İsviçre’de Bir Türk Tarafından Kurulan İlk Parti Halil Sütlü UNS Parti’sini kurarak İsvicre’de çok önemli bir siyasi atılımı gerçekleştirdi. İsviçre’de yaşayan vatandaşlarımızın hakları için büyük bir fırsat olan bu önemli atılımı desteklemek de öncelikle vatandaşlarımıza düşüyor. 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan Aarau Kantonu
Unterentfelden bölgelerinde oturan vatandaşlarımız, Halil Sütlü için oy kullanabilecekler. Tüm vatandaşlarımızı Halil Sütlü`ye destek vermeye davet ediyoruz. Seçim çalışmalarını yoğun şekilde sürdüren Halil Sütlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Devamı Sayfa 25’de
AZB - 8048 Zürich
Yıl:3 - Sayı:16 - März 2009 - Gerçek haberin adresi
Parlamento Seçimleri’nde milletvekili adayı olan Halil Sütlü, kurucusunun kendisi olduğu parti UNS ile seçim çalışmaları yapıyor. Kanton Aarau`nun Aarau merkez, Biberstein, Buchs, Densbüren, Erlinsbach, Gränichen, Hirschtal, Küttigen, Muhen, Oberentfelden, Rohr, Suhr,
www.pusulaswiss.ch
‘UN KATKILARIYLA
İsviçre’ye Schengen Dopingi
Federal Gümrük Bakanlığı rekor hâsılata ulaştı. Devletin kasasına geçen sene 23,7 Milyar Frank girdi. Bu kadar yüksek bir rakama ilk kez ulaşıldı. 2008 senesinde, ilaç kaçakçılığının oranı nerdeyse iki katına çıktı. Devamı s.12
İsviçre’deki Yabancı Sayısı 1,6 Milyonu Geçti 2008 yılının son aylarında, 1 638 949 yabancı uyruklu insanın İsviçre’de yaşadığı ve bu sayı ile 2007 yılına nazaran %4,3 oranında artış gösterdiği görüldü. BfM, yabancı kökenli insanların çoğalmasında serbest dolaşım anlaşmasının etkisi ol-
duğunu, yazılı olarak belirtti. Mayıs 2004 tarihinden itibaren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesinin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedildiği belirtildi. Mayıs 2004 tarihinden itibaren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesi-
nin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedildiği belirtildi. Kesin rakamlara bakılırsa, sayı yaklaşık 4000 kişi olarak tespit edildi. AB ve EFTA bölgesinin vatandaşı olmayan kişilerin yıl içindeki artışı %0,4’te kaldı. Devamı s.16
İsviçre’de 120 000 Çocuk Açıkta
Yeni Radarlar Can Yakacak
Hastaneler Sıkı Denetim Altında
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün İsviçre’nin çocuk bakımı konusundaki verileri oldukça negatif. Federal Aile Komisyonu, çocuklara yönelik aileyi ve okulu tamamlayıcı bakım ve eğitim şartlarının genişletilmesine yönelik talepte bulundu. Devamı s.17
Günümüzdeki hız tutkunları, çok nadir olarak otobanlarda hız kontrolleriyle karşılaşıyorlar. Bu durum değişecek. Çünkü sürücülerin kaç kilometre hız ile gittiğini ölçen aletlerin denemesi hızla ilerliyor. Devamı s.20
İsviçre’de, hastanelerin kalitesini denetlemek için yeni bir organizasyon kuruldu. Bu duruma en çok sevinen ise İsviçreli Hastalar Organizasyonu oldu. Fakat durumdan en çok istifade edecek olanlar hastaneler olacak. Devamı s.22
Canan Kredit İle Kredi Üzerine
Canan Kredit Firması’nın sahibi olan Sıddık Canan ile St. Gallen’deki ofislerinde bir söyleşi gerçekleştirdik. Sıddık Canan’ın Pusula okurları için önemli açıklamaları oldu. Kredi almak isteyen kişiler bu röportajı mutlaka okusunlar, verilen bilgiler oldukça önemli! Devamı s.7
Tessin’de Minare İzni
Tessin Parlamentosu, minareleri yasaklamak istemiyor. Kantonlar arası meclis görüşmesinden kısa bir süre önce, Tessin Kantonu minarle ile ilgili yasak teklifini reddetti. Konuyla ilgili Lugano Piskoposu devreye girdi. Devamı s.13
n aranıyor - Eleman aran ma
Bizimle çalışmak isteyen yeni elemanlar arıyoruz! Call Center
Büromuz`da %50 yada %100 çalışacak Telefoncu arıyoruz. İster mesai saatlerinde ister akşam saat 18:00 ile 20:00 arasında.
Satış Temsilcisi
St. Gallen, Bern, Basel, Solothurn, Aarau ve Luzern kantonlarında bizimle çalışmak isteyen tecrübeli Sigorta ve satış elemanları alınacaktır. Kendine güvenen kişilerin bizimle kontağa geçmeleri rica olunur.
n aranıyor - Eleman aran ma
ıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Ele
Prizma Versicherungs-Service - Rautistr. 60 - 8048 Zürich - Tel.: 044 401 33 33 - Cep: 076 383 33 55 - www.prizma.ch - info@prizma.ch
ıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Ele
2
Editör
düzenlenecek. Ünlü yazar Sunay Akın ile sanat dolu bir akşam geçirmek isteyen tüm okurlarımızı düzenleyeceğimiz Edebiyat Akşamı’nda aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Vatan şairimiz Namık Kemal’inde söylediği gibi “İnsan topluluklarının gelişmesi, her şeyden önce dil ve edebiyatlarının ilerlemesine bağlıdır.“
Bizimle çalışmak ister misiniz? Pusula Gazetesi’nde çalışmak üzere tecrübeli gazeteciler ve muhabirler aranmaktadır. İlgilenenlerin mail adresimiz olan info@pusulaswiss.ch adresine başvuruda bulunmaları rica olunur.
Turgut Karaboyun (t.karaboyun@pusulaswiss.ch)
Pusula okurlarının merakla beklediği kültür ve sanat organizasyonlarımız 14 Mart 2009 tarihinde yeniden start alıyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz Edebiyat Akşamı tüm okurlarımızın yoğun ilgisini görmüştü. 2008 yılı içerisinde iki önemli organizasyona imza atan gazetemiz, bu yıl en az dört farklı organizasyon gerçekleştirerek okurlarımıza unutamayacakları keyifli dakikalar yaşatmak istiyor. Bu yılın ilk yarısında organizasyon takvimimiz çoktan belirlenmiş durumda. 14 Mart Cumartesi akşamı değerli yazarımız Sunay Akın ve 16 Mayıs Cumartesi akşamı Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Dairesi’nden Üstün Dökmen Volkshaus Weisersaal’da bizimle birlikte olacaklar. Sunay Akın hazırlamış olduğu yeni oyunuyla halkımızın karşısında olacak. Geçen yılki organizasyonlarımızda olduğu gibi bu yıl da okurlarımızdan herhangi bir giriş ücreti talebinde bulunmayacağız. Mart ayında start alacak olan kültürel faaliyetler yıl sonuna kadar mayıs, ekim ve aralık aylarında olmak üzere dört kez PUSULA IMPRESSUM / 2008 Geht an alle Mitglieder des türkischen Journalistenverein Pusula. Verlegeradresse : Pusula türkischer Journalistenverein Postfach 1305 / 8048 Zürich Erscheinungweise: 11 Mal Jährlich Abonementpreis: CHF 9.90 / Jahr Chefredaktor: Turgut Karaboyun Redaktionsleiterin: Gülter Locher QM: Taner Karapekmez Rechtsberater/in: Ayse Duydu, Mehmet Akyol
Halil Sütlü’ye destek. Sevgili okurlarımız, İsviçre’de yabancı düşmanlığını körükleyen partilerin başında gelen SVP Aarau Kantonu’nda yapılacak olan seçimlerden önce kullandığı yeni afişlerle yabancı düşmanlığını körüklemeye devam ediyor. Daha önce SVP’nin asmış olduğu afişleri yırtarak tepkisini dile getiren Halil Sütlü 8 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimlere, kendi kurmuş olduğu UNS isimli partiden milletvekili adayı olarak katılacak. Halil Sütlü partisini kurar kurmaz SVP Partisi`nin Aarau Kantonu başkanı olan Glarner ile astıkları afişlerden dolayı tartışmaya girdi. Yabancı düşmanlığını açıkça ortaya koyan ve provoke eden bu afişlerin kabul edilemez olduğunu savunan Halil Sütlü, kendi kurmuş olduğu UNS isimli partiyle eşitlik, kardeşlik ilkeleri etrafında şekillenmiş demokratik, laik ve liberal ekonomiye dayalı bir İsviçre hedeflemekte. Bu köşeden özellikle Aarau Kantonu’nda yaşayan vatandaşlarımıza seslenerek, onları Halil Sütlü’ye destek olmaya davet ediyorum. Daha önce “Aarau oder Ankara“ afişini yırtarak ceza almış olan Halil Sütlü, Türk toplumu tarafından yalnız bırakılmış ve yeterli desteği alamamıştı. Aslında Halil Sütlü o afişleri yırtarak sadece bizleri değil bizden sonraki nesilleri de ilgilendiren yabancı düşmanlığına karşı büyük bir adım atmıştı.
Gestaltung: Autoren: Fotoredaktion: Druckerei: Anzeigen :
DESCOM-M.COM Didem Aras, Gülter Locher Dereli Color Sun Print 076 342 90 91
Freie Journalisten: Bülent Atalay, Atilla Alpullu, Şendoğan Hoş, Bora Erbil, Sibel Arslan, Tolgay Koşar, Didem Aras, Mehmet Turan, Hüseyin Dereli, Hüseyin Türkkan, Müjgan Olguner, Sinan Subaşı, Nermin Dingiloğlu, Yeter Tanrıkulu, Gönül Kocadağ, Gülay Zengin, Kader Turgay, Tamer Karaoglu, Hilal Albayrak, Nurcan Durmuş.
İsviçre’de ilk kez Halil Sütlü tarafından UNS isimli Türk Partisi seçimlere katılacak. 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan Aarau Kantonu parlamento seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olan tüm vatandaşlarımızın, temsilcimiz Halil Sütlü’ye oy vermesini bekliyoruz. Halil Sütlü’nün yalnız olmadığını, arkasında büyük bir toplumun olduğunu ona göstermemiz gerekiyor. Pusula Ekibi olarak yapılacak seçimlerde kendisine başarılar diliyoruz.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü. 1857 yılında Amerika’nın New York eyaletinde, bir dokuma fabrikasında çıkan yangın sonucu ölen kadın işçiler ve onların anısına 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde düzenlenen Kadınlar Konferansı. O konferansta alınan kararın ardından her yıl 8 Mart tarihi dünya kadınlar günü olarak kutlanmaktadır. Yangının çıkış tarihi olan 1857 yılı aynı zamanda birçok kişi tarafından kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olabilmek için verdiği savaşın temsili başlangıcı olarak görülür. Aslında başlangıcından bu yana tüm dünyada kadın hakları konusunda yeterli gelişme olmamıştır. Halen ezilen, dövülen haksızlıklara boyun eğen ve çok zor durumda olan kadınlar vardır ve onların sorunları sürmektedir. Erkek egemenliğinin baskın olduğu bu dünyada, kadınlarımızın içinde bulunduğu güç durumları görmezlikten gelmemiz mümkün değildir. Pusula Gazetesi çalışanları olarak tüm kadınlarımızın bu özel gününü kutlar, eşitlik ve adalet içinde yaşayacağımız kadın-erkek ayrımcılığının olmadığı yeni bir yaşam dileriz. Saygılarımızla… 505
Teşekkür : Bu yayının sizlere ulaşmasında maddi-manevi desteklerini bizlerden esirgemeyen, tüm firmalarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Pusula Gazetesi`nin tüm yayın hakları Pusula türkische Journalistenverein`e aittir. Yayınlanan reklamlarda ki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. Pusula`da kullanılan tüm Haberlerin, Fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı Pusula`ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır, aksi durumda cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır.
Resmi Partnerlerimiz
Bernstrasse 88 • 8953 Dietikon • Tel: +41 44 745 90 90 • E-Mail: info@media-com.ch • www.media-com.ch
Kominikasyon Güvenlik sistemleri Santral sistemleri Artık Mediacom Yanınızda! Şirketiniz için gerekli olan tüm teknik işlerde bizi aramanız yeterli. PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Canan Kredit / Sıddık Canan • Walenbüchelstrasse 1-3 • 9000 St. Gallen Telefon +41 (0) 71 278 01 62 • Mobile: 076 365 30 60 – 079 350 69 99 • Telefax +41 (0) 71 278 01 64 E-Mail: info@canankredit.ch • Web: www.canankredit.ch
Kredi almak isteyenlere müjde! Düşüncelerinizi ileriye atmayın, düşük faizli bireysel kredi imkanı bizde!
Araç kredisi
Tatil kredisi
Hayallerinizi bir telefon ile güvence altına alın!
0800 26 27 28 (Ücretsiz Telefon hattı)
Kredi Miktarı, Faiz Oranları ve Aylık Ödemeler Kredi Miktarı
1 Yıllık Toplam Faiz
Aylık Ödeme
36 Aylık Toplam Faiz
Aylık Ödeme
60 Aylık Toplam Faiz
Aylık Ödeme
10000
521.00
876.75
1527.20
320.20
2594.00
209.90
15000
781.20
1315.10
2292.60
480.35
3891.00
314.85
20000
1041.40
1753.45
3056.20
640.45
5188.00
419.80
30000
1562.40
2630.20
4583.40
960.65
7782.00
629.70
40000
2082.80
3506.90
6112.40
1280.90
10379.00
839.65
50000
2603.80
4383.65
7639.60
1601.10
12973.00
1049.55
60000
3124.80
5260.40
9168.60
1921.35
15567.00
1259.45
70000
3645.20
6137.10
10695.80
2241.55
18161.00
1469.35
80000
4166.20
7013.85
12224.80
2561.80
20755.00
1679.25
Dikkat: Kredi tabelasında verilen tüm rakamlar %9.9 faiz oranıyla hesaplanmı tır. Faiz oranları ki inin siciline ve durumuna göre de i kenlik göstermektedir. Gesetzeshinweis: Die Kredit vergabe ist verboten, falls diese zur Überschreitung führt. (Art. 3 UWG)
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Konut kredisi
4
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Sunay Akın Yine Bizlerle...
İncitirim korkusuyla, yıkarken nasıl da usulca gezdirirdi ellerini teninde annen...
“…ne zaman ki Kurtlar Vadisi’nin değil, Kitap Kurtları Vadisi’nin filmi yapılır, o zaman aydınlığa çıktık demektir”
Akın’ın en büyük düşü olarak İstanbul Göztepe’de ziyaretçileriyle buluşmaktadır.
Hazırlayan: Gülter Locher
…sözlerine yorum yapmaya gerek var mı? mesaj, çok açık ve çok seçik.
Okuru şaşırtmayı seven ve birbirine benzeyen şiirler yazdığı sanılan oysa ki kendi tarzını başka hiç kimsenin taklit edemeyeceği gibi yaratan, kelimelerin arasına zekâsını ve birikimini sızdıran, her konuda ve yaşamış her büyük usta hakkında gerçek hikâyeler anlatabilen, ‘’ıslaktır aşk ve mahkûmdur kurumaya’’ diyen hala yaşamakta olan büyük usta, büyük şairimizdir. Sunay Akın, Müjdat Gezen Tiyatro Okulu ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevliği yapmıştır.
Yukarıdaki dizeler Sunay Akın’ın insan şefkati ile dolu olan duyarlı yüreğinden taşmış… Fahişe yapılmış, bir zamanlar bir annenin yürek sızısı, masum bir çocuğu olduğu hiç mi hiç düşünülmeden, hissiz, obur insan tacirlerinin hoyratlığında, acımasızca yok edilen kadın yaşamları için isyan etmiş şair. Yürek sızlatan dizeler aynı zamanda da insan şefkatinin sıcaklığını en derinlerimize kadar hissettiriyor… her ezilen, horlanan O’nun yüreğini yaralamış; o hassas yürek ki, yaraları mısralara dökülerek okuyanların yüreklerine de ulaşmış... ulaşmış da, onların belki de modernizmle uyuşturulmaya yüz tutmuş en önemli zenginliklerini, insani zenginliklerini uyandırmasını hatta çoğaltmasını başarmıştır. Yağmur sinmiş toprağa usulca geceden su içiyor göçmen kuş ölü bir askerin ters dönmüş miğferinden, diyerek, usulca savaşa, savaş acılarına isyan etmiş… hem de savaşla barış sembolü güvercini aynı sahneye koyarak. iki rayı gibiyiz aynı tren yolunun yakın olması neyi değiştirir son istasyonun, diyerek, kavuşamayanlara, birbirlerinin hasreti ile yananlara da yanmış şairin hassas yüreği. dünya böylesine güzel olur muydu yine diplomasını çerçeveleyip para kazanma derdine düşseydi dr. che yüreğini dağlara asmak yerine, diyerek, para, şan, rahatlık ellerinin altındayken reddebilen insanlara da hayranlığını vurgulamış, insanlık adına kendini adayanların olduğunu da unutturmamış, bu üst(ün) insanların varlığı sayesinde dünyanın her şeye rağmen yaşanırlığını koruduğunu hatırlatmış…
SUNAY AKIN Sunay Akın, 1962 Trabzon doğumludur. İlk çocukluk yıllarında çay tabaklarının içinde gördüğü Kız Kulesi’ne 10 yaşında kavuşur. Ailesi, daha iyi eğitim imkanları olduğu için İstanbul’a yerleşir ve Sunay Akın İstanbul’la arkadaş olur onu dinler bizlere de anlatır sırlarını bu büyülü kentin. Şairimiz, kağıt gemilerden emekli bir kaptan olarak yazmaya başladığı şiirlerini 1989’da ‘Makiler’ adıyla yayınladı. Bu ilk eserinin arkasına da birer martı gibi ‘Antik Acılar’, ‘Kaza Süsü’ ve ’62 Tavşanı’ adlı şiir kitaplarını sıraladı. Düzyazıda da ancak bir şairin yazabileceği konulara el attı.Bu alandaki eserleri İstanbul’un Nazım Planı, Kız Kulesi’ndeki Kızılderili, Ay Çöreği ve Deniz Yıldızı, Önce Çocuklar ve Kadınlar, İstanbul’da Bir Zürafa, Onlar Hep Oradaydı, Kırdığımız Oyuncaklar, Kule Canbazı, Tuncay Terzihanesi’dir. TRT, CNN Türk, TV 8, STAR TV ve çok sayıda radyoda yayınlanan bir çok programı hazırlayıp sunmuştur. Son yıllarda Nebil Özgentürk, Hıncal Uluç ve Haşmet Babaoğlu ile birlikte hazırlayıp sundukları ‘Yaşamdan Dakikalar’ programı da geniş izleyici kitlesince takip edilmektedir. Tek kişilik oyunuyla da yurt içi ve yurt dışında sayısız gösterileriyle geçmişten bugüne köprüler kurmakta ve ‘Bir milletin gerçek değerleri hisse senetleri değil, hissi senetleridir’ sözüyle de bu yolculuğuna devam etmektedir. Bir şairin kurduğu ilk müze olan İstanbul Oyuncak Müzesi de Sunay
Sunay Akın’la çocukluğumuzu bir kez daha yaşamak... Sunay Akın yukarıdaki biyografisinde de okuduğumuz gibi 1962 Trabzon doğumlu. Sonbahar çocuğu yani; 1962’nin Eylül ortasında 12’sinde doğmuş. 12 Eylül’ü 1980 senesinden beri sevmiyor ve 18 yaşından beri de doğum günlerini kutlamıyor; ama doğum yılını çok seviyor; çünkü tavşan yapıyor ondan: 62 Tavşanı. Çocukluk albümlerde kalan bir şey değildir Sunay Akın için… O çocukluk heyecanını, çocukluk hayal gücünü, saflığını ve yaşama sevincini asla kaybetmemiş şanslı insanlardandır. Asla kaybetmediği çocukluk heyecanı, merakı, duyarlılığı ve saflığı onu sanatının kaynaklarına ulaştıran önemli bir zenginliği; ama yalnız kendisi mi şanslı? Ya bizler? Onu aynı çatı altında, onun çocukluk heyecanı ile alıp verdiği nefesi ile nefesleri karışarak
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
sahnede izlemek şansına, sahip olanlar da şanslı değil mi? O’nunla unuttuğumuz çocukluk günlerimize gitmek, şaşırmak, heyecanlanmak, mutlu olmak az şey mi? Az şey mi yaşam sevincini paylaşmak? Pusula’nın değerli okuyucuları geçen yılki Edebiyat Akşamı’ndan beri her karşılaştığımız yerde Sunay Akın’ı sordular, özlemelerini dile getirdiler, O’nu tekrar yaşamak istediklerini söylediler, aynı heyecanları tekrar yaşamak istediklerini… Hem sonra böylesine değerli, bilgi yüklü; edebiyatı, bilimi, bilgiyi, tarihin sırlarını harmanlayıp zengin görsel ve yazınsal eserlerini kendi heyecanını da katarak yaratan ve sanat ve edebiyat dünyamıza kazandıran bir sanatçıdan zevk alabilen izleyicilerin de bir parça gurur payı yok mu? Sevgi, kötüye yergi, barış, dostluk mesajlarını alabilen, anlayabilen, izlemekten zevk alabilen izleyiciler olmak da azımsanacak bir şey değil. 489
EDEBİYAT AKŞAMI Gerçek anlamıyla tam bir ayrıntı ustası olan, yazar Sunay Akın anlatırken güldürür, düşünce kapısını gülümseme anahtarıyla açar beyinlerde… Yaşama bambaşka bir pencereden de bakılacağının altını çizerken, şaşırtmayı da çok sever.
14 Mart 2009 Cumartesi günü düzenleyeceğimiz, gazetemizin Geleneksel Edebiyat Akşamı‘na, ünlü yazar Sunay Akın yepyeni sürprizlerle geliyor. Ünlü sanatçımızla sanat dolu bir akşam geçirmek isteyen tüm okurlarımız davetlidir.
Tarih: 14 Mart 2009 Cumartesi • Yer: Zürich Volkshaus / Weisser Saal İnfo Tel: 076 342 90 91 veya 076 394 18 11 • Kapı açılısı: Saat 19:00
Giriş ücretsizdir.
E-Mail: info@canankredit.ch t Web: www.canankredit.ch
/H]]HW QRNWDV×
www.new-points.ch info@new-points.ch
GMBH
Getränke Grosshandel GmbH www.worldwine-gmbh.ch
www.baumann.honda.ch
TÜRK SOUND EVENT TECHNIK Erol Aşma - Mobile: 078 821 55 76
Design by descom-m.com
ÜNLÜ YAZAR SUNAY AKIN TEKRAR BİZLERLE
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
SUNAR
www.pusulaswiss.ch
6
İSVİÇRE’DEN HABERLER
İsviçre Caddelerindeki Motor ve Scooterlar SOLOTHURN. 2008 yılı içerisinde İsviçre caddelerinde bir önceki yıla oranla daha çok motor ve scooter kullanıldı. Yeni ruhsatlar %1,5 oranında artarak, motor ve scooterların sayısı 46.970 adete çıktı. Daha fazla silindir hacmine sahip olma isteği, İsviçre motor hayranlarının rağbetine hükmetmeye başladı. İsviçreli İki Teker Uzman Dairesi’nin verdiği bilgiye göre, scooterların oranı %3,7 artarak 24.170 adete çıktı. Motorların oranı %2,3 azalarak sayısı 2225 adete düştü. Daha fazla silindir hacmi rağbeti oluştu Her iki kategorinin modellerinde, özellikle yüksek silindir hacmi rağbeti oluştu. Motorlarda 750 cm3’ten fazla silindir hacmi talebi bulunurken (11.796 adet), 500-750 cm3 silindir hacmi olan 6450 motor, yıl içinde satıldı. 250 cm3’ten fazla silindir hacmi olan scooterların satışı %12,7 oranında ar-
tarak sayıları, 1884’e çıktı. Buna karşın 50’lik scooterlar %4,6 oranında artarak 9030 adet satıldı. Elektrikle çalışan scooterların sayısı arttı Söylenenlere göre küçük scooterların sayısı, daha çok elektrikle çalışan scooterlara olan rağbet yüzünden azaldı. Elektrikle çalışan scooterların sayısının %260 oranında artarak 414 adete çıktıkları bildirildi. Sonuç itibariyle İsviçre’de toplam 623.000 tane motor ve scooter kullanıcısı bulunuyor. Tasarruflu fişekler daha başarılı SFZ uzmanları, insanların yüksek mobilize ihtiyacını ve düşük masrafı sadece 50’lik ve 125 model motorlarda giderebileceklerini belirtti. Dolayısıyla bu sene içinde bu modellerin satışı başarıyla devam edecek. Bunun dışında, motor veya scooter alımının, tüketicinin keyfine ve hava durumına bağlı olduğu söyleniyor. 447
Pahalılık Neredeyse Sıfıra Düştü
Deutsche Zusammnenfassung Die Schweizerische Fachstelle für Zweiradfragen (SFZ) teilte mit, dass Die Zahl der Scooter nahm um 3,7 Prozent auf 24’170 Stück zu, während die Motorräder mit 22 ‘25 Stück eine Abnahme verzeichneten (-2,3 Prozent). Die Zahl der verkauften Roller mit mehr als 250 cm3 Hubraum stieg ebenfalls stark um 12,7 Prozent (1884), während von den
kleinen 50-er Scootern 4,6 Prozent weniger verkauft wurden (9030). Insgesamt verkehrten in der Schweiz 623’000 Motorräder und Roller. Hohes Mobilitätsbedürfnis und geringe Kosten liessen sich am besten mit den sparsamen Flitzern der 50-er und 125-Klasse verbinden. Demgegenüber hinge der Kauf von Motorrädern stärker der Konsumentenstimmung und vom Wetter ab.
İsviçre’de Kızamık Salgını! Çocuklarınızı Aşılatın İsviçre’de kızamık salgını can alıyor. Cenevre’de bir kız çocuğu kızamıktan öldü. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 2009 yılının daha ilk ayında 50 hastalık vakası bildirildi. Kızamık can alıyor
İsviçre’deki yıllık pahalılık oranı, %0,1 ile 2007 Şubat’ından beri hesaplanan enflasyon oranı %2,4 olarak tespit edildi. Fiyat düşüşü, özellikle indirimde olan ürünlerin alımından kaynaklanıyor. Ayakkabı ve kıyafetlerde fiyatlar % 12,2 oranında geriledi. Fiyat gerilemesine benzin fiyatının gerilemesi de yardımcı oldu. Benzin fiyatları bir ay içerisinde % 6,3 oranında ucuzladı. Mazotta ise fiyatlar %7,6 oranında geriledi. Dolayısıyla İsviçre halkının ulaşım, ev masrafları ve ısınma masrafları azalmış oldu. Vatandaşlar telefon iletişim ücretlerine %3,7 daha az ödediler. Genel olarak gıda ve alkolsüz içecekler ucuzladı (%-0,1). Alkollü içecekler ve tütün
Deutsche Zusammnenfassung Die Jahresteuerung in der Schweiz ist auf 0,1 Prozent und damit auf den tiefsten Stand seit Februar 2007 gesunken. Im Januar 2008 wurde noch eine Inflationsrate von 2,4 Prozent gemessen. Grund für den Preisrückgang ist vor allem der Ausverkauf bei Schuhen und Kleider. Sie verbilligten sich um ganze 12,2 Prozent. Benzin wurde innert Monatsfrist um 6,3 Prozent billiger, Diesel um 7,6 Prozent. Alles in allem wurden auch Nahrungsmittel und alkoholfreie Getränke billiger doch Alkoholische Getränke und Tabak dagegen wurden teurer, aber Ausgaben für die Gesundheitspflege blieben stabil.
ürünleri ise %0,3 oranında arttırıldı. Sağlık masraflarında ise ücret aynı oranda kaldı ve değişiklik göstermedi.
446
2006 yılındaki kızamık salgınından sonra yavaşlayan kızamık vakaları bu yılın ilk aylarından itibaren İsviçre ve tüm Avrupa genelinde büyük bir hızla yayılmaya başladı. Sağlık Bakanlığı’nın (BAG) 4 Şubat günü basına verdiği bilgilere göre, içinde bulunduğumuz yılın ilk aylarından beri 50 vaka tespit edildi. Ocak ayının son haftasında salgının ilk ölüm vakası, küçük bir kızın hayatını Cenevre Kanton Hastanesi’nde kaybetmesi oldu; aşısının olmadığı belirtilen bu küçük kız, Fransa’nın, İsviçre sınırına yakın bir bölgesinde yaşıyordu. Küçük Fransız kızının ölüm olayını örnek gösteren BAG, aşı olmanın gereğini ve aciliyetini önemle vurguladı.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, küçük çocukların yanında, 1963 senesinden sonra doğan ve kızamık geçirmemiş herkesin acilen kızamık aşısı yaptırmalarının gerektiğini söyledi. İsviçre’de de, Kuzey ve Güney Amerika ile Finlandiya’da olduğu gibi, kızamık hastalığınıin kökünün kurutulmasi için küçük çocukların %95’inin aşılanması gerekiyor. Şu anda tüm İsviçre’deki çocukların %86’sı aşılı durumda. 434
BAG acil şekilde çocuklarin ve 1963’ten sonra doğanların kızamık aşısı olmalarını tavsiye ediyor Deutsche Zusammnenfassung
In der Schweiz war 2006 eine Masern-Epidemie ausgebrochen. Nach einer vorüberhenden Abnahme ist die Zahl der Erkrankungen nun wieder europaweit zunehmend, wie das Bundesamt für Gesundheit (BAG) mitteilte. In diesem Jahr seien in der
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Schweiz bereits 50 Fälle gemeldet worden - soviel wie in einem epidmiefreien Jahr insgesamt. Das BAG empfiehlt dringend, Kleinkinder systematisch zu impfen. Auch alle nach 1963 Geborenen, die noch nie Masern hatten, sollten die Impfung nachholen.
RÖPORTAJ
7
Canan Kredit İle Kredi Üzerine Canan Kredit Firması’nın sahibi olan Sıddık Canan ile St. Gallen’deki ofislerinde bir söyleşi gerçekleştirdik. Sıddık Canan’ın Pusula okurları için önemli açıklamaları oldu. Sayın Sıddık Canan, kendinizi okurlarımıza tanıtır mısınız? Ben, 11 yaşına kadar Türkiye`de yaşadım. 1993 yılında İsviçre’ye geldim. İlkokul ve ortaokul eğitimini burada tamamladıktan sonra meslek eğitimimi matbaacılık sektöründe tamamladım. Bu eğitimin ardından Sunrise firmasında müşteri danışmanı olarak çalıştım. Daha sonra başka bir firmada, kredi danışmanı olarak 6 yıl çalıştım. Müşterilerimin her türlü maddi problemini çözebilmek için, elinden geleni yapan ve onlara her türlü yakınlığı gösteren bir çalışan olarak, kendi işimi kurma kararı aldım. Bu işi 2008 yılının kasım ayından itibaren, St. Gallen`de açmış olduğum ofisimde devam ettiriyorum. Canan Kredit nasıl bir hizmet vermektedir? Biz, kredi başvurusunda bulunan tüm müşterilerimize 5 dakika içinde kredi onayı verebiliyoruz. Bize gelen müşterilerimizden istemiş olduğumuz ön bilgiler yeterli bulunduğu taktirde kredi başvurusu hemen değerlendirilerek, müşteriye en hızlı şekilde yanıt verilmektedir. Bankaya yapacağımız kredi başvurusunda başlangıç olarak, müşterilerimizden sadece kredi talep formunu doldurmalarını istiyoruz. Krediye onay almamız durumunda, gerekli olan evrakları müşterimizden istiyoruz. Ön başvuru için müşterilerimiz bilgilerini, telefon, faks, e-mail ve mektup yoluyla bildirebilirler. İcrası bulunan müşterilerimize de, icralarını nasıl kaldırabileceklerini gösteren ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bankaya doğrudan yapılan kredi başvurusu ile sizin yapacağınız başvuru arasındaki fark nedir? Bankaya doğrudan yapılan kredi başvurusu ile bizim üzerimizden yapılan başvurular arasında önemli farklar vardır. Müşteri doğrudan bankaya gittiği zaman kredi alma şansını, limit yüksekliği şansı da dahil olmak üzere yarı yarıya kaybetmektedir. Kredi talep formu doldurulurken, müşterinin vermiş olduğu her cevap, müşterinin kredi alıp alamayacağına dair şansı belirlemektedir. Biz, Canan Kredit olarak, kredi veren bütün bankaların iç tüzüklerini ve şartlarını iyi biliyoruz. Doğrudan banka bağlantılı özel sistemlerle çalışmalar yaptığımız için, bize kredi başvurusu yapan müşterilerimizin şartlarını detaylı biçimde inceleyip, ona göre başvuru yapılacak olan bankayı belirliyoruz. Böylelikle, hem vatandaşlarımızın kredi ve limit şansları yükselmekte, hem de kısa sürede kredi talepleri cevaplandırılmaktadır.
Sıddık Canan Daha önceden kredisi olan ya da yeni başvuruda bulunmak isteyen vatandaşlarımıza ne gibi tavsiyeleriniz olacaktır? Her şeyden önce kesinlikle bankaya doğrudan kredi başvurusunda bulunmasınlar. Canan Kredit‘e gelerek bizden tavsiyeler alsınlar. Canan Kredit olarak bütün vatandaşlarımıza, kredi ve kredi sigortası hakkında ücretsiz danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Kredi alan vatandaşlarımız taksitlerini her ayın sonunda düzenli olarak yatırmayı ihmal etmesinler. Geç yatırılan ya da ileri bir tarihe ertelenen taksitler ödenmiş olsa bile, vatandaşlarımızın kredi notunu düşürmekte olup gelecekteki krediler için büyük sorun teşkil etmektedir. Daha önce kredi kullanmayan ama ileriki bir tarihte kredi almak isteyen vatandaşlarımız ise mümkün olduğunca icradan uzak kalmaya ve ödemelerine dikkat etmeye gayret göstersinler. Günümüzde her geçen gün zorlaşan kredi koşullarında, önceden önlem almak son derece akıllı bir hareket olur. Kredi derecelendirmesi yapılırken, kişinin içinde bulunduğu durum oldukça önemlidir. Bireysel bütçe ve daha önceden alınmış kredilerin zamanında ödenmesi gibi koşullar, yeni kredi baçvurularında faiz oranını belirleyen en önemli hususlardır. Ayrıca vatandaşlarımız, her önüne gelen firmayla çalışmaya girmesinler. Bu, onların işlerini daha da zorlaştırabilir. Kendi alanında uzman olan ve kredi işinden gerçekten anlayan firmalar üzerinden başvuru yapmaları, kendileri açısından avantaj olacaktır. Kredi başvurusu red edilen kişilerin daha sonra başka bir banka ya da aracı kuruluşla yeni bir kredi alması çok zordur. Çünkü bütün
bankalar arasında ortak kullanılan bir sistem vardır ve tüm hareketler bu sistem üzerinden anında görülmektedir. Kredi Yasaları’nda yeni değişiklikler oldu mu? Hepimizin bildigi gibi 2007 yılı’ndan itibaren bankalarda yapılan yeni kanun değişiklikleriyle birlikte, bireysel kredi alımları daha da zorlaştırıldı. Bu zorluklar, 2008 yılında yapılan diğer değişikliklerle katılaşmaya devam etti ve etmektedir. Yapılan bu değişikliklerle, kredi faizlerinin önceki yıllara göre yükseldiğini görmekteyiz. Bütün bu gelişmelerin yanında Canan Kredit olarak, vatandaşlarımıza düşük faizli kredi verebilmek için bütün imkanları zorluyoruz. Kredi başvurularında ilk hedefimiz, bize gelen müşterilerimizin en düşük faiz oranlarıyla kredi almalarını sağlamaktır. Yeni kanunlara göre, kredi almak isteyen kişilere 7 günlük ek bir düşünme süresi verilerek, onay tarihinden 7 gün sonra para ödemesi yapılmaktadır. Ancak istenilen kredi miktarı 12 bin Frank altında ya da 81 bin Frank üzerinde olursa para ödemesi, krediye bankadan onay çıkar çıkmaz hemen yapılmaktadır. 12 bin ile 81 bin Frank arasında, alınan tüm kredilerde normal bekleme süresi olan 7 gün uygulaması vardır. Normal şartlar altında iki kişinin çalıştığı bir aile, 120 bin Frank`a kadar para çekebilmektedir. Kendi işini kurmuş olan şirket sahipleri ise iyi bir bilançoya sahip olmaları durumunda, kredi başvurusu yapabilirler. Kredi sigortaları hakkında ne gibi çalışmalarınız vardır? Şu an çalışmalarımızı sürdürdüğümüz ofisimizde her gün bir çok vatandaşı-
mıza kredi işlemleri yapmaktayız. Ancak, sıkıntılı durumlarda ya da yatırım amacıyla alınan kredilerde, zaman içinde müşterilerimiz ödeme sorunları yaşayabiliyorlar. İşten çıkarılma, hastalık ve ölüm gibi acil durumlarda çıkacak olan bütün sorunlara karşı Kredi Sigortası yaptırarak önlem alınabilir. Her ay kredi taksitine ilave olarak ödenecek küçük bir miktar ile vatandaşlarımız, çıkabilecek birçok soruna karşı 12 ay boyunca kredi sigortasından ödeme alarak taksitlerini rahatça ödeyebilirler. Vatandaşlarımıza bu konuda özellikle uyarıda bulunmak istiyorum: Almış oldukları kredinin sigortasını mutlaka yaptırsınlar. Çünkü yarının nasıl olacağını bugünden bilmek çok zor. Kredi sigortasının aylık ödeme miktarı, alınan kredi miktarına göre değişkenlik göstermektedir. Sayın Sıddık Canan, son olarak vatandaşlarımıza neler söylemek istersiniz? Canan Kredit olarak, kurmuş olduğumuz yeni firmamıza tüm halkımızın ilgisini ve desteğini bekliyoruz. Bize gelecek olan vatandaşlarımız en iyi hizmeti alacaklardır. Biz müşterilerimize, doğrudan bir faiz oranı vermiyoruz. Çünkü faiz oranları kişinin durumuna ve siciline göre değişkenlik göstermektedir. Elimizden gelen o an ne varsa onu vermeye ve mümkün olduğunca en düşük faiz oranlarıyla vatandaşlarımıza kredi almaya çalışıyoruz. Çalışmalarımız bu şekilde devam ettiği taktirde, diğer kantonlarda da yeni şubeler açarak vatandaşlarımıza hizmet edeceğiz. Bundan sonraki süreçte vatandaşlarımız, çalışmalarımızı ve bizimle ilgili olan tüm gelişmeleri Pusula Gazetesi’nden takip edebilirler.
