MTSO Haber Sayı 392

Page 1

Tarım ve hayvancılık sektörü Mersin’de buluştu >3’te

Ressam Yağcı’nın sesi, resimleri oldu

Bahar Kalkanı Operasyonu’na Mersin’den tam destek

>2’de

>6’da

Çukurova, Türkiye’yi doyuracak güçtedir… > 3’te

Ayhan KIZILTAN

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr| |YIL: YIL: 2217| |SAYI: SAYI: 392 298| 15 | 6-19 - 28 ARALIK Mart 2020 2015

Gerçekçi değerlendirmelerle

doğru önlemler alınmalı Balkanlara açılmak isteyen firmalara Kırklareli’nden destek sözü

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası güçlerini birleştirme hedefinde. Mersin, Kırklarelili işadamlarının Ortadoğu’ya açılması, Kırklareli ise Mersinli işadamlarının Balkanlara açılması konusunda yardımcı olacak. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fuad Budur, Kırk-

lareli Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Soner Ilık ve Meclis Başkanı İsmail Hakkı Özsan ile bir araya geldi. Budur’un Kırıklareli TSO’nun çalışmaları hakkında bilgi alıp Mersin’de yürütülen çalışmalar ve projeler hakkında bilgi verdiği görüşmede karşılıklı işbirliğinin artırılması adına neler yapılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. > 5’te

Mersin’e ilk ödül Seyhan Palet’ten

Akademisyen ve gazeteciler doğu ile batıda yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye yansımalarını değerlendirerek, ortaya çıkan sorunların çözümü için önerilerini paylaştı.

M Alpay, Osman ve Alper Seyhan Başkan Kızıltan ile birlikte

O

rman Bakanlığı tarafından verilen, Altın Kozalak olarak adlandırılan, en fazla yapacak orman emvali 2019 yılı Türkiye Birincilik Ödülü Seyhan Palet’in oldu. Bu ödül tarihinde ilk kez Seyhan Palet ile Mersin’e verilmiş oldu. 2019’da Adana ve Mersin birinciliklerini de elde ettiklerini hatırlatan Seyhan Palet Yönetim Kurulu Başkanı Alpay Seyhan, Türkiye birinciliğini almış olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Müteahhit olan Babası Osman Seyhan’ın 1989 yılında kendi inşaatlarının kapı doğramalarını

yapmak adına şirketi kurduğunu anlatan Alpay Seyhan, 1992 yılında ise bölgede sanayileşmenin artması ve palet talebi oluşmasıyla birlikte çalışmaları bu alana yönlendirdiklerini söyledi. Bu dönemde ağırlıklı Şişecam Grubuna bağlı firmalara hizmet verdiklerini kaydeden Seyhan, “O yıllarda Ağabeyim Alper Seyhan ile birlikte üniversite öğrencisiydik. Mezun olmamız sonrasında 2006’dan itibaren ikinci kuşağın da şirkete dahil olmasıyla çalışmalar hızlandı ve bir anlamda yön değiştirdi” dedi. > 8’de

Özgür Taner & Fuat Taner FTS Kimya Firma Sahipleri

FTS Kimya, Petromer ve FTS’yi ulusal markaya dönüştürme hedefinde

M

ersin’de otomotivden deniz motorlarına, endüstriyel yağlardan hidrolik yağlara kadar çok geniş bir yelpazede 147 farklı çeşit yağ üreten FTS Kimya, Petromer ve FTS markalarını yurt genelinde tanıtma hedefinde. 28 yıllık deneyim ve kalitelerini ihracatla taçlandırıp, bu alandaki ağırlıklarını da artırmak isteyen firmanın hedef pazarı Avrupa. Mersin’de 1993 yılında henüz 18 yaşındayken Özgür Otomotiv firmasını kurarak madeni yağ satışına başladığını anlatan FTS Kimya Sahibi Fuat Taner, “Ço-

MTSO 01 CMYK

cuk yaşlardan itibaren sanayide çırak olarak çalıştım. Yaşım küçük olmasına rağmen hayalimde hep kendi işimi kurmak vardı. O dönem Annem Kadriye Taner’in 4 erkek kardeşim için ayırdığı çeyiz parasını ben risk alarak sermaye olarak kullanmaya karar verdim ve çok cüzi bir rakamla 35 metrekarelik bir dükkanda şirketimi kutrum” dedi. Madeni yağ alım satımı yanında yağ değişimi yaptığını anlatan Taner, bir yıl sonra kardeşi Özgür Taner’in de destek vermesiyle birlikte güçlerinin daha da arttığını söyledi. > 8’de

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Uluslararası İlişkiler Konseyi işbirliğinde ‘Batı ile Doğu Arasında Türkiye: Siyaset, Ekonomi ve Dış Politika’ Konferansı düzenlendi. Moderatörlüğünü Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın yürüttüğü konferansın konuşmacıları arasında Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu, Ga-

zeteci Soli Özel ile Gazeteci Murat Yetkin yer aldı. Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, batı ile doğu arası sıkışmadan kurtulmak gerektiğini vurguladı. Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin siyasi yansımalarını değerlendiren Gazeteci Murat Yetkin, tüm dünyada bir kaos yaşandığına dikkat çekerek, batıda da doğuda da ciddi sorunlar olduğunu anlattı. Bölgenin ekonomiye yansımaları-

na değinen TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu ise, yapısal reformlar olmadan büyümenin de olmayacağını vurguladığı konuşmasında, yaşanan sorunlar için çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Finansal istikrar önemli. Çok dalgalanma olursa yönetemezsiniz. Enflasyon yüzde 5’in altına inmeli. Mali disiplin sıkı para politikalarıyla güçlenmeli. Verimlilik artırılmalı. Siyasetçi yeni talepler, yeni pazarlar yaratarak Türkiye’nin

dünya ticaretinden aldığı payı artırmalı.” Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, AB Türkiye ilişkilerini değerlendirip sorunun giderek büyüdüğünü, çözüm üretmenin zor olduğunu, ilişkileri göç politikasının belirleyeceğini söylerken Gazeteci Soli Özel, Türkiye’yi fırtınanın ortasında bir ülkeye benzetip, gerçekçi değerlendirmelerle doğru önlemler alınmasının önemine değindi. > 4’te

2050’de tarım üretimi yüzde 60 artmalı

T

ÜSİAD tarafından düzenlenen ‘Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi’ başlıklı raporun tanıtım toplantısından 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağı göz önünde bulundurularak tarım üretiminin yüzde 60 civarında artması gerekliliği çıktı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Ha-

Dijital dönüşümün sunduğu fırsatlar anlatıldı

>2’de

kan Sefa Çakır ve Fuad Budur, Tekfen Tower’da düzenlenen TÜSİAD Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi başlıklı raporun tanıtımına katıldı. Rapor tarım ve gıda sektörünün potansiyelinin gerçekleştirilmesi, ekonomik değerinin artırılması ve hem üreticinin hem de tüketicinin kazanması için etkin politikaların oluşturulmasına ve uygulanmasına katkı sağlamayı hedefliyor. > 5’te

Kadın girişimciler Mersin’de bir araya geldi

>2’de

Kızıltan: “MTSO koronavirus fırsatçılığına izin vermeyecek” >6’da

MTSO, Tarsus OSB Proje Alanı’nı inceledi

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak ve Yönetimini ziyaret etti. Yapılabilecek işbirlikleri ve ortak projelerin görüşüldüğü ziyarette yakında temeli atılması planlanan Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin son durumu hakkında bilgi alındı. Ardından Tarsus OSB Proje Alanı’na gidilerek incelemelerde bulunuldu. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Proje Alanında

yapılan inceleme gezisi öncesinde Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bir araya geldi. Ziyarette bölge kalkınması için topyekün hareket edilmesi gerektiği mesajını veren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan, tüm zenginlikleri bünyesinde barındıran Çukurova’nın yatırımcılar için cazibe merkezi olduğunu vurguladı. Kızıltan: “Nitelikli firmalara öncelik verilmeli” Bölgede yeni bir OSB yatırımının önemini vurgulayan Başkan Kızıltan, bu yatırımın Mersin ekonomisi ve istihdamına sunacağı katkılara dikkat çekti. > 3’te


2

YIL: 22 | SAYI: 392 | 15 - 28 Mart 2020 | www.mtso.org.tr

Dijital dönüşümün sunduğu fırsatlar anlatıldı

İ

stanbul Sanayi Odası (İSO) ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa İşletmeler Ağı İrtibat Ofisi işbirliğinde Dijital Dönüşüm Fırsatları Semineri düzenlendi. Sanayide dijital dönüşümle gelen fırsatların anlatıldığı seminerde İSO’da, bu alanda yürütülen uygulamalar hakkında bilgi verildi. Endüstri 4.0’ın neler getirdiği ve artırılmış gerçekliğin endüstriye sağladığı faydalara dikkat çekildi. Sanayide dijital dönüşüm ile gelen fırsatları Çalık Dijital İş Geliştirme Müdürü Gökhan Pekmertol anlattı. Sanayi devriminin tarihçesini özetleyerek başladığı konuşmasında Pekmertol dijital dönüşümün sektörlere sağlayacağı rekabet avantajlarına, verimlilik ve kaynak verimliliğini nasıl artıracağına değindi. Teknolojinin getireceği faydalar yanında oluşturabileceği tehditlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Pekmertol, konuşmasını

dünyada ve Türkiye’deki dijital dönüşümün son durumunu anlatıp önümüzdeki süreçte nelere dikkat edilmesi gerektiğine değinerek tamamladı. İstanbul Sanayi Odası’ndan Mühendis Cemile Köseler Usta ise ‘Sanayide Dijital Dönüşüm Ofisi’ programını anlattı. Neden üretimde dijital dönüşüme geçilmesi gerektiğini özetleyen Usta, ardından İSO Dijital Dönüşüm Ofisi’nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Usta, İSO olarak dijital dönüşüm konusunda firmalara yol haritası danışmanlığı hizmeti verdiklerini söyledi. IAS Yazılım Genel Müdürü Dr. Hakan Özkara Endüstri 4.0 Çağında Dijital Dönüşüm ve EPR konulu sunum yaparken artırılmış gerçekliğin endüstriye sağladığı faydalar hakkında bilgi veren Entek Otomasyon IoT Satış Müdürü Hakan Mete ise üretimde bakımda ve serviste kullanımlarına değindi.

MTSO Yönetimi MIP’yi ziyaret etti

Ressam Yağcı’nın sesi, resimleri oldu

M

A

LS Hastası Ressam Halil İbrahim Yağcı, sözleriyle anlatamadığı duygularını resimleriyle dile getiriyor. Konuşmanın yanı sıra yürüme güçlüğü de çeken sanatçı, çok sevdiği doğadan uzak kalsa da özlemini duyduğu mekanlara tuvallerinde hayat veriyor. MTSO Sanat Galerisi, Ressam Halil İbrahim Yağcı’nın ‘Engelsiz Renkler’ isimli sergisine evsahipliği yaptı. Küçük yaşlardan itibaren resme olan merakını her geçen gün kendi çabalarıyla biraz daha geliştiren sanatçı, 1977’de Yunus Emre Resim Yarışması’nda 3’üncü oldu. Son derece aktif olan yaşamı 1996’da konulan ALS tanısıyla yavaşlayan Yağcı, resimden hiçbir zaman kopmadı. Yağcı’nın yağlıboya 35 tablosunu sanatseverlerle buluşturan Engelsiz Renkler Resim Sergisi’nin açılışına ersin Kent Konseyi Başkanı Faik Burakgazi, Mersin Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Daire Başkanı Bedrettin Güneş, MTSO Meclis Üyesi Ahmet Akın, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek ile sanatseverler katıldı. “Özgür ruhumu resimlerime yansıtıyorum” Eskişehir’de doğduğunu ve orman köyünde büyüdüğünü anlatan Halil İbrahim Yağcı, hastalık teşhisi konu-

lana kadar burada yaşadığını ve tam bir doğa aşığı olduğunu söyledi. Soğuk havanın ALS hastalığını olumsuz etkilemesi nedeniyle Mersin’e taşındığını anlatan Yağcı, mevcut durumda yürüme güçlüğü çekmesi nedeniyle doğadan uzak kaldığını ancak her zaman özlem duyduğunu dile getirdi. Duyduğu özlemi tuvallerine yansıttığını bu nedenle evinin balkonunda oluşturduğu küçük atölyesinde yağlıboya doğa resimleri ve portreler çizdiğini ifade eden Yağcı, “Gezmek isteyip de rahatsızlığım dolayısıyla gidemediğim yerleri hayal edip canlandırmaya çalışıyorum. Çocukluğumda gittim yerlerden aklımda kalanları resmediyorum” dedi. Doğayı, özgürlüğü sevdiğini vurgulayan Yağcı, “Rahatsızlığıma kötü gelmesinin de etkisi olsa gerek, kış manzaralarını hiç sevmediğim için resimlerinde kullanmıyorum. Aynı şekilde renkli bir kişiliğe sahibim ve resimlerimde bu nedenle siyah rengi de çok göremezsiniz” ifadelerini kullandı. Konuşma güçlüğü çekmesi nedeniyle resimlerinin sesi olduğunu vurgulayan Yağcı, bugüne kadar 3 tane kişisel, 5 tane de karma resim sergisi açtığını belirtip, ölene kadar resim çizmeye devam edeceğini söyledi.

