![](https://static.isu.pub/fe/default-story-images/news.jpg?width=720&quality=85%2C50)
4 minute read
Bölüm 38 Tanri’nin Son Bildirisi
“Bundan sonra, büyük yetkiye sahip başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı. Melek gür bir sesle şöyle bağırdı: ‘Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! Şimdi cinlerin barınağı, her türlü kötü ruhun uğrağı, her türlü murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu’ ...Gökten başka bir ses işittim: ‘Ey halkım!’ diyordu. ‘Onun günahlarına ortak olmamak, uğradığı belalara uğramamak için çıkın oradan!’” (Esinleme 18:1,2,4).
İkinci melek tarafından Esinleme 14’te yapılan duyurunun tekrarlanması ve ilk bildiriden bu yana Babil’e giren bozukluktan söz edilmesi gerekiyordu.
Burada korkunç bir durum tanımlanmaktadır. Gerçeğin her reddedilişinde, insanların zihinleri daha kararmakta, yürekleri daha da katılaşmaktadır. Tanrı yasasının on buyruğunu çiğnemeye ve onlara uyanları ezmeye devam edeceklerdir. Mesih’in, Sözü ve halkı ezilerek hor görülecektir.
Din, en çirkin günahları gizlemek için bir örtü niyetine kullanılacaktır. Ruhçuluk inancı, cinlerin öğretilerine kapı açacak, kötü meleklerin varlığı kiliselerde hissedilecektir. Babil suç sınırını aşmıştır ve yıkıma uğramak üzeredir.
Ne var ki hala Tanrı’nın halkından Babil’de olanlar vardır. Bu bağlılar, Babil’in günahlarına ortak olmamak ve uğradığı belalara uğramamak için oradan çıkmaya çağrılmaktadır. Melek gökten geliyor, görkemiyle yeryüzünü aydınlatarak Babil’in günahlarını duyuruyor. “Ey halkım, ...çıkın oradan!” diye çağırıyor. Bu duyurular, yeryüzünün sakinlerine verilen son uyarıları oluşturmaktadır.
Yeryüzünün güçleri, Tanrı’nın buyruklarına karşı birleşerek ‘küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle’ herkesi, sahte septi tutmak için kilisenin geleneklerine uymaya zorlayacak (Esinleme 13:16). Karşı koyan herkesin ölümü hak ettiği ilan edilecek. Öte yandan, Yaratıcının dinlenme gününü içeren Tanrı yasasının buy-ruklarını çiğneyen herkes, gazap biriktirmeye devam edecek.
İnsan kurallarına uymak için Tanrı’nın yasasını çiğneyenler, canavarın işaretini alacak. Bu işaret o kişinin Tanrı’nın karşısındaki güçle ittifak ettiğini gösterecek. “Bir kimse canavara ve onun benzeyişindeki puta taparsa, alnı üzerine ya da eli üzerine onun işaretini kabul ederse, Tanrı gazabının kasesinde saf olarak hazırlanmış Tanrı öfkesinin şarabından içecektir. Böylelerine, kutsal meleklerin ve Kuzu’nun önünde ateş ve kükürtle işkence edilecek” (Esinleme 14:9,10).
Zihni ve vicdanı gerçekle tanışan, ama onu reddeden insanlar, Tanrı’nın gazabına maruz kalacak. Birçok kişi şu ana kadar özel gerçekleri işitme fırsatına sahip olmadı. Her yüreği gören Rab, gerçeği arzulayan insanların çekişme konularına takılarak aldanmasına izin vermeyecek. Herkes kararını verebilecek kadar ışığa kavuşacak.
Büyük bağlılık sınavı
Büyük bağlılık sınavı olan Sept, özellikle çekişme konusu yapılacak olan gerçektir. Sahte septi tutmak Tanrı’ya karşı duran güçle ittifak etmek, gerçek Septi tutmak ise Yaratıcfya bağlı kalmak anlamına gelecektir. Bir sınıf canavarın işaretini alırken, diğer sınıf Tanrı’nın mührünü alacaktır.
Dinsel hoşgörüsüzlüğün kontrole geçeceğine, kilise ve devletin Tanrı’nın buyruklarını yerine getirenlere zulmedeceğine ilişkin önbildiriler, temelsiz ve saçma olarak değerlendirilmiştir. Ne var ki Pazarı tutma konusunun yaygın bir şekilde vurgulanması bu olayların kuşkusuz bir şekilde yaklaştığını göstermektedir. Bildiri önceden görülmemiş sonuçlara neden olacaktır.
