KĂœP iftiharla sunar...
ikinci nĂźsha
oguzo@sabanciuniv.edu
ama arkadaşlar iyidir... I. Aşkın’ a hani biz, o zamanın ötesinde bir yerde kül ve tül arasındaki mesafeyi bölerken liğme liğme edilen düşlerimizle sen orada, askerde! ben… ben burada hazır kıta, hece nöbetine! götümüzle gülerken kuantum mekaniğine, çocuk; biraz tuvalet kağıdı bulmalıyım özlemine
II. Bilo’ ya kanım da orada, yeşiller içinde. ölümün saçlarını tarıyor az ötede, tütün kokan nefesiyle o orada, askerde! ben… ben burada hazır kıta, hece nöbetine! etimizle söndürürken kibriti façanın hicvine, çocuk; biraz gazlı bez bulmalıyım özlemine
III. Burak’ a hani biz, o cam kırıklarının güneş gibi battığı küflü mazide yumruk ve çene arasındaki mesafeyi kapatırken, paramparça neşemizle sen orada, ihanette! ben… ben burada hazır kıta hece nöbetine! efkarımızla dağılırken küfrün ıslak şehirlerine çocuk; biraz dijital bahane bulmalıyım ihanetine
IV. Uğur’ a hani biz, o talihsiz durumların iki zıt kutbu gibi çekilirken geceye duman ve nefes arasındaki mesafeyi ikiye katlarken, yakışıklı bir açlıkla sen orada, sigarada! ben… ben burada hazır kıta, hece nöbetine! ağır ağır düşerken hafızanın kefelerine, tazele diye çocuk; biraz nescafe dökmeliyim zihnine
V. Zeytin’ e tütünün ayakta olduğu saatlerde dumana yan gözle bakmak; sureti değil hasretin ta kendisidir. ahh! gavur izmir..
VI. Karantina’ ya siz de mi ıskalayamadıklarımızdansınız sayın bayan, lütfen kurtarın ayağınızı, her adımda, topuğunuza takılan ilk sevdalanmalarımızdan!
VII. 90’ ların zümrütevler çocuklarına o mahallenin çocukları; dumana hörmetten, bu kadar haytalar! biraz da sınıf farkından...
O.O/ mart 28, 2011
bir sonraki nüshada görüşmek üzere...