Turkish News Press - Issue 81

Page 1

Tarihi Türk dizilerine bayılıyoruz

T

n Melbourne’da yaşayan Avustralyalı Almir Colan eve eşi, “Diriliş Ertuğrul gibi diziler sayesinde geçmişimizle gurur duyuyoruz” diyor.

26 NOVEMBER 2019

Suat Okuyan Türk ve Müslüman toplumuna moral verdi

rkısh NEWS PRESS

19

SIZIN SÖZÜNÜZ

DETAYLAR 2. SAYFADA

l www.turkishnewspress.com.au

Maarif başarısını yıl sonu seremonisi ile taçlandırdı

E C E G Ü L Ü Y BÜ

SESİ

info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566

. . T rkıye’nın

RADYOSU

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

H NEWS IN ENGLIS

4/7/11/17

Turkey completes construction of new military post in Qatar, Erdogan says n The construction of a new Turkish military post in Qatar has been completed, President Recep Tayyip Erdoğan said during his visit to the country on Monday.

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Heidegger, Mulla Sadra and the Path to Home

11

Tek güç, bilimdir! PROF. DR. MEHMET ÇELİK YAZISI 8’DE

Fazla mesai hesabı MURAT ÖZDAMAR’IN YAZISI 13’TE

2 yıl gibi kısa bir sürede devletine, milletine layık nesiller yetiştiren Uluslararası Avustralya Maarif Okulları, Türk toplumunun gönlünü mest etti.

U

luslararası Maarif Okulları, Avustralyalılara muhteşem bir gece yaşattı. Öğrencilerin performansıyla renklenen programda, Maarif velilerinin yanı sıra politikacılar, sosyal toplum kuruluşlarının başkanları, eğitimciler, akademisyenler ve daha bir çok kişi Maarif Melih Karalar okula 100 bin coşkusunu birlikte yaşadı. Öğrenciledolar bağışlayan rin okuduğu Kur’an ile başlayan törenMüzeyyen de konuşan Sydney Başkonsolosumuz Teyzeye teşekkür Melih Karalar, “Maarif Okulu, çok belgesi verdi. büyük bir açığı kapattı” dedi.

7

COPD DR M. SAID ERDEM’İN YAZISI 4’TE

Kudüs’teki son Osmanlı... > 15. Sayfa


2

T

26 Kasım 2019

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

SUAT OKUYAN

Okuyan moral verdi D

iyanet İşleri Başkanlığı Yurtdışı Türkler Daire Başkanı Suat Okuyan, Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında Avustralya’ya verimli bir ziyaret gerçekleştirdi. Melbourne’da “Peygamberimiz ve Aile” konulu bir konferans veren Okuyan, Melbourne ve Sydney’deki Türk İslam Derneklerini ziyaret ederek toplumumuzun çalışmalarını yerinde gördü. MİLLİ VE MANEVİ DEĞER VURGUSU Salı günü Sidney’e geçen Suat Okuyan; Melbourne ve Sydney Başkonsoloslukları ile Maarif Vakfı, Mount Hira Okulları, İlim Koleji, Gelibolu Bakımevi, camiler, Türk okulları, öğrenci, aile, esnaf ve taziye evi ziyaretlerinde bulundu. Çarşamba

akşamı Türk İslam cemiyetleri, MÜSIAD, Turkish News Press temsilcileri ve din görevlileri ile bir araya gelen Okuyan, Avustralya’daki Türk toplumunun birlik-beraberliğine, milli ve manevi değerlere sahip çocuklar ve gençler yetiştirmenin elzem olduğuna vurgu yaparak, Diyanet İşleri Başkanlığının gerek yurt içinde gerekse de yurtdışında, milletten aldığı güçle milletimizin yüzünü ağartan çalışmalara imza attığını ifade etti. Ziyaretleri esnasında Okuyan’a, Din Hizmetleri Ataşeleri Nuh Arslantaş ve Bilal Aksoy ile din görevlileri eşlik etti. Avustralya’daki programlarını tamamlayan Suat Okuyan, Cumartesi günü Türkiye’ye döndü.

Avustralyalı Türklerden yangınzedelere yardım n Türkiye’nin Melbourne Başkonsolosluğu İdari ve Sosyal İşler Ataşeliği tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren camilerde Avustralya’daki orman yangınlarının mağdurlarına yardım kampanyası başlatıldı. Türk İslam Cemiyetleri ile ortaklaşa “Avustralya’daki Yangının Yaralarını Birlikte Saralım” temasıyla 10 gün sürecek kampanyada, yangınzedelere ulaştırılmak üzere camilerde ve sosyal medya üzerinden yardım toplanacak. Diğer camilerde olduğu gibi kampanyayı hem vaazla hem de cuma hutbesiyle cemaate ilan eden Thomastown Camisi İmamı Recep Akakuş, “Allah’ım Avustralya’da

yangınların etkili olduğu bölgelerde yaşayan insanlara, diğer canlılara ve yangınlarla mücadele eden tüm görevlilere kolaylık ihsan eyle” şeklinde dua etti. Melbourne Başkonsolosluğu İdari ve Sosyal İşler Ataşesi Prof. Dr. Nuh Arslantaş, herkesin kampanyaya cami yönetimlerine bizzat müracaat ederek veya sosyal medya üzerinden duyurulan Avustralya Diyanet Derneği (Australian Diyanet Association) hesabına maddi yardımda bulunarak katılabileceğini söyledi. Thomastown Türkİslam Cemiyeti Başkan Yardımcısı Muhittin Yoldaş da, “Çocuklarımız burada doğdu büyüdü. Burası da bizim ülkemiz. Biz dinimizin gereğini yapıyoruz” dedi.


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

Sydney’deki Türk STK’lar Başkonsolosluk rezidansında buluştu

26 Kasım 2019

TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au

Üstündeki EGO gömleğini çıkar ve ÖZ’ünü dinle!

D

T

ürkiye Cumhuriyeti Sidney Başkonsolosu resmi konutunda 24 Kasım Pazar sabahı Avustralya Türk toplumu tarafından kurulmuş Sydney’de faaliyet gösteren dernek ve kuruluşların katıldığı kahvaltılı önemli bir toplantı gerçekleştirildi. Sydney Başkonsolosumuz Melih Karalar, yardımcıları Yıldıray Kırcalı ve Gökçe Över, Türkiye Maarif Vakfı Avustralya Başkanı Murtaza Yetiş ve ekibi, Diyanet İşleri Başkanlığı Sydney Sosyal İşler Ataşesi Bilal Aksoy, MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk ve Yönetim

Kurulu Üyeleri, Turkish Media Başkanı Yüksel Çifçi ve Turkish News Press ailesi ile Türk STK temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda; birlik ve beraberlik mesajı vererek, derneklerimiz arasında eşgüdümün arttırılmasının ve ortak çalışma

kültürünün geliştirilmesinin yararına dikkat çekti. ŞEHİT KONSOLOSUN ANMA TÖRENİNE DAVET Karalar bu vesileyle, şehit Başkonsolos Şarık Arıyak ile Ataşe Engin Sever anısına 17 Aralık 2019 Salı günü saat 12:00’de düzenlenecek olan merhum Arıyak’ın kızının da ilk kez katılması beklenen törene tüm toplumumuzu davet etti. Verimli geçen toplantıda; dernekler arası eşgüdüm ve işbirliğinin arttırılması için daha sık biraraya gelinmesi konusunda mutabık kalındı.

Melbourne’da okçuluk kursu n Yunus Emre Enstitüsü ve Okçular Vakfı’nın hayata geçirdiği Kemankeş Projesi “Geleneksel Türk Okçuluğu Kursları” T.C. Kanberra Büyükelçiliği’nin desteğiyle Melbourne’de başlıyor. Aralık ayında gerçekleşecek hem teorik hem pratik eğitimlerin

ücretsiz verileceği kurslara Türk okçuluğuna ilgi duyan, Türk kültürüne gönül veren herkesin katılması bekleniyor. 2 hafta sürecek kursun eğitmenliğini Kanberra Büyükelçiliği 1. Sekreteri Osman İlhan Şener yapacak. > ALİ KURT/MELBOURNE

3

eğerli okurlarım; Sydney’den hepinize selam olsun. Sevgi, sağlık, sıhhat, afiyet, bolluk, bereket, gönüllerde ferahlık, evlerimizde daimi huzur dilerim hepimiz için... Muhakeme gücümüze kuvvet! Dünya yolculuğunda en güzel şey vicdanı rahat uyku... Uykularınız kaçıyor, zamanı şaşırıyor, kafa dağınık dolaşıyorsanız günlük hayatınızda öfke, kırgınlık, alınganlık uzun süre barınıyorsa ve dün ile yaşıyorsanız yani dünün acısını halen ruhunuzda taşıyorsanız bu satırlarda kendinize uyanmak nasip olsun. Hiç bir şey için geç olmadan, daha fazla kendimizi ertelemeden ŞİMDİ’nin GÜCÜ’nü keşfetmek gerek. Nedir bu güç? Karar mekanizması, en önemli sıkıntı karar verememek, kararları alırken hesap kitap yapan zihni devreden çıkar, alimlere bak, zalimlerden olmamak gerek. Değişim zamanı hep kapımızı çalar, bizi zorlar, çoğu zaman direniriz, sınavları anlamamakta ısrar eder, gözümüzün önünde olana körleşiriz. EGO devreye girer dünya hırslarında ‘daha çok kazanırım’ ya da ‘en iyi ben olacağım.’ Neyi kazanıyoruz? Gerçekten bunu sorguluyor muyuz? Kazanç madde mi? Ruhumuzu dinlemek gerek... Özün sesi yükselsin hücrelerinde asilikler, aşırılıklar, her daim kendimizi haklı çıkartan sahtekar zihni sustur! Demlenmek gerek... İyi bir değişim dönüşüm bizi korkutur, kim ne der? Kimin sivri diline maruz kalır, dedikoduların kahramanı oluveririz diye hep korkarız maalesef. Siz dışarının sesini duymayın. Özün çağrısını duyarsan işte o zaman susuz kaldığınızı, ruhunuzun aç kaldığını idrak edeceksiniz. Özün ÇAĞRI’sına kalbin ağlıyor, belki sen duymak istemiyorsun... Dinle! Geç olmadan, geliş değiş ve aslına dönüş. Bir yarışsa bu hayat, kendinle yarış iyi olabilmek, daha iyi şeyler yapabilmek için yarış. Dışarda hiç bir şey yok, hazine özünde yazılı. Dünyada kalıcı olmadığını hatırla ve çıkar üstünden ateşten dokunmuş EGO gömleğini, isteyerek görerek... Sen özünün ÇAĞRISINA teslim ol. Dışarıda onca zaman aradığın ÖZGÜRLÜK inan budur. Sevgili okurlarım, sizleri çok seviyor bu ÇAĞRI Kız ve çok müteşekkir size yazı ile ulaşabiliyor olabilmek ve kendimize kavuşuyor olabilmek ne güzel! Hoşça kalın sevgiyle kalın...


4

26 November 2019

Editor: Dr M. Said Erdem (MD, BMedSci)

T

rkısh NEWS PRESS

YILDIRAY ASLANTAŞ

HEALTH

Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is an umbrella term for a number of conditions that affect the lungs and causes narrowing of the airways over time which makes it more difficult to breathe. Lung Foundation Australia estimates around 1 in 7 people over the age of 40 years old has some form of COPD.

yaslantas@turkishnewspress.com.au

Çin hükümetinin kan donduran belgeleri sızdı

P

ekin yönetiminin, Sincan bölgesinde 1 milyondan fazla kişinin alıkonulduğu belirtilen “Mesleki Eğitim Merkezi” adındaki kamplarla ilgili notlar ve gizli belgeler ortaya çıktı. Çin hükümetinin basına sızan gizli belgeleri, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde bulunan tartışmalı kamplardaki işleyişi ve baskıyı ortaya koydu.. Çin yönetiminin, Sincan bölgesinde 1 milyondan fazla kişinin alıkonulduğu belirtilen “Mesleki Eğitim Merkezi” adındaki kamplarla ilgili notları ve gizli belgeleri, Washington merkezli Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumunca yayımlandı. Belgeler, söz konusu kampların Pekin yönetiminin “gönüllülüğe bağlı meslek eğitimi” için değil, Müslüman azınlığın asimile edilmesi ve düşünce yapısının değiştirilmesi için kullanıldığını ortaya koydu. Pekin’in üst düzey teknolojiyle kamplardaki kişileri izlediği bilgisi de belgelerde yer aldı. Sızan belgeler arasında dönemin Sincan Komünist Parti Sekreter Yardımcısı Zhu Hailun’in, kamp yetkililerine gönderdiği 9 sayfalık bir not da kamplardaki baskıyı gözler önüne serdi. Bu notlarda, “Kaçmalarına asla izin vermeyin”, “Yanlış davrananlara yönelik cezaları ve disiplini artırın”, “Pişmanlığa ve itirafa teşvik edin” gibi talimatlar sıralandı. Ayrıca belgelerde, kamplardaki kişilerin hayatlarının her anının nasıl kontrol altında tutulduğu açıkça görüldü. Belgelerin birinde, “Öğrencilerin sabit bir yatak yeri, sırası, sınıfta oturacağı yeri, çalışma şartları olmalıdır ve bunların değiştirilmesi kesinlikle yasaktır. Uyanma, yıkanma, tuvalete gitme, organize olma, ev işleri, yemek yeme, çalışma, uyuma gibi disiplin kuralları uygulanmalıdır” ifadeleri yer aldı. Sincan’ın güneyindeki 15 binden fazla kişinin, 2017’de sadece bir haftada kamplara gönderildiği bilgisinin yer aldığı belgelerde, kamptaki kişilerin “zorunlu davranışlara ne kadar uyduğu” ve Çinceyi ne kadar iyi konuştuklarına göre puanlandığı belirtildi. Başka bir belgede de Çin’in yurtdışı misyonlarından belge toplayarak, yabancı ülkelerin vatandaşlıklarına geçen kişilerin bilgilerinin edinilmesi talimatına yer verildi. Ne diyelim Allah dünyayı, insanlığı ve bizi komünist yönetimlerin gazabından korusun!

Chronic Obstructive

Pulmonary Disease

T

hree major conditions are seen in COPD - these are emphysema, chronic bronchitis and chronic asthma. Emphysema is a condition where the tiny air sacs in the lungs (alveoli) are damaged, causing the small airways to collapse each time a person breathes out. This makes it harder for air to flow into the lungs and even more difficult for the air to flow out. After a long period of time, the lung tissue can become stiff and will not be able to effectively provide oxygen for the body. In bronchitis, the larger airways of the lungs become inflamed and commonly lead to symptoms of coughing and wheezing. Over a long period of time, the constant inflammation can lead to damage in the airways which makes it more difficult to breathe. Lastly, asthma causes the airways to become inflamed, narrowed and secrete lots of mucus which makes it difficult to breathe. This is commonly seen with symptoms of wheeze and chest tightness. This frequently happens in response to a trigger such as dust, pollen, cold weather or exercise. Because asthma is commonly long-term and causes obstruction of the airways, it is usually classified under COPD. There is an overlap of symptoms with these three conditions in patients with COPD. Initially, the symptoms can be mild and come on slowly. Sometimes these signs can be mistaken for other causes such as asthma or normal ageing. Common symptoms include shortness of breath, repetitive coughing (either dry or bringing up phlegm), tiredness and more frequent chest infections with longer times to re-

cover from these infections. In some cases, a person can have a ‘flare-up’ of COPD where symptoms worsen quickly. This can be due to chest infections or exposure to pollutants in the environment. Flare-ups are more commonly seen in winter and usually develop over a few days. Symptoms can include more frequent coughing, increasing breathlessness and producing more thick phlegm. There are multiple risk factors that can increase the risk of developing COPD. Smoking is by far the most significant cause of COPD – the smoke irritates the alveoli, airways and the lung lining. Over time this irritation can cause inflammation and damage to the tissue that can lead to developing COPD. Other risk factors include exposure to environmental pollutants at home or work over a long period of time, such as dust, chemical fumes, gas and smoke. A small percentage of people also have a genetic predisposition to developing COPD. This is seen in a condition called ‘alpha-1 antitrypsin deficiency’ (AATD). Alpha-1 antitrypsin is a protein that normally protects the lungs from enzymes called proteases that could damage the lung tissue. A lack of alpha-1 antitrypsin can cause a person to develop COPD over time. The diagnosis of COPD can be made by taking a thorough history and performing a physical exam. A spirometry test is also commonly used which can confirm the diagnosis of COPD. This

involves blowing into a tube connected to a machine that can measure how much air can be inhaled and exhaled while also looking at how quickly the air can be exhaled by the patient. Some other tests that can be used include blood tests that measure oxygen and carbon dioxide levels in the bloodstream and X-rays or CT scans of the lungs to examine the lung tissue. Although there is no cure for COPD, current treatment aims to reduce the effect of symptoms and improve quality of life. For patients who smoke, stopping smoking is the single most important step to improve lung health and function. This also includes avoiding pollutants that irritate the lungs. Lifestyle changes such as a nutritious diet, physical exercise and maintaining a healthy weight range also all contribute to improving fitness and reducing the symptoms from COPD. Other treatments involve medications that can treat the symptoms of COPD by helping to open up the airways and reduce inflammation. These are commonly taken as an inhaler but tablet medications may also be used. These medications are usually prescribed as part of an action plan with a doctor that outlines the different medications that are to be used depending on whether these are reliever medications, maintenance medications ore medications for flare-ups. In severe cases of COPD where the body is not receiving enough oxygen, a doctor can prescribe home oxygen that can help supply enough oxygen to meet the body’s needs. Speak with your doctor for advice about COPD or if you have any of the respiratory symptoms that were discussed. Always seek urgent medical aid or call 000 in an emergency. More information can also be found on the Better Health Channel (www. betterhealth.vic.gov.au/health/ conditionsandtreatments/emphysema) and Lung Foundation Australia fact sheet (www.lungfoundation.com. au/wp-content/uploads/2018/09/ Factsheet-COPD-Sept2018.pdf).


