FRC Mersin Off Season 2019 Liselerarası Robotik Turnuvası başlıyor >7’de
YFM Belgelendirme’den verilen ilk MYK Belgeleri sahiplerini buldu Mersin demek, Türkiye demektir…
>7’de
> 3’te Ayhan KIZILTAN >6’da
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr| |YIL: YIL: 2117| |SAYI: SAYI: 381 298| 13 | 6-19 - 26 ARALIK Ekim 2019 2015
Birleşerek üreteceğiz Vatan için tek yumruk olduk...
B
ugün de ülkemizin yanı başında artık bir iç savaş ve küresel savaş alanı haline gelen Suriye’de palazlanan terör örgütleri ulusal güvenliğimize büyük bir tehdit oluşturmaya başladı. İşte bu yüzden daha önce Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ülkemiz ve milletimizin güvenliğini sağlamak, bölgeye huzur getirmek ve ülkemizde yaşayan milyonlarca yurdundan edilmiş Suriyeli kardeşlerimizin vatanlarına dönmelerini sağlamak amacıyla yaptığı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları’nın devamı olan “Barış Pınarı Harekatı” kahraman Türk Ordusu tarafından, hükümet ve muhalefet partilerinin onayı ve desteğiyle başlamıştır. Bu bölgedeki çıkarları yüzünden binlerce kilometre öteden buraya asker konuşlandıran ve bu coğrafyayı sömürmekten ve bölge halkla-
rını birbirine düşman etmekten öte amacı olmayan çifte standartçı Batı ülkelerinin buraya sınırdaş olan ve sadece kendi ulusal güvenliği adına bölgede bulunan Türkiye’ye siyaseten de, hukuken de, ahlaken de söz söyleme hakları yoktur. Mersin iş dünyası olarak amacı çok net olan bu barış ve huzur harekatını destekliyor, Mehmetçiğimize başarılar diliyoruz. Terör örgütlerinin ülkemize yaptığı ve sivil insanları hedef aldığı saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, çatışmalarda şehit düşen Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza ve gazilerimize Mersin iş dünyası adına acil şifalar diliyoruz. Söz konusu Vatan olduğunda milletimiz tek yumruktur. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Liderlik Akademisi’nin ikincisi gerçekleşti
Ü
niversite – Sanayi işbirliğinin önemli adımları arasında yer alan Liderlik Akademisi’nin ikincisi TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımı ile gerçekleştirildi. Oda ve Borsa yöneticilerinin liderlik eğitimlerini almalarının tüm sosyal paydaşları için olumlu çıktılar yaratacağı düşüncesiyle düzenlenen toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Baş-
kanı Hamit İzol ve Meclis Üyeleri katıldı. Silifke Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 3-5 Ekim günlerinde TOBB, Mersin Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Kıbrıs 15 Kasım Üniversitesi, Toros Üniversitesi, Mersin Deniz Ticaret Odası ve TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu işbirliğiyle 2. Liderlik Akademisi gerçekleştirildi. > 3’te
Mersin’de düzenlenen Türkiye Tarım Politikaları ve Geleceği Konferansı’nda Türk tarımının kurtuluş reçetesi olarak kooperatifleşme gösterildi. Merkezinde üreticinin olmadığı yeni bir yapılanmanın tarıma fayda getirmeyeceği noktasında görüş birliğine varıldı.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz İhracatçı Birlikleri, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası işbirliğinde ‘Türkiye Tarım Politikaları ve Geleceği’ Konferansı düzenlendi. Toplantıda MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan “Tarımda yaşanan sorunları çözmek yerine bu sorunları mazeret ve gerekçe kullanarak içeriğini bilmediğimiz yeni bir tarım politikasına doğru gidiyoruz. Oysa tarım gıda ulusal güvenlik meselemizdir. Önce üreticinin içinde olduğu birleşme modeline gidip üreticiyi ayağa kaldırmalıyız” dedi.
Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Tarım sektöründe yaşananlardan herkes bu kadar şikayet ediyor ve kötü durumdaysa örgütlenmeyi esas alan yeni bir modeli çıkarmalıyız” dedi. Dünyanın her ülkesinde tarım politikalarının sektör paydaşlarıyla birlikte belirlendiğini vurgulayan Yıldırım, tarımda yeni bir kurtuluş savaşına ihtiyaç olduğunu söyledi. İzmir önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, görev süresinde kooperatifleşme adına yürüttüğü çalışmalara değinip, Hollanda, Belçika Fransa gibi tarımda gelişmiş ülkelerin tarımsal üretiminin ortalama yüzde 70’inin
Soydanlar Makina Şirket Ortağı
Soydanlar Makina’da hedef, ihracatı artırmak
B
MTSO 01 CMYK
gerektiğini anlattığı konuşmasında, “Türkiye’nin demografik yapısı küçük aile isletmelerinin desteklenmesi gerektiği yönünde çıktı. Büyük holdinglerin sermayesinin tarıma girmesi kısa vadede sempatik görünse de uzun vadede tekelleşmeyi, ileri dönük üretim planlamasının başka mihrakların eline geçmesi riskini doğurur. Bunu net şekilde hissettik. Birlik olarak yeni modele karşı çıkıyoruz” dedi. Çilek Üreticisi Mehmet Yaltır da kooperatifleşme ve sözleşmeli tarımın önemine dikkat çekerek, kooperatiflerin üreticiler tarafından sahiplenilmesi ve desteklenmesi gereğini vurguladı. > 4’te
Gündoğar İnşaat
Salim Soydan
ir çiftçinin talebi üzerine o güne kadar çok da tanımadığı ağaç işleme makinesi üretimine başlayan Soydanlar Makina, bugün sektörde önemli bir açığı kapatıyor. İmal ettiği üründe ithalatın önünü kesen firma, önümüzdeki süreçte ihracattaki ağırlığını artırmaya hazırlanıyor. Henüz 13 yaşındayken sanayide çırak olarak çalışmaya başlayan Salim Soydan, yıllar içinde önce kendi işini kurup ticarete atılıyor, ardından çocuk yaşta hayalini kurduğu imalata yöneliyor. Etiketleme makineleri, süt işleme tesisleri gibi farklı alanlarda yaptığı makine imalatları sonrasında bir çiftçi tanıdığının ağaç işleme makinesi talebi, çalışmalarına yön veriyor. O sektördeki açığı gören Soydan, yoğun şekilde bu alandaki ihtiyaçları araştırıp talebe uygun
kooperatifler kanalıyla üretilip, işlenip ihraç edildiğini hatırlattı. Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük ise tarımın sorununu çözmeden Türkiye’nin sorunun çözülemeyeceğini vurgulayarak kooperatifleşmenin bu noktadaki önemini anlattı. “Küçükleri yok edip yeni büyükler yaratmayalım, küçükleri birleştirerek büyük ölçek haline getirelim” diyen Eskiyörük, “Kar olmazsa üretmeyecek büyük isletmeleri değil bizi doyuran küçük aile isletmelerini desteklemeliyiz” dedi. Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Savaş Akcan da Türk tarımının büyük holdinglere bırakılmaması
makineler geliştiriyor. Budanan ağaç dallarının öğütülerek toprağı zenginleştirmede kullanılmasını sağlayan makineler ya da ağaç dallarının pelet haline dönüştürülüp enerji sektöründe kullanımına imkan tanıyan makinelerin üretimine başlayan firmanın, ürün çeşidi de hızla artırıyor. Yurtdışından ithal edilen makinelerin Türkiye’de yetişen ağaç cinslerine uyumlu olmaması ise Soydan’ın makinelerini gerek randıman gerekse ihtiyacı karşılama noktasında bir adım öne çıkarıyor. Kullanıcıdan gelen istekleri değerlendirdiklerini ve ihtiyaca çözüm üretmeleri nedeniyle kişiye özel makineler ürettiklerini anlatan Soydanlar Makina Şirket Ortağı Salim Soydan, 2013 yılından bu yana seri üretime adım atmaya başladıklarını ve aynı anda ihracata da yöneldiklerini söylüyor. > 8’de
Müteahhitlere moral ziyaretleri devam etti
K
uzey ve Güney Amerika’yı birbirine bağlayan Panama, nakliye, finans ve sigortacılık hizmetlerindeki gelişmişliğiyle ticarette tercih edilen bir ülke olarak öne çıkar. Ülke kanunlarına göre yabancılar ve yerli halk arasında ticaret ve yatırım açısından fark bulunmaması da Panama’nın ticarette tercih edilen ülkeler arasında yer almasını sağlamaktadır. Tarihi olarak Latin Amerika’nın en istikrarlı ekonomilerinden olan Panama ekonomisi ağırlıklı hizmet sektörüne dayanır. Hizmet sektörü,
Yurt dışı çıkış harcı mobil olarak ödenebilecek
>7’de
Panama Kanalı’nın işletilmesi, Colon Serbest Bölgesi ve Panama şehrinde bulunan uluslararası bankacılık merkezi odaklıdır. Bu özellikleri ülkeyi ticarette bir adım öne taşır. Son 10 yıllık dönemde hizmetler sektörü ile kıyaslandığında Panama’nın sanayisi yavaş bir gelişim gösterse de bu alanda da hareketlenme başlamıştır. Ülkenin tarımda da çok geliştiği söylenemez. Toplam kara parçasının yaklaşık % 30’unun tarım ve hayvancılığa ayrılmasına rağmen ülkede sektörün GSYİH’ne katkısı sadece %4,1’dir. > 6’da
MTSO Sigortacılık Meslek Komitesinden sigorta şirketlerine çağrı >2’de
6 ve 7 No’lu Komiteler belediye başkanlarına taleplerin iletti >2’de
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, inşaat sektöründe yaşanan sıkıntılara rağmen yatırımlarına devam ederek istihdama katkı sunan, katmadeğer yaratan yapı müteahhitlerini ziyarete devam etti. Ziyaretlerde Başkan Kızıltan’a Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Belice, Çetin Kanar, Halil Kürek, Yalçın Darıcı ile İsa Çani de eşlik etti. Ziyaretleri, bir taraftan firmalara moral verirken diğer taraftan yaşanan sıkıntıları kamuoyunun gündemine getirmek adına gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Kızıltan, bir inşaat firmasının istihdam ettiği kişilerin yanında çok sayıda firmaya da gelir kapısı oluşturması adına önem taşıdığını anlattı.
Sektörün hareketlendirilmesi adına konut kredi faizleri üzerinde çalışma yapıldığını ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Kızıltan, kalıcı çıkış yolu için yeni fikirler üretilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’yi özel sektörün ayakta tuttuğunu vurgulayan Kızıltan, “Sektörlerin geneli sorunlarını kendi içinde çözmeye çalışıyor. Bu alanda da biz kendi içimizde ne yapmamız gerektiğini ortaya çıkarmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı. Kızıltan kentsel dönüşüme de değindi. Yeni yerleşim merkezleri açılması yerine şehir merkezindeki yerleşim yerlerinin kentsel dönüşümle ihtiyaca göre düzenlenmesi gerektiğine değinen Kızıltan, her yerin imara açılmasıyla çok sayıda kişinin müteahhitliğe yönelmesinin sıkıntısının yaşandığını söyledi. > 7’de
2 İlk 9 ayda ihracat yüzde 2.56 arttı YIL: 21 | SAYI: 381 | 13 - 26 Ekim 2019 | www.mtso.org.tr
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın da katılımıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde (AKİB) düzenlenen ‘Eylül 2019 İhracat Rakamları Basın Toplantısı’na katıldı. Toplantıyı MTSO Meclis Üyeleri de takip etti. Eylül ayı ihracat rakamlarını Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TİM Başkanı İsmail Gülle ile birlikte Mersin’de açıkladı. Eylül ayında ihracatın 15 milyar 220 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirten Bakan Pekcan, “Bu sene ilk 9 aydaki ihracatımız yüzde 2.56’lık artışla 132 milyar 505 milyon dolara ulaşmıştır” dedi. Mersin’in 1 milyar doları aşan ihracat yapan iller arasında yer aldığına da değinen Pekcan, 2018 yılında 1.7 milyar dolar ihracat yapıldığını, 2019’da daha fazlasını beklediklerini söyledi. İhracatın artmaya devam ettiğini ve ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını vurgulayan Pekcan, 2018 yılında net ihracatın büyümeye katkısı yüzde 4.2 iken, 2019’un birinci çeyreğinde net ihracatın büyümeye katkısının 12.1, ikinci çeyreğinde ise 7.4 puan olarak gerçekleştiğini açıkladı.
yız. Bakanlık olarak teknoloji odaklı üretim ve ihracatın desteklenmesi yönünde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu yönde aktif çalışan serbest bölgelerimize ilave ihtisas serbest bölgeleri projesini hayata geçiriyoruz. Buralarda daha çok yüksek teknoloji ve orta yüksek teknoloji üretimi ve ihracatını destekleyeceğiz. Kısacası gelecek odaklı proaktif hedefler ortaya koyarak, bu hedefler doğrultusunda çalışmaya gayret ediyoruz” dedi.
