BAŞKANIN MESAJI PLASFEDDERGİ
Selçuk Aksoy Başkan PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu
Plastik Hammadde Fiyatları Nereye Gidiyor? Değerli Sektör Mensupları,
Petrol fiyatlarının geçen senenin sonuna doğru hızla düşmesi, bu yıl Ocak’tan itibaren plastik hammadde fiyatlarına da yansımış ve ciddi fiyat düşüşleri yaşanmıştı. Son dönemde alışık olmadığımız bir yavaşlama ile karşı karşıya kalan sektörümüz için bu düşüşler bir canlanma ve toparlanma fırsatı olacak derken fiyatlar tekrar hızla yükselişe geçti ve adeta hevesimiz kursağımızda kaldı.
Oysa ne Asya bölgesinde ne de çevre coğrafyamızda fiyat artışlarını destekleyecek bir talep artışı bulunmuyor. Petrol fiyatları geçen süre içersinde bir miktar toparlanmış olsa da bu seviyelerde bir artışı desteklemiyor.
Peki, plastik hammadde fiyatları niye arttı? Bu süreçte hem Avrupa hem de Ortadoğu’daki hammadde üreticilerinin tesislerini arka arkaya bakıma aldıklarını gördük. Tesadüfe bakın ki tam bu dönemde bir kaç büyük üreticinin tesislerinde önemli arızalar sebebiyle duruşlar yaşandı ve force majeur ilan edildi. Olmayan talep olmayan arzı aştı ve fiyatlar yükseldi.
Sonuçta yine piyasalarda suni bir darlık yaşanıyor. Üreticilerin, karlılığı hacime tercih etmesi bir yana hammadde tedariğinde yaşanan sıkıntılar üretimin devamlılığını tehlikeye atan boyutlara ulaşmış bulunuyor.
Bütün bu hengamede yine olan küçük ölçekli üreticilere oluyor. Bir taraftan Ortadoğu kaynaklı hammaddelere uygulanan ilave gümrük vergileri diğer taraftan Türk Lirası’nın son dönemde değer kaybetmesi plastik işleyen firmalarımızı hammadde tedariki açısından büyük sıkıntıya sokmuş durumda.
Piyasalarda hakim durum oluşturma bugün rekabet hukuku açısından önemli bir ticari suç kabul ediliyor. Özellikle AB’deki rekabet kurumu bu konuda elbet gerekli incelemeleri yaparak hukuki süreci işletecek ve suçlulara yüksek cezalar kesecektir. Ancak bugün için firmalarmız zarar görmeye devam ediyor.
Biz de ülkemizdeki ilgili makamları göreve çağırıyor ve bu sıkıntılı dönemde acil önlem almalarını istiyoruz. Hiç olmazsa Ortadoğu ülkelerine uygulanan ilave gümrük vergileri bu dönemde askıya alınarak bu haksız rekabetin verdiği zarar hafifletilebilir.
Sizleri baharı yaşadığımız bu güzel günlerde saygıyla selamlıyorum.
3
YAYIN KURULU BAŞKANI’NDAN PLASFEDDERGİ
Geleceğe yatırımlarımızı erteleyemez noktadayız Sibel Destereci Yılmaz
“Geleceğe yatırım” cümlesi, eğitimin önemini ve niteliğini en iyi tanımlayan cümlelerden
PLASFEDDERGİ Yayın Kurulu Başkanı PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
biri. Türkiye, “geleceğe yatırım” yapmak konusunda da kritik aşamaya geldi. Demografik fırsat penceresi kavramını son dönemde çok sık duyuyoruz. Çünkü ülke olarak farkına vardık ki; ülke tarihlerinde bir kez yaşanan, doğurganlık hızının yüksek olması nedeniyle, genç nüfusun sürekli arttığı ve toplumun genelinin genç-güçlü olduğu dönemin sona ereceği ortaya çıktı. Türkiye olarak 2040’lı yılların başından itibaren nüfus avantajımızı yanı demografik fırsat penceremizi kapatmaya başlayacağız.
Kritik önem taşıyan konu şu: Eğer, 2040’lı yıllara kadar, genç nüfusumuzun katkısını alarak zengin bir ülke olamazsak, ilerleyen yıllarda zenginleşmek için harcamamız gereken kaynak ve çaba her geçen yıl biraz daha fazlalaşacak, dolayısıyla işimiz her geçen yıl biraz daha zorlaşacak.
Peki genç nüfusumuzun katkısını en yüksek düzeye nasıl çıkarabiliriz? Hepimiz iş dünyasının içindeyiz. Eğer maksimum faydayı elde etmek istiyorsak, en az maliyetle en fazla çıktıyı sağlayacak araçları kurmalıyız, yani yatırım yapmalıyız. Bugünkü insan kaynağımızdan en fazla faydayı sağlamak için yapmamız gereken yatırım aracı da eğitim.
PLASFEDDERGİ bu sayıda eğitim konusunu ele aldı. Sektörümüze yönelik somut önerilerimizi kapak konumuzda bulacaksınız. Haberimizde, mevcut eğitim durumumuzu ve demografik fırsat penceresine yönelik bilgileri ortaya koyduk. Nasıl bir eğitim sistemi oluşturmamız gerektiği konusunda “model” tartışmasına girmeden, verileri sunmak istedik. Çünkü, genç insan kaynağımızın verimli, yaratıcı, özgüvenli, özgün bilgiyi üretip bunu işleyebilecek-faydaya dönüştürebilecek bir modelde olması gerektiği aşikar. Bu yönde genel mutabakat da sağlanmış durumda. Ancak yine de eğitim konusunun fazlasıyla politize olduğu bir ortamda, sadece plastik sektörünün değil, bütün iş dünyasının güçlü biçimde taleplerini iletmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.
Değerli dostlar,
Dergimizin bu sayısında 2014 sektör verilerimize yönelik kapsamlı bir raporu da sunuyoruz. Ayrıca sektörümüzde yaşanan gelişmelere ilişkin haberleri de bulacaksınız. Sizlere faydalı bir yayın hazırlamak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.
Selam ve saygılarımızla.
4
İÇİNDEKİLER PLASFEDDERGİ
60 Türkiye geleceğini eğitimle kurtaracak:
Nitelikli personel, hem şimdinin, hem de geleceğin çözüm bekleyen sorunu PLASFEDDERGİ Plastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi e-dergi; www.plasfed.org.tr
16
• PLASFED Adına İmtiyaz Sahibi Selçuk Aksoy
14
• Yayın Kurulu Başkanı Sibel Destereci Yılmaz - Tepsan Plastik
• Yayın Kurulu Hüseyin Semerci - Şenmak Makina Reha Gür - Eurotec Yavuz Eroğlu - Sem Plastik Mevlüt Çetinkaya - Petkim Ahmet Yalçınkaya – Yalçınkaya Plastik Kurt Kuruç - Farmamak Erdoğan Çiçekçi – Çipitaş Sentetik Mehmet Turhan Onur – Ravago Group Yakup Ülçer - Ravago Group Murat Cansever - Eurotec Talha Apak – Apak YMM Adnan Akkurt – Gazi Üniversitesi Behçet Gülenç – Gazi Üniversitesi Hüseyin Yıldırım – Yalova Üniversitesi Kerem Cankoçak – İstanbul Üniversitesi Levent Kurnaz – Boğaziçi Üniversitesi Mehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik Üniversitesi Mehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mustafa Öksüz – Yalova Üniversitesi Nevzat Artık – Ankara Üniversitesi Nurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi Yusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi
Pano : PAGDER Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyasına büyük gala
28
• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Barbaros Demirci
Pano: PAGDER Rauwendaal semineri:
• Editör Mehmet Pala
Ekstrüzyonda sorun çözümü için anahtar verildi
Pano: PAGDER Tataristan Başbakan Yardımcısına Kümelenme Planı sundu
25 Pano: EGEPLASDER’den ihtisas OSB’ye katkı
• Yayın Sorumlusu Erol Türker • Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı
80
• Grafik Tasarım Burak Çetiner – Pusula Basım Tel: 90 212 671 8303
76
• Reklam Koordinatörü Selin Portakal • İletişim İstanbul Ticaret Sarayı, No:333 Giyimkent – İSTANBUL Tel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593 www.plasfed.org.tr plasfed@plasfed.org.tr
Söyleşi: Meltem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şahin “Petrokimyada yeni yatırım gerekli, Türkiye bu yatırımları yapacak güçte”
• Baskı Ümit Matbaacılık Tel: 90 212 565 4269 Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
6
Atlas: Almanya: Türkiye için en önemli ülkelerden biri
PLASFEDDERGİ
30-50
PlaSTK: Derneklerden Mesajlar
24 Pano: BURPAS Başkanı Biliktü: Ambalaj sanayinin barometresidir
32 Pano : AB’ye bağlı ajans açıkladı: BPA zararlı değil
72
8 Pano : Plastik çalıştayı tamamlandı:
Pano : Plastik işleme makinelerinde 2014’te ihracat arttı
PLASFED, GAPLASDER ve GSO organizasyonunda geleceğini tartıştı
24
26 Pano : APSD örgütlenme çalışmasını hızlandırdı
Pano: KAYPİDER paydaşlarla birlikte çalışıyor
40
30
Pano: TV’de plastik karşıtı yanlış bilgi RTÜK’e şikayet edildi
Pano : Çukurova PLASDER Çin gezisini tamamladı
86
88
Söyleşi: Sunteks Yönetim kurulu
Endüstriden: Türkiye plastik
Başkanı Suat Hisarcıklılar:
sektörü 34.9 milyar dolar üretimle Avrupa ikinciliğini korudu
“Yüksek katma değerli ürünlere geçiş gerekli, bazı ürünlerde kar marjı sıfırlandı”
12
From the Industry (Eng): Turkish Plastics Industry follow – up report 2014 has been published
92 Breaking News: News In English
7
PLASFEDDERGİ
PANO
Plastik sektörü geleceğini tartıştı:
Çalışkan sektör ve mükemmel jeopolitik konum avantaj, hammadde ve düşük katma değerli ürün dezavantaj Türk plastik sektörünün şemsiye örgütü Plastik Sanayicileri Federasyonu- PLASFED, Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği GAPLASDER, Gaziantep Sanayi Odası –GSO, Gaziantep’te plastik sektörünü “Plastik Sektörünün Gelecek Tasarımı İçin Stratejik Açılımlar Çalıştayı”nda buluşturdu. Sektörün yoğun ilgi gösterdiği çalıştayda, öncelikli sorunlar, güçlü yönler ve sorunlara yönelik çözüm önerileri belirlendi.
Türk plastik sektörünün geleceği Gaziantep’te masaya yatırıldı. Sektörün güçlenmesine yönelik atılacak adımlar belirlendi. Plastik Sanayicileri Federasyonu- PLASFED, Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği GAPLASDER, Gaziantep Sanayi Odası –GSO tarafından organize edilen ve sanayicilerin yoğun ilgi gösterdiği; “Plastik Sektörünün Gelecek Tasarımı İçin Stratejik Açılımlar Çalıştayı”nda, çalışkan, geri dönüşümde Dünyanın bir numarası ve jeopolitik konum en önemli güçlü yönler olarak belirlendi. Buna karşılık, hammaddenin yerli üretilememesi ve düşük katma değerli ürünlerdeki yoğunluk zayıf yönler olarak ortaya çıktı.
Açılış töreninde güçlü mesajlar Çalıştayın açılış töreninde bir konuşma yapan PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, “birlikten kuvvet doğar” ilkesi etrafında çalıştıklarını, Türkiye’nin her köşesindeki plastik sanayici-
lerine ulaşmak, bir çatı altında toplayarak güç birliği haline getirmek çabasında olduklarını kaydetti. Sektöre yönelik 5 yıl önce yapılan çalıştay sonrasında girişimlerin hızlandığını ve etkinliğinin arttığını, sorunların çözümü için yol katedildiğini belirten Aksoy, “gördük ki, sektörümüzün sorunlarını kendimiz çözeceğiz. Bize bizden başka kimsenin faydası yok” dedi.
Genç GAPLASDER sektöre ev sahipliği yaptı Kuruluşundan kısa bir süre sonra, büyük bir organizasyonla sektör çalıştayına ev
8
sahipliği yapan GAPLASDER Başkanı Murat Kökoğlu ise konuşmasında, plastik ve kimya sektörünün, modern yaşamın “olmazsa olmazı” olduğunu hatırlattı. Kökoğlu, “AR-GE ve yenilik faaliyetleri sonucunda yeni ürünler ve tasarımlar geliştiriliyor. Ülke olarak öncelikle bu çalışmaları yakından takip edip sanayimizi uyumlu hale getirmeli, bunun yanı sıra teknolojimizi geliştirebilmemiz için insan kaynağımıza yatırım yapmalıyız” dedi. Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Mustafa Topçuoğlu da konuşmasında, plastik ve kimya sektörünün kullanım alanı çok geniş olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin de bu alanda hızla gelişme sağlaması gerektiğini vurguladı.
PANO Gaziantep’in bu alanda güçlü üreticilere sahip olduğunu kaydeden Topçuoğlu, il olarak 30 milyar dolar ihracat, 350 bin istihdam ve 20 uluslararası marka hedefini koyduklarını açıkladı. Açılış töreninde, Gaziantep Vali Yardımcısı Adil Nas da konuşmasında, sektörün önüne 100 milyar dolarlık üretim hedefini koyması gerektiğini kaydetti.
Sektör geleceğini tartıştı Açılış töreninin ardından, PAGDER Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Çetinkaya yönetiminde arama konferansı yönteminde çalıştaya geçildi. Katılımcıların ortak oturumunda, sektörün güçlü yönleri ve zayıf yönleri belirlendi. Yapılan ortak oturumda, sektörün güçlü yönleri paylaşılma sayısına göre sırasıyla; Türkiye’nin geri dönüşümde bir numara olması, mükemmel bir jeopolitik konuma sahip olunması, pozitif düşünceye sahip bir sektör yapısının görülmesi, çalışkan ve cesaretli bir sektör olunması, plastiklerin yaşamı kolaylaştıran ürünler olması, üreticilerin güçlü teknolojiye sahip bulunması, sektörün ilk ya-
PLASFEDDERGİ
tırım maliyetinin düşük olması, sektörün en iyi ürünü üretecek yetkinliğe sahip olunması, yeniliğe açık girişimlerin bulunması, sektörde faaliyet gösterenlerin eğitimli olması şeklinde sıralandı. Sektör sorunlarının belirlenmesi ve çözüm önerilerine yönelik ana gündem maddesi üzerinde ise daha yoğun çalışıldı. Bu kapsamda öncelikli 10 sorun sırasıyla, hammaddede dışa bağımlılık, yüksek katma değerli ürünlerin ağırlığının yüksekliği, birbirinden etkilenerek aynı ürün ve alanlara yönelik yatırım yapılması, enerji maliyetlerindeki yükseklik, lokomotif (lider-yönlendirici-yaratıcı) eleman sayısının azlığı, AR-GE yatırımlarının düşüklüğü, döviz kuruna bağımlılık ve devlet teşviklerinden yeterince yararlanamama olarak belirlendi. Sorunların belirlenmesinin ardından, sektör mensuplarının ağırlıklı olarak paylaştığı ilk 7 soruna yönelik grup çalışmasına geçildi. Her bir grup, belirlenen sorunun “nedenleri” ve “çözüm önerilerine” yönelik detay çalışma yaptı. Bu çalışmalar sonucunda öne çıkan tespitler ve çözüm önerileri şöyle:
Stoktan Teslim Yeni SRC ServoTech Enjeksiyon Makineleri
YENİ JENERASYON ENERJİ TASARRUFLU ENJEKSİYON MAKİNELERİ 60 - 2100 Ton ServoTech Serisi Saraç Plastik Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. Mecidiye Mah. Ağrı Cad. Selçuk Sk. No.1 34920 Sultanbeyli - Istanbul / Turkey T:+90 216 419 47 32 (pbx) F:+90 216 419 06 60 src@sarac.com www.sarac.com
9
PLASFEDDERGÄ°
PANO sĂźrekliliÄ&#x;i, sahtecilik ve kopyalama, Çin rekabeti.
Hammaddede dÄąĹ&#x;a baÄ&#x;ÄąmlÄąlÄąk ve bu nedenle dĂśviz kuru seviyesi ve oynaklÄąÄ&#x;Äąna baÄ&#x;ÄąmlÄąlÄąk: SektĂśr, hammaddenin yĂźzde 85’ini yerli Ăźretim olmamasÄą nedeniyle ithal ediyor. Hammaddenin ana girdisi olan petrol TĂźrkiye’de Ăźretilmiyor. Hammadde Ăźretimi yapmak için gerekli petrokimya yatÄąrÄąmlarÄą milyar dolarlar mertebesinde çok pahalÄą yatÄąrÄąmlar. Kimya sektĂśrĂźnde AR-GE yatÄąrÄąmlarÄą yetersiz, yurtdÄąĹ&#x;Äąndaki hammadde Ăźreticileri rekabet avantajÄąna sahip. ÇÜzĂźm Ăśnerileri: Petrokimya yatÄąrÄąmlarÄąna 5 yÄąl sĂźreli (uzun vadeli) gßçlĂź teĹ&#x;viklerin verilmesi. ABD ile Avrupa arasÄąnda yĂźrĂźtĂźlen serbest ticaret anlaĹ&#x;masÄąna rekabet avantajÄąnÄąn kaybedilmemesi için dahil olunmasÄą. KayagazÄą gibi alternatif hammaddenin Ăźretiminin yapÄąlmasÄą. Kur riskinin minimize edilebilmesi için Ĺ&#x;irketlerin ihracat yaparak dĂśviz geliri elde etmesine yĂśnelik teĹ&#x;viklerin yoÄ&#x;unlaĹ&#x;tÄąrÄąlmasÄą. Ä°thalatta KKDF’nin kaldÄąrÄąlmasÄą.
YĂźksek katma deÄ&#x;erli ĂźrĂźnler Ăźretilememesi: SektĂśr hammadde dÄąĹ&#x;a baÄ&#x;ÄąmlÄąlÄąÄ&#x;Äą ve kalÄąpçĹlÄąk alanÄąnda yeterli gĂźce sahip deÄ&#x;il, bu ĂźrĂźnlerin talebi yeterli deÄ&#x;il, (pazar sorunu), AR-GE yapacak yeterli nitelikli personel eksikliÄ&#x;i, standartlarÄą belirlemede etkin olunamamasÄą, AR-GE rehberliÄ&#x;i eksikliÄ&#x;i. ÇÜzĂźm Ăśnerileri: SektĂśrĂźn nitelikli eleman sorunu çÜzĂźmĂź için eÄ&#x;itim kurumlarÄąna ve sektĂśrel STK’lara daha fazla destek vermesi, Ăźniversitelerdeki olanak ve kapasitelerin sektĂśr tarafÄąndan daha kolay kullanÄąlmasÄąnÄąn saÄ&#x;lanmasÄą, iĹ&#x;verenlere rehberlik eÄ&#x;itimi, standartlara uyum ve standart belirlemeye yĂśnelik giriĹ&#x;imler yapÄąlmalÄą.
ÇÜzĂźm Ăśnerileri: ĂœrĂźn sÄąnÄąflamasÄą yoluyla tĂźketiciye daha gßçlĂź ulaĹ&#x;mak, markalaĹ&#x;ma, bilginin korunmasÄą, mevzuatÄąn uygulanabilir hale getirilmesi, kayÄątdÄąĹ&#x;ÄąlÄąkla mĂźcadele ve bunun için de KDV’nin dĂźĹ&#x;ĂźrĂźlmesi, piyasa gĂśzetim ve denetiminin gßçlendirilmesi, ithal hammaddelere yĂśnelik test imkanÄąnÄąn artÄąrÄąlmasÄą.
Enerji maliyetlerinin yĂźksekliÄ&#x;i: En Ăśnemli girdilerden olan enerjinin maliyetinin yĂźksek olmasÄą, kapasitelerin verimsiz kullanÄąlmasÄą, yetersiz Ăźretim teknolojisi, personel, makine bakÄąmÄąn olmasÄą. ÇÜzĂźm Ăśnerileri: KayÄąp kaçak bedellerinin sanayiciden tahsil edilmemesi, atÄąk enerjinin kullanma yollarÄąnÄąn bulunmasÄą, enerji etkin yatÄąrÄąmlara ek teĹ&#x;vik verilmesi, ilk yatÄąrÄąmlara fizibilite desteÄ&#x;i verilerek bilinçsiz yatÄąrÄąm yapÄąlmasÄąnÄąn ĂśnĂźne geçilmesi.
Lokomotif nitelikli eleman sÄąkÄąntÄąsÄą: SektĂśrĂź kapsamlÄą olarak tanÄąmayan elemanlar, aynÄą dili konuĹ&#x;abilen mĂźhendis ve teknik elemanlarÄąn bulunmamasÄą, yaratÄącÄąlÄąk eksikliÄ&#x;i, sektĂśr ihtiyacÄąnÄąn tam belirlenememesi nedeniyle eleman yetiĹ&#x;tirilmemesi, kar marjÄą dĂźĹ&#x;Ăźk olduÄ&#x;u için nitelikli personeli elde tutacak Ăźcretleri verememe. ÇÜzĂźm Ăśnerileri: Ăœniversitelerle ve diÄ&#x;er eÄ&#x;itim kuruluĹ&#x;larÄąyla iĹ&#x;birliÄ&#x;i yapÄąlarak sektĂśr ihtiyaçlarÄąnÄąn anlatÄąlmasÄą, sektĂśrĂźn bir eleman
açĹÄ&#x;Äą envanterinin çĹkarÄąlmasÄą, plastiÄ&#x;e yĂśnelik eÄ&#x;itim kurumlarÄąnÄąn desteklenmesi, Ĺ&#x;irketlerde AR-GE kĂźltĂźrĂźnĂźn yerleĹ&#x;tirilmesi.
Yeterli AR-GE yatÄąrÄąmÄą yapÄąlmamasÄą: Kalifiye eleman eksikliÄ&#x;i, Ăźniversite-sanayi-kamu arasÄąnda yetersiz iĹ&#x;birliÄ&#x;i, yeterli kaynak ayrÄąlamamasÄą, AR-GE’nin Ăśneminin yeterince bilinmemesi, kurumsallaĹ&#x;ma ve vizyon eksikliÄ&#x;i. ÇÜzĂźm Ăśnerileri: AR-GE (rehberlik) eÄ&#x;itimlerinin verilmesi, katma deÄ&#x;erli ĂźrĂźnlere geçiĹ&#x; için gerekli AR-GE yatÄąrÄąmlarÄąnda yurtdÄąĹ&#x;Äą biliminsanÄą desteÄ&#x;i alma, yurt dÄąĹ&#x;Äąna gĂśnderilen yĂźksek lisans ĂśÄ&#x;rencilerinin plastik alanÄąna yĂśnlendirilmesi, devlet desteklerinin artÄąrÄąlmasÄą, ortak AR-GE merkezi yatÄąrÄąmlarÄą, projelere Ăźniversitelerden eleman alÄąnmasÄą zorunluluÄ&#x;u getirilmesi ve bunun desteklenmesi.
Ăœniversite sanayi iĹ&#x;birliÄ&#x;i: Kßçßk Ăślçekli iĹ&#x;letmeler dÄąĹ&#x; iĹ&#x;birliÄ&#x;ineiletiĹ&#x;ime yeterince açĹk deÄ&#x;il, meslek yĂźksek okullarÄąnÄąn prestijinin dĂźĹ&#x;Ăźk olmasÄą, yeterince desteklenmemeleri, sanayicilerin sadece maliyetlere odaklanmasÄą, kamunun sanayi-Ăźniversite koordinasyonunu yeterince yapamamasÄą, Ăźniversite ve sanayicinin “kazan-kazanâ€? iliĹ&#x;kisinin farkÄąnda olmamasÄą, kĂśtĂź uygulama Ăśrneklerinin insanlarÄą çekingenleĹ&#x;tirmesi. ÇÜzĂźm Ăśnerileri: FirmalarÄąn stajyer kabulĂźnĂź ciddiyetle uygulamasÄą, meslek komiteleri kurulmasÄą, fabrikalarÄąn “uygulamalÄą eÄ&#x;itimortak eÄ&#x;itimâ€? modellerini kabul etmesi, personelin lisans ĂźstĂź eÄ&#x;itimine izin verilmesi, sanayi ve ticaret odalarÄąnÄąn sanayi-Ăźniversite iĹ&#x;birliÄ&#x;inin koordinasyonuna katkÄą vermesi, Ăźniversitelerin kendi personelinin sanayiye yĂśnelik yaptÄąÄ&#x;Äą çalÄąĹ&#x;mayÄą teĹ&#x;vik etmesi, kalkÄąnma ajanslarÄąnÄąn daha fazla destek vermesi.
/.4
004
% ! % % % ! ' !
/.4
# ' ' # ' ! ' ! '% !
/.4 /14
SektĂśrĂźn rekabet gĂźcĂźnĂźn artÄąrÄąlmasÄą:
" ! ' ( !
! - ' '
/.4
Ä°lk yatÄąrÄąm maliyeti dĂźĹ&#x;Ăźk olduÄ&#x;u için çok sayÄąda iĹ&#x;letme, AR-GE yatÄąrÄąmÄą azlÄąÄ&#x;Äą, kalite
& ! '
/04
10
/04
- ' ' # ' ' !
PANO
PLASFEDDERGİ
PANO
Plastik işleme makineleri sektörü sert rekabete direniyor
PLASFED, “2014 Türkiye Plastik İşleme Makineleri İzleme Raporu”na göre, Türkiye’nin imalat sanayisinde önemli bir yer tutan plastik işleme
yüzde 22 artarak 641 milyon dolara çıktı. Birim fiyatlarda ise sektörün uluslararası fiyatlara yaklaşması dikkat çekti. Plastik işleme maki-
makineleri ve bunların aksam ile parçaları sektöründe büyüme sürdü.
neleri kg. birim ithalat fiyatı 12,7 dolar, ihracat
Raporda, üretim ve ihracatın arttığı kaydedildi. Sektör, 2014’ü 367 mil-
fiyatı ise 12,1 dolar oldu.
yon dolarlık üretim, 142 milyon dolarlık da ihracatla kapattı. Bu arada,
Türkiye plastik işleme makineleri yatırı-
sektör son yılların en büyük makine teçhizat yatırımlarından birini ger-
mının önemli bir kısmını oluşturan ithalatta
çekleştirdi. Plastik sektörünün makine teçhizat yatırımları 867 milyon
bazı tür makineler öne çıktı. PLASFED verile-
dolar olarak gerçekleşti.
rine göre, 2014 yılında plastik işleme makinelerinde ithalatın 2013 yılına kıyasla, şişirme ve termoform makinaları dışındaki tüm makinalarda arttı.
PLASFED (Plastik Sanayicileri Federas-
mirci tarafından kaleme alınan raporda, plas-
yonu), 2014 Türkiye plastik işleme makineleri
tik sektörünün 2014’ü 867 milyon dolarlık
2014 yılında toplam ithalatın içinde en-
raporuna göre, Türkiye plastik işleme maki-
makine-teçhizat yatırımıyla tamamladığı kay-
jeksiyon makinaları yüzde 29, ekstrüzyon ma-
neleri ve bunların aksam ve parçaları sektörü,
dedildi. Böylece, 2010-2014 yıllarını kapsayan
kinaları yüzde 27 pay aldı. Aksam ve parçaların
üretimini bir önceki yıla göre yüzde 8 artırarak,
5 yıllık dönemde, 885 milyon dolarlık 2011 ya-
toplam ithalattan aldığı pay yüzde 32 olarak
367 milyon dolara çıkardı. İhracat ise yüzde 6
tırımından sonraki en büyük seviyeye ulaşıldı.
gerçekleşti.
oranında artarak 142 milyon dolara çıktı. Türk
Aynı dönemde ortalama yıllık yatırım tutarı
plastik sektörü, 2014’te 867 milyon dolarlık
765 milyon dolar olarak hesaplanırken, sektö-
İthalata karşı direnen yerli üretimde de
makine teçhizat yatırımı yaparak son 5 yılın
rün 2003-2014 yıllarını kapsayan dönemdeki
önceki yıllarda olduğu gibi üretim arttı. PLAS-
ikinci yüksek seviyesine ulaştı.
toplam makine teçhizat yatırımı ise 7,3 milyar
FED tespitlerine göre, 2014 yılında 2013 yılına
dolara ulaştı.
kıyasla üretim; enjeksiyon, şişirme, presler ve
Yoğun yatırımda ithalat daha hızlı arttı! PLASFED Genel Sekreteri Barbaros De-
diğer makinalar ile aksam ve parçalarda artış Plastik sektörü, diğer sektörlerde olduğu
gösterirken, ekstrüzyon ve termoform maki-
gibi ithal makinelerle yatırım gerçekleştirdi.
nalarında geriledi. 2014 yılında plastik işleme
2014 sonu itibariyle ithalat bir önceki yıla göre
makineleri toplam üretimi içinde, enjeksiyon
12
PANO
PLASFEDDERGİ
makineleri yüzde 7, ekstrüzyon makinele-
mayelerini güçlendiremediği ve kamu deste-
ihtiyacını karşılama yanında, bölge ülkelerine
ri yüzde 16 termoform makineleri yüzde 8,
ğinden mahrum kaldığı belirtildi.
de güçlü ihracat yapan bir seviyeden sonra
presler ve diğer makineler yüzde 43, aksam ve parçalar üretimi de yüzde 25 pay aldı.
düşüş dönemi yaşadığını hatırlatan Aksoy, Sektöre yönelik çözüm önerileri arasında,
yeni bir ivmeyle eski güce kavuşmanın müm-
katma değerli makine üretimine ve Ar-Ge, ino-
kün olduğunu belirtti. Aksoy, “Makine ima-
Sektöre yönelik tespit ve öneriler
vasyon yatırımlarına yoğun teşvik verilmesi,
latçılarımız her türlü olumsuz koşula rağmen
finansmana erişimin kolaylaştırılması, tanıtı-
direniyor. Bu çabaya, kamu da destek vermeli.
PLASFED raporunda, Türkiye’nin ucuz ve
mın artırılması, büyük ve güçlü yabancı maki-
Sektöre başta koruma önlemi olmak üzere her
sübvansiyonlu uzak doğu menşeli makinelerin
ne üreticilerinin Türkiye’ye yatırım yapmasının
türlü desteği talep ediyoruz. Biz bu desteğin
baskısı altında olduğu hatırlatılarak, sektö-
özendirilmesi, enjeksiyon ve ekstrüzyon maki-
karşılıksız kalmayacağını ve sektörümüzün ye-
re yönelik stratejik bir yaklaşım belirlenmesi
nelerine yönelik yatırımın yoğunlaştırılması ile
niden dünya ölçeğinde bir oyuncu olacağına
önerildi. Raporda, Ar-Ge, inovasyon ve ürün
uzun vadeli ihracat finansmanı ve kur garanti
inanıyoruz.
geliştirmede zayıflık olduğu, sektörün rekabet
sistemlerinin uygulanması önerildi.
öncesi işbirliğinin zayıf kaldığı, şirketlerin maliyetlerin yüksekliği ve ucuz Uzak Doğu menşeli ürünlerin baskısı altında karlılıklarını ve öz ser-
Türkiye, ucuz, kalitesiz ve sübvansiyon-
“Sektör kendisine verilen desteği karşılıksız bırakmaz”
lu ürünlere terk edilmemelidir. Plastik işleme makineleri sektörü, her ülkede büyük oranda korunuyor. Plastik sektörü yoğun makine teç-
PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk
hizat yatırımı yapan bir sektördür ve hızla yeni
Aksoy verilere yönelik yaptığı değerlendirme-
teknolojilere adapte olmak zorundadır. Bu
de, Türkiye’nin gelişmesi için tek çıkar yolun
nedenle plastik işleme makineleri sektörünü
sanayileşmek ve buna uygun insan kaynağını
desteklemek, sadece makine imalatını değil,
yetiştirmek olduğunu belirtti. Türkiye plastik
kritik bir ürün olan plastiği de desteklemek
işleme makineleri sektörünün geçmişte ülke
olacaktır ” dedi.
Plastik İşleme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi 2014 ( Milyon Dolar) 2013
2014
% Artış
2014 / 2013
216
221
224
Üretim
339
367
8
İthalat
527
641
22
İhracat
134
142
6
İç Satış
732
867
18
Dış Ticaret Açığı
-393
-499
27
39
39
İhracat / Üretim ( % ) İthalat / İç Satış ( % )
72
74
İhracat / İthalat ( % )
25
22
13
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER Tataristan’da Plastik İhtisas Serbest Bölgesi kurmayı önerdi
PAGDER; Rusya Federasyonu’na bağlı ve son dönemde yüksek yatırım alan özerk cumhuriyetlerden olan Tataristan Cumhuriyetinin Başbakan Yardımcısı Vasil Şayhraziyev ve beraberindeki heyeti ağırladı. PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, Tataristan’da bir Plastik İhtisas Serbest Bölgesi kurma konusunda öneri sundu. “Yatırım ve Kümelenme Planı” başlığını taşıyan öneri üzerinde taraflar çalışmaları yoğunlaştırma kararı aldı. Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Vasil Şayhraziyev, PAGDER’i ziyaret etti. Başbakan Yardımcısı ve beraberindeki heyeti, Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci ve yönetim kurulu üyeleri ağırladı. Toplantıda, PAGDER tarafından geliştirilen ve Tataristan’da bir ihtisas serbest bölgesi kurulmasını içeren “Yatırım ve Kümelenme Planı” tartışıldı. PAGDER’den yapılan açıklamada, Tataristan’ın Rusya Federasyonuna bağlı önemli ticaret ve üretim ülkelerinden biri olduğu hatırlatılarak, plastik sektörü açısından kauçuk, polistiren ve polietilen hammaddelerinde Türkiye’nin önemli bir ithalatçısı durumunda bulunduğu, plastik sanayisine yönelik işbirliğinin her iki ülke iş dünyasına katkı yapacağı belirtildi. Tataristan’da oluşturulacak bir serbest bölgenin bu alandaki işbirliğini ivmelendireceği görüşünün toplantıda tartışıldığı belirtilen açıklamada, “Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Vasil Şayhraziyev toplantıda yaptığı
konuşmasında, otomotiv ve havacılık sektörlerinin plastik sektörünün en önemli tedarikçisi konumunda bulunduğunu, Tataristan’ın stratejik olarak da bu alanlarda işbirliklerini önemsediklerinin altını çizdi.Türkiye ile tarihten gelen dil, din ortak bağlarına büyük önem verdiklerini paylaşan Şayhraziyev, yapılacak ticari işbirlikleri ile iki ülke arasında kısa sürede yapıcı adımlar atılmasını hedeflediklerini kaydetti” bilgisi verildi. Tataristan Başbakan Yardımcısı Şayhraziyev, PAGDER tarafından sunulan ihtisas serbest bölgesi önerisine yönelik ilk çalış-
14
malarını kısa sürede tamamlayarak görüşlerini ileteceklerini, bu dönemde Türk plastik sanayicilerinin de Tataristan’da incelemelerde bulunmasını istediklerini vurguladı. PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci de toplantıya yönelik yaptığı değerlendirmede, Tataristan’ın Türkiye plastik sanayi sektörü için önem taşıdığını, her iki ülkenin birlikte stratejik ticari işbirlikleri yapabileceklerini aktararak, Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Sayın Şayhraziyev ve heyetini dernek merkezinde ağırlamaktan mutluluk ve onur duyduklarını vurguladı. PAGDER açıklamasında, toplantının serbest bölge modelinin değerlendirilmesi yanında, yatırımcılar için yatırım dönemi teşvikleri ile işletme teşviklerini de kapsadığı kaydedildi.
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER’in sokakta yaşayan hayvan dostlarımız için başlattığı proje süreklilik kazandı
Yuvaya Dönüşen Plastikler ikinci yılında Türkiye gündeminde
Plastik sektörünün sosyal sorumluluk projesine dönüşen, sokakta yaşayan hayvan dostlarımızın sıcak, sağlıklı plastik yuvalara kavuşturulmasını sağlamaya yönelik PAGDER Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası ikinci yılına girdi. Birinci yılını dolduran proje kapsamında, PAGDER’in ev sahipliğinde muhteşem bir gece ile Türkiye gündemine yeniden taşınan kampanyaya ilgi de arttı. Projenin yeni Gönüllü Elçisi saygın ve sevilen sanatçı Mirkelam (Fergan Mirkelam) oldu. 16
“Yuvaya Dönüşen Plastikler” ikinci yılında çok daha hızlı büyüyecek. İlave 540 kulübe bağışı şimdiden kesinleşti. Projeye, ünlü yüzlerden yeni gönüllüler de katılacak. İşbirliği başlatılmış 18 belediye ile yeni girişimler yapılacak ve bunlara yeni belediyeler eklenecek. hepsiburada.com işbirliği ile bireysel kulübe bağışı sistemi kurulacak, projenin yaygınlaşması için viral videolar hazırlanacak. Çocuklara yönelik bir müzikal oyun için hazırlıklar da başladı.
PANO
PLASFEDDERGİ
PAGDER tarafından hayata geçirilen ve plastik sektörünün bugüne kadar yaptığı en büyük sosyal sorumluluk projelerinden biri
Yuvaya Dönüşen Plastikler 2015 Proje Elçisi Fergan MİRKELAM’ı Mehmet Turgut fotoğrafladı
olan “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanya-
PAGDER’in kamuoyuna malolan Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyasının ikinci yı-
sı ikinci yılına girdi. “Sıcak bir yuva her canlının
lında Proje Elçisi Fergan Mirkelam oldu. Sevilen sanatçı Mirkelam, gala gecesinden
hakkıdır !” sloganıyla başlayan, plastik sektörü
başlayarak projeye yönelik katkılarını vermeye başladı.
yanında, sivil toplum örgütleri, belediyeler ve
PAGDER’den yapılan açıklanada, “Mir-
paydaş kuruluşlar tarafından büyük bir ilgiyle
kelam, 2015 yılı boyunca projemizin
karşılanan projenin ilk yılı bir gala yemeğiyle
elçisi olarak birçok tanıtım çalışmasında
kutlandı. Gala programına, çok sayıda, işadamı,
yer alarak projemizi zirveye taşıyacak.
medya, cemiyet ve sanat dünyasının önde ge-
2015 yılında ayrıca, alanının en popüler,
len isimleri katıldı.
sevilen isimleri; birçok sanatçı da, projemizde gönüllü destekleri ile yer alacak”
Yuvaya Dönüşen Plastikler büyümeye devam ediyor
denildi. Projenin ilk elçisi Tuna Arman’a da teşekkür edildi.
PAGDER tarafından, sokakta, barınak-
Projeye gönüllü bir katkı da fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’tan geldi. Türkiye’nin en önemli fotoğraf sanatçılarından biri olan Mehmet Turgut, yeni Elçi Fergan Mirkelam ve kampanyaya ilişkin diğer fotoğrafları çekti.
larda yaşayan hayvan dostlara sıcak bir yuva
plastiklerin
kazandırma temel amacıyla başlayan sosyal
yüzde 100 geri dönüşümü-
sorumluluk projesi “Yuvaya Dönüşen Plastik-
nün sağlanarak plastik hayvan yuvaları yapıl-
ler” kampanyası birinci yılını tamamladı. Proje
masıyla kamuoyunun beğenisini kazandı.
ikinci yılında daha da büyüyecek. Tüketiciler nezdinde çevre ve geri dönüKaynağında ayrıştırma alışkanlığı, geri
şüm bilinci yaratılırken, sokak hayvanlarının
dönüşüm kültürü ile çevresel-ekonomik kay-
yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik önemli
nakların korunması, çevre ve doğa kirliliğinin
bir adımların atıldığı proje kapsamında, ilk uy-
önlenmesi ile sokak hayvanlarının yaşam ko-
gulama yılında, plastik sektörünün önde gelen
şullarını iyileştirmek hedefi taşıyan proje, atık
ve duyarlı kuruluşlarının desteğiyle 744 kulü-
Plastik sektörü kampanyaya sahip çıkıyor
GÜMÜŞ SPONSORLAR
Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası ilk yıl destekleyicileri saye-
• AYDIN PLASTİK TURİZM İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
sinde kamuoyu gündemine taşındı ve ikinci uygulama yılına ulaşa-
• BOYKAN GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ VE LOJİSTİK A.Ş
bildi. Kampanya kapsamında ikinci yılda destek verecek destekçiler
• EGE MÜHENDİSLİK VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ
de belli oldu. 2015 yılı sponsorları şöyle:
• ENGEL ENJEKSİYON MAKİNELERİ TİC. LTD. ŞTİ. • ESEN PLASTİK SAN. TİC. A.Ş.
ANA SPONSOR
• D-MARKET ELEKTRONİK HİZMETLER TİC. A.Ş. (hepsiburada.com)
• BENO PLASTİK AMBALAJ VE KALIP SAN. LTD. ŞTİ.
• GÖKHAN PLASTİK AMBALAJ VE PAZ. SAN. LTD. ŞTİ. • KALDE KLİMA VE ORTA BASINÇ FITTINGS VE VALF SAN. A.Ş.
PLATİN SPONSORLAR • BASF TÜRK KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
(PROJE VİRAL VİDEO SPONSORU) • MELTEM KİMYA TEKSTİL SAN. İTH. İHR. TİC. LTD. ŞTİ. • PLASPAK KİMYA SAN. TİC. A.Ş.
ALTIN SPONSORLAR
• SEM PLASTİK SAN. TİC. A.Ş.
• GEMA POLİMER PLASTİK ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş. • PAGDER & ASLAN PLASTİKÇİLER İHTİSAS ÖZEL OSB
TANITIM SPONSORU:
• PETKİM PETROKİMYA HOLDİNG A.Ş.
• HAYALGÜCÜ 360 İLETİŞİM AJANSI
• SOCAR TÜRKİYE ENERJİ A.Ş.
• MAKSİ MEDYA REKLAMCILIK A.Ş. (SQUARE GROUP)
17
PLASFEDDERGİ
PANO
beye ulaştı. Projenin ikinci yılı için yapılan ön çalışmalarda, 2015 yılında da sağlanan sponsorluklar ile 540 kulübe için sonuca ulaşıldı ve kısa sürede üretilip işbirliği yapılan belediyelere verilecek. Yıl içinde projenin daha da gelişmesi bekleniyor.
Kampanya daha da yaygınlaşacak Kampanya uygulama çerçevesinde kamuoyunda sağlanan olumlu etkiye dayalı yeni halkla ilişkiler çalışmaları planlandı. Yuvaya Dönüşen Plastiklerin kamuoyuna malolmasının ardından çok sayıda ünlü isimle gönüllü el-
bireysel katılımlar için de uygulamalar geliş-
kampanyalarından biri olan Yuvaya Dönüşen
çilik yapmaları konusunda görüşmeler başladı.
tiriliyor. Online alış-veriş sitesi hepsiburada.
