çevre ve şehircilik dergisi

Page 1



1


Yıl:1 Sayı: 2 - Kasım - Aralık 2011

İmtiyaz Sahibi Mehmet GÖKARSLAN / İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdür Vekili

76

Genel Yayın Yönetmeni Erkan YAŞACAN / Şehir plancısı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Zühre ÇAM / Dr. Şehir plancısı Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz.

RK Renkli Kalem Medya Yapım Turizm Reklam Paz. Ltd. Şti. Tel: +90 232 463 75 40 Faks: +90 232 421 92 24 www.renklikalem.com.tr bilgi@renklikalem.com.tr

Ajans Başkanı Özer KESTANE Yayın Koordinatörü Sibel HEKİMOĞLU Muhabir Süleyman DUMAN Ceyda ADAR Derya ŞAHİN Grafik Tasarım Yeşim AYAN Rahşan AKSOY

REKLAM Reklam Direktörü Güliz İLGEN Reklam Koordinatörü Dilem G. ŞANLI

51

Müşteri Temsilcileri İrfan IŞIK Hakan KÜL Rasim MUTLU Muhasebe / Finans Dila Emral AYDIN

Baskı Yeri: Lamineks Matbaacılık Dijital Baskı İşl. San ve Tic.Ltd.Şti Baskı Tarihi:

64

2

28


içindekiler 12 Yangın Yönetmeliği 14 İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı (İDEP) 16 Kırsal alanda mimari envanteri 20 Doğanın tarihle buluşma adresi FOÇA 24 Türkiye rüzgar enerjisi yatırımları için hızla büyüyen bir ekonomi’’ 28 İzmirlilerin buluşma noktası KONAK 42 Kilitli kapılar arkasında kalmamak için direniyor

64

46 Kentsel Akupunktur 51 Modern İzmir’in ortasında bir açık hava müzesi: Bayraklı 58 Sürdürülebilir Çevre ve Atıklar 64 Sanatta ve mimaride bir ifade şekli: Mozaik

24

76 Bir doğa mucizesi: Zeytin 64 İzmir’deki hanların en görkemlisi: Kızlarağası 64 Denizin ve balığın başkenti: İzmir

3


4


Modern kentleşmeye doğru Bugünün dünyasında daha çevreci, sağlıklı ve güvenli yaşam alanları, her vatandaşın temel hakkıdır. Bir kenti daha yaşanabilir kılmak için harcanacak her çaba, son derece önemlidir. Bu anlamda sorunlara doğru çözüm önerileri getirilmeli, gerekli önlemler işbirliği içinde alınmalıdır. Sağlıklı bir kent, içinde yaşayanlara teknik alt yapıdan sosyal hizmetlere, estetik ve kültürel değerlerden ekonomik hayata kadar yaşamın her alanında kolaylık ve olanakların sağlandığı yerdir. Bunun için de planlı kentleşme son derece önemlidir. Bu bağlamda İzmirimizi daha yaşanabilir hale getirmek amacıyla bütün kurumlar işbirliği içinde çalışmalarını sürdürmektedir. İzmir’de halkımızın da desteğini alarak, şehir yenileme projesi ile ekonomik ömrünü dolduran, depreme dayanıksız, fiziki koşulları uygun olmayan yapılardan şehrimizi arındırarak, modern kentleşmeye doğru adımlar atılmaktadır. Bu adımlarda, yönetim mekanizmalarının çabalarının yanında vatandaşlarımızın da yaşadıkları kente karşı aidiyet duyguları taşımaları, sahip çıkmaları ve şehrin 5

sağlıklılaştırılmasına, imarına, yönetimine katılımları çok önemlidir. Bugün İzmir, bir dünya organizasyonuna hazırlanmaktadır. 2020 EXPO adaylığında ‘’Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni YollarHerkes İçin Sağlık’’ temasını belirleyen İzmir’in bu dünya fuarına ev sahipliği yapması, kentimizi insanlığın vitrinine çıkaracak, büyük kazanımlar sağlayacaktır. Kentimizin kazanması, vatandaşlarımızın, ülkemizin kazanması demektir. Unutulmamalıdır ki, kentler içinde yaşayanlara sunduğu imkânların yanında toplumsal gelişimin de önemli bir aynasıdır. Valiliğimizin imtiyazında iki ayda bir yayınlanmakta olan İzmir Çevre ve Şehircilik Dergimiz de, kentimize yönelik değerlerin ortaya konulmasının yanında sorunların çözüm önerilerine katkıları ile önemli yer tutmaktadır. Yayın hayatında ikinci sayısını elinizde tuttuğunuz dergimizin yaşamasında emeği geçen başta Sayın Valimiz Cahit Kıraç olmak üzere bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyorum. Haluk Tunçsu İzmir Vali Yardımcısı


8 Kasım Dünya Şehircilik Günü rıcalıklarını doğurmakta, planlama ve kent düzleminde “adalet” arayışı gündeme gelmektedir.

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi tarafından organize edilen olan 7. Türkiye Şehircilik Kongresi, 14-15-16 Kasım 2011 tarihlerinde İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesinin ev sahipliğinde yapıldı. Kolokyumun ana teması, ‘’Herkes İçin Kent Herkes İçin Planlama: Akıllıca, Adaletle, Yeniden’’ olarak belirlendi. Bu temanın objektif bir bakış açısıyla tartışıldığı ortamı oluşturmayı hedefleyen kongrede, başta şehir plancıları olmak üzere, kentsel sorunlar üzerine düşünen uzmanlar bildiriler sundu. Planlamaya konu olan kentsel gelişmeler, çok farklı konuların eleştirel bir biçimde ele alınmasının da yolunu açmaktadır. Kentsel ayrışma ve dışlanmanın yeni biçimleri “kent hakkı” bağlamında ve etik düzlemde tartışılırken; kadınlar, engelliler, yaşlılar, çocuklar gibi daha savunmasız kesimlerin kentlerde karşı-

laştıkları zorluklar gündeme taşınmakta, kentlerde yaşayan bütün kesimlerin söz hakkının olabildiği, katılımcı bir planlama modeli arayışı sürmektedir. Bunun yanında, bilimin ve akılcı öngörülerin yerini giderek bürokrasinin ve siyasi aktörlerin baskın geldiği bir yapıya bırakması, kamusal alan ve hizmetlerin adil olmayan dağılımını ve kullanım ay-

Günümüz teknolojisi ve güncel üretim-uygulama tekniklerinin sağladığı kolaylıklar, dünyadaki sürdürülebilir yaşam dengelerinin bozulduğu kentlerde “akıllı” plan ve projelerin kar amaçlı yatırımlardan daha öncelikli olduğunu ortaya koymaktadır. Geçmişte çözülemeyen ve bugün üzerine yeni sorun başlıklarının eklendiği şehir planlama meslek alanına dair yeni yaklaşımlar ve çözüm önerilerini “yeniden” düşünmek gerekmektedir. Bu nedenlerle Şehir Plancıları Odasınca 7. Şehircilik Kongresinin başlığı “Herkes İçin Kent, Herkes İçin Planlama: Akıllıca, Adaletle, Yeniden” olarak belirlenmiş ve birlikte planlamanın koşullarının nasıl oluşturulacağı, planlama paradigmasındaki dönüşümün pratikte nasıl gerçekleşeceği konularının tartışılması amaçlanmıştır.

Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği yenilendi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, amba-

sistemine bedelsiz verme yükümlü-

Müdürlükleri, ambalaj atığı aktarma

laj atıklarının kaynağında ayrı toplan-

lüğü, önceki yönetmelikteki gibi şe-

merkezlerini kayıt altına alacak ve

ması ve geri dönüşümü konularını

killendi. Geçici faaliyet belgeli veya

denetleyecek. Ayrıca il ve ilçe beledi-

düzenleyen ‘Ambalaj Atıklarının Kont-

çevre lisanslı tesislerin, kişi veya ku-

yelerine plan hazırlama yükümlülük-

rolü Yönetmeliği’ni yeniledi.

ruluşlar tarafından bu yönetmelikte

lerinin yanı sıra belde belediyelerine

tanımlanan sistem dışında toplanmış

ambalaj atığı yönetim planı hazırlama

Yeni yönetmelikte, üreticilerin amba-

olan ambalaj atıklarının ise tesislere

yükümlülüğü de getirilmiş oldu.

laj atıklarını bağlı bulundukları beledi-

alınması yasaklandı. Ambalaj ve am-

yenin ambalaj atıkları yönetim planı-

balaj atıklarına ait yıllık istatistik veri-

na uygun olarak, diğer atıklardan ayrı

lerin yayınlanmasını getiren yönetme-

biriktirmek ve belediyenin toplama

liğe göre, İl Çevre ve Şehircilik

6


5 milyar dolarlık yatırım Turcas’ın Azeri ortağı Socar ile bir-

tek noktaya yapılacak en büyük özel

likte sahip olduğu Pektim’in Aliağa

sektör yatırımı olacak. Tek bir pet-

tesislerinde Star Rafinerisi’nin te-

rol türüne bağımlı kalmadan; Ural,

meli, Başbakan Tayyip Erdoğan ile

Azeri, İran ve Kerkük petrollerini iş-

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham

leyebilecek esnek üretim prosesleri-

Aliyev’in katıldığı törenle atıldı. Azer-

ne sahip olacak Star Rafinerisi’nde

baycan geleneklerine göre yapılan

üretilecek yıllık 1 milyon 660 bin ton

temel atma töreninde, devlet büyük-

Nafta, Petkim’in temel hammaddesi

lerinin gelecek kuşaklar için yazdığı

olarak kullanılacak.

mektuplar temele konuldu. Nafta’nın yanında; 5 milyon 950 bin Pektim Petrokimya Holding AŞ’den

ton ultra düşük kükürtlü motorin, 500

yapılan açıklamaya göre, yıllık 10

bin ton jet yakıtı, 500 bin ton Refor-

milyon ton petrol işleme kapasitesi-

mat, 630 bin ton petrokok, 240 bin

ne sahip olacak Socar&Turcas Ege

ton otogaz, 415 bin ton karışık ksi-

Rafinerisi (Star), yaklaşık 5 milyar

len, 75 bin ton Olefinik LPG, 145 bin

dolar yatırım bedeli ile Türkiye’nin

ton kükürt üretimi yapılacak.

2 milyon kaçak yapıya dönüşüm Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetkili olacağı program kapsamında 2 milyon gecekondunun yıkılması ve en az 8 milyon vatandaşın sağlıklı konutlara taşınması öngörülüyor. Hükümet, Van’da meydana gelen

liyetinin 60 milyar dolar olacağı tah-

cekondu sahiplerine, yeni yapılan

7,2 büyüklüğündeki depremde, iki

min edilen kentsel dönüşüm projele-

konutlardan verilecek. Projeler ta-

bin konut ile resmî ve ticari binanın

ri ile 9 şiddetinde depreme dayanıklı

mamlanıncaya kadar da, kira bedel-

yıkılmasıyla yeniden gündeme gelen

konutlar yapılması hedefleniyor.

leri ödenecek.

Hükümetin kentsel dönüşüm proje-

Türkiye’de halen bulunduğu tahmin

leri için tam yetki verdiği Çevre ve

edilen yaklaşık 2 milyon gecekondu-

Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın

Şehircilik Bakanlığı, Ağustos ayında

nun yıkılmasının, buralarda yaşayan

açıkladığı programla Türkiye’nin ye-

81 ilin valiliğine bir yazı göndererek,

en az 8 milyon vatandaşın sağlıklı

niden inşası planlanıyor. Oluşturu-

gecekondu bölgelerinin ve gece-

konutlara taşınmasının öngörüldüğü

lacak projeler ile yaklaşık 2 milyon

kondu sayılarının, kentsel dönüşüm

projelerin maliyetinin 60 milyar dolar

gecekondunun yıkılması ve bu ge-

alanlarının bildirilmesini istedi.

olacağı tahmin ediliyor. Kamu bina-

cekondularda yaşayan en az 8 mil-

Dönüşüm projelerinde deprem riski

larının yeniden gözden geçirileceği

yon vatandaşın da sağlıklı konutlara

yüksek olan illerdeki projeler önce-

projelerin 2023 yılına kadar tamam-

taşınması öngörülüyor. Yaklaşık ma-

likli olarak hayata geçirilecek. Ge-

lanması öngörülüyor.

yapılaşma sorunuyla ilgili hükümet, çalışmalara hız verdi.

7


Hazırlayan: Şükran NURLU - Çevre Mühendisi

930 yaşındaki doğa anıtı İnsanoğluna doğanın heybetini kanıtlarcasına yüzyıllardır ayakta durur Kunduracı Çınarı. Gövdesine asılmış ‘’Tabiat Anıtı’’ tabelasını gururla taşırken, Buca Kaynaklar’da tarihe tanıklığıyla ziyaretçilerini selamlar.

B

ir köye yolunuz düştü-

İşte buna en güzel örneklerden bi-

ğünde meydanını, köy-

risi İzmir’in Buca İlçesi Kaynaklar

lünün toplanıp da ahşap

Köyü’ndeki Kunduracı Çınarı’dır.

sandalyelerinde ince belli bar-

İnsanoğluna doğanın heybetini

daklarda çayı yudumladığı köy

kanıtlarcasına 930 yıldır ayakta

kahvesini bulmanız zor değildir.

durur. Gövdesine asılmış ‘’Tabiat

Çünkü o ulu ağacın olduğu yer-

Anıtı’’ tabelasını gururla taşırken,

dedir, o çınarın altında.

tarihe tanıklığıyla selamlar ziyaretçilerini. Boşalan gövdesinde

Çınar, büyük çayırlık ve mesire

yıllarca faaliyet gösteren kundu-

yerlerinde, köy meydanlarında

ra dükkânının, ona bu adı verdiği

gölge ağacı olarak dikilir. Yap-

söylenir. Bir başka rivayete göre

rakları tozdan ve gazlardan fazla

ise kunduracı örsüne benzetil-

etkilenmez. Büyük endüstri şe-

diğinden adı Kunduracı Çınarı

ÇINAR

olmuştur.Köy tüzel kişiliğine aittir

bahçelerinde boy göstermeye başlaması da bu özelliğinden-

Hani bir gün seninle Topkapı’dan

de genişliği ise 4 metreyi bulur.

hirlerinin caddelerinde, park ve

dir. Doğrudan güneş ya da hafif gölge sever. Toprak isteği bakımından çok seçici değildir. Genç yaşlarından itibaren hızlı

Kunduracı Çınarı. Boyu 30, göv-

Geliyorduk; yol üstü bir meydan Bir çınar gördük; Enli, boylu, vakur Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrur

29 Nisan 1994 tarihinde anıt ağaç olarak tescil edilmiş ve 1500 m2 alanda korumaya alınmıştır. Sizi, ilimizdeki bu eşsiz değeri

bir büyüme yapar. Kütük sürgü-

Koca bir gövde, belki altı asır

nü verme özelliği vardır. Ömrü

Belki ondan da fazla dalgın, ağır

bir fidan belki bir gün Kunduracı

ise bilindiği gibi çok uzundur.

Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;

gibi heybetli bir tabiat anıtına dö-

Yaşlı çınarlar zamanla içleri çürüyüp boşalsa bile yaşamlarını

Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş.

sürdürürler.

8

ziyarete çağırıyoruz. Dikeceğiniz

nüşür diyoruz ve yazımızı Tevfik Fikret’in şiiriyle noktalıyoruz.


9


Turkeybuild İzmir

Uluslararası Yapı Fuarı

Ege ve Akdeniz’in en büyük yapı fuarına ev sahipliği yapan İzmir, sergileme alanı açısından İstanbul’dan sonra ikinci büyüklükte sektör buluşmasını gerçekleştirdi.

10


B

u yıl 17’incisi düzenlenen

alındığı, sektöre büyük katkılar sağ-

numlarının gerçekleştirildiği stantta,

Uluslararası

Yapı

Fuarı/

layan Yapı Fuarı/Turkeybuild, yüzde

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün

Turkeybuild

İzmir,

19.500

30’luk bir büyüme ile gelişmeye de-

imtiyaz sahibi olduğu İzmir Çevre ve

vam ediyor.

Şehircilik Dergisi de ziyaretçilere da-

m2 ye varan yerleşim yeri ile Ege ve Akdeniz’in en büyük yapı fuarı-

ğıtıldı.

na ev sahipliği yaptı. Bu özelliği ile

Fuarda bu yıl yaklaşık 350 katılımcı

İstanbul’dan sonra sergileme alanı

firma, hazırladıkları stantlarda yerleri-

İzmir Büyük Şehir Belediyesi Başkan

bakımından ikinci büyük sektör bu-

ni alırken, 28 binin üzerinde ziyaretçi

Danışmanı Muzaffer Tunçağ, orga-

luşmasının

fuar,

alanı gezdi. Fuarda, firmalar sektörün

nizasyonun

13-16 Ekim 2011 tarihlerinde orga-

gerçekleştirildiği

ihtiyaçlarına cevap verecek en yeni

Odasının katkılarıyla büyük ilerlemeler

nize edildi. İzmir Uluslararası Fuar

uygulama ve teknolojik aletlerinin su-

gösterdiğini, İzmir’in fuarlar ve kong-

Alanı’nda düzenlenen 17 yılın en bü-

numlarını gerçekleştirdi.

reler merkezi olma yolunda ilerlediği-

yük yapı buluşmasına, sektörün önde gelen temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.

İZFAŞ ve İzmir Ticaret

ni, yeni fuar alanı çalışmalarında sona Yapı fuarı, turizm sezonun bitmesiyle

doğru yaklaşıldığını belirtti. Tunçağ,

beraber hareketlenen inşaat malze-

Gaziemir’de serbest bölgenin yanın-

Yapı- Endüstri Merkezi tarafından 34

meleri pazarını da canlandırdı. Ayrı-

da 300 dönümlük bir alanda modern

yılı aşkın süredir düzenlenen yapı

ca fuarın gelenekselleri arasına giren

bir fuar yapılacağını ifade etti.

malzemeleri fuarları, geçmişten gü-

ve ‘’Altın Mıknatıs’’ başlığı altında

nümüze yapı malzemeleri sektörüne

gerçekleştirilen yarışmada,

“Ama-

Yapı-Endüstri Merkezi ve YEM Fuar-

büyük katkı sağlıyor. Yapının tüm

cına En Uygun Düzenlenmiş Stant

cılık Genel Müdürü Barış Onay ise

aşamaları için kullanılan binlerce

Ödülleri’ de sahiplerini buldu.Ulus-

fuarın geçen yıllara oranla büyüme

ürün ve hizmeti tek çatı altında top-

lararası Yapı Fuarı/Turkeybuild İzmir

ivmesi yakaladığını, 17 yılın en büyük

layarak, sektördeki en yeni gelişme-

Fuar Salonu’nda, Çevre ve Şehircilik

fuarının bu yıl düzenlendiğini bildirdi

lerin sunulduğu, malzeme seçiminde

Bakanlığı da hazırlanan stantta yerini

ve katılımcılar ile destekleyenlere te-

uzman kişilerden görüş ve önerilerin

aldı. Yenilenen Bakanlığın tanıtım su-

şekkür etti.

11


Yangın Yönetmeliği İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdür Vekili Mehmet Gökarslan, ‘’Oluşabilecek yangın, bina daha projelendirme aşamasında iken mimarı ve mühendislerince söndürülmelidir.’’

B

inaların Yangından korun-

doğan kaynak istafını en aza düşür-

ması

mektir” dedi.

Hakkında

Yönetme-

likte Değişiklik Yapılmasına

Dair Yönetmelik’, İzmir’de düzen-

İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdür

lenen bir toplantıyla tanıtıldı. Çevre

Vekili Mehmet Gökarslan ise bu

ve Şehircilik Bakanlığı ile Türkiye

programın birkaç amaca hizmet et-

Yangından Korunma ve Eğitim Vak-

tiğini ifade ederek, ‘’Yönetmeliğin

fı ve Yangından Korunma Derneği

hazırlıkları ve yayımlanması süre-

(TÜYAK) tarafından organize edilen

cinde yer alan sivil toplum temsilci-

toplantı, MMO Tepekule Kongre ve

leri ve bakanlığımız uzmanlarını ve

Sergi Merkezi Anadolu Salonu’nda

sahada olan uzman kişileri bir ara-

gerçekleştirildi.

ya getirmek ve yönetmeliğin daha iyi özümsenerek uygulamada birlik

Toplantıyı bir konuşmayla açan TÜ-

sağlamak, aynı zamanda yönetme-

YAK Başkanı İsmail Turanlı; yangın

liğin ruhuna, amacına uygun olarak

yönetmeliğine dair farkındalık yara-

yapılara yansıtmak amaçlanmakta-

tılmasının amaçlandığı toplantıları

dır’’ diye konuştu.

8 ilde düzenlediklerini belirterek, ‘’Ulusal ve uluslararası alanlarda ya-

Mehmet Gökarslan

Binaların

Yangından

Korunması

pılan yenilikleri ve çalışmaları takip

Hakkındaki Yönetmeliğin, 2002 yı-

etmemiz gerekir. Mühendislik sürekli

lında Türkiye’de ilk kez bütün ülke

yenilenen ve gelişen bir meslektir.

genelinde kamu, özel kurum ve ku-

Toplantının asıl amacı, yangınla-

ruluşları ve gerçek kişilerce kullanı-

rın verdikleri zararları ve bunlardan

lan her türlü yapı, bina, tesis ve iş-

12


letmeleri kapsamına alacak şekilde yayımlandığını bildiren Gökarslan, bu yönetmeliğin yayımının ülkede yangından korunma sektöründe bir devrim niteliğinde olduğunu, çağ atlamanın başlangıcı sayılabileceğini kaydetti. Gökarslan, 2007 yılında yayımlanan yönetmelik sonrasında da, sektör temsilcileri ve uygulamacı mimar mühendislerce daha iyi özümsenmesini sağlamak amacıyla Mart 2008’de Ege Bölgesi’nin il ve ilçelerini kapsayan geniş katılımlı bir toplantıya yine müdürlüğünün ev sahipliği yaptığını, çok olumlu geri dönüşlerin alındığını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Başta İzmir olmak üzere ülkemizin

Uygulama Esasları’’ toplantısı ile ül-

masını’’ örneklerle açıklarken, Çevre

pekçok bölgesinde doğalgaz kul-

kenin mühendislik uygulamalarının

ve Şehircilik Bakanlığı Yapı Malze-

lanımının yaygınlaşması, elektriksel

çağdaş, bilimsel ve güvenli olma

meleri Mevzuat Şube Müdürü Neval

yüklerin ciddi oranda artması, yapı-

çıtasını daha yukarılara çıkartarak,

Aksoy, yangın yönetmeliğinin yapı

larda kullanılan yapı malzemelerinde

yangından oluşabilecek zararları mi-

malzemeleriyle ilişkisini katılımcılara

petrol türevi hammadde kullanımının

nimize etme konusunda çok büyük

aktardı.

artması, yapılardaki yangın riskini de

katkılarının olacağını bildiren Gö-

artırmaktadır. Yapıların taşıyıcı sis-

karslan, emeği geçen kurum ve kuru-

Toplantıda, Yangın Yönetmeliği ve

temlerinin yangın durumunda, taşı-

luş ve kişilere teşekkür etti.

Uygulama Esasları başlığı altında bir

ma kapasitesinde kayıp olmamasını

çok konu ele alınırken, son bölümde

sağlamak, yangın algılama sistemle-

Konuşmaların adından İstanbul Teknik

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’ın yöne-

rini tasarlamak ve yangın söndürme

Üniversitesi Makine Fakültesi Öğretim

timinde İzmir İtfaiye Daire Başkanlığı

sistemlerini projelendirmek; yapının

Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, ha-

temsilcisi Suna Kotan (Çevre ve Şehir-

tasarım aşamasında yangının önlen-

zırladığı sunum ile yangının oluşumu

cilik Bakanlığı), Neval Aksoy (Çevre

mesini sağlamakta ve oluşabilecek

ve Osmanlı’dan günümüze itfaiye teş-

ve Şehircilik Bakanlığı), Sevilay Arma-

büyük felaketlerin önüne geçilmek-

kilatının yapılandırılmasını anlattı.

ğan (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı),

tedir.’’

Hülya Usta (Çevre ve Şehircilik BaToplantının ikinci bölümünde, İsmail

kanlığı), Leyla Yenipazarlı (Çevre ve

Bu konuda mimar ve mühendislerin

Turanlı’nın başkanlığında gerçekleş-

Şehircilik Bakanlığı), Numan Bulbu-

önemine vurgu yapan Gökarslan,

tirilen oturumda, Çevre ve Şehircilik

ru (İstanbul İtfaiyesi Müdürlüğü) ve

‘’Oluşabilecek yangın daha bina

Bakanlığı Şube Müdürü Sevilay Arma-

Harun Erpolat (Çevre ve Şehircilik

projelendirme aşamasında iken mi-

ğan, ‘’İmar Mevzuatı ve Yangın Yönet-

Bakanlığı) katılımcıların sorularını ce-

marı ve mühendislerince söndürül-

meliği İlişkisi’’ konulu konuşma yaptı.

vapladı.

melidir’’ dedi. ‘’Binaların Yangından

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç ise ‘’Kaçış

Korunması Hakkında Yönetmeliğin

Merdiveni Hesabı ve Konumlandırıl-

13

Toplantıya yoğun ilgi gösterildi.


İklim Değişikliği

Ulusal Eylem Planı (İDEP) Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinasyonunda birçok ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşun katkısıyla hazırlanan İDEP, enerji verimliliğine yönelik teşviklerin artırılmasından, karayolu yerine demir ve deniz yollarına ağırlık verilmesine ilişkin birçok hedef içeriyor.

Ç

evre ve Şehircilik Bakanlığı

GSYH başına eşdeğer karbondioksit

cılık ve uyum başlıkları altında iklim

Çevre Yönetimi Genel Müdür-

yoğunluğunun azaltılması, kamu bi-

değişikliği ile mücadele için alınacak

lüğünün koordinasyonunda

nalarında enerji tüketiminin yüzde 20

önlemler belirlendi. Bu kapsamda belirlenen hedeflerin bir kısmı şöyle:

ilgili bakanlıklar, kamu kurum

düşürülmesi, karayolu yerine demir

ve kuruluşları, sivil toplum örgütle-

ve deniz yollarına ağırlık verilmesi,

ri, özel sektör ve akademisyenler

su kaynaklarının bütüncül yöneti-

ile uluslararası örgütlerin katılımı ile

mi planlanması, afetler için tatbikat

hazırlanan İklim Değişikliği Ulusal

yapma düzeyine çıkılması kararları

Eylem Planı 2011-2023 (İDEP) ta-

alındı.

Enerji verimliliği teşvikleri

yüzde 100 artacak

• Yürütülen ve planlanan çalışmalar kapsamında birincil enerji yoğunlu-

mamlandı.

ğunun, 2015 yılında 2008 yılına göre Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğün-

yüzde 10 oranında azaltılması.

Eylem Planı ile enerji verimliliğine

den yapılan açıklamaya göre, İDEP

• Enerji verimliliği uygulamaları için

yönelik teşviklerin yüzde 100 artı-

ile enerji, binalar, ulaştırma, sanayi,

verilen teşvik miktarının 2015 yılına

rılması, sanayi sektöründe üretilen

atık, tarım, arazi kullanımı ve orman-

kadar yüzde 100 artırılması.