“Teknoloji odaklı üretim ve ihracatı destekliyoruz” 29 Ağustos’ta ihracat ana planını açıkladıklarını dile getiren Pekcan, “Burada kritik alanlarda kritik yol haritamızı belirledik. Bunun dışında ihracatın finansmanı konusunda da ciddi çalışmalar yürüttük. Hedefimiz Eximbank’tan yararlanan ihracatlarda KOBİ oranını yüzde 75 seviyesine çekmek, şu anda biz yüzde 72.2 durumda-
Eximbank faizleri 9,61 oldu Toplantı sonrasında AKİB Bünyesinde Eximbank’ın açılışını da gerçekleştiren Pekcan, “Bildiğiniz gibi Eximbank KOBİ’lere ve orta ileri teknoloji ve yüksek teknoloji ürün ihracatı yapan firmalarımıza TL kredi vermektedir ve Eximbank’ın TL faizleri bugün itibariyle 9.61 oldu. Yüzde 10’un da altına çekmiş bulunuyoruz. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Gülle: “Cumhuriyet tarihinin en yüksek eylül ayı ihracat rakamı” TİM Başkanı İsmail Gülle ise, “Eylül ayında ihracatçımız 15 milyar 220 milyon dolar oldu. Geçtiğimiz yıl eylül ayı ihracat rekorunu da tekrar kırarak Cumhuriyet tarihi rekorunu gerçekleştirmiş olduk” dedi. 2019 Eylül ayı rakamlarıyla ihracat rekorunu da tazelediklerini vurgulayan Gülle, “Yılın ilk 9 aylık ihracatı 2,56 artışla 132,5 milyar dolara, son 12 aylık ihracatta ise 180,2 milyar dolara ulaştı. Bu, Yeni Ekonomi Programındaki 2019 hedefini yakalayacağımız yönünde bizi son derece motive ediyor” diye konuştu.
Türkiye’nin önemli çilek üretim merkezlerinden Mersin’in Silifke ilçesinde yetiştirilen çilek, coğrafi işaret alarak tescillendi.
MTSO 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Üyeleri sigorta şirketlerine, acentelere destek olmaları çağrısında bulundu.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) İl Delegeleri, Mersin Sigortacılar Derneği, İçel Sigortacılar Derneği üyeleriyle sektör toplantısı gerçekleştirdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da katıldığı toplantıda sektörün talepleri ve yaşanan sorunlara çözüm önerileri görüşüldü. Toplantıya SAİK Üyesi Osman İnandıoğlu, Mersin Sigortacılar Derneği Başkanı Fahrettin Abeş ile İçel Sigortacılar Derneği Başkanı Gürsel Alişan da katıldı. Toplantıda Türkiye’de sigorta sektörünün cirosunun yüzde 70’ten fazlasını acentelerin oluşturduğuna dikkat çekip, iki yıldır ise acentelerin ciddi sorunları bulunduğuna değinildi. Bu sorunların çözümünde özellikle sigorta şirketlerinden destek talep edildi. Brokerların usulsüz çalışmalarından, oluşan haksız rekabet ortamına, sektöre ilişkin sağlam bir yasal mevzuat bulunmamasından sektöre duyulan güvenin azalmasına, düşük komisyon oranlarından dijitalleşmeye kadar birçok noktada yaşanan sorunların dile getirildiği toplantıda “Sektöre güvenin devamı açısından profesyonel acentelerle poliçelere imza atılması önemli. Güvenilir, profesyonel acenteler yaşanan her
MTSO 02 CMYK
sorunda müşterisinin yanında yer alıp konunun takipçisi olacaktır. Yıllardır Türkiye’de sigorta bilincinin artması için mücadele eden sigortacı meslektaşlarımız kaderlerine terk edilmemelidir” denildi. Acentelerin dijitalleşme konusunda da sigorta şirketlerinden destek beklediğinin ifade edildiği toplantıda, Kişisel Verilerin Korunması Kanuna da değinildi. Bu kanunun getirdiği sorumluluklar konusunda üyelerin daha çok bilgi sahibi olması gerektiği vurgulanarak talep olması halinde bu alanda eğitim verilebileceği görüşüldü. TOBB’un bu alanda verdiği uzaktan eğitimler hatırlatıldı. Yaşanan tüm bu sıkıntıların sektör temsilcilerinin birlikte hareket etmesiyle daha rahat çözümlenebileceğinin vurgulandığı toplantıda, “Acenteler olarak hepimizin ortak noktası işimiz. Birbirimizi destekleyip birlikte hareket etmeliyiz. Birbirimizi eleştirmek yerine yapılan güzel işleri destekleyip sorunlar karşısında kenetlenip topyekûn, koordineli mücadele ederek hedefimize ulaşabiliriz” denildi. MTSO Komite Üyeleri, SAİK’in düzenlediği Sigorta Kurultayı’ndan oluşan birlik ruhuyla sektör meclisini, il delegelerini, Ticaret Odaları Meslek Komitelerini ve diğer tüm paydaşları acentelerinin sorunlarının çözümü için ortak eylem planı tespit edip aksiyon almaya davet etti.
T
MTSO Sanat Galerisi, yeni sezona merhaba dedi
M
MTSO Sigortacılık Meslek Komitesinden sigorta şirketlerine çağrı
Silifke Çileği’ne coğrafi işaret
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi, yeni sezona Ressam Gaye Yeşilsoy’un Sergisiyle merhaba dedi. Önümüzdeki dönemde yurtiçinden ve yurtdışından birçok sanatçıyı da ağırlayacak olan galeri, aynı zamanda sezonda ‘Mail Art’ adı altında 13 ülkeden farklı sanatçıyı bir araya getireceği sergisiyle sanatta farkındalık oluşturmayı hedefliyor. MTSO Sanat Galerisi’nin yeni sezondaki ilk sergisi, Ressam Gaye Yeşilsoy’un Resim Sergisi oldu. Altıncı kişisel sergisini açan sanatçı, 32 eserini sanatseverlerin beğenisine sundu. Asıl mesleği peyzaj mimarlığı olan sanatçının sulu ve yağlı boya tekniği kullanarak hazırladığı eserlerinde, peyzaj ağırlıklı figürler görmek mümkün. Galerideki sezonun ilk sergisinin açılışına, MTSO Eski Meclis Başkanı Faik Burakgazi, MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Yusuf Yel ile Ressam Ahmet Yeliş’in yanı sıra çok sayıda sanatsever katıldı. Yeşilsoy: “MTSO Sanat Galerisi’nde sergi açmak hayalimdi” Sergi açılışında MTSO Sanat Galerisi’nde ilk kez sergi açtığını belirten Ressam Gaye Yeşilsoy, “Mersin’e sanat alanında uzun yıllar hizmet vermiş böyle bir yerde, sergi açmayı çok istiyordum. Hayalimdi diyebilirim” dedi. Asıl mesleğinin peyzaj mimarlığı olduğunu söyleyen Yeşilsoy, resim yapmayı çok sevdiğini ve işi gereği çokça kara kalem çizimler yaptığını aktardı. Mesleğe ilk başladığı zamanlarda bilgisayar programlarının olmadığını, bu nedenle de sürekli kağıt, kalem kullanarak çizimler yaptıklarını kaydeden Yeşilsoy, “Resim hayatımda hep vardı. Annem kız teknik lisesinden mezun ve halam resim öğretmeniydi. Onlarla sürekli bir şeyler üretirdim. Ayrıca yaz kurslarının hepsine giderdim” diye konuştu.
“Aranan ‘gerçek’ doğada gizlidir, doğada aranmalıdır” “Aslında ben, biraz deneme yanılma yöntemi kullanıyorum” diyen Yeşilsoy, Mersin Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptıktan sonra eserlerinin daha profesyonel bir hal aldığından bahsetti. Bu serginin temelinin 2009-2012 yıllarında atıldığını anlatan Yeşilsoy, “Bu serginin mihenk taşını yüksek lisans tez çalışmam oluşturuyor. Bu dönemde en çok etkilendiğim unsur; açıkça dile getirilmese de yaratanla bağ kurduğu düşünülen motifler oldu. Figüratif resmin olanakları ile birleştirebileceğim bir zemin aradığımda, bu zemin kendi geçmişim ve günlük yaşantımdan çiçek, böcek ve biraz gelenek oldu. Vermek istediğim mesaj ise, Aranan ‘gerçek’ doğada gizlidir, doğada aranmalıdır” diye konuştu. Şahbaz: “Farklılığımız ve yeniliklerimiz devam ediyor” Galerinin yeni sezon etkinlikleri hakkında bilgi aktaran Galeri Sorumlusu Seda Şahbaz ise, önümüzdeki dönemde 15 civarı sergiye ev sahipliği yapacaklarını bildirdi. Antalya, Ankara gibi yurtiçi, İsveç gibi yurtdışından kişisel sergilerin yanı sıra, bu yıl “Mail Art” adı altında farklı bir sergiye imza atacaklarını belirten Şahbaz, 13 ülkenin sanatçılarının eserlerini Mersin’de bir araya getirecekleri sergiyle sanatta farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi. “Farklılığımız ve yeniliklerimiz devam ediyor” diyen Şahbaz, “Mersin’i sanat yolunda değişik projelerimizle hep bir adım ileri götürmeye çalışıyoruz. Amacımız kente, sanata ve sanatçıya destek olmak ve katkı sağlamak” diye konuştu. 23 Ekim’e kadar açık kalacak sergi hafta içi 08.30-18.00, cumartesi günü ise 10.0017.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
ürkiye’nin çilek üretiminin yüzde 40’ını gerçekleştiren ilçede 3 yılı aşkın süredir Silifke Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yürütülen çalışma tamamlandı. Silifke Çileği’ne 1 Ekim 2019 itibariyle Türk Patent Enstitüsü tarafından Coğrafi işaret Tescil Belgesi verildi. Silifke Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2016 yılında yörede üretilen çileğin, ilçenin adıyla tescillenmesi için hazırladığı projeyi, Çukurova Kalkınma Ajansı’na (ÇKA) sunmasıyla başlayan süreç sona erdi. Silifke’de yetişen çileğin, Türkiye’de yetişen çileklere göre farklı ve ayırt edici özellikleri olduğunu belirten Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Kaynar, “Pazarda diğer bölgelerin çileğinin de ‘Silifke çileği’ olarak satıldığını görüyoruz. Tescil yapmak istememizdeki amacımız bunun önüne geçmekti. Coğrafi işaret tescilimizle birlikte ürünlerimizi bundan böyle ‘Silifke çileği’ olarak etiketleyerek satacağız” dedi. Kaynar, ülkedeki çilek üretiminde Silifke’nin önemli yeri olduğuna işaret ederek, Silifke çileğinin Türk Cumhuriyetlerinin yanı sıra Arap ülkelerine ve Avrupa’ya ihraç edildiğini de söyledi.
Kırtasiye yardımları sahiplerini buldu
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliğinde Mersin genelinde dezavantajlı okullara yapılan kırtasiye yardımları sahiplerini buldu. Bu kapsamda MTSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge ile Yönetim Kurulu Üyesi Halil Kürek, Mersin’de kırsalda bulunan taşımalı sistem ile öğretim veren okullardan Doğlu, Bozön ve Resul İlkokulu’nda çocuklarla bir araya geldi. TOBB ve MTSO’nun katkılarıyla hazırlanan kırtasiye yardımı, Yönetim Kurulunca öğrencilere verildi.
6 ve 7 No’lu Komiteler belediye başkanlarına taleplerini iletti
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 6 No’lu Toptan Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi ile 7 No’lu Perakende Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Üyeleri, MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Halil Kürek ve Nedim İkanç eşliğinde ilçe belediye başkanlarını ziyaret ederek taleplerini iletti. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşin Yılmaz, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ile bir araya gelen Komite Üyelerinin öncelikli konusu discount marketler oldu. Kent içinde kontrolsüz artan discount marketlerin yerel zincir marketlere, bakkal ve büfe gibi gıda ve gıda dışı ürün satışı yapan işletmelere etkilerine değinen Üyeler, nüfus yoğunluğu ile açılan discount market
sayısı arasında bir denge sağlanmasını istedi. Aksi halde ticari dengenin bozulduğuna ve ayakta kalmakta zorlandıklarına dikkat çeken Üyelerin değindiği bir diğer konu tek tip tabela sistemi oldu. Sektörde tabela birliği sağlanması adına çalıştıklarını belirten üyeler, aynı tabela altında çalışan işletmelerin alım noktasında ortak hareket edip
Ayhan KIZILTAN
A. Kadir DÖLEK Derya GÜLEÇ
rekabet güçlerini artırabileceklerine değinildi. Bu noktada belediyelerden de destek isteyen Komite Üyeleri, tek tip tabela kullanan firmalara vergi muafiyeti talep etti. Son olarak pazar yerlerinin düzenlenmesi konusuna değinilen görüşmelerde pazar yeri dışına taşan satışların denetlenmesi istendi.
Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00 Çağrı Merkezi: 0 850 304 33 33
www.kartoncw.com Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93
3
YIL: 21 | SAYI: 381 | 13 - 26 Ekim 2019 | www.mtso.org.tr
Mersin demek, Türkiye demektir… çok ihracat yapan ve daha çok istihdam yaratan bir kent olacak. Bugün Türkiye’nin en büyük limanına, en büyük tır filosuna ve İstanbul’dan sonra ülkemizin en büyük dış ticaret hacmine sahip olan Mersin ve hinterlandıgerçekten bir Marmara Bölgesi olacak kapasiteye ve güce sahip olacak. Buyatırımlar tamamlandığında Mersin olarak daha çok vergi veren, ülke ekonomisine daha çok katkı koyan kent olacağız.
Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
Sayın Elvan’ın kişisel çabasına destek verilmelidir Dediğim gibi çok şükür son yıllarda tüm bu gecikmeler bertaraf edilerek yatırımlarda olağanüstü bir ilerleme sağlandı ve Mersin tekrar ümitlendi. Şu an her soruna rağmen Mersin tüm bu yatırımların er ya da geç tamamlanacağına inanıyor. Bu anlamda, bu konuda olağanüstü çaba gösteren Mersin Vekilimiz ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan’ın etkisini, hala devam eden büyük desteğini unutamayız. Bugün Mersin bu yatırımlarda umudunu koruyorsa Sayın Bakanımızın samimi ve ciddi gayreti sayesindedir.
Mersin iş dünyası olarak, özellikle dünya ekonomisine nitelikli şekilde entegre bir dünya kenti olarak bölgesel ve küresel gelişmelerden etkilenmememiz mümkün değil.
S
on yıllarda bizim için önemli pazarlar olan Kuzey Afrika,özellikle Mısır ve daha sonra sınırdaş komşumuz olan Suriye’yi etkileyen sosyal ve siyasal huzursuzluklar ülke ekonomimizi olduğu gibi, Mersin ekonomisini de olumsuz etkiledi. En azından lojistik imkanlarımıza, pazarlarımıza ulaşma kolaylığımıza zarar verdi. Bugün de ülkemizin yanı başında artık bir iç savaş ve küresel savaş alanı haline gelen bu bölgede palazlanan terör örgütleri ulusal güvenliğimize büyük bir tehdit oluşturmaya başladı. İşte bu yüzden daha önce Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bölgeye huzur getirmek ve ülkemizdeki yaşayan milyonlarca yurdundan edilmiş Suriyeli kardeşimizin vatanlarına dönmelerini sağlamak amacıyla yapılan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları’nın devamı olan “Barış Pınarı Harekatı” kahraman Türk Ordusu tarafından, hükümet ve tüm muhalefet partilerinin onayı ve desteğiyle başlamıştır. Bu bölge-
lerdeki çıkarları yüzünden binlerce kilometre öteden buraya asker konuşlandıran ve bu coğrafyayı sömürmekten öte amacı olmayan Batı ülkelerinin buraya sınırdaş olan ve sadece kendi ulusal güvenliği adına bölgede bulunan Türkiye’ye siyaseten de, hukuken de, ahlaken de söz söyleme hakları yoktur. Mersin iş dünyası olarak amacı çok net olan bu barış ve huzur harekatını destekliyor, Mehmetçiğimize başarılar diliyoruz. Söz konusu Vatan olduğunda milletimiz tek yumruktur. İş dünyası da ekonomi cephesinde savaşıyor Mehmetçik güvenlik cephesinde görevini yaparken ve canını ortaya koyarken, unutulmamalıdır ki dünyada ekonomik bir savaş devam etmektedir. Biz iş dünyasının insanları da ülke ekonomimiz adına bu cephede mücadelemizi ekonomi savaşlarının Mehmetçikleri olarak veriyoruz. Durmaksızın, yorulmadan, şikayet etmeden, sorunları bahane
etmeden Mersin iş dünyası olarak üretmeye, yeni pazarlar bulmaya, istihdam yaratmaya devam ediyoruz. Bu anlamda 6 kıtaya, en az 150 ülkeye ihracat yapan Mersin iş dünyası olarak hiç kimseden korkmuyoruz, çekinmiyoruz. Çünkü yaptığımız işe güveniyoruz, üretim gücümüze, insanımıza, girişimcimize güveniyoruz. Bu noktada geçmişte yavaşlayan bazı temel yatırımların son zamanlarda hızlanması Mersin ekonomisinin geleceği adına umut vericidir. Mersin dahilinde yapmamız gereken ulusal ve bölgesel adımları atmak, yatırımları hayata geçirmek gecikmelerimizi telafi edecektir. 2008-2009’da başlayan küresel finans krizinden bu yana, dünyanın ve Türkiye’nin ekonomide marka kentleri küçülürken, üretim ve ihracatları azalırken biz Mersin olarak var olanı korumaya ve kademeli olarak üretim ve ihracatımızı arttırmaya devam ettik.Mersin olarak ekonomik çeşitliliğimiz bizi krize karşı
ile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yayımlanan tebliğ ile “tehlikeli” ve “çok tehlikeli” sınıfta yer alan 26 mesleğe daha “yeterlilik belgesi” zorunluluğu getirildi. Böylece zorunluluk bulunan meslek sayısı 143 oldu. Mesleki Yeterlilik Kurumu Mesleki Yeterlilik Belgesi Zorunluluğu Getirilen Mesleklere İlişkin Tebliğ, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Geçen yıl ve bir önceki yıldan itibaren bitim işlemleri operatörü, elektrik pano montajcısı, inşaat işçisi, NC/ CNC tezgah işçisi, orman üretim işçisi, plastik enjeksiyon üretim elemanı ve tornacının da aralarında olduğu 36 meslekle ilgili belge zorunluluğu getiren Bakanlık, yeni 26 meslekle birlikte belge zorunluluğu bulunan meslek sayısını 143’e yükseltti. Tebliğ ile aralarında deri işlenti operatörü, haddeci, liman forklift operatörü, otomotiv kontrol, test ve ayar işçisi, taşlama tezgah işçisi ve yüksek gerilim kablo aksesuarları montajcısının da olduğu mesleklerde belgesiz işçi çalıştıran iş yerlerinde, işveren veya işveren vekiline kişi başı 776 lira ceza kesilecek. Mesleki yeterlilik belge zorunlulu-
MTSO 03 CMYK
ğu getirilen meslekler şunlar: “Ağır vasıta tecrübe sürücüsü (seviye 3), armürlü dokuma kumaş desen hazırlama elemanı (seviye 3), armürlü dokuma kumaş desinatörü (seviye 3), ayakçı (deri/kürk hazır giyim) (seviye 3), deri işlenti operatörü (seviye 4), haddeci (seviye 3), haddeci (seviye 4), iplik operatörü (seviye 3), işaretçi (seviye 3), jakarlı dokuma kumaş desen hazırlama elemanı (seviye 4), jakarlı dokuma kumaş desinatörü (seviye 4), kartonpiyer uygulayıcısı (seviye 3) kesimci (deri/kürk hazır giyim) (seviye 4), kesimci (saraciye) (seviye 4), liman forklift operatörü (seviye 3), liman saha istif makineleri operatörü (CRS VE ECS) (seviye 4), model makineci (deri/kürk hazır giyim) (seviye 3), otomasyon sistemleri programcısı (seviye 3), otomotiv kontrol, test ve ayar işçisi (seviye 4), tarihi eser koruma ve restorasyon elemanı (seviye 5), tarihi eser koruma ve restorasyon elemanı (seviye 3), taşlama tezgah işçisi (seviye 3), taşlama tezgah işçisi (seviye 4), yüksek gerilim kablo aksesuarları montajcısı (seviye 3), yüksek gerilim teçhizatı test elemanı (seviye 4), yüksek gerilim teçhizatı test elemanı (seviye 3).”
Mersin geleceğe umutla bakıyor; bu umudu yok etmeyelim Son aylarda MTSO Yönetim Kurulu olarak Mersin’de bulunan STK’ları, dernekleri, çarşı esnafını, sanayi sitelerini, yerel medya temsilcilerini ve sektörlerimizin firmalarını tek tek ziyaret ediyoruz ve kentin kılcal damarları diyebileceğimiz seviyede sokak aralarına kadar gidiyoruz. Bu ziyaretlerimizin tamamında gördüğümüz, şahit olduğumuz ortak bir duygu var: Evet Mersin olarak sorunlarımız ve eksiklerimiz var, evet Mersin olarak beklentilerimiz var ama Mersinliler umutlu. Mersinliler bir şeylerin değişeceğine inanıyor. Benim yetkililerden tek dileğim Türkiye’nin ekonomik refahının ve sosyal huzurunun en güçlü payandalarından biri olan Mersin’in bu umudunu daha çok yeşertmeleridir. Ülkesini seven ve katkı vermekten başka derdi olmayan Mersinlilerin ümidini korumak görevimizdir. Mersin demek Türkiye demektir…
Çamlıbel Sokak Festivali başlıyor
26 meslekte daha belge zorunluluğu geldi
A
koruyan en büyük etmendi. Kentin beklediği yatırımlardazaman içinde ve özellikle son yıllarda ciddi mesafeler alındı. Bu yatırımlarda ciddi noktalara gelindi ve tamamlanacağına da inanıyoruz. Şüphemiz yok. Ama en önemlisi Çukurova Havaalanımız tamamlandığında, inanın Mersin’in erişilebilirliği ile birlikte turizm projeleri daha hızlı hayata geçecek. Katma değerli tarım ve sanayi ürünleri ihracatı ve buna bağlı yeni yatırımlar ve istihdam bu havaalanının yaratacağı ekosistemle kat ve kat artacak. Akdeniz Sahil Yolu tamamlandığında, turizmden tarıma, sanayiden lojistiğe Doğu Akdeniz ve Batı Akdeniz tam bütünleşmiş olacak. İmar planlarımız daha akılcı yapılmaya başlandı. İmar planları bu hassasiyetle yapılmaya devam ederse gelecekte tarımda, sanayide (yeni OSB kurulumlarında), turizmde kaçan birçok yatırım hayata geçecek. Mersin böylece kısa vadededaha çok üretim yapan, daha
Liderlik Akademisi’nin ikincisi gerçekleşti
Ü
niversite – Sanayi işbirliğinin önemli adımları arasında yer alan Liderlik Akademisi’nin ikincisi TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımı ile gerçekleştirildi. Oda ve Borsa yöneticilerinin liderlik eğitimlerini almalarının tüm sosyal paydaşları için olumlu çıktılar yaratacağı düşüncesiyle düzenlenen toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol ve Meclis Üyeleri katıldı. Silifke Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 3-5 Ekim günlerinde TOBB, Mersin Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Kıbrıs 15 Kasım Üniversitesi, Toros Üniversitesi, Mersin Deniz Ticaret Odası ve TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu işbirliğiyle 2. Liderlik Akademisi gerçekleştirildi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol ve Meclis Üyelerinin de katıldığı etkinlikte tüm katılımcılara; Takım Oluşturma, Vizyon Sahibi Olma,
Etik Davranma, Karizmatik Liderlik, Stratejik Düşünme, İşbirliğine Yatkın Olma, Koordinasyonu Gözetme, Kurumsallaşma ve İhracat Fikrini Geliştirme gibi konuları kapsayan sertifikalı eğitimler verildi. Bu bağlamda üç gün boyunca, liderliğin ilham veren gücüne ve insanları etkileme becerisine odaklanan çeşitli eğitim-öğretim etkinlikleri, seminerler, akademik oturumlar, paneller, B2B görüşmeler ve atölye çalışmaları düzenlendi. Etkinlik kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmasıyla deneyimlerini paylaştı. Oda/Borsa Yönetim Kurulu/ Meclis Başkanları ve üyeleri Koordinasyon Toplantısı’nın da gerçekleştirildiği organizasyonda Oda ve Borsa temsilcilerinin düzenli olarak bir araya gelmesi konusunda görüş birliğine varıldı. Ayrıca, akademisyenler de etkinliğe katılarak Liderlik ve Yönetim konulu özgün ve bilimsel çalışmalarını paylaştı.