Şirketlere güvenli iş yeri yarışması

İ

ş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda, şirketlerin iş yerlerinin güvenliğini kanıtlamaları adına ‘İyi Uygulama Yarışması’ yapılacak. Son başvuru tarihi 31 Mart. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın her yıl Mayıs ayında İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği, ‘Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilecek. Bu yıl ‘Güçlü iletişim güvenli işyeri’ mottosu ile yola çıkan kongre, 3-6 Mayıs günleri arasında, İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılacak. Kongre kapsamında; işyerlerinde yapılan uygulamaları görmek, bu konuda sürdürülen çabaları destek-

lemek ve teşvik etmek, çalışan-işverenİSG profesyoneli arasındaki iletişimin gelişimine katkı sağlamak ve çalışmaların ilgili tüm kesimlere ulaştırılması amacıyla, işyerlerine yönelik, ‘İyi Uygulama Yarışması’ düzenlenecek. Alanında uzman jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek yarışmada, iş yerleri 1-49, 50-249, 250 ve daha fazla çalışanın istihdam edildiği işyerleri olarak üçe ayrılacak. Başvuru süresinin başladığı yarışma için son tarih ise 31 Mart olarak belirlendi. Yarışma ile ilgili tüm süreç ve bilgilere kongrenin internet adresi www. isg.gov.tr de yer alan ‘Yarışma’ bağlantısından da ulaşılabilir.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, Sayman Üye Cem Bucuge ve Yönetim Kurulu Üyeleri Yasemin Taş, İsa Çani ve Halil Kürek ile birlikte MIP yönetimini ziyaret etti. MIP Genel Müdürü Johan Van Daele, CFO Stef De Wild, Ticaret Grup Müdürü Kerem Kavrar, Kamu ve Gümrük İlişkileri Müdürü Metin Altınsoy ile bir araya gelen Başkan Kızıltan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, limanın mevcut durumu ve yapılması planlanan yatırımlar hakkında bilgi aldı. Limanın denizden incelenmesi sonrasında yapılan görüşmede Van Daele, yeni rıhtım yatırımıyla ilgili bilgi ver-

UMF Yürütme Kurulu Başkanı Selma Merzeci Yağcı, Dünyada ve Türkiye’de baş gösteren Koronavürüs (Covid – 19) salgın tehlikesine karşı MUMF Yürütme Kurulu olarak, toplum sağlığını önceleyen bir anlayışla 1 – 18 Nisan 2020 tarihleri arasında yapılması planlanan 19. Mersin Uluslar arası Müzik Festivalini 2020 Ekim ayına erteleme kararı aldıklarını duyurdu.

MTSO 02 CMYK

T

OBB Kadın Girişimciler Kurulu Doğu Akdeniz 1. Bölge ilk toplantısı Mersin’de düzenlendi. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Doğu Akdeniz Bölge Temsilcisi ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulları Üst Kurul Üyesi, Mersin Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayla Harp başkanlığında düzenlenen toplantıya Mersin’in yanı sıra Adana, Hatay, Kilis, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Karaman temsilcileri de katıldı.

Toplantının her üç ayda bir başka bir ilde düzenlenmesine karar verildi. Bölgeler arasında yapılabilecek işbirliklerinin masaya yatırıldığı toplantıda her il kendi bölgelerinde yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. İller arasında network ağı oluşturulması ve ortak projeler geliştirilmesi konusunda fikir birliğine varılan toplantıda hangi alanlarda girişimlerde bulunabileceği konuşuldu. Toplantının her 3 ayda bir başka bir ilde düzenlenmesine karar verildi. Toplantıda kadın girişimcileri Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan da yalnız bırakmadı.

MTSO, kentin tarihine ışık tutacak

K

entin sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal tarihini araştırmak adına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) bünyesinde Mersin Tarihi Merkezi kuruldu. Başkanlığını Ayhan Kızıltan’ın üstlendiği MTSO Mersin Tarihi Merkezi Yürütme Kurulu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, kent tarihine ışık tutma hedefinde. Bu kapsamda kurulan MTSO Mersin Tarihi Merkezi ile kentin sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal tarihinin araştırılması, Mersin evlerine sahip çıkılması, bu konularla ilgili kamu

kurumları, belediyeler, üniversiteler, oda, dernek, vakıf ve gönüllü kuruluşlarla işbirliği yapılması hedefleniyor. Düzenlenecek sempozyum, panel ve konferanslarla kamuoyunun aydınlatılması, dijital ya da basılı ortamda bilgilendirmeler yapılması hedefleniyor. MTSO’da ilk toplantısını gerçekleştiren Mersin Tarihi Merkezi Yürütme Kurulu; Başkan Ayhan Kızıltan, Ahmet Akın, Cem Bucuge, Orhan Çapan, Prof. Dr. Tamer Gök ve Nihat Taner’den oluşuyor. Merkez çalışmalarına Mersin’in tarihi ticaret merkezi Yoğurt Pazarı’ndan başlamayı hedefliyor.

Kızıltan’dan otogar esnafına ziyaret

Mersin Uluslararası Müzik ersin Ticaret ve Sanayi Odası M (MTSO) Yönetim Kurulu BaşkaFestivali Ekim ayına ertelendi nı Ayhan Kızıltan, Yönetim Kurulu

M

di. Mevcut durumda Türkiye’nin en büyük konteyner limanı olduklarını kaydeden Van Daele, yeni yatırım sayesinde denizlerdeki en büyük gemileri ağırlayabilecek kapasiteye ulaşacaklarını, büyük kapasiteli 2 geminin aynı anda rıhtıma yanaşabileceğini anlattı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan ise, karşılıklı işbirliğini artırmak adına yapılabileceklere değinip, “Oda olarak gerek Mersinli gerekse ülkemizin diğer bölgelerindeki ihracatçı ve lojistikçilere hizmet sunan MIP’nin daha kaliteli ve hızlı hizmet verebilmesi adına karşılaştığı sorunlar ve yeni planlanan yatırımların önündeki engellerin çözümü için her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.

Kadın girişimciler Mersin’de bir araya geldi

Üyesi İsa Çani, Meclis Üyesi Mustafa Özdamar, 17 No’lu Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Selçuk Kılıç ve Komite Üyesi Ercan Terziler ile birlikte, Mersin Şehirlerarası Terminal İşletmeleri Derneği (MEŞTİ) Başkanı Kerim Ürkmez ve Dernek Üyelerini ziyaret etti. Mersin Otogarı’nda yaşanan sorun-

ları yerinde gören Başkan Kızıltan, sektör temsilcileriyle çözüm önerilerini görüşerek, önümüzdeki süreçte atılabilecek adımları konuştu. Otogardaki firmaları da tek tek ziyaret eden Başkan Kızıltan, Oda olarak her zaman firmaların yanında yer aldıkları mesajını yineledi. Ziyareti değerlendiren Meclis Üyesi Mustafa Özdamar, sektörde Odaya kayıtlı 250 şirket olduğunu söyledi. MTSO tarihinde ilk kez Oda başkanının otogarı ziyaret ettiğini vurgulayan Özdamar, “Otogar esnafı sosyal medya hesaplarında ne paylaştı biliyor musunuz? 40 yıldır MTSO ilk kez otogara gelip, otogar esnafını ziyaret ediyor, diye yazdılar. Ne kadar güzel bir şeydir. Onların adına, ben başkanımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Fuarlar 1 Mayıs’a ertelendi

T

icaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ile Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Koronavirüs Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda fuar takviminde 16 Mart- 30 Nisan 2020 tarihleri arasında yer alan fuarların 1 Mayıs sonrası döneme ertelendiği bildirilerek, fuar firmalarının gerekli tedbirleri almaları istendi.

Ayhan KIZILTAN

A. Kadir DÖLEK Derya GÜLEÇ

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00 Çağrı Merkezi: 0 850 304 33 33

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 22 | SAYI: 392 | 15 - 28 Mart 2020 | www.mtso.org.tr

Çukurova, Türkiye’yi doyuracak güçtedir… Türkiye’yi besleyecek güçtedir. İş dünyası olarak hiçbir fedakarlıktan kaçmadan, fırsatçılara izin vermeden hem insanımızın sağlığını hem de ekonomimizi koruyacağız. Elbette bu sorundan dolayı ekonomik anlamda olumsuzluklar yaşayacağız. Bir yandan var olan sorunları çözmek, öte yandan gelecekte olabilecek problemleri öngörerek önlemler almak anlamında ilgili Bakanlıklarımızla temas halindeyiz. Bilgilendirmelerimizi, sorun tespitlerimizi ve çözüm önerilerimizi iletiyoruz. İş dünyamızın temsilcileri ile sürekli bir araya geliyor ve konuşuyoruz. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak Mersin’in üreten, ihracatına devam eden, katma değer yaratan bir kent olmasına devam etmesi için her çabayı gösteriyoruz.

Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

Ekonomik ve siyasi anlamda her düzeyde 2020 yılından umutlu beklentiler içindeydik ama 2020 yılı ne yazık ki beklenmedik olumsuzluklarla başladı. Özellikle bizim dışımızda gelişen küresel gelişmeler dünyanın bir parçası olan ülkemizi doğrudan veya dolaylı etkilemektedir.

2

020 Ocak ayı içinde başlayan ABD-Çin ticaret anlaşması gerginliği bu olumsuzlukların ilk ve çok erken gelişmesi oldu. 2019 yılının tüm dünyada yaşanan ve çok da parlak olmayan ekonomik gelişmelerinin ülkeleri dış ticaret anlamında daha da agresif yapacaklarını tahmin ediyorduk. Korumacılıklar zaten başlamıştı. Öte yandan Çin’de başlayan ve dünyaya yayılan korona virüsü ki ocak ayındaki başyazımızda bunun Çin ekonomisinde ve dolayısıyla dünya ekonomisindeki sonuçlarını daha bilemiyoruz demiştik. Ne yazık ki korkulan oldu ve bu salgın Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemik; yani küresel ve kontrolü zor bir durum olarak ilan edildi. Şu an dünyada yaklaşık 100 ülkeyi etkileyen bu

salgın, devletimizin zamanında aldığı önlemlerle ülkemize çok geç geldi.Şu an bildiğimiz kadarıyla az sayıda vaka var.Ancak toplumda ciddi bir bilinç yaratıldı. Hem kurumlar hem de vatandaşlarımız bu konuda gerçekten hassas. Korkmak insani bir duygu ama panik yaratacak bir durum yok. Ancak, bir süre daha tüm vatandaşlar olarak birbirimize daha az temas etmemiz, en küçük bir rahatsızlığımız olsa da kalabalıklara karışmamamız ve hijyen kurallarına dikkat etmemiz gerekiyor. Bilgi, bilinç ve sorumluluk duygusuyla bu savaşı yeneceğiz. “Fırsatçılara izin vermeyeceğiz” Özellikle ilgili devlet kurumlarının ve yerel yönetimlerin bu

konudaki hassasiyeti ve önlemleri çok iyi. Bu, korkmadan, panik yapmadan, akılcı bir şekilde tüm millet olarak vermememiz gereken bir mücadeledir. Var olan dezenformasyonlara, bilgi kirliliklerine kapılmadan, sadece uzmanların ve yetkililerin uyarılarını dikkate almalıyız. Böyle bir ortamda toplumda panik yaratmak isteyenler olacaktır. Ekonomik anlamda bundan çıkar sağlamaya meyil edecek fırsatçılar çıkacaktır. Vatandaşlarımızın endişelerini suistimal ederek fahiş fiyatla mal satışı yapan, stokla piyasada kaos yaratmaya çalışan firmalara Mersin özelinde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak izin vermeyeceğiz. Ürünlerinde haksız fiyat artışı yapan firmalara karşı eğer üyemiz ise MTSO olarak disiplin

mekanizmalarını çalıştıracağımızı ve bu haksızlıkları yapan tüm firmalara hak ettikleri cezaları vereceğimizi bir kez daha buradan kamuoyuna duyururuz. Herkes bilmeli ki; Vatandaşı mağdur edenlere karşı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak sessiz kalmayacağız. İş dünyası olarak, devletimizin aldığı önlemlerin destekçisiyiz. Bu sorunu hep birlikte aşacağız. Türkiye’nin üretim gücü yüksektir ve yeterlidir Tüm vatandaşlarımız ve tüm iş dünyası şunu bilmelidir: Bu geçici bir durumdur. Vatandaşlarımızın gereksiz bir stok çabasına gerek yoktur. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Türkiye’nin üretim gücü yüksektir ve yeterlidir. Sadece Çukurova,

“Mersin, tarımsal üretimiyle Türkiye’nin sigortasıdır” Dünya bu konuda bir sınav veriyor. Ülkemiz ve özelinde Mersin olarak da bizler de bu sınavı geçeceğiz, buna yürekten inanıyoruz. Şu anda Mersin tarım ve gıda üretimiyle Türkiye’nin sigortasıdır. Sanayimiz çalışıyor, ihracatçımız çalışıyor, insanımız çalışıyor. Tedbirlerimizi elden bırakmadan, hiçbir sorunu küçümsemeden ama gereksiz bir panik havası da yaratmadan, duygusallıktan uzak, akılcı şekilde her konuyu izliyoruz. Mersinliler müsterih olsunlar. Kentimizin gıda üretim kapasitesi ülkeye yetecek çaptadır. Kentimizin sağlık altyapısı her sağlık sorunumuzu çözmeye yeter durumdadır. Valiliğimizden yerel yönetimlere her kurum azami ciddiyetle çalışmaktadır. Bu sorunun dünyada yaşanan büyüklüğü göz önünde tutulduğunda ülkemizin önlemleri ve salgını sınırlama başarısı takdire şayandır. Tüm Mersinlilere ve milletimize sağlık ve esenlikler diliyoruz.

