12ek

Page 1

MART 1985

ÖZEL EK:2

BİR YILLIK YAYININ DEĞERLENDİRMESİ

SOSYALİST İŞÇİ BİR YAŞINDA KURTULUŞ ÖRGÜTÜ MERKEZ KOMİTESİ

Örgütümüzün yayın organı Sosyalist İşçi bir yılını ta mamladı. Kimi gecikmeler le de olsa genelinde düzen li olarak dağıtılan gazetemi zin birinci yılında bazı nok talara değinmekte  yarar  var.  Gazetenin  içeriğine  ilişkin  bir  değerlendirmenin esas olarak Yazı Kurulu tarafından yapılacağından hareket ede rek daha değişik yönleri vur gulamaya çalışacağız. Örgütümüzün  siyasi  faaliyeti nin ana  eksenini  oluşturan  Sosyalist İşçi üzerine söyle nebilecek çok şey var. Gaze tenin içeriği ve üstlendiği işlevleri  ne  ölçüde  yerine  ge tirebildiği olmak üzere iki ana başlık  altında  ele  alabi leceğimiz  bu irdelemede  bi zim  vurgulayacağımız  yan,  Sosyalist  İşçi  ile örgütümü zün genelde yürüttüğü siyasi faaliyet arasındaki paralel lik, faaliyetlerimizde Sosya list İşçi’yi ne ölçüde silah olarak, hayatın canlı prati ğinin ayrılmaz bir parçası, siyasi faaliyetin aynası ve yol göstericisi  olarak  kulla nabildiğimiz olacak. Örgütümüz Türkiye ve Ku zey Kürdistan’daki sosyalist birikimin küçük bir parça sını temsil eder. Buna bağlı olarak çalışma alanları dar dır  ve  işçi  sınıfının  ileri  un surlarının çok küçük bir azınlığına ulaşabilmektedir.  Nesnel  durum budur. Ancak bir yıllık faaliyet so-

nucu gö rülmüştür ki, yayın organımı zın ulaştırılabildiği her alan da aldığı tepkiler son derece olumludur. Sosyalizmin ajitasyon ve propagandasını ya pan, her fırsatta işçi sınıfı nın  toplumsal  kurtuluş mücadelesindeki öncü temel ro lünü vurgulayan, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki siyasi gerçekleri açıklama  ve  dünya  işçi  sınıfının deneylerini işçi sınıfımıza aktarma görevlerini yerine getirmeye çalışan, bü tün bu faaliyetinde “İşçi sı nıfının  kurtuluşu  kendi  eseri olacaktır”  şiarını  bayrak  edi nen Sosyalist İşçi, ulaşabil diği alanlarla ilerici işçiler ta rafından benimsenmektedir. Bunun yanı sıra bir işçi gaze tesi olarak, biçim ve içeriği, örgütümüz  dışındaki  kimi  sos yalist çevrelerce de olumlu olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda Sosyalist İşçi nin başarılı bir yayın organı olduğu açıktır. Sosyalist İşçi’nin çıkışını, ör gütün düzenli siyasi faaliyeti nin başlangıç noktası olarak ele alırsak, geçen bir yıllık sürede örgütümüzdeki geliş melere kısaca değinmekte yarar var. İçinde bulunduğumuz koşul lar bellidir. Askeri yönetimin yetkilerini giderek sivil yönetime devrettiği bu dönem, son derece yetkinleştirilmiş bir  oligarşik  devlete  dönüşü mü