Ç
amlıbel’in yeniden canlanmasına katkı sağlamak, bu bölgede halen hayat olduğunu göstermek adına Çamlıbel Sokak Festivali düzenlediklerini anlatan TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Ayla Harp, karnaval tadında geçecek festivale tüm Mersinlileri beklediklerini söyledi. Mersin Çamlıbel Sokak Festivali için geri sayım başladı. Festival, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) himayesinde, TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu organizasyonunda 18-19 Ekim 2019 tarihinde Çamlıbel’de düzenlenecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Ayla Harp, “Sokak çalgıcıları, dansçılar, atölye çalışmaları, çocuklara sürpriz hediyeler ve daha fazlası Çamlıbel Sokak Festivali’nde olacak” dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Akdeniz Belediyesi’nin destek
verdiğini de vurgulayan Harp, bu organizasyona belediyelerin sahip çıkmasının geleneksel hale gelip sürdürülebilirliğinin sağlanması adına büyük önem taşıdığını anlattı. Kilise’den başlayıp Sistem Tıp Merkezi’ne kadar çok sayıda stant kurulacağını ifade eden Harp, buralarda el işlerinden kitaba, takılardan konfeksiyona kadar çok sayıda ürün satışı gerçekleşeceğini bildirdi. Yiyecek stantlarında yerel lezzetleri tatmanın mümkün olacağına da değinen Harp, “Biz bir kıvılcım yakıyoruz. Bunun önümüzdeki yıllarda ateşe dönüşmesini, Çamlıbel’in yaşayan ruhunun yeniden kazandırılmasını hedefliyoruz” ifadesini kullandı. AVM’lerde olmayan alternatifin sokakta olduğunu vurgulayan Harp, düzenlenen etkinliklerle bu alternatifin halka gösterilmesini istediklerini anlattı.
4
YIL: 21 | SAYI: 381 | 13 - 26 Ekim 2019 | www.mtso.org.tr
MERSİN TÜRK TARIM
POLİTİKALARINA YÖN ÇİZİYOR
M
ersin, Türk tarımının sorunlarını masaya yatırıp önümüzdeki süreçte bu sorunların çözümü adına ülke genelinde hangi politikaların takip edilmesi gerektiğine dair yol haritasının belirlendiği önemli bir konferansa evsahipliği yaptı. Tarımsal sorunların çözümünde doğru kooperatifleşme modelinin öne çıktığı konferansta
mevcut durumda üzerinde çalışılmakta olan şirketleşme modeline ise temkinli yaklaşıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz İhracatçı Birlikleri, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası işbirliğinde ‘Türkiye Tarım Politikaları
ve Geleceği’ konferansı düzenlendi. Türk tarımının sorunlarının konuşulup çözüm arandığı konferansa, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, çevre il ve ilçelerin oda ve borsa başkanları ile çok sayıda üretici katıldı.
Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, tarımın ülkenin en önemli gündem maddesi olması gerektiğini söyledi. Ancak tarımda kafaların karıştığı bir dönemden geçildiğini dile getiren Kızıltan şunları söyledi: “Üretim ve buna bağlı ihracatı destekleyecek politikalar yerine tarım ithalatı-
nın zirve yaptığı bir sürece girdik. Üretmek daha zahmetli, kolay yoldan ithal edelim psikolojisine büründük. Tarımda yaşanan reel sorunları çözmek yerine bu sorunları bir mazeret olarak kullanarak, merkezinde üreticinin olmadığı yeni ve içeriğini tam anlamadığımız bir tarım politikasına doğru gidiyoruz.
Ayhan Kızıltan
Nejdat Sin
Rifat Hisarcıklıoğlu
Vahap Seçer
Ali İhsan Su
“Tarım bizim milli güvenlik meselemizdir”
“Tarım politikası belirlenirken tüm paydaşlar koordineli çalışmalı”
T
arımın önemine dikkat çekerek ülkenin başat gündemlerinden biri olması gerektiğini kaydeden Ayhan Kızıltan, temelinde çiftçinin olmadığı bir yapılanma ile bu alanda başarıya ulaşmanın mümkün olmayacağını anlattı. Tarımın toplumlar için ulusal güvenlik meselesi kadar önemli olduğunu vurgulayan Kızıltan, “Tarımda yaşanan sorunları çözmek yerine bu sorunları mazeret ve gerekçe kullanarak içeriğini bilmediğimiz yeni bir tarım politikasına doğru gidiyoruz. Biz merkezin-
Tarımda millileşmeye, yerlileşmeye biz de katkı sunacağız. de üreticinin olmadığı yeni bir yapılanmanın yarar getireceğine inanmıyoruz. Artık savaşlar cephede değil tarım gibi alanlarda oluyor. Tarım gıda ulusal güvenlik meselemizdir. Önce üreticinin içinde olduğu birleşme modeline geçmeliyiz. Daha az ilaçla daha sağlıklı üretim yapmalıyız. Girdi maliyetlerini düşürüp önce üreticiyi ayağa kaldırmalıyız” dedi. Mersin’de Türkiye’nin ilk tarım teknoparkını kurduklarına da değinen Kızıltan, “Tarımda millileşmeye, yerlileşmeye biz de katkı sunacağız. Mersin olarak tarım alanındaki savaşta ülkemiz tarımı adına güçlü bir cephe oluşturma çabasındayız” ifadelerini kullandı.
MTSO 04 CMYK
“Ürettiğini satma değil, satacağını üretme modeline geçilmeli”
“Hedef kitlemiz küçük aile işletmeleri”
“İşletmeleri orta büyüklüğe çıkarmaya çalışıyoruz”
T
arımın önemine dikkat çeken bir diğer konuşmacı TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu oldu. Tarımın ihmal edilmemesini gerektiren 3 neden olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu bu nedenleri şöyle sıraladı: “1 – Dünya nüfusu hızla artıyor ve insanlar karnını doyurmadan yaşayamaz. 2 – Dünyada en çok gıda harcaması yapan orta sınıf çok daha hızlı büyüyor. 3 – Çevre coğrafyamızda 2 milyar kişi yaşıyor ve bunlar 500 milyar dolar gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal ediyor.”
Türkiye tüm coğrafyayı doyurabilir.
A
kdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Nejdat Sin ise açılış konuşmasında tarım sektöründe sorunların çözümü için günü kurtarmak yerine orta ve uzun vadeli tarım politikalarına ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu politikanın belirlenmesi için tarım sektörünün tüm paydaşlarının ülke gereksinimlerine uygun koordineli çalışması gerektiğini dile getiren Sin şu değerlendirmeyi yaptı: “Biz ihracatçılar olarak dünyanın her ülkesinde, kıtasında yarışabilecek konumdayız. Lojistikte de ambalajda da üretimde de iyiyiz. Bilinçli çiftçimiz var ama yeterli değil. Dünya çapında rekabet edebilmek için üretimin girdi fiyatlarını düşürerek daha çok katmadeğerli, sağlıklı ve aynı standartta üretim yapmalıyız.”
Tüm coğrafyayı Türkiye’nin doyurabileceğini vurguladığı konuşmasında Hisarcıklıoğlu, dünyayı doyuran ülkenin lider ülke olacağının unutulmaması gerektiğini söyledi. Önümüzdeki süreçte 3. Tarım Orman Şurası yapılacağını da hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bu Şura öncesi Tarım ve Ormancılık Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile beklentilerini paylaştıklarını anlattı. Hisarcıklıoğlu, bu beklentileri ise şöyle sıraladı: “1 – Ürettiğini satma modelinden satacağını üretme modeline geçmeliyiz. 2 – Tarım ve hayvancılıkta girdi maliyetlerimizi düşürmek için mutlaka birlikte üretim modeline geçmeliyiz. Bunu başarmanın yolu da kooperatifleşmeden geçiyor. 3 – Üreticiler için yeni bir finansman modeli lazım. Tarımsal destekler mutlaka ekim zamanından önce belirlenmeli ve birkaç yılı kapsamalı ki ona göre planlama yapılsın. 4 – Sektördeki işgücü ihtiyacını karşılamak adına yeni bir sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç var. 5 – Hayvancılık ülkemiz şartlarına, coğrafyasına göre yeniden tasarlanmalı.” Hisarcıklıoğlu, konuşmasını sektör adına TOBB bünyesinde yapılan çalışmaları özetleyerek tamamladı.
B
üyükşehir Belediyesinin tarım alanındaki çalışmalarını anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Hedef kitlemiz küçük aile işletmeleri. Bunun dışına çıktığımızda başarılı olma şansımız yok” dedi. Her adımın proje dahilinde atılması gerektiğini anlatan Seçer, Torosların eteğinde 300 metrekare ya da 2 dönüm arazilerde başta kadın üreticileri destekleyeceklerini söyledi. Bunu yaparken de politik bir beklenti içinde olmadığını vurgulayan Seçer, “Kooperatiflere yönelmeliyiz. Kurduğumuz Kadın Daire Başkanlığı uhdesinde özel bir çalışma birimi oluşturdum. Tarım Dairesi ile eşgüdümlü çalışıyor. Üretimini belediyeye satacak kadın kooperatifi oluşturuyoruz. Süt Projesini başlattık. Bu projenin başarısı da kooperatifleşmeye dayanıyor. Sözleşmeli üretimi önemsiyoruz. Bu konuda bir pilot çalışma da başlattık” dedi.
M
ersin’in tarımsal gücüne değinip bu alanda yürütülen yatırımlar hakkında bilgi veren Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Meyve Sineği ile mücadele çalışmaları, çiftçiye dağıtılan güneş panelleri, kurulumu tamamlanan Tarım Teknoparkı ile Gıda İşleme İhtisas OSB hakkında bilgiler paylaştı. Türkiye’nin ilk Tarım Teknopark’ını Mersin’de kuracaklarını kaydeden Su, burada tarım konusunda ar-ge çalışması yürütmek isteyenlere imkan sağlayacaklarını söyledi. İşletmeleri orta büyüklüğe çıkarmaya çalıştıklarını kaydeden Su, ıslah çalışmaları yürüttüklerini, biyolojik mücadeleye önem verdiklerini ve genç çiftçilere yönelik projeler geliştirdiklerini söyledi.
5
YIL: 21 | SAYI: 381 | 13 - 26 Ekim 2019 | www.mtso.org.tr
Ali Ekber Yıldırım
“Tarımda yeni bir Kurtuluş Savaşı’na ihtiyaç var”
Aziz Kocaoğlu
“Belediyeler kooperatifleri destekleyip birlikte çalışmalı”
Mahmut Eskiyörük
“Kooperatifleşme Türk tarımının kurtuluş reçetesidir”
Savaş Akcan
Mehmet Yaltır
“Türk tarımı büyük holdinglere bırakılamaz”
“Kooperatifler üreticiler tarafından sahiplenilmeli”
T
arım Yazarı Ali Ekber Yıldırım açılış konuşmasında Cumhuriyetten günümüze Türk Tarım Politikalarını özetledi. Dünya genelinde tarım politikalarının sektör paydaşlarıyla birlikte belirlendiğini anlatan Yıldırım, Türkiye’de ise bu politikaların özel şirketler aracılığıyla yapılmasından şikayetçi oldu. Ardından Tarımda Milli Birlik Projesi’ne değinen Yıldırım, bu proje kapsamında Semerat ismiyle bir Holding kurulacağını, onun altında da Milli Birlik Kooperatifi diye adlandırılan yeni bir oluşumun yer alacağını anlattı. TMO’nun, KİT’lerin, AOÇ’nin bu yapıya bağlanacağını kaydeden Yıldırım, Tarımda Milli Birlik Projesi diye adlandırılmasına rağmen Holding bünyesinde Unilever gibi uluslararası bir ortağın yer alacağına da dikkat çekti. Yıldırım, sözlerini Milli Birlik Kooperatifi’ne değinerek sürdürdü. Tarım Bakanlığı’nın tüm taşra teşkilatının, Tarım Kredi Kooperatifi’nin kapanarak bu kooperatifin kurulacağını kaydeden Yıldırım, “Projede en son maddelere de üretici konulmuş. Çiftçi, ormancı, balıkçı, tarım aktörleri olarak belirlenmiş. Bunlar üretip kooperatife verecek. Holding kooperatiften alıp dünyaya pazarlayacak ve Türkiye bu proje sonunda tarımda bir dünya markası çıkaracak” dedi.
Kendine yeterliliği esas alan teknoloji destekli örgütlenmeyi esas alan yeni bir modele ihtiyaç var. Yeni destek stratejisine de değinen Yıldırım, yeni stratejide çiftçiye puan verileceğini ve çiftçinin de desteğe topladığı puanlar ölçüsünde ulaşabileceğini bildirdi. Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı: “Özetlemek gerekirse, tarımda yeniden bir kurtuluş savaşına ihtiyaç var. İkincisi ülkenin tarımsal potansiyeline uygun, kendine yeterliliği esas alan teknoloji destekli örgütlenmeyi esas alan yeni bir modele ihtiyaç var. Her ülkenin kendi coğrafyasına, iklimine, çiftçisine göre bir politikası olur. Avustralya şunu çok iyi yapıyor, alıp gelelim denemez. Son olarak yapısal sorunları çözecek bir programa ihtiyaç var. Yerelde kalkınma modelleri lazım. Kooperatifçilik önemli.”