459
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
8
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Postane’den 1 Nisan Zamları! Hafif bir ağırlığı olan küçük paketlere 1.00 Frank zam yapıldı Beş kiloya kadar olan, hafif ağırlıktaki küçük paketlerin gönderi fiyatları 1 Nisan 2009 tarihinden itibaren 1.00 Frank pahalılaşacak. Ağırlığı daha fazla olan paketlerin fiyatı ise 1.00 Frank geri çekildi. İsviçre Postanesi’nden sözcü Richard Pfister konuyla ilgili olarak: “Sonuç itibariyle Postanenin zamlarla elde edeceği rakam 16 milyar Frank civarında olacak.’’ dedi. Büyük paketlerdeki indirimden doğacak fark konusunda ise bilgi vermekten kaçındı. İnternet’te pul fiyatları daha cazip Postanenin bir diğer indirimi, beş kilonun altında olan küçük paketlerde kullanılacak olan pulların internetten alımıyla gerçekleşecek. Fakat internet pullarının ne derece ucuz olacağı henüz kesinleşmedi. Bu tedbir ile postane zamlarının hafifletilmek istendiği düşünülüyor.
Bugün, eğer iki kiloluk bir paket «Postpac Priority» tarifesiyle gönderilir ise fiyatı 8.00 Frank’tan hesaplanıyor ve beş kilo üzeri paketler 10.00 Frank üzerinden hesaplanıyor. Postane, en son olarak altı yıl önce gönderi zamları yapmıştı. Yurt dışı gönderileri pahalı Yurt içi paket gönderilerine yapılan zammın yanı sıra, yurt dışına giden mektupların, paketlerin ve kurye hizmetlerinin de fiyatlarına zam yapıldı. %7’lik zam oranı, yine 1 Nisan 2009 tarihinde işleme alınacak. Postane, zam gerekçesi olarak yükselen masrafları sebep gösterdi. Mesela LSVA, yani ağır vasıta vergilerinde hizmet ücretleri geçmiş yıllarda iki kez zamlandı. Dolayısıyla, mazot fiyatları eskiye oranla çok yükseldi. Aynı zamanda personele verilen maaşların da yükseldiği belirtildi. Fiyat Denetim Kurulu yeni fiyatları henüz onaylamadı. 455
Saat İhracatı Biraz Toparlandı
Deutsche Zusammnenfassung Die Schweizerische Post schraubt an ihren Preisen für den Versand von Paketen im Inland. Leichte Päckli bis zu fünf Kilogramm werden per 1. April 2009 einen Franken teurer. Schwere Pakete hingegen werden einen Franken günstiger. Weiter will die Post einen Rabatt anbieten, wenn die Marken für leichte Pakete im Internet gekauft werden. Neben den Preisen für Pakete im Inland ändert die Post ihre Tarife auch für den Versand
Elektronik Oylama Sistemine İlgi Büyük
İsviçre saat pazarı, 2008 ihracatında bir rekor kırdı. Ne var ki bu olumlu tablo, yılın son üç ayında birez bulandı. Kasım ayı kadar olmasa da, aralık ayındaki ihracat rakamları bir hayli geriledi.
Cenevreliler’in elektronik oylama sistemine verdiği net ‘EVET’ cevabı, E-Voting çalışmalarına hız kazandırdı. Birçok kanton, yurtdışında yaşayan vatandaşların bu yeni oy verme sistemiyle rahatça oy kullanabilmeleri sorununu en hızlı şekilde halletmek istiyor.
A r a l ı k 2008’deki ihracatın, bir önceki yılın aralık ayına göre %7,6 oranıyla 1,322 milyar Frank gerilediği gözlemlendi. Pahalılığı bir yana koyarsak, gerilemenin gerçek anlamda % 11,2’lerde olduğu söyleniyor. Saat branşının asıl gerilemesi kendisini, mevcut mali kriz sebebiyle kasım ayında % 15,4 oranıyla gösterdi.
Buna bağlı olarak Cenevre; BaselStadt, Luzern, Graubünden, Obwalden, Nidwalden ve Aargau kantonları tarafından bilgilendirildi. Cenevre Bakanı Robert Hensler, Cenevre’nin bu taleplere olumlu baktığını söyledi.
FHS İsviçre Saat Endüstrisi Birliği, Aralık ayında biraz olsun rahatladıkDeutsche Zusammnenfassung Die Schweizer Uhrenbranche hat 2008 einen neuen Rekord bei den Exporten aufgestellt. Das Bild wird jedoch durch den Einbruch im letzten Quartal getrübt. Auch im Dezember waren die Ausfuhren rückläufig, wenn auch weniger stark als im November. Die Exporte im Dezember
Kantonlar, özellikle yurt dışında yaşayan seçmenlerin listesini E-Voting enformasyon sistemiyle Cenevre, Neuenburg ve Zürich kantonlarının öncülüğü ile belirlemek istiyor. Böylelikle sıfırdan bir bilgi veri bankasının kurulumuna gerek kalmayacak.
larını belirtti. Fakat seyir bu şekilde devam ederse, içinde bulunduğumuz sene rakamların eksiye düşmeye başlayacağı da belirtildi. 2008 yılının toplamına bakıldığında saat ihracat kazancı, nominal olarak %6,7 oranıyla 17,029 milyara çıktı. Gerçek anlamda bu artının, yıllık karşılaştırmasında %1,2 oranında olduğu söyleniyor (sda). 441 sanken gegenüber dem Vorjahr um 7,6 Prozent auf 1,322 Mrd. Franken. Real, also um die Teuerung bereinigt, betrug der Rückgang gar 11,2 Prozent. Im Gesamtjahr 2008 stiegen die Uhrenexporte noch um nominal 6,7 Prozent auf 17,029 Mrd. Franken. Real betrug das Plus im Jahresvergleich 1,2 Prozent.
von Briefen, Paketen und Kurierdiensten ins Ausland. Hier sind Preiserhöhungen. Ebenfalls wird die Preiserhöhung am 1.April 2009 als jeweils rund 7 Prozent geplant. Als Grund für die Preiserhöhungen gibt die Post höhere Kosten an. Zudem liege der Dieselpreis heute höher als bei der letzten Preisanpassung. Und weiter seien auch die Lohnkosten gestiegen. Der Preisüberwacher hat den neuen Tarifen noch nicht zugestimmt.
Zürich Kantonu, Freiburg, St. Gallen, Thurgau, Aargau, Schaffhausen, Graubünden ve Solothurn kantonlarından talep aldı. Deutsche Zusammnenfassung Das klare Ja der Genfer zur definitiven Einführung der elektronischen Stimmabgabe dürfte dem E-Voting zu neuem Schwung verhelfen. Mehrere Kantone wollen diese Abstimmungsmöglichkeit für ihre Auslandschweizer so schnell wie möglich einführen. Die Kantone sind vor allem an der Möglichkeit interessiert, die Listen der im Ausland lebenden Wählerinnen und Wähler von den Informatiksystemen der E-Voting-Pionierkantone Genf, Neuenburg und Zürich hosten zu lassen. Die technischen Möglich-
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Günümüz teknolojisinin, bu projeyi gerçekleştirmek için her an devreye girebileceği söylendi. Basel-Stadt Kantonu’nda 29 Kasım’dan itibaren İsviçre dışında yaşayan seçmenlerin oy verebilmesi için gerekli kanun tasarıları hazırlanmaya başladı. Ulusal düzeyde ise bir tartışma başladı; kanton genel sekreter ve başbakanın da katıldıüı konferansta, Giampiero Gianella’nın daha çok anti-merkeziyetçi bir çözüm bulunması gerektiği görüşünde olduğu tartışıldı; başkanlık dairesinde, merkezi bir çözümü çok fazla mantıklı bulmadıklarını belirttiler. 452 keiten sind heute bereits so weit, dass eine Einführung jederzeit möglich ist. Im Kanton Basel-Stadt wurden Gesetzesgrundlagen erarbeitet, die im Ausland lebenden Wählerinnen und Wählern ermöglichen sollen, ab dem 29. November elektronisch abzustimmen. Die Konferenz der kantonalen Staatschreiber und -kanzler bevorzugt laut deren Präsident Giampiero Gianella eher eine dezentrale Lösung. Auch bei der Bundeskanzlei erachtet man eine zentrale Lösung als wenig sinnvoll.
Muhteşem İndirim Devam Ediyor
İNDİRİM Civic Modeli
5000.-
CHF
Fırsatı kaçırmayın yepyeni bir Honda sahibi olun! İNDİRİM Accord Limu.
3000.-
CHF
İNDİRİM Accord Kombi
ACCORD
3000.-
İNDİRİM CR-V Modeli
3000.-
CHF
Yeni Honda Jazz
19'900.-'den başlayan fiyatlarla
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
CHF
10
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Doping İlaçları Gümrüğün Başını Ağrıtıyor Federal Gümrük Bakanlığı (EZV), kontroller esnasında gittikçe daha fazla illegal ilaç ele geçiriyor. Ayrıca, kaçak gıda maddelerinin sayısının da arttığı tespit edildi. EZV, 2008 yılı içerisinde toplam 175 ton ürüne el koydu. EZV’nin Yılık Bilanço Konferansı’nda, 2008 yılında EZV’nin el koyduğu 23,7 milyar Frank değerindeki ürünlerin sayısının, daha önceleri hiç görülmemiş oranda yüksek olduğu ve geçen yıl bu rakamın 23 milyar olduğu belirtildi. 2008 yılında 2007 yılına göre, illegal ürünleri ülke içine sokma çabasının 366’dan 687’ye çıktığı söylendi. Gümrük kontrollerinde en çok ele geçirilen illegal ürünlerin arasında kas geliştiriciler, doping hapları ve zayıflatıcı ürünlerin olduğu söylendi. Gümrük memurları, gıda maddelerinden ise daha çok meyve, sebze, Deutsche Zusammnenfassung Mit 23,7 Milliarden Franken (Vorjahr: 23 Milliarden) waren die Einnahmen der EZV im Jahr 2008 so hoch wie noch nie .Insgesamt hat die EZV im Jahr 2008 175 Tonnen Waren beschlagnahmt. Gegenüber dem Vorjahr stieg die versuchte Einfuhr illegaler Heilmittel von 366 auf 687 Fälle. Am häufigsten wurden Mus-
İsviçre Silahlarının En İyi Müşterisi Pakistan İsviçre’nin savaş malzemeleri ihracatı, %55 artışla yeni bir rekor kırdı:2007’de %50’lik artışıyla rekor bir seviyeye çıkan savaş malzemeleri ihracatı, 2008 yılında % 55,4 oranında bir artış ile İsviçre ekonomisine 722 milyon Frank gelir getirdi.
tahıl ürünleri ve et ürünlerine el koyduklarını belirttiler. 2008 yılında, 2007 yılana göre bu ürünlerde 210 tondan 175 tona bir gerileme yaşandığı tespit edildi. Gümrük aramalarında, 7000 olay, kaçakçılık gerekçesiyle yetkili makamlara bildirildi. Bu 7000 davada, ağırlıklı olarak katma değer vergisi kaçakçılığı tespit edildi. Kontroller esnasında gıda maddeleri kaçakçılığının yanı sıra evcil hayvanlar, alkollü içecekler, tütün ürünleri, petrol tarzı ürünler veya çalıntı sanat eserlerinin olduğu da belirtildi. 439 kelaufbau- und Dopingpräparate sowie Schlankheitsmittel geschmuggelt. In 7000 Fällen ermittelte die Zollfahndung wegen organisierten Schmuggels. Dabei geht es vor allem um die Hinterziehung von Mehrwertsteuer. Geschmuggelt werden neben Lebensmittel auch Tiere, Spirituosen, Tabakwaren, Mineralöl oder geraubte Kulturgüter.
Şimdiye kadar ulaşılan rekor seviye, 1987 yılında 578,3 milyon Frank’tı. Geçen yıl, İsviçre’nin silah alıcısı Pakistan oldu. Pakistan, 109,9 milyon Frank değerinde savaş malzemesi satın aldı. Başka bir deyişle Pakistan, 2007 yılına nazaran 3 kat daha fazla alım gerçekleştirdi. Meclisin 2006 yılının aralık ayında onay verdiği ve Pakistan’a Kasım 2007’den Nisan 2008’e kadar hüküm çıkartmaması tartışma konusu olan Uçak Savunma Sistemleri de bu alımların arasında Deutsche Zusammnenfassung
Die Ausfuhr von Schweizer Kriegsmaterial ist im vergangenen Jahr um mehr als die Hälfte auf einen neuen Rekordwert in die Höhe geschnellt. Die Exporte erhöhten sich im Vorjahresvergleich um 55,4 Prozent auf 722,0 Millionen Franken. Wichtigster Abnehmer von Schweizer Waffen
yer alıyor. Pakistan’ın hemen ardından ikinci ve üçüncü büyük savaş malzemesi alıcıları 83,7 milyon Frank ile Danimarka ve 80,9 milyon Frank ile Almanya oldu. Gümrük Bakanlığı’nın istatistikleri, özellikle ilk sıralarda yer alan alıcıları açıkladı. Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığı, sıralamadaki diğer alıcılar hakkındaki bilgileri gelecek haftalarda açıklayacak. 440
war letztes Jahr Pakistan. Das Land erhielt Kriegsmaterial im Wert von 109,9 Millionen Franken oder fast drei Mal so viel wie 2007. Hinter Pakistan folgen Dänemark und Deutschland als nächst größerer Abnehmer von Schweizer Kriegsmaterial mit 83,7 beziehungsweise 80,9 Millionen Franken.
800 Şirketten Kısa Süreli İşçi Talebi
Sağlık Sigortalarında Prim İndirimleri
Ocak ayında 800 şirket, kısa süreli (geçici) çalışacak işçi talebinde bulundu.
Her üç kişiden birinin primlerinde indirim uygulanacak. Geriye kalanlarının prim indirimine ihtiyacı yok. Çünkü onların sağlık sigortası, ucuz bir sigorta değil.
Ekonomi Müsteşarlığı’nın (SECO) istihdam müdürlüğünden Serge Gaillard, konuyla ilgili olarak basına şu bilgileri verdi: ‘’Seco, bulunduğumuz yıl içerisinde, yoğun bir yararlanma talebi sebebiyle çıkacak masraflar için bütçeden şimdiden 200 Milyon Frank ayırdı. Meclis, iş sözleşmesi yapılmayan ve dolayısıyla belirli bir süre için bir şirkette çalışacak olan işçilerin tazminat ödemelerinin 12 aydan 18 aya kadar uzatılmasına karar verecek.’’ Gaillard, ayrıca, bahsi geçen uzatma süresinin 1 Nisan’da yürürlüğe girebileceğini söyledi. Yaptığı tahmini, bulunduğu konum itibariyle değerlendiriyor ve 2010 senesinde işsizlik oranının %4,3’e çıkağını iddia ediyor. Eğer dünya ekonomisi bu yılın ilk altı ayından sonra bir düzelme sürecine
Kanuna göre: ‘‘Kanton, mütevazı şartlarda yaşayan sigortalıya prim indirimi sağlayacak.’’İsviçre’deki nüfusun mütevazi şartlarda yaşayan %38’ine sağlık sigortalarında prim indirimi uygulanacak. girerse, İsviçre uzun süreli bir stagflasyon evresinden kurtulmuş olacak. 436
Deutsche Zusammnenfassung Im Januar haben in der Schweiz 800 weitere Firmen Gesuche für Kurzarbeit eingereicht. Wegen der starken Inanspruchnahme habe das Seco für das laufende Jahr einen Aufwand von 200 Millionen Franken budgetiert. Noch im Februar werde der Bundesrat über eine allfällige Verlängerung der Bezugsdauer für Kurzarbeiterentschädigung von zwölf auf 18 Monate entscheiden.
İadeler nereye gidiyor? Mesela, Visana müşterilerindeki prim indirim oranı, Helsana Sağlık Sigorta Şirketi’ne göre oldukça yüksek oranda. Buna karşın Visana ve Sana24 şirketleri, aynı hizmeti vererek daha hesaplı alternatif şirketler olarak belirtildi. Hastalık Kasaları Birliği ve kantonlar prim indirimi iadelerinin, sigortalılara mı yoksa sağlık sigortalarına mı geri ödenmesi gerektiği konusunda bir tartışma içerisindeler. Sonuç henüz belli değil. 475
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Deutsche Zusammnenfassung Jedem Dritten wird die Prämie verbilligt. Viele davon hätten es nicht nötig, denn sie leisten sich eine teure Krankenkasse. Doch vielen Versicherten wird die Prämie vergünstigt, obschon sie es nicht nötig hätten: Sonst würden sie nämlich zu einer günstigeren Krankenkasse wechseln. Nicht alle nutzen diese Gelegenheit. Derweil streitet sich der Krankenkassenverband mit den Kantonen, ob der rückerstattete Betrag für die Prämienverbilligung direkt an die Versicherten oder an die Krankenkasse ausbezahlt werden soll. Ohne Ergebnis.
İSVİÇRE’DEN HABERLER
11
İsviçre’de, İhracat Çöküş Dönemine Giriyor
Konjonktüre Destek İçin 600 Milyon’luk Paket
Küresel ekonomik kriz, İsviçre ekonomisini bile sarsmaya başladı. Bu durumu en çok hissedenler, ihracat firmaları oldu. Aralık ayında ihracat %13 geriledi. Ülke, uzun yıllardır görülmemiş en zayıf aylarını yaşadı.
Meclis, konjonktürü de desteklemek amacıyla 600 Milyon Frank değerinde bir paket planı hazırlayacak.
Aralık 2008’den beri, İsviçre’nin ihracat piyasasında soğuk rüzgarlar esiyor. Federal Gümrük Bakanlığı’ndan (EVZ), geçen yılın aralık ayına göre ihracatın nominal bazda %10,8 ve reel olarak %13 gerilediğinin tespit edildiği bildirildi. Gümrük Bakanlığı, Aralık 2008 tarihini ‘‘Mensis horribilis’’ yani ‘‘berbat ay’’ olarak adlandırdı. Olumsuz geçen Aralık 2008’in sonuçları, tüm yılın sonuçlarını da olumsuz etkiledi. 2008 yılının ilk 9 ayında olumlu bir seyir izlendiği için ihracatın artışı, nominal bazda %4,6 artarak 200 milyar Frank gelir elde edilmesini sağladı. Buna rağmen ortaya çıkan sonuçlar, tatmin etmedi. Çünkü ortaya Deutsche Zusammnenfassung Die Eidgenössische Zollverwaltung (EZV) teilte am Dienstag mit, dass die Exporte gingen im Vergleich zum Vorjahresmonat nominal um 10,8% und real um 13% zurückgegangen sind. Das schlechte Dezember-Ergebnis belastet das ganze Jahresresultat: Zwar resultiert dank der guten Entwicklung in den
çıkan rakamlar ihracatın 2003 yılından beri ilk kez zayıf bir şekilde ilerlediğini ortaya çıkardı. İhracat volümünde en çok gerileme gösteren alanlar tekstil, metal ve plastik endüstrisi oldu. Yılın ilk 9 ayında mal ve makine ihracatları %6,2’den % 8,7’ye çıktı. Fakat 2008 yılının son üç ayı, bu olumlu sonuçları yıktı geçti. 2001 yılının ilk üç ayından bu yana ilk defa böyle kötü sonuçlar elde edildi. Toplam sektör sayısının yarısı, eksi rakamlara kadar bile düştü. Tekstil sektöründeki ihracatlar %7,7 oranında azaldı. 438 ersten drei Quartalen für das ganze Jahr 2008 immer noch eine Zunahme der Exporte um nominal 4,6% auf erstmals mehr als 200 Mrd. Franken. In den ersten drei Quartalen wuchsen die Ausfuhren von Waren und Maschinen um 6,2 bis 8,7 Prozent. In Schlussquartal 2008 kippten die Resultate. Am Ende der Skala steht die Textilindustrie, deren Exporte um 7,7% sanken.
BASEL Şivesiyle Yeni Bir Sözlük İki yıl süren araştırmaların sonunda, yeni Basel Almancası Sözlüğü bitmek üzere. Sözlük, Basel şivesinin son otuz yılda elde ettiği tecrübelerdeki değişikliği içeriyor. Mesela Basel şivesiyle ‘’Florabiitsch de riläggse’’ denildiği zaman, Ren nehrinin kenarında Flora caddesinde dinlenmek istendiğini anlayabiliriz. 2010 senesinde Christoph-Merian yayınevi tarafından yayınlanacak olan sözlükte «Äin go schnappe goo» (daha ağır bir yük elde etmek) gibi deyimlerin açıklaması da yer alacak. Böylelikle yabancı kökenli insanlar bu deyimleri daha kolay anlayacaklar. Sözlükte her türlü metin Deutsche Zusammnenfassung Nach zweijähriger Forschung kommt das neue «Baseldeutsch-Wörterbuch» in die Phase der Fertigstellung. Im Buch, welches im Herbst 2010 im ChristophMerian-Verlag erscheint, sollen auch Redewendungen veröffentlich werden,
kullanıldı ve aynı zamanda internet ortamında anketler yapılarak daha fazla bilgi toplandı. 3500 Basel vatandaşı sayesinde 300 yeni kelime kaydedildi. CMS vakfı sözlüğün tüm masraflarını karşıladı. 453
Bu pakette ilk etapta, kamuya açık yolların altyapı çalışmalarının hızlandırılma çalışmaları ele alınacak. Trafik, Enerji ve Çevre Bakanı Leuenberger’e çok fazla iş düşecek; Trangarları modernleştirme, kısa mesafeli yol bağlantıları ve ses kirliliğine karşı alınması gereken önlemler hızlandırılacak. SBB ve özel tren şirketlerinin yatırım masrafları için 250 Milyon Frank ayırılırken, ülkedeki caddelerin yol yapımı ve düzenlemeleriyle, ısıtma enerjisi ve su baskınları önlemlarinde çıkacak masraflar da hesaba katıldı. Eğitim ve Araştırma Departmanı sorumlusu Doris Leuthard ve Pascal Couchepin Deutsche Zusammnenfassung Der Bundesrat entscheidet voraussichtlich nächste Woche über ein zweites Paket zur Konjunkturstützung, das rund 600 Millionen Franken umfasst. Im Vordergrund stehen zusätzliche beziehungsweise vorgezogene Investitionen in die öffentliche Infrastruktur, weshalb der Grossteil in den Aufgabenbereich von Verkehrs-, Energie- und Umweltminister Leuenberger fällt. 250 Millionen Franken sind für solche Investitionen der SBB und der Privatbahnen vorgesehen. Dazu kommen Mehrausgaben für den
Bau und Unterhalt der Nationalstrassen, im Energiebereich (Abwärmenutzung) und für den Hochwasserschutz.Das erfordert einzelne Gesetzesänderungen, die dringlich abgewickelt werden sollen. Die Mehrausgaben werden dem Parlament als Nachtragskredit zum Budget 2009 unterbreitet werden. Zusätzlich zu diesem Konjunkturpaket soll die kalte Progression bei der direkten Bundessteuer 2010 vorzeitig ausgeglichen werden, womit die Steuerzahler rund 600 Millionen Franken weniger an den Fiskus abliefern müssen
İsviçre ve Liechtenstein Arasındaki Yeni Anlaşma Büyük Millet Meclisi yeni anlaşmanın kabulüyle ilgili bilgi verdi. Anlaşma, bir sonraki dönemde yürürlüğe girecek. İsviçre, geçen Aralık ayından beri Schengen/Dublin’e katılırken, Lichtenstein’ın Schengen’e girişi önümüzdeki dönemde gerçekleşecek. EJPD Federal Adalet ve Polis Departmanı’nın verdiği bilgiye göre, şuan her iki ülkenin Schengen’e katılmasından sonra, göçmen konusunda çift taraflı bir çalışma başlaması gerekiyor. Buna bağlı olarak her iki ülke, eski kanunları ele alıp yenilemeye kaDeutsche Zusammnenfassung
damit damit Fremdsprachige deren Bedeutung besser erschliessen können. Für die Ausgabe wurden Texte aller Art ausgewertet und eine Online-Umfrage gestartet. Dank der Teilnahme von 3500 Baslern wurden total 300 neue Wörter notiert. Die CMS-Stiftung finanziert das Wörterbuch.
için teknolojik yenileme teşviki önem açısından en ön sırada yer alırken, Ulusal Ekonomi Departmanı’nda, bulunduğumuz ortamın ve turizmin geliştirilmesi, şirket kredilerinin ve ihracat siparişlerinin güvenlik altına alınması en önemli konular arasında yer alıyor. Ayrıca bahsedilen teşviklerin gerçekleştirilebilmesi için bazı kanun değişiklikleri yapılması gerekiyor. Fazladan yapılacak masraflar, parlamentonun 2009 bütçesinde, önceden alınan kredilere eklenecek. Bu konjonktür paketinin yanı sıra, progresyonun erkenden 2010 vergileriyle dengelenmesi gerekiyor. Böylelikle vergi ödeyenler, yaklaşık 600 Milyon Frank’ı devlet hazinesine vermek zorunda kalmayacaklar. Çocuklu ailelere de bu kapsamda vergi indirimleriyle kolaylık sağlanmış olacak. 435
Der Bundesrat hat am Mittwoch die Botschaft zur Genehmigung des neuen Vertrags verabschiedet. Der Vertrag tritt zu einem späteren Zeitpunkt in Kraft. Das Eidgenössische Justiz- und Polizeidepartement (EJPD) schreibt, dass mit der Teilnahme der beiden Länder an Schengen nun die bilaterale Zusamme-
rar verdi. Meclis, anlaşmanın kabul edilmesinden sonra anlaşmayı parlamentoya gönderdi. Avrupa Birliği Komisyonu’nun, Liechtenstein’ın Schengen’e girmesine yönelik onayı verdikten sonra anlaşma yürürlüğe girecektir. 474 narbeit im Ausländerbereich schengenkonform koordiniert werden muss. Der Bundesrat verabschiedete die Botschaft zur Genehmigung des Rahmenvertrags zu Handen des Parlaments. Der Vertrag wird allerdings erst in Kraft treten, wenn die Inkraftsetzung des SchengenBesitzstands durch Beschluss des EURats auch für Liechtenstein erfolgt ist.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
12
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Schengen, İsviçre’ye avantajlar yaratıyor Federal Gümrük Bakanlığı rekor hâsılata ulaştı Federal Gümrük Bakanlığı devletin kasasına geçen sene 23,7 Milyar Frank aktardı. Bu kadar yüksek bir rakama ilk kez ulaşıldı. 2008 senesinde, ilaç kaçakçılığının oranı nerdeyse iki katına çıkarken, başlıca gıda maddeleri olmak üzere uyuşturucu maddelerde bir gerileme yaşandı. Schengen ile yapılan ilk deneyimler olumlu sonuç verdi. Gümrük Bakanlığının ve Gümrük polisliği Perşembe günü Thayngen’daki yıllık medya konferanslarında, genel bir değerlendirme için henüz erken olduğunu açıkladı. Schengen- Alanına yapılan giriş, Federal Gümrük Bakanlığı ve Gümrük polisliği için zorlayıcı bir savaş oldu. Fakat ön çalışmaların ve gerekli eğitimlerin problemsiz halledildiği Perşembe günü Thayngen’da gerçekleşen Yıllık Medya Konferansı’nda bildirildi. Sınır polisi, kontrollerini gümrük sınırıyla ve gümrük alanıyla kısıtlamadan, ülke içine kadar ilerletti. Medya Konferansı’ndan polislerin geçen iki yılda iyi hazırlandıkları ve işten çıkartılan polislere rağmen, ki bu oranın %10’ları bulduğu söylendi, polislerin yine de son beş yıl içerisinde hiç olmadıkları kadar esnek, hareketli ve modernleştikleri konusunda bilgi edinildi. Gümrük Bakanlığı Müdürü Rudolf Dietrich’in anlattığına göre İsviçre, Schengen için ‘‘Özel bir durum.’’ dedi ve ekledi: “Bundan sonra, Gümrükten sorumlu yetkili mercilerin görevi Batı ve Orta Avrupa’nın tek gümrük sınırını İthalat ve İhracat pazarı için en uygun hale getirebilmek.’’ dedi. En son bilânçoyu bildirmek için henüz çok erken Bir taraftan gümrükten geçebilecek ürünlerin deklare, yani tam olarak açıklanması gerekiyor. Diğer taraftan ise Gümrükçüler ve Gümrük Polisleri aynı, yani ikisi aynı işi yaparken, aynı zamanda gümrükten geçirilmek istenen malların kontrolünü yapıp in-
sanların kontrolünden de sorumlular. Dietrich, şahıs kontrollerinde yeni uygulamayla sadece şüpheli durumlarda kişiyi kontrol ettiklerini, özellikle belirtmek istedi. Geçmişe göre artık SIS, yani Schengen-Bilgi Sistemi sayesinde gümrük personeli müdahale durumları için daha iyi donanmış durumda. SIS ile sadece İsviçre için değil, tüm Avrupa’yı kapsayan bilgiler edinilmekte. Mesela, kişinin aranıp aranmadığı ve ürünlerin yasaklı olup olmadığı SIS’den öğrenilebilir. Fakat son bilanço rakamlarını bildirmek için henüz erken olduğu belirtildi. Çünkü Schengen henüz 12 Aralık 2008’de İsviçre Gümrükleri’nde uygulamaya geçti. Gümrük Polis Şefi Jürg Noth de SIS sayesinde gümrük sınırlarındaki ve tüm sınır alanında yapılan kontrollerin kalitesinin arttığını onayladı. Gümrük Polisliği, 14 Ağustos 2008’den itibaren SIS programını kullanmaya başladı. Gümrük personeli şimdiye kadar toplamda 1586 SIS sorgulaması gerçekleştirdi. Sorgulama detayları arasında şu sebepler yer alıyordu: 22 tane sınır dışı edilme sebebiyle şahıs araştırması, Gelişmemiş Ülkelerden olması sebebiyle, İsviçre’ye giriş izni ret cevabı alan 372 kişinin sorgulaması, 42 kayıp kişi, oturma izini araştırması içinde olan ve hukuken aranan kişi, diğer sebeplerden dolayı aranan 220 kişi ve araç kontrolleri ve 714 kez doküman ve benzeri değerli eşyalar için aramalar yapıldı. Gümrük polisi geçen sene, ülkeye illegal yollarla giriş ve çıkış yapan toplamda 1981 olay tespit etti. Sınır Polisi İsviçre’de illegal yollarla yaşamak isteyen 3321 kişi tutukladı. Bunların dışında fazladan gereksiz eşya taşıma sebebiyle 273 durum tespit edildi. 23,7 Milyar Frank hâsılat toplandı Geçen sene Federal Gümrük Bakanlığı gümrük ücreti, katma değer vergi ücreti, kullanım ve trafik vergi ücretleriyle ortalama 23,7 Milyar Frank hâsılat topladı. Geçen sene ise bu rakam
23 Milyar idi. Bu rakam, şimdiye kadar elde edilen en yüksek rakam olarak tespit edildi. Aynı zamanda bunun, hükümetin gelirinin yaklaşık %37’sini oluşturduğu da söyleniyor. Bu rakamdan 12 Milyar, katma değer vergisi ve 5,2 Milyar atık gaz vergisi için hesaptan düşüldü. 2008 yılında gıda madde kaçakçılığı, 2007 senesine göre gözle görülür derecede gerileme kaydetti. Federal Gümrük Bakanlığı, 7000 tane gıda kaçakçılığı durumu yakalarken ( 2007’de 8000 ) 3600 tanesi hakkında soruşturma dosyası açtırdı ( 2007’de 4000 soruşturma dosyası). Toplamda 2008 senesinde 175 ton gıda maddesine el koyulurken, 2007 senesinde ise 210 ton gıda maddesine el koymuşlardı. Yalnız şunu da belirtmek gerekirse, el konulan ürünlerin toplamı 250 kilodan fazla olan kaçak ürünler idi. Yine toplam üzerinden bakarsak:2008’de 23 ton kaçak et ( 2007 de 83 ton) ve 91 ton sebze ve meyve olarak belirtildi. Gümrük tarafından el konulan malların değerinin toplamda yaklaşık 700.000 Frank ( 2007 de 1,5 Milyon Frank) olduğu bildirildi. Deutsche Zusammnenfassung
Im vergangenen Jahr hat die Eidgenössische Zollverwaltung 23,7 Milliarden Franken zuhanden der Bundeskasse eingenommen. Das ist so viel wie nie zuvor. Der Schmuggel von Medikamenten hat sich 2008 nahezu verdoppelt, während er bei den Lebensmittel signifikant und bei den Drogen sehr stark zurückging. An der Jahresmedienkonferenz dieser beiden Institutionen vom Donnerstag in Thayngen war zu erfahren, dass der Beitritt zum Schengen-Raum hat die Eidgenössische Zollverwaltung und das Grenzwachtkorps vor grosse Herausforderungen gestellt. Vorbereitungen und Ausbildung wurden aber problemlos gemeistert. Im
Gümrükten illegal yollarla ülkeye sokulmak istenen ilaçların sayısı artış gösterdi. Gümrük Bakanlığı, İsviçre İlaç Enstitüsü’ne 687 durumu bildirirken 2007 senesinde bu rakam sadece 366 kaçakçılık vakasıyla sınırlı kalmıştı. En çok el konulan ilaçların arasında: kas yapıcı ve doping ilaçları, zayıflama ilaçları, iktidarsızlık ve cinselliğe yönelik ilaçlar, ten rengini açan ilaçlar, sakinleştirici ve uyku ilaçlarından son olarak Asya bölgesinden gelen bitkisel ilaçlar da yer alıyor. 481 vergangenen Jahr erhob die Eidgenössische Zollverwaltung Abgaben (Zölle, Mehrwertsteuer, Verbrauchsund Verkehrssteuern in der Höhe von rund 23,7 Milliarden Franken (im Vorjahr 23 Milliarden). Dieser Betrag ist so hoch wie noch nie zuvor. Er macht ca. 37 Prozent der Bundeseinnahmen aus. Davon entfallen rund 12 Milliarden auf die Mehrwertsteuer und 5,2 Milliarden auf Treibstoffabgaben. Dagegen wurde bei den Medikamenten eine starke Zunahme registriert. Die Zollverwaltung meldete dem Schweizerischen Heilmittelinstitut 687 Fälle (Vorjahr 366), bei denen versucht wurde, illegale Heilmittel in die Schweiz einzuführen.
5 Yıldan bu yana gerçek lazer tekniği ile bayan ve erkek’lerde bıyık, koltukaltı, çene altı, boyun, bikini bölgesi ve bacaklarda ince ve kalın tüyleri kısa sürede ortadan kaldırıyoruz.
Saç
%50
a am
Tüm Lazer işlemlerinde ’ye varan indirimler.
Ba k
ELIFEE BEAUTÉ Coiffeur • Zurlindenstr. 193 • 8003 Zürich Tel. 044 451 20 00 Düğün, Nişan ve özel günlerinizde ımı • Gelin Başı • k a B Mobile: 079 216 79 71 Saç bizi mutlaka arayın. lt • Ci Bo ı www.elifee.ch • info@elifee.ch y ım
Uygun fiyatlarla güvenilir ve garanti belgeli Lazer epilasyon. Kullandığımız Lazer cihazı KE-Medical merkezlerinde ki cihazların aynısıdır.
