INDEX 27 yıldır birlikteyiz / We are together with you for 27 years
EKİM / OCTOBER 2011 YIL / YEAR : 27 SAYI / ISSUE : 321
GRUP BAŞKANI Group Chairman H. Ferruh IŞIK
ADRES Head Of fice İhlas Medya Center 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Yenibosna İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 web : www.tekstilteknik.com.tr e-mail : img@img.com.tr
İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. adına sahibi SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Editor-in-Chief Mehmet SÖZTUTAN msoztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM aerdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Tekstil & Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
2
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
INDEX
REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager Mehmet TATLI mtatli@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hsoztutan@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
BASKI Printed By İHLAS Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna - İstanbul Tel: +90 212 454 35 08
MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ Advertisement Sales Staff Cuma KARAMAN cuma@img.com.tr
MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant Mustafa AKTAŞ maktas@img.com.tr
BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ BURSA Yakup ALAN - Özgül ÇELİK Tel & Fax: +90 224 252 79 15 +90 224 252 79 42 Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA Metin DEMİR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives
ABONE VE DAĞITIM Subscription and Circulation Manager İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
TAIWAN: Taiwan Bright Co. Ltd. Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN: Echo Japan Corporation Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA: Jes Media Int. Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr
REKLAM İNDEKSİ
MİLHAN MAKİNA ...................51-53
ADVERTISEMENT
NOVA TEKNİK ............................. 27 ÖRNEK MAKİNA ........................A.K
AVRUPA MAKİNA...................43-63
PETNİZ ISI ................................... 33
BELİCE KİMYA .......................... Ö.K
SANKO ....................................... 65
BENTEKS (GENEL)...................... 29
SERİMAK ...............................37-49
ÇELİK MOTOR (KIA) ................ Ö.K.İ
SİNERJİ ....................................... 47
DEMSAN ..................................... 39
ŞANAL PLASTİK ....................70-71
EFFE ENDÜSTRİ ....................18-19
TEKNİK FUARCILIK (ITM 2012) ... 85
EKOTEKS ...............................61-67
TEKSPART .................................. 25
ER-SER ....................................... 73
TRUETZSCHLER ........................... 5
FUAR DİZAYN ............................. 79
TUAL FAIRS (EGY STITCH TEX) .. 57
GENKİM ...................................... 31
TÜYAP ........................................ 77
HARDİSAN .................................... 7
UFO ENDÜSTRİYEL .................... 41
HAS DIŞ TİCARET ..................10-11
YANTAI ......................................... 1
HYSOUNG (CREORA) ................. 21
YAZARLAR ETİKET ..................... 23
İHLAS ARMUTLU ........................ 81 İHLAS KOLEJİ ............................. 83
İKİNCİ EL & YEDEK PARÇA
İPEK PLASTİK ..........................A.K.İ
CLASSIFIED ADVERTISEMENTS
JX NIPPON (MILIFG) .................... 15
LANATEX .................................... 94
MARLATEKS ............................... 35
UNITEX........................................ 94
MESAN ....................................... 45
KÜÇÜKER ................................... 95
İMG: Tekstil & Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 27 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 20 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Tekstil & Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Tekstil & Teknik is published monthly. Adver tisements responsibilities published in our maga zine per tain to adver tisers.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
3
EDİTÖR
Fira de Barcelona
ALİ ERDEM
Yazı İşleri Müdürü News Editor
4
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
Tekstil sektörünün en büyük fuar organizasyonlarından İTMA 2011 Uluslararası Tekstil Makinaları Fuarı, İspanya’nın Barcelona şehrinde düzenlendi. Barcelona, 46 milyon nüfuslu İspanya’da Katalonya özerk bölgesinin başkenti, Gotik mimarisinin ve Antoni Gaudi’nin birçok eşsiz eserlerinin bulunduğu, Akdeniz’in en hareketli limanı. Gran Via Fira de Barcelona fuar alanının sekiz holden oluşan büyüklüğü, şehirden kolay ulaşımı, giriş çıkışların kolaylığı ziyaretçileri memnun etti. Türkiye tekstil makinaları sektörü İspanya’da gövde gösterisi yaptı. İTO, fuarda Türkiye bilgi standı açarak, dünyanın dört bir yanından fuara gelen ziyaretçilere Türkiye’yi ve Türk iş dünyasını tanıttı. İTO’nın fuar içerisindeki ziyaretçilerin dinlenmesi ve öğle yemekleri ihtiyaçlarını gidermesi için kurduğu stand, hizmet edenlerin disiplinli gayretleri ve güler yüzlü oluşları Türk ziyaretçileri mutlu etti. Bununla beraber, gerek havaalanı ve gerekse fuar dışına yerleştirilen reklam tanıtım afişleri, dikkatlerden kaçmadı. Konu ile ilgili olarak yabancı bir meslektaşımın ‘Türkiye artık büyük oynuyor’ demesi, beni son derece gururlandırdı. Türk ziyaretçileri birçok yeni teknolojinin yanında alım ve satım anlaşmalarının yapıldığı fuarın gelecekte İstanbul’da göreceğimizi umut ediyoruz, temennisinde bulundular. One of the largest fair organizations in textile industry, ITMA 2011 International Textile Machinery Fair held in Barcelona, Spain. Barcelona is the capital of Katalonia autonomous region of Spain, a country of 46 million people where many valuable works of Gothic architecture and Antoni Gaudi’s and has the most crowded port of the Mediterranean. Composed of eight great halls, the size of the Gran Via Fira de Barcelona fair venue, and its easiness to be reached from the city, and the practicality of inbound and outbound traffic, these all made visitors highly satisfied. Turkish companies in the textile machinery industry have made a great show in Spain. Companies participated from Turkey conducted their interviews with their prospects who are the managers of leading companies in the global textile market, in a special hall established by Istanbul Chamber of Commerce. ICC has founded an information center in the fair ground and promoted Turkey and Turkish businesses to visitor who came four corners of the world. The information center of ICC offered services to the visitors who want to relax and to have their lunches. The Turkish guests of the center were very happy thanks to the disciplined behaviors and smiling faces of the staff in the info center. Besides, the billboards that were located both in the airport and out of the fair ground were also highly attractive. I feel a real proud when I heard that one of the foreign media members said, “Turkey is now playing great.” Visitors coming from Turkey expressed their hope and wishes that the fair, where latest technologies were exhibited and contracts were signed, to be held in Istanbul in the near future.
PALET
“Yüklenebilir” kumaşlar!
Giyildiğinde, serildiğinde vs. güzel kokular yayan tekstiller hiçbirimizin yabancı olduğu ve/veya duyduğumuzda bizleri hayretler içinde bırakan ürünler arasında yer almıyor artık, öyle değil mi??? “Mikro kapsül” teknolojisinin bir örneği olan bu tip uygulamalar, her ne kadar tekstillere değişik değişik fonksiyonlar kazandırmayı başardıysa da, performanslarının sınırlı olması pazarda kalıcı bir yer edinmeleri
Reloadable drug delivery textiles!
önünde belki de en önemli engel oldu…. İşte tamda bu yetersizlikten yola çıkarak, Scholler firması tarafından geliştirilen ve “iLoad” olarak adlandırılan tekstil esaslı malzeme; türlü türlü maddelerle (şifa veren gibi) “yüklenebiliyor” ve bu maddeleri kullanım sırasında yavaş yavaş “salıveriyor”. Tekstil esaslı bir zemin ile bu zeminin yüzeyini tamamen kaplayacak şekilde uygulanan ve sabitlenen bir tür verici (donör) katmandan oluşan bu malzemede; emülsiyon pozitif, verici katman ise negatif elektrikle yükleniyor ve böylece ortaya çıkan elektrostatik çekim sayesinde, emülsiyon
PROF. DR. CEVZA CANDAN
Tekstil & Teknik Yayın Kurulu Başkanı
verici yüzeye uygulandığında bir sünger misali bu katman içinde tutuluyor. Bu işlem “yükleme” olarak tanımlanıyor ve bir ev veya sanayi tipi çamaşır iLoad from Scholler, is a textile-based carrier that can be loaded with substances that are released gradually to offer the wearer therapeutic effects. To create the carrier, Schoeller applies and anchors a donor layer to a base fabric, coating every fibre. One of a number of emulsions (each specific to the active ingredient) is then applied to the donor layer. The emulsion is positively charged and the donor layer negatively charged, and the electrostatic attraction draws the emulsion into the active layer, holding it like a sponge. It is claimed that loading takes a few minutes and can be achieved using the rinse programme of an industrial or domestic washing machine. Triggered by warmth, vibration, moisture and perspiration, the constant transdermal unloading process is said to commence and release the substance in the donor layer onto the skin, where it can develop its full effect. More importantly, it is also stated that the length of time for the release of the active agent can be adapted for specific purposes.
6
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PALET
makinasının durulama programı kullanılarak bir kaç dakika içinde tamamlanabiliyor. Sıcaklık/ nem/titreşim ve terleme etkisi ile malzeme içine hapsedilen emülsiyon, verici katmandan cilt üzerine salınabiliyor. Daha önemlisi, firmanın beyanına göre salınım zamanı uygulama hedefine uygun hale getirilebiliyor (daha hızlı, daha yavaş gibi). iLoad yıkandığı zaman, içindeki emülsiyon tamamen uzaklaştırılabildiğinden; malzeme benzer veya farklı bir amaca uygun bir emülsiyonla tekrar tekrar yüklenebiliyor. iLoad’un hibrit versiyonunda, kumaşlar bir yüzde hidrofilik diğer yüzde ise hidrofobik özellik gösteriyor: hidrofilik taraf “aktif maddeyi” depolayıp cilt yüzeyine doğru salıverirken, hidrofobik yüzey bu maddeye karşı bariyer gibi davranıyor. Firma, iLoad’un 60 (°C ) dereceye varan sıcaklıklarda ve 100 çevrim üzerine çıkan tekrarlı yıkamalarda özelliklerini koruduğunu belirtiyor. iLoad için hedef pazarlar arasında medikal ürünler (örneğin nikotin veya hormon bantları) ilk sırayı alıyor..İş ve spor giysiler ile kozmetik esaslı ürünlerde olası kullanım alanları arasında ifade ediliyor. In the next wash, any residual substances which may be present are said to be completely unloaded and iLoad fabric can be loaded with a new, user-defined active substance. In the hybrid version, fabrics are hydrophilic on one side and hydrophobic on the other: the hydrophilic side stores the active ingredient and releases it towards the skin; the hydrophobic side acts as a barrier and so proves a substancefree surface. Finally, it is claimed that iLoad has proven stable and permanent in tests at up to 60 °C in over 100 washing cycles. The company says that iLoad’s targeted markets are medical wellness (such as nicotine or hormone patches), workwear and sportswear, and furthermore that cosmetics, wellness, and anti-aging are growth markets for which iLoad can be empoyled. Kaynakça/Source 1.http://www.innovationintextiles.com 2.http://findarticles.com 3.http://www.materialica.de 4.http://www.proteccion-laboral.com 5.http://www.swisstextilecollege.ch
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
7
PANORAMA
Pamuk yaşam döngüsü envanteri ve yaşam döngüsü değerlendirmesi Cotton life cycle inventory & life cycle assessment Cotton Incorporated yaptığı açıklamayla, pamuk ürünlerinin kapsamlı bir yaşam döngüsü envanteri ve yaşam döngüsü analizinin tamamlandığını duyurdu. Çalışma, Cotton Foundation VISION 21 (VİZYON 21) Projesi’nin bir parçası ve National Cotton Council (Ulusal Pamuk Konseyi), Cotton Council International (Uluslararası Pamuk Konseyi) ve Cotton Incorporated’ın katılımını içermekte. PE International tarafından yürütülen bu iki yıllık çalışma, global pamuk tedarik zincirinin her alanındaki potansiyel çevresel etkilerini sürekli ve kesin bir şekilde ortaya koyan bir ölçüt olarak tasarlanmış. Meslektaşlar tarafından gözden geçirilen veriler ve değerleme metodolojisi, pamuk endüstrisi için sürdürülebilirlik araştırmalarına Cotton Incorporated announced today the completion of a comprehensive life cycle inventory and life cycle analysis of cotton products. The endeavor is part of the Cotton Foundation VISION 21 Project and included the participation of the National Cotton Council, Cotton Council International and Cotton Incorporated. The two-year study, managed by PE International, was designed to establish current and accurate benchmarks of potential environmental impacts across the global cotton supply chain. The peer-reviewed data and assessment methodology will help direct sustainability research efforts for the cotton industry, as well as to aid textile decision-makers in achieving their own sustainability goals. “A life cycle inventory and life cycle analysis of this scale is a first for cotton,” says Bill Norman, Vice President of Technical Services for the National Cotton Council. “It is an example of the cotton industry’s commitment to ongoing improvement and to helping every link on the supply chain accurately measure improvement over time,” Norman adds. The study takes a holistic and comprehensive view of the life cycle of cotton textile products. The life cycle inventory (LCI) is a quantification of relevant energy
8
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
yardımcı olmasının yanında, tekstil sektöründe karar verenlerin kendi sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına da katkıda bulunacak. “Pamuk için, bu ölçekte bir yaşam döngüsü envanteri ve yaşam döngüsü analizi ilk kez yapıldı” diye belirten National Cotton Council Teknik Hizmetler Başkan Yardımcısı Bill Norman sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu, pamuk endüstrisinin sürekli iyileştirme ve tedarik zincirinin her halkasının zaman içindeki gelişimi tam olarak ölçmesine yardımcı olma taahhüdünün bir örneğidir.” Çalışma, pamuklu tekstil ürünlerinin yaşam döngüsünün bütüncül ve kapsamlı bir görünümünü ortaya koymakta. Yaşam döngüsü envanteri (YDE - LCI), ilgili enerji ve materyal girdileri ile pamuğun tohumdan-kapıya (elyaf) üretimi ve kapıdan-kapıya (kumaş) imalatıyla ilgili çevresel salınım verilerinin sayısallaştırılmasıdır. Söz konusu yaşam döngüsü değerlendirmesi (YDD - LCA), temsili pamuklu giysilerin (örgü golf tişörtü ve dokuma pamuklu pantolon) çevresel etkilerini tarladan, müşteri bakımı, kullanımı ve elden çıkarmasına (beşikten-mezara) kadar modellemekte. Tohumdan kapıya sektörü verileri, en büyük üç pamuk üreticisi ülkeden (Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri) toplanmış ve global bir ortalama olarak belirtilmiştir. Benzer şekilde, tekstil üretim aşaması verileri, tekstil üretimindeki en büyük dört bölgedeki (Türkiye, Hindistan, Çin ve Latin Amerika) fabrikalarda yürütülen araştırmalardan derlenmiş ve yine global bir ortalama olarak sunulmuştur. Kesim-dikim ve müşteri kullanımı aşamasına ilişkin veriler ise, bir dizi güvenilir ikincil kaynakla
desteklenmiştir. YDD pamuk merkezlidir, yani pamuğun çevresel etkisini rakip elyaflarınkiyle karşılaştırmamaktadır. Cotton Incorporated Başkanı ve CEO’su Berrye Worsham “Pamuk yaşam döngüsü değerlendirmesi pazarlamayla değil, ölçümle ilgilidir” diyor ve ekliyor: “Tekstil endüstrisi ve tüketicileri rekabet motivasyonlu yeşil pazarlamadan bıktı. Bu proje gerçeklerle ve pamuğun artan çevresel kazançlarını ölçmek üzere bir dayanak belirlemekle ilgili.” ISO 14040 standardına uygun YDE veri toplama ve YDD modellemeye PE International öncülük etmiştir. YDE veri kümeleri Ecoinvent ve ABD Yaşam Döngüsü Envanteri gibi yaygın şekilde kullanılan veritabanları ve 2012 yılının başında yayınlanması beklenen bir raporla kullanıma sunulacaktır.
and material inputs and environmental release data associated with the production of cotton from cradleto-gate (fiber) and manufacturing from gate-to-gate (fabric). The associated life cycle assessment (LCA) models the environmental impact of representative cotton apparel (a knit golf shirt and woven cotton trousers) from the field through to consumer care, use and disposal (cradle-to-grave). Data for the cradleto-gate segment were collected from the three largest cotton producing countries (China, India, and the United States) and reported as a global average. Similarly, the data for the textile processing phase was culled from surveys among representative mills in the four largest textile processing areas (Turkey, India, China, and Latin America) and are also presented as a global average. Data for the cut-and-sew and consumer use phase were supplemented by a range of credible secondary sources. The LCA is cotton-centric, meaning it does not compare the environmental impact of cotton to competitive fibers. “The cotton LCA is about measurement, not marketing,” says Berrye Worsham, Cotton Incorporated President and CEO. “The textile industry and consumers alike are weary of competition-motivated green marketing. This project is about facts,
and establishing a baseline to measure cotton’s environmental gains moving forward.” The LCI data collection and LCA modeling were spearheaded by PE International and adhere to ISO-14040 standard. The LCI data sets will be made available through such widely used databases as Ecoinvent and the U.S. Life Cycle Inventory, as well as via a reporting tool slated for availability in early 2012.
VİZYON 21 HAKKINDA ABD Pamuğunun 21. Yüzyıl Vizyonu” ya da Vizyon 21, The Cotton Foundation’ın bir projesidir ve şunları kapsamaktadır: 1) Asya tüketici giysi ve tekstil ürünü piyasalarındaki belli başlı değişim kaynakları ile demografik ve yapısal yönlerin analizi; 2) 2025 yılına dek dünyanın tekstil ve giyim karmasını etkileyen güçler hakkındaki tartışmaya global tekstil endüstrisini dahil etmeye yönelik bir program olan “Cotton’s Revolutions” (Pamuğun Devrimleri); 3) ABD pamuğu üretimi, depolaması, nakliyatı, tekstil üretimi, giysi üretimi ve müşteri bakımlarının sürdürülebilirliği ve çevresel yönleri; ve 4) balya oluşturmadan iplik fabrikasına teslimata kadar ham ABD pamuğu akışına dair, pamuk lojistiğini inceleyen bir çalışma.
ABOUT VISION 21 “Vision of U.S. Cotton’s 21st Century”, or Vision 21, is a project of The Cotton Foundation and encompasses the following initiatives: 1) analysis of the demographic and structural facets, with underlying sources of change, in the Asian consumer apparel and textile product markets; 2) “Cotton’s Revolutions”, a program to engage the global cotton textile industry in discussion about the forces impacting the world’s textile and apparel complex through the year 2025; 3) sustainability and environmental aspects of U.S. cotton production, storage, transport, textile processing, apparel manufacturing and consumer handling; and 4) a study of U.S. raw cotton flow analyzing cotton logistics from bale formation through to delivery to a spinning mill customer.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
9
PANORAMA
Tekstilciler rakiplerini teknikleriyle yeniyor Textile beat the competitor with techniques
12
Saatler 31 Aralık 2004 gece yarısını gösterdiğinde pek çok insan yeni bir yıla girmenin sevincini yaşarken bazıları uzun zamandır bekledikleri acı gerçekle yüzleşmenin korkusunu duyuyordu. Bu anlattığımız senaryoyu özel durumlar nedeniyle yaşayanlar vardır elbette ama biz daha büyük ve ortak korkuyu paylaşan bir kitleden bahsediyoruz: Tekstilcilerden... Dünya Ticaret Örgütü’nün 2005 yılından başlamak üzere kotaların kalkmasına karar vermesi uzun
süredir uyuyan Asya’nın yeni devinin uyanması anlamına geliyordu. Tekstilciler de bu devden en çok korkanların başında yer alıyordu. Emek yoğun sektörlerin oluşturduğu pastadan en büyük dilimi Çin’in alacağından kuşku yoktu. Zira Çin’in doyurması gereken 1.3 milyarlık bir nüfusu vardı. Başrolünü Çin’in oynadığı bu korku filminde bir süre sonra başka aktörler de sahneye çıkmaya başladı. Hindistan, Pakistan, Endonezya, Malezya, Mısır ar-
Someone feared to feel a bitter reality they expect to confront for a long time, while a lot of people were celebrating the entering of a new year at hours of midnight 31st December 2004. May be there are someone living this scenario due to special circumstances, of course we talk about a mass, who is greater than that and share a common fear: Textile ... World Trade Organization in 2005 decided to begin the removal of quotas; this meant to wake up the sleeping new giant of Asia’s for a long time. Textile was in the beginning of the most of those who fear the giant. There were no doubts that
China would take the largest share of the cake in labor-intensive sectors. That’s why China had a total population of 1.3 billion to feed. In this horror film, in which China played the lead role, other actors began to emerge in the scene after a period of time. India, Pakistan, Indonesia, Malaysia and Egypt were saying that we are here now. Textiles, who understand that to win this game is impossible with the old ways, remedy to win this game with “the technical develop.” To change the balance of the world’s textile and apparel markets of countries such as China, India and Indonesia
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
tık biz de varız diyordu. Eski yöntemlerle bu oyunu kazanmanın imkanı kalmadığını anlayan tekstilciler çareyi “teknik geliştirmekte” buldu. Çin, Hindistan, Endonezya gibi ülkelerin son yıllarda basic diye tabir edilen basit ve düşük maliyetli ürünlerle dünya tekstil ve hazır giyim pazarlarındaki dengeleri değiştirmesi, sektörün diğer oyuncusu olan ülkeleri mecburi bir strateji değişikliğine itti. Maliyetlerin yüzde 70’inin işçilikten oluştuğu sektörde, basic ürünler alanında söz konusu ülkelere rekabet etmenin mümkün olmaması Türkiye’nin de aralarında olduğu diğer oyuncuları daha sofistike ürünler ortaya koymak zorunda bıraktı. Leke tutmayan, ütü istemeyen, selüliti önleyen, koku yayan, yanmayan, ıslanmayan, nefes alan kumaş ve giysiler her geçen gün daha fazla insan tarafından talep edilmeye başlayınca basit ürünlerden katma değeri yüksek teknolojik ürünlere doğru bir kayış başladı. İşte bu kayış 100 milyar dolar’lık bir
hacme ulaştığı öngörülen teknik tekstilin 400 milyar dolar olarak tahmin edilen dünya tekstil pazarındaki payının yüzde 25’lere ulaşmasını sağladı. Türk tekstilcileri de dünyadaki trendleri takip etmekte gecikmedi. Bir zamanlar maliyet avantajını kullanarak üretimi Avrupa’dan devralan Türk tekstilciler bayrağı istemeyerek de olsa Uzakdoğulu meslektaşlarına vermek zorunda kalınca teknoloji gerektiren katma değerli ürünlere geçiş de başlamış oldu. Büyük oranda yurtdışına fason üretim yapan Türk tekstilcileri, bir yandan kendi marklarını oluşturmaya çalışırken bir yandan da Ar-Ge yatırımlarını artırarak sürekli bir büyüme trendinde olan teknik tekstil pastasından artık daha çok pay almaya çalışıyor. Teknik tekstile olan ilginin gün geçtikçe çok arttığını söyleyen İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçılar Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, sektörde faaliyet gösteren firma sayısının 5-6 yıl öncesine kadar bir elin parmaklarını geçmediğini, bugün ise 100’ü aş-
in recent years with the simple and low cost products, which is so-called basic, pushed the other player in the industry to change the strategy. In the sector, which 70 percent of the costs is about labor, to be impossible to compete with these basic products in the field for other players of countries including Turkey, has been forced to put out the more sophisticated products. When the demand of stain-resistant, non-iron, preventing cellulites, odor-emitting, non-combustible, no wetting, breathable fabric and garments started to increase by more and more people everyday began to change its veer from simple products to the technological products with high added value. This chops and changes has provided the share of world textile market to reach a volume of $ 100 billion rising 25 per cent for the technical textile industry which is estimated as 400 billion dollars at world textile market. Turkish textile producers were not late to follow trends in the world. Once upon a time taking over the production from Europe by using the production cost advantage Turkish Textile forced to leave the banner to the counterparts reluctantly, who were from Far Eastern, at
this situation the switch was also started to value-added products, which require technology. Turkish textile producers, who largely engaged in contract manufacturing overseas, try to create their own brands and increase R & D investments and try to take a bigger cut of the cake in the technical textiles. Declaring that the interest of technical have been increasing Exporters Association (ITHIB) Chairman Ismail Gulle textiles said that the number of firms operating in the sector until 5-6 years ago was not able to be counted on the fingers of one hand, today more than 100 companies in the production of technical textiles. Technical textiles are in demand of the more developed western countries. This is why the foot of export business is experiencing significant growth. Turkey’s textile export in 2005 was $ 800 million, rising this figure was $ 850 million in 2006. But the real dramatic development also experienced in the past six years from 2000, when the quotas ceased, to 2006. Time period in question exports of technical textiles has a 100 percent increase. The most important argument is that growing world market for technical textiles.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
13
PANORAMA
kın firmanın teknik tekstil üretimi yaptığını söylüyor. Teknik tekstiller daha çok gelişmiş batı ülkelerinden talep görüyor. Bu yüzden işin ihracat ayağında ciddi bir büyüme yaşanıyor. Türkiye’nin 2005 yılında gerçekleştirdiği teknik tekstil ihracatı 800 milyon dolar’ken 2006 yılında bu rakamın 850 milyon dolar’a yükseldiği görülüyor. Ama asıl çarpıcı gelişme ise kotaların kalktığı 2000 yılından 2006 yılına kadar geçen altı yıllık zamanda yaşanıyor. Söz konusu zaman zarfında teknik tekstillerin ihracatında yüzde 100’lük bir artış oluyor. En önemli argüman dünya teknik tekstil pazarının büyüyor olması. SEKTÖRÜN ÇIKIŞ YOLLARINDAN BİRİ İstihdam ettiği 3.5 milyon kişiyle sanayi istihdamının yüzde 20’sini, toplam İhracatınınsa yüzde 25’ini sağlayan tekstil ve hazır giyim sektörünün son yıllarda gerek iç gerekse dışsal faktörler nedenlerle ciddi şekilde kan kaybettiği biliniyor. Ülke ekonomisinde böyle son derece hayati önem arz eden sektörlerden biri olan tekstilin içine girdiği darboğazdan çıkmasına yardımcı olacak etkenlerden birinin de teknik tekstile yönelmek olduğu düşünülüyor. Tamamen bilgi, know how temeline dayanan ve takdit edilmesi mümkün olmayan teknik tekstil ürünleri çok yüksek katına değer sağlıyor. Türkiye’de de teknik tekstilin her geçen gün yayıldığını geliştiğini görüyoruz. Çocuk bezleri, hastanelerde kullanılan malzemeler dışında askeri alanda da çok teknolojik kumaşlar üreten firmalar oluştuğunu söyleyen İsmail Gülle, “Bunlar Türkiye’nin askeri ihtiyaçlarını gidermenin yanında başka ülkelerin ordularına da ürün satacak kadar deneyim ve bilgi sahibi oldular” diyor. İTHİB’in verilerine göre teknik tekstil alanında Türkiye’de içinde zirai tekstil yapan 11, inşaat tekstili yapan 18, teknik giysiler yapan 37, jeolojik tekstil yapan 15, ev tekstilleri yapan 25 firma bulunuyor. One of the ways out of the sector The textile and ready-made clothing sector, which has 20 percent of the employed in industrial employment with 3.5 million people and 25 percent of the total export, has been known as loosing blood seriously due to both domestic and external factors in recent years. Turning to the technical textiles has been one of the factors to exit from the downturn of the textile, which have the vital importance in economy of the country. Technical textile products, which are on the basis of know-how and impossible and can not be imitated, provide a very high value. We see that the technical textile industry has been developing and flourishing in Turkey everyday. Mentioning that the companies, which produce children’s clothes and very technological fabrics used in military field except for materials used in hospitals, already exist Ismail Gulle said that, “These companies have enough experi-
14
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
ence and information to meet the armies of other countries as well as the needs of Turkey’s military.” According to the data of ITHIB there are 11 firms, which manufacture agricultural textiles, 18 firms construction textile, 37 firms geological textiles and 25 firms home textiles in Turkey.
