Elele Mayıs 2020

Page 1

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 SAYI: 2020/05

HOMEMADE

MODA 5 KONSEPT 1 SALON

%100

Gülse Birsel BAŞKALAŞIM HİKAYESİ -Hepimiz değişiyoruz* Afra Saraçoğlu * Bahar Toksoy * Erdil Yaşaroğlu Guidetti

* Nilay Örnek * Ufuk Beydemir

Sakin ol champ! Kişisel gelişiyoruz

+

SAĞLIKLI BESLENME



#eleleyiz

Gülse Birsel bir ilke daha imza attı ve kendini fotoğrafladı. Boşuna demiyoruz; kadın isterse dünya değişir.

EDİTÖR

İşte Elele ekibi; geçtiğimiz ay olduğu gibi bu sayımızı da evde kapatıyoruz. Ve biliyoruz her şey tekrar çok güzel olacak.

YAZILIM GÜNCELLENDI BUNLARI SEVDİM!

ZARA

XIAOMI

MANGO

CHRISTIAN LOUBOUTIN

www.elele.com.tr

T

arihe geçecek günler yaşıyoruz. Birçoğumuz neredeyse iki aydır evlerimizden çıkmadık. Hayatın yeni bir versiyonuyla karşı karşıyayız. Bir tarafımız sokak satıcıları, bakkala sallanan sepet, mayalanan hamur ve bir miktar yoksunluk hissi ile 80’leri yaşarken; bir yanımız online toplantılar, görüntülü aramalar, hatta bilgisayar ekranı üzerinden gerçekleştirilen çekimlerle geleceğe ışınlanmış gibi. Kendine dönebilen şanslılar ve her şeyle savaşan realistikler arasında yaşanan sosyal medya atışmaları ise ‘ne olursa olsun değişmiyoruz’ dedirtmeyi başarıyor. Mayıs sayımızın bir hikayesi var pek tabii... Konu toplantımız için Skype’tayız. “Nasıl hissediyorsunuz?” diyorum ekip arkadaşlarıma... Eşinin yanında olan, köpeğiyle olan, şu an ailesinin yanında olan, sevgilisinden ayrı kalmak zorunda olan, yalnız olan, çocuklarıyla olan herkes bir anda günlerini anlatmaya başlıyor. Offf... Keşke orada olsaydınız... Ağlamakla gülmek arasında bir yerlerdeyiz... Her anlatılan bir skeç formatında. “Tamam işte bunu yapıyoruz! Çok bilinmezli denklemi kendimizden yola çıkarak anlatıyoruz...” diyorum. Ve mayıs sayımızın hazırlıklarına başlıyoruz. Dijital first date’ten sosyal medyaya isyana; evdeki pijama üzeri şıklıktan kişisel bakıma; evden takip edilebilecek sanatsal etkinliklerden geçirdiğimiz ‘metamorfaz’a kadar hepsini sayfalarımıza taşımayı başarıyoruz... Bir şeyi ilk kez yapmanın heyecanı ile... Elele yıllardır hep çok özel kapaklarla yayınlandı. Çekimlerimiz için günlerce hazırlandık hep. Ve en önemlisi her kapağımız sadece bize özel oldu. Yine öyle olmalıydı. Bir afiş hazırlayabilir, bir illüstarsyonla her şeyi anlatabilirdik.

Gündemimize de aldık her birini. Çok da sevdik bu fikirleri. Ama Elele’nin bir genetiği var. En olmaz anlarda bile güçlü ve kendi gibi olmalı... Gülse Birsel! Herkese ‘iyi gelir’... Evde rahat bir köşe bulmasını ve cep telefonunun karşısına geçmesini istedik ondan. Bizi kırmadı. ‘Şu koltuk mu, bu koltuk mu olsun, gündüz ışığı mı yoksa akşam ışığı mı? (ki bu konuda Zeynel Abidin’e desteği için kocaman bir teşekkür) diye günlerce konuştuktan sonra, işte Elele bir kez daha sadece kendine özel bir kapakla karşınızda... Umarım seversiniz. Hayatta her şey bir günde değişiyormuş bunu anladık sanırım. Beklemediğimiz, çalışmadığımız yerden geldi bu defa soru... Ama geçecek... Çok az kadı... Bu sürecin kahramanları tabii ki fedakarlıklarıyla her an gözlerimizi dolduran sağlık çalışanları oldu. Onlara ne kadar teşekkür etsek az sanki... Yetmiyor kelimeler... Biz evde güvendeyken çalışmak zorunda kalan tüm diğer sektör emekçileri de alkışın en büyüğünü hak ediyor. Bir de tabii ki kendinizi unutmayın! Neyi başardığınızın farkında olun. Bugünleri çoook anlatacağız... Sevgi, huzur ve sağlık... Bu ayın dilek listesi bu. Görüşmek üzere.

GÖZDE KAYNAK gkaynak@doganburda.com gozdekaynak_ MAYIS 2020 elele

3


DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş.

İCRA KURULU BAŞKANI Cem M. Başar YAYIN YÖNETİM DANIŞMANI YAYIN YÖNETMENİ GÖRSEL YÖNETMEN SAYFA TASARIM MARKA MÜDÜRÜ ETKİNLİK VE PROJE DİREKTÖRÜ ANKARA TEMSİLCİSİ KURUMSAL İLETIŞIM MÜDÜRÜ

Ferhan Kaya Poroy Gözde Kaynak (Sorumlu) gkaynak@doganburda.com Koray Gökkaya koray@doganburda.com Alper Hamitoğlu ahamitoglu@doganburda.com Z. Beril Şimşek bsimsek@doganburda.com Erman İleri Erdal İpekeşen 0 312 207 00 71 Funda Demirci Ayan

YAZI İŞLERİ GÜZELLİK EDİTÖRÜ Gülru İncu gincu@doganburda.com HABER EDİTÖRÜ Simay Engür sengur@doganburda.com HABER EDİTÖRÜ Baran Alışkan baliskan@doganburda.com YÖNETİM SATIŞ VE DAĞITIM DİREKTÖRÜ Egemen Erkorol FİNANS DİREKTÖRÜ Didem Kurucu ÜRETİM PLANLAMA DİREKTÖRÜ (TÜZEL KİŞİ TEMSİLCİSİ ) Yakup Kurtulmuş DIJITAL İÇERIK DIREKTÖRÜ Eren Demir REKLAM GRUP BAŞKANI Nisa Aslı Erten Çokça GRUP BAŞKAN YARDIMCISI Işıl Baysal Turan, Seda Erdoğan Dal SATIŞ MÜDÜRÜ Beril Güroğlu Sözkesen, Hülya Hankendi ULUSLARARASI REKLAM SATIŞ TEMSILCILERIMIZ ALMANYA Michael Neuwirth T. +49 89 9250 3629 michael.neuwirth@burda.com AVUSTURYA / İSVİÇRE Christina Bresler T. +43 1 230 60 30 50 Christina.Bresler@burda.com FRANSA/LUKSEMBURG /BELÇİKA /HOLLANDA Marion Badolle-Feick T. +33 1 72 71 25 24 marion.badolle-feick@burda.com İNGİLTERE /İRLANDA Jeannine Soeldner T. +44 20 3440 5832 jeannine.soeldner@burda.com ABD/KANADA/MEKSİKA Salvatore Zammuto T. +1 212 884 48 24 salvatore.zammuto@burda.com YUNANİSTAN /PORTEKİZ /İSPANYA/HİNDİSTAN /ASYA Jessica Loose T. +49 89 92 50 2468 jessica.loose@burda.com İSKANDİNAV ÜLKELERİ Ulrik Brostrom T. +45 2328 9769 ubr@jbmedia.dk

TEKNİK MÜDÜR AYFER KAYGUN BUKA Tel:0 212 336 53 61 - 62 REKLAM REZERVASYON 0212 336 53 00-57-59 Faks: 0212 336 53 92-93 REKLAM HEDEF SAYFALAR 0212 336 53 70 Faks: 0212 336 53 91 ANKARA REKLAM SATIŞ KOORDINATÖRÜ SEZINUR BALIKÇIOĞLU ANKARA REKLAM SATIŞ MÜDÜRÜ BELIZ BALIBEY 0 312 207 00 72 -73

YÖNETİM YERİ KUŞTEPE MAH.MECİDİYEKÖY YOLU CAD.NO:12 TRUMP TOWERS KULE 2 KAT:21-22-23 34387 ŞİŞLİ-İST. TEL:0 212 410 32 00 FAKS:0 212 410 35 81

REKLAM BÖLGELER SATIŞ MÜDÜRÜ Dilek Ünlü 0212 336 53 72 Faks: 0212 336 53 91 KATKIDA BULUNANLAR Aslıhan Sever, Nevin Sarıpınar, Selen Tanyeri, Zeynel Abidin

BASKI-CILT Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş. Dudullu Organize San. Bölgesi 1.Cad. No:16 Ümraniye-İSTANBUL Tel: 444 44 03 • Fax: (0216) 365 99 07-08 • www.bilnet.net.tr Sertifika No: 42716

ANKARA TEMSİLCİSİ Erdal İpekeşen Tel: 0 312 207 00 71

DAĞITIM Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. YAYIN TÜRÜ Yerel, süreli, aylık üyesidir.

© Elele dergisi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Elele Dergisi’nin isim ve yayın hakkı Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

DB Okur Hizmetleri Hattı (0212) 478 0 300 okurhizmetleri@doganburda.com HER GÜN SAAT 9.00-22.00 ARASINDA HİZMET VERİLMEKTEDİR. DB Abone Hizmetleri Hattı (0212) 478 0 300 Fax: (0212) 410 35 12-13 abone@doganburda.com/www.doganburda.com

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 SAYI: 2020/05

HOMEMADE

MODA

5 KONSEPT 1 SALON

%100

HER AN YANINIZDA!

Gülse Birsel BAŞKALAŞIM HİKAYESİ -Hepimiz değişiyoruz* Afra Saraçoğlu * Bahar Toksoy * Erdil Yaşaroğlu Guidetti

facebook.com/eleledergisi

4 elele MAYIS 2020

* Nilay Örnek * Ufuk Beydemir

Sakin ol champ! Kişisel gelişiyoruz

+

SAĞLIKLI BESLENME

Elele’yi telefonunuza ve tabletinize indirmek çok kolay!

twitter.com/eleledergisi

instagram.com/eleledergisi

AppStore/Google Play’e Elele yazın, uygulamayı indirin. 1 AYLIK: ¨ 6.99 6 AYLIK: ¨ 18.99 1 YILLIK: ¨ 24.99

Snapchat: EleleDergisi

www.elele.com.tr


KAMERA ARKASI B I R K A PA K H I K AY E S I

Kim: Gülse Birsel Ne: Kapak Çekimi Ne zaman: 19 Nisan Pazar Nasıl: Görüp görebileceğiniz en tuhaf -zannediyoruz doğru kelime bu- Elele kapak çekimiyle karşınızdayız. Koronavirüs tüm dünyayı karış karış etkisi altına alıp, alışkanlıklarımızı tepe taklak ettiği gibi; dergiciliğe de yeni bir güncelleme ekledi. Prodüksiyonlu, vızır vızır çalışan ekipli, mekan yelpazesi geniş, saatleri deviren, son kareyi aldıktan sonra sarmaş dolaş, bol alkışlı, alışageldiğimiz kapak çekimimizi; yeni dünya düzeniyle birlikte eve sığdırıyoruz. Bakınız: Gülse Birsel. Tek kişilik dev kadro! İlk adım olarak Gülse Birsel, evindeki mümkün çekim alanlarını fotoğrafçı Zeynel Abidin Ağgül ile paylaşıyor. Bu sırada Genel Yayın Yönetmenimiz Gözde Kaynak ‘çok güzel olacak’ başlıklı motivasyon seansları düzenleniyor. Doğru açı ve ışık konusunda uzun uzun istişarelerin sonucunda Gülse Birsel telefonunu kaptığı gibi, zamanlayıcıyı 10 saniyeye ayarlıyor ve böylece kendi kapak çekimine imzasını atmış oluyor. Elbette ki bir çırpıda olmuyor, deneme-yanılma yöntemiyle, yolda şekil alıyor, özüne yavaş yavaş kavuşuyor tüm kareler. Ne demişler; ‘kapağı çeken bilir!’ Öyle ki Gülse Birsel: “Çekim bittiğinde, üç çekim yorgunluğu vardı üzerimde” diyor. Bize soracak olursanız, sonuç tam da istediğimiz gibi; doğal ve yüzde yüz ev yapımı! Niçin: Gülse Birsel ve tüm dizi ekibi, Jet Sosyete #EvdeKal özel bölümüyle Türk televizyon tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. Yaşadığımız küresel krize rağmen yüzde yüz Gülse Birsel zekasına bulanmış bu başarıya, elbette ki kayıtsız kalamadık. Yeniden doğmaya, zaman zaman çok sıkılmaya, yüzlerce online etkinliğe, pijamalı-ceketli absürt ev stilimize, teması sınırlı, aşk malzemesi çok, alanı dar, serüveni bol karantina günlerine ithafen hazırladığımız bu sayımıza en çok Gülse Birsel yakışırdı.

İKON EVIMIZDE

Beyaz tişörtün özgür ruhu; geniş paçalı pantolonların zamansızlığına karışıyor. Stilinize gölge düşürmeyecek minimallikte, cool ve ikonik parçaları oyuna dahil etme zamanı.

BIR RUJ YETER!

‘Aramaya katıl’ butonuna doğru özgüvenli bir ‘tık’. Cilt tonunuza en çok yakışan ruj, ev halinizi sekteye uğratmadan mucizeler yaratabilir.

STRADIVARIUS ¨ 119.95

FOTOGRAFIN KISA ÖYKÜSÜ IAN HAYDN SMITH ¨ 38.35 ZARA ¨ 189.95 www.elele.com.tr

BOBBI BROWN ¨ 150

DIOR ¨ 215

NARS (SEPHORA) ¨ 195 MAYIS 2020 elele

5


içindekiler MAYIS 2020

26

AYIZ BİZ AYRILAMmüs aadesiyle;

Sosyal izolasyonun yüksek n kuşta ve duvardaki resimde, havada uça m arayışı anla da ıdın kağ let tuva n tükene omuza anlam uz halindeyiz. Moda ve sanatın om zdayız. şını kar anla arayışındaki 5 ikonik

38

YAŞAM 54 ZOOM

Ekranda, sanat dünyasında, kitaplarda, müzikte ve beyaz perdedeki yenilikleri notlarınız arasına alsanız iyi edersiniz. Tüm bu maddeleri konforlu salonlarımızdan keşfetmenin yol haritasını hazırladık.

KAPAK

GÜLSE BİRSEL

Kendi evinde, kendi telefonuyla çekim yaptı. Bu aya ondan daha çok yakışacak bir isim olamazdı.

66 SAKİN OL CHAMP…

Şimdi derin bir nefes alın ve 45 dakikalık karın egzersizinizi tüm sevenlerinize armağan edin. Swipe up’lardan derlenen hobiler ve kargoya verilen yeni cilt bakım ürünlerinden bahsediyoruz.

96 DİJİTAL ‘FIRST DATE’

Bedenlerimiz evde olsa da flörte hasret ruhlarımız gönül yoluna girecek başka bir yöntem bulmayı başardı. Şimdi dijital randevumuz için hazırlık vakti!

100 GELECEK BİZE NASIL GELECEK?

Komplo teorilerinin yerini gelecek senaryolarına bıraktığı bu günlerden geleceğe baktığınızda ne görüyorsunuz?

6 elele MAYIS 2020

30

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 SAYI: 2020/05

HOMEMADE

MODA 5 KONSEPT 1 SALON

%100

Gülse Birsel BAŞKALAŞIM HİKAYESİ -Hepimiz değişiyoruz* Afra Saraçoğlu * Bahar Toksoy * Erdil Yaşaroğlu Guidetti

* Nilay Örnek * Ufuk Beydemir

PARDON BU RAHATLIK NEREDEN GELİYOR?

Sakin ol champ! Kişisel gelişiyoruz

+

SAĞLIKLI BESLENME

www.elele.com.tr

Tayt, eşofman ve çoraplarımızın yıldıza dönüştüğü bu süreçte, ‘evde tarz’ olma konusunu bizden önce keşfetmiş tasarımcıların peşinde düştük. www.elele.com.tr

T


GÜZELLİK &BAKIM

STİL 8

HOME OFFICE

Hayaldi gerçek oldu! Evden çalışmak kendi modasını yarattı ve bundan vazgeçmek istemeyebiliriz.

70 MAKYAJIN KISA TARİHİ

10 MESAJ ALINDI!

Doğanın verdiği dersi iyi dinleyin! Enerjimizi pozitife çevirmek için yeşilin gücünden faydalanıyoruz.

12 JEAN FİKİRLER

Rahatlık bir kez daha jean’lerden soruluyor. Konfor alanınızı oluştururken ondan destek almayı sakın unutmayın!

14 ADIM ADIM GELİYORUZ

Şimdilerde evde ama yakın gelecekte yine sokaklardaki vazgeçilmezimiz olacak terliklere odaklanıyoruz. Diğer seçeneklere alışmak biraz zaman alacak…

16 BEŞ KONSEPT, BİR SALON

Her zamankinden daha uzun süren toplantılar, yarıda kalan filmler ve çıkarmaya kıyamadığınız o pijamaya karşı; 5 stil 1 salonluk hayallerle yanınızdayız!

Dünden bugüne makyaj yolculuğunda değişmeyen tek şey; kadınlar için bir tutku olması. Çözülemeyen güzellik sırlarının en önemli anahtarı makyajın tarihine kısa bir yolculuk zamanı…

76 VİTAMİN ALFABESİ

86

RÖPORTAJ ECE DİZDAR Ekranda görmeyi çok özlediğimiz Ece Dizdar ile zamanla ters oranda işleyen güzelliği, hayatı algılayış biçimindeki naifliği ve kendinden yola çıkarak ‘insan olmaya’ dair yaptığı analizleriyle dolu bir buluşma.

Yaşlanmanın etkilerini yavaşlatmak için bazı küçük sırlarımız var. Vitaminlerle zamanı bir miktar geri almak istiyoruz.

82 SÜPER GÜÇ: PROBİYOTİK

Sağlıklı beslenmeye her zamankinden çok dikkat etmemiz gereken günlerde probiyotik ansiklopedisini aralıyoruz! ŞEHİR EFSANELERİ Covid-19 hakkaında bildiğimizi sandıklarımızı bir kenara atıyoruz.

68

44 ELELE ÖZE L: METAM ORFOZ İç dünyamız ve bildiğimiz dünya arasında başkalaşım geçiren ruhlarımızla yeni dostlar ediniyoruz. Tanıdık isimler ve tanıdık duygularla dolu bir başkalaşım yolculuğuna hoş geldiniz!

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

7


*Sat ı cı nı nDoğanBur daol duğuuygul amavewebs i t el er i ndekar goücr et ial ı nmamakt adı r . Di ğerkanal l ar dakiücr et s i zkar gof ı r s at ıs at ı cı l ar ı nbel i r l edi ğikr i t er l erkaps amı ndauygul anı r .


ht t p: / / der gi bur da . c om/ ht t ps : / / n1 1 . c om/ ma ga z a / doga nbur da ht t ps : / / gi t t i gi di y or . c om/ ma ga z a / doga nbur da ht t ps : / / heps i bur a da . c om/ ma ga z a / doga nbur da ht t ps : / / a ma z on. c om. t r / ht t ps : / / mi gr os . c om. t r / ht t ps : / / c a r r ef our s a . c om/ t r / ht t ps : / / www. dr . c om. t r /

a ma z on

Ca r r ef our SA

i s t egel s i n

ma c r oc ent er

D&R

get i r

Mi gr osHemen

heps i bur a da

gi t t i gi di y or

Mi gr osSa na l Ma r k et

n11


KNITSS ÜST ¨ 1350 ALT ¨ 1100

Nevin Sarıpınar

SKAGEN ¨ 800

SALVATORE FERRAGAMO

STİL

AGATHA RUIZ DE LA PRADA

I K ŞIMD EN ÇO ! GEREK RENK

HUNCALIFE ¨ 24.99

HOME OFFICE PUMA ¨ 699.90

MERGEN ¨ 200

Hayaldi gerçek oldu. Ofise en tarz eşofman ile gitmek şart oldu. N Üzeri haber spikeri, altı futbol KOLAY OLA oyuncusu olmak normal oldu. LDIR! GÜZE Gizli çılgınlıklar bize moral oldu. Kırmızı bir ruj hayata tutunmak oldu. Kısacası evden çalışmak kendi modasını yarattı ve bundan vazgeçmek istemeyebiliriz...

BEYMEN COLLECTION ¨ 699

IR

HEP B

!

T VAR

YE CIDDI

ATASAY ¨ 1385

CALZEDONIA ¨ 169.90

PUSHBUTTON

MDE ÜZERİ

VANS 269

SEPHORA ¨ 69.90

ACADEMIA ¨ 699

MAC ¨ 105 ATP ATELIER ¨ 1949

8 elele MAYIS 2020

THE WHITE BRAND ¨ 229 www.elele.com.tr


BEYMEN CLUB ¨ 549

FARAWAY ¨ 699

BI

UN GI N! GÖRÜ

BOBBI BROWN ¨ 230

MANGO ¨ 179.99

JAREL ZHANG

Y TOMMY HILFIGER ¨ 389

ÜN

NDÜĞ

ÖRÜ A DA G

LONGCHAMP

Ğ OLDU

L!

GIBI O

SELİN ECER ¨ 550

AVON ¨ 25.99

LEVI’S ¨ 529.90

AYŞE RODOSLU ¨ 2850

DIVARESE ¨ 699

Dur, aynaya bak ve gülümse! Çıkart pijamaları, senin bir tarzın var. Kendine iyi gelmek şimdi modanın tek kuralı. ZARA ÜST ¨ 199.95 ALT ¨ 149.95

MELIS GORAL $ 1290

LACOSTE

EMPORIO ARMANI ¨ 3240

MUDO ¨ 149.99

N! DÜŞÜ Ş I N E G E! GEÇM Z A V N LIKTA AHAT

Ü

ÖNÜŞ

IN D 80’LER T

HU

IM RU

I TAK ABII K

GCDS

R

REVOLUTION ¨ 39.95

TERGAN ¨ 587.40 www.elele.com.tr

KOTON ¨ 79.99

KIKO ¨ 49.99

LUMBERJACK ¨ 199.99 MAYIS 2020 elele

9


STİL BEYMEN CLUB ¨ 899

IPEKYOL ¨ 359

ATASAY ¨ 2630

AQUAZZURA ¨ 5550

PADME DESIGN ¨ 8400

BALENCIAGA

MESAJ ALINDI!

Değer kazananların lideri tabii ki yeşil! Doğanın verdiği dersi iyi dinleyin. Baharı evde karşılarken de yeşilin gücünden yararlanın. Enerjinizi pozitife çevirmek için bir yol her zaman var.

VALENTINO

PENTİ ¨ 69.95

TOD’S (BEYMEN) ¨ 4000

VANS ¨ 489 VERSACE ¨ 7610

10 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


MUDO ¨ 199.99

DEFACTO ¨ 99.99

TWIST ¨ 359

ELIE SAAB ¨ 2200

DESA ¨ 429

KITH&KIN ¨ 655 MANGO ¨ 229.99 MEHRY MU ¨ 1549

MELIS GORAL ¨ 1900 BERSHKA ¨ 199.95

KOTON ¨ 109.99

LACOSTE

AGNES B.

KNITSS ¨ 1350

ACADEMIA ¨ 1199 www.elele.com.tr

AMNESIA ¨ 820 MAYIS 2020 elele

11


STİL FAİK SÖNMEZ ¨ 559.95

POLAROID ¨ 380

BALMAIN

NEW ERA ¨ 269

JEAN FİKİRLER Popülaritesinden hiçbir zaman kaybetmeyecek olan tek moda karakteri jean galiba! Bir kez daha rahatlık ondan soruluyor... Konfor alanınızı oluştururken ondan destek almayı unutmayın.

MUDO ¨ 279.99

DIVARESE ¨ 1995

GAIOS DESIGN ¨ 399

TWIST ¨ 659

RODO ¨ 3749

12 elele MAYIS 2020

CHANEL

NETWORK ¨ 499

STELLA MCCARTNEY ¨ 6450

www.elele.com.tr


STELLA MCCARTNEY

PRADA ¨ 5750

DEFACTO ¨ 59.99

LEVI’S ¨ 599.90

ACADEMIA ¨ 799

BEYMEN CLUB ¨ 499

MANGO ¨ 199.99

H&M ¨ 249

GIVENCHY

TOMMY HILFIGER ¨ 899

Etek, ceket, pantolon, yelek hatta terlik... Jean her yerde; hem de tepeden tırnağa. Bu ay stil kodumuz: Denim on denim! IPEKYOL ¨ 399

M MISSONI ¨ 1000

SANDRO ¨ 999

ZARA ¨ 189.95

www.elele.com.tr

VICTORIA THOMAS

KOTON ¨ 99.99

SKECHERS ¨ 699 MAYIS 2020 elele

13


STİL

Adım adım geliyoruz Şimdilerde evde ama yakın gelecekte yine sokaklarda vazgeçilmezimiz tabii ki terlikler... Her zevk ve tarz için bir seçenek var. Topuklar mı? Onlara tekrar alışmak biraz zaman alacak.

1

8

2

3 TOD’S

7

6

4

5

1. UGG ¨ 1049 2. TWIST ¨ 259 3. DIVARESE ¨ 599 4. DOLCE&GABBANA ¨ 8250 5. ATP ATELIER ¨ 1249 6. KENZO ¨ 2549 7. OYSHO ¨ 149.95 8. BIRKENSTOCK ¨ 399

14 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr



STİL Simay Engür

BEŞ KONSEPT, BİR SALON MUTLULUKLA BIR ILGISI ARANIYOR…

KATZZE (HIPICON.COM) ¨ 119

ILHAM PANOSU

Ve bulundu! Günün stil şifresi: Siz hepiniz ben tek. Evde yalnız olmanız, kahvaltı ritüelinizi geçiştireceğiniz anlamına gelmiyor. Güneşi kutlamak için, yumurtalar cumburlop suya!

Feminist sanatçı Sarah Lucas’ın toplumsal cinsiyet rollerini sorguladığı ‘Self Portrait With Fried Eggs’ isimli otoportresi günün ilham atıştırmalığı olabilir.

BERSHKA ¨ 35.95

DELONGHI (BOYNER) ¨ 1679.90 H&M ¨ 279

Kruvasan pişirip camdan dışarıyı izlemek için bir sebep!

BADEM KAPLI KRUVASAN MALZEMELER OYSHO ÜST ¨ 159.95 ALT ¨ 129.95

MANGO ¨ 258.99 MASUMA CERAMICS (SOUQ DÜKKAN) ¨ 110

16 elele MAYIS 2020

• • • • •

4 kruvasan (bayat) 2 yemek kaşığı tereyağı (50 gr) 1 çay bardağı toz şeker 1 yumurta akı 2.5 çay bardağı badem unu Üzeri için; • 1 yumurta akı • 1 su bardağı file badem • 1/2 su bardağı pudra şekeri HAZIRLANIŞI Kruvasanları enine ikiye kesin. Bir kapta tereyağı ve toz şekeri mikser ile iyice karıştırın. Üzerine yumurta akını ekleyip tekrar karıştırın. Son olarak badem ununu ilave edip karıştırdıktan sonra 4 (yarım kesilmiş) kruvasana sürün. Üzerlerine diğer kruvasanları kapatın. Kruvasanları yumurta akına buladıktan sonra file badem ile iyice kaplayın. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine dizin. Önceden ısıtılmış 170 dereceye ayarlı fırında kızarıncaya kadar pişirin. Soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpip servis yapın.

The Beatles’ın ikonik albümünden Here Comes The Sun şarkısıyla güne başlayabilirsiniz.

www.elele.com.tr


HER ZAMANKINDEN DAHA UZUN SÜREN TOPLANTILAR, YARIDA KALAN FILMLER VE ÇIKARMAYA KIYAMADIĞINIZ O PIJAMAYA KARŞI; 5 STIL 1 SALONLUK HAYALLER BIRAKIYORUZ. SOSYAL IZOLASYON GÜNLERINDE ŞARTLAR DEĞIŞMEYEBILIR AMA KENDINIZI YARATICI GÜCÜNÜZÜN KOLLARINA BIRAKIN!

STORY’DE KALMASIN!

Herkesin dahiyane bir fikri var: Karantinada meditasyon ve egzersiz yapmak. Ana sayfanız için değilse de daha iyi hissetmek için bu fikre oy birliğiyle katılıyoruz. Sıra sizde!

ADIDAS ORIGINALS BY ALEXANDER WANG ¨ 749

ILHAM PANOSU

RORU CONCEPT (VITRUTA) ¨ 579 VESTEL MIX&GO ¨ 239

Yogaya başlamak için bir influencer seçtik; Marilyn Monroe!

PUMA X CHARLOTTE OLYMPIA ¨ 399.90 HOMEMADE AROMATERAPI (SOUQ DÜKKAN) ¨ 150

Meditasyon sırasında Amerikalı müzisyen Moby, sessiz ve derinden ‘La’ sesleri bırakıyor.

YARGICI ¨ 1699.99

www.elele.com.tr

NIKE ¨ 199.90

ENERJİ SUYU MALZEMELER • 1 bardak şekersiz veya ev yapımı badem sütü • 1 kase taze veya dondurulmuş ahududu • 1 çekirdeksiz hurma • 1/2 muz • 1 yemek kaşığı chia tohumu HAZIRLANIŞI Tüm malzemeleri blender’dan geçirip buz ekleyerek için.

Zihin jimnastiği için minimalizm kavramının izini sürmeye ne dersiniz?

MAYIS 2020 elele

17


STİL

ILHAM PANOSU

ÜST YAPI ÇALIŞMASI

MAC ¨ 105

Büyükannenizin o etkileyici sözünü hatırlayın; altı kaval, üstü şişhane! Pijama altından vazgeçemiyor olmanız, görüntülü iş toplantılarının aranan yüzü olmanıza engel değil.

PAPER STREET ¨ 30 FLORMAR ¨ 59.99

Eye of The Tiger eşliğinde mesai başladı! Acı yok Rocky…

BLOOM JEWELERY ¨ 352

TWIST ¨ 599

Sosyal izolasyon günlerinde, dünyaca ünlü isimlerin halı desenlerine kadar ezberlemiş bulunduk. Mecburi ‘freelance’ kariyerinizde basamakları tıpkı Cindy Crawford gibi çıkmanız mümkün.

H&M ¨ 129

ZARA ¨ 199.95

OYSHO ¨ 129.95

FONFIQUE ¨ 620

18 elele MAYIS 2020

Tek bir soru: Neden yaratıcısın? Angelina Jolie, David Bowie, Marina Abramovic, Björk, David Lynch gibi kendi alanlarında kutsallaşmış pek çok ismin anlatacakları var.

www.elele.com.tr


ILHAM PANOSU

NEREDEYSE ‘FIRST DATE’

Günlerdir aynı evin içinde ihtilaf kuvvet kesilen sevgilinize, beyaz bayrak sallayın! Romantik bir akşam yemeğinin ardından, sinema gecesine ışınlanmak serbest.

JUWELIEREN (BRANDROOM) ¨ 530

Gelmiş geçmiş en romantik filmlerden İlk Aşk, İlk Dans etkileyici müzikleriyle de ilk tercihiniz olabilir.

THE BODY SHOP ¨ 99.90

COOKPLUS (KARACA) ¨ 179.99 ZARA HOME ¨ 179.95

MANGO ¨ 279.99

www.elele.com.tr

MUDO ¨ 149.99

MUSE FOR ALL ¨ 1750

Muhteşem Gatsby değilsin, herkesi mutlu edemezsin! 20’li yılların cazibesine kapılmayan var mı?

DOLCE&GABBANA (BEYMEN) ¨ 1499

YVES SAINT LAURENT ¨ 250

Wong Kar-Wai tarafından yazılıp yönetilen şiir gibi bir aşk masalı… Uyarmakta fayda var; omuz mesafesinde ağlamak serbest.

MAYIS 2020 elele

19


STİL GAIOS DESIGN ¨ 385

ILHAM PANOSU

ÇOK PARTILI DÖNEM

Karantinada online partilerin tavan yaptığı bu günlerde, 80’ler simülasyonuna davetlisiniz. Arkadaşlarınızla farklı lokasyonlarda, aynı şarkıda eğlenmek hayal değil!

NYX ¨ 25.99

DYSON ¨ 3799

H&M ¨ 69.99 UNOFFICIAL ¨ 250

PONPONIERE ¨ 399

80’lerde ikonik mertebeye yükselen isimlerin listesi kabarık. Ancak Cher’in 1988 yılında, Moonstruck (Ay Çarpması) filmiyle aldığı En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ve Oscar kostümü aklınızın bir köşesinde parlayabilir. Madonna’sız bir 80’ler düşünülemez! Çalma listenize 1984’te yayınlanan efsanevi Like a Virgin albümünü ekleyebilirsiniz.

RAISA&VANESSA ¨ 2669.46

NARS ¨ 200

JBL CLIP3 (AMAZON.COM.TR) ¨ 319.56

ZARA ¨ 99.95

Dansa giriş 101! John Travolta’dan pist tüyoları kapmak için klavuzunuz 1977 yapımı Saturday Night Fever (Cumartesi Gecesi Ateşi).

THE ATTICO (BEYMEN) ¨ 2929

20 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


TIKLAYIN HEMEN INDIRIN!

www.elle.com.tr TWITTER/ELLETurkey

FACEBOOK /ELLETurkey

INSTAGRAM/ELLETurkiye


MODA

Simay Engür

HABER

MÜCADE LE NIN BA Ş I N DA Rihanna, Covid-19 ile mücadele için daha önce 5 milyon dolar bağışta bulunarak herkesin kalbini bir kez daha kazanmıştı Ayrıca bu paranın sağlık çalışanlarına ekipman satın almak, Haiti ve Malavi gibi fakir ülkelere test sağlamak için kullanılmasını da şart koşmuştu. Geçtiğimiz aysa markası Fenty çatısı altında, Fenty Social Club IG partisiyle izolasyon günlerinde eğlenmek isteyenlere küresel çapta bir parti hizmetine imza attı. Teşekkürler Riri!

22 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


İYI KI VARSIN! BIRLIKTE AŞACAĞIZ İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi başta olmak üzere Beymen ailesi, Covid-19 mücadelesi için 5 milyon Türk lirası destekte bulundu. Ayrıca marka, Türkiye’nin dört bir yanında durmaksızın çalışan doktor ve sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarına özel hazırladığı giyim paketleriyle de mücadeleye destek veriyor.

Covid-19 salgını ile birlikte sağlık çalışanlarına destek veren markalara, Vakko da eklendi. Vakko Üretim Merkezi’nde gönüllü personel tarafından üretilen maskelere ilave olarak 3 milyon adet maske de Sağlık Bakanlığı’na teslim edilmeye hazırlanıyor. Markanın mesajı: “Tüm dünyada devam eden bu eşi benzeri görülmemiş salgınla mücadele etmek için gece gündüz mesai yapan sağlık çalışanlarımızın ihtiyaçlarını gözetmek ve karşılamak öncelikli görevimiz. Türkiye’nin salgınla mücadelesi kapsamında başlatılan seferberliğe katkıda bulunmaya, ihtiyaçlar doğrultusunda biz de mevcut kaynaklarımızı artırarak devam ediyoruz.” Biz de bu günlerde taşın altına elini koyan tüm Vakko çalışanlarına teşekkür ediyoruz!

E L E L E DA H A G Ü Ç L Ü Y Ü Z 70 bin litre el dezenfektanı üretim hedefinin yanı sıra 25 bin adet sabun ve el kremini üniversite hastanelerine bağışlamak üzere harekete geçen L’Occitane, tüm ülkelerde sağlık çalışanlarının yanında! Marka, korona salgınıyla mücadele için yayınladığı mesajda; insanoğlunun hep beraber geçtiği bu zor zamanda şükran duyduğumuz tüm sağlık çalışanları için dezenfektan desteğini sürdüreceğini belirtiyor. www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

23


MODA HABER KÜRE SEL SEVGI Lüks moda, kapılarını moda haftalarına şimdilik kapatmış olsa da Covid-19 mücadelesi için tüm gücüyle seferberlik ilan etmiş durumda. Bunlardan birisi de Fransa’daki atölyelerini koruyucu maske üretimi için yeniden açan Louis Vuitton oldu. Marka, gönüllü olarak çalışan zanaatkarlarına minnettar olduğunu ve bölgedeki tekstil endüstrisiyle iş birliğinden büyük bir memnuniyet duyduğunu da seferberlik mesajına ekliyor.

YA L N I Z DEĞİLİZ Mağazalarını geçici süreyle kapatan Penti ‘bugünleri hep birlikte aşacağız’ diyerek sokaktaki dostlarımıza dikkat çekiyor. Markanın gönüllü çalışanları tarafından belli aralıklarla, mağazaların önüne su ve mama bırakılıyor. Siz de kapınızın önüne bir kap mama ve su koymayı unutmayın!

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YA N I N D A Sağlık çalışanlarına koruyucu ekipman sağlamak için harekete geçen markalardan biri de H&M Group oldu. Şirketin Ceo’su Helena Helmersson: “Bu süreci hepimiz beraber yaşıyoruz ve bunu mümkün olduğunca kolektif bir şekilde ele almamız gerekiyor” diyerek bu olağanüstü durumda yardımcı olmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını belirtiyor.

24 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


studio54

YENİ DALGA

Simay Engür

Pozitif izolasyon Usta yönetmenler söz konusu olduğunda ‘etkilendiği 10 film’ listesi görmeye aşinayız; ancak yönetmenlerin karantina günlüklerine alışmamız biraz zaman alacak. Dikkat dikkat! Wes Anderson sosyal izolasyon döneminde izlediği filmleri listeliyor: Les Miserables (1934), Anne-Marie (1936), Wooden Crosses (1932), The Out-of-Towners (1970), And the Pursuit of Happyness (1986), An Angel at My Table (1990)

Karantina 54 Yeni bir çağın eşiğinde, hedonizm merkezleri de kendini baştan yaratıyor. 70’lerin gözde kulübü Studio 54 misali sanal partiler, dünyaca ünlü isimlerin yeni buluşma noktası. Öyle ki DJ Nice tarafından Instagram’da düzenlenen canlı setlerde Oprah Winfrey, Michelle Obama, Rihanna ve Will Smith gibi isimlerle beraber eğlenmek mümkün. Takipte kalın: @dnice

Kuzucuklarım… Korona salgınında ihtiyaç sahibi çocuklara yardım etmeyi amaçlayan Save the Children ve No Kid Hungry hayır kurumları, Save With Stories kampanyasıyla karşınızda. Proje kapsamında uykuyla arası açılan çocuklara Kaia Gerber, Cindy Crawford, Margot Robbie ve Natalie Portman gibi birçok ünlü isim favori masallarını okuyor. Bana masal anlat diyorsanız: @savewithstories

Fonda 80’ler çalıyor “Merhaba TikTok, benim adım Jane Fonda. ‘Jane Fonda Workout’u geri getireceğim.” 80’ler antrenmanlarının ikonik ismi Jane Fonda, gençleri yakalamanın yeni aracı TikTok’a bu cümleyle iddialı bir giriş yaptı. Üstelik yeni neslin kendisini tanımayacağı gerçeğine karşı; video’da emojilerle ‘beni Google’dan arat’ uyarısında da bulunuyor.

Buna bayıldık! Third markasının aksesuarla başlayan hikayesi, beş yıllık serüveninde yeniden aksesuara dönüyor. İllüstrasyonlarla harmanlanan el yapımı Takı Tuku koleksiyonu, arzu tramvayımızdaki yerini çoktan aldı. www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

25


MODA

MOSCHINO

Simay Engür

26 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


www.elele.com.tr

TATE LOBSTERPHONE

odanın soyut düşünceyle yeşerdiği yerde ‘özgünlük’ canavarı endüstrinin sıradanlığını tek hamlede ortadan kaldırıyor. Evet, yaratılan hiçbir şey benzersiz, esin perisiz, sıfır kilometre değildir; Coco Chanel için bile! Ancak yönetmen Jean-Luc Godard’ın da dediği gibi: “Bir fikri nereden aldığınız değil, nereye götürdüğünüz önemli.” Dünden bugüne mimariden, sanat akımlarından, meşhur tablolardan ya da bir fotoğraftan ilham alan tasarımcılar, kıyafetleri sığ çeperinden ayırıp haz nesnesine dönüştürmeyi başardı. Dali’nin deliliği ve Elsa Schiaparelli’nin dehası, Hollandalı sanatçı Piet Modrian’ın modanın iç açılarını değiştiren geometrisi, neredeyse her sene bir sanatçıyla el sıkışan Louis Vuitton… Elbette ki her biri ne modayı etkileyen ilk sanatçı; ne de sanattan etkilenen ilk tasarımcı. Tıpkı bu sezon Picasso’dan ilham alan Moschino gibi. Markanın 2020 İlkbahar/Yaz defilesinde müze duvarlarından fırlamışçasına kıyafetler, Picasso’nun köklerinden bağlı olduğu kübist titreşimleri moda sahnesine taşıdı. Sanat ve moda arasındaki ‘Bing Bang Teorisi’ hazır yeniden harekete geçmişken; en unutulmaz 5 birlikteliği yeniden hatırlıyoruz. Kim bilir, belki de geçmişten bir ilham kıvılcımı; yaratma ateşinizi fitilleyebilir.

ELSA SCHIAPARELLI

M

Sosyal izolasyonun yüksek müsaadesiyle, dijital müzelerin yollarını aşındırdığımız dakikalar yaşıyoruz. Üstelik sanatın ‘s’sinden haz etmeyen Hale, Jale, bütün mahalle duvardaki resimde, havada uçan kuşta, tükenen tuvalet kağıdında anlam arayışı halinde. Peki günlerdir uzak kaldığımız moda ve sanatın omuz omuza anlam arayışındaki kült anlar hangileriydi? Karşınızda tek bir soru ve 5 ikonik an!

Sürrealist manifesto Trendlerin sınırlı yaşantısına, sürreal bir sonsuzluk kazandıran İtalyan tasarımcı Elsa Schiaparelli için modanın Salvador Dali şubesi diyebiliriz. 30’lu yıllarda sürrealizm öğeleri enjekte ettiği ‘ıstakoz elbise’ ve ‘ayakkabı çanta’ kendisinin ve Dali’nin ortak aklının ürünlerinden. Elsa Schiaparelli’nin öncülük ettiği entelektüel, yeniliklere açık ve eksantrik çizgi ileriki yıllarda başta Muccia Prada olmak üzere pek çok tasarımcıyı da etkiledi. MAYIS 2020 elele

27


“Dikiş esarettir” Coco Chanel, modanın oranların etkisinde bir mimarlık olduğunu söylüyordu. Zanaat ve sanatı tek bir potada eritmeyi amaçlayan bauhaus da modanın bugüne kadar en çok etkilendiği akımlardan biri oldu. Aslında teknolojik gelişmeleri esas alan ve bir nesnenin hem işlevsel hem de estetik olabileceğini savunan bauhaus akımı, modayı da fütürizme bulanmış minimal bir çerçevede etkiledi. 60’lı yıllardan itibaren Fransız moda dünyasının çekim alanına giren İspanyol tasarımcı Paco Rabanne, dikişin esaret olduğunu savunuyordu. O yıllarda özellikle New York Times gibi birçok gazetede ‘Paco’nun dikiş seti: Pense ve Teller’ manşetleriyle yer aldı. Teknolojiden faydalanarak modanın ‘gelecek’ temalarını fark etti ve bauhaus akımını modayla harmanladı. Özellikle 1966 yılında ürettiği ‘Unwearable Dresses in Contemporary Materials’ koleksiyonu baushaus’la özdeşleşti. Bu keskin viraj 1968 yapımı kült Barberalla filminin kostümlerine de sıçradı. Bu yaratıcı olaylar zinciri yıllar sonra Hussein Chalayan’ın 2007 İlkbahar/Yaz defilesinde de kendini gösterdi.

ANDY WARHOL

Yves Saint Laurent’in 1965-1966 Sonbahar/ Kış koleksiyonu moda ve sanat çizgisini bulanıklaştıran en ikonik geçitlerden. Yves Saint Lauren, Hollandalı sanatçı Piet Mondrian’ın eserlerinden referansla altı muhteşem A kesim kokteyl elbise tasarladı. Mondrian, üç boyutlu gerçekliğin somut bir şekilde yansıtılmasına karşı duruşuyla 1929 yılında ‘Composition II in Red, Blue, and Yellow’ tablosunu üretti ve bu tablo birçok tasarımcıya ilham oldu. Sanatçının podyumlardaki yansımasına son olarak Hermes’in 2020 Sonbahar/Kış defilesinde de rastlıyoruz.