Fiyatlarımız 50.- Fr.‘tan başlamaktadır. „Bize gelenler 15 Seansta değil sadece 5 Seansta ince ve kalın tüylerinden kurtuluyor.“ Elif Tokay
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
İSVİÇRE’DEN HABERLER
13
Rekor: İsviçre, 61.000 Ton Peynir İhraç Etti Emmentaler peyniri başta olmak üzere, İsviçre peynirleri yurt dışında büyük rağbet görüyor. 2008 yılında peynir ihracatı rekor seviyeye ulaştı; toplam 61’190 ton peynir ihracatı gerçekleştirildi. İsviçre peynir piyasasının yüzü geçen yılın rekor ihracatı nedeniyle gülüyor. Eriyen, hazır fondue ve diğer İsviçre peynir çeşitleri olarak tam 61.190 ton peynir ihraç edildi. TSM Treuhand GmbH’nın açıkladığı rakamlardan, ihracatta, 2007 yılına nazaran 2008 yılında 1888 ton, yani % 3,2 oranında bir artışın görüldüğü ortaya çıktı. En fazla sevilen peynirin başta Emmentaler olduğu, buna karşılık Vacherin Mont d’Or, Appenzeller ve Sibrinz peynirlerinin ihracat oranınınsa düştüğü belirlendi. Ortalama %31 ile ihracat oranı artan peynir çeşitleriyse Tilsiter ve Raclette oldu. Çeşitli lezzetlerde üretilen orta yumuşak peynir ürünleri ve yeni peynir çeşitleri ihracat rakamını arttıran önemli bir etken
olarak gözlemlendi. Böylelikle, yarı yumuşak peynir kategorisinin ihracatı, %74,7 oranıyla 1528 ton artışla toplam 3574 tona çıktı. Eriyen peynir çeşitlerinin ihracatı %7,1 oranında gerileyerek 4091 tona düştü ve peynir içerikli diğer ürünler %3 oranında artarak 5042 tona çıktı. 2007 yılında da olduğu gibi 2008 yılında da en fazla ihracat Avrupa’ya gerçekleşti. İsviçre peynirlerinin en büyük alıcısı her zamanki gibi Almanya ve hemen ardından İtalya oldu. Peynir ithalat rakamında artış görüldü İhracatın yanı sıra peynir ithalatında da geçen yıla göre artış görüldü. Yıllık karşılaştırmada %11,5 ile peynir ithalatının 38.962 ton arttığı ortaya çıktı. Eriyen peynir çeşitlerinin ihthali ise %11,3 ile 2117 tona geriledi. İsviçre’ye peynir ithal eden ülkeler ise İtalya, Fransa ve Almanya’ydı. 444
Deutsche Zusammnenfassung Die Schweizer Käsebranche kann auf ein erfreuliches vergangenes Jahr zurückblicken. Es wurden insgesamt 61’190 Tonnen Käse, Schmelzkäse und Fertigfondue exportiert. Dies sind 1888 Tonnen oder 3,2 Prozent mehr als noch im Vorjahr. Die Käseexporte haben 2008 ein Rekordhoch erreicht. Insgesamt wurden 61’190 Tonnen Käse ausgeführt. Rückläufig war unter an-
derem auch der Export von Vacherin Mont d’Or, Appenzeller und Sbrinz. Die Ausfuhren von Schmelzkäse gingen um 7,1 Prozent auf 4091 Tonnen zurück, diejenigen von Fertigfondue stiegen um drei Prozent auf 5042 Tonnen an. Aber auch Käseimporte haben im vergangenen Jahr zugenommen. Sie stiegen im Vorjahresvergleich um 11,5 Prozent auf 38’962 Tonnen an. Rückläufig waren die Importe von Schmelzkäse.
Minare Karşıtlarının Tessin’de Şansı Yok Tessin Parlamentosu, minareleri yasaklamak istemiyor. Kantonlar arası meclis görüşmesinden kısa bir süre önce, Tessin Kantonu minareler ile ilgili yasak teklifini reddetti.
Ona göre, gerçekte var olmayan minare yapım taleplerinin, var olmayan problemleri önemli değil.
4 Mart’tan itibaren Kantonlararası Meclis, Zürichli SVP parti üyesi Ulrich Schlüer’in sunduğu minare yasağına yönelik girişim müzakerelerine başlayacak. Tessin Parlamentosu’nda müzakerelerle ilgili ön görüşmeler yapıldı. Büyük meclis, Lega- temsilcisi Lorenzo Quadri’nin yaptığı öncülükle, kantonlar arasında uygulanacak bir minare yasağı talebinde bulundu. Öneri, 55 evet oyuna karşılık 22 hayır oyuyla ret edildi. Talebe karşı çıkanlar, büyük bir çoğunlukla SP ve Yeşiller olurken, Lega ve SVP, talebin kabul edilmesini isteyenlerdi.
Lega Temsilcisi Quadri, Avrupa’da her yerde camilerin mantar gibi ürediğini savundu ve bu gelişimin artık durdurulması gerektiğini belirtti. Aynı zamanda minare yasağıyla, kimsenin dinini yaşamasına engel olunmayacağını ifade etti. Quadri’nin parti arkadaşı Rodolfo Pantani, minarelerin bir mescit olmadığını savunurken: “Minare yasağı, din özgürlüğünü etkilemez.’’ diye fikrini belirtti. Yine bir Lega- temsilcisi olan Donatello Poggi, düşüncesini şöyle savundu: “Bizim istediğimiz gayet basit. Müslüman ülkelerde yaşayan Hıristiyanlar’a, kilise yapım yasağı kalkmadığı ve Hıristiyanlar din özgürlüklerini yaşayamadıkları sürece, biz de Tessin’de minareler istemiyoruz.’’
Gerçekte var olmayan bir problem
Lugano Piskoposu devreye girdi
Çoğunluğun sözcüsü olarak SP parti üyesi Graziano Pestoni, bu tarz bir yasağın din özgürlüğünü tehlikeye sokacağını ve aynı zamanda insan hakları kanununa ters olduğunu belirtti. Onun düşüncesine göre bu yasak, problemleri çözmeyecek. Müslümanlar’ın entegrasyon sürecini daha da zorlaştıracak. Yeşiller Partisi üyesi Sergio Savoia, bu öneriyi sunanlara :“Konu, Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki bir tavır değil. Burada asıl önemli olan konu, müzakerelerde laik bir ülkenin kendi vatandaşlarına din özgürlüğü hakkı tanıyıp tanımadığının tartışılması gerekiyor.’’ dedi. Savioa, daha çok gerçek problem hakkında tartışmak istediğini belirti. Mesela, planlanan Alışveriş Merkezleri gibi.
Lega-Meclis kurul üyesi ve İnşaat Müdürü Marco Borradori, minare yasağına karşı çıktığını belirtti. Cami ve minare inşaatlarında kesinleştirilmiş kanunların olduğunu ve dini sebeplerden kaynaklanan bir yasağın kanunlara uygun olmayacağını ifade ederek, ‘’Eğer böyle bir yasak devreye girerse, Müslümanlar’a karşı bir ayrımcılık söz konusu olabilir’’ dedi. Parlamento görüşmesinden bir kaç gün önce Lugano Piskoposu Pier Giacomo Grampa, Viganello Camisi’ni ziyaret etti. İlk kez Tessin’li bir piskopos cami ziyaretinde bulundu. Ziyaretinden sonra Piskopos, yasağa karşı çıktığını fakat aynı zamanda da minarelerin yapımını istemediğini belirtti.
La Regione Gazetesi’ne, camilerde mutlaka bir minarenin olması gerekmediğini söyledi. Çünkü günümüzde Hıristiyanlar da kiliselerini artık kulesiz yapıyorlarmış. Konuyla ilgili olarak da Deutsche Zusammnenfassung Am 4. März wird der Nationalrat über die Minarettverbots-Initiative diskutieren, die Kreise um den Zürcher SVPMann Ulrich Schlüer eingereicht haben. Das Tessiner Parlament will Minarette nicht verbieten. Kurz vor der Nationalratsdebatte zum gleichen Thema hat es ein kantonales Verbot verworfen. . Der Grossrat hatte über einen Vorstoss des Lega-Vertreters Lorenzo Quadri zu befinden, der ein kantonales Verbot von Minaretten forderte. Der Vorschlag wurde mit 55 zu 22 Stimmen klar abgelehnt. Dagegen sprachen sich SP und Grüne sowie die grosse Mehrheit von FDP und CVP aus, dafür die Lega und die SVP. Vielmehr stehe zur Debatte, ob
‘’toplumun hassasiyeti gözardı edilmemeli’’ diye fikrini belirtti. Piskopos son olarak: “Müslüman kardeşlerimizi bu konudaki tutumumuz hakkında ikna etmeliyiz.’’ dedi. 480 der laizistische Staat seinen Bürgern erlaube, ihre Religion auszuüben. Gegen das Verbot sprach sich hingegen LegaRegierungsrat und Baudirektor Marco Borradori aus. Jedes Gesuch für eine Moschee oder ein Minarett müsse den Bauvorschriften in der jeweiligen Zone entsprechen. Ein generelles Verbot aus religiösen Gründen widerspreche dem Gesetz und komme einer Diskriminierung gleich. Wenige Tage vor der Parlamentsdebatte hatte der Bischof von Lugano, Pier Giacomo Grampa, der Moschee von Viganello einen Besuch abgestattet. Im Anschluss an den Besuch hat sich Grampa zwar gegen das Minarettverbot ausgesprochen, aber dazu aufgerufen, keine Minarette zu bauen.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
14
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Porsche Sürücüleri Daha Yüksek Vergi Ödeyecek Hükümet, yüksek oranda karbonmonoksit çıkaran araçlara, daha yüksek vergi ücreti ödetecek. Verginin yüksekliğini, bir hesaplama formülünden öğrenmek mümkün. Ekonomik araç kullanıcılarının motorlu taşıt vergisi belirli bir süre için uygulanmayacak. Porsche Cayenne GTS, yarış pistlerinde bütün rekorları kırıyor; 100 kilometrede 15 litreden fazla benzini, resmen yutuyor ve kilometre başına havaya 361 gram karbon monoksit gazı bırakıyor. İsviçre Avrupa’daki kilometre başı 183 gram karbon monoksit gazı atan, çevreye en zararlı yeni araç gurubunu ülkesinde barındırıyor Şimdiyse, Zürich Kantonu sayesinde bu durum değişecek. FDP ve SP partileri atağa geçerek, özel trafik sahasında hükümetin devreye geçmesini talep ediyorlar ve eski bir taleplerini yineliyorlar: Her eyaletin motorlu taşıt vergisi, gelecekte ekolojik kriterler üzerinde yapılandırılacak. Vergi hesaplamasındaki kriterlerin içinde, sadece aracın silindir hacmi değerlendirilmeyecek. Bundan böyle, aracın yakıt kullanımı ve ne kadar karbon monoksit gazı attığı da göz önünde bulundurulacak. Bu yeni vergi modelinin tam detayları henüz belli değil. Bir basın sözcüsü, bilgi edinmek için sorulan sorulara cevap verdi:“Hükümet çalışmalarına son hızla devam ediyor ve konu hakkında en kısa zamanda bilgi verecek. Hükümet, teklifini sunarken ASA Trafik Bakanlığı’nın tavsiye ettiği iyi bilgilerle donanmış çevrelerden yararlandı. Ön görülen uygulama ise bir ikramiye sistemi oldu. Ekonomik araç alıcıları, bu sistemden istifade edecekler. ASAModeli devletin öngördüğü enerji etiketine göre ayarlıyor, yani A’dan G kategorisine kadar olan sıfır araç alımıyla, bu uygulama geçerli olacak. Bahsi geçen modelin kriterleri şunlar: Etkinliğe bağlı nüans: İndirimden hak kazanan araçlar, sadece en iyi yani A
etkinlik kategorisine giren özel araçlar olacak. Böylelikle, araç alıcıları bu araçların alımı için teşvik edilmiş olunacak. Buna karşın çevre kirletici araçlar, yani F ve G kategorisindeki araçlar, bugünkünden daha da ağır vergilendirilecek. Ayrıcalıklı uygulamalar olmayacak: Alternatif motor aksamlı araçlar, mesela Hybrid-araçlar veya gaz ya da elektrik ile çalışan alternatif yakıt sistemli araçlar, diğer araçlarla aynı muameleyi görecekler. Etkinlik kategorisine yönelik sıralama, enerji etiketine göre değerlendirmeye alınacak. Kısıtlı süre: Bonus uygulaması için gereken ikramiye süresi, ne uzatılabilir ne de yarıda bırakılabilir. ASA, süre zarfı olarak üç senelik bir zaman teklif etti. Hissedilen tasarruf: Bu indirim, toplam üç sene olmak üzere 1000 Frank değerinde olacak. ASA’nın düşüncesine göre, üzerinde uğraşılan yönlendirme etkisi daha etkili olacak. Peki, ASA- Modeli’nin Zürich Kantonu üzerinde nasıl bir etkisi olacak? Mesela A kategorisine giren bir Mini Cooper model araç sahibi, bugün aracının yıllık motor taşıt vergisi için 330 Frank ödüyor. Yeni sistemde ise bu rakam, araç sahibinden üç sene boyunca alınmayacak. Böylelikle, araç sahibinin yaklaşık 1000 Frank’ı cebinde kalacak. Eğer araç sahibi BMW 116i modelinde bir araca sahip ise aynı rakam ondan da alınmayacak ve Nissan Qashqai 940 modelindeki arazi aracı sahibi için de aynısı geçerli olacak. FDP, bir adım daha ileriye giderek, motorlu araç vergi muaf sisteminin üç yıllık süresinin beş yıla çıkarılmasına yönelik teklifte bulundu. FDP kanton vekili Carmen Walker Späh:“ Bu şekilde, insanları A kategorisinde araçları almayı daha çok yöneltebiliriz.’’ dedi. ASA- Modeli’ne karşın Bayan Walker Späh, alternatif motor aksamlı ve alternatif yakıt sistemli araçların, kesinlikle A sınıf kategorisine eklenmesini istiyor. Ona göre bu konudaki amaç,
karbon monoksit gazını aşırı derecede atan araçları trafikten men etmek. SP kanton vekili Marcel Burlet de aynı fikirde. Aynı zamanda, kendisi ASAModeli’nin yanı sıra aracın gittiği kilometre sayısına göre bir vergilendirme talep ediyor: “Aracını çok kullanan aynı zamanda bedelini ödemeli.’’ Üç yılda 6600 Frank Sürüş kilometre vergisi dahil olsa da olmasa da Walker Späh, uygulanacak indirim yüksekliğini oldukça zor bir karar olarak gördüğünü belirtti. ASA- Modeli bir nötr masraf yatırımını Deutsche Zusammnenfassung
Die Regierung will Wagen mit hohem CO2 stärker besteuern. Um wie viel,zeigt ein Berechnungsmodell. Für Lenker sehr sparsamer Autos entfällt die Motorfahrzeugsteuer temporär. Überdurchschnittlich viele hiesige Autolenker auf Karossen dieses Zuschnitts abfahren, hortet die Schweiz mit 183 Gramm CO2 pro Kilometer die klimaschädlichste Neuwagenflotte Europas. Als Reaktion auf Vorstösse von FDP und SP will die Regierung den Umweltschutz im Privatverkehr ausbauen, indem sie ein altes Anliegen neu anschiebt: Die Gestaltung der kantonalen Motorfahrzeugsteuer soll künftig nach ökologischen Kriterien erfolgen. Neu soll nicht mehr allein der
ön görüyor. Yani, çevreye zarar veren araçların sahipleri, ekolojik araçların örnek sahipleri için yatırım yapıyorlar. Aynı zamanda, örnek araç sahiplerinin sayısı arttıkça onların işi gittikçe daha da zorlaşacak. ASA- Modeli, verginin ikiye katlanmasını ön görüyor. G kategorisine giren bir Porsche Cayenne GTS model araç sahibi, yeni uygulamanın devreye girmesiyle, artık 866 Frank değil de 1732 Frank vergi ödemek zorunda kalacak. Yine G kategorisine giren bir Mercedes C 63 AMG Avantgarde sahibi, üç yılda toplam 6600 Frank vergi ödemek zorunda bırakılacak. 479 Hubraum eines Fahrzeugs für die Berechnung der Steuer ausschlaggebend sein, sondern auch der Treibstoffverbrauch und CO2. Bei dem Vorschlag stützt sich die Regierung gut informierten Kreisen zufolge auf die Empfehlungen der Vereinigung der Strassenverkehrsämter (Asa). Vorgesehen ist ein Bonus-MalusSystem. Profitieren sollen all jene Autokäufer, die sich einen energiesparenden Wagen zulegen. Das Asa-Modell sieht eine kostenneutrale Finanzierung vor. Das heisst: Die Besitzer besonders umweltschädlicher Autos finanzieren die Rabatte der ökologischen Musterschüler. Dabei wird es für sie umso teurer, je mehr die Zahl der Vorbildlichen steigt.
Şimdi Altın Satmanın Tam Zamanı Saat ve takı çeşitlerinde %50’ye varan indirimler sizleri bekliyor! PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
22, 18, 14 Ayar
Artık kullanmadığınız yada satmak istediğiniz altınlarınızı hemen peşin paraya çevirmek istiyorsanız doğru yerdesiniz.
Chek-up 3 yılda birkere ücretsizdir. Zahnspange fiyatlara dahildir. Çocuklar için ek sigortalar ilk yıl ücretsizdir. Çocuklar da halbprivat sadece 4.- CHF
Kantonlar
Unfallrisiko
Kinder 0-18
Jugend 19-25
Erwachsene ab 26
0 Franchise
Franchise
Franchise
0,-
300.-
1000.-
1500.-
300.-
1000.-
2500.-
Zürich 1
Ohne
68.-
218.-
183.-
157.-
259.-
220.-
155.-
Zürich 2
Ohne
58.-
185.-
150.-
130.-
228.-
189.-
136.-
Zürich 3
Ohne
52.-
167.-
131.-
117.-
217.-
178.-
130.-
Aargau
Ohne
54.-
171.-
136.-
120.-
210.-
171.-
125.-
Luzern
Ohne
46.-
171.-
137.-
119.-
205.-
166.-
112.-
St. Gallen 1
Ohne
56.-
171.-
137.-
119.-
213.-
171.-
112.-
St. Gallen 2
Ohne
53.-
162.-
130.-
114.-
203.-
162.-
107.-
St. Gallen 3
Ohne
52.-
158.-
126.-
110.-
197.-
158.-
103.-
Basel Stadt
Ohne
78.-
249.-
214.-
188.-
300.-
261.-
179.-
Basel Land
Ohne
52.-
164.-
129.-
115.-
235.-
196.-
140.-
Solothurn
Ohne
59.-
171.-
135.-
120.-
226.-
181.-
118.-
Krankenkasse değişikliğini Prizma'da yapan yada başkasına tavsiyede bulunan müşterilerimize sürpriz hediyeler veriyoruz.
Sparplan für Kinder Çocuğunuz var mı? Çocuğunuzun geleceği sizin için ne kadar önemli? 15 Yıllık Tasarruf Planı 250
%5 %3
200
Ay'lık Prim
150
%5 %3 %3
%5
Ay'lık 250 Fr. Prim % 3 = 46'432 Frank. % 5 = 54'858 Frank Ay'lık 200 Fr. Prim % 3 = 36'677 Frank. % 5 = 43'333 Frank Ay'lık 150 Fr. Prim % 3 = 26'923 Frank. % 5 = 31'809 Frank
Ay'lık en az 100 Frank ödeme yapmanız gerekmektedir.
Zaman çok hızlı ilerliyor... Çocuğunuz için yapacağınız özel birikim sayesinde eğitim masrafları başta olmak üzere önemli giderler için hazırlık yapabilirsiniz. Bizi arayarak bu konuda tüm ayrıntıları öğrenebilirsiniz. Her türlü Riziko faktörlerine karşı Bebeğinizin sigortasını doğumdan önce yaptırmayı unutmayın! Prizma tarafından yapılan tüm Sigorta`larda, 100 Frank`lık hediye çeki kazanın.
r. i F 0 k
10diye he
çe
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
2010 yılın'da Krankenkasse Primleri yaklaşık % 10 oranında artacaktır. Hemen bizi arayın, hem daha az Sigorta Primi ödeyin hemde gelecek Zamlar'dan etkilenmeyin.
16
İSVİÇRE’DEN HABERLER
İsviçre’deki Yabancı Sayısı 1,6 Milyonu Geçti Yabancılar, İsviçre’ye daha çok Avrupa Birliği Ülkeleri’nden geliyor İsviçre’deki yabancı insan sayısı geçen sene arttı. BfM Göçmen Bürosu yaptığı açıklamada, 2008 senesinin son aylarındaki rakamın 1,6 milyonu bulduğunu söyledi. Sayıyı arttıran topluluğun, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden geldiği tespit edildi. 2008 yılının son aylarında, 1 638 949 yabancı uyruklu insanın İsviçre’de yaşadığı ve bu sayı ile 2007 yılına nazaran %4,3 oranında artış gösterdiği görüldü. BfM, yabancı kökenli insanların çoğalmasında serbest dolaşım anlaşmasının etkisi olduğunu, yazılı olarak belirtti. Mayıs 2004 tarihinden itibaren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesinin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedildiği belirtildi. Kesin rakamlara bakılırsa, sayı yaklaşık 4000 kişi olarak tespit edildi. Avrupa Birliği ve EFTA bölgesinin vatandaşı olmayan kişilerin yıl içindeki artışı %0,4’te kaldı. BfM, konuyla ilgili bu gelişimin, meclisin sadece Avrupa Birliği’ne üye olmayan kalifiye işçilerin İsviçre’ye alınmasına yönelik göçmen siyasetiyle ve yabancı kökenli insanlara yönelik yeni kanunun, ülkeye giriş sistemiyle alakalı olduğunu belirtti. Zirvede Almanlar var Toplam rakama bakılınca, İsviçre’ye en çok Almanlar’ın göç ettiği belirtil-
di. Almanlar’ın sayısı 31 463’e çıktı. Hemen ardından gelen Portekizliler’in sayısının 13 844’a, Fransızlar’ın sayısının 8163’e, İngiltereliler’in sayısının 3213’e ve Polonyalılar’ın sayısının 1608’e çıktığı belirlendi. Sayısı gerileyenler ise yaklaşık 7400 kişiyle Sırplar oldu. Aynı zamanda Bosna-Hersek, Hırvatistan, Sri Lanka ve Türk vatandaşlarının sayısındaki gerilemeler dikkat çekti. Rekor İtalyanlarda İsviçre’nin en büyük yabancı uyruklu topluluğunu 290.000 kişiyle İtalyanlar oluşturuyor. Hemen ardından Almanlar, Portekizliler ve Sırplar yer almakta. Bu dört grup, İsviçre’nin yabancı kökenli oranının %55’ini oluşturmakta. Yaklaşık 60.000 ile 85.000 arasındaki insanın kökeninin Fransa, Türkiye, İspanya ve Makedonya’dan olduğu söyleniyor. İsviçre vatandaşlığını kabul edenlerin sayısı da arttı Sırbistan kökenli insanların İsviçre vatandaşlığını kabul etme oranı, diğer uyruklu insanlara göre oldukça yüksek. 2008 senesinde 10.239 kişi vatandaşlığı kabul etti. İtalyanlar’dan 5000 kişi ve Almanlar’dan 3000 kişi, İsviçre vatandaşı oldu. Toplam rakamlara bakarsak, 2007 senesinde 45.042 kişi, 2008 senesinde de 45.287 kişi İsviçre vatandaşlığına geçti. Bunlardan 9500’ü kolay bir şekilde vatandaşlıklarını aldı. 472
Deutsche Zusammnenfassung Die ausländische Wohnbevölkerung in der Schweiz ist im vergangenen Jahr weiter gewachsen. Das Bundesamt für Migration (BfM) teilte mit, dass Ende 2008 stieg die Zahl auf über 1,6 Millionen gestiegen ist. Ende 2008 lebten 1 638 949 Ausländerinnen und Ausländer in der Schweiz und damit 4,3 Prozent mehr als vor einem Jahr. Innerhalb der EU-Länder war die Zuwachsrate bei den zehn neuen vorwiegend osteuropäischen Mitgliedstaaten seit Mai 2004 mit 16,7 Prozent am höchsten. In absoluten Zahlen bedeutete dies eine Zunahme um knapp 4000. In absoluten Zahlen haben die Deutschen am stärksten zugelegt. Deren Gruppe wuchs um 31 463
Personen. Dahinter folgen Portugal mit einer Zunahme von 13 844, Frankreich mit 8163, Grossbritannien mit 3213 und Polen mit 1608. Die grösste Ausländergemeinde sind in der Schweiz mit gut 290 000 Menschen nach wie vor die Italiener. Auf den nächsten Plätzen folgen die Deutschen, die Portugiesen und die Serben. Bei den Einbürgerungen steht Serbien in der Länderrangliste klar an der Spitze. Der Wert lag mit 10 239 leicht unter dem Vorjahr. Aus Italien wurden gut 5000 Menschen eingebürgert und aus Deutschland gut 3000. Insgesamt lag die Zahl der Einbürgerungen 2008 bei 45 287, verglichen mit 45 042 im Vorjahr. Rund 9500 davon waren erleichterte Einbürgerungen.
Krize Karşı Güç Birliği İsviçre, doğu ve güneydeki komşu ülkeleri ile bir araya gelerek, ilişkilerini ilerletmek ve mevcut küresel krizin etkilerini ne şekilde hafifletebileceklerini görüşmek istiyor. DEZA’nın verdiği bilgiye göre bu görüşmede finans, gıda ve iklim krizlerinde, gelişmekte olan ve geleneklerini sürdüren ülkelerde yaşayan insanlar ele alınacak. Mali kriz, özellikle güney ve batı ülkelerini etkisi altına alan kuzey bölgelerdeki ülkelerden kaynaklanıyor. Bu önemli bilgiyi DEZA yani Gelişim ve Ortak Çalışma Projesi’nin yöneticileri, yaptıkları yıllık medya konferanslarında açıkladı. Buna bağlı olarak, yeni kredi alımları zorlaşıyor ve yurtdışına yapılacak yatırımlar geri çevriliyor. Düşen vergiler ve pahalı konjonktür programları, kuzeydeki başka ülkelere finansal anlamda yardım eden ülkelere yapılan gelişim yardımları git gide azalıyor. Buna bağlı olarak da, uluslararası bir anlaşma ile sağlanan gelişim amaçlı planların tehlikeye sokularak, geçen yıllarda hedeflenen yoksulluğa karşı çalışmaların aksadığı söylendi.
Geçen sene DEZA’nın merkezi, bir Kuvvetlendirilmiş uluslararası bir ortak değişime uğradı; dört ay içerisinde çalışma ve etkileşim içinde çok taraflı 340 çalışan için yeni pozisyonlar düve iki taraflı yapılacak bir ortaklık, krizi zenlendi. Mesela toplam 11 olan yöneyenmek için önemli bir durum. İsviçre, tici sayısı 7’ye düşürüldü. DEZA’nın gelişim ve batı ülkeleriyle aynı zaman- faaliyet alanları dört alana yayıldı. İç da insanlara yönelik yardım çerçeve- denetimler ve bilgiler, merkezin dışınsinde, krizi en hafif hale getirmeye da kalan farklı bir departmana göndeyardımcı olacak. DEZA’nın açıklama- riliyor. Bu yenilemelerle , hükümetin sına göre, İsviçre Parlamentosu’nun belirlediği ve 1 Ocak’tan itibaren gegelişim yardımını gayri safi milli hâsı- çerli olan gelişim stratejilerini faaliyete bir süreçte, DEZA merkezinin iş birlilada %0,5 arttırması, tam zamanında geçirmek için temel atılmış oldu. Bu yıl ği içerisinde olacağı bürolar ile ilişkiler yapılmış olan bir hamle. Parlamento, içerisinde Re-organizasyon için ikinci elden geçirilecek. 442 yapılacak olan diğer bütçe yardımları Wie ahnlässlich der Jahresmedienkonkonusunda sonbaharda bilgi verecek. Deutsche Zusammnenfassung Yıllık medya konferansında açıklandığı üzere İsviçre, geçen yıl gelişmekte olan Avrupa Birliği çerçevesinde, proje finansman talep ödemesi için 135,5 milyon Frank aldı. Talep edilenlerin arasında, çocuk yurtlarının tekrar organize edilmesi, kamuya açık yol alt yapılarının elden geçirilmesi ve çevreyi koruma konuları vardı. Ya proje konseptleri, ya da finansman talepleri onaylandı. 2009 ve 2010 senesi için proje finansman taleplerinin oldukça artması bekleniyor.
Die Auswirkungen der Finanz-, Ernährungs- und Klimakrise treffen laut DEZA insbesondere die Menschen in Entwicklungs- und Transitionsländern. Deswegen will die Schweiz durch die Weiterführung der Zusammenarbeit mit den Partnerländern im Süden und Osten einen Beitrag zur Linderung globaler Krisen leisten. Eine verstärkte internationale Kooperation und ein wirkungsvolles Zusammenspiel von multilateraler und bilateraler Hilfe sei zur Krisenbewältigung besonders wichtig. Die Schweiz trage im Rahmen der Entwicklungs- und Ostzusammenarbeit sowie der Humanitären Hilfe zur Krisenlinderung bei.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
ferenz bekannt wurde, hat die Schweiz im Rahmen des Beitrages an die erweiterte EU im vergangenen Jahr Projektfinanzierungsgesuche in der Höhe von 135,5 Millionen Franken erhalten. Beantragt wurden beispielsweise Mittel zur Reorganisation von Kinderheimen, zur Sanierung der öffentlichen Infrastruktur und zum Schutz der Umwelt. Im vergangenen Jahr wurde die Zentrale der DEZA umgestaltet. Innerhalb von vier Monaten wurden für 340 Mitarbeitende neue Stellenprofile ausgearbeitet. Im laufenden Jahr werden in einer zweiten Phase der Reorganisation die Beziehungen der Zentrale zu den Kooperationsbüros neu gestaltet.
İSVİÇRE’DEN HABERLER
17
İsviçre’de 120 000 Çocuk Açıkta Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün İsviçre’nin çocuk bakımı konusundaki veriler, çocuk bakımı konusunda geniş kapsamlı yenileme gerektiriyor. Federal Aile Komisyonu, çocuklara yönelik aileyi ve okulu tamamlayıcı bakım ve eğitim şartlarının genişletilmesine yönelik talepte bulundu. Çünkü mevcut uygulamada aşırı eksiklikler bulunduğu gözlemlendi. Son yıllardaki ana okul sayısındaki artışa rağmen, mevcut kapasite hala ihtiyacı karşılayacak düzeyde değil. EKFF, aile ve okul eğitimini tamamlayıcı bakım konusunda yönelik envanter sayımını açıkladı Aile Yardımından Sorumlu (EKFF) Federal Koordinasyon Komisyonu’nun yaptığı tahminlere göre İsviçre’de yaklaşık 120.000 çocuk için bakım yerine ihtiyaç var. Geçen yıllarda, İsviçre’deki anaokullarının sayılarının artmasına rağmen hala yeterli derecede anaokulunun olmadığı belirtildi. Birçok aile, akraba ve komşularından yardım almak zorunda kalıyor Aile Komisyonu’nun açıkladığı bilgiye göre, İsviçre’deki ebeveynlerin dörtte üçü on iki yaş altı çocuklarının bakımı için büyükbaba, büyükanne, akraba veya komşularından yardım talep ediyor. Yedi ve on iki yaş arası çocukların %40’ı, başlarında kimse olmadan evlerinde kalmak zorunda. Bu yüzden EKFF, aile ve çocuk eğitimi bakım olanağının ve özellikle de gündüz bakım işleyişinin genişletilmesini talep ediyor. İsviçre’deki aile ve okul eğitimini tamamlayıcı çocuk bakımının heterojen
ve zor olması, İsviçre’nin federe yapısından kaynaklanmıyor; sebep daha çok eyaletsel ve bölgesel farklı şiveler kullanılmasından kaynaklanıyor. Bu yüzden komisyon, daha iyi bir siyasi yönlendirme sağlama amacıyla ve devlet, eyalet ve belediyeler arasında koordinasyon sağlamak için tek düzen derlemelerin yapılmasını talep etti. Aynı zamanda devletten, bu yeni düzenlemeyle ilgili kalite standartları için kanun düzenlemeleri istedi. Kalitede azalma kabul edilemez Komisyon üyeleri, kalitede azalma konusuna karşı çıkacaklarını söylediler. Düzenlemenin ilerletilmesiyle ilgili karşılıklı görüşmelerde yapılması gereken masraflar, merkezi sorun olmaya başladı. Dolayısıyla yapılan karşılıklı görüşmelerde masraf kısıtlamaları konusu da ele alındı. Ancak, kalite ve masraf arasında çok yakın bir korelasyon olduğu ortaya çıktı. Komisyonun düşüncesine göre kalitenin azaltılması, özellikle sosyal açıdan ilgisiz bırakılan çocukları olumsuz etkileyecek. Komisyon, masraf indiriminden sonra daha çok orta gelirli ailelere yardım edilmesini istiyor. Aynı zamanda komisyon, yapılan yardımların ve angajmanların bağışlar sayesinde de yapılmasını istiyor. Anaokullarına yapılan yatırımlar aynı zamanda geleceğe de yapılan yatırımlardır.
Aile Komisyonu’nun isteği, anaokullarının geliştirilerek birer eğitim enstitüsüne dönüşmesi. Bunu gerçekleştirmek için ilk başta anaokul öğretmenlerinin Deutsche Zusammnenfassung In der Schweiz fehlen gemäss Schätzungen Betreuungsangebote für rund 120’000 Kinder, teilte die Eidgenössische Koordinationskommission für Familienfragen (EKFF) mit. Die Eidgenössische Familienkommission hat einen massiven Ausbau der familien- und schulergänzenden Betreuungsangebote für Kinder gefordert. Es herrsche ein erheblicher Mangel. Die Anzahl der Kindertagesstätten sei in den letzten Jahren zwar stark gewachsen, bleibe aber nach wie vor völlig ungenügend. Gemäss der Familienkommission sind rund drei Viertel aller Eltern mit Kindern unter zwölf Jahren in der Betreuung ihrer Kinder auf die Unterstützung durch
gerekli eğitimi alması önemli taşıdığından, farklı bölgelerde gerekli ve eşdeğer mesleki eğitim programları düzenlenmesi gerekiyor. 454 Grosseltern, Verwandte oder Nachbarn angewiesen. 40 Prozent der Kinder zwischen sieben und zwölf Jahren sind zu Hause unbeaufsichtigt. Die Kommission will sich dagegen wehren, dass bei der Qualität Abstriche gemacht werden. In der gegenwärtigen Diskussion über den Ausbau würden die Kosten eine zentrale Rolle spielen und von verschiedenen Seiten werde eine Kostenreduktion gefordert. Es gebe aber eine hohe Korrelation zwischen Qualität und Kosten. Die Kindertagesstätten sollen nach dem Willen der Familienkommission zu Bildungsinstitutionen weiterentwickelt werden. Dies habe auch Auswirkungen auf die Ausbildung der Betreuerinnen und Betreuer
Kaliteli, sağlıklı ve en yeni teknoloji ile Epilasyon ve kalıcı makyaj hiç bu kadar ekonomik olmamıştı medical
Zentralstrasse 2 8003 Zürich Telefon: 044 451 41 41 Mobile: 076 497 28 28 E-Mail: info@galabeauty.ch www.galabeauty.ch
Kalıcı Tüy Alma (Epilasyon)
Önce
Sonra
Önce
Sonra
ELOS + IPL Teknolojisi ile istenmeyen tüylerinizden kurtulmak şimdi çok daha ucuz ve sağlıklı.
Bayanlar için*
Komple yüz: CHF 190.Komple kollar: CHF 370.Komple bacaklar: CHF 610.-
CHF 150.CHF 250.CHF 399.-
Erkekler için*
Elmacık kemiği (sakal üstü): Komple sırt:
Epilasyon ve kalıcı makyaj güvenilir ve uzman yerlerde yaptırılmalıdır. * Fiyatlarımız 1 seans içindir. İndirimli fiyatlarımız Mart sonuna kadar geçerlidir.
CHF 90.CHF 390.-
CHF 75.CHF 349.-
Kalıcı Makyaj (Permanent Make-Up) Günün her saatinde daha bakımlı ve güzel görünmenin en kolay yolu.