Plastiklerin ilk yılının tamamlanması nedeniyle
Kampanya kapsamında, son dönemde kamuo-
com üzerinden bireysel bağışlar ve katkılar için
büyük bir gala gecesi yapıldı. Projede gelinen
yu oluşturmada sıklıkla kullanılan viral videolar
sistem kuruluyor.
aşamanın paylaşılması için yapılan gala gece-
(sosyal ağlarda insanların paylaşarak yayılmasına katkı verdikleri videolar) hazırlanacak. Ço-
sine çok sayıda ünlü isim, sektör mensupları ve
İlk yıl için muhteşem gala
duyarlı cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. Gala programı, yazılı, görsel ve internet
cuklara yönelik olarak bir müzikal oyun için de PAGDER’in, plastik sektörü için geliştirdiği
hazırlıklar başladı. Kurumsal katkıların yanında
medyasında geniş yansıma buldu.
en önemli sosyal sorumluluk ve halkla ilişkiler
PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Kampanyamız daha da büyüyecek Plastik sektörü-
ğışının yapılması,
nü ve iş dünyası,
-Çevre kirliliğinin engellenmesi,
sanat, medya ve
-Doğal kaynakların korunması,
cemiyet hayatı-
-Enerji tasarrufunun sağlanması,
nın önde gelen
-Ekonomiye makro düzeyde katkı sağlanması,
isimlerini buluş-
-Sahipsiz hayvanların barınma sorununun çözülmesi ve kışın sıcak,
turan
yazın serin bir yuvada sağlıklı yaşamalarına destek olunması
Dönüşen
Yuvaya Plas-
tikler gala gece-
Tüm hayvan severlerin, çevre – doğa dostlarının; hane bireylerinin,
sinde bir konuş-
özellikle ev hanımlarının, çocuklarımızın, gençlerimizin, yerel yöne-
ma yapan PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, projenin kamuoyuna
timlerimizin, firmaların, firma çalışanlarının bu kampanyayı, ülke ge-
malolduğunu ve kampanyaya katılan muhataplardan hiçbir şey bek-
nelindeki hedefine taşıyacak etkinlikte ve süreklilikte desteklemele-
lemeden kulübe bağışlandığını hatırlattı. Medya görünürlüğünün
ri gerekmektedir. Ne zamana kadar? Atıkları, tüm geri dönüştürebilir
artmasıyla projenin başarısının daha da yoğunlaşacağını kaydeden
atıkları kaynağında ayrıştırma kültürü toplumda egemen oluncaya
Semerci şunları kaydetti:
kadar. Çünkü, kaynağında ayrıştırmadan çöpe atılan, çevreye bırakılan plastik atıkların tümü bir canı soğuktan, yağmurdan koruyacak
“Biz yerel yönetimlerimiz vasıtasıyla ve onların geri dönüşüm zinciri
bir yuvaya dönüşmek yerine, çevre kirliliği olarak karşımıza çıkıyor.
içinde kalmak kaydıyla, ülkemizin, çocuklarımızın geleceği adına tüm bu geri dönüştürülebilir atıklara talibiz. Kampanyamızla sadece “Bilinç ve Farkındalık Oluşturmak” için gayret ediyor ve desteklerinizle
Plastiklerin ve diğer atıkların çevre kirliliğine yol açtığını söyleye-
ilerliyoruz.
bilmek için elinizi vicdanınızdan çok ama çok uzaklara koymalısınız.
“Bilinç ve Farkındalık Oluşturmak” suretiyle Yuvaya Dönüşen Plas-
Çevre kirliliğine; plastikler, geri dönüştürülebilir ambalaj atıkları de-
tikler Kampanyamız kapsamında ulaşmak istediğimiz başlıca hedef-
ğil, onu sokağa çevreye atan insanoğlu sebep oluyor. Bunu aklıselim
lerimizi şöyle özetleyebilirim:
herkes biliyor ama yine de birisinin, bir şeylerin kurban edilmesi ge-
-Kaynağında ayrıştırma kültürünün yaygınlaştırılması
rekiyor ve maalesef plastikler bıçak altına gidiyor.
-Toplumdaki atık algısının değiştirilmesi, çöpe giden atık miktarının azaltılması
Nazım’ın dizeleri ile plastikleri ve diğer atıkları sokaklarımıza, deniz-
-Yerel yönetim işbirliklerinin sayısını arttırmak ve kampanyayı ülke-
lerimize atan ve kirleten insanlara seslenmek istiyorum; “Kabahat
nin tüm coğrafyalarına taşımak.
senin demeye de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin canım
-Kulübe ihtiyacı olan hayvan bakım evlerine/ barınaklara kulübe ba-
kardeşim”.
18
PANO
PLASFEDDERGİ
“Çevre ve Hayvan Dostları”nı bir araya
sağlayan birçok firmanın üst düzey yetkilileri
İKMİB İstanbul Kimyevi Maddeler ve Ma-
getiren özel geceye İstanbul Vali Yardımcı-
de, projeyi desteklemek için geceye katıldı.
mulleri İhracatçıları Birliği’nin Özel Gece Des-
sı İsmail Gültekin’in yanı sıra ve İstanbul ve
Gala gecesinde, projeye destek veren isimlere
tekleyen Kuruluşu olduğu gecede, sektörün
Anadolu’dan işbirliği yapılan belediyelerin
“Çevre ve Hayvan Dostu” deklarasyonu ve özel
önde gelen kuruluşları ve temsilcileri de boy
temsilcileri katıldı. Medya ve sanat dünyasın-
plaketlerin sunulduğu gecede, ayrıca gönüllü
gösterdi.
dan çok sayıda isim ağırlandı. Sunuculuğunu
destekleriyle projeye ve geceye “mimarlık”
Ece Vahapoğlu’nun yaptığı gecede; proje el-
eden özel isimlere de, kendi adlarına bir sokak
çiliğini gönüllü üstlenen Mirkelam ve yanı sıra
hayvanını sıcak yuvaya kavuşturacak kulübe
Sibel Tüzün, Elif Turan, Gülçin Ergül, Mehtap
hediye edildi.
Meral, Mine Çayıroğlu, Selen Erkmen de sahne alarak kampanya için en güzel destek şarkılarını söylediler.
Sosyal medya için “deklarasyon” : Ben Çevre ve Hayvan Dostu…. “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanyası çerçevesinde
2014 gönüllü proje elçisi olan Tuna Ar-
sosyal medya için oluşturulan deklarasyon yayılmaya
man başta olmak üzere, Aydan Şener, Sü-
başladı. Kampanyanın internet sitesi www.yuvayado-
heyl Atay, Didem Soydan, Elif Tanverdi, Emel
nusenplastikler.com yanında, bütün sosyal ağ ve med-
Kurhan, Özlem Kaya, Özge Özder gibi ünlü
ya siteleri üzerinden imzalanarak paylaşılabilen dekla-
isimler de kampanyaya destek vermek için ge-
rasyonla, çevre ve hayvanlara yönelik mesaj kitlelere
ceye katıldı. Ünlü fotoğraf sanatçısı Mehmet
ulaşıyor. Deklarasyon, internet sitesi üzerinden ken-
Turgut’da 2015 proje fotoğraflarını çekerek
di adına oluşturularak, oluşan isimli görsel, kişilerin
projemize gönüllü destek verdi.
sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılabiliyor. PAGDER, duyarlı her birey ve kurumu deklarasyonu
İş dünyasından gönüllü destek sağlayan Leyla Alaton başta olmak üzere projede iş-
imzalamaya çağırdı. Projenin ilan edildiği kısa süre içinde imzalayanların sayısı bine yaklaştı.
birliği yapan; sponsorluk çalışmalarıyla katkı
19
PLASFEDDERGİ
PANO
YUVAYA DÖNÜŞEN PLASTİKLER 2015 YILI SPONSORLARI ANA SPONSOR Genç yaşına karşın deneyimli yöneticiler ve ekip çalışmasından ödün vermeyen çalışanlarıyla, “tercih edilir” bir marka olma yolunda ilerleyen Benoplast, gıda, tarım, otomotiv, lojistik, elektronik, kimya ve tekstil gibi birçok sektörde liderlik eden birçok kuruluşun taşıma ve depolamaya yönelik sistemlerinde tedarikçisi olmayı başarmıştır.
ÖZEL GECE DESTEKLEYEN KURULUŞ 1991’den bu yana, ihracat operasyonları konusunda üyelerine hizmet vermesinin yanı sıra ülkemizde üretilen kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatının artışı ve yurtdışına pazarlanmasında stratejik çalışmalar yürüten İKMİB, üye firmalarının global pazarlarda lider olması hedefiyle çeşitli organizasyonlar düzenleyerek bilgilendirme, destekleme ve üyeler arasında işbirliğini artırma faaliyetlerini yürütmektedir. Plastikten kozmetiğe, ilaçtan boyaya kimya sektörünün tüm alt sektörlerinde uluslararası fuarlara milli katılım organizasyonları düzenlemekte ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması amacıyla sektörde AR-GE çalışmalarına destek olmaktadır. Birliğimiz misyonu, üyesi bulunan 5.000’den fazla ihracatçı firmaya stratejik destek vererek 2023 yılında kimya sektörü ihracatının 50 milyar USD’lik hedefine ulaşmasını sağlamaktır.
PLATİN SPONSOR Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallardan plastiklere, bitki koruma ürünlerinden petrol ve doğalgaza kadar birçok ürün yer alıyor. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, birçok endüstriyel alanda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyor, kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyor, sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz. 2013 itibarıyla dünya çapında 112 binin üzerinde çalışanı bulunan ve bu dönemde satışları yaklaşık 74 milyar Avro olarak gerçekleşen BASF hakkında ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tr den ulaşılabilir.
ALTIN SPONSORLAR 1984 yılında Mehmet Aydın tarafından grup firması olan Aydınlar Plastik A.Ş. olarak kurulmuş olup, plastik sektöründe üretime enjeksiyon baskı, serigrafi, sıcak baskı uygulamaları ile başlamıştır. 2000 yılında GEMA markası ile mühendislik plastikleri üretimine başlamış, sürekli büyüyen kapasitesi ve genişleyen ürün yelpazesi ile yatırımlarına devam etmektedir. PAGDER & ASLAN OSB , şehir içine sıkışmış, dağınık bir şekilde çalışmalarını sürdüren plastik üreticilerini modern bir üretim alanında toplayacak olan Kırklareli Vize’de, Plastik İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yaklaşık 600 milyon TL toplam yatırım bedeliyle hayata geçen PAGDER & ASLAN OSB, plastik sektörünün sanayi yapılaşmasının en önemli, örnek adresi olacak. Kırklareli’nin Vize ilçesinde, Türkiye’nin ilk İhtisas Plastik Organize Sanayi Bölgesi olarak faaliyete geçecek ve sanayi yapılaşmasına büyük katkı sağlayacaktır. 1965’de kurulan, Türkiye’nin ilk ve tek petrokimyasal ürün üreticisi Petkim, 2008’de gerçekleşen özelleştirilme ihalesi sonucunda “Blok Satış” yöntemi ile 2 milyar 40 milyon USD bedelle SOCAR Türkiye’ye geçmiştir. PETKİM’de toplam 2 milyon ton kapasiteye esas ana ürün miktarı ile 60’ı aşan ürün yelpazesiyle temel ve ara petrokimyasal ham madde üretilmektedir. Yılda 3,2 milyon ton brüt üretim ile ülkemizin gurur kaynağı olmaya ve ülke ekonomisine değer katmaya devam etmektedir. 2012 yılında 1 milyar 41 milyon Dolarlık ihracat ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan Petkim, ihracat ivmesini 2013 yılında da sürdürmektedir. ‘Value-Site’ vizyonu çerçevesinde Petkim’de de kapasite artışı ve ürün portföyünü genişletmeye yönelik çalışmalar hızla devam etmekte; STAR Rafinerisi’nden sonra, stratejik teşvik kapsamına alınan ikinci yatırım projesi olan Etilen ve PTA kapasite artışı yatırımları tamamlandığında Petkim’in yıllık brüt üretim kapasitesi 3,4 milyon tondan, yaklaşık 3,6 milyon tona yükselecek ve üretim maliyetlerimizin düşmesine katkı sağlayacaktır. SOCAR Turkey Enerji A.Ş., Azerbaycan ve Türkiye arasında giderek sağlamlaşan ekonomik iş birliğinin en önemli temsilcisi konumundadır. Dünyanın en köklü petrol şirketlerinden biri olan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi – SOCAR, Türkiye’de faaliyetlerini 30 Mayıs 2012 tarihinden itibaren, SOCAR Turkey Enerji A.Ş. adıyla sürdürmektedir.
20
PANO
PLASFEDDERGİ
GÜMÜŞ SPONSORLAR 1984 yılında Aydın Plastik Sanayi adı altında Bayrampaşa’ de faaliyetine başlayan Aydın Plastik 30 yıldır sektörde edindiği tecrübe ile faaliyetlerine devam etmektedir. Plastik, boya vb. ürünlerin üretiminde kullanılan hammaddelerin satışını büyük bir titizlik ile sürdürmekte, halen elektrik, elektronik, otomotiv, ambalaj, beyaz eşya, giyim ve çeşitli endüstriyel alanlarda kullanılan ürünlerin üretimi için hammadde satışını başarı ile yürütmektedir.
1994 yılından beri özellikle plastik katkı ve hammaddeleri ile kimyasallar sektörlerine lojistik ve gümrük hizmetleri veren konunun uzmanları tarafından 2004’te kurulan Boykan Gümrük Müşavirliği, bugün, sürekli büyüyen kadrosu, yaygın hizmet ağı ve engin bilgi birikimiyle ilgili sektörlere profesyonel bakış açısıyla destek vermeye devam etmektedir. Plastik hammadde ve kimya sektörlerinde faaliyet gösteren yerel ve uluslararası üreticilerden, tedarikçilerden ve sanayicilerden oluşan müşterilerinin ihtiyacı olan tüm gümrük işlemlerine en hızlı ve en doğru şekilde cevap veren Boykan Gümrük Müşavirliği doğru zaman yönetimi ilkesini prensip edinmiş ve olaylara çabuk tepki verebilme yeteneğine sahiptir.
Ege Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri, deneyimli eğitmen kadrosuyla tecrübelerini, projelerinde etik kuralları ön planda tutan, teknoloji, bilgi ve araştırmaya önem veren plastik sanayicilerine yönelik teknik eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. Plastik sektöründeki firmalarının imalat süreçlerine dahil olarak uygulamalı danışmanlık hizmetleri vermekte, sunmuş olduğu danışmanlık hizmetleri kapsamında firmaların yaşamış olduğu teknik problemleri çözmek ve imalat süreçlerinde maksimum verimi ve minimum fireyi sağlayacak düzenlemeleri yerine getirmek üzere faaliyetlerde bulunan Ege Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri firmaların istihdam ettiği personelin teknik bilgi ihtiyaçlarının karşılanması, teknik yeterliliklerinin geliştirilmesi için öngörülen kalite düzeyine erişmesini sağlamak amacıyla özel eğitim programları hazırlamaktadır.
1989 yılından bu yana Türk plastik sektörünün hizmetinde olan ENGEL 1 Mayıs 2008 tarihi itibarıyla Türkiye şubesini kurarak müşterilerine ENGEL AUSTRIA GmbH güvencesiyle daha yakından hizmet vermeye başlamıştır. ENGEL Türkiye müşterilerinin plastik enjeksiyon makineleri, otomasyon sistemleri ve özel anahtar teslim proje ihtiyaçlarına, deneyimli satış ekibi ile yanıt vermekte olup sahip olduğu Showroom ile müşterilerine her türlü teknik denemeler yapabilme imkanı sağlamaktadır. ENGEL Avusturya’da eğitim almış uzman ve deneyimli teknik servis ekibi ile ENGEL Türkiye, üretim akışının sorunsuz sağlanması için destek, danışmanlık ve gelişmiş teknolojilere uygun eğitim hizmetini müşterilerine sunmaktadır.
Esen Şirketler Topluluğu’ nun ilk kurulan şirketlerinden biri olan Esen Plastik, 1976’dan günümüze altyapı, üstyapı, zirai sulama için ürettiği tüm boru çeşitleriyle, sektöründe marka olmuştur. Kullandığı ileri teknolojisiyle ürettiği, plastik boru ve ekipmanlarındaki zengin bir yelpazeye sahip kaliteli ürünlerini yurtiçi ve yurt dışı müşterilerine sunmakta olan Esen Plastik dünya şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.Üretim ve diğer tüm faaliyetlerini, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 45 bin m2’lik ve Adana’daki yaklaşık 30 bin m2 alan üzerine kurulu olan Koruge Boru Tesislerinde sürdürmekte olan Esen Plastik, yılda 65 bin tonluk üretim kapasitesine sahiptir.
Gökhan Plastik, 1975 yılında ambalaj ve film üretimi sektöründe hizmet vermek için kurulmuştur. Girişimci ve tecrübeli kadrosuyla, yüksek teknolojiyi de bünyesine katarak, müşteri gereksinimleri doğrultusunda servis ağını ve ürün yelpazesini genişleterek sektöründe lider konuma ulaşmıştır. İlklere imza atan Gökhan Plastik; Ar-Ge çalışmaları, yüksek teknolojiye sahip altyapısı ve kalite odaklı hizmet anlayışı ile yüzde yüz müşteri memnuniyetini ilke edinerek sektördeki istikrarlı ilerleyişine ve yükselişine devam etmektedir. İstanbul Hadımköy’de 6500 m2, Ankara’da ise 8.000 m2 kapalı alanda kurulu olan fabrikaları ve Merter’de hizmet veren 2 satış mağazası ile piyasanın ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Ürün yelpazesine ByBaloon markasını katarak, ambalaj sektöründe marka olarak satılan balonlu ambalaj uygulamasını hayata geçirmiştir. ByBaloon, Dump-It ve İzoBaloon, ürün yelpazesindeki diğer markalardır.
21
PLASFEDDERGİ
PANO
GÜMÜŞ SPONSORLAR 1998 yılından beri Türkiye’de online alışverişin en güçlü ismi olan hepsiburada.com, online alışverişi geliştirerek, hizmet anlayışı ile fark yaratmıştır. 30 kategoride 600 bin adet ürün çeşitliliği bulunan, e-ticareti Türk insanına sevdirmekle kalmayıp, vazgeçilmeze dönüştüren hepsiburada.com 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Türkiye’nin en sevilen markası, 2013 yılında ise Yılın E-ticaret Sitesi seçildi. Bugün Türkiye’de online alışverişin lideri olarak; 7 milyon üyesine, nerede olurlarsa olsunlar, en iyi ürünü en uygun fiyatla ulaştırmak için çalışmakta, büyümeye ve e-ticareti büyütmeye devam etmektedir. 1977’de kurulan Kalde, kuruluşundan kısa bir süre sonra ürün kalitesi ve işletme anlayışı ile sektörde ön plana çıkarak Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşları için üretim yapan bir şirket haline gelmiştir. 1990’lı yılların sonlarına gelindiğinde Kalde metal imalatı konusundaki deneyimi, yüksek üretim kapasitesi ve ihracat gücü ile dünyanın sayılı sanayi kuruluşları arasına girmeyi başarmıştır. 2000’li yıllarda plastik boru ve tesisat sistemleri üzerine yeni yatırımlar yaparak sektöründe ‘sistem üreticisi’ olma yolunda ilerleyen Kalde, günümüzde müşterilerinin işlerini kolaylaştıran, kullanışlı – yenilikçi ürünleri, entegre çözümleri ve uygulamaları ile dünyanın lider tesisat sistemleri üreticisi haline gelerek ‘Kalıcı Değer’ üretme hedefine ulaştı ve bu hedef doğrultusunda yeni adımlar atmayı sürdürmektedir. Meltem Kimya, Şahin Plastik ismi altında başlayan ticari hayatını 2000 yılında Meltem Kimya’yı kurarak sürdürmektedir. Yaklaşık 30 yıllık ticari geçmiş ile edindiği bilgi ve tecrübeyi, Türkiye’nin çeşitli bölgelerine ve yurtdışına gerek imalat gerekse ticaret yoluyla dünya kalite standartlarındaki ürünleri başarıyla sunmakta ve gelişimini bu doğrultuda sürdürmektedir. Adana’daki fabrikasında plastifiyan üretmektedir. Türkiye’nin ilk milli sermayeli Pet resin üretim tesisisi, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde 2009 yılında faaliyete geçmiştir. Tesis, ulusal ve uluslararası pazarların ihtiyaçlarına uygun kalite ve standartlar da pet şişe hammaddesi olan pet resin üretmektedir. Plaspak Kimya, tedarik sürecini en iyi şekilde yönetmek, fırsatları ortaya çıkarmak, etkin bir bilgi akışıyla müşterilerinin kaliteli hammaddeyi düşük maliyet ve alternatif finansman modelleriyle elde etmelerine imkan sağlamayı hedeflemektedir. Müşterileri adına uluslararası piyasayı takip eden, değişimleri analiz eden ve müşterilerini zamanında bilgilendirerek doğru kararları almalarına katkıda bulunmaktadır.
Ambalaj ve tek kullanımlık ürünlerde Dünyada hayatı kolaylaştıran Sem Plastik, 34 yılı aşkın deneyimin verdiği güçle gelişerek, üretime ve ülke ekonomisine hizmete devam etmektedir. Malatya’da 8 bin 500 m2 kapalı alanlı, İstanbul’da 20 bin m2 kapalı alanlı birer tesisi bulunan Sem Plastik’in 600 m2’lik satış ve lojistik merkezi, yine İstanbul’da bulunmaktadır. Sem Plastik, Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı içinde yer almaktadır. Bugüne kadar 80 milyar adetlik üretim ve 68 ülkeye 12 bin konteynerlik ihracat gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Sem Plastik artan dinamizmi ve yükselen başarı grafiği ile geleceğe güvenle bakmaktadır.
TANITIM SPONSORLARI Square Group İstanbul genelinde özellikle ana arterlerde konuşlandırılmış reklam ünitelerinin, İstanbul metro ve raylı sistem ve yine ağırlıklı olarak İstanbul’un tüm ana arterlerinde elektrik direkleri açık hava reklam mecralarının satış ve pazarlamasını yapmaktadır. Faaliyetlerine 2003 yılında Medya Pano Reklamcılık ile başlayıp günümüze kadar bünyesine yeni şirketler katmış ve halihazırda tüm Türkiye’de marka/ ajanslarla çalışmalarını başarıyla sürdürmektedir. Square Group mecraları genellikle tüm ana arterlerde konuşlandırılmış ve direkt göze hitap eden banner, duvar, cam cephe, giantposter, lightbox gibi görülme oranı çok yüksek ve verimli ünitelere sahiptir. Ayrıca; metro ve raylı sistem reklam ünitelerimiz dünyadaki benzer uygulamaların çok ötesinde görünürlüğü yüksek ünitelerle çeşitlendirilmiştir. AVM ve zincir marketlerde raket/dijital ekran networkleri, sabit pano ve diğer çeşitli mecralarda reklamverenlere hizmet vermektedir. Hayalgücü 360º bünyesindeki Tanıtım, İnteraktif, Kurumsal Yayıncılık ve Organizasyon ajanslarıyla entegre akıllı iletişim çözümleri üretir. 20 yıldır sektörün içinde olan ajans müşterilerinin gerçek ihtiyacını belirleyip, onları doğru yönlendirmek için çalışır. Bunun için imkanları, önerdiği mecralar, kullandığı yöntem ve iletişim araçları hayalgücü gibi sınırsızdır. Hedefe ulaşmak için kurumsal kimlik çalışmaları, marka kimliği oluşturma, algı araştırmaları, iletişim stratejisi, benchmarking, kampanya tasarımı, gerilla pazarlama, iç iletişim, film-fotoğraf prodüksiyonu, basılı tanıtım malzemeleri tasarımı, sosyal medya, web sitesi, etkinlik yönetimi, kurumsal yayınlar gibi pek çok yöntem ve aracı entegre bir yapı içinde kullanır.
22
PLASFEDDERGİ
PANO
BURPAS Başkanı Biliktü:
Plastik ve ambalaj sektörü sanayinin barometresidir
Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) Başkanı İlker Biliktü, Bursa’da düzenlediği basın toplantısında, döviz kurunda istikrara ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Biliktü, Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte, plastik ve Ambalaj sektöründeki gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısında, döviz kurundaki oynaklığın ve seviyenin sektörü doğrudan etkilediğinin altını çizdi. Sektörün 2014’te kısmi olarak büyümesine rağmen karlılıklardaki düşüşün devam ettiğine dikkat çeken Biliktü, Türkiye’nin Avrupa’da ikinci büyük plastik üreticisi olduğunu, bu unvanı sürdürmek için ek
desteklere ihtiyaç bulunduğunu anlattı. Biliktü, “Türk plastik sektörünün 20,3 milyar dolarlık dış ticaret hacmi, dünya plastik dış ticaret hacmi içindeki payı yüzde 1,7 düzeyindedir. Türkiye plastik sektörü küresel plastik mamul ihracatından yüzde 1,6, ithalatından yüzde 1 pay alırken, hammadde ithalatından yüzde 4,3, ihracatından da yüzde 0,4 pay almaktadır” bilgisini verdi.
alıp TL ile satıyoruz. Bu nedenle sabit kur ve dalgalı kur elbette tercihimiz. Bu nedenle de döviz kurunun istikrarından yanayız. Bakınız 2013’ün Haziran ayında dolar 1,88 TL idi. Bugün ise 2,50 TL. Bir buçuk yıldaki değer artışı yüzde 33. Ama biz mamullerimizin fiyatlarını aynı oranda artıramıyoruz veya anlık kur dalgalanmaları ile örneğin 1 yıllık kazancımızı kaybedebiliyoruz” dedi.
Döviz kurundaki dalgalanmanın Türk plastik sektörünü her kanaldan olumsuz etkilediğini belirten Biliktü, “BURPAS plastik sektörünün yüzde 2’sine hâkim bir durumdadır. Aynı şekilde üretimin yüzde 6’sı, ihracatın
İlker Biliktü, ihracatta başarının sürmesi ve karlılığın yükselmesi için yüksek katma değerli ürünlere geçmeye ihtiyaç bulunduğunu kaydederek, “Türkiye, plastik mamul ihracatında, kendisinden çok daha düşük üretim
yüzde 3’ü, BURPAS üyeleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Biz plastik ve ambalajcılar barometre gibiyiz ve piyasaların nabzını çok iyi tutarız. Çünkü imal edilen her ürünün bir ambalaja ihtiyacı olmaktadır. Dolayısıyla gelişmeler bizim işlerimize direkt olarak yansır. Son dönemde komşularımızda yaşanan gelişmeler, bilhassa gıda ve tekstildeki olumsuzluklar bize de yansıyor. Ayrıca döviz kurlarındaki gelişmeler bizi de küçültüyor. Şöyle ki, dövizle
yapan ülkelerin çok altındadır. Bunun başlıca nedeni, Türkiye’nin plastik mamul ihracatında 3 dolar/kg olan birim ihracat fiyatının, dünya ortalaması olan 4,4 dolar/kg fiyatının yüzde 32 altında olması ve Türkiye’nin ihracatta yeteri kadar katma değer sağlayamamasıdır. Bu durum Türk plastik sektörünün yeterince katma değer sağlamayan mamullerin üretim ve ihracatına yoğunlaştığını göstermektedir” diye konuştu.
KAYPİDER çevre stratejileri geliştirme programına katıldı KAYPİDER, Tema Vakfı tarafından Doğa Koleji’nde düzenlenen Çevre Stratejileri Geliştirme Programına katıldı. Kayseri için yeni çevre stratejileri geliştirmeye yönelik programa KAYPİDER Yönetim Kurulu üyeleri katılarak görüşlerini açıkladı. Çalışmaya ilişkin bilgi veren KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan, “Oldukça verimli geçen bir çalıştay oldu. TEMA Vakfı Kayseri Şube Başkanı yanında, Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapan şube müdürleri, TEMA Vakfı gençlik başkanı, Kayseri Emniyet müdürlüğü temsilcileri, Erciyes Üniversitesi yetkilileriyle bir araya geldik. Çalıştayda İlkokul düzeyindeki öğrencilere Çevre ve Geri dönüşüm konusunda bilgi verilip bunun öneminin anlatılması kararlaştırıldı. Bu konuda KAYPİDER olarak bizde üzerimize düşen görevi gerçekleştirmek için çalışmalara başladığımızı ifade ettik. Yetkililerin konuşmalarının ardından plaket törenine geçildi. Çocuklara günün anlam ve önemini belirten plaketler hediye
edildi. Daha sonra ise öğrencilerin hazırladığı çevre ve geri dönüşümle ilgili defile yapıldı. Bu etkinliklerin ardından çalıştay sona erdi. Son derece verimli olduğunu belirtebilirim” dedi.
Hürriyet Meslek Lisesi’ne destek Öte yandan, KAYPİDER, Hürriyet Meslek Lisesi ile işbirliği gerçekleştirdi. Hürriyet Meslek Lisesi yöneticileri, Kayseri’nin etkin firmalarından olan KAYPLAS’ı ziyaret etti. Ziyarette KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan ve Başkan Yardımcısı Ayhan Çatalkaya’nın eşlik ettiği heyet ile yapılan görüşmelerde, plastik imalatçılarının eleman sıkıntısı konusunda gerekse meslek okulunda yeni açılacak olan
24
plastik bölümüne yapılacak yardımlar konusunda görüş alış verişinde bulunuldu. Başkan Yusuf Özkan, okulun plastik bölümü açılışında gerekli ekipman ve desteği vereceklerini belirtirken bu bölümün plastik işletmecileri için de kalifiyeli eleman yetiştirilmesinde önemli rol oynayacağını kaydetti. Özkan, “KAYPİDER olarak plastik konusunda öğrencilerimizin hazırlayacakları her projeyi desteklemeye hazırız. Maddi manevi bu projelerin hayata geçmesi için üzerimize düşen yardımları yapacağız” ifadesini kullandı.
PANO
PLASFEDDERGİ
EGEPLASDER Menemen Plastik İhtisas OSB’ye İZKA desteğiyle katkı verecek Yuvaya Dönüşen Plastikler EGEPLASDER, PAGDER tarafından yürütülen “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanyası çerçevesinde de birlikte çalışma yürüttü. EGEPLASDER’den yapılan açıklamada, kampanyanın İzmir ayağında, diğer ilçe belediyeleri yanında Bergama Belediyesi de projeye katıldı ve işbirliği protokolü imzalandı. Proje ile birlikte Bergama’da plastik atıklar geri dönüşüm kumbaralarında toplanmaya EGE Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği, sektörün gelişmesi için her düzeyde işbirliği ve paydaşlarıyla ortak çalışmalarını güçlendiriyor. Dernek, eğitim kuruluşları, ekonomik ve sosyal paydaşlarıyla ortak çalışmalarını yoğunlaştırdı. EGEPLASDER’den yapılan açıklamada, Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu, PAGDER Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası, Menemen Plastik İhtisas OSB ile ortak çalışmalar yürütüldüğü belirtildi. EGEPLASDER, İzmir Kalkınma Ajansı-İZKA katkısıyla Menemen OSB’ye altyapı yatırımı yapacak.
Ege Meslek Yüksek Okulu ile toplantı Plastik eğitim faaliyetleri kapsamında, Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Semih Güneş ve Lastik ve
İzmir Menemen Plastik İhtisas OSB hızla güçleniyor EGEPLASDER ve Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi işbirliği ile hazırlanan “Yol İşleri ve Enerji Dağıtım Şebekesi Hücre Donatım İşleri” projesi hayata geçiriliyor. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ile birlikte yürütülecek projeyle ilgili sözleşme, EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu ve Başkan Yardımcısı Kazım Sertdemir tarafından imzalandı. EGEPLASDER’den yapılan açıklamada, projeyle Menemen Plastik OSB`nin altyapı çalışmalarının tamamlanması sağlanarak, İzmir’de plastik sektörüne yönelik ihtisas OSB eksikliğinin giderileceğini ve yeni projelerle çalışmalara devam edecekleri belirtildi. EBSO binasında düzenlenen imza törenine İzmir Valisi ve İZKA Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Toprak ile İZKA Yönetim Kurulu üyeleri, ve toplantıya mali destek programından yararlanacak olan sanayi bölgelerinin yöneticileri ve temsilcileri de katıldı.
Plastik koordinatörü Doç. Dr. Sami SAYER ile EGEPLASDER Yönetim Kurulu üyeleri ve Başkanı Erol PAKSU’nun öğle yemeğinde buluştuğu belirtildi. Yemekte, üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde eğitim kurumlarına yapılacak katkılar ile sanayicilerin eğitim kurumlarından beklentilerine yönelik değerlendirmelerde bulunulduğu kaydedildi.
25
başlanacak. Toplanan atıklar geri dönüştürülerek köpek kulübelerinin yapımında kullanılacak. Toplantıya katılan ve protokolü imzalayan EGEPLASDER Yönetim Kurulu Üyesi Altan Çığırgil, “Projemizle, el ele verildiğinde bu sorunların çözülebileceğini aynı zamanda plastik atıklar dahil tüm atıkları çöpe, sokağa atmak yerine belirlenen kumbaralara atıldığında hem doğanın hem de görüntü kirliliğine engel olarak, sosyal sorunlarımızdan biri olan sokak hayvanlarına sıcak bir yuvaya dönüştürebiliriz. Unutmayalım ki, her atık plastik bir cana sıcak bir yuvanın tuğlası olacak” dedi. Bu arada, Ege Bölgesi Sanayi Odası önderliğinde, İzmir Ticaret Odası Plastik Sektörü Meslek Komitelerine yönelik bir bilgilendirme toplantısı yapıldı. EGEPLASDER’in de işbirliğiyle gerçekleşen programda, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile getirilen yükümlülüklerin sanayicinin en öncelikli konusu olduğunu vurguladı. Meslek Komite Başkanları Mehmet Kazım Sertdemir ve Süleyman Kurdan’ın da katıldığı toplantıda, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Dr. Ali Rıza Tiryaki iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına yönelik bilgi verdi.
PLASFEDDERGİ
PANO
Türk ambalaj tasarımlarına küresel yarışmalarda ödül yağdı Worldstar yarışmasında, Türkiye elde ettiği bu başarıyla ABD, Çin ve Japonya’nın ardından en fazla ödül alan 4’üncü ülke oldu.
-Worldstar Student öğrenci yarışında da Türk gençleri ödül kazandı Geleceğin Tasarımcıları WorldStar Student 2015’te de Türk öğrenciler ödül kazandı. ASD ve Reed TÜYAP işbirliği ile geçtiğimiz yıl onuncusu düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması 2014’te dereceye giren projelerin katıldığı yarışmada, Marmara Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü öğrencisi Doğukan Karapınar, Karakalem Çizim Kalemi
Türkiye’de sayıları hızla artan yerel ambalaj yarışmaları küresel ölçeğe taşınmaya başlarken, bu alanda uluslararası nitelikteki yarışmalarda da Türk tasarımları ödül almayı sürdürüyor. “Ambalaj Ay Yıldızları” yarışmasının ödüllü tasarımları, küresel Worldstar ve Asistar yarışmalarında ödüle değer bulundu. Türkiye’de ambalaj yarışmalarının önemi günden güne artıyor. Bu alanda en saygın organizasyonlardan biri olan Ambalaj Sanayicileri Derneği “Ambalaj Ay Yıldızları” yarışması, küresel olarak da saygın bir yer edinmeye başladı. Diğer yandan, bu yarışmada ödül kazanan eserler, küresel ölçekte de boy gösterdi. Saygın Worldstar ve AsiaStar yarışmalarına katılan eserler Türk tasarım gücünün uluslararası arenada da tescil edilmesi anlamına gelen ödüller kazandı. Ambalaj Sanayicileri Derneği tarafından yapılan açıklamada, Türk tasarımlarının WorldStar 2015 Yarışması’nda 12 ödül kazanarak rekora imza attığı duyuruldu. İlk kez katılım
yapılan AsiaStar Yarışması’ndan ise 2 ödül kazandı. Worldstar yarışması Dünya Ambalaj Örgütü, Asistar ise Asya Ambalaj Federasyonu tarafından düzenleniyor.
Dünya Ambalaj Örgütü yarışması Worldstar’da ödüller Türkiye ambalaj sanayi tasarım yeteneklerini, bu alanda dünyanın en saygın yarışmalarından biri olan ve Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen ve 37 ülkeden 264 ürünün katıldığı WorldStar 2015 Yarışması’nda ispatladı. Türk şirketler, bir rekora imza atarak 12 ödül kazandı. ASD açıklamasında, 37 ülkeden 264 eserin başvurduğu
26
Ambalajı Projesiyle ilk üç arasında yer alarak “WorldStar Student Ödülü” almaya hak kazandı. Yarışmaya grup olarak katılan İstanbul Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü öğrencisi Mina Yancı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Merve Aynur PushEat, Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Denizhan Arda ise Purelite Sparkling Ocean Çamaşır Deterjanı Ambalajı Projeleriyle Takdir Belgesi almaya hak kazandı. Ulusal bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışmasında ödül kazanarak WorldStar 2015 Yarışmasına katılma hakkı elde eden ve ödül alan şirket ve ambalajlar ise şu şekilde sıralandı: “Altıparmak Gıda-Balparmak Katla Balla, Anadolu Cam-İBB Hamidiye Su Şişesi & Kemal Kükrer Acı Sos Şişesi, Bayındır Ambalaj-Cam/Sunroof Ambalajı & Far Seperatör Ambalajı, Dentaş Ambalaj-Çiçek Kutusu, Doğadan Gıda- Doğadan Soğuk Bitki ve Meyve Çayları, Sezen Gıda-Anavarza Bal, Orhan Irmak Tasarım-Korkmaz Mevlevi Çay Seti, Tasarım Üssü-Tekirdağ Rakısı No:10, Tasarist-Mealbox & Bingo Cam.” WorldStar 2015 Yarışmasının ödül töreni
PANO 19 Mayıs 2015’te İtalya’nın Milano kentinde yapılacak.
-AsiaStar’a güçlü başlangıç Türk ambalaj sektörü ilk kez katılım yapılan AsiaStar ambalaj yarışmasında da güçlü bir başlangıç yaptı ve 2 ödül aldı. AsiaStar 2014 Yarışması’na katılan Altıparmak Gıda Balparmak Katla Balla ambalajıyla, Doğadan Gıda ise Doğadan Soğuk Bitki ve Meyve Çayları ambalajıyla ödül almaya hak kazandı.
Korkut: Ödüller mutluluk verici Türk ambalaj firmalarının tasarım başarılarından dolayı mutlu olduğunu belirten ASD Başkanı Sadettin Korkut yaptığı değerlendirmede, Türk ambalaj sektörünün hızla büyüdüğünü hatırlatarakk “Uluslararası arenada elde edilen başarılar sektörümüzün rekabet gücünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Şimdi hedeflerimiz daha büyük. Ortak aklın ve sektörel birlikteliğin gücüyle Türkiye’yi Avrasya Bölgesi’nin ambalaj merkezi yapma hedefimize ulaşmak için kararlıkla çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
PLASFEDDERGİ
Yeni heyecan başladı Ambalaj Ay Yıldızları uluslararası oluyor Öte yandan, ASD tarafından düzenlenen ve güçlü bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldızları tasarım yarışması dünyaya açılıyor. ASD Başkanı Sadettin Korkut, bu yıl yapılacak yarışmanın uluslararası katılıma açık olarak düzenlendiğini açıkladı. Yarışma için başvurular başladı. Ambalaj Ay Yıldızları, küreselleşme yönünde ilk adımını, Doğu Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türk-i Cumhuriyetleri kapsayacak şekilde başlatacak. Bunun ardından da gelecek yıllarda bütün dünyanın katılımına açıldı. ASD tarafından yapılan yarışma çağrısında “Türkiye’nin kendi alanında en önemli ambalaj yarışması olan Ambalaj Ay Yıldızları 2015 yılı başvuruları Şubat ayında başlıyor. Bu yıl 6.sı düzenlenecek olan ve ulusal bir marka haline gelen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışmasına bu yıldan itibaren yurt dışından ürünler de katılabilecek. Yani Ambalaj Ay Yıldızları uluslararası olacak ve Dünya Ambalaj Ay Yıldızları seçilecek” denildi. Yarışmaya ambalaj üreticileri, ambalaj tasarımcıları, gıda ve gıda dışı her türden tüketim ve endüstriyel amaca yönelik ambalajlı ürünü ve/veya bunların satış noktasındaki sergileme ve sunum ürünlerini kendileri ya da diğer işletmeler aracılığı ile üreten ya da ürettirerek piyasaya süren marka sahipleri katılabilecek. Yarışmada dereceye giren eserler, yine Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması WPO (Dünya Ambalaj Örgütü) ve APF (Asya Ambalaj Federasyonu) yarışmalarına katılabilecek. Ambalaj Ay Yıldızları ödül töreni 11 Eylül 2015 tarihinde İstanbul’da yapılacak.
27
PLASFEDDERGİ
PANO
Ekstrüzyonda en saygın isimlerden Rauwendaal PLASFEDDERGİ’nin sorularını yanıtladı:
“Ekstrüzyon sorunları en maliyetliler arasında” Eğitim faaliyetlerini yoğunlaştıran PAGDER, ekstrüzyon alanında dünyanın en saygın isimlerinden biri olan Chris Rauwendaal semineri düzenledi. Kitapları, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede ders kitabı olarak okutulan Rauwendaal, PLASFEDDERGİ’nin sorularını yanıtladı.
PAGDER’in eğitim faaliyetleri kapsamında, alanının en saygın isimlerinden biri olan Chris Rauwendaal Ekstrüzyonda Sorun Giderme eğitimi konusunda İstanbul’a geldi. Chris Rauwendaal’in tüm dünyadaki plastik işleme makineleri üreticileri için bir başvuru, referans kaynağı kabul ediliyor. Rauwendaal, dünya çapında, 200’e yakın seminer ve konferans veren bir isim. Chris Rauwendaal tarafından Türkiye’de seminer verilmesiyle Avrupalı plastik işleme makine üreticileri nezdinde prestijli bir adım atılmış oldu. Rauwendaal, bu alanda verdiği eğitimlerde, ekstrüder ile çalışan teknik personelin sorun giderme becerilerini geliştirmek amacını taşıyor. Seminerler, teknik bilgilerin yanı sıra gerçek vakıa incelemesine dayalı da yapıldığı için etkinliği artıyor. Ekstrüzyon alanında Dünyanın en saygın isimlerinden biri olan Chris Rauwendaal, PLASFEDDERGİ’nin sorularını yanıtladı:
-Öncelikle, elbette imalattaki her türlü sorun ve düzensizlik önemlidir ama ekstrüzyon alanındaki sorunlar ya da düzensizlikler neden önemlidir? Ekstrüzyon problemleri birçok şekil ve formda ortaya çıkar. Bu problemler ürün kalitesini ve / veya üretilen iş hacmini etkileyebilir.
