Tasarim Magazine

Page 1

EKİM OCTOBER 2015

TR_15 TL KKTC_20TL CN RBM_135 EU_€15 US_$19

OFİSLER OFFICES

10

255

OFİSLER OFFICES

212262-2015/08


vitra.com.tr

facebook.com/VitrATurkiye

twitter.com/VitrATurkiye


İÇİNDEKİLER CONTENTS

TASARIM 255 EKİM / OCTOBER 2015

36

Aspen’den Yeni Lumuner Led Aydınlatma Sistemleri Aspen’s New Lumuner LED Lighting Systems

38

FOX International Channels

42

Good Design Award Sergisi Good Design Award Exhibition

46

Enerji Etiketi Değişiyor The Energy Branding System is Changing

50

ASTOR HELLAS HQ

54

Tamedia

58

MIFF

Kral ve Kraliçeler’den Don Kişotlara... From Kings and Queens to Don Quixotes...

62

The End of Sitting

68

Nesneyi Yeniden Keşfetmek Exploring The Object

6

Koyaanisqatsi

72

Textilmacher

8

Ofis Zemin Kaplamalarının Minimalist Yönü The Minimalist Aspect of Office Flooring

74

Teknotel II

GÜNDEM AGENDA 18

Aspendos Antik Tiyatrosu Restorasyonu Restoration of Aspendos Ancient Theatre

KONU SUBJECT 4

10

Ödüllü X Grille X GRILLE with Award

12

Forbo Giriş Sistemleri Forbo Etrance Flooring Systems

16

Hettich on Tour

24

Derin Design Çalışma Alanlarına Renk Katıyor Derin Design Adorns Working Spaces

20

Julian Weyer

60

Aurelie Hoegy

26

Tasarımın Teknoloji ile Buluşması Design Meets Technology

76

Sertaç Ersayın

78

Deer Architects

28

Ofislere Özgürlük ve Dinamizm Freedom and Dynamism To The Offices

30

Pargeta - Çağrı Merkezi Masaları Pargeta - Call Center Tables

32

Renklerin Rehberliğinde Tasarlanan Ofis An Office Designed By The Guidance Of Colours

34

DererOmay Mimarlık’a European Property Awards Ödülü Award for DererOmay Architecture by European Property Awards

RÖPORTAJ INTERVIEW

CO NTE N TS

104

Rönesans Holding Ofis

112

Bestseller

118

Unasur

121

MALZEME

127

Çizgi

DOSYA FILE/ BİTKİ ve TASARIM PLANT & DESIGN

PROJELER PROJECTS 82

Paksoy Ofis

90

Dominion

96

(Un)Curtain

KÖŞE 44

Yeraltı Tünelleri


002

TASARIM 255

KÜNYE IDENTITY

YIL 25 SAYI 255 FİYATI 15 TL KKTC 20 TL

TASARIM YAYIN GRUBU Hanımefendi Sokak No.138/1 Daire 1, 3 34381 Şişli - İstanbul, TÜRKİYE T +90 212 296 67 58 pbx F +90 212 241 54 93 www.tasarimgroup.com.tr www.tasarimbookshop.com tasarim@tasarimgroup.com.tr İRTİBAT VE SHOWROOM:

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ MANAGING EDITOR

GRAFİK TASARIM GRAPHIC DESIGN ATÖLYE TASARIM

SATIŞ VE PAZARLAMA SALES AND MARKETING

Enis Tibet enis@tasarimgroup.com.tr

grafik@tasarimgroup.com.tr

Kamil Güner

REKLAM VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRÜ / ADVERTISING AND PUBLIC RELATIONS DIRECTOR

ABONE SERVİSİ SUBSCRIPTIONS

YAYIN KOORDİNATÖRÜ PUBLISHING COORDINATIOR

YAYIN DANIŞMANLARI PUBLISHING DIRECTORS

Tasarım Book Shop Bahariye Caddesi Nevzemin Sokak No: 6/A 34710 Kadıköy - İstanbul T +90 216 418 39 38 TASARIM YAYIN GRUBU KURUCUSU VE ONURSAL BAŞKANI HONORARY PRESIDENT Raşit Tibet İMTİYAZ SAHİBİ CONCESSIONAIRE

abone@tasarimgroup.com.tr

Serpil Süyök serpil@tasarimgroup.com.tr

Prof. Dr. Önder Küçükerman

Atilla Kuzu, Adnan Serbest, Funda Akın, Necati İnceoğlu, Ruşen Dora, Didem Erten Bilgiç, Aykut Karaman, Atilla Yücel, Oktan Nalbantoğlu

ONLINE SATIŞ DESTEK destek@tasarimgroup.com.tr

REKLAM MÜDÜRÜ ADVERTISING DIRECTOR

BASKI VE RENK AYRIMI PRINTING AND COLOR SEPERATING

Elif Tanıt elif@tasarimgroup.com.tr

Matsis Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Tevfikbey Mahallesi Dr. Ali Demir Cad. No: 51 34290 Sefaköy / İSTANBUL T +90 212 624 21 11

KATKIDA BULUNANLAR CONTRIBUTORS

YAZI İŞLERİ EDITORS Merve DENİZ editorial@tasarimgroup.com.tr

Prof. Dr. Ruşen DORA, Yrd. Doç. Dr. Pınar ERKAN

YAYIN TÜRÜ Yaygın Süreli Yayın

KAPAK GÖRSELİ COVER IMAGE

Emre Tibet emre@tasarimgroup.com.tr

DOMINION OFFICE ©Hufton + Crow

TASARIM DERGİSİ TASARIM YAYIN GRUBU TARAFINDAN YILDA 10 SAYI YAYINLANIR. TASARIM IS PUBLISHED TEN ISSUES A YEAR BY TASARIM PUBLISHING GROUP. © TASARIM YAYIN GRUBU gönderilen yazı ve projeleri yayınlamakta serbesttir. Yazılar ve künyeler proje müellifinden ve/veya yazarından sağlanır. Yazı, resim, künye, projeler, görüş ve eleştirilerin sorumluluğu sadece proje müellifine ve yazara aittir. Tasarım Yayın Grubu’nu kesinlikle bağlamaz. Dergi içinde yayınlanan tüm resim ve yazıların yayın hakları Tasarım Yayın Grubu’na aittir. Dergideki konulardan, yazı,

www.tasarimdergisi.com

proje ve fotoğraflardan Tasarım Yayın Grubu’nun yazılı izni olmadan kısmen veya tamamen alıntı veya çoğaltma yapılamaz. © TASARIM PUBLISHING GROUP is free to publish submitted projects and texts. Texts and sections revealing the project information are provided either by project owner or author. The sole responsibility for texts, images, projects

information tags, projects, views and critics pertains to the project owner or author, therefor Tasarım Publıshıng Group cannot be held responsible. The publishing rights for all the images and texts that are published in the magazine solely belong to Tasarım Publıshıng Group. Partial or full usage of any projects, texts and images published in any issue of the magazine is strictly prohibited without prior consent granted by publisher itself.

DAĞITIM VE SATIŞ NOKTALARI İSTANBUL REMZİ KİTABEVİ / AKMERKEZ Akmerkez İşhanı, Nispetiye Cd. No: 223 Etiler / İSTANBUL Tel: 0212 282 25 75 REMZİ KİTABEVİ / NİŞANTAŞI Rumeli Cd. No: 44 Nişantaşı / İSTANBUL Tel: 0212 234 54 75 - 76 REMZİ KİTABEVİ / CARREFOUR Carrefour Ticaret Merkezi İçerenköy / İSTANBUL Tel: 0216 448 03 73 - 74 REMZİ KİTABEVİ / MAYADROM Mayadrom Alışveriş Merkezi Akatlar / İSTANBUL Tel: 0212 352 33 55 REMZİ KİTABEVİ / PROFİLO Profilo Alışveriş Merkezi Mecidiyeköy / İSTANBUL Tel: 0212 217 12 25 REMZİ KİTABEVİ / KANYON Kanyon A.V.M. Levent / İSTANBUL Tel: 0212 353 05 00 - 01

REMZİ KİTABEVİ / SUADİYE Bağdat Cad. No: 452 Suadiye / İSTANBUL Tel: 0216 361 90 71 REMZİ KİTABEVİ / KEMERBURGAZ Kemer Mall A.V.M. Kemerburgaz / İSTANBUL Tel: 0212 360 36 10 - 11 REMZİ KİTABEVİ / İSTİNYE Migros A.V.M. İstinye / İSTANBUL CAN KARDEŞLER Kayışdağı Cd. No: 306 / 6 İçerenköy / İSTANBUL Tel: 0216 576 05 81 KABALCI KİTABEVİ / BEŞİKTAŞ Sinanpaşa Mh. Ortabahçe Cd. No: 8/A Beşiktaş / İSTANBUL Tel: 0212 327 33 22 KABALCI KİTABEVİ / İSTİNYE İstinye Park A.V.M. İstinye / İSTANBUL Tel: 0212 345 54 44

İSTANBUL MODERN SANAT VAKFI Tel: 0212 334 73 95

YURTDIŞI SATIŞ NOKTALARI DİSTRİBÜTÖRLER

DERİN DESIGN Şair Nedin Cad. No: 20// Akaretler / Beşiktaş / İSTANBUL Tel: 0212 225 20 03

ÇİN Metto Design Books Room 203, Fuxing Building, Fuxing Road, Futian, Shenzhen, China

BİL STORE Evliya Çelebi Mah. Meşrutiyet Cad. No: 90 Beyoğlu / İSTANBUL Tel: 0212 245 90 00

LÜBNAN Encyclomedia Tayouneh Center Block A - IST Floor - Tayouneh Beyrut, Lübnan

MİMARLAR ODASI KÜTÜPHANESİ Mumhane Cad. No: 4 Karaköy / İSTANBUL

SURİYE Librarie Universelle P.O. BOX 336 Şam, Suriye

TASARIM PARKI Yoğurtçu Çayırı Cad. İskender Apt. No: 76/1-2 Kadıköy / İSTANBUL Tel: 0216 348 34 27 TRABZON ÇİZGİ KİTABEVİ Maraş Cad. Meydan Hamamı Sk. Doktorlar İş Hanı No: 3 / 17 TRABZON Tel: 0462 323 01 81

KUVEYT Kuwait Book Stores P. O. Box 4541 - 13046 Safat - Kuveyt İRAN Links International Engelab Ave-Acros Tehran University Forozande Pasaje No: 326 Tahran, İran

HİNDİSTAN The Variety Book Depot Avg Bhawan, M-3, Connaught Circus Yeni Delhi - 110 001 MALEZYA / SİNGAPUR Basheer Graphic & Design Books, #04-19, Bras Basah Complex, BLK 231, Bain Street, Singapur B.A.E Dar Al Hikma LLC P.O. Box: 2007 Deira - Dubai KORE A&C Publishing P736-44, A&C Building, Yeoksam-dong, Gangnam-gu, Seul, Kore KOLOMBİYA Grafam Bookshop Calle 11a sur No 52- 82 Medellin, Kolombiya HONG KONG Page One Publishing Pte Ltd 20 Kaki Bukit Techpark II, Singapur

TASARIM YAYIN GRUBU DERGİLERİ TÜRKİYE’DEKİ TÜM YAYSAT GAZETE BAYİLERİNDE ve YUKARIDA BELİRTİLEN NOKTALAR’DA SATILMAKTADIR. TASARIM DERGİSİ’NİN YURTDIŞI DAĞITIMI, BELİRTİLEN ÜLKELERDE DİSTRİBÜTÖRLÜKLERİMİZ TARAFINDAN YAPILMAKTADIR.


Hayal mekanlar yaratır Ses ve Işık Sistemleri Görüntü Sistemleri Prodüksiyon Sistemleri Akustik Ürünler Güç Sahne Mekanik Sistemleri Projeksiyon Sistemleri Akustik ve Yangın Perdeleri

Perdeler & Perde Rayları Kumaşlar Koltuk Sistemleri Zemin Kaplamaları Karşı Ağırlık Sahne Mekanik Sistemleri Truss ve Sahne Sistemleri Platform ve Liftler

eramitagroup

Kapılar Kablolar Konektörler Paneller & Kutular Rack Kabinler Yönlendirme Sistemleri Prodüksiyon Sarf Malzemeleri


004

TASARIM 255

KRAL VE KRALİÇELER’DEN DON KIŞOTLARA... Bozlu Art Project Nişantaşı, 22 Ekim - 6 Aralık tarihleri arasında Türkiye’de soyut sanatın önde gelen isimlerinden Özdemir Altan’ın “Kral ve Kraliçeler’den Don Kişot’lara” isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Bozlu Art Project Nişantaşı, Türkiye’de soyut sanatın önde gelen isimlerinden Özdemir Altan’ın kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Özlem İnay Erten’in yaptığı sergide, Özdemir Altan’ın 1960’lı yıllarda gerçekleştirdiği “Krallar ve Kraliçeler” serisinden, 1970’li yıllardaki “Gerçekçi Dönem”ine, 1980’li yıllarda ürettiği kavramsal sorgulamalar içeren üç boyutlu işlerinden, kolajlara ve 1990’lı yıllarda başlayıp günümüze kadar devam ettirdiği Soyağaçları’ndan, son dönem çalışmalarını içeren Don Kişot serisine kadar uzanan farklı dönemlerinden örneklerin yer alacağı geniş bir seçkiye yer verilecek. Sanatçının bu tarihler arasındaki ara dönemlerinin ve kolektif çalışmalarının da izlenebileceği sergi, Altan’ın uzun sanat yaşamında giderek daha da netleşen sanatsal görüşlerinin özeti niteliğinde. “...Sanat referans verir, etki kaçınılmazdır, yöntem değil sonuç önemlidir... ...Sanat birbirinden farklı kavram, köken, yapı ve mantıkların bir araya gelmesiyle oluşur... ...Sanata zorla anlam yüklenemez. Onun kendi anlamını kendisinin bulmasına izin verilmelidir...” gibi motto niteliğindeki sözleriyle sanata dair görüşlerini yineleyen ve çalışmalarını uzun yıllardır bu doğrultuda devam ettiren sanatçının, yetmiş yıla yaklaşan sanat yaşamındaki önemli köşe taşlarını yansıtmayı amaçlayan sergi, her değişimin ve başlanan yeni serinin bir sanatçı için kendi içinde barındırdığı “risk” unsurundan hareketle, Altan’ın uzun yıllardır devam ettirdiği coşkulu arayışları gözler önüne sermek istiyor. • Bozlu Art Project hosts the personal exhibition titled “From Kings and Queens to Don Quixotes” between October 22 and December 6, of Özdemir Altan, a prominent artist of abstract art in Turkey. Bozlu Art Project Nişantaşı hosts the personal exhibition of Özdemir Altan, a prominent artist of abstract art in Turkey. In the exhibition curated by Özlem İnay Erten, a wide selection of examples from various periods of Özdemir Altan will be displayed including the “Kings and Queens” series he created in the 60s, his “Realistic Period” in the 70s, the three dimensional works comprising conceptual queries that he created in the 80s, his collages, the Genealogical Trees he started in the 90s and carried on to date and the Don Quixote series comprising his recent works.

Yeni Dönem, 73x99 cm, Tuval üzerine Akrilik

SERGİ EXHIBITION

FROM KINGS AND QUEENS TO DON QUIXOTES...

The exhibition, where the interim periods of the artist between these dates and his collective works may also be viewed, is a summary of the artistic views of Altan, which are increasingly clarified in his long career in art. “...Art gives references, an impact is unavoidable; not the means, but the ends are important... ...Art is created by different concepts, origins, structures and logics coming together... ...A meaning cannot be attributed to art by force. It should be allowed to find its meaning itself...” The exhibition, which aims to reflect the important milestones in the artist’s career of nearly seventy years who has repeated his views on art with the aforementioned words, which can be considered as his motto, and who has carried out his works accordingly for many years, based on the “risk” element every change and newly started series carry for an artist, aims to display the invigorated quests Altan has been carrying out for many years.


Burası senin evin. İçindekileri de sen seçtin. Her şey tam da istediğin gibi. İşte bu kendin olabilmenin hafifliği. İşte bu, Kelebek etkisi.

kelebek.com / 444 1 805


TASARIM 255

006

SERGİ EXHIBITION

KOYAANISQATSI Çınar Eslek 10 Ekim – 20 Kasım tarihleri arasında “Koyaanisqatsi” adlı kişisel sergisiyle izleyici karşısına çıkıyor. Sanatçı bu sergide beden söylemini, mekan bilgisi üzerinden kurguluyor. Bir görünür olup bir kapanan sınırlarıyla soyut bir alan olarak ele aldığı mekanın, soyutluğuna yaklaşan kişiyi ise çalışmalarının odak noktasına oturtuyor. Serginin başlığı, Godfrey Reggio’nun yönetmenliğini yaptığı, Philip Glass’ın müziklerini bestelediği 1982 tarihli “Koyaanisqatsi” filminden geliyor ve bu atıf, yitip giden şeylerin seyrine dalmış bir bireyin sinematografik bakışını vurguluyor. Kaybetme hali karşısındaki birey için tarihsellik ve mekan gibi büyük anlamlar taşıyan kelimeler, birbirini peşi sıra takip eden imgelere dönüşüyorlar. Bu akışkanlık ise en çok hayatın salt imgesinin nasıl oluştuğuna ve aynı hızla yok olduğuna dair belirtileri sunuyor. Keza Hopi Kızılderililerinin diline ait olan ‘koyaanisqatsi’ kelimesi, “kontrolden çıkmış hayat”, “dengesiz hayat” gibi anlamlar içeriyor. Emre Zeytinoğlu, Eslek’in bu yeni sergisindeki çalışmalarına dair şunları söylüyor: “Çınar Eslek bu sergisindeki yapıtlarda, izleyiciye bildik görüntüler sunuyor; örneğin bunlar arasında ‘doğa’ya dair olanlar ağırlık kazanıyor. Baktığımız zaman, bunlara da hemen ‘Bu bir doğa parçasıdır’ diyoruz. Ve birbirimize bunlar hakkında bir şeyler söylerken, ‘O doğa parçaları’ demekte hiç tereddüt etmiyoruz. Dahası, o görüntülere ‘doğa’ sözcüğünü yakıştırırken de aynı güveni duyuyoruz. Düşünmüyoruz ki o görüntüler birer ‘doğa parçası’ olmaktan hayli uzaktır, hatta onların ‘doğa’ ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Sergideki

görüntüler ‘doğa’yı andırmakla birlikte doğadan kopartılmış, yeniden düzenlenmiş, kimyasal maddelerle kaplanmış ve sentetik nesneler olarak imal edilmişlerdir. Ve ‘doğa’ diye sunulmaktadır. 19. yüzyılda kendisini üretim sisteminin makineler dünyasına terk eden insanların, artık ait oldukları doğaya değil de kendi yarattıkları bir ‘doğa’ya tabi oluşları ve bundan da yakınıp durdukları gibi bir şeydir bu; belki Friedrich Hegel’in ‘ikinci doğa’ dediği gibi bir şey…’’ • Çınar Eslek is meeting the audience with her newest solo exhibition titled ‘Koyaanisqatsi’ between 10 October and 20 November. In this show, the artist is building the discourse of body through spatial information. The artist approaches the space as an abstract area with glimpsing boundaries and she puts the person to the focus of her studies who is able to reach the abstraction of this space. The title of the exhibition refers to the movie Koyaanisqatsi directed by Godfrey Reggio in 1982 and the soundtrack of it was composed by Philip Glass. Her reference emphasizes the cinematographic view of an individual who is contemplating on the things that are gone. For the individual who is encountering the state of loss, the big words such as historicity or space are turning into images following one another. This fluidity on the other hand, shows signs on how pure image of life is constituted and vanishes with

the same speed. Likewise, Koyaanisqatsi which is an Indian-American word means ‘life out of control’ or ‘unbalanced life.’ Emre Zeytinoğlu’s comments on Eslek’s new series: “In her works at this exhibition, Çınar Eslek presents already known images to the audience; the ones related to the nature gains more importance among them for instance. When we look at them, we say ‘This is part of the nature’ or we do not hesitate to call them ‘those parts of nature’ when we talk about them to each other. Moreover, we have the same confidence when we call those images ‘the nature.’ We do not think that those images are very far away from being ‘parts of the nature,’ furthermore, they do not have anything to do with ‘nature.’ Although they resemble ‘the nature,’ the images in the exhibition are broken off from the nature, reorganized, covered with chemical substances and produced as synthetical objects. And they are presented as ‘nature.’ It is as if the human beings in the 19th century who left themselves to the production system’s world of machines and dependent on not the nature they are belonging to but a ‘nature’ they created. And this is something they complain about, it is something like what Friedrich Hegel calls ‘the second nature’...”


Dekorasyon İçin “Parlak” Fikir

Her Şey Doğal, Her Şey Kendi Renginde Daha şeffaf, düşük demirli düzcam ile üretilen Flotal Ultra Clear ayna, daha parlak bir görüntüye sahiptir. Yüksek ışık yansıtma özelliğiyle bulunduğu ortama derinlik katarak ferahlık hissi verir, berrak ve doğal görüntü sunar. ®

444 9 872 f / sisecamduzcam T / sisecamduzcam sisecamduzcam.com

20150910-TASARIM-220x300.indd 1

15/09/15 15:09


008

TASARIM 255

“Minimalist O s Zemin Kaplamalar ; Mosa / Terra Maestricht”

Abbott Ofis / Sistema Teknolojik Yapı

Temsil ettiği dünyaca ünlü markaların birbirinden özgün koleksiyonlarıyla adından söz ettiren kibrID MATERIAL, ofis projelerinde de iç mimar, mimar ve tasarımcılar tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Mosa firmasının Terra Maestricht koleksiyonuyla ofis projeleri zemin kaplamalarına minimalist yorumlar getiren kibrID MATERIAL, yüksek teknik özelliklere sahip karolarla uzun ömürlü bir kullanım da sunuyor. Sistema TR tasarımı Covidien ve Abbott firmalarının giriş bölümlerinin zemininde tercih edilen Terra Maestricht, LED aydınlatmalı seçeneğiyle de fonksiyon ve tasarımın uyumlu birlikteliğini ofislere taşıyor. Farklı yüzey ve aydınlatma alternatifleriyle zeminlerde çarpıcı etkiler oluşturan koleksiyon, çizilme, yıpranma ve aşınmalara karşı da yüksek direnç gösteriyor. Mimar ve iç mimarlar tarafından ticari yapılarda

ÜRÜN PRODUCT

THE MINIMALIST OFFICE FLOORING; MOSA / TERRA MAESTRICHT

Covidien Ofis / Sistema Teknolojik Yapı

ve konut projelerinde sıklıkla tercih edilen karolar, ofis projelerinde de oldukça ilgi görüyor. Markanın Türkiye’de kullanıldığı diğer ofis projelerinin bazıları şunlarıdr; Google, EIB, Erdemir, SHCA, Sistema TR, Berko İlaç Fabrikası vb. • • kibrID MATERIAL which makes its mark with the unique collections of many renowned brands, is preferred oftenly in office projects by interior architects, architects and designers. kibrID MATERIAL which brings minimalist interpretation to office projects floorings with Mosa’s Terra Maestricht collection, also offer a long usage span with tiles that possess high technical features. With colors and models that appeal to each decoration style, the collection provides unlimited design options to offices. With their distinguished

lines, the product also brought integrity to Covidien and Abbott offices’ floors. Terra Maestricht which was also preferred on the floors of Sistema design Covidien and Abbott firms’ entrances, also bring the coherent combination of function and design to offices with LED lighting option. The collection which creates eye-catching effects on the floors with different surface and lighting alternatives, also provide high resistance against scratches, wearing and attrition. The tiles which are preferred oftenly by architects and interior architects in commercial structures and housing projects, are also considered in office projects. Other office projects; Google, EIB, Erdemir, SHCA, Sistema TR, Berko İlaç Fabrikası etc.


ADVERTORIAL

kibrID MATERIAL

kibrID MATERIAL ÜRÜNLERñ SEÇKñN

OFñS PROJELERñNñN DE ñLK TERCñHñ…

Abbott Ofis / Sistema Teknolojik Yapı

ULUSLARARASI FIRMALARIN ÖZGÜN KOLEKSIYONLARINI TÜRKIYE’DE SATIŞA SUNAN KIBRID MATERIAL, TEMSIL ETTIĞI MARKALARIN BIRBIRINDEN FARKLI ÜRÜNLERIYLE OFIS PROJELERINE DE YENI YORUMLAR GETIRIYOR.

Eureko Sigorta GM / Sistema Teknolojik Yapı

Koleksiyonlarıyla her daim adından söz ettiren kibrID MATERIAL, farklı çizgisi ve sıra dışı konseptiyle projelerde sınırsız tasarım özgürlüğü sunuyor. kibrID MATERIAL’ın temsilciliğini yaptığı Apavisa’nın Beton koleksiyonu, etkileyici görünümleri ve farklı formuyla Sistema TR tasarımı Eureko Sigorta GM’nin cephesinde tercih edilen beton görünümlü bir porselen… Renk, derinlik, ölçek ve yüzey alternatifleriyle kullanıcıya kendi özel kombinasyonlarını oluşturma imkanı tanıyan S-Plasticon markasının Imaz koleksiyonu Grass Natural, KRN Mimarlık tasarımı Fleet Corp ofiste tercih edilen sıra dışı bir panel. Şık tasarımı ve estetik duruşunun yanı sıra dayanıklılığı olmasıyla da projelerde mimar ve iç mimarlar tarafından sıklıkla kullanılan Imaz koleksiyonu, farklı konseptteki iç mekanlara özel tasarımlar sunuyor.