Bayanlar için*
Kaşlar: Göz üstü+altı: Dudaklar:
CHF 350.CHF 500.CHF 400.-
CHF 295.CHF 450.CHF 310.-
Önce
Sonra
Açılış saatleri: Pazartesi - Cuma: 10:00 - 18:00 Cumartesi: 11:00 - 17.00 Açılış saatleri dışında randevu alabilirsiniz
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
18
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Ek Vergi Tahsilatına Rağmen Sonuç Yine de Olumsuz Hükümet, .2008 yılında, hesapları 3,6 milyar Frank açık ile kapattı Hükümetin 2008 devlet hesapları, bütçelenen 1,1 milyar yerine, ek vergi tahsilatı ile 7,3 milyar fazla parayı bütçesine ilave etti. En az 11 milyar istisnai harcama yapılmış olsa da, mali hesaplamalardan sonra 3,6 milyar Frank açık ortaya çıkıyor. Devlet, 2008 yılı için düzenli finansman sonuçlarına yönelik beklentilerini yıl boyunca olumlu yönde yükseltti. Kasım ayında Maliye Bakanı HansRudolf Merz, bütçedeki 1,1 Milyar Frank’ın dışında 4,6 milyar Frank’tan fazla bir para olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi. Yalnız şuan bu öngörünün tamamen yanlış olduğu ve daha yüksek bir rakamın ortaya çıktığı belirtiliyor. Federal Finans Departmanı (EFD), 2007 yılında 4,1 milyar varken, 2008 yılında 7,3 milyar Frank fazladan bir para olduğunu bildirdi. Doğrudan devlet vergisi sayesinde artı vergi tahsilatı
Bütçedeki 6,2 milyar Frank oranındaki olumlu sonucun, fazladan alınan vergilerden kaynakladığı belirtildi. EFD’nin verdiği bilgiye göre devlet, 2007 yılına nazaran %10 fazla para alarak, 2008’de 63,9 Frank para tahsil etti. Hasılatın, bütçede neredeyse 6 milyar Frank’tan daha fazla olmasının, İsviçre’ye özgü gelir vergisinden olduğu gibi doğrudan devlete verilen vergiyle de alakalı olduğu belirtildi. Bütçe hesaplaması yapılırken, devlete ödenen gelir vergisinin neredeyse iki katına çıkarak 6,5 milyar gelir elde ettireceği hesaba katılmamıştı. Dolaysız devlet kasasından 17,5 milyar Frank, devlet kasasına girmiş oldu. Yani daha önce yapılan bütçe hesaplamasının dışında, 1,2 milyar Frank fazla para Deutsche Zusammnenfassung Die Staatsrechnung 2008 des Bundes schliesst mit einem ordentlichen Einnahmenüberschuss von 7,3 statt der budgetierten 1,1 Milliarden Franken ab. Wegen ausserordentlicher Ausgaben von nicht weniger als 11 Milliarden resultiert in der
çıkınca, 2008 yılı 2007 yılını %14 oraFinanzierungsrechnung aber ein Defizit von 3,6 Milliarden Franken. Zuletzt gab Finanzminister Hans-Rudolf Merz im vergangenen November bekannt, dass man mit einem Überschuss von 4,6 Milliarden Franken rechne verglichen mit 1,1 Milliarden im Budget. Das verglichen mit dem Budget um 6,2 Milliarden Franken
nında geçti. 449 bessere Ergebnis ist fast ausschliesslich auf Mehreinnahmen zurückzuführen. Dass die Einnahmen um fast sechs Milliarden Franken über dem Budget lagen, hat hauptsächlich mit einer unerwartet positiven Entwicklung bei der Verrechnungssteuer und der direkten Bundessteuer zu tun.
Credit Suisse’den de Şok Haber: 8,2 Milyar Zarar Tahminlerin çol üzerinde zararla Credit Suisse’de şok etti... 8,2 milyar Frank zarar, yapılan tahminlerin üzerine çıktı. Oysa Credit Suisse, rakibi UBS’e karşın yılın son üç ayında bile müşterilerden kazanç elde edebilmişti. Credit Suisse’in de mevcut mali krizden nasibini alacağı ‘’herkes’’in malumuydu: ‘’Herkes’’ yanılmadı, İsviçre’nin ikinci dev bankası da muhasebe hesaplarının zarar hanesini açıkladı. CS’in zarar meblağını tahmin etmeye çalışan finanz analizcileri -belki de geçen yılın son üç ayında müşterilerinden kazanç elde ettiğini bildiklerinden-, zarar tahminini bir hayli düşük tuttular; CS geçtiğimiz ay zarar hesaplarını açıklayınca da şok oldular: 8’2 milyar Frank! İsviçre’nin ikinci büyük bankası, 2008 yılını rekor zararla kapatmıştı. 2007 yılında 7,8 milyar Frank kazanç sağlayabilmiş olan CS 2008 yılının son üç ayında 6 milyar eksiye geçiyordu. Her şeye rağmen Credit Suisse, en kötü sonuçların alındığı 2008 yılının son üç ayında müşterilerinden ka-
zanç sağlamayı başarıp mal varlığı yönetimine 13,8 milyar Frank ekleyebildiğinden yürekleri bir nebze olsun ferahlatıyor. Çünkü yıl sonunda ana sermaye oranı %13,3 ile UBS’e göre daha yüksek. Genel Müdür Brady Dougan, geçen yılı yine de hüsrana uğranan bir yıl olarak tanımladıklarını söyledi. Geçen aralık ayında yapılması planlan ve bildirilen 5300 kişiyi işten çıkarmaya yönelik yeni yapılandırmanın gayet iyi ilerlediği söylendi. Hissedarlara bir kar payı verileceği, fakat geçen yıla oranla bu miktarın daha düşük tutulacağı da bildirildi.. Investment-Banking’daki risk pozisyonundaki amortismanlar, yılın son üç ayında net miktar olarak 3,2 milyar Frank tutuyor. Banka, ekim ve aralık ayları arasında risklerini adım adım azaltmaya devam etti. 2008 yılının altıncı ayında dokuzuncu ayına nazaran Leveraged Finance (Yüksek yabancı sermaye oranı ile finansmanlar), alanında ve mali araçlarda %53 gerileyerek likit olmayan kağıtları geri çekti.
Yeni yıla sağlam giriş Dougan, yayınlanan bir haberde, şirketlerinin ön vergi kazancında rekor bir düzeye geçtiklerini belirtti. Buna göre Credit Suisse, 2009’da iyi bir başlangıç yaptı. Banka, Investment-Bank’taki yeni yapılandırmanın ve 2 milyar Frank oranındaki gider indirimi için yapılan önlem çalışmalarının olumlu ilerlediğini Deutsche Zusammnenfassung Auch die Credit Suisse hat ein Jahr schlechtes Jahr hinter sich. Mit einem Verlust von 8,2 Milliarden Franken ist das Resultat schlechter als erwartet. Im Unterschied zur UBS sind der CS aber selbst im vierten Quartal noch Kundengelder zugeflossen. Trotzdem hat die Credit Suisse - anders als die Konkurrentin UBS - selbst im schlimmsten vierten Quartal noch Kundengelder dazugewonnen: Netto flossen ihr im Vermögens-
Takvimlerinizi erkenden ayarlayın!
Prof. Dr. Üstün Dökmen 16 Mayıs 2009 Cumartesi Zürich Volkshaus’ta bizlerle olacak Ayrıntılar Pusula Gazetesinin Nisan sayısında verilecektir. PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
özellikle belirtti. 448
verwaltungsgeschäft 13,8 Mrd. Fr. zu. Die Abschreiber auf Risikopositionen im Investment-Banking betragen für das vierte Quartal netto 3,2 Mrd. Franken. Zwischen Oktober und Dezember baute die Bank weiterhin kräftig Risiken ab. Die Neuausrichtung der angeschlagenen Investment-Bank komme gut voran, und die zur Kostensenkung von insgesamt 2 Mrd. Fr. eingeleiteten Massnahmen seien auf dem Weg, teilt die Bank weiter mit.
Ihr Türkei Spezialist Nr. 1
Ultra alles inklusive
BELEK/ANTALYA
Abflüge* von 02.04. bis 11.05.09 Verl. Woche 840.-; EZ Zuschlag 358.1. Kind 02-06.99 Jahre 495.1. Kind 07-12.99 Jahre 990.-, Verl. Wo. 399.-
1490.-
CHF
Abflüge* von 12.05. bis 01.06.09
DOGANAY BEACH CLUB
GLORIA GOLF RESORT Hauptgewinn für 2 Personen: • Hin- und Rückflug mit SWISS oder AirBerlin • 7 Übernachtungen in der Junior Suite des 5-Sterne Gloria Golf Resort • 4 Wellness Tagespakete • 2 à la Carte Dinner • VIP Transfer • Halbpension und 1’000 weitere Sofortpreise Gleiche Gewinnchancen bei SMS und WAP. Es wird keine Korrespondenz geführt. Der Rechtsweg ist ausgeschlossen. Teilnahmeschluss: 30.11.09. Teilnahmebedingungen: www.919.ch/agb
Verl. Nacht 12.-; EZ Zuschlag 0.- pro Nacht
Alles Inklusive 1 Woche im DZ Economy
399.-
CHF
Verl. Wo. 217.-; EZ Zuschlag 98.-
DELPHIN PALACE
Alles Inklusive 3 Nächte im DZ Landsicht
579.-
CHF
Verl. Nacht 70.-; EZ Zuschlag 34.- pro Nacht
SUENO HOTELS BEACH
Alles Inklusive 1 Woche im DZ
663.-
Verl. Wo. 287.-; EZ Zuschlag 147.-
CHF
BELEK/ANTALYA
Halbpension 3 Nächte im DZ Economy
251.-
CHF
BELEK/ANTALYA
(Fr. 1.50/SMS)
oder WAP-Teilnahme (nur mit Handy möglich): http://win.wap.919.ch/gloria7
LARA/ANTALYA
GLORIA7
HOTEL SAYANORA
BELEK/ANTALYA
SIDE/ANTALYA
11’
Sende per SMS an 919 das Wort
ALANYAANTALYA
CHF
Alle Abflüge* vom 24.02. bis 28.03.2009
LARA/ANTALYA
Trau sonen an a Per ivier zwei ischen R von türk amtwert es im G 000.-
Mach mit bei unserem grossen Gewinnspiel!
SIDE/ANTALYA
inenn feür w e G mferi der
CHF
MELISSA GARDEN
Halbpension 1 Woche im DZ Economy
352.-
CHF
Verl. Wo. 154.-; EZ Zuschlag 0.-
ELA QUALITY RESORT
Alles Inklusive 3 Nächte im DZ Landsicht
519.-
CHF
Verl. Nacht 87.-; EZ Zuschlag 44.- pro Nacht
RIXOS PREMIUM
Ultra Alles Inklusive 3 Nächte im DZ
649.-
CHF
Verl. Nacht 97.-; EZ Zuschlag 48.- pro Nacht
LARA BEACH
Alles Inklusive 1 Woche im DZ Meersicht
785.-
Verl. Wo. 413.-; EZ Zuschlag 49.-
In jedem guten Reisebüro oder bei BENTOUR SWISS: SWISS
* Alle Abflüge
. 0 9 6 1
Verl. Woche 1022.-; EZ Zuschlag 455.1. Kind 02-06.99 Jahre 575.1. Kind 07-12.99 Jahre 1190.-, Verl. Wo. 525.-
Tel: 043 243 46 36 – info4@bentour.ch – www.bentour.ch
* Flugzuschläge je nach Abflugsort und Abflugstag zwischen CHF 20.- bis 90.- gemäss Katalog oder www.bentour.ch
CHF
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
1 Woche im DZ
• Annullationen werden zu 100% belastet. • Änderungen vorbehalten.
RIXOS PREMIUM
* Alle Abflüge ab ZRH, BSL und GVA • Buchbar bis 12.03.2009 • Annullationen werden zu 100% belastet. • Änderungen vorbehalten. • Zuschlag von 100.- CHF am 28.03.09
SWISS
ab ZRH, BSL und GVA • Buchbar bis 27.03.2009
täglich mit SWISS nach Antalya 2x pro Woche nach Bodrum SWISS Flug mit Business Class CHF +200.- pro Weg
20
RÖPORTAJ
Yeni Radarlar Otobanlarda da Süratçilerin Peşinde Hükümet, önümüzdeki sene otoban yollarının belirli bölümlerine en son teknoloji harikası olan hız kontrol radar makineleri yerleştirmek istiyor. TCS ise hızı kontrol eden radar sistemlerinin denenmesini çok akıllıca bulmuyor. Günümüzdeki hız tutkunları, çok nadir olarak otobanlarda hız kontrolleriyle karşılaşıyorlar. Bu durum değişecek. Çünkü sürücülerin kaç kilometre hız ile gittiğini ölçen aletlerin denemesi hızla ilerliyor. Ulaşım Bakanlığı Sözcüsü Thomas Rohrbach konuyla ilgili olarak: “Bu yeni hız ölçüm kontrol cihazlarını üretecek olan bir firma arıyoruz.’’ dedi. Bilindik radar kontrol cihazlarına karşın, en son teknoloji ile üretilen bu aletler, bir aracın sadece belli bir yerdeki hızını kontrol etmiyor; bu yeni teknolojik aletler, belirlenen bir yol mesafesini baz alarak aracın hızını tespit ediyor ve ortalama hız oranıyla birlikte aracın plaka numarasını hemen polise iletiyor. Rohrbach: “Böylelikle, araç sürücüsü radar aletine yakınlaşınca frene basarak hızını azaltıp sonra radar aletini geçtikten sonra tekrar gaza basamayacak.’’ dedi. Ulaşım Bakanlığı’nın bu uygulamadaki amacı sürücülere daha çok ceza vermek değil; amaç otobanlardaki trafik akışını daha hızlı hale getirerek, trafik tıkanıklıklarını önlemeye çalışmak. Günümüz otoban yolları şimdiden bile güvenli
TCS, yani İsviçre Touring Club yetkilileri, bu yeni aletleri gereksiz buluyor. Sözcü Stephan Müller: “Hükümetin yapmak istediği bu deney, insanın kafasında soru işaretleri bırakıyor. Çünkü bu büyük uğraş, sadece küçük çaplı bir yardım unsuru olacak.’’ dedi. İsviçre’nin otobanlarının zaten güvenli ve normal trafik yollarına göre otobanlarda beş kat daha az kaza gerçekleştiğini söyleyen Müller, bu tarz ölçümlerin sadece tehlikeli yol ayrımlarında işe yarayacağını belirtti. Yapılan eleştiriye rağmen Thomas Rohrbach, yeni hız ölçümünü savunuyor: “Ülke içinde akıcı bir trafik, yolları daha güvenli hale getiriyor.’’ dedi. Rohrbach, planlanan bu yeni uygulama ile trafik cezalarının gerileyeceğini, çünkü polislerin ortalama hız oranını baz alacaklarını üstüne basarak belirtti. Örneğin bir sürücü, 2 kilometrelik bir yolda 140 ile giderse ve bir sonraki 2 kilometreyi 100 kilometre hıza düşürür ise ortalama hız oranı yine de geçerli ve kabul edilir sayılacak. İki deneme mesafesi olacak Denemelerin hangi otoban bölümünde yapılacağı henüz belli değil. Şimdilik ön görülen iki deneme yolu var. İkisinde de iki otoban çıkış yolu olacak ve biri açık bir yolda diğeri ise otoban tünelinde gerçekleşecek. Thomas Rohrbach’ın verdiği bilgiye göre dene-
me esnasında sürücülere herhangi bir ceza kesilmeyecek. Ulaşım Bakanlığı ilk etapta sadece otoban sürücülerinin davranışları hakkında bilgi toplamak istiyor. Eğer denemeler olumlu bir sonuç verirse yeni hız ölçüm makineleri sabit monte edilecek. İtalya’da bu ölçüm uzun süredir kullanılıyor. Sonuç başarılı, çünkü yol boyunca belirli mesafelere konulan bu kontrol cihazları sayesinde, trafik kazalarındaki ölüm oranı yarıya düştü. Güvenli yollar için ceza kesilecek TCS, ceza konusunda eski bir talebinde ısrar ediyor: Cezalardan elde ediDeutsche Zusammnenfassung Der Bund will nächstes Jahr kilometerlange Autobahnabschnitte mit High-Tech-Messanlagen überwachen. Der TCS hält nicht viel von diesem Versuch mit neuen Tempomessungen. Gegenüber normalen Blitzkästen sind diese HighTech-Anlagen effektiver, da sie das Tempo eines Autos nicht mehr nur an einer Stelle, sondern auf einer festgelegten Strecke messen – die Durchschnittsgeschwindigkeit und die Autonummer werden direkt an die Polizei weitergeleitet. Ziel der Bundesamtes für Strassen sei aber nicht, mehr Bussen zu vertei-
len paranın yarısı trafik güvenliği için kullanılmalı. Halen incelenmekte olan hükümetin önlem paketi Via Secura’da da aynı düşünce savunuluyor. Pakette yeni sürücüler için alkol yasağı da var. Son olarak sürat araçları denilen vasıtalar hakkında da belirli kararlar alınmak isteniyor. 469 len. Vielmehr solle der Verkehrsfluss auf den Autobahnen verflüssigt werden, um Staus zu vermeiden. Beim Touring Club Schweiz (TCS) findet man die neuen Anlagen unnötig. Trotz der Kritik verteidigt Thomas Rohrbach die neuen Tempomessungen. Er betont, dass die Busseneinnahmen eher zurückgehen werden, da die Polizei die Durchschnittgeschwindigkeit messen wird. Das Bundesamt für Strassen möchte in erster Linie Daten über das Fahrverhalten der Autobahnbenützer sammeln. Sind die Versuche erfolgreich, sollen die neuen TempoMessanlagen fest installiert werden.
Tecavüzcü Babaya Ağır Ceza Zürich’te, Kosovalı bir aile babası, öz kızına on iki ve on beş yaşları arasında düzenli olarak cinsel tacizde bulundu. Şimdiyse altı buçuk senesi parmaklıklar ardında geçecek. Bir hafta önce, Zürich Yüksek Mahkeme’si, kamuya açık bir karar danışmasından vazgeçti. Bunun sebebi, 45 yaşındaki davalının mahkeme süresince konuşmaların arasına girmesi ve sürekli küfürlü kelimeler kullanması. Davalının avukatı söz aldığında bile, beş çocuklu adam lafların arasına girmeye devam etti ve kendi avukatına ‘‘geri zekâlı’’ ithamında bulundu. Bu yüzden Mahkeme Başkanı, davalının salondan çıkartılmasını istedi. Altı buçuk yıl hapis cezası Yüksek Mahkeme kararı, basın önünde açıkladı. Böylelikle suçunu itiraf etmeyen Kosovalı adam, birçok kez reşit olmayan çocukla cinsel ilişkiye girme, ve birçok kez tehdit ve tehditlerini yerine getirme sebebiyle, altı buçuk yıl yüksek cezaya çarptırıldı. Zürich Kanton Mahkemesi’nde ve Yüksek Mahkeme’de yapılan suçlamaları kabul etti.
Kendi kızına sürekli cinsel tacizde bulundu Buna bağlı olarak 1990 doğumlu kızına, 2002 Eylül ayından itibaren 2005 Mart ayına kadar sürekli cinsel tacizde bulundu. Kızın göğüslerini elleyerek, cinsel organına dokunmasını istedi. Aynı zamanda kızını oral sekse zorlayarak, onu tatmin etmesini istedi ve kızını üç kez anal sekse zorladığı iddia edildi. Kızın annesi, olan bitenden haberdar değildi. Davalı tarafından sürekli tehdit edilirken, davalının üzerindeki tehditlerini gerçeğe dönüştürdüğü zamanlar da olmuş. Zürich Kanton Mahkemesi’nin anladığı kadarıyla, aile babası, aile içinde bir terör rejimi sürdürmekteydi. Buna bağlı olarak mahkeme, davalıya, 2007 senesinde 7 sene hapis cezası ön gördü. İnkar etmesi boşa çıktı Aile babası, bugün bile her şeyi inkâr ediyor. Adamın inkârlarını boşa çıkartan durum, kızının 2005 senesinin ilkbahar döneminde Vesayet Makamı’na yaşadığı olayları anlatması oldu. Buna bağlı olarak kız öğrenci, olan biteni anlatarak, savcılığın 2005 Mayıs’ında aile reisini tutuklamasını sağladı.
Şimdiyse Yüksek Mahkeme, kıza ve anneye inandığını ispatladı. Davalı avukatının, müvekkilinin serbest bırakılmasına yönelik talebi ret cevabı aldı. Davalıya her iki taraf için manevi tazminat yüklendi: Kızı için 40.000 Frank ve eşi için 3000 Frank ödemek zorunda kalacak. 461 Deutsche Zusammnenfassung In Zürich hat ein kosovarischer Familienvater seine eigene Tochter im Alter zwischen zwölf und 15 Jahren regelmässig sexuell missbraucht. Nun muss er für sechseinhalb Jahre hinter Gitter. Obergericht stellte das Urteil den Medien zu. Demnach verurteilte es den nicht geständigen Kosovaren wegen mehrfacher sexueller Nötigung, mehrfacher sexueller Handlungen mit Kindern, mehrfacher Drohung und mehrfachen Tätlichkeiten zu einer hohen Freiheitsstrafe von sechseinhalb Jahren. Wie schon das Bezirksgericht Zürich sah nun auch das Obergericht die happigen Vorwürfe als erwiesen an. Demnach hatte der
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Angeklagte zwischen September 2002 und März 2005 seine 1990 geborene Tochter regelmässig missbraucht. Der Vater habe ein ausgesprochenes Terrorregime geführt, hatte bereits das Bezirksgericht Zürich festgehalten. Dieses hatte im Juni 2007 eine Freiheitsstrafe von sieben Jahren festgesetzt. Nun hat auch das Obergericht der Tochter und deren Mutter Glauben geschenkt. Der Hauptantrag des Verteidigers auf einen Freispruch hatte keinen Erfolg. Der Angeklagte wurde verpflichtet, den beiden Geschädigten Schmerzensgelder zu bezahlen. 40 000 Franken für die Tochter, 3000 Franken für die Ehefrau.
İSVİÇRE’DEN HABERLER
21
Cablecom, Yapılan Oyun Salonu ve Eleştilere Önemsemiyor Gibi Gazinoların Gelirleri Düştü Tüketici Koruma Derneği şikayette bulundu. Çünkü iletişim şirketi Cablecom, müşterilerinden aldığı şikayet mektuplarına tepki vermiyor.
İsviçre gazinoları geçen yıl 991,9 milyon Frank brüt gelir elde etti. Bu rakam, gazinoların gelirinin 28 milyon Frank azaldığını ortaya koyuyor.
Cablecom’a yine kritik geçildi: Tüketici Koruma Derneği, Cablecom’un müşterilerinden aldığı arıza şikâyetlerini ve zararın karşılanmasına yönelik protestolarını dikkate almadığını belirtti. SKS Tüketici Koruma Derneği, Cablecom’un bunun yerine hiçbir şey olmamış gibi çalışmayan ve arızalı hatlarının faturasını müşterilerine kesmeye devam ettiklerini bir basın toplantısıyla açıkladı. SKS sözcüsü, Cablecom müşterilerinden gelen yaklaşık 5000 adet şikayet mektubunu, aylar önce SKS’in kendi web sitesinden indirdiklerini belirtti.
Brüt kazanç oranının gerilemesi, genel ekonomik durumdan kaynaklandığı gibi, İsvicre’deki toplam 19 oyun salonundan bazılarında sigara yasağının uygulanmasının etkisi olduğu da belirtliyor. Federal Şans Oyunları Banka Komisyonu’nun verdiği bilgiye göre, 992 milyon Frank toplam brüt gelirin neredeyse 796 milyon Frankı’nı, oyun makinelerinden elde edilen kazanç belirledi. Gazino masalarında elde edilen kazancın 196 milyon Frank olduğu söylendi. Geçen sene, şans oyunlarından elde edilen ortalama kazanç 517 milyon Frank olarak belirlenirken, 2007 yılına göre 20 milyon Franklık bir azalma olduğu ortaya çıktı. 2008’in toplam kazanç geliri, oyun salonu iş-
Cablecom sözcüsü Hans-Peter Nehmer, konuya toptan bakılmasını istedi: “Bazı müşterilerin memnun olmadığı durumlar olabilir. Fakat kasım ayından beri sadece 120 tazminat davasıyla Deutsche Zusammnenfassung Der Konsumentenschutz beklagt sich: Der Telekommunikationskonzern reagiert nicht auf Protestbriefe von Kunden. Wieder Kritik für die Cablecom: Konsumentenschützer werfen ihr vor, Protestbriefe und Entschädigungsforderungen von Kunden mit nicht funktionierenden Leitungen zu ignorieren. Stattdessen schreibe Cablecom weiter Rechnungen
karşılaştık.’’ dedi. Başka şirkete geçiş kolaylığı sağlanıyor Ayrıca mevcut pazardan alınan bilgilere göre giderek daha çok Cablecom müşterisinin rakip firmalara geçtiği saptanırken, Swisscom’un, bu konuda kolaylıklar sağladığı da açıklandı; mesela haberle ilgili olarak bir okuyucumuz, Cablecom’a, üç ay süreli anlaşma iptal şartlarına göre telefon harcı ödemek zorunda olunduğundan, Swisscom, kendilerine geçiş yapan müşterilerden üç ay boyunca harç almayarak çift harç ödememelerini sağlıyor. Swisscom sözcüsü Olaf Schulze: “Müşterilerimize değişiklik konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz.’’ dedi. 445 für nicht erbrachte Leistungen, hiess es in einer Pressemitteilung der Stiftung für Konsumentenschutz SKS. Weiterhin wechseln viele Cablecom-Kunden zu anderen Anbietern. Swisscom macht es Willigen oft einfach. Leser berichten, der Konzern erlasse gar Grundgebühren für die ersten 3 Monate, damit Klienten während der dreimonatigen Kündigungsfrist bei Cablecom nicht doppelt zahlen.
Deutsche Zusammnenfassung Die Schweizer Casinos haben im vergangenen Jahr einen Bruttospielertrag von 991,9 Millionen Franken erzielt – das sind rund 28 Millionen Franken weniger als im Vorjahr. Der Grund für den Rückgang des Bruttospielertrags der Casinos
letmecilerinin beklentilerinden daha düşük geldi. 437
liegt in der allgemeinen Wirtschaftslage und im Rauchverbot in einzelnen der 19 Spielbanken. Die Höhe der Spielbankenabgabe dürfte sich für das vergangene Jahr auf rund 517 Millionen Franken belaufen, gut 20 Millionen Franken weniger als im Jahr 2007.
Orta Dereceli Okullarda İki Dilli Matura Sınavı Almanca / Fransızca ikilisi tekrardan müfredata alındı 2010 senesinin yaz döneminden sonra Zürich Kantonu’ndaki tüm okullar, öğrencilerine ‘’İki Dilli Matura Sınavı’’ sunacak. İngilizce / Almanca sınavının yanı sıra Almanca / Fransızca sınav uygulaması yeni eklendi. Zürich Gymnasiumları’nda (Anadolu Lisesi dengi) 2001 senesinden beri pilot proje olarak süren bu projenin deneme süresi bu yaz bitiyor. Zürich Yüksek Okulu’nun pedagoji alanınındaki araştırmaları, okullardaki bazı derslerin tamamıyla İngilizce işlenmesinin olumlu sonuçlandığını bildirdi. Hükümet meclisi, bu olumlu sonuçlara dayanarak 2010 yaz döneminden sonra Zürich Kantonu’ndaki tüm okullarda iki dilli (İngilizce-Almanca) ‘Matura Sınavı’, yani yüksek öğrenim olgunluğu sınavının uygulanmasını uygun buldu ve okullara yeni bir uygulama olarak, Almanca/ Fransızca kombinasyonunu da ekledi Araştırmalarda hem öğrenciler hem de öğretmenler, bazı derslerde İngi-
lizce eğitiminin yararlılığı konusunda hemfikirler ve aynı zamanda öğrenciler, İngilizce yeterliliğini ispatlayarak ileriki meslek hayatlarına önemli bir artı eklemiş olacaklar. Hükümet, bu nedenle uygulamanın kantondaki tüm okullarda faaliyete geçmesine olumlu bakıyor. Böylelikle yerli yüksek okullardaki İngilizce eğitimi artacak ve günlük ders dili olarak kullanılması sağlanırken, ileriki dönemlerde iş hayatına katkıda bulunulmuş olacak. Pilot projenin henüz zayıf kalan ve eleştiriye açık oan bir noktası da var: Öğrencilerin bu bir nevi özel çift dilli sınıflara alınmaları için, yabancı dil notu yerine Almanca ve Matematik derslerinden aldıkları notların göz önünde bulundurulması. Orta ve Meslek Eğitim Kurumları Başkanı Bay Eichrodt, bu konudaki ilgi ve taleplerin eşdeğer ilerlediğini ve projenin hayata geçirilmesi için 2 milyonun gerekli olduğunu söyleyerek, sadece öğretmenlerin bu yeni uygulama için özel eğitim almasının yanı sıra, değil pilot projenin, projenin kendisinin de tekrar ele alınıp incelenmesi gerektiğini belirtti. Öğret-
men yetersizliği ise şimdilik söz konusu değil. 2006 yılında, kanton okullarındaki Fransızca/ Almanca denemesi için katılımlar yeterli sayıda görülürken, öğrenciler yeni uygulamaya konulan Fransızca/Almanca dil öğrenimine katılmak için farklı bir okula geçerek, kısa süreli okul değişikliği konusunda ilgilerini belirttiler. Eğitim Bakanlığı ise pilot proje bitimine kadar bunu gerçekleşDeutsche Zusammnenfassung Im Sommer werden die seit 2001 laufenden Pilotversuche mit zweisprachigen Maturitätslehrgängen an Zürcher Gymnasien auslaufen. Bereits die erste Auswertung nach fünf Jahren hatte gezeigt, dass das neue Angebot, das in bestimmten Fächern Englisch als Unterrichtssprache verwendete (Immersionsunterricht), seine Ziele erreicht. Außerdem steht den Schulen die Möglichkeit offen, zusätzlich die Kombination Deutsch/Französisch einzuführen. Die Studien haben gezeigt, dass die Schülerinnen
tirmek istemediğini belirtti. 457 und Schüler mit dem angebotenen Immersionsunterricht hohe Kompetenzen in Englisch erreichen. Gleichzeitig gibt es keine Hinweise auf Leistungseinbussen – weder in Deutsch noch in den in englischer Sprache unterrichteten Fächern. Die Einführung der zusätzlichen zweisprachigen Maturitätsgänge wird zwar rund 2 Millionen Franken kosten. Mit den Mitteln müssen nicht nur Lehrerinnen und Lehrer ausgebildet werden, sondern auch die Ausbildungsgänge aufgrund der Erfahrungen in den Pilotversuchen perfektioniert werden
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
22
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Yazı makinesi, dişi parmaklarla prova yapar...
“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!...” Yılmaz AKAN Kendilerine ait bir odası olmayan kadınlar için yazmak edimden kapı dışarı
mı edilmiş olunuyor? Şüphesiz Virginia Woolf bu sözleri ile kadının henüz ekonomik bağımsızlığını kazanmamışken yazmak vb. türden sanat alanlarına yönelmelerinin zor olacağını söylemek istemiş. Kadın, kendi odasını bedeninde taşıyorken ve orada kendi yaşamının dört duvarı arasına sıkışmışken, dışarıda başkaları ile buluşacağı koridorlara çıkamazdı. Aile kurumunun kendisini kapattığı evden çıkması, iş kollarına katılmaya başlaması; kadını yine de üzerinde taşıdığı ve oraya mahpus eden odalardan kurtarmaya yetmemiştir. Kendine ait bir odası olmuştur artık, modern hayat mimarileri bunu çoktan sağlamıştır. Fakat, sürekli yeni modernlikler tüketen toplum, aile kurumunun kolajdan bir otomatı olarak kavramlaştırdığı kadını, sadece makyajını tazelediği odalarına itmeye devam ediyor. Kendini gerçekleştirmeyi hala eril olan üzerinden tanımlayarak yapan kadının
görünürde açık koridorlar boyunca yürüdüğü sanılabilir. Kadın hareketlerinin, cinsiyet temelli momentler üzerinden oluşturulması; kadının gereksinim duyduğunu veremiyor. Odalarını hala kendi bedeninde plili bir elbise gibi taşıyan kadınlara selamlar… Virginia Woolf’a yeniden dönülecek olursa bu harika kadın yazarın yaratı tekniği için şunları söyleyebilirim: provası yapıldı mı yazı makinesinin artık kullanılamaz olacağını; işlevi güncelde önem kazanan arkaiklerde olduğu gibi, somutlaştırmanın ‘her-şey’i yutacağını düşünürdü. Yazının içine atılmak, yazıdan atılmaya dönüşüverirdi. Alter-vantrilog oluş bile bekleyen ‘şeytansal’ yazı’ya dönüş için yeterli olmayacaktı. Kabul ediş, ‘tuzağı’nı daha provada gösterir; dışarıya (uzaklara) püskürtülmesi daha şiddetli olur bu yüzden! ‘Ölümün geri alınması’ düşüncesi için
yazı makinesindeki provaya benzer bir biçimin yaratılabileceğini ve bunun zaten hem ölümden hem de yaşamdan uzak kalmak anlamına gelebileceğini biliyordu. Ouse Irmağı, provasız aldı Woolf’u. Yazı makinesi, dişi parmaklarla prova yapar! 503
Hastaneler Sıkı Denetim Altına Alındı İsviçre’de, hastanelerin kalitesini denetlemek için yeni bir organizasyon kuruldu. Bu duruma en çok sevinen ise İsviçreli Hastalar Organizasyonu oldu. Fakat durumdan en çok istifade edecek olanlar hastaneler olacak. Organizaszon, Ulusal Gelişim Derneği (IVQ), kalite güvenliği ve kalite teşviği için eyaletler arası çalışan dernekler ile Kalite Güvenliği Ulusal Topluluğu’nun birleşmesiyle 25 Mart tarihinde kurulacak. Hastanelerin hizmet kalitesini şeffaf hale getirmek amacıyla kurulan organizasyona katılım, isteğe bağlı olacak. Ulusal Kalite Gelişim Derneği (IVQ) Başkanı Thomas Straubhaar: ‘‘Bazı hastaneler, çıkan neticelerle kötülenmediklerini kabul ettiler. Bilakis yapılan düzeltmeler ve geliştirmeler ile daha çok rağbet gördüklerinin farkındalar.’’ dedi. İsviçre hastanelerinin yarısından fazlası, yara enfeksiyonlarına yönelik yapılan bir çalışma programına katılmak için başvuruda bulundu. Başvuruların devamı bekleniyor. Aynı zamanda hastaların memnuniyetini ölçmek için anketler gönderildi. Ruh sağlığı ve rehabilitasyon alanında da çalışmalar devam ediyor. Diğer kriter ve detayların, organizasyonun kuruluşundan sonra belirleneceği açıklandı. Ortalama bir yıl içerisinde ilk sonuçlar ortaya çıkacak. Straubhaar’ın verdiği bilgiye göre, yara enfeksiyonu ile ilgili programdan çıkacak sonuçlar derlenmiş şekilde kısa bir zaman sonra açıklanacak. Her hastanenin ortaya çıkaracağı sonuç öncelikle hastanenin araştırma metotları hakkında yeteri kadar bilgi edinilmesiyle yayımla-
nacak. Şeffaflık çağrısı herkesin ortak düşüncesi Bahsi geçen programın kurucu üyeleri arasında yer alan Santésuisse adlı sağlık sigortası kurumu da, bu ölçüm işlemlerinden olumlu sonuçlar bekliyor. Santesuisse sözcüsü Felix Schneuwly sorulan sorulara; ‘‘Günümüzde elle tutulur sonuçlarımız yok. OECD’nin verdiği bilgiye göre İsviçre Hastaneleri’nin kalitesi iyi, fakat hastaların bir kıyas yapması için elimizde sabit kriterler yok.’’ dedi. H& de yeni organizasyonun bir parçası. Hastaneler Birliği, 2007 senesinde hastane değerlendirme sonuçlarının açıklanmasına karşı çıkmıştı. H& Müdürü Bernhard Wegmüller konuyla ilgili sorulan sorulara, o dönemde yapılan anketin içeriğinin daha çok hastaların fikirlerini ve değerlendirmelerini içerdiğini ve bu yüzden ciddiye alınmadığını belirtti. İsviçre Hastalar Birliği yeni kurulan organizasyona katılmadı; birliğin başkanı Margit Kessler yapılan şeffaflık çalışmaları ve bunun için gösterilen uğraşlar konusunda oldukça memnun olduğunu belirtti. Kesinleştirilen kriterlerin yanı sıra Bayan Kesler, hastanenin önemli detayları hakkında rakamlar bildirilmesini talep ediyor. Mesela sedye ve personel sayısı gibi konuların ele alınmasını istiyor. Fakat hastanelerdeki ölüm sayısını araştırma konusunu Bayan Kessler tehlikeli buluyor. Çünkü doktorlar istatistiksel rakamları güzelleştirmek için mevcut ölmek üzere olan hastaların ölümünü öteleyebilirler. 456
Deutsche Zusammnenfassung
Eine neue Organisation wacht künftig über die Qualität der Schweizer Spitäler. Das erfreut die Schweizerische Patienten-Organisation. Profitieren sollen aber vor allem die Spitäler selber. Ziel ist es, die Qualität der Leistungen eines Spitals transparent zu machen. Die Teilnahme ist freiwillig. Für eine bereits lancierte Umfrage zu Wundinfektionen hätten sich denn auch schon knapp die Hälfte der Schweizer Spitäler angemeldet und weitere dürften dazukommen. Erhebungen laufen
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
auch in den Bereichen Psychiatrie und Rehabilitation. Weitere Kriterien sollen nach der Gründung festgelegt werden. Die Resultate der einzelnen Spitäler würden erst publiziert, wenn Erfahrungen mit der Erhebungsmethode vorlägen.Für gefährlich hielt die Präsidentin Margrit Kessler der Schweizerische Patienten-Organisation dagegen eine Erhebung der Todesrate in einem Spital. Kessler befürchtet, Ärzte ihre Patienten kurz vor dem Tod noch verlegen könnten, um die Statistik zu schönen.
