Çağdaş 1985 sayı / issue: 35

S A B A H AT Ç I K I N TA Ş

DEĞİŞEN SADECE DOĞA MI?/ IS IT ONLY THE NATURE CHANGING?

5 - 2 0 A Ğ U S T O S / A U G U S T , 2 0 1 7 A Ç I L I Ş / O P E N I N G : 5 A Ğ U S T O S / A U G U S T 2 0 1 7 , 1 9 : 0 0 M I N E A R T G A L L E R Y , II. M E K A N , Y A L I K A V A K Caddebostan, Gökçe Sok. Dipşar Apt. No: 14 D: 8, Kadıköy / İstanbul Yalıkavak, Palmarina No: D105 Merkez Mah. Çökertme Cad. Bodrum / Muğla T&F: +90 (216) 232 38 13 | M: +90 (536) 553 50 66 | info@minesanat.com w w w. m i n e s a n a t . c o m | b l o g . m i n e s a n a t . c o m | p o s t h o c . m i n e s a n a t . c o m facebook.com/MineSanat1985 | twitter.com/MineSanat | youtube.com/minesanat

İsimsiz / Untitled I, II, III, IV, 2016, Karışık Teknik / Mixed Media, 161,5x61 cm.

“Benim doğa ve insan perspektifinden varoluşumu tamamlamak üzere bakışım evrene yönelik. Büyük evrene. ” “My perspective of nature and human being is about to complete my existence. To the greater universe.”

Röportaj / Interview: Lütfiye Bozdağ L.B. Mine Sanat Galerisi Yalıkavak II. Mekan’ında “Değişen Sadece Doğa Mı?” başlıklı son dönem çalışmalarını sergiliyorsun.

Bu sergi fikri nasıl ortaya çıktı?

L. B. You exhibit your last works with the title “Is It Only The Nature Changing?” in Mine Art Gallery’s second venue in Yalikavak. How did the exhibition idea come out?

S.Ç. Soruyu yanıtlayabilmem için iki buçuk yıl öncesine gitmem gerekiyor. En son gerçekleştirdiğim “de-şifre” sergimden (2014) sonra evimizi Topağacı’na taşıdık. Niye bununla başladım, çünkü meseleyi bu sergi için ürettiğim yaprak formlu işlerin nereden çıktığına getireceğim. Yeni evimizin arka tarafı yemyeşil, çokça ağaç bulunan bir alana bakıyor. Taşındığımızda bu alanın olmasından o kadar mutlu oldum ki. Böyle bir yeşile o kadar

S.Ç. I have to go back to two and a half years ago to answer this question.

We’ve moved to Topagaci after my last exhibition “de-sif-re” (2014). I started with this because I will bring the point to where the idea came about for the leaf-shaped works I created for this exhibition. The backside of our new home is lush, looking at a scene with full of trees. I was so happy to have this view when we moved. I had a need such view. Every morning, I see trees and

ihtiyacım varmış ki. Her sabah yattığım yerden ağaçları ve gökyüzünü görüyorum. Çok etikilendim. Sabahları uyandığımda gökyüzüne ve ağaçlara uzun uzun bakar oldum. Bu beni beraberinde doğayı daha çok düşünmeye itti kısaca. Beni etkileyen o alandaki ağaçları çalışacaktım. Çalışmaya başlayınca çok keyif aldım. Bir seri yaprak formlu suluboya işler çıktı. Daha sonra kolaj-kağıt işler. Bir süreden sonra hem malzemeye hem de düşünsel boyutuyla çıkan işlere daha çok hakim oldum. Alttan alta bir sergi projesi oluşuyordu ama temel olan doğaydı.

En belirgin şey de, dergi sayfalarını kullanarak sayfaları başka bir duruma sokuyor olmamdı. Yani “değişim” kav-

the sky from my bed. I gazed. When I wake up in the morning, I look at the sky and the trees for hours. This prompts me to think about the nature more. I am going to work on the trees that i see. I enjoyed so much when I started to work. A series of leaf forms with watercolor technique came about.

Then collage-paper works… After a while, I had a full knowledge of the material and the idea of the coming works.