28
PANO
PLASFEDDERGİ
Bunun bir sonucu olarak, ekstrüzyon problem-
rier Dönüşümü (FFT - Fast Fourier Transform)
• Ortam sıcaklığı,
leri direkt olarak üretim operasyonlarının eko-
Analizleri gibi modern teknikleri kullanın.
• Ekstrüdere giren beslemenin sıcaklığı ve
nomisini etkileyebilir. Ekstrüzyon problemleri çok maliyetli olabilir; hatta çok ciddi sorunlara sebep olarak bir şirketin iflasına sebep olabilir. Bu sebeple, sorunların giderilmesi ve problemlerin çözülmesi için hızlı ve etkin bir biçimde
nemi,
-Deneyimlerinize göre, sorunla karşılaşan imalatçıların en fazla yaptığı hatalar, yanlış davranışlar nelerdir?
yapılmalıdır.
• Besleme yuvasına giren soğutucu suyun akış hızı, • Besleme yuvasına giren ve yuvadan çıkan suyun sıcaklığı, • Havalandırma çıkışındaki basınç seviyesi.
Ekstrüzyonda sorun gidermede birçok
-Sorunları çözmenin de bir bilimsel yönü olduğu anlaşılıyor. Sorunun ortaya çıkışından itibaren bir imalatçının atması gereken temel adımlar nelerdir? Sorun giderme sürecinde bazı temel adımlar takip edilmelidir. Bu adımlar:
hata yapılmaktadır. Yaygın hatalardan bazıları
me yuvasına giren soğutucu suyun hızının öl-
• Soğukkanlı ve analitik analiz eksikliği,
çülmesi ve gözlenmesi, zayıf bir ısı transferinin
• Ekstrüzyon süreçlerinin iyi anlaşılamaması,
olup olmadığını ortaya koyacaktır. Bu ölçümler
• Ekstrüzyon hattı üzerinde iyi ekipmanlarla
doğrultusunda ısı transferinin verimi arttırıla-
çalışılmaması,
cak ve ekstrüder performansının artması sağ-
• İyi veri toplama yeteneği eksikliği,
lanacaktır.
• Malzemelerin kalite kontrol eksikliği.
1. Bilgi ve belge toplama, 2. Toplanan bilgi ve belgeleri doğrulama, 3. Bilgi ve belge analiz etme, 4. Olası nedenleri ve belgeleri listeleme, 5. Olası nedenleri ve belgelerin kontrol listesi-
Yukarıdaki değişkenlerden özellikle besle-
şunlardır:
Bilgisayar tabanlı veri toplama yazılım-
-Ekstrüzyon alanında daha az sorunla karşılaşmak için imalatçıların hangi konulara dikkat etmesi gerekir?
nin oluşturulması,
larının hurda oluşumunu yaklaşık %5 ila %15 oranında azalttığı bilinse de, bu sistemlerin fazlasıyla pahalı olması (yaklaşık 20.000$) bu yazılımların kullanımını azaltmaktadır. Ayrıca çok etkisi olduğu düşünülmese de, pellet boyut
6. Problemin neden kaynaklandığını tanımladı-
Verimli ve başarılı bir ekstrüzyon işleminin
dağılımı da ekstrüzyon prosesini etkilemekte-
ğınızda problemin çözüldüğünden emin olabi-
gerçekleştirilebilmesi için, birçok faktörün bir
dir. Beslemenin boyut dağılımın küçük olması
lirsiniz,
arada bulunması gerekmektedir. Bu faktörle-
proses kararlılığını artırmaktadır.
7. Gelecekte ortaya çıkabilecek problemleri
rin en önemlileri aşağıda sıralanmakla beraber
daha hızlı ve efektif olarak çözebilmek için bir
bunlar dışında kalan daha yüzlerce parametre-
Ekstrüzyon prosesinin en önemli adım-
sorun giderme veritabanı oluşturarak tüm bil-
nin de önem teşkil ettiği gözönünde bulundu-
larından biri de kafa kısmından aldığımız eriyik
gileri burada toplayın.
rulmalıdır.
ürünlerdir. Bu ürünlerin çıkış süresinin azaltıl-
• Tüm hattın kontrolünün sağlanması,
ması için hammaddelerin belirli bir kurala göre
• Kaliteli malzemelerin kullanılması,
beslenmesi gerekir. Bu kurallar aşağıda belirtil-
• Deneysel tasarımın uygun şekilde yapılması,
miştir.
• İstatistiksel proses kontrolünün sağlanması,
• Viskozitesi düşük olan hammaddeler, visko-
• Verimli makine aksamının kullanılması,
zitesi daha yüksek olan hammaddelerden önce
• Önleyici bakımların zamanında yapılması,
beslenmelidir,
• Verimli arıza giderme uygulamaları,
• Renksiz hammaddeler renklilerden daha önce
bunlardan bazıları:
• Veri toplama sistemlerinin kurulması,
beslenmelidir.
• İlgili olan bilgilere odaklanın- ilgili olmayan bil-
• Bu konuda eğitimli işgücünün kullanılması,
• Açık renkli hammaddeler koyu renkli ham-
gi yığını içinde boğulmayın.
• Enstrümantasyon ve kontrolünün sağlanma-
maddelerden daha önce beslenmelidir.
• İyi sorun çözme araçları kullanın – mevcut en
sı.
-Seminer tanıtımlarınızda “verimli sorun çözme” vurgunuz var. Sorun çözmenin verimliliği nedir? Verimli sorun çözme bir dizi fikre dayanır;
-PAGDER’in davetiyle İstanbul semineri hakkında düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
güçlü araç insanların düşünme ve analiz etme
Ektrüzyon işleminde birçok proses değiş-
yeteneğidir: bu muhteşem araçtan kesinlikle
keni vardır. Bu proses değişkenlerinin sürekli
faydalanın.
olarak ölçülmesi ve izlenmesi verimli bir ekt-
• Diğer insanlarla, gruplarla, departmanlarla vb.
rüzyon işleminin sağlanması için büyük önem
işbirliği yapın. Sorun çözme için genellikle bece-
taşır. Bu değişkenlerin en önemlileri aşağıda
ri ve kaynak çeşitliliğine ihtiyaç vardır. Kötü iş-
sıralanmıştır:
mek üzere aldığım davetten dolayı onur duyu-
birlikleri verimli problem gidermede çok zararlı
• Kovan ve kafa sıcaklığı,
yorum. Ekstrüzyonda Sorun Giderme Semineri
olabilir – bu sorun çözmede insan unsurunun
• Vida adım hızı,
katılımcılarının pozitif ve üretken bir etkileşim
etkilerinden biridir.
• Her sıcaklık bölgesindeki güç tüketimi,
içinde olmaları önemli. Eğer eğitim sırasında
• Ekstrüzyon hatları için, iyi veri kazanım sis-
• Alıkonma süresi,
alınan bilgiler uygulamaya dökülebilirse semi-
temleriyle kombinasyon halinde olan Hızlı Fou-
• Bağıl nem,
nerden ancak bu şekilde maksimum fayda elde
İstanbul gibi güzel bir şehirde eğitim ver-
edilebilecektir. 29
PLASFEDDERGİ
PANO
Çukurova PLASDER faaliyetlerini yoğunlaştırdı:
Çin’e gezi, çocuklara tiyatro
tarafından Adana’da kurulan Tiyatro Mavra
Toplumlarda kültürel gelişmeyi sağladığı gibi
Çukurova PLASDER, üyelerinin girişimle-
Çukurova sahnesinde kimsesiz çocuklarla iş
aynı zamanda bir yaşam bilimi, şeklinde yo-
rine somut katkı sağlamak ve sosyal ilgiyi artır-
insanları biraraya geldiler ve oyun seyrettiler.
rumlanan toplumsal bir sanat dalıdır. Sağlıklı
mak amacıyla faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Çin’e
Tiyatro Mavra Çukurova, “İki Kurnaz Kardeş”
düşünen ve bilinçli toplumların yaratılmasında
yapılan iş gezisi yanında Dernek, çocukları ti-
ve “Arkadaşım can can” oyunlarını kimsesiz
da önemli bir yeri bulunmaktadır. O nedenle
yatroyla buluşturan bir etkinliğe de katkı verdi.
çocuklar için oynadı ve çocuklar keyifli daki-
herkes çocuğunu mutlaka tiyatroya götürme-
kalar yaşadı. Çukurova PLASDER ve Tiyatro
lidir diyoruz. Biz de bu çocuklarımızın geleceğe
Mavra’nın etkinliğine, Çukurova PLASDER
yönelik sağlıklı düşünen birer birey olmalarına
Başkanı Selahattin Onatça yanında yönetim
katkı sunmaya çalışarak tiyatroyla buluştur-
Çukurova PLASDER kuruluşunun ardın-
kurulu üyeleri ve iş insanları İbrahim Kamışcı,
muş, Adana Sevgi Evleri Çocuk Yuva’larından
dan ilk faaliyetlerden biri olarak duyurduğu
Muhammet Yıldırım, Mehmet Tahir Yalçın ve
gelen bu çocuklarımızla güzel bir gün geçirmiş
Çin iş gezisini gerçekleştirdi. Dernek üyesi
İmam Gazali Hıradağı da katıldı.
olduk” dedi.
Çin gezisi
20 firma temsilcisinin katılımıyla 8 gün süren gezide, iş görüşmelerinin ve incelemelerinin yanında Çin’in turistik merkezleri de görüldü.
Selahattin Onatça
etkinliğin
ardından Çukurova PLASDER’in geziye ilişkin ver-
açıklamada,
yaptığı “Ge-
diği bilgide, Foshan’da Lesso ve Liansu fabri-
lecek nesilleri ha-
kalarının gezildiği kaydedildi. Bunun ardından
yata
Guangzhou ve Hong Kong şehirleri de görüldü.
açısından
hazırlamak
aktivitelerin
Çocuklara tiyatro sevgisi
sosyal ve
sanatsal faaliyetlerin çok önemli bir
Çukurova PLASDER, sosyal girişimler
etkisi
bulunmak-
çerçevesinde de kimsesiz çocukları tiyatroya
tadır. Tiyatro da
götürdü. Ticari sosyalleşme çalışmaları kap-
bunlardan
samında iş insanlarının katkısıyla, Akil Yıldırım
30
biridir.
PANO
PLASFEDDERGİ
Selahattin Onatça, Çukurova PLASDER olarak, sosyal etkinliklerinin artarak devam edeceğini belirtti. Onatça, “Bir sivil toplum kuruluşu olarak, ticari sosyalleşmelerin yanı sıra
Çukurova Plasder Adana Valisi Büyük ile bir araya geldi
toplumsal duyarlılıklarımızın da devam etmesi yönünde sürekli projeler geliştireceğiz. Bu anlamda ilerleyen süreç içerisinde bölgesel aktiviteler yapmayı planlıyoruz.
Çukurova Plasder Yönetim Kurulu, Selahattin Onatça başkanlığında bir heyetle Adana Valisi Mustafa Büyük’ü makamında ziyaret etti. Ziyarette, Başkan Onatça, Dernek kuruluşu ve planladığı faaliyetler hakkında Vali Mustafa Büyük’e bilgi verdi. Mustafa Büyük de, hayırlı olması dileğini vurgularken, faaliyetlere mümkün olan her türlü katkıyı
Yapacağımız çalışmalarla Huzur Evi ziya-
vereceklerini kaydetti.
reti başta olmak üzere pek çok girişimlerimiz olacak. Yine yakın dönem içerisinde Adana Büyük Şehir Belediyesi ile yapacağımız görüşmeler sonucunda 40 civarında hayvan kulübesini yaptırarak, Büyük Şehir Belediyemizin Hayvan Barınağı hizmetine sunmuş olacağız. Ayrıca Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan hayvan barınağımızda 10 adet hayvan kulübesini yine, dernek bünyemizde yaptırarak sağlamış olacağız” diye konuştu.
Ankara Plastik Sanayicileri Derneği örgütlenme çalışmalarını güçlendirdi
malarını canlandıran Dernek, buna ek olarak
vam eden İŞGÜM ile işbirliği çalışmalarında,
Ankara Plastik Sanayicileri Derneği, ör-
gelir sağlama yönü de bulunan fuar ve diğer
protokol imzalama aşamasına gelindiği kay-
gütlenme çalışmalarını hızlandırdı. Derneğe
sosyal etkinliklere yönelik seyahat organizas-
dedildi.
üye olabilecek firmalarla iletişimi artıran APSD
yonları yaptı. Sincan, Pursaklar, Yenimahalle,
yönetimi, üyelik ücretini de alınan bir kararla
Kazan, Keçiören belediyeleri ile sosyal sorum-
Dernek sosyal çalışmaları çerçevesinde,
150 TL’ye düşürdü. APSD, 2014 yılı içinde, in-
luluk projelerine yönelik temaslarda bulunan
plastikçiler sitesindeki sokak aydınlatmasına
ternet sitesini daha da güçlendirerek üye fir-
APSD, sektörel paydaşların toplantılarına da
ve altyapı çalışmalarına katkı verildi. Sokaklara
maların reklamlarına yer vermeye başladı.
iştirak etti.
parke taşı döşenmesine yönelik çalışma da tamamlandı. APSD, İvedik Mevlana camiine yö-
APSD üyesi firmaların pazarlama faali-
Öte yandan, iş sağlığı ve güvenliği çalış-
yetlerine destek olmak amacıyla UR-GE çalış-
malarının güçlendirilmesi için bir süredir de31
nelik destek ve katkılarını da sürdürerek çevre düzenlemesine katkı sağlandı.
PANO
PLASFEDDERGİ
Bir tartışma daha sona erdi:
BPA hiçbir yaş grubunda sağlık riski oluşturmuyor sitesinde kamuya açık ve isteyen herkes erişebilir. Bilimsel verilere her zaman saygılıyız, sağlıklı gıdaya yönelik araştırmalar hep devam edecek elbette, ama bilimsel hiçbir dayanağı olmadan sürdürülen Bisfenol A-BPA’nın doğmamış çocuklar dahil tüm insanların sağlığını olumsuz etkilediği yönündeki asılsız iddialara bir son verilmeli ve artık bu tartışma bitmelidir” dedi. “Haksız rekabetin aracı olmayın! Plastik ambalajlar gıdaya erişimi kolaylaştırır, maliyetleri düşürür!”
Avrupa
Birliği
bünyesinde,
gıda güvenliği konusunda bağımsız üst otorite olarak faaliyet gösteren EFSA –(Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi), Bisfenol A – BPA maddesinin mevcut maruz kalma ölçüleri içinde, doğmamış çocuklar dahil tüm insanların sağlığı üzerinde olumsuz hiçbir risk oluşturmadığını düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Uzun süredir tartışma konusu edilen ve üzerinde bilimsel verilere dayalı geniş çaplı araştırma olmamasına rağmen kısmi verilere dayalı yorum yapılan BPA (Bisfenol-A) maddesine ilişkin en geniş kapsamlı çalışma tamamlandı. Avrupa Birliği bünyesinde, gıda güvenliği konusunda bağımsız üst otorite olarak faaliyet gösteren EFSA (European Food Safety Authority) -Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi, BPA’nın doğmamış çocuklar dahil hiçbir grup için, mevcut maruz kalma sınırları içinde
risk taşımadığını açıkladı. PLASFED, EFSA açıklamasını kamuoyuna duyurdu. EFSA, sonuç raporu yanında, bilimsel tartışma sürecine katılan bütün tarafların görüşlerini de kamuoyuna açtı. EFSA tarafından yayınlanan rapora göre, Bisfenol A’ya (BPA) dair kapsamlı maruziyet ve toksisite yeniden değerlendirmesi çalışması sonucunda, mevcut maruziyet seviyelerinde hiçbir yaş grubundaki tüketicilere (Doğmamış çocuklar, bebekler ve ergenler de dahil olmak üzere) herhangi olumsuz bir sağlık riski oluşturmadığı sonucuna varıldı. Raporu değerlendiren PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, Avrupa Birliği bünyesinde, gıda güvenliği konusunda bağımsız üst otorite olarak faaliyet gösteren -Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi- EFSA’nın bağımsız yaptırdığı bu rapor ile başta su olmak üzere gıda maddelerinin ambalajlarına yönelik tartışmanın artık bitmesi gerektiğine dikkat çekti. Selçuk Aksoy, “Avrupa Birliği bünyesinde, gıda güvenliği konusunda bağımsız üst otorite olarak faaliyet gösteren -Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi EFSA’in bilimsel raporu, internet
32
Yapılan bu araştırmanın tüketicilerin korkmadan plastik ambalajlı gıda maddelerini kullanabileceğini net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, “Tüketicilerimize şunu söylemek istiyoruz, plastik muadillerine göre çok daha ucuz gıdaya erişim sağlar. Alternatif ambalajlardaki maliyet, plastiğin 20-50 katına kadar çıkabilir. Plastik üretimden tüketime kadar bütün ürün ömür devri içinde, nereden bakarsanız bakın en çevreci üründür. Endüstriyel paydaşlarımıza da söylemek isteriz ki, haksız rekabetin aracı asla olmayın. Türkiye plastik sektörü bugün Avrupa’nın ikinci, dünyanın yedinci büyük üreticisi olarak hepimizin gururudur” dedi. Selçuk Aksoy, Avrupa Birliği içinde, plastiğin gıda alanında öncelikli ele alınan malzemelerin başında geldiğini hatırlatarak şunları vurguladı: “Avrupa Birliği, gıda maddelerindeki israfı önlemek, maliyetleri düşürmek için plastik endüstrisi ile birlikte çalışıyor. Hal böyleyken, çoğu zaman çarpıtılmış verilerle ülkemizde ve dünyada plastik ambalajlara yönelik kasıtlı bir karalama çabalarına tanık oluyoruz. Bu öncelikle insanlarımıza haksızlıktır. Çünkü gıda maddelerinin daha uzun raf ömrü, hijyeni, korunması, taşınması, depolanması gibi zincirin her halkasında plastik ambalajlar muadillerine göre çok daha büyük avantaj sağlar. Bu gıda maddelerinin maliyetlerinin düşmesini, dolayısıyla ucuzlaması anlamına gelir. İnsanlarımız sağlıklı gıdaya daha ucuz ulaşabilir. Plastiğe ve bilime güvenmeliyiz.”
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER’in “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanyasına ödül
PAGDER’in büyüyen kampanyası “Yuvaya Dönüşen Plastikler” ilgi görmeye devam ediyor.
törende verildi. Ödülü PAGDER Genel Sekreteri Selçuk Mutlu aldı.
PAGDER tarafından yapılan açıklamada, yerel
Öte yandan, kampanyaya katılan belediyelerin atık toplamaya yönelik projeleri de hayata geçmeye başladı. Beylikdüzü Belediyesi’nin
yönetimlere yönelik yayın yapan BelHaber’in,
Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanya-
katıldığı proje kapsamında 20 adet kulübe ba-
sekizinci kez düzenlenen “Belediye Oscarla-
sının tanıtım çalışmaları da sürdü. Kampanya
ğışlanmasının ardından, atık toplamaya yönelik
rı” ödül töreninde PAGDER’in kampanyasını
görsellerine Park, Sapphire, Buyaka, Tepe Na-
özel tasarım atık kumbaraları Beylikdüzünde
2014 Yılının En İyi Projeleri kapsamında ödüle
utilius, Marmara Park, Profilo ve Cevahir alışve-
çeşitli alanlara yerleştirildi. Beylikdüzü Başkan
layık gördüğü kaydedildi. Ödül değerlendir-
riş merkezleri pano ve ekranlarında yer verildi.
Yardımcısı Bülent Doğan da PAGDER kampan-
mesi, medya takip analiz ve yönetim şirketi
Görseller ayrıca, Ankara’daki metro ve metro-
yası için protokole imza koymuştu.
SOSYOTAY’ın oluşturduğu bilim kurulu tarafın-
büs duraklarında da yer aldı. PAGDER Kampan-
dan yapıldı. PAGDER’e ödülü, Kazlıçeşme Kültür
ya Yönetimi, görselleri yayınlayan kurum ve ku-
Ataşehir Belediyesi Başkan Yardımcıları
Merkezi’nde yapılan ve Belediye başkanları, iş
ruluş yetkililerine katkılarından dolayı teşekkür
Namık Sürmen ve Hüseyin Hışman ile PAG-
ve siyaset dünyasının temsilcilerinin katıldığı
ettiğini açıkladı.
DER Başkanı Hüseyin Semerci’nin imzaladığı protokolün ardından da kulübe bağışı gerçekleşti. Ataşehir Belediyesi de özel tasarım atık kumbaralarıyla kampanyaya atık toplama yönünden katılmış oldu. Ataşehir’de de çeşitli alanlarda kampanya atık toplama kumbaraları yerleştirildi. Kampanya çerçevesinde Şişli Belediyesiyle de ortak çalışmalar sürüyor. Şişli Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Şahin, işbirliği protokolünün imzalanmasının ardından plastik yuvaları teslim aldı. PAGDER ve Şişli Belediyesi, kaynakta ayrıştırmaya yönelik çocuklara alışkanlık kazandırılmasına yönelik birlikte çalışma yürütecek.
34
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Ekmek israfını plastik paketle yarı yarıya azaltmak mümkün
Yunus Karakaş Ankara Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı
G-20’nin gündemi Türkiye’ye de uyarlanabilir Türkiye, G-20’nin dönem başkanlığını üstlendi. G-20 oluşumu içinde, sivil toplum, düşünce kuruluşları, işçi gibi alt komiteler var. Bizim için en önemlilerden biri tabii ki istihdamı da kapsayıcı biçimde faaliyet gösteren B-20, yani Business 20.. Bu oluşum içinde ülkelerin işveren kuruluşları küresel iş sorunlarına küresel çözüm üretmeye çalışıyor.
Ülkemizin dönem başkanlığının gündemi açıklandı: İngilizce adından dolayı 3i olarak kısaltılan bu gündem: “Kapsayıcılık (inclusivity), uygulama (implementation) ve yatırım (investment) kavramlarını içeriyor.
Bu gündem, dünya ekonomisi için üretildi ama pekala Türkiye gündemi haline de gelebilir. Hatta gelmelidir. Çünkü, kapsayıcılık sorunumuz var: Ülkemizin çevre, şehircilik, altyapı, eğitim, finans piyasalarına yönelik düzenlemeleri tam entegre değil, buralarda oluşan faydalar hem coğrafi hem de düzey olarak ülkenin-nüfusun geneline aynı oranda etki etmiyor. Üstelik, bunların tek bir odağa örneğin sanayileşmeye yöneldiği de söylenemez. Ayrıca bir hedef çerçevesinde oluşturulduğu da gözlenmiyor. Yani kapsayıcı değil.
Doygun Ekmek firması, paketlenmiş ekmeklerin 6 aya kadar saklanabileceğini, Türkiye’nin ekmek israfını önlemede ambalajların büyük etkiye sahip olduğunu açıkladı. Doygun Ekmek, konuya ilişkin yayınladığı basın bülteninde Türkiye’nin 2007 yılında kişi başına 200 kilo ekmek tüketimi ile rekorlar kitabına girdiğini, buna bağlı olarak da yine en yüksek ekmek israfının yaşandığı ülkelerden biri olduğunu hatırlattı.
Günde 4,9 milyon ekmek çöpe gidiyor “Paketli ekmekle gıda israfına dur deyin” sloganı vurgulanan açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2013 yılı Ocak ayında “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası” başlattığı hatırlatıldı. Kampanyanın ilk yılında, yılda 384 milyon ekmeğin israf edilmekten kurtarıldığı hatırlatılan açıklamada, hala günde 4,9 milyon ekmeğin çöpe gittiği belirtildi.
İsraf edilen ekmekle yüzlerce okul, hastane yapılabilir Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin, paketli ekmeğe geçişle birlikte çöpe giden ekmeğin ilk etapta yüzde 50’sinin tasarruf edilebileceği hatırlatılan açıklamada, “Türkiye ekmek israfını paketli ekmekle azaltabilir” denildi. DOYGUN Ekmek Ticaret ve Pazarlama Müdürü Murat Sertan Sağmanlı, “Çöpe giden ekmeğin yüzde 50’sini kurtarma şansımız var. Çünkü paketli ekmeği derin dondurucuda 6 aya kadar saklamak mümkün. Yemek istediğinizde ekmek kızartma ve tost makinelerinde ısıtarak ya da
Uygulama sorunlarımız sözkonusu: Gerek sosyal hayatta, gerekse ekonomik alanda yapılan düzenlemelerin tamamının hızla hayata geçtiğini söylemek zor. Alınan kararlara yönelik çok çeşitli dirençler oluşabiliyor ve bunları aşmak ciddi zaman alıyor.
Ve elbette yatırım sorunlarımız var. Özel sektörümüzün yatırımları ülkemize dinamizm getirdi ama GSYH içindeki oranına baktığımızda yıllardır küçük dalgalanmalar olmakla birlikte neredeyse yatay seyrediyor. Oran vermek gerekirse, 2001 krizi ve 2009 küresel kriz hariç yüzde 16 ile 18 arasındaki bantta dalgalanıyor.
Yatırımları hızlandırmak üzere bir dizi önlem hazırlığı içinde olunduğunu duyuyoruz. Bunlardan da son derece memnunuz. Ekonomi yönetimimizin bu olguların farkında olduğunu da biliyoruz. Daha entegre ve odaklanmış ve elbette odağını da sanayi olarak seçmiş politikaları dört gözle beklediğimizi söylemeliyim.
Sizlere başarılı ve sağlıklı günler dilerim.
36
kendiliğinden çözünmesini bekleyerek ekmeğinizi ilk günkü tazeliğinde tüketebilirsiniz. Örneğin Türkiye’de bir yılda israf edilen ekmekle kilometrelerce yol, yüzlerce okul ve hastane yapmak mümkün. Bakanlığın Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası ile 1 yılda 1,1 milyon ton buğday, 2,1 milyar metreküp su tasarrufu sağlandı. Böylece ülke ekonomimiz her alanda kazandı. Ekmek israfını önleyerek bu tasarrufu artırmak için gerekli tüm önlemleri almalıyız.” dedi.
PANO
PLASFEDDERGİ
GAPLASDER Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Şahin’i ziyaret etti Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri
Derneğin kurulmasının hayırlı ve uğurlu
bir derneğin kurulması kentimiz ve bölgemiz
Derneği, (GAPLASDER) Yönetim Kurulu Baş-
olmasını dileyen Başkan Şahin de, “Plastik ve
için çok önemli. Çalışmalarınızda başarılar dili-
kanı Murat Kökoğlu ve beraberindeki Başkan
kimya sektörü stratejik bir alan. Sektörün sı-
yorum” şeklinde konuştu.
Yardımcıları Selçuk Yıldırım ve Serkan Ünver-
kıntılarının çözüme kavuşması açısından böyle
di ile birlikte Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i ziyaret etti.
Başkan Murat Kökoğlu ziyarette Dernek ve faaliyetleri, amaçları hakkında bilgi verdi. Kuruluş işlemlerini tamamladıklarını ve faaliyetlerine başladıklarını belirten Kökoğlu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde plastik ve kimya sektörünün gelişmesi için çalıştıklarını söyledi. Kökoğlu, plastik ve kimyanın bölge ekonomisi için en öncelikli sektörlerden biri olduğunu vurguladığı ziyarette, iş insanlarını tek bir çatı altında toplayarak faaliyetlerine katkı sağlamayı hedeflediklerini anlattı.
ABD “Geliştirilmiş Kompozit Üretim İnovasyonu Enstitüsü” kurdu DowAksa ABD’de kurulan kompozit inovasyon enstitüsüne seçildi sektörlerde geniş ölçekli uygulanmasının
mada, şirketin yüksek kaliteli kompozit mater-
önündeki teknolojik ve finansal engellerin
yaller ile karbon fiber ve karbon fiber aracıları
aşılabilmesi için bir platform oluşturulması
ürettiği belirtildi. Dow Başkan Yardımcısı ve
amaçlanıyor. Enstitünün, piyasanın güçlü,
DowAksa’nın Yönetim Kurulu Başkanı Heinz
hafif materyal talebine karşılık karbon fiber
Haller ise yaptığı değerlendirmede, “Dow,
kompozit teknolojisinin bilgi ve ticarileştir-
cazip ve yüksek hacimli endüstriyel pazarlara
me düzeyinin geliştirilmesine katkı sağlama-
uyumlu, yenilikçi ve stratejik ticari fırsatlar ya-
sı bekleniyor” denildi.
ratılmasında, IACMI gibi kamu-özel sektör ortaklıklarının oluşturulmasının öneminin bilin-
Açıklamada, Ford ve DowAksa arasında
cindedir. IACMI, daha hafif ve rekabetçi fiyatlı
ABD’nin, kompozit teknolojilerini geliştir-
otomotiv endüstrisinde karbon fiber alanında
kompozit otomotiv parçalarına olan talepleri
mek üzere “Geliştirilmiş Kompozit Üretimi İno-
yapılacak yenilikler için gidilen işbirliğinin bu
karşılayarak, Ford gibi ticari ortaklarımızla
vasyonu Enstitüsü (IACMI)” kuruyor. DowAksa
alanda önemli bir gelişme olduğu ve yeni ens-
daha fazla büyümemize olanak sağlıyor.” dedi.
tarafından yayınlanan basın bülteninde ana
titü IACMI’nin bu işbirliğinin geliştirilmesinde
şirket Dow Chemical Company ile DowAksa
iyi bir platform olduğu belirtildi.
ve kompozit ile ilgili şirketlerin bu enstitünün kuruluş çalışmalarına çağırıldığı duyuruldu.
Dow Chemical ve Aksa Akrilik Kimya Sa-
Açıklamada, “IACMI ile karbon fiber kompozit-
nayii A.Ş.’nin, yüzde 50-50 ortaklığıyla kurulan
lerin basınçlı kap, altyapı ve rüzgar ile otomo-
DowAksa’nın dünyadaki en büyük akrilik fiber
tivin de aralarında olduğu çeşitli endüstriyel
üreticilerinden biri olduğu hatırlatılan açıkla-
37
PLASFEDDERGİ
PANO
Esen Plastik ve CTP akredite laboratuvarları faaliyete başladı
Plastik sektörünün büyük üreticilerinden Esen Plastik, kendi ürünleri yanında, sektörde faaliyet gösteren diğer firmalara da hizmet verecek olan bağımsız akredite laboratuvarlarını hizmete aldı. 2013 yılında duyurusu yapılan laboratauvarlar faaliyete başladı.
standartlarına uygunluğunu test edecek. Bu sektör için önemli bir hizmet. Tesislerde, polietilen, PVC, koruge, CTP, PPRC, PEX ürünlerin iç basınca karşı direncinin belirlenmesi, dış darbeye mukavemetinin tayini, karbon siyahının tayini, çekme ve kütle akış hızı gibi özelliklerinin Akredite laboratu-
Esen Plastik’ten yapılan açıklamada,
olarak test etmek ve belgelendirmek üzere
varlarımızda gerçekleştirdiğimiz deneylerle
TÜRKAK Türkiye Akreditasyon Kurumu ta-
yola çıkan kuruluş, Ege Bölgesi ve Türkiye’de
belirleyerek akredite olarak raporlanması ya-
rafından onaylanan Akreditasyon belgesi ile
bulunan plastik sektöründeki firmaların da
pılacak. Tüm plastik sektörüne hizmet verecek
faaliyete başlayan tesislerde, akredite de-
test ve deneylerini yaparak, ürünlerinin dünya
laboratuvarlarımızın üretim bölümlerinden
ney hizmetleri verecek. Açıklamada, Adana
standartlarına uygunluğunu, vereceği akredi-
izole ve bağımsız çalışması için ek yatırımla
Fabrikası’nın yanı sıra İzmir’de ek fabrika tesi-
te rapor ile belgeleyecek” denildi.
yeni bir tesiste tamamen bağımsız hale geti-
sinin de tamamen Akredite Laboratuvarı için
rildi“ dedi.
tahsis edildiği duyuruldu. Tesisler, bu alanda
Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı
yetkilendirilmiş 5 laboratuvardan biri oldu.
Salih Esen, faaliyete baş-
Yetkilendirilmiş laboratuvarların üçü özel, ikisi
lamanın
de kamuya ait bulunuyor. Esen Plastik açıkla-
değerlendirmede,
masında, “Akreditasyon Belgesi’nin en önemli
ürünlerimizin kalite kontrolü,
özelliği yeni laboratuvarlarda yapılacak deney
bağımsız Akredite labora-
ve sonrası verilecek raporun dünyanın her
tuvarlarımız tarafından ya-
yerinde geçerli olması. Esen Plastik, özellikle
pılacak. Laboratuvarlarımız,
plastik sektörüne hizmet verecek laboratuvar-
plastik
ları ile bu belgeyi almaya hak kazandı. Önce-
başka firmalara da belirli bir
likle kendi ürünlerinin deneylerini TS EN ISO/
ücret
IEC 17025 akreditasyon standardına uygun
vererek, ürünlerinin dünya
38
ardından
sektörüne karşılığında
yaptığı “Artık
yönelik hizmet
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
İlker Biliktü Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı
Plastik ambalaja güvenin Ülkemizin güçlü bir tarım üretimi var. Bu alanda yapısal sorunlarımız olsa da tarihin ilk dönemlerinden bu yana Anadolu coğrafyasında tarım yani gıda üretimi yapılmış. Elbette bilim geliştikçe gıda sanayii de gelişti ve bugün pek fark edilmese de üretim ve işleme yöntemlerinden, biyo-teknolojiye, gıda mamullerinden genetiğe kadar tarım ve gıda sanayii
PAGDER, plastik karşıtı tartışmalı ve haksız rekabet içeren yayını RTÜK’e şikayet etti PAGDER’in girişimleriyle plastik sanayicileri, haksız rekabet olasılığı da bulunan bilim dışı televizyon programını RTÜK’e şikayet etti. PAGDER, Habertürk’te yayınlanan “Haber Ekspres” programında ve daha sonra da “Öteki Gündem” isimli programda, plastik ürünlere yönelik tartışmalı ya da bilimsel olarak geçerliliği olmayan savlarla yapılan yorumların RTÜK’e şikayet edilmesi için dilekçe girişimi başlattı. RTÜK’e çok sayıda şikayet dilekçesinin iletildiği öğrenildi. Habertürk yayın kuruluşunun sahip olduğu Holdingin aynı zamanda cam ambalaj üreticileri arasında bu-
yüksek teknolojili alanlardan biri.
Peki plastik ve polimerler tarım ve gıda sanayiinin neresinde? Biliyorsunuz, plastik bir polimer. Plastik ve kimya sanayii de polimerlere yönelik sürekli Ar-Ge çalışmaları yapan sektörlerin başında. Sulama sistemlerinden, örtü altı tarım tekniklerine, taşımadan sunuma kadar plastik tarımın tam ortasında. Biraz daha derinine inince şaşırtıcı yeni boyutlar ekleniyor. Sulama tarımın en önemli girdisinden biri. Su bulunmayan ya da kısıtlı olan tarım alanları için verimlilik açısından kritik öneme sahip. Tarımda su verildiğinde, bitkiden daha fazla toprağı suluyorsunuz. Bu hem maliyeti artırıyor, suyun kısıtlı olduğu alanlarda da doğrudan kayıp anlamına geliyor. Uzunca bir süredir yeni geliştirilen su tutucu polimerler bu soruna çözüm sunuyor. Bitkinin köklerine yakın gömülen bu polimerler çok az miktarda verilse dahi suyu tutuyor ve bitki suyu alabiliyor.
Plastiklerin gıda sanayiine kritik katkılarından biri de ambalajlar. Ambalaj denilince he-
lunması nedeniyle, şikayet dilekçelerinde haksız rekabet vurgusu da yapıldı.
men herkesin aklına pazarlamaya katkı sağlayan unsur olarak geliyor. Oysa durum çok farklı. Evet, plastik ambalajlar görsellikleriyle, şekilleriyle pazarlamaya katkı verir. Daha önemli katkısı mükemmel hijyen sağlarlar. Çok iyi kaplama sağladıkları için ürünlerin bozulmasını geciktirirler ve raf ömürlerini azaltırlar. Plastik ambalajlar muadilleriyle karşılaştırılmayacak kadar hafiftir, ucuzdur. Özetle, raf ömrünün uzatılmasından taşımaya kadar geniş bir süreç içinde maliyet avantajı sağlarlar. Bu da ucuzluk demektir.
Plastik ambalajlar insanların gıdaya erişimini kolaylaştırırlar, israfı önlerler. Refaha
PAGDER’den sektörde faaliyet gösteren plastik sanayicilerine yapılan çağrıda, gönderilen dilekçelere temel teşkil edecek metin de yayınlandı. Dilekçede, sözkonusu programlara katılan Ahmet Rasim Küçükusta ve Halit Yerebakan’ın plastik ürünlere yönelik “zehir” kelimesi kullanılarak korkutucu ve itham edici ifadeler kullandığı belirtildi. Katılımcıların plastik yerine “cam kullanılmasını” tavsiye ettiği de vurgulandı.
katkı yaparlar. Dar gelirli insanlara ucuz gıda sunulmasının önemini anlatmaya gerek var mı?.. Avrupa Birliği, gıda israfını önlemede, raf ömrünü uzatmada, plastiklerin kullanımına yönelik olarak girişimleri, araştırmaları destekliyor.
Sevgili dostlar
Biz biliyoruz ama kamuoyunun yeterince bildiğini zannetmiyorum: Plastik ambalajların bu fonksiyonunu geniş kitlelere anlatmakta yarar görüyorum.
Sizlere bol kazançlı, mutlu günler dilerim.
40
Plastik ambalajların katı bir mevzuat içinde gıdalarda kullanıldığı ve Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile çeşitli düzeylerde kontrol ve takibi içeren bir uygulama bulunduğu hatırlatılan dilekçede, yayıncı kuruluşun sahibi olan Ciner Holding’in aynı zamanda cam sektöründe faaliyet gösteren bir firma olması nedeniyle bilimsel aykırılık yanında haksız rekabete de hizmet eden bir yayın gerçekleştirildiği belirtildi. Bu programın aynı gün içinde yedi kez yayınlanmasının bu konudaki endişeyi derinleştirdiği belirtilen dilekçede, yayınların hem etik, hem de yayıncılık mevzuatına aykırılıklar içerdiği kaydedildi.
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Menemen Plastik İhtisas OSB’de inşaatlar başlıyor Selahattin Onatça Çukurova Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı
Çukurova’dan merhaba Çukurova, tarihin her döneminde önemli bir ticaret ve iş merkezi oldu. Bugün de öyle.
Menemen Plastik İhtisas OSB, yatırımcısını hızla ruhsatlandırıyor. OSB Başkanı Salih Esen; “Altyapı inşaatlarımız hız kazandı. Sanayicimiz, yatırımlarına bir an önce başlamak konusunda sabırsız” dedi. Bölgede ilk inşaat ruhsatını Medusa Plastik aldı. Ruhsat için bekleyen firma sayısının ise 10 olduğu kaydedildi. Türkiye’nin en önemli plastik üretim merkezlerinden İzmir’de, Menemen Plastik İhtisas OSB yatırımları başlıyor. Gelinen aşamaya ilişkin bilgi veren Menemen Plastik İhtisas OSB Başkanı Salih Esen; “41 sanayi parselinin yer aldığı OSB’mizde altyapı inşaat ve tesisat işlerinin bü-
Hem tarımda, hem sanayide hem de ticarette başarılı iş insanlarına ev sahipliği yapıyor. Bölgemizde faaliyet gösteren plastik sektörü temsilcilerini bir çatı altında toplayıp, yerelden-ülke çapına bir örgütlenme modeli içinde bir arada olmaktan mutluyuz. PLASFED ile birlikte bütün kardeş derneklerimizle çalışmaktan mutluluk duyuyoruz.
Kuruluş aşamamızda ve ilk çalışmalarımızda kamu kuruluşlarından, iş örgütleri başta olmak üzere paydaşlarımızdan ilgi gördük. Bu bizim ileriye dönük adımlarımızı hızlandırmamızı sağladı. Başarılı bir Çin seyahati organize ettik ve sektör mensuplarımızın bu gezimizden faydalandığını düşünüyorum.
Dernek olarak, sadece işimizle ilgili değil, sosyal alanda da faaliyetler yürüteceğiz. El-
yük bölümü tamamlanmış; enerji dağıtım şebekesinin de yıl ortasında tamamlanarak bölgenin tümüyle hizmet verir hale getirilmesi planlanmıştır” dedi.
bette sektörümüz çerçevesinde bir yaklaşım olacak ama iş insanlarımızın daha fazla sosyalleşmesi, daha fazla sohbet etmesini arzuluyoruz.
Çalışmalarımızda sıklıkla vurguluyorum: Ticarî sosyalleşmeye ihtiyacımız var. İlk günden itibaren gördük ki, iş insanlarımız daha fazla bir araya geldiğinde, hatta birbirlerinin işletmelerini ziyaret ettiğinde yeni fikirler, yeni fırsatlar oluşturuyorlar. Bunun daha büyük ölçekli olduğunu düşünürsek hepimizin bu faaliyetlerden fayda sağlayacağını görebiliriz.
Üretim ve pazarlama açısından bakacak olursak, Derneğimizi önceliklerinden birinin dışa açılma konusunda olacağını söyleyebilirim. Bölgemizde uzun zamandır sanayi var ve ihracat, uluslararası ticaret konusunda çok deneyimliyiz. Bu deneyimin plastik sektörü tarafından daha iyi değerlendirilmesi, plastik sektörünün de diğer sektörlerle birlikte hızla gelişmesi, uluslararası ilişkilerinin artması ağırlıklı çalışma alanlarımızdan biri olacak.
Çalışmalarımıza heyecanla başladık ve hızla güçleniyoruz. Sizlerle birlikte ülkemiz ve firmalarımıza fayda sağlamak, değer oluşturmak ve kısaca refaha katkı vermek için istekliyiz.
Sizleri Yönetim Kurulum ve üyelerimiz adına saygıyla selamlarım.