Fleet Corp Ofis / KRN Mimarlık

kibrID MATERIAL tarafından satışa sunulan 3DWalldecor markası Bamboo Panels üç boyutlu bambu duvar panelleri de ofis projelerinde duvar kaplaması olarak kullanılan farklı bir koleksiyon… Sistema TR tasarımı Abbott ofiste kullanılan Moonscape ve Oğuz Bayazit Mimarlık tasarımı BASF ofiste tercih edilen Pixels, özgün tasarımlarıyla iç mekanlara çarpıcı bir konsept kazandırıyor.


010

TASARIM 255

ÜRÜN PRODUCT

TROX offers its customers an energy-optimised product with a whole range of sophisticated details: The newly developed hollow blades are supported in the centre and have a symmetric, aerodynamic profile that enables their energyefficient use for both supply air and extract air applications. This new structure results also in an acoustically optimised air distribution. The

powder-coated blades are interlinked (concealed) and can be adjusted in groups of up to nine blades to achieve a uniform, aesthetic look. Any colour combination and individual colour is available to create the desired room atmosphere. Whether the ventilation grille blends in with the room architecture or whether it is used as a design element is an individual choice.

Odanın duygusunu geliştiren kusursuz, estetik tasarım TROX’ta en yüksek önceliğe sahiptir. Yeni ürün geliştirmede, ‘Biçim işlevi izler’ ve ‘Biçim duyguyu izler’ temel konseptler. 2014 Interior Innovation Award ödül sahibi X-GRILLE havalandırma ızgaralarının yenilikçi işlevleri ve estetik tasarımıyla TROX müşterilerine, her türlü sofistike detaya sahip enerji tasarruflu bir ürün sunuyor: Yeni geliştirilen ortadan destekli çukur kanatlar gerek üfleme havası gerekse tahliye havası uygulamalarında enerji tasarruflu kullanıma olanak sağlayan simetrik, aerodinamik profile sahip. Bu yeni yapı, akustik olarak optimize hava dağıtımı da sağlıyor. Elektrostatik toz boyalı, birbirine bağlı (gizli) kanatlar dokuz kanada kadar gruplar halinde düzenlenerek, tek tip, estetik bir görünüm kazanıyor. Simsiyah ve beyaz alüminyum olmak üzere iki renkli olağandışı görünümüyle, X- GRILLE geleneksel havalandırma ızgaralarından net bir şekilde ayrışıyor. Klipsle monte edilmiş, değiştirilebilir kapama plakaları, montaj vidalarını gizleyerek, aralıksız yatay kanallar için ideal ızgaralar sağlıyor. İstenen oda atmosferini yaratmak için her türlü renk kombinasyonu ve tek renk seçeneği mevcut. İster oda mimarisiyle harmanlansın, isterse bir tasarım öğesi olarak kullanılsın, havalandırma ızgarası bireysel bir seçimine dönüşüyor. • TROX gives priority to attractive design which reflects and improves the feelings of the room. TROX has the philosophy of “form follows function” and “form follows feelings” in new product development. 2014 Interior Innovation Award owner X-GRILLE ventilation grilles have innovative functions and attracrive design. TROX supplies to the clients a product which has a very sophisticated details with energy effiency. With the X-GRILLE ventilation grilles, their innovative functions and their aesthetic design,


-TCPJÀWUGT -ÒNP /KOCTNCT DTV $QVJG 4KEJVGT 6GJGTCPK /KOCTNďM ..2 *CODWTI WPF .KPUVGT /KOCTNďM 6TKGT #CEJGP .ØMUGODWTI

THE ART OF HANDLING AIR

Ausgezeichnete Klima- und Lüftungssysteme

641: JCXC KĸNGOG UCPCVďPFC GĸUK\ DKT CPNC[ďĸC UCJKRVKT ;CRď JCXCNCPFďTOC XG KMNKONGPFKTOG CNCPďPFC FØP[C RC\CTď NKFGTK QNOCUďPďP PGFGPK DWFWT www.trox.com.tr


012

FORBO GİRİŞ SİSTEMLERİ

TASARIM 255

TASARIM DESIGN

FORBO ETRANCE FLOORING SYSTEMS

Forbo Coral ve Forbo Nuway giriş sistemleri dışarıdan gelen kir ve nemi %94 oranına kadar tutarak bakım maliyetleri ve kayma riskini düşürdükleri gibi, aynı zamanda diğer Forbo zemin ürünlerinin de görünüşlerinin koruma oranlarını maksimize ediyor. Forbo Giriş Sistemleri, ziyaretçilerin daha bina girişlerindeyken ayakkabı tabanını temizleyen ve kurulayan sistemlerdir. Genellikle hastaneler, havaalanları, süpermarketler, alışveriş merkezleri ve iş yerleri gibi yoğun bina girişlerinde kullanılıyor. • Research shows that up to 94% of the dirt entering a building is brought in on the soles of shoes and the tyres of wheeled traffic. This wet and dry soiling makes interiors look dirty and unattractive, causes structural damage to interior floor coverings and finishes and creates unnecessary health and safety hazards. A well designed entrance flooring system will prevent dirt and moisture from being tracked in and thereby prolong the life of interior flooring and reduce cleaning, repair and overall maintenance costs. Coral Resepsiyon alanları, koridorlar, binanın diğer kısımlarına geçiş için kullanılan yollar, asansörler, merdiven çıkışları vs. gibi binanın diğer alanları da toz ve neme maruz kalır. Tüm bu alanlarda tortusal kirlenme riski vardır, bu amaçla tasarlanan Coral giriş sistemleri bu riski büyük ölçüde azaltıyor. • Dirt and moisture that people walk into a building can damage any interior floor and rectifying the issue can cost a significant amount of money and cause major disruption. Using Forbo Coral can cut cleaning costs and can also reduce the use of water and chemical cleaning agents which is obviously good for the environment.

Nuway Nuway tek ve çift taraflı matlarıyla yoğun trafik dahil her sektörün ihtiyacına yönelik geliştirilmiş ürünlerdir.Her bir Nuway matı müşterinin kendi siparişine göre üretiliyor. Bu sayede ürün müşteri ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirilebiliyor. • Double sided rigid mats can be reversible, effectively doubling their lifespan. Each product in our Nuway collections offers differing benefits. All Nuway mats can be customised with names, logos and corporate messages.



EM553 - Main Blvd. & HN830 Maize

2015 campaign_440x300_advertorial_TR.indd All Pages


EM551 - Hill St. & Main St.

EM552 - Broad Ave.

EM551 - Hill St. & B601,B602 - North Sea

EM551 & EM553 - Union

YA R AT I C I LI Ğ A G İ D E N YO L Tüm dünyada karşımıza çıkan arnavut kaldırımlarından ilham alan Equal Measure hem tanıdık hem de özgün mekanlar yaratıyor. Klasik ve düzensiz sokak görünümünü yumuşak ve kalitesi yüksek karo halının tüm avantajları ile bir araya getirirken, yalın renk paleti sayesinde yüksek yoğunluklu ve hareketli açık ofislere sakinlik katıyor . EM551 basit, düşük profili ile zeminde iri ilmekli dokuma etkisi verirken, onun karşıtı olan EM553 zengin geometrik deseni ile bize arnavut kaldırımlarını hatırlatır. EM552 ise geçiş karosudur. İki dokunun oldukça doğal bir şekilde bir araya gelmelerini sağlayarak, zemin tasarımında sınırları ortadan kaldırır. 25x100 cm Skinny Plank formatı sayesinde geniş açıklıklı geçişler yaratabilirsiniz. Üstelik Equal Measure, tasarımının özü sayesinde istediğiniz yönde hareket etme özgürlüğü sağlar.

www.interface.com 02/10/2015 10:46:40


016

TASARIM 255

HETTICH ON TOUR TÜRKİYE’DE HETTICH TIRI İLE 58 GÜN HETTICH ON TOUR 58 DAYS WITH THE SHOW TRUCK THROUGH TURKEY “Hettich on Tour” – TIR’ı Hettich ürün gamından Türkiye pazarı için seçilmiş ürünleri bünyesinde bulunduruyor. Birçok farklı model, mobilyalarda farklılık yaratma ve sürüm yükseltme imkanını gösteriyor. Örneğin, bir mutfak üst dolabında Bas/ Aç mekanizmalı Intermat ve Sensys menteşenin yanı sıra SlideLine M sürgü kapak sistemi kalkar kapaklara alternatif olarak uygulanmış. Alt dolapta, ArciTech, InnoTech ve yeni InnoTech Atira çekmece sistemleri platform konseptinin avantajlarını gösteriyor ve ayrıca, farklı sürgü ve katlanır kapak sistemleri, ofis sistemleri ve ahşap çekmece rayları sunuluyor. Edirne’den başlayıp İstanbul, Ankara, Gaziantep, Adana, Kayseri, Antalya, İzmir, Bursa, İnegöl üzerinden tekrar İstanbul’a dönecek olan ’Hettich on Tour“ 58 gün boyunca yollarda olacak ve Türkiye’nin 37 şehirine uğrayacak. • The “Hettich on Tour” truck will be packed with selected products from the Hettich range that are of particular interest for the Turkish market. Various options will be showing ways of making a distinction and upgrading. In a kitchen, for instance, the Sensys and Intermat hinges with Push to open as well as the SlideLine M sliding door system will be used in the wall unit as an alternative to flap systems. In the base unit, the ArciTech andInnoTech drawer systems as well as the new InnoTech Atira option will demonstrate the benefits provided by platform concepts. Various folding and sliding door fittings, office systems as well as runners for wooden drawers will also be on display. “Our mobile showroom lets us go straight to our existing and potential customers, and they don’t have to travel long journeys. This way, several members of staff from a company’s various specialised departments can also get to know our products on location. This generates interesting dialogue and contacts”, says Kemal Bayram, Managing Director of Hettich Turkey. The aim is to familiarise visitors with the capabilities of modern fitting technology. Apart from product training sessions, supporting

marketing activities will also attract attention. “Hettich on Tour” will be travelling through 37 Turkish towns for 58 days, from Edirne via Istanbul, Ankara, Gaziantep, Adana, Kayseri, Antalya, Izmir, Bursa and Inegöl back to Istanbul.

ETKİNLİK EVENT


goldxlighting

goldxaydinlatma


018

TASARIM 255

OFİSLER OFFICES

ASPENDOS ANTİK TİYATROSU RESTORASYONU TÜRKĴYE’DE KORUMA VE YENĴLEME PRATĴKLERĴNĴN BELĴRGĴN BĴR SONUCU VAR; YANLIĤ RESTORASYON. ASPENDOS ANTĴK TĴYATROSU RENOVASYONU DA ÇEĤĴTLĴ TARTIĤMALARA NEDEN OLDU.

Antalya’n n Serik ilçesinde bulunan ve ikinci yüzy ldan kalma Aspendos Antik Tiyatrosu, Restorasyon Antalya Rölöve ve An tlar MüdürlüĜü taraf ndan uzun süre önce yenilemeye al nm Ēt . Projenin tamamlanmas yla birlikte, son zamanlarda s kça karĒ laĒt Ĝ m z bir yenileme facias daha yaĒad Ĝ m z anlad k; tiyatronun zamanla aĒ nan ve gri renge dönüĒen merdivenleri beyaz taĒlarla kapland . Aspendos’un koyu

renkli dokusu aras nda parlayan taĒlara rehberlerden ve korumac lardan tepkiler gelse de, Kültür Bakanl Ĝ taraf ndan ihaleye aç lan yenileme projesinin usulsüzlüĜüne dair henüz yetkililer bir aç klama yapmad . Kas m ay nda Antalya’da düzenlenecek G-20 zirvesinde Putin ve Merkel gibi politikac lar n kat l m saĜlayacaĜ , bölgeyi tan t c bir gezi plan n n da parças olan Aspendos Antik Tiyatrosu’nun kapasitesinin

yükseltildiĜi ve güçlendirme çal Ēmalar n n ard ndan hizmete aç lacaĜ duyuruldu. Antalya Ĵl Kültür ve Turizm Müdürü Ĵbrahim Acar ‘Son derece önemli bir eserin uzun y llar kültür varl klar m z içerisinde hizmet edecek olmas bizi mutlu ediyor.’ aç klamas nda bulundu fakat, uzmanlar restorasyonun çirkin, hatta ‘mutfak mermeri’ gibi göründüĜünü bildirdi.


GÜNDEM AGENDA

RESTORATION OF ASPENDOS ANCIENT THEATRE • THERE IS AN APPARENT CONSEQUENCE OF PROTECTION AND RENOVATION PRACTICES IN TURKEY; INCORRECT RESTORATION. AFTER A RENOVATION PROCESS ASPONDOS ANCIENT THEATRE HAS BECAME A DEBATE. • Dating back to 2nd century, Aspendons Ancient Theatre which is located in Antalya, Serik, was undergoing a renovation for a while by Renovation Antalya Survey and Memorials Directorate. After the completion of the project, we have faced with another renovation calamity which we run into very often these days; the greyedout stairs of the theatre have been clad with white marble. Even though conservators and guides reacted to the shiny claddings which stand out obviously in the grey texture of Aspendos, there are still no statements regarding the irregularity of the project. Aspendos Ancient Theatre is also a part of the introductory tour during the G-20 event, which will host important politicians such as Putin and Merkel. It is announced that the capacity of the historic place is increased and the theatre will be opened to service after the reinforcement process. Even though Antalya Province Culture and Tourism Director Ĵbrahim Acar stated as ‘It makes us happy that this significant historical place will serve within our cultural heritage for many more years’, the specialists remarked the renovation as ‘ugly’ and looks like ‘kitchen marble’.

Editör Notu: Bu metin yaz ld Ĝ s rada henüz yetkililerden bir aç klama gelmemiĒti. Son tart Ēmalara göre yetkililer ‘Venedik TüzüĜüne göre restorasyon çal Ēmalar n n orijinalinden farkl renklerde yap lmas gerekir ki ziyaretçiler müdaheleyi anlayabilsin. Zamanla taĒlar n rengi gerçeĜine yak n bir renk alacak ve insanlar 200 y l sonra bile dönemsel farkl l Ĝ kavrayabileceklerdir.’ aç klamas yapt . Bununla birlikte bir çok mimar ve korumac konuya iliĒkin tepkilerini dile getirdi. Restorasyon kurallar n n bilincinden, habercilik etiĜine kadar farkl söylemlerin ortaya at ld Ĝ tart Ēmada en dikkat çeken ise bu haberin bir reklam dahi olabileceĜi oldu.

• Note to Agenda Note of Editor: While this article was being written, we still hadn’t received an explanation. According to latest debates, the officials state that “According to the Venice Legislation, the renovation must be realized in a different color from the original so the visitors could understand the intervention. Over the time, the stones will have a color that is similar to its original color and people will be able to comprehend the periodical differences even after 200 years.” Along with this, many architects and conservators made their intentions very clear regarding this subject. In this debate which had many appeals such as journalism ethics, the highest point was that this report could even become an advertisement.


020

TASARIM 255

JULIAN WEYER

1924’TE KURULUŞUNDAN BERİ, C.F. MØLLER SADECE İSKANDİNAV MODERN AKIMINDAN ETKİLENMENİN YANI SIRA AYNI ZAMANDA BU AKIMI ŞEKİLLENDİRMEDE DE DİREKT BİR ROL OYNUYOR.

Kendinizi ve mimarl k Ēirketi C.F. Møller’i tan tabilir misiniz? C.F. Møller Architects, 90 y ll k tecrübesiyle Ĵskandinavya ve dünya çap nda ödül kazanan projelere imza atm Ē Ĵskandinavya’n n lider mimari firmalar ndan birisi. Pürüzsüz kentsel tasar m, peyzaj, bina tasar m ve bina bileĒeni tasar m na olan bütünleĒik tasar m yaklaĒ m m zla biliniyoruz. Ĵdeallerimiz de basitlik, belirginlik ve tevazudan oluĒuyor. Bu idealleri bireysel projelere uyum saĜlamak için, sürdürülebilir yenilikçi ve sosyal sorumluluk sahibi tasar m çözümleri için sürekli yeniden yorumluyoruz. Danimarka, Norveç, Ĵsveç ve Ĵngiltere’deki ofislerimizle, aĜ rl kl olarak Ĵskandinavya bölgesinde çal Ēmalar sürdürüyoruz. 1924’te kuruluĒundan beri, C.F. Møller sadece Ĵskandinav modern ak m ndan etkilenmenin yan s ra ayn zamanda bu ak m Ēekillendirmede de direkt bir rol oynuyor. Bu yüzden, mesleĜin geniĒ kapsaml faaliyetlerinden doĜan ve zanaatkarl k ve özen isteyen Ĵskandinav geleneĜini paylaĒt Ĝ m z mimari temelimiz olarak benimsiyoruz. Etraf ndakilere ald rmayan, kolayca fark edilir, otonom ve kopuk objeler yaratarak, hem Dünya’n n dört bir köĒesinde bulunan genel modernizmin hem de yeni ‘y ld z mimarl k’ ak m n n aç k sözlü rakipleri olduk. Bu, ön yarg l “tarz” ile ayn zamanda araziye özel ve projeye özel çözümlerle ilgilendiĜimiz anlanm na da geliyor. Genel çözümlere ve tasar mlara pek s cak bakm yoruz. Cömertlik ve zamans zl k kavramlar na önem veriyoruz: Mimaride cömertlik banallikten ve k s tl l ktan kaç nmak için bir strateji olman n yan s ra mimariyi nesiller ve tarih boyunca anlaml k lman n da etkili bir metodu. Tasar m yaklaĒ m olarak zamans zl k çeliĒkili gelebilir ancak çaĜdaĒ tasar m n yönlerini ihmal etmeden geleneksellik, modernlik ve yenilikten oluĒan bir mimari ifade kar Ē m yaratmak istiyoruz. Sonuç olarak, hedefimiz yarat l Ēlar n n k s tlamalar n aĒan ve nesiller boyu süren deĜerler sunan özelliklere sahip olan binalar yaratmak. KiĒisel olarak, hem büyük hem küçük çapl projelerde bu kadar geniĒ bir mimari, peyzaj mimarisi ve kentsel tasar m alan nda çal Ēt Ĝ m için kendimi Ēansl buluyorum. C.F. Møller’in çal Ēmalar n n geniĒliĜini ve tasar m disiplinleri aras nda geleneksel farkl l klar çözmek için sarf ettiĜimiz eforu yans tan bir farkl l k bu.


RÖPORTAJ

Renovasyon ve mimari alan olarak Aarhus oldukça büyük bir potansiyele sahip. Bu deĜiĒiklikleri genel olarak nas l tan ml yorsunuz? Aarhus son 70-80 y la nazaran çok daha h zl bir Ēekilde deĜiĒiyor. Bu geliĒimler genellikle at l mlar olarak ortaya ç k yor ve Ēu anda olan deĜiĒim de 1930’lar n baĒ nda Ēehirde üniversite kurulduĜunda baĒlayan ve Ēehri endüstriyel liman kentinden bölgesel bir merkeze çeviren deĜiĒim ile de benzerlik gösteriyor. Günümüzde, benzer boyutta olan ve benzer küresel baĒar ya ve üne sahip olan Ēehirlere k yasla, Aarhus eĜitim olanaklar ve profesyonel çal Ēmalarla adeta tasar m ve mimarinin Ēehri haline geldi. Aarhus’un “küresel köy” kar Ē m , hayat n yüksek üretkenlik ve hevesin bulunduĜu özel Ĵskandinav kalitesini temsil ediyor. Ĥehrin Ēu anki dönüĒümünü destekleyen en büyük etken ise, Aarhus’un eĜitim, bilim ve geliĒim merkezi olmas na imkan tan yan ve bir çok insan çeken güçlü bir merkezleĒme çabas d r. Bunun sonucu olarak da bir çok iĒyeri yüksek uzmanl k seviyesinde insanlara iĒ verme imkan n buluyor. Ĥu anda Ēehirdeki en önemli planlama sorunu ise, günlük yaĒam ve iĒ hayat n birleĒtiren, sadece tüm geliĒimleri birleĒtirmek için yeni alt yap yaratmak yerine kampüsler ve eĜitim tesisleri kurarak tarihi Ēehri daha da yoĜunlaĒt ran yeni kentsel alanlar kurmak. Biraz da Bestseller Office projesinden bahsedelim. Bu proje için ne gibi yenilikler sunduĜunuzu bizlere anlat r m s n z? ĴĒveren, moda grubu olan Bestseller’d . Bizden tipik ofis ortam ndan daha farkl bir hissiyat yaratacak bir bina istediler. Biz de, çal Ēanlar n, toplu ve özel fonksiyonlar ile kendini evlerinde hissedebileceĜi, bir çok çat bahçelerinin ve teraslar n olduĜu Ēehir içinde bir Ēehir yaratt k. Aarhus Liman ’ndaki arazide kanallar ve dört tarafta deniz bulunuyordu. Bu alan ayn zamanda Aarhus Ø ad ndaki yeni kentsel mahalleye giriĒi de bar nd r yor. Bu yüzden bu bölgeyi hem s n r taĒ hem de çevredeki Ēehrin boyutana uyum saĜlamas gereken bir nesne olarak düĒündük. Bu yüzden ofis bloĜu 1-12 kat aras nda deĜiĒen bireysel hacimlerden oluĒuyor. T pk bir bina filosu gibi birbirleriyle offset bir konumda bulunuyorlar ve ofislerin her birinin farkl bir görüntüsü olmas n saĜl yorlar. Binada showroom’lar n, konferans salonunu, fotoĜraf ve film stüdyolar n n, geniĒ bir kantin-restoran n ve moda gösterileri ve

C.F. MØLLER ARCHITECTS

konferanslar için ortak alan n yan s ra 800’e yak n iĒ alan bulunuyor. Çok katl yap y iç caddedeki farkl fonksiyonlar baĜl yor, tüm blok tek ve büyük bir showroom haline geliyor. Caddelerde maket dükkanlar ve deĜiĒken tan t m alanlar gibi mekanlar da mevcut. Çat teraslar veya yeĒil çat bahçeleri binan n her kat nda bulunabiliyor. Bu alanlar iç mekan n deneyimlenmesinde çok önemli bir rol oynaman n yan s ra, mekanlar aras nda yürürken hem çal Ēanlar hem de ziyaretçiler için çekici bir çal Ēma ortam n n oluĒturulmas na büyük katk da bulunuyor. Binanin enerji profili nedir? Bina 2015 düĒük enerji s n f n n gereksinimleri karĒ lanacak Ēekilde tasarland . Bu da demek oluyor ki, birincil enerji tüketimi bina mevzuatlar nda belirtilen minimum gereksinimlerden %50 daha az olacak.DoĜal ve etkili mekanik havaland rma, deniz suyu s deĜiĒimi ile masrafs z soĜutma, tamamen LED Ē kland rma, fotovoltaikler ve yüksek performansl ve yal t ml zarf gibi özellikler, s tma, soĜutma, Ē kland rma ve mekanik için birincil tüketimi metre kare baĒ y lda 52 kWh’nin alt nda tutmaya katk da bulunuyor. Fakat herĒey enerji tasarrufunda bitmiyor. Ayn zamanda bisiklet kullan c lar na öncelik verme gibi Ēeyleri de düĒündük. Ayr ca iyi iç mekan havaland rmas ve çal Ēanlara saĜlanan kolayl klar binaya daha geniĒ ve sosyal olarak sürdürülebilir bir profil kazand r yor. Malzeme kullan m ndan bahsedebilir misiniz? Bina san r m görünüĒüne göre oldukça indirgenmiĒ duruyor? Bloklar n kesin hatlar ve berrak ifadeleri, hacimleri ve cepheleri bir çok aç dan ilgi çekecek Ēekilde orant layarak ve bireysel binalar n kalkan duvarlar n ön planda tutarak elde edildi; doĜal taĒ, kara meĒe ahĒab , yerinde dökme beton, deri ve dondurulmuĒ metal gibi yüksek kalitede, özenle seçilmiĒ malzemelerin kullan m da tasar mda etkili oldu. Tüm yükseltiler iki tasar m prensibine dayan yor: Aç k Sicilya kireç taĒ çerçeveler ve kuzey ve güney cephelerde derin pencere niĒleri. Z tl k içerisinde bat ve doĜu cepheler doĜal taĒla çerçevelenmiĒ pürüzsüz, transparan cam cephelerle kaplanm Ē. Tüm binada neredeyse ayn malzemeler kullan ld . Ĵç ve d Ē mekan n bir süreklilik oluĒturduĜunu söyleyebiliriz.

JULIAN WEYER

Malzemeler tavan, mobilya ve lavabolar gibi baz yerlerde farkl kullan ld . Zengin doku ve detaylar iç mekan n s k c ve banal gözükmemesini saĜlad . Tersine bu mekanlar, Bestseller’ n tasar m odakl bir Ēirket olma imaj n vurgulayarak sadece standart bir ofis ortam n n çok daha ötesine geçen bir atmosfer yaratt . Bestsellers Ofis projesini sayfa 112’de bulabilirsiniz.

