OCAK JANUARY 2015
www.tekstilteknik.com.tr
ISSN 2148-9254
Hall: 7 Stand: 711A
REKLAM İNDEKSİ | ADVERTISEMENT
AİT BİLGİSAYAR.....................................23 AKBAŞ PLASTİK...................................Ö.K ATAÇ................................................ 45-51 AYGENTEKS...........................................25 BENEKS....................................... 27-30-31 CANLAR MAKİNE............................18-19 CDS MAKİNE....................................72-73 EFFE................................................... 10-11 EKOTEKS............................................59-79 ER-SER....................................................69 FOLPA....................................................39 FUAR DİZAYN........................................95 GLOBAL TEKSTİL.................................... 47 GROZ-BECKERT...................................... 1 HIGHTEX...............................................111 INKJET....................................................83 ITM 2016.................................................93 İHLAS ARMUTLU..................................109 İHLAS KOLEJİ......................................... 91 İHLAS KUZULUK................................... 115 LOTUS..................................................... 75 MERSAN MAKİNE........................... 36-37 NET İLETİŞİM.................................... 98-99 NİT ÖRME..............................................65 PETNİZ ISI......................................... 54-55 PİMMS...............................................13-15 ROZA PLASTİK.......................................63 SANKO................................................... 67 STAUBLI.................................................... 5 SULFET................................................Ö.K.İ ŞANAL PLASTİK............................... 86-87 TECPRO................................................. 57 TEKSPART...............................................33 TEKSTİL & TEKNİK...............................A.K.İ TEXPROCESS (MESSE FRANKFURT)....... 7 TURAL MAKİNA...................................A.K TÜRK BARTER.........................................77 TÜYAP (TEXPO EURASIA)...................103 UES VARAK............................................ 41 USLAN ARGE........................................49 VOLİ TURİZM........................................105
www.tekstilteknik.com.tr
İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA Publisher
H. Ferruh IŞIK
GENEL MÜDÜR General Manager
Ahmet KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor
Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr
SORUMLU MÜDÜR Responsible Editör
Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief
Prof. Dr. Cevza Candan
YAYIN KURULU Editorial Board
Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner
SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists
Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
REKLAM DANIŞMANLARI Advertisement Consultants
Mehmet TATLI mehmet.tatli@img.com.tr
Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager
Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL Marketing ebru.pekel@img.com.tr Comunication Manager GRAFİK & TASARIM Graphics & Design
Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr
MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant
Mürsel GÜRLER mursel.gurler@img.com.tr
ABONE VE DAĞITIM Subscr ipt io n and Circulat io n Manag er
Zekeriya AYDOĞAN zekeriya.aydogan@img.com.tr
ADR ES | Hea d Office İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 604 51 00 Fax: +90 212 604 51 35 www.tekstilteknik.com.tr e-mail : img@img.com.tr BASKI | Printed By | İHL AS Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00 BÖLGE TEMS İLCİLİKLER İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Met in DEM İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr BİLGİ / Information Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Tekstil & Teknik is published monthly. Advert is ements respons ib ilit ie s published in our mag az ine pertain to advert isers.
4
EDİTÖR
Sektör analizi 2014 Sector analysis 2014 Ham maddeden nihai ürüne uzanan tam entegre imalat kabiliyetine sahip Türk tekstil sanayi, 2014 yılında ihracat şampiyonu oldu. Sektörümüz 2014 yıllında geçen seneye göre yüzde 7,3 büyüyerek 27,9 milyar dolarlık ihracatını 29,9 milyar dolara çıkardı ve cari açığın kapanmasına en fazla katkı sağlayan sektör olma özelliğini korudu.
EDİTÖR
Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor
Makine ve yatırım istatistiklerine bakacak olursak, ITMF verilerine göre 2013 yılında, dünyada iplik sektöründe 11.56 milyon kısa elyaf iğ yatırımı yapıldı. Türkiye’nin 2013 yılında kısa elyaf iğ yatırımlarında ilk 5 ülke arasında dördüncü sırada olduğu görülüyor. Open-end rotor iplikçiliğinde ise üçüncü en büyük yatırımcı ülke konumunda. Dokuma sektöründe mekiksiz dokuma tezgâhı alanındaki yeni yatırımlar incelendiğinde, 2013 yılında dünyada toplam 83 bin 418 adet mekiksiz dokuma tezgâhı yatırımı gerçekleştirildi. Dokuma sanayiinde de 2013 yılında Türkiye dünyada dördüncü en büyük yatırımcı ülke olarak öne çıkıyor. Yuvarlak örme makinelerinde, 2013 yılında 36 bin 575 adet yuvarlak örme makinesi yatırımı yapıldı. Düz örme makineleri alanında da dünyada yatırım yapan ülkeler arasında Türkiye üçüncü sırada yer alıyor. Düz örme makinelerinde 2013 yılında dünyada toplam 35 bin 183 adet düz örme makinesi yatırımı gerçekleştirildi. Bu alanda Türkiye üçüncü sırada yer alıyor. Sonuç olarak Türk tekstil sanayii, makine yatırımlarına devam ederek modern üretim kapasitesini muhafaza ediyor ve söz konusu Asya ülkeleri arasında ilk beş yatırımcı ülke sıralamasında yerini koruyor.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Turkish textile industry, having full integrated manufacture capacity from raw material to final products, became exportation champion in 2014. Our sector has grown %7.3 according to the last year in 2012 and risen its 27, 9 billion dollar exportation to 29, 9 billion dollar. It has protected its characteristic that is being the sector which contributes for compensating the current deficit. When it comes to the machine and investment statistics, according to ITMF data in 2013 11.56 million short fibre spindle investment has been made in the thread sector all over the world. It is seen that Turkey is the fourth country in top 5 countries for short fibre spindle investment. Turkey is the third biggest investor country in the area of open-end rotor spinning. When the new investments in the shuttle less loom field in weaving industry, Total 83 thousand 418 shuttle less loom investments has been made. Turkey is also prominent in weaving sector in 2013 as being the fourth biggest investor country. 36 thousand 575 circular knitting machine investment has been made in 2013. Turkey is in the third place among the countries, having made investments in the field of flatbed knitting machine. 35 thousand 183 flatbed knitting machine investment has been done all over the world in total in 2013. Turkey is in the third place in this field. As a result, Turkish textile industry protects its modern manufacture capacity by maintaining its machine investments and its place in the order of top 5 investor country among Asian countries.
Bugün dündür ve yarın şimdiden bugündür. www.staubli.com www.staubli.com/textile
Dokuma süreçleri için yenilikçi Stäubli çözümleri huzur içinde uyumanızı sağlar. Yarının talepleri için bugünden dokuma süreçlerinizi optimize edin. Ne zaman, hangi ölçekte, hangi fiyattan ve hangi tekstil ürününü üretmeniz gerektiği farketmeksizin, Stäubli tüm gelecek ihtiyaçları için, en yenilikçi ağızlık açma ve dokuma hazırlık sistem çözümleri sunar. Tam olarak aradığınız bu mu? Öyleyse, bölgenizdeki Stäubli uzmanları ile bugün temasa geçin.
TEXTILE
6
PALET
Keten desem keten değil!!! Is it flax, cotton or polyester fibre???
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
PALET
PROF. DR. CEVZA CANDAN Tekstil & Teknik Yayın Kurulu Başkanı
Kaynakça/Source 1. http://www.fabriclink.com 2. http://www.crailar.com
Fabriclink web sitesi, düzenli olarak her sene tekstil esaslı ürünlerde ortaya çıkan yeniliklere dikkat çekmek üzere yılın en iyi 10 ürününü seçiyor. Bu seçim, sitenin iletişim ağı üzerinden; tasarım, performans ve benzeri parametreler dikkate alınarak yapılıyor. Site, 2014 için en başarılı 10 yenilikçi ürünü seçti ve takipçileriyle yakın zamanda bu seçimi paylaştı......Bu listede yer alan ürünlerden bazılarına 2014 Palet köşesinde yer vermiş olduğumuzu görünce ne yalan söyleyeyim mutlu oldum...Bu sayıda ise, gözden kaçanları:)) temsilen, liste başı olan “Crailar Keten” lifini sizler için seçtim... Tekstil sanayinde devrim yaratma potansiyeline sahip olduğu düşünülen bu sürüdürülebilir doğal lifin en önemli özelliklerinden biri tarladan iplikhanelere uzanan süreçte kimyasal ve su kullanımında önemli ölçüde azalmaya gidiliyor olması...Tamda bu nedenle bu özel lif, USDA tarafından % 100 BioPreferred® (doğanın tercihi) ürün olarak tanımlanıyor. CRAiLAR Flax, pamuğun konfor özelliklerine benzer özellikler gösterirken, performansı bir sentetik lifini andırıyor. Nispeten sert yapısı nedeniyle ağırlıklı olarak dokuma kumaşlarda tercih edilen sıradan keten lifinden farklı olarak CRAiLAR Flax, kullanılan özel bir enzimatik proses sayesinde; pamuk ve polyesterin çalışılabildiği tüm iplik ve kumaş üretim sistemlerinde yerini almaya hazırlanıyor. Dayanımı yüksek, yumuşak, nemi hızla emen ve boyutsal çekmeye karşı dirençli bu lif, polyester ve rejenere selülozik liflere göre daha doğal bir tutuma da sahip....Sözün kısası, bu lif keten deseniz keten değil, pamuk deseniz pamuk değil, polyester deseniz hiç değil.... Pek çok lifin özelliklerini bünyesinde topladığı ifade edilen CRAiLAR Flax, bakalım 2015’de tekstilde çığır açmayı başarabilecek mi?? Saygılarımla,
FabricLink’s annual award, once again, recognizes new textile based product technologies in 2014, and I am pleased to say that among the top 10 products of 2014 announced, are there many products mentioned in PALET column throughout the last year, though CRAiLAR® Flax, which is the topic of this issue and also is at the top of the list, was not one of them:(((. It is said that CRAiLAR® Flax is the first sustainable natural fiber with the potential to revolutionize the textile industry since it is claimed that from the farms where the flax is grown to the mills where it is spun into yarn, CRAiLAR Flax Fiber reduces chemical and water usage, and thus is designated as a 100% BioPreferred® product by the USDA and classed in Group B on the Made-By Environmental Benchmark. CRAiLAR Flax is a new, high-quality natural fiber which equates the comfort of cotton, but exhibits performance characteristics similar to a synthetic fibre. Through the use of an all-natural, special enzymatic process, it is said that CRAiLAR Flax is to be able to be entered into all cotton and polyester spinning, knitting and weaving systems. The fiber is strong, dries quickly, wicks moisture and is shrink resistant. It adds a soft, natural hand to both polyester and man-made cellulosics. We will see if 2015 would become the year of this very fibre... Best Regards,
8
PANORAMA
Avrupa poliamit endüstrisi European polyamide industry
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Poliamit ham maddesinde özellikle Çin’de meydana gelen artış, ancak bunun yanında azalan talep ve petrokimyasal fiyatlarındaki dalgalanma , 2015 ve sonraki dönemlerde Avrupa poliamit endüstrisini zorlayacak gibi görünmektedir. Bu son durum karşısında,
9. Avrupa Naylon Sempozyumu, petrokimyasallardan mühendislik plastiklerine, elyaflara ve filmlere kadar PA üretim zincirini inceleyecek. Sempozyum, global poliamit endüstrisinin ne kadar fırtınalı bir hal alacağını belirleyecek. Katılımcılar son trendler hakkındaki
PANORAMA
Azalan talebin üçlü kombinasyonu, Çinlilerin kendine yetmesi, petrokimyasal ham madde fiyatlarındaki dalgalanma, poliamit endüstrisinde mükemmel fırtınayı yaratma potansiyeline sahiptir. Grafik: PCI Nylon The triple combination of slowing demand, the Chinese drive for self-sufficiency, and volatility in petrochemical raw materials has the potential to create the “perfect storm” for the polyamide industry. Graphic: PCI Nylon
analizlerini ve en son verileri ile endüstrideki yeni zorlukları paylaşacak. Sempozyum Avrupalı poliamit endüstirisinin karar belirleyicileri için global poliamit durumunu gösterecek. Aynı zamanda kendi konumları hakkında bilgilendirecek ve gelecek yıllarda rekabetin dinamiklerinin değişebileceğini gösterecek. Sempozyum, PCI Naylon tarafından 3-4 Mart 2015’te Hilton Frankfurt’ta düzenlenecek. Çin’in poliamit zincirindeki her alanda kendine yetiyor olması, Avrupalı üreticilerin ticaret imkanlarını azaltmaktadır. Bu nedenle üreticiler, endüstriyi tekrar konumlandırmalı ve bu bölgedeki stratejisi üzerinde radikal değişiklikler düşünmelidir. Bunlar kapasitenin büyüklüğü ve konumu gibi konularla, ürün portfolyosu ve son olarak müşteri ve market odaklarını içermelidir. Ancak zorluklar, caprolaktam ve adipik asit gibi poliamit hamddeleri sağlamanın ve bunlara olan talebin ötesine geçti. Bütün petrokimyasal zinciri fiyatlarında meydana gelen dalgalanma dönemiyle yüzyüze ve poliamit için önemli sorular oluşmaktadır. Yağ fiyatları düşmeye devam edecek mi ve bu poliamit fiyatlarını nasıl etkileyecek? Teknoloji ile aromatiklarin ve olefinlerin fiyatladırması poliamitin ve PA6 ile PA66 endüstirisinin durumunu nasıl etkileyecek? Poliamit ham maddelerinin biyoteknolojik yollarla üretilmesi ile, varolan üreticiler nasıl bölünecek? 9. Avrupa Naylon Sempozyumu PA üretim zincirinin son haline ve Avrupalı üreticilerin gelecekteki durumlarına odaklanacak. Yine PCI Naylon tarafından ev sahipliği yapılan 8. Amerikan Naylon Sempozyumu ise 26-27 Mart Gergia, Atlanta’da yapılacak. Avrupadaki sempozyum gibi, burada da globa PA senaryoları Amerikan marketindeki zorluklara odaklanılarak incelenecek.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Massive capacity additions in polyamide raw materials, mainly in China and, based on this, globally falling operating rates combined with slowing demand and high volatility in petrochemical raw materials are the challenges for the European polyamide industry in 2015 and beyond. Against this backdrop, the “9th European Nylon Symposium” will look at current conditions in the PA process chain, from petrochemicals through intermediates to engineering plastics, fibre and films applications. The symposium will assess just how stormy it is likely to get for the global polyamide industry. Attendees will be supplied with the latest data and the most perceptive analysis of trends and new challenges in the polyamide industry. The symposium will provide decision-makers in the European polyamide industry with a review of the global context for polyamide, and give them food for thought on their own position in the industry and how competitive dynamics may change in the coming years. Host of this annual event is market research and consulting company PCI Nylon from Oberursel, Germany. The 1 1/2 day event will be held at the Hilton Frankfurt on 3-4 March 2015. China’s drive for self-sufficiency in all areas of the polyamide chain is reducing trade opportunities for European producers, effectively “re-regionalising” the business and requiring a radical re-think of strategic focus for the industry in this region. This includes issues of size and location of capacity, product portfolio, and customer and market focus. But the challenges extend beyond the supply of and demand for polyamide raw materials such as caprolactam and adipic acid. The entire petrochemical chain is facing a period of extreme volatility, raising important questions for polyamide. Will the oil price continue to fall and how will this impact on polyamide prices? How will the relative technologies and pricing of aromatics and olefins affect the competitive position of polyamide, and within the industry, of PA6 and PA66? With the emergence of new biotech routes to polyamide raw materials, how disruptive will these technologies prove for existing producers? The “9th European Nylon Symposium” will focus on current conditions in the PA process chain and the future outlook for the European producers. The “8th American Nylon Symposium”, which is also hosted by PCI Nylon, will take place on 26- 27 March 2015 in Atlanta, Georgia. Like its European counterpart, this symposium will examine the global PA scenario with a focus on particular challenges for the American market.
9
12
PANORAMA
Avrupa’nın en büyük iplik pazarı Europe’s biggest yarn market
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Çorap pazarının 33 yıldır en önemli iplik tedarikçilerinden biri olan Ertan Tekstil 12. yılını Türkiye’deki ilk “İplik Pazarı” açılışı ile kutluyor. İplik pazarının açılışından beri Ertan Tekstil servis stokunu her yıl artırmış ve 144 renge ulaşmıştır. Tüm bu renkler çorap pazarının önde giden bayileri ve dünyanın en önemli alıcıları ile birlikte özenle seçilmiş-
One of the most important yarn supplier for hosiery market for 33 yaers, Ertan Tekstil, is celebrating his 12th anneversary from the opening of the first “Yarn Market” in Turkey. Since the opening of the yarn market Ertan Tekstil, increased his stock service each year and come up to 144 colors. All these colors are specially selected with the
14
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
tir. Geçen 12 senede Ertan Tekstil renk kataloğu tuhafiye pazarında ana renk değerlendirmesi ve renk kataloğu siparişinde lider olmuştur. Şirketin sahipleri üreticilerin buna pazarın “küçük pantonesi” dediklerini bildiriyor. Çoğu boyacı bu renklere uyum sağlamaya çalıştıysa da, kimse aslında aynısını üretmekte başarılı olamadı. Özel boya maddeleri ve kimyasallar sayesinde bu özel, herkesin beğenerek kabul ettiği renkleri taklit etmek ve benzerini üretmek kolay olmayacaktır. Ertan Tekstil düzenli stok hizmeti ve renk istikrarı ile boyalı pamuk ipliği pazarında örnek alınan bir rol model olacak gibi görünmektedir. Şirket aynı zamanda Organik üretim de sunmaktadır. Son zamanlarda organik talep oldukça artmıştır. Boyalı pamuk haricinde Ertan Tekstil, Türkiye ve Orta Doğu’da Tecnoyarn Italy’nin temsilcisi olarak başta çorap pazarına olmak üzere 90 renkte Rosso Dikiş ipliğini piyasaya sunmaktadır. Üreticiler “Link” adı verilen ve makine üreticileri tarafından tavsiye edilen iplikten bile bir bobin elde etme imkânına sahiptirler. Bu ipliğin üretimi sırasında kullanılan özel tekniklerle Rosso dikiş makineleri dikiş sürecinde iğnelerle ilgili herhangi bir problem veya kırılma yaşamamaktadır. 4 bobin -yaklaşık 2 kg- ile 3600 çift çorap dikilebilmektedir. Bu iplik ayrıca naylonun ince ve farklı renklerini isteyen diğer sektörlerde de kullanılmaktadır. Şirket aynı zamanda örülmüş çorap veya kumaşların yıkanması veya boyanması sırasında suda eriyen teknik bir iplik olan kendi markası “Solyarn” ile suda çözünen bir iplik de sunmaktadır. Bu iplik tuhafiye dışında özellikle de tekstilin olduğu diğer pek çok sektörde kullanılmaktadır. Bu PVA ipliğin diğer pek çok PVA ipliklerinden farkı ise Solyarn’ın 40 derecede çözünebilir olması ve üretim süreci sırasında hiçbir kirlilik yaratma özelliği olmamasıdır. Bazı şirketler taklit ürünler sunsa da, Solyarn sıfır kirlilik ilkesi ile Japonya’da üretilmektedir. Ertan Tekstil, tekstil pazarına ayrıca farklı denyede ve pek çok renkte Naylon ve Polipropilen metalik iplikler sunmaktadır. 33 yıllık deneyimi ile Ertan Tekstil pazarın önde giden liderlerinden biridir.
leading dealers of the hosiery market and most important buyers all over the World. In the last 12 years, Ertan Tekstil shadecard became the main color evaluating, ordering shadecard in hosiery market. The owners of the company report that the manufacturers call this “small pantone” of the market. Althoug many small dyers tried to adopt these colors, nobody really achieved in copying the real. Thanks to special dyestuffs and chemicals, it will not be easy to copy and reproduce these special, well accepted colors. It seems Ertan Tekstil with his regular stock service and color stability will be well followed and be a role model of the dyed cotton yarn market. Company offers Organic production also. In recent years organic demand increased alot. Other than dyed cotton, Ertan Tekstil being the representative of Tecnoyarn Italy in Turkey and Middle East, offers 90 colors of Rosso Sewing yarn regularly mainly to hosiery market.Producers have the facility of getting even a bobin from this thinest and machine producers’ recomenned yarn called “Link”. With its special tecniques used in production of this yarn, Rosso sewing machines do not have any problem or breaking of neddles in sewing process. With its 4 bobbins - approx. 2 kgs -, 3600 dozens of socks can be sewed. This yarn is used in other sectors that need thin and different colors of nylon also. Company also offers water soluble yarn with his own brand “Solyarn” , a tecnical yarn that dissoves in water during washing or dyeing process of knitted socks or fabrics. This yarn is used in many sectors especially in textile other than hosiery. What is special of this PVA yarn is, other than many different PVA yarns, Solyarn is soluble in 40 Degreeand has no contamination coming from its production process. Although some companies offer imitated products, Solyarn is specially produced in Japan with zero contamination principal. Ertan Tekstil also offers metalic yarns, Nylon and Polypropile in different deniers and many colors to the textile market. With 33 years of experience Ertan Tekstil seems to be followed leading company of the market.
16
PANORAMA
Bamen mükemmellik yolunda
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Bamen is on its way to excellence Kurumsal bir şirket olma yolunda büyük adımlar atan Bamen, aile şirketlerinin kurumsallaşmasının önemine inanlardan. Demokratik, şeffaf ve kurumsal yönetim anlayışıyla 2002 yılında yönetimin ikinci kuşağa geçmesi ile birlikte kurumsallaşma için gerekli altyapı ve organizasyonları yeniden yapılandırdı ve kurumun ilkeleri doğrultusunda organizasyon yapısını kuvvetlendirdi. Bamen Genel Müdürü Murat Başyazıcıoğlu bu süreci şöyle özetliyor: “KalDer ‘in EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde, profesyonel danışmanlarla kurumsallaşma yolunda öncelikle 5 yıllık iş planlarımızı belirledik. Bu doğrultu da ‘karlı büyümeyi’ hedefleyerek, müşteri portföyü hatlarımızı çizdik. Teknolojik yatırımları, sistemsel gelişmeyi teşvik ederek, inovasyonun liderliğini üstlendik. ‘Colorin Your Life ‘ mottomuzla sürdürülebilirlik ilkesini benimseyerek eğitime ve çevreye yapılan desteklerle, Bamen iplikleri ile dünyayı renklendirmeyi hedef edindik. Son olarak da KalDer’in ulusalda düzenlediği mükemmellik aşamaları belgelendirme sisteminde Kararlılık Belgesi alarak bu işte ne derece ciddi olduğumuzu kanıtladık.” Kalder üyeliği ile kendi kendini sorgulayan ve değerlendiren bir kurum haline gelen Bamen, tesadüfi ve bireysel başarıdan ziyade planlı ve sisteme bağlı başarılar peşinde koşuyor. Kendi başarısının yanı sıra tüm paydaşlarının beklentilerini ve başarılarını önemseyen Bamen, bunu sürdürülebilir kılan bir kurum haline gelmeyi hedefliyor. Kendini, mükemmellik yo-
lunda ama yolculuğun başlarında gören Bamen, gelişmeye ve daha da büyümeye kararlı. 2015 İHRACAT HEDEFİ AMERİKA 2014 yılında ilk kez Fas’a ihracat yapan Bamen, 2015 yılında yoğun olarak Amerika’ya ihracat yapmayı planlıyor. Yeni hedeflerin yanı sıra ticari ilişkilerinin zayıfladığı ülkelere de ağırlık vermeyi düşünen Murat Başyazıcıoğlu, “Bu sene başlayan Rusya-Ukrayna savaşı bu ülkelerdeki, özellikle Ukrayna’daki satışlarımızı kötü etkiledi. 2015 yılında bu iki ülke deki pazar payımızı onarmak için ihracat yapabilmek adına biz de kendi ‘savaşımızı’ vereceğiz” diyor. 2015 yılında toplam iplik satış cirosunda ihracat payını %60’a kadar yükseltmek olan Bamen, uzun yıllardır teknoloji ve insana yatırım yapan kimliği ile yenilik ve otomasyon yapılanmalarını her geçen gün geliştirmeye devam diyor. Makine parkuruna yapılan yeni yatırımlarla farklı ürün gamları yaratacak olan Bamen, müşterilerine yeni ürünlerini tanıtmayı planlıyor. Tüm ARGE ve ÜRGE çalışmalarını , müşterilerinin beklentilerini karşılayacak şekilde değil, onların beklentilerinin üzerinde olacak düzeyde olması için çalışıyor bu nedenle hem yurt içi , hem yurt dışı fuarlara katılıp, stratejik ortaklıklar kuruyor ve üniversitelerle işbirlikleri yapıyor. Müşterilerine trendler konusunda yön veren olduğu gibi, ürün portföyünü belirlemede de müşterilerini söz sahibi konumuna getiriyor.
PANORAMA
17
ly, we proved how serious we were by obtaining Determination Certificate from the excellence phases certification system organized by KalDer at national level.” Becoming an institution that criticizes and evaluates itself with its Kalder membership, Bamen follows planned and system-depended successes rather than coincidental or individual success. Caring about all the expectations and success of all of its shareholders in addition to its own success, Bamen aims to become an institution that makes it sustainable. Seeing itself on the way to excellence but also in the beginning of the road, Bamen is determined to improve and develop even more.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Taking big steps towards becoming an incoporate company, Bamen is among the ones believing in the importance of incorporation of the family companies.With a democratic, transparent and incorporate sense of management, in the year 2002 with the management taken over by the second generation, it resturcured the substructure and organizations that are necessary for the incorporatin and strengthened the organization structure in accordance with the institution’s principles. Murat Başyazıcıoğlu, General Director of Bamen, summerizes this process: “Within the frame of KalDer ‘s EFQM Excellence Model, towards becoming incorporate, we together with the professional consultants firstly determined our 5-year long work plans. In this direction, aiming “profitable growth”, we drew our customer portfolio lines. By encouraging technological invesments and systematic development, we took over the leadershio of innovation. Through our motto ‘Colorin Your Life ‘, we aimed to color the world with Bamen yarns by adopting the principle of sustainability and via the supports given to education and environment. Last-
2015 EXPORTATION TARGET IS AMERICA Bamen, having exported to Morocco for the first time in the year 2014, plans to intensively export to America in the year 2015. In addition to new targets, considering giving attention also to the countries with which there is a weakened relationship, Murat Başyazıcıoğlu says: “Russian-Ukrainian war that started this year affected our sales in these countries and especially in Ukraine. To be able to export in order to repair our market share in these two countries in the year 2015, we also will be fighting our own “war”. Having its target as to increase its export share within total yarn sale revenue up to 60% in the year 2015, Bamen continues to improve its innovation and automation structures that have been serving technology and humanity for many years. Bamen, which will be creating different product ranges with the new investments made in machine track, is planning to present its new products to its customers. It directs all of its R&D and P&D works not only to meet the customer expectations but also to go beyond them, and therefore it participates fairs both at home and abroad, establishes new partnerships and cooperates with the universities. It not only directs its customers about the trends but also puts its customers into a position to have a say.
