cenker ekemen
dosya
Victor Hugo’nun ‘Sefiller’ ini hala okumadıysanız mutlaka okuyun derim. Burjuva devrimleri çağında bir kürek mahkumunun hikâyesi. Burjuva devrimcilerinin en güçlü ideolojik silahı romantizm akımının belki de en önemli eseridir. Hikâyenin tamamından çıkaracağımız sonuçlar bir yana dursun, beni en çok etkileyen bölüm giriş bölümüdür. Lise dönemlerimde biraz sanat biraz bilimle uğraşan, ulusalcı ideolojiden fazlasıyla etkilenmiş bir romantikken, belki de bu roman sayesinde gerçekliği sorgulamaya başladığımı söyleyebilirim. Hani derler ya sanat devrim yapmaz, devrime katkı sunar diye. Bir kitap okudum ve hayatım değişti diye bir şey yoktur derler kimi zaman. Bir kitap okudum ve belki de ilk yirmi sayfası hayatımı değiştirdi diyebilirim. İçsel devrimimin başlangıcında büyük etkisi vardır bu romanın. Dip not olarak belirtmeliyim ki ikincisi de Çernişevski’nin ‘Nasıl Yapmalı’sıdır. Sefillerin giriş bölümünde Jean Valjean’a hikâyenin ortalarında hayatını değiştirecek olan gümüşlükleri veren papazın küçük bir anısı vardır. Papaz henüz gençken gi iği ilk görev yeri olan küçük bir yerleşim yerinde, kasabadan uzakta yaşayan inançsız bir devrimci yaşadığını öğrenir. Ona giden yollar türlü tehlikelerle dolu olmasına rağmen, kendince gerçeğe ulaşmasını sağlamak için tüm riskleri alıp yola çıkar. Papazın devrimciye ulaştıracağı gerçeğin nasıl bir gerçek olduğunu söylemeye gerek yok. Devrimcinin yanına vardığında son anlarını yaşadığını görür. İmana gelmesi için telkinde bulunur. Ancak devrimci son anlarında dahi gerçekliğin peşinden ayrılmaz. Papaza güzel bir ders verir ve köyüne eli boş yollar. Ha a tavrı papazın gerçeklik algısını değiştirecektir. Hikâyenin ilerleyen aşamasında papaz Jean Valjean’a unutamayacağı bir ders verecektir. Bu hikâyede beni en çok etkileyen bölüm, işte bu devrimcinin son anlarında bile beynini uyuşturmaktan ka-
49