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

26 Kasım 2019

Tesselaar Lale

5

Festivali’ne ödül

3 eyalette daha yangın alarmı!

A

V

iktorya’da çokkültürlü toplumlara Lale Bahçesini açan, farklı hafta sonu etkinlikleri ve çocuk haftası etkinlikleri düzenleyen, son 14 yıldır Türk Toplumu ile uyum içerisinde çalışarak festivalin ilk hafta sonunu Türk Toplumu’na ayıran Tesselaar Lale Festivali, ödüle layık görüldü. Viktorya Çokkültürlük Konağında düzenlenen törenle ödüller sahiplerini buldu. Vik-

torya Valisi Linda Dessau, ödül alan çokkültürlü toplum bireyleri ve misafirleri onuruna bir resepsiyon verdi. Törene çok sayıda bakan, resmi kurum yetkilileri, Polis Teşkilatı çalışanları ve Toplum Liderleri katıldı. Viktorya Çokkültürlülük Komisyonu Başkanı Viv Nguyen’in takdim ettiği ödülü Paul Tesselaar aldı. Törende Avustralya Türk Kültür Platformu

yetkilileri de yer aldı. Selin Deniz Arpacı’nın Gençlik Ödülü’nü aldığı törende, Uzay Ceylan’ın görev aldığı proje de ödüle layık görüldü. Australian Turkish Cultural Platform Başkanı Hilkat Özgün, “Dernek olarak burada Türk toplumunu lale ile buluşturduklarını ve bu alınan ödülle de çok mutlu olduklarını” söyledi. > ALİ KURT / MELBOURNE

vustralya’da 8 Kasım’dan bu yana orman ve çayırlık alanlarda devam eden ve yer yer yerleşim yerlerine de sıçrayan yangınlar, nüfusun yoğun olduğu bölgeleri tehdit etmeyi sürdürüyor. Yeni Güney Galler ve Queensland eyaletlerinin ardından Güney Avustralya, Victoria ve Tazmanya eyaletlerinde de en üst seviyede yangın alarmları verildi. Artan hava sıcaklığının ve rüzgarın etkisi altında olan bu bölgelerde halka, mevsimin en kötü şartlarına karşı hazırlıklı olmaları çağrısı yapıldı. Hava sıcaklıklarının 45 dereceye yaklaştığı, rüzgar hızının saatte 90 kilometreye kadar çıktığı Güney Avustralya’nın çeşitli bölgelerinde yangınlara karşı acil durum uyarılarında bulunuldu.


6

26 Kasım 2019

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Müslüman hamile

kadına vahşi saldırı Sydney’in göbeğinde Stipe Lozina adlı ırkçı, başörtülü arkadaşlarıyla kafede oturan hamile Rana’ya saldırdı. Müslüman kadına 14 yumruk atıp, yerde kafasını tekmeleyen cani tutuklanırken, İslami kuruluşlar tepki gösterdi.

1

2

3

S

Sabıkalı ırkçı adam, başörtülü kadına önce hakaret etti sonra yumruk salladı. Ardından kadının yanına geçip üst üste 13 yumruk daha vurdu. Hızını alamayan ‘canavar’ adam, yere düşen kadının kafasını vahşice tekmeledi. ydney’de, bebek bekleyen Rana Elasmar isimli Müslüman kadın, kendisi gibi başörtülü arkadaşlarıyla kafede otururken herkesin gözü önünde ırkçı bir erkeğin vahşi saldırısına uğradı. Yeni Güney Galler Eyalet Polisinden yapılan açıklamaya göre 31 yaşındaki 38 haftalık hamile Elasmar’ın Parramata semtindeki Church Street üzerindeki bir kafede arkadaşlarıyla oturduğu masaya yaklaşan Stipe Lozina, genç kadına yumruk ve tekme atmaya başladı. ARKADAŞLARI KURTARDI Aldığı darbeler sonucu yere düşen Elasmar, 43 yaşındaki saldırganın elinden arkadaşları ve kafede bulunanların yardımıyla kurtuldu. Çarşamba gecesi saat 10.30 sıralarında gerçekleşen saldırı, görüntülerin sosyal medyada yayılması üzerine büyük tepki topladı. Irkçı saldırıda,

Lozina’nın İslam karşıtı sözler sarf ettiği de belirtildi. DEVLET BİZİ KORUSUN Ülkedeki İslami çatı kuruluşları Avustralya İslam Konseyleri Federasyonu (AFIC) ve Avustralya Ulusal İmamlar Konseyi (ANIC) saldırıyı kınadı. AFIC Başkanı Dr. Ratep Jneid, “Çok korkunç. Saldırganın en ağır şekilde cezalandırılması lazım. Bu açıkça ırkçı ve İslam karşıtı bir saldırı” şeklinde konuştu. ANIC sözcüsü Bilal Rauf da, aşırı sağ gruplardan gelen tehditlerden korunmak amacıyla İslami okul ve camilere silahlı korumaların yerleştirilmesi talebinde bulundu. Rana Elasmar ise Facebook’tan yaptığı açıklama, daha önce de sözlü saldırıya maruz kaldığını belirterek, Avusturalya halkına, masum insanları radikal dini saldırılardan korumaları çağrısında bulundu.

TÜRKİYE’DEN TEPKİ Bu arada, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da elim konuya ilişkin yaptığı paylaşımda, “Başörtülü ya da herhangi bir dini kıyafet giyen kadınlara saldırmak, Türkiye’de, Avustralya’da ya da dünyanın neresinde olursa olsun, kınanması gereken bir durumdur. Tüm devletlerin bu doğrultuda adımlar atması gerekmektedir” dedi. ‘CANAVAR’ TUTUKLANDI Öte yandan, saldırının ardından gözaltına alındıktan sonra Paramatta Yerel Mahkemesinde hakim karşısına çıkan ve kefalet başvurusu reddedilen saldırgan Lozina, tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Saldırganın sabıkasının kabarık olduğunu açıklayan mahkeme Yargıcı Tim Keady, “14 kez onun kafasına yumruk attınız. Peşinizi bırakmayacağım” dedi.

Tatil için gittiği Bali’de muhtaçların annesi oldu

yaşayan Güzin İnanır, taM elbourne’da til için gittiği Endonezya’nın Bali Ada-

sı’ndaki yardıma muhtaç insanlara götürdüğü yardımlardan dolayı bölgede “Anne Güzin” olarak anılıyor. Adana’dan 1975’te ailesiyle Avustralya’ya göç ettiğini ve hayatının Bali tatilinin ardından değiştiğini söyleyen İnanır, şunları anlattı: “Teneke evlerde yaşıyorlar, tenekeyi ev etmişler. Ormanların içinde yaşıyorlar. Ev diye bir şey yok. O çocukların sefalet içinde olduğunu görünce ‘bu benim için tatil olamaz’ dedim. Geleceğim dediğim zaman yolumu dört gözle bekliyorlar. Oranın annesi olmuşum. Orada bana ‘İbu Güzin (Anne Güzin)’ diyorlar.”

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 2 Volume: 81

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Taliç, Sinem Taslak, Tanyeli, Hilal Kırmızı, Sibel Örnek Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben, Davut Kılıç (Sports), Vahit Erzor (Koşe&Şiirler), Ayad Naji (Page Editing & Graphic Designs) Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan (Medical&Health), Dr. Hilal Çoruhlu (Medical), İzzet Anmak (Australian English&Politics) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Şahin Şahinkaya, Ömer Boyacı (Youth&Sport), Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Evla Han, Ayşe Han, Elif Sele (Editors) Brisbane Team Yıldıray Aslantaş (General Manager), Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Mehmet Güler

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM

Monday: Fatma Gençtürk, Gülten Akbar, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Aybir Yılmaz, Gazel Kiliçdoğan, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık, Yasin Köksal Thursday: Seyrullah Aksakal, Osman Boyacı, Salime Eken, Hatice Güngör Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık Saturday: Sülhan Yılmaz, Bülent Arıkan, Mucahid Gelöz, Vahit Erzor Sunday: Barış Cengiz, Cem Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Şahin Şahinkaya, Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Yıldıray Aslantaş): 0433 162 655 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0421 889 296 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: P.O Box 12 Guildford NSW 2161 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

26 Kasım 2019

7

Maarif International

students bedazzle families and dignatories

ı d r ı d n a l ç a t e l i isi n o m e r e s u n o s ı yıl n ı s ı r a ş a b u l u Maarif Ok

E C E G Ü L Ü Y Ü B

U

luslararası Maarif Okulları, Avustralyalılara Cuma gecesi bir ilki yaşattı. Salonun tıklım tıklım dolu olduğu programda, Maarif velilerinin yanı sıra politikacılar, sosyal toplum kuruluşlarının başkanları, eğitimciler, akademisyenler ve daha bir çok kişi Maarif coşkusunu birlikte yaşadı. Geceyi okul öğretmenlerinden Theresa Ellis, olağanüstü hitabet yeteneği ile sundu. İkinci sınıf öğrencilerinden Ahmed Niyazi’nin Kur’an-ı Kerim okuması ile başlayan törende açılış konuşmasını Okul Müdürü Dr Zeynep Yaseen yaptı ve takım çalışması ile bu kadar güzel bir başarıyı elde ettiklerini dile getirdi. MAARİF’E ÇOK İHTİYAÇ VARDI Ardından okulun direktörlerinden Ekrem Özyürek velilere teşekkür konuşması yaptı ve Sydney Başkonsolosu Sayın Melih Karalar Sydney’de Maarif Okulu’nun çok gerekli bir açığı kapattığını ve milletimize yaptığı hizmetlerinden bahsetti. Maarif korosu ve orkestra ekibi ile başlayan coşku, kendileri küçük ama dansları büyük anasınıfı ve birinci sınıf öğrencilerinin muhteşem bir özgüven ve mükemmeliyet ile sahneye koyduğu Çayda Çıra ve Kafkas dansı ile devam etti. Gecede Avustralya’nın yerel dansı ‘Heel Toe Polka’dan faklı dillerde ilahilere, Van yöresinden Artvin yöresine kadar farklı dansların yer aldığı bir çok performans sergilendi. Nasreddin Hoca tiyatrosu ile de Maarif öğrencilerinin performansı salondaki herkesin ilgisini çekti. Gelen misafirler Maarif öğrencilerinin sadece akademik alanda değil de, dans, müzik gibi alanlarda da başarılar göstermesini muazzam buldular. Çok net bir şekilde hem İngilizce hem de Türkçe dili-

ne hakimiyet okulun iki dilli okul olmasının avantajını bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Öğrenciler sahne performanslarının yanında yıl içinde göstermiş oldukları başarıları için bir çok dalda ödüller aldılar. İlk Maarif Madalyasının sahibi hem akademik hem de sosyal ve kültürel yönden üstün başarı gösteren Melisa Seyrek oldu. Sichma Aile ödülünü bir yıl boyunca Maarif’te eğitim görebilmek için çok uzun kilometreler kat ederek iki çocuğunu da Maarif’e gönderen Uzun Ailesi aldı. Ailenin çocukları Mansur ve Fatima yıl boyunca bin saati aşkın bir süreyi otobüste geçirmelerinin yanı sıra akademik yönden de üstün başarı göstererek IPAD ödülünün sahibi oldu. TÜRKİYE ÖZLEMİ GİDERİLDİ Gecede mutluluk ve heyecan dalgası ile velilerimiz ve misafirlerimiz bir yandan Türkiye özlemini giderirken bir yandan da performanslar ile büyülendiler. 10 faklı milletten velilerin yer aldığı törende Maarif Ailesi, Türk kültürünü de yaşatmanın sevinci içerisindeydi. İşte bazı velilerin Maarif’in yıl sonu seremonisi için görüşleri: l “Yıllardır böyle bir şeyin özlemini yaşıyorduk, yıllarca birçok okulun yıl sonu törenine gittim ama böylesini ne duydum ne de gördüm...” l ‘Siz ne yaptınız bu çocuklara

bir yılda nasıl başardılar bunu!” l “Gözlerimize inanamadık, bu gece gerçek miydi?’ l “İlk defa sıkıcı olmadan ‘Sıradaki performans ne acaba’ diye izlediğim tek okul töreni...” l“Bir iki yetenekli çocuk şarkı söyleyecek, şiir okuyacak sanmıştık. Siz herkesi katmışsınız bütün okul ile birlikte yapmışsınız gözlerimize inanamadık!..” Geceye Lynda Voltz’u temsilen katılan politikacılardan Anthony D’adam Maarıf öğrencilerine Vatandaşlık (Citizenship) Ödülü’nü taktim edip Maarıf ailesini tebrik etti. Lübnan İslam Derneği Başkanı Samier Dandan, Maarif Liderlik ödülünü taktim eden isim oldu ve konuşmasında Maarif ailesine teşekkür etti. MP Chris Hayes de gecede başarıyı tebrik ederek her zaman her an Maarif ailesine destek olacağını belirtti. MÜZEYYEN TEYZE’DEN 100 BIN $ Gecenin sonunda başta Dr. Murtaza Yetiş olmak üzere Maarif Direktörleri sponsorlara ve bağışta bulunanlara özel hediyelerini taktim etti. Okulumuza 100 bin dolar bağış yapan Müzeyyen Teyze de çok kısa bir konuşma yaparak eğitime verdiği önemi belirtti. Biz de Uluslararası Avustralya Maarif Okulu’nu bize yaşattıkları bu büyülü gece için tebrik ediyor ve başarılarının katlanarak artmasını temenni ediyoruz.

n The joyous emotion of families and signatories overflowed last Friday night at the spectacular Maarif International School concert at Bryan Brown Theatre to celebrate the success of the school’s first year. Hundreds of families clapped and sang along in an incredible outpouring of love and pride for the foundation students as they showcased their talents. The students celebrated Australian and Turkish cultures in traditional songs and dance from both cultures. But it was a play called Baba, Ogul ve Esek which brought tears and laughter to everyone. The play is about a father, his son and their donkey, and it delivered an important moral - focus on the road ahead because if you try to please everyone you will end up pleasing noone! The Year 2 students won a standing ovation in the spectacular finale performed to ‘Bir baskadir benim memleketim’. During the dance, they constructed side-by-side two giant jigsaws of Australian and Turkish maps featuring the flags of the two countries. The students also touched people deeply when they raised the issue of ‘moral re-armament’ when reflecting of the tragedy that occurred in New Zealand earlier this year. A beautiful Maori song helped to show the way towards healing. Some of the dignitaries whose hearts were touched by the students’ messages were Turkish Consul General, Mr. Melih Karalar, Chris Hayes MP - Member for Fowler and the honourable Anthony D’Adam MLC (representing Lynda Voltz MP, Member for Auburn). The evenings’ award presentations recognised the academic, cultural and sporting achievement of the students. Tributes were also made to the exceptional generosity of volunteers, sponsors and board members for their support of Maarif School. “This celebration was such a pleasure all around,” said one Maarif parent. “Please extend our thanks and gratitude to the entire Maarif team. It was the perfect ending to an exciting year. We are already looking forward to next year’s performance!”. > Written by: Theresa Ellis


8

26 Kasım 2019

T Eğitim bayrağımızı PROF. DR. MEHMET ÇELİK rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

HASBIHAL

mcelik@turkishnewspress.com.au

Tek güç, bilimdir!