Tarım ve hayvancılık MTSO, Tarsus OSB sektörü Mersin’de buluştu Proje Alanı’nı inceledi

T

ürkiye’nin en önemli tarım fuarlarından biri olan Mersin Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı, 15’inci kez kapılarını ziyaretçilerine açtı. CNR EXPO Yenişehir Fuar Merkezi’nde 20 bin metrekarelik alanda 200’den fazla firmanın ürünlerini sergilediği fuarın, 40 binin üzerinde sektör profesyonelini ağırlaması hedefleniyor. CNR Holding kuruluşlarından Pozitif Fuarcılık tarafından organize edilen fuar açılışına; Mersin Valisi Ali İhsan Su ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in yanı sıra Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Başkanı Hamit İzol ile Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge de katıldı. Yerli ve yabancı 200’den fazla firmanın tarım, seracılık ve hayvancılık sektörüne dair yeni teknolojiler, yeni yöntemler ve yeni ürünlerine ev sahipliği yapan fuarda; çiftçi, ithalatçı ve bayi bir araya geldi. Bucuge: “Tarım, savunma sanayi ile eş değer hale geldi” Fuar açılışında konuşan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge, tarımın savunma sanayi ile eş değer hale geldiğini söyledi. Ülkelerin tarıma yaptıkları yatırımlarla değişim ve dönüşüm süreci başlattıklarını ifaden eden Bucuge, “Tarım sektöründe büyüyebilmemiz için tohum ve gübrede, yerli ve milli politikalar üretmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu politikaların, mutlaka devlet, yerel yönetimler, yatırımcılar, özel sektör ve çiftçiler olmak üzere üçlü sacayağı üzerinde kurulması gerekiyor” dedi. Son zamanlarda, çoban bula-

MTSO 03 CMYK

M

mayan bir hayvancılık sektörü, işçi bulamayan bir tarım sektörü ve işsizlikle mücadele eden bir kentle karşı karşıya kalındığına da değinen Bucuge, “Sayın Cumhurbaşkanımızın 11’nci Kalkınma Planında, köylerden kentlere göçün tersine çevrilmesiyle ilgili bir madde var. Bu madde beni, inanılmaz heyecanlandırdı” diye konuştu. Bu bağlamda, çiftçileri üretime teşvik etmek amacıyla yeni bir proje başlattıklarını bildiren Bucuge, ilk etapta hedefledikleri iki pilot köye, yerel yönetim işbirliğinde soğuk hava depoları, yükleme platformları ve kooperatifçilik hizmetleri taşıyacaklarını anlattı. Tartıcı: “Mersin ekonomisi, Türkiye ekonomisi ile eş değer büyüklükte” Gerçekleştirdikleri 50’ye yakın fuarla firmaları global ticarete alıştırarak hem Türkiye’ye hem de firmaların ekonomik kalkınmasına katkı sağladıklarını belirten CNR Holding Pazarlama ve İletişim Di-

rektörü Reha Tartıcı, “Mersin ekonomisinin geldiği nokta bize göre, Türkiye ekonomisi ile eş değer büyüklükte. CNR olarak Mersin’in bu gücünü öngörerek, kentte düzenlediğimiz fuar sayısını her geçen yıl arttırıyoruz” dedi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Mersin bir tarım kenti. Tarımın geliştirilmesinde yerel yönetimlerin olduğu kadar merkezi yönetimlerin de sorumlulukları bulunuyor” derken Mersin Valisi Ali İhsan Su ise; tarım kenti Mersin’in potansiyelinin ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Fuarda yapılacak B2B görüşmelerinin ihracata önemli bir katkı sağlanacağını söyleyen Su, kent geleninde devam eden tarım projelerden bahsederek, yapılan destekleri anlattı. Açılış kurdelesinin kesilmesi sonrasında MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ile Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge stantları ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi alıp, firmalara destek verdi.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak ve Yönetimini ziyaret etti. Yapılabilecek işbirlikleri ve ortak projelerin görüşüldüğü ziyarette yakında temeli atılması planlanan Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin son durumu hakkında bilgi alındı. Ardından Tarsus OSB Proje Alanı’na gidilerek incelemelerde bulunuldu. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Proje Alanında yapılan inceleme gezisi öncesinde Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bir araya geldi. Ziyarette bölge kalkınması için topyekün hareket edilmesi gerektiği mesajını veren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan, tüm zenginlikleri bünyesinde barındıran Çukurova’nın yatırımcılar için cazibe merkezi olduğunu vurguladı. Kızıltan: “Nitelikli firmalara öncelik verilmeli” Bölgede yeni bir OSB yatırımının önemini vurgulayan Başkan Kızıltan, bu yatırımın Mersin ekonomisi ve istihdamına sunacağı katkılara dikkat çekti. Ana yolların yanında olması, Mersin Limanı ve yeni havalimanına yakınlığının ciddi avantaj sunacağını ve bölgenin yatırım cazibesini artıracağını vurgulayan Kızıltan, “Aynı zamanda Tarım ve Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne (Agropark)

yakın olup etkileşimde olması da sinerji oluşturacaktır” değerlendirmesini yaptı. Bölgeye yatırımlarda katmadeğeri yüksek ürünler üreten firmalara öncelik verilmesi, nitelikli firmaların alınması konusunda doğru analizler yapılmasının önemini de vurgulayan Kızıltan, bu bölgede Mersin’in tarımsal ürünlerinin işlenerek dünyaya yeni markalarla pazarlanmasının kent ekonomisinin önünü açacağını, bölgenin önemini artıracağını dile getirdi. Koçak: “Amacımız Çukurova’yı cazibe merkezi haline getirmek” Tarsus TSO Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak da tüm çabalarının bölge ekonomisini kalkındırmak olduğunu ve bu doğrultuda tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde hareket ettiklerini belirterek, şunları söyledi: “Gayemiz tek. Yeni bir Marmara bölgesi oluşturmak ve yatırımcıları çekmek için tüm dinamiklerle el ele kol kola olmak zorundayız. Çok güzel bir birliktelik örneği sergilediğimizi düşünüyorum. Amacımız Çukurova Bölgesi’ni cazibe mer-

kezi haline getirerek yatırımcılara tercih edilir bir bölge sunabilmek. Önümüzde bizi ayağa kaldıracak çok önemli bir proje var. Bu da Tarsus Organize Sanayi Bölgesi. Bu yatırım işsizliğe çare olacak. Doğrudan 15 bin istihdam sağlayacak. Projenin hayata geçmesi için tüm müteşebbis heyetimizle birlikte canla başla çalışıyoruz. Bu süreçte sizlerin desteğine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.” OSB Proje sahası gezildi Ardından MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan ve beraberindeki heyet, Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Proje Alanını ziyaret etti. MTSO heyetine Tarsus TSO Başkanı ve Tarsus OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili H. Ruhi Koçak ile Tarsus OSB Müteşebbis Heyet Üyeleri tarafından OSB’de gelinen son durum hakkında kapsamlı bilgi verildi. OSB’nin yakın zamanda temelinin atılmasının planlandığı belirtilirken, Mart ayı sonuna kadar yatırım için arsa metrekare birim fiyatının 125 TL’den satıldığı hatırlatılıp, yatırımcıların fırsatı kaçırmaması gerektiğine dikkat çekildi.


4

YIL: 22 | SAYI: 392 | 15 - 28 Mart 2020 | www.mtso.org.tr

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Uluslararası İlişkiler Konseyi işbirliğinde ‘Batı ile Doğu Arasında Türkiye: Siyaset, Ekonomi ve Dış Politika’ Konferansı düzenlendi. Moderatörlüğünü Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın yürüttüğü konferansın konuşmacıları arasında Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu, Gazeteci Soli Özel ile Gazeteci Murat Yetkin yer aldı. Türkiye’nin doğu ile batı arasındaki mevcut durumunun özetlendiği konferansta yaşanan sorunlara çözüm önerileri sıralandı. Konferansın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, hem doğuda hem batıda yaşananların Mersin’i yakından ilgilendirdiğini söyledi.

Doğu ile Batı arasında Türkiye…

“Çözüme yönelik yorum yapmak zor” Türkiye ile AB arası ilişkilerin çözümüne yönelik yorum yapmakta zorlanacağını, ilişkilerin düzelmesinin olası görünmediğini anlatan Açıkmeşe, “Türkiye ile AB ilişkilerini yakın gelecekte belirleyecek olan göçmenler konusu” değerlendirmesini yaptı. Son dönemlerde Avrupa liderlerinden Türkiye’nin stratejik ortak olduğu söylemlerini duyduklarını kaydeden Açıkmeşe, şunları söyledi: “Resmi raporlarda yok ama Avrupalı liderler bu söylemi kullanıyor. Bunun için ekonomik anlamda işbirliği derinleşebilir ama Gümrük Birliği engeli var. Göç konusu, enerji, güvenlik ayrı işbirliği konuları. Ulaştırma politikası anlamında ilişkiler derinleşebilir. Sektörel ve ilişkisel olarak tanımlanabilecek bir model geliştirilebilir. Ayrıcalıklı Ortaklık Modeli Avrupa’da konuşmaya başlandı ama resmi olarak içi doldurulan bir öneri değil.”

Akademisyen ve gazeteciler Ortadoğu’da yaşananların Türkiye siyaset ve ekonomisine yansımalarını değerlendirip yaşanan sorunların çözümü için önerilerini sıraladı. “Türkiye, batı ile doğu arasındaki sıkışmadan kurtulmalı” Yıllardır Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında bir köprü olduğunun söylendiğini hatırlatan Kızıltan, “Bir ayağımız batıda, bir ayağımız doğuda” diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine dayanarak bir yüzünün batıya döndüğünü kaydeden Kızıltan, böylece demokrasi, hukuk, eşitlik, insan hakları yönünden çağdaş, evrensel değerlere göre hareket edilmeye başlandığını, Türk toplumunun kısa sürede sanayi, bilgi, teknoloji, sanat, kültür, üretip ekonomik yönden güçlenmeye başladığını söyledi. Bunun sonucu özgür teşebbüsün güçlenip sermaye birikimleriyle yatırıma yöneldiğini, devletin güçlenmeye başladığını ifade eden Kızıltan, tüm dünya tarafından Türkiye’nin bu gelişiminin farkına varıldığını ve Türkiye modelinin doğu coğrafyasında bir heves olduğunu söyledi. “İşte her şey bu noktada başladı. Ya Türkiye’nin bu gelişmesine seyirci kalınıp doğu coğrafyasına yayılmasına izin verilecekti ya da Türkiye’nin önü kesilecek ve bu coğrafyanın gelişmesi engellenecekti” diyen Kızıltan, Türkiye’nin önünün kesilme planının uygulamaya konulduğunu ifade etti. Batı ile doğu arası sıkışmadan kurtulmak gerektiğini vurgulayan Kızıltan, bu konuda neler yapılabileceğinin panelde öğrenileceğini belirterek sözlerini tamamladı.

Yetkin: “İç ve dış siyasetle ekonomi birbirinden ayrılamaz” Gazeteci Murat Yetkin, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin siyasi yansımalarını değerlendirdi. Artık iç ve dış siyaseti, ekonomiyi birbirinden ayırma imkanı kalmadığını vurgulayan Yetkin, korona virüs gibi tıbbi bir sıkıntının dahi tüm ülkelerin siyasi kararlarını ekonomilerini etkisi altına alabildiğini söyledi.

Korona virüs nedeniyle üretimlerin etkilendiğini, üretim düşerse işsizliğin başlayacağını ifade eden Yetkin, yaşanan sıkıntıları hükümetlerin bir ölçüde dış politika olarak değerlendirilebilecek güvenlik tedbirleriyle dengelemeye çalıştığını ancak bunun da bir sınırı bulunacağını söyledi. Ardından Türkiye’nin dış siyasetini değerlendiren Yetkin, bir savaş durumunun devam ettiğini hatırlatarak, savaşlarda elde edilen başarıların siyasi başarı getirmeyebileceğini ifade etti. “Unutulmamalı ki Bülent Ecevit 1974’te Kıbrıs fatihi olduğu yıl yapılan seçimi kaybetti. Winston Churchil ikinci dünya savaşı galibi olduğu seçimi kaybetti” diyen Yetkin, “Dış politika başarıları ülkelere seçim kazandırmıyor seçimlerde her zaman belirleyici unsurun ekonomi olduğu unutulmamalıdır” değerlendirmesini yaptı. “Tüm dünyada kaos dönemi yaşanıyor” Tüm dünyada bir kaos yaşandığını, kimsenin görevini yerine getirmediğini kaydeden Murat Yetkin, Davos’un bu yılki konusunun ‘Batısızlık’ olduğunu hatırlatarak, “Batı değerleri olarak insan hakları, liberal özgürlükler, çoğulcu demokrasi, serbest ekonomi, ihtilafların diyalog yoluyla uluslar arası kurumlar aracılığıyla çözümü gösteriliyor. Oysa bunların tamamı bunu ortaya koyanlar tarafından ihlal edilmeye başladı” dedi. Batıdaki bozulma gibi doğunun da doğu olmaktan çıktığını kaydeden Yetkin, “Doğunun yükselmesi kalmadı. İslam dünyası diye bir şey kalmadı. İslam ülkeleri Suriye’de Irak’ta, Pakistan’da, Yemen’de her yerde insanlar birbirini öldürüyor” dedi. İdlib sorununa da değinerek burada ciddi bir sıkışma yaşandığını, Türkiye için de ABD için de NATO ya da Rusya için de durumun aynı olduğunu kaydeden Yetkin, “Bana göre burada Irak’ta olduğu gibi bir Suriye Federasyonu’na doğru gidiyoruz” ifadelerini kullandı. İmamoğlu: “Yapısal reformlar yapılmadan büyüyemezsiniz” TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu ise değerlendirmelerini ekonomi üzerinden yaptı. Batı ile doğu diye bakınca kalkınmayla kalkınamama arasında bir Türkiye tablosunun görüleceğini kaydeden İmamoğlu, Türkiye’nin birçok gelişmiş ülkenin geçtiği aşama-