42
Yakın zamanda nihayetlenecek çalışmaların heyecanını taşıdıklarını belirten Salih Esen, “Deneyimli kadromuz ile bölgemizi en kısa sürede ülke ekonomisine kazandırmak ve katılımcılarımıza en iyi hizmeti sunmak için arı gibi çalışıyoruz. Bölgede katılımcılara arsa satışlarında yüzde 90’a ulaştık. Büyük hız kazandırdığımız altyapı inşaatlarının arzuladığımız güçte olması için tamamlama yatırımları yürüyen işlere paralel olarak süratle gerçekleştiriliyor. Sanayicilerimiz yatırımlarına bir an önce başlamak istiyor” şeklinde konuştu. Salih Esen, bölgenin çevreye duyarlı ve doğal olarak çevre problemi olmayan bir sanayi bölgesi olması için enerji ve diğer altyapı sistemlerinde en yeni ve kaliteli tekniklerin uygulandığını kaydederek, bölgede, temiz su, pis su, yağmur suyu, enerji, telekomünikasyon ve doğalgaz şebekelerinin yanı sıra Arıtma Suyu Geri Dönüşüm Şebekesi ve özellikle tamamen ayrı bir sistem olarak tesis edilecek yüksek basınçlı Yangın Suyu Şebekesi’nin de bulunacağını belirtti. Esen, yangın için ayrı şebeke düzenlemesinin Türkiye’deki OSB’ler için bir ilk olacağının altını çizdi
PANO
PLASFEDDERGİ
SASA Polyester Erdemoğlu Holding’e satıldı, Indorama elinden kaçırdı
yester alanında dünyanın en önemli üretici-
lardan bu yana tekstil alanında faaliyet göste-
Sabancı Holding bünyesinde bulunan ve
lerinden biri olarak niteleniyor. Şirket Türkiye
riyor. Halı, mobilya, ev tekstili, iplik, lojistik ala-
alanının en büyük üretim kapasitelerinden
içinde birçok ürüne öncülük etmesi açısından
nında faaliyet gösteren Erdemoğlu Holding,
birine sahip olan SASA Polyester’in çoğunluk
önemli görülüyor. Şirketin en önemli müşteri-
yerli ve yabancı pazarda tanınan Merinos ve
hissesinin satışı sürecinde Hindistan mer-
lerini de tekstil firmaları oluşturuyor. SASA’nın
Dinarsu markalarının da sahibi.
kezli Indorama’ya satıştan vazgeçildi. Şirket
yeni sahibi Erdemoğlu Holding de 1970’li yıl-
Türkiye’nin güçlü tekstil firmalarından Erdemoğlu Holding tarafından alındı. Nisan 2014’te Indorama ile başlayan ve kamuoyuna 62 milyon dolar karşılığı çoğunluk hissesinin devredilmesi konusunda anlaşma sağlandığı duyurulan satış sürecinde ilginç
Indorama: Pet alanına yatırım yapıyoruz SASA’yı elinden kaçıran Indorama Ventures, kendi temel pet işlemesini büyüteceğini açıkladı. Indorama bu yatırımlarıyla Türkiye ve Güneydoğu Avrupa’nın pet pazarı lideri olacağını duyurdu. Indorama’dan yapılan açıklamada, Türkiye’de yüzde 100 hissesine sahip olduğu Polyplex Europa Polyester Film San ve Ticaret’in yılda 252 bin ton tam planlı
gelişmeler yaşandı. Şatış sürecinde, Rekabet
kapasiteli pet reçine tesisi için anlaşma sağladığını belirtti. Bu tesisten önce, 2014’te yıl-
Kurulu onayı için inceleme sürerken, ibre yerli
lık 130 bin tonluk Indorama Ventures
firmalara döndü ve ünlü Merinos ile Dinarsu
Adana (eski ismiyle Artenius Turkpet)
markalarının sahibi olan Erdemoğlu Holding
tesislerini aldığını açıklayan şirket, bu
Sabancı ile el sıkışarak Sasa’nın yeni sahibi
iki alımla birlikte yıllık 382 bin ton birle-
oldu. Sasa’ya Erdemoğlu dışında yerli tekstilci-
şik kapasite ile Türkiye ve Güneydoğu
lerden oluşan bir grup da talip olmuştu.
Avrupa’nın en büyük pet reçine üreticisi haline geldiğini açıkladı. Indorama,
Sabancı Holding’in Indorama satışı için
satınalmalar sonrası birleşme ve diğer
belirlenen fiyattan daha yüksek bir ücret aldığı
yasal işlemlere yönelik operasyonun
tahmin ediliyor.
2015’in ilk çeyreğinde tamamlanacağını duyurdu.
1966 yılında Adana’da kurulan SASA pol-
43
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı EGEPLASDER toplantısında ele alındı İş Sağlığı ve Güvenliği alanında yenile-
Şener Gencer Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
nen mevzuat ve sanayi için değerlendirmesine yönelik olarak bilgilendirme toplantısı EGEPLASDER’de yapıldı. “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Mevzuatı ve Sanayi İçin Öngörü-
İstikrarsızlıklar ve Getirdikleri Sevgili Meslektaşlarım
lebilir Sonuçlar” başlığını taşıyan bilgilendirme toplantısına EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu ve Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.
2015 yılının Mart ayını sıkıntılı ve ıstıraplı bir şekilde yaşıyoruz. 1980 ‘li yıllara kadar Devlet vatandaşına her zaman kusurlu iş yapar gözüyle bakıyordu. Rahmetli Turgut ÖZAL’ ın Başbakanlığı ile birlikte ileri demokrasilerde olduğu gibi vatandaşın beyan esasını kabul eden yeni düzenlemeler yapıldı. Devlet, “Benim vatandaşım işini düzgün yapar ancak arada hatalı işler yapanlar olursa ben onun cezasını veririm” diyerek Avrupa standartlarında bir düzene geçilmiş oldu. Eski alışkanlıkları bir kenara tamamen atmak maalesef çok çabuk mümkün olmuyor. İdare mahkemesinin aldığı bir kararla tekrar eskiye dönmüş olduk. Türkiye’ de plastikçilerin ithal ettikleri plastik hammaddelerini yanlış beyan yaparak gümrükten Türkiye ‘ye girmesini sağladıkları kanaatine varan mahkeme heyeti, tüm ithal edilen plastik hammaddelerin kontrol edilmesi gerektiğini düşündü ve kararını buna uygun verdi. Büyük petrokimya tesislerinde üretilen orjinal hammaddelerin, Çevre Bakanlığı ile hiçbir alakası olmamasına rağmen Çevre Bakanlığının kontrolü de işin içine sokularak, altyapı hazırlanmadan yeni bir Tebliğ devreye konarak kontrolü yapılamaz bir hale getirilmiş ve ithalatın önü tıkanmış oldu. Bir yandan gümrüklerimizde hammadde tırları uzun kilometreler boyunca uzarken imalatçılar kullanacak hammadde bulamadılar. İç piyasada oluşan hammadde sıkıntısı kara borsaya sebebiyet verdi. Plastik sektörü son yıllarda üretim kapasitesi olarak Avrupa’ da Almanya ‘dan sonra ikinci sıraya yükselmişken bu tip hataların yapılması sektörümüze çok zarar vermektedir. Bundan sonra idare mahkemeleri bir karar verirken sektörlerin sivil toplum kuruluşlarından bilgilendirme istemelidirler. Yoksa bu tip hataların önüne geçilemez ve memleketimiz imalatçı ve ihracatçıları bu tip suni dalgalanmalarda çok zarar görür. Neyse ki mümkün olan en kısa zamanda tebliğin kısmen de olsa düzeltilmesi yoluna gidilmiş kriz bir nebze de olsa atlatılmış gibi görünüyor. Bundan sonraki dönemde derneklerimizin ve vakfımızın devreye girerek yeni ve eksiksiz bir tebliğ hazırlanarak sektörün önünün açılması en doğru karar olacaktır diye düşünüyorum. Hepimizin bildiği gibi sektörün imalat kapasitesi olarak büyümesi karlılıkların da büyümesi anlamına gelmiyor. Avrupa’ da ikinci büyük üretici konumuna gelmemiz tabi ki bir başarıdır ancak gerçek başarı üretimin Ar-Ge ile desteklenmesi ve karlılığı yüksek mallar üretilmesiyle mümkün olacaktır.
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile getirilen yükümlülüklerin sanayicinin en öncelikli konusu olduğunu vurguladı. Meslek Komite Başkanları Mehmet Kazım Sertdemir ve Süleyman Kurudan önderliğinde düzenlenen toplantıda, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Dr. Ali Rıza Tiryaki
Diğer önemli bir konu da Petkim’ in satış politikalarıdır. Petkim bugün özel sektör firması olmasına rağmen memleketimizdeki tek plastik üretim tesisi olduğu için üzerinde çok büyük mesuliyetler taşımaktadır. Petkim hammadde satışında uygulamak istediği politikaları plastik sektöründeki derneklerle bir araya gelerek tartışmalı ve kendi karlılığını korurken sektörün de zarar görmeyeceği politikaları üretmelidir. Hiçbir firmanın satış politikalarına karışmak haddimiz olmamakla birlikte, 2-3 senede bir Petkim dışarıdan üretmediği hammaddeleri alarak satış yapacağını duyurmakta büyük bir şanssızlıkla, dışarıdan hammadde alıp satmaya başladığında fiyatlar düşmekte, bunun üzerine Petkim de satıştan geriye çekilmektedir. Ancak sanayicilikte de ticarette de istikrar şarttır. Petkim kendi üretmediği hammaddelerin bazılarını (LLDPE gibi) istikrarlı ve sürekli bir şekilde satmalıdır. Genel Müdürümüzün satış ve pazarlama kökenli olması da büyük bir avantajdır. Sistemi oturttuğunda inanıyorum ki Petkim de para kazanacaktır. 2015 yılı seçim senesi olduğu için hazirana kadar olan dönemi farklı ekonomik dengelerle, ikinci yarısı da çok farklı dengelerle geçecektir diye düşünüyorum. Bu yılın plastik sektörüne hayırlı ve bol kazançlı bir yıl olmasını diliyorum.
işadamlarına yeni mevzuat uygulamaları ve sanayi açısından değerlendirmesini içeren bilgi verdi. “Kazadan önce önlemeye yönelik olarak tehlikenin bertaraf edilmesi” ve eğitimin önemini dile getiren Tiryaki’ye Plastik Ürünler Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Süleyman Kurudan teşekkür plaketi verdi. Toplantıya katkı veren Plastik Boru, Profil ve Plastikten Mamül Ürünler Sanayi Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Veli Merih Ceyhan’a da Plastik Ambalaj Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Kazım Sertdemir plaket takdim etti.
Saygılarımla
44
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Orta ve ileri teknoloji ürünlerde kamu ihalelerinde yüzde 15 fiyat avantajı zorunluluğu başladı Murat Kökoğlu Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı
Heyecanlıyız, mutluyuz
-Kamu alımlarında, yüzde 15 fiyat avantajı zorunluluğu yürürlüğe girdi. Zorunlu avantaj sağlanacak orta ve yüksek teknolojili ürünler listesi de yayınlandı. Listede, plastik işleme makineleri bulunuyor.
Sevgili Dostlar,
Güneydoğu Anadolu’da faaliyet gösteren plastik ve kimya firmaları olarak sektörümüzün güç birliğinin içine katılmaktan dolayı mutluyuz. Kuruluş aşamamızda ve sonrasında bize gösterilen ilginin bu mutluluğumuzu artırdığını söylemeliyim. Bunu yakın çevremizde de gözlemek ayrıca heyecanımızı artırdı. Sektörümüze yönelik bir çalıştaya ev sahipliği yapmak da bizlere kısmet oldu. Katılan, katkı veren herkese bir daha teşekkür etmek isterim.
Ülkemiz iş dünyasının sivil toplum örgütlenmesi konusunda hızlı bir oluşum içinde. Plastik sanayicileri olarak bizler de bu alanda güçlü bir birikime sahibiz. Yerel güce dayanan ancak koordinasyon ve birlikte çalışma içinde şemsiye örgütle güç birliğine dönüşen bir yapı oluşturma fikri başarılı sonuçlar doğuracaktır. Örgütlenmemizin hemen ardından heyecanla işimize sarıldık. İlk projelerimizi hayata geçirdik. Paydaşlarımızla ve kamu yöneticilerimizle buluştuk. Amacımızı ve yapmak istediklerimizi anlattık. Paydaşlarımızın bize güçlü destek verdiğini memnuniyetle gözlemledik.
Derneğimizin kurucuları ve destek verenler arasında çok sektörümüzün çok güçlü firmaları, deneyimli isimleri var. Yakın zamanda, yapacağımız çalışmalarla, bu alanda faaliyet gösteren bütün işletmelerimizi kucaklayan bir yapıya ulaşacağımıza inanıyorum. Bunun için yoğun biçimde çalışıyoruz.
Yapacağımız çalışmalarla; firmalarımızı dünya ile entegre hale getirip vizyonlarını daha da ileriye taşımak, onların sesini duyurmak, teknolojik olarak kendilerini yenilemelerine, gelişmelerine ön ayak olmak, halen plastik sektöründe güçlü bir yer edinmiş bölgemizi dünyanın bilinen en büyük ve en önemli plastik merkezlerinden biri haline getirmek amacını taşıyoruz.
Sevgili dostlar,
Kapımız her zaman açık. Her zaman sizleri Gaziantep başta olmak üzere temsil ettiğimiz illerimizde görmekten, ağırlamaktan birlikte çalışmaktan mutluluk duyarız. Heyecanla ve mutlulukla çıktığımız bu yolda başarılı olacağımıza inanıyorum.
Sizleri şahsım ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım, üyelerimiz adına saygıyla selamlıyorum.
46
PAGDER’den yapılan duyuruda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilan edilen listede yer alan malların ihalelerinde yerli malı teklif eden istekliler lehine yüzde 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanması zorunluluğu getiren hüküm, ikincil mevzuatın yayınlanmasıyla tamamlandığı hatırlatıldı. Bu kapsama giren yerli makine imalatçıları, kamu ihalelerinde teklif verdiklerinde, yüzde 15 daha pahalı ürün önerseler de ihaleyi kazanabilecekler.
TSK Sahil Güvenlik de yerli üretim polimer tabancayı tercih etti -Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ardından, Sahil Güvenlik Komutanlığı da yeni nesil polimer gövdeli iğne ateşlemeli tabanca alımı yaptı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, TSK Tabanca Hazır Alım Projesi kapsamında yürütülen çalışma çerçevesinde Sarsılmaz tarafından üretilen ST-9 modelinin tercih edildiğini açıkladı. Alım programına ilişkin sözleşme imzalandı. Silahların teslimine de başlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü yine yerli üretim Samsun Yurt Savunma - Canik TP9 marka polimer gövdeli iğne ateşlemeli silahlardan almıştı. Her iki silah da Türkiye’nin ihraç ettiği ürünler arasında bulunuyor.
PLASFEDDERGİ
47
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
OSTİM Kauçuk Kümesi Genel Kurulu yapıldı OSTİM Kauçuk Teknolojileri Kümelen-
Yusuf Özkan Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği Başkanı
mesi, ilk olağan genel kurulunu tamamladı. Genel Kurul’da başkanlığa Ziya Burhanettin Güvenç Seçildi. Genel Kurulda, kümenin yeni yatırımlara yönelik girişimlerde bulunmasına
Sanayileşme için adımlarımızı hızlandırmalıyız
karar verildi. Genel Kurulda konuşan önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Korkmaz, kümenin kurulmasının bir başlangıç olduğunu belirterek, “Bu topluluğu gelecek kauçuk nesli hayırla yad edecektir. Türkiye’de kauçuk denildiği zaman Bursa’ya gidiliyordu
Değerli dostlar,
ama artık Ankara da var” dedi. Ülke olarak sanayileşme çabamız sürüyor. Küresel krizin geldiği yeni aşamada riskler ağır. Büyüme hızımız istediğimiz seviyelerde değil. Daha fazla büyümek istiyoruz ve bunun da sanayi ile anlamlı olacağının farkındayız.
Sanayi sektörüne yönelik olarak bir dizi önlemi içeren eylem planları açıklandı. Uzun süredir tartıştığımız yapısal sorunlara yönelik çeşitli uygulama önerileri sözkonusu. İşgücü eğitimi, istihdama yönelik teşvikler, genel teşvik uygulamalarının gözden geçirilmesi, yatırım yeri tahsisine ilişkin düzenlemeler gözleniyor. Ülkemizin tasarruf oranlarının artırılmasına yönelik girişimler de var. Yakın dönemde TBMM’ye bu konuda bazı tasarılar da sunuldu.
Sanayileşmekten hiçbir ülke vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir. Son dönemde süregelen tartışmaların içinde, sanayi lehine olan vurgunun artması gerektiğini düşünüyoruz. KAYPİDER olarak biz de bu yönde bir çaba içindeyiz. Faaliyetlerimizin hepsinde, sanayileşmekten korkmamayı, imalat sanayiinin en önemli ve kritik unsurlarından biri olan plastik sektörüne yönelik haksız söylemlerde bulunulmaması gerektiğini vurguluyoruz.
Sektörümüzün büyüme hızında bir düşüş gözleniyor. Sadece bizim sektörümüz değil, ülke büyüme hızımız ve sanayinin büyüme hızında da bir kayıp var. Ancak hız kaybetsek de
Genel kurulda kümenin 2015 hedeflerinin ticari etkinliğin artırılması olduğu ve
büyümemizi sürdürmemizin önemli bir unsur olduğunun farkındayız. Sürece olumlu yön-
bu amaçla şirketleşmenin hedeflendiği kay-
de müdahale edilip hızımızın artırılması için beklenti içindeyiz. Ekonomi yönetiminin de bu
dedildi. Küme bünyesinde değişik yatırımlar
yönde bir gayret içinde olması memnuniyet verici.
yapılmasına imkan verecek bir şirket kurulmasının yararlı olacağı vurgulandı. OSTİM
Seçimler, demokrasinin bayramı. Aynı zamanda gelecek planlarının yapıldığı bir yarış alanı. Milletvekili genel seçimlerinin ardından, yeni bir ivmeyle sanayileşmenin önünü aç-
yönetiminden toplantıya katılan üyeler de Kauçuk kümesine destek sözü verdiler.
maya yönelik girişimlerin gelmesi gerektiği ortada ve buna yönelik işaretler var. Başkanlığa seçilen Ziya Burhanettin GüKayseri ve ilçelerinde yerel yöneticilerimizle, sivil toplum örgütü paydaşlarımızla endüstriye yönelik her türlü faaliyetin içinde olmaya gayret gösteriyoruz. Bu çabalar, sektörümüzün, ürünlerimizin daha iyi tanınmasına katkı veriyor. Gördüğümüz ilgiden de memnunuz, bu ilgiyi daha üst düzeye taşımak için gayret içindeyiz.
venç de konuşmasında, güven temelinde bir çalışma gerektiğini vurgulayarak, “Bu olduğu zaman istediğimiz seviyeye çıkarabiliriz. Bütün test laboratuvarlarımızı ve geri dönüşümü kurabiliriz. Katma değeri yüksek ürün üretmemiz lazım ve ürünlerimizi çeşitlendir-
Sizlere, bol kazançlı ve sağlıklı günler dilerim.
48
meliyiz” dedi.
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Hacettepe Üniversitesi Polimer Bilimleri Anabilim Dalını açtı -Hacettepe Üniversitesi, 2014-2015 bahar döneminden itibaren eğitime başlayacak olan
Şekip Avdagiç
Polimer Bilimi ve Teknolojisi Anabilim Dalını açtı.
Kompozit Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Yeni eğitim kurumunun hedefi, akademi ve sanayide bilgi birikimi yüksek, genç, deneyimli bireyler yetiştirmek olarak açıklandı.
Türk Kompozit 2015 Kompozit Zirvesi” 8-10 Ekim 2015’te sektörün buluşması olacak Kompozit Sanayicileri Derneğimiz üyelik geliştirme çalışmalarını geçtiğimiz dönemde de sürdürerek 3 kurumsal yeni üyeyi bünyesine katmıştır. Hanko Makine ve San. Tic. Ltd. Şti, Cengiz Teknik Kompozit San. Tic. A.Ş. ve İnovatif Teknoloji Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. firmaları üye olarak derneğimizin daha da güçlenmesini ve üye sayımızın 100’e ulaşmasını sağlamışlardır.
Hacettepe
Üniversitesi’nden
yapılan
açıklamada, polimer kimyası, fiziği ve teknolojisi konusunda bilgi birikimi yüksek, donanımlı bilim insanlarının ve Ar-Ge personellerinin
Sektörümüzün en önemli organizasyonu olan JEC Composites Paris Fuarı’na geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2015 yılında da İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile oluşturduğumuz işbirliği ile Türkiye Milli İştirak Organizasyonu içerisinde katılacağız. Organizasyonda yer alan 16 Türk firmasının yanı sıra bireysel olarak katılan Türk firmaları ile bu seneki toplam katılımcı Türk firması sayısının geçtiğimiz yıllardan daha fazla olmasını beklemekteyiz. Türk kompozitinin marka olma yolundaki ilerleyişinde JEC Composites Paris Fuarlarına örgütlü bir şekilde katılımlarımızın çok önemli katkıları olacağı inancındayız. Geçtiğimiz Aralık ayında Plast Eurasia Fuarı sırasında T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Fikri Işık çok sayıda bürokrat ile birlikte Plastik, Kompozit ve Kauçuk sektörü ile bir buluşma gerçekleştirmiştir. Toplantıda sektörümüzün gündem maddeleri dile getirilmiş ve çözüm önerileri konusunda paylaşımlarda bulunulmuştur. Bakan düzeyinde gerçekleştirilen bu toplantıda ele alınan sorunların önümüzdeki dönemde çözüm yoluna girmesini beklemekteyiz. Türk Kompozit sektöründe ilk kez geçekleştirilen kompozit zirvesinin gördüğü ilgi ve sektör mensuplarımızın ısrarlı taleplerini dikkate alan Yönetim Kurulumuz 2. Türk ve Bölgesel Kompozit Sanayi, Teknoloji ve Uygulamaları etkinliğini yani TURK KOMPOZIT 2015 Kompozit Zirvesi’ni 8-9-10 Ekim 2015 tarihlerinde İstanbul Gorrion Hotel’de gerçekleştirmeye karar vermiştir. Bu tarihleri ajandanıza şimdiden not ederek o günleri etkinliğe ayırmanızı ve seminerler, ürün tanıtımları, demolar, sektörel gala yemeği ve en yaratıcı ürün yarışması gibi bir çok etkinliğe yer verecek olan zirveye katılım formlarını bir an önce göndermenizi tavsiye ederim.
toplam sayısını artırmak amacıyla, Hacettepe Üniversitesi’nde Fen Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı Polimer Bilimi ve Teknolojisi Anabilim Dalının çalışmalarına başladığı belirtildi. Açıklamada bu faaliyetlere temel teşkil etmek üzere bir çalıştay
Türk Kompozit sektöründe ileri teknoloji içeren gelişmiş kompozitler konusunda geçtiğimiz günlerde önemli gelişmeler yaşandı. Bunların başında üyemiz Kordsa Global firmasının İstanbul Teknopark’ta Sabancı Üniversitesi ile birlikte “Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi”nin temelini atmasını ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın “Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi” çalışmalarını sayabiliriz. Temennimiz bu girişimlerin en kısa sürede meyve verecek sonuçlara ulaşmasıdır.
düzenlendiği belirtilerek, söz konusu çalıştayda,
Geçtiğimiz günlerde üyelerimizin yoğun ilgisi ile gerçekleştirmiş olduğumuz “Kompozit Hammaddeleri” eğitimini İzmir ve Ankara gibi diğer şehirlerimizde de tekrarlamayı hedeflemekteyiz. Sektörün ihtiyaç duyduğu ve duyacağı diğer eğitim programları da sadece İstanbul’da değil kompozit sektörünün yaygın olduğu yerlerde tekrar edilecektir.
Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya ve
2015 yılının Türk Plastik ve Kompozit sektörüne bol kazançlı ve bereketli işler getirmesini dilerim.
50
“plastik ve kauçuk sektöründeki Ar-Ge faaliyetleri ve Polimer Bilimi ve Teknolojisi Yüksek Lisans/Doktora programından mezun olan öğrencilerin istihdam edilme potansiyelleri konuşuldu.
PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Başkan Yardımcısı Reha Gür’ün konuşmacı olarak katıldığı çalıştaya, farklı üniversitelerden alanında uzman birçok akademisyen de katılıp sunum yaptı” denildi.
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Türk kompozitçiler JEC fuarına katıldı
Hüseyin Semerci Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı
Yeni bir başarı sürecine ihtiyacımız var Türkiye, küresel krizin başladığı döneme ve sonrasında da krizin etkilerini gidermeye yönelik çabalarda başarı sağladı. Ekonomimizi sağlam tuttuk. Buna karşılık temelde yapamadığımız ve çok önemli olan bir şey var: Potansiyel büyüme hızımızı yukarıya çekemedik, hatta son dönemde mevcut potansiyel büyümemizin altında kaldık. Büyümenin kompozisyonunda da sorunlarımızı aşamadık. Ekonomi yönetimimiz tarafından da sıklıkla dile getirilen bu sorunlara ilişkin yeni bir öyküye ihtiyacımız var. Onuncu Kalkınma Planı bu bağlamda kabul ettiğimiz bir girişim. Kısaca özetlemek gerekirse, sanayi yatırımlarına ihtiyacımız var. Sanayi yatırımlarının yüksek katma değerli ürünlere yönelik olmasına ihtiyacımız var. Bunları yapacak girişimcilere ve işletmelerimizi, ülkemizi ileriye taşıyacak yetenekli insanlara ihtiyacımız var. Son dönemde özel yatırım harcamaları artmıyor. 2003-2007 arasında hepimizin yüzünü güldürecek seviyede her bir çeyrekte özel yatırım harcamaları yüzde 20’ye yakın artmış. Ancak 2012-2014’ü kapsayan dönemde yatay ya da ortalamada eksi yüzde 2.. Bunun söylediği şu: Yatırım yapmalıyız. Onuncu Kalkınma Planına atıfta bulunmamın nedeni de bu. Plan içinde, istihdamı, yatırım ortamını, eğitimi desteklemek üzere bir çerçeve çizildi. Bugünlerde yeni teşvik programlarıyla bu alanlara yönelik özendirici girişimler görmek mutluluk verici. Yapmamız gereken basit: Geçmişte bize çok fazla zaman kaybettirmiş ve aslında pozitif hiçbir katkı sağlamayacak kısır tartışma konularından uzaklaşmak, pozitife yönelmek. Bunun için elimizde her türlü araç var. Üstelik geçmişte pek alışık olmadığımız biçimde ne yapılması gerektiğini ülkemiz bilim insanları ve ekonomik kurumları ortaya koydular. Hemen her alanda stratejik planlarımız ve buna bağlı eylem planlarımız var. Bunları hayata geçirecek parlamentomuz, kamu otoritemiz var. Bunları uygulayacak özel sektörümüz de var.. Sevgili dostlar, Bütün tartışmaların sonucu gelip eğitime dayanıyor. Harcayacak zamanımız olmadığı gibi şimdi daha iyi görüyoruz ki, boşa harcayacak insan kaynağımız da yok. Övündüğümüz “genç nüfuslu Türkiye” 2040’lı yıllardan itibaren bitecek ve gelecek tarihimizde böyle bir dönem tekrar olmayacak. Bu dönemi insan kaynağımızı en iyi şekilde değerlendirerek geçmek zorundayız. Bugün sanayiye yatırım yapıp zenginleşmezsek ve aynı zamanda bu zenginliği sağlayacak ve devam ettirecek insan kaynağını eğitmezsek, 2040’lı yıllardan itibaren zenginleşmek çok ama çok zor olacak. Üstelik, bugün bizimle aynı kategoride değerlendirilen her ülkede şu anda hızlı bir ilerleme sözkonusu. Yani mevcut rakiplere yenileri eklenmiş olacak, yarışmamız gereken güç sayısı çok daha fazlalaşacak. Bunları belirtirken bir umutsuzluk vurgusu değil, yeni bir başarı öyküsü yazmamız gerekliliği ve bunu başarabileceğimize olan inancımı vurgulamak isterim. Sizlere daha başarılı ve mutlu günler dilerim.
52
Kompozit Sanayicileri Derneği, 10-12 Mart tarihleri arasında yapılan JEC Composites 2015 Paris Fuarı’na 20’si dernek üyesi olmak üzere 29 Türk firması katıldığını açıkladı. Türkiye’nin milli iştirak kapsamında İTO tarafından desteklenen fuarda, Türk şirketleri ürün ve bunlara bağlı sundukları hizmetleri tanıttılar. Firmaların 16’sı destekten yararlandı.
Bursa’ya “İleri Kompozit Malzemeler Arastırma ve Mükemmeliyet Merkezi” Bursa’da kurulması planlanan “İleri Kompozit Malzemeler Arastırma ve Mükemmeliyet Merkezi” çalışmalarına Kompozit Sanayicileri Derneği de katkı verdi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), firma temsilcileri, akademisyenler ve uzmanları kurulacak mükemmeliyet merkeziyle ilgili bir çalıştay yaptı. Çalıştaya Kompozit Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri İsmail Hakkı Hacıalioğlu, Prof. Dr. Yusuf Ulcay,
Prof. Dr. Mehmet Karahan da katıldı. Mükemmeliyet merkezinin temel amacı kompozit malzeme kullanım potansiyelini belirlemek, teknolojik çözümler gerçekleştirerek kompozit malzemeleri geliştirmek ve bu malzemelere uygun yeni kullanım alanları oluşturmak olarak tanımlandı. Öteyandan, Kimya Sektör Platformu, “2023 Vizyonu Çerçevesinde Kimya Eğitiminin Mevcut Yapısı ve Geleceği Çalıstayı” yapıldı. Kompozit Sanayicileri Derneğinin de üye olduğu Platform tarafından, 21 ve 22 Şubat günlerinde düzenlenen çalıştaya 80’in üzerinde sektör mensubu katıldı. Çalıştayda, kimya eğitiminin cazip hale getirilmesi, eğitimde sanayinin işbirliği, eğitimde sonuç odaklı entegrasyon, yüksek lisans - doktora düzeyinde multidisipliner ar-ge uygulamaları, kimyagerlik ve kimya mühendisliği meslek profili tanımları, kimyagerlik ve kimya mühendisliği müfredatlarının dünyadaki gelişmeler doğrultusunda güncellenmesi ve genel çerçevesinin belirlenmesi, sektörde insan kaynağı, bilgi birikimi, veri alt yapısı konusunda görüşler belirlendi. Çalıştay sonuçları analiz sonrası yayınlanacak.
PANO
PLASFEDDERGİ
PLASFED:
Plastik ambalaj üretiminde “gidilecek yer var” gerekli görüldüğü vurgulandı. Raporda, “Yeni ürünler geliştiren ve imal eden ve müşterilerine daha fazla katma değer sunan şirketler için gelecekte fırsatlar doğacaktır, Plastik ambalaj sektörü, uluslararası hizmet, zamanında teslim ve e-ticaret ile giderek bir hizmet sanayi haline gelmektedir. Müşteriler açısından dış kaynak kullanımı (outsourcing) ve tam hizmet paketleri önem kazanmaktadır” yorumuna yer verildi.
PLASFED “2014 Türkiye Plastik Ambalaj Malzemeleri Sektör İzleme Raporu”nda, 2014’te 12 milyar 764 milyon dolarlık üretimle Avrupa üçüncülüğünü koruduğunu ancak Türkiye’nin kişi başı tüketimde gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğunu belirterek, “daha yapacak işler olduğunu” açıkladı. Türk plastik ambalaj üreticileri dünya çapında da ilk 10’a girerek 9. sırada yer aldı. Yurt içindeki plastik ambalaj talebinin yüzde 85’ini karşılayan Türkiye plastik ambalaj imalatçıları, dış ticaret fazlası da verdi. PLASFED’in yayınladığı “Türkiye Plastik Ambalaj Sektörü 2014” değerlendirme raporundaki verilere göre, plastik ambalaj sektörü büyümesini sürdürdü. Türkiye plastik sektöründe yüzde 40 ağırlığa sahip plastik ambalaj sektörü, 2014’te bir önceki yıla göre yüzde 0,5 oranında büyüdü ve 12 milyar 762 milyon dolarlık büyüklüğe ulaştı. Sektörün ihracatı 2 milyar 353 milyon dolara, ithalatı 1 milyar 886 milyon dolara ve dış ticaret fazlası da, 466 milyon dolara çıktı. Türkiye plastik ambalaj imalatçıları, ülke ihtiyacının yüzde 85’ini karşılarken, üretimlerinin yüzde 18’ini de ihraç etme başarısını gösterdi.
üçüncü, dünyada ise 9. sırada yer aldı.
PLASFED Genel Sekreteri Barbaros Demirci tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, dünya plastik ambalaj sektöründeki miktar bazında 3,2 milyon ton üretimde, Avrupa’da
PLASFED raporunda, küresel rekabetin ağırlaştığı bir ortam olan plastik ambalaj sektöründe, sektör içinde firma bazında işbirlikleri zorunlu kıldığı, hatta şirket evliliklerinin
PLASFED raporunda, 2014 yılı itibariyle TOBB veri tabanına göre sektörde 1854 firmanın bulunduğu ve bu firmaların yıllık 1 milyon 188 bin ton üretim kapasitesi bildirdikleri yer aldı. Firmaların yüzde 67’sinin esnek (flexible), yüzde 18’inin tekstil plastik, yüzde 15’inin de sert plastik ambalaj mamulleri üreticisi olduğu vurgulandı. Plastik ambalaj üreticilerinin 466 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiği belirtilen raporda, birim ihracat fiyatının ton başına 3 bin 258 dolar, ithalat birim fiyatının ise ton başına 4 bin 491 dolar olduğu kaydedildi.
53
PLASFED raporunda, dünya ve Türkiye ambalaj sektörüne ilişkin temel bilgilere de yer verildi. Buna göre, Türkiye’deki ambalaj sektörünün yüzde 37’si plastik ambalajlardan oluşuyor. Türkiye 80 ayrı ülkeden plastik ambalaj ithalatı gerçekleştirirken, 150 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 466 milyon dolar dış ticaret fazlası veren Türk plastik ambalaj üreticileri, buna karşılık birim fiyatlarda dengesizlik gösteriyor. İhracat birim fiyatı ton başına 3258 dolar olarak ortaya çıkarken, ithalat birim fiyatı ise ton başına 4491 dolar olarak gerçekleşti. Küresel olarak 2013 yılı sonu itibariyle dünya plastik ambalaj üretimi 124.2 milyon ton oldu ve dünya toplam ambalaj sanayii içinde yüzde 44 ağırlık aldı. 2013 yılında dünya toplam plastik ambalaj mamulleri ihracatı 2012 yılına kıyasla mik¬tar bazında yüzde 5, değer bazında da yüzde 3 artarak 33,5 milyon ton ve 148,6 milyar dolar oldu, Türkiye ihracattan miktar bazında yüzde 1,9 değer bazın¬da da yüzde 1,2 pay aldı. Gelişmiş ülkeler, Türkiye’den çok daha fazla plastik ambalaj kullanıyor! PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy rapora yönelik yaptığı değerlendirmede, dünya ortalamasında ve bazı ülke verilerinde, plastik ambalajların, toplam ambalaj sektörü içindeki payının Türkiye’nin üzerinde olduğuna dikkat çekti. Selçuk Aksoy, “Türkiye toplam ambalaj sektörü içinde, plastik ambalaj mamulleri oranı yüzde 37 düzeyinde. Dünyada ise bu oran, yüzde 44. Gelişmiş ülkelerde bu oran daha yukarı çıkabiliyor. Bu durumun en önemli nedeni, plastik ambalajlara yönelik zaman zaman örneklerini gördüğümüz haksız rekabet ama-
PANO
PLASFEDDERGİ
cını taşıyan negatif söylemler. Oysa plastik ambalaj, başta gıda olmak üzere korunması gereken her türlü ürünü korur, hafifliğiyle taşıma maliyetlerini azalttığı gibi daha az yakıt harcanmasıyla karbon salımını azaltır, ucuzluğuyla da genel maliyetleri düşürür, güzelliğiyle pazarlamaya katkı sağlar. Dünya plastik ambalaja doğru koşarken, biz çok daha pahalı, hatta plastiğe kıyasla çok daha çevreye zararlı ürünlere doğru yönlendirmeye izin veriyoruz. Bu haksızlığa ve akılcılıktan uzak girişimlere kimse alet olmamalı… Tüm sektörlerimizi daha fazla plastik ambalaj kullanmaya çağırıyoruz” dedi.
Plastik Ambalaj Mamullerinde Genel Arz ve Talep Dengesi 1000 Ton Bazında
Milyon $ Bazında
2013
2014
% Artış
2013
2014
% Artış
Üretim
3.250
3.294
1,4
12.704
12.762
0,5
İthalat
382
420
9,9
1.721
1.886
9,6
İhracat
646
722
11,9
2.140
2.353
10
2.987
2.992
0,2
12.285
12.295
0,1
Dış Ticaret Açığı / Fazlası
263
302
14,7
419
466
11,4
İhracat / Üretim ( % )
20
22
17
18
İthalat / Yurtiçi Tüketim ( % )
13
14
14
15
İhracat / İthalat ( % )
169
172
124
125
Yurtiçi Tüketim
GAPLASDER sektöre yeni bir fuar armağan ediyor:
GAPPLAST Eylül 2015’te Gaziantep’te Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri
Derneği,
GAPP-
LAST-Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri,
Hammadde
ve
Ürünleri Fuarını resmi olarak duyurdu. Bölgenin ilk plastik fuarı olacak GAPPLAST 09-13 Eylül
kapasitesi, üretim ve ihracat gücü, sağladığı istihdam ve katma değer açısından Türkiye’de önemli sektörler arasında yer almaktadır. Küreselleşen dünyada rekabetin giderek arttığı bu sektördeki firmaları, dünya ile entegre hale getirip vizyonlarını daha da ileriye taşımak, teknolojik olarak kendilerini yenilemelerine ve gelişmelerine ortam hazırlayacak GAPPLAST 2015 Fuarı Gaziantep’te ilk defa düzenlenecek” değerlendirmesi yapıldı.
2015 günlerinde Gaziantep’te düzenlenecek. Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği – GAPLASDER, plastik ve kimya sektörüne yeni bir fuar hediye ediyor. Resmi duyurusu yapılan GAPLAST-Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri, Hammadde ve Ürünleri Fuarı’nın plastik sektörünün dünya ile entegrasyonunu artırma hedefinin bir parçası olduğu kaydedildi. GAPLASDER’den yapılan açıklamada, “Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği’nin (GAPLASDER) desteği ile AKORT Fuarcılık tarafından, 09-12 Eylül 2015 tarihleri arasında Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri, Hammadde ve Ürünleri Fuarı (GAPPLAST) düzenlenecektir” denildi.
GAPPLAST’ın, Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde gerçekleştirileceği ve plastik makineleri, kimyasal ve hammaddeler, makine ve yan sanayii, ısı ve kontrol cihazları, kalıp, hidrolik ve pnömatik, geri dönüşüm, plastik mobilya ve dekorasyon, sulama sistemleri ile PVC alanında öne çıkacağı vurgulandı. Fuarın, Ortadoğu, Balkan ülkeleri, Kuzey Afrika ve Türk cumhuriyetleri ile batılı şirketler arasında işbirliğini geliştireceği, plastik ve kimya sektörleri açısından çok önemli bir merkez olan Gaziantep’in bu fuarı ve entegrasyonu sağlayacak en önemli kentlerden biri olduğu vurgulandı. Fuarın Gaziantep için bir ilk olacağı kaydedilen açıklamada, “Fuar, küreselleşen dünyada rekabetin giderek arttığı plastik ve kimya
GAPPLAST 2015 Fuarının, plastik ve kimya sektöründe çok önemli bir üretim merkezi olan ve sektörel kümelenmenin güzel bir örneği olan Gaziantep’te düzenleneceği hatırlatılan Açıklamada, “Plastik ve kimyanın
54
sektöründeki firmaları, dünya ile entegre hale getirip vizyonlarını daha da ileriye taşımak, teknolojik olarak kendilerini yenilemelerine ve gelişmelerine ortam hazırlamak amacıyla yapılacaktır. Üretim ve ihracat gücü, sağladığı istihdam ve katma değer açısından Türkiye’de önemli sektörler arasında yer alan plastik ve kimya sektörlerinde çalışmalar yapmak için gerçekleştirilecek, GAPPLAST Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri, Hammadde ve Ürünleri Fuarı, Gaziantep ve bölge için çok önem arz etmektedir” denildi. GAPLASDER açıklamasında, Gaziantep’in, 2014 Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre yaklaşık 7 milyar dolarlık ihracatı ile Türkiye’nin 6. büyük ihracatçı şehri olduğu hatırlatıldı. Gaziantep’in, yeni yapılan yatırımlarla Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesine sahip şehir olma hüviyeti kazandığı belirtilen açıklamada, Dünya Bankası Rekabetçi Şehirler Bilgi Tabanı (CCKB) Projesi kapsamında dünyanın en rekabetçi 7 kentinden biri seçildiği vurgulandı. Açıklamada, “Gaziantep, ekonomik açıdan başarılı ve ilginç bir kent olarak değerlendirilmektedir. Gelişmekte olan dünya kentlerine model gösterilen Gaziantep, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma sürecinde ekonomik ve sosyal gelişme dinamiklerini içinde barındıran Ortadoğu ve Batı arasında ekonomik entegrasyonu sağlayan ve aynı zamanda kültürel köprü görevi gören önemli bir ildir” değerlendirmesi yapıldı.
200 ülkenin fabrikalarında “Türk Makinesi” çalısıyor. Ya sizin fabrikanızda? Bugün tüm dünyada 200 ülkenin sanayicilerinin makine tercihi Türkiye iken, ülkemiz sanayicilerinin tercihi ithal makine. Kusursuz işçilik ve ileri teknolojiyle üretilen yüksek kaliteli Türk Makineleri ile siz de tanışın.
Hem siz kazanın, hem Türkiye kazansın!
makinebirlik.com
makinetanitimgrubu.com.tr
PLASFEDDERGİ
PANO
ÇEVKO, Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri 2015 başvuruları başladı ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) tarafından ikincisi düzenlenecek olan “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri Yarışması 2015” sanayicilerin başvurularını bekliyor. Yeşil Nokta markasını kullanan bütün firmalar 15 Mayıs 2015 günü sonuna kadar başvurabilecek.
Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı ÇEVKO, “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri 2015” çağrısını yayınladı. Yeşil Nokta markasını kullanan firmalara açık başvurularda son tarih 15 Mayıs 2015 olarak belirlendi. ÇEVKO’dan yapılan açıklamada, PRO Europe – Packaging Recovery Organization Europe tarafından akreditasyonu yapılan ve Türkiye’de ikincisi düzenlenen “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri”nin, firmaların motivasyonunu artırmak yanında, başarılı örnekleri kamuoyuna duyurmak amacını taşıdığı kaydedildi. www.yesilnoktaodulleri.org sitesinde detaylı bilgi verilen yarışmada, KOBİ ve büyük işletmeler olmak üzere iki ayrı grupta ödül verileceği kaydedildi. Yarışma sonuçları 1 Aralık 2015’te duyurulacak.
