201212

Page 1

12 | 2012

12 | 2012

BUDAPEŞTE SIZI BEKLIYOR BUDAPEST AWAITS YOU

Işıltıdan Tarihi Okumak

Gems Shine a Light on History

Bir Şehre Tepeden Bakmak

Looking at the City from Above Gurme Cenneti

Gourmet’s Paradise






index

Entrée SF _ PG: 14

SF _ PG: 24

SF _ PG: 11

11

Alp Minimalizmi

ALPINE MINIMALISM

14

Işıldayın!

SF _ PG: 18 SF _ PG: 22

Yeni Bir Dönem A NEW ERA SF _ PG: 26

GLOW!

18

Grafik Çizgiler

GRAPHIC PATTERNS

22

Renkli Parmaklar

COLORFUL FINGERS!

24

Le Corbusier Trilogy

28

Maestro İstanbul’dan Geçti MASTER CONDUCTOR VISITS ISTANBUL

34

Ofis Şıklığı

OFFICE CHIC

a + b


abdi ipek癟i caddesi no: 17, nisantas覺, istanbul +90 212 343 00 38 brioni.com

TO BE ONE OF A KIND


SF _ PG: 38

MANAGEMENT | YÖNETİM Hamdi Topçu | Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Chairman of the Board and of the Executive Committee

38

Işıltıdan Tarihi Okumak GEMS SHINE A LIGHT ON HISTORY

50

Budapeşte BUDAPEST

60

Brüksel Lezzetleri

FLAVORS OF BRUSSELS

68

Bir Şehre Tepeden Bakmak

LOOKING AT THE CITY FROM ABOVE

74

Küçük Mutluluklar SMALL DELIGHTS

84

İki Yabancı

TWO STRANGERS

92

Gurme Cenneti

GOURMET’S PARADISE 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

Doç. Dr. Temel Kotil | Türk Hava Yolları Adına Sahibi | Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi Publisher on behalf of Turkish Airlines | CEO, Member of the Board and of the Executive Committee Zeki Çukur Kurumsal İletişim Başkanı | Senior Vice President Corporate Communication Murat Öz | Halkla İlişkiler Müdürü | Public Relations Manager Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Atatürk Hava Limanı 34149 iSTANBUL Tel: +90 212 463 63 63 / 11164 PUBLICATION MANAGEMENT | YAYIN YÖNETİM Serkan Ünal | Yayın Grubu Başkanı | President Mehmet Mücahid Demir | Grup Koordinatörü | Coordinator Selim Kara | Finans Koordinatörü | Finance Coordinator Serdar Turan | serdar.turan@infomag.com.tr | Yayın Koordinatörü (Sorumlu) | Editorial Coordinator Zeynep Nil Suner | Yrd. Genel Yayın Yönetmeni | Executive Editor Gamze Ünal | Editoryal Koordinatör | Deputy Editorial Coordinator Oktay Tutuş | oktay.tutus@infomag.com.tr Skylife Business Editörü | Skylife Business Editor Altan Orhon (İngilizce / English) | Suavi Kemal Yazgıç (Redaksiyon / Copy Desk) Katkıda Bulunan Editörler | Contributing Editors Halil Öter, Selver Taşdelen Tasarım | Design Sema Teker Eğilmez | sema.teker@infomag.com.tr | Reklam Satış Direktörü | Advertising Sales Director

İnfomag Yayıncılık, Bilişim,Tanıtım ve Organizasyon Hizmetleri LTD. ŞTİ. Akatlar Mahallesi, Ebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A8/1 1. Levent / İSTANBUL Tel: +90 212 324 55 15 • Faks: +90 212 324 55 05 skylife@infomag.com.tr www.infomagyayincilik.com.tr

Baskı-Cilt | Printing-Binding Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş. Tel: +90 216 444 44 03 • http://www.bilnet.net.tr Skylife Business dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için skylife@thy.com adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions or complaints about Skylife Business magazine are welcomed and should be addressed to skylife@thy.com Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Neither text nor photographs from this publication may be reproduced in full or summary without acknowleding the source and without prior permission from the publisher. Skylife Business, THY tarafından ayda bir yayımlanır. Skylife Business is published monthly by Turkish Airlines.



başlarken...

greetings

HAZIR MISINIZ?

Are You Ready?

Size, şimdilerde 200’ün üzerinde noktaya uçuş gerçekleştirdiğimiz dünyanın tüm güzelliklerini

We have started out to show you the beauties of the world. With more than 200 flight destinations around the

bulup göstermek üzere yola çıkmıştık. Sözümüzü tutmaya devam ediyoruz. Her yola çıktığımızda anlatacaklarımızı önceden planlasak da dönüşümüz daha heyecanlı ve daha dolu bir sayı ile oluyor. Seyahat etmenin en güzel tarafı da bu değil mi? Bu ay sizi Budapeşte ve Brüksel sokaklarında gezdireceğiz. Avrupa’nın bu iki farklı şehrini yakından tanıyacaksınız demeyi isterdik ancak keşfedecek o kadar çok şey vardı ki… Elimizden gelenin en iyisini sayfalarımızda bulacaksınız. Osmanlı birçok başka sanat dalında olduğu gibi mücevher işçiliğinde de usta bir imparatorluktu. Prof. Dr. Gül İrepoğlu da bu usta işi mücevherlerden tarihe bakan bir pencere açmış. Biz de o pencereden bakarak tarihe uzanan bir sohbet gerçekleştirdik. Gözleriniz kamaşarak okuyacaksınız! Dünyaca ünlü maestro Lorin Maazel ve havadan şehir fotoğrafları çeken Olivo Barbieri diğer röportaj konuklarımız. Kaliforniya’daki farklı lezzetlerin peşine düştüğümüz gastronomi sayfaları ise eminiz ki iştahınızı açacak. Yepyeni bir yıla merhaba diyeceğimiz günlere çok az bir zaman kaldı. Yeni bir yıldan önce bu ayki maceralarımıza hazır mısınız? O zaman sizi içeriye davet ediyoruz. Keyifli okumalar. İyi yolculuklar.

globe, we are keeping our promise. Although we plan in advance what to tell you in every new issue, we always come back with more and exciting stories. But isn’t this the best part of traveling? This month we will be taking you to the streets of Budapest and Brussels. We would love to be able to tell you that you will get to know these two European cities better than before but there were simply too much to explore… In the coming pages you will see the best that we could do. As in many other art forms, Ottomans were well versed in jewelry design. Prof. Dr. Gül İrepoğlu has been looking at history through the window of these jewelry designs. We took a look through the same window and joined her for a conversation on history. You will be dazzled! You will also be reading the interviews of world renowned maestro Lorin Maazel and photographer Olivo Barbieri who is famous with his bird’s eye urban photographs. In pursuit of alternative flavors from California, our gastronomy pages will surely work up your appetite! There is very little time left before we salute a brand new year. Are you ready for the adventures of the last month of the year? Then we would like to invite you to flip through the pages. We hope you will enjoy our magazine and have a nice flight.

8 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012




entrêe STİL

MÜCEVHER

OTOMOBIL

STYLE

JEWELRY

CARS

EDİTÖR| EDITOR Oktay Tutuş

ALP MINIMALIZMI ALPINE MINIMALISM

Engadin Dağları’na bakan Silvaplana köyü üzerinde yükselen Nira Alpina; sahip olduğu eşsiz konumuyla sessiz Alp sabahlarına uyanmak isteyenler ve kış sporu tutkunları için mükemmel bir seçim. Perched above the village of Silvaplana, overlooking the mountains of the Engadine, Nira Alpina is by virtue of its peerless location a perfect choice for waking up to quiet Alpine mornings and for winter sports enthusiasts.


entrêe

İsviçre’nin en ünlü ve en şaşalı kayak merkezi St. Moritz’e

Otel içerisinde yer alan Stalla Veglia isimli restoranda çam ağaçlarından yapılmış antika mobilyalar arasında, şöminenin ateşi çıtırdıyorken fondünüzün tadını çıkarabilirsiniz. BY THE CRACKLE OF THE FIREPLACE, SURROUNDED BY ANTIQUE PINE FURNITURE, YOU CAN ENJOY FONDUE AT STALLA VEGLIA, ONE OF THE RESTAURAINTS IN THE HOTEL.

1 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

birkaç dakika mesafede yer alan Nira Alpina, İsviçre Alpleri’nin en güzel yerlerinden birinde modern ve minimal bir otel. Geniş cam duvarlarla çevrili cephesi sayesinde her daim güneş gören 63 odası ve süitleri, onu Yukarı Engadin bölgesinin gözdesi yapıyor. Bulunduğu yerden çok zahmetsiz bir şekilde ulaşacağınız 3 bin 300 metre yükseklikten dokuz kilometre boyunca St. Moritz’e dek kayabilir ve dönüşünüzde otelinizdeki rahat yatağınızda veya etkileyici SPA’sında dinlenebilirsiniz. Otelden Corvatsch teleferiğine direkt bağlantı sayesinde dünyanın en zorlu kayak pistlerine sahip bu bölgeyi keşfedebilirsiniz. Bu zorlu kayak macerası sizi cezbetmiyorsa etraftaki donmuş geniş göller veya karla kaplı ormanların sessiz patikalarının tadını çıkarabilirsiniz. www.niraalpina.com

Located just a few minutes away from St. Moritz, Switzerland’s most famous and ritziest ski resort Nira Alpina, is a modern, minimalist hotel located in one of the most beautiful parts of the Swiss Alps. Its sixty-three rooms and suites, which always receive sunlight thanks to the broad glass panes in the hotel’s façade, make it a favorite of the Upper Engadine region. From an altitude of 3,300 meters easily reachable from the hotel’s location, you can ski the nine kilometers to St. Moritz. Upon returning, you can relax in your comfortable bed or the hotel’s impressive spa. Thanks to a direct connection to the Corvatsch cable car, you can discover this area that is home to the world’s most challenging ski runs. Should this challenging ski adventure not sound so appealing to you, you might enjoy the expansive frozen lakes or the quiet trails of the snow-covered forests in the surrounding area.



entrêe

IŞILDAYIN! GLOW! DIOR

ALL DRESSED UP

Altın rengi, moda tasarımcılarının güvenli limanı gibi.

The color gold is a safe harbor of sorts for fashion designers.

Hemen her sezonda muhakkak birkaç parçaya rastlamak mümkün. Bu sezon da kural bozulmadı. Parlayan aksesuarlarla siz de hem sıcak bir görüntü yakalayabilir hem de ışığınızı arttırabilirsiniz!

In almost every season, one is sure to encounter a few items, and this rule remains in effect this season too. With glowing accessories, you can both achieve a warm look and amplify your radiance!

LOUIS VUITTON

GUCCI

AQUAZZURA / HARVEY NICHOLS

DEVI KROELI / HARVEY NICHOLS

BURBERRY

DIOR

LOUIS VUITTON

MARINA RINALDI 1 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

CARVEN / HARVEY NICHOLS





entrêe

BURBERRY BURBERRY

GRAFIK ÇIZGILER

HARVY NICHOLS

GRAPHIC PATTERNS Hanımlar için renklerin ve desenlerin uyumu, bu sezon da oldukça çarpıcı grafiklerle ortaya çıkıyor. Canlı, parlak ve cesur renklerin kalın çizgiler veya grafik desenlerle birlikteliğinden doğan ürünlere öncelik verin!

The harmony of colors and patterns for ladies is again appearing this season with rather striking graphic designs. Prioritize items that combine lively, bright, and brave colors with thick lines or graphic patterns.

HARVEN HARVY NICHOLS

ESCADA

ALL DRESSED UP

JUICY COUTURE BURBERRY 1 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012





entrêe

RENKLI PARMAKLAR! COLORFUL FINGERS! Renkli bir tasarım mı yoksa tamamen sıra dışı

Are you after colorful design or a completely

bir parça mı istiyorsunuz? Değerli taşların ışıltısıyla büyüleyicilik faktörü kat be kat artırılmış bu yüzüklere bir göz atın.

extraordinary piece, perhaps? Have a look at these rings made many times more enchanting through the glow of the precious stones.

DIAMOND BY NACİ ŞENOCAKLI Yuvarlak kesim pırlanta, kalp kesim safir taşı ve ortası mekik kesim turmalin taşı ile işlenmiş beyaz altın yüzük. www.diamond.com.tr White gold ring with inlaid round-cut diamond, heartcut sapphire, and marquisecut tourmaline.

STEPHEN WEBSTER Crystal Haze Koleksiyonu’na ait yüzük; beyaz altın, turkuaz, kuvars ve pırlantalardan oluşuyor. www.collection.com.tr This ring from the “Crystal Haze” collection consists of white gold, turquoise, quartz, and diamonds.

FABERGE CHOPARD Precious Temptations Koleksiyonu’ndan ametist ve kalp şeklinde kesilmiş safirlerle yapılmış pembe altın yüzük. www.chopard.com A pink gold ring from the “Precious Temptations” collection, with amethysts and heart-cut sapphires.

2 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

Mavi safir ve pırlantalarla süslü yüzük, beyaz altından yapılmış. www.faberge.com White gold ring ornamented with blue sapphire and diamonds.



entrêe

LE CORBUSIER TRILOGY İsviçre’nin Jura Dağları’nda, Fransa sınırının hemen birkaç

La Chaux-de-Fonds, a town located a few kilometers east of

kilometre doğusunda yer alan La Chauxde-Fonds isimli kasaba, bugün İsviçre saatçiliğinin merkezi konumunda. Bu küçük kasaba aynı zamanda dünyaca ünlü modernist mimar, yazar, şehir planlamacısı, tasarımcı ve sanatçı Charles-Edouard Jeanneret, nam-ı diğer Le Corbusier’nin de doğduğu yer. Girard-Perregaux, bu çok yönlü hemşehrisini anmak için onun en önemli kabul edilen işlerinden esinlenerek sınırlı sayıda üretilen üç ayrı saate imza attı: La Chaux-de-Fonds, Paris ve Marseille. www.girard-perregaux.com

Switzerland’s border with France in the Jura Mountains, is today the center of Swiss watchmaking. This small town was also the birthplace of the world-famous modernist architect, writer, urban planner, designer, and artist Charles-Edouard Jeanneret—also known as Le Corbusier. Girard-Perregaux was inspired by his multifaceted fellow townsman’s most significant works in creating three different limited-production watches in his honor: La Chaux-de-Fonds, Paris, and Marseille.

VINTAGE 1945 LE CORBUSIER — MARSEILLE İşlenmemiş malzemelerle yapılan bu saatin kadranını elle şekillendirilmiş beton oluşturuyor.

VINTAGE 1945 LE CORBUSIER — PARIS Le Corbusier dekoratif sanatlar alanında da eserler verdi. Bu saat de onun malzemelere nasıl yaklaştığını anlatmak üzere çelik ve sığır derisinden yapılmış.

VINTAGE 1945 LE CORBUSIER — LA CHAUX-DE-FONDS Henüz gençlik yıllarındayken Le Corbusier, doğduğu kasabada hakkâk ve heykeltıraş olarak eğitim aldığından, bu saatin kadranı sedeften imal edilmiş.

A fantastic salute to his fondness of unprocessed materials is given by this unique watch whose face is made of hand-shaped concrete.

Le Corbusier also produced work in the decorative arts. This watch was made of steel and cattle skin in order to express how he approached materials.

In his youth, Le Corbusier was trained as a carver and sculptor. It is for this reason that this watch’s face is made from mother-of-pearl.

2 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012



entrêe

YENI BIR DÖNEM… A NEW ERA

2 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


Maserati, otomobil dünyasında köklü değişikliklere yol açacak bir dizi operasyona başlıyor.

Yeni Maserati’nin motorları Ferrari tarafından Maranello’da üretilecek. Yeni nesil motorlar hem daha güçlü hem de daha çevreci olacak şekilde özel olarak tasarlanmış. The new Maserati’s engines will be manufactured by Ferrari in Maranello. The latest-generation engines were specially designed to be stronger and environmentally friendlier.

2015’e dek yılda 50 bin adet araç üretecek olan firma bu iddialı sayıya ulaşmak için iki kıtada, iki yeni üretim merkezi kuruyor. Üç yeni otomobil modeliyle iki farklı segmente girecek olan firmanın başlangıç modeli ise fotoğrafına baktığınız ve Ocak 2013’te Detroit’de görücüye çıkacak yeni Maserati Quattroporte. Yeni Maserati, önceki modelden daha geniş bir lüks sedan otomobil. Önceki modelin bazı özellikleri öndeki hava girişi, yandaki üçlü menfezler ve üçgen şekilli C sütunları korunmuş. Ancak aracın daha geniş ve kaslı görünmesi sağlanmış. Bunda çerçevesiz kapıların ve üçlü yan camlarının etkisi tartışılmaz. Maserati, bundan sonra yepyeni bir firma anlayışıyla daha güçlü bir global oyuncu olma yolunda hedefinde ilerleyecek. Bakalım ne kadar başarılı olacak? www.maserati.com

Maserati is starting a series of operations that will lead to deepreaching changes in the automobile world. Aiming to produce fifty thousand vehicles annually until 2015, the company is establishing two new manufacturing plants on two continents in order to reach this lofty number. The company is set to enter two different segments with three new car models. The first of these is the Maserati Quattroporte (pictured), which will be released in Detroit in January 2013. The new Maserati is a luxury sedan that is roomier than its predecessor, of which some qualities—including the front air intake, the triple apertures on the sides, and the triangle-shaped C-columns—were preserved. The car was made to look wider and more muscular, an effect in which the doors and triple side windows play an indubitable role. From now on, Maserati will be progressing with a brand-new corporate approach toward becoming a stronger global player. How successful will it be? 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

27


entrĂŞe


MAESTRO İSTANBUL’DAN GEÇTİ MASTER CONDUCTOR VISITS ISTANBUL Hem Türkiye ve Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı hem de İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 40. yıl özel etkinlikleri kapsamında Hollandalı Kraliyet Concertgebouw Orkestrası, 10 Kasım’da çok özel bir konser verdi. Orkestra şefliğini üstlenen dünyaca ünlü Maestro Lorin Maazel ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. The Royal Concertgebouw Orchestra of the Netherlands gave an exclusive concert for the four-hundredth anniversary of diplomatic relations between Turkey and the Netherlands and the fortieth anniversary of the Istanbul Foundation for Culture and Arts. We had a pleasant chat with the world-renowned conductor Lorin Maazel. YAZI| STORY BY Ali Halit Diker


entrêe BAŞARIYLA DOLU BİR YAŞAM Maestro Lorin Maazel 1960’ta, Alman besteci Richard Wagner’e adanarak kurulan Bayreuth’u yöneten ilk Amerikalı şef olarak tarihe geçti. Deutsches Oper Berlin’in ve Viyana Devlet Operası’nın şefliğini yapan Mazel; New York Filarmoni Orkestrası, NBC Filarmoni Orkestrası gibi önde gelen orkestraların da misafir şefliğini yaptı. A LIFE FILLED WITH SUCCESS In 1960, the conductor Lorin Maazel went down in history as the first American to conduct “Bayreuth” by the German composer Richard Wagner. Maazel served as the chief conductor of Deutsches Oper Berlin and the Vienna State Opera. He has also appeared as a guest conductor of such leading orchestras as the New York Philharmonic and NBC Philharmonic.

