ARÇELİK
as tışısni POST se
AYLIK KENDİ HALİNDE ZARARSIZ BİR GAZETE YIL: 5 - NİSAN 2011
Çanakkale Geçilmez! Bundan 96 yıl önce Gelibolu Yarımadası’ndaki bu haykırış, yokluklarla mücadele eden bir ülkenin yeniden diriliş çağrısı oldu.
Dünyanın en büyük savaşlarından birinin yaşandığı Gelibolu Yarımadası’nda, aradan geçen 96 yıl sonra bile savaşın izlerini görmemiz mümkün. 1. Dünya Savaşı’nda daha önce pek çok cephede savaşan Türk askeri için Gelibolu Yarımadası’ndaki savaş adeta yeniden bir doğuş oldu. Ülkenin dört bir yanından sadece vatan sevgisi için ailesinden, sevdiklerinden kopup gelen binlerce kahraman Mehmetçik, gözlerini kırpmadan bu topraklar için şehit oldu. DEVAMI 8’DE
’ye 1.52 KALDI Sosyal sorumluluk projemiz devam ediyor Sosyal sorumluluk projemiz kapsamında yetkili satıcılarımız tarafından toplanan kitaplar ihtiyacı olan okullarımıza ulaşmaya başladı. Kitap kampanyamızın ilk teslimatı 18 Mart Pazartesi günü , Mardin Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesine yapıldı. Haberin devamı sayfa 2’de
editörden
Turgut KARABULUT Evet sevgili Arçelik dostları… Baharın yeni yeni kendini hissettirdiği bu günlerde hepimiz yenilenmenin mutluluğunu damarlamıızda hissediyoruz. Kışın o kasvetli, yorucu, soğuk ve ıslak günlerinin ardından , ağaçların tomurcuklanması gibi bizlerin de içi cuvıl cıvıl ve yeni mutluluklara kapımız sonuna kadar açık… Orhan Veli’nin, “beni bu havalar mahvetti” diyerek tanımladığı bahar, cemrelerin ard arda düşmesiyle beraber, gönlümüze kondu ve yüzümüze bir tebessüm halinde oturdu…. Yoğun ve yorucu hayatımızın en güzel renklerinden biri olan bahar, bizi tüm davetkarlığıyla doğaya çağırıyor… Eski dostumuz doğayla yeniden buluşuyor ve toprak, çimen, çiçek ve tomurcuklar arasında var oluşun coşkusunu hep beraber paylaşıyoruz….
ÇOK GÜZEL HAREKETTİ.. Aile olmak önemlidir, yani bir aileye mensup olmak… Aitlik duygusu, en çok ailede hissedilir. İnsan, en mutlu anlarında da en kötü zamanlarında da arkasında bir ailesi olmasını ister. Zira aile fertlerinden birinin başına bir şey gelse bu durum bütün aileyi etkiler. Zaten aile denen o kurum tesadüfî toplanmış insanların birbirine destek verdiği bir topluluk değildir. Aile olmak ilahi bir bağlılıktır.Türkiye’nin en kalabalık ailesi olan Arçelik Ailesi’nin kıymetli fertleri bu ilahi bağlılığı müthiş bir organizasyon ile bir kez daha sergiledi. Devamı sayfa 3’de
Baharın ilk günlerini yaşadığımız bu günlerde yine sizler için ailemizden yeni haberler, başarılar ve mutluluklar derledik. Bir ferdi olmaktan onur duyduğumuz Arçelik ailesi’nin umut tomurcuklarını hissetmenin keyfini sürüyoruz. Umarım sizler de, yeni sayımızla birlikte mutluluğumuza ortak olursunuz…. Sizlere, yine Orhan Veli’nin , “Baharın İlk Sabahları” şiiriyle veda etmek istiyorum: Tüyden hafif olurum böyle sabahlar Karşı damda bir güneş parçası, İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar; Bağıra çağıra düşerim yollara; Döner döner durur başım havalarda. Sanırım ki günler hep güzel gidecek; Her sabah böyle bahar; Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum. Derim ki: “Sıkıntılar duradursun!” Şairliğimle yetinir, Avunurum.
