puffmizah.com zah.com
18 MAYIS 2015 PAZARTESİ SAYI: 19
Yandaş medyada bitmeyen iftira fırtınası...
Fethiye’de minareden AKP mitingine çağrı yapıldı.
Valilere, AKP mitinglerinin geniş katılımlı geçmesi için talimat verildi.
patavat EĞİTİM SİSTEMİ: Bir şeye sistem demekle sistem olsaydı, eğitime gerek kalmazdı. Bilmem anlatabildim mi!?
BALKONA EŞİNİN TERLİĞİYL ÇIKMAK: İçmeyeceen o E zaman o zıkkımı hacelis... Dantelli mantelli... TOK SATICI: - Hakan aç mısın? - Sağol abi.
in HACI: Kazanılması iç gerek tık ar hacca gidilmesine iversiteye olmayan ünvan. Ünlah kabul yerleş tamam. Al hacı! etsin. Yalan mı
Sakarya’da Mobese kamerası için temel atma töreni.
ŞEHİRSEL FIKRALAR: Çorumlunun biri birgün diye bişey duymadım şahsen. ‘BENİ OKU’ UYARISI: Kısa, net, küstahça. Okumazsan da çok da dert yani hani. Format sebebi Q½#&%+k!!! BAYIM: Amerikan İngilizcesine 1960’lar Türkçesinden geçen isim-sıfat şeyi.
ŞU SEÇİM ŞEYİ GEÇSİN DE HELE: Neyi la neyi! Seçim neyi! Allahaşkına seçim neyi geçsin? BEYNİMİZİN YÜZDE BİLMEM KAÇINI KULLANIYORMUŞUZ SADECE: En net anladığımız tek bilimsel bilgi. En neti bu işte. “Yüzde bilmem kaç”... Doksan bizimoğlan doksan doksan. (Beş lan salak)
YAZ GELMEDİ GİTTİ AYOL : Yok da gelse naapacan sank Çayı balkonda içeceen i. rafı. Belki bir, hadi bile alt taiki kere de mangal yapamedin Yoksa Havayi’ye mavaycaan. iy gidecek değilsin ya. e PİER LOTİ, TÜRK DOSTU FRANSIZ: Bu kadar kısa bir biyografi olabilir mi! Adamı yıllarca sanki bu tek cümleyle anlatıp geçmişler gibi. (Olur mu! İstanbul’da tepe var ya işte, çay may içiliyor) DURAN URUÇ
Ali Babacan, iktidarda olduğunu unuturarak hatırlatmaya devam ediyor: “Hukuk şart!”
Soma’da 301 madencinin ölümünün üzerinden 1 yıl geçti ama bazı şeyler hiç değişmedi...
Kırmızı Kitap’a her şeyden çok muhtaç olunduğu dönemlerde yine...
Devlet, zenginlerin vergilerini silmiş.
Bülent Arınç, giderayak itiraflara devam ediyor.
Ethem Sancak’tan Erdoğan’a güzellemeler...
En değerli arsalar Bilal’in TÜRGEV’ine devrediliyor.
ÇİZİNTİ
ALİ GÜRSEL
KÜRK MANTOLU MÜBERRAA
Bu kızlar size ne etti?
