PL A S T İ K S A N AYİ C İ LERİ F ED ERASY ONU DER G İSİ
EKİM - ARALIK 2015 / 12. SAYI
English version included
Plastik yaşam kalitesini ve ekonomiyi destekliyor
Plastics support life quality and economy
Page 102-111
BAŞKANIN MESAJI PLASFEDDERGİ
Selçuk Aksoy Başkan PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu
Yeni yapısal reform sürecine ihtiyaç var İki seneyi geçen seçim atmosferini artık geride bıraktık. Jeopolitik açıdan çok hassas bir dönemde Türkiye kuvvetli bir tek parti hükümeti ile yönetilmeye devam edecek. Gerek vatandaşın gerek de sanayicinin hükümetten beklentisi hem mali hem de siyasi istikrar ortamını sağlayacak önlemlerin bir an önce alınması. Son iki yılın yaralarını saracak ve yeniden sağlıklı büyümeyi getirecek yatırımlar ancak bundan sonra başlayacak. Türkiye ekonomisin son yıllarda yüzde 3 civarında büyüdüğü rapor edilse de bu büyüme ne yazık ki tüm sektörlere eşit dağılmış bir büyümeyi yansıtmıyor. Zaten ülkemiz için hesaplanan sürdürülebilir büyüme oranı olan %5’in her halikarda altında kaldık. Plastik sektörü de bu yavaşlamadan nasibini aldı. Türkiye, dünya rekabet gücü sıralamasında geriye düşüyor. Son raporda 6 basamak daha geriledik. Bunun nedeni, bizim daha önce yaptığımız düzenlemeleri geri almamız değil. Başka ülkelerin reform yaparken bizim oyalanmamız. Üstelik dünya ekonomisi de yavaşlıyor. Dibe vuran emtia ve navlun fiyatları bu durumun göstergesi. Döviz kurlarının bu kadar geniş bir aralıkta dalgalandığı bir ortamda tek basamaklı kar marjları ile çalışan petrokimya ve benzer büyük sanayi yatırımları ülkemize çekmek pek mümkün görünmüyor. İş yine biz KOBI’lere kalıyor. Ağızlarda sakız olan katma değerli üretim için ARGE, ARGE için de uzun soluklu yatırım ve harcama gerekiyor. Oysa bugün firmalarımız mevcut sermayelerini korumakta zorlanıyor. İç pazardaki tüketimi enflasyonu körüklemeden tekrar arttırmak gerekiyor. Tüketicinin ithal ürünler yerine yerli ürünleri tercih etmesi için bilinçlendirilmesi gerekiyor. İhracatta parite etkisi ile değer kaybı sürerken miktar bazında rakamlar da yerinde sayıyor. Körfez ülkelerine yapılan ihracattaki düşüşü telafi etmemiz için ilişkileri tekrar geliştirmek ve yeni pazarları zorlamak gerekiyor. Yeni kurulan hükümetten ve TBMM’den beklentimiz, açıklanan yatırım ortamını iyileştirecek reform programının hızla hayata geçirilmesi. Umutsuz olmak için bir neden yok, çünkü güçlü bir çoğunluğa sahip, enerjisini yenilemiş bir TBMM göreve başladı. Ülkemizin tek çıkar yolunun sanayi ağırlıklı bir reform-yatırım programı olduğunu düşünürsek, bu eylem planının harekete geçirilmesini bekliyor olmak elbette akılcılığın gereği olacaktır. Sizlere bol kazançlı güzel günler dilerim.
3
YAYIN KURULU BAŞKANI’NDAN PLASFEDDERGİ
PLASFEDDERGİ’den merhaba
Selçuk Gülsün PLASFEDDERGİ Yayın Kurulu Başkanı PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği Başkan V.
Yeni sayımızla yine sizlerin karşısındayız. 2015 yılının sonuna gelirken 12.sayımızı da sizlerin beğenisine sunmaktan ayrıca kıvanç duyuyoruz. Yıl sonlarında tüm kurumların ajandaları oldukça yoğun olur. Bu dönemde bütçeleme, envanter sayım, yeni yılda yapılacak veya pazara sürülecek ürünler vb. gibi birçok kafalarımızı meşgul eden konularla ilgili çalışmaları yürütürüz. Plastik sektörünün özelinde ise PLASTEURASİA etkinliği de bir çoğumuzun ajandasında yer alır. Fuarlar en basitiyle alıcılarla tedarikçileri buluşturan birer panayır gibidir. Globalleşen dünyada en büyük tehditlerden biri de globalizmdir. Bunun etkilerini her alanda olduğu gibi fuarcılıkta da görebilmekteyiz. Dünyadaki birkaç referans fuarın dışında diğerleri cazibesini yitirmekte ve ilgi kaybetmektedir. Burada bölgesel fuarcılıkta fırsatlar vardır ve bu konuda referans kalabilmek adına konunun tüm tarafları yoğun mesai harcamalıdır. Ayrıca yeni havalimanının yapılıyor olması da fuarcılıkta çok önemlidir. İddiamızı pekiştirebilmenin yolu konunun ilgi duyanlarını dünyanın her yerinden buraya ulaşabilir kılmamızdan geçer. Elimizdeki değeri daha çok parlatmalıyız ve bölgede referans olmalıyız. Bazı eleştirilerimiz olsa da büyüyerek gelişimini sürdüren PLASTEURASİA etkinliği sektörümüzün tüm paydaşlarınca her zaman olduğu gibi referans olarak yoluna devam etmekte ve bizlere gurur vermektedir. PLASFED dergi olarak da fuar özel sayımızı sizlerle buluşturduk. Bu sayımızda işleyeceğimiz konu, Plastik sektörünün bugünkü durumu, endüstri ve yaşamımız için önemi. Plastik en genç malzeme olmakla beraber insan yaşamının her alanına nüfus ediyor ve etmeye devam edecek. Geleneksel malzemelere göre en temel avantajları hafiflik, işleme kolaylığı, çeşitliliğinin getirdiği uygulama alanı genişliği, daha az birim enerji ile daha çok ürün elde edebilme ve de geri dönüşümünün mümkün olması. Bunlarla beraber sektörün %98 gibi bir oranda kobiler den oluşması lobicilik faaliyetlerinin yürütülmesinde geleneksel malzeme üreticilerinin ölçek ekonomisinden gelen güçleriyle kıyaslandığında yoğun saldırılara da açık hale gelmekte. Burada sektörün örgütlenmesi ve örgütlü mücadele yürütmesi büyük önem arz etmekte. Genç bir sektörün genç bir federasyonu olan ve de hızla örgütlenerek ülke genelinde yaygınlaşan halen dokuz derneğin üye olduğu PLASFED, bir çatı örgüt olarak kapsam alanını tüm ülke geneline yaymış bulunmakta. Bunun sektöre getirdiği en temel avantajlar malumumuz olduğu gibi kamu otoritesi karşısında tek nefes olabilme ve de lobi faaliyetlerinin yürütülmesi noktasında daha güçlü ses olmak ve de referans olmanın neticesinde konunun tarafları karşısında tek bir vücut olarak hareket etmek. Böylece sektöre uzanan tüm tehditlere ortak tavır alabilmektir. Dergimizin içerisinde bu dönemde yapılan ve önümüzdeki dönemlerde yapılacak birçok etkinliğe de yer vermekteyiz. Bunları ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum. Ayrıca sektörün gerçekleşmelerine ait istatistiki verileri de sizlerle paylaşıyor olacağız. Son olarak sizlerle paylaşmak istediğim ise polimerlerle şekillenen hayat dünyamızın kaynaklarının sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak doğal kaynak kullanımını daha aza indirecek ve de sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakılmasına imkan verecek. Bu yüzden polimerlerle yaşam hepimize fayda getirecek. Ülkemiz için güzel haberlerin eksik olmadığı, başarılı ve bol kazançlı yarınlar diliyorum. Saygılarımla,
4
İÇİNDEKİLER PLASFEDDERGİ
72
Plastikler hayatın ve sanayinin merkezinde
PLASFEDDERGİ Plastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi e-dergi; www.plasfed.org.tr
20
• PLASFED Adına İmtiyaz Sahibi Selçuk Aksoy
18
• Yayın Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün - Tisan Mühendislik Plastikleri
• Yayın Kurulu Burç Angan - Hür-mak Plastik Makina Ünal Aykun - Semi Elektronik Selahattin Yılmaz - Erka Ambalaj Hüseyin Semerci - Şenmak Makina Reha Gür - Eurotec Ahmet Yalçınkaya – Yalçınkaya Plastik Yakup Ülçer - Ravago Group Murat Cansever - Eurotec Mehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik Üniversitesi Mehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Nevzat Artık – Ankara Üniversitesi Nurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi Yusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi Ali İbrahim Aydın - Proses Denetim Güralp Özkoç - Kocaeli Üniversitesi Tuncer Yalçınyuva - İstanbul Üniversitesi Ruhi Gürdal - Özyeğin Üniversitesi
Pano : PAGDER’den plastiklerin çevresel ürün olarak tanınması için dev adım
32
Pano: PLASTECH -İzmir 2016 Fuarına ilgi büyüyor
61
• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Selçuk Mutlu
Pano: G20 sonuç bildirgesinde KOBİ’lerin geleceğine ilişkin 2 karar çıktı KOBİ’ler değer zinciri için G20 gündemine girdi
• Editör Mehmet Pala • Yayın Sorumlusu Erol Türker • Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı • Grafik Tasarım Burak Çetiner – Pusula Basım Tel: 90 212 671 8303
86
• Reklam Koordinatörü Selin Portakal
Pano: Avrasya Ambalaj Fuarı başarıyla tamamlandı
90
• İletişim İstanbul Ticaret Sarayı, No:333 Giyimkent – İSTANBUL Tel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593 www.plasfed.org.tr plasfed@plasfed.org.tr
Söyleşi:
• Baskı Fabrika Basım ve Tic. Ltd. Şti www.fabrikabasim.com Tel: 0212 294 38 00
Atlas: Polonya Avrupa’nın üretim merkezlerinden biri
Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
6
Üçgen Pigment Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özgüven ile sanat ve renkler üzerine
“İşinizin felsefesini yapmanız gerekir, yapmazsanız sorun yaşarsınız”
PLASFEDDERGİ
50-60
PlaSTK: Derneklerden Mesajlar
18 Pano: BURPAS’ın S’ yenii iinternet sitesi yayında
62 Pano : Makine İmalatçıları Birliği Dalgakıran:
Vasatlıktan kurtulmanın yolu ileri teknoloji
94 Görüş: YMM Ali İbrahim Aydın Yurtdışından temin edilen hizmetlerde tevkifat (stopaj) ve KDV yükümlülüğü
8
14
Pano :
Pano :
PLASFED delegeleri sektörü ve çalışmaları planladı Plastik sektörü PLASFED’le daha etkinleşecek
Hızla büyüyen yuvaya dönüşen plastikler kampanyası örnek oldu
10
44 Pano :
Pano: PAGDER’in kurucu üyeleri arasında bulunduğu, EVFED ve MAKFED faaliyetlerine başladı
PAGDER’den İSO’ya ziyaret
Reha Gür: Sanayinin her dalına hizmet veriyoruz
80
57 Pano: PAGDER, plastik sektörünün yetkilendirilmiş sınav merkezi oldu
Söyleşi:
Şenmak Genel Müdürü ve PLASFED Başkan Yardımcısı Hüseyin Semerci:
“Plastikler stratejiktir, yokluğu diğer sektörlerin damarını kurutur”
102
98
Breaking News: News In English
108
Endüstriden: Selçuk Mutlu Plastik mamul üretimi 2015’te 8,3 milyon ton olacak
From the Industry (Eng): Plastics product manufacturing to be 8.3 million tons in 2015
7
PLASFEDDERGİ
PANO
PLASFED üye ve paydaşlarıyla yürüteceği çalışmaların çerçevesini bilimsel çalışmayla belirledi
Plastik sektörü PLASFED’le daha etkinleşecek
Türkiye plastik sektörünün çatı örgütü PLASFED, gelecek dönem yapılacak çalışmalar ve bunların ne düzeyde paylaşılacağına yönelik olarak üye ve paydaşlarıyla bilimsel bir çalışma yaptı. Çalıştay modelinde organize edilen çalışmada, her bir faaliyet alanı, sorun alanı ve buna uygun çalışma yöntemi belirlendi. Plastik Sanayicileri Federasyonu PLASFED, üyeleriyle birlikte çalışmaların daha da etkinleştirilmesi için bir çalıştay düzenledi. Bilimsel modelle oluşturulan çalıştayda, sektörün öncelikleri, faaliyet ve sorun alanları, yapılacaklar ve bunların hangi model çalışma ile ilerleteceğine yönelik konular belirlendi. Çalıştayda uluslararası rekabet, standartlar-yasal düzenlemeler, karar alıcılar ve diğer paydaşlarla ilişkilerin geliştirilmesi alanlarında yürütülecek faaliyetler ve beklentiler belirlendi. Yapılan arama çalışmasında faaliyet alanları, kamu ilişkilerinden halkla ilişkiler çalışmalarına, sektör fiziki altyapısından ilişki ağlarına kadar bir dizi öncelikli alan belirlendi. Bunun ardından öncelikli faaliyet alanlarına yönelik olarak yürütülecek çalışmaların kapsamı, organizasyonu ve rol paylaşımına ilişkin detaylar üzerinde çalışıldı ve her bir faaliyet alanının çerçevesi belirlendi.
-Sektör sorunları Çalıştayda kapsamlı bir faaliyet yapılanması yanında, sektörel sorunlara yönelik tespit ve çözüm önerileri çalışması da yapıldı. Beyin fırtınası ve grup çalışmalarıyla desteklenen bu aşamada, 38 sorun alanı ve sonra da bunların öncelik sıralaması belirlendi. Katılımcıların çok büyük bir kısmının ilk sırada nitelikli personel sorununu görmesi dikkat çekti. Diğer sorun alanlarından bazıları, nitelikli personel eğitimi, üniversite sanayi işbirliği yetersizliği, teşvik eksikliği, bölgesel teşviklerin yetersizliği, AR-GE teşviklerinin uygulama zorlukları, AR-GE teşvikleri konusunda bilgi eksikliği, arsa tahsis sorunları, ihtisas gümrüğü olma-
8
ması, ithalatta koruma önlemi azlığı, plastik ve kauçuk sektörüne yönelik farklı uygulamalar, haksız rekabet, hedef pazar belirlemelerdeki güçlükler, etik kuralların eksikliği olarak sıralandı. Çalışmada, PLASFED’in sorun çözümünde derneklerle birlikte yürüteceği çalışmalara ilişkin bir çerçeve de oluşturuldu. Bu çerçevenin oluşturulması için de grup çalışması yapıldı ve grupların hemen hemen her konuda aynı sonuçlara ulaşması dikkat çekti. Bu çalışmalar sonucunda, yerel ve bölgesel otoritelerle ilişkiler, merkezi yönetimle ilişkiler, yerel ve yurt dışı sektörel paydaşlarla ilişkiler, ülkedeki yabancı misyonlar, standartlar, stratejiler ve mevzuat çalışmaları, halkla ilişkiler ve üyelerle ilişkiler alanlarında yapılabilecekler sıralandı.
PANO
PLASFEDDERGİ
PLASFED, BURPAS’ın ev sahipliğinde toplandı.
Selçuk Aksoy:
Taşların yerine oturmuş olacağını düşünüyoruz
Plas-
deki daralmaya paralellik gösterdiğini vurgula-
rünün 2016 yı-
Amba-
yan Aksoy, “2016 yılında global ekonomi nasıl
lına odaklandı-
Sanayicileri
şekillenecekse, plastik sektörünün ekonomisi
ğını belirterek,
de
de onu takip edecektir. 2015 yılında ülkemizde
hükümetten
üye-
yapılan seçimlerden ötürü bir belirsizlik orta-
ilk olarak eko-
si olduğu, Plas-
mı hâkimdi. 2016 yılında artık taşların yerine
nomiye
tik
oturmuş olacağını düşünüyoruz” dedi.
kazandıracak
Bursa tik
ve
laj
Derneği’nin (BURPAS)
Sanayicileri
ivme
hamleleri
Federasyonu’nun
masını
(PLASFED) yöne-
Her sektörde olduğu gibi plastik sek-
tim kurulu top-
töründe de yapısal sorunların var olduğunu
diklerini
lantısı
ledi.
at-
beklesöy-
Bursa’da
belirten Selçuk Aksoy, “Sektörümüzdeki en
yapıldı. PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, bura-
önemli sorunların başında hammadde geliyor.
da yaptığı konuşmada, 2015’in seçimler nede-
Biz hammaddenin yüzde 80’ini ithal ediyoruz.
Plastik sektörünün 2015 yılını çeşitli se-
niyle sorunların tartışılamadığı bir yıl olduğunu
Türkiye’nin genel olarak cari açıktan dolayı it-
beplerden ötürü durgun geçirdiğini söyleyen
belirterek, 2016’dan olumlu beklentiler içinde
halatı sınırlama gibi bir çabası var. Bu durum
İlker Biliktü, 2015 yılında yüksek kur fiyatların-
olduklarını anlattı.
bizim gibi yüzde 80’lerde net ithalatı olan bir
dan dolayı zorluklar yaşandığının altını çizerek,
sektörü biraz zorluyor” ifadelerini kullandı.
2016 yılında bu durumun daha olumlu olması-
Toplantının açılışında bir değerlendirme
Plastik sektörünün miktar bakımından ciddi bir
nı beklediklerini belirtti. Sektörün ihracatta
yapan Aksoy, Plastik sektörünün 2013 yılın-
ihracatı olduğunu hatırlatan Aksoy, ihracatın
önemli adımlar attığını da ifade eden Biliktü,
dan bu yana bir durgunluk içerisinde oldu-
pariteden dolayı rakamsal olarak düşüş yaşa-
“Plastik sektörü olarak, ihracat ağımızı her ge-
ğunun altını çizdi. PLASFED Yönetim Kurulu
dığını da dile getirdi.
çen gün büyütüyoruz.
Başkanı Selçuk Aksoy, “Hammadde fiyatları sürekli olarak değişiklik gösteriyor. Bu da bizi olumsuz etkiliyor” dedi. Plastik sektörünün Türkiye ekonomisin-
Toplantıda plastik çalıştayı ve plastik sek-
Hedef pazarlar belirleyerek, buralara uy-
törünün 2016 yılından beklentileri tartışıldı. Ev
gun yol haritaları çıkarıyoruz. Sektördeki da-
sahibi BURPAS Başkanı İlker Biliktü, toplantı
ralmayı ihracata daha fazla yönelerek ortadan
vesilesiyle yaptığı konuşmada, plastik sektö-
kaldırabiliriz” dedi.
9
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER’in kurucu üyeleri arasında bulunduğu, EVFED ve MAKFED faaliyetlerine başladı
PAGDER iş dünyasının sivil toplum örgütlenmesine katkıya devam ediyor
Türkiye’nin sektörel sivil toplum iş örgütlenmesinde öncü rollerden birini oynayan ve kurulduğu 1969 yılından bu yana faaliyetini sürdüren PAGDER, sivil toplum girişimlerini sürdürüyor. Plastik sektörüne yönelik şemsiye örgüt PLASFED’in kurucuları arasında bulunan PAGDER, temsil ettiği sanayicilerin kesiştiği diğer sektörel paydaş örgütlenmelerine de katkı veriyor. Makine üreticisi derneklerin oluşturduğu Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu MAKFED ve Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu EVFED faaliyetlerine başladı. PAGDER her iki federasyonda da üyelerini temsil ediyor. Türkiye’de özel sektörün büyümesi, genişlemesi ve derinleşmesinin ardından sektörel örgütlenmeler de yoğunlaştı. Çok sayıda alt sektör ve sanayi kolu kendi arasında dernek ve vakıflar kurarak sektörel sivil toplum örgütlenmesine gitti. Gelinen aşamada ise bu çalışmaların koordinasyonu ihtiyacı doğdu. Bunun için de derneklerin federasyonlar altında örgütlenmesi başladı. Türkiye’nin 1969 yılında kurulmasıyla, ilk sektörel sivil toplum örgütü olan ve plastik sektöründe mamul, hammadde ve makine imalatçılarını aynı çatıda toplayan PAGDER, bu yönüyle de örnek teşkil eden yapılanmalardan
biri oldu. PAGDER, sektördeki bütün girişimleri ve bölgeleri kavramak, sektörel bir yapılanmayı ülke geneline yaymak için PLASFED’in kuruluşunda aktif rol oynadı. Daha sonra, bölgesel örgütlenme modeline de katkı verdi. Son dönemde yaygınlaşan ve özel sektörün derinleşmesinden kaynaklı olarak birbirine benzer sektörlerde, alt sektörlerde ve sanayi kollarında çoğalan derneklerin, kamuoyu ve karar alıcılar nezdinde savunuculuğunun koordinasyonu ihtiyacı doğdu. Her bir dernek de böylece federasyonlaşma sürecine girdi. Bu sürecin son iki halkası makine imalatçıları ile ev ve mutfak ürünleri imalatçıları tarafından
10
oluşturuldu. PAGDER her iki sektördeki federasyon örgütlenmesinde de kurucu üye oldu.
Temsil kabiliyeti bütün paydaşlarıyla birlikte arttı PAGDER örgütlenme yönündeki rolünü, temsil ettiği üyelerin diğer sektörlerdeki paydaşlarıyla birlikte yürüttüğü çalışmalarda da gösterdi. Yeni kurulan federasyonlarla birlikte PAGDER üyelerinin dahil olduğu hemen hemen her üst örgütlenmede üyelerini temsil etti ve gücünü artırdı.
-MAKFED Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu Kurumsal kapasitesi yüksek örgütlenmelerin var olduğu makine imalat sektöründe, tanıtım ve sektör savunuculuğu için başlayan platform çalışmaları federasyona dönüştü. Kasım 2014’te Makine Sanayi Sektör Platformu (MSSP) çatısı altında birlikte çalışan dernekler MAKFED’i kurdu. Kurucular kurulu, AKDER-Akışkan Gücü Derneği, ARÜSDERAraç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği, AYSAD-Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği, BESİAD-Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği, İMDER-Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği Derneği, İSDER-
PANO
PLASFEDDERGİ
olarak belirlendi. Kurucu dernekler, Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER), Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) ve İSTOÇ İş Adamları Derneği (İSTOÇDER) oldu.
İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği, İSKİD-İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği, KBSB- Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği Derneği, MİB-Makina İmalatçıları Birliği Derneği, PAGDER-Plastik Sanayicileri Derneği, POMSAD-Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği, TARMAKBİR-Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği Derneği, TEMSAD-Tekstil Makine ve Aksesuarları Sanayicileri Derneği ve TEVİD- Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği’nden oluştu. Kuruluşun ardından da AMD (Ambalaj Makinecileri Derneği) ve ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği) de federasyona katıldı. Kurucu yönetim kurulu ise Kutlu Karavelioğlu (POMSAD) başkanlığında, Başkan Yardımcılığına Hüseyin Semerci (PAGDER), Sayman Şenol Önal (TARMAKBİR), Yönetim Kurulu Üyeleri Sefa Targıt (AYSAD) ve Halil Tamer Öztoygar (İMDER) tarafından oluşturuldu. Kurucu yönetim kurulu, geçici bir kurul olmaktan öte seçilmiş bir yönetim gibi çalışarak, federasyonu ilk genel kurula taşıdı.
MAKFED 1. Genel Kurulu MAKFED ilk olağan genel kurluna, üye dernek sayısını 14’ten 16’ya yükselterek gitti. 2017 yılına kadar görev yapacak olan Yönetim Kuruluna Adnan Dalgakıran başkan olarak seçildi. MAKFED 1. Dönem Yönetim Kurulu Adnan Dalgakıran (MİB), Kutlu Karavelioğlu, (POMSAD), Hüseyin Semerci (PAGDER), Mehmet Sefa Targıt (AYSAD), Şenol Önal (TARMAKBİR), Ali Eren (KBSB), Adil Nalbant (TEMSAD), Halil Tamer Öztoygar (İMDER) ve Önder Bülbüloğlu (TEVİD) isimlerinden oluştu. Görev dağılımı yapan Kurul Yönetim Kurulu Başkanlığına Adnan Dalgakıran, yardımcılığına Kutlu Karavelioğlu, Saymanlığa ise Önder Bülbüloğlu’nu seçti.
Adnan Dalgakıran, yeni dönem faaliyetlerine ilişkin olarak şöyle konuştu: “Federasyonumuz yedi yılı bulan yoğun bir hazırlık sürecinin ardından 2014’ün sonunda 14 sektör derneğinin bir araya gelmesiyle oluştu. Bugün makine imalat sektörünün büyük bölümünü kapsayan 16 sektör derneğinin katılımıyla, tek çatı altında sektörel bütünleşme yolunda tarihi bir adım attık. 20 alt sektörden kendi segmentlerinde en büyük 1450 firmayı temsil eden bu derneklerin işbirliğiyle, faaliyetlerimize makine imalat sanayi ile ilgili tüm politika ve uygulamaların belirlenmesinde etkin rol üstlenmek üzere yön vereceğiz. MAKFED olarak makine imalat sektörünün toplam kalite, Ar-Ge ve inovasyon konularında uluslararası rekabete uygun bir yapıya kavuşmasını sağlamak ve sektörün, diğer yan sektörler ile beraber kalkınmasına katkıda bulunmak en önemli hedefimiz. MAKFED ve üyeleri 19 AB Federasyonunda Türk makine sektörünü temsil ediyor, bu çok önemli bir lobi gücüdür”
Geniş ürün ağı bulunan ev ve mutfak eşyaları federasyonlaştı Türkiye’nin güçlü olduğu sektörlerden biri olan ev ve mutfak eşyaları sektöründe üst örgütlenmeye gidildi. Sektörde faaliyet gösteren dernekler, “EVFED- Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu”nu kurdu. Federasyon ilk genel kurulunu tamamladı ve yönetimini belirledi. EVFED’in kurucuları arasında, sektörel sivil toplum örgütlenmesinde öncü rollerden birini oynayan PAGDER de yer aldı. Federasyonun kuruluşu ve genel kurulunun ardından basın tanıtımı da yapıldı. Federasyonun amacı “ev ve mutfak eşyaları sektörünün etkinlik ve rekabet gücünü artırmak”
11
İlk genel kurulda, ZÜCDER Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertuğrul Erdoğan, EVFED Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. Genel kurul sonrası, her dernekten temsilcinin bulunduğu 11 kişilik yönetim kuruluyla birlikte gerçekleşen basın lansmanında Erdoğan, EVFED’in hedefleri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ömer Ertuğrul Erdoğan, “Ev ve mutfak eşyaları sektörünün yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki ticaret hacminin arttırılması, ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesinde daha fazla pay sahibi olmak, temsil ettiği sektörlerin uluslararası rekabetçiliğine ve gelişimine katkı sağlamak amaçlarıyla tek bir çatı altına toplandığımız EVFED, sektörü geleceğe taşıyan güç birliği olacaktır” dedi. EVFED genel kurulu sonucunda seçilen yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Ömer Ertuğrul Erdoğan-Yönetim Kurulu Başkanı (ZÜCDER), Tahsin Öztiryaki (ZÜCDER), İsmail Erdoğan (ZÜCDER), Adnan Bostan (MOBSAD), Cüneyt Yanıkçıoğlu (MOBSAD), Ergun Bilge (TUSİD), Ahmet Gürkaynak (TUSİD), Murat İçin (PAGDER), Oğuz Han Gürlek (PAGDER), Ahmet Koç (İSTOÇDER), Hikmet Bilen (İSTOÇDER) Sektördeki 1500’e yakın üyesiyle Türkiye’nin büyük federasyonlarından biri olan EVFED’in gündem maddeleri arasında; üreticileri de ilgilendiren KKDF, KDV oranının yüksekliği, üretimdeki enerji, işçilik üzerindeki maliyetler, teşvikler, ucuz kredi kaynaklarına ulaşım, ithalattaki düzenlemelerde olacak. Yine EVFED, hayata geçireceği 3 projeyle, sektörün dünya koşullarındaki rekabet gücünü arttıracak.
Ekonominin yüzde 5’i kadar büyüklüğe sahip bir sektör Ev ve mutfak eşyaları sektörünün çok geniş bir iş ağı içinde, çeşitli malzemelerle çalışan imalat sanayi kollarının barındırdığını vurgulayan Ömer Ertuğrul Erdoğan, sektör büyüklükleri, istihdam rakamları hakkında da bilgi verdi. Erdoğan şöyle konuştu: “Ev ve mutfak eşyaları sektörü, Türkiye’nin yaklaşık 800 milyar dolar olduğu hesaplanan gayri safi milli hasılası içinde yüzde 5-6 gibi çok önemli bir paya sahiptir. Bu-
PLASFEDDERGİ
PANO
nunla birlikte sektörlerimizin toplam 15 milyar dolara yakın ihracatı olup, genel ihracatımız içinde neredeyse yüzde 9 paya sahip olması, federasyonumuzun önemini bir kat daha artırmaktadır. “Plastik ve endüstriyel mutfak sektörlerimiz Avrupa’da 2., züccaciye ve mobilya sektörlerimiz ise 5. ve 6. sırada bulunmaktadır. Federasyonumuzun istihdama katkısı ise yaklaşık 1 milyon kişi dolayındadır.”
Üç proje gündeme alındı EVFED, kuruluşunun ardından somut projeleri de gündemine aldı. Sektöre katkı vermek amacıyla planlanan üç proje şöyle: • İSTİM (İstanbul Ticaret ve İhracat Merkezi Projesi): İstanbul’un, özellikle Kuzey Afrika, Orta Asya, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa başta olmak üzere bölgesinin ticaret ve ihracat merkezi haline getirilmesi projesidir. Çin’in Yiwu kentinden esinlenilen projenin başlangıç noktası İSTOÇ olacak. Projede, İSTOÇ’a tüm dünyadan satın almacıların gelip, akredite olmuş kuruluşlar
vasıtasıyla yönlendirilerek satın almalarını sağlayacak sistem kurulacak. EVFED’in bu aracı kurumlar için akreditasyon kuruluşu olması, bu kurumlar sayesinde şikayet ve haksız kazançların ortadan kaldırılması sağlanacaktır. Bununla birlikte Wallmart gibi dünyanın büyük satın almacı firmalarının konumlandırılacağı, her türlü iletişim dahil hizmet için verilen bedelsiz bir kompleksin oluşturulması planlanmaktadır. Projenin ülke ekonomisine başlangıçta mevcudun üzerine iş hacmine ilave ilk yılda 5-10 milyar dolar ihracat katkısı yapması hedeflenmektedir. • Made in Turkey / Brand of Turkey / Buy from Turkey Fuar Projesi: İtalya Homi, Fransa Maison Objet gibi dünyada başarılı örnekleri bulunan, tüm ev/restoran konseptini içerisine alan bir fuar takvimi organizasyonudur. Bu projede, EVFED üyesi tüm derneklerin sektörleri bir araya getirilip, Türk üreticileri ve Türk markaları ön planda tutulacaktır. Hedef, ülkemizdeki mevcut fuar alanlarının birden fazlasını aynı anda kullanarak, peşisıra tüm ev ve mutfak eşyaları sektörünü içine alan uluslara-
rası bir fuar organizasyonu yapılmasına katkı sağlamaktır. Böylece ülkemizdeki fuarcılık anlayışının değişmesi, uluslararası boyutta ses getirerek ticaret hacmini katlaması, ülkemiz ihracatını büyük ölçüde arttırmaya da katkı sağlaması hedeflenmektedir. •Ulusal B2B Projesi: “Türk üreticisi ile Türk markaları buluşuyor” sloganıyla yola çıkılan projede, ülkemizdeki üreticiler ile satın almacılar bir araya getirilerek, hem aralarındaki iletişimin geliştirilmesi hem de birbirlerinden alışveriş yaparak yurt içi ticaret hacminin büyümesi hedeflenmektedir.
Peynirlere ambalaj koruması Bakanlığın, paydaşların görüşlerini alarak hazırladığı Türk Gıda Kodeksine uyumlu olarak hazırlanan tebliğle, ambalajsız, açık peynir satışı yasaklandı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yayınladığı tebliğle 1 Ocak 2016’dan itibaren peynire “ambalaj koruması” zorunlu hale geldi. Peynirlerin üretim, saklanma ve tüketiciye sunulması aşamasında köklü değişiklikler yapan tebliğ, ambalajsız peynir satılmasını yasakladı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, en fazla tüketilen gıdalar arasında bulunan peynirin üretim, saklanma ve tüketiciye ulaştırılmasına ilişkin esasların belirlendiği kapsamlı bir tebliğ yayınladı. Tebliğin en dikkat çekici unsurlarından biri de, ambalajsız peynir satılmasının yasaklanması oldu. Ambalaj zorunluluğu 1 Ocak 2016’da başlayacak.
Tebliğe göre, doğrudan satış için üretilen peynirler ambalajlı şekilde ve hijyen kriterlerini karşılayan yerlerde piyasaya sunulabilecek. Peynirler, Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas eden Madde ve Malzemeler Yönetmeliği’ne ve Gıda Hijyeni Yönetmeliği hükümlerine uygun malzemelerle ambalajlanacak. Bunun dışındaki malzemeler ambalajda kullanılamayacak. Peynir, bozulması kolay süt ürünleri arasında bulunduğu için hijyen açısından en fazla dikkat edilmesi gereken gıdalar arasında bulunuyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Korkut, düzenlemeyi olumlu karşıladıklarını vurgulayarak, “Sadece sağlık ve hijyen değil, doğru ambalajlamanın, gıdaları koruyarak tüketim ömrünü uzattığını ve israfı azalttığını da unutmayalım. Türk Gıda Kodeksi’ne uygun üretilmiş ambalajlarda muhafaza edilip satılan peynirler, gönül rahatlığıyla tüketilebilir. Yeni düzenlemeyi, gıda güvenliği, hijyeni ve ülke ekonomisini hiçe sayan kayıt dışı üretimin önüne geçmek için önemli bir adım olarak görüyor, benzer adımların bakliyatta, yaş sebzemeyvede de ambalajın şart olduğunu düşünü-
12
yoruz” görüşünü vurguladı. Tebliğle, sadece ambalaj değil peynirlerin üretiminden tüketiciye ulaştırılmasına kadar bir dizi düzenleme yaptı. Yeni tebliğle, peynirler 10 derecenin altındaki şartlarda sergilenebilecek. Bu uygulamaya pazarlar da dahil. Aroma vericiler kullanılamayacak, tüketicinin yanıltılmaması için üzerlerine ‘köy peyniri’, ‘geleneksel peynir’, ‘doğal peynir’, ‘çiftlik peyniri’ gibi ifadeler yazılamayacak. En az 120 gün olgunlaştırılmış kaşar peynirine “eski kaşar” denilebilecek. Peynirler tam yağlı, yarım yağlı, az yağlı ve yağsız olmak üzere 4 grupta toplanacak. Çiğ sütten üretilen ve olgunlaştırılarak piyasaya sürülen peynirlerin etiketinde, üretim tarihi, ‘çiğ sütten üretilmiştir’ ifadesi ve ne kadar sürede olgunlaştırıldığı mutlaka görünür şekilde yazılacak. Pastörize edilmemiş çiğ sütten üretilen peynirler en az 4 aylık olgunlaşma döneminden sonra satılabilecek. Beyaz peynirde tuz oranı azaltılacak. Küflü peynir üretimi kontrol altına alınacak. Peynirlerin üretiminde kullanılacak küf kültürleri ve kullanım şartları Bakanlıkça belirlenecek. Küf kültürleri ile olgunlaştırılarak üretilen peynirlerin etiketinde hangi küf kültürleri kullanıldığına ilişkin bilgilere yer verilecek.
PLASFEDDERGİ
PANO
Yuvaya Dönüşen Plastikler örnek oldu Plastik sektörünün savunuculuğunda kaldıraç görev üstlenen sosyal sorumluluk projesi “Yuvaya Dönüşen Plastikler” örnek nitelikli bir kampanyaya dönüştü. Sokakta yaşayan hayvan dostlarımızın sıcak, sağlıklı plastik yuvalara kavuşturulmasını sağlamaya yönelik olan PAGDER Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası ikinci yılında da büyüyerek devam etti. Projenin Gönüllü Elçisi saygın ve sevilen sanatçı Mirkelam Fergan Mirkelam çalışmalara renk kattı.
14
PANO
PLASFEDDERGİ
Plastik sektörü kampanyaya sahip çıkıyor Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası ilk yıl destekleyicileri sayesinde kamuoyu gündemine taşındı ve ikinci uygulama yılına ulaşabildi. Kampanya kapsamında ikinci yılda destek verecek destekçiler de belli oldu. 2015 yılı sponsorları şöyle:
PAGDER tarafından hayata geçirilen ve
ANA SPONSOR •Beno Plastik Ambalaj ve Kalıp San. Ltd. Şti.
“Sıcak bir yuva her canlının hakkıdır!” sloganıyla kamuoyu gündemine taşınan Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyası ikinci yılında beğeni
PLATİN SPONSOR •Basf Türk Kimya San. Tic. Ltd. Şti.
toplamaya devam ediyor. Projenin Gönüllü Elçisi Mirkelam video ve çalışmalarıyla projeye güç kazandırdı. PAGDER, plastiklerin kullanım alanları ve çevreye duyarlılığını vurgulamak, sektör savunuculuğu yapmak için tasarladığı
ALTIN SPONSORLAR •Gema Polimer Plastik Ürünleri San. Tic. A.Ş. •PAGDER & ASLAN Özel O.S.B. •Petkim Petrokimya Holding A.Ş. •Socar Türkiye Enerji A.Ş.
kampanya örnek nitelikli sonuçlara yol açtı. Kaynağında ayrıştırma alışkanlığı, geri dönüşüm kültürü ile çevresel-ekonomik kaynakların korunması, çevre ve doğa kirliliğinin
GÜMÜŞ SPONSORLAR •Aydın Plastik Turizm İnş. San. Tic. Ltd. Şti. •Boykan Gümrük Müşavirliği ve Lojistik A.Ş. •Ege Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri
•Engel Enjeksiyon Makineleri Tic. Ltd. Şti. •Esen Plastik San. Tic. A.Ş. •D-Market Elektronik Hizmetler Tic. A.Ş. •Gökhan Plastik Ambalaj ve Paz. San. Ltd. Şti. •Kalde Klima Ve Orta Basınç Fittings ve Valf San. A.Ş. (Proje Viral Video Sponsoru) •Meltem Kimya Tekstil San. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. •Plaspak Kimya San. Tic. A.Ş. •Sem Plastik San. Tic. A.Ş. TANITIM SPONSORLARI: •Maksi Medya Reklamcılık A.Ş. •Hayalgücü 360 İletişim Ajansı •RUNLTD
önlenmesi ile sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmek hedefi taşıyan proje, atık plastiklerin yüzde 100 geri dönüşümünün
gösterildi. Kampanyanın sosyal medyada ya-
tirdi. Bu belediyeler sadece katılımı organize
sağlanarak plastik hayvan yuvaları yapılma-
yılması için de ayrıca faaliyet gösterildi.
ettiler ve PAGDER, gönüllülerden sağladığı
sıyla kamuoyunun beğenisini kazandı.
Kampanya çerçevesinde son dönemde
kulübeleri belediyelere bağışladı.
sıklıkla kullanılan viral videolar da hazırlandı. Tüketiciler nezdinde çevre ve geri dönü-
Mirkelam bu videolarda oyunculuğunu da ser-
Kampanyanın ilk yılı sonu itibariyle dü-
şüm bilinci yaratılırken, sokak hayvanlarının
giledi. Kampanyada, çocuklara yönelik olarak
zenlenen gala da yoğun ilgi gördü ve basında
yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik önemli
bir müzikal oyun için de planlandı. Online alış-
yer aldı.
bir adımların atıldığı proje kapsamında, ilk uy-
veriş sitesi hepsiburada.com üzerinden birey-
gulama yılında, plastik sektörünün önde gelen
sel bağışlar ve katkılar için sistem kuruluyor.
getiren özel geceye İstanbul Vali Yardımcı-
ve duyarlı kuruluşlarının desteğiyle 1500 kulübeye yaklaştı.
“Çevre ve Hayvan Dostları”nı bir araya
Belediyelerle ortak çalışıldı
sı İsmail Gültekin’in yanı sıra ve İstanbul ve Anadolu’dan işbirliği yapılan belediyelerin
Kampanya kapsamında, kamu spotu
PAGDER, sokak hayvanlarıyla ilgili çalış-
temsilcileri katıldı. Medya ve sanat dünyasın-
öğrencilere yönelik yapılan bir senaryo yarış-
malarda yasal olarak görevli bulunan Büyük-
dan çok sayıda isim ağırlandı. Sunuculuğunu
masının ardından çekildi ve televizyonlarda
şehirlerde ilçe belediyeleriyle işbirlikleri geliş-
Ece Vahapoğlu’nun yaptığı gecede; proje el-
15
PANO
PLASFEDDERGİ
çiliğini gönüllü üstlenen Mirkelam ve yanı sıra
birliği yapan; sponsorluk çalışmalarıyla katkı
Sibel Tüzün, Elif Turan, Gülçin Ergül, Mehtap
sağlayan birçok firmanın üst düzey yetkilileri
Meral, Mine Çayıroğlu, Selen Erkmen de sahne
de, projeyi desteklemek için geceye katıldı.
alarak kampanya için en güzel destek şarkıla-
Gala gecesinde, projeye destek veren isimlere
rını söylediler. 2014 gönüllü proje elçisi olan
“Çevre ve Hayvan Dostu” deklarasyonu ve özel
Tuna Arman başta olmak üzere, Aydan Şener,
plaketlerin sunulduğu gecede, ayrıca gönüllü
Süheyl Atay, Didem Soydan, Elif Tanverdi,
destekleriyle projeye ve geceye “mimarlık”
Emel Kurhan, Özlem Kaya, Özge Özder gibi
eden özel isimlere de, kendi adlarına bir sokak
ünlü isimler de kampanyaya destek vermek
hayvanını sıcak yuvaya kavuşturacak kulübe
için geceye katıldı. Ünlü fotoğraf sanatçısı
hediye edildi.
Mehmet Turgut’da 2015 proje fotoğraflarını çekerek projemize gönüllü destek verdi.
İKMİB İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Özel Gece Des-
İş dünyasından gönüllü destek sağlayan
tekleyen Kuruluşu olduğu gecede, sektörün
Leyla Alaton başta olmak üzere projede iş-
önde gelen kuruluşları ve temsilcileri de boy gösterdi.
Mehmet Turgut, Mirkelam’ı hayvan dostlarımız için fotoğrafladı PAGDER’in kamuoyuna malolan Yuvaya Dönüşen Plastikler
kampanyasının
ikinci yılında Proje Elçisi Fergan Mirkelam oldu. Projeye gönüllü bir katkı da fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’tan geldi. Türkiye’nin en önemli fotoğraf sanatçılarından biri olan Mehmet Turgut, yeni Elçi Fergan Mirkelam ve kampanyaya ilişkin diğer fotoğrafları çekti.
Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyasına katılan duyarlı belediyeler şöyle:
Sosyal medya için “deklarasyon” :
Ben Çevre ve Hayvan Dostu…. “Yuvaya Dönüşen Plastikler” kampanyası çerçevesinde sosyal medya için oluşturulan deklarasyon yayılmaya başladı. Kampanyanın internet sitesi www. yuvayadonusenplastikler.com yanında, bütün sosyal ağ ve medya siteleri üzerinden imzalanarak paylaşılabilen deklarasyonla, çevre ve hayvanlara yönelik mesaj kitlelere ulaşıyor. Deklarasyon, internet sitesi üzerinden kendi adına oluşturularak, oluşan isimli görsel, kişilerin sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılabiliyor. PAGDER, duyarlı her birey ve kurumu deklarasyonu imzalamaya çağırdı. Projenin ilan edildiği kısa süre içinde imzalayanların sayısı bine yaklaştı.
DİĞER KURUM KURULUŞLAR •Boğaziçi Üniversitesi
•Ataşehir Belediyesi
•Ermenek Belediyesi
•İstanbul Teknik Üniversitesi
•Bakırköy Belediyesi
•Güzelbahçe Belediyesi
•9 Eylül Üniversitesi
•Beşiktaş Belediyesi
•Karabağlar Belediyesi
•Sultangazi Ortaokulu
•Beylikdüzü Belediyesi
•Karşıyaka Belediyesi
•İTÜGVO Özel Natuk Birkan İlkokulu ve
•Sarıyer Belediyesi
•Kaytazdere Belediyesi
Ortaokulu
•Şişli Belediyesi
•Küçükçekmece Belediyesi
•İTÜGVO Özel Ekrem Elginkan Lisesi
•Atakum Belediyesi
•Marmara Adalar Belediyesi
•TEV Türkan Sedefoğlu İlkokulu
•Ayvalık Belesiyesi
•Mezitli Belediyesi
•Saint Benoit Lisesi
•Bandırma Belediyesi
•Narlıdere Belediyesi
•Bayraklı Belediyesi
•Osmaneli Belediyesi
•Bergama Belediyesi
•Taşköprü Belediyesi
•Çınarcık Belediyesi
•Vize Belediyesi
•Dikili Belediyesi
•Yalova Belediyesi
16
PLASFEDDERGİ
PANO
PLASTECH İzmir 2016 Fuarına ilgi büyüyor Toplantıya, EBSO Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi ve diğer yetkililer ile EGEPLASDER Yönetim Kurulu ve sektör firma temsilcileri katıldı.
Sektöre yeni fırsatlar Erol Paksu, fuara yönelik yaptığı değerlendirmede, “PLASTECH 2016, özel olarak düzenlenen alım heyeti programları ile endüstrinin yerel ve uluslararası üreticilerine dünyanın dört bir yanından gelen tedarikçi ve alıcılarla buluşturmayı ve sektörün önde gelen isimleriyle de tanışma fırsatını sunarak sektörde neler olup bittiğini takip edebileceğiniz bir platform yaratmayı hedeflemektedir.