Gradually, the idea of an exhibition project formed but what is the fundamental is the nature. The most striking is that my method of reshaping the magazine pages. So, the concept of “change”…

Once again, I realized that the concept of change is important to me. Duration

Sahibi / Owner: Mine Sanat Galerisi / Mine Art Gallery

Eser Fotoğrafları / Photos of the Artworks: Maryam Sahafzadeh

Yönetim Yeri / Place of Management: Caddebostan, Gökçe Sok. No 14, D 8, Kadıköy / İstanbul

Genel Yayın Yönetmeni / Editor-in-Chief : Mine Gülener, Nur Gülener

Tasarım / Design: Ayşe Koşak

T&F: +90 216 467 26 77 | M: +90 536 553 50 66 / info@minesanat.com

Çeviri / Translate: Ayşe Koşak

Sponsor / Sponsored by: Antonina Turizm

facebook.com/minesanat1985 | twitter.com/minesanat | youtube.com/minesanat

2 2

İsimsiz / Untitled, 2017, Tuval Üz. Karışık Teknik / Mixed Media on Canvas, 30X30 cm.

ramı. Yine tekrar anladım ki, benim için önemli olan değişim kavramı. Süreç ve zaman da bunun olmazsa olmazıydı. Tabii süreç ilerledikçe kafamdaki beyin fırtınası yavaş yavaş sakinleşiyor, söylemek istediklerim ve soruma yanıtım netleşiyordu. Ve aradağım sergi başlığını sonunda yakaladım.

Evet, “değişen sadece doğa mıydı?”.

Bu tümce benim bütün söylemek istediklerimi soracağım soruydu ve yanıtını da alacaktım. Sonunda yaşamımda yenilik oldu ve atölyemde de yeni işler çıkmaya başladı. Sanatçının yaşamı ne ise, yaptığı işler de o boyutta kendiliğinden yerini buluyor bence. Söyleyeceği söylemleri de… Buna da çok inanırım.

L.B. Günümüzde en önemli sorunlardan biri olan ekolojik dengenin bozulması ve doğanın talan edilmesi sorunu senin sanat çalışmalarına

and time are also indispensable of change. Of course, in process, the ideas in my mind, the words I want to say and my response to the questions in my mind became clearer. And I found the title of the exhibition at the end.

Yes, “Is it only the nature changing?”.

This sentence was the question that i wanted to ask and I would get the answer. In the end, there was a change in my life and I created new works in my private studio. I think that how the life of the artist is, the works s/he creates come in parallel with it. As the artist’s discourse... I believe that too.

L. B. How the problem of ecological balance deterioration and the raiding of the nature has been reflected in your art works?

S.Ç. That’s a very good question. It’s

nasıl yansıdı?

S.Ç. Bu çok güzel bir soru. Tam da benim projemin anadamarı. Sanatçılar herşeyden farklı etkilenirler. Yukarıda da anlattım taşınma olayını. Son zamanlarda rant uğruna her yerin delik deşik edildiği güzel İstanbul’umuzun büyük bir şantiye haline gelmesinden çok yorulmuş olmalıyım ki, bu gördüğüm küçücük yeşil alan bana doğayı, yeşili ne kadar da çok özlediğimi hatırlattı. Ve bu bana unuttuğum duygulanımlarımı hatırlatacak ve beni çok besleyecekti. Çok mutlu oldum. Gerçekten doğayı düşünmeye ve bunu bilinçli olarak dışavurma gayretine girdim. Yaprak formlu seri işlerim gerçekleşti. Sonuçta sanatçıyı herşey etkiliyor. Biliçaltı doluyor ve sonra da boşalacağı sözünü söylemek istediği kavramla bütünleşiyor. Bir diğer taraftan da bu yıl benim sanatta

the basis of my project. Artists are influenced differently from everything. I told you about my moving. I must have been so tired of seeing huge building sites which have been riddled for rent for the last years in our beautiful Istanbul. So, this green area I see reminded me how I missed the nature and green.

And that would remind me of my forgotten feelings and would give me inspiration. I was so happy. I really tried to think about the nature and to consciously expressed it. I did a series of leaf-form works. After all, anything may influence the artist. Our subconcious is full of ideas. One day it becomes integrated with the concepts we want to express.

On the other hand, this is 25th year in my art. In this context, there have been many coincidences. The leaf forms that I did before I went to Atölye Üçgen (before 1990) and my collages that I 3 3

25. yılım. Bu bağlamda öyle tesadüfler oldu ki… Daha Atölye Üçgen’e geçmeden kendi kendime yaptığım yaprak formları (1990 öncesi) ve daha sonra Atölye Üçgen’de yaptığım kolajlarım bu sergimin işlerinde tekrar ortaya çıktılar. Döndüm dolaştım ve dediğim gibi bu sergi doğallığında bütün 25 yılımın bir sentezi oldu. Hem kolajlar geçmişe göndermelerim olarak, hem de yaprak formları ve uzun zamandır evrenin simgesi olarak kullandığım kare formları da, süreç içinde bende varlığını göstermişti. Çok uzun süredir kullanıyorum.