ifade ederken, bu sivilleş menin toplumdaki genel bir demokratikleşme faaliyetini içermediği açıkça görülmek tedir. Ezilen sınıl ve tabakala rın  aleyhine  bir  dizi  ekono mik, sosyal, siyasal düzenlemeler, toplu sözleşmeler vb. ciddi bir toplumsal muhale fetle karşılaşmazken, memnuniyetsizlik  belirtileri  mırıl danmalar  düzeyindeyken, toplumsal tepkilerin aktif biçimleri gözlemlenmezken,  devlet  aygıtı tüm  güçleriyle  sosyalist  ve  devrimci örgütlenmelerin üstüne yüklenmeyi sürdürmektedir. Toplumsal hareketliliklerin  ciddi  boyutlarda söz  konusu  olmadığı  bu  statüko aynı zamanda sosya list hareket için sıçramalı,  ani  gelişmelerin  değil, küçük kazanımların söz konusu olması, küçük mevziler için mücadele nin  sürdürülmesi  anlamını içermektedir.  Kısacası  “Al manca konuşmanın” gündem de olmasıdır. Soruna bu açıdan baktığımızda, verili ko şullarda örgütümüzün bir yıl da  aldığı  mesafe küçümsen memelidir. Örgütümüz bir yıl içerisinde önemli dönemeçlerden  geçti.  Bir  yandan geçmişin değerlendirilmesi çabalarını ve teo rik faaliyetini sürdürürken,  öte  yandan  1.  Kongresini toplayarak  örgütsel  faaliyetinde yeni bir evreye başladı. “Geçici” sı-

fatını terk ederek, is mini Kurtuluş Örgütü’ne dö nüştürdü. Kurtuluş  Hareketinin  zemi ninde sürdürülen ve ideolo jik-teorik mücadele sonucu temel konularda aynı düşünen  yeni  yoldaşların  örgütümüzle birlik olma arzusu ve bunun pratikte somutlanması Kur tuluş Örgütü’nü güçlendiren çok önemli bir gelişme  idi.  Bugün  örgütümüz, önüne koy duğu görevleri başarma yo lunda daha güçlü ve kararlıdır. Gazetemizin  şiarı  “İşçi  sınıfı nın kurtuluşu  kendi  eseri  ola caktır” şeklindedir.  Komüniz me  giden yolda, işçi sınıfı, kendisi ile birlikte tüm insan lığın kurtuluşunu sağlayacak biricik sınıftır. Bugün, Türki ye ve Kuzey Kürdistan somu tunda ise işçi sınıfı henüz “kendisi için sınıf” olma süre cini yaşıyor. Sosyalist İşçi bu aşamada ona sosyalizm bili mini götürme, sınıfı sosyalizm bilinciyle donatma,  günlük  ve  uzun  vadeli mücadelesinde yol gösterme, yardımcı olma amacında. Sosyalist İşçi’nin  amacına  ne  ölçüde ulaşabildi ğinin  önemli  bir  kriteri saflarımızdaki sınıf bilinçli işçile rin artışıdır. Daha önemlisi yarının yönetici sınıfının bugünden yönetme sanatı,  siyasi  ve  örgütsel  faaliyet üzerinde  yeteneklerini  ne  ölçüde geliştirdiğidir.


Sayfa: 2

SOSYALİST İŞÇİ

Özel Ek:2

DEĞERLENDİRME KAMPANYASINA KATILALIM SOSYALİST İŞÇİ YAZI KURULU

Mart 1984’de yayınlanmaya başlayan  gazetemiz  birinci  yılını  doldurdu.  Zorlu  koşul lar  altında yayma başladık. Baskının en ağır olduğu, giz liliğin en ağır olduğu ve en  önemlisi  işçi  sınıfının,  onun öncü  unsurlarının  4  yıldan  beri tüm örgütlülüğünü kay bettiği mağlubiyet günlerinde yayına başladık. Bütün  bu  ko şullar  Sosyalist  İşçi’nin ka rakterinde, yayın politikasın da derin etkilere sahiptir. Hiç kuşku yok ki ağır mağ lubiyet koşullarında  ufak  te fek  aksamalarla ayda bir yayınlanabilmiş olması Sosya list İşçi’nin en önemli başa rısıdır. 12 Eylül öncesinin gelişme döneminin rakamları ile hiçbir  şekilde  karşı laştırılamayacak olan küçücük dağıtımına rağmen Sosyalist İşçi gelişen, gürbüzleşen bir yayın organıdır. Sosyalist İşçi devrimci hare ketin alışageldiği yayınlardan farklı bir gazete. O bir yan dan okuyucusuna ajitasyon için malzeme sağlayan, dün yadaki ve ülkedeki siyasal gelişmeleri yorumlayan, öncü işçilerin birliğini başlıca amaç edinmiş olan, bu nedenle de örgütlenme sorunlarını tar tışan bir yayın organıdır.  Ay nı  zamanda örgütlenmemizin geçmişle hesaplaşmasının teo rik yenileşmenin siyasal so nuçlarını yayınlamaktadır. Sosyalist İşçi bir teorik yayın organı değildir. Ama o “suç üstü yakalayan” bir ajitasyon gazetesi de değildir. “Suçüstü yakalamak” illegal, aylık bir yayın için mümkün değildir. Gazetenin yazılarının yazılması,  basılması  ve  okuyucuya