Plastik sektörü için yeni bir işbirliği platformu niteliği taşıyacak PLASTECH 2016 için çalışmalar sürüyor. EGEPLASDER Başkanı Erol Paksu, fuar çalışmalarına yönelik yaptığı değerlendirmede, “PLASTECH -Plastik, Ambalaj ve Teknolojileri Fuarı 4-7 Mayıs 2016 tarihlerinde İZFAŞ, PLASFED ve EGEPLASDER işbirliğiyle Fuar İzmir’de üçüncü kez düzenlenecek. Geçtiğimiz Eylül ayında İZFAŞ ‘da PLASTECH Danışma Kurulu toplantısı yapılmış, fuarın organizasyonu ile ilgili yol haritasına uygun yü-
rütülen çalışmaların son durumu ve önümüzdeki dönem faaliyetlerin planlanması, özellikle yurtiçi ve yurtdışı ziyaretçi organizasyonlarına ağırlık verilmesi konuları gözden geçirilmiştir. Görüyoruz ki ilgi her geçen gün artıyor” dedi. Paksu, Kasım ayında Ege Bölgesi Sanayi Odasında (EBSO) bölge ve üye sektör temsilcilerine yönelik PLASTECH 2016 tanıtım toplantısı yaptıklarını belirten Paksu, toplantıda İZFAŞ’ın temsilcilere sunum yaptığını bildirdi.
İzmir, İstanbul’un ardından üretimde en büyük 2. şehir olma özelliğini korurken Asya, Avrupa ve Orta Doğu’nun ortasında yer aldığı stratejik ve kolay ulaşılabilir lokasyonuyla üreticileri ve alıcıları bir araya getiren bir merkezdir” diye konuştu.
EGEPLASDER üyeleri ambalaj fuarında Öte yandan, EGEPLASDER üyeleri ve Ege Bölgesinde faaliyetlerini yürüten firmalar 21. Uluslararası Ambalaj Fuarı’na katıldı. Fuarda, EGEPLASDER Yönetim Kurulu da yer aldı ve “Ege Plastik Sanayicileri Tanıtım Rehberi”ni dağıttı.
BURPAS’ın yeni internet sitesi yayında kararı aldık. BURPAS Web Sitesi’de üyelerimiz-
ruz. Bunu anlatırken de BURPAS Web Sitesi’de
den haberler, plastik sektöründeki yenilikler,
en önemli silahlarımızdan biri olacak” dedi.
BURPAS, üyelerle ve kamuoyuyla ilişkile-
PLASFED’den ve PİLKA kooperatifimizden
rini geliştirme yönünde adımlarını hızlandırdı.
haberler yer alacak. Kendimizi ve üyelerimizi
BURPAS’ın gündeminde, üye sayısını
Dernek, haber bülteni yayınının ardından,
daha iyi tanıtma imkanı bulacağız. Kısacası ile-
100’e çıkarma, plastik okulu açma ve plastik
internet sitesini de yeniledi. PLASFED’e üye
tişim aracımız olacak.
sanayi bölgesi kurma bulunuyor.
BURPAS, bölge ve ülke genelinde plastik sektörünün gelişmesi ve üyelerinin faaliyetlerini
Plastik,
hayatımızın
herr
derinleştirmesi yönünde çalışmalar yapıyor.
alanında
BURPAS’ın Yönetim Kurulu Başkanı İlker Bi-
plastiğe karşı karalama kam--
liktü, yeni internet sitesinde yayınladığı me-
panyası ve olumsuz düşüncelerr
sajında, “BURPAS Web Sitesi’ni neden hayata
var. Bizler bu düşünceleri orta--
geçirdik? Bildiğiniz gibi plastik, Bursa’nın ve
dan kaldırmak için çalışıyoruz. z.
Türkiye’nin en hızlı büyüyen sektörlerinden
Plastiğin olmadığı bir dünya dü--
biri. Yeniliklerle sürekli gelişiyor. Sorunları var,
şünemiyorum. Plastik geri dö--
fakat bunların çözümleri için girişimler de var.
nüştürülebilen ve yeniden eko--
Biz de BURPAS olarak öncelikle neler yaptı-
nomiye kazandırılabilen bir ürün. n.
ğımızı sizlere anlatmak için bu yayını çıkarma
Bizler bunu anlatmaya çalışıyo-18
kullanılıyor.
Ancak, k,
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER’den plastiklerin çevresel ürün olarak tanınması için dev adım
PAGDER, Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülen ve Türkiye’nin doğrudan katılımcı olduğu, dahil edilen ürünlerin serbest uluslara-
PAGDER Başkanı Reha Gür, yakın zamanda yürütülen çabalarla Türkiye’nin pozisyonunu belirlediğini ve taraf ülkelerin masaya
rası ticaretiyle sonuçlanabilecek “Dünya Ticaret Örgütü Çevresel
oturacağını belirtti. Gür, yaptığı değerlendir-
Ürünler Anlaşması Müzakereleri” kapsamında, plastik ürünleri de
mede, “Öncelikle belirtmeliyim ki, PAGDER’in çabalarıyla Müzakere masasında, hem ülkemi-
dahil etmek için adım attı.
zin hem de sektörümüzün çıkarlarını korumak için bir zemin oluşturulmasından memnuniyet
PAGDER Başkanı Reha Gür, “PAGDER’in çabalarıyla müzakere ma-
duyuyorum. Bu aşamaya gelinmesi için emeği geçen bütün PAGDER camiası ve sektör men-
sasında, hem ülkemizin hem de sektörümüzün çıkarlarını korumak
suplarına teşekkür ederim. Plastik mamul ve
için bir zemin oluşturulmasından memnuniyet duyuyorum. Bu aşa-
hammaddelerin serbest ticaretinde dev bir
maya gelinmesi için emeği geçen bütün PAGDER camiası ve sektör mensuplarına teşekkür ederim. Plastik mamul ve hammaddelerin serbest ticaretinde dev bir adım atıldı. Sonuca da ulaşacağına inanıyorum” dedi.
adım atıldı. Sonuca da ulaşacağına inanıyorum. PAGDER olarak bu sürece katkı vermekten mutluyuz. Plastik mamullerin çevreci ürünler olduğu, muadillerine göre çok daha az enerji ve karbon salımı ile üretilebildiğini, geri dönüşümünün defalarca yapılabilmesi nedeniyle çok
PAGDER, plastik ürünlerin çevresel ürün
kere süreci başarıyla tamamlanırsa, plastiklerin
sayılarak serbest ticarete konu edilmesi için
uluslararası ticareti serbestleşecek ve çevresel
adımlarını sıkılaştırdı. Türkiye ayağı Ekonomi
ürün kategorisine alınacak. “Dünya Ticaret Ör-
Bakanlığı tarafından koordine edilen çalışmala-
gütü Çevresel Ürünler Anlaşması Müzakereleri”
ra katılan PAGDER, resmi müzakere masasında
Türkiye’nin de dahil olduğu 16 ülke doğrudan
plastiklerin kapsama alınmasını sağladı. Müza-
katılımcı ülke tarafından yürütülüyor.
20
çevreci ürünler olduğu ortada. DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması (EGA) müzakerelerinin isteğimiz doğrultusunda başarıyla tamamlanacağına inanıyoruz. Bu rekabetten korkmayan çalışkan Türk plastik sektörü için bir fırsat penceresi olabilir” dedi.
PANO
PLASFEDDERGİ
PAGDER, plastik ürünlerin, üretim ve
sayacak şekilde genişletilmesi yönündeki ra-
DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması (EGA)
kullanımının çevreye sağladığı katkıyı vurgu-
porumuzu sunduk. Bu raporun oluşmasında
Müzakerelerine katılım gösteren ve olası an-
layan çalışmalarla Ekonomi Bakanlığı’na bilgi
emeği geçen başta siz sektör mensuplarımızın
laşmaya taraf ülkeler şöyle:
sundu ve plastiklerin de müzakere masasına
yanı sıra ekonomik analizlerin oluşturulma-
eklenmesine katkı sağladı. PAGDER’den ya-
sına katkı sunan İstanbul Kimyevi Maddeler
Müzakereleri başlatan 14 DTÖ üyesi ülke:
pılan duyuruda şunlar kaydedildi: “Mart 2015
ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ne de ayrıca
Avustralya, Kanada, Çin, Tayvan, Kosta Rika,
tarihinde Ekonomi Bakanlığı ile başladığımız
teşekkürlerimizi sunuyoruz. Plastik hammad-
AB, Hong Kong, Japonya, Güney Kore, Yeni Ze-
plastiklerde gümrük tarifelerinin sıfırlanma-
delerin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdin-
landa, Norveç, İsviçre, Singapur ve ABD
sına yönelik Dünya Ticaret Örgütü Çevresel
de de çevresel ürün olarak tescil edileceği ve
Ürünler Anlaşması kapsamındaki çalışmaları-
bir çevresel ürün olarak ülkelerarası ticarette
mız neticesinde plastikler Türkiye’nin çevre-
gümrük vergilerinin sıfırlanacağı DTÖ Çevresel
sel ürünler müzakere listesine eklenmiş oldu.
Ürünler Anlaşması’nın (EGA) imzalanması ha-
AB, Çin, ABD gibi DTÖ üyesi 16 ülkenin yanı
linde gümrük tarifelerinin sıfırlanması yoluyla
sıra Türkiye’nin de söz konusu görüşmelerde
önemli bir pazar açılımı sağlanacağına inanı-
aktif olarak yer alma kararını müteakip, Mart
yoruz.
ayı sonundan bu yana PAGDER olarak sektör menfaatlerinin müzakerelere yansıması için
Sektörümüzün hammaddede dışa bağım-
çalışıyoruz. Yaklaşık 3 aydır Ekonomi Bakanlığı
lılığını göz önünde bulundurarak, plastik ham-
ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelere ek olarak,
maddelerin gümrük vergisinin sıfırlanmasına
PAGDER Mevzuat ve Kamu İlişkileri Komitemiz
yönelik olarak müzakere listesine bu ürünlerin
ve sektör mensuplarımızın bir araya geldiği
dâhil edilmesi büyük bir önem taşımaktadır.
toplantıların neticesinde başta yalnızca bir
Bu bağlamda PAGDER, plastik sektöründe faa-
kaç bio-plastik GTİP’inin dâhil olduğu liste-
liyet gösteren üretici ve ihracatçı işletmelerin
nin doğası gereği çevreci olan tüm plastikleri
rekabet gücünü arttırabilmek adına söz konu-
hatta özellikle plastik hammaddeleri de kap-
su süreçte hassasiyetle hareket etmektedir.”
21
Katılma kararı alan ülkeler: Türkiye İsrail, İzlanda
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER-Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Plastik Teknolojileri sempozyumu
Oğuzhan Gürlek: İhracat birim fiyatını 5 dolara çıkarmayı hedefliyoruz PAGDER ve Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Birinci Ulusal Plastik Teknolojileri Sempozyumu’nun açılışında konuşan PAGDER Başkan Yardımcısı Oğuzhan Gürlek, teşvik ve desteklerden yoksun olmasına rağmen plastik sektörünün yatırımlarını sürdürdüğünü söyledi. Gürlek, yaptığı sunumda da, sektörün hedefinin ihracat birim fiyatını 5 dolara yükseltmek olduğunu belirtti. da yapan Gürlek, “Bütün dünyada her geçen
ğini belirtti. Gürlek, “Esnek üretim yapımız ve
gün kullanımı artan, daha da artacak olan
gelişmiş üretim yapımız ile katma değerli yeni
PAGDER ve Yıldız Teknik Üniversitesi
plastiğe tüm sektörlerdeki AR-GE birimleri ve
ürünler geliştirmek, ürün çeşitliliğini artırmak
(YTÜ) yoğunlaşan ilişkilerinin ilk göstergele-
tasarımcılar dört elle sarılıyor. Çünkü plastik
yolunda kalıcı adımlar atıyoruz, atmaya da
rinden biri olan 1. Ulusal Plastik Teknolojileri
malzemeler; ağırlıkları azaltma, yüksek verim
devam edeceğiz.Küreselleşen dünyada, bil-
Sempozyumu 15-16 Ekim günlerinde YTÜ
ve dayanım, kolay şekillendirme özellikleri ile
ginin hızlı dağıldığı, paylaşıldığı ve kullanıldığı
Beşiktaş kampüsünde yapıldı. Sempozyumun
daha şık, farklı özgür tasarımlar yapma olanağı
bu dönemde; teknoloji günlük hayatımızın her
açılışında konuşan PAGDER Başkan Yardımcısı
veriyor. Muadillerine göre ucuzluğu ile mali-
safhasına bu kadar girmişken, yenilikçi yakla-
Oğuzhan Gürlek, sektör olarak yüksek katma
yetleri aşağı çekiyor. Ayrıca, plastik ile ilgili bi-
şım ve yüksek teknolojiden faydalanmada, ev-
değerli ürünlere geçiş için çaba harcandığının
limsellikten uzak önyargılı olumsuz algıya kar-
rensel düşünmede, dünyada neler olup bitti-
altını çizdi.
şın tüm bilimsel araştırmalar, veriler plastiğin
ğini araştırmada hiçbir eksiğimiz bulunmuyor”
çevreci yönünü de ortaya koyuyor. Defalarca
dedi.
Sempozyumda, polimer esaslı kompozit
geri dönüşebilen plastiklerin üretimi sırasında
üretiminden plastik enjeksiyon kalıp tasarı-
muadillerine göre daha az enerji ve su tüketili-
Gürlek bu kapsamda, Türkiye’nin plastik
mına, biyo-uyumlu polimerlerden plastiklerin
yor. Karbon salımı daha az. Dolayısıyla, plastik
ihracat birim fiyatının dünya ortalaması olan
kaynak edilmesine kadar geniş bir yelpazede
ve birçok sektöre ara mamulü üreten plastik
4,4 USD/kg’nin altında, 3,1 USD/kg seviye-
sektör için önem taşıyan konular tartışmaya
sektörümüzün teknolojik açıdan gelişiminin;
sinde kaldığını belirterek, bunu artırmak için
açıldı.
katma değerli, inovatif ürünlerin ve fark yara-
çalıştıklarını ve 5 doları hedeflediklerini anlattı.
tan uygulamalarının artmasının ülkemizin geSempozyumun açılışında bir konuşma yapan PAGDER Başkan Yardımcısı Oğuzhan
leceği için büyük önem taşıdığının bilincinde, sorumluluklarımızın farkındayız” dedi.
Gürlek, PAGDER’i tanıttı ve 1969 yılından bu
Gürlek, PAGDER-ASLAN Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi yatırımının da hızla ilerlediğini, bunun Türkiye’nin yüksek katma
yana sektöre hizmet veren ve Türkiye’nin en
Sektörün teşvik ve desteklerden yoksun
değerli üretimine, ihracatına ve üretim kalite-
eski sektörel sivil toplum örgütlenmelerinden
olmasına rağmen yatırımlarını sürdürdüğünü
sine olumlu etki edeceğini, sağlıklı bir küme-
biri olduğunun altını çizdi.
belirten Gürlek, yıllık 800 milyon Dolar dola-
lenme için de altyapının oluşacağını vurguladı.
yında makine-teçhizat yatırımıyla teknolojik
OSB’nin 650 bin metrekare alanda kurulduğu-
Konuşmasında, plastik sektörü ve plastik
ve gelişmiş üretim yapısına yükselmek için
nu ve yatırımcı sayısının 62’ye ulaştığını anlat-
malzemelerin avantajlarına yönelik bir sunum
çaba harcandığını ve her geçen gün gelişti-
tı.
22
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGEV Teknoloji Kongresi plastik ambalaj sektörünü tartıştı
Geri dönüşüm, emtia fiyat dalgalanmasından korur doğru ambalajlama ile gıda israfının önlenmesinin yöntemleri de kongrenin dikkat çeken konu başlıkları arasında yer aldı. Ambalaj sektörün tüm taraflarını buluşturan Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi’nin açılışında PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, İKMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selçuk Aksoy, FASD Yönetim Kurulu Başkanı Enver Bakioğlu, birer konuşma yaptılar.
Ambalaj sektörünün yüzde 35’ini oluşturan plastik ambalajlar PAGEV Teknoloji Kongresinde tartışıldı. Üretim ve geri dönüşüm süreçlerindeki sürdürülebilirliği, kullanım kolaylığı, hafifliği, kolay şekil alabilme özelliği ile alternatif malzemelere göre bir adım öne çıkan plastik ambalaj sektörü, Türkiye’nin de en rekabetçi sanayi kolları arasında bulunuyor. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektörün üretiminde yüzde 40 paya sahip olan plastik ambalajların tüm yönleri ile değerlendirildiği “Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi”nin ikincisini 21 Ekim 2015 tarihinde yaptı. Kongreye yönelik yapılan açıklamada, geri dönüşümün ambalaj sektörü için önemli olduğu ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmanın olumsuz sonuçlarını azaltmada bir araç olabileceği belirtildi. Açıklamada, “Emtia fiyatlarındaki dalgalanma, üreticilerin maliyetlerini yükseltirken tüketiciye ise fiyat artışı olarak yansıması anlamına geliyor. “Kullan-dönüştür-tekrar kullan” anlayışı, emtia fiyatlarındaki dalgalanma için önemli bir çözüm yaratırken kaynakların verimli kullanılması sayesinde çevrenin korunmasına katkı sağlayacak. Panelde, atıkların döngüsel ekonomi içinde ekonomiye nasıl geri kazandırıldığı tüm yönleri ile tartışıldı” denildi. Kongrede yapılan sunumlarda, kullan at alışkanlığına dayalı ekonomi modelinin değişen koşullarla birlikte geçersiz hale geleceği kaydedildi. Bu değişim tahmininin nedenlerinden en önde geleninin; emtia fiyatlarının son
10 yıl içinde 1992 - 2005 dönemine kıyasla iki kat daha fazla dalgalanması olduğu kaydedildi. Açıklamada, “2030 yılı itibariyle orta gelir seviyesindeki tüketicilerin sayısında üç milyarlık bir artış bekleniyor. Bu da tüketim ve üretim alışkanlıklarını etkileyecek, talebi ve doğal kaynak mücadelesini daha da hızlandıracak. Kullan at alışkanlığına dayalı ekonomi modeli yerini döngüsel ekonomiye bırakacak. Döngüsel ekonomi modeli şirketlere; maliyet tasarrufu, tedarik güvenliği, yeni iş fırsatları ve çevresel etki avantajları sağlayacak” denildi. Tüketici bilincinin plastik ambalaj geri dönüşümü için kritik rolde olduğu, kullanım sürecini tamamlayan plastik ambalajların mutlaka geri dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çekildi. Türkiye’nin geri dönüşüm karnesindeki eksiklerin giderilmesine yönelik, sürdürülebilirliği hedefleyen politikaların belirlenmesi ve bir an önce uygulanması gerekliliği dile getirildi. Kongrede, plastik ambalaj teknolojilerindeki yeni gelişmeler, sürdürülebilir üretimde ambalajın yeri, ambalaj tasarımında son dönem trendleri ve uygulamalar tartışıldı. Gıda sektöründe kullanılan plastik ambalajlar ve
24
Chemorbis, Ravago Türkiye, DuPont, Bak Ambalaj, Erema, Marbach, JSW, Intertek gibi ambalaj sektöründen önemli firmaların temsilcileri, katılımcılara yeni teknolojiler ve trendler konusunda bilgilerini aktardılar. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, açılıştaki konuşmasında, “Özellikle son dönemde kültürel ve sosyal değişimlere paralel olarak plastik ambalajlar günlük hayatımızın temel bir parçası haline geldi. Sunduğu avantajlarla özellikle gıda sektöründe yaygın olarak tercih edilen plastik ambalajlar, gıdaları koruyup hijyenik koşullarda sofralara ulaşmasını sağlarken gıda israfının önüne geçilmesi noktasında da önemli bir rol üstleniyor” dedi.
Rakamlarla Sektörü
Plastik
Ambalaj
•Tüketim alışkanlıklarına ve alışveriş eğiliminin her geçen gün artmasına bağlı olarak ambalaj pazarı hızla büyüyor. •Dünya ambalaj sanayi pazarı 700 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip ve sektör her yıl ortalama yüzde 3 büyüme gösteriyor. •Ambalaj sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü 16 milyar dolar. Plastik ambalajlar yüzde 35’lik pay ile liderliği üstleniyor. •Plastik sektörünün üretiminde ambalajların payı yüzde 40 seviyesinde. •Plastik ambalaj sektörünün üretimi 2015 yılının ilk yarısında bir önceki yıla oranla miktar olarak yüzde 1,4 artış ile 1 milyon 718 bin tona yükseldi. Aynı dönemde sektörün ihracatı da yüzde 10,2 artarak 386 bin tona ulaştı. •Türkiye 150 ülkeye plastik ambalaj ihraç ediyor. Irak, İngiltere ve Almanya ihracatta ilk üç sırada yer alıyor.
Dünya‘nın En İyisi İle Türkiye’nin En İyisi
Türkiye Plastik Sektörünün Gelişimi İçin Elele
ŞENMAK MAKİNA ve REILOY METALL Türkiye’deki değerli ekstrüzyon, enjeksiyon ve şişirmeci müşterileri için yüksek kaliteli ürün tedariğinin yanı sıra birinci sınıf hizmet sağlamak üzere kapsamlı bir işbirliği kararı almışlardır. REILOY sert alaşımlı çeliklerini kendi bünyesinde üreten, yüksek aşınmaya dayanıklı kovan ve vida üretiminde dünya çapında lider bir firmadır. REILOY, metalurji alanında yapmış olduğu Ar-Ge çalışmaları sonucu önemli bir know-how sahibidir. 40 yılı aşkın süre zarfında kazandığı tecrübesi sayesinde REILOY, aşınma dirençleri konusunda önemli bir başvuru kaynağıdır.
Bizi Plast Eurasia 2015 Fuarı’nda ziyaret edin Stand 1218B / Salon 12
ŞENMAK plastik sektöründe 25 yılı aşkın deneyimiyle enjeksiyon, ekstrüzyon ve şişirme gibi plastik süreçlerini optimize etmek üzere özel vidalar tasarlamış, çözüm ortağı olmuş, yenilikçi yaklaşımlarıyla Türkiye plastik işleme sektörünü yeni teknolojilerle buluşturmuş İstanbul merkezli Türkiye’nin lider vida kovan üreticisidir. Müşterilerine kısa teslimat süresi sağlamakla birlikte yüksek dolgu içeriğine sahip teknik plastik veya plastik işlerken verimliliklerini artırmak üzere bimetalik kovan ve 3 bölgeli vida, çoklu başlangıçlı vida, bariyerli vida, degazörlü vidalar ya da verimliliği artırmak için gerekli son
derece karmaşık ikiz vidalar gibi vida geometrileriyle tamamlayıcı ürün portföyüyle müşterilerine önemli ölçüde kazanç sağlama kabiliyetine sahiptir. ŞENMAK ve REILOY, imalat, mühendislik ve metalurji uzmanlıklarını kullanarak en uygun malzeme kombinasyonları seçerek, plastikleştirme üniteleri için optimum tasarımlarla Türkiye pazarındaki plastik üreticilerinin bireysel ihtiyaçlarına en hızlı çözümleri sunacak güçlü bir takımdır.
Şenmak Makina senmak@senmak.com www.senmak.com
Reiloy Metall GmbH juergen.hermanns@reiloy.com www.reiloy.com
PLASFEDDERGİ
PANO
Ambalaj sektörü büyümesini sürdürdü
Ambalaj Sanayicileri Derneği, 2014 yılı verilerine dayalı olarak yayınladığı kapsamlı raporunda, Türkiye’de yüzde 15’lik yıllık ortalama büyüme hızının yakalandığı vurgulandı. En büyük payı plastik malzemelerin aldığı Türkiye ambalaj sektöründe 2014 yılında ülke büyümesinin iki katı oran yakalandı. Ambalaj Sanayicileri Derneği, (ASD) Türk ambalaj sektörünün mamul bazında dış ticaret açığı vermeyen ender sektörlerden biri olduğunu ve büyümesini sürdürdüğünü açıkladı. ASD, “Türkiye Ambalaj Sektörü 2015” raporunu yayınladı. 2014 yılı verileriyle hazırlanan raporda, Türkiye ve dünyadaki ambalaj sektörüne ilişkin veriler yer aldı.
nin 2016’da 820 milyar dolarlık ciroya ulaşacağı tahminine yer verilen rapora göre, 137 milyar dolarlık sektörle dünyanın en büyük ambalaj tüketicisi olan ABD’yi 80 milyar dolarlık talebiyle Çin izliyor. Sektörde hızla büyüyen Çin’in, ABD’yi
ÜRETİM DALI
2017’de geçeceği tahminini yer verildi.
Türk imalatçılar büyüyor Raporda, Türkiye verilerine yönelik kapsamlı bilgi de sunuldu. Buna göre 2008-2009 yıllarında dünyada yaşanan finansal krizde yara almayan Türkiye ambalaj sektörü, 2008’i gerilemeden 2009’u da ufak bir küçülme ile atlatarak 2010’dan itibaren hızlı bir toparlanma sürecine girdi, yüzde 18’lik üretim artışıyla yılı kapattı. Sektör 2011’de 6 milyon ton üretim, 12 milyar dolar ciro, 2012’de 6.4 milyon ton üretim, 14 milyar dolar ciro, 2013’te 6.9
2010
2011
2012
2013
2014
Rapora yönelik bir değerlendirme notu açıklayan ASD bu notta, “Türkiye’nin dış ticaret açığı vermeyen ender sektörlerinden ambalaj sanayi, katma değerli ve sürdürülebilir üretim modeliyle başarı öyküsü yazıyor. Dünyada ortalama yüzde 3 büyüyen ambalaj endüstrisi, Türkiye’de 2011’den bu yana yılda ortalama yüzde 15’lik büyüme ile yoluna devam ediyor” bilgisini verdi.
KÂĞIT AMBALAJ
117.000
106.300
110.000
88.000
101.000
KARTON AMBALAJ
503.000
564.000
534.250
568.000
460.000
OLUKLU MUKAVVA
1.564.000
1.702.500
1.772.000
1.879.000
1.970.000
PLASTİK AMBALAJ
1.834.500
2.012.700
2.160.000
2.519.000
2.800.000
METAL AMBALAJ
365.500
363.700
375.250
385.000
393.000
Raporda, imalat sanayi yeni üretim tesisleri kazandıkça Türkiye ambalaj sektörünün de yeni talepleri karşılamak için ambalaj pazarı gelişmiş AB ülkelerinden daha hızlı bir gelişim gösterdiği belirtildi. Yılda ortalama yüzde 3’lük büyüme kaydeden küresel ambalaj endüstrisi-
CAM AMBALAJ
734.000
857.000
951.000
978.000
1.080.000
AHŞAP AMBALAJ
420.000
453.600
469.500
484.000
498.000
5.538.000
6.059.800
6.372.000
6.901.000
7.302.000
TOPLAM (ton)
26
PANO milyon ton üretim, 16.2 milyar dolar ciro gerçekleştirerek yükselen bir grafik yakaladı. 2014’te üretim miktarı yüzde 6 artarak 7.3 milyon tona, ciro ise yüzde 5.5 artışla 17 milyar dolara yükseldi. 2011’den bu yana yılda yüzde 15 ve üzerinde büyüme sağlayan sektör, 2014’te ülke ekonomisinin büyüme oranının 2 katı civarında büyüme eğilimini korudu. Raporda malzeme gruplarına göre 2014 yılı üretim verileri incelendiğinde; plastik am-
balaj yüzde 38 ile ilk sırada yer alırken onu yüzde 27 ile oluklu mukavva, yüzde 15 ile cam ambalaj, yüzde 7 ile ahşap ambalaj, yüzde 6 karton ambalaj, yüzde 5 ile metal ambalaj ve yüzde 2 ile kağıt ambalaj takip etti. Dış ticaret rakamlarıyla dikkat çeken ambalaj sektörü, 2014’te önceki yıla göre hacim olarak yüzde 8, değer olarak ise yüzde 9 artış gösterdi. 2014’ün ilk 6 ayındaki 696 bin 569
Malzeme Grubuna Göre 2014 Yılı Üretimin Dağılımı (Ton, %) AHŞAP AMBALAJ KÂĞIT AMBALAJ 2% 7%
PLASFEDDERGİ
tonluk ambalaj ihracatı, 2015’in ilk 6 ayında 790 bin 680 tona yükseldi. Sektördeki istikrarlı büyümenin devam edeceği öngörülüyor. Türkiye ambalaj sektörü büyüklüğünün 2015 sonunda 18-19 milyar dolara ulaşacağı beklentisinin vurgulandığı raporda, bu rakamın 300-320 milyar dolarlık bir ekonomiyi etkileyeceği vurgulandı.
Yıllara Göre Ambalaj Sektör Büyüklüğü (Milyar Dolar)
KARTON AMBALAJ 6%
CAM AMBALAJ 15%
METAL AMBALAJ 5%
PLASTİK AMBALAJ 38%
OLUKLU MUKAVVA 27%
16,15
17
2013
2014
18-19*
14 10,5
2010
12
2011
2012
27
2015*
PLASFEDDERGİ
PANO
Gıda israfını plastik ambalaj önleyebilir
Gıdaların yüzde 50’si israf ediliyor Dünyanın en önemli sorunlarından biri olan gıda yeterliliğinde çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Gelişmiş ülkelerde tüketilebilir gıdanın yarısının israf edildiği belirlendi. Bu gıdaların israfını önlemekte en önemli çözüm ise sağlıklı plastik ambalaj olarak görülüyor. Ambalajlarla yılda 16 milyar TL’lik sebze meyveyi, 1,5 milyar TL’lik ekmeği israf etmeden kurtarmak mümkün. kayıpları yarı yarıya azaltabiliriz. Avrupa’da
•Gıda kaybı ve israfı ciddi bir kaynak isra-
Dünya genelinde 2,1 milyar kişinin açlık
yürüttüğümüz proje kapsamında alınan ön-
fını da beraberinde getiriyor. Su, tarım arazisi,
ve yoksulluk sınırının altında yaşadığı belir-
lemleri Türkiye’de de uygulamaya geçirmek
enerji, iş gücü ve sermaye boşa gidiyor, gerek-
tilmesine rağmen, dünya genelinde, üretilen
amacıyla çalışmalarımız devam ediyor. Bu
siz sera gazı salınımı oluşuyor. Küresel ısınma
gıdanın üçte binin sofralara ulaşmadan kay-
konuda başta tüm sivil toplum örgütleriyle
ve iklim değişikliğine neden oluyor.
bedildiği belirlendi. Bu kaybın önlenmesi için
elbirliğiyle çalışıyoruz” dedi. Eroğlu, Türkiye’de
•Gelişmekte olan ülkelerde gıda israfı ve
EUPC nezdinde bir çalışma başlatıldı. Proje yö-
30 milyondan fazla yoksulluk sınırı altında ya-
kaybı, Gıda Değer Zinciri’nin ilk halkalarında
neticisi Yavuz Eroğlu, çalışmalara yönelik bir
şayan insan bulunduğunu belirterek, projenin
oluşuyor. Hasat alımındaki; finansal, yönetsel
yazılı açıklama yaptı.
Türkiye açısından da kritik önem taşıdığının
ve teknik yetersizlikler yanında depolama ve
altını çizdi.
soğutma tesislerindeki yetersizlik göze çarpıyor. Tedarik zincirinin çiftçilerin desteklen-
Avrupa ülkeleri gıda kaybı ve israfının boyutlarının çok büyük seviyelere ulaşması
Gıda israfının acı tablosu…
mesi ve altyapıya yatırımla, nakliye ve ambalaj kullanımının artırılmasıyla gıda kaybı azaltıla-
nedeniyle girişim başlattı. Bu girişimin yönetiminde EUPC İcra Kurulu Üyesi Yavuz Eroğlu
•Dünyada üretilen gıdanın üçte biri yani
da bulunuyor. Avrupa’daki evlerde, süpermar-
1,3 milyar ton gıdayı kaybediyor ya da israf
ketlerde, restaurant ve tedarik zinciri içinde
ediyoruz…
bilir. •Orta ve yüksek gelir seviyesine sahip ülkelerde, gıda genellikle tedarik zincirinin son
tüketilebilir gıdanın yüzde 50’si israf ediliyor.
•Her yıl zengin ülkelerdeki tüketiciler 222
halkalarında israf oluyor. Endüstrileşmiş ülke-
Avrupa Parlamentosu, bu sorunla başa çıkmak
milyon ton gıdayı tüketmiyor, çöpe atıyor…
lerde tüketicilerin davranışları gıda israfının
için 2025 yılına kadar gıda israfını yarı yarıya
Tüm Sahra-Altı Afrika Kıtası’nın gıda üretimi
başlıca sebebi.
azaltma hedefi koydu. Çünkü, her ne kadar re-
ise sadece 230 milyon ton.
Gıda israfı hangi noktada gerçekleşiyor?
fah seviyesi bakımından dünyanın en gelişmiş
•Almanya’da Stutgart Üniversitesi’nin
bölgesi olsa da AB’de 79 milyon kişi yoksulluk
yaptığı bir araştırmaya göre; Alman halkı yıl-
sınırı altında yaşıyor ve 16 milyon kişi yardım
da 11 milyon ton gıdayı çöpe atıyor. Yani bir
alıyor.
Alman yıllık 235 Euro değerinde gıdayı hiç tü-
•Evlerde meydana gelen israf: yüzde 42
ketmeden israf ediyor. Bu rakam dünyada 1,5
(Bunun yüzde 60’ı rahatlıkla önlenebilir du-
milyar insanın yıllık gelirine eşit.
rumda)
Yavuz Eroğlu, girişime yönelik yaptığı
•Gıda üreticilerinde: yüzde 39
açıklamada, “Nüfusun sağlıklı bir şekilde bes-
•Her sene kayıp veya israf olan gıdanın
lenmesini sağlamak, sınırlı kaynakları verimli
miktarı, dünyada her yıl yetişen tahıl mahsu-
•Perakendecilerde: yüzde 5
kullanarak israfı önlemek için tek çözüm am-
lünün yarısından fazla (2009 ve 2010’da 2,3
•Catering sektörü: yüzde 14
balaj. Gıdaları doğru şekilde ambalajlayarak,
milyar ton)
(Kaynak: Avrupa Komisyonu)
28
PLASFEDDERGİ
PANO
Kamunun yerli malı alımı zorunluluğunun ilk işaretleri olumlu Uygulamanını bütün araçlarıyla devrede olduğu 2015’in ilk altı ayında belirgin bir yükseliş gerçekleşti. Yapılan mal alım ihalelerinin adet bazında yüzde 26,48’inde, tutar bazında ise yüzde 30,22’sinde fiyat avantajı uygulandı.
Firmalar yerli malı belgesi alarak ihalelerde avantaj sağlayabilecek Kamu alımlarında, Türkiye’de üretilmiş malların alınmasına yönelik yıllardır devam eden taleplerin ardından oluşturulan yeni sistemle, mal alımlarında yerli üretim ürünlerin ağırlığı artmaya başladı. Kamu İhale Kurumu istatistiklerinden yapılan derlemeye göre, yeni sistem öncesi yüzde 10’larda seyreden mal alımlarında yerli üretim ürünlere lahine fiyat avantajı uygulaması 2015’in ilk altı ayında tutar bazında yüzde 30’a yükseldi. 2015 OcakHaziran döneminde yapılan 10 milyar 653 milyon TL tutarındaki ihalelerde, 3 milyar 219 milyon TL tutarında yerli üretim mallara fiyat avantajı sağlandı.
Yerli malı belgesinin düzenlenmesine ve yerlilik oranının hesaplanmasına yönelik ikincil mevzuatın 2014’ün ikinci yarısında yapıldı. Uygulama fiilen başlayamasa da 2014 yılında mal alım ihalelerinde fiyat avantajı kullanımı arttı. Tutar bazında 2013’te ilk altı ayda yüzde 10,4, yıllık olarak da yüzde 10,8 oranında olan yerli malına fiyat avantajı, 2014 ilk altı ayında yüzde 13,1, yıllık olarak da yüzde 14,9 oldu.
ilk listenin yayınlandığı Ocak 2015’te fiilen başladı. Bu avantajdan yararlanmak isteyen firmalar, TOBB ve TESK tarafından verilen ve yerli üretim avantajına temel teşkil eden “Yerli Malı Belgesi” ile mümkün kılındı.
ürünün üreticileri, yerlilik oranlarına göre kamu mal alım ihalelerinde yüzde 15 fiyat avantajına sahip olacak. Sanayiciler, bu avantajdan yararlanabilmek için TOBB ve TESK tarafından verilen belgeleri almak zorunda. Bu belgeyle birlikte ihaleye girenler, yüzde 15’e kadar daha fazla fiyat teklif etseler de ihaleyi kazanmış sayılacaklar.
2015 Ocak-Haziran İhale Türüne Göre Yabancı İsteklilere Açık Olan İhaleler İçinde Yerli İstekliler Lehine Fiyat Avantajı Uygulanan İhalelerin Dağılımı (TUTARLAR: Bin TL)
-Yeni sistemden yararlanmak yerli malı belgesi alınmasına bağlı Kamu mal alım ihalelerinde, ihaleyi açan idarelere yerli firmalara yüzde 15 fiyat avantajı (yerli ürün teklif eden firmanın bedeli, diğerlerinin yüzde 15 fazlası olsa dahi ihaleyi kazanabilmesi) verilmesi yönündeki uygulama, yıllardır idarenin takdirine bırakılmıştı. İdarelerin çekingen davranması üzerine sanayicilerin talepleri doğrultusunda daha önce, Başbakanlık Genelgesi ile bu avantajın uygulanması istendi. Ancak sorun yine aşılamayınca, yapılan kanun ve ikincil mevzuat değişikliğiyle, Sanayi Bakanlığı tarafından belirlenen ve Kamu İhale Kurumu tarafından yayınlanan listedeki orta ve yüksek teknolojili ürünlerde fiyat avantajı uygulaması zorunlu hale getirildi. Uygulama
Oluşturulan yeni sisteme göre, orta ve yüksek teknolojili ürünler listesindeki 2139
İlk işaretler olumlu
Yabancı İsteklilere Açık Olan İhaleler
Yabancı İsteklilere Açık Olan İhaleler İçinde Yerli İstekli Lehine Fiyat Avantajı Uygulanacağı Belirtilen
Adet
Tutar
Adet
Tutar
Adet (%)
Tutar (%)
Mal Alımı
4.593
10.653.524
1.216
3.219.007
26,48
30,22
Yapım İşi
343
11.972.053
98
7.456.629
28,57
62,28
6.189
31.026.898
561
4.273.881
9,06
13,77
110
254.012
68
137.122
61,82
53,98
11.235
53.906.486
1.943
15.086.639
17,29
27,99
Hizmet Alımı Danışmanlık Hizmet Alımı Toplam
İhale Türüne Göre Yabancı İsteklilere Açık Olan İhaleler İçinde Yerli İstekliler Lehine Fiyat Avantajı Uygulanan İhalelerin Dağılımı (%) Ocak –Haziran 2013 Ocak-Haziran
2014 Ocak-Haziran
Adet
Tutar
Adet
Tutar
Adet (%)
Tutar (%)
Mal Alımı
31,13
10,38
5,82
13,11
26,48
30,22
Yapım İşi
16,53
69,96
31,25
49,52
28,57
62,28
Hizmet Alımı
42,56
17,83
7,52
11,63
9,06
13,77
Danışmanlık Hizmet Alımı
9,78
1,82
70,94
67,54
61,82
53,98
8,32
22,91
17,29
27,99
Toplam
30
2015 Ocak-Haziran
PLASFEDDERGİ
PANO
G20 sonuç bildirgesinde KOBİ’lerin geleceğine ilişkin 2 karar çıktı
KOBİ’ler değer zinciri için G20 gündemine girdi
G20 Türkiye Dönem Başkanlığı, Antalya Zirvesi ile son buldu. Küresel ekonomiye yön vermeyi hedefleyen bu oluşumda, Türkiye dönem başkanlığı “ilklere” sahne oldu. Daha önce sadece küresel krizin olumsuz sonuçlarının giderilmesi ve bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkeler için finansal sorun çıkarmamasına odaklanan oluşum, ilk kez kapsam genişletmek zorunda kaldı. KOBİ’ler, internet güvenliği, göçmen sorununun çözümüne siyasi yaklaşım G20’nin sürekli gündemi arasına girdi. İlk etapta bu yeni yaklaşım olumlu görünüyor. Ancak, DTÖ çerçevesindeki GATT görüşmelerinde olduğu gibi gelişmiş ülkelerin bu yeni gündemi her zaman sabote etme ihtimali bulunuyor. ABD ve AB’nin yeni korumacılık dalgası istemediğini söylese de Trans Atlantik ve Trans Pasifik ticaret anlaşmalarını “kendilerini korumak amacıyla” tasarladığı küresel ekonomik eleştiriler arasında bulunuyor. G20 Türkiye Dönem Başkanlığı Antalya Zirvesi ile tamamlandı. Türkiye’nin dönem başkanlığı G20’nin “ilgi alanını genişlettiği dönem” olarak anılacak. Sonuç bildirisine de güçlü biçimde bu genişleme girdi. Bu genişlemeden KOBİ’lere yönelik sonuçlar da çıktı. Bunlardan en önemlisi Küresel KOBİ Forumunun ve T20’nin gündem oluşturma çabalarının G20 tarafından benimsenmesi oldu.
da çok önemli bir tavır değişikliği gerçekleşti. KOBİ’lerin küresel ekonomik değer zinciri içine yerleştirilmesine yönelik bir girişim başladı. Bu girişimin özellikle küresel büyük şirketlere sahip gelişmiş ülkeler tarafından sabote edilmesi olası. Bunu gelecek dönemde G20 içindeki güç dengeleri belirleyecek. Çünkü daha önce de gelişmekte olan ülkelerin gündem oluşturma çabaları gelişmiş ülkeler tarafından DTÖ bünyesinde sabote edilmişti.
Sanayi 4.0 çerçevesinde çok hızlı bir verimlilik ve kar artış dönemine girdi. Bu süreci yöneten şirketler, diğer ülkelerdeki yatırımlarını sınırlamaya başladı ve değer zincirini yeniden tasarlamaya girişti. Üstelik, başta biyoteknoloji olmak üzere gelişmiş ülkeler ellerindeki her türlü patent ve diğer fikri mülkiyet haklarının süresini uzatmaya başladı. Bazı alanlarda geçmişte 5 ve 10 yıl olan patent korumaları, 20 ve 25 yıla kadar uzatılmaya başlandı.
Arka plan
Gelişmekte olan ülkelerin teknoloji açığı, yerel işletmelerin bu değer zincirine katılmasını önlüyor. Üstelik küresel şirketler yerel firmaları dahil etme eğiliminde de değil. Doğrudan ken-
KOBİ’ler güçlenmeli ama nasıl? Türkiye ana akım medyasında G20’nin magazin yönü ve ağırlıklı olarak küresel finansal piyasalara yönelik sonuçları yansımış olsa
Dünya ekonomik yapılanması yeniden değişiyor. Büyük ülkeler teknolojik üstünlükleriyle
32
PANO disinin sahip olduğu üretim tesislerinde sadece ucuz işçilik, ucuz yatırım finansmanı (teşvikler) ve hammaddeye erişimin kolay olduğu durumlarda uluslararası yatırımlara girişiyorlar. Üstelik bu yatırımlar “teknoloji yayılımı” gerçekleştirmiyor. G20 bünyesinde oluşturulan açılım gruplarından T20 bu sürecin yönetilmesi gereğinden hareket ederek, değer zincirinin yeniden tasarlanması için bir model önerdi. Buna göre, değer zincirini üreten şirketler, bir ülkeye gittiğinde o ülkenin KOBİ’lerinin yeteneklerine ilişkin bilgi sahibi olabilsin. Büyük şirketler, bu bilgi altyapısı içinden kendisine partner ya da tedarikçi bulabilsin. İlk etapta sadece bilgi akışı olarak görülse de gelişmekte olan ülkelerin, kendi ülkelerindeki yatırımlarda yerelleşme yönündeki kararlarına zemin hazırlayabileceği için bu öneri gelişmiş ülkelerce mesafeli karşılandı. Bu bilgi “ara yüzünü” sağlamaya talip olan kuruluş ise Küresel KOBİ Forumu oldu. Bu forum, Türkiye dönem başkanlığında İstanbul’da kuruldu ve daha sonra vakfa dönüştürülerek İstanbul merkezli bir kurumsal yapı oldu. Forumun, bütün ülkelerdeki KOBİ’lere yönelik bir bilgi altyapısı oluşturması mümkün görünüyor.
Ülkelerde altyapı yatırımlarını finanse eden çok taraflı kurumsal yatırım bankalarının birbirine projelerini satma imkanı tanınacak. Ayrıca, altyapı yatırımlarına finansman sağlamak için islam ülkelerindeki fonların daha fazla kullanımı için Türkiye’nin ön ayak olduğu bir proje geliştirildi. Ancak yıl içinde yapılan müzakerelerde tam işleyen bir mekanizma kurulamadı. Buna karşılık, çalışmanın devam etmesi kararlaştırıldı ve sonuç bildirgesine bir tavsiye metni yazılması kararlaştırıldı. Türkiye’den önceki dönem başkanlığı olan Avusturalya’nın Brisbane Zirvesinde ilan edilen “Küresel büyümenin yüzde 2.1 oranında sağlanması” kararının hayata geçirilmesi için önerilen ülkelerin altyapı yatırımlarını artırma uygulamasının geliştirilmesi için tasarlandı. Bunlardan ilki, Dünya Bankası (IBRD), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Karadeniz Bankası, İslam Kalkınma Bankası gibi uluslar arası nitelikli, çok taraflı yatırım bankalarının birbiriyle proje alış-verişi yapmasına imkan tanıyacak. Bu tür bankaların kendi kuralları çerçevesinde bir ülkeye yapabileceği yatırım limitli bulunuyor. Ayrıca bu projelerden kaynaklı üstlenebilecekleri risklerin de belirli bir seviyede durması gerekiyor.
Bölgesel altyapılar için hızlandırma formülü
Yeni tasarlanan sistemle, bir banka, bir ülkede yeni proje uygulamak istediğinde, eğer o ülkede yeterli yatırım ve risk limiti yoksa, elindeki devam eden projeleri bir başka çok taraflı yatırım bankasına satabilecek-devredebilecek. Bankalar, yeni proje almak istediklerinde de ortada öneri yoksa da portföyünü başkasına devrederek, yeni projelere açık hale gelebilecek. Bu projenin risk ve yatırım değeri açısından unsurların objektif olarak ortaya konulması için bir rating mekanizması kurulacak.