Could you introduce yourself and your architecture company C.F. Møller? C.F. Møller Architects is one of Scandinavia’s leading architectural firms; with 90 years of award winning work in the Nordics and worldwide. We pride ourselves of our integrated design approach which seamlessly blends urban design, landscape, building design and building component design; and our ideals are simplicity, clarity and unpretentiousness which we continually re-interpreted to suit individual projects, always in a site-specific way and combined with sustainable, innovative and socially responsible design solutions. We are strongly based in the Nordics, with offices in Denmark, Norway, Sweden and the United Kingdom. Since the company was founded in 1924, C.F. Møller has not only been influenced by the Scandinavian modern movement, but has been directly involved in shaping it. Thus, we clearly acknowledge our roots in the Nordic tradition as our shared architectural base, which has evolved naturally from the extensive activities of the practice, nurtured by a long history of craftsmanship and attention to the humane scale. We have always been outspoken opponents of both the generic modernism found everywhere in the world, and the new brand of ‘star architecture’ creating easily recognizable but autonomous and detached objects oblivious to their surroundings. Of course this also means that we are more interested in site-specific and brief-specific solutions over a preconceived “style”, as we do not believe in generic solutions or designs. Generosity and timelessness are two of the tools we do believe in: Generosity in architecture can be a strategy to counteract the restricted and the banal, but it is also a way to make architecture meaningful across generations and time.


022

TASARIM 255

Though timelessness as a design tool may seem paradoxical, we are not looking to neglect the aspects of the contemporary, but rather to ensure a fusion of tradition, modernity and innovation as leading design value and architectural expression – ultimately, our goal is to create buildings with qualities that transcend the immediate constraints of their creation, and offer lasting values. Personally, I am fortunate to work across a broad field of architecture, landscape architecture and urban design, on projects both large and small - a diversity reflecting the breadth of C.F. Møller’s assignments, and our ambition to dissolve traditional distinctions between design disciplines.

offers did you provide with it? The client, the fashion group Bestseller, wanted a building with a different feel than a typical office environment.What we designed is like a city within the city, with lots of roof gardens and terraces, community functions and customized solutions, with the primary aim to create a workplace that can also feel like a home. The site in the Port of Aarhus issurrounded by channels and water on all four sides and marks the entrance to the new urban district Aarhus Ø on the waterfront - this led us to consider it as a landmark, but also something that needed to adapt to the scale of the surrounding city. That’s why the complex is composed of individual building volumes that range from one to twelve storeys - like a small fleet of buildings which are offset in relation to each other and create a variety of views and light into and out of the interior of the offices. The buildings contain about 800 workplaces, as well asshowrooms, an auditorium, photo and film studios, a large restaurant-canteenand shared facilitiesfor fashion showsand conferences. An inner multi-level street connects the different functions, and in a way, the entire complex acts as one large showroom -there are even spaces along the streets which act as mockup shops and ever-changing display areas. The roof terraces or green roof gardens that can be found on every level of the building becomea very important part of the experienceof theinterior space, continuously opening unexpected vistas when moving through the spaces,andsimultaneouslya strongcontribution to the attractive workplaceenvironmentin the buildings for staff and visitors alike.

Aarhus has potential in renovation and architectural field. How you describe these changes in general? Aarhus is currently changing faster than it has for the last 70-80 years - typically these developments happen in leaps, and what is currently happening is similar in scale to the transformation in the early 1930’s when the university was established and the city began the ongoing transformation from an industrial port city to a regional hub and knowledge city. Today, Aarhus is also a landmark city of architecture and design, with a unique cluster of educational facilities and professional practices that far exceed what could be expected from any comparable town - in terms of size, and in terms of global success and reputation. Aarhus’ blend of “global village” represents a special Nordic quality, where quality of life can coexist effortlessly with high productivity and equally high ambition. What fuels the city’s current leap is predominantly a strong centralization drive, where Aarhus as an educational, sciences and development hub attracts many new inhabitants every year, as well as further workplaces because of the possibility to recruit highly specialized staff. This means that the most important planning issues in the city are creating new urban quarters mixing living and working, densifying the historical city, expanding campuses and educational facilities and not least creating a new infrastructure to tie all these developments together. Let’s talk about the Bestseller Office project. Could you explain us what kind of

What is the energy profile of the building? The complex is designed to fulfill the low energy class 2015 standards, which means that the primary energy consumption will be 50% lower than the minimum requirements stated in the building regulations. A combination of natural and efficient mechanical ventilation, free cooling via sea-water heat exchange, all-LED lighting, photovoltaics and a high-performance airtight and insulated envelope all contribute to keeping the total primary consumption for heating, cooling, lighting and mechanical below 52 kWh per square metre per year.

But it is not only about energy savings – we have also considered such things as giving priority to bicycle users, good indoor climate and excellent staff facilities to give the building a broader, socially sustainable profile. Could you tell us about the use of materials - the building seems to be very reduced in its appearance? The clear-cut and clean expression of the complexis achievedby proportioning thevolumes and facades in such a way that they appear interesting from many angles, and highlight the gables of the individual buildings; and the use of a few and carefully selected materials with great texture and quality - natural stone, dark oak wood, in situ cast concrete, leather and frosted metal. Allelevations are really based on two design principles: Reliefs of the light Sicilian limestone frame deep window niches in the parallel north and south façades. Ĵn contrast, the east and west façades are smooth, transparent glass façades framed with the natural stone. The same few materials are used everywhere throughout the building - here you can really talk about inside and outside forming a continuity–and in some places they are used in different ways e.g. as ceilings, furniture or sinks. The rich texture and detail means that the interiors do not appear boring or sterile, as one might fear with such a simplified expression: On the contrary, it creates an atmosphere and character in the spaces that goes far beyond a standard office environment, and underscores Bestsellers image as a designdriven company. You may find Bestsellers Office Complex project in page 112.



024

TASARIM 255

DERİN DESIGN ÇALIŞMA ALANLARINA RENK KATIYOR

ÜRÜN PRODUCT

DERIN DESIGN ADORNS WORKING SPACES

Derin Design koleksiyonu yenilenen ürünleriyle çalışma ve yaşam alanlarına tasarım, hayat ve renk katıyor. Geometri ve yer çekimiyle kendini ahşap ayaklara kilitleyen bir yöntemle tasarlanan Balance cam masa; tek ya da çift yönlü oturum alternatifleri bulunan evrimsel Aliens oturma grubu; Full ailesinin ofislerde çalışanların konforunu bir üst seviyeye taşıyacak yeni üyesi Full Three; rengini gölgelerle olşturan minimalist Float sehpa; biri dışa diğeri içe dönük formlarıyla birbirini tamamlayan Ramp kanepeler; havada asılı görünümüyle heykelsi raf sistemi Truss ve hem tasarımı hem de kullanım şekliyle yaşam alanlarına eğlence katacak Play, Derin Design koleksiyonundaki ürünlerden bazıları. Ayrıca Derin Design koleksiyonunda Finlandiyalı yaratıcı tasarım şirketlerinden Pentagon Design’ın tasarladığı ürünler de bulunuyor. Kuzey ülkelerinin önde gelen tasarım şirketlerinden biri olan Pentagon Design’ın koltuk ve yan sehpayı bir araya getiren Aside ve kapalıyken silindir bir sehpa, açıldığında ise canlı renkleriyle kademeli bir sehpaya dönüşen Revolve gibi ürünleri d bu yıl Derin Design’ın koleksiyonunda.

• Derin Design collection brings design, life and color to working and living spaces with their renewed products. Balance glass table which is designed with a method that locks itself to wooden legs with geometry and gravity; evolutionary Aliens seating group with single and double-directional seating alternatives; Full Three, which is the new member of Full family to promote the comfort of people who work in offices; minimalist Float end table that forms its color with shadows; Ramp sofas which compliment each other with extroverted and introverted forms; sculptural shelving system Truss with its suspended appearance and Play which will enliven living spaces with their design and functionality, are a few of the products from Derin Design collection. There are also products from Pentagon Design’s which is a creative design company in Finland. There are outstanding design elements such as Aside which combine a cafe table and a sofa, Revolve is a cafe table whilst it’s close.

Tasarımcı Designer: Derin Sarıyer

Tasarımcı Designer: Aziz Sarıyer



026

TASARIM 255

TASARIMIN TEKNOLOJİ İLE BULUŞMASI “ASHBURY YÖNETİCİ SERİSİ”

ÜRÜN PRODUCT

DESIGN MEETS TECHNOLOGY “ASHBURY MANAGER COLLECTION”

Türkiye’nin lider mobilya üreticilerinden Nurus’un, yenilikçi tasarımı üst düzey teknoloji çözümleri ile buluşturduğu “Ashbury Yönetici Serisi” çalışma hayatına çeşitli kolaylıklar getiriyor. Ashbury, günümüz teknolojisine uyumlu masa tablalarına entegre kablosuz şarj alanı, gizlenebilen ekran ünitesi ve elektrifikasyon çözümleriyle yöneticilerin gereksinimlerini karşılıyor. Nitelikli tasarımları ile dünyanın lider mobilya üreticileri arasında yer alan Nurus, Stefan Brodbeck tasarımı “Ashbury Yönetici Serisi” ile masa ve depolama birimlerinde yeni bir dönemi başlatıyor. Komplike çözümlerle sade hatları birleştiren özel seri, iletişime önem veren yöneticiler için üç farklı seçenekte tasarlandı. Hem sahibi hem konuklarıyla empati kurarak tasarlanan Ashbury, oval, asimetrik ve üçgen seçenekleri, farklı ölçülere sahip arka ve yan dolap alternatifleri ile birlikte sunduğu çeşitli teknolojik donanımlarla çalışma hayatına ve ofis yaşamına kolaylık katıyor. Çal Åanlar n Yeni Yol ArkadaÅ ISOLA Türkiye’nin lider mobilya üreticilerinden Nurus’un teknolojik ve fonksiyonel çözümleriyle üst düzey konfor sağlayan çalışma sistemi ISOLA, çalışanların ofis içerisinde ihtiyaçlarına yanıt veriyor.

Çalışanların ortalama 9 saat geçirdiği ve hali hazırda bir yaşam alanına dönüşen ofislerde, konfor ve fonksiyonellik en önemli önceliklerden biri haline geldi. Masadan çalışma koltuğuna, çalışma alanları içerisinde bulunan her ürünün bu konforu üst seviyeye taşımada birer yol arkadaşı olduğu günümüzde ISOLA çalışma sistemi, bu yol arkadaşlığını uzun vadeli bir hale getiriyor. • One of the leading furniture manufacturers of Turkey, Nurus “Ashbury Manager Collection” which brings together the innovative design with superior technology solutions, provides facilities for the business life. Ashbury meets the requirements of the managers with modern technology integrated wireless charging hubs on table slabs, concealable display units and electrification solutions. Nurus which is amongst the leading furniture manufacturers of the world with their qualified designs, starts a new era in table and storage units with the Stefan Brodbeck design “Ashbury Manager Collection”. The special collection

which bomines complicated solutions with plain lines, were designed with three different options for managers who care about communication. Ashbury which is designed in empathy with both owners and guests, provide easiness for work life with various technological outfits along with rear and side cabinet alternatives. The new friend of the Employees ISOLA Nurus design work system ISOLA which offers superior comfort along with technological and functional solutions, address to the needs of the employees within the office. In the offices where the employees spend around 9 hours a day, comfort and functionality has become one of the top priorities. ISOLA work system satisfies those needs by taking the comfort levels of all products such as desks and work chairs, to a whole new level.



028

TASARIM 255

OFİSLERE ÖZGÜRLÜK VE DİNAMİZM KATAN BİR DEPOLAMA SİSTEMİ; VİS İş dünyasında başarıyı en üst düzeye çıkarmak için ofis alanlarını en verimli şekilde kullanmak listenin en başında gelir. Koleksiyon da bu bilinçle iş akışlarını sistemli hale getirirken hiyerarşik yönetim formatları yaratmanın aksine, ruhları özgür bırakarak başarıyı tetikleyecek öneriler geliştiriyor. Bu amaçla kısa süre önce lansmanı yapılan RE-work ürün ailesinin üyesi Vis depolama sistemi; hayal gücünü harekete geçirecek ve bireylere, ekiplere, kurumlara özgün olacak çözümler sunuyor. Koleksiyon’un yeni ofis serisi RE-work’un bir üyesi olan Vis; katı ve tanımlı bir hacimden öte, yatay ve dikey düzlemlerden oluşan hafif görünümlü bir depolama çözümü olarak öne çıkıyor. Mimarisindeki açıklık ve özgürlük ile kişiye ve ekiplere hem depolama hem de sergileme için özel alanlar yaratıyor. Tüm rafları aynı eksende üst üste sıralanmış dikey kirişler ile birbirine bağlı olan tasarım, kurulum sırasında her bir kiriş yönünün istenilen şekilde değiştirilmesine olanak tanıyor. Bu kirişleri farklı yönlere döndürerek çeşitli varyasyonlar denenebiliyor. Daha da önemlisi bu sayede çalışma alanına hem öznellik hem de dinamizm katılabiliyor. Gri-beyaz olan bu kirişlerin elips kesitlerinin olması da yerleşimde güçlü bir yön hissi yaratıyor. • To reach the highest success in the Business World, efficient usage of office spaces comes on top of the priority list. With the awareness of this fact while making the workflows more systematic, Koleksiyon develops new suggestions to stimulate success via setting the spirits free, instead of creating Hierarchical Management Formats. For this purpose, a member of the Rework product family “Vis”, which had a very recent launch, will work around with the imaginations/ visions and provide solutions genuine to individuals, teams and corporations. Vis, as a member of Koleksiyon’s new office serie RE-work; comes to the fore as a light

appearanced storage solution which is formed by horizontal and vertical platforms instead of having a strict and described volume. With its explicitness and sense of freedom, Vis creates private spaces for individuals and teams both to store and to present. The design, that has its every shelf tied to eachother with vertical beams which are stacked on the same axis, makes it possible to modify every beam’s direction during the installation. With rotating these beams, it is possible to try out several variations. More importantly, for this reason it is possible to add more dynamism and subjectivity to the work space. Ellipse sections of these grey-white beams creates a sense of strenght in the layout.

ÜRÜN PRODUCT

A STORAGE SYSTEM THAT GIVES MORE FREEDOM AND DYNAMISM TO THE OFFICES; VİS


Ofisi yeniden düșünme zamanı.

Rhizome’un ZVU ZH`ÛZÛUH \SH΅THR PsPU

444 3069 www.koleksiyon.com.tr shop.koleksiyon.com.tr (KHUH (URHYH (U[HS`H )VKY\T .HaPHU[LW ȉaTPY ȉZ[HUI\S *HKKLIVZ[HU 4HZRV 4VKVRV ;HYHI`H ;LRPYKH͛

6ÄZ sL]YLUPa sHSÛ΅TH HSÛ΅RHUSÛRSHYÛUÛaÛ KL͛P΅[PYLIPSPY ° +L͛P΅PTP ` UL[LIPSLU IPY P΅ HUSH`Û΅Û PsPU Studio Kairos»\U [HZHYSHKÛ͛Û 9 6 $ÍàN 'HSRODPD ²QLWHVL ile VÄZP `LUPKLU K ΅ UTL aHTHUÛ


030

TASARIM 255

PARGETA ÇAĞRI MERKEZİ MASALARI

Pargeta , farklı ihtiyaçlara alternatifler sunan yeni serisi çağrı merkezi masalarını kullanıcıya sunuyor. Standart ölçülerle sınırlanmayan ürünler kullanıcının talep ettiği ölçüde seri bir şekilde üretilebiliyor. Masaların üzerinde yer alan Paneline marka alüminyum kapaklı priz kutusu, kullanıcının talep ettiği ölçülerde de yapılabiliyor. Masayı bölen paneller 50 mm alüminyum bölme üzerine talebe göre renkli, fileli kumaş, cam ve melamin kaplanarak hazırlanıyor. Seperatör kumaşının en önemli özelliği ise ses yutucu olmasıdır. Panellerin en önemli özellikleri; kabloların panelin her noktasından geçebiliyor olması ile masanın

altından ve üzerinde istenilen her noktasına priz bulundurulabilmesi. Panel ve masa ebatları talebe göre değişebiliyor. • Pargeta offers its new call center tables which provide different alternatives for different needs. Not being restricted with standard scales, the products could be manufactured swiftly in a custom scale that the user decides. Paneline socket box with aluminum lids could also be custom built. The panels which divide the table are prepared as colored, netted fabric, glass or melamine clad. Most important feature of the seperator fabric is that it absorbs sound.

ÜRÜN PRODUCT

PARGETA CALL CENTER TABLES

Most important features of the panels is that cables could cross from any point of the panel and that there could be sockets in every position of the table, be it on the bottom or top. Sizes of the panel and the table could also be customized upon request.



032

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

RENKLERIN REHBERLİĞİNDE TASARLANAN OFİS... Farklı fonksiyonlara ve ölçeklere sahip mimari ve iç mimari projelere imza atan CBTE Mimarlık tarafından yenilenen Ziylan Mağazacılık ve Pazarlama Genel Müdürlük Ofisi’nin iç mekanları, renklerin etkileyici anlatımıyla kurgulanmış ve kullanıcılarını hem motive eden, hem de nitelikli zaman geçirmelerini destekleyen spesifik bir görünüme sahip olmuş. Mimar Çağdaş Belen ve Yüksek Mimar Tanem Eren Belen ortaklığındaki CBTE Mimarlık’ın, Türkiye’nin en büyük ayakkabı perakendecisi Ziylan Mağazacılık ve Pazarlama’nın genel müdürlük ofisi için tasarladığı iç mekanlar, güncel trendlere uygun, ferah ve fonksiyonel bir çalışma ortamı sunacak şekilde, renklerin rehberliğinde yeniden kurgulanmış. Nitelikli ofis alanları oluşturmak adına mekanın planlamasını açık ofis sistemine daha uygun hale getiren CBTE Mimarlık tarafından, açık grup çalışmasına olanak sağlayan bütüncül yaklaşımlar geliştirilmiş. Ziylan’ın aktif ve dinamik altyapısının ve gelmiş olduğu başarılı noktanın, çalışma alışkanlıklarıyla temellendiğini belirten CBTE Mimarlık’ın tasarladığı ofiste, bu dinamizmin akışkan bir sirkülasyon aracı olarak kullanılması ve kurumsal kimliğe uygun, canlı ve parlak renklerle birlikte mekana entegre edilmesi hedeflenmiş. CBTE Mimarlık’ın açık ofis kurgusunu temel alarak oluşturduğu çalışma alanlarında, hem farklı kategorilerinin etkileşimini engellemeyen, hem de yer yer özerklik sağlayan bir kurguyla çalışma hücreleri oluşturulmuş. Bu hücreler ofis kullanıcılarının, ürün tasarımı ve incelemesi gibi süreçlerde yüksek motivasyonda birlikte fikir üretebilecekleri ve tartışabilecekleri birimler olarak tasarlanmış ve aynı zamanda da genel geçer ofis algısını kıran alternatif bir etki oluşturulmuş. Tüm tasarım departmanlarının bir arada kurgulandığı Ziylan Genel Müdürlük Ofisi’nde, mekan organizasyonunu etkileyen önemli etmenlerden biri de ürünlerin depolama biçimleri olmuş. Yüzlerce ayakkabının incelendiği, geliştirildiği ve oldukça hızlı bir sirkülasyon sürecine sahip olan çalışma birimlerinde, CBTE Mimarlık tarafından kapalı depolama sistemine alternatif olacak estetik çözümler geliştirilmiş. Hem ayakkabıların açıkta durabilmesi, hem de nitelikli bir sergileme sağlanabilmesi için tasarlanan kayar kapaklı renkli dolapların, algıyı içerideki yoğunluktan kendisine çekip, mekanı farklılaştırılması hedeflenmiş.

Ofiste kullanılan halılardaki renklerle de, tasarım birimlerinin hücreleriyle, depolama ünitelerinin arasındaki görsel bağlantı ve fonksiyon algısının bütünlüğü sağlanmış. Mimar Çağdaş Belen ve Yüksek Mimar Tanem Eren Belen, Ziylan Genel Müdürlük’ün yenilenen ofisi için “Ziylan gibi enerjik kimliği olan ve çok çeşitli ürün içeriğine sahip bir firmanın

genel müdürlük ofisini renklerle birlikte yeniden kurgulamak, hem Ziylan’ın kurumsal kimliğini destekledi hem de yaşamsal kaliteyi zenginleştirerek çalışma mekanını farklı bir noktaya taşımış oldu” şeklinde yorum yapıyor.


OFİSLER OFFICES

Mimari Ofis Architectural Office: CBTE ARCHITECTURE İşveren Client: ZİYLAN MAĞAZACILIK VE PAZARLAMA A.Ş Tasarım Ekibi Design Team: SANEM EREN BELEN, ÇAĞDAŞ BELEN, SERAP COŞKUN Proje Ekibi Project Team: TANEM EREN BELEN, ÇAĞDAŞ BELEN, SERAP COŞKUN, ORKUN EKİMERİ Konum Project Location: ISTANBUL / TURKEY Toplam İnşaat Alanı Total Construction Area: 2600 sqm Fotoğraf Photography: MURAT AKSU

AN OFFICE DESIGNED BY THE GUIDANCE OF COLOURS... • Ziylan’s office which the interiors were renewed by CBTE Architecture fictionalized by the impressive expression of colors and has a specific appearance, motivating and supporting its users to spend quality time. The interiors designed by CBTE Architecture for the biggest shoe retailer Ziylan Merchandising and Marketing general management office are appropriate to current trends, presenting spacious and functional working environment fictionalizing with the guidance of colors. CBTE Architecture which planned the place in order to form qualified office areas and make the place appropriate for open office system and developed integrated approaches giving opportunity for group work. CBTE Architecture determined that active and dynamic infrastructure of Ziyan as well as its success are grounded by working habits, in the designed office, it is aimed to use this dynamism as a mobile circulation tool and integrate it to the place appropriate to corporate identity together with lively and bright colors. In the working areas designed by CBTE Architecture taking open office setup as a basis, working cells were setup as not obstructing the interaction of different categories as well as providing partly autonomy. These cells are designed as units, where office users can produce and discuss ideas with high motivation

during processes such as product design and examination and at the same time formed an alternative effect which breaks the universal office perception. In Ziylan General Management Office where all design departments were fictionalized together, one of the important aspect effecting the organization of the place was their storage type. In the working units where hundreds of shoes were examined, developed and having a quite fast circulation, aesthetic solutions were developed by CBTE Architecture, as an alternative to close store system, sliding gate colorful cupboards designed both for keeping the shoes open and providing a quality exhibition, aimed to direct the perception towards the intensity inside to itself and differentiate the place. With the colors in the carpets used at office, the visual connection and functional perception between the cells of design units and store units were provided. Architect Çağdaş Belen and Master Architect Tanem Eren Belen commented for renewed office of Ziylan General Management like this, “To re fictionalize the general management office of a firm such as Ziylan, having an energetic identity and various product content with colors, both supported the corporate identity of Ziylan and enriching the life quality and carry the working place to a different point.”


034

TASARIM 255

DEREROMAY MİMARLIK’A BİR ÖDÜL DE EUROPEAN PROPERTY AWARDS’TAN!

ÖDÜL AWARD

ANOTHER AWARD FOR DEREROMAY ARCHITECTURE BY EUROPEAN PROPERTY AWARDS!

ve Emre Omay “Genel Energy Ofis” projesinin bir ödülle daha onurlandırılmasının gururunu yaşadı. DererOmay Mimarlık, geçtiğimiz Nisan ayında,“Genel Energy Ofis” projesi ile İtalya’da aldığı ödülle adından söz ettirmişti. Firma A’Design Award & Competition 2015 kapsamında “İç Mekan, Perakende ve Sergi Tasarımı” kategorisinde ödülle layık görülmüştü.

DererOmay Mimarlık, dünya gayrimenkul sektörünün en prestijli ödülleri arasında kabul edilen, Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri’nin Avrupa ayağı olan,“European Property Awards 2015-2016” kapsamında, “İç Mekan Ofis” dalında “Genel Energy Ofis” projesi ile “Highly Commended” ödülüne layık görüldü.

Dünyanın önde gelen inşaat ve gayrimenkul firmalarını bir araya getiren törende, gayrimenkul endüstrisinin önemli profesyonelleri ve uzmanlarından oluşan 70 jüri üyesinin oyları ile belirlenen ödüller sahiplerine takdim edildi. 22 Eylül’de Londra’da düzenlenen törende, DererOmay Mimarlık firma yetkilileri, Batu Derer

• DererOmay Architecture has been deemed worthy of “Highly Commended” Award during the European phase of “International Property Awards 2015-2016” which is regarded as one of the most prestigious awards in the World’s real estate sector. The award winning project “Genel Energy Office” was indeed one of the best in “Interior Space Office” category. During the ceremony which brought together the most prominent construction and real estate firms together, the awards were presented after the evaluation by the jury that forms of 70 real estate professionals and specialists. On the ceremony which was held in London on 22 September, DererOmay Architecture executives had the honour the receive an award for Batu Derer and Emre Omay “Genel Energy Office” project. With another award for “Genel Energy Office” during an event in Italy on April, DererOmay Architecture has recently gained recognition. Within A’Design Award & Competition 2015, the firm was given an award in “Interior Space, Retail and Exhitibition Design” category.