ları tamamlayamadan bir sonraki aşamaya geçmeye çalışmasının sıkıntılarını yaşadığını söyledi. Tarım reformunu tamamlayamadan sanayileşmeye, sanayileşemeden hizmet sektörünün gelişmeye başladığını, tam bunu yaparken dijital çağın başlamasıyla büyük veriye nasıl adapte olunacağının düşünüldüğünü ifade eden İmamoğlu, yapısal reformlar yapılmadan ilerlemenin zorluğuna dikkat çekti. Türkiye’nin 2001 krizi sonrası mali disiplin ve bankacılık sistemi reformuyla iki önemli adım attığını hatırlatan İmamoğlu, bu reformların ülkenin 2000’li yılların ilk döneminde büyümesine katkı sağladığını söyledi. Krizden sonra mali disiplin devam etse de AB ile ilişkilerin durduğunu, küresel ekonominin yavaşladığını hatırlatan İmamoğlu, “İyi bir küresel ortam olmasa da o dönem Türkiye yüzde 7’ye yakın büyüdü. Bu dönemde iç talebe ağırlık verildi. Bunun bir kısmını da inşaat oluşturdu. Kriz sonrası büyümenin ülkeye maliyeti ise borçlanma. Bu durum Türkiye’ye özel değil. Tüm dünyada düşen faiz oranları ülkelerin borçlanmasını destekledi. Tüm ülkelerin bu dönemde borçluluk düzeyleri arttı ve tehlike de buradan geldi” dedi. Türkiye’nin toplam borçlanması yüksek olmasa da dış borçlarının çok yüksek olduğuna, reel sektörün de döviz borcu bulunduğuna dikkat çeken İmamoğlu, bu nedenle döviz bulmaya devam etmesi gerektiğini, bunun da ihracat, turizm, doğrudan yabancı yatırımlar yoluyla sağlanabileceğini ifade etti. Bu dönemde alınan dış borçların yanlış değerlendirilmesi ve bankacılık sisteminde yaşanan sıkıntıları, kredilerde atılan hatalı adımları özetleyen İmamoğlu, kredi borçlarını ödeyemez hale gelmiş çok sayıda şirket bulunduğunu söyledi. “Ekonomide çözüm için her zaman ümit vardır” Ekonomide sorunların çözümüne de

değinip, çözüm için her zaman ümit olduğunu ancak hoşa gitmese de tavsiyelere uyulması gerektiğini kaydeden Dr. Zümrüt İmamoğlu, sürdürülebilir büyüme reçetesi için çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Finansal istikrar önemli. Çok dalgalanma olursa yönetemezsiniz. Enflasyon yüzde 5’in altına inmeli. Mali disiplin sıkı para politikalarıyla güçlenmeli. Verimlilik artırılmalı. Siyasetçi yeni talepler, yeni pazarlar yaratarak Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı payı artırmalı.”

Açıkmeşe: “Türkiye – AB ilişkileri her an bitebilir” Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe Türkiye ile AB ilişkilerini değerlendirdi. Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları ve Libya mutabakatı sonrasında Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin çıkmaza girdiğini dile getiren Açıkmeşe, göç kriziyle de felaketlere sürüklendiğini, ilişkilerin her an bitebileceğini düşündüğünü söyledi. Bir dönem Türkiye ve AB ilişkilerinin altın çağını yaşadığını, sonrasında dönüşüm başladığını kaydeden Açıkmeşe, bunda Türkiye’nin de AB tarafının da üzerine düşenleri yerine getirmemesinin büyük rol oynadığını ifade etti. 2019’da müzakere sürecinin tamamen tıkandığını ancak resmi olarak sonlandırılmadığını dile getiren Açıkmeşe, “Bir diğer tıkanıklık vize serbestisinde oldu. Siyasi kriterler başka bir tıkanıklık konusu, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu bir başka tıkanıklık konusu, göç mutabakatı ise yeni bir tıkanıklık konusu olarak sıralanabilir” diye konuştu. AB’nin Yunanistan tarafında bir sınır çizerek göç konusunu sınır güvenliği haline getirdiğini kaydeden Açıkmeşe, Yunanistan’da yaşanan dramı, yasa dışı uygulamaları AB’nin göz ardı edip görmezden geldiğini söyledi.

MTSO, çevre illerle iletişimini artırma hedefinde

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol, Mersin’in hinterlandında yer alan Güneydoğu Anadolu illeri Oda, Borsa ve belediye başkanları ile valilerini ziyaret edip işbirliğini artırma çağ-

MTSO 04 CMYK

rısı yaptı. İlk durak Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) ile Ticaret Borsası (ŞUTB) tarafından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla, Şanlıurfa’nın ve bölgenin eko-

nomi ve ticari hayatı konulu ‘Şanlıurfa İş Dünyası Müşterek İstişare Toplantısı’ düzenlendi. Toplantıya konuk olan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan ve Meclis Başkanı İzol, bölgede faaliyet gösteren işverenlerin sorunlarını ve beklentilerini dinledi. Bölgesel kalkınma hedefiyle hareket eden Kızıltan ve İzol, toplantı sonrası sorunların güç birliği ile çözümü adına birlikte hareket edilmesi çağrılarını yineleyerek, atılacak her türlü ortak adıma hazır oldukları mesajını verdi. Başkan Kızıltan ve İzol’un Güneydoğu Anadolu temaslarında ikinci durak Diyarbakır oldu. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ve Başkan Yardımcısı Erdal Avşar’la bir araya gelen Kızıltan ve İzol, bölgenin ekonomik yapısı ile Oda çalışmaları hakkında bilgi alıp, Mersin’in devam eden projelerini anlattı. Ardından Diyarbakır Ticaret Borsası’na geçerek Borsa Başkanı

Engin Yeşil, Meclis Başkanı Ahmet Ay ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle görüşen başkanlar, karşılıklı işbirliğini geliştirebilmek adına neler yapabilecekleri konusunda görüş alışverişinde bulundu. Diyarbakır temasları Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ziyaretiyle sona erdi. Eski Mersin Valisi Güzeloğlu ile bir süre sohbet eden başkanlar, iki şehir arasında hangi alanlarda işbirliği yapılabileceğini görüştü. Güneydoğu Anadolu temaslarına Batman Ticaret ve Sanayi Odası (BATSO) ziyaretiyle devam eden Kızıltan ve İzol, burada da BATSO Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Demir ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle bir araya geldi. Görüşmeler Siverek Belediyesi’nde Belediye Başkan Vekili Mahmut Güzen ve Belediye Başkan Yardımcısı Hasan İzol ziyaretiyle son buldu. Kızıltan: “Birbirimizi iyi anlıyoruz” Ziyaretler hakkında kısa bir değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Güneydoğu

Özel: “Türkiye fırtınanın ortasında bir ülke” Gazeteci Soli Özel ise sözlerine doğu tanımının artık yeterli bir tanım olmadığını belirterek başladı. Doğu denildiğinde akla önce Ortadoğu’nun geldiğini, Türkiye’nin bu noktada ileride gibi göründüğünü kaydeden Özel, “Oysa 21. yüzyılda doğu daha geniş bir kavramı ifade ediyor. Japonya Çin gibi ülkeleri de içine alıyor. Bu doğu batıya kafa tutmakla kalmayıp batının uzun süredir sağladığı ekonomik üstünlüğü yanında siyasi üstünlüğünü de tehdit edecek gibi görünüyor” değerlendirmesini yaptı. Uzaktaki doğunun bu yükseliş sürecinde neler yaptığını özetleyen Özel, “Biz bu süreçte neyi doğru yapmadığımıza bakmalıyız. Başarısızlıklarımızın sorumluluğunu başka yerde aramaya meyilliyiz. Yapılması gerekenler belli ama yapılmamış. Bugün dar alanda kısa paslaşmalarla durumu idare edebiliyoruz ama hala her yıl 1 milyona yakın gence iş bulabilmek için gerekli bir ekonomik program uygulamıyoruz” dedi. Türkiye’nin fırtınanın ortasında, 3 kıtanın birleştiği bir coğrafyada konumlandığını kaydeden Özel, “Konumu ve önemi nedeniyle tüm aile içi kavgalara rağmen boşanma gelmiyor. Amerika da, Avrupa da, Rusya da Türkiye’ye boş ol diyemiyor. Zaman zaman ilişkiler sertleşse de iyi ilişkileri muhafaza etmeye önem veriyorlar” diye konuştu. Ardından Türkiye’nin dünya için önemini özetleyen Özel, Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılardan çıkışı için çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Öncelikle gerçekçi değerlendirmeler yapıp gücümüzü doğru bilmeliyiz. Heyecanlı halimizi bir kenara bırakıp dünyayı doğru okumalıyız. Bölgesel güç olmak istiyorsak küresel güç sayılan ülkelerle ilişkilerimizi nasıl yürüteceğimizi iyi saptamalıyız. Ekonomimiz güçlü olmalı. İç huzura ihtiyaç var. Geçmişte Türkiye’nin stratejik hedefi AB’ydi. Bugünkü hedefi ne onu iyi belirlemeli. İdeolojik takıntılardan arınmak gerekli. Kurumlar yeniden işletilmeli. Dış politika işinin diplomasi bacağına biraz daha fazla önem verilmeli.” Anadolu yakın coğrafyamız. Oldukça verimli temaslarda bulunduk. Birbirimizi anlıyor ve aynı dili konuşuyoruz. Sürekli diyaloğumuz olan bir bölge. Dış ticaret merkezi olan Mersin, yakın çevresindeki illerin de dünyaya açılan kapısı. Geliştirdiğimiz bu diyalog ve işbirliği topyekün ticaretimizin artmasını, bölge ekonomisinin güçlenmesini de beraberinde getirecektir” değerlendirmesini yaptı. İzol: “Diyalogumuz artarak devam edecek” Bölgenin Mersin açısından önemine dikkat çeken MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ise yapılan kardeş oda protokolleri ile temasın arttığını, bundan sonraki karşılıklı ziyaretlerle diyaloğun daha da gelişerek ekonomik verime dönüşeceğine inandığını söyledi. “Güneydoğu Anadolu’yu bizim yaşadığımız bölgeden ayrı görmüyoruz. Onlar da bizimle aynı düşünceleri paylaşıyor” diyen İzol, “Bir araya geldiğimizde kardeşimizi, yakınımızı görmüş gibi oluyoruz. Bu sinerjiyi bölge kalkınması adına iyi değerlendirmeliyiz” dedi.


5

YIL: 22 | SAYI: 392 | 15 - 28 Mart 2020 | www.mtso.org.tr

ze gelerek farklı sektörlerde yatırım yapmalarını istiyoruz. Bu nedenle sizlere ülkemizin yatırım fırsatlarını anlatmaya geldik” dedi.

Etiyopya’dan Mersin iş dünyasına yatırım çağrısı Etiyopya’nın Ankara Büyükeçlisi Girma Temesgen Barkessa, Etiyopa’nın yatırım fırsatlarının anlatıldığı ülke tanıtım toplantısında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) üyelerini yatırıma davet etti.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası ile Etiyopya Ankara Büyükelçiliği işbirliğinde Etiyopya Ülke tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. İki ülke arası ticari ilişkilerin anlatıldığı toplantıda Etiyopya’nın yatırım fırsatları tanıtıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, iki ülkenin ilişkilerinin yüzyıllar öncesine dayandığını, tarihi, politik ve ekonomik ilişkilerinin güçlü olduğunu söyledi. Son dönemlerde iki ülke arası ekonomik temasların arttığına dikkat çektiği konuşmasında Çakır, “2000 yılında yaklaşık 7 milyon dolar olan iki ülke arası ticari ilişki 2019 yılı sonunda 405 milyon dolara ulaşmıştır. 2003 yılında Etiyopya’da yatırım yapan yalnızca bir Türk firması bulunurken bu rakam 2018’de yaklaşık 200 Türk firmasına yükselmiştir” dedi. Benzer gelişmelerin Mersin ile Etiyopya ticareti arasında

da gözlendiğini kaydeden Çakır, “2018’de Mersinli firmalar bu ülkeye 1.7 milyon dolar ihracat, 7.6 milyon dolar ithalat gerçekleştirirken bu rakamlar 2019 yılı sonunda 2.3 milyon dolar ihracata karşılık 1.7 milyon dolar ithalata dönüşmüştür. Ticaretimizin artarak devam etmesini diliyorum” ifadelerini kullandı. Barkessa: “Sizlere ülkemizin yatırım fırsatlarını anlatmaya geldik” Etiyopya’nın Ankara Büyükeçlisi Girma Temesgen Barkessa’da sözlerine iki ülke arası güçlü tarihi geçmişi vurgulayarak başladı. Bugün de resmi düzeyde temasların güçlü şekilde devam ettiğini kaydeden Barkessa, “Kuvvetli ilişkilerimiz olmasına rağmen, ülkemizde Türk yatırımcılar bulunmasına rağmen ekonomilerimizin daha da gelişmesi noktasında ilerleme kaydetmek zorundayız. Türk firmalarının ülkemi-

Ejigu: “Yatırımcıya çeşitli teşvikler veriliyor” Etiyopya Ticari Ataşesi Yohannes Ejigu ise ülkenin ekonomik yapısı ve yatırımcıya sunduğu olanaklar hakkında bilgi verdi. 110 milyonluk nüfusun yaklaşık yüzde 60’ının işgücüne aktif katıldığını anlatan Ejigu, Etiyopya’nın büyük bir pazar olduğunu, ülkeleri üzerinden kota kısıtlaması olmadan Amerika, Avrupa ve Afrika pazarlarına açılmanın mümkün olduğunu söyledi. Ülke arazisinin yüzde 45’ini tarıma elverişli yatırım alanlarının oluşturduğunu kaydeden Ejigu, tarımın yanı sıra tekstilden dericiliğe, metal mühendisliğinden inşaata, kimyadan turizme kadar geniş bir yelpazede yatırım yapma fırsatı bulunduğuna dikkat çekti. Aynı zamanda güçlü bir ulaşım altyapısına sahip olduklarına da değinen Ejigu, merkezden Cibuti’ye kadar uzanan demiryolu hatları bulunduğunu, büyük bir havaalanına sahip olup buradan 120 farklı destinasyona ulaşım sağlandığını söyledi. Etiyopya’nın öncelikli ihracat kalemlerini kahve, susam, deri, meyve ve tekstil ürünleri olarak sıralayan Ejigu, yatırımcıya sağlanan kolaylıkları ise şöyle özetledi: “Hükümet yatırımcıları her türlü müdahaleye karşı koruyor. Türkiye ile Etiyopya arasında yatırımı korumak ve güçlendirmek için bir de anlaşma mevcut. Yine ülkelerimiz arasında yatırımlara yönelik vergilerle ilgili anlaşmalar da bulunuyor. Hükümetimiz yatırımcılara çeşitli teşvikler sağlıyor. Enerji maliyetlerimizin çok düşük olduğunu da eklemek isterim.”