PANORAMA
Türk tekstilcilerinin Barselona çıkarması Turkish textile challenge in Barcelona
16
Tekstil sektörünün en büyük fuar organizasyonlarından İTMA 2011 Uluslararası Tekstil Makinaları Fuarı İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlendi. 1951 yılından bu yana her dört yılda bir yapılan ve 22-29 Eylül arasında düzenlenen fuara, Türkiye’den 3 binin üzerinde sektör temsilcisi ve çalışanı katıldı. Türkiye, tekstildeki gücünü çok önemli uluslarara-
sı bir adreste daha gösterdi. 92 Türk tekstil şirketi, dünyanın en büyük tekstil makineleri fuarı olan ITMA 2011 fuarından alnının akıyla çıktı. Türkiye’den günübirlik katılan sanayiciler de oldu. Türkiye’den İstanbul, Gaziantep, Bursa ve Denizli’den organize olan tekstil sanayicileri Barselona’da buluştu. Barselona’da 22 Eylül 2011 Perşembe sabahı
One of the largest of the fair organizations in the Textile industry, the International Textile Machinery Exhibition ITMA 2011 was held in Barcelona, Spain. More than 3 thousand private sector representatives and employees from Turkey attended the fair, which was held on September 22 – 29 this year and is held every four years since 1951. Turkey showed its power more on a very important international address. 92 Turkish textile com-
panies took part in the world’s largest textile machinery exhibition ITMA 2011 fair. Some industrialists in Turkey had been participating in daily. Turkish textile industrialists, who organized in Istanbul, Gaziantep, Bursa and Denizli, met in Barcelona. Turkey made a show of strength in the International Textile Machinery Exhibition ITMA 2011 fair, which was held in Barcelona on 22 September 2011 Thursday morning with a glorious par-
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
görkemli bir katılımla açılışı yapılan İTMA 2011 Uluslararası Tekstil Makinaları fuarında Türkiye, güç gösterisi yaptı. Gran Via Fira de Barselona fuar alanının sekiz holden oluşan büyüklüğü, şehirden kolay ulaşımı , giriş çıkışların kolaylığı ziyaretçileri memnun etti. 1951 Yılından bu yana her dört yılda bir yapılan fuar 60. yılını dolduruyor. Daha önce dört kez Milano’da gerçekleştirilen fuar, önümüzdeki 2015 yılında yine İtalya Milano’da gerçekleştirilecek. Türkiye’den katılan tekstil sanayicileri, birçok yeni teknolojinin ya-
nında alım ve satım anlaşmalarının yapıldığı tekstil sektörünün olimpiyatı olarak adlandırılan fuarın gelecekte İstanbul’da açılmasını umut ediyor.
ticipation. Grand opening of participation made show of force. Visitors were pleased with the size of exhibition area Barcelona of eight halls, within easy reach of the city and ease entrance and exits at Gran Fira Via. The exhibition, which is organized in every four years since 1951, achieves the 60th year. The exhibition held in Milan Four times before in Milan, Italy and the next will be held in Milan again in 2015. Textile industrialists from Turkey hope that the opening of the exhibition, where many of the new technology as well as purchase and sale agreements the so-called Olympics of the textile sector, to be hold in Istanbul in the future.
participated in ITMA 2011 fair, which is the largest textile machinery exhibition in the world. Participating in the exhibition Turkish companies has made millions of dollars in job interviews with the global industry-leading companies. Turkish firms made their job interviews in a special hall, which Istanbul Chamber of Commerce ITO (ICC) has built. Holding an information stand at the fair Turkey introduced Turkey and the Turkish business world to the visitors coming from all over the world. The stand, which ITO set for the visitor to have a rest to eat lunch and needs and also friendly attitude of the officials in the fair, won Turkish visitors approval.
The Turkish wind in Barcelona Participating at ITMA 2011 fair held in Barcelona, Spain Turkish companies met global industry-leading companies and interviewed. According to the Istanbul Chamber of Commerce (ICC), 92 Turkish textile companies
Export target of $ 500 million Ibrahim Caglar Parliament Speaker, Abdullah Cinar, Hasan Demir, Muhammed Yenel, Israfil Kuralay and Mehmet Develioglu members of the Board of Directors, Dr. Cengiz Ersun ICC Secretary General and
Barcelona’da Türk rüzgârı İspanya’nın Barselona kentinde gerçekleştirilen ITMA 2011 Fuarı’na katılan Türk firmaları, global sektörün önde gelen firmaları ile bir araya gelerek, görüşmeler yaptı. İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan açıklamaya göre, 92 Türk tekstil şirketi, dün-
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
17
PANORAMA
yanın en büyük tekstil makineleri fuarı olan ITMA 2011 fuarına katıldı. Fuara katılan Türk firmaları, global sektörün önde gelen firmaları ile milyonlarca dolarlık iş görüşmeleri yaptı. Türk firmaları, iş görüşmelerini İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) inşa ettiği özel bir salonda yaptı. İTO, fuarda Türkiye bilgi standı açarak, dünyanın dört bir yanından fuara gelen ziyaretçilere Türkiye’yi ve Türk iş dünyasını tanıttı. İTO’nun fuar içerisinde ziyaretçilerin dinlenmesi öğle yemeklerini yemeleri ve ihtiyaçlarını gidermesi için kurduğu stand ve görevlilerinin güleryüzlü tavırları Türk ziyaretçilerin takdirini aldı. Hedef 500 milyon dolarlık ihracat İstanbul Ticaret Odası adına fuara Meclis Başkanı İbrahim Çağlar, Yönetim Kurulu Üyeleri Abdullah Çınar, Hasan Demir, Muhammet Yenel, İsrafil Kuralay, Mehmet Develioğlu, İTO Genel Sekreteri Dr. Cengiz Ersun ve Meclis Üyeleri katıldı. Sektör hakkında bilgi veren İTO Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Çınar, Türk tekstil makine sanayinin şu anda 300 milyon dolar olan ihracatı bulunduğunu belirterek ITMA fuarının da etkisi ile bu rakamı 500 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Çağlar sektör olarak hedeflerinden birinin de sektörde ithalat oranını aşağı çekerek ihracatı arttırmak olduğunu belirtti. Council Members attended to the fair on behalf of the Istanbul Chamber of Commerce. Informing about the sector Abdullah Cinar the Board Member of ITO declared that the currently Turkish export of textile machinery industry was 300 million dollars, they aimed to increase this figure to $ 500 million with the impact of the ITMA exhibition. He said that as the sector one of their aims was to increase exports by lowering the rate of imports in the sector. The first ‘summit of the world’s textile’ ITMA is held every four years since 1951. All textile and apparel production chain has 18 parts of the fair. The main theme of this year’s fair has been “to be expert with the field of innovation”. Fair will be hosted many new venture, including the first World Textile Summit. Other innovations at the fair are t chapter devoted to the production of clothing, part of the new fiber and yarn
20
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
and R & D in the Fair’s Pavilion to be presented the latest developments in the field of textiles. Many conferences were held during ITMA 2011. A few of these conferences have been Sustainable Textile Leaders Roundtable, Textile Dyes and Chemicals Sector Leaders Forum, the IFA Advanced Textiles Europe 2011. ITMA should be organized in Turkey One of the fair participants Osman Sahbaz Deputy Chairman of Architect Engineers Group and the President of Turkish Hungarian Businessmen’s Association said they found the opportunity to reach the ultimate, innovation and technology in the industry. Indicating that the Europe was the Lord of Textile industry of the past Sahbaz commented, “But nowadays the best in the world and the master of textile is Turkey. In the future we will be always in front of them in this race as long as our country’s industries have the vision and determina-
PANORAMA
İlk ‘dünya tekstil zirvesi’ ITMA, 1951’den bu yana her dört yılda bir düzenleniyor. Tüm tekstil ve hazır giyim üretim zinciri, fuarda 18 bölümü kapsıyor. Bu yılki fuarın ana teması “Yenilik alanında uzmanlaşın” olarak belirlendi. Fuar, ilk Dünya Tekstil Zirvesi’nin de aralarında yer aldığı birçok yeni girişime ev sahipliği yapacak. Fuardaki diğer yenilikler arasında giyim üretimine ayrılmış bölüm, yeni lif ve iplik bölümü, tekstil alanındaki en son yeniliklerin sunulacağı Ar-Ge Fuar Pavyonu da bulunuyor. ITMA 2011 boyunca birçok konferans gerçekleştirildi. Sürdürülebilir Tekstil Liderleri Yuvarlak Masası, Tekstil Boyaları ve Kimyasal Maddeler Sektörü Liderleri Forumu, IFA İleri Tekstil Avrupa 2011 bu konferanslardan birkaçı. ITMA Türkiye’de organize edilmeli Fuara katılanlardan Mimar Mühendisler Grubu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz, sektördeki yenilikleri ve teknolojinin ulaştığı son noktayı yerinde inceleme imkânı bulduklarını söyledi. Geçmişte tekstilin ‘efendisi’nin Avrupa olduğunu belirten Şahbaz, “Ancak günümüzde tekstilin efendisi ve dünyanın da en iyisi Türkiye’dir. Gelecekte de bu vizyon ve çalışma azmi ülkemiz sanayicisinde olduğu sürece, bu yarışın hep önlerinde olacağız. Zaten bu ziyaretimizde müşahede ettiğimiz Türkiye tekstil tion to work. In our visit we have already observed that Turkey was a very successful manufacturer of machines and has a large buyer market as well. We must organize ITMA exhibition in Turkey in the coming mid-term period even if the organization is carried out within the EU. If Barcelona is able to do this fair with its 1.6 million inhabitants, Istanbul should do such an organization more perfect. Turkish industrialists have the capacity to organize such an efficient and large fair.” The industry representatives and employees are informed with the fair, which is referred to as the peak of the textile, having the conference, seminars and presentations, which were organized in the different halls. Following-up innovations, strategic developments and information exchange platforms participants stressed that the players of the sector need to follow the fair necessarily. Some machine manufacturers drew attention by introducing the latest innovations by appointment.
22
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
Caglar: We the best in textile of the world Stating that Turkey’s “the best” in textile of the world Ibrahim Caglar ITO Assembly President said that, “The sector is one of the sectors that contribute most to employment in our country. We are the best in textile of the world industry. We’ve seen it at the fair.” Informing that to take place for Turkish industrialists at the fair with the new investment plans is pleasing Caglar said that, “ITMA is one the world’s largest trade fairs in the field of textile machinery. We will get positive results of the related fair with the investments, which our people will make. Machinery industry is developing in our country. You can not see two of the Turkish firms at ITMA fairs 20 years ago.” Evaluating the trade deficit of the textile machinery sector Caglar said that, “In particular, the cost of raw materials processing machinery is high investment. In the confection is lower. We have to put up with
PANORAMA
makinaları konusunda hem çok başarılı bir üretici, hem de büyük bir alıcı pazarına sahip. Önümüzdeki orta vadeli dönemde İTMA fuarını Türkiye’de organize etmeliyiz. Ne kadar AB içerisinde dönen bir organizasyon olsa bile! 1.6 milyon nüfuslu Barselona böyle bir organizasyonu yapıyorsa İstanbul daha mükemmelini yapmalı. Türk sanayicisi böyle etkili ve büyük fuarları organize edecek büyüklüğe ulaştı” yorumunu yaptı. Tekstilin zirvesi olarak adlandırılan fuarla birlikte farklı salonlarda organize edilen konferans, seminerler ve sunumlarla da sektör temsilcileri ve çalışanları bilgilendirildi. Yeniliklerin stratejik gelişmelerin takibi ve bilgi değişim platformlarını da izleyen katılımcılar, sektör oyuncularının mutlaka takip etmesi gerektiğini vurguladı. Bazı makina üreticilerinin son yeniliğini randevu vererek tanıtması ise dikkat çekti. Çağlar: tekstilde dünyanın en iyisiyiz İTO Meclis Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’nin tekstilde dünyanın ‘en iyisi’ olduğunu belirterek, “Sektör, ülkethe current account deficit due to we don’t have raw materials processing machinery in our country.” Cinar: We are at ITMA for new collaborations in textiles Abdullah Cinar Istanbul Chamber of Commerce Board Member declared that they were together with business people as Istanbul Chamber of Commerce in every field to introduce the products of Turkey and to have new collaborations as well. Cinar said that the machinery and equipment to be exhibited at ITMA Fair indicated a long and arduous effort. Cinar informed that “We will be witness that there is a rapid development not only the machines but also the use of chemicals to exhibit in this fair. We should completely utilize the opportunities, which are created in such fair, to follow this extraordinary transformation, which takes place in textiles, to introduce our products and to have new collaborations.” Reminding that ITMA left behind the year
24
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
mizdeki istihdama en çok katkı sağlayan sektörlerden. Dünyada da tekstilin en iyisiyiz. Fuarda buna şahit olduk” dedi. Türk sanayicisinin yeni yatırım planlarıyla fuarda olmasının sevindirici olduğunu kaydeden Çağlar, “ITMA, tekstil makineleri alanında dünyanın en büyük fuarlarından. Ülkemiz insanının yapacağı yatırımlarla ilgili fuardan olumlu sonuçlar alacağız. Ülkemizde makine sanayi gelişiyor. 20 yıl önce ITMA fuarlarında iki tane Türk firması göremezdiniz” dedi. Çağlar, tekstil makineleri sektöründeki dış ticaret açığını da değerlendirdi: “Özellikle hammadde işleyen makinelerin yatırım maliyeti yüksek. Konfeksiyonda ise daha düşük. Ülkemizde hammadde işleyen makineler olmadığı için cari açığa katlanmak zorundayız.” Çınar: tekstilde yeni işbirlikleri için ITMA’dayız İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Çınar, İstanbul Ticaret Odası olarak, Türkiye’nin ürünlerini tanıtabilecekleri ve yeni iş birliklerine kapı aralayabilecekleri her alanda, iş adamlarının yanında olduklarını 60th Cinar commented that, “During this process, textile had a long stage to produce low-cost and higher quality products. Of course, without the development of machinery and equipments, such a leap even could not mind. We have been participating to this fair, to which hundred thousand visitors expected to take place, with more than 90 Turkish companies. I believe that Turkey, which is one of the most important actors in the world textile industry, will be a winner in this exhibition with the forehead. I never doubt that our business will evaluate this opportunity well to follow technological change and developments and to adapt to advanced technology.” The textile and machine sector in major breakthrough Turkish textile and confection sectors exports reached over U.S. $ 21 billion in 2010. Imports of the sector reached $ 11.7 billion. In other words, the industry reached $ 10 billion trade surplus. The sector is a net exporter
PANORAMA
söyledi. Çınar, ITMA Fuarı’nda görücüye çıkan makine ve ekipmanların, katedilen uzun ve meşakkatli bir yolu işaret ettiğini kaydetti. Çınar, “Üstelik sadece makinelerin değil, aynı zamanda kimyasalların kullanılması konusunda da hızlı bir gelişmenin olduğuna bu fuarda açık biçimde şahit olacağız. Tekstilde gerçekleşen bu olağanüstü değişimi takip edebilmek, ürünlerimizi tanıtabilmek ve yeni işbirliklerine kapı aralayabilmek için fuarların oluşturduğu imkânlardan sonuna kadar yararlanmalıyız” dedi. ITMA’nın 60’ncı yılını geride bıraktığını hatırlatan Abdullah Çınar, “Bu süreç zarfında tekstil, düşük maliyetli ve daha kaliteli ürünler üretmek konusunda epey yol alındı. Elbette makine ve ekipmanlardaki gelişme olmadan böylesi bir sıçramanın olması akla dahi gelemezdi. Yüz binden fazla ziyaretçinin gelmesi beklenen bu fuara, biz de ülke olarak 90’ı aşkın Türk firması ile katılıyoruz. İnanıyorum ki tekstilde dünyanın en önemli aktörlerinden biri olan Türkiye, bu fuardan da alnının akıyla çıkacaktır. Gerek teknolojik değişimi ve gelişmeleri takip edebilmek gerekse de ileri teknolojiye uyum sağlayabilmek adına, iş dünyamızın bu fırsatı iyi değerlendireceğinden şüphem yoktur” dedi. Tekstil ve makina sektörü büyük atılım içinde Türk tekstil ve konfeksiyon sektörleri 2010 yılında 21 milyar doların üzerinde ihracata ulaştı. Sektörün ithalatı ise 11.7 milyar dolar seviyesinde. Yani sektörün dış ticaret fazlası 10 milyar doları buldu. Sektör, Türkiye’nin net ihracatçı sektörü konumununda. Türkiye’nin 2010 yılı makine ihracatı 9.5 milyar dolar, ithalatı ise 21.5 milyar dolar oldu. 2010 yılı tekstil makinesi ihracatı ise 263 milyon dolar, tekstil makinesi ithalatı da 1 milyar 164 milyon dolar olarak gerçekleşti. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin ülkemiz ihracatı içindeki payı yüzde 1520 civarında. Türkiye olarak 500 milyar dolar ihracat position of Turkey. Turkey’s exports of machinery are $ 9.5 billion in 2010, and imports totaled $ 21.5 billion. The exports of textile machinery is $ 263 million in 2010, textile machinery imports amounted to 1 billion 164 million dollars. The share of textile and clothing sectors in our country exports is around 15-20 percent. We need to raise the export figures of the sector to $ 80 billion over to reach $ 500 billion export target as Turkey. Gaziantep has made a showdown in Barcelona Gaziantep Chamber of Industry (GSO) took its members to the ITMA 2011, which is the largest textile machinery exhibition in the world and held in Barcelona, Spain with an organization. GSO delegation, which was headed by Parliament Speaker Abdulkadir Konukoglu carried out bilateral interviews with the leading companies in the sector coming together at the fair and introduced Gaziantep industry to the visitors from other countries. Gaziantep Chamber of Industry and academics took place in the delegation of Gaziantep as well as Occupation Committee members. Abdulkadir Konukoglu GSO
26
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
hedefine ulaşmak için sektörün ihracat rakamlarını 80 milyar doların üzerine çıkarmak gerekiyor. Gaziantep barcelona’da güç gösterisi yaptı Gaziantep Sanayi Odası (GSO), düzenlediği organizasyonla üyelerini İspanya’nın Barcelona kentinde gerçekleştirilen ve dünyanın en büyük tekstil makineleri fuarı olan ITMA 2011’e götürdü.GSO Meclis Başkanı Abdulkadir Konukoğlu başkanlığındaki Gaziantep heyeti, fuarda sektörün önde gelen firmaları ile bir araya gelerek, ikili görüşmeler yaptı, diğer ülkelerden gelen ziyaretçilere Gaziantep sanayisini tanıttı.Gaziantep heyetinde, Gaziantep Sanayi Odası Meclis ve Meslek Komitesi üyelerinin yanı sıra akademisyenler de yer aldı. ITMA 2011 Fuarına Gaziantep’ten katılım göstererek stand açan Örnek Makine Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Dabanıyastı’ya GSO Meclis Başkanı Abdulkadir Konukoğlu tarafından Gaziantep sanayisinin tanıtımına yönelik katkılarından dolayı teşekkür plaketi verildi. Fuarı değerlendiren GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, fuarın Gaziantep tekstilcileri ve tekstil makineleri sektörü açısından çok verimli geçtiğini söyledi.Konukoğlu, 60 yıllık geçmişi olan fuarın 4 yılda bir düzenlendiğine dikkati çekerek, “Sektöründe dünyanın en önemli fuarı olan ITMA’da, Gaziantep’i en iyi şekilde temsil ettik. Gaziantepli sanayicilerimiz fuarda sergilenen son teknoloji ürünleri görerek bilgi sahibi oldu” dedi. Yapılan ikili görüşmelerin, ilerleyen dönemlerde sektöre yeni bir dinamizm kazandıracağına inandığını belirten Konukoğlu, “Gaziantep olarak yine farkımızı ortaya koyup, sektörde rekabet gücümüzün artması için böylesi bir organizasyondan gereken faydayı sağladık” diye konuştu. Fuarda 92 Türk firmasının yer almasından gurur duyduklarını da ifade eden Konukoğlu, Türkiye’nin böylesine önemli organizasyonlarda boy göstermesinin Türk sanayisinin geleceği açısından önemli olduğunu kaydetti. Chairman of the Parliament has given a plaque to Abdullah Dabaniyasti Chairman of the Board Ornek Makine, which was getting stand and participating to ITMA 2011 from Gaziantep. Machinery Exhibition GSO was for their contributions to the promotion for the Gaziantep industry. Evaluating the fair Adil Konukoglu Chairman of the Board GSO said that the fair was very efficient for Gaziantep textile and textile machinery sector. Informing that the fair has 60-year history and has been prepared every 4 years Konukoglu pointed that, “We represented Gaziantep the best way at the world’s most important fair of the sector ITMA. Industrialists from Gaziantep have seen the latest technology products, which were exhibited at the fair, and were informed.” Stating that the bilateral meetings will bring new dynamism for the sector in the next periods Konukoglu said, “We as Gaziantep also put out our difference and benefit from such an organization provided to increase our competitiveness in the sector.” Mentioning that they were proud of taking part in the fair as 92 Turkish firms Konukoglu added further that to take part in such a fair is very important for Turkish industry.