ulaşması sürecinde geçen za man, “suç üstü” durumunu ortadan kaldırmaktadır. Böy lesi bir ajitasyon Sosyalist  İşçi’nin  değil,  örgütün çeşitli birimlerinin yayınlayacağı bil dirilerin işidir. Sosyalist İşçi, her şeyden ön ce bir işçi gazetesidir. Tüm yayın politikasının  belirleyi ci  yanı  budur. Onun ele al dığı her konu, işçi sınıfının çıkarları, işçi sınıfının hedef leri  açısından  incelenir.  Çün kü Sosyalist  İşçi  Türkiye  ye  Kuzey Kürdistan da devrimin fiili öncüsü, temel gücü ola rak sadece işçi sınıfını görür. Her haber, her makale işçi sınıfının gözlüğünü taşır, örgütün işçi sınıfı içindeki bu günkü cılızlığı  göz  önüne  alındığında, Sosyalist İşçi Kurtuluş Örgütü 1. Kongresi’nin kararlarına uygun bir bi çimde  hitap  ettiği  alanı  bü yük kentlerin büyük sanayi işletmelerinde toplanmış ön cü unsurlarla sınırlamaktadır. Bu  okuyucu,  sosyalizme  aşina olan, az-çok örgütlü, ya da örgütlenmeye  yatkın  bir  ke simdir. Amaç,  bu  okuyucu nun  ajitasyon malzemesini  zenginleştirmek, deney  alışve rişini  sağlamak  ve doğru bir sosyalizm anlayışı çerçevesin de örgütlenmesine yardımcı olmaktır. Kısacası öncünün siyasal birliğine hizmet et mektir. Bu noktada, Sos yalist İşçi’nin bir başka göre vi  öne  çıkıyor.  O,  aynı  za manda bir örgütlenme aracı dır. İyi kavrandığı ve kul lanıldığı takdirde bu özel liği daha da gelişecektir. Sosyalist  İşçi’nin  iyi  bir  örgütlenme  aracı  olabilmesi  onunla

örgüt ve okuyucu ara sındaki ilişkiye, bu ilişkinin sağlamlığına ve biçimine  bağ lıdır.  Eğer  örgüt  ve okuyucu Sosyalist İşçi’yi daha iyi bir örgütlenme aracı haline getir mek istiyorsa, bu takdirde Sosyalist İşçi’nin gecen bir yıllık yayın faaliyetine,  bu  dönem  boyunca örgüt ve okuyucu ile Sosyalist İşçi arasındaki ilişkilere, kılı kırk yararak bakmamız gerekir. 1 yıl boyunca, okuyucu Sos yalist İşçi’yi  hangi  ölçülerde  kullandı. Gerek; yeni sosya list, öncü işçilere ulaşma  anlamında,  gerekse  onu, sınıf içindeki gelişmelerin örgüt lenmemizin çeşitli sorunları nın tartışıldığı  bir  platform  olarak kullanma  anlamında.  Bunlardan birincisinde ne denli başarılı olduğumuz, okuyucunun, örgüt birimleri nin  gelecekteki  tartışmasında ortaya çıkacaktır. Bu konuda, şimdilik,  yazı  kurulunun  söy leyebileceği  çok  şey  yok. Ancak ikinci konuda hemen söyleyebiliriz ki, Sosyalist İş çi bir örgütlenme aracı ola rak yeterince kullanılmamış tır. Geçmişte  de  sık  sık  tekrar ladığımız bir talep var; “Da ha çok yazın,  daha  çok  haber  yollayın”. Bu isteği hep okuyucusunun katkısı olmadan sosyalist bir gazete kör  ve  sağır  olur  diye  açıkladık. Kör ve sağır olan dilsizdir. Sosyalist İşçi’nin bir yılı, dilimizin zenginliği açısından pek başarılı değil. Sınıf içindeki her gelişme, var olduğumuz her fabrika dan, işyerinden,  işçilerin  dü şünceleri, duyguları,  buralardaki  ufak, büyük,  her  geliş meden  Sosyalist