G20 Türkiye döneminde, küresel altyapı yatırımlarının hızlandırılması için Brisbane’de alınan kararların somut olarak hayata geçirilebilmesi için de bir önlem geliştirildi. Buna göre,
Dünyada, devam eden altyapı yatırımlarına rağmen, ülkelerin ihtiyaçları olmasına rağmen yapmadığı altyapı yatırımlarından kaynaklanan açığın gelecek 15 yıl için 30 trilyon
G20 Küresel KOBİ Forumunun, KOBİ’lere yönelik çalışma yapmasını ve G20’nin resmi açılım merkezlerinden biri olmasını kabul etti. Ancak süreç özellikle küresel dev firmaların çıkarlarıyla doğrudan ilişkili görüldüğü için riskleri barındırıyor.
PLASFEDDERGİ
Dolar olduğu belirtiliyor. Özel sektör kuruluşları ve bankalar, G20 ülkelerinden başlatmasalar bile ellerinde yapmak istedikleri altyapı yatırımı proje stokunu ilan etmesini de talep ediyordu.
B20 çıta yükseltti Türkiye dönem başkanlığındaki önemli sonuçlardan birinin de B20’nin etkinliğini artırması oldu. Daha önce diğer açılım grupları gibi sınırlı bir etki gücüne sahip olan B20, TOBB’un yürüttüğü dönem başkanlığında, IMF, Dünya Bankası ve OECD’nin de desteğini alarak etkinliğini artırdı. B20’nin 19 maddelik öneri zinciri sonuç bildirisine yansımasa da resmi belgeler arasına girdi ve Çin dönem başkanlığı bu öneri dizisini benimsediğini açıkladı. B20’nin Türkiye dönem başkanlığı çalışmaları, görev gücü başkanlarının katıldığı bir toplantıda anlatıldı. TOBB tarafından yürütülen B20 dönem başkanlığında, KOBİ’lerin de içerdiği yeni bir yapılanmayla B20’nin kapsamı genişlemiş olarak çalışmalar tamamlandı. Türkiye görev gücü toplantısında konuşan Ali Koç, Güler Sabancı, Hüsnü Özyeğin, Ayhan Zeytinoğlu, çalışmalar hakkında bilgi verdi. B20 Türkiye başkanlığı dönemine ilişkin iki ayrı basın toplantısı düzenlendi. Türkiye görev gücünün düzenlediği basın toplantısında, her bir görev gücü başkanı, kendi alanında B20 Türkiye döneminde sağlanan ilerlemeler hakkında bilgi verdi. Bu başlıklar aynı zamanda, B20 gündeminin de temel başlıklarını teşkil etti. Türkiye’nin B20’de sağladığı ilerlemeler anlatıldı. İstihdam Görev Gücü Başkanı Ali Koç, genç istihdamına ilişkin sorunun farkında olduğunu ancak göreve başlamasının ardından bu
33
PLASFEDDERGİ
PANO tavsiyesinin sunulduğunu belirtirken, TOBB’un gümrüklere yönelik kamu-özel ortaklığı modelinin de ülkelere KOBİ merkezli bir yaklaşım olarak önerildiğini anlattı. KOBİ’lerin yolsuzlukla mücadele yöntemlerine ilişkin bir rehber kitap hazırlandığını da anlatan Zeytinoğlu, her bir ülkenin bu kitabı KOBİ’lere ulaştırıp ulaştırmama konusunda kendi kararını vereceğini kaydetti.
B20 İş Danışma Kurulu
denli büyük olduğunu farkettiğini belirterek, “Sosyal sorunlara yol açma ihtimali olduğunu da gördük” dedi. Ali Koç, teknoloji kullanımının istihdamı azalttığı ve artırdığı şeklinde iki ayrı rapor da bulunduğunu hatırlatarak, “Görüyoruz ki teknoloji kesin olarak istihdamı etkiliyor ve yeni beceriler gerektiriyor. Artık işgücü ve istihdam için yen ibecerilerin kazanılması gerektiği ortada. Özellikle kariyerinin ortasında teknoloji etkisi nedeniyle uyum sağlayamadığı için işini kaybedenlerin sorunu büyük” dedi. Ticaret Görev Gücü Başkanı Güler Sabancı da konuşmasında, Türkiye dönem başkanlığında Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasını çok sayıda ülkenin kabul etmesinin sağlandığını hatırlatarak, son olarak Kanada, İspanya ve Türkiye’nin de anlaşmayı imzalama sözünü verdiğini belirtti. Güler Sabancı bu anlaşmayla G20 ve B20 Türkiye başkanlığının somut bir ilerleme sağlamış olacağını anlattı.
KOBİ’ler kazanıldı Türkiye dönem başkanlığında G20 gündemi içine alınan ve kurumsal bir yapıya dönüşen Dünya KOBİ Forumu’nun bir vakıf organizasyonuyla İstanbul merkezli olarak yerleşik hale geldiğini hatırlatan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu forumun bütün dünyada KOBİ savunuculuğu yapacağını hatırlattı.
yapısı bulunmaması nedeniyle bankaların kredi işlemlerinde zorlandığını hatırlattı. Özyeğin, bireylerlerin kredi kalitesinin bankalarda kayıtlı olduğunu, büyük şirketlerin bağımsız denetim yaptırdığını ancak KOBİ’lerin ne bağımsız denetim yaptırdıklarını ne de bireyler finansal kredibilite bilgileri tutulduğunu, bunun da bankaların işlerini zorlaştırdığını anlattı. Özyeğin KOBİ’lerin öneminin anlaşıldığını da belirterek “Küresel kriz sonrası oluşan yeni istihdamın yüzde 35’ini KOBİ’ler sağladı” dedi. Özyeğin Türkiye dönem başkanlığının bir başka örnek uygulama önerisinin de KOBİ’lere doğrudan finansman sağlamak yerine, finans kuruluşlarına kredi garantileri verilmesinin daha işlevsel olarak görüldüğünü anlattı.
Yolsuzluklar 3 trilyon dolar kayba yol açıyor Yolsuzluk Görev Gücü Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da somut veriler olmayan bir alanda çalışıldığını hatırlatarak, yolsuzluklar nedeniyle tahmini 3 trilyon doların küresel olarak ticaret ve yatırım ortamında kullanılamadığını belirtti. Zeytinoğlu, kamu alımlarının dijitalleşmesi
KOBİ Görev Gücü Başkanı Melih Yurter de konuşmasında, Dünyada KOBİ nitelikli şirketlerin yüzde 95 ağırlığı bulunduğunu ve istihdamın yüzde 60’a ulaştığını belirterek, bu şirketlerin kolay finansmana erişimi, bilgi ve teknolojiye kolay ulaşımı, vize kolaylıkları, ihracatlarının kolaylaştırılmasının gündem maddesi olarak çalışıldığını kaydetti. Finans Görev Gücü Başkanı Hüsnü Özyeğin ise somut öneriler ortaya konulduğunu belirterek, özellikle KOBİ’ler hakkında bilgi alt-
34
B20 İş Danışma Kurulu ile yapılan toplantıda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Fransa’ya yapılan terörist saldırıların bütün dünya için bir uyanma çağı başlatması gerektiğini anlattı. B20’nin önerdiği gündemin liderler tarafından kabul edilmesini beklediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, serbest ticaret girişimi kapsamındaki Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının bütün ülkelerce kabul edilmesinin dünya ticaretine 3 trilyon dolarlık bir artış sağlayabileceğini ve 20 milyon kişiye istihdam doğacağını anlattı. B20’nin ilerleme sağladığı gündem maddelerinin genç ve kadın istihdamının artırılması, KOBİ’lerin geliştirilmesi olduğunun altını çizdi. İş Danışma Kurulu üyesi Sunil Mittal, KOBİ’lerin internet erişiminin güçlendirilmesi gerektiğini belirtirken, Francisco Gonzales, KOBİ’lere ilişkin bir veri tabanı oluşması gerektiğini anlattı.
Küresel sorunlara bakış G20 sonuç bildirisi Türkiye dönem başkanlığı G20 sonuç bildirisinin yayınlanmasıyla tamamlandı. Bildiriye bağlı olarak ilk kez bir ek bildiriyle terör kınandı. G20 Antalya Zirvesi Sonuç Bildirisinin temel başlıkları özet olarak şöyle: 1. Büyümenin güçlü ve kapsayıcı olması konusunda kararlılık vurgulandı. Daha fazla ve kaliteli istihdam taahhüdünde bulunuldu.
7. Hol 720 / A
PLASFEDDERGİ
PANO
2. Hedefler için bu yıl, üç ilke belirlendi. (Uygulama, kapsayıcılık ve büyüme.) 3. Küresel büyüme dengesiz. Yapısal sorunlar, baskı oluşturuyor. Şeffaflığı artırmak için açık iletişim 4. Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme için sağlam politikalar uygulanacak. - Merkez Bankaları, fiyat istikrarı ve ekonomik aktiviteyi desteklemeye devam edecek. - Olumsuz yayılma etkilerini ve belirsizliği azaltmak, şeffaflığı artırmak için açık iletişim politikası izlenecek. - Yeterli finansal güvenlik ağının sağlanmasını da içeren uygun çerçevelerle istikrar sağlanacak ve finansal küreselleşmenin nimetlerinden istifade edilecek. - Her türlü korumacılığa karşı durulacak. 5. Geçen yıl Brisbane’da ilan edildiği üzere G20’nin toplam GSYH büyümesini 2018’e kadar yüzde 2 artırma hedefi tekrarlandı. - Kalan taahhütler için hızla eyleme geçilecek. - Bu çerçevede Antalya Eylem Planı, zorlukları aşmaya yönelik kararlığı yansıtıyor. Patron ve çalışan diyaloğuna vurgu 6. Birçok ülkede artan eşitsizlikler hedeflere zarar veriyor. - İstihdamı kapsayıcı kılmaya dönük kararlılık sürüyor. - Finans, Çalışma ve İstihdam Bakanları, planları, eşitsizlikle mücadele eylemlerini güçlendirecek şekilde gözden geçirmeliler. - B20 ve L20’nin istihdam, büyüme ve düzgün iş koşulları konusundaki ortak açıklaması memnuniyet verici. 7. Girişimciliğin teşviki dahil, gençlerin işgücüne daha iyi entegre olması desteklenecek. - G20’de genç işsizlerin 2025’e kadar yüzde 15 azaltılmasında mutabık kalındı. - Kadınların işgücüne katılımının artırılması güçlü şekilde takip edilecek. 8. Bazı G20 ülkelerinde iç emek hareketliliği önemli bir işgücü piyasası sorunu oluşturuyor. - ‘Gümüş ekonomi’ konusundaki potansiyel daha fazla araştırılacak. İlerlemeler rapor edilecek.
ahhüt teyit edildi. - G20 Ticaret bakanlarının düzenli olarak toplanmaları istendi ve bir çalışma grubu üzerinde anlaşmaya varıldı. 12. Çoku taraflı ticaret sisteminin daha iyi ve etkin çalıyması için mutabık kalındı. - Ortak çalışma kararlılığı yinelendi. IMF’de hayal kırıklığı 13. ‘Batamayacak kadar büyük’ sorununun sona erdirilebilmesinde önemli bir adım olarak, dev bankaların toplam zarar karşılama kapasitelerine yönelik ortak standart tamamlandı. 14. Önümüzdeki dönemde, küresel finansal düzenleme çerçevesini tam ve tutarlı olarak uygulama kararlılığı açıklandı. - Buna yönelik ek tedbirler alınacak. 15. Matrah Aşınması ve Kar Kaydırma (BEPS) Projesi kapsamında geliştirilen tedbirler paketi onaylandı. - Gözetim için, OECD 2016 başlarında, G20 dışı ülkelerin de eşit bir katılımıyla kapsayıcı bir çerçeve hazırlamaya çağrıldı. 16. Yolsuzluğa karşı hoşgörüsüzlük kültürü oluşturulması yönünde taahhüt yinelendi. - Yolsuzluğa bulaşanlara koruma sağlanmaması desteklendi. - Bu alandaki çabalar devam edecek. 17. 2010 yılında kabul edilen IMF kota ve yönetim reformundaki ilerlemenin gecikmesi hayal kırıklığı yarattı. - IMF konusunda 2010 reformlarının uygulanması en önemli öncelik. - ABD, reformları en kısa sürede onaylamaya davet edildi. Yoksul ülkelerle daha güçlü ilişki 18. Güçlendirilmiş müşterek eylem ve pari passu (eşit muamele) hükümlerinin uluslararası kamu borç senetlerinde kullanılmasındaki ilerleme memnuniyet verici. - Kreditör ve borçlu ülkeler arasındaki diyalogu geliştirerek kapsayıcılığa katkıda bulu-
KOBİ’lere uzun vadeli finansman 9. Altyapı yatırımını teşvik, KOBİ destekleri gibi eylemleri barındıran Ülkelere Özel Yatırım Stratejileri geliştirildi. - Bunların, G20 toplam yatırımlarının milli gelirlerine oranının, 2018’e kadar yüzde 1 artması bekleniyor. 10. Kamu-özel işbirliği modellerinde rehberler ve en iyi uygulama örnekleri geliştirildi. - KOBİ’lerin uzun vadeli finansman imkanlarına özel önem verildi. 11. Korumacı tedbirlere karşı kararlılık ta-
36
nan Paris Forumu girişimi not edildi. 19. Kalkınma konusundaki diyalog ve angajmanın güçlendirilmesi için G20 ve Düşük Gelirli Gelişmekte Olan Ülkeler Çerçevesi onaylandı. - Çalışmaların 2030 Gündemiyle uyum için 2016’da Eylem Planı hazırlanacak. 20. Çalışmalar, enerjiye erişim, gıda güvenliği, insan kaynakları, altyapı, kapsayıcılık ve iç kaynakların harekete geçirilmesi gibi alanlarda sürdürülebilir kalkınmayı destekliyor. - Kırsal alandaki kadın ve gençlerin ihtiyaçlarına özel dikkat gösterilecek. - Gıda israfının azaltılması taahhüdünde bulunuldu. Mülteci krizinden etkilenen ülkelere yardım yapılacak 21. Ödemelere, tasarruflara, kredilere erişimi açmaya yardımcı olmak yoluyla finansal tabana yayılım geliştirilecek. 22. Dünyada 1,1 milyardan fazla insanın elektriğe erişimi olmadan yaşadığının ve yaklaşık 2,9 milyar insanın yemek pişirmek için geleneksel biyoyakıt kullanmak zorunda. - Sahra-Altı Afrika’da elektriğe erişimin iyileştirilmesine odaklanan “Enerjiye Erişimde Gönüllü İşbirliği”ni onaylandı. 23. Taşıtl emisyon performansı ve enerji verimliliğinin finansman çalışmaları gönüllülük esasına dayalı olarak desteklenecek. - Enerji Bakanları, 2016 yılında rapor vermeye çağrıldı. 24. İklim değişikliği zamanımızın en büyük sınamalarından biri. - Lima Eylem Çağrısında belirtildiği üzere, küresel ısınmaya karşı iki derecenin altı hedefi teyit edildi. 25. Göç krizinin boyutu, küresel bir endişe haline geldi. - Göç ve mültecilre yönelik uzun vadeli hazırlık için diğer ülkelerle beraber çalışılacak. - Tüm ülkeler, bu krizden etkilenen ülkelere katkıya çağrıldı.
*5$9,3/86
UYGULAMALAR ve PROJELER APPLICATIONS & PROJECTS
Termoform Prosesi Isıtma Ünitesi
Plastik Enjeksiyon Kalıp Isıtma Ünitesi
Thermoform Process Heating Unit
Plastic Injection Mold Heating Unit
Endüstriyel İnfrared Isı Paneli
Nem Alma Ünitesi Demudification Unit
Industrial Infrared Heating Panel
Laminasyon Prosesi Isıtma Ünitesi
Etiket Kurutma Ünitesi Label Drying Unit
Lamination Process Heating Unit
Ekstrüder Film Makinesi Isıtma Üniteleri
Metalik Boru Isıtma Ünitesi Metalik Pipe Heating Unit
Extruder Film Machine Heating Units
Vakum Termoform Isıtma Paneli
Sıcak Hava Üfleme Ünitesi
Vacuum Thermoforming Heating Panel
İYİ FİKİR GOOD IDEA
Hot Air Feeding Unit
DOĞRU TASARIM TRUE DESIGN
MODERN TEKNİK MODERN TECHNIQUES
© 0212 612 09 48 46%& :":*/$*-*, t
INDUSTRIAL HEATERS ELEMENTS OUR DIFFERENCE WARMTH
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi İpkas Sanayi Sitesi 9. Blok No: 60 34306 İkitelli - İstanbul / TÜRKİYE
T t F +90212 549 04 83 E info@serrezistans.com
www.serrezistans.com
PLASFEDDERGİ
PANO
Plastik sektörüne İran fırsat kapılarını PAGDER açıyor
Bölgenin en önemli ekonomilerinden biri olan ve yaptırımların hafiflediği bir dönemde Türk plastik sektörü için yeni fırsatlar sunan İran’a ihracat ve işbirliklerinin kapısını PAGDER açacak. PAGDER ile NPC (National Petrochemical Company) imzaladığı anlaşma ile PAGDER tarafından temsil edilen İranplast 2016 Fuarı, 13 - 17 Nisan 2016 günlerinde Tahran’da yapılacak. Fuarı değerlendiren PAGDER Başkanı Reha Gür, “En fazla plastik mamul ihraç ettiğimiz ülkeler arasında bulunan İran, sektörümüz için büyük bir potansiyel sunuyor. Yaptığımız sözleşme ile Türkiye tek temsilciliğini üstlendiğimiz ve sektörümüze küresel ekonomiye girmek için büyük fırsat sunan İranplast 2016’ya katılım taleplerini toplamaya başladık” dedi.
bu mevcut potansiyelin çok küçük bir kısmı… İran, hammadde tedarik ettiğimiz ülkelerin önde gelenlerinden de biridir. Coğrafi yakınlık, kültürel bağlar, İran pazarının uzun süredir kapalı olmasından kaynaklanan hızlı büyüme potansiyeli, her türlü ürüne olan ihtiyaç, yeniliğe açık, tüketim eğilimindeki kalabalık ve genç nüfus nedeniyle kaçırılmayacak bir fırsat olarak görüyoruz. PAGDER’in organize ettiği dünyanın birçok köşesindeki alanının en önemli, prestijli fuarlar gibi bu fuarda da yer almak, İran pazarının büyüdüğü bu yeni dönemi yakalamak sektörümüze büyük faydalar sağlayacaktır. PAGDER üyesi firmalarımız ve sektör mensuplarımızla birlikte İranplast 2016’ya ka-
PAGDER, yaptırımların gevşetilmesine
2016”nın organizasyonunu yürüten NPC (Na-
tılarak önemli iş bağlantılarımızı, ihracatımızı
yönelik süreç nedeniyle dünya ekonomisiyle
tional Petrochemical Company) ile anlaşma
geliştirirken; ülkemizi ve Türkiye plastik sek-
entegrasyonu artan İran’ın kapılarını plastik
imzalayan ve Türkiye’nin en önemli dış tica-
törünü tanıtmak, dünyada kabul gören yüksek
sektörüne açıyor. PAGDER İranplast 2016’nın
ret partnerleri arasında bulunan İran’a plas-
kalitemizi İran pazarı ile de tanıştırarak dünya
Türkiye’deki temsilcisi oldu.
tik sektörünün ihracat kapılarını bir kez daha
plastik pazarındaki etkinliğimizi daha fazla ar-
açacak olan PAGDER, fuarın Türkiye temsilcisi
tırmak amacını da taşıyoruz” dedi.
PAGDER’den yapılan açıklamada, “Tür-
olarak katılım çalışmalarını başlattı.
kiye plastik sektörünün küresel pazarlardaki
İranplast 50 bin alanda yapılacak
metrekare
tanıtımlarında öncü rol oynayarak üyelerine
Fuara yönelik bir değerlendirme yapan
ve tüm sektör mensuplarına rehberlik yapan;
PAGDER Başkanı Reha Gür, Mevcut sorunla-
PAGDER’in talep toplamaya başladığı ve iki
plastik üreticilerinin dünya çapındaki etkin-
rını çözmesinin ardından her geçen gün daha
yılda bir yapılan İranplast Fuarı; hammadde, ma-
liklerini artırma vizyonuyla dünya çapındaki
fazla küresel ekonomiye katıldığı önemli bir
kine, kalıp ve plastik mamuller açısından büyük
çalışmalarına devam eden PAGDER (Plastik
dönem yaşayan İran’ın Türkiye plastik sektö-
imkanlar sunuyor. 2014 yılında, yaklaşık 50 bin
Sanayicileri Derneği), İranplast 2016 Fuarı’nın
rü açısından güçlü bir potansiyel sunduğunu
m2’lik bir alanda düzenlenen İranplast’a İran’dan
yine Türkiye tek temsilcisi oldu” denildi.
vurguladı. Gür, “En fazla ürün ihraç ettiğimiz
ve dünyadan 800 firma iştirak etmiş, 68 bin-
6’ncı ülke durumunda olan İran’a 2014 yılı
den fazla ziyaretçiye ulaşılmıştı. 2016 yılında
13 - 17 Nisan 2016 tarihleri arasın-
sonu itibariyle plastik mamul ihracatımız 198
ise Türkiye’nin yanı sıra ulusal ve uluslararası
da Tahran’da düzenlenecek “10. İranplast
milyon dolar düzeyinde… Hepimiz biliyoruz ki,
850’den fazla firmanın fuara katılımı bekleniyor.
40
PANO
PLASFEDDERGİ
“Asrın projesi” olarak isimlendirilen KKTC su temin projesinde suyu polietilen boru taşıyacak
KKTC’ye suyu polietilen boru taşıyacak
Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Akdeniz üzerinde “askılı boru sistemiyle” su taşınması projesinde boru hattı tamamlandı.
köprü Barajı’nda depolanan su, Türkiye tarafı 23 km, deniz geçişi 80 km (66,5 km askılı borulu sistem) ve KKTC tarafı 3 km olmak üzere
KKTC’nin uzun süredir devam eden su sorununu çözmeyi hedefleyen
toplam 106 km uzunluğunda hattı kapsıyor.
ve boru hattı yanında iki ayrı baraj inşasını da içeren projede, Anamur
Hat sonunda, KKTC’de inşa edilen Geçitköy
Dragon çayının suyunu, Akdeniz’in altından yüksek yoğunluklu polieti-
Barajı’na aktarılan su, içime suyu ve tarım
len (HDPE) malzemeden üretilmiş borular taşıyacak.
amaçlı sulama suyu olarak kullanılacak. Proje kapsamında inşaat işlerinin tamamlanmasının ardından, boru hattına su verilme-
Cumhuriyeti’ne
beton bloklara bağlanarak su altına indirildi.
si nedeniyle 17 Eylül günü Mersin ve KKTC
Türkiye’den Akdeniz’de döşenecek bir boru
Proje kapsamındaki 80 kilometrelik boru hat-
Geçitköy’de iki ayrı tören düzenlendi. Törenle-
hattıyla su temin edilmesi projesinde, boru
tının 66,5 kilometresi denize döşendi.
re Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, KKTC
Kuzey
Kıbrıs
Türk
Başkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Ahmet Da-
hattı inşası tamamlandı. Boru hattı, Akdeniz içinde 80 kilometre uzunluğa erişti. DSİ tara-
Proje kapsamında, Türkiye tarafında
fından yürütülen ve resmi adı “KKTC Su Te-
Anamur Dragon Çayı üzerinde inşa edilen Ala-
min Projesi”nde, yüksek yoğunluklu polietilen borular kullanıldı. Boruların her biri 1600 mm anma çapında ve 500 metre uzunluğunda yapıldı. Hat, mekanik olarak birleştirildi. Projede 1.6 milyar TL yatırım yapıldı. Plastik boruların kullanıldığı projede “askı sistemi” kullanıldı. Borular, 20 metreye kadar olan derinliklerde zemine döşenirken, bundan daha fazla olan ve 280 metreye kadar ulaşan derinliklerde, Akdeniz’in tabanına yerleştirilen
41
vutoğlu da katıldı. Projeyle, KKTC’ye yıllık 75 milyon metreküp su ulaştırılacağı belirtildi.
PLASFEDDERGİ
PANO
AB’nin düşük büyümesine en duyarlı sektörler metal eşya, taşıt, kağıt ve ana metal sanayii
olduğu yorumu ortaya çıkmaktadır. İmalat sa-
şen ihracatı, yıllık ortalama 10,93 oranında
Kalkınma Bakanlığı bünyesinde yapılan
nayi ihracatının göreli fiyatlardaki ve nominal
artacaktı. Bu ortalama artış hızı, 5 yıllık bir
bir çalışma, Avrupa Birliği’ne ihracatta, AB’nin
Avro/TL kurundaki değişimlere karşı da duyar-
dönem için yüzde 68 bir büyüme anlamına ge-
kriz yaşadığı dönemde, Türkiye’nin pazar pa-
lı olduğu anlaşılmaktadır” denildi.
liyor. Gerçekte ise aynı dönemde yüzde 6,69 oranında kümülatif düşüş gerçekleşti.
yının düştüğünü ortaya koydu. Hangi sektörlerin ihracatta AB’nin yavaş büyümesi ya da küçülmesi gibi olağandışı durumlarına duyarlı-
Kısa dönemde kimyasal ve giyim de etkileniyor
Çalışmada, yıllık ortalamalara göre, giyimde yüzde 0,27 oranında düşüş olmasına karşı-
lığına ilişkin yapılan analizde ise uzun dönemde metal eşya, motorlu kara taşıtları, kağıt,
AB’deki gelir düşüşünün ya da artış hızı
lık, normal büyüme senaryosu altındaki artış
ana metal ile makine ve teçhizat sanayiinin
yavaşlamasının kısa süre içinde ihracatına etki
3,18 olarak hesaplanırken, olası artışlar maki-
duyarlılığının yüksek olduğu belirlendi. Bu sek-
ettiği sektörler ise kimyasallar ve motorlu kara
nede yüzde 15,11, kağıtta yüzde 15,12 ve me-
törlerin aynı zamanda Avro/TL kur değişimle-
taşıtları sektörlerinde en fazla etki ettiği, kur
tal eşyada yüzde 31,05 olarak hesaplandı. Bu
rine de duyarlı olduğu belirlendi.
seviyesiyle birlikte giyim, metal eşyanın etki-
sektörler en yüksek oranda AB’nin krizinden
lendiği belirlendi. sektörlerinde anlamlı etkiye
ihracat yönünde etkilenen sektörler olarak
sahip olduğu görülmektedir.
sıralandı. Buna karşılık, etkilenmekle birlikte,
Kalkınma Bakanlığı’ndan Adil Gülin Özsan
göreli olarak diğer sektörlere göre az etkile-
tarafından yapılan çalışmada, Avrupa Birliği’ne
nenler, giyim, tekstil, deri olarak gözlendi.
imalat sanayii ihracatının genelinin de AB’deki
Kalkınma Bakanlığı tarafından yayımla-
gelir artışına duyarlılığının yüksek olduğu be-
nan çalışmada, AB’nin 2008-2012 dönemin-
lirlendi. Çalışmada, “Toplam imalat sanayiinde
de, normal büyümesini sürdürmesi halinde,
Çalışmada, Türkiye’den yapılan imalat sa-
uzun dönem esnekliklere bakıldığında, gelir
araştırmaya konu sektörlerin ihracatlarının
nayii ürünleri ihracatının AB pazarındaki ağırlı-
esnekliğinin yüksek ve anlamlı, reel kur esnek-
ne olacağına dair bir senaryo da yapıldı. Buna
ğına ilişkin de bilgi verildi. Türkiye’nin 2007’de
liğinin ise beklentilerle uyumlu şekilde negatif
göre, eğer AB 2008-2012 döneminde 2002-
AB’deki payı yüzde 3,25’ler seviyesindeyken,
ve anlamlı olduğu görülmektedir. Dolayısıyla,
2007 arasındaki ortalama büyüme hızında
2012 yılında bu pay yüzde 2,1’lere kadar ge-
AB’ye yapılan imalat sanayii ihracatının AB
büyüseydi; Türkiye’nin AB’ye imalat sanayii
riledi. AB’nin, AB dışı ithalatı içinde, Türkiye
gelirindeki değişikliklere karşı oldukça duyarlı
ürünlerinde yıllık ortalama 1,38 oranında dü-
haricindeki ülkelerden ithalatı 2008-2012 döneminde Türkiye’ye göre daha hızlı toparlandı.
42
7. Hol 719 / B
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER heyeti İSO’yu ziyaret etti, ortak çalışma kararı alındı
PAGDER Başkanı Reha Gür, plastiğin bütün sanayi kollarında kullanıldığını söyledi nun önlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Her sanayi kolunda olduğu gibi nitelikli eleman eksikliği bizim de önemli sorunlarımızdan biri. Bu konuda güçlü ara eleman yetiştirilmesinin şart olduğunu düşünüyoruz. Plastik sektörü olarak devletin teşvik, AR-GE merkezi gibi destek unsurlarından yararlanamıyoruz. Enerji fiyatları ve üniversite sanayi işbirliğindeki yetersizliği ile lojistik alanındaki kısıtlamaların da sektörümüz için çok ciddi sorunlar olarak sıralanabileceğini düşünüyoruz.”
Bahçıvan: Stratejik adımın zamanı geldi.
PAGDER Başkanı Reha Gür, sanayinin her dalına hizmet verdiklerini söyledi. Reha Gür ve beraberindeki PAGDER heyeti, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’ı ziyaret etti. Ziyarette İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay’da bulundu. Ziyarete, Oğuzhan Gürlek, Erkan Evrenkaya, Utku Şahin, Selçuk Mutlu, Selahattin Yılmaz ve Tarık Özdemir de katıldı. Ziyarette, İSO Genel Sekreteri Melek Us ve Genel Sekreter Yardımcısı Hikmet Baltacı da hazır bulundu. Reha Gür ziyarette, plastik sektörünün sorunlarının çözümü için gayret ettiklerini belirterek, “plastik sektörü olarak hizmet vermediğimiz sanayi dalı hemen hemen yok. Bu nedenle bizim sorunlarımız aslında bütünsel olarak tüm sanayicilerin ve dolayısıyla İstanbul Sanayi Odası’nın da temel sorunlarını teşkil etmektedir” dedi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da, Türkiye’nin petrokimya alanında stratejik bir adım atmasının zamanının geldiğini vurguladı. Reha Gür, ziyarette sektörün önemli sorunlarını vurgulayarak şunları kaydetti: “En önemli sorunumuz hammadde temini sorunu. Hammadde ihtiyacımızın sadece yüzde 7’sini yerli üretimden karşılayabilmekteyiz. Yüzde 93’lük bir dışa bağımlılığımız var. Sektöre yük bindirmeyecek desteklerin sağlanması bu nedenle önemli. Bu çerçevede dolaylı teşviklerin artırılması ve yerli hammadde üreticileri-
nin yatırımı için ortamın iyileştirilmesi noktasında gerekli adımların atılması için stratejiler oluşturuyoruz. Sanayimizin kalkınması için bu konuda İSO’nun bize destek olması, Plastik Sanayicisinin Derneği ile sanayicinin Odası’nın dayanışması anlamına gelir ki bundan da ülkemiz faydalanır. Hammaddede dışa bağımlı durumda olan sektörün makine ve teçhizatta da dışa bağımlı olması kabul edilemez. Bu nedenle yerli makine üreticilerimizin bir an önce Dünya’nın en önemli makine üreticisi ülkeleriyle başta teknoloji ve kalitede olmak üzere tasarımdan fiyata her alanda rekabet edebilir hale gelmeleri için çalışmak önceliklerimizdendir. İlaveten, hep süregelen bir alışkanlık olarak Dünya’nın en yenilikçi, en çevreci malzemesi durumundaki plastik için geleneksel malzeme üretici sektörlerin çevre ile ilgili, sağlık koşulları ile ilgili haksız ve kuşku uyandıran söylemleri, haksız bir rekabet ortamına yol açmaktadır. Bu-
44
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da ziyaretten duyduğu memnuniyeti vurgulayarak, “plastik hammaddesi üretimi için stratejik bir yatırım hamlesi yapılmalı” dedi. Bahçıvan şöyle devam etti: “Türkiye’nin bu alandaki stratejik gücünü ortaya koyacak bir hamleyi yapma zamanı gelmiştir. Türkiye’nin bu en temel, en önemli sektörü ithalata bu kadar bağımlı olmayı hak etmiyor. Üretimde bu kadar az sayıda ve yetersiz üretici olması düşündürücü. Türkiye böylesine stratejik bir sektörde, mamul üretim bir yana, bugüne kadar hammadde açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmalıydı. Bu sektörde en az 4-5 büyük üretici çıkarabilmeliydi.”
Birlikte çalışma yapılacak Ziyarette, İSO ile PAGDER’in ortak etkinlikler düzenlemesiyle ilgili görüş alışverişinde de bulunuldu. Bu kapsamda, İSO ve PAGDER işbirliğiyle plastik işleme makinaları sektör mensuplarının bir araya getirilmesi kararlaştırıldı
Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli Protokolleri İmzalanacak PAGDER, İSO ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa gerçekleştirecekleri protokoller ile belirlenen mesleki ve teknik okulların laboratuvar ve atölyeler ile buralarda bulunan donanımları konusunda teknolojik işbirliği yapılacak. Seçkin PAGDER üyeleri, söz konusu okullara giderek ya da kendi işyerlerinde öğretmen ve öğrencilere, plastik sektöründeki en güncel uygulama ve yeniliklere dair deneyimlerini paylaşacak
PANO
PLASFEDDERGÄ°
APSD’den Gazi Ăœniversitesi Teknik Bilimler YĂźksekokulu’nu ziyaret etti Ankara Plastik Sanayiciler DerneÄ&#x;i BaĹ&#x;kanÄą Yunus KarakaĹ&#x; ve beraberindeki heyet, Gazi Ăœniversitesi Teknik Bilimler YĂźksekokulu MĂźdĂźrlĂźÄ&#x;Ăźne atanan Doç. Dr. AbdĂźlmecit GĂźldaĹ&#x;’Ĺ ziyaret eti. APDS’den yapÄąlan açĹklamada, daha Ăśnce baĹ&#x;layan çalÄąĹ&#x;malarÄąn derinleĹ&#x;tirilmesi ve atanan Doç. Dr. GĂźldaĹ&#x;’a hayÄąrlÄą olsun ziyaretinde bulunulduÄ&#x;u vurgulandÄą. APSD heyetinde yĂśnetim kurulu Ăźyeleri de yer aldÄą. Yunus KarakaĹ&#x;, ziyarete iliĹ&#x;kin yaptÄąÄ&#x;Äą deÄ&#x;erlendirmede, “YĂśnetim kurulumuz ve mĂźdĂźrĂźmĂźzle beraber okulumuzda yapÄąlan çalÄąĹ&#x;malarÄą ,kurulan labaratuarlarÄą gezdikten sonra, gelecek için neler yapabiliriz noktasÄąnda gĂśrĂźĹ&#x; alÄąĹ&#x;veriĹ&#x;inde bulunduk. Sn. GĂźldaĹ&#x;, Lastik ve Plastik Teknoloji BĂślĂźmĂź ĂśÄ&#x;rencileriyle birlikte belirlenecek firmalara ziyaretlerde bulunacaklarÄąnÄą vurguladÄą. Bizler sanayiciler olarak uygun olan ders konularÄąnda derslere katÄąlarak uygulama tarafÄąnda olan bizler tecrĂźbelerimizi ĂśÄ&#x;renclerimizle paylaĹ&#x;acaÄ&#x;Äąz. MĂźfredat hazÄąrlÄąklarÄą sÄąrasÄąnda sanayicimizin de gĂśrĂźĹ&#x;ĂźnĂź alacaklar. Biz de gerekli katkÄąlarÄą saÄ&#x;lamaya çalÄąĹ&#x;acaÄ&#x;Äąz.Laboratuvar kurma çalÄąĹ&#x;malarÄą nokta-
larÄąnda bizler okulumuza imkanlarÄąmÄąz ĂślçßsĂźnde katkÄą saÄ&#x;lamayÄą hedefliyoruzâ€? dedi.
Ankara Plastik Sanayicileri DerneÄ&#x;i, sektĂśr çalÄąĹ&#x;malarÄąna katkÄą verdi Ankara Plastik Sanayicileri DerneÄ&#x;i (APSD) sektĂśr çalÄąĹ&#x;malarÄąna katkÄą verdiklerini belirterek çabalarÄąnÄą daha da yoÄ&#x;unlaĹ&#x;tÄąracaklarÄąnÄą sĂśyledi. APSD BaĹ&#x;kanÄą Yunus KarakaĹ&#x; yaptÄąÄ&#x;Äą deÄ&#x;erlendirmede, “APSD olarak, Fedarasyonumuz PLASFED ve Ăźye derneklerimizle, birlik ve beraberlik içinde çalÄąĹ&#x;malarÄąmÄąza devam etmekteyizâ€? dedi. SektĂśr savunuculuÄ&#x;u amacÄąyla giriĹ&#x;imlerinin devam ettiÄ&#x;ini belirten KarakaĹ&#x;, bu kapsamda, Yuvaya DĂśnĂźĹ&#x;en Plastikler kampanyasÄą çerçevesinde Ankara’daki belediyelerle birlikte çalÄąĹ&#x;tÄąklarÄąnÄą anlattÄą. Bu kapsamda, Kazan, Yemihalle, Pursaklar, Sincan, KeçiĂśren belediyesiyle gĂśrĂźĹ&#x;meler yapÄąldÄąÄ&#x;ÄąnÄą, Ekonomi BakanlÄąÄ&#x;Äą nezdindeki giriĹ&#x;imlere dernek olarak da destek verdiklerini belirtti.
cileri KĂźmesi oluĹ&#x;umunun hÄązla bĂźyĂźdĂźÄ&#x;ĂźnĂź vurgulayarak, KasÄąm ayÄą içinde yaptÄąklarÄą bir toplantÄąyla, fizibilite, yatÄąrÄąm analizi ve sektĂśr rekabet gĂźcĂź geliĹ&#x;tirme projesi kapsamÄąnda uzmanlarla birlikte sektĂśre bilgi aktarÄąldÄąÄ&#x;ÄąnÄą kaydetti. Gençlerle her aĹ&#x;amada birlikte çalÄąĹ&#x;tÄąklarÄąnÄą kaydeden KarakaĹ&#x;, Teknik Koleji ĂśÄ&#x;rencileriyle birlikte plastik endĂźstrisinin yoÄ&#x;un olduÄ&#x;u OSB’de yeĹ&#x;illendirme çalÄąĹ&#x;masÄą yaptÄąklarÄąnÄą vurguladÄą. KarakaĹ&#x;, PLASFED yĂśnetim kurulunun Ankara toplantÄąsÄąndan memnuniyet duyduklarÄąnÄą da vurgulayarak, Ä°zmir’de hazÄąrlÄąklarÄą devam eden fuar projesinin tanÄątÄąmÄą için Ăźyelerine yĂśnelik giriĹ&#x;imlerde bulunduklarÄąnÄą da bildirdi.
KarakaĹ&#x;, Ä°vedik Plastik ve Kauçuk Ăœreti-
d2. 7$%$.$/, (.675h=<21 +$7/$5, 586<$ 0$/, $/(.2 $%$
3/$67(85$6,$ 7Â UNL\H NDELQ Ç&#x152;
.$3$6Ăš7(6Ăš .* 6$$7 9( '$+$ %h<h. )Ăš/Ăš0 *(1Úú/ÚáÚ +'3( 00 /'3( Ç&#x2DC;Ç&#x2DC; 7$%$.$ 6$<,6, 7$%$.$/$5,1 25$1, ¡<( .$'$5 Ç?ÇŹÇ?Ç&#x161; .$7.,6, ¡<( .$'$5 RUWD WDEDND\D
$/(.2 08/7Ăš/$<(5 .$3$6Ăš7(6Ăš .* 6$$7 9( '$+$ %h<h. 7$%$.$ 6$<,6, .$/,1/,. )$5./,/,á, )Ăš/Ăš0 *(1,Ăş/ÚáÚ Ç&#x2DC;Ç&#x2DC;
(.Ăš30$1$ 9(5Ăš/(1 *$5$17Ăš <,/$ .$'$5 $]RY 5RVWRY %|OJHVL 5XV\D *Â QH\ 7HO ( PDLO LQIR#SROLPHUH[SHUW UX 45
$\UĂ&#x2013;QWĂ&#x2013;OĂ&#x2013; ELOJLOHU VD\IDVĂ&#x2013;QGD
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER’den sektörel eğitime yenilik: Profesyoneller için uygulamalı eğitim PAGDER, uzun süredir devam eden ve sektörün yoğun ilgisiyle gelişen eğitim programlarında Türkiye için yenilik hayata geçirdi. PAGDER, uygun içerikteki eğitimlerinde, teorik bilgilerin fiili olarak uygulandığı bir modele geçti. Bunun için, sektörün önde gelen akademisyenleri ve markalaşmış kurumlar ile işbirliği yaparak “prensipten pratiğe eğitimler” yaklaşımı uygulamaya başlandı. Pratik boyutu, sektörün önde gelen firmalarınca desteklenen “Uygulamalı Eğitim” konsepti ile teorik bilgiler, somut uygulamalarla gösterilecek.
PAGDER, endüstriyel-profesyonel eğitim programlarına yeni bir
Eğitime yönelik yeni yaklaşımı değerlendiren PAGDER Başkanı Reha Gür, “PAGDER
boyut ekledi. Türkiye için bir yenilik anlamına gelen yeni yaklaşımda
fark yaratan eğitim programlarında kaliteyi
uygun içerikteki eğitimler, sektörün desteğiyle uygulamalı hale geti-
artırarak sektöre hizmete devam edecek. Bu
rildi. PAGDER eğitimlerine katılanlar teorik olarak aktarılan bilgileri somut uygulamalarla deneyimleme şansına sahip oluyor.
konuda Eğitim Komitesi’ndeki arkadaşlarımız ve profesyonel kadromuz özverili bir çalışma dönemi geçirdiler” dedi.
PAGDER’den bir ilk daha: Plastik uzmanlık programı Eğetim programını farklılaştıran ve ilkleri hayata geçiren PAGDER, 2016 bahar dönemi için “Plastik Malzemeler ve İşleme Yöntemleri Uzmanlık Programı” açıldığını duyurdu. PAGDER’den yapılan açıklamada, “Eğitimlerimizi alanında otorite kabul eden, uluslararası alanda yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren akademisyenlerle gerçekleştireceğiz. Uygulamalı ve simülasyonlu eğitimler için sektör devleri ile çalışacağız” denildi. Eğitim programı 4 gün tasarlandı. Bu kapsamda, genel poilmer kimyası plastiklerde kullanılan katkı malzemeleri polimerlere uygulanan testler, plastik çeşitleri ve ana özellikleri, temel işleme yöntemleri, simulasyonlu enjeksiyon ile kalıplama prosesi enjeksiyonla, kalıplamada işlenecek hammaddeye uygun proses seçimi, uygulamalı enjeksiyonla kalıplama prosesi, ekstrüzyon prosesi ana başlıklar olarak belirlendi. Eğitim programı şöyle:
törler, renklendiriciler, alev geciktiriciler, özel
• Akışkanlık ve reolojik testler
1. PLASTİK TEKNOLOJİSİNE GİRİŞ
amaçlı katkı maddeleri
• Yaşlandırma testleri
1.1. Genel Polimer Kimyası (1/2 gün)
• Katkı maddelerinin polimerlerdeki fonksi-
• Teknik bilgi formu (datasheet) okuma tek-
•Polimerlerin tanımları ve tarihçesi
yonları
nikleri
•Polimerlerin yapıları ve özellikleri
• Polimer maddelerin üretimindeki katkı for-
• Belirlenen özel numuneler üzerinde uygula-
•Polimerlerin sınıflandırılmaları
mülasyonları
malı eğitim
• Polimerlerin sentezi ve endüstriyel polimeri-
• Polimer katkı teknolojisinde yeni eğilimler 1.4. Plastik Çeşitleri Ve Ana Özellikleri
zasyon teknikleri • Polimer malzemelerin fiziksel, termal, meka-
1.3. Polimerlere Uygulanan Testler/Ka-
(1/2 gün)
nik ve diğer temel özellikleri
rakterizasyon (2 gün)
• Malzeme seçme kriterleri
• Polimerlerin degredasyonu
• Polimerlerde Yapı - Özellik İlişkileri
• Genel amaçlı plastikler (PP, PE, ABS, PS, vs)
• Test öncesi ve sonrası dikkate alınması ge-
• Mühendislik plastikleri (PA, PBT, PC, PPO vs)
1.2. Plastiklerde Kullanılan Katkı Mad-
reken konular
• Yüksek performans plastikler (PPA, PPS,
deleri (1/2 gün)
• Termal testler (DSC, TGA, TMA, Vicat, HDT)
PEEK vs)
• Tanımlama/giriş
• Mekanik testler (Çekme testi, eğme testi,
• Plastiklerin uygulama alanları
• Kompound hazırlama yöntemleri
darbe testi, yorulma, sertlik)
• Dolgu maddeleri, plastikleştiriciler, stabiliza-
• Yanma testleri
46
1.5. Temel İşleme Yöntemleri (1/2 gün)
PANO Yeni eğitim modelini değerlendiren PAG-
ve ticaret hukuku, kur riskinden korunma gibi,
DER Eğitim Komitesi Başkanı Selçuk Gülsün
firmaların yönetsel performansına somut kat-
şunları kaydetti: “Başka yapan kuruluşlar var-
kı verecek eğitim programlarının da gündeme
sa haksızlık etmek istemem ama bizim bildiği-
alındığını kaydetti.
PLASFEDDERGİ
miz kadarıyla bir ilki de hayata geçiriyoruz, eğitimlerimize uygulama boyutunu da ekliyoruz.
Gülsün, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)
Sektörümüzde teknik eğitimler plastiklerin
ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) başta olmak üze-
kullanım yerleri, üretim, enjeksiyon-ekstrüz-
re üniversite ve bilim insanlarıyla ilişkilerin
yon vb. konularda teorik eğitimlere yoğun-
geliştirildiğini ve kapsamlı bir bilgi altyapısı-
laşmış olmakla beraber pratik de imkanların
na da ulaşıldığını anlattı. Gülsün, “Yetkin ku-
yetersizliğinden eğitim vermek mümkün ola-
rumlardan, yetkin insanlardan eğitim imkanı
mıyor. Yeni dönemde biz bu eksikliği gider-
sunuyoruz. Elbette biz bir sektör sivil toplum
meye çalıştık ve işbirliğimizi yaygınlaştırdık.
