KÜP iftiharla sunar...
beşinci nüsha
oguzo@sabanciuniv.edu
holy space kafamın içinde biri var Lynch koşturan, düşen, dizlerini kanatan biri! öylesine büyük ki gözleri bir ağlamayagörsün kan basıyor beynimi! kafamın içinde biri var Lynch durduk yere üşüyen, buz tutan kadehte uyuyan biri! öylesine gür ki sesi bir bağırmayagörsün çınlatıyor beynimi! kafamın içi diyorum Lynch kafamın içi! dünyaya gebe bir uzay gibi ay aşeriyor geceleri. O.O / ağustos 5-8,11, erenköy
devlet babanın darbeli matkabı fitilim benzinle daha çabuk alev alır azizim fiske babamın tekelindeyse, çilek eksinler bahçeme kış gelir yeminle, şu aç bilaç gezen dervişin tropik tevekkülüne, kapanıp ağlar belki, annemin hırka-i şeriflerine avret, devletin ortanca oğluymuş azizim, yeni öğrendirildim, sigara sarmağa çıkardığım ilkokul fişlerinden birinde meğer ata bakmışız seninle, uzun uzun, gövde veren ağaçlar asgariye düşerken tersanede, balıkçı peynir kesermiş eliyle birlikte kasabanın raşkapor patilerine diz verdiği hamasi sohbetlerde baktım hala belden bağlı fıtıklar terpit ediyor ülke mastürbeyim, mastürbesin, mastürbe! kisve ne muhtereşem bir kelime, muhterem i’ leri ve muhteşem e’ leri ile kütür kütür erikler yediriliyorum, esirgeyen ve bağışlayan devletin adıyla, num num num biçiminde moby dick tütün basıyor kamaşan dişlerime, azizim bana ismail deme! sen karışma diyormuş devlet, bütün ismaillere sen karışma ismail! dış işlerime, avretle benim aramda, iç işlerimse meğer gül bitermiş azizim, babanın vurduğu yerde! haaay Allahım! döndük mü sana biz gül bahçesine! Ehehehehehehehehe! Eeeeheheehehe! baktım sonra işte, dinden bağlı fıtıklar terpit etmiş ülke, bağırdım ben de! bunca yas, nunca mas! bunca yas, nunca mas! bunca yas, nunca mas türbeyim, türbesin, türbe! O.O / temmuz 3, 13, kanarya sokak
samanaltından otlar ruhun kalbe ihanetidir tende küflenen zaman nefese pul yapıştırıyorsa kan, durmadan diri eti tırnaktan kaç saatte ayırır insan? dökülen yaşsa boynunda asılı kalan halin tavrına yenik düşsün intikam bir sevdanın neresinde saklıdır şeytan? boş ver adam! bak şiire damsız girdi süleyman vur patlasın, çal oynasın! göz; gördüğüyle kalsın gönül; sevdiğine bin pişman O.O / mayıs, 13, erenköy
küçük kıyamet Sevgilim sen sır değil sursun artık İsrafil’ in ağzındaki! O.O / nisan 5, 11, erenköy
bir kadeh sual hangi kar taneleri ebediydi kaldırımda, üzerine şarap döktüklerimiz dışında? O.O / şubat 3/10, izmit
sımsıcak bir günün başka bir güne hediye ettiği el değmemiş gece ben işte en çok onda düşünüyorum seni, öylece... O.O / nisan 20, kağıthane
madımak sũresi kinayesi Allah’ tır dini vecibelerin kadeh-i ahireyi, ben içerim bana getir uhrevi gırtlağımda yağlı urganın tekbir! sakalından tanıdım gayri Allah’ ın birdir ben ki topuklarıma tuttuğun çakmağın ışığında can vermekle mükellefim, lakin seni sordum, tanımam! dedi Azrail ama dedim tekbir? cana kıyanın ağzında dedi Rabb’ in buyruğu değil salyasıdır cinnetin Azrail dedim bak bu Behçet! bu da Metin! en verimli çağında, aldığın canlar senin onlar dedi, resul-ü ekremleridir şiirin
ve ben anladım ki o an kinayesi Allah’tır dini vecibelerin efkarlandım Kirkor kadeh-i ahireyi getir! varsın ahlaka mugayil giydirilsin kefenim kılınmasın cenazem, yakılsın kemiklerim değil mi ki Sivas’ta vacip kılındı katlim bilesin mümin kardeşim, damarımda kan olsan ben irine ümmetim! O.O / temmuz 2, 13, kanarya sokak
Unutmay覺n覺z...