6 minute read
NEUNZIG
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
Das Wetter - Hava durumu
Buraya kendi odasının camından bakan bir kız çocuğu gelecek. Konuşma balonun içine – Wie ist das Wetter heute? – yazısı belirecek. Resim büyük olsun, konu başlığı havası versin.
Havanın nasıl olduğunu öğrenmek için genelde şu soru sorulur:
-Wie ist das Wetter heute? - Hava nasıl bugün?
Cevap olarak ta şunları söyleyebiliriz:
Das Wetter ist heute gut. - Bugün hava iyi.
veya
Heute ist es heiß. - Bugün hava çok sıcak. Es ist heiß. - Çok sıcak. Es brät. - Müthiş sıcak. Es ist heute wie im Ofen. - Dışarısı fırın gibi yanıyor.
Havanın güzel veya kötü olduğunu belirtmek için aşağıdaki cümleleri kullanabiliriz.
Was für ein schöner Tag. - Çok güzel bir gün. Was für ein unangenehmer Tag. - Çok bunaltıcı bir gün. Es wird nebelig. - Hava sisleniyor.
Die Sonne kommt raus. - Güneş ortaya çıkmaya başladı. Die Wolken brechen auf. - Hava bulutlanmaya başladı.
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
Es regnet. - Yağmur yağıyor. Morgen wird es sonnig. - Yarın hava güneşli olacak. Ich frage mich, ob es einen Gewitter geben wird. -Acaba fırtına olacak mı?
Yukarıdaki resimlerin altına uygun hava durumunu belirten kelimeleri yerleştirelim: (Resimler yan yana olacak ve altına seslendirmeyle eşzamanlı aşağıdaki cümleler belirecek:
- Heute ist es heiß. sıcaktan çok terleyen insanların - Heute ist es wolkig gökyüzünün bulutlu olduğunu gösteren bir resim - Was für ein unangenehmes Wetter. havanın karanlık ve rüzgarlı olduğu bir resim - Heute Früh ist es neblig. sisli hava - Ein wunderschöner, sonniger Tag. güneşli bir gün - Es ist seit 2 Tagen regnerisch. yağmurlu hava . Lektion 25 – Ders 25 Dankbarkeit- Entschuldigung- Gefühle und Loben Teşekkür etmek- özür dilemek- hisler ve taktir etmek
Bu çalışmamızda teşekkür, özür, hislerin ifade edilmesi ve taktir etmenin nasıl ifade edileceğini ele alacağız. Đlk başta “Wie man sich bedankt.” yani nasıl teşekkür edilmesi gerektiğiyle, başlayalım:
1-Dankbarkeit/ Teşekkür etmek
Almanca’da teşekkür etmenin bir çok cümle seçeneği vardır, tabiî ki bu duruma göre değişebiliyorlar. Aşağıdaki cümleleri inceleyelim ve seslendirmeden sonra tekrarlayalım:
Danke für Ihr Kompliment. - Đltifatınız için teşekkürler.
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
Es hat mir heute sehr gut gefallen, danke. - Çok beğendim, teşekkür ederim. Sie sind sehr großzügig. - Çok cömertsiniz. Ich bin Ihnen wirklich sehr dankbar. - Size gerçekten minnettarım. Ich bin Ihnen sehr verpflichtet. - Size borçluyum. Herzlichen Dank. - Çok teşekkür ederim.
“Wie man sich entschuldigt.” yani nasıl özür dilenmesi gerektiğiyle, devam edelim:
2-Entschuldigen / Özür dilemek
Entschuldigung. Özür dilerim Entschuldigen Sie mich einen Moment. - Biraz izin verir misiniz? Einen Augenblick bitte. - Bir saniye lütfen. Entschuldigen Sie bitte meine Verspätung. - Geciktiğim için özür dilerim.
“Wie man Gefühle ausdrückt.” yani duyguların nasıl belirtilir, bir de ona bakalım:
3-Gefühle / Hislerini belli etmek
Es ist meine Schuld. - Bu benim suçum. Es war verantwortungslos von mir. - Bu benim sorumsuzluğum.