İşçi haberdar edilmedikçe, gözümüz ve kulağımız kapalıdır dolayısıy la dilimiz de zengin değildir. Çare daha çok haber, daha çok yazıdır. Daha çok tar tışmadır. Eğer ne olduğunu yeterince tartışmazsak, ne olması gerektiğine de yete rince cevap veremeyiz. Öte yandan, Sosyalist İşçi’nin sosyalizm anlayışı, üç beş kişinin söylediği,  tüm  örgütün  dinlediği  bir sosyalizm  değil dir,  örgütün  en canlı bir bi çimde her sorun üzerine ay rıntılı tartıştığı, her taktık adımı kolektifçe oluşturdu ğu bir sosyalizmi savunuyo ruz, örgütümüzün doğmasındaki itici tartışmalardan biri sidir bu. Eğer, bu niteliğimizi geliştiremezsek tartışan bir örgüt haline gelemezsek, bi lelim ki, örgütlenmemizin,  Türkiye  solunun sayısız grup ve partilerinden hiçbir farkı kalmayacaktır. Bu  açıdan  baktığımızda  oku yucunun  ve  örgütün  Sosyalist İşçi’ye katkısı, en kötü nokta da olmasa  da  başarılı  değil dir.  İğneyi kendimize,  çuval dızı  başkalarına batıralım ve yaptığımızla yetinmeyelim. Sosyalist İşçi’nin büyük aksa malar olmadan her ay Türki ye’de düzenli yayınlanmış  ol ması,  genel  siyasi gelişmelere yorumlar getirebilmiş olması eksikliğimizin üstünü kapata maz.  Bugün,  aynı  maddi  ko şulları yerine getirebilen dev rimci yayın  sayısı  oldukça  azdır.  Ama bizim onlardan bir farkımız olmalıdır.  Bu  sahip  olduğumuz  sosyalizm  anlayı şıdır,  ama  farklılığımızın  so-


SOSYALİST İŞÇİ

Özel Ek:2

Sayfa: 3

mut, maddi göstergeleri de olmalıdır. Bu noktada şunu da belirt mek gerekir; geçmişle hesap laşmak, geçmişi aşabilmek, elbette ki bir günün sorunu değildir. Bu bir süreç işidir ve örgütlenmemiz teorik olarak olduğu kadar, pratik olarak da bu süreci yaşamaktadır.  Bu  nedenle,  geçen  bir yıllık durumu bu sürecin bir sonucu olarak görebiliriz. Ama bu, arkasına sığınacağımız bir özür olmamalıdır. Sosyalist İşçi’nin maddi bir dökümü bu özel Ek’te yer alan diğer yazıda yapıldı. İş te elimizdeki somut veriler onlardır. Aşacağımız durum da gene onlardır, öyleyse he defimiz bellidir; Sosyalist İşçi’yi tartışan, canlı, kolektif bir yayın haline getirmek. O takdirde, Sosyalist İşçi örgütlenmemizin canlı  bir  si lahı  olacaktır,  öncünün çev resinde toparlanacağı bir araç haline  gelecektir.  Partileşme nin  ilk fakat henüz ilkel adımı budur. Sosyalist İşçi, bu sayısıyla birlikte bir tartışma kam panyası açmaktadır. Bu sayı da Yazı  Kurulu’nun  ilk  değer lendirmelerini  bulacaksınız.  Ama Sosyalist İşçi’nin tam bir değerlendirmesi tüm oku yucunun bu tartışma kam panyasına  katılmasıyla  müm kündür. Sosyalist İşçi’den beklenen ler, Sosyalist  İşçi’de  görülen  eksiklikler, gerek içerik, gerek biçim açısından dobra, dobra yazılmalıdır. Tartışma kam panyası  fikirlerin  çatıştığı  ve sentez olduğu bir platform olmalıdır. Aynı zamanda, tüm yoldaşlar Sosyalist İşçi’nin fiili örgütlenmemiz açısından  değerlendirmesini  de yapma lıdır. Her fabrikada, her sanayi bölgesinde, Sosyalist İşçi kaç satıştan kaç satışa ulaşmıştır, Sosyalist İşçi’ye maddi yardım kaç fabrika dan, kaç işçiden veya işçi grubundan gelmektedir.  Bun lar,  Sosyalist  İşçi’nin karak terini ortaya çıkaracaktır. Kendimizi sınamamızın zemi nini oluşturacaktır. Bugünkü gizlilik koşulları ne deniyle bu  tür  sayıları  açıkça  gazetemizde yayınlamamız  mümkün  değil. Ancak, Yazı Kurulu’nun ve Merkez Komi tesi’nin bu sayıları tam olarak bilmesi ve gizliliğin kuralla rını bozmadan ilân edebilmesi (örneğin % olarak ifade edebi liriz) nereden nereye geldiği mizi gösterecek ve yarın ya pacağımız değerlendirme de nereden  nereye  ilerlemiş  ol duğumuzu tespit etmemizi sağlayacaktır. Bütün yoldaşlar! Sosyalist İşçi’yi tartışmak için görev başına!