HUSSEIN CHALAYAN

Yetenekli Bay Mondrian

BARBARELLA (1968)

MODA

Bir gün herkesin 15 dakikalığına ünlü olacağına dair kehanette bulunan Andy Warhol, neredeyse her sezon reenkarnasyonla aramıza geri dönüyor. 60’lı yıllardan itibaren birçok markanın en az bir kere kılavuzu olmuş pop art akımı, en iddialı çıkışını Gianni Versace’yle birlikte yakaladı. Versace’nin 1991 İlkbahar/Yaz defilesinde Andy Warhol’un baskıları tüm koleksiyona tesir etmişti. “Sanatı direkt olarak kullanmanın kötü bir tadı var. Yaratıcı müdahalelerle sanat ve modayı karıştırmayı seviyorum” diyen Gianni Versace’nin bu unutulmaz koleksiyonundan bazı parçalar, tasarımcının trajik ölümünün 20’nci yıldönümüne denk gelen 2018 İlkbahar Versace defilesinde de tekrar gösterildi.

28 elele MAYIS 2020

PACO RABANNE

Sonsuza kadar ünlü

www.elele.com.tr


KANYE WEST SEASON 4

NAOMI CAMPBELL

COUNTRY NURSE, RICHARD PRINCE (2009)

Şşşşş! Sanatın yegane savunucusu Louis Vuitton söz konusu olduğunda, hangi iş birliğinin daha ikonik olduğunu seçmek bir hayli zor. Bugüne dek Takashi Murakami’den Yayoi Kusama’ya ve hatta Cindy Sherman’a kadar birçok sanatçıyla birlikte çalışarak sayısız yaratıcı sanat anlarına imza attı. Ancak aralarından en çok sansasyon yaratanı sanatçı Richard Prince imzalı defilesiydi. Markanın 2008 İlkbahar/Yaz defilesinde modeller harf harf ayrılmış Louis Vuitton başlıkları ve hemşire formasına göz kırpan kıyafetleriyle moda tarihine kazındı. Dönemin kreatif direktörü Marc Jacobs, Richard Prince’la birlikte performans sanatından hallice bir şova imza atmış oldu.

Tanrısal egosu ve yaratıcı gücüyle moda kavramlarını baştan kurgulayan Kanye West moda şovlarında, performans sanatçısı Vanessa Beecroft’un alter egosu olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde tıpkı Beecroft gibi modaya ilham veren çağdaş sanatçıların sayısı bir hayli fazla olsa da mutlaka radarınıza almanız gereken isimleri sizin için sıraladık: • Trevor Andrew: Meşhur Gucci Hayaleti’nin yaratıcısı! • Kelly Beeman: Sanatçının ilham çanları JW Anderson, Tory Elie Saab, Loewe ve Fendi gibi birçok marka için çalıyor. • Benjamin Seidler: Instagram’dan mutlaka takip etmeniz gereken bir sanatçı! Kolajlarıyla modanın tepeden bakan tavrını ekarte etmeyi başarıyor. • Luke Edward Hall: Bu genç sanatçı 2016 yılında, henüz 26 yaşındayken Burberry ile muhteşem bir iş birliğine imza atmıştı.

PYER MOSS

DUVARDAKI RESIM

ÇAĞDAŞ ROLLER

Peki, bu sezon Moschino’nun Picasso güzellemesinin yanı sıra duvarda asılı hangi tablonun dışavurumlarını izledik? 2020 İlkbahar/Yaz defilelerinden sanat tarihi 101.

MARNI

MARC JACOBS

MOUNTAINS AND SEA, HELEN FRANKENTHALER (1952)

MOSCHINO

PEASANT IN THE FIELDS, KAZIMIR MALEVIC (1929)

www.elele.com.tr

HARLEQUIN, PICASSO (1901)

LANDSCAPE AT COLLIOURE, HENRI MATISSE (1905) MAYIS 2020 elele

29


MODA Aslıhan Sever

- Pardon bu rahatlık nereden geliyor?

30 elele MAYIS 2020

Hayatımızın en rahat, en makyajsız, en kendimiz gibi sürecini yaşarken, ‘evde tarz’ kavramı ile yüzleştik. Tayt, eşofman ve çoraplarımız sanki sürecin yıldızına dönüştü. Biz de bu tarzı bizden çok daha önce keşfetmiş tasarımcıların peşine düştük. Hem de mavi sweathirt’ümüzün altına giydiğimiz yeşil çoraplarımızla...

www.elele.com.tr


LES BENJAMINS

Les Benjamins yaklaşık dokuz yıldır hayatımızda. Sınırlamalardan kendini sıyırıp özgün bir marka yaratan Bünyamin Aydın, son derece şık sokak koleksiyonlarıyla hayatımıza dahil olmuştu. Mücadele ettiğimiz bu süreç içinse ‘Stay Home Stay Cozy’ kapsül koleksiyonunu çıkardı ve bir nevi sokağı eve taşıdı. Üstelik bu koleksiyonun gelirini de Covid-19 virüsü ile mücadele için bağışlayacak.

@derentalu

www.elele.com.tr

@ogulcanengin

@burcues

“Evden çalışıyoruz bu dönemde. Boş zamanlarım podcast dinlemek, sanat, müzik, tasarım ve bilgisayar oyunu oynamak ile geçiyor.”

@alatokell

‘Evde Kal’ temalı bir kapsül koleksiyon çıkardınız. Hazırlıklar ne kadar zamanda tamamlandı? Hazır elimizde olan bir kumaş ile tasarladım. Her şey üç hafta içerisinde tamamlandı. Gelecekte yaşamak istediğiniz dünyayı tasvir etmenizi istesek ne derdiniz? Daha sürdürülebilir bir dünya olmasını isterdim. Instagram hesabınızı baktığımızda birçok influencer’la iş birliği yaptığınızı görüyoruz. Bu isimlerin kimler olacağına nasıl karar veriyorsunuz? Öncellikle marka ile doğal bir ilişki içinde olması bizim için çok önemli. Les Benjamins’in heyecanını paylaşıyor olmaları kriterlerimizin en öncelikli olanı. Sizce bir sweatshirt’ü mükemmel yapan nedir? Hikayesi. Aklınızdan çıkmayan bir koleksiyon var mı? Les Benjamins 2019 Sonbahar/Kış The Eagle Hunter koleksiyonu kesinlikle. Kendi tasarımlarınızı giyiyor musunuz? Evet, ama başka tasarımcıları da giyerim. Tasarımlarınız üzerinizdeyken hoşunuza gitmeyen bir yeri oluyor mu? Beğenmediğim bir şeyi giymediğim için bu sorun ile karşılaşmıyorum. Tasarımlarınıza nereden ulaşabiliriz? Şu an en iyi platform bizim kendi web sitemiz. Tasarımlarınızın fiyat aralığı nedir peki? 250-5000 lira arası değişiyor. Tişörtten ceketlere kadar çok farklı ürün kategorilerimiz var. Ayrıca sneaker olarak da Nike, Adidas, Puma, Asics, Converse gibi markaların özel seri ayakkabılarını da satıyoruz. MAYIS 2020 elele

31


MODA @aambrosiaa

“Neticede alışık olmadığımız fakat uyum sağlamak zorunda olduğumuz bir durum var. Bu yüzden çalışarak biraz daha keyifli bir hale dönüştürmeye çalışıyorum.” @seymasubasi

FOR FUN

Cihan Kurtoğlu 2016 yılında kurduğu markası For Fun ile sokak giyimine yeni bir soluk getiriyor. İçinde bulunduğumuz süreç için hazırladığı maske ve sweatshirt tasarımlarıyla dikkatimizi çeken For Fun, renk seçimi ve sloganlarıyla da oldukça iddialı bir tasarım diline sahip.

32 elele MAYIS 2020

Evde kalma süreci sizin için nasıl geçiyor? Güzel geçiyor, uzun süredir ertelediğim konulara odaklanma fırsatı buldum. Önümüzdeki zamanlarda çıkacak yeni koleksiyonlara, onların planlamalarına ve tasarımlarına vakit ayırıyorum. Evdeyken kendi koleksiyonunuzdan parçalar giydiniz mi? Evet, hatta nerdeyse sadece kendi koleksiyonumdan giyiniyorum diyebilirim. Biliyoruz ki modanın gündemden etkilenmemesi imkansız. Siz de bu dönem için maske ve sweatshirt’ler tasarladınız. Nasıl çıktı bu koleksiyon ortaya? Bu durumu toplumun ihtiyacına yanıt vermek olarak görüyorum. Standart cerrahi maskelerin yarattığı tek tip görüntüyü kişiselleştirmek adına başlayan bir süreçti. Şubat başında tek bir model olarak çıkarmıştım. Medikal bir ürün olmadığı için yıkanabiliyor ve tekrar kullanılabiliyor. Oldukça çok ilgi gördü. Tasarımlarınızdaki renk skalanız oldukça cesur. Peki, sizden gelecekte yaşayacağımız dünyayı tek bir renkle anlatmanızı istesek bu renk ne olurdu? Siyah derdim, geleceğin insanlık açısından sert sınanmalar ve büyük mücadelelerle birlikte geleceğini düşünüyorum. 2019 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda doğrudan bu duruma dikkat çekmiştim. ‘Dark End’ isimli bu koleksiyondaki tasarımlar, kendi sonunu getirme potansiyeli yüksek insanlığı, evrensel tehditleri ve bunun sonuçlarını anlatıyordu. Tasarımlardaki ana iki renk siyah ve beyazdı. Bunun haricinde her sezon neon sarı ya da turuncu gibi daha canlı tonlar da kullanıyorum. Biraz da markanızdan konuşalım. Nasıl başladı For Fun’ın hikayesi? 2016 senesinde ilk olarak kendi giyeceğim tişörtleri tasarlayarak başladım. Çevremin bu tasarımlara olan ilgisi beni bu konuda cesaretlendirdi ve daha fazlasını yapabileceğimi hissetmemle birlikte For Fun’ın hikayesi de başlamış oldu. Tasarımları oluşturdum, sonrasında markanın nasıl bir duruşu olması gerektiği, stratejisi, gelecek vizyonu, ismi, logosu, satış kanalları, ürünlerin üretimi, çekimleri derken altı aylık bir ön hazırlık süreci yaşadım. Tabii bu sürede mevsimler değişti kış geldi, sweatshirt ve hoodie tasarımlarını da dahil ederek 2016’nın son haftalarında ilk koleksiyonumu çıkardım. Sizce bir eşofmanı mükemmel yapan ne? Kalıbı ve kumaşı kesinlikle çok önemli. Sonrasında dikim tarzı derim... Özellikle eşofman altlarında diz izi sorunları olabiliyor, bu sorunu anca o bölgedeki dikim teknikleri ile aşabiliyorsunuz. Tasarımlarınızda kullandığınız favori sloganınız hangisi? “I’m gonna pay you 100 dolar to fxck off!” En sevdiğim sloganlı tasarımlarımdan biri. Tasarımlarınıza nereden ulaşabiliriz? Web sitemiz üzerinden tüm tasarımlara ulaşabilirsiniz. Ayrıca Bağdat Caddesi’nde showroomumuz var. Buradan da tasarımlarımızı deneyip alışveriş yapılabileceğimiz günler geri gelecek pek tabii. Bunun haricinde de Beymen’de online olarak ürünlerimiz çok yakında satışta olacak. Tasarımlarınızın fiyat aralığı nedir? Tişörtlerin fiyatları 90-140 lira arasında değişiyor. Sweatshirt’ler 160-220 lira, Hoodie’ler ise 200-260 lira aralığında. www.elele.com.tr


SOCKS+STUFF

Onu ilk kez pizza ve donut şeklinde tasarladığı çoraplarıyla tanıdık. Lal Saraçoğlu Londra’da eğitimini tamamladıktan sonra lezzetli çoraplarını tasarlamaya doğru bir yola çıkıyor. Böylelikle de onunla yollarımız kesişiyor. Üstelik çoraplar Socks+Stuff markasının sadece bir bölümünü oluşturuyor.

“Giydiğimiz çoraplar kimi zaman saatlerce, kimi zaman bütün gün bizimle... Düşünsenize aslında vücudunuzla en çok temas eden günlük ürünlerden biri, bu yüzden benim için çorabın kalitesi ve ipliği çok önemli. Sağlık açısından sorun yaşamamak için mevsimsel olarak değişse bile genelde yüzde 70 pamuk ve üzeri çorapları tercih ediyorum.”

www.elele.com.tr

Evde kalma süreci nasıl gidiyor? Benim için çok kolay oldu, çünkü zaten evimde vakit geçirmeyi seven biriyim. Evde kaldığım sürede yeni çoraplar ve ürünler tasarlamaya daha da çok vaktim oldu, üretimlerine başlamayı sabırsızlıkla bekliyorum. Evdeyken kendi tasarımlarınızdan giydiniz mi? Neredeyse her gün. Sadece benim değil eminim insanlarında en sık değiştirdiği ürün çoraplarıdır. Bu nedenle var olan çoraplar harici numunelerimi bile giymeye başladım. Desenler sizin tarzınızın temeli. Bu süreçte favoriniz hangi desen oldu? Açıkçası bu dönemde ne kadar fazla çorap o kadar iyi… Dışarı da çıkmadığım için seçimlerimi tamamen moduma göre yapıyorum. Uyumlu giyinmeye çalışsam bile kirliler biriktikçe pijama modasına ayak uydurmak şart oluyor... Tasarımlarınızdaki renk skalanız oldukça cesur. Peki, sizden gelecekte yaşayacağımız dünyayı tek bir renkle anlatmanızı istesek bu renk ne olur? Bence uzak gelecek oldukça umut dolu. İnsanlar ve özellikle Türkiye, yardımlaşmanın önemini tüm dünyaya kanıtladı. Hatta bu sebeple yaşadığım ülke adına bir kez daha gurur duydum. İçinde bulunduğum sektörse bu dönemden iyi dersler çıkartıyor, özellikle sağduyulu firmaların bu dönemi daha iyi atlatacağını düşünüyorum. Bu nedenle ben geleceği mavi ile betimlemek istiyorum, deniz ve gökyüzü gibi bilinmezliklerle dolu ama bir o kadar temiz ve keşfedilmeyi bekliyor. Sizin çorap tasarlama maceranız nasıl başladı? Ben araştırmayı çok seven biriyim. Bazen derin düşüncelere dalıp, uçuk fikirler ürettiğim, bunları notlarıma yazdığım saatlerim olur. Aslında bu yolculuk da aynen böyle başladı. Devamı ise fikirlerimi paylaştığım arkadaşlarım ve ailemin verdiği cesaretle hayata geçti. Aklımda özellikle çorap yapmak yoktu, gördüğümde beni heyecanlandıran daha geniş bir ürün yelpazesi düşünüyordum. Çorap bir başlangıç noktası oldu. Socks+Stuff ismi de buradan geliyor, ‘stuff’ olarak gelecekte sizi daha da şaşırtmaya hazırlanıyoruz. Çoraplarımızı nasıl seçelim? Stil tüyolarınızı alabilir miyiz? Bence küçük detaylar çok önemli. Bazen büyük resim çok kalabalık oluyor ve küçük detayları göremiyoruz. Mesela tek renk tişört ve bir mom jean’i renkli çoraplar ve bir sneaker ile tamamlamak en çok tercih ettiğim kombinlerden. Instagram hesabınızda tasarımlarınızı paylaşanlara da yer veriyorsunuz. Bu güne kadar çok beğendiğiniz, aklınızda kalan bir paylaşım oldu mu? Çok sevdiğim İtalyan bir şefin ve ailesinin pizza paketini gördüğü andaki şaşkınlığını paylaştığını hatırlıyorum, gerçekten o kadar doğal bir tepki vermişlerdi ki aklımda en çok kalanlardan oldu. Tasarımlarınıza nereden ulaşabiliriz? Şimdilik kendi online mağazamızdan ve Morhipo’dan ulaşabilirsiniz. Ayrıca Nişantaşı Openhaus’da tatlı bir standımız da mevcut. Tasarımlarınızın fiyat aralığı nedir? Lezzetli çorapların fiyat aralığını 39-129 lira bandında tutmayı amaçlıyorum. MAYIS 2020 elele

33


MODA

SOCKIN’ GOOD

“Evde kalma süreci benim farkındalığımı değiştirdi diyebilirim aslında. Uzun zamandır ertelediğim işlerimi, yarım kalan hobilerimi, keyif aldığım uğraşlarımı yapma fırsatı yakaladım.”

34 elele MAYIS 2020

Komplike çorap tasarımlarından uzak, son derece modern ve minimal çizgide tasarımların yaratıcısı Nihal Güleç Süsin için bir çorap hiçbir zaman sadece bir çorap değil. Aynı zamanda karakterinizin en önemli ipuçlarını veren bir anahtar.

Evde kalma süreci nasıl gidiyor? Aslında bu süreçte içimden ne gelirse, canım ne isterse onu yapıyorum. Çamurla oynamayı çok sevdiğimden saksı gibi küçük objeler yapıyorum. Bol bol resim yapıyorum, günlük tutmaya bile başladım. Tarihe geçecek bir olay yaşıyoruz ve ileride çocuklarıma anlatacağım, okuyacağım ders niteliğinde bir günlük olacak buna eminim. Tüm bunların dışında ben de evde çalışmaya devam edebilen şanslı insanlardanım. Ayrıca keyif aldığım için de bol bol yemek yapıyorum. Bu konuda sevmediğim tek kısım ise evi sürekli toparlamak zorunda olmak. Karantina döneminin en kötüsü zannederim; anneme, babama, kardeşlerime ve geri kalan tüm sevdiklerime sarılamamak. Umuyorum bu günleri de atlatacağız. Evdeyken kendi tasarımlarınızdan giydiniz mi? Dolabımda ve eşim @tugacarsusin’in dolabında galiba sadece Sockin’ Good var. Kendi tarzımda ve kendi giymek isteyeceğim çoraplar yaptığımız için o konuda hiç sıkıntı çekmiyorum. Hepsini tek tek giydim denedim. www.elele.com.tr


@feyzacipa

@blackbeggy

@bedirhansoral

Gelecekte yaşamak istediğiniz dünyayı anlatır mısınız bize? Doğal kaynaklarımızın tüketilmediği, oksijenimizin bol olduğu, insanların gerçekten insan gibi davrandığı ve oldukları gibi göründükleri bir dünya olsa bana yeter. Marka maceranız nasıl başladı? Bir çorap markası çıkarmam gerektiğine gerçekten 10 saniye içinde karar verdim. Benim yine bir düzine çorap aldığım bir günde, ablamın; “Bu çorapları neden satmıyoruz?” demesiyle başladı macera. Hemen Instagram hesabımı aldım ve derhal ertesi gün hiç bilmememe rağmen çorap üreticilerini gezdim. Eşim de isim babası. Bu isim de yaratmak istediğim tarzla tam uyum sağladı. Kurumsal kimliğim de aynı şekilde markamın hissini yansıttığını düşünüyorum. Çorap deyip geçmeyelim; en iyisi hangisidir? En sevdiğim çoraplar bambu olanlar aslında ama bambular da hep tek renk üretiliyorlar genellikle. Tek renk giymeyi de çok seviyorum ama genel düşündüğünüzde insanlar satın aldıkları şeyde mutlaka bir desen görmek istiyor. www.elele.com.tr

Tasarımlarınızda belli şekilleri ve formları düz renklerde kullanıyorsunuz. Eşleşmesini çok beğendiğiniz belli formlar ya da renkler var mı? Evet aslında ben çok renkli, çocuksu desenli çorapları hiçbir zaman sevmedim. Marka kimliğimin de daha karizmatik, stil sahibi ve biraz ukala olmasına özen gösterdim. Dümdüz bir stil ile rengarenk bir çorap değil de aksine stili tamamlayacak çoraplar hep daha çok ilgimi çekiyor. Dolayısıyla Sockin’ Good markası da daha çok sokak tarzı diyebilirim. Genel olarak çizgili ve çizgisi minimalleştirilmiş formları çok daha fazla seviyorum. Çoraplarınızla nasıl kullanmalıyız? Stil tüyolarını alabilir miyiz? Çoraplarımın çoğu cinsiyetsiz ve tek beden. Kişiler, çoraplarını stillerini tamamlayacak bir aksesuar olarak görürlerse bu şekilde çok daha bütün durur. Stiletto’larla bile çorap kullanmayı çok seviyorum. Tabii dengeyi kurmak da önemli. İnce bir çizgi var aslında, bunu aşarsanız kötü görünebilirsiniz de.

Şortların altına, eteklerin altına, hatta bileği sadece beyaz renkte olan çoraplarlarla kumaş pantolonun altına bile giyebilirler. Biraz gözlemle herkesin çözebileceğini düşünüyorum. Instagram hesabınızı baktığımızda birçok influencer’la iş birliği yaptığınızı görüyoruz. İsimlere nasıl karar veriyorsunuz? Salt popülerlik sizin için yeterli mi? Aslında Instagramda çorabımı giyen insanların, çok büyük kısmı arkadaşlarım. Ulaşabileceğim çok daha fazla influencer arkadaşım var; ancak istiyorum ki gerçekten giydiğinde taşıyabilecek, kendi tarzlarını ve markanın tarzını yansıtabilecek insanlar giysin. Çünkü derdimi en çok onlarla anlatabiliyorum. Tasarımlarınıza nereden ulaşabiliriz? Tasarımlarıma Instagram’da @socking_good adresinden, bir kısmına da shopier.com/Sockingood adresinden ulaşabilirsiniz. Tasarımlarınızın fiyat aralığı nedir? Tasarımlarımın fiyatlarını bu süreçte çok daha uygun tutuyorum. 18.90 liradan başlıyor. Arada sürpriz indirimler de yapıyorum. MAYIS 2020 elele

35


MODA

“Bu süreçte mottom: ‘Sabret, şükret ve hareket et!’ oldu!”

RYDER ACT.

Plaza hayatıyla başlayan kariyerine bir kırılma noktasıyla veda eden tasarımcı Kübra Demir’in markasının mottosu; ‘kadın durudur, duruştur.’ Onun hikayesi de bir anda, hızlı bir karar ile başlıyor...

@duygu

36 elele MAYIS 2020

Evde kalma süreci sizin için nasıl geçiyor? İlk günler herkes gibi sabretmeyi öğrenmeye çalıştım. Bol meditasyon ve nefes egzersizleri en büyük yardımcım oldu. Yaşanan bu global izole hayatın önce fikir olarak yaratım sürecime yüksek katkısını fark ettim. Sonrasında kağıda dökülen yeniler, güzel günler için güçlü bir arşiv oluşturmaya başladım. Bunun yanında yoga ve pilatese bu kadar fazla saat ayırabildiğim olmamıştı. Dolayısıyla bu süre içinde; sabrettim, şükrettim, hareket ettim. Evdeyken kendi koleksiyonunuzdan parçalar giydiniz mi? Günümüm tamamını Ryder Act.’in farklı parçaları ile geçirdiğimi söylemem gerek. Tasarımlarınızda belirli grafik ve formlardan yararlandığınızı görüyoruz. Keskin hatları seviyor musunuz? Küçük detaylar sizin için ne ifade ediyor? Cesur kadın duruşunu ifade etmek istediğim tasarımlarımda, kadın ruhunun keskin iniş çıkışlarını keskin hatlarla ifade etmeyi seviyorum. Bu çizgilere renkler ekliyorum, minik detaylarla markamın öne çıkan duygularını vurgulamayı seviyorum. Tasarımlarınızdaki renk skalanız oldukça cesur. Peki, sizden gelecekte yaşayacağımız dünyayı tek bir renkle anlatmanızı istesek bu renk ne olurdu? Yeşil bir dünya olmasını isteyebilirim. Doğayı daha çok özlediğimiz ve daha çok ihtiyaç duyduğumuz bu süreçten sonra da ihtiyacımız olan renk yeşil olacak. Sizce bir eşofmanı mükemmel yapan nedir? Bu sorunun en net cevabı; konfor. İçinde sonsuz hareket etme özgürlüğüne sahip olabileceğiniz, aynı zamanda her sosyal ortamda minik dokunuşlarla kombinleyebileceğiniz ve şık görünebileceğiniz bir parçaysa, o eşofman mükemmeldir. Sizin tasarladığınız ve en sevdiğiniz slogan nedir? Kadın durudur, duruştur. Markanızın Instagram hesabında motivasyona yönelik paylaşımlar var. Çekimlerinizde gördüğümüz kadınlarsa cesur ve güçlü. Tasarımlarınızın güçlü bir duruşu var. Bu bir seçim mi? Ryder Act. ilhamını kadın duruşundan alıyor. Son koleksiyonda da cesur kadın duruşuna renkleri de ekleyebilen, konfor alanından çıkmadan modayı takip etmek isteyen herkesten bahsediyor. Dolayısıyla evet, tasarımlarımın ilhamı, güçlü kadın duruşu. Birçok Influencer’la iş birlikleriniz var. İsimlere nasıl karar veriyorsunuz? Salt popülerlik sizin için yeterli mi? Takipçi sayısı ya da ne kadar popüler olduğundan daha önemli olan, aynı dili konuştuğumuz kişilere ulaşabilmek. Tasarımlarınıza nereden ulaşabiliriz? Kendi online sitemizden, Galeries Lafayette, Harvey Nichols, Brandroom Online’dan ve şehir dışında birçok Designer Store’dan satışını gerçekleştiriyoruz. Tasarımlarınızın fiyat aralığı nedir? Fiyatlarımız 200-900 lira arasında değişiyor.

@minaceran

www.elele.com.tr


“Tıklayın, indirin!”

MAYIS sayımızda EV-OFİSLER, AÇIK HAVA MOBİLYALARI, TEK BAŞINA YAŞAM KEYFİ, SAMİMİ SOFRALAR, ünlü isimlerin karantina günlükleri

@maisonfrancaiseturkey

maisonfrancaiseturkey

MF_Turkiye


RÖPORTAJ

ER MUZ H U Ğ U D BUL , R ÜÇER AR BOŞ L E Ş K I A K I K , LSE Z. SO MUŞ ETTEYI NDA GÜ A OTUR Y O I D Y Z Z Z I A I M V V I LAR Ş, KMIŞ . TELE EKILMI KOLTUK ÜZÜ DI YORUZ Ç I M R N Ü E E Z D D I Ö R. AG Ü EV EM G EKRAN IYORLA BÖLÜM D NA ÖZL O N N I K O L G S L A N ELIYOR ÜYA. SA NDAN B T SOSYETE’NI G G A O Ş K K I L U Ç A M L B YOR IRSE VAR. JE DA ÇIKAMI ÜLSE B I G R BIRSEL N A KOŞUL E Ş I K R D R E A Ü H D N ÜŞÜ UZ, O ULAR ? DIYE D ÜNKÜ BILIYOR OYUNC I M K E R. Ç I, GERÇ IR! AŞLIYO B RÜYA M IYI GEL A Y E A Z I M M T I A HEP VE ANL

H FOTOĞRAF: GÜLSE BİRSEL RÖPORTAJ: SİMAY ENGÜR DESTEKLERİ İÇİN; ZEYNEL ABİDİN AĞGÜL VE NECMETTİN ERCAN’A TEŞEKKÜR EDERİZ.

38 elele MAYIS 2020

ayal gücüyle bizi bize güldüren, zekasıyla zihnimizi doyuran, hem iyi günde hem de kötü günde ‘o ne düşünüyor?’ diye sözü ona verdiğimiz, her çatının altında kredisi sonsuz bir kadın. Gülse Birsel, koronavirüs günlerinde tek kişilik dev setini kuruyor ve kendi dergi kapağını kendi çekerek yine bir ‘ilk’ olmayı başarıyor. Küresel bir krizin eşiğinde evlerimizde ekmek yaparken, kalbimiz pır pır ekrandan gözümüzü alamazken ve gülmeye bu kez ‘gerçekten’ çok ama çok ihtiyacımız varken; Jet Sosyete #EvdeKal özel bölümüyle göz göze geliyor, en olmadık daracık sokakların denize kavuşması gibi ansızın bir ferahlama hissediyoruz... Ve bir gülme geliveriyor

hepimize. Yalnız değilmişiz! Bilmecesi bol karantina günlerinin güldürmecesi, Gülse Birsel’in orantısız zekasıyla eklenmiş oluyor böylece hayatımıza. Bu süreç için: “Hayatımızı bu kadar etkileyen bir vaziyetin içindeyiz. Bambaşka durumlar, çatışmalar, sorunlar, sohbetler, ilk kez yaşadığımız deneyimler var” diyor. Onun deyimiyle bir hikayeci olarak bunları anlatmasaydı, içinde şişecekti; biz izlemeseydik delirdiğimizi düşünecektik. Sizin anlayacağınız, karşılıklı bir aşk bizimki. Evinde Jet Sosyete’nin final bölümüne odaklandığı, çekimlerin de jet hızıyla devam ettiği bir curcunada da kapak çekimiyle hayatına sızıyor ve sıkıntıları kesip atan bir sohbete dalıyoruz. Evet, o şeref bize ait. www.elele.com.tr


www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

39


RÖPORTAJ Her hafta neredeyse bir film kadar dizi senaryosu yazan Gülse Birsel için bu durum yeni sayılmaz; ancak bu dönemde birçoğumuz evdeyiz. Siz nasıl bir ruh hali içindesiniz? Çalışmaya, dizi yapmaya devam etmek hem bana hem oyuncu arkadaşlarıma şifa oldu. Her şey normalmiş gibi rolle, makyajla, kostümle, repliklerle, performansımızla ilgilendik bir süre. Koronavirüsü unuttuk. Sonra bu evden çekilen bölümün başarısı, bu kadar konuşulması da iyi geldi. Şimdi aynı teknikle her oyuncunun evinden telefonla çektiği bir final bölümü hazırladık, onu da yakında seyredeceksiniz. Hep ilklere imza atıyorsunuz! Bu süreçte kendi dergi kapağını kendi çeken de ilk siz oldunuz… Tek kişilik dev bir ekip oldum. Makyaj, saç, kostüm, hepsini kendim çözdüm. Zeynel Abidin Ağgül’e telefonla evdeki açıları ve ışığı gösterdim. O ‘şuraya otur, ışığı karşıdan al’ dedi. Böylece açıyı bulmuş olduk. Akşamüstü ışığını beğendim, onu kullanayım bari dedim. Telefonumla çektim, portre seçeneğinde; sonlara doğru ustalaşıp fonu iyice flulaştırmaya filan başladım. 10 saniyeye kurup kurup poz verdim. Sonra coşkumu dizginleyemeyip kitapların üstüne yatıp tepeden selfie’lere filan geçtim. Çekim bittiğinde üç çekim yorgunluğu vardı üzerimde. Ev çekimleri hem dizide hem dergi çekiminde aşırı yorucu, onu anladım. Ama esnek saatler olması güzel ve set yemeği tam ağzınızın tadına göre. ‘Jet Sosyete #EvdeKal özel bölümü ulusal kanalda yayınlandı, çok izlendi ve hatta yurt dışı basınında da yer aldı. Fikir nasıl ortaya çıktı, çekerken ne gibi zorluklar yaşadınız ve bu bölümlerin devamı gelecek mi? Salgın Türkiye’de başlar başlamaz, sanırım üçüncü veya dördüncü günde seti iptal ettik. O riski alamazdık. Ama o esnada çektiğimiz bölümden 4-5 sahne kalmıştı. Ben hemen onları görüntülü telefon konuşmasına çevirdim, senaryoyu değiştirip oyunculara yolladım. Sonuç güzel oldu ve bölüm hiçbir şey kaybetmedi. Onu görür görmez, dedim ki tamamen bu teknikle koronavirüs günlerine özel bir bölüm çekelim. Çünkü bu sezon 20 bölüm yapacaktık ve 18’inci bölümü yeni bitirmiştik. Böylece herkesin evden telefonuyla çektiği, görüntülü konuşmalardan oluşan, bu karantina günlerimizin hikayelerini anlatan o özel bölümü çektik. 55 dakika olmasına rağmen, 140 dakikalık dizilerin arasında çok iyi reyting aldı. Kanal ve yapım şirketi bir tane daha istedi ve Jet Sosyete finalsiz kalmasın dedik. Yine korona günlerinde geçen, aynı teknikle çektiğimiz, ama başka hikayelerin ve özel konukların da olduğu bir final hazırladık. Jet Sosyete tam planladığımız gibi üçüncü sezonun 20’nci bölümünde, yani toplamda 59’uncu bölümünde bitti. Artık başka hikayeler gelecek. Bu salgının hepimizi gafil avladığı ortada ama Jet Sosyete televizyon tarihinde bir ilke imza atmış oldu. ‘Kimsenin yapmadığını yapan, kriz anında kimsenin görmediğini gören’ olmak… Başarınızın sırrı bu mu? Aslında öncelikle ekibe bu sezon 20 bölüm bitiririz sözüm vardı. Onu yerine getirmek istedim. Böylece

40 elele MAYIS 2020

hem oyuncular hem teknik ekip, 20 bölüm çalışmış gibi oldu. Temel motivasyon kaynaklarımdan biri buydu. Özellikle setlerin ve iş hayatının durduğu şu dönemde herkesin hayatı için daha da önemli bir konu oldu, o sözümü tutmalıydım. İkincisi, bu kadar hayatımızı etkileyen bir vaziyetin içindeyiz. Bambaşka durumlar, çatışmalar, sorunlar, sohbetler, ilk kez yaşadığımız deneyimler var. Hikayeci olarak bunları anlatmasam içimde şişerdi. Daha önce Modern Family’de sadece laptop ekranı gördüğümüz bir bölüm seyretmiştim. Ama sadece görüntülü konuşmalardan oluşan ve tüm oyuncuların evden telefonlarıyla çektiği bir dizi, evet sanırım ilk kez yapıldı. Adapte olmak, ama prensipleri kaybetmeden adapte olmak; kriz ve sürpriz anlarında sevdiğim bir yaklaşım. Yarattığınız karakterler aslında yan komşumuz, şirketteki yöneticimiz; içimizden, sokaktan kahramanlar yani. Tebdili kıyafet, dışarıda gözlem yaptığınız, hikaye aradığınız oluyor mu? İlham kaynağınız her hikayede, her karakterde değişiyor. Bunu yazarın bilmesi mümkün değil. Tanıdığınız insanlar, görüp duyduklarınız, ağırlıklı olarak hayal gücünüz, okuyup işittiğiniz hikayeler, hepsinin karışımı. Ama dediğim gibi, temelde hayal gücü... Sizin mizah anlayışınız sadece güldürmeyi amaçlamıyor, toplumsal yüzleşmeyi de sağlıyor diyebilir miyiz? Hoşuma giden şeyleri de sinirime dokunanları da yazıyorum. Bildiğim dünyalarda yol almayı da daha doğru buluyorum. Televizyonda izlediğimiz kadın karakterler, çoğu senarist tarafından ‘kurtarıcısını bekleyen kişi’ olarak konumlandırılıyor. Bu durumun cinsiyet eşitsizliği ve kadına şiddet gibi konuları desteklediğini biliyoruz. Geçtiğimiz yıl kız çocuklarına ilham olması adına, Barbie bebeği yapılmış bir senarist olarak; bu konuda ne söylemek istersiniz?
 Senaristlerin, yapımcıların, sektörün bir kendisine dönüp bakması gerekiyor. Bu karakterler elbette toplumda var. Empati de kurulmalı, hikayeleri de anlatılmalı. Ama kadına şiddetin pornografisine doğru gitti bir ara iş artık. O çok çirkindi. Hala da çoğu kadın karakter pembe dizi kalıplarının dışına çıkamamış iki boyutlu tipler olarak yazılıyor. Hanımağa, şefkatli anne, fettan kadın, masum genç kız ve en çok da ezik, iyi niyetli, şiddet görüp susan mazlum kadın. Kadın oyuncuların da işi çok zor, karakteri biraz derinleştirmek için performansa yüklenerek bir yol bulmaya çalışıyorlar. Seyircinin kolay anlayacağı, basit ve özdeşleşeceği veya seyredip haline şükredeceği tipler yazalım derken; toplumu yanlış bir yere götürmeye başladı televizyon dizileri. Şiddet görüp susan kadın ‘normalimiz’ olmamalı. Şiddet gösteren, otoriter erkek ‘klasik baba figürü’ olmamalı ki Türk toplumunda da değildir esasında. Sevilmez böyle adamlar, mahallede bile uyarılır, pek makbul adam olmazlar. Öyle kadınlara da çok acınır, hep ‘kız git mahkemeye ver’ denir. Ailesi, abisi, şusu www.elele.com.tr


www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

41


RÖPORTAJ

42 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


busu sahip çıkar, ne bileyim. Kadın erkek rolleri, aile içi roller Türk toplumunda bu dizilerdeki kadar dengesiz ve şiddete dayalı değildir. En azından çoğunluk bu değildir. Üreteceğiniz bir dizinin ya da filmin şerbetini biraz da izleyicinin beklentilerine göre ayarlamak gerekiyor sanırım. Ama siz hem herkesin sevebileceği hem de biricik işler ortaya koyabiliyorsunuz. Şerbetin dengesini nasıl tutturuyorsunuz? Yazarın burnunun dikine gitmesi lazım. Kendimin ve eşimin dostumun seveceği şeyler yazdığımda hep seyirci de çok sevdi. Şunu bunu, ‘o tutar, bu tutar’ı yanlışlıkla dinlediğim her an baktım ki hatalı olmuş. Mizahla anılan isimlere genellikle ‘şaka yapma’ misyonu yüklenir, her daim komik olmaları beklenir. Ama Gülse Birsel ismini duyunca, insan önce bir önünü ilikliyor. En ciddi konularda düşünceleriniz merak ediliyor, hatta size ait olmayan büyük büyük sözlerin altına ‘Gülse Birsel’ yazılıyor. Bu saygınlığı kazanmak ne kadar önemliydi sizin için? Saygınlıktan çok sevilmek, beğenilmek önemli hepimiz için galiba. Başarılı, çalışkan insanın saygınlığı, iktidar alanı, istemese bile kendiliğinden geliyor zaten. Kendinizi peşinden gitmekten alıkoyamadığınız bir tutkunuz var mı? Kitap-dergi okumak, filmler, diziler ve komedi tutkularımdı. Zaman içinde hepsi mesleğim oldu sırayla. Yaz mevsimini mümkün olduğu kadar uzun deniz kenarında geçirmek, güzel seyahatler, iyi yemek, arkadaşlar filan diyeyim bari. Alanında iyi olan bir isim, diğeriyle kıyaslanır genellikle. Özellikle komedi türünde senaryo yazan, önü çok açık isimler de var ama ‘Gülse Birsel mi daha iyi, yoksa…’ sorusu şu an için eksik kalıyor. ‘En iyi’ olarak takdir görmek, beraberinde ne gibi kaygılar ve sorumluluklar getiriyor? Valla kafam o şekilde çalışmıyor. Elimden geleni yapıyorum sadece. Kendime karşı utanmak istemiyorum. ‘Karalamışsın, alelacele çalışmışsın, şişirmişsin’ demek istemiyorum yazarken de oynarken de. Çok utanıyorum öyle olunca ki dizi yapıyorsanız bu illa arada sırada oluyor. Her hafta komedi filmi olmaz çünkü. ‘Benden bu kadarmış, yapamıyorum’ zaman zaman kurduğunuz bir cümle mi? İş yükü çok ağırsa, gerçekten beynin de vücudun da sınırlarını zorladığımız zamanlar oluyor. Geçen yıl 130-140 dakika yazıp oynarken çok defalar bunu dedim. Yıllardır siz yazıyorsunuz, biz ekrana bakıp gülüyoruz. Türk milletini güldürmek, ağlatmaktan daha mı zor dersiniz? Yoo, biz komedi seviyoruz. Melankolik olabilen ama eğlenmeyi, gülmeyi, şarkıyı, türküyü, dansı çok seven bir milletiz biz. Bazı başka Ortadoğu toplumları gibi hevessiz, atıl, ümitsiz değilizdir. Hayal kurmayı, gelecek planı yapmayı, www.elele.com.tr

heyecanlanmayı, yeniliği severiz. Mutlu sonlara inanırız ve onu hedefleriz. Bir de duygu aralığımız geniştir, gülerken ağlamaya hızlı geçeriz mesela. Aile Arasında filmi için ‘çok güldük ama çok da ağladık, iki yönden de sinemadan dağılmış çıktık’ diyen o kadar çok insan oldu ki; bu, pek beklediğim bir şey değildi. İlkel bir mağara insanı, ilk neye katıla katıla gülmüştür sizce? Muhtemelen kendi yaptığı bir hatanın, bir sakarlığın başkası tarafından yapılmasına. Veya kendinden güçlü gördüğü birinin, bir liderin, ne bileyim kuvvetli bir hayvanın zaafını, küçük duruma düşmesini izlediğinde gülmüştür. Hiç yaş almadığınıza yemin edebiliriz ama ispatlayamayız. Bu kadar yoğun bir çalışma temposuna rağmen hep genç ve fit kalmanın püf noktalarını öğrenebilir miyiz? Bu bir iltifat. Verebileceğim püf nokta da yok. Çok çok fit biri değilim, sadece kolay kilo almam. Spor yapmıyorum, dizi bitince başlayacağım. Gençlik mençlik, bilemem. Varsa öyle bir şey annemin babamın genlerindendir. Şu sıralar ihtiyaçlar piramidinizin en tepesinde ne yazıyor? Hareket etmek, dinlenmek, gevşemek, az çalışmak. Dergicilik, gazetecilik, senaristlik, oyunculuk… Bu işlere hiç bulaşmadan önce de imrendiğiniz ve kariyeriniz boyunca da sizi etkileyen isimler kimler? Haldun Taner’den Ferhan Şensoy’a bütün o muhteşem mizah yazarları. ‘İşte yaşamak bu!’ dediğiniz anlarda genellikle nerede ve ne yapıyor oluyorsunuz? Seçenek çok. Neşeniz yerinde olsun yeter. Tembellik hakkınızı hayatınızın hangi dönemine saklıyorsunuz? Tembellik sevdiğim bir kelime değil. Tembelliğin içinde depresyon var bence biraz. Dinlenmek, tatil ve kafayı nadasa bırakmayı severim ben. O da dönem dönem hep yaptığım bir şey. İzolasyon günlerinde Jet Sosyete çekimleriyle ilgilenmiyor olsanız; sizi ekmek yaparken mi, yoksa yeni bir proje üzerine çalışırken mi buluruz? Günde bir dilimden fazla ekmek yemeğin tadını bozuyor, çok sevmem. Ben yine okur, yazar, çizerdim herhalde.

Yaz akşamlarının keyfi… Muhabbet. Mükellef bir sofrada… Soslu patlıcan kızartması var. Herkes uyuduktan sonra… Okur yazarım. En son izlediğim dizi… Unorthodox. Şu an okuduğum kitap… Uşak, Panait Istirati. Çocukken en çok… Hayal kurardım. 80’ler… İyi müzik!

MAYIS 2020 elele

43


ELELE ÖZEL Baran Alışkan

“Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Franz Kafka/Dönüşüm

44 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


M E T A MB O R F O

BEKLENMEDİK BİR DÖNÜŞÜM

BIR AN DURDUK VE SOLUKLANDIK. İÇ DÜNYAMIZ VE BILDIĞIMIZ DÜNYA ARASINDA BAŞKALAŞIM GEÇIREN RUHLARIMIZLA YENI DOSTLAR EDINDIK. TANIDIK ISIMLER VE TANIDIK DUYGULARLA DOLU BIR BAŞKALAŞIM YOLCULUĞUNA HOŞ GELDINIZ. SIZIN ‘DÖNÜŞÜM’ KITABINIZIN ILK CÜMLESI NE OLURDU? eklenmeyen ve sonu belirsiz bir hikayede el yordamıyla yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Gezegenimizin bir anda -sanki bugünü bekliyormuş gibi- yeni yaşam şartlarına hızlıca uyum sağlamasına şahitlik ediyoruz. Eve döndük, kabuğumuza çekildik, sakinleştik ve ilk kez soluklandık. Kendiyle baş başa kalmaya vakit ayıramayan modern insanlar olarak, bu süreçte kendimizle daha yakın arkadaşlar olduk. Tüm bu yaşananları da bir metamorfoza yani başkalaşmak eylemine benzettik. Gerçekliğin ve gündelik yaşamlarımızın beklenmeyen bir biçimde başkalaşması ve değişmesi dikkatimizi fazlasıyla çekti. Hızla dönüşen hayatlarımızı Franz Kafka’nın Dönüşüm kitabının ikonik giriş cümlesiyle tanımladık: “Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Biz de sayfanın hemen solunda gördüğünüz isimlere kendi ‘metamorfoz’ romanını yazsa söze nasıl başlardı diye merak ettik ve onlarla bir yolculuğa çıktık. Önümüzdeki sayfalarda tüm konuklarımızın bu dönemde iç dünyasından dökülen satırlara tanıklık edeceksiniz. Afra Saraçoğlu’nun artık her şeyin değişeceğini düşündüğü, Erdil Yaşaroğlu’nun değişimi hayata benzettiği, Bahar Toksoy Guidetti’nin içten dışa bir patlama olarak tanımladığı, Nilay Örnek’in sıçramalı bir gelişim olarak gördüğü ve Ufuk Beydemir’in hayatta kalma mücadelesi gibi kodladığı metamorfoz dönemine tanık olacaksınız. Bu sayfalarda görecekleriniz tamamen ekibimiz ve konuklarımızın ortak çabasıyla gerçekleşmiştir. Tüm sohbeti dijital ortamlar üzerinden gerçekleştirirken, konuklarımızdan kendi yaşam alanlarında, en rahat hissettikleri şekilde kendilerini fotoğraflamalarını istedik. En nihayetinde sizi ve onları aynı sayfalarda buluşturmayı başardık. Şimdi siz de başkalaşmaktan korkmayın ve sayfayı yavaşça çevirin… Kendi metamorfozunuza da hazır olun…

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

45


ELELE ÖZEL

Hayatın ta kendisi! ERDİL YAŞAROĞLU KARİKATÜRİST-HEYKELTRAŞ “Erdil Yaşaroğlu bir sabah neşeli düşlerden uyandığında, kendini yatağında devasa bir tavşana dönüşmüş olarak buldu.” Evren değişim üzerine kurulu. Gördüğümüz, bildiğimiz her şey sürekli değişim halinde. Ben, on yıl önceki ben değilim. Sokaktaki araba, parktaki ağaç, denizdeki kaya da öyle. Sadece bunlar değil, hayat da değişiyor. İşimiz, kurallarımız, geleneklerimiz, bakış açımız, duygularımız... Değişim bence çok normal bir şey. Değişim hayatın ta kendisi! Ara sıra bazı etkenler de bu değişimi hızlandırabiliyor. Bu dönemde yaşadığımız virüs salgını gibi. Milyonlarca insanın eve kapanması garip bir duygu. Bazılarımız kendiyle baş başa kalmaya alışık değil. Onlar için ilginç bir tecrübe olmalı. Ben, taşın altındaki böcekleri saatlerce izleyebilen ve bununla eğlenebilen bir nesilden geldiğim için evde eğlenebiliyorum. Hepimizin zaman zaman hayatın akışından çıkarak; nereye gittiğimizi, ne yaptığımızı, mutlu olup olmadığımızı düşünmemiz ve kendimizi dinlemeye vakit ayırmamız gerektiğini düşünenlerdenim. Bu iyi bir fırsat. Hayatımızda birçok şey değişti bile. Bunların bazıları kalıcı olacak. Ölüm korkusu değişimi hızlandıran bir şey.