PANORAMA
28
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
BENTEKS TEKSTİL MAKİNELERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Fatih Caddesi Ladin Sokak No: 19 Keresteciler Sitesi TR 34169 Merter / İSTANBUL / TÜRKİYE Tel: (+90 212) 504 80 31 / 8 hat Fax: (+90 212) 504 97 86 - 555 51 73 - 575 33 15
www.benteks.net
PANORAMA
30
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
32
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
34
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
36
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
38
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
40
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
42
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
44
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
Invista, ITMA 2011’de LYCRA® elyaf ürünlerini tanıttı INVISTA Presented LYCRA® Fiber and Sustainability Activates at ITMA 2011
46
Dünyanın en büyük entegre elyaf ve polimer üreticilerinden Invista, elyaf ve iplik sektörüne ilk kez kapılarını açan ITMA 2011 fuarında ürünlerini tanıttı ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini sektörle paylaştı. Portföyünde LYCRA® elyaf markası-
nı bulunduran, dünyanın en büyük entegre elyaf ve polimer üreticilerinden Invista, 22-29 Eylül’de Barselona’da 16.sı düzenlenen ve dünyanın en tanınmış tekstil ve giysi teknoloji makineleri fuarı olarak kabul edilen ITMA’da markalarını ve yeniliklerini tanıttı. Çevresel sürdürülebilirlik konusunda düzenlenen yuvarlak masa toplantısının ana sponsorları arasında yer alan şirket, ITMA’nın açılış galasının da sponsoruydu. 60 yıllık tarihinde kapılarını ilk kez elyaf ve iplik sektörüne açan ITMA fuarına katılan Invista, müşterileri ve tekstil endüstrisi ile inovasyonları ve teknik gelişimi konusunda iletişim kurmanın yanında, tekstil ve dış giyim sektörüne bağlılığını gösterme fırsatı buldu. 22 Eylül 2011’de ITMA’nın 60. yıldönümü bir gala yemeği ile kutlandı. Invista, LYCRA® beauty kumaşları gibi inovatif ürünler ve Dogi International Fabrics ve Puntiblond S.A. gibi müşterilerinden tedarik ettiği LYCRA® elyafı içeren giysiler sağlayarak etkinliğin ana sponsorlarından biri oldu. Görsel bir şovla LYCRA® elyaf mesajlarının iletişiminin yapıldığı etkinlikte, davetliler eğlenceli ve özel bir akşamın tadını çıkardı. “Bu yıldönümü ITMA için oldukça önemli ve fuar bu yıl ilk kez elyaf sektörünün katılımına açıldı. Invista olarak, etkinliğin ana sponsorlarından biri olmaktan
INVISTA, one of the world’s largest integrated producers of polymers and fibers, and owner of the LYCRA® fiber brand, presented its brands and innovations at the 16th edition of ITMA, the world’s most established textile and garment technology machinery exhibition, which opened its door to the fiber and yarn producers for the first time this year. For the first time in its 60 years of existence, ITMA has opened its exhibition to the fiber and yarn sector this year held in Barcelona, Spain. INVISTA sponsored the event by providing innovative fabrics, such as LYCRA® beauty fabric and costume garments containing LYCRA® fiber from customers such as DOGI INTERNATIONAL FABRICS and PUNTIBLOND S.A. at a gala dinner of around 800 attendees. “This year is an important anniversary for ITMA, and
it is the first time they have allowed the fiber sector to participate,” said Denise Sakuma, global director of brand communications at INVISTA. “INVISTA is proud to be a key sponsor of the event, supporting the opening gala dinner, which marked INVISTA’s first collaboration with ITMA. Once again we are able to communicate our commitment to the apparel textile industry, and it is also a good opportunity for our customer mills based in Spain to showcase their innovative fabrics.” Serge Vigouroux, executive vice president of INVISTA’s marketing business, said, “LYCRA® fiber is more than a yarn or a fiber: It is a brand that is supporting the apparel industry to better communicate innovations and quality in garments to both the trade and consumers. We continuously invest in our portfolio of innovations and support their introduction at
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
ve ITMA ile ilk kez gerçekleşen bu işbirliğinde gala yemeğini desteklemekten gurur duyuyoruz” diyen InvistaN Marka İletişimi Global Direktörü Denise Sakuma, “Bir kez daha hazır giyim tekstil endüstrisine karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. İspanya merkezli ticari müşterilerimiz açısından da yenilikçi kumaşları sergilemek için iyi bir fırsat oldu” şeklinde konuştu. Invista’nın Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Serge Vigouroux; “LYCRA® elyafı, iplik ve elyafın çok daha ötesinde: Ticari ve tüketiciye yönelik olarak hazır giyim endüstrisinin inovasyon ve kalite konusunda tüketicileriyle daha iyi iletişim kurabilmesini destekleyen bir marka. Yeniliklerle portföyümüze yatırım yapmayı sürdürüyor ve onların ticaret, satış noktası ve tüketici seviyesinde tanıtımlarını global olarak destekliyoruz” dedi. INVISTA, “ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK”LE DEĞER KATACAK İlk kez düzenlenen ve sektörde çevresel sürdürülebilirlik konusunda uzun vadeli sorumluluk alan liderleri bir araya getiren Yuvarlak Masa Toplantısı, fuarın açıldığı 22 Eylül tarihinde gerçekleşti. Konuşmacılar arasında yer alan Invista Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Robert Kirkwood, şirketin 2020 yılına kadar enerji yoğunluğunu yüzde 20 oranında azaltma hedefi hakkında bilgi verdi. “Invista’nın taahhütleri arasında da yer alan hedefimiz, enerjiyi verimli bir şekilde kullanarak müşterilerimiz ve içinde yaşadığımız toplum için uzun dönemli bir değer oluşturmak” diyen Kirkwood sözlerine şu şekilde devam etti: “Sürdürülebilirlikte 3 ana alana odaklanacağız: Üretimde mükemmellik, ürün sürdürülebilirliği ve kurumsal vatandaşlık.” Invista, Fira de Barcelona Gran Via’da elyaf ve iplik bölümünde yer alan standında iç giyim, mayo, çorap, hazır giyim, ve spor giyimin dahil olduğu birçok segmentte inovasyonlarını ve yeni ürün geliştirme faaliyetlerini tanıttı. trade, point-of-sale and consumer level, globally.” The first-ever Textile Sustainability Leaders Roundtable took place on the first day of the exhibition, Sept. 22, and brought together not just leaders in the industry, but industry leaders who have made a long-term commitment to sustainability. Robert Kirkwood, vice president of Technology at INVISTA was among the speakers, talking about the company’s goal to reduce its energy intensity 20 percent by 2020. “Our goal is a part of INVISTA’s commitment to use energy efficiently and to generate long-term value for our customers and society,” said Kirkwood. “We focus on three key areas of sustainability: manufacturing excellence, product sustainability and corporate citizenship,” he said.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
47
PANORAMA
Durst, Kappa 180 ile ITMA’da dikkat çekti Durst Kappa 180: A new benchmark in digital textile printing
Durst Phototetechnik AG nin Başkan Yardımcısı Christoph Gamper Christoph Gamper, Executive Vice President of Durst Phototetechnik AG
At the ITMA 2011 trade show, Durst, the specialist in industrial inkjet applications, is presenting a genuine alternative to flatbed screen printing: the Kappa 180. The high-performance inkjet printer achieves a printing speed of more than 600 m2/hour (over 300 running meters) with outstanding printing quality (1056 x 600 dpi), thus enabling the on-demand production of between one and many thousands of running meters. From the printheads to the ink, the Kappa 180 has been developed by Durst itself with the aim of ensuring optimal image quality and dependability. Together with RIP specialist Caldera, Durst has developed the workflow software for Kappa 180 further in order to speed up printing orders from the design stage to
48
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
Endüstriyel inkjet uygulamaları uzmanı Durst, flatbed ekran baskı için gerçek bir alternatif olan Kappa 180’i, ITMA 2011 ticaret fuarında, düzenlemiş olduğu bir etkinlikle ilk defa tanıttı. Çok sayıda davetlinin katıldığı etkinlikte, Kappa 180 hakkında bilgi verildi. Yüksek performanslı inkjet yazıcı saatte 600 m2’den fazla baskı hızına ve mükemmel baskı kalitesine(1056x600 dpi) ulaşabilmesi sayesinde talebe dayalı üretime olanak sağlıyor. En iyi görüntü kalitesi ve güvenilirliği sağlamak amacıyla, Kappa 180’in mürekkep kafalarından mürekkebine her parçası Durst tarafından geliştirilmiş. RIP uzmanı Caldera ile, Durst, baskı görevlerini tasarım halinden son haline dek hızlandırırken tam bir maliyet transparanlığı sağlamak için Kappa 180in iş akışı yazılımını daha da geliştirmiş. Durst Phototetechnik AG nin Başkan Yardımcısı Christoph Gamper, “Kappa 180 ile bu seneki ITMA’da dijital tekstil baskıda kriterleri ayarlıyoruz- sadece etkileyici teknik özellikler açısından değil, aynı zamanda da tüm üretim adımlarında gerçek değer katan tam bir sistem sunduğumuz için” dedi. Kappa 180 ve kişiye özel Caldera iş akışı çözümü, geleneksel baskı yöntemleriyle karşılaştırıldığında esneklik, zaman ve maliyet tasarrufu, düşük kaynak tüketimi, çevre dostu oluşu ve yüksek seviyede müşteri memnuniyeti gibi avantajlarla ön plana çıkıyor. Tasarım ve renk konusunda herhangi bir sınırlamaya sahip olmayan Kappa 180 inkjet teknolojisi, yeni kreasyonlar için olanak sağlamakta. Konvensiyonel the final print while providing full cost transparency. Christoph Gamper, Executive Vice President of Durst Phototetechnik AG, says that “with Kappa 180 we are setting the benchmark in digital textile printing at this year’s ITMA – not only on account of the impressive technical specifications, but also because we are offering a complete system that provides genuine value added across all production levels. With Kappa 180 and the tailormade Caldera workflow solution, we are supplying our customers with numerous advantages compared with conventional printing methods: total flexibility, time and cost savings, less consumption of resources, environmental friendliness, and a high degree of customer satisfaction.”
PANORAMA
baskılama metotlarının aksine, ön baskı prosesleri yoktur- baskı emirleri ve değişimleri iş akışı yazılımı aracılığıyla işlenmiştir, yükleme zamanları ve ekran hazırlama geçmişte kalmıştır ve sistem birkaç saat içinde baskıya hazır hale gelebilir. Su tüketimi %90 oranında azalır ve kullanılan kimyasalların yalnızca bir kısmı gerekli olur. Bu çevre dostu ve maliyet-etkin yeniliklere ek olarak, daha ucuz ve baskı öncesi süreçlerin olmamasından dolayı anında tekrarlanabilen baskı ekranı üretimi sağlanır. Kappa180, modanın sık sık değiştiği, bütçelerin daraldığı ve siparişlerin azaldığı bu çağda mutlak esnekliği sağlamak amacıyla geliştirildi. Durst Kappa 180 limitsiz tasarım ve renk seçeneği sunmasının yanında talebe dayalı üretime de olanak sağlıyor. Kappa 180, baskı öncesi işleme gerek duymaması, kaynakları idareli kullanması, siparişlerin basit ve doğrudan çoğaltılabilir olması gibi özellikleriyle geleneksel sistemlere kıyaslandığında önemli bir ekolojik ve ekonomik evrimdir. Bu da şirketlerin yüksek müşteri memnuniyeti ve yeni pazarlara açılma fırsatı yüksek, esnek hizmet sağlayıcı olarak çalışmasını sağlar.
DAHA ÇEVRECİ TEKNOLOJİ Kappa 180, Geleneksel yöntemlere nazaran düşük su ve enerji tüketimiyle ekonomik ve çevresel bir yeniliktir. Geleneksel baskı yöntemleri ile karşılaştırıldığında, sistem birkaç saat içinde baskıya hazır hale geldiği için su tüketimi %90 oranında azalır ve kullanılan kimyasalların yalnızca bir kısmı gerekli olur. Bu çevre dostu ve maliyet-etkin yeniliklere ek olarak, daha ucuz ve baskı öncesi süreçlerin olmamasından dolayı anında tekrarlanabilen baskı ekranı üretimi sağlanır, yükleme zamanları ve ekran üretimi geçmişte kalmışken artık tüm değişimler bilgisayar tarafından kontrol edilmeye başlamıştır. Durst Costview yazılımı sayesinde Kappa 180, her bir baskı siparişi için üretim maliyetlerini ve çevrese faktörleri kesin olarak hesaplar. Her üretim aşaması için CO2 emisyonu hesaplanırken, mürekkep, malzeme, enerji ve diğer faktörler pano tarafından analiz edilir. Costview, tüm analizlerin diğer bölümlerle değiştirilebilmesini sağlayan bir web ara yüzüne sahip.
The Kappa 180 inkjet technology opens the door to completely new creations, since there are no limits as far as design or colors are concerned. Unlike conventional printing methods, there are no pre-printing processes – printing orders and changeovers are processed directly via the workflow software, setup times and screen-making are things of the past, and the system is ready for printing within a few hours. Water consumption during the production process is reduced by up to 90 percent and only a fraction of the chemicals normally used are required. In addition to these environmentally friendly and cost-effective benefits, printing orders remain reproducible at all times.
fulfilled with “QuadroZ”. The modified Durst QuadroZ Array system makes it possible to print on textiles with water-based inks by way of a specially hardened, fray resistant nozzle plate with a drop size of 7-21 picoliters. 6,144 jets per color produce a resolution of up to 1,680 dpi, while a single automatic nozzle cleaning system ensures uninterrupted operation. The QuadroZ Arrays print eight colors in CMYK, orange, red, blue and gray with no modulations or density fluctuations. A key role is played here by the ink delivery system with the osmosis filtering system, which eliminates the tiny gas bubbles in the inks and ensures that the printing is steady and failure-free.
Printheads: Durst’s proprietary Quadro printhead technology was developed further for the Kappa 180, so that the specific requirements of the textile sector could be
50
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
Inks: For textile printing applications, Durst has developed its own high-performance inks (Kappa Inks) for the piezo inkjet multipass technology. These are used for printing with absolutely environmentally fri-
PANORAMA
MÜREKKEPLER Özel yüksek kaliteli tekstil baskı mürekkepleri ( Kappa Mürekkepleri) piezo inkjet multipass teknolojisine özel olarak Avusturya’daki Lienz Araştırma Merkezi’nde geliştirilmiş. Böylece, farklı tekstil lifleri QuadroZ Array kullanılarak çevre dostu, su bazlı dispersiyonla, reaktif ve asit mürekkeplerle basılabilir. Kappa Mürekkepleri’nin en önemli özellikleri derin siyahı, üstün parlaklığı ve mükemmel dengesidir. Pamuklu ve % 60’tan fazla pamuk bulunduran pamuklu karışımlarda Kappa Ink R( Reaktif mürekkep sistemi). Polyester, sentetik elyaf ve %50den fazla polyester bulunduran polyesterli karışımlarda Kappa Ink D (Dağınık mürekkep sistemi). İpek ve ipekli karışımlarda Kappa Ink A (Asit mürekkep sistemi).
BASKI KAFALARI Durst tescilli Quadro baskı kafası teknolojisi Kappa 180’e uygun olarak geliştirilmiş, böylece “QuadroZ” tekstil sektörünün özel ihtiyaçlarını karşılayacak. Modifiyeli Durst QuadroZ Array sistemi, 7-21 piko litrelik damla boyutuna sahip aşınmaz meme başlıkları ile su bazlı boyaların tekstil baskılarında kullanılmasına olanak sağlar. Otomatik meme temizleme sisteminin kesintisiz çalışması ile renk başına düşen 6144 jet sayesinde 1680 dpi kadar çözünürlük üretilir. QuadroZ Array, CMYK, turuncu, kırmızı, mavi ve gri tonlarında modülasyon ve yoğunluk dalgalanması olmaksızın baskı yapabilir. Buradaki kilit rolü ozmos filtreleme sistemine sahip mürekkep dağıtım sistemi oynayarak mürekkepteki anlık gaz kabarcıklarını ortadan kaldırır ve baskının düzgün ve hatasız olmasını sağlar. endly, waterbased dispersion, reactive and acid inks on the different textile fibers by way of the QuadroZ Arrays. The characteristics of Kappa Inks are deep black, outstanding luminosity and excellent stability. Workflow: Besides the printing machine itself, the RIP is the most important and also the most error-prone component in the printing process. For this reason, Durst – together with specialist Caldera – has developed GrandRIP+ software for digital textile printing, tailoring it to match the Kappa 180. The speedy, reliable and high-performing workflow solution encompasses all the functions required for the creation and management of printing orders. These include such features as tiling, embedded color profiles and ICC-compliant output, Photoshop plug-ins, coloring and color coordination of textile print data, a dashboard with a previ-
52
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
İŞ AKIŞI Baskı makinesinin yanı sıra, RIP de çok önemlidir ve baskı işlemi sırasında en çok hata eğilimine sahip bileşenlerden biridir. Bu nedenle uzman Caldera ile birlikte Durst tarafından, Kappa 180 ile uyumlu olan dijital tekstil baskı yazılımı GrandRIP+ geliştirildi. Bu yazılım siparişlerin üretimi ve yönetimi için gerekli tüm işlevleri hızlı, güvenilir ve yüksek performanslı bir iş akışı çözümü ile kapsamaktadır. Döşeme, gömülü renk profilleri, ICC-uyumlu çıkış, tekstil baskı verisinin renklendirme ve renk koordinasyonu için eklentiler, ön izleme fonksiyonuna ve baskı siparişlerine hızlı erişim sağlayan bir pano, dağınık baskı makineleri için çoklu görev kontrolü ve gelişmiş mürekkep yönetimi ürünün önemli özellikleridir. Düzenleme ve birleştirme fonksiyonu sayesinde dijital baskı verileri harmanlanabilir ve konfigüre edilebilir. Bu amaçla, GrandRIP+ standart resim formatlarını (EPS, PS, PDF, JPG, TIF) destekler. TRANSPARANLIK Durst Costview yazılımı sayesinde Kappa 180, her bir baskı siparişi için üretim maliyetlerini ve çevresel faktörleri kesin olarak hesaplar. Her üretim aşaması için CO2 emisyonu hesaplanırken, mürekkep, malzeme, enerji ve diğer faktörler pano tarafından analiz edilir. ew function and rapid access to printing orders, multitasking control for distributed printing machines and enhanced ink management. The digital printing data can be collated and configured individually by means of the layout & compose function. To this end, GrandRIP+ supports the standard image formats EPS, PS, PDF, JPG, Photoshop and TIF. Transparency: The Kappa 180 Costview software ensures precise calculation of the production costs and environmental factors for each printing order. All relevant parameters, including ink, material, power and other factors, are analyzed via a dashboard, while at the same time the CO2 emissions are calculated for each production stage. Costview has a web interface, which means that all analyses can be interchanged with other departments at any point in time.
PANORAMA
Costview, tüm analizlerin diğer bölümlerle değiştirilebilmesini sağlayan bir web ara yüzüne sahip. DESTEK Durst Advanced Remote Diagnostics(DARD) ile Kappa 180, baskı kafaları, nem, sıcaklık, voltaj gibi ilgili tüm parametreleri görüntülemesinin yanında üretim sürecinin sürdürülmesini sağlayan ve beklenmedik kapanmaları engelleyen yenilikçi bir uzaktan bakım ve uyarı sistemine sahiptir. BESLEME Üst düzey tekstil baskı makinası olarak Durst Kappa 180, maksimum baskı genişliği 195 cm olan tekstiller için ve entegre yıkama sistemiyle bir baskı örtüsü için tam otomatik besleme ve yönlendirme özelliğine sahiptir. Kurutma ünitesi gaz, buhar veya elektrik ile çalışan sıcak hava kurutucusudur. Support: With Durst Advanced Remote Diagnostics (DARD), the Kappa 180 has an innovative remote maintenance and alert system which monitors all relevant parameters, including printheads, humidity, temperature, voltage, etc., in order to maintain an even production process and prevent unscheduled machine downtimes. Feeding-in: Being a top-quality textile printing machine, the Durst Kappa 180 has fully automatic feedingin and guiding facilities for textiles with a maximum printing width of 195 cm and a printing blanket with an integrated washing system. The drying unit is a hot air dryer powered by gas, steam or electricity.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
53
PANORAMA
Forbo Siegling ITMA’da Forbo Siegling at ITMA
54
Forbo Hareket Sistemleri son ürün yeniliklerini İspanya, Barselona’daki ITMA’da sundu. Yeni baskı örtüleri, üstün baskı kalitesini garantiler ve ürünün yattığı şekli tülbent serme kayışlarıyla optimize eder. Yeni güç iletim kayışları, enerji verimliliği ve daha uzun ürün hayatı sunarak standartları belirler. Hannover kayış uzmanı, tekstil makinaları olimpiyatında şirketi ve en son ürün yeniliklerini sundu.