Berker KNX R.1 Touch Sensor Tek Bir Dokunuş Yeter :VWBSMBL IBUM DBN Zà[FZ à[FSJOF UFLOPMPKJOJO FO [BSJG ZBOT NBT 3 5PVDI 4FOTPS TBZFTJOEF UFL CJS EPLVOV̄MB FWJOJ[J LPOUSPM BMU OB BMNBL NàNLàO #FSLFS 3 5PVDI 4FOTPS BZS DBM LM UBTBS N WF TB˘MBE ˘ LPOGPS JMF IBZBU O [ LPMBZMB̄U SBDBL

#FSLFS &MFLUSPOJL ÃSàOMFSJ WF "L MM &W 0UPNBTZPO 4JT 5JD -UE ̃UJ " 'BUJI 4VMUBO .FINFU .BI 1PMJHPO $BE #VZBLB 4JUFTJ ,VMF #MPL /P $ ,BU 0GJT /P 53 5FQFàTUà ÃNSBOJZF łTUBOCVM 5 ' JOGP!IBHFS DPN US 8 XXX IBHFS DPN XXX IBHFS DPN US


036

TASARIM 255

ASPEN’İN YENİ ÜRÜNÜ LUMUNER LED AYDINLATMA SİSTEMLERİ

ÜRÜN PRODUCT

ASPEN’S NEW PRODUCT LUMUNER LED LIGHTING SYSTEMS

25 yılı aşan geçmişiyle sektörün önde gelen şirketleri arasında yer alan ASPEN Yapı ve Zemin yeni markası Lumuner LED Aydınlatma, standart asma tavan sistemleri başta olmak üzere tüm metal, taşyünü ve ahşap asma tavan sistemlerine entegre olabilecek standart ve ekonomik ürünlerinin yanı sıra, mimari projelere özel LED aydınlatma çözümleri sunuyor. Aydınlatma sektöründeki yeni eğilimleri ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Lumuner, bina otomasyonu, acil durum aydınlatması gibi teknik özellikleri ile ürünlerine artı değer katmayı ve her zaman yeniliklere öncü olmayı hedefliyor. AR-GE çalışmaları ile aydınlatma ürün tasarımında estetik ve görsel uyum arayışını kalite ve fonksiyonellik gereksinimi ile birleştiren Lumuner, ürün tasarımında olması gerekenleri belirlemenin yanında projelerde sunduğu aydınlatma danışmanlığı desteği ile doğru ürünün doğru kullanım alanında ve doğru şekilde uygulanmasına titizlikle dikkat ediyor. Lumuner Led Aydınlatma ürünleri, - Ofis Projeleri - Oteller - Havalimanları - Showroom, Mağaza ve AVM’ler - Hastaneler ve Kamu Binaları - Endüstriyel Tesisler alanlarında çözümler sunuyor. • One of the most prominent companies of the sector with the experience of 25 years, ASPEN’s new brand Lumuner LED Lighting offer custom LED Lighting solutions to architectural projects besides standard and economical products that could be integrated into standard suspended ceiling systems as well as all metal, stonewool and wood suspended roof applications. Lumuner closely follows new trends and technological developments in lighting sector and always aims to pave the way and bring value to the products with features such as building automation and emergency lighting. Thanks to the R&D, Lumuner combines aesthetical and coherent appearance with quality

and functionality in their product designs. Besides designating what’s required in product design, it also meticulously pays attention to appropriate usage of right product in the right place with the lighting consultancy support which is provided for projects. Lumuner Led Lighting products offer solutions in: - Office Projects - Hotels - Airports - Showrooms, Stores and Malls - Hospitals and Public Buildings - Industrial Facilities


FikirKahvesi.com.tr

DIVERSA ile 48 dB Ses Yalıtımı

Proje: Geyik İnşaat

I

Foto raf: Gürkan Akay

DIVERSA Modüler Bölme Duvar Sistemleri’nde paneller ile konstrüksiyon profillerinin mükemmel bağlantısı, yüksek akustik izolasyon ile sonuçlanır. Mekanlar arası ses geçişini engelleyerek akustik konfor sağlar.

w w w . As p e n. c o m .tr AspenYapiZemin


038

TASARIM 255

FOX INTERNATIONAL CHANNELS Mimar projeyi şöyle açıklıyor; “Fox International Channels, Maçka Residence’daki yeni ofislerinin tasarımı için bize başvurduklarında hayal ettikleri çalışma ortamını ferah, dinamik, neşeli ve renkli bir mekan olarak tasvir ettiler. 1450 m² inşaat alanına sahip ofis alanında genel olarak açık ofis düzeninin hakim olduğu bir çalışma ortamı yaratıldı. Açık ofislerin yanısıra dinamik geometrik formlarda cam kütlelerle kapalı ofisler ve toplantı odaları düşünüldü. Üç aylık tasarım sürecinin ardından iki ayda yapımı tamamlanan mekanın tasarımında hem Fox International hem de Avcı Architects’in ortak hassasiyeti olan doğal malzemelerin kullanımı belirleyici oldu. Ofis bölümlenmelerinde şeffaflık ön plana alınarak doğal ışık kullanımı maksimize edilmeye çalışıldı. Uzun çalışma saatlerini daha konforlu hale getirmek üzere tasarlanan bu ofiste kullanılan canlı renkler ve duvarlardaki grafikler çalışanları yormadan çalışma ortamını zenginleştirmeyi ve enerjik kılmayı amaçlıyor. Yapısal brüt beton yüzeyler korunarak mekanın özgün karakterinin tasarıma yansıtılmasının yanısıra, açık tavan sistemi ile mekanın dinamizmi örtüşmüş oldu. Ofisin plan kurgusu ele alınırken öncelikle ortak kullanım alanları ile departmanların yerleşimleri değerlendirildi. Fox International Channels’ın enerjik yapısına uygun olarak yaratıcı ve serbest çalışma ortamına imkan verecek şekilde rekreatif ve serbest kullanıma uygun mekanlar sağlanması, tasarımın çıkış noktalarından oldu. Bizler için de Fox International gibi kendi sektöründe fark yaratmış uluslararası bir medya grubunun ofisini yapmak oldukça zevkli bir çalışma oldu.” • When Fox International Channels consulted us for the design of their new office space in Maçka Residence, they described their dream working environment as a capacious, dynamic, vivacious and colorful space. A working environment possessing an open office layout has been created within the total area of the 1,450 sqm construction site. Besides the open plan offices, meeting rooms and closed plan offices with a glass structure in dynamical geometrical forms were projected. After three months of the design process, the construction was completed in two months through which the use of natural material was the determinative element in its design on the grounds of common precision shared both by Fox International and Avcı Architects. The use of natural light was maximized by putting the transparency to the forefront in the division of offices. In this office, which was designed with an aim to make the long hours of work more

comfortable, the use of vivid colors and graphics on the walls intend to make the working environment rich and energetic without tiring the employees. Alongside the reflection of the authentic character of the space on its design by retaining the exposed concrete surfaces, the exposed ceiling system has coincided with the dynamism of the space. When tackling the setup of the office plan, first of all the layout of the departments and common areas were assessed. The initial idea for the design was to allow a creative and free working environment through providing spaces appropriate for recreative and free use, in line with the vibrant structure of Fox International Channels. For us, it has also been an enjoyable experience to design the office space for a distinguished international media group like Fox International.

MİMARİ ARCHITECTURE


OFİSLER OFFICES

MEKANIN TASARIMINDA HEM FOX INTERNATIONAL HEM DE AVCI ARCHITECTS’İN ORTAK HASSASİYETİ OLAN DOĞAL MALZEMELERİN KULLANIMI BELİRLEYİCİ OLDU.


040

TASARIM 255

İş Veren Client: FOX INTERNATIONAL CHANNELS Mimari Architectural Office: AVCIARCHITECTS Mimari Proje Tasarım Ekibi Design Team: SELÇUK AVCI, BURAK ÜNDER, DENİZ NAR, BÜŞRA AL, TUĞBA ÖZTÜRK Mimari Uygulama Projesi Tasarım Ekibi Project Team: SELÇUK AVCI, BÜŞRA AL, ÖZGE ÖZTÜRK, TUĞBA ÖZTÜRK, SİMAY ATAKÖY İnşaat Süreci Mimari Kontrollük Ekibi: SELÇUK AVCI, DENİZ NAR, ÖZGE ÖZTÜRK İç Mekan Tasarımı: AVCI ARCHITECTS Ana Yüklenici Firma: MİTAŞ İNŞAAT Mekanik Proje: EREN MÜHENDİSLİK Elektrik Proje: GÜMÜŞ TEKNOLOJİ Lokasyon Location: İSTANBUL Proje Başlangıcı ConstrcutionYear: ŞUBAT 2014 İnşaat Bitimi: MAYIS 2014 İnşaat Alanı Construction Area: 1450 m² Fotoğraflar Photography: ASIANAJURCA AVCı

• THE USE OF NATURAL MATERIAL WAS THE DETERMINATIVE ELEMENT IN ITS DESIGN ON THE GROUNDS OF COMMON PRECISION SHARED BOTH BY FOX INTERNATIONAL AND AVCI ARCHITECTS.

KAT PLANI / FLOOR PLAN

MİMARİ ARCHITECTURE


22x30.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

13.10.2015

13:56


042

TASARIM 255

SERGİ EXHIBITION

GOOD DESIGN AWARD SERGİSİ GOOD DESIGN AWARD EXHIBITION

Tokyo Midtown’da 30 Ekim’den itibaren düzenlenecek olan Good design Award Tokyo Sergisindeki yenilikçi “MEETinG” programları yeni ve harika tasarımları tanıtacak. Japonya Tasarım Tanıtım Enstitüsü (JDP), ve Good Design Award organizatörleri, 30 Ekim ve 4 Kasım günleri arasında Tokyo Midtown’da “GOOD DESIGN 2015 SERGİSİ’ni gerçekleştiriyor. Uluslararası etkinlikte bir çok firma ve tasarımcının yeni trendleri tanıtılacak. Bir önceki Good Design Award’da ödül sahibi olan tasarımlar da dahil olmak üzere, farklı kategoriden yaklaşık 1.000 çalışma, sayısı 200.000’i bulan yerli ve yabancı katılımcılara sergilenecek. Bu yılın “MEETinG” teması ile birlikte çeşitli programlar düzenlenerek, ziyaretçilere yeni tasarımlar tanıtılacak ve bir sosyal, interaktif tanıtım kampanyası olan “iyi tasarım ile yaşam” deneyimi yaşatılacak. • Good Design Award Exhibition at Tokyo Midtown from Oct. 30 Innovative “MEETinG” programs to introduce excellent new design. Japan Institute of Design Promotion (JDP), the organizer of Good Design Award, will hold “GOOD DESIGN EXHIBITION 2015G Exhibition” to showcase the awarded entries at Tokyo Midtown from October 30 to November 4 “GOOD DESIGN EXHIBITION” is the international event where

visitors discover design trends through works of companies and designers. About 1,000 works from different categories including the winners of the latest Good Design Award are displayed, attracting about 200,000 visitors from home and abroad. With this year’s theme “MEETinG,”

various programs invite visitors to meet new design and share the value as well as experience “life with good design” through interactive social promotion campaign.



TASARIM 254

044

MAKALE ARTICLE

YERALTI TÜNELLERĴ Pınar ERKAN*

Günümüzde en çağdaş ulaşım araçlarından biri olan metro için yer altı sistemleri kurulması her ne kadar gecikmişse bile İstanbul, tarihi boyunca tünelleriyle de meşhurdu. Aktarılan bilgilerin çoğu efsane ve rivayetlere dayanmasına karşın, tünellerin gerçek olduğunu biliyoruz. Tüneller, yüzyıllar boyunca farklı amaçlarla kullanılmışlardır ve ilk yapılış tarihleriyle ilgili net bir bilgi yoktur. Efsanelere göre İstanbul, antik çağlarda yüzlerce yıl boyunca sürekli felaketler yaşamıştır ve şehrin sonu yine bir felaketle gelmiştir. Bu nedenle Buzantin tarafından ikinci defa kurulurken ilkinin başına gelen felaketler düşünülerek bir de yer altı şehri kurulduğu anlatılır. Bundan sonra da şehir defalarca istila edilmiştir ve her yeni gelen, türlü sebeplerle farkına vardığı yer altı yapı ve geçitlerine kuşkuyla bakmıştır. Kimi yerde geçitler binalarla sınırlanırken kimi yerlerde sonu uçsuz bucaksız labirentlere varan anlatımlara rastlanmaktadır. Bunlardan biri, geçmiş yüzyıllarda sıkça karşımıza çıkan, dünyanın sonunu hesaplama isteği/ihtiyacı/

kaygısıyla biçimlenmiş görünen Akbabalı Kubbe hikayesidir. Metinlere göre şehirde tam bilinmeyen bir yerde toprağın altı 40 arşın kazılarak gizemlerle dolu kubbeli bir odaya ulaşılmıştır ve odada bulunanlar anlatılırken akbabalar üzerinde detaylı bir biçimde durulur. Akbaba, çoktanrılı efsanelerin Anka Kuşu’na (Phoenix) denktir ve sonsuzluğu simgeler. Akbabalı kubbe teması, dünyanın başlangıcından beri akıp giden zamanı ölçen evrensel bir saatin, Konstantiniye’nin derinliklerinde bir yerde olduğunu, kimi yerde adeta üst üste kurulmuş şehirler etkisi bırakan yer altı tünelleri ve binalarıyla her şeyin bir öncesinin bulunduğunu, yeryüzünde güneşin altında hiçbir şeyin yeni var olmadığını anlatan mistik bir takım örüntüleri de kent dokusu içinde aktarır. Bir diğer gizemci öğe, Agarta (antik bilgi ve bilimi korumak için kurulmuş yer altı şehirleri) kurgusu içinde karşımıza çıkar. Gizemciliğin çeşitli kollarıyla uğraşan araştırmacıların raporlarına göre belirlenmiş Çemberlitaş’ın kozmik konumu, bu tarihi sütuna bir de Agarta kapısı rolü yüklemiştir.

Çemberlitaş, İmparator Konstantin şehri yeniden imar ettirdiğinde kendi adına yaptırdığı Konstantin Forumu’nun ortasına yerleştirilmiş bir anıttır ve bu sebeple bir adı da Konstantin Sütunu’dur. IV. Haçlı seferine katılmış bir Fransız soylusu olan Robert de Clery, yazdığı “İstanbul’un Alınışı” adlı kronikte Bizans İstanbul’unda gördüğü kutsal emanetleri heyecan içinde anlatır. Diğer bir anlatı, İmparator Konstantin’in Çemberlitaş’ın altındaki bir odaya İsa’nın ellerine ve ayaklarına çakılan çivilerden ikisi, kristal bir şişe içinde kanından bir miktar, Meryem Ana’nın giysisi, Vaftizci Yahya’nın başı gibi kutsal emanetlerin yanı sıra Truva’ dan gelme tanrıça Pallas Atina’nın ahşaptan yapılma heykeli, Nuh Peygamberin asası, Musa’nın sular fışkırttığı taşı, İsa’nın ekmek dağıttığı günden kalan 7 ekmeğin kırıntılarını gömdürmesidir. İstanbul hikaye ve anlatılarında geçen tüm bu kutsiyet atıflarının üstüne Konstantin Sütunu’nun ayrıca Agarta girişi olduğu iddiası, 1930lu yıllarda Çemberlitaş civarında yapılan bir arkeolojik kazı esnasında bulunan labirent biçimli dehlizlere


OFİSLER OFFICES

dayandırılır. Yorumlara göre Çemberlitaş, İstanbul’un altındaki dehlizlere açılan bir kapı olabilir. Hatta burası bir enerji noktası işlevi görmektedir. Kazıyı yapan ekibin çalışmaları, buldukları dehlizlerin plan ve kesitleriyle birlikte Form Konstantini adıyla Alman bir yayında yer almıştır. Araştırmacılar kaidenin içine ulaşamamışlarsa da forumun altında nekropolisin varlığını işaret eden mezar kalıntılarını bulmuşlardır. “İstanbul’un Yedi Harikası” adlı geçmiş yüzyıllara ait bir kitapta aktarıldığına göre eski Bizans’ın merkezi Hipodrom ve Sultanahmet çevresinden başlayarak Aksaray’dan uzaklara yerin altı galerilerle döşenmiştir. Yine Tarihi Yarımada ile Kınalı Ada arasında uzanan bir tünel de Köpek Öldüren Kanalı olarak isimlendirilir. Yerebatan Sarayı’nın gizli bir girişinden başlayarak kuzeydoğu yönünde ilerliyor. Boğazın Marmara’ya açıldığı yerde denizaltından geçiyor. Üsküdar’dan sonra güneydoğuya kıvrılarak düz bir hat halinde önce

Ayasofya’n n bahçesinden Hipodrom’a uzand Ĝ tespit edilen dehlizler veya Eski Saray’la baĜlant l görünen bir yer alt mekanlar dizisinin ortaya ç kar lmas n n yan s ra yüzy l n baĒ nda Prost’tan baĒlayarak zaman içinde farkl bilim adamlar n n yapt Ĝ çal Ēmalarda elde edilen veriler, Sultanahmet’ten Ayvansaray’a kadar uzanan bölgede bir yer alt yap lanmas olduĜuna iĒaret eder görünmektedir.

Üsküdar - Kadıköy sahillerinden devam edip Kınalı Ada’ya varıyor. Anlatıya göre Köpek Öldüren Kanalı, buradaki bir manastırda son bulmaktadır. İstanbul’un altındaki dehlizlerin hikayeleri bununla da bitmez. Örneğin Tarihi Yarımada’da sürdürülen inşaat kazılarında altyapıları ve bağlantılı mekanlarıyla birlikte karşılaşılan dehlizlerin, inşaatlar durdurulur korkusuyla kimseye haber verilmeden kapatıldığı da zaman zaman kulağa gelen rivayetlerdendir. Özellikle yüzyılın son çeyreğine gelene kadar henüz geçmiş döneme ait tarihi yapılar ayakta ve şehir bu kadar kalabalıklaşmamışken özellikle Suriçi bölgesi veya Moda, Kadıköy gibi kentin tarihi bölgelerinde yaşayanlar, çocukluklarının en zevkli oyunlarının geçtiği mekanlar olarak yer altı dehlizlerinden söz ederler. Ayrıca tarihi yapılarda eğitim görmüş tanınmış kişilerin anı ve eserlerinde de öğrenim hayatı içerisinde okul binasının tam da altında veya yerleşke sınırları dahilinde bir takım dehlizleri keşfe çıktıklarını okumak mümkündür. Örneğin, Moda’da 1936 yılında kapanan Dame de Sion Kız Lisesi binasının altından Moda burnunda denize kavuşan bir tünel bulunduğu veya Yeldeğirmeni’nde geçen yüzyılda çok revaçta olan misyoner okullarının altında yakınlarındaki dini yapılara bağlanan gizli geçitler olduğu rivayetlerini aktarıyorlar. Anadolu yakasında sadece örnek verdiğimiz yerlerin haricinde farklı bölgelerde çeşitli tarihlerde yol yapımı, apartman inşaatı gibi işler sırasında kazara ortaya çıkan dehliz girişlerinden, tünellerin şehir çapında yaygın olduğunu anlıyoruz. Ancak bu tünellerin tam olarak nereye kadar uzandığı, birbiriyle bağlantılı olup olmadığını bilmek mümkün görünmüyor. Ancak şebeke dizileri halinde Marmara, Trakya ve Anadolu’ya uzandıkları da iddia edilir. Bunlara gerekçe olarak da kısmen örneklendirdiğimiz anlatı, öykü ve efsanelerin yanı sıra şehrin çeşitli bölgelerinde çeşitli nedenlerle bilim adamları tarafından yapılan kazı ve araştırmalarla elde edilen somut veriler gösterilmektedir. Öte yandan Tarihi Yarımada’da varlığı bilinen tünellerin çok daha istikrarlı ve sınırları belli bir bölge içinde birbiriyle bağıntılı olma ihtimali görece yüksek bir düzen, hatta bir plana göre inşa edildiği düşünülmektedir. Ayasofya’nın bahçesinden Hipodrom’a uzandığı tespit edilen dehlizler veya Eski Saray’la bağlantılı görünen bir yer altı mekanlar dizisinin ortaya çıkarılmasının yanı sıra yüzyılın başında Prost’tan başlayarak zaman içinde farklı bilim adamlarının yaptığı çalışmalarda elde edilen veriler, Sultanahmet’ten Ayvansaray’a kadar uzanan bölgede bir yer altı yapılanması olduğuna işaret eder görünmektedir. Şehir üstünde şehir olduğu fikri, yüzlerce yıldır anlatılan efsane ve hikayelerin yanı sıra halen kapsamlı bir araştırmayı bekleyen bu türden verilerle pekişmiştir.

* Yrd. Doç. Dr, Gedik Üniversitesi Kaynaklar: İstanbul Ansiklopedisi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları Scognamillo, G., İstanbul Gizemleri, Bilge Karınca Yay. Yerasimos, S., Kostantiniye ve Ayasofya Efsaneleri, İletişim Yayınları


046

TASARIM 255

ENERJİ ETİKETİ DEĞİŞİYOR; TASARRUFLU, ÇEVRE DOSTU AMPULLER GELİYOR

ÜRÜN PRODUCT

THE ENERGY LABELING SYSTEM IS TRANSFORMING; NEW ECONOMICAL, ECO-FRIENDLY BULBS

Aydınlatmada dünya lideri Philips, Temmuz 2015’te yürürlüğe giren eko tasarım ve enerji etiketlemesi tebliğleriyle daha çevreci ve daha tasarruflu aydınlatmaya dikkat çekiyor. Elektrik lambaları ve armatürlerin piyasaya arz edilirken etiketleme ve ek ürün bilgisi temin etme gereklerini belirleyen “Elektrik Lambaları ve Aydınlatma Armatürlerinin Enerji Etiketlemesine Dair Tebliğ” ve “Doğrusal Lambalar, Işık Yayan Diyot Lambalar ve ilgili Ekipmana İlişkin Çevreye Duyarlı Tasarım Gereklerine Dair Tebliğ”1 Temmuz 2015 itibariyle yürürlüğe girdi. Bu tebliğler ile artık elektrik lambaları ve aydınlatma armatürlerinin paketlerinde; enerji tüketimleri, üretim standartları ve teknik değerler gibi ürün bilgilerinin yer alması zorunlu hale geldi. Ayd nlatmada yeni dönem Yeni tebliğin amaçları arasında lamba ve armatür üreticilerini aynı platformda bir araya getirmek, ürünlerin aynı standartlarda üretildiğini garantileyerek eşit şartlarda rekabet ortamı yaratmak, ürün paketlerini yenileyerek, tüketicilere yardımcı olmak, tüketici memnuniyetini artırmanın yanı sıra enerji verimliliğini sağlamak amaçlanıyor. Tüm bunların yanı sıra tüketiciler, ihtiyaç duydukları lamba ile ilgili tüm bilgilere sadece kutu ambalajına bakarak erişebilecek, böylece kolayca aradıkları özellikteki ürünlere ulaşabilecek. Tüketiciler yenilenen enerji etiketleri sayesinde yüksek enerji tasarruflu ürünleri satın alabilecek. • The world leader in lighting, Philips emphasizes more eco-friendly and energy-saving lighting after the eco-design and energy labelling annunciations which came into force on July 2015 “Annunciation Regarding the Energy Labelling of Electrical Lamps and Lighting Fixtures” which designates the labeling and additional product information requirements while supplying the electrical lamps and fixtures to the market and “Annunciation Regarding the Linear Lamps, Diode Lamps that Emit Light and Eco-Friendly Design Requirements” have come into force on 1 July 2015. It is now obligatory for the firms to

include information such as energy consumption, production standards and technical values on the packaging of electric lamps and lighting fixtures A new era in lighting The goals of the new annunciation includes; bringing together the lamp and fixture manufacturers, ensuring that the products are manufactured in the same standards to create an equal competition environment, helping the consumers by renewing the packaging of the products and to increase the energy efficiency besides increasing consumer satisfaction. Moreover, the consumers will be able to get all information regarding the product they need just by looking at the packaging. Thus, they will be able to purchase products accordingly to their needs. The consumers will be able to purchase highly energy-efficient products thanks to the renewed energy labeling.




Vitoclima. Viessmann‘dan her ihtiyaca uygun klima programı.