B

unun lamı-cimi yok!.. Bu çağın adı, bilim çağıdır ve tek güç bilimdir!.. Eğer bugün, bir seçim hilesi iddiasıyla bir ülke karıştırılabiliniyorsa!.. Eğer bugün, benzine-mazota zam yapıldı diye bir ülke yangın yerine çevrile biliniyorsa!.. Eğer bugün, metroya zam yapıldı, WhatsApp vergisi artırıldı diye kitleler sokaklara dökülebiliyorsa!.. Eğer dün, bir belediye zabıta memurunun bir seyyar satıcının tablasını devirmesiyle, koca bir kıtanın kuzeyi, Tunus’tan Mısır’a kadar yangın yerine dönüşebiliyorsa, on binlerce kişi hayatını kaybediyorsa, rejimler yıkılıyor, iç savaş çıkarılarak ülkenin tüm birikimi yok ediliyor ve günün sonunda o coğrafya, her türlü operasyona uygun hale getirilebiliniyorsa!.. Ortadoğu’da mezhep asabiyetini tahrik ederek, buradan ürettikleri terör örgütleriyle bölgeyi kan gölüne çevirebiliyorlarsa!.. İlkokul diplomasını bile dışarıdan almış, hitabet gücü ve çoğu uydurulmuş dini menkıbelerle yüz binlerce insanı örgütleyerek, devletin kılcaldamarlarına kadar nüfus ederek, ülkeyi emperyalizme teslim edecek noktaya bir meczub getirebiliyorsa!. Evet. bu örnekleri çoğaltabiliriz… Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler!.. Bütün bu projelerin altında iki ana ayak var: 1. Siyasal irade 2. Bilim ve strateji üreten kurumsal yapılar! Evet, hadise bu… gerçek bu!.. Herkes, ne dediğimi rahat anlasın diye, sütunumun müsaade ettiği kadar kısa bir izahatta bulunayım:

Öncelikle bir soru: Koca bir ülke, bir zabıta memurunun bir seyyar satıcının tablasını devirmekle, iki gün içerisinde nasıl yangın yerine döner?. Evet, herkes bu soru üzerinde kafa yormalı!.. İlgili ülke ve istihbarat kurumunun uzmanları öncelikle bilim adamlarını seferber ettiler!.. Yıllarca o ülkenin dini, etnik sosyolojisi başta olmak üzere, tüm sinir uçlarıyla, bunları çatıştıracak, yeri geldiğinde kimini devre dışı bırakacak noktalar üzerinde çok ciddi bilimsel çalışmalar yaptırdılar!.. İkinci safhada bu bilimsel çalışmalarda elde edilen verileri stratejik akıl üreten kurumlarda uzmanların masalarına koydular!.. Sonra istihbarat güdümlü kuruluşlar (başta üniversiteler, bilimsel kılıf…) yol haritasını ve zemini hazırlar!.. Ve, her şey tamamlanınca, düğmeye basılır!.. Biz de ağzı açık seyredip, televizyonlarda ahkam keseriz!.. Kısaca, filmi seyredip ahkam kesen ahmaklar zümresinin üyeleri rolünü icra ederiz!.. Yarına güvenle bakmak isteyen, istikbalini güven altına almak isteyen ülkelere: Üniversitelerinizi, ideoloji üretme çiftlikleri olmaktan kurtarın! Üniversitelerde tek kriter olarak akademik liyakat ve ehliyeti devreye sokun Akademik vizyonu olmayan, eş-dost gibi insanları üniversitelerde yönetici yapmayın!.. Futbol takımlarınızı örnek alın, evrensel yapılanmaya gidin!.. Sen, ben, bizim oğlan felsefesini terk edin!

TMV dalgalandırıyor

T

Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Birol Akgün, “Vakfımızın okullarının bulunduğu ülkelerde kapanmayan FETÖ iltisaklı okullarda, Türkiye’yi simgeleyen bayrak ve simgelerin kullanılması yasak” dedi.

ürkiye Maarif Vakfı (TMV) Başkanı Birol Akgün, yurt dışındaki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) iltisaklı okullarda Türk bayrağı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ait simgelerin kullanımının yasaklandığını ve bu simgelerin kaldırılmasının sağlandığını kaydetti. KÜRESEL EĞITIM KURUMU OLDUK Yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti adına Milli Eğitim Bakanlığı dışında doğrudan eğitim kurumu açma yetkisine sahip tek kuruluş olan TMV’nin Başkanı Akgün, şu ana kadar gerek kendi açtıkları gerekse FETÖ’den devralınan eğitim kurumları ile 41 ülkede 36 bin öğrenciye hizmet verildiğini belirterek, “Küresel eğitim kurumu haline geldik. Önümüzdeki yıllarda bu sayı elbetteki artacaktır” dedi. Türkiye’nin

BIROL AKGÜN

uluslararası alanda tanınan aktör haline geldiğini, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında eğitim faaliyetleri yürüten bir kurumun dünyanın her yerinde son derece kıymetli olduğunu aktaran Akgün, Türk okullarının emperyalist strateji yürütmediği için özellikle gelişmekte olan pek çok ülkede güven verdiğini söyledi. YERLİ VE MİLLİ ANLAYIŞ Maarif Vakfı Okullarında yetişecek öğrencilerin yerli ve milli olmalarını istediklerini dile getiren Akgün, şunları anlattı: “O sömürgecilerin

öğretmiş olduğu öğrenilmiş çaresizlikten kurtulup kendi ülkelerinin de bir gün en az Türkiye kadar müreffeh, gelişmiş, kalkınmış ve uluslararası alanda öz güvenli hareket edebilen bir aktör olmasını istemelerini arzu ediyoruz.” FETÖ’YE BAYRAK YOK! FETÖ’ye de değinen Akgün, şöyle devam etti: “Bizim vakfımızın okullarının bulunduğu bazı ülkelerde halen kapanmayan FETÖ okulları da var ama ilgili büyükelçiliklerimiz ve devletimizin büyükleri, gerek ikili ilişkilerde, gerekse yazılı olarak bu FETÖ iltisaklı okullara, Türk bayrağı ve simgelerini, Türk devletini simgeleyen bayrak ve benzeri simgelerin kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin yazılar gönderdi ve hepsinden indirildi.”

AK Parti İzmir Teşkilatı’nın istişare toplantısı

15-17 Kasım tarihleri arasında Çeşme Ilıca Otel’de, AK Parti İzmir İl Teşkilatı 3 gün süren bir istişare toplantısı düzenledi. İl Başkanı Sayın Kerem Ali Sürekli, beni konuşmacı olarak bu toplantıya davet etti. Memnuniyetle kabul ettim ve programımı buna göre düzenledim. Öncelikle şunu belirteyim: AK Parti Genel Merkezi’nin Kızılcahamam ve Afyon kampları başta olmak üzere, il ve bölge kamplarına da katılmış, bu konuda gözlemleri olan bir insanım. Yiğidi öldür, hakkını yeme… diye bir atasözümüz vardır: Evet, bir toplantı ancak bu kadar mükemmel düzenlenir… Her şey, saat gibi tıkır tıkır işler. Ve katılımcılar ancak bu kadar ilgili ve heyecanlı olabilirler!.. Bu nedenle öncelikle İl Başkanı Sayın Kerem Ali Sürekli’yi, Kadın Kolları Başkanı Sayın Dilek Yıldız Büyükdağ’ı, Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan’ı ve ekip arkadaşlarını tebrik ediyorum. Toplantının koordinesini mükemmel yöneten, eski Gençlik Kolu Bşk; halen İl yönetiminde canla-başla efor sarf eden Sayın Bilal Kırkpınar’ı ve ekibini de candan kutluyorum. Program, 15 Kasım Cuma günü davetlilerin saat 14:00’ten itibaren otele gelip yerleşmeleriyle başladı. Akşam yemeğinden sonra program saat 19:00’da açılış konuşmalarıyla başladı ve Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu’nun Türkiye’nin Yakın Tarihi adlı konferansıyla sona erdi. 16 Kasım Cumartesi günü, oldukça yoğun geçti: Dr. Şaban Kızıldağ’ın Başarı ve Gelişme için Mazeret Yok! adlı sunumu, bendenizin Yeni Türkiye

ve Ortadoğu’nun Geleceği, Emre Cemil Ayvalı’nın Basın ve Sosyal Medya, Öğ. Gör. Murat Sağman’ın 2020 Yılında Küresel Piyasalar ve Türkiye Ekonomisi başlıklı sunumları son derece ilgiyle izlendi. Günün sonunda istişare toplantısı yapıldı. İl Başkanı sayın Kerem Ali Sürekli’nin yönettiği oturumda başta Sayın Nihat Zeybekci ve milletvekilleri Sayın Cemal Bekle, Ceyda Bölünmez Çankırı yöneltilen soruları, dile getirilen problemleri vukufiyetle cevaplandırdılar, izahlar yaptılar. Üçüncü gün, yani son gün 17 Kasım Pazar günü, tamamen istişareye ayrılmıştı. Katılımcılar da hazırlıklıydılar… Akla gelen her şey soruldu… Teşkilattan hiç kimsenin en ufak bir çekincesi yoktu!.. Bir istişare toplantısı, böyle olur dedirtti doğrusu… AK Parti Genel Başkan Yrd. Sayın Hamza Dağ ve İzmir Milletvekili Sayın Atilla Kaya her sorulan soruya açık bir şekilde, lafı dolandırmadan cevap verdiler… İfade edilen sorunların nasıl çözüleceğini en ince teferruatına kadar, herkesin anlayacağı şekilde izah ettiler!. Yazımı şöyle bitireceğim: Bugüne kadar katıldığım hiçbir siyasi toplantıyı yazmadım! Bu mükemmel organizasyon, katılımcıların heyecanı, yöneticilerin samimiyeti ve milletvekillerinin sıcak yaklaşımı, bana bunları yazdırdı… Binali Bey, Kıbrıs’ta olduğu için gelemedi, ama telefonla katılarak güzel temennilerde bulundu, alkış aldı!. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum!

GELECEK NESILLER YTB ILE GÜVENDE n Ankara’da , Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından “Gelecek Nesil Akademisi” programı düzenlendi. Aralarında Avustralya’dan da katılımcıların yer aldığı 19 ülkeden 40 gencin katıldığı etkinlikte konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, “Kardeş topluluklarla kapasite geliştirme ve bilinçlenmeyi hedefleyen yeni projeler ortaya koymaya çalışıyoruz” dedi.

Avustralyalı Türklerin ‘Kimlik’i Denizli’de n Türkiye’den Avustralya’ya göçün 51’inci yılını geride bırakan Türklerin bu ülkedeki hayatlarının anlatıldığı “Kimlik” adlı fotoğraf sergisi Denizli’de açıldı. Törene; Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Marc Innes Brown Denizli Valisi Hasan Karahan, Denizli milletvekilleri Cahit Özkan, Gülizar Biçer Karaca, Yasin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti İl Başkanı Necip Filiz ve vatandaşlar katıldı. Burada konuşan Brown, “Türkiye ile Avustralya arasında özel bağı gösteren bu sevgiyi bize sağlayanlara teşekkür ediyorum” dedi.


INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 26 KASIM - 3 ARALIK 2019 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 2.49 Penguen Hazır Garnitür (540 gr)

$ 7.99 Çaykur Siyah Süzen (100’lü)

$ 1.49 Tamek Şeftali Nektarı (1 lt)

$ 1.49

$ 3.99

Tukaş Haşlanmış Barbunya (800 gr)

Dalan Antik Sabun (5’li paket)

99 c

$ 2.99 Tamek Domates Salçası (700 gr)

Flipz Keyif Mix (Paketi)

$ 9.99 M. Birlik Siyah Zeytin (800 gr)

$ 3.99

Eti Tea Biscuits (1 kg)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599


AUSTRALIAN

TURKISH MAARIF FOUNDATION

WANT TO LEARN

TURKISH? Take advantage of this fantastic opportunity to start from scratch or simply improve your Turkish! Maarif Adult Turkish Course starts this October in Auburn. 019 2 . 0 .1 5 1 : e t a tD Course Star rolment: 11.10.2019 n E f o y a D 19 t 0 s 2 a . L 0 .1 2 1 : t s e Placement T

10 Week Course Fee: $325 (Includes Course Book, Workbook, Speaking/ Writing Club & Other Support Materials)

Course Days: A1 (Beginners) Wednesday & Friday A2 (Elementary) Tuesday & Thursday From: 6pm - 9pm Speaking & writing club on Sunday From: 12pm - 1:30pm

Detailed Information and Application learnturkish@maarif.nsw.edu.au

HURRY E R A S E C A L P L I M I T E D!


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

26 November 2019

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

The construction of a new Turkish military post in Qatar has been completed, President Recep Tayyip Erdoğan said during his visit to the country on Monday.

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Heidegger, Mulla Sadra and the Path to Home

ERDOGAN:

TURKEY COMPLETES

I

CONSTRUCTION OF NEW MILITARY POST IN QATAR t will be named after the famous Muslim commander Khalid bin Walid,” Erdoğan said while visiting Turkish troops in Doha. Erdoğan added that an Ankara-Doha joint force command serves peace and stability not only in Qatar but also in the Gulf region. Dubbing the command as “the symbol of brotherhood, friendship, solidarity and sincerity,” Erdoğan claimed [this command] has never based on “interests like that of the other countries’. “We have never left our friends alone in any period of the history against threats and risks, and we never will,” he said, and added: “We [Turkey] attribute great importance to peace, security and stability of the Gulf region where we are connected with deep roots”. Erdoğan said he and the accompanying Turkish officials held “fruitful, successful and sincere” meetings with their counterparts during the

day. “We confirmed our will to strengthen bilateral ties from a strategic perspective, and boosted our cooperation with the new agreements we signed,” Erdoğan said, referring to the seven deals inked during the meetings. Following his meetings, Erdoğan departed from Qatar. The Turkish president arrived in Doha earlier in the day to attend the fifth meeting of the Turkey-Qatar High Strategic Committee. 7 new agreements to further already strong Ankara-Doha ties Friends in good times and bad, Turkey and Qatar Monday agreed to further boost their bilateral relations as they signed seven new agreements in several areas, including trade, industry and technology, while also strongly emphasizing military and defense cooperation. The deals came on the sidelines of President Recep Tayyip Erdoğan’s one-day visit to

Doha where he arrived Monday at the invitation of Qatari Emir Sheikh Tamim bin Hamad Al Thani to attend the fifth meeting of the Qatar-Turkey Higher Strategic Committee. During their meeting, the two leaders discussed all aspects of the relations between Turkey and Qatar, addressed the means to further deepen the cooperation between the two countries in all areas and exchanged views on regional and international issues. Following the one-on-one meeting between Erdoğan and Al Thani, an agreement signing ceremony was held after an inter-delegation working meal. Seven agreements were inked with the attendance of the two leaders. “We have held productive, successful and sincere meetings,” Erdoğan said, as he addressed Turkish troops during his visit to the Qatari-Turkish Combined Joint Task Force Command.

Life sentences approved for 28 FETÖ suspects

T

he Supreme Court of Appeals on Thursday approved aggravated life imprisonment and life imprisonment sentences for 28 Gülenist Terror Group (FETÖ) members for their roles in the takeover of telecom provider Türk Telekom during the July 15, 2016 coup attempt. The former soldiers were sentenced by an Ankara court in 2018 for forcibly taking control of Türk Telekom’s Istanbul headquarters during the coup attempt and threatened employees inside. FETÖ is accused of orchestrating multiple coup attempts in Turkey, and its members face terrorism charges. According to prosecutors, the group used its infiltrators in the military to run the coup attempt, overseen by its nonmilitary point men.

Putin to attend TurkStream launch ceremony in 2020 n Russian President Vladimir Putin will visit Turkey in the first month of 2020, Kremlin spokesman Dmitry Peskov announced on Monday. Responding to a question of whether Putin is going to take part in the TurkStream gas pipeline launch ceremony, Peskov confirmed that the visit was planned during one of the

latest phone conversations between Turkish President Recep Tayyip Erdoğan and his Russian counterpart. In January 2020, when the ground section of the TurkStream pipeline in Turkey will be ready, President Putin will visit Turkey, and the preparations for the visit are currently underway, Peskov told reporters in Moscow.