MAKSİMUM BASKI HASSASİYETİ Baskı kalitesi çok önemlidir. Forbo Siegling bu yüzden flatbed ve dijital baskı konusunda standartları belirleyen iki yeni baskı battaniyesi geliştirdi. Bu battaniyeler polyester gerilim parçalarına sahipler ve daha doğru baskı sonuçları elde edilebiliyor. Print 6646-2.15E tek katlıdır ve düşük gürültülü alt kısma sahiptir. Bu özellik, flatbed baskı sırasında yüksek hızda çalışmak için özel-
Forbo Movement Systems showcased it’s latest product developments at ITMA in Barcelona, Spain. Its new printing blankets ensure top printing quality and enhanced web-laying belts optimise the way the product lies. New power transmission belts set standards, offering energy-efficiency and longer product lives. The Hanover belting specialist will be presented its company and latest product innovations at the olympics of the textile machinery.
Printing blankets with consistent pitch line for maximum printing accuracy Printing quality is paramount. Which is why Forbo Siegling has developed two new printing blankets that set standards in rotary, flat-bed and digital printing. They have polyester tension members and produce even more accurate printing results. The Print 66462.15E is single-ply and has a low-noise underside. This characteristic is particularly important for high
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
likle önemlidir. Flatbed baskı sırasındaki başlat-durdur işlemi nedeniyle, gelişmiş alt kısmı olmayan kayışlar sık sık rahatsız edici gürültülere neden olabilir. Özel kumaş tasarımı ve düşük yüzey ağırlığıyla, kayışlar da manyetik kalıp koruyucusu gibi makinede anahtar bir role sahiptir. Sonuç olarak hem servis ömrü uzar, hem de enerji ve bakım maliyetleri azalmış olur. İki katlı Print 6737-2.65E ise ileri teknoloji kumaş tasarımına dayalı devirli baskı makineleri için geliştirilmiştir. Bu durumda güvenilirlik gibi avantajların yanında, düşük gürültülü kemer de bir artıdır.Print 6737-2.65E sağlamlığı aşırı tekrar hassasiyeti ile birleştirir. Kemerin kalınlığı sayesinde mevcut devirli yazıcılara uyarlanabilmektedir.
ortadan kaldırır. Non-woven üretimindeki ikinci yenilik ise son derece hafif, düşük-sürüklemeli, ince desenli kayış yüzeyiyle iki katlı tülbent serme kayışı NP 6711dır. Hafif tasarımı özellikle büyük genişliklerde sessiz bir takip sağlar. Tipik kayış vurmaları genellikle önlenmiş olur. İyi kurtarma özellikleri, ürünün bir diğer mükemmel yanıdır. Sonuç olarak makine daha hızlı ve daha etkin bir şekilde işletilebilirken aynı zamanda aşınması yavaşlatılmış olur. Özellikle yeni nesil hafif, modüler ısıtma preslerinon-woven üretimindeki ForboSiegling yeniliklerini tamamlar.
KIRIŞIKLIK OLMAYAN TÜLBENT SERME KAYIŞLARI Tülbent serme kayışları iğne keçesi üretiminin anahtar fonksiyonlarına sahiptir. Forbo Siegling bu duruma meydan okuyarak ITMA’da iki yeni tülbent serme kayışı sundu. Düşük sürtünmeli kaplamaya sahip NP 6553, non-woven kumaş sayesinde daha kolay ve nazikçe kayar. Liflerin en iyi işleme görünümü önemli bir gelişme olduğunu gösterir. Kayış son derece iletkendir ve bu sayede herhangi bir elektrostatik birikim olmadan mükemmel şekilde çalışır.Ağırlığıyla alakalı olarak, kemer yanlamasına çok serttir. Bu da kırışıklık oluşumu riskini
İPLİK BİLEŞENLERİ İÇİN DAHA UZUN SERVİS ÖMRÜ Lansmanından bu yana SieglingExtremultus, A ve E hatlarındaki güç iletimi ve teğet kayışları ile çok verimli ve uzun ömürlü olduğunu kanıtlamıştır. Kayışlar termoplastikaramid ve polyester gerginlik parçalarına sahiptir. Forbo Siegling mühendisleri onlara sert bir siyah kaplama ve daha güçlü gerginlik parçaları verdi. Bu birleşim, daha uzun servis ömrü sağlar ve kemerlerin iç istikrarının daha iyi olmasını sağlar.Teğet kayışlardaki tutarlı sürtünme kat sayısı, daha tutarlı mil devirleri üretir. Teğet kayışlar özellikle güçlü kenarları sayesinde son derece güvenilir şekilde çalışır. Sonuç olarak uzun kullanım süresinden sonra bile iplik kalitesi sürekli yüksek düzeyde kalır. OE makineleri için üretilen Forbo Siegling’in yeni
speed operation during flat-bed printing. Because of the typical start-stop process during flat-bed printing, belts without enhanced undersides frequently cause irritating noise. With its special fabric design and low surface weight, the belt is also kind to key elements of the machine, such as the magnetic bar cover. It also ensures longer service lives and cuts energy and maintenance costs as a result. The twoply PRINT 6736-2.65E was developed for rotary printers based on this innovative high-tech fabric design. In this case, advantages such as reliable, low-noise belt tracking also really bear fruit. PRINT 6736-2.65E combines robustness with extreme repeat accuracy. The belt’s thickness and pitch line precision mean that it is easy to retrofit on existing rotary printers.
Web-laying belts without wrinkle forming Web-laying belts have key functions to fulfil in the manufacture of needle felts. Forbo Siegling is facing up to this challenge and introducing two new weblaying belts at ITMA. With its low-friction coating, the NP 6553 glides even more easily and gently through the non-woven fabric. The look of the product when processing the finest of fibres shows a significant improvement. The belt is highly conductive and therefore functions perfectly without any electrostatic build-up. In relation to the belt’s weight, it is also very laterally stiff. This dramatically cuts the risk of creases forming. The second innovation in the manufacture of nonwovens is the extremely light, two-ply web-laying belt NP 6711 with a low-drag, finely patterned belt
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
55
PANORAMA
rotor kayışları, döner güç iletim teknolojisinin yeni standartlarıdır. Her iki tarafa kalibreli teğet kayışlar, tüm servis ömürleri boyunca tutarlı sürtünme katsayısı sağlamak için aşınmaya son derece dayanıklı şekilde kaplanmıştır.SieglingExtremultus rotor kayışları, sadece 0.02 mm kalınlık toleransına sahiptir. Böylece rotor yatakları gibi hassas bileşenlerde daha az baskı olur ve daha az eklemeyle daha iyi iplik kalitesi garantilenmiş olur. Rotor kemer uzunluğu 150 metreye kadar olabilir. DÜNYA ÇAPINDA YEREL SERVİS Forbo Siegling, kapsamlı hizmet tesisleri sunmak için çalışmaktadır. Bu küresel şirket, yerel şirketler ve servis noktaları üzerinden pek çok ülkede hizmet vermektedir. ForboMovementSystems (Siegling) 8 üretim tesisi ve 25 uluslararası şirketiyle dünya çapında 1800’den fazla kişiye istihdam yaratmaktadır.Forbo konveyör ve güç iletim kayışları perakende ve hizmet sektörü de dahil hemen hemen tüm sektörlerde kullanılmaktadır. Ana hedefleri gıda ve ambalaj sanayi, lojistik ve havaalanları, kağıt, baskı ve hammadde sanayileridir. Şirket 1929 yılında Hannover’de kurulmuştur. 1994 yılından bu yana İsviçre firması ForboInternational’a aittir. Ürünler, ana marka olan “ForboMovementSystems” ad altında 2007 yılından bu yana pazarlanmaktadır. surface. The lightweight design ensures especially quiet tracking, particularly when the widths laid are wide. The typical pounding the belt makes is usually avoided. Good release properties are another excellent feature. The result: machinery can be operated even faster and more effectively and wears out much slower. The new generation of particularly lightweight, modular heating presses complements the range of Forbo Siegling innovations for nonwoven production. Longer service lives for components in yarn manufacture Since their launch, power transmission and tangential belts of the Siegling Extremultus A and E lines have proved to be very efficient and durable. The belts have thermoplastic aramide and polyester tension members. Forbo Siegling engineers gave them a tougher black coating and stronger tension members. This combination ensures longer service lives and produces better internal stability of the belts. The consistent friction coefficient in tangential belts also produces more consistent spindle revolutions. The tangential belts have particularly strong edges and they operate extremely reliably. The result: even after a long usage period, the quality of the yarn stays at a constantly high level. Forbo Siegling’s new rotor belts for OE machines are new benchmarks in rotary power transmission technology. The tangential belts, calibrated on both sides, have highly abrasion-resistant coatings that ensure consistent
56
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
friction coefficients over their entire service lives. The Siegling Extremultus rotor belts also have a thickness tolerance of just 0.02 mm. Consequently, there is less stress on sensitive components like the rotor bearings and better yarn quality with fewer piecings is guaranteed. The rotor belt can be supplied up to 150 metres in length. Extensive service locally – the world over Forbo Siegling strives to provide extensive service facilities. In order to ensure the extreme precision of its power transmission and conveyor belts, the company offers its customers on-site endless splicing. The variety of belts offered requires reliable splicing methods that Forbo Siegling has developed, based on its long-standing expertise. The global company offers its service in many countries via local companies and service points. Forbo Movement Systems (previously called Siegling) employs more than 1,800 people globally in eight production sites and 25 international companies. Forbo conveyor and power transmission belts are used in nearly all industries, but also in the retail and services sectors. Key competencies are the food and packaging industries, logistics and airports, as well as paper, print and raw materials industries. The company was founded in 1919 in Hanover. Since 1994 the company has belonged to the Swiss company Forbo International. The products have been marketed since 2007 under the master brand “Forbo Movement Systems”.
PANORAMA
MILIFE” adlı aleve dayanıklı polyester nonwovenların satışında büyüme Sales expansion of flame-retardant polyester non-woven “MILIFE” JX Nippon ANCI Şirketi, alev geciktirici polyester non-woven ürünü olan “MILIFE”in satışına başladığını resmi olarak duyurdu. “MILIFE”, Trevira GmbH tarafından üretilen aleve dayanıklı reçine ile yapılmaktadır. Trevira, “Trevira CS” markasının kullanım hakkını yalnızca yanmazlık testini geçebilen ürünlere vermektedir ve ANCI’de alev geciktirici “MILIFE” ürününde kullanmak üzere bu markanın kullanımını hak etmiştir. “MILIFE” YAPISAL ÖZELLİĞİ ANCI’nin “MILIFE”ı özel bir non-woven polyester kumaş olup, bu kumaşın gergin ve uzun filamentleri hem CD, hem de MD yönlerinde katmanlaşmıştır. “MILIFE”, mükemmel görünümüyle özellikle iç mekânlarda oldukça fazla tercih edilmektedir. AvJX Nippon ANCI Corporation (“ANCI”, Otemachi Chiyoda-ku, Tokyo) announces that ANCI begins in earnest to sell a flame- retardant grade of a polyester non-woven fabric, “MILIFE”. (“Flame-retardant MILIFE”). This Flame-retardant “MILIFE” is made of non-combustible resin produced by Trevira GmbH (“Trevira”, in Bobingen, Germany). Trevira grants trademark approval of “Trevira CS” for products that have passed a non-combustibility test of Trevira, and ANCI has also been licensed to use for the Flame-retardant “MILIFE”. “MILIFE” STRUCTURE “MILIFE” of ANCI is a specialty non-woven having a structure of stretched and long filaments of polyester aligned and layered along both MD and CD directions, and its excellent appearance is highly evaluated mainly in the interior field that no other non-woven or fabric than MILIFE has. As ANCI receives many inquiries about MILIFE from interior markets of Europe and USA, ANCI decided to produce the Flame-retar-
58
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
rupa ve ABD iç dekorasyon pazarından birçok talep toplayan ANCI, Avrupa’da ünlü olan Trevira’nın alev-geciktirici polyester reçinesini kullanarak “MILIFE” üretimini başlatmaya karar verdi. Alev-geçirmez “MILIFE”, normal “MILIFE”in özellikleri olan incelik ve hafiflik, ipek gibi parlaklıkla harika görünüm, baskı için uygunluğun yanında, Trevira ismini de bünyesinde bulundurarak, ana ülkelerin yanmazlık standartlarına uygunluk göstermektedir. Bunun yanı sıra, Japan Fire Retardant Association’un (Japonya Alev Geciktirici Ürünler Derneği) yangına dayanıklılık testlerini geçmiştir ve harojensiz olduğu için çevre dostu bir non-wovendır. Alev-geciktirici “MILIFE”, Trevira markasının benimsendiği Avrupa marketinde piyasaya çıktıktan sonra, Amerika, Güneydoğu Asya, Japonya gibi marketlere de giriş yapacak. “JX Nippon ANCI Inc. (USA)” ve ”JX Nippon ANCI S.A.S.(Avrupa)” Avrupa ve ABD pazarıyla ilgilenirken, ANCI Asya pazarıyla ilgilenecek. “MILIFE” UYGULAMA ALANLARI Ürünün ana uygulanma alanı baskı için mükemmel özellik gösteren duvar kâğıtları, perdeler, panjurlar
dant MILIFE using non-combustibility polyester resin of Trevira, who has an achievement in Europe. The Flame-retardant MILIFE has not only the same features of “thin and lightweight with smooth surface”, “excellent appearance with unique luster and sheen like silk”, “fitness for printing”, “few wastes from cut ends”, etc. as the conventional MILIFE has, but also a flame-retardant property conforming to non-combustibility standards of main countries with the tradename of Trevira. And besides, the Flame-retardant MILIFE has also passed all fire-proof tests of Japan Fire Retardant Association, and a environmentally-friendly non-woven for being harogen-free. “MILIFE” APPLICATION FIELDS Flame-retardant MILIFE will be introduced mainly in the European market, where Trevira’s brand
gibi “iç mekân dekorasyonu” olacak. Alev-geciktirici “MILIFE” ayrıca otomotiv ve açık hava reklamcılığı gibi sektörlere de giriş yapacak. “MILIFE” ayrıca yarıklı ve bükülü bir halde iplikler içine yerleştirilerek dokuma kumaşı olarak da kullanılabilmektedir. “MILIFE” içeren dokuma ürünleri mükemmel bir görünüşe ve alev-geciktiricilik özelliğine, uzun lifli olmasına rağmen kısa lif görünümü ve hafiflik gibi özelliklere sahiptir. ANCI bu eşsiz ürünü çeşitli kullanım alanlarına yaymak istemektedir.
has infiltrated, and the markets of USA, Southeast Asia, Japan, etc. And ANCI will take charge of Asian market, and “JX Nippon ANCI Inc. (USA) ” and ”JX Nippon ANCI S.A.S.(Europe)” will take charge of the markets of Europe and USA. “Interior field” including wallpapers, curtains, blinds, etc. will be a main application field by making use of the excellent property suitable for printing. And the Flame-retardant MILIFE will also be introduced to the fields of automobiles, displays, tapes etc. “MILIFE” can become a material of woven fabric by slit and twisted into yarns. Woven products of the MILIFE yarns have an excellent appearance with many characteristics such as “noncombustibility”, “short-fibered appearance though long-fibered”, “lightweight”, “bulky” etc. ANCI will promote this unique product as a “Flame-retardant woven fabric” to various fields.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
59
PANORAMA
Datacolor ITMA’da Viewport™ tanıttı Datacolor to Provide Sneak Peek at Datacolor Viewport
60
Datacolor, renk yönetimi çözümlerinde dünya çapında bir lider olarak ITMA 2011’de daha önceden objektif bir renk değeri ölçülemeyen çeşit çeşit kumaşın görünür ve nümerik renk değer belirlemesini sağlayacak olan Datacolor Viewport™‘u sundu. Sistem perakende coloristlerin ve QC operatörlerinin günlük ihtiyaçlarını karşılayacak ve hangi tekstillerin kopyalanabileceğini ve kalite kontrolünün yapılabileceğinin kesinliğini arttıracak şekilde tasarlanmış. Datacolor’un müşterileri spektrofotometrik renk değer belirleyicisine sahip
olarak belirgin bir verimlilik artışı sağladıklarını fark etmişlerdir. Ancak, katı rengi olmayan büyük bir oranda numune hala görsel olarak onaylanmaya ihtiyaç duymaktadır ve renk analizcileri tarafından fazla miktarda zaman harcanmasını gerektirmektedir. Güvenilir bir şekilde uzaktan bu numuneleri onaylamaya yarayan dijital bir metot çarpıcı bir şekilde iş karmaşıklığını azaltabilir ve iş verimliliğini arttırabilir. 2012’de kullanılabilir olması beklenen Datacolor Viewport baskılar, danteller, çok renkli dokuma kumaşlar ve
Datacolor, a global leader in color management solutions, today announced that at ITMA 2011 it will preview Datacolor Viewport™, a first-of-its-kind technology that will enable visual and numerical color assessment on a variety of fabric materials that previously could not be evaluated for an objective color quality assessment. The system is designed to meet the daily needs of retail colorists and QC operators and will significantly enhance the accuracy with which textiles can be replicated and quality controlled. Datacolor’s customers have realized significant efficiency gains by implementing spectrophotometric color assessment. However, a large proportion of samples with non-solid colors still need to be visually approved, requiring a considerable amount of time from color analysts. A digital method capable of reliable remote approval for these samples can dramatically reduce process complexity and increase work efficiency. Expected to be available in 2012, Datacolor Viewport
allows for prints, laces, multicolored woven fabrics, and even different material-based components of lingerie, to be assessed for color quality and fulfillment of the desired specification. It uses high precision digital imaging in a light cabinet along with image visualization on a calibrated display and allows for remote visualization, approval and archiving of supplier samples with its cloud based software system. Datacolor Viewport color approvals are based on color difference metrics computed by the system along with on-screen visualization of the sample. For the first time, Metamerism can be evaluated in day, store and home lights, based on color-calibrated images, taken under multiple illuminants. “With Datacolor Viewport’s wholly unique web-based technology, suppliers and their customers can now view and analyze color quality simultaneously, as if they were standing together in front of the same lightbooth,” said Eric Alho, Product Marketing Manager,
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
hatta farklı materyal temelli iç çamaşırı bileşenlerinin renk kalitesi için değerlendirilmesine ve istenen ayrıntılara sahip olmasına olanak tanır. Kalibre edilmiş bir gösterinin görüntü görünürlüğü ile çalışan ışık kabininde dijital görüntülemede yüksek kesinlik sağlar ve uzaktan görüntülemeye, onaylamaya ve cloud bazlı yazılım sistemi ile tedarikçi numunelerinin arşivlenmesine olanak tanır. Datacolor Viewport renk onayları numunelerin ekran üstündeki görünürlüğü ile çalışan sistem ile renk fark metriklerine dayanır. İlk kez, Metamersizm gün içinde, mağaza ve ev ışıklarında, renk kalibreli görüntülere dayanarak, çoklu aydınlatıcılar altında ölçülebilmektedir. Datacolor Ürün Pazarlama Müdürü Eric Alho, “Datacolor Viewport’un tamamen eşsiz web-tabanlı teknolojisi ile tedarikçiler ve onların müşterileri artık adeta aynı ışık kaynağının önünde birlikte duruyorlarmışçasına renk kalitesini simultane olarak görüntüleyebilir ve analiz edebilir. Kayıtlı kumaş sonuçlarının büyük bir miktarını kolayca hesaplar ve kolayca insan hataları riskini ortadan kaldırır ve gönderilen fiziksel numune sayısını azaltır. Umuyoruz ki Datacolor Viewport renk kalite değerlendirmesi için yeni bir standart oluşturacak ve ITMA 2011deki katılımcıları neden bu kadar heyecanlı olduklarını gelip görmeleri için yüreklendirecektir “ dedi. Datacolor Viewport’un resimleme ünitesi üniteler arasında içeriğin en yüksek seviyeleri için fabrika kalibrelidir. Numune görüntüler tek bir düğme basışı ile yakalanmıştır ve sistemin pozisyon içi kalibrasyon patent yazışmaları renk görünürlüğü ve bilgi görüntülemeyi insan gözlemciye göre garantiler. Çoğu yazılım fonksiyonu da tek bir ekrandan mümkündür. Datacolor Viewport’u sunmanın yanı sıra, üresel perakendeciler ve markalar gibi ITMA 2011’de şirket aynı zamanda hazır giyim ve tekstil endüstrisi için renk yönetimi çözümlerinin tam ürün hattını sergiledi. Datacolor. “Assessing large amounts of submitted fabric results quickly and easily eliminates the risk for human error and reduces the number of shipped physical samples. We anticipate that Datacolor Viewport will set a new standard for color quality assessment and encourage attendees at ITMA 2011 to come by and see why we’re so excited.” Datacolor Viewport’s imaging unit is factory calibrated for highest levels of consistency across units. Sample images are captured with a single button push and the system’s patent pending in-position calibration assures for color visualization and data display, according to the human observer. Most software functions are also available from a single screen. In addition to previewing Datacolor Viewport, the company will also be showcasing its full product line of color management solutions to the garment and textile industry, as well as global retailers and brands at ITMA 2011.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
61
PANORAMA
Yeni Sultex A9500 Air Jet Dokuma Makinasının pazar tanıtımı Successful market introduction of the new Sultex A9500 Air Jet Weaving Machine ITEMA Dokuma, daha birkaç ay önce tanıtılan Sultex A9500 Air Jet Dokuma Makinasının gözle görülür pazarlama başarısını raporlamıştır. Mükemmel kalite ile Sultex A9500 çoktan İtalya, Almanya, Hindistan ve Çindeki fabrikalarda son sürat çalışmaktadır. “Sultex A9500 makinaları Avrupa pazarında rekabet edebilmek için çok önemli olan geliştirilmiş kumaş görünüşü ve azaltılmış başlangıç noktaları göz önünde bulundurulunca, bizleri bir adım ileri götürmüştür diyebiliriz“ diye açıklamıştır Almanyadaki Lauffenmuehle GmbH & Co. KG’nin CEO’su Steidel. Lauffenmuehle Sultex A9500ü yüksek hızlı air jet makinalarında son teknolojiyi kullanarak verimliliği arttırmak için satın almış. Steidel “ITEMA iyi ve güvenilir bir ortak. ITEMAnın mükemmel servisi ve teknik desteği Sultex A9500de karar kılmamız için gereken diğer esas avantajlardandır” diye eklemiştir. Lauffenmuehle GmbH & Co. KG 100den fazla ITEMA dokuma makinası kullanan yüksek kalitede iş kumaşı ve koruyucu kumaşlar üreten dikey entegre bir Alman tedarikçidir. ITEMA air jet dokumada uzun bir geleneğe sahiptir. Bu şirket, 30 sene önce nozüller kullanarak air jet dokuma makinasını ilk ortaya çıkarandır. Ruti ve daha sonra Sultex markaları adı altında, air jet dokuma makinamız 10.000in üstünde satarak çok popular bir hale gelmiştir. Bu yeni Sultex A9500 air jet dokuma makinası en devrimsel makina teknolojisi ile deneyimi birleştirmektedir. ITEMA Weaving reports significant sales success of the Sultex A9500 Air Jet Weaving Machine, which was introduced only a few months ago. With perfect quality, the Sultex A9500 is already performing at the highest speeds at mills in Italy, Germany, India and China. “The Sultex A9500 machines allow us a step forward in the woven quality considering an improved fabric appearance and reduced starting marks, what is particularly important on the high competitive European market”, explains Mr Steidel, CEO of Lauffenmuehle GmbH & Co. KG in Germany. Lauffenmuehle purchased the Sultex A9500 in order to increase productivity by using the latest
62
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
technology in high speed air jet machines. Mr Steidel adds “ITEMA is a good and reliable partner. The excellent service and the technical support of ITEMA were other major advantages to decide for the Sultex A9500”. Lauffenmuehle GmbH & Co. KG is a reputable German vertical integrated supplier of high quality fabrics for work and protective clothing running more than 100 ITEMA weaving machines. ITEMA has a long tradition in air jet weaving. The company was the first to launch an air jet weaving machine using relay nozzles some 30 years ago. Under the brand name Ruti and later Sultex, our air jet weaving machines became extremely popular
PANORAMA
64
ITEMA Dokuma ARGE takımının makinanın toplam parçasını %30 azaltarak daha az bakım gerektiren basitleştirilmiş bir makina konsepti ile sonuç vermiştir. Makinanın mekanık ayarları minimize edilmiştir, desen ayarları elektronik olarak teyit edilir. ITEMA’da var olan büyük elektronik uzmanlığı kullanarak, yeni bir elektronik platform geliştirilmiştir; sadece A9500 için değil aynı zamanda yakın zamanda pazarda tanıtılacak diğer dokuma makinaları için. Bu yeni “ortak platform” Windows CE sürücü, kullanıcı arayüzü olarak da full renkli dokunmatik ekran kullanmaktadır. Bağlantı özelliği Ethernet bağlanabilirliğinin olduğu kadar serial-VDIya da izin verir. Tekstil teknolojisinin bakış açısından, A9500 eşsiz bir geometri sunmaktadır. Müşterinin isteğine bağlı olarak konjuge kamlar veya krank mekanizması ile sürülebilir. A9500 çok yönlü bir makinadır
ve en çok talep gören tarzları başarıyla üretmek için geniş anahtar konfigürasyonu ile ekipmanlandırılabilir. Yeni yanal ve merkezi bağımsız kenar aygıtları ile tam en tarak için kombinlenen yeni pnömatik tucker mükemmel kalitede çift panel dokumayı garantiler. Güçlü elektronik platform sayesinde ekleme parametrelerinin en iyi kontrolü için yeni fonksiyonellikler mümkündür. Hava Yönetim Sisteminde, RTC ve tam dijital Hava Tüketim metre dahil olmak üzere en geniş ende dokuma makinasıdır ve bu sayede optimum hava tüketimi ile enerji kazanımı ve tam otomatik pnömatik ayarları garantiler. Son olarak, yeni A9500ümüz LoomBrowser ile bağlantı sayesinde uzaktan bağlantı sağlar. ITEMAdaki yeni bir ürün, Loombrowser performansı görüntüleyebilmek için bilgisayar makinasına uzaktan erişim sağlar ve hatta üstünde makina ayarlaması yapmaya izin verir.