羹yesidir
8 Kamara Fikse ve Kurutma Makinas覺 8 Chambers Heat Setting and Drying Machine
5 Kabin Çift Geçiş Egalize Kurutma Makinası 5 Chambers Double Pass Equalizing (pin-chain) Dryer
20
PANORAMA
Roland DG rüzgarı, Fespa Eurasia’da esti
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Roland DG wind blew in Fespa Eurasia
Geçtiğimiz ay CNR Expo’da düzenlenen FESPA Eurasia 2014’te Roland DG standı, ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Türkiye pazarına olan ilgisini her geçen gün artıran Rolan DG, son teknoloji ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sundu. Çok sayıda ziyaretçi tarafından yoğun ilgi gören Roland DG standında Türkiye’de ilk defa sergilenen Texart RT-640 ve VersaUV LEJ-640F fuarın yıldız ürünleri arasında yerini aldı.
Roland DG stand attracted intense visitor interest at last month’s FESPAEurasia2014 Fair held in CNR Expo. Being every day more interested in to the market in Turkey, Rolan DG offered the latest technology products to visitors. While Roland DG stand attracted intense visitor interest, Texart RT-640 and VersaUV LEJ-640F were exhibited for the first time in Turkey and they took their place among the stars of the Fair.
PANORAMA
EXHIBITED FOR THE FIRST TIME IN TURKEY Highlighting that they offer complete solutions to their customers, Rolan DG Marketing Manager Massimiliano Calvaresi said the followings about the products which were exhibited for the first time in Turkey: “Roland’s latest product ECO-UV ink flatbed UV printer VersaUV LEJ-640F was exhibited in FESPAEurasia2014 Fair for the first time in Turkey. LEJ-640F enables to print on both flexible and solid layers up to 15 cm thickness; therefore, it allows users to make attractive text and graphic prints with many colorless and colored materials by making CMYK white and transparent inked printing. Furthermore, it uses transparent in for creating textures and embossed effects. Roland also exhibits its Texart ink using 64 inch paint sublimation printer: new Texart RT-640.the device has four (CMYK) or eight
21
İLK DEFA TÜRKİYE’DE SERGİLENDİ § olarak müşterilere komple çözümler sunduklarını vurgulayan Roland DG Pazarlama Müdürü Massimiliano Calvaresi, ilk defa Türkiye’de sergilenen ürünler hakkında şunları söyledi. “Roland’ın en yeni ürünü olan ECO-UV mürekkepli flatbed UV yazıcısı VersaUV LEJ-640F, Türkiye pazarında ilk defa FESPA Eurasia 2014 Fuarı kapsamında sergilendi. 15 cm kalınlığa kadar hem esnek, hem de sert katmanlara baskı yapabilme özelliğine sahip LEJ-640F, CMYK beyaz ve berrak mürekkepli baskı yaparak kullanıcıların çok sayıda renksiz ve renkli materyale dikkat çekici metin ve grafik baskıları yapmasına da imkan tanıyor. Üstelik, dokuları ve kabartma efektlerini oluşturmak için şeffaf mürekkepten yararlanıyor. Roland aynı zamanda kendisine ait Texart mürekkebi kullanan 64 inçlik boya
Roland DG Pazarlama Müdürü Massimiliano Calvaresi Rolan DG Marketing Manager Massimiliano Calvaresi
Dünyanın önde gelen dijital baskı teknolojileri üreticisi Roland DG, görsel iletişim sektörüne özel pek çok ayrıcalıklı ürününün yanı sıra benzersiz uygulama çözüm ve hizmetlerini FESPA Eurasia 2014 Fuarı’nda sektör temsilcileriyle buluşturdu.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
The world’s leading digital printing technology manufacturer Roland DG presented unique implementation solutions and services to the industry’s representatives in FESPA Eurasia 2014 Fair as well as presenting many visual communication specific distinguished products.
22
PANORAMA
süblimasyon yazıcısı yeni Texart RT-640’ı da ilk defa fuarda sergiliyor. Cihazda dört (CMYK) veya sekiz (CMYKLcLmOrVi) renkli mürekkep konfigürasyonu ve iki farklı RIP yazılım seçeneği mevcut. Turuncu ve mor mürekkebin de eklenmesiyle RT-640 olağanüstü geniş bir renk gamı sunarak yüksek kontrastlı canlı baskılara olanak sağlıyor. RT-640; tekstil, tabela, iç tasarım, moda ve orijinal ürünler gibi çok çeşitli uygulamayla görsel iletişim sektörüne değer katmayı hedefliyor.”
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
GÜVENİLİRLİK VE ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER Roland olarak bizi diğer rakiplerimizden farklı kılan en önemli özelliklerinden bir tanesi güvenilirlik olarak tanımlayan Calvarasi, müşterilerle ve bayilerle güven ve saygıya dayalı bir ilişki yaşadıklarını söyledi. Güvene dayalı oluşturdukları ilişkilerin başarıyı da beraberinde getirdiğini belirten Calvarasi, bayilerle ve müşterileriyle kurmuş olduğu yakın ilişkiler bizim için en önemli konuların başanda gelmektedir dedi. Roland DG’nin üretim süreçlerinde çevre ve kaynakların korunması konusundaki sorunlara karşı özellikle duyarlı olduğunu söyleyen Calvarasi, konu ile ilgili olarak şunları dile getirdi. “Roland tarafından üretilen makine ve boyalar çevreye son derece duyarlı ve çevre dostu ürünlerdir. Ekolojik ürün elde etmek istiyorsanız, kullandığınız malzemelerin de ekolojik olması gerekir. Bu sadece makinenin veya boyanın çevreci olmasıyla mümkün değil. Roland’ın bu konu ile ilgili felsefesi, ekolojik sisteme katkıda bulunmaktır.” TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR PAZAR Türkiye pazarı ve Roland’ın yapacağı yeni yatırımlarla ilgili bilgi veren Calvaresi, “ Roland 25 yıldır distribütör aracılığıyla Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Son bir senedir ise Roland Mid Europe olarak faaliyet gösteriyor. Bunun nedeni ise Türki-
(CMYKLcLmOrVi) colored ink configuration and two different RIP software options. After inclusion of orange and purple colors, RT-640 offers an incredibly rich color range and enables to print colorful prints with high contrasts. RT-640 aims to provide contribution to visual communication industry with many applications including textile, signboard, interior design, fashion and original products etc. RELIABILITY AND ENVIRONMENTALLY FRIENDLY Calvarasi says that; one of the most important characteristics of Roland - which distinguishes the company from the others – is reliability and he added that they have a mutual trust and respect based relationship with their customers and dealers. Calvarasi emphasized that; trust based relationships bring success and he said: “the close relationships that we established with our customers and our dealers are one of the most important priorities for us.” Calvarasi said that; RolandDG is especially concerned about the issues on environmental and source protection in production processes and he expressed the followings: The machinery and dyes manufactured by Roland are environmentally friendly products. If you want to obtain ecological products, the material that you use should be ecological. It is not possible to obtain this only using environmentally friendly machinery or dye. Roland’s principle on this issue is contributing to ecological system” TURKEY IS AN IMPORTANT MARKET Calvaresi gave providing information about the Turkish market and the new investments that Roland will do and he said: ““Roland has been operating in Turkey for 25 years through distributor. It has been operating as RolandMid Europe for one year. Because, Roland considers Turkey as an important
24
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
ye’yi önemli bir pazar olarak görmesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki yatırım kararını artırmış durumda. Bundan sonraki süreçte de Türkiye’deki yatırımlarını artırmak gibi bir planı var. Türkiye pazarında daha iyi yerlere gelebilmek için çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Türkiye pazarına olan inancımız tamdır. Hatta iki ay içerisinde İstanbul’da bir ofisimiz açılacak. Tüm ürünlerimiz orada gösterilecek. Ayrıca yeni bir tekstil ürünümüz bu ofiste ilk defa gösterime sunulacak. Türk pazarında her geçen gün çözümler, kalite ve hizmeti artırmak yönünde bir eğilim var. Bu yüzden daha fazla yatırım yapıyoruz. Kendi alanımızı geliştirmek için de sağlam bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Roland’ın 2015 yılı için tekstil sektöründe üç yeni ürünü olacak” dedi. EĞİTİME YATIRIM Müşterilere en iyi çözümü sunabilmek için eğitimin önemli olduğunu vurgulayan Calvaresi, Türkiye’de açılacak olan ofiste uygulanacak eğitim sistemi hakkında şunları söyledi. “Roland Akademi olarak tüm dünyada var olan bayilere ve nihai tüketiciye eğitim veren bir sistem mevcut. Bu yapıyı da açılacak olan yeni ofisle birlikte Türkiye’de de devreye alacağız. Bayiler ve nihai kullanıcılar Roland Akademi ile makine kullanımı ve uygulamaları yakından takip ederek öğrenme fırsatı bulacaklar. Müşterilerle doğrudan iletişim kuranlar bayiler olduğu için geliştirdiğimiz tüm bilgileri ve yenilikleri bayilerimizle paylaşıyoruz. Müşterinin karşılaştığı herhangi bir sorun bayi tarafından çözüme ulaşmamışsa, bizimle irtibata geçerek sorun en kısa zamanda çözüme kavuşturulacaktır. Bununla beraber bayilerimizin karşılaşılan sorunları çözemedik diye bize gelen bir talepleri de olmuyor. Çünkü bayilerimiz gerekli altyapı ve donanıma sahipler. Bayi sayılarımızı artırmayı düşünmüyoruz.”
market Therefore, the company has decided to do more investments in Turkey. Roland has planned to do more investments in the next period. Our efforts to come to a better place in Turkish market continue quickly. We truly believe in Turkish market. In fact, we will open an office in Istanbul in two months. All of our products will be shown there. We our new textile product will be shown for the first time in this office. There is a tendency in Turkish market which requires providing solutions, quality and services everyday more. That’s why we’re investing more. We are trying to establish a solid framework to develop our own are. Roland will introduce three new products in the textile sector in 2015.” INVESTMENT TO TRAINING Calvaresi highlighted the importance of education in order to provide the best solution to customers and he said the following about the education system which will be implemented in the office to be opened in Turkey. “As Roland Academy, we have a system which provides training to worldwide dealers and final customers. We will get activated this system in the new office that we will open in Turkey. Dealers and final customers will be able to learn how to use machinery as well as following the applications through Roland Academy. As dealers communicate directly with the customers, we share all the information and innovations that we have developed with our dealers. If is there is a problem that a customer experienced and that problem could not be solved by our dealer; customer will be able to contact with us and the problem will be solved as soon as possible. However, we did not receive any problem that our dealers could not solve yet. Because, our dealers have necessary infrastructure and equipment. We do not have intention to increase the number of our dealers”
26
PANORAMA
Reggiani, Fespa’da ReNOIR ONE dijital baskı makinesini tanıttı
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Reggiani, exhibited ReNOIR ONE digital printing machine at Fespa FESPA Eurasia fuarının üzerinden birkaç hafta geçti ve Reggiani Makineleri hala İstanbul’daki başarılı tecrübesinin keyfini çıkarıyor. Fuar boyunca kuruluş, kağıt üzerine süblimasyon baskı ve kumaş üzerine direkt baskı yapan yeni makinleri ReNOIR ONE dijital baskı makinesini tanıtma fırsatı buldu. Reggiani spor giyim ve moda için uygun çözeltileri hazırlamanın yanında, küçük işletmelerde makinenin kullanımını uygun hale getirecek parçalarda geliştirdi. ReNOIR ONE, sıkıştırılmış boyutların ve yüksek performansın mükemmel bir kombinasyonudur. Muhteşem üretkenliği, kesinliği ve performansı, düşük mürekkep tüketimiyle birleşerek maliyetin azalmasını sağlamıştır. Bu makine metre başına en düşük çalışma maliyetine sahiptir. Sayısı 2 ile 8 arasında değişen baskı kafaları ile 180cmlik baskı genişliği sağlamaktadır. ReNOIR ONE makineler 320 metrakare/saat’in üzerinde üretim kspasitesi ve 2400 DPI çözünürlük garanti eder. Yeni ReNOIR ONE, en iyi performansı, kolay kullanımı ve düşük maliyeti sağlamasıyla en son dijital teknolojiyi arayanlar için en iyi seçenek olarak görülmektedir. Hem numune hem de büyük çapdaki üretimler için uygun olup, her türlü uygulama, mürekkep ve alt yapı için mükemmel çözümdür. FESPA Eurasia fuarı, Reggiani Makineleri için son trendleri ve teknolojik gelişimleri değerlendirmek için doğru yerdi. Çalışanlar Reggiani makinelerinin performansı ve üstünlüğünden etkilenen birçok müşteriyi fuardaki standlarında karşıladı.
A couple of weeks have passed since FESPA Eurasia exhibition and Reggiani Macchine is still enjoying the success of the experience in Istanbul. Through the event the Group had the opportunity to present the NEW ReNOIR ONE digital printing machine especially studied for sublimation printing on paper and also for direct printing on fabric. Reggiani has designed the ideal solution for sportswear, fashion as well as accessories with a machine suitable for small business. ReNOIR ONE is the perfect combination of compact dimensions and great performances. Outstanding productivity, accuracy and performance coupled with low ink consumption leads to cost effectiveness: enabling the lowest printing cost per running meter on the market. Available in 180 cm printing width, from 2 to 8 printing heads, ReNOIR ONE machine guarantees a production speed of over 320 sqm/h with a resolution up to 2400 DPI. The NEW ReNOIR ONE has been considered the best choice for whose are looking for the latest digital technologies, best performances, easy and friendly usage and low maintenance cost. Suitable both for sampling and production, ReNOIR ONE is perfect solution for all applications, all inks and all substrates. FESPA Eurasia exhibition was the right place where assess Reggiani Macchine latest trends and technological innovations. The event was a particular lively edition the staff welcomed numerous customers onto the stand who were sincerely impressed with the performances and superiority of Reggiani machine.
28
PANORAMA
Kornit Allegro ve Gideon Oberson yetenekleri birleştiriyor
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Dry single-step digital printing becomes reality for home textiles
Heimtextil 2015’te Kornit Dijital ve tasarımcı Gideon Oberson dijital baskının ortaklığını sergileyecek. Kornit Allegro’un yüksek hızlı silindir teknolojisiyle limitsiz uzunluktaki kumaşlar üzerine uygulanan renkli tropik bir çevre sunulacak. Gideon Oberson’nın modern ve görselliği yüksek çalışmalarından örnekler sunularak, diğer tasarımcılara daha doğal, maliyeti azaltan ve kumaş tasarımlarını güçlendiren yapmanın yolları sergilenecek. Kendi tutkusunu ve yeteneklerini Kornit
Collaborating at Heimtextil 2015, Kornit Digital and renowned designer Gideon Oberson will showcase the partnership opportunities between creativity and digital textile printing. A colourful tropical environment will be presented, produced on the high speed roll-toroll Kornit Allegro onto a variety of fabrics in limitless lengths. Gideon Oberson’s contemporary and highly visual sophisticated work represents a strong example of the move by
PANORAMA
Dijital’in tecrübesi, vizyonu ve renkleri ile birleştirerek Heimtextil 2015’de üstün bir yenilikçilik katmıştır. Oberson, “ Costa Rica’nın tropik diyarlarında gezinirken, inanılmaz renkler, sesler ve kokular keşfettim” diye açıkladı ve ekledi; “ İlham aldığım bu üç element ile canlı bir çevre tasarladım. Ancak Kornit Allegro ile bu fikirleri muhteşem renk dizileriyle hayata geçirildiği için çok teşekkürler.” Kornit Dijital’in NeoPigmentTM işlemi bütün tekstil baskı solüsyonlarına uygulanmaktadır. Bu işlem dijital baskıya yüksek standart, güzel bir doku ve iyi bir kalite kazandırmakla kalmaz aynı zamanda bugünün kişiselleştirme anlayışıyla kısa zamanda talepleri karşılar. Kornit Allegro tekstil baskısı için tek gerçek solüsyondur. Bu eşsiz tek aşamalı işlem Kornit’in çok çeşitli renkler bulunduran NeoPigment mürekkep dizisiyle tasarımcılara baskılarını kontrol etme ve renkleri kullanma fırsatı verirken aynı zamanda tüketicilere kısa vade ve özgünleştirme sağlar. Diğer dijital üretim teknolojilerinde ön terbiye ve son terbiye gibi ek işlemler gerekirken, bu gereksinim giderilmiştir. Kuru tek aşamalı solüsyonların tekstil endüstrisinde kullanılmaya başlanması ile maliyet, kirlilik, alan, düzenleme, sağlık ve güvenlik gibi konularla dijital kumaş baskı batı ülkelerine geri dönüyor. Kornit Dijital Avrupa yöneticisi Wilfried Kampe, “Kornit Digital’in Heimtextil 2015’e katılma kararı, şirketin endüstriye ve dijital arenaya katılımını arttırma isteğini doğrulamaktadır” dedi. “Şuanda dünya çapında direk kumaş baskı geliştirme ve üretme konusunda başta yer alıyoruz ve aynı başarıya sahip olan NeoPigment işlemi, Kornit’in 1.8m genişliğindeki Allegro makinesinin anahtarıdır. Bu piyasadaki tek silindir sistemiyle direkt olarak farklı kumaşlar üzerine baskı yapan tek sistemdir. Ayrıca bu sistem canlı bir görüntü, keskin renkler, düzgün bir doku ve iyi bir dayanıklılık sağlar.” diyerek eklemiştir. Heimtextil tekstil ve kumaş üretim fuarlarının başında gelmektedir. Dijital tekstil baskıya artan ilgi ve jet mürekkep baskının çok yönlülüğü için artan trendler Kornit Dijital’in gelecek etkinliğe katılmasını sağlamıştır.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
designers to incorporate greener, cost-effective practices within the development of their fabric designs in a streamlined process. His enthusiasm and design skills have combined to bring Kornit Digital the ultimate in creativity at Heimtextil 2015 by integrating his own strong experiences of vision, perception and colour. “Strolling through the tropical lands of Costa Rica, I discovered an incredible variety of strong colour, sound and fragrance,” explains Oberson. “Inspired by these three elements, I created a vivid environment – but my ideas really came to life thanks to the amazing colour gamut and versatility of the Kornit Allegro.” Kornit Digital’s NeoPigmentTM process, employed by the company in all of its digital textile printing solutions, brings digital advantages that not only generate high standards, authentic feel and superior quality, but also enables the versatility demanded today in terms of shorter runs and personalisation. The Kornit Allegro is the only true digital solution for textile printing. Its unique onestep process combined with the wider colour gamut of Kornit’s NeoPigment inks represent a real opportunity for textile designers and enables them to control their prints and colours while offering their customers short runs and customisation. Unlike alternative digital production technologies the need for all external process steps, such as pre-treatment and post treatment, have been removed. With textile production now available in a completely dry single step solution, digital fabric printing is returning to western countries as all former issues, such as end-to-end costs, pollution, regulations, health and safety, and space can be addressed. “The decision by Kornit Digital to participate at Heimtextil 2015 is confirmation of the company’s increasing penetration into the industrial and domestic printing arenas,” states Wilfried Kampe, Managing Director of Kornit Digital Europe. “We are already the leading developer and manufacturer of direct-to-garment printers worldwide, and the same highly successful NeoPigment process is the key to Kornit’s 1.8m wide Allegro. It is a true stand-alone roll-to-roll system that prints direct onto a broad variety of fabrics with vivid results, accurate colours, an excellent hand and good durability.” Heimtextil, which takes place in Frankfurt, Germany, from 14 to 17 January 2015, is the world’s leading exhibition for textile and garment manufacturing. The upsurge of interest in digital textile printing across the fabric arena, and marked upward trend for the versatility of ink-jet printing, has confirmed Kornit Digital’s attendance at the forthcoming event.
29
32
PANORAMA
Enerjimizi boşa harcıyoruz We are wasting our energy EWE Turkey Holding çatısı altında faaliyet gösteren ve enerji verimliliği alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Enervis, Türkiye’deki sanayi sektörüne örnek olacak olacak bir rapora imza attı. Ekonomi Bakanlığı’nın hibe desteği ile yürütülen enerji verimliliği etüdünde Bursa Organize Sana-
Operating under the roof of EWE Turkey Holding and drawing attention due to its studies on energy efficiency, Enervis created a report that will be exemplary for the industrial sector in Turkey. The energy report cards of the textile and automotive companies situated in Bursa Organized Industrial Zone
Enerji verimliliği alanında hizmet veren EWE Grubu şirketi Enervis, Ekonomi Bakanlığı işbirliği ile ülkemizin en büyük sanayi merkezlerinden Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tekstil ve otomotiv firmalarında yürütülen etütlere göre, sanayici enerjisini yüzde 45’lere varan oranda boşa harcıyor.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Giving service in the field of energy efficiency, EWE Group company Enervis, according to the workshops conducted with the collaboration of Ministry of Economy within the textile and automotive companies situated in the Bursa Organized Industrial Zone, the industrialists waste their energy up to the rates 45 %.
34
PANORAMA
during the energy efficiency workshop conducted with the grant support given by the Ministry of Economy have been prepared. EWE Turkey Holding General Directors Dr.Frank Quante and Bekir Sami Acar together with Enervis General Director Osman Kipoğlu, have analyzed the Picture that came out with the energy efficiency workshop at the press conference. Giving professional service in the fields of energy efficiency, renewable energies, Professional training and certification and calibration, Enervis and EWE AG experts conducted a workshop together, and it was held in 16 prominent industrial companies. Informing about the workshop report, Enervis General Director Osman Kipoğlu, stated that they determined 22% energy gain potential and emphasized that the biggest ineffectiveness was caused by the inability to reuse the waste heat and pressured air losses.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
yi Bölgesi’ndeki tekstil ve otomotiv şirketlerinin enerji karnesi hazırlandı. Enerji verimliliği etüdü ile ortaya çıkan tabloyu, EWE Turkey Holding Genel Müdürleri Dr.Frank Quante ve Bekir Sami Acar ile Enervis Genel Müdürü Osman Kipoğlu, düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerjiler, mesleki eğitim ve belgelendirme, kalibrasyon alanlarında profesyonel hizmet veren Enervis’in, EWE AG uzmanları ile birlikte yürüttüğü etüt, sektörün önde gelen 16 sanayi şirketinde gerçekleştirildi. Etüt raporu hakkında bilgi veren Enervis Genel Müdürü Osman Kipoğlu, ortalama yüzde 22 enerji kazanç potansiyeli tespit ettiklerini belirterek fabrikalardaki verimsizliğin en fazla, atık ısının tekrar değerlendirilmemesi ve basınçlı hava kayıpları gibi sebeplerden kaynaklandığını vurguladı. BASİT ÖNLEMLERLE CİDDİ TASARRUF SAĞLANABİLİR Kipoğlu, “Sanayi işletmelerinin son 3 yıla ait elektrik ve ısıl enerji tüketimleri ile üretim verilerini inceleyerek buhar ve yakma sistemlerinden iklimlendirmeye, aydınlatmadan elektrik ve otomasyon sistemlerine kadar tüm alanlarda detaylı ölçüm ve analizler yaptık. Bu analizler sonucunda tekstilde, atık ısının proseslerde geri kazanılıp değerlendirilmemesi, yetersiz ya da yanlış izolasyon ve verimsiz buhar sistemleri ile otomotivde basınçlı hava kayıpları ve verimsiz soğutma sistemlerinin enerji kaybına sebep olduğunu tespit ettik” diye
SIGNIFICANT SAVING CAN BE PROVIDED WITH SIMPLE PRECAUTIONS Kipoğlu said: “Researching the electricity and thermal energy consumptions and production data of the industrial enterprises for the past 3 years, we made detailed measurements and analyses of the all the areas such as steam and burning systems, air conditioning, lightening, electricity and automation system. As a result of these analyses, we determined that inability to regain and use the waste heat in processes, insufficient or wrong isolation and inefficient steam systems and pressured air losses and inefficient cooling systems in automotive caused energy loss”. Pointing out that making a system design that is way over the needed thermal capacity causes a significant loss, Kipoğlu warned: “As we saw, loss occurring in the pressured lines, lacking or insufficient insulation applications and most importantly throwing away the waste water heat and exhaust gas heat without recycling cause energy loss of reaching about 45%. A simple equipment maintenance or change in some of the areas where the energy loss takes place can provide a significant amount of saving”. GOLDEN OPPORTUNITIES Saying: “We determine the consumption distribution and loss-leakage with the know-how, technology and expert support we got from Germany by analyzing the current energy consumption in the building or facility” EWE Turkey Holding General Director and Enervis Chairman of the Executive Board Dr. Frank Quante: “We prepared energy efficiency increasing projects that we called as “Golden Opportunities” which show the industrial corporations that completed the workshops the way to use their energies efficiently by analyzing their energy consumption profiles one by one as Enervis. In the case all of these projects
PANORAMA
are applied, Turkey’s economy will derive a profit of 5.7 million Turkish liras. Also, the companies will be able to amortize the amount they spent for these restorations in about 1.5 years”. WITH THE ENERGY EFFICIENCY BOTH THE COMPANIES AND THE COUNTRY WILL BENEFIT Speaking at the meeting, EWE Turkey Holding General Director Bekir Sami Acar, emphasized that Turkey’s target to decrease the energy density until the year 2023 is determined as 20%Türkiye’nin 2023, added: “Energy which is used excessively in the industry is the most important expense items of the companies. Energy saving is the first and most important step in using cheap energy. Energy efficiency will not only increase the competitive power of the industrial companies but it will also bring a big contribution in decreasing the energy importation of our country. Likewise Turkey’s energy density is 2 times of the OECD countries and 4 times of Japan. 47 percent of the electricity consumption and 25 percent of the natural gas consumption in Turkey take place in the industry. Therefore operations to increase the energy efficiency in this field will decrease both the employers’ expense and our energy importation”. In the panel held after the meeting, Yenilenebilir Enerji Vice General Director Erdal Çalıkoğlu, Bursa Deputy Metropolitan Municipality Mayor Abdulkadir Karlık, BTSO Member of the Board İlker Duran and Bursa OSB Member of the Board Abdullah Bayrak gave speeches. Many industrialists and businessmen attended the panel as well.