46 elele MAYIS 2020

Kurduğumuz düzeni sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. İnsanlık olarak tökezledik işte… Demek ki bazı şeyleri tam becerememişiz. Ya düzelteceğiz ya da komple değiştireceğiz. Umarım kendimize ve dünyamıza daha iyi davrandığımız bir yol keşfederiz. Çocuklara koronavirüs salgınını iyi anlatabilmek için ‘Bani ve Virüs’ten Korunma Yolları’ isimli bir çizgi film yaptım. Dijital ortamda lisanssız olarak paylaştım. Ayrıca ‘Covid-19 ile Mücadelede Kolektif Üretim Hareketi’ne üye olduk ve Begüm’le birlikte sağlık çalışanları için siper üretiyoruz. Karikatür çiziyorum, heykel yapıyorum, izliyorum, okuyorum ve öğreniyorum. İşler azalınca, öğrenmek ve kendini geliştirmek için iyi bir fırsat doğuyor. Ruh halimi korumak için katılaştırdığım bir mutsuzluk var içimde. Televizyon ya da sosyal medyada dünyayı görünce de tekrar kabarıyor. Evde hayatlarımızı kısıtladık ve az yaşıyoruz. Az yaşayınca zaman da hızlı akıyor. www.elele.com.tr


www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

47


ELELE ÖZEL

Doğanın kanunu AFRA SARAÇOĞLU OYUNCU “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, ya da başka bir deyişle bu onun düşüncesiydi. Ama her şey değişti...” Metamorfoz doğanın kanunu. Küçük yaşlarda evinde soba olanlar, ilk kez sobaya dokunup elinin yandığını hissedince sıcak olduğunu anlar ve bir daha dokunmazlar; bu da bir davranışın metamorfozudur aslında. Sonuçları da geçmiş deneyimlerle insanı başkalaştırmasıdır. Eski tecrübelerimden bana zarar veren, hata olarak gördüğüm olay veya davranışları tekrar yapıyor olursam; artık bunların ‘hata’ olmaktan çok ‘yanlış’ olmaya dönüşeceğini hissediyorum. Tarihe şöyle bir baktığımızda insanlık daha önce de şu an içinde bulunduğumuz dönemi birçok kez yaşadı. Biz ise o dönemlere göre teknolojinin ve bilimin gelişmiş olduğu bir çağda yaşayarak avantajlıyız. Kısa dönemde daha tedbirli ve virüs salgınını kontrol altına almayı öncelik edinmiş bir dünyada olacağımızı düşünüyorum. Uzun dönemde ise yine tedbirli ancak geçmiş deneyimlerinden tecrübe edinmemiş bir dünyada yaşayacağımızı

48 elele MAYIS 2020

düşünüyorum. Her şeyin biraz daha planlı olmasını herkes kadar ben de isterdim. İçinde bulunduğumuz bu süreçte değişimin en küçükten en büyüğe doğru yani ‘kartopu etkisi’ gibi yaşanacağına inanıyorum. İhtiyaç duyduğumuz bilinci önce kendimizde başlatmalı, istisnasız tüm kurallara uymalı ve daha sonra herkesten aynı hassasiyetleri beklemeliyiz. Benim dönüşümüm, bir arada olmanın ve sevdiklerime hiçbir şeyi düşünmeden sarılmanın ve öpmenin verdiği mutluluğun değerini anladığım için daha da büyük olacak. Bu süre boyunca evimde vakit geçirmeyi özlediğimi fark ettim ve gelişimime önem verdim. İki tatlı köpeğim var ve zamanımın büyük kısmı onlarla ilgilenerek geçiyor. Annemle birlikte mutfakta yeni tarifler deniyoruz ve resim yapıyoruz. Kalan zamanımda da piyano çalıyorum ya da film izliyorum. Her yeni günde zinde olmak için kahvaltıdan sonra mutlaka egzersiz yapıyorum.

www.elele.com.tr


Hayatta kalma mücadelesi UFUK BEYDEMİR ŞARKICI-MÜZİSYEN “Jim açık unuttuğu televizyonunun karşısında uyandığında yayının durduğunu, tüm kanallarda bir gariplik olduğunu sezdi. Camdan dışarı baktığında insan görmemesinin sebebinin kendi dışındaki herkesin deve kuşuna dönüştüğünü anlaması henüz mümkün değildi.” Metamorfoz, beni ‘neydim ben?’ sorusunu sormaya sevk ediyor. İçinde yaşadığımız gezegenin de onun içindeki tüm canlıların da maruz kaldığı ve kalmaya devam edeceği bir olgu metamorfoz. Hayatta kalma mücadelesi gibi değişen şartlara göre şekil alabilme yeteneği. Metamorfozunu tamamlayamadığında, uyumsuzluk seni oyunun dışında bırakacaktır. İçinde yaşadığımız gezegenin kırmızı çizgilerini aşacak şekilde onu metamorfoza zorlamak finalde bizim sonumuzu getirecektir. Dolayısıyla bu olgu, bana hayatta her zaman kanunların, kuralların, sınırların olduğunu hissettiriyor. Bunu pozitif bir hisle söylüyorum. Üretimle ayakta kalan bir sanatçı olarak çalışma hiçbir zaman sona ermiyor tahmin edersiniz ki. Aslında tam şu sıralarda kendime kısa bir tatil verecektim. Birkaç ülke görmeyi planlıyordum. Maalesef kimsenin öngöremeyeceği bir şekilde evlere kapandık. Hal böyle olunca evcimen, evde

www.elele.com.tr

zaman geçirmeyi seven ve özellikle son iki yılda da pek evde kalamayan biri olarak bunu beynime tatil gibi kodlayarak motive oluyorum. Başka sanatçıları izlemeye, dinlemeye daha fazla vakit ayırıyorum. Sosyal medyada gördüklerime göre benim durumum çoğu insandan daha iyi. Ben özlediğim bir hayat formunu yaşıyorum bu aralar. Üretim ve beyin durmuyor tabii, onların tatil vermek gibi bir lüksleri yok. Bu olağanüstü hal ortadan kalktığındaysa çok daha dinamik, dinlenmiş ve her şeyi özlemiş birisi olarak döneceğimi hissediyorum. Dünyada ise kesinlikle birçok denge değişecektir. Özellikle ülkeler arası politik ilişkiler tamamen baştan şekillenecektir diye düşünüyorum. Bundan sonra ütopik bulduğumuz bir sürü hikaye gerçekleşebilir ve açıkçası hiçbiri beni çok fazla şaşırtmaz. Bir film içinde olduğumuzu düşünürsek, yetenekli bir bilim kurgu yazarının kaleminin ucundayız gibi hissediyorum. Her şey olabilir ve mümkün.

MAYIS 2020 elele

49


ELELE ÖZEL

50 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


İçten dışa bir patlama! BAHAR TOKSOY GUIDETTI VOLEYBOLCU “Size yasadığım dönüşümün formülünü verecek kadar bilinçsiz ve siz de onu uygulayacak kadar saf olsaydınız, bütün yaptığınız kopyalamak, taklit etmek, itaat etmek ve kabullenmek olurdu; ki bu da benliğinize bir başkasının otoritesini yerleştirmeniz anlamına gelirdi. Otoritenin iç̧ dünyanıza huzur getirmesi mümkün değildir. Dışarıdan kabul ettirilen bir düzen, daima huzursuzluk yaratmaya mahkumdur.” Hayatımızı bize anlatılan, öğretilen, inandırılan şeyler üzerine kuruyoruz. Ödüllendirilerek, cezalandırılarak şekillendiriliyoruz. Heveslerimizin, eğilimlerimizin, zaaflarımızın bile başkalarının etkisi altında tomurcuklanıyor. Yıllar içinde davranışlarımız, düşüncelerimiz, tepkilerimiz mekanikleşiyor. Kayıtsızlaşıyor, katılaşıyor, köreliyoruz. Dıştan içe kurgulanan canlılarız biz. O nedenle de sürekli tatminsizlik ve arayış̧ içindeyiz. İçimizdeki karmaşanın temel nedeni; başkalarının tarif ettiği mutluluğu, şartlandırdığı huzuru, özendirdiği başarıyı, vadettiği gerçekliği arıyor olmamız. Ben metamorfozu içten dışa doğru bir patlama olarak tanımlıyorum. Ruhunuzda bir devrim yapabilmek. Bu devrimi de vitrinlere bakarak bulmak yerine, kendi içimizde arayarak bulmak. Dış̧ dünyanın beni tanımladığı Bahar’dan sıyrılıp içimdeki Bahar’ı bulmak ona dönüşmek için çabalamak. Bu da ancak, hakkımda bildiğimi sandığım her şeyi unutup, korkularım, önyargılarım, çarpıtılmış̧ bakış̧ açım ve deneyimlerimin yükünden kurtularak, zihnimin en gizli köşelerine doğru yaptığım bir keşif yolculuğu sonucunda olacaktır. Alışık olmadığımız bu süreçte, dönüşümün bir parçası olarak, endişe kavramı ile birlikte yaşamayı deneyimliyorum. Korkunun bilinen, endişenin bilinmeyen ile ilgili olduğunu fark ettim. Yaşanan anın ötesinde, zihnimin derinliklerinde, bilinçli veya bilinçsiz olarak, gelecekte neler olabileceğini düşünerek endişeleniyorum. Günün telaşı bittiğinde, kızım Alison uyuduğunda, kendimle baş başa kaldığımda, hiçbir kaçma girişiminde bulunmadan bu endişelerimi

www.elele.com.tr

gözlemliyorum. Bu benim dönüşümümün önemli bir parçası; geleceği geçmişin üzerimize yükledikleriyle karşılamamak. Hiçbir şey eskisi gibi olmayabilir, ya da her şey kaldığı yerden devam edebilir. Sadece koronavirüs salgını başladığından beri çok net bir şekilde şunu hissediyorum; çoğumuz uğraşlarımız, hedeflerimiz, hırslarımız, zevklerimiz, problemlerimizle fazlaca meşgul olduğumuz için aslında varlığımızı sürdürebilmemizi sağlayan birçok şeyin farkında değilmişiz. Önceden sahip olduğumuz eğilimlerin kitlesel boyutta tersine dönmesi ya da değişmesini beklemeli miyiz, emin değilim. İtiraf ediyorum, teknolojinin her şeyi mümkün kılıyor olduğunu görmek, bazen beni tedirgin ediyor. Yaşananlar ne kadar üzücü̈ ve endişe verici olsa da biliyorum ki evinden uzakta kalan birçok sporcu için şimdilik evde vakit geçirmek ilaç̧ gibi geliyor. Eşim ile aynı tempoda çalıştığımız için evde denk gelmediğimiz o kadar çok zaman oldu ki, bir süredir evde olmak bize de fazlasıyla iyi hissettirdi. Kendi adıma, bu durum biraz daha geleceğe dönük hazırlanma süreci gibi değerlendiriyorum. Bir süre önce başlayan dönüşümüme katkı sağlayacak beceriler elde etmeye çabalıyorum. Kişisel gelişimime öncelik vermeye ve saha dışındaki girişimlerimi değişen koşullara adapte etmeye zaman ayırıyorum. Alison, doğduktan sonra, sahadaki tek amacım ona örnek olabilmekti, şu an evde de aynı motivasyonu taşıyorum. Çocuklar evdeki enerjiden çok etkileniyor o nedenle Giovanni de ben de son derece eğlenceli, öğretici ve huzurlu bir ortam yaratmak için çabalıyoruz.

MAYIS 2020 elele

51


ELELE ÖZEL

Sıçramalı bir gelişim NİLAY ÖRNEK GAZETECİ-YAZAR “Aysel bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında, dünyanın dört bir yanından milyonlarca izleyicisi olan bir sosyal medya fenomenine dönüşmüş olarak buldu.” Metamorfozun gözümde garip belki ama direkt görsel bir imgesi var: M.C. Escher’ın ‘Metamorfoz’ isimli seri tabloları. Onlar gibi bir objeden aşama aşama bambaşka bir nesneye dönüşüm geliyor gözümün önüne... Zaten bugünlerde sık sık M.C. Escher tabloları canlanıyor zihnimde. Sürekli el yıkama döngümü de hiç bitmeyen merdivenli tablolarına benzetiyorum. Metamorfoz, başkalaşım ama aynı zamanda ‘sıçramalı bir gelişim’. Farklılaşırken gelişkin özellikler de edinmek gerekiyor sanki. Salgının ilk günlerde de o kadar çok bilimsel rapor ve haber okudum ki, yedek kulübesinde gibiydim. ‘Şu bakanlığa geç’ deseler hemen geçip kararlar alacak gibi! Bekleyip izlemek fena, insan ‘müdahil olmak’ istiyor. Sonra senin ‘en iyisi’ gibi gördüklerin yapılmıyor, olmuyor, sinirleniyorsun. O sinirli ve endişeli hal beni yoruyor. Twitter’ı azalttım, yeniden kendi halime döndüm. Böyle zamanlarda üretmek, çalışmak bana iyi gelir. Hemen kendime iş yaratırım ben. Yazmam gereken yazılar var, podcast’leri de eve taşıdım. Hiç boş kalamadım desem yeri. Ayrıca son yıllarda verdiğim her türlü küçülme kararının ne kadar haklı olduğunu gördüm. Daha az kazanayım ama kendi kendimin patronu olayım, evden çalışayım kararımı bir kez daha onaylamış oldum. Ben sürekli seyahat eden ve bunu çok seven biriyim, benim için en büyük öğreticilerden biri

52 elele MAYIS 2020

seyahatler, yeni yerler ve yeni insanlar. Ama evde de kitaplarıyla, hobileriyle günler, aylar geçirebilecek biriyim ben. Yalnız kalmayı, daha doğrusu bu tür beslenme süreçlerini ihtiyaç olarak görürüm. Bir de hayatta birlikte en çok eğlendiğim insan yanımda olunca… Evde sürekli yemek yapan, yeni bir şeyler deneyen biri olunca bu süreç bana çok iyi geldi. Sadece sevdiklerim arıyor beni. Normal bir günde ‘gerçek olmayan’ birçok konuşma, pek çok istek ve pek çok ‘çekiştirme’ yoruyor beni. Çok sosyal biri olsam da yüzeysel her şey ve samimiyetsizlik beni yorar. Bu dönemde herkes daha samimi; korkusunda da üzüntüsünde de... İşte o bana iyi geliyor. ‘Ölçülülük’ bence hayattaki en önemli dengelerden biri. Ölçülü üretim, tüketim gibi... Aşırılıklardan dengeye çekileceğimizi umuyorum. Kendi adıma biraz daha çok fiziki bilgi öğrenmek istiyorum tabii. ‘Kendi yağında kavrulmak’ derler ya, kendi tamirini yapmak, yemeğini pişirmek, hatta ürününü yetiştirmek, giysilerini dikebiliyor olmak... Bence bunlar önemli. Kendimi bu alanlarda biraz daha geliştirmem lazım. Bu süreçten daha da bencil insanlar olarak çıkmamayı umuyorum. Doğaya, tarıma, üreticiye, emekçiye saygının artacağı, baskıcı-popülist liderler döneminin kapanacağı, aşırılıkların törpüleneceği bir dünya diliyorum. Keskin yanıt veremediğim için üzgünüm ama keskin yanıtlar verenlerden sıkılıyorum.

www.elele.com.tr


www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

53


zoom

EKRAN – SANAT – KİTAP – MÜZİK – SİNEMA – KEŞİF Baran Alışkan

Yeni kahramanımız C H R I S H E M S W O RT H Dünya sinemasının ışıldayan jönü Chris Hemsworth, aksiyon filmlerinin aranan cesur kahramanı için en uygun aday olduğunu bir kez daha ispatlıyor. Son yıllarda birçok yapımda karşımıza çıkan yıldıza olan tutkumuz, ‘Yenilmezler’ serisinde hayat verdiği Thor karakteriyle tartışmasız bir hale gelmişti. Hemsworth bu kez, uluslararası bir suç örgütü liderinin kaçırılan oğlunu kurtarmak için tutulan bir paralı asker olarak karşımıza çıkıyor. Extraction filmiyle tehlikeli bir maceraya ve ölümcül bir göreve yeni kahramanımız Chris Hemsworth ile çıkmak için sabırsızlanıyoruz. Kahraman şövalyeleri unutun, şimdi moda paralı asker Tyler Rake!

54 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


m üz i k

30. AKBANK CAZ FESTİVALİ

Akbank Sanat, mayıs ayında kültür sanat etkinliklerini dijital ortama taşıyarak sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. 30. Akbank Caz Festivali, Akbank Sanat’ın Instagram sayfasında ‘Evin Caz Hali’ konserleriyle ruhumuzu müzik ve sanatla saracak. Konser serisi; Serdar Ateşer, Asena Akan, Uraz Kıvaner, Güç Başar Gülle ve Apostolos Sideris ile Cuma akşamları saat 19.00’da canlı yayınlanıyor. • 8 Mayıs Cuma: Serdar Ataşer - Gitar • 15 Mayıs Cuma: Asena Akan - Vokal/ Bas • 22 Mayıs Cuma: Uraz Kıvaner - Piyano • 29 Mayıs Cuma: Güç Başar Gülle Gitar&Apostolos Siders/Bas

APOSTOLOS SIDERIS

ASENA AKAN

FAVO R İ L E R E E K L E !

NASIL GİDİYOR KARANTİNA? Podcast

Mirgün Cabas, bir anda evlerine kapanan ve ‘Bu iş ne kadar sürecek?’ diye düşünenlerin sesi oluyor ve birçok sorunun cevabını ünlü konuklarıyla arıyor. Herkes ne yapıyor? Ne düşünüyor? Nasıl vakit geçiriyor? Storytel’in katkılarıyla hazırlanan ‘Nasıl Gidiyor Karantina?’ hepimizin neredeyse ortak duygulara sahip olduğu bu dönemde, gündemi konu alarak keyifli bir sohbetle karşımıza çıkıyor. Kimler mi var? Emin olun, tanıdığınız herkes burada!

keş i f NIKE TRAINING CLUB

Nike, dünyada tüm sporcuları desteklemek için dijital uygulamaları, sosyal kanalları, internet sitesi ve ödüllü podcast’i ile sağlıklı yaşama dair ipuçları ve birçok farklı antrenmanla karşımızda çıkıyor. Nike Training Club, 15-60 dakika arasında değişen 185’ten fazla antrenman ile vücut ağırlığı seansları, yoga dersleri, hedefe yönelik eğitim programları ve tüm fitness seviyeleri için tam ekipman egzersizleri kullanıcılarına sunuyor. Fit bir vücuda sahip olmak için evden çıkmayı beklemeyin. Şimdi siz de sporu günlük alışkanlığınız haline getirebilirsiniz! www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

55


ZOOM ÇEV Rİ Mİ Çİ SANAT

tv&s h ow

SPACE FORCE

SPACE FORCE NETFLIX Kendini yeni kurulan Uzay Bölüğü’nde bulan General Mark ve renkli bilim insanlarının maceralarına hazır mısınız? Steve Carell ve John Malkovich gibi yıldızlarla dolu kadro, yeniden Ay’a giderek orada hakimiyet kurmaya hazırlanıyor. Kaçırmayın!

THE EDDY

THE EDDY NETFLIX Paris’te canlı müzik yapılan bir gece kulübünde gündelik yaşamın karmaşasıyla mücadele eden ve kaotik bir şehrin hikayesine konuk oluyoruz. Oscar ödüllü yönetmen Damien Chazelle imzalı dizi, Andre Holland’ın hayat verdiği bir caz piyanisti Elliot Udo’nun yaşamını konu alıyor.

TRIYNG

TRIYNG APPLE TV+ Bebek sahibi olmak isteyen bir çift, aşk, ilişkiler ve büyümek üzerine sıcacık bir komedi dizisi. Esther Smith ve Rafe Spall’ın başrollerde olduğu Trying ile bu ay gülümsememize engel olamıyoruz.

DEFENDING JACOB

DEFENDING JACOB APPLE TV+ Aynı adı taşıyan bir romandan uyarlanan Defending Jacob, küçük bir kasabada cinayetle suçlanan oğlu ve görevi arasında sıkışan bir babanın öyküsünü ekrana getiriyor. Chris Evans ve Michelle Dockery ile etkileyici bir drama hazır olun.

İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ

SANATÇI VE ZAMAN/İSTANBUL İstanbul Modern’in Karaköy’deki son koleksiyon sergisi ‘Sanatçı ve Zaman’ üç boyutlu sanal tur ile zahmetsizce keşfedilmeyi bekliyor. Tam 109 sanatçının toplamda 193 çalışmasını inceleyebileceğiniz sanal turda, sergiye dair metinleri de okuyabileceksiniz. Sanatçının zamanı ile toplumun kültürün, doğanın ve evrenin zamanı arasında kurulan bağa dair bir düşünce alanını aralamaya ne dersiniz? istanbulmodern.org/sanaltur/

GALLERIA DEGLI UFFIZI/ FLORANSA Dünyanın en eski ve en büyük sanat müzelerinden birini oturduğunuz yerden kolayca gezebilirsiniz. 13. yüzyıldan 19. yüzyıla dek sanatın gelişimini tek seferde gözlemlemek mümkün! artsandculture.google.com/partner/ uffizi-gallery VAN GOGH MUSEUM/ AMSTERDAM Meşhur Yıldızlı Gece’nin yaratıcısı Van Gogh ve tüm eserleri Amsterdam’daki müzesinde parmağınızın ucunda. Yaşamının son on yılında ortaya koyduğu eserleriyle estetik algıları değiştiren Van Gogh’u keşfetmenin tam zamanı! artsandculture.google.com/partner/ van-gogh-museum

56 elele MAYIS 2020

TALES FROM THE LOOP

TALES FROM THE LOOP AMAZON PRIME Simon Stålenhag’ın İsveç kırsalında yer alan fantastik ögelerle dolu hikayelerinden uyarlanan bilimkurgu dizisini listenize ekleyin. ‘The Loop’ adı verilen bir parçacık hızlandırıcısının ortaya çıkardıklarıyla gerçeküstü bir dünyaya geçiş yapıyoruz. www.elele.com.tr


TV R E H BE R İ TUTUNAMAYANLAR ÇEVRİMİÇİ TR T1

TRT1’in absürt komedi dizisi Tutunamayanlar, koronavirüs salgını sebebiyle kısa bir süreliğine aramızdan ayrılmıştı. Çekimlerine ara veren dizi, robot kameralar ve sterillize edilmiş iki mekan ile birlikte ‘Tutunamayanlar Çevrimiçi’ olarak yeniden televizyon ekranlarına dönüyor. Uzaktan direktifler ve yaka mikrofonlarıyla tek kişilik performansıyla göz dolduran Doğu Demirkol, kendi sahnelerini evlerinde çeken Zafer Algöz, Asuman Dabak ve Bora Akkaş gibi rol arkadaşlarıyla yeni nesil bir yapımla alışık olmadığımız türde bölümleriyle güldürmeye devam edecek.

oku m a l i stes i

Laetitia Colombani Saç Örgüsü

Frances A. Yates Hafıza Sanatı

YAN PASAJ İtalya, Kanada ve Hindistan’dan birbirinden habersiz yaşayan Giulia, Sarah ve Smita’nın habersizce ve eşsiz bir şekilde bağlı hayatlarıyla tanışıyoruz. Üç kadın, üç hayat ve üç kıtada tek bir talepten söz edebiliriz: Özgürlük! Kaderine razı olmayan kadınların hikayesine tanıklık etme zamanı.

METIS İnternet ve teknolojiyi unutun! Antik zamanlarda insanın hafızası bir sanat ve bir teknik olarak kabul görüyordu. Yazar, hafıza sanatının Antik Yunan, Orta Çağ ve Rönesans boyunca geçirdiği dönüşümü inceliyor. Kuvvetli ve eğitimli bir hafızanın insanın yaşamına ve tarihine olan etkisine odaklanıyoruz.

www.elele.com.tr

Carlos Fuentes Doğmamış Kristof CAN 20. yüzyılın en özgün romanlarından biriyle tanışma vakti. Yazarın deneysel üslubuyla acımasız alaycılığını keşfedeceğiniz eserde, Meksika için öngörülen tüm felaketler gerçeğe dönüşüyor. Gökten zehir yağan bir sömürgede anne karnında doğmayı bekleyen Kristof; soracak, konuşacak, savaşacak ve dönüşüme uğrayacak.

Margaret Atwood Ahitler

Ali Teoman Café Esperanza

DOĞAN Fenomene dönüşen ‘Damızlık Kızın Öyküsü’ devam ediyor. Teyzeler, Damızlık Kızlar ve onların kızları canları pahasına savaşarak Duvar’ı yıkıyor ve kadınların öfkesiyle özgürleştirilmiş bir nesil doğuyor. Henüz bitmedi, bu bir başlangıç…

YAPI KREDI Yalnızlığa alışmayı koyu bir kahveye alışmak gibi gitgide artan doz ve zamanla alışan lezzete benzeten yazar; yaşama, ölüme, umuda ve beklemeye dair düşünsel bir alıntıyla karşımıza çıkıyor. Çünkü umut her an kapıyı çalabilir. Çünkü umut her yerde!

MAYIS 2020 elele

57


İHTİYAÇ LİST ES İ

SONY WF-XB700 Sony’nin EXTRA BASS teknolojisiyle güçlendirilmiş yeni kulaklıkları, dinlediğiniz her şarkıyı yukarı taşımayı ve vurucu ritimlerle zengin ve doygun bir dinleme deneyimi vadediyor. Bünyesinde bulunan üç tuş ve kablosuz teknolojisiyle kullanıcısına büyük bir konfor sunan yeni nesil kulaklıklar, kullanışlı şarj çantası sayesinde 18 saate kadar kullanım imkanı tanıyor. Hızlı şarj ve suya dayanıklı yapısıyla ihtiyacınız olan her anda tüm ahengiyle tüm notaları duymak artık çok kolay. İhtiyaç listenizin yeni maddesini notlarınız arasına kaydetmeyi unutmayın!

UMU T V E R E N BİR L İ STE

Mutluluğun formülü çok açık: Bir sen, bir film, bir de mısır! İçinde bulunduğunuz ruh halinizi onaracak, belki de hasret kaldığınız güzel hisleri yeniden canlandıracak ve iyi hissettirecek bir listemiz var. İhtiyacınız olan mutluluğa bir film kadar uzaksınız! Singin’ in the Rain (1952) Grease (1978) Big (1988) Groundhog Day (1993) 13 Going on 30 (2004) The Devil Wears Prada (2006) Mamma Mia! (2008) Crazy Rich Asians (2018)

58 elele MAYIS 2020

20 soruda

ZOOM

Can Ozan

Cümlenin sonu bizden, başı misafirimizden. ‘20 Soruda’ bölümümüzün bu ayki konuğu yeni şarkısı ‘Paranoyak’ ile kulaklarımızın pasını silen Can Ozan! Yeni nesil Türkçe müziğin başarılı temsilcilerinden Ozan, alışkanlık yaratan sesiyle müzik listelerinin vazgeçilmezleri arasına çoktan girdi. Kendisini ‘mp3 maker’ olarak nitelendiren genç sanatçıdan önümüzdeki yıllarda da fazlasıyla söz edeceğiz. Onu daha yakından tanımak için kırmızı çizgilerine, ruh haline ve hayallerine odaklanıyoruz. Tanışma vakti çoktan geldi… 1. Müzik yaparak hayatımı kazanmayı başardım! 2. Uzun süreli romantik ilişki yaşamayı beceremedim! 3. Bu sıralar birçok kişi gibi ev hapsinde hissediyorum. 4. Halimden memnununum ama genç Brad Pitt’in yerine geçmek isterdim. 5. Sevdiğim insanlara zarar gelmesinden çok korkarım. 6. İyi bir lisede eğitim almadığım için pişmanım. 7. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1960’lı yıllarda yaşamak isterdim, çünkü Hippie’lerle takılmam mümkün olurdu. 8. Steve Jobs, Elon Musk veya Billie Eilish gibi biri olmak isterdim.

9. Arkadaşlarımla birlikte zaman geçirmek beni çok mutlu eder. 10. Sevdiğim biri bana kırıldığında ya da küstüğünde bu durum beni çok üzer. 11. Dikkate alınmamaktan nefret ederim. 12. Kendi yatağımda, yaşımı başımı almış uyurken ölmek isterdim. 13. Tüm ideolojiler çok abartılıyor. 14. Suyun, yemeğin, konforun ve barışın kıymetini bilmiyoruz. 15. İnsanların değişmeye ve gelişmeye karşı isteksizliğini değiştirmek isterdim. 16. Jordan Peterson ve Jung’un yaşam felsefelerini benimserim. 17. Uluslararası alanda müzikleri dinlenen bir prodüktör olmayı hayal ediyorum. 18. Bir yere geç kaldığımda küçük yalanlar söylerim. 19. Kendimi birkaç kelimeyle asla tanımlamam. 20. Hiçbir kelimeyle kendimi tanımlayamam.

www.elele.com.tr


BU AYIN ON YILLAR SONRASI HATIRLAYACAĞIMIZI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ FOTOĞRAF KARESINI PANOMUZA PINLEDIK.

PIN (i) Toplu iğne. bkz. Pinterest, pin’lemek.

Baran Alışkan

DÖNÜŞÜMÜZ MUHTEŞE M OLACAK! Yılın başından bu yana tüm dünyada artarak etkisini gösteren Covid-19, insanları evlerine hapsederek modern yaşamlarımızı değiştirmeyi başardı. Dünyanın dört bir yanında insanlık, sağlık tedbirleri nedeniyle gönüllü veya zorunlu bir şekilde evlerine çekildi. New York, Milano, Berlin, Madrid ve Paris gibi büyük şehirler ıssızlığıyla adeta hayalet kentlere dönüştü. Elbette İstanbul da salgından nasibini alarak terk edilmiş görüntüsüyle hayal etmesi zor bir beklentiyi gerçeğe dönüştürdü. Meydanlarda, caddelerde ve sokaklarda görmeye alıştığımız manzaralar hafızamızdan silinirken derin bir ıssızlığa ve yalnızlığa mahkum olduk. Dünyanın en kalabalık metropollerinden biri olan iki yakalı şehir İstanbul, yakın tarihinin en yalnız günlerini ve en sessiz gecelerini yaşıyor. Kalabalıklarına ve hiç bitmeyen enerjisine alıştığımız 16 milyon nüfuslu İstanbul’un bu görüntüsü ise tüm dünyadaki ıssızlığın trajik örneklerinden yalnızca biri. Kent meydanları, geniş caddeler, uzun kumsallar ve yemyeşil parklar misafirleri olmadan günlerini geçirmeye bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Felaket senaryolu bir film sahnesini andıran bu fotoğrafı ve kuşkusuz benzerlerini unutmamız ise uzun bir zaman alacak. Fakat yeniden caddelerde buluştuğumuzda ise bir daha ayrılmamak üzere -hem de hiç çekinmeden- birbirimize sarılacağız. Bu ayrılık yakında son bulacak ve dönüşümüz muhteşem olacak… Unutmayın #yineELELEolacağız! www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

59


İNDİRMEK IÇIN TIKLAYIN!

Mayıs sayısı taptaze fikirlerle dolu... BAHAR EVLERİ İÇİN ALIŞVERİŞ ÖNERİLERİ...


PODYUMDAN EVE

EKO-ORGANİK EVLER SOYUT DESENLER PEMBE VE KIRMIZI ÇİFTİ BİYOFİLİ

MİKRO YAŞAM ALANLARINA MOBİLYA VE ÇÖZÜMLER ISSN 1305-5135

YÜZEY KAPLAMALARI

TOPHANE, PERA VE ÇUKURCUMA TARİHİ BİNALARDA MODERN STİLLER

9 771305 513007

N İ S A N / M AY I S 2 0 2 0 2 0 2 0/01 2 0 T L K K T C 2 5 T L

ÖZEL EKİNİZ BAHÇE MOBİLYALARI

TREND PASTEL BAHAR

TIKLAYIN

TÜRK İÇ MİMARDAN ZEN STİLİ LOS ANGELES EVİ ÜNLÜ TREND AVCISI LI EDELKOORT’TAN 2020 PSİKOLOJİSİ İÇİN ÖNERİLER

EVİNİ

İNDİRİN EDIDA 2020 TÜRKİYE ÖDÜLLERİ VERİLDİ

RENKLENDİR!


YAZAR

DURABILMENIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ FARK ETTIM! Biliyorsun ben iki çocuk annesiyim, yani aslında iki kere anneyim. Ve bence her kadın doğurduğu evladıyla yeniden yeni bir anne oluyor. Bu çoğunlukla çok eğlenceli bir serüven sayılırken bir o kadar da kendimi sürekli değiştirip, dönüştürmem gereken bir yolculuk. Bu yazıyı kaleme alırken, bütün dünyada ve ülkemizde koronavirüs salgını gündemin tek konusu. Dünya Sağlık Örgütü 50 yıldan fazla bir süreden sonra ilk kez bir hastalık için ‘pandemi’ ilan etti. Dünya durdu, hayat durdu, işler durdu ve tüm bu olanlar bana bu yazının konusunu belirledi tabii. Belki sana bu yüzden yazım endişe dolu gelecektir ama aslında bir dönüşüm yazısı bu… Koronavirüs salgını açıklanıp da her şey durana kadar gerçekten neredeyse nisan sonuna kadar ajandası her gün dolu, yoğun çalışan, çocuklarını çok seven ve onların iyiliğini isteyen, onların geleceği için didinen bir anneydim. Ya da onların geleceği için çalışarak ne kadar doğru bir şey yaptığını düşünen bir anneydim diyelim. Salgın sebebiyle her şey iptal olmaya başlayınca ve ben ajandamdaki bütün günlerin üstünü beyaz bir bantla silip o günler boşa çıkınca çok garip bir an yaşadım. Kendi kendime, ‘şimdi ben bir ay hiç iş yapmayacak mıyım?’ diye kara kara düşünmeye başladım. Daha önce hiç, bir ay boyunca iş yapmadan durmamıştım. Ve evden hiç çıkmadan durmayı nerdeyse unutmuştum. Tüm kaygılarım uyandı ve hiç de memnun etmeyecek sesler çıkartmaya başladılar içimde. Ne yapsam sakinleşemedim uzun bir süre. Uzun bir süreden kastım bayağı uzun bir süre... Sadece bu sesleri sakinleştirmeye çalışacağımı zannederken bambaşka bir durum daha gerçekleşti. Uzun zamandır evde fazla vakit geçirmediğim için aslında çocuklarımla da uzuuuuun vakitler geçirmemiştim. Her evde olduğumda onlarla oyunlar oynuyorduk tabii ki ama bu çok kısıtlı bir zamandı. Melisam zaten çoğunlukla okuldaydı. Ali ile de geçirdiğim vakit bana yetiyordu. Kızım okulunda mutluydu ve evde olduğu zamanlarda da benimle az da olsa zaman geçirmekten memnundu. En azından ben uzun zamandır böyle olduğunu düşünüyordum.

60 elele MAYIS 2020

Evde tüm aile zaman geçirmeye başladığımız ilk üç günde belli oldu ki aslında çocuklarım yoğunluğum içinde beni hep idare etmiş, duygularını ve özlemlerini yeterince dile getirmemişti. İşte tam da bu sebeple, bizi soluksuz evde görmeye başladıkları anda tüm duyguları, benim kaygılarım ve korkularım gibi gün yüzüne çıktı ve dile geldiler. İtiraf etmeliyim ki hepsini birden duymak hiç iyi gelmedi önce. Ne yapacağımı bilemedim. Kendimi çok çaresiz ve yetersiz hissettim. İkisinin de içinde ayrı fırtınalar kopuyordu. Ve tabii ki ikisi de kendine has biçimlerde duygularını dile getiriyordu. Yaşadığımız ilk gece en zoruydu. Melisam bitmek bilmez bir ağlama krizine kapıldı. Ne yapsam sakinleşmiyordu. Ben de ağlaması bitene kadar sarılıp yanında durmaya karar verdim. Ali, iki buçuk yaşındaki haliyle ablasına destek olmaya çalıştı ve Melisa sürekli aynı şeyi söyledi; “Çok karışık, çok zor, çok karışık, çok zor...” Bu cümle beynime işledi, sosyal medya hesaplarımda da anlattığım geceyi buradan da paylaşmak istiyorum Melisam seninle; koynumda sen varsın bu gece... Kardeşini yatağında uyuttum. Önce kitap okudum ona, sonra masal anlattım. İçlenmişti senin için, “Ablam çok mu üzgündü bugün?” diye sordu uyumadan. “Evet” dedim, “Üzülürüz bazen, sevdiklerimizle az zaman geçirince özler, üzülürüz. Ağlamak iyi gelir ama. Ve sen ne kadar iyi kalpli bir kardeşsin ki; ablan ağlarken ona sarıldın. Sakinleşmesi için yanında durdun. Sonra da ne kadar güzel oyun oynadın onunla. Gurur duyuyorum seninle...” Gülümsedi ve mutlulukla uykuya daldı kardeşin. Bugün üzgündün balköpüğüm. Yine içinde biriken tüm duygularınla doluydu kalbin. Ağlamak istedin. Ama duygunu tam anlayamadın, dolayısıyla da anlatamadın. Ağlarken kardeşinle yanında durduk. Sarıldık, konuşmadan bekledik seni. Sakinleşince de konuşmaya başladık. “Çok karışık, çok zor anne” dedin bana. “Haklısın güzelim bazen çok zor ve çok karışık. Ben de öyle hissediyorum bazen ve bir tek ağlamak iyi geliyor. Dün sabah da ben ağladım biliyor musun hüngür hüngür” dedim. Gözlerini kocaman açıp baktın bana, “Gerçekten mi?, Benim gibi mi?” diye sordun. “Evet” dedim; “Gerçekten”. “Yorgunluktan, www.elele.com.tr


CEYDA DÜVENCİ’NİN tüm yazıları için elele.com.tr/blog

sizi özlemekten, hayatın içinde olanlardan, haksızlıklardan, hayat durduğu için o kadar üzüldüm ve endişelendim ki saatlerce ağladım” dedim. Durdun, baktın bana, düşündün sessizce... Bekledim seni. Kendini dinlemeni, iç sesini duymanı diledim beklerken. “Zor” dedin, “Bazen çok zor, bilmiyorum hissimi...” bilmemek de bilmek aslında. “Hissini bilmediğini düşünüyorsun ama ağladığında rahatladın yani, değil mi?” dedim, “Evet” dedin buruk bir gülümsemeyle… “Bazen birikir her şey” dedim. “Ama yardımcı olmamı istersen bence sen beni özledin, bizi özledin. Bu da seni çok yalnız hissettirdi. Ağlamanın asıl sebebi bu olabilir. Çünkü ben de seni çok özledim” dedim. Gözlerin yaşardı yine, “Evet, özledim” dedin. “Bize bu gece beraber uyumak iyi gelir” dediğimde de muzur muzur güldün, “Harika fikir” dedin. Şimdi koynumda uyuyorsun. Ve benim biricik kızım, büyüyorsun... Bu satırları yazarken benim de gözlerim yaşlı ve ben de mutluluk mu yoksa üzüntü mü bilmiyorum sebebini... Ama ağlamak iyi geliyor... İyi ki benimsin... Bana yaşattığın her duygu için sana çok teşekkür ederim... Ertesi sabah kalktığımda, çok yaralı, yorgun ve üzgün hissediyordum kendimi. Hem dünyada olup bitenleri sosyal medyada okumak, eve uyumlanamamak, aylardır süren yoğun tempodan sonra çocuklarımın aslında bu arada ne kadar büyüdüğünü fark etmek ve bu süreçte kaçırdıklarımı görmek, tüm farkındalıklar tokat gibi yüzüme çarptı. Ali’nin gerçekten gitmeme tahammülü yoktu artık. Sokak kapısını açıp bahçeye nefes almak için bile çıkmak istesem çığlık çığlığa “Bir yere gitme anne” diye bağırıyordu. Melisa biriken bütün duygularını ifade etmeye çalışıyor ama tabii o kadar birikmiş ki duyguları anlatmakta zorlanıyor ve ben -ki çocuklarını seven ve onlarla çok zaman geçiren bir anne olduğunu iddia eden ben- beş aylık yoğun tempodan sonra beş ayda büyüyüp gelişen çocuklarımın karşısında onlarla gerçekten nasıl vakit geçirmem gerektiğini tamamen unutmuş, çaylak, kafası kesik tavuk gibi evde dolaşır halde buldum kendimi. Bu yüzleşme çok ağırdı benim için, ne yapacağımı şaşırdım. Doğru şeyler yapamadığımı düşündüm uzun süre.. Ali öğle uykusu uyumuyordu, çünkü ben uzun zaman sonra evdeyim ve haklı olarak benimle olmak istiyordu. Melisa bir şeyler yapmak istiyordu www.elele.com.tr

ve yönlendirmeye ihtiyacı vardı ve ben dokuz yaşına gelmiş kızımın artık neleri sevdiğini, benimle neler yapmak istediğini unutmuş, güncellenmemiş bir haldeydim. Bu kadar kısa sürede nasıl kaçırmıştım ipin ucunu ben bile anlayamadım. Bunu fark etmek çok acı... Evet koşturuyoruz, çocuklarımızın geleceği için daha iyi bir gelecekleri olsun, ekonomik özgürlüklere sahip olsunlar, bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasınlar diye kendimizi habire motive edip oradan oraya koşturuyoruz ama onların iyiliği için diye, diye, diye beş koca ay geçirmişim... Halbuki çocuklarımı kaçırmışım... Çocuklarımla iletişimimi kaçırmışım... Ve en acısı da çocuklarım beni beş aydır idare ediyormuş! Kendi duygu dönüşümlerini, bensizliği, eksikliği, benim koşuşturmalarımı idare ediyorlarmış. Bununla yüzleşmek çok zordu. Bu farkındalığı görmek çok zordu ve evet bu sürecin faydası tam olarak bu galiba... Sistemin beni ne kadar yuttuğunu fark ettim. Durabilmenin özgürlüğünü fark ettim. Çocuklarımızın geleceği için tabii ki çalışırız ama bu kadar derbeder olmamak gerektiğini, onları da yaşamayı, onları da kaçırmamak gerektiğini fark ettim. Peki şimdi ne değişti derseniz; sakinliği öğreniyorum -ki sakin olmayı öğrenmek- ayrı bir yazı konusu gerçekten. Çocuklarımı dinlemeyi öğreniyorum. İki çocuğumda yaşadığım iki anneliğimin de üstünden geçiyorum tekrar tekrar. Uyumlanıyorum. Her ikisinin de her yeni gün değişip dönüşmelerini izliyorum. Evde olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Kişisel bir eğitim süreci anlayacağın. Bundan sonra mı? Her günü dolu Ceyda olmamaya gayret göstereceğim. Ben hayatımı sistemin içinde istediğim gibi organize edebilirim. Artık gerçekten şunu biliyorum; haftada en az üç gün evde oturmak istiyorum. Planlamamı buna göre yapacağım. Nerede kaybettim kontrolü bilmiyorum. İşte böyle arkadaş. Ben bir yandan korona gerçeğini sindirmeye ve film gibi bir hayatın içinde yaşamaya çalışırken her şeye rağmen kendimi daha iyi hissediyorum. Tüm artan kaygılarımın yanında evde olmak iyi geldi. Doğru tedbirleri aldığımız, hayatı olması gerektiği gibi bir süre düzenlediğimizde bu sürecin tüm dünyaya da iyi geleceğine inanıyorum. Anın tadını soluksuz yaşaman, sakinlikten ve yavaşlamaktan keyif alman ve sevdiklerini ihmal etmemen dileğiyle… Sevgiyle MAYIS 2020 elele

61


KONUK YAZAR

B I R ÇO K KO D Y E N I D E N YA Z I L I Y O R Hiç kuşkusuz şu anda olduğu gibi önümüzdeki birkaç aylık dönemde dünyada gündemin ilk maddesi Koronavirüs (Covid-19) olmaya devam edecek. Toplumun her kesimi virüsün etkilerinin farklı boyutlarını tartışırken, yükselen soruların başında bireysel yaşamlarımızı, ailelerimizi, işten aşka yaşamın tüm kulvarlarında bizi nelerin beklediği ve nasıl hazır olabileceğimiz var.