Yeşil Nokta markasının ‘bir işletmenin ambalaj atıklarıyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiğinin göstergesi’ olduğunu ifade eden Mete İmer, “Dünyada çoğu AB üyesi olan 31 ülkede, 170 binden fazla firma tarafından 460 milyar adet ambalaj üzerinde kullanılan ve tüketici nezdinde ciddi prestiji olan “Yeşil Nokta” markasını şu anda Türkiye’de 900’e yakın firma kullanıyor. Yeşil Nokta’yı daha çok duyurmak ve daha fazla firmanın bu markayı kullanmasını teşvik etmek istiyoruz. Sanayi ödüllerini de, hem bu yönde sorumluluk alan
firmaları takdir etmek, onların sürdürülebilir geri kazanım çalışmalarını kamuoyuna duyurmak, yasal sorumluluklarının ötesinde gerçekleştirmekte oldukları örnek çalışmaları ödüllendirmek ve aynı zamanda piyasaya süren konumda olan tüm firmaları benzer çalışmalara özendirmek amacıyla veriyoruz. Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’nin ilki büyük ilgi görmüştü. Bu yıl da, 1 Aralık’ta, Türkiye’de Yeşil Nokta’yı kullanan ve sürdürülebilir hayata katkılarıyla öne çıkan firmalara ödüllerini düzenleyeceğimiz tören ile vereceğiz” dedi.
ÇEVKO Vakfı: Ambalaj atıklarını toplayarak 1,5 milyar TL’lik fayda sağlıyoruz
Ödül verilecek kategorilerin ise Atık Yöntemi Sistemi Uygulamaları, Ambalaj Tasarımında Kaynak Azaltılarak Önleme Uygulamaları ile Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye’den 900’e yakın firmanın “Yeşil Nokta” markasını kullandığı hatırlatıldı.
Kar amacı gütmeyen ve ambalaj atıklarının toplanarak yeniden kazanımı için çalışan ÇEVKO Vakfı, sadece kendi vakıfları bünyesinde yürütülen ambalaj atığı toplama çalışmaları çerçevesinde 1,5 milyar TL’lik fayda sağlanacağını açıkladı. ÇEVKO Vakfı, ambalaj atıklarına yönelik kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik yaptığı açıklamada, plastik ambalajların üzerinde bulunan numaraların ve işaretlerin kalite ya da sağlık ile bir ilişkisi olmadığını, geri kazanım esnasında yol gösterici olması için plastiğin türünü belirtmek amacıyla bu işaretlerin konulduğunu hatırlattı.
Başvuruların açılmasının ardından bir açıklama yapan ÇEVKO Genel Sekreteri Mete İmer, “2002 yılında PRO-Europe’la yaptığımız sözleşme ile uluslararası Yeşil Nokta markasının Türkiye’deki kullanım hakkını aldık. Avrupa’da çok yaygın olan bu markayı ülkemizde de geri kazanım konusunda yasal sorumluluklarını yerine getiren ve ambalajlarında kullanmak isteyenler, bizimle alt lisans sözleşmesi yaparak Yeşil Nokta markasını kullanabiliyorlar” dedi.
Açıklamada, ambalaj atıklarının geri kazanılmasını yasal bir yükümlülük, ekonomik bir fayda olması yanında, herkesin katkı vermesi gereken sosyal bir sorumluluk olduğu vurgulanarak, “Ambalaj atıklarının geri kazanımı çevre kirliliğinin önlenmesi yanında, önemli ölçüde hammadde, enerji ve su tasarrufuna katkıda bulunmakta, sera gazı salımlarının azalmasına yardımcı olmaktadır. 2014 yılında 1758 adet sanayi kuruluşunun desteklediği ÇEVKO Vakfı’nın katkısıyla 545 bin ton ambalaj atığının geri kazanılması öngörülmekte olup bunun ekonomimize 1,5 milyar TL’nın üzerinde kaynak tasarrufu sağlayacağı hesaplanmaktadır” denildi.
56
PLASFEDDERGİ
PANO
Vadeli ithalatta KKDF indirildi, imalat sanayii kararı olumlu karşıladı Başbakan
Ahmet
Davutoğlu,
Sanayi
Şurası’nda yaptığı konuşmada kararı savundu, sadece vadeli ithalatta maliyet avantajı sağlamak değil aynı zamanda finansman boyutuyla da kararın etkin olmasını istediklerini belirtti. Vadeli ithalat için birçok firmanın yurt dışında kaynak tuttuğunu belirten Davutoğlu, karar sonrası bu kaynakların Türkiye’ye getirilmesini beklediklerini açıkladı. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kararda bazıları nihai ürünü de içeren 51 fasılda vadeli ithalatta KKDF sıfırlandı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yaptığı değerlendirmede, kararın finansman ve yatırıma olumlu katkı sağlayacağı görüşünü savundu. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan da açıklamasında, “Sanayicimizin kendi
Türkiye’de üretilmediği için hammaddede zorunlu dışa bağımlı du-
imkanları ile oluşturmuş olduğu kredili ve vadeli bir satın almayı, yüzde 6 gibi bir fona tabi
rumda olan plastik sektörünü yakından ilgilendiren, vadeli ithalatta
tutmak, maliyetlere çok olumsuz etki yaparak
yüzde 6 oranında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesilmesi uy-
rekabet gücümüzü olumsuz etkilemekteydi.
gulaması son buldu. Plastik sektöründe Gümrük Tarife Pozisyonu 39. Fasılda bulunan ürünlerde KKDF sıfıra indi.
Sanayicimiz, buna çözüm olarak kısıtlı banka kredi kaynaklarını kullanarak peşin ödeme yapmakta, bu da hem bankacılık kesimini ve hem de sanayicimizi daha verimli alanlara
İmalat sanayiinde ek maliyet doğuran ve va-
görünebilir ama iş öyle değil. 500 büyük
kaynak yaratmaktan mahrum bırakmaktaydı.
deli mal alımlarında güçlüklere yol açan, vade-
sanayicinin ortalama karı yüzde 6 seviye-
Bu çözüm, şirketlerimizin işletme sermaye-
li hammadde ve ara mamul ithalatında yüzde
lerinde. Kesinlikle sektöre nefes aldıracak
sine de önümüzdeki günlerde çok olumlu bir
6 KKDF kesilmesi uygulaması bazı mallar için
bir uygulama. Yerli hammadde üreticilerini
katkı yapacaktır ve sanayicimizin rekabet gü-
sıfıra indirildi. Sıfıra indirilen mal gruplarının
olumsuz etkileyip etkilemeyeceği tartışma-
cünü daha da artıracaktır” dedi.
GTP numaraları yayınlandı. Plastik sektörü
lı. Teşvik sisteminde petrokimya sektörüne
açısından, 39. fasılda bulunan malların vadeli
özel destekler verilmesine rağmen yatırımlar
Uygulama, imalat sanayiinin bazı kollarında
ithalatında KKDF sıfıra indirilmiş oldu.
artmadı. İşletme dönemi desteği olmadığı için
ise olumsuz karşılandı. ara malı ve hammad-
bedelsiz arsa ve yatırım bedelinin yıllara bağlı
de üretimi yapan cam ve bazı diğer sektörler,
-İmalat sanayii sevinçli ancak yerli üretim için
olarak alınması çok fayda sağlamadı. İşletme
yerli üreticinin korunduğu unsurlardan biri-
uyarılar var
aşamasında enerji ve istihdam teşviki gere-
nin zedelendiği görüşünü savundular. Karşı
kiyor. Nafta, doğalgaz gibi ürün ithalinin ver-
görüşlerde, KKDF uygulamasının hammad-
Kararı değerlendiren PAGDER Başkanı Hü-
giden arındırılması, önemli. Plastik sanayiinin
de-yarı mamul ve mamul bazında Gümrük Ta-
seyin Semerci, imalat sanayii açısından bu
sürdürülebilir bir rekabet içinde olması için,
rife İstatistik Pozisyonu seviyesinde ayrılarak
uygulamanın “Vicdanlara sığmayan bir kam-
Türkiye’nin kendi plastik hammaddesini en az
yapılması istendi.
bur” olduğunu belirterek, kaldırılmasından
yarısının yerli üretilmesi gerekli. Yerli üretici,
Uygulama kapsamında yaklaşık 500 milyon
memnuniyet duyduklarını kaydetti. Semerci
diğer sanayicinin üzerine yük bindirmeden
TL’lik bir bütçe etkisi olacağı tahmin ediliyor.
şu görüşleri vurguladı:
desteklenmeli. Gelişmekte olan ülkelerden
Buna karşılık, peşin ithalat için kredi kullanı-
gelen hammadde için yüzde 6.5’lik koruma
mının da yıllık yaklaşık 1 milyar TL düzeyinde
devam ediyor. Bunun da kaldırılması gerekir”
olduğu kaydediliyor. Reel sektöre bu miktar-
“KKDF kararıyla yaklaşık 10 milyar dolarlık ithalat yapan ve yüzde 85 dışa bağımlı olan
da bir finansman yükünden kurtulma imkanı
sektörümüzün üzerinden büyük bir yük
-Başbakan Davutoğlu: “Yurt dışında kaynak
sağlanmış oldu. Maliye Bakanlığı, vadeli itha-
kalktı. Akıllara, vicdanlara sığmayan bir kam-
tutmayı önlemeye yönelik yönü de var”
lata ek yüzde 6 KKDF’yi 2011 yılında uygula-
burdan kurtulduk. Yüzde 6 bazılarına küçük
maya başlamıştı.
58
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
Türkiye’nin demografik fırsat penceresi 2040’tan itibaren kapanmaya başlayacak
Türkiye, büyüme ve verimlilik için eğitim sorununu çözmek zorunda Türkiye’nin “sahip olduğu en büyük kaynak” olarak nitelenen genç nüfusu ve dinamik işgücü avantajı 2040’lı yıllardan itibaren sona erecek. Bu dönemi zenginleşmeden kapatırsa, hem büyüme-gelişme, hem de ekonomik standartları yükseltmek, göreli olarak bugüne kıyasla çok daha zor olacak. Bu zenginleşmenin en önemli aracını ise “insan kaynağını” iyi değerlendirmekten geçiyor. Bunun tek yolu ise eğitim. Ülkemizin insan kaynağının bol olmasına rağmen, “sınırsız” olmadığı ve bunun iyi yönetilmezse kalkınmayı zora sokacağına yönelik bilimsel araştırmalar 90’lı yıllardan itibaren başladı. Çeşitli raporlarla ülke gündemine de taşındı. Ancak bu araştırmalara dayalı uygulama ve yapısal çözümleri geliştirmeye yönelik girişimler sadece son 10 yılda gerçekleşti. Bu dönem Türkiye tarihinde ilk kez eğitim ile iş piyasası arasında doğrudan ilişki kurulması yönünde ilk adımların atılmasıyla sonuçlandı. Önlemlerden ağırlıklı bir kısmı da kısa vadeli eğitim sorunlarına konuldu. Ne var ki, adımlar hala yetersiz ve 5 milyon genç iş dünyası açısından sıkıntılı bir kitle oluşturuyor.
Plastik sektörü, “nitelikli eleman” arayan sektörlerin başında geliyor. İŞKUR verilerine göre bu alanda sektörel olarak “yetişmiş eleman temininde güçlük çeken” 4. sıradaki sektör. Genel olarak imalat sanayii yetişmiş insan gücü bulmakta zorlanıyor. Meslek liselerinde reform yapıldı ancak ilk uygulama 2014-15 eğitim öğretim yılında başlayabildi. Bütün olumsuzluklara rağmen, başta iş dünyasının girişimleriyle eğitim sorunu Türkiye kalkınma gündemine girdi ve detaylı bir tartışma imkanı da buldu. Yapısal çözüm için de altyapı hazır gibi görünüyor. Gelecek dönem somut uygulamalar ve çözüm odaklı uygulanabilir fikirlerin geliştirdiği bir süreç olursa dönüşüm gerçekleşecek.
60
GÜNDEM
“Demografik fırsat penceresi zenginleşmeden kapatılırsa, bir daha telafi imkanı neredeyse yok. Çünkü bu ülkelerin tarihinde bir kez oluyor” Bu sözler bilim insanları ya da ekonomi yönetimi tarafından sıklıkla söylendi. Bahsedilen, Türkiye’nin “sonuna geldiği” yüksek doğurganlık hızıyla oluşmuş genç, dinamik insan kaynağının bir gün bitme tehlikesi. Bu aslında çok uzak değil. Türkiye için yapılan analizler 2040’lı yıllarda demografik fırsat penceresinin kapanacağını ortaya koyuyor. Eğer bu dönemi zenginleşerek kapatamazsak, bir daha insan kaynağımız bu kadar bol ve güçlü olmayacak.
Ülkelerin tarihinde bir kez yakaladığı bu fırsat penceresini değerlendirmedeki en önemli araç ise eğitim. Ülkeler, eğitim yoluyla insan gücünü geliştirdiğinde hem verimlilik, hem de bilimsel, sosyal, ekonomik gelişmeyi başararak zenginleşmiş. Türkiye, eğitim-istihdam uyumsuzluğu üzerine başlayan tartışmalarla 90’lı yıllardan itibaren bu yönde çalışma yapmaya başladı. TÜSİAD’ın Ocak 1999’da yayınladığı bir raporla da iş dünyasının gündemine yerleşti. TÜSİAD, 1999’da konuyu kamuoyu gündemine taşırken, fırsat penceresinin değer-
61
PLASFEDDERGİ
lendirilmesinde klasik bir niceliksel büyüme yaklaşımı değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin artırılması yönünde de girişimler yapılmasını önerdi. Raporda, “Türkiye fırsat penceresi ile önüne çıkan gelişme imkanını şeffaflık, hukukun üstünlüğü, ve demokrasi öğeleriyle desteklediği bir gelişme sürecine dönüştürebilir. Yapılması gereken, toplumun yönetebilen idare taleplerine yanıt verecek ekonomik ve idari/siyasi yapıların oluşturulmasıdır” ifadesine yer verildi. -İŞKUR anketine göre temel ihtiyaçlar
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM Temininde Güçlük çekilme nedenleri
Geleceğe yönelik olarak endişeler bir yana, hali hazırda eğitim ihtiyacı üst düzeye çıkmış durumda. İŞKUR’un ilk kez tam sayım ve geniş örnekleme bağlı olarak 2014 yılında yaptığı bilimsel çalışmalarda, işyerlerinin yeterli istihdam yapamamasındaki ana sorun “beceri eksikliği” olarak ortaya çıktı. Üstelik, “temininde en fazla güçlük çekilen işlerde” plastik sektörü ön sıralarda bulunuyor. Yayınlanan, İŞKUR 2014 birinci dönem analizlerine göre, 2 bin 704 farklı meslekte, 282 bin 704 kişilik istihdam “temininde güçlük çekildiği için” boş duruyor. Yani işverenler bu kişileri istihdam etmek için beklemek bir yana istihdam etmek üzere arıyor. İmalat sanayiinde temininde güçlük çekilen açık iş oranı yüzde 39 ile en üst seviyede. Meslek bazında bakıldığında ise plastik sektörü imalat sanayii içinde temininde güçlük çekilen işçileri barındırıyor. Bu alanda “plastik enjeksiyon personeli” yüzde 1,4 ile imalat sanayii içinde en fazla temininde güçlük çekilen eleman sıralamasında yedinci sırada. Bu alanda “açık iş bildiren” işverenler ise yine imalat
sanayii içinde 4. sırada bulunuyor. Genel olarak “temininde güçlük çekilen elemanları bulamama” nedenine bakıldığında
ise yüzde 73,9 ile “gerekli beceriye/niteliğe sahip eleman bulunamaması”, ikinci sırayı yüzde 60,3 ile “iş tecrübesine sahip eleman bulunamaması”, üçüncü sırayı ise yüzde 37,5
PAGDER: Nitelikli işgücü için ekosistem gerekli -Başta plastik olmak üzere imalat sanayiinin nitelikli elemanların çekim merkezi olması için PAGDER’de yapılan çalışmada bir “ekosistem” (kendi kendini besleyen ve gelişebilen) kurulması gerektiği vurgulandı. Ekosistemin oluşması ve gelişmesi için ise 6 unsuru bulunan bir strateji önerildi. Eko sistemin bileşenleri -Düzenli geri beslemelere dayanan ihtiyaç tespit ve analizi -Kamu, özel ve sivil toplum ağlarının kurulması -Fon oluşturma -Kalite standartları oluşturma -Tamamlayıcı eğitim modelini oluşturma -Sosyal kabul edilebilirlik olarak sıralandı. PAGDER çalışmasında, her bir bileşen için gerekli olan geri besleme ve gelişim süreçleri için de aşamalar önerildi. Düzenli Geri Beslemelere Dayanan İhtiyaç Tespit Ve Analizi için, ulusal ve uluslararası düzeyde çalıştaylar, GZFT (Güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler) analizi, ve üst ölçekli yapılanmalar ile dış dünya stratejilerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi süreçlerinin yapılması gerektiği vurgulandı. Kamu, Özel Ve Sivil Toplum Ağlarının Kurulması bileşeni için ise kamu ve özel sektörün bu alana yönelik bir konsey oluşturması, mevcut konular, müfredat çalışmaları, finansal ihtiyaç tespitleri,
62
vergi muafiyetleri, istihdam konusunda işbirliklerinin yapılması gerekliliği belirtildi. Ekosistemin işlemesi için gerekli fonların sağlanmasını içeren “Fon Oluşturma” başlığı içinde ise kamunun bu alana doğrudan yatırım yapması, istisnalar, vergi muafiyetleri, işletme dönemi destekleriyle dolaylı yönden de teşvik vermesi gerektiği kaydedildi. İş dünyasının da fon oluşturmak için eğitim alanına doğrudan yatırımlar yapması, uluslararası fon kaynaklarının harekete geçirilmesi ve kredi-portföy fonları gibi alternatif finansman kaynaklarını da kullanması tavsiye edildi. “Kalite Standartları Oluşturma” başlığı altında ise paydaşların sürece dahil edilmesi, “Çift Yönlü Eğitim” modeline uygun, performans denetimine dayalı kalite standartlarının oluşturulması, EQAVET sistemlerinin kullanılması belirtilirken, standartlar oluşturulurken esnekliğin bozulmaması uyarısında bulunuldu. “Yenilikçi ve Tamamlayıcı Eğitim Modelini Oluşturma” için ise geleneksel mesleki eğitim anlayışının dışında, yenilikçi ve yüksek hedefli bir eğitim sisteminin kurulması önerilirken, bu amaçla örnek nitelik taşıyacak “Plastik İhtisas Kolejleri” ile “Plastik Akademileri” modelinin işletilmesi önerildi. Kolej ve Akademilerde eğitim verecek olan personelin eğitilmesi, eğitime destek tamamlayıcı programlar (iş sağlığı güvenliği eğitimleri, çevre etki değerlendirmesi eğitimleri, kalite teknikleri eğitimleri, stresle baş etme yöntemleri eğitimleri
GĂœNDEM
PLASFEDDERGÄ°
içinde en dĂźĹ&#x;Ăźk seviyelerden biri durumunda. TĂźrkiye’nin altÄąnda, TĂźrkiye’ye benzer ekonomilerden sadece Brezilya’da ortalama eÄ&#x;itim 7,2 yÄąl seviyesinde. Malezya’da bu sĂźre 9,5 yÄąl, Arjantin’de 9,8 yÄąl, Rusya’da 11,7 yÄąl, Meksika’da 8,5 yÄąl olarak belirlendi. NĂźfusu 1 milyarÄą geçen Çin’in ortalama eÄ&#x;itim sĂźresi 7,5 yÄąl ile neredeyse TĂźrkiye ile aynÄą seviyedeyken, Hindistan’Ĺn dahi 4,4 yÄąl olduÄ&#x;u gĂśrĂźldĂź. GeliĹ&#x;miĹ&#x; Ăźlkelerin tamamÄąnda ise gĂśreli olarak yĂźksek denilebilecek eÄ&#x;itim sĂźreleri dikkat çekti. Ortalama eÄ&#x;itim sĂźresi Almanya ve ABD’de 12,9, Ä°talya’da 10,1, Japonya’da 11,5, Kore’de 11,8 yÄąl olarak hesaplandÄą. EÄ&#x;itim niteliÄ&#x;inin hesaplandÄąÄ&#x;Äą ve ĂśÄ&#x;retmen kalitesinin de dahil edildiÄ&#x;i endekste ise TĂźrkiye yine benzer ekonomilerin birçoÄ&#x;undan geride, 187 Ăźlke arasÄąnda 69. sÄąrada yer aldÄą.
baÄ&#x;lantÄąlÄą niteliksel gerekçeâ€? olarak ortaya çĹkÄąyor.
TĂźrkiye genç nĂźfusunu eÄ&#x;itebiliyor mu?
EÄ&#x;itimin niteliÄ&#x;i bir yana, nicel olarak bakÄąldÄąÄ&#x;Äąnda da TĂźrkiye’nin ciddi bir sorunla karĹ&#x;Äą karĹ&#x;Äąya olduÄ&#x;u anlaĹ&#x;ÄąlÄąyor. TĂźrkiye’nin ortalama eÄ&#x;itim sĂźresi 7,6 yÄąl olarak hesaplanÄąyor. BM Ä°nsani GeliĹ&#x;miĹ&#x;lik Endeksi verilerine gĂśre, bu az geliĹ&#x;miĹ&#x; Ăźlkeler dÄąĹ&#x;Äąndaki Ăźlkeler
Gençlerin bĂźyĂźk bir kÄąsmÄą “ boĹ&#x;taâ€? OECD 15-19 yaĹ&#x; ve 20-24 yaĹ&#x;larÄą arasÄąnda bulunan gençlerin eÄ&#x;itimde ya da iĹ&#x; piyasasÄąnda olup olmadÄąÄ&#x;ÄąnÄą Ăślçen bir veri Ăźretiyor. Gruplar, 15-19 yaĹ&#x; arasÄąnÄąn iĹ&#x; gĂźcĂźne girmeye
vb.) oluĹ&#x;turulmasÄą da Ăśneri paketine girdi.
ULUSLARARASI PAYDAĹžLA R
1Ăş7(/Ăş./Ăş úÝ *h&h <HQLOLNoLL YH 7DPDPOD\Ă&#x2014;FĂ&#x2014; D\Ă&#x2014;FĂ&#x2014; (ĂšLWLP 0RGHOL GHOL 2OXĂźWXUPD PD
R
Fon 2OXĂźWXUPD 2O
Ä°Ĺ&#x17E; D Ă&#x153;N YA SI
PAGDER plastik sektĂśrĂźne yĂśnelik nitelikli ara eleman yetiĹ&#x;tirilmesi için model olarak ĂśnerdiÄ&#x;i â&#x20AC;&#x153;Plastik Ä°htisas Kolejiâ&#x20AC;? projesinde ise â&#x20AC;&#x153;çift yĂśnlĂź eÄ&#x;itim modeliâ&#x20AC;? uygulanmasÄąnÄą Ăśnerdi. Buna gĂśre, teorik eÄ&#x;itimin yanÄąnda, uygulamalÄą eÄ&#x;itimi verilecek. Projede, 1 yÄąllÄąk zorunlu temel eÄ&#x;itimin ardÄąndan, devam eden yÄąllarda 2 gĂźn teorik, 3 gĂźn uygulamalÄą eÄ&#x;itim verilecek. Bu modelin Akedemilerde de kullanÄąlmasÄą tavsiye edildi. Plastik koleji projesinde bileĹ&#x;enler ise Kurumun kalite standartlarÄąnÄą oluĹ&#x;turma, mesleki eÄ&#x;itime ortak fon oluĹ&#x;turma, eÄ&#x;itmenlerin eÄ&#x;itim kalitesini yĂźksek tutma, tamamlayÄącÄą programlar, kamu, iĹ&#x; dĂźnyasÄą ve STKâ&#x20AC;&#x2122;larÄąn ortak çalÄąĹ&#x;masÄą olarak sÄąralandÄą.
KAM UK UR UM LA RI
.DPX g]OH .D YH 6 YH 6LYLO 7RSOXP $ĂšODUĂ&#x2014;QĂ&#x2014;Q $ .XUXOPDVĂ&#x2014; .
6RV\DO DO Kabuledilebilirlik bilirlik
YA T IR IM CI LA
Plastik Ä°htisas Koleji projesi
ĂşKWL\Do 7HVSLW YH $QDOL]L
SÄ°VÄ°L TOPLUM KURULUĹ&#x17E;LAR I
Ekosistemin son bileĹ&#x;eni olan ve sorun olarak MEB kayÄątlarÄąna da giren â&#x20AC;&#x153;sosyal Kabul Edilebilirlikâ&#x20AC;? konusunda ise iletiĹ&#x;im çalÄąĹ&#x;masÄą yapÄąlmasÄą, paydaĹ&#x;lar arasÄąnda etkin iletiĹ&#x;im aÄ&#x;larÄąnÄąn oluĹ&#x;turulmasÄą, sektĂśrĂźn olumsuz algÄąsÄąnÄąn pozitif yĂśnde yĂśnetilmesi amacÄąyla planlÄą çalÄąĹ&#x;malar yĂźrĂźtĂźlmesi yĂśnĂźnde giriĹ&#x;imler yapÄąlmasÄą gerekliliÄ&#x;i vurgulandÄą.
L RE YE
Kalite 6WDQGDUWODUĂ&#x2014;QĂ&#x2014; 2OXĂźWXUPD
63
LER Ä°TE RS Ä°VE Ă&#x153;N
ile â&#x20AC;&#x153;iĹ&#x;e baĹ&#x;vuru yapÄąlmamasÄąâ&#x20AC;? bulunuyor. Ä°Ĺ&#x;verenlerin en Ăśnde gĂśrdĂźÄ&#x;Ăź ilk iki neden â&#x20AC;&#x153;eÄ&#x;itim
GÜNDEM
PLASFEDDERGİ
Ne eğitim, ne mesleki eğitim, kurs vb, ne de iş başı yapmamış gençler seçilmiş ülkeler 15-19 Yaş grubu
20-24 Yaş Grubu
2011
2012
2013
2011
2012
2013
Avusturya
5,46
4,66
5,63
10,47
11,13
10,63
Brezilya
13,06
15,24
24,34
23,66
Kanada
7,72
7,27
14,6
14,84
Kolombiya
6,62 18,51
13,87 25,31
Çek Cumh.
3,73
3,96
3,21
12,82
13,38
14,18
Danimarka
5,32
5,67
4,6
11,94
14,45
13,43
Fransa
7,05
6,87
7,78
20,28
20,07
19,38
3,5
3,02
2,8
12,56
11,18
10,31
Yunanistan
8,31
10,68
9,29
24,31
30,76
33,12
İsrail
24,12
10,72
9,05
37,28
18,74
18,07
İtalya
11,38
11,95
11,04
28,38
31,54
33,74
Japonya
10,11
9,38
7,2
Güney Kore
8,72
8,54
23,28
22,51
Meksika
18,14
16,98
15,46
26,21
25,03
25,19
OECD – ORTALAMA
8,16
7,42
7,1
18,32
18
18,21
Polonya
3,91
3,92
3,45
18,57
18,94
20,18
Portekiz
8,04
7,87
6,92
18,72
22,7
22,02
İspanya
11,93
11,3
10,74
28,92
30,6
32,35
Almanya
İsveç
4,05
4,1
4,05
12,86
13,46
12,94
Türkiye
24,77
22,84
22,16
39,63
30,93
35,89
Kaynak: OECD uygun ancak temel eğitim çağı dahilinde olması, 20-24’ün ise yaş olarak temel eğitimini tamamlamış ve iş piyasasına girmiş gençlerin “aktif olmama” durumu olması nedeniyle yapılıyor. Türkçe’deki “boş gezenin boş kalfası” deyimine benzetilebilecek “Youth not in education or employment (NEET = Not in Education, Employment or Traning)” sıralamasında Türkiye OECD ülkeleri arasında açık ara önde bulunuyor. 2013 sonu itibariyle ilk yaş grubu olan 15-19 yaş aralığı aslında temel eğitim verilmesi gereken çağda gençlerin eğitim dışında kalması yanında, mesleki eğitim görmemesi ve ileride kendilerine fayda sağlayabilecek iş piyasasına girmemiş olması açısından da özel önem taşıyor. Türkiye bu grupta 22,1 ile yüzde 7,1 olan OECD ortalamasının çok üzerinde bulunuyor. Üstelik, Türkiye’ye en yakın ülkenin 15-19 yaş NEET oranı yüzde 18 ile Kolombiya
rum gözleniyor. Bu grupta, küresel krizde Avrupa’nın başı “genç işsizliğiyle” belaya girmesine rağmen Türkiye, 2012’de İtalya’ya kaptırdığı liderliği 2013’te tekrar elde etti. 2013 sonu verilerine göre, OECD’de 20-24 yaş arasındaki gençlerde NEET ortalama yüzde 18,21 seviyesindeyken, Türkiye’de bu oran yüzde 35,8 seviyesinde, en yakın takipçisi İtalya’da 33,7 seviyesinde ölçüldü. Türkiye’nin de dahil olduğu “en yüksek NEET oranına sahip 4 ülkeden diğerleri olan Yunanistan’da 33,1İspanya’da yüzde 32,3 olarak ölçüldü. Bu 4 ülkenin oluşturduğu gruba en yakın ülke ise yüzde 26 ile Macaristan oldu.
İlginç veri: Eğitilmiş elemanları “verimli” kullanamıyoruz Eğitim ile istihdam arasındaki ilişkinin karmaşıklığına ilişkin ilginç bir çalışma 2014 ortasında yayınlandı. TOBB ETÜ Sosyal Poli-
olduğu gözlendi. Türkiye’de eğitimde olması gereken 15-19 yaş arasındaki gençlerin yüzde 22’si, eğitim görmediği gibi mesleki eğitimde ya da iş piyasasına girmemiş durumda görünüyor.
tikalar Merkezi bünyesinde yayınlanan Gazi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Işıl Kurnaz’ın çalışmasında Türkiye’de üniversite mezunu her 3 kişiden biri yeteneğinin altında işlerde çalıştığı belirlendi.
20-24 yaş grubunda da benzer bir du-
Çalışmaya göre, uygun işler için eğitimli
64
personel bulunamaması şeklinde yaygın olarak algılanan eğitim-istihdam uyumsuzluğunun, tersinin de sözkonusu olduğunu, eğitimli gençlerin de kendi niteliklerinden daha düşük nitelik gerektiren işlerde çalıştığını belirtti. “Diploma işe yaramıyor” algısının dünyadaki bütün gençlerde oluştuğunu belirten Kurnaz, Türkiye’de genel eğitim-istihdam uyumsuzluğu oranının yüzde 40 ile OECD ortalamasının çok üzerinde bulunduğunu kaydetti. Işıl Kurnaz çalışmasında, “Türkiye işgücü piyasasında aşırı eğitimlilik oranı 15- 64 yaş grubunda yüzde 31.8. Yani Türkiye’de istihdamdaki her on kişiden üçü yaptığı ise göre aşırı eğitimli. Bununla birlikte, istihdamdaki gençlerin yüzde 54.3’ü niteliklerinin altındaki işlerde çalışıyor. İstihdamda yer alan üniversite mezunu her iki gençten birinin aşırı eğitimli olması, okuldan işe geçiş sürecinde yaşanan zorlukları yansıtıyor” belirlemesinde bulundu. Işıl Kurnaz, mevcut yapılanma içinde, eğitim ile ekonomik yapının eşgüdüm içinde bakılmadığını adeta “paralel evrenlerde” faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, bu nedenle gelecek dönemde uyumun sağlanmasının beklenmediğini ve eğitimle ilgili harcamaların büyük oranda verimsizleştiğini kaydetti. Çalışmanın verimlilik dışında bir diğer önemli “işareti” ise iş dünyasının genel söylemi ile çelişki göstermesi oldu. İŞKUR’un iş ve işgücüne ilişkin yaptığı saha araştırmalarında, işverenlerin açık işleri dolduramama nedenlerinin önde gelenlerinden birinin, eğitimli gençlerin ücret ve işleri beğenmemesi olduğu beyanı ortaya çıkmıştı. Işıl Kurnaz ise özellikle eğitimli gençlerin yarısından fazlasının (54.3)
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
kendi niteliklerinden daha düşük nitelik gerektiren işlerde çalıştığı tespit etti. Bu çelişkinin nedeni ise Türkiye’de iş arama kanallarının çalışmaması olarak açıklandı.
Türkiye yapısal soruna yapısal çözüm arayışında Türkiye, dar anlamda işgücünün, geniş anlamda ise ülkenin verimliliğinin, ekonomik gelişiminin artırılması için çeşitli programları ortaya koydu. İlk etapta, başta eğitim olmak üzere her türlü iş piyasasına yönelik girişime altyapı teşkil edecek, mesleklerin ve işlerin standartlarının belirlenmesi ve AB ile uyumunun sağlanması için 1999’da başlayan bilimsel çalışmalar, 2006 yılında Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun kurulmasına ve bu kurum yoluyla standartların belirlenmesine kadar vardı. MYK’nın çalışmaları, 2009 yılında uygulamaya konulan İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı ile hızlandı. Sadece temel eğitim sistemi değil, hayat boyu öğrenme kavramı da amaçlar içine girdi. Avrupa Birliğinin uygulamaya koyduğu temel yeterlilik çerçevesinin Türkiye’ye uyarlanmasını hedefleyen belgede ulusal yeterlilik çerçevesi oluşturulması, meslek standartları oluşturulması, iş piyasası ihtiyaç analizleri, mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ana öncelikler olarak belirlendi. Bu alanda kritik bir yapısal çözüm adımı olarak nitelenebilecek eylem planı ve MYK çalışmaları bugün girişimleri yoğunlaşan mesleki eğitime yönelik girişimlerin de temelini oluşturdu. İŞKUR’un işgücü talebine yönelik analizleriyle somut bilgi sağlanması, 2008’de başlayan ve Türkiye’yi 2009 ve 2010’da büyük oranda iş piyasasında etkileyen küresel krizin etkilerini gidermeye yönelik olarak İŞKUR’un başlattığı ücret verilmesi yoluna gidilen eğitim programlarının sağladığı deneyim bir hayli ilerlemeye yol açtı.
Türkiye’de, aktif işgücü programlarının yoğunlaştığı 2009 yılından bu yana, sadece kamuda değil, özel sektörde de mesleki eğitim farkındalığının yoğunlaşması üzerine bir dizi çalışma peş peşe kamuoyu gündemine girdi. Bunları, İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı, İŞKUR’un yıllık olarak yaptığı Türkiye İşgücü Piyasası Analizi, 2012 Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı, Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı olarak sıralamak mümkün. Son olarak bu belgelere, Hükümetin “öncelikli dönüşüm programı” çerçevesinde taahhüte bağladığı, daha önce yapılan belgelerdeki işlerin önceliklendirilmesini içeren İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi Programı ve Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı eklendi.
leme çalışmalarına Milli Eğitim Bakanlığı’nın, okul yerine “program” bazlı yapılanma çalışması son atılan adımlardan biri oldu. Mesleki eğitim veren 22 türdeki okullar “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ile “Çok Programlı Anadolu Lisesi” adı altında birleştirildi. Bu yapılanmanın ilk yılı olan 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren kadameli olarak geçiş yapılacak. Uygulama sadece isim değişikliği olarak değil, içerik değişikliğini de öngörüyor. Buna göre, her okul mesleki bir dalda “program” bazlı eğitim verecek ve öğrenci mezun olduğu zaman eğitim gördüğü mesleki eğitim programının sertifikasını alacak.
Özel sektör dahil oldu: Plastik sektörü bu alandaki ilk örneklerden biri Krizin etkisini de gidermeyi amaçlayan biçimde, eğitim alanların para da kazanabil-
Mesleki eğitim “program” modeline geçti, ilk uygulama başladı
diği aktif işgücü programları 2009 yılından itibaren uygulanmaya başlandı. Bu kapsamda, İŞKUR mesleki eğitim kurslarını yaygınlaştırdı. Çıraklık eğitimi olarak nitelenebilecek, gençlerin işbaşında eğitim programı uygulandı. Kriz dönemi ve sonrasında bu programlar etkin olarak devam etti. Örneğin, 2013 yılında bu programlar kapsamında açılan kurslarda 31 bin 385 eğitim programında 220 bin 75 kişi eğitim aldı.
Mesleki eğitime yönelik niceliksel düzen-
Bu süreçte, eğitim faaliyetlerine doğ-
Türkiye’de Plastik Ara Eleman Yetiştiren Meslek Liseleri Lise Adı
İl
Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
ANKARA
Antalya Organize Sanayi Bölgesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
ANTALYA
Tophane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
BURSA
Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
GAZİANTEP
PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
İSTANBUL
İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
İSTANBUL
Mazhar Zorlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
İZMİR
Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
İZMİR
PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
KOCAELİ
Kartepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
KOCAELİ
Meram Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
KONYA
Polinas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
MANİSA
Manisa Organize Sanayi Bölgesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
MANİSA
Sürmene Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
66
TRABZON YOZGAT
Türkiye’nin ¬lk
Özel Plastik ¬htisas Organize Sanayi Bölgesi Vize - Krklareli
0212
438 26 19 www.pagder.org pagder@pagder.org
0212
438 58 41 www.paosb.org paosb@paosb.org
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
PLASFED: Nitelikli eleman sorunumuz, rekabetçi ihracatı tehdit ediyor Plastik sektörünün şemsiye örgütü PLASFED, ekonomi yönetimine sunduğu öneri bilgi notu kapsamında, eğitimli personele yönelik ihtiyacın üst düzeyde olduğunu vurguladı. PLASFED çalışmasında, “Plastik malzeme kullanan hemen hemen her sektörün yaşadığı bu problem karşısında, Türkiye geleceğini katma değer sağlayan üretim ve rekabetçi ihracat noktasında ciddi bir tehlike beklemektedir. Türkiye her yıl binlerce üniversite mezunu verirken nitelikli eleman sayısı azalmakta, bu durum ise, ülkemizin genç nüfus içindeki işsizlik oranının da artmasına neden olmaktadır” ifadesine yer verildi. Meslek liselerinin öneminin her geçen gün arttığı belirtilen bilgi notunda, plastik sektörünün yetişmiş elemanları istihdam kapasitesinin yüksek olduğu kaydedildi. Meslek lisesi mezunu öğrencilerin, özellikle ücret ve statü endişesi ile yükseköğretime kaymasının bir başka sorun olduğu belirtilen bilgi notunda, teşvik mekanizmalarının hayata geçirilmesi talep edildi. Plastik sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacına yönelik olarak çözüm önerileri ise şöyle sıralandı: • Plastik sanayinin tüm süreçlerinde uluslararası standartlara uyum sağlayabilecek, bilgili, teknoloji ve kalite bilincini özümsemiş her kademede insan yetiştirecek eğitim altyapısının tesis edilmesi, bu konunun devletin eğitim politikalarında yer alması, • Sektörün eğitimli ara eleman ihtiyacını karşılayacak ölçüde eğitim alt yapısının oluşturulması ve bu amaçla plastik üretiminin yoğun olduğu illerde nitelikli eğitim gerçekleştirilen meslek liselerinin yaygınlaştırılması, • Endüstri Meslek Liselerinin talep yetersizliği nedeniyle kapanan bölümleri yerine plastik eğitim bölümlerinin açılması,
rudan katkı amacıyla çalışmalar da yapıldı. Bunlar arasında, Koç Holding’in “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” sosyal sorumluluk projesiyle, hem meslek liselerini tanıtıcı kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları yapıldı, hem de
• Plastik meslek liselerinin laboratuvar ve eğitim amaçlı makine alt yapılarının tamamlanarak mezunların sanayiye kolayca adaptasyonunun sağlanması, • Güçlü bir burs sisteminin tesis edilerek üstün vasıflı ve maddi yetersizlik içindeki öğrencilerin plastik meslek liselerine yönlendirilmesi, • Okul-İşletme işbirliği ile plastik meslek liselerinde, eğitim döneminde staj yapma modelinin kurulması, staj maliyetinin kısmen devlet tarafından karşılanması için teşvik tedbirlerinin oluşturulması, • Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda meslek standartlarının oluşturulması, eğitim programlarının açılması ve eğitim alan kişilerin belgelendirilmesi, • İşletmelerde görev almayı tercih eden plastik meslek lisesi mezunlarınıa daha yüksek ücret ödenmesinin sağlanması ve bu elemanların SGK primlerinin belirli bir süre için devlet tarafından karşılanması, • Plastik endüstri meslek liselerine öğrenci talebinin arttırılması için AB fonları, odalar birliği, KOSGEB vs. imkanlarından faydalanarak ara elemanlara yönelik meslek edindirme kurslarının düzenlenmesi, • Plastik sektörünün nitelikli mühendis ihtiyacaını karşılamak için, plastik üretiminin yoğun olduğu illerde polimer mühendisliği bölümlerinin açılması, • Polimer mühendisliği bölümlerinde yüksek lisans ve doktora tezlerinin sanayinin ihtiyaç duyduğu konulardan seçilmesi, yüksek lisans ve doktora öğrenimi yapan öğrencilerin teorik değil pratik çalışmalar yapabilmesi için, tezleri boyunca belirli sürelerde işletmelerde çalışması, bu amaçla işletmeler tarafından verilecek bursların veya ücretlerin belirli bölümünün devlet tarafından karşılanması için teşvik tedbirlerinin oluşturulması gerekmektedir.
Koç Holding, meslek liseleri ve teknik eğitim liselerine giden öğrencilere burs verdi. Bunun ardından, Kore işgücü eğitim programının izlerini takip eden UMEM Beceri10 programı, İşkur, TOBB ETÜ ve TOBB’un fiili katılımıyla uygulandı. Bu projede de gençler yapılan araştırmayla belirlenen ve istihdam açığı olan alanlarda eğitiliyor ve doğrudan istihdama gönderiliyor. Buna ek olarak, kamu meslek lisesi açmaya yönelik özel girişimleri desteklemeye başladı. Bu kapsamda, hızlı istihdam olanağı nedeniyle çok sayıda Sağlık Meslek Lisesi açıldı ancak bunun istihdam kapasitesinin
68
çok üzerine çıkması üzerine durduruldu. Özel sektörün meslek lisesi yatırımları özendirilmesi üzerine, çok sayıda OSB, sanayi ya da ticaret odası, eleman istihdamı için Meslek Lisesi açmaya başladı. Plastik sektörü bu alanda yatırım yapan sektörlerden biri olarak dikkat çekiyor. Sektörün önde gelenleri tarafından PAGEV’in plastik eğitimine katkı vermek amacıyla yola çıkması bu anlamda özel bir öneme sahip durumda. PLASFED verilerine göre, plastik eğitimi veren meslek lisesi sayısı 15’e ulaştı. Ancak sektörün 12 bin dolayında işletme sayısıyla büyüklüğü düşünüldüğünde bunun daha da yukarılara çıkması gerekiyor.
Meslek Yüksek Okulları: 7 bin 457 program türü Türkiye’de 2014 yılı itibariyle 802 Meslek Yüksek Okulu faaliyet gösteriyor. Bunlarda 777 bin 741 öğrenci doğrudan eğitim görüyor. 749 bin 965 öğrenci ise açık öğretim programlarına devam ediyor. Bu 802 meslek yüksek
GÜNDEM
PLASFEDDERGİ
bireylerin kendi çabasıyla elde ettiği bilgilere bağlı bir de “serbest” eğitim var. Yaygın eğitim, kurslar, kamu tarafından verilen halka yönelik kurs ve diğer programlar gibi bireylerin kendi isteğine bağlı olarak alabildiği eğitimleri kapsıyor. Örgün eğitim ise tanımlanmış belirli bir yaş grubuna dahil herkesin aldığı eğitimlerden oluşuyor. İlkokul, lise, üniversite eğitimi olarak yerleşen eğitim sistemi bu adla anılıyor. İlkokul ve ortaokulu kapsayan kısım “ilköğretim”, liseyi kapsayan kısım “ortaöğretim” ve üniversite ve lisans üstü programları kapsayan kısım ise “yükseköğretim” olarak adlandırılıyor. Türkiye’de, ilköğretim sonrası mesleki olarak farklılaşma imkanı buluyor. Mesleki eğitim bu aşamada 10. sınıftan itibaren başlıyor. Türkiye’de 2013-2014 eğitim-öğretim yılı itibariyle 2 milyon 513 bin mesleki eğitim ortaöğretim öğrencisi bulunuyor. Genel orta
NOT: Bu tabloda bulunan meslek lise türleri 2014 yılında “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ile “Çok Programlı Anadolu Lisesi” adları altında birleştirildi. okulunun 705’i devlet, 57’si vakıf üniversitesi, 8’i vakıf ve 32’si polis, astsubay meslek yüksek okulu gibi Emniyet ve TSK bünyesinde faaliyet gösteriyor. 20 ayrı MYO türünde, 215 programda öğrenci yetiştiriliyor. Bu programların türlere göre ayrımında ise 7 bin 454 ayrı program türünde (bir yönüyle meslek olarak adlandırılabilir) eğitim veriliyor. Öğrencilerin katılımı artsa da 2013 yılı itibariyle kontenjanların tamamı doldurulamıyor. 2013 yılında 359 bin 628 kontenjana rağmen, 286 bin 662 öğrenci yerleştirildi ve kontenjanların yüzde 20’si boş kaldı. Prof. Dr. Durmuş Günay tarafından yapılan çalışmada, meslek yüksek okullarının sorunları eğitim süresince uygulama ayağının zayıf kalması, öğrenci ve öğretim elemanlarının motivasyon eksikliği, toplumda “meslek” saygınlığının az olması, iş dünyasının öğrencilere ve eğitim kurumlarına yeterince ilgi göstermemesi olarak sıralandı.
Meslek yüksek okullarının cazibesinin artırılması için henüz uygulamaya geçmeyen iki önemli farklılaştırmaya gidildi. Eğer eğitim kurumları isterse, bir dönemi stajda geçmek kaydıyla, 3 dönemli eğitime geçebilecek. Ayrıca, 10 kişinin üzerinde işçi çalıştıran işyerleri zorunlu olarak 1 stajyer alacaklar. Staj sırasında öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’u kadar cep harçlığı verilecek. Meslek yüksek okullarının sorunları ve çözüm önerilerini belirlemeye yönelik olarak YÖK bünyesinde Mesleki Teknik Eğitim Koordinasyon Merkezi kurulmasına yönelik bir çalışma da başlatıldı.
Mevcut durum: 5.5 milyon genç ortaöğretim kurumlarında Türkiye eğitim sistemi, hemen hemen bütün ülkelerdeki şekliyle, örgün ve yaygın eğitim kurumlarıyla veriliyor. Buna ek olarak,
69
öğretimde ise 2 milyon 906 bin öğrenci öğrenim görüyor. Mesleki eğitimde, özel sektör tarafından kurularak işletilen mesleki ortaöğretim kurumlarındaki öğrenci sayısı 56 bin seviyesinde. İş piyasasına yönelik eğitim verilmeyen ancak niteliği itibariyle mesleki eğitim içinde sayılan imam-hatip ortaokul ve liseleri de bu sayıya dahil. 2014 yılı itibariyle 474 bin öğrenci bu okullarda okuyor. OECD verilerine göre, üye ülkelerin öğrencilerinin yüzde 44,5’i mesleki eğitim alıyor. Türkiye de mesleki eğitim alan ortaöğretim öğrencileri toplam öğrencilerin yüzde 43.6’sı düzeyinde bulunuyor. Türkiye’de bu oran 2003’te yüzde 35,8 seviyesindeydi. Ülkelerin bu konudaki durumları farklılıklar arzediyor. Almanya’da mesleki eğitimin ortaöğretimdeki payı yüzde 48 seviyesindeyken, her türlü sanayisi gelişmiş olan Japonya’da bu oran yüzde 22’de, Kore’de yüzde 21 düzeyinde kalıyor. Yine imalat sanayii açısından yetenekli ülkeler olan Norveç’de yüzde 52, Avusturya’da yüzde 70, İtalya’da yüzde 59,9 oranı gözleniyor. Öğrencilerin büyük bir kısmı üniversite eğitimine devam edemiyor. ÖSYM sınav verilerinde, üniversiteye yerleşenler arasında bir orta öğretim kurumundan mezun olanların oranı yüzde 50’ye yakın olarak görünüyor. Her yaş grubuna göre ya da yıllık olarak, geçmiş yılları da kavrayacak biçimde, ortaöğretimi bitirdiği halde yükseköğretim dışında kalanların net sayısını gösteren bir veri bulunmuyor. Ayrıca, bu alanda genel liselerin kaldırılıp tamamının anadolu lisesine dönüştürüldüğü yeni yapılanma sonuçlarını gösterecek olan 2014 verileri henüz yayınlanmadı. Ancak mesleki bir yeteneği olmayan, genel lise ve anadolu lise-
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
si sonuçlarını gösteren 2013 verilerine göre; genel liselerden mezun olan gençlerin yüzde 70,5’i, anadolu liselerinden mezun olanların ise 42,69’u yükseköğretime yerleşemiyor.
Etkinleştirilmesi Programı” açıklandı.
Çözüm için hükümet programı
Her iki programın ortak yönü “niteliksel” dönüşüm içermesi oldu. Bu programlarda öne çıkan ve uygulamaya yönelik projelerden bazıları şöyle:
Mesleki eğitim, eğitim-istihdam uyumsuzluğu, eğitimde kalite ve standartlaşma başta olmak üzere, insan gelişiminin bütün aşamalarını kapsayan alanlarda düzenleme yapmak üzere bir program Hükümet tarafından açıklandı. Bu kapsamda “Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı” ile doğrudan iş piyasasına yönelik eğitimi içeren yönüyle nitelik artırmaya yönelik “İşgücü Piyasasının
Temel ve mesleki becerilerin geliştirilmesine yönelik program kapsamında; Uygulamaları girişimcilik eğitimleri yaygınlaştırılacak. Oda ve borsaların mesleki eğitime yönelik okul açması ve mevcut okullarla işbirliği özendirilecek, özel sektörün eğitim birimi kurmasına teşvik verilecek, üniversitelerde biri uygulamalı olarak iş başında geçmek üzere üç dönemli eğitim verilecek. Eylem planı kapsamın-
da, meslek ve mesleki eğitimin standart birliği, işgücü talebi, uygulamaların sonuçlarının izlenmesi, beceri ölçümüne yönelik bilimsel çalışmaların yapılması da öngörüldü. İşgücü piyasasının etkinleştirilmesi kapsamında ise; kadınların iş piyasasına katılması özendirilecek, aktif işgücü programlarının sonuçları değerlendirilerek çıktılara göre güncelleme yapılacak, işbaşı eğitim programlarına işveren katılımı artırılacak, uzaktan eğitim modelleri geliştirilecek, iş piyasası esnekleştirilecek, sosyal yardım sisteminin iş piyasasına girişi öteleme yönü engellenecek, istihdam teşvikleri gözden geçirilecek.
İnsan kaynağımız bir daha bu kadar “bol” olmayacak ! “Yüksek doğurganlık hızlarının olduğu geçmiş dönemlerde doğan kuşakların doğumlarından sonraki 15-20 yıllık dönem içinde çalışma çağına girmesinin ardından başlayan ve aynı kuşakların çalışma çağı yaş grubundan çıkmasına kadar devam eden bu süreç “ olarak tanımlanan ’Demografik Fırsat Penceresi’’ Türkiye için son aşamasına geldi. Bu dönemin önemi ise ülke tarihlerinde bir kez yaşanması. Ülkeler bu fırsat aralığında zenginleşemezse, gelecek dönemlerde zenginleşmek için harcamaları gereken kaynak çok büyüyor üstelik sosyal güvenlik, sağlık gibi sosyal harcamaların oranı da göreli olarak daha ağır yük oluşturuyor. Geçmiş yılların tamamında nüfusun sürekli artması yanında, genç nüfusun oranının sürekli yükselmesiyle gözlediğimiz süreç, 2040-50 arasındaki dönemde sona erecek. Bu tarihlere yaklaşırken, önce “ilkokula başlayan” genç sayısında azalma başlayacak, ardından ortaöğretim ve nihayet üniversiteye başvuranların sayısı önce sabitlenip sonra azalmaya başlayacak. Bu aynı zamanda her yıl işgücü piyasasına katılan kişi sayısını da azaltacak. Bu durum aynı zamanda, yetenekli, her alanda işletmeleri, ekonomiyi ileriye fırlatacak gençlerin derlendiği “evrenin de” küçülmesi anlamına geliyor. TÜİK tarafından ilk kez 2013 yılında 2075’e kadar bir nüfus projeksiyonu gerçekleştirildi. TÜİK projeksiyonuna göre senaryolar ve demografik fırsat penceresini içeren nüfus senaryoları şöyle: Türkiye 2050 yılında kadın başına ortalama 2,5 çocuğa ula-
70
şırsa, 2075 yılında nüfusu 119 milyon olacaktır.Türkiye’nin doğurganlık hızında yaşanacak değişimin nüfus büyüklüğüne, yaş yapısına ve diğer demografik süreçlere etkisi temel projeksiyon senaryosu (Senaryo 1) haricinde 2 farklı senaryo ile incelenmiştir. Bu senaryolar arasındaki temel farklılık yıllar itibariyle kadın başına düşen ortalama çocuk sayısındaki değişimdir. Bu senaryolar: Senaryo 1 (Temel Senaryo): Toplam doğurganlık hızının doğal akışı içinde azalıp 2050 yılında 1,65’e düştüğü ve 2050 yılından sonra artışa geçip 2075 yılında 1,85’e ulaştığı doğurganlık senaryosu. Senaryo 2: Toplam doğurganlık hızının, 2020 yılında 2,11’e, 2050 yılında 2,5’e ulaşacağını ve 2075 yılına kadar sabit kalacağını varsayan kademeli artan doğurganlık senaryosu. Senaryo 3: Toplam doğurganlık hızının 2050 yılına kadar kademeli olarak 3’e ulaşacağını ve 2075 yılına kadar sabit kalacağını varsayan artan doğurganlık senaryosu. Demografik göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği takdirde Türkiye nüfusu yaşlanmaya devam edecektir. 2012 yılında yaşlı nüfus olarak tabir edilen 65 yaş ve üzerindeki nüfus 5,7 milyon kişi, bunların toplam nüfusa oranı %7,5’tir. 2023 yılına gelindiğinde bu nüfus 8,6 milyon kişiye, oranı ise %10,2’ye yükselecektir. Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 2012’de 30,1 iken 2023’te ise 34’e çıkacaktır. 2012 yılında erkeklerde 29,5 olan ortanca yaş, 2023 yılında 33,3’e ulaşacaktır. Kadınlarda ise 2012 yılında 30,6 olan ortanca yaş, 2023’te 34,6 olacaktır. Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 2050’de 42,9 ve 2075’te 47,4 olacaktır. Erkeklerde 2050’de 41,8 olacak olan ortanca yaş 2075’te 46’ya ulaşacaktır. Kadınlarda 2050’de 44’e ve 2075’te 48,7’ye ulaşacaktır.
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
Sunteks Yönetim kurulu Başkanı Suat Hisarcıklılar:
“Yüksek katma değerli ürünlere geçiş gerekli, bazı ürünlerde kar marjı sıfırlandı”
-Sayın Suat Hisarcıklılar, Ankara’da,
Son dönemde en yoğun sanayi yatırım alanlarından biri olan Ankara’da faaliyet gösteren Sunteks Plastik’in Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hisarcıklılar, göreli olarak Ankara’nın plastik sanayiinde daha
savunma ve teknoloji şirketleri ön plana çıktı gibi. Güçlü firmalar olmasına rağmen, toplam olarak baktığımızda da bu alanda fazla görünür değil, bunun nedeni nedir?
mütevazi bir görünümde olduğunu, buna karşılık yüksek katma değerli
Ankara’daki plastik sanayii diğer bölgele-
ürünlerde gelişme imkanı bulunduğunu vurguladı. Savunma sanayiine
re göre, göreli olarak biraz küçük. Firma sayısı
yönelik her kesimde ilgi yoğunlaşırken, savunma sanayiinin kendi iç özelliklerinden biri olan az sayıda üretim yaptırması nedeniyle, plastik sanayicilerinin ilgisini azalttığı bilgisini veren Hisarcıklılar, buna karşı-
da az. İstanbul, İzmir, Gaziantep, Adana illerine göre Ankara başkent olmasına rağmen üretim zayıf. Ambalaj konusunda, satış ayağında aslında iyi bir seviyede. Ankara’da AVM lerin fazla olması Parekende sektörünü canlı tutu-
lık kompozit teknolojilerinin havacılık için umut verici olduğunun altı-
yor. üretim yapan firmalar genelde Ankarayı
nı çizdi. Sektörün deneyimli isimlerinden Suat Hisarcıklılar ile Ankara
malzeme konusunda besliyor. Toptan ve pe-
plastik sanayisi, sektörün yapısal sorunları hakkında görüştük. 72
rakende iyi ama imalat sanayiinde görünürlük düşük.
SÖYLEŞİ
PLASFEDDERGİ
Bunun birkaç nedeni var. Ankara plastik
latında merdiven altı olmayan, düzgün çalışan
Miktar fazla olmayınca, imalatçı da pek sıcak
işleme konusunda çok büyük durumda değil.
50 ya da 60 firmadan söz edebiliriz. Plastikte
bakmıyor. Bu nedenle çok fazla gelişme sağ-
Firmalar küçük ölçekli. OSTİM ilk gelişme alanı
çeşitli dallar var biliyorsunuz, şişirme, enjeksi-
lanamadı. Savunma sanayiinde OSTİM bünye-
ve buralar küçük m2 li dükkanlardan oluşuyor.
yon, vakum , film vb. bu dallara da böldüğünüz
sinde bir kümelenme var ama ağırlık metaller-
Büyük kapasiteli çalışabilmek pek buralarda
zaman firma sayıları iyice azalıyor. Sivil toplum
de. Kompozitte bir kıpırdanma da gözleniyor,
uygun görülmüyor. Büyük OSB’ler sonradan
örgütleri olan Osiad (Ostim Sanayicileri ve
başarı şansı var. Havacılık sanayii bu konuda
yapıldı. Plastik sektörü teknolojik olarak daha
İşadamları Derneği) , Ticaret Odası ve Sanayi
umut veriyor.
geniş mekanlara ihtiyaç duyuyor.
Odasında sektörel sıkıntılarımızı sürekli görüşüyor ve Hükümet nezdinde girişimlerde bulu-
Ankara’da memur kenti mantığı hala de-
nuyoruz Plastik imalat sektöründeki kenetlen-
vam ediyor. OSTİM’in kurulmasının ardından
meyi daha iyi sağlayabilmemiz için Odalardaki
Batıkent yerleşim alanı kuruldu. Batıkent’in
Komiteleri daha iyi çalıştırmalıyız.
-Peki Ankara hangi alanda büyüyebilir? Katma değeri yüksek olan ürünlerde daha başarılı olunabilir diye düşünüyorum. Yüksek tonajlı işlerde mümkün olduğunca kar
Ostim’e eleman besleyeceği düşünülmüş fakat icraatta öyle olamamıştır.eleman sıkın-
Odalardaki üye gruplarına baktığımız-
marjları geriledi, hatta neredeyse sıfırlandı.
tımız bütün imalat sektörlerinde olduğu gibi
da da karmaşık bir yapı görüyoruz. Satıcılarla
Kompozit sanayii gelişirse çok daha başarılı
Plastik sektöründe de çok ciddi boyutlardadır.
imalatçıların, kimyacılarla plastiğin, kauçuğun
olur diye düşünüyorum.
Kalifiye eleman ve ara elemanı yetişmemekte-
birarada olduğu bir yapı görüyoruz. Sayı az
dir.Günden güne de eleman sıkıntısı had saf-
olduğu için de plastik grubunu ayıramıyoruz.
-Yatırım yerine ilişkin vurgunuz dik-
hada büyümektedir..
Bu nedenlerle Ankara’da sektörü geliştirmeye
kat çekiciydi, şu anda yatırım alanı konu-
çalışıyoruz.
sunda sorun ne boyutta mesela bir plastik ihtisas OSB yatırımı bu alanda bir çıkış sağ-
Elbette nitelikli ara eleman sorunumuz var. Yakın zamanda Gazi Üniversitesi Bün-
-Savunma sanayii Ankara’da büyük
layabilir mi?
yesinde OSTİM de Plastik ve Kauçuk meslek
bir hızla büyüyor. Hatta yıllık savunma sa-
yüksek okulu açıldı. Bu okul henüz mezun ver-
nayii cirosunun yarısı Ankara’daki firma-
Bence, plastik ihtisas bölgesine ihtiyaç
medi. Umuyoruz mezun vermeye başlayınca
larda gerçekleşiyor. Plastik sektörünün
görünmüyor. Ankara Sanayi Odası OSB yatı-
yavaş yavaş katkı sağlamaya başlar. Müm-
de aklının bir köşesinde sürekli bu alan
rımlarını sürdürüyor. İkinci ve üçüncü OSB’ler,
kün olduğu kadar desteklemeye çalışıyoruz,
var. Bu alanda bir yansıma var mı?
Başkent OSB, Anadolu OSB gibi yatırımlar var. Buralar henüz dolmadı. Ankara’daki sanayiciler
stajyerler alıyoruz. Okulun makine parkının yetersiz olduğunu biliyoruz, tatbikata katkı
Geçmişte, Ostim Sanayici ve İşadamları
temkinli devam etmek istiyor. Bizim de yatırım
sağlamak için stajyer olarak alıp becerilerini
Derneği (OSİAD) Başkanlığı ve şu anda Tica-
planımız var ama dikkat ediyoruz. Plastikle il-
artırmaya çalışıyoruz.
ret Odasında Meclis Üyesiyim, yönetim kuru-
gili yeni bir OSB yatırımının gerekli olduğunu
lu üyeliği de yaptım. Benim gözlemim şu: Biz
düşünmüyorum. Yeni OSB lerin doluluk oranı
Hammadde açısından Petkim’in uzakta
TAI,ASELSAN başta olmak üzere savunma
henüz yüzde 20 seviyelerindedir.
olması ve dolayısıyla ağırlıklı hammadde teda-
sanayii ürünlerine yönelik sergiler yapıyoruz.
rikçilerinin İstanbul’da olması Ankara’yı üretim
Denizaltılar dahil. Dikkat çekici konu şu ki sa-
-Hammadde sorunu özellikle gümrük
açısından biraz zayıf bıraktı diyebiliriz.
vunma sanayiinde talep edilen ürün sayısı
uygulamaları nedeniyle ciddiyetini koru-
az. Yani bir parçadan 10 adet, diğerinden 100
yor. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz, yerli
Yüksek katma değerli ürünlerin toplam
adet gibi. Bu ürünler hep yurt dışından alın-
üreticilerin birleşip bir sorun çözümüne
içindeki payı yetersiz. Ankara’da plastik ima-
mış. Üretim miktarı bu konuda çok belirleyici.
gitmesi ne derece mümkün?
73
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ bakınca, büyük şehirlerde yoğunlaşma var
eğitim yoluydu. Bu sistem tamamıyla kalktı.
ve bu da teşvikler açısından olumsuz. Teşvik-
Ailelere bakınca, genelde çocukların yüzde
lerin niteliği konusu da tartışmalı. Alınacak
99’u üniversite eğitimine gitme derdinde. El-
makinenin KDV’sinde destek veriliyor. Finans
bette bu güzel ama ara elemana da ihtiyaç var.
ayağında pek destek yok, yine kredi bağımlılığı
Bu ülkenin her düzeyde vasıfsızdan, çok vasıf-
devam ediyor.
lıya kadar her tür işgücüne ihtiyacı var.
Bizim biraz daha farklı düşünce geliştir-
Eleman bulmakta güçlük çekiyoruz. Mavi
memiz lazım. Tüketicilerde, kamuda plastiğe
yaka dediğimiz kişiler son derece sınırlı. Tek-
yönelik çevreyle ilgili bir yanlış saplantı var.
nisyen kişiler maalesef yok denilebilir. Böyle
Mesela biz poşet üretiyoruz. Çevre Bakanlığın-
olunca para çok önemli oluyor, eleman geçiş-
da Çeşitli toplantılara katılıyoruz. Poşet kul-
leri hızlanıyor. Bunun mesleki eğitim kurum-
lanımının azaltılmasına yönelik kamuoyunda
larıyla aşılması lazım. Bu tür okullara bir itibar
düşünce var. Bu düşünceler son derece yanlış.
sağlanamazsa, Milli Eğitim Bakanlığında sis-
Poşetin kullanılmasından ziyade, işi bittikten
tem oturmazsa Türkiye’nin ileriye dönük üre-
sonra çöpe atılmasında sorun var. Ayrıştırma
tim ayağında sıkıntı oluşur diye düşünüyorum.
Petkim, bu alandaki en büyük yatırım
ve geri dönüşüme ağırlık vermek ve teşvik
Üretim yoksa, tüketim de olmaz. Bu sorunda
elbette. Ancak, Petkim özelleştirme çalışma-
etmek lazım. Bu olmayınca yanlış mecralara
iyiye gidiş yok diyebilirim.
ları başlayınca, ilk halka açılma önerildi. Daha
gidiliyor. Oxo Bio çözünür ürün için malzeme-
sonra bizim gibi firmalara teklifte bulunuldu.
ler ithal edilmeye başlandı. Büyük marketler
-Sunteks’ten söz edecek olursak,
Sektörün önde gelen firmalarının birleşerek
için üretimlerde kullanıyoruz. Üretilen poşet-
hangi ürün gruplarında faaliyet gösteri-
satın alabileceği düşünüldü. Tam tersi oldu ve
ler doğada belli bir zaman sonra yok oluyor
yorsunuz?
Petkim ilk etapta başka ülke şirketine satıldı.
çözünüyor.Bu konu hassas durumda. Çevre
ve millilikten çıktı , yabancılaştı.
Bakanlığı’nın da ciddiyetle eğilmesi lazım. Am-
Şu anda üçüncü kuşaktayız. Aşağı yukarı
Petrokimya, çok önemli bir sektör. Dikkat
balaj konusunda en ucuz malzeme plastik. Ka-
30 yıllık bir geçmişe dayanıyoruz. Rahmetli Ba-
edilmesi gereken bir sektör. Mevcut durumda,
ğıt vs. derseniz orman kesiyorsunuz, selüloz
bamdan ben aldım ve oğlumla birlikte çalışıyo-
Petkim pazar konumu nedeniyle, malzeme
tüketiyorsunuz, pahalı bir malzeme.. Plastikte
ruz. Geçen bu 30 yılda değişikliklere uğradık.
üretiyor ya da ithalat yapıyor ve istediği fiyata
ise hava kirlenmiyor, karbon salımı düşük, su
İlk mobilya sektöründe hizmet verdik. Enjeksi-
satıyor. Tedarikçiler de bu fiyatlara göre ayar-
tüketimi yok ve ucuz.bir malzeme.
yon makinelerimiz vardı. Bunun ardından geri
lama yapıyor.
dönüşümlü malzemeye ağırlık verdik. Geri dönüşümlü malzemeler üretirken, bir adım daha
Rahmetli Başbakanımız Turgut Özal’ın
-Plastik imalatı dahil, imalat sanayiin-
ileri gidip orijinal, baskılı malzemelere yönelik
döneminde yapılan beş yıllık kalkınma planla-
de eğitim sıkıntısından, yetişmiş eleman
yatırım yaptık. Bugün geldiğimiz noktada, bü-
rında Sivas ve Samsun’a petrokimya yatırımı
sorunundan hep söz edilir. Siz de bu soru-
yük süpermarket ve market zincirlerine ürün
öngörülüyordu ama yapılamadı. Şiddetle ikin-
nu gözlemliyor musunuz, sonuçta Ankara
veriyoruz. Ankara’da da yerel marketlere ürün
ci üçüncü, dördüncü petrokimya yatırımına
Türkiye’nin eğitim düzeyi en yüksek ille-
veriyoruz. Emek yoğun bir iş. Biz dahil herkes
ihtiyaç var. Hammadde ithalatı olağanüstü
rinden biri?
çok çalışıyor, makineleri kapatamıyoruz, titiz
boyutta ve özellikle yüksek yoğunluklu Poli-
ürün üretmek zorundayız, müşteri hata kabul
etilen ve Propropilen hammaddelerde ithalat
Plastik dahil, genel olarak sanayi için söy-
etmiyor doğal olarak.Ana ürün grubumuz bas-
var. Petkim’in Yeni yatırımları alçak yoğunluklu
lüyorum, personel sorunu gün geçtikçe sıkın-
kılı mağaza poşetleri, çöp torbası, buzdolabı
ürünlere yönelik oldu. Alçak yoğunluklu ham-
tılı mecraya girmeye başladı. Geçmiş dönem-
poşeti, şiring naylonları ve Endüstriyel ürün-
maddede ihracata gidiyor. Halbuki iç piyasaya
lerde, çıraklık ve kalfalık arkasından ustalık bir
ler.
ucuz verse daha iyi olur diye düşünüyorum. Yüksek yoğunluklu hammadde de darboğaz var. En yakın malzeme İran’da ve Suudi ülkelerde İthalatta genelde yakın olması sebebiyle bu ülkelerden sağlanıyor. -Plastik sektörüne yönelik yatırımlarda da plastik ürün kullanımında da kamu ve halkın bakışı da sorunlardan biri.. Plastik ve kimya sektörü ihracat konusunda en önde gelen sektörlerden biri. Özellikle kollanmaları lazım. Teşviklerle ilgili herhangi bir ek destek yok. Plastik sanayisi açısından
74
SG e-mac SGe-macGHMD e macGHMD
Yeni ENGEL e-mac. Sizin için daha verimli olan bir makine. $-&$+ĹŤD L@BĹŤNK@ÄŞ@MĹ&#x2122;RSĹ&#x2122;ĹŤG@RR@RH
XDSKDĹŤXĹ&#x2122;JRDJĹŤODQENQL@MRÂ?ĹŤAHQĹŤ@Q@C@ĹŤSTS@MĹŤS@L@LÂ?ĹŤDKDJSQHJKHĹŤ AHQĹŤL@JHMDĹŤNKTOĹŤHGSHX@Ä?K@QÂ?MÂ?YĹŤCNÄŞQTKSTRTMC@ĹŤRHYHĹŤDMIDJRHXNM UDQHLKHKHÄŞHĹŤUDĹŤDRMDJĹŤÄ?@KÂ?Ĺ?L@ĹŤĹ?DJKHĹŤHKDĹŤĹ&#x2020;YFĹ&#x2122;QĹŤJÂ?K@Q Bu makine ĹŤXĹ&#x2122;JRDJĹŤUDQHLKHKHÄŞHMDĹŤQ@ÄŞLDMĹŤĹ&#x2122;QDSHLĹŤG@MD
MHYCDĹŤ@YĹŤ@K@MĹŤJ@OK@L@JS@CÂ?Q ĹŤ2NMĹŤCDQDBDĹŤDMDQIHĹŤS@R@QQTlĹŤTĹŤ UDĹŤDJNMNLHJĹŤNK@MĹŤ$-&$+ĹŤD L@BĹŤHÄ?HMĹŤanahtar kelime: UDNLSVL] IL\DW SHUIRUPDQVĂ
ENGEL e-mac (1*(/ (1-(.6Â&#x160;<21 0$.Â&#x160;1(/(5Â&#x160; 7Â&#x160;& /7' §7Â&#x160; Oruç Reis Mah., Giyimkent E4 Blok â&#x20AC;&#x201C; B142 No:30 $RDMKDQ l ĂĄRS@MATK 3Ä&#x192;1*ĂĄ8$ | tel: +90 (0)212 438 50 40 fax: +90 (0)212 438 50 42 | E-Mail: info.etr@engel.at | www.engelglobal.com/tr
ADĹŤthe first.
PLASFEDDERGİ
ATLAS
Almanya: Dünyanın en büyük 4. ekonomisi Türkiye’nin komşu kapısı
li-Türkiye ile bağlantılı nüfus olduğu tahmin ediliyor. Son açıklanan Federal Göç Bürosu verilerine göre Almanya’ya Türk göçü tersine döndü. 2013 yılında Almanya’ya 26 bin 390 Türk göç ederken, Almanya’da yaşayan 33 bin 644 Türk Türkiye’ye göçtü. Alman Nüfus İda-
Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ve dış ticaret hacminde de birinci sırada bulunan Almanya, plastik sektörü açısından da en önemli partner konumunda. Tarihi olarak müttefiklik ilişkisi bulunan ve Almanya’daki en büyük göçmen grubunu oluşturması nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler, siyasetten ve ekonomiden çok öteye, kültürel nitelik taşıyor.
Türkiye’nin en önemli ekonomik, siyasi ve
resi de 2013 yılında Almanya’da yaşayan top-
kültürel işbirliği ülkesi olan Almanya, Dünya-
lam Türk nüfusunun (Alman ve Türk vatan-
nın en büyük ekonomileri sıralamasında dör-
daşları toplam) 22 bin kişi azaldığını hesapladı.
düncü durumda. Almanya hem cari, hem de satınalma Almanya ile Türkiye arasındaki en önemli
gücü paritesine göre Dünyanın dördüncü bü-
olgu ise Türkiye dışında en fazla Türk vatanda-
yük, Avrupa ve Avrupa Birliği’nin ise en büyük
şı nüfusunun yaşadığı ülke olması. Almanya’da
ekonomisi. Ülke, teknolojik olarak ileri sevi-
resmi kayıtlara göre yaşayan 1 milyon 527 bin
yede olmasına karşılık, yerli imalat sanayiini
Türk vatandaşı bulunuyor. Alman vatandaşlı-
devam ettirme niteliğiyle dikkat çekiyor. Aynı
ğına geçmiş Türk kökenli kişilerle birlikte 2 mil-
zamanda Dünyanın en fazla dış ticaret fazla-
yon 800 bin ile 3 milyon arasında Türk köken-
sı veren ülkeleri içinde birinci sırada. 2014 yılı
76
ATLAS
PLASFEDDERGİ
sonu itibariyle 220 milyar Avro dış ticaret fazlası gerçekleşti. Almanya Türkiye’nin en önemli ticaret partneri durumda. Hem en fazla ihracat yapılan ülke olması yanında, yıllık 5 milyon 250 bin kişi ile Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülke durumunda bulunuyor. Türkiye’de yabancı sermayeli şirketler bakımından da 6 bin 54 şirket ile ilk sırada bulunuyor.
Plastik ve kimya sektörünün en büyük ülkelerinden biri Almanya, 16,3 milyon ton ile Dünya plas-
DÜNYANIN EN BÜYÜK EKONOMİLERİ 2014 (SAGP: Satınalma gücü paritesi)
tik üretiminin yüzde 5,2’sini gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra, başta plastik yarı mamülleri olmak üzere Dünyanın en büyük kimya ülkelerinden biri konumumda ve sektörün iki büyük devinden biri Almanya menşeli şirket olarak dikkat çekiyor.
2014
GSYH (milyar USD, cari fiyatlarla)
GSYH (milyar USD, SAGP)
Kişi başına gelir (Cari fiyatlarla, USD)
Kişi başına gelir (SAGP, USD)
ABD
17.416
17.416
54.678
54.678
Çin
10.355
17.632
7.572
12.893
Japonya
4.770
4.788
37.539
37.683
Almanya
3.820
3.621
47.200
44.741
Plastik sektöründe Türkiye’de kurulu yabancı sermayeli 293 firmanın 44’ü Almanya
ALMANYA TÜRKİYE Dış Ticareti (ABD Doları)
menşeli ve bu alanda Alman şirketleri birinci sırada. Türkiye’nin en fazla plastik mamul ithal
Yıl
İhracat
İthalat
Dış ticaret hacmi
ettiği ülkeler arasında Almanya ikinci sırada.
2012
13.124.374.835
21.400.613.808
34.524.988.643
En fazla ihracat yapılan ülkeler arasında da
2013
13.702.577.121
24.182.421.733
37.884.998.854
ikinci sırada bulunuyor. Hammaddelerde ise
2014
15.149.592.419
22.369.405.551
37.518.997.970
Almanya Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı üçüncü ülke durumunda. Türkiye, Almanya-
AB tarifesini uygulamak zorunda bulunuyor.
dan yıllık 1 milyar Dolar düzeyinde plastik ham-
Almanya’da standart KDV oranı da Türkiye’nin
madde ithal ediyor.
bir puan üzerinde yüzde 19 seviyesinde bulunuyor. Almanya, ihracat açısından diğer ülkeler-
Başlıca Ülkelerin Plastik Mamul Üretimleri Seçilmiş Ülkeler
Milyon Ton
% Pay
Çin
78,0
25,0
ABD
45,5
14,6
Almanya
16,3
5,2
S. Arabistan
13,5
4,3
Türkiye-Almanya AB Gümrük Birliği kapsamında
den daha kapsamlı ve önde tutulan standart
Türkiye ile Almanya arasındaki dış tica-
seviyesiyle ayrılmış durumda. Burada ise AB
ret rejimi AB Gümrük Birliği kapsamında yü-
ortak standartları uygulandıkça diğer ülkeler-
Hindistan
12,5
4,0
rüyor. Türkiye’nin taraf olduğu Ortak Gümrük
le bir eşitlenme bekleniyor ancak Almanya’nın
Tayland
9,2
3,0
Tarifesi nedeniyle de Türkiye diğer ülkelere
çoğunlukla bu standartların belirlenmesinde
Türkiye
8,2
2,6
Plastik Mamul İthalatımızda İlk 10 Ülke 2013 Ülke
1000 Ton
2014
Milyon $
Ton - %
$-%
Ülke
1000 Ton
Milyon $
Ton - %
$-%
Almanya
146
593
27
20
Almanya
88
591
15
19
Çin
88
590
16
20
Çin
161
666
28
22
İtalya
41
249
8
9
İtalya
43
253
7
8
Türkiye’nin Plastik Mamul İhraç Ettiği İlk 10 Ülke 2013 Ülke
1000 Ton
Irak Almanya
2014
Milyon $
Ton - %
$-%
Ülke
1000 Ton
Milyon $
Ton - %
$-%
281
639
19
14
Irak
242
545
15
11
66
248
4
5
Almanya
68
261
4
5
Rusya Fed.
72
246
5
5
Rusya Fed.
66
232
4
5
Azerbaycan
74
216
5
5
İngiltere
69
231
4
5
77
ATLAS
PLASFEDDERGİ
Plastik Hammadde İthalatı Yaptığımız İlk 10 Ülke 2013 Ülke
2014
1000 Ton
Milyon $
Ton - %
$-%
Ülke
1000 Ton
Milyon $
Ton - %
$-%
S. Arabistan
991
1.592
16
15
S. Arabistan
1.022
1.705
17
15
Almanya
448
1.092
7
10
Almanya
399
1.021
7
9
Belçika
403
815
7
7
Belçika
386
744
6
7
G. Kore
397
758
7
7
G.Kore
586
1.129
10
10
Plastik İşleme Makinaları Dünya İhracatını Yönlendiren 10 Ülke Exporters
2009 Milyar dolar
2013 Milyar dolar
2009 % Pay
2013 % Pay
CAGR ( % )
Almanya
3,6
6,2
23,4
25,4
14,2
Çin
1,4
3,1
8,7
12,6
22,7
Japonya
1,6
2,5
10,4
10,2
11,3
İtalya
1,6
2,3
10,3
9,4
9,2
Türkiye’nin Plastik İşleme Makineleri ve Aksam ve Parçaları İhracatında İlk 10 Ülke - 2014 İthalat Adet Almanya Çin İtalya
Milyon Dolar
İhracat Adet %
Dolar %
Adet
Milyon Dolar
Adet - %
Dolar - %
723
162
8
25
Rusya Fed.
252
16,5
1,9
11,6
4.550
156
52
24
İran
302
14,8
2,2
10,4
825
81
9
13
Irak
244
11,8
1,8
8,3
ana rolü oynayan ülke olduğu da dikkat çekiyor. Almanya Federal sistemle yönetilen bir ülke olduğu için de bazı kurallar eyaletlere göre değişebiliyor. Almanya, ithalatında en fazla petrol ürünleri dikkat çekerken, kendi sanayi mamüllerine yönelik yarı mamül ve diğer parçalarda da yoğun ithalat yapıyor. Ancak dünyanın en güçlü imalat sanayiine sahip ülkelerinden biri olan Almanya hemen her üründe ve her ülkeye dış ticaret fazlası verir görünüyor.
Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri Almanya 357 bin kilometre kare alan ve 81 milyon nüfusuyla Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri durumunda. 16 eyalete ayrılmış Federal bir ülke olan Almanya, parlamenter sisteme dayalı ve güçlü federal başbakana dayalı bir siyasi yapı ile yönetiliyor. Konum olarak Avrupa’nın tam ortasında bulunması nedeniyle erişim kolaylığı sağlayan Almanya, 9 ülke ile kara sınırı bulunuyor. Kuzey Denizi ve Baltık Denizi’nde kıyısı bulunan ülkenin bu yolla İngiltere, İskandinav ve Baltık ülkeleri ve Rusya ile kısa mesafeli deniz bağlantısı bulunuyor. Modern Avrupa tarihinin sürekli olarak en önemli ülkelerinden biri olan Almanya, ikinci dünya savaşı sonrasında ikiye bölünmesiyle başlayan ve Berlin Duvarı ile simgeleşen soğuk savaşın da merkezi oldu. 1990 yılında bu duvarın yıkılması, takibinde iki
Almanya’nın birleşmesi de yine soğuk savaşın bitiş simgesi oldu.
Almanya en organize toplumlardan biri Her ne kadar sanayi devrimine geç katılsa da Almanya takip eden dönemde İngiltere ve Fransa ile arasındaki teknoloji açığını 1800’lü yılların ortalarından itibaren kapattı ve 20. yüzyıla güçlü bir sanayi ülkesi olarak girdi. Bunun ardından Birinci Dünya savaşında Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte yenildi. Faşizm döneminin ardından başlayan ve yine Almanya’nın başını çektiği, 1945 yılında sona eren İkinci Dünya savaşında da yenildi ancak 1900’lü yıllardan itibaren yerleşen bilime ve mühendisliğe dair kültür, 1960’lı yıllardan itibaren başta Türkiye olmak üzere bütün Avrupa’dan getirilen yabancı işgücünün birleşmesiyle tekrar toparlanmayı sağladı. Almanya, bugün Dünyadaki en önemli bilim ve teknoloji üretimi yanında, mühendislik ve imalat sanayi yeteneklerinden birini temsil ediyor. Ülke üniversiteleri de bu alanlardaki dünyanın en güçlü eğitim ve araştırma kurumları arasında sayılıyor.
İş yapmak için dikkat edilecek kültür Ekonomi Bakanlığı çalışmalarına göre Almanya’da iş yapacak firmaların standartlar ve kurallar konusunda önceden bilgi sahibi olması, mümkün olduğunca laboratuvarlarla bağlantı kurması tavsiye ediliyor. Ayrıca, iş
78
yapma süreçlerinin disiplinle yürütülmesi gereğine de dikkat çekiliyor. Toplantılara Alman tarafların daima iyi hazırlanmış olarak geldikleri ve aynı detaycılığı karşı taraftan da bekledikleri de önemli vurgular arasında. Genel klişe söylem olan Almanların işlerine duyguları karıştırmadığı bilgisi de Ekonomi Bakanlığı tarafından da vurgulanıyor. İş süreçlerindeki en önemli engellerden biri ise Türklere karşı katı vize uygulaması olarak dikkat çekiyor.
Almanya, fuar ve festivaller ülkesi Almanya, klasik kitle turizmi olan 3S’ten (sun, sea, sand) hiç birine sahip olmasa da Dünyanın en fazla turist çeken ülkelerinin başında geliyor. Ülke, neredeyse her alanda düzenlenen ve sektörlerinin en büyüklerinden olan binlerce fuara ev sahipliği yapıyor ve bu fuarlar çok sayıda iş ve turizm amaçlı seyahat getiriyor. Ayrıca, başta Octoberfest olmak üzere Almanya’da geleneksel-dini ya da çağdaş içerikli çok sayıda festivale ev sahipliği yapılıyor. Ülkenin futbol takımları da yine küresel ölçekte ilgi gören ve turist çeken unsurlardan biri. Almanya, doğa turizminde de başta kayak olmak üzere olanaklar sunuyor. Almanya, bu özellikleriyle Dünyanın 7. büyük turizm ülkesi konumunda.
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
Sıcak dolum imkanı veren yeni ürününü piyasaya süren Meltem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şahin:
“Petrokimyada yeni yatırım gerekli, Türkiye bu yatırımları yapacak güçte” Türkiye’nin hammadde üreticilerinden Adana merkezli Meltem Kimya mamul pazarına da iddialı bir ürünle girmeye hazırlanıyor. Plastifiyan tesislerinin ardından yüksek teknolojili yeni pet resin üretim tesisleriyle büyüyen Meltem Kimya, son olarak kendi teknolojisini geliştirdiği, 94 derece sıcağa dirençli gıda ambalajlarının üretimine başladı. Meltem Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şahin, şirket olarak hammadde alanında büyümelerinin devam edeceğini ancak yüksek katma değerli ürünlere yönelik her zaman ilgi duyduklarını ve bu alanı da radarlarının içine aldıklarını belirtti. Meltem Kimya, Adana’daki pet resin ve plastifiyan tesislerinde, etkileşimli biçimde bütün ürünleri birbirinin girdisi haline getirerek, neredeyse atıksız bir yaklaşım içinde üretim yapıyor. Atık işleme teknolojisiyle bir ilki gerçekleştiren pet resin tesisleri, yakın zamanda küresel şirketlere yönelik üretim girişimlerini de sürdürüyor. Hulusi Şahin, Türkiye’nin yapısal sorunları arasında bulunan plastik hammadde üretimi konusunda da çekingen davranmaması, petrokimya alanına yeni yatırımların yapılması görüşünde.
-Sayın Şahin, ambalaj sektöründe, pet kavanozla başlayan yeni bir üretimin arefesindesiniz, öncelikle bu süreçten biraz bahsedebilir misiniz?
Melpet ambalaj fabrikamız var. Pet resin tesislerimizin içinde Ar-Ge ve laboratuvar yatırımlarımız var ve bu alanda yeni yatırımlarımız da sürüyor.
Meltem Kimya olarak hep yeniliklerin peşinde olduk. Kuruluşumuzdan bu yana sürekli bir gelişim içindeyiz. Bugünlerde, Hot-Fill Melpet yani, 94 derece sıcaklığa dayanıklı pet kavanoz-ambalaj ürünlerimizi kullanıcılara sunma aşamasındayız. En önemli gündem maddemiz bu.
Geldiğimiz aşamada, Meltem Kimya olarak 2014 sonunda 172 milyon TL dolayında bir ciroya ulaştık. Yüzde 10’lar mertebesinde bir ihracat sözkonusu. İhracatta büyüme istenir ama pariteden dolayı son yıl biraz sıra dışı bir yıl oldu. Avro-Dolar dengesizliği nedeniyle Avrupa’ya ihracat yapmak güçleşti. Eğer Avro lehine bir parite olursa ihracatımız bir miktar artabilir. Hammaddemizin yüzde 80 ile 90 arasını ithal ediyoruz. Çünkü bizim kullandığımız hammaddeler ya Türkiye’de yok veya miktar olarak talebin altında.
Kısaca geçmişimizden söz etmem gerekirse, 1976 yılında Şahin Plastik olarak başladık ve 2000 yılında Meltem Kimya grubunu kurduk. Bir aile şirketiyiz. Üçü Adana ve biri Manisa’da olmak üzere 4 tesisimiz var. Adana’da, Dikili Plastifyan ve Entegre -DOTP tesisimiz, Hacı Ömer Sabancı OSB’de pet resin tesisimiz ve bunlara ilaveten de Şahin Plastik ticari işletmemiz bulunuyor. Manisa’da Hot Fill
80
Yeniliğe, yenileşmeye önem veriyoruz. Benim bu alanda örnek aldığım kişi Rahmetli Özdemir Sabancı. Çok farklı bir kişiydi.
SÖYLEŞİ
PLASFEDDERGİ
-Sıcak dolum ürününüzün en önemli gündem maddeniz olduğunu söylediniz.. Sıcak dolum ambalaj yatırımımız da yenilik arayışımızın bir sonucu. Melpet pet resin ürünümüze çok güveniyoruz. Bu ürünümüzle, Ar-Ge çalışması bize ait olan ve yüksek düzeydeki sıcaklıklardaki ürünlerin konulmasına imkan veren kavanozu geliştirdik. Bu neden önemli çünkü yeni düzenlemeler sonucu gıda ürünlerine tuz ve koruyucu maddelerin konulması yasaklandı. Bu uygulama başlayınca, başta salça olmak üzere gıda imalatçılarımız ambalaj sorunları yaşamaya başlayacak. Ürünlerin raf ömrünü koruması için üretimden çıkar çıkmaz sıcakken doldurulması, ambalajlanması gerekecek. Biz sıcak dolum (hot fill) Melpet ürününü piyasaya sürmeseydik, bu konuda tek alternatif cam çözüm olacaktı. Cam üründe kapasite sorunu olduğu için de ithalat başlayacaktı. Ağırlık, dayanıklılık, maliyet olarak uygun bir çözüm sunmuş olduk. -Ar-Ge çalışması ne kadar sürdü? İki yıllık bir Ar-Ge çalışması yaptık bunun için. Sonunda da 94 santigrat dereceye dayanıklı kavanozu ortaya çıkardık. Manisa’ya da tesisimizi kurup üretime başladık. Piyasaya çıkma aşamasındayız. Yıllık 70 milyon adet üretim hedefliyoruz. İlk 5 senede, bu yetmiş milyonu, çeşitli ebatlarda geliştirerek, 500 milyona çıkarmak ve bunun bir kısmını da ihracata yönlendirmek niyetindeyiz. Ar-Ge laboratuvarımıza yatırımlarımız, yeni arayışlarımız sürüyor. Sadece sıcak dolum değil, başka alanlarda da başarı sağladık. Melpet ile BPA içermeyen, polikarbonata alternatif 19 litre kapasiteli damacana üretimini sağladık. Üstelik bu damacananın geri dönüşümü mümkün. Meltem Kimya olarak Türkiye’de ilk DOTP geri dönüşüm tesisini kurduk. DOPT fitalat olmaması nedeniyle bu çok önemli. Reach sertifikalı bir ürün. Geri dönüşümlü ilk
polyster üretimini de sağladık. Çalışmalar durmayacak. -Hammadde plastik sanayisinin yapısal sorunu, çözüm bekleniyor. Siz hammadde üreten bir firma olarak sorunu nasıl görüyorsunuz?
sonra bir yatırımdan söz edebiliriz. Yatırımcıyı destekleyip, teşvik etmezseniz, “eline sağlık” demezseniz, arsa bulamıyorsa sıkıntı çekiyorsa nasıl yatırım yapacak? Bu konuya ilişkin olarak şunu söylemek lazım, arsa önemli. Yatırım için ayrılan arsaların rant aracı olmaması gerekir. Dünyayı geliştiren sanayidir. Bazı kısıtlayıcı kararlardan vazgeçmemiz lazım.
Dünyada plastik ilerleyen bir sektör. Türkiye’de de ilerliyor. Yıllık yüzde 10’lar seviyesinde büyüyor. Şu andaki 11 milyar dolarlar da artacak. Bundan on sene önce ithalat 1 milyar dolarsa, şimdi 11 milyarlara çıktı, 10 sene sonra 20 milyar dolarlara çıkacak. Geçmişte yatırımlar yapılmamasından kaynaklı bir sorun var. Elbette, her şeyden önce devlet teşviki olmazsa olmaz bir alan ama bunun dışında da yapılacaklar var. Mesela, resmi prosedürleri de iyileştirmemiz lazım. Yatırımcıların önünü açmamız, işlerini kolaylaştırmamız, kırtasiyecilikten kurtulmamız lazım. Anlayışımızı da değiştirmemiz gerekiyor. Bazı yurt dışı yatırımcıları bu nedenle kaçırıyoruz. Sadece kırtasiyecilik. Bir izin için beş ay gerekiyor. Bunların kısa süre içinde yanıtlanması, olumlu ya da olumsuz yanıtlanması lazım. Yatırımcıya her şey önceden söylenmeli, sonradan sürpriz çıkarılmamalı. Çünkü uluslararası alanda bu türden sıkıntı çıktığı zaman konuşuluyor. Yatırım yapmak isteyenin bırakın zorlanmasını, ayağında hizmet verilmesi lazım. Yatırımcı insanlar zorluklara rağmen hala yatırım yapıyorlar.
-Plastik sektöründe petrokimya alanından başlayarak bir açığımız sözkonusu. Çok yüksek maliyetli yatırımlar ve bundan dolayı bir çekingenlik var.. Bu konuda yabancı sermayeyi çekmek çözümlerden biri. Türkiye’de petrokimya alanında yatırım yapmak isteyenler oldu ve biz kaçırdık. Çünkü zorluklar çıkarıldı. Mesela benim rakibim olacak bir yatırımcı -ki 1 milyar dolar dolayında yatırım planlıyordu- benim için hayırlı olmayacaktı ama Türkiye için hayırlı olacaktı. Yumurtalık serbest bölgede lisans alınamıyor mesela.. Ben şu görüşe katılmıyorum; petrolümüz olmadığı için petrokimya tesisi kurulmaz deniyor ama Kore’nin, Çin’in de yok.. Buna rağmen petrokimya devi olmuşlar. Kimya sektöründe türev ürünlere yönelik bir yatırıma ihtiyaç var. Bunları harekete geçirecek yatırım teşviklerinde bazı darboğazlar var. Devletin teşvik uygulamalarını bu alanda biraz daha yönlendirici hale getirmesi, ek teşvikler gerekli. Dünyanın en büyük PP ithalatçılarından biri Türkiye, hatta Türkiye’de bir şehir Gaziantep ön sıralarda. Petrol kaynaklarına da çok uzak değiliz.
Faizler yatırım için engellerden biri. Geçmişe kıyasla hem prosedürlerde azalma ger-
Yumurtalık (Adana) bu alanda öne çıkabilir. Teknoloji bölgeleri oluşturulmaya çalışılıyor
çekleşti ama kolaylaştırması gerekir. Yatırımcı, sermaye, emek veriyor. İstihdama, ekonomiye kaktı sağlamaya çalışıyor. Bu insanlar teşvik edilmeli, takdir edilmeli. Ancak bu aşamadan
ama hala özel sektörün katılımı için sıkıntı var. Arsalar sağlanamıyor. Ekonomi yönetiminin bu konuya biraz daha eğilmesi lazım.
81
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
lere mal sattığımız zaman telafi edici vergiler karşımıza çıkıyor. Ucuz kaynakların büyük bir kısmı bunun içinde. Şu anda en fazla ithalat yapılan ülke Kore olacak. Çünkü serbest ticaret anlaşması yaptık, Avrupa Birliği de dahil olduğu için Kore öne çıktı. Bizim Gümrük Birliğimiz ile Avrupa’nın STA’ları senkronize değil. Bu sorun yaratıyor. Avrupa’dan ürün tedarik edelim istediğimizde orada çok fazla üretim yok artık.
Nafta sadece hampetrolden değil, doğalgazdan da elde edilir. Rusya’dan uygun fiyata doğalgaz geliyor ve diğer doğalgaz kaynaklarına yakınız. Türkiye, hampetrol ve gazda bir lojistik üssü oluyor. Türkiye’den geçen çok büyük boru hatları var. Petrokimya yatırımlarıyla bunu değerlendirmemiz lazım. Bu hatlar Türkiye’nin topraklarından geçiyor. Sadece dış ülkelerde petrol çıkarmakla uğraşmamak, Türkiye’ye gelen gazı, petrolü de iyi değerlendirmemiz gerekiyor. -Nasıl bir yatırım modeli olabilir, çok ortaklı yatırımlar mesela? Evet çok büyük yatırımlar ama mutlaka çok ortaklı yapı gerekmiyor. Türkiye’de bu yatırımları yapabilecek çok güçlü gruplar var. Eğer petrokimya alanına özel bir önem verilirse bu alana büyük kaynak yatıranlar olacaktır, bu güçte şirketler var zaten. Yabancı yatırımcı da gelecektir. Evet, petrokimya yatırımları pahalı ama bu yatırımları yapabilecek güç olduğunu biliyoruz. Bu alanda, kapasitesi düşük tesisler yerine büyük yatırımlara yönelmek gerekli gibi görünüyor.
ler devreye girecek, mal satmaya başlayacak diye. Pazar büyüklüğü olarak, Türkiye’nin üç ayrı köşesine 3 tesisi kaldırabilecek düzeydeyiz. Petkim’in kapasitesi 400 bin ton dolayında. Buna bir 4 milyon eklemek neden olmasın.. Tamam, çok büyük bir yatırım diyoruz ama bu sözünü ettiğimiz kapasiteler Çin’de 2 fabrika demek.. -Meltem Kimya olarak çok çeşitli maddeleri kullanıyorsunuz ve bunlara yönelik gümrük uygulamaları bazen çok kısıtlayıcı olabiliyor. Siz bir sorun yaşıyor musunuz bu alanda? Hammadde ticaretinde Avrupa Birliği’nden dolayı bir sıkıntımız var. Çünkü, ucuza ürün alma şansımızı kaybedebiliyoruz. Diğer serbest ticaret anlaşmaları da bizi zorluyor. Gümrük Birliği kaynaklı sorun şu: Üçüncü ülkelerden ya da Çin’den mal aldığımızda, üretip Avrupa’ya veya Gümrük Birliği dahili ülke-
Avrupa sanayiden çıkıyor ve üretimini Uzak Doğuya kaydırıyor. Ancak Avrupa mamul alımında yakın çevresiyle çalışma eğiliminde. Bu da bize fırsat yaratabilir. Türkiye bu fırsatı değerlendirip akıllı yatırımlar yaparsa Avrupa’nın tedarikçisi olabilir. -Pet resin biraz riskli bir sektör, kapasite fazlamız olmasına rağmen ithalat da var.. Bu durumun ana kaynağı nedir? Türk sanayicisi olarak çok eziliyoruz. Şöyle bir örnek vereyim: Brezilya pet resin ithalatına yüzde 60 koruma uyguluyor. İç tedarikçi güçlü ve yabancı sermaye ortak olmak için elinden geleni yapıyor. Brezilya önce yerli malı kullanmayı, sonra yetmezse ithalatı öneriyor. Biz 50 bin ton yıllık üretiyoruz, koruma altında büyüyen Brezilyalı üretici 1,5 milyon üretiyor. Elbette maliyet avantajı ona geçiyor. Bizim çıkış fiyatımızın altında Türkiye teslim mal öneriyor. Türkiye pet resin pazarını karşılayacak kadar yerli üretim var ama tesisler küçük. İthalat yoluyla da ürün geldiği için düşük kapasite çalışabiliyorlar. Bu yapı nedeniyle, hem ithalatın önünü açıyoruz, hem de ihracat yapmakta zorlanıyoruz. -Meltem Kimya türev ürünlerde mi büyüyecek, yoksa yeni plastik ya da pet mamul girişimleriniz olacak mı?
Türev ürünler alanında aslında hala büyük fırsat var. Teşvikler ve çalışmalar yapılması gerekiyor. Biz cari açıkta en çok olumsuzluk oluşturan sektörlerden biriyiz. Öncelik yabancı ortaklıklara verilebilir, yanlış olmaz.
Meltem Kimya, ürettiğimiz hammaddeleri oluşturan maddelerin üretimine değil, daha ileri ürünlere yönelik bir büyüme stratejisi uygulayacak. Ambalaj sektörü bunlardan biri. Ancak herkesin yaptığı ürünler değil, Ar-Ge çalışmalarıyla yeni ürünler geliştirilecek. Ambalaj derken bunu kastediyoruz. Sıcak-dolum pet mesela.. Eğer biz bu ürünü yapmasaydık sadece cam ürün vardı ve Türkiye kapasitesi yeterli olmadığı için ithalat yapılacaktı. Biz gıda sektörüne ucuz bir ürün alma yönünde çare üretmiş olduk. Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Ambalaj sektörüne yönelik yenilikçi ürünlere ağırlık veriyoruz.
Dünya var oldukça petrokimya olacaktır ve büyüyecektir. Başka ülkelerde, mesela Çin’de 2 milyon tonluk üretim tesisleri kuruluyor. Türkiye pazarı olarak bunlar gibi 3 tesisi kaldırabilecek düzeydeyiz. Dünya döndükçe plastik sektörü büyüyecektir. Bizim alımlarımız nedeniyle sürekli haberler geliyor, ürün satmak isteyenler bilgi gönderiyor. Her gün yeni bir haber, üç, altı ay sonra 1 milyon tonluk, 2 milyon tonluk tesis-
82
GÖRÜŞ
PLASFEDDERGİ
Türk Ticaret Kanunu ile kurumlar vergisi kanunu çerçevesinde kısmi bölünme Ali İbrahim Aydın Yeminli Mali Müşavir aaydin@prosesdenetim.com.tr
Türk Ticaret Kanununda tam ve kısmi
mede, devralan şirketin hisseleri kısmi olarak
bölünme olmak üzere iki tür bölünme öngörül-
bölünen şirketin ortaklarına verilebileceği
mektedir.
gibi, kısmi olarak bölünen şirkete de verilebilir.
Sayın okurlar, bu yazımızı kısmi bölünme konusuna ayırdık. Yazımızda öncelikle tam bölünme ve
Devralan şirket paylarının kısmi bölünen şirTam bölünmede, bölünen şirket ortadan
ketin ortaklarına verildiği modele, “Ortaklara
kalkmakta ve şirket malvarlığının tümü mev-
Pay Devri Modeliyle Kısmi Bölünme”; devralan
cut veya kurulacak birden fazla şirkete geçer.
şirket paylarının kısmi olarak bölünen şirkete
lünmenin vergisel etkileri üzerin-
Bölünen şirketin ortaklarına, devralan şirketin
verildiği yönteme ise, “İştirak Modeliyle Kısmi
de duracağız.
hisseleri verilir. Bölünen şirketin ortaklarına
Bölünme” denilmektedir.
Bölünme Kavramı ve Bölünmenin Türleri
devralan şirkete aktarılan varlıkların gerçek de-
kısmi bölünme kavramlarını kısaca açıklayacak ardından da kısmi bö-
verilecek hisse oranının hesaplanmasında,
değerleri dikkate alınır. Kısmi bölünme, bir şirketin malvarlığının
men veya kısmen kendilerinden ayırarak başka bölünen şirketin ortaklarının devralan şirketlerde ortak konumunu elde etmelerini veya devrin karşılığında bölünen şirketin devralan ortaklık sermayesinde pay sahibi olmasını ifade eder. Hem 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hem de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu bölünmeye ilişkin hükümler taşımaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 19. maddesi, devir yoluyla birleşmeler ile tam ve kısmi
Bölünme, şirketlerin malvarlıklarını tamaşirketlere devretmeleri ve bunun karşılığında
Kısmi Bölünme
ğerleri ile devralan şirketin varlıklarının gerçek
bir veya birden fazla bölümünün mevcut veya
bölünmeyi belirli şartların varlığı halinde, kurumlar vergisi dışında tutmaktadır.
yeni kurulacak bir veya birden fazla şirkete devredilmesidir. Kısmi olarak bölünen şirket ortadan kalkmaz, elinde kalan malvarlığıyla
Kurumlar Vergisinin 19. maddesinde kısmi bölünme aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.
varlığını sürdürür. Kısmi bölünmede, bölünen şirketin ekonomik varlığını sürdürebilmesi bö-
Kısmi bölünme; tam mükellef bir sermaye
lünmenin gerçekleşmesi bakımından önemli
şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir
bir kriterdir. Aksi halde, kısmi bölünmenin tam
yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya dai-
bölünmeden bir farkı kalmaz. Kısmi bölün-
mi temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim ve hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesidir. Türk Ticaret Kanununda yer alan kısmi bölünmeye ilişkin düzenleme ise aşağıdaki gibidir. “Bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen
84
PLASFEDDERGİ
GÖRÜŞ rilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devralan şirkete devri zorunludur.
Kısmi Bölünmede Katma Değer Vergisi Katma Değer Vergisi kanununun 17/4. maddesinin (c) alt bendine göre, Kurumlar Vergisi Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılan bölünme işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Normal uygulamada, varlıkların bir şirketten diğer bir şirkete devredilmesi şirket devredilen mal varlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları
Kısmi Bölünmeye Konu Olamayacak Varlıklar Şirket aktifine kayıtlı ticari mallar, yarı mamuller, mamuller, gayri maddi haklar, alacak ve
işlemi teşvik edilmiştir. Kısmi bölünme yoluyla devredilen varlık-
tir.
ğerlendirildiğinde, tam mükellef bir sermaye
vergisi dışında tutulmuş ve böylelikle bölünme
borçlar kısmi bölünmeye konu edilemeyeceklar için bölünen şirket tarafından yüklenilen
Türk Ticaret Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan hükümler birlikte de-
rak verginin konusuna girdiği halde, kısmi bölünme yoluyla devredilen varlıklar katma değer
elde ederek yavru şirketini oluşturur.”
Kısmi Bölünmeye Konu Olabilecek Kurumlar
katma değer vergisi bakımından teslim sayıla-
Kısmi Bölünme Sonucunda Hisse Dağılımı
vergilerin indirimi önemli bir konudur. Bölünme yoluyla devredilen varlıklara ilişkin olarak bölünen şirket tarafından yüklenilen ve devir
şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya
Bölünmeye tabi varlıklar, mevcut veya
tarihine kadar indirim yoluyla giderilemeyen
kanuni temsilcisinin varlıklarının kısmi bölün-
yeni kurulacak şirkete bölünen şirketteki ka-
katma değer vergisi mükerrer indirime yol aç-
meye tabi tutulabileceği, şahıs şirketlerinin ise
yıtlı değerleri üzerinden devredilir. Diğer bir
mayacak şekilde varlıkları devralan şirket tara-
bölünmeye konu olamayacakları anlaşılmakta-
ifadeyle, bölünen şirketteki varlıkları devralan
fından indirim konusu yapılabilir. Ne var ki, bu
dır.
şirket bu varlıkları rayiç değerleri üzerinden
temel prensibe rağmen, devrolunan varlığa
değil, bölünen şirketteki kayıtlı değerleri üze-
isabet eden katma değer vergisinin hesaplan-
rinden defterlerine kaydedecektir.
ması bazı durumlarda tartışma doğurabilmek-
Kısmi Bölünmeye Konu Olabilecek Varlıklar
tedir.
Kurumlar Vergisi Kanununa göre kısmi
Kısmi bölünme sonucunda, varlıkları dev-
bölünmeye tabi tutulabilecek varlıklar şunlar-
ralan şirketten bölünen şirketin ortaklarına
dır.
verilecek pay oranının hesaplanmasında, kısmi
Bölünen Şirkette Vergileme
bölünmeye konu varlıklar ile devralan şirketin
Kurumlar Vergisi Kanununun 20. madde-
• Taşınmazlar,
gerçek değeri dikkate alınacaktır. Hisse dağı-
sine göre, kısmi bölünme işlemlerinden doğan
• İki tam yıl aktifte bulunan iştirak hisseleri
lımında varlıkların gerçek değerlerinin dikkate
kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.
• Üretim işletmeleri,
alınmaması hisse devri anlamına geleceğinden
• Hizmet işletmeleri.
durumuna göre transfer fiyatlandırması yo-
Ancak, bölünen kurumun bölünme tarihi-
luyla örtülü kazanç dağıtımı veya değer artış
ne kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borç-
kazancı yönüyle vergi yükümlülüğünün doğ-
larından bölünme yoluyla varlıklarını devralan
masına sebep olabilir.
kurumlar müteselsil olarak sorumludurlar.
Kısmi bölünmede, hem bölünen hem de varlıkları devralan işletmenin faaliyete devam
Bu sorumluluk, devraldıkları varlıkların emsal
etmesi esastır. Bu sebeple, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü ko-
Ancak, kısmi bölünmeye konu varlıklar
bedeli ile sınırlıdır. Bu sorumluluğun amacı,
runacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli
yeni kurulacak bir şirkete devredilecekse, his-
bölünme tarihine kadar olan süreye inhisar
aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredil-
se dağılımının rayiç bedelle yapılıp yapılmama-
etmek üzere, bölünme tarihi itibarıyla doğmuş
mesi zorunludur. Dolayısıyla, üretim ve hizmet
sının bir etkisi olmayacaktır. Zira bölünen şirket
veya sonradan doğacak vergi alacakları bakı-
işletmelerinin devrinde, faaliyetin işletme bü-
ile yeni kurulacak şirketin ortaklık yapısı ve pay
mından güvence sağlamaktır. Konu bu açıdan
tünlüğü korunacak şekilde devamı için gerekli
dağılımı tamamen aynı olacaktır.
değerlendirildiğinde, kısmi bölünme uygulamaları bakımından, bölünen varlıkların gerçek
taşınmaz, tesis, makine, teçhizat, alet, edevat, taşıt ve gayri maddi haklar ile hammadde, ma-
Daha öncede ifade ettiğimiz üzere, kısmi
mul, yarı mamul mallar gibi aktif kıymetlerin
bölünmede, bölünen varlıklara karşılık devra-
tümünün devredilmesi gerekmektedir. Ayrıca,
lan şirketten alınacak hisseler, bölünen şir-
kurum bilançosunda yer alan devredilen üre-
değerlerinin tespitinin ne denli önemli olduğu anlaşılmaktadır.
ketin ortaklarına verilebileceği gibi bölünen
Kısmi bölünmede bölünen şirketin tüzel
tim ve hizmet işletmeleri ile doğrudan ilgili olan
şirkette de kalabilir. Kurumlar Vergisi Kanu-
kişiliği devam ettiği için bölünme işlemi dolayı-
nakit, alacaklar, menkul kıymetler ve borçların
nunun 19. maddesine göre, devralan şirketin
sıyla herhangi bir vergi beyannamesi vermesi
da devri zorunludur.
hisselerinin bölünen şirketin ortaklarına ve-
söz konusu olmayacaktır.
86
1977'DEN BU GÜNE, KALICI DEĞER
KALDE, modern ve tam donanımlı tesislerinde ürettiği, kalitesi Dünya’ca onaylanan yenilikçi ürünleriyle, bugün Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri. İhracat yaptığı 50’den fazla ülkede ve Türkiye’de sistem üreticisi olarak, ustaların ilk tercihi. KALDE, sıfır atık politikası ile doğal kaynakları israf etmeden, insana ve Dünya’ya saygılı üretimi ve ürünleriyle “kalıcı değer” yaratmaya devam ediyor.
> www.kalde.com
PLASFEDDERGİ
ENDÜSTRİDEN
PLASFED 2014 Türkiye Plastik Sektör İzleme Raporu yayınlandı
Türkiye plastik sektörü 34.2 milyar dolar üretimle Avrupa ikinciliğini korudu Barbaros DEMİRCİ Genel Sekreter PLASFED
Türkiye plastik sektörü, geçmiş yıllara kıyasla büyüme hızında kayıp yaşasa da, 2014’ü yüzde 1,9 oranında büyüme ve 34.2 milyar dolar üretimle kapattı. Mamul bazında Avrupa ikinciliği unvanını koruyan Türkiye plastik üreticileri, mamul bazında yüksek oranlı dış ticaret fazlasını sürdürdü ve 4 milyar 976 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Hammaddeyle birlikte toplam doğrudan ihracat ise 6.1 milyar dolara ulaştı.
PLASTİK MAMUL : PAGDER kayıtlarına göre Türkiye plastik sektöründe % 99’u KOBİ
Plastik Sanayicileri Federasyonu - PLASFED üyesi 9 derneğin bu-
düzeyinde 6.500 firmanın üretim yaptığı bilinmektedir. Firmaların baş-
lunduğu illerde toplam olarak 5.394 firma faaliyet göstermekte olup
lıca alt sektörler bazında dağılımında inşaat malzemeleri % 23,1 ile önde
toplam plastik sektör firma sayısının % 84’ünü oluşturmaktadır. Başka
gelmektedir. Ambalaj malzemeleri üretici sayısı % 22 ile onu takip eder-
bir değişle PLASFED üyesi derneklerin potansiyel temsil güçleri sektörde
ken, ev gereçleri, makine, tekstil, elektrik – elektronik, otomotiv ve ham-
faaliyet gösteren firmaların % 84’üi düzeyindedir.
madde firmalarının toplam üreticiler içinden % 5 - % 10 arasında pay 2013 yılında 8 milyon 92 bin ton ve 34,2 milyar dolar olarak gerçek-
aldıkları görülmektedir.
leşen plastik mamul üretimi 2014 yılında miktar ve değer bazında % 2 arTürkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren firmaların % 91,3’ü 12
tarak 2014 yılında 8 milyon 234 bin tona ve 34,9 milyar dolara çıkmıştır.
ilde bulunmaktadır. Diğer 57 il sayısal olarak sektördeki toplam firma sa2002 – 2012 yılları arasında GSMH artış oranını ikiye katlayan plas-
yısından % 8,7 pay almaktadır. Türkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren üretici firmaların baş-
tik sektör büyümesi 2014 yılında GSMH artış oranının altına düşmüştür.
lıca şehirler bazında dağılımında İstanbul % 62,1 payla ön sırada gelmektedir. Bursa ve İzmir, toplam firma sayısında payı % 5’in üzerinde olan
2013 yılında 8 milyon 234 bin tonluk toplam plastik mamul üreti-
şehirleri oluşturmaktadır. Ankara, Gaziantep, Konya ve Kocaeli toplam
minde 3,29 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerinin üretimde başı
firma sayısından % 3 - % 4 arasında pay alan şehirler olarak gözlemlen-
çektiği, plastik inşaat malzemeleri üretiminin ise 1,81 milyon tonla amba-
mekte iken, Adana, Kayseri, Samsun, Mersin ve Denizli’nin payları % 1
lajı takip ettiği görülmektedir.
– ile % 1,5 arasında değişmektedir.
88
ENDÜSTRİDEN
PLASFEDDERGİ
Plastik sektörünün yoğun olarak üretildiği ilk 12 ilin toplam plastik
2010 – 2014 yılları arasında plastik sektörüne toplam 1.192 adet
mamul üretimi içindeki payı % 91 olup 2014 yılında bu 12 ilde toplam 7,5
yatırım teşviği verilmiş olup belge toplamının % 7’sini yerli yatırımcı, %
milyon ton plastik mamul üretimi gerçekleşmiştir. Diğer taraftan 2014
93’ünü de yabancı yatırımcılar oluşturmuştur. Yapılan toplam yatırım
yılında PLASFED’in kurucu derneklerinin bulunduğu illerin ( İstanbul, İz-
miktarının % 31’ini yerli , % 69’unu yabancı yatırımlar oluşturmuştur.
mir, Ankara, Bursa, Kayseri, Adana ve Gaziantep ) toplam plastik üretim-
Yatırımların sağladığı toplam istihdamın % 14’ünü yerli % 86’sını da
leri 6,8 milyon ton olarak gerçekleşmiş olup, toplam üretimden % 83 pay
yabancı sermaye yatırımları sağlamıştır. Sektörün ekonomiye ve ihra-
almıştır.
catçı sektörlere bu düzeyde katkı vermesine karşılık, 19.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “ Yatırımlarda Devlet
Türkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren firmaların ortalama
Yardımları Hakkında Karar” da plastik sektörü ekonomi içindeki önemi,
kapasite kullanım oranları 2009 yılında % 64,3 olarak gerçekleştikten
yapısal özelliği ve ihracat vizyonu gibi faktörlerin yeterince göz önüne
sonra artış eğilimine girmiştir. 013 yılında sektörün ortalama kapasite
alınmaması nedeniyle Plastik sektör yatırımları teşviklerden yeterince
kullanımı % 72,6’ya çıkmış ve genel imalat sanayi kapasite kullanımının
yararlanamamaktadır. Bu durum diğer birçok sektör gibi plastik sektörü
1,4 puan altında kalmıştır. 2014 yılında ise % 73,6 olarak gerçekleşmiş
için haksız rekabet doğurmaktadır. Teşvikten yeterince yararlanamayan
ve imalat sanayii kapasite kullanımının 0,8 puan altına inmiştir. 2013 yılı
plastik sektörü yeni teşvik sisteminin katkılarıyla dış ticaret açığına po-
kapasite kullanımı ve üretimi dikkate alınarak sektörde 11,2 milyon ton-
zitif katkı üretebilme şansını yitirmekte ve kronikleşmiş dış ticaret açığı
luk kurulu kapasitenin mevcut olduğu ve kurulu kapasitenin % 26,4’lük
oluşturan sektörler içine doğru itilmektedir.
kısmının atıl kaldığı tahmin edilmektedir. Bu durum, sektörde % 26’lık bir kapasite fazlasının mevcut olduğunu göstermektedir.
1 Ocak – 30 Kasım 2014 tarihleri arasında plastik sektörüne verilen yatırım teşviklerinin belge sayısı olarak % 12’si sabit yatırım tutarı olarak
2014 yılı itibariyle plastik sektöründe 293 firmanın yabancı serma-
da sadece % 4’ü en çok teşvik verilen 6 ncı bölgeye verilmiştir. Bu du-
ye ortalığı mevcut olup bunların % 64’ü Avrupa menşeilidir. Toplam ya-
rum, plastik sektörünün yapısal özelliğinden kaynaklanmaktadır. Nitekim
bancı sermayeli firmaların % 15’ ini Almanya, % 9,9’10’unu İtalya, % 8’ini
plastik mamul üretiminde lokal bazda faaliyet göstermek firmalar açısın-
Fransa oluşturmaktadır. Hollanda ve İran menşeli firmalar % 7, Suriye %
dan daha rasyonel bulunmaktadır.
5 ve ABD’de % 4 pay almaktadır. Plastik mamul ithalatı yıllar itibariyle sürekli artış göstermektedir. 2013 yılında 535 bin ton olan plastik mamul ithalatı, 2014 yılında miktar Plastik sektörünün 2003 yılında 288 milyon dolar olan makine teçhizat yatırımı 2011 yılında 885 milyon dolarla en üst düzeyine çıkmıştır.
bazında % 7,5 değer bazında da % 6,3 artarak 575 bin ton ve 3,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Sektörün toplam makine ve teçhizat yatırımı 2014 yılında 2013 yılına kıyasla % 18 artarak 867 milyon dolara çıkmıştır. Plastik sektörü 2003
Plastik sektörü 2014 yılında ithalatçı 10 sektör içinde % 5,9 payla
– 2014 yılları arasında toplam 7,3 milyar dolarlık makine ve teçhizat ya-
6.ncı büyük ithalatçı sektör olmuştur. Plastik mamul dış ticaretinde fazla-
tırımı yapmış olup bunun % 79’u ithal makinalarla karşılamıştır. Son 12
lık veren sektörün en büyük ithalatçı sektörler arasına girmesi, sektörün
yılda, yılda ortalama 608 milyon dolarlık makine ve teçhizat yapıldığı gö-
plastik hammadde ithalat bağımlılığından kaynaklanmaktadır.
rülmektedir.
89
ENDÜSTRİDEN
PLASFEDDERGİ
Türkiye her yıl 100’ün üzerinde ülkeden plastik mamul ithalatı yap-
plastik mamul tüketimi 2014 yılı sonunda 94 kg’a çıkmıştır. Bu düzeydeki
maktadır. 2014 yılında 10 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın miktar
kişi başına tüketim seviyesi, gelişmiş batı toplumlarının altında, dünya
bazında % 70’ini değer bazında da % 76’sını oluşturmuştur. Daha önceki
ortalamasının ise 2 katındadır. Bu durum, iç pazarın doyum noktasının
yıllarda Almanya plastik mamul ithalatında önde gelirken 2014 yılında
çok altında olduğunu ve Türkiye’de plastik tüketimine yönelik potansiyel
Çin’in öne çıktığı ve Almanya, İtalya ve Fransa’nın en çok ithalat yaptığı-
talebin çok büyük olduğunu göstermektedir.
mız ülkeler konumunu koruduğu görülmektedir.
2014 yılında 2013 yılına kıyasla plastik mamullerde ;
Türkiye’nin toplam plastik ihracatının hem miktar hem de değer bazında büyük kısmını plastik mamul ihracatı oluşturmaktadır. 2013 yılında 1,5 milyon ton ve 4,6 milyar dolar olan plastik mamul ihracatı 2014 yılın-
- Üretim ton bazında % 1,8 değer bazında % 1,9 artmış,
da miktar bazında % 6,1 ve değer bazında da % 8,6 artarak 1,6 milyon
- İthalat ton bazında % 7,5 değer bazında % 6,3 artmış,
tona ve 4,9 milyar dolara çıkmıştır.
- İhracat ton bazında % 6,1 değer bazında da % 8,6 artmış, - Dolaylı İhracata giden dahil olmak üzere yurtiçi tüketim ton bazında %
2014 yılında plastik ihracatı ( mamul + hammadde ) toplam ülke
1,3 değer bazında da % 1,4 artış göstermiştir.
ihracatı içinden % 3,9 pay alarak 10’uncu büyük ihracatçı sektör olmuş-
- Dış ticaret fazlası ton bazında % 5,3 değer bazında % 12,4 artmış,
tur. İMMİB ihracat kayıtlarına göre plastik ihracatı ( mamul + hammadde
- Yerli üretimin ton bazında % 19’u, değer bazında % 13’ü ihraç edilmiş,
) toplam kimya sektör ihracatı içinden 2013 yılında % 30 2014 yılında da
- Dolaylı ihracata giden dahil olmak üzere toplam yurtiçi tüketimin ton
% 32 payla ilk sırayı almıştır.
bazında % 8’i değer bazında % 9’u ithalatla karşılanmış, - İhracatın ithalatı karşılama oranı ise ton bazında % 278 değer bazında
Türkiye, yaklaşık 200 ülkeye plastik mamulleri ihraç etmektedir.
da % 161 olarak gerçekleşmiştir.
2013 yılında 10 ülke, toplam ihracattan miktar bazında % 54, değer ba-
PLASTİK HAMMADDE :
zında da % 51 pay alırken 2014 yılında ilk 10 ülkenin toplam ihracattan miktar bazında % 49 değer bazında da % 47’ye gerilemiştir. Son iki yıldır, Irak, Almanya ve Rusya Fed. plastik mamul ihraç edilen ilk 3 ihraç pazarını oluşturmuştur.
2014 yılında plastik hammadde üretiminin 2013 düzeylerinde ve toplam 1 milyon 21 bin ton civarında gerçekleştiği tahmin edilmektedir.
Plastik Mamullerde Genel Arz ve Talep Dengesi 1000 TON
Milyon ABD $
2013
2014
% Artış
2013
2014
% Artış
Üretim
8.092
8.234
1,8
34.224
34.876
1,9
İthalat
535
575
7,5
2.902
3.086
6,3
İhracat
1.510
1.601
6,1
4.583
4.976
8,6
Yurtiçi Tüketim
7.117
7.208
1,3
32.544
32.987
1,4
Dış Ticaret Fazlası
974
1.026
5,3
1.680
1.889
12,4
İhracat / Üretim ( % )
19
19
13
14
İthalat / Yurtiçi Tüketim ( % )
8
8
9
9
282
278
158
161
İhracat / İthalat ( % )
2013 yılında 6 milyon 56 bin ton ve 10,9 milyar dolar olan plastik hamPlastik mamullerde birim ithal fiyatları 2000 yılından bu yana birim ihraç fiyatlarının daima üzerinde seyretmiştir.
madde toplam ithalatı 2014 yılında 6 milyon 43 bin ton ve 11,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve ithalat miktar bazında % 0,02 oranında azalırken değer bazında % 0,8 artmıştır.
2014 yılında plastik mamul ortalama ithal birim fiyatı 2013 yılına kıyasla % 1,1 azalarak 5,36 dolar / kg olarak gerçekleşmiştir. Ortalama
Türk plastik sektörünün plastik hammadde tedariğinde ithalata ba-
ihraç birim fiyatı ise 2013’e kıyasla % 2,3 artarak 3,1 dolar / Kg’a çıkmıştır.
ğımlılığı sürmekte olup, 2014 yılında % 86’ya yükselmiştir. Türkiye, 2014
2014 yılında ortalama ihraç birim fiyatı, ortalama ithal birim fiyatının %
yılında 100’ün üzerinde ülkeden plastik hammadde ithal etmiş olup, top-
43 altında gerçekleşmiştir.
lam ithalatın miktar bazında yaklaşık % 66’sı, değer bazında da % 68’i 10 ülkeden yapılmıştır. 2014 yılında toplam plastik hammadde ithalatında
2010 yılında 5,7 milyon ton olan plastik mamuller iç pazar tüketimi 2014 yılında 7,2 milyon tona çıkmış ve 2014 yılında 2013 yılına kıyasla %
ilk 3 sırayı S. Arabistan, G.Kore ve Almanya almıştır. Bu 3 ülkenin toplam plastik hammadde ithalatımızdan toplam % 34 pay almıştır.
1,2 artmıştır. 2014 yılında 7,2 milyon tonluk plastik mamulün yaklaşık 1.6 milyon tonu, otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektör-
2014 yılında 670 bin ton ve 1,1 milyar dolarlık plastik hammadde
ler kanalı ile dolaylı olarak ihraç edilmektedir. Kalan 5,6 milyon tonluk kı-
ihraç edilmiş ve ihracat 2013 yılına kıyasla miktar bazında % 13,3 değer
sım ise doğrudan tüketici tarafından tüketilmiştir. Türkiye’de kişi başına
bazında da % 9,3 artış göstermiştir.
90
PLASFEDDERGİ
ENDÜSTRİDEN
Türkiye 100’ün üzerinde ülkeye plastik hammadde ihracatı yapmakta olup 10 ülke toplam ihracattan 2014 yılında miktar ve değer bazında % 54 pay almıştır. 2014 yılında Almanya, İtalya ve Rusya Federasyonu, plastik hammadde ihracatımızda ilk 3 sırada yer almıştır. 2014 yılında plastik hammadde ortalama birim ithal fiyatı 1.83 $ / Kg olarak gerçekleşmiş olup, 2013 yılı ortalamasına göre % 1 arttığı görülmektedir. Aynı yıl plastik hammadde ortalama birim ihraç fiyatı 1.68 $ / Kg olarak gerçekleşmiş ve 2013 yılı ortalamasına göre % 3,5 gerilemiştir. Türkiye’nin plastik hammadde ithal fiyatları, ihraç fiyatlarının yaklaşık % 9 üzerindedir. Başka bir değişle Türkiye katma değeri daha büyük plastik hammaddeleri ithal ederken daha düşük katma değerli hammaddeleri ihraç etmektedir.
PLASTİK HAMMADDE GENEL ARZ VE TALEP DENGESİ : 2014 yılında plastik hammadde de ; ceği bilinmektedir. Bu durumda üretimin yılda % 9 arttırılarak 2023 yılın-
- Üretimin 2013 düzeyini koruduğu, - İthalatın % 0,02 gerileyerek 6,04 milyon ton indiği,
da 18 milyon ton üretim seviyesine ulaşılması gerekmektedir.
- İhracatın % 13,3 artarak 670 bin tona çıktığı , Mevcut durumda 17 milyar dolar ihracata erişilmesi son derece zor
- Yurtiçi tüketimin % 1,4 azalarak 6,4 milyon tona gerilediği, - Dış ticaret açığının % 1,7 azalarak 5,4 milyon tona düştüğü, - İhracatın üretim içindeki payının % 66 olarak gerçekleştiği, - İthalatın yurtiçi tüketim içindeki payının % 95 olarak gerçekleştiği, - İhracatın ithalatı karşılama oranının % 11 olarak gerçekleştiği görül-
görülmektedir. Nitekim bu düzeyde bir ihracatın gerçekleştirilmesi için sektörün büyümesine paralel olarak artan sorunlarının çözümünün dışında, 3 $/Kg düzeyinde seyreden birim ihraç fiyatlarının gelişmiş ülkeler ortalaması olan 4,5 $ /Kg’a çıkaracak tedbirlerin alınmasının yanı sıra yatırım teşviklerinden de azami ölçüde yararlanması gerekmektedir.
mektedir.
Plastik Hammaddelerde Arz ve Talep Dengesi ( 1.000 Ton ) 2012
2013
% Artış
İthalat
6.056
6.043
-0,2
İhracat
591
670
13,3
Yurtiçi Tüketim
6.479
6.387
-1,4
Dış Ticaret Açığı / Fazlası
-5.465
-5.373
-1,7
İhracat / Üretim ( % )
58
66
İthalat / Yurtiçi Tüketim ( % )
93
95
İhracat / İthalat ( % )
10
11
Bu amaçla ; Sektörün, 2023 ihracat vizyonu, kimya sektörü için hedef alınan 50 Milyar dolarlık ihracat hedefinin en az 17 milyar dolarını gerçekleştirmek-
i.