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
Ich habe es nicht so gemeint. - Öyle demek istemedim. Nächstes Mal werde ich es richtig machen. - Bir sonraki sefer doğru yapacağım. Es tut mir leid, dass ich Sie habe warten lassen. - Sizi beklettiğim için üzgünüm. Störe ich Sie? - Sizi rahatsız ediyor muyum? Kann ich Sie für einen Moment stören? - Sizi biraz rahatsız edebilir miyim?
Sie haben Recht. - Haklısınız. Ich bin nicht sicher. - Emin değilim. Ich glaube nicht. - Sanmıyorum. Ich befürchte, nicht. - Korkarım öyle değil. Das ist unglaublich. - Bu inanılmaz. Wie hübsch! - Ne kadar güzel! Das ist wunderbar! - Bu müthiş! Ich fürchte, Sie irren sich. - Korkarım, yanılıyorsunuz.
“Wie man lobt.” yani nasıl taktir edileceğini de inceleyelim:
4- Loben / taktir etmek
Ihre neue Frisur ist großartig. - Yeni saç stiliniz çok güzel olmuş Sie haben einen sehr guten Geschmack, was Kleidung betrifft. Kıyafet konusunda çok zevk sahibisiniz. Das ist lustig. - Bu komik. Gut gemacht! - Aferin! Das ist großartig! - Bu mükemmel! Sie sehen gut aus! - Đyi görünüyorsunuz. Was für ein schöner Ort. - Burası ne güzel bir yer.
ses dosyası ok! Dosya adı: “Lektion22_25.mp3” (1) Kelime öğrenme:
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
Şimdi sizlerle birlikte bir kelime çalışması yapacağız. Ekranda bulunan resimlerin Almancalarını öğreneceğiz. Gördüğünüz resimleri ve Almancalarını aklınızda tutun. Tekrar karışık sırayla ekrana geldiğinde bu kez Almancalarını siz bulacaksınız:
(Aşağıda verilen kelimeler resimlerle birlikte ekranda belirecek. Ardından kelime okunacak ve ona ait resim tek olarak kelimenin altına kayarak gelecek:)
Haus (bina) +1sn Lehrer (öğretmen) Kuh (inek) Tiger (kaplan) Hase (tavşan) Frau (kadın) Besen (süpürge) Schere (makas) Pinsel (fırça) Hammer (çekiç) Mann (erkek, adam)
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
Resimler tekrar ekrana geliyor, hazır mısınız? Lehrer (öğretmen) +1sn Hammer (çekiç) Besen (süpürge) Mann (erkek, adam) Haus (bina) Kuh (inek) Pinsel (fırça) Frau (kadın) Tiger (kaplan) Schere (makas) Hase (tavşan)
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
(2) Tanımlık çalışması
Ekrana tekrar yukarıdaki resimler kelimeleri ile birlikte gelecek ve
onlara ait tanımlıklar ifade edilecek. Aklınızda tutun ve karışık sırayla geldiğinde doğru tanımlığı siz bulmalısınız:
der, die, das
das Haus (bina) +1sn der Lehrer (öğretmen) die Kuh (inek) der Tiger (kaplan) der Hase (tavşan) die Frau (kadın) der Besen (süpürge) die Schere (makas) der Pinsel (fırça) der Hammer (çekiç)
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
das Haus (das tanımlığı ve Haus [mümkünse ayrı renklerde] sesle eşzamanlı belirecek)
Evet, resimler tekrar ekrana geliyor:
Kuh (inek) die Kuh +1+1sn Tiger (kaplan) der Tiger Besen (süpürge) der Besen Haus (bina) das Haus Schere (makas) die Schere Lehrer (öğretmen)der Lehrer Frau (kadın) die Frau Pinsel (fırça) der Pinsel Hase (tavşan) der Hase Hammer (çekiç) der Hammer
↑ ses o.k. (Ek_dosya_ses.mp3)
(3) Belirli belirsiz tanımlık çalışması
Bu aşamada belirli tanımlıklar olan der, die ve das ile ein, eine arasındaki farkı çalışacağız. Ekrana gelen resimlerin altında beliren cümlelerde hangi durumda der, die ve das kullanıldığına ve nerede ein kullanıldığına dikkat ediniz.