35
konuştu. Üretim için ihtiyaç duyulan ısıl kapasitenin çok üzerinde sistem tasarımı yapılmış olmasının da önemli bir kayıp oluşturduğuna dikkat çeken Kipoğlu, “Gördük ki basınçlı hatlarda meydana gelen kayıplar, eksik veya yetersiz yalıtım uygulamaları ve en önemlisi proseslerde meydana gelen atık su ısısı ile baca gazı ısısının geri kazanılmadan atılması yüzde 45’lere varan oranlarda enerji kaybına neden oluyor. Bu gibi enerji kayıplarının gerçekleştiği alanların bir kısmında yapılacak basit ekipman bakımı veya değişikliği ile önemli oranda tasarruf sağlanabilir” uyarısında bulundu. ALTIN FIRSATLAR “Almanya’dan sahip olduğumuz know-how, teknoloji ve uzman desteği ile bina ya da tesiste mevcut enerji tüketiminin analizini yaparak, tüketim dağılımını ve kayıp-kaçakları tespit ediyoruz” diyen EWE Turkey Holding Genel Müdürü ve Enervis Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Frank Quante, “Enervis olarak etütleri tamamlanan sanayi kuruluşlarının enerji tüketim profilini ayrı ayrı analiz ederek, onlara enerjilerini verimli kullanabilmelerinin yolunu gösteren, ‘Altın Fırsatlar’ olarak adlandırdığımız enerji verimliliği attırıcı projeleri hazırladık. Bu projelerin tamamının uygulanması durumunda Türkiye ekonomisi yılda 5,7 milyon TL kazanç sağlayacak. Ayrıca şirketler, bu iyileştirmeler için harcadıkları maliyeti yaklaşık 1,5 sene içinde amorti edebilecekler” dedi.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
ENERJİ VERİMLİLİĞİ İLE HEM FİRMALAR HEM DE ÜLKE KAZANACAK Toplantıda konuşan EWE Turkey Holding Genel Müdürü Bekir Sami Acar, Türkiye’nin 2023 yılına kadar enerji yoğunluğunu azaltma hedefinin yüzde 20 olarak belirlendiğinin altını çizerek “Sanayide yoğun olarak kullanılan enerji, firmaların en önemli maliyet kalemlerinden biridir. Enerji tasarrufu, ucuz enerji kullanmak için atılabilecek ilk ve en önemli adımdır. Enerji verimliliği, sadece sanayi kuruluşlarının rekabet gücünü arttırmakla kalmayıp, ülkemizin enerji ithalatını azaltma yolunda da büyük katkı sağlayacaktır. Zira Türkiye’nin enerji yoğunluğu, OECD ülkelerinin 2, Japonya’nın ise 4 katıdır. Türkiye’de elektrik tüketiminin yüzde 47’lik kısmı, doğal gaz tüketiminin ise yüzde 25’lik kısmı sanayide gerçekleşmektedir. Dolayısıyla bu alanda yapılacak enerji verimliliği artırıcı faaliyetler hem işverenlerin maliyetini, hem de enerji ithalatımızı düşürecektir” şeklinde konuştu. Toplantı sonrası düzenlenen panelde Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Abdulkadir Karlık, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İlker Duran ve Bursa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Bayrak konuşma yaptı. Düzenlenen panele Bursa’daki pek çok sanayici ve iş adamı da katıldı.
38
PANORAMA
EFFE markasından 2015 yılı için ilk yenilikler The first innovation for the 2015 from EFFE
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Sektörde 6. yılını tamamlayan EFFE Endüstri, son kullanıcıların talepleri doğrultusunda, yüksek düzeyde üretim yapabilen ve daha az enerji tüketen yeni ürünlerini 2015 yılında bünyesine dahil etti. Kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek için gelen talepleri titizlikle dikkate alan EFFE Endüstri, başarılı çalışmalarına ve yeniliklerine yeni dönemde de devam edecek. 2015 yılındaki yeniliklerden bir tanesi de EFFE Endüstri Otomasyon A.Ş. firması bünyesinde kurulan EFFE Makine Endüstri Ticaret A.Ş. firmasıdır.
EFFE Makine Endüstri Ticaret A.Ş. kurucu ortakları Celal İri ve İhsan Mokanoğlu
Effe Endustri completed 6 years in textile machinery industry and continue to develop and produce value added high level equipments and less energy-consuming products to a new site of 2015. In order to provide better goods and services EFFE is preparing itself to make a quick entry for 2015. One of the newness in 2015 is new Global Sales and Marketing company founded as EFFE Makine Endüstri Ticaret A.S.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
40
PANORAMA
SEKTÖRE YENİ BİR FİRMA KATILDI EFFE Endüstri Otomasyon A.Ş. firması bünyesinde yurt içi ve yurt dışı satış ve pazarlama faaliyetlerini sevk ve idare etmek için yeni bir Global Satış ve Pazarlama firması faaliyetlerine başlamış bulunuyor. Yaklaşık 12 yıldır Has Group Makina Endüstri. A.Ş. firmasının farklı bölümlerinde görev almış, 2008 yılından bu yana ise firmanın Satış Direktörü olarak görev yapmış İhsan Mokanoğlu ve EFFE Endüstri Otomasyon A.Ş. firması Yönetim Kurulu Başkanı Celal İri ortaklığında kurulan EFFE Makine Endüstri Ticaret A.Ş. firması, EFFE markalı ürünlerin yurt içi ve yurt dışında satış pazarlama ve ticari faaliyetlerini sürdürecek. Aynı zamanda farklı makine, yedek parça ve hizmet tedariği yapan bazı yurt dışı firmaların da Türkiye distribütörü ve acentesi olarak faaliyet gösterecektir. Ocak 2015 itibari ile yaklaşık 18 ülkede mümessil yapılandırmasını tamamlayan EFFE, Türkiye’de olduğu gibi global pazarlarda da ürün ve hizmetleri ile söz sahibi olmayı hedefliyor. Özellikle tekstil endüstrisinin başlıca merkezleri olan Bangladeş, Pakistan, Hindistan,
Investments in global markets will accelerate for EFFE brand A new trading company already established in order to manage all domestic and international sales and after-sales services of EFFE Endüstri Otomasyon A.S. Mr. Ihsan Mokanoglu who had been taken different positions at Has Group Makina Endustri. A.S. for nearly 12 years and finally worked as Sales Director of Has Group since 2008 and Mr. Celal Iri, who is President of EFFE Endüstri Otomasyon A.S. established new trading company as EFFE Makine Endustri Ticaret A.S with their partnership. The new trading company will handle all trading activities of EFFE’s goods and services and at the same time EFFE Makine Endustri going to be worked as agent or distributor of some foreign companies who manufacture textile machineries and spare parts. EFFE already established 18 agency offices which are mainly located in main textile Countries like Bangladesh, Pakistan, India, Indonesia, China, Iran, Uzbekistan, Egypt, Poland, Italy, Tunusia, Algeria, Brazil, Mexico, Peru
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
42
PANORAMA
Endonezya, Çin, İran, Özbekistan, Mısır, Polonya, İtalya, Tunus, Cezayir, Brezilya, Meksika ve Peru gibi ülkelerde mümessiller vasıtası ile EFFE markası faaliyetlerine başlamıştır.
and others. Local agents going to be provided after- sales service suport as well as spare parts to the final customer and machine manufacturers enable to keep their machine in operation.
ÜRETİM PARKURU GENİŞLİYOR 2015 yılı için planlanan en büyük değişikliklerden biri de EFFE Endüstri Otomasyon A.Ş. üretim tesislerinin genişlemesi ve üretim olanaklarının arttırılmasıdır. Üretilen ünite ve makine adetlerinin her yıl artması sebebi ve talebin daha hızlı ve zamanında karşılanabilmesi amacı ile mevcut üretim tesislerinde genişleme çalışması başlatılmıştır. Bu kapsamda mevcut üretim tesisinin yapılan ilavelerle kapasitesi arttırılarak, mekanik montaj, elektrik montaj, depo ve talaşlı imalat parkurlarında düzenlemeler yapılmıştır. Talaşlı imalat parkuruna eklenen CNC tezgahlar sayesinde üretim kalitesi maksimum seviyeye çıkartılmıştır. Üretim Koordinatörü Necati Özışık, yapılan düzenlemelerin EFFE’nin üretim kapasitesini olumlu yönde arttırmanın dışında, hizmet kalitesini de arttıracağını ifade etti.
Expanding of production facility One of the greatest changes is planned for 2015 is expanding of production facility of EFFE Endustri Otomasyon A.S. Expanding works were started couple of weeks ago and aiming to increase the number of equipments and machineries which are producing per year and surely aiming to match the customer requirements on time. Changes are made at mechanical and electrical assembling division, ware house and machining division as well. Thanks to the internal machining opportunities and finishing quality top quality product manufacturing can be performed. Production Coordinator Necati Ozisik is said that; this changes will increase to production capacity of EFFE products in positively and will increase to quality of goods and services.
44
PANORAMA
EFFE, TEXPO EURASIA 2015 FUARI’NDA 5-8 Şubat 2015 tarihleri arasında TÜYAP Kongre ve Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan Texpo Eurasia 2015 Fuarı’na, EFFE en yeni tasarımları ve sektörde fark oluşturacak yenilikleriyle katılıyor. 120 metrekarelik stand alanında hem markasıyla özdeşleşmiş ürünleri, hem de 2015’ e damga vuracak yenilikleriyle bir görsel makine şovu hazırlayan EFFE, her fuar döneminde olduğu gibi bu fuarda da farklı, endüstriyel ve son kullanıcıları için katma değeri olan uygulamalarıyla değerli yatırımcıların ve sektör temsilcilerinin karşısına çıkıyor.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
EF-ULTR/M ULTRASONIK KENAR KESME MAKİNESİ EFFE tarafından yaklaşık 2 yıldır üretimi yapılan ve çeşitli makinelere uygulanan EF-CTR/ULTR Model Ultrasonik Kenar Kesme ünitesi, 2015 itibariyle bağımsız bir makine olarak üretilip yurt içi ve yurt dışı satışlarına başlanmıştır. EF-ULTR/M Model, Ultrasonik Kenar Kesme Makinesi özellikle digital baskı makineleri için hazırlanan polyster kumaşların püsküllenen kenarlarını kesip güçlendirerek kesintisiz çalışma sağlamakta. Söz konusu makine ve digital baskı makinesi giriş ve çıkışlarında kullanılan kalite arttırıcı ünitelerin tamamı FESPA EURASIA fuarında digital baskı yatırımcılarının ilgisini toplamış ve 2015’ in ilk günlerinde yerli ve yabancı pek çok yatırımcı ve makine imalatçısı firma tarafından talep edilmeye başlanmıştır. EFFE Endüstri, digital baskı yatırımcılarının önemli ihtiyacı olan digital baskı makinesi hazırlık kapla-
EFFE will participate in Texpo Eurasia 2015 exhibition EFFE will take part at Texpo Eurasia 2015 Exhibition which is going to be held at TUYAP Congress and Fair Center between the dates of 5-8 February 2015. We would like to welcome to all of our customers and really wish to see them in order to share all innovative solutions, new equipments and machineris which is designed and manufactured by EFFE. EF-ULTR/M Ultrasonic Edge Trimming Machine EF-CTR/ULTR Model Ultrasonic Edge Trimming Unit which has been produced by EFFE for nearly 2 years and has been applied to many stenter frames successfuly and this unit is designed and manufactured as independent complete machine and already started to promote local and internations markets as of 2015. EF-ULTR/M Model Ultrasonic Edge Trimming Machine which is new design of EFFE, trims and strengthen to tasseled edge of polyester fabrics which are prepared for digital printing process and provide to non-stop working conditions for end users. This machine and our other value added acessories and units for digital printing process have taken interest on at FESPA EURASIA 2015 exhibitons and already collected many inquaries from local and foreing customer. One of the main target of EFFE is going to be completed new product as Fabric Preparation Machine for Digital Printing Machines which is kind of Prepa-
46
PANORAMA
ma ramı ve digital baskı makinesi kurutma kabini imalatıyla ilgili çalışmalarını da kısa zamanda tamamlamayı ve sektöre kazandırmayı hedeflemektedir. Tasarımı ve üretimi yapılan ilk makine Karaçi-Pakistan’da bulunan Farooq Tekstil firmasına satışı yapılmıştır. Firma ile ortak sürdürülen proje boyunca yerli ve yabancı birçok firmanın üretim konusu olan farklı tip kumaşlar ile test çalışmaları yapılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
ATT CONCORDE FİRMASI EFFE ÜRÜNLERİNİ TERCİH ETTİ Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde yerleşik sektörün öncü ve yenilikçi firmalarından ATT Concorde, üretim parkurunda bulunan bir çok makineye yaptığı modernizayon çalışmalarında EFFE ürünlerini tercih etti. Rotasyon baskı makinesi giriş üniteleri, Ram makineleri zincir girişi iğneleme ve kenar kesme uygulamaları, Ram makinesi fular üzeri baraban silindir ön kurutma ünitesi, Sanfor makinesi çıkışında Ultrasonik kenar kesme, Digital baskı makinesi dok sarma üniteleri firmada başarı ile uygulaması yapılan ünite ve gruplardan bazılarıdır. ATT Concorde firması yetkililerine verdikleri destek ve işbirliği için teşekkürlerimizi iletmek isteriz. TEDARİKÇİ EĞİTİM VE BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI İnsana yapılan yatırımın önemini bilen EFFE, gerek yurt içi gerek yurt dışında farklı projelerde birlikte çalıştıkları tedarikçileri ve stratejik ortakları ile ürün bilgilendirme ve tanıtım seminerleri-
ration Tenter Frame Equipped with Coating Instruments. At the same time all preparations nearly completed for drying chambers of digital printing machine, which is important inquary for digital printing machine manufacturers and end users. The first Ultrasonic Edge Trimming Machine exported to Farooq Textile, Karachi-Pakistan. Due to the sustainable quality principle of EFFE, many fabric test trials completed with success during first trials of machine. ATT Concorde choose EFFE products and services One of the integrated and very well established textile mill ATT Concorde, located in Cerkezkoy, Tekirdag gave priority to EFFE products and engineering services in order to complete modernization about their existing textile machineries. Equipments and machineris which are installaiton was carried out like Stenter machine pinning and fabric edge trimming units, Rotation Printing Machine inlet groups, Fabric Pre-Heating Cylinder Dryer Unit, Ultrasonic Edge Trimming Unit for exit of Compacting Machine, Fabric Dock Winder units for Digital Printing Machines etc. We would like to convey our thanks to ATT Concorde’s management and value staff because of their support, cooperation and confidence. Supplier trainings and cooperations EFFE believes in the value of Human and invest for human. To share new technologies and train
48
PANORAMA
ne devam ediyor. Takip edilen tüm projelerde anahtar teslimi ürün ve hizmetlerin sunulabilmesi için bu tip stratejik ortaklıkların önemi çok büyüktür. Gerek Türkiye’de gerek Yurt Dışında birçok projede kalitesi ve marka değeri ile öncü olan birçok firmanın ortaklığı ihracat pazarlarında avantajlar sağlamaktadır.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
TAKIM ÜYELERİ Nejat Hocaoğlu Ar-Ge ve Planlama Mühendisi olan Nejat Hocaoğlu, 1987 yılında İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimini Hasan Polatkan Anadolu Lisesinde tamamlayan Hocaoğlu, lisans eğitimini Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde almaya hak kazanmış. Lisans eğitimi süresince pek çok kişisel gelişim ve yönetim bilimleri eğitimleri de alan Hocaoğlu, 2011 senesinde lisans eğitimini tamamladıktan sonra, EFFE Endüstri Otomasyon A.Ş. şirketinde ArGe ve Planlama Mühendisi olarak çalışmaya başlamıştır. C sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı belgesi de bulunan Hocaoğlu, İngilizce bilmektedir.
to the company staff as well as training meetings with suppliers and projetct partners is important for overall quality. In order to provide Turnkey Projets to the end user EFFE doing cooperations with many machine manufacturer and suppliers. Our Team Members Nejat Hocaoğlu R&D and Planning Engineer Nejat Hocaoglu was born in 1987 at Istanbul. After he had finished to education of high school at Hasan Polatkan Anadolu High School, he qualified to take an education at Uludag University Mechanical Engineering Department. He educated about many personel development and management sciences during his university period. After he comleted his education at 2011, he has been joined Effe Endustri Otomasyon A.S. as R&D and Planning Engineer. Nejat Hocaoglu has got certificate of C Class Occupational Health and Safety Specialist and can speak fluent English.
50
PANORAMA
Japon İmparatoru doğum günü resepsiyonu
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Japonya İstanbul Başkonsolosluğu 125. Japon İmparatoru Akihito’nun 81. doğum günü nedeniyle Türkiye’de faaliyet gösteren önemli Japon firmalarının davet edildiği bir resepsiyon düzenlendi. Levent Wyndham Otel’de düzenlenen resepsiyonda Konica Minolta Türkiye’nin yanı sıra Yusen Lojistik, Mitsubishi Electric, Frukawa Electric, Honda, Toyota, Daikin ve IHI ve olmak üzere toplam 8 Japon firması stant açtı. Etkinlik Japonya İstanbul Başkonsolosu Keiji Fukuda’nın konuşmasıyla başladı. Japon firmaların Türkiye’de faaliyet göstermelerinden dolayı gurur duyduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerinin önemli olduğunu söyleyen Başkonsolos Fukuda, konuşmasının ardından tek tek stantları ziyaret etti. Japon
firmaları, iş insanları, diğer ülke konsoloslukları ile birlikte siyasetçiler ve bürokratların katılımı ile gerçekleşen resepsiyonda konuklara geleneksel Japon yemekleri ve Japon içecekleri ikram edildi. Konica Minolta Türkiye Başkanı Toshiyuki Yamada: “İmparatorumuz Akihito’nun doğum günü vesilesiyle böyle bir resepsiyonda stant açmak bizim için onur verici. Türkiye’de uzun zamandır faaliyet gösteren bir Japon firması olarak, iki ülke adına da Türk- Japon iş ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmak bize gurur veriyor. Umarım bu ilişkiler güçlenerek gelişmeye devam eder” dedi. İmparatorun doğum günü olan 25 Aralık’ta Japon halkı İmparatorla buluşuyor ve saray halkın ziyaretine açılıyor.
52
PANORAMA
TAD’ın konusu naylon boyama ve kumaş tasarrufu
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Tekstil Araştırmaları Derneği, Sonbahar etkinliklerine devam ediyor. Yaptığı İpek, Dijital baskı, Yumuşatıcılar ve Enzimler, Yuvarlak örgü konulu etkinliklerinden sonra Naylon boyama kimyasalları ve konfeksiyonda kesim teknikleriyle kumaş tasarrufu konularını anlattı. Yapılan etkinlikte Tekstil Araştırmaları Derneği Başkanı Ekrem Hayri Peker, derneğin faaliyetleri ve önümüzdeki, dönem yapacağı çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi verdi. Peker, ünlü felsefeci Kant’ın; “Düşünmeye cüret edin” sözüyle konuşmasına başladı. Daha sonra dernek üyesi Kimya Mühendisi Ayla Küçükdalyan naylon boyamada nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı. Küçükdalyan, naylon 6 ve naylon 6.6 arasındaki farklara değindi. Boya öncesi kumaşların mutlaka fikse olması gerektiğini aksi takdirde boya sonrası büyük problemlere yol açacağını belirtti. Her iki naylonun farklı fikse dereceleri olduğunu ve buna dikkat edilmediğinde geri dönülmez hataların doğabileceğini belirtti. Bazı kimyasalların bu liflere zarar verdiğini, depolama şartlarına dikkat edilmesi gerektiğini, soğuk kırık oluşmamasının önemli olduğuna değinen Ayla Küçükdalyan, bu kumaşların boyadan önce yıkanması ve haşıllarının sökülmesi gerektiğini, boyama sıcaklıklarının farklı olduğunu ve düşük sıcaklıkta olduğunu söyleyerek sunumunu bitirdi.
Dernek üyesi Kimyager, A Grubu İSG Uzmanı Dilek Uzatıcı, kimyasalları taşırken, depolarken ve kullanırken karşılaşabileceğimiz tehlikeleri ve bu konuda çıkan tüzükleri anlattı. Uzatıcı; Tehlikeli madde ve karışımlarının güvenli kullanımı için: -Etiket Bilgisi -Güvenlik Bilgi Formu -İş sağlığı ve Güvenliği sistemine Dayalı bilinçli bir kullanım yönteminin belirlenmesinin işletmeler için çok faydalı olduğunu belirtti. Dernek üyesi CAD-CEM uzmanı Halil Vatansever ise kesimde klasik bakış açısından vazgeçerek, farklı kesim tekniklerinin geliştirilmesi gerektiğini belitti. Farklı uygulamalarla boyalı kumaşlarda %10 civarında tasarruf edilebileceğini belirtti. Kumaşlarda dönmeyi görmek için kumaşın ortasından değil, iki uçundan çekme testi alınmalı, kumaşı iyi tanıyıp, ona göre kalıp çizilmesi gerektiğini önerdi. Vatansever, kumaşın stabilitesine göre top halinde veya kumaş arabalarına sallanarak konfeksiyona verilmesinin uygun olduğunu, kumaş sarım makinelerinin kumaşları uzatmaması gerektiğini bunun için uygun makinelerin alınmasını ve bu makinelerin sık sık kontrol edilmesinin önemini vurguladı. Likralı viskon kumaşların buharlanmasının faydasını anlatarak sunumunu bitirdi. Etkinlik bitiminde Tekstil Araştırmaları Derneği Başkanı Ekrem Hayri Peker, derneğin 2015 yılının ilk yarısında yapacağı çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi verdi.