2050’de tarım üretimi yüzde 60 artmalı TÜSİAD tarafından düzenlenen ‘Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi’ başlıklı raporun tanıtım toplantısından 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağı göz önünde bulundurularak tarım üretiminin yüzde 60 civarında artması gerekliliği çıktı.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Hakan Sefa Çakır ve Fuad Budur, Tekfen Tower’da düzenlenen TÜSİAD Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi başlıklı raporun tanıtımına katıldı. Rapor tarım ve gıda sektörünün potansiyelinin gerçekleştirilmesi, ekonomik değerinin artırılması ve hem üreticinin hem de tüketicinin kazanması için etkin politikaların oluşturulmasına ve uygulanmasına katkı sağlamayı hedefliyor. Tarım ve gıda sektöründe ekonomik, kurumsal, hukuki, çevresel ve kültürel çözüm niteliğinde ve değer zinciri boyunca üreticiden tüketiciye kadar tüm paydaşlara yönelik, entegre, bütüncül, kapsayıcı ve kalıcı politikaları gerçekleştirmek amacıyla öneriler sunuyor. Açılış konuşmalarıyla başlayan toplantı Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı ve Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi Çalışması Koordinatörü Prof. Dr. Gökhan Özertan, “Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi” raporunun sunumuyla devam etti. Toplantıda “Tarım ve Gıda 2020” konulu bir de panel düzenlendi. “Türkiye’de 10 günde bir yeni bitki çeşidi keşfediliyor” Toplantıda ormanların kesilmesi yerine orman sanayisi için hızlı yetişen, bu amaçlar için üretilen ağaçların üretilmesi gerekliliği ele alındı. Dünyada 815 milyon insanın yetersiz beslendiği vurgulanan toplantıda mevcut gıdanın üçte birinin ise sofraya gelmeden zayi olduğuna dikkat çekildi. Türkiye’nin tarımsal üretim

zenginliğine de değinilen toplantıda öne çıkan konular şöyle: “Türkiye dünyadaki 7 coğrafi bitki bölgesinden üçünün buluştuğu noktada. Türkiye’de ortalama 10 günde bir yeni bitki çeşidi keşfediliyor. Üç ana iklim kuşağında bulunması, canlıların geçiş güzergahında olması ve buzul çağında canlıların bu bölgeyi sığınak olarak kullanması nedeniyle Türkiye çok farklı habibatlar ve dünyanın en zengin biyo çeşitliliğe sahip ülkesi. Bu zenginlik kullanılarak fark yaratılabilir. 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyar olacak buna göre tarım üretiminin yüzde 60 artması gerekiyor.” İklim Değişikliği Enstitüsü Kurulmalı İklim değişikliğinin bugün ve önümüzdeki süreçte tarıma etkilerinin de değerlendirildiği toplantıda, gelecekte yaşanacak sorunlara bugünden önlem alınabilmesi adına İklim Değişikliği Enstitüsü kurulması gerekliliği öne çıktı. Toplantıda gençlerin tarımdan uzaklaşması da geleceğe yönelik önemli bir sorun olarak ele alındı. Gençlerin yeniden geleceğin stratejik sektörleri arasında gösterilen tarımla, toprakla barıştırılması, bu

alana ilgilerinin artırılması gerektiği dile getirildi. Türkiye’nin toprak yapısı, iklimi ve konumu nedeniyle kendi kendisine yetebilen güçlü imkanlara sahip olması nedeniyle üretimde ilk 10’da yer almasına rağmen düşük verimi nedeniyle kendi kendisine yeten ülke olma özelliğini giderek yitirmeye başladığı da vurgulandı. Var olan gücünün eskisi gibi kullanılarak gücünü yeniden kazanması gerektiği ifade edilen toplantıda, “Hatta kendi kendisine yetmesi dahi yeterli gelmeyebilir. Bu gücün daha ileriye nasıl taşınabileceğinin yolları aranmalıdır” denildi. Bu sorunların çözümü için üretici örgütlerinin güçlendirilmesi gerektiğine değinildi. Sürdürülebilir tarım için üretim, sulama, perakende ticareti ve lojistik konularının çözülmesi, ar-ge çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiği anlatıldı. Bölgenin tarımda güçlü bir gen yapısına sahip olduğunun unutulmaması gerektiğine işaret edilip, Akdeniz ve Yakındoğu’nun dünyanın gen merkezi olduğu dile getirildi. ABD’nin sağlam gen çeşitleri oluşturmak için Türk ata tohumlarını kullandığını hatırlatılıp ar-ge çalışmalarının artırılması gerekliliği dile getirildi.

Balkanlara açılmak isteyen İran ve Irak sınırında geçici tampon bölge firmalara Kırklareli’nden destek sözü İran ve Irak sınır kapılarının kapatılması sonrası mağdur olan ihracatçı firmalar, Mersin Limanı dışındaki gümrüklü antrepoları geçici olarak kullanmaya başladı. Ayrıca İran ve Irak sınırlarında ticaretin durmaması adına oluşturulan tampon bölge sayesinde acil ulaşması gerekenürünler şoförlerimiz karşı tarafa geçmeden sınırı geçmeye başladı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası güçlerini birleştirme hedefinde. Mersin, Kırklarelili işadamlarının Ortadoğu’ya açılması, Kırklareli ise Mersinli işadamlarının Balkanlara açılması konusunda yardımcı olacak.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fuad Budur, Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Soner Ilık ve Meclis Başkanı İsmail Hakkı Özsan ile bir araya geldi. Budur’un Kırıklareli TSO’nun çalışmaları hakkında bilgi alıp Mersin’de yürütülen çalışmalar ve projeler hakkında bilgi verdiği görüşmede karşılıklı işbirliğinin artırılması adına neler yapılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. Görüşmede iki Odanın kardeş Oda olması konusu da gündeme getirildi. Kırklareli TSO Yönetim Kurulu Başkanı Soner Ilık, Balkan ülkelerine 60 km uzaklıkta olduklarını, bu bölgeye ihracatta ciddi bir deneyime sahip olduklarını belirterek, Mersinli iş insanlarına her türlü desteği verip, yol gösterebileceklerini dile getirdi. Kırklareli’nin yatırım olanaklarına da değinen Ilık, OSB’leri hakkında bilgi verip, bu bölgelerin altyapısının yatırım için

MTSO 05 CMYK

hazır olduğunu, tarım yatırımcıları için geniş tarım arazilerine sahip olduklarını, arazi fiyatlarının uygunluğunu dile getirdi. Meclis Başkanı İsmail Hakkı Özsan ise bölgenin tarım potansiyeli hakkında bilgi vererek özellikle meyvecilik, hayvancılık ve süt ürünlerinde yatırım yapılabileceğine dikkat çekti. MTSO Yönetim Kurulu Baş-

kan Yardımcısı Fuat Budur ise görüşmede, Mersin’in yatırım olanaklarına değindi. Mersin Limanı, Serbest Bölgesi, İhtisas OSB ve 3 karma OSB hakkında bilgi aktaran Budur, “Mersin de Ortadoğu’ya açılan kapı. Biz de Oda olarak sizin Ortadoğu ülkeleriyle ticaretinizi geliştirmeniz noktasında her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu.

geçtiklerini ve Oda girişimleriyle çözüme kavuştuklarını anlatan Kızıltan; “TOBB Başkanımız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız, milletvekillerimiz, Ticaret Bakanımız ve Sağlık Bakanımız ile kurulan temaslar neticesinde çözümler üretilmiştir. Çözüm sağlayan herkese bir kez daha teşekkür ederiz” dedi.

D

ünya gündemini oldukça meşgul eden corona virüsü, Türkiye’de de özellikle ihracat yapan firmalara negatif etki yaratmaya devam ediyor. Türkiye’nin aldığı bir dizi önlemler kapsamında, geçici süreliğine İran ve Irak sınır kapıları kapatıldı. Bunun ardından harekete geçen MTSO, üyelerinin ticaretinin aksamaması için alternatif çözümler arayışına gitti. Avrupa’dantransit olarak İran ve Irak’a gitmek üzere Mersin Limanı’nda bekleyen çok sayıda konteyner ve TIR için, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) nezdinde, Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi bakanlıklardan, malların geçici olarak gümrüklü antrepolara alınabilmesi için onay alındı. Ayrıca, bekleyen eşyaların acil olarak alıcısına teslim edilebilmesi ve ticaretin durmaması adına İran ve Irak sınırlarında tampon bölgelerin oluşturulması da karara bağlandı. Mersin lojistik sektöründe sevinçle karşılanan bu haberin ardın-

dan, Habur Sınır Kapısı’ndan, tampon bölgeye 550’ye yakın araç geçmeye başladı.Bu sayede, özellikle limanda bekleyen konteynerlerdaki muz gibi çabuk bozulacak ürünlerin zararının önüne geçilmesinin yanı sıra, bir taraftan firmalar yüksek ardiye maliyetlerinden kurtulurken diğer taraftan liman içindeki sıkışıklığın da önüne geçilmiş oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Komite Üyelerinin talepleri üzerine, ortak çabalarla üretilen çözüm önerilerini nasıl aldıklarını anlattı. Kapıların kapanmasıyla çok sayıda TIR ve konteynerin limanda beklemesinin lojistikçiye ek maliyet getirmesinin ardından artan şikayetler neticesinde çözüm arayışına gittiklerinidile getirenKızıltan, bunun yanı sıra özellikle bozulabilir ürünler içeren konteynerler için de çözüm beklentisinin firmalar tarafından Odaya bildirildiğini söyledi. Bunun üzerine harekete

Kızıltan: “Hedefimiz, tampon bölgeden geçen araç sayısını 1000’e çıkarmak” Karar öncesi Mersin Limanıiçerisinde bekletilen konteynerlerda 30-50 bin ton civarındayük bulunduğunu anlatan Kızıltan, konteynerlerin içeriğine de değinerek, “Bilinmeli ki, muzlarda bir virüs yok. Girişimlerimiz neticesinde alınan karar, muzların çürümesinin önüne geçilmesi adına önemliydi. Tampon bölge uygulamasıyla, şoförlerimiz karşı tarafa geçmeden sevkiyatlarını yapacak. Bu kapsamda hedefimiz, tampon bölgeden geçen araç sayısını 1000’e çıkarmak” diye konuştu. “İran için başka bir çözüm yolu, demiryolu olabilir” İran için alternatif çözüm yollarından da bahseden Kızıltan, “İran için başka bir çözüm yolu olarak demiryolunu düşündük. Trenlerde soğutuculu sistem olmamasına rağmen 5 saat içinde Tebriz’e ulaştırılabildiği için, alternatif çözüm olabilir. Trenlerle sevk edersek büyük oranda bu işi çözebiliriz gibi görünüyor” dedi.


6

YIL: 22 | SAYI: 392 | 15 - 28 Mart 2020 | www.mtso.org.tr

Bahar Kalkanı Operasyonu’na Mersin’den tam destek tekrar sesleniyoruz. Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden, zihniyete sahip bir rejim bulunuyor. Suriye’yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte rejim güçleri son olarak da, yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Bu saldırı, asla kabul edilemez. Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez. Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur. Türk Devleti ve ordusu, bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir. Elbet-

te bu acımasız saldırının sahipleri bunun bedelini ödeyecektir. “Bahar Kalkanı” harekâtıyla bu bedeli ödemeye de başlamışlardır. Şunu da herkes bilsin ki, biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz. Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz. Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz. Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak, bayrağımızın altında kenetlendik. Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Alınacak her kararın, atılacak her adımın arkasındayız. Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın.”

Kızıltan: “MTSO koronavirus fırsatçılığına izin vermeyecek”

de artık ülkemizde de azda olsa birkaç vaka olarak görülen bu salgından dolayı, vatandaşlarımızın endişelerini suiistimal ederek fahiş fiyatla mal satışı yapan, stokla piyasada kaos yaratmaya çalışan firmalara Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak izin vermeyeceğiz. Ürünlerinde haksız fiyat artışı yapan firmalara karşı eğer üyemiz ise, MTSO olarak disiplin mekanizmalarını çalıştıracağımızı ve bu haksızlıkları yapan tüm firmalara hak ettikleri cezaları vereceğimizi bir kez daha buradan kamuoyuna duyururuz. Herkes bilmeli ki; vatandaşı mağdur edenlere karşı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak sessiz kalmayacağız. İş dünyası olarak, devletimizin aldığı önlemlerin destekçisiyiz. Bu sorunu hep birlikte aşacağız. Hiçbir fedakarlıktan kaçmadan, fırsatçılara izin vermeden hem insanımızın sağlığını hem de ekonomimizi koruyacağız.”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Bahar Kalkanı Operasyonu’na destek vermek adına Oda ve Borsalar öncülüğünde, il ve ilçelerde yer alan kurum, kuruluş temsilcilerinin işbirliğinde Türkiye genelinde eş zamanlı ortak açıklama yapıldı.