“Her turist gibi ben de İstanbul ve çevresinin güzelliklerine hayranlık duyuyorum.” “LIKE EVERY TOURIST, I AM IN AWE OF THE BEAUTIES OF ISTANBUL AND ITS SURROUNDINGS.”

Daha önce birçok kez Türkiye’de bulundunuz. Önceki ziyaretlerinizde nelerden hoşlandığınızdan ve bu ziyaretiniz için beklentilerinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Her turist gibi ben de İstanbul ve çevresinin güzelliklerine hayranlık duyuyorum. Türkiye, bende hep bir canlılık ve kararlılık hissi uyandırmıştır. Burada müzik yapmak çok özel bir olay ve bunu tekrar yaşayacağım için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Hollanda’nın müzikal geleneğinin en öne çıkan örnekleri olarak kimleri verebiliriz? Hollanda’nın müzik geleneği sıkı bir şekilde performansa bağlı. Hollandalı müzisyenler, orkestra şefleri ve orkestralar ve özellikle de efsanevi Concertgebouw Orkestrası klasik Avrupa müzik geleneğini sürdürmede ve beslemede çok önemli rol oynadılar. Birçok besteci de buna destek sağladı ve sağlamaya devam ediyor. Van Anrooy’un Piet Hein Rhapsody’sini buna örnek gösterebiliriz. Dünya üzerinde en sevdiğiniz konser salonları hangileri? Favoriniz olan salonla ilgili özel anlarınız, hatıralarınız var mı? Concertgebouw Salonu, Dijon Konser Salonu, Boston’daki Symphony Salonu, Viyana’daki Musikverein, Montrö’deki Stravinsky Salonu, Japonya’daki Sapporo Konser Salonu … Verdiğim yüzlerce konser arasında tek bir örneği favori olarak gösteremeyeceğim kadar çok anım var. 2008’de Kraliyet Concertgebouw Orkestrası Gramophone tarafından dünyanın en iyi senfoni 3 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

You have been to Turkey on many occasions. Could you summarize in a few words what you enjoyed on your previous visits and what you are looking forward to on this visit? Like every tourist, I am in awe of the beauties of Istanbul and its surroundings. Turkey has always given me the impression of vitality and purpose. Making music there is very special and I feel privileged to have this experience once again. Whom would you suggest as outstanding examples of its musical tradition? The Netherlands’ music tradition is firmly anchored in performance. Dutch musicians, conductors, and orchestras—especially the legendary Concertgebouw Orchestra—have played a major role in sustaining and nurturing the European classic music tradition. Its many composers have also made their contributions; and they continue to do so as exemplified by the “Piet Hein Rhapsody” by Van Anrooy. What are your favorite concert halls around the world? Do you have any special moments or memories about the one that is your favorite? The Concertgebouw Hall, the Dijon Concert Hall, Symphony Hall in Boston, Musikverein in Vienna, Stravinsky Hall in Montreux, the Sapporo Concert Hall in Japan… I have too many memories of the hundreds of concerts I’ve given and heard in these halls to single out one as a favorite.



entrêe MAAZEL VE CONCERTGEBOUW NEREDE? Lorin Maazel, 8 ve 13 Aralık’ta İngiltere’nin önde gelen orkestralarından Philharmonia Orchestra’yla Londra’da, 9 Aralık’ta Bristol’de sahne alıyor. Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nı ise Aralık boyunca Hollanda’da yakalamanız mümkün. Detaylı program için: concertgebouworkest.nl WHERE ARE MAAZEL AND CONCERTGEBOUW? Lorin Maazel is performing December 8 and 13 in London and December 9 in Bristol with Philharmonia Orchestra, one of the UK’s leading orchestras. The Royal Concertgebouw Orchestra, meanwhile, will be performing throughout December in the Netherlands—see concergebouworkest.nl for a detailed program.

“Turnedeyken gezmiyorum. Tatile çıktığımda ya da izindeyken kaçırdıklarımı telafi etmeye çalışıyorum.” “WHEN I TOUR, I DO NOT SIGHTSEE. ON VACATION AND ON SABBATICALS, I CATCH UP ON WHAT I MISSED.”

orkestrası seçilmişti. Bu kararın ardındaki sebep sizce neydi? Dünyanın en iyi orkestrasına şeflik yapmak size neler hissettiriyor? Şahsen kıyaslama taraftarı değilim. Birçok iyi orkestra var. Hepsinin de müzik dünyasında önemli bir yeri var. Orkestra şefliği yapmaya başladığınız zaman sevdiğiniz herhangi bir şef var mıydı? Victor de Sabata, Bruno Walter, Wilhelm Furtwängler, Arturo Toscanini. Henüz şefliğini yapmadığınız ve gelecekteki programlarınıza eklemek istediğiniz büyük projeleriniz var mı? Eğer henüz sergileme fırsatı bulamadığım büyük bir proje bulursam tabii ki programa dâhil ederim. Her yeni günde, en son performansı daha da iyileştirme fırsatını yakalıyorum. Yoğun bir turneye çıktığınız zaman şehrin önemli ve ünlü yerlerini gezme fırsatı bulabiliyor musunuz? Eğer bulamıyorsanız fırsatınız olsun ister miydiniz? Turnedeyken gezmiyorum. Tatile çıktığımda ya da izindeyken, kaçırdıklarımı telafi etmeye çalışıyorum. Her türden genç müzisyenleri desteklediğiniz biliniyor. Bu süreçte nerede ve ne şekilde aktif bir halde rol alıyorsunuz? Temmuz ve Ağustos 2013’te beşinci yıl dönümünü kutlayacak olan Castleton Festival’da (castletonfestival.com) çoğunlukla genç müzisyenler, kondüktörler ve şarkıcılar için akıl hocalığı yapıyorum. Yarının yıldızları ile olan bu ilişki son derece mutluluk verici. 3 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

In 2008, the Royal Concertgebouw Orchestra was ranked by Gramophone as the best symphony orchestra in the world. What do you think was the key reason for this decision? How does it feel to conduct the best orchestra in the world? I am not in favor of rankings. There are many great orchestras. Each has its valid place in the world of music. When you were starting out as a conductor were there any favorite conductors whom you admired at that time? Victor de Sabata, Bruno Walter, Wilhelm Furtwängler, Arturo Toscanini. Are there any works that you have not yet conducted but would like to include in future programs? If I find a major work I have not had the honor of performing, I shall surely schedule it. The new challenge of each new day to improve upon the last performance. When you go on a busy tour, do you ever have the opportunity to visit sights and landmarks in that city? If not, do you wish you had more opportunity to do so? When I tour, I do not sightsee. On vacation, I catch up on what I missed. It is well known that you are very supportive of young musicians of all kinds; in where and what form are you most actively involved with this process? I am chiefly involved in mentoring and nurturing young musicians, conductors, and singers at the Castleton Festival (casteltonfestival.com), which celebrates its fifth anniversary in July/August 2013. The results of this ongoing interaction with the stars of tomorrow have been most gratifying.



entrêe

Ofis Şıklığı Office Chic FOTOĞRAF PHOTOGRAPHY: Tuba Özkan Bakırkaya STYLING: Zeynep Yıldız Civan STYLING ASISTANI STYLING ASSISTANT Ecemsu Lee

1/

5/ 9/

8/

6/

2/ 7/ 4/ 1/ Gömlek / Shirt BOSS COLLECTION, BRANDROOM 2/ Kol Düğmesi LOUIS VUITTON 3/ Kravat / Necktie BRIONI 4/ Gömlek / Shirt ZILLI 5/ Gömlek / Shirt BRIONI

6/ Kol Düğmesi / Cuff links THOMPSON LONDON, BEYMEN 7/ Kol Düğmesi / Cuff links BRIONI 8/ Kol Düğmesi / Cuff links TATE OSSIAN, BRANDROOM 9/ Gömlek / Shirt VAKKO

3/


1/ Ayakkab覺 / Shoes GIANVITO ROSSI, BEYMEN 2/ Kemer / Belt PATRIZA PEPE 3/ C羹zdan / Wallet GUCCI 4/ Clutch MICHAEL KORS, HARVEY NICHOLS 5/ Bileklik / Wristlet BATYA KEBUDI, BEYMEN BLENDER

1/

2/

5/

4/

3/


entrêe

1/

2/

3/ 1/ Ayakkabı / Shoes KURT GIEGER 2/ Çanta / Purse JIMMY CHOO, BEYMEN 3/ Ayakkabı / Shoes KURT GIEGER


1/

2/

3/

4/

5/

1/ Ayakkabı / Shoes ZILLI 2/ Şemsiye / Umbrella ARMANI 3/ Anahtarlık / Keychain BRIONI 4/ Cüzdan / Wallet LOUIS VUITTON 5/ Kravat / Necktie BURBERRY 6/ Eldiven / Gloves GUCCI

6/



Elmaslar, yakutlar, zümrütler, firuzeler, inciler… Osmanlı mücevher sanatının en güzel örneklerinde kullanılan bu değerli taşlardan tarihin okunabileceği aklınıza gelir miydi? Prof. Dr. Gül İrepoğlu, son kitabında bütün bu taşlardan yayılan ışıltıdan göz kamaştırıcı bir okuma yapıyor.

Işıltıdan Tarihi Okumak YAZI| STORY BY Oktay Tutuş PORTRE FOTOĞRAFI| PORTRAIT PHOTO BY Kerem Çobanlı

Gems Shine a Light on History Diamonds, rubies, emeralds, turquoises, and pearls—have you ever considered that history could be deciphered through such precious stones used in the finest specimens of the art of Ottoman jewelry? Prof. Gül Irepoglu, PhD, in her latest book presents a dazzling reading rendered through the sparkle emitted by these kinds of stones.


Gül İrepoğlu

At sorgucu / Chamfron

“ÇOK RENKLI, ÇOK ÇEŞITLI OLMAK VE YAŞAMIN HER ALANINA YAYILMAK OSMANLI MÜCEVHERININ GENEL ÖZELLIĞIDIR.”

Tarih pek çok farklı şekilde okunabilecek ve yorumlanabilecekken siz neden mücevherleri seçtiniz? Sizi bu kitabı yazmaya iten neydi? Öncelikle formasyonum beni buna yöneltti. Çünkü hem bir mimar hem sanat tarihçisi olarak mücevherin ne kadar sofistike bir tasarım olduğunu, neler ifade edebileceğini ve mücevhere ne gibi anlamlar yüklenebileceğini gördüm. Yıllar önce bu konuda çalışmaya başladım. Uzun yıllardır pek çok şey biriktiriyorum bu konuda. Makaleler yazıyorum, tüm dünyada konferanslar veriyorum ve hep şunu gördüm: Mücevher; üretildiği dönemin politik ve sosyal durumunu, tüm koşullarını, olanaklarını ve zevkini en iyi yansıtan obje. Mücevherleri dönem dönem yan yana koyarsanız ve her dönemde ne gibi şeylere ağırlık verilmiş, nasıl taşlar kullanılmış, mücevheri kim kullanmış veya kim tarafından hediye edilmiş gibi noktaların da üzerinde durursanız ortaya tam bir tarih panoraması çıkıyor. Hem de çok renkli bir panorama. Birçok farklı dönemi incelemişsiniz. Osmanlı mücevher zevkinden genel olarak bahsedebilir miyiz? Evet. Bu her şeyden önce tam bir imparatorluk sentezidir. Osmanlı İmparatorluğu ulaştığı toprakların bilgi ve görgüsünden yararlanır. En önemli ustaların ürettiği ve 4 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

“THE GENERAL PROPERTIES OF OTTOMAN JEWELRY ARE TO BE VERY COLORFUL AND DIVERSE AND TO SPREAD INTO EVERY AREA OF LIFE.”

With history being readable and interpretable in so many different ways, why did you choose jewelry? What provoked you to write this book? It was firstly my academic background that directed me toward this—as both an architect and an art historian, I saw what a sophisticated design jewelry could be, what it can express, and what sorts of meanings could be loaded onto it. I started working on this subject years ago. I’ve been gathering many things on this subject for many long years. I write articles and present conferences around the world, and I have always seen this: jewelry is what best reflects the political and social situation and all the conditions, possibilities, and tastes of the era it was made. If you line up jewelry side by side, period by period, and if you also examine such matters as what was emphasized in each period, what stones were used, and who used the piece or who gave it as a gift, what emerges is a full panorama of history—a very colorful panorama, at that. So, you have examined several different periods. Can we discuss of a general taste in Ottoman jewelry? Yes. Firstly, this is completely an imperial synthesis. The Ottoman Empire collected the knowledge and manner found in the borders to which expanded. Ottoman jewelry was created by the most important masters, and



Osmanlı beğenisinin her sanat dalında uygulanan motiflerinin kullanıldığı bir daldır Osmanlı mücevheri. Bunu şöyle özetleyebiliriz: Çiçek biçimli altın yuvalar içinde yerleştirilmiş renkli değerli taşlar, yakutlar, zümrütler, firuzeler ve elmaslar… Osmanlı beğenisinin motiflerine göre dizilmiştir. Osmanlı kuyumcusu taşların doğasına çok fazla müdahale etmeyi sevmez. Aksine onları daha doğal biçimde bırakır. Avrupa mücevherindeki gibi katı bir simetri aranmaz ama bir bütün olarak baktığınız zaman karşınızda bir motif vardır. Osmanlı tarihinin de buna yansıdığını görürsünüz. 16. yüzyıl örneğin, Osmanlı’nın en parlak dönemi, 17. yüzyılı da içine alır. Bu dönemde çok renkli bir zevk var. Bu kitap tezhiplerine, minyatürlere, kumaşlara ve çinilere de yansır. Dönemin zevki en güzel şekilde mücevherde görülür. Bu dönemde görülen çok ince bir işçiliktir. 17. yüzyıl ilerledikçe aynı işçiliğin olanakları sağlanamaz artık ve örneğin kalıpla çakma diye basit bir yöntem uygulanır. 18. yüzyıla gelindiğinde ise durum daha farklı bir hal alır. Çünkü imparatorluğun politik olarak sıkıntılar yaşadığı bir dönemdir. Sanki bunu örtmek istercesine

“OSMANLI KUYUMCUSU TAŞLARIN DOĞASINA ÇOK FAZLA MÜDAHALE ETMEYI SEVMEZ. AKSINE ONLARI DAHA DOĞAL BIÇIMDE BIRAKIR. AVRUPA MÜCEVHERINDEKI GIBI KATI BIR SIMETRI ARANMAZ AMA BIR BÜTÜN OLARAK BAKTIĞINIZ ZAMAN KARŞINIZDA BIR MOTIF VARDIR.”

I. Abdülhamid / Abdul Hamid I

the motifs it used flowed down from every stream of the Ottoman taste in art, which can be summarized as follows: colorful precious stones set in flower-shaped gold housings, rubies, emeralds, turquoises, and diamonds— these are put in order according to the motifs that suited Ottoman tastes. The Ottoman jeweler did not like to interfere too much in the nature of the stones; he would leave them in a more natural condition instead. Though strict symmetry as in European jewelry was not sought out, a unified motif appears upon inspecting the whole. Ottoman history is also reflected. The 16th century, for example—the brightest period for the Ottomans—also encompassed the 17th century. The tastes of this era were very colorful, and this is reflected in bookbinding, miniatures, fabrics, and chinaware as well. The taste of the era is best seen in jewelry. The craftsmanship of this era was very fine. As the 17th century progressed, the same means of craftsmanship could no longer be provided. For example, a simpler technique called “striking-upon-mold” was practiced. The situation changed even more by the 18th century as the empire suffered political

“THE OTTOMAN JEWELER DID NOT LIKE TO INTERFERE TOO MUCH IN THE NATURE OF THE STONES; TO THE CONTRARY, HE WOULD LEAVE THEM IN A MORE NATURAL CONDITION. STRICT SYMMETRY AS IN EUROPEAN JEWELRY IS NOT SOUGHT OUT, BUT IF YOU LOOK AT [THE ITEM] AS A WHOLE, THERE IS A MOTIF BEFORE YOU.”

III. Mustafa / Mustafa III



son derece abartılı elmas ve pırlantalar kullanılmıştır. Sonra 19. yüzyıla gelindiğinde Avrupa etkisinin her alanda arttığını görüyoruz. Mücevhere de aynı şekilde yansır bu. Yine başa dönersek ve genel bir karakter belirlemek istersek çok renkli, çok çeşitli olmak ve yaşamın her alanına yayılmak Osmanlı mücevherinin genel özelliğidir diyebiliriz. Padişahlar kendi zevkleriyle bu sanata nasıl bir katkı yapmışlar? Evliya Çelebi, Yavuz Sultan Selim’in ve Kanuni Sultan Süleyman’ın şehzadelikleri döneminde kuyumcu olarak eğitim gördüklerini söylüyor. Gerçekten de Kanuni padişah olduktan sonra kuyumcuları çok korumuş, destek olmuş ve onlara birtakım ayrıcalıklar vermiştir. Yani bu sanat dalına ilgisi olduğunu görüyoruz. Kuyumculuk, sarayın desteği olmadan sürdürülemeyecek bir sanat dalıdır. Sarayın genel beğenisi onu yönlendirmiştir. Diğer sanatlarda olduğu gibi… Saray nakkaşhanesinde dönemin uygulanacak motifleri üretilirmiş. Bu motiflerin en incelikli, en sofistike biçimde kuyum işlerine, mücevherlere yansıdığını görebiliyoruz. O yüzden diyorum ki sanat dallarının en incelmiş biçimlerinin yansıdığı yerdir mücevherler.