56
PANORAMA
Varak baskıda ışık haslığı Light fastness in foil printing Işık haslığını; ışığın ultraviyole etkisi karşısında, bir rengin ya da rengi oluşturan ham maddelerin uğrayacağı zararın derecesidir şeklinde tanımlayabiliriz. Ultraviyole ışın, renk bileşenlerinin yapısını bozabilecek güçtedir. Yani halk dilinde rengi “soldurabilmektedir“. Renk bozulma ve solmalarının hızı, rengin ışık haslığı derecesi
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
We can define light fastness as the degree of damage suffered by a color or a raw material forming color under the influence of ultraviolet light. Ultraviolet light is strong enough to disrupt the structure of color components. As commonly said, it “may fade” the color. Deterioration and discoloration speed is depended on the color’s light fastness degree and the amount of ultraviolet light. Light fastness values of some colors may also vary depending on their ability to collect the light. For example, dark blue and black may discolor more quickly while red and blue may discolor later. The effects of light source on foil printed products All substances which are visible with eyes are indirectly affected from artificial lights and natural day light; and they discolor first gradually loosing their natural colors and afterwards change their color nuances as a result of tarnishing depending on the duration of exposure to light source and the intensity of light. The colors included in foil printing and forming the visual forms are provided with pigment dying substances. Pigment dying substances are the compounds which do not fully penetrate alone to fiber and to other materials and their structures are different from other dying substances. Pigments are applied in drying oils and resins in suspension form. Therefore,
58
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
ve ultraviyole ışığın miktarıyla orantılıdır. Bazı renklerin ışığı toplama özelliğine bağlı olarak haslık değerleri de farklılık gösterebilir. Örneğin lacivert ve siyah daha çabuk solarken kırmızı ve mavi daha geç solabilmektedir. IŞIK KAYNAĞININ VARAK BASKILI ÜRÜNLERDEKİ ETKİLERİ Gözle görülebilen tüm maddeler yapay ışıklardan ve doğal gün ışığından dolaylı olarak etkilenmekte, ışık kaynağına maruz kaldığı süre ve ışığın şiddetine göre ilk olarak doğal renginden yavaş yavaş solarak ya da matlaşarak renk tonu değişmektedir. Varak bünyesinde taşınan ve görselliği oluşturan renkler pigment boyar maddeler ile sağlanmaktadır. Pigment boyar maddeler tek başına, elyaf ve diğer materyallere karşı tam nüfuz etmeyen ve diğer boyar maddelerden farklı yapıda bileşiklerdir. Pigmentler süspansiyon halinde kuruyan yağlar ve reçineler içinde uygulanırlar. Dolayısıyla varak üzerinde rengi oluşturan pigment boyar maddeler de diğer boyar maddeler gibi ışığa karşı hassastır. İçerik olarak diğer boyalardan daha dayanıklı bir yapıya sahip değildirler. Bu yüzden varak baskılı ürünleri de diğer normal baskılı ve boyalı ürünler gibi, direkt gün ışığından ve yapay ışıklardan korumamız gerekir. Varak baskılı ürünler, uzun süre direkt güneş ışığında bırakıldığında renk değişimleri, solmalar ve renklerde matlaşmalar görülebilir. Tüm renk değişim sorunlarında
pigment dying substances which form color on foil printing are light sensitive as the other dyes. In terms of content, they do not have a more durable structure than other dyes. That’s why we should protect foil printed products from direct sunlight exposure and artificial lights so as we protect normal printed and dyed products. When foil printed products are exposed to direct sunlight for extended periods, they may discolor, fade or their colors may tarnish. The main factor which should be taken into consideration for all color changes may occur in different levels depending on chemical combination which forms the color and durability of the most sensitive color among the various colors in patterned foil printings. Another important factor is the processes applied to the surface of the ground material, the chemical nature of the adhesive used to bond the foil. When we examine the light strength of foil printed product we should evaluate together all of the factors. The products which are exposed to light for extended periods due to their areas of use; such as curtain, tulle, furniture coverings etc. require a specific approach. It is recommended to do the actual production after determining postfoil printing light fastnesses of each color and printing combinations of these type products. Superior wash fatness with THERMOWASH foils Foil printing, glittering and alluring effects always have an important place in fashion in terms of printing techniques. Foil is not a printing material which has an adhesion property on fabric or leather surface on its own. It can be transferred to different surfaces depending on the chemical nature of the adhesive used. Properties of the application surface also have a direct impact on the quality of print. Another very important parameter of this transfer process is applying the chemical adhesive in accordance with the recommended process; printing quality can not reach to desired level when it is applied wrongly. Although all these variables can not be eliminated completely by foil quality i.e. the special techniques applied in production, it is needed to bring solution for an important part of them. Our THERMOWASH foils provide superior performance as a result of a very special technology used in production and they will encourage decision-makers at every stage including designers, manufacturers and implementers. Doubts arising due to the sensitive nature of foil printing - against the effects that they will be exposed to - will be eliminated with THERMOWASH, the approach will fully and positively change and this will be the beginning of a new era.
dikkate almak gereken başlıklar, rengi oluşturan kimyasal kombinasyona veya desenli varaklardaki farklı renkler içinden en hassas rengin dayanımına göre değişik seviyelerde ortaya çıkabilir. Bir diğer önemli faktör de, zemin malzemesinin yüzeyine uygulanmış işlemler, varak yapıştırmak için kullanılan yapıştırıcının kimyasal yapısıdır. Varak baskılı ürünün ışık dayanımını incelerken tüm bu faktörlerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Kullanım alanının özelliği nedeniyle uzun süreler ışığa maruz kalması gereken perde, tül, mobilya döşemeleri gibi ürünlere özel bir yaklaşım gösterilmesine ihtiyaç vardır. Bu tip ürünler için varak baskı sonrası ışık haslık değerleri her bir renk ve baskı kombinasyonuna göre tespit edilerek asıl üretimin yapılması tavsiye edilir. THERMOWASH VARAKLAR İLE ÜSTÜN YIKAMA HASLIĞI Baskı teknikleri içinde varak, pırıltılı ve albenili efekti ile modada her dönem önemli bir yer tutmaktadır. Varak, tek başına kumaş veya deri zemin üzerine yapışma özelliğine sahip olan bir baskı malzemesi değildir. Kullanılan yapıştırıcının kimyasal özelliklerine bağlı olarak farklı yüzeylere transfer edilebilmektedir. Uygulandıkları yüzeylerin özellikleri de baskının kalitesine doğrudan etki ederler. Bu transfer işleminde çok önemli bir başka parametre de yapıştırıcı kimyasalın önerilen proses ile uygulanmasıdır, yanlış uygulamalarda baskının kalitesi istenilen seviyeye ulaşmamaktadır. Tüm bu değişkenlerin varak kalitesiyle, yani üretiminde uygulanan özel teknikler ile tam olarak bertaraf edilmesi mümkün olmasa da, önemli bir kısmı için çözüm getirilmesine ihtiyaç vardır. THERMOWASH varaklarımız, üretiminde uygulanmakta olan çok özel teknolojisi ile üstün performans vermektedir ve üstün kalitesiyle; tasarımcıdan üreticiye, üreticiden uygulayıcıya kadar her aşamada karar vericileri varak baskı yapmaya cesaretlendirecektir. Varak baskıların maruz kalacağı etkilere karşı hassas yapısı nedeniyle mevcut olan tereddütler THERMOWASH ile tamamen ortadan kalkacak, anlayışları olumlu yönde tamamen değiştirecek ve yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.
60
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Aygenteks’ten STK’lara destek
Uzun yıllardır sektöre hizmet veren Aygenteks, müşterilerin istek ve problemlerine çözüm amaçlı cevap verebilmek için çalıştığı sektörleri genişleterek tekstil sektörüne ek olarak; matbaa, ambalaj, kağıt, karton, plastik, izolasyon, gıda ve medikal sektörlerine de hizmet kapsamı içine almış bulunuyor. İlk seferde doğru üretim ve performansı verimli bir şekilde yakalamak imalatın en erken safhalarından itibaren üretimin tüm teknik aşamalarında ürünün kalite kontrolü ile mümkün olur. Burada dikkat edilmesi gereken konu, teslim edilen ürünlerin, müşteriler tarafından istenilen performans standartlara uygun olmasıdır. Aygenteks’in felsefesi, müşterilere yüksek kalitede ürünler sunmak, müşterilerin maliyetlerini düşürmelerini sağlamak üzerinde yoğunlaşmıştır. Tüm üretim sektörlerinde yüksek kaliteyi yakalamak ulusal ve uluslararası kabul görmüş kalite standart performanslarını korumak ve devamlılığını sağlamak sürekli bir çaba ve dikkat gerektirir. Sektördeki başarılı çalışmalarının yanında sosyal
sorumluluk alanında ön plana çıkan Aygenteks’in katılmış olduğu etkinlik ve 2015 yılı beklentilerini Ahmet ve Ayşen Aygen yorumladılar. Test cihazları alanında Türkiye’nin öncülerinden Aygenteks’in 2014 yılı değerlendirmesi ve 2015 yılı beklentileri nelerdir? “Biz Aygenteks olarak bu sene 41. yılımızı kutladık, 2014 yılı içerisinde de 41. Yılımızı ISO 9001 belgesi ile taçlandırdık. Müşteri memnuniyet oranımızı yüzde 80’in üzerine taşıdık. Ulusal tekstil, gıda, ambalaj kongrelerine katıldık. 2015 yılında da bu kongreleri ulusal ve uluslar arası olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Ürün portföyümüze yeni tedarikçiler eklemekte hedeflerimiz arasında; Lawson Hemphill firmasıyla görüşmelerimiz devam etmekte. Tabiki en büyük hedefimiz kaliteye verdiğimiz önem ve istikrardır. Bu doğrultuda ISO 17025 Laboratuvar Akreditasyonu Sertifikası’nı yıl sonuna kadar almayı öngörüyoruz.”
Sayın Üyemiz,
Derneğimiz 8. Olağan genel kurul toplantısı 24/01/2015 Cumartesi saat 12:00 - 16.00 arası GÖNEN OTEL Değirmen Bahçe Caddesi No:15 (Star City karşısı) Yenibosna / İstanbul adresinde aşağıda belirtilmiş gündeme göre yapılacaktır. Derneğimizi önümüzdeki dönemde yönetecek kişilerinde seçileceği genel kurula bizzat katılarak yeni seçilecek yönetimin çalışmalarına ışık tutacak değerli görüşlerinizi belirtmenizi beklemekteyiz. Arzumuz siz değerli üyelerimizin genel Kurula yoğun bir şekilde katılarak sektörümüzün ve siz değerli üyelerimizin sorunlarının tartışıldığı bir platforma dönüştürmektir.
Saygılarımla Vural Sağır Genel Sekreter
GÜNDEM 1 - AÇILIŞ VE YOKLAMA 2 - DİVAN SEÇİMİ 3 - SAYGI DURUŞU 4 - YÖNETİM VE DENETİM KURULLARI FAALİYET RAPORLARININ OKUNMASI VE MÜZAKERESİ 5 - YÖNETİM VE DENETİM KURULUNUN İBRASI 6 - TAHMİNİ BÜTÇE 7 - YÖNETİM,DENETİM ,VE ONUR KURULLARI ASIL VE YEDEK ÜYELİKLERİ SEÇİMİ 8 - DİLEK VE TEMENNİLER 9 - KAPANIŞ
PROGRAM 12.00 - 12.30 Kayıt 12.30 - 13.30 Öğlen yemeği (Açık Büfe) 13.30 - 14.00 Çay - kahve molası 14.00 - 16.00 Genel kurul
62
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Aygenteks’in içerisinde olduğu sosyal sorumluluk projesinin amacı ve hedefleri nelerdir? “16 Kasım 2014 tarihinde gerçekleşen Vodafone İstanbul Maratonu’nda Aygenteks Takımı olarak, Adım Adım Oluşumu ile birlikte, Koruncuk Vakfı için koştuk. Sadece koşmayan, koşarken başkalarına da yardım etmeyi ilke edinmiş gönüllülerden oluşan üyesi olduğumuz Adım Adım, Türkiye’nin ilk yardımseverlik koşu grubudur, bizde Aygenteks olarak bu oluşumun içinde yer almaktan büyük mutluluk duyduk. Ahmet ve Ayşen Aygen’in yaklaşık 5 yıldır içinde bulunduğu AA oluşumu ile birlikte ilk kez Aygenteks ekibi ola-
rak hep birlikte koştuk. Hatta bize destek olmak için James Heal firması kurucusu Mr. David Repper da bizimle birlikteydi. Amacımız, ihtiyaç olduğuna hep birlikte karar vererek, inandığımız STK’lara yardım ederken, takım ruhunu yaşamaktı. Bu duyarlılığı takım olarak göstermek bizleri birbirimize daha yakın hissettirdi. Bunun da çalışma performansımıza olumlu bir şekilde yansıdığına inanmaktayız. Hedefimiz, sosyal sorumluluk projelerini devam ettirerek hem yardım eli uzatmak hem de oluşan takım ruhu sayesinde yardımlarımızı daha da arttırmaktır. Bir parçası olduğumuz Adım Adım Oluşumunu desteklemeye bu yıl da devam edeceğiz.”
64
PANORAMA
Pantone, 2016 yılı Yaz trend renklerini açıkladı Pantone announced the color trends of Summer 2016 Renk yönetimi, ölçüm ve iletişim teknolojilerinde dünya lideri X Rite Pantone’nin Türkiye’deki tek yetkili servis merkezi ve çözüm ortağı olan Odak Kimya ile birlikte, 2016 Yılı Yaz Trend Renklerini açıkladı. Geçtiğimiz hafta Odak Kimya Güneşli Ofisi’nde düzenlenen etkinlikte, katılımcılara hem 2015 Yılın Moda Rengi hem de 2016 Yılı Yazı’nda
The world-leading color management, measurement and communication technologies company X-Rite Pantone announced the Color Trends of Summer 2016 together with Odak Kimya - Pantone’s exclusive authorized service center and partner in Turkey. It was given information about the Fashion Color of 2015 as well as
Soldan sağa: Mine Kalaylı (Odak), Pantone EMEA Bölge Yöneticisi Carola Seybold, Ayla Çuhadaroğlu (Odak)
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Left to right: Mine Kalaylı (Odak), Pantone EMEA Regional Manager Carola Seybold, Ayla Çuhadaroğlu (Odak)
66
PANORAMA
trend olması beklenen renkler ve kumaşlar hakkında bilgi verildi. Pantone EMEA Bölge Yöneticisi Carola Seybold’un sunumunu; tekstil, moda, konfeksiyon, kozmetik, güzellik, baskı vb. birçok sektörden çok sayıda renk uzmanı ilgiyle izledi. Sunumun ilk etabında, 2015 Yılı’nın Moda Rengi olarak açıklanan Marsala Şarap Kırmızı hakkında bilgi veren SEYBOLD; “zengin ve karizmatik” olarak tanımlanan, doğal olarak güçlü ve topraksı bir şarap kırmızısı olan Marsala’nın, sofistike tonuyla tam göz ziyafeti sunduğuna dikkat çekti.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
2016 YILI YAZ TREND RENKLERİ Sunumunun ikinci yarısında 2016 Yılı Yazı’nda moda olması beklenen renkler hakkında bilgi veren Carola Seybold, tahmin edilen renkler ve tonlarına ilişkin detayları paylaştı. Sunumunda renklerin yanında kumaşlara ilişkin bilgileri de aktaran Seybold’a göre, kumaşlarda da iç içe geçmiş renkler, eskitilmiş yüzeyler, narin nazik desenli kumaşların yanı sıra keskin, baharatlı ve tıbbı anımsatan dokular da ön planda olacak.
giving information about the colors and fabrics which are expected to be trendy in Summer 2016 in an event held last week in Odak Kimya Güneşli Office. The presentation of Pantone EMEA Regional Manager Carola Seybold was followed by many color experts from various sectors including textile, fashion, apparel, cosmetics, beauty, printing etc. In the first phase of the presentation, SEYBOLD gave information about the Marsala Wine Red Color as described the Fashion Color of 2015; and she drew attention to Marsala’s naturally strong earthy sophisticated red wine tone which is described as “rich and charismatic” and offers a complete feast for the eyes. THE COLOR TRENDS OF SUMMER 2016 In the second phase of the presentation,Carola Seybold gave information about the colors which are expected to be trendy in Summer 2016 as well as sharing the details of predicted colors and tones. According to Seybold –who gave information about fabrics as well as the colors in the presentation – sharp, spicy fabrics and the fabrics which reminiscent of the medicine will be trendy as well as mixed colors, brushed surfaces, gentle patterned fabrics.
68
PANORAMA
Atlas Copco vakum portföyünü genişletiyor
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Atlas Copco expands its vacuum solutions
Atlas Copco birçok farklı pazarda ve vakum uygulamasında müşterilerin özel vakum ihtiyaçlarını karşılayacak yeni vakum ürünlerini pazara sundu. Atlas Copco yeni iki kademeli, yağ enjekteli, paletli vakum pompası çeşitlerinin yanı sıra pistonlu & sıvı halkalı vakum pompaları ve booster çeşitlerinin de tanıtımını yaptı. Bu yeni ürünler ile havacılık, otomotiv, ısıtma-soğutma, cam, şişeleme, konserve ve ahşap doğrama gibi birbirinden çok farklı endüstrilerin yanı sıra madencilik, çimento, kâğıt, rafineri ve gıda endüstrilerine hizmet verilecek. Vakum endüstrisinde geleceğe dönük büyük bir adımı temsil eden yenilikçi, akıllı vakum pompası GHS VSD+ 2015’in başlarında pazara sunulacak. Atlas Copco Kompresör Tekniği Endüstriyel Hava Bölüm Müdürü Ayhan Akova; “1990’ların ikinci yarısında VSD (değişken devirli) teknolojisi ile kompresörlerimizle enerji tasarrufu sağladık. Şimdi aynı teknolojiyi vakum çözümlerimizde kullanarak sektördeki öncülüğümüzü devam ettiriyor ve vakum pazarının dinamiklerini kökten değiştiriyoruz. Enerji tasarrufu sağlayan
Atlas Copco has recently introduced a new portfolio of vacuum products which can support the specific vacuum needs of customers across a range of markets, and many common vacuum applications. Beside the new range of 2-stage oil-sealed rotary vane vacuum pumps, Atlas Copco also introduced a new range of vacuum booster pumps, piston pumps, liquid ring pumps and steam ejectors. This new portfolio can support industries including mining, cement, paper, refineries and food, as well as industries as diverse as aerospace, automotive, refrigeration, glass, bottling, canning and woodworking. In early 2015 an innovative, intelligent vacuum pump will be introduced - the GHS VSD+ - representing a real leap forward in the vacuum industry. The GHS VSD+ Series is a new range of highly efficient, intelligent vacuum pumps with Variable Speed Drive (VSD) from Atlas Copco. Based on the well-known and durable plug-and-play design principles of Atlas Copco compressors, these vacuum pumps have been designed by vacuum engineers to deliver peak performance at operating pressures commonly found in industrial applications. The GHS VSD+ series offer: • Energy savings of around 50% A state-of-the-art technology, variable speed drive (VSD) and innovative motor design combine to produce a leap forward in efficiency to dramatically reduce lifecycle costs • Significantly better performance against benchmarked oil-sealed and dry vane vacuum pump • Quiet operation – Noise levels are around half that of comparable technologies. • Sustainable productivity due to built-in efficiency. Conforms to energy management and environmental commitments according to ISO 50001/14001. • Reduced environmental impact due to ultra-high oil retention at all operating pressures – from ultimate pressure to atmospheric pressure.
PANORAMA
2014’ün ikinci çeyreğinde düşük ve orta seviye vakum çözümleri portföyünü pazara sunan Atlas Copco, 2015 başında yeni nesil vakum teknolojisini tanıtıyor.
Introduced extended vacuum solutions portfolio for rough and medium vacuum in Q2 2014 and announces pioneering vacuum technology will be unveiled in early 2015
vakum çözümlerimiz ve geniş ürün gamımızla sektörün ihtiyacını karşılayacağımıza inanıyorum” dedi. GHS VSD+ serisi, Atlas Copco’nun VSD’li (Değişken Devirli), yüksek verimliliğe sahip, akıllı, yeni vakum pompalarından oluşuyor. Atlas Copco kompresörlerinin herkesçe bilinen tak & çalıştır tasarım ilkesine dayanarak üretilen vakum pompaları, vakum mühendisleri tarafından en yüksek performansı göstermek üzere tasarlandı. GHS VSD+ serisi aşağıdaki özellikleri ile ön plana çıkıyor: • %50’ye varan enerji tasarrufu sağlıyor. • Son teknoloji, VSD ve yenilikçi motor tasarımı bir araya gelerek yaşam döngüsü maliyetini önemli ölçüde azaltıyor. • Yağlı ve kuru
vakum pompalarına göre daha yüksek performans gösteriyor. • Sessiz çalışır. Ses seviyesi diğer teknolojilerin yaklaşık yarısı kadardır. • Yüksek verimlilik sayesinde sürdürülebilir verimlilik sağlar. ISO 50001/14001 kapsamında enerji yönetimi ve çevresel gerekliliklerini yerine getirir. • Bütün basınç aralıklarında yüksek yağ tutma özelliği ile çevreye saygılıdır. Atlas Copco GHS VSD+ serisinin yanı sıra, iki kademeli yağlı GVD 0.7-28 serisi, iki kademeli, yağlı, paletli GVD 40-275 serisi, basit döner lob ilkesine göre tasarlanan ZRS 250-4200 serisi booster’lar ve pistonlu GLS 250-500 serisi vakumları pazara sunarak sektörün tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor.
69
70
PANORAMA
Domotex Hannover’da Van de Wiele
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Van de Wiele at Domotex Hannover
Domotex’de Van de Wiele tam anlamıyla halı çözümleri sunacak. Halı dokuması, tafting ve sentetik iplik üretimindeki son gelişmeler Van de Wiele standında tanıtılacak. Kaliteli halı, kaliteli iplikle başlar. Bu yüzden Van de Wiele
BCF iplik ektrüzyon hattı El bağlama kalitesi tarakta 1200d/m Hafif dokuma el baglaması veya duvar halısı için TRi02
At Domotex, Van de Wiele will offer a full range of carpet solutions. The latest developments in carpet weaving, tufting and yarn extrusion will be presented on the Van de Wiele booth. Quality carpets start with quality yarn. Therefore, Van de
BCF Yarn extrusion line Hand-look qualities up to reed 1200d/m TRi02 for weaving light weight hand-look or tapestry carpets
PANORAMA
Wiele has invested heavily in the development of BCF extrusion lines with the goal of providing multi polymer machines for polypropylene, polyester and polyamide yarns. With the Van de Wiele designed texturing unit, high bulk yarn is extruded. This allows weaving carpets with a perfect pile surface at low weight, resulting in cost reduction without loss of quality. Van de Wiele understands
71
polipropilen, poliyester ve poliamit iplikler için çoklu polimer makineleri sağlamayı hedefleyen BCF ekstrüzyon hatlarının geliştirilmesine büyük yatırımlar yaptı. Van de Wiele’in tasarladığı tekstüre birimi ile hacimli iplikler üretilecek. Bu halı dokuması kaliteden kabetmeden ancak maliyeti azaltarak, hafif ve tüylü üretimler yapılmasını sağlar. Van de Wiele
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
74
PANORAMA
dokuma ve taftingde edindiği bilgilerle ipliği daha iyi üretmenin önemini anladı. Üretilen iplikler anında Van de Wiele dokuma ve tafting makinelerinde test edilerek kalitedeki gelişme gözlenir. Halı dokumasında, yüksek kalitede ürün sağlayan ve sıklığın son sınırları aşılarak üretilen el bağlaması halılar eklendi. Tarak sıklıkları 1000 d/m ile 1200d/m arasındadır. Van de Wiele el bağlaması halıları, mükemmel bir arka yüz görünümü ile 1200 d/m tarak sıklığı ile tanıtacak. Sıklıktaki bu artış, halıya ince bir arka yüzle birlikte mükemmel bir tüylülük sabitlenmesi ve sayısız tasarım imkanı sağlar. Bu yüksek sıklığa sahip el bağlaması halıların tamamı These high-density hand-HCiX2 El Bağlama Halı dokuma makinesi ile 3lü rapier teknolojisi kullanılarak dokunmaktadır. Bu rapier teknolojisi 2li olanlara göre 50% daha fazla üretim sağlamaktadır. İster kesik tüyleri yer efekti ile kombinlemede ister hafif el bağlaması dokumalarda olsun, Tapestry Rug innovator TRi02 maliyeti azaltarak 3 metre genişliğinde hafif halılar üretmek için ideal bir makinedir. 500d/m tarak sıklığı ile Universal Cut-Loop innovator UCi03,m2 ve 3 rapierli sistemle üretilmiş Rug & Carpet innovator RCi, Killim ve diğer halı örnekler sergilenecek. Tafting için, Van de Wiele relies Cobble’ın nasıl yapıldığna güvenmektedir. Teknolojinin getirdiklerini bu bilgisiyle birleştirmektedir. Taftingde odak mekanik birleşenleri elektronik parçalar ve motorlar doğrultusunda taşımaktır. Van de Wiele’in yenilikleriyle amacı kullanıcı arayüzünü genişletmek ve makine esnekliğini arttırmaktır.
adding value to the yarn from experience gained from the weaving and tufting processes. Extruded yarn can be immediately tested on Van de Wiele weaving and tufting machines providing instant results on quality improvement. In carpet weaving, an additional segment in high quality, hand-look carpets has been added by crossing the last frontier of densities: from reed 1000 d/m to densities up to 1200d/m. Van de Wiele will present hand-look carpets with a perfect back side in reed densities up to 1200 d/m. This increase in reed density gives the carpet an even finer backside with perfect pile fixation and endless design possibilities. These high-density hand-look carpets are all woven on the HCiX2 Hand-look Carpet innovator-weaving machine with 3 rapier technology, providing 50% more production compared to a two rapier machine. Whether combining cut pile with ground effects or weaving lightweight hand look carpets, the Tapestry Rug innovator TRi02 is the ideally versatile machine to produce light carpets up to 3m wide in a cost efficient manner. Samples from the Universal Cut-Loop innovator UCi03 in reed 500d/m, the Rug & Carpet innovator RCi in both 2 and 3-rapier execution, Killim and other carpet qualities will also be on display. For tufting, Van de Wiele relies on the know-how of Cobble, combined with technological advances coming from carpet weaving. The focus for tufting is moving from mechanical components towards electronic drives and motors. The goals are to improve the user interface and to increase machine flexibility, all driven by Van de Wiele Innovation through Creativity.
76
PANORAMA
ENEMAC tipi ECH tork limitleyiciler ENEMAC type ECH Torque limiter
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Kapsamlı tesisler otomatikleşmeye devam ettikçe, makinelerin bozulmasına veya ürünlere zarar gelmesine neden olan karmaşıklıklar ortaya çıkmaya devam eder ve bunlar daha güvenli bir şekilde önlenmelidir. Taşınacak ürünleri korumak için hareket zincirlerine kayma veya anahtarlama kuplajları gibi parçalar eklenmiştir. Dolayısıyla her iki parçanın da avantajları ve dezavantajları değerlendirilmelidir çünkü bu parçalar tesisteki ürünlerin etkin korunmasında önemli bir role sahiptir. Kayma kavramaları en basit yükleme sistemleridir. Ancak birçok uygulamada çözme torkunun tam olarak ayarlanabilir olmaması hasara neden olur. Buna ek olarak kaplamanın sürtünmeye karşı olan direnci yağ ve nemden yüksek oranda etkilenir. Dahası sürtünme pedlerinde çalışma sırasında oluşan ısı göz önünde bulundurulmalıdır. Bunların yanında sürtünme kavramalarının çok kısa görünümleri bir avantajdır. Senkronize kuplajların avantajları; çözme torkunun tam olarak ayarlanmasına imkan sağlamaları, yüksek yenilenebilirlik sağlamaları ve çözme ve tekrar kavrama sırasında çok küçük tork farkı oluşturmalarıdır. Fazla yükleme anında, kütlenin milisaniyeler içinde ayrılmasını garanti ederler. Ayrıca değişme anı temassız sensörlerle kolayca denetlenir. ENEMAC tipi ECH tork limitleyicisi, zincir çarklarının çalışmasında senkronize kuplajların avantajları ile kısa görünümlü kayma kuplajlarını birleştirir. Çalışma bölümünün kayma zinciri formunda olması, kuplajın kendisini fonksiyonel bir alet haline getirir. Yanlış çözme torkunun tekrarlanabilirliği ve dayanıklı yapısı kuplajların bilyeler ile kapanması ile sağlanır. Bilyeler disk yaylarla kafesler içerisinde sabitlenmiştir. Yarık somunları ile doğru çözme torku ayarlanabilir hale gelir. Fazla yükleme anında tork limitleyicisi çözme yapar, kendini ayarlar ve bjr tur sonra tekrar kavrama yapar. 11 farklı model ilr torkun 2 Nm ile 900 Nm arasında sağlanması mümkün olmuştur. ECH tork limitleyicisi, makinelerde tercih edilir hale gelmiştir.