14


• 2023 yılına kadar ülke çapında

• 2023 yılı itibariyle karayollarının

elektrik dağıtım kayıplarının yüzde

yük taşımacılığındaki (2009 yılında

8’e indirilmesi.

ton-km olarak yüzde 80,63 olan)

• 2015 yılına kadar Türkiye’de kar-

payının yüzde 60’ın altına, yolcu ta-

bon piyasasının kurulmasına yönelik

şımacılığındaki (2009 yılında yolcu-

çalışmaların yapılması.

km olarak yüzde 89,59 olan) payının

• Sanayi sektöründe enerji kullanı-

yüzde 72’ye düşürülmesi.

mından (elektrik enerjisi payı dahil) kaynaklanan sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması.

Afetlere karşı tatbikat

Vahşi çöp depolama sahalarının tamamı kapatılacak

• 2023 yılı sonuna kadar ülke genelinde entegre katı atık bertaraf tesislerinin kurulması ve belediye atıklarının yüzde 100’ünün bu tesislerde bertaraf edilmesi. • 2023 yılına kadar vahşi depolama

• İklim değişikliğine bağlı sel, taşkın,

• 2023 yılına kadar sanayi sektörün-

sahalarının yüzde 100’ünün kapatıl-

çığ, heyelan vb. doğal afet risklerinin

de üretilen GSYH başına eşdeğer

ması.

tespit edilmesi.

karbondioksit yoğunluğunun azaltıl-

• Orman alanlarında tutulan kar-

• İklim değişikliğine bağlı doğal afet-

ması.

bon stok miktarını 2020 yılına kadar

lere müdahalede taşra teşkilat kapa-

• Kamu kuruluşlarının bina ve tesis-

2007’dekine (2007’de 14.500 Gg,

sitelerinin güçlendirilmesi ve tatbikat

lerinde, yıllık enerji tüketiminin 2015

2020’de 16.700 Gg) göre yüzde 15

yapabilme düzeyine eriştirilmesi.

yılına kadar yüzde 10 ve 2023 yılına

artırılması.

• 2005 yılı baz alınarak, düzenli de-

kadar yüzde 20 azaltılması.

• Ormansızlaşma ve orman zarar-

polama tesislerine kabul edilecek

• 2017 yılından itibaren yeni binala-

biyobozunur atık miktarının, 2015

rın yıllık enerji ihtiyacının en az yüzde

ğerlerine göre yüzde 20 azaltılması.

yılına kadar ağırlıkça yüzde 75’ine,

20’sinin yenilenebilir enerji kaynakla-

• Su kaynaklarının yönetimi, gıda

2018 yılına kadar yüzde 50’sine,

rından temin edilmesi.

güvencesinin sağlanması, biyolojik

2025 yılına kadar yüzde 35’ine in-

çeşitliliğin korunması, insan sağlı-

• 2023 yılına kadar yeni yerleşme-

dirilmesi.

ğı üzerindeki etkilerin araştırılması

larını 2020 yılına kadar 2007 yılı de-

lerde yerleşme ölçeğinde sera gazı

gibi uyum faaliyetlerine ağırlık ve-

emisyonunun (pilot olarak seçilen ve

rilmesi.

sera gazı emisyon miktarı 2015 yılına kadar belirlenen) mevcut yerleşmelere göre en az yüzde 10 azaltılması.

Karayolu yerine demir ve deniz yolları

• 2023 yılı itibariyle demiryollarının yük taşımacılığında (2009 yılında yüzde 5 olan) payının yüzde 15’e, yolcu taşımacılığında (2009 yılında yüzde 2 olan) payının yüzde 10’a çıkarılması. • 2023 yılı itibariyle denizyollarının kabotaj yük taşımacılığındaki (2009 yılında ton-km olarak yüzde 2,66 olan) payının yüzde 10’a, yolcu taşımacılığındaki (2009 yılında yolcu-km olarak yüzde 0,37 olan) payının yüzde 4’e çıkarılması. 15


Kırsal alanda mimari envanteri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Günaydın başkanlığında oluşturulan uzman kadro, İl Özel İdaresi sınırlarındaki kırsal bölgede mimarlık envanteri çıkaracak ve örnek yapı projelerinin oluşturulmasını sağlayacak.

16


İ

zmir il sınırları içinde ve İl Özel

tirdiği çalışmayla örnek yapı projele-

başlanan

İdare yetkisinde bulunan kırsal

rinin oluşturulması sağlanacak.

koordinatörlüğüne

bölgelerde 416 köyün incelen-

çalışmalarda, İYTE

projenin Mimarlık

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat

mesi, yerleşim envanterinin oluştu-

İzmir İl Özel İdaresinin, “İzmir’de

Günaydın getirilirken, ekip; Doç.

rulması, ardından da 27 pilot köyde

Kırsal Alanda Yöresel Mimari Özel-

Dr. S. Sarp Tunçoku (Y. Restoratör,

yapı ölçeğinde mimari envanterin

liklerinin Belirlenmesi ve Örnek Yapı

Mimar), Yard. Doç. Dr. Adile Avar

çıkarılması amacıyla çalışma yürütü-

Projeleri’’ başlığı altındaki çalışması,

(Sosyolog) , Dr. Ülkü İnceköse (Y.

lüyor. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitü-

uygulama

sağlanması

Mimar), Dr. Tonguç Akış (Y. Mimar),

sü (İYTE) Mimarlık Fakültesi Dekanı

amacıyla ihaleye çıkarıldı. İhaleyi,

Mehmet Ali Yalçın (Mimar) ve Nec-

Prof. Dr. Murat Günaydın başkanlı-

İYTE bünyesindeki vakıf kuruluşu

det Şenoğlu’ndan (Mimar) oluştu.

ğındaki uzman kadronun gerçekleş-

olan İZTEK AŞ. aldı. Bu kapsamda

Birinci etapta ekipte ayrıca Ahmet

olanağının

Prof. Dr. Murat Günaydın: ‘’Uygulama alanının büyüklüğünden dolayı proje, Türkiye’de tek olma özelliğine sahip.’’

17


İl Özel İdareye teslim edilecek sekiz örnek köy konutu ve bir köy konağı projesinin yer aldığı çalışmayla tasarımı yapılacak konutların bütün bölgelerde uyumlu olması üzerinde duruluyor.

Arda (Mimar) ve Dr. Zeynep D. Arsan da yer aldı. Dergimize ekibiyle birlikte projeyi anlatan Prof. Dr. Murat Günaydın, kırsal alanda mimarlık envanteri çıkarmak ve örnek yapı projelerinin oluşturulmasını sağlamak amacıyla 2010 yılı Ekim ayında çalışmalara başladıklarını bildirdi. İzmir İl Özel İdaresi’nin sorumlu olduğu alan içerisinde kalan 416 köyde araştırma ve gözlemler yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Günaydın, bu proje ile kırsal bölgelerde varlığını sürdüren 416 köyde, ekonomik, çevreye ve köylünün sorunlarına duyarlı, yeni taleplere yönelik, modern anlayışla tasarlanmış, örnek konut projelerinin halkın kullanımına sunulmasının hedef alındığını vurguladı. Prof. Dr. Günaydın, uygulama alanının büyüklüğünden dolayı projenin Türkiye’de tek olma özelliğine işaret etti. Çalışma, 3 etap halinde planlandı ve ilk 2 etap tamamlandı. Prof. Dr. Günaydın ve ekibinin verdiği bilgiye

18


göre, projenin 1. etabı olarak tanım-

yaşamına ve bölge insanının ekono-

Krokilerin çizilmesi, haritaların ince-

lanan aşamada, kırsal alandaki 416

mik gücüne uygun olması üzerinde

lenmesi ve eski doku örneklerinin

köyün tamamını kapsayacak şekilde

titizlikle duruluyor. Projenin ikinci

belgelenmesi, pilot köylerde gerçek-

geniş bir yelpazede gözlemler yapıl-

ayağında ise araştırmaları yapılan

leştirilen çalışmalar oldu. Bilimsel alt

dı. Proje ekibi, bu köyler hakkında

416 köyün mimari karakterlerini en

yapının en sağlam temellerinin atıl-

bilgi edinmek için muhtarlar ve köy

uygun yansıtacak şekilde 27 pilot

dığı 2. Etap çalışmalarında, sadece

halkı ile görüşmeler gerçekleştirdi,

köy, proje ekibi tarafından seçile-

özgün konutlar değil, köylerdeki yeni

öneri ve istekleri dinlendikten sonra

rek alan çalışmasına geçildi. Genel

yapılar da incelemeye alındı.

sosyo-kültürel yaşantıdan en ince

çeşitliliği en iyi gösterebilecek pilot

mimari detaylara kadar incelemeler-

köyler belirlenirken, ilçe sayısı ve bu

Alan çalışması ve envanter içeriği

de bulundu.

ilçelerdeki köy sayısı oranları da göz

açısından Türkiye’de tek olma özelli-

önüne alındı.

ğine sahip projenin en önemli yanla-

Proje raporu hazırlanırken fiziksel

rından birisini, yerel ve evrensel de-

doku, sosyal yaşam, sorunlar ve ta-

Bunun ardından daha geniş araştır-

ğerleri yansıtacak konut projelerinin

lepler, öncelikli hedefler olarak sıra-

ma yapmak için 27 pilot köy tekrar

yapılması hedefi oluşturuyor.

landı. Mimari özelliklerin belirlenme-

gezilerek, birinci etap çalışmaların

sinin yanında bölgenin her yönüyle

gözden kaçan detayları, derinleme-

3. Etap çalışmalarının başlandığı

incelenmesi ve fotoğraflanması ile

sine incelendi. Proje ekibi, sadece

proje kapsamında, köylerin içerisin-

belgesel nitelik kazanan proje, gele-

mimari alt yapının incelenmesinin

de yapılacak örnek konutların mima-

cekte yapılacak olan çalışmalar için

değil, bu mekânlardaki yaşam biçi-

ri, statik, tesisat ve elektrik projeleri,

yol gösterici ve gerçeğe en yakın

mi, köyün sorunları ve taleplerinin de

İl Özel İdaresine teslim edilecek. Bu

belgeleme olma özelliğini de kazan-

üzerinde durdu. Bu şekilde kırsal-

aşamada proje ekibinin görevi sona

mış oldu.

da önemli bir göç olgusunun varlığı

erecek. Bundan sonraki süreç için

ve ekonomik etkenlerin mekânlara

projenin sürdürülebilir olması ve ge-

Proje kapsamında İl Özel İdaresi-

yansıması konuları rapora geçen

nele yayılması çalışmalarının yapıl-

ne teslim edilecek olan sekiz örnek

başlıklar altında toplandı. Sadece

ması, karşılıklı görüşmeler sonucun-

köy konutu ve bir köy konağı pro-

gözlemlerle

projeyi

da netlik kazanacak. İl Özel İdaresi

jesi bulunuyor. Tasarımı yapılacak

destekleyecek bilimsel veriler de bu

bu projeleri, ücretsiz olarak halkın

örnek konutların yer aldıkları bölge

etap içerisinde derlendi.

kullanımına sunacak.

yetinilmeyip,

19


Deniz KUTLUÖZEN - Mimar Bayram ŞAKAR-Biyolog

Doğanın tarihle buluşma adresi

FOÇA Antik dönemde adını Phokaia’dan alan ilçe; doğal, arkeolojik ve kentsel sit alanları gibi koruma statülerini bünyesinde barındırmasının yanında Türkiye’deki on beş özel çevre koruma alanından biridir.

20


K

üçüklü

koylarla

ya üzerinde sayıları 500-600 arası ol-

kaplı bir sahili olan Foça,

büyüklü

duğu bilinen ve nesli birinci derecede

İzmir şehir merkezine 70 ki-

tehlike altındaki türler arasına giren

lometre uzaktaki maviyle yeşilin iç

Akdeniz Foku’nun (Monachus mo-

içe geçtiği, ülkemizdeki ender tatil

nachus) yaşadığı habitatlara sahiptir.

bölgelerinden biridir. 3000 yıllık tari-

Siren kayalıkları mağaraları fokların

hi olan bölge, adını antik dönemde

üremesi ve yavrulaması açısından ol-

‘Phokaia‘dan alır.

dukça önemli birer değerdir.

Kentin hemen girişinde sizi tarihi yel

1991 yılında Türkiye Ulusal Fok Ko-

değirmenleri karşılar. Foça kıyıları-

mitesi tarafından Akdeniz foklarının

nı oluşturan ve üzerinde yerleşme

korunması için Foça pilot proje böl-

bulunmayan İngiliz ve Fener Burnu

gesi olarak seçilmiş ve gerçekleşti-

gibi yarımadalar, denize açılan do-

rilen projelerle foklar artık rahatsız

ğal uzantılar olarak Foça siluetini ta-

edilmeden yaşamlarını sürdürebilme

mamlarlar. Eşek, İncir, Hayırsız Orak

imkânını bulmuştur. 2007 yılında tek-

adaları ve Siren kayalıkları, Foça

rar Bakanlar Kurulu kararıyla Foça

koylarını adeta bir dantel gibi süsler.

Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sınırları genişletilmiş ve alan 71.38

İlçe; doğal, arkeolojik, kentsel sit

km2’ye çıkarılmıştır. Yüzde 50’si kı-

alanları gibi koruma statülerini bün-

zılçam ormanlarıyla kaplı olan ilçe-

yesinde bir arada barındırmasının

nin büyük bir bölümü I. ve II. derece

yanında, Türkiye’deki on beş Özel

doğal sit alanıdır. Bunların yanında

Çevre Koruma alanından biridir. Bu

Foça’da İyon, Pers, Roma, Bizans

kapsamda 1990 yılında Bakanlar

ve Osmanlı medeniyetlerinden kal-

Kurulu kararıyla Özel Çevre Koruma

mış tarihi ve turistik yapılar bulun-

Bölgesi olarak ilan edilen Foça, dün-

maktadır.

21


2011 yılında Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, Akdeniz Foku Koruma ve İzleme Projesi, Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi, Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Su Kalitesinin İzlenmesi ve Özel Çevre Koruma Bölgelerinde İşletilmekte Olan Atıksu Arıtma Tesislerini İzlenmesi Projesi, Foça Osmanlı Dönemi Mezarlığı Açık Hava Müzesi Kazı Restorasyon ve Çevre Düzenlemesi Projesi, Özel Çevre Koruma Bölgeleri Sualtı Temizlik Projesi çalışmaları devam etmektedir.Bunların yanında; Akdeniz Foku ve Yaban Hayatı Araştırma, Rehabilitaston ve Bilgilendirme Merkezi Projesi, İngiliz Burnu Günübirlik Alan Tesisi ve Çevre Tanzimi Projesi, Kayalar Camii Onarım, Aydınlatma ve Çevre Tanzimi Projesi ile Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin Sınırlarının

Genişletilmesi

Projeleri

hazırlanmış olup değerlendirme sonuçları beklenmektedir. Özel Çevre Koruma Şube Müdürlüğü Sonbahar Mevsimi Bilimsel Aktiviteleri Morphology and Blood Proteins of Dice Snakes from Western Turkey Mertensiella (SCI), Vol:18: 370-382 Feeding biology of the Dice snake, Natrix tessellata (Laurenti, 1768) (Serpentes: Colubridae) in Turkey. Mertensiella (SCI), Vol:18: 365-369 Nükleer Enerji Öncesi Sinop Yarımadasının Omurgalı Biyoçeşitliliği, Çevre ve Ekoloji Kongresi, 5-7 Ekim 2011, Çanakkale 22


23


“Türkiye rüzgar enerjisi yatırımları için

hızla büyüyen bir ekonomi’’ Mustafa Serdar Ataseven, rüzgar enerjisi alanında ülkenin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından TÜREB’in kaptanı. Ataseven’e göre, Türkiye rüzgar potansiyelinde Avrupa’nın yüzde 25-30 fazlasına sahip.

T

ürkiye rüzgar enerjisi potansiyelinin ülke ekonomisine kazandırılması

doğrultusunda

önemli çalışmalarda bulunan ve alanında ülkenin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından olan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliğinin (TÜREB) başındaki isim, Mustafa Serdar Ataseven. Ülkenin rüzgar enerjisi yatırımları için hızla büyüyen bir ekonomiye sahip olduğuna işaret eden Ataseven, toplamda 5500 MW kurulu güce sahip rüzgâr projelerinin, Türkiye’nin mevcut rüzgâr potansiyelinin en kısa sürede ekonomiye katkı sağlayacak şekle dönüştürülebilmesi için lisanslama sürecinin sonuçlandırılmasının beklendiğine işaret ediyor.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği nasıl ve ne amaçla kuruldu? Birliği bize biraz tanıtır mısınız? ATASEVEN: Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) rüzgar enerjisi ile 24


ilgili bilimsel, teknik ve uygulamalı

yıllarda da artarak devam edecek-

araştırmaları takip etmek, rüzgar

tir. Bunun en önemli nedeni de fosil

enerji kaynağının kullanımını yaygın-

yakıtlardaki rezervlerin azalmasının

laştırmak için faaliyetlerde bulunmak

yanı sıra küresel ısınma neticesinde

amacıyla 10 Şubat 1992 tarih ve

iklim değişikliğinin önüne geçmek ve

92/2752 Sayılı Bakanlar Kurulu ka-

karbon salınımını azaltmaktır. Ülkeler

rarı ile kurulmuştur. TÜREB, Elektrik

sürdürülebilir bir çevre yönetimi ile

İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü

enerji kaynaklarında dışa bağımlılığı

(EİE) ve Enerji Bakanlığının koordi-

önlemek ve kaynak çeşitliliğini oluş-

neli çalışmalarıyla Türkiye Rüzgâr

turarak arz güvenliğini sağlamak için

Enerjisi potansiyelinin ülke ekonomi-

yenilenebilir enerjiye yönelmişlerdir.

sine kazandırılması doğrultusunda

Dünyadaki bu gelişmelere bağlı ola-

önemli çalışmalarda bulunmaktadır.

rak bakıldığında Türkiye’nin rüzgâr

Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği’nin

enerjisi konusunda olağanüstü bir

resmi olarak Türkiye şubesi olan

potansiyeli

TÜREB, rüzgâr enerjisi konusunda

ye, Avrupa’daki 6’ncı büyük elektrik

Türkiye’deki en güçlü sivil toplum

pazarıdır ve dünya çapında en hızlı

kuruluşudur.

büyüyen pazarlardan biridir. Tür-

bulunmaktadır.

Türki-

kiye, rüzgâr enerjisi yatırımları için

‘’TÜREB’in hazırladığı çok önemli çalışmalardan birisi Türkiye Rüzgar Enerjisi Stratejik Yol Haritası projemizdir. Amacımız lider ve küresel bir oyuncu olarak Türkiye’de rüzgâr sanayi devrimini yapacak yol haritasını ortaya koymaktır.’’

Rüzgar enerjisi, diğer enerji türleri

gelişmekte olan bir piyasa ve hızla

ile karşılaştırıldığında öne çıkan yön-

büyüyen bir ekonomidir. Türkiye’de

leri nelerdir?

rüzgâr potansiyelinin yüksek olduğu

ATASEVEN: Ülkemiz rüzgâr potansi-

3 ana bölge vardır. Çanakkale- Ba-

Mevzuat kaynaklı sorunlar yaşıyor

yeli açısından Avrupa’nın potansiye-

lıkesir Bölgesi, İzmir-Manisa Bölgesi

musunuz? Ülkemizin ilgili mevzuatını

linden % 25-%30 daha fazlasına sa-

ve Hatay Bölgesidir. Uygulanabilir

yurtdışı mevzuatı karşılaştırdığımız-

hiptir. Ayrıca rüzgâr enerjisi temiz bir

rüzgâr enerjisi potansiyeli Elektrik

da nasıl bir tablo karşımıza çıkıyor?

enerji sağlar, çünkü rüzgâr türbinleri

İşleri Etüt İdaresi tarafından 38.000

ATASEVEN: Santrallerin kurulumu

elektrik üretirken sadece havanın

MW olarak hesaplanmaktadır ve bu-

sırasında hem teknik hem de yasal

hareket enerjisini kullanırlar. Çevre-

gün itibari ile kurulu gücümüz 1600

açıdan bazı sorunlar yaşanmaktadır.

ye zararlı emisyonlar veya herhangi

MW’dır. Ülkemiz kurulu güç büyük-

Kanun koyucu geçmiş hatalı tec-

bir atık bırakmadığından, atmosfere

lüğü olarak ilk 20 ülke içindedir ve

rübelerin telafi edilmesi için yoğun

verilen karbondioksit miktarının yıl-

Türkiye’nin 2023 yılına kadar hedefi

biçimde çalışmaya devam etmek-

da 2.000 ton kadarını azaltmış olur.

20.000 MW kurulu güç ile ilk 5 ülke

tedir. Her yıl enerjiye olan ihtiyacı-

Bunun yanı sıra rüzgâr enerjisi, sü-

içerisinde yer almaktır.

mız % 6-8 büyüyor, ancak yapılan tesisler yalnızca % 2-3 artıyor. Şu

rekli gelişen ve güvenilirliği artan bir teknolojiye sahiptir. Bu yönüyle de

Sektörün İzmir’e ilişkin yatırımları

anda Türkiye’de 38.000 MW teknik

oldukça hızlı büyüyen bir pazara sa-

ve gelecek planları nelerdir?

potansiyelimiz

hiptir.

ATASEVEN: Ortalama rüzgâr gücü

olan santraller sadece 1600 MW

varken,

işletmede

yoğunluğu ve yatırımları çekmesi

kurulu güç ile ülkemizdeki elektrik

Dünyada ve ülkemizde rüzgâr

açısından Ege Bölgesi şu anda Mar-

enerjisinin %2-3’ünü üretmektedir.

enerjisine bakış nasıl? Ülkemizin

mara Bölgesi’nden sonra ikinci sıra-

Bildiğiniz gibi 2023 yılında bu ra-

rüzgar enerjisi potansiyeli nedir?

da yer almaktadır. Ege Bölgesi’nde

kamın 20.000 MW olması hedeflen-

İzmir’in potansiyeli nedir?

santrallerin en fazla yoğun olduğu

mektedir. 2007’de dünyanın kurulu

ATASEVEN: Son yıllarda rüzgâr ener-

alanlar ise İzmir ve çevresidir.

gücü 76.000MW iken 1 Kasım 2007 müracaatlarında Türkiye’de toplam

jisi bütün dünyada en hızlı gelişen enerji kaynağı haline gelmiştir. Öyle

Santrallerin kuruluş aşamasın-

başvuru 78.500 MW olarak gerçek-

görülüyor ki, bu eğilim önümüzdeki

da yaşadığınız güçlükler nelerdir?

leşmiştir. Bu başvuruların düzenlen-

25


mesi, işleme konulması, yönetmeliklerin, kanunların çıkarılması da 4 yıllık bir süreci almıştır. Ancak bundan sonraki başvuruların, geçmiş tecrübelerden kaynaklı olarak bu kadar uzun sürelere yayılmayacağına ve 1-2 yıl içinde sonuçlanacağına inanıyoruz. Lisans alma sürecinde bazı sorunlar elbette yaşanmaktadır. 1 Kasım 2007 başvurularını 4 yıllık oldukça uzun kabul edilebilecek bir süreçte çözümlememiz, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda

Değişiklik

Yapılmasına

Dair Kanunu gecikmeli olarak çıkartmamız, yabancı yatırımcıların Türkiye algısını kötü yönde etkilemiştir. Santral kurulumu sırasında ise arazide rüzgâr bol olmalı, engebeli bölgeler istikrarlı rüzgâr rejimine engel oldukları için uygun alanlar saptanmalıdır. Santral kurmak için gerekli izinlerin alınmış olması gerekmektedir ve lisans işlemleri için EPDK’ya başvurmak gerekmektedir. Ulaşım ve taşıma maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle santralin kurulum alanı kolay ulaşılabilir olmalı ve aynı şekilde türbinde üretilen enerjinin şebekeye iletimi kolay olmalıdır. Ayrıca en önemli konulardan biri olan, projeye başlamadan önce yapılması zorunlu ölçümlerin de yeterli zamanda ve güvenilir ölçümlerle yapılmış olması gerekmektedir. Rüzgar enerjisi santrali ekipmanla-

len dünyada 40 kadar türbin üreticisi

len aşamaya ulaşılamamıştır. Büyük

rı nereden temin ediliyor? Ülkemizin

vardır. Dünyadaki türbinlerin nere-

türbinlerin temini genellikle Avrupa

ekipman üretimi açısından durumu

deyse yarısı Danimarka, İspanya,

ülkelerindeki üretici firmalardan sağ-

nedir?

Almanya vb. üreticilerin yapımıdır.

lanmaktadır.

ATASEVEN: 1993’ten beri rüzgâr

Ülkemizde ise rüzgâr türbinlerinin

türbin pazarının büyüme oranı her

kanatları ve kulesi üretilmeye baş-

Bildiğiniz gibi Enerji ve Tabii Kay-

yıl %40 civarındadır, gelecek onlu

lanmıştır. Küçük kapasiteli türbin

naklar Bakanlığımızın AR-GE des-

yıllarda büyüme oranının %20’ler ci-

üretimi de bulunmaktadır. Ancak tür-

teği kapsamında TÜBİTAK Kamu

varında olması beklenmektedir. Ha-

bin üretimi konusunda henüz isteni-

Kurumları Araştırma ve Geliştirme

26


Projelerini

Programı

engelleyen bir yasa yoktur. Hatta

çerçevesinde Milli Rüzgâr Enerji

Destekleme

teşvik edici olması açısından kendi

Sistemleri Geliştirilmesi ve Proto-

kullanımınızın fazlası olan elektriğin

tip Türbin Üretimi (MİLRES) Projesi

de satışına imkân tanınmaktadır. Bu

başlamış bulunmaktadır. Proje yürü-

amaçla 500 KW’a kadar lisanssız

tücüsü kuruluşlar arasında Sabancı

türbin kurma imkânı sağlanmıştır.

Üniversitesi, Türk Havacılık ve Uzay

Bölgenizde en azından 15 km/s (4

Sanayi A.Ş. (TUSAŞ/TAI), İstanbul

m/s) yıllık ortalama rüzgâr hızına sa-

Ulaşım A.Ş, TÜBİTAK MAM Enerji

hip yeterli rüzgâr var ve eviniz veya

Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniver-

işyeriniz böyle bir türbini kurmaya

sitesi yer almaktadır. Birinci aşama

müsait ve de temiz güç elde etmek

olarak görülen 500 KW’lık sistem

istiyorsanız, rüzgâr türbinleri ile evi-

için 2013 yılı, ikinci aşama olan 2,5

nizin veya iş yerinizin enerji ihtiyacı-

MW üretim yapacak türbinler için

nı karşılayabilirsiniz. Ancak, hukuki

2015 yılı hedef konmuştur. Böylece

olarak mevzuatlar henüz uygula-

ülkemizde üretilen türbinler de sant-

maya konulmadığından bugün için

rallerde yerlerini kısa zaman içeri-

bu tür sistemlerin ulusal şebekeye

sinde alabileceklerdir.

bağlanmadan kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır.

Ülkemiz rüzgâr potansiyeli açısından Avrupa’nın potansiyelinden % 25-%30 daha fazlasına sahiptir. Ayrıca rüzgâr enerjisi temiz bir enerji sağlar.