SAYFA : İKİ
ARÇELİK POST
Sosyal sorumluluk projemiz devam ediyor Teslimatı Kitap kampanyasını ateşleyen Diyarbakır yetkili satıcımız Sn. Nesim Çınar - Çınarlar Ltd.Şti. ile bölge satış yöneticimiz Sn. Yunus Bulut birlikte gerçekleştirdiler. Mardin yetkili servisimiz Sn. Fatim Ergin ise kızının rahatsızlığına rağmen kitapların Adana’dan gelen kamyondan alınarak okula ulaştırılmasını sağladı . Teslim edilen 2.000 kitap Okul Müdürü Hıdır Aydoğan ve öğretmenlerle birlikte kütüphaneye taşındı ve ertesi gün törenle birlikte öğrenciler tarafından kitaplıklara yerleştirildi. Öğretmenlerin ve öğrencilerin heyecanı görülmeye değerdi. Okul müdürü başta olmak üzere Öğretmenler ve öğrenciler Gençarçelikçilere teşekkürlerini ilettiler. Ay-
rıca Teşekkür Belgesi ve Plaket göndermek istediklerini belirttiler. Bu okulumuz aynı zamanda Koç Topluluğunun ‘’Meslek Lisesi Memleket Meselesi’’ projesi kapsamında bölge satış yöneticimiz Sn. Yunus Bulut’un gönüllü olarak sorumlu olduğu ve bursiyerlerimizin bulunduğu bir okuldu. Mardin Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi , ülkemizde desteğe ihtiyacı olan binlerce okuldan sadece biri… Gençarçelikçiler olarak bu okulların hepsine ulaşmamız mümkün olmasa da bu ülkede yaşayan her bireyin kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği taktirde çok şeyin değişebileceğinin bilincindeyiz… Hani bir hikaye vardır ya ;
'Bir adam sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca, bu kişinin, sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını fark eder ve 'Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsunuz?' diye sorar. Topladıklarını denize atmaya devam eden kişi, 'Yaşamaları için,' yanıtını verince, adam şaşkınlıkla, 'İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkân yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?' der. Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi, 'Bak, onun için çok şey değişti,' karşılığını verir' İşte 18 Mart’da Mardin Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi için de çok şey değişti…
Umut Öğretmenden mektup var Merhaba Turgut Bey, Himmet Bey, Murat Bey, Halit Bey ... değerli Bursa bayi ve servisleri Kitaplarınızı Mardin'in Kızıltepe İlçesi Gürmeşe Köyü'ne teslim ettim. Ben o okulda görevli değilim ama benim okulum nispeten daha iyi durumda olduğu için, daha önce Dr. Himmet Çelikkıran'ın gönderdiği kitapları kendi okuluma verdiğim için ve kaymakamlık tarafından da okulumuza kitap bağışlandığı için, başka bir köye vermeyi uygun gördüm. Yardımlarınız tam yerini buldu. O kadar makbule geçti ki anlatamam. Tam anlamıyla filmlerde gördüğünüz gibi, dağların arasında, bahçesi bile olmayan bir köy. Hatta okulda hizmetli de olmadığı için, tuvaletleri bile öğrenciler kendileri temizliyorlar. Okul mevcudu 130 kişi. Kütüphane yapacakları oda en fazla 9-10 metrekare ve içinde tek bir kitap dahi yok. Okul küçük ve öğretmen de az olduğu için sadece beşinci sınıfa kadar eğitim veriliyor. 6,7,8. sınıflar başka köylere gidiyor... Okulun durumunu daha iyi anlayabilmeniz ve yardımlarınızın ne kadar ihtiyacı olan bir yere ulaştığını görmeniz için, teslimat sırasında bol bol fotoğraf çektim. Ayrıca okul müdürü de sizlere bir teşekkür mektubu yazdı. Bu ayki burs dekontlarını gönderirken o mektubu da size göndereceğim... Hem bu kampanyayı başlatan sizlere, hem de katılan bütün bayi ve servislere, duyarlılıklarından ötürü bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Çocukların o anki mutluluklarını, gözlerindeki pırıltıyı görmenizi isterdim. Bunu sizlere gösterebilmek için bol bol fotoğraf gönderiyorum. Bu fotoğrafları her ay çıkan derginizde de kullanabilirsiniz. Hem belki bu sayede diğer bölgeler de giysi, ayakkabı, oyuncak gibi farklı yardım kampanyaları başlatmak isteyebilirler. Ben aracılık yapmaya her an hazırım !