Şık olmak yetmez, kalite de önemli!
a y n a p m a k m e ş e t h u M
690.-
•T ak ı • G m el öm bis • K lek e rav • A at ya • K kkab em ı • Ç er ora p
a Hepsi bir arad
sadece
CHF
6LJRUWD GH\LS JHoPH\LQ Krankenkasse değişiklikleri başladı !
Her ay sağlık sigortanıza ne kadar ödüyorsun uz? Sağlık sigortanızın hizmetlerini biliyor musun uz? Sigortanız yeterlimi, gereksizmi, abartılı mı?
Doğru bilgi ve hızlı çözüm için bizi arayın Ahmet GÜLTEKİN
078 739 30 65
Bülent ATALAY
.
076 490 60 61
ÖZEL İNDİRİM: • Çocuklarda ek sigortalar ücretsizdir. • Büyüklerin ek sigortalarında %75’e varan özel indirim. • Çocuklarda Halbprivat sigortası Aylık sadece 4 Frank’tır.
a+b consulting - Dufourstr. 4 - 9500 Wil - Office: 071 910 10 00
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Network Mode / Rıza Çelik - Hohlstrasse 560 - 8048 Zürich Tel.: 044 431 68 10 - E-Mail: network-mode@bluemail.ch
24
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Basel’de Velilere 1000 Frank’a Kadar Ceza Basel Belediyesi, okul çağındaki çocukların anne ve babalarına görevler yükleyecek: Hükümet, ağır suç durumlarında okul kanununa bağlı ebeveyn anlaşmasında, 1000 Frank’a kadar ceza yaptırımına girmek istiyor. Hükümet, ‘‘Günümüzde hukuk ve görev arasındaki denge belirsiz.’’ diye yorum yaptı. Ebeveynlerin birçok hakları olduğu ve çocuklarına karşı sadece bir görevleri olduğu belirtildi. Görevleri: Çocuklarını düzenli bir şekilde okula göndermek. Fakat, çocuklarının eğitim başarısını ilerletmek için de anne ve babalar çocuklarına yardımcı olmak zorunda.
bazıları kahvaltı bile yapmıyor, bazıları da ev işine yardım ettiği için ev ödevlerini yapmaya zaman bulamıyor.’’ dedi ve verdiği örneklerin her sınıfta görüldüğünü ifade etti. Bu sebepten dolayı, “Diyalog ve Ortak Çalışma Komitesinin’’ verdiği bilgiye göre, yeni okul yasasında, ebeveyn ve okul arasında sıkı bir bağ kurulmaya çalışılacak. Okul müdürlükleri, anne ve babalarla ortak bir çalışma ile eğitim ve eğitme hedeflerine ulaşmanın yollarını arayacaklar.
Eymann, aile ve okulun bir araya gelip bir karar alma uygulama fikrini Almanya ve Avusturya’da gördüklerini söyledi. Ebeveynlere yönelik binli rakamlara kadar çıkan ceza yaptırımları Aargau, Appenzell-Ausserrhoden ve Baselland’da daha önce uygulanmaya başlamıştı. Fakat şu an Basel’da yapılmak istenen geniş kapsamlı düzenleme, başka hiç bir yerde uygulanmıyor.
Deutsche Zusammnenfassung Basel-Stadt will die Eltern von Schulkindern in die Pflicht nehmen: Die Regierung will im Schulgesetz neben Elternvereinbarungen auch Bussen bis zu 1000 Franken für schwere Fälle festschreiben. Laut Communiqué auf der Basis von «Dialog und Kooperation» soll neu im Schulgesetz die Zusammenarbeit zwischen Eltern und Schule verankert werden. Schulleitungen sollen mit Erziehungsberechtigten Vereinbarungen treffen können «zur Erreichung gemeinsamer Bildungs- und Erziehungsziele».
Basel Eğitim Müdürü Christoph Eyman yaptığı açıklamada: ‘‘Günümüzde birçok çocuk geç saate kadar televizyon başında oturduğu için okula uykusuz gelirken,
Eymann’a göre son çare ceza yaptırımı olacak. Maalesef ev ortamında verilen yanlış eğitim, okullarda da git gide daha çok yaygınlaşmaya başladı. Eğer sınıflarda, aileden yanlış eğitim alan çocukların sayısı artarsa, ders ortamında birçok çocuk bunun etkisinde kalabiliyor. Ebeveynlerin, çocuklarına okul kurallarına uymayı öğretmeleri çok önem taşıyor. 443
Die Idee der Vereinbarungen habe man in Deutschland und Österreich abgeschaut. Büssen sei nur die «ultima ratio», leider würden immer mehr erzieherische Defizite in die Schulen getragen. Wenn in einer Klasse mehrere solche Schüler sind, leide der Unterricht für alle. Vierstellige Bussen für nicht kooperative Eltern gibt es schon in den Kantonen Aargau, Appenzell Ausserrhoden und Baselland. Eine so umfassende Regelung wie die baselstädtische gebe es aber noch nirgends.
‘‘Kimsenin Almanca Bilmeme Hakkı Yok!’’ İsviçre’deki yabancı kökenli insanlar, gün geçtikçe yerel İsviçre Almanca dilini anlamakta zorlanıyor. Ulusal Fon Araştırması ise bu konuyu eleştiriyor ve dil kursuna zorunlu katılımın, temel hakları ilgilendirmediğini ve kişisel özgürlüğe müdahale edildiğini savunuyor. St.Gallen’lı kanton meclis üyesi Karin Keller-Sutter ise ‘‘hiç bir şey anlamamak hakkı’’ konusunda kesinlikle taviz vermiyor. Çünkü başarılı bir entegrasyon için dilin önem taşıdığını belirtiyor. Bayan Keller-Sutter konuyla ilgili olarak: ‘‘Yabancı birisinin bizim halk dili-
mizi öğrenmesi, haddini aşan bir talep değildir.’’ dedi Araştırma aynı zamanda, hak eşitsizliği konusunu eleştiriyor. Avrupa Birliği Ülkeleri’nden gelen insanlara, dil kursu zorunlu tutulmazken, diğer yabancılara İsviçre’de oturma izni almak için dil kursuna katılmaları ve Almanca’yı iyi derecede bilmeleri şartı koşuluyor. SVP’li meclis üyesi Alfred Heer da bu konuda fikrini belirterek: ‘‘Şimdi bile Almanca konuşamayan Portekizliler’le sorun yaşıyoruz. Romenler de gelirse acaba ne yapacağız.’’ dedi. 473
Deutsche Zusammnenfassung Immer mehr Ausländer in der Schweiz verstehen die lokale Sprache nicht. Doch die Nationalfonds-Studie kritisiert, das Aufzwingen von Sprachkursen könne Grundrechte tangieren, weil das in die persönliche Freiheit eingreife. Manche Politiker aber halten allerdings gar nichts von einem «Recht auf Nichtverstehen». Weiter bemängelt die Studie die Rechtsungleichheit unter den Immigranten: Während EU-Bürger nicht zu Sprachkursen verknurrt werden können, brauchen die übrigen Ausländer für eine Niederlassungsbewilligung gute Sprachkenntnisse.
Türk doktordan tıp dünyasında çığır açacak buluş Çalışmalarını ABD’deki Yale Üniversitesinde sürdüren Prof. Dr. Murat Günel tarafından yapılan araştırmayla, beyin kanamalarına yol açan anevrizmaya neden olan 3 gen bulundu. Araştırma sayesinde, anevrizma oluşma riski yüksek hastalar basit bir kan testiyle tespit edilerek, beyin kanamaları önlenebilecek. Yale Üniversitesi Beyin Cerrahisi Damar Hastalıkları (Nörovasküler) Bilim Dalı Başkanı ve Beyin Genetiği Programı Direktörü Prof Dr. Murat Günel’in, aynı üniversiteden Dr. Richard Lifton ve Türk doktorlar Kaya Bilgüvar, Yaşar Bayrı ve Zülfikar Arlıer ile birlikte yürüttüğü 15 yıllık araştırmanın sonuçları, dünyanın en büyük tıp dergilerinden biri olan Nature Genetics’te yayınlandı. Araştırmada, Hollanda’nın yanı sıra, dünyada anevrizmaya bağlı beyin kanamalarının en çok görüldüğü Finlandiya ve Japonya’dan toplanan 10 binin üzerin-
de kan örneğinden elde edilen genetik materyal (DNA) kullanıldı. Bunların yaklaşık 2 bin 200’ü anevrizma hastalarından, 8 bini de sağlıklı, anevrizması olmayan insanlardan toplandı. Araştırmada ilk olarak, Avrupalı hastaların kanlarındaki (DNA) 300 bin değişik bölgeye bakıldı. Sonuçta, 3 bölgedeki değişikliklerin anevrizma riskini tüm dünya toplumlarında artırdığı belirlendi. Araştırma sayesinde, basit bir kan testiyle beyin kanaması olmadan anevrizma oluşma riski yüksek hastaların tespit edilebileceği bildirildi. Bu kişiler belirlenince, MR Anjiyo ve KT Anjiyo gibi radyolojik tetkiklerle takip edilebilecek. Oluşumu belirlenebildiği takdirde de anevrizma, patlamadan önce cerrahi veya damar içi yöntemler ullanılarak tedavi edilebilecek. ANEVRİZMA OLUŞMASININ NEDENLERİ Günel, bu araştırma sayesinde ortaya
çıkarılan 3 genin tespitiyle, söz konusu hastalığın oluşum nedenlerinin de anlaşılmaya başlandığını bildirdi. Araştırmayla, hiç beklenmedik bir şekilde, her 3 genin de damarlardaki bozukluğu tamir eden kök hücreleri etkilediğinin belirlendiğini anlatan Günel, “Bu genlerdeki bozukluklar, beyin damarlarının sertleşerek erken yaşlarda bile yaşlanmalarına yol açıyor. Bu erken yaşlanmaya bağlı olarak da anevrizmalar ortaya çıkıyor ve zamanla patlayarak beyin kanamalarına ve felçlere sebep oluyor” şeklinde konuştu. Günel, uzun vadedeki hedefinin, bu sonuçlara bağlı olarak yeni tedaviler geliştirerek, anevrizmaları kanamadan teşhis edip yeni öntemler kullanarak hastaları iyileştirmek olduğunu söyledi. 482
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
İSVİÇRE’DEN HABERLER
25
İsviçre’de Bir Türk Tarafından Kurulan İlk Parti
Halil Sütlü UNS Parti’sini kurarak İsvicre’de çok önemli bir siyasi atılımı gerçekleştirdi. İsviçre’de yaşayan vatandaşlarımızın hakları için büyük bir fırsat olan bu önemli atılımı desteklemek de öncelikle vatandaşlarımıza düşüyor. 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan Aarau Kantonu Parlamento Seçimleri’nde milletvekili adayı olan Halil Sütlü, kurucusunun kendisi olduğu parti UNS ile seçim çalışmaları yapıyor. Kanton Aarau`nun Aarau merkez, Biberstein, Buchs, Densbüren, Erlinsbach, Gränichen, Hirschtal, Küttigen, Muhen, Oberentfelden, Rohr, Suhr, Unterentfelden bölgelerinde oturan vatandaşlarımız, Halil Sütlü için oy kullanabilecekler. Tüm vatandaşlarımızı Halil Sütlü`ye destek vermeye davet ediyoruz. Seçim çalışmalarını yoğun şekilde sürdüren Halil Sütlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Sayın Sütlü, kendinizi okurlarımıza tanıtır mısınız? Ben, 10 Mart 1969 Thalwil doğumluyum. 1971 yılından beri Kanton Aargau’nın, Suhr kasabasında yaşamaktayım. Evliyim, bir kızım ve bir oğlum var. Tüm eğitimimi İsviçre’de tamamladım. Zürih Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezunum. Çeşitli şirketler ve devlet dairelerinde çalıştıktan sonra, 3 yıldır hukuk danışmanı ve yeminli tercüman olarak serbest çalışmaktayım. Halil Sütlü, aktif siyaset hayatına ne zaman ve nasıl başlamıştır? Siyasetle uzun zamandır ilgilenmekteyim. Öğrencilik yıllarımda, Avrupa Türk Akademisyenler Birliği (EATA) bünyesinde, Avrupa çapında bir Türk lobisi kurma amacıyla aktif olarak çalıştım. Ayrıca, Türkleri temsilen çeşitli
komisyonlarda ve çalışma gruplarında faaliyetlerim oldu. 1998 yılında, İsviçre vatandaşı olduktan sonra CVP’ye (Hristiyan Demokrat Partisi) üye oldum ve çeşitli kademelerde görev aldım. İsviçre’de yabancıların uyum konusunda yetersiz oldukları konuşulur. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? İsviçre’nin Alman bölgesinde uyumdan bahsedilir. Türkler’den ve diğer milletlerin insanlarından uyum sağlamaları talep edilir, ancak aslında uyum istenmez. Uyumdan bahsedip de uyum istemeyen toplumlar, ‘Siz’ ve ‘Biz’ olgusunu zihinlerde pekiştirir, ayrımcılığı ‘uyum’ adına kurumsallaştırır. Örneğin, “Ausländerbeirat, Ausländerkommission, Integrationsleitbild, Einschulungsklassen vs.” oluştururlar, asıl sorunun kendilerinden kaynakladığını gizlemek amacıyla da “Yabancılar” oranının kendilerinde diğer ülkelerden daha çok olduğunu ve yabancıların daha çok suç işlediklerini ve sorun yarattıklarını iddia ederler. Bu yalanlara maalesef bizleri de inandırırlar ve suçluluk duygusu içerisinde yaşamamıza sebep olurlar. Uyum oldukça da uyumla ilgili talepleri artar. Bu tür toplumlar, kendilerini ve diğer insanları her şeyden önce bir fert olarak değil de daha çok dahil oldukları ‘gruba’ göre tanımlarlar. Kendilerini bu şekilde tanımlayan toplumlar, kendileri gibi olmayan bir insanı bünyelerine dâhil edemezler. Çünkü bu durumda, kendi tanımlamaları tehlikeye düşer. Kendilerine dâhil olacak insandan, en azından ‘asimilasyon’ beklerler. Bu ‘Blut und Boden’ olarak da adlandırılan zihniyet, Avrupa’nın Germen bölgesinde yaygın. Örneğin, İsviçre’nin Fransız kesimindeki insanlar, kendilerini daha çok fert olarak algılar ve üst kimliklerini herkesin milliyetini,
etnik kökenini, dinini vs. inkâr etmeden dâhil olabilecekleri şekilde tanımlarlar. Bu toplumlarda Fransız Devrimi’nin en önemli ilkesi olan ‘eşitlik’ büyük yer almaktadır. Tüm insanların eşit olduğunu, bazı toplumlar kabul etmekte zorlanmaktadırlar. Türkiye örneğinde, ulu önder Atatürk ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ilkesiyle onlarca etnik ve dini gruptan oluşan ülkemizin insanını tek millet kavramı etrafında toplamıştır. İsviçre’nin Alman bölgesindeki uyumu engelleyen zihniyet hemen hemen her partide mevcut. Örneğin, ‘yabancıların’ entegrasyonundan en fazla bahseden SP (sosyal demokrat partisi) bile, seçimlere birçok yerde bir ana liste ve ‘secondos’ listesiyle girer. Ana listede tüm ‘Müller, Meier, Suter’ isimleri vardır. Ali, Giovanni vs. gibi isimler ‘Secondos’ listesindedir. SVP’nin yabancılar oranının diğer ülkelerden daha yüksek olduğu ve İsviçre’de yaşayan yabancıların daha fazla suç işledikleri iddialarını yalanlamazlar, hatta doğrularlar. Benzer durum, FDP ve CVP için de geçerlidir. Daha önceden üyesi olduğunuz CVP partisinden ayrılma sebebiniz nedir? CVP partisinden ayrılmamın başlıca sebebi, 6 Aralık 2008 tarihinde Ueli Maurer’in Federal Parlamento tarafından CVP’nin oylarıyla da Federal Konsey’e (Bundesrat) seçilmesidir. SVP partisi bana göre yasadışı, demokrasi ve hukuk devleti için tehlikeli bir örgüttür. Bu örgütün en önemli isimlerinden birinin, Federal Konsey gibi önemli bir mevkiye getirilip yaptıkları siyasetin bir nevi ödüllendirilmesi, benim için kabul edilemez bir durum. Parti kurma fikri nasıl ortaya çıktı? UNS isimli partiyle hedefleriniz nelerdir?
Fikirlerimi son kez siyasi platformda ifade etmek amacıyla, UNS adında bir listeyle 8 Mart 2009’daki Kanton Aargau Parlamentosu seçimlerine katılmaya karar verdim. UNS ismi, SVP ağırlıklı olan AUNS örgütüne karşı düşünülmüş bir isim. UNS partisi özgürlük, eşitlik, kardeşlik ilkeleri etrafında şekillenmiş demokratik, laik ve liberal ekonomiye dayalı bir İsviçre hedeflemektedir. Bu partiyi, 8 Mart 2009 seçimlerindeki sonuca göre tüm İsviçre’ye yayma düşüncesindeyim. Seçim Kampanyanız için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Aarau’da yoğun bir seçim kampanyası başlattım. Bunu öncelikle, kendim ve çocuklarım için yapıyorum. Çocuklarımın ‘Aarau oder Ankara’ afişlerinin yanından geçerek okula gitmelerini, mensup oldukları dinlerinden ötürü dışlanmalarını ve bir tehlike olarak gösterilmelerini, vatanları olan İsviçre’de mevcudiyetlerinin sorgulanmasını kabul edemem. Yaptığım bir hayalperestlik olabilir, ancak tüm insanların birer eşit vatandaş oldukları çağdaş bir İsviçre’ye inancım devam etmektedir. Oy kullanma hakkına sahip olan tüm vatandaşlarımı bana oy vererek ve beni yakınlarına oy vermeleri için tavsiye ederek desteklemelerini diliyorum. İsviçre’de ilk kez bir Türk tarafından kurulan UNS isimli partinin başarılı olabilmesi için hepimizin üzerine büyük görevler düşmektedir. Lütfen 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan seçimlerde oyunuzu ilk Türk Partisi olan UNS için kullanınız. Pusula gazetesi olarak Halil Sütlü’ye seçimlerde başarılar diliyoruz. 504
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
26
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Kanton Zürich’in Entegrasyon Ölçme Teknikleri Bütün belediyeler, yabancı kökenli nüfusu için bir profil oluşturacak. İkinci adım olarak, bu insanlara arz ve taleplere göre entegrasyonu ilerletecek kurslar sunulacak. Zürich Kantonu, altmıştan fazla küçük proje ile entegrasyon gelişimi için yatırımlar yaptı. Seçenekler, hukuk danışmanlık bürolarından, çocuk oyun gruplarına, internet üzerinden Arnavut Radyosu’nun kullanılabilmesinden, anne gelişim kurslarına kadar çeşitlilik sağlıyor. Bu seçeneklerin yanı sıra, birçok dil kursu da sunulacak. Zürich 1,7 milyon Frank parayı, yabancı kökenli nüfusu için harcamayı planlarken, hükümet 2,3 milyon Frank maddi destek verecek. Entegrasyonun kullanımına yönelik herhangi bir endişe duyulmadığı belirtildi. Buna karşın, konunun uzmanları bile nerde neyin sunulduğunu bilmiyor. Yani şimdilik durum biraz karışık gibi gözüküyor. Kantonun entegrasyon sorumlusu Julia Morais, bu durumla ilgili şöyle bir yorum yaptı: “Kordinasyon eksikliği yaşanıyor.’’ Dolayısıyla, herkes her yöne ve bir yere bir konu serpiştirmiş durumda. Morais, konuları tek tek ele alarak analiz etmek ve bunların gereksinimi konusunda bir araştırma yaparak durumu değiştirmek istiyor. Bunun için iki adım çok önemli: Birincisinde, kantonun entegrasyon sorunları konusundaki sorular, uzmanlar tarafından gözden geçirilip bir bilgi bankası oluşturulacak. İkinci adımda, belediyeler de dahil olmak üzere yabancı kökenli insan topluluğunun entegrasyon derecesini öğrenebilmek için, bir nevi çevre analizi yapılacak. Bunu gerçekleştirebilmek için geniş çaplı bilgiler değerlendirilecek. Mesela, kişinin hangi ülkeden geldiği ve İsviçre’deki oturma izninin ne durumda olduğu araştırılacak. Kısacası, hangi belediyelerde hangi ulusun ağırlıklı olduğu ve bu insanların ne zamandan beri bu şehirde yaşadığı öğrenilmek iste-
niyor. Bunun yanı sıra, incelenen kişilerin Almanca bilgileri, -özellikle erişkin insanların- belirli testlerle araştırılıp değerlendirilmek isteniyor. Eğitim derecesi, kişinin iş piyasasındaki uyumu, sosyoekonomik seviyesi ve kişinin sağlık durumu incelenirken, aynı zamanda araştırılacak konuların arasında farklı uluslara ait insanların evlilik durumları ve çocuğunu tek başına büyüten annelerin sayısını belirlemek yer alacak. Çevre analizini gerçekleştirecek olan Thomas Heyn, bu araştırmaların amacının, belediyelerde yaşayan yabancı uyruklu insanların durumu hakkında bir analiz gerçekleştirmek olduğunu belirtti. Değişimlere tepki göstermek gerekiyor Bu araştırma, her yıl yenileniyor ve her seferinde değişimlerin ortaya çıktığı görülüyor. Belediyeler, çıkan sonuçlara göre harekete geçebilir. Mesela bir şehirde Arnavutlar’ın sayısı azalıyor ve o bölgede Batı Avrupalılar’ın sayısı çoğalıyorsa, entegrasyon için yapılacak önerilerin değiştirilmesi gerekiyor. Böyle bir durumda, örneğin neredeyse okuma yazma bilmeyen annelere yönelik Almanca kurslarının sayısının azaltılması gerekiyor. Onun yerine, okul eğitimi almış yabancılara göre kursların sayısının arttırılması lazım. Araştırmanın yeniden yapılanmasına paralel olarak, eyaletlerin entegrasyon uzmanları önerileri yeniliyor. Örneğin kaliteli kurslar, entegrasyon standartı önerileri arasından sabitleştirilecek. Böylelikle her belediye, bu standartlar sayesinde ihtiyaçlarına yönelik bir yapılandırma sistemiyle çalışabilecek. Bu konuda uzmanlar, masraflara katılma şartıyla belediyelere danışma hizmeti verecek ve yardımcı olacak.
Bu pilot proje, ilk olarak %40’ı yabancı kökenli insanlardan oluşan ve toplam öğrenci sayısının göçmenlerden oluştuğu Opfikon şehrinde başlatılacak. İstatiksel bilgi analizi ise başladı. Aynı zamanda proje sorumlusu Sylvia Winkelmann, Opfikon’da bulunan insanların ihtiyaçlarını öğrenmek için işe başladı bile. Opfikon şehrinin entegrasyon görevlisi Franziska Müler, bu proje sayesinde daha kaliteli bilgi ümit ediyor. Çünkü şimdiye kadar yapılan çalışmaların, daha çok tahminler üzerine yürütüldüğünü belirtti.
Deutsche Zusammnenfassung Für jede Gemeinde wird ein Profil ihrer ausländischen Bevölkerung erstellt. Dann sollen in einem zweiten Schritt Integrationskurse ganz nach den jeweiligen Bedürfnissen angeboten werden. In über 60 verschiedene Kleinprojekte investiert der Kanton Zürich Integrationsgelder. Man möchte mit Erhebungen wissen, in welcher Gemeinde welche Nationen präsent sind und wie lange die Leute schon hier leben. Zudem versucht man, ihre Deutschkenntnisse zu eruieren – bei Erwachsenen etwa anhand von Stichprobenerhebungen. Weiter sollen der Bildungsgrad, die Integration in den Arbeitsmarkt, der sozioökonomische Status und der gesundheitliche
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
2011 senesine kadar, standartlaştırılmış konsept tüm eyalette uygulanmaya başlatılmış olacak. Bunun ardından entegrasyon uğraşları için elde edilen başarı ölçümlenecek. Zürich, bu ölçümleri Almanya’nın Wiesbaden şehrinde uygulandığı şekilde, bir monitör sistemiyle gerçekleştirecek. Zürich konsepti büyük ilgi gördü ve hükümetin yanı sıra, vakıflar da proje yapımını desteklemeye karar verdi. İsviçre Mercator-Vakfı, 100.000 Frank bağışlayarak bu projeyi ‘‘yenilikçi ve geleceğe yönelik’’ bir yatırım olarak gördüklerini ifade etti. 476 Zustand ermittelt werden. Ebenso die Anzahl binationaler Ehen, die Anzahl alleinerziehender Mütter. Diese Erhebung wird jährlich aktualisiert und zeigt so Veränderungen auf. Darauf können die Gemeinden reagieren. Das Projekt startet als Pilot in der Stadt Opfikon, deren Ausländeranteil über 40 Prozent ausmacht; unter den Schülern sind gar rund die Hälfte ausländischer Herkunft. Bis 2011 soll das modulare Konzept dann im ganzen Kanton eingeführt sein. Der Erfolg dieser Integrationsbemühungen wird anschliessend gemessen. Dabei orientiert sich Zürich an einem Monitoringsystem, ähnlich wie es Wiesbaden, Deutschland, anwendet.
Memleket fiyatına memleket ürünleri! Denner kuru fasulye
Danica kahvaltılık dana eti
domates soslu 880 gr.
2.95
Danica dana gulas¸ 400 gr.
1.85 Gazi beyaz peynir
Tuzlu, % 55 yag˘oranı, 500 gr.
6.45
5.45 Sucuk Vitaminka lahana dolması
2 x 240 gr.
670 gr.
2.95 www.denner.ch
4.95
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
200 gr.
28
İSVİÇRE’DEN HABERLER
Zürich: Yabancı Milyonerler Bavullarını Topluyor Zürich’in zenginlere yönelik özel vergisi için ‘‘HAYIR’’ cevabı, olumsuz sonuçlar doğurdu. Hayır cevabından sonra yabancı kökenli milyonerler, Zürich’i ikamet yeri olarak ret etmeye başladılar. Şehrin yetkili kişileri bu konuda gayet rahat bir tavır sergiliyorlar. Çünkü Zürich, bu vergi ayrıcalığı olmadan da çekici bir şehir. Zenginlere yönelik özel vergi uygulamasının bitirilmesine yönelik haber Zürich’te oldukça hızlı yayıldı. Yurtdışında Financial Times bile eyaletin kararını haber yaptı. Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’un manşeti: ‘‘Güle güle Vergi Cenneti’’ oldu. Halk oylamasındaki ayrıcalıklı vergi sistemi için hayır sonucu, yabancı kökenli süper zenginlerin de kulağına gitti. Kanun değişikliği 1 Ocak 2010 senesinde yürürlüğe girecek. Vergi sistemi anlamında ise 2011 senesinde uygulanmaya başlanacak. Buna rağmen şimdiden İsviçre dışından gelen milyonerler, sonuçlara katlanmak zorunda. Zürich’li Henley & Partners Firması’ndan Christian H. Kälin konuyla ilgili: “İki müşterimiz Zürich Eyaleti’ne taşınmak istiyordu. Şimdiyse yeni bir çözüm bulmamız gerekiyor.’’ dedi. Kälin müşterilerinin ne istediğini biliyor Kälin, İsviçre dahil az vergi alan Avusturya veya İspanya gibi ülkelerde yaşamak isteyen kişiler için yaşam alanları
bulmakla meşgul. Bazı bilgilere Kälin’in, zenginlere özel bir vergi sistemi uygulayan İsviçre’ye pek çok yabancı zengin yerleştirdiği ortaya çıktı. Källin, müşterilerinin istek ve taleplerini tam olarak biliyor. ‘‘Bu kararın sonunda birçok kişi bavulunu toplamaya başlamıştır.’’ dedi. Mesleğine duyduğu saygı yüzünden, bu zengin kişilerin isimlerini kesinlikle açıklamak istemediğini söyledi. SVP ve FDP Partisi’nin, özel vergiden yararlanan 150 zenginin birçoğunun İsviçre’yi terk edeceği endişesi, Kälin’e pek inandırıcı gelmiyor. Müşterilerinin vergi konusunda oldukça bilgili olduğunu belirten Källin, belli bir zaman sonra Zürich’in, zengin yabancılar için cazip olmayacağını ifade etti. ‘‘Zenginlere yönelik özel vergi sistem argümanı göze battı. Sistemin mekanizması basit ve vergilendirmenin oranı da gayet cazip.’‘ dedi. Ülke imajı zarar görecek mi? Vergi ödeyen milyoner zenginler, 2006 senesinde Zürich Eyaleti’ne yaklaşık yedi milyon Frank vergi ödediler. Källin, bu rakamın olmamasının eyaleti finansal açıdan çok fazla zarara uğratmayacağını söyledi. Onun endişesi başka: ‘‘Güvenli bir liman’’ namı taşıyan İsviçre’nin imajını kaybetme tehlikesi oluşabilecek. Källin emin bir ifadeyle, ülkenin tamamında uygulaması kaldırılacak olan bu
özel vergi sisteminin birçok ulustan gelen müşterilerini tedirgin edeceğini söyledi. Zürich’te yer alan Bär & Karrer Ekonomi Bürosu vergi uzmanı Daniel Lehman da, Källin ile aynı fikirde olduğunu söyledi: “Kötü sinyal veriliyor.’’ dedi. Ona göre Zürich Eyaleti sağlam bir sığınak. Fakat bu karardan sonra, dışarıda karışık bir izlenim bırakılacağını belirtti. Eyalet yetkilileri bu konuda hemfikir değil. Zimmerberg-Sihltal’ın müdürü Domenico Alexakis, ‘‘Zürich, kendi çapında bir marka ve herkesi çekmesini biliyor.’’ diye fikrini belirtti. Maddi durumu iyi olan yabancı kökenli insanların, bu özel vergilendirme sisteminin kaldırılmasıyla bile Zürich’e taşınacağından emin olduğunu belirtti. ‘‘Bu argümanla hiç bir zaDeutsche Zusammnenfassung Zürichs Nein zur Pauschalsteuer zeigt Folgen. Erste ausländische Millionäre verschmähen Zürich als Wohnort. Standortförderer bleiben gelassen: Zürich sei auch ohne das Steuerprivileg attraktiv. Die Nachricht vom Ende der Pauschalbesteuerung im Kanton Zürich hat sich rasant verbreitet. Die Gesetzesänderung tritt voraussichtlich zwar erst auf den 1. Januar 2010 in Kraft und wird steuertechnisch damit 2011 wirksam; dennoch ziehen die ersten ausländisc-
man reklâm yapmadık.’’ dedi. Zürich Şehir Geliştirme Müdürü Birgit Wehrli de konuya Alexakis kadar olumlu bakıyor. Zenginlerin buradan taşınmayacağını savunuyor. Çünkü, Zürich’deki yaşam kalitesi yeteri kadar yüksek. Dolayısıyla, zenginlere yönelik özel vergilendirme olmasa da onlar burada yaşamaya devam edecekler. “ Zürich Obwalden değil.’’ dedi. 450 hen Millionäre bereits jetzt die Konsequenzen. Rund sieben Millionen Franken haben die pauschal Besteuerten 2006 dem Kanton Zürich abgeliefert. Es wird gesagt, dass ein Wegfall dieses Betrags wäre finanziell locker verkraftbar ist. Standortförderer bestreiten dies:Die Marke Zürich ziehe von selbst. Optimismus herrscht auch in der Stadt Zürich. Die Lebensqualität in der Stadt Zürich sei genügend hoch, um auch ohne Pauschalbesteuerung hier zu bleiben, sagt sie. «Zürich ist nicht Obwalden.»
Çamköylüler Gecesi Harikaydı! İsviçre Çamköylüler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin düzenlediği eğlence gecesi, Oberentfelden’de Palmas Düğün Salonu’nda gerçekleşti. Gece’de, Halk Müziği’mizin ve oyun havalarımızın ünlü sanatçısı Oğuz Yılmaz, canlı konser verip salonu tıklım tıklım dolduran seyircileri gece boyunca coşturdu. Oğuz Yılmaz`ın konsere başlamasıyla birlikte, davetlilerin çoğu
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
yerinde oturmadı, danslarıyla sanatçıya eşlik etti. Çamköylüler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin düzenlemiş olduğu bu gecenin tüm geliri, memleketleri Çamköy Çocuk Parkı yararına harcanacak. Düzenlenen geceye 700 kişiden fazla konuk katıldı. 490
İSVİÇRE’DEN HABERLER
29
Ciba, 564 Milyon Frank Zarar Bildirdi Cıba 600 işçi daha çıkartacak! Basel Özel Kimya Şirketi Ciba, BASF’in devralınmasından önce geçen yıl boyunca 564 milyon Frank zarar etti. Ciro, %9 oranında düşerek 5,9 milyara indi. Yıl sonuna kadar 600 işçi daha çıkartılacak. Basel Özel Kimya Şirketi Ciba, BASF’ı devralmasından önce, geçen yıl boyunca 564 milyon Frank zarar etti. Ciro %9 oranında düşerek 5,919 milyar Frank düştü. Ciba 2006 senesinden beri 1900 işçi çıkarıldığını ve yılsonuna kadar bu rakamın 2500’e çıkacağını bildirdi. Şirkette yetkili bir sözcü, bu işçi çıkarma durumunun daha önceden bildirildiğini ve yeni bir karar olmadığını söyledi.
kor düzeyde hammadde masraflarıyla boğuştuğu ve yılın sonuna doğru konjonktür gerilemesi sebebiyle talebin git gide azaldığı belirtildi. Özel borçlanmadan önce şirket kazancı (EBIT) %44 oranında düşerek 308 milyon Frank’a geldi. Ham madenin ucuzlamasına rağmen Ciba, bu durumu yılsonuna kadar kayda değer bir düzelme süresi olarak görmüyor. BASF-Yapısına giriş
Yıl sonunda talep gerilemesi
Ocak sonunda Ciba Merkezleri Monthey (VS)’de kısa süreli bir çalışma için 170 çalışan almıştı. Ciba, tahminlere göre bu yılın üç ayı içerisinde yeni sahibi Alman Şirketi BASF’nin organizasyonuna girmiş olacak. Fakat bunun için rekabetten sorumlu makamın onayı eksik.
Şirket Müdürü Brendan Cummins bir haberde, şirketin cirosunun ve ekonomik durumunun yılın son üç ayında talep gerilemesiyle resmen çöktüğünü belirtti. Yılın ilk altı ayında Ciba’nın re-
BASF ve Ciba yetkilileri, şirketin alımını geçen eylül ayında 6,1 milyar Frank olarak bildirdiler. Şimdiden Ciba’nın hisse senetlerinden %95’i devredildi. BASF, Ciba’nın alımı ile toplu kimya-
sallar üretiminden daha fazla marj elde eden özel kimya şirketini genişletmeyi planlıyor. Özel plastik ürünler Ciba aynı zamanda, plastik ürünleri için dünyanın en büyük ek malzeme üreticisi. Bu özel ürünlerin içinde, ultra viole ışınlardan koruyan plastikler veya plastiği oksijen tepkilerinden koruyan ürünler yer almakta. Kökleri 200 yıl öncesine kadar giden Cıba, 1997 yılında şirket bölünmeDeutsche Zusammnenfassung Der Basler Spezialchemiekonzern Ciba hat im letzten vollen Geschäftsjahr vor der Übernahme durch BASF einen Verlust von 564 Millionen Franken erlitten. Der Umsatz sackte um 9 Prozent auf 5,9 Milliarden ab. Bis Ende Jahr sollen nochmals 600 Stellen abgebaut werden. Der Umsatz sackte um 9 Prozent auf 5,919 Mrd. Fr. ab. Seit 2006 wurden über 1900 Stellen abgebaut, bis Ende Jahr sollen
siyle yani bir nevi şube görevi olarak Ciba, Ciba-Geigy ve Sandoz şirket birleşmesiyle Novartis şirketinden meydana geldi. 451 es insgesamt 2500 sein. Der Betriebsgewinn (EBIT) vor Sonderbelastungen sank um 44 Prozent auf 308 Mio. Franken. Ciba soll voraussichtlich Ende des ersten Quartals in die Organisation ihrer neuen Eignerin, der deutschen BASF, eingebettet werden. Mit Ciba will der Konzern vor allem sein Spezialchemiegeschäft ausbauen, das höhere Margen abwirft als das Geschäft mit Massenchemikalien
BILLAG Kaldırılacak mı? Billag’a karşı yapılan direniş devam ediyor: Fiyat denetleyicisi Stefan Meierhans, devlet adına televizyon ve radyo vergilerini toplayan firmanın kaldırılmasını talep ediyor. Meierhans: ‘‘Günümüzde artık bir şirket başka özel bir şirketin bağlantı vergisini toplama hakkına sahip değil.’’dedi. Billag’ın topladığı yıllık 55 milyon Frank hizmet bedeli, bir vergi indirimi için kullanılabilir.
(SKS), ulusal meclisin yetkili komisyonuna Billag firmasının kaldırılmasını talep ettiklerine dair evrak teslim etti. SKS Başkanı Sommaruga, kısa zaman önce, bilgisayar ve cep telefonu vasıtasıyla televizyon ve radyo kullanımının da vergilendirilmeye başlandığını bildirdi. Bu yüzden neredeyse her evden Billag’a vergi ödeniyor ve bu yüzden taleplerin yerine getirilmesi için basit ve hesaplı bir yapıya ihtiyaçları var.