Yani hep istediğim şekilde doğal yapılanmayla birleşti. Beni çok etileyen de bu. Yani doğallığına bırakılan yaratım süreci…

L.B. Sen hayatın içindeki sorgulamalarını sanata taşıyan bir sanatçısın.

Evrenin döngüsünü ve değişimini sanatın değişiminde arıyorsun. Sanat ve doğa arasındaki geçişlilikte kendini ve üretimlerini nasıl anlamlandırıyorsun?

S.Ç. Çok doğru. Ben evrenin döngüsünü ve değişimini sanatın değişiminde arıyorum. Hayatın içindeki sorgulamaları da sanata taşıyorum.

Evet, farkındalık elde ettiğimden bu yana, ben her zaman değişmek ve yenilenmek üzere yaşamımda var olamaya çalışıyorum. Sanatla tanıştığımda anladım ki, değişimin en başını tutan “sanat”mış. Bu nedenle, benim için çok büyük önem taşır. Bunu sıkça söylemlerim. Son yaptıgım sergi projelerimde de bu temayı sürekli vurgulamak istiyorum. Anladım ki ben bunları yapmalıyım, sanki görev gibi hem de kendi disiplinim içinde. Her değişim en küçük parçacıklara kadar parça ve bütün ilişikisinde var olmaz mı? Bu sergimdeki işlerde bu görülür. Bu sorgulamayla üretildiler çünkü. Bu da benim enerjimle evreni algılayışım. Sanatçının işaret etmek istediğinin “sanat” yoluyla anlatımı.

Yaşamımız büyük bir çokluk içinde, gözümüzün gördüğü çoklukta her zaman bir soluk alıp verme gibi hareket halinde. Soluk alındığında göğsümüzün inip çıkması gibi işlerimdeki kabartılar işte buna işaret eder. Yani duygusal durumların iniş ve çıkışları ve renkler kıpır kıpır. Hatta gözde kinetik bir algı da yaratıp, kinetik sanata da gönderme yaparak, sanatımın alanlar arası durumunu da pekiştirir. Soyut ve somut olgular birbiriyle iletişim halinde olarak yapılanırlar. Ancak bu mix olma halinde evrenin o büyük sisteminde herşey birbirlerine doğallığında eklemleniyor, girift bir durum yaratıyor. Fark etmesek de, hep aynı olarak gördüğümüz her şey sürekli kıpırtı halinde, değişim içinde değil midir? Her gördüğüm nesnenin, varlıkların, kişilerin ve doğanın büyük 4

did at Atölye Üçgen afterwards came out again in this exhibition. I went back and forth, and as I said this exhibition becomes a synthesis of my 25 years inherently. Both the collages as reference to the past, as well as the leaf forms and the square forms I have used as symbols of the universe for a long time have showed their presence in the process. I use them for a long time.

So, the concept and the works combined naturally as I always want.

That’s what makes me impressed much. I mean the process of creation in its nature...

L. B. You are an artist carrying your inquiries about life to your art. You are searching for the cycle and change of the universe in change of art. How do you interpret you and your works in transition between art and nature?

S.Ç. It’s true. I am searching for the cycle and change of the universe in change of art. I also carry my inquiries about life to my art. Yes, since I have been aware of it, I am always about to change and renew my life.

When I met with art, I realized that it was “art” which is the leading of change. For this reason, it is very important to me. I say that often. I like to emphasize this theme in my last exhibition projects. I understand that I must do these things as a mission and in my own discipline.

Does not every change occur up to the smallest particles in meronymy? You can see it in this exhibition because they were created with this question. This is my perception of the universe with my energy.

It is the expression what the artist wants to point out through “art”.

Our lives are in such a great vastness as our eyes see, always like in a breathing motion. As our chests blow up and out when we take a breath, the ridges in my works refer to this. I mean, emotional up and downs and colors are wriggling.

Even it creates a kinetic perception in the eyes, by referring to the kinetic art, it reinforces the interdisciplinarity of my art. Abstract and concrete facts are structured in communication with each others. But in the case of mixing these two, in that great system of the universe, everything is added to each other naturally, creating an intricate situation.

Even if we do not notice, isn’t everything we see constantly moving, isn’t it always in change?