The more comprehensive facilities get automated, the more safely disturbances - which could lead to machinery breakdowns or damages on products - have to be excluded. To protect transported products in packaging machines safety elements like switching or slipping couplings are inserted in the drive chain. Thereby advantages and disadvantages of both different types of couplings have to be considered, because they are crucial for an effective protection of the facility. Slipping clutches are the simplest overload systems. The detriment of those in many applications is that the disengagement torque can’t be adjusted accurately and durable. In addition the frictional resistance of the coating could be strongly affected by dampness and lubricants. Furthermore the abrasion of friction pads throughout emerging evolution of heat has to be considered. The advantage of the friction clutch is the very short configuration. The Advantages of Synchronous couplings are the pretty accurate possiblity of adjusting the disengagement torque, the high repeatability and the very small torque in the moments between disengaging and re-engaging. In case of an overload a certain separation of masses in milliseconds is guaranteed. The movement of switching could easily be sampled by a proximity switch. The ENEMAC torque limiter type ECH for chain wheel drives combines advantages of the synchronous coupling with the short configuration of a slipping coupling. The drive section in the form of a chain wheel is a functional device of the coupling itself. High repeatability of the default disengagement torque and durable function is ensured by form closure of the coupling via balls, which are pressed into cages by disc springs. Via an groove nut the coupling gets adjusted on the right disengagement torque. In case of an overload the torque limiter disengages and self-reliantly re-engages after 1 turn. 11 design sizes make a total torque range of 2 Nm up to 900 Nm overall. The ECH torque limiter is favored in general engineering of machines.
78
PANORAMA
Mayer&Cie. spacer kumaş çözümleri
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Mayer&Cie. Spacer fabric solutions Tekstil endüstrisinde her firmanın başlıca ilkeleri haline gelen yenilikçi, rekabetçi ve kaliteli üretimin yansıması olarak, dünyanın lider ve öncü yuvarlak örme makine üreticisi Mayer&Cie. firması müşterilerine sunmuş olduğu geniş ürün yelpazesi ve pazarda referans alınan kumaş kalitesi ile sektöre yön vermeye devam ediyor. Günümüzde bu durumu tam anlamıyla karşılayan en doğru örnek de Spacer kumaşlardır. Spacer kumaşların üst ve iç giyimde de kullanılmaya başlanması ile yeni bir pazar oluşmaya başlamıştır. Piyasada farklı isimlerle anılan; fakat uluslararası literatürdeki adı “Spacer” olan kumaş, interlok makinelerinde double-face tekniğiyle oluşturulan iki farklı yüzeyin monofilament iplikle birbirine bağlanmasıyla üretilmektedir. Esnek ve üç boyutlu bir yapıya sahip olmaları nedeniyle, otomotiv tekstilleri, medikal tekstiller, geo-tekstiller, koruyucu tekstiller gibi alanlarda kullanılmakta olan Spacer kumaşlar, son zamanlarda, spor giyim, dış ve iç giyimde de talep görmeye başlayarak, gündelik hayatımızın birer parçası olmuştur. Mayer & Cie ürün gamında bulunan D4 3.2 II, OV 3.2 QC makinelerimizde 44 fein inceliğine kadar düz olarak üretilen spacer kumaşın jakarlı uygulamaları ise OVJA 2.4 E, OVJA 1.6 E, OVJA 1.6 ET, OVJA 1.6 EM makinelerimizde rahatlıkla üretilebilmektedir. Mayer’in ITM Texpo Eurasia 2014 fuarında sergilediği OVJA 2.4 E model 30 pus 28 fein makinesinde 4 gün boyunca ziyaretçilere farklı jakarlı üretim uygulamalarını sundu. Son yıllarda popülaritesi ve başarısı büyüyerek artan OVJA 2.4 E makinesine sahip olan müşteriler, ürettikleri jakarlı spacer kumaşlarla kendi müşterilerine farklı ürünler sunmuş ve çok güzel geri dönüşler almışlardır. Spacer kumaşlara olan talebin artmasıyla, jakarlı üretime ek olarak düz kumaşlar da pazardan kendilerine ciddi bir pay bulmuşlardır. Sayıları her geçen gün daha da artan D4 3.2 II ve OV 3.2 QC model makinelerdeki düz spacer kumaş üretimi pazardaki talebi tam anlamıyla karşılamaktadır. Bu makinelerin sunduğu yüksek sistem sayısı ve kumaş kalitesi sayesinde, müşterilere “Mayer Interlok” realitesini yüksek verimlilik ve özgün tuşesiyle yaşatmaya devam ediyor.
As a reflection of innovative, competitive and good quality production principles - which constitute the main principles of each company in the textile industry - the world’s leading and pioneer manufacturer of circular knitting machines Mayer & Cie. Company continues to lead the industry with wide range of products that the company offers as well as the fabric quality which is considered as quality reference in the market. Today, the most accurate example - which literally represents this situation - is Spacer fabrics. A new market began to form when manufacturers started to use spacer fabrics in clothing and underwear production. Although it is referred by different names in the market; the international name of this fabric in literature is “Spacer” fabric and it is produced by interlock machines where two different surfaces formed by double-face technique are bonded with monofilament yarn. Because of their flexible and three-dimensional structure, Spacer fabrics are used in automotive textiles, medical textiles, geo-textiles, protective textiles etc. Lately, spacer fabrics have demand in sportswear, clothing and underwear sector and they have become an integral part of our daily lives. The spacer fabrics that constitute a part of Mayer & Cie. Product range - are produced in our D4 3.2 II, OV 3.2 QC machines up to 44 fein thickness as plain; while they are easily produced with jacquard applications in our OVJ 2.4 M, OVJ 1.6 M, OVJ 1.6 ET, OVJ 1.6 EM machines. The OVJA 2.4 E model 30 plus 28 fein machine –that Mayer presented in TexpoEurasia 2014 Exhibition – showed visitors different jacquard applications during 4 days. The customers who have OVJA 2.4 E machine – whose popularity and success has grown in recent years – could offer different products to their customers with jacquard spacer fabrics that they produced and they received very good reaction from their customers. As the demand for spacer fabrics has increased in the market; plain jacquard fabric production has also obtained a significant share in the market. The plain spacer fabric production fully meets the market demand with an increasing number of D4 3.2 II and OV 3.2 QC model machines. As a result of high number of system and fabric quality offered by these machines, customers continue to experience “Mayerinterlok” reality with high efficiency and original touch.
80
PANORAMA
Her müşteriye uygun proje ve çözüm üretme yeteneği Türk Barter, barter sisteminin Türkiye’de uygulanmasına öncülük etmiş bir grup girişimci profesyonel iş adamı tarafından kurulmuştur. Böylelikle dünyada büyük bir hızla gelişen barter endüstrisi ülke ekonomisine yeni bir anlayış ile kazan-
dırılmıştır. Kurum girişimcilerinin barter endüstrisi hakkındaki birikimleri, kurum liderlerinin Uluslararası Barter Birliği’ndeki saygınlığı, Türk Barter’ın ulusal ve küresel rolünün önemini göz önüne sermektedir. Girişimcileri ve çalışanlarının aynı çatı
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Barter sistemini diğer sistemlerden farklı kılan temel unsur, her müşteriye uygun proje ve çözüm üretme yeteneğidir diyen Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı M.Sırrı Şimşek; “Türk Barter olarak, 2015’te 15 şubeye ulaşarak ve 50 kişilik broker kadrosu istihdam etmeyi planlıyoruz” dedi.
Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı M.Sırrı Şimşek
PANORAMA
altında bütünleştiği aile yapısı, teknolojik altyapı desteği ve çağdaş yönetim sistemiyle Türk Barter’ın bugünkü güçlü yapısını oluşturmaktadır. Müşterilerine süratli ve kaliteli hizmet sunmayı ilke edinen Türk Barter, ticari işlemlerde paradan barter’a giden süreci ulusal ve küresel boyutlara taşımayı başarmış durumda. Türk Barter’ın amacı, ticaret yaşamında parayı tamamen ortadan kaldırmak değil, para olmadan da ticaret yapılabileceği bilincini yaygınlaştırmaktır. Alternatif Ticaret ve Finansal model olan Barter sistemi bugün Türkiye iş dünyasına Türk Barter tarafından kazandırılmış önemli bir sektördür. Dünyanın belki de en eski ama günümüzde en farklı ticaret sistemi olan Barter, işletmelerin öz kaynakları ile finanse olmalarını sağlayan ve bunu düzenli bir ticarete dönüştüren düzenleyici bir sistem olduğunu söyleyen 1994 yılından beri sektörün Türkiye’deki kurucusu ve öncüsü olan Türk Barter’ın Yönetim Kurulu Başkanı M.Sırrı Şimşek’ten Barter sistemi hakkında bilgiler aldık. BARTER SİSTEMİ NEDİR? “Barter, dünyanın belki de en eski ama günümüzde en farklı ticaret sistemidir. Barter, işletmelerin öz kaynakları ile finanse olmalarını sağlayan ve bunu düzenli bir ticarete dönüştüren düzenleyici bir sistemdir. Günümüz koşulları ve değişen ticari yapı içinde bu sistemin önemli bir konumu vardır. Barter ticaret sistemi, şirketlerin ihtiyaçlarını kendileri için en uygun ödeme enstrümanıyla yani üretilen mal ve hizmetleriyle karşılama imkânı sunmaktadır. Bu ticaretteki en önemli unsur Barter aracı kurumudur. Alıcı ve satıcı arasında hassas dengelerin kurulması, piyasanın ihtiyaç duyduğu güvenin oluşturulması ve uluslararası Barter anlaşmaları ile üye firmalara yeni açılımların sağlanması Barter şirketlerinin en önemli görev ve amacıdır.” BARTER SİSTEMİ NASIL İŞLER? “Barter, sadece sisteme üye olan firmaların birbirleriyle alışveriş yapabildikleri bir ortak pazarda, satın alınan mal veya hizmet bedelinin, üretilen mal veya hizmetle ödendiği bir finans sistemidir. - Sistem, üye firmaların arzlarının satışı ve taleplerinin karşılanması esasına göre çalışır. Sistem, talepleri sunabilecek ilgili firmaları Barter ortak pazarına birlikte çalışmaya davet ederek büyür. Barter sistemini diğer sistemlerden farklı kılan temel unsur, Her müşteriye uygun proje ve çözüm üretme yeteneğidir. Barter sistemi, kendisine katılacak kuruluşa, sistemin ‘neden’ kullanılması gerektiği bilgisini, ’nasıl’ kullanılması gerektiği bilgisi ile birlikte vererek kendisini diğer finansal sistemlerden daha ayrıcalıklı kılar.
YURTDIŞINDA BÜYÜME PLANLARINIZ VAR MI? HANGİ PAZARLARDA BÜYÜME POTANSİYELİ VAR? “Faizsiz finans modelini uygulan Türk Barter, alternatif İslami finans olarak tüm İslam ülkelerinde uygulanacak tarzda yapılandırmayı hedefliyoruz. Dünya Barter Birliğinin Türkiye’de ki tek temsilcisi ve Avrupa’nın en büyük oyuncusu olan Türk Barter, uluslararası anlaşmalarla hedeflerini gerçekleştirmeyi planlıyor.” 2015 YILINDA SEKTÖRÜNÜZE İLİŞKİN BEKLENTİLERİNİZ? “2015 yılında hükümete sunduğumuz barter özel kanunu ve uluslararası barter işlemleri kanunun yürürlüğe girmesini, sektör kurallarının belirginleşmesini buna bağlı olarak sektörde faaliyette bulunacak, güçlü rekabet edebilecek şirketlerin olmasını bekliyoruz.” BİREYSEL YATIRIMCILARA YATIRIM TAVSİYELERİNİZ NELER, EN CAZİP YATARIM HANGİSİ? “Ülkemizde hala gayrimenkul yatırımları diğer yatırımlara nazaran daha sağlam, kalıcı ve risksizdir.” TÜRK BARTER’IN SEKTÖRÜNE YÖNELİK YAPTIĞI ÇALIŞMALAR NELERDİR? “Türk Barter Genel Merkez ve Şube ofislerinde hafta içi her gün ücretsiz Barter seminerleri düzenleyerek Barter sistemini kullanmak isteyen firmalara üyelik öncesi detaylı eğitim veriyor. Alternatif Ticaret ve Finans sistemi, Türkiye kurucusu ve lideri Türk Barter, hedef firmaların mevcut ticaret hacimlerinin genişletmesi ve yeni ticari ortaklar kazanması kapsamında Barter bilincinin doğru algılanması, doğru işlemler yapılması için uzman kadrosu ile seminerlerine devam ediyor.” ÜLKEMİZDE BARTER SİSTEMİNİN BUGÜN VE GELECEKTEKİ YAPISINDAN BAHSEDER MİSİNİZ? “Barter’la ilgili olarak rakamsal veriler elde edilebilmesi için Türk Barter gibi tüm kurumsal şirketlerin IRTA (Dünya Barter Birliği) bağlı olarak ciroları hakkında bilgileri açıklamaları gerekmektedir. Ancak bu şekilde tüm sektörlerle yapılan işlemlerle ilgili olarak rakamsal verilere ulaşılabilir. Gelecekte barter sisteminin mevzuatı oluşacak ve kanunlar çerçevesinde yürütülerek yaygınlığı çok daha fazla olacaktır.” “BARTER SIKI DENETLENMESİ GEREKEN BİR SEKTÖRDÜR” BARTER SİSTEMİNİN HUKUKSAL VE TİCARİ ENSTRÜMANLARININ TAMAMI ÜLKEMİZDE VAR MIDIR? “Hukuki alt yapıyla ilgili mevzuat gereklidir. Bu anlamda Türk Barter olarak ilgili bakanlıklar ve hazine müsteşarlığı nezdinde özel barter kanunuyla ilgili tekliflerimizi sunmuş bulunmaktayız. Bu düzenlemelerde reel sektörlerle karşılıklı ya-
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
KAÇ ŞUBE AÇIP NE KADAR PERSONEL ALMAYI PLANLIYORSUNUZ? “2015’te ki hedefimiz 15 şubeye ulaşarak ve 50 kişilik broker kadrosu istihdam etmeyi planlıyoruz.”
81
82
PANORAMA
pılmadığı için bu sefer mevzuatla ilgili problemler başlıyor ve çok zamanlar kaybediliyor. Barter sisteminde de bunu önceden düşündüğümüz için aslında faaliyetlerimizle birlikte biz mevzuat çalışmalarını da yapmış olduk. Türkiye’de de şu anda yine barter ile ilgili yasal alt mevzuatla ilgili problem olduğunda bu işin nasıl yapılacağı, kimler tarafından uygulanacağı incelendiği zaman tamamen finansal bir yapı içerisinde ilerlediğimizi hepimiz biliyoruz. Bu anlamda barter sıkı denetlenmesi gereken bir sektördür.” STOKLARI BARTERLA NASIL ERİTEBİLİRİZ? “Barter sistemi firmaların (ya da devlet) nakit para karşılığında satabildiği değerlerle ilgilenmez. Barter şirketinin ilgi alanı atıl kapasite üzerinedir. Yani şirketlerin stoklarında bulunan, girişimlerine karşın satamadığı mal ve hizmetlerle ilgileniyoruz. Bu durumda sisteme üye şirketler ellerindeki atl kapasiteyi sisteme sunuyor, bu atıl kapasitenin meydana getirdiği maddi değer karşılığında da sistemde bulunan on binlerce üründen ihtiyaç duyduğu mal ve hizmeti nakit para ödemeksizin alabiliyor.” NAKDİNİZ KASANIZDA KALIR TÜRK BARTER SİSTEMİNE DAHİL OLAN ÜYELERİNİZ HANGİ AVANTAJLARDAN YARARLANMAKTADIRLAR? “Bir barter üyesi sisteme dahil olurken bir talebin karşılanması dikkate alınmıştır. Türk Barter’ın proje yaklaşımlı hizmeti ile satış ve alış yapacak olan üye barter işlemlerinde birkaç adım ilerisine hazırlıklıdır. Satın alma süreci başladığında nakit vererek ihtiyacını karşılayacağı bir ürünü, daha önce satışını yaptığı ürün alacağına karşılık satın alabilir. Bu süreçlerin ilk adımı olan satış ayağında ise üyenin sattığı ürün kendisinden çok satın alan için daha çok önemli ise yürütülen barter satış ve alış faaliyetleri nakdin tasarrufunu tam olarak sağlamaktadır.”
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
PAZARINIZI GENİŞLETİR Barter sisteminin önemli avantajlarından biri firmaların halen sürdürdükleri pazarlama faaliyetlerindeki hedef piyasanın üzerine bir ek olarak gelmesidir. Özellikle girişimcilerin başlangıç yıllarında Barter ortak pazarı oldukça ciddi bir satış potansiyeli sunmaktadır. Öz sermayenin ve nakit akış dengelerinin çok iyi kontrol edilmesi gereken dönemde Barter sistemi, çok iyi bir geçiş süreci sağlar. Türk Barter ortak pazarımız ağırlıklı KOBİ’lerden oluşmaktadır. Bu yönü ile dinamik bir pazar içinde her sektörden faaliyet gösteren firmalar ile işbirliği imkânı bulunmaktadır.” SATIN ALMA KOLAYLIĞI SAĞLAR Barter sistemi kullanılırken alım yapabileceğiniz geniş bir pazarın olması nedeniyle, dar bir alanda satın alma mecburiyeti kalkar. Firmalar satın alma
faaliyetlerinde daima teklif süreci yaşar. Bu süreçte firma yetkilileri nakit teklifler yanında barter ortak pazarındaki üyelerden de teklif alırlar. Satış yaparak alacak bakiyesine sahip olan üye alım yapmak istediği mal veya hizmeti barter ile alım yapabilir. REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ SAĞLAR Üzün süreler ile barter sistemini kullanan üye firmalar ürünlerinin hammaddesini ya da yarı mamullerini de barter ile sağlamaya başladığında fiyat politikasında düzenlemelere giderler. Burada özellikle rekabetin acımasız yönü olan fiyat indirimi silahını kullanabilir. YENİ İŞBİRLİKLERİ SUNAR Barter Ortak Pazarı’nda firmalar birbirleri ile çalışarak yeni vizyonlara doğru adım atabilmektedir. Normal faaliyetlerini sürdüren bir firma barter sisteminin getirdiği geniş açılımı sayesinde farklı ve karlı yeni girişimlere zemin oluşturabilmektedir. Üye böyle bir çalışma ortamında hem işlerini genişletip büyütebilmekte hem de karını artırabilmektedir. ATIL KAPASİTENİZİ İŞLETİR Türk Barter, üye firmalara alternatif ticaret ve finans modeli olan barterı kullanmalarını önerirken başlangıçta atıl olan iş gücünü ve kapasitenin zorlanarak % 5 ile 10 arasında bir fazla üretim yapılmasını talep eder. Bu ürünler barter sistemine arz edilir. Talep karşılığında satışları gerçekleştiğinde kar oranında artış gerçekleşir. Elde edilen alacak ile nakit harcayarak alınması düşünülen bir ürün Barter Ortak Pazarı’ndan temin edildiğinde de atıl olan kapasitenin tam olarak değerlendirilmesi yapılmış olur. SATIŞLARINIZI ARTIRIR Atıl kapasitenin işletilmesi neticesinde satışlar havuzuna bir de Barter modelini ekleyen firmanın satışlarının arttığından bahsetmek mümkündür. Üye firmaların barter sistemini ek satışlar olarak kullanması dışındaki uygulamaları nakit akış dengesine müdahaleyi gerektirebilir. Bu duruma düşmeden planlı ve koordineli hareket ederek üyenin barter modeline yaklaşımını alternatif olarak algılaması sağlanır. ÜYELERİNİZ İÇİN DÜZENEDİĞİNİZ SOSYAL ETKİNLİKLER VAR MI? “Barter Club, Türk Barter’ın sosyal etkinlik faaliyetlerini üstlenmiş bir oluşumdur. Gerek üyeler ile etkileşim ve diyalogların sağlıklı işlemesi, gerekse üye adaylarını bilinçlendirme faaliyetlerini üstlenmiştir. Gün geçtikçe faaliyet alanlarını genişleten ve özellikle seminer organizasyonları ile büyük kitlelere ulaşarak Barter sisteminin yaygınlaşmasına katkı sağlayan Barter Club, Barter faaliyetlerinde bulunan firmalara ayrıcalıklar sağlanmasında da etkin rol üstlenmiştir.”
84
İNCELEME
MARKA M O DA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
İpek Tohumcu Akademisyen- Tasarımcı
Tekstil sektöründe yıllarca markalaşmayı konuştuk. Birçok firma isimlerini “Marka” olarak kullanmayı tercih ettiler ve bunun için binlerce dolar harcadılar. Marka kavramının iyi anlaşılmadığına inanıyorum. İşin özeti şudur. SATIŞ amaç MODA ise araçtır. MARKA da bunu sağlayan kuruluştur. Sizin gardrobunuzda çeşitli giysileriniz varken yeni bir giysi almaya iten güç modadır. Son moda giyinmek, bir ayrıcalık bir statü ifade eder. Moda olmazsa konfeksiyon endüstrisinin dünyada bu denli büyük boyutlara ulaşması olanaksız olurdu, İnsanlar tek bir giysiyi kullanılamaz hale gelinceye kadar giyerlerdi. Modayı trendler halinde belirlemek sanayi acısından ortak bir lisan oluşturur ancak burada önemli olan bu genel çerçeve içinde satış potansiyeli olan farklı tasarım hazırlamaktır, rakiplerinin önüne geçmektedir. Markanın üç temel ayağı vardır. 1. Tasarım:Farklı olmak zorundasınız. 2. Üretim: Doğru üretimi uygun fiyata yaptırmalısınız. 3. Satış: Hedef kitlenize, seçtiğiniz satış noktalarında satış yapabilmelisiniz. ABD PAZARINA MARKALI ÜRÜN NASIL SATARIZ Bir marka olarak pazara girmek istiyorsanız Amerika’da, New York ‘da bir ofis / showroom ve agent gereklidir. Bu ofisler Manhattan da 5 , 6 ve 7’inci caddelerle 34-60’ıncı Streetler (sokaklar) arasındaki binalarda bulunur. Bu bölge Department storelara yakındır. Kendi markası altında ucuz fason üretim yaptırmak isteyen Türkiye’ye gelir. Butikler küçük çapta kalır. En fazla satış department storelarda olur. Marka tasarımına ve fiyatına göre departmet store seçilmelidir. (Macy’s spor, Saks fifth Avenue yüksek fiyatlı özel tasarım satar). Birkaç department store da markanız bulunacaksa. Özellikle 200 m alan içinde farklı tasarım vermeniz gerekir. (Calvin Klein Lord and Taylorda farklı Bloomingdales de farklı tasarım satmak zorundadır. Bu durumda, bir markaysanız, aynı dönem için farklı department storelara farklı tasarım hazırlamanız gerekir. Giyim piyasasında tecrübeli bir satıcı /agent satış ilişkilerinizi düzenler. Department Storelarin satış bölümlerinin başında bulunan kişilerin adlarını ve irtibat bilgilerini yayınlayan Salesman’s Guide kitapları yayınlanır. Satış görevlisi bu şahıslarla irtibat kurarak randevu alır. Department store’un alıcısı markanın showroomuna gelir, kıyafetler götürülmez. Kalıpların kontrolü için bir kalıp mankeni birde canlı manken bulunur. Kalıp ve kişi üzerindeki duruş kontrol edilir. Ürün beğenilirse, satılabilir bir fiyat düzeyindeyse sipariş/order verilir. Order da bir gecikme v.s olursa iptal etme riski doğar. İthalatın bütün aşamalarından marka sorumludur. Fuarlara katılırsanız gene size Ameri-
İNCELEME
ka’daki ofisiniz, satıcınız sorulacaktır. Department Store genelde %100 mark-up koyar. Bütün masrafı ve karı, ucuza satışın zararı içindedir. Department Storelarda alan karlılığı hesaplanır. Bir department store giysi cinsine göre metrekareye düşen karlılık oranlarını tespit eder. Satışınız bu oranın altına düşmemeli. Oranın ne kadar üstünde bir karlılık gösterirseniz sizin markanızı daha sonraki sezon da o kadar iyi yere konumlandırır. (Merdiven civarı gibi). Markalar ürünlerine talep yaratmak, ve satışlarını arttırmak için reklam faaliyetlerine önem vermek durumundadır. Bu talep arttıkça department store markaya daha iyi konum verir. Amerika’da bir markanın sansı koleksiyonunda bir bütünlük sağlamasıyla artmaktadır. Seçtiğiniz bir müşteri profilinin ihtiyaçlarını göz önüne alarak, belirli bir fiyat aralığı hedefleyerek düzgün kalıplı, farklı materyal ve tasarım içeren ürünlerin şansı yüksektir. Zara orta fiyat aralığında yarı klasik, trend takip eden, spor ve abiye katagorisinde çok iyi bir dünya pazarı yakaladı. Kullandığı materyal yelpazesi geniş fakat kullanıma önem veriyor. Örneğin Likralı pantolonları yıkandıkça giyildikçe formunu bozmuyor. Müşteri memnuniyeti, müşteri loyalty’si yani müşteri bağımlılığını sağlıyor. HEDEF KİTLE OLARAK ABD KADININI SEÇEN FİRMALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR: Yaş Beden Yapısı: Junior, Mıssy, Large size olarak gruplanır. Demograflık Dağılım: Beyaz, Hispanic, Siyah, Asyalı gruplardan meydana geliyor ve giyimde farklı tercihleri olabiliyor. Gelir İş Konumu Ekonomik Statü: Bölge farklılıkları (kuzey, güney, doğu, batı) iklim ve yaşam şekli giyimde etkendir. Meslek farklılıkları tercihlerde farklılık yaratabiliyor. (Örnek banka çalışanın ipek bluz tercihi gibi) ABD’de kadınlar ortalama aylık kazancılarının %10’nu giyime ayırmaktadır. Alım Seçim Şekli: Alımı, seçimi kolaylaştıran Mix and Match sistemini uygular. Ürünün kullanım alanı fazlalaşırsa satış sansı artar. Department storelar dizayner markalı ürünlere önem verir. Üst seviye de ve daha yüksek fiyatla konumlandırır. (2. kat dizayner katı gibi)
memeye özen gösterirler. Bu nedenle temizlenmesi kolay materyalleri tercih ederler. Kota: Californiya pamuğu PIMA COTTON’u korumak nedeniyle pamuklu giysilere kota uygulaması vardır. Ürün Materyal Spesifikasyonları: Tüketicisini koruyan standartları geliştirmiştir. Her giyim katogorisi için USA Standard Performance Requirements adı altında specifikasyonları belirlemiştir. Amacı Tüketicisini korumak, müşteri iadelerini minimuma indirmek ve fason üretiminin standartlarını belirlemek içindir. Fason üretim yaptıran firmalarda bu standartları kendi marka üretim standartlarıyla birleştirerek tedarikcilerinden test raporları istemektedirler. Bu nedenle iade konusu olamayacak ürün karakteristikleri açıklama kılavuzunda mutlaka yazılmalıdır. (Örnek: derinin üstündeki damarlar materyalin natural şeklidir yazısı gibi.) İade konusu olabilen defolu ürünler firmaya iade edilir. Renk ve vücutta duruş beğenilmediği için department store’a iade edilenler firmaya iade edilmez. TASARIM ABD giyimde satış ve tasarım ülkesidir. Hiçbir zaman üretim ülkesi olmamıştır. Amerikan markalarının önceliği kendi pazarlarıdır. Amerikan markaları tasarımlarını, numunelerini kendi bünyelerindeki modelhanelerinde hazırlamayı tercih ederler. Hong Kong ve Taivan Amerika’nın üretim üssü olarak seneler içinde tecrübe ve know-how kazanmıştır. Hong Kong’un Çine devredilmesinden sonra ucuz işçilikle de birleşince adeta rakipsiz bir konuma yerleşmiştir. Günümüzde Çin üretimin yanında tasarıma da girdi. On sene önce FİT Bejing’de (Pekin) açıldı. Günümüzde Amerika moda okullarında Çinli öğrenciler eğitim görmektedir. Markalar beğendikleri tasarımları lıcencing kanalıyla satın alıp aynı yerde üretimini de yaptırmaktadır. Hızlı tasarım ve üretim rakiplerden önce piyasaya ürün verebilmek için önemlidir. TASARIM NASIL HAZIRLANIR Trend Analizi Materyal araştırmasını performance arttırıcı teknolojik kumaşları yeni desen, renk ve aksesuarı kullanmayı içerir. Koleksiyon çizimi ve kalıbı Markaya uygun olabilecek yeni kalıp ve kombinler araştırılarak, çizim yapılır ve prova mankenleri kullanılarak koleksiyon kalıpları hazırlanır. KALIP PROVA MANKENLERİNİN ÖNEMİ Periyodik vücut taramaları neticesinde elde edilen ölçülerle yapılır. Fark beyaz ırkla asyalı arasında olur.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Kumaş Materyal Tercihi Kotalar: Likralı kumaşlar hareket rahatlığı sağlaması nedeniyle tercih edilir. Kolay kullanım / Easy care önemlidir. Çalışanlar aynı giysiyi iki gün arka arkaya giy-
85
86
İNCELEME
(Asyalıda kollar kısa, omuz düşük, gögüs küçük, boyun bel mesafesi azdır.) Kalıpta önemli olan omuz eğimi, sırt kavisi, boyun bel uzunluğudur. Bu ölçüler ülkelere göre değişmez göğüs, bel, kalça ölçüsü değişir. Ülkeler kendi insanlarının yapısına göre beden numarası vermişlerdir. Türkiye’de ise firmaların çeşitli ülkelerin ölçü tablolarını kullanması nedeniyle kalıplar firmadan firmaya değişiklik gösterir. MANKEN CİNSLERİ Mıssy Size 25-40 arası doğum yapmış kadın ölçülerindedir. Junior Size 18 yaş civarı kız ölçüsüdür. Vücut tam gelişmemiş, sırt dar, boyun bel uzunluğu daha kısadır. Sırtta yağlanma yoktur. Large Size büyük beden veya yaşlı beden de sırtta ve bel çevresinde yağlanma vardır. Kemik yaşlanmasından dolayı omuz düşüklüğü görülür. Kalıp provası için canlı manken kullanılmaz. Türkiye’de 38 beden denilince göğüs, bel, kalça ölçüsünü tanımlanır. Kalıp hatası ise omuz eğikliği, sırt kavisi ve boyun bel mesafesinde meydana gelir. Canlı manken sadece bitmiş ürünü görmek içindir. Bütün firmalar-
da bu pravo mankenleri seri halinde bulunur. Satın almada giysinin kalıbı bu formlar üstünde test edilir. AMERİKA TASARIM EĞİTİMİ Amerikan eğitimi ile Türkiye’deki tasarım eğitimi arasında çok farklılık var. Tasarımcı, tasarım, kalıp ve üretimi koordine edebilecek şekilde eğitim alır. Tasarımcı üç boyutlu kalıp tekniği draping tekniği ile bu mankenler üzerinde kumaşla tasarımını üç boyutlu olarak hazırlar. Bu formlar üzerinden kalıp çıkarmak zaman, materyal kaybını önler. Başlangıçda doğru kalıp elde edilir. Dikimden sonra tekrar prova yapılarak, dikimde oluşan esnetmeler v.s ortaya çıkarsa, dikişe yön verilerek çözümlenir. Modelist bu eğitimi almaz. Tasarımcı ayrıca Modelistin aldığı kâğıt kalıp eğitimini alarak modelistle ortak lisan sağlar. Modelist tasarımın kâğıda geçirilmesinden, üretime verilen ve serilenen kalıptan sorumludur. Bu nedenle Amerika’da tasarımcıya Türkiye’de olduğundan farklı bir değer verilir. Satış başarısı yakalamış tasarımcılarla Joint Venture yapılır, Partnership kurulur. (Örnek: Donna Karan ve Calvin Klein Joint Venture ile dünya markası oldular.)