Meierhans, devlet vergisiyle birlikte alınan bir -kişi başı vergi- modeli seçeneğini sundu. Fakat bu düzenlemenin, aile bütçesine çok ağır masraflar getirmemesi şartı ile hazırlanması gerektiğini belirtti.
Milletvekili Moritz Leuenberger’in departmanı, bu vergilerin farklı bir şekilde kaldırılmasının bir yolu olduğunu belirtti. Departman sözcüsü Daniel Bach: “Sistemin değiştirilmesi olanaklı bir durumdur.’‘dedi.
Fiyat denetleyici Bay Meierhans, vergilerin kaldırılmasını ve SRG, yani İsviçre Televizyon ve Radyo Kuruluşu’nun finansmanının devlet tarafından karşılanmasını mantıklı bulmadığını söyleyen Meierhans,. “Burada asıl önemli olan devletin siyaset sahasını dikkate almak. Aksi takdirde SRG bütçesi, federal meclis müzakerelerinin bir parçası olur ve bununla bağlantılı olarak medya özgürlüğü tehlikeye girmiş olur’’ şeklinde görüş bildirdi.
Elveda Billag
Diğer taraftan da Meierhans, insanların SRG’ye ödedikleri servis ücretinin ne kadar olduğunu bilmelerini doğru bulduğunu söyledi ve ödemeyle ilgili şeffaflığı savundu.
Billag, Swisscom’un radyo ve televizyon bağlantı vergisini toplamakla yükümlü İsviçre kökenli bir kardeş şirketidir.
Tüketici haklarını korumadan sorumlu Sommaruga da Billag’a karşı Tüketici Haklarını Koruma Derneği
Billag Firması, internet ortamında da eleştiriliyor. Facebook internet sitesinde, Elveda Billag başlığı altında herkesin katılabilme ve yorum yapma hakkına sahip olduğu bir grup kuruldu. Son olarak, fiyat denetleyicisi konuyla ilgili bir halk oylaması için hazırlıklarda bulunuyor. Billag
Billag her yıl on iki milyon fatura, bir milyon uyarı mektubu ve 70.000 operatör işlemleri gönderiyor. Ayrıca, özel sektörde çok nadir görülen bağlantı işlemlerine yönelik mahkeme kararı ile
icra takibine geçme sorumluluğuna da sahip Tahsilatlarının, 1.2 milyar İsviçre Frank’ı olduğu söyleniyor ve bu 1.2 Deutsche Zusammnenfassung
Der Widerstand gegen die Billag wächst. Preisüberwacher Stefan Meierhans fordert die Abschaffung der Firma, die im Auftrag des Bundes die Fernseh- und Radiogebühren eintreibt. Die 55 Millionen Franken, welche die Billag jährlich für ihre Leistungen erhält, könnten nach Meierhans für eine Gebührensenkung verwendet werden. Meierhans schlägt als neues Modell eine ProKopf-Gebühr vor, die mit der Bun-
milyon Frank’ın 55 milyonunu kendi şirketlerine kullanıyorlar. 462 dessteuer eingezogen wird. Die Stiftung für Konsumentenschutz (SKS) hat der zuständigen Kommission des Nationalrats ein Papier zukommen lassen, das die Abschaffung der Billag fordert. Neuerdings sei auch die Fernseh- und Radionutzung mittels Computern und Mobiltelefonen gebührenpflichtig. Die Billag steht auch im Internet in der Kritik. Der Preisüberwacher sei in der Vorbereitung für eine Volksinitiative.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
30
İSVİÇRE’DEN HABERLER
İsviçre`den Türkiye`ye Turist Akacak! İsviçre`nin farklı şehirlerinde düzenlenen önemli turizm fuarlarında, başta Turizm Ataşeliği’miz olmak üzere, Türk havacılık şirketleri, bazı önemli oteller, Türk turizmini ve yeni sezon çalışmalarını tanıtma fırsatı buldular.
lenen kokteyle yaklaşık 300 kişi katıldı. Açılış gününde sahne alan Tuana isimli folklor grubu, ziyaretçilerin büyük ilgisini gördü. Başka bir standda ise Türkiye`den getirilen Ebru sanatçısı Murat Elhan, hazırladığı farklı Ebru örnekleriyle büyük beğeni topladı.
Kendisiyle konuştuğumuz Turizm Ataşe’miz Fulya Durgut, bu yıl farklı şehirlerde organize edilen tüm fuarlarda çok başarılı geçen tanıtım faaliyetlerinin yapıldığını ve beklentilerinin İsviçre`den Türkiye`ye 2009 yılı içinde büyük bir turizm hareketinin olacağı yönünde görüş belirtti.
Bern Fuarı`ndaki başka bir gelişme ise Kaynaşlı Belediye Başkanı Esdal Altundal ile Glückskette`den Roland Jeanneret’in biraraya gelmesiydi. Türkiye`de meydana gelen büyük Marmara Depremi’nin ardından, İsviçre`de yardım çalışmaları düzenleyerek, Düzce`nin Kaynaşlı Belediyesi’ne büyük maddi yardımda bulunan Glückskette`den Roland Jeanneret`e, Türkiye`den gelen Belediye Başkanı Esdal Altundal tarafından, gelen yardımlar sonrası yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verildi. Tercüman vasıtasıyla yapmış oldukları görüşme, fuara katılan ziyaretçilere mikrofanlar vasıtasıyla aktarıldı.
Ocak ayında Bern’de start alan turizm fuarlarının ilkinde, Türkiye konuk ülke olarak kendini tanıtma fırsatı buldu. 15-18 Ocak tarihleri arasında organize edilen fuarın ilk gününde gerçekleştirilen açılışın hemen ardından saat 11:30`da, Turizm Ataşeliği’miz tarafından yemekli bir kokteyl verildi. Düzen-
Bern`de ilki gerçekleştirilen Turizm Fuarı`nın yanısıra, 23-25 Ocak tarihlerinde Cenevre, 29 Ocak 1 Şubat tarihleri arasında Zürich, 6-8 Şubat tarihlerinde St. Gallen ve 13-15 Şubat tarihlerinde Basel`de diğer Turizm Fuarları gerçekleştirildi. Düzenlenen bütün Fuar organizasyonlarının Türkiye bölümünde, tanınmış sanatçımız Mehmet Ali ve grubu canlı müzik konserleriyle dikkatleri Türkiye standlarına çektiler.
Firmanın müdürü olan Deniz Uğur ile yapmış olduğumuz görüşmede, tanıtım çalışmalarının oldukça başarılı geçtiğini ve 2009 yılından beklentilerinin yüksek olduğunu anlattı.
Zürich Fuarı’ndaki standları, Zürich Başkonsolosu Mehmet Emre tek tek gezerek, katılımcılara yeni sezonda başarılar diledi. Zürich Fuarı’na toplam, 39 Türkiye firması iştirak etti. Türk Seyahat Acentaları Birliği (TİSAB) de kendi üyelerinin tanıtımı için fuarda yer aldı.
Pegasus Hava Yolları`ndan Genel Müdür Yardımcısı Gürol Yüksel, İsviçre`deki Türk seyahat acentaları yetkililerine yeni sezondaki programları hakkında bilgi verdi. Sunexpress Hava Yolları da fuara katılan bir diğer uçuş firmasıydı. Diğer yandan Kurukahveci Mehmet Efendi ile Tariş firmaları, fuarlarda yer alarak kültürümüzü yabancı konuklara tanıttılar.468
Bentour firması ise Zürich Fuarı’nda iki ayrı bölümde kurmuş olduğu standlarla fuar ziyaretçilerine tanıtım yaptı.
Türk Hava Yolları Zürich Müdürü Levent Selvili ve ekibi, THY`nin yeni kampanyası olan ve ünlü oyuncu Kevin Costner`in rol aldığı First-Class uçuş reklamlarının öne çıktığı standlarında özel bir tanıtım gerçekleştirdiler.
THY İsviçre Müdürü Levent Selvili
Hüseyin Samsunlu ve Nejdet Filiz
Bentour Swiss Müdürü Deniz Uğur
Mehmet Ali ve arkadaşı
Pusula ekibi standları ziyaret etti
Turizm Ataşeliğinin verdiği kokteyl
AB Adalet Divanı’ndan Türkiye’ye Vize Müjdesi Avrupa Adalet Divanı’ndan iyi haber: Ticari amaçlı ziyaretlerde vize istenemeyeceğine hükmedildi. Avrupa Adalet Divanı, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 23 Kasım 1970 tarihinde imzalanan katma protokolün 42. maddesi uyarınca, Türkiye’de kurulu işletmelerde çalışanlardan, hizmet sunmak için AB’ye girişlerinde vize talep edilemeyeceğine hükmetti. Avrupa Adalet Divanı, iş için Avrupa’ya gidecek Türkler’den vize istenemeyeceğine hükmetti. Mahkeme, TIR şoförü Mehmet Soysal’ın 2007 yılında Berlin Eyalet Mahkemesi’ne başvurarak vize uygulamasının iptalini istemesiyle ilgili olarak Alman yargısına gönderdiği kararda, Türkiye ve Avrupa Ekono-
mik Topluluğu arasında imzalanan “23 Kasım 1970 tarihli katma protokolün 41’inci maddesi, yürürlüğe girdiği tarihte vize yükümlülüğü olmadığı için, Türkiye’de kurulu şirketlerde çalışan Türk vatandaşlarına hizmet sunumu için, AB üyesi ülkelere girişlerinde vize şartı getirilemeyeceği şeklinde yorumlanmalıdır” görüşünü benimsedi. Berlin Mahkemesi, Avrupa Adalet Divanı’ndan, katma protokolün 41’inci maddesinin, uluslararası bir şirkette TIR sürücüsü olarak çalışan Türk vatandaşlarından, Alman makamlarının Schengen vizesi talep edilmesiyle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda görüş istemişti. Alman yargısı, ayrıca Lüksemburg’daki AB Mahkemesi’nden, bu ilk soruda “vize şartı aranmaz” görüşünü benimsemesi halinde, bunun Türk va-
tandaşlarının Almanya’ya girişlerinde vize muafiyeti anlamına gelip gelmeyeceğini açıklığa kavuşturmasını talep
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
etmişti. 463
Muhteşem Tiyatro Akşamı 3’ü 1 Arada (Müzikli Komedi Tiyatro Oyunu)
1) TV ve Sahnelerden Tanıdığımız Mehmet Ali TUNCER’LE STAND UP TADINDA 2) TRT Sanatçısı Usta Yorumcu İbrahim ŞİRİN’LE FASIL Heyeti Mehmet Ali Tuncer
İbrahim Şirin
3) Güçlü Kadrosuyla Çatıkatı Tiyatrosundan Skeçler
Yoğun iş temposunda çalışanlara hoş vakit geçirtmeyi amaçlayan Sahne proğramımız, adı da üstünde olduğu gibi 3 eğlenceyi bir araya getiriyor. Çatıkatı Tiyatrosu topluluğu deneyimli kadrosuyla kısa oyunlarla karşınızda. Koltuğunuza yaslanın ve eğlencenin tadını çıkarın, iyi seyirler…
Konuk Oyuncu Gürkan Uygun (Memati) Hauptsponsor
Mediapartner
Konuk Oyuncu Kazım Çarman
Evren Yükseldi
Grafik Ajans www.pusulaswiss.ch
Organizasyon: Swiss Event Tarih: 07 Mart 2009 Kapı açılışı: Saat 20:00 Info Tel.: Mustafa Doruk 079 710 32 81 Bilet Fiyatları: 50.-/40.-/30.Yer: Hotel Spirgarten Lindenplatz 5 CH-8048 Zürich
Çiftçi Ailesi
Exspress Maler Linden Bäckerei Shisha Bar Aker Transport
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Nasıl Bir Eğlence?
32 PATHÉ DIETLIKON Moorstrasse 2 8305 Dietlikon Bilet Reservasyon 0900 101 202 (0.85 CHF/min.) www.pathe.ch
501
SUNAR
Vizyondaki Filmler Havar
Niko: Yıldızlara Yolculuk
Niko & The Way To The Stars
Yönetmen: Michael Hegner, Kari Juusonen Oyuncular: Seslendirenler: Olli Jantunen, Vuokko Hovatta, Vesa Vierikko, Jussi Lampi Senaryo: Marteinn Thorisson, Hannu Tuomainen Tür: Animasyon, Komedi, Macera Finlandiya-Danimarka yapımı komedi türündeki animasyon filminde yönetmenliği Michael Hegner ve Kari Juusonen üstlendi. İskandinav ülkelerinin “Buz Devri” olarak adlandırılan “Niko: Yıldızlara Yolculuk”ta sevimli bir ren geyiği olan Niko babasının Noel Baba’nın uçan geyiklerinden biri olduğunu öğrenir ve babasını bulmak üzere yola koyulur. En büyük hayali babası gibi uçmak olan Niko, Noel Baba ve uçan geyiklerini bulmak üzere çıktığı yolda, kötü kurtlara yakalanmamak için sincap Julius ve Wilma ile maceradan maceraya koşar. Arkadaşlarıyla atıldığı maceranın sonunda acaba Niko da babası gibi göklerde uçabilecek midir?
Yönetmenliğini Mehmet Güleryüz’ün yaptığı “Havar”ın oyuncu kadrosunun neredeyse tamamı Batman ve köylerinde yaşayan insanlardan oluştu. Filmde Çiçek Tekdemir, Mervan İlten, Abdullah Tarhan ile Ramazan Itır rol alıyor. Yönetmen Mehmet Güleryüz filmin adının gerekçesini “Havar, yörede kız ismi olarak kullanılıyor ve çığlık, yardım çağrısı, isyan anlamlarını içinde barındırıyor, bu yüzden anlamlı olduğuna karar verdim” şeklinde açıklıyor. Batman’ın eşsiz doğal ve tarihi güzellikleriyle dolu Hasankeyf ilçesinde çekimleri yapılan ve töre cinayetlerini kendine özgü farklı bir üslûpla tartışan Havar’da bir baba-kızın aralarındaki güçlü sevgi bağına rağmen süreç içinde kurban-cellât ilişkisine dönüşen öyküsü anlatılıyor. Mehmet Güleryüz’ün ilk sinema filmi olan Havar, 32. Uluslararası Kahire Film Festivali’nde de gösterilmişti.
The Spirit
Confessions of a Shopaholic (Bir Alışverişkoliğin İtirafları)
Yönetmen: P.J. Hogan Oyuncular: Isla Fisher, Hugh Dancy, Krysten Ritter, Joan Cusack, John Goodman Senaryo: Tracey Jackson, Tim Firth, Kayla Alpert Görüntü Yönetmeni: Jo Willems Müzik: James Newton Howard Kurgu: William Goldenberg Tür: Komedi, Romantik Süre: 104 dk. Yapım: 2009, ABD Rebecca Bloomwood, New York’un göz kamaştırıcı dünyasında yaşayan neşe dolu bir kızdır. Alışveriş konusunda gerçekten iyidir – hatta belki biraz fazla iyidir. Sürekli takip ettiği moda dergisinde çalışmanın hayalini kurar ama derginin kapısından bile adımını atamaz. Ta ki, aynı yayın grubunun çıkarttığı bir finans dergisinde köşe yazarlığını kapıncaya kadar… Sonunda hayalleri gerçek olmuştur ama tam bir alışverişkolik olan geçmişinin, geleceğini mahvetmemesi için olağanüstü çaba harcaması gerekecektir.
Yönetmen: Frank Miller Senaryo: Frank Miller, Will Eisner Oyuncular: Jaime King, Gabriel Macht, Dan Gerrity, Scarlett Johansson, Eva Mendes Görüntü Yönetmeni: Bill Pope Kurgu: Greory Nussbaum Kostüm: Bren Cook Müzik: David Newman Ses: Warren Hendriks Tür: Aksiyon / Gerilim Will Eisner’in ‘The Spirit’ adlı çizgi romanından beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda, Sincity, 300, Elektra’nın yazarı & Sincity üçlemesinin yönetmeni Frank Miller oturuyor. Filmde, Gabriel Macht, Scarlett Johansson, Samuel Jackson, Eva Mendes, Sarah Paulson, Jaime King ve Paz Vega gibi isimler oyunculuklarını gösteriyor. Dram, aksiyon ve çizgi romanın birleştiği filmde Spirit isimli maskeli ve etrafı güzel kadınlarla dolu bir varlıktır. Spirit, Central City’yi korumak için polis ile beraber, şehirdeki suçlular ve The Octopus ile mücadeleye girişir.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
İSVİÇRE’DEN HABERLER
33
Anket: SVP, Gözle Görülür Derecede Oy Kaybediyor SonntagsZeitung Gazetesi’nin yayınladığı ‘‘Siyaset Barometresi’’, SVP’nin 2007 sonbahar seçimlerindeki %29’lük galibiyetinin, şu an %23’e düştüğünü gösterdi. BDP’nin oyları ise buna karşın %4 oranında artı. Başarıdan şımarmış SVP Partisi, şimdiki durumla mücadele etmek zorunda. SonntagsZeitung Gazetesi’nin yayınladığı ‘‘Siyaset Barometresi’’ne göre SVP, eski milletvekili Christoph Blocher yüzünden oldukça çok oy kaybetti. Bir buçuk yıl önceki %29’luk şaşaalı seçim galibiyetlerinin ardından bugün, sadece halkın %22,8’i oylarını SVP’ye vereceklerini belirtti. Böylelikle SVP, 1999 seçim yılında bulunduğu pozisyonuna geri dönmüş oldu. Bu sonuca karşın SVP’den ayrılanların kurduğu BDP (Demokratik Halk Partisi), halkı olumlu gidişatıyla şaşırttı. Ankete katılanların %4’ü oylarını Milletvekili Eveline Widmer-Schlumpf’a vereceklerini söylediler Meclise olan güven arttı Mecliste yer alan SP, FDP, CVP partilerinin ve Yeşiller’in durumları aynı kaldı. FDP’nin Liberaller’le birleşmesi, CVP’nin bir adım önüne geçmesine
yardımcı oldu. Meclis, ağırlıklı mali krize karşı alınacak önlemler doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toni Brunner sakin! SVP-Parti Başkanı Toni Brunner, bu rakamları bir konuya bağlıyor ve bir gazeteyle yaptığı röportajda, güncel siyasetlerinin başarılarından bahsediyor: ‘‘Mesela geçen hafta sonu Nidwalden’da, okul eğitimindeki uyumları sağlayacak oylamayı kazandık ve Aargau’da şu an görevde olan CVP’li Eğitim Müdürüne karşı kazandık. Parti bunun yanı sıra, serbest dolaşım referandumunda %40 -Hayır- oy oranı ile oy verenlerinin istekleri doğrultusunda hareket ettiklerini söylediler. Kimsenin ağzını bağlayamayız! Parti içinde yönetim ile ilgili sorun yaşmadıklarını, sadece kendi içlerinde biraz güvensizlik yaşadıklarını ifade ettiler. Bunun nedenini ise Brunner Christoph Blocher’e bağlamadıklarını, daha çok bazı münakaşaların kamuoyunun önünde yapılmasından kaynakladığını belirtti. Bu münakaşalara sessiz kaldığı söylenilen SVP Lideri Brunner, şöyle bir açıklama yaptı:“Kimsenin ağzını bağ-
layacak değiliz. Herkesin disiplinli davranması gerektiği bir noktaya gelmiş bulunmaktayız.’’ dedi. Brunner:“UBS’e yapılan devlet yardımı Deutsche Zusammnenfassung Das Politbarometer der «SonntagsZeitung» zeigt, dass der Wähleranteil der SVP seit dem Wahltriumph im Herbst 2007 von 29 auf knapp 23 Prozent gesunken ist. Die BDP kommt auf vier Prozent. Anderthalb Jahre nach ihrem glanzvollen Wahlsieg mit 29 Prozent Wähleranteil würden heute nur noch 22,8 Prozent der Wählenden ihre Stimme der SVP geben. Die SVP ist damit auf jenen Stand zurückgeworfen, den sie in den Wahlen von 1999 erreichte. Die weiteren Bundesratsparteien SP,
konusu gibi siyasi pozisyondaki tartışmalar, şeffaf ve açık olmalı. Fakat bir çözüm yolu bulunduğunda ve bunun için bir karar verildiği zaman azınlık kendisini geri çekmelidir.’’ dedi.464 FDP und CVP bleiben stabil, ebenso die Grünen. SVP-Parteipräsident Toni Brunner relativiert diese Zahlen und verweist in einem Interview mit der Zeitung auf die Erfolge in der tagesaktuellen Politik. die Partei habe kein Führungsproblem. Zwar gebe es innerhalb der Partei eine gewisse Verunsicherung. Das habe aber weniger mit Christoph Blochers Arbeit zu tun als vielmehr damit, «dass gewisse Auseinandersetzungen in der Öffentlichkeit geführt werden», sagte Brunner weiter.
Sosyal Hizmetler de mi Vergilendirilecek? Bern Kanton İnisiyatifi, sosyal hizmetlerin de vergilendirilmesini istedi. Buna karşın, asgari düzeyde yaşam şartlarında yaşamaya çalışan işçiler, vergilerin bir kısmından kurtulmuş olacak. Böylelikle Bern vatandaşları, adaletsizliği ortadan kaldırıp sosyal yardım parası alan insanlardan daha az parayla geçinmek zorunda kalan düşük maaşlı çalışanlara yardım etmek istiyorlar (Bilgi Kutusuna bakınız). BDF Başkanı Hans Grunder: ‘‘Bu Eyalet inisiyatifi ile sosyal yardım parası almak özentisine karşı çıkmak istiyoruz.’’ dedi. BDP’yi bu ko-
nuda destekleyen sadece SVP Partisi oldu. SVP Milletvekili Toni Bortoluzzi, herkesin devlete karşı sorumluluğunu bilmesi gerektiğini söyledi. Bu girişime şiddetle karşı olanlar: SP, Yeşiller ve FDP oldu. Bunlar,‘‘Sadece çalışanlara vergi ödettirmek tamamen yeterli.’’ düşüncesini savunuyorlar.. Bilgi: Sosyal yardım parasından daha az gelir Sosyal Yardım İsviçre Konferansı’nın yaptığı bir araştırmada, bazı eyaletlerin büyük şehirlerinde çok düşük bir maaş ile çalışılmasının mantıksız olduğu sonucuna varıldı. Bahsedilen
büyük şehirlerin birinci sırasında Zürich yer alıyor. Çocuğunu veya çocuklarını bu şehirde tek başına yetiştiren ve sosyal yardım parası almayan çalışanların yıllık geliri 7500 Frank. Bunun sebebi, Zürich’te çok düşük maaşla çalışanların da parasının vergilendirilmesi. Aynı durum St.Gallen, Herisau ve Liestal’da da geçerli. 465 Deutsche Zusammnenfassung Eine Berner Standesinitiative fordert, dass künftig auch Sozialhilfeleistungen besteuert werden. Damit wollen die Berner gegen die Ungerechtigkeit angehen, dass Sozialhilfeempfänger oft mehr
Geld zur Verfügung haben als Menschen mit sehr geringem Einkommen. Unterstützung auf nationaler Ebene erhält die BDP einzig von der SVP. Auf heftige Gegenwehr stösst die Initiative jedoch bei der SP, den Grünen und der FDP
Fahrschule Theoriekurs Nothelferkurs Verkehrskunde
Ehliyet Alacakların Dikkatine !
Verkehrskunde145.-/h
Fahrlektion 78.-/h
Fiyatlarımız sadece Peşin ödemeler için geçerlidir. Pazar günleri de sürüş kursları vermekteyiz.
Bu kampanya Ağustos ayına kadar geçerlidir!
Halil Kurt • Hardstr. 43 • 8004 Zürich • 076 411 22 33 • www.fahr-in.ch • E-Mail: fahrkurt@hotmail.com • Google arama: Halil Kurt Zürich PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
34
SİNEMA
Haber Sayfası
10 Mart 2009 Eşit İşe Eşit Ücret Günü
İşsizlikle Mücadele Sendikalar, gidererek etkisini hayatın her alanında hissettirmeye başlayan ekonomik krizle ilgili olarak, sürekli yeni öneriler getirmeye devam ediyorlar. İsviçre Sendikalar Birliği bu çerçevede ocak ayı sonunda, özellikle işsizlikle mücadeleyle ilgili alınması gereken acil önlemleri, hükümete ve kamuoyuna sundu.
Sendikalar bu nedenle,
Krizin, mevcut ekonomik sistemin sürekli olarak kar oranlarını arttırması esasına dayalı olmasının doğrudan bir sonucu olduğuna dikkat çeken sendikalar, bu sistemin yöneticilere süper primler verilerek tamamen kontrol dışına çıktığı görüşündeler.
- Pansiyon kasalardaki birikimlerin, sorumlukları karşılamadığı gerekçesi ile hemen çalışanların haklarının kısılmasına gidilmesine karşı çıkılmalıdır, görüşlerini savunmaktadırlar.
Çalışma Hayatı
Krizin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkan işsizlik konusunda acil önlemlerin alınmasının gerekli olduğu, öncelikle kriz öncesi dönemde, çalışanların sayesinde kasalarını dolduranların harekete geçmesi gerektiğini belirtiyorlar. Örneğin, siparişlerin azalmasını öne sürerek işçi çıkarma yerine, kısa çalışma gündeme getirilmeli. Öte yandan resmi kurumlar çalışanların alım gücünü desteklemek veya yeni iş alanları açmak için yatırımlarını hızlandırma, çalışanlara verilen çocuk paralarının yükseltilmesi, hastalık sigortası yardımlarının yaygınlaştırılması, çevreyi koruyan yatırımların öne alınması gibi gerekli. önlemler almalılar.
Sosyal Sigortalar
Krize karşı çalışanları en iyi koruyacak olan sosyal sigortalardır. Sosyal sigortlar, aynı zamanda ekonomi için bir destek, toplum için bir denge unsurudur. Bu nedenle sürekli olarak insanların ihtiyaçları doğrultusunda değiştirilmeli ve geliştirilmelidir.
Hazırlyan: Mehmet Akyol
- Emekli ve kaza sigortalarında yapılmak istenen kısıtlamalara karşı çıkmaktadırlar - Maluliyet ve İşsizlik sigortaları dengeli ve amaca uygun halde kalmalıdır - Pansiyon kasa ve kaza sigortasından para kazanmak isteyen özel sigorta şirketlerinin önü kesilmelidir
Vergi
Maliye Bakanı’nın her altı ayda bir vergi düzenlemesi adı altında, çok kazananlara daha az vergi, az kazananlara daha çok vergi getirmesine son verilmelidir. En son katma değer vergisinin arttırılması ve işyeri vergilerinin azaltılmasını öngören vergi paketi, hükümet tarafından hemen geri çekilmelidir. İşyerlerinin daha az vergi ödeyerek elde ettikleri karları borsaya yatırarak, en son ekonomik krizi ateşlediklerini unutmamak gereklidir.
Kamu Hizmetleri
Son yıllarda yeni liberal poltikaların sonucu olarak ortaya çıkan özelleştirmeler, kamu hizmetlerinin zayıflamasına yol açmıştı. Krize neden olan bu özelleştirme anlayışından uzaklaşmak, kamu hizmetlerini arttıcı yönde önlemler alınmalıdır. Toplu taşıma imkanlarının arttırılması, çocuk bakım imkanlarının yaygınlaştırılması ilk elden bu yönde atılması gerekli adımlardır. Benzer şekilde enerji alanının özelleştirilmesi düşüncesinden vazgeçilmeli, posta ve demiryollarına verilen destek arttırılmalıdır. 496
İsviçre’de aynı işi yapan kadın işçiler, hala beşte bir daha az ücret almaktalar. Bu nedenle Unia Sendikası, uluslararası kadın gününden iki gün sonrası olan 10 Mart gününü, Ücret Eşitliği Günü olarak ilan etme kararı aldı. Anayasal bir hak olmasına karşın, hala kadın çalışanlar %20 daha az ücret almaya devam ediyorlar. Örneğin bir işyerinde normal ücret 4500 Fr. iken, kadın çalışanların ücreti 3600 Fr. Başka bir deyişle bir yıl içindeki ücret farkı nereyse 10.000 Fr. kadar oluyor. Normal olarak çalışanların hayatları boyunca 35 yıl çalıştıkları kabul edilecek olursa, bu fark 350.000 Fr.’a kadar ulaşmakta. Sendikalar, anayasada yer alan ‘eşit işe eşit ücret’ prensibine karşın, hala bu ücret eşitsizliğinin devam etmesine karşı mücadelenin devam etmesi gerektiği görüşündeler. Pratik çalışma hayatında bu prensibin ayaklar altına alınmasına karşı çıkılması gerek. Kadın çalışanlar, hakları olan ücreti alamamaları sonucu hala erkeklere bağımlı olarak yaşamaya
İSİM
(Name)
ADRES
10 Mart Ücret Ödeme Günü
10 Mart bu anlamda, kadın çalışanların aynı ücreti almaları için ne kadar uzun çalışmaları gerektiğini gösteren sembolik bir gün. Bir yıl içinde, çalışanlar ücretlerini en son 31 Aralık tarihinde almalarına karşın, kadın işçiler, kendi hakları olan ücreti almak için 10 Mart tarihine kadar çalışmak durumundalar. Bu nedenle Unia Sendikası bu tarihi, Eşit Ücret Günü olarak ilan ettti. Unia Sendikası, 10 Mart tarihinde diğer sendika ve kadın kurumları ile birlikte, alışveriş merkezlerinde ve tren istasyonlarında, ücret eşitsizliği nedeni ile tam dolu olmayan kırmızı alışveriş torbaları dağıtacak. Bu eylemle sendika, gerek çalışanlara gerekse de buralarda bulunanlara, ücret eşitsizliğinin ne anlama geldiğini anlatmaya çalışacak. 497
Aile ve çalışmanın uyumu için Sendikaların 5 Önerisi İsviçre Sendikalar Birliği, çocuk sahibi çalışanların zorluklarını aşabilmeleri için, anne ve babaları daha fazla zaman, aile dışında çocuk bakımının yaygınlaştırılması şeklinde özetlenebilecek bir programı kamuoyuna sundu. Sendikalar, bu programın önümüzdeki dönem hayata geçirilmesi için gerekli girişmleri başlatma kararı aldı. Son yıllarda, kadın çalışanların sayısı giderek artmaya devam etmekte. Buna karşın çocuk bakımı hala önemli ölçüde kadınların üstünde. Bu nedenle, anne olan çalışan kadınlar belli bir süre çalışmaya ara vermek zorunda kalmakta veya tam gün çalışma imkanından yoksun kalmaktadırlar.
İmza Kampanyasına Siz de Destek Verin! İsviçre, Birleşmiş Milletler’in Göçmenleri Koruma Anlaşmasını imzalasın Aşağıda imzası olan göçmen kurumları ve kişiler, İsviçre hükümetinden, 1 Temmuz 2003 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler’in, Göçmenleri Koruma Anlaşması’nın İsviçre tarafından da imzalanmasının sağlanmasını talep ederler.
devam etmek zorunda kalmaktalar. Unia Sendikası, bu durumun değiştirilmesi için sürdürülen mücaleyi somut sonuçlara ulaştırmak istemektedir.
Bu anlaşma esas olarak çalışan göçmenlerin temel haklarını garanti altına almaktadır. Bunlar arasında, zorla çalıştırılma ve işkencenin yasaklanması, yaşama hakkı, yaşama güvenliği, adaletli yargılanma hakkı, söz ve düşünce özgürlüğü gibi sosyal ve politik haklar bulunmaktadır.
(Adresse)
İMZA
(Unterschrift)
Bunun sonucu olarak gelirleri de önemli ölçüde azalmakta, sosyal sigorta hakları da bundan etkilenmektedir. Buna ek olarak, aile dışında çocuk bakımı için, gelirleri ile karşılamaları mümkün olmayan ücret ödemeleri de söz konusu olmaktadır. Bütün bunlara karşın, hem çalışmaya devam edip hem de anne olan ve çocuğuna bakma imkanı yaratan kadınlar için bu durum, ek bir yük oluşturmaktadır. Bu nedenlerle, aile ve çalışmanın uyumunu sağlayacak önlemlerin alınması, günümüzde çalışma hayatı için önemli bir konu haline gelmiştir. Geçen yılın Kasım ayında yapılan İsviçre Sendikalar Birliği Genel Delegeler Toplantısı’nda bu konu gündeme alınmış ve aşağıda belirtilen 5 Maddelik bir program kararlaştırılmıştır. 1. Çocuk parası en az 200 yeva 250 Fr. tan 250 ve 300 Fr. a çıkarılmalıdır 2. Annelik izni, Avrupa Birliği tarafından öngörüldüğü gibi 18 haftaya çıkarılmalı, buna ek olarak 8 haftalık babalık izni hakkı getirilmelidir. 3. Kantonal düzeyde çocuklara aile dışı bakım imkanları getirecek yasal düzenlenmelerin yapılması için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. 4. Toplu İş Sözleşmeleri’nin, aileyi gözeten bir bakışla yapılması ve aile çalışma hayatının uyumunu sağlayacak maddelerin sözleşmeye ilave edilmemesi sağlanmalıdır. Anne ve babalara, çocuk bakımı için izin, çalışma süresinin kısaltılması, çalışma zamanlarının planlanabilir hale getirilmesi gibi maddeler 5. Mevcut iş yasasında kısmi çalışma, fazla mesai, çocuğun hasta olması halinde izin hakkı gibi konulara açıklık getirecek değişikliklerin yapılması
İmza kampanyasına destek veren okurlarımız, formu imzaladıktan sonra aşağıda verilen adrese gönderebilirler. Unia / Zentralsekretariat, z.H. Herr Mehmet Akyol, Weltpoststrasse 20, 3000 Bern 15 PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
İsviçre Sendikalar Birliği, bu konuların önümüzdeki dönemde gündeme alınması için gerekli girişimleri yapma kararı almış bulunuyor. 498
İstanbul`u Keşfedin!
Tarih, Kültür, Sanat, Lezzet, Moda ve Eğlence Sizleri Bekliyor
Fiyatlarımız 01.12.2008 ile 31.03.2009 tarihleri arasında geçerlidir. 22.12.2008 ile 06.01.2009 tarihleri arasında yüksek sezon fiyatları uygulanacaktır. Ücretlere THY ucuşu, Havaalanı vergileri, Otel konaklama ve kahvaltı dahildir.