M

ersin’de Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Ticaret Borsası, Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası, Silifke Ticaret ve Sanayi Odası, Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası, Tarsus Ticaret Borsası, Mersin Ziraat Odası, Mali Müşavirler Odası, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu Mersin Temsilciliği, Memur Sendikaları Konfederasyonu Mersin Temsilciliği, Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şubesi, Türkiye İşçi Sen-

dikaları Konfederasyonu’na bağlı Petrol İş Sendikası Mersin Şubesi, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu Mersin İl Temsilciliği, Mersin Ekonomi Platformu, MÜSİAD Mersin Şubesi, MESİAD, MEGİAD, TÜRSAB, ASKON, TÜİOSB, TOBB Mersin İl Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB Mersin İl Genç Girişimciler Kurulu ve GİŞKAD başkan ve temsilcileri basın açıklaması gerçekleştirdi. Toplantıda ortak metni MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan okudu. Türkiye genelinde gerçekleştirilen ortak açıklama şöyle:

“Milletimizin başı sağ olsun” “Değerli basın mensupları, Hepiniz hoş geldiniz. Şu an 81 İl’de Türkiye’nin önde gelen 30’a yakın meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu, hep birlikte bu açıklamayı yapıyoruz. Bizler, her kritik dönemde milletimizin ve devletimizin yanında durduk Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik. Bugün de, İdlib’te gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz. Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlen-

Mersin, öncelikli sorunlarını ele aldı

dikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim şehitlerimizin mekânını cennet, eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun. Askerlerimiz İdlib’te, hem ülke sınırlarımızı ve hem de mazlumları korumaktaydı. Zira Suriye’de yaşanan zulümlere, yüz binlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden, toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı. Türkiye’nin barış ve huzur odaklı çabalarıysa, ne yazık ki, pek çok ülkede karşılık görmedi. Buradan

K İ

lçe Oda ve Borsa temsilcileri Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) evsahipliğinde bir araya gelerek bölgenin sorunlarını ele aldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) iletilip öncelikli olarak takip edilecek konular belirlendi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol evsahipliğinde ilçe oda ve borsa temsilcileri Mersin’de buluştu. Toplantıya Anamur TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Torunoğlu, Meclis Başkanı Mehmet Yılmaz, Mersin Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şerafettin Memiş, Genel Sekreteri İsmail Sarı, Mer-

sin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jozef Atat, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Atahan Çukurova, Genel Sekreteri Korer Özbenli, Silifke TSO Meclis Başkanı Abdulbaki Uysal, Erdemli TSO Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Evci ile Tarsus TSO Genel Sekreteri Ali Ukav katıldı. Toplantıda Dış ticaret kenti Mersin için sınır ticaretinin önemi vurgulanarak sınır ticaretinin yönetmelikteki kurallara uygun olarak yapılmasının sağlanması, SEKA Kağıt Fabrikası’nın 1500 dönümlük arazisi ile önündeki limanın ayrı ayrı ihalelere çıkarılması konusunda çalışma yürütülmesi, Çeşmeli –

Taşucu arası otoyol, havaalanı, Anamur OSB ve Tarsus OSB, Tarsus Turizm Koruma ve Gelişme Bölgesi’ne yönelik yatırımların takibi, TMO’ya sağlanan gümrüksüz pirinç ithalatının sektörde yol açtığı sıkıntıların giderilmesi adına lobi yürütülmesi, kentte sanayi arazisi üretilebilmesi adına sanayi arazisi üretilmesinin kolaylaştırılıp hazine arazilerinin ise belli bir plan dahilinde tahsislerinin yapılması adına çalışılması, ÇKA ve KOSGEB desteklerinin vakit kaybedilmeden açıklanması için girişimde bulunulması konu başlıklarında görüş birliğine varıldı.

Kanatlı sektörünün sorunları konuşuldu

M

ersin İli Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Birliği Başkanı Onur Tarım, Başkan Yardımcısı İbrahim Ersöy ile Üye Battalgazi Yüksel, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ı ziyaret etti. MTSO 4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Seçkin Tatar’ın da eşlik ettiği görüşmede kanatlı sektöründe ya-

MTSO 06 CMYK

şanan sorunlar dile getirildi. Komite Meclis Üyesi Tatar, MTSO olarak enerjiden, TMO ile yem konusunda yürütülen çalışmalara kadar tüm faaliyetler hakkında bilgi verirken, Birlik Başkanı Tarım ise yeni kurulduklarını belirtip, destek talebinde bulundu. Enerjiden entegre tesislere, yem sektöründen üretime kadar yaşanan tüm sorunların ele alındığı toplantıda,

önümüzdeki süreçte sektörün daha da büyümesi adına neler yapılabileceği görüşüldü. Mersin’de 830 işletme bulunduğunu ve üretim potansiyeli olarak Türkiye’de 5’inci sırada yer aldığını anlatan Birlik Başkanı Onur Tarım, birlikte hareket edilmesi halinde bu rakamın daha yukarılara taşınabileceğini söyledi. Sektörde kamuoyunda oluşan yanlış bilgilendirmelerin sıkıntısını yaşadıklarına da dikkat çeken Tarım, tavuk etinin en ucuz, en çok denetlenen protein olduğunu vurguladı. Etiketsiz, markasız ürün satılamayacağını ve hiçbir markanın da ismini lekelemeyi göze alamayacağı için bu sektörde hata yapılamayacağını vurgulayan Tarım, İl Tarım Müdürlüklerinin tüm kesimhanelerden her gelen parti için numune alıp testten geçirdiğini, testleri geçemeyen hiçbir ürünün piyasaya sürülmediğini sözlerine ekledi.

orona virüsü bahane ederek, fahiş fiyatla mal satışı yapan, stokla piyasada kaos yaratmaya çalışan firmalarla ilgili haberlerin artması üzerine konuyu değerlendiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “MTSO

koronavirus fırsatçılığına izin vermeyecektir” dedi. Açıklamasının devamında Kızıltan, şu ifadeleri kullandı: “Dünya çapında bir salgına dönüşen ve devletimizin aldığı olağanüstü etkin önlemlere rağmen son günler-

4.0 İstihdam Teşvikleri Gelecek Mersin Toplantısı düzenlendi

M

ersin Büyükşehir Belediyesi evsahipliği, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), İnka Danışmanlık ve Girişimci İnsan Kaynakları Derneği işbirliğinde 4.0 İstihdam Teşvikleri “Gelecek Mersin” konulu toplantı düzenlendi. Toplantının konuşmacıları arasında yer alan Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel, iş hukuku ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki son değişiklikler hakkında bilgi verirken, Sosyal Güvenlik Uzmanı Serdar Ay, 2020 Dönemi İstihdam Teşvikleri, SGK ve Muhtasar Birleşmesi’ni anlattı. Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fuad Budur, her 15-20 yılda bir iktisat bilimcilerin ortaya yeni bir kavram çıkardığını, bu kavramın özünü doğru tespit edip erken karar verenlerin oluşturdukları doğru politikalarla pastadan büyük payı aldığını söyledi. Son 20 yılın öne çıkan kavramının da küreselleşme olduğuna dikkat çeken Budur, bu kavramların yalnızca ekonomi değil sosyal

ve siyasi tüm alanlarda bir bütün olarak algılanması durumunda başarının geleceğini ifade etti. Türkiye’nin ülke olarak gerçek potansiyeline paralel, bütüncül bir gelişme içinde olduğunun söylenemeyeceğini kaydeden Budur, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte önümüzde yeni bir fırsat ve yeni bir yapılanma modeli. İşte Endüstri 4.0. Adı her ne kadar Endüstri 4.0 ise de, endüstrinin, sanayinin çok ötesinde bir kavramdır. Endüstri 4.0’ın etki alanı inanın hayal edemeyeceğiniz kadar geniş olacaktır. Bu dönemi yakalamak için eğitim sistemi de buna uygun olmalıdır. Yani, üretimde Endüstri 4.0’ın yanında, Eğitim 4.0 ihmal edilmemelidir.” Temelinde yazılım olan yeni gerçeklerin artık sıradan insanlara girişimci olma, küçük firmalara küresel oyuncu olma fırsatı tanıdığına değinen Budur, “Bundan sonra hepimiz her an üreticiyiz, girişimciyiz, her an ihracatçı olabiliriz, her an küresel bir ekonominin parçası olabiliriz. Bu an-

lamda üniversitelerimiz Endüstri 4.0 yüksek lisans ve doktora programlarını başlatmalıdır. Daha çok farkındalık yaratmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Markalaşmaya, teknoloji ve ar-ge’ye önem verilmesi gerektiğini kaydeden Budur, siyasetin de endüstri 4.0’ı yakalayarak bu konudaki kamu desteğini artırması gerektiğini sözlerine ekledi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Olcay Tok ülkedeki işsizlik rakamları hakkında bilgi verip Mersin’in aldığı göçle birlikte Türkiye ortalamasının üzerinde işsizlik rakamlarına ulaştığını anlattı. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi olarak yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren Tok, işgücü piyasasıyla iletişimi artıracak yöntemler geliştirdiklerini söyledi. Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi Müdürü Serkan Özada’nın merkezin çalışmaları hakkında bilgi verdiği sunumun ardından kürsüye çıkan Ali Tezel, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki değişimler hakkında bilgi verdi. Sosyal Güvenlik Kurumlarının zenginden alıp fakire verdiğini, bu nedenle her zaman açık vermesi gerektiğini dile getiren Tezel, bu açığın artmasına paralel ülkelerin sosyal devlet olma oranlarının arttığını söyledi. Yeni düzenlemelerle kıdem tazminatında bir takım değişikliklere gidileceğini anlatan Tezel, bu değişimi de doğru bulmadığını söyledi. Sosyal Güvenlik Uzmanı Serdar Ay ise, 2020 Dönemi İstihdam Teşvikleri, SGK ve Muhtasar Birleşmesi konusunda teknik bilgiler aktardı.


7

YIL: 22 | SAYI: 392 | 15 - 28 Mart 2020 | www.mtso.org.tr

7 No’lu komite ulusal zincirlerle rekabeti artırma hedefinde Sanayi Odası (MTSO) 7 No’lu Perakende Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Meclis Üyeleri bu sorunların çözümü için kolları sıvadı. Sorunun çözümü için geçmiş dönem yerel yönetimlerle çeşitli temaslarda bulunduklarını anlatan Meclis Üyeleri yönetimlerin değişmesiyle birlikte yeniden görüşmelere başladıklarını, konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Meclis üyeleri, sorunun çözümü adına zincir market açılması sırasında çeşitli kriterler uygulanmasını istiyor.

İshak Mehmet Hasancaoğlu

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 7 No’lu Perakende Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Meclis Üyeleri ulusal zincir marketlerle rekabetlerini artırmayı hedefliyor. Bunun için bir dizi çalışma planlayan Meclis Üyeleri yerel yönetimlerden destek bekliyor. Ulusal zincir marketlerin sahip olduğu maddi güç ile birlikte elde ettikleri bazı avantajlarla yerel zincir marketlerin mücadele etmekte zorlandığına dikkat çeken Mersin Ticaret ve

Hasancaoğlu: “Perakende mağaza açılışında kriterler olmalı” Konuyla ilgili değerlendirme yapan Meclis Üyesi ve Sarnıç Tesisleri Sahibi İshak Mehmet Hasancaoğlu, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Üyelerle bir araya gelip sorunlarını dinlemelerinin ardından Adana Ticaret Odası’na giderek oradaki komite üyeleriyle de ortak sorunları saptadıklarını bildiren Hasancaoğlu, “Adana’da ulusal marketler, yabancı işletmeler, ruhsatsız çalışan işletmeler ve marketlerin yanı sıra vergisiz çalışan geçi-

de inceleme yapılıp bu kriterleri sağlayanlara ruhsat verilmeli.” Başarı için doğru planlamanın her alanda önemli olduğunu vurgulayan Hasancaoğlu, Türkiye’de bu kriterleri uygulayan yerel yönetimler bulunduğunu, bunu örnek göstererek Mersin’de de benzer uygulamaları talep etiklerini söyledi.

Şemsettin Bayar

ci pazarlarla ilgili sorunlarımızı konuştuk” dedi. Saptanan ortak sorunlar için yerel yönetimlerle görüşmeye karar verdiklerine değinen Hasancaoğlu, perakende mağaza açılışlarında belirli kriterler talep etiklerini belirtip, bu kriterleri şöyle özetledi: “Açılacak iki mağaza arasında da en az 1,5 km mesafe olması gerektiğini düşünüyoruz. Yeni açılacak bir mağazanın en az 5-10 araçlık otopark alanı, emzirme odaları bulunmalı. Bir kişi belediyelere ruhsat için gittiğin-

Bayar: “Gross marketler kuruluş ilkelerine geri dönmeli” Meclis Üyesi ve Ekobaymar Sahibi Şemsettin Bayar ise gross marketlerle yaşanan sorunlara dikkat çekti. Gross marketlerin toptan satış amacıyla kurulmasına rağmen perakende satış da yapmaya başlamalarının sektör adına sorun oluşturduğunu kaydeden Bayar, bu firmaların kuruluş ilkelerine geri dönmesi gerektiğini anlattı. Komite olarak MTSO 6 No’lu Toptan Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi ile dirsek teması içinde çalıştıklarına değinen Bayar, sorunların ortak olduğunu, çözümleri de ortak geliştirmek adına çalıştıklarını söyledi. Bu sorunların çözümü için önümüzdeki dönemde bir Gıda

Çalıştayı düzenlemeye hazırlandıklarını ifade eden Bayar, “Sektörümüz adına verimli bir çalışma olacağını düşünüyoruz” dedi. Mersin ve Adana ortak çalış-

Hayri Topçu

malarına rağmen sorunun bölgesel değil ulusal olduğuna da dikkat çeken Bayar, düzenlenecek çalıştaydan çıkacak sonuçların TOBB aracılığıyla Ankara’da ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşılması adına temasta bulunacaklarını söyledi. Tedbirlerin bölgesel uygulanması yerine yurt genelinde alınmasının sektöre büyük rahatlama getireceğini vurgulayan Bayar, Çukurova’nın bu çözümde öncü olmaya hazırlandığını anlattı.