MTSO 05 CMYK
T
İ
zmir önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de geçmiş dönemde tarım sektörüne yönelik yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Öncelikle üretim alanlarına giden yolları asfaltlattıklarını, böylece ürünün taşınma sırasında zedelenmesinin önüne geçtiklerini kaydeden Kocaoğlu, ardından Tire Süt Kooperatifi ile birlikte çalışmaya başladıklarını söyledi. Yoksul ailelere süt dağıttıklarını, sütün yanı sıra fidan, süs bitkisi gibi ihtiyaçları da kooperatiflerden almaya başladıklarını kaydeden Kocaoğlu, kooperatiflere verdiği destek nedeniyle Köylü Belediye Başkanı diye adlandırıldığını anlattı. Bununla da yetinmediklerini ve ilçelerde kurulacak soğuk hava deposu ile bir paketleme tesisine destek olduklarını dile getiren Kocaoğlu, bunlar sayesinde üreticinin ürününün değerinin arttığını söyledi. Hayvancılığa da önemli destekler verdiklerini bildiren Kocaoğlu, belediye başkanlığını bıraktığında 25 bin civarında koyun keçi dağıttıklarını dile getirdi. Özellikle kadınlara dağıtım yapıldığını bildiren Kocaoğlu bu kadınların hayvan varlığını daha da artırıp bir yandan ev işlerini yaparken diğer yandan asgari ücret kadar aylık kazanç elde ettiğini söyledi. Bal yetiştirene ücretsiz petek, cins arı dağıttıklarını, paketleme tesisleri kurduklarını açıklayan Kocaoğlu, çiftçiye ilaçlama makinesinden mazota kadar hemen her alanda destek olduklarını söyledi. Türkiye’de tarımın yıllarca ihmal edilerek sanayileşmeye ağırlık verildiğini vurgulayan Kocaoğlu şunları söyledi: “Yapılan işte başarıya ulaşabilmek için en büyük sermaye güvenilir olmaktır. Ancak sadece güven de yetmez. Nasıl şirketler, devletler, belediyeler denetleniyorsa kuracağınız kooperatiflerin de iyi denetlenmesi sağlanmalı. Bu sadece evrak denetimi değil, maliyetlerden finansmana varana kadar her aşama denetlenmeli. Bizim insanımız sabırlıdır. Zoru gördüğünde Avrupa’nın 250 senede yaptığı işi 30 yılda yapar. Akıl ve bilim önderliğinde projeleri bulup bilim adamlarıyla çiftçilerle görüşüp onların önerilerini alarak yaptığımız stratejik planlarla doğru kararlar alıp doğru uygulamalar yaptık. Onlar da sahiplendiği için başardık. Çiftçi, üretici sahiplenmezse başarı mümkün değil.”
T
ire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük de kooperatifleşmenin önemine değinerek, neden bu alanda çalışmak gerektiğini anlattı. Kooperatifleşmeyi Türk tarımının kurtuluş reçetesi olarak gösteren Eskiyörük, “Kimse kendisini tek başına kurtaramaz. Kapitalizmin vahşileştiği süreçte yaşama şansı daralıyor. Ne zaman birlikte çalışıp birlikte üretip, birlikte işleyip birlikte pazarlarsanız o zaman ayakta kalabilirsiniz. Bunu sağlamak da kooperatiflerle mümkün” dedi. Eskiyörük kooperatifleşmenin getireceği faydaları ise şöyle sıraladı:
Ne zaman birlikte çalışıp birlikte üretip, işleyip pazarlama oluşturabilirseniz o zaman ayakta kalabilirsiniz. “İlk olarak üretim maliyetleri düşecek. Ardından üretim kayıt altına alınarak veri oluşacak. Üçüncüsü planlı üretimle fiyat istikrarı sağlanacak. Sonrasında üreticinin pazarlama sorunu giderilecek. Gıda güvenirliği ile tüketici korunacak. Çiftçilik güvenceli bir meslek olacak. Kırsalda kalkınma sağlanacak ve köyden kente göç önlenecek.” Türkiye’nin mevcut durumda varlık içinde yokluk çektiğini ancak bunun bir kader olamayacağını ifade eden Eskiyörük, çözümün kooperatifleşmek olduğunu söyledi. Tire Süt Kooperatifi’nin bu bağlamda yürüttüğü çalışmaları özetleyen Eskiyörük hedeflerinin Hollanda ve Fransa’ya süt satmak olduğunu anlattı.
ürkiye Tohumcular Birliği Başkanı Savaş Akcan ise Türkiye’de tarım politikası bulunmamasından şikayetçi oldu. Türkiye’nin milli güvenlik konseyinde tarım politikası yerine silahlanma konuşulduğunu kaydeden Akcan, “Oysa Türkiye Cumhuriyeti’nin kırmızı kitabına kazınacak şekilde netleşmiş keskin politikası olmalı. Hükümetlere, bakanlara göre değişmeyecek, sürdürülebilir bir politika belirlenmeli ve bu politika uzun vadeli bir vizyon önümüze koymalı” dedi. Türkiye’nin demografik yapısı nedeniyle küçük aile işletmelerinin desteklenmesi gereğini anlatan Akcan, büyük holdinglerin ser-
mayelerinin tarıma girmesinin kısa vadede sempatik gözükmesine rağmen uzun vadede tekelleşmeyi getireceğini, ileriye dönük üretim planlamasının başka mihraklar tarafından ele geçirilme riski bulunduğunu net şekilde hissettiklerini söyledi. Türk tarımının büyük holdinglere bırakılamayacağını vurgulayan Akcan, Türkiye Tohumcular Birliği olarak bu çalışmaya karşı çıktıklarını söyledi. Türk tarımı için bir diğer handikap olarak girdi maliyetlerini gösteren Akcan, üreticinin de tüketicinin de yaşananlardan memnun olmadığını, sübvansiyonların yetersiz kaldığını dile getirdi. Üreticinin girdi maliyetlerinin yüzde 30-50’sinin devlet tarafından sübvanse edilmesi gerektiğine değinen Akcan, aksi halde üreticinin üretimden çekileceğini ve ülkenin her alanda yurtdışına bağımlı kalacağını ifade etti. Akcan, “Sübvansiyonla kendi paramızı kendi içimizde tutacağımız için üretimin artması ithalatın azalması, üretimin kalitesinin artması ve ürünün ihracata yönelmesini sağlayacağız. Biz ise ithalatla üreticiyi terbiye etmeye çalışıyoruz. Böyle terbiye olmaz. Dış borcumuz artar, kaynaklarımız dışarı akar” değerlendirmesini yaptı. Eğitim ve kooperatifleşmenin önemlerine de değinen Akcan, konuşmasında tohumculuk sektörünün sorunlarını da özetledi.
Ç
ilek Üreticisi Mehmet Yaltır da kurulması planlanan Semerat Holding’e değindi. Böyle bir yapılanmanın mümkün olmayacağını, sadece zaman kaybı yaşanabileceğini kaydeden Yaltır, ardından tarımda neden sorun yaşandığını şu sözlerle özetledi: “Tarımda ilk yanlış bana göre 1940’larda Güneydoğu’daki feodal düzeni değiştirmek adına yapılmak istenen Toprak Reformuydu. Bu reform Çukurova, Ege ve Marmara’daki üreticinin tarımdan kaçmasına neden oldu. Ziraat fakülteleri en düşük puanla girilen üniversiteler haline geldi. Çiftçi kendi karnını doyuramıyor ki mühendis çalıştırsın. Böyle olunca da kalite düştü. Müteşebbis para kazanamayınca sektörden kaçtı. Beyin takımı olacak ziraat mühendisleri kaçtı. Sektörde sıkıntılar arttı.”
Sözleşmeli tarım ya da kooperatifleşme vergi indirimi veya kredilerle özendirilmeli. Sorunun çözümü için yapılması gerekenleri ise Yaltır şöyle sıraladı: “Küçük üreticinin erişemediği teknolojiyi ona sağlamak önemli. Sonra pazarlama sorunu çözülmeli. Malını satacak ama nasıl satacak? İşte bu noktada sözleşmeli tarım ya da kooperatifleşme modelleri karşımıza çıkıyor. Büyük üretici kendisi pazarlar, tüm dünyada da modeller bunlardır. Yeni modelde sözleşmeli tarım ya da kooperatifleşme seçilecekse bunlar mutlaka vergi indirimi ya da krediler yoluyla özendirilmeli. Üreticiler başka türlü bu sisteme geçmez.”
6
YIL: 21 | SAYI: 381 | 13 - 26 Ekim 2019 | www.mtso.org.tr
dünya yautia (bir çeşit yumrulu bitki) üretiminde 6., pigeon-pea (bir çeşit fasulye) üretiminde 11., plantain (bir tür muz) üretiminde 25., tatlı patates üretiminde 27., ananas üretiminde 29. ve palm yağı üretiminde 29. sıradadır.
Panama ülke analizi
D
etaylı bilgi ve talepleriniz için www.tibim.org veya Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz. Sizin için pazar araştırmanızı yapar, kesin müşteri veya potansiyel müşterilerinizin detaylı bilgilerini sunabiliriz.
Kuzey ve Güney Amerika’yı birbirine bağlayan Panama, nakliye, finans ve sigortacılık hizmetlerindeki gelişmişliğiyle ticarette tercih edilen bir ülke olarak öne çıkar. Ülke kanunlarına göre yabancılar ve yerli halk arasında ticaret ve yatırım açısından fark bulunmaması da Panama’nın ticarette tercih edilen ülkeler arasında yer almasını sağlamaktadır.
T
arihi olarak Latin Amerika’nın en istikrarlı ekonomilerinden olan Panama ekonomisi ağırlıklı hizmet sektörüne dayanır. Hizmet sektörü, Panama Kanalı’nın işletilmesi, Colon Serbest Bölgesi ve Panama şehrinde bulunan uluslararası bankacılık merkezi odaklıdır. Bu özellikleri ülkeyi ticarette bir adım öne taşır. Son 10 yıllık dönemde hizmetler sektörü ile kıyaslandığında Panama’nın sanayisi yavaş bir gelişim gösterse de bu alanda da hareketlenme başlamıştır. Ülkenin tarımda da çok geliştiği söylenemez. Toplam kara parçasının yaklaşık % 30’unun tarım ve hayvancılığa ayrılmasına rağmen ülkede sektörün GSYİH’ne katkısı sadece %4,1’dir. Dış ticaret rakamlarına bakıldığında Panama’nın 2018 yılında dış ticaret hacmi 47 milyar dolar olmuştur. Yıllar itibariyle dış ticaret açığı veren bir ülkedir. Panama Kanalı’nın genişletilmesi projesi ve gittikçe sayısı artan serbest bölgeleri sayesinde dış ticareti-
Sanayi Son 10 yıllık dönemde hizmetler sektörü ile kıyaslandığında Panama’nın sanayisi yavaş bir gelişim göstermiştir. Ancak son yıllarda sektörün gelişim ivmesi artmıştır. Bu durumun en büyük nedeni kamunun ve özel sektörün yoğun inşaat ve madencilik yatırımlarıdır. Panama Kanalı Projesi’nin ve proje sonrası sanayi yatırımlarının da sektörün büyümesini sağlayacağı öngörülmektedir. Panama’nın önemli sanayi sektörleri biracılık, tekstil, kimyasallar, yapıştırıcılar olarak sıralanır. Sektörün sağladığı istihdam toplam istihdamın %18’idir.
nin önümüzdeki dönemde genişleyeceği öngörülür.