Golden Crown 3* 3 gece CHF
449.-
Santa Sophia 3* 3 gece CHF
449.-
goldencrownhotel.com
santasophia.com
Antea Hotel 3*
Arcadia Hotel 4*
3 gece CHF
449.-
anteahotel.com
Richmonds Hotel 4* 3 gece CHF
599.-
richmondhotels.com.tr
3 gece CHF
549.-
hotelarcadiaistanbul.com
Swiss Hotel 5* 3 gece CHF
www.istanbul.com
938.-
swisshotel.com.tr
THY yetkili satış acentası
Fiyatlarımız Çift kişilik Oda’da tek kişi için geçerlidir.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Rezervasyon: Tel.: 044 454 81 81 - ZH Havalimanı Tel.: 043 816 50 85 - info@vatan.ch
36
TARİH
İsviçre Tarihi 12. Bölüm Sayın Okuyucularımız Geçen sayılarımızda da anlattığımız gibi 1848 yılında ilk federal anayasa kabul edildi. Anayasa oylaması bir çok yerde sancılı geçmişti. Freiburg Kantonu’nda sandık bile kurulmamıştı. Hazırlayan: Hüseyin Türkkan Bu anayasa ile merkezî otorite kuruluyor ve kantonlar yerel konularda kendi kendilerini yönetebiliyorlardı. Nüfus artışı, Sanayi Devrimi ve tek para birimi kullanılması nedeniyle 1872 yılında bu anayasa, önemli oranda düzeltilmiştir. Bu anayasayla savunma, ticaret ve yasal konularda federal sorumluluk da düzenlenmişti. 1893 yılında anayasa olağandışı bir şekilde doğrudan demokrasinin uygulanmasına yönelik olarak düzenlenmiştir ve günümüzde de tek örneği teşkil etmektedir. 1848 Anayasası 1848 Anayasası tipik bir uzlaşma anayasasıydı. Tarihteki hatalardan edinilen tecrübelerden faydalanılarak hazırlanan anayasanın en önemli özelliği, merkezi bir yönetim sisteminin oluşturulmuş olmasına rağmen, yerel yönetimlerin bir çok konuda kendi kararlarını kendileri verme hakkına sahip olmalarıydı. Belirtmeden geçemeyeceğim bir konu ise, o dönemdeki yasalara göre, bu anayasanın yürürlüğe girmemesinin gerektiğidir. O dönemdeki yasalara göre bir anayasa değişikliği veya revizyonu için kantonlar arasında oy birliği şarttı. 1848 Anayasası’nı 6 ½ kanton reddetmişti ve Freiburg Kantonu’ndaysa sandık bile kurulmamıştı. Bu usulsüzlüklere rağmen anayasa yürürlüğe girdi. Bu olayda da görüyoruz ki, demokrasi her zaman demokratik bir şekilde uygulanmamaktadır. Değişik ülkelerde demokrasi uygulamalarında farklılıklar gözlenebilmekte. 1848 Anayasası’nın getirdiği en önemli yenilikler şunlardır: - Senato (Ständerat) ve Milli Meclis (Nationalrat)`tan oluşan iki meclisli bir parlamenter sistem - Tagsatzung`lar iptal edildi. - Ortak para birimi - Ortak ölçü birimleri - Ortak ordu ve askeri eğitim sistemi - İnanç özgürlüğü - Sansür yasağı - vs. Anayasa, iki meclisli parlamenter bir sistem ön görmekteydi. İsviçre, bu şekilde resmen federal bir sisteme adım atmış oldu. Milli Meclis’e her kanton, nüfusu oranında temsilci gönderebilir-
ken, senatoya her kanton nüfus sayısına bakılmaksızın eşit ölçüde temsilci gönderebiliyordu. Bu sistem günümüzde de devam etmektedir. Kanunların yürürlüğe girebilmesi için iki meclisin de onayı gereklidir. Bu, bazen acil ve önemli olan kanunların geçmesini engellemesine veya süreci yavaşlatıyor olmasına rağmen, küçük kantonların ve azınlıkların haklarının korunması için çok etkili bir sistemdir. Bu konuda bir örnek vermemiz gerekirse: Milli Meclis`e her kanton nüfusu oranında temsilci göndermektedir. En çok insanın yaşadığı kanton olan Zürih (Nüfus: 380`189), Milli Meclis`te çeşitli partilerden 34 milletvekili tarafından temsil edilmektedir. Senato`ya ise sadece 2 temsilci gönderebilmektedir. En küçük kantonlardan biri olan Uri`de 34 989 kişi yaşıyor. Uri, Milli Meclis`e, nüfusu az olduğu için sadece 1 temsilci gönderebilmektedir. Senatoya ise diğer kantonlar gibi 2 temsilci gönderebilmekte. Yasaların çıkmasında sadece Milli Meclis`in kararı yeterli olsaydı, Uri gibi küçük kantonların Zürih gibi büyük kantonlara karşı yerel çıkarlarını korumaları kesinlikle mümkün olmayacaktı. Zürih, tek başına Milli Meclis`e 13 kantondan daha fazla temsilci gönderebilmekte. Zürih ve Bern’in bir araya gelmeleri durumunda, bu iki kanton büyük bir güç oluşturmaktadırlar. Senatoda ise durum değişiyor. Bu bahsettiğimiz 13 kanton, senatoya 26 temsilci gönderebilirken, Zürih sadece 2 temsilci gönderebilmekte. Zürih gibi büyük bir kantonun çıkarına olan bir kanunun Milli Meclis`ten geçmesi ve bu durumun küçük kantonların aleyhine olması durumunda, senatodaki güçleri sayesinde küçük kantonlar, bu kanunun yürürlüğe girmesini engelleyebilirler. Çünkü Milli Meclis`ten geçen kanunun yürürlüğe girmesi için,
senato tarafından da kabul edilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde küçük kantonların birleşip, senatoda büyük kantonların aleyhine bir kanun çıkarmaları durumunda büyük kantonlar, Milli Meclis`teki güçlerini kullanıp, kanunun yürürlüğe girmesini engelleyebilmektedir.
tadır ve en yüksek yürütme organıdır. Bakanlar Kurulu olarak da adlandırabiliriz. 7 üyenin her biri aynı derecede yetkiye sahip olup, aralarından biri 1 yıllığına devleti temsil etmek amacıyla federal devlet başkanı olmaktadır.
Bu şekilde güçler dengelenip, azınlıklara da kendilerini savunma hakkı sağlanmaktadır. Günümüzde de hala uygulanan bu sistemin temelleri, 1848 anayasasıyla atılmıştır.
-
Bu politik sistemdeki yeniliklerin yanında, Fransız İhtilali`nin temel ilkeleri olan bazı temel haklar da bu anayasanın temel taşlarını oluşturmakta (Fransız İhtilali’ne önümüzdeki sayılarda değinilecektir) ve insanlara inanç özgürlüğü sunulmaktaydı. Bunun yanında sansür yasaklandı ve eğitim hakkı anayasaya girdi. Anayasanın kabul edilmesinin ardından Federal Meclis (senatonun ve Milli Meclis`in ortak oturumu) 6 Kasım`da, Bundesrat adı verilen ilk hükümeti seçti. Bundesrat, 7 kişiden oluşmak-
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
İlk Bundesrat üyeleri: Ulrich Ochsenbein Jonas Furrer Josef Munzinger Daniel-Henri Druey Wilhelm Matthias Naeff Friedrich Frey-Herosé Giovanni Battista Pioda
Üyelerin hepsi bugünkü FDP partisinin kökeni olan liberal-radikaller grubuna üyeydi. Gelecek sayılarımızda, 1848 Anayasa’sını ve ilk başta Avrupa ve daha sonra bütün dünyayı etkileyen Fransız İhtilali’ni işleyeceğiz. Daha sonraki sayılarımızda, İsviçre tarihinde 1848 Anayasası döneminden sonraki gelişmeleri incelemeye devam edeceğiz. 470
RÖPORTAJ
37
Sizce İsviçre`de Yeterli Haklara Sahip miyiz? Pusula Gazetesi, bu ay yeniden yeni bir araştırma konusuyla, yine bu sayfadan sizlere merhaba diyor. Yabancı bir ülkede yaşamanın zorluklarının ve bize sağladığı imkânların yanında, İsviçreliler kadar yeterli haklara sahip miyiz? Araştırmak istedik. Sizce İsviçre’de bize tanınan haklarımız yeterli mi? Peki ya tanınan bu haklarımızdan ne kadar haberdarız? Ve haklarımıza sahip çıkabiliyor muyuz? Görüşlerini aldığımız okurlarımıza, anketimize katıldıkları için ayrı ayrı tekrar teşekkür ediyoruz. 492 1. Aziz Aksoy - Okay Yüksel:
Okay Y.: Bizim düşüncemiz, burada yeterli haklara sahibiz. Ama burada çok fazla Türk karşıtlığı var. Özellikle, devlet dairelerinde bunu her daim gözlemek mümkün. Aziz. A.: Ben burada doğdum, sonradan temelli Türkiye’ye gittik. Ve şimdi yeniden İsviçre’deyim. Neden temelli döndüğümüz ülkemizden buraya yeniden döndük diye soracak olursanız, İsviçre güvenli bir ülke. kaliteli, kültürlü, yaşam standartları yüksek bir ülke. İş alanında, kendi ülkemizle kıyaslamak bile mümkün değil. Örneğin, bir kimya mühendisi bugün Türkiye’mizde kasiyerlik yapıyor. Kendi vatanımızda elimizde diplomamızla iş bulamazken, burada Türkiye’den gelen diplomalar bile kabul ediliyor ve mesleğimizi devam ettirebilme şansı tanıyorlar, bence bu çok güzel bir olay. 2. İsmail Polat: Bu konuda öncelikle söylemek istediğim, İsviçre vatandaşları olarak bize çok iyimser yaklaşıyorlar. Onların Türkiye’de olduğunu düşünün bir kere ve bizim onlara nasıl davrandığımızı? Burada yeterli haklara sahip olduğumuzu
düşünüyorum. Tabi ki bizler de hakkımızı aramayı bilmeliyiz ki onların karşısında kendimizi savunabilelim. Bu da ancak sanırım lisansımızın yeterli olmasıyla ilgili. 3. Süleyman Nagas: Bizler burada yabancıyız ve bu bize her zaman için, nerede olursak olalım hissettiriliyor. Kendi
ülkemize gittiğimiz zaman, orda bile yabancıyız. Durum böyle olunca yeterli haklara sahip olduğumuzu d ü ş ü n m ü yo r u m. Bunun en güzel örneğini Olten’deki iş yerimde birebir yaşadım. Sadece 5 dakika geçtiği için polisler, iş yerime gelip kapatmam için uyarmışlardı; ama hemen alt katımızda yine bir İsviçrelinin barına, uğramadan gittiler. Ama her şeye rağmen güzel, yaşanılmaya değer bir ülke. 4. Handan Gündoğan: Bana göre burada yeterli haklarımız var ama biz de ğer lendir mesini bilmiyoruz. Çünkü burada yaptığımız tek şey gelip çalışmak. Meslek yapıp, okul yapıp yaşamımızı, geleceğimizi bunların üstüne kurmuyoruz. Doğal olarak, burada doğup büyüyen çocuklarımız ailelerini örnek alıyorlar. Aileler de çocuklarının her istediğini yaptıkları için çocuklarımız hazıra alıştırılıyor. Böyle olunca çocuklarımız, bilinçli yetiştirilmiyor. Ve karşılaşılan bir problem de, haklarımızı nasıl araştıracağımızı bilmiyoruz. Bunun için öncelikle yapılması gereken, sanırım dilimizi geliştirmek. Sonrasında politikada, iş alanında, eğitim alanında haklarımızı arayabilelim. Sonuç olarak, güzel bir ülkede yaşıyoruz, ekonomik anlamda rahat edebildiğimiz bir ülke, yeter ki bize sunulan bu hizmetlerden yararlanmasını bilelim. 5. Murat Öner: İsviçre’de henüz çok yeniyim. Bu konuda ilk olarak söylemek istediğim, İsviçre iltica politikası olan, yalnızlık politikası olan, sınıflaştırmanın olduğu bir ülke. Burada maalesef ilk karşılaştığımız haksızlık, ilticacı olarak gelenlerden kan bağı olanlarla aynı kantonda yaşamaya izin verilmiyor. Bu da bizim için üzücü bir durum. Çünkü biz burada henüz çok yeniyiz ve çabuk entegre olma konusunda ailemizin yanında olmalıyız. Maddi veya manevi olsun, sağlık yönünden onlara yakın olmak bizi sevindirirdi. Ve yabancılara karşı yaklaşımlar olumlu değil. Aslında İsviçre tarihine bakıldığı zaman burada herkes yabancı, bu nedenle 4 resmi dili var. Ve son olarak söylemek istediğim, bütün yabancıların birbirlerinin kültürlerine, eğitimlerine, örflerine, gelenek ve göreneklerine saygı duyulduğu zaman birçok problemin ortadan kalkacağına inanıyorum. 6 Mevlüt Uçar: Burada yeterli haklara sahip olup olmadığımız sorulduğunda, söylemek istediğim; ilk olarak işi olmayanlara ve Türkiye’den ilticacı
olarak gelenlere, Almanca kursuna gönderilmeleri konusunda yeterli hakların verilmediğini düşünüyorum. Bunun birebir örneğini şuan yaşıyoruz zaten. İş alanında öncelik, İsviçreliler’e tanınıyor. Bizler, bu konuda hep ikinci planda kalıyoruz. Sağlık konusunda da buraya dış ülkelerden gelmiş insanlarla yeteri kadar ilgilenilmiyor. 7. Hasnur Göney: Ben burada doğup büyüdüm. Ama İsviçreliler kadar yeterli haklara sahip değiliz. Hep bir dışlanma söz konusu. Örneğin iş alanında, İsviçreliler’e daha fazla şans tanınıyor. Eğitim alanında olsun, meslek yerleri ararken, İsviçreli öğrencilere öncelik tanındığına şahit oluyoruz ve üzülüyoruz. 8. Zeynep Kürtoğlu: Ben, iş alanında, eğitimde, sosyal yaşantımızda yeterli haklara sahip olduğumuzu düşünmüyorum. Yabancılara tanınan haklar ve bu sınırlı haklarımızla sorunlarımız, hala devam etmekte. Örneğin geçenlerde gazetede, burada yaşayan yabancı çocukların soy isimlerinin de yabancılaştırılması konusunda bir haber okudum. Böyle haberlerin çıkması, buradaki yaşantının, haklarımızın daha da sınırlaştırılacağı yönünde. İş ararken, örneğin İsviçre vatandaşı olmak bile onlar için bir anlam ifade etmiyor. 9. Elif Kazcücü: Bence burada yeterli haklara sahip değiliz. 20 yıldır İsviçre’deyim ve marketimizin işletmeciliğini yapıyorum. Uzun yıllar İsviçre’de oluşum ve şimdiye kadarki gözlemlerime dayanarak bunu çok rahat söyleyebilirim ki, burada hep bir yabancı düşmanlığı var. Ve buna bağlı olarak da İsviçreliler’le eşit haklara sahip değiliz. 10. Sinan Yılmaz: Yeterli haklara sahip değiliz. Örneğin, önceki yıllarda aşılamayan bazı sorunlar vardı. Mesela farklı kantonlarda çalışamama gibi. Son bazı kanunların yürürlüğe girmesiyle bu sorun çözüldü. Ama buna benzer bir sürü sorun hala gündemi meşgul ediyor. Bize de
İsviçreliler kadar yeterli haklar tanınsa, bence burada Türkiye’den gelmiş vatandaşlarımız yapmak istedikleri birçok şeyi başarabilirlerdi. 11. Ayşegül Cebeci: Pratikte yaşadığım ve gördüklerimle bu soruya cevabım hayır olacak. Sanırım göçmen haklarımızı bilmemizle daha iyi cevap verebileceğimiz bir soru, ama ben de bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığımı düşünüyorum. Fakat, İsviçre’deki yabancılar bile kendi aralarında aynı haklara sahip değilken, İsviçreliler’le aynı haklara sahip olduklarını söylemek sanırım biraz mizah konusu olur. En azından pratikte bu böyle yani. F,B,C çakma İsviçreli, orijinal İsviçreli bu kimlik sahiplerinin her birinin diğerlerinden farklı haklara-haksızlıklara sahip olduklarını biliyoruz. Mesela F kimliği ile sizin bir telefon alma hakkınız yokken (ama bir İsviçreli’nin en basitinden telefon alamaması ve kanton değiştirememesi ilginç olurdu), C ile kanton bile değiştirebiliyorsunuz. İsviçre vatandaşlarının bile yabancı İsviçreli ve yerli İsviçreli olarak pratikte ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyorum. Ama ne gariptir ki biz bu konuları feryat figan, kendi aramızda konuşup eleştirirken kendi ülkemizde kendi insanlarımız bile eşit haklara sahip değiller. Bu da ülkemizin görünen yüzü. Yani dünyada bir dengesizlik var ve öncelikle buna bir çözüm bulmalıyız. Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir dünyada yaşayabilmek umuduyla teşekkür ederim. 12. Sinan Kovan: İsviçreliler gibi yeterli haklara sahip değiliz. Mesela iş konusunda, kimlik kategorisine göre işçi alıyorlar. B kimlikliler için iş hakkı tanınmıyor. İsviçre’de yaşayan bir yabancı olarak, yeterli kapasiteye sahip olsak da yükselme şansı vermiyorlar. Böyle bir konuyu gündeme getirdiğiniz için size de ayrıca teşekkürler. Söyleyeceklerim bu kadar. 13. Hüseyin Özdemir: İsviçreliler kadar yeterli haklara sahip olamasak da bize de tanınan haklar var. En azından böylesine modern, çağdaş, finansal durumu iyi olan bir ülkede yaşama şansımız var. Ama bize tanınan bu haklar da çok alt düzeyde. Bize hep yabancı gözüyle bakılıyor. Biz de bize hissettirilen bu yabancı olma durumumuzun aksine burada şansımızı zorlayıp, hakkımızı sonuna kadar aramalıyız. Hazırlayan: Kader Turgay
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
38
Tiyatro Çınarını Kaybetti Tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan, 1.5 aydır zatürre tedavisi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu... Gazanfer Özcan 27 Ocak 1931’de İstanbul’da, dört erkek kardeşin en küçüğü olarak doğar. Babası İstanbul Belediyesi’nde memur Cemalettin Bey, çok titiz, kuralcı, ince eleyip sık dokuyan biridir. Ve bu özellikleriyle yıllar sonra oğlunun büyük bir başarı kazanacağı Hüsnü Kuruntu karakterine ilham verecektir. Çocukluğu kalabalık bir ailede geçer Gazanfer Özcan’ın; teyzeler, dayılar, amcalar hep birlikte yaşarlar. Amcası ve dayıları polistir, o da imrenir büyüklerine ve polis olmayı koyar kafasına... Ta ki Taksim Erkek Lisesi ikinci sınıfına kadar. Yıl 1947, lisede “Hisse-i Şayia” oyunu sahneye konacaktır. Bican Efendi rolü ise o güne dek tiyatroyla ilgisi olmayan Gazanfer Özcan’ın olur. Bican Efendi rolü ile içindeki ‘komiği’ keşfeder Özcan. Yine de 1947’de Polis Okulu’na müracaat eder, ancak Ankara’ya gitme zorunluluğu onu bu sevdasından vazgeçirir. Mesleğini babasından gizledi Sahne tozunu yutmuştur artık; 1948 yılında Eminönü Halkevi’nin temsil koluna girer, 1949’da ise Şehir Tiyatroları’nın çocuk bölümüne. Tiyatro yaşamını sarmalamıştır artık, okulu bırakır. Eğitimi Şehir Tiyatroları’nda usta-çırak ilişkileriyle devam edecektir bundan
böyle; hocaları ise Vasfi Rıza Zobu ile Reşit Gürzap olurlar. Ancak babasını bu meslek seçiminden haberdar etmeye cesareti yoktur. Bir gün amcası sahnede izler Gazanfer Özcan’ı ve akşam sofrada babasına “Beni sanatçı olduğum için evden kovdunuz; bakalım aileden yetişen bir başka sanatçıyı da kovabilecek misiniz?” deyiverir. Masadaki herkes donup kalır, baba Cemalettin Bey “Başka bir sanatçı mı var aramızda?” diye sorunca bakışlar Gazanfer Özcan’a çevrilir. Ancak beklenen olmaz, aileden onay görür tiyatro. Özcan, kariyerinin dönüm noktası için ise 1955’e kadar bekleyecektir; “Mahallenin Romanı” adlı oyunun başrol oyuncusu Reşit Gürzap hastalanınca kendini hocasının yerine oynarken bulur. Bu büyük sınavdan başarıyla çıkar; “Mahallenin Romanı”nın ardından gelen “Meraki” ile de yeteneğini kabul ettirir. Yazları, Şehir Tiyatroları tatilde olduğunda ise Vahi Öz ve Halide Pişkin’in tiyatro topluluklarıyla Anadolu turnelerine çıkar. Refik Erduran’ın “Deli”, Necati Cumalı’nın “Mine”, Haldun Taner’in “Fazilet Eczanesi” gibi oyunlarda rol aldıktan sonra 1961 yılında Şehir Tiyatroları’ndan ayrılır. Bu ayrılıkta yalnız değildir Özcan; 12 yıl arkadaşı ve sırdaşı olduktan sonra 1961 yılında evlendiği Gönül Ülkü de yanındadır. İlk eşinden olan kızı Fulya ise dört yaşındadır babası yeniden evlendiğinde.
Çift, 1962 yılında Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nu kurar. Topluluk, çoğu komedi pek çok oyun sahneler; Özcan yumuşak ve sıcak oyunculuğuyla seyircinin gönlünü fetheder. Ancak tiyatro zaman zaman verdiğinden fazlasını isteyen bir iş koludur; masrafları karşılayabilmek için ‘70’lerde, -sonraları pek memnuniyetle anmayacağı- filmlerde oynar aktör. Yıllar sonra sorulan bir soruya “Sinemayı sevmem” diye yanıt verecektir. Milli Piyango Bayii açacaktı Sinema ile kuramadığı ilişkiyi, 1980’lere gelindiğinde televizyon ile kurar Özcan. Türkiye’nin ilk sitcom’u olarak değerlendirilen “Kuruntu Ailesi”, bir sevgi çemberi yaratır aktörün çevresinde. “Yüzde 70’i babam, yüzde 30’u kendim” dediği Hüsnü Kuruntu karakteri; 1987 yılında başlar ve dizi 400 bölüm devam eder. Gazanfer Özcan’ın tiyatro dışındaki en büyük hayali, bir Milli Piyango Bayii açmaktır. “Çünkü insanlar umutla bilet alıyorlar ve o umudu veren kişi olmak istiyorum” diye açıklar bu hayalini. Kendisi de sürekli piyango bileti alır, çünkü her geçen gün büyüyen vergi borçları vardır tiyatrosunun. Bir de giderek artan sağlık sorunları. 2001 yılında by-pass geçirir ve 11 yaşından beri içtiği sigaraya veda eder. 2002’de ise Gönül Ülkü hastalanır, üç yıl boyunca tedavi görür. Bu sırada git gide büyür borçlar.
Avrupa Yakası’yla gelen nefes 2006 yılında gelen “Avrupa Yakası” dizisi bir ‘nefes’olur Özcan’a. Onu Hüsnü Kuruntu olarak sevenlerin çocukları, şimdi Tahsin Sütçüoğlu olarak sarılacaklardır boynuna. 60 yıl sadakatle içtiği sigarayı bırakmıştır bırakmasına, ancak sigara bırakmaz peşini. Geçtiğimiz aralık ayında zatürre teşhisiyle yattığı hastaneden 14 Ocak’ta taburcu olur, ama 15 gün sonra yeniden ağırlaşır durumu... Dün geceye kadar başında “Birbirimizden ayrı iki gün bile geçirmedik” dediği eşi Gönül Ülkü, kızı Fulya Özcan ve torunu Tarık Ündüz beklerler iyileşmesini. Ama ne yazık ki dün akşam saatlerinde bırakır mücadeleyi Özcan. 2000 yılında bir söyleşide şöyle demiştir: “Benim dileğim, gerçek tiyatro adamının, oyun sonrası makyajını silerken ölmesi. Her şeyi bitirmişsin, alkışını almışsın...” Bizim için alkışlarımızın ardından indi sahneden Gazanfer Özcan... Son dileği gerçekleşti. 458
Çocuklarda Çekingenlik Davranışı
Çocuğunuzdaki çekingenlik, güven duygusunun eksikliğinden ve yanlış yapma korkusundan kaynaklanır. Hazırlayan: Nurcan Durmuş
Çocuğunuzu yetiştirirken ona olumsuz sözler söyleyerek yaklaşmayın. Çünkü bu davranışınız, çekingenliğini desteklemekle birlikte, ileri yaşlarda silik bir kişilik olarak yaşamına devam etmesine neden olur. Aşağıda size kendi kendinize neler yapabileceğiniz konusunda yardımcı olacak bazı ipuçları yer alıyor. Ancak, aşırı çekingenlik vakalarında, davranış problemlerinin eşlik ettiği durumlarda, psikolojik destek almaktan çekinmeyin. *Çocuğunuza erken yaşlardan itibaren sorumluluk duygusu vermeye çalışın. Yemeğini, temizliğini, giyinip soyunmasını kendi başına yapması için teşvik edin. Dökebilir, kırabilir... ancak, kişilik gelişiminin her şeyden önemli olduğunu unutmayın. *Aşırı derecede ilgi göstermeyin. Korumayın, kendi başına deneyip, öğrenmesi için teşvik edin. Hatta yapabileceğini ve bunun doğal olduğunu
bilsin.
*Onun yerine karar vermeyin. İki seçenek sunarak bunların arasından seçim yapmasına olanak tanıyın. Sunacağınız yemek veya kıyafetler arasından kendi seçtiği yemeği yemesini ya da kıyafeti giymesini sağlayın. Böylelikle karar vermesini teşvik etmiş olursunuz. *Eleştirmeyin, yol gösterin. Yanlış yaptığında bunun sebeplerini tartışıp, yanlışını nasıl düzelteceği konusunda destek olun. Hep yanında ve destek olduğunuzu bilsin. *Başka çocuklarla değil kendisiyle kıyaslayın. O tek ve biricik. Başkasına benzemek, onun gibi olmak zorunda değil. Dikkatini yapamadıklarına değil, yapabildiklerine yoğunlaştırın. *Asla şiddet göstermeyin. Şiddeti bir problem çözme aracı olarak görmeyin. *Kendisini ifade etmesine olanak sağlayın. Aileyi ilgilendiren konularda onu da bilgilendirin ve fikrini sorun, saçma bile olsa onu dinleyin ve uygulanamayacak bir şeyse neden uygulanamayacağını, anlayacağı dilden açıklayın.
*Topluluk içinde onu aşağılamayın. Yanlış bir şey yaptığında görmezlikten de gelmeyin, sebep ve sonuçlarını açıklamasına ve tartışmasına olanak sağlayın. *Okulda gruplara, çalışmalara, drama kurslarına katılmasını destekleyin. Gerekirse sınıf öğretmeniyle işbirliği yaparak sınıf ortamında da öğretmeninden destek isteyin. Faaliyetlere katılması kendine olan güveni arttıracaktır. *Yeni denemelerine, çabalarına gülmeyin, bekleyin ve gerekirse destek olun. Her başladığı işi tamamlamasına yardım edin. Yapamayacağı, tamamlayamayacağı işleri kendisinin fark etmesine olanak sağlayın, tartışın, üstünde konuşun. Onun yerine faaliyetleri hakkında karar vermeyin, gerekirse seçenekler sunun, beraber karar verin. *Spor, satranç, tiyatro, müzik, resim gibi destek faaliyetlerinden yararlanın. Bunların çocuk gelişimine katkısı yadsınamayacak kadar çoktur. Bunları mükemmel yapmasına hiç gerek yok. Önemli olan bu faaliyetlerden en az birisine duyduğu ilgidir.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
*Hiçbir konuda baskı yapmayın, ona zaman verin. Isınması ve denemesi için zamana ihtiyacı olabilir. *Aptal, beceriksiz, inatçı gibi yakıştırmalar yapmayın. Kendisine bu etiketlerle yaklaşmasına ve kılıf bulmasına neden olmayın. *Ondan beklentileriniz konusunda açık ve net olun. Kafasını karıştıracak cümleler kurmayın. Tutarlı davranın.
478
KÜLTÜR VE SANAT
39
Canan Kocaay Çamurtaş Konserleri Yıllardan beri İsviçre’de yaşayan; aynı zamanda Zürich Yüksek Sanat Okulu’nda müzik dersleri veren ünlü piyano sanatçımız Canan Kocaay Çamurtaş, kendisini özleyen müzik severlere yeniden müzik ziyafeti çekecek. Ankara Devlet Konservatuarını birincilikle bitirdikten sonra, Moskova’da ardından da Paris’te müzik çalışmaları yapan Canan Kocaay Çamurtaş, yıllardır Zürih’te yaşıyor. Moskova’daki Çaykovski Devlet Konservatuarında en yüksek derece olan “Aspirantura”yı (sanat doktorası) en iyi derece ile aldı. Paris’te iki aşamalı yarışma usulü ile yapılan, jürisi her yıl değişik ünlü müzisyenlerden oluşan Ecole Norma-
le de Musique’de jüri özel ödülü ile “Diplome Supérieur d’Enseignement” ve jürisinde İdil Biret ve Paul Badura-Skoda’nın da bulunduğu “Diplome Supérieur d’Exécution” diplomalarını almaya hak kazandı. Winterthur’da zorluk derecesi en yüksek ve üç aşamalı sınavlar sonunda verilen solistlik diplomasını okuduğu dönemindeki piyanist adaylar arasından sadece Kocaay almayı başardı. Bu çalışmaları süresince Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı, Yüksel Erimtan, A.Roussel Vakfı ve Musikfreundekreis tarafından desteklendi. Pek çok uluslararası yarışmada derece ve birincilikler aldı. Halen Zürih Konservatuarı’nda ( Zürcher Hochschule der Künste) öğretim üyesi olan Kocaay, sanatsever-
lere güzel saatler yaşatacağı konserler verecek. Sanatçımız ilk olarak 28 Mart 2009 tarihinde Zürich Hochschule der Künste (ZHdk) 19.30’da sanatseverlerle buluşacak. İkinci olarak 4 Nisan 2009 tarihinde Kapelle Kluspark Asylstrasse 130 Zürich ‘de saat 19:30’da, 5 Nisan 2009 tarihinde de Konservatorium Winthertur, Tössertobelstrasse 1 Wintherthur’da saat 16:00 da müzikseverlerle buluşacak. Sanatçımız her üç konseri de piyanosu eşliğinde yönetecek. 502
Takvimlerinizi erkenden ayarlayın!
Prof. Dr. Üstün Dökmen 16 Mayıs 2009 Cumartesi Zürich Volkshaus’ta bizlerle olacak Ayrıntılar Pusula Gazetesinin Nisan sayısında verilecektir.
Samstag, 7. März 2009 - 20.00h Konzertsaal Stadttheater Olten www.stadttheater-olten.ch siehe unter Veranstaltungen
KONZERT - HEILMUSIK DER VÖLKER mit Dr. Rahmi Oruç Güvenç, Andrea Azize Güvenç, und Tümata Schweiz Eintritt CHF 25.00 Abendkasse ab 18.00h Saalöffnung ab 19.00h Konzertbeginn ab 20.00h Vorverkauf ab 9. Februar 2009 Auskunft a1 concept I Industriestrasse 36 I 4600 Olten fon +41 62 296 22 03 I mobil +41 79 652 44 61 a1concept@bluewin.ch
I yabgu_ramazanbalkac@com
CHINAMED ZENTRUM
Mehr Info www.tumata.com in Deutsch, English, Japanese, Türkçe
a1 concept I archirtekur, design und grafik - www.a1concept.ch
A Pack U
GmbH
TOP OFFICE
is the Future www.snack-oase.ch Hauptstrasse 31 | 6280 Hochdorf | Tel. 041 910 54 33 info@snack-oase.ch | snack-oase@hotmail.com
Buchhaltungen ~ Geschäftsabschlüsse
Steuererklärungen
~
Korrespondenz
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
40
AKTÜALİTE
Cinsellik Hakkında Önemli Bilgiler! Cinsellik, aslında soyun devamını sağlamak amacıyla insan biyolojisinde çok önemli bir işleve sahiptir. Dolayısıyla da, insanlık tarihi boyunca üzerinde en çok konuşulan, en çok merak edilen ve tartışılan konu olmuştur. Evlilikler bilindiği üzere ortak bir hayatı sürdürmek için kurulur. Kadın ve erkeğin birbirine hayat arkadaşı olmaları, birlikte sürdürecekleri hayat yolunda, acı tatlı her konuda birbirlerine destek vermeleri beklenir. Kadın ve erkeğin birlikteliğinde en önemli yapı taşı da cinsellik ya da diğer bir deyişle sekstir. Aşk mı cinsellik mi? Beraberliklerde en çok kafa karıştıran ve tartışılan nokta burasıdır. Bir ilişkiyi ayakta tutan aslında hangisidir? Eşinizle aslında aşık olduğunuz için mi berabersiniz, yoksa temelde cinsellik ve yaşattığı tatmin duygusu olduğu için mi? Bu soruların yanıtı kişiye ve beklentilere göre değişmekle birlikte, değişmeyen çok önemli bir şey vardır. Hayatınızı yönlendiren hormonlarınız. Bu soruların yanıtı da hormonlarımız tarafından verilir. Bazılarımız beraberliklerdeki aşk yoğunluğuna çok önem verirken, bazılarımız için ten uyumu dedikleri cinsel haz daha önemli olabiliyor. Ancak temelde hep aynı şey yer alıyor, o da hormonlarımızın tartışmasız üstünlüğü. Hayatınızdaki pek çok şey, bedeninizde dolaşan ve büyük bir kısmı da hipofiz bezi tarafından üretilen hormonlar tarafından belirleniyor. Saçlarınızdan ayak tırnaklarınıza kadar bu hormonların etkisi altındasınız. Birçok psikolojik sorun arkasında yatan neden de hormonların aşırı salgılanması ya da salgılanmamasıyla doğrudan ilgilidir. Bir insana aşık olduğunuzda kalbinizin küt küt çarpması, içinizin pır pır etmesi ya da bir anda sinirlenip, öfkeden deliye dönmenizin sebebi de yine hormonlar. Dolayısıyla adı ister aşk olsun ister seks, tek sorumlusu hormonlarınız. Cinsellikte uyum
Seksin, evliliği ayakta tutan en önemli yapı taşlarından biri olduğunu belirttikten sonra burada da etkili olan şeyin, karşılıklı uyum ve tensel haz olduğunu hatırlatmakta fayda var. Öte yandan, eşlerin psikolog ve psikiyatristlere başvurmalarında, ilk sıralarda yer alacak kadar ciddi sorunların kaynağı da yine bu cinsellikle ilgili olanlar. Cinsellik, toplumda rahat konuşulabilen bir konu olmadığı için, en çok sıkıntı yaşanan konuları oluşturuyor. İnsanlar, uzmanlara bile çok çaresiz kaldıklarında bile konuyu anlatmakta sıkıntı yaşıyorlar, dile getirmekten çekiniyorlar. Oysa, biyolojik olarak soyun devamı için genlerinize bile kodlanmış olan seks, eğer doğru partnerle sağlıklı bir biçimde yaşanmıyorsa, ciddi sorunlara dönüşerek bütün hayatınızı da etkileyebilir. Cinsel uyum ise önce birbirinizi iyi anlamanızdan, duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilmenizden geçiyor. Eşinizle aranızda ayıp, yasak, günah gibi kavramlar olmamalıdır. Eğer seks hakkında konuşulmuyorsa cinsel uyumdan da söz etmek mümkün olmaz. Seksten sonra kocam uyuyor Bu konu çok konuşulmuyor gibi sanılsa da, pek çok kadın bu konuda hem endişelidir hem de merak içindedir. Üstelik son derece düzgün giden evliliklerde, sorunsuz seks hayatı olan çiftlerde erkeğin hemen, seksten sonra uyuması kadınlar açısından bilinmezlikle doludur ve bazen bunun bir sorun olduğunu düşünürler. Hatta bazen, kadınların kaygıları o kadar yoğunlaşır ki, işi suçluluk duygusuna kadar götürebilirler. Gerçekten de seksten sonra bir erkeğin uyuması, kadın için çok sevimli bir durum değildir. Kadın ve erkeğin yapısal farkları ve tutumları burada da kendini göstermektedir. Kadınlar, mutlu oldukları bir seksten sonra muhtemelen eşiyle sohbet etmek, sarılıp kucaklaşmak isteyecektir. Ancak, arkasını dönüp uyuyan bir erkekle bu tip romantik bir yatak keyfi yapmak da söz konusu olamadığından, ilişkiler gerginleşebilmektedir.
Seksten sonra erkekler neden uyur? Bu sorunun yanıtını bilirseniz, durumun aslında son derece basit bir işleyişle ilgili olduğunu anlayabilirsiniz. Eşinizin her ikiniz içinde doyurucu olan bir sevişme sonrasında, dönüp arkasını uyumasının sebebi de yine hayatınızı doğrudan etkileyen hormonlar. Seks sırasında harcanan enerjinin ardından, vücudunuz bir hormon üretiyor. Bu hormonun adı Oxytocin ve kişide dinlenme isteği yaratıyor. Hem kadın hem de erkek vücudu bu hormonu üretiyor. Hatta anne sütünde bile olan bir hormon ve yarattığı dinlenme isteği nedeniyle, anne sütü emen bebekler kolayca uykuya dalabiliyorlar. Aynı zamanda tansiyonu, vücut ısısını ayarlayıp yaraların daha çabuk iyileşmesini de sağlıyor bu Oxytocin hormonu. Kadın ve erkeğin salgıladığı hormonlar aynı olsa da düzeyleri farklı bu hormonları, kadın ve erkek farklı sürelerde kullanıyor. Seks sırasında yoğun olarak salgılanan Oxytocin’den sonra Endorfin hormonu serbest kalıyor ve bu da uyumayı tetikliyor. Bu uyku ihtiyacı erkekleri hemen etkisi altına alırken kadınlarda daha uzun süre geçince etkili olmaya başlıyor. Endorfin aynı zamanda mutluluk hormonu olarak da biliniyor. Endorfin o kadar güçlü bir hormondur ki morfinle aynı gruptan olup, morfinden 20 kat daha güçlü bir etkiye sahiptir. Vücuda huzur,
mutluluk ve dinginlik hissi verir ancak, seks sırasında salgılanan hormonlar sadece bu ikisi değil. Aynı zamanda prolaktin, gama amino bütirik asit gibi başka hormonlar da salgılanıyor. Yine seks sırasında harcanan enerjinin, kasların da ihtiyaç duyduğu Glikojen’i tükettiği düşünülüyor. Bu enerji kaybı da, erkeklerin uykuya dalmasına yol açıyor. Kısacası, aslında bütün mesele erkeğin vücudunda ortaya çıkan biyolojik bir fırtınadan kaynaklanıyor. Seksle ilgili en temel hormon olan Oxytocin, seks sırasında normalin 5 katına kadar çıkıyor ve peşinden ortaya çıkan Endorfin’in açığa çıkmasını sağlıyor. Bu hormonların etkisi erkeklerde seks sonrası hemen uyku ihtiyacına yol açıyor. Kadınlar ise seksten sonra daha çok konuşup, sohbet etme, sarılma gibi eylemler bekliyor. Hormonların ve vücudumuzda ortaya çıkan kimyasalların hayatımızdaki hemen her şeyi bu kadar etkilediği göz önünde bulundurulduğunda karşımızdaki insana alınmadan önce bunun bir biyolojik olay olduğunu hatırlamakta fayda var. Hayatımızdaki pek çok şeyde etkili olan hormonlar, insan yaşamındaki en önemli şey de, cinsellikte inanılmaz biçimde söz sahibi. Durumu değerlendirirken işin bu kısmını düşünmek yanlış anlaşılmaların, gereksiz üzüntü ve alınganlıkların da önüne geçecektir. Yanlış anlaşılacak hiçbir şey yok, durum tamamen kimyasallarla ilgili, yani biyolojik… 477
Erol Aşma 076 381 24 50
Profesyonel ekibimizle.. Konser ve Organizasyonlar`da • Sahne kurulumu • Işık sistemleri • Ses düzeneği kurulumu yapılır. Bizi aramadan karar vermeyin!