Ertuğrul ARSLAN Spor Yapmak: Beden ve ruh sağlığının insan için hayati önem taşıdığını ve bununda spor yapmaktan geçtiğini artık hepimiz çok iyi biliyoruz.Ancak hala spor yapmaya başlamak için kendimizde yeterli motivasyonu bulamıyorsak aşağıdaki nedenleri bir kez daha hatırlamakta yarar var. Düzenli spor yapma alışkanlığı genç ve geç yaşlanmanın garantisi gibidir.Hastalıkların ve hızlı yaşlanmayı tetikleyen pek çok sağlık sorununun çözümünde düzenli spor alışkanlığı her kapıyı açan sihirli bir anahtar gibidir.Egzersizin bu ‘MASTER KEY ’ etkisi özellikle damarlarımız üzerinde yoğunlaşır. Hipertansiyon ve şeker hastalığını önleyip faydalı HDL kolestrolü artıran ,zararlı LDL kolestrolü düşürüp daha iyi uykuyu ve daha az stresi garanti eden , pozitif bakışın ve iyilik hissinin mucize ilacı spor bütün bu etkileriyle sağlıklı ve genç damarların güvenli bekçisidir.Ilımlı düzeyde ve düzenli yapılan spor ,, HDL kolestrol düzeyini 5-15 arttırır. Orta düzeyde egzersiz yapıldığında , yükselen zararlı kolestrol seviyeleriniz de (LDL Kolestrol) azalma eğilimi gösterir. Haftada 3-4 kez 30-35 dakikalık bir egzersizle bu etkiyi sağlayabilirsiniz.Spor yapmak kan basıncımızın kontrolünü kolaylaştırıp hipertansyonla mücadelede de önemli yararı sağlar. Spor yapmanın kalp hastalığı riskini düşürmesinin başlıca sebebi , kolestrol seviyenizi kontrol altında tutmasıdır.” En güzel örneklerden biri hareketsiz çalışma koşullarına savaş açan Çin in , çalışanlar için zorunlu toplu egzersiz uygulaması başlatmasıdır.Bir günlük çalışma mesaisi içinde , artık sportif çalışmalara düzenli olarak belirli bir zaman ayrılacaktır.Programın sloganı ‘’ Günde 1 saat egzersizle , 50 yıl verimli çalış ve mutlu yaşa ! ‘’ olarak belirlenmiştir. Bizler Arçelik Satış Ekibi olarak spor yapmak için A Blokta bulunan Spor Salonunu kullanabiliriz.Bunun yanında , · Evde ve işyerinde asansör yerine merdivenleri kullanalım. · Sabah işe giderken ve akşam işten dönerken günde iki kez 10-15 er dakikalık yürüyüşler yapmayı alışkanlık haline getirelim.
Tekrar teşekkür ediyor ve yardımlarınızın devamını diliyorum. Çünkü ARÇELİK DEMEK İYİLİK DEMEK :)
· Ofiste fırsat buldukça boyun-bel-el ve ayak egzersizleri yapalım. Hepinize sağlıklı ve bol sporlu bir Nisan ayı dilerim.