M

artin Heidegger, the great German philosopher of the 20th century, had a rather dark view of modern civilization. He saw modernity as an aberration, and criticized it for being too materialistic, pragmatic and profit-driven. In his famous “Letter on Humanism,” he spoke of alienation as a malaise produced by modern machines. Technology, he noted, has enabled humans to produce things and establish sophisticated systems. But the same humans who take pride in producing them lost control over them. Frankenstein has overgrown its master and turned against him. In essence, every great thinker has one big thought. Heidegger’s big thought was his insight that without answering the question of ‘what is,’ we cannot make sense of the world, and decide what we should become. The real question is not what sorts of things exist, but rather what it means to exist in the first place. The reason why a chair exists is the more fundamental question than what physical properties, shape, color, weight, et cetera. it has. Heidegger’s intellectual task was to bring this question of Being back to the center of philosophical thinking. For him, the Western thought had lived in an illusion ever since Plato when it forgot the question of Being (Dasein), and sought to substitute it with false questions. Once the foundation was set wrong, everything else became crooked. Heidegger himself had his own share of the ‘crooked timber of humanity,’ to use Kant’s phrase, when he flirted with Nazism in the 1930s. He supported the Nazis with the belief that they would overcome both Soviet communism and American capitalism, and initiate a third path for the German nation. He saw Europe squeezed between Russia and America, both of which were based on “the same dreary technological frenzy, the same unrestricted organization of the average man.” Germany was supposed to offer something new. But things did not turn out as Heidegger had hoped. The Holocaust shocked the world. Instead of empowering the German nation, the Nazis came close to destroying it. Heidegger rejected the idea of treating Being as a “thing,” and turning it into an “entity.” Such a view leads to the commodification of Being, and reduces the reality of things to their use-value. We have to accept things as they are before we put them to use. For instance, the carpenter has to work on the wood, his basic material, with the kind of knowledge, competence and care that is needed to carve something with shape, beauty and function. The painter has to give color, light, paper, brush, et cetera their “due” in order to paint something meaningful and beautiful. We have to treat Being with a similar attitude. Enslaving Being for our own

wishes is a ticket to destroying both Being and ourselves. This requires putting Being before utility, usevalue, mechanization, profitability and instrumentalization. Otherwise, we degrade existence, and turn ourselves into homeless subjects set against a rootless world. In his Der Spiegel interview published posthumously, Heidegger said, “Everything essential and great has only emerged when human beings had a home, and were rooted in a tradition.” This is an important call in a world in which we have lost the sense of both home and tradition. To better appreciate it, we can go a few centuries back and look at what the great Muslim philosopher Mulla Sadra (d. 1640), a contemporary of Descartes, had to say about it. Like Heidegger, Sadra establishes Being as the principal reality that precedes and constitutes all things. But unlike the German philosopher, he does not define Being as self-referential. Being, which encompasses all things, is a reflection of still a higher reality, and it can be discovered through different epistemic means. Sadra’s “Transcendent Wisdom” thus seeks to dovetail three kinds of knowledge: revealed knowledge (Qur’an), demonstrative knowledge (burhan) and mystical or realized knowledge (‘irfan). Each of these types of knowledge corresponds to a particular level of reality in the ontological hierarchy of things. Therefore there is no contradiction between them. Unveiling the meaning of Being is key to the proper task of philosophy. But this entails more than just conceptual knowledge. It requires an existential transformation of our own being. It invites us to connect with a higher reality that gives meaning and truth to all things. It elevates philosophy to the level of wisdom as a path to attaining the truth. It combines knowledge and love. It dovetails logical precision with intuitive and personal knowledge. Heidegger spoke of the ‘path’ without saying much about the destination. He spoke of Being as man’s home, but fell short of overcoming the tautological homocentrism it involves. Mulla Sadra, too, spoke of the journey, but underlined that all paths lead to an end. He saw the path as having a ‘beginning’ (mabda’) and an ‘end’ (ma’ad). Walking on the path alone cannot be an end itself, he said. One always walks towards a destination. That destination cannot be our own making. Otherwise everything becomes a self-centered construction. One needs to connect with a higher reality that cannot be monopolized by a self-deceiving ego. For Sadra, home is where we prepare ourselves for an existential and spiritual transformation. It is where we reach fullness, integrity and repose. > Source: Daily Sabah


: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM


T

.

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

THY personeli bu kez yardım için Afrika’ya uçtu Türkiye’nin medarı iftarı Türk Hava Yolları kabin memurları, Tanzanya’da yetimhane ve mahallelerde yaşayan muhtaç çocuklara yardımda bulundu.

T

ürk Hava Yolları (THY) kabin memurlarınca kurulan “İyiliğe Uçanlar Platformu” üyeleri, Tanzanya’nın Darüsselam kentinde bulunan Aşure Vakfı Yetimhanesi ve çevre mahallelerde yaşayan ihtiyaç sahibi çocuklara yardımda bulunmak için Afrika’ya gitti. 8 yıl önce kurulan platformun bugüne kadar ki en büyük yardım hareketi olma özelliğini de taşıyan organizasyona, THY kabin amiri ve platformun kurucusu Sinem Güldal, pilotlar Ferihan Işık, Nurdan Karataş, Vehbi İlhan Sayhan ile kabin ekibinden Elif Aksoy, Eren Akbaki, Ülgen Tunç, Seray Gürdal, Sabit Coşkun, Nihan Ceyda Ünlü, Doğan Kuyucu, Setenay Er ve Nur Hilal Bilgin katıldı. KALPLERE DOKUNUŞ Organizasyona ilişkin konuşan kaptan pilot Ferihan Işık, dünyanın 126 ülkesinde 300’den fazla nok-

taya uçtuklarını ve bazı ülkelerde en temel ihtiyaç olan temiz suya ulaşımın dahi mümkün olmadığını belirterek, bugün bir kez daha THY’nin kalplere nasıl dokunduğunu gördüklerini kaydetti. İkinci pilot Nurdan Karataş da dünyadaki hiçbir şeyin çocukların mutluluğundan daha önemli olmadığını aktararak, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Kabin memuru Elif Aksoy ise, “Her çocuğun asgari olarak sahip olması gereken şeyleri bizim burada onlara ödülmüş gibi vermemiz insanın içini acıtıyor” diye konuştu. BIRLIKTEN KUVVET Platform kurucularından Sinem Güldal da Türk büyükelçiliği ve Türk iş adamları sayesinde burada bulunan çocukların çok iyi eğitim aldıklarına şahit olduklarını belirterek, şunları aktardı: “Daha önce şahit olmadığımız bir yok-

luğu gördük. Hediyeleşme kültürüyle insanların kalbine dokunmak ve herkese örnek olmak istiyoruz. Birlikten kuvvet doğar. Gelin böyle insanların yarasını birlikte saralım. Çocukların ayakkabı, giyecek ve kırtasiye ihtiyaçları vardı. 16 büyük valizle geldik. Bir başkasının eskisi burada bulunan çocuklar ve aileler için yepyeni. Muhteşem anlar yaşadık. Türk Hava Yollarına sonsuz sevgi ve saygı doluyum.” GÖZLERİ PARLIYORSA Türkiye’nin Darüsselam Büyükelçisi Ali Davutoğlu da THY ailesine teşekkür ederek, şunları söyledi: “Aşure Vakfına ait olan yetimhane eşim Yeşim Meço Davutoğlu’nun fahri başkanlığı ile kuruldu. Burada bulunan Türk vatandaşları ve ülkemizdeki hayırsever vatandaşlarımız destek oluyor. Yetimhanede 65 yetim ve öksüz çocuğumuz var.” THY Basın Müşaviri Yahya Üstün de şu açıklamada bulundu: “Yaklaşık 8 bin kilometre uzakta, ilk kez karşılaştığınız kimsesiz bir çocuk size içtenlikle sarılıyor, sizi görünce gözleri parlıyorsa kalbine dokunabilmişsiniz demektir. Afrikalı yetim çocukların yüzlerini güldüren arkadaşlarımız ile gurur duyuyoruz. Biz çok güzel bir aileyiz.”

26 Kasım 2019

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Fazla mesai nasıl hesaplanır?

B

ir işyerinde çalışan işçinin özellikle işten ayrıldıktan sonra fazla mesailerinin ödenmediği iddiası ile dava açması oldukça sık karşılaşılan bir olgu. Daha açık bir ifade ile işçi çalıştığı dönemde fazla mesai ödemesinin eksik olduğuna ilişkin işverene bir talepte bulunmayıp bu talebini işten ayrıldıktan sonra ileri sürmekte. Öncelikle bir hususu özellikle belirtelim. Bir işveren eğer bir işçi çalıştıracaksa mutlaka iş sözleşmesi düzenlemeli ve işçi ile karşılıklı imza altına almalı. Bu sözleşmede haftalık çalışma süresi ve ödenecek ücret mutlaka yer almalı. Hatta çalışma sürelerinin haftanın hangi gün ve hangi saatleri arasında olacağı da belirtilmeli. Şayet iş sözleşmesi düzenlenmeyecek ise bu kez İş Kanununun emredici hükmü gereği, işveren, çalıştırdığı işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belgeyi imza karşılığı işçiye vermelidir. Bu belge ücretin miktarına bağlı ihtilaflarda ispat edici bir vesika olacaktır. TC İş Kanununa çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Haftalık çalışma süresinin 45 saatin altında belirlenmesi tarafların iradesiyle mümkündür. Haftalık çalışma süresi içinde dinlenme süreleri yer almaz. Yani işçinin yemek ve çay molası gibi çalışmayıp dinlenerek geçirdiği süreler çalışılmış gibi değerlendirilmez. Günlük çalışma süresi 7 buçuk saat ve altında ise en az yarım saat üzerinde ise en az bir saat dinlenme süresi olmalıdır. Örneğin; haftalık çalışma saatinin 45 saat ve haftanın 6 gününde eşit 7 buçuk saat belirlendiği işçinin sabah 9’da işe gelip saat 5 olunca mesainin sona erdiğini ve öğle arasında 1 saat

yemek molası olduğunu düşünelim. Bu durumda işçinin çalışma süresi yemek molası düşünce 7 buçuk saat olacaktır. İşçinin hafta tatilinde veya resmi tatilde ya da bayram tatilinde çalışması halinde kendisine bu çalışmalar karşılığı yüzde 50 zamlı fazla mesai ödemesi yapılması gerekecektir. Yüzde 50 zamlı ödeme haftalık çalışma süresinin 45 saat belirlendiği ve 45 saati aşan çalışmanın olması halinde söz konusudur. Şayet haftalık çalışma süresi 45 saatin altında belirlenmiş ise 45 saate kadar olan fazla çalışma yüzde 25 zamlı, 45 saati aşan kısım ise yüzde 50 zamlı ödenmelidir. Fazla mesai tutarının tam ve eksiksiz ödenebilmesi için öncelikle normal saat ücretinin bulunması gerekir. Haftalık çalışma süresi 45 saat belirlenmiş ise belirlenen aylık ücretin 225’e bölünmesi sonrası bir saate karşılık gelen ücret tespit edilir. Ardından bu ücret yüzde 50 oranında artırılır. Bulunan artırımlı saat ücreti ay içinde çalışılan fazla mesai saat sayısı ile çarpılınca fazla mesai ücreti tespit edilmiş olur. ÖRNEK HESAPLAMA Bu hesaplamayı bir örnek üzerinden yapalım. Haftalık çalışma saati 45 saat ve ücret de asgari ücret olarak aylık 2.558,40 TL belirlenmiş, işçi hafta içinde toplamda 10 saat çalışmış ve ayrıca ay içinde 2 Pazar günü 7 buçuk saat çalışmış olsun. Bu durumda hafta içi 10 saat hafta tatilinde 15 saat olmak üzere toplam 25 saat fazla mesai ücreti ödenmesi gerekir. Aylık ücret 2.558,40 TL 225’e bölünerek saat ücreti 11,37 TL olarak tespit edilir. İşte bu saat ücreti yüzde 50 oranında artırılarak 17,06 TL üzerinden 25 saat karşılığı 426,50 TL brüt fazla mesai ücret ödemesi hesaplanır. Bu tutardan sigorta primi ve vergi kesilerek kesinti sonrası net ücret tutarı işçiye ödenir. İşverenlerin, işçinin fazla mesai talebi nedeniyle önce arabulucuya gitmesi ve uzlaşma sağlanmazsa bu kez mahkemelerde fazla mesai ücreti davasına muhatap olmaması adına işçinin fazla mesai ücretlerini tam ve eksiksiz ödemesini ve bu ödemeye ilişkin olarak da resmi belge düzenlemesini tavsiye ederim.

Haftalık 45 saati aşan çalışma için fazla mesai ödenmeli SORU: Ben özel bir işyerinde bekçi olarak ayın 30 günü çalışıyorum. Haftalık çalıştığım süre 109 saat. Dini ve resmi bayramlarda da ücretimde değişiklik olmuyor. Ücretim nasıl olmalıdır? > M. Emin M. CEVAP: İş Kanunu gereği, mesainin başladığı ve bittiği aralıktan dinlenme süresini düştükten sonra bulunan saat

çalışma süresini gösterir. Bu süreler toplamı haftada 45 saati aşıyorsa normal saat ücretinin yüzde 50 artırımlı tutarı üzerinden aşan saat sayısı kadar fazla mesai ödenmelidir. Yine hafta tatili, resmi bayram ve dini bayram günleri çalışma söz konusu ise İş Kanunu hükümleri gereği, bu dönemler için de fazla mesai ödenmesi gerekir.



T

.

NOSTALJI

N ’I N A S A H I Ş A B ON Ü S Ü K Y Ö I S N DESTA

rkısh NEWS PRESS

26 Kasım 2019

15

BESSAM BEDRAN

Kudüs’teki son Osmanlı’nın sırrı bir müzede ortaya çıktı Filistinli âlim Şeyh İkrime Sabri, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tulkerm şehrindeki bir müzede bulunan fotoğrafın Osmanlı askeri Iğdırlı Onbaşı Hasan’a ait olduğunu teyit etti. Yunus Emre Enstitüsü Kudüs Müdürü Reha Ermumcu, “İnşallah en kısa zamanda Kudüs’te defnedildiği yeri tayin edip, buraya Onbaşı Hasan için bir anıt mezar yapımına başlamayı ümit ediyoruz” dedi.

O

smanlı Devleti’nin yıkılmasına rağmen Kudüs’ü terk etmeyerek 1982 yılındaki vefatına kadar Mescid-i Aksa’daki nöbetini sürdüren Osmanlı askeri Iğdırlı Onbaşı Hasan’a ait bir fotoğraf, Filistin’deki bir müzede ortaya çıktı. Osmanlı ordusu bölgeden çekilirken yaşanabilecek yağmalamaların önüne geçmek için Kudüs’te bırakılan 53 Osmanlı askerinden biri olan Onbaşı Hasan’ın hikayesi işgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşayan ihtiyarlar arasında dilden dile dolaşıyor. Kudüs Yüksek İslami Heyeti Başkanı ve Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri, Aksa’daki son Osmanlı askeri olarak bilinen Onbaşı Hasan’ı görme fırsatı bulan neslin son temsilcilerinden biri. Zeytin Dağı’ndaki evinde, konuşan 80 yaşındaki Şeyh Sabri, dijital bir kopyasını incelediği söz konusu fotoğrafın gerçekten Onbaşı Hasan’a ait olduğunu teyit etti. SADAKAT SEMBOLÜYDÜ Fotoğraftaki kişinin 1917’den vefat ettiği tarih olan 1982’ye kadar Kudüs’te kalan son Osmanlı askeri Onbaşı Hasan olduğunu belirten Şeyh Sabri, “Birinci Dünya savaşında olanlardan dolayı Mescid-i Aksa’nın mahzun olduğu günlerdi. Osmanlı yıkılmış ve Kudüs işgale uğramıştı. Onbaşı Hasan sabah namazında Aksa’ya gelir yatsı namazına kadar burada kalır, buranın nöbetini tutmaya devem ederdi” ifadelerini kullandı. Onbaşı Hasan’ın Kudüs ve Mescid-i Aksa için “sadakat, mesuliyet, aidiyet ve adanmışlık” sembolü olduğunu belirten Şeyh Sabri, 1982 yılında hayatını kaybeden şehirdeki bu son Osmanlı askerinin nereye defnedildiğini ise bil-

ŞEYH İKRIME SABRI

REHA ERMUMCU

mediğini söyledi. FOTOĞRAFIN HIKAYESI Onbaşı Hasan’ın Batı Şeria’nın Tulkerm şehrinde bulunan El-Mintar Müzesi’ndeki fotoğrafını ilk kez fark eden kişi olan Yunus Emre Enstitüsü Kudüs Türk Kültür Merkezi Müdürü Reha Ermumcu, fotoğrafın yer aldığı kişisel müzeyi tesadüfen bulduklarını belirtti. Ermumcu, Tulkerm Belediyesi ve Yunus Emre Enstitüsünün ortaklaşa düzenlediği bir resim sergisi sa-

yesinde Onbaşı Hasan’ın fotoğrafının yer aldığı şahsi müzenin sahibiyle tanıştığını ve Filistinli iş adamı Bessam Bedran’a ait şahsi müzede söz konusu fotoğrafı bulduklarını ifade etti. BÜTÜN YAŞLILARA GÖSTERDIM Fotoğrafın kopyasını işgal altındaki Doğu Kudüs’te Onbaşı Hasan’ı tanıyan kentin ileri gelenlerine gösterdiğini anlatan Ermumcu, onların da fotoğraftaki kişinin Onbaşı Hasan olduğunu teyit ettiklerini aktardı.