H
erkese güzel haftalar. Efenim bugünn size ciddi şeyler yazacağım. Sürekli ev işleri, yemekler, danteller yazıyormuşum diye ‘domestik’ eleştirisi aldım da. Domestik; evcimen, evde olmayı seven ve bir nevi Domestos kullanan kız anlamında bir şey. Öncelikle şunu belirtelim. Okumuş olsun olmasın, kariyer yapmış olsun olmasın, aşırı entelektüel olsun olmasın; annesine yemekte yardım etmemiş, evine bahar temizliği uğramamış, evi şöyle bir süpürmemiş, viledayla silmemiş, çeyiz muhabbeti yapmamış kaç Türk kızı vardır? Varsa söyleyin şekerim, kızlarla birleşip linç edelim. Bence kızları bırakalım da biraz Türk erkeğinin problemlerine eğilelim. Hatta çocukluğuna inelim. Doğmadan başlar bu hikâye. Kız mı olacak, erkek mi? Elinin körü. Çocuk olacak ayol. Ama yok, erkek olmasının vereceği gereksiz gurur yaşanacak illa. Çocukluğumdan hatırladığım çok ilginç bir gelenek vardı. Gelin, düğünden sonra damadın ailesinin evine getirilir, el öptürülür sonra da kucağına erkek çocuğu oturtulurdu. Neymiş efendim, ilk çocuk erkek olsunmuş. Bazı yörelerde de gerdekten önce yatakta erkek çocuk yuvarlanırmış. “Yok artık!” diyebiliyor musunuz? Diyemiyorsunuz değil mi? Allah’tan bilim adamları cinsiyet geninin erkekten geldiğini ispatladı da, bu zihniyete kapak oldu. Neyse sonra kızcağız büyür ama bu kez de kalıplar başlar. Kızsın gitme, kızsın konuşma, kızsın yeme, kızsın içme, kızsın nefes alma… Kör ol, sağır ol, dilsiz ol canım benim. Yaranamazsın yoksa. Sadece aile değil. Sosyal çevre de iter kızı bu duruma. Özellikle erkekler. Kimi konuşmana, kimi giyinmene, kimi bakışlarına laf eder durur. Beğendiklerini, beğenmediklerini sıralar. Alışmıştır çünkü. Ailesindeki kızlar da hep kınanmış, kısıtlanmış ve belli bir kalıba sokulmuştur. Sonra girdiği kalıplarda boğuşup duran kızı, yine o erkekler eleştirir. Konuşursun, çok geveze derler. Konuşmazsın, pısırık derler. Sinirlenirsin, arsız ya da bunu evlendirin derler. Evlenmek istersin, koca düşkünü edepsiz derler. Evlenmezsin, feminist derler. Evini seversin, domestik derler. Ev işi yapmazsın, başına buyruk derler. Siyaset konuşursun, ne anlarsın derler. Moda konuşursun, bir şeyden haberi yok derler. Derler de derler… Biz kızlar halimizden memnunuz da, kimseyi memnun edemiyoruz ya ona yanarız.
ARA SICAK
VOLKAN NARTA
İŞLERİ İYİ GİDEN ADAM
YABANCI DİL ÖĞRENİRKEN FARK EDİLEN 7 ŞEY
1. Dilden dile bir sürü kelime geçmiş. Aslında biz eskiden de tanışıyormuşuz. Küreselleşme filan çok da yeni değilmiş. 2. Alfabe, harfler filan estetik şeylermiş. Kelimeler sayfada yakışıklı durmalı. Bizdeyse “Ğ” diye bir harf var. Dünyaya armaĞan. 3. Dilbilgisi kurallarını oturup düşünen, yazılı hâle getiren ve bu kurallara sıkı sıkıya bağlı insanlar kardeştir! 4. “Almanca çok kaba”, “Arapça çok gırtlaktan”,
“Fransızca acayip şiirsel” gibi genellemelerin çoğu yanlışmış. Zaten genellemeler ve listeler hep yalancıdır. 5. “Bir dil bir insan, iki dil iki insan” lafını ederken ecdadımız biraz düz düşünmüş. 6. Birçok millet, kendi dilindeki yeni kelimeleri şair ve yazarlarına borçlu. Türkiye’de TDK var. Valla borçlu olunacak bir durum değil. 7. 80 milyonluk Türkiye’de aynı dili konuştuğumuz hâlde anlaşamıyoruz. Bütün dünya İngilizce konuşsa n’olacak sanki?
İmtiyaz Sa hi bi: FEZA GAZETECİLİK A.Ş.
puffmizah.com
puff@zaman.com.tr
Yazan-Çizen: FATİH ÇELEBİ
Genel Yayın Müdür Yardımcısı: MEHMET KAMIŞ Yayın Editörü: ABDULLAH YAVUZ ALTUN Görsel Yönetmen: FEVZİ YAZICI Tasarım: A. BABÜR BOYSAL Sorumlu Müdür ve Yayın Sahibi Temsilcisi: HARUN ÇÜMEN
Ge nel Ya yın Mü dü rü: EK REM DU MAN LI Zaman Gazetesi 34194 Yenibosna, İstanbul TEL: 0212 454 1 454 Sayı: 19