Tanrı her kuşakta dünyadaki ve kilisedeki günahı azarlamak için hizmetkarlarını göndermiştir. Kollarını sıvayan birçok reformcu, kilisenin ve ulusun günahlarına karşı çok ılımlı bir tavır takınmışlardır. Pak imanlı yaşamını gören insanların Kutsal Kitap’a döneceklerini ummuşlardır. Ancak Tanrı’nın Ruhu onların üzerine gelmiş ve hiç korkmadan Kutsal Kitap’ın açık öğretilerini duyurmaya başlamışlardır.
Bildiri böylece ilân edilmiştir. Rab kendilerini hizmete adayan alçakgönüllü kulları aracılığıyla işlev görecektir. İşçilerde çeşitli kurumların eğitimi yerine Tanrı Ruhunun meshedişi niteliğine bakılacaktır. İnsanlar kutsal bir hararetle ilerleyerek Tanrı’nın verdiği sözleri duyuracaklardır. Babil’in günahları apaçık ortaya dö-külecektir. İnsanlar harekete geçecektir. Daha önce bu gibi sözler işitmeyen binlerce kişi vardır. Babil günahlarından ve gerçeği reddetmesinden ötürü düşmüş olan kilisedir. Halk öğretmenlere gidip “Gerçekten de bunlar böyle mi?” diye sorduğunda öğretmenler vicdanı uyutan masallar anlatacaktır. Ancak birçokları, “Rab şöyle diyor” şeklinde açık bir yanıt beklediğinden, popüler hizmetler gerçeği duyuranları ezecek, zulmedecek ve günahı seven kalabalıkları kışkırtacaktır.
Kilise görevlileri ışığı kapatmak ve bu canalıcı soruları örtmek için insanüstü bir çaba gösterecektir. Kilise sivil kolun gücüne dayanacak, papalık yanlılarıyla Protestanların işbirliğine tanık olunacaktır. Pazarı zorla kabul ettirme akımı cesaret kazandıkça, buyrukları tutanlar cezalara ve hapse maruz kalacaktır. İmanı reddet-meleri için bazılarına mevki, bazılarına da armağanlar sunulacaktır. Ama aldıkları yanıt, “Bize yanıldığımızı Kutsal Kitap’tan gösterin” şeklinde olacaktır. Mahkemeler önünde tanıklık verenler gerçeği güçlü bir şekilde savunacaklar, onları işiten bazıları Tanrı’nın tüm buyruklarını tutmanın gerekliliğini göreceklerdir. Bu gerçekleri başka türlü duymayacak olan kişiler böylece duyacaktır.
Tanrı’ya itaat isyan gibi görülecektir. Ana babalar inanan ço-cuklarına karşı şiddet kullanacaklardır. Evlatlıktan reddedilen çocuklar evlerinden kovulacaktır. “Mesih İsa’ya ait olup Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürmek isteyenlerin hepsi de zulüm görecek”
(2.Timoteyus 3:12). Gerçeği savunanlar Pazarı onurlandırmaktan vazgeçmedikçe, bazıları hapse atılacak, bazıları sürülecek, bazılarına da köle gibi davranılacaktır. Tanrı’nın Ruhu insanlardan çekilirken tuhaf gelişmeler olacaktır. Tanrı korkusu ve sevgisi geri çe-kildiği zaman yürek çok zalimleşir.
Yaklaşan fırtına
Fırtına yaklaştıkça, üçüncü meleğin bildirisine inanmış, ama gerçeğe itaat ederek kutsal kılınmamış olan geniş bir sınıf, konumlarını terk ederek karşı tarafa geçecektir. Dünyayla birleşerek olayları hemen hemen aynı ışıkta görmeye alışmış olduklarından popüler tarafı seçeceklerdir. Bir zamanlar gerçekle sevinmiş olanlar, yeteneklerini kullanarak canları yoldan çıkarmak amacıyla işlev göreceklerdir. Önceki kardeşlerinin acı düşmanları haline geleceklerdir. Bu sapkınlar Şeytan’ın etkili araçları olarak kullanılacaklar, Septi tutanları suçlayacak ve onlara karşı yöneticileri kışkırtacaklar.