“SADECE TAKILARDAN DEĞIL MÜCEVHER EŞYALARDAN DA BAHSEDERIZ, EN ÇOK DA PADIŞAHIN KULLANDIĞI EŞYALARDAN. BUNLARI TÖREN EŞYALARI OLARAK, HERKESE KARŞI GÜCÜNÜ GÖSTERMEK IÇIN VE IKTIDARIN SIMGESI OLARAK DA KULLANIR PADIŞAH. BU YÜZDEN DE OSMANLI’DA MÜCEVHERE ÇOK ÖNEM VERILMIŞTIR.” “WE SPEAK NOT ONLY OF PERSONAL ORNAMENTS BUT ALSO OF ITEMS OF JEWELRY, AND ESPECIALLY OF THE ITEMS USED BY THE SULTAN. THE SULTAN USED THESE AS CEREMONIAL OBJECTS TO SHOW HIS POWER TO EVERYONE AND AS A SYMBOL OF HIS RULE. AND FOR THIS REASON, JEWELRY WAS VALUED HIGHLY IN THE OTTOMAN EMPIRE.”

difficulties. Overelaborate diamonds and gems were used during that period as if to try to cover this up. Later, in the 19th century, one observes increased European influence in every area, including jewelry. Going back to the beginning, were we to determine a general character for Ottoman jewelry, we could say that its notable qualities were its abundance of color, its diversity, and its reach into every part of life. How did the sultans contribute to this art through their own tastes? Evliya Çelebi noted that Selim the Grim, and Suleiman the Magnificent were trained as jewelers during their princehoods. Indeed, after Suleiman became sultan, he guarded, supported, and granted a number of privileges to jewelers— evidently he had an interest in this art. Jewelry is an art that cannot be practiced without the support of the palace. The palace’s general sense of taste guided it and other arts. The motifs used in that era were produced in the palace’s painting hall and we see these motifs reflected in jewelry with utmost sophistication. Therefore, in my opinion, jewelry is the place where the arts are reflected at their finest forms.

Gül İrepoğlu

Topuz / Mace

Zırh /

Armor 4 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

Miğfer / Helmet



Osmanlı mücevherlerde kullandığı değerli taşlara çeşitli anlamlar da yüklemiş. Cevhernameler denen kitaplar var, yüzyıllar boyunca yazılmış, sarayda da okunmuş ve şimdi Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde. Kitaplarda her taşın nelere iyi geldiği yazıyor. Bunlara ne kadar inanmalı ayrı bir konu ama bugün de biz bazı taşlardan birtakım şifalar ummuyor muyuz? Ben bunu şöyle görüyorum, binlerce yıl toprağın altında kalarak oluşmuş, dünyanın bir cevheri bu taşlar ve siz bunu yalnızca bir ömür boyu takabilirsiniz. Çok kısa bir süre yani. Sahip olmak da bir sorumluluktur. Bunun bilinci de olması gerekir diye düşünüyorum. Bunlara birtakım anlamlar yüklersek belki de sahiden bunlardan birtakım enerjiler bize gelebilir. Örneğin diyor ki, “elmas takan herkes tarafından sevilir, hükümdarlar onu hoş görür”, “yakut kara sevdaya iyi gelir”, “yakutu dil altınıza koyarsanız ferahlık verir” veya “zümrüt kötülüklerden korur ve yılanın gözünü kamaştırır; yaklaştırmaz” diyor. “Firuze yenilmezlik sağlar” diyor. Bunun bir yansımasını ben mücevher tarihini araştırırken gördüm. Tahtlarda firuze bu sebeple çok kullanılıyor. Gündelik hayattaki eşyalarda da değerli taşların kullanılması bu sebepten mi? Bu hem taşlara duyulan sevgi hem de saray yaşantısındaki debdebeyi ve padişaha verilen önemi yansıtıyor. Eşyaların büyük çoğunluğu padişaha ait ve oradan da bütün yaşama yayılıyor. Yani zenginlik ve varlık göstergesidir takılar. Bir beşik mücevher olabiliyor yahut padişahın sarayda, yaşadığı mekânlardaki kubbeden sarkan askılar da bir iktidar simgesi olarak kendilerini gösteriyor. Ama en çok bir Avrupa tacının buradaki karşılığı olarak sorguç takmak zorunlu. Bunların da çok görkemli olması gerekiyor. Padişah arz odasında bir elçiyi kabul ettiği zaman tahtta oturuyorken başında görkemli bir sorguç var kavuğuna iliştirilmiş ama bu yetmiyor. Yanına iki kavuk daha koyuyor ve onlarda da görkemli sorguçlar oluyor. Bir iktidar simgesidir sorguç. Padişah için

The Ottomans assigned various meanings to the precious stones they used in jewelry, too… There were books called “jewel books.” These were written over the centuries, read in the palaces, and are now at the Topkapı Palace Museum Library. Written in the books is what every stone is good for—whether one ought to believe them is another matter, but don’t we hope for treatment from some stones today, too? This is how I see it: These are earthly stones that formed underground over thousands of years. You can only wear them for a lifetime—a very short time. Possessing them is a responsibility, and this should entail some awareness. By assigning a number of meanings, perhaps we could extract certain kinds of energies from these. It was written that, “The person who wears diamonds is loved by all and rulers view them kindly;” “Rubies are good for passionate love;” “A ruby placed under the tongue provides relief;” and “The emerald protects one from evils and dazzles the eye of the snake, warding it off.” “Turquoise provides to one the property of being undefeatable,” they wrote. I saw a reflection of this as I was researching the history of jewelry: this is why turquoise was often used for thrones. Is this why precious stones are used in objects of daily use, too? This reflects both the love for the stones and the importance given to the sultan and to pomp in palatial living. Most of the objects belonged to the sultan and spread from there to all parts of life as indicators of wealth. A cradle could be an item of jewelry, for example—or consider how all the places the sultan would live in the palace were domed, and the ornaments hanging from the domes were always visible as symbols of potency. Above all, he was required to wear the traditional headdress, the equivalent of the European crown, and these must be splendid. When a sultan greeted an envoy in his reception and he found the ordinary headdress insufficient, he added two extra layers to his turban to make the “splendid headdress,” a symbol

“SANAT DALLARININ EN INCELMIŞ BIÇIMLERININ YANSIDIĞI YERDIR MÜCEVHERLER. BU YÜZDEN ONLAR ÜZERINDEN TARIHI OKUYABILIRIZ.”

“JEWELRY IS THE PLACE WHERE THE ARTS ARE REFLECTED AT THEIR FINEST FORMS; AND BECAUSE OF THIS WE CAN READ HISTORY THROUGH IT.”

Yüzük kutuları Ring boxes

Gül İrepoğlu

Mercanlı gümüş terlik

Silver slippers with coral 4 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012



Sorguç / Aigrette

Yarım çiçek zümrüt küpe / Half-flower emerald earrings Yakutlu inci küpe / Pearl & ruby earrings

en önemli takıdır sorguç. Sadece padişah değil yakınındaki önemli iş yapmış paşalar da sorguç takabiliyor. Hatta yakınındaki kadınlar da… Padişahın takacağı mücevherlerin nasıl olacağına karar veren bir merci var mı? Bu kuyumcubaşının beğenisi ama yalnızca bu da söylenemez. O dönemin beğenisi neyse ona paralel gidiyor, ondan süzülüp geliyor. 16. yüzyıl kumaş veya çinilerindeki müthiş çiçekleri ve renkleri düşünün, aynısı mücevherde de var. Tabii bir anlamda moda diyebiliriz. Pırlanta kullanımı örneğin 17. yüzyılda Avrupa’da başlıyor. 17. yüzyılda analitik geometri ortaya konuyor ve pırlantanın o çok yüzlü kesimi, analitik geometriden sonra ortaya çıkıyor. Bize de 18. yüzyılda geliyor ve çok parladığı için tabi ki çok seviliyor. Padişah portrelerine baktığımız zaman kaftanların iki tarafını birbirine tutturan çaprast denen bantların silme elmas veya pırlanta olduğunu görüyoruz. Örneğin çok renklilik 16. ve 17. yüzyılın başlarına özgüyken; çok abartılı elmas ve pırlanta kullanımı 18. yüzyıldadır diyebiliriz. Bu da o dönemlerin beğenisi ve modası. Sonuçta tarihi en parlak yansıtan ayna mücevherdir. 4 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

of his potency. It was the most important piece of apparel for him and not just for him either, as it could be worn by important pashas or the women beside him, too. Was there a body that decided how the jewelry the sultan wore would be? That was up to taste of the chief jeweler, but there’s more to it. Whatever was the fashion of that era he would follow it. The fabulous flowers and colors of the fabric or chinaware of the 16th century were likewise present in jewelry. We could call it fashion, in a sense. The use of diamonds, for example, started in Europe in the 17th century. Analytical geometry was first proposed in the 17th century and the multifaceted cut of diamonds first appeared after this science developed. This cut came to Turkey in the 18th century and garnered acclaim for its sparkle. When we look at portraits of sultans, we see that what held the two sides of the caftans together was the ground gem or diamond called “çaprast.” For example, while multicolored gems were unique to the 16th and early 17th centuries, elaborate stones were peculiar to the 18th. Those were the tastes and fashions then. Thus the jewellery is the bright mirror which reflects the history.


MATARANIN ÖYKÜSÜ “Bu değerli taşlarla bezenmiş altın mataranın biçimine bakarsak bize çok fazla şey söylediğini görürüz. Bu tam bir geleneğin devam etmesi... Türklerin Orta Asya’da atlarının terkisine astıkları yassı deri matara formunun aynı biçimde devam edip koşullar değiştiği için altına döndüğünü görüyoruz. Ama bu formun korunması çok ilginç ve hoş bir örnek.”

THE STORY OF THE FLASK “Looking at the form of this precious stone-adorned golden flask, we see that it is telling us a lot. This is a true continuation of tradition—we observe that the flattened leather flask that the Turks in Central Asia would hang from their horses’ pillions continued to survive and turned into gold due to changing conditions. But that this form was maintained is a very interesting, pleasant example.”

Matara / Flask


BUDAPEŞTE KAYBOLAN BIR ALTIN ÇAĞIN NOSTALJISI ILE YAŞAYAN BU ORTA AVRUPA KENTI, ZIYARETÇILERINE DOĞU ILE BATININ ENTERESAN BIR BILEŞIMINI SUNUYOR.

YAZI| STORY BY Özge Kutluk FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Murat Taner

BUDAPEST LIVING WITH THE NOSTALGIA OF A BYGONE GOLDEN AGE, THIS CENTRAL EUROPEAN CITY PRESENTS AN INTERESTING FUSION OF EAST AND WEST TO ITS VISITORS.



Budapeşte

Budapest

TRENDEN VE CADDELERDE YAPTIĞIM KÜÇÜK YÜRÜYÜŞTE GÖREBILDIĞIM KADARIYLA BUDAPEŞTE HARIKA BIR YERE BENZIYOR. Geç var-

dığımız ve mümkün olduğunca zamanında yola çıkacağımız için istasyondan fazla uzaklaşmaya korkmuştum. Ayrıca burada batıdan ayrılıyor da doğu dünyasına geçiyormuşuz gibi bir izlenime kapılmıştım. Asil bir genişliğe ve derinliğe sahip Tuna Nehri’nin üzerindeki muhteşem köprülerin en batılı olanları bile, sanki bizi Türk egemenliğinin geleneklerine götürüyordu.” Bram Stoker, tüm zamanların en ünlü romanlarından biri haline gelen Drakula’yı bu cümlelerle açıyor. Haklı da… Budapeşte gerçekten de harika bir yer. Tuna Nehri’nin ikiye böldüğü şehrin bir yarısını batıdaki yeşillik ve tepelik Buda; diğer yarısını ise nehrin kıyısından Transilvanya Dağları’na kadar dümdüz uzanan bir ovada kurulu Peşte oluşturuyor. Bu ikisi, ancak 1873’te birleşip tek şehir olabilmişler. O zamana kadar şakayla karışık “Avrupa’nın en büyük köyü” olarak anılan Peşte, müthiş bir yapılaşma rüzgârına kapılarak bugün hâlâ büyük bölümü ayakta olan saray yavrusu apartmanlarına ve ağaçlık geniş bulvarlarına kavuşmuş. Tarih ibresini daha geriye, 16. yüzyıla götürdüğümüzde ise

5 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

“BUDAPESTH SEEMS A WONDERFUL PLACE, FROM THE GLIMPSE WHICH I GOT OF IT FROM THE TRAIN AND THE LITTLE I COULD WALK THROUGH THE STREETS. I feared to go very far from the station, as we had arrived late and would start as near the correct time as possible. The impression I had was that we were leaving the West and entering the East; the most western of splendid bridges over the Danube, which is here of noble width and depth, took us among the traditions of Turkish rule.” Such is how Bram Stoker began “Dracula,” which became one of the most famous novels ever. And what he writes is true— Budapest indeed is a wonderful place. Split into two by the Danube, the city consists of green, hilly Buda on the west and Pest, occupying a plain stretching all the way from the riverbank to the mountains of Transylvania, on the east. The two were only joined in 1873 to form a single city. Until then, Pest was half-jokingly known as “Europe’s biggest village.” After a period of great development Pest gained its almost palacelike apartments (most of which still stand) and expansive treelined boulevards. Going back further in history, to the 16th century, one is faced with a completely different view. The city’s Buda side was the


bambaşka bir manzara ile karşılaşıyoruz. Şehrin Buda bölümü, o zamanlar Viyana kapılarına dayanan Osmanlı ordusunun ana karargâhı konumundaydı. Yüksekçe bir tepede kurulu Buda Kalesi, 1541’de Türklerin eline geçti ve yaklaşık 150 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Bir şehirle tanışmanın en iyi yollarından biri, ona bir tepeden bakmaktır. Buda Kalesi de bunun için biçilmiş kaftan. Üstelik bir füniküler yardımıyla iki dakikada tepeye tırmanmak çok kolay! Buda Kalesi birçok defalar yıkılıp yeniden yapıldığı için bugün bu tepede göreceklerinizin çok azını gerçek tarihi yapılar oluşturuyor. Yine de II. Dünya Savaşı’ndaki son yıkım sonrasında yeniden orijinaline sadık kalınarak ayağa kaldırılan kalede ve iç mahallelerinde, Barok bina cepheleri, Gotik pencereler ve kapılar ile Orta Çağ stili tüccar evleri sizi bekliyor. Kalede görülecek yerlerin başında Kraliyet Sarayı geliyor. Orta Çağ’dan çağdaş döneme kadar önemli Macar sanatçıların eserlerinin sergilendiği Ulusal Galeri, Alman çikolata milyoneri Peter Ludwig’in şahsi çağdaş sanat koleksiyonunun sergilendiği Ludwig Müzesi, ülkedeki tüm basılı malzeme ve kitaptan birer kopyanın saklandığı Szechenyi Kütüphanesi ve Osmanlı hâkimiyetinden II. Dünya Savaşı’na kadar Buda’nın geçirdiği aşamaları çarpıcı şekilde belgeleyen

headquarters of the Ottoman army as it came up against the gates of Vienna. Buda Castle, which was built on a high hill, was seized by the Turks in 1541 and remained under their rule for roughly 150 years. One of the best ways to be introduced to a city is to look upon it from above, and for this purpose Buda Castle is ideal—and thanks to a funicular system, it’s very easy to get to the top in two minutes! As Buda Castle was demolished and rebuilt several times, very little of what you will see on this hill today is truly of historical construction. Still, in the castle and its inner neighborhoods, which were resurrected following the most recent destruction of World War II, you can expect baroque façades, gothic windows and doors, and medieval-style merchants’ houses. Foremost among the places to see in the castle is the Royal Palace. Here are the National Gallery, where works by important Hungarian artists from the Middle Ages to the present day are exhibited; Ludwig Museum, where the personal contemporary art collection of the German chocolate millionaire Peter Ludwig is on display; National Széchényi

Tuna Nehri’nin ikiye böldüğü şehrin bir yarısını, batıdaki yeşillik ve tepelik Buda; diğer yarısını ise nehrin kıyısından Transilvanya Dağları’na kadar dümdüz uzanan bir ovada kurulu Peşte oluşturuyor. SPLIT INTO TWO BY THE DANUBE, THE CITY CONSISTS OF GREEN, HILLY BUDA ON THE WEST AND PEST, OCCUPYING A PLAIN STRETCHING ALL THE WAY FROM THE RIVERBANK TO THE MOUNTAINS OF TRANSYLVANIA, ON THE EAST.

12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

53


Banyo kültürünü 16. ve 17. yüzyıllarda sanat mertebesine ulaştıranların Osmanlılar olduğu söylenebilir. IT CAN BE SAID THAT IT WAS THE OTTOMANS WHO, IN THE 16TH AND 17TH CENTURIES, BROUGHT BATH CULTURE TO THE LEVEL OF AN ART. Budapeşte

Budapest

Budapeşte Tarih Müzesi burada. Kale burçlarından birinin eteklerindeki eski Osmanlı mezarlığından kalma küçük bir yeşillik alanda ise birkaç Osmanlı gazisine ait kavuklu mezar taşları dikkati çekiyor. Budapeşte’deki Osmanlı izleri bununla da sınırlı değil. Osmanlıların ismini Budin olarak telaffuz ettiği kalenin son valisi Abdurrahman Abdi Arnavut Paşa’nın da kale bölgesinde bir anıt mezarı var. 1686’da az bir kuvvetle Haçlı ordusunun kuşatmasına karşı üç buçuk aylık bir direniş gösteren paşanın kahramanlığı Macarları bile öyle etkilemiş ki kalenin düşmesinin ardından onun için diktikleri anıt mezara şunları yazmışlar: “145 yıllık Türk egemenliğinin son Buda Valisi Abdurrahman Abdi Arnavut Paşa, bu yerin yakınında 1686 Eylül ayının ikinci günü öğleden sonra yaşamının 70. yılında maktul düştü. Kahraman düşmandı, rahat uyusun!” Osmanlıların şehirde imar ettiği yapılardan çok azı günümüze kalsa da Macarların onlardan devraldığı iki gelenek biçim değiştirmiş şekliyle de olsa hâlâ yaşıyor: Hamamlar ve kahve kültürü. Budapeşte’yi geçmişte olduğu gibi bugün de Avrupa’nın önde gelen SPA kentlerinden biri yapan ve sayıları 120’yi 5 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

Library, where copies of every book and piece of printed material are kept; and Budapest History Museum, which documents in a striking manner the stages Buda underwent from the time of Ottoman rule through to the Second World War. At the foot of one of the castle towers is a small green area that remains from an old Ottoman graveyard, where notably there are turban-topped gravestones for fallen Ottoman soldiers. These aren’t the only traces of the Ottomans in Budapest. Abdurrahman Abdi Arnavut Pasha, the last governor of the castle (whose name was pronounced “Budin” by the Ottomans), has a memorial grave in the castle area. With a small force, the pasha warded off the Christian army for three and a half months in 1686 before succumbing, impressing even his Hungarians to the extent that they wrote on the memorial grave they erected for him after the castle fell, “The last governor of the 145-year-long Turkish occupation of Buda, Abdurrahman Abdi Arnavut Pasha fell at this place in the afternoon of the second day of September 1686, when he was seventy years old. He was a heroic enemy; may he rest in peace!” Although few of the structures built by the Ottomans remain in the city today, two traditions the Hungarians inherited from