Ömrünün büyük bölümünü Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya adayan Onbaşı Hasan’ın hayatını kaybettiği bu kentte nereye gömüldüğünün bilinmediğini kaydeden Ermumcu, şunları anlattı: KABRI ARANIYOR “Türk makamları olarak Onbaşı Hasan’ın defnedildiği yeri bulmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. İnşallah en kısa zamanda Kudüs’te defnedildiği yeri tayin edip, buraya Onbaşı Hasan için anıt mezar yapımına başlamayı ümit ediyoruz.” Onbaşının fotoğrafının bulunduğu müzenin sahibi Bessam Bedran da, 1972’den bu yana Filistin’e dair topladığı tüm tarihi eserleri, kendisine ait El-Mintar isimli müzede sergilediğini söyledi. O’NUNLA ŞEREF DUYUYORUZ Bedran, Onbaşı Hasan’ın hikayesinden çıkarılması gereken dersler olduğuna işaret ederek, bu son Osmanlı askerinin Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü ve Filistin’i koruyan İslami bir sembol olduğunu düşündüğünü kaydetti. Kudüs’ü terk etmeyerek vefatına kadar bu kutsal şehri beklemeye devam eden Onbaşı Hasan’ın hikayesini bu müzeyi ziyarete gelen tüm öğrencilere anlattığını belirten Bedran, “Mescid-i Aksa’yı koruyan herkesle olduğu gibi onunla da gurur duyuyoruz, şeref buluyoruz. Tüm Filistinlilerin de şeref duyması lazım” dedi. DÜŞMAN DEĞIL YILLAR BIÇTI BIZI! Türk kamuoyu Mescid-i Aksa’daki son Osmanlı askeri Onbaşı Hasan’ın ismini ilk olarak gazeteci İlhan Bardakçı’dan duymuştu. Onbaşı Hasan 90 yaşında iken Bardakçı’ya şunları söyler: “Bölüğümüz Kudüs’te kaldı. Sonra upuzun yıllar bir anda bitiverdi. Bölükteki kardeşler teker teker Cenab-ı Hakk’ın rahmetine kavuştu. Düşman değil de yıllar biçti geçti bizi. Bir ben kaldım buralarda. Bir ben, koca Kudüs’te bir Onbaşı Hasan...” İHH İnsani Yardım Vakfı da 2017’de Gazze’de inşa ettiği bir camiye Onbaşı Hasan’ın ismini vermişti.


ÇAY MOLASI

SESİ RADYOSU

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık Saat: 17:18

Barış Cengiz 22:24

TANYELI’YLE BIZ BIZE

EVSANI

I

CUMARTES

info@turkishmedia.com.au 1300 917 566

Sülhan Yılmaz Mücahid Gelöz

SALI Ergül Uybadın

Bülent Arıkan Vahit Erzor

Derya Sekmen

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

İzzet Anmak Serkan Uyanık IZZET-I IKRAM

PERŞEMBE

Diyanet Sydney Saat 17:18 & 22:24 DIYANET SAATİ

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ!

HAFTANIN ARDINDAN

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Ahmet Kale, Tuğçe Köksal, Melda Kocataşkın, Meltem Kılıçoğlu & Yasin Köksal

- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

THE SOURCE

ÇARŞAMBA MURAT ŞIRIN

Büşra Erkan

T

rkısh

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

ŞAHIN ŞAHINKAYA

Tuğçe Uybadın

ÜMIT UYAR

Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Gülten Akbar

. . T rkıye’nın

ELIF AYDIN

PAZARTESI

MELBOURNE’IN SESİ


T

WORLD

rkısh NEWS PRESS

26 November 2019

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

Süleyman the Magnificent

S

Toprak, yağmur ve gökyüzü bizden yana n Karanlıktan korkan bir çocuktum… İster istemez yoruluyor insan ama ben asla pes etmedim sen de pes etme kardeşim. Şu üzerine bastığın toprak o kocaman sakinliğiyle arkamızda. Bize sahip çıkacak. Dik duran adamlara, doğru yoldan ayrılmayan adamlara sahip çıkacak. Niyet edip yola çıkan adamların her adımı hatırlanıp ibadete sayılacak. Sabahları pencereden koca bir mucizeyi büyük bir tevazu ile odanın için mışıl mışıl getiren güneş bizden yana. Yollarımızı aydınlatacak. Bizi bırakıp gidenlerin soğukluğunu ısıtacak. Dertsizlerin sesinin kısıldığı, kargaşanın azaldığı ve sessizliğin uyandığı geceler de bizden yana. Kimselerin duyamayacağı sırları bize fısıldayacak. Onlara gökyüzünün de bizden yana olduğunu söyle. Yağmurlar bizden yana. Sırtımızdan vurulduğumuz, kendi başımıza gözlerimizin buğulandığı ve ağlamaya hazır olduğumuz her gece o da yağmaya hazır. Evet, sordum onlara, yağmurlar da bizden yana. Her şey bizden yana. Hak yoldan ayrılmadıkça hayır da bizden yana. O tertemiz ellerini aç ve bir dua fısılda avuçlarına. Bütün tevafukları sana açtıracak bir dua ve bütün günahlarını silecek bir dua üfle avuçlarına. Ve sür yüzüne. Yeniden doğ derttaş. Bir dua üfle yüzüne ve yeniden doğ derttaş, korkma artık Allah da bizden yana… > Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin/Eyvallah 2

to rule thereafter over most of Hungary until his death, in 1540. A second great campaign in 1532, notable for the brilliant Christian defense of Güns, ended as a mere foray into Austrian border territories. The sultan, preoccupied with affairs in the East and convinced that Austria was not to be overcome at one stroke, granted a truce to the archduke Ferdinand in 1533. Between 1543 and 1562 the war in Hungary continued, broken by truces and with few notable changes on either side; the most important was the Ottoman capture of the Banat of Temesvár (Timișoara) in 1532. After long negotiations a pea-

Elfida

üleyman the Magnificent, Süleyman I or the Lawgiver, (born November 1494–April 1495—died September 5/6, 1566, near Szigetvár, Hungary), was the sultan of the Ottoman Empire from 1520 to 1566. He led bold military campaigns that enlarged his realm; oversaw the development of what came to be regarded as the most characteristic achievements of Ottoman civilization in the fields of law, literature, art, and architecture. Süleyman, the only son of Sultan Selim I. became sancak beyi (governor) of Kaffa in Crimea during the reign of his grandfather Bayezid II and of Manisa in western Asia Minor in the reign of Selim I. Süleyman succeeded his father as sultan in September 1520 and began his reign with campaigns in central Europe and the Mediterranean. Belgrade fell to him in 1521 and Rhodes, long under the rule of the Knights of St. John, in 1522–23. At Mohács, in August 1526, Süleyman broke the military strength of Hungary, the Hungarian king, Louis II, losing his life in the battle. The vacant throne of Hungary was now claimed by Ferdinand I of Austria; and by John, lord of Transylvania; and the candidates of the “native” party opposed to the prospect of Habsburg rule. In 1529, hoping to remove at one blow all further intervention by the Habsburgs, he laid siege to Vienna. The campaign was successful, however, in a more immediate sense, John was

ce recognizing the status quo in Hungary was signed in 1562. Süleyman waged three major campaigns against Persia. The first (1534–35) gave the Ottomans control over the region of Erzurum in eastern Asia Minor and also witnessed the Ottoman conquest of Iraq, a success that rounded off the achievements of Selim I. The second campaign (1548–49) brought much of the area around Lake Van under Ottoman rule, but the third (1554–55) served rather as a warning to the Ottomans of the difficulty of subduing the Ṣafavid state in Persia. The first formal peace between the Ottomans and the Ṣafavids was signed in 1555, but it offered no clear solution to the problems confronting the Ottoman sultan on his eastern frontier. Süleyman surrounded himself with administrators and statesmen of unusual ability, men such as his grand viziers İbrahim, Rüstem, and Mehmed Sokollu. Specialists in Islamic law, notably Abū alSuʿūd (Hoca Çelebi) and Kemalpaşazade, made the period memorable, as did the great Turkish poet Bâkî and the architect Sinan. Süleyman built strong fortresses to defend the places he took from the Christians and adorned the cities of the Islamic world (including Mecca, Damascus, and Baghdad) with mosques, bridges, aqueducts, and other public works. > Source: https://www.britannica.com/ biography/Suleyman-the-Magnificent

I

ES HAFTANIN KELIM

n Feda etme. Gözden çıkarma. Verme Elfida Arapça kökenli bir kelimedir. Türkçede bir daha görüşmemek üzere veda

etmek. Yani vedalaşmak demektir. Türkçede Elveda denmektedir. Haluk Levent’in seslendirdiği Elfida şarkısı Elveda demektir.

Her hayal bir can bulur derler, kadere teslim olanların huzuru var gönlümüzde.

İ

Kayıp gün

ki günü aynı olan insanın bir günü kayıptır” mealindeki hadis-i şerifin veciz ifadesi ile sarsılıyoruz âdeta. Bu biraz da gecikmiş bir sarsılıştır. Hayatın değerini vermek için bunun gerçeğini yapmak zorundayız. Aslında bu hadis-i şerif gibi daha nice hadis-i şerif ve ayet-i kerime vardır ki, her biri insanda şok tesiri yapacak ve sarsacak derecede bizi silkeler. Niçin atalarımız yüzyıllarca ilim, teknik, medeniyet, ahlak ve fazilette dünyaya rehberlik edecek konuma ulaşmışlar, öncü olmuşlardı? Bunun kökeninde şüphesiz bu emir ve öğütlere uyma yatmaktadır. Şunu hemen belirtelim ki; Müslümanlar İslam’ı iyi anlayıp uygulamdıkları ölçüde ilerlemiş, ona sırt çevirip yan çizdiklerinde de gerilemişlerdir. Demek ki bütün mesele İslam’ı iyi anlamak ve uygulamaktan geçiyor. Gerektiği gibi anlaşılmayan ve uygulanmayan bir sistem ne kadar önemli, büyük ve yüce olursa olsun pratiğe dönüştürülme-

HAFTANIN ŞİİRİ

BİL

dikçe fayda vermez. Peygamberimizin ‘faydasız ilimden Allah’a sığınmasının bir hikmeti de bu olsa gerek. Sökükleri diktiği hâlde kendisine faydası olmayan iğne; ışığıyla etrafı aydınlattığı hâlde kendisi yanıp tükenen mum örnekleri uygulanmayan ilmi anlatırlar. Hadislerin her biri aslında birer hayat kurtaran can simitleridirler. Her derde devayı, her hastalığa şifayı, her probleme çözümü onlarda bulmak mümkündür. Ama insan; bodrumda karanlıkta kaybettiğini, evin önünde aydınlakta aramaya kalkan Nasreddin Hoca garabetini sergilediğinde; aradığını asla bulamayacak, sıkıntılardan kurtulamayacaktır. İnsan, özellikle Müslüman; İslam’ın bir hayat nizamı olduğunu, işlerimizi düzene sokmak için gönderildiğini, huzurlu ve mutlu bir toplum için gerekli olan bütün esas ve prensiplerin ihtiva ettiğinin idrakinde olamadığı müddetçe; çile ve ızdırap çekmeye devam edecek demektir. > Kaynak: Bilal İşgören/Allah İçin Sev Adının üstüne Anılar koyma. Sen mezar değilsin. Anılar Adının ardından gelsin. Sen duvar değilsin. > Kaynak: Özdemir Asaf/ Çiçek Senfonisi

SIBEL ÖRNEK ILE GÜZELLIK & SAĞLIK sornek@turkishnewspress.com.au

İyilik yap denize at balık bilmezse Halik bilir...

M

uhterem okurlarım, bu hafta sizlere anlamlı bir hikaye paylaştım umarım içinden ders çikarabiliriz... Atalarımızın güzel anlamlı sözlerini sık sık duyarız, “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”, “Ne ekersen onu biçersin” gibi... bu sözleri en çok da canımız yandığında telafuz ederiz. Kimi ne kadar üzdüyseniz, üzdüğünüz kadar üzüleceğinizi bilmiyor olamazsınız! Benlik denen iksirden içtikçe, egoları tavan yapmış, kendilerini teşvik edenlerin de etkisiyle, ne oldum delisi olan ve kendilerini herkesten ayrı bir yere koyan, kötülük yapsa da umursamayan insanlar sanki çoğaldı mı? Aslında daha çok incitmemeye özen göstermeliyiz çaba sarfetmeliyiz. İnsanları sevindirmek yerine, insanları üzenlerin çok daha fazla olduğu bir dünyada yaşıyoruz maalesef. Gelelim hikayemize...

Bir kadın her gün ailesi için ekmek hazırlıyordu. Fakir birinin gelip alması için de evinin penceresine fazladan yaptığı bir ekmek koyardı. Hergün fakir ve kambur bir adam oradan geçer o ekmeği alırdı. Ev halkına şükranlarını sunacağı yerde hırıltı ile “Sunduğun kötülük sana kalır, sunduğun hayır sana döner” diye söylenirdi. Hergün... Kadın ise yaptığı iyiliğe karşı adamın hiçbir iyi söz söylememesinden kendini kötü hissetmeye başlar. Kendi kendine “Bu kambur adam her gün buradan geçiyor, o gizemli cümlesini söylüyor ve gidiyor. Acaba neyi kastetmek istiyor” diye söylenir. Günlerden bir gün kendi kendine bu kambur adamdan kurtulmaya karar verir. Ona yaptığı ekmeğin içine zehir koyar ancak pencereye koyacağı an elleri titremeya başlar ve “Ben ne yapıyorum?” diye söyler. Kendi kendine söylenirken ekmeği hemen ateşin içine atar ve pencereye koymak için başka bir ekmek yapmaya koyulur. Adet gereği kambur adam gelir ekmeği alır ve “Yaptığın kötülük sana kalır, yaptığın iyilik sana döner” cümlesini homurdanır ve yoluna koyulur. Kadın her gün, uzun yıllar kendi geleceğini temin etmek için evden ayrılan ve uzak yerlere giden ve sağ salim eve dönmesi için oğluna dua ederdi. Zehirli ekmeği ateşe atıp kurtulduğu o gün, akşamleyin kapısı çalınır. Kapıyı açtığında –dehşet içerisinde- kapıda oğlunun durduğunu görür! Oğlu yorgun argın, üzerindeki elbiseler parçalanmış, aç ve yorgundu. Annesini görür görmez şunları anlatır: “Burada bulunmam bir mucize. Buradan bir mil uzaktayken çok yorgundum ve açlıktan ölmek üzereydim ki, kambur bir adamdan kendisinde bulunan herhangi bir şeyi verip yemem için ondan ricada bulundum. Adam iyi kalpliydi. Elinde bulunan tam ekmeği yemem için bana verdi. Ekmeği bana verirken, ekmeğin bir günlük yemeği olduğunu ancak benim hacetim onunkinden daha fazlaydı bu yüzden bana vereceğini söyledi.” Anne bu sözleri duyar duymaz kapıya yaslandı ve sabah yaptığı o zehirli ekmeği hatırladı... Zehirli ekmeği ateşe atıp kurtulmasaydı o ekmeği oğlu yiyecekti! İşte tam o anda kambur adamın sözlerini anlamaya başladı. “Sunduğun kötülük sende kalır, sunduğun iyilik sana geri döner.” Büyüklerimiz boşa dememiş,”iyilik yap denize at balık bilmezse Halik bilir...” Hz. Ali (r.a.) bir defasında yanındakilere, - Ben hiç kimseye bir iyilik ve kötülük yapmadım, dedi. Oradaki bulunanlar şaşırarak, - Bu nasıl olur? Kötülük yapmadığınız doğru. Fakat hiç kimseye bir iyilik yapmadınız mı? Bizler sizin çok iyiliğinizi gördük, dediler. Bunun üzerine Hz. Ali, - Ben her ne yaptımsa kendime yaptım, dedi ve şu ayeti okudu: “Kim bir iyi amel yaparsa bu onun kendi faydasınadır. Kim de bir kötü amel yaparsa bunun zararı kendinedir. Sizler sonuçta Rabbinize döndürülürsünüz (O, size hak ettiğiniz karşılığı verir).” (Câsiye, 15) Umarım beğenmişsinizdir... Sizlere iyilik, samimiyet dolu haftalar diliyorum, hoşçakalın...