GERÇEKLERLE YÜZLEŞME... Aslında dünyanın, insanlığın geldiği noktaya baktığımızda korona bir sürpriz değil. İstanbul depremi gibi gelebileceği kadar geç gelmesi beklenendi. Dünya nüfusu göçlerle yer değiştirirken, doğa sürekli alarm veriyorken, insanlık hala birbirini öldürmek için silah üretirken, sokaklar selamsız sabahsız insan selleriyle doluyken sürpriz olacak felaket ne olabilir? Kendi yaşamlarımıza döndüğümüzde ise bugün bir kafede arkadaşımızla kahve içmenin nasıl bir keyif olduğunu anladık. Evde kalma fırsatımız varken, evde kalamayanların hayatlarının zorluğunu fark ettik. Yaşamımızda üzüldüğümüz, sıkıntı yaptığımız birçok başlığın nasıl bir anda önemsizleştiğine belki kendimiz de şaşırdık. Bugünler geçecek korona da unutulacak ama biliyoruz ki başka bir şey gelecek. Bu durumda anlamamız gereken, almamız gereken mesajlar ne peki?

MESAJINIZ VAR! ‘Niye yaşıyorum?, Nereye gidiyorum?, Şu anda yaşadığım hayat gerçekten yaşamak istediğim mi; yoksa yaşamak zorunda olmam gerektiğine inandığım mı?’ Yaşamda hiç unutulmaması gereken bu sorular, böyle dönemlerde daha sık soruluyor. Evde kalmayı eziyet gören, eşiyle çok yana yana olduğu için nasıl sıkıldığını anlatan ne kadar çok insan var... Oysa sevdiğinle, ailenle birlikte kalmak, günlük hayatın ko-

62 elele MAYIS 2020

şuşturmasında ıskaladıklarını telafi etmek, daha fazla paylaşmak, daha fazla sarılmak için şimdi bir fırsat var… Bunları hissedemiyorsam zaten bu beraberlik neden sürüyordu? İlk sorumuz: ‘İlişkim gerçek miydi?’ olmalı belki de...

BEĞENILME KAYGISI Benim perspektifimde geçmişte ve gelecekteki tüm sorunların temelinde insanın ‘değersizlik hissi’ ve ‘sevilme açlığı’ var. Her yıl 100 binden fazla insanla göz göze temas ederken, 2 binden fazla insanın yaşamına doğrudan tanıklık ederken tüm cümlelerin, seminerlerin, programların anlatmak istediği ilk şey bu gerçek oldu. Doğduğu andan itibaren şekillendirilen, ‘elalem ne der?’ için endişe edindirilen, başkalarının onayladığı insan olmak için kendinden uzaklaştırılan, arkadaşının taktığı çantayı takamadığı, Instagram’da çok beğenilmediği, bel kalınlığı olması gerektiği söylenen ölçüden birkaç santim geniş olduğu, herkesin fotoğraf etiketlediği yerde selfie çekemediği için üzülen bizler şimdi neredeyiz? Kapının dışında bizi bekleyen bir ölüm virüsü varken bunlar hala önemli geliyor mu? Elbette sağlıklı, bakımlı, zinde, başarılı olmayı seçeceğiz. Ancak bu seçimi başkalarının bizi görmesi ya da birilerini geçmek için değil kendimiz için yapacağız. Sevgiyle, iyi niyetle, paylaştıkça büyüyerek... Ne ile, neyi satın aldığımız belirliyor kaderimizi. Aldığın ödül her ne ise, vazgeçtiklerine ya da elinden kayıp gidenlere değiyor mu?

YENI BIR DÜZEN Yeni dünya düzenine geçişin hızlandığı kesin! Ve evet hızlanmaya da devam edecek... Aşktan ilişkilere, iş yaşamından sosyal hayata birçok şey dönüşümünü, evrimini sürdürecek. Birçok kod yeniden yazılıyor. Sevgilim, eşim www.elele.com.tr


bir robotla beraber olduğunda (Barselona’da bugün mümkün) onu aldatmış sayacağız... Bu satırları okuyan büyük bir çoğunluk 3D yazıcılarla hazırlanan kıyafetleri almayı ya da hamburgeri yemeyi deneyimleyecek. Cep telefonunu örnek alırsak insan her şeye alışıyor, adapte oluyor. Şu an ‘geçmişte nasıl cep telefonumuz olmadan yaşayabiliyorduk’ diye aklından geçirmeyen var mı? Bu değişime direnmek, alışkanlıkları sürdürmek, at gözlüklerinden vazgeçmemek gelecekte var olamamak demek.

GELECEKTE VAR OLMANIN IKI TEMEL ANAHTARI ‘SAMIMIYET’ VE ‘GERÇEKLIK’ Samimi olmayan hiçbir şeyin yaşama şansı yok. Her şey bizim için yolunda giderken rahat bir yatakta uyumak, sevdiğimizin akşam eve gelişi, sabah gittiğimiz ofisimiz bize çok sıradan gelir ta ki, onları yitirdiğimiz ana kadar. Şu anda aynaya baktığımda kuaförümün çok konuşmasını bile özlüyor olmam gibi… Sadece şükretmek değil, şükrettiklerimi onurlandırmak asıl gerekli olan. ‘Özü sözü bir olduğunda insanın yükleri kalkar.’ Bunu ben söylemiyorum. Daha birçok şeyin ilk kez söylenmediği gibi; ‘Kendini tanı, farkında ol, kendini sev, düşüncelerine dikkat et, pozitif düşün...’ Tüm bunlar 10 bin yıllık mağaralarda, semavi kitaplarda, sayısız filozofta, kaynakta var… Her gün değişiyoruz, değişmeye devam edeceğiz. Kişisel dönüşüm, gelişim, kadim bilgeliğin sırları, spiritüel başlıklar… Gelişim ve dönüşüm son nefese kadar devam edecek. ‘Oldum’, ‘tamam’ denilecek bir nokta yok. Ancak bilgiyi eyleme dönüştüremedikçe, yaşamlarımıza yansıtamadıkça ne önemi var? Kısa yollar, basit formüller yok.

www.elele.com.tr

DEĞIŞIM NASIL BAŞLAR? Bugüne kadar yaşadıklarımız kaderimizdi diyelim. Ya bundan sonrası? Şu an kararlarımla, seçimlerimle geleceğimi şekillendirirken odaklanmam gereken yer geçmişim, kalıplarım, bildiğim doğrularım ya da yanlışlarım değil. Kaldı ki her an ve her şey, doğru yanlış, iyi kötü, güzel çirkin, günah sevap... Peki kime göre, neye göre? Referans değiştiğinde her şey değişir. Sen değişmeden ise hiçbir şey değişemez. Bugün yaşamını hemen değiştirebilmeye başlamak için öncelikli eylemler var. İlk adım, ki bunu defalarca yapmış olsan bile bu dönem kesinlikle bir daha, durup birkaç soruyu kendine sormak. İster kağıt kalem elinde, ister rahat bir koltukta uykuya dalarken, istersen banyoda… Yeter ki şu üç soruya verebildiğin kadar dürüst yanıt ver. 1) Gerçekten şu anda yaşadığım hayat yaşamak istediğim hayat mı? 2) İstediğim noktadan ne kadar uzaktayım? Koşullarım neler? 3) Bunları nasıl istediklerim doğrultusunda değiştirebilirim? Bu soruları yanıtlarken değerli olduğunu, iyi olanı hak ettiğini, aslında hiç de yalnız olmadığını, olduğun gibi sevilmeyi hak ettiğini unutma… Ancak her gün, sabırla ve inançla çalışarak taş taş üstüne koyarak, ilmik ilmik işleyerek bir gün gerçek gerçeğin olacağını anlayarak. Hiçbir biyografi hızlı ve kolay yolculukları anlatmıyor. Önce bu sorular ve yanıtlarıyla başlayabilirsin. Sonrasını sonra paylaşmaya devam ederiz. Varoluşun birinci amacı ‘yaşamak’… Bugün ilk önceliğin senin, sevdiklerinin ve çevrendeki insanların sağlığı. Şimdilik hoşça kal…

MAYIS 2020 elele

63


YAŞAM Gülru İncu

ÇÜNKÜ YAŞAMAK GÜZEL!

Son günlerde sadece kendimizleyiz... Kendimizin yeni bir halini keşifteyiz. Canımız biraz sıkıldığındaysa yeni uğraşların peşine düşmekten vazgeçmiyor, her gün yeni bir halimizi tanıyor, ilham veren listeler hazırlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki yaşamak demek, vazgeçmeye izin vermeyen bir keşif yolculuğu. 64 elele MAYIS 2020

1

YAZIN, YAZIN KI TARIHE NOT DÜŞSÜN! Her gün o güne dair bir şeyler karalayın. Şiir, anı, hikaye, deneme, senaryo… Geçmişten bugüne, bugünden de geleceğe kalan en değerli belgeler anılar ve günlükler çünkü. Blog açmayı da deneyebilirsiniz bu süreçte. Uzmanlar, geçmişi hatırlamanın yarattığı farkındalığın çok az şeyle yarışabileceğini söylüyor. ESKI REKLAMLARI IZLEYIN, AFIŞLERI ARAŞTIRIN “Reklam dünyası ne kadar ilginç olabilir ki” diye düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Reklam filmleri ve afişler modadan tutun da kadın-erkek ilişkilerine hatta sosyokültürel değişime kadar pek çok konuda tarihin en canlı kanıtlarıdır. BIR KONUDA UZMANLAŞIN Bilim, teknoloji, sanat, felsefe, tarih, mimari, politika ya da çiçek

2 3

www.elele.com.tr


bakımı… Bir konu seçin ve her gün birkaç saatinizi buna ayırın. O alanın tarihini öğrenin, saygın isimlerinin hayatını, kitaplarını okuyun. FARKLI COĞRAFYALARI VE KÜLTÜRLERI ÖĞRENIN O hep gitmek isteyip de bir türlü gidemediğiniz yerler var ya, bugün bir yer seçin ve orası hakkında A’dan Z’ye her şeyi öğrenin. Günü geldiğinde bu bilgiler çok işinize yarayacak. NOSTALJIK YOLCULUKLARA ÇIKIN Eski fotoğrafların albümlerde durduğu günler dijitalleşmeyle beraber çöpe gitti. Çektiğimiz her fotoğraf cep telefonunda kayıtlı artık ama ne onlara bakacak vaktimiz var ne de duyduğumuz yoksunluğu fark edecek bilinç düzeyimiz. Fotoğraflarınızı düzenleyin, sonra çerçeveleteceklerinizi ayırın. O anı yeniden yaşamak belki de ihtiyacınız olan tek şeydir. HER GÜNE BIR ‘MUTFAK’ SEÇIN Dünya kültürünü yakından tanımanın en leziz yollarından biri elbette mutfaklarına göz atmaktan geçiyor. Her gün farklı bir ülkenin yemeğini denemeye ne dersiniz? Bakın bakalım, hangi kültürleri kendinize yakın bulacak, hangi mutfaklarda başarılı olacaksınız. MEKTUP YAZIN Uzakta olan ailenize ya da dostlarınıza mektup yazın. Bugün neler yaşadığınızı, nasıl bir ruh halinde olduğunuzu, hayallerinizi anlatın. Bu sıkıcı günler geçtiğinde onlara verin, mümkünse beraberken okuyun. Tek ihtiyacınız kağıt ve kalem. Bu kadar basit. KALIGRAFI ÖĞRENIN El yazınızı etkileyici ve yaratıcı bir hale getirmeye ne dersiniz? Online alışveriş yapabileceğiniz hobi sitelerinden doğru ekipmanlar edinip, online kurslara katılabilir, farklı stiller keşfedebilirsiniz. DIĞER ELINIZI KULLANMAYI ÖĞRENIN Hangi elinizi baskın olarak kullanıyorsanız diğerinin yeteneklerini geliştirmeye çalışın. Hangisine ne zaman ihtiyaç duyacağınız belli mi olur? TAMIR ETMEYI DENEYIN Hepimizin evinde kırılan, bozulan ve bir kenara atılan şeyler vardır. En sevdiğiniz kolye, kırılan, aile yadigarı bir vazo… Basit birkaç aletle harikalar yaratabilirsiniz. Belki içinizde bir ‘usta’ yatıyor ve siz farkında değilsiniz.

15

4 5 6 7 8 9

10

www.elele.com.tr

11

MINNETTAR OLDUĞUNUZ ŞEYLERIN LISTESINI YAPIN İş hayatının koşuşturması, hastalıklar ya da üzüntüler bazı şeylerin değerini unutmamıza neden olabilir. Minnettar olduğumuz şeyleri yeniden hatırlamak günümüze kocaman bir güneş gibi doğacak. ŞIMDIYE KADAR ERTELEDIĞINIZ TÜM FILMLERI IZLEYIN Çok uzun, çok karanlık ya da çok sıkıcı bulduğunuz tüm filmlere ikinci bir şans tanımak için en uygun zaman. Oscar almış filmleri de listenize alabilirsiniz. Önyargıları yıkmakla işe başlamak lazım. SANAT TARIHINI KEŞFEDIN Kendinizi sanatın iyileştirici gücüne teslim edin. Dünyanın en büyük müzeleri bir ‘tık’la önünüzde. Bir sabah çıkın yola, New York’taki Metropolitan Museum’a gidin, öğleden sonra durağınız Londra’daki British Museum olsun örneğin. Ertesi gün alın kahvenizi yanınıza, muhteşem Louvre’da saatlerce kaybolun. Notlar alın, öğrenin, inanın pişman olmayacaksınız. Sanal müze gezileri çok gerçekçi... KLASIKLERI YENIDEN OKUYUN Sefiller, Savaş ve Barış, Suç ve Ceza hatta Ulysses… Klasikleri yeniden okuyun, yeni bir gözle yorumlayın. Sayfalarında kaybolmaktan keyif alacağınız bir klasik mutlaka vardır.

12 13 14

İLIŞKILERINIZI GÖZDEN GEÇIRIN Kriz dönemleri insan ilişkilerini yeniden gözden geçirmek için çok uygun zamanlar. Kimler geçici heveslerin peşinde, kimler gerçekten zor zamanlarda yanınızda? Belki o veya bu nedenle görüşmediğiniz arkadaşınızın telefonunu çaldırmak için en iyi zamandır bu zaman. PUZZLE YAPIN Bazıları için kulağa sıkıcı gelse de zihnimizi en iyi dinlendiren uğraşlardan biridir puzzle yapmak. İlginizi çeken bir konu belirleyin ve işe basit olanlardan başlayın. Her gün bir köşesini bitirseniz bile sonuç size mutluluk verecek, sadece denemek lazım. RENKLERIN DÜNYASINA DALIN İster resim yapın ister basit boyamalarla ilgilenin hiç önemli değil. Önemli olan stres ve kaygılardan uzaklaşmak. Boya kitaplarıyla zaman geçirin, boya kalemleriyle, renklerle oynayın. Zaman su gibi akıp giderken girdiğiniz büyülü dünyanın tadını çıkaracaksınız. EVINIZIN DEKORASYONUNU DEĞIŞTIRIN Şu veya bu nedenle hep ertelediğiniz değişiklikleri şimdi yapmak ruhunuza iyi gelebilir. Koltukların, dekoratif objelerin yerini değiştirin. Çekmecelere kaldırdığınız ve unuttuğunuz eşyaları gün yüzüne çıkarın. Basit değişiklikler bile birkaç saatinizi verimli geçirmenize yardımcı olur. KONSER SALONLARI EVINIZE GELSIN Biletleri aylar öncesinden tükenen, dünyanın en önemli orkestralarının konserlerini ücretsiz dinlemenin mutluluğu nede var! Viyana Devlet Orkestrası, Berlin Filarmoni, The Metropolitan Opera ve daha nicesi… Ayrıca Gülsin Onay, Cihat Aşkın, Haluk Levent gibi pek çok sanatçı online konser veriyor. DESTEKLEYICI VE EĞITICI UYGULAMALARA YÖNELIN Harvard, Columbia, Yale gibi dünyaca ünlü birçok üniversite makale ve kurslarına erişmeniz için sizi bekliyor. Bunun yanı sıra Duolingo’dan yeni bir dil öğrenebilir, MUBI’den dünya sinemasını keşfe çıkabilir, Curious platformundaki eğitim videolarına bakabilirsiniz.

16

17 18 19

20

MAYIS 2020 elele

65


PSİKOLOJİ Simay Engür

Sakin ol champ…

KIŞISEL GELIŞIYORUM

Evde kalabilenler olarak, içsel bir yolculuğa çoktan adım atıldı. Swipe up’lardan derlenen hobiler yap yap bitmiyor. Yeni cilt bakımı ürünleri kargoya verildi. Şimdi derin bir nefes alın ve 45 dakikalık karın kası egzersizinizi tüm sevenlerinize armağan edin. Ne teşekkürü canım, lafı bile olmaz! 66 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


O

yaptığı resmi, yemeği ve sporu paylaşarak beğeni toplamak gün yaklaştıkça içimizde kanayan yara, alarm sesiyle tüm insanları aynı tornavidan istiyor. Önceden tatilde, spor salonunda, alışveriş merkezinde çıkmışçasına sıcacık yatağından kaldıran bir olan paylaşımlar şu anda evlerden yapılıyor” diyor ve aslında gün; nam-ı diğer pazartesi sendromu. Çok insanların ve amaçların değişmediğini sadece konumun uzun yıllardır pazartesi sendromuyla karşı değiştiğini de ekliyor. karşıya kalan insanlık, bu günlerde benzer bir psikolojiyle can sıkıntısı yaşıyor: #stayhome sendromu. Ebeveynler BANA ‘CHALLENGE’INI SÖYLE çocuklarına ömür boyu garantili ‘etkinlik’ arayışında, Sana kim olduğunu söyleyeyim. Güncellenmiş yetişkinlerse kendilerine bu günler için tek kullanımlık yeni versiyonuyla, yeni kimlik kartımızda sosyal medyada dahil olduğumuz egzersiz savaşları, yastıkla yaratılan moda bir hobi bakıyor. Yüzyıllardır kallavi düşünürlerin felsefi şarkılarında aynı nakarat vardı: Bakış açını değiştir. Evet, en trendleri, İlber Ortaylı edasıyla zincirin halkasına eklediğimiz nihayetinde mutlu sona ulaşıyoruz. kitaplar yazıyor. Belki de ilk kez Hem de gerçek manada tepe taklak bu denli boş duvarlara bakıp olarak. Story akışına şöyle bir baktık sıkılma, düşünme ve sorgulama fırsatı şerefine nail olmuşken; bu ve merak ediyoruz; bu kadar insan kez de ‘boş durmak yok, kendimi amuda kalkmayı nereden öğrendi? Yaşadığımız karantina Influencer’lar bağışıklık sistemimizi geliştirmeliyim’ stresiyle benliğimizi sürecini nasıl avantaja babasının oğlu gibi savunan bu yağmalıyor, çıkan sonucu da teşhir çevirebileceğimiz ve kadar vitamin takviyesini hangi ara etmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. ihtiyaçlarımızı nasıl Herhangi bir sosyal medya keşfetti? Babam böyle ekmek yapmayı belirleyebileceğimiz challenge’ının halkası olmasanız, nereden öğrendi? Yeni bir dünyanın konusunda Nörolog Mehmet eşiğinde olduğumuz bir gerçek; ‘paylaş’ butonuna basmayacak Yavuz’un önerilerine de kulak ancak değişen koşullar, insanların olsanız şu an ne yapmak isterdiniz? Asıl cevaplanması gereken soru da değişmesini pek mümkün verebilirsiniz: budur belki de. Böylece Covid-19 kılmayacak gibi görünüyor. Bunu “Evde kaldığımız süreç boyunca hem kişisel biz değil, karantina günlerindeki yok olup gittiğinde, şehrin stresi gelişimimiz hem ilişkilerimizin kalitesinin de yavaştan üzerinize gelmeye sosyal medya alışkanlıklarımız gelişimi için yatırımlarda bulunabiliriz. Buna gösteriyor. Dijital balkonlarımızdan başladığında kim olduğunuz ve elbette kendi ihtiyaçlarımızı belirleyerek arkadaşlarımıza seslendiğimiz bu yalnız kaldığınızda vakti nasıl başlayabiliriz. Bu ihtiyaçları belirlerken çocukluk duygularından ilham alabiliriz. Beyin geçirdiğiniz yapbozun parçaları günlerde, promter’dan akıp gidenler tanıdık olana daha çabuk uyum sağlar. Bunun gibi yavaş yavaş yerine oturmuş ‘kişisel gelişim’ kitaplarını aratmıyor: için sıkılmadan daha iyi vakit geçirdiğinizi olur. Buradaki sihirli kelime yavaş “Evde kaldığım süre boyunca, düşündüğünüz çocukluk ve genç erişkinlik yavaş! Yeni bir tanım değil ama sosyal medyayı kullanma sürem dönemlerinizdeki duygularınıza ve anılarınıza bu şu anki halimiz için çağımızın yüzde şu kadar azaldı.” Alkışlar ve odaklanabilirsiniz. Vaktin nasıl geçtiğini düşünürü Slavoj Zizek’in ortaya yüreğimize su serpen alevli emoji’ler. anlamadığınız ve sonrasında canlanmış, attığı bir kavram var: Düşünmeme “Covid-19, gerçek ihtiyaçlarımızın üretken hissettiğiniz neler var? Bunları sanatı. Peki, bu ne anlama ne olduğunu bize yeniden düşünmeye çalışın. Kendinize dışarıdan geliyor? Zihnimizin içindeki hatırlattı.” Alkışlar. “Kargodan yeni bakmayı başardığınızda her şey çok daha düşüncelerle göz göze gelmemek kutularım geldi.” Alevler ve swipe anlamlı hale gelecek.” için, başkalarının sarf ettiği büyük up. Sakin ol champ… Kendimi büyük sözleri, başkalarının yıllarını gerçekleştiriyorum. verdiği alışkanları kopyalamanın OTURMAYA MI GELDIK? verdiği iç huzur. Düşünmek gerekmiyor çünkü trendler var, Sokakta özgürce dolaşamadığımız ve haber kanallarından düşünmek gerekmiyor çünkü ‘paylaş’ tuşuna bastığımız pek de iyi haberler alamadığımız bu günler; ana sayfa an düşünmüş kadar oluyoruz. Özellikle sosyalleşmeyi akışımızın hızını bir nebze olsun açıklıyor elbette. Ancak minimuma düşürdüğümüz bu günlerde ‘paylaşmak’ yalnızca Woody Allen’ın bir cümlesi geliyor aklımıza: “Hızlı okuma başkalarının ana sayfalarında boy göstermeyi sağlayan bir hakkında bir kursa gittim ve Savaş ve Barış’ı 20 dakikada eylem. Öyle olmasaydı, kargo görevlileri lüks tüketim için okumayı başardım. Olay Rusya’da geçiyor.” İç dünyamıza vızır vızır sokakta dolaşmıyor, ‘38 gündür evdeyim, evde nasıl doğru yola çıktığımızı tüm dünyaya ilan etmiş bulunuyoruz, vakit geçirdiğime dair binlerce mesaj alıyorum’ paylaşımları ancak asıl soru bunu gerçekten başarabiliyor muyuz? Aslına artmıyor olurdu. Psikolog İlayda Cakcak’ın kendinize bakarsanız, her şey eski haline döndüğünde şu cümleyi sormanızı istediği bir soru var: “Vakitsizlikten yapmak kuracağız belki de: ‘Olay evde geçiyordu.’ Uzman Klinik isteyip de yapamadığımı düşündüğüm aktiviteler nelerdi?, Psikolog İlayda Cakcak’a sosyal medyadaki paylaşımlarımızın Mesleğinizle ilgili, hobilerinizle ilgili evde yapılabilecek ne altında yatan nedenleri soruyoruz: “Sosyal medya aracılığı var? Önce bunları düşünüp sonra da işe koyulmak lazım. ile evimizden dünyaya ürettiklerimizi, okuduklarımızı Denemekten korkmayın! Resim mi yapmak istiyorsunuz? gösterebiliyoruz. Böylelikle beğeni toplama, farklı insanlarla Deneyin ve eğer zevk almazsanız pes etmeyin.” Kısaca ödünç iletişime geçerek sosyalleşme ihtiyaçlarımızı gidermeye alınmış ilgi alanları yerine, tıpkı çocukken yaptığınız gibi çalışıyoruz. Sosyal izolasyon öncesinde insanlar yediklerini, kendi oyununuzu kurarak bu günleri değerlendirebilirsiniz. içtiklerini, gittikleri tatilleri paylaşarak beğeni toplamak Tüm bunları yapabilmek için de önce canınızın çok ama çok istiyorlardı. Evde kaldığımız bu dönemde aynı insanlar, evde sıkılması gerektiğini de unutmayın.

NE YAPABILIRIM?

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

67


SAĞLIK Gülru İncu

Koronavirüse (Covid-19) karşı şehir efsaneleri çığ gibi büyüyor ve hepimiz büyük bir bilgi kirliliğiyle karşı karşıyayız. BBC başta olmak üzere pek çok yayında yer alan uzman görüşlerinin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization/WHO) de, Covid-19 virüsüyle ilgili ortalıkta dolaşan yanlış bilgilere dair bir haber yayınladı. YANLIŞ: COVID-19 VIRÜSÜ SICAK VE NEMLI IKLIME SAHIP BÖLGELERDE BULAŞIR. DOĞRU: WHO, şimdiye kadar elde ettiği bilgiler ışığında Covid-19 virüsünün sıcak ve nemli havaya sahip alanlar da dahil olmak üzere tüm alanlarda buluşabildiğini söylüyor. Hava ne kadar güneşli veya sıcak olursa olsun bu virüsle karşılaşabilirsiniz. Sıcak havaya sahip ülkeler de vakalar bildiriyor. YANLIŞ: SICAK BANYO YAPMAK YENI KORONAVIRÜS HASTALIĞINI ÖNLER. DOĞRU: Sıcak banyo yapmak Covid-19’u yakalamanızı engellemez. Banyo veya duşunuzun sıcaklığından bağımsız olarak normal vücut sıcaklığınız 36.5°C ila 37°C arasında kalır. Aslında, aşırı sıcak su ile banyo yapmak cildinize zararlı olabilir. YANLIŞ: YENI KORONAVIRÜS SIVRISINEK ISIRIKLARI YOLUYLA BULAŞIR. DOĞRU: Dünya Sağlık Örgütü, bugüne kadar yeni koronavirüsün sivrisinekler tarafından bulaşabileceğini gösteren hiçbir bilgi veya kanıt bulunmadığını söylüyor. Yeni koronavirüs, öncelikle enfekte bir kişi öksürdüğü veya hapşırdığı zaman üretilen damlacıklar veya burundan tükürük veya akıntı damlacıkları yoluyla yayılan bir solunum virüsü. Kendinizi korumak için, ellerinizi alkol bazlı bir dezenfektanla temizleyin veya sabun ve su ile yıkayın. Ayrıca, öksüren ve hapşıranlarla yakın temastan kaçının.

68 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


YANLIŞ: EL KURUTMA MAKINELERI YENI KORONAVIRÜSÜ ÖLDÜRMEDE ETKILIDIR. DOĞRU: Hayır. El kurutma makineleri Covid-19’u öldürmede etkili değil. Kendinizi yeni koronavirüse karşı korumak için, ellerinizi alkol bazlı bir solüsyon ya da kolonya ile temizlemeli veya sık sık sabun ve su ile yıkamalısınız. Ellerinizi temizledikten sonra iyice kurutmalısınız. YANLIŞ: BIR ULTRAVIYOLE DEZENFEKSIYON LAMBASI YENI KORONAVIRÜSÜ ÖLDÜREBILIR. DOĞRU: UV radyasyonu cilt tahrişine neden olabileceği için UV lambaları elleri veya cildin diğer bölgelerini sterilize etmek için kullanılmamalı. YANLIŞ: TERMAL TARAYICILAR YENI KORONAVIRÜS ILE ENFEKTE OLMUŞ KIŞILERI TESPIT ETMEDE KESINLIKLE ETKILIDIR. DOĞRU: Termal tarayıcılar, yeni koronavirüs enfeksiyonu nedeniyle ateşi çıkan yani normal vücut sıcaklığından daha yüksek olan kişilerin tespit edilmesinde etkili. Bununla birlikte, enfekte olan ancak henüz ateşlenmemiş insanları tespit edemiyor. Çünkü enfekte olmuş insanların hastalanıp ateşinin yükselmesi 2-10 gün sürüyor. YANLIŞ: VÜCUDUNUZUN HER TARAFINA ALKOL VEYA KLOR PÜSKÜRTMEK YENI KORONAVIRÜSÜ ÖNLER. DOĞRU: Hayır. Vücudunuzun her yerine alkol veya klor püskürtmek, vücudunuza girmiş olan virüsleri öldürmez. Bu tür maddelerin püskürtülmesi kıyafetlere veya mukoza zarlarına yani gözlere ve ağıza zararlı olabilir. Hem alkol hem de klorin yüzeyleri dezenfekte etmek içindir. YANLIŞ: ZATÜRREYE KARŞI AŞILAR SIZI YENI KORONAVIRÜSE KARŞI KORUR. DOĞRU: Hayır. Pnömokok aşısı ve Haemophilus influenza tip B (Hib) aşısı gibi pnömoniye karşı aşılar yeni koronavirüse karşı koruma sağlamaz. YANLIŞ: BURNUNUZU DÜZENLI OLARAK TUZLU SUYLA DURULAMAK YENI KORONAVIRÜS ILE ENFEKSIYONU ÖNLEMEYE YARDIMCI OLUR. DOĞRU: Buna da hayır! Burnu düzenli olarak tuzla yıkamanın insanları yeni koronavirüs ile enfeksiyondan koruduğuna dair bir kanıt yok. Dünya Sağlık Örgütü, burnu düzenli olarak tuzla yıkamanın, insanların soğuk algınlığından daha çabuk iyileşmesine yardımcı olabileceğine dair sınırlı kanıt olduğunu, burnun düzenli olarak durulanmasının solunum yolu enfeksiyonlarını önlediğini göstermediğini söylüyor. YANLIŞ: SARIMSAK YEMEK, YENI KORONAVIRÜS ILE ENFEKSIYONU ÖNLEMEYE YARDIMCI OLUR. DOĞRU: Sarımsağın sağlık deposu bir besin olduğuna şüphe yok. Bununla birlikte, sarımsağın yeni koronavirüsten insanları koruduğuna dair bir kanıt yok. www.elele.com.tr

YANLIŞ: YENI KORONAVIRÜSÜN ÖNLENMESINDE VE TEDAVISINDE ANTIBIYOTIKLER ETKILIDIR? DOĞRU: Antibiyotikler virüslere karşı değil, sadece bakterilere karşı çalışır. Yeni koronavirüse karşı antibiyotikler bir önleme veya tedavi aracı olarak kullanılmamalı. Bununla birlikte Covid-19 nedeniyle hastaneye yatırılırsanız, antibiyotik alabilirsiniz, çünkü bakteriyel koenfeksiyon mümkün. YANLIŞ: İNEK IDRARI KORONAVIRÜSE KARŞI KORUYUCUDUR. DOĞRU: Bilim adamları aynı fikirde değil. Bunun için bir kanıt yok. YANLIŞ: HER 15 DAKIKADA BIR SU IÇMEK KORONOVIRÜSTEN KORUR. DOĞRU: Su içmenin ne kadar sağlıklı olduğu elbette tartışılmaz ama bu, koronavirüsü önleyeceği anlamına gelmiyor. Su içmenin virüse yakalanmayı önlediğine dair hiçbir kanıt yok. Ama günde 1.5-2 litre su içmeye çalışın; bu normal koşullarda da önerilen miktar. YANLIŞ: DONDURMA VIRÜSE YAKALANMAYI TETIKLER. DOĞRU: Dondurma ya da diğer soğuk yiyecekleri yemenin koronavirüse neden olacağı doğru değil. Tıpkı aşırı sıcak yemenin virüse yakalanmayı engellemeyeceği gibi. YANLIŞ: İÇILEBILIR GÜMÜŞ KORONAVIRÜSTEN KORUR. DOĞRU: Mayo Clinic internet sitesinde, kolloidal gümüş içeceklerin ağızdan alınan diyet takviyeleri olarak pazarlandığını, üreticilerin bu içeceklerin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, bakteri ve virüslerle savaştıklarını iddia ettiğini ancak bu iddiaların saygın tıp dergilerinde yayınlamadığını söylüyor. Ayrıca kolloidal gümüşün ne kadar zararlı olabileceğinin de açık olmadığını belirtiyor. Sağlık otoriteleri böbrek hasarı başta olmak üzere bir dizi rahatsızlığa neden olabileceğini söylüyor. YANLIŞ: VOTKA EL DEZENFEKTANI OLARAK KULLANILABILIR. DOĞRU: Hayır, votkada mikropları etkili bir şekilde öldürmek için yeterli alkol yoktur. YANLIŞ: 5G MOBIL AĞLAR COVID-19’U YAYIYOR. DOĞRU: Virüsler radyo dalgaları ya da mobil ağlarda dolaşamaz. Covid-19, 5G mobil ağları olmayan birçok ülkede yayılıyor. Covid-19, enfekte bir kişi öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda damlacıklar yoluyla yayılıyor. İnsanlar ayrıca bir yüzeye ve daha sonra gözlerine, ağzına veya burnuna dokunarak enfekte olabiliyor. MAYIS 2020 elele

69


GÜZELLİK Feza Kürkçüoğlu

30’LARIN ÜNLÜ SINEMA YILDIZI HELENE COSTELLO, 1925

70 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


Makyajın Kısa TarIhI Eskİ çağlardan berİ hep güzel olmanın peşİnden koşuldu, güzellİğİn sırrını çözmek İçİn hep uğraşıldı... Makyajsa bu sırrın anahtarlarından en önemlİsİ oldu. Dünden bugüne makyaj yolculuğunda değİşmeyen tek şeyse; kadınlar İçİn bİr tutku olması.

G SESSIZ FILMLERIN ÜNLÜ OYUNCUSU MIRIAM SEEGAR, 1930

www.elele.com.tr

üzelleşme serüveninde makyajın tarihine geçmeden önce makyaj ve kozmetik sözcüklerinin anlamlarına kısaca değinelim. “Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı” anlamına gelen makyaj sözcüğü, 18. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlandı. Eski Yunanca’da; ‘düzenlemek, çeki düzen vermek, donatmak, güzelleştirmek’ anlamına gelen ‘kozmos’ sözcüğünden gelen ‘kozmetik’ sözcüğü ise sözlüklerde; ‘cildi ve saçları güzelleştirmeye, canlı tutmaya yarayan her türlü madde’ olarak geçiyor… 40’lı yıllarda kadınların ellerinden düşürmedikleri Cemil Cahit Cem’in 1941 yılında yayınlanan Güzel Kadın isimli kitabından makyajın tarihçesini aktararak başlayalım o zaman: “Makyaj, yani boya ve diğer maddelerle yüz ve yüzün cildine ihtimam etmek, yüz güzelliğini arttırmak gayretinin, kadınlık kadar eski olduğunu söylemekle mübalağa et¬miş olmayız. Yüzün güzellikle çok yakından alakadar olduğu hakikatinin farkına varılalı, asırlar geçmiş bulunuyor. Tarihin her devrinde kadınlar, yüzlerinin güzelliğine ihtimam etmişlerdir. Taş devri kadınlarının bile yüzlerine renkli kil topraklarından boyalar sürdüklerini, ciltlerini tere yağile ve sütle yumuşatıp, parlattıklarını biliyoruz. Zaten bu günün iptidai insanlarının kadınları arasında kullanılan maddeler de, aşağı yukarı aynı şeylerdir.” Makyajın tarihi yaklaşık 4400 yıl önce Mısır’da MAYIS 2020 elele

71


GÜZELLİK AYNADAKI KADIN/ FREDERICK CARL FRIESEKE, 1911

TUVALET MASASINDA KADIN/ FREDERICK CARL FRIESEKE

başladı ve zaman içinde Yunanistan’a yayıldı. Eski Mısır ve Eski Yunan’da güzelleşme için yüze ve vücuda sürülen maddeler çok çeşitliydi. Makyaj malzemeleri renk veren çeşitli doğal maddelerden yapılırdı. Toz boya, kandil isi, demir cevheri gibi maddeler pamuk yağı, zeytinyağı ve hayvani yağlarla karıştırılarak hazırlanırdı. Kırmızı dudaklar için kırmızı deniz yosunu, şarap tortusu; renkli yanaklar için safran; göz alıcı kaşlar ve kirpikler için kandil isi; beyaz ciltler için ise kurşun toz boyadan elde edilen üstübeç ile tebeşir tozu kullanılırdı. Kaş ve kirpikleri koyulaştırarak belirginleştirmek, gözkapaklarının üstünü boyamak, yanakları ve dudakları renklendirmek ve cilt rengini açmak için beyazlatıcı maddelerden yararlanmak güzelleşmenin olmazsa olmazları arasındaydı.

MISIR KRALIÇESI NEFERTITI’NIN BÜSTÜ

72 elele MAYIS 2020

SESSIZ SINEMANIN ÜNLÜ YILDIZI NORMA MARIE TALMADGE

30’LARIN ÜNLÜ RUJ MARKASI SAVAGE REKLAMI

60’LARDAN CHRISTIAN DIOR MARKA RUJ REKLAMI

BEYAZ YÜZLER CHERAMY PARIS MARKA PUDRA REKLAMI, 1925

1900’LERIN EFSANE OYUNCUSU SARAH BERNHARDT

Roma kültüründe erkeklerde koyu renk, kadınlarda ise ’yontulmuş fildişinden de beyaz’ bir beyazlık, güzel cilt olarak kabul görüyordu. Toplumsal statüyü belli eden beyaz yüz; hatta bembeyaz bir yüz, canlı ve kırmızı dudaklar, koyu renkte kaş ve kirpikleri olan üst sınıftan kadınları işaret ediyordu. Ağır işlerde, güneş altında çalışan kadınlar ise esmer tenlerini örtmek için yüzlerini daha fazla beyazlatmak zorunda kalıyorlardı. Konu beyazlıktan açılmışken, bunu sağlamak için kullanılan pudradan da söz etmeliyiz; en çok kullanılan kozmetik ürünlerden biri olan pudranın tarihi Eski Mısır’a kadar uzanıyor. M.Ö 4000 yıllarında güzelleşmek için bakır tozundan elde edilen pudranın kullanıldığı biliniyor. M.Ö 1500’lerde Çinli kadınların ciltlerini beyazlaştırmak için kullandıkları pirinç pudrası, geçen yüzyıla kadar en gözde makyaj www.elele.com.tr


UTAGAWA KUNIYOSHI, 1845

RESIMLI AY DERGISININ EKIM 1924 TARIHLI KAPAĞI

HASAN MARKA RUJ VE ALLIKLARI, 1936

malzemeleri arasında yer alıyordu. Eski Yunanlı kadınlar kurşun tozları ve tebeşir tozu pudralar kullanarak pürüzsüz ve beyaz bir cilde sahip olmaya çalışıyordu. Bu pudraların zehirli, yüz felcine hatta ölümlere neden olduğu 19. yüzyılda anlaşılınca talk pudralarını kullanmaya başladılar. Zararlı olduğu anlaşılan kozmetik ürünlerin yerini yeni ürünler aldı. Güzellik anlayışları, tarifleri değiştikçe makyaj tarzı ve elbette ürünleri de değişti. Bu değişimde de moda hep başrolde oldu… 20. yüzyılda kozmetik dünyasına yeni katılan ürünlerin yanı sıra üretim ve ambalaj sanayinin gelişimi ile makyaj yapma alışkanlığı bütün dünyayı sardı. Amerika ve Avrupa’da makyaj yapma, modanın vazgeçilmez unsurlarından biri oldu. Önceleri tiyatro ardından da sinema oyuncuları makyajın yaygınlaşmasında büyük rol oynadı. Bu yıldızların güzelleşmek için kullandıkları malzemeleri, makyaj sırlarını konu edinen haberler gazete ve dergilerde yayınlanmaya başladı. Peş peşe kurulan kozmetik firmalarının yayınladıkları reklamlar; makyajın, güzelleşmek isteyen kadınların gündelik hayatının merkezine oturmasında etkili oldu. DÜNYACA ÜNLÜ OYUNCU VE ŞARKICI MARLENE DIETRICH

www.elele.com.tr

OSMANLI’DA YÜZ BOYAMA Osmanlı döneminde ‘yüz boyama’, ‘yüz tuvaleti’ ve sonrada ‘makyaj’ olarak anılan makyaj yapma alışkanlığı ilk zamanlar elbet yadırgandı. Osmanlı’nın son yıllarında batılılaşma hareketi ile kadınlar batılı hemcinslerini takip etmeye, onlar gibi giyinmeye, onlar gibi ‘boyanmaya’ başladı. Reşat Ekrem Koçu, Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü kitabında o dönemin makyajını şöyle anlatıyor: “Hiç şüphesiz ki zerafetle, letafetle boyanmak el yatkınlığına dayanan bir hünerdi; eski makiyajda allık, yüzü beyazlandıran allık (düzgün), kaşları boyayan rastık, kirpikleri boyayan sürme ile beraber bu işlerin mütahassısı kadınlar, ‘Yüz Yazmacıları’ vardı. Aynı zamanda saç tanzim ederler, kakül keserler, kadın berberliği yaparlardı ve evleri zamanımızın güzellik salonları gibi süslü kadınların uğrağı idi; yüz yazmacılığı ile geçinirlerdi, kibar hanımefendiler tarafından ise konaklara davet edilirlerdi.” Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde özellikle 1850’lerden sonra İstanbul’da modern eczanelerin açılmasıyla birlikte tıbbi ve kozmetik malzemelerin kullanımı yaygınlaştı. 1900’lü yılların başında dönemin eczacı ve ıtriyatçıları tarafından üretilen ürünler cam şişelerde, teneke ve mukavva kutularda satışa sunuldu. Avrupa’dan gelen ürünler yerini Necip Bey, Süleyman Ferit (Eczacıbaşı), Faruki, Venüs, Hasan, Pertev, Kansuk markalı ürünlere bıraktı. Cumhuriyet ile birlikte değişen Türkiye’de kadınların ‘modernleşme’ yolculuğunda kozmetik ürün kullanımının yeri büyük. Makyaj malzemelerinin sanayileşme ile birlikte nispeten ucuzlaması, tüketimin

40’LARDAN LOUIS PHILIPPE MARKALI RUJ REKLAMI

NASUHI LABORATUVARI’NIN 1929’DA YAYINLANAN SEFA SÜRMESI REKLAMI

1932’DE FARUKI’NIN CICI MARKALI ÜRÜNLERİ

OSMANLI’DAN CUMHURIYET’E SÜLEYMAN FERIT (ECZACIBAŞI) KREMLERI MAYIS 2020 elele

73


GÜZELLİK

80’LERIN MODA IKONU MADONNA

60’LARIN ÜNLÜ YILDIZI BRIGITTE BARDOT

20. YÜZYILIN EFSANE SINEMA OYUNCUSU MARILYN MONROE

artmasına sebep oldu. Refik Halid Karay, 1943’te yayınlanan Üç Nesil Üç Hayat kitabında Abdülaziz, II. Abdülhamit ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki İstanbul’u ve gündelik hayatı konu ediyor. Refik Halid, Cumhuriyet dönemindeki ‘yüz tuvaleti’ni anlatırken dönemin ünlü makyaj markalarını da sıralıyor: “Yüz

74 elele MAYIS 2020

yapma’nın ismi artık ‘makyaj’dır. Pudra renklerini adlarını sayabilene aşk olsun: Beyaz, pembe ve Raşel’den başka Naturel, Ser, Peş moresk, Raşel fonse, Kler, Okr, Okr roze… Ayrıca beyazın pembenin ve diğerlerinin numaraları. Daha neler neler… Sokakta, cemaat arasında pudralanmak, yüz ve dudak boyamak bir nevi koketri cakası!”

60’LARIN MODA IKONU TWIGGY

www.elele.com.tr


1938’DE DÖNEMIN ÜNLÜ MARKASI VENÜS

RESIMLI AY DERGISININ OCAK 1928 TARIHLI KAPAĞI

1939’DAN TOKALON PUDRA REKLAMI

NASIL MAKYAJ YAPILMALI?