Yenilenebilir enerji kaynağı olarak çevreci bir enerji temin yöntemi

Ve son olarak sektörün geleceği

olsa da bir rüzgar enerjisi santrali-

ile ilgili önerileriniz nelerdir?

nin özellikle kuruluş aşamasında

ATASEVEN: Bilindiği üzere 1 Ka-

bazı çevresel etkiler oluşacaktır. Bu

sım 2007 tarihinde rüzgâr enerjisi

etkilerin giderilmesi için yapılması

için 751 proje başvurusu yapılmıştı.

gerekenler nelerdir?

Bunların değerlendirmeleri yapıla-

ATASEVEN: Ülkemizde enerji üreti-

rak, bugün gelinen nokta itibariy-

minde kullanılan kaynakların çoğu

le 1500 MW civarında tekli kalan

sektör katılımcılarının da katkısı ile

çevre açısından CO2 emisyonuna

projelerin lisanslandırma çalışma-

daha da geliştireceğiz.

neden olan kaynaklardır. Bu ne-

ları EPDK tarafından yürütülmekte

amaç geçmişte rüzgâr sektöründe

denle yenilenebilir, çevre dostu ve

olup, TEİAŞ tarafından yapılan 13

neredeydik, şu anda neredeyiz ve

ülkemizde potansiyeli olan enerji

grup yarışma sonucunda lisans al-

ileride nerede olacağız. Sanayi-

kaynakları ve teknolojileri konuların-

maya hak kazanan toplamda 5500

cilerimiz, üniversitelerimiz, kamu

da çalışmalar önem kazanmaktadır.

MW kurulu güce sahip rüzgâr pro-

kuruluşları, yatırımcılar, mühendis-

Bunların en başında rüzgâr enerjisi

jelerinin, Türkiye’nin mevcut rüzgâr

lik hizmeti veren kuruluşlar, bütün

gelmektedir. Bunun yanı sıra türbin

potansiyelinin en kısa sürede eko-

sektör paydaşları, rüzgâr sektörü

için geniş alanlar gerekmektedir.

nomiye katkı sağlayacak şekle

ile ilgili önünde bir yol haritası gör-

Türbinlerin kapladığı alan bunun

dönüştürülebilmesi için lisanslama

mek istiyor. Çalışmanın amacı, öz-

%1-1,2’si kadar olduğundan bu

sürecinin sonuçlandırılması beklen-

gün ve rekabetçi teknoloji üreten

alanlar yine de tarım amaçlı kullanı-

mektedir.

ve enerji sepetinde rüzgâr enerjisi-

Buradaki

nin ağırlığını artıracak yerli sanayi-

labilir. hazırlamakta

yi oluşturmak için işbirliğini ve eş-

temler olduğunu görüyoruz. Bunlara

olduğu çok önemli çalışmaları-

güdümü sağlamak, markalaşmış,

dair bilgi verir misiniz?

mızdan bir tanesi Türkiye Rüzgâr

lider ve küresel bir oyuncu olarak

ATASEVEN: Ülkemizde kendi evi-

Enerjisi Stratejik Yol Haritası pro-

Türkiye’de rüzgâr sanayi devrimini

nin ya da işyerinin önüne rüzgâr

jemizdir. Bunların taban çalışma-

gerçekleştirecek yol haritasını orta-

türbini koyarak elektrik elde etmeyi

larını tamamladık büyük ölçüde

ya koyabilmektir.

Konut veya işyerleri için küçük sis-

Ayrıca

TÜREB’in

27


İzmirlilerin buluşma noktası

KONAK

Sadece bir semt adı değildir Konak. İzmir’in yönetsel, sanatsal, kültürel ve ticari merkezidir, kısaca kalbidir. Meydan ve çevresini oluşturan alanın en önemli yapıları da Hükümet Konağı ve kentin sembolü Saat Kulesi’dir.

28


İ

zmir için bir mahalle veya semt

ye Sarayı, Vapur İskelesi, Yalı Cami

harap hale gelen yapı yıktırılarak,

adı değildir Konak. Son iki asırdır

gibi eserler ve daha bunun gibi bir-

1872 yılı sonlarında İzmir Hükümet

kentin merkezidir. Yerli, yabancı

çokları oluşturur. Tarihi Kemeraltı

Konağı’nın yapımına başlanır ve

herkesin bir şekilde uğrak yeri, bu-

Çarşısı, Sahil Yolu, hemen her gün

yeni konak 1872 yılında tamamlanır.

luşma noktasıdır. Konak, yönetsel,

İzmirlilerle dolar, taşar.

Birinci ve İkinci Meşrutiyet dönemle-

sanatsal, kültürel ve ticari anlamda

Kuzeyinde İzmir Körfezi ve Bay-

rini, işgali ve Cumhuriyetin kuruluş

merkez oluşunun yanında 9 bine

raklı, doğusunda Bornova, güne-

heyecanını yaşayan bu yapının ana

yaklaşan kent tarihinin tanığı, kısaca

yinde Karabağlar, batısında ise

binası, 40 yıl önce geçirdiği yangın-

kalbidir. Konak Meydanı ve çevresi-

Balçova ilçeler bulunan Konak

dan sonra aslına sadık kalınarak,

ni oluşturan alanın en önemli yapı-

Meydanı’nın güneybatı yönünde-

yeniden yapılır.

larını ise 9 Eylül 1922’de göndere

ki bir noktadan başlayan liman,

çekilen bayrak ile sadece İzmir’in

geniş bir kavis çizerek Hisar Ca-

Saat Kulesi

değil, ülkenin kurtuluşunun simgele-

misi yakınlarındaki bir noktada

Şehrin hemen herkes tarafından

rinden birisi olan Hükümet Konağı,

son bulur ve kıyı şeridi Bornova

simgesi kabul edilen Saat Kulesi,

kentin sembolü Saat Kulesi, Beledi-

Körfezi’ne doğru uzar gider.

Konak Meydanı’nın denge noktası-

Antik Çağ’ın, Osmanlı devrinin an-

dır. İzmir’de fotoğrafı en çok çekilen

cak en fazla Cumhuriyet dönemi

ve önünde en çok fotoğraf çektirilen

eserlerinin hâkim olduğu Konak’ta

yapıdır. Sultan II. Abdülhamid’in tah-

akla gelenler saymakla bitmez. Bun-

ta çıkışının 25. yılında armağan ola-

ların belli başlılarını şöyle sıraladık:

rak 1901’de inşa edilen kulenin mimarı M. Raymond Pere’dir. Kulede

TARİHİ YERLER

kullanılan yeşil ve pembe renkli mer-

Hükümet Konağı:

mer sütunlar, Marsilya’dan getirtilir.

İzmir’in yönetim merkezi olan, günü-

Sekizgen şekilde inşa edilen ve dört

müzdeki Hükümet Konağı yerinde

bölümden oluşan kule tabanının dar

bulunan ve Katipzade Konağı ola-

kenarlarında yer alan ve dörder kü-

rak bilinen ahşap yapı, vali konağı

çük sütun üzerine oturan, at nalı ke-

olarak kullanılmaya başlanır. Bölge-

merli sebillerin üçer çeşme kurnası

nin “Konak” adıyla anılması, işte bu

ve ortalarında fıskiyeleri vardır. Plat-

eski konak nedeniyledir. Zamanla

form beyaz mermerden, diğer bö-

29


lümler ise Denizli yakınlarından ge-

Ekim 1933’de Cumhuriyet’in 10.Yıl

Pasaport Rıhtımı, 1876’da Fransız

tirtilen kesme taşlardan yapılmıştır.

Şenlikleri’nde hizmete açılan Neo-

Guiffray Şirketi tarafından ve İngiliz

Üst bölümde, dış yüzlerde bulunan

Klasik tarzdaki yapının köşelerdeki

mühendislerin projelerine göre bi-

dört adet saat, Alman İmparato-

ikiz Osmanlı taç kapılarında, iki renk

tirilmiştir. Günümüzde Pasaport İs-

ru II. Wilhelm tarafından armağan

taştan yapılan at nalı, kemer, ikili ve

kelesi, örneklerine Cumhuriyet’in ilk

edilmiştir. 22 adet dişli çarktan sa-

üçlü gruplar oluşturan pencerede

yıllarında rastladığımız, Osmanlı ve

atin mekanizması üzerinde 1901

sivri kemerler kullanılmıştır.

Selçuklu mimarlığından esinlenen 1.

tarihi bulunur ve her biri beşer ki-

Milli Mimari stilindedir.

logramdan fazla ve çelik halatlarla

Elhamra Sineması

bağlı iki ağırlığın haftada bir yukarı

Yıllarca Milli Kütüphane’ye bağlı

Alsancak Garı

çekilmesinin sağladığı güç ile ça-

olarak çalışan ek bina, Elhamra Si-

1857’de Vali Mustafa Paşa döne-

lışır. 1974 yılı depreminde yıkılan

neması olarak İzmirlilerin belleğine

minde temeli atılan demiryolunun

kulenin en üstteki bölümü, 1976

yerleşmiş, 1980’den sonra İzmir

başlangıcında yer alan Alsancak (o

yılında onarım görmüştür. O tarihe

Devlet Opera ve Balesi’ne verilmiş-

günkü adıyla Punta) Garı, 1858’de

kadar çalan çanı ise artık çalışma-

tir. İzmir Kütüphane Cemiyeti tara-

hizmete açılmıştır.

maktadır.

fından yaptırılan ve 840 kişi alacak büyüklükte olan sinema, 120 metre-

Asansör

Milli Kütüphane

karelik sahnesiyle dönemin en kon-

Karataş

23 Haziran 1912 tarihinde Beyler

forlu ve en büyük sinemasıdır.

Caddesi’nden

Sokağı’nda Salepçizade Konağı’nın

Semti’nde, yaklaşık

Mithatpaşa 40

met-

re yükseklikteki Halil Rıfat Paşa

selamlık bölümünde hizmete giren

Pasaport İskelesi

Caddesi’ne çıkan Asansör, 1907

kütüphanenin

binasına

1867’de başlayan İzmir Limanı in-

yılında Nessim Levi tarafından yap-

taşınması, uzun yıllar almıştır. 29

şaatının bir bölümünü oluşturan

tırılmıştır.

bugünkü

30


Dönertaş Sebili

İlk Kurşun Anıtı

mıştır. Alt katta kahve ve dükkan-

Tek kubbeli kare planlı bir 19. yüz-

Yunan Ordusu’nun İzmir’i işgali

lar, üst katta ise el yapımı ürünler

yıl başı yapısı olan Dönertaş Sebili,

sırasında, denizden karaya çıkan

ve hediyelik eşyaların satıldığı

Osmanzade Yokuşu ve Anafar-

düşman askerlerine karşı ilk kur-

dükkanlar bulunur.

talar Caddesi’ne bakan cephele-

şunu sıkarak, Türk direnişinin ilk

rinde yer alan Barok tarzı mermer

örnek davranışını gösteren ve ar-

süslemeleri ile ünlüdür. Sebilin iki

dından şehit olan Gazeteci Hasan

18. yüzyılda Osmanlı Dönemi

cephesinin birleştiği köşede süslü

Tahsin adına 1974 yılında dikilen

eserlerinden biri olan Çakaloğlu

başlıklı yuvarlak bir sütun gibi gö-

ve onu ilk kurşunu sıkarken göste-

Hanı, İzmir’in önemli tarihi eserleri

rünen taşın aslında döner olması,

ren heykel-anıt, bugün Konak Mey-

arasında yer alır. Han, uzun dik-

yani bir türlü terazi oluşu nedeni ile

danı’ndadır.

dörtgen planlıdır ve üstü tonozlu

Çakaloğlu Hanı

kapalı bir çarşı şeklindedir.

bu sebil, “Dönertaş Sebili” olarak

HANLAR

anılmıştır.

HAMAMLAR

Kızlarağası Han

ANITLAR

Kızlarağası

Atatürk Anıtı

Han,

Kemeraltı’nda

Lüks Hamam

Çarşısı’ndan

Kadı Hamamı da denen hamam, ilk

Mustafa

Hisarönü’ne giden yol üzerinde,

Osmanlı eserleri arasında sayılır.

Kemal Atatürk’ün ‘’Ordular! İlk he-

arka duvarı Hisar Cami avlusuna,

İnşa tarihi 16. yüzyıl olduğu sanılan

definiz Akdeniz’dir, ileri’’ komutu-

bir yanı ise Bakır Bedesteni’ne bi-

yapı, çift hamamdır.

nu taşıyan anıt, 1933 yılında Pitro

tişik konumdadır. Kapı üzerindeki

Canumica tarafından yapılmıştır.

kitabeye göre 1157 (1744) yılında

Basmane Hamamı

Atatürk’ü üniforma ile ve bir at üze-

I. Mahmut zamanında Kızlar Ağası

17. yüzyıl Osmanlı Dönemi eseridir,

rinde tüm heybeti ile gösterir.

Hacı Beşir Ağa tarafından yapıl-

bakımlı ve işler durumdadır.

Cumhuriyet

Halim Alanı’nda

Ağa

31


Yeşildere Hamamı

olup, tek bir kubbe bütün cami sat-

güçlükle oturttuklarından söz eder.

Halen Yeşildere Çarşısı adı ile bili-

hını örter.

Çelebi’ye göre, 1667 (veya 1663) yılında yapılan cami, kare bir mekan

nen çarşı içinde bulunan hamam, 17. yüzyıl eseridir ve yine klasik

Salepçioğlu Camisi

üzerine büyük bir kubbeyle etrafın-

Osmanlı mimari tarzında tipik bir ör-

Son derece zarif bir yapı tarzına sa-

da dört kubbeden oluşur.

nektir.

hip olan bu cami, Kemeraltı 850 ve 917 sokaklarda bulunur. 1906 yılın-

CAMİLER

Şadırvan Camisi

da Salepçizade Hacı Ahmet Efendi

Cihannüma’ya göre İzmir’in Ulu Ca-

Konak (Yalı) Camisi

tarafından tek büyük kubbeli olarak

mii olan “Nıflızade Cami” bu olma-

Yalı Camisi’nin hangi tarihte kim ta-

yaptırılan cami, ince yapılı, zarif bir

lıdır. Anafartalar Caddesi ile 912

rafından yapıldığına dair kesin bir

minareye sahiptir.

Sokak köşesinde olup, ismini altında ve yanında bulunan şadırvanlardan

bilgi bulunmamakla birlikte Yurt Ansiklopedisi ‘’İzmir’’ maddesinde yer

Başdurak Camisi

alır. Evliya Çelebi caminin yapılışı

alan 1774 yılında Katipzade Meh-

İzmir Kemeraltı çarşı camilerinin bir

için 1636 (1637 de olabilir) tarihini

met Paşa’nın karısı Ayşe Hanım ta-

örneği olan Başdurak Cami, avlu

verir. Evliya Çelebi’nin “Bir beyaz

rafından inşa ettirildiği görüşü, İzmir

kapısının söve ve kemer üzengi taşı

inciye” benzettiği bu caminin altında

Tarihi yazarı H. Gültekin’in bir kay-

süslemelerinden oluşan bir çerçeve

o zamanlar aktar dükkanları vardır.

nak göstermeden verdiği bilgilere

içinde yer alır. 1652 yılında yapıldı-

dayanıyor.

ğına dair kitabesi vardır.

Kemeraltı Camisi

Kestanepazarı Camisi

lunan cami, 1597 yılında Yakup Bey

İzmir’in belli camilerinin sıralandığı

Anafartalar Caddesi etrafında yo-

tarafından yaptırılmıştır. Ortada bir

Anafartalar Caddesi kenarında, eski

ğunlaşan iş merkezlerinde 872 ve

büyük kubbe sekiz fil ayak üzerinde

iç liman kıyısındadır. 1690 tarihinde

882 sokaklarda bulunan cami ye-

durur, yanlarda üçer büyük, geride

inşa edilmiştir. Etrafında medrese,

rinin, doldurulan iç liman olması

üç küçük ve son cemaat yerinde

kütüphane ve sebili vardır. Zeminde

nedeniyle Evliya Çelebi, minareyi

yedi küçük kubbesi vardır.

Hisar Camisi İş merkezi Hisarönü mevkisinde bu-

32


33


Faikpaşa Camisi

Saint Polycarpe (Polikarp) Kilisesi

Alsancak Anglikan Kilisesi

Daha 16. yüzyılın başlarında İzmir’in

İsa’nın Şehidi, “Episkopos Poly-

7 Nisan 1902’de hizmete giren ve

bir mahallesine adını veren cami,

Carpe” anısına inşa edilmiş eski ve

İncil yazarı Sen Jan’a adanmış olan

965 ve 967 sokaklardadır.

ünlü bir kilisedir. Kilisenin yapımı

kilise, halen bir İngiliz din adamının

1625 yılına kadar uzanır. Osmanlı

yönetiminde çalışıyor.

Han-Bey (Pazaryeri) Camisi

İmparatoru Sultan Süleyman’ın mü-

Tarihi 15. yüzyıl belki de daha es-

saadesi ve Fransa Kralı 13. Lui’nin

Bu kiliseler dışında Konak sınırların-

kiye çıkabilen bir camidir. Bugün-

iradesi ile inşa edilmiş ve Kapu-

da Domeniken Kilisesi, Notre Dame

kü yapısı da yeni olmalıdır. 948

sin rahiplerine verilmiştir. 1898’de

de Lourdes ve Felemenk Protestan

Sokak’ta olup, eskiden yanında bir

genişletilen ve dekore edilen ki-

Kilisesi de bulunur.

zaviyesi vardı.

lisenin duvarlarında ve tavanında Polycarpe’in yaşamını ve şehit

SİNAGOGLAR

Çorakkapı (Taşrakapı) Camisi

edilişini anlatan freskler, 19. yüz-

Beth İsrael Sinagogu

Basmane’deki caminin Bostanizâde

yılın sonlarında İzmir’de yaşamış

Sultan ll. Abdülhamit’in İzmir Valisi

Mehmed Efendi adında bir hayırse-

olan ressam ve mimar “Ray Mond

eski Sadrazam Kamil Paşa’ya hita-

ver tarafından 17. yüzyıldan önce

Pere”nin eseridir.

ben yazmış olduğu bir ferman uyarınca, Karataş semtinde oturan Muse-

yaptırıldığı tahmin ediliyor. Zarif minaresi ve kubbesi ile İzmir’in güzel

Santa Mana Katolik Kilisesi

vilerin dini ibadetlerini yapabilmeleri

camileri arasındadır.

1667’de inşa edilen kilisede Fran-

için inşa edildi. 1200 altın liraya mal

sisken rahipleri görev yapar. Ayinler

olan bu sinagog, İzmir’in en büyük ve

İtalyanca’dır.

seçkin havrasıdır. Dini nikâhlar, gü-

KİLİSELER Saint John Kilisesi

nümüzde bu havrada kıyılır.

Şehit Nevres Bulvarı’nda bulunan

Santissimo Rosano

bu kilise, Evangelist Katolik kilisesi-

Katolik Kilisesi

Sinyora veya Giveret Sinagogu

dir. 1874 yılında hizmete girmiş olan

Eski Alsancak Vapur İskelesi’nin

Bu sinagog ismine bakıldığında,

kilise, Papa 9. Pio’nun armağanıdır.

arka sokağında, 1904 yılında inşa

Dona Gracia Mendes’e mal edildiği

Halen hem Katolik hem Protestan

edilen kilisede, Domenikan Rahip-

tahin edilir. 1841 yangınından sonra

Amerikan cemaatler tarafından on-

leri görev yapar. Ayinler, Fransızca,

Yeruşalmi Ailesi tarafından yeni baş-

ların dini hizmetleri için kullanılır.

İtalyanca ve Türkçe yapılır.

tan onarılmıştır.

34


Hevra (Talmut Tora) Sina-

Bilkur Holim Sinagogu

gogu

Bu sinagog 1724 tarihinde

Çok eski bir sinagog olup,

Salamon de Claves isminde

1838 yılında Hacez kardeşler

Hollanda asıllı bir İzmirli tara-

tarafından onarılmıştır. Daha

fından inşa ettirildi. 1772 yan-

sonra muhtelif tarihlerde ye-

gınında yanan ve yine aynı

niden restore ettirilmiştir.

aileden Manuel de Claves tarafından 1800 yılında yeniden

Salom Sinagogu

inşa ettirilen sinagog, İzmir’in

1610 yılında İzmir’de bu-

bu alandaki en güzel yapıla-

lunan 6 havradan biridir.

rından biridir.

Bu yüzden 1500’lü yıllarda inşa edildiği tahmin edilir.

Ros Aar Sinagogu

İzmir’de “Aydınlılar Sinago-

İzmir’in yukarı Karataş sem-

gu” olarak da bilinen bu si-

tinde bulunan ve 155 yıllık

nagogun başından ilginç bir

geçmişi olan bir yapıdır.

olay geçmiştir. 1841 yılında İzmir’de baş gösteren büyük

Konak’ta bu sinagoglar dışın-

yangında, tüm semt ateşler

da Saar Aşamayım Sinagogu

içinde kalmasına karşın, yan-

ve Bet İllel Sinagogu da bu-

gın tam bu sinagogun kapı-

lunur.

sında sönmüştür. 35


MÜZELER ve ÖREN YERLERİ Kadifekale Tepekule’deki eski İzmir (Smyrna) dışında, kentin Pagos’ta (Kadife Dağı) yeniden kurulduğu alandır. İ.Ö. 4. yüzyılda kurulan kentten bugüne değin varlıklarını sürdüren Hellen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar görülmeye değer arkeolojik öneme sahip eserlerdir. Agora ören yeri İzmir agorası, M.Ö. 4. yüzyılda antik Smyrna Kenti’nin taşındığı Pagos’un (Kadifekale) kuzey yamacında kuruludur. Dönemin önemli kamu binalarıyla çevrilmiş olan bu yapı, kentin devlet agorasıdır. Hellenistik Dönem’de kurulmuş olan agorada günümüze gelebilmiş kalıntıların çoğu, M.S. 178 depreminden sonra İmparator Marcus Aurelius’un desteğiyle yeniden inşa edilen Roma Dönemi agorasına aittir.

36


İzmir Arkeoloji Müzesi

yaptırılmıştır. 9 Eylül 1922’de sahibi

günümüzde Etnografya Müzesi ola-

Ege Bölgesi’nde yürütülen arkeo-

tarafından terk edilmiş ve hazinenin

rak kullanılıyor.

lojik kazı çalışmalarında bulunmuş

mülkiyetine geçirilmiş, İzmir’e giren

olan pek çok esere İzmir Arkeoloji

Türk Ordusu burasını karargah ola-

İzmir Resim ve Heykel Müzesi

Müzesi ev sahipliği yapar. 1924’te

rak kullanmıştır.

İzmir Devlet Resim ve Heykel Müzesi, 9 Eylül 1952 yılında Kültürpark

Basmane Kapılar Semti’nde kurulan müze, 1927’de halka açılmış, şu an

Etnografya Müzesi

içerisinde galeri olarak açıldı. Daha

hizmetteki müze binası 1984 yılında

Arkeoloji Müzesi’nin alanı içerisin-

sonra Atatürk Bulvarı’ndaki yerine

Konak Bahribaba Parkı içerisinde

de; 19. yüzyılda Neo-Klasik tarzda

taşınan galeri, plastik sanatlar ala-

kurulmuştur.

meyilli bir teras üzerine inşa edilen,

nında devletin İzmir’e yaptığı ilk hiz-

1831 yılında ilkin hastane olarak (St

metlerden biridir.

Atatürk Müzesi

Roch Hastanesi) kullanılan, 1845

Atatürk Müzesi olarak kullanılmakta

yılında Fransızlar tarafından onarı-

İzmir Tarih ve Sanat Müzesi

olan bina, 1875 -1880 yıllarında halı

larak fakir Hıristiyan aileleri için bir

2004 yılında hizmete açılan Tarih ve

tüccarı Takfor tarafından ev olarak

bakımevine dönüştürülen taş bina,

Sanat Müzesi, üç binadan oluşuyor. Girişte sağda taş eserler, ortadaki binada seramik eserler, soldaki binada ise kıymetli eserler sergileniyor. Demiryolları Müze ve Sanat Galerisi Müze

binası,

1800’lü

yıllarda

Alsancak’ta bir koloni halinde yaşayan İngiliz tüccarlar tarafından ticari emtia deposu olarak yaptırılmıştır. Demiryollarının millileştirilmesinden sonra, binanın hemen bitişiğinde yer alan ve aynı mimari özellikleri taşıyan büyüklü küçüklü toplam 5 adet yapıyla birlikte uzun yıllar lojman olarak kullanılmıştır. Gördüğü depremlere ve yangınlara direnen bina, 1990 yılında Müze ve Sanat Galerisi olarak düzenlenmiştir. Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) İzmir Kent Arşivi ve Müzesi’nin, bilimsel kriterlere göre yapılandırma projesi 2000 yılında başlatıldı. Mekan olarak 1932 yılında inşa edilen İzmir İtfaiyesi Merkez Binası seçildi. 1932’den 2001 yılı sonuna kadar aralıksız yetmiş yıl itfaiye merkezi olarak hizmet veren bina, şimdi kentin hafızası anlamına arşiv ve Ayşegelen Hatun Cami 37


görsel tarihi olan müzeye ev sahipliği yapıyor. Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi İzmir Konak Belediyesi Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde, dünyaca ünlü değerli seramik sanatçısı Ümran Baradan’ın dünyanın çeşitli ülkelerinden edindiği oyuncakların ve düzenlediği yarışmalarda derece kazanan yetenekli çocukların yaptığı eserler sergileniyor.

GEZİLECEK YERLER Kemeraltı Mezarlıkbaşı

semtinden

Konak

Meydanı’na kadar uzanan bölgeyi içine alan tarihi bir çarşıdır. Çarşının bugün ana caddesini oluşturan Anafartalar Caddesi, geniş bir kavis çizer. Bu kavis, caddenin geçen yüzyıllarda var olan iç limanın

etrafını dolaşmış olmasından kay-

kısmen tonozlu, kiremit örtülü, yan

naklanır. Liman, zamanla ağzına

sokakları ve arastalarıyla bir kapalı

doğru dolmaya başladığından, yeni

çarşı görünümündeydi. Yakın yıl-

yerleşim ve ticaret sahaları açılmış

lara kadar, Şadırvanaltı Cami’nden

ve buraları yeni binalarla değerlen-

Havra Sokağı’na kadar devam eden

dirilmiştir. İlk yapıldığı yıllarda çarşı,

sokakların üstü örtülü idi. Kemeraltı

38


Kısa süre içinde başarılı çalışmalara imza atan ve dünyadaki belli başlı fuarlar arasına giren İEF, Türk ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak kabuk değiştirdi. Kordonboyu Şiirlere, şarkılara konu olan İzmir’in ünlü Kordon’u, günün her saatinde cıvıl cıvıl, capcanlı bir mekan. Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştirdiği rekreasyon düzenlemesi, yürürlüğe koyduğu “Kordon Yönetmeliği” ile bu ünlü mekan İzmir’in en önemli prestij alanı haline geldi. Alsancak

adını bu bölümünün üstünün kapa-

Kültürpark

lı olması özelliğinden alan çarşının

Türkiye’nin

içinde pek çok han yer alıyor. Es-

Birliği’ne (UFI) üye tek genel ticari

kiden olduğu gibi günümüzde de

fuarı olan İzmir Enternasyonal Fuarı,

Kemeraltı Çarşısı, İzmir’in en önemli

1936 yılında bugünkü mevcut 421

alış-veriş merkezidir.

bin metrekarelik alanda kurulmuştur.