Şehrin Buda bölümü, Viyana kapılarına dayanan Osmanlı ordusunun ana karargâhı konumundaydı. THE CITY’S BUDA SIDE WAS THE HEADQUARTERS OF THE OTTOMAN ARMY AS IT CAME UP AGAINST THE GATES OF VIENNA. Budapeşte

Budapest

bulan termal su kaynaklarının ilk farkına varanlar Romalılar. Ancak banyo kültürünü 16. ve 17. yüzyıllarda sanat mertebesine ulaştıranların Osmanlılar olduğu söylenebilir. Geleneksel Osmanlı kubbeleriyle dikkat çeken Kiraly, Rudas ve Rac hamamları, bu dönemin mirası olarak Budapeşteliler tarafından hâlâ kullanılıyor. Tipik Türk tasarımından farklı olarak havuzlara da sahip olan bu hamamların bazıları yakın zamanda restore edilerek yeniden kullanıma açılmış. Habsburg Hanedanı’nın da süslü termal banyolar inşa ederek bu geleneği sürdürmesi sayesinde, şehirde bugün hepsi termal suyla doldurulmuş çok sayıda hamam, spa merkezi, açık hava havuzu ve su parkı mevcut. Hatta komünist rejimden kalma bir alışkanlıkla, Budapeşte sakinleri bu banyolardan doktor reçetesiyle yararlanabiliyor. Şehrin şifalı termal sularından yararlanmak isteyenler, tarihi Gellert ve Szechenyi banyolarını da ziyaret edebilir. Gellert’in Art Nouveau stili mermer sütunlu havuzunda yüzmek ya da yılda iki milyon ziyaretçisi ve dev havuzlarıyla Avrupa’nın en büyüğü olan Szechenyi’de kışın bile duman tüten sıcak açık hava havuzlarında satranç oynayanları izlemek, aynı zamanda unutulmaz birer kültür deneyimi. Gelelim şehrin kahve kültürüne… Avrupa’da kafe kültü5 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

them still survive, however altered: baths and coffee culture. It was the Romans who first took notice of the close to 120 thermal springs that made and continues to make Budapest one of Europe’s foremost spa cities, although it can be said that it was the Ottomans who, in the 16th and 17th centuries, brought bath culture to the level of an art. The baths of Kiraly, Rudas, and Rac, which stand out with their traditional Ottoman domes, are still used by Budapestians as the heritage of that period. Unlike typical Turkish design, these baths have pools as well, and some of them have recently been restored to be open for visitation. And thanks to the Habsburg dynasty’s continuation of this tradition by building elaborate thermal baths, there are many baths, spas, outdoor swimming pools, and water parks in the city today, all filled with thermal waters. In fact, thanks to a habit left over from the communist regime, Budapest’s inhabitants can receive prescriptions for these baths from doctors. Those who want to enjoy the city’s healing thermal waters can visit the historic baths of Gellert and Szechenyi, too. Swimming in Gellert’s marble-columned art nouveau pool or watching people playing chess in openair pools that steam even in winter in Szechenyi, which is the biggest of its kind in Europe with its giant pools and two mil-


DON’T MISS

KAÇIRMAYIN MATYAS KILISESI Buda bölgesinde 750 yıllık bir tarihe sahip kilise, sayısız tadilat gördükten sonra, 1896’da yeniden yapılmış. Sıkça org resitalleri ve dini müzik dinletilerine sahne oluyor. BUDA KALESI LABIRENTI Buda Kalesi’nin altında uzanan 10 kilometrelik bir mağara ve insan yapımı geçit sistemi. I. Dünya Savaşı zamanında sığınak olarak kullanılmış; bugün ise müze olarak ziyarete açık. www.labirintus.com GÜL BABA TÜRBESI Kanuni Sultan Süleyman’ın daveti üzerine Budin seferine katılan ve burada vefat ederek gömülen Gül Baba’nın mütevazı türbesi, Moskva Ter meydanı yakınlarında, Buda tepelerindeki bir ara sokakta. VACI UTCA Bir asırdır Budapeşte’nin en ünlü alışveriş caddesi. En güney ucunda, Vasarcsarnok adı verilen büyük merkez hali yer alıyor. 1896 tarihli bu süslü binada Macar mutfağının temel malzemelerini bulabilir, yiye-

cek standlarında karnınızı doyurabilirsiniz. Buradan başlayıp kuzeye doğru bir kilometre kadar devam eden Vaci Utca üzerinde ise modern mağazalar kadar, eski usul eldiven ve şapka dükkânları ile çiçekçiler de yer alıyor. Trafiğe kapalı caddenin sonunda karşınıza çıkan Vörösmarty Meydanı ise şehrin en köklü pastanesi Gerbeaud ile her aralık ayında bir Noel Pazarı’na ev sahipliği yapıyor. ANDRASSY UTCA Peşte boyunca uzanan 2,5 kilometrelik bu bulvar ve üzerindeki anıtsal yapıların çoğu 1896’da Macarlar’ın bölgeye gelişinin bininci yılı kutlamaları sırasında yapılmış. Bulvarın hemen altında, Avrupa’nın ilk metrosu uzanıyor. MEMENTO PARK 1989’da komünist rejimin düşmesinin ardından, kentin meydanlarından kaldırılan 50 kadar heykel ve anıtın, eski dönemi eleştiren bir düzenlemeyle sergilendiği park, 1993’te kapılarını açmış. www.mementopark.hu

MATTHIAS’S CHURCH Located in Buda, this church dates back to 750 years ago. After countless restorations, it was rebuilt in 1896. It frequently hosts organ recitals and performances of religious music. LABYRINTH OF BUDA CASTLE This is a ten-kilometer-long cave and manmade pass stretched beneath Buda Castle. It was used in World War I as a shelter and today is open for visitation as a museum. www.kabirintus.com

ingredients of Hungarian cuisine and fill up at the food stands. On Váci Street, which starts here and extends about one kilometer toward the north, are not only modern stores but also old-fashioned shops that sell gloves and hats, as well as florists. Vörösmarty Square, which appears before you at the end of the pedestrian thoroughfare, is home to Gerbeaud—the city’s deepest-rooted pastry shop—and, every December, a Christmas Market.

TOMB OF GÜL BABA The modest tomb of Gül Baba, who participated in the campaign of Budin upon the invitation of Suleiman the Magnificent, died here, and was subsequently buried, is on a side street on the hills of Buda, near Moscow Square.

ANDRÁSSY AVENUE This 2.5-kilometer boulevard that extends along Pest and most of the monuments on it were built in 1896, the thousandth anniversary of the arrival of the Hungarians in the region. Immediately underneath the avenue is Continental Europe’s first subway line.

VÁCI AVENUE For a century, this has been Budapest’s most famous shopping thoroughfare. At its southernmost end is the Great Market Hall. In this elaborate building, which dates back to 1896, you can find the basic

MEMENTO PARK This park, where roughly fifty statues and monuments removed from the city’s squares after the fall of the communist regime in 1989 are on display in an arrangement critical of the period, opened in 1993. 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S


Kahve kültürü şehre Türklerle birlikte, Paris ile Viyana’dan 100 yıl kadar daha önce gelmiş ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu zamanında da sürdürülmüş. WITH THE TURKS, COFFEE CULTURE CAME TO THE CITY A CENTURY BEFORE COMING TO PARIS AND VIENNA AND CONTINUED THROUGH THE AUSTROHUNGARIAN EMPIRE.

Budapeşte

Budapest

rü denildiğinde ilk akla gelen şehirler Paris ve Viyana olsa da bu geleneğin asıl doğum yerinin Budapeşte olduğunu çok az kişi bilir. Kahve kültürü şehre Türklerle birlikte, Paris ile Viyana’dan 100 yıl kadar daha önce gelmiş ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu zamanında da sürdürülmüş. Yazarlar için adeta bir edebiyat kulübü işlevi gören kafelerin sayısının 1900 senesinde 591’e ulaştığı, fakat II. Dünya Savaşı ile birlikte ülkenin önemli yazarlarının çoğunun ölmesiyle kafe kültürünün de bittiği biliniyor. Şimdilerde ise kentin tarihi kafelerinin yeni yatırımcılar tarafından canlandırılmasına tanık oluyoruz. Bugün hâlâ işletilen Muvesz, Callas, New York Palace, Central veya Hadik’e uğrayanlar, bu kafelerde yüzyıl başı Budapeşte’sinden tatlı bir esinti bulabilir. 5 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

lion visitors per year, are great cultural experiences as well. As for coffee culture—very few people know that Budapest is the true birthplace of coffee culture in Europe, though the first cities that come to mind may indeed be Paris and Vienna. With the Turks, coffee culture came to the city a century before coming to Paris and Vienna and continued through the Austro-Hungarian Empire. Its cafes, which for writers practically served as literary clubs, were known to number 591 in 1900; but with the death of most of the country’s important writers in World War II, this coffee culture disappeared. Today, we are witnessing a revival of the city’s historic cafes thanks to new investors. Those who visit the still-operational Muvesz, Callas, New York Palace, Central, or Hadik might sense a sweet reminder of turn-of-the-century Budapest in these cafés.


ASUS, Windows® 8 ürününü önerir.

ZORU ÇEKİCİ BULANLARA

Dünyadaki İlk Full HD Görüntüye Sahip Ultrabook

ASUS ZENBOOK™ İNANILMAZ ULTRABOOK™. BİR INTEL ESERİ. İnce olduğu kadar hafif. Basit olduğu kadar zarif. Güçlü olduğu kadar göz alıcı. ZENBOOK™, sahip olduğu Intel Core™ i7 işlemciler ve Windows 8 işletim sistemiyle sadece bizimle beraber hareket etmek için değil; bizi daha da ileri götürmek için tasarlanmıştır. Acaba sizi nereye götürecek?

Güzellik inanilmazinpesinde.com adresinde gözünüzün önüne serilecek.


BRÜKSEL LEZZETLERI

FLAVORS OF BRUSSELS 6 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


BAZILARINA GÖRE AB VE NATO’NUN MERKEZI, DIĞERLERINE GÖRE FLAMAN VE FRANSIZ KIMLIĞI TAŞIYAN YAŞLI BIR AVRUPALI. ÇOCUKLUĞU BU ŞEHIRDE GEÇMIŞ OLAN GEZI YAZARI SERRA GÜRÇAY IÇIN ISE BRÜKSEL, AVRUPA’NIN YÜKSELEN YENI GASTRONOMIK BAŞKENTI. FOTOĞRAFLAR: YIĞIT GÜRÇAY. FOR SOME, IT IS THE CENTER OF THE EU AND NATO; FOR OTHERS IT IS AN OLD EUROPEAN CARRYING FLEMISH AND FRENCH IDENTITIES. FOR TRAVEL WRITER SERRA GÜRÇAY WHO SPENT HER CHILDHOOD IN THIS CITY, BRUSSELS IS THE EMERGING NEW GASTRONOMY CAPITAL OF EUROPE. PHOTOGRAPHS: YIĞIT GÜRÇAY.

12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

61


Z

AVENTEM HAVAALANI’NDAN ŞEHIR MERKEZINE DOĞRU yol alırken geçtiğim Woluve St. Lam-

bert Mahallesi’nde son otuz yıldır her şey aynı. Klasik apartmanlar kimliğini korumuş, mahalle marketinin raflarına tanıdık mallar yine sıralanmış, ilkokulum ve köşesindeki şeker dükkânı bıraktığım yerde duruyor. Cinquantenaire isimli, şehrin en görkemli parkındaki heybetli üç kemerin altından geçerek tarihi kent merkezine giriyorum. 1801 tarihinde yapılmış Borsa binasının karşısında duran otele yerleştikten hemen sonra rotamı şehrin en can alıcı noktası olan Grand Place’a çeviriyorum. Attığım her adımda burnuma iştah açıcı kokular geliyor. Ben görmeyeli şehir,

FOR THE PAST 30 YEARS NOTHING HAS CHANGED AT Woluve St. Lambert quarter that I pass on the way from Zaventem Airport to the city center. Classical apartment houses preserved their identities, the shelves of the neighborhood market are packed with familiar goods and my primary school and the candy shop at the corner stand right where I left them. I cross under the stately triumphal arch at the city’s majestic Cinquantenaire Park and arrive at the historical city center. Right after I settle in my room at the hotel just across the Stock Exchange building which was built in 1801, I head off to Grand Place, the liveliest part of the city. With every step

BRÜKSEL LEZZETLERI

FLAVORS OF BRUSSELS

6 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


Yağmurdan ıslanmış taşlardan yürüyerek Grand Place’a geldiğimde meydanın her zamanki gibi dolup taştığını fark ediyorum. WALKING ON THE STONE PAVEMENT WET BY THE RAIN, I FINALLY AR- RIVE AT GRAND PLACE AND SEE THAT IT IS PACKED WITH PEOPLE AS ALWAYS.

gastronomik kimliğini iyice ön plana çıkarmış. Çikolatacılar, tatlıcılar, butik tarzı küçük peynirciler meydana çıkan sokaklara birer birer dizilmiş. Her köşe başını Brüksel’in meşhur waffles’cıları kapmış. Zaten açık havada pişirilen hamurun kokusu uzun süre peşinizden geliyor. Sonunda dayanamayıp bir tane almaya karar veriyorum. Üzeri delikli sıcacık hamuru nasıl bir aksesuar ile süsleyeceğim ise başlı başına bir mesele. Belçikalı çikolata butiği Leonidas veya artık Ülker’in kardeşi olan Godiva’dan sıcak çikolata ile mi doldursam yoksa dondurma topları ve kremayı mı tercih etsem? Bir başka Belçikalı gurme çikolatacı Neuhaus’un albenili vitrinine bakarken duvardaki tabela dikkatimi çekiyor. Mağazanın yer aldığı binada 1852’de ünlü Fransız yazar Victor Hugo yaşamış. O an, aynada kalori hesabı yapan halimi görüyorum ve yazarın ağlayarak okuduğum Sefiller kitabı geliyor aklıma. Yağmurdan ıslanmış taşlardan yürüyerek Grand Place’a geldiğimde meydanın her zamanki gibi dolup taştığını fark ediyorum. Klasik kafelerden birine oturup etrafı seyreder-

I take, my nose begins to smell appetizing flavors. Since my last visit, the city has well highlighted its gastronomical identity. The streets leading to the Place are dotted with chocolate shops, confectioneries and small, boutique style cheese shops and delis. There are Brussels’ famous waffles shops at every corner. The scent of the dough cooked in open air follows you everywhere. At the end, I can’t resist anymore and decide to buy one. How to top this spongy hot dough is a serious challenge. Should I fill it with hot chocolate from Belgium’s chocolate boutique Leonidas or Ülker’s sister Godiva or go for ice cream balls and whipped cream? As I check the appealing window of Neuhaus, another Belgian gourmet chocolate house, the sign on the wall catches my attention: Famous French novelist Victor Hugo lived in the same building in 1852. At that very moment I picture myself counting the calories while looking at the mirror and remember his Les Misérables book which I read crying. Walking on the stone pavement wet by the rain, I finally arrive at Grand Place and see that it is packed with people 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

63


ken gözüme tanıdık bir dükkân ilişiyor: Rubbrecht isimli Brüksel danteli satan mağazaya annem ile birçok kez girdiğimi hatırlıyorum. İncecik elde dokunmuş danteller, ekmek sepetleri için kılıflar, narin masa örtüleri ve biraz modası geçmiş de olsa gömlekler... Sofra şıklığına önem veren hanımlar mağazayı doldurmaya devam ediyor. Daha da meraklıları yakındaki Le Museedu Costume et de la Dentelle’e (Kostüm ve Dantel Müzesi) gidip Brüksel’in asırlardır süregelen dantel işçiliği geleneğini yakından inceliyor. Madem klasiklerden başladık yolumu şehrin sembolü haline gelmiş Manneken Pis isimli küçük çocuk heykelinin olduğu Rue de l’Etuve’den geçiriyorum. Bu minik heykel ile ilgili birçok efsane dolaşıyor etrafta. Benim kulağıma gelen ise şehirde çıkan yangını küçük çocuğun sulayarak söndürmüş olması! Aslında çoğu Brüksellinin söylediği gibi önemli olan turistlere ilginç bir hikâye yaratmak. Şu an fotoğrafı en fazla çekilen Brüksellinin, Manneken Pis olduğunu öğrendiğimde pek şaşırmıyorum. Yürüyerek RuedesBouchers’e giriyorum. Daracık sokak-

as always. While sitting at one of the classical cafés and watch around I notice a familiar shop: Rubbrecht sells Brussels lace and I remember going there many times with my mother. Silky handmade laces, bread basket coverings, delicate table cloths and although a little out fashioned, shirts… Women who are keen on setting elegant dinner tables continue to swarm the shop. Those who are even keener can visit Le Museedu Costume et de la Dentelle (Costume and Lace Museum) nearby to examine the age long lace tradition of Brussels. Since we started with the classics, I steer my way to Rue l’Etuve with the famous boy statue called Manneken Pis. There are many stories about this tiny statue. According to the one I heard, this boy had extinguished a fire in the city by taking a leak! In fact, as many of the locals would say, the only thing that matters is creating an interesting story for tourists. It is not surprising for me to learn that Manneken Pis was the most photographed resident of Brussels. I walk in to RuedesBouchers. Oysters and mussels are

BRÜKSEL LEZZETLERI

FLAVORS OF BRUSSELS

6 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


GUIDE

REHBER NEREDE KALINIR? Marriott Hotel eski Borsa binasının hemen karşısında. Geniş odaları son derece merkezi konumu ile özellikle iş çevrelerinin yüzünü güldürüyor. Ne var ki, işlek bir caddeye baktığından gece gürültü olabiliyor. +32 2 516 90 90. www.marriottbrussels.com NEREDE YENIR? Place St. Catherine’e bakan ve bin bir çeşit balık ve deniz mahsülü satan bir dükkânı olan François Restaurant kaliteli Brüksel yemeklerini çok iyi bir servis ile sunuyor. Pazar ve pazartesi günleri kapalı. +32 (0)2 5116089. www.restaurantfrancois.be

Bir başka Belçikalı gurme çikolatacı Neuhaus’un albenili vitrinine bakarken duvardaki tabela dikkatimi çekiyor. Mağazanın yer aldığı binada 1852’de ünlü Fransız yazar Victor Hugo yaşamış. AS I CHECK THE APPEALING WINDOW OF NEUHAUS, ANOTHER BELGIAN GOURMET CHOCOLATE HOUSE, THE SIGN ON THE WALL CATCHES MY ATTENTION: FAMOUS FRENCH NOVELIST VICTOR HUGO LIVED IN THE SAME BUILDING IN 1852.

ta restoran işletmecileri dikkatimi çekmek için binbir numara yapıyor. Bazı restoranların içinde şömine ve odun fırınlarından çıkan ateşler neredeyse tavana kadar yükselecek. Deniz mahsülleri Brüksel’in bir numaralı klasiği ChezLeon’un önüne geldiğimde duruyorum. 160 senelik müessesenin ünü Belçika’yı aşmış Paris ve Londra gibi metropollere kadar uzanan bir zincir haline gelmiş. Ülkenin frites olarak bilinen patates kızartmalarının ününe de açıklık getirmek gerek. Belçika’da patatesler çifte kızartıldıklarından son derece gevrek oluyorlar. Bir başlayınca sonu da hemen geliyor haliyle. Yemekten sonra turistik olmayan ve tasarım mağazaları ile göz dolduran RueAntoineDansaert’e sapıyorum. Burası son senelerde iyice popülerleşmiş bir mahalle. Aslında Borsa binasından Place St. Catherine’e kadar olan sokaklar özellikle akşamları cıvıl cıvıl. Brüksel’in SOHO’su olarak bilinen bu dar sokaklarda küçük lokantalar, stil sahibi modern restoranlar, Belçikalı tasarımcılara ait mağazalar var. PlaceSt. Catherine’e geldiğimde küçük bir hazine bulmuş gibi

ALIŞVERIŞ Rubbrecht; antika dantel masa örtüleri, peçeteler ve masa aksesuarları. Grand Place 23. +32 (0) 512 02 18. www.enjoylace.com

WHERE TO STAY? Marriott Hotel is situated just across the old Stock Exchange building. With spacious rooms and a central location the hotel is especially convenient for business circles. However since it is located on a busy street it may get noisy even at night time. +32 2 516 90 90. www.marriottbrussels.com WHERE TO EAT? Facing Place St. Catherine, François Restaurant serves quality Brussels cuisine with a perfect service. The restaurant also has a shop where you can buy a wide variety of fish. The restaurant is closed on Sundays and Mondays. +32 (0)2 5116089. www.restaurantfrancois.be SHOPPING Rubbrecht; antique lace table cloths, napkins and table accessories. Grand Place 23. +32 (0) 512 02 18. www.enjoylace.com

Coted’Or Butik Belçika’nın hem hesaplı hem de en lezzetli çikolata markalarından Coted’Or butiğe uğrayın. PlacedupetitSablon 1.