Topçu: “Yerel market tercih algısı oluşturulmalı” Meclis Üyesi ve Lale Gıda Sahibi Hayri Topçu ise yerel marketlerin alması gereken bireysel tedbirler üzerinde durdu. “Yeni dönemde gıda perakende mağazalarımızda hizmet kalitesini artırmak ve değişen müşteri alışkanlıklarını karşılamak için aksiyonlar almamız gerektiğini düşünüyoruz” diyen Topçu, ulusal marketler yerine yerel marketlerin daha çok tercih edilmesi için keyifli bir alışveriş tecrübesi yaşanması, bunun için de yerel market tercih algısı oluşturulması gerektiğini söyledi. Yerel marketlerin avantajlarına da değinen Topçu, “Yerel marketlerin tedarik zincirleri çok güçlü olması nedeniyle meyve sebze gibi ürünlerde tazeliğin, kalitenin bir miktar daha yukarıda olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde açık şarküterimizin bulunması da önemli bir avantaj. Güçlü manav ve şarküteri avantajımızı öne çıkarıp fazla ürün çeşidi bulundurulmasıyla başarıya ulaşacağımıza inanıyorum” dedi. İstihdam konusunda da yerel marketlerin kente katkısının daha yüksek olduğuna dikkat çeken Topçu, uzun vadede insan kaynaklarını önemseyen işletmelerin ayakta kalacağına inandığını sözlerine ekledi.

Korona virüs sonrası konteynerlar karaborsa

M

TSO 21 No’lu Denizyolu Taşımacılığı ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyeleri son dönemlerde dünya genelinde yaşanan korona virüs nedeniyle sekteye uğrayan ticaret sonrası sektör temsilcilerinin konteyner bulmakta zorlandığını anlattı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 21 No’lu Denizyolu Taşımacılığı ve Destek Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörde yaşanan sorunları değerlendirdi. Korona virüsün dünya genelinde yayılması sonrasında bazı ülkelere kapıların kapamasıyla ticari diyaloğun kesildiğini anlatan Meclis Üyeleri, yaşananların dış ticaret ekipmanlarının bir numaralı kalemi konteynerların bulunamaması sıkıntısını da beraberinde getirdiğini söyledi. İhracatçıların Amerika, Afrika ve Avrupa’ya yük gönderecek ekipman bulmakta zorlandığını, sıkıntılı bir sürecin başladığını belirten Üyeler, az sayıdaki konteynera ulaşmak için hatırlı kişilerin devreye girmeye başladığını, bu durumun ise maliyetleri artırdığını söylüyor. Sek-

Alkaan Sevim

tör temsilcileri, havaların ısınmasına paralel pazarların yeniden canlanmasını bekliyor. Sevim: “İthalat durunca ekipman bulmak zorlaştı” Son dönemlerde Çin, İran ve Irak kapılarının korona virüs nedeniyle kapatıldığını hatırlatan Meclis Üyesi ve Arma Depolama Sahibi Alkaan Sevim, sadece ticaretin azalmadığını, farklı pazarlara ürün gönderirken çeşitli

sıkıntılar yaşanmasının da beraberinde geldiğini söyledi. Yurtdışından hammadde ve yarı mamul ithalatı ile yurda konteyner girişi olduğunu, Türkiye’de boşalan konteynerların bu kez ihraç ürünü ile doldurulduğunu anlatan Sevim şu bilgileri verdi: “Çin, dünyanın en büyük ihracatçı ülkelerinden birisidir. Virüs sonrasında Türkiye de dahil olmak üzere herkes bu ülkeden ithalatı durdurdu. Dolu konteyner gelmeyince Türkiye’deki konteyner sayısı oldukça azaldı. Konteyner akışı yavaşlayıp durma noktasına geldi. Ticaretin açık olduğu Amerika, Avrupa, Afrika’ya ürün gönderecek ekipman bulmak zorlaştı. Az sayıdaki ekipmana ulaşmak için birçok kişi hatırlı tanıdıklarını devreye almaya başladı. İhracata yön veren büyük acentelerin ithalat dönüşleri olmayınca tek taraflı ticaret yapılamıyor.” “Türkiye kendi deniz ağını kurmalı” Yerli firmaların, acentelerin destinasyonlarının da uluslararası firmalar kadar yaygın olma-

konteyner yüklenebildiğine işaret eden Sevim, Türkiye’nin kendi deniz ağını kurup dünyada mücadele edecek bir organizasyon oluşturması gerektiğini, ülkenin böyle bir bilgi birikimine sahip olduğunu vurguladı.

Mehmet Azmi Damla

dığını kaydeden Alkaan Sevim, “Bu firmalar, ağırlıklı Afrika’ya çalışıyor ancak İtalya’ya gemi çıkaracak olsanız yine ekipman bulmakta zorlanıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Son 20 yılda dünyada taşıma şeklinin konteynerlara döndüğünü vurgulayan Sevim, RoRo gemilerle TIR’ların taşındığını ancak TIR’lara da konteyner yüklendiğini anlattı. Bir gemiye bin adet TIR yüklenirken 7 bin adet

Damla: “Limanda ciddi bir trafik oluştu” Meclis Üyesi ve Altun Damla Nakliyat Sahibi Mehmet Azmi Damla, korona virüs ile yaşanan sorunların yaz aylarının gelmesiyle zayıflayacağına inandığını söyledi. Kapıların kapanmasıyla liman içi trafiğin ciddi anlamda olumsuz etkilendiğine değinen Damla, hareket edecek yer kalmadığını dile getirdi. Sektörün bir diğer sıkıntıyı tahsilatlar noktasında yaşadığını anlatan Damla şunları söyledi: “Son dönemlerde sektörde rekabet vade sürelerinin uzatılmasıyla yapılıyor. Bunun yanlış bir uygulama olduğunu düşünüyorum. İşi alabilmek için ihracatçı firmaya bir meslektaşımız 30 günlük vade tanıyorsa bir diğeri işi almak için bu vade süresini 45 güne çıkarıyor.

Sonrasında da bu uygulama görev haline geliyor ve kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz. Çünkü acentelere ödemeler 3-4 haftada yapılıyor. Firmalarımız bu işe ciddi sermaye bağlamak durumunda kalıyor ve nakit akışında dengesizlikler oluşuyor.” “Serbest Bölge Limanı ile Mersin Liman ücretleri eşit olmamalı” Serbest Bölge Limanı’nda yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Mehmet Azmi Damla, limandan en fazla Akgübre için amonyak ve Opet için petrol geldiğini anlattı. Ancak yönetimin el değiştirmesiyle birlikte yüzde 10 daha uygun olan Serbest Bölge Limancılık ücretleri ile Mersin Limanı ücretlerinin eşitlendiğine değinen Damla, bu durumda Serbest Bölge’nin cazibesinin kalmadığını ve büyük yatırımcıların dışarı gitmeye başladığını söyledi. Damla yeniden eski uygulamaya dönülmesini beklediğini belirterek, bölgede faaliyet göstermenin cazibesinin artırılmasının önemine dikkat çekti.

Kapılar kapandı gıda ihracatı olumsuz etkilendi

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 33 No’lu Gıda ve İçecek Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörde yaşanan sorunları anlattı. Özellikle komşu ülkelerle sınır kapılarının kapanmasıyla birlikte un ihracatında yaşanan sorunları dile getiren Üyeler, oluşturulan tampon bölgeler üzerinden çare arandığını söyledi. MTSO 33 No’lu Gıda ve İçecek Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. İhracattan iç piyasaya kadar her alanda yaşanan sorunları özetleyen Meclis Üyeleri, çözüm önerilerine değindi. Kayıt dışı üretimden hammadde temininde yaşanan zorluklara, ekmek fiyatlarının çok düşük seviyede kalmasından ihracatta yaşanan sorunlara kadar birçok konu ele alındı. Orgun: “Denetimler tüm üreticilere uygulanmalı” Sektörde iç piyasada en büyük sorunu denetimler noktasında yaşadıklarını anlatan Meclis Üyesi ve Sizin Un Sahi-

MTSO 07 CMYK

bi Mehmet Orgun, yetersiz denetimler nedeniyle merdivenaltı üretimlerde sorun olduğunu söyledi. Un fabrikalarının doğrudan fırınlarla çalıştığını ancak fırınlardaki denetimlerin yeterli olmaması nedeniyle merdivenaltı üretimin arttığını kaydeden Orgun, bu durumun bir taraftan sektörde haksız rekabete yol açıp fırınların kapanmasına neden olurken diğer taraftan kayıt dışı ekonomi oluşturduğuna işaret etti. Günümüzde ekmeğin artık pazarlarda dahi satılmaya başladığına değinen Orgun, bu gıda maddesinin temel ihtiyaç olduğunu, halk salığı açısından hijyen gözetilerek üretilip satılması gerektiğini, denetimlerin bu boyutuyla da önem taşıdığını bildirdi. Bir diğer sorun olarak yine fırınlarda ruhsata göre satış yapılmamasını gösteren Orgun şunları söyledi: “Birçok pişirim fırını ruhsatı gereği yalnızca pişirim yapması gerekirken pide ve somun çıkarıp satıyor. Ruhsat dışı yapılan üretimle yine haksız rekabe-

yeterli gelmediğini kaydeden Orgun, bu nedenle üretimde de sorun olduğunu söyledi. Son olarak yine gıda sektörünü ilgilendiren cezeryeye dikkat çeken Orgun, coğrafi işaretli bir ürün olan cezeryenin de merdivenaltı üretiminin önüne geçilmesi gerektiğini, kalitesiz bir ürünün coğrafi işareti nedeniyle Mersin ismini olumsuz etkileyeceğini vurguladı. Orgun, “Et ve süt ürünlerinde başlayan denetimlerin hızla tüm gıda ürünlerine yayılmasını bekliyoruz” dedi. Mehmet Orgun

te yol açılıyor. Fırıncılarımız bu durumdan da şikayetçi. Ekmek satışlarında ciddi anlamda azalma yaşanıyor. Bu noktada da denetim bekliyoruz.” İhracata da değinen Orgun, özellikle İran ve Irak’a ciddi tonajlarda un ihraç edildiğini hatırlatarak, bu kapıların kapanmasıyla yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Oluşturulan tampon bölgelerden ihracatın azar azar yapılabildiğini ancak

Dalkılıç: “Ekmeğe taban ve tavan fiyat istiyoruz” Fırınlarla ilgili yaşanan sorunlara dikkat çeken bir diğer Meclis Üyesi, Nefis Un fabrikası Sahibi Abit Dalkılıç oldu. Özellikle ekmek fiyatlarına değinen Dalkılıç, un fiyatlarının hızla artmasına rağmen ekmek fiyatlarında artış yaşanmaması nedeniyle fırınların ciddi sorunlar yaşadığını söyledi. “Yaklaşık 10 yıl önce ekmek fiyatlarıyla dolmuş fiyatları aynıyken bugün ekmek fiyatı dolmuşların

Abit Dalkılıç

çok altında kaldı” değerlendirmesini yapan Dalkılıç, maliyetlerin ise yerinde saymadığını ve hızla arttığını söyledi. Temel gıda maddesi olması nedeniyle ekmek fiyatlarının yükseltilemeyeceğini bildiklerini ancak çözüm olarak en azından hammadde fiyatlarının düşürülmesi adına adım atılmasını istediklerini vurgulayan Dalkılıç şunları söyledi: “Ülkemizde iklim yapısı ge-

reği en kolay üretilebilecek olan tarım ürünü buğday. Buna rağmen ithal ediyoruz. Bunun yanında TMO’nun piyasaya zamanında müdahale edememesi de un fiyatlarını artırıyor. Un üreticileri artışları anında fırınlara yansıtsa da fırıncılar, ülkedeki ucuz ekmek politikası nedeniyle bu fiyatları tüketiciye yansıtamıyor.” Sorunun çözümü için fırıncının üzerindeki yükün azaltılması gerektiğini vurgulayan Dalkılıç, üreticiye özel teşvikler beklediklerini, en azından işçi maliyetlerinin üzerlerinden alınması gerektiğini söyledi. Yeterli maaş verememeleri nedeniyle kısa süre sonra çalıştıracak işçi bulmakta dahi zorlandıklarını kaydeden Dalkılıç, stratejik öneme sahip bir ürünün ciddi sorunlar yaşadığını ve desteklenmesi gerektiğini yineledi. Ekmekte taban ve tavan fiyat uygulaması talep ettiklerini de dile getiren Dalkılıç, “Belirlenen fiyatların üstüne çıkılması yasak olduğu gibi altına satış yapılması da engellenmeli” ifadesini kullandı.


8

YIL: 22 | SAYI: 392 | 15 - 28 Mart 2020 | www.mtso.org.tr

FTS Kimya, Petromer ve FTS’yi ulusal markaya dönüştürme hedefinde

Mersin’de otomotivden deniz motorlarına, endüstriyel yağlardan hidrolik yağlara kadar çok geniş bir yelpazede 147 farklı çeşit yağ üreten FTS Kimya, Petromer ve FTS markalarını yurt genelinde tanıtma hedefinde. 28 yıllık deneyim ve kalitelerini ihracatla taçlandırıp, bu alandaki ağırlıklarını da artırmak isteyen firmanın hedef pazarı Avrupa. yükselttiklerini açıkladı. Taner şunları söyledi: “Yıllık satış hacmimiz 1500 tonlara ulaşmıştı. İş hacmimizin artmasıyla tedarikçi firmalar taleplerimizi karşılayamaz oldu. Yaşadığımız bu soruna çözüm üretmemiz gerekiyordu ve arayış içine girdik. Kardeşim Özgür’le aklımızın bir köşesinde hep üretim vardı. Yine bir risk alarak yatırım için girişimlere başladık.”

