31ek

Page 1

YURTDIŞI ÖZEL SAYI: 3

MART 1987

TÜRK ORDUSU GÜNEY KÜRDİSTAN'A SALDIRDI Sömürgeci Türkiye ordusu bir kez daha sınırı aşarak Güney Kürdistan (Irak Kürdistan’ı) topraklarına girdi. Türk ordusunun bahanesi gene “teröristleri kovalamak”. Elimize geçen ilk bilgilere göre 30’a yakın savaş uçağının da katıldığı operasyonda bombalanan Kürt köylerinde 100’lerce Kürt ölmüştür. Ne var ki bu defa girişilen askeri operasyon oldukça değişik bir biçimde planlanmış durumda. Her şeyden önce sınırı aşan askeri kuvvetlerin sayısı oldukça büyük. Aynı şekilde Türk ordusu sınıra yeni kuvvetler, zırhlı birlikler göndermektedir, ikinci olarak ise operasyon başlamasından çok sonrasına kadar gizlenmeye çalışıldı. Sosyalist İşçi’nin daha önce belirttiği gibi Türk ordusunun Kuzey Kürdistan’da yapmakta olduğu yığınağın bir nedeni PKK’nın bir süredir bölgede sürdürdüğü faaliyet olsa da esas olarak emperyalizmin jandarmalığıdır. Bugün bölgede bu jandarmalık görevinin en önde gelen görevi İran-lrak savaşının bölgedeki dengeyi bozacak bir biçimde sona ermesini ve hatta gelişmesini engellemektir. İran’ın geçtiğimiz ay “güney cephesi”nde, Irak’ın Basra kentine karşı giriştiği saldırı ve onunla birlikte Irak Kürdistan’ında sağladığı KDP-KYB

tahlilde ise İran’ın zaferi Türkiye’deki dinci akımı —ister İran destekli olsun, ister olması— ileri itecek, cesaretlendirecektir. Türkiye oligarşisi böylesi bir gelişmeden rahatsızdır.

Sömürgeci Türk ordusu Güney Kürdistan topraklarına bir kez daha saldırdı. Yüzlerce Kürt katledildi. Kahrolsun sömürgecilik. ittifakı savaşın ileriki gelişme aşamaları için oldukça ciddi sinyaller vermekte.

birisi olarak Türk ordusuna da savaşa müdahale etme görevi düşebilir.

İran son saldırısı ile Irak güçlerini ciddi ölçüde geriletmeyi başarmış durumda. Daha da önemlisi, yeni bir taarruzda — üstelik bu kez taarruz iki cepheden birden olabilir— Irak’a adeta nihai darbeyi vurabilir. Irak için Basra hayati bir öneme sahip. Kent adeta Irak’ın dünya ile açık kalan son kapısı. Bu kentin düşmesi askeri ve ekonomik açıdan Irak için ölümcül bir darbe haline gelebilir, en önemlisi ise Irak’ın İran’a karşı dayanma gücünü oluşturan askeri malzeme akışı durabilir.

Türkiye için savaşa müdahalenin emperyalizme jandarmalık etmekten daha ileri iki maddi temeli daha var. Birinci olarak Güney Kürdistan’daki muhtemel gelişmeler, ikinci olarak ise “irtica”.

Bütün bu muhtemel gelişmeler —ki ilkbahar da gerçekleşmesi mümkündür— bölgedeki tüm dengeyi yerinden sarsıp, alt üst edebilir, işte böyle bir anda bölgedeki çok çeşitli faktörlerden

Güney Kürdistan ulusal kurtuluş hareketi İran zaferi ile zafere ulaşamaz. Bu açık bir gerçek. Ancak Güney Kürdistan İran’ın zaferi ile ciddi ölçüde çalkalanacaktır. Olası başka gelişmelerle birlikte Güney Kürdistan’da beklenmeyen gelişmeler başlayabilir. Öte yandan İran’ın zaferi bu ülkeyi bölgede oldukça üstün bir duruma getirecektir. Bunun yanı zira bir süredir Türkiye’de büyük gürültüsü kopan “irtica”nın İran destekli olduğu kesin olamasa da Türkiye’nin iddiasıdır. Son