Does not every object, creature, person and nature I see have a great energy? Everything

bir enerjisi yok mudur? Her şey aynı gibi görünür, oysa alttan alta herşey durmadan değişim içinde var olmaz mı? Tıpkı süreçte ürettiğim, yarattığım ve var olan yapıtlarım gibi.

Biraz evvel de belirttiğim gibi, aslında benim medyumum sadece tuval değildir. Ben, hele ki son sergilerimde de görüldüğü gibi alanlar arası sanatın büyük yelpazesinde serinliyorum ve nefes alıyorum. Kendimi kısıtlamıyorum. Aklın eleme ve çözümleme gücünü öğrendikçe, yansıması işlerimde de incelen renk ve biçim oldu.

Geometrik formları benimsiyorum.

Kendimi bu şekilde ifade ediyorum. Bu sergimle birlikte çok uzun zamandır iç boşalmamın büyük bir kısmını tamamlamış oluyorum. Büyük bir temizlik yaptım, fikren ve ruhen. İçimde yepyeni oluşumlar var, hissediyorum. Bu beni çok heyecanlandırıyor. Böylece içimde yıllarca hapsettiğim küçük kız büyüyor ve büyümeye de devam edecektir.

Sanat böyle birşey. İtiraf ediyorum; sanatsal üretimimi nasıl istiyorsam, hangi yaşamsal soruna - sorunuma yöneliyorsam, kendimi hiç kısıtlamadan öyle üretiyorum. Bence sanatçının bir yanı da cesur olmalı. Risk almalı.

Kendi bildiği doğrusu olmalı ve buna ısrar etmeli. Yani tarzı ve de sanatçı tavrını demek istiyorum.

seems like the same, but does not everything exist in a constant change under-handed? Just like my works I have produced, created in the process.

As I mentioned a while ago, actually my medium is not only canvas. I, as it is seen in my last exhibitions, explore other art fields and tent to be more interdisciplinary. I do not restrict myself. As I learned about the power of elimination and analysis of mind, the reflection also became a minimal color and shape in my works. I internalize geometric forms. That’s how I express myself. With this exhibition, I have completed most of my internal discharge continuing for a very long time. I did a great cleaning, mentally and spiritually. I feel there are new formations inside me. It makes me very excited. So, the little girl inside me that I imprisoned for many years is growing and will continue to grow. Art is something like that.

I confess; I do my artistic production as I would like to do, as i focus on any vital problem in life or on my personal problem with no restriction. I think one side of the artist must be brave. S/he should take risk. S/he must have her/ his own truth and insists on it. I mean the artistic style and the artistic attitude.

ların enerjileri ile bir bağ içinde yaşam sürüyoruz. Buna hayır diyebilir miyiz?

L.B. Evrenin enerjisini içinde duyumsadığını ve bu durumun sanat üretme halini etilediğini söylersin.

Kendi enerjini, evreni algılayışını ve değişim kavramını sanat yolu ile nasıl dışa vuruyorsun?

İsimsiz I, II, III / Untitled I, II, III, 2015, Karışık Teknik / Mixed Media, 124x59,3 cm.

L.B. Bu sadece resim sergisi değil, aynı zamanda izleyiciyi de sergiye dahil eden, performatik ve katılımcı boyutu ile interaktif bir sergi.

Bu konuda ne söylemek istersin?

L.B. This is not only an exhibition of paintings, but also an interactive exhibition that includes visitors to the exhibition as performers. What do you want to say in this regard?

S.Ç. Evet öyle. Sergide performatik ve interaktif bir durum var. Hep dediğim gibi bütünlük benim için çok önemli. Sergi interaktif yönüyle bütünlüğünü oluşturacak ve sonuçta izleyicinin doğallığında katılımı ile mesajlarını almış olacağız. Yani izleyici de sanatıma dahil olmuş olacak. Zaman-mekan-yaşam-sanat-sanatçı-izleyici beşlisi birleşerek, pozitif enerjinin izini bırakacak. Yani işte ortak bilinç.

Yani biz, doğanın içinde doğa gibi değişeniz ama benim işaret ettiğim bilinç değişimi, aklın eleme ve çözümleme gücü. Buna hayır diyebilir miyiz?