Tarım ve hayvancılık Toplam kara parçasının yaklaşık % 30’unun tarım ve hayvancılığa ayrılmasına rağmen ülkede sektörün GSYİH’ne katkısı sadece %4,1’dir. Tarım sektörü işgücüne %21,2 istihdam sağlar. Panama’da en çok üretim ve ihracat değerine sahip olan ürünler sırasıyla; muz, balık yağı, karidesler, kahve ve şekerdir. Panama üretim değeri olarak;
Enerji Panama’nın enerji sektörü son yıllarda özellikle GSYİH’deki büyüme, Panama Kanalı’nın genişlemesi ve diğer altyapı projeleri nedeniyle artan talep ile büyük gelişme göstermiştir. Panama’nın bölgenin enerji iletim merkezi olması ve yenilenebilir enerji konusunda yatırım yapılması yönünde planları mevcuttur. Panama’nın, iç enerji tüketimini karşılamak için 1 trilyon dolar değerinde 16 yeni hidroenerji projesi bulunur. Panama’nın enerji kapasitesi artarken Latin Amerika’nın toplam enerji üretimi yaklaşık %2 azalmaktadır. Kaynak: Ticaret Bakanlığı
Türkiye 100 için başvurular başladı
T
OBB, Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketlerine ulusal ve uluslararası düzeyde görünürlük kazandırarak, bağlantılarını kuvvetlendirmek için harekete geçti. Türkiye 100 programı ile en hızlı büyüyen firmalar belirlenecek. Başvuru için son gün 15 Kasım. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) işbirliğinde gerçekleştirilen “Türkiye 100” programının altıncısı başladı. Programda ilk 100’e giren şirketlere yeni ortaklıkların kapısı açılırken, birçok platformda tanıtım imkânı sağlanacak. 15 Kasım 2019 tarihine kadar devam edecek başvurular, http://turkiye100.
tobb.org.tr adresinden yapılabilecek. Türkiye 100’e başvuru koşulları: - 31 Aralık 2015 ve öncesinde kurulan, - 2016 yılında en az 500 bin TL satış gelirine sahip, - 2018 yılında en az 1,5 milyon TL satış gelirine sahip, - 2016 – 2018 döneminde satış gelirlerini en az yüzde 10 artıran şirketler, - Başvuracak şirketlerin merkezlerinin Türkiye’de bulunması gereklidir. - Kamu ortaklığı ve/veya halka açık olan şirketlerin başvuruları geçerli sayılmaz. - Yurtdışı merkezli bir şirketin Türkiye şubesinin başvurusu geçerli sayılmaz.
Kızıltan, Mersin Rotary Kulübü’nün konuğu oldu
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Rotary Kulübü’nün 2307., dönemin 14. toplantısına konuk oldu. Rotary Kulübü Üyelerinden mevcut networklerini kent ekonomisinin gelişimi adına da değerlendirmeleri talebinde bulu-
MTSO 06 CMYK
nan Kızıltan, “Mersin’e yatırımcı çekmeliyiz. Biz MTSO olarak bu konu üzerinde her fırsatta çalışıyoruz. Sizlerin de networkünüzle bu çalışmaya destek olacağınıza inanıyorum” dedi. Ardından Mersin; Adana ve Antakya’nın bir araya gelerek Çukurova’da Stratejik Kalkın-
- Hisselerinin yüzde 51’inden fazlası halka açık başka bir şirkete ya da bir kamu şirketine ait olan şirketlerin başvuruları geçerli sayılmaz. - Kar amacı gütmeyen şirketlerin başvuruları geçerli sayılmaz. - Franchise işletmelerinin başvuruları geçerli sayılmaz. - Otomobil galerileri, kuyumcular, döviz şirketleri, bankalar, enerji dağıtım şirketleri ve elektrik, gaz, akaryakıt ve su sağlayıcıların başvuruları geçerli sayılmaz. - Holdinglerin başvuruları geçerli sayılmaz; bir holdingin çatısı altındaki şirketler başvurabilir. - Ortakları arasında Türkiye dışındaki ülkelerin vatandaşları (gerçek ve tüzel kişiler) olan şirketler başvurabilir. ma Planı yapması gerekliliğine değinen Kızıltan, “Hep birlikte güçlerimizi birleştirmeliyiz. Gücümüzü birleştirirsek kimse önümüzde duramaz” ifadelerini kullandı. MTSO Ekonomik Araştırmalar Servisi Müdürü Aslı Özyamanoğlu’nun ise Mersin ekonomisine ilişkin rakamsal verileri yorumladığı toplantı sonunda Mersin Rotary Kulübü Dönem Başkanı Burak Hosta, MTSO Başkanı Kızıltan’a katılımı dolayısıyla bir de plaket takdim etti.
Panama’nın 2018 yılı ithalatı 2018 yılında, 42,5 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Panama’nın en fazla ithalat gerçekleştirdiği ilk üç ülke sırasıyla; 6,9 milyar dolar ile Çin, 6,8 milyar dolar ile ABD ve 6,2 milyar dolar ile Singapur’dur. Türkiye, Panama’nın ithalat yaptığı ülkeler arasında 238 milyon dolar ve %0,6 pay ile 16. sıradadır. Gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre ürün özelinde Panama’nın dünya genelinden gerçekleştirdiği ithalat incelendiğinde, 5,4 milyar dolar ile başka yerde belirtilmeyen emtialar sınıfına giren ürünler ilk sırada, 4,9 milyar dolar ile diğer yağlar ve müstahzarlar sınıfına giren ürünler ikinci, yük ve hem insan hem de yük taşıyan gemiler ise 4,7 milyar dolar ile üçüncü sıradadır. Panama’nın 2018 yılı ihracatı 2018 yılında, toplam 5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Panama’nın ihracatında en büyük paya sahip olan ilk üç ülke sırasıyla; 1,1 milyar dolar ile Ekvador Cumhuriyeti, 460,4 milyon dolar ile Japonya ve 437,6 milyon dolar ile ABD’dir. Türkiye, Panama’nın ihracat yaptığı ülkeler arasında 41,5 milyon dolar ve %0,8 pay ile 22. sıradadır. Gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre ürün özelinde Panama’nın dünya geneline ihracatı incelendiğinde; 752,6 milyon dolar ile diğer yağlar ve müstahzarlar kategorisine giren ürünlerin ilk sırada yer aldığı görülür. ASTM D 86 metodu ile 250 derece ve hacmi %65’e eşit ve büyük olan damıtılan aromatik hidrokarbon karışımı, 527,5milyon dolar ile ikinci sırada, 485,8milyon dolar ile başka yerde belirtilmeyen emtialar kategorisindeki ürünler ise üçüncü sırada yer alır. Panama – Türkiye 2018 yılı dış ticaret ilişkileri Panama’nın Türkiye’den ithalatı 2018’de, Panama’nın Türkiye’den ithal ettiği ürünlerin başında 79,5 milyon dolar ile köşeli çubuklar (çentik,
yiv, oluk vb şekil bozuklukları olan) gelir. Bu değer, Panama’nın ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin %89,1’ine denk gelir. Panama’nın, Türkiye’den en çok ithal ettiği ikinci sıradaki ürün ise 47 milyon dolar ile diğer yağlar ve müstahzarlar kategorisine giren ürünler olmuştur. Bu değer, Panama’nın ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin %0,95’ine karşılık gelir. Başka yerde belirtilmeyen emtialar kategorisine giren ürünler ise 25,5 milyon dolar ile Panama’nın, Türkiye’den en fazla ithal ettiği üçüncü sıradaki ürün grubudur. Bu değer, Panama’nın ürün özelinde yaptığı toplam ithalat değerinin %0,47’sine denk gelir. Panama’nın Türkiye’ye ihracatı Panama’nın, Türkiye’ye ihraç ettiği ürünlerin başında 28,9 milyon dolar ile altın (diğer işlenmemiş şekillerde olanlar, para yerine kullanılmayan) yer alır. Bu değer, Panama’nın bu ürün grubu özelinde Türkiye dahil diğer ülkelere de yaptığı ihracat rakamının %12,1’ine denk gelir. İkinci sırada, 4,2 milyon dolarla sökülecek gemilerle, suda yüzen sökülecek diğer araçlar yer alır. Bu değer, Panama’nın bu ürün grubu özelinde Türkiye dahil diğer ülkelere de yaptığı ihracatın %55,6’sına denk gelir. 3,8 milyon dolar ile sarnıçlı gemiler (tankerler), Panama’nın Türkiye’ye en fazla ihraç ettiği üçüncü ürün grubudur. Bu değer Panama’nın bu ürün grubu özelinde dünya geneline yaptığı ihracatın %7,2’sine karşılık gelir. Yukarıda verilen değerler; ihracat yönlü bakılıyorsa FOB, ithalat yönlü bakılıyorsa CIF değerleridir. Önemli Not: Yukarıda yer verilen çalışmada 2018 yılına ait “Mirror Data (Yansıtılmış Veriler)* ” kullanılmış olup ilgili bölümlerde 6 haneli gümrük tarife istatistik pozisyonu baz alınmıştır. *(Mirror Data [Yansıtılmış Veriler]): Ticaret verilerini Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Ticaret İstatistikleri Veri Tabanına(ComTrade) bildirmeyen ülkelerin ticaretinin, bu ülkelerin ticaret yaptığı diğer ülkeler tarafından rapor edilmesi sonucu ulaşılan tahmini verilerdir. Kaynak: MTSO Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Hedef Pazar Matrisi, 2018
Mersin, Narenciye Festivali’ne hazırlanıyor
S
üslemelerinde meyve kullanma konusunda Türkiye’nin ilk ve en büyük festivali olan Mersin Narenciye Festivali için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Festival 1-2-3 Kasım günlerinde gerçekleşecek. Mersin Valiliği himayesi, Mersin Ticaret Borsası koordinasyonunda bu yıl 7’ncisi düzenlenecek festivalin icra komitesinde aralarında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) da yer aldığı Oda ve Borsalardan üretici birliklerine, üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar çok sayıda kurum ve kuruluş görev alıyor. Yaklaşık 70 dönümlük geniş bir alanda yapılacak Festivale bu yıl 30’a yakın ülkeden Mersin’e gelen yaklaşık 700 gösteri sanatçısının şovları renk katacak. Bu yıl geleneksel kortej geçişine 2 bin 500’den fazla yerli ve
yabancı göstericinin katılması planlanırken 150 civarında firma, kurum ve kuruluşun da festival süresince stant açarak açık hava fuarı oluşturması düşünülüyor. Süslemeler için 100 tonu aşan narenciye kullanılırken 50 ton narenciye ürünü ise meyve ya da meyvesuyu olarak ziyaretçilere ikram edilecek. Festival programı kapsamında ilköğretim okulları ziyaret edilerek 20 binden fazla öğrenciye narenciye ürünleri dağıtılacak. Üniversitelerin aşçılık bölümlerinde okuyan öğrenciler Türkiye genelinde restoran ve otellerde görev yapan ünlü şefler iki gün boyunca narenciye ürünlerinden oluşan olağanüstü gastro showlara imza atarken narenciye temalı özel tasarım kıyafetlerden oluşan bir de defile sergilenecek. Denizde
yelken, flayboard ve jet ski gösterileri de yapılacak olan Festival; Türkiye Su Jeti Şampiyonası’na da evsahipliği yapacak. Kentte ayrıca Festival kapsamında tüm alışveriş merkezlerinde ve caddelerde Narenciye İndirim Haftası düzenlenecek.
7 Müteahhitlere moral ziyaretleri devam etti YIL: 21 | SAYI: 381 | 13 - 26 Ekim 2019 | www.mtso.org.tr
Ekinci İnşaat
YFM Belgelendirme’den verilen ilk MYK Belgeleri sahiplerini buldu
Saray İnşaat
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, inşaat sektöründe yaşanan sıkıntılara rağmen yatırımlarına devam ederek istihdama katkı sunan, katmadeğer yaratan yapı müteahhitlerini ziyarete devam etti. Ziyaretlerde Başkan Kızıltan’a Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Belice, Çetin Kanar, Halil Kürek, Yalçın Darıcı ile İsa Çani de eşlik etti. Ziyaretleri, bir taraftan firmalara moral verirken diğer taraftan yaşanan sıkıntıları kamuoyunun gündemine getirmek adına gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Kızıltan, bir inşaat firmasının istihdam ettiği kişilerin yanında çok sayıda firmaya da gelir kapısı oluşturması adına önem taşıdığını anlattı. Sektörün hareketlendirilmesi adına konut kredi faizleri üzerinde çalışma yapıldığını ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Kızıltan, kalıcı çıkış yolu için yeni fikirler üretilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’yi özel sektörün ayakta tuttuğunu vurgulayan Kızıltan, “Sektörlerin geneli sorunlarını kendi içinde çözmeye çalışıyor. Bu alanda da biz kendi içimizde ne yapmamız gerektiğini ortaya çıkarmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı. Kızıltan kentsel dönüşüme de değindi. Yeni yerleşim merkezleri açılması yerine şehir merkezindeki yerleşim yerlerinin kentsel dönüşümle ihtiyaca göre düzenlenmesi gerektiğine değinen Kızıltan, her yerin imara açılmasıyla çok sayıda kişinin müteahhitliğe yönelmesinin sıkıntısının yaşandığını söyledi. Ekinci: “Bizim asıl işimiz müteahhitlik” MTSO Yönetimi ilk olarak Ekinci İnşaat yetkilileriyle bir araya geldi. Ekinci İnşaat Sahipleri Nesim Ekinci ve Said Ekinci, Başkan Kızıltan ve ekibine örnek dairelerini göstererek projeleri hakkında bilgilendirdi. “Hepimiz elbirliği ile bu memleketi kalkındırmaya çalışıyoruz” diyen Nesim Ekinci, “Bizim asıl işimiz müteahhitlik. Bu işe devam etmeyecek olursak çalışabileceğimiz başka bir sektör yok. Bu nedenle her koşulda sonuna kadar işimizin başında olup ayakta kalma mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Körükçüoğlu: “Varlığımızı koruyacağız” Yapı Müteahhitleri ziyaretlerinde bir sonraki durak Körükçüoğlu İnşaat oldu. Firma Sahibi Ali Körükçüoğlu ile bir araya gelen Başkan Kızıltan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, projeler hakkında bilgi aldı. Baba mesleğini sürdürdüklerini kaydeden Ali Körükçüoğlu, sektörün en önemli sorunu olarak farklı meslek gruplarında faaliyet gösteren kişilerin bu işi yapmasını gösterdi. Sıkıntılı bir dönemde gerçekleştirilen bu yöndeki ziyaretlerin moral verdiğini de dile
getiren Körükçüoğlu, sektörün sıkıntılarına rağmen varlıklarını koruyacaklarını sözlerine ekledi.