Bütün bu söylediklerimiz Türkiye’nin son giriştiği askeri hareketin arkasında yatan nedenlerdir. Türk ordusu eğer bu kez kalıcı bir biçimde Güney Kürdistan’a girmediyse bu operasyonu ile daha sonraki bir saldırısını meşrulaştırma yolunda ileri bir adım daha attı. Türk ordusunun İran-lrak arasındaki haksız savaşa herhangi bir biçimde katılışı ülke içinde yeni bir gericilik dalgasının da başlangıcı olacaktır. Bu “gerici” dalga üzerinde çok sözü edilen “irtica”dan farklı olacaktır. Gericilik açık ki gene ilk önce işçi sınıfı hareketine ve sola vuracaktır. Gerici dalga en çirkin biçimi ile “gericiliğe” karşı (!) Atatürkçülük paravanasının arkasında harekete geçecektir. Milliyetçilik, Kürt ulusuna karşı şovenizm had safhaya çıkacaktır. Bütün bu gelişmeler karşısında sosyalistlere düşen ilk görev milliyetçiliğe karşı ciddi bir ajitasyon ve propoganda faaliyetidir. Türk ordusunun şoven yüzünün teşhiridir. Kahrolsun Türk milliyetçiliği. Kahrolsun Şovenizm.


17-19 NİSAN TARTIŞMA TOPLANTISI

Türkiye sosyalist hareketi içindeki teorik suskunluğun kırıla-bilmesine katkıda bulunabilmek için bir süredir Kurtuluş Örgütü‘nün düzenlediği Sosyalist Tartışma Haftalarının Aralık 1986’da yapılan sonuncusunda düzenlenmesi kararlaştırılan tartışma toplantısının hazırlıkları devam etmekte. 3. Sosyalist Tartışma Toplantısı‘na katılan grup, çevre ve kişilerin yanı sıra birçok grup ve çevre daha Nisan ayındaki toplantıya katılacağını belirtti. Şimdiye kadar toplantıya katılmaları ve toplantının örgütleyişlerinden olmaları is-

tenen gruplardan sadece Türkiye ve Kuzey Kürdistan Kurtuluş Örgütü “aynı tarihlerde toplantıları olduğunu” söyleyerek toplantıya katılamayacaklarını belirtti. Son kongre kararlarında yurtdışındaki bu tür çabalara katılmayı bir ilke olarak önlerine koyan TKKÖ‘lü yoldaşların bu tutumu pek anlaşılır gibi değil. Üç gün sürecek olan Nisan toplantısı üç panel şeklinde olacak; Birinci gün Türkiye devrimci hareketinin geçmişinin değerlendirmesi ikinci gün Tür-

kiye ve Kuzey Kürdistan’da mevcut durum

Üçüncü ve son gün ise Türkiye devrimci hareketinin önündeki perspektifler tartışılacak. Toplantılar panel biçiminde olacak olmasına rağmen konuşmacılar dışında toplantıya katılan herkes tartışmalara elden geldiğince zaman sınırlaması olmaksızın katılabilecekler. Sosyalist işçi bütün okurları ve taraftarlarını Nisan toplantısına en geniş katılım için çalışmaya çağırır.