Fuat Taner & Özgür Taner FTS Kimya Firma Sahipleri

M

ersin’de 1993 yılında henüz 18 yaşındayken Özgür Otomotiv firmasını kurarak madeni yağ satışına başladığını anlatan FTS Kimya Sahibi Fuat Taner, “Çocuk yaşlardan itibaren sanayide çırak olarak çalıştım. Yaşım küçük olmasına rağmen hayalimde hep kendi işimi kurmak vardı. O dönem Annem Kadriye Taner’in 4 erkek kardeşim için ayırdığı çeyiz parasını ben risk alarak sermaye olarak kullanmaya karar verdim ve çok cüzi bir rakamla 35 metrekarelik bir dükkanda şirketimi kutrum” dedi. Madeni yağ alım satımı yanında yağ değişimi yaptığını anlatan Taner, bir yıl sonra kardeşi Özgür Taner’in de destek vermesiyle birlikte güçlerinin daha da arttığını söyledi. Ardından ara bayilik almaya başladığını, işlerinin gelişmesiyle çalışma alanlarını 100 metrekareye çıkardıklarını kaydeden Taner, uluslararası bir madeni yağ firmasının dikkatini çekip, bu firmanın Mersin Bölge bayisi olarak çalışmaya başladıklarını bildirdi. Yıl 2000’i gösterdiğinde Tırmıl Sanayi Sitesi’nde 360 metrekarelik bir

alana taşındıklarını anlatan Fuat Taner, yalnız çıktıkları yolda 5-6 kişiye de istihdam sağlamaya başladıklarını söyledi. Pazarlama ağı oluşturduklarını birkaç firmanın daha bayiliğini aldıklarını kaydeden Taner, “Bire bir sahaya iniyor ürünlerin pazarlamasını biz yapıyorduk. O yıllarda Mersin’de Organize Sanayi Bölgesi yeni yeni kuruluyordu ve sanayi firmalarının satışında da artış yaşanmıştı. Çalışmalarımızı duyan sanayi tesislerinden endüstride kullanılan yağ talepleri de almaya başlamıştık” dedi. “İkinci şirketimiz Petromer’i kurduk” Otomotiv ile endüstri yağlarında ayrı uzmanlaşmak gerektiği düşüncesiyle 2008’de Petromer ismiyle ikinci bir şirket kurduklarını ifade eden Taner, burada da endüstri ve inşaata yönelik kullanılan yağlar üzerine satış yaptıklarını anlattı. Zaman içinde Mersin’in yanı sıra Adana ve İskenderun bayiliklerini de aldıklarını kaydeden Taner, 10 yılda çalışma alanlarını 1000 metrekareye, istihdam sayılarını da 20’ye

“İlk üretim gres yağı” 2013’te MTOSB’de 8 bin metrekarelik alan kiralayıp 2 bin 200 metrekaresini kapattıklarını ifade eden Fuat Taner, FTS Kimya ismiyle yeni bir firma kurduklarını, aynı dönemde EPDK lisanslarını çıkardıklarını, İSO ve TSE belgelerini aldıklarını söyledi. Çok geçmeden yatırım alanlarını satın alıp 2014’te üretime başladıklarını dile getiren Taner, üretime başlarken yaşadıkları sorunları ise şöyle özetledi: “İlk üretim gres yağ üzerine oldu. Yıllık 400 ton üretimle başladık. Türkiye’de bu alanda çok fazla üretim yok, çünkü biraz zahmetli. Biz de bunu işin içine girdikten sonra anladık. Deneme yanılmalarımız yaklaşık 1 – 1,5 yıl sürdü. Bize en büyük morali Malatya’dan uzun süredir çalıştığımız bir firmamız verdi. Bir kamyon gres yağı sipariş etti. Ürünümüzün tam oturmadığını sıkıntıları bulunduğunu açık yüreklilikle söyledik. O ise dinlemedi ve parayı hesabımıza yatırdı. Bir kamyon malı gönderdik. Bize büyük moral oldu. Bu kez daha çok asıldık ve çok geçmeden istediğimiz kaliteye ulaştık. O firmanın desteğinin başarımızda dönüm noktası olduğunu söyleyebilirim.” “147 çeşit ürüne ulaştık” Şu anda madeni yağ, add blue ve gres olmak üzere toplam 147 farklı

ürüne ulaştıklarını açıklayan Taner, çalışmalarını da 4 bin metrekare alanda 35 personelle sürdürdüklerini, ailenin diğer fertlerinin de firmaya dahil olduğunu ve tüm kilit noktalarda bir kardeşlerinin çalışıyor olmasının verdiği güvenle hareket ettiklerini söyledi. Üretim kapasitelerinin yıllık 4 bin tona ulaştığını dile getiren Taner, ürünlerini Petromer ve FTS markalarıyla sattıklarını anlattı. Van’dan Trabzon’a 34 ilde toplam 1600 portföye satış yaptıklarını dile getiren Taner, üretimin ardından bir iki yıl içinde ihracata da başladıklarını, ilk talebin Irak’tan geldiğini, ardından Erbil ve Zaho’da da birer bayilik oluşturduk-

Kızıltan: “Yerli üretim desteklenmeli”

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, FTS Kimya firmasını ziyaret ederek Fuat ve Özgür Taner kardeşlerle bir araya geldi. Çalışmaları ve ürünleri hakkında bilgi alan Başkan Kızıltan, firmanın önümüzdeki süreçteki hedeflerini dinledi. Sanayicinin sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini ve çözüm-

Mersin’e ilk ödül Seyhan Palet’ten Orman Bakanlığı tarafından verilen, Altın Kozalak olarak adlandırılan, en fazla yapacak orman emvali 2019 yılı Türkiye Birincilik Ödülü Seyhan Palet’in oldu. Bu ödül tarihinde ilk kez Seyhan Palet ile Mersin’e verilmiş oldu. 2019’da Adana ve Mersin birinciliklerini de elde ettiklerini hatırlatan Seyhan Palet Yönetim Kurulu Başkanı Alpay Seyhan, Türkiye birinciliğini almış olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Amerika olduğunu bildiren Seyhan, çalışmalarına Amerika’nın talep ettiği ürün standartlarını gözeterek yön vereceklerini söyledi.

Alpay Seyhan Seyhan Palet Yönetim Kurulu Başkanı

M

üteahhit olan Babası Osman Seyhan’ın 1989 yılında kendi inşaatlarının kapı doğramalarını yapmak adına şirketi kurduğunu anlatan Alpay Seyhan, 1992 yılında ise bölgede sanayileşmenin artması ve palet talebi oluşmasıyla birlikte çalışmaları bu alana yönlendirdiklerini söyledi. Bu dönemde ağırlıklı Şişecam Grubuna bağlı firmalara hizmet verdiklerini kaydeden Seyhan, “O yıllarda Ağabeyim Alper Seyhan ile birlikte üniversite öğrencisiydik. Mezun olmamız sonrasında 2006’dan itibaren ikinci kuşağın da şirkete dahil olmasıyla çalışmalar hızlandı ve bir anlamda yön değiştirdi” dedi. Önce kaliteyi artırmaya ardından da 2005’te Ürdün ile başlayan ihracatı geliştirmeye odaklandıklarını vurgulayan Seyhan, “İhracat demek daha fazla üretim anlamına geliyordu. Bu nedenle üretim kapasitemizi artır-

MTSO 08 CMYK

malıydık. Biz de yeni yatırımlara yöneldik. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi genişleme alanından 17 bin metrekare yer satın alıp 2010’da 11 bin metrekaresini kapatarak üretim kapasitemizi artırdık” dedi. “Hedef, üretimin yarısını yurtdışına göndermek” Artan üretimle birlikte kurutma fırını, palet boyama fırınları, palet silme üniteleri kurarak kaliteyi de artırıp dünya standartlarına getirdiklerini açıklayan Alpay Seyhan, paralelinde ihracatlarının da yükseldiğini anlattı. Bugün Ürdün’ün yanı sıra İsrail, Irak, Kıbrıs, Katar gibi ülkelere üretimlerinin yaklaşık yüzde 20’sini ihraç ettiklerini bildiren Seyhan, “Hedefimiz ise yeni yatırımlarla 2023 yılına kadar üretimimizi yüzde 30 daha artırıp bu üretimin yüzde 50’sini ihraç etmek” dedi. Hedef pazarlarının ise

“Hedefimiz sıfır atıktı” Yıllık ortalama 80 bin metreküp tomruk işleme kapasitesine sahip olduklarını ve yaklaşık 100 kişi ile 30 çeşit palet ürettiklerini bildiren Alpay Seyhan, aynı zamanda kereste üretimleri bulunduğuna da değindi. Üretim sonrası büyük miktarlarda odun ve talaş atığı oluştuğuna dikkat çeken Seyhan, bu atıkları değerlendirmek adına İz Pelet ismiyle yeni bir şirket kurup biri 2019’da diğeri bu yıl olmak üzere iki tesis açtıklarını söyledi. Mersin ve Adana’nın odun ve talaşlarını toplayarak pelet, odun cipsi ve kaba talaş haline getirdiklerini dile getiren Seyhan, bu ürünleri şu anda 20 ülkeye ihraç ettiklerini bildirdi. Bu sayede bir taraftan atıklarını sıfırlarken diğer taraftan bu atıklara katmadeğer kazandırdıklarını kaydeden Seyhan, yaptıkları satışlarla da ülkeye döviz kazandırmaları yanında 100’e yakın kişiye de istihdam sağladıklarını, böylece toplam personel sayısının 200’e yükseldiğini söyledi. MTOSB 3. Genişleme Alanı’nda da yatırıma gittiklerini açıklayan Alpay Seyhan, burada farklı bir alanda çalışmak istediklerini, soğuk hava ve paketleme tesisi kurup özellikle kuruyemiş gibi özel ürünlerin farklı yöntemlerle paketlenip ihracatına yönelik çalışacaklarını ifade etti. “2019 yılı birincisi olduk” Orman Bakanlığı tarafından her yıl Altın Kozalak ödülleri verildiğini bildiren Alpay Seyhan, bu ödül-

larını söyledi. Bugün üretimlerinin yüzde 10’unu yurtdışına gönderdiklerini ifade eden Taner, bu oranı önümüzdeki süreçte artırmak istediklerini, hedeflerinde ise Avrupa pazarı bulunduğunu açıkladı. Türkiye’de ise Akdeniz’in yanı sıra Karadeniz, Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu’da tanınan bir marka haline gelmeye başladıklarını, madeni yağ pazarının yaklaşık yüzde 1’ine hakim olduklarını belirten Taner, “Mevcut durumda uzak olması nedeniyle İstanbul pazarına hakim olamıyoruz ancak önümüzdeki süreçte hedefimiz, markamıza yatırım yaparak marka bilinirliğimizi ve yurt genelindeki pazar payımızı artırmak” diye konuştu. Kurdukları tesiste rekabet güçlerini artırmak adına kendi kullandıkları plastik ambalajların üretimine başladıklarını da vurgulayan Taner, ar-ge’ye önem verdiklerini her 4-5 ayda bir yeni bir ürün çıkarma hedefiyle hareket ettiklerini söyledi. Kalite açısından uluslararası markalardan farkları bulunmadığını, tek eksiklerinin tanıtım olduğunu dile getiren Taner, çalışmalarını bu alanda yoğunlaştıracaklarını söyledi.

lerin en çok yapacak orman emvali alan firmalara verildiğini anlattı. Yüksek kapasiteleri nedeniyle bugüne kadar ödülün ağırlıklı olarak İzmir firmalarına verildiğini dile getiren Seyhan, Altın Kozalağın 2019 yılında ilk kez Mersin’e geldiğini söyledi. 2019’da önce Mersin ve Adana Orman Bölge Müdürlüklerinden birinciliklerini aldıklarını

lerin takipçisi olduklarını anlatan Başkan Kızıltan, sanayicinin yolunu açmak, üretimlerini rahat ortamlarda sürdürmelerine yardımcı olmak adına çalıştıklarını anlattı. Sanayicilerin istihdam sağladığını, vergisini ödediğini kaydeden Kızıltan, yerli üretimin artırılmasının ülke ekonomisi açısından önemine dikkat çekti.

kaydeden Seyhan, ardından Türkiye birinciliğinin geldiğini söyledi. Osman Seyhan: “Oğullarımla gurur duyuyorum” Çocuklarının 7 yaşından itibaren yanında çalıştığını anlatan Baba Osman Seyhan ise şunları söyledi: “Küçük yaşlarından itibaren Alper de Alpay da yanımdaydı. Pazar günleri dışında yanımda çalışıp arkadaşlarından ayrı kaldılar. Ardından okulları bitti, üniversitelerini tamamladılar ve 6-7 senedir de beni emekli ettiler. Emeklilik sonrası biraz yakından takip ettim onları. Olumlu, güzel çalışmalarını gördükten sonra uzaktan takibe aldım. Her ikisine de teşekkür ederim.”

Kızıltan: “Ödülü kendim almış gibi hissediyorum”

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Seyhan Palet’i ziyaret ederek MTSO Meclis Üyesi Alpay Seyhan, Babası Osman Seyhan ve Ağabeyi Alper Seyhan ile bir araya geldi. Meclis Üyesi Mehmet Atilla’nın da eşlik ettiği ziyarette firmanın kazandığı Altın Kozalak Ödülü nedeniyle Seyhan Ailesini tebrik eden Başkan Kızıltan, “Bu ödülü kendim

almış gibi hissediyor, aynı ölçüde seviniyorum. Bu ödüllerden daha çok istiyorum” dedi. İki kardeşe, başarı için iş yaşamı, sosyal yaşam ve aile yaşamlarını dengede tutmaları tavsiyesinde bulunan Kızıltan, baba Osman Seyhan’a ise Mersin iş dünyasına çalışkan, ülkesini seven, dost canlısı iki evlat kazandırdığı için teşekkür etti. “Geleceğimiz bu gençler” diyen Kızıltan, başaralı çalışmalarından dolayı tebrik etti.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.