örgütüyüz, bu nedenle üyelerimize ve sektör
Böylece geniş laboratuvar imkanlarıyla teorik
mensuplarımıza uygun maliyetlerle eğitim
eğitimin ardından pratik-uygulama gösterimi-
vermemiz gerekir” bilgisini verdi.
bize imkan sağlayan kişilerden biri oldu. Bu-
bir uzman da Robin Kent.. Enerji yönetimi alanında dünya ölçeğinde başarılı bir isim. Her iki uzmanın da eğitimi, doğrudan firma maliyetlerine, karlılığına etki eden konularda çalışmalar yapıyorlar. Her iki isim de daha önce seminer-
ni de içeren programlar oluşturdu. Dostumuz Ünal Aykun, Semi Elektrik Elektronik Plastik’te
al ile farklı bir alanda çalışmamız olacak. Diğer
-Uluslararası uzmanların eğitim faaliyetleri sürecek
nun yanında, işbirliklerimizi geliştirdik. Dünya plastik sektöründe test ekipmanlarında etkin
Selçuk Gülsün, PAGDER’in kendi alanında
kuruluşu Zwick/Roell distrübütörü ile de alt-
en iyiler olarak nitelenecek yabancı uzman-
yapımızı güçlendirdik. Bu işbirlikleri ve katkılar
larla eğitim faaliyetlerinin devam edeceğini
bize uygulama fırsatı sağlayacak. ”
belirterek, “Bu konuda hazırlıklarımıza da başladık. 2016 için hazırlıklarımız da son aşamada.
ler vermişti. Tekrara düşmeden farklı alanlarda çalışma yapacağız. Bunlara ek olarak plastiklerde kullanılan alev geciktiricilere yönelik olarak PINFA Derneği (Phosphorus, Inorganic & Nitrogen Flame Retardants Association) ile bir çalışmamız olacak. Bu çok önemli çünkü alev geciktirici özellikleri taşıyan plastik ürünler katma değeri yüksek, karlı bir alan olarak görülüyor. Bunun firmalarımızın ürün çeşitlili-
Selçuk Gülsün, teknik eğitimlerin yanın-
Dr. Chris Rauwendaal bu yıl bahar aylarında
da, kişisel gelişim, ihracatta işlem akışı, dış
çok başarılı bir seminer vermişti. Dünyanın en
pazarda müşteri bulma, insan kaynakları, vergi
saygın uzmanlarından biri olan Dr. Rauwenda-
• Ekstrüzyon yöntemleri (film, levha, boru, vs)
ve optimizasyon
ri ve optimizasyon
• Enjeksiyon yöntemleri (2K, şişirme)
• Makine başı uygulama (Yaşanılan güncel
• Parametrelerin ürün özelliklerine etkisi
• Termoform
işleme ve kalite problemleri üzerinden örnek
• Kalite problemleri ve giderme yöntemleri
ğine rekabet gücüne katkı vereceğini düşünüyoruz” dedi.
çalışmalar) 3. PLASTİK PARÇA TASARIMI VE KALIP
2. PLASTİK İŞLEME YÖNTEMLERİ (toplam 4 gün)
2.3.
Uygulamalı Enjeksiyonla Kalıpla-
İMALATI (toplam 2 gün)
ma Prosesi (1 gün ) 2.1. Simulasyonlu Enjeksiyon ile Kalıp-
• Plastik enjeksiyon prosesi ve yardımcı ekip-
3.1. Plastik Parça ve Enjeksiyon Kalıp
lama Prosesi (1 gün )
manlar
Tasarımı (1 gün - )
• Plastik enjeksiyon prosesine giriş
• Hammadde hazırlama, nem alma ve dozaj-
• Malzeme seçme ve parça tasarım kriterleri
• Plastik enjeksiyon makinası genel özellikleri
lama
• Parça tasarımında dikkat edilmesi gereken
• Plastik enjeksiyon aşamaları ve çevrim süresi
• Makine ve kalıp hazırlama
parametreler
• Plastik enjeksiyon prosesi ana parametreleri
• Enjeksiyon işlemi
• Montaj, birleştirme ve yapıştırma yöntemleri
ve optimizasyon
• Numune alma ve kalıp onayı
• Yüzey işleme ve boyama
• Simulasyonlu uygulama (Parametrelerin
• Parametre optimizasyonu (dolum, ütüleme,
• Parça maliyeti hesaplama
ürün özelliklerine etkisi)
tutma, soğuma, mal alma, kalıp açma, kalıp sı-
• Örnek uygulamalar
caklığı vs…) 2.2. Enjeksiyonla Kalıplamada İşlene-
• Parametre değişikliklerinin parça kalitesi
3.2. Enjeksiyon Kalıp İmalatı (1 gün )
cek Hammaddeye Uygun Proses Seçimi
üzerine etkileri
• Plastik enjeksiyon kalıpları
(1 gün )
• Parça hataları ve giderme yöntemleri
• Enjeksiyon kalıp tasarımında dikkat edilmesi gereken parametreler
• Sık kullanılan plastik hammaddeler ve ana özellikleri
2.4. Ekstrüzyon Prosesi (1 gün)
• Yolluk çeşitleri
• Plastik enjeksiyon prosesine giriş ve plastik
• Plastik ekstrüzyon prosesine giriş
• Kalıp imalat prosesi
enjeksiyon makinası genel özellikleri
• Plastik ekstrüzyon makinası genel özellikleri
• Kalıp malzemesi seçimi
• Plastik enjeksiyon aşamaları ve çevrim süresi
• Plastik ekstrüzyon aşamaları
• Kalıp devreye alımında dikkat edilmesi gere-
• Plastik enjeksiyon prosesi ana parametreleri
• Plastik ekstrüzyon prosesi ana parametrele-
kenler
47
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER’den otomobil tasarımcılarına:
Plastik malzeme kullanın biz üretiriz
PAGDER Başkanı Reha Gür, yerli elektrikli
araçlara göre daha fazla önemli çünkü, performans açısından sağladığı katkı, kaybedilemeyecek düzeyde.
otomobil geliştirme faaliyetlerine yönelik haberlerin ardından, bütün otomobil tasarımcılarını plastik malzemelerle çalışmaya çağırdı. Reha Gür, plastiğin en hafif malzemelerden biri olduğunu hatırlatarak, hem verimlilik hem de çevre için plastiğin en uygun çözüm olduğunun altını çizdi.
Reha Gür, sonuçlanma aşamasında olan yerli tasarım otomobillere ilişkin gelişmeleri değerlendirirken, Türkiye plastik sektörünün yerli otomobil geliştirilmesine ilişkin çalışmaların sonuçlanmasını heyecanla beklediklerini söyledi.
Reha Gür yaptığı açıklamada, Avrupa’nın 2’nci dünyanın ise 7’nci büyük üretim kapasitesine sahip ve mamul bazında dış ticaret fazlası veren Türkiye plastik sektörünün otomotiv sektöründeki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve sektörün yerli otomobilin geliştirilmesi sürecine katkı vermeye hazır olduğunu açıkladı. Türkiye için tasarlanan hibrit otomobilin görsellerinin paylaşılmasıyla aynı günlerde Volkswagen otomobil firmasının karbon salım miktarında ölçümlere müdahale ettiği de ortaya çıktı. Plastik malzemeler ise sağladığı hafiflik ile hem performans, hem de karbon salımı açısından olumlu sonuç veriyor. Özellikle elektrikli ve hibrit araçlar için hafiflik, klasik
Reha Gür, “Klasik içten yanmalı motorlara sahip olanların yanı sıra hibrit ve elektrikli araçların geliştirilmesine yönelik çabaları yakından izliyoruz, gerek hammadde gerek ürün geliştirerek bu çalışmaların bilfiil içinde bulunuyoruz. Türkiye plastik sektörü olarak dünyanın önemli otomotiv üreticilerine yeni nesil araçların geliştirilmesinde, düşük karbon salımı yapacak hafiflikte araçların tasarlanmasında Ar-Ge anlamında destek oluyoruz. Bu da bizim ihracat potansiyelimize önemli etkiler yapmaktadır. Ülkemizde yerleşik üreticilerin tüm yeni projelerine ve Milli Otomobil projemize de her anlamda tam destek olabilecek teknik altyapıya sahibiz. Otomotiv sektöründeki her türlü talep artışını da karşılayabilecek güçteyiz; plastik mamul üreticilerimiz, otomotiv
48
sektörü için yıllık 300 bin tonun üzerinde mamul teslim ediyor. Yerli otomobil ve her türlü taşıt aracının geliştirilmesinden üretimine her aşamasında desteğe biz hazırız” dedi. Otomotiv sektöründe plastik malzemelerin kullanımının her geçen gün arttığına dikkat çeken Reha Gür, “Daha da artacak, çünkü bütün dünyada bu yönde çaba var. Plastik gövdeli uçaklar uçmaya başladı. Türkiye plastik sektörü sadece otomobil değil, her türlü taşıt aracımız için üretim yapacak büyük kapasiteye ve yetkinliğe sahip. Yerli tasarımlı otomobillerimize de hammadde geliştirmek ve malzeme üretmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.
Plastik malzemeler her türlü taşıt aracının geleceğidir! Başta Bilim Sanayi ve Teknoloji BakanlığıTÜBİTAK olmak üzere, geliştirme ve tasarım süreçleri içindeki bütün mühendis-tasarımcı ve bilim insanlarına çağrıda bulunan Gür, şunları kaydetti: “Plastiği baş malzeme olarak seçin, çünkü dünya öyle yapıyor. Plastik malzemeler her türlü taşıt aracının geleceğidir. Plastik
PANO gövdeli uçaklar gökyüzüyle buluştu. Airbus A350 ve Boeing 787 tamamen plastik-kompozit gövdeyle üretiliyor. Dünyanın en büyük uçağı A380’nin büyük bölümünde de plastik kullanıldı. Başta otomobiller olmak üzere bütün ülkelerde AR-GE birimleri ve tasarımcılar, taşıt araçlarının ağırlığını düşürmek, daha az yakıtla daha verimli taşıtlar üretmek ve en önemlisi çevreye duyarlı araçlar yapmak için plastiğe dört elle sarılıyor. İster içten yanmalı klasik motorlar, ister hibrit, isterseniz elektrikli araçlarınızda plastik malzemeler sizlere ağırlıkları azaltma, yüksek verim ve dayanım, daha şık, farklı özgür tasarımlar yapma olanağı verir. Sektörümüz bütün bu saydığım unsurları sağlayacak güce sahip” dedi.
Türkiye plastik mamul üreticileri yıllık 300 bin tonun üzerinde plastik parça-mamul teslim ediyor! Türkiye plastik mamul sektörünün 2014 yılı sonu itibariyle yıllık üretiminin 8.2 milyon tona ulaştığını hatırlatan ve bunun Avrupa’nın ikinci büyük üretimi olduğunu kaydeden Reha
Gür, 2015 sonunda da üretim miktarında artış beklendiğini vurguladı. Türkiye plastik mamul üreticilerinin, iç pazarın yüzde 90’ını karşıladığını ayrıca dış ticaret fazlası verdiğini belirten Reha Gür, “Sektörümüz otomotiv sektörünün yeni üretim ve yedek parça-yenileme alanları dahil her türlü talebini karşılayabilecek seviyededir” dedi. PAGDER’e kayıtlı ve münhasıran otomotiv sektörü için çalışan firma sayısının 348 olduğunu belirten Reha Gür, toplam plastik mamul üretiminin yüzde 3,5’i ile yüzde 5’i aralığındaki payının otomotiv plastiklerinde olduğunu belirtti. Sektörün 2015 itibariyle 310-315 bin ton mamulü yerli ve ihracat yoluyla yabancı üreticilere teslim ettiğini kaydeden Reha Gür, “Üretim kapasitemiz bunun üstünde. Plastik mamul üreticilerinin esnek üretim yapısı ve gelişmiş üretim yetenekleriyle gelecek her türlü talebi karşılamaya hazır olduğunu söyleyebilirim. Sektörümüz her yıl ortalama 800 milyon dolarlık makine-teçhizat yatırımı yapı-
yor. Kapasitemiz ve becerilerimiz her geçen gün artıyor. Ülke olarak gurur duyacağımız yerli otomobil üretimine katkı sağlamak için, en iyi şekilde karşılamaya hazır olduğumuz talebi bekliyoruz” dedi.
Otomotiv sektöründe plastikler: • Plastikler, daha hafif ve daha güçlüdür. Çevreye daha az zarar verir, karbon salımını azaltır, • Daha ucuzdur, maliyetleri aşağı çeker, • Kolay şekillendirilir ve estetik olarak daha farklı tasarımlara olanak sağlar, • Elektronik performansa daha iyi uyum gösterir, • Çok yönlü ve esnek kullanımı sayesinde teknolojik yenilik ile tasarım özgürlüğüne imkan tanır, • Daha yüksek konfor taleplerine yanıt verme imkanı sağlar, • Otomotiv sektörünün sofistike, estetik, güvenlik, konfor, yakıt verimi gibi mühendislik taleplerini kolayca karşılar, • Plastik ürünlerin geri dönüşümü daha kolay, daha ucuzdur.
Ultrasonik Kaynak Teknolojisi. Uygulamalarınıza özel geliştirildi. Ultrasonik plastik kaynağını bu teknolojinin liderinden edinin. Ultrasonik plastik kaynak teknolojisiyle ilgili her türlü sorularınız için teknik danışmanlık veriyoruz. Uygulamalı ultrasonik plastik kaynağı, en uygun kaynak ağzı tasarımı, makine kurulumu, kullanımı ve mükemmel servis olanaklarımızdan yararlanın.
Herrmann Ultrasonik, c/o. Alp Chemicals S.A. Barbaros Mah. Evren Cad. No:56/A Kat:2 · 34746 Yenisahra / Ataşehir İstanbul - Türkiye Tel. +90 216 472 90 00 · www.herrmannultrasonik.com Almanya Genel Merkezi, Karlsbad: Tel. +49 7248 790 49
PLASFEDDERGİ
15 k 20 e Aralı 3 - 6 ul, Türkiy 1227 b n tand S İsta , 2 n1 Salo
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Dünyanın 2. büyük fuarı CHINAPLAS 2016’ya PAGDER özel fırsatı Yunus Karakaş Ankara Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı
Plastik, yaşamımızı kolaylaştırır Plastik malzemeler yeni bir ürün. Yirminci yüzyılda endüstriyel kullanıma girdi ve hızla gelişti. Bugün en fazla AR-GE yatırımı yapılan malzemelerin başında gelir. Kullanım alanı da yeni buluşlarla zenginleşti. Plastiklerin hayatımızı yönlendirme şeklimiz üzerinde büyük etkisi var. Çünkü plastikler dayanıklıdır, hafiftir, çeşitli şekillere sokulabilir, emniyetlidir, fiyat avantajına sahiptir. Plastiğin günümüzde yaygın olarak kullanıldığı yerleri kısaca örneklendirecek olursak; Ambalaj sanayinde kasa-kutu-şişe streç film benzeri ürünlerde, ev eşyasında; fırça-halı-pas-
Dünyanın 2. büyük plastik ve kauçuk fuarı niteliğinde bulunan CHINAPLAS 2016 için PAGDER özel iş gezisi düzenledi. PAGDER’in deneyimleriyle organize edilen etkinlikte, en uygun otellerden biri özel olarak PAGDER tarifesiyle kapılarını açacak. 25-28 Nisan 2016 günlerinde Çin’in Shangai kentinde yapılacak fuara yönelik düzenlenen iş gezisine ilişkin yapılan duyuruda, “Asya kıtasının en büyük, dünyanın ise ikinci büyük plastik ve kauçuk fuarı olan CHINAPLAS 2016, Çin’in Şanghay kentinde kapılarını açmaya hazırlanıyor. 25 - 28 Nisan 2016 günleri arasında yapılacak fuar için Derneğimiz tarafından Chinaplas 2016 Fuar Ziyareti ve İş Gezisi Programı hazırlanmıştır. Sektör mensuplarımızın sorunsuz ve
pas mobilya aksesuarlarında ve birçok üründe, gıda sanayiinde; biberon-emzik-kavanozyiyecek kutusu ve koruyucu ambalajlarda, inşaat sanayinde; kablo-priz-profil (pencere kapı), kaplama, döşeme ve mobilyalarda, tıp, eczacılık kozmetikte; şırınga-serum hortumukan torbası-röntgen filminde. Yine tıp alanında, tıbbi cihazların çok büyük bir bölümünde, hatta vücut içine yerleştirilen kardiyoloji dahil bütün dallarda, tarımda; sulam sistemi-sera örtüsünde, matbaa kırtasiye içinse, büyük panolar dahil reklam ve baskı alanlarında, plastik dosya –kalemlerde örnekler verilebilir. Bu kadar mı? Elbette değil, üzerimize giydiğimiz kıyafetlerden, uçaklara, kullandığımız her türlü elektronik cihaza kadar plastikler sayesinde ucuzluk ve dayanıklılık, hijyen sağlıyoruz. Geçmişi ancak 1960’lara dayanan plastik Endüstrisi oldukça gençtir ve şu anda dünya üzerinde hızlı büyüyen pazarlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Plastik tüketiminin son on yılı ortalama yıllık artış oranı yüzde 10 dan fazla olup bu rakam GMSH daki artışın oldukça üzerindedir. Plastik sektörü piyasasında en dikkat çekici durum bazı ürünlerin talebi karşılayamamasının yanında diğer bazı ürünlerde yaşanan arz fazlalığıdır. Bu durum sektörde özellikle
en uygun koşullarda fuar ziyareti gerçekleştirmelerini sağlamak amacını taşıyoruz” denildi.
küçük ölçekli firmalarca yapılan plansız yatırımlardan kaynaklanmaktadır. Bu tür yatırımların ortak özelliği kullanılan makina ve diğer ekipmanın eski olması ve piyasada en çok üretilen ve satılan mamul grubunu üretmek amaçlı olmasıdır.Yatırımların doğru yönlendirilmesi hem sektörün geleceği hem de ülke ekonomisi açısından daha yararlı olacaktır. Plastiğin yaşamımızdaki önemi yukarıda belirtmiş olduğum örneklerden de anlaşıla-
İş gezisinde, havayolu THY olarak seçildi ve havalimanı-otel transferleri sağlandı. Gezi kapsamında, uçak ile ulaşım ve PAGDER’e özel nitelikli Marriott Shanghai City Centre Hotel’de konaklama sağlandı. Özel anlaşma ile “Exclusivity prosedürü uyarınca Türkiye’den PAGDER grubu dışında grup olmama garantisi” alındı. Otel-fuar ulaşımı ve fuar bileti de sağlandı.
cağı gibi, plastiklerin çeşitli şekillerde işlenebilme özelliğinin yanında maliyet avantajları da bugün varolan teknolojik gelişmelerin çoğunda hayati öneme sahip olmalarını sağlamıştır. Saygılarımla
50
İş gezisi kapsamında yarım gün şehir turu, vize, ITB İstanbul Travel rehberlik hizmeti, seyahat güvence paketi ve alan vergileri de kapsamda bulunuyor.
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Selahattin Onatça Çukurova Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı
Plastik sektörü ekonomi ve yaşam için kritik önemde
Petkim mühendislik plastikleri üretecek, Petkim Specialities isimli şirket kuracak Petrokimya kuruluşu Petkim, mühendislik plastikleri üretimine başlayacağını açıkladı. Hisseleri BİST’te işlem gören Petkim, Kamuyu Aydınlatma Platformuna yaptığı açıklamada 5 milyon d olar yatırım yapacağını borsaya bildirdi. Petkim’den yapılan açıklamada, “Pet-
Ülkemizin plastik sektörü bir küresel başarı hikâyesi yazdı. İhracatta büyük başarı elde
kim Specialities” ismi verilecek yeni bir iştirak
etti. Plastikler özellikle 20. Yüzyılın ilk çeyreğinden sonra, çok çeşitli alanlarda, çok çeşitli
kuracağını ve yüksek katma değerli ileri mü-
amaçlarla kullanım alanı buldu ve gelişti. Bugün de hızla kullanım alanı genişleyen, sürekli yeni buluşlara konu olan bir malzeme.
hendislik plastikleri ve kimyasal üreteceğini kamuoyuna duyurdu. Açıklamada, “Katma değeri yüksek ileri mühendislik plastikleri (masterbach, compund) ve ileri teknoloji kimyasal-
Günümüzde plastikler, çok uzun süredir insanlar tarafından kullanılan ahşap, kağıt,
ları üretiminde uzmanlaşacak şekilde, Petkim
metal, cam, pamuk, yün, ipek gibi çok sayıda madeni ya da doğal ürünün yerini aldı. Hem
Specialities Mühendislik Plastikleri Sanayi ve
daha ucuz, hem de daha işlevsel olarak alternatif bir malzeme doğmuş oldu. Sadece am-
Ticaret A.Ş. (Petkim Specialities) adıyla yüzde
balaj ya da günlük kullanım alanlarında değil, kalp kapakçıkları ve uçaklar dahil bir çok kritik üründe insan hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
100 iştirakimiz olan bir şirket kurulmasına karar verilmiştir” denildi.
Modern üretim teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilen plastik ürünleri iç piyasaya talebini karşılarken, giderek artan oranda dış pazarlara da satılmaktadır. Plastikler, alternatiflere göre daha az hammadde gerektirmeleri, üretiminde daha az enerji tüketilmesi, taşınmalarının kolay olması ve yararlı ömrü dolduğunda daha az atık oluşturan malzemelerdir.
Plastik matrisli kompozitlerin endüstriyel uygulamadaki önemi gittikçe artmaktadır. Özellikle elektronik, otomotiv ve havacılık-uzay alanlarında elektriksel özellikleri araştırmacılar tarafından çalışılmaktadır. Elektronik sayesinde, plastik matrisli iletken kompozitler koruyucu ve elektriksel manyetik koruma alanı oluşturucu malzemeler olarak kullanılmaktadır.
Bilimsel verilerin ışığında yaşam boyu sürdürülebilir başarıyı hedefleyen sektör, insana doğaya ve ekonomiye katkı sunarak hayatı kolaylaştırıyor. Aklınıza gelebilecek her
KAP’a gönderilen ve Yeni şirketin yılda 14 bin ton üretim kapasiteli varlıkları devralacağı belirtilen Petkim açıklamasında, “Bu kapsam-
alanda yaşamı kolaylaştıran plastikler, sağladığı avantajlarla Türkiye ve dünyada her geçen
da, şirketimiz bünyesinde üretim yapan 14 bin
gün biraz daha yaygınlaşıyor. Kolay kullanımın yanında, insan ihtiyaçlarına pratik çözümler
ton üretim kapasitesine sahip Plastik İşleme
sunması nedeniyle ön plana çıkan plastikler, aynı zamanda doğa dostu olarak önemli bir
Fabrikamızın varlıkları Petkim Specialities’de
misyon taşıyor. Türkiye’deki plastik endüstrisi, Avrupa’ya göre henüz genç ama genç olma-
kullanılacaktır. Bu kapasiteye ek olarak, ilk
nın avantajıyla çok hızlı ilerliyor ve yeniliklere çabuk adapte oluyor.
aşamada, yakla şık 5 milyon USD civarında bir yatırım ile 10 bin ton kapasiteli yeni makine ekipman temin edilerek Petkim Specialities’in
Çukurova’dan selamlarımla
24 bin ton kapasiteye ulaşması hedeflenmektedir” bilgisine yer verildi.
52
PANO
PLASFEDDERGİ
PAGDER-PINFA ile birlikte alev geciktiricileri tanıtacak PAGDER, PINFA (Fosforlu, İnorganik ve Azotlu Alev Geciktiriciler Derneği) ile birlikte, alev geciktiricilerin tanıtımı ve önemi konusunda sektör farkındalığının artırılması için birlikte çalışma kararı aldı. 2016’nın ilk çeyreğinde iki kuruluş bir etkinlikle modern malzemeleri tanıtacaklar. PAGDER’den yapılan değerlendirmede, iki kuruluşun yaptığı toplantılardan işbirliği kararı çıktığı vurgulandı ve “2016 yılı ilk çeyreğinde, işbirliği içinde, plastik sektörü, kamu kurum ve kuruluşları ve diğer ilgililerin de katılacağı bir bilgilendirme etkinliğinin Türkiye’de yapılmasına karar verildi” denildi. Alev geciktirici malzemeler, modern yangından korunma yöntemleri arasında ön sıralarda bulunuyor. Yangınlar, Dünya ülkelerinin GSYH’lerinin yaklaşık yüzde 1’i oranında kayıplara yol açıyor. Avrupa’da her yıl 1000 kişiden ortalama 4’ünün yangın sonucu hayatını kaybettiği belirtiliyor. Modern toplumlarda,
yangınlar hem sağlık, hem de ekonomik açıdan önem taşıyan risklerin başında geliyor ve yangından korunmaya verilen önem günden güne artıyor. Yangından korunmada söndürme sistemlerinin önemli unsurlardan biri olduğu ancak yangın tehlikesini azaltmak için alev geciktirici malzemelerin ürünlerde kullanılması gerekliliği vurgulandı. Mobilya, kablo, yalıtım, tekstil, diğer inşaat malzemeleri gibi ev ve ofis araç-gereç ve cihazlarında giderek artan oranlarda plastik malzeme kullanılıyor. Alev geciktirici malzemeler bu ürünler açısından yangın güvenliğinde katkı sağlıyor. PINFA (Fosforlu, İnorganik ve Azotlu Alev Geciktiriciler Derneği), üreticileri ve halojenlenmiş olmayan fosfor, inorganik ve azot alev geciktirici kullanıcılarını ( PIN FR ) temsil ediyor. CEFIC Sektör Kurulu ve Avrupa Kimya Sanayi Konseyi üyesi olan PINFA, ulusal ve uluslararası kuruluşlar (AB, OECD, Birleşmiş Milletler) ve diğer sanayi kuruluşları, tüketici örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ile işbirlikleri yapıyor. Ayrıca, Kuzey Amerika, Kuzey Amerika Fosfor ve İnorganik ve ABD’de bulunan Azot Alev Ge-
ciktiriciler Derneği ile yakın işbirliği içinde bulunuyor. PIN FR’lerin tüm yaşam döngüsü ile ilgili bilimsel bilgilerin gelişmesini sağlayan PINFA üyeleri, alev geciktirici ürünlerin çevre ve sağlık profilinin iyileştirilmesine yönelik ortak vizyonu paylaşıyor. Bu nedenle, PINFA üyeleri ihtiyaçlarını ve aradıkları teknolojileri belirlemek amacıyla PIN FR’lerin kullanıcıları ile diyalog kuruyor. PAGDER-PINFA işbirliğiyle yürütülecek bilgilendirme faaliyetinin temel başlıkları şöyle: Programın temel çerçevesinin, - Yanmazlık tanımı, standartları, faydaları, - Dünya ve AB’de mevzuatlar (Mevzuatların mevcut duruma gelmesinde etkili olan yaşanmış kötü örneklerin verilerek mevzuatların açıklanması), -İnşaat sektörü, -Elektrik/elektronik sektörü, -Otomotiv sektörü, -Diğer. -Türkiye’de mevzuat ve standartlar, mevcut durum analizi, -Alev geciktiricilerde yeni trendler.
Stoktan Teslim Yeni SRC ServoTech Enjeksiyon Makineleri
YENİ JENERASYON ENERJİ TASARRUFLU ENJEKSİYON MAKİNELERİ 60 - 2100 Ton ServoTech Serisi Saraç Plastik Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. Mecidiye Mah. Ağrı Cad. Selçuk Sk. No.1 34920 Sultanbeyli - Istanbul / Turkey T:+90 216 419 47 32 (pbx) F:+90 216 419 06 60 src@sarac.com www.sarac.com
53
PlaSTK
PLASFEDDERGİ
PANO
Erol Paksu Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği Başkanı
Plastik, çevreyi koruyan ve ekonomik değer yaratan malzeme Değerli çalışma arkadaşlarım, Plastik günlük hayatımızda önemli yer etmiş durumda, her geçen gün yaşamdaki kullanım alanları artarak büyümektedir. Ağırlıklı olarak ambalaj sektöründe kullanılırken bunu, inşaat, tekstil, mobilya, çeşitli malların yedek parçaları, otomotiv, elektronik ve ev aletleri izlemektedir. Plastik ve benzeri ürünler artık vazgeçilmezdir, malzeme sanayinin ana unsurlarından biri haline gelmiştir. Unutmayalım plastik sektörü her zaman geleceği konuştu ve tartıştı. Plastik olmasaydı; Ambalajların ortalama ağırlığı 4 katına, hacmi iki buçuk katına, ambalajların üretimi için harcanan enerji 2 katına çıkardı… Plastik olmasaydı günümüzün otomobillerinin 200–300 kg daha ağır olacağı tahmin edilmektedir. Bunun sonucunda sağlanan yakıt tasarrufu 100 km’de 0.5 litre, bu örnekler daha da arttırılabilir.. Çevreyi koruyan ve üstelik ekonomik değer yaratan malzeme olmaya devam edecektir. Yeter ki plastik atıklarla çevre kirletilmesin, iyi organizasyonlarla ve insanlarımızı bilinçlendirerek plastikler geri kazanılıp tekrar kullanıldığında; hammadde kaynakları korunur, enerji tüketimini azaltır. Ülkemizde geçmişi 1960’lı yıllara dayanan ve en hızlı büyüyen sektörlerden biri olarak dikkat çeken plastik sektörü özellikle 90’lı yıllardan sonra hızlı büyüme trendi yakalamıştır. Bugün ise sektörümüz Avrupa’nın ikinci, dünyanın ise yedinci büyük üreticisi konumundadır ve ekonomiye 14 milyar dolar katma değer sağlamaktadır. İstatistiki veriler Türkiye’de ve dünyada plastik kullanımına yönelik potansiyel talebin büyük olduğunu göstermektedir. Türkiye gelecek dönemde güçlü talep artışı olabilecek geniş bir coğrafyanın ortasında, bu pazarları değerlendirmede kendimize güveniyoruz. Ancak şunun da bilincindeyiz: Plastik endüstrisinde gerek iç pazarda, gerekse dış pazarlarda sert bir rekabet ortamı var. Bu sert rekabet ortamını göğüslemek için başta hammadde ve enerji olmak üzere yüksek girdi maliyetleri konusunda aşmamız gereken bazı zorluklar var. Hammadede dışa bağımlı olması sanayiciyi zora sokuyor. Yatırım teşvikleri kadar işletme teşviklerinin de uygulamaya alınması, katma değeri yüksek plastik üretimi için stratejik yatırımların desteklenmesi gerekir. Ülkemiz plastik endüstrisi açısından İstanbul-Marmara Bölgesinin ardından en güçlü yapılanmalar İzmir ve Ege Bölgesinde. Firmaların dağılımı incelendiğinde, Marmara Bölgesinden sonra Ege Bölgesi ikinci sırada yer almaktadır. Avrupa’nın en büyük petrokimya üretim alanlarından da biriyiz. İzmir’de kurduğumuz “Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” nin gördüğü ilgi bunun en büyük kanıtlarından biridir. Bizler de sektörün dünya sıralamasında daha üst noktalara ulaşabilmesi ve ekonomiye katkısını artırması için fuar, projeler, iş gezi ve toplantıları ve diğer etkinliklerle yolumuza devam ediyoruz. Bu çerçevede geleceğe yönelik hedeflerimize ulaşmada İzmir 3. PLASTECH -Plastik, Ambalaj ve Teknolojileri fuarımız önemli ticari buluşma noktalarından biri olarak güçlü potansiyel taşımaktadır. PLASTECH-2016 Fuarının, çatı örgütümüz olan PLASFED ile birlikte yeni pazarlara ulaşmada ve güzel işbirlikleriyle güçlenerek büyüyeceği ortak görüşümüz olmuş ve heyecanla çalışmalara devam edilmektedir. Zorlu geçen 2015 yılının yaşadığımız bu son günlerinde, birçok olumsuzluklara rağmen ayakta kalmaya ve büyümeye devam eden, rekabetçi ve yenilikçi sektörümüz için başarılarının devamını diliyorum. Gelecek dönemde, elde ettiğimiz başarıları daha ileri taşımak için başta karar vericiler olmak üzere herkesin dikkatini gelişmeye odakladığı, refahımızı ve mutluluğumuzu artırmayı hedefleyen bir sürece gireriz diye düşünüyorum. Daha fazla işbirliği yaparak akılcı metotlarla daha çok üreterek zenginleşmek tek çıkar yolumuz. Bol kazançlı ve sağlıklı günler diliyorum.
54
Enta Plastik film prosesinde yenilik yaptı Enta Plastik, film prosesinde hem yırtılma önleyici, hem de ekstra esneklik sağlayan PIB additive malzemelerini sektöre sundu. Enta’dan yapılan açıklamada, 25 yıldır faaliyette olan firmanın 2010 yılından bu yana plastik hammadde ve katkı malzemeleri konusunda faaliyette bulunduğu hatırlatıldı. Açıklamada, “Yurt dışı çözüm ortaklarıyla masterbaches, additives ve compaundların arasında özellikle öne çıkan mukavemet arttırıcı, yırtılma ve kırılma önleyici katkı melzemelerimizi plastik sektörünün hizmetine sunuyoruz. Bu ürünlerin kullanımı, dikiş sağlamlaştırma, aşındırmayı azaltma, yırtılma önleme, darbeye dayanma, enerji verimliliği, ekstra parlaklık, esneklik, ultra şeffaflık, akışkanlık ve bağlayıcılık alanlarında katkı veriyor” denildi.
Bakteri aracılığıyla uzayda plastik araç üretmeye çalışılıyor Brown ve Stanford üniversitelerinden bir grup bilim insanı, uzaya malzeme çıkarmak yükünden kurtulmak için uzay ortamında bakteriler aracılığıyla plastikleri işlemek amacıyla bakterilerden yararlanma yollarını belirlemek için AR-GE çalışması yürüttüğünü duyurdu. Bilim insanı grubu tarafından yapılan açıklamada, uzaya malzeme taşımanın maliyetli ve zor olduğu hatırlatıldı. Uzay araçları, daimi uzay istasyonları gibi plastik malzemeye ihtiyaç duyan, arıza ve eskiyen parçaları yenileme ihtiyacı bulunan araçlarda, uzayda plastik malzemeyi işleyerek yeni araçlar yapma ihtiyacını karşılamak hedefleniyor. Plastiği büküp, şekil vermek için de bakterilerden yararlanma yolu seçildi. Buna izin verecek malzeme ise polisitren olarak belirlendi. e-coli bakteriler ile “P(3HB) polimerin” biyolojik olarak üretilebildiği de ortaya çıktı. Devam eden testler çerçevesinde bacillus bakterisinin sporlarını kullanarak plastiğe şekil vermeyi başardılar. Plastik malzemeden yapılmış şekillerin sağlamlığı ve kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin testlerde başarı sağlandı. Ancak yine de bunun fiilen kullanımı için zaman geçmesi gerekiyor. Çünkü özellikle e-coli bakterilerin hastalık yapma potansiyeli, bu bakterilerin uzay ortamı gibi çok sınırlı bir alan ve kaçış imkanı zor bir çalışma ortamında riski yüksek bir unsur olarak görülüyor.
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Timur Erk “Kimya Sanayiine ve Ekonomiye Kronolojik Bakış” kitabını yayınladı Nurhan Kaya
Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Yö-
Kauçuk Derneği Başkanı
netim Kurulu Başkanı Timur Erk “Kimya Sanayine ve Ekonomiye Kronolojik Bakış” adını verdiği kitabını yayınladı. Timur Erk kitabında,
Seçimler tamamlandı, sanayi ve sorunlarımıza odaklanmalıyız
Türkiye’de kimya sektörünün günümüzdeki durumunu ve gelecek projeksiyonundaki çalışmaları ve ülke politikalarını bir araya topladı.
Seçimler tamamlandı ve demokrasinin en güzel unsurlarından biri olan halk iradesiyle oluşmuş bir TBMM göreve başladı. Ancak, 2015 yılında çok zaman kaybettik ve işlerimizde duraklamalar oldu. Umuyoruz 2016’dan itibaren başlayan dönemde Türkiye için güzel günler olur.
Dövizin özellikle USD nin dünyada artması, Türkiye’de dünya genelinde biraz daha fazla artması, hammadde açısından % 100 dışa bağlımlı kauçuk sektörü açısından kötü sonuçlar doğurmuş, TL bazında senelik anlaşmalar yapan, mal veren sanayicimiz bu döviz dalgalanmalarından zarar görmüştür. Sınırlı pazarını kaybetmek istemeyen sanayici, fiyatlarını artıramamış ve zarar etmiştir. USD şu anda olması gerekenden biraz yüksek bir seviyede durmaktadır. Umarız ki önümüzdeki günlerde öngörülen normal seviyesine döner.
Asgari ücret tartışmaları da bir risk unsurudur. Çok az sanayici müstesna, her sanayici
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türki-
elbette kazandığını işçisiyle paylaşmak ister. Kitaplara konu olan kapitalist patron sömürü-
ye Kimya Sanayi Meclis Başkanlığı görevini de
sü günleri çok geride kalmıştır. Her kesim şunun bilincinde: İşçi, işverenle, işveren işçisiyle
sürdüren Erk kitabında, Türkiye kimya sektö-
birlik olduğu sürece her iki tarafta kazanacaktır. İşçiye verilen ücretlerin netleri ile anılması
rünün gelişimi, mevcut durumu ve geleceği-
da bir talihsizliktir. Ücret, “brüt ücret” dediğimiz, her türlü vergi, prim ve diğer yükler dahil
ne yönelik kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
anıldığında gerçek daha iyi görülecektir. Aslında yasalarımızda “ücret” denildiğinde “brüt ücret” anlaşılır. Bunun günlük dile de yerleşmesi iyi olacaktır.
Ücretlerdeki enflasyon üstü dengesiz artışlar işçiye iyilik değil, iş veren ve işçiye kötülüktür. Ücretlerdeki gerçekçi olmayan ayarlamalar, enflasyon, iş barışı, kayıt dışılık, is-
Kitapta, 2023 stratejilerinden kamu ve sivil toplum örgütleri bazında hedeflerine kadar konulara yer verildi. Kitap, kronolojik bir değerlendirmeye de yer verildi. Timur Erk kitabında 2014 yılında ve
tihdam kaybı gibi bir dizi sorunu da beraberinde taşımaktadır. Burada izlenmesi gereken
2015’in ilk beş ayında Türkiye’de kimya sa-
tutum, devletin istihdamı artırmak için yeni teşvikler üretmek yerine, zaten çalışan , var
nayinin ne durumda olduğu, Dünya kimya
olan işletmelerin istihdam artırmasını teşvik etmek şeklinde olmalıdır.
sanayindeki trendlerin ne olduğunu ve sermaye ve teknoloji yoğun bir sektör olan kimya
Ülkemizeki kauçuk sektörünün hammaddede yüzde 100 dışa bağımlı olması kauçuk
sanayinin ekonomideki gelişmelerden birebir
sektörü açısından ciddi bir kayıptır. Yakın geçmişte Ankara’da yapılan toplantıda bu konu-
nasıl etkilendiğini ortaya koydu. Ayrıca, halen
yu gündeme taşıdık. Daha evvel Kauçuk Derneği olarak raporlar hazırladık, devletin ilgili
25 milyar dolar civarındaki sektörel dış ticaret
birimlerini defalarca görüştük. Geldiğimiz aşamada umutlarımız her geçen gün zayıflıyor.
açığının düşürülmesi için yürütülen çalışmalar,
Kauçuk hammadde üretim tesisi kurmak, sanayicinin küçük yatırımlarla gerçekleştireceği bir iş değildir, milyar dolar yatırımlardan başlar. Bu konuya da devletin acilen el atmasını kauçuk sektörü olarak bekliyoruz.
CHEMPORT başta olmak üzere büyük yatırımların Türk sanayisine yönelik vereceği katkılara da geniş yer verildi. Erk bu girişimler için kitabında “Türkiye için gerekli olan gelişmiş bir kimya sanayine kavuşmayı arzu ediyoruz”
Hepinize sağlıklı, güzel günler dilerim.
dedi.
56
PANO
PLASFEDDERGİ
PAGDER, plastik sektörünün yetkilendirilmiş sınav merkezi oldu
PAGDER, mesleki yeterlilik belgelendirme kuruluşu BELGETÜRK’le yaptığı işbirliği sayesinde, plastik sektöründe “Akredite Sınav Merkezi”
eğilerek somut projeler üretmeye, sizlerin desteğiyle devam edecektir” ifadesine yer verildi. PAGDER, konuya ilişkin hazırladığı bilgi notun-
oldu. PAGDER, Plastik Enjeksiyon Üretim Elemanı ve Plastik Profil Üre-
da, eğitim kuruluşu sıfatıyla, plastik üretim sek-
tim Operatörü (Ekstrüzyon) mesleklerinde, belgelendirme sürecinin en
törünün ihtiyaç duyduğu eğitimleri sunacak ve
önemli unsurlarından olan sınav hizmeti verecek. Yetki belgeli eleman-
sınavları gerçekleştirecek. Bu eğitim ve sınav
lar SGK prim teşviklerinden yararlanma imkanı sağlayabiliyor.
merkezi olma yetkinliği, PAGDERİN, eksikliği sektörde hissedilen ve son çalıştayda en öncelikli sorun olarak belirlenen nitelikli eleman yetiştirmeye yönelik gelişmeyi de hızlandıra-
PAGDER, mesleki yeterlilik belgelendirme kuruluşu BELGETÜRK ile işbirliğine gitti. İşbirli-
-Belgeli eleman teşvik var
çalıştırmaya
cak. Bilgi notunda, “PAGDER ve BELGETÜRK, imkânlarını birleştirmek suretiyle, ülkemiz plastik üretimi sektöründe çalışan elemanların
ği sonucunda plastik sektörünün ilk “Akredite Sınav Merkezi” oldu. PAGDER’den yapılan açık-
PAGDER açıklamasında, mesleki yeterlilik
lamada, “Plastik sanayicilerinin eşsiz öngö-
belgesi alma süreçlerini tamamlayan eleman-
rüleriyle ülkemizde ilklerden biri olarak 1969
lara yönelik teşvikler bulunduğu da hatırlatıldı.
yılında kurulmuş Derneğiniz PAGDER, Plastik
“PAGDER sınav merkezi MYK onaylı personel
Enjeksiyon Üretim Elemanı ve Plastik Profil
belgelendirme sınavları yapılabilecek ve siz de-
Üretim Operatörü (Ekstrüzyon) mesleklerinde,
ğerli plastik sanayicilerimiz istihdam etmekte
BELGETÜRK kuruluşu ile yapmış olduğu işbirliği
olduğunuz belgeli her personel için Sosyal Gü-
neticesinde, TÜRKAK onaylı akredite belge-
venlik Kurumu’ndan (SGK) prim desteği alabilir
lendirme imkânı kazanmıştır. Plastik sektörü
hale gelmiş olacaksınız. PAGDER Plastik Sana-
için bir ilk niteliğinde olan bu akreditasyon ile
yicisinin Derneği, sektörümüzün gelişiminin ve
bugün itibariyle TÜRKAK Akreditasyonlu Bel-
rekabet gücünün sürekliliğinin giderlerimizden
gelendirme yapılabilir duruma gelmiş bulunu-
tasarruf ve verimlilik artışından geçtiği bilin-
yoruz” denildi.
ciyle, tüm gelişime ihtiyaç duyulan konulara
57
nitelik ve niceliğinin artırılmasına ve mesleki yeterliliklerinin belgelendirilmesine katkıda bulunmak üzere işbirliği içindedir” denildi.
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
TUSAŞ, Airbus için ürettiği karbon fiber parçayı teslim etti Yusuf Özkan Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği Başkanı
Plastik ve geri dönüşüm üzerine
Türk havacılık devi TUSAŞ (TAI), askeri projeleri yanında, sivil uçaklar için de yürüttüğü üretim faaliyetlerinde büyüyor. TUSAŞ, Airbus’un yeni nesil kompozit ağırlıklı uçağı A350 XWB için ürettiği kanatçıkların (airelon) ilkini teslim etti. TUSAŞ açıklamasında, “A350 Ailesi uçaklar için risk paylaşımcı ortak olarak TUSAŞ, ilk A3501000 aileron setinin sevkiyatı ile önemli bir kilometre taşını daha tamamlamış durumdadır” ifadesine yer verildi.
Reel sektör ülkemizin bir gerçeğidir. Ülkelerin mevcudiyetini devam ettirebilmesi için üretime; üretim de kendi içinde mevcudiyetini sağlayabilmesi için bazı argümanlara ihtiyacı vardır. Genel olarak yatırımların devamı için siyasi ve ekonomik istikrara ihtiyacımız yüksektir.
Sektör olarak bunun yanında hammadde, enerji, işçilik gibi temel sorunlarımız var. Ayrıca, lokal olarak firmalar bölgesel sıkıntılarla mücedele etmek zorunda kalmaktadırlar.
Bütü bunlara rağmen sektörümüz yıllık büyümede ülke büyümesinin gerisinde kalmamaktadır. Sektör olarak piyasanın ihtiyacına göre belli bir kapasiteye ulaşmıştır ancak gerek firma bazında gerekse sektör bazında AR-GE çalışmalarına önem vererek, teknolojiye ayak uydurmazsak sektörün uzun vadedeki mevcudiyeti tehlikeye girecektir. Sınırların kalktığı bir dönemde bazı ülkelerdeki krizleri de fırsata çevirerek global düşünüp,küresel karar vermeliyiz.
Özellikle Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sağlayan bu sektörün yıpratılması kimseye fayda getirmez. Bu konuda tartışmaya girmek istemiyorum. Ancak, plastik sektörünü doğrudan etkileyen asılsız, maksatlı yapılan açıklamaların cevabını verip doğrusunu açıklamayı görevimiz olarak görüyorum. Cam, metal, plastik ve kağıt/karton gibi değerlendirilebilir atıklar çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçirilerek yeni bir hammaddeye veya
İlk teslimat nedeniyle TUSAŞ’ın üretim tesislerinde bir tören yapıldı. Törene ilişkin şirketten yapılan açıklamada “TUSAŞ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. tasarımını ve üretimini gerçekleştirdiği ilk A350-1000 Aileron (Kanatçık) setini Ankara Kazan’daki tesislerinde gerçekleştirdiği törenle 03 Kasım 2015 tarihinde AIRBUS firmasına teslim etti. Bu teslimat TUSAŞ ve AIRBUS firmaları arasında yaklaşık iki yıl önce imzalanan A350-1000 sözleşmesi kapsamında yapılmıştır. Kanadın bir parçası olan aileron, uçaklarının kritik bir uçuş kontrol yüzeyidir. Uzun menzilli, geniş gövdeli yolcu uçağı olan A350 XWB, hem gövdesi hem de kanat yapısı güçlendirilmiş karbon fiber polimer kompozit olan ilk AIRBUS uçağıdır” denildi.