Rab’bin hizmetkarları uyarıyı vermişlerdir. Tanrı’nın Ruhu onları kısıtlamıştır. Onlar şöhret ya da geçici çıkarlar peşinde koş- mamışlardır. Bu iş onların başarabileceklerinin ötesindedir. Ama geri dönemezler. Çaresizliklerini hissedip güç kazanmak için her şeye gücü yeten Rab’be koşarlar.
Tarihin farklı dönemleri, Tanrı halkının o zamanki ihtiyaçlarını karşılayan bazı özel gerçeklerin gelişimine sahne olmuştur. Her yeni gerçek, baskıya yol açmıştır. Mesih’in elçileri görevlerini yerine getirmeli ve sonuçları Tanrı’ya bırakmalıdır.
Baskı yeni düzeylere çıkıyor
Baskı giderek tırmanır; Tanrı’nın hizmetkarları şaşkına döner, çünkü krizin kendilerinden kaynaklandığını düşünürler. Ancak vicdanları ve Tanrı Sözü, bulundukları yolun doğruluğunu göstermektedir. İmanları ve cesaretleri zorluklara göğüs gerer. “Mesih dünyanın güçlerini alt etti; alt edilmiş bir dünyadan mı korkacağız?” diye tanıklık ederler.
Kimse karanlığın güçlerini karşısına almadan Tanrı’ya hizmet edemez. Kötü melekler, avlarını ellerinden aldığı için o kişiye Saldıracaktır. Kötü insanlar o kişiyi ayartarak Tanrı’dan koparmaya çalışacaktır. Bunlar yeterli olmazsa, onun vicdanına zorla hükmetmeye kalkışacaktır.
Ne var ki İsa, yukarıdaki tapmakta insanın yalvarışçısı olarak kaldığı sürece, Kutsal Ruh’un kısıtlayıcı etkisi yöneticiler ve halklar tarafından hissedilecektir. Yöneticilerimizin büyük çoğunluğu Şeytan’ın etkin araçları olsa bile, Tanrı’nın da ulusların önderleri arasında araçları vardır. Birkaç kişi kötülüğün kuvvetli akıntısına karşı duracaktır. Üçüncü meleğin duyurusunun işlev görmesi için gerçeğin düşmanlarının baskısı kısıtlanacaktır. Son uyarı bu önderlerin dikkatini çekecek, bazıları onu kabul ederek sıkıntı zamanında Tanrı halkının yanında yer alacaktır.
Son yağmur ve bağrış
Üçüncü meleğe katılan melek, tüm yeryüzünü görkemiyle aydınlatacaktır. İlk meleğin bildirisi yeryüzündeki her hizmet noktasına ulaştırılmıştır. Bazı ülkelerde Reformdan bu yana gerçekleşen en büyük uyanışa tanık olunmuştur. Ancak bunların üçüncü meleğin son uyarısıyla çoğalması gereklidir.
Son zamanlarda Pentikost gününe benzer bir iş olacaktır. ‘İlk yağmur’, müjde duyurusunun başlangıcında yağmış ve değerli tohumun filizlenmesi amacını gütmüştür. Son yağmur ise hasadın olgunlaşması için son zamanlarda yağacaktır. (Hoşea 6:3; Yoel 2:23). Müjdenin yüce işleyişi, ilk baştaki gibi Tanrı gücünün belirmesine tanık olacaktır. Müjdenin başlangıcındaki ilk yağmurda gerçekleşen peygamberlikler, son yağmurda da yerine gelecektir. Elçi Petrus’un dört gözle beklediği ‘yenilenme fırsatları’ bunlardır (Elçilerin İşleri 3:19,20).
Tanrı’nın hizmetkarları, yüzlerindeki kutsal parıltıyla her yeri dolaşarak gökten gelen bildiriyi duyuracaklardır. Mucizeler olacak ve hastalar iyileşecektir. Şeytan da sahte harikalar yapacak ve hatta gökten ateş düşmesini sağlayacaktır (Esinleme 13:13). Böylece yeryüzünün sakinlerinin bir taraf seçmesi gerekecektir.
Bildiri, tartışmalardan çok Tanrı Ruhunun derin ikna gücüyle yayılacaktır. Tartışmalar denenmiş, yayınlar etkisini göstermiş, ama birçok kişi gerçeği tümüyle kavramaktan alıkonmuştur. Artık gerçek açıkça görülmektedir. Aile ilişkileri ve kilise bağlantıları Tanrı’nın dürüst çocuklarına karşi duramayacaktır. Gerçeğin karşısında yer alan tüm düzenlere karşı, geniş bir sınıf Rab’bin ya-nında yer alacaktır.