ZİNDANLAR BOŞALSIN

TÜM SİYASİ

TUTUKLULARA ÖZGÜRLÜK

GAZETE KOLLEKTİF BİR FAALİYETTİR SOSYALİST İŞÇİ

sahip  olması  gereken  düzenli liğinin bozulmuş olmasıdır.

YAZI KURULU

Sosyalist İşçi’nin fiziki bir değerlendirmesi  gazetemizin  bir  yıllık yayın faaliyetinin maddi sonuçlarım ortaya ko yacaktır. İçeriğe ilişkin  genel  değerlendirmemizle birlikte bu fiziki değerlendirmenin Sosyalist İşçi’nin geçmiş bir yılının eksikliklerinin saptan masında yararlı olacağına inanıyoruz. Sosyalist İşçi geçen bir yıllık yayın faaliyetinde bir sayı aksadı. Kasım sayısı olması gereken 8. sayı zamanında yayınlanamadı ve bu nedenle Aralık sayısı 8/9uncu sayı lar olarak çıktı. Bir yıllık yayın dönemimizin  hiç  kuş kusuz  en  büyük olumsuzluğu bu aksaklıktır. 8. sayımızdaki aksama elbette ki bir  yıl  içinde  12  sayfa  daha  az yayın  yapmış  olma mız  değildir. Soruna böyle bakıldığında, çıkan 2 özel Ek bu açığı fazlasıyla kapamak tadır. Asıl  sorun,  bir  yayının

11. sayı ile birlikte verilen ti ze! Ek, Sosyalist İşçi’nin yayınındaki bir yeniliktir, önü müzdeki yayın döneminde Yazı  Kurulu  birçok  başka konuda özel Ekler yayınla mayı düşünmektedir. Bütün yoldaşlar yeni özel Ekler için önerilerini Yazı Kurulu’na iletmelidirler. Sosyalist İşçi’nin, sayfa düzeni ve baskı  boyutları  bizce  en  uygun olan şekli ile çıkıyor. Buna rağmen yazıların harf lerini küçük, satırları sık ve sayfaları sıkışık bulan yoldaş lar  önerilerini  acilen  gönder melidirler.  Talepler  önemli  bir sayıya (çoğunluk olması şart değil) ulaştığı anda bugünkü düzeni değiştirmek için hare kete geçebiliriz. Ancak  sayfa  sayısını  arttırmaya yol açacak önerilere karşı değiliz ama  mali  yönden  sınırlı  olduğu muzu hatırlatırız, önerilerin uzun dönem  hedeflerini  de  göz  önüne almalarını  diliyo ruz.  Sosyalist İşçi’nin  gelecek  için  önüne  koy-