İNCELEME
AMERİKA’DA OKULDAN YENİ MEZUN TASARIMCI NASIL İŞE ALINIR? Portfoyündeki çizimler beğenilirse, Firmaya ait bir modelin çizimi verilir ve firmadaki kalıp mankeninin üzerinde yarım beden olarak Amerikan bezinden kalıbını çıkartması istenir. Çıkarttığı kalıp beğenilirse işe alınır. Kendi tecrübemi aktarayım, Türkiye’de deri firmasının kalıplarını, ABD’den getirdiğim kalıp mankeninde hazırladım. Rusya pazarında, tasarımlarımızın yanında, kalıplarımızla da meşhur olduk..Türkiye’de tasarımcı kalıp bilmeden çizim yapıyor ve modelistin bunu yapmasını bekliyor. Bu durum karmaşaya, zaman, emek, materyal kaybına yol açıyor. Dizayn yapmak için dizayner bulmak lazım anlayışıyla hareket eden sektörümüz maalesef çizimden başka hiçbir eğitimi olmayan, zevk sahibi olarak gördükleri kişileri defilelerle lanse ederek sektöre faydası zararı tartışılır bir oluşum yaratmıştır. Bu şekilde dizayner yaratma anlayışı yurt dışında, Amerika’da yoktur. TREND OLUŞUMU Trendler kumaş ve giysi sektörünün birlikte çalışma-
sıyla oluşur. Kumaş ar-gesi önemlidir. Trend takipçiliğinden, trend belirleyici (trend setter) olmaya yönelmek hedefimiz olmalıdır. Tasarımcı trendleri kopyalamak yerine hedef pazarına göre kreatif bir şekilde yorumlamak zorundadır. İki tasarımın birbirinden farklı olduğunu ispat etmek için daha önce 7 yerde farklılık olduğunu ispat etmek gerekirdi. Günümüzde bu 12’ ye çıkarılmıştır. Deri firmalarına tasarım hazırlarken müşterilerimizin tercihlerini, trendler cerçevresinde yorumlayarak satılabilir koleksiyonlar hazırlıyordum. İtalyan rakiplerimizin bulunduğu piyasada tasarımlarımın satışı 2.5 – 3 milyon U.S.D civarında gerçekleşiyordu. İyi bir tasarımcı trendi önceden sezen ve yorumlayabilendir. Sektörde defilelerin trend oluşumunda önemi vardır. Tasarım markaları o sezon sundukları tasarımların yanında küçük bir bölümü satış amaçlı olmayan kreatif tasarıma ayırırlar, bu gruba giriş yapan tasarımlar Entrance makers denilir. Bu bir sepete tasarımcılarını farklı tasarımlar atması gibidir. Beğenilen, ilgi çeken tasarımlar sektör tarafından kabul görerek bir sonraki sezonun trendlerinden birisi haline gelir.
87
88
PANORAMA
Fig. 1: yeni Biaxtronic ® CO The new Biaxtronic ® CO
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Markete uygun bir şekilde katmanlara atkı yerleştirme KARL MAYER MALIMO son gelişmesiyle büyük bir sinerjik efekt kulkanma potansiyeli göstermektedir. Bu teknik tekstilde uzmanlaşmış tekstil makinesi üreticisi RS MSUS-V makinesinin anahtar parçası ile çift eksen teknolojisini birleştirdi ve katmalar doğrultusunda atkı atabilen çift eksenli makineler geliştirildi. Bu yeni teknoloji Biaxtro-
nic ® CO (Fig. 1) olarak biliniyor. Konvensiyonel modellere göre bu yeni üretilen makine maliyeti azaltmaktadır ve ayrıca çalıştırma ve bakım sırasında avantajlar sağlamaktadır. Ancak tüm bunların dışında, özellikle Çin rüzgar türbin marketi için önemli bir avantaj olarak ürün kalitesini değiştirmiştir. Çok eksenli rüzgar türbin bıçağı
PANORAMA
89
Weft insertion in line with the courses to suit the market the courses. This new innovation is known as the Biaxtronic ® CO (Fig. 1). Compared to the conventional version, this new composite machine offers an improved cost:benefit ratio and advantages in terms of its operation and maintenance. But above all, the quality of the product has changed – an important advantage, particularly for the Chinese
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
A great deal of potential lies in exploiting synergistic effects - as the latest development from KARL MAYER MALIMO shows. This textile machinery manufacturer, which specialises in technical textiles, has combined the key components of its RS MSUS-V machine with biaxial technology and developed a biaxial machine featuring weft insertion in line with
90
PANORAMA
üreticileri, örme işlemi sırasında parçalanmayan atkı atacak bir yapı istemektedirler. GENEL TEKSTİL ÖZELLİKLERİ Bütün ilmekle örülen çift eksenli tekstillerde olduğu gibi, Biaxtronic ® CO makinesinde üretilen kumaşlarda sıfır atkı yatırımı ve atkı ipliği kullanarak üretim yapılır ancak gerekirse zemin oluşturması için dokunmamış kumaştan veya parçalanmış camdan oluşan mattan bir tülbent kullanılabilir. İki güçlendirici iplik sistemi tamamen düz ve paralel bir şekilde açılar 0 ve 90 derece olacak şekilde yerleştirilir ve birbirlerine ilmeklerle tutturulur. Bu sayede yapıdaki dayanıklılığı azaltan ve esnemeye sebep olan farklılaşmalar engellenir. Piyasadaki çoğu makine, bu makinede olduğu gibi katmanlar doğrultusunda atkı atma yapamazlar. Bu yolla atkı iplikleri parçalanmaz ve zarar görmez.Ayrıca konvensiyonel malzemeler kullanıldığında daha güçlü bir yapı sağlar. Bir diğer özelliği ise aynı dayanıklılık değerlerini farklı iplik kombinasyonlarıyla sağlayabilmesidir. İplikler arasındaki boşluklar sıfır atkı yatırımı ve ince atkı iplikleriyle doldurulur.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
TEKNİK ÖZELLİKLER The Biaxtronic ® CO makine 100”, 101” ve 102” genişliklerinde çalışabilir. Geyc standartları ise E 5, E 6, E 7 ve E 10fur. Ayrıca KAMCOS ® sistem, maksimum 3 desen diskli N-drive,12.1”
Figs. 2 + 3: dört adet sıfır dolgu ( zero inlays ) besleme birimi 2 + 3: Feeding-in of the zero inlays via four delivery units
wind turbine market. There, manufacturers of multiaxial structures for the blades of wind turbines want a construction containing weft yarns that are not pierced during the knitting process General textile characteristics As with all stitch-bonded biaxial textiles, the fabrics produced on the Biaxtronic® CO are made up of zero inlays and weft yarns and, if required, an additional base web, such as a chopped glass strand mat or a nonwoven. The two reinforcing yarn systems are inserted absolutely straight and parallel at angles of 0 and 90º and fixed in place by stitches. This avoids variations caused by the construction, which lead to loss of strength and undesirable stretching with woven fabrics. Most machines on the composites market operate on the basis of weft insertion that is not in line with the courses but, with this new technology, the weft yarns are inserted in line with the courses. The weft yarns are not pierced or damaged. On the one hand, this enables higher strength levels to be achieved when using conventional materials. On the other hand, new yarn combinations can be used for the same strength values, e.g. a heavy zero inlay layer with very thin weft yarns with defined spaces between the yarns. Technical features The Biaxtronic ® CO is available in working widths of 100”, 101” and 102”. The gauges available as
92
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
lik dokunmatik ekranlı çalıştırma sistemi ve bir ya da iki çerçeveli çözgü bobin sistemi bulunmaktadır. Her çözgü bobininde otomatik olarak kontrol edilen çözgü sarma sistemi bulunmaktadır. Konik çözgünün maksimum tabla çapı 32”dir. sıfır atkı yatırımı elektirikle çalıştırılan bir silindir sitemiyle cağlıktan aktarılır (Figs. 2 + 3). Test edilmiş ve denemiş MSUS sistemi atkı atmadan sorumludur. Cağlıkta 24 adet iplik bulunmaktadir bu iplikler taşıyıcı zincirin kancalarına aktarılmaktadır (Fig. 4). Tamamlayıcı yatırma parçası atkı yatırma parçasının kafasını çalıştırmaktadır. Bu parça ipliklerin aynı gerginlikte ve hızda alınmasını sağlar. İplikler örme bölgesine taşıyıcı zincirle taşınır. Örme elementleri ise atkı atmalı çözgü makineleri ile benzerlik göstermektedir ve birleşik iğne, tel kapatma barı, aşırtma platin rayı, sıfır atkı yatırımı barı, destek raylarla sayaç tutma barı ve ilmek oluşumu için bir ya da iki adet yönlendirici bar bulundurmaktadır (Figs.5). Her iplik kumaşı oluşturmak için örme noktasında kumaşa ilmek olarak bağlanır. 3 adet silindir örme bittikten sonra kumaşı makineden ayırmada görevlidir. Kumaş makineden ayrılırken yığma bölgesinin önünde yeralan kesme mekanizması ile şeritler halinde kesilebilir. En fazla 18 parçaya kesilebilir. Senkronize veya tork kontrollü yığma bölgesi silindir başına 4 tona kadar kumaş toplama kapasitesine sahiptir. Silindirlerin maksimum çapı 1,170 mmdir.
Fig. 4: tam olarak ve hassas bir şekilde yerleştirme sağlayan atkı yatırma aleti Weft laying device with yarn guide elements for accurate and gentle positioning of the yarns
Fig. 5: Örgü noktasının yandan görünümü Side view of the knitting point
standard are E 5, E 6, E 7 and E 10. The standard features also include the KAMCOS ® system, an N-drive with a maximum of three pattern discs, an operating interface with 12.1” touchscreen monitor, and a warp beam frame with one or two warp beam positions. An electronically controlled yarn let-off drive is available for each mounted warp beam. The maximum flange diameter of the sectional warp beams is 32”. The zero inlays are delivered via electrically driven delivery rollers from creels (Figs. 2 + 3). The tried-and-tested MSUS system is responsible for weft insertion: the weft laying device draws 24 reinforcing yarns from the weft creel and inserts them into the hooks of a transport chain (Fig. 4). A complementary laying device runs ahead of the weft-laying device, which ensures that all the yarns are taken off at the same tension and speed. The yarn layers are fed to the knitting point via the transport chain. The knitting elements are also similar to those of a weft-insertion warp knitting machine, and include a compound needle and closing wire bar, knockover sinker bar, zero inlay bar, counter retaining bar with support rail, and one or two ground guide bars for stitch formation (Figs.5). Every yarn is tied-in in a stitch at the knitting point to bond the structure of the textile. An electronically controlled 3-roller system is responsible for takedown of the final reinforcing textile. The panel fabric can be cut into strips by a cutting mechanism located in front of the batching unit. It can be cut into a maximum of 18 pieces. A synchronised or torque-controlled batching unit with a capacity of up to 4 tonnes per roll is available for fabric take-up. The maximum diameter of the roll is 1,170 mm. Optimum output and quality The Biaxtronic ® CO combines the latest materials with complex design solutions, especially in terms of the drive technology and the weft insertion system. These optimised features en-
94
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
OPTİMUM ÜRETİM VE KALİTE The Biaxtronic ® CO çalışma ve atkı atma sistemi ile en son materyalleri kompleks dizaynlarla birleştirir. Bu optimize eldilmiş özellikler makinenin hızın 1,400 min-1 kadar ve maksimum üretimin 6.5 m/min kadar ulaşmasını sağlamaktadır. Ayrıca atkı yatırma frekansı oldukça yüksektir. Biaxtronic ® CO yüksek hızına rağmen yüksek kaliteli ürünler üretmektedir. Kesilmiş cam parçaları devamlı olarak iplik katmanlarına besleyen bantlarla, hatasız üretim sağlar. Bu sistem cam matların atkı katmanlarından ayrı tutulmasını sağlar. Gelişmiş atkı yönetim sistemi ile Biaxtronic ® CO makinesinde üst kalite üretimi sağlanır. Tamamlayıcı yatırma aleti ile ipliklerin birbirlerine 90 derece olacak şekilde dikkatlice yerleştirildiği görülmektedir. Atkı yatırma sistemi ipliği makineye üzerindeki gerginliği azaltarak beslemektedir. İpliklerin birbirinden ayrı tutulmasına dikkat edilerek dört farklı besleme biriminden sıfır dolguları (zero inlay) beslenmektedir. Ağır malzemeler kullanıldığında bu gerekli bir özelliktir. Biaxtronic ® CO bu özellikleri 18 ile 20 Kasım tarihleri arasında KARL MAYER tarafından Changzhou City’de herkese açık bir davetle tanıtıldı. Müşterilerin tepkileri KARL MAYER’in yeni geliştirdiği makinesinin market gereklerini tam olarak sağladığını göstermektedir.
Fig. 6: halka açık davette Taishan Fiberglass and Zhangjiakou Dawei şirketlerinden gelen tüketiciler Visitors from the companies Taishan Fiberglass and Zhangjiakou Dawei at the open-house event for introducing the Biaxtronic ® CO in China
able this high-performance machine to reach speeds of up to 1,400 min-1 and to achieve maximum production rates of 6.5 m/min. The weft laying frequencies are also extremely high. The Biaxtronic ® CO produces top-quality products, despite its high speeds. In particular, the continuous transport belt for feeding the chopped glass strands under the yarn layers produces textiles with no faults. This system guarantees that the chopped glass strand mat and the weft layer are kept separate at all times. With its intelligent weft yarn management system, the Biaxtronic ® CO also produces a top-quality product: the 90º reinforcing yarns are inserted accurately and handled gently, thanks to the use of a complementary laying device as a yarn compensator. Yarn feed at the weft-laying device has also been improved to further reduce stressing of the yarns. Feeding-in of the zero inlays has also been improved, i.e. the use of four separate delivery units ensures that the individual yarns are kept separate – a necessary requirement in view of the heavy weights involved. A taste of its skill offered the Biaxtronic ® CO during an open-house event held from 18. to 20. November 2014 at KARL MAYER (China) Ltd. in Changzhou City. The customers’ response to this newcomer was very good; showing that KARL MAYER’s latest development fully satisfies the market requirements.
96
PANORAMA
Stoll moda ve teknoloji Stoll Fashion & Technology
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Stoll Moda ve Teknoloji, düz örme makine üreticilerinin öncüleri arasında yer alan H. Stoll GmbH & Co. KG’nin önemli bölümlerinden biridir. Bu bölüm moda tasarımcılar ve desen teknisyenleri için trend belirleyen uygulamaları yaratmak adına moda ve tekniği bir araya getirir. Geliştirilen fikirler moda ve market trendlerine cevap verecek şekilde geliştirildikten sonra patenti Stoll’a ait olan örme teknolojisi kullanılarak üretilir. Moda ve Teknoloji departmanı çalışanları uluslararası örme ağıyla bağlantıda kalmaktadır ve bu, onların basit örme temelleri üzerinde yeni desen ve moda trendleri yaratmalarına imkan sağlamaktadır. Moda şirketleri ve tasarımcıları kendi koleksiyonları için bu tasarımlardan ilham alabilir. Benzersiz örme ürünlerin tasarımları, Stoll marka örme teknolojisini yeni kumaş ve desen trendleriyle birleştirmenin
Stoll Fashion & Technology is an important department of H. Stoll GmbH & Co. KG, a leading international manufacturer of flat knitting machinery. This department is where fashion and technique combine to create many different trend-setting applications for both fashion designers and patterning technicians. The ideas will be developed in response to fashion and market trends and then produced using Stoll’s patented knitting technology.The employees of the Fashion & Technology Department are in touch with the global knitting network which enables them to create new patterning and fashion trends on a regular basis. Fashion companies and designers can take inspiration from these designs for their own trend collection. The creation of new and unique knitted articles results from a combination of the latest fabric and patterning trends with the
PANORAMA
bir sonucudur. Bu departman aynı zamanda yeni örme ekipmanları ve süreçleri geliştirerek bunları Stoll marka düz örme makinelerine uyarlamaktadır. Stoll, endüstrideki firmalara, moda ilhamı edinmek adına birçok kaynak sunmaktadır. Stoll Trend Koleksiyonu yılda birkaç kez sergilenir ve firma tarafından üretilen en son desen ve örme yeniliklerini içermektedir. Bu broşürler birçok uluslararası fuara dağıtılır ve birçok pazarlama kuruluşunun standlarında yer alır. Stoll en son trend desenlerden yıllar öncesine ait olan desenlere kadar tüm örneklerin içinde yer aldığı bir arşive sahiptir. Stoll’un online desen mağazası bu desenlerin indirilerek görüntülenmesine ve üzerlerinde bireysel geliştirilmeler yapılmasına imkan sağlamaktadır. Stoll Örme ABC VE Stoll Desen Kitaplığı gibi Stoll’un mühendislik araçları, moda tasarımcıları ve firmalar için yararlı ve değerli birer kaynaktır. Departmanın birçok aktivitesi Almaya’nın Regutlingen kentinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde yer alan showroom ve stüdyolarında gerçekleştirilmektedir. Burada en son Tren Koleksiyonları ve desen arşivi görülebilir. Ayrıca burası örme giyim tasarımcılarına, moda kuruluşlarına ve kumaş teknisyenlerine, eğer örmeyle ilgili fikirlerini gerçekleştirme konusunda soruları varsa destek sunmaktadır. Sonucunda geliştirilen fikirlerin genellikle gerçeğe dönüştüğü görülür.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
abilities of Stoll knitting technology. The Fashion & Technology Department also continues its’ original function to develop innovative knitting technology equipment and processes which would then be applied to Stoll flat knitting machines. Stoll offers several resources of fashion inspiration for members of the industry. The Stoll Trend Collection is produced several times per year and shows the current pattern and knitting innovations that Stoll is promoting. These brochures are distributed during international exhibitions and are available in the showrooms of numerous marketing organizations. Stoll maintains an extensive pattern archive which consists of patterning samples ranging from the latest trends to samples that are several decades old. The online Stoll pattern shop provides these patterns to download for viewing or individual development. Stoll’s engineered tools, such as the Stoll Knit ABC and the Stoll Pattern Library, are useful and valuable sources of information for fashion designers and agencies. The many activities of Fashion and Technology are performed in the studios and showrooms based in Reutlingen, Germany and Manhattan, New York USA. Here, the current Trend Collections and patterning archive can be viewed. This is also where support is offered to knitwear designers, fashion companies and patterning technicians if they have any questions about the realization of knitting ideas. As a result, it is very common to see fashion concepts become knitted reality.
97
100
PANORAMA
Hint tekstil endüstrisi için gelişme yolları Pathways to prosperity for India’s textile industry Hint tekstil üreticilerinin karşılaştıkları zorluklar hakkında ellerinde bir tablo ve gelecekte yapacakları gelişmeler için izleyecekleri yollar var. Bu cümle Goa’da düzenlenen üç günlük USTER ® KALİTE ÜNİVERSİTESİ 2014’ ün bir mesajıdır. Tekstil endüstrisi ulusal ekonomi için çok önemlidir ve pamuk baskın elyaftır.Bütün tekstil zincirindeki aktivitelerle, Hindistan ölçek ekonomisi üzerindeki rekabeti ve pamuğun ham halinden kumaş üretimine kadar kaliteyi etkileyen unsurları geliştirme üzerine odaklanmıştır. Özellikle pamuğun toplanmasına ve çırçırlamaya, yabancı maddeleri azaltmak
USTER ® QUALITY UNIVERSITY 2014 ‘te panel tartışması
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Panel discussion at USTER ® QUALITY UNIVERSITY 2014
India’s textile producers have a clear picture of the challenges they face, and a determination to make the improvements needed along the pathways to future prosperity. That was the message from the three-day USTER ® QUALITY UNIVERSITY 2014 event, held in Goa recently. The industry is crucial to the national economy and cotton is the dominant fiber. With activities across the entire textile value chain, India is focused on improving competitiveness through economies of scale and quality-enhancing measures from cotton field to finished fabric. Special attention is aimed at raw cotton harvesting and ginning, to reduce contamination. Greater automa-
PANORAMA
tion in manufacturing, increased use of yarn quality control technology and international market targeting are among key priorities. USTER’s second Quality University attracted 24 high-level participants, including owners and directors of 19 mills from Gujarat, one of India’s most important textile regions. The theme of the event, from December 5 to 7, was ‘Opportunities and challenges for the Indian textile industry’. Delegates discussed the major issues for the industry’s future prosperity, with a panel of experts offering valuable insights.