ARÇELİK POST
SAYFA : ÜÇ
ÇOK GÜZEL HAREKETTİ... Tarih 15 Mart salı, yer İstanbul Beşiktaş Kültür Merkezi.560 kişilik salon İstanbul Bayileri ve Arçelik Çalışanları ile ailelerini ağırlamaya çalışıyor. Kültür Merkezi önü kalabalıktan geçilmiyor.Herkes eşi, çocukları ve dostlarını alıp ailece gösteriyi izlemeye gelmiş.Bizbizeyiz.Ve perde açılıyor, “Çok Güzel Hareketler Bunlar” başlıyor.Yabancısı olmadığımız bir konu bu.Çünkü biz “Arçelik Ailesi” olarak yıllardır sergiliyoruz Çok Güzel Hareketleri.Salon tıklım tıklım.Tüm BKM ekibi hayranlıkla şahit oluyor salonun
bir aile tarafından dolduruluşuna ve skeçler başlıyor.Neşeli kahkahalar ve gülücükler havalarda uçuşuyor.Çünkü bizbizeyiz, sanki evde tv seyrediyor gibi. İki buçuk saat o kadar çabuk geçiyorki tadına doyamıyoruz.Gösterinin ardından kimimiz Taksim’e gidiyoruz kimimiz Ortaköy’e.Sohbetler bir süre daha devam ediyor ve düşünmeye başlıyoruz , acaba bir sonraki buluşma nerede olacak diye..?
Arçelik Satış Ekibi olarak büyük keyif aldığımız bu organizasyonun ardından bakın bayilerimiz neler söyledi; KALELİ TİCARET (Küçükyalı) - MURAT KALELİ: Gitmiş olduğumuz çok güzel hareketler bunlar adlı tiyatro gösterisinin çok güzel geçtiğini, hem arçelik satış yöneticiliği hem bayi arkadaşlarımız ve çalışanları ile birlikte eğlenceli bir akşam geçirdiğimizi belirtmek isterim.Böyle aktivitelerin devamlı olmasını temenni eder emeği geçen herkese teşekkür ederim..
YÖNETİCİLERİMİZ" Bize bir daha nasıl köklü bir " ÇINAR AĞAÇI " olduğumuzu gösterdi, müthiş bir organizasyondu.Emeği geçen tüm yetkililere, başta sayın Turgut Karabulut ve sayın Ertuğrul Arslan nezdinde çok teşekkür ederiz.Organizasyonların artarak devamını diler,en derin saygılarımı sunarım.
KORKMAZ TİCARET (Esenyurt) - ÜNAL KORKMAZ: Evde ailece KAYA TİCARET (Şişli) - OKTAY KAYA: Evet; çok güzel hareket severek izlediğimiz Çok Güzel Hareketler Bunları canlı olarak izleme bunlar."ARÇELİK" " BAŞARISININ" sırsını bir kez daha gösterdi.Bu fırsatı bulduk.Ben de ailem de çok keyif aldık.Bu tarz organizasyonözel günde camiamızın değerli yöneticileri, yetkili bayi arkadaşlar ların devamını diliyoruz ve emeği geçenlere teşekkür ederiz. ve çalışanları ve de aileleri ile beraber olduk, çok eğlendik."ARÇELİK
SAYFA : DÖRT
ARÇELİK POST
şubelerden haberler
İstanbul şube
İstanbul şubede ALTIN GÜNÜ Her ayın son haftası Çelik time adlı organizasyonla bir araya gelerek ayın yorgunluğunu atan ve düzenlediği hediye çekilişiyle keyifli dakikalar geçiren İstanbul şube çalışanları , 2011 yılına
farklı bir Çelik time aktivitesiyle başlangıç yaptı. İstanbul Şube Yöneticisi Sn. Ertuğrul Arslan‘ın önerisiyle hediye çekilişleri artık yerini altın günlerine bıraktı.
İlki Mart ayında düzenlenen altın gününün çekilen kuraya göre ilk talihlileri Müge Arıman , Esen Yalıncak ve Taylan Mercan oldu. Altın günü aktivitesi yıl sonuna kadar devam edecek..