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
YEMEK TARİFELERİ
Yemek Kösesi Bu ayki yemek köşemizde sizler için birbirinden güzel tarifler seçtik. 484
Kadınbudu Köfte Yapımı biraz uğraştırsa da tadı çok lezzetli olan bir köftedir.Çok yumuşak olması nedeniyle herkes tarafından beğenilir.Farklı usüllerle hazırlayabileceğiniz Kadınbudu köfte tarifini veriyoruz. Umarız beğenirsiniz. Malzemeler: 500 gr. Dana kıyma 2 adet Soğan 1 çay bardağı Pirinç 3 adet Yumurta Yarım demet Maydanoz Yarım çay bardağı sıvı yağ Yeteri kadar Tuz ve Karabiber
Yapılışı: Kıymanın yarısını tavada karıştırak kavurun. Kavurduğunuz kıymayı süzerek çiğ kıymaya ilave edin. Önceden haşlayıp süzdüğünüz pirinci, tuzu biberi, ve rendelenmiş soğanı ekleyin, bir yumurta ile kıyılmış maydanozu da katarak iyice yoğurun. Yuvarlak yassı köfteler yapın. Bir cam veya porselen kap içine yumurtaları kırarak çırpın. Hazırladığınız köfteleri yumurtaya bulayarak, kızgın ayçiçek yağında kızartın. Patates püresi veya kızartması ile servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.
Yayla Çorbası
41
LAZANYA
MALZEMELER: * 10 parça lazanya * 3 yemek kaşığı sıvı yağ * 1 baş kuru soğan * 300 gr. dana kıyma * 2 ad. sivri biber * 2 ad. domates * 2 yemek kaşığı biber salçası * Tuz * Karabiber Beşamel Sos İçin: * 3 su bardağı süt * 3 yemek kaşığı un * 100 gr. margarin * 50 gr. tereyağ * 1 tatlı kaşığı tuz Üzeri İçin; * 1 su bardağı kaşar peynir rendesi Hazırlanışı: Önce soğan ufak doğranıp sıvı yağda pembeleşinceye kavurulur. İnce doğranan biberler eklenip kavurulur. Kıyma ve baharatlar eklenir. Domatesler rendelenir ve 2 kaşık biber salçası ile beraber kıyma harcına eklenir. Suyunu çe-
kene dek karıştırarak pişirilir. Beşamel sos için margarin ve tereyağını birlikte eritilip un ekleynir. Topaklanmaması için sürekli karıştırarak hafif kahverengileşene kadar kavurulur. Kahverengileştiğinde 3 bardak sütü yavaş yavaş ekleyerek karıştırmaya devam edilir. Kaynamaya başlayınca tuz eklenir ve koyulaşana kadar karıştırmaya devam edilir. (Hazırlanan bu beşamel sos, lazanyaları yumuşatacağı için normalden biraz daha cıvık olmalıdır.) Yağlanmış bir fırın kabına (orta boy dikdörtgen borcam olabilir) ince bir tabaka beşamel sos sürülüp 2 ad. lazanya yaprağını dizilir (boş kalan bölümlere lazanyayı kırıp yerleştirebilirsiniz). Üzerine biraz beşamel sos sürülür. Beşamel sosun üzerine kıymalı harçtan bir miktar eklenir. Tekrar lazanya yaprağı koyulur. Kıymalı harç - beşamel sos -lazanya işlemini 3 kez tekrarladıktan sonra en üst kata beşamel sos dökülüp onun üzerine de kaşar peyniri rendesini serperek önceden ısıtılmış 200° fırında 20 dk. kadar pişirilir. Dilimleyerek servis yapılır. Afiyet olsun.
FIRINDA HİNDİ Malzemeler (8 Kişilik) · 1 Çay bardağı pirinç · 1 Kahve fincanı un · 2 Su bardağı yoğurt · 1 Tane yumurtanın sarısı · 1 Çay bardağı kaynamış süt · 3 Çorba kaşığı margarin · 8 Su bardağı et suyu · 1 Çorba kaşığı kuru nane · Tuz, Kırmızı biber Hazırlanışı: Ayıklayıp yıkadığımız pirinci, daha önceden hazırladığımız et suyuna katıp, pişirmeye bırakın. Başka bir kapta, yoğurdu, sütü, unu
ve yumurta sarısını iyice çırpın. Topaksız, pütürsüz bir bulamaç haline getirin. Pirinçler pişince, et suyundan bir iki kepçe alıp bulamaç incelinceye ve kıvamını buluncaya kadar çırpın. Daha sonra tahta kaşıkla aralıksız karıştırmakta olduğunuz et suyuna inceltilmiş bulamacı azar azar dökün. 10 dakika birlikte kaynasınlar. Siz bu arada margarininizi eritmeye başlayın. Yağ kızınca naneyi ekleyip bir iki defa karıştırdıktan sonra çorbaya ekleyin. Arzuya göre kırmızı pul biber ile de servis edilebilir.
Malzemeler 1 adet orta boy hindi 6 diş sarımsak 3 adet soğan 2 adet limon 1 çorba kaşığı salça 1 tatlı kaşığı kekik 2 adet kesme şeker Tuz ve tane karabiber Zeytinyağı Yarım fincan doğal kekik aromalı zeytinyağı Hazırlanışı: Orta boy hindiyi iyice yıkayıp, süzün. Ayrı bir yerde soğanları rendeleyin. Sarımsakları dövün veya küçük küçük doğrayın. İçine 2 limon
suyunu ilave edin. Salçayı, kekiği, şekeri, tuzu ve tane karabiberi ekleyerek tüm malzemeleri iyice karıştırın. Hazırladığınız bu sosu tel süzgeçten geçirip, içine doğal kekik aromalı zeytinyağını ilave edin. Hindinin iç ve dış kısmına bu sosu fırça ile sürerek buzdolabında bir gece bekletin. Sosun arta kalanını saklayın. Ertesi gün fırın tepsisini zeytinyağıyla yağlayın ve hindiyi fırın tepsisine yerleştirin. Kalan sosu bir kez daha hindinin üzerine sürün. Orta ısılı fırında üzeri nar gibi kızarıncaya dek pişirin. Not: Bu sosunuzla hindi yerine tavuk da pişirebilirsiniz.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
42
OTOMOBİL DÜNYASI
Bu ayki sayımızda Otomobil dünyasında ki en son gelişmeleri sizler için araştırdık.
485
MERCEDES’ İN YENİ KOMPAKT SPORCUSU Mercedes’in ilk nesilde C Serisi Sportscoupe adını verdiği kompakt coupe modeli, 2001 yılından bu yana dünya genelinde 320 bin adet satmayı başarmıştı. Genç kullanıcıları hedef alarak tasarlanan yeni CLC sportif kullanım özellikleri ve çekici çizgileri ile coupe segmentine hareket getirmeye hazırlanıyor. Aracın tasarımına bakıldığında öncüsü ile büyük benzerlikler taşıyor gibi görünse de; teknolojik açıdan her iki araç arasında önemli farklılıklar bulunuyor. 1100 YENİ PARÇA Önceki adı Sportscoupe olan araç, geçirdiği kapsamlı operasonun ardından 1100 yeni parçaya kavuşmuş. CLC’nin tasarım özelliklerine dönecek olursak; aracın gövdesi daha kaslı çizgiler ve sportif detaylarla şekillendirilmiş. Ön kısmına bakıldığında, aynı platformu kullandığı C Serisi ile aynı ön yüze sahip olan araç, koyu zeminli farları ile daha dinamik görünüyor. Geniş havalandırma ızgarası ile saldırgan bir duruş sergileyen CLC, profilden bakıldığında ise öncüsü Sportscoupe ile olan benzerliğini gözler önüne seriyor. Uzun motor kaputu ve geriye
doğru alçalan yuvarlak tavanı ile dururken bile hareketli görünmeyi başaran CLC’nin asıl karakteristik özelliği ise arka kısımda ortaya çıkıyor. Markanın diğer modellerinden tamamen bağımsız olarak geliştirilen arka kısımda, büyük stop grubu oldukça dikkat çekiyor. Bagaj kapağından aracının köşelerine kadar taşan LED’li stoplar dışında, öncüsünde çift camlı olarak görev yapan bagaj kapağının CLC’de tek camlı hale getirilmiş. Ayrıca arka tamponun altına yerleştirilen rüzgar difüzörü de aracın yol tutuşuna önemli katkı sağlıyor. Aracın arka camı her ne kadar dar görünse de CLC, arka koltukların yatırılmasıyla birlikte 1100 litrelik bagaj hacmi sunabiliyor. Aracın iç mekanına geçildiğinde ise öncüsü Sportscoupe’nin yenilenmiş kokpiti göze çarpıyor. İç mekandaki yenilikleri üç kollu direksiyon simidi ve yeni gösterge paneli ile sınırlandıran Mercedes mühendisleri aracın teknik ve sürüş özelliklerine ağırlık vermişler. 6 FARKLI MOTOR SEÇENEĞİ
Onu Bekleyen Çok…
A7 şu anda kamuflajlı olarak test ediliyor. Otomobilin bilgisayar yardımıyla şekillendirilmiş fotoğrafı ise elden ele dolaşmaya başladı. Bu muhteşem coupe’de 3.2 litre 268 HP V6 ve 5.0 litre 570 HP V10 motorların kullanılması bekleniyor. Ayrıca bir sürpriz yapılarak şu anda R 8’de test edilen 493 HP V12 TDI motor da seçenekler arasında sunulabilir. A7’de hem önden çekiş sistemi hem
de RS 7’de bulunan ve 60:40 oranında tekerleklere gücü dağıtan dört çeker Quattro aktarma sistemi bulunacak. Otomobil yeni nesil A6’nın platformunu paylaşacak ama ondan biraz daha yüksek olacak. A7’nin tanıtımı ise 21-30 Mart 2008 tarihleri arasında New York International Auto Show yapılacak. Audi böylece Chrysler 300C gibi rakiplerini kendi pazarında vurmayı hedefliyor.
Aracın teknik yenilikleri arasında daha etkin viraj performansı sağlayan hassas bir direksiyon sistemi bulunuyor. Sürüş dinamiklerini arttıran bu sistem, ani manevralarda sürücüye büyük kolaylık sağlıyor. CLC’de güçleri 122 ile 272 arasında değişen 6 farklı motor seçeneği bulunuyor. CLC 200 KOMPRESSOR’de görev yapan 1.8 litre hacmindeki motor, 184 beygir güç
üretiyor. Öncüsüne göre 20 beygir daha güçlü olan bu motor yakıt tüketimi konusunda da 0.7 litre daha ekonomik bir tutum sergiliyor. Tüm motor seçeneklerinde 6 ileri manuel şanzıman standart olarak sunulurken; 5 ileri otomatik veya 7G-TRONIC 7 ileri otomatik şanzımanlar da opsiyonel olarak tercih edilebilecek.
Hyundai Genesis Yollarda...
Hyundai için yepyeni bir dönemin başlangıcını temsil eden Genesis, rekabette emsal teşkil etmek ve çekişmeyi daha üst seviyelere taşımak amacıyla, özellikle lüks Alman, Japon ve Amerikalı rakiplerine karşı en iyi ve en güvenilir alternatif olarak satışa sunulacak. Arkadan itişli platforma, oldukça zengin bir donanıma ve üstün teknolojik özelliklere sahip olan Genesis, yüksek performanslı Hyundai araçları arasında yeni bir çağın ilk adımı olarak kabul ediliyor. Hyundai, araca özgü yepyeni ambleminin de tanıtımını gerçekleştirdi. Amblemde, kalkan şeklindeki siyah zeminli altıgen logonun yanlarında bir
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
çift kanat kullanılıyor. Metalik gümüş renge sahip bu kanatlar, uçabilmenin ruhunu ve herşeyin üstünde olabilmeyi yansıtıyor. Ancak bu Genesis amblemi, sadece Kore ve Çin pazarlarında satılacak araçta kullanılacak. Genesis’in en çok dikkat çekecek özelliklerinin başında tamamen baştan geliştirilen yeni Tau kodlu V8 motoru geliyor. 375 HP’lik maksimum güce sahip olan bu motor, gücünü altı kademeli yepyeni bir otomatik şanzımanla tekerleklerine aktaracak. Hyundai’nin Lambda serisi V6 motor seçenekleri de Genesis’te kullanılacak. V6 motorlarda da isteğe bağlı olarak 3.3 litre ve 3.8 litrelik seçeneklerden biri tercih edilebilecek.
BİLİM & TEKNOLOJİ
iPhone’a rakip geliyor
483
Kablosuz şarj edilen akıllı telefon Palm sektörü hareketlendirecek.
Bombeli tasarımıyla dikkat çeken akıllı telefon Palm Pre, kayan kapağı altında QWERTY klavyesiyle ve dokunmatik ekranıyla multimedya telefonlara yeni bir bakış açısı getiriyor. Palm Pre’de kullanılan yeni işletim sistemi oldukça marjinal değişikliklere uğramış görünüyor.
3.1 inçlik 320 x 480 piksel çözünürlüğe sahip dokunmatik ekranı QWERTY klavyesine ihtiyaç bırakmıyor. 8 gb’lık hafıza, LED flaş, 3 mp kamera ve USB bağlantısıyla harici disk olarak kullanabilme özellikleriyle desteklenmiş durumda.
LG’den Sony VAIO P’ye rakip 7 saate kadar pil ömrü sunan bilgisayar 3G bağlantı ve işletim sistemsiz kullanma sunuyor. 2009 Mobile World Congress’teki yenilikler sürüyor. LG Electronics LG X120 modeliyle Sony VAIO P’nin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Önemli başarılar kazanan LG X110 modelinin devamı olan LG X120, öğrencileri ve çok seyahat eden çalışanları kendisine çekecek gibi görünüyor. X120; Intel Atom işlemcisi, 3G bağlantı, 1.3 mp webcam, 160 GB HDD, 1 GB RAM ve 7 saate kadar pil ömrü sunuyor. Ürünün en ilginç noktası, rakibi Sony VAIO P gibi, Windows işletim sistemi olmaksızın web bağlantıla-
Elektrik üreten amortisör icat edildi ABD’nin prestijli üniversitelerinden MIT öğrencileri, yoldaki çukur ve tümseklerden elektrik üreten etkili bir amortisör icat etti Geliştirdikleri amortisörün şu an otomobillerde kullanılan amortisörlerden daha yumuşak bir seyahat olanağı sağladığını belirten MIT öğrencileri, buluşlarının Amerikan ordusu ve bazı kamyon üreticilerinin ilgisi çektiğini kaydetti.
Mobil iletişim sektöründeki rekabet üretici firmaları sınır tanımaz teknolojik gelişmelere itiyor. Şimdi rekabette yeni bir kapışma daha başlıyor. Palm firması tarafından üretilen yeni akıllı telefonun adı Palm Pre olacak. WebOS, kullanıcılarına iPhone’daki gibi ancak daha gelişmiş bir arayüz sunacak.
43
Buluşu yapan öğrencilerin sözcüsü Shakeel Avadhany, icat ettikleri sistemin, tüm araçların yakıt ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayabileceğini belirtti. Öğrencilerin amortisör prototipi, bir jeneratöre bağlı türbini çalıştıran bir hidrolik sistem kullanıyor. Konvansiyonel amortisörlerden daha yumuşak bir yolculuk sağlayan sistem, bataryaları şarj edecek veya elektrik donanımını
çalıştıracak elektrik üretiyor. Standart bir Amerikan karayolunda, bir kamyona takılacak 6 amortisör sisteminin ortalama 1 kilowatt elektrik üretebileceğini ortaya çıkaran MIT öğrencileri, testlerinde bunun büyük bir TIR’ın elektrik gereksinimini karşılayabileceğini, hatta bir soğutma ünitesi gibi cihazları da çalıştırabileceğini fark etti. Buluşun geçen yıl patentinin alındığı ve bir şirketle ticari anlaşma yapıldığı belirtildi.
En hızlısı yollara çıkıyor Ultimate Aero EV: Elektrikli hız canavarı. Dünyanın en hızlı elektrikli otomobili çok yakında yollarda olacak. Karşınızda Ultimate Aero EV.
rına izin vermesi. Böylece zamandan tasarruf edilerek e-postalar okunabiliyor, müzik dinlenebiliyor ve sörf yapılabiliyor. LG 120 Avrupa’da Mart ayından itibaren satışa sunulacak.
Saatte yaklaşık 430 km hız yapabilen dünyanın en hızlı otomobili Ultimate Aero’nun üreticisi Shelby Supercars, şimdi de dünyanın en hızlı elektrikli otomobilini oto severlerle buluşturmayı planlıyor. Ultimate Aero EV model adı ile Dünyanın en hızlı elektrikli otomobilini oto pazarına sürmeyi hedefleyen Shelby Supercars, böylece hem yakıttan tasarruf etmek isteyen, ancak hızdan da ödün vermek istemeyen oto severlere
hitap ediyor. Sadece 10 dakikada şarj olabilen bir Nanoteknoloji Lityum-İyon bataryaya sahip olan Ultimate Aero EV isimli araç, bir kere tam şarj olduğunda yaklaşık 320 km mesafeyi kat edebiliyor. Ancak Ultimate Aero EV’nin hızının ne kadar olacağı, “en hızlı” tanımlamasını bir kenara bırakırsak, henüz açıklanmış değil...
KABLOSUZ ŞARJ EDİLECEK Wireless bulunan telefonda GPS ve Bluetooth gibi kablosuz konum belirleme özellikleride bulunuyor. Diğer akıllı telefonların aksine 3.5 mm’lik kulaklık çıkışı müzik severler için ayrıca düşünülüp tasarlanılmış.Telefonun en ilginç özelliklerinden birisi ise ‘’kablosuz şarj edilebilmesi’’. 3G ve GSM ağlarla uyumlu olan ürün 2009’un ilk yarısında Amerikan pazarına sürülecek ancak fiyatlandırması konusunda bir bilgi yok.
Ve nihayet Xperia X2... Sony Ericsson’un yeni Xperia’sı çok
farklı olacak. Sony Ericsson, Xperia X1’in varisi Xperia 2 hakkında ilk kez konuştu: Yeni Xperia çok farklı olacak. Barselona’da gerçekleştirilen Mobile World Congress, birbirinden çarpıcı mobil cihazlarla son günlerde şüphesiz teknoloji dünyasının en çok konuşulan platformu oldu. Sony Ericsson da satışa sunulduğundan bu yana büyük ilgi gören Xperia X1’in varisi Xperia 2 ile ilgili ilk kez konuştu ve Xperia 2’nin selefinden oldukça farklı bir yapıda olacağının sinyallerini verdi. Xperia 2’nin ilk olarak İngiltere’de satışa sunulacağını
belirten Sony Ericsson, yeni akıllı telefonunun en geç bu yılın ikinci yarısında kullanıcılarla buluşabileceğini vurguladı. “Bizim için Xperia sadece bir akıllı telefon markası değil” diyen Sony Ericsson, Xperia’nın mobil telefonların geldiği son nokta olması açısından çok önemli bir kilometre taşı olduğunun altını çizdi.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
44
BİLGİ & EĞLENCE
Kavak Ağacı ile Kabak
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa: -Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç? -On yılda, demiş kavak. -On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak. -Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak! -Doğru, demiş kavak. Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa: -Neler oluyor bana ağaç? -Ölüyorsun, demiş kavak. -Niçin? -Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.
En iyi Buğday
Her yıl yapılan ‘en iyi buğday’ yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi: -Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaş-
makta yatıyor, dedi. -Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda, -Neden olmasın, dedi çiftçi. -Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.
Geleceğini
güç bir mucize gerçekleşti, asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Fakat cesur asker yaralı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperdeki diğer arkadaşı; -Sana değmez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye attın. -Değdi, dedi, gözleri dolarak, -değdi… -Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmüyor musun? -Yine de değdi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim içim. Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı: -Geleceğini biliyordum… Geleceğini biliyordum…
biliyordum…
Afrika Atasözü
Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Tam siperden dışarı doğru bir hamle yapacağı sırada, başka bir arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti, -Delirdin mi sen? Gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük bir ihtimalle ölmüştür. Artık onun için yapabileceğin bir şey yok. Boşuna kendi hayatını tehlikeye atma. Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini siperden dışarıya attı. İnanılması
‘Her sabah Afrika’da bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir. Her sabah Afrika’da bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır. Aslan veya ceylan olmanız fark etmez. Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur.’
Kaktüs Bu dikenli bitkinin ne işe yaradığını ne için yaratıldığını bileniniz var mı? Yok tabi unutmayın ki dünyadaki her şey bir amaçla yaratılmıştır. Mesela kak-
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
tüs radyosyonu emmekte bu yüzden en büyük nükleer santral yakınlarında tonlarca kaktüs bulunmakta ayrıca geçenlerde İstanbul’da bir banka şubesi tam 250 adet kaktüs siparişi verdi ne için bilgisayarların yanına koymak için herkes evinde hatta herodada mutlaka kaktüs bulundurmalı.
Kadın Kimi der ki kadın Uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir, Boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran, Ne o,ne bu,ne döşek,ne köçek, Ne ayal,ne vebal O benim kollarım,bacaklarım Yavrum,annem,Kız kardeşim, Hayat arkadaşımdır.
Nazım Hikmet Ran Amerikalı iş adamı, Çinliyle alay ederek sormuş: -Mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ölüleriniz ne zaman yiyecek? Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş: -Sizin ölüleriniz koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman...
45
Mart ayında meydana gelen dünyadaki önemli gelişmeler 1 Mart 1896 Henri Becquerel radyoaktiviteyi keşfetti. 1947 Uluslararası para fonu (International Monetary Fund, IMF) finans işlemlerine başladı. 1994 Nirvana son Münih’te verdi.
konserlerini
1810 Frédéric Chopin, Polonya asıllı Fransız besteci, piyanist doğdu (ö. 1849)
2 Mart
felsefesinin kurucularından Platon’un öğrencisi öldü (d. M.Ö. 384) 1999 Stanley Kubrick, ABD’li Sinema yönetmeni öldü (d. 1928)
8 Mart 1911 Dünya Kadınlar Günü ilk kez kutlandı.
18 Mart
9 Mart
1965 İnsanoğlu ilk kez uzayda yürüdü. Sovyet kozmonot Aleksey Leonov, dünyadan 2 bin 177 kilometre yükseklikte, Voskhod-II (Gündoğumu) adlı uzay aracından çıkarak 20 dakika boşlukta kaldı.
1995 Yahoo! kuruldu. 1824 Bedřich Smetana, Çek besteci doğdu (ö. 1884)
1994 Charles Bukowski, ABD’li yazar ve şair öldü (d. 1920)
3 Mart
10 Mart
1891 Futbolda penaltı atışı kuralı getirildi. 1924 Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı hanedanı mensuplarının Türkiye dışına çıkarılmasına ilişkin yasa kabul edildi. 2002 İsviçre’de yapılan ve ülkenin Birleşmiş Milletler’e girip girmeyeceğini belirleyecek olan halk oylaması olumlu sonuçlandı. 1847 Alexander Graham Bell, İskoç mucit doğdu (ö. 1922)
1985 İki ünlü oyun yazarı Arthur Miller ve Harold Pinter, hapiste bulunan Uluslararası Yazarlar üyesi yazarları ziyaret etmek amacıyla Türkiye’ye geldi.
1952 Philadelphia’da ilk suni kalp ameliyatı yapıldı. 1814 Napolyon Ordularının sürekli yenilgiye uğrayıp geri çekildikleri bir dönemde Viyana Kongresi toplandı.
1969 Concorde Fransa’da ilk test uçuşunu yaptı.
1921 Londra’da ilk doğum kontrol kliniği açıldı. Kliniğe başvuranlara, düşük ücretle korunma araç gereçleri verildi.
1876 Graham Bell ile yardımcısı Watson, ilk telefon görüşmesini yaptılar. 1919 Çin’de kölelik kaldırıldı. 2005 Garri Kasparov satranç turnuvalarına katılmayacağını açıkladı.
11 Mart 1947 Türkiye, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) katıldı.
1949 NATO kuruldu.
2005 New York’taki bir camiide, Cuma namazını ilk defa bir kadın kıldırdı. 1426 yıllık İslami geleneklere göre bu bir ilk.
19 Mart 1915 Güneş Sistemi gezegenlerinden Plüton’un ilk fotoğrafı çekildi. Ancak Plüton’un yeni bir gezegen olduğu o tarihte anlaşılamadı.
20 Mart 1916 Albert Einstein kuramını yayınladı.
görecelik
12 Mart
1918 Türk Kadını Dershanesi açıldı. Dershanede yabancı dil, Türkçe ve müzik dersleri ile konferanslar verildi.
1921 Türk İstiklâl Marşı TBMM’de kabul edildi.
1969 John Lennon ve Yoko Ono evlendi.
1882 İngiltere’de ilk elektrikli tramvay hizmete girdi.
1908 Edmondo De Amicis, İtalyan yazar öldü (d. 1846)
1828 Henrik İbsen, Norveçli yazar doğdu (ö. 1906)
1852 Nikolay Vasilyeviç Gogol, Rus yazar öldü (d. 1809)
13 Mart
21 Mart
4 Mart 1877 Pyotr İlyiç Çaykovski’nin eseri Kuğu Gölü Balesi ilk kez sergilendi.
5 Mart 1933 Almanya’da parlamento seçimlerinde naziler %44 çoğunluk sağladılar. 1933 Büyük Buhran: ABD başkanı Franklin D. Roosevelt bütün bankaları kapattı ve finansal işlemleri durdurdu. 1977 Türkan Şoray, Dünya Kadın Rejisörleri Festivali’nde Dönüş filmindeki başarısı nedeniyle Brüksel’de özel ödül aldı.
6 Mart 1995 Avrupa Birliği üyesi 15 ülke ile Türkiye arasında Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı. 1475 Michelangelo, İtalyan heykeltıraş, ressam, mimar ve şair doğdu (ö. 1564) 1928 Gabriel García Márquez, Kolombiyalı yazar, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi doğdu. 1920 Ömer Seyfettin, Türk yazar öldü (d. 1884)
7 Mart 1876 Alexander Graham Bell, telefon olarak adlandırdığı buluşunun patentini aldı (patent no: 174,464). M.Ö. 322 - Aristo, Klasik Yunan
2003 Uluslararası Ceza Mahkemesi görevine başladı.
1899 Mustafa Kemal, ‘1283’ yaka numarasıyla Harp Okulu’nun piyade sınıfına yazıldı. 1900 Fransa’da çocuk ve kadınların çalışma saatleri, günde 11 saat ile sınırlandırıldı. 1910 Kemal Tahir, Türk roman yazarı ve düşünür doğdu (ö. 1973)
14 Mart 1964 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Barış Gücü’nün Kıbrıs’a gitmesini kararlaştırdı. 1879 Albert Einstein, Alman Fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi doğdu (ö. 1955) 1883 Karl Marx, Alman filozof ve ekonomist öldü (d. 1818) 15 Mart 1933 Almanya’da Hitler, Reich’i ilan etti.
Üçüncü
M.Ö. 44 - Jül Sezar, Romalı politikacı öldü (d. M.Ö. 100)
16 Mart 1969 Türkan Şoray, ücretini 60.000 liradan 75.000 liraya çıkardı ve Türk sinemasının en pahalı oyuncusu oldu. 1868 Maksim Gorki, Rus yazar öldü (d. 1936)
17 Mart
kanun kabul edildi. 2001 NATO, Kosova savaşında seyreltilmiş uranyum mermisi kullandığını itiraf etti. 1842 - Stendhal, Fransız yazar öldü (d. 1783)
24 Mart 1923 Mustafa Kemal Paşa, ‘Time’ dergisine kapak oldu. 1879 Neyzen Tevfik, Türk neyzen va şair doğdu (ö. 1953)
25 Mart 1611 Evliya Çelebi, Türk gezgin ve yazar doğdu (ö. 1682) 1918 Claude Debussy, Fransız besteci öldü (d. 1862)
26 Mart 1942 Naziler, Yahudileri Polonya’daki Auschwitz Kampı’na götürmeye başladı. 1995 Şengen Antlaşması yürürlüğe girdi. 1827 Ludwig van Beethoven, Alman besteci öldü (d. 1770)
27 Mart 425 İmparator II. Theodosius zamanında, İstanbul’da, Auditorium adıyla ilk yüksekokul açıldı. Okulda 31 profesör, Latince ve Grekçe hitabet ve gramer, hukuk ve felsefe dersleri vermeye başladı. 1797 Alfred de Vigny, Fransız yazar ve şair doğdu (ö. 1863)
Dünya Tiyatrolar Günü: 1961 yılından beri 48 ülkede her yıl 27 Mart Uluslararası Tiyatro Birliği’nin ulusal merkezlerinin öncülüğünde kutlanıyor.
1851 Çin imparatoru Tu Duc bütün Hıristiyan rahiplerin öldürülmesini emretti.
28 Mart
1914 Başyazarlığını Nigar Hanım’ın yaptığı “Kadınlık” adlı dergi haftalık olarak yayımlanmaya başladı.
1941 Virginia Woolf, İngiliz yazar öldü (d. 1882)
1964 Boulanger Müzik Ödülü’nü Türk piyanist İdil Biret kazandı. 1685 Johann Sebastian Bach, Alman besteci doğdu (ö.1750)
22 Mart
1947 Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu kuruldu.
29 Mart 1827 Beethoven, Viyana’da 10 bin kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. 1432 Fatih Sultan Mehmet.Osmanlı Padişahı doğdu
1968 Paris’te, Nanterre Üni. versitesi’nde, ABD’nin Viet. nam’da yürüttüğü savaşa karşı çıkan ve eğitimde reform yapılmasını isteyen öğrenciler, Daniel Cohn-Bendit’in liderliğinde üniversitenin birinci amfisini işgal ederek, 68 olaylarını başlattı.
30 Mart
1832 Johann Wolfgang von Goethe, Alman şair ve yazar öldü (d. 1749)
1844 Paul Verlaine, Fransız doğdu (ö. 1896)
23 Mart 1791 Hollanda’lı kadın hakları savunucusu Etta Palm, Gerçeğin Dostları Konfederasyonu olarak bilinen kadın kulüplerini kurdu. 1931 Türk çocuklarının ilk öğrenimlerini Türk okullarında yapmalarını zorunlu kılan
1951 ABD’de, Ethel ve Julius Rosenberg çifti, Sovyetler Birliği hesabına çalıştıkları ve ABD’nin nükleer sırlarını bu ülkeye sattıkları iddiasıyla idama mahkum edildi. İdamlar, 1953 haziranında infaz edildi. şair
1853 Vincent van Gogh, Hollandalı ressam doğdu (ö. 1890)
31 Mart 1727 Isaac Newton’un ölümü 1889 Paris’te, 1789 Fransız Devrimi’nin 100’üncü yıldönümü için, Gustav Eiffel tarafından yapılan Eiffel Kulesi açıldı.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
“… … Tüfekçi“ (vefat eden THM sanatçımız)
Bukalemun
Fert
Katışıksız, saf
Sergen
Kimi yörelerde giyilen çarşaf
Çipuranın küçüğü
Tarım
S.Arabistan'da kutsal dağ
Kaçma, kaçış
Ulus
Atın ayağındaki beyazlık
Hayvan yiyeceği
Giyside takım
Bir nota
Cüzamlı
Kedi köpek yavrusu
Nasrettin Hoca'nın eşeği
Gaziantep ilçesi
Ad
İstanbul'un eski adı
Kalsiyumun simgesi
Gümüş
İtalya'da sıradağlar
Terazi
Taşıt sigortası
Bir nota
Bir bağlaç
Eski Mısır Tanrısı
Ölçüt
Litre (kısa)
Aylardan biri
Geçirimsiz yağlı toprak
Adale
100 kg.lık ağırlık ölçüsü
Büyük yaba
Kahveci tepsisi
Şaşma ünlemi
Bir savaş silâhı
“Metin …” (edebiyatçı)
Satrançta bir taş
Su
Giysilerde dikişli kıvrım
Balık yakalama filesi
Cetvel türü
Yardım
Taht
Bitmemiş
Küçük mağara
Kimsesiz
Feridun Karakaya'nın tiplemesi
Gemi barınağı
İrade kaybı
Yabancı
Kısa ve kalın tahta
Yapma, etme
Kırgızların ünlü destanı
Dul kadınlar
Siyah üzüm çeşidi
Güldürü
Dibek tokmağı Öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu
Zamklı cilâ
Bir edebiyatçımız
Dingil
Peynirli kadayıf
Kaynak, pınar
Kıta
Bir nota
Kontrol
Esas, ana
Ülkemizin plakası
Cüretkâr
Kötücül ur
Denizli ilçesi
Başörtüsü, atkı
Titanın simgesi
Panama plakası
Alttaki şarkıcı
Kareli kumaş
İstenilen nitelikte olan
Türkü, şarkı
NERİMAN ALTINDAĞ TÜFEKÇİ
Düşkünler evi
Bir sınır kapımız
Değişiklik
Cengel Bulmaca
Anahtar
Para birimimiz (kısa)
Arka
Seher vakti
“… Soydan” (aktör)
Tahlil
Gürbüz kundak çocuğu
Cüsseli, büyük
Yeşil abanoz
Muğla'nın bir ilçesi
Deneme
Esnek
Elma armut kurusu
Çanakkale'nin ilçesi
Dahil
Becerikli, usta
Örnek
Tepi
Danışma kurulu
Akciğerin patolojik sesi
Yeni doğum yapmış kadın
Otelin giriş yeri
Seyrüsefer
Radyumun simgesi
Akdeniz'de ada ülke
Sazın en ince teli
Parasız oradan buradan geçinmek
Kalın kabuklu portakal türü
Giysi yapılan kumaş
Demirin simgesi
Boş yapı arazisi
Diyarbakır'ın eski adı
Güç, derman
Saydam, kırılgan madde
Hayvan yemi bitkisi
Ağacın kolu
KIRAÇ
Kuyruksokumu kemiği
Körpe fidan
Lityumun simgesi
Gemi sandalı
“Özdemir…” (şair)
Gözleri görmeyen
İzmir'in bir ilçesi
46 BULMACA
S E R SP
EK
ir !
den ö e d n
çi
ün i g 1 r e
dil
Kre m ü t n
bare
iti n e d ' .-
000
0' CHF 8
İ D E KR
150'000.-
Frank'a kadar anında Kredi !
%
Uzman ekibimizle profesyonel hizmet veriyoruz ! Emekliler, saat ücreti ile çalışanlar, B ve C oturum belgesine sahip olanlar ve kendi işini yapan firma sahipleri bizi aramadan kredi başvurusu yapmayın! Şirketimiz İsviçre genelinde temsilcilikler verecektir. İlgilenen kişilerin bizimle kontağa geçmesi rica olunur.
GMBH
Kredi başvurularınızı Telefon, Faks, E-Mail yada Posta yoluyla gerçekleştirebilirsiniz. Yazışma adresi: Potfach 103, 3000 Bern 7 Büro: Neuengasse 5, 3011 Bern Tel 031 312 13 20 Fax 031 311 79 64 24 h Natel 076 346 88 87 info@aslanfinance.ch www.aslanfinance.ch
RENT A CAR
Gesetzeshinweis: Die Kreditvergabe ist unzulässig, falls sie zur Überschuldung des Konsumenten führt.. (Art. 3 UWG)
Tatilinizi Yollarda Bitirmeyin! Uygun Fiyatlarla Ekonomik sınıftan Lüks sınıfa kadar her türlü araç bizden kiralanır! İstanbul • Ankara • İzmir • Antalya • Adana
Araçlar istenilen adreslere teslim edilir.
Adres : Ali Dede Cad. Demirli Sit. No:7/A Koşuyolu-Kadıköy-İstanbul
Tel : +90 216 326 24 42-43 • GSM : +90 532 350 10 39 • www.carport.com.tr - info@carport.com.tr
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
ç İhtiya
Tatil
Araba
Konu t
ırıp araşt un n i ç i Sizin el en uyg ! z z size ö sunuyoru i faiz
GEMINI INTERNATIONAL SCHOOLS OF SCHWYZ Wiesenstrasse 24 - CH-8807 Freienbach - Dilara Amitoski 079 415 94 39 www.gemini-school.com - E-Mail: info@gemini-school.com
Eğitimli insanlar için yarınlar daha güzel olacak.
PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch
Yabancı dil eğitimine önem veren herkesi okulumuza bekliyoruz!
Yetişkinler için Yabancı Dil Eğitimi Okulumuz bünyesinde yetişkinler için Yabancı dil eğitimi verilmektedir. Eğitim süresini başarıyla tamamlayan öğrencilere tüm kurumlar tarafından tanınan diploma verilmektedir. Yetişkinler için başlattığımız dil kurslarına kayıtlar başlamıştır. Kayıt işlemleri ve ayrıntılı bilgiler için bizi aramanız yeterli olacaktır.
• Almanca • İngilizce • Fransızca • İtalyanca • Çince
Kurs yerleri ve başvurular: Wiesenstrasse 24 - CH-8807 Freienbach 2. şubemiz Bernstrasse 88 - 8953 Dietikon
Info Tel.: Dilara Amitoski 079 415 94 39