Kesişen iki duvara yapacağım düzenleme tam da bunlara işaret eder. 10x10 cm, 252 adet derginin sayfalarından ürettiğim yaşamsal imgenin bir araya gelişi. Bunlarda dış dünyadan algılayıp gördüğümüz ya da fark etmediğimiz görüntülerin sanatçı bakışı ile kadraja alınması ve estetik bir biçimle var etmesine dikkatle bakılması gereğini vurguluyorum. Sevdiğimiz sevmediğimiz, farkında olup olmadığımız imgeler bunlar ve etrafımız bu imgelerle dolu. On-

S.Ç. Yes it is. The show is performative and interactive. As I always say, integrity is very important for me. The exhibition will be interactive in nature, and eventually we will have the message of the the viewers participated naturally. So, the audience will be involved in my art. The time-space-lifeart-artist-audience fivefold will unite and leave a trace of positive energy.

Here, it’s common consciousness.

In other words, we change as nature changes, but the change of consciousness that I pointed out is the power of elimination and resolution of the mind.

Can we say ‘no’ to this? The installation that I will designate on the two intersecting walls will point to these.

10x10 cm in mesurement, the pages of 252 magazines come together from the vital imagery I produce. In these works, I emphasize that the images we perceive from the outside world, or the images we do not notice, need to be looked at carefully as the artist and need to turn into an aesthetic form.

These are the images we do not like,

S.Ç. Evet, ben enerjinin büyük varlığına inanıyorum. Hem de pozitif enerjiyle. Ancak içimiz sürekli kavga halinde, kendimizle kavgamız hiç bitmiyor. Bütün bu iniş çıkışlar sanatın oluşmasını da beraberinde getiriyor.

Sorgulamayı getiriyor. Sanatı sorgularken aslında kendimizi sorguluyoruz bence, kendi yaşamımızı. Değişmeye karar verdiğiniz an, bakış açınızdaki her şey de o an değişime başlıyor diye düşünüyorum. Örneğin bir dergi sayfasından yola çıkarak yaratıcılığın içinde gizli sırrı olan ”sabırla” yol aldıysam, o safhaya gelmesi ve iç boşalmamı yaşamam gerekiyor. Bu, bence süreçte çok gizli olan ve onunla ilerleyen bir durum. Örneğin, 2 yıldır atölyemde asılı duran buzdolabı aksesuarını kullanmayı çok istediğim halde bir türlü projeme giremedi ve tamı tamına 2,5 yıl sonra sergime dahil oldu ve hatta bir anda. İşte bu, bence duyumsamanın iç boşalması. Bir anda sanki biri işte şimdi bunu yap demiş gibi. Aslında çok basit. Öyle önümde duran bir şeyi niye o ana kadar göremiyorum? Enteresan. Bildiğim ama çoktan unuttuğum parçalarımı tekrar bulma sarhoşluğu da diyebilirim. Çok acaip heyecan duyuyorum, yenileniyorum, dinçleşiyorum, kuvvetleniyorum. İçimde var olan ama bilmediğim sorularımı bulup çıkardığım için. Kendimden güç kazanıyorum. Çok değişik bir duygu bu. Atölyemde resmen iyileşiyorum. Bu iyileşmelerimdeki heyecanım yeni düşünsel boyutta değişimlerimde, dolayısı ile sanatımda da giderek net olarak hissedilir ve görülür. Ürettiklerim değişen düşünsel boyutumun ve beraberinde getirdiği eleme gücümün yeni estetik boyutu ile maddeleşmiş halleri olurlar.

L.B. Doğa ve insan perspektifinden evrene bakan bir sanatçı olarak doğanın kendi döngüsünde yarattığı izlerin kendini sürekli tamamlayıp, tekrar başlamasının senin sanatındaki karşılığı nedir?

S.Ç. Benim doğa ve insan perspektifinden varoluşumu tamamlamak üzere bakışım evrene yönelik. Büyük evrene.

Oysa hakkında çok da fazla net bilgiler olmamasına rağmen, bu büyük oluşuma büyük bir hayranlığım ve şaşkınlığım da var. Akıl üstü bir durum. Ben sadece bu heyecanın duygularıyla ilgileniyorum.

Kendi enerjimin elimde yaptığı titreşimi çok uzun zamandır hissediyorum.

whether we are aware or not. All around is full of these imagery. We live in a bond with their energies. Can we say ‘no’ to this?

L. B. You say that you feel the energy of the universe and that this is the state of your art production. How do you express your own energy, your perception of the universe and the concept of change through art?

S.Ç. Yes, I believe in the enormous presence of energy. With positive energy. But our inner world is always fighting which will never end. All these ups and downs also bring about the creation of art and questioning. Actually, we question ourselves and our own lives when we question art. The moment you decide to change, I think that everything starts to change at that moment. For example, if I proceed by beginning with a magazine page and continue with “patience”, which is a hidden secret in creativity, I have to arrive that stage and have to be free from myself.