Adana şube
"Yenilenerek Büyümeye Devam Ediyoruz"
2008 yılında Genel Müdürümüz Sn.Levent Çakıroğlu’nun da katıldığı açılış töreniyle ticaret hayatına başlayan Başel Ticaret, Gaziantep’in gelişmekte olan İbrahimli bölgesinde yeni konsept, 2. mağazası ile hizmet vermeye başlamıştır.
Gaziantepliler tarafından büyük beğeniyle karşılanan mağazamız Adana şubede yeni konseptte düzenlenen ilk mağaza olma özelliğini de taşımaktadır. Mağazamız 800 m2 teşhir alanıyla hizmet vermektedir.
Sağlıklı Yaşam
Adana Şube Satış Müdürü Sn.Murat BANA ile Adana satış ekibinden 4 arkadaşımız Mersin Dağcılık Klubü’nün organize ettiği Doğa yürüyüşünde buluştu. Mersin’in Fındıkpınarı kasabasında bulunan bu parkur, muhteşem manzarası, tertemiz havası ve tamamen doğal ortamıyla tam bir cazibe merkeziydi
Yaklaşık 17 km uzunluğunda olan yürüyüş parkurunu zorlanmadan yürüyen çalışanlarımız aynı zamanda Koç şenlikleri öncesinde rakiplerimize de gözdağı vermiş oldular. Bu tür organizasyonların önemini vurgulayan Sn. Murat BANA; kendine güvenen herkesin mutlaka bu organizasyona katılması gerektiğini belirtti
ARÇELİK POST
SAYFA : BEŞ
İzmir şube
İzmir şube’den yeni bir açılış daha..
ASMA ÇATI ALIŞVERİŞ VE BULUŞMA MERKEZİ
Ankara şube
Yöneticilerimizin Ankara Ziyareti 7 Mart 2011 tarihinde Ankara Bulaşık Makinesi Fabrikasında düzenlenen Koordinasyon Toplantısı’na katılmak üzere Ankara’da bulunan Grup Başkanımız ve Genel Müdürümüz Sn. Levent Çakıroğlu, Genel Müdür Yardımcılarımız Sn. Şirzat Subaşı, Sn. İsmail Hakkı Sağır, Sn. Fatih Ebiçlioğlu, Sn. Oğuzhan Öztürk ,Sn. Hakan Bulgurlu,
Sn. Tülin Karabük, İnsan Kaynakları Direktörümüz Sn. Buket Çelebiöven ve Stratejik Planlama Direktörümüz Sn. Hasan Ali Yardımcı , ertesi gün de Etimesgut kampüste düzenlenen sabah kahvaltısında Ankara Arçelik ve Beko Satış ekipleriyle bir araya geldiler.
Ankara ARBİG Toplantısı
Çengelhan Kahvaltı Organizasyonu
25 Mart 2011 Cuma günü Ankara Şube’ de düzenlenen Ankara Bayi İletişim Grubu ( ARBİG ) Toplantısına Kayseri Arçelik Bayileri iletişim grubu ( KARBİG ) temsilcileri de katılmışlardır. Hem Ankara bayileri-
24 mart 2011 Perşembe günü Ankara Merkez , Cebeci, Abidinpaşa, Mamak ve Kızılay Yetkili Satıcılarımızla Çengelhan’ da kahvaltı ve sohbet toplantısı düzenlenmiştir. Geçen sene başla-
mizle kaynaşmak hem de fikir alışverişinde bulunmak üzere Ankara’ ya gelen KARBİG temsilcilerinin toplantıya katılımlarıyla çok neşeli ve dinamik bir toplantı yapılmıştır.
tılan yemekli sohbet toplantılarının yarattığı memnuniyet ve katma değer göz önüne alınarak, düzenlenen kahvaltı organizasyonu son derece keyifli ve verimli geçmiştir.