Vitoclima ürün programı:

Viessmann Isı Teknikleri Tic. A.Ş. / Merkez: Şerifali Mah. Söyleşi Sk. No.39 34775 Ümraniye - İstanbul Tel: (0216) 528 46 00

Vitoclima 100-S / Vitoclima 200-S / Vitoclima 200-S/HE Bireysel ve ticari tip split klimalar

Vitoclima 300-S/HE Free Joint çoklu sistem klimaları

Vitoclima 333-S ALL DC INVERTER VRF Klima sistemleri

Viessmann 2,6 -18 kW kapasite aralığında Vitoclima 100-S, 200-S ve 200-S/HE serisi bireysel ve ticari tip split klimalar, 5 iç üniteye kadar tek dış üniteye bağlanabilen Vitoclima 300-S/HE Free joint DC Inverter çoklu sistem klimaları ve maksimum 248 kW (88 HP) dış ünite kapasitesine sahip Vitoclima 333-S ALL DC INVERTER VRF klima sistemleri ile eksiksiz bir klima ürün programı ve her ihtiyaca uygun çözümler sunmaktadır. www.viessmann.com.tr

Vitoclima_Programm_2015_220x300_TR.indd 1

22.05.15 09:38


050

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

ASTOR HELLAS HQ Yunanistan piyasasında lider uluslararası toptancı ticaret şirketi olma ünvanını taşıyan Astor Hellas Thessaloniki’deki yeni genel merkezlerinin tasarımı için MALVI ile temasa geçmiş. Ofis alanı, hem değerleri hem de markanın konumunu yansıtacak tüm fonksiyonları açık bir atmosferde bir araya getiriyor. Ortakların ve müşterilerin yanı sıra aynı zamanda ikincil fonksiyonların (bilgi işlem, IT, arşiv ve personel odaları gibi) ihtiyaçlarını da karşılamak için giriş katında ofis alanları minimal tutulmuş. Bu alanda, toplantının bölünmesini engellemek ve etkili ve yapıcı toplantı seansları gerçekleştirmek için ana ofis alanlarından kopuk nitelikte bir konferans odası yer alıyor. Aynı şekilde, ikinci kat diğer aktivitelerden doğan gereksiz dikkat dağılmalarını engelleyecek bir şekilde sadece ofis kullanımı için ayrılmış. Yönetim de dahil olmak üzere şirketin tüm birimleri birlikte yer alarak etkili ve akıcı bir çalışma için ortam yaratılmış. Binanın dikdörtgen katılığını “bozmak” için, binayı daha enerjik hacimlere bölmeye karar verilmiş. Bu plan her ofis bölgesinin daha büyük ve daha bağlantılı gözükmesini sağlamış. Şirketin günlük aktiviteleri farklı birimler arasında sürekli etkileşimi gerektiriyor ve sesli iletişim kadar görüntülü iletişim de önem taşıyor. Transparanlık, çalışanlar arasında daha dolaysız bir iletişimin olmasına imkan tanıyor ve aynı zamanda mekanın daha büyük gözükmesini sağlıyor. Cam bölümlerin neden olabileceği yankı sorunlarının üstesinden gelebilmek için, daha yumuşak ve ses emici malzemeler (küp bölücüler, döşemeler vs.) kullanılmış. Böylelikle ofisteki makinelerden ortaya çıkan çevresel gürültüler ortadan kaldırılmış ve aynı zamanda konuşmalar ve telefon görüşmeleri sırasında ortaya çıkan sesler minimuma indirilerek daha iş odaklı bir mekan yaratılmış. Depolama alanı ve kolaylıklar ahşap kaplı duvarların arkasına gizlenerek, bilgi dolu bir iş alanında olmaması gereken görsel dağınıklığın önüne geçilmiş. • Astor Hellas, a leading wholesale international trading company in the Greek market, approached MALVI to design their new headquarters in Thessaloniki, an office space that would gather all of their functions in an open environment which would reflect both their values and their brand position. On the reception floor, office space is minimal so as to accommodate visiting partners and clients as well as all secondary functions (such as the IT, archive and personnel rooms). It also hosts the central conference roomdetached from the main office areas-ensuring more efficient and constructive meeting sessions, away from interruptions and needless disturbances. Respectively, the second floor is

reserved exclusively to office use, establishing a more productive setting without unnecessary distractions from other activities. All of the company’s divisions are gathered along with the management, providing a direct setting for an effective and smooth workflow. In order to “break” the rigidity of the building’s rectangular floor plan, MALVI decided to fragment the space into more energetic volumes that would make each office area appear larger and more connected to the one next to it. The daily operations of the company require constant interchange between its various divisions and visual communication is equally important to vocal one. The transparencies allow for a more direct approach between employees, while at

the same time their juxtaposition creates an illusion of a much bigger space. Having to tackle the reverberation issues that could be caused by the glass divisions, softer and more sound absorbing materials were used throughout (cubicle dividers, flooring, etc.) in order to provide a work friendly space by eliminating the environmental noise from office machines and minimizing background ones from phone calls and conversations.Storage space and amenities are hidden behind the wood cladded walls, thus avoiding visual clutter which is crucial in an information filled workplace.


OFİSLER OFFICES

TRANSPARANLIK, ÇALIŞANLAR ARASINDA DAHA DOLAYSIZ BİR İLETİŞİMİN OLMASINA İMKAN TANIYOR VE AYNI ZAMANDA MEKANIN DAHA BÜYÜK GÖZÜKMESİNİ SAĞLIYOR.


052

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

Konum Location: THESSALONIKI, YUNANİSTAN GREECE Tasarım Design: MALVI Proje Yöneticisi Project Manager: GEORGIOS MESELIDIS Aydınlatma Tasarımı Lighting Design: MICHALIS GKOUROGIANNIS / REFLECT LIGHTS Ahşap İşleri Woodworks: VORDOUNAS HAND MADE Fotoğraf Photography: GIORGIO PAPADOPOULOS

BİRİNCİ KAT PLANI / FIRST FLOOR PLAN İKİNCİ KAT PLANI / SECOND FLOOR PLAN

• THE TRANSPARENCIES ALLOW FOR A MORE DIRECT APPROACH BETWEEN EMPLOYEES, WHILE AT THE SAME TIME THEIR JUXTAPOSITION CREATES AN ILLUSION OF A MUCH BIGGER SPACE.



054

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

Yapı, bina bloklarının doğu tarafında konumlandırılarak, Sihl su kanalına bakan liner cephesiyle neredeyse 50mlik geliştirilebilir bir alan özelliğine sahip. Yeni bir bina yerleştirirken, varolan binaların izdüşümlerinin tahrip edilmemesi göz önünde bulundurulur, fakat bu kez hem bina bloğunun yan taraflarındaki ofislerin işletilebilirliğini optimize etmek için maksimum yükseklik sağlanmış hem de yan binaların cepheleriyle uyumlu olabilecek tasarımsal süreklilik gözetilmiş. Binanın ana girişi Werdstrasse ve Stauffacherquai caddelerinin kuzey açısına yerleştirilerek bütün bina kompleksine tek bir giriş ile ulaşımı sağlamış, bina; yedi yerin üstünde, iki adet de yerin altında bodrum katı olarak toplamda 8,602m² net alana yerleştirilmiş. Bu alanın 1,518 metrekaresi ilave olmak üzere iki kata denk gelecek ölçüde Stauffacherquai caddesindeki yan binanın sekizinci katına kadar uzatıldmış. Mimari anlamda projenin öngördüğü ana özellikler elbette ana yapının tamamını oluşturan kalas mantığının doğru şekilde aktarılması ile, uygulamanın hem teknik hem de çevresel bakış açısının inovatif karakteri vurgulanmış. Aynı zamanda da binanın içeriden ve dışarıdan bakıldığındaki ayrıcalıklı görüntüsüne ulaşılmış.

Bu fikri pekiştirmek ve yansıtmak adına binanın bütün cephesi, düşük enerji iletimi sağlayan ve İsviçre düzenlemelerince uygun görülen enerji tüketim şartlarına uyum sağlayan camlarla kaplanmış. Bina aynı zamanda doğu cephesinin bir ‘’termal ekran’’ gibi işlev gördüğü genel enerji tüketim stratejisi ile ‘’orta seviye’’ bir alan özelliği gösteriyor. Ayrıca, oturma salonunda ve diğer ofisler ile kurduğu dikey ilişki düşünüldüğünde de uzamsal olarak farklı ve biricik bir deneyim sunuyor. Bu ‘balkonlar’ resmi olmayan görüşmeler ve dinlenme alanı olarak kullanılabilmeleri için tasarlanmış. Aynı zamanda, binanın iç ve dış mekan ilişkilerini kuvvetlendirmek adına cephenin toplanabilir cam pencere sistemi kullanılarak bu alanların açık teras alanlarına ‘dönüştürülmesi’ öngörülmüş.

optimize the exploitable office area in this side of the building block. The main access of the building is situated in the north angle of streets Werdstrasse and Stauffacherquai and will actually become the principal entry of the whole building complex. The building develops within 7 stories over ground floor with two basement levels for a global net area of 8,602m² to which we can add 1,518 additional square meters that correspond to the two-floor extension project located on the roof of the neighbor building at number 8 of Stauffacherquai street. From an architectural point of view one of the main features of the project is indeed the proposition of a main structural system entirely made designed on timber that, other its innovative character from a technical and environmental standpoint, gives the building a unique appearance from the inside space as well as from the city around. In order to reinforce and express this idea the building skin is entirely glazed and special attention was given to achieve a low energy transmission levels that responds to the latest and very strict Swiss regulations in terms of energy consumption.

• The site is positioned towards the east part of the block and has the particularity of developing through almost 50m of linear façade facing the Sihl water canal. The implantation of the new building basically responds to the footprint of the existing building to be demolished but this time creating continuity with the facades of the buildings beside as well as taking advantage of the maximum allowed height in order to


OFİSLER OFFICES

ƻç mekandan bir görünüÅ • A view from interior


056

TASARIM 255

Facing the city, the building also features an “intermediate” space throughout the whole height of the east façade that other its role as “thermal screen” within the general energy consumption strategy, also becomes a unique spatial experience with lounge areas and connection vertical links between the different office stories. These “balconies” can be used as informal meeting and rest areas that will also have the particularity of having a façade composed of a glass retractable window system that allow to “transform” these spaces into open air terraces that reinforce the privileged relationship between the interior building and its surrounding landscape.

1

2

Yer Location: ZURICH, SWITZERLAND Müşteri Client: TAMEDIA AG Proje Ekibi Project Team: Asil Principal: Shigeru BAN Partner: Jean DE GASTINES Proje Mimarları Project Architects: Kazuhiro ASAMI, Gerardo PEREZ, Takayuki ISHIKAWA, Masashi MARUYAMA Yerel Mimar Local Architect : Itten+Brechbuhl AG Mühendislik Engineering consultant: Yapı Mühendisi Structural Engineer: CREATION HOLZ GmbH 1. BODRUM KAT PLANI / BASEMENT FLOOR PLAN 2. ZEMİN KAT PLANI / GROUND FLOOR PLAN

MEP Mühendisi MEP Engineer: 3-PLAN HAUSTECHNIK AG

MİMARİ ARCHITECTURE



058

TASARIM 255

22. MALEZYA ULUSLARARASI MOBİLYA FUARI 2016 ASYA’DAKİ İLK GÖSTERİYE İLGİ YOĞUN Başlamasına 6 ay gibi bir süre olmasına rağmen, Güneydoğu Asya’daki en büyük küresel endüstri etkinliği olan Malezya Uluslararası Mobilya Fuarı’nın (MIFF) 22. gösterisi Malezya’nın en büyük üreticilerinden, Çin ve Tayvan pavyonları yoğun ilgi görüyor. Asya’daki 2016 satış sezonunu açacak olan iş odaklı gösteri 1-5 Mart tarihleri arasında Putra Dünya Ticaret Merkezi ve MATRADE Sergi ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. 80.000 m2’lik sergi alanının %80’i daha şimdiden Malezyalı mobilya şirketleri ve yabancı sergiciler tarafından rezerve edildi. MIFF 2016’nın oldukça verimli geçecek bir etkinlik olması bekleniyor. Bu yılın Malezyalı mobilya firmaları yatak odası, yemek odası, oturma odası ve dış mekan mobilyaları alanlarında faaliyet gösteren; PohHuat, T.A., Lii Hen, Evergreen Fibreboard, Heavapac, L.B., Home Upholstery, Sern Kou, Sweet Home, Intergo, Deep, Ideal Style, Supreme Tropical, Kinheng ve Hin Lim, gibi markaların yanı sıra, Merryfair, Euro Chairs ve Oasis gibi ofis ürünü tedarikçilerini de içeriyor. Alıcılar için ilgi noktası olacak bir başka etkinlik ise Malezya’nın mobilya ithalatının yarısından sorumlu olan ve bu bölgede aktif olan üreticilerden ürünlerin sergilendiği Muar Hall olacak.

Ahşap kanepe, meşe çerçeveler ve kumaş döşemeler üreten Yee Guan, etkinlik boyunca yeni koleksiyonlarını sergileyecek firmalardan sadece biri. • With still half a year to go, the Malaysian International Furniture Fair (MIFF), the biggest global industry event in Southeast Asia, is packing in Malaysia’s biggest manufacturers and pavilions from China and Taiwan for its 22nd annual edition. The business-driven show which opens the 2016 buying season in Asia is scheduled from Mar 1-5 at Putra World Trade Centre and MATRADE Exhibition and Convention Centre. With 80% of the 80,000 square metres of booth space already booked by the Who’s who of Malaysian furniture companies and overseas exhibitors, MIFF 2016 is set to be another sellout

FUAR FAIR

EXHIBITORS PACK 22ND MALAYSIAN INTERNATIONAL FURNITURE FAIR 2016 FIRST SHOW IN ASIA NEARLY SOLD OUT

The list of confirmed Malaysian companies is marked by bedroom, dining, living and outdoor furniture established names such as PohHuat, T.A., Lii Hen, Evergreen Fibreboard, Heavapac, L.B., Home Upholstery, Sern Kou, Sweet Home, Intergo, Deep, Ideal Style, Supreme Tropical, Kinhengand Hin Lim, as well as office product suppliers, Merryfair, Euro Chairs and Oasis. Another hot attraction for buyers is the Muar Hall featuring manufacturers from Malaysia’s key furniture producing town that accounts for half of the country’s furniture exports. Yee Guan, which produces wooden sofa, hardwood frames and fabric upholstery, is among companies rolling out new collections at the show.



060

TASARIM 255

AURELIE HOEGY

NORMALLİK VE ANORMALLİK ARASINDAKİ SINIRLAR: RADO STAR ÖDÜLLÜ AURELIE HOEGY


RÖPORTAJ

Hem tasar mc hem sanatç s n z. Kendinizi nas l tan ml yorsunuz? Son zamanlarda bu iki disiplin aras nda bütünleĒmenin örneklerini daha fazla görür olduk. Tasar m ticaretten daha çok bir nevi ak m olmaya baĒlad . Bu yüzden bir tasar m objesi sadece uygulanabilir bir probleme yan t olmaktan ziyade duygusal, ahlaki ve politik gibi esas sorunlara da cevap verebiliyor. Ancak, benim çal Ēmalar m günlük gerçek üzerine odaklan yor ve bu yüzden kendine bu alanda yer buluyor. Sadece bir gözlemden ziyade bütünleĒik bir parças haline geliyor, örneĜin; MacGuffin lamba, kap kolu, The Dancer koltuk koleksiyonu... ĴĒte burada ben sanat ve tasar m aras ndaki çizgiyi belirliyorum. Sanatsal gaye müziĜe, sinemaya, dansa, tiyatroya katk da bulunuyor da tasar ma neden bulunmas n? Benim ürettiĜim objeler genellikle insanlar n içlerinde davran Ēlar güdüleyen veya gerçekliklerini daha farkl bir yönden alg lamalar n saĜlayan “eĒyalar”. Tasar m n sadece göze hitap etmesi ve hizmet sunmas gerekmiyor. Tasar m bazen sinirlendirip rahats z da edebilmeli... Paris Tasar m Haftas ’ndaki projenizden bize bahsedebilir misiniz? Esas fonksiyonelliĜini tekrardan keĒfederken, Dancers projesi kapsam nda olan çal Ēmam bir sandalyenin as l Ēeklinin limitlerini zorluyor. Amac m normallik ve anormallik aras ndaki s n rda çal Ēmak. The Dancers, kiĒiler ve objelerin etkileĒime geçtiĜi mimari alanda kendini belli eden somut bir ak m n yans mas . Bu ak m gösterebilmek için, performans alan nda bir kareograf n hareketlerini somut bir Ēekilde çizebilen William Forsythe gibi modern kareograflardan ilham ald m. Objeler canl olarak görülebiliyor ve dünyan n ak p giden gerçekliĜinde etki yaratabiliyor... Tasar m malzemelerden oluĒan s n rlar n aĒabilir, sadece pragmatik bir çözüm sunman n yan s ra hayal gücü için de alan oluĒturabilir. Benim asl nda söylemek istediĜim bunlar. Dancers çal Ēmas n n küratörü Alexandra Jaffre taraf ndan bir söz paylaĒay m: “Vücutlar n n hareketleriyle bir yol açan dansç lar gibi, Aurelie Hoegy’nin Dancers çal Ēmas kareografik bir ilke ifade ediyor. Vücudun, düĒüncelerin hareketi duygu ve niyetlerin d Ēa vurulmas n saĜl yor. K vr mlar s n rlar keĒfediyor ve faniliĜin görselliĜini yakal yor. Her hareket eden vücut, boĒlukta görünmez bir iz b rakarak dünyan n hareketine etki ediyor.” Genel olarak Paris Tasar m Haftas hakk ndaki düĒünceleriniz neler? Sizce etkinlik genç tasar mc lara yeni f rsatlar tan yor mu?

PARIS DESIGN WEEK

Bu y l ilk defa kendi ülkemde çal Ēmalar m sunuyorum, geçmiĒte sürekli yurtd Ē ndaki etkinliklere davet edildim. Süpriz olsa gerek, bir kaç y l öncesine nazaran Paris Tasar m Haftas ’nda inan lmaz bir uluslararas faaliyet gördüm. Sadece ünlü bir tasar m gösterisinin esas yönü olmas n n yan s ra, bence bu kiĒisel çal Ēmalar m için de bir art . Bu platformun benim gibi genç tasar mc lara da bir çok yeni imkan tan yacaĜ ndan da eminim. Rado star ödülü önemli baĜlant lar kurmak, pratik tasar m n ötesine geçmeye çal Ēan çal Ēmalar m oldukça bilgili bireylere yans tmak gerçekten benim için çok iyi oldu; bu ödül yarat c güdülerim için oldukça uygun nitelikteydi. Ĥu anda neler üzerinde çal Ē yorsunuz? 2016’n n yenilikleri olarak neler sunacaks n z? Hem iĒbirlikçi hem de ortak tasar mc olarak, Ēu anda yeni bir Frans z editör olan Do.n.e. ile çal Ē yorum. Bu projenin ilginç yan ise, eserlerin hiçbiri al Ē lageldik yöntemlerle düzenlenmiyor ve kat ks z olarak sunuluyor. Trendlerden, nizamlardan, k s tlamalardan etkilenmeyen bu giriĒken teklifler taze kalma niteliĜini de taĒ yor. Bu baĜlamda, bu proje hayata geçirildiĜinde bir kaç yenilik sunacak. Paralel olarak, yeni tekniklerle heykelsi mobilyalardan oluĒan yeni bir koleksiyon oluĒturman n yan s ra, Dancers projesini de geliĒtiriyorum. Hangi tasar mc n n çal Ēmalar size ilham kaynaĜ oluyor? Sürekli farkl disiplinleri çal Ēmalar mla baĜlant l tutma gayreti gösteriyorum: tasar m, film yap mc l Ĝ , tiyatro, müzik gibi... S n r yok! Örnek olarak, Alfred Hitchcock, David Lynch veya Jacques Tati gibi büyük sinematograflar ve entrikalar normallik ve anormallik aras ndaki s n r Macguffin lamba ve Dancers’a ilham kaynaĜ oldu. Bu baĜlamda, alternatif gerçeklikler sunan film yap mc l Ĝ n , tasar m sürecine benzer olarak bir çeĒit yarat c süreç olarak görüyorum.

BORDER BETWEEN NORMALITY AND ABNORMALITY: RADO STAR AWARDED AURELIE HOEGY How you are describing yourself since you’re both artist and designer? There is an underlying current which is seeing more and more of a convergence between these two disciplines. We are seeing design as a sort of movement, less and less as

AURELIE HOEGY

a trade, where its segregation as a practical use of material effort is rising to a more distinct cause. Therefore, an object of design can not only offer an answer to a practical problem, but also more fundamental ones, such as emotional, moral and even political. My work however tends to focus on the everyday reality and therefore insert itself within. Not just to offer an observation, but be an integral part of it; i.e. the MacGuffin lamp, door handle, The Dancer chair collection.. This is where I personally draw the line between art and design. We all take it for granted that the artistic intent offers its contribution to music, cinema, dance, theatre, so why not also in design? My objects can be seen as catalysts or more generally as “tools” that allow people to either trigger behaviours within themselves or perceive their reality in a slightly different way. Design doesn’t have to only please and accommodate, but it can sometimes upset and disturb as well. Could you explain us more about your project in Paris Design Week? While revisiting its fundamental functionality, my work within the Dancers project pushes the limits of the essential shape of a chair. My intent is to work across the border between normality and abnormality. The Dancers are a reflection of the intangible movement that can be traced between the architectural space, the bodies and objects involved. To show this movement, I took more concrete inspiration from the work of contemporary choreographers; for instance William Forsythe, who draws in a tangible manner the movement of the choreographer within the performance space. The objects can be seen as alive and leaving an impact in the worlds’ movement. This is all to say that design can move out of its material boundaries, to not offer exclusively a pragmatic solution, but to allow more space for the imagination. Here if you need is a quote written by the curator Alexandra Jaffre on The Dancers work: “Like dancers sketching a path within their space with their bodies’ movements, Aurelie Hoegy’s Dancers express a choreographic principle. The movements of the body, and of the thoughts, help to express emotions and intentions. Their contortions explore the limits the gesture, visually capturing the ephemeral. Each moving body leaves an invisible trace in space, and impacts the world’s movement.” How you feel about Paris Design Week in general? Does it provide new opportunities to young professionals?


062

This year marks the first time I am presenting my work in my native country, as in the past I have been invited to events abroad. To my surprise (compared to even just a few years ago) I have seen a remarkable international presence at the Paris Design Week, which is in my opinion a fundamental aspect of not only any reputable design show, but also for my personal work as well. I am confident that this platform will give plenty of young designers like me great exposure and new possibilities. The Rado star prize has absolutely given a boost for me to make some vital connections, reflect my work with some very insightful individuals and especially to affirm my work as something that tries to go beyond practical design; this prize was a very suitable match with respect to my creative drive. What are you working on now? What will you present as a novelty of 2016? I’m currently involved with a new French editor, Do.n.e., both as a collaborator as well as an associated designer. What is exciting about this project is that none of the pieces are edited in conventional terms, but are to be offered unadulterated to public, thus keeping the identity completely intact. This initiative offers, in my opinion, somewhat fresh, risquÊ, uninfluenced by trends, regulations, constraints. So in a sense when this project will be released it will offer several novelties; In parallel I am developing the Dancers project, while starting to create a new collection of sculptural furniture abroad with new techniques. Works of what designer inspire you? I am always trying to connect different disciplines within my work: design, movie making, dance, theatre, music.there are no barriers! For instance, the project border between normality and abnormality Macguffin lamp, and Dancers, draws particular inspiration from plot devices and other cinematographic methods from great cinematographers such as Alfred Hitchcock, David Lynch or Jacques Tati. So in that sense I truly see movie-making as a sort of creative process that is very similar to the design process, in that it triggers alternate realities.

TASARIM 255



064

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

/ RAAAF

©Jan Kempenaers

The End of Sitting görsel sanat, mimari, felsefe ve deneyimsel kurgu yollarının kesiştiği bir enstalasyon. Toplumumuzda, neredeyse etrafımızdaki herşey oturma için tasarlanmasına rağmen, medikal araştırmalar çok fazla oturmanın sağlığa zararlı etkilerinin olduğunu belirtiyor. RAAAF [Rietveld Architecture-Art Affordances] ve görsel sanatçı Barbara Visser sandalye ve masanın başlangıç noktası olmadığı bir konsept geliştirdi. Bunun yerine, entsalasyonun çeşitli kolaylıkları ziyaretçileri, farklı duruş pozisyonlarını deneyimsel bir çalışma tabiatında keşfetmeye teşvik ediyor. The End of Sitting deneysel bir deneme aşamasının temellerini atarak çalışma ortamlarında köklü değişikliklerin olasılıklarını keşfediyor. Proje, RAAAF | Barbara Visser tarafından son zamanlarda tanıtılan ‘Sitting Kills (Oturmak Öldürür)’ün devamı niteliğinde.

Amsterdam’da yer alan The End of Sitting, Looiersgracht 60 (Soraya Notoadikusumo ve Nadine Sneijders) ile işbirliği içerisinde sanat ve kurgu için tasarlanmış bir mekan.

THE END OF SITTING • The End of Sitting is an installation at the crossroads of visual art, architecture, philosophy and empirical science. In our society almost the entirety of our surroundings have been designed for sitting, while evidence from medical research suggests that too much sitting has adverse health effects. RAAAF [Rietveld Architecture-Art Affordances] and visual artist Barbara Visser have developed

a concept wherein the chair and desk are no longer unquestionable starting points. Instead, the installation’s various affordances solicit visitors to explore different standing positions in an experimental work landscape. The End of Sitting marks the beginning of an experimental trial phase, exploring the possibilities of radical change for the working environment. This project is a spatial follow-up of the recently released mute animation ‘Sitting Kills’ by RAAAF | Barbara Visser, developed for the Chief Government Architect of the Netherlands. The End of Sitting is a collaboration with Looiersgracht 60 (Soraya Notoadikusumo and Nadine Snijders), a new space for art and science in Amsterdam.


OFİSLER OFFICES

©Jan Kempenaers

RAAAF VE GÖRSEL SANATÇI BARBARA VISSER SANDALYE VE MASANIN BAŞLANGIÇ NOKTASI OLMADIĞI BİR KONSEPT GELİŞTİRDİ.