This, I think, is a situation that is hidden in the process and proceeds with it. For example, I would like to use the accessory hanging on the refrigerator in my workshop for 2 years. Now, after 2 years and a half, it is suddenly included in my exhibition. That’s it, I think the coming out of perception. As someone told me to do that now. It’s actually very simple. Why I can not see something in front of me so far? Interesting. I can also say that it is drunkenness of refound the things I know but I already forgot. I am very excited, I am renewed, I am refreshed, I am strengthened for finding out the questions that I have but I do not know how to ask. I gain strength from myself. It’s a very different feeling.

I am really healing in my studio. The excitement in my healings can be seen in my artistic and intellectual changes.

The works I created become materialized way of my changing intellectual dimension and my power of elimination with the new aesthetic dimension.

L. B. As an artist who looks at the view from the perspective of nature and people, what are reactions of the traces that nature creates in its cycle by always rounding up and restart again in your art?

S.Ç. My perspective of nature and human being is about to complete my existence. To the greater universe.

However, although there is not enough information about it, I have a great admiration and amazement to this great formation. It’s an irrational condition.

I’m just interested in the emotions of this excitement. I feel the vibrations of my own energy in my hands for a very long time. So, I can say that we are 5

Böylece büyük evrenin minicik parçaları, minik enerjileriyiz diyebilirim.

Aslında sanatçı da doğa gibi, o da kendi gün doğumunda yeni şeylerle doludur bence. O da kendi izlerini, geçmişini izler tekrar tekrar. Geriye dönüşlerinde yeni yapısını inşa eder. Sabır ve istikrar bence bunun olmazsa olmazı olmalı. İşte yaratıcı değişimdeki kendini sürekli tamamlayıp yeniden başlamasındaki gizli sır bence bu. Sabır ve istikrar.

Bu sergimdeki çalışmalarımda bunu deneyimledim. Sergimde izleyici mutlaka “aaa ne kadar sabır isteyen bir iş” diyecektir bundan çok eminim. Bu da benim savımı doğruluyacaktır. Sonuçta işlerimin hepsi proje süresince (2,5 yıldır) sanat-yaşam-parça ve bütün ilişisinin sorgulanmasıyla, aklın eleme gücüyle, renk ve biçimi en aza indirme gayretiyle üretilmiş ve izileyiciye sunulmuştur. Bu Sabahat Çıkıntaş’tır. Çünkü ben ancak böylesini yapabilirim. Çünkü ben buyum!

the energies and the parts of the great universe. Actually, the artist is like nature, and I think S/he is filled with new things in his/her reborn. S/he follows its own traces, its past, again and again.

S/he builds a new structure on his/her return. Patience and stability I think should be a must. Here is the hidden secret that I constantly complete and renew myself in creative change. Patience and stability. I have experienced this in my works in this exhibition. In the exhibition, I am sure, the audience will definitely say, “Oh, this is a job that requires patience.” This will confirm my argument. All in all, all of my work has been produced in the course of the project (2.5 years) with the aim of minimizing the color and form with the elimination of mind, inquiring of art-life-part and all relation, This is Sabahat Çıkıntaş. Because I can only do that. Because I am as such!

L.B. Sergi kostümünden bahsedelim biraz da. Sergilerinde giydiğin kostümler serginin bir parçası değil mi? Son sergin için hazırladığın kostümünü antatır mısın?

L. B. Let’s talk about your exhibition costume. Are the costumes you wear in the exhibitions a part of the exhibition? Could you please mention about the costume you prepared for your last show?

S.Ç. Sergi kostümüm eski bir paraşüt.

Onunla bir şekilde buluşmuştum. 3 senedir de dolapta bekliyordu. Onun tamamen orjinal halini kullanıyorum. Uçma hissi. Bu, bendeki özgür olma hissiyle bütünleşiyor. İpekten ve çok sağlam oluşunun bendeki etkisi de hassas ve güçlü yüreğimi duygusallığımın aynası gibi görmem. Yeşil renkte oluşu da hari-

S.Ç. My exhibition costume is an old parachute. I met it in some way. It was waiting in the closet for 3 years. I use its original form. The feeling of flying. It integrates with my feeling of being free.