duğu hedef önce 15 günde bir çıkmaya  başlamak  sonra  da  gerekli okuyucu miktarına ve po litik koşullara  ulaşıldığında  haftalık  olmaktır.  Bu  anlamda  periyodunu etkileyecek öneri leri de özellikle titizlikle in celemek gerekiyor. Bir yılda yayınlanan 11 sayı ve iki özel Ek’te toplam 146 yazı yayınlandı. Sayı başına 12 yazı düşmektedir.  Bu  so nuç Yazı  Kurulu’nun baştan plânladığı sayıya uygundur. Gazetenin çıkmaya başlama sından önce yapılan çalışma lar içinde her sayıda 2 sayfa lık bir yazının yanı sıra,  geri  kalan  her  sayfada  1, bazen  iki  yazı  düşünülmekteydi. Bu durumun değişebilmesinin tek yolu  gazetemizin  sayfa  sayısının arttırılmasıdır. Bir  yılda  çıkan  146  yazının  ikisi Lenin ve Engels’den yapılan birer çeviri, biri Nec det Adalı yoldaşın mektubu, biri ise Kurtuluş Geçici örgü tü Merkez Komitesi Sekretaryasının  “Açıklama”sıdır.  Ge-


Sayfa: 4

SOSYALİST İŞÇİ

riye kalan 142 yazıdan 43’ü ise Yazı Kurulu tarafından yazıldı. Bu 43 yazıdan 28’i özel Eklerde çıkan yazılar dır. Tüm yazılar içinde Yazı Kurulu imzalı veya imzasız olup Yazı Kurulu’nun sorum luluğunu taşıyan yazıların oranı % 19.2’dir.

114 yazı ise 32 yoldaş ta rafından yazıldı. Bu, sayı başına 3 yeni yoldaşın Sos yalist  İşçi’ye  yazı  yazması  demektir. Zaten her sayıda yazarlar topluluğumuza  katı lan  yoldaşların sayısına baktığımızda da görüyoruz ki 11 sayının 6’sında 2 yeni yoldaş, 1 sayıda 3, iki sayıda 4 yeni yoldaş ve bir sayıda 5 yoldaş aramıza katılmışlar. Sosyalist İşçi’ye yazı yazan yoldaşların sayısı Kurtuluş Örgütü’nün ve okuyucularımı zın gazeteye yazı yazmak konusunda büyük ölçüde tu tuk davrandıklarını göster mektedir. Açık olan bir ger çek odur ki Kurtuluş Örgütü ve okuyucuları Sosyalist İş çi’ye Çok daha fazla sayıda yazı gönderebilecek durum dadır. Bugün 32 olan yazar sayımız, bizce, çok kolaylık la 2, 3 katına çıkabilir. Önümüzdeki dönemde  mut laka  ulaşılması  gereken hedef lerden birisi yazar sayımızı 2, 3 katına  çıkarmaktır.  Başa rabileceğimize kesinlikle ina nıyoruz. Yeter ki bütün yol daşlar kaleme kağıda sarıl sınlar. 32 yoldaş tarafından yazılan 114 yazının yoldaşlar arasın da nasıl dağıldığına  bakar sak  katılımın eksikliğindeki bir başka ciddi sorunla kar şılaşırız.  114  yazının  87’si  (% 66.4’ü) 9 yoldaş tarafın dan yazılmış. Bu 87 yazının da 66’sı, yani tüm yazıların % 45.2’si 5 yoldaş tarafın dan yazılmış. Geriye kalan 25 yazı ise 23 yoldaşa  ait.  2  yoldaş  ikişer  yazı yazar ken 21 yoldaş birer yazı yollamışlar. Bu sayılar çok açık bir bi çimde örgütün ve okurların Sosyalist İşçi’ye yazı yazma konusundaki eksik tutumları nı göstermektedir. Bir sosya list işçi gazetesinin yazılarının %80’inin çok ufak bir azınlık tarafından yazılıyor olması o gazetenin kolektif bir ya yın olma konusundaki iddia larına gölge düşürür. Demek ki sadece daha çok yoldaşın  yazı  yazmasını  sağlamak yet memektedir, onunla birlikte bütün yoldaşların Sosyalist İşçi’ye düzenli olarak yazı yazmalarını da sağlamamız gerekmektedir. Gene, var olan potansiyelimiz bu sorunu da olayca aşmamızı sağlayacak niteliktedir. Kadın yoldaşların durumu da Sosyalist İşçi’nin bir başka olumsuzluğunu yansıtmakta dır. 32 yazarın sadece 3’ü