RÖPORTAJ AVUSTRALYALI EKONOMIST:

T

rkısh NEWS PRESS

26 Kasım 2019

19

Tarihi Türk dizilerinden edep öğreniyoruz Melbourne’da yaşayan Avustralyalı Almir Colan, “Bu diziler, bize Türkiye’nin gittiği yönü gösteriyor. Bize, ‘medeniyetlerinize, Osmanlı’ya bakmayın’ diyorlardı. Şimdi daha iyi anlıyoruz ve geçmişimizle gurur duyuyoruz” diyor.

A

vusturalya’nın Melbourne şehrinde yaşayan Bosna kökenli Avustralyalı ekonomist Almir Colan, Türk tarihini konu alan dizilerinden edep, adalet, saygı ve haksızlığa karşı mücadele gibi çok güzel şeyler öğrendiklerini söyledi. Türkiye’de son yıllarda çeşitli içeriklerde çekilen diziler, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Avustralya’da da farklı etnik kökenlere sahip Avustralyalılar tarafından ilgiyle takip ediliyor. Bu dizilerden Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamid, Mehmetçik Kut’ül-Amare ve Bosna Hersek’in merhum Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in hayatını konu alan Alija’yı ailesiyle izleyenlerden birisi de 1996’da Bosna Savaşı’ndan sonra Avustralya’ya göç eden Almir Colan. Melbourne’daki Deakin Üniversitesinde İşletme Yüksek Lisansı ve La Trobe Üniversitesinde İslami Bankacılık ve Finans üzerine yüksek lisan yapan 43 yaşındaki 5 çocuk babası ekonomist Colan, izlediği Türk dizilerini değerlendirdi. ADALET IÇIN HAYKIRIYORLAR İzlediği dizilerden çok şey öğrendiklerini belirten Colan, şunları dile getirdi: “Edep, terbiye öğreniyorsunuz. Birbirlerine ‘eyvallah’ diyorlar, birisiyle karşıladıkları zaman kalpten konuşuyorlar, hatta annelerinden, babalarından bahsederken ellerini nasıl öptüklerini öğreniyorsunuz. Kendileri için değil, adalet için nasıl istekli ve büyük şeyler için tutkulu olduklarını görüyorsun. Adalet için nasıl haykırdıklarını, bunu görmeye ihtiyacımız var ve kitaplardan öğrenemezsin, görmeniz gerekiyor. Orada bir edep var, dinimiz edep üzerine kurulmuştur, bu dizilerde onu görüyorsun.” Colan, Türk tarihini konu alan dizileri hem kendisinin

izlediğini hem de çok sayıda arkadaşının izlemesini sağladığını dile getirerek, şunları anlattı: İYİ İNSAN OLMAYI ÖĞRETİYORLAR “Ertuğrul dizisini eşimle izliyoruz, çocuklarım kendi başlarına izliyor ve onlara diyorum ki; bu diziyi anlamak için izleyin.’ Gerçek erkeğin, kadının, annenin, babanın, ne olduğunu görmek için izleyin. Anne baba, baba oğul, anne kız, toplum olarak daha iyi bir dünya oluşturabilirizi izleyin. Onlara her şeyin nasıl olması gerektiğine dair görsel bir örnek olduğunu söylüyorum, arkadaşlarıma tavsiye ediyorum, birçok arkadaşım izlemeye başladı. Genelde karı koca birlikte izleyip, ders çıkartıyorlar. Aynı zamanda çocukların da teşvik edilmesi lazım.” GEÇMIŞIMIZI GÖREBILIYORUZ Osmanlı dönemini işleyen dizilerin, insanların tarihi geçmişleriyle bağlantı kurmalarının yolunu

açtığına işaret eden Colan, şöyle devam etti: “İnsanlar, bunu dizilerde gördüklerinde, geçmişle şimdiki zamanı bileştirince bu iki şeyi birbirine bağlıyor çünkü bize geçmişine bakmamayı öğretiyorlardı. ‘Medeniyetlerinize, kültürünüze, Osmanlı ve diğer tarihinize bakmayın’ diyorlardı. Bunun iyi olmadığını söylediler ve inandık. Bunu neden söylediler? Kendi reçetelerinin

başarılı olması için. Şimdi daha iyi anlıyoruz, geçmişimizi görebiliyoruz ve geçmişimizle gurur duyuyoruz.” MÜSLÜMAN OLMAYAN DA İZLİYOR Takip ettiği dizilerin, bugünkü Türkiye’nin yönünü gösterdiğini, izleyen herkesin bir şeyler bulduğunu vurgulayan Colan, şu ifadeleri kullandı: “Bu diziler bize ne gösteriyor? Türkiye’nin gittiği yönü gösteriyor, bu yüzden Müslüman dünyası bunları izliyor. Avrupa’daki Müslüman ve Müslüman olmayanlar izliyor, bir şeyler buluyor hatta Müslüman olmayan liderler izliyor ve onlar da ilham alıyor. Avrupalı, Afrikalı, Arap, Endonezyalı, Malezyalı, Avustralyalı her yerde insanlar izliyor ve bir şeyler buluyor.” TÜRKIYE DOĞRU YOLDA İLERLİYOR İzlediği dizilerde, Müslümanların dünyada görmeyi diledikleri, adalet, ezilen ve hor görülen insanlar için mücadele eden liderler bulunduğunu hatırlatan Colan, şu anda da Türkiye’nin bunları yaptığını söyledi. Dünyada başka bir ülkenin, Türkiye’nin yaptıklarını yapmadığını vurgulayan Almir Colan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu dizilerde gördüklerimiz, şu anda Türkiye’nin dünyada yaptığı şeyler. Türkiye’nin şu anda dünyada örnek liderlik yaptığını görüyoruz, mültecilere bakıyor, adalet dağıtan, ezilenler için konuşan, ekonomik destek veren bir ülke. Herkes, özellikle Müslümanlar, bunu görünce ümitleniyor, hevesleniyor, İslam’a göre bizim nasıl olmamız gerektiğini görüyor. Bu sebepten bu hükümeti, liderliği destekliyorlar çünkü dünyada neye bakarsanız bakın bunu bulamazsınız. Konuşan bulursunuz, sahte haber bulursunuz ama hareket bulamazsınız.”


20

26 Kasım 2019

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

rkısh SERI ILAN/MELBOURNE NEWS PRESS T ..

We are offering a contractor position with full-time hours for an experienced Cabinet Maker . You must also possess the following skills:Ability to work with solid timbers and veneers, Ability to read drawings and take measurements to plan layout and procedures WHAT YOU WILL DO: . Produce components primarily for banquettes, benches, and table tops and more

. Verify dimensions and check the quality and fit of pieces to ensure adherence to specifications operate a variety of woodworking machines . Sand and scrape surfaces and joints of articles to prepare for finishing

SADECE MELBOURNE İÇİN

Please send resume to spira@epk.com.au

SATILIK KEBAB DÜKKANI 4 YÜKSEK GELİRLİ YENİ KURULAN MELBOURNE CRAIGIEBURN SEMTİNDE ÇOK UYGUN FİYAT VE KOŞULLAR İÇEREN SATILIK KEBAB LOKANTASI. 4 YÖNETİM (MANAGEMENT) ALTINDA OLDUĞUNDAN, AİLE VEYA BENZER İŞLETMECİYE DAHA MÜNASİP. 4 HAFTALIK YÜKSELEN SATIŞLARIYLA ÇOK OLUMLU BİR İSTİKBAL İMKANI SAĞLANABİLİNİR. MÜRAACAATLAR: UĞUR 0412 888 555

MELBOURNE KUZEY BÖLGESINDE SEYAHAT ACENTASINA TECRÜBELI ELEMAN ALINACAKTIR Müracaat: 0433 237 893

Melbourne’da Alüminyum Kapı ve Pencere imalatında full time/part time çalışacak elaman aranıyor. Basvurularınız için 0450 093 151’i arayabilirsiniz.

BUSINESS FOR SALE

CLOTHING ALTERATIONS. . Time to retire Must Sell. . Great opportunity in Williamstown. . A neat front shop location. . Establish 23 years this business offer a great return and a solid clientele. . For further information on these business. CALL MARTA ON. 0402552551.


..

T

rkısh SERI 20 ILAN/SYDNEY NEWS PRESS 15 Ekim 2019 24 17 10 Eylül Eylül 2019 2019

NEWS PRESS

T

rkısh NEWS PRESS

.. ..

21 SERI ILANLAR

İlan ve kartvizit reklamlarınız İlan rezervasyon İlan ve ve kartvizit kartvizit reklamlarınız reklamlarınız için rezervasyon için için rezervasyon: 0 426 982 050 0 433 162 655 Sydney: Melbourne: 0 426 426 982 982 050 050 Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0

26 Kasım 2019

PIDECI VE ADANA USTASI ARANIYOR

SATILIK HAMBURGER

We are offering a contractor position with full-time hours for an experienced Cabinet Maker . You must also possess the following skills:Ability to work with solid timbers and veneers, Ability to read drawings and take measurements to plan layout and procedures

. Verify dimensions and check the quality and fit of pieces to ensure adherence to specifications operate a variety of woodworking machines ET PLUMUMUZA HİZM TO A İS . Sand and scrape WHAT YOU WILL DO: R and joints of VERMEYE BAŞLAMIŞTIsurfaces . Produce articles to prepare for components finishing primarily for banquettes, Please send benches, and resume to table tops spira@epk.com.au and more

DÜKKANI - SYDNEY Uzun yılladır NSW eyaletinin Drummoyne semtinde faaliyet gösteren HAMBURGER, BBQ TAVUK VE SALATA çeşitleri satışı yapan iş yeri satılıktır. Müşteri potansiyeli ve haftalık cirosu yüksektir. Uzun kira kontratı bulunan mekanın satış fiyatı 590 bin dolardır. Daha fazla bilgi için lütfen randevu alınız. İRTIBAT: 0439 400 400

NEWTOWN’DA GECE VE GÜNDÜZ SAATLERINDE ÇALIŞACAK PIDE VE ADANA KEBAB YAPABILEN ELEMAN ALINACAKTIR. Müracaat: 0416 226 272

Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır. Zafer Uyanık 0457 133 254


22

26 Kasım 2019

T

rkısh NEWS PRESS

Vahyin Dilinden ALİ HAYDAR ALEM-I İSLAM ahaydar@turkishmedia.com.au

Aile ihmal edilemez!

G

ündemimizin baş maddesi aile meselemizdir. Ailenin dağılması sonuçtur. Bu sonucu doğuran sebepler üzerinde çok ciddi düşünmek, tahlil etmek gerekir. Bu konuda idarecilerin çok büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Ailenin dağılmasından sonra kadının korunması önemli ama yetersizdir. Erkeğin ve çocukların da korunması gündeme alınmalıdır. Aile fertlerinin mutluluğu cemiyetin mutluluğu demektir. Modern Batı, insanı dinden kopardığı gibi, insanı insandan da kopardı ve aile parçalandı. Eğitimde aileye alternatif bir kurum oluşturulamaz. Modern kültür aileyi tehdit etmektedir. Günümüzde evlilik için aile mektepleri açılmalı, eş adaylarına dini temel bilgiler verilmelidir. Aksi takdirde seküler bir toplumun hayat anlayışıyla yaşanmış, İslam’ın yüklediği sorumluluklar yerine getirilmeden onun verdiği haklardan söz edilmiş olur. Hangi ülkenin ailesi en sağlam ve en huzurlu ise dünyanın en güçlü ülkesi orasıdır. Ailenin selameti aile fertlerinin birbirlerini anlamalarına bağlıdır. Modernleşirken mutluluk algısını bile ekonomik mutluluğa indirgedik. İslam ailesinde ilk söz de son söz de erkeğin, kadının, çevrenin değil, Allah”ın ve Rasulü”nün olmalıdır. Kim ne derse desin, din unsuru olmadan sağlam bir ailenin kurulamayacağı, kurulsa da uzun süre dayanamayacağı gün gibi aşikâr. Aileyi parçalayan da, onu kuran da neyse, onun bulunup çare üretilememesi. Bütün değerleri dağıtan modernizmin oluşturduğu bireysellik, değer tanımayan özgürlük, hazcılık, kısaca modern hayat! Bu hayatı teşvik eden TV’den sosyal medyadan, bilgisayar internet programlarına kadar aileyi batıran Batı kaynaklı magazin kültürü. Batı’nın olmayan ‘değer yargıları’ normları ve formları ile aileyi kurtarabilir miyiz? Aileyi kuran unsurlardan biri de mahremiyettir. Aile fertleri yük, ayak bağı, masraf kapısı yahut dert kapısı olarak görülür, aile içinde sağlıklı ve huzurlu bir iletişim için emek verilmezse; ailede büyük-küçük, kadın-erkek herkes birbirini tanımak ve anlamak için vakit ayırmazsa; şartları düzeltmek ve problemler üzerinde konuşmak yerine günü kurtarmak ve kaçmak tercih edilirse aile huzuru olur mu? Sonuçta insanlar yalnızlaşır, yabancılaşır, uzaklaşır ve mutsuzlaşır. Peygamber Efendimiz “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır” buyurmuşlardır. Başka bir hadiste de “Sizin en hayırlınız kendisi iyi geçinen ve kendisiyle de geçinilendir” buyurur. Cennet kadınların değil anaların ayakları altındadır. Ailesiz anne olunamaz! Aile huzursuzluklarına sebep olan ‘Kadın mı erkekten, erkek mi kadından üstündür?’ Çok sorulup tartışılan bu sorunun hiçbir manası yoktur. Âile, çocukların dünya ve ahiret hayatına hazır hale gelmelerini sağlayan en etkili kurumdur. İslam, erkeğin hanımına karşı görev ve sorumluluklarını, kadının beyine karşı görev ve sorumluluklarını bir bir ortaya koymuştur.

“Ey iman edenler, Eğer Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle hareket ederseniz, o size, hakkı bâtıldan ayıracak bir ayrım gücü verir. Kusurlarınızı siler, sizi koruma kalkanına alır, bağışlar. Allah sınırsız lütuf, sonsuz kerem büyük lütuf sahibidir.” . ENFÂL, 29

.

DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden

“Allah Teâlâ buyuruyor ki: Ey Ademoğlu kendini bana ibadete ver ki ihtiyacını giderip gönlünü zenginlikle doldurayım. Eğer bundan yüz çevirirsen meşguliyetini artırır, ihtiyacını gidermem.” . TIRMIZÎ, İBN-I MÂCE

Ümmü ebiha (babasının annesi) P A M I T A F . HZ eygamber Efendimizin kızı ve Hazreti Ali’nin eşi Hazreti Fatıma, vefatının 1387’nci yılında rahmetle yad ediliyor. Hazreti Muhammed’in soyunu devam ettiren kızı Ümmü’l-Haseneyn Fatıma bint Muhammed ez-Zehra, hayatı boyunca sade yaşantısı, gösteriş ile israftan kaçınması, haya ve edebiyle mümin kadınların örneği oldu. BİR ÖMÜR BABASININ İZİNDE Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Fatih Mehmet Aydın, Hz. Muhammed’in kızı Fatıma’yı çok sevdiği için “Babasının annesi” anlamına gelen “Ümmü ebiha” ismiyle seslendiğini belirtti. Aydın, “Beyaz, parlak ve aydınlık yüzlü kadın” anlamına gelen Zehra ve “iffetli ve namuslu kadın” anlamına gelen Betül ismiyle de anılan Hz. Fatıma’nın, çok iyi bir çocuk olduğunu ve ömrü boyunca babasını takip ettiğini anlattı. Küçük yaşta olmasına rağmen, baba-

sına Mekke döneminde eziyet edenlere karşı mücadele ettiğini aktaran Aydın, çok sabırlı olmasının yanı sıra edep ve haya sahibi olduğunu söyledi. EVLILIĞI AĞLAYARAK BELLI ETTI Aydın, Hz. Fatıma’ya birçok talibin çıktığını, ancak Hazreti Ali ile evlenmek isteyip istemediğinin sorulması üzerine, hayası ve edebinden dolayı hafifçe ağlayıp bu evlilikte gönlünün olduğunu belli etmeye çalıştığını ifade etti. O’nun hayatından alınması gereken önemli derslerin olduğuna vur-

gulayan Dr. Aydın, şöyle devam etti: “Hz. Fatıma edepli ve hayalı çok iyi bir kız evladıydı. Aynı zamanda çok iyi bir alimeydi. Çok iyi bir eş, anne olması, hayatı boyunca kanaatli, gösterişsiz ve şatafattan uzak yaşaması herkes için çok önemli bir ders.” KADINLARIN HANIMEFENDISI Mekke’de 609’da doğan Hz. Fatıma’nın; Hasan, Hüseyin, Şaban, Muhassin, Ümmü Gülsüm ve Zeynep isimli çocukları dünyaya geldi. Uhud Gazvesi’nde 10 hanımla gazilere yiyecek ve su taşıyan Hz. Fatıma, aynı zamanda yaralıları tedavi ederdi. Hz. Muhammed, ailesinden kendisine önce onun kavuşacağını ve mümin kadınların hanımefendisi olduğunu söylerdi. Hz. Muhammed’in vefatından 5,5 ay sonra Medine’de 22 Kasım 632’de vefat eden Hz. Fatıma, vasiyeti üzerine cenazesi tabutla taşınarak, gece CennetülBaki Kabristanı’na defnedildi.



24

T

26 Kasım 2019

rkısh NEWS PRESS

.

YEMEK&HOBI

R LEZZETLI TARIFLE

ŞEF ÖMÜR AKKOR MALEZYA’DA YEMEKLERIMİZI TANITTI

Türk mutfağında bir Kraliçe

RK FATMA GishEneNwsÇpreTss.cÜom.au fgencturk@turk

T

Ünlü yazar ve yemek şefi Ömür Akkor, Malezya Kraliçesi Azizah Aminah Maimunah Iskandariah ile Türk yemekleri yaptı. Etkinliğin ardından Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı, Malezya Kralı Sultan Abdullah’a Osmanlı kaftanı hediye etti.

ürk mutfağı tarihi araştırmacısı ve yemek yazarı şef Ömür Akkor, Malezya Kraliçesi Azizah Aminah Maimunah Iskandariah ile Türk mutfağından yemekler pişirdi. Malezya’nın idari başkenti Putrajaya’da, Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçiliği himayesinde ve Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Kuala Lumpur Merkezi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Türk Havayolları organizasyonunda gerçekleşen etkinliğe, Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı ve Şef Akkor ile YEE Kuala Lumpur Müdürü Ömer Altun, Kuala Lumpur Basın Müşaviri Zeynep Havva Rafique, Kültür ve Tanıtma Müşaviri Begüm Soysal ile THY Malezya Müdürü Hamza Arslan katılarak Kraliçe Azizah’a eşlik etti. HELVA-I HAKANI VE MÜCVER Putrajaya’daki Kraliyet Sarayı Istana Melawati’deki etkinlikte Osmanlı mutfağından Helva-i Hakani ve mücver yemeklerini tanıtan şef Akkor, Kraliçe Azizah’a bu yemeklerin nasıl yapıldığını gösterdi. Akkor ile helva ve mücveri pişiren Malezya Kraliçesi, Türk yemeklerinin yapılışını ve kullanılan malzemeleri çok beğendiğini be-

lirtti. Malezya Kraliçesi, sosyal medyadan Türk aşçılarının yemek pişirme videolarını takip ettiğinin de altını çizdi. Türk yemeklerinin ardından Azizah, Malay mutfağından seçkin yemekleri pişirdi ve Akkor’a tariflerini verdi. Kraliyet tarafından düzenlenen akşam yemeğine Malezya Kralı Sul-

tan Abdullah Riayatuddin Al-Mustafa Billah Şah da katıldı. Yemekten sonra Sultan Abdullah ve Kraliçe Azizah, semazen Seyit Sercan Çelik’in sema gösterisini izledi. Kraliyet ailesine davetleri için teşekkür eden Akkor, Kral ve Kraliçe’ye hediye takdiminde bulundu. Ardından Büyükelçi Kavakcı,

Altun ve Zeynep Havva Rafique, Sultan Abdullah’a Osmanlı kaftanı hediye etti. Kaftanı giyen ve çok beğenen Sultan Abdullah, Türk ve Malay katılımcılarla fotoğraf çekindi. MALEZYALILAR DA MISAFIRPERVER Şef Akkor, bu özel program için uzun zamandır beklediğini belirterek, “Çok başarılı bir etkinlik oldu. Hem Türk hem de Malay mutfağından yemekler yaptık. Tahminimden daha yüksek düzeyde bir misafirperverlikle ayrıldık” dedi. Kraliçe Azizah ile yaptıkları hakan helvasının, Osmanlı Sultanı I. Süleyman’ın oğlu Cihangir’in sünnet töreninde yapılan bir yemek olduğunu hatırlatan Akkor, “Helvayı Hakanı’yi orijinal tarifiyle beraber yaptık. Daha sonra mücver pişirdik. 1,5 saatlik bir mutfak performansı sergiledik. Benim için inanılmaz bir tecrübeydi. Programın yarısında Kral ve Prensler de bize eşlik etti” dedi.

ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.

l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.

NEREDEN TEMİN EDİLİR?

Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184

50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7

*ADVERTORIAL

A

klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.


BULMACA Ön söz mukaddime (F) Deli, meczup

Bir kadın adı Taneli bir meyve

Aşağılama Tek yaprak

Bir ilimiz

Bir işaret zamiri

1

Bir ilçemiz

T

rkısh NEWS PRESS Bir bağlaç

Lale bahçesi

Çok bilmiş İstanbul'da bir semt

Kur'an'da bir sûre

Japon parası Bir cins peynir

Hayır (A)

Kat 2

Sıvı

Bir ilçemiz El vasıtası İsim Işık ve ısı Bir hastalık kaynağıBir yardımmız cı fiil (İng.)

Bir mercek sistemi Mayıs (İng.)

Köylü Ünlü Kırgız yardımlaşdestanı ması Leke

3

İstihsal

Devinim

Avuç içi

Büyük görkemli ev Kabaca evet

Kazak beyi İstanbul Arının yaptığı

Matlup

Adana'nın bir ilçesi

İnleyen

Endüstri

Ay

Boğa güreşi alanı Otomobil (İng.) Sürekli olma

Savaş kazanmış komutan

Yılın bölümleri

Zeytinyağlı bir yemek

Karadeniz halkı

Kamer

Habersiz, gailesiz Liman, iskele (A)

Son

Aşikâre

Fazlasıyla

Ok torbası

Derviş selamı

Baba

Kaan, Hakan

Can suyu

Bir tür mızrap

Bir kavim

Servet

Otomobil (İng.) Bir dış giysisi

İlah, yaratıcı

Aynı dereceye ulaşmak (Fr.)

Tayin

Isı

Ayak (F)

9

Bir rüzgar

25

26 Kasım 2019

Mercek Bir kadın adı

Bir terzi malzemesi

Tropik bir meyve

Ev

Basit şekilde Başı boş

Tesbih başlığı Nikelin remzi Demirin remzi

Barınma 4

Mağara Üzüntü, acıma

Örgü aleti Rahatlama Halifelikle sözü yönetilme

Bağırsak Kas Bundan böyle, artık

İzafi

Kolaylık Ünlü biatımız

Keçinin erkeği Gezinti gemisi Bir olumsuzluk ön eki (F)

Barınma Hasta tedavi edilen yer

5

Kuş evi

6

Bayan omuz atkısı İslâm'ı anlatma yolları

Nisbet

Bozgunculuk

Zeybek

Yerine getirme

Kum, çakıl, çimento karışımı Bir soru şekli

Gelirler İmkân

Toplumun önde gelenleri

Kareli kumaş

7

Beri, azade

Mezar

Hoş koku

Yatık harf

Örfler, adetler (A) Yat limanı Çocuk doğunca olunca kesilen kurban Ermiş Bir cins kömür Atın yara bakımı

Bir petrol ülkesi Kalsiyumun remzi

Bir matbaa makinası (Fr.) Bir bilgisayar oyunu Tantalın remzi Namazın bölümleri

8

Gelir

Gemicilerde açıl emri (İt.)

Teşrifat elbisesi

Kur'an-ı Kerim'in ikinci sûresi Hz. Peyg. annesi

Yılan

Tellürün remzi Atın ayakkabısı

Duvarcı aleti

Kur'an-ı Kerim'de bir sûre

Bir ilimiz

Bir kadın adı

Cihaz

İhtiyar

Asker

Çalışma

Bir ilçemiz

Kalay kaplı ince sac

Ay Nikelin remzi Türkiye'nin plakası

Eski Mısır'da bir put

Herkes Fazlaca büyük

Berilyumun remzi Tekrarı asker yürümesi

Batın, iç yüz Kamera kullanan

Bir ulaşım aracı Reis, başkan

Kayıp kıta Hayvan yemeği

Yarıştırma

Yemin Bir hububat

Bolu'nun bir ilçesi

Beyaz

İz

Kabul etmeme

Kraliçe

1

2

3

4

5

6

7

8

9

14

10

Kadar

Bağırsak

Gizli tarafı olan, esrarlı

11

12

13

14

Kolaylık

10

Bir ilçemiz

Müzikte dur işareti Farsça ön ek

Emreden

ŞİFRE SÖZCÜK

Parlama

Çok kötü Duman rengi

Fatiha bekleyen ünlü bir yazarımız

İridyumun remzi Bir nota

Ana konu

Su

Deride kesik açma

Uzaklık işareti

Sûlâle 12

Bir kadın adı

Bir ülke

Leke, pislik

Kükürtün emzir

Dudak (F)

Gözde bir tabaka

Namaza çağrı

Orduda bir rütbe

Höyük

Bir asalak Benek

Bir sayı

Erteleme

Bir cins pamuk

Kardeş

Kaşifin yaptığı

Sporda kaydedilen sayı

11

Sapkınlık

Baki olma hali

Tantalın remzi

Arıtım evi

Bir kadın adı

Takıntı

Güzel, hoş

San

13


26

26 Kasım 2019

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

T

rkısh NEWS PRESS

SPOR kımı düşman gibi görmemeli ve hırslarına yenik düşmemelidir. Oyuncular kendi galibiyetleri için fazla hırs yapıp haksızlık yaratacak hamleler yapmamalı ve aynı şekilde rakiplerinin düştüğü eksi pozisyonlardan kendilerine pay çıkarmaya da çalışmamalıdır. BİZ CENTİLMEN MİLLETİZ Spor ahlakı ve etiği ile ilgili olarak Türkler’den de örnekler verecek olursak; eskiden beri bizde sporda ahlaklı davranmak ağır basardı. Sporda rakibini ezmek, onu küçük düşürmek, hileye başvurmak yerine, dürüstçe ve hakkıyla mücadele edip, mağlup olanın da onurunu korumaya yönelik davranışlar sergilenirdi. Mesela yağlı güreşlerde galip gelen pehlivanın güreş sonrası yenilen pehlivanı kucaklayıp teselli etmesi ve onun da kolunu elinden tutarak havaya kaldırması seyircilerin önünde rakibinin itibarını koruma anlamına gelen güzel bir sportif davranıştı. ERDEMLİ GENÇLER YETİŞTİRELİM Günümüz dünyasında bizler giderek endüstrileşen, her geçen gün ticari bir oyun haline gelen sporda centilmen, saygılı, dopingden, hileden uzak, ahlaklı sporcular yetişmesini istiyorsak, ilgili kurum ve kuruluşlara, yöneticilere, antrenörlere, öğretmenlere, anne-babalara, medya organlarına, taraftarlara önemli sorumluluklar düşmektedir. Sadece başarı odaklı sporcular üretmek yerine öncelikle fair play ruhunu gerçek anlamda benimsemiş ve bunu sürekli uygular hale gelmiş “erdemli” sporcular yetiştirebilirsek ne mutlu bize! Yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle, spor dolu günler diliyorum...

Fair Play sporun özüdür G

ünümüzde spor dünyasında iki kelimelik bir kavram ön plana çıkmaktadır. İngilizce adı “Fair Play” ya da Türkçe karşılığı “dürüst oyun/centilmenlik” olan bu sportif terim, sporda kurallara uymaktan da öte, belli bir davranış tarzını sergileme anlamını taşır. Rakibe fizyolojik ve psikolojik açıdan zarar vermemeyi, müsabakayı yönetenlere ve izleyenlere saygılı hareket etmeyi ifade eder. FAIR PLAY’IN BAŞLICA ILKELERI l Oyun kurallarına uymak, hileye başvurmamak l Rakibi oyunun bir parçası olarak görmek

l Oyun koşullarında şans eşitliğini kollamak l Kazanınca zaferi kötüye kullanmamak, yenilince sonuca ve kazanana saygı göstermek (Kazananı centilmence tebrik etmek, mağlup olanı teselli etmek). İLK ANLAMI “İYİ OYUN” Fair Play kelimesi ilk olarak İngiltere’de kullanılmaya başlanılmıştır. İlk zamanlarda “iyi oyun” anlamında kullanılırken, daha sonra anlamı biraz daha genişletilerek “iyi bir oyun ortaya çıkartacak davranış biçimi” anlamında, en son olarak da “iyi bir oyun ortaya çıkarmak için tüm takımın ye-

rine getirmesi gereken davranış biçimlerinin tümü” olarak kullanılmıştır. Etik davranmak, herhangi bir konuda geçerli olan kuralları saygı çerçevesinde yerine getirmek manasını taşır. Fair Play de etik davranmak, bireysel hırsları bir kenara bırakarak takım ruhunu ön plana çıkarmak anlamına gelir. Bir spor müsabakasında oyuncuların davranışlarına bakarak Fair Play’e uygun davranıp davranmadıkları tespit edilebilir. FAIR PLAY FELSEFESİ NEDİR? Fair Play felsefesine göre, her oyuncu müsabaka esnasında sadece kendi görevlerini yerine getirmeli, rakip ta-

MATILDALARIN

HAKKI TESLIM

EDILIYOR

Avustralya’da kadın futbolcular büyük bir başarıya imza attı. Artık kadın oyuncular ve erkek oyuncular, eşit maaş alacak.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ M N K M A R İ N A R A H İ B S A F A İ L B İ Y O N İ S A N E M E T A M İ P İ R C A M

Ortakçı

Son

Kapalı alan

Yat limanı

Arıtım evi

Nikelin remzi

Ayak (F)

İlgi

Hristiyan din adamı

Lityumun remzi

Zevk

Enformasyon Üzüm kütüğü

Bir bilgi disiplini Put

Bir peygamber Dolaylı anlatım

Su

n Avustralya’da kadın futbolcular büyük bir başarıya imza attı. Artık kadın oyuncular ve erkek oyuncular, eşit maaş alacak. Avustralya Futbol Federasyonu’nun kararına göre kadınlar, erkek meslektaşlarıyla aynı miktarda maaş ve reklam geliri elde edecek. Milli takım oyuncusu Elise Kellond-Knight, uzun zamandır düşledikleri şeyin gerçek olduğunu ve artık eşit koşullar altında yeşil sahaya çıkmaktan büyük bir memnuniyet duyacaklarını söyledi. Ülkede çok sevilen ve ‘Matildalar’ lakaplı Avustralya Kadın Milli Takımı, bu sene Fransa’da düzenlenen Dünya Kupası’ndan önce, daha eşit bir ödeme alabilmek için FIFA’ya gitmişti. Bu adımın, diğer spor branşlarında da erkekler lehine olan pozitif ayrımcılığı bitireceği konuşuluyor.