şubelerden haberler
Asma Çatı AVM’de geçen ay faaliyete başlayan 1050 M2 alana kurulu yeni konsept mağazamız 24.03.2011 tarihinde Sn.Rahmi Koç , Sn. Mustafa Koç , Sn.Semahat Arsel, Genel Müdürümüz Sn. Levent Çakıroğlu ve Sn. Hakan Aydınlı’nın katıldığı açılış töreniyle resmen kapılarını müşterilerine açtı. Markamıza ve İzmir şubeye önemli katkılarının olacağını düşündüğümüz yeni mağazamızın hayırlı olmasını dileriz.
SAYFA : ALTI
ARÇELİK POST
2010 çhda sonuçları açıklandı Dünya Araştırmacılar Birliği (ESOMAR) ve Türkiye Pazarlama ve Kamuoyu Araştırmacıları Derneği üyesi GfK Türkiye tarafından bu kuruluşların belirlediği kalite standartları ile bilimsel ve etik kurallara göre direktörlük bazında tüm şirkette uygulanan 2010 Çalışan Hayatını Değerlendirme Anketi sonuçlandı.
2010 yılında 68,6 olarak belirlenerek büyük bir artış gösterdi. Bu sonuçla Arçelik Satış Direktörlüğü çalışanları Arçelik A.Ş. bünyesindeki memnuniyet düzeyi en yüksek 2. direktörlük oldu.
İnsan Kaynakları Yöneticisi Müge Özmeriç tarafından yapılan sunumla paylaşılan ÇHDA sonuçlarına göre Arçelik Satış Direktörlüğü çalışanlarının 2009 yılında 61,7 olan memnuniyet endeksi
banka ve piyasa İSTİHBARATÇILARI DERNEĞİ TOPLANTISI
18 Mart Cuma akşamı Dedeman Oteli'nde gerçekleştirilen "Banka ve Piyasa İstihbaratçıları Derneği'nin 2011 yılı yemekli toplantısına Arçelik A.Ş. İstihbarat Servisi ekip olarak katıldı ve şirketimizi temsil etti. Her yıl düzenli olarak yapılan bu toplantıda derneğin yönetim kurulu ve dernek üyeleri hazır bulundu.. 200'ü aşkın meslektaş birbirleriyle çeşitli konularda görüş alış verişinde bulundu ve özellikle sektör
bazında piyasaların mevcut durumu ve önümüzdeki dönemlere ilişkin beklentiler paylaşıldı Banka , finans kurumu ve özel sektörde faaliyet gösteren birçok büyük kuruluşun istihbarat servislerinde çalışan kişilerin bir araya geldiği toplantıda ortaya çıkan mesleki dayanışma gerçekten görülmeye değerdi
ARÇELİK POST
SAYFA : YEDİ
ARAMIZA YENİ KATILANLAR Alper İLBİ ( Ankara Satış Yöneticiliği )
Arman ÖZLEN (İstanbul Satış Yöneticiliği)
09.02.1982 Adana doğumlu olan Alper İLBİ , Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü mezunudur. Savunma Sanayi Müsteşarlığı , Türk Hava Yolları ve Ocean Edge Golf Resort olmak üzere çeşitli iş deneyimleri bulunmaktadır. Kendisine aramıza hoşgeldin diyor , yeni görevinde başarılar diliyoruz.
30.07.1984 Ankara Doğumlu olan Arman ÖZLEN Sabancı Üniversitesi Management (Yönetim Bilimleri ) mezunudur. IFS‘de pazarlama sorumlusu, Atasoy Gayrimenkul’de Broker olarak çalışmıştır. Kendisine aramıza hoşgeldin diyor , yeni görevinde başarılar diliyoruz.
Can AKGİDENLER (Adana Satış Yöneticiliği) 22.02.1981 Adana doğumlu olan Can AKGİDENLER , Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat (İngilizce) bölümü mezunudur. 2006 – 2007 yıllarında Oyakbank A.Ş. ‘ de Banka Kredi Pazarlama Yetkili Yardımcısı olarak , 2007 -2011 yıllarında Philip Morris Sa’da Satış Sorumlusu olarak çalışmıştır. Kendisine aramıza hoşgeldin diyor , yeni görevinde başarılar diliyoruz.