ürüne dönüştürülebilirler. Bu atıkların bir takım işlemlerden geçirildikten sonra ikinci bir hammadde olarak üretim sürecine sokulmasına “Geri Dönüşüm” denir.
Bu süreç, her bir atık türü için malzemenin cins ve niteliğine göre farklılık gösterir. Geri kazanım terimi ise tekrar kullanım ve geri dönüşüm kavramlarını da içerdiği için biraz daha geniş kapsamlıdır. Değerlendirilebilir atıkların kaynağında ayrı toplanması, sınıflandırılması, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle başka ürünlere veya enerjiye dönüştürülmesi işlemlerinin bütünü “Geri Kazanım” olarak adlandırılır.
Geri dönüştürülebilir atıklardan yeni ürün ve malzemeler üretmek için en temel konu bu atıkların oluşturuldukları kaynakta temiz ve türlerine göre ayrılmış olarak biriktirilmesidir. Değerlendirilebilir atıklar, diğer atıklar ile karıştırılırsa kirleneceği için elde edilecek yeni ürünün kalitesi düşük olur. Bu nedenle geri dönüştürülebilir atıklar, diğer atıklardan yani çöplerden ayrı ve temiz olarak toplanmalıdır.
Bol kazançlı ve sağlıklı günler diliyorum.
58
TUSAŞ’ın, A350 Programı dışında, TUSAŞ – AIRBUS iş ortaklığı ile yürütülen, askeri nakliye uçağı A400M, ticari uçaklar A330 ve A320 ailesi uçakların mevcut programlarının da seri üretim evresinde olduğu ve TUSAŞ’ın sevkiyat planına uygun devam ettiği kaydedildi. Açıklamada, “Söz konusu program başarıları, iki şirketin stratejik ortaklığının ileride gelişme potansiyeli bulunduğunun bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. AIRBUS, havacılık sektöründeki büyümeye paralel olarak, stratejik ortaklarının desteğiyle müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeni tasarım çalışmalarına devam etmektedir. Bir stratejik ortak olarak TUSAŞ, AIRBUS için daha gelişmiş komponentlerin tasarım ve üretimini yapabilmek için devamlı olarak metotlarını, prosedürlerini ve mühendislik kabiliyetlerini geliştirmektedir” denildi.
PLASFEDDERGİ
PlaSTK
PANO
Key Teknik ABD merkezli Fluidmaster’e satıldı Reha Gür Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı
Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Dostlar,
Türkiye’nin en büyük gömme rezervuar ve iç takım üreticisi Key Teknik, ABD merkezli Fluidmaster tarafından satın alındı. Şirketten yapılan açıklamada, satış sonrası şirkete 60 milyon TL yeni yatırım yapılacağı belirtildi.
PLASFEDDERGİ’nin kapak konusu Plastik Sektörünün Bugünkü Durumu, Endüstri ve Yaşamımız İçin Önemi. Sektörümüz 36 Milyar USD lık üretim değerine, doğrudan ve dolaylı olarak da yaklaşık 12 Milyar USD lık bir ihracat değerine ulaşıyor. Gururla söylemekteyiz ki artık Dünya’nın 7. Büyük, Avrupa’nın 2.Büyük Plastik sektörüne sahibiz. Bunlar yine rakamsal büyüklükler. Oysa birbaşka açıdan baktığımızda asıl büyüklüğümüzün ve paydaş sektörlerimizin kendilerini, konforlu hissetmelerinin ardında, kabiliyetlerimiz, esnekliklerimiz, teknolojik altyapımız ve innovasyonu içselleştirmiş bir sektör olarak ülkemiz dinamiklerimize vermekte olduğumuz destek ön plana çıkıyor. Mesela somut örneklersek , bir süredir gündemde olan Yerli Otomotiv konusunda ülkemizde düğmeye basıldığı anda, plastik sektörünün bu projeye desteği hem yerli hem milli hammaddeler ve parçalarla, diğer tüm sektörlerin önünde ve ötesinde olacak, hep beraber bunu herkese göstereceğiz. Zira, bugün Dünya’nın heryerinde yerleşik otomotiv sektörüne, bilinen her iyi markasına hammaddeden parçaya, aksamdan makineye ürettiklerimizle destek olmakta olan bir sektör durumundayız. Sadece ürettiğimiz ürünlerimizi değil, geliştirmekte olduğumuz fikirleri satar hale geldik, farkımız aslında burada ortaya çıkmakta. Sektörün bugünkü durumuna bakarken hep alışkanlıklar, büyüklüğüne dair rakamların telaffuzuna bizleri götürmekte. Yani nicelik anlamında bakmayı alışkanlık edinmiş durumda tüm bu konularda görüş verenler. Oysa, sektörün durumu ve önemi dendiğinde nicelik yani rakamsal büyüklüğünden daha çok nitelik yani kabiliyet, özellik, yetenek ve ekonomiye katkı büyüklüğüne odaklanmak lazım. Plastikler yaşamın her alanında diye yıllardır söylemekteyiz. Evet, gerçekten de yaşamın her alanındalar. Bu öyle büyük bir konfor durumunda ki, hem üzerinde yaşadığımız yaşlı Dünyamız için ve hem de birlikte ürettiğimiz paydaş sektörlerimiz için. Sektörün ArGe’ye verdiği önemle plastikler artık metaller gibi elektrik ve ısı iletiyor, yanmaya karşı dayanıklı olabiliyor, gerektiğinde ahşap gibi yalıtkan, cam gibi şeffaf ve kağıttan hafif ve çok daha fazla da dayanıklı olabiliyor. Günlük yaşamın vazgeçilmezleri haline gelen taşıt araçlarımız, elektrikli gereç ve elektronik cihazlarımız, kritik fonksiyonel parçalarının plastikten üretiliyor olması nedeniyle daha teknolojik, uzun ömürlü, hafif, çevre ile dost ve ucuz olabiliyor. Bunlara bir de plastikler ile çalışmanın karşı konulamaz tasarım özgürlükleri ve üretim kolaylıklarını eklediğimizde, sektörün bugünkü durumunu, tüm paydaş sektörler için vazgeçilmez olarak tanımlamak herhalde tam yerinde bir ifade oluyor. Vazgeçilmez olabilmek ne kadar çalışmayı, gelişmeyi gerektirdiyse, vazgeçilmez kalabilmek çok daha fazla çalışmayı, gelişmeyi, öğrenmeyi ve öğrendiklerimizi uygulayarak daha verimli, etkin çalışmayı gerektirecektir. Bunun bilinciyle plastik sanayicilerinin derneği PAGDER olarak, kaliteli eğitimlerimize kaliteyi daha da artırarak devam etmekteyiz. Sektöre bireysel ve mesleki gelişim anlamında her hafta en az bir eğitim imkanı sunmaktayız ki, sektörümüz ihtiyacı olan nitelikli elemanı kendi havuzu içinden yetiştirebilme konforuna da kavuşsun. Elinizdeki sayı, sektörümüzün bir nev’i gövde gösterisi özelliğini de içinde barındıran, yeniliklerimizi sergilediğimiz PlastAvrasya fuarımızın özel sayısı. Eminim fuarı gezerken, benim burada ülkem ve sektörüm adına gurur duyarak ifade ettiklerime sizler de şahitlik etme şansını yakalayacaksınız. Yenilikçi, çözüm odaklı ürünler ile her geçen gün sürdürülebilir ve sağlıkla yaşanabilir bir çevre için unutmayalım ki “Plastikli bir gelecek herkese iyi gelecek.” Saygı ve Sevgilerimle,
60
Türkiye’nin öncü kuruluşlarından biri olan Vitra’da görev yapan üç profesyonelin ayrılarak 2008’de kurduğu Key Teknik, hızla büyüdü. Şirket, mevcut üretim yapısıyla ABD’nin ve Dünyanın dünyanın en büyük sıhhi tesisat üreticilerinden Fluidmaster tarafından satın alındı. Fluidmaster CEO’su Todd Talbott, Key Teknik’in bu anlaşma sonrası ürüm gamının çeşitlenmesiyle birlikte sektörünün dünya ölçeğinde en önemli oyuncularından biri olacağını, Fluidmaster’ın Slovenya’da açmış olduğu Scwab markası ve üretim tesisleri ile bu iddiaya güç katacağını belirtti. Gelecek 2 yıl boyunca Key Teknik’in üst yönetimiyle çalışmaya devam edeceklerini açıklayan Talbott, “Şirket, üretim gamına ilave edeceği Fluidmaster markalı rezervuar valfleri ve iç takımları ile Türkiye’deki müşterilerine de hizmet ederek liderliğini sürdürecektir” diye konuştu. Key Teknik kurucu hissedarı Ahmet Şadi Burat da, dünya devi bir iş ortağı ile vizyonlarını paylaşmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, “Rekabetçi uluslararası üretim becerilerimizi güçlü Fluidmaster markası ile birleştirerek bir lider yaratmak istiyoruz” dedi. Key Teknik’in Tuzla’da 6 bin metrekare tesislerinde 140 çalışanla üretim yapılıyor. Şirket, 2015’te 350 bin adet üretim yaptı ve 30 ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Yıllık 2 milyon kilogram plastik işleyebilen kuruluş, 50 milyon parça üretebiliyor.
PANO
PLASFEDDERGİ
Avrasya Ambalaj Fuarı başarıyla tamamlandı
Ambalaj Sanayicileri Derneği ve REED TÜYAP Fuarcılık’ın işbir-
dolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü
katkıda bulunabilmeyi arzuluyoruz. Bu yarış-
öğrencisi Muhammed Saner Öztürkler ‘Wave’
madan başarı elde eden öğrencilerimiz World-
isimli projesiyle birincilik ödülünü; Anadolu
Star Student Yarışması’nda dünya çapında
liğiyle düzenlenen Avrasya Am-
Üniversitesi Grafik Bölümü’nden Emre Kara-
büyük başarılar elde ediyor. Örneğin geçtiğimiz
balaj İstanbul Fuarı 2015, 22-25
can ‘Şifa Süzen Poşet Çay Ambalajı’ isimli pro-
yıl Marmara Üniversitesi’nden bir öğrencimiz
Ekim tarihleri arasında 21’inci kez
jesiyle ikincilik; İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı
ilk üç arasında yer alarak ‘WorldStar Student
Bölümü’nden Zeynep Çebi, Ege Apaydın ve Öz-
Ödülü’nü almaya hak kazandı’’ dedi.
gerçekleştirildi. TÜYAP Fuar ve
gün Yurdaer ‘Recyc-all’ projeleriyle üçüncülük
Kongre Merkezi’nde düzenlenen
ödülünü kazandılar. Yarışmada ayrıca 3 proje
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) - REED
fuara, 91 ülkeden 50 binin üze-
mansiyon, 6 proje ise sertifika ödül olarak ve-
TÜYAP Fuarcılık işbirliğinde düzenlenen fuar,
rildi. Öğrencilere para ödülü de veriliyor. Bu yılki
sektörün diğer dernekleri Ambalaj Makineci-
ödüllere 19 farklı üniversiteden 148 başvuru
leri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği
yapılmıştı. İlk sıraları alan öğrencilere öğrenim
(ESD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği
bursu da verilecek.
(KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği
rinde ziyaretçi ve 36 ülkeden bin 200’ün üzerinde firma katıldı.
(MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği Toplam 2015 bin metrekarelik alanda,
ASD Başkanı Sadettin Korkut, ödülleri
dünyadaki yenilikçi ambalaj çözümleri bir araya
önemsediklerini ve bu yarışmayı organize et-
geldi ve sektör işbirlikleri gerçekleşti. Düzenle-
mekten mutlu olduklarını vurgulayarak, dü-
nen ilk fuardan bu yana 30 kat büyüyen ASD
zenledikleri yarışmanın uluslararası niteliği de
Avrasya Ambalaj Fuarı, bölgede her yıl düzen-
bulunduğunun altını çizdi. Korkut, ‘‘Bu yarışma
lenenler arasında en büyük olma özelliğine
WPO - Dünya Ambalaj Örgütü ve APF -Asya
sahip durumda. Fuara, İran, Irak, İsrail, Rusya,
Ambalaj Federasyonu tarafından tanınıyor ve
Azerbaycan, Kazakistan, Gürcistan, Makedon-
teşvik ediliyor. Yarışmada (mansiyon ve serti-
ya, Fas, Ürdün, Cezayir, Mısır ve Bulgaristan’dan
fika dahil) ödüle layık bulunan projelerin sahibi
alım heyetleri ilgi gösterdi.
gençlerimiz dilerlerse WPO ve APF tarafından düzenlenen WorldStar ve AsiaStar Student ya-
Fuar kapsamında en ilgi çeken etkinlikler-
rışmalarına katılabiliyorlar. Yarışmamızda ilk üç
den biri olan ve bu yıl 11’inci kez düzenlenen
dereceyi hak eden gençlerimize ise çeşitli ödül-
Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması
lerin yanı sıra öğrenim hayatları boyunca ‘ASD
2015’in ödül töreni de gerçekleştirildi. Ödüller,
& TÜYAP Öğrenim Bursu’ adı altında yılda 12 ay
fuarın açılış töreninde verildi. Yarışmada Ana-
burs sağlayarak, bu başarının sürdürülmesine
61
(OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA) tarafından destekleniyor.
PLASFEDDERGİ
PANO
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Dalgakıran:
Vasatlıktan kurtulmanın yolu ileri teknoloji
-6 maddelik öneri paketi
yatırım avantajı, Kamu ihalelerinde yerli makine alımına öncelik, Ar-Ge yatırımlarına özen-
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Adnan Dalgakıran, sektörün gelişmesi için
dirmek amacıyla devlet desteklerinde ayrıcalık,
6 sorun alanını çözmesi gerektiğini vurgulaya-
KOBİ’lerin yapısına uygun bir marka desteği,
rak, bunlara yönelik önerilerini de sıraladı.
sektörün rekabetçiliğini artırmak üzere uzun
Dalgakıran, Türkiye’nin gelişmiş ekonomi olabilmesi için sanayi yatırımlarına ve sanayi yatırımları içinde de yüksek ve orta düzey teknolo-
vadeli finansman, mesleki eğitim programları-
jileri geliştirmesi gerektiğini belirtti. Dalgakıran Dalgakıran, ITMA Fuarı için bulunduğu Milano’da gazetecilere yaptığı açıklamada, gelişmiş ekonomilerin, sanayi üretiminin en az yüzde 50’sinin orta ve ileri teknolojili ürünlerden oluştuğunu, Türkiye’de bu oranın ise yüzde 30 seviyesinde bulunduğunu söyledi.
sorunları
şöyle
tanımladı:
Kamu alımlarında bürokrasinin “ithalat lobisinin
nın yeniden gözden geçirilmesi konularında en kısa sürede destek.
baskısıyla” adrese teslim şartname hazırlanmasına devam edilmesi, yatırım yerlerinin çok
Adnan Dalgakıran, özellikle yabancı ma-
pahalı olması, ücretsiz arsa verilen yerlerde
kinelere yönelik şartnamelere karşı “savaş aç-
altyapı, personel ve yeden parça imalatçılarının
tıklarını” belirterek, “ithalat lobisini” bu tür yön-
bulunmaması, üretim aşamasının çok pahalı
temlerle haksızlık yapmakla suçladı.
olması ve teşviklerin bu dönemi kapsamamsı, Makine sektörünün, dünya mal ihracatında 2.9 trilyon dolar ile petrol ve gazdan sonra ikinci sırada olduğunu hatırlatan Dalgakıran, orta gelir tuzağından çıkış için makine sektörünün gelişmesinin şart olduğunu anlattı. Adnan Dalgakıran, mevcut teşviklerin yüzde
marka desteğinin zayıflığı, Eximbank kredileri-
Adnan Dalgakıran, uzak doğu ülkelerinin
nin güzel olmakla birlikte yeterince riski üstlen-
Türk makinelerine yüzde 30 tarife uygularken,
memesi ve nitelikli insan gücü.
Türkiye’nin bu ülkelere yüzde 3 uyguladığını, bunun da ciddi bir sıkıntı olduğunu anlattı. Dal-
-Sorunlar belirlendi, devlet desteğinde
sıra
MAİB Başkanı Adnan Dalgakıran, makine
değil, ona sınıf atlatacağını iddia ediyoruz. Yeni
sektörünün ülkenin dinamosu olması için dev-
dönemde sadece üretime değil Türkiye’nin
letin özellikle 6 konuda yardımcı olmasını iste-
üretim kültürünü dönüştürmeye de odaklana-
di. Dalgakıran, bu sorunları ve önerilerini şöyle
cağız. Biliyoruz ki, Türkiye’nin sanayileşmesinin
sıraladı: Gelişmiş bölgelerde arazi tahsislerinde
anahtarı makine sektöründedir” diye konuştu.
sektörlerce alındığını belirtti. Gelişmiş ülkelerde
duğunu ancak Türkiye’de gelişmiş ülke sınıfına geçilememesine rağmen yüzde 20’lere gerileme eğilimi görüldüğünün altını çizdi.
koşulda ileri gidecek bir ülke, ancak biz makine sektörünün ülkemizi sadece ileri götüreceğini
72.4’ünün düşük ve orta düşük teknoloji yoğun
sanayinin GSYH’deki payının yüzde 40’larda ol-
gakıran, “Türkiye kaynaklarını iyi kullanırsa, her
62
PLASFEDDERGİ
PANO
Dünya Bankası 2015 sonu enflasyon ve cari açık tahminini yükseltti Dünya Bankası Türkiye Düzenli Ekonomi notunda, büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti ancak, genel anlamda büyümede sıkıntılara işaret etti. Banka bilgi notunda, “sanayi üretimi” ve ilk yarı büyümesinin yüksek olmasına karşılık büyümenin durgun olduğu yorumunu yaptı. Cari açığın hala yüksek seviyesini koruduğu, yılın ikinci yarısında da büyümenin hızının düşeceği tahmin edildi. Banka yıl sonu enflasyonuna ilişkin yüzde 7,5 tahminini yaptı. Banka, cari işlemler açığı hedefini de yukarı yönlü revize ederek GSYH’nin yüzde 5,5’i seviyesine çıkardı. Bilgi notunda, “Zayıflayan lira sebebiyle nominal GSYH daralmakta ve oranın paydasını düşürmektedir. Bu gelişmeler ışığında, 2015 yılı için daha önce GSYH’nin yüzde 4,6’sı olarak açıkladığımız cari açık tahminimizi yüzde 5,5 olarak düzeltiyoruz” ifadesine yer verildi.
Büyüme yavaşlayacak, enflasyon hızlanacak Dünya Bankası, Türkiye’ye yönelik başlattığı “Türkiye Düzenli Ekonomik Notu” çalışmalarının Ekim ayına ait olanını yayınladı. Bu notta, yıl sonu büyüme tahmini yüzde 3,2’ye yükseltilirken, yılın ikinci yarısında büyüme hızının düşeceği, enflasyonun ise hızlanacağı yorumu yapıldı. Yılın ilk yarısındaki büyümenin sanayi
momentumunu yüzde 14,7’ye kadar yükseltti.
Türkiye’nin yapısal reformlar yapması gerek-
Kurda değer kaybının tekrar başlaması, çe-
tiği uyarısını tekrarlayarak “Orta vadede daha
kirdek enflasyonu yüzde 8’in üzerine ve mo-
hızlı ve sürdürülebilir büyüme performansı
mentumunu yüzde 10,5’in üzerine yükseltti.
için, siyasi istikrar ve yapısal reformlarda iler-
Özellikle, kurun değer kaybetmesi sebebiyle
leme kaydedilmeye devam edilmesi kilit öne-
otomobil fiyatlarında yaşanan keskin artış,
me sahip olacaktır. Zayıf düzeyde gerçekleşen
Eylül ayında enflasyon artışına yüksek katkıda
yatırımlar ile birlikte, küresel büyümedeki
bulundu. Bu gelişmeler ile birlikte, Eylül itiba-
zayıflıklar ve komşu ülkelerdeki jeopolitik ger-
riyle 12 aylık enflasyon yüzde 7,9’a tırmandı.
ginlikler 2012 yılından bu yana büyüme hızını
Ayrıca, kurdaki değer kaybının yerel enerji
önemli ölçüde düşürmüştür, ancak dış kırılgan-
fiyatlarına yansıması ile birlikte enerji enflas-
lıklarda sadece sınırlı düzeyde iyileşme kayde-
yonu da artış eğilimi göstermesi muhtemeldir.
dilmiştir. Türkiye’nin cari açığı halen yüksek
Dolayısıyla, 2015 yılını enflasyon tahminimizi
seviyelerdedir ve mevcut dış ortam göz önüne
yukarı yönlü revize ederek yüzde 7,5’e yüksel-
alındığında önemli yapısal reformlar yapılma-
tiyoruz” denildi.
dığı sürece yüzde 5,5’in altına inmesi olası görünmemektedir. Bu arada, Mayıs 2013’ten bu
Cari açık azalmıyor
Küresel para politikalarındaki normalleşme
üretimi ve Haziran seçimlerinde siyasi istikrar beklentisi nedeniyle başlatılan yatırımlardan kaynaklandığını kaydeden Dünya Bankası, durumun tersine dönmesi ve iç siyasi riskler nedeniyle yılın ikinci yarısında büyüme hızının düşeceği yorumunda bulundu. Enflasyonla ilgili olarak ise notta, hedefin aşılacağı belirtilirken, petrol fiyatlarındaki düşüşün Eylül ayında düşüş yönünde, gıda fiyatları, kur artışının başta otomobil olmak üzere fiyatlar üzerindeki yükseliş yönündeki etkisine dikkat çekildi. Enflasyon bölümünde, “Gıda fiyatları tekrar hızlı bir şekilde yükselmeye başladı ve Eylül ayında gıda enflasyonu
yana Türkiye’ye net finansal girişler azalmıştır.
Dünya Bankası, TL’nin değer kaybı ve
maliyetleri arttırırken, gelişmekte olan ülkeler
petrol fiyatlarındaki düşüşe karşılık cari açık-
arasında dış kaynaklar için olan rekabeti daha
taki beklenen azalmanın gerçekleşmediğini de
da sertleştirecektir. Yatırımcı güveninin yeni-
vurgulayarak, altın hariç cari açığın Temmuz
den tesis edilmesi, kırılganlıkların giderilmesi
sonunda yıllık 45 milyar dolara geldiğini, bun-
ve büyümeye hız kazandırılması için, siyasi
da turizm gelirlerinin azalmasının da etkili ol-
istikrara ve yapısal reformların uygulanması-
duğunu belirtti. Banka, “yapısal reformlar uya-
na tekrar dönülmesine acil bir şekilde ihtiyaç
rısını” cari açık için de tekrarlayarak, yapısal
duyulmaktadır” denildi.
düzenleme olmadan GSYH’nin yüzde 5,5’inin altında bir cari işlemler açığının mümkün olmadığını iddia etti.
Dünya Bankası Türkiye Ekonomi Notunda, Siyasi belirsizliğin ekonomik faaliyetin hızını düşüreceği, kredi artışında, Eylül ayı sonu
Yapısal reformlar Dünya Bankası, bir süredir Türkiye’ye yönelik metinlerinde sıklıkla yer verdiği,
64
itibariyle Merkez Bankası’nın yıllık kredi artış hızı olarak referans gösterdiği yüzde 15 oranının altına inildiği belirtildi.
PLASFEDDERGİ
PANO
PAGDER enerji verimliliği eğitimi sektöre katkı sağladı, Robin Kent 2016’da yine sektörle buluşacak
Plastik sektöründe yüzde 30’a kadar enerji tasarrufu mümkün PAGDER’in, sektöre doğrudan katkı sağlamayı hedefleyen eğitim programlarından biri olan enerji verimliliği eğitimi olumlu sonuçlar doğurdu. PAGDER’in davetlisi olarak bir seminer veren Dr. Robin Kent, plastik sektöründe çok çeşitli alanlarda enerji verimliliği ve tasarrufu imkanları bulunduğunu vurgulamıştı. Alanında en önemli uzmanlar arasında bulunan Robin Kent, Nisan 2016’da PAGDER eğitim programına katı-
Enerji maliyetlerine yönelik eğitim başarı sağlamıştı
lacak PAGDER’in misyonu içinde bulunan sektöre eğitim yoluyla katkı sağlama çalışmaları olumlu sonuçlar sağlıyor. Alanında en önemli uzmanlar arasında bulunan Dr. Robin Kent’in İstanbul’da verdiği seminerin ardından enerji verimliliği uygulamalarını hayata geçiren çok sayıda firma başarılı sonuçlar elde etti. Kent, eğitiminde, firmalardaki enerji kullanımı konusunun çok karmaşık, yüksek teknolojili uygulama olmadığının altını vurgulayarak, “Basit önlemlerle verimliliği artırmaya başlamak mümkün. Firmanızın enerji kullanım alanlarını belirleyip, bunlara göre sorumlular atayarak başlayabileceğiniz bir süreç var” tavsiyesinde bulunmuştu.
Yine verimlilik üzerine bir eğitim 16 Nisan 2016’da PAGDER, sektöre somut katkılar sağlayan bu eğitimin ardından, yine işletmelere fayda doğuracak bir etkinlik planladı. Robin Kent, “Plastik sanayinde maliyet yönetimi semineri” ile 16 Nisan 2016’da sektöre katkı sağlayacak.
Tangram Technology’den Dr. Robin Kent, enerji maliyetlerinin kontrol edilebilir olduğunu ve firmaların buna odaklanması halinde başarılı olacağı görüşünde. Enerji yönetiminin bina yatırımından başlayarak makine seçimine kadar uzanan bir süreç olduğunu anlatan Kent, makine yatırımında ana tercihin ilk yatırım maliyeti değil, makinenin kullanılacağı bütün bir kullanım süresini dikkate alınarak yapılmasını tavsiye etti.
Yüzde 30’lara varan enerji tasarrufu mümkün Alanında dünyanın en önemli uzmanlarından biri olan Dr. Robin Kent’tin plastik sektörüne katkı veren tavsiyelerinden bazıları şöyle: • Enerji yönetimine başlarken; kar, çevresel etkiler gibi farklı amaçlar olabilir. Üreticilerin kara odaklanması doğal ama aslında her türlü motivasyon ya da amaç birbiriyle ilişkili. • Enerji yönetimi, maliyeti düşürmek için en kolay yollardan biri. • Plastik sanayisinde enerji maliyetleri kontrol edilebilir, basit yöntemlerle tasarruf yapılabilir.
66
• Tasarrufa ve yönetime başlarken, enerjinin hangi alanlarda kullanıldığının haritasını çıkarın. • Enerji ile kaynak yönetimi aynıdır. Eğer enerjinizi yönetmezseniz o sizi yönetmeye başları. • Ölçmek her şeydir. Bir sorumlu belirleyin sürekli takip edin ve rapor hazırlayın. • Ödüllendirme sistemi kurun ve şirkette çalışan herkesi sürece dahil edin. • Küçük ürünler için büyük makine kullanmayın. Makine parkınızı hangi işlerde kullandığınızı sürekli kontrol edin. • Makinelerin sürekli olarak doğru ayarda olup olmadığını kontrol edin. Gerekli olmadıkça ayar değiştirmeyin. • Tesislerde oluşturulan sıkıştırılmış havanın yüzde 40 kadarlık bir oranı sızıntı yoluyla kaybolur. Çoğu tesiste duyulan ‘sssss’ sesi, para kaybediyorsunuz demektir. • Enerji maliyetini düşürmenin sırrı yönetim kademesindedir. Enerji yönetiminde kararlılık, her zaman sonuç verir. • Yatırım makine, cihaz ve ekipmanlarının enerji maliyeti, ilk yatırım maliyetinden kat kat yüksektir. Yatırımlarınızı ‘tüm yaşam maliyetini” hesaplayarak yapın. • Enerji verimliliği teknolojilerine yatırım yapın.
PANO
PLASFEDDERGİ
KAYPİDER’den kooperatif atağı Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği (KAYPİDER) yatırımlar için uygun şartlarda arsa temini için harekete geçti. KAYPİDER’den yapılan açıklamada “Plastik sanayicileri işyeri kooperatifi” kurulduğu bildirildi. KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan kooperatifin kurulmasına yönelik yaptığı değerlendirmede “Kooperatif girişimini hayata geçirerek kurarak plastik sektöründe faaliyet gösteren firmalarımız için önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Plastik işletmecilerini kurulan koperatif ile tek çatı altında toplayacak bir adım attık. Bütün sanayicilerimize hayırlı olsun” dedi.
Açıklamada Plastik Sanayicileri İşyeri Kooperatifi’nin başkanlık görevini Ömer Beğendik’in üstlendiği, Başkan yardımcılığına Kaypider yönetim kurulu başkanı Yusuf Özkan’ın, muhasip üyeliğe Cengiz Köle’nin getirildiği belirtildi. Yusuf Özkan “Plastik işletmecileri için bu alandaki büyük bir açığı kapatacak olan kooperatif için son aşamalara gelindi. kısa bir sürede bü-
tün üye firmalarımıza iyi ve detaylı bilgi vermeyi umuyorum. çalışmalarımız bütün hızıyla devam ediyor” dedi.
Türkiye, enerji üretiminde rüzgar ve güneş enerjisi gelişme hızı tahminini düşürdü daha önceki ulusal projelerinde 2023 yılına
bir nükleer santralin işletmeye alınacağı mad-
Birleşmiş Milletlerin, iklim değişikliğini
kadar 20 bin MW (kurulu güç) rüzgar ener-
desine de yer verildi.
2 derecenin altında tutmak için ülkelerin ya-
jisi hedefi koymuşken, mevcut planda bunu
pacağı katkılara ilişkin planlarını toplamaya
16 bin MW’a düşürmesi ve ayrıca 2023 yılını
Türkiye enerji verimliliği alanında da, ka-
başladı. Türkiye’nin sunduğu planlarda, daha
2030’a uzatmasına dikkat çekildi. Türkiye’nin
yıp kaçakları 2030’a kadar yüzde 15’e indirme
önceki ulusal ve uluslararası belgelere kıyasla,
yine 2030 için 10 bin MW güneş enerjisi he-
planınını korudu ancak 2030 gibi uzun bir vade
rüzgar ve güneş enerjisini daha az kullanaca-
defi koydu ancak şu anda bile güneş enerjisi
benmesid.
ğına dair rakamlar dikkat çekti.
için başvuruların toplamı 15 bin MW’ı buluyor. Bu projeler kabul edilse ve en kötü olasılıklar
Türkiye, yeni planda, mevcut eğilimler
Değişikliği
değerlendirilse bile 5 yıl içinde yatırımları ta-
doğrultusunda 2030’da 1 milyar 175 milyon
Sekreteryası’na sunulan Türkiye raporunda,
mamlamak mümkün. Buna karşılık düşük sevi-
ton sera gazı salımı yapılacağını tahmin ettiği-
ulusal katkı olarak sera gazları salımına ilişkin
yede bir hedef belirlendi.
ni ve alacağı önlemlerle bunu yüzde 21 oranın-
Birleşmiş
Milletler
İklim
taahhütlerini belirledi. Türkiye belgesinde geçmiş belgelere kıyasla 2030’a kadar daha hızlı bir sera gazı salımı öngörüsünün yer aldı-
da azaltarak 929 milyon tona çekeceğini taah-
-HES’ler yapılacak, nükleer yatırım devam edecek
ğının altını çizdi. BM İklim Değişikliği Sekreter-
hüt etti. ABD, Avrupa Birliği, Çin gibi en fazla karbon salımı gerçekleştiren ülkelerin tamamı da karbon salımını azaltmayı taahhüt etti. Çin,
yası, iklim değişikliği kaynaklı küresel ısınmayı
Türkiye belgesinde, Türkiye’nin hidroe-
miktar vermeyerek, “düşürme” sözü verdi. AB,
2 derecenin altında tutmak için bir plan hazır-
lektrik kapasitesinin tamamının değerlendiri-
yüzde 40, ABD yüzde 26, Rusya 1990’a göre
ladı ve ülkelerin bu plana ne düzeyde uyum
leceği maddesi yer alırken, 2030 yılına kadar
yüzde 75 düşürme sözü verdi.
sağlayabileceğine dair taahhütler vermesini istedi. Sürece ilişkin BM zirvesi 30 Kasım günü Paris’te yapılacak. Bu taahhütler INDC (Intended Nationally Determined Contributions) adı verilen “Kesin Katkılar için Ulusal Niyet Beyanları” belgesi aracılığıyla toplanıyor. Türkiye zirve öncesi sekreteryaya belgeyi sundu.
-Türkiye hidroelektrik, termik ve nükleere dayalı enerji üretiminde artış tahmin ediyor Türkiye taahhüt belgesinde Türkiye’nin bazı revizeler yaptığı görüldü. Türkiye’nin
68
¸4'6ċ/ 8'4ċ/.ċ.ċûċ 5#0#6+
/ØMGOOGN RCTÃC MCNKVGUK XG C[PČ \COCPFC FCJC FØĵØM DKTKO HK[CVČ $W ØUVØP UCPCVČ ÒüTGPOGM KUVGT OKUKPK\! 1 \COCP RCMGVNGOG W[IWNCOCNCTČPC [ÒPGNKM JKDTKV #..4170&'4oNCTČOČ\ *+&4+8'oG IØXGPKP *Č\NČ JCUUCU [GPKFGP ØTGVKOFG MGUKPNKM OCN\GOG VCUCTTWHW s KĵVG ØTGVKO XGTKONKNKüK DWFWT ;GPK RGTURGMVKƃGT KÃKP
5 .12.201 03.- 0 6 PF VC 5 *QN G N 6ØTMK[ +UVCPDW
www.arburg.com.tr
PLASFEDDERGİ
PANO
Plastik işleme makineleri sektörü gelişme alanı arıyor
PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği), 2015 yılının ilk 9 ayında plastik ve kauçuk işleme makinaları sektör değerlendirmesinde Almanya’dan ithal edilen plastik enjeksiyon ve ekstrüzyon makinalarının sayısının iki kattan fazla arttığını belirledi. PAGDER Başkanı Reha Gür; plastik ve kauçuk işleme makinaları sektörünün de temsilcisi olarak, yerli üretimin tehdit altında olduğunu ve 2015 yılında yerli üretimin teşvik edilmesi yönünde önemli fırsatın kaçırıldığını ifade etti. Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) 2015 yılının ilk 9 ayında plastik ve kauçuk işleme makinelerine yönelik hazırladığı raporu yayınladı. Rapora göre, plastik ve kauçuk işleme makinaları sektörünün ithalatı dolar bazında yüzde 8,4 gerilerken; avro bazında yüzde 11,5 arttı. Plastik enjeksiyon ve ekstrüzyon makinaları özelinde ise, ithalat dolar bazında yüzde 13 gerilerken; avro bazında yüzde 5,9 arttı. Özellikle, Almanya’dan ithal edilen plastik enjeksiyon ve ekstrüzyon makinalarının sayısal olarak iki katından fazla olarak arttığı görülürken; İtalya ve Tayvan’da sayısal olarak daha fazla makinasını ülkemize sokan ülkeler oldu. Raporu değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, Almanya’dan bu denli önemli bir ithalat girişinin arkasında, fiyat esneklerinin olduğunu belirtti. Gür, avro/dolar paritesindeki gerilemenin Avrupa’dan ithal ettiğimiz fiyat esnekliği yüksek ithal mallarda patlama yaptığını söyledi. Çin’den gelen enjeksiyon ve ekstrüzyon makinalarındaki miktarsal düşüşlerin yerini
Tayvan menşeli makinalara bıraktığına dikkat çeken Reha Gür, ülkemizde hala kamunun yerli makine konusunda yeterli düzeyde teşvike ulaşamadığını ve konunun uzmanı olmayanlar tarafından hatalı hazırlanarak servis edilen raporlar nedeniyle de tedbirlerin alınamamış olduğunu ve bundan yerli makine imalatçılarının zarar gördüğünü belirtti.
leri de beraberinde getirdiğini kaydetti. Benzer bir durumun plastik mamul ithalatında da yaşandığına dikkat çeken Reha Gür, “Plastik mamul ithalatı konjonktüre rağmen miktarsal bazda artış göstermeye devam ediyor. Zira, pahada fazla gelen ürünleri AB’den ithal etmeye devam ediyoruz” dedi. PAGDER olarak, plastik makina sektörünün gelişimi için makina imalat sanayi ailesinin tepe örgütü olan MAKFED’le birlikte vites değiştirildiğini sözlerine ekleyen Başkan Reha Gür, devlet desteklerinin cari açığın azaltılacağı, katma değer üretecek plastik ve plastik makinaları sektörlerine daha fazla yöneltilmesinden çekinilmemesi gerektiğini iletti.
İthalat baskısı altında rekabet gücünü kaybetmek istemeyen sektörün kamusal Ar-Ge ve inovasyon teşvikleri ile canlandırılmasını vurgulayan Gür, “Avrupa’nın en büyük ikinci büyük plastik işleyicisi konumundaki Türkiye’nin daha fazla yerli üretim makinalara yönelmesi gerekiyor” dedi.
“Plastik sektörünün genel olarak ihracatının parite etkisi altında düşüş göstermesinin endişe yaratmadığı görülmekle birlikte, paritenin stabilize olması ve 2016’da bir önceki yılın baz etkisi ile birlikte tekrar sektör ihracatının güçlü bir yön kazanacağına inanıyoruz” diyen Gür; ancak konjoktürel etkilerden ziyade ihracatın ve genel olarak dış ticaretteki yapısal sorunların ele alınması gerektiği ile ilgili uyarı sinyallerinin artmış olduğuna dikkat çekti.
“Cari açık verildiği gibi katma değerli ürün ihracatımızda önemli bir yere sahip olan makina sektörünün değerli bir parçasını oluşturan plastik ve kauçuk işleme makinaları sektörü, Türkiye cari açığı tarihi seviyelerde gerilerken, bu fırsattan yararlanamadı” diyen Gür, paritedeki gerilemeni ihracatımızı dolar bazında eritirken, fiyat esnekliğinin yüksek AB menşeli mallarda miktarsal artışları ve avro bazında da yükseliş-
Reha Gür alınması gereken önlemleri de; “Yakın coğrafyamızdaki gelişmeleri telafi edecek ihracat pazarlarımızın çeşitlendirilmesi; cari açığın azaltılmasına yönelik yeni petrokimya tesisi yatırımları; ihracatçı ve katma değerli sektörlerin acilen özel bakıma alınması; inovasyon ve Ar-Ge konusunda iş dünyasına güvene dayalı, onun burnundan getirmeyen yalın teşviklere geçilmesi” olarak sıraladı.
70
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
Yaşam kalitesinin anahtarı plastiklerde
Dünya yeni bir çehreye bürünüyor. İkinci makine çağı ya da Sanayi 4.0 olarak adlandırılan yeni dönemde malzeme bilimleri ana unsurlardan biri. Akıllı makinelerin ve sistemlerin kendilerinin karar verdiği ve üretim yapması yanında birbiriyle haberleşerek, süreç yönetiminin büyük kısmını yaptığı yeni dönemde en tercih edilen malzemelerden biri de plastikler. Plastik malzemelerle üretilmiş gövdeye sahip uçaklar uçmaya, elektrikli araçlar yürümeye başladı. Akla gelen her türlü ürün, sistem, alt sistem ve platformlar plastikten imal edilebilmek için inovasyon çalışmaları devam ediyor. Bilimsel çalışmalarla ortaya konulduğu biçimde plastikler muadil bütün malzemelerden “daha çevreci” ve kullanıldığı her ürünü daha çevreci hale getiriyor.
72
GÜNDEM
PLASFEDDERGİ
Plastikler daha ucuz, daha dayanıklı, daha kolay işlenebilir ve daha çevreci bir üretim sürecinin ayrılmaz parçası. Bütün bu unsurlar bir araya geldiğinde ise “yaşam kalitesini yükselten” kritik malzeme olarak karşımıza çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde plastiklerin ve polimer teknolojilerinin gelişimi için olağanüstü AR-GE yatırımı yapılıyor. Türkiye plastik sanayisi yatırımlarıyla yeni bir aşamaya geldi. Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi seviyesine ulaşıldı. Buna karşılık gelecek için kritik öneme sahip bu malzemenin hala “stratejik” öneminin farkına varılamadı. Plastikler pek farkında olunmasa da hayatın tam merkezinde. . Ambalaj çözümleriyle gıdaların faydalı ömrünü uzatırken daha hafif bavullarla hareket imkanımız arttırıyor. Tekstil, tarım, inşaat, otomotiv, uçak ve uzay sanayi, haberleşme ve ulaştırma sektörlerine kadar hayatın içinde yaşam kalitesini arttırma adına içinde yer aldığı çözümlerle önemli ve kritik bir rol üstleniyor. 73
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
Türkiye plastik sektörü dünya ölçeğine geldi. Avrupa’nın ikinci, Dünyanın ise yedinci büyük üretim kapasitesine ulaştı. Dünyada mamul üretiminden yüzde 2,6 pay alan Türk plastik sanayi, 20,3 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaştı. Küresel ihracattaki payı yüzde
ci yarısındaki bilimsel çalışmalarla hayatın her alanına girdi. Üstelik, bu buluşlar her gün devam ediyor. Sadece plastik değil, plastikle başlayan bilimsel araştırmalar, polimerlerle tahmin edilemeyecek kapıları açtı. Bugün bebek bezlerinden, doğadaki petrol atıklarını
sayesinde daha kaliteli ve daha ucuz. Belediyeler altyapı yatırımlarını geçmişe kıyasla çok daha kolay biçimde yapabiliyor. Evlere ulaşan sular daha temiz. Atıklar da daha güvenli şekilde evlerden uzaklaştırılabiliyor.
1,6, ithalattaki payı ise yüzde 1 seviyesinde.
temizlemeye kadar her alanda polimer teknolojilerinden faydalanılıyor.
Elektronik cihazlar, plastik ve polimer teknolojiler sayesinde çok daha ucuz, küçük, hafif.. Polimer teknolojiler sayesinde taşınabilir elektronik cihazlara sahibiz. Cep telefonlarından müzik çalarlara, kayıt cihazlarından, bilgisayarlara kadar her türlü elektronik araç plastik malzemelerle mümkün.
Türk plastik sektörünün 2015 yılı sonunda üretim değerinin 36 milyar dolara doğru tırmanması bekleniyor. 2014 yılını 34 milyar 876 milyon dolar değerinde 8 milyon 234 bin tonluk üretimle kapattı. 2015’i de artışla kapatmaya hazırlanıyor. Mamul bazında sürekli olarak dış ticaret fazlası veren Türk plastik sektörü değer bazında yurt içi talebin yüzde 91’ini karşıladı ve üretiminin yüzde 14’ünü (miktar bazında yüzde 19’u) ihraç ederek 1 milyar 889 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. Mamul ihracatı ise toplamda 4 milyar 976 milyon dolar ile 5 milyar dolar sınırına dayandı. Türk plastik mamulleri 200 ülke ve ticari bölgeye ihraç edildi. Türk plastik sektörü, mamul, hammadde ve makine üretimi yapan 10 bine yakın firmayla dev bir imalat sanayi kolu. Sektör, üretim ve ticari kuruluşlarla birlikte 250 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyor. 2003-2014 yılları arasında toplam 7,3 milyar dolarlık makineteçhizat yatırımı gerçekleştirdi. Sermaye, bina ve hizmet yatırımlarıyla birlikte, Türkiye’nin gelişmesinde lokomotif sektörlerden biri oldu.
Polimer teknolojilerin en ilginç uygulamaları ise “güdümlü ilaç” ya da “yönlendirilmiş ilaç” olarak adlandırılan yeni sahada gerçekleşiyor. Vücuda verilerek sadece zararlı bakterileri yok edecek nano-polimerler geliştiriliyor. Elbette “her plastik polimerdir ama her polimer plastik değildir” söyleyişinde olduğu gibi bunları plastik olarak tanımlamak mümkün değil ama bu alanda yapılan yatırımların “stratejik unsurunu” vurgulaması açısından önemli.
-Hayatı kolaylaştıran malzeme: Daha hafif daha ucuz, daha çevreci, daha kolay Plastikler hayatın her alanında “değişime” yol açıyor. Basit icatlar dahi hayatı değiştirebiliyor. Bugün “tekerlekli seyahat bavulları”nın sağladığı kolaylığı, insanların seyahat kalitelerine yaptığı katkıyı herkes fark etmiştir ama bunun “plastikler sayesinde” olduğunu pek az kişi düşünmüştür.
Bir sanayi kolu olarak önemi ortada olan plastikler gerçekte ne kadar tanınıyor? Endüstriyel açıdan sağladığı avantajlar yanında, pek de farkına varılmadığı biçimde aslında “hayatın tam ortasında” yer alıyor.
Bugün, her türlü tekstil ürününü çok ucuza üretebiliyoruz. Bunu da sağlayan plastikler. Geçmişte “bir paltoyla geçirilen” ömürlerden, çok daha ucuza kendimizi yansıtabileceğimiz kıyafetleri alma imkanına kavuştuk. Plastikler sayesinde evlerimiz daha güzel. Mobilyalar plastiklerle daha ucuz ve işlevsel. Üretimi daha kolay. Yaşam kalitemiz plastikler sayesinde arttı.
Plastik malzemeler yirminci yüzyılın ikin-
Konutlar ve şehir altyapıları plastikler
Hayatın merkezinde, vazgeçmek mümkün değil!