M
TSO iştiraklerinden YFM Sınav ve Belgelendirme Merkezi, ilk Mesleki Yeterlilik Belgelerini metal sac işleme ve çelik kaynak alanında sınava girip başarı gösteren Akyürek Tecnology firma çalışanlarına verdi. Bölgedeki rekabet gücünü artırmak ve aynı zamanda sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek personelin yetişmesine fayda sağlamak amacıyla kurulan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) iştiraki YFM Personel Sınav ve Belgelendirme Merkezi; ilk belgelerini dağıttı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol ve Yönetim Kurulu Üyesi Ha-
Erdem: “Ekonomiye hareket sağlayacak tüm şartları zorlayacağız” Ardından Başkan Kızıltan ve Yönetim Kurulu Üyeleri Saray İnşaat Sahibi Serkan Erdem ile bir araya geldi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Serkan Erdem, sektörde yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Kendisinin İnşaat mühendisi olduğunu ve bildiği işi yaptığını vurgulayan Erdem, “Ancak maalesef yalnızca biz değil, aklınıza gelen hemen her sektörün temsilcisi müteahhit oluyor. Bu da sektörü zorluyor” dedi. Mevcut durumda Mersin’de arz fazlası bulunduğuna işaret eden Erdem, içinde bulunulan konjonktür nedeniyle gayrimenkul fiyatlarının çok düşmesinin sıkıntıları da beraberinde getirdiğini anlattı. Elinde 3 büyük projesi bulunduğunu ancak maliyete yakın satış yapmak durumunda kaldığını kaydeden Erdem, aynı zamanda girdi fiyatlarının yüksek olması nedeniyle yeni projelere başlamakta da zorlandıklarını söyledi. “Bir tarafımız duralım derken diğer tarafımız hayır yola devam etmeliyiz diyor. Biz de gerçek mesleği yapı müteahhitliği olan firmaların yeni projelerini durdurmaması gerektiği inancıyla yolumuza devam etmeye çalışıyoruz” diyen Erdem, kent ekonomisine hareket kazandırmak adına tüm şartları zorlamayı sürdüreceklerini söyledi. Özbalta: “Firmaların yüzde 70’i piyasadan çekildi” Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, müteahhitlere moral vermek adına başlattığı ziyaretlerin bir sonraki adımında Baltaoğlu İnşaat Sahipleri Bayram Özbalta ve Ekrem Özbalta ile bir araya geldi. Türkiye’nin yüzde 45’inin inşaat olduğunu belirten Bayram Özbalta, Mersin’in de benzer şekilde 20 yıl yapılmasa yeni inşaata ihtiyaç duymayacağını ifade etti. Bu dönemde sektörde faaliyet gösteren firmaların yüzde 70’inin piyasadan çekildiğini anlatan Özbalta, şartlara az sayıda firmanın direnebildiğini dile getirdi. Gündoğar: “Teminat usulü ya da karne sistemi gelmeli” Kızıltan, günün son müteahhit ziyaretini Gündoğar İnşaat Sahibi Cihad Gündoğar’a yaptı. Sermayesi olan müteahhitlerin işlerine önümüzdeki süreçte de devam edeceğini belirten Cihad Gündoğar, sektöre teminat usulü ya da karne sistemi gibi sınırlamaların getirilmesi gerektiğine değindi. Bu tarz sistemlerin getirilmesi halinde sektörün daha çok resmiyet kazanacağını kaydeden Gündoğar, duyulan güvenin de artacağını söyledi. İmar affıyla ilgili yaşadıkları sıkıntılara da değinen Gündoğar, bu tarz sorunların sektöre zarar verdiğinden bahsetti.
lil Kürek’in de katıldığı törende Akyürek Technology Firmasının 50 çalışanına belgeleri takdim edildi. Törende Akyürek Technology Yönetimi Ahmet Akyürek, Ali Akyürek, Gül Akyürek, İlker Akyürek ve İpek Akyürek de hazır bulundu. Törende, “Ben burada büyük bir Akyürek ailesi görüyorum” diyerek sözlerine başlayan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan eğitimin önemini vurguladığı konuşmasında, “Eğitim hayat boyu devam edecek bir süreç. İnanıyorum ki zorunluluk olmasa da sizler bu eğitimleri alıp kendinizi geliştirme yönünde adımlar atacaktınız. Akyürek ailesi Mersin ekonomisi-
nin gururu olmaya devam edecektir” dedi. Akyürek Technology adına konuşan Gül Akyürek ise, “Çalışanlarımızın mesleki yeterliliklerini belge ile taçlandırması için çıkılan yolun ilk bölümü tamamlanmış olup çelik kaynakçı ve metal sac işleme sınavına giren 50 personelimiz başarılı olarak belge almaya hak kazanmıştır. Kutluyorum” dedi. Akyürek yılsonuna kadar makine montaj, metal sac kesim, CNC programcı, plazma kesim, torna, otomasyon sistemleri, elektrik tesisat, pano montajı mesleklerinde mesleki yeterlilik belgelendirme sürecinin de tamamlanacağını bildirdi.
Kent protokolü ikinci kez esnafla bir arada
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Akdeniz Çarşı Esnafları Derneği tarafından kent merkezinin ortak sorunları ve taleplerinin iletilmesi adına düzenlenen toplantıya katıldı.
G
elir İdaresi Başkanlığının internet adresinde yer alan duyuruya göre, İnteraktif Vergi Dairesinin web ve mobil (Android ve iOS) uygulamaları aracılığıyla yurt dışı çıkış harcı ödenebilmesine ilişkin gerekli geliştirmeler yapılarak mükelleflerin hiz-
Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Talat Dinçer, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, İl Emni-
yet Müdürü Mehmet Şahne ve çok sayıda il müdürü ile çarşı esnafının katıldığı toplantıda talepler dile getirildi. Başkan Kızıltan toplantıda, güçleri birleştirme zamanı olduğuna dikkat çekerek, “Mersin’de artık uyumlu bir kadro var. Siz de birbirinizle rekabet etmek yerine el ele verirseniz başaramayacağımız iş yok. Umarımbutoplantıçarşınınkalkınması konusundaki son toplantı olur. Bundan sonrasında yapılan çalışmaları, hizmetleri izlemek, değerlendirmek için bir araya geliriz. Kalkınmış bir çarşıya kavuşuruz” dedi.
metine açıldı. İnteraktif Vergi Dairesinin web uygulamasına “https://ivd.gib.gov.tr” adresinden erişebilecek. Ana sayfada yer alan “Hızlı Ödeme” bölümünde “Yurt Dışına Çıkış Harcı Ödeme” menüsü aracılığıyla harç elektronik
ortamda yatırılabilecek. Yurt dışına çıkış harcı sorgulama alanı ile diğer aile bireylerinin de sorgulanabilmesi mümkün olacak. Bankalarla mutabakat nedeniyle 22.00 ile 02.00 saatleri arasında İnteraktif Vergi Dairesi uygulamaları üzerinden ödeme yapılamıyor. Harç ödemesini gerçekleştirecek vatandaşların bu hususa dikkat etmeleri gerekiyor.
Mahir Eller Projesiyle Mersin’de 1500 kişinin mesleki yeterliliği belirlendi Baltaoğlu İnşaat
Körükçüoğlu İnşaat
FRC Mersin Off Season 2019 Liselerarası Robotik Turnuvası başlıyor
M
ersin Valiliği himayesinde, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ana sponsorluğunda, Technokids Mersin ve JR Robotics işbirliğinde 18-20 Ekim günlerinde Servet Tazegül Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilecek olan liseler arası Robotik Turnuvası’nda 42 takım ve 550 öğrenci bir araya gelecek. Mersin’de ilk defa gerçekleştirilecek turnuvada takımlar rekabet ile
MTSO 07 CMYK
dostluğun, bilim ile eğlencenin buluştuğu anlara tanıklık edecek. Turnuva öncesi Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli evsahipliğinde Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret eden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Valisi Ali İhsan
Su ve Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan ile birlikte yarışmada Mersin’i temsil edecek R3D3 robot takımı ile bir araya geldi. 21 kişilik takım sporcuları ile tanışan Kızıltan, yarışma için hazırlanan robot hakkında bilgi aldı. Turnuva hakkında bilgi veren Tekli, şunları söyledi: “Turnuva 18 Ekim Cuma günü saat 12.00 – 18.00 arasında gerçekleşecek deneme maçları sonrasında, 19 Ekim Cumartesi günü 08.30 – 09.00 arası yapılacak açılış töreni ile başlayacak. 09.00 -13.00 saatleri arasında gerçekleşecek sıralama maçlarını aynı gün 13.40 ile 18.10 arasında gerçekleşecek sıralama maçları takip edecek. 20 Ekim Pazar günü de sıralama maçlarına 09.00 - 11.30 saatleri arasında devam edilecek. 12.00 – 13.00 ile 13.40 ve 16.30 arası yapılacak final maçlarıyla tamamlanacak olan Turnuvada ödül töreni ise 16.30 – 18.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Tüm halkımızı bekliyoruz.”
İ
şbirlikçileri arasında MTSO’nun da bulunduğu Mahir Eller Projesi kapsamında bugüne kadar Mersin’de yaklaşık bin 500 kişinin mesleki yeterlilikleri belirlendi. Beceri haritaları çıkarılan çalışanlar çoğunlukla inşaat, makine imalat, gıda, tekstil, otomotiv ve hizmet ana sektörleri altında faaliyet gösteriyor. ‘Mesleğini belgele, farkını koy ortaya’ sloganıyla yürütülen Mahir Eller Projesi ile 15 bin kişinin mesleki yetkinlik belgesi almaya hak kazanması, belgelendirilmiş 3 bin kişinin ise istihdam edilmesi planlanıyor. Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) ortaklığında Mersin’de Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliğinde yürütülen Mahir Eller Projesi kapsamında işverenlere yönelik bilgilendirme toplantısı düzenledi. Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirilen toplantıda, işverenlere Mes-
leki Yeterlilik Kurumu’nun (MYK) belgelendirme süreçleri, belge zorunluluğu getirilen meslekler ve sağlanan teşviklerle ilgili bilgi aktarıldı. Taş: “Nitelikli çalışan açığını giderecek çalışmalar önemli” MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş, toplantının açılışında yaptığı konuşmada özel sektörün ihtiyaçlarının yenilendiği günümüzde sanayinin ve sanayicilerin ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli çalışan açığını giderici çalışmaların büyük önem taşıdığını belirtti. MTSO olarak nitelikli elemanların tescillendiği, verimli üretime katkı sağlayan çalışmalara ‘Mahir Eller Projesi’ ile devam edildiğini vurgulayan Taş şöyle konuştu: “Mesleki yeterlilik sistemiyle, sanayicimizin talep ettiği işgücü piyasasına göre uygun meslekleri belirliyoruz. Hem Türkiye’deki yasal mevzuatlara göre hem de AB’deki yasal mevzuatlara göre kişilerin sahip olması gereken standart bilgi ve beceri düzeylerini tespit ve tescil ediyoruz.”