with over 100.000 machines sold. This new Sultex A9500 air jet weaving machine combines the experience gathered in the past with the most revolutionary machine technology. The ITEMA Weaving R&D Team reduced the total parts of the machine by 30%, resulting in a simplified machine concept requiring less maintenance. The mechanical settings of the machine are minimized; pattern configurations & settings are electronically confirmed. Using the vast electronic expertise present at ITEMA, a new electronic platform was developed; not only for the A9500 but also for other new weaving machines to be introduced to the market in the near future. This new “common platform” uses a Windows CE driven, full color touch-screen as the user interface. The networking feature allows serial-VDI as well as Ethernet connectivity. From a textile technology view point, the A9500 offers a unique shed geometry. The slay can be driven by conjugated cams or by a crank mechanism, depending on the requirements of the customer. The
Sultex A9500 is the only weaving machine on the market that offers both options for the slay drive. The A9500 is an extremely versatile machine and can be supplied with a broad range of key configurations to successfully produce the most demanding styles. The new lateral & central independent selvedge devices combined with new pneumatic tuckers for full width reed guarantee perfect quality double panel weaving. Thanks to the powerful electronic platform, new functionalities are now available for the best control of insertion parameters. It’s in the wider width weaving that the Air Management System, including the RTC and the fully digital Air Consumption Metering, ensures optimum air consumption yielding energy savings and full automation of the pneumatic settings. Finally, our new A9500 provides remote, networking capabilities with connection to LoomBrowser. A new product at ITEMA, the LoomBrowser allows remote access to the machine PC to monitor performance and even make changes to machine settings.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
GÖRÜŞ
Türkiye tekstil sektörünün geleceği üzerine düşünceler
Dünya’yı saran ekonomik kriz tekstil sektörümüze büyük zarar verdi. Krizin sona ermesiyle tekstil sektörümüze siparişler yağmaya başladı. Tam sektör uçacak derken pamuk fiyatlarındaki anormal yükseliş, sektörde durgunluğa yol açtı ve yurt dışı siparişlerinde büyük düşmeler görüldü. Sektörün durumunu incelersek; Pamuk üretimi Daha önce 1 milyon ton’luk üretim yapılırken son yıllarda 350 bin ton seviyelerine kadar düşmüştür. Üretimin 600 bin ton seviyelerine yükselmesi beklenmektedir. Pamuk üretiminin eski seviyelere yükselmesi için devletin özel teşvikler vermesi gerekmektedir. Polyester üretimi Pamuk fiyatlarının artmasıyla üreticiler %100 pamuklu kumaşlar yerine, karışımlı kumaşlara yöneldiler. Polyester iplik ve kesik elyaf üretimi(ve tüketimi)arttı bu durumun 2-3 yıl daha süreceğini tahmin ediyorum.
EKREM HAYRİ PEKER
Kimya Mühendisi ekrempeker@gmail.com
İplik sektörü Sektörde kapasite fazlası kalmadı. Birçok fabrika kapandı. Kapanan fabrikaların makine parkurları Ortaasya, İran, Suriye ve Afrika ülkelerine satıldı. Kalan iplik fabrikaları kapasitelerini artırarak sürdürecekler. İnce penye iplik ve özel iplik üreten yeni fabrikalar kurulacak diyebiliriz. Döşeme, ev tekstili kumaşçıları Tekstil sektörünün en dinamik kesimini oluşturan bu kesiminin yükselişi artarak sürecektir. Bu Dallardaki ihracatımızın daha da artacağına inanıyorum. Çünkü bu sektörde yer alan firmalar, bırakın yurt dışı rakiplerini, yurt içi rakipleriyle rekabet etmek için sürekli ürün geliştirmek ve AR-GE yapmak mecburiyetindeler. Sektörün sürekli gelişme içinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu alt sektörde hizmet veren yeni iplik boyahanelerinin kurulacağını, dokuma makinelerinin sayısının zamanla daha da artacağını, makine parkının hızla modernize edileceğini söyleyebiliriz. Eski makinelerinden, satarak ya da hurdaya çıkararak kurtulan örme alt sektörü gelişmelerden olumlu etkilenecektir. Sektörde fason üreticilerin yerini, dışarıya ham veya boyalı örme kumaş satan firmalar alacaktır. Boyahaneler İplik fabrikaları için söylediğimizi boya haneler için de tekrarlayabiliriz. Birçok boyahane kapandı ve makine parkurları yurt dışına satıldı. Boyahanelerin mevcut kapasitesine koruyacağını, önümüzdeki yıllarda kapasitelerini artırabileceğini söyleyebiliriz.
66
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
GÖRÜŞ
Baskı için bir şey söyleyemeyeceğim. Entegre olmayan. Sadece fason baskı yapan fabrikalar yeterli sipariş gelmediği taktirde zor günler geçirecektir. Sektördeki kapasite fazlalığı sektörü çok olumsuz etkileyecektir. Hazır giyim sektörünü değerlendirmeden şunları söyleyebilirim; Elyaf, iplik, dokuma, örme, iplik boya ve boyalı kumaş satışı alanlarında işlerin iyi gideceğini, ihracatın daha da artacağını söyleyebiliriz. Konfeksiyon ve Hazır giyim Sektörü Bu sektör için iyi şeyler söyleyemeyeceğim Bu sektörün geleceği bence parlak değil. Sektörde marka olan ürünleri üreten firmaların işi daha iyi olacak Ancak sadece fason üretim yapan firmaların çoğu kapanacak. Çin hazır giyimde rakibimiz değil artık. Rakibimiz Bangladeş. Hazır giyim sektöründe yer alan firmaların, “devlet memuru” zihniyetiyle çalıştığını söyleyebiliriz. Kumaşı; rengi/deseni, modeli/nakışı v.s. kısacası ürüne ait her şey alıcı/yani müşteri tarafından belirlenmiştir. Ürün/model geliştirme, kendi kreasyon yapıp müşteriye sunmak, yeni ürünlerle fuarlara katılmak gibi faaliyetler sektörde yok. O yüzden pahalı markalara üretim yapan, Avrupa’ya yakın olduğumuz için, sezon içindeki küçük çaplı siparişlere cevap verecek firmaların dışındaki konfeksiyon firmaları kapanacaktır. Bu sonuç sektörün kaderimi diye sorarsanız, cevabım: hem evet, hem hayır diye söyleyebilirim. Sorunun temelinde sektörde yer alan firmaların fasonculuktan kurtulmak isteyip, istemedikleri noktasında düğümlenmektedir. Kaç firma bu zihin değişikliğine hazırdır? Kaç firma bunu istemektedir? Kaç firma bu yolda karşısına çıkacak engelleri aşabilecektir? Düşünün; emir-kumanda zihniyetinden, düşünüp, fikir/model geliştirme düşüncesine geçeceksiniz. AR-GE, ÜR-GE yapacaksınız. Yönetim kadrolarınız bu düşünceye çevrilecek. Yöneticilerinizi başta olmak üzere çalışanlarınızı eğiteceksiniz. Yeni bölümler kuracaksınız. Desinatörler, kreatörler alacaksınız veya bu alandaki firmalarla çalışacaksınız. Yetkilerinizi paylaşacaksınız. Aktif bir pazarlama oluşturacaksınız. Müşteri ziyaretleri, fuarlara katılım. Çok haklısınız; bütün bunlarla uğraşmak çok zor, çok emek harcamak lazım. Haklısınız, kapatın gitsin fabrikanızı. Zaten siz kapatmazsanız, sipariş alamadığınız için, zararına çalıştığınız için zaten fabrikanızı kapanacak.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
67
PANORAMA
Özlem Özyiğit YASED Genel Sekreteri; C. Müjdat Altay YASED Yönetim Kurulu Üyesi; Barhan Özce YASED Ar-Ge Çalışma Grubu Başkanı; Doç. Dr. Teoman Pamukçu ODTÜ TEKPOL; Prof. Dr. Erkan Erdil ODTÜ TEKPOL.
YASED Ar-Ge raporunu açıkladı YASED, ODTÜ-TEKPOL işbirliği ile hazırladığı “Türkiye Ekonomisinde Yabancı Sermayeli Firmaların Ar-Ge Etkinliklerinin Analizi” başlıklı raporunu kamuoyuna sundu. Rapora göre Türkiye’de yeterli ArGe teşviki ve desteği var, ancak şirketler teşviklerden yararlanırken bürokratik engellerle karşılaşıyor. Türkiye’de yabancı yatırımcıların temsilcisi YASED, ODTÜ Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi (TEKPOL) işbirliği ile gerçekleştirdiği uzun ve detaylı araştırma sonucunda, uluslararası yatırımcıların gözünden Türkiye’nin Ar-Ge alanında geldiği son durumu, sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koydu. “Türkiye Ekonomisinde Yabancı Sermayeli Firmaların Ar-Ge Etkinliklerinin Analizi” başlığı ile hazırlanan rapor, İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin Ar-Ge etkinliklerinin çözümlenmesi ve bu çözümlemeye dayanarak politika önerileri oluşturulmasının hedeflendiği analiz, YASED Yönetim Kurulu Üyesi Müjdat Altay ve YASED Ar-Ge Çalışma Grubu Başkanı Barhan Özce’nin konuşmalarının ardından, ODTÜ TEKPOL üyesi Prof. Dr. Erkan Erdil ve Doç. Dr. Teoman Pamukçu tarafından açıklandı. KÜRESEL İNOVATİF AR-GE Tüm dünyada rekabetçiliği belirleyen önemli unsurlardan biri olan Ar-Ge konusunda, Türkiye’de atılan adımları büyük bir memnuniyetle izlediklerini belirten
68
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
YASED Yönetim Kurulu Üyesi C. Müjdat Altay, “Mevcut destek mekanizmalarına ilaveten, “Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” ile ülkenin rekabet gücünün artması için önemli bir adım atılmıştır. Ancak hedeflediğimiz % 2’lik Ar-Ge yoğunluğuna ulaşabilmek için, küresel firmaların Ar-Ge yatırımlarını Türkiye’ye çekmek zorundayız.” dedi. Altay, “Çok uluslu şirketlerin Ar-Ge yatırımlarının uluslararasılaşması, inovasyon süreçlerinin düzenli değişmesiyle doğrudan ilintili. İletişim teknolojilerinin gelişmesi ve mükemmelliyet merkezlerinde oluşturulan bilginin daha erişilir hale gelmesiyle birlikte azalan coğrafi engeller, yenilik süreçlerinin hızını artırıyor ve onları daha küresel hale getiriyor” dedi. Altay’a göre “Küresel Inovatif Ar-Ge” olarak adlandırılan bu aşamada küresel Ar-Ge yatırımlarına talip olan ülkelerin, sahip oldukları ortamın, yatırımcının beklentilerini ne kadar karşıladığının tespiti gerekiyor. Ar-Ge Çalışma Grubu’nun, ODTÜ-TEKPOL işbirliği ile hazırlattığı “Türkiye Ekonomisinde Yabancı Sermayeli Şirketlerin Ar-Ge Etkinliklerinin Analizi” Türkiye’deki mevcut durumun küresel trendler ışığında değerlendirilmesine, eksiklerin ve yapılması gerekenlerin belirlenmesine destek olmayı hedefliyor. EN HIZLI BÜYÜME İZLANDA VE TÜRKİYE’NİN Raporda yer alan karşılaştırmalar ışığında, küresel düzeyde gözlemlenen temel eğilimlerden birinin, Ar-
PANORAMA
Ge harcamalarının GSYİH içindeki payının özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde giderek yükselmeye başlaması olduğu görülüyor. OECD verilerine göre 2007 yılı itibariyle Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payı OECD ülkelerinde % 2,28’e, AB’de % 1,77’ye, 2008 yılı için ise ABD’de % 2,77’ye yükseliyor. Bunların yanında Finlandiya, İsveç ve İsrail gibi ülkelerde ise bu oran %3’leri aşarak OECD ortalamasının (%2,28) üzerinde gerçekleşiyor. 2000’li yılların başından itibaren ise Ar-Ge harcamalarındaki en hızlı büyüme, yıllık ortalama % 10’un üzerindeki artışla İzlanda ve Türkiye’de gerçekleşiyor. Diğer yandan OECD verileri, OECD ülkelerinde yabancı sermayeli şirketlerin toplam imalat sanayi Ar-Ge harcamaları içindeki payının, satış ve istihdamdaki paylarından az olmadığı, hatta birçok ülke için daha fazla olduğu sonucunu da ortaya koyuyor. BİLGİ MERKEZLERİNİ BİRBİRİNE BAĞLAYACAK YASED ve ODTÜ TEKPOL tarafından hazırlanan “Türkiye Ekonomisinde Yabancı Sermayeli Firmaların Ar-Ge Etkinliklerinin Analizi” raporuna göre Ar-Ge’nin küreselleşmesi önündeki engellerin başında, Ar-Ge etkinliğini firma dışına taşımada karşılaşılan zorluklar geliyor. Bu durumun etmenleri arasında teknolojik bilginin örtük olması, inovasyonun aktörler arasında etkileşim gerektirmesi, ulusal inovasyon sisteminin yapısının belirleyiciliği, gömülülük ve özümseme kapasitesi, firma dışı Ar-Ge faaliyetlerinin koordinasyon maliyeti ve bu sürecin firma için stratejik önemi (inovatif avantajı kaybetmenin yüksek maliyeti) ile ülke ekonomisinin uzmanlaştığı sektörlerin önemi sayılıyor. Rekabet gücünün artırılması için kalkınmakta olan ülkelerin de, tıpkı kalkınmış ülkeler gibi inovasyon yapmaları gerektiği, ülkelerin kalkındıkça teknolojik yeterliliklerini güncellemek zorunda olduğu, inovasyonun en önemli kaynağının Ar-Ge olduğu ve Ar-Ge’nin büyük bölümünün imalatta yer almasına rağmen hizmet sektöründe de artmaya devam ettiğine dikkat çekilen raporda, Ar-Ge’ye yapılan uluslararası doğrudan yatırımların bir ülkenin diğer ülkelerdeki bilgi merkezlerine bağlanmasını sağlayan en doğrudan yol olacağının altı çiziliyor. Raporun, Türkiye ekonomisinde yabancı sermayeli şirketlerin sektörel Ar-Ge’deki payı ile toplam Ar-Ge harcamalarının sektörel dağılımının karşılaştırılmasının da yer aldığı ikinci bölümünde, 2009 yılında küresel krizin de etkisiyle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ve geçiş ekonomilerine gelen uluslararası doğrudan yatırımlarda (UDY) hızlı bir düşüş gözlemlendiği belirtiliyor. 2010 yılında gelişmekte olan ülkelere ve geçiş ekonomilerine yönelik UDY’ler hızlanırken, 2000-2009 yılları arasında UDY açısından “gıda, tütün ve içki”, “kâğıt ürünleri”, “kimya, petrol ve plastik”, “taş ve toprağa” dayalı imalat sektörlerinde büyüme yaşandığı; yabancı sermaye payının en yüksek olduğu sektörün ise otomotiv olduğu görülüyor.
BÜROKRATİK ENGELLER AR-GE’NİN ÖNÜNÜN KESİYOR YASED ve ODTÜ TEKPOL ortak çalışma grubu, rapor için Türkiye’de Ar-Ge faaliyeti gerçekleştiren firmalar ve küresel ölçekte Ar-Ge yapmasına rağmen, Türkiye’de Ar-Ge faaliyetinde bulunmayan “ilaç, otomotiv, elektronik, cam sanayi, telekomünikasyon ve bilişim” sektörlerindeki firmaların üst düzey yöneticileri ile görüştüklerini belirtiyor. Yapılan mülakatlar sonucunda tüm sektörlerin ortak problemlerinin sıralandığı belirtiliyor. Bu problemlerin bazıları; nihai ürün veya hizmetten alınan dolaylı vergilerin yüksek oluşu, yan sanayinin teknolojik yeteneklerinin zayıf kalması, Türkiye’deki yüksek öğrenim sisteminin işleyişinin getirdiği işgücünün pratik yetenek ve donanımdaki zayıflığı, Ar-Ge ve yabancı sermaye politikalarının birbirinden kopukluğu, sektörel ve teknolojik önceliklerin belirlenmiş olmaması, Ar-Ge teşvikleri ve desteklerinden yararlanmanın önündeki bürokratik engeller, mevcut teşvik uygulamalarında, sözleşmesel olarak yurtdışında bağlı olunan ana firmaya gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerinin hangi teşviklerden yararlanabileceği konusunun açık olmaması şeklinde sıralanıyor. ÖNERİ: “POLICY MIX’E İHTİYAÇ VAR” Raporun sonunda, tüm sorunlara yönelik ortak politika önerileri sıralanıyor. Türkiye’de çok sayıda mevzuat olduğundan ve yabancı Ar-Ge’yi çekmek için farklı alanlarda, politika araçlarının kullanılması gerektiğinden, bu konuda bir policy mix (politika karışımı)’e ihtiyaç olduğu gerçeği uyarıların başını çekiyor. Raporda, Türkiye’deki işgücünün özelliklerininin, bilimsel ve teknolojik altyapısınının ve var olan Ar-Ge teşviklerininin uluslararası düzeyde daha iyi tanıtılmasının gerekliliği de ortaya konurken; Türkiye’de çok sayıda Ar-Ge teşvikinin mevcut olduğu, bu nedenle teşviklerin artması yerine asıl uygulamanın düzeltilmesi ve mevcut sorunların giderilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Türkiye’deki üniversitelerin dünya sıralamasındaki konumunun iyileştirilmesinin hedeflenmesi, klinik araştırmalar konusunda tüm tarafların mutabık olduğu bir kanunun hazırlanması ile 5746 sayılı kanun ve ilgili yönetmelikler konusunda uygulamadaki yorum farklılıklarının giderilmesi için mevzuatın netleştirilmesi konusunda harekete geçilmesi öneriliyor.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
69
PANORAMA
Karsu’dan özel ürünler Special products from Karsu
70
Airjet iplik üretiminde Türkiye’nin en büyük makine parkına sahip olma iddiasındaki Karsu, üretiminin yüzde 40’ın ihraç ediyor. Promodalın üretim hakkına sahip Türkiye’nin tek, dünyanın ise sayılı üreticilerinden biri olan firma, modal, coolmax, thermolite, thermocool liflerinden iplik üretiminde de Türkiye’nin tek üretici-
si olma konumunda. Teknolojiyi yakından takip eden Karsu Tekstil’in altı farklı iplik üretim teknolojisinde üretim yaptığını aktaran Karsu Tekstil Genel Müdürü Nevzat Seyok, “Karsu, ring iplikçiliği ile başladığı üretimine daha sonra open-end ve compact iplik üretim sistemlerini ekledi. 2003 yılında airjet iplik üretimine başlayan
Having the largest machinery inventory in airjet yarn production Karsu company exports 40 % of its products. The company is also the sole producer of six different yarns made of modal, coolmax, thermolite, thermocool fibers. General manager, NevzatSeyok says, “We added the production of open-end and compact yarn systems to our ring yarning. We star-
ted to produce airjet yarns in 2003. Lately we are now producing siro and core spun yarns. Our firm has a rich range of products composed of technical and traditional yarn types. We are one the limited number of producers having yarn production licence of promodal yarns in the world. We utilize variety of fibers as input such as, tencel, viscon, aircell, organic
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
Karsu, bu alanda Türkiye’nin en büyük makine parkına sahip. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına maksimum derecede cevap verme düşüncesiyle son olarak siro ve core spun iplikleri de ürün gamına ekledik. Karsu olarak, kalitenin ve çeşitliliğin adresi olmanın verdiği sorumlulukla, teknik ve klasik ipliklerde zengin bir ürün yelpazesine sahip” diye konuştu. Stratejik ortakları konumunda olan Lenzing firmasının elyafını ürettiği ‘promodal’ı dünyada iplik üretim hakkına sahip sayılı üreticiden birisi, Türkiye’de ise tek üreticisi olan Karsu’nun modal, coolmax, thermolite, thermocool liflerinden iplik üretiminde ise Türkiye’de tek üretici olduğunu aktaran Seyok, şu bilgileri verdi: “Üretimde kullandığımız diğer liflerden bazıları ise tencel, viskon, aircell, organik pamuk, supima pamuğu, yün, keten, kaşmir, ipek olarak sayılabilir. İplik-
te bir ‘karışım uzmanı’ olarak modal, modal/penye, micromodal, tencel, pamuk/pes, viskon/pes karışımlarında melanj ve ekru iplik üretimi yapmakta. Teknik tekstiller alanında ise metaaramid, paraaramid, lenzing FR, modakrilik, karbon gibi liflerden iplik üretiyor. Karsu, marka bir firma olmanın getirdiği anlayışla yeniliği üretme, ilk ve kaliteli sunma hedefiyle Ar-Ge ve ürün geliştirme faaliyetlerine büyük önem veriyor.” Teknik ve klasik ipliklerde zengin bir ürün yelpazesine sahip olan Karsu’nun İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (IMKB) işlem gördüğünü hatırlatan Nevzat Seyok, 1970’li yılların başında iplik üretim faaliyetine başlayan firmanın bugün, geçmişten gelen tecrübesini araştırmacı, yenilikçi yapısıyla birleştirerek, sahip olduğu teknolojisiyle bugünün ve geleceğin üretimini yaptığını iddia etti.