74
Plastikler sayesinde daha sağlıklı ve ucuza beslenebiliyoruz. Gıdalar daha uzun süre saklanabiliyor, raf ömürleri uzuyor. Bugün yaş sebze ve meyve dâhil, her türlü işlenmiş-işlenmemiş gıda plastik malzemeler ve ambalajlar sayesinde korunuyor ve kayıplar azaldığı, ambalaj maliyetleri düştüğü için daha ucuza gıdaya erişebiliyoruz. Gıda ve doğal kaynaklar açısından plas-
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
tiklerin unutulan büyük bir katkısı daha var: Plastikler, ormanların ve tarım arazilerinin korunmasına yardım ediyor, insanlar için daha verimli ve uygun kullanımını sağlıyor. Plastikler sayesinde, tarım arazilerinin büyük çoğunluğu sadece gıda tarımı için kullanılıyor. Eğer tekstilde plastik kullanılmasaydı, tarım arazilerinin çok büyük bir kısmı pamuk ve diğer lifli kumaş üretmeye yarayan bitkilerin üretimi için kullanılmak zorunda kalınacaktı. Ayrıca yine tekstil için kullanılacak yünleri elde etmek için çok daha fazla evcil hayvan beslenmek zorunda kalınacak, bunlar için daha fazla tarım arazisi yem bitkilerine ayrılmak zorunda kalınacak ya da daha fazla orman-mera hayvan beslenmesine açılacaktı. Eğer plastikler olmasaydı başta mobilya olmak üzere, kaplama, taşıt araçları, ambalaj vb. çok geniş bir yelpazede ahşap kullanılmak zorunda olacaktı ve daha fazla orman bu endüstriyel yarı mamul ya da mamuller için kesilmek zorunda kalınacaktı. Ya da gıda tarımında kullanılabilecek alanların bir kısmı endüstriyel ormanlar için kullanılmak zorunda kalınacaktı.
Plastiğin öz niteliklerinin her biri çevre-endüstri ve yaşam açısından kendisini anlatıyor Plastiklerin, hemen hemen bütün sanayi ve hizmet kollarıyla doğrudan ilişkisi bulunuyor. Endüstrinin bütün kollarında hammadde ve yarı mamul olarak plastikler kullanılıyor. Ayrıca başta ambalaj olmak üzere, oyuncak vb. ürünlerle evlere giriyor. Plastiklerin “özellikleri” olarak sayılan her bir unsur, aslında plastiğin hem endüstri, hem çevre hem de insanların yaşamı açısından oynadığı kritik rolün çerçevesini de açıklamaya yarıyor.
Plastikler çevrecidir: Plastik malzemeler çevrecidir. Üretimleri için muadili malzemelere göre çok daha az su kullanılır. Bazı özel plastikler hariç birçok plastik malzeme oda sıcaklığında işlenir. Birkaç özel tür plastik sadece 400 derecede işlenir. 1400 derecede işlenen muadili düşünüldüğünde, doğaya karbon salımı kıyas kabul etmez. Plastik hafiftir. İçine girdiği ya da kapladığı her türlü ürün, malzemeyi hafifleştirir. Bu da taşıma için daha az enerji tüketimi anlamına gelir. Plastik ürünlerin doğadaki kirliliğe ilişkin her türlü görsel malzemede kullanılması yanlış bir algının yerleşmesine neden olduysa da unutulmamalıdır ki; kirliliği yaratan insanlardır. Plastik malzemelerin geri kazanımı hem kolay hem de ucuzdur. Plastiklerin muadillerine göre düşük ağırlıkta olması (hafifliği) çevre açısından büyük
önem taşır. Basit bir hesapla, mevcut motor teknolojisi verimi altında, otomobillerde her
binalar yapmanızı, daha büyük altyapı tasarlamanızı, daha büyük her türlü taşıt aracı tasar-
20 kg. düşüş, kilometre başına 10-12 gr. daha az karbon salımı anlamına gelir. Orta sınıf bir sedan arabanın ağırlığı, muadil malzemeye kıyasla plastikler sayesinde 300 kg. daha düşük seviyededir. Bunun da karşılığı 150 bin km. kullanımda 750 litre yakıt tasarrufu anlamına gelir. Bunun anlamı AB ülkelerinde kullanılan taşıtlarda yıllık 12 milyon ton tasarrufa karşılık gelir.
lamanıza yardım eder. Bu tür her türlü ürün ya da yapının, platformun daha az enerji tüketmesini sağlayabilirsiniz. Daha büyük bir araç tasarlarken, hafiflik sayesinde daha küçük bir motorla istediğiniz performansa ulaşabilirsiniz. Daha hafif sanayi ürünü, daha ucuz taşıma anlamına gelir.
Plastikler istenildiği kadar üretilebilir, ucuzluk-refah sağlar: Petrol ve doğalgazdan elde edilen monomerlerin, polimer hale getirilmesiyle elde edilen plastikler üretim sürecinin özelliğinden dolayı, kullanıldığı her yer için basit bir süreçle istenildiği kadar çoğaltılabilir. Uzun süre depolanabilir ve bozulmaz. Bu özellikleriyle muadili cam, demir-çelik, ahşap-kağıt bazlı ürünlere kıyasla avantaja sahiptir. Plastiklerin çok sayıda kolay üretilebilir olması, insanlara refah sağlar. Şehirlerin altyapısı ucuzladığı için daha kaliteli kentler oluşur. Daha ucuz konutlar üretilir ve daha düşük gelirdeki insanlar iyi konutlarda oturabilir. Taşıt araçları ucuzlar. Gıda korumaya katkı verdiği için gıda fiyatları düşer. İnsanlar daha ucuz kıyafetler ve mobilyalar ya da elektronik cihazlar satın alabilirler. Toplam yaşam kalitesi ve refaha plastikler kritik katkı verir.
Plastikler hafiftir: Basit bir özellik gibi görülmesine karşılık, sanayi açısından hafiflik (ağırlık) kritik önemdedir. Sanayinin ya da yaşamın her alanında hafiflik demek daha az enerji harcamak demektir. Daha hafif malzemeler, daha büyük
76
Bugün, yeni tasarlanan uçakların gövdeleri, elektrikli araçların gövde dâhil büyük kısmı plastiklerin içinde olduğu kompozit malzemelerle üretiliyor. Alüminyum plastikten üç kat, çelik sekiz kat daha ağırdır.
Plastikler kolay işlenebilir, her şeyi güzel hale getirir: Plastik malzemeler, muadili her türlü malzemeye göre çok daha kolay işlenebilir. Kolay işlemek zaman, maliyet ve daha az enerji tüketimi demektir. Biliyoruz ki daha az enerji, daha çevreci ürün demektir. Plastikleri işlemek için yapılması gereken yatırımlar, muadil malzemeleri işlemek için yapılan yatırımların çok küçük bir kısmına yapılabilir. Çok karmaşık modeller dahi, basit yatırımlarla üretilebilir. Plastikler kolay işlenebilirlikleri sayesinde, olağanüstü şekiller verilebilir. Her türlü hayali görünür hale getirecek şekle sokulabilir. Bu da ürünlerin daha güzelleşmesi, tasarımcıların her türlü yeteneğinin ürüne yansıtılmasını sağlar. Plastikler, kolay işlenebilirliği ve boya katkılarına uygunluğuyla çok farklı bir alanda da güzellik sağladı. Bugün, taşıt araçlarında süsleme amaçlı kaplamalar dâhil, her türlü matbaa ve diğer baskı işlemleri plastik malzemeler üstüne çok büyük boyutlarda yapılabiliyor.
PLASFEDDERGİ
GÜNDEM
Plastikler farklı tür malzemelere dönüşür:
Türkiye’nin 34.8 milyar dolarlık dev sektörü Plastik sektörü, Türkiye’de büyük bir üretim kapasitesi oluşturdu. Avrupa’nın ikinci,
Plastikler, katkı maddeleriyle çok çeşitli
dünyanın yedinci büyük sektörü, doğrudan 250 bin kişinin çalıştığı 10 bin dolayında fir-
malzemelere dönüşür. Aynı plastik hammad-
ma sayısına ulaştı. 2015 yılında da büyümenin sürmesi ve 36 milyar dolarlık üretim değeri
de, katkı malzemeleriyle elastik, yumuşak,
tahmini yapıldı. Yıllık ortalama 680 milyon Dolar sadece makine teçhizat yatırımı sağlayan
sert, geçirgen ya da yalıtkan hale dönüşebilir.
Türk plastik sektörü 2014’ü 34 milyar dolar üretim ve 4.9 milyar dolar ihracatla tamamladı.
Şeffaf ya da ışık geçirmez olabilir. Başka malzemelerle birleştirilerek kompozit malzemeler
PLASFED kayıtlarına göre Türk plastik mamul, makine ve hammadde sektör büyüklük-
elde edilebilir. Mikron seviyesinde çok ince ya
leri 2014 yılı sonu itibariyle şöyle oluştu:
da metre düzeyinde kalın işlenebilir. Akla ge-
Plastik Mamullerde Genel Arz ve Talep Dengesi
len her alanda plastik malzemelerden ürün üretebilirsiniz. Bu alanda son örnek, “plastik
1000 Ton
şehir içi yol” yapımı ile atıldı. Hollandalı bir fir-
Milyon USD
2013
2014
Üretim
8.092
İthalat
535
bugün çok ince plastik malzemelerle zırh, kur-
İhracat
1.510
1.601
6,1
şungeçirmez camlar üretilebilir hale geldi.
Yurtiçi Tüketim
7.117
7.208
1,3
974
1.026
5,3
İhracat / Üretim ( % )
19
İthalat / Yurtiçi Tüketim ( %)
ma, atık plastik malzemeden yol yapımı için konsept tasarımını açıkladı ve deneysel üretime başladı. Plastiklerin bu özelliği nedeniyle,
Dış Ticaret Fazlası
Plastikler çok iyi yalıtkandır: Plastik malzemeler ister köpük halinde, isterse daha katı formlarda çok iyi yalıtkandır.
İhracat / İthalat ( % )
% Artış
2013
2014
8.234
1,8
34.224
34.876
1,9
575
7,5
2.902
3.086
6,3
4.583
4.976
8,6
32.544
32.987
1,4
1.680
1.889
12,4
19
13
14
8
8
9
9
282
278
158
161
% Artış
Binalar ve buzdolapları gibi yaşamsal öneme sahip yapı ve cihazlar böylece daha verimli hale geldi. Enerji tasarrufu sağlandı. Yalıtıma ihtiyaç duyulan her alanda plastikler ucuz ve
Plastik Hammaddelerde Arz ve Talep Dengesi (1.000 Ton)
verimli sonuç sağlar. Bu çok büyük binalar için de geçerlidir, buzdolabı ya da taşıt aracınızın içi için de geçerlidir.
Plastikler içindekini korur:
2013
2014
% Artış
Üretim
1.014
1.014
-
İthalat
6.056
6.043
-0,2
591
670
13,3
korur.. Asit dahil her türlü aşındırıcıya karşı
Yurt içi tüketim
6.479
6.387
-1,4
dirençlidir. Kolay tasarımlarla sıvı hatta hava
Dış Ticaret Açağı/Fazlası
-5.465
-5.373
-1,7
geçirmez kapaklar üretebilirsiniz. Böylece
İhracat / Üretim (%)
58
66
steril ortamlar sağlanabilir. Uygun şartlarla
İthalat /Yurt içi tüketim (%)
93
95
üretilmiş her plastik, içindeki sıvı ya da gaz ile
İhracat/İthalat (%)
10
11
Plastikler içine koyduğunuz her şeyi
İhracat
etkileşime geçmez. Avrupa Birliği bu nedenle gıda israfını azaltmada plastiklerin kullanımına yönelik bir programı hayata geçirdi.
Plastik İşleme Makineleri Genel Arz – Talep Dengesi 2014 (milyon Dolar )
Plastiklerin bu özellikleri, tıp alanında yo-
2013
2014
2014 / 2013
1.014
1.014
-
Üretim
339
367
8
İthalat
527
641
22
İhracat
134
142
6
İç Satış
732
867
18
niden kullanılabilir: Plastiklerin geri dönüşü-
Dış Ticaret Açığı
-393
-499
27
mü, geri kazanımı muadilleriyle kıyas kabul et-
İhracat / Üretim ( % )
39
39
meyecek kadar ucuz ve kolaydır. Üstelik bunu
İthalat / İç Satış ( % )
72
74
tekrar tekrar yapmak mümkündür. Böylece
İhracat / İthalat ( % )
25
22
ğun biçimde kullanılmasını sağladı. Tıbbi cihaz ve sarf malzemelerinin çok büyük bir kısmı plastik malzemelerden üretilir. Bunların içinde vücut içine yerleştirilen çok sayıda cihaz da bulunur. Geri dönüştürmesi ucuzdur, yeniden ye-
her türlü kaynağı korumaya yardım eder.
78
% Artış
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
Şenmak Genel Müdürü ve PLASFED Başkan Yardımcısı Hüseyin Semerci:
Plastikler stratejiktir, yokluğu diğer sektörlerin damarını kurutur Şenmak Genel Müdürü Hüseyin Semerci, Plastik sektörünün “stratejik” olarak değerlendirilmesi yönünde sıklıkla vurgulanan görüşün kamuoyunca ve karar alıcılar tarafından yeterince kavranamadığı görüşünde. “Yokluğunda,imalat
sanayiinin
tüm damarlarını kurutabilecek bir sektör” diyen Semerci, çok çeşitli ürünlerle sanayinin bütün kollarına girdi verme özelliğinin önemine dikkat çekiyor. Semerci’nin vurguladığı bir başka unsur ise Türkiye’nin çevre ülkelerdeki plastik sektörü yatırımları nedeniyle ciddi bir rekabet riskiyle karşı karşıya olduğu.. PAGDER önceki dönem başkanı ve halen PLASFED ve yeni kurulan MAKFED’de sivil toplum örgütlerindeki faaliyetlerini sürdüren Hüseyin Semerci’yle, sektörün hammadde sorunundan, makine sektörünün gelişmesi, sivil toplum örgütlerinin açılım alanlarına kadar geniş bir söyleşi yaptık.
-Sıklıkla, plastik sektörünün “stratejik olarak değerlendirilmesi” vurgunuz var. Bu vurgunun temeli nedir?
-Sadece dış ticaret açığı olarak bakmıyorsunuz anlaşılan ama hammadde aynı zamanda ciddi bir açık üretiyor?
Evet, plastiğin stratejik bir ürün olduğu kabul edilmeli. Bu sektör de demir-çelik gibi düşünülmeli. İlerde savaştı, krizdi, ambargo dönemlerinde yokluğunda, imalat sanayiinin tüm damarlarını kurutabilecek bir sektör artık. Bütün sanayi kollarına ürün veriyor.
Bu konudaki açığı petrokimya, hammadde, plastik ayrı ayrı değerlendirilmeli. Petrokimya ile plastiği ayrıştırmak lazım. Plastik mamul ihracatı bir yanda, hammadde ve plastik mamul ithalatı bir yana koyup bakınca muazzam bir açık var. Oysa hikayenin tamamı bu değil. O ithal edilen 11 milyar dolarlık plastik hammaddenin büyük bir bölümü farklı elbiseler giyerek ihraç ediliyor. Otomotiv olarak, hazır giyim-tekstil olarak ihraç ediliyor. Su ambalajı, gıda ambalajı, halı olarak gidiyor. O nedenle plastik mamul ve plastik hammaddeyi ayrı değerlendirmek lazım.
Hammaddede kendine yeter düzeyde yatırım neredeyse çok zor. Baktığınızda 5 Petkim’e daha ihtiyaç var. Bunun için en azından, asgari (hammadde) ihtiyaçlarını karşılayacak bir yatırım devlet politikalarıyla, eliyle mutlaka yapılmalı. Her şeyimiz plastik, her yerde plastik var. Dediğim gibi birçok sektörün damarını kurutursunuz bu konuda bir sıkıntı yaşanırsa. Stratejik bir üründür artık plastik.
80
Petrokimyayı başlık olarak ele alırsak, 10 milyar dolar gibi bir dış ticaret açığının kaynağı.
SÖYLEŞİ
Hüseyin Semerci: PLASFED büyüyor, Konya, Antalya, Eskişehir, Denizli, Kocaeli-Sakarya, Samsun sırada, lobicilik çalışması başlayacak. Ekim 2011’de PLASFED kuruldu. Her geçen gün büyüyen bir yapı. Konya örgütlenmesi üzerinde çalışıyoruz. Antalya ve Eskişehir ve Denizli, Kocaeli-Sakarya, Samsun’da girişimlerimiz var. Bunlardan bazıları bölgesel olanlar da olabilir. Bu çalışmalarımızı önemsiyoruz. PLASFED daha etkin bir rol oynamaya aday. Özellikle parlamentoda lobi grupları oluşturmaya, sektörün her türlü sorununun Ankara’da etkin biçimde çözmeye aday. Kendi yaptığımız son çalıştayda nitelikli eleman sorunu ilk sıraya çıktı. Personel sorunu insanların canına tak etti. Bu soruna eğileceğiz. Üye derneklerimizin üye yapılarını güçlendirmeyi amaç ediniyoruz. Güçlü derneklerin güçlü Federasyonu getireceğini biliyoruz. Mevcut derneklerimizi güçlendirmek hedefimiz. Elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. PLASFED resmi tanımında olduğu gibi çatı kuruluş olma özelliğini net biçimde ortaya koyacak çalışmalara imza atacak.
Türkiye’deki dış ticaret açığının baş aktörlerinden biri. Rakamsal olarak vahim bir tablo gibi. Bununla birlikte birçok sektör için ihracata da dönüşüyor, reel ekonominin çarklarını döndürüyor. Birçok sektörün girdisi. Türkiye 8 milyon ton hammadde işleyen bir ülke. Peki yatırım neden gelmiyor?.. Teşvikler veriliyor: İstediğin yerde bedava arsa, katma değer şartı petrokimyaya özel aşağı çekildi, verildi Allah verildi, tüm teşviklerden istifade edene üste para da verildi. Ama yine de yeni yatırım gelmedi. Bu teşvikler öncesi bir ortaklık hammadde yatırımı niyetini ilan etmişti, teşvikler onun için geldi diye düşündük. Teşvikler açıklandıktan sonra yatırımdan vazgeçtiler. Demek ki teşviklerle ilgisi yokmuş. Anlıyoruz ki, sadece yatırım dönemi teşvikleriyle Türkiye’de bir petrokimya yatırımı olmuyor. Sürdürülebilir bir rekabetçiliği Türkiye vaat edemiyor. Petrokimya yatırımı yapılmalı. Eğer siz burada rafineri yerine petrokimya tesislerini entegre ederseniz 10 milyar dolar dış ticaret açığını yarı yarıya azaltırsınız. Ham petrolde dışarıya bağımlı olursunuz ama diğerlerinde monomerden polimere bağımsız olursunuz. Öyleyse, işletme dönemi teşvikleri de verilmeli. İstihdam yükleri kaldırılabilir ama en önemlisi enerji ve hammadde üzerindeki vergiler kaldırılmalı. Bu gibi unsurlarla işletme dönemi teşvik edilmeli. -Hammadde gümrük tarifelerindeki oynamalar da etkili sektörde? Bir sanayicimiz mizahi bir yaklaşımla, “hammadde ithaline sübvansiyon ihracatına ilave vergi konsun” demişti esasen bu işin ta-
raflarına gönderme yapıyor söylem “hani illa vergi koyacaksanız ithalata değil ihracata koyun” diyor. Çünkü esas katma değer ilk maddede değil mamul de. Ekonomi Bakanlığımızın da taraf olduğu bu uygulamalar ile en temel ekonomik realiteyi en basit aritmetiği reddediyoruz. Şu anda ne yapılıyor; Tek sayılabilecek bir petrokimya tesisimiz var, birkaç da hammadde üreticimiz. Bu tek üreticimizi korumak için önlemler alınıyor ki yanlış. Çünkü, koruma önlemi gelince yurt dışındaki üretici otomatik fiyat ayarlamasına gidiyor ve kendi mamul üreticinizi cezalandırmış oluyorsunuz. Hesaptan kitaptan uzak. Tek petrokimya üreticisinin, boru hatları projeleriyle birlikte 20 milyar dolara kadar çıkabilecek bir yatırımcı olması nedeniyle, sanırım onlara göre ufak tefek olan bu tip ricaları kırılmıyor. Ancak bu ufak tefek ricaların bizim sektörümüz maliyeti 300-400 milyon dolar / yıl. -Vurgulanan sıkıntılardan biri de çevre ülkelerde normalleşme başladıkça bazıları ham petrole de sahipler, plastik sektörü açısından dış pazarda risk oluşturabileceği konusunda. Gerçek bir risk mi bu?
Böyle bir risk var ve uzak gelecekte gerçekleşecek bir risk değil. Bakıyorsunuz Suudi Arabistan’da vs. ham petrol ve petrokimyanın güçlü olduğu ülkelerde, Dünyanın markaları, büyük oyuncuları gidip yatırım yapmaya başladı. Alıp kendi ülkelerinde mamule dönüştürmek yerine, tesis kurup ileri teknoloji ürünlerini orada yapıyorlar. Bu bizim için büyük tehdit. Bizim korumamız gereken hammadde ithalatı değil. Evet, çevre ülkelerinin yatırımları bir
81
PLASFEDDERGİ
tehdit. Bizim bu tehditten kurtulabilmemizin çarelerden biri harcıalem mal üretiminden çıkıp orta, orta yüksek ve ileri teknoloji ürünlere geçiyor olmamız lazım. Teknoloji ve sanayi gelişimiyle bu tür ürünlere de her geçen gün talep artıyor. Boru üretmekle, poşet üretmekle Türkiye’yi bir yere taşıyamayız. Bizim plastik ihracat birim fiyatımız Çin’in altında. Bizi vurduğunu iddia ettiğimiz Çin’in, Türkiye’ye yaptığı ihracattan, bizim dünyaya sattığımız malın birim fiyatı daha düşük. Onlar bile bize kıyasla bizim pazarımıza katma değeri daha yüksek ürünlerle giriyor demek ki. Beğenmediğimiz Çin’in Türkiye’ye ihracatı, bizim dünyaya yaptığımızdan daha yüksek katma değerli. Çarpıcı bir durum, kendimizi mutlaka geliştirmeliyiz. Hacimle, büyük cirolarla bir yere gidemiyorsunuz. İSO raporlarında da gördük ki karlar plastikte yüzde 5’lerin altına düştü. Katma değerli ürünleri geçiş olmazsa mevcut tehdit çok yıpratıcı olur, Petrol üreten ülkelerin plastik mamul üretir hale gelmesinin olumsuz etkileri, Uzakdoğu tehdidinden çok daha fazla olur çünkü onlar bizim geleneksel pazarlarımız, mamul sattığımız yerler. Hammaddeyi ekonomik tedarik ettikleri için rekabet çok zor olur. -Türk plastik sektörü oldukça güçlü aslında, bizim firmalarımız dış yatırımcı olmamız beklenemez mi? Evet bu yapılabilir, yeni dönemde mutlaka düşünülmeli. Plastik sektöründe alt kırılımlarını incelerseniz, ya pazara yakın olmanız ya da hammaddeye yakın olmanız gerektiğini görürsünüz. Birisi tercih edilecek. Yurt dışı yatırım planlamaları olabilir. PAGDER’in Mısır ve Tataristan’da girişimleri
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
olmuştu. Mısır’da eski yönetimden bir teklif gelmişti. Yatırıma davet edildik, farklı teşvik paketleri önerilmişti ama kesintiye uğradı. Yakın zamanda Tataristan ile bir çalışmamız oldu. Protokol de imzalandı. Tataristan’daki petrokimya tesislerine çok yakın bir endüstri bölgesinde yatırım alanı tahsisi söz konusu. Bunlar da düşünülmeli. Sektörün önemli oyuncularından yatırım kararı almıştı. Türk plastik sektörünün gücü proses tecrübesidir. Bunu kullanmamız lazım. -Plastik işleme makine sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz, burada da bir teknoloji açığımız ve elbette dış ticaret açığımız var. Çıkış yolu aranıyor, hangi noktalarda bu süreç yönetilebilir? Teknoloji açığı bir gerçek ve ülkenin sorunu. Burada öncelikle zihinsel bir devrime ihtiyaç var. Bir iki kuşak sonra belki ama bu süreyi nasıl dolduracağız ve sanayileşmeden kopmayacağız? Avrupa ve Avrupa içinde de Almanya dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Çevresindeki ülkeleri de yukarı çekiyor. Kimleri çekiyor? Avusturya, İtalya, İsviçre, Hollanda. Bunların dışında bu ülkelerdeki işçilik üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle fason üretici olan ülkeler var. Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan ve Türkiye.. Türkiye bunların içinde en gerideki ve en doğudaki ülke. Burada bir şansımız var. Kendi firmamda da görüyorum.. Firmamızda yüzde 58-60 ihracat yapıyoruz. Yan sanayi olarak hizmet veriyoruz. Büyük firmalar artık yurt dışında parça ürettirip, kendi ülkelerinde montajlayıp kalite kontrolünü yapıp satma eğiliminde. Bu süreçler içinde teknolojiyi özümsemek, üretim kültür ve anlayışını geliştirmek için bu tür işbirliklerinin firmalarımıza çok şey katacağına inanıyorum. Kendi firmamda da bu süreci yaşadık. 10-11 yıl önce ile şimdi arasında, işe yaklaşım ve bakış açımızla çok büyük farklılıklar var. Bu ara süreç diyelim, bu şekilde değerlendirilebilir. Büyük oyuncuları yan sanayi, OEM, tedarikçi olarak hizmet edilebilir. Bu arada bizim sanayi devrimini yapıyor olmamız lazım. ARGE, inovasyon hep söylüyoruz, ne olduğunu biliyoruz ama nasıl yapacağımızı, hangi yoldan gideceğimizi bilmiyoruz. Bu yapısal bir sorun, ülke sorunu. Süreçleri yönetmek için yeni girişimler var. MAKFED kuruldu. PAGDER olarak kurucu üyeleri içinde yer aldık. Şahsen ben de bu yeni ve güçlü yapı da yönetim kurulu üyesi olarak PAGDER’i temsilen görev aldım. - Sektörün so-
runlarına bağımsız ve özerk olarak çözüm üretebilecek bir güçlü bir yapı olarak ortaya çıktı. Kuruluştan sonra 16 üyeye ulaştı. Ciddi bir biri-
Elbette çok yapılacak şey var ve aslında gelebilirler. Diğerleri bir yana şu anda terör gerçekten onlar için anlaşılmaz bir du-
kimi de var. Sorunlar orada da tartışılıyor.
rum. Türkiye’de savaş var kabul ediyorlar. Bir müşterim ziyaretini iptal etti. Aynı dönemde bir müşterimiz geldi, dönüşte TEM yolunda gösteri olmuş ve kapatılmış yol. İstanbul’un göbeğinde sabah 4’e kadar otellerine gidememişler. Biz sanayiciler böyle etkilenebiliyorsak, turizme etkisi ne olur düşünmek lazım. Yeni hükümet döneminde terör alt etmemiz gereken bir unsur. Türkiye’ye büyük makine yatırımcıları gelebilir. Teşvik var, makine sektörü stratejik sektör ilan edildi. İstanbul ili hariç tüm illerde yapılacak yatırımlar da dışında yüzde 50’den fazla teşvik alınabiliyor. Bu ülkeler, markalar Türkiye’ye gelebilir ama terör ortadan kalkmalı.
Elbette katma değeri yüksek orta yüksek ve yüksek teknolojiyi hedeflememiz lazım. Kısa vadede bakarsak, sıradan makinalarla, sıradan makineler pazarında çok güçlü oyuncularla rekabet ediyorsunuz. Bundan kurtulmanın yönü yüksek teknolojili ürünlere geçmek. Eğer bunu yapamıyorsanız da butik üretime yönelmek. Büyük miktarlı üretimler çok esnek olamıyor. Butik üretim, esnek yapı, “tailor made” dedikleri, müşterinin isteğine göre özel tasarımlar yapmak bir çözüm olabilir. Bizi rekabetçilikte öne çıkaran önemli bir unsur esnek üretim anlayışı, bizim önemli kültürel özelliklerimizden biridir yanı zamanda esneklik.- Şu anki makine sektörüne soluk aldıracak, ayakta tutabilecek bir unsur görüyorum. -Büyük ülkeler teknoloji paylaşmakta istekli mi? Onlar da en katma değeri düşük ürünleri Türkiye’ye pas etme eğilimindeler. Bu doğal, değerin en büyüğünü ellerinde tutmaya çalışıyorlar ama o bile bir kazanç. Doğuya gittikçe mantık değişiyor. Güven duymakta endişeleri var. Güven kazanmak zamanla elde edilebilecek bir şey. Güven tesis edildikçe teknoloji paylaşımında daha bonkör olacaklardır. Benim bir gözlemim var, kalite sürekliliğinde sorunumuz var. İyi iş yapıyorsunuz ama sürekliliği sağlayamayabiliyorsunuz. Çok iyi bir işin ardından, çok kötü bir iş gelebiliyor. -Makine yatırımcılarını çekmek için ne yapılabilir?
82
Türkiye’ye global üreticilerin yatırımını çekmek katkı sağlar. Geçmişe bakın, okul diye niteleyebileceğimiz yerli makine üreticilerimiz lisans altında üretimle başladı. Battenfeld lisansıyla üretim yapan İmbat Makine bunların başında gelir.. O dönem bu firmalarda çalışan insanlar hala Türk plastik işleme makineleri üreticilerinin ana oyuncuları konumundadır -İş dünyasının, sektörlerin örgütlenmesi yönünde ciddi çabanız oldu. PAGDER’in önceki dönem başkanıydınız, kurucu başkanlığını yaptığınız PLASFED’de şimdi - başkan yardımcılığı, MAKFED’de yönetim kurulu üyeliğiniz devam ediyor. Sivil toplum örgütleri için gelişme alanı ne olmalı? Genel itibariyle üyelerden şu geri beslemeyi alıyoruz: Ne yapıyorsunuz, bizler için ne üretiyorsunuz? Sivil toplum kuruluşları (STK) olarak sanırım verilen hizmetleri elle tutu-
Türkiye’nin Enerjisi
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
lur, somut kılamıyoruz. Üyeleri, muhatapları tatmin edecek, onların beklentilerine karşılık oluşturacak hizmetleri çok net ortaya koyamıyoruz. Bu nedenle, eğer çekişme yoksa, işin içine gruplaşma, yarış girmemişse genel kurul yapacak sayıyı zor buluyorsunuz. Arkadaşlarımızı özel davetlerle rica minnet getirebiliyoruz. İnsanlar günlük iş yoğunluğunun içinde, yaşamın zorlukları içinde sivil toplum hayatına pek ihtiyaç duymuyorlar. Bunu zorunluluk, gereksinim olarak görmüyorlar. Sosyalleşmeyi ve “network”u değerli kabul etmiyorlar. Arkadaşlarınızla bir araya gelince, hizmetler tarafıyla ilgili takdir ediliyorsunuz, takdire değer bulunduğu söyleniyor. “Birilerinin” mutlaka bunu yapması gerektiği söyleniyor ama onlardan başka “birilerinin..” Maalesef sivil toplum hayatına ihtiyacı olan heyecanı katamıyoruz. Dediğim gibi büyük ihtimalle yapılan hizmeti somut olarak ortaya koyamıyoruz sanırım. Nasıl somutlaştırılır, belki sorumlulukların tabana yayarak, paylaştırmak suretiyle olabilir. Küçük küçük görevler verilse ve onlardan geri beslemeler alınsa, üyeler dahil veya kapalı devre sistemler kurulsa çözüm olabilir.
-Dış paydaşlar STK’lara yeteri kadar önem veriyor mu, elbette en önemlisi karar alıcılar? Öncelikle şunu söylememiz lazım, plastik ve plastik işleme makine sektörü açısından konuşursak bir STK olarak sorunlarımıza vakıfız, gündeme getirebiliyoruz. Belki, bunları raporlamak, başvuru kaynağı haline getirmek yönünde gelişme sağlanabilir.
edebilmek ayrı işler. Bunun için kadroya, kadro için de maddi kaynağa ihtiyaç var. Üyelerle besleniyor olmanız lazım veya başka faaliyet gelirleriyle kaynak elde etmeniz lazım. Dernekte çalışırken, sektöre hizmet üretmek yerine, faaliyet giderlerini karşılayacak hizmetleri üretmek birinci önceliğimizdi Önce para kazanıp, sonra artırdığımızla da sektöre hizmet üretecek bilgi, rapor vs. çalışmaları yapıyorduk. Baktığınız zaman mesai ve emeğin yüzde 70’i döngüyü sağlamak üzere harcanıyordu. Böyle olmamalı. Kaynak sıkıntısı, sorunu yaşamamalı örgütler. Üyelerden elde ettiği gelirle, sadece üyelerin gelişimine, üyeleri etkileyecek kamu karar vericilerine altlık oluşturacak bilgi tabanını sağlayacak çalışmalar yapılmalı. 2006’dan bu yana karar vericiler, AB uyum yasaları çerçevesinde STK’lardan görüş almaya başladı. Bir mevzuat yürürlüğe girmeden, ilgili STK’nın görüşü alınıyor. Bizimle ilgili bakanlıklar, Sanayi Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Gümrük Ticaret Bakanlığı, bizimle ilgili konularda görüş alış-verişinde bulunuyor. Ne derece etkili, her iki taraf için ne derece memnuniyet verici diye sorulursa henüz çok değil ama gelişiyor ve bundan çok memnunuz. En azından bazı şeyleri paylaşır duruma geldik ve her geçen gün üzerine koyan, etkinliği artan bir paylaşım. Üç beş yıl önce çok işlevsel değildi, şekil şartı yerine getiriliyordu ama bugün daha işlevsel.. Bu alışverişten memnunuz STK’lar olarak.. Bizi derinden etkileyen sorunları daha iyi anlatırsak kamuya daha iyi sonuçlar alabileceğimiz muhakkak. -STK’lar üyelerden, üyeler de STK’lardan boylarını aşan bir beklenti içinde mi acaba, böyle bir “beklenti asimetrisi” de tartışılıyor?
Bilmek farklı, durumu doğru dille ifade
Üyeler açısından, bazıları için evet, bazıları için hayır. Nasıl algılandığına ve ilgili üyenin durumuna bağlı. Durum derken şunu kastediyorum: Eğer bir sorun yaşıyorsa üye ve bir sorundan doğrudan etkileniyorsa hemen girişim istiyor ama iş kaynak sıkıntısına gelince çalışma hızı sınırlanıyor. Ancak burada eleştirel değilim. Daha önce STK’ların yapması gerekenleri, üyelerine karşı sorumluluklarına ilişkin görüşümü söyledim. Burada şunu örnek vermek lazım: Doğru proje olunca insanlar katkı vermekten kaçınmıyor. Mesela, Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyasında 1500 yakın kulübe bağışı yapıldı. Bunun kaynağı tamamen sektörde. Bağışlarla yapılmış büyük bir organizasyon ve insanlar bunun için kaynak, emek harcıyor. Plastik sektörü bunun çok ötesinde kampanyalar, projeler yapma potansiyeline sahip. Sektör sorunlarına karşı, olumsuz kampanyalara karşı yanıt verecek işler yapabilir. Sektörün bazı yerlerde gücü, bazı yerlerde de dezavantajı bir durum, yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşuyor. STK’lar onların cesametlerini büyütecek önemli bir unsur. Özellikle bu tip kampanyalarda. Güveni kazanmak, karşılıklı güveni tesis etmek önemli. Belki orada bazı eksiklerimiz var. Yuvaya Dönüşen Plastikler gibi doğru projeler bir örnektir. Doğru projeler yapılırsa etrafında kenetlenme ortaya çıkıyor. Üretkenliğe devam etmek, yılmamak ve uzun vadeli projeler ortaya koymak lazım. PAGDER böyle uzun vadeli bir proje yaptı ve devam ediyor. PAGDER sosyal sorumluluk projelerini vücuda getirmek, yürütmek, etkin sonuçlarını üretmek konusunda sektörümüze de bir referans noktası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
84
PLASFEDDERGİ
ATLAS
Polonya Avrupa’nın üretim merkezlerinden biri 379 ilçe bulunuyor. Voyvadoların başkanları 4 yıl için seçiliyor. Polonya’da yaşayanların yüzde 61,1’i şehirlerde yüzde 38,9’u kırsalda yaşıyor. Ülke kriz sonrası yüksek işsizlik sorununu yaşamaya devam ediyor. Resmi rakamlara göre 2 milyon işgücü diğer ülkelere göç etti. Ülke, üretim deneyimiyle dış ticaretinde dengeli bir görünüm arzediyor. Yabancı sermayeli şirketlerin yaptıkları üretimleri dış pazarlara satması da bunda etkili oluyor. Polonya, küresel kriz döneminde olumsuz etkilense de büyümesini koruyabilen az sayıdaki Avrupa ülkesinden biri oldu. Ülkede AB fonları kaynaklı alt yapı yatırımlarının devam etmesi, doğrudan yabancı sermayenin Polonya pazarına olan ilgisinin devam etmesi ve tüketim harcamalarının diğer Avrupa ülkelerine göre mali krizden nispeten daha az etkilenmesi gibi nedenlerden ötürü, Polonya ekonomisinin önümüzdeki dönemde de pozitif büyümesi bekleniyor.
Türkiye ile Osmanlı döneminden bu yana ilginç bir olumlu ilişkisi bulunan Polonya, uzun süren sosyalist dönemin ardından Avrupa Birliği’ne katılmasıyla etkinliğini devam ettirdi. Yabancı sermayeli çok sayıda firma Polonya’ya yatırım yaptı. Ülke, otomotiv ve televizyon üretiminde güçlü bir zemine oturdu. AB dışından da küresel imalatçılar Polonya’da faaliyet gösteriyor. Polonya, soğuk savaş döneminin bitişinde en önemli rolü oynayan ülkeler arasında yer aldı. Ülkenin 1980’li yıllardan itibaren başlayan işçi sendikaları hareketinin daha sonra bir özgürlük platformuna dönüşmesi ve 1988’de sosyalist hükümet ile masaya oturarak serbestleşme yönünde bir anlaşmayı hayata geçirmeyi başarması sosyalist Avrupa ülkelerinde de benzeri özgürlük hareketlerinin patlamasına yol açmıştı. 1989’da yapılan ilk seçimlerde dayanışma hareketinin lideri Lech Walesa’nın sosyalist iktidara karşı zafer kazanması üzerine Sovyet Ordusu Polonya’dan çekilmek zorunda kaldı ve 1990 yılında da sosyalist idare biçimine son verildi. Ülke 1990 yılında NATO’ya, 1 Mayıs 2004 tarihinde ise Avrupa Birliğine girdi.
Polonya özellikle AB’ye katılımının ardından hızla kabuk değiştirdi ve serbest piyasa ekonomisinin bütün unsurları uygulanmaya başladı. Ülkeye başta AB ülkeleri olmak üzere küresel şirketler yatırım yaptı ve finans, otomotiv ve televizyon üretiminde ülke önemli bir konuma geldi. Ancak bu üretimlerin çok büyük bir kısmının mülkiyeti yabancı şirketlerde bulunuyor. Polonya, 460 üyeli parlamento ve 100 üyeli senatodan oluşan ikili parlamenter sistemi ile yönetiliyor. Polonya 38,5 milyon nüfusu ve deneyimli işgücü ile Avrupa’nın önemli merkezlerinden biri olma niteliği bulunuyor. Ülke, ülkemizdeki il yapılanmasının karşılığı olarak görülebilecek 16 idari bölge (voyvodalık) ile idari yapılanması bulunuyor. Bu bölgelerde
86
Polonya’nın 2014 yılı ihracatı 214 milyar Dolar, ithalatı ise 217 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşti. Dış ticaret açığı sadece 3 milyar dolar seviyesinde oldu. Özellikle ihracata yönelik yabancı sermaye yatırımları Avro bölgesinde yaşanan krize rağmen ihracatta görülen artışa önemli katkıda bulundu. Polonya, mevcut iyi yapılanmasında 2007-2013 bütçe döneminde AB kaynaklarından Polonya’ya tahsis edilen kaynak 67 milyar Avro kaynak tahsisi kullandı. İmalat sanayinde otomotiv ve elektronik yatırımları dikkat çekiyor. Polonya’da Fiat, GM-Opel, VW, FSO ve Intral taşıt araçları üretiyor. Ülke 1 milyon adete yakın üretim yapıyor. Çoğu yabancı sermayeli 800 firma otomotiv sektörü için motor ve aksam tedarik ediyor. Polonya’da beyaz eşya ve tv üreticisi BSH, Whirpool, Samsung, LG, Indesit, Fagor Mastercook ve Amica, ABD’li bilgisayar ürecisi Dell Polonyada üretim yapıyor.
-Plastik sektörü açısından zorluklar var ama fırsat sunuyor Polonya, plastik üretiminde 6,7 milyon
ATLAS
PLASFEDDERGİ
Polonya Temel Ekonomik Göstergeler 2010
2014
2015 tahmin
2016 tahmin
2014
GSYİH (milyar dolar, piyasa döviz kuruna göre)
469,1
550,3
480,9
473,5
34.876
GSYİH (milyar Zloti)
1.414
1.735
1.812
1.880
3.086
Büyüme (%) Kişi başına GSYİH (dolar, satın alma gücü paritesine göre) İşsizlik (ort.; %) Enflasyon (ort,; %)
3,9
3,4
3,6
3,8
4.976
20.341
24.501
25.736
27.146
32.987
12,1
12,3
10,9
9,9
1.889
3,1
0,1
-0,5
2,0
14
165.901
209.175
212.818
227.113
9
İthalat-fob (milyon dolar)
177.683
210.039
213.539
235.353
161
Cari İşlemler Dengesi (milyon dolar)
-24.064
-7.069
-5.492
-13.682
Döviz Kuru Zl:$ (ort)
3,02
3,15
3,77
3,97
Döviz Kuru Zl:€ (ort)
3,99
4,18
4,05
3,94
İhracat-fob (milyon dolar)
Kaynak: Economist Intelligence Unit (EIU)- 2015, a EIU Gerçekleşen, b EIU Tahmin, c EIU Öngörüsü
Polonya, Türkiye ile plastik mamul ve hammaddede önemli bir seviyede bulunmuyor. Türkiye’nin ilk 10 büyük plastik mamul dış ticaret partneri içinde Polonya bulunmuyor. Ancak ülkenin iki önemli konumu plastik sektörü açısından önem taşıyor. Polonya çok ciddi otomotiv ve televizyon sanayi nedeniyle, bu alanlara yüksek miktarda yarı mamul sunan plastik sektörüne ciddi bir alternatif sunuyor. Aynı zamanda, Polonya ambalaj sanayinde de ciddi miktarda tüketim yapıyor.
Yıllar İtibarıyla Polonya’ya Yönelik Doğrudan Yabancı Yatırımlar 2010
Yıl 2009
Milyon Dolar 11.889
2010
12.796
2011
18.258
2012
7.120
2013(Tahmini)
120
2014(Tahmini)
13.883
Kaynak: Birleşmiş Milletler
ton ile dünya üretiminden yüzde 2,2 oranında pay alıyor. Dünyada 11. büyük üretici durumunda. Yıllık, 5,9 milyar Dolar düzeyinde hammadde ithalatı gerçekleştiriyor. İhracat birim fiyatları da dünya ortalamasının üzerinde 4,4 dolar seviyesinde. Ancak aynı zamanda ciddi bir mamul ihracat ve ithalatçısı. Yıllık 6,6 milyar dolar plastik mamul ihraç ederken, 5,3 milyar dolar dolayında plastik mamul ithal ediyor.
Ekonomi Bakanlığı’nın hazırladığı bir ambalaj raporunda, ülkenin ambalaj ithalatının her yıl yüzde 10’un üzerinde büyümesine dikkat çekiliyor. Yıllık 6 ile 7 milyar dolar arasında ambalaj ürünü ithal eden Polonya’da potansiyel olmakla birlikte Türkiye ile benzer bir üretim yapısı olması nedeniyle bu potansiyel sınırlılık arzediyor. Ekonomi Bakanlığı raporunda ambalaj konusunda, “ Plastiklerden film ve folyolar; PET film ve levhalar; kağıt ve kartondanplastik sıvalı, emdirilmiş/kaplıyüzeyi renklendirilmiş veya baskı yapılmış ambalajlar; propilen polimerlerinden levha ve filmler; kağıt ve kartondanyüzeyi renklendirilmiş veya
baskı yapılmış ambalajlar; etilen polimerlerinden filmler, levhalar ve folyolar; plastikten kapsül ve kapaklar; cam damacana, şişe, kavanoz ve ilaç tüpleri; vinilklorür polimerlerinden levhalar, şeritler, filmler ve folyolar; etilen polimerlerinden torbalar ve çantalar en çok ithal edilen ambalaj ürünleridir. Polonya’nın ithal ettiği ürünlere bakıldığında söz konusu ambalaj ürünlerinin aynı zamanda ülkemizin ihraç ürünleri olduğu görülmektedir. Polonya’nın ambalaj ürünleri ithalatında Türkiye’nin payı yüzde 1’dir. Ülkemiz ambalaj ürünleri ihracat potansiyelini düşündüğümüzde pazardan aldığımız bu pay çok düşüktür. Çalışmamızın ithalat bölümünde de inceleyebileceğiniz gibi yapmış olduğumuz istatistiki veri çalışmasında, Polonya’ya ambalaj ürünleri ihracat potansiyelimiz 3 milyar dolar olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak iç piyasada da birçok ambalaj ürününün üretilmesi nedeniyle, Türk ambalaj ürünleri üreticilerinin, iç piyasada üretilmeyen, daha dikkat çekici ve teknolojik ürünler ile pazarda daha çok şanslarının olacağını ve ihracat payımızın artırılabileceği düşünülmektedir” değerlendirmesi yapılıyor.
TÜRKİYE POLONYA PLASTİK DIŞ TİCARETİ 2014 SITC1 adı Diğer plastikler (ilk şekillerde)
Türkiye Polonya Dış ticaret (2014 12 ay- 2015 10 Ay) Yıl
İhracat Dolar
İthalat Dolar
2014 (yıllık)
2.401.689.387
3.082.127.726
2015 (Ocak-Eylül)
1.688.323.964
2.194.741.694
Plastikten döküntü, kalıntı ve hurdalar Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor vb Plastiklerden levhalar, filmler, yapraklar, plakalar Plastikten monofil, çubuk, profillerenine kesiti 1mmyi geçen Plastikten mamul esya
87
İhracat Dolar
İthalat Dolar
7.886.249
10.730.799 177.269
7.272.715
2.809.822
50.057.781
20.788.103
1.747.898
2.958.018
24.560.071
19.651.280
91.524.714
57.115.291
PLASFEDDERGİ
ATLAS
-Türkiye ikili ticarette açık veriyor Polonya, Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin tamamlandığı 2003 yılından bu yana Türkiye ile olan ticaretinde fazla veriyor. TÜİK verilerine göre 2014’te Polonya’ya ihracat 2.4 milyar dolar, ithalat ise 3 milyar dolar olarak gerçekleşti. İki ülke arasında plastik mamul ticaretinde ise Türk firmaları fazla veriyor. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’den Polonya’ya plastik ürünler ihracat potansiyeli petrol ve doğalgazın ardından ikinci sırada bulunuyor. Ülke her ne kadar ciddi bir plastik üreticisi olsa da üretim yapısı ve küresel sermayenin bu üretim tesislerine sahip olması nedeniyle ithalata açık konumda bulunuyor.
