1 minute read
10.1 Duygu Tecrübesi
Bu bölümün önemi, sadece etkinin ilkelerini değil, etkinin davranışlarımız üzerindeki rolünü de keşfetmenize yardımcı olmaktır.
10.1 Duygu Tecrübesi
Temel duygular olarak bilinen duygular, kızgınlık, iğrenme, korku, mutluluk, üzüntü ve şaşkınlıktır. Temel duyguların insan evriminde çok uzun bir tarihi vardır ve beynimizin en eski parçalarından biri olan limbik sistemde(amigdala, hipotalamus ve talamus) yer etmişlerdir.
Duygulara eşlik eden bilişsel yorumlar, bilişsel değerlendirme olarak bilinir ve ikincil duyguların(kızgın, korkmuş, üzgün, kırgın, heyecanlı, yorgun, sakin vb.) daha karışık ve daha geniş halini tecrübe etmemize izin verirler.
Ana (hoş, hoş olmayan, yoğun, ılımlı) ve ikincil duygular iki beyin yolu ile paralel haldedir.. Hızlı ve yavaş yol… Bu süreçte talamus, bekçi rolünü oynar… Örneğin temel bir duygu olan korku limbik sistem yoluyla hızlı yol tarafından belirlenir. İkincil duygular, korteksteki ön lob yoluyla yavaş yol tarafından belirlenir.
Hem duygular hem bilişler etkin karar almamızda bize yardım ederler. Bazı durumlarda farklı seçeneklerin yarar ve zararlarını analiz ettikten sonra harekete geçeriz ama kararsızlık veya belirsizlik yaşadığımız anlarda duygularımıza güveniriz. Duygularımıza güvenerek aldığımız kararlar, birçok durumda, bilişsel süreçten geçen kararlardan daha doğru olabilmektedir.
Cannon-Bard ve James-Lange Duygu Teorileri
Evinizde birini olduğunu sandığınız anlarda, kazadan kurtulmak için frene bastığınız sırada veya bunları yaşamamızın muhtemel olduğu hayat kesitlerinde kızardığınızı, midenizde bir ağrı hissettiğinizi, kalbinizin deli gibi attığını veya soluk almada problem yaşadığınızı hatırlıyor olmalısınız. İşte bu sırada yaşadığınız şey duygunun psikolojik parçası yani uyarılmadır.
Psikologlar, uyarılma rolüne göre üç tip duygu teorisi olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Cannon-Bard teorisi, duyguların ve uyarılmaların aynı anda meydana geldiğini iddia eder. Bu iddiaya göre tehlikenin farkına vardığımız anda kalp hızımız artar.