COTED’OR BOUTIQUE For the best and budget chocolate varieties of Belgium, you must drop by Coted’Or Boutique. PlacedupetitSablon 1.

Brüsel Bu küçük kitapçı dükkânında şehrin dünyaya hediye ettiği tüm çizgi roman kahramanlarının kitaplarını bulabilirsiniz. 100 Anspach bulvarı. www.brusel.com

BRÜSEL In this small bookstore you can find the books of all comic heroes that Brussels presented to the world. 100 Anspach Boulevard. www.brusel.com

stacked in front of the restaurants on this narrow street and restaurant owners do their best to catch my attention. There are stone ovens or fireplaces in some of the restaurants with fires rising so high that they almost reach the ceiling. I stop by Chez Leon, the number one classic of Brussels when it comes to seafood. The 160 years old company’s reputation has gone beyond Brussels with chain restaurants at metropolitan cities like Paris and London. At this point, the reputation of Belgium’s fried potatoes known as “frites” should be clarified. Because they are fried two times, they are really crisp. So if you begin eating them you cannot stop until they’re all finished. After lunch I head off to Rue Antoine Dansaert. Impressive with its designer shops, the neighborhood is not a touristic attraction although it became very popular in recent years. In fact all the streets in the area from the Stock Exchange building to Place St. Catherine are very colorful and lively especially in the evenings. Known as Brussels’ SOHO, these narrow streets are full of small diners, stylish and modern 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

65


oluyorum. Katedralin hemen önündeki boşlukta yılbaşı pazarları dikkat çekiyor. Katedralin arkasına döndüğümde ise fine-dining tarzında restoranların sıralandığı QuaiauxBriques Bölgesi’ne geliyorum. Burası lezzet düşkünleri için bir vaha görünümünde. Geniş caddenin her iki yakasında da Brüksel mutfağının en iyi örneklerini bulmak mümkün. Artık hava iyice karardı, şehrin gece görüntüsü ise bir hayli heyecan verici. Dönüş yolunda gördüğüm bazı yüksek binaların üzerine Belçikalı çizgi roman kahramanları: Tin Tin (Tenten), Spirou, Schtroumpfs (Şirinler) gibi ünlü karakterlerin resimleri yapılmış ve gece karanlıkta görüntüler aydınlatılıyor. Bazı imajlar ise apartmanların üzerine projeksiyon yoluyla yansıtılarak çeşitli illüzyonlar oluşturulmuş. Şehrin sokakları gerçekten de şaşırtıcı. Brüksel’in kültürel kimliği, aynen gastronomik lezzetleri gibi en ummadığınız yerde karşınıza çıkıveriyor.

restaurants and shops of Belgian designers. As I come to Place St. Catherine, I feel as if I found a treasure. The open space in front of the cathedral is full of small shops selling goods and gifts for the New Year’s Eve. As I walk behind the cathedral, I come to Quaiaux Briques where there are a number of fine dining restaurants. The place is like an oasis for flavor seeking gourmets with restaurants serving the best of Brussels cuisine on the both sides of the wide street. As the evening falls, the city looks quite exciting. On my way back, I see the illuminated figures of Belgian cartoon characters like Tin Tin, Spirou and the Smurfs on the facades of some high rise buildings. Some of the images are projected on the buildings, creating illusions. The streets of Brussels are really surprising. Just like gastronomical flavors, symbols of Brussels’ cultural identity show up where you least expect them.

QuaiauxBri- ques Bölgesi’ne geliyorum. Burası lezzet düşkünleri için bir vaha görünümünde. I COME TO QUAIAUX BRIQUES WHERE THERE ARE A NUMBER OF FINE DINING RESTAURANTS.

6 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012



BİR ŞEHRE TEPEDEN BAKMAK İTALYAN FOTOĞRAFÇI OLIVO BARBIERI DÜNYANIN DÖRT BIR YANINDAKI ŞEHIRLERIN, GÖRDÜĞÜNÜZ ZAMAN NEFESINIZI KESEN HAVA FOTOĞRAFLARINI ÇEKIYOR. BIR ŞEHRI VE FOTOĞRAFI ONUN BAKIŞ AÇISINDAN GÖRMEK SIRA DIŞI BIR DENEYIM SUNUYOR.

LOOKING AT THE CITY FROM ABOVE THE AERIAL PHOTOGRAPHS TAKEN BY ITALIAN PHOTOGRAPHER OLIVO BARBIERI OF VARIOUS CITIES AROUND THE WORLD ARE TRULY BREATHTAKING. CITIES AND PHOTOS SEEN FROM HIS PERSPECTIVE PRESENT AN EXTRAORDINARY EXPERIENCE. YAZI| STORY BY Özlem Sarıca, Ali Halit Diker FOTOĞRAF| PHOTOGRAPHY Olivo Barbieri


Whitehall, Londra / Whitehall, London


KİMDİR?

Olimpik Stadyum, Londra

Olympic Stadium, London

Serpentine Galeri, Londra / Serpentine Gallery, London

Olivo Barbieri’nin fotoğraf merakı 1970’lerde başladı. İlk fotoğraf serilerini Avrupa ve Asya’daki bazı şehirlerin hem doğal hem yapay ışıklarla ortaya çıkan görselleri üzerine hazırladı. 1990’larda kendince yorumladığı tilt shift tekniğiyle (küçük ve orta formatlı makinalarda odak noktasını manipüle ederek maket ve minyatür benzeri görüntüler elde etmeye yarayan teknik) Site Specific_ Serisi’ne başladı. Bu serinin son sergisi Site Specific_ LONDON 30 Kasım’da ziyaretçilere açıldı ve 12 Ocak 2013’e kadar devam ediyor. WHO IS HE? Olivo Barbieri’s interest in photography began in the 1970s. His first series of photographs were of images that appeared in certain cities in Europe and Asia, produced by both natural and artificial light. In the 1990s, he began his “Site Specific_” series using his own interpretation of the tilt-shift photography technique (which allows one to capture model- and miniaturelike images by manipulating the focal point in small- and medium-format cameras) . “Site Specific_LONDON,” the latest exhibition in this series, opened on November 30 and will continue until January 12, 2013.

Bir Şehre Tepeden Bakmak

Looking at the City from Above

Bir şehri nasıl çekeceğinize nasıl karar veriyorsunuz? Tilt-shift kullanmaya 1999’da başladım ve başarılı olmak için 10 yılımı verdim. 2008’de konum odaklı seri için tiltshift kullanmayı bıraktım. Başta şehirlerin belli kısımlarını plastik modellere dönüştürmekle ilgilendim. Planlanmalarını ortaya çıkaran yapay bir süreç bu. Daha sonrasında daha ötesine gidip çizimden planlanmaya geçtim. Hava fotoğraflarınız geleneksel hava fotoğraflarından oldukça farklı. Bu tarza yoğunlaşmanıza ne sebep oldu? Görüneni anlamakta ne kadar duyunun (fiziksel ya da teknik) gerektiğini anlamaya çalışıyorum. Yapmaya çalıştığım şey, algısal olarak çekilen alanın en iyi şekilde anlaşılması için bir hikâye oluşturmak ve şehrin şu anki halinin şeklini anlatan daha büyük bir resim çizmek için sonrasında bunu diğer bölgelerle ilişkilendirmek. Sizi bir şehirde en çok ne etkiler? Şehirler ve modern metropoller insanlığın dünyada ürettiği 7 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

How do you decide how you are going to photograph a city? I started using tilt-shift [photography] in 1999 and I’ve given myself ten years to dig into it. I quit using tilt-shift in the “Site Specific_” series in 2008. At first, I was interested in the transformation of bits of cities into a plastic model; it’s a virtual process to bring into question their planning. Then I decided to go beyond—to start from the drawing, the planning. Your aerial images are quite different from conventional aerial images. What made you choose this style? I’m interested in understanding how many senses (no matter whether they are physical or technical) are needed to perceive what is seen. The challenge is to succeed building a story that perceptually discloses hic et nunc the portrayed location then to relate it with other locations in order to draw a bigger picture that describes the shape of the contemporary city.



Ayasofya, İstanbul / Hagia Sophia, İstanbul

VE İSTANBUL

İtalyan fotoğrafçının Site Specific_ Serisi’nde yer alan şehirlerden biri de İstanbul. Şehrin karakteristik bölgelerini ve yapılarını fotoğraflayan Barbieri İstanbulluların bile görmeye alışık olmadığı bir şehir portresi sunuyor. …AND ISTANBUL Also represented in the Italian photographer’s “Site Specific_” cities is Istanbul. Shooting the city’s characteristic areas and structures, Barbieri presents a portrait of the city that is an extraordinary sight even for Istanbul natives.

Diana Anıt Çeşmesi, Londra

St Pancras International Terminal, Londra

Diana Memorial Fountain, London

St Pancras International Station, London Bir Şehre Tepeden Bakmak

Looking at the City from Above

en büyük ve ani deneyimi temsil ediyor. Yakında aşırı derecede kalabalık bir seviyeye ulaşacaklar ve bunun sonuncunda su, enerji ve alanda sürdürebilirlik zorluğu ile karşı karşıya kalınacak. Ben modern şehrin şeklini tanımlamaya çalışıyorum. Henüz fotoğraflamadığınız fakat fotoğraflamak istediğiniz bir şehir var mı? İdeal olarak birkaç şehir daha eklemek isterim: Pekin, Mekke… Fakat 2013’te, projenin başlangıcından 10 yıl sonra, bu projeyi sonuçlanmış olarak kabul edeceğim. Site Specific_ Projesi 2003’te, dünyanın birkaç bölgesini içine katarak başladı. Şu an otuzdan fazla şehri içerecek olan bir kitap üzerinde çalışıyorum. 2013 sonbaharında Aperture tarafından yayınlanacak. 7 2 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012

What impresses you the most in a city? Cities and contemporary metropolises represent the biggest and most “sudden” experiment humanity has ever realized on earth. Soon they will get to levels of extreme overcrowding, issuing a sustainability challenge (water, energy, space)… I try to define the contemporary city’s shape. Is there specific city you haven’t photographed yet but want to photograph? Ideally, I’d like to add few more cities: Beijing, Mecca... Even if in 2013, ten years from its beginning, I will consider the project as concluded. The Site Specific_ project started in 2003, involving several of the world’s areas. I’m currently working on a book (to be published by Aperture in fall 2013) that will cover more than thirty cities.



Küçük Mutluluklar Small Delights

FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY: Bahadır Tanrıöver PRODÜKSIYON & STYLING / PRODUCTION & STYLING: Ayşe Sönmez FOTOĞRAF ASISTANI / PHOTOGRAPHY ASSISTANT: Kerem Çetin

7/

5/

6/


4/

8/

9/

1/

2/ 1/ Fular / Foulard

LOUIS VUITTON

2/ Cüzdan / Wallet

LOUIS VUITTON

3/ Anahtarlık / Keychain

LOUIS VUITTON

4/ Çanta / Purse

DKNY

5/ Kürk Şal / Fur shawl

DVF / BRANDROOM

6/ Eldiven / Gloves

BURBERRY

7/ Kemer / Belt

3/

FREY WILLE

8/ Kulaklık / Earmuffs

DVF / BRANDROOM

9/ Parfüm / Perfume

AMOUAGE / HARVEY NICHOLS


1/ 3/

10/

8/

5/

2/

9/ 4/

1/ Kravat / Necktie

ERMENEGILDO ZEGNA

6/

2/ Kredi Kartlık / Card Holder

ZILLI 3/ Eldiven / Gloves ERMENEGILDO ZEGNA 4/ Şemsiye / Umbrella ZILLI 5/ Flash Disk DAMAS 6/ Kol Düğmesi / Cuff Links TATEOSSIAN / HARVEY NICHOLS 7/ Defter / Notebook PAUL SMITH / BEYMEN 8/ Kalem Açacağı / Pencil Sharpener EL CASCO / BEYMEN 9/ Atkı / Scarf ZILLI 10/ Kemer / Belt ZILLI

7/


1/

5/

2/

7/

4/

1/ Eşarp / Kerchief

PORSCHE DESIGN

2/ Clutch / Clutch

VAKKO

3/ Eşarp / Kerchief

VAKKO

4/ iPad Kılıfı / iPad Case DOLCE & GABBANA 5/ Ayakkabı / Shoes

GIVENCHY / BEYMEN

6/ Bileklik / Wristlet

SALVATORE FERRAGAMO / BRANDROOM 7/ Eldiven / Gloves DVF / BRANDROOM 8/ Parfüm / Fragrance TOM FORD / HARVEY NICHOLS

6/

8/

3/


6/

5/

1/ Ayakkabı / Shoes

9/

BRIONI

2/ Atkı / Scarf

ETRO

3/ Şapka / Hat

ETRO

4/ Kravat / Necktie

DUCHAMP / HARVEY NICHOLS

5/ Kemer / Belt

ERMENEGILDO ZEGNA

6/ iPad Kılıfı / iPad Case

BOTTEGA VENETA / BEYMEN

7/ Kol Düğmesi / Cuff Links

TATEOSSIAN / HARVEY NICHOLS 8/ Kravat / Necktie KARL LAGERFELD / BRANDROOM 9/ Mendil / Handkerchief DUCHAMP / HARVEY NICHOLS 10/ Kemer / Belt FRATELLI ROSSETTI / BRANDROOM 11/ Kravat / Necktie ERMENEGILDO ZEGNA 12/ Bileklikler / Wristlets ERMENEGILDO ZEGNA 13/ Bileklik / Wristlet PORSCHE DESIGN 14/ Gözlük / Glasses ERMENEGILDO ZEGNA 15/ Kolye / Necklace BARAKA / DAMAS

12/

4/ 13/


10/

15/

2/

14/

3/ 1/

7/

8/ 11/


1/

4/

7/

3/

5/

8/

6/

1/ Cüzdan / Wallet

2/

9/

SALVATORE FERRAGAMO / HARVEY NICHOLS 2/ iPad Kılıfı / iPad Case LOUIS VUITTON 3/ Atkı / Scarf DKNY 4/ Eşarp / Kerchief VAKKO 5/ Gözlük / Glasses LOUIS VUITTON 6/ Eldiven / Gloves SALVATORE FERRAGAMO / BRANDROOM 7/ Şapka / Hat ETRO 8/ Kolye / Necklace FREY WILLE 9/ Ayakkabı Çekeceği / Shoehorn JONATHAN ADLER / BRANDROOM



3/

9/ 7/

8/

4/

1/ 11/ 2/ 6/ 1/ Kemer / Belt

DVF / BRANDROOM

2/ Clutch

10/

5/

DVF / BRANDROOM

3/ Cüzdan / Wallet

MICHAEL KORS / BRANDROOM 4/ Kürk / Fur DVF / BRANDROOM 5/ Kağıt Ağırlığı / Paperweight FRINGE STUDIO / BRANDROOM 6/ Ayakkabı / Shoes JEAN MICHEL CAZABAT / BRANDROOM 7/ iPad Kılıfı / iPad Case PROENZA SCHOULER / BEYMEN 8/ Fular / Foulard VAKKO 9/ Kolye / Necklace LOUIS VUITTON 10/ Bileklik / Wristlet FREY WILLE 11/ Saat / Watch BAUME MERCIER CLASSIMA / RHODIUM



İki

Yabancı TWO STRANGERS

FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY: Kerem Çobanlı STYLING: Ayşe Sönmez SAÇ & MAKYAJ / HAIR & MAKEUP: Murat Akbulut (Aveda Ürünleriyle) / K.U.M Agency STYLING ASISTANI / STYLING ASSISTANT: Ecemsu Lee FOTOĞRAF ASISTANI / PHOTOGRAPHY ASSISTANT: Elif Kalkan MODELLER / MODELS: Lukas / Fashion Ajans, Juliano / Ice Model House Cafe’ye teşekkürler.