cotton, supima cotton, wool, micromodal, and other mixes. In the field of technical textiles, we produce metaaramid, pararamid, lenzing FR, modacrylic, carbon and other fibers. “According to the information provided by NevzatSoyak, the company’s shares are traded at high levels in the Istanbul Exchange. The company started to produce yarns in 1970’s, it now
produces latest kinds of yarns with its accumulated experinces. At their factory located in Kayseri, the company has also plants for dyeing of regenerated cellulosic yarns. Despite recent slowdown in European markets the company still exports 40% of its production to Europe, the USA, Brazil and Mexico. The company employs 600 people.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
71
PANORAMA
CCI’dan Türk şirketlerine destek CCI Support Cotton USA Turkish Licensees COTTON USA ve Cotton Incorporated, Paris’teki Texworld ve Première Vision fuarlarındaki ortak standlarında ABD pamuğunu kullanmanın avantajlarını tanıttı. Bu, 2012-2013 sonbahar-kış kumaş koleksiyonlarına dair, 2011 yılında ikinci kez düzenlenen fuardır (20-22 Eylül). “ABD Pamuğunu Destekleme” standları, hem Texworld hem de Première Vision fuarlarında alıcıların, tasarımcıların, fabrikaların ve üreticilerin, dünyadan en son pamuk haberlerini almak için buluştuğu en popüler randevu noktalarından biri olmaya bu yıl da devam etti. Fuarlar, CCI’a yenilikçi COTTON USA lisans programını ve iplik üreticilerinden perakendecilere kadar tüm global ABD pamuğu tedarik zincirini destekleyen Tedarik Zinciri Pazarlama inisiyatifini alıcılara ve tedarikçilere tanıtma fırsatı sağladı. Sürdürülebilirlik, dünyanın her yerinde tekstil zincirinin tüm aşamaları için bir hedeftir. Sürdürülebilir elyaf üretimi hedefi ile başlamakta ve son ürün ve bakımına dek tüm tedarik zincirini takip etmektedir. ABD Çevre Koruma Ajansı’na göre, sürdürülebilirliğin birçok tanımı vardır fakat, temel ilkeleri ve kavramları belirlidir: “büyüyen bir ekonomiyi dengelemek”; “çevreyi korumak” ve gelecek nesillerlerle birlikte kendimiz için daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamak amacıyla “sosyal sorumluluk”’tur. ABD pamuğu da bu dengeyi korumaya çabalamaktadır. Alıcılar ve tedarikçiler için popüler bir buluşma noktası olmasıyla ünlü ve Texworld’de ayrıca Supima® bölümü içeren standı sayesinde CCI, Cotton Incorporated ile birlikte ABD’de yetiştirilen Pima pamuğunu tanıttı. Kaliteli ABD pamuğu dünyanın her yanına ihraç edilmekte ve Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en önemli pamuk ihracatçısı konumunu korumaktadır. Birçok lider uluslararası şirket ücretsiz COTTON USA lisans programı yoluyla CCI ile ortaklık COTTON USA and Cotton Incorporated promoted the advantages of using U.S. cotton at their joint stands at the renowned Texworld and Première Vision trade shows in Paris. This is the second 2011 edition (20-22 September), dedicated to the autumn winter 2012-13 fabric collections. The “Promoting U.S. Cotton” pavilions continue to be one of the most popular rendezvous points at both Texworld and Première Vision trade shows for buyers, designers, mills and manufacturers to meet and catch up on the latest cotton news from around the world. The exhibitions provided
72
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
CCI the opportunity to showcase to buyers and suppliers its innovative COTTON USA licensing program as well as its Supply Chain Marketing initiative, which supports the entire global U.S. cotton supply chain from spinners to retailers. Sustainability is an objective for every stage of the textile chain worldwide. It begins with the goal of sustainable fiber production and then follows the entire supply chain through to the end product and its care. Sustainability (according to the U.S. Environmental Protection Agency) has many definitions but the basic principles and concepts
PANORAMA
kurmaktadır. COTTON USA standında, Texworld ziyaretçileri en kaliteli ABD pamuğundan üretilmiş geniş yelpazedeki tekstil ürünlerini keşfetme fırsatını yakalamıştır. Cotton Council International (CCI) ve Cotton Incorporated (CI) Texworld ve Premiere Vision fuarlarında, tedarik bağlantıları yaparak, fabrikaların daha da yenilikçi olmalarına yardımcı olacak yeni kumaşlar geliştirmeye ve yeni iş ilişkileri
kurmaya yönlendirerek, Türkiye’deki COTTON USA lisans sahiplerini aktif bir şekilde desteklemiştir. COTTON USA lisans sahiplerinden İskur, Kaynak, Küçüker ve Menderes Tekstil ürünlerini Texworld 2011’de kendilerine ayrılan şirket standlarında tanıtırken, Akın Tekstil, Anteks, Arsan, Bossa, Burce, Dynamo, İlteks, Kipaş, Sanko ve Yılmaz Kumaşçılık ise Premiere Vision fuarına katılmıştır.
remain constant: balancing a growing economy, protection for the environment, and social responsibility so they together lead to an improved quality of life for future generations and ourselves. U.S. cotton strives to maintain this balance. With the CCI booth renowned for being a popular meeting spot for buyers and suppliers, CCI jointly exhibited with Cotton Incorporated, with the stand also including a Supima® section at Texworld, to highlight U.S. grown Pima cotton. Quality U.S. cotton is exported to all parts of the world, and the United States remains the world’s foremost cotton exporter. Many leading international companies partner with CCI through the no-fee COTTON USA licensee program. At the COTTON USA
stand, visitors to Texworld had opportunity to discover for themselves about the global range of textile products made from top-quality U.S. cotton. Cotton Council International (CCI) and Cotton Incorporated (CI) have actively supported COTTON USA licensees from Turkey at the Texworld and Premiere Vision trade fairs through sourcing referrals to generate new business and new fabric constructions to help mills become even more innovative. Among the COTTON USA licensees, Iskur, Kaynak, Kucuker, and Menderes Tekstil featured their products on dedicated company booths at Texworld 2011, and Akin Tekstil, Anteks, Arsan, Bossa, Burce, Dynamo, Ilteks, Kipaş, Sanko and Yilmaz exhibited at Premiere Vision Trade Fair.
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
73
PANORAMA
Şekk. 1: Ha Ş Şe alılıl nı nın nın n ka alit liititesi essin e s ni si ni ve ve do dokuma dok o uma um macının macın cın cın nın ın tas ta assarı a sarı arı ar r m seçe eçe eç çen nek ekkler e le erin iini nii n a tır ar art tırabi bilme bi bilme lm mek amaç me maç ma açlllıı 5m havv en eni ni olan n, “Rug & C “Ru “Rug Ca arpe rpe pet IInno nno n nn n novva novat a ator o RCI” akıl k lıı ser err vom omo om ottorla oto l rla do donat natılm ılm mış ışt ştır. Fi . 1: Th Fig he R he Ru Rug ug & Car Carpet pe In pe pet nnovato nov ovvato atto tor RCI in n 5m pil pile widt pile widt idth h, h, equ e qu uipp ippe pp pe ed d wit w h Sma martt serv mar r o om moto mo oto orrs tto o o incr incr creas ease eas e the he e qu quali ality tyy of o tthe he h c ca arpe p t and pe and d the th h desig he desig de ign poss ossssibi o sssib ib lit ibi litities lities ie es fo es for the he wea wea we eave ver
Van de Wiele ITMA Barselona’da yeniliklerini sundu Van de Wiele presented innovations at ITMA Barcelona
74
Halı dokuma makinalarının yenilikçi jenerasyonu halı endüstrisine destek vermiştir. Tasarım ve yaratıcılıktaki limitsiz olanaklar halı dokumacılarının geleceğini garanti etmiştir. Gelişmelerin kalbi,iki ve üçlü rapier uygu-
lamalarda sırasıyla RCI02 ve RCI03 olan Rug & Carpet Innovator’dür (Şek. 1) Yenilikçi jenerasyon özellikle 5m eninde artan verimlilik ve daha iyi dayanım ile karakterize edilmektedir. RCI, her gücü çerçevesinin ayrı bir
The Innovator generation of carpet weaving machines gives a boost to the carpet industry. The unlimited possibilities in creation and design guarantee the future of the carpet weavers. The heart of the new develop-
ments is the Rug & Carpet Innovator (Fig. 1) in two and three rapier execution, respectively RCI02 and RCI03. The Innovator generation is characterised by an increased productivity, especially in 5m width, and a better
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
servo motor tarafından tahrik edildiği akıllı çerçevelere -SF- sahip olabilir. Akıllı çerçeveler farklı temel dokuma yapılarında kolay değişime olanak tanır. Servomotorların kullanımı, zamanlama farklılıklarına, farklı hızlara ve daha az bağımsız iplik ile daha temiz bir arkaya sahip halılar dokumak için asimetrik hareketlere izin verir. Yeni akıllı kesim hareketi–SCM- ile servo sürüm mükemmel kesimi garantiler. Kesim frekansı da bıçağın keskinleştirilmesi de programlanabilir. Akıllı kenarların –SE- Sefledge iplikleri, iyi erişilebilirlik ve en ayarlanabilirliği için cımbar altına yerleştirilen küçük servo motorlarca sürülür. Rug & Carpet Innovator RCI03, 3 rapierli uygulama, 2/3 Vde %50 daha fazla üretim verir. ITMA Barselona boyunca, bir Rug & Carpet Innovator RCI02 320 d/m bir tarak, 5m ende, 8 renk çerçevesi ile halı dokudu.
veya 15 feet oldukça fazla avantaj sağlar. Kanıtı, Belçika, UK, Türkiye, Özbekistan, Suriye, İran ve Çin tarafından elde edilen 5m makinaların pek çok referansı ile verilmiştir.
MAKİNA YAPIMI HALILAR EL YAPIMI HALILARA HİÇ BU KADAR YAKIN OLMADI Hand Look Carpet Pioneer HCP X2 240 hav diş/m taraktan 1000 hav diş/m tarağa ve 6dan 10a hav renk çerçevesi kalitelerinde dokur. Hand look ve Crystal Pointteki ilk gelişmelere kıyasla, Van de Wiele ilk jenerasyona bakılınca 2 kat üretime, çift kancalı (rapier) dokuma makinasında benzer 3 atışlı dokuma yapısındaki kalitelere bakılınca da %50 Şek. 2: 700 d/m tarakta görünür daha fazla üretime sahip olan 3 kançözgü olmaksızın ilgili halının arka tarafı, calı bir yapı geliştirebilmiştir. HCP X2 HCP X2’de çifte üretim ile üretilmiştir. hand look dokuma yapısı 3 rapierin Fig. 2: Backside of a hand look carpet de sürekli dolgu ipliği yerleştirdiği bir in pile reed 700 d/m with 3 rapierli dokuma yapısıdır. Halının no visible warp yarns, produced siyah tarafı aynı el dokuması halılar on HCP X2 with double production gibidir (Şek. 2). Tüm hav kümeleri HALI ENDÜSTRİSİNDE 5m ENİNDE arka tarafa gider, görünürde zemin ipliği yoktur ve küme BİR HAVDA DOKUMA Van de Wiele’nin önemli bir gelişmesi, 5 metre enindeki fiksasyonu mükemmeldir. Hand look halılar kolay katlahalı dokuma makinalarının projelendirilmesidir. 5 met- nabilir. HCP X2 makinası bir çok ülkede farklı enlerde, relik makinadaki kilimlerin dokuma alanı daha satılabilir yoğunluklarda ve renk sayılarında başarıyla kullanılmakebatlarda halı verir. 4 metrelik bir makinada, sayısız kü- tadır: 700 d/m tarakta 10 renk 3 metre en, 600 d/m çük halı ve yolluk dokunmuştur. Bu halılar oldukça pa- tarakta 8 renk 5 metre en veya 500 d/m 10 renk 5 metre halı ve maliyetinin altında satılmıştır. 5m’lik bir makinada en. Van de Wiele 8 renk çerçevesinde 100 hav diş/m ile daha iyi bir şekilde ticari bedenleri enine sığdırabilirsiniz. yeni bir hand look kalitesi geliştirmiştir. Bu kalite taçlarınAyrıca duvardan duvara halı için ve suni çim için, 5m en da adeta bir mücevher olacaktır. stability. The RCI can be equipped with Smart Frames -SF- by which each ground heddle frame is driven by a separate servo-motor. Smart frames allow easy changing of different ground weave structures. The use of servomotors allows timing differences, different dwells and asymmetric motions to weave carpets with a clean back and less incorporated yarns. The new Smart Cutting Motion –SCM- with servo drive guarantees a perfect cutting. The cutting frequency as well as the sharpening of the knife is programmable. The sefledge yarns of the Smart Edges –SE- are driven by small servomotors, placed under the cumberboard for a good accessibility and adjustment in width. The Rug & Carpet Innovator RCI03, the three rapier execution, gives 50% more production in 2/3 V. During the ITMA Barcelona, a Rug & Carpet Innovator RCI02 wove carpets in reed 320 d/m, 8 colour frames on a width of 5m. The carpet industry profits from weaving on a pile width of 5m A very important development of Van de Wiele is the engineering of carpet weaving machines of 5 meter width. Weaving area rugs on a 5m machine gives more
sellable sizes of carpet. On a 4m machine, numerous small carpets and runners are woven. These carpets are quite expensive and sold under cost price. On a 5m machine, you can better fit commercial sizes in width. Also for wall-to-wall carpet and artificial grass, the width of 5m or 15 feet gives many advantages. Prove is given by the many references of 5m machines in Belgium, UK, Turkey, Uzbekistan, Syria, Iran and China. Machine made carpets have never been as close to handmade carpets as now The Hand Look Carpet Pioneer HCP X2 weaves qualities from reed 240 pile dents/m up to reed 1000 pile dents/m and from 6 up to 10 pile colour frames. Compared to the first developments in Hand Look and Crystal Point, Van de Wiele has been able to develop a three rapier weave structure which has double production compared to the first generation and 50% more compared to similar qualities woven in a three shot weave structure on a double rapier weaving machine. The HCP X2 hand look weave structure is a three rapier weave structure in which the three rapiers are always
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
75
PANORAMA
Şek. 4: Velvet Tronic VTRde Moda olan düz ve İtalyan kadife dokuma kombinasyonu Fig. 4: A combination of fashionable plain and Italian velvet woven on the Velvet Tronic VTR
Şek. 3: Sisal görünümü ve dolgu seçicisi ve tüylü halının kombinasyonu, Universal Shaggy-loop Pioneer USP93’de dokunmuştur. Fig. 3: Combination of sisal look with filling selector and shaggy carpet, woven on the Universal Shaggy-loop Pioneer USP93.
KESİK HAVLI HALILAR PAZAR PAYINI ARTIRIYOR Shaggy Rug Pioneer SRP92 iki rapierli dokuma makinasıdır ve yüksek kesim havlı dokuma halılar için geliştirilmiştir. Süper tüylü uygulamalarda, 2x70mm hav yüksekliği mümkündür. Böylece özel patentli kaşık mızlarklar kullanılmaktadır. Jakarlı makina, özel rahatlama efektleri yaratarak ve mükemmel hav fiksasyonunu garanti ederek farklı V ve W dokuma yapıları için olanak tanır. Özellikle bu tip halılar için polipropilen, yün, akrilik, vb. Gibi farklı tipte ipliklerin kullanılması başarılı olunduğunun bir kanıtıdır. Aynı makina spor ve kaplama için 5m veya 15 feet hav enine kadar farklı kalitelerde suni çim üretebilir. Universal Shaggy-loop Pioneer USP93 uzun kesim hav ve ilmek havlı dokuma halılar için 3 kancalı (rapierli) bir makinadır. Halının içinde kalan kalın bir dolgu ile orta kanca destek ipliği yerleştirirken; kesik havlı ve sisal görünüm efektli tüylü halılar dokunabilir (Şek.3). Ek renk efektleri dolgu seçici ile yapılır. Van de Wiele makina yelpazesinin diğer modelleri, kesik havlı halı dokuması için Universal Cut
and Loop Pioneer UCP93, yumuşak ilmekli halılar için Looppile Carpet Innovator LCI01 ve iç mekanda da dış mekanda kullanıldığı kadar kullanılabilinen rahatlama efekti sahibi halılar için Sisal Look Pioneer SLP93dir. Hafif halıların ve kilim halıların dokunması için en iyi makina, Tapesrty Rug Pioneer TRP92’dır. Bu makina 2,5 m’ye dek enlerde vardır ve kesik havda tasarımlı halıları ve 2x6 atkılar için atkı seçici ile kombine edilen jakar taban efektli halıları üretmektedir.
inserting fillings. The back side of the carpet is just like the hand knotted carpets (Fig. 2). All pile tufts go to the backside, no ground yarns are visible and the pile fixation is perfect. Hand look carpets are easy to fold. The HCP X2 machine is running successfully in several countries in different widths, densities and number of colours: 10 colours in reed 700 d/m, 3m width; 8 colours, reed 600 d/m, 5 m width or 10 colours, reed 500 d/m, 5m width. Van de Wiele is developed a new hand look quality with 1000 pile dents/m in 8 colour frames. This quality will be the jewel in the crown.
types of yarns like polypropylene, wool, acrylic, polyester, etc prove to be very successful. The same machine can produce artificial grass in different qualities for sports and landscaping in a width up to 5m or 15 feet pile width. The Universal Shaggy-loop Pioneer USP93 is a three rapier machine for weaving carpet with long cut pile and loop pile. When replacing the dummy yarn on the middle rapier by a thick filling that stays in the carpet, shaggy carpets with cut pile and sisal look effects can be woven (Fig. 3). Additional colour effects are created by a filling selector. Other models of the Van de Wiele machine range are the Universal Cut and Loop Pioneer UCP93 for weaving carpets with cut pile, soft short and long loops and flat weave effects, the Looppile Carpet Innovator LCI01 for carpets with soft loops and the Sisal Look Pioneer SLP93 for weaving carpets with relief effects, used for indoor as well as outdoor. The best machine for weaving light weight carpets and tapestry carpets is the Tapesrty Rug Pioneer TRP92. This machine, available in a width up to 2.5m, is producing carpets with design in cut pile and Jacquard ground effects in combination with a weft selector for 2x6 wefts.
Long pile carpets, with cut pile and/or loop pile are increasing their market share The Shaggy Rug Pioneer SRP92 is a two rapier weaving machine, developed for weaving carpets with high cut pile. In the supper shaggy execution, a pile height of 2 x 70mm is possible. Therefore, special patented spoon lancets are used. The Jacquard machine gives the possibility for different V and W weave structures, creating special relief effects and assuring a perfect pile fixation. Especially for this kind of carpets, the use of different
76
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
AKILLI DOKUMACILAR AKILLI CAĞLIKLAR KULLANIR Akıllı cağlık hammadde kazanımı, maliyet azaltılması ve makina duruş sayısının azaltılması için en son sistemdir. Akıllı cağlık, cağlığın her pozisyonunda kesin bir sipariş için gerekli hav ipliği miktarını hesaplar. Bu miktar makina çalışırken tam otomatik bir robot ile akıllı cağlığın tüplerine doldurulur. Robot cağlığı yönetirken daha az cağlık gereklidir ve hammaddeden tasarruf büyüktür. Bir sonraki sipariş hazırlanırken makinanın çalışması sırasında, cağlık değişimi için duruş süresi belirgin bir
PANORAMA
Şek Şe ekk. 5: Ve e elv lvet et Tro T nic VT Tr TR33 R , 11.5 R3 11.5 1.520 20 so solleno noidl no oid idl d i LJV V Jak J arr ile bir bir bi irllilik ik tte te, e 3 hav av re r nk çerçev evvesi evesi es nde 16 1600 0 diş 00 diş iş//1 /14 1 0 cm ta ttar arrak a ak ile e ve 2x4 çözgü/diş olan n ital ta a yan y ka kadif difesi dif esi es e ssii iç için n Fig. 5: V Fig Fi Velv elvet elv e Tronic et Tronic Tro niiic n c VT V R33, with LJV Jacq acqua ac cq c qu uar ua ar ad off 11. 11.520 11 11.520 520 52 0 so solen lenoid len oid ds, s for fo orr Itali Ittali alil an al a Ve Vel V e vet with th ree ed 1600 1600 d de ents tss/14 14 40c 0cm 0 cm cm in in 3 pil pile co olo ol lour ur fr ffra ra ramess an and 2x4 2x 2x4 x4 groun nd warp arps per e den den de nt
şekilde azalmıştır, bud a fabrikanın toplam verimliliğini arttırır.– SCC- AWI01 gibi kablo “wilton” tipi dokuma makinalarına ve Axminster makinalarına takılmıştır. AXMINSTER DOKUMA MAKİNASI MAX91 MAX91 Axminster dokuma makinası tek bir halıyı tamamen farklı bir tekniğe gore dokur. Yakalayıcılar sadece görünürdeki havı alır ve araya karışmış hav ipliği kullanımı olmaz. Bu, 7DPI ‘de 16 hav renk çerçevesine dek olan yüksek kalitede halılar şeklinde sonuç verir. Genellikle yün/naylon olan bu halıların tipik uygulamaları, oteller, gemiler, ofisler, vb. gibi duvardan duvara halılar için kullanılır. Ancak Axminster tekniği ile dokunan alan halılarına da talep artmaktadır, özellikle de “hand-look” dokuma yapısında. KADİFE VE TEKNİK KUMAŞ ÜRETİMİ İÇİN VELVET TRONIC VTR Velvet Tronic VTR düz/dobby uygulamalarında (VTR23) ve bir Jakar uygulamasında üretilmiştir (VTR33). Kadifenin sayısız kullanım alanı vardır: döşemelik, otomotiv, otobüs, tren, perde, şifon elbise, suni kürk. İç kumaşlar için,Jakar taban efektli hav deseni ile combine olan İtalyan Kadife adlı bir moda vardır. (Şek. 4). Van de Wiele İtalyan Kadifesine yeni bir 3 hav renkli merkez çekme kalitesi ve tarak dişi başına 2x4 destek ipliği ile yeni bir soluk getiriyor. Tasarım imkanları sınırsız bir hale gelmiştir, özellikle de dolgu seçici ile birlikte kullanıldığında. VTR33 ITMA’da bu İtalyan Kadife uygulamalarında, 11.520 solenoidli LJV Jakar ile birlikte sunulacaktır. (Şek. 5). Velvet Tronic VTR42 mesafe kumaşları, boyama fırçaları gibi teknik kumaşlar için özel bir uygulamadır.