SINEMAMIZIN ÜNLÜ YILDIZI TÜRKAN ŞORAY www.elele.com.tr

Makyajın yaygınlaşmasında diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sinema yıldızlarının takip edilmesi, gazete ve dergilerde yer alan makyaj haber ve reklamları etkili oldu. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren giderek artan bir hızla gazete ve dergilerde makyaj yapma ‘reçeteleri’, makyajın püf noktaları gibi yazılar yayınlandı. Birkaç örnek verelim: 28 Haziran 1932 tarihli Akşam gazetesinde ‘Makiyaj Boya Sürerken Nazarı Dikkate Alınacak Noktalar’ başlığı ile yayınlanan yazıda, I. Dünya Savaşı’nın ardından ülkemizde makyajın yaygınlaşması anlatıldı: “Harbi umumiden evvel bir aile kadını katiyen boyanmazdı. Halbuki muharebe, birçok şeyler gibi,

bu husustaki telakkileri de değiştirdi. Şimdi az miktarda allık, pudra, dudak kırmızısı kullanmak hemen bütün kadınlar tarafından kabul edilmiştir. Makiyaj denilen boyanmak, herkesin beceremediği bir sanattır. Esasen boya sürmenin tarzı da muhteliftir. Gündüz başka, gece başka türlü makiyaj yapılır. Hatta kış ve yaz mevsimleri sürülen pudranın, allığın, kırmızının cinsi ve kullanış tarzı arasında bile fark vardır.” Böylece büyük şehirlerde ‘modern kadın’, makyaj yapma alışkanlığını kazanıyor, sadece geceleri dışarı çıkarken değil, gün boyu makyajlı dolaşmaya başlıyor. Modayı takip etmek, beğendiği yıldızlar, ünlü kadınlar gibi makyaj yapmak isteyen kadınlara gazete ve dergiler yardımcı oldu. “Nasıl makyaj yapılmalı?”, “Yüzümüze uygun ve moda olan ürünler hangileridir?” gibi sorulara yanıt arayan kadınlar için kaleme alınmış bir yazıdan birkaç satırı birlikte okuyalım mı?: “Makiyaj Meselesi Hendese [geometri] İşi Değil, Zevk İşidir” başlığı ile 6 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazı, makyaj önerilerinde ‘basitlikten’ yana: “Bazı makyaj mütehassısları, pudra, allık sürmek sürme çekmek ve saire hususlarında bayanlara, nasihat verdikleri vakit mesela allığı yanaklarımıza bir müselles [üçgen] şeklinde sürünüz, yahud gözlerinizin altında uzun oval şeklinde mavilik vücude getiriniz gibi garib tavsiyelerde bulunurlar; adeta çehremizin üzerinde bir hendese meselesi halletmeğe kalkışırlar. Halbuki makiyaj işini iyi anlatabilmek için onu mümkün olduğu derecede basitleştirmek, sonra izahına kalkmak lazımdır. Faraza allık sürme meselesinde evvela şu noktayı göz önünde bulundurmak gerektir. Eğer yüzünüz genişçe ise allığı elmacık kemiklerinizin bulunduğu yerlerin altına yok eğer yüzünüz uzunca ise allığı tam elmacık kemiklerinizin bulunduğu yerlerin üzerine sürmek icab eder.” Güzel bir cilt için krem, güzel bir yüz için fondöten, pudra ve allık; güzel gözler ve kirpikler için rimel, far, kalem; güzel ve alımlı dudaklar için ruj günümüzün kadının başlıca makyaj malzemeleri. Bugün artık kadınlar ‘makyaj yapılmalı mı yapılmamalının’ ötesinde makyajı bir sanata dönüştürmeyi başarıyor. Yeni reçetelerle yüzün formunu değiştirmek bile mümkün. Ama bildiğimiz bir tek gerçek var; kadınlar güzelliğin peşinden hep gitti ve gitmeye de devam edecek... MAYIS 2020 elele

75


GÜZELLİK Gülru İncu

VİTAMİN ALFABESİ

Yaşlanmanın etkilerini yavaşlatmak için küçük sırlarımız var. Bazı vitaminler cilt bakımının kilometre taşları olarak kabul ediliyor. Zamanı bir miktar geri almak istiyoruz! D VİTAMİNİ

Her gün 15-20 dakika güneş ışığı almak D vitamini üretimine yardımcı oluyor. Sistem şöyle çalışıyor: Cildimiz D vitaminini güneşten emiyor. Sonra bu D vitamini karaciğer ve böbrekler tarafından alınıyor ve sağlıklı hücreler oluşturmaya yardımcı olması için vücuda taşınıyor. D vitamini özellikle cilt tonunun düzelmesinde etkili. Bazı çalışmalar D vitamininin sedef hastalığının iyileşmesinde etkili olduğunu ve enfeksiyonla mücadelede etkili olduğunu ortaya koyuyor. 1. LA ROCHEPOSAY CICAPLAST BAUME B5 KREM, ¨ 59.90 2. EMBRYOLISSE LAIT-CREME CONCENTRE, ¨ 165 3. AVENE D-PIGMENT LEGERE LEKE GİDERİCİ KREM, ¨ 163 1

2

C vitamini gibi, E vitamini de bir antioksidan. Cilt bakımındaki ana işlevi güneş hasarına karşı korumak. E vitamini cilde uygulandığında zararlı UV ışığını güneşten emiyor. Koyu lekelerin ve kırışıklıkların önlenmesine yardımcı oluyor. Vücudumuz normalde cildin gözeneklerinden yayılan yağlı bir madde olan sebum yoluyla E vitamini üretiyor. Doğru dengede olan sebum, kuruluğu önlüyor. Özellikle kuru bir cildiniz varsa, E vitamini sebum eksikliğine karşı yardımcı olabiliyor. E vitamini ayrıca cilt iltihabının tedavisinde de yardımcı oluyor.

2

76 elele MAYIS 2020

C vitamini, epidermiste (cildin dış tabakası) ve dermiste (cildin iç tabakası) yüksek seviyelerde bulunuyor. Antioksidan özellikleri ve kollajen üretimindeki rolü cildinizin sağlıklı kalmasına yardımcı oluyor. Bu nedenle C vitamini, birçok antiaging cilt bakım ürününde bulunan önemli bileşenlerden biri. C vitamini ayrıca vücudun doğal kollajen sentezindeki hayati rolü nedeniyle yaşlanma belirtilerini önlemeye yardımcı oluyor. Yeterli C vitamini kuru cildin onarılmasına ve lekelerin önlenmesine yardımcı oluyor.

1

2

1. BIODERMA PIGMENTBIO C-CONCENTRATE SERUM, ¨ 199 2. KIEHL’S POWERFULSTRENGTH LINE-REDUCING CONCENTRATE SERUM, ¨ 385 3. VICHY LIFTACTIV PEPTIT-C KIRIŞIKLIK KARŞITI AMPUL, ¨ 179.91

3

3

E VİTAMİNİ

1

C VİTAMİNİ

1. LIERAC HYDRAGENIST OXYGENANT REPULPANT KREM, ¨ 258 2. THE BODY SHOP VITAMIN E NEMLENDİRİCİ JEL-KREM, ¨ 129 3. CAUDALIE VINE ACTIV DETOSK ETKİLİ GECE BAKIM YAĞI, ¨ 230

K VİTAMİNİ

K vitamini, vücudun yaraları, çürükleri ve ameliyattan etkilenen alanları iyileştirmesine yardımcı olan kan pıhtılaşma sürecine yardımcı olmak için gerekli. K vitamini deri çatlaklarını, yara izlerini, koyu lekeleri, göz altı morluklarını önlemede etkili.

3

ORIGINS GINZING EYE GÖZ KREMİ, ¨ 195

www.elele.com.tr


Son günlerde cilt bakımı denince öne çıkan gıda takviyelerinden kolajen, bu ay yakın markajımızda. Collaquin markasının sahibi Alara Dinçer, kolajenin insan vücudu için önemini, eksikliğinin nelere neden olduğunu ve kolajen takviyesinin yararlarını anlattı.

“ASLOLAN ELİMİZDE OLANI KORUMAK”

K

endinizden kısaca bahsedebilir misiniz? 26 yaşındayım. Üç sene önce gıda takviyeleri üzerine bir firma kurdum ve iki marka oluşturdum. İlk markamız; kolajen içeren takviyeler olan Collaquin, ikinci markamız ise Nutroquin oldu. Ailece sağlık sektörüne bağlıyız. Annem farmakoloji profesörü, Amerika’da 10 sene araştırma profesörü asistanı olarak çalıştı. Abim, ilaç pazarlama firması kurdu. Babam ise 45 senedir ilaç üreticisi. Bu üç sene içerisinde ikinci fabrikamızı da faaliyete geçirdik. Dünyanın en modern endüstriye sahip ilaç fabrikalarından birinde üretim yapıyoruz. Kolajen nedir ve ne işe yarar? Kolejen vücudumuzun yapı taşı olan spesifik amino asitlerden oluşan protein grubudur. Vücudumuzdaki canlı dokuyu bir arada tutar. Kolejen kaynakları nedir? Doğal olarak nelerden alınabilir? Kolajen sığır, tavuk ve balık olmak üzere hayvansal kaynaklıdır. Doğal kolajen olarak adlandırdığımız aslında çözülmeyen kolajendir. Daha çok ameliyatlarda organların üzerini kapatmak için kullanılır. Doğal kolajen çözülebilir hale geldiğinde jelatin elde edilir. Jelatini daha çok gıda olarak tüketiriz. Puding, jöle gibi ürünlerin içerisinde kıvam vermesi için kullanılır. Jelatinin biyoyararlanımı düşüktür, kolajendeki etki ondan www.elele.com.tr

beklenmez. Jelatin hidrolize edilip, moleküler ağırlığı çok küçük boyutlara ulaştığında vücudumuz tarafından çok kolay metabolize edilir hale gelir ve biyoyararlanımı yüksektir. Bu sebeple yapılan çalışmalardaki sonuçlar elde edilebilir hale gelir. Kolajeni ne miktarda almak gerekir? Kolajen hakkında yapılmış çok fazla çalışma var. Tip 1 kolajen vücudumuzda en fazla bulunan kolajendir. Yapılan çalışmalara göre tip 1 kolajen için günlük doz 2-10 gr arasında değişiklik gösterir. Tip 2 kolajen için çalışmalarda günlük doz daha düşüktür, daha çok eklemler için önerilir. Kolajenin cildimize etkilerini anlatabilir misiniz? Aslında çok şanslıyız, böyle bir madde var ve buna ulaşabiliyoruz. Zamanla cildimizde oluşan kırışıklık, kuruluk, sarkma, gözeneklerde gevşeme, matlık ve benzeri oluşumların ana sebebi vücudumuzda kolajen miktarının azalmasıdır, özellikle belli bir yaştan sonra. Çünkü bu noktada sadece yüz değil tüm vücudumuzda ince çizgiler belirginleşiyor. İşte bu

noktaya gelmeden, zamanında ve doğru şekilde kolajen tüketimi bu oluşumları engelleyebilir ve uzun süre erteleyebilir. Kullanım için bir yaş aralığı öneriniz var mı? 13 yaş üzeri kadınlar ve erkekler kullanabilir. Özellikle 30 yaş üzeri olanlara, profesyonel sporculara veya menopoz sonrasındaki kadınlara öneriyoruz. Onların ihtiyacı çok daha fazla olabiliyor. Ağız yoluyla almanın avantajları neler? Kolajen içeren kremler hakkında ne düşünüyorsunuz? Krem kullandığımız zaman aslında cildimiz yüzde 10’unu emiyor, çünkü cildimizin görevi bizi dışarıdan gelen tüm yabancı materyallerden korumak. Ağız yoluyla tükettiğimiz zaman yüzde 90’ı 1 saatte vücudumuz tarafından kullanılıyor ve sadece yüzümüze değil tüm vücudumuza ulaşıyor. Peki, krem kullanmayacak mıyız? Tabii ki kullanacağız ama kremi daha koruyucu amaçlı görebiliriz. Satın alırken, hangi krem daha zararsız ve hangi takviye daha etkiliyse onu tercih edin. Vazgeçilmez bakım ritüeliniz nedir? Önemli olan elimizde olanı korumak. Güzel bir uyku, bol sıvı tüketmek, spor yapmak ve zihnimizi ferah tutmak vazgeçilmezimiz olmalı. Tabii ki Collaquin kullanıyorum, özellikle mevsim geçişlerinde. Bunun dışında 365 gün güneş kremi kullanıyorum ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. MAYIS 2020 elele

77


GÜZELLİK Gülru İncu

ÖZEL BAKIM ŞART

Her gün ellerimizi çok sık yıkıyor, sıkça dezenfektan ve kolonya kullanıyoruz. Siz de cildinizde kuruluk, çatlama, soyulma ve hassasiyet sorunları yaşıyor musunuz? Bakım zamanı için kolları sıvayın; eller kadar ayaklar da sizden destek bekliyor... AVON CAUDALIE FOOTD BEAUTY AYAK BAKIM KREMİ, ¨ 75

FOOT WORKS AYAK BAKIM SETİ, ¨ 34.99

JOWAE NEMLENDİRİCİ EL VE TIRNAK KREMİ, ¨ 64 BIODERMA ATODERM EL KREMİ, ¨ 39.50

INCIA HİNDİSTAN CEVİZLİ BAKIM YAĞI, ¨ 69

YVES ROCHER PUR ARNICA PEELING’Lİ EL BAKIM YAĞI, ¨ 39.90

L’OCCITANE SHEA BUTTER EL KREMİ, ¨ 165

CAKE BEAUTY EL KREMİ, ¨ 74.90

SCHOLL VELVET SMOOTH AYAK TÖRPÜSÜ, ¨ 137

CLARINS FOOT BEAUTY TREATMENT CREAM AYAK KREMİ, ¨ 208

THE BODY SHOP PEPPERMINT ONARICI AYAK NEUTROGENA KREMİ, CICA-ONARICI AYAK ¨ 69.90 MASKESİ, ¨ 29.90

EL KREMİ DEYİP GEÇMEYİN!

YUMUŞACIK ADIMLAR

• Shea yağı ve gliserin içeren kremler tahriş olmuş ellerin yenilenmesini sağlıyor ve tırnakların yeniden yapılandırılmasına destek oluyor. • Mineral yağ, silikon ve paraben içeren kremleri kullanmayın. Artık vegan el bakım ürünlerini de rahatça bulabilirsiniz. • Alacağınız kremin hassas ciltler üzerinde dermatolojik kontrol altında test edilmiş olması çok önemli. • Pek çok el kremi aynı zamanda tırnak bakımı yapma özelliğine de sahip. Tercihinizi bunlardan yana kullanabilirsiniz. • El peeling’leri cildi ölü hücrelerden arındırıyor. Bakım yağları ise cilde sağlıklı ve pürüzsüz bir görüntü kazandırıyor. • Ellerinizi her yağlandıran kremin besleyici özelliği olduğunu düşünmeyin. A, D ve E vitaminleriyle beslerken nemlendiren ve hızlı emilen kremleri tercih edin.

• Banyodan sonra haftada bir kez yapacağımız ayak törpüsü ölü deriyi uzaklaştırıyor. Kuru ve çatlamaya yatkın ayaklar için onarıcı maskeler ve çatlak kremleri ilk kullanımdan itibaren etkisini gösteriyor. • Her banyodan sonra ayak kremi kullanmayı ihmal etmiyoruz, çünkü ayakları besliyor ve yumuşatıyor. • Dikkat etmeniz gereken nokta, kremi parmak aralarına kaçırmamak, çünkü nemli ortamlar mantar oluşmasına neden olabilir. • Ayak kremini sürdükten sonra yumuşak bir çorap giyin ve kremin iyice emilmesini sağlayın. • Eğer topuklarınızda çatlak varsa kesinlikle soymayın ya da kesmeyin. Topuk çatlak kremleri düzenli kullanımda beş gün içerisinde etkisini gösteriyor.

78 elele NİSAN 2020

www.elele.com.tr


BİR KAVANOZ DOĞALLIK

Doğal güzelliğe geçiş yapıyoruz. Nasıl mı? Evde kendi yüz ve vücut kremimizi yaparak. Elveda kimyasal içerikler, merhaba doğal yağlar, bitkiler ve doğanın sunduğu tüm güzellikler. SAKİNLEŞTİRİCİ GÖZ KREMİ

MALZEMELER

• 1 çorba kaşığı shea yağı • 10 damla papatya yağı

HAZIRLANIŞI Shea yağı ile papatya yağını karıştırın. Küçük bir kapta hafifçe ısıtın. Sonra küçük bir kavanoza dökün. Shea yağı özellikle kurumaya meyilli göz altı cildine çok iyi geliyor. Papatya yağı ise cildinizi sakinleştiriyor.

CİLDİ FERAHLATAN KREM

MALZEMELER

• 1/2 su bardağı Hindistan cevizi yağı • 1 çay kaşığı E vitamini yağı • 6 damla lavanta yağı

YAŞLANMA KARŞITI YÜZ KREMİ

MALZEMELER

• 1/4 fincan badem yağı • 2 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı • 2 yemek kaşığı balmumu • 1 çay kaşığı E vitamini yağı • 1 yemek kaşığı shea yağı

HAZIRLANIŞI Önce krem için kullanacağız küçük bir cam kavanozu kaynar suda sterilize edin. Tüm malzemeleri geniş bir kavanoza koyun. Orta boy bir tencereyi ağzına kadar suyla doldurun ve suyu kaynatın. Kaynadıktan sonra ocaktan alın. Kavanozu kapağı olmadan tencereye koyun ve malzemeler eriyene kadar bekletin. Karışım eridikten sonra sterilize ettiğiniz küçük cam kavanoza dökün. Krem sertleşene kadar oda sıcaklığında bekletin, kavanozun kapağını kapatın ve serin bir yerde saklayın.

NEMLENDİRİCİ KREM

MALZEMELER

• 7 çay kaşığı jojoba yağı • 1 çay kaşığı portakal çiçeği yağı • 1 çay kaşığı balmumu • 5 damla propolis • 5 damla lavanta yağı

HAZIRLANIŞI Orta boy bir tencereyi ağzına kadar suyla doldurun ve suyu kaynatın. Tencerenin altını söndürün. Balmumu, jojoba yağı ve portakal çiçeği yağını bir kavanoza koyduktan sonra sıcak dolu dolu tencerenin içine koyun ve malzemelerin erimesini bekleyin. Malzemeler eridikten sonra önce propolisi, sonra lavanta yağını ekleyin ve iyice karıştırın. Malzemeyi küçük bir kavanoza koyun. Propolisin özelliklerini koruması için kremi buzdolabında saklayın ve gece yatmadan önce sürün.

HAZIRLANIŞI Tam malzemeyi iyice karıştırın. Küçük bir kavanoza koyun. Kreminiz hazır. Sabah-akşam kullanabilirsiniz. www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

79


GÜZELLIK Gülru İncu

H&M TOKA, ¨ 39.99

İster ensede toplanmış olsun, ister yukarıda, düz ya da dalgalı hiç fark etmez, at kuyrukları günlük kullanım için vazgeçilmez. Eğer düz at kuyruklarını seviyorsanız iki damla saç serumunu saç uçlarına yedirin ve saçlarınızı öyle toplayın. Dalgalı at kuyruklarını tercih ediyorsanız saç köpüklerinden yararlanın.

CHARLOTTE KNOWLES

L’OREAL ELSEVE SAÇ GÜZELLEŞTİRİCİ KREM, ¨ 21.52

STRADIVARIUS TOKA, ¨ 39.95

OSCAR DE LA RENTA

AT KUYRUĞU

ŞIKLIK ZAMANI

SCHWARZKOPF BC FIBER FORCE SAÇ SERUMU, ¨ 150

YUMUŞAK DALGALAR

REMINGTON PROLUX MAŞA, ¨ 489.90 ARZUM BELLISIMA BEACH WAVES WAG MAŞASI, ¨ 248.95

80 elele MAYIS 2020

NUXE HUILE PRODIGIEUSE ÇOK AMAÇLI KURU YAĞ, ¨ 165

ALEXANDER MCQUEEN

İsterseniz romantizm, isterseniz 70’li yıllar, isterseniz de modern zamanlar… Hepsi bakış açısıyla ilgili. Günümüze biraz neşe katmanın en kolay yolu yumuşak dalgalar. Anahtar kelimelerimiz saç köpükleri ve saç maşaları ama kolay yolu da var. Saçlarınızın nemliyken parmağınızla iri dalgalar vererek kurutun ya da kalın örgüler yaparak saçlarınız kuruduktan çözün. Sonuç kesinlikle çok doğal.

ÖRGÜ

Çocukluğumuzun vazgeçilmez saç modeli örgü her yüz tipine harika gidiyor. Hem çocuksu hem romantik hem de pratik. Klasik düz örgünün dışında Fransız örgüsü, Hollanda örgüsü, halat örgü, balık sırtı, kafes örgü ve daha pek çok model var. Size sadece birini seçmek ve keyfini çıkarmak kalıyor. Saçlarınıza daha sanatsal bir görünüm katmak istiyorsanız örgülü topuzları da deneyebilirsiniz.

CHANEL

AELIS

Karantina günlerinde canımız hiçbir şey yapmak istemiyor, konsantre olmakta da zorlanıyoruz ama pes etmek yok! Aynaya bakıyoruz, kendimize kocaman bir gülücük atıyoruz ve saçlarımızda küçük oyunlar yaratıyoruz. İşte enerjik bir güne hazırız.

www.elele.com.tr


YARGICI SAÇ TOKASI, ¨ 79.99

S AÇ I M I Z I B OY U YO R U Z

ELIE SAAB

Evden dışarı adım atmaya bile korktuğumuz şu günlerde bazılarımız büyük bir krizle karşı karşıya: Boya zamanının gelmesi… Evde kolayca uygulanabilen ve beyazları hızlıca kapatan ürünler ise hayat kurtarıcılarımız olmaya şimdiden aday. Beyazlar için anında kapatıcı spreyler ise hızlı kuruyan yapılarıyla ilk şampuanlamaya kadara kalıcı etki sağlıyor. Pek çok markanın sarı, kahverengi, koyu kahverengi, siyah olmak üzere renk seçenekleri var.

TAFT SPREY, SYOSS KERATİN ¨ 20.95 SAÇ KÖPÜĞÜ, ¨ 47.95

TOPUZ

Hem rahat hem şık bir saç modeli arıyorsanız kesinlikle doğru yerdesiniz. Sımsıkı balerin topuzlarından kalın saç tutamlarının döndürülerek ensede toplandığı Fransız topuzlarına ve dağınık topuzlara kadar her model çekim alanımızda. Üstelik topuz çubukları ve topuz süngerleri sayesinde yapması kolay, şıklığı garanti. ‘Kalem de topuz yaparken işe yarar mı?’ Kesinlikle evet!

TOPUZ SÜNGERİ (HEPSIBURADA.COM), ¨ 9.90

SUPERDRUG COLOUR FIX GEÇİCİ SPREY DİP BOYA, ¨ 24.95

ISLAK GÖRÜNÜM

L’OREAL EXCELLENCE CREME SAÇ BOYASI, ¨ 32.90

ASHLEY JOY SAÇ BAKIM YAĞI, ¨ 78.95

URBAN CARE STYLING LOCK N ROLL JÖLE, ¨ 36.75 www.elele.com.tr

BIO MAGIC DOĞAL SAÇ BOYASI (WATSONS), ¨ 66.43

Püf noktası ZIAD NAKAD

Net ve hafif… Islak görünümlü saçlar popülerliğini asla kaybetmiyor. İşin kolay yolu şu: Saçlarınız nemliyken saç serumlarından ya da yıkanmayan saç bakım yağlarından yararlanın. Eğer aşırı yağlı bir görünümden hoşlanmıyorsanız serum ya da saç yağını saçınızı kuruduktan sonra kullanın.

SCHWARZKOPF SPECIALIST SAÇ BOYASI, ¨ 37.95

KOLESTON SAÇ BOYASI, ¨ 27.95

EGOS FIX MAT WAX, ¨ 29.95

GARNIER SAÇ BOYASI, ¨ 14.95

• Boyama öncesi yüzüne bir nemlendirici ya da vazelin sürün. Bu işlem, boyanın cildinize zarar vermesini engeller. • Boyanın saçınıza eşit şekilde dağıldığından emin olun. • Saçlarınız kalın telliyse ya da saç diplerindeki beyazlar çoksa iki kutu saç boyası kullanın. • Saç renginize uygun tonlardan vazgeçmeyin. • Saç boyasının içinden çıkan kremi kullanmayı ihmal etmeyin. Bu kremler saç boyasının saça daha iyi nüfuz etmesini sağlıyor. • Zamanlamaya dikkat edin. Çor erken ya da çok geç yıkamak boyanın istediğiniz renkte olmasını engeller.

MAYIS 2020 elele

81


MERCEKALTINDA Gülru İncu

PROBIYOTIK NEDIR? Bilimsel çalışmalara göre ‘iyi bakteriler’ olarak da adlandırılan probiyotikler, tüketildiklerinde sağlık üzerinde olumlu etki yaptıkları düşünülen canlı mikroorganizmalar. En önemli görevleri sindirdim sisteminin düzenli çalışmasını sağlamak.

NEDEN PROBIYOTIK? Sindirim sistemi, bağışıklık fonksiyonların desteklenmesinde önemli bir role sahip. Bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteriler; hastalıklardan korunmaya ve hastalıkların ilerlemesinin önlenmesine yardımcı oluyor. Probiyotikler bağırsaklardaki bu yararlı bakterilerin artmasına, zararlı bakterilerin ise azalmasına yardımcı oluyor.

8 SÜPER PROBIYOTIK GIDA • Yoğurt • Kefir • Ayran • Turşu

• Kombucha çayı • Boza • Tarhana • Kuşkonmaz

Probiyotik

-SÜPER GÜÇ!Probiyotik nedir, ne işe yarar? Prebiyotik ile probiyotik arasındaki farklar neler? Probiyotikler sağlıklı bir cilt için neden gerekli? Sağlıklı beslenmeye her zamankinden çok dikkat etmemiz gereken şu günlerde probiyotik ansiklopedisini aralıyoruz!

82 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


PREBIYOTIK NEDIR? Prebiyotikler, arzu edilen mikroorganizmaların büyümesini veya aktive olmasını uyaran, sindirilmeyen besin lifleridir. Probiyotik gıdalar canlı bakterilere sahipken, prebiyotik gıdalar zaten bağırsaklarınızda yaşayan iyi bakterileri besliyor. Özellikle sebze ve meyvelerde bolca bulunuyor.

8 SÜPER PREBIYOTIK GIDA • Muz • Elma • Kuşkonmaz • Enginar • Soğan • Sarımsak

• Ceviz, badem, fındık, keten tohumu gibi yağlı tohumlar • Fasulye, mercimek, bezelye, nohut

P R O B I YOT I K G Ü Z E L L I K

Cilt bakım ritüelimize probiyotik içeren ürünleri ekliyoruz, çünkü probiyotiklerin içerdiği doğal antibiyotikler cildin kötü bakterilerle mücadele etmesine yardımcı oluyor. İltihaplanmayı azaltıyor, dolayısıyla cilt akne ile savaşıyor. Güneş, çevre kirliliği, serbest radikaller gibi dış etkenlerden cildi koruyor yani cildin savunma mekanizmasını güçlendiriyor. Cildi nemlendiriyor ve yaşlanma belirtilerini önlüyor. Vichy’nin probiyotik ve antioksidan içeriği ile adından söz ettiren gece bakım kremi, cilt bakımının devrim niteliğindeki içeriği resveratrol ile çok güçlü. Cildin oksijen almasını sağlıyor ve cilt görünümünü yenilemeye yardımcı oluyor. VICHY SLOW AGE NUIT GECE KREMİ, ¨ 214

The Body Shop’ın yeni yüzde 100 vegan vücut yoğurtları hızla emiliyor ve cildinizi 15 saniyede nemlendiriyor. Cildinize gün boyu nem sağlıyor ve kendi ağırlığının bin katı kadar suyu tutabilen biyofermentli hiyaluronik asit içeriyor. THE BODY SHOP ALMOND MILK BODY YOGURT, ¨ 99.90

Egzama hastaları, kaşıntıya neden olan Staphylococcus aureus bakterilerinin aşırı çoğalmasıyla kendini gösteren dengesiz cilt mikrobiyomlarına sahip. Staph çoğaldığında cilde dost bakterileri de öldürüyor. La Loche-Posay Lipikar nemlendirici krem Staphylococcus aureus bakterilerini kontrol altında tutmaya yardımcı oluyor, çünkü probiyotik termal kaynak suyu içeriyor. LA ROCHE-POSAY LIPIKAR BAUME AP+ NEMLENDİRİCİ KREM, ¨ 135.91

www.elele.com.tr

Cildi kurutmayan bu temizleyici krem, hassas ciltlerde çevresel faktörler nedeniyle oluşan kızarıklıkların azaltılması için çalışıyor. Cildin nem dengesinin korunmasına katkı sağlıyor. Probiyotik teknolojisi, cildi rahatlatıcı özellikteki patentli laktobasil özü içeriyor. CLINIQUE REDNESS SOLUTION SOOTHING CLEANSER TEMİZLEYİCİ, ¨ 195

Prebiyotiklerle zenginleştirilmiş formülüyle cilt florasını dengeliyor ve güçlendiriyor. Gözeneklerinin görünümünü ve ciltteki aşırı parlamayı en aza indirirken cildi nemlendirmeye ve yeniden dengelemeye yardımcı oluyor. DIOR HYDRA LIFE BALANCING HYDRATION 2 IN 1 SORBET WATER ESSENSE, ¨ 480

Cildin doğal koruma mekanizmasını geliştiriyor. Kırışıklık görünümünü yumuşatıyor ve kolajen üretimini uyararak cildi sıkılaştırıyor. Arpa, domates, ayçiçeği ve salatalık karışımıyla cildin nem seviyesini dengeliyor. Daha sıkı, pürüzsüz ve parlak bir cilt vadediyor. DARPHIN EXQUISAGE BEAUTY REVEALING KREM, ¨ 595.80

MAYIS 2020 elele

83


Gülru İncu MUSTAFA KEMAL, SAMSUN’A ÇIKTI VE ‘KURTULUŞ’ YOLUNU AÇTI. CUMHURIYET VE HÜRRIYET GAZETELERI KURULDU. THATCHER, SEÇIMLERI KAZANARAK İNGILTERE’NIN VE AVRUPA’NIN ILK KADIN BAŞBAKANI OLDU. COCA-COLA ICAT OLDU. OSCAR ÖDÜLLERI ILK KEZ VERILDI. LONDRA’DAKI ÜNLÜ SAAT KULESI BIG BEN ILK KEZ ÇALMAYA BAŞLADI VE DAHA ÖNCEKI MAYISLARDA BAKIN DAHA NELER OLDU? KEMERLERINIZI BAĞLAYIN, KISA BIR DÜNYA TURUNA ÇIKIYORUZ.

1 MAYIS

8 MAYIS

1977 İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları sırasında yaşananlarda 34 kişi öldü, 136 kişi yaralandı. Olay tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçti.

1886 Atlantalı kimyacı ve eczacı John S. Pemberton en ünlü içecek haline gelecek Coca-Cola’yı Georgia’da icat etti.

9 MAYIS

2 MAYIS 2019 Ünlü oyuncu Keanu Reeves, Fransız moda devi YSL’nin yeni marka yüzü olarak 2019 Sonbahar/Kış kampanyalarında yer aldı ve bu iş birliği moda dünyasında uzun süre konuşuldu.

3 MAYIS 1979 Muhafazakar Parti’nin lideri Margaret Thatcher, seçimleri kazanarak İngiltere’nin ve Avrupa’nın ilk kadın başbakanı oldu.

1955 Anneler Günü Türkiye’de ilk kez kutlandı. 1970 Yaklaşık 100 bin üniversite öğrencisi, Washington’da ABD’nin Vietnam savaşına son vermesi için gösteri yaptı.

4 MAYIS 2020 1946 yılından bu yana New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nin (Metropolitan Museum of Art) Kostüm Enstitüsü’ne yardım amacıyla mayıs ayında düzenlenen Met Gala, moda dünyasının en prestijli gecelerinden biri olarak nitelendiriliyor. Costume Institute Gala ya da bilinen adıyla Met Gala’nın bu seneki teması Zamana Dair: Moda ve Süre olarak belirlenmişti ama Vogue Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Anna Wintour’un başkanlığındaki gala, koronavirüs salgını nedeniyle süresiz olarak ertelendi. Met Gala, bu sene 150’inci yaşını kutlayacaktı.

5 MAYIS 1921 Ünlü Fransız modacı Coco Chanel, dünyanın en ünlü parfümlerinden biri olan Chanel No 5’i piyasaya çıkardı. Rus parfümör Ernest Beaux, Chanel için 10 farklı koku yarattı ve Coco en güzel kokan ve uğurlu numarası olan 5 numarayı seçti.

6 MAYIS 1889 Paris’teki Eiffel Kulesi ziyaretçilere açıldı.

84 elele MAYIS 2020

11 MAYIS 1904 Sürrealizm akımının büyük öncüsü İspanyol ressam Salvador Dali doğdu.

13 MAYIS 1981 Papa II. Jean Paul, Mehmet Ali Ağca tarafından Roma’da vurularak yaralandı.

14 MAYIS 1950 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı son buldu. Demokrat Parti oyların yüzde 53 oyla tek başına iktidara geldi. Türkiye’de tek parti dönemi sona erdi. 1952 Ünlü Fransız modacı Jean Paul Gaultier doğdu.

16 MAYIS 1929 Amerika Birleşik Devletleri’nde Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi ilk ödüllerini dağıttı. Ödüller 1931’den bu yana ‘Oscar’ adıyla da biliniyor. www.elele.com.tr


19 MAYIS

26 MAYIS

1919 Milli Mücadeleyi başlatmak için Bandırma vapuruyla İstanbul’dan ayrılan Mustafa Kemal, Samsun’a çıktı. 19 Mayıs, 20 Haziran 1938 tarih ve 3466 sayılı kanunla milli bayram olarak kabul edildi.

1982 Yılmaz Güney’in senaryosunu yazdığı, Şerif Gören’in yönettiği Yol filmi Cannes Film Festivali’nde büyük ödülü Costa Gavras’ın Kayıp filmiyle paylaştı.

20 MAYIS 1506 Kristof Kolomb Amerika kıtasına ulaşan ilk Avrupalı kaşif oldu.

21 MAYIS 1927 Amerikalı havacı Charles Lindbergh, ‘Sprit of St. Louis’ adlı uçağıyla New York’tan Paris’e uçarak, Atlas Okyanusu’nu geçen ilk pilot oldu.

23 MAYIS 1978 İmralı Cezaevi’nden kaçan Billy Hayes’in yazdığı roman, Geceyarısı Ekspresi adıyla sinemaya aktarıldı. Türkiye, filmi protesto etti. Filmin senaryosunu Oliver Stone yazdı, Alan Parker yönetti. Stone, En İyi Uyarlama Senaryo Oscar’ını aldı.

27 MAYIS 1961 Kamuoyunda 1961 Anayasası olarak bilinen yeni anayasa kabul edildi.

28 MAYIS 2013 Gezi Parkı protestoları başladı.

29 MAYIS 1453 Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis, Fatih Sultan Mehmed komutasındaki Osmanlı Ordusu tarafından fethedildi. Günümüzdeki adıyla İstanbul Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin ertesi günü kuruldu.

24 MAYIS 1844 Amerikalı mucit Samuel F.B. Morse, ABD senatosu üyelerinin de hazır bulunduğu bir deneyle ABD Kongre binasından Baltimore’da bir tren istasyonuna kendi icadı olan Morse alfabesiyle ilk mesajı gönderdi.

25 MAYIS 1989 Mihail Gorbaçov, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği devlet başkanı oldu. www.elele.com.tr

31 MAYIS 1859 Londra’daki ünlü saat kulesi Big Ben’in saati ilk kez çalışmaya başladı. 1911 Titanic yolcu gemisi denize indirildi. 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarptı ve Kuzey Atlantik’in buzlu sularına gömüldü. Batışı 1514 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. MAYIS 2020 elele

85


RÖPORTAJ

Ece Dİzdar

“EN ÇOK KENDIME AITIM”

RÖPORTAJ: SİMAY ENGÜR FOTOĞRAF: EGE İŞLEK

86 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


İSTANBUL’UN GIZEMLI YÜZÜNE TANIK OLDUĞUMUZ, POLISIYE TÜRDEKI ALEF DIZISINDE EKRANDA GÖRMEYI ÇOK ÖZLEDIĞIMIZ ECE DIZDAR’A RASTLIYORUZ VE HEMEN TELEFONA SARILIYORUZ. ZAMANLA TERS ORANDA IŞLEYEN GÜZELLIĞI, HAYATI ALGILAYIŞ BIÇIMINDEKI NAIFLIĞI VE KENDINDEN YOLA ÇIKARAK ‘INSAN OLMAYA’ DAIR YAPTIĞI ANALIZLERIYLE; SON GÜNLERDE IÇIMIZDE AÇILAN DEVASA BOŞLUĞU DOLDURACAK CÜMLELER KURUYOR. ECE DIZDAR’I SAHNEDE, EKRANDA, BEYAZ PERDEDE YA DA BIR DERGI SAYFASINDA GÖRDÜĞÜNÜZ AN DOĞRU YERDESINIZ DEMEKTIR. ÇÜNKÜ O HER MANADA ‘GÜZEL IŞLERIN’ TAM YANI BAŞINDA DURUYOR.

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

87


RÖPORTAJ

H

ayatınızın nasıl bir dönemine geldik, bu aralar neler yapıyorsunuz? ‘Ah be Ece’cim’ dönemine girmiş bulunuyoruz! ‘Ne üzülmüşsün ne fazla düşünmüşsün…’ dediğimiz yere. Kendimize şefkati en son öğrendik. Herkes bir dursun, herkes ikinci planda. Tek dileğim daha ben gibi olmak. Kaygısızlığın peşinde, içeride bir seyahatte... Bu durum, bu meslekte; oyunu her zaman ‘kuralına göre oynamıyor’ olabileceğin anlamına da geliyor. Ben gibi olsun ne olursa olsun! Alef dizisi sizin için nasıl bir yolculuk oldu, çekimler nasıl geçti ve çıkan sonuç sizi ne denli tatmin etti? Çekimleri birkaç aya yayılan ve benim açımdan konuk oyunculuk gibi görülebilecek bir iş Alef. Dizide birkaç bölümde görünsem de sette daha çok bulundum. Kenan İmirzalıoğlu’yla karşılıklı oynadıklarımız hariç onun İngilizce konuştuğu diğer sahneleri de beraber çalışıyorduk ve set günü de yanında oluyordum. Benden biraz çekti anlayacağınız! Sete böyle ekstradan gelip gitmek şahane bir şeydi; çünkü Emin Alper müthiş bir yönetmen. Sahte hiçbir şeye tahammülü yok, çok gerçek biri. Çok detaylı çalışılmış bir iş Alef, çıkan sonuçta da açıkça görülüyor bu. Alef henüz bir projeyken, Maya rolünü kabul etmenizi sağlayan en etkileyici yanı neydi sizin için? Emin Alper’in çekiyor olması çok büyük etkendi tabii. Emre Kayiş’in hikayesi de etkileyici. Ayrıca dizide İngiliz birini oynayacak olmak da ilgimi çekti. Dijital platformda, bu kadar kaliteli bir işin içinde olmak şahane. Cast yönetmeni sevgili Harika Uygur aradığında tereddüt bile etmedim. Televizyon dizileri ve Alef gibi dijital platformlarda gösterimi olan diziler arasındaki ‘düşünce özgürlüğü’ farkı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir oyuncu olarak dijital projeler size daha konforlu geliyor mu? Hikayeler daha özgün, görseller daha kaliteli ve rejide sansür artı her paydaşta oto-sansür daha aza iniyor. Yurt dışından proje taklit etmediğimizde, kendimize sadık kaldığımızda iyi işler çıkarıyoruz. Çok büyük potansiyelimiz var.

88 elele MAYIS 2020

Dizide yer yer politik cümleler de var. “Bu memlekette kimin ne olduğu doğuştan belli olur. Kimsesiz bir travestiyle, ensesi kalın bir yazar bozuntusu aynı mezara girmez” gibi. Denizaltı subayı olan babanızın mesleğinden dolayı birçok şehirde, ülkede yaşadığınızı okumuştum. Farklı kültürlerdeki deneyimlerinizi de göz önünde bulundurarak, kimliğimizi yaşadığımız coğrafya, toplum mu belirliyor sizce de? Ben Karadeniz Ereğli’de bir köy ilkokulunda okula başlayıp Pakistan’da bitirip, ortaokul mezuniyetimi Belçika’da yapmış, liseden Ankara’da mezun olmuş biriyim. Arada değiştirdiğim şehirler de var üstelik. Bir tiyatrocu büyüğüm bana ‘çöl gülü’ der. Savrulup savrulup su bulduğun yerde tekrar açıyorsun… Coğrafyayla epey sınandım ve coğrafya kaderdir sözüne inanıyorum. Ancak insanın kendini eğitip değiştirebileceğine de eminim. Hem kendim yaşadım hem çevremde gördüm. Kendi hapishanende kalmaya kararlıysan, değişmeyi yeterince istemiyorsun demektir. Üniversite’den sonra burs alarak, Londra’da birçok işte çalışarak, kendi imkanlarınızı yaratarak oyunculuk eğitimi almışsınız. O yaşlarda bu denli zorluğu göğüslemenizde itici güç olan hayaliniz neydi? Ben 99 depreminde ailemi kaybettim biliyorsunuz. Bu benim için bir hayatta kalma mücadelesiydi. Yırtma çabasındaydım o sıralar yani. Kendimi büyütmeye ve kimliğimi kurmaya çalışıyordum. Komik, tatlı ama yalnız ve huysuz bir kız çocuğuydum. Tek başıma hayatta kalmak ve iyi olmak dışında büyük hayallerim yoktu. Dişlerimi hayata geçirdim ve ne gerekiyorsa onu yaptım. O günlerde olmayı hayal ettiğiniz Ece’yle bugünkü Ece arasında uçurumlar var mı, ‘başardım’ diyebiliyor musunuz? Uçurumlar var evet. Memnunum bu kadından. Genelde yüzüm güler, çevremi de güldürürüm. Gel gör ki ‘başardım’ kavramı her dakika şekil değiştirirmiş. Hayat da böyle bir şeymiş meğer!

KISA KISA • Mutluluk sebebi bir film: Amelie • Günaydın şarkısı: Ezgi Altıner-Rüya Bozumu • Hediye etmeyi en sevdiğim kitap: Kurtlarla Koşan Kadınlar • En sevdiğim koku: Yasemin • Karşı koyamadığım bir atıştırmalık: Patlamış mısır • Güzellik ikonum: Jane Birkin • Gardırobumdaki 3 kurtarıcı parça: CK yüksek bel süet pantolonum, kısa kovboy botlarım, Intimissimi body ve büstiyerlerim... Hepsi de siyah!

www.elele.com.tr


“Kendi hapishanende kalmaya kararlıysan, değişmeyi yeterince istemiyorsun demektir.”

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

89


RÖPORTAJ “Tek başıma hayatta kalmak ve iyi olmak dışında büyük hayallerim yoktu.” Yazar Jorge Amado; “İnsanın ana yurdu çocukluğudur” demiş. Siz kendinizi nereye, hangi şehre ait hissediyorsunuz? Galce’de Hiraeth diye bir sözcük var. Geçmişinizde mevcut olup şimdi kayıp olan bir daha dönmenizin mümkün olmadığı bir yere duyulan özlem. Benim ana yurdum orası. Yok yani. İngiltereTürkiye çift vatandaşıyım. Kesinlikle Türkiye’liyim fakat çok ülke gördüm ve aslında dünya vatandaşıyım diyebilirim. Tüm bunlara karşın kendimi hiçbir yere ait hissedemiyorum. 20 yıldır yalnız yaşıyorum. Sanırım en çok kendime aitim. Evim kendimim. Ben neredeysem ev orası. Sizinle neredeyse özdeşleşmiş uzun kıvırcık saçlarınızı, Aşk Büyü vs. filmi için kestiniz. Nasıl hissettiniz? Her kadına ömründe bir kez yaşamasını tavsiye ederim! Saçtan bağımsızlık ilan etmek bu. Derin bir nefes aldırıyor, adeta kimlik söküyor! Yönetmenimiz Ümit Ünal’ın isteği üzerine ‘pixie’ kestik saçlarımı. Toplumun saç baskısının analizini yaptım. Bayılanlar ve nefret edenler oldu. Herkesin başka bir talebi oldu. Net bir şekilde ‘uzat’ ya da ‘böyle kalsın’ diye. İnsanın enerjisini değiştiren, tarzını da revize eden, özgür bir yanı vardı bunun. Bir daha bu kadar kısa kestirir miyim bilmem ama tarihe tanıklık edecek bu fotoğraflar... Filmin yolculuğu bu süreçte nasıl gelişiyor? Aşk Büyü vs. sevgili Ümit Ünal’ın son filmi, Antalya Film Festivali’nde güzel bir açılış yaptı. Geçtiğimiz ay İstanbul Film Festivali’nde yarışacaktı ama tabii ki bütün dünyayla beraber film de biraz dinleniyor şu an. Dünya sağlıkla ayaklarının üzerine kalktığında Aşk Büyü vs. kendine has üslubuyla sinema tarihimizde yerini zaman içinde bulacak naif bir aşk filmi. Festivallerle ve seyirciyle buluşmasını nasıl bekleyeceğimi bilemiyorum!