Plastik sektörü teknolojik ve AR - GE yatırımlarına ihtiyaç duy-
duğundan, teşvik olanakları artırılmalıdır.
tir.
ii. 2014 yılında 6 milyar dolar olan plastik sektör ihracatının 2023 yılında mevcut ihraç fiyatları ile 17 Milyar dolara çıkarılabilmesi için sektörün 2023 yılında 5,8 milyon ton mamul ihraç etmesi, yurt içi talebi de karşılaması için toplam üretimin yılda % 14 artarak 2023 yılında 28 milyon tona
Plastik sektörünün dış ticaret verilerine bakılmaksızın stratejik
yatırımlar içine dâhil edilmeli ve asgari yatırım tutarı 5 milyon ABD Doları olarak belirlenmelidir. iii.
Plastik mamul üretiminde lokal bazda faaliyet göstermenin
daha rasyonel olması sebebiyle, plastik sektörü her bölgede en az bir ilde desteklenmelidir.
çıkarılması gerekmektedir.
iv. Diğer taraftan, aynı ihraç hedefine birim ihraç fiyatlarının 4,5 $ / Kg’a çıkartılarak 3,8 milyon ton mamul ihraç edilmesi ile mümkün olabile-
92
Teşvik uygulamalarının en temel hedeflerinden biri bölgeler
arası kalkınmışlık farkını azaltmak olduğuna göre, mevcut yatırımlarının alt bölgelere nakledilmesi de destek kapsamına alınmalıdır.
PLASFEDDERGİ
FROM THE INDUSTRY
Turkish Plastics Industry follow – up report 2014 has been published by PLASFED.
Barbaros DEMİRCİ Secretary General PLASFED
Turkey has maintained its second position of EU ranking by USD billion 34.2 in plastics industry production in 2014
Turkey plastics industry, the growth rate in the past year compared to losses lived to 2014 growth of 1.9 percent and closed $ 34.9 billion with production. Turkish plastic manufacturers maintaining its second position in EU ranking, realised high rate of finished product exports of USD billion 34,2 in 2014. The total direct exports including raw materials reached to USD 6.1 billion.
PLASTICS PRODUCT INDUSTRY : According to PAGDER records, it is known that 6,500 companies, 99% of which are SMEs, are manufacturing within the Turkish plastics industry. The construction products is the leading sector with 23.1% within distribution of companies on main sub-sectors basis. While the number of packaging material manufacturers follow the aforementioned wit 22%, it is observed that home appliances, machinery, textile, electric – electronic, automotive and raw material companies receive Ambalaj malzemeleri üretici sayısı % 22 ile onu takip ederken, ev 5% 10% share within total manufacturers. The 91.3% of companies active within the Turkish plastics industry are located in 12 provinces. The remaining 57 provinces receive a share of 8.7% within the total number of companies in the industry. Istanbul is the leading province with a share of 62.1% within the distribution of manufacturer companies, which are active within the Turkish plastics industry, on main provinces basis. Bursa and İzmir comprise the provinces with a share within total number of companies more than 5%. While Ankara, Gaziantep, Konya and Kocaeli are observed as provinces which receive a share between 3% - 4% in total number of companies, the shares of Adana, Kayseri, Samsun, Mersin and Denizli’nin differ between 1% – 1.5%.
94
A total of 5,394 companies are active in provinces, where 9 member associations of Plastic Industrialists’ Federation – PLASFED are located and this figure comprises 84% of total number of plastics industry companies. In other words, the representation strength of PLASFED member associations is at a level of 84% of companies active in the industry.
Plastic product manufacture, which was 8 million 92 thousand tonnes and 34.2 billion dollars in 2013, grew by 2% on amount and value basis and increased to 8 million 234 thousand tonnes and 34.9 billion dollars. The growth of plastics industry, which doubled the GDP growth rate, dropped below the GDP growth rate in 2014. It is observed that plastic packaging materials led the way with 3.29 million tonnes and plastic construction materials following packaing with 1.81 million tonnes within total plastic product manufacture of 8 million 234 thousand tonnes in 2013. The share of 12 provinces, where plastics industry is densely manufactured, is 91% within the total plastic product manufacture and a total of 7.5 million tonnes of plastic product was manufactured at these
FROM THE INDUSTRY
12 provinces in 2014. On the other hand, the total plastic manufacture of provinces (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Kayseri, Adana and Gaziantep), where founding associations of PLASFED are located, was 6.8 million tonnes in 2014 and they received a share of 83% within total manufacture. Following the 64.3% of average capacity usage rate of companies active in the Turkish plastics industry in 2009, entered into an upward trend. The average capacity usage of the industry increased to 72.6% in 2013 and remaind 1.4 points below of general manufacturing industry capacity usage. In 2014, on the other hand, the rate was 73.6% and decreased to 0.8 points below of general manufacturing industry capacity usage. It is presumed that there is a 11.2 million tonnes of installed capacity within the industry and that 26.4% of this installed capacity remains idle by taking the 2013 capacity usage and manufacture into consideration. This situation shows that there is a 26% capacity surplus within the industry. As of 2014, 293 companies, within the plastics industry, have foreing capitals and 64% of these are of European origin. 15% of total foreign capital companies is comprised by Germany, 9,9’10% by Italy and 8% by France. The companies of Netherlands and Iran origin receive a share of 7%, of Syria origin 5% and of USA origin 4%. The machinery equipment investment of plastics industry, which was 288 million dollars in 2013, reached its peak level with 885 milllion dollars in 2011. The total machinery and equipment investment of the industry, in 2014, increased by 18%, when compared to 2013 to 867 million dollars. The plastics industry made a machinery and equipment investment of 7.3 billion dollars between 2003 – 2014 and 79% of this investment was met by imported machines. It is observed that an annual average of 608 million dollars machinery and equipment investment has been made within the last 12 years. Of the 7.3 billion dollars investment within the last 12 years, 37% was comprised of presses and other machinery, 24% of injection machines, 19% of extrusion machines and 11% of components and parts. A total of 1,192 investment incentives were provided to the plastics industry between 2010 – 2014 and 7% of the certificate total is comp-
PLASFEDDERGİ
rised of domestic investors and remaining 93% of foreign investors. The 31% of the amount of investment made was comprised of domestic investments and 69% of foreign investments. The 14% of the total employment provided by the investments was ensured with domestic capital and 86% with foreign investments. Despite such level of contribution to the economy and exporter sectors by the industry, the industry cannot benefit sufficiently from Plastics industry investment incentives due to the fact that factors such as the importance of the plastics industry within the economy, its structural characteristic and export vision were not taken sufficiently into consideration within the “Decree on Government Grants in Investments” published on 19.06.2012 dated and 2012/3305 numbered Official Gazette. This situation, just as for the other many industries, creates unfair competition for the plastics industry. The plastics industry, which cannot sufficiently benefit from incentives, is losing its chance to create positive contribution to the foreign trade deficit through the contributions of the new incentive system and is forced towards becoming an industry creating chronic foreign trade deficit. The 12% in certificate number and only 4% in investment amount of the investment incentives provided for the plastics industry between January 1st – November 30th, 2014 were provided to the most incentive provided 6th region. This situation does not originate from the structural characteristic of the plastics industry. Therefore, it is regarded to be more rational by the companies to be active on local basis for plastic product manufacturing. Plastic product import constantly displayed an increase by years. Plastic product import, which was 535 thousand tonnes in 2013, ended with 575 thousand tonnes and 3.1 billion dollars with an increase of 7.5% on amount basis and 6.3% on value basis in 2014. The plastics industry ranked 6th largest exporter industry with a share of 5.9% amongst 10 exporter industries in 2014. The reason for such ranking of the industry, which created surplus in plastic product foreign trade, amongst largest importer industries originates from its dependency on plastic raw material import.
95
PLASFEDDERGİ
FROM THE INDUSTRY
Turkey imports plastic product from over 100 countries every year. Import, made from 10 countries in 2014, comprised 70% on amount basis and 76% on value basis of the total import. While Germany led the way in plastic product import in the previous years, it is observed that China has become prominent in 2014 and Germany, Italy and France has preserved position in being the countries with which import is conducted the most.
and electronics. The remaining 5.6 million tonne section, on the other hand, was directly consumed by consumers. Per capita plastic product consumption of Turkey in 2014 increased to 94 kg. This level of per capita consumption is lower than those of developed western societies however twice the world average. This situation shows that domestic market is profoundly below the saturation point and that potential demand towards plastic consumption in Turkey is quite high. In 2014 with comparison to 2013, regarding plastic products;
Plastic product export comprises a large scale of Turkey’s total plastic export both on amount and value basis. Plastic product export, which was 1.5 million tonnes and 4.6 billion dollars in 2013, ended with 1.6 million tonnes and 4.9 billion dollars with an increase of 6.1% on amount basis and 8.6% on value basis in 2014. The plastics industry became the 10th largest exporter in 2014 with a share of 3.9% of plastic export (product + raw material) within the total national export. According to the İMMİB (Istanbul Minerals and Metals Exporters’ Association) export records, plastic export (product + raw material) ranked first within total chemical industry export with a share of 30% in 2013 and 32% in 2014.
- Manufacturing increased by 1.8% on tonne basis and 1.9% on value basis, - Import increased by 7.5% on tonne basis and 6.3% on value basis, - Export increased by 6.1% on tonne basis and 8.6% on value basis, - Domestic consumption, including those used for indirect export, displayed an increase of 1.3% on tonne basis and 1.4% on value basis. - Foreign trade surplus increased by 5.3% on tonne basis and 12.4% on value basis, - 19% on tonne basis and 13% on value basis of domestic manufacture was exported, - 8% on tonne basis and 9% on value basis of domestic consumption, including those used for indirect export, was met with import, - Export-import coverage ratio, on the other hand, realised in 278% on tonne basis and 161% on value basis.
General Supply and Demand Equilibrium in Plastic Products 1000 TONNES
USD Million
2013
2014
% Increase
2013
2014
% Increase
8.092
8.234
1,8
34.224
34.876
1,9
Import
535
575
7,5
2.902
3.086
6,3
Export
1.510
1.601
6,1
4.583
4.976
8,6
Domestic Consumption
7.117
7.208
1,3
32.544
32.987
1,4
Foreign Trade Surplus
974
1.026
5,3
1.680
1.889
12,4
19
19
13
14
Manufacturing
Exports / Manufacturing ( % ) Imports / Domestic Consumption ( % ) Export / Import ( % )
8
8
9
9
282
278
158
161
Turkey exports plastic products to approximately 200 countries. While the 10 leading countries received as share of 54% on amount and 51% on value basis in 2014, these shares declined to 49% and 47% in 2014, respectively. Iraq, Germany and Russian Fed. Comprise the leading 3 export markets to which plastic product is exported within the last two years. Unit import prices of plastic products, as of 2000, has always cruised over unit export prices. Plastic product average import unit price decreased to 5.36 dollars / kg in 2014 by 1.1% when compared to 2013. Average export unit price, on the other hand, increased to 3.1 dollars / kg by 2.3% when compared to 2013. The average export unit price was 43% lower than average import unit price in 2014. Plastic products domestic market consumption, which was 5.7 million tonnes in 2010, increased to 7.2 million tonnes in 2014 by 1.2% when compared to 2013. Approximately 1.6 million tonnes of 7.2 million tonne plastic product were indirectly exported in 2014 through channels of exporter industries such as automotive, packaging, construction
96
PLASTIC RAW MATERIAL: It is presumed that plastic raw material manufacturing, in 2014 ended with approximately 1 million 21 thousand tonnes, equivalent to 2013 levels. Plastic raw material total import, which was 6 million 56 thousand tonnes and 10.9 billion dollars in 2013, ended with 6 million 43 thousand tonnes and 11.1 billion dollars in 2014 and while import declined by 0.02% on amount basis, it increased by 0.8% on value basis. The dependency of Turkish plastic industry on plastic raw material supply is still continuing and increased to 86% in 2014. Turkey imported plastic raw material from over 100 countries in 2014 and 10 countries comprised approximately 66% on amount basis and 68% on value basis of total import. S. Arabia, S. Korea and Germany ranked as the top 3 country in total plastic raw material import in 2014. These 3 countries received a total share of 34% within our total natio-
PLASFEDDERGÄ°
FROM THE INDUSTRY
nal plastic raw material import. 670 thousand tonne and 1.1 billion dollar of plastic raw material was exported in 2014 and export, in comparison with 2013, displayed an increase of 13.3% on amount basis and 9.3% on value basis. Turkey exports plastic raw material to over 100 countries and 10 countries received a share of 54% both on amount and value basis within total export in 2014. Germany, Italy and Russian Federation ranked as the top 3 country in our plastic raw material export. Plastic raw material average unit import price in 2014 was 1.83 $ / Kg and displayed an increase of 1% according to 2013 averages. Within the same year plastic raw material average unit export price was 1.68 $ / Kg and displayed a decrease by 3.5% according to 2013 averages. Turkeyâ&#x20AC;&#x2122;s plastic raw material unit prices are approximately 9% higher than export prices. In other words, while Turkey is importing plastic raw material with high added values, she exports raw materials with low added values.
PLASTIC RAW MATERIAL GENERAL SUPPLY AND DEMAND EQUILIBRIUM: It is observed in 2014 regarding plastic raw material that; - Manufacturing preserved the 2013 levels, - Import decreased to 6.04 million tonnes with a regress of 0.02%, - Export increased to 670 thousand tonnes with an escalation of 13.3%, - Domestic consumption regressed to 6.4 million tonnes with a decrease of 1.4%, - Foreign trade deficit decreased to 5.4 million tonnes with a decrement of 1.7%, - The share of export within manufacturing was 66%, - The share of import within domestic consumption was 95%, - The export-import coverage ratio was 11%. The 2023 export vision of the industry is to accrue at least 17 billion dollars of the 50 Billion dollar export target of the chemical industry. In order for to increase the current export prices plastics industry export, which is 6 billion dollars in 2014, to 17 Billion dollars, the industry must export 5.8 million tonnes of product and escalate total manufacturing to 28 million tonnes by 2023 with an annual growth of 14% in order to meet domestic demand.
On the other hand, it is known that the aforementioned export target is also possible through export of 3.8 million tonnes of product by increasing the unit export prices to 4.5 $ / Kg. In this case, manufacturing must reach to a level of 18 million tonnes by 2023 with an annual growth of 9%. Under current circumstances, attainment of 17 billion dollars of export seems extremely difficult. However, the realisation of export on such levels, in parallel with its growth, the industry must take measures which will increase its unit export prices, which cruises around 3$ / Kg to 4.5 $ / Kg, average of developed countries alongside with making the best of the investment incentives. For this purpose; i. Incentive opportunities must be increased as the plastics industry is in need of technological and R&D investments. ii. Strategic investments must be included within the plastics industry, regardless of the foreign trade data and minimum investment amount must be specified as 5 million US Dollars. iii. The plastics industry must be supported in at least one province within every region due to the fact that it is more rational to be active on local basis in plastic product manufacturing. iv. Considering the main objective of incentive applications is reducing the interregional developmental differences, the transfer of current investments to sub-regions must be included within the scope of the support.
Supply and Demand Equilibrium in Plastic Raw Materials ( 1.000 Tonnes ) 2012
2013
% INCREASE
Manufacturing
1.014
1.014
-
Import
6.056
6.043
-0,2
Export
591
670
13,3
Domestic Consumption
6.479
6.387
-1,4
Foreign Trade Deficit / Surplus
-5.465
-5.373
-1,7
Export / Manufacturing ( % )
58
66
Import / Domestic Consumption ( % )
93
95
Export / Import ( % )
10
11
98
WWW.GPPS.AE/PAGDER
INNOVATE NETWORK EXPERIENCE .... DRIVING SUSTAINABILITY IN THE PLASTICS INDUSTRY
GULF PLASTICS & POLYMERS SHOW 8 – 10 SEPTEMBER 2015 Abu Dhabi National Exhibition Centre, United Arab Emirates
%¸OJHQLQ HQ ©RN EHNOHQHQ HWNLQOLáLQL ND©óUPD\óQ Temas: +971 4 609 1563 / sales@gpps.ae (konu: GPPSPAGDER)
OFFICIAL HOST - SAUDI ARABIA
PARTNER ASSOCIATIONS
OFFICIAL MEDIA PARTNER
mep www.mideastplast.com
SUPPORTING ASSOCIATIONS
MEDIA PARTNERS
ORGANISED BY
PLASFEDDERGİ
BREAKING NEWS
AGENDA (COVER)
Turkey’s demographic opportunity window will start to be rolled up as of 2040.
Turkey has to solve the education problem for growth and efficiency. The young population and dynamic workforce advantage which is called as “largest source owned by Turkey” will end as of 2040s. If It closes this period without getting rich, to elevate growth -development as well economic standards will relatively be much more difficult than today. The most important tool for this enrichment is based on evaluating “human resources” better. The only way for this is education. Although there are plenty of human resources of our country, the scientific researches, stating that those resources are not “unlimited” and that it would make it difficult for the development unless it is well managed, has started since the 1990s. This also has been brought up to the national agenda by various reports. However, the attempts in order to develop the applications and structural solutions based on those researches have taken place only in the last decade. This period resulted in the first steps to be taken for the establishment of a direct relationship between the education and labor market for the first time in Turkey’s history. Most of the measures were taken for short-term educational problems. However, the steps taken are still insufficient and 5 million young people are forming a problematic community in terms of business world. Plastics industry is the leading one among other sectors looking for “qualified employees”. This is the 4th sector according to the data of Turkish Employment Agency (IŞKUR) which “having sectoral difficulty in finding qualified employees” in this field. Generally, manufacturing sector has difficulty in finding qualified workforce. A reform was made in vocational high schools, but the first practice of it has only started in the 2014-15 school year. Despite all of those problems, especially with the initiatives of the business world education problem has taken place on Turkey’s development agenda and found the possibility to be discussed in detail. It seems that the infrastructure is ready for the structural solution. On the condition that the next period is a process
where solid applications and solution-oriented applicable ideas are developed, the transformation will occur. Aside from concerns about the future, the need for education has already reached a high level. In the scientific studies made by ISKUR in 2014 based on a full census and wide sampling for the first time, the main problem of the workplaces about their inability to provide adequate employment are found as ‘lack of qualification’. Furthermore, within the sectors “having sectoral difficulty in finding qualified employees”, plastics industry has taken place near the top ones. According to the published 2014 first quarter analysis of IŞKUR, in 2704 different occupations, 282704 posts are still vacant due to “the problems in finding an employee for those”. So employers are not only waiting to recruit persons for those but also they leave no stone unturned to find those. The rate of such vacant posts, where the problems faced in finding an employee for, in the manufacturing sector is at the highest level by 39 percent.
When considering the profession basis, plastics industry has taken place near the top ones within the manufacturing sector regarding the problems faced in finding an employee for. In this field, “plastic injection staff” has taken the 7th row with its rate of 1.4 % within the posts in the manufacturing industry regarding the problems faced in finding an employee for. The employers who announced ‘a vacant post’ in that field ranks 4 in the manufacturing industry. Generally, considering the reasons behind of “being unable to find employees whom employers have difficulties to find”: with rate of 73.9% “being unable to find the people with necessary skills/qualifications” ranks first; with rate of 60.3% “being unable to find the people with necessary work experience” ranks second; with rate of 37.5% “there is no application to the post” ranks third. The first two prominent reasons for those according to employers appear as “education related qualitative reasons”.
PAGDER: An ecosystem is needed for the qualified workforce It has been emphasized in a study made in PAGDER in order manufacturing especially plastics industry to become a center to attract qualified employees that an “ecosystem” (selffeeding and developing) necessarily should be established. And also a strategy having 6 elements has been proposed needed for the formation and development of the ecosystem. The elements of the ecosystem have been listed as following: - Needs assessment and analysis based on regular feedbacks - The establishment of networks of public, private and civil society - Allocating a fund - Formation of Quality Standards - Formation of complementary education model - Social Acceptability
100
How Will the Future of the Plastic Raw Material Prices be? The fact that the rapid fall in the oil prices towards the end of last year have been reflected in the prices of plastic raw materials as of January this year and there Selçuk Aksoy has been severe reducChairman / Turkish Plastics tions in the prices expeIndustrialists’ Federation rienced. For our sector Greetings from PLASFED which faced with a slowdown that we are not accustomed to in recent years, those reductions will be an opportunity for a revival and recovery rates just then prices have started to rise again quickly. Yet, neither in Asia nor in our nearby countries there is no increased demand to support these rises in prices. So, why have plastic raw material prices increased? We have seen in this process that at both European raw material manufacturers and Middle Eastearn raw material manufacturers have taken their facilities to the maintenance in a row. It just so happens that during this period there were cessations due to significant failures experienced in the facilities of a few major manufacturers and force majeure was announced. The supply that never exists exceeded the demand that never exists and prices are increased.
We are at a point where cannot postpone our investment in the future. The phrase “Investment in the future” is one of the phrases defining the importance and quality of education the best. Turkey reached a Sibel Destereci Yılmaz critical stage in terms of PLASFEDDERGİ Broad“investing in the future”. casting Board Chairwoman We have been hearing the concept of “demoPAGDER- Turkish Plastics Industrialists’ Association graphic opportunity Board Member window” quite often recently. That is because we realized as a country that the fact that the young population grew constantly because of the high fertility rate, which occurs once in the history of every nation, and the period, when most of the society is young and powerful, will come to an end. As Turkey we will start to lose our advantage of population, that is to say, our demographic opportunity window starting from the beginning of 2040s.
We need a new period of success. We need a new story regarding these problems which are frequently mentioned also by our economical management. The Tenth Development Plan is an initiative we accepted Hüseyin Semerci Chair- within this scope. To man /Turkish Plastics summarize shortly, we Industrialists’ Assocation need industry invest(PAGDER) ments. We need the industry investments to be made for the products with high added value. We need entrepreneurs
BREAKING NEWS
meaningful with industry.
to do these, we need talented people to carry our country forward. We have to spend this period by using our human resources in the best way. If we do not get rich by investing in industry and also educate the human resources to ensure and maintain this wealth in the meantime, it will be quite difficult after 2040s. On top of that, every single country considered to be in the same category with our country today is developing fast today. That is to say, we will have new rivals in addition to the current ones and we will be competing with more powers. I am not stating hopelessness while specifying these points but my belief in the need to write a new success story and in that we can manage to achieve this.
Instabılıtıes and relevant results We are having a problematic and painful March in 2015. The state considered the work done by its citizens as faulty work until 1980s. With late Turgut ÖZAL becoming a Primary Minister, new regulations considering Şener Gencer EGEPLADER the basis of the citizens’ Vice Chairman statements were made as it was with the advanced democracies. The state said “My citizens will do fine work but I will penalize the relevant people if there are people who are doing faulty work” and an order in European standards was started to be used. Unfortunately, throwing away the old habits is not possible to do so quickly. Making such kind of mistakes, while plastics sector rose to the second place in Europe after Germany in terms of production capacity, damages our sector significantly. From now on, administrative courts must require information from non-governmental organizations of the relevant sectors while making a decision. Otherwise, such mistakes cannot be prevented and the manufacturers and exporters of our country will be damaged extensively with such artificial fluctuations.
We are excited and happy. As plastics and chemicals firms acting in Southeastern Anatolia Region, we are hopeful about joining the union of forces in our sector. I must underline that we are happy with this interest shown in us during and after the stage of our foundation. ObMurat Kökoğlu serving this in our immeChairman/GAPLASDER Southeastern Plastic and diate environment made Chemical Industry us even more excited. Association We were destined to host a workshop regarding our sector. I would like to thank everyone who participated and contributed once again. The business world of our country is in a fast formation in terms of non-governmental organizations. As plastics industrialists, we also have powerful knowledge in this area. The idea to form a structure based on local power, which turns into a union of forces with coordination and working together, will bear successful results.
PLASFEDDERGİ
Trust in plastic packaging. Our country is powerful in terms of agricultural production. Even if we have some problem in this area, agricultural production, that is to say, food production was made in the Anatolian geography since the first periods of the İlker Biliktü Chairman/Association history. Of course, food of Bursa Plastics and industry also developed Packaging Industrialists with the development of (BURPAS) science and even if it is not recognized much today, agriculture and food industry is one of the high technology areas from production and processing methods to bio-technology, from food products to genetics. So, what is the place of polymers and plastics in the agriculture and food industry? As you know, plastic is a polymer. Plastics industry and chemicals industry are among the first sectors conducting R&D works regarding polymers. Plastic is right in the middle of agriculture from irrigation systems to agricultural greenhouse techniques, from transportation to presentation. Surprising and new dimensions are added when you go deeper.
Hello from Çukurova. Çukurova has always been an important trade and business center during every period of the history. It still is today. It hosts successful businessmen in agriculture, industry and trade. We are happy to gather plastics sector businessmen acting in our region under a roof Selahattin Onatça and be together within Chairman/ÇUKUROVA an organization model PLASDER - Çukurova Plastics Industrialists’ moving from local places Association to places across the country. We are happy to work with all our sister associations with PLASFED. We attracted attention from public institutions and our shareholders, particularly business organizations, during our foundation stage and first works. This made us speed up the steps we were supposed to take regarding the future. We organized a successful China visit and I think members of our sector benefited from this trip of ours. As an association, we will conduct activities not only regarding our work but also some social activities. Of course, it will be an approach within the framework of our sector but we want our businessmen to socialize more and chat more.
Action plans including a set of precautions regarding the industry sector were stated. There are various suggestions regarding some structural problems we have been discussing for a long time. Regulations regarding labor force education, incentives regarding employment, reviewing general incentive practices and allocation of investment places are observed. There are also initiatives to increase the saving rates of our country. Some drafts about this issue were presented to TBMM recently. No country has given up on industrialization and none ever will. We think that the stress in favor of industry should be increased within the discussions that have been made during the recent period.
G20’s agenda can be adapted for Turkey Turkey has taken over the G20’s term presidency. Within the formation of G20 there are sub committees on civil society, think tanks, labor. One of the most important of them for us Yunus Karakaş for sure is B 20, namely Chairman / Association of Business 20, which operAnkara Plastics Industrialates by covering employists (APSD) ment. Within this formation, employer organizations of the countries are trying to generate a global solution to global business issues. The agenda of our country’s term presidency has been announced: the agenda which is abbreviated in English as ‘3i’ covers the terms: “ inclusivity (in Tr: kapsayıcılık), implementation (in Tr: uygulama) and investment (in Tr: yatırım). This agenda has been produced for the world economy, but well, it can and should become Turkey’s agenda as well.
“Turkish Composite 2015 Composite Summit” between October 8th and 10th 2015 will be a meeting for the sector.
We have to speed up our steps for industrialization.
Our association, Turkish Composites Manufacturers’ AssociaŞekip Avdagiç Composites Industrial- tion kept its membership ists Association Chair- development works in the man, Board of Directors last period and included 3 new institutional members to its structure. Hanko Makine ve San. Tic. Ltd. Şti, Cengiz Teknik Kompozit San. Tic. A.Ş. ve İnovatif Teknoloji Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. firms registered as members ensuring our association to become stronger and making its total number of members reach 100.
Dear friends, We are carrying on our efforts to industrialize as a country. The risks are heavy at the current stage of the global crisis. Our growth rate is not at the level Yusuf Özkan we want it to be. We Chairman/Association of want to grow more and Kayseri Plastics Business we know that this will be
In cooperation with Istanbul Chamber of Commerce (İTO) and within Turkish National Participation Organization, we will also participate in JEC Composites Paris Fair, which is the most important organization of our sector, in 2015 as we participated in it in the last years. In addition to 16 Turkish firms in the organization, we expect the total number of participating Turkish firms to be higher than the previous years with Turkish firms that will participate individually.
Owners (KAYPİDER)
101
PLASFEDDERGİ
BREAKING NEWS
PANEL The future of plastics sector was discussed: Hard-working sector and excellent geopolitical location is an advantage while raw material and products with low added-value is a disadvantage. The future of Turkish plastics sector was laid on the table in Gaziantep. The steps to be taken for the development of the sector were determined. During “The Workshop for Strategic Expansion for Designing the Future of Plastics Sector”, which was organized by Plastics Industrialists’ Federation - PLASFED, Southeastern Plastics and Chemicals Industry Association - GAPLASDER, Gaziantep Chamber of Industry - GSO and which drew intense interest by the visitors, the most powerful features of the sector were determined as being hard-working, being the best in recycling in the world and the geopolitical location. On the other hand, not being able to produce raw materials and the intensity of products with low added-value emerged as weaknesses. During the session that was held, the strengths of the sector were listed as follows by the number of times they were shared; Turkey being the first in recycling, having an excellent geopolitical location, observing a sector structure with positive thinking, having a hard-working and brave sector, plastics being products facilitating life, the first investment cot of the sector being low, sector having the qualification to manufacture the best product, having initiatives open for innovations and having educated people working within the sector. On the other hand, more works were done on the main item of agenda regarding the determination of the problems in the sector and the relevant solution suggestions. Within this context, the first 10 primary problems were determined as dependency on the foreign markets in terms of raw materials, the weight of products with high added-value being high, making investments in the same products and areas by being affected from each other, high costs of power, the small number of locomotive (leaderguiding-creative) personnel, the low rate of R&D investments, dependency on foreign exchange rates and not being able to benefit from the government incentives.
Plastics processing sector resists against harsh competition According to PLASFED (Plastics Industrialists’ Federation) 2014 Turkey plastic processing machines report, the sector regarding the plastic processing machines and their components and parts in Turkey increased its manufacturing rate by 8 percent and reached 367 million dollars. Export, on the other hand, increased by 6 percent and reached 142 million dollars. Turkish plastics sector made a machinery and equipment investment of 867 million dollars in 2014 and reached the second highest level in the last 5 years.
In the report written by PLASFED General Secretary Barbaros Demirci, it was written that the plastics sector ended 2014 with a machinery-equipment investment of 867 million dollars. Thus, the second highest level following the investment worth 885 million dollars made in 2011 was reached within the last 5 years between 2010 and 2014. Average annual investment amount during the same period was calculated as 765 million dollars and the total machinery and equipment investment of the sector during the period between 2003 and 2014 reached 7.3 billion dollars. Plastics sector made investments with imported machinery as the situation in the other sectors. Import by the end of 2014 increased by 22 percent compared to the previous year and reached 641 million dollars.
The project started by PAGDER for our animal friends living on the streets gained consistency. Plastics turned into shelters are on Turkey’s agenda PAGDER’s Plastics Turned into Shelters Campaign intended to give our animal friends living in the streets warm and healthy plastic shelters, which turned into a social responsibility project for the plastics sector, started its second year. Within the scope of the project, which ended its first year, the interest was increased for the campaign which was moved to Turkey’s agenda again with an amazing night hosted by PAGDER. The new voluntary envoy of the project was the reputable and popular artist Mirkelam (Fergan Mirkelam). “Plastics Turned into Shelters” will grow faster in its second year. Donation of 540 additional animal houses was already realized. New famous volunteers will also participate in the project. New initiatives will be taken with 18 municipalities, with which cooperation was started, and new municipalities will be added to this number. A personal animal house donation system will be established with the cooperation of hepsiburada.com and viral videos will be prepared to spread the word about the project. Preparations were started for a musical play intended for children. PAGDER Chairman Hüseyin Semerci gave a speech during the gala night of Plastics Turned into Shelters, reminded that the project became public knowledge and animal houses were donated without any expectations from people who joined the campaign. Semerci, who stated that the project’s success will improve with the increase in media visibility, said “We claim all recyclable wastes in the name of protecting the future of our children and country, by means of our local administrations and provided that these wastes will remain within the recycling chain of them. We are making efforts only for Creating Awareness and Conscious and we are progressing with your support in our campaign.”
PAGDER’s “Plastics Turning into Shelters” Campaign was rewarded PAGDER’s growing campaign “Plastics Turning into Shelters” keeps on drawing interest. It was specified in the statement made by PAGDER
102
that the campaign of PAGDER was rewarded by BelHaber, which broadcasts for local administrations, in its eighth annual “Municipality Oscars” ceremony within the scope of the Best Projects of 2014.
Another discussion came to an end: BPA does not pose a health risk in any age group. Acting as the senior authority within the structure of European Union, EFSA (European Union Food Safety Authority) stated that, within current exposure measures, Bisphenol A (BPA) substance did not pose a risk for human health human being including unborn children.
Awards rained down on Turkish package designs in global competitions Packaging competitions gain more importance day by day. “The Stars and the Crescents of Packaging”, a competition organized by Packaging Manufacturers Association which is one of the most reputable organizations in this area, started to gain importance also in global terms. On the other hand works rewarded during this competition appeared in global scale too. Works joining reputable WorldStar and AsiaStar competitions won awards which means registration of the power of Turkish design in the intentional arena. In the statement made by the Packaging Manufacturers Association, it was announced that Turkish designs broke a record by winning 12 awards in WorldStar 2015 competition. It won 2 awards in AsiaStar competition which it joined for the first time. WorldStar competition is organized by the World Packaging Organization while AsiaStar competition is organized by Asian Packaging Federation.
PLASFED: “There is distance to be covered” in plastic packaging production According to data in “Turkish Plastic Packaging Sector 2014” evaluation report published by PLASFED, plastic packaging sector stopped growing. Packaging sector, which has a share of 40 percent in Turkish plastics sector, grew by 0.5 percent in 2014 compared to the previous year and reached a size worth 12 billion 762 million dollars. Export in the sector increased to 2 billion 353 million dollars while its import increased to 1 billion 886 million dollars and its foreign trade surplus increased to 466 million dollars. Turkish plastic packaging manufacturers showed success by exporting 18 percent of their production while covering the needs of the country with 85 percent of their production. According to the report prepared by PLASFED General Secretary Barbaros Demirci, Turkey became the 3rd in Europe and 9th in the world in terms of amount of production in plastic packaging sector with a production of 3.2 million tons.
Çukurova Plasder increased the number of its activities: A trip to China, theater for children Çukurova Plasder increased the number of its activities in order to make a concrete contribution to the initiatives of its members and to increase social interest. In addition to a trip to China, the Association contributes to an event getting children together with theater. Çukurova Plasder realized a trip to China which was one of the first activities it announced after its foundation. During the trip, which took 8 days with the participation of 20 firms who are members of the
BREAKING NEWS
association, China’s touristic centers were visited in addition to having business meetings and doing investigations. In the information given by Çukurova Plasder regarding the trip, it was stated that Lesso and Liansu factories in Foshan were visited. Guangzhou and Hong Kong cities were visited after that.
PAGDER suggested establishing a Plastic Specialization Free Zone in Tatarstan. PAGDER hosted Vasil Şayhraziyev, the Vice President of the Republic of Tataristan and the council accompanied him from Tataristan which is one of the autonomous republic affiliated to Russian Federation and which received high amounts of investments recently. PAGDER Chairman Hüseyin Semerci presented a proposal to establish a Plastic Specialization Free Zone in Tataristan. The parties made a decision to intensify works on the proposal titled “Investment and Clustering Plan”.
BURPAS Chairman Biliktü: plastics and packaging are the barometers of industry. Bursa Plastics and Packaging Industrialists’ Association (BURPAS) Chairman İlker Biliktü said in the press conference he organized in Bursa that consistency is needed in the foreign exchange rate. Underlining that the decrease in profitability continues in spite of the partial growth in the sector in 2014, Biliktü was the second plastics manufacturer in Europe and they needed additional support to keep this title. Biliktü said “The foreign trade volume of Turkish plastics sector corresponding to 20.3 billion dollars covers 1.7 percent of the plastics foreign volume throughout the world. While Turkish plastics sector receives a share of 1.6 percent from global plastic product export and 1 percent from global plastic product import, it receives a share of 4.3 percent from raw material import and a share of 0.4 percent from raw material export.
KAYPİDER participated in the program for developing environment strategies KAYPİDER participated in the Program for Developing Environment Strategies organized by Tema Foundation in Doğa College. KAYPİDER Board Members participated in this program intended for developing new environment strategies for Kayseri and stated their opinions. Giving information regarding the work, KAYPİDER Chairman Yusuf Özkan said “It was a very productive workshop. We got together with branch managers working in the Directorate of Education, TEMA Foundation youth branch chairman, representatives of Kayseri Directorate of Security and the officers from Erciyes University as well as TEMA Foundation Kayseri Branch Manager. It was deiced during the workshop for the students in primary school would be informed about the environment and recycling and the importance of the issue would be explained to them. As KAYPİDER, we stated that we started the relevant works to fulfill our responsibilities regarding the subject”.
Ankara Plastics Industrialists’ Association strengthened its works on organizing Ankara Plastics Industrialists’ Association sped up its works on organizing. Improving communication with firms that might register as members to the association, APSD management reduced its membership fee to 150 TL with a decision it took. APSD improved its web site and started to place advertisements of its member firms on its web site during 2014.
One of the most reputable names in extrusion, Rauwendaal answered the questions of PLASFEDDERGİ: “Extrusion problems are among the most costly problems Intensifying its education activities, PAGDER organized a seminary for Chris Rauwendaal, who is one of the most important names in the world in extrusion area. Rauweendaal, whose books are used as textbooks in many countries including Turkey, answered the questions of PLASFEDDERGİ. Processing machines of Chris Rauwendaal are considered as a reference guide by the plastic processing machines’ manufacturers throughout the world. Rauwendaal is a person who held almost 200 seminaries and conferences throughout the world. A prestigious step was taken before European plastics processing machines’ manufacturers by holding a seminary for Chris Rauwendaal in Turkey. With the training he provides in this area, Rauwendaal aims to improve the troubleshooting skills of technical personnel working with an extruder.
EGEPLASDER will contribute to Menemen Plastic Specialization Organized Industrial Zone by the support of İZKA Aegean Plastics Industrialists’ Association carries on its works with its shareholders in cooperation at each level to develop the sector. The Association intensified its joint works with educational institutions and its economic and social shareholders. It was specified in the statement made by EGEPLASDER that joint works are being conducted with Ege University Ege Vocational School, PAGDER Plastics Turning into Shelters Campaign and Menemen Plastic Specialization Organized Industrial Zone. EGEPLASDER will make infrastructure investments in Menemen Organized Industrial Zone with the support of Izmir Development Agency - İZKA.
GAPLASDER visited Gaziantep Metropolitan Municipality Mayor Şahin. Southeaster Plastics and Chemicals Industrialists’ Association (GAPLASDER) Board Chairman Murat Kökoğlu and Vice Chairmen Selçuk Yıldırım and Serkan Ünverdi visited Metropolitan Municipality Mayor Fatma Şahin.
TSK Coast Guard also chose domestic production polymer guns After the General Directorate of Security, the Coast Guard Command also purchased new generation polymer needle-fire guns. the Undersecretariat for Defense Industry stated that ST-9 model manufactured by Sarsılmaz was chosen within the framework of the works conducted within the scope of TSK Gun Purchase Direct Procurement Project. A contract was signed regarding the purchase program. The guns started to be delivered. The General Directorate of Security also has bought a domestic product from Samsun Yurt Savunma - Canik TP9 polymer needle-fire guns. Both guns are among the products Turkey has been exporting.
103
PLASFEDDERGİ
INTERVIEW Hulusi Şahin, the Board Chairman of Meltem Kimya, a firm which launched its new product allowing hot filling:
“Investment is necessary for petrochemistry and Turkey has the power to make such investments” Meltem Kimya, one of the raw material manufacturers of Turkey based in Adana, is getting ready to enter the product market with an ambitious product. Growing with its new pet resin manufacturing facility with high technology after its plasticizer facility, Meltem Kimya lastly started to manufacture food packages with resistance against heat up to 94 degrees the technology of which it developed on its own. Meltem Kimya Board Chairman Hulusi Şahin stated that their growth as a accompany will continue in raw materials area, however, they are always interested in products with high added-value and they included this area within their radar. Meltem Kimya is making production almost without wastes by making all products inputs for each other in its pet resin and plasticizer facilities in Adana. Breaking a new ground with its waste processing technology, the pet resin facility carries on its production initiatives intended for global companies in the near future. Hulusi Şahin thinks that Turkey should not act tentatively in terms of plastic raw material production, which is one of the structural problems of Turkey and new investments, should be made in petrochemistry area.
INTERVIEW Sunteks Hisarcıklılar:
Board
Chairman
Suat
“It is necessary to switch to products with high added-value; profit margin was reduced to zero in some products” Suat Hisarcıklılar, the Board Chairman of Sunteks Plastik acting in Ankara, which is one of the industrial investment areas drawing intense interest recently, underlined that Ankara had a relatively modest position in plastics industry, however, there was a chance to develop in terms of products with high added-value. Hisarcıklılar stated that while interest in every sector for defense industry increases the defense industry reduced the interest of plastics industrialists since it has very small amounts of production made as one of its internal qualities and underlined that composite technologies is hopeful for aviation in spite of that. We had an interview with one of the experienced names in the sector, Suat Hisarcıklılar about plastics industry and the structural problems of the sector.
2015
Plastik Sanayicileri Derneği
Uluslararası
Plastik ve Kauçuk Fuarı 20 - 23 Mayıs 2015,
Guangzhou
GİDİŞ UÇUŞU
DÖNÜŞ UÇUŞU
19 Mayıs 2015, Salı
23 Mayıs 2015, Cumartesi
İstanbul Atatürk Havalimanı - Guangzhou İsta
Guangzhou - İstanbul Atatürk Havalimanı
Kalkış : 01:00 Kal
Kalkış : 23:00
Varış : 16:20
Varış : 05:25 (+1)
HILTON HOTEL TIANHE HILT
ECONOMY İki Kişilik Oda Kişi Başı : € 1.790 Tek Kişilik Oda:
€ 2.190
Konaklama, (19-23/05/2015, 4 gece / 5 gün Kona Şehir merkezinde 3 yıllık tesis, 545 oda (min. 43 m2 odalar), Ücretsiz wifi, fitness center, yüzme havuzu, sauna, Zengin kahvaltı menüsü, Fuar alanına 15 dk. mesafede.
FİYATA DAHİL OLAN HİZMETLER
COMFORT İki Kişilik Oda Kişi Başı : € 2.190 Tek Kişilik Oda:
€ 2.590
FİYATA DAHİL OLMAYAN HİZMETLER
THY ile İstanbul – Guangzhou – İstanbul gidiş/dönüş uçak bileti,
Yurtdışı çıkış harç pulu (TL 15,-)
Hilton Tianhe Hotel’de 4 gece / 5 gün oda+kahvaltı konaklama,
Öğle ve akşam yemekleri,
Otel – Havalimanı – Otel transfer servisleri,
Oteldeki kişisel harcamalar,
Her gün Otel – Fuar – Otel transferleri,
Şahsi tercümanlık hizmetleri,
Fuar giriş bileti,
20 kg ‘ı aşan bagaj ücretleri.
Çin Halk Cumhuriyeti vizesi, Rehberlik hizmeti, Seyahat güvence paketi, Vergiler.
PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği Tel: +90 212 438 26 19 - Faks: +90 212 438 15 93 Detaylı Bilgi İçin: Onur KARAKOYUN - onur.karakoyun@pagder.org