©Jan Kempenaers


066

TASARIM 255

©Jan Kempenaers

©Ricky Rijkenberg

• RAAAF AND VISUAL ARTIST BARBARA VISSER HAVE DEVELOPED A CONCEPT WHEREIN THE CHAIR AND DESK ARE NO LONGER UNQUESTIONABLE STARTING POINTS. ©Ricky Rijkenberg

MİMARİ ARCHITECTURE


OFİSLER OFFICES

Enstalasyon Installation: RAAAF [RIETVELD ARCHITECTURE-ARTAFFORDANCES] Ekip Team: RONALD RIETVELD, ERIK RIETVELD, ARNA MACKIC Stüdyo Desteği Studio support: CLEMENS KARLHUBER, DAVID HABETS, BASTIAAN BERVOETS, ELKE VAN WAALWIJK VAN DOORN, MEES VAN RIJCKEVORSEL, MARIUS GOTTLIEB

©Ricky Rijkenberg

İmalat Production: LANDSTRA & DE VRIES SUPPORTED BY SCHAART ADVENTURES


068

TASARIM 255

FUAR FAIR

Nesneyi Yeniden Keşfetmek; Reinvention of Object

MAISON & OBJET PARIS Paris’in sisli havası içinde dünyanın her yerinden gelen katılımcılarla renklenen Maison & Objet fuarının Eylül ayağı 4-8 Eylül tarihlerinde gerçekleşti. Fuara paralel olarak Paris Design Week, şehrin her yerine yayılan sergiler, enstalasyonlar ve konferanslarla izleyenlerin yoğun ilgisini çekti. Dört gün süren fuarda her yıl olduğu gibi, toplamda sekiz farklı holde farklı konseptlerle karşımıza çıktı. En dikkat çekici alanlardan biri ise Japonyalı interdisipliner çalışmalar yürüten ve bünyesinde mimarlar, tasarımcılar, sanatçılar, editörler ve matematikçiler barındıran teamLab’ın ‘Çiçek Bahçesi’ enstalasyonu oldu. Bir oda içerisinde tavandan sarkacak şekilde yerleştirilmiş çiçekler aşağı yukarı hareket ediyor, dikey bir çiçek tarlasını anımsatıyor. Fuar alanında karşılaştığımız temaLab kurucusu Toshiyuki Inoko enstalasyonu şöyle anlatıyor; ‘Burada 2.300 adet çiçek kullanıldı. Biz, çiçeklerin ve ağaçların dikey formlarına alışkınız fakat, rüzgardaki dalgalanmaları, ahenkleri yatay olur. Burada ise, çiçekler aşağı ve yukarı şekilde hareket ediyorlar. Ayrıca, enstalasyonun içine aynı anda sınırlı sayıda insan girip çıkabiliyor böylece; bitkiler major element olarak insan karşısında daha baskın bir unsur haline geliyorlar. Enstalasyonun adını ‘Akan Çiçek Bahçesi’ koymamızın sebebi de bu oldu; doğanın gücünü hissetmek.’ • September chapter of Maison & Objet Paris Exposition took place, within the Paris’ misty weather that was colored by the attendances across the globe, on 4-8th of September. Parallel to this fair, Paris Design Week attracted the audience, with its exhibitions, installations and conferences spread around the city. During this 4 days fair, 8 different concepts in 8 seperate halls was met like every year. One of the most remarkable areas was “Flower Garden” installation which belongs to teamLab, that conducts Japan Interdisciplinary Works and has architects, designers, artists, editors and mathematician within its organization. Flowers were hanging from the ceiling, moving up and down and reminding of a vertical flower field. Toshiyuki Inoko, founder of teamLab we came across during the fair, tells;” 2.300 pieces of flower were used. We as people are used to the vertical forms of trees and flowers,

teamLab - Flowing Flower Garden

but their movements and harmonies in the wind are horizontal. But here, flowers are moving in ups and downs. Also only a limited amount of people may enter the installation thus flowers become a major and more oppressed element against the visitors. So this was the reason why we named this installation “Flowing Flower Garden”; to feel the power of the Nature.


OFİSLER OFFICES

%100 Ofis Tasar m Çocuk mobilyalarından mutfak gereçlerine ve iç mimariye dair objelerin, mobilyaların, aydınlatma elemanlarının bulunduğu bölümlere kadar uzanan seçkisinde en dikkat çeken hol kuşkusuz yaratıcılığın lüksle buluştuğu, mimari çözümleri besleyen ve Maison & Objet’nin en beğenilen yedinci holü oldu. Ofis sayısına uygun bir seçki yaparak katılım gösteren tasarımları sizin için derledik...

%100 Indoor Design Amongts the sections including from kids furnitures to kitchen tools and interiror decoration objects, furnitures, lightning fixtures and luminaries, the most attention-grabbing hall was, Maison & Objet’s most popular hall, the seventh hall which was without doubt a place where creativity meets the luxury and architectural solutions were fed. We have gathered the participant designs suitble to the number of the offices.

HAY HAY, Danimarka’yı küresel haritaya yerleştiren kalite, işçilik ve insancıl tasarımların bolca bulunduğu Danimarka Modern çağına gurur ile bakıyor. Dünyamiz sürekli değişiyor ve bununla birlikte alışkanlıklarımız ve esneklik ihtiyacımız da değişmekte... Bugün, Avrupa ve Asya’daki amiral gemisi mağazaların yanı sıra HAY bir çok ülkede de perakende mağazalara sahip. 2013’te marka için modern tasarımlar gerçekleştirebilecek yeni yetenekleri keşfetme ustası olan ünlü tasarımcı Sebastian Wrong ile ortak marka olarak Wrong For HAY’i kurduk. • HAY looks back with pride at the age of Danish Modern, where quality, craftsmanship and humanistic design put Denmark on the global map. Our world is constantly changing, and our habits and our need for flexibility change with them. Today, HAY has retailers in most countries as well as flagship stores in Europe and Asia. In 2013, we founded the international co-brand Wrong For HAY in cooperation with the acclaimed de- signer Sebastian Wrong, who in addition to his own designs also spots new talent capable of creating relevant and cutting-edge products for the brand, which enjoys an eclectic and international vantage point from its base in London’s multi-cultural melting pot.


TASARIM 255

070

FUAR FAIR

PARIS - DUVAR Ö!ESƻ Bu duvar öğesi PARİS’in kentsel şebekesini temsil ediyor. Çizimlerin gerçekçiliği sayesinde ışığın şehrinin sembolik mekanlarını keşfedeceksiniz. MALZEMELER & RENK Çelik ve alüminyum. Kaplama: Toz boya kaplı ince dokular. Renk: siyah • PARIS - WALL ELEMENT This wall element represents the urban grid of PARIS. Thanks to the realism of the plots, you will recognize the emblematic places of the city of light. MATERIALS & COLOR Steel and aluminium. Coating: powder coated fine textures. Color: black. Tasarımcı Designer: Nicolas Corre

NOMESS COPENHAGEN: Basit ve estetik bir tarzla düzen yaratma mottosundan esinlenen Nomess Copenhagen 2007’de kuruldu. Tüm ürünler hayatı kolaylaştırma hedefiyle tasarlanıyor. Nomess Copenhagen’in ürünleri esnek ve az yer kaplayan ürünler olduğu için hem ev ve iş yeri kullanımı için uygun. Bizim gibi kentsel göçebeler için mükemmel tasarımlar. • Nomess Copenhagen was founded in 2007 inspired by a desire to create order with a simple and aesthetic style. All products are designed with the goal of making life easier. Nomess Copenhagen products are ideal for household and workspaces, because they are flexible and take up little space. Perfect for life on the move and for us urban nomads.

YAYLI MAKASLAR Hollandalı tasarımcı LexPott 2015 El Yapımı Duvar Kağıdı Sergisi için NOMESS COPENHAGEN ile işbirliği içerisinde Yaylı Makasları tasarladı. Yaylı Makaslar yaylı çelikle tasarlandıkları için kullanımdan sonra tekrardan orjinal formlarına geri dönüyorlar ve hem sağ hem de sol elle kullanıma imkan tanıyan simetrik bir tasarım sahipler. • SPRING SCISSORS Dutch designer LexPott designed the Spring Scissors with NOMESS COPENHAGEN for the 2015 Wallpaper* Handmade Exhibition. The Spring Scissors are designed with spring steel so they reshape to the original form after use and they are symmetric and suitable for left as well as right hand use.


OFİSLER OFFICES

Deesewat ƻle Outdoor YaÅam! Deesawat tasarımları doğa ile iç içe yaşama temasıyla hayat bularak açık bir tasarım konsepti ve sürdürülebilirlik ilkeleri ile outdoor yaşamın güçlü çizgilerini oluşturuyor. Deesawat’ın en temel misyonu yaratıcılığı, sadeliği ve lüksü bir arada sunan iyi tasarımlar oluşturmak.. • Not Only Outdoor But Also Indoor Designs of Deesawat is about living alongside nature, proposing a transnature concept by translating the nature using clear design concept and sustainability mindset to form the strong line of outdoor living. The core of deesawat is creating the good designs that encapsulate inventiveness, simplicity and luxuriousness.

Plug&Pied Konsol Mobilliğin ve boş bataryaların korkusunun nam saldığı bu günlerde ofisinizde ve evinizde kabloların ve şarj aletlerinin karmaşasından kurtulun! Yeni tasarımPlug&Pied bağlı konsol estetik mobilya parçasından (neredeyse normal bir mobilya kadar klasik) yola çıkılarak oluşturuldu ve 21. yy’ yaşamına adapte edildi: Çekmecelerinde bulunan elektrik ve USB girişleri ayaklarında gizlenmiş bir kablo ile şebekeye bağlanıyor. Çelik, paslanmaz çelik, MDF veya ahşap üzeri saten lake, özel seçim renklerde...

• Connected console Plug&Pied, designed by Sandrine Reverseau In these times of mobility and the fear of dead batteries, no longer live with the jumble of wires and piles of chargers at home and in the office! The new design and connected console Plug&Pied has been devised to be an aesthetic piece of furniture (almost classical in the tradition of occasional furniture) and adapted to our way of life in the 21st century: its drawers are equipped with electric plugs and USB plugs linked to the network by a single cable hidden in a leg base. Steel, stainless steel, satin lacquer on wood and MDF, bespoke colours.

Tasarımcı Designer: Mathilde Pelle

SANS-fût Sans-fût tasarımları meşe panellerden oluşan 228L taburenin yeniden yorumlanmasıyla oluşturulmuş. Tabure orijinal modelin düz versiyonu niteliğinde; oturaklar daha dağınık bir şekle sahip olmalarına rağmen aynı montaja sahipler. Tabure ve oturaklar / Ø 33cm - H. 45,5 cm ve L.12o cm - W. 42 cm - H. 45,5 cm/işlenmemiş ve lekelenmiş meşe / prototip • The Sans-fût items are derived from the reinterpretation of the 228L stool in oak boards. The stool is a straitght version of the original model; the benches use the same assembly in spread out shapes. Stools and benches / Ø 33cm - H. 45,5 cm and L.12o cm - W. 42 cm - H. 45,5 cm/ untreated and tainted oak / prototypes


072

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

oluşturacak şekilde dört kalıp yapısı tasarlamış. Panelleri üretirken, kaynaksız, keskin kenarlı beton zarf ve gözeneksiz yüzey gibi zorluklar ile karşılaşılmış. 6.6 x 3.9 m ebatlarındaki modüller dış kabuk ve yapı kabuğu fabrikada üretilerek tek tek inşaat alanına getirilmiş. Montaj sırasının dikkatlice planlanması, her bir parçanın tıpkı bir puzzle gibi birbirine geçirilmesine imkan tanımış. Dışavurumcu cepheye karşın iç mekan tasarımı, üretim süreçleri ve showroom’daki ürünler için daha geniş ve sade bırakılmış. Az ancak yüksek kalite malzemeler iç mekanın ana konsepti niteliğinde.

Cilalı beton döşemeler, karaçam ahşabı pencere profilleri ve beyaz kaplamalı çelik en çok kullanılan malzemeler arasında. Kolonsuz odalar, yüksek esneklik ve çalışma esnasındaki değişken süreçlere mekanın adapte olabilmesini kolaylaştırmış. Üretim alanı birinci, ofisler ve showroom ise ikinci katta yer alıyor. Depolama alanları ise bodrum kata konumlandırılmış. En az karbon ayak izi bırakmak için, birimlerin atık ısısı eşanjörler tarafından geri kazanılıyor ve sıvaların ısıtılmasında tekrardan kullanılıyor.

/ TILLICH ARCHITEKTUR

Proje, Münih’in kuzeyinde endüstriyel bir alanda yer alan, tekstil baskı ve işlemecilik ile sektörte varlık gösteren bir şirket olan Textilmacher’in üretim ve ofis alanını kapsıyor. Binanın ikonik özelliği ise, ışık ve gölge oyunlarıyla geometrik olarak katlanan cephesi... Antrasit pigmentli betonun mat parlak yüzeyi çevresine yanıt verir nitelikte. Mevsime, günün farklı saatlerine, hava koşullarına ve ışığa bağlı olarak cephe sürekli karakter değiştiriyor. Prefabrikasyon, kısa süren inşaat dönemi ve finansal konular doğrultusunda izolasyonlu beton yüzeyin seçilmesi kaçınılmaz bir noktaya gelmiş ve böylece mimarlar hepsi bir bütünlük


OFİSLER OFFICES

İşveren Client: TEXTILMACHER Konum Location: ALMANYA GERMANY Arazi Alanı Site Area: 840 M2 Mimarlar Architects: TILLICH ARCHITEKTUR, KURT TILLICH Yapı Mühendisi Structural Engineer HEMMERLEIN INGENIEURBAU GMBH Isıtma, Havalandırma, Tesisat Heating, Ventilating, Plumbing IB SCHÖN Enerji Danışmanı Energy Consultant HEINZE ENEGIEBERATUNG Elektrik Mühendisi Electrical Engineer ELEKTRO EMMER GMBH Fotoğraflar Photographer: MICHAEL COMPENSIS

• Situated in an industrial zone on Munich’s north side, the building hosts production and office spaces for “Textilmacher”, a company for textile print and embroidery. Its iconic feature is the geometrically folded facade, which deforms the simple cubature by an animated play of light and shadow. The matt bright surface of the anthracite pigmented concrete responds to its environment. Depending on the season, time of day, weather, and light incidence, the facade continuously changes its character. Prefabrication, a short construction period, and financial benefits led to the selection of a concrete facade with

core insulation. All together only four different formworks were built. The challenges in producing the panels were the seamless, sharp-edged concrete envelope and the free of pores surface. Measuring up to 6.6 x 3.9 m, the modules, with outer shell, insulation, and structure shell, were built in the factory and delivered one by one to the construction site. The mounting sequences were carefully planned, allowing the elements to be fitted one in another like a puzzle. In contrast to the expressive facade, the interior design leaves more space for the production process and the products in the showroom.

The limitation on few, but high-class materials, is the main concept in the interior. Polished concrete flooring, window profiles in larch wood, and white-coated steel are the dominating materials. The column-free rooms provide a high grade of flexibility and a constant adaption to changing processes in work. The production is located on the ground and first floor, while the offices and the showroom occupy the second level. Storage and plant rooms are found in the basement. To leave as little carbon footprint as possible, the waste heat of the units is being reclaimed by heat exchangers and reused in the building by the screed heating.


074

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

Daha önce EETA tarafından Teknotel’e ait binanın zemin katında yapılan ofis projesinin devamı niteliğinde olan Teknotel Ofis-2 projesini Emir Elmaslar şu şekilde anlatıyor: Teknotel’e ait bu ofis binası yaklaşık 20 yıl kadar önce MİMAT (Abdurrahman Hancı -Yalçın Çıkınoğlu) tarafından tasarlanmış, yapı Kozyatağı E-5 yan yolu üzerinde yer alıyor. Bina tasarlanırken mimarları tarafından arazide yer alan tüm ağaçlar özellikle korunup yapı bunun etrafında gelişmiş. Ağaçların etrafında açılan geniş kuranglezler (ışık bacası) bodrum katlarda yer alan ofislerin hem gün ışığından faydalanmasını, hem burada çalışan insanların yeşil bir banda bakmasını sağlıyor. Yapı 90’lı yılların tipik, modern büro yapılarına benzemekle beraber, mimarlarının incelikli modernist çizgilerini de yapı üzerinde görmekteyiz. İşveren’in değişen iş koşullarına cevap verebilmesi için daha önceden tarafımızdan yapılan Teknotel Ofis çalışmasının bitimini takiben altı ay kadar süre sonra yeni bir ofis mekanı yaratmak için bir çalışmaya koyulduk. Teknotel Telekomünikasyon‘un teknik birimine hizmet eden zemin katta ki ofisine

istinaden, binanın birinci katında yapacak olduğumuz çalışma ise aynı şirketin idari birimi için oldu. 160 m 2 olan bu mekanda mevcut tüm bölücüler ve asma tavanlar kaldırılarak katta tek bir hacim yaratıldı. Bu hacim içinde şirketin genel müdürü, yönetim danışmanı, muhasebe, pazarlama ve satış birimleri için alanlar oluşturuldu. Satış ve pazarlama birimleri açık ofis mantığında çözülürken, genel müdür, yönetim danışmanı ve muhasebe birimleri cam bölücülerle kapalı olarak oluşturuldu. Ofis çalışanlarının ihtiyacı doğrultusunda çalışma masalarına yakın depolama ünitelerine ek olarak yeni depolama alanları ve bir arşiv tasarlandı. Ofisin girişiyle binanın ortak koridorunu ayırmak için bir duvar yapmak yerine, hem seperasyon hem de depolama amaçlı oluşturulan dolap biriminin bir kısmının havaya kalkarak devam etmesi, boşalan bu hacim yardımıyla koridoru daha fazla ışık alan bir hale getirirken, aynı zamanda üst ve alt katlardan buraya erişen kullanıcılar içinde ofisin algısını çoğaltıp onlarda merak uyandıran bir hale getirdi.

• Emir Elmaslar tells the Teknotel Ofis-2 Project, which is a follow-up project to the office project that was being held by EETA on the ground floor of Teknotel’s Building; This office building was designed by MİMAT (Abdurrahman Hancı – Yalçın Çıkınoğlu) almost 20 years ago and the builing is located on the side raod of Kozyatağı E-5. During the design phase the trees on the land were especially kept intact and the structure was build up around them. The Areaways surrounding the trees were build to light the ground floor offices naturally and to enable the sight of a green band for the office workers. While appearing similar to 90’s typical and modern office buildings, we can see the architects subtle and modernist touch on the structure. After 6 months following the ending of the Teknotel Office work, which was done by ourside to help the Employer meet the changing job conditions, we are working to build a new office space. The work we have done on the ground floor, that was used by Teknotel Telekomünikasyon’s IT department, has served for Company’s Administrative Unit.


OFİSLER OFFICES

Within this 160 m2 sized space, all of the seperators and ceiling floors were removed thus a single volume was created. Within this volume were created spaces for General Manager, Management Consultant, Accounting, Marketing and Sales Units. While the areas for Marketing and Sales Units were left as whole, the areas which belongs to General Manager, Management Contultant and Accountg Units were seperated by glass seperators. In accordance with the needs of office personnel, new storage areas and an archive were built along side with the storage units close to the work tables. Instead of building a wall to seperate the office enterance and buildings common hallway, the closet unit, which was being used both for seperation and storage, was lifted and carried on, so by doing this thus creating more space the corridor became more luminous and also more intriguing for the personnel, that is reaching this level from lower floor levels, by increasing the sense of an office.

Konum Location: İSTANBUL İşveren Client: TEKNOTEL TELEKOMÜNİKASYON Müteahhit Contractor: EMİR ELMASLAR Fotoğraflar Photography: EMİR ELMASLAR Şantiye Yöneticisi Construction Manager: HANDE KORKMAZ Yıl Year: 2015 İnşaat Alanı Construction Area: 160m2


076

TASARIM 255


RÖPORTAJ

GENÇ TASARIMCILAR YARIŞMASI

SERTAÇ ERSAYIN TASARIM DİREKTÖRÜ REFORM-İST, ETMK BAŞKANI

W Ĵstanbul Genç Tasar mc lar Yar Ēmas hakk nda biraz bilgi verebilir misiniz? W Ĵstanbul Genç Tasar mc lar Yar Ēmas ad ndan da anlaĒ lacaĜ gibi, Ĵstanbul Design Week kapsam nda tasar ma gönül vermiĒ gençleri desteklemek üzere düzenlenen bir yar Ēma. W Ĵstanbul baĒta Tasar m olmak üzere çok çeĒitli platformlarda gençleri destekliyor ve Ĵstanbul Design Week ile birlikte yürütülen bu 3. yar Ēma. Yar Ēmaya baĒvuran kat l mc lardan W Ĵstanbul’un yarat c dünyas ndan ilham alarak W markas n ve yenilenen W Lounge’ yans tan bir “Kutlama BardaĜ ” tasarlamalar istendi. Yar Ēmam za güzel sanatlar, mimarl k ve tasar m fakültelerinde okuyan veya yeni mezun ikiyüzün üzerinde genç baĒvurdu. Yar Ēmaya bu kadar güzel bir ilginin olmas bizi çok mutlu etti. Jüride sizin d Ē n zda kimler var ve projeleri seçerken hangi kriterler doĜrultusunda karar al nd ? Jüride benim d Ē mda W Ĵstanbul Genel Müdürü Christian Hoehn, Mimar ve Tasar mc Mahmut Anlar, Endüstriyel Tasar mc ve Oya Design’ n kurucusu Dr. Oya Akman ve Ĵstanbul Design Week Koordinatörü Arhan Kayar yer al yor. Yar Ēmaya kat lan projeler jüri taraf ndan; fikirsel olarak yenilik ve özgünlük, tasar mlar n üretilmesindeki çözüm detaylar , W Hotel markas na ve W Hotel Ĵstanbul atmosferine uygunluk kriterleri doĜrultusunda deĜerlendirildi. Hangi projeler finale kald ? Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasar m son s n f öĜrencisi Burak Koçak ‘GULF’ adl tasar m yla birinciliĜe hak kazan rken, Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi

Seramik ve Cam Tasar m mezunu Gökhan Ĵldiri ‘Rewolution’ adl tasar m yla ikinciliĜe, Y ld z Teknik Üniversitesi Mimarl k Fakültesi Mimarl k mezunu Bengi K r c ise ‘W Glass’ adl tasar m yla üçüncülüĜe lay k görüldü. Yar Ēman n amac neydi? Birinci gelen proje ile ilgili gelecekte ne gibi haberler duyacaĜ z? W Ĵstanbul Genç Tasar mc lar Yar Ēmas ’n n amac gençleri desteklemek ve yarat c l klar n n, fikirlerinin, tasar ma olan emeklerinin deĜer gördüĜünü göstermekti. Yar Ēmada seçilen üç finalist IDW 2015’te eserlerini sunma olanaĜ na sahip olurken, birinciliĜi kazanan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasar m son s n f öĜrencisi Burak Koçak’ n ‘GULF’ adl kutlama bardaĜ tasar m yeni W Lounge’ta kullan lmak üzere üretilecek. Yar Ēmada ödül alan tasar mc lara gelecek kariyerleri için neler önerirsiniz? Bir ürünü tasarlarken fonksiyonu d Ē nda özel bir anlam da ürüne yüklemek çok da kolay deĜil. Özellikle bu marka W gibi özel, güçlü ve kimliĜi tan ml bir marka ise bu daha da güç oluyor. Ancak genç tasar mc lar m z n getirdikleri öneriler ile problemi kavrad klar n ve çaĜdaĒ yaklaĒ mlar sergilediklerini düĒünüyorum. Hizmet sektörü, ürün tasar m , güçlü marka mimarisi içinde önemli öneriler ile geldiler. Günümüz endüstrisi içinde bu bilinmeyenler tasar m çok etkiliyor veya güçlü tasar m diĜer argümanlar etkiliyor. Gençlerimizin bu yar Ēma ile biriktirdikleri deneyimlerini diĜer sektör ve alanlara da taĒ yarak deneyimlerini geniĒletmelerini öneririm. Ayr ca mutlaka projelerinin ve fikirlerinin arkas ndan koĒsunlar ve hayata geçirmeye çal Ēs nlar.

SERTAÇ ERSAYIN


078

TASARIM 255

Cem Demirci - Rifat Ergör

Deer Architects’i biraz anlatabilir misiniz? Deer Architects’i Rifat ile beraber 2009 y l nda kurduk. Daha öncesinden uzun y llara dayanan bir tan Ē kl Ĝ m z vard zaten. Ĵkimizde farkl dönemlerde Ĵtalya’da uzun süre mesleĜi deneyimleme imkan bulduk. Tasar mlar m zda her zaman bir fark ndal k yaratmay amaçl yoruz. Al Ē lagelmiĒ fikirlerin d Ē nda çözümler üretmeyi seviyoruz. Farkl tipolojilerde mimari ve iç mimari çal Ēmalar m z olmakla birlikte otel ve ofis projeleri daha fazla yer tutuyor. Proje seçimlerimizde bir kriter belirlememekle birlikte bizi heyecanland ran ve Deer Architects’in çizgisine uyan bütün çal Ēmalara s cak bak yoruz. Otel ve rezidans projeleri oldukça geniĒ ölçekli ve zorluklarla karĒ laĒma olas l Ĝ yüksek çal Ēmalar. Ne gibi çözümlemeler yap yorsunuz? 2013 y l nda hizmete giren iç mimarisini yürüttüĜümüz Leed Gold sertifikal Workinn Hotel projesini bu anlamda örnek verebiliriz asl nda. 160 odal ve 12.500 m2’lik bir alan söz konusuydu. Modern mimarisi ile ayn dili konuĒan, klasik iĒ otellerinde hakim olan ciddiyet ve aĜ r havan n aksine dinamik tasar ml bir hip iĒ oteli. Bu tarz projelerin baĒar s , mimari ve iç mimarinin uyumu, dinamik bir ekibe sahip olman z ve bu enerjiyi projenin her yerine adapte etmenize baĜl d r. BahsettiĜimiz tasar m birliĜinin oluĒturulmas nda, mimari ve iç mimarinin ayn dili konuĒmas nda iĒverenin yönlendirmeleri ve sizinle ayn vizyonu paylaĒmas da oldukça önemli. Bu aç dan çok keyif ald Ĝ m z bir proje oldu. BeyoĜlu’nda yürüttüĜümüz bir baĒka proje vard ; yine k sa süreli konaklama temelinde Ēekillenen ve tipoloji olarak birbirinden tamamen farkl üç binay kapsayan. Burada da, Ēehrin merkezi noktalar ndan birinde çal Ē yor olman n avantaj ve dezavantajlar n birlikte çözümlediĜimiz bir konsensüs oluĒturduk.

ERKE Green Academy binas vard bir de; LEED Platinium Sertifikas alan yeĒil bina örneĜi olarak deĜerlendiriyoruz. Çal Ēmalar n z geneli için sürdürülebilir projeler olduklar n söyleyebilir misiniz? Asl nda geri dönüp projelerimize bakt Ĝ m zda ERKE’nin bizim ilk sürdürülebilir mimari projemiz olmad Ĝ n rahatl kla söyleyebiliriz; tasar mlar m zda fark nda olarak ya da olmayarak her zaman sürekliliĜi saĜlayan etmenleri oluĒturmuĒuz. Zaten düĒüncemiz de bu yöndedir; doĜru tasarlanm Ē bir mimarl k örneĜi sürdürülebilir bina kriterlerini rahatl kla karĒ layabilir. ERKE binas özelinde bu kriterlerin de ötesinde baz çözümler geliĒtirdik; eski ve mimari deĜeri tart Ēmal 4 katl bir yap y , LEED Sertifikas için büyük önem taĒ yan “mevcut yap dan maksimum oranda yararlanabilme” prensibi doĜrultusunda komple y kmak yerine, mevcut yap da yaln zca saĜlamlaĒt rma için ihtiyaç duyulan müdahaleleri yaparaktan bu yap ya monolit bir kabuk giydirmek suretiyle modern ve radikal bir mimari kütle elde ettik. PV paneller gibi aktif sistemlerin yan s ra ön cephe metal mesh ya da cam tüp ile güneĒ kontrolü ve doĜal havaland rmaya yönelik pasif sistemleri mimari çözümler ile etkili k ld k. Ancak bu projeye salt en üst seviyede yeĒil bina olarak tekil bakmamak gerekir. Bizim için daha önemlisi, çevremizdeki say s z saĜl ks z, verimsiz ve tart Ēmal yap laĒman n bir örneĜinin, çaĜdaĒ bir tasar mla yeni bir kimlik edinmesi ve Ēehre yeniden kazand r lmas oldu. ERKE’nin sadece yeĒil bina olarak deĜil, kentsel doku içinde yap labilecek müdahaleler için de bir örnek teĒkil ettiĜine inan yoruz. Ofis projelerinizden bahsedelim. Bu say da yer verdiĜimiz Paksoy projesinin detaylar n aktarabilir misiniz? Paksoy, bünyesinde 100 kadar avukat n çal Ēt Ĝ bir ofis. Biz zaten kendileriyle

bir önceki ofislerinde de çal Ēm Ēt k, geçen y l yeni bir ofise taĒ nma ihtiyaçlar doĜunca bizimle yeniden iletiĒime geçtiler. Bu sebeple iki ofis aras ndaki farkl klar, beĜeniler ve zorluklarla ilgili çözümsel sürecimiz kaç n lmaz oldu. Halihaz rda müĒterimizi tan man n avantaj n da yaĒad k. Fakat, avukatl k bürosu demek -tahmin edilebileceĜi gibi- oldukça zor bir proje çal Ēmas n beraberinde getiriyor. Proje çal Ēmas na baĒlamadan önce yeni ofisleri ile ilgili bir tak m istekleri oldu. Öncekinden farkl olaraktan bu ofisin tasar m nda hiyerarĒik düzenin olmamas n , yönetici avukatlar ile diĜer avukatlar n bir ayr ma tabi tutulmamas n ve buna ek olaraktan çal Ēanlar ile toplant harici bir arada olabilecekleri mekanlar n tasarlanmas n istediler. Yönetici ile çal Ēan aras ndaki s n rlar n minimize edildiĜi bu “organizasyon kültürü”, bizim tasar m m z n da ana fikrini oluĒturdu. Bunun sonucunda planlamada yönetici odalar n diĜer avukat odalar n n aras na daĜ tarak tüm çal Ēma alanlar nda ayn kalitede malzemelerin kullan ld Ĝ bir anlamda “demokratik” bir tasar m ortaya koyduk. Bir diĜer önemli konu akustik Ēartlar ve gizliliĜin saĜlanmas oldu. Bu amaçla özel yal t ml duvarlar, çift cam bölücüler ve akustik paneller kulland k. Merkezdeki asansör çekirdeĜi etraf nda lobi, toplant odalar ve kafeterya-lounge gibi genel alanlar yerleĒtirirken, doĜu ve bat kanatlar nda avukat odalar na yer verdik. 2000m2 tek bir katta çözülen planda ortaya ç kan uzun koridorlar gerek farkl renk ve dokuda panellerle gerekse stajyer-kütüphane alan nda tasarlad Ĝ m z Ēekilde iç meydanlar ile çözümledik. Lobi-resepsiyon alan nda, hem Paksoy’un prestijini yans tan hem de yeĒil duvar ve iç bahçe ile plaza binas soĜukluĜunu k ran bir tasar m ortaya koyduk.

Paksoy projesini sayfa 82’de bulabilirsiniz. You may find Paksoy project in page 82.


RÖPORTAJ

CEM DEMİRCİ - RİFAT ERGÖR

DEER ARCHITECTS


TASARIM DERGİSİ, ŞİMDİYE KADAR MİMARLIK, İÇ MİMARLIK, KENTSEL TASARIM VE GÖRSEL SANATLAR DÜNYASINDA YAKALADIĞI ÇİZGİYİ, 2012 YILINDAN İTİBAREN ONLINE YAYINCILIĞA DA TAŞIMAYA BAŞLADI.


TASARIM 255

OFİSLER OFFICES

EDİTÖR EDITOR

E DI TO R

Değerli Tasarım Dergisi Okuyucuları,

İnsanın yapabileceklerinin sınırının olmadığını hem iyi hem de kötü tecrübelerle deneyimlediğimiz bir süreç geçiriyoruz. Mars’ta su bulduk. Bu cümlenin kendisi kısa ama, barındırdığı anlam dünyası, potansiyelleri o kadar yüksek ki; hayal gücü en hızlı çalışana bile dilini ısırtıyor adeta. Bir saniye durup tekrar düşünelim; Mars’ta su bulduk! Yeni umutları yeşerten bu gelişmenin hemen ardından değerli bilim insanı Prof. Aziz Sancar’ın Kimya Nobel Ödülü’nü almasıyla coşkumuz ve umudumuz ikiye katlandı. Her güzel şeyi unutturacak kötü haberi ise Ankara ile yaşadık. Söylenecek sözlerin kitapları, dergileri hatta kütüphaneleri aşacak kadar çok, duyguların saklanamayacak kadar derin, öfkenin ise kontrollü olması gerektiği böylesi bir dönemde pratik eylemenin olasılıklarını daraltmayı yeğliyorum. Bu sebeple bu yazıda bu ay dergide yer verdiğimiz projeleri aktarıp bana düşen kısmı yerine getireceğim. Bu ay geçen yıl da olduğu gibi Ekim sayımızı Ofisler olarak belirledik. Ofis alanları, hem mimarinin hem de iç mimarinin en belirgin özelliklerini, yeniliklerini, başka pratiklerle kurduğu ilişkileri izleyebileceğimiz örnekler sunuyor. Genellikle keskin hatlara ve imajlara sahip ofis düşüncesi yavaş yavaş tarihe karışıyor. İnsanların yaşam alışkanlıkları değiştikçe çalışma koşulları da değişiyor.

Örneğin artık yeni jenerasyonun dışarıdan çalışma, ya da aktif çalışma dediğimiz daha sosyal hayata adapte edilmiş biçimlere meyilli olduğunu görüyoruz. Bu sebeple, firmalar da kendi ofislerinde açık sistemler kullanıp, sosyal alanları fazlalaştırıyor. Çünkü artık hiç kimse sıkıcı bankolar ardında çalışmak istemiyor. Bir diğer değişim ise mobil çalışma yöntemleri. Türkiye’de yeni yeni gündeme gelen bu yapılar aslında daha serbest çalışan kişiler için kurgulanmış olsalar da, kapitalizmden kurtulamadan odağı büyük şirketlere çevirmiş durumdalar. Örneğin; büyük bir firmada çalışan satış temsilcisi, ofis dışında gerçekleştirdiği bir toplantı ardından bu mekanlara gidip çalışma sağlayabilir; elbette şirketin kendisine vermiş olduğu mesaisini ölçen kart ile birlikte. Benim de dahil olduğum ara nesil bu mobil çalışma ortamına uyum sağlasa da, gelecek neslin fiziki varlık göstermeden çalışmaya meyli ofis mobilyaları üreticilerini de, mimarları da etkileyecek gibi görünüyor.

Keyifli okumalar, Merve Deniz


PAKSOY AVUKATLIK BÜROSU LAW OFFICE / DEER ARCHITECTS


DEER ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES

• PAKSOY AVUKATLIK BÜROSU’NUN ELEGAN VE DİNAMİK YENİ OFİSİ DEER ARCHITECTS TARAFINDAN TASARLANDI

Orjin Maslak Binası’nda 2000 m2 inşaat alanlı tek katta yer alan, avukatlık ofislerinin rijit yapısına farklı bir bakış açısı getiren, 100 kişilik Paksoy Avukatlık Bürosu’nun elegan ve dinamik yeni ofisi Deer Architects tarafından tasarlandı. Günümüz “organizasyon kültürü” ve bunun yansıması olan ofis içi yatay hiyerarşi kavramı, bu projede avukatlık ofisi gibi rijit bir yapıda uygulanmış, bu kriter gerek planlamada gerekse malzeme seçimlerinde tasarıma yön veren en önemli etken olmuş. Yönetici odaları ile diğer avukat odaları herhangi bir ayırıma tabi tutulmadan yanyana yerleştirilmiş, aynı malzemeler ve aynı konfor standartları uygulanmış. Doğu ve batı kanadında bulunan 1, 2 ve 4 kişilik avukat odaları, projenin ana bileşenlerini oluşturuyor. Bu çok sayıda odanın, koridorlarda sıkıcı ve yorucu bir sirkülasyona sebep olmaması amacıyla oda aksları ve duvarları üç farklı renkte, stajyer-kütüphane alanı da neon renkte halı ile bir meydan oluşturacak şekilde tasarlanmış. Bu iki kanadın ortasında bulunan asansör çekirdeği etrafında misafirlerin kabul edileceği resepsiyon, toplantı odaları ve kafeterya alanları yerleştirilmiş. Resepsiyon alanında tasarlanan bitki duvarı ve bahçe ile yeşil, insan ölçeğinde yapı içine alınmış. Kafeterya ve lounge alanı, çalışanların iş harici birlikte vakit geçirmeleri fikri üzerine tasarlanmış. Projede avukat-müvekkil gizliliği, konfor koşulları, dayanıklılık ve yeşil bina standartları, malzemelerin seçimine ve tasarımına yön veren önemli kriterler olmuş. Mekanların kesin ses geçirmezlikleri tüm ofis içinde özel detay yalıtımlı duvarlar, çift cam duvarlar ve akustik

paneller ile sağlanmış. Akustik panellerin farklı renk ve bitişlerde kullanılması görsel çeşitliliğe ve dayanıklılığa, açık ofis tasarımlarının aksine her odanın ayrı havalandırma sisteminin bulunması, her avukatın kendi konforuna sahip olmasına imkan vermiş. Paksoy Avukatlık Bürosu yeni ofisi, günümüz “organizasyon kültürü” doğrultusunda yönetici ile çalışan arasındaki sınırların minimize edildiği, avukatlık gibi kompleks ve sıkı bir ihtiyaç programına yüksek kalite standartlarından ödün vermeden gerek malzeme gerekse mekansal anlamda dinamik bir tasarım ile cevap veren bir proje olmuş. • Paksoy Law Office’s new elegant and dynamic office was designed by Deer Architects. The office with 100 people capacity is situated on a single floor with 2000 sqm construction area in Orjin Maslak Building. The design brings a new outlook to the rigid structure of law offices. Today’s “organization culture” and horizontal hierarchy notion was implemented on a rigid structure such as this law office. These criteria were the most important factors to shape the design in both planning and material selection. Manager rooms and other attorney rooms were not discriminated whatsoever by being placed adjacently and same materials and same comfort standards were implemented to all rooms. Attorney rooms for 1,2 or 4 people, which are located at the west and east wings of the building, form the main components of the project. To prevent a boring and tiring circulation in the corridors, axes of the room and the walls were painted in three different colors. Intern-

library area is designed in a fashion with neon colored carpets, which forms a square. Around the lift core, areas such as reception, meeting rooms and cafeteria were placed. With the plant wall and the garden in the reception area was included into the structure in human scale. Cafeteria and lounge areas were designed on the idea of enabling the employees to spend time together aside from work hours. In the project, attorney-client privacy, comfort conditions, durability and green building standards were the important criteria that shaped the selection of the materials and the design. Absolute sound proof features of the spaces were obtained with double-glass walls, custom detail insulated walls and acoustic panels. Usage of acoustic panels in different colors and finishes enabled visual diversity and durability and as each room has its own ventilation system, each attorney has his/her own comfort. Paksoy Law Office’s new office is a project where the boundaries between the manager and employee is minimized in line with the “organization culture” of our modern era, with a dynamic design that does not sacrifice from high quality standards for complex and hard requirements of an attorney office.


084

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


DEER ARCHITECTS

İşveren Client: PAKSOY ORTAK AVUKAT BÜROSU Mimari Architecture: DEER ARCHITECTS Tasarım Design: RİFAT ERGÖR - CEM DEMİRCİ Yer Location: MASLAK, İSTANBUL Yıl Year: 2014 İnşaat Alanı Floor Area: 2000 m2 Fotoğraf Photography: SAHİR UĞUR EREN Mobilya Furniture: KOLEKSİYON, MOZAIK DESIGN Aydınlatma Lighting: TEPTA AYDINLATMA Metin Text: DEER ARCHITECTS

PLAN

PERSPEKTİF PERSPECTIVE

OFİSLER OFFICES


086

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


DEER ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES


088

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


DEER ARCHITECTS

• PAKSOY LAW OFFICE’S NEW ELEGANT AND DYNAMIC OFFICE WAS DESIGNED BY DEER ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES


090

TASARIM 255

/ ZAHA HADID ARCHITECTS

MİMARİ ARCHITECTURE


ZAHA HADID ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES

• ŞİRKETLER İÇİN FARKLI İMKANLAR SUNMAK ADINA OFİS ALANLARI STANDART DOĞRUSAL BÖLÜMLERLE BİR ARAYA GETİRİLMİŞ

Moskova’nın Sharikopodshipnikovskaya Caddesinde tramvay ve troleybüs duraklarının ve Moskova Metrosunun Lyublinskaya hattındaki Duvbrovka durağının yakınında yer alan Dominion Ofis Binası büyüyen kreatif ve bilişim teknolojileri sektörünün ilk yeni projelerinden birisi. Bir dizi dikey olarak istiflenmiş plakalar ve bağlantılı elemanlar olarak algılanan merkezi orta avlu, binanın merkezine tüm katlardan doğal ışığı çekiyor. Bütün katlarda yer alan balkonlar avluya doğru ışığı yansıtıyor ve dış zarfın oluşturduğu yer değiştirmeye yanıt veriyor. Zemin kattaki restoranın orta avluyu dış terasa ve Sharikopodshipnikovska Caddesine bağlamasıyla ve balkonlardaki kahve/atıştırma ve rahatlama bölgeleriyle, orta avlu binadaki şirket çalışanlarının etkileşimini destekliyor. Bu bütünleşme, aynı zamanda farklı hizmetler ve disiplinlerdeki şirketlerin işbirliğine de olanak tanıyor. Bir çok bilişim ve yaratıcı endüstri şirketleri, bu kolektif araştırmaların ilerleme ve gelişimi için hayati önem taşıdığını vurguluyor. Dominion Ofis Binası’nın tasarımı da bu konsepti binanın her alanında destekliyor. Küçük, büyümekte olan ve büyük şirketler için farklı imkanlar sunmak adına ofis alanları standart doğrusal bölümlerle bir araya getirilmiş. Avluya ve asansör boşluklarına, yangın merdivenlerine, tuvaletlere ve hizmet alanlarına muhit olarak yer alan merkezler transparanlık sağlayarak ve ışığın merkezi orta avludan ofis bölgelerine girmesini sağlayarak

hem bütünlük hem de ayrı ofis alanlarına mahremiyet sağlıyor. Avlunun etrafındaki bu merkez halka binanın dış zarfındaki sütunlar ile birleştiğinde yapıyı oluşturuyor. Off-set zemin levhaları binanın ters taraflarının arasında dengelenmiş. Bazı bölgelerde sütunlar kaldırılmış ve transfer kirişleriyle değiştirilmiş. Böylelikle kamusal programlar için kesintisiz kat alanı arttırılmış. • Located in Sharikopodshipnikovskaya Street in Moscow, next to tram and trolleybus stops and near Dubrovka Station on the Lyublinskaya Line of the Moscow Metro, the Dominion Office Building is among the first of the new projects to be built for the growing creative and IT sectors in this primarily industrial and residential district in the southeast of the city. Conceived as a series of vertically stacked plates off-set at each level with connecting curved elements, a central atrium rises through all levels to bring natural light into the centre of the building. Balconies at each level project into the atrium and correspond to the displacement of the outer envelope and a series of staircases interconnect through this central space. With the ground floor restaurant linking the atrium to the outdoor terrace and Sharikopodshipnikovskaya Street beyond, and coffee/snack areas and relaxation zones on the balconies, the atrium becomes a shared space over many levels that encourages interaction between the employees of the companies within the building. This integration also

encourages collaboration between companies of different services and disciplines. Many IT and creative industry start-up companies regard this collective research culture as vital for progress and development, and the design of the Dominion Office Building reinforces this concept with open connectivity throughout the building. The office spaces are arranged within a system of standard rectilinear bays to offer many different possibilities for small, expanding or large companies. Located on the periphery of the atrium and housing the lifts, fire-escapes, washrooms and service shafts, the service cores provide a degree of privacy to the separate office spaces, with gaps in-between these cores giving some transparency and allowing light to penetrate the into the office areas from the central shared atrium space. This service core ring around the atrium, together with an additional bay of columns close to the outer envelope of the building, provides the structure. The off-set floor-plates are balanced between the opposite sides of the building. In some zones, columns are removed and replaced with transfer beams to increase the uninterrupted floor space for larger tenants or public programmes


092

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


ZAHA HADID ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES

Kat Alanı Floor Area: 21,184 sq. m İşveren Client: PERESVET GROUP / DOMINION-M LTD. Mimar Architect: ZAHA HADID ARCHITECTS Tasarım Design: ZAHA HADID, PATRIK SCHUMACHER Tasarım Direktörü Design Director: CHRISTOS PASSAS Proje Mimarları Project Architects: KWANPHIL CHO, VERONIKA ILINSKAYA İç Mekan Tasarım Ekibi Interior Design Team: RAUL FORSONI, KWANPHIL CHO, VERONIKA ILINSKAYA İşbirlikçiler Contributors: HUSSAM CHAKOUF, REZA ESMAEELI, THOMAS FRINGS Konsept Tasarım Concept Design: Tasarım Direktörü Design Director: CHRISTOS PASSAS Proje Mimarı Project Architect: YEVGENIY BEYLKIN Tasarım Ekibi Design Team: JUAN IGNACIO ARANGUREN C, YEVGENIY BEYLKIN, SIMON KIM, AGNES KOLTAY, LARISA HENKE, TETSUYA YAMAZAKI

1

Yerel Mimar Local Architect: AB ELIS LTD Cephe Danışmanı Facade Consultant: OVE ARUP LONDON, UK Yapı Mühendisi Structural Engineer: MOSPROJECT Beton Mühendisi Concrete Engineer: PSK STROILTEL PROMSTROICONTRACT MEP &Genel Yüklenici MEP & General Contractor: STROIGROUP Elektrik MEP Electrical MEP: NOVIE ENERGITICHESKIE RESHENIA Cephe Yüklenicisi Façade Contractor: STROYBIT Cephe Yüklenicisi Façade Contractor: PROSTIE RESHENIA/ALUCOBONDTM Sırlama Yüklenicisi Glazing Contractor: MDK STROI İç Mekan Yüklenicisi Interior Contractor: LCC CONTRACTCITY

2

GRC: ARCHITECTURA BLAGOPOLUCHIE/ FACADE LIGHT Işıklandırma Danışmanı Lighting Consultant: FISTECHENERGO Fotoğraf Photography: HUFTON + CROW

1. ZEMİN KAT PLANI / GROUND FLOOR PLAN 2. ÜÇÜNCÜ KAT PLANI / THIRD FLOOR PLAN 3. KESİT / SECTION


094

• THE OFFICE SPACES ARE ARRANGED WITHIN A SYSTEM OF STANDARD RECTILINEAR BAYS TO OFFER MANY DIFFERENT POSSIBILITIES FOR SMALL, EXPANDING OR LARGE COMPANIES.

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


ZAHA HADID ARCHITECTS

3

OFİSLER OFFICES


096

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

(UN)CURTAIN OFFICE / DEKLEVA GREGORIČ ARCHITECTS


DEKLEVA GREGORIC ARCHITECTS

Günümüzde iş dünyası dinamik, ani ve farklı biçimde çalışıyor. Dolayısıyla ofis ortamları çalışma gruplarının organizasyonlarına, üretim süreçlerine ve kişisel konfor ve teknoloji gelişiminin ihtiyaçlarına sürekli yanıt vermek zorunda kalıyor. Curtain Office’in tasarlandığı 1938 yılında inşa edilen ve şehrin tam ortasında yer alan bina hem modern hem de geleneksel yapı prensiplerinin bir meyvesi olarak karşımıza çıkıyor. Binanınbetonarme yapısı ve yük mukavvemeti ise yüksek dış duvarları büyük, açık ve akıcı bir mekan ihtiyacını doğurmuş. Boş mekanların yenilenmesi, var olan yapının güçlendirilmesi ile başlamış. Sütunların karbon takviyesiyle kaplanması aynı zamanda sütunlara yeni bir görsel kimlik kazandırmış. Katların, var olan levhalara destek niteliğinde yeni bir yapısal unsur olarak düşünülmesi gerektiğinden, zeminler mala perdahlı betondan yapılmış ve bu geniş ve boş mekana yekpare bir karakter kazandırmış. Mekanın karakteri de aynı zamanda mala perdahlı yapıştırma tavanla vurgulanmış. Mobilyalar masa ve çekmecelerin modüler sistemi olarak tasarlanmış. Sistem kullanıcılara ihtiyaçları ve istekleri doğrusunda mobilyalar üzerinde değişiklik yapabilme özgürlüğü sunuyor. Mobilyalar üç katmanlı alaçam ahşap panellerden oluşuyor. Üstlerindeki bitki örtüsü ile birlikte çekmeceler aynı zamanda kişisel mini-bahçeler olarak da görev yapıyor. Her masayı diğerinden ayıran bir mini-bahçesi bulunuyor.

OFİSLER OFFICES

(Un)Curtain Office önceden belirlenmiş sabit mekansal ayırma öğelerinin olmadığı bir çalışma alanı. Çalışma ortamlarının ve mekanlarının organizasyonu için bir perdeleme sistemi kullanılmış. Bu sistem mekana sayısız çalışma ve görünüm kazandırıyor. Sadece bir kaç saniye içerisinde geniş bir masası bulunan toplantı odası ufak bir kütüphane ve mutfak ile yemek alanına dönüşebiliyor. Ana koridorun arasına serpiştirilmiş bölünmüş ofisler ise kolaylıkla kolektif çalışma alanı, sosyal etkinlik alanı veya portatif mağaza gibi tek bir ortak alana dönüşebiliyor. • The business community today operates dynamically, impulsively and diversely. Office environments must respond to the constant changes in working groups’ organizations, to their production processes and to the needs for personal comfort and technology development. The building in which the Curtain Office is conceived, located in the centre of the city, was built in 1938 as a hybrid of modern and traditional structural principles. Its reinforced concrete pillar structure and load bearing exterior walls evoked the need and ability for huge open fluid space, which the building itself was already able to provide. The refurbishment of the empty space started with reinforcement of the existing structure. The pillars had to be wrapped with carbon reinforcement that gave them also new visual identity. The floor had to be considered as a new structural element, as a reinforcement

of the existing slab. In this manner the floor was done out of trowelled concrete, that gave the huge empty space uniform character. The character of the space was emphasised also with the trowelled glue ceiling. The furniture was designed as a modular system of tables and drawers. The system itself allows the users to change the disposition of the furniture according to their needs and desires. The furniture was made out of threelayered spruce wooden panels. The drawers became “hairy“ drawers with its top filled with vegetation and serve as private mini-gardens. Each table has its own mini-garden that separates one table from another. (Un)Curtain Office is a working space with no predetermined fixed spatial partitioning. For the organisation of the working environments and spaces a system of curtains was used. That allows for countless scenarios of operation and appearance of the space. In a few seconds a meeting room with a large table for discussion can turn into a dining room with a mini library and a kitchen. In the next moment the separated offices, arranged around the central corridor, can smoothly merge into a common open space, suitable for collective work, a social event or even a pop-up store.