I see the effect of silk which is very solid as the sensitive and strong heart of my sensuality. It’s also a great coincidence that it’s green. The pieces on the

ka bir tesadüf. Kostüm üzerindeki parçalar yine dergi sayfalarından oluşturduğum imgeler. Bütünde eski yaptığım kolajları hatırlatır. Etrafımızda uçuşup duran imgeler bütünü. Başımdaki silindir şeklindeki başlık, yine geometrinin şekillerinden biri. Tek tek dergi sayfalarının rulo haline gelmesi. Yani yine geometrik bir şeklin birleşmesiyle oluştu. Aslında başlık olarak başımda durması evrenin matematiksel imajı. Elimde taşıyacağım kırmızı renge boyadığım bir tuval şasisi ve üzerine yerleştirdiğim tığ işi bir kırmızı karanfil vardır. Kostümümün en önemli, vurucu son noktasının simgesel formu. Bendeki duygusal bağı, ablam Ümit Pekmez’in yeni evlendiğinde yeni aldıkarı buzdalabına süs-aksesuar olarak tığ işi olarak ürettiği bir iş olmasıdır. 44 yıllık evlilik yaşamının tanığı. O koca zaman dilimi, kıvır kıvır yapraklarında gizlidir ve iyice içine sinmiştir. Buna sinmiş enerjiyi asla ondan koparamayız. Bu beni çok etkiledi, kesinlikle kullanacaktım bi şekilde. Süreç başladı. Yalın ama çok duygusal, 44 yıl ve sonra buzdadolabı aksesuarlığı kimliğinden çıkıp, sanat ürünü içinde kendi yeni formunu ve yeni kimliğini almış oldu.

costume are the images I created from the pages of the magazines. It reminds me of my old collages. The whole set of images that fly around me. The headpiece in cylinder shape on my head is again one of the geometric forms. Individual magazine pages become rolls.

So, again a geometric shape is formed by union. It is actually the mathematical image of the universe while it is standing on my head. I will carry in my hands a red canvas that I painted and a crochet red clover I placed on it. It is the symbolic form of the most important, striking point of my costume. Its emotional bond with me is that it is a crochet as an ornament or accessory to a newly bought refregirator by my sister Ümit Pekmez when she got newly married. A witness of 44 year marriage.

That big slice of time is hidden in the curling leaves of it. We can never get rid of this energies from it. It affected me very much, I was definitely going to use it. The process has begun. Bare but very emotional, 44 years later, it came out of it saccessory identity and gain a new form and a new identity in my exhibition.

L.B. Sergide dikkat çeken kağıttan masklar var. Maskların öyküsünü de kısaca anlatır mısın?

L. B. There are masks made of paper that attract attention. Could you briefly tell me the story of the masks?

S.Ç. Sergi proje sürecini yaşarken harika tesadüfleri de yaşayabiliyoruz. Çok sevdiğim arkadaşım Ressam Leyla Kazanak Kanber ile bana ısrarla önerdiği ikili sanat-terapi programını gerçekleş-

S.Ç. While experiencing the exhibition process, we can also experience wonderful coincidences. We organised the dual art-therapy program in my studio upon the insist of my friend, Painter

İsimsiz I, II, III / Untitled I, II, III, 2015,Rulo Kağıt Üz. Akrilik/ Acrylic On Rolled Paper, 125x61 cm.

6

tirmiştik atölyemde. Pratikte önerdiği bir mask yapmaktı. Nasıl bir şey çıkaracağımı çok merak ettim ve o gün bir mask üretimiş oldum. Sonra zaman zaman ürettim ve bu tesadüfen çıkan işlerin tesadüf olmadığını düşündüm.

Doğallığında yavaş yavaş projede hayat bulmaya başladılar. Tabi çalıştıkça masklara yaşamdan mesajlar da eklemeye başladım. Talan edilmiş ekolojik dünyadan da çok mesajlar var. Onları seviyorum.

Leyla Kazanak Kanber, a friend of mine that I love very much. She suggested to make. I wondered how I would make something, and that day I produced a mask. Then I made it from time to time, and I thought that these were not coincidental. In their nature, they gradually began to find their place in the project.

Of course, I started to add messages to the masks about life. There are many messages from the ravaged ecological world. I love them.

Onlar birleşik doğanın modelleri benim için. Onların adı bu! Hayretle yeni teknolojinin mahvettiği dünyaya bakarken gözleri büyüyen ekolojik masklar…

Bir de aslında söylemeden geçemeyeceğim; her zaman Picasso’nun masklarına bakıp acaba ben nasıl bir şey çıkarırdım diye merak ederdim. İşte gerçek oldu ve projemin süpriz konukları oldular bu sergimde!

They are the models of united nature for me. That’s their name! They are ecological masks that their eyes is getting bigger when they surprisingly look at the world the new technology has ruined. I will not end without saying this; I always looked at Picasso’s masks and wondered how I would do. Here, it came true and they are the surprise guests in this exhibition!

Beyoğlu, Haziran 2017

Beyoglu,June 2017

İsimsiz / Untitled I, II, III, 2016, Karışık Teknik / Mixed Media, 98x27,7 cm.

7

M İ N E S A N AT G A L E R İ S İ & A N T O N İ N A T U R İ Z M İ Ş B İ R L İ Ğ İ İ L E , KÜLTÜR-SANAT-TARİH KONULARINDA “ANTONİNA AKŞAM SEMİNERLERİ” 4 T E M M U Z - 3 1 A Ğ U S T O S 2 0 17 TA R İ H L E R İ A R A S I N D A MİNE

S A N AT

GALERİSİ

PALMARİNA

BODRUM’DA!

4 Temmuz – 31 Ağustos 2017, Mine Sanat Galerisi, Palmarina Bodrum

Antonina Turizm’in kültür turlarında 20 yıllık tecrübesi ve Mine Sanat Galerisi’nin çağdaş sanatta 32 yıllık tecrübesi, “ANTONİNA AKŞAM SEMİNERLERİ” projesinde bir araya geldi.

Proje kapsamında, 4 Temmuz-31 Ağustos tarihlerinde arasında sanat tarihinden, uygarlık tarihine bir dizi seminer Bodrum Yalıkavaklıların akşamlarını Renklendiriyor olacak.

Seminerlerimiz, ücretsizdir ve katılım için rezervasyon gereklidir.

Seminerler hakkında detaylı bilgi ve rezervasyon için 444 54 18 arayabilirsiniz.

20. YIL ÖZEL “ANTONİNA AKŞAM SEMİNERLERİ” PROGRAMI 1 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

17 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

Kapadokya Freskleri ve Peri Bacaları

Japon ve Geyşa Kültür Üzerine

Konuşmacı: Rehber Davut Oğuzcan

Konuşmacı: Sanat Tarihçi ve Rehber Atilla Tuna

3 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

22 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

Bizans Uygarlığının İslam Uygarlığına Etkisi

Efsane Transsibirya Yolculuğu

Konuşmacı: Kültür Tarihçisi Sezai Gülşen

Konuşmacı: Sanat Tarihçi ve Rehber Atilla Tuna

8 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

24 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

İstanbul’da Son 20 Yılda Bulunan Arkeolojik Kalıntılar

Rumeli ve Balkanlar Mitolojisi, Tarihi, Efsaneleri ve

Konuşmacı: Bizantolog, Rehber Doç. Dr. Ferudun Özgümüş

Gelenekleri

Konuşmacı: Sanat Tarihçisi ve Rehber Atilla Tuna

10 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

Güney Amerika’nın İki Büyük Ülkesi Favelalara İnat Karnavalın 29 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

Coşkusuyla Brezilya, Gönçmenliğe İnat Tangonun Tutkusuyla

Üç Dinin Kutsal Toprakları Kudüs’te Din ve Tarih Üzerine

ARJANTİN

Konuşmacı: Sanat Tarihçi Rehber Atilla Tuna

Konuşmacı: Rehber Burcu Renkgörür

31 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

15 Ağustos 2017 - Mine Sanat Galerisi, Saat 19:00

Müziğin Yolculuğu: Mali’den Missisippi Deltası’na, Portekiz’den

Bir Tutam Budizm,

ve İrlanda’dan, Brezilya’ya, Afrika’dan Küba’ya ve Küba’dan

Bir Tutam Tarih,

gerisin geriye Afrika’ya, Keltler’den Anadolu’ya, Varanasi’den

İki Tutam Mutfak,

Liverpool’a...

Biraz Hindiçin,

Konuşmacı: THAT’S IT CSO, Eğitmen Haluk Sicimoğlu

Biraz Altın Üçgen,

Bolca Su ve Festival,

TAYLAND Bizi Bekler

Konuşmacı: Rehber Ercan Özcan

Mine Sanat Galerisi olarak bu sayımızın sponsorluğunu üstlenerek, sanata ve galerimize destek olan başta Sayın Atilla TUNA ve Sayın Sibel TUNA olmak üzere ANTONİNA TURİZM’e teşekkürlerimizi sunuyoruz.