LUKAS Takım Elbise / Suit W COLLECTION Gömlek / Shirt GUCCI Kravat / Necktie ZILLI Kemer / Belt DIVARESE

JULIANO Takım Elbise / Suit BRIONI Gömlek / Shirt ISAIA NAPOLI / BRANDROOM Kravat / Necktie BRIONI Kemer / Belt BRIONI Ayakkabı / Shoes DIVARESE 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

85


Tak覺m Elbise / Suit GUCCI G繹mlek / Shirt MICHAEL KORS / BRANDROOM Kravat / Necktie VAKKO 8 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


Tak覺m Elbise / Suit HUGO BOSS / BRANDROOM G繹mlek / Shirt EMPORIO ARMANI Kravat / Necktie SALVATORE FERRAGAMO / BRANDROOM Kemer / Belt LOUIS VUITTON 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

87


Takım Elbise / Suit EMPORIO ARMANI Gömlek / Shirt GUCCI Kravat / Necktie SALVATORE FERRAGAMO / BRANDROOM Kravat İğnesi / Tiepin LOUIS VUITTON Kemer / Belt FRATELLI ROSSETTI / HARVEY NICHOLS Ayakkabı / Shoes DIVARESE Çanta / Bag LOUIS VUITTON 8 8 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


Tak覺m Elbise / Suit PAL ZILERI / HARVEY NICHOLS G繹mlek / Shirt EMPORIO ARMANI Kravat / Necktie ZILLI Kemer / Belt BRIONI 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

89


Smokin ERMENEGILDO ZEGNA Gรถmlek / Shirt ERMENEGILDO ZEGNA Papyon / Bow tie ARMANI 9 0 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


Smokin ERMENEGILDO ZEGNA Gรถmlek / Shirt ERMENEGILDO ZEGNA Papyon / Bow tie ARMANI Palto / Overcoat ZILLI 12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

91


Gurme Cenneti GOURMET’S PARADISE


K

ALIFORNIYA’YI ZIYARET ETMEK HER GURME IÇIN SADECE BIR SEÇIM DEĞIL, hemen yarın olmasa da

en yakın gelecekte mutlaka planlanması gereken bir zorunluluktur. Yolculuğunuza, damak tadına düşkünler için Birleşik Devletler’in sunduğu en mükemmel yer olan San Francisco ile başlayın. Daha sonra Napa ve Sonoma vadileri ile devam edin. Burada sadece birkaç özel yemek değil, mümkün olan bütün lezzetleri, kokuları ve duyguları bir araya getiren bütün bir palet bulacaksınız. Çıtır çıtır (tipik ekşi maya ile yapılan) ekmekle başlayın. Ağız sulandıran harika pastalar, sert ve hoş kokulu bir kahve, sulu sulu meyve ve sebzeler, inanılmaz güzellikte peynirler, kurutulmuş et çeşitleri ve tabii ki hafif, ağızda eriyen dondurmalarla devam edin. Bütün bunların organik olması da önemli. Üstelik bu daha sadece başlangıç. Gerisi sizin zevkinize kalmış.

FOR EVERY GOURMET, VISITING CALIFORNIA IS NOT JUST AN OPTION, it is a must that should be planned if not tomorrow, then surely in the nearest future. Begin your journey with San Francisco, one of the excellent foodie places in the States, then continuing to Napa and Sonoma valleys that will offer you not just a few treats, but the whole palette of possible tastes, smells and emotions, beginning and crispy beard (with the typical sourdough), fantastic, mouthwatering cakes, strong and flavorful coffee, and up to juicy fruits and vegetables, unbelievably good cheeses, dried meats, not to mention gentle ice-creams. All of this comes in biological quality, which is not unimportant. And it’s only the beginning. The rest is up to your enjoyment.

12 | 2012 S K Y L I F E B U S I N E S S

93


FOREIGN CINEMA

Gurme Cenneti

Gourmet’s paradise

B

urası San Francisco sakinlerini sürekli mükemmellik konusunda ikna etmeyi başarmış nadir restoranlardan biri. Mission Mahallesi’nin kalbinde bulunan restoran, tam 13 yıldır hem öğlen hem de akşam yemekleri sunuyor. Mekânda ayrıca eski sinema klasikleri gösteriliyor ve gece geç vakitte DJ performansları yapılıyor. Bunca yıldır restoranın tamamen dolu olmadığı bir gün bile yok. Ortamın, sunulan yemeklerin ve servisin kusursuz olduğu düşünülürse bu hiç de şaşırtıcı değil. Şef, uluslararası mutfağın tanınmış örneklerine Amerika’ya özgü bir dokunuş katarken, genellikle yerli ürünler kullanıyor. İncir yaprağında yabani somon, yerli ançüez ve taptaze, yumuşacık keçi peyniri… Mönü her gün değiştiğinden, o gün sizi neyin şaşırtacağını asla bilemezsiniz. İşin en keyifli yanı da bu; çünkü burada her zaman mükemmel yemekler yiyeceğinizden emin olabilirsiniz.

T

his is one of the rare San Francisco restaurants that have convinced the locals of it constant excellence. In the very heart of Mission quarter, for 13 years, it has been offering both lunch and dining opportunities; old film classics are screened there, and DJs play their late evening sets. During all these years there wasn’t a time when it wasn’t full. And it is not surprising given that the atmosphere, the food and the service are perfect. The chef uses mostly local produce to created internationally recognized dishes with an American twist. Wild salmon in fig leaves, locally dread anchovies and freshly gentle goat cheese. The menu is changed every day, so you can never know what will surprise you that particular day. Yet this is the fun part, because you can be sure that the food is excellent here every single day.

2534 Mission Street, San Francisco, CA 94110 415-648-7600 • www.foreigncinema.com 9 4 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012


DRY CREEK KITCHEN

Ş

ef Charlie Palmer 1970’li yıllarda çiftlikten sofraya fikrini ilk kez uygulamaya başladığında, kimse bu fikrin tutacağından pek emin değildi. Öncülüğü o yaptı ve şimdi çok sayıda takipçsi oldu. Palmer’ın 13 restoranından biri olan Dry Creek Kitchen, Heraldsburg, Sonoma’da bulunuyor ve şef Dustin Valette’nin sadece yerel çiftliklerden gelen ürünleri kullanarak hazırladığı kusursuz ve sofistike yemekler sunuyor. Seçiminizi ister a la carte ister şefin mönüsünden yapın; her halükârda sizi beklenmedik bir macera bekliyor. Ev yapımı tütsülenmiş et seçenekleriyle kendinize bir ziyafet çekebilir, brioche ekmeği kırıntıları ile kaplı leziz pisi balığı filetosunun ağzınızda eridiğini hissedebilir veya incir kompostosu ile tatlandırılmış ördek göğsünün ne kadar yumuşak olduğuna bakabilirsiniz. Şefin mönüsündeki her yemek, unutulmaz lezzetleriyle sizi gerçekten şaşırtacak –karpuz turşusu ve mango sosuyla servis edilen yabani somon, evde tütsülenmiş karidesli tatlı mısır çorbası, tütsülenmiş ördek göğsüyle sunulan ton balığı kızartması, porcini püresi ve wakame mantarı, wagyu bifteği ve hurma ve kokulu otlar, safran ve fıstık, ahududu ve karabiber gibi şaşırtıcı lezzetlerle hazırlanan dondurma çeşitleri… Burası, Sonoma’daki restoran coğrafyasının olmazsa olmaz mekânlarından biri.

W

hen, in the 1970s, the chef Charlie Palmer began to apply the farm to table idea, no one knew whether it will grow big. He was the first, and now he is followed by many. One of his 13 restaurants “Dry Creek Kitchen” located in Healdsburg, Sonoma, offers excellent and sophisticated food prepared by the chef Dustin Valette, who uses only local farmers’ produce. Whether you order from a la carte or chef’s menu, it will be an unusual adventure. Treat yourself to home-made selection of cured meats. Feel a fresh halibut’s fillet covered with pieces of brioche melt in your mouth, or how gentle is the duck’s breast with fig confit. Same is also true with what is on the chef’s menu that truly surprises with unforgettable tastes – wild salmon with pickled watermelon and mango sauce, sweet corn soup with homesmoked shrimps, fried tuna fish with smoked duck, porcini puree and wakame mushrooms, wagyu beaf, and a selection of ice-creams with surprising tastes – dates and herbs, saffron and pistachios, raspberry and pepper. This is one of the places without which Sonoma restaurant landscape is unimaginable.

Hotel Healdsburg, 317 Healdsburg Avenue, Healdsburg, CA 95448 • 707.431.0330


MORIMOTO

Gurme Cenneti

Gourmet’s paradise

D

emir Şef” (Iron Chef) yarışmasının galibi Masaharu Morimoto, Napa Nehri kenarındaki restoranında sadece Japon yemekleri sunmakla kalmıyor, bize hiç bilmediğimiz lezzetlerden oluşan eksiksiz bir deneyim vadediyor. Restoranın muhteşem Napa Nehri manzaralı mekânında, dünya mutfağıyla Japon lezzetlerinin benzersiz birlikteliğinin tadına varıyorsunuz. Japon şekeriyle tatlandırılmış klasik Amerikan smore’leri (iki kraker arasında çikolata ve marshmellow), Hindistan cevizi ve yeşil çaya bulanmış veya pekmez ile zencefilli bala batırılmış çıtır çıtır donutlar da mönüde. Morimito, Napa’da tadabileceğiniz en iyi mutfak deneyimini sunuyor.

M

asaharu Morimoto, the winner of the “Iron Chef”, in his Napa riverside restaurant, offers not just simple Japanese food, but the whole experience of completely different tastes unknown to us. With fantastic views of the Napa river from this restaurant’s interior, you will understand what it means to have a completely unique combination of Japanese and global tastes. Classic American smores with Japanese sugar or crispy donates dipped in coconut salt and green tea, or in molasses and ginger honey. Morimoto is the best food experience one can enjoy in Napa.

610 Main Street, Napa, California, CA 94559 707-252-1600 • www.morimotonapa.com 9 6 S K Y L I F E B U S I N E S S 12 | 2012



C

M

Y

CM

MY

CY

MY

K


ISTANBUL LOUNGE

102_

EXCLUSIVE SERVICES 1 0 5 _ MUSIC 1 0 6 _ MOVIES 1 1 0 _ CATERING

info 12 | 2012

SKYLIFEBUSINESS

99


info sizin için seçtiklerimiz

UPFRONT

Siyasetin Komik Yüzü The Funny Side of Politics Son dönemlerin yükselen iki komedi yıldızı Will Ferrell ve Zach

Bringing together the two highly popular comedians Will

Galifianakis’i bir araya getiren The Campaign, yakın zamanda sona eren ABD başkanlık seçimlerine yönelik bir komedi filmi. Filmde siyasetin aslında sadece siyaset olmadığı eğlenceli bir şekilde ele alınıyor. Durum aslında trajikomik olsa da The Campaign, siyasetin komik yönlerini ön plana çıkarıyor. Ferrell ve Galifianakis’in usta komedi oyunculukları da anlatıma ve izleme keyfine bir artı daha katıyor.

Ferrell and Zach Galifianakis, “The Campaign” is a comedy movie that takes a shot at the recently finished US presidential elections. The film explores in an entertaining manner the truth that politics is never just politics. Although the matter is actually rather tragicomic, “The Campaign” spotlights the laughable situations of the politics. The masterful comedy acting of Ferrell and Galifianakis add further to the narration and to the pleasure of watching the film.

Kusursuz Eş The Perfect Partner Bir ilişkide iki tarafı en zorlayan şeylerden ikisi ya ideal eşe sahip olamamak ya da iki tarafın da gözünde idolleştirdiği insanın aslında hiç kafasında canlandırdığı gibi olmadığını yavaş yavaş fark etmesidir. Bu durum insanların en büyük hayal kırıklıklarını yaşamaları sonucunu doğurur. Peki ya tasvir ettiğiniz insana gerçekte rastlarsanız ve ete kemiğe bürünmüş halde karşınızda duruyorsa... Bunun gerçekliğine inanabilir misiniz? Calvin’in (Paul Dano) Ruby Sparks’ı (Zoe Kazan) karşısında görmesi işte bu hikâyeyi anlatıyor.

1 0 0 SKYLIFEBUSINESS

12 | 2012

Two of the things that challenge the two halves of a relationship the most is being unable to have the “ideal” partner or to slowly realize that the person idolized by either turns out not to be at all as he or she was imagined. This results in great disappointment for people. But what if you were to encounter the person you imagine in real life, standing flesh-and-bone in front of you? Could you believe it? This is the story told as Calvin (Paul Dano) comes across Ruby Sparks (Zoe Kazan).


Dijital bilgi ve eğlence Digital info & entertainment Eğlence sistemimizde 15,4 inç’lik düz ekranlardan ortam gürültüsünü engelleyici kulaklıklarla sizin için seçilmiş olan 600 farklı albümden oluşan müzik yayınını dinleyebilirsiniz. Klasik, vizyon, uluslararası ve çocuk filmlerinden oluşan film seçenekleri ile çeşitli dizi, belgesel ve çizgi filmlerden oluşan kısa program kanalını izleyebilirsiniz. Tüm bu hizmetlere ilave olarak bireysel ve çoklu oyunculu 20 adet interaktif oyun kanalı, küçük yolcularımız için ayrı çocuk kanalı ve sesli kitaplar da beğeninize sunuluyor. Yolculuğunuz esnasında eğlence sisteminde yer alan bilgi kanalını kullanarak saat başı güncellenen ekonomi, magazin, finans haberlerine, dört saatte bir güncellenen hava durumu haberlerine erişebilirsiniz. İlgili ekipmana sahip uçaklarımızda yolcularımız kendi ekranlarından Canlı Televizyon özelliğinden faydalanabilirler. Ayrıca kısa mesaj ve elektronik posta gönderebilir ve yine koltuktaki ekranlarınıza mesaj ya da e-posta alabilir, ister koltuktan koltuğa, isterseniz de yerdeki yakınlarınıza telefon ile ulaşabilir, bağlantılı seferler kanalından, bağlantılı seferlerinizin bilgilerini öğrenebilirsiniz. Yolcularımız seyahatleri esnasında laptop ile çalışabilecektir.

You can enjoy a music broadcast consisting of six hundred albums selected especially for you on noise-blocking headphones connected to the 15.4-inch flat screens on our entertainment system, a movie of your choice selected from classic, now showing, international, or children’s movies, or follow the short program channel, which contains various series, documentaries and cartoons. In addition to all these services, there is a games channel containing twenty different single or multi-player video games, a separate children’s channel for young travelers, and audio books. Using the information channel in our entertainment system, you can access magazines, economic and financial news (updated hourly), and the weather forecast (updated every four hours). Passengers on aircraft that have the required equipment can make use of the live television feature on their personal screens. You may also send and receive messages from your screen. Additionally, you can make seat-to-seat calls or call your relatives on the ground by telephone, or find information on your connecting flights on the connecting flights channel. Soon, passengers will also be able to use their laptops in their seats.

Filmler hakkında daha detaylı bilgi için sf.106 FOR MORE INFORMATION ABOUT MOVIES, PLEASE REFER TO PG.106

12 | 2012

SKYLIFEBUSINESS

101


info özel hizmetler

EXCLUSIVE SERVICES

AYRICALIKLI BUSINESS CLASS HIZMETLERIMIZ Türk Hava Yolları’nda Business Class uçuşlar, pek çok ayrıcalıklı ve tercih edilir avantajlar sağlıyor. Ayrıcalıklar, havalimanının kalabalığından uzak özel checkin kontuarlarında başlıyor. Kısa süren check-in sırasında bagajlarınıza Business Class’a özel öncelikli etiketler takılıyor ve uçuş kartınızla birlikte, yeniden dekore edilen İstanbul Lounge salonuna davetiyenizi alıyorsunuz. Business Class müşterilerimize özel ve ayrı Pasaport kontrol noktalarından geçiş imkânı sağlayarak, değerli müşterilerimizin kalkışla ilgili formalitelerinden hızla geçmelerini sağlıyoruz. İstanbul Lounge’da, geniş bir yiyecek ve içecek büfesinin yanı sıra, ücretsiz kablosuz internet erişimi ve kullanıma açık çok sayıda bilgisayar bulunuyor. TV ve müzik bölümlerinin de unutulmadığı salonda, sessizlik arayanların rahatsız edilmeden kitaplarını okuyabilecekleri veya kısa bir şekerleme yapabilecekleri özel bir bölüm mevcut. Bu bölümde, dünyanın hemen her ülkesinden gazete ve dergiler

bulunuyor. Uçuş vakti geldiğinde Business Class yolcuları uçağa ayrı olarak alınıyor. Business Class yolcularının fazladan 30 kiloya kadar veya parça hesabı yapılan ABD’ye gidecek yolculara iki parça ücretsiz bagaj olanağı sağlandığını da hatırlatalım. Ayrıca Business Class yolcularına (kanunen sadece bir el bagajına izin verilen İngiltere uçuşları hariç) iki el bagajı hakkı tanınıyor. Bütün bunlara ek bir kolaylık olarak, İstanbul’a gelmekte olan uluslararası Business Class veya Elite Plus kart sahiplerine verilen “hızlı” kart sayesinde, varış formaliteleri son derece basitleştiriliyor ve 29 ve 30 numaralı özel pasaport kontrol kabinlerinden, hiç kuyruğa girmeden, hızla geçmeleri sağlanıyor.

RAHATINIZ İÇİN Günlük yerli ve yabancı gazete, çeşitli konularda dergi servisimize ilaveten, uzun dış seyahati yapan yolcularımız uçuşlarının daha konforlu olması için çorap, gözlük, el kremi gibi ürünler içeren çantalardan yararlanabilecekler.

Business Class yolcularımız 30 kg serbest bagaj taşıma (Parça-bagaj sistemi uygulanan Atlantik aşırı uçuşlar için iki parça serbest bagaj hakkı) ve iki parça el bagajı taşıma hakkına sahiptir. 1 0 2 SKYLIFEBUSINESS

12 | 2012


OUR EXCLUSIVE BUSINESS CLASS SERVICES Flying Business Class on Turkish Airlines provides a host of exclusive and desirable advantages. The benefits begin at checkin where special Business Class counters are provided, away from the terminal’s congestion. During the brief check-in your bags will be tagged with our special Business Class priority tags, and along with your boarding pass, you will receive an invitation to visit our superb, newly-refurbished İstanbul Lounge. Our Business Class passengers are allowed the use of special and separate Passport check counters, speeding our valued customers through departure formalities. Once in İstanbul Lounge, you have access to a wide choice of food and beverage offerings, free wireless internet as well as numerous computers available for use. There are TV and music sections, and, for those wishing quiet, a special section with no distractions where one may read or have a quick nap. A wide selection of publications from across the globe, both

newspapers and magazines, is also available. Once it is time to join your flight, special boarding access is provided for Business Class passengers. And a reminder that Business Class passengers are allowed up to 30kg of free checked baggage; or if traveling to the US where a piece concept is used—two pieces. Passengers in Business Class are also allowed two carry-ons (excepting the UK where the law permits only one). As an added convenience, international Business Class or Elite Plus cardholders destined for Istanbul are issued a “fast track” card at check-in, allowing access to the specially designated Passport Control Kiosks 29-30, that speeds arrival processing, avoiding the lines and simplifying the arrival formalities.

FOR YOUR COMFORT Local and foreign daily newspapers and magazines are available for our passengers to choose from. In addition, for the comfort of our Transoceanic Business Class Passengers, an amenity kit containing a pair of socks, hand cream, and eyeglasses is available.

For our Business Class passengers, 30 kg free luggage allowance (two pieces of free luggage on transatlantic flights where the piece-luggage system is applicable) and two pieces of hand luggage allowance are provided. 12 | 2012

SKYLIFEBUSINESS

103


info özel hizmetler

EXCLUSIVE SERVICES

Yeni Lounge İstanbul dünyanın en etkileyici uçuş öncesi deneyimini sunuyor. The new Lounge Istanbul offers the world’s most spectacular pre-flight experience.

ISTANBUL LOUNGE Atatürk Uluslararası Havalimanı’ndaki İstanbul Lounge salonumuz, yiyecek-içecek hizmetleri çözüm ortağımız Turkish Do&Co ile birlikte geliştirdiğimiz tema çerçevesinde yeniden dekore edilerek, kısa süre önce tekrar hizmete girdi. Açık alanlarla ferah ve konforlu bir ortam sunan salonun yeni dekorasyonu hemen göze çarpıyor. Salona giriş son derece kolay; biniş kartınızdaki barkodu okutmanız yeterli oluyor. Salonda, özel ihtiyaç veya isteklerinizi karşılamak üzere elemanlarımızın beklediği bir kontuar da bulunuyor. Salonun farklı bölgelerine dağıtılmış konforlu oturma gruplarında, hoş vakit geçirmenizi sağlayacak her türlü ayrıntı düşünülmüş. Çeşitli yiyecek – içecek istasyonlarında, günün zamanına göre değiştirilen sıcak ve soğuk yemek servisi devam ediyor. Salonun kolay erişilen bölgelerine yerleştirilen çok sayıda seyyar masa, geniş içecek seçenekleri sunuyor. Çocuklarıyla seyahat edenler için özel bir oyun alanının yanı sıra, uçağa binmeden önce tazelenmek isteyen yolcular için duş yapma imkânı da mevcut. Salonun geniş pencereleri, doğal ışıkla aydınlanmış bir ortam yaratırken, havalimanı operasyonlarını seyretme olanağı veriyor; salonun bir bölümünün pencereleri ise 100 yıllık bir zeytin ağacına bakıyor. Bir araya gelen bütün bu ayrıntılar, Türk Hava Yolları ile uçuş deneyiminizin, daha uçağa binmeden önce, mümkün olduğunca keyifli olmasını sağlıyor. 1 0 4 SKYLIFEBUSINESS

12 | 2012

Our lounge at Ataturk International Airport has recently been reopened, implementing a totally new concept developed with our catering partner, Turkish Do&Co. The new features are evident as one enters the lounge, where open spaces create a welcoming atmosphere. Access is simple, just scan the barcode on your boarding pass. There is also a staff counter where agents are available to deal with special needs or requests. Once in the lounge, comfortable seats are available in multiple areas with different amenities and distractions. Both hot and cold food is always available at a number of stations throughout the facility and is changed to fit the time of day. Numerous conveniently located carts provide a wide selection of beverages. For those traveling with children, a special play area is provided, and those wishing to freshen up will find shower facilities available. Large windows provide plenty of natural light and a view to the airport operations beyond, and one section of the facility has a living 100-year-old olive tree as its focus. All of these features combine to assure that your experience of Turkish Airlines is enjoyable even before boarding the aircraft.


info müzik

MUSIC

EN IYILER POPULAR HITS

ALBÜMLER ALBUMS

ALBüMLER ALBUMS

CLASSIC

Adele-Someone Like You

JAZZ&BLUES

Best of Chillout

Piano no. 1: II.Largo Cantabile

Hande Yener - Unutulmuyor

Avicii Feat Etta James - Levels

Chris Botti - Italia

Lemongrassmusic

Abe Masashi - Fly to the Sky

Gökhan Keser - En Kötü

Cafe Lounge İbiza Vol. 1

Keiko Matsui - Embrace &

Günümüz Böyle Olsun

Hilary Hahn & Valentina

TÜRKÇE EN İYİLER Turkish HITS

Lisitsa - Sonata for Violin and

Bruno Mars - It Will Rain Coldplay – Paradise

R&B

Pink Martini - A Retrospective

Surrender

Betül Demir - Mıknatıs

David Guetta Feat Sia–Titanium

Kendrick Lamar - Section 80

Putumayo Presents Acoustic

Abe Masashi - Reminiscence

Seksendört - Şimdi Hayat

Dev Feat. Kanye West-In The

Plan B - Who Needs Actions

Cafe

Hilary Hahn & Valentina

Serdar Ortaç - Hayat İzi

Dark

When You Got Words

Lisitsa - Sonata for Violin And

Halil Sezai - Olsun

Flo Rida - Good Feeling

Sean Paul - Tomahawk

CHILLOUT

Piano no. 2: III.The Revival.

Hadise - Aşk Kaç Beden Giyer

Foster The People-Pumped Up

Technique

Emancipator - With Rainy Eyes

Largo-Allegretto

Murat Boz - Kalamam

Lazy Hammock&Zelonka -

Hilary Hahn & Valentina

Arkadaş

Kicks Gotye–Somebody That I Used

ROCK

Come Together

Lisitsa - Sonata for Violin and

Model - Pembe Mezarlık

To Know

Lana Del Rey - Born to Die

Mala Vida (feat.Olivia Ruiz)

Piano no. 3: I.Adagio. Verse I -

Cihan Güçlü - Seni Çok

Gym Class Heroes Feat. Adam

The Fray - Scars and Stories

Afterline-Cry

Andante. Verse II - Allegretto.

Özledim

Levine-Stereo Hearts

Van Halen - A Different Kind

Eldissa - Funky Town

Verse III - Adagio. Last Verse

Tan & Serdar Ortaç - Benim

Imany -You Will Never Know

of Truth

Eric Fernandez - Deliciate

Bacchanale - Camille Saint

Gibi Olmayacak

Mattafix - Living Darfur

Saens

Sertab Erener - Bir Çaresi

Lmfao Feat. Lauren Bennett & Goon Rock - Party Rock

POP

Morcheeba - Fear And Love

Concerto Grosso in G Minor -

Bulunur

Anthem

Rizzle Kicks - Stereo Typical

Nor Eelle - Another Jazzlife

Arcangelo Corelli

Yüksek Sadakat - Sana Aşık

Lmfao-Sexy And I Know It

The Wanted - Battleground

Pat Appleton - Homeland

Eine Kleine Nachtmusic

Yalnız Ben

Lykke Li-I Follow Rivers (The

Alyssa Reid - The Game

Supertangox - Last Tango in

Serenade no. 13 in G Major -

Ozan Doğulu & Atiye -

Paris

Wolfgang Amadeus Mozart

Aşkistan

Magician Remix) Maroon 5 Feat. Christina

OLDIES

The Funly Lowlives - Latazz

Pavane for Dead Princess -

Burcu Güneş - Oflaya Oflaya

Aguilera - Moves Like Jagger

Talking Heads - The Best Of

Vargo - So Sensual

Maurice Ravel

İskender Paydaş & Mustafa

Wawa - Ai No Corrida

The Girl with the Flaxen Hair -

Ceceli - Sensiz Olmaz Ki

Yvonne Sanchez - Voa Voa

Claude Debussy

Teoman - Bak Hayatına

RELAX

JAZZ

Emre Altuğ - Adını Söylerdim

Lana Del Rey - Video Games

B.Zepir - The Lonely Shepherd

Mario Smith - Run Kev Run

Göksel - Acıyor

(Clique Remix)

Sinnliches Verlangen

Italian Secret Service - Vox

Gökhan Tepe - Söz

Adele -Set Fire To The Rain

Mike Howe - A Long Way

Media

Ferhat Göçer - Unutmuş

Pitbull Feat Chris Brown -

to Go

Drew Simpson - Times Are

Çoktan

International Love

Die Magie Des Augenblicks

Changing

Madonna - Give Me All Your

Mike Howe - After the Day

Dave Koz - Deck the Halls

Luvin’ (Feat. Nicki Minaj &

Zirtlichkeit Der Beruhrung

Al jarreau - Cold Duck

M.I.A)

Mike Howe - Cadair Idris

Antonio Carlos Jobin - Looks

Flo Rida Feat.Sia - Wild Ones

Sich Rundherum Wohlfuhlen

Like December

Jessie J – Domino

Die Seele Baumeln Lassen

Basia - Angel Blush

David Guetta Feat Nicki Minaj -

Die Stimmung Geniessen

Billy Cobhan - Shadow

Turn Me On (Radio Edit)

Die Priester - Tantum Ergo

Boney James - Gonna Get It

Katy Perry - The One That Got

Radio Silence - Easy

Dinner jazz - Charlie Parker

Away (Radio Mix)

Snowfalling Will Happen At

Parker”s Mood

Taio Cruz Feat Flo Rida -

This Night

Dinner Jazz - Count Basie I

Hangover

Yoga-Chakra - Blue Ocean

Got It Bad

Pitbull Feat Marc Anthony-Rain Over Me

WORLD

Rihr - We Found Love

Celtic Woman - Believe

Michel Telo - Ai Se Eu Te Pego

Michel Telo - Floresta

Çağrı - Bana Dokunma

Michel Telo

Steve Roach - See Things Steve Roach - Towards the Dream 12 | 2012

SKYLIFEBUSINESS

105


info gişe filmleri

BLOCKBUSTER MOVIES

Diary Of A Wimpy Kid - Dog Days

DIARY OF A WIMPY KID - DOG DAYS

Ruby Sparks

RUBY SPARKS Calvin genç bir yazardır ve konu bulmakta zorlanmaktadır, o sırada Ruby Sparks adlı bir karakterile karşılaşır ve esin kaynağı olur. Calvin is a young writer who struggles with writer’s block,

THE DARK KNIGHT RISES

CAMPAIGN

Bu yaz tatilinde Saftirik Greg Heffley’in, kesinlikle hiçbir şey yapmamak üzere büyük planları vardır. Ancak, babası boş boş vakit geçirmemesi için Greg’i doğa ile vakit geçirmesi için dışarı çıkartır.

İki şirket yöneticisi Kuzey Karolayna bölgesinde daha fazla güç ister. Uzun zamandır birlikte çalıştıkları kongre üyesi yerine Turizm merkezinin naif sahibinin karşı aday olarak seçimlere katılmasını sağlarlar.

It’s summer break and “Wimpy

Two CEOs want more political

Kid” Greg Heffley, has big plans to

influence in their North Carolina

do absolutely nothing. However,

district. They decide to overthrow

his dad doesn’t seem to believe in

their long-term congressman

unproductivity, so he takes Greg

by using naive director of the

out to be one with nature and

local Tourism Centre, as a rival

enjoy his time away from school.

candidate in the election.

Yeni terörist lider Bane, Gotham şehrinin güvenliğini tehlikeye atar. Batman kendisini düşman ilan etmiş bu şehri korumayı reddeder. Batman son karşılaşmasına çıktı mı?

until he is inspired by a character named Ruby Sparks. Starting as

A new terrorist leader, Bane,

just a figment of his imagination,

overwhelms Gotham’s finest. The Dark Knight resurfaces to protect a city that has declared him an

ICE AGE: CONTINENTAL DRIFT

enemy. But has Batman finally met his match?

A Christmas Story 2

A CHRISTMAS STORY 2

DARK SHADOWS

Ralphie’nin 15 yaşındaki halini izliyoruz. Yeni yıl dilekleri şimdi daha büyük. Ralph’i Red Ryder BB silahı yerine 1938 model Skyline dönüştülebilir model otomobil istemektedir.

1752 yılında Joshua ve Naomi Collins oğulları Barnabas ile yeni bir başlangıç yapmak için İngiltere’den Amerika’ya doğru yola çıkarlar. Okyanus bile aileyi üzerlerimdeki gizemli lanetten korumak için yeterli değildir.

Scrat zamanın başlangıcından beri peşinde olduğu meşe palamudunu kovalamaya delice devam etmektedir. Bu Manny, Diego ve Sid için tüm zamanların en büyük macerasını tetikler.

DO-DECA PENTATHLON

This feature sequel follows Ralphie

In the year 1752, Joshua and

Scrat’s nutty pursuit of the cursed

After decades of feuding, two

when he is 15 years old. Now his

Naomi Collins, with son Barnabas,

acorn, has world-changing

brothers embark on a tournament

Christmas wishes are more grown

set sail from England to start a

consequences. This triggers

of twenty-five assorted games to

up: for example, instead of a Red

new life in America. But even an

the greatest adventure of all for

prove which is superior, and, in the

Ryder BB gun, Ralphie wants a 1938

ocean was not enough to protect

Manny, Diego and Sid.

process,

Hupmobile Skyline Convertible.

the family from the curse on them.

1 0 6 SKYLIFEBUSINESS

Yıllardır süre gelen kavgalarında kimin daha üstün olduğunu bulmak için iki kardeş 25 çeşit oyundan oluşan bir turnuva düzenlerler.

12 | 2012


info klasikler

MOVIE CLUB

Practical Magic

JACK FROST

PLEASANTVILLE

PRACTICAL MAGIC

Yeni yılda ölen adam ertesi yıl oğlunun yaptığı kardan adam olarak yeniden canlanır. Bir zamanlar ihmalkar bir baba iken şimdi en harika babaya dönüşür.

İkiz kardeşler kendilerini tekdüze alternatif bir alanda kapalı kalırlar. Kendi çabaları ile Pleasantville’i rengarenk e dönüştürmeye başlarlar…

İngiltere’de modern bir kasabada geçen bu kara komedi fabılda, iki genç kadının gerçek aşkı bulmak için büyü yaparak kadere yön vermeye çalışmaları işleniyor…

TIM BURTON’S CORPSE BRIDE

A man dies on Christmas,

Two twins find themselves

This dark and comic fable is set

Set in a 19th century European

leaving his son fatherless. The

trapped in a monotonous

in a small contemporary New

village, this stop-motion, animated

next winter, however, the man

alternate reality. It’s up to them

England town, where two sisters

feature follows the story of

returns in the form of a snowman

to transform Pleasantville from

struggle to use their gift for

Victor, a young man who is sent

built by the little boy. In his new

black and white to Technicolor.

guiding fate through practical

to the underworld and wed to a

guise, the once-inattentive father

magic to overcome discover true

mysterious Corpse Bride.

unexpectedly becomes the

love.

19. yy da Avrupa’da bir kasabada geçen bu animasyonda Viktor gizemli Ölü Gelin ile evlenmesi için yer altına gönderilir.

coolest dad a kid ever dreamed of.

The Matrix

HOTEL FOR DOGS

JUST MY LUCK

16 yaşındaki Andi ve küçük kardeşi Bruce’un yeni velileri evcil hayvan bakmalarını yasaklarlar. Andi köpekleri için yeni bir yuva bulmalıdır.

Ashley dünyadaki en şanslı kızdır, Jake ise en şansız adam. Aralarında geçen sihirli bir öpücük sonrası şansları yer değiştirir.

When their new guardians forbid

Ashley is the luckiest girl in

16-year old Andi and her younger

the world while Jake is the

brother Bruce to have a pet,

unluckiest guy - until a magical

Andi has to use her noggin to

kiss between them swaps their

help find a new home for their

luck.

dog.

THE MATRIX

EAGLE EYE

Bilgisayarlar tarafından yönlendirilen bir dünyada geçen filmde insanlar bio-elektirik enerjisi üretilmek üzere pil olarak kullanılmaktadır. İnsanlardan kazanılan bu enerji Matrix denilen yapay zeka için kullanılmaktadır.

Jerry ve Rachel’ı gizemli bir kadından gelen telefon görüşmesi buluşturur. Ailelerinin ve kendilerini ölümle tehdit eden bu kadın, onları zorla tehlikeli olaylara sürükler.

OCEAN’S TWELVE

HIGH NOON

Hayatlarının vurgununda başarılı olan Danny Ocean ve çetesi, 2001 yapımı “Ocean Eleven” nın devam filminde; yine zorluklarla karşılaşırlar.

Gary Cooper ve Grace Kelly bu efsanevi kovboy filminde yıldızlaşıyor. Şerifin haydut çetesi ile bekleyen kaçınılmaz restleşmesi. 4 oscar ödüllü ve Gary Cooper’a en iyi aktör oscarı...

Jerry and Rachel are thrown

After pulling off the heist of

Gary Cooper and Grace Kelly

The film takes place in a universe

together by a mysterious phone

their lives, Danny Ocean and

star In this legendary western

run by computers using human

call from a woman they have

his pals find themselves back in

about a lawman awaiting a fateful

beings as batteries for bio-

never met. Threatening their lives

harness in this sequel to 2001’s

showdown with ruthless bandits.

electrical energy. This “people

and family, she pushes Jerry and

blockbuster hit ‘Ocean’s Eleven’.

Winner of four Academy Awards®,

power” fuels the artificial

Rachel into a series of increasingly

including Best Actor for Gary

intelligence known as The Matrix.

dangerous situations.

Cooper. 12 | 2012

SKYLIFEBUSINESS

107


info uluslararası filmler

INTERNATIONAL FILMS

Dragon Tiger Gate

çocuklar için

FOR KIDS

MADAGASCAR 3 Aslan Alex, Zebra Marty, Suaygırı Gloria ve Zürafa Melman New York’a geri dönebilmek için hala mücadele etmektedirler. Kral Julien. Maurice ve Penguenler komik macerada yer alıyorlar.

HOW TO TRAIN YOUR DRAGON Berk adasında yaşayan Hiccup isimli genç viking hayatı boyunca ejderhalarla savaşmıştır. Çocukların zeki ve alışılmamış neşeli kahramanı. A Viking teenager named Hiccup

Alex the Lion, Marty the Zebra,

lives on the island of Berk, where

Gloria the Hippo, and Melman

fighting dragons is a way of life.

the Giraffe are still fighting to

The kid’s intelligence and offbeat

get home to their beloved Big

sense of humor dont sit well with

Apple and of course, King Julien,

his tribe or its chief who just

Maurice and the Penguins are all

happens to be Hiccup’s father.

along for the comedic adventure.

DRAGON TIGER GATE

IF YOU ARE THE ONE SHREK FOREVER II AFTER

Ejderha-Kaplan Kapısı yetenek okulunun yönetisi bir çatışma sırasında öldürülür. Öğrencileri onun adına intikam almaya ve çeteye karşı adaleti sağlamak üzere yemin ederler.