Smart weavers use smart creels. The smart creel is the ultimate system to save raw material, to reduce the cost and to reduce machine down-time. The smart creel calculates the required amount of pile yarn necessary in each position of the creel for a certain order. This amount is filled into the tubes of the smart creel by a fully automated robot, while the machine is running. As the robot is managing the creel, less creelers are required and the saving on raw material is considerable. As the next order is being prepared while the machine is running, the downtime for creel changes is significantly reduced, increasing the overall efficiency of the mill. The Smart Carpet Creel – SCC- is installed on wire wilton weaving machines like the AWI01 and on Axminster machines. Axminster weaving machine MAX91 The MAX91 Axminster weaving machine weaves one single carpet according to a completely different technique. Grippers take only the pile yarn that is visible and no incorporated pile yarns are used. This results in high quality carpets with up to 16 pile colour frames in pitch 7 DPI. Typical applications of
78
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
these, mainly woollen/nylon, carpets are wall-to-wall carpets for hotels, cruises, offices, casinos, etc. However there is an increasing demand for area rugs woven according to the Axminster technique as well, especially with the hand-look weave structure The Velvet Tronic VTR for producing velvets and technical fabrics The Velvet Tronic VTR is manufactured in a plain/dobby execution (VTR23) and a Jacquard execution (VTR33). The applications of velvet are numerous: upholstery, automotive, bus and train, curtain, chiffon dress, artificial fur. For the interior fabrics, there is a fashion towards the Italian Velvet with pile design combined with Jacquard ground effects (Fig. 4). Van de Wiele is giving a new life to this Italian velvet by creating a new quality with 3 pile colours in center draw and 2x4 backing yarns per reed dent. The design possibilities become unlimited, especially when combined with a filling selector. The VTR33 will be shown in this Italian Velvet execution on the ITMA, equipped with a LJV Jacquard of 11.520 solenoids (Fig. 5). The Velvet Tronic VTR42 is a special execution for technical fabrics such as distance fabrics, paintbrushes etc.
PANORAMA
Çelik Motor Filo Kiralama’dan cazip fiyatlar Çelik Motor Filo Kiralama, piyasada talep gören tüm modellerin kiralamasını uygun şartlarda gerçekleştirmeye devam ediyor. Çelik Motor Filo Kiralama’nın geçtiğimiz günlerde başlattığı çok özel kampanya kapsamında Fiat Linea 1.3 lt Mjet modelini aylık 319 Euro’dan, Kia Venga 1.4 lt dizel modelini aylık 339 Euro’dan, Renault Fluence 1.5 lt DCI modelini aylık 375 Euro’dan, Volkswagen Jetta 1,6 TDI modelini aylık 516 Euro’dan, Volkswagen Passat modelini aylık 799 Euro’dan ve Kia Sorento modelini aylık 999 Euro’dan başlayan fiyatlarla kiralamak mümkün. Anadolu Grubu’nun en köklü kuruluşlarından biri olan Çelik Motor tarafından kurulan Çelik Motor Filo Kiralama, 2005 yılından beri sektörün en genç ve yenilikçi üyelerinden biri olarak hizmet veriyor. Çelik Motor Filo Kiralama, 2010 yılında 50. yılını kutlayan Çelik Motor’un bilgi birikimini ve otomotiv sektöründeki tecrübesini en verimli şekilde kullanıyor. Anadolu Grubu çatısı altında, Çelik Motor’un güvencesiyle hizmetlerini sunuyor olmak Çelik Motor Filo Kiralama’ya önemli avantajlar sağlıyor. Yaklaşık 750 müşteri-
80
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
den oluşan bir portföye sahip olan Çelik Motor Filo Kiralama, Vestel, Linens, Pınar, Eti, Abdi İbrahim İlaç, Denizbank, DYO, Zorlu Enerji, Sabancı Holding, Bilim İlaç, Banvit, Habertürk, CocaCola, Efes Pilsen, Otokoç gibi farklı sektörlerdeki farklı iş hacimlerine sahip pek çok firmaya hizmet veriyor. Çok kısa bir süre içinde sektörün önemli oyuncularından biri haline gelen Çelik Motor Filo Kiralama, hedeflerini her zaman yüksek tutmuştur. 2011 yılında araç parkını 10,000 adede yükseltmeyi öngören Çelik Motor Filo Kiralama, yılın ilk 8 ayı sonunda bu hedefine ulaşmayı başarmıştır. Çelik Motor Filo Kiralama, 2013 yılı için ise sektörde lider olmayı hedefliyor. Rakiplerinden en önemli farkı, sunduğu müşteri odaklı hizmet anlayışı olan Çelik Motor Filo Kiralama, müşterilerine istediği anda ve ihtiyacına göre çözüm üretme prensibiyle çalışıyor. Sunduğu kişiye özel, “tailor made” olarak tabir edilen hizmetleriyle farkını ortaya koyan Çelik Motor Filo Kiralama, kaliteli ve özenli hizmet anlayışını uygun fiyatlarla sunarak başarısını her geçen gün artırıyor.
PANORAMA
İnform A.Ş.’ de yönetim değişikliği Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman Legrand Grup Dünya CEO’su Gilles Schnepp, 2010 yılında gerçekleştirilen İnform satın almasının ardından, yönetim grubunda yapılan devir teslim törenine katılmak üzere İstanbul’a geldi. Törene, Legrand Grup Türkiye Ülke Müdürü Luigi Pelucchi, Legrand UPS Bölümü Grup Başkan Yardımcısı Michael Carter ve Legrand Grup Türkiye Finans Direktörü Frank Itri’de katıldılar. Legrand Grup’ un, 2010 yılı itibarıyla, İnform AŞ.’ yi de bünyesine katarak ‘’Kesintisiz Güç Kaynağı’’ konusunda da, iddialı konuma gelmesi bekleniyor. Anahtar, priz, akıllı kontrol ve izleme sistemlerinden
82
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
transformatöre kadar akıllı ev, ofis, fabrika vb.’ de ihtiyaç duyulan her türlü ürüne sahip olan ve komponent satışından projelendirmeye, anahtar teslimi elektrifikasyon ve otomasyona kadar çok çeşitli çözümlere sahip olan Legrand’ ın, İnform’ u satın alması sonucunda, “Kesintisiz Güç Kaynakları” başta olmak üzere, tüm İnform ürünlerini de projelerinde sunacak ve çözümlerinde kullanacak duruma gelmesi amaçlanıyor. İNFORM GENEL MÜDÜRLÜK GÖREVİNİ LEVENT ILGIN DEVRALDI İnform’da gerçekleşen yönetim değişikliği çerçevesinde, Genel Müdürlük görevini yürüten Davut Yurttaş, görevini İnform İthalat & İhracat Satış Müdürü Levent Ilgın’ a devretti. Levent Ilgın, 8 Eylül’ de gerçekleştirdiği basın açıklamasında, ”İnform olarak omuzlarımızdaki yük iki kat artmıştır. Bir yandan bölgesel oyuncu kimliğinden sıyrılarak, İnform markasıyla dünyanın en büyük 5 UPS firmasından biri olmayı hedeflerken, diğer yandan ise Legrand Grubu’nun amiral gemilerinden biri olacağımıza inanıyoruz. Dünya kalitesinde cihazlar üretirken, teknolojide lider olma misyonunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Legrand çok büyük bir grup ve her alanda çok büyük bilgi birikimi ve tecrübesi var. İnform Elektronik olarak çalışma azmimiz ve güç elektroniği alanındaki uzmanlığımızı Legrand Grubu’nun gücü ve desteğiyle pekiştirdikçe hedeflerimizi bir bir aşacağımıza olan inancımız tamdır” dedi.
PANORAMA
Ekonomist Anadolu 500 araştırması Özel Sağlık Hastanesi 30. sırayı aldı. Sanko Holding, Anadolu 500’de en fazla şirketi bulunan 3. Grup olurken, Süper Film Ambalaj, yüzde 281.1 oranındaki artış oranı ile ihracatını artıran ilk 20 şirket arasında 4. oldu. ÖNCEKİ ARAŞTIRMALAR Bu arada, Capital Dergisi’nin gerçekleştirdiği “Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi” araştırmasında, SANKO Holding’in 4 şirketi listeye girmişti. Cirolar baz alınarak 2010 yılını kapsayan çalışmada, Sanko Tekstil İşletmeleri 119.,Sanko Pazarlama 230., Çimko Çimento 251. ve Sanko Dış Ticaret 303. sırayı almıştı. “İhracatını En Çok Artıran 25 Şirket” arasında Sanko Tekstil İşletmeleri 4. sırada yer alma başarısını göstermişti. Öte yandan, İstanbul Sanayi Odası’nın gerçekleştirdiği Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda ise 500 büyük arasına Sanko Holding’in 3 şirketi girmişti. Üretimden satışlar baz alınarak 2010 yılı verileri üzerinden yapılan çalışmada, Sanko Tekstil İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. 64.,Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret A.Ş. 147., Süper Film Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. ise 191. sırada yer almıştı.
İş dünyasının saygın dergilerinden Ekonomist, geleneksel Anadolu 500 araştırmasını yayımlandı. Listede, Sanko Holding’in 6 şirketi yer aldı. Ekonomist Dergisi’nde yer alan açıklamada, İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki Anadolu şirketlerine yönelik değerlendirmenin, 2010 yılı net satışlar dikkate alınarak hazırlandığı belirtildi. Ekonomist Anadolu 500 listesinde, önceki yıl 14. olan Sanko Tekstil İşletmeleri, 2010 yılında iki sıra yükselerek 12. olurken, Sanko Pazarlama 10 sıra yükselerek 39. olmayı başardı. Sanko Holding’in inşaat sektöründeki şirketi Çimko Çimento ve Beton, iki sıra yükselerek 49. Sanko Dış Ticaret ise 21 sıra geriledi ve 67. oldu. Sanko’nun ambalaj sektöründeki şirketi Süper Film Ambalaj 10 sıra yükselerek 70. olurken, Gaziantep Özel Sağlık Hastanesi (Özel Sani Konukoğlu Hastanesi) bu yıl listeye 480. sıradan girdi. SEKTÖRLERE GÖRE Süper Film Ambalaj, 8 şirketin yer aldığı ambalaj sektöründe ilk sırayı, Çimko Çimento ve Beton ise 13 şirketin girdiği çimento sektöründe ikinci sırayı aldı. Listede 107 şirketin bulunduğu tekstil sektöründe Sanko Tekstil birinci, Sanko Pazarlama dördüncü olmayı başardı. Ticaret - Hizmet sektörleri başlığı altında değerlendirilen 31 şirket arasında Sanko Dış Ticaret dördüncü, Gaziantep
84
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
PANORAMA
Türkiye, ihracatta Avrupa’da birinci oldu Turkey is number one in socks export in Europe 86
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin çorap ihracatında AB’de birinci, Avrupa’da ikinci ve dünyada üçüncü olduğunu belirterek, ‘Dünyada birinci olmanın önündeki engel, kalite ve markalaşmadır. Bunları aşma noktasında da Dış Ticaret Müsteşarlığı gerekli desteği verecektir’ dedi. Çorap Sanayicileri Derneğinin (ÇSD) geleneksel yemekli sohbet toplantısında konuşan Çağlayan, sektöre yakın bir kişi olduğunu ifade ederek, ‘Çünkü her gün giydiğim ve değiştirdiğim bir malzemeyi üretiyorsunuz. Bu konuda son derece hijyen ve temizliğe önem veren, sağlığın ayakta başladığını bilen biriyim’ dedi. Asıl işinin sanayicilik olduğunu, siyaset bitince yine fabrikadaki yerine döneceğini anlatan Çağlayan, dernek faaliyetlerinin son derece kutsal ve sektörel bir çatı altında toplanmasının önemli olduğunu söyledi. Çağlayan, dünyada 24 milyar çift çorap üretimi yapıldığını, Türkiye’nin dünyada ikinci olarak yılda 2 milyar çift çorap ürettiğini belirterek, ‘İhracatta AB’de birinci, Avrupa’da ikinci, dünyada üçüncüyüz. Bizim çorap sektörü 2010 yılının 11 ayında 850 milyon dolara yakın ihracat gerçekleştirmiş. Aylık ortalama 70-75 milyon dolar civarında ihracat yapan sektör. 2010 yılında bu sektöre 1 milyar dolar yakışırdı. Keşke 1 milyar doları yakalasaydık. Ben rakamları 1 milyar dolar kabul ediyorum’ diye konuştu. Çorap sektörünün bu yıl çok daha yüksek rakamlara ulaşmasında ve 2023 stratejisinde hak ettiği noktaya getirmede üzerine düşen her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğunu ifade eden Çağlayan, çorap ihracatının artabileceğini, ihra“The only barrier of being top exporter in the world is of having a strong brand identity. Our foreign trade undersecretariat is ready to provide necessary support for this target.” said State Minister Zafer Caglayan in his speech at the traditional lunch of the Association of Socks Producers. He said, “The product you all produced is one of the products that I
PANORAMA
catta dünyada birinci sırada yer alınabileceğini söyledi. Bakan Çağlayan, dünyada birinci olmanın önündeki engelin kalite ve markalaşma olduğunu, bunları aşma noktasında da Dış Ticaret Müsteşarlığının gerekli desteği vereceğini belirtti. ‘Türkiye’nin asıl problemi işsizlik değil, mesleksizliktir’ diyen Çağlayan, meslek lisesi ve endüstri meslek lisesi konusunda yapılacak her çalışmaya destek vereceğini söyledi. Devlet Bakanı Çağlayan, Türkiye’de, dünyanın 225 bölgesine, 20 binden fazla ürün çeşidiyle 114 milyar lira ihracat yapıldığını anımsatarak, ‘Başkasının eli armut toplamıyor. Biz ülkelere yaptırım koyduğumuz zaman onların da bizim mallarımıza yaptırım koyma hakları var. Bu çerçevede mümkün olduğunca Dünya Ticaret Örgütü kurallarına bağlı hareket ediyoruz’ dedi. Çorap sektöründe 39 milyon dolar ithalat gerçekleştiğini belirten Çağlayan, ‘Karşınızda ciddi bir ithalat yok. Ama bu olmayacak anlamına gelmez’ diye konuştu. Türkiye’nin artık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen ülke olduğunu ifade eden Çağlayan, bugün Türk pasaportuna sahip olmanın ayrıcalık haline geldiğini kaydetti.
“AVRUPA’DA HER 10 KİŞİDEN 4’Ü TÜRK ÇORABI GİYİYOR’ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de Türkiye’nin kriz yılını hasarsız şekilde atlattığını belirterek, Çin’den sonra en hızlı büyüyen ülke olan Türkiye’nin işsizlik oranlarında da önemli bir yere geldiğini söyledi. Büyükekşi, Türkiye’de uygulanan ‘komşularla sıfır sorun’ politikası ve vizelerin kaldırılmasının ihracatçı için çok önemli olduğunu vurguladı. ÇSD Başkanı Hüseyin Öztürk ise Türkiye’nin dünyanın ikinci büyük çorap üreticisi olduğunu belirterek, ekonomik krizin yaşandığı 2009 yılında bile yüzde 5 büyüme sağlandığını söyledi. İhracat ağırlıklı çalışan Türk çorap sanayinin üretiminin yarıdan fazlasını Avrupa ülkelerine ihraç ettiğini, Avrupa’da her 10 kişiden 4’ünün Türk çorabı giydiğini ifade eden Öztürk, sektörün 2010 yılında önceki yıla göre yüzde 10 büyüdüğünü anlattı. Sektörün yaşadığı sıkıntılara işaret eden Öztürk, sektörün birbiriyle rekabet eden değil, birlikte çalışan bir sektör olduğunu göstermek için ‘çorap köy projesi’ planladıklarını söyledi. Hüseyin Öztürk, Devlet Bakanı Çağlayan’a konuşmasının sonunda çorap hediye etti. wear and tear everyday. I am aware of the importance of hygiene and cleanliness of feet. Annually 24 billion pairs of socks are produced in the world. As the second largest producer Turkey produces 2 billion pairs of socks. We are top exporter in Europe and rank second in the world exports of socks. The volume of exports has closely reached up to about 850 million dollars in the first nine months of 2010. I note this figure simply as 1 billion dollars. This year the socks producers will grow more than ever and get its targets for 2023, hundredth anniversary
of Turkish republic. Our ministry will provide every support needed by socks exporters to overcome their targets. The problem is not to have employment, having merits is a problem. We will support every initiative that help to expand the number of vocational schools. The imports of the industry is about 40 million dollars. However, potential rivals should be regarded seriously.“ Chairman of Turkey Exporters Council Mehmet Buyukeksi said that Turkey has managed to overcome the problems of recent crisis by pursuing a peaceful
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
87
MAKALE
Türkiye’de teknoloji geliştirme bölgeleri (Teknokentler) Prof. Dr. Osman BABAARSLAN Teks. Y. Müh. Selcen ÖZKAN HACIOĞULLARI Çukurova Üniversitesi Müh.-Mim. Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü GİRİŞ İkinci dünya savaşı sonrasında dünya genelinde tüketime olan talep patlaması ile birlikte firmaların rekabette öne çıkardıkları unsur ÜRETİM idi, yani ne üretirsen üret satılır dönemi (1960’lı yıllar). Daha sonra aratan üretim miktarı ve firma sayılarıyla birlikte rekabet unsuru MALİYET ile yer değiştirmiştir (1970’li yıllar). 1980’li yıllara gelindiğinde ise, firmalar ürettikleri mallarda KALİTE ile rekabet üstünlüğü elde etmenin yollarını aramışlardır. 1990’lı yıllarda ise, kalitenin yanında HIZ ve MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ile rekabet üstünlüğü elde edilmeye çalışılmıştır. Günümüzde ise, katma değeri yüksek ve bilgi içeriği artan ürünlere doğru bir yöneleme olduğunu görüyoruz. 2000’li yıllarda artık BİLGİ ve TEKNOLOJİ üstünlüğü ile rekabet dünya genelindeki kalite politikalarını ve firmaların geleceğini belirlemektedir. Günümüzde artık her alanda yenilikçi yaklaşımlar hedeflenmekte ve bilgi yoğun ürün ve teknolojilere ağırlık verilmektedir. İşte bu noktada bir ülke için Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin hayati düzeydeki önemi gündeme gelmektedir. Bilim ve teknoloji alanında dünya genelindeki gelişmelere baktığımızda, ürünlerin ‘bilgi içeriği’nin gittikçe artmakta olduğunu görüyoruz. Bunun nedenleri incelendiğinde şu değerlendirmeler yapılabiliyor. Rekabetin yoğunlaştığı ürün ve sektörlerde fiyatlar sürekli düşüyor ve bu düşüş sonucunda kar marjları gittikçe azalıyor, hatta sıfıra yaklaşıyor. Yüksek kar marjı ve kişi başına yüksek katma değer ancak rekabetin olmadığı noktalarda yakalanabiliyor. Örneğin en uç noktada, önemli bir buluş ya da ürün ortaya çıkartıldığında (patenti alındığında) on-onbeş yıl süreyle şirkete uluslar arası rekabette üstünlük sağlayabiliyor. Kolay bilinen ve öğrenilebilen bir beceri artık pazarda para etmiyor, ancak ileri bilgi düzeyindeki ve/veya bilgi yükü fazla olan ürünler yüksek katma değere sahip olabiliyor. Bilgi içeriği düşük olan ürünleri hemen her ülke üretebilmektedir. Bilgi içeriğinin yüksek olduğu ürünleri ise az sayıda ileri sanayi ülkeleri üretmektedir. Özetle günümüzde bilgi-yoğun ürünler daha yüksek katma değere sahip olmakta ve bu ürünlerde kişi başına üretilen katma değer de daha yüksek ol-
88
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
maktadır. Bilgi-yoğun endüstrilerde rekabet eden firma veya ülke sayısı daha azdır ve dolayısıyla bu ürünlerin fiyatları da daha yüksektir. Sonuçta bilginin yarılanma süresinin çok kısaldığı ve yayılma hızının ise baş döndürücü bir hızla arttığı bir dönem/devir yaşıyoruz. Bunu daha iyi kavrayabilmek adına gelişmelere baktığımızda, dünyada üretilen yeni bilgi miktarının her üç yılda bir ikiye katlandığını görüyoruz. Üretilen bu bilginin sadece binde biri kağıda yazılıyor. Yüzde 92’si dijital kayda geçiyor. Yüzde 7’si ise filme basılıyor. ABD, dünyadaki tüm yeni bilginin yüzde 40’ını, matbu bilginin de yüzde 33’ünü üretiyor. Bu durum bilgi çağında bilgi birikiminin ve yayılımının hızını gösteriyor. 20. Yüzyılın sonunda bilişim teknolojisindeki devrimle “Bilgi Çağı”na giren gelişmiş ülkeler baş döndürücü bir hızla bilgi üretiyor. 18. yüzyılda Avrupa’da başlayan “Sanayi Devrimi”nin bütün dünyayı değiştirmesi iki asır alırken, 20. yüzyılın sonunda ABD’de başlayan “Bilişim Devrimi” daha şimdiden dünyanın hemen her alanına nüfuz etmiş, hayatın her alanını etkilemeye başlamıştır. TEKNOKENT NEDİR? Bilim ve teknolojideki hızlı ilerlemeler bilgi toplumunun oluşmasını sağlamıştır. Bilgiyi üretebilen, ürettiği bilgiyi kullanabilen toplumlar da uluslar arası arenada güç kazanmışlardır. Dolayısıyla, sürekli gelişim için bilgi ve teknolojinin bir araya gelmesiyle oluşacak yeniliklere ulaşmak gerekmektedir. Bu duruma en iyi örneklerden biri şüphesiz ki, Teknokentlerdir. Teknokentler, bilgi ile teknolojinin bir araya gelmesini amaçlayan gelişim merkezleridir. 4691 sayılı “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu”na göre; Teknoloji Geliştirme Bölgesi, “Yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsü alanı içinde veya
MAKALE
yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip teknoparkı, v.s. içeren merkezler” olarak tanımlanmaktadır [1]. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, bir üründe, üretim yönteminde veya başlı başına bir yenilik üretmeyi amaçlamaktadırlar. Uluslararası Bilim Parkları Birliği (IASP)’nin tanımına göre ise Teknoparklar, “Bir veya birden fazla üniversite veya diğer yüksek öğretim kurumu ve araştırma merkezleri ile resmi veya faaliyet bazında ilişkili, bünyesinde bilgiye ve ileri teknolojilere dayalı sanayi firmalarının kurulup gelişmesini teşvik etmek üzere tasarlanmış, içinde yer alan kiracı firmalara, teknoloji transferi ve iş idaresi konularında destek sağlayacak bir yönetim fonksiyonuna sahip, teşvik ve mülkiyete dayalı bir teşebbüstür” [2]. Bu tanımlarla birlikte, araştırmalar sonucu ulaşılan diğer “Teknokent” ve/veya “Teknoloji Geliştirme Bölgesi” tanımları incelendiğinde görülmüştür ki bu merkezlerin amacı, teknoloji ile teorik bilginin buluştuğu
yani üniversite-sanayi işbirliğinin kurulduğu ve bu işbirliği sonucu somut başarıların ortaya konulmasıdır. Söz konusu bu başarıların teknokentlerde sağlanabilmesi için dört temel öğe vardır. Bu öğeler; 1. Araştırmacı nitelik sahibi insan gücü, 2. Yeterli bilgi birikimi, 3. Yeterli finansal kaynak, 4. Programlı bir şekilde AR-GE çalışması yapmak, şeklinde sıralanabilmektedir. Teknoloji geliştirmede, bu öğeler doğrultusunda dünyada birçok yöntem-birliktelik denenmiştir. Bunlardan en verimlisi, Üniversite-Araştırma kurumları ve Sanayi arasındaki diyalogla oluşmuş birlikteliklerdir. Teknoloji üretmenin dört temel öğesi doğrultusunda teknoparkların ortak amacı; Bilim ve teknoloji alanlarında yetişmiş insan gücünden yeni girişimciler çıkararak, üniversite ve Ar-Ge kuruluşlarında birikmiş bilginin nitelikli girişimcilerin kurduğu teknoloji oryantasyonlu firmalar aracılığıyla ekonomik dönüşümünü sağlamaktır [3]. Dolayısıyla teknokentlerin hedefleri şu şekilde sıralanabilmektedir, • Üniversitelerin eğitim, öğretim ve
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
89
MAKALE
araştırma faaliyetlerini destekleyerek, üniversitelerin vereceği hizmetleri zenginleştirip etkinleştirmek, • Sanayiinin rekabet gücünü artırmak, • Teknolojiye dayalı bölgesel ve ekonomik gelişmeyi hızlandırmaktır. Teknokentler, • Teknoloji bağlantılı sanayi kollarının bulundukları yerlerde güçlendirilmeleri, • Yeni bölgelerde sanayiinin gelişiminin desteklenmesi, • Yenilikçi çalışmaların gerçekleştirilmesi, • Eğitim ve daha etkin çalışma koşulları ile verimliliğin artırılması, • Uluslararası alanda rekabet gücünün yükseltilmesi amacıyla kurulmaktadır. Teknokentler, bilimsel ve teknolojik çalışmaları, geliştirme ve prototip aşamalarından geçirip ticari uygulamaya konulmalarına ortam sağlamaktadırlar.