Gazilecek yerler Polonya’da, başkent Varşova Krakow, insanlık tarihinin en önemli trajedilerinden birinin sergilendiği Nazi’lerin kötü şöhretli toplama kampı Auschwitz, Gdansk önemli şehirler. Kış tatili için kalabalık Avrupa kış merkezlerinden kaçılabilecek Tatra Dağlarında küçük kasaba otel ve kayak merkezleri bulunuyor.
Krakov’da yer alıyor. Wieliczka Tuz Madeni (Krakov) Tarihi bir tuz madeninin daha sonra şekillendirilmesi ve hatta yaşam alanına dönüştürülmesiyle oluşmuş bir yapı. 13. yüzyılda tuz madeni olarak işletildikten sonra bugün müze olarak kullanılıyor. Hatta içinde bir de kilise bulunuyor. Auschwitz-Birkenau Kampı (Krakov) Dünya tarihinin en kötü olaylarından birinin yaşandığı bir nazi kampı da Polonya’da bulunuyor. 2. Dünya savaşında Polonya’yı işgal eden Almanya, bu kampa Polonya ve bütün Avrupa’dan Yahudileri getirdi ve sistematik katliam ve tıbbi deneyler-işkenceler gerçekleştirildi. Bialpwieza Ormanı (Polonya – Beyaz Rusya sınırı) Beyaz Rusya ve Polonya arasında kalan bir bölgede bulunan Bialpwieza Ormanı, tamamen doğallığıyla ve bölgeye özgü bitki örtüsünün tamamını gözler önüne sermesiyle dikkat çekiyor. Varşova Şehir Merkezi İkinci dünya savaşında yıkılan Varşova, özgün mimarisiyle kent merkezini yeniden inşa etti ve korunmuş bir yapı ortaya çıktı.
Ülkede, Varşova tarihi dokusu ve yapılarıyla, Krakow düzgün işlenmiş ve tarihi yaşamıyla önem taşıyor. Yine Polonya tarihinin önemli dönüm noktalarından olan olayların yaşandığı Gdansk ve çevresindeki Kuzey sahil kentleri korunmuş tarihi yapılarıyla önem taşıyor.
Zamosc Eski Şehri: Şehir merkezi 16. yüzyıldaki izlerini taşıyor. Haritada Zamosc Eski Şehri… Malbork Kalesi: Orta çağ yaşam biçimini yansıtan 13 yüzyıl sonu 14. yüzyıl başında inşa edilen Avrupa’nın en büyük gotik kalesi.
Ülkede, UNESCO tarafından kültür mirası sayılmış 13 yer bulunuyor. Bunlar, aynı zamanda Polonya’nın turistik kent rotalarının da çıkarılmasını sağlıyor.
Muskauer Park (lustatian Neisse): Avrupa’nın en güzel peyzaja sahip parklarından biri UNESCO mirası koruması altında varlığını sürdürüyor.
Krakov Tarihi Merkezi 13. yüzyılda Avrupa’nın en büyük market ve pazarlarından biri olan bu merkez Polonya’nın eski Başkenti
Centennial Hall (Wroclaw) Şeklinden ve mimari yaklaşımından dolayı günümüz modern mimarisine benzetilmesine rağmen Mimar Max Ber tarafından 1911-1913 tarihleri arasında ya-
pılan 6 bin izleyici alabilen oditoryum da UNESCO dünya kültür mirası içine alındı.
Polonya ve Türkiye tarihinde kritik dönemeçlerde kesişme yaşandı Türkiye ile Polonya arasında tarihi ilişkiler ilginç bir süreç izledi. Osmanlı’nın Avrupa’da genişleme sürecinden itibaren Polonya tarihi Türklerle hep kesişti. Bu ilişkiler son birkaç yüzyıl ise müttefiklik hatta dayanışma ile şekillendi. Bütün bunların tarihi miraslarından biri Polonyalı sığınmacıların yerleştiği İstanbul’daki Polonezköy oldu. Bugünkü Polonya’nın bulunduğu topraklarda yaşayan slav kökenli Piast hanedanının 966’da Hıristiyanlığı kabul etmesiyle ülkenin temelleri atıldı. Bu hanedan, bölgeye hakim olmaya çalışan din merkezli Roma-Germen İmparatorluğuna karşı zaman zaman bağımsız kalsa da sürekli mücadele içinde bulundu. 13. Yüzyıldaki Moğol işgalinin etkilediği ülkelerden biri oldu. Sonraki dönemde Litvanya ile birlik kurma çabalarının yer aldığı küçük bir krallık olarak yaşadı. Gdansk’ın alınmasıyla ticaret yolları da açılan ülke bu kez Osmanlı tehdidi altında kalmaya başladı. Polonya aynı dönemde RomaGermen imparatorluğunun da tehdidi altında yaşadı. 17. Yüzyılda, Osmanlı’nın Viyana kuşatmasının başarısızlığa uğramasında Polonya’nın Viyana’ya verdiği askeri destek kritik rol oynadı. Ancak krallığın Rusya ile olan ilişkisi sürekli olarak bozuk oldu. Polonya 18. yüzyılda önce İsveç’in sonra da Rusya’nın işgalini yaşadı. 1795 yılında ülke hakimiyetini kaybetti ve bu 100 yıl sürdü. Bu süreçte zaman zaman ayaklanmalar yaşandı. Rusya’ya karşı Osmanlı stratejik olarak sürekli bu ayaklanmaları ve soyluları destekledi. 1830’da yaşanan ayaklanmanın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine çok sayıda Polonyalı ve ayaklanmayı yöneten aile Osmanlı’ya sığındı. Bugünkü Polonezköy’ü oluşturan bölgeye yerleştirildiler. Devam eden süreçte orta ölçekli bir kasaba büyüklüğüne ulaşılsa da Polonya’nın bağımsızlığına kavuştuğu yirminci yüzyılın başında çok sayıda Polonyalı kendi ülkesine döndü. Polonya, çalkantılı tarihinin ardından 1918’de bir Cumhuriyet olarak hemen hemen bugünkü sınırlarında kuruldu. Ardından ikinci dünya savaşında Almanya’nın işgaline uğradı. 1944’ten 1990’a kadar sosyalist dönemi yaşadı. Ülke anlaşmanın imzalandığı Polonya Başkenti olan Varşova’dan adını alan “Varşova Paktı” ile soğuk savaş isimlerind en birinin de ev sahibi oldu.
88
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
Üçgen Pigment Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özgüven ile sanat ve renkler üzerine
İşinizin felsefesini yapmanız gerekir, yapmazsanız sorun yaşarsınız Üreticiden ürünü bulabilirsiniz, kimyasal yapılarından ürünlere ulaşabilirsiniz, sanayilerden ürüne ulaşabilirsiniz. Dördüncü bir ayak ekliyoruz: Renklerden ürünlere ulaşabilirsiniz.. Bu sanıyorum Türkiye’de ilk olacak. Bölümün adı: Renklerin dili, renklere göre pigmentler. Bir üreticisiniz, bir renk diyelim ki mavi arıyorsunuz.. Kimi arayacaksınız, tabii ki pigmentçiyi.. Ben de soru sormaya başlıyorum ve ona bir mavi önerisi yapıyorum ve numune gönderiyorum. Bu aşamayı ben internette çözmeyi hedefledim. -Renk ya da pigment deyince işin içine sanat kadar bilim de giriyor değil mi?
Sektörün önde gelen pigment ve polimer katkıları dağıtımcılığı ve
Biz şirket olarak bu konuda bilgilerimizi müşterimizle paylaşıyoruz. Pigmentler ve katkılar eğitim günleri yapıyoruz. Bugüne kadar 30 firmaya eğitim verdik. Cuma günleri, tek gün tek müşteri.. Işık, renk, pigment hepsini anlatıyoruz. Bu yıl biraz azaldı ama geçen yıl çok müşterimizi ağırladık. Müşterilerimizden bize çok teşekkür eden oldu.
temsilciği yapan kuruluşlarından Üçgen Pigment, yeni yatırımlarla büyüme sürecini devam ettiriyor. “Renkleri” iş konusu seçen Ulvi Özgüven, sohbete, “iş”ten önce sanat ve felsefe ile başladı. Sanatın hem kendine, hem de işine çok şey kattığının altını çizen Özgüven ile sinema, renk, plastik sektörü ve sanayi büyümesi üzerine bir söyleşi yaptık. Pigment pasta üretimine başladıklarını ve yeni merkezlerini inşa ettiklerini belirten Özgüven, sanayicileri yatırıma daha fazla kaynak ayırmalarının doğru olacağını söyledi. -Üçgen Pigment, nasıl bir farklılık öneriyor, siz nasıl tanımlıyorsunuz bunu? Öncelikle kendimi, klasik bir ticaret insanı olarak görmüyorum. Sanat yanım çoktur. Resim yaparım, müzik yanım vardır. Sinemaya düşkünüm. İşimi de daima sanat gibi gördüm. Renkler farklı bir dünya.. Küçük bir örnek, web
sayfamız tahmin ediyorum, benim türümde iş yapanların en iyisi yıllardır şirket web sayfaları hep aynı ve değişmiyor. Bizim sayfamız sürekli güncellenir ve bu işi bizzat ben takip ediyorum. Ürünler, haberler sürekli değişir. Web sayfamızda yeni bir duyuruya hazırlanıyoruz. Bizim sayfamız şöyle işliyor; Ürünler, ürünlerden üreticilere ve sanayicilere.. Üçlü bir yapı. 90
-Neden düzenlediniz bu eğitimi? Biz sanayici değiliz, ticaret yapıyoruz ama görevimiz var: Bilgimizi paylaşmadığımız sürece gelişmemiz mümkün değil. Basit bir örnek, inanılmaz plastik işleme makineleri alıyoruz sonuçtaki ürün leğen ise.. Bu doğru değil, bizim hedefimiz bu olmamalı. Bill Gates, girdiği her evden senede 100 dolar alıyor. Bizim bilimi geliştirmemiz, paylaşmamız lazım. Şirketlerimiz bilgi paylaşımını yapmıyor. Kendi elemanlarına bile ışık tutacak eğitim vermiyorlar. Üretimdekilerin ellerinde bir reçete oluyor ve onu sürekli tekrarlıyor. Yönetim de standart hale gelmiş.. En üste bakıyorsunuz ve o da “karlı mıyız, değil miyiz” diye bakıyor.. Kar ve para bana göre çok göreceli bir kavramdır. Başarı da görecelidir. Türk işadamı olarak
SÖYLEŞİ
işimizin felsefesini yapmıyoruz ve yapmayınca da paraya bağlı bir kısır döngü içindeyiz. En çok stajyer kullanan şirketim. Senede 5-6 dönem stajyer alıyoruz. İhracat, ithalat, sipariş bildiğimizi öğretiyoruz. Klasik bir şirket değilim ve amacım var: Amacım da müşterimize insanlara bildiğimizi öğretebilmek. Ben elimden geleni yapıyorum, ruhu olan iyi bir şirketimiz var. Bu şirket ağlıyor, gülüyor, kıskanıyor, huzur duyuyor. Tıpkı insan gibi. Bu şirkette hissedersiniz hepsini.. Huzuru da hissedersiniz çünkü paylaşıyoruz. Hep söylüyorum, iyi niyeti olmayan şirketimize gelmesin. Alt-üst yönetim sistemi yok şirketimizde. Ben takım lideriyim, herkes bana bağlı ama herkes birbirine yardım etmek zorunda. Fatih Terim gibi, takımla sahaya çıkarım ama kenardan taktik veririm. Bunun çok avantajı var, dezavantajı da var. En büyük dezavantajı daima takımla sahaya çıkmak zorundayım. Uzaktan yönetim mümkün değil. En büyük avantajı takım daima canlı. Dikey yönetim kolaydır. Sorumlulukları verirsin ve en sonunda raporu alırsın ama okumazsın. -Çok stajyer aldığınıza göre gençlere yönelik gözlemleriniz de vardır.. Bana ilk başvuruda insanlar soruyor: Ben ne olacağım.. Birine dedim, “genel müdür mü olmak istiyorsun, istiyorsan bir kartvizit bastırayım.. “ istediğiniz kadar unvan yazın, bir anlamı yok. Bir işe başlayın, bir öğrenin..” Unvan peşindeki insanlarla benim işim yok. Farklı bir şey uyguladık: Ben satış ekibinden hiç hedef istemedim.. Böyle satışın bir anlamı olmaz. Bir ürün üzerine kafa yorarsınız, ürünü anlarsınız kendiniz üretiyormuş gibi üretir, pazarı araştırır ve tanıtırsınız. Sonra talepleri karşılarsınız. Önemli olan, yeni ürünü
PLASFEDDERGİ
Yolda Ulvi Özgüven, uzun süredir hikaye yazdığını ve çoğu kızına anlatırken doğaçlama olarak ortaya çıktığını belirtti. Bu hikayeleri kızıma hikayeler adı altında yayınlamayı çok arzu ettiğini belirten Özgüven, çocuklarına onları az görme pahasına neden çok çalıştığını anlatmak için yazdığı “Yolda” hikayesinin kısa özetini paylaştı: “Pazarlamada çok çalışan bir kişi, iş gezisi için arabasıyla Ankara’dan Konya’ya gidiyor. Konya’ya 100 km. kala, ileride sis gibi bir oluşum görüyor, yaklaşıyor görüyor ki, Konya’da yaygın olan kırmızı bir toz bulutu. Görüş olmayacağı için aracını kenara çekiyor. Toz bulutu üzerine kapandığı sırada yanından çok hızlı bir kamyon geçiyor. Düşünüyor, ben göremiyorum, bu kamyon nasıl hareket ediyor? Toz bulutu dağılıyor, hareket ediyor ve bir süre gidince yeni bir tabela görüyor: Ankara 100 km. Şaşırıyor ama “bu işte bir iş var” diyerek, geri dönmüyor, evine gidiyor tekrar.. Dinlenmesi gerektiğini söylüyor ve dinleniyor. Ertesi gün, patronuna gidiyor ve olayı anlatıyor.. Pazarlamaya çıkmak istemediğini, bu olayın bir işaret olduğunu düşündüğünü söylüyor. Patronu ise pazarlama dışında pozisyon olmadığını söyleyince, istifa ediyor. Birkaç hafta geçtikten sonra iş bulmak için çalışmaya başlıyor, beğendiği oluyor, beğenmeyen oluyor, altı ay geçiyor, sorunlar başlıyor, süre daha da uzuyor sorun derinleşiyor. Kavgalar başlıyor, alkol başlıyor, hanım şikayetçi ama bir türlü iş bulamıyor. Ahmet bey, artık hata yaptığını düşünüp, eski şirketinde işini geri istemeye karar veriyor. Eski patronu iyi karşılıyor ama bir yıl geçmiş, yeni bir eleman başlamış ve son derece başarılı. Hayalleri yıkılmış eve dönüyor ama ev boş.. Hanım çocukları ve eşyaları almış evi terk etmiş, panik haldeyken uyanıyor.. Toz bulutu dağılmış, önünde bir tabela: Konya 70 km. Arabasını Konya’ya doğru sürmeye başlıyor”
geliştirip pazara sunmaktır. Bunu yapmamız lazım. -Üretim isteğiniz var anlaşılan.. Lateks için Pigment pasta üretimine başladık. Üretme sebebim, laboratuvar kurmak istiyordum, bu laboratuvarın bir çıktısı olsun istedim. Böyle bir orijinal giriş oldu. Laboratuvar ikili çalışıyor, içinde aylık 3-4 ton üretim var. Pırıl pırıl bir üretim tesisi çünkü laboratuvar ama düşük kapasiteli. Elbette adı üzerinde laboratuvar olduğu için test hizmeti de veriyor. UV testi yapabiliyorum, yaşlandırma
testi başlayacak. Partikül ölçü analizi için de çalışıyoruz. Birkaç boya fabrikasında olduğunu biliyoruz, plastik için çalışan yok sanırım. Bu konuda girişimlerimizi başlattık, plastik sektörüne de pigmentlerin partikül ölçü analizi hizmetini vermeye başlayacağız. Satışta da farklılık sağladık. Kayıtsız şartsız 30 günde bütün malı iade edebilirsiniz ve iade ederken neden göstermeyebilirsiniz.. 30 günden sonra da neden gösterebilirsiniz. Tek şartım var, açık paket olmayacak, ürünün sağlam eksiksiz olduğunu göreceğiz. -Sanayide gelişmenin sınırlı olmasına ilişkin sizin gözleminiz nedir? Sanayicilerimiz 50 bin Avroluk makinelere yatırım yapmıyor ama 1,5-2 milyon Avroya evler alınabiliyor. Yeni üretim binası inşası yapıyoruz. Büyümemiz için gerekli.. Bu yatırım arsa hariç 1.5 milyon dolar. Toplam 3200 metrekare, 2,5 ton yük hesabı var kat yüksekliği 6,5 metre. Maliyeti 1,5 milyon dolar.. Bağdat caddesinde 150 metrekare evden daha ucuz. Sanayimizin derdi burada sanırım. Özel hayat için harcanan para ile yatırım arasında büyük tutarsızlık var. İnsanların mülkleri şirket varlıklarından daha fazla. Wolksvagen’e 9,5 milyar dolar ceza kesilince o şirket batacak mı hayır.. Çünkü şirketin bu tür bir yükü kaldıracak gücü var.
91
PLASFEDDERGİ
SÖYLEŞİ
en önemlisi kendimizi sevmiyoruz. Bu noktaya nasıl geldik bilmiyorum ama hepimiz için artık, “bir duralım” dememiz gerekir. -Kayıtdışılık ve sosyal güvenlik konusu maliyetler yönüyle sürekli tartışma konusu olur?
Türkiye’nin en büyük şirketin cirosu 37 milyar TL. Bildiğim kadarıyla bizim sektörümüzdeki sadece Merck’in cirosu 12 milyar Dolar dolayında. Almanya’daki 4 şirketin cirosu,
Bir iş başvurusunda, çalışmak isteyen kişi sordu: Sigorta yapıyorsunuz değil mi?.. Bu soru nasıl bir soru, çünkü o doğal hak.. “Bazı şirketler yapmıyor”.. Bizim şirketimizde bunu
benim (Türkiye’nin) bütün sanayime eşit. Biz çok küçük oyuncuyuz. Ben 35 kişilik bir şirketim ve sürekli vergi ödülü alıyorum. Sektördeki şirketlere bakıyorum 2 bin kişilik şirketler. Şirket olarak 27. yılımızı kutluyoruz ve 18 ya da sanırım 19 vergi ödülü aldım. Ya bu şirketlerin verimliliği yok ya da ben aşırı para kazanıyorum.
konuşmak bile ayıp. Eğer çalışanın sigortasını yapmamak bir yana, yarım yapıyorsa o şirketle çalışmayın.
Sanayicinin en büyük gideri, işçilik ve enerji değildir. Finansman gideridir. Yüzde 10-15 faiz ile kimse gelişemez. Yıl sonunda 10 milyon TL brüt kar çıkıyor. Sonra da 5 milyon TL finans gideri çıkıyor. Diğer giderleri de ekleyince.. Ortada para kalmıyor. Başa dönelim, neden bu kadar finansman kullanılıyor, çünkü çok harcanıyor.. Bu kadar çok harcamayın. Her şirket kriz yaşar, bundan söz etmiyorum.. Bu şirketin pasifinde vadesi gelmemiş vergi ve sosyal güvenlik primleri dışında borcu yok. İlk kurulduğumuzda 10 ton pigmentten, 3200 ton pigment ve katkı satışına geldik. Bu anlayışla büyüdük.
-Yatay yönetimde koordinasyon zor olmuyor mu? Hayır, bu konuda sonuçta geniş anlamdaki faydaya odaklanmak gerekli. Yaptığınız bütün çabanın somut sonuçlarla görünüyor olması gerekir. Ülke durumumuz da öyle. Şu oldu, bu oldu, bunu yaptık, şunu yaptık, şunu engellediler, bu tartışma çıktı.. Bütün bunlar bir yana bırakıldığında sonuç nedir? Kişi başı gelir ne olmuştur, insanların mutluluğu ne seviyededir, çocuk işçiliği, kayıtdışılık önlenmiş midir bunlara bakmak lazım. Bunu söylerken siyaset için söylemiyorum, değerlendirme yapmamız, yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini bulmak için söylüyorum. Özsaygımızı, iyi niyetimizi kaybediyoruz. Hayvanları, birbirimizi ve
İşinizin felsefesini yapmadığınızda sorun yaşarsınız. Benim en kötü durum senaryom var: Her şey ters gittiğinde ne olur, ben ne olurum?.. Kimseye borcum olmadan çekilirim. En kötü senaryoda bile borcum olmaz, kapıma dayanan olmaz. Borç ölümcüldür. Borç kaygısız tipler için iyi bir şeydir. Hafta sonu çalışanlarımı aramıyorum. Hafta sonunda aradığınızı varsayın, çalışanınız da akşam yemeğinde.. Buyurun diyecektir ama telefonu kapatınca da “aman be” diyecektir. Buna gerek yok. Toplam kalite, çalıştığınız herkesin mutluluğudur.
92
Vergi konusuna biraz farklı bakıyorum. Geniş anlamda değerlendirmek gerekir. Damga vergisi mesela.. Kanuni döneminden mürekkep harcandığı için damga vergisi alınıyormuş, ta oradan kalmış. Devleti bir şirket-kurum olarak düşünün.. Hepimiz diyoruz ki Anayasa olan kurallar çerçevesinde bizi yönetmesi için birini seçelim. Sonra diyoruz ki “bu iş maliyetini karşılayalım, sana para verelim..” yani vergiyi devlet almıyor, biz veriyoruz. Bunun karşılığında da bize ortak ihtiyaçlarımız için harcama yapmasını istiyoruz. Ancak öyle bir noktaya geliyor ki, ve sonra diyor ki bu verdiğin parayla geçinemiyorum! diyor. Şuraya borç, buraya borç.. Benim borcum değil o.. Ben vergimi verdim. Yıllarca verilen paraya kötü kullandığı için artık insanlar para (vergi) vermekten korkmaya başladı. Bu noktada şunu da söylemeliyiz, çalışanlar da vergilerini kendileri vermeli. Bunu yapmamız gerekiyor. Yapılması gereken en önemli şey gelir ve giderleri tam olarak vergilendirmektir. : Kazanmak için harcadığın her şeyi indir, kazandığın her şeyin vergisini öde. Bunu yapmak zorundayız. -Sanat sizin iş yaşamınıza katkı sağladı mı? Elbette kattı. Hayal dünyası, kurgu, yazma, düşünme yeteneğim gelişti. Şu anda çok okumuyorum ama geçmişte sürekli kitap alıp okuyordum. Gençken sahaflardan çok kitap alırdım. Birkaç kitap birden okuyordum. Yakın zamanda, Steve Jobs’un hayatını konu olan filmi seyrettim. Değişik bir insan olduğu belli (Jobs). Tutkulu bir insanmış. Oğlumla konuşurken, Jobs için “çok acımasız bir adammış” dedi.. Ben de yanıtladım, “İşinin gereği..” Steve Jobs, Bill Gates bilgisayarda, aynı dönemde Steven Spielberg, George Lucas, Coppola da sinemada farklılık yarattılar. Bu insanların özü nedir?.. Özgür düşünme çağı bu insanları yarattı. Star Wars’ı yazdığında George Lucas 26, filmi çektiğinde 28 yaşında.. O tarihten önce böyle felsefe taşıyan bir uzay filmi yok. İlk kez seyrettiğimde bölüm 4 diye başlamıştı. Kurguya bakın.. Mistisizmi uzayda kurgulamış. Bunları kurgulayıp yazdığında 26 yaşanda.. Hangi birikim ile yazdığını düşünmeden edemiyor insan.
GÖRÜŞ
PLASFEDDERGİ
Yurtdışından temin edilen hizmetlerde tevkifat (stopaj) ve KDV yükümlülüğü Ali İbrahim Aydın Yeminli Mali Müşavir aaydin@prosesdenetim.com.tr
Sayın okurlar, küresel hale gelen ekonomik ilişkilerin bir neticesi olarak farklı ülkelerde yerleşik kişi veya kurumlar arasındaki ticari
kişi olmasına bağlı olarak gelir veya kurumlar vergisine tabi olmaktadır. Türkiye’de mukim olmayan gerçek
lefiyeti doğmayacaktır. Bu çerçevede, aşağıda sayılan hizmetler ticari kazanç niteliğinde olduğundan, bu
işlemler yoğunlaşmakta ve çeşitlenmektedir. Bu yazımızın konusunu, Türkiye’de yıllık beyanname vermek zorunda olmayan yurt dışında yerleşik kişi ve kurumlardan temin edilen hizmetlerle ilgili olarak sorumlu sıfatıyla gelir, kurumlar veya katma değer vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağına dair hukuki düzenlemeler oluşmaktadır.
ve tüzel kişilerin Türkiye’den elde ettikleri gelirlerin tevkifata tabi tutulup tutulmayacağının belirlenmesinde, gerçek kişiler bakımından Gelir Vergisi Kanununun 94., tüzel kişiler için ise Kurumlar vergisi Kanununun 30. maddesinde hükümler bulunmaktadır. Kazanç ve iradların Türkiye’de elde edilip edilmediklerinin tespiti, her gelir unsuru için ayrı ayrı değerlendirilmeyi gerektirmektedir. Türkiye’de mukim olmayan bir gerçek kişinin Türkiye’den elde ettiği gelirlerin tevkifata tabi tutulabilmesi için aşağıda yazılı şartların varlığı aranır. * Elde edilen gelir, Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinde tevkifata tabi olarak gösterilmiş olmalıdır. * Ödemeyi yapan kişi, aynı maddede tevkifat yapmak zorunda olanlar arasında sayılmış olmalıdır. Aynı şekilde, Türkiye’de mukim olmayan kurumların elde ettikleri kazançların Türki-
hizmetler sebebiyle yurt dışındaki gerçek kişi veya kurumlara yapılan ödemelerin tevkifata tabi tutulmayacağı söylenebilir. * Yurt dışında yapılan ilan ve reklamlar için ödenen bedeller. * Yurt dışındaki fuarlara katılım için ödenen ücretler. * Yurt dışında müşteri temin edilmesi için ödenen komisyonlar ve benzeri diğer komisyonlar. * Yurt dışında konaklama hizmetleri için ödenen bedeller. * Yurt dışındaki yararlanılan ulaşım hizmetleri için ödenen bedeller.
1. Konuya genel bakış Yurtdışındaki kişi veya kurumlardan temin edilen hizmetler, Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca tevkifata tabi olabilmektedir. Yurt dışından temin edilen hizmetlerin, hizmetin niteliğine veya ilgili ülke ile akdedilen çifte vergilendirmenin önlemesine dair anlaşmanın hükümlerine göre tevkifat kapsamına girmeyebileceği gibi vergiden istisna olabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekir. Öte yandan, çifte vergilendirmenin önlenmesine dair anlaşmalar katma değer vergisi bakımından herhangi bir hüküm içermektedir. Bu sebeple, temin edilen hizmet, çifte vergilendirmenin önlenmesine dair anlaşmanın hükümlerine göre, gelir veya kurumlar vergisi yönünden Türkiye’de vergilendirilmeyecek bile olsa, söz konusu işlemin katma değer vergisi yükümlülüğü getirip getirmediğinin ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
2. Konunun gelir ve kurumlar vergisi yönünden değerlendirilmesi 2.1. Tevkifata Tabi Ödemeler Gelir ve kurumlar vergisi uygulamaları bakımından Türkiye’de elde edilen kazanç ve iradlar, elde eden kişinin gerçek kişi veya tüzel
ye vergilendirilmesi için söz konusu kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesinde tevkifata tabi kazançlar arasında sayılması gerekmektedir. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri bakımından Türkiye’de ticari kazanç elde edilmesi, Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci bulunmasına bağlıdır. Bu sebeple, Türkiye’de elde edilmiş sayılan ticari kazanç niteliğinde bir kazanç mevcut ise, bu kazançlar bakımından zaten Türkiye’de yıllık beyanname verilmesi gerekeceğinden tevkifat yükümlülüğü söz konusu olmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’de ticari kazanç elde edilmesi, mükellefiyet tesis edilmesini ve Vergi Usul Kanununda yer alan mükellefiyetlerin yerine getirilmesi gerektirdiğinden tevkifata yoluyla vergilendirme mükel-
94
Zirai kazançlar bakımından da, zirai faaliyetin Türkiye’de icra edilmesi, Vergi Usul Kanununda yer alan mükellefiyetlerin tesis edilmesini gerektirdiğinden bu kazançlar bakımından da tevkifat suretiyle vergilendirme söz konusu olmayacaktır. Diğer gelir unsurları bakımından, yurtdışında yerleşik gerçek kişi veya kurumların Türkiye’den sağlamış oldukları ödemeler bakımından tevkifat sorumluluğu gündeme gelebilecektir. Bu çerçevede genel olarak aşağıda yazılı ödemelerin tevkifat yükümlülüğü doğuracağı söylenebilir. * Telif, imtiyaz, ticaret unvanı, marka, know-how, ihtira beratları, alâmetifarika ve bunlara benzer gayri maddi haklar için yapılan ödemeler. * İktisadi varlıklar ile gayrimenkullerin kiralanması karşılığında yapılan ödemeler. * Türkiye’de mukim olmayan bir kurumda çalışan ve geçici görevle Türkiye’ye gelen personel için yurt dışındaki kuruma ücret karşılığı
GÖRÜŞ
olarak ödenen bedeller. * Teknik ve mali danışmanlık, tercüme, mühendislik, projelendirme, eğitim, montaj gibi serbest meslek hizmetleri dolayısıyla yapılan ödemeler. * Finansal varlıkların kullandırılması karşılığında ödenen bedeller. Yurt dışından temin edilen bir hizmetin Türkiye’de tevkifata tabi tutulması için öncelikle Gelir Vergisi Kanunun 94. veya Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesinde sayılmış olması ve hizmeti veren kişi veya kurumun mukim olduğu ülke ile imzalanan vergi anlaşmasına göre söz konusu gelirin Türkiye’de vergilendirilmesini engelleyici bir hükmün bulunmaması gerekir. Serbest meslek kazancı niteliğindeki kazançların Türkiye’de tevkifata tabi tutulmasında hizmeti veren kişi veya kurumun mukim olduğu ülke ile imzalanan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının bulunup bulunmaması oldukça önemlidir. Şayet vergi anlaşması olmayan bir ülkenin mukimi, Türkiye’den bu türden bir gelir elde etmişse, elde ettiği gelir tevkifat yükümlülüğünü gerektirmektedir. Ancak, çifte vergilendirmenin önlenmesine dair anlaşmaların çoğunluğunda, serbest meslek kazançlarının kazancın elde edildiği ülkede vergilendirilebilmesi için hizmetin o ülkeye gidilmek suretiyle verilmiş olması ve hizmet vermek üzere o ülkene geçirilen sürenin 183 gün ve üzerinde bulunulması şartı getirilmiştir. Buna göre, anlaşmanın olduğu bir ülkenin mukimi bakımından serbest meslek hizmeti, Türkiye’ye gelmeksizin veya 183 günün altında bir süre Türkiye’de kalmak suretiyle sağlanmış ise tevkifat yükümlülüğü söz konusu olmayacaktır.
2.2. Tevkifatın Yapılması Alınan hizmet tevkifata tabi ise, hizmet bedeli tevkifat oranı dikkate alınmak suretiyle brütleştirilmeli ve tevkifat brüt tutar üzerinden yapılmalıdır. Tevkifat suretiyle vergilendirme, yurt dışında mukim gerçek veya tüzel kişinin Türkiye’de elde ettiği kazancının vergilendirilmesi amacına yöneliktir. Ancak, tevkifat, kazanç üzerinden değil hizmet bedelinin tümü üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla, yurt dışında mukim kişi veya kurumun söz konusu faaliyet sonucu gelir/kazanç elde edip etmemesinin tevkifat yükümlülüğüne etkisi yoktur. Tevkifat yükümlülüğü, bu tür hizmet alımlarına ilişkin tahakkuk kayıtlarının yapılması veya ödeme yapılması ile doğmaktadır. Hesaben ödemeler de nakden ödemeler gibi tevkifat yükümlülüğünün doğması için yeterlidir. Ayrıca, nakden veya hesaben bir ödeme
PLASFEDDERGİ
yapılmasa bile, alınan hizmete ilişkin belgenin kayıtlara intikal ettirildiği tarihte tahakkuk işlemi gerçekleşeceği için tevkifat yapma yükümlülüğü doğmuş olmaktadır. Bu itibarla, tahakkuk kayıtlarının veya nakden veya hesaben ödemenin yapıldığı dö-
Türkiye’de yararlanılmış olması yeterlidir. Örneğin, yurt dışındaki konaklama hizmetleri bakımından Türkiye’de yararlanma söz konusu değilken, Türkiye’de kullanılan bir makinenin yurt dışında tamir ettirilmesi hizmetten Türkiye’de yararlanıldığını göstermektedir.
neme ilişkin olarak verilecek muhtasar beyanname ile tevkifatın beyan edilmesi gerekmektedir. Hizmet alımlarına yönelik olarak belge tarihi ile ödeme tarihi arasında farklılık olması halinde tevkifatın önce gerçekleşen işlem tarihi itibarıyla yapılması gerekmektedir. Gelir İdaresi, bu gibi durumlarda, kayıt ile ödeme dönemi arasında oluşan kur farkları için tevkifat yapılmayacağına görüşler vermiştir. Ancak, bu gibi durumlarda yine de Gelir İdaresinden görüş almak suretiyle işlem tesis etmekte fayda olacağını ifade edelim. Öte yandan, tevkifat yapılması gerektiği halde, vergi anlaşmasına dayanarak tevkifat yapılmayan veya mevzuatın gerektirdiği orandan daha düşük oranda tevkifat yapılan hallerde, ödeme yapılan kişi veya kurumun vergi anlaşmasına konu ülkenin mukimi olduğunun ispatını sağlayan “mukimlik belgesi”nin temin edilmesi gerekiyor.
Yurt dışından temin edilen ve Türkiye’de yararlanma kriterine bağlı olarak Türkiye’de katma değer vergisine tabi tutulması gereken hizmetler bakımından hizmeti veren kişi veya kurum Türkiye’de katma değer vergisi mükellefi olmadığından, bu hizmetlere ilişkin beyanın Katma Değer Vergisi Kanununun 9. maddesi hükmü uyarınca hizmetten yararlananlarca sorumlu sıfatıyla yerile getirilmesi gerekmektedir. Bu hizmetlerin, gelir veya kurumlar vergisi tevkifatına tabi olması halinde, yapılan ödeme yukarıdaki bölümde açıklandığı üzere brütleştirilmeli ve katma değer vergisi brüt tutar üzerinde hesaplanmalıdır. Sorumlu sıfatı beyan edilen katma değer vergisi, aynı zamanda 1 nolu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilir.
3. Konunun katma değer vergisi yönünden değerlendirilmesi Katma değer vergisinin konusunu mal ve hizmet teslimleri oluşturmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınaî, zirai ve mesleki nitelikteki mal teslimi ve hizmet ifaları katma değer vergisine tabidir. İşlemlerin “Türkiye’de yapılması” kavramı, Kanunun 6. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre, bu kavram, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade etmektedir. Bu hükme göre, Türkiye’de gerçekleştirilmemiş bir hizmetin Türkiye’de katma değer vergisine tabi tutulabilmesi için hizmetten
95
4. Sonuç Yurt dışından temin edilen hizmetler, gelir veya kurumlar vergisi tevkifatı ile sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi yükümlülüğünü gerektirebilmektedir. Bu tür yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmemesi, daha sonra vergi ziyaı cezalı tarhiyat yapılmasına sebep olabileceği gibi, beyannamelerin elektronik ortamda verilmemesi sebebiyle de önemli miktarlarda özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirebilir. Alınan bu tür hizmetlerin, tevkifat veya sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi beyan edilmesini gerektirip gerektirmediği hizmetin türü dikkate alınmak suretiyle belirlenmeli, belge tarihi ile ödeme tarihlerinin birbirinden farklı olması halinde tevkifat ve katma değer vergisi beyanına dair mükellefiyetlerin belge tarihi itibarıyla yerine getirilmesi gerekir.
PLASFEDDERGİ
GÖRÜŞ
e-arşiv uygulamaları 1. elektronik arşiv (e-arşiv) uygulamasına ilişkin düzenlemeler e-Arşiv uygulamasına ilişkin düzenlemeler 433 No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılmış, 443 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bazı değişikliklere gidilmiştir.
Diğer mükellefler için e-arşiv uygulamasına geçmek zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, isteyenlerin e-arşiv başvurusu yaparak uygulamaya geçmeleri mümkündür.
4. e-arşiv uygulaması kapsamında fatura düzenlemesi, iletilmesi ve muhafazası
2. e-arşiv nedir, ne değildir? Ne Değildir?: Sadece bir arşivleme uygulaması değildir. Nedir? : Faturaların elektronik ortamda düzenlenmesini, iletilmesini, ikinci nüshalarının elektronik ortamda muhafazasını ve istenildiğinde ibraz edilmesini kapsayan bir uygulamadır.
3. Uygulama kapsamındaki mükellefler 3.1. Uygulamaya geçmek zorunda olanlar İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan mükelleflerden 2014 yılında brüt 5.000.000 TL ve üzerinde satış hasılatı olanlar 01.01.2016 tarihine kadar e-arşiv uygulamasına geçmek zorundadır. Ancak, internet üzerinden yaptıkları satışlarda bilet, sigorta poliçesi ve benzeri belgeleri düzenleyen mükelleflerin e-arşiv uygulamalarına geçme zorunlulukları bulunmamaktadır.
3.2. Uygulamadan yararlanabilecek olanlar
4.1. e-Fatura Uygulamasına Kayıtlı Olan Mükelleflere e-Arşiv uygulamasına tabi olan mükellefler; e-fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflere düzenleyecekleri faturaları, e-fatura olarak oluşturmak, iletmek, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmek zorundadırlar.
4.2. e-Fatura Uygulamasına Kayıtlı Olmayan Mükelleflere e-Arşiv uygulamasına tabi olan mükellefler; e-fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere düzenledikleri faturaları, e-Arşiv uygulaması kapsamında oluşturmak, kâğıt ortamında göndermek ve oluşturulan faturaların ikinci nüshasını elektronik ortamda muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmek zorundadırlar. Ancak, e-Arşiv uygulaması kapsamında oluşturulan fatura, alıcının talebine istinaden, www.efatura.gov.tr internet adresinde yayımlanan e-fatura format ve standardı kullanılmak ve faturanın basılabilir görüntüsü eklenmek şartıyla, müşteriye elektronik ortamda da iletilebilir. Bu durumda, e-Arşiv faturasının ayrıca kâğıda basılmasına gerek bulunmamaktadır.
4.4. Özet Tablo Düzenleme
İletim
Muhafaza
İbraz
e-Fatura Olarak
e-Fatura Olarak
e-Fatura Olarak
e-Fatura Olarak
E-Fatura Uygulamasına Kayıtlı Olmayan Mükelleflere
e-Arşiv Kapsamında
Kâğıt ortamında ya da elektronik ortamda*
Elektronik Ortamda
Elektronik Ortamda
Vergi Mükellefi Olmayanlara
e-Arşiv Kapsamında
Elektronik ortamda veya kâğıt ortamında**
Elektronik Ortamda
Elektronik Ortamda
E-Fatura Uygulamasına Kayıtlı Olan Mükelleflere
Dipnotlar * Elektronik ortamda iletebilmesi için aşağıdaki iki şartın birlikte varlığı aranır. - Müşteri bu yönde talepte bulunmalıdır. - Fatura, e-fatura format ve standardı kullanılmak suretiyle düzenlenmeli, faturanın basılabilir görüntüsü de elektronik ortamda iletilmelidir. ** Müşterinin talebine göre
96
4.3. Vergi mükellefi olmayanlara e-Arşiv uygulamasına tabi olan mükellefler; vergi mükellefi olmayanlara düzenledikleri faturaları, e-Arşiv uygulaması kapsamında oluşturmak, müşterilerin talebi doğrultusunda elektronik ortamda iletmek veya kağıt ortamında göndermek ve oluşturulan faturaların ikinci nüshasını elektronik ortamda muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmek zorundadırlar.
5. e-Arşiv Uygulamasından Yararlanma Yöntemleri * e-Arşiv uygulamasındaki mükelleflerin e-fatura uygulamasına kayıt olmaları gereklidir. * Mükellefler, e-Arşiv uygulamasını kendi bilgi işlem sistemleri üzerinden ya da Başkanlıktan izin almış özel entegratörlerin bilgi işlem sistemi üzerinden kullanabilirler. * Uygulamayı kendi bilgi işlem sistemi üzerinde kullanmak isteyen mükellefler internet vergi dairesi üzerinden başvuru yapabilirler. * e-Arşiv uygulamasını özel entegratörlerin bilgi işlem sistemi üzerinde kullanmak isteyen mükellefler, başvurularını doğrudan özel entegratörler aracılığıyla yapacaklardır. Bu mükellefler ayrıca Başkanlığa başvuruda bulunmazlar.
6. Belge Numarası * e-Arşiv izni kapsamında düzenlenen belgelerde; fatura seri-sıra numarası yerine, 3 haneli birim kodu ile 13 haneli sıra numarasından oluşan belge numarası kullanılır. * 3 haneli birim kodu serbestçe belirlenebilir. Bazı kodlar Başkanlık tarafından yasaklanabileceği gibi, bazı işlemlerde Başkanlık tarafından belirlenen birim kodlarının kullanılmasını zorunlu tutulabilir. * 13 haneli sıra numarasının 4 karakteri yıl bilgisinden, kalan 9 karakteri ise her yıl 1’den başlayan müteselsil numaradan oluşur.
7. Detaylı Bilgiler e-Arşiv ile ilgili düzenlemeler 433 ve 443 no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yer almakta olup, http://www.efatura.gov.tr/ internet adresinden de konu hakkında bilgi edinilebilir.
yayn ve çal¯malarmz
artk cebinizde PAGDER, bir ilke daha imza atarak akll telefon ve tabletlerde kullanlacak mobil uygulama programn tamamlad...
Android i¯letim sistemi ve Apple cihazlarda çal¯acak uygulamayla, internet eri¯imine açk akll telefonlardan yaynlanan haberler, bültenler, duyurular ile eri¯ime açlan rapor ve di«er dokümanlara daha kolay ula¯abileceksiniz.
PLASFEDDERGİ
ENDÜSTRİDEN
Plastik mamul üretimi 2015’te 8,3 milyon ton olacak Selçuk Mutlu PLASFED Genel Sekreter V. PAGDER Genel Sekreteri
Türkiye plastik mamul üretimi, 2011-2014 yılları arasında miktar olarak, yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR), yüzde 7,3 büyümeyi yakaladı. Buna karşılık, genel iç ve dış ekonomik durum nedeniyle büyüme hızında yavaşlama gözlenmeye başladı. Plastik sektörü 2015 yılı 9 aylık gerçekleşmelerine göre, 2015 yılı sonu itibariyle miktar bazında üretim 8.3 milyon ton olacak. 2014 yılında üretim 8.2 milyon ton seviyesindeydi. Yılın ilk 9 ayı sonunda Türk plastik mamul üreticileri 23.9 milyar dolar değerinde 6,25 milyon ton üretim yaptı. Kur değişmelerinin etkisiyle, değer bazında hesaplama yıl sonunda tekrar değişebilecek.
KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER Küresel büyüme yavaşlama eğiliminde • Yükselen piyasalarda büyümü oranları hız kaybetmeye devam ediyor. Brezilya, Rusya, bazı Latin Amerika ve Ortadoğu ülkelerinde toparlanma beklentileri 2016’ya bırakıldı. • ABD tarafında Aralık ayında FED’in faiz arttırma ihtimali hala geçerliliğini korumaktadır. • AB tarafında ise Eylül’de Almanya’da sanayi üretimi %1,1 azaldı. Bu durum son 1 yıl içindeki en düşük oran olarak dikkat çekmektedir. • Çin’de PMI verileri 50 baz puanın altında seyretmeye devam etmektedir. Çin, önümüzdeki 5 yıl için her yıl %6,5 büyüme hedefi açıklamıştır. Tasarruf ve yatırımların bu hedefi tutturmada elverişli olacağı ileri sürülebilirken, hanehalkı harcamaları ve özel sektör şirket borçluluğu iki önemli risk gibi görünüyor. Şirket borçları GSYİH’nın %160’ını geçmiş durumdadır. • Küresel ticaret; emtia fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak ülkelerin korunma önlemlerini arttırması, Çin’deki yavaşlama (Çin’in 2015 sonu ithalatındaki düşüş %20’lere yaklaşabilir), jeopolitik çatışmalar ve siyasi belirsizlikler nedeniyle beklentilerin altında seyrediyor.
TÜRKİYE EKONOMİK GÖRÜNÜM Ekonomik kırılganlıklar üzerindeki stres dikkat çekiyor • Genel seçimlerin sonucu, güçlü hükümet kurulması ve bir an önce reformlara geçilmesi temennisi yaratarak, siyasi belirsizlik algısını değiştirmeye aday. Yakın dönemde ekonomik politikalardaki güvenilirlik en önemli çıpa olarak dikkati çekmekteydi. Bu temel çıpanın tekrar devreye girmesinde, beklentilere yönelik uygulamaların sürdürülebilirliği asıl belirleyici olacaktır. • Temel sinir uçları; geçmiş dönemlere göre hız kaybeden büyüme, büyüyemezken artma eğiliminde olan enflasyon ve küresel konjonktüre bağlı olarak daralmaya yüz tutan sermaye bolluğu olarak dikkat çekiyor. • Şirket ve hanehalkı borçluluğu, tasarrufların yetersizliği ve döviz rezervlerindeki göreli daralma göz ardı edilmemesi gereken temalar. • Yılsonu büyüme oranın %3 bandına yakın olacağını tahmin etmekteyiz.