Xiaoxiao ve Qin ile beraberdir ve başka bir beraberlik istememektedir. Qin için ise Xiaoxiao hayatını beraber geçireceği mükemmel kadındır. Qin sevgisini göstermek için Hainan da bir villa kiralar ve test evlilikleri başlar.

The principal of the martial arts

Gerçek bir canavar olmayı hasretle bekleyen Shrek Rumpelstiltskin tarafından kandırılarak bir sözleşme imzalar.

CAILLOU Caillou; büyüklerini dinleyerek daha eğlenceli şeyler yapan bir çocuk. Sevmediklerini sevme yolunu bulan, Caillou şimdi Türk Hava Yolları ‘nda… Caillou is a child who does more entertaining things by listening

Longing for the days when he

the elder people and finds ways

felt like a “real ogre”, Shrek is

to love the things he doesn’t

school, Dragon Tiger Gate, is killed

Xiaoxiao is still dating Qin but she is

duped into signing a pact with

love. Now, Caillou is on Turkish

by the gang leader during a fight.

tired of being in love with anyone.

the smooth-talking dealmaker,

Airlines...

His disciples swear to take revenge

But for Qin, Xiaoxiao is the perfect

Rumpelstiltskin.

and fight for justice

girl to spend his life with. In order

against the gang.

to beg for her love, Qin rents a villa in Hainan

SIXTY MILLION DOLLAR MAN

— and begins their trial marriage together.

Patronunun kızı ile olan ilişkisi nedeni ile zengin adam kaçırılır. Patlama sonrasında bilimadamı onu bir roboto dönüştürür; herhangibir ev aletine dönüşebilme yeteneğine sahiptir.

THE ROAD LESS TRAVELED Hamile bir kadın kocasını kazara öldüren sürücüden aldığı yardım sonrasında matemi ve minnettarlık arasında kalır.

A rich man is blown up by a mafia boss when he flirts with the boss’s

A pregnant woman struggles

girl. After the explosion, a scientist

between grief and gratitude, after

creates a robotic body for him

receiving help from the guilty

that allows him to transform into

driver who killed her husband

different household products.

accidentally.

1 0 8 SKYLIFEBUSINESS

12 | 2012

Madagascar 3


Komedi Sitcom MIKE AND MOLLY Haftasonunu birlikte geçiren Mike ve Molly mutludur. Molly ilişkiyi ağırdan almak ister; ama Mike’ın oyuncak ayı ile okulda onu ziyaret etmesi planlarını bozar.

Kayıp İstanbul

kısa programlar SHORT FEATURES

After spending the weekend together, Mike and Molly are

Kısa Programlar

ecstatic. To avoid getting too clingy, Molly tries to slow down,

Short Features

but it doesn’t help when Mike

KAYIP ISTANBUL

Kategorideki Diğer Diziler Other Dramas In This Category

visits her in the school with a Teddy Bear.

Ünlü Romancı Sevinç Çokum’la dünden bugüne ‘Kayıp İstanbul’un hatıralarının izinde lirik bir yürüyüşe çıkıyoruz.

A lyric walk with the famous novelist Sevinc Cokum in the footsteps of memories of Lost Istanbul from yesterday to today.

Kategorideki Diğer Programlar Other Features on Demand - Batıya Doğru Akan Nehir - ATP Masters 1000 Series - Official Olympic Series - FIFA Futbol Mundial - Gezi Durakları - Big, Bigger, Biggest - How Hard Can It Be? - Megafactories - Escape - İsim İsim İstanbul - Mevlana Aşkın Dansı - Truth Behind - Mega Breakdown - Destination, Extreme - Ayna - Traveler’s Guide to Planets - Lezzetli Sofralar - Sanat Atölyesi

Muhteşem Yüzyıl MagnIfIcent Century

Dram Drama MUHTEŞEM YÜZYIL MAGNIFICENT CENTURY Yirmi altı yaşında bu büyük iktidarı yönetmeye başladığında, Sultan Süleyman önüne öyle bir hedef koymuştu ki; Büyük İskender’den daha güçlü ve yaygın bir Dünyada egemenlik kuracak ve Osmanlı’yı yenilmez kılacaktı.

- Suburgatory - The Middle - New Girl - Two and a Half Men - Friends - The Big Bang Theory - Raising Hope - How I Met Your Mother

Kategorideki Diğer Diziler

Other Dramas In This Category - Fringe - Lie To Me - The Glades

At the age of twenty-six, when he began his reign, Suleiman the Magnificent resolved to establish

How I Met Your Mother

a dominion more powerful and extensive than that of Alexander the Great, which would make the Ottomans an unbeatable force. 12 | 2012

SKYLIFEBUSINESS

109


info

ikram

İÇ HATLAR Bütün iç hatlar uçuşlarımızda yeni “Business Class” hizmet konseptimiz uygulanıyor. Mönülerimiz her hafta değiştiriliyor. Business Class’ta servis edilen yemekler özel olarak hazırlanıyor ve porselen tabaklarda sunuluyor. Gece yarısından sonra saat 02.00 ile sabah 09.59 arası kalkan uçuşlarda sıcak kahvaltının yanı sıra, yoğurt, meyve salatası ve ekmek çeşitleriyle birlikte yenmesi için zeytin, peynir, reçel ve tereyağı servis ediliyor. Mezelerden oluşan soğuk büfemiz sabah 10:00 ile öğleden sonra 16.59 saatleri arasında ve gece 21.00’den 01.59’a kadar servis ediliyor. Saat 17.00’dan 20.59’a kadar ise, sıcak yemek seçenekleri ikram ediliyor. Yemeğiniz ister sıcak ister soğuk olsun, özel Türk tatlılarından oluşan lezzetli bir seçkiyle tamamlanıyor. Ekmek çeşitlerinin yanı sıra alkollü, alkolsüz, sıcak ve soğuk içecekler de yemeklere dahil.

DIŞ HATLAR Uluslararası seyahat eden yolcularımıza, uçuş süresine bağlı olarak iki ya da üç sıcak antre ikram ediliyor. Beslenme düzeni özel yiyecekler gerektiren yolcularımız için gerekli düzenlemeler, önceden bildirilmesi halinde, kolaylıkla yerine getiriliyor. Bunlara ek olarak, yemeğin ardından brendi, likör veya hazmı kolaylaştırıcı içecekler sunuluyor.

OKYANUS AŞIRI BUSINESS CLASS YOLCULARIMIZ Uzun mesafeli uçuşlarımızda Business Class yolcularımıza Turkish Do&Co tarafından hazırlanan en kaliteli ve yenilikçi lezzetler ikram ediliyor. Sadece Türk Hava Yolları’nda bulunan bir hizmet olarak, her Business Class yolcusuna, yemek ve diğer seçenekleri içeren kişiselleştirilmiş bir mönü veriliyor. 1 1 0 SKYLIFEBUSINESS

business class

CATERING

DOMESTIC BUSINESS CLASS

Yolcular, Türk mutfağının en güzel örneklerinden oluşan üç antreden birini seçebiliyor. Taze kavrulmuş, sıcak fındıkla birlikte gelen ilk içki servisinin ardından başlayan yemekte öncelikle, içinden seçim yapabileceğiniz yedi farklı ordövr mönüsü var. Hemen ardından çorba ikramı başlıyor. Arkasından gelen ana yemek, uçuş görevlilerimiz tarafından kişiye özel servis ediliyor. En uzun mesafeli uçuşlarımızda yer alan ayrıcalıklı “Uçan Şefler” hizmeti sayesinde her yemek, Türk Hava Yolları’nın dünya çapında mutfak sunma kararlığına yakışan bir şekilde ikram ediliyor. Ana yemeğin ardından kabin ekibimiz, peynir ve meyve seçeneklerinin yanı sıra, Türk ve dünya mutfağının en lezzetli sıcak veya soğuk tatlılarından oluşan bir mönü getiriyorlar. Çay, kahve ve likör ikramı da mevcut. Tabii ki yemeğin tüm aşamaları, alkollü ve alkolsüz geniş içecek seçeneklerinin yanı sıra, mönüde yer alan yemeklere göre özenle seçilmiş şaraplarla destekleniyor. Kahve tutkunları için Türk kahvesi, espresso ve cappucino servisi de var. Beslenme düzeni özel yiyecekler gerektiren yolcularımız için gerekli düzenlemeler, önceden bildirilmesi halinde, kolaylıkla yerine getiriliyor. Uçuşların çoğunda, varıştan hemen önce, aynı özenle hazırlanmış hafif bir yemek servisi daha yapılıyor. Buna ek olarak, çoğu uçağımızda uçuş boyunca istediğiniz zaman alabileceğiniz atıştırmalıklar da bulunuyor. Türk Hava Yolları’nda sunulan Business Class mönülerinin size unutulmaz bir lezzet deneyimi yaşatması için gereken her şey yapılıyor.

12 | 2012

fered a personalized menu card, which lists the meals and selec-

On all domestic flights, our new

tions available. Passengers may

“Business Class” service concept

choose from three entrees, with

has been implemented. Menus are

distinctly Turkish cuisine items

changed every seven days. Meals

highlighted

in Business Class are carefully

Following the initial drink service,

prepared and elegantly served on

accompanied by warmed nuts, the

porcelain dishes.

meal begins with an appetizer cart

For flights departing between

featuring 7 hors d’oeuvres or small

02.00 and 09.59, our Busi-

dishes from which to choose. That

ness Class passengers enjoy a

initial course is followed by a soup

hot breakfast accompanied by

offering. The main course is next,

yoghurt, fruit salad, olives, cheese

individually delivered by our cabin

as well as jam and butter for the

attendants, which on most long-

breads offered with the meal.

haul flights includes our exclusive

Our cold food menus are served

“Flying Chefs”, assigned to ensure

between 10.00 and 16.59 and

that each meal is presented in a

again from 21.00 to 01.59 and

way that represents the Turkish

feature an assortment of selected

Airlines’ commitment to providing

delicacies to delight the palate.

world class cuisine.

And from 17.00 to 20.59 we offer

After the main course, the crew

a choice of hot meals. Throughout

offers a selection of cheese and

the entire period, whether the

fruit as well as a dessert cart laden

meal is hot or cold, a selection of

with a variety of hot and cold

special Turkish deserts is provided

desserts, representative of both

as a perfect finish. The meals also

Turkish and international cuisine.

include breads and a full choice of

Tea, coffee and liqueurs are also

beverages.

offered.

INTERNATIONAL BUSINESS CLASS

Of course, the entire meal is accompanied by a wide selection of beverages, both alcoholic

For passengers traveling inter-

and non-alcoholic, as well as a

nationally a choice of two or

choice of wines carefully selected

three hot entrees will be offered,

to compliment the food being

depending on the duration of the

offered. For coffee lovers, Turkish

flight. Special dietary needs can

coffee, espresso and cappuccino

be easily accommodated and are

are available.

available on request.

Special dietary needs are easily

In addition, the meal is followed by

accommodated with advance

a choice of brandies, liqueurs and

notice. Many flights also have a

digestives.

second service before arrival with

INTERCONTINENTAL BUSINESS CLASS

the same care and attention paid to preparation and service. In addition, most aircraft have snacks

Our longhaul flights provide pas-

available throughout the duration

sengers in Business Class with the

of the flight.

best and most innovative selec-

Every effort is made to ensure

tions created by Turkish Do&Co.

that Business Class meals on Turk-

Uniquely on Turkish Airlines, each

ish Airlines provide a memorable

Business Class passenger is of-

and delicious experience.


comfort class OKYANUS AŞIRI SEFERLER

EXTENDED RANGE FLIGHTS

Comfort Class’ın ayrıcalıklarından biri de, özellikle bu bölümde seyahat eden misafirlerimizi memnun edecek şekilde yenilenmiş mönülerden oluşan yiyecek – içecek ikramları. Misafirler uçakta alkollü veya alkolsüz içecek veya aperatifler, kuru yemiş ve Türk mezelerinden oluşan bir mönüyle karşılanıyor. Comfort Class’ın özelliklerinden biri de, Business Class müşterilerimize de sunulan keten peçeteler ve porselen tabaklar. Mönülerde iştah açıcılar ve taze salataların yanı sıra, Türk ve dünya mutfaklarının en üst standartlarına göre hazırlanmış sıcak antreler yer alıyor. Hemen ardından ikram edilen peynir, meyve ve tatlı seçenekleri, yemeğinizi mükemmel bir şekilde tamamlıyor. Tıpkı Business Class’ta olduğu gibi, varıştan önce hafif bir ikram daha yapılıyor ve uçuş boyunca atıştırmalık servisi isteğe bağlı olarak devam ediyor. Sunulan mönüye uygun seçilmiş şarapların yanı sıra, ücretsiz alkollü veya alkolsüz içki servisimiz uçuş boyunca devam ediyor. Daha kısa süreli uçuşlarda Comfort Class yolcularımıza sunulan mönüler, günün saatine ve uçuş süresine göre ayarlanıyor.

A One of the exceptional benefits

ULUSLARARASI SEFERLER

INTERNATIONAL FLIGHTS

Uluslararası seyahat eden yolcularımıza, uçuş süresine bağlı olarak iki ya da üç sıcak antre ikram ediliyor. Beslenme düzeni özel yiyecekler gerektiren yolcularımız için gerekli düzenlemeler, önceden bildirilmesi halinde, kolaylıkla yerine getiriliyor. Bunlara ek olarak, yemeğin ardından brendi, likör veya hazmı kolaylaştırıcı içecekler sunuluyor.

Once onboard the aircraft,

of traveling in our Comfort Class is the upgraded catering and meal service, with menus designed particularly to please our guests traveling in this section. Passengers are welcomed with alcoholic or non-alcoholic beverages and aperitifs, accompanied by nuts and Turkish mezzes. One of the special features of Comfort Class is the use of linen cloths and porcelain dishes, just as our Business Class passengers enjoy. Meals include appetizers and fresh salads as well as a selection of hot entrees prepared according to the highest standards of Turkish and global cuisine. The main course is followed by a variety of cheeses, fruits and desserts that provide the perfect ending to each meal. Intercontinental flights usually include a second meal prior to arrival with light offerings and snacks available at any time. A full, complimentary beverage selection is always available including, again, wines chosen to enhance the menu. On shorter flights with Comfort Class seating, menu offerings will be adapted to the time of day and flight duration.

Business Class passengers are offered a selection of newspapers and magazines, and if traveling in Business Class on an intercontinental flight, the crew will provide our special amenities kit with items specifically chosen to make your trip more enjoyable. Welcome drinks are provided on most sectors with a choice of beverage.

12 | 2012

SKYLIFEBUSINESS

111


1 1 2 SKYLIFEBUSINESS

12 | 2012


REK ABET KOŞULL ARI NASIL EŞİTLENİR? Copyright © 2012 United Parcel Service of America, Inc.

Lojistik sayesinde, artık küçük şirketler de 220’den fazla ülkeye ve bölgeye ulaşabiliyorlar ve daha önce sadece büyük şirketlerin sahip olduğu küresel erişime sahipler.

Tarih boyunca, dünya çapında ticaret yapmak karmaşık ve maliyetli olmuştur. Bu nedenle, küresel ekonomide kazananlar her zaman büyük şirketlerdi. Sadece büyük işletmelerde olan şeylere sahiptiler: dünyanın her yerine güvenilir teslimat yapabilmek ve küresel bir tedarik zincirini yönetebilmek için gereken süreçler, teknoloji, bağlantılar ve uzmanlık. Lojistik alt yapıları vardı ve bu önemli bir rekabet avantajıydı.

Lojistik, müşterileriniz nerede olursa olsun onları bulur.

Ama bugün, yüzlerce sektörden binlerce şirket, para ve zamandan tasarruf etmek ve daha rekabetçi olmak için lojistiği kullanabileceklerini görüyor. Bugünün iş dünyasında artık koşullar eşit: Lojistik sadece büyüklerin değil tüm şirketlerin hizmetinde. HERKES İÇİN LOJİSTİK Örneğin, Vision Group gibi bir şirketi ele alalım. Sadece 10 kişilik bir ekiple 34 ülkeye balık avı malzemeleri satıyorlar. UPS, küçük

şirketlerin yeni becerilere ve zaman kazandıran sistemlere ulaşmasını sağlamak için teknolojiye yatırım yaparak bunu mümkün kılıyor. En yeni gönderim yazılımıyla gönderilerin ve gereken dokümanların birkaç tıkla hazırlanmasını sağlarken, Vision Group’un veri tabanıyla entegre olan takip yazılımıyla, kişiselleştirilmiş raporlar hazırlanmasını sağlıyor ve envanter yönetimini kolaylaştırıyor. KÜÇÜK İŞLETMELERE BÜYÜK FIRSATLAR Yeni lojistikten yararlanan diğer bir girişimci şirket ise Sweet Protection. Her şey Ståle Møller’in küçük bir Norveç kasabasında, okul arkadaşları için kaykay ve kask yapmasıyla başladı. Şimdi işlerini kayak ve snowboard için güvenlik ekipmanları üreterek genişlettiler. UPS’in tedarik zinciri çözümlerinden ve dünyanın en iyi entegre küresel lojistik sisteminden yararlanarak, Norveç’te ücra bir depodaki ürünleri Kaliforniya’dan Yeni Zelanda’ya kadar her satış noktasına ulaştırabiliyorlar. Büyük şirketlerin yanı sıra, UPS küçük şirketlere daha fazla kontrol, daha fazla seçenek ve daha az endişe sunuyor. Lojistik ve satış müdürü Gøran Langgård şöyle diyor: “Bir keresinde, bir üretim gecikmesini telafi edebilmek için Çin’den büyük bir sevkiyatın acilen yapılması gerekiyordu. UPS hizmetlerinin esnekliği sayesinde

UPS’in şirketinize neler katabileceğini öğrenmek için ups.com/yenilojistik ya da QR kodu kullanın.

konteynerler hızla denizden hava kargoya çevrildi ve sorun çözüldü.” YENİ LOJİSTİK ANLAYIŞI Buradaki örnek şirketler yeni lojistiğin gücünü keşfeden binlerce şirketten sadece ikisi.

Lojistik, ürününüzün küresel pazarlara ulaşmasını sağlar.

“Lojistikteki yenilikler sayesinde artık küresel dönüşüm ve değişim zamanı” diyen Columbia Business School profesörü Dr. Lucius Riccio, sözlerine şöyle devam ediyor: “Öyle bir dönemdeyiz ki, küçük şirketler büyüklerle rekabet etmekle kalmıyor, yeni fırsatları yakalama konusunda daha hızlı ve becerikli olabiliyorlar.” Bilmeniz gereken şey şu ki, dünyada hiçbir şirket lojistiğin gücünü UPS’ten daha iyi anlayamaz. Gelin, sizi de lojistiğin gücüyle tanıştıralım.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.