Uluslararası

39

Fuarlar

Eski adı Punta olan Alsancak, yıllar boyu İzmir’in simgesi olarak dünyaca ünlü birçok seyyah ve yazarın şiir ve eserlerinde yer aldı. Victor Hugo 1829 yılında yayınlanan “Les Orientales” isimli kitabındaki “La Captive”


adlı şiirinde ünü batıya yayılan İzmir’i

gösterileri, konserler ve sergilere ev

bir prensese benzetir. Alsancak’ta

sahipliği yapıyor.

Levantenler Rumlar, Ermeniler, zengin diğer batılı kesimler oturur. Kıb-

İsmet İnönü Sanat Merkezi

rıs Şehitleri Caddesi’nin iki tarafında

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve

uzanan bu dönemlerden kalma ya-

Spor Daire Başkanlığı Kültür ve Sa-

pılar değişik ve özgün mimarileriyle

nat Şube Müdürlüğüne bağlı İsmet

halen bir inci gibi dizilir.

İnönü Sanat Merkezi’nde konser, seminer, konferans ve tiyatro gösterile-

KÜLTÜR SANAT

rinin yanı sıra ulusal ve uluslararası

Ahmed Adnan Saygun

organizasyonlar gerçekleştiriliyor.

Sanat Merkezi (AASSM) İsmini ilk devlet sanatçısı unvanına sahip İzmir’li besteci Ahmed Adnan Saygun’dan alan sanat merkezi, teknik altyapısı ve konser salonlarıyla Türkiye’nin en nitelikli sanat

Tarihi Havagazı Fabrikası inşa edilen Alsancak’taki tarihi Ha-

merkezidir. İzmir Sanat

kültür sanat mekanı haline geldi.

Fuar Kültürpark 26 Ağustos Kapısı ca söyleşi, seminer, tiyatro ve film

İzmir Devlet Tiyatrosu İzmir Devlet Tiyatrosu 14 Nisan 1957 tarihinde Konak’ta Halk Eğitim Merkezi binasında kurulmuş, perdelerini “Yağmurcu” adlı oyunla açmıştır. Mimarı Necmettin Emre’dir.

Fransızlar tarafından 150 yıl önce vagazı Fabrikası, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarının ardından yepyeni bir

yakınındaki İzmir Sanat, yıl boyun-

sıra İzmir Valiliği ve Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünün işbirliğiyle üniversitenin tahsis ettiği arsa üzerinde inşa edilen Sabancı Kültür Sarayı, 5 bin metrekare kapalı alanda iki ana bölüm içeren tek bir blok halinde inşa edilmiştir.

D.E.Ü. Sabancı Kültür Sarayı Sabancı Vakfı’nın katkılarının yanı

40

İzmir Devlet Senfoni Orkestrası İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, dönemin Kültür Bakanı Nermin Nefçi’nin onayı ile 1975 tarihinde bir oda müziği topluluğu niteliğinde kurulmuş olmasına rağmen; çok kısa süre içerisinde olağanüstü büyüme ve gelişme göstererek, senfonik bir orkestra hacmine kavuşmuştur.


İzmir Devlet Opera ve Balesi Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğüne bağlı olarak 1982 yılında İzmir’de kuruldu. Eski Elhamra Sineması binasının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kiralanarak restore edilmesiyle şimdiki binasında hizmet vermeye başlayan İzmir Devlet Opera ve Balesi, 21 Ekim 1982 tarihinde Kurucu Müdürü Rejisör H. Necdet Aydın yönetiminde Çeşmebaşı Balesi ve Meddah Opera ile kapılarını sanatseverlere açtı. Ne alınır? Konak’ın tarihi Kemeraltı Çarşısı, İzmir’e özgü el sanatlarından hediyelik eşyalara kadar geniş bir yelpaze sunar. Çarşıdaki mağazalar ve Kızlarağası Hanı’ndaki dükkanlardan her zevke uygun seçenekler bulmak mümkün. Ne yenir? Kemeraltı Çarşısı’nın büyülü atmosferinde Ege’ye özgü lezzetleri tercih edebileceğiniz gibi, Kordonboyu’nda sıralanmış restoranlarda İzmir mutfağının yöresel lezzetlerinin yanı sıra balık keyfini ilk alternatifler arasına alabilirsiniz. Bir kahve molası için ise en uygun mekan, Kızlarağası Hanı’dır şüphesiz. Zira fincanda pişirilen ve yanında lokum ile servis edilen Türk kahvesinin lezzeti unutamayacağınız türden. Yapmadan dönmeyin! Kemeraltı Çarşısı’nı gezmeden, Saat Kulesi’nin önünde fotoğraf çekilmeden, Konak’ın tarihi camilerini görmeden, Agora ve Kadifekale’de İzmir’in tarihini yaşamadan, Kordon’da balık yemeden, Kızlarağası Hanı’nda Türk kahvesi içmeden, dönmeyin. Kaynak: Yaşar Ürük Yazar Konak Belediyesi

41


Kilitli kapılar arkasında

kalmamak için

direniyor

İzmir’in şirin ilçesi Tire, geleneksel birçok mesleğin hala yaşatılmaya çalışıldığı ender yerlerden. Burada sanki zaman durmuşçasına sanatlarının son temsilcileri ayakta kalma savaşını sürdürüyor. Kalaycı ustası Mehmet Dönmez de bunlardan sadece bir isim…

42


G

eleneksel meslekleri halen

kilitli kapıları arkasında kalmamak

ustaların dükkânları önünde oluşan

bünyesinde barındıran na-

için son kozlarını oynuyor. Geçmişi

sıralar, yerini derin bir sessizliğe bı-

dir yerlerden birisi İzmir’in

bir hayli eskiye dayanır kalaycılığın.

rakmış.

şirin ilçesi Tire’dir. Eskiden çarşı

Parlak dönemlerinde günlük ihti-

esnafının büyük bir bölümünü oluş-

yaçların karşılanmasında büyük rol

turan meslek grupları, sanki zaman

oynamış. Bakırdan araç gereçlerin,

durmuşçasına sanatlarını icra ede-

özellikle mutfak eşyalarının yaygın-

ması, temizlenmesi, kalaylanması

bilmenin savaşı içindedir. Zamanın

laşmasıyla kalaycılık da gelişme

sırası izlenir. Daha önce kalaylan-

getirdiği hızlı tüketim maddeleri ve

göstermiş.

Bakır eşyaların hem

mış olan kaplar, ateş üzerinde körük

alternatif ürünler içerisinde, mes-

sağlıklı olmasını hem de ömrünün

yardımıyla yakılarak, tortusu ve kul-

leğin son temsilcileri direnişlerini

artmasını sağlamak için kalay, en

lanımdan kaynaklanan atıklar temiz-

sürdürür Tire’de. Urgancıdan keçe-

sık başvurulan kaplama tekniği ol-

lenir, buna tavlama denir. Tavlanan

ciye, demirciden nalbant ustasına,

muş. Kazanlar, tencereler, tavalar,

metaller, tuz ruhu ve ince kum yar-

kalaycısına kadar birçok meslek

siniler, tepsiler, leğenler, sürahiler

dımı ile silinir. Bu aşama temizleme

erbabı, kepenklerini sonsuza kadar

gibi mutfakların vazgeçilmezleri,

aşamasıdır. Bükülmüş veya düzgün

kapatmadan önce sanatlarının son

her ay mutlaka kalaylanması gere-

olmayan yerler çekiç ile düzeltilir.

eserlerini sergileme imkânı sunar

ken eşyaların arasına girmiş. Ancak

Kalaylama aşamasında ise körük

meraklılarına.

günümüzde bu eşyalar vitrinlerde

yardımı ile tekrar ısıtılan kabın üze-

süs eşyalarına dönüşünce, bay-

rine nişadır ve pamuk kullanarak,

İşte bu meslek gruplarından olan

ram, şenlik ve özel günlerde bir ge-

kalayın düzenli olarak dağıtılması

kalaycılık, diğerleri gibi zamanın

lenek haline gelen kalaylama için

ile işlem gerçekleşmiş olur.

43

Usta işçilik gerektiriyor

Kalayın yapılma sürecinde tavlan-


Tire’de kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden olan Mehmet Dönmez (73), Bayındır’da usta yanında öğrenmiş sanatını. Sonrasında Tire’ye gelerek, kendi yerini açmış. Yarım asırdır sürdürdüğü mesleğinin devamını sağlamak için çırak bulamamaktan şikâyetçi: “Kimse bu mesleği yapmak istemiyor’’ diyor. Yeni endüstriyel ürünlerin yaygınlaşması ve hızlı tüketilebilen malzemelerin çıkması, Mehmet Usta’nın işlerini de düşürmüş. “Bu zamanlar tam bayram öncesi sıra olurdu, şimdi kimse yok. Yetiştiremeyeceğim için iş almazdım. O zamanlar şimdiki gibi üç kişi de yoktu, ondan fazla kalaycı vardı” sözleriyle sitemini dile getiriyor.

Rodos’tan çağırdılar Mehmet

Usta’nın

başından

ge-

çen ilginç bir de serüven var. Yunanistan’ın Rodos Adası’nda kalaycı ustası sıkıntısı baş gösterince İzmir’den yardım istenir. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası da araştırır ve Mehmet Dönmez’i bulup, görevlendirir. Rodos Adası’nda 4 gün kalan Mehmet Usta, burada Osmanlı kazanlarını kalaylar. Yunanistan’da çok iyi karşılandığını, yaptığı işin büyük ilgi gördüğünü belirten Mehmet Dönmez, Yunan yetkililer tarafından ilgiyle izlendiğini söylüyor. Rodos’ta Fethi Paşa Vakfı’na ait olan “Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi” bahçesinde yer alan büyük boy aşure kazanlarını ve bunlara ait kap, kepçe türü parçaları kalayladığını ifade eden Dönmez, tekrar davet edilirse memnuniyetle gidebileceğini belirtiyor. Usta kalaycı, çalışması karşılığı Yunanistan Başkonsolosu tarafından teşekkür belgesi ile ödüllendirilmiş. 44


45


Yrd. Doç. Dr. Koray Velibeyoğlu İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

Kentsel Dönüşüme Yerel Bir Alternatif:

Kentsel Akupunktur Basit iğne dokunuşları gibi, kent yapısı içinde saklı bulunan mevcut değerlerin küçük ölçekli müdahalelerle ortaya çıkarılıp büyük etkiler yaratmasını sağlama düşüncesidir kentsel akupunktur.

K

entsel

farklı

lukla da kaçınamayacağımız doğal

bulunmasının mümkün olup olma-

kültürel birikimlerin, ya-

mekânlar,

afet ve olaylar üzerinden gündelik

dığını sorgulamak istiyorum. Böyle-

şam

sos-

yaşamlarımızın önüne geçerek, bizi

sine bir arayışın çıkış noktası, kent-

politik

dönüşmeye, etrafımızı da dönüş-

sel problemlerin yaratıcı çözümlerle

oluşumların, ekonomik güçlerin bir

türülmeye zorlar. Büyük aktörler

ele alınması konusunda yerel halk,

karalama defteri gibidir. Bu sürek-

kentlere sürekli birşeyler ekledikçe,

kültür, miras ve değerler, toplumsal

li yazma bozma eyleminde kentsel

o yerde yaşayanlar da yapılanları

varlık, eşitlik konuları, soyut dina-

dönüşüm talebi de her zaman meşru

kendilerine tabi kılmaya çalışmakta

mikler gibi kavramları ele almayı ve

bir zemin bulabilmiştir kendine.

ve yaşayarak dönüştürmektedirler.

neticesinde yerelden merkeze doğ-

Sosyolog Richard Sennett’e göre,

ru bakmayı gerektiriyor. Dolayısıyla

Kentsel sorunların çözümü çoğu

bir kentsel mekân ancak tasarlan-

“Kentsel problemlerle baş etme ko-

zaman

hınzır

dığından farklı bir amaçla kullanıl-

nusunda yerel dinamiklerin değer-

problemlerdir bunlar. Bu karmaşık

maya başladığında yaşamaya baş-

lendirilmesine öncelik veren yaratıcı

yapı içindeki problemlerin çözümü

lar. Kısacası Winston Churchill’den

bir çözüm arayışı nasıl üretilebilir?”

önemli oranlarda zaman, para ve

aktarılan sözde olduğu gibi “Önce

sorusu tam da bu yazının temelinde

enerji

biz mekânları yaparız ve sonra da

duruyor. Söz konusu meseleyi İzmir

mekânlar bizi yapar”.

Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kentsel

yal

biçimlerinin, ihtiyaçların,

imkânsız

görünür,

gerektirdiğinden

genellikle

yerel aktörlerle uzlaşıya dayanmayan tepeden inmeci projeler olarak

Tasarım Yüksek Lisans Programı

karşımıza çıkıverirler. Kimi zaman bir

Bu noktada, değişimin başlangıcını

çerçevesinde 2009-10 Bahar Döne-

‘vizyon projesi’nde kimi zaman kü-

oluşturacak belirgin ve uyarıcı etki-

minde “Kentsel Akupunktur” kavra-

resel ‘marka’ olma talebiyle çoğun-

lerin yaratılabileceği yerel bir yolun

mının idealleri ve prensipleri üzerine

46


Curitiba

kurulan bir tasarım atölyesi çalışmasında tartışmıştık. Bu yazı, belirtilen çalışma sonrasında gelişen fikir ve uygulamaların bir yansımasıdır.

Kentsel Akupunktur Nedir, Nasıl Başladı? Kentsel

akupunktur

yaklaşımının

mantıksal temeli, geleneksel uzakdoğu meditasyon ve iyileştirme tekniği olan akupunktur ile yapılan bir

Brezilya’nın

başlangıcı için, zaman içinde ya-

Curitiba kenti,

‘başlangıç noktaları’nın yaratılmasını

bu konu ile ilgili

yılması ve büyümesi umulan küçük hedefler. (Uçak, 2010)

belki de en çok

Kentsel Akupunktur, Curitiba eski

tanınan uygulama

Belediye Başkanı ve Uluslararası

örneğidir. Kentsel

Jamie Lerner tarafından uygula-

akupunktur

uluslararası yarışma (Ör: UIA Ya-

Mimarlar Birliği (UIA) eski Başkanı maya sokulmuş, akademik alanda,

yaklaşımıyla

şasın Kentler Yarışması) (Altun ve

ması ideallerinden hareketle, “Kent-

Curitiba açlık,

yıllarda öne çıkmaya başlamış bir

sel Akupunktur”, kent yapısı içinde

eşitsizlik, işsizlik

analojiden gelir. Akupunktur pratiğinin, varolan enerjinin açığa çıkarıl-

saklı bulunan mevcut değerlerin küçük ölçekli müdahalelerle - basit iğne dokunuşları gibi- ortaya çıkarılıp büyük etkiler yaratmasını sağlama düşüncesidir. Kentsel Akupunk-

sorunlarıyla başa

Uzun, 2004) ve uygulamalarda son kavram. Bu konu ile ilgili belki de en çok tanınan uygulama örneği, Curitiba’da

bulunmakta.

Curitiba

çıkabilen bir kent

kenti, Brezilya’nın Parana Eyaleti’nin

haline gelmiştir.

ğu Brezilya’nın en büyük nüfusu ve

tur yaklaşımı, temelde, değişimin

47

başkenti olarak geçiyor. Güneydoekonomisine sahip olan kentte 2.4


mevcut varlık, beceri ve kaynakların hazır veya ulaşılabilir olmasıdır. Kişinin kendi mülkiyeti çerçevesinde kamusal alana yapabileceği katkılardan (Ör: Balkona konulan petunya saksısı, dış cephelerin boyanması) mikro kamusal alanların (mikro-parklar, oturma yerleri, dar sokaklar, küçük nişler, cepler) üretimine kadar yaygınlaştırılabilir. Hızlılık: Bu ilke yapılacak uygulamaların kısa zamanda hayata geçirilebilir olmasını temsil eder. Özellikle kent mekânı üzerinde gerçekleşen etkinlikler, geçici, kısa-vadeli eylemler olarak yeni fikirleri test etmek ve başarıldığında insanlara güven duy-

milyon kişi yaşıyor. Neredeyse tüm

sorumluluk girişimlerine kadar pek

gelişmekte olan ülke kentlerinde ol-

çok uygulama gerçekleşmiş.

gusu kazandırmak için idealdir. Hız-

Kentsel Akupunktur İlkeleri Nelerdir?

bürokrasi ve kurumsal uzlaşmazlık-

duğu gibi Curitiba’nın da en önemli sorunları kısıtlı ekonomik kaynaklar, kontrolsüz nüfus artışı, işsizlik ve göç olmuş. Kentsel akupunktur yak-

Kentsel akupunktur mevcut yerel

laşımıyla Curitiba açlık, eşitsizlik, iş-

varlıkların tehdit altında olduğu alan-

sizlik sorunlarıyla başa çıkabilen bir

larda, burada yaşayanları ve kentsel

kent haline gelmiş.

kullanışları rahatsız etmeden, çok sayıda küçük ölçekli müdahalelerle

Curitiba’nın kentsel akupunktur ma-

bulunduğu alanı iyileştirme ve top-

cerası kontrolsüz nüfus artışı ve hızla

lamda belirlenen vizyona yönelik po-

artan özel araç kullanımının getirdiği

zitif bir etki yaratma sanatıdır.

problemlere çözüm getirme arayış-

lılık ile kast edilen diğer bir konu da lar nedeniyle kısa sürede aşılamayacak gibi görünen ve kemikleşmiş sorunların nasıl çözümlenebileceğine yönelik bir açılım fırsatı yaratmasıdır. Düşük Maliyetlilik: Kamu kaynaklarının kısıtlandığı ve sınırlı olduğu bu dönemde kentsel akupunktur gibi noktasal yaklaşımlar, kent sakinlerine ucuz ve demokratik bir yaşam çevresi oluşturma olanağı sağlıyor.

larıyla başlamış. Curitiba’daki yerel

Bu yaklaşımın

yönetim planlama sürecinin ana

temel ilkeleri şöyle özetlenebilir:

ilkelerini basitlik, hız ve düşük mali-

Basitlik: Bu ilke yapılan müdahale-

yetli çözümler üzerine kurmuş, pla-

nin ölçeği ile ilişkilidir. Kentsel aku-

nın ana unsurlarını ise insan ölçeği,

punktur, kentten büyük ölçekli hiç

peyzaj, yaşam, bellek ve süreklilik

birşeyin alınmadığı ve kente büyük

olarak belirlemiş. Bu kapsamda ti-

ölçekli hiç birşeyin eklenmediği mü-

cari merkezin yaya odaklı olarak ye-

dahale olarak düşünülebilir. Dolayı-

niden tasarlanmasından, bütünleşik

sıyla, basitlikten kişinin bulunduğu

ve sürdürülebilir kamu taşımacılığı-

çevreyi kavrayabileceği büyüklükte

nın teşvik edilmesine, eski bir çöp

ve değiştirebilirim düşüncesine sa-

depolama alanında geri dönüşüm

hip olabileceği oranda küçük ölçekli

malzemesinden ‘açık çevre üniver-

olması anlaşılmalıdır. Basit olmasının

sitesi’ kurulmasından, çeşitli sosyal

verdiği diğer bir duygu da eldeki 48

Eğer çevremizdeki yerel potansiyel ve varlıkları temel girdi alan bir yaklaşımı benimsersek, düşük bütçeli müdahaleler hiç de zor değil. Bunun için şüphesiz çabaların koordine olması herkesin işin ucundan tutması gerekiyor. Köyün ortak işlerinin beraberce yapıldığı imece gibi bir gelenek belki de bunun en güzel örneği. Çok Katmanlılık: Bir şey hem mevcut halini koruyup hem de yeni bir


şey daha ekleyebilir mi kendine?

uygulama sonuçları alındıkça alanın

ve geçici bir uygulama tarzı olarak

İşte bu sorunun cevabı çok katman-

pozitif değişimine yönelik inancı pe-

görülüp küçümsenmemeli.

lılık. Sürekli bir gelişme hali yani. İki

kiştiren, hata yapıldığında ve proje

farklı hali var. Biri işlevlerin mevcudu

beklenen sonuçları alamadığında

Kentsel akupunktur projelerinin ha-

yerinden etmeden aynı mekân için-

bile geri dönülebilir, maliyeti düşük

yata geçirilmesinde en önemli unsur,

de yer alabilmesi. Örneğin bir mey-

denemeler olarak görülebilen yerel

itici gücün içeriden gelmesi (Bkz.

ve bahçeniz varken ve meyvecilik

bir alternatiftir.

Susam, 2010). Yerel yönetimler ve

yaparken aynı zamanda bahçeniz-

diğer kuruluşları hareket geçirecek,

de bir restoran da işletiyor olmanız

Kentsel akupunktur ilkelerinin uygu-

teknik teorik zeminin üniversiteler-

gibi. Ya da doğudan gelen egzotik

lamayı kolaylaştıran yapısı özellikle

den sağlandığı, değişimin sınırlarını

ürünlerin satıldığı bir dükkanın aynı

bürokratik engeller, bütçe sıkıntı-

çizebilen yerel gruplara şiddetle ih-

zamanda gurme işi pasta ve kekler

ları, sivil girişim eksikliği ve kentsel

tiyaç var. Sorulduğunda bu tür sivil

yapıyor olması. Hepsi mevcut nite-

yaşam canlılığı açısından sorun

platformların pek çok uygulanabi-

likle yarışmadan ona uyumlu yeni bir

yaşayan kentler ve özellikle önemli

lir fikre sahip olduğunu gözlemek

şey eklemekle ilgili. Bu kişiler için de

değerleri olan, ancak mali kaynak

mümkün, eksik olan şey güven duy-

geçerli tabi. Onu zenginleştiren, ha-

sıkıntısı çeken küçük yerleşimler için

gusu, eyleme geçme yetisi. Kentsel

yat boyu öğrenmeyi teşvik eden bir

de oldukça yararlı ipuçları taşıyor.

akupunkturun öğütlediği basit, hızlı,

yanı da var. Diğer boyutu ise farklı

düşük maliyetli, çok katmanlı ve ge-

zamansal katmanların bir arada

Hep büyük alanlarda ve büyük

riye dönüşlü müdahaleler bireyler ve

olabilmesi ve birlikte yaşayabilmesi

parçalar olarak düşünülen kentsel

topluluklar için yaşadığı yer ve niha-

olarak düşünülebiliriz bunu. Birbirini

dönüşüm projelerinin aksine alanın

yetinde kent hakkında söz söyleye-

yok etmeden, zenginliklerinin farkına

daha uzun zaman diliminde birbirine

bilme ve değiştirebilirim/yapabilirim

vararak.

eklenen parçalar olarak gelişmesine

diyebilmek için elverişli bir ortam

imkân tanıması ile de farklılaşmak-

sunuyor. Ancak yol uzun ve dikenli.

Esneklik ve Geriye Dönüşlülük:

tadır bu yaklaşım. Kentsel akupunk-

Yerel yönetim ve devlet tarafından

Bu ilke belki de kentsel akupunktur

tur ‘başlangıç projeleri’ ile harekete

kurtarılmayı bekleyen pasif birey ve

yaklaşımının en güçlü yönü. Yapılan

geçer, ancak sonuçta elde etmek

topluluktan, kendi kaderine sahip çı-

müdahale başarısız olduğu durum-

istediği büyük etkiyi veya iyileşmeyi

kan bir topluma dönüşmek gibi uzun

da bile öncekini yok etmeden, büyük

tanımladığı bir vizyonu da vardır. Bu

bir zihniyet değişimi gerektirecek bir

kayıplar yaratmadan, kimseyi yerin-

vizyon doğrultusunda küçük ölçekli

süreç tam da önümüzde duruyor.

den etmeden devam edebilmekten

ve birbirini izleyen adımlar ile hedefi-

bahsediyorum. Eğer bu mütevazı

ne ulaşmaya çalışır. Bunu yaparken

denemeler başarılı olmuşsa ne ala.

seçilen alanlar, mevcut yapısı anla-

Artık herkesin sahiplenebileceği ve

mıyla belirli bir kentsel karakter taşı-

karşımızda ‘ben başardım’, ‘biz ba-

yan, akupunkturun temel prensibin-

şardık’ diyebileceği, değişimin kim-

de olduğu gibi, iyileştirmeye uygun

senin dayatması olmadan gönüllü

olmalıdır.

bir şekilde gerçekleştiği bir öykü var demektir.

Kentsel Akupunktur yerel bir alternatif olabilir mi?

Sanattan bir analoji ile özetlenirse, bir resim tuvali üzerinde birkaç fırça darbesinden oluşan bir eser yerine, pek çok küçük nokta ve darbenin

Evet, kentsel akupunktur yaklaşımı

toplamda oluşturduğu bir sanat ese-

mevcut değerleri koruyarak gelişti-

ri olarak da düşünülebilir. Dolayısıyla

ren, küçük ölçekli, basit başlangıç

her bir noktanın doğru seçilmesine

projeleri sayesinde yerel halkın katı-

ve büyük resim içinde ele alınması-

lımı ve girişiminde gelişen ve başarılı

na ihtiyaç var. Bu nedenle parçacı 49

Kaynakça Altun, D. ve Uzun, İ. (2004). Kentsel Akupunktur için Bir ilk Adım: Kadifekent, Ege Mimarlık, 2004/3 – 51. Kutlukaya, G. (2010) Söyleşi: Kentsel Akupunktur, İzmir Life Dergisi, Eylül 2010. Sennett, R. (1992) Gözün Vicdanı: kentin tasarımı ve toplumsal yaşam, Ayrıntı Yayınları, İstanbul. Sipahi, D. (2011) Kentleri akupunkturla tedavi etmek, Hürriyet Gazetesi, 13 Ağustos 2011. Susam, A.G. (2010) Akupunkt-URLA, Milliyet Gazetesi, 12 Temmuz 2010. Uçak, E. (2010) “Cultural Transformation with small touches: an urban acupuncture proposal for Urla”, Uluslararası 21. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu’na sunulan bildiri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul.


Fotoğraflar Ceyda ADAR - Bayraklı Belediyesi Arşivi

50


Modern İzmir’in ortasında bir açık hava müzesi:

Bayraklı

İzmir tarihinin önemli kavşaklarından birisidir Bayraklı Höyüğü’ndeki kazı çalışmaları... 63 yıl önce Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın başlattığı çalışmalar, höyük üzerindeki Smyrna’nın, MÖ 7. yüzyıldan sonra 3 yüzyıl boyunca siyasi ve ticari faaliyetlerin toplandığı bir merkez olduğunu kanıtlamıştır.

G

ünümüzde İzmir Büyükşe-

yüz dönüm olan höyük, bir düzlük

nan en eski Helen tapınağı olmasının

hir Belediyesine bağlı met-

üzerinde kurulu küçük bir tepeciktir.

keşfidir. 1966 yılında Smyrna kazı-

ropol ilçelerden birisi olan

Smyrna kenti, bu tepecik üzerinden

larına tekrar başlayan Ord. Prof. Dr.

Bayraklı, batısında Karşıyaka, doğu-

ovaya doğru geniş bir alana yayılır.