Satıcının Lezzet Durakları
"OLTA BALIK LOKANTASI" 2004 yılında açılan lokanta, Rize’ nin Gündoğdu beldesinde sahil karayoluna paralel, Gündoğdu Belediye binası altında müşterilerine hizmet sunmaktadır. Karadeniz’ den çıkan en taze balıklar , enfes balık çorbasının ardından servis edilmektedir. Son olarak gelen bol cevizli ev yapımı baklava da bu lezzet durağına ait inanılmaz bir tat olarak hafızalarda
yerini alacaktır. Lokanta sahibi Ali Balcı, çok genç olmasına rağmen işini en güzel şekilde yapmakta ve müşteri memnuniyetine inanılmaz ölçüde önem vermektedir. Karadeniz Sahil Yolunu kullanan hemen herkesin ve Rize’ lilerin uğrak noktası olan lokantaya yolu düşenlerin uğraması kesinlikle tavsiye edilir. İletişim Bilgileri Olta Balık Lokantası Hamidiye Mahallesi,Belediye Binası Altı, No:14/C Gündoğdu / Rize Tel :
0 464 246 21 15 0 542 266 84 24
SAYFA : SEKİZ
ARÇELİK POST
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! Dünyanın en büyük savaşlarından birinin yaşandığı Gelibolu Yarımadası'nda, aradan geçen 96 yıl sonra bile savaşın izlerini görmemiz mümkün. 1. Dünya Savaşı'nda daha önce pek çok cephede savaşan Türk askeri için Gelibolu Yarımadası'ndaki savaş adeta yeniden bir doğuş oldu. Ülkenin dört bir yanından sadece vatan sevgisi için ailesinden, sevdiklerinden kopup gelen binlerce kahraman Mehmetçik, gözlerini kırpmadan bu topraklar için şehit oldu. İşte bu ölüm kalım savaşında etten, kemikten yapılan savunmayla, ülkenin her köşesinden kopup gelen ana kuzularının , savaşta aslana döndüğü yerin adıdır Çanakkale. Bu aslanlardan biri olan Yozgatlı Hasan'ı da annesi saçlarını kınalayıp uğurlamıştı cepheye. Cepheye vardığında, kumandanı Hasan'ın saçlarındaki kınayı görünce, "Bir erkek saçını kınalar mı?" diye sormuştu. Kendisi de annesinin saçlarını neden kınaladığını bilmeyen Hasan okuma yazma bilmediği için arkadaşı vasıtasıyla annesine mektup yazmaya karar verir. Mektupta; "Anacığım, kardeşlerimi askere gönderirken başına kına koyma.. Zabit efendi bana sorduğunda cevap veremedim. kardeşlerim de cevap veremeyip mahcup olmasınlar" diye yazar. mektubu alan annesinin oğluna gönderdiği mektupta cevabı şöyle olur, “Ey oğlum, gözümün nuru Hasan’ım! Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor. Sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın. Ben senin anan isem, beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü. Allah, bu vatan için seni yaşattı. Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor. Zabit efendiye söyle... Biz kurbanlık koçları kınalar, öyle kurban ederiz. Sen dört kardeşin arasında kurbansın. Sen İsmail’sin. Sen orada şehit olacaksın inşallah. Kurbanlık koçlar nasıl kınalanırsa, bende senin saçını öyle kınaladım. Allah seni Peygamberin yolundan ayırmasın. Seni melekler şimdiden rahmetle anıyor. Gözlerinden öperim. Anan Hatice...” Komutanına kınanın sebebini söyleyemeyen Hasan, arkadaşına mektubun sonuna not düşürür; “Anam yakmış kınayı aday diye Ben de vatan için kurban doğmuşum. Anamdan Allah’a son bir hediye, Kumandanım! Ben İsmail doğmuşum.” Bu ruh hali, bu inanç , eşit güçlerin savaşmadığı bir ortamda zaferin nasıl kazanıldığının kanıtlarından biridir. Zafere götüren bir başka kahramanlık öyküsü ise Onbaşı Seyid'e aittir. 1909’da vatani vazifesini yapmak üzere askere giden Koca Seyid, üç senelik asker iken Balkan savaşları patlak verince, birliğiyle birlikte savaşa katılır. 1913′te Balkan savaşı sona erer fakat Seyid terhis edilmez. 1914’te Birinci Dünya Savaşı başlayınca Çanakkale’de topçu eri olarak vazife aldı ve burada tek başına destan yazdı… Seyid onbaşının 275 kiloluk gülleyi bir başına