İhtiyar

Delikli kumaş İskân

Sırça

Sayı yazısı

İcar

K İ R A A T A A E M A K A S M E S A F E E M A R G Ü N K M A L İ K F E A O R A F E T T A K A S Z E N Z Ü R A F A D Ü N M R E Y N E B A N A Bir ilçemiz

Uzaklık işareti

İz, nişane

P A Öz su Kültür

E K İ N Tencere altlığı

N

Allah (cc) başka her şey Bir peygamber

Bir erkek adı Selamete ermiş

Bir barajımız

M K B S K M L A K A İ S A L E A U S A R E E D E B İ Y T İ Ş İ M L İ M A S O V E H A N İ S A A K A M E T M A A S A B İ Y E N İ H A L E İ K E B A Okuyucu

Bizmutun remzi

Tanıtıcı mühür

İsyan eden

İlaç

Ad

Havadis

Bir bağlaç

Eserler

Teşvik sözü

Meyil

Söz

Sodyumun remzi

Sinir hastalıkları

A M U

R

Romanyalı

R

O M E Gelenek, görenek İhsan, lütûf

İ Fazlaca büyük Rey

O Ten

Bir cins kumaş

Kazak beyi

6

Üzüntü, keder

İnanış

Trampa

Kadın (F)

Bir zamir

B Bir çocuk oyunu

K Büyük anne Eskiden Başbakan

V

9

Bir kadın adı K. Kerim'de bir sûre 7

C

Bir ajansımız

A Muz (İng.) İri, büyük

B ABD Devlet Başkanı

Yetmeyen Teklif

Ö N E R İ Bir soru şekli Mamur edilmiş

A B A D

ŞİFRE SÖZCÜK

Birden ABD'de bir eyalet

A R İ Z O N A Bir alan ölçüsü Telefonda ilk söz

A L O

A N Z E B N E İ R N A

İ Y E

Bir erkek adı

Sevgili

C A N A N

Ambulans düdüğü Devam ettirme Sanki

A D E T A

Bir ilçemiz

Derman İnceden inceye Ata, cet

Ten

E B

Tekerlekli vasıta

A R A N B A A L

Atın ayakkabısı

Berilyumun remzi Yemin

A N D

K A N 1

2

3

İmkân

4

Lityumun remzi Dergi yazısı

Ev

Bütün

Tanıtım levhası

Su

Yerine getirme

Otelin giriş kısmı Bir nota

Farsça ön ek Yılın bölümleri

Sahip

A

3

A N E

Bağırsak

Neden, niçin Çok nazlı, kibar

Baryumun remzi

Ani endişe hali Bir erkek adı

N

Musibet

Ekmek

Oy

N A R

Eski bir ceza

Hayal

Geçmiş gün

Bir meyve

2

S A Y İ Ş

Terle, buharla ilgili Fizikte bir kanun

Mektup

Edipler

Çalışma

1

O T L A A M A H A N İ T İ K A A R A K O M L A F E T E M A A L O B İ F A E

Bir erkek adı

Bir hayvan

N A N İ Y E T

S İ R E N Almak (ing.) Bor'un remzi

B Suyu bol olan Mahkeme bitiş kağıdı

T

Cinnet hali

Kıvam

Hokkayla kullanılan kalem

Bir nota

H M D A M E İ F İ Y V A A İ K O N T A K E N U E K S U L A İ L A M R U M P Kalın kumaş İslâm'ın ilk emri

8

Bir sebze

Tutsak

Geçici konaklama yeri

Usta eleman İslâm alf. bir harf

Beri Baba

T A

E B U

Fazlaca büyük

Baki olma

B A L

10

Numara

Yüce, büyük

Tantalın remzi

A Arının yaptığı

Temiz 12

P A K

Garez Bir tür cetvel

Deri ifrazatı Hayvansal bir gıda

T E

Siyah

K A R A

Sahip

Z İ Bir ünlem

Fetheden (A) Fiat yaftası Allah (cc)'a inanmayan

Bir erkek adı Zeki, anlayışlı (A)

E Kanun Bir nota

F A

Gezinti gemisi

Y A T

A Y Hasta

A L İ L

Bir kadın adı

Namus

Hz. Peyg. damadı

Rusça evet

14

İçten

İ

V A M P İ R

8

9

12

D İ

Olay

7

11

Altın ve gümüşün ederi

K A

Kayıp kıta

C

10

Dün, dünkü gün (F)

Bir hitap şekli

4

6

A

L A Hindistan'da bir kasd

S İ H

F K A M A T E S F İ Y E A İ N V A K R D İ L A S A M İ M

E T İ K E T

E M İ 5

Bir cins pamuk

13

14

Bir kadın adı

11

Mevki

B İ T Yarıştırma

Güvenlik Itırlı bir bitki

Japon çiçek yapma sanatı

Demirin remzi

Beyaz

Bor'un remzi

Benlik

İz, işaret

Emirler

Mülk sahibi

Pişmiş yemek

Akdeniz bitki topluluğu

Ceylan

Manyetik rezonans

Çok konuşan

Nikelin remzi Keçinin erkeği

Verimsizlik

Ara

Bulunduğumuz zaman

S A L A K

Literatür

5

Kesici bir alet

Bön, aptal

Kıbrıs'ta bir şehir

Dereden, tepeden

Dişi kurt

Bir asalak

Deniz kıyafeti

Parlama

Akıtma

Ş İ K A Y E T Bir ilim dalı

K İ N E T İ K Çaresiz

B İ Z A R Beddua

A H Turanlı, Turan devletinden

T U R A N İ

13


T

SPOR

S

evgili okurlarımız, yaşadığımız Avustralya’nın en popüler sporu olan tenisin Türkiye’deki başarı karnesini bu hafta sizler için derledik... ERKEKLER 2019 yılında Grand Slam elemesi oynayan tek erkek raketimiz Cem İlkel olurken, en büyük çıkışı Altuğ Çelikbilek yaptı. CEM İLKEL: Favori zeminin sert kortlar olduğunu her fırsatta yineleyen Cem, 2019 yılını iyi bir noktada bitiremedi. Oynadığı 51 ana tablo maçında 26 galibiyet alarak beklentilerin altında kalan 24 yaşındaki oyuncu, bu yıl teklerde ve çiftlerde şampiyonluk yaşayamadı. Sezona wild card ile katıldığı Doha’da ilk turda veda eden oyuncumuz, Avustralya Açık elemelerinde ise bir maç kazansa da ikinci eleme turunda veda etti. Sezon boyunca onlarca Challenger turnuvasında boy gösteren genç oyuncumuz, Özbekistan’da yarı final oynadı. ABD Açık’taki elemede ise ikinci maçında havlu atan Cem, 210 numara olarak başladığı sezonu 286’da bitirdi. ALTUĞ ÇELİKBİLEK: 23 yaşındaki Altuğ, 2019’da 44 ana tablo maçı kazanarak büyük çıkış gösterdi. 15 bin dolar ödüllü Monastır ve Sozopol’de şampiyon olan Altuğ, 4 kez yarı final, bir kez de final oynama başarısı gösterdi. Antalya Open’a wild card ile katılan Çelikbilek, ilk turda dünya eski 10 numarası Ernests Gulbis’i mağlup ederek dikkatleri üzerine çekti. Birçok challenger turnuvasında da raket sallayan sporcumuz, Davis Cup’da Danimarka karşısında çıktığı 2 tekler maçını da kazanarak büyük iş başardı. Çelikbilek, çiftlerde ise 7 yarı final maçı oynadı. Bu yıl 328 numaraya ulaşan genç oyuncumuzun 2020’de ilk 200’e girerek Grand Slam elemelerinde oynaması, en büyük isteğimiz. MARSEL İLHAN: Türkiye’nin en tecrübeli raketlerinin başında yer alan Marsel, 2019’da 36-20’lik galibiyet karnesi ile ‘ortalama’ bir başarıya imza attı. 32 yaşına giren deneyimli oyuncu, sezonu kupasız tamamladı. Bu yıl 36 galibiyete ulaşan Marsel İlhan, Antalya’da katıldığı 15K’lık turnuvada final oynarken, 3 kez

SELECTION

ÜMIT UYAR

uuyar@turkishnewspress.com.au

Milli tenisçilerimizin 2019 yılı performansı CEM İLKEL

ALTUĞ ÇELİKBİLEK

ÇAĞLA BÜYÜKAKÇAY

yarı finalde, 10 kez de çeyrek finalde elendi. Sezona 519 numarada başlayan raketimiz, 546 numara ile yılı bitirdi. Tenis akademisi sahibi de olan Marsel, 2020’de ilk 300’e girmenin hesaplarını yapacak. ERGİ KIRKIN: Temmuz ayının ortasından kasım ayı başına kadar omuz sakatlığı sebebiyle turdan uzak kalmasına rağmen başarılı bir performansa imza attı. 2019’da 41 ana tablo maçına çıkan 20 yaşındaki Ergi, 29 galibiyet elde etti. Antalya’da 4 finalden 2 şampiyonluk çıkartan genç raket, 635 numara olarak başladığı sezonu 522 numara tamamladı. Ergi’nin, 2020’de Grand Slam elemelerine katılmak hedefi bulunuyor. BAYANLAR Çağla Büyükakçay bir kez daha WTA klasmanında en üst sıralarda kendine yer buldu.

RAY A S A T A L GA RA N O S Ç A 41 M YENILDI EVINDE

KALE

DÜŞTÜ

Süper Lig’in 12. haftasında Başakşehir’e 1-0 mağlup olan Cimbom’un Türk Telekom Stadı’ndaki tam 41 maçlık yenilmezlik serisi sona erdi! Başakşehir oyuncusu eski GS’li Arda, maçtan önce Fatih Terim’in elini öptü.

rkısh NEWS PRESS

S

İPEK SOYLU

BAŞAK ERAYDIN

Genç raketlerimizin sayıları artarken, İpek Soylu eski günlerine geri dönüş sinyali verdi. ÇAĞLA BÜYÜKAKÇAY: 2019’da oynadığı 71 karşılaşmanın 45’ini (%63,4) kazandı. Sezona teklerde 268 numara olarak başladı. İlk turnuvasında Hong Kong’da yarı finale uzandı. Şubat ayında düzenlenen FED Cup grup maçlarında onadığı 3 tekler maçının ikisini kazanırken, Hırvat raket Ana Konjuh’u üç sette devirdi. Son kez düzenlenen İstanbul Cup’ın ilk turunda tecrübeli rakibi Svetlana Kuznetsova’ya boyun eğdi. Tek katıldığı Grand Slam olan Wimbledon elemelerinde ilk turda Ankita Raina’ya boyun eğdi. Katıldığı 28 turnuvada tek şampiyonluğunu Braunschweig’da (25K) alırken; Barcelona (60K) ve Las Palmas’ta (25K) ise final oynadı. Sezonu Türkiye 1 numarası olarak tamamlayan Çağla, WTA klasmanında 179

27

numaranın sahibi oldu. PEMRA ÖZGEN: Türk kadın tenisinin son yıllardaki en istikrarlı oyuncusu olan Özgen 33 yaşında olmasına rağmen, 2019 yılını gayet başarılı geçirdi. Oynadığı 58 karşılaşmanın 36’sını (%62,1) kazandı. Tecrübeli raketimiz, bu yıl iki tekler zaferini de Portekiz’de elde etti. 25K’lık Corroios-Seixial ve Obidos turnuvalarında baş kürsüye çıkan Pemra, İstanbul’daki Cumhuriyet Kızları Turnuvası (25K) ve Woking’de (25K) finalde kaybetti. Roland Garros hariç, diğer 3 slam’de de eleme maçı oynayan Özgen, sadece Wimbledon’da bir maç kazandı. FED Cup’ta teklerde Ekaterine Gorgodze’yi mağlup ederken, Donna Vekic’i ise qdiş geçiremedi. 240 numara olarak başladığı 2019 yılını 213 olarak bitirdi. İPEK SOYLU: Geçen sene skatlık sebebiyle sezonu 526 numarada tamamlamak zorunda kalan İpek, 2019’da yükselişe geçti. 23 yaşındaki oyuncumuz, bu yıl 38-14’lük galibiyet karnesi ile (%73,1) göz doldurdu. Sezona Tunus’taki Monastır (15K) turnuvasında çeyrek final ile başlayan Soylu; FED Cup’ta Yunan Despina Papamichail karşısında kaybetti. Mısır’daki 15K’lık turnuvada üst üste iki hafta şampiyonluk sevinci yaşayan İpek; Tayland ve Portekiz’de de kupa kazandı. 4’ü çiftler toplam 8 kupa ile sozunu sonlandıran İpek, 270 numaraya yükseldi. BAŞAK ERAYDIN: Sadece 5 ana tablo maçı kazanmasına rağmen; Roland Garros, Wimbledon ve ABD Açık’ta eleme maçı oynayan 25 yaşındaki sporcumuz, tek şampiyonluğunu bu yıl 25K’lık turnuva olan Arad’da çiftler kategorisinde elde etti. VE DİĞERLERİ: Türk kadın tenisinin gelecekte çok şeyler beklediği isimlerin başında gelen Berfu Cengiz, 2019 yılında çiftlerde Fergana’da (Özbekistan) şampiyon oldu. 17 yaşındaki Zeynep Sönmez, Antalya’daki 15K’lık turnuvada final oynarken, İpek Öz ise sezonun son turnuvasını oynadığı Antalya’da (15K) set kaybı yaşamadan şampiyon oldu ve 2019’da 27 galibiyete ulaştı.

1 4

0-1

üper Lig’in 12. haftasında Medipol Başakşehir’e 10 mağlup olan Galatasaray, ligde 41 maç sonra sahasında kaybetti. Sarı-kırmızılı takımın, Türk Telekom Stadı’nda 2016-2017 sezonunun 30. haftasında, 6 Mayıs 2017’de Kasımpaşa’ya 3-1 mağlup olduğu karşılaşmadan sonra elde ettiği 41 maçlık yenilmezlik serisi, Medipol Başakşehir müsabakasında sona erdi. EN SON BEŞİKTAŞ YENMİŞTİ Galatasaray, Medipol Başakşehir karşılaşmasından önce sahasında çıktığı 41 lig maçında 34 galibiyet, 7 beraberlik yaşamıştı. Sarı-kırmızılı

26 Kasım 2019

Ligin yeni lideri Sivasspor

S

üper Lig’in 12. haftasında Demir Grup Sivasspor, Kayserispor’u deplasmanda 4-1 yenerek liderlik koltuğunu Trabzonspor’dan devraldı. Kayserispor’da ise genel kurulda tek aday olarak gösterilen Süper Lig’in ilk kadın başkanı Berna Gözbaşı da maçı takip etti.

SÜPER LiG PUAN DURUMU

takım, ligde 930 gün sonra Türk Telekom Stadı’ndan puan elde edemedi. Galatasaray, Süper Lig’de bu sezon üçüncü kez sahadan mağlubiyetle ayrıldı. Ligin ilk haftasında deplasmanda Yukatel Denizlispor’a 2-0 mağlup olan sarıkırmızılı takım, 9. haftada ise dış sahada Beşiktaş’a 1-0 yenilmişti. BABEL CEZALI DURUMA DÜŞTÜ Karşılaşmada sarı kart gören Galatasaraylı futbolcu Ryan Babel, cezalı duruma düştü. Hollandalı futbolcu, Süper Lig’in 13. haftasında Trabzonspor ile deplasmanda oynanacak maçta forma giyemeyecek.

TAKIMLAR O G B M 1. Sivasspor 12 7 3 2 2.Trabzonspor 12 6 4 2 3. Başakşehir 12 6 4 2 4. Fenerbahçe 12 6 3 3 5. Beşiktaş 12 6 3 3 6. Y. Malatya 12 5 4 3 7. Alanyaspor 12 5 4 3 8. Galatasaray 12 5 4 3 9. Göztepe 12 4 4 4 10. Gaziantep 12 4 4 4 11. Denizlispor 12 4 2 6 12. Ç. Rizespor 12 4 2 6 13. G.Birliği 12 3 4 5 14. Konyaspor 12 3 4 5 15. Kasımpaşa 12 3 3 5 16. Antalyaspor 12 3 3 6 17. Ankaragücü 12 2 3 7 18. Kayserispor 12 1 4 7

A 24 23 19 21 15 25 19 13 11 17 11 11 17 12 17 12 8 11

Y AV P 12 12 24 13 10 22 13 6 22 12 9 21 13 2 21 13 12 19 13 6 19 10 3 19 12 -1 16 22 -5 16 13 -2 14 20 -9 14 17 0 13 17 -5 13 20 -3 12 21 -9 12 20 -12 9 25 -14 7


AW WA AR RD DE A ED D BE ES ST T B EW WE EL LL LE JJ E ER RY Y ST TO OR RE E II N S N AU US ST TR RA AL A L II A A 20 01 19 9 --- 2

AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 -

AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 LUXURY EUROPEAN JEWELLERY

LUXURY EUROPEAN JEWELLERY

Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 kekillijewellery.com.au kekillijewellery.com.au


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.