Ekrem Akurgal, 1992’ye kadar yaptı-

sunda Bornova, güneyinde de Ko-

Strabon (MÖ 1. yüzyıl), Eski İzmir’in

ğı çalışmalarla Bayraklı Höyüğü’nde

nak ilçeleriyle çevrilidir. Smyrna’sı,

kendi zamanındaki Smyrna’dan ‘’20

Geometrik, Arkaik ve Klasik dönem-

Amazon’u, denizi ve insanı ile bir

stadion uzaklıkta ve körfezin en do-

lere ait yerleşme katlarını gün ışığıyla

mozaik

tarihi,

ğusunda’’, Aristeides de (MS 2. yüz-

buluşturdu. Akurgal’ın, M. Ö. 11. - 4.

İzmir’in tarihinde önemli bir dönüm

yıl) ‘’ikinci kentin kendi zamanındaki

yüzyıl arasına tarihlediği kesintisiz

noktasıdır. Yeşilova Höyüğü’ndeki

Smyrna ve Sipylos Tepesi arasında’’

on yerleşme katının verdiği sonuç-

çalışmalarda kentin yaşının 9 bin

yer aldığından söz eder.

larla, Smyrna’nın M. Ö. 7. yüzyıldan

oluşturan

ilçenin

500 yıla dayandırılmasına karşın,

başlamak üzere 3 yüzyıl boyunca

Bayraklı’daki kazılar da MÖ 3 binde

Bayraklı Höyüğü’ndeki ilk bilimsel

ticari ve siyasi faaliyetin toplandığı

Tunç Çağı’nı yaşayan halkın burada

çalışmalar, Ord. Prof. Dr. Ekrem

bir merkez olduğu ortaya konuldu.

bulunduğunu kanıtladı.

Akurgal ve Prof. Dr. John M. Cook

Bu çalışmalarla Smyrna’nın M.Ö.

tarafından İngiliz ve Türk üyelerden

7. yüzyıl sonundan itibaren M.Ö. 4.

Bir Aiol şehri olarak MÖ 11. yüzyılda

oluşan bir heyet ile 1948-1951 ara-

yüzyıl da dahil olmak üzere kullanı-

kurulan ve Batı Anadolu’da Arka-

sında gerçekleştirilmiştir. 4 sezon

lan, Athena Tapınağı önünden baş-

ik Dönem için ideal bir kent örneği

süren bu ortak kazı, çok önemli bilim-

layıp, batıda, limanda son bulan ana

oluşturan Bayraklı Höyüğü üzerin-

sel sonuçlar ortaya koymuştur. Bu-

caddesi ve ana caddeye dik olarak

deki Smyrna, antik dönemde batısı

nun en başta geleni, Helen göçünün

ulaşan birbirlerine paralel sokakları

ve güneyi denizle çevrili küçük bir

1050 tarihlerinde gerçekleşmesi ve

günışığına çıkarıldı. Bu geometrik

yarımadacıktır. Yüzölçümü yaklaşık

kentteki tapınağın, Anadolu’da bulu-

dokunun, Hippodamus’un kent pla-

51


Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı metropol ilçelerden birisi olan Bayraklı’da Kentsel Dönüşüm Projesi çalışmaları sürdürülmektedir.

nının ilk aşaması olduğuna dikkat

sonucuna ulaşıldı.

Buna göre tüf

polygonal taş örgülü Erken Arkaik

çeken de, M.Ö. 4. yüzyıla ait yerleş-

taşı Aiol düzeni sütunlardan alınan

Dönem kent duvarı (1. duvar), Ar-

me kalıntılarını höyüğün en üstünde

kalıplarla 8.5 metre yükseklikte 7

kaik çeşmenin kuzeybatı çaprazın-

küçük bir alanda bulan da yine Ord.

adet orijinal ölçülerdeki mulaj, tapı-

dan itibaren batıya doğru 75 metre

Prof. Dr. Akurgal oldu.

naktaki olası yerlerine dikildi. Çifte

uzunlukta kesintisiz olarak günışığı-

Megaron’un batısından başlayarak

na çıkarıldı. Bu çalışmalarla M.Ö. 7.

Athena Caddesi’nde son bulan,

yüzyılın ilk yarısından 6. yüzyılın or-

M.Ö. 7. yüzyılın 2. yarısının başına

talarına kadar Smyrna Kenti’nin çok

1993’ten itibaren Prof. Dr. Meral

tarihlenen İon dünyasının en eski taş

sağlam bir kent duvarı ile korunduğu

Akurgal başkanlığında sürdürülen

döşeli yolu bütünüyle restore edildi.

saptandı.

olmak üzere iki alanda yoğunlaştı.

Kazılara son on yıldır höyüğün doğu

Höyüğün

Çalışmalarda, Athena Kutsal Alanı

ve güney eteklerinde devam edil-

kentin ana girişi saptanarak çalışma-

ile ilgili yeni tüf taşı mimarlık eleman-

mektedir. Höyüğün doğu eteklerinde

lar burada da yoğunlaştırıldı. Ana

ları gün ışığına çıkarılırken, bunlar-

daha önceki kazılarda ortaya çıkarı-

karadan içeri doğru iki adet kapının

dan bazıları daha önce ele geçen tüf

lan 2.5 metre uzunlukta, 1.40 metre

yer aldığı kent girişi, şimdilik ele ge-

taşı sütun kaide, tambur ve volütlü

yükseklikte iki taş sırasından oluşan

çen verilere göre, MÖ 7. yüzyılın ilk

başlık parçaları ile yeniden değer-

kent duvarı kalıntısı takip edilerek,

yarısından itibaren, MÖ 6. yüzyıl orta-

lendirildi. Bu veriler ve yeni öneriler

Erken Arkaik sur bütünüyle açıldı.

sına kadar kullanılmıştır. Söz konusu

ışığında bütünü ile tüf taşından bir

Açılan duvarın yüksekliği maksi-

tarihten sonra ise bu giriş bütünüyle

tapınak yeniden kurularak, tapınağın

mum 4.40 metre, toplam uzunluğu

dolgu ile kapatılmıştır. Kapatıldığı

6x10 sütunlu bir peripteros olduğu

140 metredir . Höyüğün güneyinde

dönemden günümüze değin in situ

Prof. Dr. Meral Akurgal dönemi

çalışmalar ise kent içi ve kent surları

52

kuzeydoğu

köşesinde,


olarak gelen dolgunun kaldırılması,

Roma Dönemi’nde de kutsal bir kim-

çekleştirdiğini ortaya koymaktadır.

çalışmalarla sonlandırılmıştır. Kaldı-

liğe sahip olduğunu göstermiştir.

Gyges’in tahta çıkışından (M.Ö. 680)

rılan dolgudan yuvarlak dere taşları,

2009 yılı kazı sezonunda kent giri-

sonraki ve özellikle Alyattes zama-

az miktarda pişmiş toprak künk kırık-

şindeki dolgu toprak kaldırılırken,

nındaki Lidya saldırıları (M.Ö. 600),

ları ve Athena Tapınağı’na ait tüf taşı

büyük bir bölümü iki sıra taş duvarla

Lidyalıların Smyrna için her zaman

mimarlık parçaları gelmiştir.

oluşturulmuş bir koridor içinde koru-

tehlike oluşturduklarını gösterse de

nan, pişmiş toprak künklerden oluş-

Smyrna, en parlak dönemini bu sü-

turulmuş bir kanal sistemi bulunmuş,

reçlerde yaşamıştır. Kenti çevrele-

Smyrna Kenti girişinde Erken Arka-

kanal, 39.92 metre uzunlukta ortaya

yen suru, çok odalı, banyolu evleri,

ik sura ilişkin tek kanatlı ve dıştaki

çıkarılmıştır. Kanal 2010 yılı verile-

kutsal yapısı, kamu hizmeti veren

2. sura ait iki kanatlı birer kapı yer

rine göre, şimdilik MÖ 7. yüzyılın

çeşmesi ve geometrik dokulu kent

almaktadır. Ayrıca içeriye doğru, ta-

ikinci yarısına tarihlenmiştir. Ayrıca

planı ile Smyrna, Batı Anadolu’da

pınağın yan girişine dayalı bir kapı

kent girişinin kuzeyinde, hemen ona

Arkaik Dönem için ideal bir kent ör-

daha çıkarılmış, böylece kentin üç

bitişik tüf taşı bir yapının varlığı da

neğidir.

adet kapısının varlığı ortaya konmuş-

ortaya konmuştur.

Kutsal kimlik

tur. Kentin ana girişi önünde Klasik Dönem’e ait taştan bir sunak, bunun kuzeyinde de Roma Dönemi’ne ait

Mimarlık alanında büyük atılım

Batı ve güneyden denize açık, kuzeyde dağlarla, doğuda ova ile çevrili Smyrna, Batı Anadolu’da şimdilik

Bayraklı’da 1948 den itibaren yapı-

savunma sistemi en iyi ortaya çıkarıl-

larındaki paye ortaya çıkarılmıştır.

lan çalışmalar Smyrna’nın, özellikle

mış kenttir. Ancak kenti çevreleyen

Burada bulunan yüzlerce kandil ve

M.Ö. 700-550 tarihleri arasında, mi-

M.Ö. 9. yüzyıl erken kerpiç surun ve

iki adet “tabula ansata”, burasının

marlık alanında büyük bir atılım ger-

7. yüzyıl başı Erken Arkaik Dönem

stucko’lu iki yapı kalıntısı ile ara-

Bayraklı Höyüğü’nde 1948’den bugüne yapılan kazılar, MÖ 11. yüzyılda bir Aiol şehri olarak kurulan Smyrna’nın özellikle MÖ 770-550 tarihleri arasında mimarlık alanında büyük bir atılım gerçekleştirdiğini ortaya koydu.

53


taş surunun batıda, yani deniz tarafında ortaya çıkarılması, buralardaki modern yapılaşma yüzünden şimdilik olanaksızdır. Kentin içindeki doğu batı doğrultudaki Athena Caddesi, batıda bir liman ile son bulmaktadır. Söz konusu kalıntılar, bugün höyüğün hemen batı eteklerinde yer alan evlerin altında kalmaktadır. Bu alanın kodu deniz seviyesinden yaklaşık 3 metredir. Böylece Smyrna Kenti’nin Arkaik Limanı, şimdilik buralardaki evlerin altında korunmaktadır. Smyrna, modern kentin tarihi kimliğini sergileyen bir açık hava müzesidir. Yurdumuzdaki eski eserler hem ulusal kültür varlığımız hem de bütün insanlığın ortak mirasıdır. Bu nedenle modern İzmir’in tam ortasında yer alan ve bir açık hava müzesi niteliği taşıyan Bayraklı Höyüğü üzerindeki kültür varlığımızın ziyarete açılması,

önümüzdeki yıllarda büyük ticaret

Yapılan analiz ve değerlendirme ça-

büyük önem taşımaktadır. Aynı za-

ve alışveriş merkezlerinin, sosyal

lışmaları sonucunda alanın ana ula-

manda arkeoloji ve tarih bilincinin

tesislerin, eğlence merkezlerinin yer

şım bağlantılarının ve sosyo-teknik

ziyaretçilere kazandırılması düşün-

alacağı İzmir’in yeni bir yüzü olacağı

altyapının oluşturulabilmesi için F.

cesiyle höyük eteklerinde sergileme

değerlendirilmektedir.

Edip Baksı, Cengizhan ve Alpars-

alanları ve bir gezi parkuru projesi hazırlanmaktadır.

Kentsel Dönüşüm

lan mahalleleri sınırları içerisinde 60 hektarlık bir alan tespit edildi. 01

Kent Yenileme çalışmaları kapsa-

Mart 2010 tarihinde Kentsel Dönü-

Bugünü

mında F. Edip Baksı Mahallesi’nde

şüm ve Gelişim Alanı Sınırı, Bayraklı

Bayraklı Höyüğü’ndeki çalışmalarla

belirlenen pilot alan (11 ha) içerisin-

Belediye Meclisinde kabul edildi.

kentin geçmişi, her geçen gün bi-

de arazi kullanım, mülkiyet durumu,

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisin-

raz daha açığa çıkmaktadır. İzmir’in

kat adetleri, yapı kaliteleri gibi analiz

ce onanmak üzere iletilen Kentsel

tarihine yön veren de Cumhuriyet

çalışmaları yapılarak, alana ilişkin

Dönüşüm Sınırı, 10.05.2010 tarihli

tarihinde gerçekleştirilen ve halen

veriler toplandı. Diğer taraftan İller

bu toplantıda onaylandı. Onaylanan

sürdürülen arkeolojik çalışmalardır.

Bankası aracılığı ile belirlenen pilot

sınır içerisinde kalan ada ve parsel-

Cumhuriyetin başlarında 475 nüfus-

alanı da içine alan 40 hektarlık ala-

lerde, imar ve uygulama faaliyetleri

lu bir mahalle haline gelen Bayraklı,

nın, jeolojik etütleri hazırlatıldı. Ala-

durduruldu.

bu dönemde bir sayfiye yeri niteli-

nın sosyo-ekonomik ve demografik

ği taşımıştır. Daha sonraları birçok

durumunu belirlemek ve proje hak-

Bu

sanayi tesisisin faaliyet gösterdiği

kında halkın beklentilerini saptamak

düzenleme çalışmalarına da baş-

ilçede, günümüzde bu işletmelerin

amacıyla alanda, Ege Üniversitesin-

lanacak.

kapanmaları ya da nakilleri sonucu

den sosyologlarla anket çalışmasına

Kavşağı’nın Altınyol’a çekilerek, ilçeye

söz konusu bölgelerin imar planın-

gidilerek, alanda yaşayanların kent-

girişlerin rahatlatılacağı ve Bayraklı’nın

da

sel dönüşümle ilgili talep ve görüşle-

Altınyol’a bağlanacağı bir proje üze-

ri elde edildi.

rinde de çalışmalar sürdürülüyor.

düzenlemelere

gidilmektedir.

Bu planlar kapsamında bölgenin

54

arada

Bayraklı

Ayrıca

Çarşısı’ndaki

Adnan

Kahveci


Akurgal Yaşam Parkı

Türk korsanlarla ilgilidir. O dönem-

verilen isim, yörenin adının daha

Bu arada Bayraklı, büyük bir ya-

de Akdeniz’e hâkim olan denizci-

sonra Bayraklı olarak kalmasına

şam

İzmir

ler her yıl İzmir’e gelip, bayraklar

yol açar. Bayraklı adıyla ilgili söy-

Büyükşehir Belediyesi tarafından

açarak levent toplarlar. “Soluma-

lentiler bu şekilde devam eder.

temeli atılan ve 2014 yılında biti-

dan can vermek, terlemeden mal

Bornova - Bayraklı - Karşıyaka yo-

rilmesi planlanan yaşam alanının

kazanmak

bayrağımız

luna 1885 yılında kavuşan Bayrak-

içinde çok amaçlı salon, spor sa-

altına gelsin” sözleriyle gönüllü

lı, tarih içinde şifalı havasıyla da ün

haları, çocuk oyun ve kondisyon

çekmeye çalışılır. Bayraklar, gü-

salar.

alanları, kafeterya, seyir terasları,

nümüzdeki Bayraklı’nın bulundu-

piknik alanı ve otopark ile yürüyüş

ğu yerde açılmakta ve gönüllüler

yolları yer alacak. Alana, arkeoloji-

orada yazılmakta olduğu için yöre-

de ‘’Hocaların hocası’’ olarak anı-

nin adı yıllar içinde Bayraklı olarak

lerden Bayraklı; İzmir kent merke-

lan ve Bayraklı (eski Smyrna) antik

kalır.

zinde, İzmir Körfezi’nin kuzeydoğu

parkına

kavuşuyor.

isteyen

Coğrafi konumu

İzmir metropolünü oluşturan ilçe-

köşesinde İzmir-Çanakkale asfaltı

kentini ortaya çıkaran Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın adı verilecek.

XIX. yüzyılda yöreden geçen tüc-

üzerinde yer alır. Yamanlar Dağ

4 milyon liraya mal olacak tesis,

car kervanlarını soyan ama kim-

Grubu’nun güney yamaçlarını da

Cengizhan Mahallesi’ndeki 90 dö-

senin canını yakmadan yalnızca

içine alan Bayraklı’nın yüzölçümü,

nümlük alanda oluşturulacak.

işlerine yarayacak malı alan soy-

yaklaşık 3700 hektardır.

guncuların, her soygundan sonra

Bayraklı ismi

Tantalos’un mezarının bulunduğu

Bayraklı adıyla ilgili söylentilerden

tepeciğe bayrak asmaları ise ikin-

ilki, Batı Anadolu kıyılarını kendi-

ci söylentiyi oluşturur. Soygunları

lerine insan kaynağı olarak seçen

yapanlara “Bayraklı Eşkıya” olarak

55

KAYNAKLAR: Prof. Dr. Meral Akurgal Bayraklı Kazı Başkanı Bayraklı Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü Bayraklı Belediyesi


Şükran NURLU Çevre Mühendisi

İzmir’de Hava Kalitesi ve Koruma Uygulamaları Vatandaşların parasının sokağa atılmamasının yanı sıra yandığında hepimizin sağlığını etkileyen hava kirliliği oluşumunun engellenmesi amacıyla alt ısıl değeri, kül içeriği, nemi, kükürt içeriği belirli sınırlar dahilinde olan yakıtların kullanımı gerekmektedir.

Hava kirliliği modern hayatın ge-

alınmaktadır. Öncelikle kullanıla-

Bununla beraber vatandaşlarımız

tirdiği en önemli çevre problemle-

cak yakıt özellikleri belirlenmekte

izinli olduğu halde aldıkları kömür-

rinden birisidir. Isınma ihtiyacının

ve bu özellikleri sağladığı yapılan

den herhangi bir memnuniyetsizlik

karşılanması, trafik, sanayide kont-

analizler sonucu saptanmış olan

yaşarlarsa (ısınamama, fazla kül

rolsüz üretim, hızlı nüfus artışı, plan-

yakıtlara, uygunluk belgeleri dü-

kalması, fazla tozlu olması, taşlı ol-

sız yapılaşma ve atmosferik taşınım

zenlenmektedir. İzmir İl Müdürlü-

ması vb.) yakıt kontrolleri konusun-

gibi nedenlerle şehirlerimizde hava

ğümüzün web sitesinden, il sınırla-

da mücavir alan sınırlarında yetki

kirliliği sorununu yaşamaktayız.

rında kullanım izni olan yakıtlar ve

devri yapılmış olan İzmir Büyükşehir

izinli satıcıları ilan edilmektedir.

Belediyesine, mücavir alan dışında

Bu yazıda, ısınmadan kaynakla-

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne

nan hava kirliliğini önlemek ama-

Vatandaşların parasının sokağa

ihbarda bulunabilirler. Sağlıklı yan-

cıyla İzmir ilinde yapılmakta olan

atılmamasının yanı sıra yandığında

manın bir diğer unsuru, baca – ka-

uygulamalar anlatılacaktır.

hepimizin sağlığını etkileyen hava

zan bakım ve temizliğidir. Kazan

kirliliği oluşumunun engellenmesi

temizlikleri ilgili görevli tarafından

Her yıl kış mevsimi ile birlikte ısın-

amacıyla alt ısıl değeri, kül içeriği,

haftada bir kez düzenli olarak yapıl-

mak amacıyla binalarımızda yanan

nemi, kükürt içeriği belirli sınırlar

malıdır. Baca temizliği ise bu konu-

kazanlar, kullanılan yakıtlar şehir

dahilinde olan bu yakıtların kullanı-

da yetki almış firmalarca yılda en az

hava kalitesi değerlerini oldukça

mı gerekmektedir. Yine izinli olan

bir kez gerçekleştirilmelidir.

etkilemektedir. Bu konuda Çevre

kömürlerin ambalajlarının üzerin-

ve Şehircilik Bakanlığınca düzen-

de İzmir Valiliğince düzenlenmiş

Kazanı yakacak ve yakıt besleme-

lemeler yapılmakta ve her yıl İl Ma-

olan uygunluk belgesine dair, tarih

sini yapacak olan kişinin de ateşçi

halli Çevre Kurulunca bu düzenle-

ve numara bilgilerinin yer alması

belgesinin olması gerekmektedir.

meler ışığında uygulama kararları

önemlidir.

Bu belgeyi almak üzere düzen-

56


lenen eğitimlerde, kazan bakımı,

ve Gaziemir‘deki bu istasyonlar-

bilmesi için ülke genelinde 8 adet

yakıt besleme zamanı ve yöntemi

da ölçümler 24 saat sürekli olarak

“Bölgesel Temiz Hava Merkezleri”

gibi bilgiler uzmanlarca görevlilere

yapılmakta ve belirtilen sisteme

kurulması çalışması yapılmaktadır.

aktarılmaktadır.

aktarılmaktadır. Bugün Çevre ve

İzmir Manisa, Aydın, Uşak, Denizli,

Şehircilik Bakanlığınca hava kirlili-

Muğla illerini içeren bölgenin mer-

ği ile mücadelenin daha aktif ola-

kezi, ilimiz olacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından oluşturulmuş olan hava kalitesi ölçüm sistemi ile tüm ülke genelinde şehir merkezlerine ait hava kalitesi değerleri, isteyen herkes tarafından www.havaizleme.gov.tr adresinden takip edilebilmektedir. Ekim-2011 itibariyle 81 ilde 122 noktada PM (partikül madde) ve SO2 (Kükürtdioksit) parametrelerini içeren hava kalitesi ölçümü yapılmaktadır İzmir ilinde bu sisteme bağlanmış olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bakanlığımıza ait toplam 8 adet istasyon bulunmaktadır. Alsancak, Güzelyalı, Buca, Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Bornova

57


Sürdürülebilir Çevre

ve Atıklar

Çevreye atılan veya bırakılan her türlü madde, atık olarak tanımlanmaktadır. Atık oluşumunda endüstriyel faaliyetlerden sonra tüketim faaliyetleri gelmekte, hepimizin günlük yaşamını sürdürebilmesi için gerçekleştirdiği tüketimler atık oluşumunda önemli rol oynamaktadır.

58


Ç

evre; insanların ve diğer

canlıların ortak varlığı olan çevrenin,

da sıkça karşılaştığı atıklar hakkında

canlıların yaşamları boyun-

sürdürülebilir çevre ve sürdürülebi-

genel bilgileri paylaşmak istedik.

ca ilişkilerini sürdürdükleri

lir kalkınma ilkeleri doğrultusunda

Atıklar başlıca, tehlikeli atıklar, teh-

ve karşılıklı olarak etkileşim içinde

korunmasını sağlamaktır.

Çevre

likesiz atıklar, katı atıklar, ambalaj

bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal,

Kanunu’nda herhangi bir faaliyet

atıkları, atık piller ve akümülatörler,

ekonomik ve kültürel ortamdır. Bir

sonucunda oluşan, çevreye atılan

tıbbi atıklar, atık yağlar, atık bitkisel

başka ifade ile çevre, bir organizma-

veya bırakılan her türlü madde, atık

yağlar, elektrikli ve elektronik atıklar,

nın var olduğu ortam ya da şartlardır

olarak tanımlanmaktadır. Bu nok-

ömrünü tamamlamış lastikler, ömrü-

ve çevre kavramı ilk canlı ile birlikte

tadan hareketle, İl Müdürlüğümüz

nü tamamlamış araçlar olarak sırala-

yeryüzünde var olmaya başlamıştır.

İzmir Çevre ve Şehircilik Dergisi’nin

nabilir.

Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi,

bu ilk çevre konulu makalesinde,

ancak sağlıklı bir çevre ile mümkün-

çevre kirliliği açısından büyük önem

dür. Bir ilişkiler sistemi olan çevrenin

taşıyan ve hepimizin günlük hayatın-

Ambalaj Atıkları

Ambalaj, içerisinde yer alan ürünü,

bozulması ve çevre sorunla-

ürünün yapısına ve şekline göre

rının ortaya çıkması, genel-

en iyi şekilde koruyan, temiz

likle insan kaynaklı etkenlerin

kalmasını sağlayan, taşınmasını

doğal dengeleri bozmasıyla

kolaylaştıran ve aynı zamanda

başlamıştır.

yaşamı

ürünün tanıtımını yapan işlevsel

çeşitli dengeler üzerine ku-

ve görsel olarak değerli bir mal-

rulmuştur. İnsanın çevresiyle

zeme olarak tanımlanabilir. Am-

oluşturduğu doğal denge-

balaj kullanımı, yaşamış olduğu

yi meydana getiren zincirin

değişimlerin ardından günümüz-

halkalarında meydana gelen

deki halini almıştır. Ambalajlar

kopmalar, zincirin tümünü

ilk başlarda tahta fıçı, sandık,

etkileyip, bu dengenin bo-

toprak kaplar, deri tulumlar ve

zulmasına sebep olmakta ve

çuvallardan oluşmaktaydı. Gü-

çevre sorunlarını oluşturmak-

nümüzde ise daha uygun ve

tadır

ekonomik hale gelerek, çoğun-

İnsan

lukla kağıt/ karton, plastik, cam 11.08.1983 tarih ve 18132

ve metal malzemelerden meyda-

Sayılı

Gazete’de

na gelmektedir. Önceleri sadece

yürürlüğe

ürünü muhafaza etme ve taşıma

Resmi

yayımlanarak giren

2872

Kanunu’nun

Sayılı

Çevre

görevini üstlenmiş olan ambalaj-

amacı,

bütün

lar, günümüzde içindeki ürünü

Marketler ile semt pazarlarında yoğun kullanımlarına rastladığımız naylon alışveriş poşetlerinin, minimum miktarda kullanımına azami özeni göstermeli, poşetlerin doğada tamamen yok olması için bin yıl gerektiğini unutmamalıyız. 59


temiz bir biçimde saklayabilmenin

mi, ambalaj atıklarının oluşumunun

ambalajlı ürünü bir başkası için üre-

yanında ürünü tanıtan ve müşteri-

önlenmesi, önlenemeyen ambalaj

tenler ve/veya kullanıcılara ambalaj

yi etkileyerek satış gücünü arttıran

atıklarının tekrar kullanım, geri dö-

temin eden tedarikçiler, yetkilendi-

bir araç halini almıştır. Yiyecekten,

nüşüm ve geri kazanım yolu ile ber-

rilmiş kuruluşlar, satış noktaları (sü-

kozmetiğe, çiçekten mobilyaya ka-

taraf edilecek miktarının azaltılması,

permarket, hipermarket ve AVM’ler),

dar birçok ürünü ambalajıyla satın

ambalaj atıklarının çevreye zarar

ambalaj atığı üreticileri, çevre lisanslı

almaktayız

görevini

verecek şekilde doğrudan ve dolaylı

işletmeler (toplama ayırma tesisleri,

tamamladığında da ortaya önemli

olarak alıcı ortama verilmesinin ön-

geri kazanım tesisleri) uygulamada

miktarda atık çıkarmaktayız. Amba-

lenmesi ve ambalaj atıklarının belirli

önemli görevler üstlenmektedir.

laj atıklarının geri kazanılabilirliği açı-

bir yönetim sistemi içinde kaynağın-

sından ambalaj malzemesinin üre-

da ayrı toplanması ayrıştırılması ve

Bakanlığımız,

timi de önem taşımaktadır. İşte bu

geri kazanılması amaçlanmaktadır.

kaynağından itibaren ayrı toplanma-

nedenle 24.08.2011 tarih ve 28035

Yönetmelik, atık yönetiminde taraf

sı, ayrılması, geri kazanımı ve berta-

Sayılı Resmi Gazete’de yayımlana-

sayısının en fazla olduğu yönetmelik

rafı konusunda strateji ve politikaları

rak yürürlüğe giren Ambalaj Atıkları-

olup, Bakanlığımız, İl Müdürlükleri,

belirlemekte, İl Müdürlüğümüz ise

nın Kontrolü Yönetmeliği ile çevresel

Büyükşehir Belediyeleri, İlçe Beledi-

ambalaj atıklarının yönetimi için be-

açıdan belirli ölçütlere, temel şart ve

yeleri, ambalaj üreticileri, ürünlerini

lediyeler, ekonomik işletmeler, yetki-

özelliklere sahip ambalajların üreti-

ambalajlı olarak piyasaya sürenler,

lendirilmiş kuruluşlar, çevre lisanslı

ve

ambalaj,

ambalaj

atıklarının

işletmeler ve ambalaj atığı üreticileri arasında koordinasyonu sağlamaktadır. Ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması konusunda önemli rol üstlenmiş olan büyükşehir belediyeleri,

ekonomiye

yeniden

kazandırılmaları amacıyla bu atıkların düzenli depolama sahalarına gönderilmemeleri için gerekli tedbirleri almakla, ilçe belediyeleri ise ambalaj atıklarını kaynağında ayrı toplamak veya toplattırmakla, bu iş için toplama ayırma tesisi kurmak/ kurdurmak, işletmek/işlettirmekle ve kurduğu tesislere çevre lisansı/geçici faaliyet belgesi almak/aldırmakla yükümlüdürler. Yönetmelikte piyasaya süren olarak tanımlı olan işletmeler, bir yıl içerisinde piyasaya sürdükleri ambalajlı ürünlerin her yıl için Bakanlığımızca belirlenen oranda geri kazanımını sağlamak ve bunu gerçekleştirmek üzere uygun sistemi kurmak (depozitolu ürün uygulaması, belediye ile işbirliği yapmak, yetkilendirilmiş kuruluş ile anlaşmak) mecburiyetindedir. 60

Ambalaj atığı üreticileri ise


ambalaj atığının meydana geldiği

fı). Piyasaya süren konumundaki

kaynak türüne bağlı oluşan ambalaj

bir işletme, yönetmelikçe tanımlı

atıklarını belediyenin sistemine veya

yükümlülüklerini yerine getirebilmek

lisanslı bir toplama ayırma tesisi-

için birden fazla yetkilendirilmiş ku-

ne bedelli/bedelsiz olarak vermek

ruluşa üye olabilmektedir.

durumundadırlar. Yönetmelik gereğince apartman, site yönetimleri,

Ambalaj atığı üreticisi olarak bizler

okullar, üniversiteler, kamu kurum

ise evlerimizde, okullarımızda, iş

ve kuruluşları, hastaneler, oteller,

yerlerimizde,

lokantalar, büfeler, şehirlerarası oto-

market ve AVM türü satış noktala-

büs terminalleri, demiryolu istasyon-

rında kullanımlarımız sonrası oluşan

ları, limanlar, sağlık kuruluşları, spor

ambalaj atıklarını, diğer atıklardan

kompleksleri, marketler, satış nokta-

ayrı olarak toplama yönünde beledi-

ları, iş ve alışveriş merkezleri, stad-

yelerin öncülüğünde kurulmuş/kuru-

yumlar gibi ambalaj atığının oluştu-

lacak olan kaynağında ayrı toplama

ğu benzeri yerler, ambalaj atıklarını,

sistemine gönüllü olarak dahil olma-

oluştuğu noktada belediyenin top-

lı, ekonomiye yeniden kazandırılabi-

lama sistemine bedelsiz vermekle

lecek olan kağıt/karton, plastik,cam

yükümlüdür.

ve metal ambalaj atıklarının evsel

süpermarket, hiper-

çöpler ile birlikte depolama alanlarıYetkilendirilmiş kuruluş; piyasaya

na gönderilmelerine engel olmalıyız.

sürenlerin yönetmelikte belirtilen yü-

Yönetmelik gereğince ambalaj atığı

kümlülüklerini yerine getirmek üzere

statüsünde olmamakla birlikte, mar-

oluşturdukları ve Bakanlık tarafın-

ketler ile semt pazarlarında yoğun

dan yetkilendirilen tüzel kişiliği haiz

kullanımlarına rastladığımız naylon

kuruluşlar olup, halihazırda iki adet

alışveriş poşetlerinin de minimum

yetkilendirilmiş kuruluş mevcuttur:

miktarda kullanımına azami özeni

ÇEVKO ( Çevre Koruma ve Amba-

göstermeli, istatistiklere göre orta-

laj Atıkları Değerlendirme Vakfı) ve

lama kullanım süresi 15 dakika olan

TÜKÇEV (Tüketici ve

naylon poşetlerin doğada tamamen

Çevre Eğitim

yok olması için bin yıl gerektiğini

Vak-

unutmamalıyız.

lerinden bir diğeri de tıbbi atıklardır. • Enfeksiyon yapıcı etkenleri taşıdığı bilinen veya taşıması muhtemel başta kan ve kan ürünleri olmak üzere her türlü vücut sıvıları ile insan dokuları, organları, anatomik parçalar, otopsi materyali, plasenta, fetus ve diğer patolojik materyal; • Bu tür materyal ile bulaşmış eldiven, örtü, çarşaf, bandaj, flaster, tamponlar ve benzeri atıklar; •Hemodiyaliz ünitesi ve karantina altındaki hastaların vücut çıkartıları; • Bakteri ve virüs tutucu hava filtreleri; •Enfeksiyöz ajanların laboratuvar kültürleri ve kültür stokları; • Araştırma amacı ile kullanılan enfekte deney hayvanlarının leşleri ile enfekte hayvanlara ve çıkartılarına temas etmiş her türlü malzeme, ve-

Tıbbi Atıklar

Günlük yaşantımızda hepimizin sıklıkla karşılaşabildiği atık tür-

terinerlik hizmetlerinden kaynaklanan atıklar, • Cerrahi girişim, otopsi veya anatomi çalışması sonucu ortaya çıkan dokular, organlar, vücut parçaları, insan fetusu ve hayvan cesetleri, • Şırınga, enjektör ve diğer tüm deri altı girişim iğneleri, lanset, bisturi, bıçak, serum seti iğnesi, cerrahi sütur iğneleri, biyopsi iğneleri, intraket, kırık cam, ampul, lam-lamel, kırılmış cam tüp ve petri kapları gibi batma, delme, sıyrık ve yaralanmalara

61


neden olabilecek atıkların tamamı,

torbasına konularak depolanmalıdır.

tıbbi atık olarak kabul edilmektedir.

Tıbbi atıklar sağlık kuruluşunun büyüklüğüne bağlı olarak konteyner-

Tıbbi atıklar uygun yönetilmediği

lerde veya geçici depolama alan-

ve bertaraf edilmediği taktirde bun-

larında depolanmalı ve daha sonra

lardaki virüs ve enfeksiyon ajanları,

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerin-

taşıyıcı hayvanlar yoluyla yayılır ve

den lisans almış taşıma araçları ile

insanlara bulaşır. Bu sebeple tıbbi

sağlık kuruluşlarından alınarak, ber-

atıkların sağlık kuruluşlarında usu-

tarafa gönderilmelidir. Tıbbi atıkların

lüne uygun geçici depolanması, ge-

sterilizasyon işlemine tabi tutularak

çici depolardan alınması, taşınması

zararsız hale getirilmesi, yakılması

ve bertarafı insan ve çevre sağlığı

veya depolanması suretiyle bertaraf

açısından hayati önem taşımaktadır.

edilmeleri mümkün olup, bertaraf işlemlerinden büyükşehirlerde büyük-

Bu nedenle tıbbi atıkların üretimin-

şehir belediyeleri, olmayan yerlerde

den bertarafına kadar çevreye ve

ise belediyeler veya yetkilerini dev-

insan sağlığına zarar verecek şe-

rettiği kişi ve kuruluşlar müteselsilen

kilde doğrudan veya dolaylı bir bi-

sorumludurlar.

çimde alıcı ortama verilmesinin önlenmesi, çevreye ve insan sağlığına

Tıbbi atıklar için en çok arzu edilen

zarar vermeden kaynağında ayrı

bertaraf yöntemi sterilizasyon yönte-

olarak toplanması, sağlık kuruluşu

muayenelerimiz esnasında dahi tıb-

mi olup, bu yöntemle enfekte özelli-

içinde ve dışında taşınması, geçici

bi atık oluşumuna tanıklık etmekte-

ğini kaybederek steril hale getirilen

depolanması ve bertaraf edilmesine

yiz. Bir sağlık kuruluşundaki kan alı-

tıbbi atıkların evsel atık depolama

yönelik prensip, politika ve prog-

mı esnasında kullanılan enjektör ve

alanlarında depolanması mümkün

ramlar ile hukuki, idari ve teknik

kanlı pamuk, tıbbi atıklara verilecek

olmaktadır. Bu amaçla Çevre ve Şe-

esasların belirlenerek uygulamaya

en basit örnektir. Tıbbi atıklar, başta

hircilik Bakanlığı tarafından yayım-

yönelik usul ve esasları düzenlemek

doktor, hemşire, ebe, veteriner, diş

lanan bir talimatname ile büyükşe-

amacıyla Çevre ve Orman Bakanlığı

hekimi, laboratuar teknik elemanı

hirlerde büyükşehir belediyelerinin,

tarafından çıkarılan Tıbbi Atıkların

olmak üzere ilgili sağlık personeli ta-

olmayan yerlerde ise belediyelerin

Kontrolü Yönetmeliği, 22.07.2005

rafından oluşumları sırasında kayna-

tıbbi atık sterilizasyon tesislerini en

tarihinde Resmi Gazete’de yayımla-

ğında diğer atıklar ile karıştırılmadan

geç 2012 yılı başına kadar kurmaları

narak yürürlüğe girmiştir.

ayrı olarak biriktirilmelidir. Toplama

ve işletmeye almaları gerektiği hu-

ekipmanı, atığın niteliğine uygun ve

susu yazılı olarak bildirilmiştir.

Yönetmelik ile eczaneler ve doktor

atığın oluştuğu kaynağa en yakın

muayenehaneleri gibi küçük miktar-

noktada bulunmalı ve tıbbi atıklar

Böylece halihazırda en çok uygu-

da atık üreten sağlık kuruşlarından

hiçbir suretle evsel atıklar, ambalaj

lanan bertaraf yöntemi olan, üzerini

başlayarak orta miktarda atık üreten

atıkları ve tehlikeli atıklar ile karıştı-

kireç ile örtmek suretiyle düzenli de-

diyaliz merkezleri, hayvan hastane-

rılmamalıdır. Tıbbi atıklar kriterleri

polama alanında depolama yöntemi

leri ile büyük miktarda atık üreten

yönetmelik ile tanımlı kırmızı renkli

yerini, teknolojik anlamda atığı evsel

üniversite hastanelerine kadar tüm

torbalarda toplanmakta olup tıbbi

atık niteliğine getirerek depolamaya

sağlık kuruluşlarında tıbbi atıkların

atık sınıfında olan kesici delici atıklar

bırakacak, bu da üzerleri açık olan

yönetimi hedeflenmiştir.

nitelikleri nedeniyle çok fazla kaza

depolama alanlarında kuşlar veya

riski taşımalarından ötürü öncelikle

küçük canlılar nedeniyle oluşabile-

Birçoğumuz, belirtilen sağlık kuru-

sert malzemeden yapılmış kaplarda

cek enfeksiyon riskini tamamen or-

luşlarında ayakta yapılan tedavi ve

biriktirilmeli ve daha sonra tıbbi atık

tadan kaldıracaktır.

62


63


Yrd. Doç. Dr. Nimet Öztank

Mimar / DEÜ Torbalı Meslek Yüksekokulu

Sanatta ve mimaride bir ifade şekli:

Mozaik

Bilinen en eski dekoratif sanatlardan olan mozaik, mimari dekorasyon bağlamında ilk kez Sümerler tarafından MÖ 3 binden itibaren uygulandı. 20. yüzyıldan sonra modern sanatlarda mimari ile birlikte yeniden gündeme geldi.

Ç

eşitli renklerde küçük taş,

Mimari

seramik, cam ve keramik

mozaik ilk defa Sümerler tarafından

plana çıkmaktadır.

parçalarının yan yana ge-

M.Ö. 3.binden itibaren uygulanmış-

ve kaldırımlarında, saray ve varlıklı

tirilmesiyle yapılan duvar, döşeme,

tır. Eski Mısır’da tapınak ve mezar-

kişilerin konutlarında kullanılan mo-

tavan kaplaması şeklinde resim ve

ların farklı renklerde taş tabletlerle

zaiklerde, 1 santimetreden daha kü-

bezeme işine, mozaik denir. Mozaik,

kaplandığı mozaik örnekleri görül-

çük taş, seramik ve cam malzemeler

tasvir şeklinde veya geometrik dü-

mektedir. Ancak mozaik denilince

kullanılmıştır. Mozaik kullanımı Roma

zende olabilir.

daha çok antik Yunan ve Roma im-

İmparatorluğu ile tüm Akdeniz’e, Ku-

dekorasyon

bağlamında

64

paratorluğu dönemindeki eserler ön Şehir meydan


Günümüzde mozaik

zey Afrika’ya ve Avrupa’ya yayıl-

muş, yer mozaikleri duvar mozaikle-

mıştır. Roma İmparatorluğu’nun en

rine dönüşmeye başlamıştır. Bizans

usta mozaikçileri geleneksel Roma

İmparatorluğu zengin ve gösterişli

dern sanatlarda mimari ile birlikte

stilini yerel renk ve desenlerle birleş-

duvar mozaiklerinde renkli cam, altın

yeniden gündeme gelmiştir. Uzun

tirmeyi başarmış, sembol ve desen-

ve gümüşü seramik ve taşın yanında

bir süre ikincil bir sanat dalı olarak

ler çok zenginleşmiştir. Bu dönem-

kullanmıştır. Doğu Bizans İmpara-

görülen mozaik ve kullanımı her ge-

ler, çok tanrılı inancın hâkim olduğu

torluğuna Başkent olan İstanbul’da

çen gün yaygınlaşmaktadır. İç ve dış

devirler olduğundan mozaiklerde

mozaik okulları açılmış, mozaikçiler

mimaride, objeler üzerinde, kentsel

de daha çok tanrılarla ilgili konu-

vergiden muaf tutulmuştur. Ayasof-

tasarımlarda, parklarda, meydanlar-

lar tasvir edilmiştir. Tanrılarla çeşitli

ya bu dönemin en önemli mozaik-

da ve bahçelerde kalıcı ve dekoratif

hayvanların veya yaratıkların savaşı,

lerini içersinde bulunduran tarihi bir

mozaik uygulamaları göze çarpmak-

tanrılara sunulan ikramlar, tanrıların

anıttır.

tadır.

yaşantıları vb. Bunun dışında popüler desen; yunus, denizde yaşam ve su ile ilgili mitolojik öyküler, spor, avcılık gibi konular evleri, hamamları, sarayları ve dükkânların döşeme ve duvarlarını süslemiştir. Ayrıca Efes Antik Kenti’nde olduğu gibi kaldırım kaplamaları da mozaikten yapılmıştır.

Çakıl mozaiği

Doğuda ve Akdeniz kıyılarında bulunan en eski mozaiklerde döşeme ve kaldırım kaplamasında çakıl taşı kullanılmıştır. Çakıl mozaiği Mezopotamya, Frigya ve Persler’de kullanılmış doğu kaynaklı bir tekniktir. Kaplamada estetikten çok fonksiyonel amaçlı tercih edilen çakıl mozaik, ilerleyen tarihlerde kamu binalarında, tapınaklarda ve galerilerde dekoratif etki için ve genellikle geometrik desenlerle kullanılmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda çakıl mozaik tekniği son derece gelişmiş ve takip eden yüzyılda teknik kullanım açısından en yüksek noktaya ulaşmış bir sanat dalı olma özelliği yakalamıştır. Çok tanrılı dönemden Hıristiyanlığa geçişle birlikte Antik Döneme ait pek çok desen ve sembol, yeni anlamlar yüklenerek kiliselerde kullanılmaya başlanmıştır. Mozaik bu dönemde de yerini ve vazgeçilmezliğini koru65

20. yüzyıldan itibaren mozaik mo-


Fotoğraf: Meral OĞUZ

66


Günümüzde mozaik sanatının ha-

ülkelerde yol kavşaklarında, istinat

yatın içersine tekrar girmesiyle ül-

duvarlarında, otobüs duraklarında

kemizdeki pek çok doğal taş firması

mozaik kullanılarak, dikkat çekici

klasik ve endüstriyel tarzda mozaik

hale getirilmektedir. Günümüz mo-

üretimine girmiştir. Mozaik tasarım

zaiklerinde Antik dönemlerde oldu-

ve imalatı genel olarak “sanatsal

ğu gibi tasvir, geometrik motifler ve

mozaik” ve ‘’sanayi mozaiği” iki şe-

soyut desenlere çokça rastlanılmak-

kilde yapılmaktadır. Sanatsal mozaik

tadır. Özel konut ve işyerleri, oteller,

uygulamalarında bir tasarım ile de-

alışveriş merkezleri, önemli kamu

aralarının su ile doldurularak, gece

sen ortaya çıkarken, sanayi mozaiği

yapılarının iç ve dış kaplamalarında

boyu serinlik elde edilmesidir. Çakıl

uygulamalarında standart desenler

mozaik uygulamaları görülmektedir.

mozaiklerin bir başka özelliği ise,

taşların kalıplara dizilmesiyle ger-

İç mekânlarda ahşap, seramik veya

üzerinde çıplak ayak ile yüründüğü

çekleşir. Kullanım amacına ve isteğe

doğal taş kaplama arasına “pano

zaman masaj etkisi yapmasıdır.

bağlı olarak her iki mozaik cinsi ayrı

veya madalyon”, koridor veya holde

ayrı olabileceği gibi beraberce de

“halı deseni”, duvarlara bordür de-

Çok eski bir tarihin, derin bir kültü-

kullanılmaktadır.

seni tercih edilmektedir.

rün ve çok farklı yorumların sonucu

Bugün mozaik antik dönemde olduğu gibi duvar ve döşeme kaplamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Masaj etkisi yapıyor

günümüze ulaşmış özel bir sanattır mozaik. Önceleri sadece sanat ola-

Mozaik dış mekân döşeme kapla-

rak yapılan mozaikler, bugün baş-

Bunun dışında merdiven kaplama-

malarında geometrik veya organik

ta doğal taş olmak üzere pek çok

sında, tavan kaplamasında, mut-

formlar kullanılmaktadır. Son zaman-

sektörün önemli bir parçası haline

fak ve banyo bankolarında, masa

larda çakıltaşı mozaiğinin dış mekân

gelmiştir. Teknolojik gelişmelerden

– sehpa ve sandalye gibi dekoratif

döşeme

kullanımı

yararlanma ve seri üretimle lüks ol-

elemanların yapımında, kent mo-

yaygınlaşmıştır. “Çakıl taşı” moza-

maktan çıkan mozaikler, herkesin

bilyalarında yaygındır. Ülkemizde

iklerin bir uygulama amacı da sıcak

kullanabileceği bir dekorasyon mal-

çok yaygın olmamakla birlikte bazı

iklimlerde akşam saatlerinde çakıl

zemesi haline gelmiştir.

kaplamasında

67


Kaçınılmaz gerçek,

DEPREM

Prof. Dr. Zafer Akçığ, bir deprem uzmanı. “Artık depremi üç olaya bağlıyoruz; erken uyarı, erken hasar tahmini ve kentsel dönüşüm” diyen Akçığ’a göre, İzmir eksikleri olsa da diğer kentlere oranla daha hazır sayılır.

Röportaj Süleyman DUMAN

68


1949 yılında İzmir’de doğan Prof.

fayı dediğimiz tür ise bloğun birinin

Dr. Zafer Akçığ, 1972 yılında İstan-

diğerinin üzerine çıkması olayıdır.

bul Üniversitesi Jeofizik ve Jeoloji

Ülkemizde gerçekleşen en son Van

bölümlerinden çift ana dal alarak

depremi, bindirme fay türüne bir ör-

mezun oldu. Akademik unvanlarını

nektir. Bu üç tür fayın özelliklerine

Dokuz Eylül Üniversitesinden (DEÜ)

göre depremler oluşur. Fayların bü-

aldı. Akçığ halen bu üniversitenin

yüklüklerine göre küçük veya büyük

Deprem Araştırma ve Uygulama

depremler oluşur. Mesela Van dep-

Merkezi Müdürlüğünü yürütüyor.

reminde, 57 km’lik bir yırtılma meydana geldi.

Prof. Dr. Akçığ’a, Türkiye’de meyKuzey Anadolu Fay Hattının özel-

dana gelen depremler ile olası bir depremin öncesinde ve sonrasında

liklerinden söz eder misiniz?

neler yapılması gerektiğine ilişkin

AKÇIĞ: Kuzey Anadolu Fay Hattı, bir

sorular yönelttik.

levha sınırıdır. Bir ucu Erzincan’da üçlü kavşaktan başlar ve orda üç

Depremin oluş nedenleri ve türleri

fay kesişir. Bu fayın türü de doğrultu

hakkında bilgi verir misiniz?

atımlı yani yanal hareket yapan fay

AKÇIĞ: Depremin türü, fayın da tü-

sistemidir. Bu fay sisteminin özelliği

rüne bağlı olarak değişir. Tüm Tür-

ise bir taraftan başladığı zaman ha-

kiye olarak duymaya alıştığımız fay

reketini tamamlayarak, enerji boşal-

hatları, tür olarak birbirinden ayrı-

masını gerçekleştirir. 1939 Erzincan

lır. Deprem genellikle bu faylarda

depremi ile başladı ve o zaman zar-

enerji birikmesi sonucunda açığa

fında oluşan depremlerle ile bütün o

çıkar. Örnek vermemiz gerekirse, düdüklü tencere, içerisinde kaynayan yemeğin buharını belirli bir basınca ulaştığında dışarıya atma ihtiyacı duyuyorsa, deprem anında enerji boşalması olarak tabir ettiğimiz bu olay da enerji levhalarının hareketleri ile birleşiyor ve enerjisini dışarı atıyor. Faylarda ve levhalarda sürekli bir hareketlilikten bahsedebiliriz. Örneğin söz konusu levhala-

“Tarihsel olarak bakıldığında İzmir’de oluşan depremlerin ortalaması 6,5 büyüklüğünde meydana gelmiştir. Ancak İzmir’de binalar eski’’

arayı kırmış oldu. En son Gölcük ve Düzce depremi ile kırıp, sismik boşluk dediğimiz deprem olup olmama boşluğunu kapattı. Kuzey Anadolu Fay Hattı, körfeze girdikten sonra iki kola ayrılıyor, ayrılan bu hatların kırılması da beklenen bir durum. Bu yüzden İstanbul’da, Bursa’da, Mamara’da deprem olma ihtimalini bekliyoruz. Çünkü bu fay sistemi bu şekilde ilerliyor.

rın hareketi sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca Anadolu levhası

Deprem anında neler yapılmalı?

yılda 2 - 2,5 cm. Batı ve Güney Batı

AKÇIĞ: Deprem bilinci için birçok

yönünde kayıyor. Şöyle ki, 100 km.