kaldırıp, ağzına sürdüğü topla Ocean zırhlı gemisini boğazın kanlı sularına gömmesi, Çanakkale savaşının dönüm noktasıdır. Düşman kuvvetler, denizden Gelibolu sahilindeki topçu bataryalarını yıkarak ilerlemeyi düşünüyordu. Fakat bu hamleyi yaparken Seyid Onbaşı’yı hesaba katmamışlardı. Düşman saldırısı sırasında kısa bir süre baygınlık geçiren Koca Seyid, kendine geldiği zaman, etrafındaki bütün askerlerin şehit düştüğünü gördü. Düşman donanmasının boğazı geçmek üzere olduğunu görünce kendini toparladı ve tarif edilemez bir kuvvetle, top güllesini sırtladı! Daha önce top mermisi kullanmayan Koca Seyid’in ilk iki hamlesi boşa gitti ama üçüncü top, Ocean zırhlısını delip geçmeye ve düşman askerlerinin, karşılarında koca bir ordu durduğuna inanıp kaçışmalarına yetti. Tek başına koca ordu kadar korku saçan Koca Seyid’in bu kahramanlığı dillere destan oldu. Seyid Onbaşı, savaşın ardından Balıkesir’deki köyüne döndü ve burada mütevazı bir hayat yaşadı. Ömrünün sonuna kadar bir fabrikada hamallık yapan, devletin vermek istediği maaşı kabul etmeyen Seyid Onbaşı, 1939 yılında zatüreden öldüğünde, geriye, “mertlik, iyilik” bıraktı. Havran ilçesindeki Çamlık Köyü’nün adı, artık Kocaseyit Köyü. Gelibolu yarımadasını ele geçirebilmek için o döneme kadar yenilmemiş donanmasıyla Çanakkale önlerine gelen İtilaf kuvvetlerinin hesaplayamadığı tek şey, vatanı için canlarını seve seve feda edecek Mehmetçikti. Yokluklar içerisinde, üzerindeki kıyafete, ayağındaki delikli çarığa aldırış etmeyen Türk askeri, Çanakkale Boğazı'nı basitçe geçeceklerini düşünerek gelen İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ile diğer ülkelerin askerlerinin karşısında dimdik durdu. Yeri geldiğinde mühimmatı biten, açlığından önce ülkesini düşünen, topraklarına yabancı eli değmemesi için canı ve kanı pahasına düşmana dur diyen ve işgali önleyen kahraman Mehmetçik hem dünya savaşının seyrini değiştirdi hem de sadece savaşın değil bir milletin kaderini değiştiren Mustafa Kemal'i Anafartalar Kahramanı olarak dünyaya tanıttı. Çanakkale savaşları ile bir devletin bitişi yaşanırken, yeni bir devlet kurulmasına doğru bir gidiş başlamıştır. Kendi geleceğimizin savaşına Çanakkale'de geçit vermeyerek başladık. Ülkemizin bugünlere gelmesinde, büyük önderimiz Atatürk'ün aşağıdaki şu sözleri ve kahraman Mehmetçiğin vatanlarını kurtarma adına vücutlarını siper etmeleri yatıyor.
"Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!"
Bir Yolcuya Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek Anadolu' nda İstiklâl uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmet' in yattığı yerdir. Bu tümsek koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele Mehmet' in, düşmanı boğduğu sele Mübârek kanını kattığı yerdir Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin Yaptığın bu tümsek amansız, çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Şehitlerimizi saygıyla ve rahmetle anıyoruz...