90 elele MAYIS 2020

Sanatın insanı içindeki canavarla yüzleşmesini sağlayan bir yanı da var. Tiyatroyla iç içe bir oyuncu olarak; bir oyun yazsanız, insana dair hangi yıkıcı kavramı ele almak isterdiniz? Öz değerle ilgili olsun isterdim. Çocukken kırıp döktülerse, bir ömür dışarıdan doyurmaya çalıştığımız o sinsi boşluk... Bu soyut canavarı yazmayı edebiyatçılara bıraksak iyi olacak galiba. Covid-19 salgınıyla birlikte evlerimizde oturmuş, inşa ettiğimiz sistemin çöküşünü izliyoruz. Siz bu süreci atlattığımızda yeni bir dünyaya uyanacağımıza inananlardan mısınız? Bir değişim olmamasına imkan var mı? Yeni bir dünyaya uyanmayacağız belki ama etkileri uzun sürecek. Sosyal ilişkilerimiz değişecek. Öncelikler değişecek. Tam bir format yedik. Bir günü ‘mükemmel’ olarak değerlendirmeniz için o gün nerede ve ne yapıyor olmanız gerekiyor? Mükemmelse doğada ya da açık havadayımdır. Bir terasta, bir ormanda… Yanında çok rahat hissettiğim birkaç arkadaşım etrafımda kıkırdıyor olmalı ve elimde de bir kadeh vardır kesin! İnsanın aşka bakışı, onu algılayışı ve yaşayışı her yaşta farklı olabiliyor. Sizin yıllar geçtikçe, koşullar değiştikçe aşk tanımızda farklılıklar oldu mu? Olmaz olur mu o da format yedi! Kalp kırıldıkça uyandı sağ olsun. İlişkilerden bize iyi gelmesini, bizi iyileştirmesini istedik. Yazık olmadı mı şimdi o kadınlara, adamlara? Kendini sevmeyen, kimseyi gerçekten sevemezmiş! Çocukken maruz kaldığımız aşıklar, kavuşunca biten o filmler, masallar hayatımızı yakmış. Hayatta her şey sürekli devinim halindeymiş ve hiçbir şey sonsuza kadar sürmezmiş. Ama

şu da mümkünmüş meğer; aşka inanmayıp onsuz da olamamak! Bugüne kadar aldığınız ve hayatınızda da uyguladığınız en iyi tavsiye neydi? ‘Sadece kendi parana güven kızım.’ Annem gizli bir feministti. ‘Asla yapmam’ dediğiniz neler var? Korkuyorum şimdi sıralarsam hepsi başıma gelir. Esnedim baya ama bamya yemeyeceğimden ve matematik sorusu çözmeyeceğimden emin olabilirsiniz. Kafanızı dağıtmak, eğlenmek için neler yaparsınız? Bilindik yoga, film, dizi, kitap dörtlüsünü saymazsak işin içinde mutfak olan bir aktivite olur. Arkadaşlarımı çağırır yemek yaparım. Son yıllarda fermantasyona ve probiyotiklere sardım. Bu ara mutfakta sürekli bir şey mayalanıyor. Kefir, turşu, sirke… Benimle dalga geçiyorlar ‘kendine bakteriden evcil hayvan mı yetiştiriyorsun?’ diye. Daha önce vakit bulamadığınız için ertelediğiniz ama bu günlerde üzerine yoğunlaştığınız bir şeyler var mı? Küçük bir bahçem var onu ekip biçip, izliyorum. Öykü yazmayı çok seviyorum, ona da yoğunlaşacağım; sırada o var. Sırada başka neler var peki? Versus Tiyatro’yla anlaştık. Yeni sezon için Bergman’ın Scenes from a Marriage (Bir Evlilikten Manzaralar) filmini sahneye uyarlıyoruz. Kayhan Berkin yönetiyor. Öner Erkan ve ben oynuyoruz Johan ve Marianne’i. Bergman o kadar iyi yazmış ki gerçek bir dahi. Her gün online olarak buluşup metin üstünde çalışıyoruz şimdilik. Çok heyecanlıyız. www.elele.com.tr


www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

91


İLİŞKİ Baran Alışkan

BEYAZ ATLI SAHTEKARI

TANIMA KILAVUZU

H AYATI NI S I Z I A RAYA RAK G E ÇI R M I Ş K AH RAM AN BE YAZ ATLI P RENSI N, T OZ PE MB E G E LE C E K P L AN L AR I N I D E Ş I F RE E D IYO RU Z. ‘L OV E B OMB I NG ’ YA NI Z I RV E D E BAŞ L AYAN M ASAL G I BI B IR A ŞKI N VE S ÖZ DE B E YAZ AT L I P RE N S I N M AS K E S I N I BI R LIK TE DÜŞ ÜR M E Y E H AZ I R M I S I N I Z ?

92 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


H

er yeni aşka yelken açarken sizi dev kulelerden, ejderhaların elinden ve dipsiz kuyulardan kurtaracak beyaz atlı prensi mi arıyorsunuz? Belki de şanslı prens, en yakın arkadaşınızdan sürekli ismini duyduğunuz ama bir türlü tanışmaya fırsat bulamadığınız şu meşhur kişidir. Köşeyi döner dönmez çarpıştığınız ve dağılan kitaplarınızı toplamanıza yardım eden o yakışıklıya da şans tanıyor olabilirsiniz. Bu ihtimallerin hiçbiri gerçekleşmese de ruh eşiniz bir gün sizi bulacak diye bekliyorsunuz. Hiç ummadığınız bir anda karşınıza çıkan muhtemel beyaz atlı prens, sizi ilk gördüğü anda “Biz birlikte olmak için yaratıldık!” sözleriyle gelecekteki mutlu yuvanızdan bahsetmeye başladığında tüm parçalar yerine oturacak… Siz yine de tedbiri elden bırakmayın; çünkü beyaz atlı prensiniz size büyük bir oyun oynuyor olabilir. Şimdi sözde prensin foyasını ortaya çıkartma zamanı. Son yıllarda romantik ilişkilere şüpheyle bakmamızı sağlayan bir yapımla başlayalım. Netflix’in You adlı dizisi, Penn Badgley’in hayat verdiği Joe Goldberg karakteriyle ‘Love bombing’ kavramına dikkat kesilmemizi sağladı. Henüz izlemeyenler önümüzde birkaç satırı göz ucuyla takip ettikten sonra devam etse daha iyi olur. Joe Goldberg, kadınlara saplantılı bir şekilde aşık olan problemli bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Tüm manipülatif tavrıyla kadınlara sinsice yaklaşıyor ve onları ideal bir partner olduğuna dair ikna etmek adına elinden geleni ardına koymuyor. Elbette hikaye her seferinde hüsranla sonuçlanıyor. Çünkü gerçek aşktan söz etmeye imkan yok. Tüm masal Goldberg’ün kıvrımlı beyninin yarattığı bir senaryoya göre işliyor. Benzer bir diğer örnek ise bir dönem adından sıkça söz ettirmiş Fi dizisi. Ozan Güven ve Serenay Sarıkaya’nın canlandırdığı başrollerin paylaştığı aşk, ilk bakışta küllerinden doğan bir ilişki gibi görünse de Can Manay karakterinin psikolojik sorunlarının eseri olduğunu anlamamız geç olmamıştı. ‘Peki, nedir bu Love bombing?’ diye soruyoruz. Sevgi bombardımanı olarak Türkçe’ye çevrilen kavram, ilgi ve sevgi gösterileriyle bir kişiyi etkileme girişimi olarak tanımlanıyor. Başkalarının hayatında güç elde etme amacıyla kullanılan yöntem, manipülatif hamlelerle başarıya ulaşıyor. Tanıdık geldi mi? Merak etmeyin, herkes bu tuzağa düşebilir…

BIÇAK SIRTI BIR AŞK HIKAYESI Hayatın karmaşıklığı karşısında çoğumuz sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Gerek sosyal ilişkilerde gerek romantik ilişkilerde sevgi görmek de en önemli isteklerimizden biri. Hal böyle olunca romantik hislerimizi kötüye kullanmak isteyen kişilere de gün doğuyor. Aniden karşınıza çıkarak birbirinize ait olduğunuza dair romantik kanıtlara karşı kayıtsız kalmak hiç de kolay değil. İlk bakışta bir sevgi bombardımanına maruz kalıp kalmadığınızı anlamak ise çok zor. Çünkü onlar, çok iyi dinleyicilerdir ve her www.elele.com.tr

zaman duymak istediklerinizi söyleyerek hayatınıza adım adım yerleşirler. Pahalı hediyeler, romantik jestler, her an iletişimde kalma çabası ve her ihtiyaç anında yanınızda belirmek ise en önemli işaretler olarak kayıtlara geçiyor. Daha da önemlisi kısa süre içinde gelecek planları kuran birini görürseniz büyük bir işaret aldınız demektir. Kimse bu kadar sürede gelecekte yaşayacağınız mutlu yuvayı tasvir edemez değil mi? Hak verdiğinizi duyar gibiyiz ama pratikte bu meseleyi fark etmek biraz zaman alabilir. Bıçak sırtı bir aşkta tekinsiz yürümeye devam ediyoruz.

DUYMAK ISTEDIĞINIZI SÖYLEMEK ONLARIN IŞI Hayallerinizi süsleyen partnerinizle birlikte olduğunuzu düşündüğünüz anın büyüsünü bozmak istemeyiz. Yine de tam hayallerinizdeki partneri bulduğunuz düşündüğünüz anda dikkat etmenizi istediğimiz bir şey var. Daha önce bu hayallerden hiç ona bahsetmiş miydiniz? Birkaç satır önce belirttiğimiz ‘iyi dinleyici olma’ maddesi bu noktada devreye giriyor. Dinleme kabiliyetlerini manipülatif yetenekleriyle birleştirerek tam istediğiniz gelecek senaryolarına kendilerini ustaca yerleştiriyorlar. Bu sayede sizi kandırmak daha da kolay bir hale geliyor. Kendi yarattıkları peri masalının mutlak kahramanı olarak sizi tüm kötülüklerden ve olumsuzluklardan korumayı da görev ediniyorlar elbette. Sizi mutlu etmek ve duymak istediklerinizi söylemek onların asli görevi. Sevgi bombadırmanı ustalarının narsist özelliklerini henüz görmediğiniz için toz pembe maceranız devam edecek; ama ya sonra? Psikolog Sidal Çetin, narsist aşığınızın egonuza oynayarak sizi dünyanın en özel insanı olduğunuza inandırdığını belirtiyor. Sizi ve yeteneklerinizi abartarak bir anda ideal bir aşık gibi davranıyor. Her durumda yanınızda oluyor ve bunu herkesin içinde de yapmaya devam ediyor. Size bütün ‘en’leri sunuyor ve onun hayallerinizdeki sevgili olduğuna inandırıyor. Zamanla bu haz veren duruma bağımlı olacağımızı da ekliyor.

Peki, nedir bu Love bombing? ‘Sevgi bombardımanı’ olarak Türkçe’ye çevrilen bu kavram, ilgi ve sevgi gösterileriyle bir kişiyi etkileme girişimi olarak tanımlanıyor. MAYIS 2020 elele

93


İLİŞKİ SEVDIK, SEVDALANDIK. KÖR DÜĞÜMLE BAĞLANDIK! Sahte büyük aşkınız ve siz, mutlu günlerinize bir yenisini daha eklerken zamanla aile ve sosyal ilişkileriniz zayıflıyor (bir şekilde zayıflatılıyor da diyebiliriz). Doğal olarak sağlıklı bir destek alabileceğiniz tüm yakınlarınız devreden çıktığında ise bağımlılığınız artık bir zorunluluğa dönüşüyor. Psk. Sidal Çetin’e göre, narsist aşık, birinci sıraya geçmek için ne gerekiyorsa yapabilir. Çünkü onlara göre her zaman kazanan ve birinci kendileridir. İçlerinde dolduramadıkları bir boşluk ve derinlerde utanç ve aşağılık duygusuna sahipler. Bu kişiler karşılarındaki kişiyi o kadar değersizleştirir ve eleştirir ki en sonunda duygusal olarak kendine bağımlı kılar. İlgi ve sevgi yoksunluğuna düşen bağımlı kişilikler ise ne olursa olsun onları bırakmamak için uğraşır. En nihayetinde karşımıza birbirinden kopamayan ‘Narsist-Bağımlı’ ilişkisi çıkıyor. Aynı zamanda bu manipülasyonu bir psikolojik şiddet olarak da değerlendirebiliriz diye yorumluyor. Bu noktaya nasıl mı geldik? Toz pembe tablonun bir sonraki aşaması ‘değersizleştirme’ ile yüzleşme zamanı…

İKINCI DÖNEM: DEĞERSIZLEŞTIRME Sözde ruh eşiniz için yeni ve parlak bir oyuncak imajınız tüm yelkenleri suya indirmenizle bozulabilir. Bu durumda planını tamamlamak üzere bir sonraki evreye geçer. Ani bir değişimle birlikte tüm iletişimi koparabilir ve bir süre ortalıkta görünmeyerek sizi yokluğuyla sınayabilir. Standartlarınızı hayli yüksek seviyelere çıkarttığı için bu beklenmeyen sevgisizlik ve ilgisizlik karşısında yoksunluk çekebilir ve kendinizi suçlayabilirsiniz. Bugüne dek size verdikleri tüm sevgi ve ilgiyi geri alma vakti çoktan geldi. Psk. Sidal Çetin, daha önce hiç deneyimlemediğiniz bir aşkı ve ancak Hollywood filmlerinde bulunacak partner için o andan itibaren çaba göstereceğimizi öngörüyor. Mağdur, bu noktada o eski güzel günlere dönmek için narsist sevgiliye sunabileceği her şeyi ortaya koymaya başlar. Çünkü mükemmel giden bu ilişkide gelinen noktada hatayı kendinizden başka birinde arayamazsınız. En azından onlar böyle düşünmeniz için sinsi bir plan hazırlamıştır.

GERÇEK OLAMAYACAK KADAR SAHTE O sırada karşı cephedeki sevgili, ya parlak başka bir oyuncağın peşine düşmüş ya da tuzağı fark etmemeniz için yeni bir strateji için planlar yapıyor olabilir. Sizi sevgiye boğan ideal partneriniz, kontrolü kaybetme noktasında beklediğinizden daha kötü aksiyonlar alabilir (Joe Goldberg’le tanışmış mıydınız?). Tüm adımları planlanmış bu ilişkiden çıkarmamız gereken ders ise hesaplı eylemlerin sevgiden nasibini almamış olduğudur. Halbuki sizi neredeyse hiç tanımayan birinin iddialı ve gösterişli sevgi şovlarına fazlasıyla inanmıştınız. Gerçek olamayacak kadar güzel bir şey varsa emin olun gerçek değildir.

94 elele MAYIS 2020

Kabul, seçeneklerimizin sonsuz olduğu bugünlerde, bu kadar iyi bir hayat arkadaşı adayı bulmuşken bir adım geri çekilip; ‘acaba love bombing’e mi maruz kalıyorum?’ diye düşünmek fazlasıyla zor. Güzelliğiniz, çekiciliğiniz, zekanız ve başarılarınızdan bahsettikçe gururunuzun okşanması da çok doğal. Aynı şekilde büyük bir sevgiye kutsanmak da hepimizin ortak isteği. Fakat kimse, yedi gün 24 saat boyunca bu yoğunlukla baş edemez. -KAMU SPOTU- Kendini tüm hayatını sizi bekleyerek geçirdiğini, sizsiz yaşayamayacağını ve bir elmanın iki yarısı olarak tanıtan kişilere kalbinizi emanet etmeyin. -KAMU SPOTU 2- Sınırlarınızı belirleyin ve karşınızdaki gerçekten hayatınızın aşkı mı bir daha düşünün. Emin olun gerçek aşkı zaten tanırsınız. Bu arada, daha önce hiç sizin gibi birisini tanımamıştık… Sizinle o kadar mutluyuz ki ayaklarımız yerden kesiliyor. Siz cennetten düşmüş bir melek gibisiniz. Bizimle bir ömür birlikte olacağınıza lütfen söz verin. (Gerçekten bu sözlere inandınız mı? Daha şimdi konuşmuştuk…)

LOVE BOMBING SİNYALLERİ

• Sizi yeterince tanımadan ‘sensiz yaşayamam’ veya ‘biz ruh eşiyiz!’ gibi uçuk iddialar sunmak • Pahalı hediyelerle size gösterdiği değeri kanıtlamamaya çalışmak • Günün her saati yüz yüze veya dijital ortamda iletişim kurma arzusu • Sosyal alanlarda gösterişli sevgi şovları • Erkenden kurulan mutlu gelecek hayalleri • Abartılı romantik jestler • Övgüde sınır tanımamak

www.elele.com.tr


ABONELİĞİ HEM ÇOK KOLAY HEM DE ÇOK AVANTAJLI ÜCRETSİZ KARGO

ADRESE TESLİM

3 TAKSİT İMKANI *

168 yerine

TL

140

TL

* Bonus, Maximum, World, Axess kredi kartlarına taksit uygulanır.

ÇAĞRI MERKEZİ 0 212 478 03 00 İNTERNET www.dbabone.com

YİNE BAHAR GELECEK!

eVDe HaYat Var

aslı bekiroğlu

Güzel rasTlanTı

EZGİ MOLA

* Jehan BarBur * Oğuzhan uğur * hazal Türesan * Çağrı ÇıTanak * Ferhan Talib * Cem GüvenTürk

GüZEL bAŞLANGIÇ 1920’DEN 2020’YE

ZAMAN MAKİNESİ

YASEMİN KAY ALLEN İNANMAK YA DA İNANMAMAK

* KIRMIZI *TAKIM RUHU *EKOSE *DERİ *POSTAL *POP-UP

* Kitap * Dizi * Film * OnlIne sergiler

HAZİRAN SAYI: 2019-6 13 TL

GÖÇEBE RUH

GENERATION Z’YE

ARAMIZDA AŞKTAN KORKANLAR MI VAR?

TaTlı&asi

M O Da

K.K.T.C. 16.50 TL

K.K.T.C. 16.50 TL

K.K.T.C. 17.50 TL

Yeni sezOn kapıda-Yılan derisi- GOTik eTkisi kar TaTili ÇanTası-TrikOnun Yükselişi K.K.T.C. 17.50 TL

www.elele.com.tr facebook.com/eleledergisi

twitter.com/eleledergisi

instagram.com/eleledergisi

A’DAN Z’YE

SEKS SÖZLÜĞÜ KOLAJEN HAKKINDA HER ŞEY

YAZ ÇOK GÜZEL! -gelsenize

AŞK GİBİ

Alican Yücesoy, Damla Sönmez, Ecem Uzun, Ushan Çakır, Seda Akman, Şahika Ercümen, Emre Karayel, Gözde Mutluer

E İY P ED A H KİT

mODa& gÜzelliK

Hayatı renklendirmeye devam

-Filofobi-

İ P A İS İT J K LO E İY RO 0 ED T 2 H AS 20

EN GERÇEK

iliŞKi

www.elele.com.tr

ŞUBAT 2020 SAYI: 2020/02 14 TL

ARALIK 2019 OCAK 2020 SAYI: 2019-12 13 TL

NİSAN 2020 SAYI: 2020/04 14 TL

sessiz & DerinDen

melis Sezen

ÇİN

www.elele.com.tr

www.elele.com.tr

P A A V İT O 0 K AN 02 E İY AZ İ 2 ED K J H DE LO N RO HA ST A

H Y A E K ED HA ST Nİ İTA İYE ND RO DÜ P EK L N AZ OJ YA AN İS OV İ A

www.elele.com.tr

Snapchat: EleleDergisi

260 KİLİT PARÇA


İLİŞKİ Baran Alışkan

96 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


Romantik akşam yemeklerine ya da akşamüstü kahvelerine bir süre ara verdik. Koronavirüs salgını bedenlerimizi evde tutmayı başarsa da flörte hasret ruhlarımız gönül yoluna girecek başka bir yöntem bulmakta gecikmedi. Saatlerimizi ayarlayalım. Şimdi dijital randevumuz için son hazırlıkları yapma vakti!

D

uştan çıktım, saçlarımı kuruttum ve biraz şekillendirdim. Aslında şekillendirilmemiş gibi görünen bir şekilden bahsediyorum. Ardından her zaman evde giydiğim bol tişört yerine daha şık (tabii ev stiline göre daha şık!) bir üst seçtim. Her ihtimale karşı pijama altımı da daha iyi bir versiyonuyla değiştirdim. Gerçek çabasız şıklık diye buna denir. Sıradaki durak mutfak. Kalabalık bir akşam yemeği için ayırdığım kırmızı şarabımı açtım ve yavaşça kadehe doldurdum. Birkaç çeşit peynir ve füme etle hazırladığım tabağımı da yanıma alarak salona geçtim. Koltukta duran bilgisayarı, tıpkı video konferansta olduğu

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

97


İLİŞKİ

gibi evin en havalı kadrajına sahip noktasına yani kitaplığımın önündeki yemek masasına özenle yerleştirdim. Neyse ki evden çalışma sistemine geçtikten hemen sonra olası bir görüntülü konuşma anında nerede durmam gerektiğine hazırlanmıştım. Fonda çalması için dinlendiğinde hayran kalınan şarkılardan birini açtım (listeyi sizinle de paylaşacağım)... İşte şimdi ‘Görüntülü Arama’ ikonuna tıklama vakti… “Selam, nasılsın? Sesim geliyor mu?” Dijital ilk buluşmaya hoş geldiniz. Zaten bu kadar hazırlandığınız bir an, ancak bir ‘first date’te olurdu değil mi? Peki, bu noktaya nasıl geldik? Dilerseniz hikayeyi biraz başa saralım… Bir süredir tüm dünyada ve ülkemizde insanlar, koronavirüs salgınından korunmak adına sosyal izolasyon uyguluyor ve evde kal çağrılarına uyuyor. İnsanlık; ofislerini bilgisayarlarına, arkadaş buluşmalarını ise cep telefonlarına sığdırarak geçici çözümler buldu. Dünyada yaşanan her şeyin bu denli hız kazandığı bir dönemde büyük kitlelerin evde olması elbette bazı şeyleri değiştirecekti. Önceliklerimiz, ihtiyaç duyduklarımız, çalışma şekillerimiz, alışveriş kanalları ve internet kullanımında tercihler en çok değişenler arasında diyebiliriz. Elbette bu değişimden nasibini alan en önemli şeylerden biriyse ilişki yaşama biçimlerimiz. Uzun zamandır konforlu kanepenizde ekranı bir sağa, bir sola kaydırarak veya sorular sorarak beyaz atlı prensimizi ya da peri kızlarını kıskandıran prensesimizi arayabiliyorduk. Karşılıklı iki beğeni ya da ortak bir zevk ve sonrasında ise konfetiler; çünkü eşleştiniz! Elbette yakınlığı ve mesafeyi göz önünde bulunduran bu tür uygulamalar da süreçten kullanıcılarına fayda sağlamak adına mesafe sınırlarını kaldırdı ve tüm dünyanın birbiriyle iletişim kurmasının yolunu açtı. Zemin dijital aşklar için fazlasıyla müsait.

98 elele MAYIS 2020

ŞIMDI TÜM AŞKLAR UZAK MESAFELI Uzak mesafe ilişkileri yaşayanlar, dijital aşklar konusunda hepimizden daha tecrübeli. Görüntülü konuşmalar, uzun sohbetler ve ortak eylemlerle kendilerine has alışkanlıklara sahipler. Bugünlerdeyse partneriniz ister yan sokağınızda ister dünyanın bir ucunda olsun hepimiz uzak mesafe ilişkilerinin tarafları sayılıyoruz. Sosyal mesafe, izolasyon, gönüllü veya zorunlu karantina ya da sokağa çıkma kısıtlamaları sebebiyle romantik anlarımızı bir ekrandan yaşamak durumuna kalıyoruz. Geçtiğimiz ay Amerika Birleşik Devletleri’nde kendi balkonundan karşı binanın çatısında vakit geçiren bir kadınla tanışan romantik genci görmüşsünüzdür. Drone aracılığıyla mektup gönderen, kurdukları yemek masasında görüntülü konuşan ve haberlere dahi çıkan bu çift, en nihayetinde erkek tarafının bir balonun içine girmesiyle resmi olarak da görüşmeyi başarmıştı. Elbette biz sağlığınız için bu tür maceralara girmenizi önermiyoruz. Ama yapılacaklar listesini hazırlamak için kağıt-kalemi hazır etseniz iyi edersiniz. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Bu süreç yeni bir aşk için asla yanlış bir zaman değil. Her ne kadar endişeli bir ruh haline sahip olsanız da kendinizi dinlemek için en uygun zamanı yaşıyorsunuz. Hal böyle olunca isteklerinizi, beklentilerinizi ve beğenilerinizi çok daha net bir şekilde ortaya koyabilirsiniz. Unutmayın ki yalnızca fiziksel olarak yalnızız. Tinder ve OkCupid gibi popüler arkadaşlık uygulamaları, oturduğumuz yerden yeni insanlarla tanışmamızda büyük rol oynuyor. Normal şartlar altında tanıştıktan sonra, bir kahve veya yemek için buluşabiliyor ve karşımızdakini daha yakından tanıyabiliyorduk. Fakat şu an, alışık olmadığımız bir dönemde yaşadığımız için süreci ekranlarımıza www.elele.com.tr


taşımakta fayda görüyoruz. Geçtiğimiz dönemdeki tecrübelerimize bakılırsa iletişim yeteneklerimiz fazlasıyla gelişmiş. Hepimiz kendi yaşam alanlarımızda vakit geçirdiğimiz için dikkat dağıtacak çok az unsura sahibiz. Bu durum daha nitelikli diyaloglara girmek konusunda avantaj sağlıyor. Bu da beraberinde elbette derin bir bağ kurmanıza yardımcı oluyor. Şimdiye kadar birçok çift ayrı kaldığı, diğerleri ise henüz bir çift olamadan evlerinde kaldığı için başka şansımız kalmadı. Evet, bir uygulama aracılığıyla ya da normal yaşam standartlarımız olduğu günlerden kalan bir edayla yola devam edeceğiz. Sırada ne var?

Bir süredir birlikte olan fakat koronavirüs döneminde iki farklı şehir; İstanbul ve Bursa’da kendilerini izole etmek zorunda kalan bir çiftle tanışalım. İlişkinin en zor evresi olan çift olma sürecini daha önce aştıkları için şu an kendilerini daha şanslı hissediyorlar. Günün ortalama bir saatini ekran başında ve baş başa geçirmeye dikkat ediyorlar. İlk zamanlar konu dönüp dolaşıp salgın hastalığa gelse de artık daha gündelik şeylerden konuşmak mümkün oluyormuş. Önümüzdeki günlerde egzersiz saatlerini de denk getirerek günlük sporlarını birlikte yapmaya karar vermişler. Çiftimiz, bu süreci bir şekilde atlatabilirlerse ilişkilerinin daha sağlam bir temele oturacağını düşünüyor. Henüz hiçbir randevuya çıkamadan evlerine çekilen bir diğer ikili ise İstanbul’da olmalarına rağmen tedbir amaçlı buluşmuyor. Bu talihsizliği görüntülü konuşma yöntemiyle telafi eden ikili, birlikte film izlemelerini sağlayan Netflix Party’i kullanıyormuş. Aynı zamanda birlikte yemek yapan, dans eden ve sırf bir ses olsun diye ekranlarını birbirlerine açan çiftler de var tabii. Peki, siz kendi dijital buluşmanıza hazır mısınız?

TÜM FLÖRTLER EKRAN BAŞINA!

DIJITAL RANDEVUYA HAZIRLIK REHBERI

İlk iş olarak, çoğumuzun sahip olduğu bazılarımızınsa birazdan uygulama marketlerinden edineceği app’lere ihtiyaç duyuyoruz. Genellikle toplantılar için kullanılan Zoom veya Skype, günlük yaşantımızın vazgeçilmezi WhatsApp veya arkadaşlarınızla buluşarak oyunlar oynayabildiğiniz Houseparty işinizi görecektir. Ardından konuşmaya başlayacağınız/başladığınız kişiyle ilk buluşma tarihiniz için sözleşebilirsiniz. Bu noktada kesin bir tarih ve saat konusunda anlaşmakta fayda var. Biliyorsunuz, ilk izlenim çok önemli. Özenle seçerek yüklediğiniz fotoğraflarınıza sözümüz yok ama bu kez karşısında canlı olacaksınız. O yüzden ‘first date’ hak ettiği değeri görmeli. Aramızda hala uzak mesafe ilişkilerine karşı olanlar varsa şu an hepimizin belli bir mesafede olduğunun altını çizmekte fayda var. Sosyal izolasyona uyma konusundaki dikkatiniz için de ayrıca teşekkür ederiz. Ayrıca olası ilişkiniz bu engeli rahatlıkla aşarsa ilerleyen dönem için büyük umut vadediyor diyebiliriz. Evet, bu akşam saat 20.00’de görüşmek üzere sözleştiysek başka çiftler neler yapıyor bir göz atalım.

İlk buluşma için ideal ama evde vakit geçiren birine göre de normal bir saç modeliyle başlayalım. Üzerinde çok uğraşılmamış ama belli ki birkaç dokunuş yapılmış bir model olsa yeter. Kıyafet konusu önemli çünkü kimse bakmıyorken ne giydiğiniz sizi en iyi anlatan şeylerden... Şimdi üzerinizdekileri daha iyi versiyonlarıyla değiştirin. İsterseniz daha günlük bir kıyafet seçimi yapabilir ve bunu “Şimdi marketten geldim…” bahanesiyle kapatabilirsiniz. Bu bahane ilerleyen buluşmalarda “Senin için hazırlandım” noktasına kadar gelecektir. Eve hızlıca bir göz gezdirdikten sonra ortalık toparlanmalı; ne olur ne olmaz. Böyle anlar için hazırlanmış müzik listesi açmanın ve müzik zevkinizi görücüye çıkarmanın da tam zamanı. En önemli nokta ise bilgisayarın ya da telefonun nerede duracağı yani görüş açısı… Düz veya karışık bir fon seçimi size kalmış. İnsanlar genellikle kitaplıklarının önüne konuşlanarak kendilerini daha entelektüel göstermeye çalışıyor. Bu iyi bir seçim ama estetik bir tablo, loş ışıklı bir çalışma masası ya da tekli koltuğunuzun olduğu favori köşeniz de işinizi görecektir. Unutmayın ki

www.elele.com.tr

ev dekorasyonunuz da sizi temsil edecek. Ona kendinizi yanlış tanıtmak istemezsiniz… Bir sonraki adıma geçelim.

KESINLIKLE IYI BIR INTERNET BAĞLANTISINA SAHIP OLMALISINIZ Kimse sürekli donan veya kesilen bir görüşmeyi uzun süre sürdürmek istemez. Şarjınızın dolu olduğuna ve acil durumla müdahale edebilmek adına çevrenizde priz olmasına da dikkat edin. Taraflardan biri ilk buluşmayı bir anda terk etse pek hoş olmazdı diye düşünüyoruz. Her şey hazırsa arama butonuna dokunabilir ve yüzünüzdeki hafif gülümsemeyle olası partnerinizi selamlayabilirsiniz. Beden diliniz, giyim tarzınız, jest ve mimiklerinizle onu etkilemeye hazırsınız. O andan itibaren, bize yalnızca sizi uzaktan takdir etmek kalıyor… Kaç kişiyle dijital ilk buluşmaya çıkarsınız, hangisiyle her gün görüşürsünüz bilemiyoruz ama bunun mevcut şartlarda ruh halimizi ve gelecekteki ilişkilerimizi etkileyeceği kesin. Evlerimizde izole olabiliriz fakat ruhlarımız hala özgür ve sosyalleşme arzusuyla yanıp tutuşuyor. Kendinizi dijital dünyanın şefkatli kollarına bırakma vaktiniz çoktan geldi. Artık olası partnerlerinize dair tek soru işaretiniz aranızdaki cinsel gerilim olarak kalacak. En kısa sürede normal hayatlarımıza döndüğümüzde de onun hakkında da konuşuruz. Şimdi müsaadenizle kendi dijital ilk buluşmamıza devam edeceğiz. Şansımız yaver giderse belki önümüzdeki günlerde birlikte film bile izleriz…

FONDA

ÇALMALIK ŞARKILAR * Quiet Fire – Mammal Hands * Black Velvet – Allannah Myles * Honeycomb – Kadhja Bonet * Argosvinis Moni – Imam Baildi * I Want Your Love – CHIC * Big Wave – Donavon Frankenreiter * And The Waltz Goes On – André Rieu & Johann Strauss Orchestra * Laughing on the Outside – Bernafette Carroll * Canopée – Polo & Pan * True Sorry – Ibrahim Maalouf MAYIS 2020 elele

99


YAŞAM Baran Alışkan

H

ayatımıza aniden dahil olan bir virüs, birçok soru ve gelecek senaryosunu da beraberinde getirdi. Bu çağın sakinleri, henüz ciddi bir küresel krizle karşı karşıya kalmadığı için buna biraz hazırlıksız yakalanmış olabilir. Fakat artık tüm dünyanın görünmez ağlarla birbirine bağlı olduğu bu çağda krizlerle mücadeleyi çok hızlı öğreniyoruz. Gelecekse

100 elele MAYIS 2020

hiç vakit kaybetmeden son sürat yaklaşmaya devam ediyor… Bundan altı ay öncesinde farklı bir gelecek senaryosu çizebilirken, şu an bambaşka bir güzergaha yelken açmış vaziyetteyiz. Bugünün şartlarında nasıl bir gelecek beklediğimizi birlikte düşünsek nasıl olur? Neler olup bittiğini süreç tamamlandıktan bir süre sonra kavrayabileceğimiz bir dönemden

geçiyoruz. Hollywood’un yüksek bütçeli ve felaket senaryolu salgın filmleriyle benzer tarafları da var tabii. Şehir hayatından ve günlük karmaşadan sıyrılarak bir anda evlerimize çekildik. Terk edilmiş tarihi meydanlar, süslü caddeler ve küçük sokaklar yeni bir film için set kurulmuş hissi yarattı. Bizlerse evimizde fiziksel olarak yalnızlığı tecrübe ettik. Elbette gerçek bir www.elele.com.tr


BİZE NASIL GELECEK?

Komplo teorileri yerini gelecek senaryolarına bıraktı. Gelecekte neler olacağına dair kehanetler sunamayız, fakat dilerseniz bugünden geleceğe baktığımızda neler olacağına dair bir ihtimaller yolculuğuna çıkabiliriz.

yalnızlıktan söz edemiyoruz çünkü artık her an kolayca iletişime geçebilme lüksümüz var. Bu noktada bahsi geçen sosyal izolasyona ve yalnızlık dönemine ne kadar çabuk uyum sağladığımızı da fark ettiniz mi? Meselenin ciddiyetini anlamamızla birlikte hayatta kalmak adına sosyal varlıklar olsak dahi yalnızlığı hiç tartışmadan kabul ettik. Çünkü korkuyoruz ve hayatta kalmak www.elele.com.tr

istiyoruz. Uzman Klinik Psikolog Beliz Göncü’ye göre, bu süreç bizleri daha çok iç dünyamıza dönmeye ve belki de hepimizin varoluşsal bir sorgulama yapmasına sebep oldu. Çok sosyal olan da hiç sosyal olmayan da benzer şekilde kendisiyle baş başa kalmak zorunda kaldı. Bu süreç kimisine iyi kimisine kötü geldi. Bizlere kendimizle kalabilmeyi öğretti.

YAŞADIĞIMIZ BIR TRAVMA MI? Tüm küresel krizler hayatımıza girerken birtakım değişimleri de heybesinde getiriyor demiştik. Bu çağın sakinleri, pandemi tecrübesini ilerleyen dönemlerde fark edeceği bir travmayla atlatıyor olabilir. Uzm. Klnk. Psk. Beliz Göncü’ye göre, küresel olarak herkesi etkileyen salgın süreci, herkeste eşit derecede olmasa da mutlaka etki MAYIS 2020 elele

101


YAŞAM bırakacak. Koronavirüs ile birlikte görülen psikolojik semptomlar ‘yaygın anksiyete bozukluğu’ tanı kriterlerini karşılıyor. Belki ‘koronavirüs sonrası yaşanan yaygın anksiyete bozukluğu’ diye bir eklenti bile yapılabilir görüşünü savunuyor. Farklı coğrafyalarda yaşayan insanların tuvalet kağıdı ve makarna almak gibi bir ortak noktada buluşması hayatta kalma yöntemlerimizi de açıklıyor. Hayatını kaybedenlerin yalnızca bir sayıyla temsil edildiği pandemi sürecinde günlük yaşam stillerimiz de değişikliğe uğradı. Selamlaşma, sarılma, yüz yüze sosyalleşme hatta bir kahve içmenin dahi ne kadar büyük bir lüks olduğunu fark ettik. Sosyolog Deniz Bağrıaçık’a göre; postmodern birey, kendisini her şeye muktedir görürken, tam tersi en temel sorunlara yenik düşmenin travmasını yaşıyor. Bu süreç bir kriz anı, tıpkı bir kalp krizi gibi. Sinyalleri çok uzun zaman önceden tespit edilmiş ancak, anı kurtarma ve daha fazla karlılık uğruna birçok şey halının altına süpürüldüğü için, ‘nerden çıktı şimdi bu?’ deniyor. Bize kalırsa da bu süreç hiç şüphesiz sonuçlanacak ama muhtemel gelecek senaryolarının kaçını gerçekleştirerek? İşte bu büyük bir muamma.

WUHAN’DAN İSTANBUL’A KELEBEK ETKISI Geçtiğimiz yılın aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan bir virüs, bugün Türkiye’nin küçük bir şehrinde bir kadının maske ve eldivenlerle markete gitmesini sağlıyor. Kelebek etkisi diye buna denir! Küreselleşmeyi büyük bir coşkuyla sürdüren dünyamız, bu kez madalyonun karanlık tarafıyla yüzleşti. Çoğu ülkenin salgına karşı geliştirdiği ortak ve ilk refleks sınır kapılarını kapatmak oldu. Bu da gelecekte daha içe kapalı ülkeler ve toplumlar görebileceğimizin bir işareti olarak kayıtlara geçti. Halbuki böylesine küresel bir krizde ülkeler üstü bir mücadele planı bile yapılabilirdi. Onun yerine küreselleşme ilk fırsatta askıya alındı. Bir başka madde, teknolojiden faydalanarak vatandaşlarının sağlık durumunu akıllı telefonlar ve kameralardan izleyen yönetimlere de bu dönemde şahit olduk. Evet, birçok komplo teorisine göre her zaman takip ediliyorduk ama şimdi, bunu gerçekten öğrenmiş olduk. Bugünden geleceğe

102 elele MAYIS 2020

baktığımızdaysa yeni bir pandemi veya epidemi olasılığına karşı, her an izlenebilmemiz ihtimali. Bu sayede dönüşeceğimiz gözetim toplumu ise günlük yaşamdaki tüm aksiyonlarımızı, duygularımızı, reaksiyonlarımızı yani tüm hayatımızı takip edilebilir hale gelmesi ve veriye dönüştürülmesi demek. Bu ihtimalin gerçeğe dönüşmesi ve baskıcı yönetimlerle bir araya gelişi olasılığı ise muhakkak toplumların yaşamlarında köklü değişikliklere sebep olacaktır. Çoğu ülke, vatandaşlarına pandemi sırasında hayatı durdurmanın karşılığında gelir desteği sağlayarak yardımcı olmayı seçti. Bu maddeye göre, gelecekte bir ülkenin tüm vatandaşlarının ‘temel gelir’ adı altında belli bir miktar ödeme alması gerekliliği konuşulmaya başlandı. Liberal yaklaşımlar sarsılırken sosyal devletler kendi yıldızını parlattı. Sosyolog Deniz Bağrıaçık, bu yaşanan krizin evveliyatını görmezsek, kısa vadede zaten dişe dokunur bir değişim gerçekleşeceğini düşünmüyor. Ayrıca kimi devletlerin zaten uzun bir zamandır sosyoekonomik üretim biçimlerini daha ekolojik, daha eşitlikçi bir model üzerine oturtma peşinde olduğunu da ekliyor. Ek olarak, bu sürecin sonunda özellikle Kuzey Avrupa, Fransa ve Almanya’da olumlu tablolar görebileceğimizi düşünüyor.

Geçtiğimiz yılın aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan bir virüs, bugün Türkiye’nin küçük bir şehrinde bir kadının maske ve eldivenlerle markete gitmesini sağlıyor. Kelebek etkisi diye buna denir!

SIRADAKI TEHLIKE: İKLIM DEĞIŞIKLIĞI Kapitalist sistemin de ağzının yandığı bu dönemde, dayanışma ve yardımlaşma refleksleri ve doğayla barışma isteğimiz de ayyuka çıktı. Pandeminin en büyük etkilerinden biri de her geçen gün biraz daha yaklaştığımız iklim değişikliği sorunun ciddiyetini kavramak. Henüz bir virüs salgınından söz etmezken dahi gelecekteki en büyük sorunumuzun iklim değişikliği olduğunu biliyorduk. Buna rağmen ülkeler, toplumlar ve bizler bu sorunun çözümü için yeterince kararlı adımlar atmıyorduk. Fakat bugün yaşadıklarımız, en nihayetinde çözüm bulabileceğimiz bir virüs salgınında dahi sistemin kilitlendiğini ve işe yaramaz olduğunu görmemizi sağladı. İklim değişikliği ve yaşanacak doğal afetlerdeki halimizi siz düşünün… Pişmanlık, korku, tecrübe ve doğayla barışma arzusu gelecekte iklim değişikliğiyle mücadelede olumlu yönde gelişme kaydetmemizi sağlayabilir. Sosyolog Deniz Bağrıaçık, bu konuya duyarsızız çünkü inanmıyoruz diyerek sözlerine başlıyor: “Zaten şu an olanlar bir başlangıç. İnsan aklı var olduğu süreyi çok önemli ve büyük zannediyor. Oysa ki varlığımız ile yokluğumuzun bir olduğu zamandan ibaretiz. Anlatılan senaryolar, dinsel mitlerdeki kıyamete benzediği için ‘her şeyin yok olacağı’ gibi bir düşünce, gerçek dışı bir kurgu gibi geliyor. Bu pandemi de, Avustralya orman yangıları da, kutupların çözülmesi de aynı şeyi işaret ediyor. Doğanın bir parçası olduğumuzu, ormanların buzulların bizlerin de evleri olduğunu anlamamız lazım. Ev, sadece özel mülkiyetlerimiz veya gereksiz arabalarımız değil. İklim krizinin içindeyiz, yani bu olacak değil oluyor, bir anda alev almayı beklememek lazım… Zaten yangın yerindeyiz.”

HIZLI BIR DÖNÜŞÜM: DIJITALLEŞME Pandemi sonrası döneme ekonomik tarafından bakarsak sürecin sonunda tüm dünyada küçülmeler göreceğiz ve işsizlikten bir hayli bahsedeceğiz. Göründüğünden daha çok insana bağlı olduğunu fark ettiğimiz sistem, insanların salgından korunması döneminden adeta can çekişti. Hatta pandemi sürecinde sık sık yapılan ‘ekonomiye verdiği zarar’ başlıklı konuşmalar insan hayatının www.elele.com.tr


değersizliğini de ortaya koydu. Sermaye sahiplerinin gelecekte daha az insan bağımlı olmak adına robot teknolojileri ve dijitalleşmeyi planları arasına alacak. Son yıllarda çokça bahsedilen dijitalleşme de bu dönemde verimliliğini ispatlamış oldu. Geçtiğimiz mart ayından itibaren çoğu ülkede çalışanlar uzaktan çalışma sistemine geçerek evlerine kapandı. Bu sayede çok katlı havalı binaların veya incelikle döşenmiş ofislerin pek bir anlamı kalmadı. İyi bir internet bağlantısı ve bir bilgisayarla da çoğu işin çözülebildiğine tanıklık ettik. Hal böyle olunca, uzayan dijitalleşme süreci de bir anda hızlıca aşama kaydetti. İş, okul ve sosyalleşme tamamen dijitalleşti ve ekranlar en büyük dostlarımız oldu. Sosyolog Deniz Bağrıaçık bu robotik yaşamın, zaten anlam katma çabasındaki hayatımızı bir bunalıma sokabileceği görüşünde. Gelecekte ise hayatımıza anlam katmak için başka değerler peşinde koşmamız büyük bir olasılık gibi görünüyor.