PLASTİK SEKTÖRÜ GÖRÜNÜM 2015 yılında dünya plastik mamul üretimi 320,2 milyon tona erişecek 2014 yılında dünya plastik mamul üretimi 311 milyon ton düzeyine erişmiştir. 2015 ilk yarısında Çin, AB ülkeleri ve dünya üretimindeki gerçekleşmeler göz önüne alındığında, 2015 yılında toplam dünya üretiminin 320,2 milyon ton düzeylerine erişeceğini öngörmekteyiz.
98
ENDÜSTRİDEN
PLASFEDDERGİ
Dünya Plastik Mamulleri Üretimi
Türkiye plastik mamul üretimi 2015’te 8,3 milyon ton ve 31,9 milyar dolara erişecek Türkiye plastik mamul üretimi, miktar olarak (ton) 2011 ile 2014 yılları arasında yıllık birleşik büyüme oranı itibarıyla %7,3 büyümüştür. Değer olarak ise 2011 yılında 28,7 milyar ABD Doları olan plastik mamulleri üretim değeri, 2014 gerçekleşme tahminine göre 35 milyar ABD Doları düzeyine çıkmıştır. Bu değerler 2011 yılı ile 2014 yılları arasında plastik mamulleri üretim değerinin yıllık birleşik büyüme oranının %6,9 olduğunu ortaya koymaktadır. 2015 yılı için yapılan tahmin, plastik mamulleri üretiminin 8,3 milyon ton ve değer olarak 31,9 milyar ABD Doları düzeyinde olacağını göstermektedir. 2015 ilk dokuz ay verileri ile yapılan hesaplamada üretim miktarının 6,25 milyon ton ve değerinin ise 23,9 milyar ABD Dolarına eriştiğini göstermektedir.
Türkiye Plastik Mamul Üretimi
99
ENDÜSTRİDEN
PLASFEDDERGİ
Kurban bayramı Eylül ayı imalat endeksini %11,7 düşürdü. 2015 yılı ilk dokuz ay üretim endeksi ortalama değeri (123,9); 2014 yılı aynı dönem üretim endeksi ortalama değerinden (124,6) düşüktür. Burada takvim ve mevsim etkisi muhtemeldir. Özellikle Eylül ayındaki takvim etkisinin kurban bayramından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bununla birlikte, kauçuk imalat endeksinin de dâhil olduğu ancak takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış plastik ve kauçuk imalat endeksine baktığımızda 2015’in ilk dokuz ayında 2014’ün aynı dönemine göre endeksin %1,5 arttığı görülmektedir.
Plastik Mamul İmalat Endeksleri (Ocak-Eylül)
Ekim 2015 itibarıyla sektörde 6.816 işletme faaliyet gösteriyor Düzenli güncellenen TOBB sanayi veritabanından alınan sayılar, sanayi odalarına kayıtlı ve kapasite raporu düzenleten işletmeleri göstermektedir. NACE Rev2 gruplamasına göre; 20.16 Birincil formlarda plastik hammadde üreticileri, 22.2 Plastik mamul üreticileri ve 28.96 Plastik ve kauçuk makinası üreticileri sayısı Ekim 2015 itibarıyla 6.816’dır.
Sektör Dış Ticaretinde 9 Aylık Görünüm ve Yılsonu Tahminleri 2014 (İlk 9 Ay) İHRACAT Plastik Hammadde Plastik Mamul Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları
Miktar
Değer
520,9
885,1
1.199,4 3.769,4 N/A
105,8
2015 (İlk 9 Ay) Miktar
Plastik Hammadde Plastik Mamul Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları
Miktar
Değer
% Değ.
Miktar
Değer
2015 (Geriye dönük 12 aylık) Miktar
% Değ.
Değer
% Değ.
514,4
-1,2
708,2
-20,0
670,1
1.124,1
663,6
-1,0
947,1
-15,7
1.165,6
-2,8
3.230,3
-14,3
1.601,4
4.975,7
1.567,6
-2,1
4.436,6
-10,8
N/A
N/A
94,1
-11,1
N/A
141,8
N/A
N/A
130,1
-8,2
2014 (İlk 9 Ay) İTHALAT
% Değ.
2014
2015 (İlk 9 Ay)
2014
2015 (Geriye dönük 12 aylık)
Değer
Miktar
% Değ.
Değer
% Değ.
Miktar
Değer
Miktar
% Değ.
Değer
% Değ.
4.622,3 8.562,4
4.578,0
-1,0
7.043,9
-17,7
6.043,4
11.064,3
5.999,1
-0,7
9.545,9
-13,7
433,1
2.345,8
439,4
1,5
2.140,8
-8,7
575,3
3.086,4
581,6
1,1
2.881,3
-6,6
N/A
472,7
N/A
N/A
432,8
-8,4
N/A
641,0
N/A
N/A
601,1
-6,2
Miktar: Bin Ton / Değer: Milyon Dolar
100
ENDÜSTRİDEN
PLASFEDDERGİ
Sektör ihracatında parite etkisi çok belirgin Yılsonu için özellikle mamul ihracatı tarafında %10’un üzerinde bir düşüş gerçekleşmesi muhtemel görünmektedir. Bu durum paritenin dolar cinsinden hesaplanan ihracat gelirinde yaptığı tahribata aşağı yukarı benzer oranlara tekabül etmektedir. Zira ihracatta miktarsal gerileme ihmal edilebilir düzeyde oluşmaktadır. Paritenin stabilize olması ve 2016’da bir önceki yılın baz etkisi ile birlikte tekrar sektör ihracatının güçlü bir yön kazanacağına inanıyoruz.
Parite etkisi AB’den ithalatı arttırdı 2015 yılı ilk 9 aylık ithalat verileri incelendiğinde, plastik mamul ithalatının miktar bazında %1,5 arttığı görülmektedir. Ancak özellikle Avro Bölgesi’nden yapılan ithalatın dolar bazında %14 azalmasına rağmen; miktar bazında %7,7; Avro bazında da %13,8 artması bir tarafıyla fiyat esnekliğinin görece yüksek olduğu ürünlerde AB’den yapılan ithalatın arttığını işaret etmektedir. Avro Bölgesinin plastik mamul ithalatında yarıdan fazla bir paya sahip olması, parite etkisiyle görece ucuzlayan AB pazarından yapılan ithalatı miktar ve Avro bazında arttırmış görünüyor.
PLASTİK MAMUL- Avro Bölgesi İthalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $ € 2014 (İlk 9 Ay) Sıra
2015 (İlk 9 Ay)
Ülke Miktar
Değer $
Değer €
Miktar
% Değ.
Değer $
Değer €
% Değ. $
% Değ. €
% Pay-Değer
1
Almanya
65,5
450,7
332,0
68,2
4,1
351,3
391,3
-22,1
17,8
21,3
2
İtalya
31,7
189,2
139,2
34,3
8,1
171,6
154,1
-9,3
10,7
8,4
3
Fransa
17,7
133,4
98,2
19,3
9,1
120,5
108,1
-9,7
10,1
5,9
4
Belçika
12,3
65,4
48,2
14,1
14,1
60,6
54,3
-7,3
12,6
3,0
5
İspanya
6,7
45,2
33,3
8,6
28,5
43,7
39,3
-3,2
18,0
2,1
6
Hollanda
6,6
37,5
27,6
6,6
0,5
35,1
31,5
-6,3
14,1
1,7
7
Yunanistan
9,1
35,7
26,3
9,5
4,2
32,4
29,1
-9,2
10,6
1,6
8
Polonya
6,6
34,9
25,8
6,8
3,1
30,4
27,3
-12,7
6,1
1,5
9
Avusturya
3,6
24,6
18,2
4,2
14,8
23,1
20,8
-6,1
14,4
1,1
10
Diğer
20,9
121,5
89,5
23,1
10,9
109,8
98,4
-9,7
10,0
5,3
Avro Bölgesi
180,7
1138,1
838,3
194,6
7,7
978,5
954,3
-14,0
13,8
51,9
Genel Toplam
433,1
439,4
1,5
2.140,80
1.840,50
-8,7
6,6
100
2.345,80 1.726,27
2016 ile birlikte teknolojik inovasyonun kalbi sektörümüz olmalı Otomotivde, makina mühendisliğinde, elektronik mühendislikte, ambalajda, inşaatta, medikalde ve daha birçok sektörde yeni ve yenilikçi olan çözümler plastik endüstrisinden gelmeye devam edecektir. 2016 ile birlikte geleceğin sanayi vizyonu Sanayi 4.0, etkisini daha fazla hissettirmeye başlayacaktır. 2016, Türkiye Plastik Sektörü Değer Zincirinin parçalarını inşa ederek, entegre etmeye başlayacağımız yılların başlangıcı olmalıdır. Tek başına altyapı ve inşaatla oluşturulamayacak olan bu zincir; önce fikre, sonra yeniliğe ve en sonunda uygulamaya giden halkaları birbirine entegre etmenin adıdır. Yalnızca yatay entegrasyon değil ilişkili diğer sektörlerin de kümelenebileceği ve eklemlenebileceği dikey ağların temelleri atılmaya başlanmalıdır. Plastik endüstrisi için yüksek değer zincirinin inşası bağlamında 2016 ile birlikte; sanayinin oyuncularına erişim kanallarının sonuna kadar açılmaya başlaması, yerel ve bölgesel olduğu kadar uluslararası pazarlara eklemlenme altyapısına yönelik adımların hızlanması, kümelenme altyapıları paralelinde yetkinlik-kapasite merkezleri ile dünya klasmanında Ar-Ge merkezlerinin oluşturulması ve benzeri yapılanmanın gündemin ilk sıralarını teşkil etmesi en büyük arzumuzdur.
101
PLASFEDDERGİ
BREAKING NEWS
Plastics hold the key to a quality life
The changing face of the world Materials science is among the principal elements of the new era, also known as The Second Machine Age or Industry 4.0. One of the most popular materials in the new era, which involves self-decisive smart machines and systems carrying out production as well as intercommunicating with each other and handling the majority of process management, is plastic. Plastics are cheaper, more durable, more easily processed and an essential part of a greener production process. When all of these factors are combined, plastic shows its face as the critical material “that improves life quality”. Massive R&D investments are made for the development of plastics and polymer technologies in developed countries. Turkey has entered a new phase with the investments in plastic industry. Turkey has become the second largest manufacturer in Europe. However, the “strategic” importance of this material, which holds a critical role for the future, has not been fully realized yet. Plastics are in the very center of life even though most people are not aware of this fact yet. Plastics prolong the useful life of food with packaging solutions in addition to making mobility easier with lighter suitcases. They assume an important and critical role in the solutions for improving life quality within all parts of life including textile, agriculture, construction, automobile and aerospace industry.
102
BREAKING NEWS
PLASFEDDERGİ
The production value of Turkish plastics sector is expected to increase to $36 billion by the end of 2015. In 2014, 8.234 million tons of plastic worth $34.876 billion was produced. The sector is getting prepared to end 2015 with increase as well. Turkish plastics sector, which always generates foreign trade surplus based on products, has met 91% of the domestic demand based on value and exported 14% of production (19% based on quantity), resulting in $1.889 billion foreign trade surplus. The product exportation, on the other hand, has reached up the $5 billion threshold with $4.976 billion. Turkish plastic products were exported to 200 countries and trade zones.
The material that facilitates life: Lighter, cheaper, greener, easier
Turkish plastics sector is a giant branch of industry with nearly 10,000 firms engaged in product, raw material and machinery production. The sector provides 250,000 people with direct employment along with production and trade organizations. An investment in machinery and equipment equaling to $7.3 billion in total was made between 2003-2014. It has become one of the leading sectors in the development of Turkey with its capital, building and service investments.
According to PLASFED records, the sizes of Turkish plastics product, machinery and raw material sectors by the end of 2014 are as follows:
Plastics lead to a “change” in all of the areas of life. Even simple inventions can have a life-altering effect. Even though the contribution of “wheel suitcases” in the quality of travels is obvious, most probably only a few have thought that this has become possible “thanks to plastics”. Today, we are capable of manufacturing any textile product for a very low cost. Plastics have made this possible, too. We have progressed from a life spent with a single coat in
the past to the opportunity to buy clothing that reflects our style with much cheaper prices. Our homes are nicer thanks to plastics. Furniture is cheaper and more functional with plastics. They are also easier to manufacture, too. Our life quality has improved with plastics. Housing and urban infrastructure offer higher quality for a cheaper price. Municipalities can easily make infrastructure investments as compared to the past. Water used at our houses is cleaner. Domestic waste disposal is safer.
Plastik Mamullerde Genel Arz ve Talep Dengesi 1000 Ton Production
Milyon USD
2013
2014
% Artış
2013
2014
8.092
8.234
1,8
34.224
34.876
1,9
% Artış
Import
535
575
7,5
2.902
3.086
6,3
-It is so irreplaceable that it is in the center of life!
Export
1.510
1.601
6,1
4.583
4.976
8,6
Domestic Consumption
7.117
7.208
1,3
32.544
32.987
1,4
How well are actually plastics, the importance of which is obvious as a branch of industry, known? In addition to its advantages in industrial terms, it is actually “in the very center of life” even though this is not widely recognized.
Foreign Trade Surplus
974
1.026
5,3
1.680
1.889
12,4
Export / Production (%)
19
19
13
14
Import / Domestic Consumption (%)
8
8
9
9
282
278
158
161
Export / Import (%)
103
PLASFEDDERGİ
BREAKING NEWS
Electronic devices are cheaper, smaller and lighter thanks to plastic and polymer technologies. We own portable electronic devices thanks to polymer technologies. All kinds of electronic equipment including mobile phones, music players, recorders and computers are possible thanks to plastic materials. We can obtain healthier food for cheaper prices with plastics. Food is stored for a longer time with extended shelf lives. All kinds of processed and unprocessed food, including fresh fruits and vegetables, are preserved by plastic materials and packaging, resulting in cheaper food as loss is reduced and packaging cost is decreased. Plastics make another great yet widely forgotten contribution to food and natural sources: Plastics help with protection of forests and agricultural areas and provide with more efficient and proper usage for people. Plastics make it possible to use the majority of agricultural lands solely for food agriculture. If it weren’t for the use of plastics in textile, the majority of agricultural lands would be allocated to production of plants intended for cotton and other kinds of fibrous cloth. Furthermore, much more animals would be bred for obtaining wool in textile, which would lead to allocating a larger portion of agricultural lands for feed plants or to an increased percentage or forestry and pasture breeding. If it weren’t for the plastics, wood would be the mandatory choice in a wide range of areas including coating, vehicles, packaging and most particularly, furniture which would lead to cutting more trees for these industrial semi-finished and finished goods. Or a section of areas suitable for food agriculture would necessarily be allocated to industrial forests.
Giant sector of Turkey worth fibrous $34,8 billion Plastics sector has generated an enormous production capacity in Turkey. The second greatest sector of Europe and seventh greatest sector of the world has reached to about 10,000 firms which directly employ 250,000 people. The growth is expected to continue in 2015 with an estimated production value worth of $36 billion. Turkish plastics sector, which makes an annual investment of approximately $680 million to only equipment, has completed 2013 with $34 billion of production and $4.9 billion of export.
A new structural reform process is needed
Selçuk Aksoy Chairman / Turkish Plastics Industrialists’ Federation Greetings from PLASFED
We have left behind the election atmosphere which lasted for over 2 years. Turkey will continue to be directed by a powerful single party government in a very sensitive period in geopolitical terms. The expectations of both the citizens
as well as industrialists are that the measures which ensure financial and political stability are taken at once. Investments which will remedy the losses of the last two years and reintroduce healthy growth can only be initiated thereafter. Even though the Turkish economics is reported to have grown by 3% in the recent years, unfortunately this rate does not reflect a growth in equal dispersion to all sectors. We are below the sustainable growth rate of 5% calculated for our country in any case. Plastics sector has also had its share in this slowdown. There is no reason lose hope as a Turkish Parliament with a strong majority has taken the office with renewed energy. Considering that the only solution for our country is a reform-investment program predominantly in industry, expecting this action plan to be implemented is obviously a requirement of rationalism.
I bid you welcome to Plasfed Journal, PLASTEURASIA, the year-end event specific to Plastics sector, is on the agenda of most of us. The industry fair is, in the simplest sense of word, like a fairground that brings buyers and suppliers together. One of the major threats of the globalizing world is globalism itself. We can see its Selçuk Gülsün Head of Editorial Board of impact in fair organiPLASFEDMAGAZINE zations as much as elVice President of Turkish sewhere. Plastics Industrialists’ AsAs PLASFED josociation - PAGDER urnal, we present you our special issue for the fair. Our subject in this issue is the current status of Plastics sector as well as its importance for the industry and our life. Despite being the youngest material of all, plastics affect all areas of human life and will continue to do so. Nonetheless, the fact that 98% of the sector is comprised by SMEs makes the sector vulnerable to intense attacks in lobbying activities as compared to the strength of conventional material manufacturers stemming from the scale of economics. Finally, I would like to mention that the life formed by polymers will contribute to the sustainability of our natural resources by reducing their use, thus allowing us to leave a more viable world to the next generations. Therefore, we will all benefit from the life with polymers. Dear Colleuges, Dear Friends,
Reha Gür Chairman PAGDER – Plastic Industrialists’ Association
104
The prominent underlying reason of the great size of our sector and comfortable feeling of our stakeholder sectors is the support we give to the dynamics of our country with our capabilities, flexibility, technologic infrastructure and adopting innovation. For instance, when the recent agenda item
National Automobile project is launched, the support given by plastics sector will be greater than and beyond all remaining sectors in respect to both national and domestic raw materials and parts, as we will demonstrate this to everyone all together. Indeed, our sector gives support to all recognized brands of the worldwide automotive sector with raw materials, parts, equipment and machinery of our own production. We have come to a point where we do not only sell our products but also our own ideas, which is our actual distinctive feature. As PAGDER, we continue to improve quality through our trainings. We provide the sector with at least one weekly training for individual and professional improvement so that the sector has the opportunity to train its needed qualified personnel within its own pool.
Plastics: the material which protects the environment and creates economical value My esteemed colleagues, Plastics has a significant place in our life which grows even further by expanding to new areas in life. Plastic is predominantly used in the packaging sector which is followed by Erol PAKSU construction, textile, Chairman/EGEPLASDER Aegean Plastic Industrial- furniture, spare parts ists Solidarity Association of various goods, automotive, electronics and household goods. Plastics and similar products are now irreplaceable and have become an essential element of material industry. We should keep in mind that plastics sector has always spoken and discussed of the future. If it weren’t for plastics, packaging would be four times heavier and two and a half times larger in volume while the power consumption of packaging production would double itself... If it weren’t for plastics, it is estimated that today automobiles would be 200-300 kg heavier. The saving in fuel results in 0.5l in 100 km. These are only a few examples to the reality... Plastics will continue to be a material which protects the environment and creates economical value. The only requirement here is that plastic waste does not cause environmental pollution. If we are well-organized and raise awareness to recycling and recovery of plastics, raw material sources will be protected and energy consumption will be reduced. It is our shared opinion that PLASTECH-2016 fair and our umbrella organization PLASFED will reach new markets and continue to grow stronger with fruitful collaborations. The activities are ongoing with great enthusiasm. In the last days of a harsh 2015, I wish a continued success to our competitive and innovative sector which continues to stand on its feet and grow despite several hardships. I believe that in the next period we will enter a process where everyone, particularly decision makers focus on development so as to carry our achievements forward, and where improved welfare and happiness are targeted. Our only solution is enriching ourselves with more collaborations and a higher production through reasonable methods.
BREAKING NEWS
Plastics and recycling Real sector is essential for our country. Countries need production to continue to be, and production needs certain arguments to continue to be within itself. We are in great need of political and economic stability for the continuance of our overall investYusuf Özkan Chairman/Association of ments. This process varies Kayseri Plastics Business Owners (KAYPİDER) for each kinds of waste depending on the quality and type of material. The term ‘recovery’ is more extensive as it covers reuse and recycling as well. The overall process of separation of reusable waste at source, its classification and transformation into other products or energy through physical and chemical methods corresponds to “recovery”. The most basic requirement for producing new products and materials from recyclable waste is collection of the waste at source in a clean manner and grouped based on its type. As recyclable waste could possibly become contaminated if it is mixed up with other types of waste, the new product to be obtained has a resulting lower quality. Therefore, recyclable waste should be collected in a separate and clean manner from the remaining waste, i.e. garbage.
Plastics sector holds a critical importance for economy and life The plastic sector of our country has achieved a global success. It succeeded greatly in export. Plastics have been used in a wide range of areas and developed further particularly subsequent to the first quarter of 20th century. It is today a material which Selahattin Onatça Chairman/ÇUKUROVA continues to have a wiPLASDER - Çukurova der area of use and bePlastics Industrialists’ comes subject to new Association inventions. The importance of plastic matrix composites in industrial practices is continuously increasing. Its electrical characteristics are studies by researches in the areas of electronics, automobile and aerospace. Thanks to plastics, plastic matrix conductor composites are used for purposes of protection and generating electromagnetic shielding field. The sector, which aims for lifelong sustainable success in the light of scientific data, makes life easier by contributing to human, nature and economy. Plastics facilitate life in any area that you can think of and become even more widespread in Turkey and on the world with the advantages they offer. It is pretty young as compared to Europe, yet it advances rapidly and adapts immediately to innovations with the advantage of its youth.
The elections are over, now it is time to focus on industry and our issues The elections are over and a Turkish Parliament which has been created by the public will, one of the best elements of democracy, has taken office. However, we have lost considerable time in 2015 with stagnation in business. We hope that great days Nurhan Kaya await Turkey in the Chairman period starting with Rubber Association 2016. Rising foreign exchange, particularly USD on the global scale and slightly more in Turkey has brought unfavorable consequences for rubber sector, which is 100% foreigndependent in terms of raw material, and our industrialists who conclude yearly contracts based on TL have suffered from these foreign exchange fluctuations. Industrialists, in an attempt to keep the already limited market, did not opt for a price increase and made a loss. USD is currently at a somehow higher level than it is supposed to be. We hope that it will return to its estimated normal level in the oncoming days. The fact that our domestic rubber sector is 100% foreign-dependent in raw material constitutes a critical loss for rubber sector. We have brought this topic in the agenda in the recent meeting in Ankara. We had previously prepared reports and held several meetings with relevant public authorities as Rubber Association. At our current status, our hopes are disappearing with each passing day. Establishment of a rubber raw material production plant is not possible for our industrialists with smaller investments as minimum requirement of investment is billions of Dollars. As rubber sector, we are expecting the government to urgently take necessary measures.
Plastic makes our life easier Plastic materials are fairly new products. They have been introduced to industry in the 20th century and rapidly developed from then on. It is today the leading material in which the most R&D investments are made. Its area of use Yunus Karakaş Chairman / Association of has diversified with Ankara Plastics Industrial- new inventions as well. ists (APSD) What draws the most attention in plastic sector market is that certain products are unable to meet demand while others have a surplus of supply. This situation stems from the unplanned investments particularly by small scale firms. The one common characteristic shared by these investments is that outdated machinery and other equipment are used while the objective is to manufacture the most produced and sold product group on the market. Providing accurate guidance for investments will prove useful for both the future of sector and the country economics.
105
PLASFEDDERGİ
As it can be seen from the examples given above, the fact that plastics could be processed in various forms as well as the cost advantages have allowed them to have a vital importance in the majority of today’s technological developments PLASFED determined the framework of its future activities with its members and stakeholders through scientific study
Plastics sector will become even more active with PLASFED As the umbrella organization of Turkish plastics sector, PLASFED has conducted a scientific study with its members and stakeholders on its future activities and to which extent these are to be shared. The study, which was organized as a workshop, included identification of each activity area, problem area and suitable business methodology. The future activities and expectations regarding international competition, standards and regulations, and improvement of relations with decision makers and other stakeholders were determined in the workshop. A series of prioritized areas including areas of activity, public relations, physical infrastructure and networks were determined. It was noteworthy that the majority of participants perceived the problem of qualified personnel ad the top priority. Some of the other problem areas included training of qualified staff, inadequacy of collaboration between university and industry, inadequacy of incentives and regional incentives, the difficulties of implementation in R&D incentives, lack of information on R&D incentives, land allocation problems, lack of specialized customs, the insufficiency of protective measures in import, different practices for plastics and rubber sectors, unfair competition, challenges in identifying target market and lack of ethic rules.
Plastics turned into shelters set an example The social responsibility project “Plastics turned into shelters” which assumes a leverage position in defending plastics sector has
turned into an exemplary campaign. PAGDER Plastics Turned into Shelters campaign which aims for providing animals on streets with warm and healthy plastic shelters continues to grow in its second year. The Voluntary Ambassador of project, recognized and beloved artist Mirkelam Fergan lent color to the activities. “Plastics turned into shelters” campaign which has been launched by PAGDER
PLASFEDDERGİ
BREAKING NEWS
and was brought into the agenda of public opinion with the slogan “All living beings are entitled to a warm shelter!” is appreciated in its second year. Voluntary Ambassador of the project Mirkelam energized the project with his videos and activities. PAGDER has yielded exemplary results from the project which was designed to emphasize the areas of use and environmental awareness of plastics, and to defend the sector. The project, which aims for raising awareness in separation of waste at source, recycling culture, protection of environmental-economic resources and prevention of environmental pollution was appreciated by the public opinion by recycling the waste plastics by 100% and turning them into plastic animal shelters.
A giant step by PAGDER towards recognition of plastics as environmental products PAGDER has taken a step forward so as to include plastic products in the scope of
Advisory Board meeting was held in September in İZFAŞ and the latest status of activities carried out in line with the roadmap of fair organization, planning of activities in the next period and particularly focusing attention on domestic and international visitor organizations were reviewed. As we see, the interest is becoming deeper with each passing day.”
New website of BURPAS is now available BURPAS has sped up the steps to improve its relations with members and public. Following its news bulletin, the association renewed its website as well. BURPAS is a member to PLASFED and carries out activities in the region and country addressed as improvement of plastics sector and elaboration of member activities. BURPAS CEO İlker Biliktü stated in his message on the new website, “Why did we launch new BURPAS Website? As you know, plastics is among the fastest growing sectors of Bursa and Turkey. It is continuously improving with innovations. It has problems as much as initiatives taken to offer solutions. As BURPAS, we decided to provide this publication so as to tell you of our activities. BURPAS Website will include news from our members, innovations in plastics sector and news from PLASFED and PİLKA cooperative. We will find the opportunity to introduce ourselves and our members to a better extent. In short, it will serve us as a communication tool.” PLASFED meeting hosted by BURPAS
“World Trade Organization Environmental Goods Agreement Negotiations” carried out by Ministry of Economy and directly participated by Turkey. Goods included in the scope could be allowed for international free trade. PAGDER President Reha Gür mentioned, “I am pleased that a basis has been constituted in the negotiation setting to protect the interests of our country and our sector with the efforts of PAGDER. I bid my thanks to all PAGDER community and sector members who have contributed so far. A giant step has been taken towards the free trading of plastic goods and raw materials. I believe that the result will be achieved as well.”
PLASTECH -İzmir 2016 Fair attracts keen interest The activities are ongoing for PLASTECH 2016, which will create a new collaboration platform for plastics sector. EGEPLASDER President Erol Paksu evaluated the fair activities with the following words: “PLASTECH - Plastics, Packaging and Technology Fair will be held for the third time in İzmir Fair Center
Selçuk AKSOY: We believe that everything will fall into place The management board of Plastic Industrialists Federation (PLASFED), to which Bursa Plastics and Packaging Industrialists Association (BURPAS) is also a member, was held in Bursa. PLASFED President Selçuk Aksoy mentioned in his speech that 2015 did not allow discussing issues due to the elections, and they have positive expectations from 2016. PLASFED President Selçuk Aksoy emphasized at the beginning of the meeting that plastics sector has been within a stagnation period since 2013 and said, “Raw material prices are constantly changing. This has a negative impact on us.” Aksoy emphasized that plastics sector is in parallel to the economic shrinkage in Turkish economics, and said “The economy of plastics sector will follow the global economics in 2016. An atmosphere of uncertainty was dominant in 2015 due to the elections. We believe that everything will fall into place in 2016.” EVFED and MAKFED, to which PAGDER is among the founding members, have started their activities.
PAGDER continues to contribute to non-governmental organization of business world. on 4-7 May 2016 with the collaboration of İZFAŞ, PLASFED and EGEPLASDER. PLASTECH
PAGDER, which has the leading role in sectorial non-governmental organization of
106
the business world and was established in 1969 continues it non-governmental initiatives. The umbrella organization of plastics sector, PLASFED is also among the founding members of PAGDER that contributes to its the organization of its represented industrialists and sectorial stakeholders. Machinery Manufacturing Industry Associations Federation MAKFED and Home and Kitchen Appliances Federation EVFED have started their activities. PAGDER represents its members in both of the federations.
Packaging sector continues to grow Packaging Industrialists Association emphasized that an average annual growth rate of 15% has been achieved in Turkey on its extensive report based on 2014 data. Plastic materials have the greatest share in Turkish packaging sector which has achieved twice the growth rate of country growth in 2014. Packaging Industrialists Association (ASD) explained that Turkish packaging sector is one of the rare sectors that do not generate foreign trade deficit in goods and it continues its growth. ASD published “Turkey Packaging Sector 2015” report. The report was prepared based on 2014 data and included data on the packaging sector in Turkey and on the world. ASD also included an evaluation of the report with a note, “Packaging industry is one of the rare sectors of Turkey that does not generate a foreign trade deficit and succeeds great achievement with its value added and sustainable production model. The packaging industry has grown by approximately 3% in the world while Turkey has continued its progress with a yearly average of 15% growth since 2011.”
PAGDER opens the doors to opportunities with Iran in plastics sector PAGDER will open the doors to export and collaborations with Iran, which is one of the most important economies in the region and offers new opportunities for Turkish plastics sector in a period when the sanctions have
become rather moderate. Iranplast 2016 fair in which PAGDER will be the representative is to be held on 13 - 17 April 2016, in Tehran according to the contract concluded by PAGDER and NPC (National Petrochemical Company). PAGDER President Reha Gür evaluated the fair by stating, “As one of the leading countries to which we export plastic goods, Iran holds a great potential for our sector. We have started to gather the participation requests to Iranplast 2016, to which we have assumed the exclusive representative role and which offers a great opportunity to enter in global economy.
BREAKING NEWS
Packaging cheese
protection
for
As per the communiqué issued by Ministry, Agriculture and Livestock, it has become mandatory to provide cheese with “packaging protection” as of January 2016. The communiqué includes dramatic changes in production, preservation and presentation of cheese to consumers and unpackaged cheese sales has been banned. Ministry of Food, Agriculture and Livestock has issued an extensive communiqué which determines the principles for production, preservation and presentation of cheese to consumers. One of the most noteworthy elements of the communiqué was the ban on unpackaged cheese. Obligation for packaging is to start on 1 January 2016.
An innovation to sectorial training by PAGDER: Practical training for professionals PAGDER has added a new dimension to its industrial-professional training programs. The new approach, which implies an innovation for Turkey, includes turning trainings with suitable content into practical trainings with the support from the sector. Participants of PAGDER trainings have the chance to experience the theoretical knowledge in practice. PADGER has implemented an innovation for Turkey in its training programs which have been continuing for a long time and improved with the keen interest of sector. PAGDER started a model which includes practicing theoretical information in trainings with suitable content. The approach of “trainings from principle to practice” are implemented in collaboration with the leading academic members and recognized organizations. Theoretical knowledge will be demonstrated through practice with the “Practical Training” concept which is practically supported by the leading companies of the sector.
that plastic is among the lightest materials and underlined that it is the most suitable solution for efficiency and environment at the same time. Reha Gür explained that the developments in automobile sector are closely followed by Turkish plastics sector, which has the 2nd place in Europe and 7th place on the world as the greatest production capacity, and added that the sector is ready to contribute to the development process of national car. On the same day that the images of hybrid car designed for Turkey were shared, it was revealed that Volkswagen automobile firm has cheated on the emission release measurements. Plastic materials offer favorable results in respect to performance and carbon release in addition to their lightweight. Lightness is more important in electric and hybrid cars as compared to classic cars since the contribution in performance is irreplaceable.
Even though 2.1 people are living below the limit of hunger and poverty on the world, it was determined that one third of produced food is lost before it even reaches tables on the world. A study supervised by EUPC has been initiated so as to prevent this loss. Project manager Yavuz Eroğlu made a written explanation regarding the activities.
an investment with state policies is absolutely needed to at least meet the minimum raw material demand. Everything is plastic, plastic is everywhere. As I have mentioned, any problem in this area has the potential to cause several sectors to run dry. Plastic is now a strategic product.
INTERVIEW An interview about art and colors with Üçgen Pigment CEO Ulvi Özgüven “You have to espouse the philosophy of your business, otherwise you will experience problems”
INTERVIEW Şenmak General Manager and PLASFED Deputy President Hüseyin Semerci:
“Plastics have strategic importance and their unavailability would cause other sectors to run dry.” Şenmak General Manager Hüseyin Semerci is of the opinion that the public and decision makers have not fully understood the “strategic” importance of plastics sector. Semerci says that “if the sector was unavailable, it would make other sectors run dry” and draws the attention to the significance of proving input to all branches of industry with a wide variety of industry. Another factor emphasized by Semerci is that Turkey faces a serious competition risk due to the investments in plastics
As one of the leading pigment businesses of the sector, Üçgen Pigment continues its growth with new investments. Ulvi Özgüven, who has opted for “colors” as his line of business, started the conversation with art and philosophy before “business”. We held a conversation about movies, color plastics sector and industrial growth with Özgüven, who underlined that art has given so much to him and his business. Özgüven stated that they have started manufacturing pigment cake and are constructing their new HQ, and called on industrialists to allocate more resources for investment. -Has art contributed to your business life?
Plastic packaging can prevent food waste 50% of food is wasted Dramatic information on food sufficiency, which is among the most important problems on the world, are revealed. It has been determined that half of consumable food is wasted in developed countries. The most important solution to prevent food waste is estimated to be plastic packaging. It is possible to save fruits and vegetables worth 16 billion TL and bread worth 1.5 billion TL yearly with packaging.
PLASFEDDERGİ
sector in the neighboring countries. We made an interview with PAGDER then president of the previous period Hüseyin Semerci who still continues its activities in NGOs in MAKFED in a wide array of topics including the raw material problem of sector, development of machinery sector and areas towards which NGOs expand. -You frequently emphasize that the sector should be “strategically evaluated”. What is the basis for this emphasis?
From PAGDER to automobile designers: We will manufacture if you use plastic materials
Yes, it should be accepted that plastic is a strategic product. This sector should be considered as steel & iron as well. It is a sector which could cause all branches of manufacture industry run dry in future warfare, crisis and embargo periods. It provides all branches of industry with products.
PAGDER President Reha Gür called all automobile designers to work with plastic materials following the news on national electric car development activities. Reha Gür reminded
Self-sufficient investment in raw material is very difficult. 5 more PETKİMs (Petrochemistry Holding Inc., Co.) are needed. Therefore,
107
For sure. My world of imagination and skills of fiction, writing and thinking have improved. I am not currently an avid reader yet I used to read books on a continuous basis in the past. I bought several books from bibliopoles when I was young. I used to read several books at once. I recently watched the movie on the life of Steve Jobs. It is obvious that he was a unique person (Jobs). He was a passionate man. When I was talking to my son, he said, “Jobs was a very pitiless man.” I replied, “His business required so...” Steve Jobs and Bill Gates started a new era in computers as well as Steven Spielberg, George Lucas and Coppola in cinema. What is the shared essence of these individuals? The era of free thinking created them. George Lucas was 26 years old when he wrote the script for Star Wars and 28 years old when he made the movie. Another space movie with such philosophy has not been developed ever since. It had started with Episode IV when I first watched it. Can you see the fiction? Mysticism was fictionalized in space. Mysterious organizations and such... For instance, Jedis are like the temple knights. There are traces from Buddhism. He was 26 years old when he fictionalized and wrote these.
PLASFEDDERGİ
FROM THE INDUSTRY
Plastics product manufacturing to be 8.3 million tons in 2015 Selçuk Mutlu PLASFED Acting Secretary General PAGDER Secretary General
The Turkish plastics product manufacturing reached to a 7.3 per cent growth in quantity on Compound Annual Growth Rate (CAGR) basis between the years of 2011-2014. On the contrary, a deceleration regarding the growth rate has been beginning to be observed due to the general internal and foreign economic state. According to the 9 month realizations in 2015 of the plastics sector, the production on quantity basis will be 8.3 million tons in the end of 2015. Production in 2014 was grossly around 8.2 million tons. Turkish plastics products manufacturers, within the first 9 months of the year, completed 6.25 million tons of manufacturing in the value of 23.9 billion US dollars. As a result of the effects of exchange rate fluctuations, calculation on value basis may yet again change in the end of the year. GLOBAL ECONOMIC DEVELOPMENTS Global growth trending towards deceleration • The growth rates of the emerging markets are continuing to decelerate. Expectations towards recovery in Brazil, Russia, certain Latin American and Middle East countries were postponed to 2016. • In respect of USA, the possibility of interest increase by FED is still in effect. • For the EU, on the other hand, industrial production of Germany has decreased by 1.1% in September. This case is raising concerns as the lowest rate within the last year. • PMI data in China are continuing to cruise under 50 basis points. China has declared an annual growth target of 6.5% for the next 5 years. While it is probable to assert that savings and investments are favorable in achieving the said target, household expenditures and private sector company indebtedness seem to be the two substantial risks. Company debts have surpassed 160% of GDP. • Global trade; the increase by countries of safeguard measures based on the regression in commodity prices is cruising below the expected rates in consequence of the deceleration in China (the decline in import may reach and surpass 20% at the end of 2015 in China).
ECONOMIC OUTLOOK IN TURKEY The tension on fragilities is striking • As a consequence of the general elections, the country is a candidate to change the perception of political uncertainty by petitioning towards the establishment of a powerful government and excelling to reforms forthwith. Reliability of economic policies was recently attracting attention as the most vital threshold. The sustainability of implementations towards expectations, following the reactivation of such basic threshold, will be the actual decisive element. • Basic nerve endings; growth, which has stalled contrary to the past periods, is striking as the capital abundance, which has faded into shrinkage in connection with inflation and global conjuncture, showing a trend towards increase without any growth. • Company and household indebtedness, saving deficiency and relative shrinkage in foreign exchange reserves are themes that should not be overlooked. • We estimate the year-end growth rate to be close to 3% band.
PLASTICS SECTOR OUTLOOK World plastics product manufacturing will reach 320.2 million tons in 2015 In 2014, world plastics product manufacturing attained a 311 million tons of production. When realizations in China, EU states and world production in the first half of 2015 are taken into consideration, we can envisage that total world production in 2015 will grossly be around 320.2 million tons.
108
FROM THE INDUSTRY
PLASFEDDERGİ
World Plastic Product Manufacturing Million Ton
EU
World
Source: 2015 first half realizations in China, EU and world production
Plastic product manufacturing in Turkey will reach 8.3 million tons and 31.9 billion dollars Plastic product manufacturing in Turkey, on quantity (tons) basis have displayed a growth of 7.3% between 2011-2015 in respect of compound annual growth rate (CAGR). On value basis, on the other hand, plastic product manufacturing value, which was 28.7 billion US Dollars in 2011, has increased to 35 billion US Dollars according to 2014 realization estimations. These figures assert that the compound annual growth of plastic product manufacturing value is 6.9% for the period between 2011 and 2014. The predictions made for 2015 are that plastic products manufacturing will reach the levels of 8.3 billion tons and 31.9 billion US Dollars on value basis. It has been observed in consideration of the calculations regarding first nine month data of 2015 that production output has reached to 6.25 million tons and value, on the other hand, to 23.9 billion US Dollars.
Turkish Plastic Product Manufacturing Million Dollar
Source: TSI Production Statistics, Production Index
Thousand Tons
Million Dollar
109
Thousand Tons
PLASFEDDERGİ
FROM THE INDUSTRY
Sacrifice Feast downscaled September manufacturing index by 11.7% 2015 first nine month average production index value (123.9) is lower, compared to 2014 same period average production index value (124,6). Calendar and season effects are a possibility for this decrease. Especially, the calendar effect in September is considered to be associated with the Sacrifice Feast. Nevertheless, if the plastic and rubber manufacturing index, which also covers the rubber manufacturing index and purified of the calendar and season effect, is to be taken into consideration, it can be observed that index of first nine months of 2015 has increased by 1.5% compared to the same period of 2014.
Plastic Product Manufacturing Indexes (January-September)
Source: TSI
A total of 6.816 businesses are active within the sector as of October 2015 Figures received from the regularly updated TOBB industry database display the businesses registered to chambers of industry and requiring capacity report. According to the NACE Rev2 grouping, number of 20.16 primary form plastic raw material producers, 22.2 Plastic product producers and 28.96 Plastic and rubber machinery producers is 6.816 as of October 2015.
9 Month Outlook and Year-end Predictions regarding Sector Foreign Trade 2015 (First 9 Months)
2014 (First 9 Months) EXPORT Plastic Raw Material Plastic Product Plastic and Rubber Processing Machines
Amount
Value
520,9
885,1
1.199,4 3.769,4 N/A
105,8
Amount
Plastic Raw Material Plastic Product Plastic and Rubber Processing Machines
Miktar
Value
% Cha.
Amount
2015 (Retrospective 12 month) Value
Amount
% Cha.
Value
% Cha.
514,4
-1,2
708,2
-20,0
670,1
1.124,1
663,6
-1,0
947,1
-15,7
1.165,6
-2,8
3.230,3
-14,3
1.601,4
4.975,7
1.567,6
-2,1
4.436,6
-10,8
N/A
N/A
94,1
-11,1
N/A
141,8
N/A
N/A
130,1
-8,2
2014 (First 9 Months) IMPORT
% Cha.
2014
2015 (First 9 Months)
2014
2015 (Retrospective 12 month)
Değer
Miktar
% Değ.
Değer
% Değ.
Miktar
Değer
Miktar
% Değ.
Değer
% Değ.
4.622,3 8.562,4
4.578,0
-1,0
7.043,9
-17,7
6.043,4
11.064,3
5.999,1
-0,7
9.545,9
-13,7
433,1
2.345,8
439,4
1,5
2.140,8
-8,7
575,3
3.086,4
581,6
1,1
2.881,3
-6,6
N/A
472,7
N/A
N/A
432,8
-8,4
N/A
641,0
N/A
N/A
601,1
-6,2
Amount: Thousand Tons / Value: Million Dollars
110
FROM THE INDUSTRY
PLASFEDDERGİ
Parity effect quite distinctive in sector export It is considered as a possibility for a decrease over by 10% to take effect at the end of the year, especially in terms of product export. This case more or less corresponds to the devastation caused by parity on the export revenue, calculated in US dollars as quantitative regression in export occurs at a negligible level. We believe that sector export will once again gain strong ground as a consequence of the stabilization of parity and base effect in 2016 of the previous year.
Parity effect increased import from EU It can be observed that plastic product import increased by 1.5% on amount basis when first 9 month import data of 2015 are taken into consideration. However, despite a 14% decrease of import on US dollar basis from the Euro Zone, the increase by 7.7% on amount basis and by 13.8% on Euro basis indicates an increase of import from the EU regarding products with relatively higher price flexibility. It seems that the import from the EU market, which has relatively cheapened due to the parity effect, has increased on amount and Euro basis as a result of the Euro Zone pertaining to a share more than half in the plastic product import.
PLASTIC PRODUCT- Euro Zone Import AMOUNT: Thousand Tons /Value: Million $/€ 2014 (First 9 Months) Sıra
2015 (First 9 Months)
Ülke Amount
Value $
Value €
Amount % Cha.
Value $
Value €
% Cha. $
%Cha. €
% ShareValue
1
Germany
65,5
450,7
332,0
68,2
4,1
351,3
391,3
-22,1
17,8
21,3
2
Italy
31,7
189,2
139,2
34,3
8,1
171,6
154,1
-9,3
10,7
8,4
3
France
17,7
133,4
98,2
19,3
9,1
120,5
108,1
-9,7
10,1
5,9
4
Belgium
12,3
65,4
48,2
14,1
14,1
60,6
54,3
-7,3
12,6
3,0
5
Spain
6,7
45,2
33,3
8,6
28,5
43,7
39,3
-3,2
18,0
2,1
6
Netherlands
6,6
37,5
27,6
6,6
0,5
35,1
31,5
-6,3
14,1
1,7
7
Greece
9,1
35,7
26,3
9,5
4,2
32,4
29,1
-9,2
10,6
1,6
8
Poland
6,6
34,9
25,8
6,8
3,1
30,4
27,3
-12,7
6,1
1,5
9
Austria
3,6
24,6
18,2
4,2
14,8
23,1
20,8
-6,1
14,4
1,1
10
Other
20,9
121,5
89,5
23,1
10,9
109,8
98,4
-9,7
10,0
5,3
Euro Zone
180,7
1138,1
838,3
194,6
7,7
978,5
954,3
-14,0
13,8
51,9
General Total
433,1
439,4
1,5
2.140,80
1.840,50
-8,7
6,6
100
2.345,80 1.726,27
Our sector to be the heart of technological innovation as of 2016 New and innovative solutions will continue to be provided by the plastics industry for automotive, mechanical engineering, electronic engineering, packaging, construction, medical and many more sector. The future’s industrial vision, Industry 4.0, will become more influential as of 2016. The year of 2016 should be onset of years, during which we will begin construct and integrate the pieces of Turkish Plastics Sector Value Chain. This chain of value, which cannot solely be established by infrastructure and construction, is the title used for integrating the links, which are formed with idea, innovation and application, respectively. The laying of foundations not only for horizontal integration but also for vertical networks, through which other related sectors could be clustered and articulated should be commenced. It is our greatest desire for the doors to access channels to begin opening for the industrial players to the widest extent, the acceleration of steps taken towards articulation infrastructure not only for local and regional but also for international markets, the establishment of world-class R&D centers with the competence-capacity centers in parallel with the clustering infrastructures and similar structuring to be the top items of the agenda in terms of establishing a high value chain for the plastics industry as we enter the year 2016.
111