143 meslekte MYK Belgesi zorunlu Toplantıda, bugüne kadar 81 ilin 79’unda 50 bine yakın adaya sınav ve belgelendirme hizmeti veren, TOBB MEYBEM’in Genel Müdürü Ahmet Saygın Baban da iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlikeli ve çok tehlikeli sayılan mesleklerin her gün arttığına dikkat çekti. Baban sözlerini şöyle sürdürdü: “MYK tarafından tescillenen mesleki yeterlilik belgesi, ulusal yeterlilikler temel alınarak yapılan ölçme ve değerlendirme sonucunda, kişinin sahip olduğu bilgi, beceri ve yetkinlikleri sergileme olanağı veriyor. 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu gereğince, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde MYK belgesi olmayan kişilerin çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde, cezai yaptırım var. Bununla birlikte sınavlardan başarılı olan adayların sınav ücretleri 2019 yılı sonuna kadar İşsizlik Sigortası Fonu’ndan geri ödeniyor, ayrıca MYK mesleki yeterlilik belgeli çalışan istihdam eden işverenlerimiz 54 aya kadar işveren sigorta primi teşvikinden yararlanabiliyor. Alınan belge, çalışanın mahir olduğunu kanıtlayan uluslararası tanınırlığı da olan bir belge.” MTSO Proje Koordinatörü Sinem Çam ise, projeye ilişkin yaptığı sunumunda, mesleki yeterlilik belgesinin verimli ve kaliteli üretim için önemine dikkat çekti. Çam, Mahir Eller Projesi’nin Mersin faaliyetlerini paylaştı.
8
YIL: 21 | SAYI: 381 | 13 - 26 Ekim 2019 | www.mtso.org.tr
Bir çiftçinin talebi üzerine o güne kadar çok da tanımadığı ağaç işleme makinesi üretimine başlayan Soydanlar Makina, bugün sektörde önemli bir açığı kapatıyor. İmal ettiği üründe ithalatın önünü kesen firma, önümüzdeki süreçte ihracattaki ağırlığını artırmaya hazırlanıyor. yapmasına yapıyordu ama teknolojisini tutturamamıştık. Bu makineyi hurdaya ayırdık ama pes etmedik. Üzerinde daha çok çalışarak yeni bir makine ortaya çıkardık ve çok da güzel sonuç aldık. Ardından bu makineyle ilgili videoyu internette paylaştık ve inanamayacağımız bir talep patlaması yaşamaya başladık. Sonrasında bu alanda ne kadar ciddi bir açık olduğunu fark ettik.
Ayhan Kızıltan ve Soydanlar Makina Şirket Ortağı Salim Soydan
H
enüz 13 yaşındayken sanayide çırak olarak çalışmaya başlayan Salim Soydan, yıllar içinde önce kendi işini kurup ticarete atılıyor, ardından çocuk yaşta hayalini kurduğu imalata yöneliyor. Etiketleme makineleri, süt işleme tesisleri gibi farklı alanlarda yaptığı makine imalatları sonrasında bir çiftçi tanıdığının ağaç işleme makinesi talebi, çalışmalarına yön veriyor. O sektördeki açığı gören Soydan, yoğun şekilde bu alandaki ihtiyaçları araştırıp talebe uygun makineler geliştiriyor. Budanan ağaç dallarının öğütülerek toprağı zenginleştirmede kullanılmasını sağlayan makineler ya da ağaç dallarının pelet haline dönüştürülüp enerji sektöründe kullanımına imkan tanıyan makinelerin üretimine başlayan firmanın, ürün çeşidi de hızla artırıyor. Yurtdışından ithal edilen makinelerin Türkiye’de yetişen ağaç cinslerine uyumlu olmaması ise Soydan’ın makinelerini gerek randıman gerekse ihtiyacı karşılama noktasında bir adım öne çıkarıyor. Kullanıcıdan gelen istekleri değerlendirdiklerini ve ihtiyaca çözüm üretmeleri nedeniyle kişiye özel makineler ürettiklerini anlatan Soydanlar Makina Şirket Ortağı Salim Soydan, 2013 yılından bu yana seri üretime adım atmaya başladıklarını ve aynı
İlk makineyi hurdaya ayırdık ama pes etmedik. Üzerinde daha çok çalışarak yeni bir makine ortaya çıkardık ve çok da güzel sonuç aldık. anda ihracata da yöneldiklerini söylüyor. Soydan, hedeflerine ulaşabilmelerinin yolu olarak ise Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bir fabrikaya taşınmayı ve yetişmiş eleman sayısını artırabilmeyi gösteriyor. İnternet sitesi üzerinden satış gerçekleştiren firma, çalışmalarını yurt genelinde sürdürüyor. Salim Soydan ile bu alanda etkinliklerini nasıl artırdıklarını ve bundan sonraki hedeflerini konuştuk:
“İmalat her zaman en büyük hayalim oldu” 13 yaşımdan itibaren sanayi sitesinde çırak olarak çalışmaya başladım. Tamir ve bakım işleriyle uğraşıyordum. Ancak imalat her zaman en büyük hayalimdi. 2000 yılında kendi işimi kurma kararı aldım. Kardeşim Sedat Soydan
ile birlikte Mersin Küçük Sanayi Sitesi’nde 60 metrekare alanda torna, freze, bakım, kaynak üzerine bir işyeri açtım. Soydanlar Torna ismi ile başladığımız çalışmada henüz imalatımız yoktu. 2006 yılında Tırmıl Sanayi Sitesi’ne taşındık ve Soydanlar Makina firmasını kurduk. 2010 yılına kadar gelen taleplere özel makineler tasarladık. Bunların içinde etiketleme makineleri, plastik kırma makineleri gibi çok farklı çeşitler vardı. İstek üzerine çalışmamız nedeniyle seri üretimimiz yoktu. 2008 yılında süt ve süt ürünleri tesisi kurmaya da başlamıştım. Ancak bunların hiç birisinden istediğim randımanı alamıyordum. En büyük hayalim olan imalatın hüsranla sonuçlanmaya başladığını düşündüğüm bir dönemde gelen talep ise tüm iş akışımı değiştirdi. “Önce dikkate almadım ama meğer tüm iş akışım değiştirecekmiş” İşler iyi gitmediği bir gün çok canım sıkılmıştı. İşyerime gelip kara kara düşünmeye başladım. Çıkış yolu arıyordum. O sırada hem sanayici hem de çiftçilik yapan Mehmet İnce ziyaretime geldi. Meyve bahçelerindeki ağaç dallarını öğütüp gübre olarak kullanılmasını sağlayan bir makine üretmemi istedim. Canım o kadar sıkılıyordu ki bu talebi dahi tam anlayamamıştım. Üstelik cebimde bu makineyi üretmeye yetecek finansmanım da yoktu. Mehmet Ağabey, bu makineyle biz ilgilenemeyiz dedim. Mehmet Ağabey bir gün sonra tekrar yanıma gelip finansmanı kendisinin sağlayacağını söyleyip üretimi benim yapmamda ısrarcı oldu. Yıllardır birbirimizi tanıyorduk. Benim imalat kalitemi, bilgi birikimimi ve işimde gösterdiğim hassasiyeti bilmesi nedeniyle bu konuda ısrarcı davranıyordu. Sonunda kabul edip ilk makinemizi ürettik. İlk üretim için hayal kırıklığı diyebiliriz. Makine iş
“İthalatın önünü kestik” Bir makine ile başladık, bugün 13 farklı kapasitede ağaç parçalama makinesi üretiyoruz. Enerji tesisleri, belediyeler, tatil siteleri ve çiftçilerden talepler geliyor. Daha önce yakılan veya çöpe giden bitki atıkları bizim makinelerimizle parçalanarak, enerji tesislerinde yakıt, organik gübre veya kompost olarak kullanılabiliyor. Türkiye’deki üreticiler içinde bu sektörün lideri olduk diyebilirim. Özellikle büyük kapasiteli makinelerde çok iddialıyız. Bizim kapasitemizde üretim yapan başka firma bilmiyorum. Daha önce bu makineler yurtdışından geliyordu. Bazı üreticiler Çin’de ürettiriyordu ancak biz ithalatın da önünü kestik. Yurtdışından gelen makineler Türk piyasasındaki ağaç çeşitliliğine uygun değil. Biz, talebe ve ağaç çeşitlerine uygun makineler üretiyoruz.
“Ar-ge çalışmaları önemli” Kendi çizimlerimizi kendimiz yapıyoruz. Üstelik ar-ge çalışmaları da bizim için önemli. Bünyemizde bu alanda çalışan personelimiz de bulunuyor. Yeni bir makine üzerinde çalışmak uykusuz geçecek geceler anlamına geliyor. Böylesi yoğun bir tempo ile kısa sürede projeyi tamamlayıp teslim edebiliyoruz. Ürünlerimizi pazarlamamızda en büyük aracımız ise internet. Tüm satışları online gerçekleştiriyoruz. Arkasından montaj ve bakım elbette bize ait. Şehir dışından ilk talep hiç beklemediğimiz bir şekilde Bodrum’daki tatil sitelerinden geldi. Bugün Ege, Marmara, Karadeniz her yerden talep alıyoruz. Direkt satışlar yapıyoruz. “Elektrik santralleri de talep ediyor” Ürettiğimiz makineler bitki atıklarını, odunları parçalayıp öğütüp kullanılabilir hale getiriyor. Ürünümüzün çok farklı
kullanım alanları var. Gübre olarak toprağı zenginleştirmesinin yanında özellikle elektrik santralleri de bu odunsu yakıtları kullanabiliyor. “Hedef, Ortadoğu ülkeleri” Daha önce de belirttiğim gibi 2013’ten bu yana seri üretime adım attık ve aynı anda ihracat da yaptık. Ancak ihracatı doğrudan yapamıyorduk. İzmir’de ürün sattığımız bir firma bizim ürünlerimizi ihraç ediyordu. Cezayir’den talep almış ve biz de onun adına üretim yaptık böylece ilk yurtdışı satışımızı gerçekleştirdik. Dal öğütme makinelerimizi Cezayir’in yanı sıra Ürdün, Sudan, Fas, Azerbaycan, Türkmenistan, Filistin, Bulgaristan, Kosova, Polonya, ve Maldiv Adaları’na ihraç ettik. Doğrudan ihracata başladığımızda öncelikli ülkelerimiz ise Ortadoğu olacak. Avrupa bu konuda oldukça ileride. Buna rağmen oraya da gönderdiğimiz ürünlerimiz var. Fiyat rekabeti sağlayabilirsek o bölgedeki gücümüzü de artırmak isteriz. Faydalı modellerimiz, Hizmet Yeterlilik Belgemiz, TSE-HYB Belgemiz var. CE Belgemiz de var. Kısacası yurtdışına doğrudan açılmak adına altyapımız oldukça uygun. Mevcut durumda üretimin % 20-25’ini ihracata gönderirken, bünyemizde bir dış ticaret departmanı kurarak oranı %50 ye
çıkarmayı hedefliyoruz. “Kontrollü büyüme gayretindeyiz” Bir taraftan araştırmalarımız da devam ediyor. Ancak en büyük sıkıntıyı yetişmiş eleman bulma noktasında yaşıyoruz. 7 kişi ile çalışıyoruz. Hedefimiz ise bu rakamı 30 kişiye çıkarmak ve OSB’de fabrika ortamında üretim yapıp seri üretimi geliştirip tüm dünyaya Türk ürünlerini satabilmek. 2017 yılında Bursa’da tarım fuarına katıldık ve makinelerimiz büyük ilgi gördü. Özellikle endüstriyel tesislerde, enerji tesislerinde kullanılabilecek üst segment ürünlerimize talep geldi. Gelecek yıl da İstanbul’da geri dönüşüm fuarına katılmayı planlıyoruz. Burası dünyanın katıldığı çok büyük bir fuar. Bu fuar bizim yurtdışı hedefimiz açısından da önemli. En büyük isteğimiz ise makinelerimizin Tarım ve Orman Bakanlığı birimlerinde de kullanılabilmesi.
Kızıltan: “Küçük ve orta sanayiye büyük ihtiyaç var” S oydanlar Makina Firmasını ziyaret edip Salim Soydan ile bir araya gelen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, üretim tesisini de gezerek çalışmalar hakkında bilgi aldı. Sanayide çıraklıktan yetişen kişilerin bir süre sonra kendi işlerini kurarak başarıya ulaşmalarını büyük bir gururla takip ettiklerini kaydeden Kı-
MTSO 08 CMYK
zıltan, Soydanlar Makina’yı da çalışmalarından ötürü tebrik etti. Bir kentte sanayinin gelişimi için küçük ve orta ölçekli sanayi sitelerinin önemine dikkat çeken Kızıltan, “Sizler burada oluşacak sinerji ile daha da büyüyeceksiniz. Çevrenizdeki firmaların makine parkından yararlanıp güç birliğine giderek üretim maliyetlerinizi düşürüp rekabetçi yapınızı güçlendire-
bileceksiniz. Bu nedenle küçük ve orta sanayi sitelerini önemsiyoruz” dedi. Üniversite sanayi işbirliğinin önemine de dikkat çeken Kızıltan, “Teknoloji sanayiden, mutfaktan geliyor. Üniversiteler teorik bilgiyi nasıl uygulayabileceğini sanayilerde öğrenecek. Karşılıklı dirsek teması artmalı” değerlendirmesini yaptı.