YENI KORKUMUZ KALABALIKLAR Buradan hareketle, sanal iletişimin gerçek iletişimin yerine geçme ihtimalini de gelecek senaryolarımıza eklemekte fayda var. Uzm. Klnk. Psk. Beliz Göncü, www.elele.com.tr

insanların nesnelere ve birbirlerine yaklaşımlarında normalde konfor olarak gördükleri şeyler konforsuz bir hal alacağa benzediğini düşünüyor. Teknolojiyi hiç kullanmadığımız kadar kullandığımız bu dönemle birlikte, ilerleyen zamanlarda da temas ve ilişki kurma konusunda yüz yüze temas yerine teknolojiyi tercih etmeye devam edebiliriz. Çünkü birebir temas kurmak yerine mesafeli ilişki kurmak bizim sarsılan güvenlik algımızın tekrardan güçlenmesine yardımcı oluyor. Yalnızlık kavramına alıştıktan sonra son dönemde kazandığımız alışkanlıklarla beraber yeni korkumuzun kalabalıklar olabileceğini de söyleyebiliriz. İnsan, sosyal mesafeye dikkat eden bir varlıktır gibi düşüncelere hazırlıklı olmakta fayda var. Aynı zamanda evlerin ne kadar ‘günlük’ düşüncelerle tasarlandığı da bu süreçte fark ettik. Koronavirüs salgını döneminde insanlar, yaşam alanlarını normal yaşamlarına göre çok daha fazla kullandı. Pandemi sonrasında da insanlar, yaşam alanlarını ‘gerçekten yaşanabilir’ bir formda olmasını tercih edebilir. Bu sürecin mimariye etkisi de bir süre sonra yaşam alanlarının sürekli yaşam için daha uygun tasarlanması şeklinde karşılık bulabilir.

YENI ‘NORMAL’E HAZIR MIYIZ? Tüm bunların yanı sıra moda haftaları, konserler, müzeler ve sergiler gibi etkinlikler pratikte iptal olurken dijitalde yeniden doğdu. Adeta küllerinden doğan bu gibi alanlar, gelecekte de dijitaldeki varlığı iddialı bir şekilde sürdürecek gibi görünüyor. Elbette orada bulunmanın yerini tutamaz ama ekran başında da bu gibi organizasyonları takip edebilmekten memnunuz. Gelecek yıllarda bu tecrübeden doğan şartlarda yetişmiş biri içinse bu tamamen ‘normal’ olacak. Normallik algısının değişimine hazır olun… Bugünden geleceğe bakmak ve kehanetlerde bulunmak aslında pek bize göre değil. Fakat bugünün şartlarıyla ve edinilen tecrübeyle geleceğe dair olası senaryoları konuşabiliriz. Siz bu satırları okurken, tam da o anda bambaşka gelişmeler yaşanabilir ve tarihin akışı değişebilir. Çoğu kişiye göre tarihin akışını değiştiren bir kırılma noktası yaşıyoruz. Biz ise bu kırılma anlarını verdiğimiz her kararda gerçekleştirdiğimizi savunuyoruz. Dramatik senaryoları bir kenara bırakarak gelecekte bol şans diliyoruz. Nasılsa her şey bir şekilde yoluna girecek. MAYIS 2020 elele

103


YEMEK

MUTFAĞIN YENİ HALİ

Meğer ne çok yeteneğimiz varmış... Sosyal medya karantina sürecini mutfakta geçirenlerin hakimiyetinde! Hepimiz kendi evimizin şefi olduk. Yaratıcı fikirler içinse bir profesyonele danışmak gerekiyor. ‘Blondiechef’ olarak tanınan İzem Armağan’dan evde uygulayabileceğimiz reçeteleri istedik. Asıl şimdi tutmayın bizi! HAZIRLAYAN: SELEN TANYERI FOTOĞRAFLAR: CAN METE

104 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


ÇIKOLATALI VE ÇILEKLI MILFÖY Hazırlama süresi: 60 dakika Kaç kişilik: 2-4 MALZEMELER • 1 paket hazır milföy hamuru • 4 paket sütlü çikolata • 2 paket bitter çikolata • 1 paket kremşanti • 1 paket Frenk üzümü • 1 paket çilek • 1 adet yumurta sarısı

www.elele.com.tr

HAZIRLANIŞI Fırın tepsisine pişirme kağıdını yayın. Milföyünüzü kaç katlı yapmak istiyorsanız ona göre hesaplayıp tepsiye dizin ve üzerine bir fırça yardımıyla yumurta sarısı sürün. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayın ve ısınan fırında milföy hamurlarını yaklaşık 20 dakika pişirin. Üstlerinin kabarıp, renk alması bu işlem için yeterli. Çikolataları bir kaba alın ve benmari yöntemiyle eritin. Eriyen çikolatanın üstünü hava almayacak şekilde; kenarlarını da kapayarak buzdolabına alın ve

ılıklaşmasını bekleyin. Ayrı bir kasenin içinde kremşantiyi de hazırlayıp buzdolabında soğumaya bırakın. Soğuyan kremşantiyi, çikolata ile karıştırın. Bu aşamada kremanın ezilmemesi için çırpmadan, yavaş bir şekilde saat yönünde spatulayla karıştırmalısınız. Fırından çıkardığınız milföy hamurlarının üzerine çikolatalı kremayı yavaşça sürüp çileklerinizi ve Frenk üzümlerinizi dizin ve tekrar bir milföy koyup aynı işleme devam edin. Yaklaşık yarım saat buzdolabında beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

MAYIS 2020 elele

105


YEMEK TARSUS USULÜ HUMUS Hazırlama süresi: 20 dakika Kaç kişilik: 4-6 MALZEMELER • 2 bardak haşlanmış nohut • 2 bardak su (haşlanmış nohutun suyu) • 5 yemek kaşığı tahin • 3 adet limon suyu • 1 çay kaşığı tuz ÜZERI IÇIN; • 4-5 yemek kaşığı sıvı yağ • 1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber • 2 diş sarımsak • 2 tatlı kaşığı sumak • 1/2 çay kaşığı kimyon • Kıyılmış maydanoz • 1 avuç haşlanmış nohut HAZIRLANIŞI Nohutları önceden haşlayıp, kabuklarını çıkartın. Haşladığınız suyu ise atmayın. İlk olarak karıştırma kabının içinde haşlanmış nohut, su, tahin ve limon suyunu koyun ve blender ile iyice karıştırarak pürüzsüz bir püre haline getirin. Yumuşak bir kıvam elde etmelisiniz. Hazırladığınız humusu bakır bir tencere içerisine alıp

ezilmiş sarımsak, kimyon ve tuz ekleyerek iyice karıştırın. Ardından ocakta 1-2 taşım kaynattıktan sonra servis tabağına alın. Ayrı bir yerde sıvı yağ ve pul biberi kızdırıp, tabağa aldığınız humusun üzerine gezdirin. Sumak, kimyon, maydanoz ve nohut ile süsledikten sonra servis yapabilirsiniz. • Püf noktası: Limonu fazla koyarsanız karışım çok sulu olur. Tahini fazla koyarsanız da çok katı olabilir. Dengeli bir şekilde ilave edin. • Sunum önerisi: Humusu pastırmalı sevenler için; sos hazırladığınız tencerenin içerisine dilimlenmiş çemensiz pastırma ekleyebilirsiniz. Hazırladığınız karşımı bakır bir tepsi içinde sunduğunuz zaman hem görüntüsü daha otantik olur hem de normal tencerede ısıttığınızdan daha eşit bir şekilde ısınacağı için güzel bir kıvam elde edersiniz.

TERIYAKI SOSLU SOMON Hazırlama süresi: 30 dakika Kaç kişilik: 2 MALZEMELER • 2 çay kaşığı rendelenmiş zencefil • 1 diş rendelenmiş sarımsak • 2 adet somon fileto • 1 çay kaşığı bal • 2 adet esmer şeker • 1 demet kişniş • 1 çay bardağı soya • 1 çay kaşığı zeytinyağı • 2 yemek kaşığı tereyağı • Susam • Karabiber HAZIRLANIŞI Bir kap içerisinde soya, bal, zencefil, sarımsak ve esmer şekeri karıştırın. Hafif yoğun bir kıvam elde edene kadar karıştırma işlemine devam edin. Ardından kişnişleri ince ince doğrayın. Hazırladığınız karışımın bir kısmını ve kişnişleri ayrı bir kap içinde birleştirin, içine somonu ekledikten sonra buzdolabında ortalama 10-15

106 elele MAYIS 2020

dakika marine edin. Tavanızın içerisine pişirme kağıdını yaydıktan sonra kenarlarından kesin ve altını yakıp pişirme kağıdının üzerine 2 yemek kaşığı tereyağını ekleyin. Bu aşamada tavanızın sıcak olmasına dikkat etmelisiniz aksi halde sos, çok yapışkan bir kıvama dönüşür. Somonu olduğu gibi tavaya alın, üzerine sosunuzun kalan kısmını da ilave edin. Pişirme esnasında ise; bir kaşık yardımıyla sürekli olarak sosu somonun üzerine yedirin. Pişmesinin ardından servis tabağına alın susamları ve kalan kişnişleri de ilave ederek yedi kule marul ile servis edebilirsiniz. • Püf noktası: Özellikle sosu hazırlarken karışımın içine tuz atmayın. Soya sosu tuzlu olduğu için ekstra tuz gerekmeyecek.

www.elele.com.tr


PIDESEVER Hazırlama süresi: 30 dakika Kaç kişilik: 2 MALZEMELER • 1 adet pide • 100 gr kıyma • 1 adet kırmızı biber • 1 yemek kaşığı domates salçası • 1 adet kırmızı soğan • 2 adet yumurta • 1 adet yumurta sarısı • 1 demet maydanoz • 1 dal taze soğan • Zeytinyağı • Tuz, karabiber ve kırmızı toz biber

www.elele.com.tr

HAZIRLANIŞI Soğanları ince ince dilimledikten sonra tavada zeytinyağıyla çevirin. Kavurduğunuz soğanların içerisine domates salçasını ilave edip kavurma işlemime devam edin. Jülyen şeklinde doğradığınız kırmızı biberleri de tavanın içerisine atın. Ardından kıymayı ekleyip, kısık ateşte hafifçe kavurun. İçerisine tuz, karabiber ve kırmızı toz biber ilave edebilirsiniz. Keskin bir bıçak yardımıyla pidenizin ortasını açıp üst kısmını dikkatlice çıkartın. Kavurduğunuz kıymalı karışımı pidenin içerisine eşit bir şekilde yayın. Daha sonra üzerine yumurtaları

dikkatlice kırın. Yumurta sarısını ayrı bir yerde çırpın ve pidenin kenarlarına sürüp, 180 derecede önceden ısıttığınız fırının içerisinde yaklaşık 15 dakika kadar pişirin. Yeşil soğanı ve maydanozu ince ince doğrayın, pide fırından çıktıktan sonra üzerine serpip, servis edebilirsiniz. • Püf noktası: Kıymayı tencereye koyduktan sonra çok fazla kavurmanıza gerek yok. Fırın kısmında pişme süresi devam edecek. Yumurtaları kırdıktan sonra tepsinizi fırının en üst kısmına yerleştirin; böylece daha kısa sürede pişecek. MAYIS 2020 elele

107


ASTROLOJİ Duygu Demir

Hayat değişiyor

ASTROLOJİ NE DİYOR?

Yıldızlar bizi şaşırtmaya devam ediyor. Gökyüzündeki hareketlilik ‘olmaz’ dediğimiz her şeyi bir bir karşımıza getiriyor. Peki şimdi ne olacak? 108 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


“Bu iş teklifini kabul etmeseydim hayatım nasıl olurdu?, Peki ya sevgilimden hiç ayrılmasaydım?, Daha basiti, sabah işe koşturmak yerine bir kahve molası verseydim gün içinde nasıl kararlar alırdım?” Gwyneth Paltrow’un başrolünü oynadığı Rastlanın Böylesi filmini hatırlar mısınız? Baş kahramanımız Helen bir gün işten çıkarılır, her şey ters gitmeye başlar. Evine dönmek için çıktığı yolda, kendine ve çevresine kızarak ilerlerken metroyu kısacık bir zaman farkıyla kaçırır. Bu dakikadan itibaren iki hayat hikayesi izlemeye başlarız. Metroyu kaçırmış olan Helen’ın yaşadıkları ve de yakalamış olsaydı yaşayacakları... Peki tüm bunlar filmin sonunu nasıl etkiliyor? Ya da şöyle söyleyeyim; son gerçekten değişiyor mu? Ben astrolojiye dair felsefemde kader, karma ve özgür iradenin kol kola yürüdüğünü ve bu sayede yazgımızı aktive ettiğini hayal ederim www.elele.com.tr

hep. Kader, sadece biz insanlar için değil, ülkeler de dahil olmak üzere, yaratılan her şey için belirlenmiş evrensel yasalar aslında... Yazgı ise bilinçli bir şekilde, sahip olduğumuz potansiyelleri en güçlü şekilde aktive etme yeteneğimiz. Yazgımızı gerçekleştirmek için seçtiğimiz yol ise bana göre karma... Özgür irademiz ise bu yol sürecinde tatmin dolu bir hayat yaşamak için yaptığımız seçimler. Astrolojiye göre hepimizin belli bir kısmeti var. Bende Bill Gates’in kısmeti olmadığı gibi, Bill Gates’te de Lady Gaga’nın kısmeti yok. Hani hiç olmaz dediğimiz şeylerin bir anda karşımıza çıktığı anlar olur; işte ben o dönemleri kısmetimizin bize kolları açık şekilde koşarak geldiği, kadersel fırsat dönemleri olarak düşünürüm. Bu noktada özgür iradeyi kullanarak yazgımızı, potansiyelimizi aktive etmek, kısmetimizi sahiplenmek elimizde! Çok sevdiğim Dr. Bruce Lipton da ”Davranışlarını MAYIS 2020 elele

109


ASTROLOJİ ve duygularını gözlemleyen, kendini bilen bir zihin programlı davranışlarını değerlendirip, değiştirmeye karar verebilir. Bilinçli zihnin, bilinçaltının önceden programlanmış davranışlarını geçersiz kılan kapasitesi özgür iradenin temellerini oluşturur. Biyolojimiz inançlarımızla uyum sağlar. Güçlü olan inançlarımızın gerçekten farkına vardığımızda özgürlüğün anahtarını da ele geçiririz” diyor. Bu ay itibarıyla hayatımızda, kaderimizin bize sürprizler yapacağı, kısmetimizi karşımıza çıkaracağı alanlar değişiyor. 5 Mayıs sonrası Ay Düğümleri (astrolojide kaderimizi ve karmamızı gösteren göstergeler) İkizler ve Yay burçlarına geçiş yapacak ve 2021 sonuna kadar hem bizi (tüm burçları) hem de dünyayı yenileyecek. Bu süreçte bilinçli seçimler yapmak ve yazgımızı aktive etmek ellerimizde.

110 elele MAYIS 2020

BIZI NELER BEKLIYOR? • Global olarak birbirimize bağlı olduğumuzu, yine de köklerimize dönmenin, bulunduğumuz yerde olmanın tadını çıkarmanın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlayacağız. • Lokal lezzetlerin tadını almayı, yerel üreticiyi desteklemeyi, mahallemiz içinde olmayı tercih edeceğiz. • Derin felsefeler, ulaşılması zor konuşmalar peşinden koşmaktansa basit, sade, kolayca anlaşılabilir bilgiyi, bilimi, gerçekleri ifade etmeyi önemseyeceğiz. • İletişim hiç olmadığı kadar artacak ve hatta iletişim için yepyeni teknolojik mecralar hayatımıza girecek. • Sadece bildiklerimizi aktarmaya çalışmayacak, diğerlerinin neler düşündüğünü de aynı merak ve heyecanla sahipleneceğiz.

www.elele.com.tr


HADI BU SÜREÇTE BUNLARI GERIDE BIRAKALIM; • • • •

Sürekli ve sadece geleceğe odaklanmayı, Yapabileceğimizden fazlası için sözler vermeyi, Abartmayı ve patavatsızlığı, Kendi inançlarımızın tek ve en önemlisi olduğunu sanmayı, • Gerçek bilgiyi öğrenmeden felsefe yapar tatta konuşmaları, • Teorilerde kaybolmayı...

BUNLARI SAHIPLENMEK ÇOK IYI GELECEK... • Ekip ruhu, gruplar içinde yer alma ve diyalog içine girme, • Tam ‘şu anda’ ve ‘burada’ olabilme, • Her seferinde sadece tek bir konuya odaklanma, • Yerel değerleri önemseme, • Hobiler geliştirme, • Kısa yolculuklara katılma, • Yakınlarımızla daha fazla iletişim

Burçlar hangi alanlarda kadersel değişimler yaşayacak? KOÇ: Yakın çevrenizle olan iletişiminiz yenilenecek, kendi grubunuzu oluşturacak ve yakınlarda olmanın tadını çıkarmaya başlayacaksınız. Fikirleriniz her zamankinden dolu dolu ve keyifli olacak. BOĞA: Fikirlerinizden para kazanmaya başlayacaksınız, değer yargılarınız yenileniyor. İKIZLER: Hayatınızı yeniden şekillendirdiğiniz bir zaman dilimi başlıyor. Aşk ilişkileri, evlilik gibi konularda şanslı olacak, kendinizi ifade etmekten keyif alacaksınız. YENGEÇ: Kendinizden daha büyük bir amaç için çalışmaya başlayacak ve kolektife hizmet edecek projelere dahil olacaksınız. ASLAN: Sosyal çevreniz değişiyor. Yeni arkadaş grupları, belli fikirlerin peşinden koşan ekiplerin içinde yer almak gelecek planlarınızı değiştirmenizi sağlayacak. BAŞAK: Kariyer alanında büyük bir yenilenme sizi bekliyor. İş değişimi ya da pozisyon değişimi, iletişim yetenekleriniz sayesinde söz konusu. Kimi Başaklar evlilik teklifi de alabilir. TERAZI: Hayallerinizin, umutlarınızın peşinden koşacağınız; bolca seyahat, eğitim, ticari girişimler; ilgiliyseniz akademik dünya ve politika alanında gelişmeler yaşayacağınız bir dönem olacak. AKREP: Ortak finansal kaynakların doğru yönetimi öne çıkacak. Beraber iletişim bazlı projeler ve işler yapacağınız kişiler olacak. Sezgilerinizi iyi takip etmeyi öğrenin. YAY: Hayatınız ilişkiler vasıtasıyla güzelleşecek, çevrenizde size fırsatlar sunan birçok kişi olacak. Farklı seçenekleri değerlendirip sizin için en uygun olanı seçin. OĞLAK: İş ortamınız, size fırsatlar sunan insanlarla dolu olacak. Aynı anda birçok projeyi gerçekleştirmek isteyecek, bilgi birikiminizi iletişim aracılığıyla çevrenize sunacaksınız. KOVA: Aşk hayatınızdaki yenilenme ve heyecan size çok iyi gelecek. Çocuk isteyenler için çok verimli bir zaman dilimi. Hobileriniz ve yetenekleriniz sayesinde ön plana çıkacak, hayatın tadını çıkaracaksınız. BALIK: Ev ve yuva içindeki keyifli gelişmeler size iyi gelecek. Taşınmalar, ev değişimleri, yuva kurma veya haneye yeni birinin katılması hayatı güzelleştirecek.

www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

111


BLOKNOT

İHMALE GELMEZ Kuru ve çatlamaya yatkın ayakları ilk kullanımdan itibaren onaran ve canlandıran Neutrogena CICAOnarıcı Ayak Maskesi, yüzde 60 daha fazla nemlendirici içeriğe sahip. Ayaklarınızı yoğun şekilde nemlendirirken, 48 saat boyunca ciltte nemi koruyor, ayakları besliyor ve yumuşatıyor.

DİŞLERE KORUMA KALKANI

SOFİSTİKE VE FEMİNEN

Nisse, şehrin dinamik temposunu feminen tavırlarla birleştirdiği 2020 İlkbahar/Yaz koleksiyonunu modaseverlerin beğenisine sundu. Mevsim geçişi için şık ve kullanışlı parçalardan oluşan koleksiyon, tarihsel figürlerden ilham alırken pastel tonlardan hardal sarısına, kırmızıdan lilaya kadar geniş bir renk yelpazesi sunuyor.

Oral-B’nin yeni inovasyonu Diş Eti ve Diş Minesi Pro-Onarım, iki haftada diş eti irritasyonunu azaltmaya ve diş minesini onarmaya yardımcı oluyor. Zayıflamış diş minesini aktif olarak remineralize ediyor ve dişleri asit erozyonuna karşı korumak için uzun süreli bir koruma kalkanı oluşturuyor.

KALİTELİ SAÇ BAKIMI Saç bakımında en lüks formülleri ürünlerine yansıtan Alterna, dünyanın en zengin Omega-3 kaynağı havyarın besleyici özellikleri ile saçlarda ilk kullanımdan itibaren değişim yaratmayı hedefliyor. Parabensiz, sülfatsız olması ve SLS içermemesi ise bizden bir artı daha almasını sağlıyor. İyi haberse; şimdi Henkel Beauty Care Professional Türkiye bünyesine katılarak ülkemizdeki öncü kuaför salonlarında yerini aldı.

112 elele MAYIS 2020

www.elele.com.tr


UYKUDAN ÖNCE! Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’nın ‘Aradığın Destek’ sloganıyla girdiği gıda takviyesi alanında tüketicileriyle buluşturduğu Dynavit Banana Extract, 1 tablette 23 mg muz ekstresine ek olarak 9.75 mg Sudan bamyası ekstresi ve 5 mg esmer pirinç tozu içeriyor. 11 yaş ve üzeri yetişkinler tarafından, uykudan iki saat önce 1 veya 2 tablet alınması önerilen Dynavit Banana Extract’i eczanelerden temin edebilirsiniz.

B A H A R G Ü Z E L İ Stradivarius 2020 İlkbahar/Yaz koleksiyonunun yeni yüzü olan Alina Boz, Alina Boz for Stradivarius adlı koleksiyonda #ColorLifeSpots temasıyla İstanbul’un ruhunu yeniden yorumluyor. Çiçeklerle dolu bir ilkbahar romantizmi, dökümlü elbiseler, kabarık kollu, asimetrik üst parçalar ve cesur ikili takımlarla bahar renklerinde eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor.

BAĞIŞIKLIĞINIZI DESTEKLEYİN Beta Tea, içeriğinde bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye destek olacak özleri barından çaylar sunuyor. Çikolotalı Rooibos, Fusion Turunç Bahçesi, Ginseng Oolong Çay, Yaseminli Beyaz Çay, Papatya Çiçeği Çayı, Relax Çayı, Goji Berry Çayı ve Nar Çayı faydalı vitaminler ve özleri sayesinde karantina günlerinde bağışıklığınızı korumaya yardımcı oluyor.

LEZİZ ‘KARE’LER Godiva, yepyeni kare çikolatalarını tüketicisiyle buluşturdu. Godiva Kare Çikolata serisinde beş farklı tat var. Sütlü ve yüzde 72 kakaolu bitter gibi tercih edilen tatların yanı sıra; kendine has hoş kokusu ve mayhoş tadıyla ‘Çilekli’, bitter çikolatanın ideal eşlikçisi ‘Badem’ de ön plana çıkan diğer çeşitler arasında yer alıyor. ‘Antep fıstığı&Karamel’ çeşidi ise bu iki tadın Türkiye’de ilk defa bir araya getirilmesiyle tüketicilerin beğenisine sunuldu. www.elele.com.tr

MAYIS 2020 elele

113


ASTROLOJİ

DOLUNAY KARACA

BOĞA 21 Nisan-20 Mayıs

Güzel bir ay başlıyor; geçmiş aylardan kalma rehavetiniz, iç sıkıntılarınız azalacak ve kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz. 7 Mayıs’ta oluşacak Akrep dolunayı ile birlikte aşk hayatınız, maddi kaynaklardan ötürü sendeler gibi görünebilir ya da ilişkiniz kopma aşamasına gelebilir. 22 Mayıs’taki yeni ay ise İkizler burcunda olacağından maddi rahatlama yaşayacaksınız. Huzur ve sakinlik sizi bulacak.

KOÇ

BAŞAK

OĞLAK

21 Mart-20 Nisan

23 Ağustos-22 Eylül

22 Aralık-20 Ocak

Bu ay parayla ilgili konulara kafa yoracaksınız. 7 Mayıs’ta gerçekleşecek Akrep dolunayı ile gizli kalmış sırlar açığa çıkarken; özellikle maddi durumunuz ile ilgili bir karar alabilir, belki bir fırsat yakalayabilirsiniz. 22 Mayıs’taki yeni ayla birlikte iletişiminizi arttırmanız gerekiyor; bu ay en çok özlem duyduğunuz şey işiniz ve arkadaşlarınız olacak.

Yüksek öğrenim, akademik çalışmalar, din ve felsefe gibi konulara ilginiz artacak. Bu konularda fırsatlar yakalayabilir, yarım kalmış bir işiniz varsa onu tamamlamak için adım atabilirsiniz. 7 Mayıs’taki Akrep dolunayı; medya sektörü, tanıtım, pazarlama açısından stres yaratabilir. Dikkat! Yakın arkadaşlarınızla aranızda sorunlar çıkabilir.

Zorlu gezegen geçişlerinin olduğu bu dönemden fazlasıyla etkileniyorsunuz. 7 Mayıs’taki Akrep dolunayı; arkadaş çevrenizde istenmeyen tartışmalara yol açabilir. 22 Mayıs’taki yeni ay enerjisi ile birlikte günlük plan ve program yapmalı; sevdiğiniz kişiye ilginizi göstermelisiniz.

İKİZLER

TERAZİ

KOVA

21 Mayıs-21 Haziran

23 Eylül-22 Ekim

21 Ocak-19 Şubat

Mayıs, yalnız kalmanın, izole olmanın, hayatın koşuşturmasından uzaklaşmanın size iyi geleceği bir ay. 7 Mayısta gerçekleşecek dolunay sizi sağlık konusunda uyarıyor olacak, 22 Mayıs’taki yeni ay ise sizin burcunuzda gerçekleşiyor; kendi içinize yolculuk yapmalı ve gerçekte neyi isteyip, istemediğinize karar vermelisiniz.

Güzellik ve estetik konularına zaman ayıracaksınız. Sanatsal faaliyetlerle ilgilenmek moralinizi düzeltecek. 7 Mayıs’taki dolunayla beraber para konusunda sıkışıklık yaşayabilir, harcamalarınızı kısmak zorunda kalabilirsiniz; faiz, ya da ödemeler gündemde. Yeni bir ortaklık için teklif alabilirsiniz.

Bu ay ailevi konuların önem kazandığı bir ay. 7 Mayıs’ta Akrep dolunayı gerçekleşiyor ve patronlarınızla aranızın açılabilir. Yanlış anlaşılmalar bir projenin sonlanmasına neden olabilir. 22 Mayıs’ta yaşanacak İkizler yeni ayı ile aşk hayatınızda bir seçim yapmak zorunda kalabilirsiniz.

YENGEÇ

AKREP

BALIK

22 Haziran-22 Temmuz

23 Ekim-22 Kasım

20 Şubat-20 Mart

Sevgili Yengeçler, arkadaşlıklarınızı çok özlediniz... 7 Mayıs’ta meydana gelecek dolunay sizi aşk ve çocuklar konusunda strese sokabilir; bu dönemde ayrıca talih, borsa türü şans oyunları size uygun değil. 22 Mayıs’taki yeni ayla birlikte hayatınızda bazı elemeler yapmanız gerekecek.

Bu ay ikili ilişkiler gündeminizin ilk sırasında. Aşık olabilir; bir an da hayatınızı aşık olduğunuz kişiyle birleştirme kararı alabilirsiniz. Romantik ve bir o kadar da coşkulu bir ay sizi bekliyor. 7 Mayıs’ta sizin burcunuzda gerçekleşecek dolunay, sizleri biraz sinirli ve agresif yapabilir; olmadık insanlarla tartışmaya girebilirsiniz.

ASLAN

YAY

23 Temmuz-22 Ağustos

23 Kasım-21 Aralık

Bu ay iş ortamınıza ve kariyerinize odaklanacaksınız. 7 Mayıs’ta gerçekleşecek dolunay sizi ev ve aile ortamınızla ilgili konularda uyarıyor. Gerginlikler ve tartışmalara açık bir dönem. 22 Mayıs yeni ayı ile beraber sosyalleşmeye başlıyorsunuz, popülariteniz artacak.

114 elele MAYIS 2020

Bu ay sağlık konularınız önem kazanıyor; diyete başlayabilir ya da yeme içme düzeninizi değiştirebilirsiniz. 7 Mayıs’ta gerçekleşecek dolunay sizi bu konuda destekleyecek. 22 Mayıs’taki yeni ay enerjisi, ikili ilişkilerinizde var olan sorunlarınıza çözüm getirecek. Günlük koşturmalarınızı özlediniz. Bu ay daha yoğun geçecek.

İletişim ve haberleşme trafiğinizin arttığı bir ay. Her türlü yazılı veya görsel iletişim konusunda aktif olacaksınız. Online eğitimler ve satış programları ilginizi çekebilir. 7 Mayıs dolunayı hayat felsefeniz hakkında ikilem yaratabilir. 22 Mayıs’taki yeni ay ise aile hayatınız üzerinde olumlu etki yaratacak.

BOĞA BURÇLARININ EN’LERİ En sevdiği arkadaşları: Oğlak, Başak Ruh eşi: Akrep, Yengeç En sevdiği yemek: Her şey! Dolabında olmazsa olmazı: Push up taytlar Gitmek istediği yer: Maldivler Hayata bakışı: Maddi yönden kimseye ihtiyaç duymamalıyım. Modu: Sakinlik ve huzur severim. Sabrım taşarsa fena patlarım.

www.elele.com.tr



FORMUNA DIKKAT EDENLER IÇIN ŞEKER ILAVESIZ, EL YAPIMI, KORUYUCU VE KATKI MADDESİ İÇERMEYEN

FIT LEZZETLER KATEGORISINDE YER ALAN ŞEKER İLAVESIZ GRANOLA VE MÜSLI; BU TOPRAKLARDA YETIŞEN YULAF, KEPEK GIBI LIF ORANI YÜKSEK ÜRÜNLER, DALINDAN KOPARILMIŞ MEYVELER, YEMIŞLER, ÇEKIRDEKLER VE TOHUMLAR IÇERIYOR.

AYNI ZAMANDA ŞEKER YERINE ELMA VE HURMA SUYU ILE TATLANDIRILAN BU LEZZETLER DOĞAL PROTEIN ILE BIRLIKTE VITAMIN VE MINERALLER BAKIMINDAN DA ÇOK ZENGIN.

www.kahvedunyasi.com ŞEKER İLAVESIZ GRANOLA VE MÜSLI’YI GÜNÜN HER SAATI SIPARIŞ VEREBILIRSINIZ.


Anneler Günü HEDİYE REHBERİ ANNE OLUNCA ANLARSIN!

ANNENIZI MUTLU EDECEK

-ACABA NEYI?

187

• AKASYA ASILTÜRKMEN • BURÇIN ÜNALDI • DUYGU BOZTEPE • KÜBRA AÇIL • ŞEBNEM BURCUOĞLU

HEDİYE ÖNERİSİ

! z i r p r ü S

DERGİMİZİN ÜCRETSİZ EKİDİR. PARA İLE SATILAMAZ.

EVDE MUTLULUK VAR

Anneleri Mutlu Edecek . Hediyeler Burada!



KALBINE GIDEN YOL

Hep da yanın ol!

SWAROVSKI (swarovski.com) KOLYE, ¨ 629

SEN ANNELERIN EN GÜZELISIN!

B

u Anneler Günü farklı. Tıpkı son iki aydır yaşadığımız tüm diğer günler gibi... Sarılamadığımız, belki kokusunu içimize çekemediğimiz annelerimizi mutlu etmenin bir yolunu bulmak gerekiyor. Her şeyin kıymetini daha iyi anladık değil mi şimdilerde? Bugüne kadar hep ‘bir öpücük yeter’ derdik ama bu yıla özel çoğumuz telefon ekranlarımızdan ‘bir gülücük’ ile yetineceğiz. Yapmamız gerekense belli; yanında olduğumuzu hissettirmek. Emin olun bu süreçte tüm anneler kendilerinden daha çok çocukları için endişelendi. Hem de kaç yaşında olurlarsa olsunlar. Ama biliyoruz ki bugünler geçecek... Çok güzel günler gelecek... Ve yine el ele olacağız.

Şimdi sıra sürpriz yapmaya geldi! Hazırladığımız hediye rehberinde yer alan her ürünü online olarak sipariş verebilirsiniz. Kapısı çaldığında gülümsemesini görebilenler ise aramızda en şanslı olanlar olacak. Gülümsemesini hayal etmekse yeter de artar bile. Anne olmak bir hediye. Annelik anlatılamayacak kadar güzel bir duygu. Bir çiçeğe, bir kediye, bir bebeğe, sokaktan geçen bir çocuğa kalbini açan tüm anneler çok özel. Bu özel günü biraz daha özel yapmaksa sizin hayal gücünüze kalıyor. Unutmayın nerede olurlarsa olsunlar; hatta belki de gökyüzünde... Annenizin yüreği hep yüreğinizde... Sevgiyle... Büyük sevgiyle!

YAYIN YÖNETİM DANIŞMANI Ferhan Kaya Poroy

GÖRSEL YÖNETMEN Koray Gökkaya

YAYIN YÖNETMENİ (Sorumlu) Gözde Kaynak

HAZIRLAYANLAR Baran Alışkan, Gülru İncu, Nevin Yönter, Simay Engür

. tesinde.. ö n ı n a Zam SAMSUNG (hepsiburada.com) GALAXY WATCH, ¨ 1.598

Bakım şart...

SEPHORA (sephora.com.tr) YOĞUN KREM VE JEL, ¨ 34.90

ever Her kadın s

HOTİÇ (hotic.com.tr) ÇANTA, ¨ 1498

Her yere yetişen annelere...

BERSHKA (bershka.com) SNEAKER, ¨ 279.95 3


HEDİYE AY-YILDIZ (ayyildiz.com.tr) MAYO, ¨ 594

EVKUR (evkur.com.tr) KOLTUK, ¨ 599

VILLEROY&BOSCH (brandroom.com.tr) DEKORATIF TABAK, ¨ 629

RENKLİ DÜNYALAR Hayal kurduran seçimler yapın. Düşleri hep rengarenk olsun tıpkı kalpleri gibi...

MERGEN DESIGN (mergendesign.com.tr) KÜPE, ¨ 300

ZARA (zarahome.com) KILIM, ¨ 2699.95

MER’S (mers.com.tr) KOLYE, ¨ 995

BEYMEN CLUB (beymen.com) EŞARP, ¨ 229

IKEA (ikea.com.tr) İKİLİ KANAPE, ¨ 1099

TWIST (twist.com.tr) BROŞ, ¨ 59

MUDO (mudo.com.tr) TABLO, ¨ 399.99 4

H&M (hm.com) SERAMIK HEYKEL, ¨ 149



HEDİYE

THE MIA (morhipo.com) DUVAR SAATI, ¨ 37.99 THE BODY SHOP (thebodyshop. com.tr) EL KREMI, KÜÇÜK 49.90 BÜYÜK ¨ 99.90 JONATHAN ADLER (beymen.com) TAKI KUTUSU, ¨ 3349

EURO FLORA (herdekora.com) VAZO, ¨ 191.87

BAHAR RUHU

Doğanın en güzel rengi yeşille bahar ruhunu eve taşıyın, enerjiyi katlayın!

LC WAIKIKI (lcwaikiki.com) ELBISE, ¨ 119.99

PENTI (penti.com) TERLIK, ¨ 59.93

ÇİÇEK SEPETİ (ciceksepeti.com) BONZAI SETI, ¨ 79 MUDO (mudo.com.tr) PATCHWORK HALI, ¨ 1592

MANGO (shop.mango.com) PANTOLON, ¨ 229.99

NOCTURNE (nocturne.com.tr) ETEK, ¨ 319

MODA LIFE (modalife.com) BERJER, ¨ 1205 6

VERSACE (saatvesaat.com.tr) KOL SAATI, ¨ 7610



HEDİYE

TANIŞTIRALIM...

Rahatlık isteyene rahatlık, şıklık isteyene şıklık... Elbiseler tek parça ile stil kodunuzu belirliyor. Peki sizin annenizin tarzı hangisi? Bunu bir oyuna çevirelim mi? Bakalım kim annesini daha iyi tanıyor? 1

2

5

3

6

4

7

1. MANGO (shopmango.com) ¨ 449.99 2. IPEKYOL (ipekyol.com.tr) ¨ 899 3. TWIST (twist.com.tr) ¨ 799 4. NETWORK (network.com.tr) ¨ 1299 5. ACADEMIA (beymen.com) ¨ 1299 6. MELGON (melgon.com.tr) ¨ 3760 7. FARAWAY (farawayclothing.com) ¨ 674 8


. Anne l e r ı

Mut l u E d e c e k . He di y e l e rBur a da !

Mut f akür ünl erndent eknol oj y e, gymdent akı l ar a s üperhedy el er deAnnel erGünüʼ neöz el f ı r s at l ar ı kaçı r ma.




HEDİYE PORLAND (hepsiburada.com) 18 PARÇA SERVIS TAKIMI, ¨ 439.99

JUMBO (jumbo.com.tr) ÇELIK TENCERE SETI, ¨ 1689.99

KARACA HOME (karaca-home.com) TENCERE SETI, ¨ 329.90

LC WAIKIKI HOME (lcwaikiki.com) BARDAKLI SÜRAHI, ¨ 34.99

ŞEF MUTFAKTA!

TEFAL (tefal.com.tr) TENCERE SETI, ¨ 1639

Mutfağın sahibi geldi! Yoğun temposunda mutfağa çok zaman ayıramayan anneler şimdilerde marifetlerini sergiliyor. Yenilik yapmak istemeleri de en doğal hakları... BERNARDO (bernardo.com.tr) 24 PARÇA YEMEK TAKIMI, ¨ 274

GODINGER (beymen.com) ALTILI KRISTAL BARDAK SETI, ¨ 369 12

GÜRAL PORSELEN (gural.com.tr) 33 PARÇA KAHVALTI TAKIMI, ¨ 234.47


HIREF (hirefstore.com) KAHVE FINCANI SETI, ¨ 729

ENGLISH HOME (englishhome.com) İKİLİ KAHVE FINCANI SETI, ¨ 39.99

GODIVA (godiva.com.tr) ALTILI KUTU ÇİKOLATA, ¨ 49

FERN (beymen.com) İKİLİ KAHVE FİNCANI SETİ, ¨ 299

TCHIBO (tchibo.com.tr) İKİLİ KAHVE FINCANI SETİ, ¨ 49.95

KÜÇÜK BİR MOLA Evde kalmak en çok onu yordu. Çay ve kahve keyfi yapmak şart! Renkli fincan tercihleriyle gününe renk katın. Bu keyfin 40 yıl hatırı var...

KATZZE (katzze.com) FINCAN, ¨ 49

KARACA (krc.com.tr) DÖRTLÜ KAHVE FINCANI SETI, ¨ 89.99

MASUMA CERAMICS (masumaceramics.com.tr) ESPRESSO FINCANI, ¨ 119

VERSACE (beymen.com) KAHVE FINCANI, ¨ 1695

ESMA DEREBOY (esmadereboy.com) KAHVE FINCANI, ¨ 179

EMSAN (emsan.com.tr) İKİLİ ÇAY FINCANI SETİ, ¨ 39.99

KAHVE DÜNYASI (kahvedunyasi.com) FRENCH PRESS, ¨ 50

JUMBO (jumbo.com.tr) DÖRTLÜ KAHVE FINCANI SETI, ¨ 149

BELLA MAISON (bellamaison.com.tr) DÖRTLÜ KAHVE FINCANI SETİ, ¨ 89.95 13


BİR BAŞKA BAHAR...

Sizin anneniz de tüm anneler gibi en güzelini hak ediyor. Bu Anneler Günü ise biraz daha yaratıcı olmak gerekiyor. Ona hem sağlık hem de huzur hediye etmek şart; en önemlisi de yanında olduğunuzu hissettirecek bir fikir bulmak gerek! Lova Yatak ile baharı annenizin evine taşımaya ne dersiniz?

14


YENILENMEK GÜZELDIR Uzun zamandır kendimiz, çevremiz ve evimiz için yeterince zaman ayıramamaktan şikayet ettik durduk. Şimdi ise bir yenilenme süreci yaşıyoruz. Bahara ayak uydurma zamanı geldi. Yatak odalarında yapacağınız şık bir düzenleme ile daha iyi hissetmeniz mümkün. Moena Royal Başlık&Baza Seti, yatak odanızı yeni bir solukla hareketlendirecek neoklasik yaklaşımı ve narin duruşuyla gecelere keyif, gündüzlere ışık yansıtacak. Anneniz de buna tabii bayılacak!

www.lovayatak.com lovayatak lovayatak lovayatak

DAHA STRESSIZ BIR UYKU DENEYIMI STRESS LOW’DA! Son zamanlarda stres seviyemiz de bir miktar artış var. Kaygılarımız uykumuzda da bizi rahat bırakmıyor. Ama unutmayın ki evde kaldığımız bu süreçte stresimizi azaltarak bağışıklık sistemimize destek olmamız gerekiyor. İyi bir uyku sağlıklı günleri de beraberinde getirecek. Stress Low yatağın yüzeyinde bulunan meditation kumaş, vücuttan statik elektriği uzaklaştırıyor içinde bulunan iyonlar stressiz bir uyku ortamı hazırlıyor. Annenize güzel bir ‘iyi geceler’ öpücüğü olacak...

Lova Yatak, tüm dünyayla aynı anda Doğtaş ve Kelebek mağazalarında. Lova ürünlerine hızlı teslimat ve ücretsiz kargo fırsatı ile

www.ruumstore.com adresinden ulaşabilirsiniz.

BAHAR GELDI!

BU BİR İLANDIR.

Doğa uyandı. Biz evdeyken dışarıda çiçekler açtı, ağaçlar büyüyor, kuşlar daha bir cıvıltılı uçuyor. Evde baharı yaşamaksa çok zor değil. Seçimlerinize çiçek detayları katarak; huzurla bahara selam verin. Çiçek bahçesi temasıyla Floral Nevresim Takımı, yatak odanızda sakinlik getirecek. 15


HEDİYE

H&M (hm.com) NEVRESIM TAKIMI, ¨ 279

TAÇ (tac.com.tr) NEVRESIM TAKIMI, ¨ 279 KILIM MOBILYA (kilimmobilya.com.tr) YATAK, ¨ 1699

IRYA BELLE (boyner.com.tr) NEVRESIM TAKIMI, ¨ 548.95

TATLI RÜYALAR

ENGLISH HOME (englishhome.com) PIKE, ¨ 79.99

KOÇTAŞ (koctas.com.tr) METAL KARYOLA, ¨ 899.90

Güzel bir gün güzel bir uykunun ardından başlar. Daha konforlu, daha renkli ve yumuşacık seçimlerle annenize iyi geceler öpücüğü verin!

BAMBI (bambi.com.tr) YATAK, ¨ 1899

COTTON BOX (cottonbox.com.tr) NEVRESIM TAKIMI, ¨ 320 LOVA (ruumstore.com) NEVRESİM TAKIMI, ¨ 189.90

16

BELLA MAISON (bellamaison.com) NEVRESIM TAKIMI, ¨ 119.95

HAMAM (hamam.com) NEVRESIM TAKIMI, ¨ 2049



HEDİYE KOÇTAŞ (koctas.com.tr) ÇALIŞMA KOLTUĞU, ¨ 349.90

VIVENSE (vivense.com) ÇALIŞMA MASASI, ¨ 1231

GÜRBÜZ (ofmark.com) KÜRE, ¨ 129.68

IKEA (ikea.com.tr) EVRAK RAFI, ¨ 64.99

VITALE OLSO (evdeimaj.com) MASA LAMBASI, ¨ 613

ÇALIŞMA KÖŞESİ

Onun şimdilerde yeni bir ofisi var! Evden çalışmaya devam eden annelerimize evde ofisini aratmamak gerek. Yeni düzene, yeni aksesuarlar ve mobilyalar gerek. WEDGEWOOD (brandroom.com.tr) ÇERÇEVE, ¨ 410

HUAWEI (shop.huawei.com) MATE BOOK, ¨ 4999

DENGE TOPU, (gittigidiyor.com) ¨ 59.70 HIREF (hirefstore.com) ODA KOKUSU, ¨ 380

YUKA DÜKKAN (yukadukkan.com) BIBLO, ¨ 229 18

PARKER SONNET (markakalem.com) DOLMA KALEM, ¨ 1550

WONDERBOOM (mediamarkt.com.tr) TAŞINABILIR BLUETOOTH HOPARLÖR, ¨ 699 MONTBLANC (beymen.com) DERI KALEMLIK, ¨ 1349


#EvdeKal

EvdeKalKabloTVVar Detaylı Bilgi İçin

Tüm annelerimizin Anneler Günü kutlu olsun.