kadın yoldaşlardır. Yani, tüm yazarların %9’u. örgütümüz içindeki kadın yoldaşların oranı göz önüne alınınca, ka dın yoldaşların Sosyalist işçi’ ye yazı yazma konusunda er kek yoldaşlardan daha da tu tuk davrandıkları ortaya  çık maktadır.  1.  Kongre’mizin Kadın Sorunu üzerine olan kararını hatırlarsak, orada; “Kadın yoldaşların örgütü müzün her düzeydeki organla rında daha çok yer almaları için özel çaba  gösterilmesini  örgütün  önüne görev olarak” koymaktaydık. Kadın yoldaş ların Sosyalist İşçi’ye olan katkılarının oranı bu görevin ne denli canlı olarak önümüz de yerine getirilmemiş  bir  biçimde  durduğunu göster mektedir. Hemen işaret et mek gerekir ki bu görevi yerine getirecek olan  gene  kadın  yoldaşların kendileri dir, öyleyse, kadın yoldaşlar, erkek  yoldaşlardan  daha  da  bir azimle kâğıda, kaleme sarılmalıdırlar. Sosyalist İşçi’nin birinci sayı sından itibaren yazılan yazı ların konularını kabaca şöyle sınıflandırmak mümkün; genel olarak politik durum yazıları (tüm yazıların % 22’si). Genel olarak ekonomik gelişmeler üzerine (%  6).  Kendisine  işçi  sınıfını  bir bütün  olarak  konu  alan  yazılar  (% 24).  Fabrika  haber  ve  yorumları (%11). Kadın hareketi, cinsel sorun (%4). Dış haberler ve dünya (%17). Ulusal sorun (%11). Gazetenin kendisi üzerine (%2). Kavgada kayıp ettiği miz  yoldaşlarımızın  anısına yazılan  ve  sosyalizmin  usta larının yazdıkları yazıları bu sınıflandırmaya dahil et medik. Yazıların dağılımı Sosyalist İşçi ilk çıkarken kendine he def aldığı yayın politikasına ve okuyucu kitlesinin ihtiyaç larına oldukça yakın fakat bizce bazı eksiklikleri de ta şıyor, örneğin, işçi sınıfına ayrılan yazılar (toplam %35), bu bizce gerçekçi fakat fabri ka  haberlerinin  bu  toplam  içinde henüz %11 gibi bir dü zeyde kalması düşündürücü.  Yazarlar  ve  öneriler kısmında  buna  tekrar  döneceğiz.

Özel Ek:2

Diğer taraftan dış haberler %17 ile gayet tatmin edici. Fakat ulu sal sorun ve kadın sorunu açı sından aynı şeyi söylemek mümkün değil. Kadın sorunu üzerine olan yazıların %4’te kalması  bizce  üzerinde  önem le durulması gereken bir nok ta. Ulusal soruna  gelince  bir  önemli  eksiklik ulusal azın lıklar ve özellikle Ermeni sorunu üzerine yazıların ol mayışı. Genel politika üzerine olan yazılar ise %22 ile oldukça yüksek, bizce her sayıda bir tane baş yazı ve gerektiğin de bunu destekleyen bir ikin ci yazı ile %10-15 arasında kalması beklenirdi. Genel  olarak  sosyalizm  ve  dünya pro letaryasının  sorunlarına  yöne lik yazılar ise genelde dış haberler arasında kayıp olmuş ve gereken önemi elde  ede memiştir.  Konuya  ilişkin geniş kapsamlı yazılara ih tiyaç vardır. Yazıların  bu  bileşiminin  ga zetenin yazarlarının bileşimi ile yakın ilgisi vardır. Yazar lar arasında ilk dikkati çeken kadın yoldaşlarla işçi yoldaş larımızın yazılarıdır. Kadın yoldaşlarımızın sayılarının genelde az olması bir  öl çüde  kadın  yazılarının  duru munu açıklıyor. Fabrika iş çisi yoldaşlarımızın,  hareke tin  üyelerinin çoğunluğunu oluşturmasına karşılık fabrika lardan yazı gelmemesi üzücü. Fakat üzüntünün çare olma dığı da bir gerçek. Bu aşılması zorunlu bir engeldir. Gazetenin işçi yoldaşların deneylerini ve yorumlarını yansıtmasının önemi büyük tür. Gazete ancak böylece işçi sınıfının kendi kendine kendi sorunlarını anlattığı bir kürsü olabilir. Diğer taraftan Yazı Kurulu’nun ve diğer or ganların genel hakkındaki yo rumları bu tür yazılarla güçlenecektir. Bazı yoldaşlar uzun yazılar yazamayabilirler (biz herkesin yazabileceğini biliyoruz), ama hiç olmazsa kısa notları gazeteye aktara bilirler, örneğin son bir ayın en önemli buldukları gazete haberlerini bir kâğıda” yaz salar, yol-