rulmuş olan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri sayısındaki değişim görülmektedir. Şekil-2’de, 2001-2011 yılları arasında Teknokentlerin sayısındaki artışa paralel olarak, Teknokentlerde faaliyet gösteren firmaların sayısındaki artış gözlenmektedir. Mart 2011 tarihi itibariyle ülkemiz genelinde 1550’ye yakın firma Teknokentlerde faaliyet göstermeye başlamışlardır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet gösteren firma sayısı Mart 2011 sonu itibariyle 1.543’e ulaşmıştır. Şekil-3’de, 2001-2011 yılları arasında Teknokentlerde istihdam edilen personel sayısındaki artış görülmektedir. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde, Mart 2011 sonu itibariyle toplam 13.645 personele istihdam sağlanmıştır.
TÜRKİYE KURULU TEKNOKENTLER Türkiye’de özellikle son yıllarda sağlıklı ve sürdürülebilir bir üniversite-sanayi işbirliğinin oluşabilmesi, verimli bir şekilde uygulanabilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmakta, Ar-Ge’ye ayrılan kaynaklar artırılmakta, sanayici ve girişimcilere yapacakları yenilikçi projeler için daha cazip imkânlar sağlanmaktadır. Bu durumun sonucu olarak gösterilebilecek en somut örneklerden biri, ülkemizde kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin sayısındaki artıştır.
Yürütülen Projeler: Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde ağırlıklı olarak sırasıyla; Yazılım, Bilişim, Elektronik, İleri Malzeme teknolojileri başta olmak üzere; Tasarım, Nanoteknoloji, Biyoteknoloji, Otomotiv, Tıp Teknolojileri ve Yenilenebilir Enerji konularında çalışan yenilikçi firmalar yer almakta olup, bölgelerde yürütülen toplam Ar-Ge proje sayısı Mart 2011 sonu itibariyle 4.229 adettir (Şekil-4) [5].
Ülkemizdeki Mevcut Durum: 2001 yılından itibaren uygulamaya konulan ve sanayiciyi, araştırmacıları ve üniversiteleri buluşturarak teknoloji yoğun üretime yönelik yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirmelerini sağlayacak 4691 SAYILI kanun kapsamında Türkiye’de Mart 2011 tarihi itibariyle 39 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Ankara 6 adet, İstanbul 5 adet, Kocaeli 3 adet, İzmir, Konya, Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya. Urfa ve Düzce illeri) kurulmuştur. Söz konusu bu bölgelerin 30’u faaliyettedir. İlgili tablo ve grafikler aşağıda gösterilmiştir. Faaliyette olan 30 Bölge ve altyapı çalışmaları devam eden 19 bölge ile ilgili bilgiler aşağıda yer almaktadır. Şekil-1’de Ülkemizde 2001-2011 yılları arasında ku-
90
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
Bölgelerde Faaliyette Bulunan Firmaların Sektörel Dağılımı; • % 59’u Yazılım ve Bilişim, • % 8’i Elektronik Sanayi, • % 6’sı Savunma Sanayi, • % 4’ ü Tasarım, • % 2’si Medikal Bio Medikal, • % 2’ si İleri Malzeme, • % 2’si Telekomünikasyon, • % 3’ü Tıp, • % 1’ i Otomotiv, • % 2’si Çevre,• % 2’si Enerji • % 9’u da diğer sektörlerde Ar-Ge çalışmalarında bulunmaktadır. İhracat: Dünyadaki belirgin Teknopark örneklerinde firmaların üretime geçmeleri en az beş yıl sürmektedir. Ancak, ülkemizde faaliyete geçen teknoparklarda yer alan firmalar 3 yıldan daha kısa bir süre içinde teknoloji ihracatına başlamışlardır. Faaliyete geçen Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan şirketlerin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 2011 yılı Mart sonu itibariyle 540 milyon A.B.D. Dolarına ulaşmıştır.
MAKALE
Yabancı Sermaye ve Yatırım Tutarı: Yabancı sermaye açısından baktığımızda; Teknoloji Geliştirme Bölgesinde toplam 66 adet yabancı ortaklı firma yer almakta olup, bu firmaların bu bölgelerde yapmış oldukları yatırım tutarı Mart 2011 sonu itibariyle 450 Milyon A.B.D. Dolarına ulaşmıştır (Şekil-5). Bugün ülkemizde kurulu Teknokentlerde sadece yerli firmalar yer almayıp, yabancı firmalar da yer alabilmektedir. Şekil-5’de, yabancı orijinli Ar-Ge firmaların ülkemizde kurulu Teknokentlerdeki durumu görülmektedir. Patent Durumu: Teknokentlerdeki pozitif yöndeki gelişmelerin bir başka göstergesi de, buralarda yürütülen Ar-Ge çalışmaları sonrasında elde edilen tescilli patentlerdir. Günümüz dünyasında bir ülkenin rekabet gücünü ve toplumsal refahını belirleyen en önemli etkenlerden biri de; o ülkede yapılan Bilim ve Teknoloji çalışmalarının ticari bir ürün veya üretim yöntemine dönüşerek patentle sonuçlanmasıdır. Firmalar tarafından bu güne kadar başvurusu yapılan/tasdik edilmiş patent sayısı 301 adettir (Şekil-6) [6]. ÇUKUROVA TEKNOKENT Çukurova Teknoloji ve Geliştirme Bölgesi (Çukurova Teknokent) Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 28.06.2004 tarihli ve 906 sayılı yazısı üzerine, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kanununun 4.üncü maddesine istinaden, Bakanlar kurulunca 07.07.2004 tarihinde kararlaştırılarak, Çukurova Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak tespit edilmiş ve ilgili karar 17.07.2004 Tarihinde 25525 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir [7]. Çukurova Teknokentin amacı, bölgemizde daha etkin bir üniversitesanayi işbirliği sağlanarak, daha fazla araştırma yapılabilmesi imkanının yaratılması ve yapılan araştırmaların ekonomik değere dönüşebilmesi konusunda Üniversite’nin gelişmiş insan gücü ve altyapı olanaklarının rekabet gücünü artıracak teknolojileri geliştiren ve üreten firmalara sunularak, üniversite-sanayi arasında bir sinerji oluşmasına katkı sağlamaktır. Çukurova Teknokent, Bölgesel ve uluslararası rekabet gücü yük-
sek, ileri teknoloji üreten ve kullanan paydaşlarına araştırma ve teknoloji transferi yapabilmeleri için uygun ortam yaratmak ve bu ortamı paydaşlarına değer yaratacak şekilde yönetmek misyonuna ve Çukurova bölgesinde ve Türkiye’de, bilimin uygulamaya aktarılmasına en uygun ortamı sağlayarak; araştırma, geliştirme ve yenilik aktivitelerinin odak merkezi olmak vizyonuna sahiptir. Çukurova Teknokentin temel amaçları ise, Çukurova Üniversitesi Teknokent ile Sanayi işbirliği sağlanarak, Türkiye’de ve Adana çevresinde; Araştırma, Geliştir-
Şekil 1. 2001-2011 Yılları Arasında Kurulmuş Olan Toplam Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Sayısı [5]
Şekil 2. 2001-2011 Yılları Arasında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Yer alan Toplam Firma Sayısı [5]
Şekil 3. 2001-2011 Yılları Arasında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde İstihdam Edilen Personel Sayısı [5]
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
91
MAKALE
Teknolojik Altyapıyı sağlamak, 6. Üniversite-Sanayi işbirliği ile yapılan araştırmaların, ekonomik değere dönüşmesine katkı sağlamak, şeklinde sıralanmaktadır [7]. SONUÇ Değişen dünya koşulları altında, giderek artan yoğunlukta ekonomik ve politik sorumluluklar üstlenen Türkiye’nin, bu sorumluluklarının üstesinden gelebilmesinin bir önkoŞekil 4. Yıllara Göre Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Yürütülen Proje Sayısı [5] şulu da, çağdaş düzeyde bugünkü bilim ve teknolojik seviyeyi en kısa zamanda yakalamaktan geçiyor. Bu düşüncenin de ötesinde, bilim ve teknolojiyi üretip geliştirebilmesi ve başka ülkelere satabilmesi gerekmektedir. Hiç şüphesiz ki, Türkiye’nin çağdaş bilim ve teknolojiyi bir araya getirerek, sinerji etki oluşturması gerekmekte ve bu etkiyi daim kılarak, gelişmişliği sağlamak ve sürdürmek için de dinamik bir üniversite-sanayi işbirliğine ihtiyacı olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Şekil 5. Yıllara göre TGB’lerde Yeralan Yabancı Firma Sayısı [5] Bugün ülkemizin gelişmişlik seviyesini yükseltebilmek için üniversite-sanayi işbirliğine ihtiyacı olduğunun, gerek sanayi kesimi gerekse üniversite şüphesiz farkındadır. Önemli olan karşılıklı güven duygusu içinde her iki kesimin istemlerini birbirlerine belirtmeleridir. Günümüzde dinamik bir üniversite-sanayi işbirliği kurulamamasının sebepleri somut olarak belirlenmeli ve bu sorunlara çözüm Şekil 6. 2003 – 2011 Yılları Arasında TGB’lerden Alınan Toplam Patent Sayısı [5, 6] getirilebilmelidir. Bu durum, üniversite-sanayi-kamu üçlüsünün birlikteliğiyle mümkün olacaktır. me ve Yenilik Aktivitelerinin Merkezi olmayı hedefle- Bunu sağlamanın bir yolunun da hiç şüphesiz, ülkeyerek; 1. Türkiye ve Adana’daki İleri Teknoloji Araştır- mizde kurulu Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin etkinlimaları ve çalışmalarına destek vermek, ilerletmek, 2. ğinin artırılmasından geçiyor olmasıdır. Teknoloji Yoğun Üretim ve Girisimciligi destekleyerek, Günümüz dünyasında ülkelerin gelişmişliğine, araştıryeni Şirketlerin dogmasına katkıda bulunmak, mev- ma geliştirme (AR-GE) faaliyetlerinin katkısı çok büyük cut Şirketlerin sayılarını artırmak, 3. İleri Teknolojiyi olmaktadır. Türkiye artık bu konuda zaman kaybetmekullanan bu Şirketlere Üniversite içerisinde Araştırma melidir ve bilim yuvaları ile teknoloji bir araya gelerek ve teknoloji transferi için uygun ortam oluşturmak, 4. somut işler gerçekleştirilmelidir. Dinamik bir üniversiteAraştırmacı ve vasıflı kişilere is imkanı sağlamak, 5. sanayi işbirliğine giden yolda Teknokentlerin bilinirliği Ar-Ge ve Yazılım yeteneği ve Geleneğine sahip Ulus- ve etkinliği artırılmalı ve ülkemiz gelişmekte olan ülkeler lararası Firmaların Bölge de yer almaları için gerekli sınıfından, gelişmiş ülkeler sınıfına dahil olmalıdır. KAYNAKLAR: [1] “Teknoloji Geliştime Bölgeleri Kanunu”, Sanayi Ar-Ge Genel Müdürlüğü, http://sagm.sanayi.gov.tr/Mevzuat.aspx?catID=718 [2] http://www.metutech.metu.edu.tr/cms/ [3] http://teknokent.pau.edu.tr/2011/index.php?option=com_content&view=article&id=6:te knokentnedir. [4] “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Listesi” T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sanayi Ar-Ge Genel Müdürlüğü, http://sagm. sanayi.gov.tr/DocumentList.aspx?catID=247&lng=tr [5] “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Hakkında Genel Bilgi”, T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sanayi Ar-Ge Genel Müdürlüğü, http://sagm.sanayi.gov.tr/DocumentList.aspx?catID=247&lng=tr [6] Türk Patent Enstitüsü (TPE) 2010 yılı verileri, TPE 2011. [7] http://teknokent.cukurova.edu.tr/tur/pages/index-1.html
92
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
CLASSIFIED ADVERTISEMENTS
SATILIK
TEKSTİL MAKİNELERİ - 1 adet HDB Galaxy, CS110 07 akrilik tarak, 1992 model, çalısma eni 2,50 m, kova çıkışlı. - 1 adet Benninger Zell komple hasil hattı, 1987 model, çalışma eni 180 - 350 cm, Benninger direk çözgü ile beraber. - 1 adet Then boya makinesi, OF HT 510, 2003 model, 3 x 170 kg kapasiteli, sıcak su tankıyla beraber. - 1 adet Benninger zincirli merserize makinesi, MS3-1E-LG Extracta 1800, 1999 model, max. çalışma eni 180 cm. - 1 adet Osthoff yakma makinesi, U97, 1999 model, çalışma eni 240 cm. - 1 adet Schlumberger finisör, FM 5 P, 1995 model, 12 kafa. - 1 adet Thies jet boya makinesi, TRD, 1993 model, 3200 litre. - 2 adet Thies düsük basinc boya makinesi, Eco-Soft, 1992 ve 1993 model, 2000 litre. - 1 adet Thies HT boya makinesi, 2004 model, 300 kg. - 2 adet Picanol Gamma 8-J dokuma makinesi, 1998 model, çalışma eni 3400 mm, Staubli jakar CX-870 – 2400 platin, JC5 kontrol, 8 renk. - 14 adet Vamatex Leonardo dokuma makinesi, 2000 model, çalışma eni 2300 mm., Staubli dobby 2670. - 1 adet Monforts ramöz, Montex, 1998 model, örgü kumas, çalışma eni 2600 mm., 8 kamara, gaz ısıtmalı. - 1 adet Babcock vertikal ramöz, tip 5012, 1992 model, çalışma eni 1800 mm, 8 kamara, gaz ısıtmalı. - 1 adet Babcock ramöz, Econ-Air 5303, 2000 model, örgü kumas, çalışma eni 3600 mm., 8 kamara, gaz ısıtmalı. - 2 adet Suzuki nümune cözgü makinesi, NAS-130S, çalışma eni 2250 mm, 1995 ve 1997 model. - 1 adet Küsters kontinu kasar, 1993 model, çalışma eni 160 cm. - 1 adet Babcock ramöz, 1988 model, 6 kamara, gaz ısıtmalı, çalışma eni 160 cm. - 2 adet Monforts ramöz, 1988 model, çalışma eni 160 cm, 8 ve 10 kamara, gaz ısıtmalı. - 1 adet Babcock pad steam boya ünitesi, 1989 model, çalışma eni 160 cm. - 1 adet Ramisch kalender, RKK 340, 1985 model, silindir eni 180 cm, 3 silindir, elektrik çalışma. - 1 adet Vollenweider firca makas makinesi, 2000 model, çalışma eni 180 cm. - 1 adet Santex Santashrink 3K IR tambler, 1997 model, çalışma eni 180 cm. - 1 adet Benninger kontinu kasar, 1999 model, çalışma eni 240 cm. - 1 adet Stork rotasyon baski makinesi, Pegasus, 1999 model, çalışma eni 240 cm. - 1 adet Benninger merserize makinesi, 1999 model, çalışma eni 240 cm.
Satmak istediğiniz ya da almak istediğiniz makineler varsa lütfen bizimle irtibata geçin.
Friedrichstr. 14-16 47798 Krefeld - Germany Tel: +49-(0)-2151-979 88 30 Fax: +49-(0)-2151-979 88 35 Homepage : www.lanatex.net e-mail: info@lanatex.net
94
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
• Second Hand Machine Sellers • Human Resources • Spare part & Accessory Manufacturers • Auctions
• Second Hand Machine Sellers • Human Resources • Spare part & Accessory Manufacturers • Auctions
SATILIK
BUHAR KAZANLARI VE KIZGIN YAĞ KAZANLARI 2 ADET TETA MARKA KÖMÜRLÜ BUHAR KAZANI TİPİ ISIL GÜCÜ Tasarım Basıncı İşletme basıncı Deneme Basıncı İmal tarihi Deneme tarihi Kayıt türü
OASKB 665 483 7 200 000 kcal/h 10,5 bar 10 bar 15 bar 2002 15.05.2002 Katı yakıtlı, İLERİ İTİMLİ
2 ADET PETNİZ MARKA FUEL OİL KIZGIN YAĞ KAZANI TİPİ KAPASİTE Hid. Basıncı Hid. Bas. Mua. Tarihi Kons. Bas. İşletme basıncı Seri no
WTÖ 3030 3 000 000 kcal/h 40 Kgf/cm2 06.01.1994 6.3 kgf/cm2 6 kgf/cm2 9402
1 ADET PETNİZ MARKA FUEL OİL BUHAR KAZANI TİPİ KAPASİTE Hid. Mua. Basıncı Hid. Bas. Mua. Tarihi Kons. Bas. İşletme basıncı Seri no
SBFG300 300 m2 15,75 Kgf/cm2 02.05.1997 10,5 kgf/cm2 10 kgf/cm2 9733
İhtiyaç fazlalığından dolayı yukarıda detayları yazılı makinalar firmamız tarafından satılıktır. Makinalar çalışır durumda faaldir. Anlaşma gereği makinaların teslimi 2011 ARALIK AYINDA YAPILACAKTIR.
KÜÇÜKER TEKSTİL SAN. TİC. A.Ş.
CLASSIFIED ADVERTISEMENTS ORDER FORM / REZERVASYON FORMU Book A Classified Advertisement! Market Sayfalarında Yerinizi Ayırtın! We would like to book a classified advertisement in Tekstil & Teknik for month(s) of / Aşağıdaki aylar için rezervasyon yaptırmak istiyorum. .............................................................................................................. ..................................................................................................... 2011
1 - Advertiser Details / Firma Detayları
Company / Şirket : .............................................................................................................. Address / Adres : .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. Contact / İrtibat : .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. Phone / Telefon : .............................................................................................................. Fax / Faks : .............................................................................................................. E-mail / E-Posta : ..............................................................................................................
2 - Advertisement Rates / Reklam Fiyatları 1/1 page .......... Euro 650 1/2 page .......... Euro 450
1/4 page .......... Euro 250
3 - Frequency Discounts / Özel İndirimler Book 3 ads, get 10% off Book 4,5,6 ads, get 15% off
Book 7,8,9 ads, get 20% off Book 10,11,12 ads, get 25% off
4 - Payment Form / Ödeme Şekli
Ω Check is enclosed / Çek ektedir Ω Payment is transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme bankanıza gönderildi. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartından borçlandırınız
Name of the card holder / Kart sahibinin ismi: .............................................................................................................. Expiry Date / Geçerlilik tarihi
: .................................................... Ω Visa
Ω Mastercard
Bank Details / Banka detayları
Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi Şube Kodu: 1396 Hesap No: 0001028 POSTA ÇEKİ HESABI Havaalanı Şubesi Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 ( USD ) Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 ( EURO ) Date / Tarih Name&Surname / Adı & Soyadı
: .......... / .......... / 2011 :
.............................................................................................................. Stamp&Signature / Kaşe & İmza
:
..............................................................................................................
Ankara asfaltı 10 km DENİZLİ
İRTİBAT : +90 258 267 15 16 Faks : +90 258 267 15 20 Cep : +90 533 666 73 76 Mail : erkan@kucuker.com
Ihlas Media Plaza. 29 Ekim Cad. 34197 Yenibosna-Istanbul/TURKEY Tel : (+90) 212 454 25 00 Fax: (+90) 212 454 25 55 e-mail: mtatli@img.com.tr / www.tekstilteknik.com.tr
TEKST‹L & TEKN‹K EKİM - OCTOBER 2011
95
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ...................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ............................................................................................................. Company / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. Tel : .................................................................................................................................................................................. Fax : ........................................................................................................................................................... Vergi dairesi : .................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Ω One year EURO 100 Ω One year USD 130 Ω Two year EURO 170 Ω Two year USD 230
Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. Ω Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 150 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Ω Check is enclosed / Çek ektedir. Ω Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
: .................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / : Ω Visa /
....................
/ .................... Ω Master / Eurocard
....................
Stamp & Signature / İmza :
...........................................................................................................................................
Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI : İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi • Şube Kodu: 1396 • Hesap No: 0001028 POSTA ÇEKİ HESABI : Havaalanı Şubesi • Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 (USD) / Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 (EURO)
İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş. İhlas Medya Center, 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 22 Fax: +90 212 454 25 97 web: www.tekstilteknik.com.tr / e-mail: img@img.com.tr