Üç tür fay hattından bahsedebiliriz.

konferans ve seminerler verdik. Şu

kalınlığındaki bir kütle bu sürtünme-

Bunlardan birincisi doğrultu atımlı,

anda deprem bilinci için yapmamız

den kaynaklı kuvvetle bir enerji birik-

yani yanal hareket eden fay hattı,

gereken birkaç şey var. Deprem

tiriyor. Bu enerji birikimi ise örneğini

ülkemizde bulunan Kuzey Anadolu

eğitimi son derece önemli bizim için.

verdiğimiz düdüklü tencere gibi, bir

Fay Hattı bu türe örnek olarak gös-

Son depremde eğitimin önemi gö-

noktaya geldiğinde kabına sığmaya-

terilebilir. İkincisi bir bloğun aşağı

rüldü. Deprem anında gündüz ayrı

cak ve oluşmuş enerjiyi dışarı ata-

düşüp, diğer bloğun yukarda kaldı-

gece ayrı yapmamız gerekenler var.

cak. Depremin en basit açıklamasını

ğı normal atımlı fay türü olarak söy-

Eskiden kiriş altına girin deniyordu,

bu şekilde özetleyebiliriz.

lenebilir. Üçüncü olarak bindirme

şimdi kendinize bir boşluk yaratın

69


deniyor. Deprem anındaki panik,

bebiyet verir. Araç kullanımı trafiğin

yor. Bir binanın depreme dayanıklılık

istemediğimiz durumlara yol aça-

kilitlenmesine ve yardım ekiplerinin

testi ve gerekiyorsa güçlendirmenin

biliyor. Deprem esnasında hareket

bölgeye ulaşamamasına yol açar.

maliyeti, metre kare fiyatına 10 TL

etmek, dünyanın en tehlikeli olayı.

civarındadır ve bu depremin tahri-

Yerde sürünerek, hareket edilmesi

Deprem sonrasında alınacak ön-

batı düşünüldüğünde az bir rakama

gerekir. Aksi takdirde kendinizi ya-

lemler nelerdir? Deprem sonrası için

karşılık gelmektedir. Düzce ve Göl-

ralayabilir hatta olumsuz durumlara

hazırlıklı mıyız?

cük depremleri, hazırlıksız yakalan-

yol açabilirsiniz. Bu durumda yapı-

AKÇIĞ: Yakın zamana kadar hep

dığımız depremlerdi. Ondan sonraki

lacak pek bir şey yok, tek şansınız

depremi

verme

depremlerde daha hazırlıklıydık. En

binanızın yıkılmaması. Deprem anın-

konusu üzerinde çalışılıyordu. Bu

son Van depreminde de bilinçli ve

da birinci katlarda yaşayan insanlar

çalışmalar devam ediyor. Fakat ne

hazırlıklı olduğumuzu gördüm. Dep-

bir ihtimal kendilerini dışarıya atabi-

Türkiye’de ne de dünyada çok yol

rem sonrası için ülkemizde arama

lir. Deprem anında üst katlarda bu-

alınabildi. Belirli bir yol alabildik fa-

kurtarma ekipleri ve ekipmanlarımız

lunanların böyle bir şansı yok, üst

kat kesin, net şeyler söylenemiyor.

var. AKUT ile başlayan devlet, asker

katlardakilerin asla asansörü kullan-

Sadece depremin şuradaki veya

ve sivil savunma ile devam eden,

maması ve çıkmak için merdivenlere

buradaki faylarda olacağını söyle-

alanlarında uzman bir kadromuz var.

gidilmemesi önemli. Uygun bir yer-

yebiliyoruz, neresinde ne zaman

Artık depremi üç olaya bağlıyoruz.

de depremin geçmesini beklemeli-

olacağını söyleyemiyoruz. Deprem

Erken uyarı, erken hasar tahmin ve

yiz. Hareket geçtikten sonra binayı

olması beklenen bölgeler, birinci de-

kentsel dönüşüm. Erken uyarı hep

terk edip en yakın boşluğa çıkmamız

rece risk bölgeleri. Depremi önce-

karıştırılan bir durum, bunun altını

gerekiyor. Yaşadığımız binalara gü-

den bilemediğimize göre, tek yapa-

çizmek istiyorum. Erken uyarı dedi-

veniyorsak depremden daha az etki-

bileceğimiz şey, binaları yıkılmaktan

ğimiz şey, depremi önceden haber

leniriz. Binadan çıktıktan sonra asla

kurtarmak. Depremden korunmanın

vermek değil. Erken uyarı ilk gelen

telefon ve araç kullanılmaması ge-

en etkili yolu, deprem olmadan ön-

“p” dalgası ile ikinci “s” dalgası ara-

rekiyor. Çünkü iletişim şebekesinin

lemlerin alınmasıdır. Binaların daya-

sında olayın boyutlarını, büyüklüğü-

çökmesi yardım ekiplerinin enkaz al-

naklılık testleri üniversite veya özel

nü saptayıp, elektriği, gazı kesen

tına ulaşamamasına ve ola ki enkaz

kuruluşlara başvurularak yapılabilir.

bir sistem modeli. Modern uygula-

altında telefonla yardım bekleyen ki-

Bayraklı ve Bornova belediyelerinde

malarda kapalı kalmış kapıları oto-

şilerle bağlantı kurulamamasına se-

depreme dayanıklılık testleri yapılı-

matik olarak açan, turnikeleri döner

önceden

haber

70


hale getiren bir sistem oluşturulması durumudur. Bu sistemi oluşturacak aletsel kısım İzmir’de 21 istasyonda var. Fakat ilaveleri gerekiyor, alt yapı ile beraber kente uygulanması gerekiyor. Erken hasar tahmini dediğimiz bu sistemler, depremden 5 veya 10 dakika sonra ekipleri en büyük hasar nerede ise oraya yönlendiren sistemdir. Kentsel dönüşüm ise ülkemizde belirli yerlerde yeni yapılar mevcut iken, bazı yerlerde 30 yaşını aşmış binalar var. Özellikle İzmir ve İstanbul’da yenilenmesi gereken çok sayıda bina var. İzmir’in deprem riski nedir? AKÇIĞ: Bir bölgede fay hattı varsa deprem bekleyeceksiniz. Bir deprem bekleniyorsa hazırlıkları ona göre ya-

depremlerin ortalaması 6,5 büyüklü-

maları var. Afet yerleri belirlenmiş, o

pacaksınız. İzmir’de iki türlü fay hattı

ğünde meydana gelmiştir. İzmir’de

yönde hazırlıklar var. Civar ekiplerle

var. Birincisini doğrultu atımlı fay ola-

binalar eski olduğu için 6,5 şiddeti-

temaslar kuruluyor. Deprem meyda-

rak gösterebiliriz. Torbalı depremini

ne hazırlıklı olmayabilir. 2007-2009

na geldiğinde İzmir’de toplanılacak

yapan fayın ismi, “Tuzla Fayı’’ olarak

yılları arasında Ege Bölgesi’nde

yerler valilikçe belirlendi. Hastane-

bilinir. 1928, 2003 ve 2005 deprem-

meydana gelmiş dört şiddetine ka-

lerin hazır olduğunu biliyorum. Dep-

lerini yaratan Güllübahçe veya Se-

dar kayıt edilen deprem sayısı 16

remin olmamasını temenni ediyoruz.

ferihisar fayıdır. Bu faylar doğrultu

bin civarındadır. 2009 yılının Ocak

Bu konu ile alakalı yüksek katlı yapı-

atımlı fay sistemidir. Bu faylarda sü-

ayından 2009 Ekim ayına kadar olan

lar yönetmeliğini ilk çıkaran İzmir’dir.

rekli bir aktivite mevcudiyetini koru-

süre zarfında 8 bin adet 4 şiddetini

Bu durum ilk örnek olabilir. Sadece

maktadır. Güllübahçe’den başlayıp

geçmeyen deprem kayıt altına alın-

İzmir’de değil, Türkiye olarak dep-

bütün İzmir’i dolaşan ve Turgutlu’ya

mıştır. Bu da birçok fayın hareketli

rem konusunda seferberlik yapmak

kadar uzanan fay ise düşey atımlı

olduğunu, canlı olduğunu gösterir.

lazım, bu durum için devletin el at-

fay olarak bilinir.

İnsanlar genellikle yakınlığına ve

ması şart, zaten devlet de konu ile

uzaklığına bağlı olarak 4 üzeri şid-

alakalı açıklamalarda bulundu.

Tarihten bu güne kadar İzmir’de

detteki depremleri hissederler. Batı

depremleri oluşturan düşey atımlı

Anadolu’nun deprem kuşağında ol-

Aynı zemin üzerinde bulunan evler-

fay sistemidir. En belirgin örneği de

duğunu hiçbir zaman unutmamamız

den biri yıkılırken, diğeri ufak zararla

tarihi asansör bölgesinde görülebilir.

gerekir.

ayakta kalabiliyor. Kısa mesafede zemin koşulları kolay değişmez.

Sokak tarafındaki kanadın düştüğünü ve diğer taraftakinin yukarda

İzmir şehir olarak depreme hazır

Sorun yıkılan binaların kendisinde.

kaldığını gözlemleyebilirsiniz. İzmir

mı?

Usulüne uygun olmayan binalar,

fayının atımına örnektir. İzmir fayının

AKÇIĞ: Özellikle İzmir deprem ko-

aynı zemin koşulu değişse dahi yıkı-

yüzeyde gözlendiği yerdir. İzmir fa-

nusunda iyi bir yol aldı diyebilirim.

lırlar. Yapıların inşa edilecekleri yerin

yının ürettiği en etkili deprem 1688

Diğer şehirlere göre hazır sayılır ama

ayrıntılı zemin etütlerinin yapılması,

de olmuştur. O günden bu güne

halen eksiklikleri var. Bu konuda İz-

uzman kişiler tarafından mimariye

tam etkili deprem üretmedi. Tarihsel

mir epey bir yol aldı. İzmir Valiliğine

uygun haline getirilmesi son derece

olarak bakıldığında İzmir’de oluşan

bağlı afet merkezinin önemli çalış-

etkili bir önlemdir.

71


Fotoğraf: Süleyman Duman

İzmir

fotoğraflarla buluştu İzmir Fotoğraf Sanatı Derneğinin, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü ile birlikte organize ettiği Uluslararası İzmir Fotoğraf Günleri, 20-31 Ekim 2011 tarihlerinde düzenlendi. Organizasyon, 43 etkinliğe sahne oldu..

İ

zmir

Derneği

Günleri düzenlendi. Yerli ve yabancı

İFOD, 25. yıl kutlamalarına hazırla-

(İFOD) ve DEÜ Güzel Sanatlar

Fotoğraf

Sanatı

fotoğraf sanatçılarının ağırlandığı or-

nırken, hedefini de İzmir’de ulus-

Fakültesi Fotoğraf Bölümünün iş-

ganizasyon kapsamında konferans,

lararası bir fotoğraf organizasyonu

birliğiyle 20-31 Ekim 2011 tarihleri

panel, söyleşi ve fotoğraf gösterile-

gerçekleştirmek

arasında Uluslararası İzmir Fotoğraf

rinden oluşan 43 ayrı etkinlik yapıldı.

Bu amaçla çalışmalara başlandı ve

72

olarak

belirledi.


’Uluslararası İzmir Fotoğraf Günleri’

ji” konulu konferansıyla organizas-

rahim Demirel’in “İFOD Grafik Renk

organize edildi.

yon sürdü.

Biçim Atölyesi”, Hasan Yelken’in

‘’Çağdaş Fotoğraf Deyince” konulu

“Kendirciler” Yunanistan’dan Stratis

İFOD Yönetim Kurulu Başkanı Yrd.

panelin de yer aldığı etkinlikler kap-

Tsoulelis’in “Ege’den”, GAFSAD’ın

Doç.Dr. Beyhan Özdemir,

İFOD

samında Rusya’dan Elena Martynuk

“Fırat”, Mersin Olba Fotoğraf Der-

Yönetim Kurulu üyeleri Yetkin Saatli,

“Bulgakov House”, KKTC’nden Öğr.

neğinin “Anadolu’da Kadın” başlıklı

Seda Şengök, Birol Üzmez, Mehmet

Gör. Gazi Yüksel “Karanlıktan Ay-

fotoğraf gösterileri yapıldı. Bu gös-

Yasa ve DEÜ GSF Fotoğraf Bölümü

dınlığa”, FOTOGEN Şinasi Barutçu

terilere FEM Midilli Fotoğraf Derneği

Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sadık

Kupası Fotoğrafları, Alman Sual-

Üyeleri “Karma”, İspanya’dan Gab-

Tumay’dan oluşan organizasyon ko-

tı Fotoğrafçısı Rico Besserdich’in

riel Brau “Lights of Africa” Yusuf

mitesi, yoğun çalışmaların ardından

“Sualtı Fotoğrafları” ve İngiltere’den

Tuvi ve Birol Üzmez “Basmane” ve

uluslararası bir etkinliğe imza attı. Bu

Jonathan Anthony Stigner’in “Tiyek”

İzzet Keribar “Küba İzlenimlerim”

kapsamda 20 Ekim 2011 Perşembe

isimli fotoğraf gösterileri ve söyleşi-

başlıklı fotoğraflarıyla katıldı. Ayrıca

günü Karşıyaka Belediyesi Hamza

leri, etkinliklerin devamını oluşturdu.

“Günümüz Türk Fotoğrafında Uslüp”

Rüstem Fotoğraf Evi’nde ‘’Karşıya-

konulu panel gerçekleştirildi.

ka’’ konulu fotoğraf sergisi eşliğinde

Aynı akşam İFOD üye ve aday üye-

Fotoğraf Günleri özel açılışı başladı.

lerinin katılımıyla gerçekleştirilen 9

23 Ekim Pazar günü DEÜ GSF Fo-

21 Ekim Cuma günü DEÜ Sabancı

adet Atölye Grubunun ortak çalış-

toğraf Bölümü öğrencileri ve ko-

Kültür Sarayı’nda Otoportre Ser-

maları ve Fotoğraf Günleri katılım-

nukların da katılımıyla yapılan Sel-

gi açılışının ardından İFOD Üyeleri

cılarının fotoğraf sergileri, Kültür ve

çuk- Şirince-Efes fotoğraf gezisi ile

Karma Fotoğraf gösterisiyle başla-

Turizm Bakanlığı Devlet Resim Hey-

Coşkun Aral’ın söyleşisinin ardından

yan etkinlikler, “Fotoğraf ve Etik” ko-

kel Müzesi’ndeki kokteyl ile fotoğraf

fotoğraf günlerinin sözel bölümü

nulu panelle devam etti. İtalya’dan

severlerle buluştu.

sona ermiş oldu.

Maramures”, AFAD Altın Kamera

22 Ekim Cumartesi Günü TFSF

Etkinlik kapsamında açılan tüm ser-

Fotoğrafları, Reha Bilir “Fotoğrafta

Başkanı Turgay Bilge’nin de katı-

giler, 31 Ekim 2011 gününe kadar

Çizgiler” konulu gösterilerin yanı sıra

lımıyla

fotoğraf severlerin beğenisine su-

Murat Yaykın’ın “Fotoğraf ve İdeolo-

KUFSAD’ın “İnsan ve Yaşam”, İb-

Virgilio Bardossi, “The World of

gerçekleştirilen

73

etkinlikte,

nuldu.


Dr. Şerafettin ÖZDOĞAN Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı

Çalışma ortamında konfor için ergonomi İşyerinde ergonomik düzenlemeler yapmak, psikolojik ve fizyolojik olarak bedeni zinde tutmak, bazı sağlık sorunlarının sıklığını oldukça azaltabilmektedir.

E

A- İş ile ilgili risk faktörleri Fiziksel risk faktörleri

Psikolojik risk faktörleri

1. Tekrarlı hareketler

2. İş monotonluğu

şekli sağlık sorunlarının oluşmasına

2. Statik (sabit) duruş

3 Yetersiz iş arkadaşı desteği

ve kronikleşmesine sebep olmakta-

3. Aşırı yüklenmeler

4. Ağır iş yükü ve baskısı

dır. Çalışma ortamında ergonomik

4. Titreşim

5. Yetersiz iş organizasyonu

düzenlemeler

5. Sıkışma

rgonomi, işin sağlıkla yapılabilmesidir. Birçok uğraşıda işin kendisinden çok yapılış

yapmak,

psikolojik

ve fizyolojik olarak bedeni zinde

6. Yetersiz iyileşme

B- Kişisel risk faktörleri

Ergonomik risk faktörleri

2. Eğitim

2. Masa – Sandalye yeri

Spor, Beslenme, Sigara

1. Yaş, Cinsiyet, Kilo

tutmak, bu tip sorunların sıklığını oldukça azaltabilmektedir. Çalışma ortamlarında alışkanlıklarda küçük değişiklikler yapmak, kişilerin daha rahat çalışmalarını ve verimlerini artı-

1. İş memnuniyetsizliği

1. İş ortamının dizaynı

3. Ekran - Klavye – Mouse dizaynı

3. Kişisel alışkanlıklar;

törlerini aşağıdaki şekilde gruplan-

Ofis ortamının ergonomik hale getirilmesi aşamasında ilk düzenlemeler, aydınlatma, ısı ve havalandırma şartlarının düzeltilmesiyle başlar. Işık, iş ortamını yeterince aydınlatacak, aynı zamanda göze parlamalar ve yansımalar yapmayacak şekilde

dırabiliriz.

yerleştirilmelidir.

racaktır. Ergonomide amaç sakatlanma risklerini en aza indirerek, vücudun hareket kapasitesinden en fazla verimi almak olarak da tariflenebilir. Ofis çalışanlarını etkileyen risk fak-

4. Aydınlatma 5. Isı 6. Nem 7. Gürültü

74


Ofisler topluca ve uzun süreli bulu-

Ofislerde pencere bulunmasının ve

ya sebep olurlar. Böyle bir durum

nulan yerler olduğundan temiz ve

pencerelerin açık tutulmasının per-

söz konusu ise, aydınlatma azaltıl-

bakımlı olmasına azami özen göste-

sonelin motivasyonu üzerinde olum-

malı ve mat eşyalar tercih edilme-

rilmelidir.

lu etkisi olacaktır.

lidir. Tavan aydınlatmaları çalışma yüzeyi ile 45 o açı yapmalı, direk ça-

Sürekli başvurulan tablo, grafik, vb.

Ofisler sık sık havalandırılmalı, or-

iş yardımcıları, okunaklı, açık ve ko-

tamdaki hava kalitesinin düşmesi

lay algılanabilir olmalı, personelin

önlenmeli, her personele minimum

Fotoğraf, bitki, tablo gibi kişiliğe

normal görüş açısı ±15o içerisine

10 m3 hava düşecek şekilde düzen-

hitap eden öğeler kullanılması, psi-

yerleştirilmeli, personelin görüş me-

leme yapılmalıdır. Toz, polen gibi

kolojik olarak çalışma ortamına bağ-

safesinde engelleyici cisimler bulun-

uçuşan partiküller için portatif hava

lılığı

mamalıdır.

temizleyicilerin kullanılması faydalı

sürekli olarak koyu- açık renk ortalar

olacaktır.

arasında göz hareketi yapmasını ge-

Statik (durağan) hareketler minimu-

lışma noktasına vurmamalıdır.

güçlendirecektir.

rektirecek işlerden kaçınılmalıdır.

ma indirilmeli, dinamik hareketler

Genel aydınlatmada ışık kaynakla-

Ofis çalışmaları yük-

hedeflenmelidir. Bu amaçla ofisler

rı mümkün olduğu kadar yükseğe

sek dikkat ge-

personelin rahatça hareket edeceği,

yerleştirilmelidir. Alçak ışık kaynak-

rektirdiğinden

her personele minimum 2 m hare-

ları yansımayı ve kamaşmayı artırır.

dolayı,

2

ket olanağı sağlanacak şekilde

sü-

Hassas ve göz yorucu işlerde

rekli gürültü

düzenlen-

lokal aydınlatmaya başvurul-

önlenmeli,

melidir. Tüm

malı, gözler sık sık kapatılarak

yüksek

açma – ka-

ve uzak objelere bakmak su-

çıkaran

retiyle dinlendirilmelidir. Açık

hazlar

patma

düğ-

melerinin ha-

renkli

demirbaş

eşyalar,

reket yönünün

camlar ve parlak yüzeyler,

aynı olmasına

ışığı yansıttığı için görüşte

dikkat

edilme-

Personelin

rahatsızlığa ve kamaşma-

lidir. Isının yaz, kış ortalama 2426 C derece olması ideal kabul edilmektedir. 75

ses ciizole

edilmelidir.


Bir doğa mucizesi:

Zeytin

Şükran NURLU-Çevre Mühendisi İzmir Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü

Barışın, kutsallığın, adaletin, sağlığın, bolluğun sembolüdür zeytin. Akdeniz efsanelerinde ‘ölmez’ denilen ağacı, antik yazar Columella’nın kaleminden ‘’Bütün Ağaçların Prensesi’’ olarak adlandırılır

Z

eytin, doğanın bir mucizesi,

gösterir.

Anayurdunun tam neresi

cın tepesi, yaklaşık olarak artan boy

yeryüzüne

bir

olduğu konusunda ise netlik yoktur.

kadar her sene genişler. Verimli top-

kutsallı-

Bazı uzmanlara göre Anadolu, Su-

raklarda yetişen zeytin ağacında taç

sağlığın, bolluğun, adaletin,

riye, İran, bazılarına göre de Girit,

açık ve asimetrik, verimsiz topraklar-

Yunanistan ya da Kuzey Afrika’dır.

da ise daha yoğun ve yuvarlaktır.

Ağaç” ya da “Hayat Ağacı.” Çünkü

Peki bu mucize meyveyi yetiştiren,

Mızraksı, çok kısa saplı, deri gibi sert

zeytin ağacı, yüzyıllarca yaşayabilen

tarihten de eski olduğu iddia edilen

yaprakları sürgünlere karşılıklı çiftler

bir canlı. Antik ziraat yazarı Columel-

zeytin ağacı, nasıl bir ağaçtır? Boylu

halinde dizilmiştir. Yaprakları basit,

la tarafından da “Bütün Ağaçların

bir çalı veya 10 metreye kadar boy-

tam kenarlı ve kenarlar alt yüze doğ-

Prensesi” olarak adlandırılır. Söylen-

lanabilen, sık dallı, yayvan tepeli,

ru hafif kıvrıktır. Yaprakların ucun-

celere göre, o aynı zamanda Tanrıça

herdem yeşil yapraklıdır. Geniş, kıv-

da sivri bir çıkıntı bulunur. Üst yüzü

Athena’nın da kutsal ağacıdır. Ka-

rımlı, yamru yumru bir gövdeye sa-

koyu gri-yeşil ve tüysüz, alt yüzü

zılardan çıkan sonuçlar, zeytin tarı-

hiptir. Yaşlandıkça düzgün gri renkli

mavimsi gümüşi renkte ve beyaz sık

mının en az beş bin yıllık olduğunu

gövde kabuğu giderek çatlar. Ağa-

ipeksi tüylerle kaplıdır.

armağan.

ğın,

gönderilmiş Barışın,

gururun, zaferin, bilgeliğin sembolü. Akdeniz efsanelerindeki adı “Ölmez

76


Baharın

sonlarına

doğru

seyrek

ardından 4’ncü, alan açısından da

Ege, % 9.3’ü Marmara, %14’ü Ak-

salkımlar halinde, küçük beyazım-

6’ncı sırada yer alır. Böylece dünya

deniz ve %1,7’si Güneydoğu Ana-

sı-sarı renkli, kokulu çiçekleri açar.

zeytinyağı üretimine % 8 oranında

dolu Bölgesi’nde bulunmaktadır.

Rüzgârların taşıdığı çiçek tozlarıyla

katkıda bulunur, sofralık zeytin üreti-

döllenen çiçekler, etli ve yağlı mey-

minde de İspanya’dan sonra 2’nci sı-

İstanbul Ticaret Odasının hazırladığı

ve verir. Meyve önce yeşil, olgun-

rada yer alır. Zeytin ağacı varlığımız

bir rapora göre, 2004/2005 sezo-

laştıktan sonra da parlak siyah bir

2000 yılında 90 milyon iken, bugün

nunda ülkemizden, toplam 74 ülke-

renk alır. Etli meyvenin içinde sert bir

170 milyona ulaşmıştır. Yeni dikilen

ye zeytinyağı ihracatı yapılmıştır. Bu

çekirdek vardır. İşte zeytinyağı mey-

ağaçların 3 yıl sonra ürün vermeye

ülkeler arasında % 41’lik payla İtalya

venin bu etli kısmından ve çekirde-

başlayacağı düşünülürse, halen 150

zeytinyağı ihracatımızda en üst sıra-

ğinden elde edilir.

bin ton olan yıllık zeytinyağı üretimi-

da yer almaktadır. Ardından sırasıyla

mizin 400 bin tonun üzerine çıkacağı

İspanya (%22), ABD (%18) ve Ka-

öngörülmektedir.

nada (%5) gelmektedir. 2004/2005

Dünya zeytin üretici ülkeleri arasında; ağaç varlığı açısından ülkemiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın

sezonunda Türkiye, Avrupa kıtasına Ülkemizde zeytin ağaçlarının % 75’i 77

% 66, Amerika kıtasına % 24, Uzak-


Ağaç varlığı açısından ülkemiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın ardından 4’ncü, alan açısından da 6’ncı sırada yer alır. Böylece dünya zeytinyağı üretimine % 8 oranında katkıda bulunur

miş ve yaygınlaştırmıştır. Bu modern sistemde paslanmaz çelikten yapılma silindirlerce zeytinler ezilmekte ve hamur haline getirilmektedir. Bu zeytin hamuru daha sonra yoğrulma işlemine tabi tutulur. Hamur 20 ila 40 dakika yoğrulur. İşlem daha uzun sürerse daha az yağ çıkar ve zeytin hamurundan başka tatların yağa karışması riski doğar. Ayrıca hava ile daha fazla temas edeceğinden, yağın kalitesini etkileyebilecek serbest radikaller de açığa çıkar. doğu, Avustralya ve Okyanusya’ya

Hasatta toplanan zeytinler önce te-

Daha sonra kendi suyu (karasu) ile

% 5, Ortadoğu, Yakındoğu ve Türk

mizlenir, içindeki yapraklar, kabuklar

yağın ayrılması işlemi vardır. Yoğun-

Cumhuriyetlerine % 3, Afrika’ya % 2

ayıklanır, yıkanır ve sıkılmaya hazır

luğu daha düşük olduğu için üste

zeytinyağı ihracatı yapmıştır.

hale getirilir. Eski zamanlarda sıkma

çıkan zeytinyağını, maşrapa ile al-

işlemi için taş ya da granit tekerlek-

mak gibi çok basit yöntemler kulla-

Zeytinyağı üretimi

ler kullanılırdı. Günümüzde ise bu

nılabileceği gibi, santrifüj makinele-

Zeytinyağı, bundan 6000 yıl öncenin

yöntem eski sistem olarak halen de-

riyle de yapılabilir. Elde edilen yağ

yöntemleriyle üretilir; sadece imalat

vam etmekte ve hatta bazı damaklar

dinlendirilir, süzülür, kalitesi ölçülür

teknikleri gelişmiştir. Bu doğal ürün,

tarafından özellikle tercih edilse de

ve uygunsa doğal (naturel) olarak,

bir bakıma geçen yüzyıllara teknolo-

teknoloji yeni, hızlı, modern zeytin-

değilse rafine edilerek tüketilir. Bu

jiye kafa tutar.

yağı hazırlama sistemlerini geliştir-

üretim hattının sonunda iki atık orta-

78


ya çıkar. Yağ ayrıldıktan sonra kalan posa prina, kalan su ise karasudur.

Prina: Atık değil, yakıt

Günümüz dünyasının artan enerji ihtiyacını yine dünyaya herhangi bir zarar yaratmadan üreterek karşılamak ve sürdürülebilirliğini sağlamak noktasında, yenilenebilir bir enerji kaynağı olan biyokütle kullanımı

miktar daha alınır, buradan elde edi-

Zeytinyağı üretim hattının sonunda iki atık ortaya çıkar. Yağ ayrıldıktan sonra kalan posa prina, kalan su ise karasudur.

önem kazanmaktadır. Ülkemiz için oldukça büyük bir sektör olan zeytinyağı üretiminde senelerce atık madde olarak, diğer atıklar gibi uygun ve kabul edilebilir bir kullanım olmaması halinde problemler yaratmış olan prinanın atık olarak görülmeyip, yakacak olarak enerji alanına kazandırılması, mucize bitki zeytine yeni bir boyut katmıştır. Diğer yakıtlarla karşılaştırıldığında oldukça düşük maliyet gücü, yüksek ısıl değeri ve yenilenebilir oluşu nedeniyle prina yakılmasının endüstriye getireceği yararlar oldukça fazladır. Elde edilecek prinanın miktarı her ne kadar zeytinin yetiştirme tekniğine, zeytin çeşidine ve yağın işleme vb durumlara bağlı ise de, ortalama olarak 100 kilogram zeytinden 1522 kilogram zeytinyağı ve 35-45 kilogram prina elde edilebilmektedir. Modern sürekli sistemlerden elde edilen prina, klasik sistemlerden gelen prinaya oranla daha çok nem ve daha az yağ içerdiği için daha düşük ticari değer taşımaktadır. Yağlı prinayı teşkil eden temel bileşenlerin su, yağ ve katı maddeler (kabuk, meyve eti, çekirdek parçaları) olduğu, 100 kilogram zeytinden 40 kilograma kadar yağlı prina elde edildiği bilinmektedir. Zeytinden yağ çıkarıldıktan sonra elde edilen prinada kalan yağ daha sonra yeniden çözgen ekstraksiyonu yolu ile bir 79

len yağa “prina yağı”, kalan prinaya da “yağsız prina” denilmektedir. 100 kilogram prinadan ortalama 60-70 kilogram yağsız kuru prina elde edilebilmektedir. Türkiye’de prina üretiminin zeytin üretimine bağlı olarak yıldan yıla değişmesine rağmen bu değerin orta-


lama 200-250 bin ton/yıl olduğu bilinmektedir. Halen Türkiye’de zeytin üretim bölgelerine ve prina fabrikalarına yakın bazı sanayi kuruluşlarında da yağsız kuru prina, 2800 kCal/ kg alt ısıl değeri ve fiyatının odun ve petrol ürünleri fiyatlarının çok altında bulunması ile yakıt olarak kullanımının ülke ekonomisine getireceği faydalar açıktır. Ancak

dikkat

edilmesi

gereken

önemli bir nokta, prinanın yüksek oranda uçucu maddeye sahip olması ve bu uçucu maddenin deneme çalışmalarında orta sıcaklıkta (350-500°C) yanma tamamlanmadan baca gazına karıştığının tespit edildiği, tam yanma sağlanmadığı için karbon monoksit emisyonu ile

özelliklerini analiz sertifikası ile bel-

şir. Biyolojik olarak parçalanması zor

birlikte eksik yanma ürünü olan PAH

gelemek zorundadır

polifenoller gibi aromatik bileşikler

emisyonlarının da oluştuğu ve klasik yakma sistemlerinin bu yakıtın yanmasına uygun olmadığıdır. Prinanın

Zeytin üretiminin diğer yüzü: Karasu

içerdiği için kirliliğini gidermek üzere klasik biyolojik arıtma metotları yeterli olmamaktadır. Karasu, evsel

ülkemizde klasikleşmiş eski teknoloji

Bu mucize bitkiden o şifalı yağın

atık sulara göre yaklaşık 230 kat

ürünü kazanlarda yakılmasına izin

elde edilmesi aşamasında ortaya,

daha kirli sudur.

verilmesi durumunda hem önem-

çevre için oldukça sakıncalı olan

li miktarda enerji kaybı olacak hem

ve su kaynaklarına, toprağa ciddi

Zeytin kara suyunun Kimyasal Ok-

de nitelikleri çok iyi bilinmeyen eksik

zararlar veren bir atık çıkmaktadır:

sijen İhtiyacı değeri KOI, yaklaşık

yanma ürünü kirleticiler atmosfere

Karasu.