KISA HABERLER

İNGİLTERE'DE BASIN GREVİ BİTTİ Yaklaşık bir yıl önce başlayan basın işçileri grevi geçtiğimiz ay bitti. Grevin yenilgi ile sonuçlanmasının başlıca nedeni Thatcher hükümetinin son iki yıldır çıkarmakta olduğu yeni sendikalar yasalarına sendikaların direnmemesi ve yeni yasanın kurallarına uymaları oldu. İngiltere’deki yeni sendikalar ve grev yasaları grev yapılmasını adeta olanaksız hale getirmekte. Basın işçilerinin sendikaları ise 5.000 işçinin greve başlamaları anından itibaren büyük ölçüde yasaların getirdiği yeni kurallara itaat ettiler. Böylelikle işyerinde grev olmasına rağmen patron bastığı gazeteleri kolaylıkla dışarı çıkarabilmekte ve dağıtabilmekteydi. Wapping grevinin mağlup olmasından bir süre sonra

başbakan Thatcher patronların katıldığı bir toplantıda yaptığı bir konuşmada iftiharla son iki yılda grevlerin en düşük düzeye indiğini anlattı. Yeni yasalara karşı sendikaların pasif tutumunu İngiliz işçi partisi de paylaşıyor. Partinin sağ yönetimi işçi sınıfının oylarını nasıla alacağından emin olarak yürüttüğü sağ politikalarla orta sınıfların oylarını kazanmaya çalışıyor. Ancak gelişmeler işçi Partisinin hesapladığı gibi olmuyor. Orta sınıflar işçi Partisine yaklaşmadığı gibi işçilerde giderek işçi Partisi’nden uzaklaşıyorlar. Bunun son göstergesi geçenlerde yapılan bir ara seçim, İşçi Partisi’nin geleneksel kalelerinden biri olan ve yoğun bir işçi bölgesi olan Greenvvich’de yapılan seçimleri işçi Partisi büyük bir farkla kaybetti. YURTDIŞI ÖZEL SAYI:3 MART 1987

YUNANİSTAN’DA GENEL GREV DALGASI “Sosyalist” PASOK’un hükümetinin yaşam koşulları ve ücretler üzerine başlattığı saldırı PASOK’un bazı kanatlarının ve bu arada PASOK kontrolündeki sendikaların da tepkisi çekti. Bunu üzerine Başbakan Papaendru’nun hükümeti (bir bakan hariç) baştan aşağı değiştirmesinin hemen ardından Yunanistan ciddi bir grev dalgası ile karşı karşıya geldi. Kamu sektöründeki iki grevin yanı sıra ard arda gerçekleşen iki genel grev bütün ülkede yaşamı tam anlamı ile felce uğrattı. Ancak işçi sınıfının hükümeti tehdit eden bu hareketi karşısında hükümetin yardımına “komünist” partisi koştu. “Komünist” partisi grevlerin durdurulmasını talep etti.

KÜRDİSTAN İŞÇİ DERNEĞİ KONGRESİ YAPILDI 31.0cak.l987’de merkezi Londra’da bulunan Komela Karkeren Kürdistan (Kürdistan işçi Derneği / Kürdistan Workers Association) 1. Olağanüstü Genel Kurulu toplandı. Genel Kurul’da iki farklı anlayış etrafında bir kutuplaşma gözlendi. Seçimleri, dernek üyeliğini ve faaliyetini milliyet esasına oturtmaya karşı çıkan ve demokratik bir işleyişi egemen kılmak isteyen kanat kazandı. Yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Şilan, Dilşat, Celil, Şındar ve Seyfi. Yedek Üyeler: Berfi ve Mirza 1 Şubat. 1987’de ilk toplantısını yapan yeni Yönetim Kurulu kendi arasında bir görev bölümü yaptı. Buna göre Başkanlığa Seyfi, Sekreterliğe Şilan, Saymanlığa Dilşat oybirliği ile getirildiler. Türkiye ve Türkiye Kürdistan’lı göçmen işçileri ve sosyalistleri demokratik bir işçi kitle örgütü olan Komela Karkeren Kürdistan’ı desteklemeye, ona omuz vermeye çağırıyoruz. Komela Karkeren Kürdistan (Kürdistan Workers’ Association) Yönetim Kurulu

SOSYALİST İŞÇİ

OKU OKUT ABONE OL

HABERLEŞME ADRESİ:

BM Box 5737, LondonWClN33XX, İNGİLTERE


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.