Soldan sağa: Thomas Nasiou, Uster Technologies Ltd. Tekstil Teknolojisi Bölüm Başkanı; Ashok K. Sharma, Alliance Technocrats Pvt. Ltd. Müdürü; Dr. Anil K. Sharma, Ahmedabad Textile Industries Research Association Direktörü; Kaushik Dave, Gujarat Hyspin Pvt. Ltd. İdari Müdürü; V.R. Rathnam, Uster Technologies Hindistan Başkanı From left to right: Thomas Nasiou, Head of Textile Technology Uster Technologies Ltd.; Ashok K. Sharma, Director Alliance Technocrats Pvt. Ltd.; Dr. Anil K. Sharma, Director Ahmedabad Textile Industries Research Association (ATIRA); Kaushik Dave, Managing Director Gujarat Hyspin Pvt. Ltd.; V.R. Rathnam, Head Uster Technologies India.
için ayrıca önem verilmektedir. Üretimi daha otomatik bir hale getirmek, iplik kalite kontrolünü sağlayan teknolojileri arttırmak ve uluslararası marketleri hedef almak birinci öncelikler arasındadır. USTER’in 2. Kalite Üniversitesi’ne aralarında Hindista’nın en önemli tekstil bölgesi olan Gujarat’dan 19 tesis sahibi ve yöneticisinin bulunduğu 24 katılımcı katıldı. 5 ile 7 Aralık arasında gerçekleşen etkinliğin teması Hint endüstrisinin fırsatları ve zorluklarıydı. Delegeler, uzmanların değerli bilgiler paylaştığı panellerle endüstrinin geleceğini tartıştı. ÇOK YÜZLÜ GELİŞİM PLANI Uster Teknolojileri’nin daveti ile İsviçre’den ve Hindistan’daki ofislerinden; Ahmedabad Tekstil Araştırma Birliği (ATIRA) yöneticisi Dr. Anil K. Sharma, Alliance Technocrats Pvt. Ltd. Yöneticisi Ashok K. Sharma, Gujarat Hyspin Pvt. Ltd. Yöneticisi Kaushik Dave ve Uster Teknolojilerinin tekstil teknoloji yöneticisi Thomas Nasiou katılımlarıyla gerçekleşti. Paneldeki tartışmalar Uster Teknolojileri’nin Hindistan
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Multi-faceted improvement plans The panel, invited by Uster Technologies, Switzerland and its Indian office, comprised: Dr. Anil K. Sharma, Director Ahmedabad Textile Industries Research Association (ATIRA); Ashok K. Sharma, Director Alliance Technocrats Pvt. Ltd.; Kaushik Dave, Managing Director Gujarat Hyspin Pvt. Ltd.; and Thomas Nasiou, head of textile technology at Uster Technologies. The discussions were moderated by V.R. Rathnam, Head Uster Technologies India. Panelists outlined their views on raw material issues, manufacturing and yarn trends. Rather than one major problem, the areas acknowledged as requiring improvement cover several aspects of the industry’s activities, and a number of projects are already tackling some of these. Even in an age ruled by technology, it was stressed that human factors were still critical for success in Indian textiles.
101
102
PANORAMA
yöneticisi V.R. Rathnam, Head Uster Technologies tarafından modere edildi. Katılımcılar hammadde, üretim ve iplik trendleri hakkında görüşlerini belirtti. Bir probleme odaklanmak yerine, endüstri aktivitelerinde gelişme gerektiren birkaç durum hakkında bilgi edinildi ve projelerdaha şimdiden ele alındı. Çağın kuralları teknoloji tarafından belirlense bile, insan faktorü hala Hint tekstil endüstrisinin başarısı açısından önemlidir.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
ÜRETİM ZİNCİRİ BOYUNCA KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR Hindistan’da tekstil zincirinin her aşaması gerçekleşmektedir ve ulusal iş gücünün büyük bir bölümü bu sektörde çalıştırılmaktadır. Pamuk en önemli elyaf olarak yerini korumaktadır ve Hindistan’daki pamuk yetiştirme kapasitesi global marketteki başarıya neden olur. Ancak örme ve apre gibi üretim akışındaki yatırımlar arttırılması ve kalitedeki iyileştirmeyle birlikte, bu güç bütün endüstriyi geliştirme kampanyalarında kullanılması arttırılmalıdır. Bu yolla, endüstri daha büyük ölçekli ekonomilere ulaşır ve uluslararası rekabet arttırılır. PAMUKTAKİ YABANCI MADDE PROBLEMİNİ ELE ALMAK Açık ara Hint pamuklarının devam eden problemi yabancı madde içermesi ve bu problem Kalite Üniversitesi’nde tartışıldı. Çırçırlama bu konudaki önemli olan tek kısım ama buradaki kalite iplik üreticileri tarafından beklenen kalitenin altında kalmaktadır. Hindistan endüstrinin ihtiyaç duyduğundan daha fazla çırçırlama kapasitesine sahip ve son yıllarda kalitesinin dikkate alınması şimdiden küçük etkiler göstermeye başladı. Endüstrinin içindeki insanlar çöp miktarının aratmakta olduğunu çok iyi bilmektedir. Bu da üretilen iplin ve ham pamuğun fiyatını düşürmektedir ve üreticiler bu soruna çaresizce çözüm aramaktadır. Hatta daha temiz pamuk için çırçırlama harcamalarını arttırmayı göze almaktadırlar. Ayrıca Hindistan belirli birkaç soruna daha sahiptir. Bunların arasında, pamuk tarlalarının büyüklüğü ve doğal şartlar nedeniyle bazı durumlarda makine ile pamuk toplamanın imkansız hale gelmesidir. Elle toplama daha fazla kalite sağlama potansiyeline sahiptir ancak toplayıcılar ara sıra istenmeyen karışımları ve maddeleri engellemek için kullanılan doğru saklama teknikleri konusunda dikkatsiz davranmaktadırlar. İyi haberse şu, toplamadan çırçırlamaya kadar dikkat, eğitim ve danışmayla önemli gelişmeler sağlanabilir. Örenekler şunu gösterdi ki üreticilerin daha iyi anlaması ve uygulamasıyla gelişme kaydedildi ama gerçek bir ilerleme zaman alacak.
Challenges along the entire value chain India covers every stage of the textile value chain, providing employment for a large share of the nation’s total labor force. Cotton is sure to remain the most important fiber, and the large cotton-growing capacity in India forms a solid basis for the entire sector’s success on global markets. But there should be increased efforts to use this strength as part of an added-value campaign spanning the whole industry, with an emphasis on quality and increased investments in downstream processes such as knitting and finishing. In this way, the industry would achieve greater economies of scale and improve its overall competitiveness internationally. Tackling cotton contamination By far the biggest negative for the image of Indian cotton is the continuing problem of contamination, and this topic was discussed extensively at the Quality University. Ginning is only part of the story, but quality here is still falling short of the standards required by spinners. India has more ginning capacity than the industry needs, and even a renewed focus on quality in recent years has made little impact so far. As industry insiders know only too well, trash content has actually been increasing. This tends to lead to lower prices for both the raw cotton and the yarns made from it, and spinners are desperate for a solution, even if it means paying more to the gins for cleaner cottons. India also has some specific issues, arising from the nature and size of the cotton fields, which make machine-harvesting difficult or impossible in many cases. Hand-picked cotton has the potential for better quality, but often the pickers are unaware of the correct segregation and storage routines to avoid unwanted mixing and contamination. The good news is that significant improvements are achievable, from picking to ginning, with proper attention, training and consultation. Examples have shown that real improvements are possible as the spinners’ requirements are better understood and implemented – but it will take time. Automation – and human skill shortages Even mills with the latest machinery and quality control instruments installed will find manufacturing challenging. People are at the root of the problem, as skilled labor is scarce. Panelists at the Quality University mentioned skill development initiatives coming from the government, although implementation is taking time. Developing the entire value chain is important. At the moment there are gaps in fabric production, processing and garment making, while spinning has large capacities. Each stage in the production chain must work in unison to achieve consistent quality – which is still a big issue.
104
PANORAMA
OTOMOTİKLEŞME VE İNSAN BECERİLERİNDE AZALMA Son teknoloji makineler ve kalite kontrol ekipmanlarıyla dolu tesisler bile üretim zorlukları çekmektedir. İnsanlar beceri eksiklikleriyle bu problemin köklerini oluşturmaktadır. Panel katılımcıları, uygulaması zaman alsa da devletin becerileri geliştirmek için bir girişimde bulunacağından bahsettiler. Bütün üretim zincirini geliştirmek önemlidir. Şuan da iplik üretiminde geniş kapasiteler varken, kumaş üretimi ve konfeksiyonda açıklar bulunmaktadır. Tutarlı bir kalite için bütün aşamalarda eşitlik sağlanmalır ve bu hala büyük bir problemdir.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
GELECEĞE BAKIŞ – İPLİK TRENDLERİ İplik alıcıları fazla bir şekilde daha az yabancı madde, CLASSIMAT® hatası ve güçlü CV bulunduran ürünlere talepte bulunmaktadır. Bu parametreler kalite için başlangıç noktasıdır. Trendler şunu göstermektedir; Ne 26 ve Ne 40 arasındaki iplikler gelecekte daha fazla öneme sahip olacaktır. Özellile kompakt iplikler olmak üzere örme ipliklere olan talep artmaktadır. Gujarat’in tekstil üreticilerinin global marketteki gücü ve rekabet avantajlarına bakıldığında, Çin’in durumunun altı çizilmiştir. Üretim burada gelişirke fazla maliyetle boğuşmaktadır. Bu yüzden daha fazla iplik üretimini amaçlar. Türkiye ve Vietnam’da önemli iplik üreticileri arasındadır. Hint tekstil üretimdeki kavrama ve beceri geliştirmesiyle desteklendiğinde, bu üreticilerle rekabet etmek gelecek için bir fırsat olacaktır. Panel katılımcıları ayrıca şunu belirtti; Hindistan Gujarat’ın başlıca ürünleri arasında yer alan S6 pamuk ve iplik marketi özel bir kampanya ile maksimize etmelidir. YÖNETİ VE TEKNİK UZMANLIK USTER® Kalite Üniversitesi’ndeki delegeler, fikir alışverişi için birçok fırsat buldu, eksper tartışmalarda kendi işlerini ve teknik işleri için bir ölçüt oluşturdular ve gelişim potansiyellerini keşfettiler. Gujarat’dan gelen üreticiler kaliteyi ve kar eldesini göz önünde bulunduran üretim yönetimi ile ilgili birçok özel sunum dinlediler. Tüm aşamaları ile üretim hattının nasıl çalıstığı pratik örneklerle bu sunumlarda açıklandı. Ayrıca paneller üretime katılmanın gereklerini anlatan oturumlar düzenlendi. Katılımcılar kendi işlerini geliştirmeye yardım edecek bilgiye sahip olan bazı önemlininsanlarla bu panellerde yüz yüze konuşma fırsatı buldu. Uster Teknolojileri’nin başı Thomas Nasiou bu etkinliğin amacını ve getirilerini şöyle özetledi: “2. USTER® Kalite Üniversitesi ile amacımız, kalite standatları olan bir üretimin ne demek olduğunu ve optimum kar ile kalite sağlamayı anlatmaktı. Uzmanlarla panellerde bu konuları tartışmak, tecrübeleri paylaşmak ve dünyanın het yerinden gelen üreticilerle pratik yapmak şüphesiz bunu yapmanın en iyi yoluydu.”
A look into the future – yarn trends Yarn buyers are increasingly demanding lower values for imperfections, contamination, CLASSIMAT® faults and strength CV. These parameters are the starting point for quality. Trends show that coarse and medium counts from Ne 26 to Ne 40 will be most important in future. Knitting yarns are also attracting greater demand, especially compact core yarns. Looking at the competitive advantages and strengths of the Gujarat textile producers in global markets, the panel highlighted the situation in China. Spinning in the People’s Republic is upgrading, but struggling with high costs, so the mills are aiming at higher value yarn production. Turkey and Vietnam were also identified as important yarn-producing countries. Competing with these three major producers would be an opportunity for the future, supported by the textile understanding and entrepreneurial skills of the Indian textile manufacturers. The expert panelists also proposed that India should maximize the market appeal of S6 cotton and yarn – premium products from Gujarat – through a special branding campaign. Vital interface: management and technical expertise Delegates at the USTER ® QUALITY UNIVERSITY took the many opportunities for networking and expert discussions to benchmark their own business and technical operations against best practice – and to explore their improvement potential. The spinners from Gujarat were able to hear special presentations on spinning mill management with quality in mind, with special emphasis on improving profitability and optimizing quality. Practical examples of how these guidelines work in mill processes from bale through to winding complemented these presentations, alongside the panel discussions and interactive sessions focused on the specific needs of the participating mills. The delegates welcomed the chance for face-to-face meetings with some of the sector’s most influential and knowledgeable figures, helping to extend their own business expertise and confidence. Thomas Nasiou, head of textile technology at Uster Technologies, summarized the aims and outcomes of the event: “Our objective with the second USTER ® QUALITY UNIVERSITY was to share what it means to run a spinning mill with a quality mindset, to achieve optimum results in both profitability and quality. Interacting with experts in the panel discussions and discuss experiences and best practices of spinning mills from around the globe was certainly a most valuable and well appreciated way of doing that.”
106
PANORAMA
Moda duo core iplikler:
Mükemmel splayslı ve bobinli Fashionable dual core yarns:
Perfectly spliced and wound
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Üç bileşenden oluşan yeni bir tür olan duo core iplikler şimdilerde moda trendine hakim. Elastik core ipliklerin rahat giyim özelliklerini yüksek biçim stabilitesiyle birleştiriyorlar. Bunların üretimi henüz eğirme aşamasında bile oldukça zorludur. Ama splays sürecinde istedikleri son derece yüksek taleplerdir. Duo core iplikler Autoconer’da mükemmel bir şekilde islenebilir. Duo core iplikler, şimdiye deki piyasada yer edinmiş core ipliklerin aksine üç bileşenden oluşur: bunlar çoğunlukla bir elastik poliüretan filament, örneğin Lycra ®, creora ® veya INVIYA® I-300 gibi; bir çoklu filament, örneğin Lycra ® T400 ® gibi ve çoğunlukla pamuk olan kesik elyaftan bir ko-
Novel dual core yarns comprising three components are currently in vogue. They combine the pleasant wear properties of elastic core yarns with high dimensional stability. The production of these yarns is a challenging process even at the spinning stage, but they make particularly high demands on the splicing process. Dual core yarns can be processed superbly on the Autoconer. In contrast to the core yarns established hitherto on the market, dual core yarns consist of three components: a mostly elastic polyurethane filament such as Lycra ®, creora ® or INVIYA® I-300, a multifilament such as Lycra ® T400 ® and the sheath material of staple fibres, mainly
PANORAMA
cotton. They are required for denim applications and spun in suitable counts. The complex yarn structure presents a particular challenge to the splicing process when winding. The staple fibre sheath on the dual core yarn is proportionately much thinner than for single core yarns, for example 70:30 instead of 95:5. A good spliced joint is only obtained if the elastic core does not spring back when cut and the filaments are once again uniformly sheathed by the staple fibres following splicing. Here the Autoconer can play optimally to its strengths in splicing. The dual core spliced joints on the Autoconer X5 produce a joint that is identical to the yarn. They have the same elasticity as the yarn, as both filaments can be joined reliably to one another. They are visually inconspicuous, as the sheath fibres securely cover the filament core. Uniform dyeing of the yarn with the resulting top quality of the final article is assured, as are maximum efficiency and processing reliability in warping and weaving. Preconfigured piecing cycles and coordinated splicing components The splicer in the Autoconer has single-motor control, so the timing in the splicing process can be optimally adapted. Following the cut, the dual core yarn is fixed quickly and securely. The opening and splicing times are coordinated to one another so that no yarn element is lost. The piecing cycle is optimised for the splicing of core and dual core yarns and can be selected simply at the Informator at the touch of a button. For denim dual core applications, the Schlafhorst technologists recommend the injection splicer with elastic module and setting and the LC5 / 2.5 EB2 prism as a set. The opening tube is chosen to suit the yarn structure. Fine-tuning is possible at the Informator by setting the optimal opening and splicing parameters.
ruyucu materyaldir. Bunlara çoğunlukla denim uygulamaları için gereksinim duyulur ve uygun inceliklerde eğrilirler. Karmaşık iplik yapısı bobinlemedeki splays işlemi için son derece zorlayıcıdır. Duo core iplikteki kesik elyaf kılıfı tekli core ipliklerdekine kıyasla çok daha incedir, örneğin 95:5 yerine 70:30. İyi bir splays bağlantısı ancak elastik çekirdek, kesme sırasında geri kaçmadığında ve kesik elyaflar splays işleminden sonra filamentleri homojen bir şekilde sardığında elde edilir. Autoconer bu aşamada splays işlemindeki gücünü en iyi biçimde gösterebilir. Autoconer X5’in duo core splaysları ipliğe eşdeğer uygulanır. İplikle aynı elastikiyete sahiptirler, çünkü her iki filament güvenilir şekilde birbirine bağlanır. Optik açıdan göze çarpmazlar, çünkü koruyucu elyaflar filament çekirdeği güvenle örter. Bu sayede ipliğin homojen şekilde boyanması ve bu sayede en yüksek son ürün kalitesi garanti edilir, aynı şekilde çözgü ve dokumadaki en yüksek düzeyde verimlilik ve isleme güvencesi gibi. ÖNCEDEN KONFİGÜRE EDİLMİŞ, KUMANDA AKIŞLARI VE EŞGÜDÜMLÜ SPLAYS ELEMANLARI Autoconer’in içindeki splayser tekli motorla kontrol edilir. Böylece splays sürecindeki zamanlama en iyi şekilde adapte edilebilir. Duo core iplik kesildikten sonra hızla ve güvenle sabitlenir. Açma ve splays zamanları, hiçbir iplik payı kaybolmayacak şekilde birbiriyle uyumlaştırılmıştır. Kumanda akışı core ipliklerin ve duo core ipliklerin splays işlemi için optimize edilmiştir ve Informator üzerinden bir düğmeye basılarak seçilebilir. Schlafhorst teknoloji uzmanları denim duo core iplik uygulamaları için set olarak elasto yapı grubu ve elasto ayarları olan enjeksiyon splayseri ve LC5 / 2,5 EB2 prizmayı öneriyorlar. Açma borucuğu iplik yapısına uygun olarak seçilir. Açma ve splays parametrelerinin Informator üzerinden en uygun şekilde ayarlanmasıyla ince ayar yapılabilir. AUTOCONER BOBİNLEME VE SPLAYS SÜRECİ KALİTE VE GÜVENLİK SAĞLAR Schlafhorst müşterileri, Autoconer X5 ile duo core iplikleri eğirirken kusursuz sonuçlar elde ederler:
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Autoconer winding and splicing process ensures quality and reliability When winding dual core yarns on the Autoconer X5, Schlafhorst customers achieve perfect results, as the following example from the production of a leading denim manufacturer demonstrates. The company winds CO/PES/ elastane, a typical dual core denim yarn, in a count of Ne 16. The Autoconer is configured as follows: • Direct link to Zinser 351 ring spinning machine with core yarn device • PreciFX • Injection splicer • Prism: LC5 / 2.5 EB2 • Ceramic shears • Elastic splicer setting: SAURER AG Bleikenstr. 11 9630 Wattwil Schweiz. In this linked system the Autoconer X5 produces visually perfect spliced joints with an excellent, wholly uniform appearance. At 95-98% the average splice strength attains nearly the same
107
108
PANORAMA
Lider denim üreticilerinden birinin üretiminden verilen aşağıdaki örnek bunu belgeliyor: Ne 16 inceliğinde tipik bir duo core denim iplik olan CO/ PES/elastan bobinleniyor. Autoconer’ın konfigürasyonu aşağıdaki gibidir: • Core iplik donanımlı Zinser 351 ring iplik eğirme makinesiyle doğrudan linkli • PreciFX • Enjeksiyon splayser • Prizma: LC5 / 2,5 EB2 • Seramik makaslar • Elasto splayser ayarı. Autoconer X5 bu link tesiste tamamen homojen, mükemmel bir dış görünümde, optik bakımdan kusursuz splays bağlantıları elde ediyor. Ortalama splays mukavemeti %95-98 ile neredeyse ipliğin mukavemetine ulaşıyor. Boyanan dokumanın renk izlenimi mutlak derecede kusursuzdur. RİNG İPLİK EĞİRME MAKİNESİYLE LİNKLİ MÜKEMMELİYET Ring iplik eğirme makinesiyle doğrudan linkli haldeyken bobinleme standartları bir basamak daha yüksektir. Autoconer bu engeli kolayca aşar ve eğirmeden henüz çıkmış canlı ipliği zarar vermeden ve güvenilir biçimde işler. Kopslar, iplik ucu güvenli bir şekilde masura ucuna sabitlenmiş halde iğlere teslim edilir. Güvenli iplik yakalama ve iplik devri, sensörlerle süreç akışları denetleme: bunların hepsi bobinleme sürecinde en yüksek güvenilirliğe katkıda bulunuyor. En düşük düzeydeki duruş ve kırmızı ışık süreleri sayesinde personelin hazır bulunmasına neredeyse hiç gerek yoktur; personelsiz üretim gerçeğe dönüşüyor. Dokumahanede en yüksek düzeyde verimlilik: İplik kopuş oranları adeta sıfırda Autoconer’in duo core iplikleri mükemmel sağılma tutumuyla dokumahanede göz dolduruyor. Yapılan bir araştırmada on dört gün boyunca dokuma sırasındaki iplik kopuşları analiz edildi. İplik kopuşlarından hiçbirinin splaysta olmadığı görüldü. Yani splays bakımından iplik kopuş oranı adeta sıfır düzeyindeydi.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
AUTOCONER ÇAPRAZ BOBİNLERLE NON-STOP DOKUMA Test edilen duo core ipliklerin gözlemlenen süre içindeki gerçek iplik kopuş oranı her 100.000 atkıda 0,3 ile 0,5 arasındaydı. Böyle düşük değerler, son derece sorunsuz sağılan PreciFX bobinler için tipiktir, çünkü bunlar strüktür, biçim ve yapı bakımından takip eden aşamaların gereklerine mümkün olan en iyi şekilde adapte edilmiştir. Bobinlerin mevcut iplik uzunlukları (100.000 m) ve atkı ekleme hızlarında (700 m/dak) bu, dokuma makinelerinin bir iplik kopuşu oluncaya dek yakl. 20 saat boyunca durmaksızın çalıştığı anlamına gelir. SONUÇ Autoconer X5 iddialı duo core ipliklerin işlenmesi için ideal bobin makinesidir. Mükemmel splays bağlantıları ve optimum yapıdaki çapraz bobinlerle takip eden aşamalarda en düşük iplik kopuş oranlarını ve kalite açısından kusursuz son ürünler sağlar.
strength as the yarn. The colour impression of the dyed woven fabric is flawless. Perfect link with the ring spinning machine In a directly linked system with the ring spinning machine, the demands made on winding go a stage further. The Autoconer overcomes this obstacle with ease and processes the lively yarn fresh from spinning gently and reliably. The bobbins are delivered to the winding units with the yarn end securely fixed on the tube tip. Reliable yarn end pick-up and transfer, sensor monitoring of the process sequences - these all contribute to a highly reliable winding process. Thanks to the very low level of stoppages and red light occurrences, the presence of operating staff is virtually superfluous; production without operators becomes a reality. Maximum efficiency in the weaving mill: yarn break rates down to almost zero The dual core yarn packages of the Autoconer perform outstandingly in unwinding in the weaving mill. Yarn breaks in weaving were analysed over a fourteen-day period in a study. It emerged that not a single yarn break occurred in the spliced joint. The yarn break rate was thus virtually zero when it came to splicing. Non-stop weaving with Autoconer packages The actual yarn break rate of the tested dual core yarns in the observation period was between 0.3 and 0.5 yarn breaks per 100,000 picks. Such low values are typical of PreciFX packages, which run especially smoothly as they are optimally adapted in structure, shape and build to the requirements of downstream processing. At the present package running lengths (100,000 m) and pick insertion rates (700 m/min), this meant that the weaving machines ran for approx. 20 hours non-stop before a yarn break occurred. Conclusion The Autoconer X5 is the ideal winding machine for processing demanding dual core yarns. With perfect spliced joints and optimally constructed packages, it ensures minimal yarn break rates in downstream processing and garments of flawless quality.