HEDİYE

COLLEZIONE VETRI DI MURANO (brandroom.com.tr) DEKORATIF OBJE, ¨ 623

BEYMEN CLUB (beymen.com) CLUTCH, ¨ 549

FAIK SÖNMEZ (faiksonmez.com) ELBISE, ¨ 459.95

ENGLISH HOME (englishhome.com) KATLI SERVIS TABAĞI, ¨ 59.99

LEVI’S (levis.com.tr) SWEATSHIRT, ¨ 299.90

BROOKS BROTHERS (edwards.com.tr) EŞARP, ¨ 2095

BİR AVUÇ GÖKYÜZÜ

Dinginliğin ve sonsuzluğun rengi mavi emin olun annenize de huzur verecek. L’OCCITANE (loccitane.com.tr) SHEA BUTTER EL KREMI, ¨ 165 NUDE (nudeglass.com) SAKLAMA KAVANOZU, ¨ 190

DESA (desa.com.tr) BABET, ¨ 279

KILIM MOBILYA (kilimmobilya.com.tr) BERJER, ¨ 981

ARZU KAPROL (arzukaprol.com) BLUZ, ¨ 750 20

ARTEMIS (n11.com) HALI, ¨ 2934



HEDİYE IKEA (ikea.com.tr) MASA VE SANDALYE SETI, ¨ 666.98

H&M (hm.com) MUMLUK, ¨ 169 3A KONSEPT (hepsiburada.com) AHŞAP SAKSI STANDI, ¨ 69

EURO FLORA (euroflora.com.tr) ÇIÇEK SEPETI, ¨ 140

HIREF (brandroom.com.tr) MUMLUK, ¨ 480

TEMİZ HAVA

LC WAIKIKI HOME (lcwaikiki.com) DEKORATIF OBJE, ¨ 39.99

#evdekal’dığımız bugünlerde balkonlarda daha çok zaman geçiriyoruz. O zaman annemize balkon keyfini artıracak sürprizler yapmak iyi fikir gibi görünüyor.

EVODEKO (evodeko.com) MINDER, ¨ 180

ATÖLYE11 (beymen.com) DEKORATIF YASTIK, ¨ 29

NUDE DESIGN (nudeglass.com) SAKSI, ¨ 380

TEKZEN (tekzen.com.tr) SALINCAK, ¨ 1799 22

BOFIGO (gittigidiyor.com) KATLANABILIR SANDALYE, ¨ 49.90

TEPE HOME (tepehome.com.tr) BALKON KOLTUK TAKIMI, ¨ 990


ARÇELIK (arcelik.com.tr) TOST MAKINESI, ¨ 349 PROFILO (profilo.com) TÜRK KAHVESI MAKINESI, ¨ 899

BOSCH (bosch-home.com.tr) BLENDER, ¨ 665

DELONGHI (amazon.com.tr) EKMEK KIZARTMA MAKINESI, ¨ 604.99

THERMOMIX (thermomix.vorwerk.com.tr) MUTFAK ALETI, ¨ 6790

TAM DESTEK

Hem zaman hem enerji tasarrufu için küçük yardımcılar desteğe hazır. SIEMENS (siemens-home.bsh-group.com) EL BLENDER’I, ¨ 805

PHILIPS (philips.com.tr) ÜTÜ, ¨ 874.99

FAKIR (fakirshop.com.tr) ELEKTRIK SÜPÜRGESI, ¨ 2999

VESTEL (vestel.com.tr) SU ISITICISI, ¨ 349

VITAMAX (goldmaster.com.tr) BLENDER, ¨ 199

SAGE (enplus.com.tr) WAFFLE MAKINESI, ¨ 2999 23


HEDİYE OYSHO (oysho.com) ÜST ¨ 159 ALT ¨ 149.95

KOTON (koton.com.tr) ÜST ¨ 99.99 ALT ¨ 79.99

İYİ BİR TAKIMIZ Saten pijamalar ev hayatının en feminen ve şık parçası. Bir tutam renk ve desenle bu dokunun tarzına güç katın!

H&M (hm.com) ÜST ¨ 599 ALT ¨ 299

AY-YILDIZ (ayyildiz.com.tr) ¨ 468 24

ZARA (zara.com) ÜST ¨ 189.95 ALT ¨ 199.95

PENTI (penti.com) ÜST ¨ 39.99 ALT ¨ 49.99


CREED SPRING FLOWER (beymen.com) PARFÜM, ¨ 1800

TUMI (tumi.com.tr) VALIZ, ¨ 10.255

AVON (avon.com.tr) LUMINATA PARFÜM, ¨ 70

NINE WEST (ninewest.com.tr) SNEAKER, ¨ 251.30

DYSON (dyson.com.tr) SAÇ KURUTMA MAKINESI, ¨ 2499

PEMBE SÜRPRİZ Hayata toz pembe gözlüklerle bakmayı kimden öğrendiniz? Bu durumda hangi rengin direkt kalbine gideceğini de biliyorsunuz...

KNITSS (knitss.com) ELBISE, ¨ 1450

LAV (lav.com.tr) KAVANOZ, ¨ 10.95

INSTAX (shop.instax.com.tr) FOTOĞRAF MAKINESI, ¨ 1249 LUMBERJACK (instreet.com.tr) SNEAKER, ¨ 219.99

LACOSTE (trendyol.com) SAAT, ¨ 1600

SINGER (singer.com.tr) DIKIŞ MAKINESI, ¨ 805

25


GÜZELLİK LA MER THE SHEER PUDRA, ¨ 570

NARS FAR PALETİ, ¨ 450

GUERLAIN AYDINLATICI PUDRA, ¨ 496

KÜÇÜK MUTLULUKLAR

DOLCE&GABBANA RUJ, ¨ 250

Dünyanın en güzel annesi tabii ki sizin anneniz! Siz ona en doğal haliyle bayılsanız da makyaj çantasına renk eklemeniz hoşuna gidecek...

LANCOME EYELINER, ¨ 290

GEORGIO ARMANI MAKYAJ SETİ, ¨ 395

BOBBI BROWN AYDINLATICI, ¨ 305

SISLEY ALLIK, ¨ 445 COWSHED AKSESUAR ÇANTASI VE VÜCUT BAKIM SETİ, ¨ 559

DIOR LIP GLOSS, ¨ 239

26

L’OREAL BAMBI EYE EXTRA BLACK MASKARA, ¨ 99.99

MAC LIP GLOSS, ¨ 129


DEĞER BILIN

‘En değerlimiz’ annelerimiz misss gibi kokuyor. Yaz yaklaşırken hafif ve özel kokulardan yana tercihinizi kullanın. L’OCCITANE JASMINE IMMORTELLE NEROLI 75 ML, ¨ 466

ESTEE LAUDER BEAUTIFUL BELLE LOVE 50 ML, ¨ 540

CHANEL NO 5 EAU DE PARFUM 100 ML, ¨ 890

JEAN PAUL GAULTIER LA BELLE 100 ML, ¨ 683.40 JULIETTE HAS A GUN VANILLA VIBES 100 ML, ¨ 825

BVLGARI SPLENDIDA TUBEREUSE MYSTIQUE 100 ML, ¨ 836.40

YSL MON PARIS INTESEMENT 50 ML, ¨ 595

YVES ROCHER TENDRE JASMINE 30 ML, ¨ 159.90

27


HEDİYE BERSHKA (bershka.com) TİŞÖRT, ¨ 89.95

FILA (beymen.com.tr) TİŞÖRT, ¨ 249

SKECHERS (skechers.com.tr) SPOR AYAKKABI, ¨ 699

ADIDAS (adidas.com.tr) SPORCU SÜTYENİ, ¨ 299

LEVI’S (levis.com.tr) SWEATSHIRT, ¨ 299.90

SON 1, 2, 3

PUMA (puma.com.tr) TAYT, ¨ 349.90

H&M (hm.com) TAYT, ¨ 159

Sosyal medya hikayelerimizden antrenmanlar hızla akıp giderken harekete geçmek için beklemeye gerek kalmadı.

KOTON (koton.com.tr) TİŞÖRT, ¨ 29.99

LC WAIKIKI (lcwaikiki.com) SWEATSHIRT, ¨ 79.99

HUAWEI (shop.huawei.com) AKILLI SAAT, ¨ 1199

NIKE (nike.com) SPOR AYAKKABI, ¨ 879 28

DELTA (hepsiburada.com) PILATES SETI, ¨ 234.90

YENI İNCI (yeniinci.com) SPORCU SÜTYENİ, ¨ 49.90


YUKA DÜKKAN (yukadukkan.com) KOLYE, ¨ 109

ATASAY (atasay.com) YÜZÜK, ¨ 3900 SELIN ECER (selinecer.com) KOLYE, ¨ 850

AYŞE RODOSLU (ayserodoslu.com) KÜPE, ¨ 3000

PADME DESIGNS (padmedesigns.com) KÜPE, ¨ 7200

HEP YANINDA! Annenizin hem tarzına hem de kalbine dokunmak istiyorsanız sürekli üzerinde taşıyacağı bir aksesuarla ona sevginizi gösterin. Her baktığında yüzü gülsün diye...

MERGEN DESIGN (mergendesign.com.tr) KÜPE, ¨ 215

ARIŞ (arispirlanta.com) KOLYE, ¨ 1914

MELIS GORAL (beymen.com) BILEKLIK, $ 2900 SWAROVSKI (swarovski.com) YÜZÜK, ¨ 1990

PINAR OZEVLAT (pinarozevlat.com) KÜPE, ¨ 883

SO CHIC (sochic.com.tr) KÜPE, ¨ 789

YEŞIM KALE (yesimkale.com) BROŞ, ¨ 149.90 29


KÜLTÜR&SANAT

ANNE HİKAYE Prenses, iş insanı, bilim insanı, oyuncu ya da kurgusal bir karakter. Hepsinin tek bir ortak noktası var o da ilham verici annelik serüvenleri. Beş farklı annenin birbirinden farklı hikayesine hoş geldiniz!

PRENSES DIANA

MARIE CURIE

Bilim dünyasının ikonik isimlerinden biri olan Marie Curie, iki farklı alanda Nobel Ödülü’ne layık görülen ilk isim ve Nobel Ödülü’nü kazanan ilk kadın olarak tarihe adını yazdırmıştı. Bilime kazandırdıkları ve keşfettiği radyoaktivite ile çığır açan Curie, aynı zamanda bir anne olarak büyük ve gizli bir mücadele daha verdi. 1800’lü yılların sonunda dünyada ve bilim alanında kadın olma mücadelesinin yanı sıra eşi Pierre Curie’nin hayatını kaybetmesiyle iki çocuğuyla baş başa kaldı. Curie, iki kızını yetiştirmeyi de tıpkı diğer projeleri gibi başarıyla tamamlamıştı. Kızlarından Iréne Joliot-Curie, annesinin izinden giderek 1935’te Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı. Diğer kızı gazeteci Eve Curie ise Fransız devlet nişanlarına ve Amerikan kitap ödülüne layık görülerek gösterişli genetik mirasının hakkını verdi. Marie Curie, her anlamda başarılı bir kadın, mükemmel bir anne ve muhteşem bir ilham perisi olarak listemize girdi.

İngiliz Kraliyeti’nin gelini, Galler Prensesi, Prens Charles’ın eski eşi, Prens William ve ve Halkın Prensesi. Onu tanımlayacak onlarca sıfat var; fakat Diana Spencer, aralarında en çok veliaht prensler Prens William ve Prens Harry’nin annesi olmayı sevmişti. Diana, Kraliyet üyelerinin aksine çocuklarını kendine tarzında yetiştiren bir prenses olarak hepimizin gönlünü kazandı. Oğulları William ve Harry ile fast-food restoranlarına giden, hayır kurumlarını ziyaret eden ve eğlenceli tatillere çıkan Diana, çocuklarının deyimiyle ‘sahip olabileceğiniz en yaramaz ebeveyn’ olarak nitelendiriliyor. Hatta Prens Harry, “Diana, Our Mother: Her Life and Legacy” adlı belgeselde ikonik bir figüre dönüşen annesi Prenses Diana’yı şu sözlerle anlatıyor: “Onun gülüşünü hiç unutmuyorum. Öyle delicesine gülerdi ki mutluluğu yüzünden okunurdu. En önemli öğütlerinden biri ‘istediğin kadar yaramazlık yapabilirsin, sadece yakalanma’ydı.” 30


VICTORIA BECKHAM

Spice Girls ile hayatımıza giren ve İngiliz futbolcu David Beckham’la hayatını birleştirdikten sonra ‘mükemmel çift’ kavramına hayat veren Victoria Beckham, dört çocuklu bir anne olarak modern kadın figürünün vücut bulmuş halini temsil ediyor. Başarılı şarkıcılık kariyerinin yanı sıra iyi bir moda tasarımcı ve marka sahibi olarak da dikkatleri üzerine çeken Victoria, Brooklyn, Romeo, Cruz ve Harper isimli dört çocuğun annesi rolünde de hayli başarılı. İyi bir anne, tutkulu bir şarkıcı, başarılı bir tasarımcı ve ilham veren bir iş insanı. Hem bu kadar göz önünde hem de mutlu bir aile sahibi olmak büyük bir meziyet. Victoria’ya göre ise bu başarının formülü tüm öznelere dengeli bir şekilde yaklaşmak. Anlaşılan işe yarıyor… Seninle gurur duyuyoruz Victoria!

DAENERYS TARGARYEN

ANGELINA JOLIE

Tam altı çocuklu bir anne, ödüllü bir Hollywood yıldızı ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi’yseniz bu listede olmayı hak ediyorsunuz. Yeteneği ve güzelliğiyle gönüllere taht kuran Angelina Jolie, son yıllarda eski eşi Brad Pitt ile boşanma süreciyle fazlaca anılsa da ilham verici bir annelik öyküsüne sahip. Jolie, ilk çocuğu Maddox’u Kamboçya’da ve ikinci çocuğu Zahara’yı Etiyopya’da evlat edindi. Ardından ilk biyolojik çocuğu Shiloh-Nouvel’i Namibya’da doğurdu. Dördüncü çocuğu Pax Thien’i Vietnam’da evlat edindikten sonra Fransa’da Vivienne Marcheline ve Knox Léon ismini verdiği ikizlerini doğurdu. Jolie, çok çocuklu bir geniş ailenin anneliğini ve bu kavramın kan bağıyla alakası olmadığını tüm dünyaya gösterdi. Jolie’ye geniş ailesinde mutluluklar diliyoruz…

Küresel çapta bir fenomene dönüşen Game of Thrones’un ana karakteri Daenerys, biyolojik yollardan anne olmamasına rağmen gerçek bir anne gibi üç güzel evladıyla radarımıza takıldı. ‘Ejderhaların Annesi’ olarak nitelendirilen Daenarys, Drogon, Viserion ve Rhaegal isimli üç ejderhasıyla birçok meselenin çözümünde büyük rol oynadı. Devasa, asi ve vahşi üç ejderhaya kendini anneleri olarak kabul ettiren, onları eğiten ve kurgusal dünyasında barışı sağlamak adına mücadele veren ilham verici bir kadından bahsediyoruz. Öyle ki köleleri zincirlerinden kurtarmak için ordusuyla girdiği şehirde, sözde efendileri devre dışı bıraktıktan sonra tüm halk tarafından tek bir sıfatla anıldı. Özgürleştirdiği halk hep bir ağızdan ona “Anne!” diyordu. Targaryen Hanesi’nden isminin birincisi Daenerys Fırtınadoğan, Büyük Çöl Deniz’in Khaleesi’si, Ejderhaların Annesi, Zincir Kıran, Andallar’ın ve İlk İnsanların Kraliçesi, Yedi Krallık’ın Hükümdarı, Diyarın Koruyucusu olmak bazen yetmiyor. Bu listeye girmek için anne olmak daha önemli…

31


KÜLTÜR&SANAT

BU AY NE OKUYORUZ? İlber Ortaylı – Yenal Bilgici Bir Ömür Nasıl Yaşanır? KRONİK

NOSTALJİ ALARMI

Türk müziğinin efsane isimleri plaklarıyla yeniden hem müzik hem de alışveriş listelerimize dönüyor. Çevrimiçi müzik dinleme alışkanlıklarımızı biraz değiştirecek ve efsaneleşmiş eserlere hak ettiği değeri gösterecek bir önerimiz var. Tekrar plak dinlemek için hem zamanımız hem de zevkimiz var. Yeni başlayacaklara ilk tavsiyelerimiz elbette yakından tanıdığımız ve hayranı olduğumuz isimler olacak. Nostalji rüzgarına karşı koyamayacaksınız… The Best of Ajda Ajda Pekkan Sanat Güneşi Zeki Müren Dünden Yarına İlhan İrem

Yediden yetmişe herkes için İlber Ortaylı’nın yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyeler. Ne okumalı, nereye gitmeli, nasıl gezmeli ve daha onlarca sorunun cevabını bir arada bulacaksınız. En önemli soru ise şu: “Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır?”

Paulo Coelho Simyacı CAN

İçindeki çocuğu yitirmemiş olan herkes için ‘klasik’ olarak tanımlanan Simyacı, Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamını konu alıyor. Kendi mutluluk sorularına yanıt arayan bu öykü, adeta mistik bir peri masalını andırıyor. Soluklandığınız anda durup düşünürken okunması gereken en doğru eser.

Clarissa P. Estes

Kurtlarla Koşan Kadınlar AYRINTI Yazar, kurtlarla kadınlar arasında, vahşilikleri, zarafetleri ve içinde yaşadıkları topluluğun üyelerine duydukları bağın benzerlerine dem vuruyor. Kadınların yapması gereken ilk şeyin, içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu ve içlerinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın kurtların yabanıllığında yattığını savunuyor. Kişisel kitaplığınızın olmazsa olmazıyla tanışın.

Sabahattin Ali

Canım Aliye, Ruhum Filiz YKY

N O S TA L J I K I H T I YA Ç LISTESI! ¨ 949

Türk edebiyatının usta ismi Sabahattin Ali, en sıkıntılı dönemlerinde dahi bir eş ve bir baba portresi çizmekten vazgeçmiyor. Aşk, aile, dostluk ve döneme dair birçok duyguyu bir arada hissetmeye hazır olun. Ne demiş Sabahattin Ali: “Sen nasılsın? Keyfin yolunda mı? Sevgilim, Filiz’im nasıl? Onun bir fotoğrafçıda, hiç olmazsa vesikalık bir resmini çıkartıp gönder. Kendinin de bir resmini yolla. İkinizi de fevkalade göreceğim geldi.”

Stefan Zweig

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat İş Kültür

Ion Premier LP Bluetooth Hoparlörlü Ahşap Pikap

32

Stefan Zweig, bir kadının yaşamını tamamen değiştirecek bir deneyimi tüm ustalığıyla anlatıyor. İnsana özgü arzuların ve saplantıların başrolde olduğu kitapta içgüdülerinin peşine takılan kadının hikayesine tanıklık ediyoruz. 1920’li yılların Fransız Riviera’sına konuk olacağımız bu olağanüstü anlatıya sizleri de davet ediyoruz.


ANNELER GÜNÜ FİLM LİSTESİ

Terms of Endearment Komedi, Dram (1983) The Joy Luck Club Dram (1993) Stepmom Dram, Komedi (1998) Because I Said So Romantik, Komedi (2007) The Blind Side Dram, Biyografi (2009) Mother’s Day Romantik, Komedi (2016) Mothers and Daughters Dram (2016) Lady Bird Dram, Komedi (2017) Dumplin Komedi, Dram (2018) Bird Box Dram, Korku, Bilimkurgu (2018)

YANINDA NE IYI GIDER? ¨ 38

Godiva Çikolata Kutusu

SANAL MÜZE TURU METROPOLITAN SANAT MÜZESİ

Dünyanın da en büyük sanat galerilerinden biri ve iki milyondan fazla eserle gerçek bir tarih serüveni ekranlarınıza geliyor. Pollock, Van Gogh ve Bondone gibi sanatçıların eserleri için bir dokunuş yeter. https://artsandculture.google.com/partner/the-metropolitanmuseum-of-art

SON DAKİKA HEDİYE ÖNERİSİ ¨ 1249

INSTAX MINI LIPLAY

Instax Mini LiPlay, çektiğiniz veya akıllı telefonunuzdaki fotoğrafları altı keyifli filtre ve 30 farklı çerçeve ekleyerek, anında karta basılı olarak alabilme imkanı tanıyor. Instax serisinin en küçük ve hafif modeli olan Instax Mini LiPlay, ayrıca bünyesinde bulunan mikrofon sayesinde 12 saniyelik ses kaydı almanıza ve sesli fotoğraflar kaydetmenizi sağlıyor. Instax Mini LiPlay ile sesinizi QR kod aracılığıyla kaydedebilir ve annenizle kendi sesinizden mesajlar dinletebilirsiniz. Daha iyi bir son dakika fikri olan var mı?

¨ 629

SWAROVSKI SPARKLING DANCE CLOVER

Swarovski, Sparkling Dance Ailesine yeni şanslı dört yapraklı yonca şeklini kattı. Seçkin tasarımıyla dikkat çeken kolyeler ve küpeler, kiraz çiçeğinden ilham alan renkleriyle ve her hareketle dans ediyor hissi veren bir seriyi listemize alıyoruz. Işıltılı bir görünüm için Sparkling Dance Clover kolye iyi bir seçim olacaktır.

PANOROMA 1453 TARİH MÜZESİ

Dünyanın en güzel ve özel şehirlerinden biri olan İstanbul’un fethine yeniden hazırlanın. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği anı tekrar yaşayacağınız, top sesleri, Mehter Marşı, Fatih’in askerlerine seslenişlerini aynı anda duyacak ve göreceksiniz. https://www.panoramikmuze.com/tr/sanal-tur

ORSAY MÜZESİ

Empresyonist ressamlardan Monet, Degas, Renoir ve Cezanne gibi sanatçıların eserlerini Paris’e gitmeden görmeye ne dersiniz? Orsay Müzesi’nde empresyonist eserlerin yanı sıra Rodin ve Gauguin’in heykellerini de görebilirsiniz. https://artsandculture.google.com/partner/musee-dorsay-paris

¨ 939.90

ARZUM PANETTI EKMEK YAPMA MAKİNESİ

Tam buğdaydan glütensiz seçeneğine kadar tüm ekmek çeşitleri için doğru adres artık mutfağınız. Lezzetli, hijyenik ve güvenilir ekmekler için 13 farklı pişirme programı bulunan Panetti Ekmek Yapma Makinesi, LCD ekranında ekmeğinize dair tüm özellikleri ve kalan süreyi de göstermeyi ihmal etmiyor. Son dakika hediyesi için listemize ekliyoruz! 33


RÖPORTAJ Simay Engür

ANNE OLUNCA ANLARSIN!

Günümüzde anne olmak, kutsal mertebesinden, günlük güneşlik manzaralardan ve tartışma götürmez adanmışlık hissinden kurtulup; ne siyah ne de beyaz, gri bir gerçekliğe kavuşuyor. Evet bir anneye sahip olmanın da anne olmanın da değeri ölçülemez. Fakat çocuğuyla ‘arkadaş’ gibi olmayı ve her şeye rağmen kendine de vakit ayırmayı başarabilen kadınlara hayranlığımızı gizleyemiyoruz. Beş ünlü isim, herkesin hayatındaki o değişmeyen repliği yanıtlıyor: Anne olunca neyi anlıyoruz?

AKASYA ASILTÜRKMEN OYUNCU

“Anne olunca gücümün sınırsızlığını ve sevgimin sonsuzluğunu kavradım.” Herkesin annelik tanımı başka. Siz nasıl tanımlıyorsunuz anneliği? Kanalımda da sıkça belirttiğim gibi; en iyi annelik yapabildiğin annelik diyorum ve çok da kasılmaması gerektiğini düşünüyorum. Çırpınan batıyor çünkü. Fizik kanunu gibi bir şey bu. Anne olduktan sonra hayatınızdaki en büyük değişim ne oldu? Pembe bulutlardan ve kutsallıktan bahsetmeyeceğim. Dünyanın en güzel duygusu geldi ve çatır çatır özgürlüğümü elimden aldı. Şimdi şartları biraz esnetiyoruz. 34

Kazan kazan ilişkisine döndürmeye çalışıyoruz. Kendimizi silmeden de annelik yapabileceğimiz yolları deniyoruz. Çoğul konuşuyorum çünkü ufak bir grup da olsak birbirimizi etkilediğimizi biliyorum. Pera’yla evde genellikle nasıl vakit geçiriyorsunuz? Çocuklar rutin sever. Bizim de elbet rutinlerimiz var. Yatmadan önce değil, sabah uyanınca yatakta keyif yaparak kitap okuruz mesela. Kahvaltıda omletini önce kim bitirecek yarışı ve hep Pera’nın kazandığı saklambaç oyunlarımız meşhurdur.


Unutamadığınız bir Anneler Günü hatırası var mı? Annem, anneannem ve ben ilk defa kutladığımız Anneler Günü’nü unutamam. Sanki bir kulübe kabul edilmiş gibiydim. Ayrıcalıklarla dolu annelik müessesine ilk adım! Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ve bu hiç de fena değildi. Kendinize vakit ayırma noktasında dengeyi tutturabiliyor musunuz, yoksa tüm zamanınız Pera’ya mı ait? Sizce? Şaka bir yana Pera da çok anlayışlı ve kendi kendine yetebilen bir çocuk. Siz çocuğa kendini deneyimlenmesi için alan verdiğinizde; o da size aynı hakkı tanıyor. Bu aslında bütün ilişkilerde böyle. Hiçbir şeyin kendiliğinden oluşmasını beklemeye gerek yok. İsteklerinizi belli edin, sınırlarınızı koyun derim her zaman. Annenizden aldığınız ve hep hatırladığınız bir öğüt var mı? Hayat kısa. Hiçbir şey için üzülmeye değmez. Tadını çıkar. Pera’yla birlikte en çok hangi oyunu oynarsınız? Sırayla hayvanları taklit etmeyi çok seviyoruz. Bazen bana sarılmasını istediğimde anne ahtapot oluyorum, o da yavru ahtapot olup bana sarılıyor. Direkt istesem yapmaz. Peki, ona okumayı en çok sevdiğiniz kitap hangisi? Kendi kitaplarımdan Bitli Rapunzel’i okuyorum. O da uzun saçlı ve zaman zaman saçlarını taratmaya direnen bir çocuk olduğu için çok eğleniyoruz okurken. Bir de ‘Nerede Bu Muzlar?’ı okumayı çok seviyoruz. Ben goril Muzo’yu seslendiriyorum ve aşırı gülüyoruz. 35


RÖPORTAJ BURÇIN ÜNALDI @styleboom INFLUENCER

“Annemi, anne olunca anladım.”

Herkesin ‘annelik’ tanımı başka. Siz nasıl tanımlıyorsunuz anneliği? Anneliği tanımlamak bana göre imkansız; sanki hiçbir kelime bunu yapmaya yetmiyor. Ama anne olunca şunu anladım ki olay ‘ne hamileliğe, doğuma ne de bir çocuğa bakmaya hazır mısın, değil misin?’ değilmiş meğer. ‘Birini bu kadar çok, böylesine tarifsiz sevmeye hazır mısın?’mış asıl! Kalbin bu kadar sevgiye yetersiz kalacak sanmakmış. Anne olduktan sonra hayatınızdaki en büyük değişim ne oldu? Her şey değişti ama en büyük değişim beynimde oldu bence. Oğluma ait bir odacık oluştu orada, sanki sadece ona özel hiç durmaksızın çalışıyor. Somut bir değişimden bahsetmek gerekirse; yemek yapmakla da yemekle de hiç ilgim olmamasına rağmen oğluma hamile kaldığım andan itibaren sağlıklı, güvenli, dengeli beslenme üzerine kendimi epey kendimi geliştirdim. Unutamadığınız bir Anneler Günü hatırası var mı? Ali Efe, anneannesinden öğrendiği bir özellik olarak jest yapmayı çok iyi bilen bir çocuk. Unutamadıklarımdan biri geçen yıldı. Geçen yıl ilkokul hazırlığa başladığında okulun birinci günü itibarıyla, her gün formasının cebine bir not yazıp koyuyordum. Okulda elini atıp bulunca bir tebessüm olsun diye. Anneler Günü’nden önceki cuma tam notu koyacağım, baktım cepte bir kağıt var! Meğer akşamdan hazırlamış, Anneler Günü’mü kutlayan bir not koymuş. Ertesi gün bana ‘sen her gün bana not koyuyordun bu defa ben koydum’ dedi. Çok duygulanmıştım. Annenizden aldığınız ve hep hatırladığınız bir öğüt var mı? Öğüt değil belki ama oyunun gücünü annemden öğrendim. Pek çok sıkıntılar da yaşansa çocukluğumu hep tebessümle, keyifle, güzelliklerle hatırlıyorsam bence bu annemin olağanüstü yaratıcı oyun kurmaları sayesindeydi. Bunun yanında bugün pek çok farklı işi aynı anda yapmamda, yaratıcı ve planlı taraflarımda da hep bu oyunların etkisi olduğuna inanıyorum. Birlikte en çok hangi oyunu oynarsınız? En eğlendiğimiz oyun Aybino Binbir Surat ve eskilerden bir oyun; Kim/Kimle/Nerede oyunu. Peki, ona okumayı en çok sevdiğiniz kitap hangisi? Kumkurdu serisi. 36


DUYGU BOZTEPE OYUNCU/SUNUCU

“Aşkı anne olunca anladım.”

Herkesin ‘annelik’ tanımı başka. Siz nasıl tanımlıyorsunuz anneliği? Annelik tarif edilmesi çok zor bir duygu. Yaşamadan anlaşılamaz. Herkes farklı yansımalarını yaşıyor annelikte, kimisine her şey çok kolay, kimisi asla bir daha yapamam der. Karakterimizle, ailemizde gördüklerimizle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Benim için hayatıma anlam katan, yaşamın neden-sonuçlarını sorguladığım, yaşadıkça ve yıllar geçtikçe daha da anlamlanan bir his oldu. Anne olduktan sonra hayatınızdaki en büyük değişim ne oldu? Bunu hep söylerim; annemin ‘anne olunca anlarsın’ derken ne demek istediğini anladım. Düşünsenize… Her türlü kendinizden önce düşündüğünüz ve onun için yapamayacağınız bir şey olmayan bir varlık giriyor hayatınıza. Her şey ona göre organize oluyor. Önce Duru sonra ben... Aslında en büyük değişim bu ve bu düşünce asla rahatsız etmiyor. Öncesini hatırlayamaz oluyorsunuz Duru’yla evde genellikle nasıl vakit geçiriyorsunuz? Biz gezmeyi sevdiğimiz kadar da ev kuşlarıyız aslında! Evde birlikte vakit geçirmekten büyük keyif alıyoruz. Birlikte popcorn yapıp film seyretmek en sevdiklerimizden. Şu sıralar dans koreografileri yapıp camdaki yansımamıza bakarak dans etmek de favorimiz! Unutamadığınız bir Anneler Günü hatırası var mı? Minik bir defteri var ‘iyi varsın annecim’ diye.

Oraya hisselerini ifade ettiği birbirinden güzel resimler biriktirdik. Ama Duru bu sene birinci sınıfta ve yazmayı öğrendiği için, duygularını anlatan yazılarını ben de merakla bekliyorum. Kendinize vakit ayırma noktasında dengeyi tutturabiliyor musunuz, yoksa tüm zamanınız Duru’ya mı ait? Vakit ayırmak derken? Öyle bir anda yorgunluktan bir şey yapmak istemiyorsunuz zaten. Günün sonunda saat 19.00 olmuş ve yine bir anne deyimiyle totonuz yeni yer görmüş oluyor. Duru’nun bakıcı bir ablası veya bir devamlı yardımcımız hiç olmadı. Onunla ve evle hep ben ilgilendim. Yapım gereği de her şeyin tam olması lazım benim için. Yani günü o kadar verimli kullanmalıyım ki istediğim her şey yetişsin, tam olsun! Bu nedenle her şey saatli ve programlı. Program şaşmazsa kendime de vakit ayırıp en azından sporumu yapıyorum veya Duru okuldan gelene kadar arkadaşlarımla keyifli zaman geçirebiliyorum. Duru’yla birlikte en çok hangi oyunu oynarsınız? Küçükken yüz boyama yapmalara doyamazdı. Şimdi ise tırnaklarımızı renkli renkli boyuyoruz. Süslenmek bu aralar zirvede anlayacağınız… Peki, ona okumayı en çok sevdiğiniz masal ya da kitap hangisi? Duru’nun çok spesifik bir hikaye veya masal bağımlılığı olmadı. Köpek ve kedili hikayelerin hepsi bizim! 37


RÖPORTAJ KÜBRA AÇIL YOGA EĞITMENI

“Anne olunca anladım ki, içimde daha sabırlı, empati yapabilen, sevgi dolu bir insan varmış.” Herkesin ‘annelik’ tanımı başka. Siz nasıl tanımlıyorsunuz anneliği? Annelik dünyanın en güzel duygusu. Karnında dokuz ay taşıyorsun, doğuruyorsun. Sonrasında beraber büyüyorsunuz, beraber öğreniyorsunuz. Bazen kendinden çok ödün veriyorsun, bazen de dengeyi bulmaya çalışıyorsun. Kesinlikle her kadının anne olduktan sonra hayata bakış açısı değişiyor. Anne olduktan sonra hayatınızdaki en büyük değişim ne oldu? Daha sakin, daha anlayışlı ve duygusal bir insan oldum. Duru’yla evde genellikle nasıl vakit geçiriyorsunuz? Duru’yla evde olduğumuz zamanlarda beraber yapmaktan en çok keyif aldığımız şey sohbet etmek ve kek yapmak. Unutamadığınız bir Anneler Günü hatırası var mı? Duru’nun okula gitmeye başladığı ilk sene yani üç yaşındayken öğretmenlerinin yardımıyla benim için hazırladığı Anneler Günü hediyesi. Kendinize vakit ayırma noktasında dengeyi tutturabiliyor musunuz, yoksa tüm zamanınız Duru’ya mı ait? Elimden geldiğince dengelemeye çalışıyorum. Haftalık programıma göre Duru’yla yapacağımız şeylerin programını da çıkarıyorum ve onunla paylaşıyorum. Eğer hafta içi az vakit geçirmişsek, hafta sonu bütün vaktimi sadece Duru’yla geçiriyorum. Annenizden aldığınız ve hep hatırladığınız bir öğüt var mı? Her annenin olduğu gibi benim annemin de bir sözü vardı; ‘anne olunca anlarsın’ diye. Gerçekten çok doğru. Anne olduktan sonra anlıyorsun bazı şeylerin kıymetini, değerini. Duru’yla birlikte en çok hangi oyunu oynarsınız? Birlikte en çok eğlendiğimiz etkinlik spor yapmak. Anne-baba sporcu olduğumuz için Duru da sporla içe içe büyüyor. Ve en sevdiklerimizden biri de büyük bir mısır patlağı eşliğinde sinemaya gitmek! Peki, ona okumayı en çok sevdiğiniz masal ya da kitap hangisi? Duru’ya okumayı en sevdiğim masal, onunda isteği üzerine kendi çocukluk anılarım. Çok seviyor ve çok keyif alıyor dinlerken. 38


ŞEBNEM BURCUOĞLU YAZAR

“Sabretmeyi anne olunca anladım.” Herkesin annelik tanımı başka. Siz nasıl tanımlıyorsunuz anneliği? Annelik bir meslek değildir. Aynen babalığın da bir meslek olmaması gibi. Dolayısıyla, ‘şunları yaparsan iyi annesindir, iyi babasındır’ gibi bir kalıba inanmıyorum. Bebeğin doğar ve senin içinden bir anne çıkar. Annelik, başkalarınınkiyle karşılaştıramayacağımız doğal bir akıştır. Anne olduktan sonra hayatınızdaki en büyük değişim ne oldu? Sabır katsayımın artması, ‘asla dayanamam’ dediğim uykusuzluğa alışmam, yalnızlığımın dokunulmazlığı... Bundan sonra artı birim var, gerçeğim bu yani. Pamir’le evde genellikle nasıl vakit geçiriyorsunuz? Yürümeye başladı ve durmuyor ki durmasın da zaten, onun hareketliliği bana enerji veriyor. Her anımız beraber geçtiği için doya doya yaşıyorum, çok gülüyorum çünkü komik bir bebek. Kitaplara çok düşkün kime çekmiş acaba. Unutamadığınız bir Anneler Günü hatırası var mı? Geçen yıl sert bir rüzgar gibi geçti, çılgın bir hatıram

yok açıkçası. Bu Mayıs’ta ikinci anneler günümüzü kutlayacağız, bu seferkinden umutluyum. Kendinize vakit ayırma noktasında dengeyi tutturabiliyor musunuz, yoksa tüm zamanınız Pamir’e mi ait? Oğlum doğduğundan beri her an beraberiz. Geziydi, etkinlikti, toplantıydı, onu her yere götürdüm. Hayatımın ritmine alışmasını istiyorum. Sabah, öğlen, akşam ona ayrı yemek pişiyorum ve mutfaktayken bile mama sandalyesinde bana eşlik ediyor. ‘Ben mutlu olursam, o da mutlu olur’ benimsediğim felsefe bu. Annenizden aldığınız ve hep hatırladığınız bir öğüt var mı? Terliklerini giy, üşüteceksin! Pamir’le birlikte en çok hangi oyunu oynarsınız? Kitap okuma. Peki, ona okumayı en çok sevdiğiniz masal ya da kitap hangisi? Masaldan çok hayvanlar alemini anlatıyorum, ona ilgisi var. 39


YAŞAM Deniz Çakmakçı

SÜRPRİİİİİİZ! Bu sene Anneler Günü’nü biraz farklı şartlarda kutlayacağız. Çünkü hep birlikte #evdeyiz. Dışarı çıkamasak da, imkanlarımız kısıtlı olsa da tabii ki önemli olan sağlıklı ve birlikte olmak. Hediye kısmı ise pastadaki çilek... Sevgili babalar bu yazı sizin için. Ufaklık ile iş birliği yaparak bugünün güzel geçmesini sağlamak sizin elinizde.

40


Ç

eşitli markalar çok çeşitli hediye alternatifleri ve evde olduğumuz bu dönemde online satın alma olanaklarıyla annelerine hediye almak isteyecek çocukları veya minik çocukları adına eşlerine hediye alacak olan beyleri rahatlatıyor. Buraya kadar tamamız ama diğer taraftan biz anneler için o minik elleriyle bizi düşünerek hazırladıkları bir hediye de fazlasıyla mutluluk verici, öyle değil mi?

ANNEYE ÖZEL BARDAK Çay ve kahve keyfinde anneler için nefis bir hediye olacak. İhtiyacınız olan şey tek renk porselen bir bardak (mümkünse beyaz) ve her yüzeye yazan renkli kalemler. Bardağı annenize özel sözlerle, küçük tatlı çizimlerle süsleyip onun için hazırlayın. Boyalar kuruduktan sonra tek yapmanız gereken onu fırına koyarak 180 derecede kırk dakika pişirmek. Bardağın sapına bir kurdele bağladığınızda ise harika hediyeniz hazır bile. Aynı uygulamayı tabak için de yapabilirsiniz.

dans veya yetenek şovu da ekleyebilir hatta babanızdan da vokalistiniz olmasını veya yardımcı rollerden birini canlandırmasını isteyebilirsiniz. Sahne sizin, şov başlasın!

SÜRPRIZ KAHVALTI Bu güzel pazar sabahında, erkenden kalkarak anneniz için güzel bir kahvaltı sofrası hazırlayabilirsiniz. Küçük kağıtlara birer sevgi sözcüğü yazarak kahvaltı sofrasında annenizin bulacağı yerlere onları yerleştirebilirsiniz. Mesela annenizden peynir tabağını istediğinizde, altından onu çok sevdiğinizi yazdığınız bir not çıkabilir ve her notta bir sonraki notu nerede bulacağına dair bir ipucu bulunabilir. Böylece anneniz bir dedektif gibi sizden gelen notları bulmaya çalışacak. Hem anneniz şahane bir kahvaltı ile güne başlayacak hem de bu minik bulmaca ile eğlenceli bir sabah geçirerek mutlu olacaktır.

FOTOĞRAF-ANI ALBÜMÜ İhtiyacınız olan şey, annenizle paylaştığınız özel anları düşünmek, boş bir defter, renkli kalemler. Evde varsa fotoğraflar (printer varsa çıkış alabilirsiniz). Şimdi sıra geldi annenizle anı defterinizi hazırlamaya. Deftere, annenizi düşündüğünüzde aklınıza gelen anılarınızdan seçeceğiniz kadarını çizin. O gün, o anları yaşarken hissettiklerinizi, düşündüklerinizi altına yazın. Eğer çıkış alma şansınız varsa defterinizin yapraklarını birlikte çekilmiş fotoğraflarınızla süsleyin. Anneniz için şiirler de yazabileceğiniz unutulmaz bir anı defteri hazırlamış olacaksınız. Annenizin bu hediyeyi aldığında gözlerinin dolması kesin sonuç. Defterinize bir kapak yapıp, tarih eklemeyi de unutmayın. Emin olun yirmi yıl sonra bile bu defter hala annenizin en sevgili hediyesi olacak.

SAHNE ŞOVU İhtiyaç listesi yine kısa: Evde minik bir sahne hazırlamaya yetecek alan ve kostümler. Sahnenizi, oyuncaklar, varsa kumaşlarla süsleyip, evde olan malzemelerle bir kaç pankart hazırlayabilirsiniz. Anneniz için onun sevdiği bir kaç şarkıyı ezberleyerek, ona bir şiir okuyacağınız bu gösteriye

SINEMA KEYFI Sevgili babalar burada sizden destek şart. Patlamış mısır ve duygusal komediye ‘hayır’ diyecek bir kadın yok. Siz mısırları halledin. Ortamı hazırlamayı ufaklığa bırakın.

SOSYAL MESAFE Günlerdir ailecek birlikte evdesiniz. Birbirinize sarılabilen şanslı azınlık olduğunuzu unutmayın. Her ne yaparsanız yapın, annenizin boynuna sıkıca sarılıp, onu çok sevdiğinizi söylemeniz en güzel hediye. Bunu unutmazsanız zaten bu işi halletmişsiniz demektir. Gerisi bu güzel günü tatlandırmak için yapılacak küçük detaylar.

GÜNÜ GÜZELLEŞTIRECEK DETAYLAR;

• Annenize birlikte kurabiye yapmayı teklif edin. • Akşam yemeğinde sofrayı siz kurun. • Güne en sevdiği şarkı ile başlaması için sabah müziği açmayı unutmayın. • En şık kıyafetlerinizi giyin. Ondan da giymesini isteyin. • Ondan kendi annesiyle olan anılarını anlatmasını isteyin. • Birlikte dans edin. • Evden çıkacağınız günler için bir kutlama planı hazırlayın.

41


BLOKNOT

KOLAJEN DESTEĞİ

‘Kolajenden gelen güzellik’ mottosuyla tüketicisiyle buluşan Naturagen Kolajen, sağlık, güzellik ve canlılık hedeflerine yönelik, vücudunuza kolajen desteği sağlayan, günlük beslenme rutininize kolayca dahil edebileceğiniz dört farklı form sunuyor. Naturagen Kolajen ürünlerine naturagen.com adresinden ulaşabilirsiniz.

BİRİ ANNENİZ İÇİN

Hepsiburada, anneleri mutlu edecek milyonlarca hediyeyi, avantajlı fırsatlarla bir arada sunuyor. Anneler Günü kampanyasıyla, maharetli anneler, modayı takip edenler, teknolojiseverler, sporcular, müziksiz yapamayanlar ya da mutfağın gerçek sahipleri gibi farklı zevk ve ilgi alanındaki her anneyi düşünüyor.

HİJYENİK TEMİZLİK

Arnica Tesla Premium Toz Torbasız Elektrikli Süpürge, yüksek emiş gücü ve ultra sessiz çalışma özelliğiyle öne çıkıyor. Yıkanabilir HEPA 13 filtresi sayesinde bakteri ve ev akarlarının yüzde 99.9’unu hapsederek alerji sorunlarını en aza indiriyor. Ayrıca, üç litrelik geniş toz toplama haznesi, uzaktan kumanda özelliği ile kullanıcı dostu yönünü de güçlü bir şekilde ortaya koyuyor.

LİDER KONUMDA

SANAL MAĞAZASINI AÇTI

Lazzoni, şirket içerisinde bir ilki gerçekleştirerek insanların evden çıkamadığı bu dönemde yaşam alanlarını şık ve yenilikçi detaylarıyla buluşturan tasarımlarını web sitesi üzerinden satışa sunmaya başladı. Anneler Günü için birbirinden şık ve konforlu ürünlerini online.lazzoni adresinde görebilirsiniz.

HAYATINIZA RENK KATIN Collaquin ile evde geçirdiğiniz bu dönemi fırsata çevirebilirsiniz. Beslenme ve egzersiz yapmaya özen gösterirken, yoga serilerine eşlik edebilir, kolajeni harika lezzetlerinizde değerlendirebilirsiniz. Collaquin dünyasıyla hayatınıza renk katmak ve Anneler Günü’ne özel indirimleri kaçırmamak için tek yapmanız gereken collaquin.com adresini takip etmek.

Türksat Kablo’nun yenilikçi internet hizmeti Kablonet, Steam’in güncel veri ve kullanım istatistiklerinde yer alan bilgilere göre Türkiye’de en hızlı internet bağlantısını sağlıyor. Buna göre Kablonet, Türkiye genelinde ortalama 23 Mbps hız ile lider konumda. Kablonet, aynı zamanda kullanıcıların çeşitli ihtiyaçlarına yönelik servisleriyle de öne çıkıyor.

ÖNCE SAĞLIK

“Sağlıklı nesillerin yetişmesi en büyük amacımızdır” diyen Yayla’nın hijyenik ve lezzetli olmasının yanında iki dakikada ısıtıp yiyebileceğiniz ürünleri, gündelik yaşamda çok büyük kolaylık sağlıyor. Uygun fiyatıyla birçok satış noktasında bulabileceğiniz Yayla ürünleri, online platformlarda da satışa sunuluyor.

42


Mut f a ğı n s t ar ı y eni



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.