1) Mein Bruder hat einen Fussball. (Kardeşimin bir futbol topu var.) Der Fussball ist weiss. (Futbol topu beyaz.)
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
Evet, birinci cümlemizde “bir” futbol topu, belirsiz, yani herhangi bir futbol topu. Ancak ikinci cümlede "der" olduğundan “o” futbol topu kullanılabilir. Devam edelim:
2) Frau Keller hat eine Katze. (Bayan Keller’in bir kedisi var.) Die Katze ist noch jung. (Kedi daha kücük.)
3) Herr Müller hat ein Haus. (Bay Müller’in bir evi var.) Das Haus hat einen Garten. (Evin bir bahçesi var.) Der Garten ist schön. (Bahçe güzel.) Tabii ki Türkçe’de “bir” kullanılmaz, ancak burada daha iyi anlaşılması için kullanıyoruz.
4) Wir gehen auf einer Strasse. (Bir caddede yürüyoruz.) Die Strasse hat ein Schild. (Caddenin [bir] levhası var.) Auf dem Schild steht “Wilhelmstrasse”. (Levhada “Wilhelmstrasse” yazıyor.) Das Schild ist blau. (Levha mavidir.)
Bu cümleyi bir de “ein” ile kullanalım: Ein Schild ist blau. “Bir levha mavi.” anlamına gelir, ancak sayı sıfatı halinde kullanılır, dolayısıyla konu gereği yanlıştır.
5) Ich habe einen Filzstift. (Bir keçeli kalemim var.) Der Filzstift ist rot. (Keçeli kalem kırmızı.)
6) Meine Freundin wohnt in einem Hochhaus. (Kız arkadaşım gökdelende oturuyor.) Das Hochhaus hat 30 Stöcke. (Gökdelenin 30 katı var.)
(4) Fiilleri öğrenelim:
Ekranda kelimeler tablo biçiminde belirecektir. Durdurun ve kendinize kartvizit boyutunda hafif kalın (arka yüzeyinde yazılı olan
[SIFIRDAN ALMANCA] AkademiPress
kelime görünmeyecek şekilde) kağıtlar hazırlayın. Ekrana çıkacak kelimeleri bu küçük kartların ön yüzeyinde kelimenin Almanca’sı ve arka yüzeyine Türkçe’si olacak şekilde yazın. Okunuşlarını sadece dinleyin, okunduğu biçimde değil ekranda olduğu gibi yazın.
lernen - ders çalışmak arbeiten - çalışmak gehen - gitmek, yürümek singen - şarkı söylemek kochen - piş(ir)mek laufen - koşmak schlafen - uyumak warten - beklemek schreiben - yazmak spielen - (oyun) oynamak lachen - gülmek stehen - durmak sein - olmak haben - (sahip) olmak
Bütün yazdığınız kelime kartlarını masanın üzerine sıralayın. Şimdi karışık sırayla Almanca kelimeler belirecek ve siz Türkçe tahminde bulunacaksınız. Kartı çevirin ve bakın. Hızlı olmanız gerekir. Bildiklerinizi bir kenara ayırtın ve sonuca bakın.
stehen (2sn. sonra ekrana “durmak” gelecek) lernen (2sn. sonra ekrana “öğrenmek” gelecek) schreiben (2sn. sonra ekrana “yazmak” gelecek) laufen (2sn. sonra ekrana “koşmak” gelecek) gehen (2sn. sonra ekrana “yazmak” gelecek) spielen (2sn. sonra ekrana “(oyun) oynamak” gelecek) lachen (2sn. sonra ekrana “gülmek” gelecek) sein (2sn. sonra ekrana “olmak” gelecek) warten (2sn. sonra ekrana “beklemek” gelecek) kochen (2sn. sonra ekrana “piş(ir)mek” gelecek)