dosya gaye yeşilova
İnsanın benliğini, toplum ve evrendeki yerini algılayışından bir değerler ve beklentiler bütünü oluşur. Bu bütün içinde iyimserliğin ağır bastığı söylenebilir, çünkü insan, varoluşun bu değerlere ve beklentilere uymayan koşullarını haksızlık, mutsuzluk ve acı olarak değerlendirir. Toplumlar her zaman bulundukları dönemin daha ilerisinde yaşam koşulları arayışı içinde oldular, ütopyalar bu arayışın sonucu olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla ütopyalar yazıldıkları çağın sorunlarını ve en temel kaygılarını yansıtır, var olan koşullara seçenek sayılacak öneriler getirir. Düşüncede kurulu iyi toplumları anlatan bu tür, adını Thomas More’un Ütopya adlı yapıtından alır. More “ütopya” terimini Yunanca yer anlamına gelen sözcüğün önüne iyi anlamına gelen ve yok anlamına gelen iki takıyı birlikte çağrıştıran bir hece getirmiş, böylece aynı anda “iyi yer” ve “yok yer” yani olmayan yer anlamına gelen bir tür cinas yapmıştır. Böylece ütopyalar var olmayan ancak düşüncede kurulan toplum düzenlerinin ayrıntılı betimlenmesi anlamını almışlardır. Platon’un, siyaset felsefesi olarak da nitelendirilen yapıtı Devlet, daha sonraları ütopya türünün ilk örneği olarak kabul görmüştür. Platon, birey ve toplum için en doğru ve en adil yolun ancak gerçek felsefede bulunacağı, filozoflar yönetime gelmedikçe insanlığın dertlerden kurtulamayacağı sonucuna varıyor. Bu görüş de devletin temel savını oluşturuyor. Platon’a göre, bireyde akıl yönetmeli, istekler yönetilmelidir. Önerilen iyi toplumda da filozofların kişiliğinde akıl yönetimdedir, istekleri oluşturan kitle ise yönetilir. Thomas More’un Ütopya’sı 1516 yılında yayınlanmıştır. O yılThomas More larda gerçekleştirilen, tarım alanlarının koyunculuk için kapatılmaÜtopya sının sonuçları geniş çapta işsizlik, açlık ve hırsızlık, hırsızlığın cezaCanlandırma sı olarak da çok sayıda insanın asılması olmuştur. Ütopya adasında çağın İngiltere’sinin karşı karşıya bulunduğu ekonomik kaynaklı sorunlara yeterli çözümler bulunmuştur. Seçimle gelen yöneticiler ve rahipler gibi çok küçük bir azınlık dışında herkes tarım ve el sanatlarına dayalı üretici çalışmaya katılır. Böylece besin sorunu kesinlikle çözümlenmiştir. Giyecek ve konut alanlarında savurganlık ve lüks önlenmiş, tüketim en aza indirilmiştir. Para ve özel mülkiyet kaldırılmıştır. Yaşam için gerekli temel maddeler ortak üretimden yeterli ola56