daşlarımızın nelere öncelik verdikleri hakkında bir fikrimiz olur. Konu  bulmakta  sıkıntı  çek mek  bir sebep olabilir ama bunun hemen üstesinden  gele biliriz.  Bu  sayıda  bir fabrika  anketi  örneği  yayınlıyoruz, bir de fabrika içi faaliyete ilişkin bir yazı var. Bunlar yazı yazmak ve tartışmak  için  birer  zemin  oluşturu yorlar. Ayrıca hem fabrikada hem de etrafımızda  artık  alıştığımız  ama kaale almadığı mız bir sürü sorun var.  Örneğin, sokakların pisliği, toplu taşımacılık, konut ve sağlık sorunları, su ve kana lizasyon, fabrikalarda sağlık koşulları, patron işçi ilişki leri, fabrika yönetiminin iş çiye karşı tavrı vb. Bu konu ları tekrar gündeme getirmek gerekir, üzerlerinde düşünüp yazmak ve tartışmak gerekir. Bir başka konu spor. Türki ye’de milliyetçiliğin histeri düzeyinde yeniden üretildiği en yaygın alan desek yalan olmaz. Ayrıca son derece ticarileşmiş bir alan. Geçen lerde  siyah  basketbolcuların ‘milli takım’a alınıp alınma masında olduğu gibi işin içine artık ırkçılıkta karışma ya  başlıyor.  Bunlar  birkaç örnek,  dikkatli  bir  komünist  böyle onlarca örnek bulacak tır çevresinde. Ve  nihayet  bu  sayıda  yayınlamaya baş ladığımız gazete değerlendir mesi özellikle ele alınıp tar tışılması gereken bir konudur. Yoldaşlar, gazeteye yazı yaz mak, yerine getirilmesi zorun lu bir ödev olmaktan  çok  öte  bir  şeydir.  Bu hareketi mizin iç işleyişi ve demokratikliği ile ilgilidir. Bir grup insanın yazıp  geniş  kitlelerin  okuduğu  ve ‘öğrendiği’ dö nem geride kalmıştır, fiilen bu duruma kendimizi uydurmak zorundayız. Kendini ye nileyen yaşayabilir. Gazete faaliyetine hepimiz katılmak zorundayız. Yoksa hareketi mizde demokrasinin işlediği ne kendi kendimizi nasıl inandıracağız. Demokrasi sa dece merkezi kararların ör gütün genel iradesi ile sınır lanması, birey  üyenin  hak larının  korunması vb. değil dir. Teorinin, propaganda ve ajitasyonun yapıldığı düzeye de doğrudan müdahale et mek demektir. Bu konuda ilgisizlik göstermek hakkına sahip değiliz. Durumu şöyle görmeliyiz: Hareketin tümü, her bir üyesinden  doğrudan,  sadece  pratik  değil, teorik faaliyete de katılmasını bek liyor. Bu isteği geri çevirme, görmezden  gelme  hakkına  sa hip  değiliz. Değer verdiğimiz uğrunda yaşadığımız ilke ve umutlarımızı hep beraber sa vunup paylaşmak için ileri. Yaşasın Sosyalizm!  Yaşasın Demokratik Merkezi yetçilik! Kahrolsun memurluk ve bü rokrasi!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.