098

• (UN)CURTAIN OFFICE ÖNCEDEN BELİRLENMİŞ SABİT MEKANSAL AYIRMA ÖĞELERİNİN OLMADIĞI BİR ÇALIŞMA ALANI.

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


DEKLEVA GREGORIC ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES

Yazar Authors: DEKLEVA GREGORIC Mimarlar Proje Ekibi Architects Project Team: ALJOŠA DEKLEVA, TINA GREGORIC, LEA KOVIC, VID ZABEL, NAIA SINDE Proje İsmi Project Name: (UN)CURTAIN OFFICE Konum Location: LJUBLJANA, SLOVENIA Proje Tarihi Project Date: 2013 Tamamlanma Completion Date: 2014 Fotoğraflar Photographer JANEZ MAROLT İşveren Client: PRIVATE Toplam Alan Net Area: 350 m2

1

1. ŞEMA / SCHEME 2. KONSEPT EKSİZİ / CONCEPT SKETCH 3. KAT PLANI / FLOOR PLAN 2

3


100

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


DEKLEVA GREGORIC ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES


102

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


DEKLEVA GREGORIC ARCHITECTS

• (UN)CURTAIN OFFICE IS A WORKING SPACE WITH NO PREDETERMINED FİXED SPATIAL PARTITIONING.

OFİSLER OFFICES


104

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

RÖNESANS TOWER / CRAFT312 STUDIO


CRAFT312 STUDIO

OFİSLER OFFICES

• TÜM AYDINLATMALAR, SABİT MOBİLYALAR, SEPERASYONLAR ÖZEL OLARAK CRAFT312 STUDIO TARAFINDAN TASARLANMIŞ VE ÜRETTİRİLMİŞ.

Rönesans Tower, İstanbul’un en işlek semtlerinden biri olan Kozyatağı bölgesinde bulunuyor. Bölgedeki en işlek çevre yolunda bulunan bina, kırık cam cepheleri ile dikkat çekiyor. İç mimari projeleri craft312 studio tarafından hazırlanan 27. ve 35. katlar arası, Rönesans Holding’in genel müdürlük katları olarak tasarlanmış. Genel çerçevede, holding binasında bulunan beş alt firma ve bunların genel müdürlükleri fonksiyonlarından oluşmuş. Her firma iki kata yerleştirilmiş. Her iki kat galeri boşlukları ve birbirine geçen mekanlar olarak tasarlanmış ve fonksiyonlar bu kurgu doğrultusunda oluşturulmuş. Tasarım prensibi olarak sıcak, modern ve ferahlık kavramları göz önünde tutularak mekan artikülasyonları bu çerçevede genişletilmiş. Ahşap malzemeler ve renklerin uyumu mekanın tümünde hissediliyor. Ana giriş bölümünde bulunan karşılama bankosu ve iki katı birleştiren iç dairesel merdiven bu kurguyu destekliyor. Ana çekirdek hattı ile ofisler arasında sirkülasyon boşluğu bırakılmış, açık ve kapalı ofisler cam cephelere çekilmiş. Bu sirkülasyon hattı farklı bir yer malzemesi ve tavan tasarımı ile kullanıcıyı yönlendiriyor. Doğrusal aydınlatmalar yine bu kurguyu destekliyor. Açık ofislerin zemini ise parke olarak tasarlanmış ve evsel bir öge olarak mekanın içinde yerini almış. Kapalı ofislerin zemininde karo halı yine bu kurguyu destekliyor. Açık ofislerin tavanı ve kurgusu genel olarak dinamik bir yapı sergiliyor. Tavandaki yarıklı tasarım ve spot hatları hem dinamik yapıyı hem de stabilizasyonu yansıtıyor. Kapalı ofisler ahşap çekirdekler içinde vurgulanmış ve özel olarak üretilmiş cam bölme sistemleri ve camlar içeriyi en az gösterecek şekilde ayarlanmış. Tüm aydınlatmalar, sabit mobilyalar, seperasyonlar özel olarak craft312 studio

tarafından tasarlanmış ve ürettirilmiş. Genel olarak bir gökdelende farklı bir loft ofis tasarımı yaratmak ve gökdelen yapı tipolojisinin sıkıcılığını yok etmek üzerine mekan kurguları geliştirilmiş. Craft312 studio bu proje ile İngiltere’nin uluslararası platformda iç mimari projelere verdiği en önemli ödül olan ‘European Property Awards 2015’ i ‘Ofis İç Mimari Tasarımı’ kategorisinde kazanmış. • Rönesans Tower, one of the busiest districts of Istanbul, which is situated in the Kozyatagı district. Building in the way of the busiest environment in this region, draws attention with broken glass facades. Interior design projects made by the craft312 studio between 27 to 35 floors, the floors are designed as Headquarter of Rönesans Holding. 5 sub-holding company in the building which is composed of headquarters functions. Each company is located in the two floor. Both floor gallery space and is designed to be interlocking spaces. As a design principle is warm, modern and refreshing concepts were taken into consideration. Wood materials and soft colors are felt in all space. Welcome desk located in the main entrance and internal circular staircase combines solid support this fiction. The main core line and left the circulation space between the offices, open and closed office are drawn to the glass façade. This recirculation line is somewhere forwarding of users with different materials and roof design. Linear lighting also supports this speculation. The parquet floor of the front office and is considered to be designed as a household item. Carpet tiles on the floor of the closed office again support this fiction. Ceiling and editing of the front office is generally exhibits a dynamic structure. Slotted design and spotlights in the ceiling lines supports both dynamic stabilization. Closed offices highlighted in a wood core and specially designed glass


106

partitions and windows that let system is set to show at least. All lighting, fixed furniture, special separation designed by craft312 studio. Overall create a different design loft office in a skyscraper and destroy the boredom of skyscraper building typology was developed on fiction. Craft312 studio received ‘’Europian Property Award 2015’ in ‘’Office Interior Design Category’’ with this project from United Kingdom.

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


CRAFT312 STUDIO

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7.

OFİSLER OFFICES

27. KAT PLANI / 27TH FLOOR PLAN 28. KAT PLANI / 288 FLOOR PLAN KESİT AA / SECTION AA KESİT BB / SECTION BB KESİT ESKİZ / SECTION SKETCH KESİT RENDER / SECTION RENDER KESİT DD / SECTION DD

1

2

3

4


108

5

6

7

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


CRAFT312 STUDIO

• ALL LIGHTING, FIXED FURNITURE, SPECIAL SEPARATION DESIGNED BY CRAFT312 STUDIO.

OFİSLER OFFICES


110

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


CRAFT312 STUDIO

Proje Project: RÖNESANS TOWER / RÖNESANS HOLDİNG GENEL MÜDÜRLÜK OFİSLERİ İç Mimari Proje Interior Design Project: CRAFT312 STUDIO Mimar Architecture: FXFOWLE ARCHITECTS Proje yeri Project location: KOZYATAĞI / İSTANBUl Proje alanı Project area: 5400 M2 Proje tarihi Project date: 2014-2015 İşveren Client: RÖNESANS HOLDİNG Yapım Construction: RÖNESANS HOLDİNG Fotoğraflar Photographer: DENİZ ERTEK KARLIDAĞ

OFİSLER OFFICES


112

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE

BESTSELLER OFFICE COMPLEX / C.F. MØLLER ARCHITECTS


C.F. MØLLER ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES

• YAPININ 2015 DÜŞÜK ENERJİ SINIFI BİNASI OLMASI PLANLANIYOR

Basit ve Seçkin Her bina, birden yirmiye kadar uzanan katlardan oluşuyor. Bu komplekste; ofis alanları, showroomlar, fotoğraf ve film stüdyoları, bir oditoryum, kantin ve restoran alanı, 450 araç ve 400 bisiklet kapasiteli üç kattan oluşan park alanı bulunuyor. Ayrıca cadde seviyesine de resepsiyon bölümü konumlandırılmış. Enlemesine açılan güney ve kuzey cephelerin Sicilya’dan gelen doğal taşlarla oluşturulan farklı yüzeyleri derin pencere nişlerine çerçevelik yapıyor. Bu cepheler Batı ve Doğu taraflarındaki doğal taş ile çerçevelenen basit transparan cam yüzeyler ile kontrast oluşturuyor. Merdivenlerde, zeminlerde ve hatta mobilya ve duvar kaplamalarında da yer alan doğal taş, böylelikle iç mekanlarda da kullanılmış. Kara meşe ve açık metal yüzeylerle birleşerek renk ve yüzeylerin etkileşime geçmesini sağlamış. Ofisler deniz suyu soğutma ve güneş enerjisi kullanıyor ve yapının 2015 düşük enerji sınıfı binası olması planlanıyor. Böylelikle enerji tüketimi bina mevzuatlarında belirtilen minimum sarfiyattan %50 daha az olacak. Mekanlar n ÇeÅitlili i Bloğun odak noktası merkezi, binayı iki yarıya ayıran bir geçişin üzerine açılan iç mekan plazasıyla oluşturulan iç mekan “caddesi”. Plazadan müşterek konferans salonuna erişim bulunuyor ve böylelikle tesisler ve deneysel mağaza ortamlarına ulaşılabiliyor. Alanda, merdivenlerde ve balkonlarda geniş kapsamlı moda göster-ileri ve toplantıları için yaklaşık 500 - 1000 kişi ağırlanabiliyor. Tıpkı bir köprü gibi şekillenen girişten binanın üç alt katı görülebiliyor. İç caddeden dış yeşil teraslara ve çatı bahçelerine (toplamda 10 yeşil dış mekan) farklı bakışlar atılabiliyor. İç cadde restoran alanına çıkıyor ve bu kısım farklı ambiyanslarda, boyutlarda ve mahremiyet derecelerine göre alt kategorilere ayrılmış. Bu kısımdan ayrıca teraslara ve Pier 2’ya erişim de mevcut. • Simple and elegant The individual buildings vary from one to

twelve storeys. The complex contains office space, showrooms, photo and film studios, an auditorium and a generous canteen-restaurant area, plus a three-storey car park with space for 450 cars, 400 bicycle racks and goods reception zone below street level. The latitudinal south and north façades have distinctive reliefs, created in natural stone from Sicily, which frame deep window niches. These façades contrast sharply with the simple transparent glass façades framed by natural stone to the east and west. Natural stone is also featured indoors – on stairs and floors, and even as wall covering and furniture. It is combined with dark oak and light metal surfaces to create a refined interplay of colours and textures. The office complex uses sea-water cooling and solar energy and is planned as a low energy class 2015 building, i.e. energy consumption will be 50% lower than the minimum requirements stated in the building regulations. A diversity of spaces The focal point of the complex is an internal “street” with a central indoor plaza laid over a road passage which splits the building’s ground floor into two halves. From the plaza there is access to a communal auditorium, meeting facilities and experimental store environments. Somewhere between 500 and 1000 people can gather on the plateau, stairs and balconies to attend large fashion shows and meetings. The entrance is shaped like a bridge, from which there are views of the building’s three underground levels. From the internal street there are varying glimpses into the outer green terraces and rooftop gardens – 10 green outdoor spaces in all. The street leads to the restaurant area, which is sub-divided into many sections with different ambiances, sizes and degrees of privacy, from which there is direct access to terraces and a brand-new canal across the erstwhile Pier 2.


114

1

İşveren Client: BESTSELLER A/S Boyut Size: 22,000 M² OFİS COMMERCIAL OFFICE 24,000 M² TESLİMAT, PARK VE BİTKİ ALANI DELIVERY, PARKING AND PLANT Adres Address: PIER 2, PORT OF AARHUS, DENMARK Mimar Architect: C.F. MØLLER ARCHITECTS Peyzaj Landscape: C.F. MØLLER LANDSCAPE Mühendis Engineers: COWI A/S Hizmetler Services: TASARIM İŞLERİNİN HEPSİ VE BIM COMPLETE SCOPE OF DESIGN WORK AND BIM

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


C.F. MØLLER ARCHITECTS

1. VAZİYET PLANI / SITE PLAN 2. ZEMİN KAT PLANI / GROUND FLOOR PLAN 3. BİRİNCİ KAT PLANI / FIRST FLOOR PLAN 4. İKİNCİ KAT PLANI / SECOND FLOOR PLAN

2

3

4

OFİSLER OFFICES


116

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


C.F. MØLLER ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES

THE OFFICE COMPLEX IS PLANNED AS A LOW ENERGY CLASS 2015 BUILDING


118

TASARIM 255

/ DIEGO GUAYASAMIN ARCHITECTS

MİMARİ ARCHITECTURE


DIEGO GUAYASAMIN ARCHITECTS

OFİSLER OFFICES

• BİNANIN KONTRASTLI HACMİ DEVASA BİR ŞEKİLDE YÜKSELİYOR VE ÖZGÜRLÜK METAFORUYLA YANSITILIYOR. UNASUR Genel Sekreterliği projesi, bölgede daha iyi bir gelecek yaratma güveninin oluşturan bir mimari anlayışla tasarlanmış. UNASUR, Ekvator’un başkenti Quito’nun 14 kilometre kuzeyinde bulunan Mitad del Mundo’da yer alıyor. UNASUR binasının, anıtın yüksekliğini geçmeyen yatay bir yapısı bulunuyor. Bina düşük seviyelere yayılarak tasarımının %75’ini yer altında gerçekleştiriyor. Böylelikle bölgelelerin yüksek gereksinimlerinin yarattığı etki minimuma indiriliyor. UNASUR merkez binası projesi teklifi sadece sınırlarıyla analiz etmenin yanı sıra, kütüphane ve tasarlama bölgeleri gibi toplum için açık alanlar da oluşturmuş. Proje, Manuel Cordova Galarza Caddesinin güçlendirilmesi, Hills Catequilla and Casitagua’nın tekrardan ağaçlandırılması ve Equinoccial Bulvarı’nın San Antonio de Pinhincha’ya erişiminin açılması gibi bütünleştirici projelerin bir parçası oluyor. Tüm bunlar şehirdeki sektörler ve turizm için gerçek ve somut bir gelişim katalizörü niteliğinde. Binanın kontrastlı hacmi devasa bir şekilde yükseliyor ve özgürlük metaforuyla yansıtılıyor. Heykeli anımsatan görüntüsüyle bina her açıdan farklı bir görüntüye bürünüyor. İlki katı ve kontrastlı, ikincisi de transparan olmak üzere bina iki yüzeyden oluşuyor. Tasarıma göre, birinci kat kamusal alanlar, ikinci kat ve transparan alan ise özel bölgeler için tasarlanmış. Transparanlık, vertigo ve ağırlık gibi hisler bu alanlarda bir arada bulunuyor. Yapıda baskın malzemeler ise beton ve çelik. Betonarme merkez ile iki büyük metal makas bir kirişe bağlanmış. Sonuç olarak pozitif, proaktif ve güçlü bir imaj ortaya çıkmış. Desteksiz modelleme teknolojisi ve yaratıcılığı ile 56 metre yüksekliği ile bu şema aynı zamanda Güney Amerika’daki en büyük kabuk olma özelliğini taşıyor. Bu fikir de alüminyum ve cam paneller gibi dış unsurlar ile desteklenmiş. Sonuç olarak, bu proje için fonksiyonellik, kavramsallık ve pragmatiklikten oluşan bir sembiyozun estetik görünüş ile oluşturduğu dengeli karışım diyebiliriz. • The General Secretariat of UNASUR create a space as an architectural expression of a better future for the region. The project is located in the city Mitad del Mundo, 14 km north of the capital city, Quito - Ecuador. The building of UNASUR, has a

horizontal type that does not exceed the height of that monument, is implanted in a lower level and even solves 75% of its program underground, including significant areas. In this way, the impact of the volume with a high requirement of areas is minimized. UNASUR has not only analyzed the proposal within its limits; It is a socially inclusive proposal that generates open spaces for the community with its library and recreational areas. This project also encourage the sector including the re-empowerment of Av. Manuel Córdova Galarza, also the reforestation of the Hills Catequilla and Casitagua, the new Boulevard of Av. Equinoccial as an access to San Antonio de Pichincha, sports fields and parks. It involves a real and tangible development catalyst for the sector and for tourism in the city as well. The massive volume rises as a constrast piece like metaphore of freedom. The building has been designed as a sculptural connotation to surprise and show a different image that is depending on where it is appreciated. The building is composed of a double skin, the first solid storey in contrast to the second one which is light and transparent. The solid skin (or buried skin) has public spaces according to the programme, and the translucent skin (paradoxically) belong to the private spaces whit its transparency sensations, vertigo and weight simultaneously coexist. Structurally the predominant materials are concrete and steel. The proposal of a solid core of reinforced concrete where two large metal trusses were anchored in a way of an habitable beam. The structure results in a positive, proactive and strong iconic image system. This scheme is also largest armor flown in South America with 56 mts. with modeling technology, drive and creativity. This idea is reinforced by exterior elements (skin) in aluminum panels and glass chromatically differentiated. In conclusion, we can say that this is a worthy proposal balanced combination of functionality, symbiosis of conceptual and pragmatic in an iconic project understated aesthetics.


120

TASARIM 255

MİMARİ ARCHITECTURE


DIEGO GUAYASAMIN ARCHITECTS

Mimar Architect: DIEGO GUAYASAMIN, ARQ. Konum Location: QUITO - ECUADOR İnşaat Construction: ETINAR S.A. Yapı Tasarımı Structural Design: ING. VINICIO SUÁREZ Alan Construction Area: 20.000 m2 Yıl Year: KASIM NOVEMBER 2014 Fotoğraf Photography: SEBASTIÁN CRESPO

OFİSLER OFFICES


TASARIM 255

122

• THE MASSIVE VOLUME RISES AS A CONSTRAST PIECE LIKE METAPHORE OF FREEDOM.

MİMARİ ARCHITECTURE


M ALZE ME MATE RIAL

www. malzemedergisi. com.tr


124

TASARIM 255

OFİSLER OFFICES

Sonbahar Kap da Bien Mekanlar n zda

Braas’tan Yeni Renk: Titanyum Gri

Konforun Tan m n Her K Ē Capatect Belirliyor

AUTUMN IS UPON US WITH BIEN IN YOUR SPACES

NEW COLOR FROM BRAAS: TITANIUM GRAY

THE DEFINITION OF COMFORT IS SET BY CAPATECT EACH WINTER

Tasarımın hayata dokunan her alanında ürünleriyle dikkat çeken Bien, sonbaharı simgeleyen toprak ve kahve ve kızıl tonlarından ilham alarak tasarladığı birçok serisiyle mekanları sonbahara hazırlıyor.

Braas TegaLModerN, Evolution Innotech yüzey teknolojisi sayesinde de pürüzsüz ve ipeksi bir yüzeye sahip oluyor ve böylece çatıların estetik performansı en üst düzeye çıkarılabiliyor.

Filli Boya tarafından üretilenCapatect Isı Yalıtım Sistemleri, binaların ömrü boyunca yüksek enerji tasarrufu sağlamasının yanı sıra,Enerji Kimlik Belgesi hizmeti ve ücretsiz keşif hizmeti avantajları da sunuyor.

• Bien attracts attention with products from all areas of life that touches the life. With many collections that are designed with the inspiration from tones such as soil, brown and red, your spaces are now ready for autumn.

• Braas TegaLmoderN has a smooth and silky surface thanks to its Evolution Innotech surface technology. Thanks to this, aesthetical performance of roofs are maximized.

www.bienseramik.com.tr

www.braas.com.tr

• Capatect Heat Insulation Systems by Filli Boya, besides offering high energy saving throughout the lifespan of a building, also provides advantages such as free-of-charge survey service along with Energy Identity Document service.

www.filliboya.com


MALZEME MATERIAL

Gazbeton Enerji VerimliliĜinde %50 Fark Yarat yor! GAS CONCRETE PROVIDES 50% DIFFERENCE IN ENERGY EFFICIENCY Modern dünyanın duvar örgü malzemesi olan gazbeton, yüksek ısı yalıtımı değerleri ile sağladığı enerji verimliliğiyle yapılarda fark yaratıyor. Doğal hammaddeler ve çevre dostu teknoloji ile üretilen gazbeton, modern dünyanın duvar örgü malzemesi olarak anılıyor. • The wall masonry material of the modern world gas concrete, make the difference in construction thanks to its energy efficiency with high heat insulation values. Gas concrete which is manufactured with natural raw materials and eco-friendly teechnologies, is now regarded as the wall masonry material of the modern world.

www.tgub.org.tr

Kale Boya’dan Mermer Görünümlü ‘Artcrete’ ile Kusursuz Kaplama

Kalekim ‘Seracare Leke Ç kar c ’

IMPECCABLE CLADDING WITH KALE BOYA’S MARBLE TEXTURED ‘ARTCRETE’

Kalekim, seramik yüzeyleri temizleyen ‘Seracare Leke Çıkarıcı’ ve derz dolgularda oluşan lekeleri doğal içeriği sayesinde aşındırmadan çıkarıyor ve mükemmel bir temizlik çözümü sunuyor.

Kale Boya, hem duvar hem zeminde uygulanabilen mermer görünümlü dekoratif kaplama malzemesi ‘Artcrete’ ile sıradanlıktan sıkılan ve yaşam alanlarını farklılaştırmak isteyenlere, mükemmel bir seçenek sunuyor.

KALEKIM ‘SERACARE STAIN-REMOVER’

• With ‘Seracare Stain Remover’ which cleans the ceramic surfaces and the blemishes which form on the grouting, Kalekim offers an excellent cleaning solution, thanks to the product’s natural formula.

• With ‘Artcrete’ which is a marble textured decorative cladding material that could be applied both on walls and floors, offer a perfect option for those who are bored of mundaneness and encolour their living spaces.

www.kale.com.tr

www.kalekim.com.tr


126

TASARIM 255

Marshall ile S cak Bir Ortam

Lüks ve Konfor Bir Arada...

WARM PLACE WITH MARSHALL

LUXURY AND COMFORT ALL TOGETHER...

AkzoNobel Marshall’ın sunduğu dekorasyon önerileri ile, İskandinav tarzı modern ve sofistike bir görünüm yaratırken daha fazla sıcaklık hissi veren yaşam alanları elde etmek mümkün.

Rasch markasının bordo, taba, kahve ve siyahtan; limonküfü, petrol yeşili, morve fil dişi gibi ara renkleri de kullandığı modern duvar kağıdı koleksiyonu “Cosmopolitan”; timsah ve yılan derisi efektleri ile yorumladığı kapitone ve birbirinden farklı geometric desenlerde duvar kağıtlarıs unuyor…

• It is possible to create welcoming environment whilst designing a Scandinavian’ style modernism and sophisticated living areas with decoration recommendation of Marshall AkzoNobel.

• Rasch’s Modern wallpaper collection “Cosmopolitan” which also uses intermediate colors such as dark lemon, petrol green, purple and ivory as well as maroon, tobacco, brown and black, offers wallpapers in many different geometries and effects such as alligator and snake skin patterns.

OFİSLER OFFICES

DoĜan n ArmaĜan Sonbahar, SeramiĜe Yans yan Renkleriyle Gusto’da!.. THE GIFT OF THE NATURE AUTUMN REFLECTS ITS COLORS TO CERAMICS ON GUSTO!.. Bejden kahverengiye geçen, mavilerle zenginleşen tonlar sonbaharın şifreleri gibi... Gusto, ahşap dokusuyla sonbaharın davetkâr renkleri eşliğinde bulunduğu ortamı renklendiriyor, hareketlendiriyor, mevsimin kokusunu mekana taşıyor. • Like the codes of autumn, beige to brown and blues... Thanks to its wooden texture along with the tempting colors of autumn, Gusto sparks up the environment and bring the joy of the season to your spaces.

www.marshall.com.tr

www.hannahome.com.tr

www.yurtbay.com.tr


ÇİZGİ LINE

OFİSLER OFFICES


TASARIM YAYIN GRUBU TASARIM BOOK SHOP TASARIM BOOKSHOP Caferağa Mahallesi Nevzemin Sokak 6/1 A Bahariye - Kadıköy / İSTANBUL T (0216) 418 37 34 - 35

TASARIM YAYIN GRUBU VE TASARIM BOOK SHOP BÜNYESİNDEKİ ÜRÜNLERİN TAMAMINI YUKARIDA VE KÜNYE SAYFASINDA BELİRTİLEN ADRESLERDE BULABİLİRSİNİZ.

www.tasarimbookshop.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.