140.000 mg/lt. (200.000 mg/lt kadar çıkmakta) olup, yine ilgili mevzuat

verilecektir. Bu nedenle ilgili mevzuat uyarınca da prinanın yakıt olarak

Zeytinyağı üretiminde, üretim pro-

uyarınca 250 mg/lt’ye kadar düşü-

kullanılmasına, ileri teknolojili (ön ısıt-

sesine göre oluşan “karasu” miktarı

rüldükten sonra alıcı ortama deşarj

ma/gazlaştırma; mekanik besleme

iki fazlı sistemde 0,5-0,8 m3/ton zey-

edilmelidir. Karasu eğer ayrı bir arı-

vb) yüksek yakma bölgesi sıcaklığı-

tin iken üç fazlı sistemde bu miktar

tıma tabi tutulmadan kanalizasyon

na ve bu sıcaklıkta yeterli bekleme

1,18-1.68 m3/ton zeytindir. Çevre

sistemine verilirse sistemin devamın-

süresine sahip, art yakıcılı ve etkili

korumanın ilk aşamasını atık azaltımı

daki atıksu arıtma tesisini çalışamaz

toz filtreleri olan tesislerde izin veril-

oluşturduğu için ilgili çevre mevzua-

hale getirir.

mektedir.

tınca sadece 2 fazlı sistemlerin kurulmasına izin verilmektedir. Ülkemizde

Yakıt olarak kullanılacak pirinanın

her yıl yaklaşık olarak 1.500.000 m3

içeriğindeki nem oranı max %15,

zeytin karasuyu oluşmaktadır.

yağ oranı (kuru bazda) max %1,5 ve kalorifik değeri (min) 3700 Kcal/kg,

Zeytin karasuyunun rengi kırmızı si-

Sodyum (Na) 1000 ppm, kül %4’ü

yahtan siyaha doğru, içerdiği poli-

geçemez. Pirinayı yakıt olarak kul-

fenollere, atık suyun yaşına ve yağ

lanan işletmeler, kullanılan pirinanın

üretim metoduna bağlı olarak deği80

Kaynak: www.akdenizbirlik.org.tr www.wıkıpedi.com.tr www.zmo. org.tr www.turkcebilgi.com http://www.egeliihracatcilar.com, Ege İhracatçı Birlikleri Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 2005/2006 Çalışma Raporu Meclis Çevre Araştırma Komisyonu Karasu Raporu – Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK


81


Cihat Kemal PEHLİVANOĞLU Mimar

İzmir’deki hanların en görkemlisi:

Kızlarağası Kentteki nadir Osmanlı eserlerindendir Kızlarağası Hanı. Mimari özelliği ise onu Osmanlı hanları arasında tek örnek kılar. Hacı Beşir Ağa’nın İzmir geçişi sırasında yapımına karar verdiği Kızlarağası, 270 yıllık yaşamında kentin ticari hayatında önemini korur. 82


O

smanlı döneminde tüccarlar, hizmetkârları ve yüklü develerinin kaldığı Kızlara-

ğası Hanı, İzmir’in en önemli yapılarından birisi oldu. Kentteki nadir Osmanlı eserlerinden olan han, mimari özelliği ile bu dönemin tek örneği olarak yerini korudu. 16. yüzyılın sonuna kadar Asya ülkelerinin ipek, halı, kumaş gibi değerli ihraç ürünleri, “İpek Yolu” üzerinden Akdeniz limanlarına, Anadolu ürünleriyse kervan yollarının elverdiği nispette Efes (Ayasuluk), Kuşadası, Alanya iskelelerine ulaştırılarak, buralardan pazarlanıp ihraç ediliyordu. Sakız’ın Osmanlı egemenliğine geçmesinden ve Osmanlı-İran savaşlarının durdurulup, “Kasr-ı Şirin Antlaşması”na dönülmesinden sonra İpek Yolu’nun Anadolu bölümünün tekrar ulaşım ağına girmesi, İzmir’de limanın önemini artırdı. Doğudan İzmir’e gelen kervanların taşıdığı malların depolaması, pazarlaması ve tüccarlar ile kervanları barındırmak için yeni hana ihtiyaç bulunmaktaydı. Hacı Beşir Ağa’nın İzmir’den geçişi sırasında bu gereksinim kendisine aktarılmış olmalı ki, 1744’te daha sonraları Kızlarağası Han olarak anılacak Hacı Beşir Ağa Han ismiyle inşa ettirdiği yapı, uzun yıllar İzmir’de önemini korumuştur. O dönemde 60-70 bin kişinin yaşadığı İzmir’de, 1655 yılında Thevenot’un gezi notlarında limanı koruyan kalenin de bulunduğu belirtilmişti. Han, kalenin mimarisine uygun taş bir yapı olarak yükselmiştir. Hacı Beşir Ağa, III. Ahmet padişahlığında haznedarlık yapmış, Kıbrıs ve Mısır sürgününden sonra Medine’de Şeyhülharem rütbesini giymiş ve

83


“hacı” mertebesine yükselmiştir. Bir

1157 (1744) yılında I. Mahmud’un

yılda inşası tamamlanan hanın bitiri-

Kızlar Ağası Hacı Beşir Ağa tarafın-

lişini, Hacı Beşir Ağa görememiştir.

dan yaptırıldığı belirtilmektedir. Bazı

Eser, Hacı Beşir Ağa’nın hayır eserlerini yaşatmak için vakfettiği binalardan biridir.

Kızlarağası

yazarlar, kitabedeki açık ifadeye

Hanı, uzun

rak kaydetmektedir. Hacı Beşir Ağa

karşın hanın inşa tarihini 1779 ola1746’da ölmüş olduğu için 1779 yılı

İzmir’deki eski hanların ayakta kalmış

mesafe hanıdır,

en önemli örneği, en büyüğü ve gör-

bu sebeple de

nın onarılma tarihi olabilir.

iki katlı olarak

İki katlı ve dört kapılı han, kare form-

kemlisi olan Kızlarağası Han, anıtsal bir özelliğe sahip olduğu gibi, mimari özelliği onu Osmanlı hanları arasında tek kılar. İzmir’deki nadir Osmanlı eserlerindendir. Kemeraltı’nda Halim Ağa Çarşısı’ndan Hisarönü’ne giden

ancak 1778 depreminden sonra ha-

inşa edilmiştir.

da oluşturulmuştur ve dikdörtgen

İzmir’deki eski

olarak 530 metrekare olan avlunun

geniş bir avluya sahiptir. Yaklaşık

hanların ayakta

orta kısmında, geleneksel olarak

de İzmir’in en büyük camisi olan Hi-

kalmış en önemli

günümüzde bulunmamaktadır. Av-

sar Cami avlusuna, bir yanı ise Bakır

örneğidir.

yol üzerinde, arka duvarı günümüz-

Bedesteni’ne bitişik yer almaktadır. Üzerindeki kitabede, hanın Hicri

olması gereken mescit ve şadırvan lunun çeperlerinde odalar sıralanmıştır. Kızlarağası Han, uzun mesafe hanı olması sebebiyle iki katlı olarak

84


85


inşa edilmiştir. Alt kat develer, yükler ve alım satım yapan tacirlerin, komisyoncuların buluşma noktası; üst kat ise konaklama olarak kullanılmaktaydı. Alt ve üst katta yer alan odalar, beşik tonoz bir koridora açılmaktaydı. Ön ve arka cephelerdeki pencerelerin hepsi düşey dikdörtgen formda ve düz atkılıydı. Taş sövelerin içinde kafes tarzı demir parmaklıklar bulunmaktaydı ve koruma bu şekilde sağlanıyordu. Taş söveli ve kemerli cümle kapısı beşik tonozlu bir koridora ve oradan da avluya açılmaktadır. Koridorun solunda üst kata çıkılan taş merdivenler yer almaktadır. Limanın giderek dolması, hanın kıyıdan arka planda kalmasına sebep olmuş, o dönemde yapının ön kısmında da bir kayma meydana gelmiş ve onarımı kısa zamanda yapılmıştı. 1778 yılında depremde yapı hasar görmüş, ancak yangından etkilenmemiştir. Uzun mesafe hanı olarak yıllarca hizmet veren Kızlarağası, dökümcüler, tornacılar tarafından da bir dönem kullanılmıştır. O dönemde artık kervanların malları hana gelmiyor, sadece haberleri geliyor ve mallar görülemeden komisyoncular tarafından pazarlanıyordu. 1989 yılında restorasyon amacıyla yeniden inşa edilmek için kullanım dışı bırakılan han, bugün restore edilmiş haliyle hizmet vermektedir. Geniş bir alana yayılan hanın alt katının güneyinde bir, bugünkü adıyla Cevahir Bedesteni kuzeyinde iki (Bakır Bedesteni ile Çuha Bedesteni), doğusunda ise bir koridor uzanır. 86


Kemeraltı’nda Halim Ağa Çarşısı’ndan Hisarönü’ne giden yol üzerinde, arka duvarı Hisar Cami avlusuna, bir yanı ise Bakır Bedesteni’ne bitişik yer alan han, günümüzde restore edilmiş haliyle hizmet vermektedir.

Üst katta avluya bakan, beş sütun-

ğer kapısı ile Halimağa Çarşısı kar-

lu, altı sıra kemerli, yegâne revakı

şısına açılan ve günümüze, hanın

ve cephesindeki bindirme konsollar

diğer kısımlarına göre en sağlam ve

üzerindeki çıkma cumbalı şahnişin-

orijinal şekliyle ulaşan bedestendir.

leri sebebiyle Osmanlı han mimarisi

İlk yıllarda bedestene kofracı (ha-

arasında sayılmaktadır.

sırcı) esnafı hâkimdi. Daha sonraları hanın üst katındaki çuhacı esnafının

Dükkânları

Çankırılı

aşağıya inmesiyle Çuha Bedesteni

Sokağı’na bakan, tek katlı bir ek bö-

eski

ismiyle

ismini almış ve yapının en önemli

lümü daha vardır. Bu bölüm 1745’te

bedesteni durumuna gelmiştir. Ba-

“Saçmahane” olarak inşa edilmiştir.

kır Bedesteni ile tam orta yerlerin-

Güney koridoruna ait dış duvara

deki bir kapı ve geçit ile birbirlerine

yaslanan ve han çatısı altında bu-

bağlanmaktadırlar. Restorasyondan

lunan bu sıra mağazaların, hanın

önce; revak sıra kemerleri ile birlik-

inşasından hemen sonra 1745 yı-

te batı galerisini örten beşik tonoz-

lında Saçmahane olarak hana ilâve

lar tamamıyla yıkılmış bulunuyordu.

edildiğini

izliyoruz.

Sütunlar, onları birbirine ve binaya

(Bugünkü 906. Sokak) Kuzeydeki bi-

bağlayan gergi demirleri sayesinde

rinci koridor (Bakır Bedesteni) 902.

restorasyon öncesine kadar ayakta

sokak, bugün lokantaların bulundu-

kalabilmişlerdir. Restorasyon sonra-

ğu sokaktır, 1746 yılında hanın ön

sı özgünlüğü tartışmalı olan yapının,

cephesinin restorasyonu esnasında

İzmir ticaret hayatında önemi büyük-

inşa edilerek eklenmiştir.

tür.

Bakır bedestenine bitişik ve paralel

Anılarla yaşayan eserlerimizden Kız-

olan, kuzeydeki ikinci koridor ise bir

larağası Hanı, Kemeraltı bölgesinin

kapısı ile Hisar Camisi avlusuna, di-

varış noktasıdır.

vakfiyesinden

87


Denizin ve balığın

başkenti

İzmir…

Ege Denizi 50’den fazla balık çeşidini barındırır. Kıyısında inci gibi duran İzmir’e de bonkörce sunar ürünlerini. Buradan da evlere, restoranlara gelen balıkların mis gibi yayılır kokusu sokaklara.

88


E

ge kıyılarının incisi İzmir, de-

Balık ve deniz ürünleri deyince

Barbunya:

nizinden çıkıp gelen ürünlere

İzmir’de müthiş bir mönü çıkar kar-

Akdeniz’de bulunur. Yerli bir balık

mutfak kültüründe geniş yer

şınıza. Tuzda lagos, balık köftesi,

türü olan barbunyanın en makbu-

verir. Elliden fazla balık çeşidini ba-

asma yaprağında barbunya, ahtapot

lü kaya barbunyasıdır. Tekir ile çok

rındıran Ege Denizi, bonkörce sunar

sote, fesleğenli balık kavurma, mid-

karıştırılan bu balığın en lezzetli za-

nimetlerini İzmirliye. Bundandır ki,

ye kızartma veya pilaki, sardalye bu-

manı temmuz ile ekim ayları arasıdır.

evlerden, restoranlardan sokaklara

ğulama veya dolma, karides güveç,

Bu süre zarfında tavası, ızgarası ve

yayılır mis gibi balık kokuları. Sade-

sütlü balık, kalamar tava, karides

kâğıtta kebabı çok güzel olur.

ce balık değil, deniz ürünleri de sof-

ızgara sayılabilecek çeşitlerin önde

raların vazgeçilmezidir kentte. Izga-

gelenlerinden. Pişirme yöntemlerin-

Çipura: Ege’nin meşhur yerli balığı

ra çipura, midye dolma sokaklarda

de ise tava ve ızgara başı çeker.

olan ve küçük sürüler halinde gezen

sıkça rastlanan ürünlerin başındadır.

Genellikle

Ege

ve

çipura, son yıllarda çiftliklerde de

İzmirli bunlardan birini yemeden haf-

İşin sağlık yönünü de unutmamak

üretilmektedir. Her mevsimde zevkle

ta geçirmez.

lazım. Kalp damar hastalıklarının ön-

yenebilen bu balığın ızgarası, buğu-

lenmesi, kolesterolün düşürülmesi

laması, çorbası ve fırını çok güzel

Kent mutfağında barbunya, çipura,

için haftada en az iki kez balık tü-

olur. Izgara için ideal büyüklük 250

levrek, lagos önde gelen ve en çok

ketimi gerekiyor. Yağ oranının azlığı

ila 350 gramdır.

tüketilen balık çeşitleri arasında yer

ve iyot açısından zenginliği sağlıklı

alır. Sonbaharın konuğu ise dil ba-

ve dengeli beslenmenin anahtarını

Dil Balığı: Dil balığı da yerli balıkları-

lığıdır. Ahtapot, kalamar ve karides

sunuyor. Ege Denizi’nden İzmir mut-

mızdandır. Ege ve Akdeniz’de bolca

ise sofraların önde gelen deniz ürün-

fağına gelen balıkların başlıcalarının

yakalanır. Her mevsimde yenebilir.

lerindendir.

özellikleri şöyle:

En lezzetli zamanı, kasım ve şubat 89


ayları arasıdır. Tavası çok güzel olur.

bölümleri gümüşi, alt yüzgeçi ise sa-

kullanılan bir isimdir. Lagos ve orfoz-

İrilerinden fileto çıkarılıp, şiş veya

rımsıdır. En irileri 1 metreyi geçebilir.

la büyük benzerlik gösterse de ayrı

salçalı fileto yapılabilir.

Bayağı levrek ve benekli levrek ol-

familyalara mensuptur.

mak üzere iki tipi mevcuttur. Benekli Kolyos: Uskumruya çok benzeyen

levrek, Güney Ege ve Akdeniz’de

Kılıç: Akdeniz ve Ege de yıl boyun-

bu balık, uskumruyla beraber sürü-

görülür. Yıl boyunca yenen levreğin

ca görülür. Her mevsimde yenebilen

ler halinde göç eder. Marmara ve

çok lezzetli eti vardır. En güzel mev-

bu balığın en lezzetli zamanı eylül-

Ege Denizi’nde yerli türleri bulunur.

simi kış ayları ve ilkbaharın başıdır.

şubat ayları arasıdır. Defne yapraklı

Genelde tavası yapılır. Tuzlaması

Her türlü yemeği yapılan levreğin

şişi nefis olur.

çok güzel olur.

buğulaması, fırında kağıt kebabı nefis olur.

İzmir mutfak kültürüne özel birer ba-

Levrek: Pulları oldukça iri olan levreklerin yanları genelde beyaz, alt

lık ve deniz ürünü tarifine de sayfaTrança: Genelde sinaritlerin irisi için

mızda yer verdik.

Kalamar Tava Malzemeler: - Yarım kg. kalamar - Yarım çay bardağı bira - 2 limon suyu - 2 tatlı kaşığı cep sodası - Tuz - Çok az toz şeker Yapılışı: Kalamarlar kesilir, yıkanır. Tuz, şeker, bira, limon suyu ve cep sodası ile harmanlanır. Soslanan kalamarlar en az bir gün buzdolabında dinlendirilir. Kalamarlar pişirileceği zaman bolca unlanır. Küçük ve derin bir tavada, bol, kızgın yağda 2-3 dakika kızartılır. Pembeleşen kalamarlar tabağa alınır, limon veya yoğurtlu sosla servis edilir.

90


Sütlü Balık:

Başamel sos hazırlanışı;

kılçıklarından arındırılır. Daha önce-

Margarin ve zeytinyağı karıştırılarak

den hazırlanmış olan başamel sosu,

Malzemeler:

eritilir. İçine un ilave edilerek kavru-

güveç veya krom bir tabağa yayılır.

-150 gr un

lur. Süt ve bir miktar tuz ilave edile-

Sosun üzerine balık

-250 gr süt

rek, sürekli karıştırılıp lapa kıvamına

edilir. Kalan sos ile balık filatolarının

-800 gr balık fileto

gelene kadar pişirilir.

üzeri kapatılır. Rendelenmiş kaşar

filetolar ilave

peyniri başamel sosun üzerine ser-

-100 gr yağ (margarin ve zeytinyağı karışımı)

Yapılışı:

pilir. Sonrasında kesilmiş domates

-100 gr kaşar peyniri

Yapılışında genelde levrek tercih

ve biberler ilave edilir. Bu aşamada

-40 gr tereyağı

edilen sütlü balığın tarifi şöyle;

isteğe göre mantar parçacıkları veya

-1 adet domates

Balık temizlendikten sonra 15 da-

kapari çiçeği ilave edilerek, 5 veya

-1 adet biber

kika kadar suda haşlanır. Haşlama

6 dakika pişirilmek üzere fırına veri-

işlemi bittikten sonra soğuk suyun

lir. Pişirildikten sonra sütlü balığımız

içinde bekletilerek, derisinden ve

servise hazır.

91


ACİL TELEFONLAR İtfaiye 110

Pasaport

484 22 56

Göztepe

224 20 22

Üçkuyular

259 40 13

AKS 110 Hızır Acil

112

Polis İmdat

155

Cenaze Hizmetleri

188

Arıza 121

Sahil Güvenlik

158

Bilinmeyen Numara

Orman Yangınları

177

Danışma 161

Hava Ambulans

463 33 22

Uyandırma 135

TÜRK TELEKOM

Fono Tel

11811

141

HASTANELER TİYATROLAR

Üniversite Hastaneleri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

343 43 43

9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

412 22 22

Devlet Tiyatroları

Dokuz Eylül. Ü. İlaç ve Zehir Danışma

412 39 39

Bornova Sahnesi

343 04 33

Dokuz Eylül Üniversitesi Karşıyaka Polikliniği

369 30 40

Karşıyaka Sahnesi

369 64 87

Konak Sahnesi

483 50 35

Doğumevleri Ege Doğumevi

449 49 49

Özel Tiyatrolar

Ege Ü. Kadın Doğum

388 19 63

Ege Sanat Merkezi

381 64 06

Hamle Tiyatrosu

446 70 18

Kan Merkezleri

Konak Belediye Tiyatrosu246 63 93

Türk Kızılayı

421 47 89

Pınar Çocuk Tiyatrosu

463 15 15

Çocuk Has. Kan Bankası

483 61 33

Tansaş Çocuk Tiyatrosu

483 48 28

Ege Ü. Has. Kan Bankas

388 28 61

Tepecik

433 38 74

ULAŞIM

SANAT GALERİLERİ Adnan Franko Sanat Galerisi

464 41 86

Akbank Sanat Galerisi

484 16 66

Denizyolları

464 88 64

Aphrodite Sanat Galerisi

482 33 02

THY Rezervasyon

444 08 49

Çetin Emeç Sanat Galerisi

293 35 22

Basmane Rezervasyon

484 86 38

GF Sanat Galerisi

421 29 95

TCDD Santral

464 31 31

İzmir Resim Heykel Müzesi

441 41 92

Alsancak Gar

464 77 95

İzmir Sanat Merkezi

483 63 34

Otogar

472 10 10

İZFAŞ Sanat Galerisi

482 12 70

İzmir Türk Amerikan Derneği Sergi Salonu İskeleler

Kedi Kültür Sanat Merkezi

464 99 35

Konak

484 98 56

Leonardo Sanat Galerisi

422 13 95

Karşıyaka

368 00 42

Rotary Sanat Galerisi

421 56 61

Alsancak

464 78 31

Selçuk Yaşar Sanat Galerisi

422 65 32

Bostanlı

330 50 71

TCDD Sanat Galerisi

433 58 97

Bayraklı

345 77 53

Turkish American Association Art Gallery

464 20 95

92


Vakıfbank Sanat Galerisi Yapı Kredi Sanat Galerisi

441 59 00

Belarus

482 31 82

463 56 28

Belçika

463 47 69

Fransız Kültür Merkezi

463 61 42

Bosna Hersek

328 18 90

İngiliz Kültür Merkezi

446 01 31

Brezilya / Brazil

463 86 07

İtalyan Kültür Merkezi

421 52 42

Çek Cumhuriyeti

422 10 80

İZFAŞ Sanat Galerisi Kültürpark

482 12 70

Danimarka

489 54 01

İzmir Türk Amerikan Derneği

464 20 95Kıbrıs

Estonya

469 79 69

Türk Kültür Derneği

421 13 40

Etiyopya

388 25 57

Sabancı Kültür Merkezi

441 90 09

Fas

421 23 32

Fildişi Sahili Cumhuriyeti

479 07 09

Filipinler

472 13 75

Finlandiya

877 02 35

TURİZM BÜROLARI İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

483 62 16

Fransa

421 42 34

Turizm Danışma

445 73 90

Gürcistan

425 93 53

Adnan Menderes Havalimanı Turizm Dan.

274 22 14

Hırvatistan

446 28 70

Bergama Turizm Danışma

633 18 62

Hollanda

464 02 01

Çeşme Turizm Danışma

712 66 53

İspanya

441 66 99

Foça Turizm Danışma

812 12 22

İsveç

422 01 38

Selçuk Turizm Danışma

892 63 28

İsviçre

421 42 39

Tire Turizm İrtibat Bürosu

512 66 14

İzlanda

BAŞKONSOLOSLAR

Kazakistan

482 22 11

Kore

479 04 04

Litvanya

371 51 50

Almanya

488 88 88

Lüksemburg

421 48 82

Romanya

465 04 63

Macaristan

421 28 61

Yunanistan

421 69 92

Malta

422 31 38

Meksika

327 32 63

Moğolistan

478 50 15

Moldova

472 18 13

FAHRİ BAŞKONSOLOSLAR Bangladeş

421 23 32

Norveç

421 92 80

Endonezya

421 81 77

Pakistan

459 16 16

Güney Afrika

376 84 45

Portekiz

483 80 31

Hindistan

461 46 60

Rusya Federasyonu

461 51 86

Makedonya

421 41 92

Sırbistan

441 91 81

Malezya

445 05 46

Slovakya

486 11 75

Slovenya

425 99 83

Şili

446 93 01

KONSOLOSLAR

Türkmenistan

484 77 75

İngiltere

463 51 51

Ukrayna

421 21 41

İtalya

463 66 76

Ürdün

482 24 45

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

489 77 89

ABD

464 87 55

Arnavutluk

483 33 76

Avusturya

347 66 76 93


ATAYOL ENBA ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ 1456 Sok. No:83 D:302 Alsancak-İZMİR Tel: +90 232 421 50 12 Faks: +90 232 465 09 25 www.enbacevre.com info@enbacevre.com

EGE GÜBRE 25. Cad. No: 2 Çakmaklı-Aliağa-İZMİR Tel: +90 232 625 12 50 Faks: +90 232 425 12 45

ATAYOL YAPI DENETİM Çağdaş Cad. No:2/1 Termal Sitesi A Blok Balçova-İzmir Tel: +90 232 277 33 60 Faks: +90 232 278 80 23

İZMİR’DE HAVA DURUMU Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmir’de yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı geçmektedir. Dağların denize dik uzanması ve ovaların İç Batı Anadolu eşiğine kadar sokulması, denizel etkilerin iç kesimlere kadar yayılmasına olanak vermektedir. Ancak, İl bütününde yükseklik, batı ve kıyıdan uzaklık gibi fiziksel coğrafya farklılıkları, yağış, sıcaklık ve güneş açısından önemli sayılabilecek iklim farklılıklarına da yol açmaktadır. Yıllık ortalama sıcaklık, kıyı kesimlerde 14-18 ºC arasında değişmektedir. En sıcak aylar Temmuz (27.3 ºC ) ve Ağustos (27.6 ºC ), en soğuk aylar ise Ocak (8.6 ºC) ve Şubat (9.6 ºC)’tır. Yazın kıyı kesiminde sıcaklık, deniz melteminin (İmbat) etkisiyle iç kesimlere göre 1-2 ºC daha düşük olmaktadır. Kış mevsiminde ortalama 7 ºC olan sıcaklık zaman zaman kuzey ve kuzeybatıdan sokulan denizel hava kütlesi nedeniyle düşmektedir. İzmir’de yağışın aylara ve mevsimlere göre dağılımında önemli farklar vardır. İzmir’de yıllık ortalama yağış miktarı 700 mm. olup yıllık yağışın yüzde 50’den fazlası kış mevsiminde yüzde 40- 45’i ilkbahar ve sonbaharda, yüzde 2-4’ü ise yaz aylarında düşmektedir. Kar yağışlı günler sayısı, alçak kesimlerde yok denecek kadar azdır. Yüksek kesimlerde gerek kar yağışlı günler sayısı, gerekse karın yerde kalma süresi artmaktadır.

94

İZMİR DEMİR ÇELİK Şair Eşref Bul. No:23 Çankaya-İZMİR Tel: +90 232 441 50 50 Faks: +90 232 441 56 66 info@izdemir.com.tr


Gezdik, gördük, anlattık...

İZMİR VALİLİĞİ KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ

KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ

KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ

KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Dergisi Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Dergisi

95

KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ

KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ


96




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.