Toplantı ve Kongre Merkezi
İş ve Eğitim toplantılarınızı daha verimli kılacak, personelinizin ve ailesinin motivasyonunu en üst seviyeye çıkaracak, başarılarınıza zemin hazırlayacak,ülkemizin toplantı ve kongre merkezi İhlas Armutlu Tatil Köyü’ne davet ediyoruz. Yüzme Havuzları, Kür Merkezleri, Aqua Park, Plajlar, Go-kart, Su Sporları, Eğlence Merkezleri, Futbol,Basketbol ve Voleybol Sahaları, Kablosuz İnternet, Aile Havuzu, Kaplıca Havuzu, Fin Hamamı, Masaj, Sauna, Tuz Terapi Merkezi, Çamur Terapi Merkezi, 4x4 Atv, Lunapark, Alışveriş Merkezi, Market, Kafeterya, Restorant, Fast food, Sağlık Merkezi, Toplantı Salonları
İhlas Armutlu Tatil Köyü Bozburun Mevkii Armutlu / YALOVA Tel : 0 226 531 10 00 Faks : 0 226 531 10 03 www.ihlasarmutlu.com
110
PANORAMA
IONStorm Pulse DC uzun mesafe statik eliminatör IONStorm Pulse DC long distance static eliminators En gelişmiş ve mükemmel antistatik teknolojiye sahip statik eliminatörlerdir. Yüksek performans ve güvenilirlik ile statik elektriklenme problemlerinizi ortadan kaldırmaktadır. Hava beslemesi olmadan 1m üzerinde statik elektriği nötrilize edebilmektedir. Ionstorm antistatik barlarda kontrol ünitesi üzerinden iyonizasyon frekansı, iyon polaritesi ve güç çıkışı değiştirebilme olanağı bulunmaktadır. Alarm çıkışı ve ayarları sabitleyen kilit mekanizması vardır. Montajı kolaydır ve iyon gönderini sağlayan pinler değiştirilebilmektedir. Bir kontrol ünitesi ve opsiyonel konnektör kutusu aracılığıyla 4 adet bar kullanılabilir. • En gelişmiş son teknoloji Pulse DC • Antistatik Bar • 1m üzerinde etki mesafesi • 6500 m/dk kadar hızlarda çalışabilir • 15kV çıkış gerilimi • Hat hızına göre ayarlanabilir çıkış frekansı • Statik yüke göre ayarlanabilir çıkış polaritesi • Çarpılmayı önleyen koruyucu devre • Dışarıdan tetikleme özelliği
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Uygulama Alanları • Plastik Poşet Üretimi • Ram Makinaları • Blister Paketleme • Poşet Kesme • Plastik Enjeksiyon • Plastik Şişe Üretimi • Şardon Makinaları • Baskı Transfer Hatları • Dar Dokuma Makinaları • Çözgü Makinaları • Esktrüzyon • Laminasyon • Plastik Şişirme Makinası • Bobin Açma ve Sarma • Dolum Hatları • Temiz Odalar
IONSTORM uses advanced pulsed DC ionisation technology for static neutralisation at long distances without air assistance. Ionstorm Static Elimination is used on winders, mouldings, assembly benches and hoppers – wherever long range static control is needed. • Ionstorm has been designed to optimise static neutralisation performance at distances between 200mm and 1m. • Market leading performance and the proven reliability of Fraser. • Fully controllable output with lockable settings. • Unique, double-wall separation of the positive and negative polarities for reliability and low maintenance. • Long life tungsten emitters. Replaceable if damaged or worn. • It is the essential tool when you demand long range, high performance static control. Application Fields • Plasti Bag Production • Ram Machines • Blister Packaging • Bagmakers • Plastic Injection • Plastic Bottle Production • Print & Print Finishing • Narrow Weaving machines • Warping Machine • Extrusion Lines • Lamination Lines • Light Moulds • Offwinds and Onwinds • Filling Lines • Cleanrooms Applications
112
PANORAMA
Pamuk Pazarı Esasları ve Fiyatlara Genel Bakış Cotton Market Fundamentals & Price Outlook
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
SON FİYAT HAREKETLERİ Geçen ayda Çin ve Pakistan fiyatları oldukça keskin bir düşüş yaşarken diğer karşılaştırmalı uluslararası değerler sabit kaldı. • New York vadeli işlem fiyatlarından Mart kontratları büyük ölçüde değişmeden kalırken geçen ay içinde bulunduğu 58 ve 61 cent/lb aralığında sıkıştı. • A Endeks de, 65 ile 69 cent/lb arasında tutunarak, nispeten dengeli seyretti. • CC Endeks ile tanımlanan Çin fiyatları Kasım ayı sonlarında yeni bir düşüş eğilimine girdi. Geçen ay boyunca, CC Endeks %7 daha kaybederek uluslarası birimlerde 110 cent/lb’den 102 cent/lb’ye ve yerel birimlerde 14.800 RMB/ ton’dan 13.900 RMB/ton’a geriledi. • CC Endeksin nakit fiyatlarda ortaya koyduğu son düşüşlere rağmen, Çin ZCE vadeli işlemler piyasası daha da fazla kayıp öngörmeye devam ediyor. En çok işlem gören Mayıs kontratının değeri 95 cent/ lb (12.900 RMB/ton) yakınlarındaki seviyelere indi. • Shankar-6 tipi için Hindistan spot fiyatları Kasım başında yerel birimlerde hafif hareketlenme ile 32.900 INR/candy’den Aralık başında 33.100 INR/candy’ye çıktı. Uluslararası birimlerde ise değerler sabit kalarak sadece 61 ve 62 cent/lb arasında değişti. • Pakistan spot fiyatları yerel birimlerde aşağı kayarak 5.100 PKR/maund’dan 4.700 PKR/maund’a indi. Uluslararsı birimlerde fiyatlar 61 cent/ lb’den 56 cent/lb’ye düştü. ARZ, TALEP VE TİCARET Son ABD Tarım Bakanlığı raporunda hem üretim hem tüketim dünya tahminleri düşürüldü. Global üretim rakamı 630.000 balya azaltılarak 119,6 milyon balyadan 119.0 milyon balyaya çekildi. Ülke bazında hasat beklentilerine önemli değişiklik yapılanlar sadece ABD (-474.000 balya ile 15,9 milyona) ve Yunanistan (-165.000 balya ile 1,3 milyona) oldu. Küresel tüketim rakamı 1,3 milyon balya azaltılırken dikkate değer ülke bazlı değişikliklerin arasında Çin (-500.000 balya ile 37,0 milyona), Hindistan (-500.000 balya ile 24,0 milyona), ve Türkiye
RECENT PRICE MOVEMENT Chinese and Pakistani prices declined rather sharply last month, while other international benchmarks were steady. • Prices for the March New York futures contract were largely unchanged and were remained within the same range between 58 and 61 cents/lb that they were in last month. • The A Index has also been relatively stable, holding to levels between 65 and 69 cents/lb. • Chinese prices, as described by the CC Index, began another round of decreases in late November. Over the past month, the CC Index lost a further 7%, falling from 110 cents/lb to 102 cents/lb in international terms and from 14,800 RMB/ton to 13,900 RMB/ton in local terms. • Even with the recent declines in cash prices described by the CC Index, the Chinese ZCE futures market continues to predict further losses. Values for the most-actively traded May contract have dropped to levels near 95 cents/lb (12,900 RMB/ton). • Indian spot prices for the Shankar-6 variety edged slightly higher in local terms, rising from 32,900 INR/ maund in early November to 33,100 INR/maund in early December. In international terms, values were stable, varying only between 61 and 62 cents/lb. • Pakistani spot prices shifted lower in local terms over the past month, decreasing from 5,100 PKR/ candy to 4,700 PKR/candy. In international terms, prices decreased from 61 cents/lb to 56 cents/lb. SUPPLY, DEMAND, & TRADE In the latest USDA report, forecasts for both world production and consumption decreased. The global production figure declined 630,000 bales, from 119.6 million to 119.0 million. At the country-level, the only important changes to harvest estimates were for the U.S. (-474,000 bales to 15.9 million) and Greece (-165,000 bales to 1.3 million). The global consumption figure declined 1.3 million bales, with notable country-level revisions for China (-500,000 bales to 37.0 million), India (-500,000 bales to 24.0
PANORAMA
million), and Turkey (-100,000 bales, to 6.4 million). In terms of trade, there was little change to global figures, with the world import projection declining only 100,000 bales (to 34.2 million). The largest revisions at the country-level were for Turkey (-200,000 bales to 3.6 million), Thailand (-100,000 bales to 1.5 million), and India (+300,000 bales to 1.1 million). The only notable change to export figures was for Greece (-145,000 bales to 1.0 million).
(-100.000 balya ile 6,4 milyona) bulundu. Ticaret anlamında, global rakamlarda çok az değişiklik yer alırken dünya ithalat öngörüsü sadece 100.000 balya düştü (34,2 milyona). Ülke bazında en büyük değişiklikler Türkiye (-200.000 balya ile 3,6 milyona), Tayland (-100.000 balya ile 1,5 milyona), ve Hindistan (+300.000 balya ile 1,1 milyona) içindi. İhracat rakamlarındaki tek önemli değişiklik ise Yunanistan için yapıldı (-145.000 balya ile 1,0 milyona).
PRICE OUTLOOK Price movement for the past several years can be explained through dynamics in exportable supply and import demand. When the Chinese gov-
FIYATLARA BAKIŞ Son birkaç yıl için fiyat hareketleri ihraç edilebilir arz ve ithalat talebi dinamikleri ile açıklanabilir. Çin hükümeti, rezerv sistemi aracılığı ile büyük
113
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
114
PANORAMA
alımlar yaparken, işletmelerin siparişlerini yerel üretim pamuğa göre daha yüksek oranda ithal pamukla tamamlamasına izin vermiş oldu ve bu da küresel ithalat talebi yukarıya taşıdı. Güçlü Çin ithalat talebi ve Batı Teksas’taki sürekli kuraklık, stokların ABD’nde birikmesini engelleyerek ihraç edilebilir stokları düşük seviyede tuttu ve son üç hasat yılı için yüksek fiyatları destekledi. 2014/15’te durum tersine dönüyor. Batı Teksas’ta rahatlayan kurak hava şartları ABD hasat tahmininin geçen yıldan %25 daha fazla olmasını beraberinde getirdi. Aynı zamanda, Çin ithalatlarda geri çekiliyor. Çin ithalat kotası yıllık bazda tahsis edilmekte ve son açıklanan kota kısıtlaması 2015 için olduğundan, bu durum hali hazırda küçülen Çin ithalat talebi için kanıt niteliği taşımakta. Son verilere göre, Ekim ayındaki Çin pamuk ithalatları 2009’dan beri en düşük seviyede gerçekleşti (81.898 ton veya 376.000 balya). Bu rakam geçen yıla göre %42 düşüş anlamına gelmekte. Eğer kota kısıtlaması Çin hükümetinin çizdiği hatlarda gerçekleşmeye devam ederse (2015’te sadece 4,1 milyon balyalık kotanın açılacağı) geçen yıla göre benzer düşüşleri gelecek aylarda da da bekleyebiliriz. Çin ithalatlarında karşılık gelecek geri çekilmenin ihracatçı ülkeleri farklı şekilde etkilemesi beklenebilir. ABD ihracatları geçen hasat yılında keskin bir şekilde düşmüş ve sevkiyatlar 2011/12 ve 2012/13 ortalaması olan 6,1 milyon balyadan 2013/14’te 2,7 milyona gerilemişti. ABD ihracatlarındaki düşüş, küçük ABD hasadı (12,9 milyon balya) ve düşük Çin ithalatlarının kombine etkisi ile açıklamabilir. Çin, bütün kaynaklardan 2013/14’te 2012/13’tekinden 7,1 milyon balya daha az ithal etti. ABD ihracatlarında geçen hasat yılında keskin düşüş yaşandığından ve daha küçük Avustralya hasadı diğer kaynaklardan kaliteli pamuk bulunabilirliğini azaltacağından, ABD, 2014/15’te Çin’e yapılacak ihracatlarda diğer ihracatçılar kadar büyük düşüşlerle karşılaşmayabilir. Hindistan, bu hasat yılında ihracatlarında ciddi düşüşler yaşayabilecek ülkeler arasında bulunnuyor. Hindistan pamuğunun kalitesi Çin’de yetiştirilene yakın olarak değerlendirilebileceğinden, bu durum Hindistan’dan yapilacak ithalatlardan Çin elyafına kaymayı muhtemel kılabilir. Hindistan ihracatlarının yarıdan fazlası Çin’e sevk edilmekte. Geçmiş hasat yıllarında, Hindistan’ın Çin’e ihracatlarının %25’i Aralık ayında, Çin kotasının bitiminden hemen önce, ulaşıyordu. Ekim ayında Çin ithalatlarında yaşanan keskin düşüş gelecek için gösterge olursa, sezonsal talepte Hindistan pazarını şu anda vuran dikkate değer bir kayıp da olmalı. Buna bağlı olarak fiyatlarda ortaya çıkacak aşağı yönlü baskı, muhtemelen Hindistan hükümeti tarafından yapılan alımlarla hafifletilmektedir. Ancak, depolamadaki sınırlamalardan dolayı bu alımların nispeten yakın zamanda serbest bırakılması beklenebilir. Bu pamuk piyasaya geri döndükçe ihraç edilebilir arzı artırarak global fiyatlara yeniden aşağı yönde baskı uygulayabilir.
ernment was making large purchases through its reserve system, global import demand shifted higher as China allowed mills to fill orders with a higher proportion of imports relative to domesticallyproduced cotton. Strong Chinese import demand, along with the persistent drought in West Texas that inhibited stocks from accumulating in the U.S., held exportable stocks at lower levels and supported higher prices for the past three crop years. In 2014/15, the situation is reversing itself. Easing drought conditions in West Texas have enabled a U.S. crop forecast to be 25% larger than last year. At the same time, China is pulling back on imports. Chinese import quota is allocated on a calendar year basis, and while the recently announced contraction in quota allocation is for 2015, there is already evidence of diminished Chinese import demand. In the latest available data, Chinese imports for October were the lowest since early 2009 (81,898 tons, or 376,000 bales) and were 42% lower year-over-year. If quota is restricted as outlined by the Chinese government (that only 4.1 million bales of quota will be issued in 2015), similar year-over-year reductions could be expected in future months. The corresponding pullback in Chinese imports could be expected to affect exporting countries in differently. U.S. exports decreased sharply last crop year, with shipments declining from the average of 6.1 million bales between 2011/12 and 2012/13 to only 2.7 million in 2013/14. The reduction in U.S. shipments can be explained through the combined effects of a small U.S. harvest (12.9 million bales) and lower Chinese demand. China imported 7.1 million fewer bales from all sources in 2013/14 than they did in 2012/13. Since there was a sharp reduction in U.S. exports last crop year, and since a smaller Australian harvest will limit availability of quality cotton available from other sources, the U.S. may not experience as large of a decline in shipments to China as other exporters in 2014/15. India is a country that could be expected to suffer a significant decrease in exports this crop year. The quality of Indian cotton could be considered substitutable to that grown in China, suggesting a feasible transition from Indian imports to Chinese fiber. More than half of India’s exports are shipped to China. In recent crop years, 25% of India’s exports to China arrived in December, immediately before Chinese quota expires. If the steep drop in Chinese imports in October can be interpreted as an indicator for the future, there should be a considerable evaporation of seasonal demand hitting the Indian market at the moment. The corresponding downward pressure on prices is likely being mitigated by purchases being made by the Indian government. However, with limits on warehousing, those purchases could be expected to be released relatively soon. As that cotton makes it back onto the market, there could be renewed downward pressure on global prices with the consequent increase in exportable supply.
116
MAKALE
Ses yutumunda kullanılacak yün takviyeli kompozit malzeme tasarımı Design of a wool reinforced composite material for sound absorption
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Merve KUCUKALI OZTURK, Banu NERGIS, Cevza CANDAN, Omer Berk BERKALP Istanbul Technical University, Department of Textile Engineering, Istanbul, Turkey
ÖZET Bu çalışmanın amacı atık yün takviyeli kompozit malzemelerin üretilmesi ve bunların ses yutum performanslarının analiz edilmesidir. Çalışmada, dökme kalıplama yöntemi ile kompozit malzemelerin üretilmesi için termoset polyester esaslı malzeme matris olarak kullanılırken yün atıkları da takviye malzemesi olarak kullanılmıştır. Kompozitler farklı oranlarda yün atıklarından oluşmuştur. Anahtar Kelimeler: polimer kompozit, atık yün, dökme kalıplama yöntemi, ses yutum Abstract The aim of this study is to produce wool waste reinforced composites and analyze their sound absorption performances. In this study, wool wastes were used as reinforcement material, whereas thermoset polyester based material was employed as the matrix to produce the composites by bulk molding method. The composites were composed of different ratios of wool wastes. Keywords: polymer composite, wool waste, bulk molding method, sound absorption. Introduction Nowadays chipboard and such like based materials are widely used in the sound absorption applications. However, these kinds of materials are not environmentally friendly, thus the usage of recycled polymer composites gains importance. Studies on acoustic properties of textile composites have also been done by some researchers. In one of those studies, the polyester and polypropylene nonwoven selvages were recycled to produce functional composites, and the influence of processing parameters and materials on the sound absorption efficiency of the composites were investigated. The results revealed that the sound absorption performance increased with the thickness of the composites, but decreased with the density [1]. In another study, a kind of sound absorber with recycled rubber particles was presented, and it was concluded that the sound absorption ability of the absorber was greatly enhanced through the impedance matching design of the structure and the combination of damping effect with conventional visco-thermal mechanism as well as resonating principle. Additionally, this study demonstrated that by the acoustic transmission analysis model, the acoustic impedance and acoustic absorption coefficients for the composite absorber can be evaluated, and finally the contribution of recycled rubber on low-frequency sound absorption was confirmed [2]. In the study on sound absorption property of the ramie fiber reinforced polylactic acid, the effect of the ramie fiber, the flame retardant used and the plasticizer on sound ab-
MAKALE
117
Experimental Study Material Thermoset polyester-based material, namely POLIPOL 3401 was used as the matrix material whereas the cobalt solution was utilized as accelerator. Thermoset polyester was preferred due to its practical use and low cost. The properties of thermoset polyester are given in Table 1.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
sorption of the ramie fiber reinforced PLLA composites was investigated. The data obtained for the sound absorption measurements showed that the adding of the flame retardant APP and the plasticizer PBAT had positive effect on the sound absorption property of the ramie fabric/ PLLA composites [3]. In a study which presented numerical analysis involving an advanced multi physics modeling of the concept of active porous composite sound absorbers, it was shown that such an active composite material significantly absorbed the energy of acoustic waves in a wide frequency range, particularly, at lower frequencies. It was also concluded that the total thickness of the composite should have been very moderate [4]. Another study investigated acoustic properties (sound absorption coefficient, reflexive coefficient and impedance ratio) of the new materials made from a mixture of wood particles and textile waste with different types of binders. The results of the study presented that one of the most important factors in sound insulation of composite materials was the type of the binder [5]. Acoustic properties of the biodegradable composite materials with textile inserts were also investigated, in which it was concluded that the tested materials showed a high sound absorption coefficient for the frequency range between 800 – 2800 Hz, and that the absorption coefficient was dependent on the type and quantity of the binders [6]. The literature survey showed that there is a limited number of studies on textile composites having wool wastes, though the composites having textile inserts have been studied heavily. Accordingly the work described in this paper was conducted to develop a low cost sound absorbing composite material using wool fibre, being a natural sound absorber, as the reinforcing material. In the composite, the thermoset polyester was employed as the matrix.
Method Bulk molding method was used to produce the wool reinforced composite material. Bulk molding compound (BMC) composites are preferred to be used in the industries such as electrical &electronics, automotive, transportation, engineering, functional domestic appliances, medical etc. due to its low cost, high degree of design flexibility, ease of processing and excellent lifetime properties. Three molds having different thickness were prepared in 4.5 mm, 7 mm and 10 mm as shown in figure 1. The size of the molds (i.e. the samples developed) were: 200 x 250 mm. The cropped wool was mixed homogeneously with the thermoset polyester, by adding a catalyst (cobalt) and a hardener (mec-peroxide),in the ratios presented in Table 2. After that, the mixture was placed on the mold as shown in figure 2. The mold was then put into the hydraulic press of 1 ton as shown in figure 3 and left in the press about 3 hours to obtain a solid and uniform composite (see fig 4). The composite samples in 29 mm and 100mm diameter were prepared by using a CNC Milling Machine for sound absorption measurements. For the measurements, a Brüel & Kjaer two-microphone impedance measurement tube 4206 according to the ISO 10534-2 standard was employed [8].
118
MAKALE
high frequencies, the influence of the material on sound absorbency decreased. As can be seen in the above graphs, an increase in the percentage of wool content enhanced sound absorption at lower frequencies and the best sound absorption performance shifted to relatively lower frequencies as the amount of wool increased where as an opposite trend was observed after 3600 Hz. This result may be due to the presence of micro voids in the reinforcement material caused by the inhomogeneity formed by the reinforcing materials. The inverse pattern of the sound absorption curves at the frequencies greater than 3600 Hz might have been due to the non-uniform distribution of the constituents in the reinforcement material. Additionally, the influence of the wool content can be more clearly seen when the thickness of the material increased.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
Effect of thickness It is well known that the lower the frequency of sound, the bigger the length of sound waves, and the more difficult it is to absorb them, and therefore it is suggested to increase thickness of a sound absorbing material for better sound absorption performance. Figures from 8 to 11
Results and Discussion Effect of wool ratio Figures from 5 to 7 showed the sound absorption coefficients of the composites having different wool content and thickness. As shown in Figure 5, for the lowest thickness studied, the effect of wool content on sound absorbency of the material cannot be easily seen. The materials showed relatively inferior sound absorption until high frequency range (3.6kHz) was reached. After 3.6kHz, the absorption values did not show any dependency on the wool ratio, and for very
MAKALE
119
peak in the sound absorption coefficient oc was displaced in the direction of lower frequencies with increasing thickness of the material. For the vast majority of conventional acoustical materials, the material thickness has the greatest impact on the material’s sound absorbing qualities. There were also many studies about the effect of the thickness of porous materials which showed positive effect of the thickness on sound absorbency of the materials. [9-12]. Our previous studies also showed that acoustic performance of the materials improves with the increase in thickness [13-17]. Numerous studies that dealt with sound absorption in porous materials have concluded that low frequency sound absorption has direct relationship with thickness. The effective sound absorption of a porous absorber is achieved when the material thickness is about one tenth of the wavelength of the incident sound [18]. Peak absorption occurs at a resonant frequency of one-quarter wavelength of the incident sound [19]. Sound absorption increase only at low frequencies, as the material gets thicker. However, at higher frequencies thickness has insignificant effect on sound absorption [20].
showed the sound absorption coefficients of the composites having different wool content and thickness. As can be seen in the graphs, it is evident that the maximum value for the sound absorption increased with increasing thickness of the composite. Moreover, the first significant
Conclusion In this study, sound absorption properties of composites having different wool reinforcing ratios and different thicknesses were investigated. It was found that both the rate of the reinforcing material and the composite thickness had an effect on acoustic behavior of composite. Sound absorption coefficient increased with increase in both thickness and wool ratio. Furthermore, the first significant peak in the sound absorption coefficient oc has been displaced in the direction of lower frequencies with increasing both thickness of the material and wool content.
TEKSTİL & TEKNİK | OCAK | JANUARY | 2015
References: 1. Lou C., Lin J., Su K.: Recycling Polyester and Polypropylene Nonwoven Selvages to Produce Functional Sound Absorption Composites, Textile Research Journal,75, (2005) 5, 390 -394. 2. Hong Z., Bo L., Guangsu H., Jia H.: A novel composite sound absorber with recycled rubber particles, Journal of Sound and Vibration, 304, (2007) 400 -406. 3. Chen D., Li J., Ren J.: Study on sound absorption property of ramie fiber reinforced poly(L-lactic acid) composites: Morphology and properties, Composites: Part A 41, (2010) 1012–1018. 4. Zielinski T.: Numerical investigation of active porous composites with enhanced acoustic absorption, Journal of Sound and Vibration, 330, (2011) 5292–5308. 5. Stanciu, M. D., Curtu,I., Cosereanu C., Lica, D., Nastac, S. Research Regarding Acoustical Properties of Recycled Composites, 2012, 8th International DAAAM Baltic Conference, Estonia. 6. Curtu, I., Stanciu, M.D., Coşereanu, C., Ovidiu, V., 2012, Assessment of Acoustic Properties of Biodegradable Composite Materials with Textile Inserts, Materiale Plastice, 49-No.1 7. Long, A.C. 2007. Composite Forming Technologies, Woodhead Publishing Limited 8. ISO 10534-2: Acoustics – Determination of sound absorption coefficient and impedance in impedance tubes – Part 2: Transfer-Function Method. 1998. International Standardization Organization. 9. Dias, T. & Monaragala, R.: Sound absorption in knitted structures for interior noise reduction in automobiles, Meas. Sci. Technol.,Vol. 17. (2006), pp. 2499- 2505 10. Na Y.; Lancaster J.; Casali J. & Cho G.: Sound Absorption Coefficients of Micro-fiber Fabrics by Reverberation Room Method, Textile Research Journal, Vol. 77. (2009) 5., pp. 330 -335 11. Dias, T.; Monaragala, R. & Lay, E.: Analysis of thick spacer fabrics to reduce automobile interior noise, Meas. Sci. Technol., Vol. 18. (2007), pp. 1979–1991 12. sDias, T.; Monaragala, R.; Needham, P. & Lay, E.: Analysis of sound absorption of tuck spacer fabrics to reduce automotive noise, Meas. Sci. Technol., Vol. 18. (2007), pp. 2657–2666 13. Kucukali, M., Nergis, B., Candan, C., Knitted fabric design with enhanced acoustic properties, IV. Uluslar arası Teknik Tekstiller Kongresi, 16-18 Mayıs 2010, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi, İstanbul 14. sKucukali Ozturk M., Nergis, B., Candan, C., Analysis of Sound Absorption of Plain Knitted Fabrics from Chenille Yarns, 5th International textile clothing &design conference, 3-6 October 2010, Dubrovnik, Croatia 15. Kucukali Ozturk M., Nergis, B., Candan, C., A Study on the Influence of Fabric Structure on Sound Absorption Behavior of Spacer Knitted Fabrics, 7th Textile Science 2010 conference, September 6-8, 2010, Liberec, Czech Republic 16. Kucukali Ozturk M., Nergis, B., Candan, C., Spacer Fabric Design with Enhanced Acoustıc Properties: Effect of Different Tuck Connecting Patterns, AUTEX Conference 2011, June 8-10, 2011, Mulhouse, France 17. Kucukali Ozturk M., Nergis, B., Candan, C., Development of a spacer knitted fabric for sound absorbent acoustic panels, ICONTEX 2011, October 20 -22, 2011, İstanbul, Türkiye 18. Michael Coates and Marek Kierzkowski, 2002. “Acoustic Textiles - Lighter, Thinner And More Absorbent”, Technical-Textiles-International 19. Timothy Hirabayashi, David J. McCaa, Robert G. Rebandt, Phillip Rusch and Pranab Saha, 1999. “Automotive Noise And Vibration Control Treatments, Sound and Vibration” 20. Ibrahim, M.A. and R.W. Melik, 1978. “Physical Parameters Affecting Acoustic Absorption Characteristics of Fibrous Materials”, Proceedings of the mathematical and physical society of Egypt, 46.
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. ................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. One year EURO 80 Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 150 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Check is enclosed / Çek ektedir. Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
/
: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / .................... / : Visa ....................
....................
Master / Eurocard
Stamp & Signature / İmza :
.................................................................................................................................................................................................................
Bank account name / Hesap adı : İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) GARANTİ BANKASI KUYUMCUKENT ŞUBESİ ŞUBE KODU: 301 HESAP NO: 6299783 IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0006 2997 83 BANK ACCOUNT NO TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 9097457 (EURO) Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0009 0974 57 TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 90297451 (USD) Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 IBAN NO: TR58 0006 2000 3010 0009 0974 51
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35 web: www.tekstilteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr