” ifadesini kullandı. Ardından yeni teşviklere değinen Selçuk şunları söyledi: “İşverenlerimizin Nisan ayı sonuna kadar sağlayacağı her ilave istihdam için 3 ay boyunca prim ve vergilerin yanı sıra ücreti de devlet olarak biz karşılayacağız. İzleyen 9 ayda da prim ve vergileri ödemeye devam edeceğiz. Mevcut çalışanlarına ilave olarak işe alınan her bir sigortalının, asgari ücret düzeyinde tüm prim ve vergileri 12 ay boyunca karşılanacak. 2016’da başlatılan asgari ücret desteğine bu yıl da devam edilecek. Geçen yıl 9 ay olarak uygulanan desteğin süresi bu yıl 12 aya çıkarıldı.” Bakan Selçuk, 500 ve üzeri çalışanı olan iş yerlerine 101 lira, 500’ün altında çalışanı olan iş yerlerine 150 lira asgari ücret desteği
verildiğini belirtti. Albayrak: Hedef 2,5 milyon yeni istihdam” Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise birçok platformda ülkenin içinden geçtiği ekonomik sürecin KOBİ’lere, sanayicilere ve esnafa olan etkilerini azaltmak için atılacak adımları görüştüklerini, çeşitli paketler açıkladıklarını hatırlattı. Bugün kamu-özel sektör arasında oluşturdukları güçlü koordinasyon ve sinerjinin meyvelerini almak için bir araya geldiklerini ifade eden Albayrak, “Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımızın da katıldığı şura vesilesiyle ifade edildiği gibi 2019 yılında 2,5 milyon yeni istihdamı hayata geçireceğiz” diye konuştu. Bu hedefler doğrultusunda sigorta prim teşvikinin devam edeceğine işaret eden Albayrak, “Geçen cuma günü Mecliste kabul edilen kanunla yeni bir destek daha açıkladık. Bu kapsamda 1 Şubat 2019 – 30 Nisan 2019 arasında işe alınan işçilerin 3 ay süreyle tüm prim, vergi ve ücret desteği hükümetimiz tarafından karşılanacak” dedi. Finansmana erişim noktasında da önemli paketler açıkladıklarını hatırlatan Albayrak, şöyle konuştu: “Ocak ayında 13 bankanın katılımıyla KOBİ’lerimiz için 20 milyar liralık bir kredi paketi müjdesini vermiştik. Bu paket ile reel sektörün likidite ihtiyacına ciddi anlamda destek
M
MTSO 05 CMYK
ülke, yüzde 6 ile Almanya. Niye, çünkü mesleki eğitim ile reel sektörü, Odalar vasıtasıyla birbirine entegre etmişler. Genç nüfusumuz var diye övünüyoruz. Ama aslında bu potansiyelimizi kullanamıyoruz. Mesleksiz olduğu için birçok gencimiz işsiz kalıyor. Bu, aslında gelecek açısından da büyük bir risk. İşte Türk iş dünyası, Odalarımız ve Borsalarımız vasıtasıyla elini taşın altına koyuyor. Milli Eğitim Bakanımızın cesur ve kararlı politikası sayesinde Türkiye’de bir ilk başlıyor. Piyasada talep gören niteliklere göre hazırlanan, yeni ve dinamik bir mesleki eğitim modeline geçiyoruz. Bu kapsamda 81 ilde 81 meslek lisesi, protokol kapsamına alınıyor. Odalarımız ve Borsalarımız vasıtasıyla buralardaki mesleki eğitimin dinamik, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanmasını sağlayacağız. Bu okullarda atölyeler ve laboratuvarlar kuracağız, mevcut olanları yenileyeceğiz. AR-GE ve Beceri Tasarım Atölyelerini faaliyete geçireceğiz. Eğitim içeriklerini TOBB ETÜ desteğiyle hazırlayacağız.” Bakan Selçuk: “Ekonomideki orta gelir tuzağı aslında orta eğitim tuzağıdır”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Ekonomimizin itici gücü olarak TOBB’un varlığı ve bizim işbirliğimiz son derece önemli. Bu önemi ekonomi ve eğitim arasındaki ilişkiyle doğrudan ifade ediyoruz. Çünkü eğer ekonomide
‘İstihdam Seferberliği 2019’ kapsamında uygulanan teşvikler İstihdam Seferberliği kapsamında uygulanan destekler 8 ana başlıkta toplandı. Bu başlıklar şöyle: 1 – İlave İstihdama Ücret Desteği (3 ay) (Mayıs 2019’a kadar) 2 – İlave İstihdama Vergi ve Prim Desteği (12 ay) (Mayıs 2019’dan itibaren) 3 – Siz Bi Nefes Alın! Ücretler Bizden Desteği 4 – Mevcudu Koru, Bu da Bizden Olsun Desteği 5 – Düzenli Ödemeye Devamlı Destek 6 – Kalkınmaya İlave Destek 7 – Önce İşbaşı Eğitim Sonra İstihdam Desteği 8 – İhtiyacınıza Uygun Nitelikli İşgücü Eğitimine Tam Destek
Başkan Kızıltan: “İşin, aşın olduğu yerde huzur olur”
Bakan Selçuk: “Yeni istihdama destekler sürüyor” Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
MEB ve TOBB 81 ilde 81 Meslek MTSO Üyeleri CHP adayı Vahap Seçer’i dinledi Lisesi’nde işbirliği yapacak
esleki eğitim ile reel sektörü, birbirine entegre edecek proje için adım atıldı. Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi arasında Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un katılımıyla düzenlenen törende imzalandı. Hisarcıklıoğlu protokolü, ‘hem eğitim sistemi hem de iş dünyamız için tarihi bir gün’ olarak değerlendirirken, “Yıllardır dile getirdiğimiz ama bir türlü hayata geçiremediğimiz bir adım atıyoruz. Mesleki eğitim ile reel sektörü, birbirine entegre ediyoruz” dedi. Bu vizyoner adımın atılmasında, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un katkılarının önemli olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “İş dünyasından gelen bir Bakanın farkını ve ezberleri nasıl bozduğunu gördük. Böyle hayırlı bir işe öncü olduğu için kendisini hep birlikte tebrik etmek, alkışlamak istiyorum” diye konuştu. Yıllardır firmaların çalıştıracak nitelikli eleman bulamadığından şikayet ettiklerini belirten Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Memleketin her yerinde kahvehanelerde gençler işsiz şekilde oturuyor. Niye? Çünkü okullarda verdiğimiz eğitim, dışarıda işe yaramıyor. Dışarıda talep gören nitelikler, okullarda öğretilmiyor. Bu asimetrik yapıyı değiştirmek zorundaydık. Yurtdışına baktık. Avrupa’da genç işsizliğin en düşük olduğu
oluşturmuştuk. Bu paket ile bugün itibarıyla 67 bin 438 KOBİ’mize 20,3 milyarlık kredi kullandırıldı. Yeni bir paket daha geliyor. Aynı şekilde esnafımız için de Halkbank aracılığıyla açıkladığımız yılın 3 ayındaki 10 milyar liralık pakette, esnaf kredilerinde toplamda 66 bin 236 esnafa 6 milyar 238 milyon liralık tutara ulaşmış bulunuyoruz. Şubat sonu itibarıyla 7,5 milyar lirayı geçerek belki de martın ortasına doğru 10 milyar liralık kredi paketini esnafımıza kullandırmış olacağız.”
bir orta gelir tuzağından söz ediliyorsa bu aslında orta eğitim tuzağıdır. Yani eğitimimiz iyileşirse ekonomimiz iyileşecek mesajı bize verilir. Bu bağlamda böyle bir adım atıyor olmanın mutluluğu içindeyiz. Burada aslolan mesleki ve teknik eğitimdeki bakış açısındaki dönüşümdür. Bu dönüşüm çerçevesinde mesleki ve teknik eğitimin ders çizelgeleri, öğretmen eğitimleri, buradaki iş ve işlemlerin yürütülmesi, üretim bazlı bir öğretime geçilmesi bunların hepsi mesleki eğitimde paradigmanın dönüştüğünü gösteriyor. Bu bizim MEB bünyesinde aldığımız kararlarla değil, oda temsilciliklerimizin gayretleriyle milli eğitim müdürlüklerimizin, okul müdürlerimizin gayretleriyle belli bir noktaya taşınacaktır.” 2023 hedefleri doğrultusunda eğitim camiası olarak üzerlerine düşeni yerine getirmeye çalıştıklarını kaydeden Selçuk, şöyle konuştu: “Tabi ki iş dünyasından da beklentilerimiz var. Almanya’da mesleki teknik okulların yüzde 80’ini özel sektör destekliyor. Bizde bu oran yüzde 4 civarında. Bütün bunları tartışırken daha sağlıklı istatistiklerle daha sağlıklı bakış açısıyla ele almamızda yarar var. 81 ilde yaptığımız çalışmaların bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmanın hele hele diğer mesleki teknik okullarımızı etkilemesini ve yaklaşık 130 bin civarındaki mesleki teknik okullardaki öğretmenimizin de bu bağlamda yetişmesi onların bu projelerin geliştirilmesi konusunda ilerletilmesine de hizmet edecektir. TOBB ve TOBB ETÜ ile beraber bu işin birlikte yapılıyor olması yani yükseköğretim ayağının da olması ortaöğretimle yükseköğretim arasındaki bağlantının ne kadar mühim olduğunu gösteriyor. Bütün bunları sürdürürken mesleki ve teknik eğitimde yeni bir dönem başladığını, bunun sektörle iç içe olduğunu, buna bağlı olarak okullarımızdaki üretimin bir öğrenme yöntemi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
D
üzenlediği ‘Mersin Başkanlarından Ne Bekliyor?’ konulu arama konferansı ile kentin ortak sesi olan MTSO, Mart sonunda gerçekleşecek yerel seçimler öncesi yürüttüğü çalışmasının ikinci aşamasında Üyelerini, Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarıyla bir araya getiriyor. İlk ziyaretçi CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Vahap Seçer oldu. Projeleri hakkında bilgi veren Seçer, ardından Üyelerin merak ettiği soruları yanıtladı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol moderatörlüğünde yürütülen toplantı serisinin ilk konuğu CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Vahap Seçer oldu. Toplantının açılışında konuşan Meclis Başkanı İzol, “Bugün, Mersin Başkanlarından Ne Bekliyor? Konulu çalışmamız sonunda ortaya çıkan verileri belediye başkan adaylarımızla tartışmak üzere bir araya geldik. Hep birlikte verileri değerlendirip, Sayın Seçer’in projelerini dinleyip merak ettiklerimizi soracağız” dedi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise yapılan çalışma hakkında bir kez daha bilgi vererek, ortaya çıkan sonuçları şöyle özetledi: “Yerel yönetimlerin modern ve gelişmiş dünyada önemini göz önünde bulundurunca bu makama gelecek kişinin ve ekibinin yetkinliği, kişiliği, vizyonu, becerileri, hayalleri Kentimiz için çok önemli. Bu nedenle bir arama konferansı yaparak kentin isteklerini belirledik. İyi bilinmelidir ki bu istekler
Odamızın talepleri değil, kentin ortak sesidir. Kentin tüm katmanlarıyla bir araya gelerek oluşturduğumuz bir rapordur. Konferans sonunda tüm katılımcıların tamamının eksiksiz olarak belirttiği bir konu var. O da rahat iletişim kurulabilen, kolay ulaşılan, içten ve samimi bir başkan istiyoruz. Kızıltan: “Mersin her kalitede hizmeti verebilecek güçte” İkinci önemli konu da iş dünyası, belediyenin kaynaklarının kent dışına gitmemesini, hizmetlerin Mersin’den alınmasını istiyor. Kaldı ki iş dünyası olarak her kalite ve ölçekte iş yapabilecek vasıf ve güçteyiz. Üçüncü önemli konu, Mersinliler kendi kimlikleri olarak gördükleri kentin tarihi dokusunu ortaya çıkarmak istiyor. Atatürk Caddesi, Uray Caddesi üzerindeki eski Mersin yapılarının ortaya çıkarılması, halkın ve Mersin’e gelen ziyaretçilerin kullanımına sunması gerekiyor. Bir diğer ortak talep, alışveriş merkezleri Mersin kent merkezindeki esnafı zor duruma soktu. Mersinli esnaf Atatürk Caddesi, Silifke, Hastane, İstiklal Caddesi ile Kuvayi Milliye Caddesinin yeniden kentin cazibe merkezi olmasını bekliyor. Bir diğer önemli sorun ise ulaşım. Şehir kilitlenmek üzere. Burada projeler önermiyoruz tabi ama sizlerin üreteceği projelerle bizlerin de fikirleriyle, ulaşım sorununun içinden çıkmaya çalışmalıyız. “İmar planları uzlaşı içinde yapılmalı” İmar planları da bir diğer sorun.
Bu planlar yalnızca 3-5 kişinin gereksinimini karşılamak yerine kente mal olacak, geneli kucaklayacak bir anlayışla, uzlaşı içinde yapılmalı. Sektörel sanayi siteleri ve sektörel ticaret sitelerinin mutlaka şehrin önemli yerlerinde planlanması gerekiyor. Nakliyeciler, mermerciler, mobilyacılar, inşaat malzemesi satıcıları yıllardır bu konu için uğraşıyor. Şehrimizin nüfusu genç ve yeni iş alanlarına ihtiyaç var. Bu nedenle bu konu çok önemli. Seçilecek başkanın kentin dinamikleriyle uyum içinde çalışması, kentin lobi gücünün oluşmasında öncü olmasını da istiyoruz. Bir diğer önemli konu, kentin sosyal yaşamı. Kentimizdeki cafe, restoran, fırın ve pastane gibi tüm gıda üreten ve satan mekanların hassas şekilde denetlenmesi gerekiyor. Sadece ceza kesen bir sistem değil, eğitim verecek, kaliteli hizmet üretecek bir sistem oluşturulmalı. Özetlemek gerekirse bizi anlayan, taleplerimizin karşılık bulacağı bir başkan istiyoruz.” Seçer: “Aynı dili konuşacağımıza inanıyorum” Başkan Adayı Vahap Seçer ise işadamı kimliğini hatırlatarak, “Bir tarafım siyasetçi ancak bir tarafım da işadamı. Bu nedenle aynı dili konuşacağımıza inanıyorum” diyerek sözlerine başladı. Yapılan çalışmayı oldukça anlamlı bulduğunu vurgulayan Seçer, “Hazırladığınız rapor bizlere önemli katkılar sunuyor. Özellikle ilgimi çeken de bir konu oldu. Raporda ağırlıklı ekonomiyle ilgili beklentiler bulacağımı düşünürken 15 ana başlığın yalnızca 3’ünün ekonomiyle ilgili olduğunu, kalanının sosyal sorunlar, spor, kültür gibi farklı konuları kapsadığını gördüm. Demek ki burası bir tek parayı düşünmüyor, tesis kuralım, ticaret yapalım demiyor. Bu nedenle Odamızı kutluyorum” ifadelerini kullandı. Projelerinin hazırlanan raporla bire bir örtüştüğünü de vurgulayan Seçer, “Bizde hazırladığımız projelerle sizlerin talep etmiş olduğunuz konulara kendi vizyonumuzla çözüm üretme gayretine girdik” dedi. Seçer’in projelerini anlatması sonrasında toplantı, soru cevap bölümüyle sona erdi.
6
YIL: 21 | SAYI: 368 | 3 - 16 Şubat 2019
Ü
lke nüfusunun 1/3’ü tarım sektöründe faaliyet gösterir. Yaklaşık 85 milyonluk nüfusu, 1 milyon kilometrekarenin üzerinde yüz ölçümü ve iki kıta arasında bulunan Mısır, coğrafi konumu ile Orta Doğu ve Afrika’nın en önemli ülkelerinden biri. Ülke oldukça büyük bir alana sahip olsa da topraklarının büyük kısmı çöllerden oluşur. Nüfusunun % 90’dan fazlası toprakların % 5,5’ini kullanmaktadır. Verimli toprakları nedeniyle tarım, ülke ekonomisinde öne çıksa da son yıllardaki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda inşaat sektörünü de gelecek vaat eden sektörler arasında göstermek mümkün. Hızla çoğalan genç nüfusa sahip ülkede, orta gelir düzeyine sahip kişi sayısının ve kentleşmenin giderek artması, büyük bir konut ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Mevcut durumda dahi üretilen konutlar, hızla artan nüfus karşısında ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Bunun yanı sıra ülkede başta enerji sektörü olmak üzere kamu yatırımları da her geçen gün artmaktadır. Sektörde düzenlenen kamu ihalelerine girmek için yabancı müteahhitlik firmalarının EFCBC’ye (Egyptian Federation for Construction and Building Contractors) kayıt yaptırması zorunludur. Coğrafi konum Mısır topraklarının büyük bölümü Afrika kıtasının kuzey doğusundadır ve ülkenin kuzey doğu bölgesi Süveyş kanalı ile Arap yarımadasından ayrılır. Mısır, doğuda İsrail ve Suudi Arabistan, batıda Libya, güneyde ise Sudan ile komşudur. Nüfus ve istihdam Mısır, Arap dünyasının en fazla nüfusa sahip ülkesi, Afrika kıtasının ise Nijerya ve Etiyopya’dan sonra üçüncü ülkesidir. Nüfusun neredeyse tamamı, ülkenin önemli varlığı olan Nil nehrinin kıyılarında yaşar. Ülkenin kuzeyinde yer alan Nil Deltası dünyanın en kalabalık bölgelerindendir. Bu bölgede km² ye düşen kişi sayısı 1.540’tır. Mısır’ın tarım alanlarının neredeyse tamamı bu bölgede yer alır. Doğal kaynaklar ve çevre Mısır 4,4 milyar varillik kanıtlanmış petrol rezervi ile dünyada 27. sırada olup, petrol kaynakları açısından kendi kendine yeterli bir ülke olarak kabul edilir. Mısır için gelecekte petrol yerine doğal gazın önem taşıyacağı tahmin edilir. 2,2 trilyon metreküplük kanıtlanmış doğalgaz rezervi ile bu alanda dünyanın 17. büyük ülkesi konumundadır. Ekonomik yapı Mısır, Arap ülkeleri içinde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ardından üçüncü büyük ekonomidir. Afrika kıtasında ise Güney Afrika’dan sonra ikinci büyük ekonomiye sahiptir. Gelişmekte olan Mısır ekonomisi önemli ölçüde dış ticaret açığı vermekle birlikte, bu açık, turizm, Süveyş kanalı ve işçi gelirleriyle kapatılmaya çalışılmaktadır. Petrol sanayi, tekstil ve hazır giyim en önemli sektörlerdendir. Diğer gelişmiş sanayi dalları çelik, çimento, kimyasallar ve ilaç sanayidir. Turizm, doğal gaz, Süveyş Kanalı gelirleri ve beraberinde Körfez Ülkeleri’ndeki yenilenme çalışmaları nedeniyle inşaat sektöründeki canlanma, ekonominin lokomotifi durumuna gelmiştir. Mısır ekonomisinde turizmin önemli bir rolü vardır. Döviz girdilerinin 1/4’ü turizm kaynaklıdır. Her yedi Mısırlıdan birisi geçimini turizmden sağlar. Bununla birlikte 2011 yılı Ocak ayında başlayan karışıklıklar turizmi olumsuz etkilemiş ve turizm gelirleri 2011 yılından itibaren ülke ekonomisine katkı sağlayamamıştır. Ülkede bankacılık sektörü yapılan reformlarla güçlendirilmiştir. Merkez Bankası’na kayıtlı yaklaşık 40 adet banka bulunur. Türkiye – Mısır dış ticareti Türkiye ile Mısır arası dış ticaret hacmi artış eğilimindedir. Mısır, Türkiye’nin Afrika kıtasında en fazla ihracat yaptığı ülke olarak öne çıkar. 2014 yılında Türkiye’nin Mısır’a ihracatı bir önceki yıla göre %3 artarak 3,3 milyar dolar olmuştur. 2014 yılında Mısır’a yapılan ihracatın Türkiye’nin toplam ihracatındaki payı %2,1 olup, en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında 12. sırada yer alır. Aynı dönemde Türkiey’nin Mısır’dan ithalatı %12 azalarak 1,4 milyar dolara gerilemiştir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2014 yılı itibariyle 4,7 milyar dolar düzeyindedir. 2016 yılında Türkiye’nin Mısır’a
MTSO 06 CMYK
| www.mtso.org.tr
İnşaat sektöründe öne çıkan ülke:
İnşaat sektörü Mısır ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında gösteriliyor. Gelecek 10-15 yılda her yıl ortalama 600 – 800 bin konut üretileceği tahmin ediliyor. Sektördeki işin yüzde 70’i yerel, yüzde 30’u ise yabancı müteahhitlik şirketleri tarafından gerçekleştiriliyor. ihracatı bir önceki yıla göre, yüzde 12 azalarak 2.7 milyar olarak gerçekleşti. Bunda Mısır’ın ithalatı azaltmak adına tüm dünya ülkelerine uyguladığı Üretici Kayıt Sistemi’nin rolü büyüktür. Mısır’a yapılan ihracatın Türkiye’nin bu dönemdeki toplam ihracatındaki payı %1,9 olmuş, en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında 13. sıraya düşmüştür. 2017 yılında ise Türkiye’nin Mısır’a yönelik ihracatında düşüş devam etmiş, bir önceki yıla göre % 14 azalarak 2,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu düşüşte, Mısır’a yönelik işlenmiş petrol ürünleri ve demir çelik ürünleri (GTİP 7214) ihracatında yaşanan büyük oranlı azalmalar (% 20 ve % 77 sırasıyla) etkili olmuştur. Mısır’ın dış ticareti Trade map istatistiklerine göre Mısır, 2017 yılında 66,3 milyar dolarlık ithalatla dünyanın en büyük 45. ithalatçısı, 25,9 milyar dolarlık ihracatla dünyanın en büyük 66. ihracatçısı durumundadır. 2017 yılında Türkiye % 3,1 payla Mısır’ın 10. en büyük tedarikçisi iken, ilk sırada Çin yer alır. Mısır’ın en fazla ihracat yaptığı pazarlar BAE, İtalya, Türkiye, Suudi Arabistan ve ABD’dir. Ülkenin en önemli ihraç maddeleri ise altın, ham petrol ve petrol ürünleri, gübre, kablo ve tellerdir. Mısır’ın en fazla ithalat yaptığı tedarikçi ülkeler ise Çin, Almanya, ABD, İtalya ve Türkiye’dir. En fazla ithalat yaptığı ürünler ise petrol yağları ve gazları, buğday, mısır, binek otomobiller ve demir-çelik ürünleridir. Mısır, dünyanın en büyük buğday ithalatçılarındandır. Mısır’ın Ortadoğu ve Afrika’dan 7 ülke ile (Irak, Libya, Suriye, Lübnan, Ürdün, Fas ve Tunus) Serbest Ticaret Anlaşması mevcuttur. 2010 yılında ise MERCOSUR ile STA imzalamıştır. Ayrıca AB ile yürürlükte bulunan bir STA mevcuttur. Mısır’ın ayrıca ABD ve İsrail ile yapılan Nitelikli Sanayi Bölgeleri Anlaşması (QIZ) bulunur. Tüm bu anlaşmaların Mısır’ı sıradan bir ihracat pazarı olmanın ötesine taşıdığı söylenebilir. Sektörler Tarım, hayvancılık ve balıkçılık Mısır 1980’li yıllarda tarım sektörüne yönelik reform sürecini başlatmıştır. Devlet, tarım alanlarındaki kontrolünü ve payını azaltmak istemektedir. Bugün artık Mısır’da tarım sektörü tamamen özel sektör tarafından piyasa koşullarında ve ihracata yönelik olarak işlenir. Mısır net tarım ürünleri ve gıda ürünleri ithalatçısı olmaya devam etmektedir. En önemli tarım ürünleri arasında; pamuk, domates, pirinç, buğday, mısır, patates, soğan-sarımsak, zeytin, şeker kamışı, hurma, narenciye, mango ve bahçecilik ürünleri (üzüm, çilek, biber, şeftali, kavun, karpuz) yer alır. Özellikle uzun elyaflı Mısır pamuğu dünya pazarlarında talep görür.
Toplam işgücünün %33’ünün tarımda istihdam edilmesi ve tarım sektörünün milli gelirde yaklaşık %14’lük paya sahip olması, sektörün devletin ekonomi politikalarında öncelikli yerini korumasını sağlar. Toplam nüfusun % 55’i kırsal alanda yaşar. Ancak ülke coğrafyasının sadece % 4’ünün tarıma elverişli olması nedeniyle, mevcut tarımsal alanların en etkin biçimde değerlendirilmesi, buna ilave olarak yeni tarımsal alanların kazanımı projeleri önemlidir. Ayrıca, Mısır’ın Akdeniz sahilleri dışında çok az yağış alması nedeniyle ülke tarımı sulamaya bağımlıdır. Bu nedenle, sulama tekniklerinin geliştirilmesi ve yönetimi de önemlidir. Mısır, tarım alanlarında gübre kullanma açısından bölgede birinci, dünyada ise ön sıralardadır. Gübre üretimi altı özel şirket tarafından yapılmakta ve yılda 6,6 milyon ton üretimle ülke ihtiyacının % 90-95’ini karşılamaktadır. 2000’li yıllara gelindiğinde buğday, mısır, pirinç, sebze ve meyve üretiminde önemli aşamalar kaydedilmekle birlikte, Mısır bazı temel tarım ürünlerinde halen ithalata bağımlıdır. Özellikle buğday, mısır, şeker, yemeklik yağ ve bakliyatta ciddi ithalat yapılır. Buna karşılık, pirinç, narenciye, soğanlı bitkiler, patates gibi ürünlerde dünya ticaretinde rekabet eden ülkeler arasına girmiştir. Meyve üretiminin miktarca %64’ünü portakal, karpuz, üzüm, hurma, muz ve kavun üretimi oluşturur. Gıda tüketim ürünleri piyasasında, Ocak 2003’te yapılan devalüasyonun etkilerini gidermek için sekiz temel gıda maddesinde destekleme yapılmıştır. Bunlar; pirinç, hayvan yağı, şeker, yağ, mercimek, baklagiller, makarna ve çaydır. Ancak fiyatlar bu desteklemeye rağmen devalüasyon öncesi seviyeye dönmemiştir. Hayvansal üretimde küçük işletmeler ağırlıkta olmakla birlikte, süt ve et üretimine yönelik modern çiftliklerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Sanayi Sanayinin madencilik sektörü ile birlikte milli gelirdeki payı %38’dir. Toplam işgücünün %17’si sanayi sektöründe istihdam edilir. Önde gelen sanayi dalları tekstil, kimya, gıda işleme, ilaç, çimento, demir/çelik sanayidir. Müteahhitlik ve inşaat sektörü İnşaat sektörünün GSYİH içindeki payı % 5,5 olup, yaklaşık 2,5 milyon kişinin (işgücünün %11,3’ü) bu sektörde istihdam edildiği tahmin edilir. Sektördeki işin % 70’i yerel, % 30’u yabancı müteahhitlik şirketleri tarafından üstlenilmektedir. Sektörde özel sektörün payı % 65 düzeyindedir. Mısır ekonomisinin lokomotifi olarak inşaat sektörü ön plandadır. Hızla çoğalan genç bir nüfusa sahip bulunan ülkede, orta gelir düzeyindeki kişi sayısı ve kentleşmenin giderek artması nedeniyle büyük bir ko-
nut ihtiyacı bulunur. Gelecek 10-15 yıllık dönemde her yıl ortalama 600800 bin konut üretileceği tahmin edilir. Şu anda ülkede 3 milyon konut eksiği bulunduğu ifade edilmektedir. Mevcut durumda üretilen konutlar, hızla artan nüfus göz önüne alındığında ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Sektörde kullanılan inşaat malzemelerinin yaklaşık %25’i ithal edilmekte, %75’i ise yerel veya yabancı ortaklı firmalar tarafından üretilmektedir. Mısır’da önümüzdeki dönemde, enerji altyapısının geliştirilmesi amacıyla çeşitli projeler gerçekleştirileceği öngörülür. Elektrik üretiminin artırılması, petrol ve doğalgaz bağlantı hatları alanında önemli yatırımlar beklenmektedir. Ayrıca, yenilenebilir enerji konusuna odaklanılarak enerji ihtiyacının %20’sinin yenilenebilir kaynaklar aracılığıyla karşılanması planlamaktadır. Enerji – petrol ve doğal gaz Petrol sanayi, ihracat gelirlerinin yaklaşık % 40’ını oluşturur. Milli gelirde % 8,6’lık paya sahiptir. Petrol gelirleri döviz kazandıran dört ana sektörden biridir. Mısır’ın ham petrol
rezervleri tahminen 4,4 milyar varildir. Mısır’ın günlük 750 bin varil kapasiteli 9 rafinerisi bulunur. Ham petrol kaynakları bakımından kendi kendine yeterli kabul edilen Mısır’da, enerji kaynakları bakımından yükselen sektör doğal gazdır. Mısır’ın geleceğinin petrolden ziyade doğal gazda olacağı söylenir. Mısır 2,2 trilyon metreküplük kanıtlanmış doğalgaz rezervleri ile bu alanda dünyanın 17. büyük ülkesidir. Ülkede enerji kullanımı doğal gaza kaydırılarak petrol, ihracata yönlendirilmektedir. Ancak petrolün büyük kısmı ülke içinde tüketildiği için ihracata kalan kısmın süreç içinde azalacağı, ülkenin ihracatçı konumundan çıkacağı söylenmektedir. İşadamlarının pazarda dikkat etmesi gereken hususlar Ticareti etkileyen kültürel faktörler Mısır’da iş yapmak kişisel ilişkilerle olur. Mısır pazarında yıllardır çalışan yabancı yöneticilerin deneyimlerine göre şu noktalara dikkat edilmelidir: Mısırlıların özellikleri: Mısırlılar
5 bin yıllık geçmişi olan uygarlıklarıyla gurur duyar. İslam dini çok önemlidir. Ancak, ülkenin tarihinden gelen özellikler Batı etkisi ile Orta Doğu’daki Arap milliyetçiliğini kaynaştıran bir toplumsal yapı ortaya çıkarmıştır. Çalışma hayatında kamuda bürokratik, eski tarzda yöneticiler, özel sektörde ise yabancı dil bilen Batı taraftarı kişilere rastlanır. Sabırlı olmak: Alışılmadık kırtasiyecilik ve bürokratik prosedürler işin yavaş ilerlemesine neden olur. Çok kısa sürede iş sonuçlandırmayı, anlaşma imzalamayı asla beklememek gerekir. Yerel kültürle tanışmak: Mısırlılar genellikle açık, çabuk kaynaşan ve yeni ilişkiler kurmaktan zevk alan insanlardır. Batıya hayranlıkları vardır. Yabancıları düşmanlıkla değil dostça karşılarlar. Nüfusun yarısından fazlası gençtir ve bu kesimler özellikle yeni görevlere, yaşam biçimlerine açıktır. Bireysellik değil toplum bilinci gelişmiştir. İş hayatında hiyerarşi, itaatkarlık ve unvanlara önem verilir. Yeme içme alışkanlıkları: Mısırlılar sabah 9 gibi kahvaltı yapar. Ardından işyerlerinde öğle yemeği için ara verilmez. İş hayatı genellikle saat 3-4 gibi bittiğinden öğle yemeği olarak saat 4-5 gibi geç bir saatte ağır bir yemek yenir. Ardından gece geç saatlerde hafif bir akşam yemeği yenir. İş hayatında dışarıda yemek olağandır. Alkolden uzak durmak: İslam’da alkol yasaktır. Bir Mısırlıyı sosyal bir etkinliğe davet etme durumunda bu kişinin alkol aldığı bilinse bile, ortamda kesinlikle alkollü içecek bulundurmamalıdır. Fotoğraf çekerken dikkat etmek: Mısır’da özellikle yönetim birimlerinin, kamu kurumlarının, üniversitelerin, askerlerin fotoğrafını çekmemek gerekir. Fotoğraf çekimine olumsuz bakılır. Mümkünse izin alınmalıdır. Yabancıların yaşamı: Mesai süresinin kısa olması Kahire’deki yabancı çalışanlara boş vakit ve eğlence için çeşitli fırsat sunar. Kahire’de Nil kenarında ve Kızıl Deniz’de çok lüks tatil ve dinlence yerleri vardır. Kahire’de Zamalek, Dokki ve Mohandessin ve Maadi yabancı çalışanların ve firmaların tercih ettiği yerlerdir. Resmi Tatiller ve Çalışma Saatleri Mısır’da Kamu Kurum ve Kuruluşları için Cuma ve Cumartesi günleri hafta sonu tatilidir. Ancak trafiğin hafifletilmesi amacıyla bazı kurumlar Perşembe ve Cuma günleri hafta sonu tatili, kalan günlerde ise mesai yapar. Mesai saatleri genelde 9:0014:00 arasındadır. Yerel Saat Türkiye saati ile saat farkı bulunmaz. Kaynak: Ticaret Bakanlığı
Mısır ülke analizi D
etaylı bilgi ve talepleriniz için www.tibim.org veya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz. Sizin için pazar araştırmanızı yapar, kesin müşteri veya potansiyel müşterilerinizin detaylı bilgilerini sunabiliriz. Mısır’ın ithalatı (2017)
2017 yılında 66,3 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Mısır’ın ithalat yaptığı ilk 3 ülke sırasıyla; 8,1 milyar dolar ile Çin, 4,5 milyar dolar ile Almanya ve 4,2 milyar dolar ile İtalya’dır. Türkiye, Mısır pazarında 2,1 milyon dolar ve % 3,15 payı ile 10’uncu sıradadır. Ürün özelinde Mısır’ın gerçekleştirdiği ithalat incelendiğinde; 5,6 milyar dolar ile ilk sırada başka yerde belirtilmeyen emtia; 2,6 milyon dolar ile makarnalık buğday (ekim için tohum hariç) ikinci sırada; 2,2 milyar dolar ile sıvılaştırılmış doğal gaz üçüncü sırada yer alır. Mısır’ın ihracatı (2017)
Mısır’ın toplam 25,9 milyar dolar ihracatında en büyük paya sahip ilk 3 ülke sırasıyla 2,7 milyar dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri birinci, 2,2 milyar dolar ile İtalya ikinci, 1,9 milyar dolar ve %7,2 oranla Türkiye üçüncüdür. Ürün özelinde Mısır’ın gerçekleştirdiği ihracat incelendiğinde 2,27 milyar dolar ile ilk sırada başka yerde belirtilmeyen emtia yer alır. Bu ürün grubunu, 2,1 milyar dolar hacim ile petrol yağları ve bitümlü minerallerden elde edilen yağlar, 2,09 milyar dolarlık hacimle altın (parasal olmayan amaçlar için) takip eder. Mısır- Türkiye dış ticareti (2017)
Mısır’ın Türkiye’den ithal ettiği ürünlerin ba-
şında 105,4 milyon dolarlık hacim ile esas olarak kişilerin taşınması için tasarlanmış diğer motorlu taşıtlar gelir. Bu değer Mısır’ın bu ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin %10,2’sine karşılık gelir. Mısır’ın Türkiye’den en çok ithal ettiği ikinci sıradaki ürünün ise 71,2 milyon dolarlık hacim ile demir veya alaşımsız çelikten çubuklardır. Bu değer Mısır’ın bu ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin% 75,6’sına karşılık gelir. Mısır’ın Türkiye’den en çok ithal ettiği üçünü sıradaki ürün ise 65,2 milyon dolarlık hacim ile emprenye edilmiş, renkli, baskılı kaplanmış kağıt ve mukavvadır. Bu değer Mısır’ın bu ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin % 54,25’ine karşılık gelir. Mısır’ın 2017 yılında Türkiye’ye yaptığı ihracatta ilk sırada 344,2 bin dolar ile üre (sulu çözelti içinde olsun olmasın) gelmektedir. Bu değer ürün özelinde Mısır’ın yaptığı toplam ihracatın %37,7’sine denk gelir. Bu ürünü 212,8 bin dolar ile birincil formda polipropilen takip eder. Bu değer ürün özelinde Mısır’ın yaptığı toplam ihracatın %82,4’üne denk gelir. 111,4 bin dolar ile altın (parasal olmayan amaçlar için) Mısır’ın Türkiye’ye yaptığı ihracatta üçüncü sıradadır. Bu değer ise ürün özelinde Mısır’ın yaptığı toplam ihracatın %5,3’üne denk gelir. Yukarıda verilen değerler ihracat yönlü bakılıyorsa FOB, ithalat yönlü bakılıyorsa CIF değerlerdir. * başka yerde belirtilmemiş alan: düşük değerli ticaret için veya rapor eden ülke tarafından bir hata yapılmışsa kullanılır. Raporlama yapan ülke bu özel durumlarda ticaret ortağının ayrıntılarını göndermez. Bazen şirket bilgilerini korumak için de bu yöntem kullanılmaktadır.
7
YIL: 21 | SAYI: 368 | 3 - 16 Şubat 2019
| www.mtso.org.tr
Mobilyacılar KDV indiriminde devamlılık istiyor
M N. Yılmaz Akbaş
MTSO 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı
Nisan ayı sonu ya da Mayıs ayı başında CNR Expo Fuar Merkezi’nde bir Alışveriş Şenliği düzenlemeyi planlıyoruz. Burada hedef firmalarımızın yapacağı büyük indirimlerle alışverişi canlandırabilmek olacak.
TSO 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı N. Yılmaz Akbaş, mobilya ve beyaz eşyada zaman zaman yapılan KDV indirimlerinin büyük fayda sağladığına dikkat çekerek bu indirimlerin kalıcı olmasını beklediklerini söyledi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Başkanı N. Yılmaz Akbaş, komite çalışmaları hakkında bilgi vererek sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. İlk olarak sektörü hareketlendirmek adına zaman zaman Hükümet tarafından gerçekleştirilen KDV indirimlerini değerlendiren Akbaş, geçen yıl bu indirimlerin 8 ay, bu yıl ise 3 ay uygulandığını hatırlatarak şunları söyledi: “Bu uygulamadan gerçek anlamda bir sonuç alınabilmesi için yüzde 8’lik KDV’nin sürekli olması gerekiyor. Tahmin edileceği gibi beyaz eşya ya da mobilya satışını indirim yapıldığı için gerçekleştiremezsiniz. Bu tamamen arz talep meselesidir. Bu kalemlerin satışı ihtiyaç dahilinde ya da ürünün bozulması halinde gerçekleşir. Ancak bu ürünlerin bozulmasını indirim dönemlerine denk getirebilmek çok zor. Bu nedenle halkımızın faydalanabilmesi, sektörün hareketlenebilmesi için indirimin kalıcı olması en büyük beklentimiz.” KDV indiriminin kalıcı olması halinde devletin de çok ciddi kazanç elde edeceğine dikkat çeken Akbaş, bu sayede daha çok vergi tahsilatı gerçekleştirilebileceğini, kayıt dışının da önüne geçilerek devlet kasasına daha çok para gireceğine inandığını anlattı. Yüzde 18 KDV’nin zaman zaman kayıtdışına yol açabildiğini belirten Akbaş, “Maalesef birçok arkadaşımız fatura kesmek istese de alıcılar buna çok sıcak bakmıyor ve faturasız alışveriş için ısrarcı davranıyor. Bu durumda arkadaşlarımız zor durumda kalıyor. Bu sorunun da önüne geçilmiş olur” diye konuştu.
“Çadır ve branda sektörüne de indirim istiyoruz” Komite bünyesinde yalnızca mobilyacıların bulunmadığını, çadır ve branda sektörünün de yer aldığını hatırlatan Yılmaz Akbaş, “Aslında birbirine yakın sektörler olmamıza rağmen bu sektörlerde KDV halen yüzde 18. Burada da bir düzenleme bekliyoruz” dedi. Mobilyanın içinde ne kadar metal varsa branda ve tente sektöründe de aynı oranda metal bulunduğunu, ağırlıklı kumaş kullanıldığını vurgulayan Akbaş, bu taleplerini her fırsatta dile getirdiklerini ve sonuç alıncaya kadar da dile getirmeye devam edeceklerini söyledi. Çadır ve branda sektörünün de oldukça geniş bir sektör olduğuna işaret eden Akbaş, “Yalnızca Mersin’de bu alanda çalışan 80’e yakın firma var. Bu firmalarımız yaklaşık 500 kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye çapında düşünüldüğünde sektörün büyüklüğü daha da iyi anlaşılacaktır. Üstelik ihracat yapan firmalarımızın sayısı da az değil. Sağlanacak destek sonrası oluşacak ekonomik hareketlilik ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlayacaktır” değerlendirmesini yaptı. Aynı zamanda ürün alım ve satımında uygulanan KDV oranlarının farklı olmasının sıkıntısını yaşadıklarını da ifade eden Akbaş, “Branda ve tente sektöründe kumaşların alınışı yüzde 8 KDV ile olurken satış yüzde 18 KDV ile gerçekleşiyor. Bu da ciddi bir karmaşaya yol açıyor. Yapılacak düzenleme ile bu sorun da ortadan kaldırılacaktır” dedi. “Hammadde fiyatları eski haline dönmeli” Komite olarak hammadde fiyatlarındaki artış üzerine de çalıştıklarını ifade eden Yılmaz Akbaş, şu bilgileri verdi: “Üyelerimizle bir araya gelerek bir taraftan sektör temsilcilerinin beklentilerini diğer taraftan da sorunlarımızı saptadık. Ardından TOBB’a iletilmek üzere bir rapor hazırladık. Bu raporda yer alan sorunlardan bir tanesi de hammadde fiyatlarındaki aşırı yükselmeydi.
MDF olsun, sünger, metal aksamlar olsun hammaddenin tamamında döviz kurundaki dalgalanmalara paralel olarak son 1 – 1,5 ayda çok ciddi oranda artış yaşandı. Bu fiyat artışı dövize endeksli gösterilmesine rağmen döviz kurlarında aşağı yönlü hareketler fiyatlara yansımadı. Biz de konuyu komite olarak dillendirip TOBB’a taşıdık. Konu bu vesileyle ilgili makamlara taşındı ve denetimlerin yapılacağı söylentisi dahi etkili oldu. Çok geçmeden fiyat artışları yüzde 30’lara kadar geriledi.” “Alışveriş Fuarına hazırlanıyoruz” Komite olarak sektördeki satışları canlandırmaya yönelik projeler geliştirdiklerini de ifade eden Yılmaz Akbaş, bunun için bir Alışveriş Fuarı düşündüklerini anlattı. Konuyu MTSO Yönetimine taşıdıklarını ve konuya sıcak bakıldığını kaydeden Akbaş, Nisan ayı sonu ya da Mayıs ayı başında CNR Expo Fuar Merkezi’nde bir fuar planladıklarını söyledi. 12 No’lu Komite’nin önerisi olmasına rağmen bu kez yalnızca mobilya fuarı olması yerine beyaz eşya, perakende sektörü gibi ilgili diğer sektörlerle bir araya gelip ortak bir Alışveriş Fuarı düzenlemek istediklerini vurgulayan Akbaş, “Daha geniş kapsamlı bir katılım ile fuar ile sektörler arası sinerji oluşturmak istiyoruz. Fuar ziyaretçilerinin de burada aradığı tüm ürünleri bir arada bulabilmesini sağlayacağız” dedi. Fuarların asli amacının sektör temsilcilerinin birbirini tanıması ve yeni ürünlerinin de tanıtımı olduğunu dile getiren Akbaş, “Ancak bu fuar öyle olmayacak. Burada hedef kitle direk alıcılar, yani halk. Yeni ürünlerimizi sektöre tanıtmak yerine burada yapacağımız indirimlerle satışlarımızı artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Aynı zamanda burada uygulayacakları indirimleri şehir içindeki mağazalarında da aynı dönemde devam ettireceklerini açıklayan Akbaş, bu sayede alışverişi kent genelinde canlandırabil-
meyi hedeflediklerini dile getirdi. “Hakem heyetleri mahkeme öncesi bilirkişiye başvurmalı” Son dönemlerde tüketici hakem heyetleriyle ilgili sıkıntı yaşadıklarına da değinen Yılmaz Akbaş, bu sorunları dile getirmek adına Yenişehir Tüketici Hakem Heyeti ile bir toplantı düzenleyerek çözüm yoluna gittiklerini söyledi. Tüketici Hakem Heyetlerininçalışabileceği yeteri kadar bilirkişi bulunmamasının sıkıntısının yaşandığını kaydeden Akbaş şöyle konuştu: “Heyettegörev alanların elbette tüm ürünlere dair bilgi sahibi olmaları mümkün değil. Bu nedenle yalnızca tüketici şikayetlerini göz önünde bulundurup eğer karşı taraftan dacevap gelmediyseyanlış kararlar verebiliyorlar. Bu durumda firmaların ve markasının ismi zarar görüyor. Oysa ki doğru uygulama, heyetlerin her konuda yetkin bilirkişi havuzlarının olması. Bu konuda komite olarak biz destek vermeye hazırız. Yaşadığımız mağduriyeti toplantı sırasında anlattığımızda talebimiz yerinde bulundu. Önümüzdeki süreçte yapılacak uygulamalarda bizim tavsiye ettiğimiz yolun kullanılacağına inanıyorum.” “Eğitime önem veriyoruz” Hizmet sektöründe faaliyet gösterdiklerini ve Komite olarak kalifiye elemanın sektörde başarıyı nasıl etkilediğini de yakından bildiklerini kaydeden Yılmaz Akbaş, bu nedenle zaman zaman bu sorunun çözümü adına eğitimler düzenlediklerini anlattı. MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı aracılığıyla Mağazacılık ve Perakende Satış Eğitimi düzenlediklerini bildiren Akbaş, bu yöndeki çalışmaları önümüzdeki süreçte de tekrarlamak istediklerini söyledi. İletişimin önemine de değinen Akbaş, üyeler arası iletişimi artırabilmek, sağlıklı ve hızlı iletişim kurabilmek düşüncesiyle tüm üye firmaların mail adresleri, telefon ve yetkili kişi isimlerini güncellediklerini sözlerine ekledi.
Kuyumcular fiyat birliği istiyor
M
ersin’de faaliyet gösteren kuyumcular fiyatta birlik istiyor. Fiyat istikrarının özellikle Mezitli bölgesinde yakalandığına dikkat çeken 22 No’lu Komite Başkanı Mehmet Dinar, bu sayede ilçedeki tüm kuyumcuların kazandığını belirterek, uygulamanın il geneline yayılmasını istediklerini anlattı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Dinar, sektör adına yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verip, sektör temsilcilerinin yaşadığı sorunları anlattı. Sözlerine geçtiğimiz hafta kentte yaşanan soygun vakasına değinerek başlayan Dinar, “Geçtiğimiz hafta bir kuyumcu arkadaşımızın dükkanında silahlı soygun gerçekleştirilmiş ve biri işyeri sahibi biri de çalışanı olmak üzere iki sektör temsilcimiz hayatını kaybetmiştir. Öncelikle vefat edenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve sektörümüze başsağlığı dilerim. Yaşananlar çok üzücü ve kabul edilebilir gibi değil. Tekrarının yaşanmaması en büyük dileğimiz” dedi. Sözlerini sektörel değerlendirmelerle sürdüren Dinar, ilk olarak arzu edilen birlik ve beraberliğin yakalanmamış olmasından şikayet ederek, şunları söyledi: “Sektörümüzde faaliyet gösteren kuyumcularımızın bir kısmı Ticaret ve Sanayi Odası’na bir kısmı ise Kuyumcular Odası’na kayıtlı. Böyle olunca sektörde bütünlük oluşturulması ve ortak çalışmalar yürütülmesi zorlaşıyor. Öncelikle nereye kayıtlı olduğumuza bakmaksızın konuyu sektör bazında ele alıp birlikte hareket edebilme hedefiyle çalışmak istiyoruz. Hep birlikte hareket edebilirsek gücümüz artar ve istediğimiz sonuçlara ulaşabiliriz. Aksi halde parçalanıp hiçbir sorunumuza da çözüm
MTSO 07 CMYK
üretemeyiz. Bu gerçeği sektör temsilcilerine iyi anlatmalıyız.” “Fiyatta birlik sağlanırsa tüm sektör kazanır”
Birlik oluşturulamamasının en büyük sıkıntısını fiyatlar konusunda yaşadıklarını hatırlatan Dinar, özellikle faaliyetini çarşıda sürdüren kuyumcuların her birinde aynı ürünün farklı fiyattan satılmasından şikayetçi oldu. Bu durumda hem fiyat istikrarının ortadan kalkması nedeniyle alıcılarda güven sorunu yaşanmaya başladığını hem de satıcıların neredeyse alış fiyatına yakın fiyatlarla satış yaparak kazançlarını çok düşürdüğünü dile getiren Dinar, şu açıklamayı yaptı: “Sürekli fiyat kırmanın kimseye bir faydası yok. Bu sorun Mezitli’de çözüldü. Mezitli’de faaliyet gösteren sektör temsilcileri her ay toplanıp sorunlarını konuşuyor ve çözüm arıyor. O görüşmeler sırasında da ortak bir fiyat belirliyor ve herkes bu fiyata uymaya gayret gösteriyor. Çünkü altın taşıma bedeli, personel ücreti, işçilik, amortisman gibi birçok maliyet kalemi var ve fiyat düşürdükçe bu sektörde faaliyet gösteren arkadaşlar da sıkıntıya giriyor. Satış fiyatları çarşıdaki firmaya kazandırmıyor ancak Mezitli’deki arkadaşlarımız durumlarından oldukça memnun.” Başlangıçta Mezitli’deki kuyumcuların da bu birlikteliğe sıcak bakmadığını ancak zaman içerisinde meyvelerini toplamaya başladıkça sorunun çözüldüğünü kaydeden Dinar, önümüzdeki günlerde benzer bir uyumu Mersin genelinde yakalamak istediklerini anlattı. “Kredi kullanmakta zorlanıyoruz”
Yaklaşan seçimler nedeniyle diğer sektörlerde olduğu gibi finans sektöründe de seçim
ekonomisinin getirdiği bir durgunluk yaşandığına dikkat çeken Mehmet Dinar, bu dönemde özellikle istedikleri finans kaynaklarına ulaşamamanın sıkıntısını yaşadıklarını anlattı. Kredi faiz oranlarında ciddi bir yükselme olduğuna değinen Dinar, “2017 yılında bankadan 1 kilo altın çektiğimizde yıllık 32 gram faiz ödüyorduk, şu anda ise bir kilo altın için 100 gram faiz konuşuluyor. Maalesef biz altın bazında yüzde 10 büyümüyoruz. Bu nedenle kredi kullanmak artık cazip olmuyor. Bu konuya bir düzenleme getirilmesi gerektiğine inanıyoruz” değerlendirmesini yaptı. “İstanbul rafinerisi Mersin’in sonuçlarını kabul etmeli”
Bir diğer sorun olarak kentte bir tane ayar evi bulunmasını gösteren Mehmet Dinar, “Mersin’de analiz yaptırabileceğimiz bir tane ayar evimiz bulunuyor. Burada kullanılan teknik ise eskimeye başladı. Sonuçlar zaman zaman İstanbul’daki sonuçlardan farklı çıkabiliyor. Bu durumda sektör temsilcileri sıkıntı yaşıyor. İstanbul’daki rafineri eğer lisans veriyorsa buradan çıkan sonuçları da kabul etmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Kentte imalatçı firma sayısının da çok azalması nedeniyle yeni ayar evlerinin açılmasının sözkonusu olmadığına da değinen Dinar, “Geçmişte Mersin kuyum sektöründe üretim üssüydü. Ancak günümüzde yeterli sayıda imalatçı bulunmaması nedeniyle laboratuvarı destekleyecek sayıda analiz de çıkmıyor” dedi. “Yerel yöneticilerle bir araya gelmek istiyoruz”
Önümüzdeki süreçte kent genelindeki sektör temsilcilerini bölgelerine göre grup grup toplayıp sorunlarını saptamak istediklerine değinen Mehmet
Dinar, şunları söyledi: “Aslında sorunlarımız genel olarak ortak. Ancak bazı bölgesel sorunlar da yok değil. Bir bölgede güvenlik sorunu daha ön plandayken diğer bölgede kiralar çok yüksek. Bu nedenle önümüzdeki süreçte yapacağımız ortak toplantılarla sorunları saptayıp komite olarak bu sorunların çözümüne odaklanmak istiyoruz. Özellikle yerel yönetimlerden Ulucami bölgesinde faaliyet gösteren sektör temsilcileri için önemli düzenleme taleplerimiz var. Bir kısım sorunlarımızı diyaloglarla çözümlemeyi başardık. Ancak şu anda seçimleri bekliyoruz. Seçimlerin tamamlanması sonrasında yerel yöneticilerle de bir araya gelerek hazırladığımız listeleri sunup destek isteyeceğiz.” “Taksit desteği yeniden sağlanmalı”
Sektördeki satışların artırılması adına bir takım önerilerde de bulunan Mehmet Dinar özellikle taksitli satışların yeniden getirilmesini istediklerini söyledi. Kredi kartı ile yapılan alışverişlerde taksitlendirme yapılmasını isteyen Dinar, “Müşteriler ve bizim açımızdan kredi kartıyla yapılan alışverişin taksitlendirilmesi, firmalarımıza bir nefes kredisi vermek gibi olacaktır. Artık eskisi gibi alım gücü olmadığı için gelen müşteri istediği ürünü alamıyor. Taksitlendirme yasaklanınca sektörümüz olumsuz etkilendi. İşler düştü ve sektör temsilcilerimiz sıkıntı yaşamaya başladı” dedi. Zor bir 2018 yılının geride kaldığını, 2019 yılından daha umutlu olduklarını vurgulayan Dinar, yapılacak küçük dokunuşlarla sektörlerin canlandırılabileceğini bu nedenle özellikle taksitli satış ve banka faiz kredilerindeki indirim talebini önemsediklerini söyledi.
Mehmet Dinar
MTSO 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı
Müşteriler ve bizim açımızdan kredi kartıyla yapılan alışverişin taksitlendirilmesi, firmalarımıza bir nefes kredisi vermek gibi olacaktır. Artık eskisi gibi alım gücü olmadığı için gelen müşteri istediği ürünü alamıyor. Taksitlendirme yasaklanınca sektörümüz olumsuz etkilendi. Yeniden taksit sistemine dönülmeli.
8
YIL: 21 | SAYI: 368 | 3 - 16 Şubat 2019
| www.mtso.org.tr
RÖPORTAJ
Mut, zeytinyağına yurtdışı coğrafi işaret tescili alma yolunda ile ülke genelinde Mut zeytin ve zeytinyağı tanıtım gezileri düzenleyip ulusal televizyon kanallarında zeytinyağı reklamı yayınlattık. 2016 yılında “Sağlık Zeytinden Zeytin Mut’tan” sözünü marka olarak tescil ettirdik. Bunların yanı sıra ilçemizin geleceği için önemli bir yer tutan Mut Organize Sanayi Bölgesi kuruluş çalışmalarına da ciddi katkı verdik. Oda olarak OSB çalışmalarına 2013 yılında başladık. Kuruluş izni alınması sonrasında imar ve parselasyon işlemleri tamamlanarak 90 adet sanayi parseli oluşturuldu. Bugün geldiğimiz noktada sanayicilere parsel satış aşamasındayız ve trafo merkezi ile elektrik enerjisi hattı yapımına başlanmasını bekliyoruz. Kurucu ortaklar içinde Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mut Belediyesi ve Odamız yer alıyor.
Mehmet Gürsel Aydın
Mut Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
İlçe ekonomisinin ağırlıklı olarak tarıma dayalı olduğunu anlatan Mut Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gürsel Aydın, özellikle zeytin ve kayısının gerçekleşen üretimde büyük rol oynadığını söyledi.
Z
eytin ve zeytinyağı konusunda önemli çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çeken Aydın, Mut zeytinyağı için coğrafi işaret tescilini tamamladıklarını, sırada bu ürün özelinde yurtdışı coğrafi işaret tescili olduğunu söyledi. Tarım, turizm ve son dönemlerde ise Mut Organize Sanayi Bölgesi çalışmalarıyla sanayide de adından söz ettirmeye başlayan Mut ekonomisinde, ilçede çalışmalarını yürütün Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) önemli rol oynuyor. İlçede ticareti canlandırmak adına bir dizi proje yürüten, Mut TSO, özellikle ürünlerin markalaşması adına yürütülen her türlü çalışmanın yanında yer alıyor. Bu bağlamda Mut Ziraat Odası ile birlikte Mut kayısısına coğrafi işaret tescili alınmasında önemli rol oynayan Mut TSO, 2018 yılında da gerçekleştirdiği girişimlerle Mut zeytinyağının coğrafi işaret tescili almasına vesile oldu. Şu sıralar Mut zeytinyağı için yurtdışı coğrafi işaret tescil işlemlerini sürdürdüklerini kaydeden Başkan Mehmet Gürsel Aydın, zeytin ve zeytinyağının ilçe adına önemini şöyle özetliyor: “Zeytin ve zeytinyağı için ilçemizdeki firmalar yatırımlarını her geçen gün biraz daha geliştiriyor. TARİŞ, ilçemizden zeytin ve zeytinyağı alırken, Marmara Birlik ilçemizde yatırım yapmak için yer araştırmasını sürdürüyor. Yurt içi ve dışından gıda firmaları ya da ambalaj firmaları yatırım yapmak için Mut OSB’den yer talep ediyor.” Çalışmalar yalnızca tarımla da sınırlı değil. İlçenin ulaşım ihtiyacından, yatırımlarına, turizmin canlandırılmasından OSB çalışmalarına kadar ekonomiyi yakından ilgilendiren her türlü çalışmanın içinde bulunduklarını kaydeden Aydın, Oda olarak yürütülen çalışmaları daha yakından öğrenmemiz adına sorularımızı şöyle yanıtladı: MTSO Haber: Mut’un ekonomik yapısı hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Öne çıkan sektörler hangileri? Bu sektörlerdeki bölgenin gücünü anlatır mısınız? İlçenin ekonomisi tarıma dayanmaktadır. Çok sayıda tarım ürününün üretiminde ilçemizin öne çıktığını söyleyebilirim. İlçe Tarım Müdürlüğü’nün 2018 yılı verilerinden bahsedecek olursam durum sanırım daha iyi anlaşılacaktır. Bölgemizde 274 bin 420 ton zeytin, 95 bin 628 ton kayısı, 21 bin 566 ton elma, 20 bin 207 ton erik, 480 ton armut, 8 bin 975 ton badem, 3 bin 709 ton incir, bin 817 ton kiraz, 780 ton ceviz ve 656 ton antepfıstığı üretilmektedir. İlçemiz tarım ürünlerinden 2018 yılında ortalama 2 milyar TL ekonomik girdi elde ettiği söylenebilir. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere zeytin bölge-
miz tarımında öne çıkan ürünlerden birisi. Burada yetişen zeytinin yüzde 40’ı ilçemizde bulunan 10 adet işletmede salamura yapılmakta, kalan yüzde 60’ı ise yeşil zeytin ve yağlık zeytin olarak dış piyasaya gönderilmektedir. Yine ilçemizdeki zeytinler 14 adet kontinü sistem zeytinyağı fabrikalarında işlenerek piyasaya sürülmektedir. İkinci sırada yer alan kayısı ise turfanda sofralık olarak ülke geneline değerlendirildiği gibi aynı zamanda ihracata da gönderilerek döviz girdisi sağlanmaktadır. Ayrıca ilçemizde 7 adet süt toplama ve süt ürünleri imalathanesi mevcuttur. Bu imalathanelerde günlük ortalama 100 ton süt üretilmektedir. Bunların yıllık getirisi de yaklaşık 55 milyon TL’dir. MTSO Haber: Mut TSO olarak çalışmalarınızı, varsa öne çıkan sektörlerin geliştirilmesine yönelik bugüne kadar yürüttüğünüz ya da yürütmeyi planladığınız projeleri anlatır mısınız? Mut TSO olarak kurulduğumuz günden bu yana ilçemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden gelişmesi için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Oda olarak ilçemizin ulaşım, alt ve üst yapı, eğitim, finans gibi ihtiyaç duyduğu konuların tamamıyla ilgili yatırım taleplerini TOBB’un da desteği ile ilgili kurum ve kuruluşlara iletilmesini sağlıyoruz. Aynı zamanda ilçemizdeki diğer Odalarla da çalışmalarımızı uyum içinde sürdürüyoruz. Bu çalışmaların meyvesi olarak Mut Ziraat Odası ile birlikte Mut kayısısına ve Odamızın girişimleriyle de Mut zeytinyağına coğrafi işaret tescilleri alınmasını gösterebilirim. Kent ekonomimizi canlandıracak, güçlü olduğumuz ürünlerde markalaşmamızı sağlayacak her türlü çalışmanın yanındayız ve destekçisiyiz. Bu anlamda ilçemizde en çok öne çıkan ürün zeytin. Bu nedenle çalışmalarımız da ağırlıklı olarak bu ürün özelinde gerçekleşiyor. Örneğin 2009 yılında Oda olarak zeytinyağının hijyenik ve sağlıklı ortamda saklanması için teneke ambalaja geçiş çalışması yaptık. 2011 yılında Zeytindostu Derneği ile birlikte zeytin hasat şenliği ve çalıştayı düzenledik. İtalya’dan gelen akademisyenlerle zeytinyağı tadım eğitimi verdik. Türkiye genelinde açılan; Mersin, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya gıda fuarlarında Mut ürünleri ile Mut zeytin ve zeytinyağı tanıtım standları açtık. Almanya, Hollanda, İspanya, İtalya’da düzenlenen gıda fuarlarına KOSGEB desteğiyle gıda sektörlerinde faaliyet gösteren üyelerimizin katılımını sağladık. Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Projesi
MTSO Haber: Nasıl bir yılı geride bıraktınız? Bu dönemde gerçekleştirdiğiniz etkinliklerden öne çıkanlar hakkında bilgi verir misiniz? Mut TSO olarak başarılı bir yılı geride bıraktığımızı düşünüyoruz. Şöyle ki 2018 yılı Nisan ayında Oda organ seçimlerini yaparak genç ve dinamik Meslek Komitesi, Meclis ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile çalışmaya başladık. Yürüttüğümüz çalışmaların bir kısmından bahsetmek isterim. TOBB ve Bakanlık arasında yapılan protokol kapsamında Odamız bünyesinde İŞKUR Hizmet Noktası açıldı. Burada haftanın iki günü bir İŞKUR Uzmanı tarafından Mut halkına ve üyelerimize hizmet veriliyor. Yine üyelerimiz ve esnafımız için KOSGEB’le protokol yaptık ve bu protokol çerçevesinde KOSGEB temsilciği aldık. İlçemizde üretilen ürünlerin tanıtımı ve daha çok döviz girdisi sağlanması için üyelerimize yönelik ihracatçı seminerleri düzenliyoruz. Yeni girişimci yetiştirilmesi için Girişimcilik Kursları düzenliyoruz. İşletmelerin bilgilendirilmesi için Yerli Malı Belgesi ve Fiyat Etiketi Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirdik. Vergi, Sosyal Güvenlik gibi konularda çıkan uygulamalar hakkında bilgilendirme toplantıları düzenledik. MEYBEM A.Ş. ile birlikte Oto Galericileri için Motorlu Kara Taşıtları Alım Satım Sorumlusu Sınavı düzenledik.
Daha önce de değindiğim gibi Mut OSB ile ilgili çalışmalarımız da halen devam ediyor. Bu arada geçen yıl Ekim ayında 2. akreditasyon denetimimiz de yapıldı. Denetim sonunda 5 Yıldızlı Oda çalışmalarımız onaylandı. MTSO Haber: Varsa bölgenizdeki yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? Aslında ilçemiz sınırları içerisindeki yatırımların ağırlıklı olarak enerji, tarım ve turizm üzerine yoğunlaştığı söylenebilir. Mut’ta mevcut durumda 3 adet güneş enerjisi, 3 adet rüzgar enerjisi ve 6 adet de hidro elektrik santrali yatırımı bulunuyor. Ancak bu alandaki talepler devam ediyor. Yaklaşık 10 adet firma tarafından enerji yatırımları konusunda fizibilite çalışmaları sürüyor. Ayrıca elbette ilçemizin vazgeçilmezi tarım da önemli yatırım alanlarından biri. IPART destekli 1 adet süt ürünleri tesisi ile 1 adet de soğuk hava deposu yapıldı ve bu tesisler de faaliyetlerini sürdürüyor. Bunun yanında 1 adet soğuk hava deposu yatırımı için de çalışmalar devam ediyor. Ayrıca 2 adet sulama göleti tamamlanmış olup 16 adet de yapımı devam eden gölet yatırımı bulunuyor. Turizm de ilgilendiğimiz bir diğer sektör. Bu konuda da Tabiat Parkı Yerköprü Şelalesi’nde ziyaretçi sayısının arttırılması için çalışmalar yapılıyor. MTSO Haber: Mut’un tanıtımı, turizminin geliştirilmesi adına yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız? Mut’un tanıtımı için Odamız tarafından her yıl faaliyet raporları yayınlamaktayız. Yurt içi ve dışı fuarlara katılarak ürünlerimizi ve ilçemizi anlatıyoruz. İlçemizde yetişen ürünlerin tadılmasının da önemli olduğunu düşünüyoruz. Mut ürünlerine karşı farkındalığı artırmak adına önde gelen ürün-
MTSO 08 CMYK
lerimizden hazırladığımız paketlerin ambalajlarının üzerine Odamız logosu ve üretilen ürünlerin görseli ile bölgemizdeki tarihi yerlerin resimlerini yerleştirip, ‘Mut Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım Ürünü’ yazan çıkartmalar yapıştırıyoruz. Ardından bu hediyelik paketleri Bakanlıklar, TOBB ve Büyükelçiliklere göndererek ilçemizin tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda her yıl Haziran ayında Karacaoğlu Kültür ve Kayısı Festivali düzenliyoruz ve getirdiğimiz uzmanlarla ihracat ve üretimin iyileştirilmesi artırılması yönünde bilgilendirme yapıyoruz. Yine aynı şekilde her yıl Ekim ayında ise zeytin ve zeytinyağı ile ilgili tanıtım etkinlikleri düzenliyoruz. Son 3 yıldır Prof. Dr. Canan Karatay’ı da bu etkinliklerimize davet ederek zeytinyağının önemini anlatıp bu ürüne dikkat çekip, Mut zeytininin markalaşması adına çalışıyoruz. Ayrıca tarihi alanlarımıza yönelik çalışmalarımız da bulunuyor. M.S 4 ve 6’ıncı yüzyıllar arasında yoğun olarak kullanılan ve Hıristiyanlar için “Hac Merkezi” olduğu düşünülen Alahan Manastırı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için Kültür Bakanlığı nezdinde gerçekleştirdiğimiz girişimler sonuç verdi ve bu Manastırın geçici listeye alınmasını sağladık. MTSO Haber: Bölgeniz adına özellikle kayısı ve zeytin üretimi büyük önem taşıyor. Bu ürün özelinde bölgenin sanayileşmesi adına yürütülen çalışmaları kısaca anlatır mısınız? Aslında yukarıdaki sorularda bu konuya biraz biraz değindim. Ama daha detaylı olarak şöyle anlatabilirim. Zeytin ve zeytinyağı için ilçemizdeki firmalar yatırımlarını her geçen gün biraz daha geliştiriyor. TARİŞ, ilçemizden zeytin ve zeytinyağı alırken, Marmara Birlik ilçemizde yatırım yapmak için yer araştırmasını sürdürüyor. Yurt içi ve dışından gıda firmaları ya da ambalaj firmaları yatırım yapmak için Mut OSB’den yer talep ediyor. Bunlar elbette sevindirici gelişmeler. Bir diğer önemli ürün kayısı. Her yıl ilçemizde kayısı rekoltesi İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü tarafından tespit edilmekte olup Odamız tarafından ihracatçı birlikleri nezdinde hasat zamanları ve rekoltelerin duyurulması sağlanıyor. Ürünün tanınırlığını arttırmak için kayısı ihracat toplantıları, zeytincilik çalıştayı ve sempozyumları düzenliyoruz. Daha önce Mut Kayısısı Coğrafi İşaret Tescili yaptırılmış olup 2018 yılında da Mut Zeytinyağı Coğrafi İşaret Tescili yaptırıldığını bildirmiştim. Mut zeytinyağı için yurt dışı coğrafi işaret tescil işlemi çalışmalarımız da devam ediyor.
MTSO Haber: Eklemek istedikleriniz… İlçemizin ekonomik yönden kalkınmasının değişik sac ayakları var ve biz Oda olarak tüm bu alanlara önem veriyoruz. Örneğin Mut-Karaman ve Mut-Silifke arasında duble yol çalışmaları devam ediyor. Sertavul geçidinde de tünel çalışması başladı. Böylelikle ilçemiz Konya ve Silifke Taşucu Limanı bağlantılı ticaret hattının önemli bir noktasını oluşturacak. Bu nedenle bu yatırımları önemsiyor ve yakından takip ediyoruz. Bununla birlikte ilçemizi sıkıntıya düşüreceğine inandığımız bazı projeler de var. Örnek vermek gerekirse ilçemizin güney doğusunda Ermenek, Kurtsuyu çayları ile beslenen Göksu Irmağı üzerine elektrik üretimi ve Silifke’yi su taşkınlarından korumak amacıyla Kayraktepe Barajı yapılması gündemde. Bu projenin hayata geçmesiyle birlikte Göksu vadisinde tarım arazileri ve meyve bahçeleri ile beraber yaklaşık 10 köyümüz su altında kalacak. Bu bölgenin iklimi değişecektir. Bu nedenle eski yetiştirdiğimiz ürünleri üretemez olacağız. Eğer bu barajın yapımı gerçekleşecekse üniversitelerden bir fizibilite çalışması talep ediyoruz. Değişecek iklime uyumlu hangi bitki türlerini yetiştirebiliriz, öğrenmek istiyoruz. Bununla birlikte Mut Barajı yapılması da gündemde. (Gövde inşaatı Göksu ırmağı üzerinde ilçemiz Hocantı Mahallesi bölgesinde olacaktır.) Bu baraj, elektrik ve sulama amaçlı projelendirilmiştir. Bu barajın inşası ile birlikte geniş bir alan sulu tarıma açılacaktır. Aynı zamanda tarımın gelişimine yönelik taleplerimiz de bulunuyor. Daha önce gerçekleştirdiğimiz İspanya ve İtalya ziyaretlerinde zeytin kara suyunun tarımda gübre olarak kullanıldığını gördük. Benzer bir uygulamanın Türkiye’de gerçekleşmesi için mevzuatta düzenleme talebimiz bulunuyor.