6 minute read
1.Ogur Ve Bulgar Türkleri
TÜRK DİLİ TARİHİ
2.1. BULGAR TÜRKLERİNDEN KALAN METİNLER
2.1.1. TUNA BULGARLARINDAN KALAN METİNLER 207
Talât Tekin, Tuna Bulgarlarından kalan dil malzemesini şöyle tasnif e-der: 1. Bulgar Hanları listesindeki Proto-Bulgarca kelime ve ibareler 2. Tudor Doksov'un haşiyesindeki Proto-Bulgarca ibare 3. Nagy Szent-Miklos hazinesindeki Proto-Bulgar yazıtları 4. Proto-Bulgar kitabelerindeki Türkçe kelime ve ibareler 5. Bizans kaynaklarındaki Bulgar Türkçesi etnik adlar 6. Eski Kilise İslavcasındaki Proto-Bulgarca ödünç kelimeler (Te kin 1987: 12).
"Bulgar Hanları Şeceresi" de denilen liste, Ellinskiy Letopisets (Elen Vak'anüvisi) adı verilen bir el yazması içindedir. Bizans Rumcasmdan Eski Kilise İslavcasına çevrilmiştir. Moskova ve Peterburg'da birkaç nüshası vardır. 765 Haziranına kadar gelen Bulgar hanlarını içine alır. Hanların ve mensup oldukları boyların adlarını verir. Tahta çıkış tarihlerini, o yılı bildiren Türkçe hayvan adıyla ve ayı ifade eden Bulgar Türkçesi sıra sayısıyla belirtir. Örnek olarak Attila'nın oğlu İrnek'i verebiliriz: "İrnik': 150 yıl yaşadı; kabilesi Doulo (idi) ve (tahta çıkış) yılı dilom' tvirem' (idi)" (Tekin 1987: 12). Listedeki kişi ve boy adlan, hayvan adları ve sıra sayıları Bulgar Türkçesine ait verilerdir. Şecere üzerindeki önemli çalışmalar şunlardır: J. J. Mikkola, "Die Chronologie der türkischen Donaubulgaren", JSFOu, XXX, 1915. Türkçesi: Zakir Kadirî, "Tuna Bulgarlarının Kronolojisi (Türk Kitabeleri)", Türk Yurdu, 1930, sayı: 27-28). Omeljan Pritsak, Die bulgarische Fürstenliste und die sprache der Protobulgaren, Wiesbaden, 1955. Ahmet Caferoğlu, Türk Dili Tarihi, İstanbul 1958, s. 85-91. Louis Bazin, Les calendriers turcs anciens et medievaux, Lille 1974. Talât Tekin, Tuna Bulgarları ve Dilleri, Ankara 1987. Tudor Doksov, Boris'in yeğenidir ve rahiptir. Bir vaaz kitabının haşiyesindeki Bulgarca ibare sadece iki kelimedir: yeth' behti. Yeth', "it"; behti,
208 Ahmet B. ERCİLASUN
"beşinci" demektir ve bu not Bulgar hanı Boris'in Bulgar Türklerini Hristiyan yaptığı tarihi bildirmektedir: İt yılının beşinci ayı (Tekin 1987: 24). Nagy Szent-Miklos defineleri 1799'da Macaristan'ın Torontal vilâyetinde, Nagy Szent-Miklos mevkiinde, bir köy evinin bahçesinde bulunmuştu ve 23 parça altın kaptan oluşmaktaydı (Orkun 1938: 187). Kapların bazıları üzerinde Köktürk, bazıları üzerinde Grek harfleriyle Türkçe kısa yazıtlar vardır. Németh'e göre Peçeneklere ait olan defineler Thomsen'in fıkrince Tuna Bulgarlarından kalmıştır. Vilhelm Thomsen Grek harfli yazıttaki tagrugı kelimesinde bulunan d~r denkliğine (~tak-duk-ı) dikkat ederek defı-nelerdeki yazıtın Tuna Bulgarcasını yansıttığını ileri sürmüştür (Orkun 1938: 192). Yukarıda anılan eserinde Pritsak da aynı görüşü kabul etmiş ve definelerin hiç olmazsa bir kısmının dilini Bulgarca saymıştır. Nagy Szent-Miklos definelerindeki Köktürk harfli yazıtlardan daha önce bahsetmiştik. 21 numaralı kapta bulunan Grek harfli Boyla Çoban Yazıtı; V. Thomsen, Gy. Németh, O. Pritsak ve T. Tekin gibi Türkologlar tarafından okunup yorumlanmıştır. Son olarak Tekin yazıtı Buyla Jopan düge(r)tögi, Butaul Jopan tagrogi. İçigi tesi şeklinde okumuş ve "Buyla Çoban tası doldurdu, Butaul Çoban (mezara) taktı (=astı). İçki tası" şeklinde manalandırmıştır (Tekin 1987: 29). Proto-Bulgar yazıtları, "Bulgaristan'ın muhtelif yerlerinde, özellikle Pliska, Preslav ve Madara gibi Tuna Bulgarlarının eski merkezlerinde bulunmuş", 8-9. yüzyıllardan kalma 90 civarında yazıttır. Çoğu Grekçedir; "sadece iki tanesi Tuna Bulgar Türkçesi iledir.": 1. Preslav yazıtı, 2. Çatalar yazıtı (Tekin 1987: 34). Bulgaristen yazıtları üzerinde en kapsamlı yayın Veselin Beşevliyev'e aittir: "Die protobulgarischen Inschriften, Text und Komentar", Annuaire de I'Université de Sofia, XXXI, 1935, s. 1-62; Spätgrechische und spätlateinische Inschriften aus Bulgarien, Berlin 1974. Bir kilisedeki mermer sütun üzerinde bulunan Çatalar yazıtı kırıktır ve ancak birkaç kelimesi okunabilmektedir. Granit bir sütun üzerine kazılan Preslav yazıtı ise 10 satırlıktır. Yazıtta Boyla Jitko'ya ait zırh ve miğferler sayılmaktadır; küpe (zırh), tulşi (tulga), tourtouna (dördü ile birlikte) gibi kelimeler dikkati çekmektedir (Tekin 1987: 34-42).
Türkçe olmayan Bulgarca yazıtlarda birçok unvan, kişi adı, boy ve kavim adı geçmektedir: kana (han, hükümdar), sübigi < sü begi (ordu beyi, komutan), boyla, içirgu boyla (has, saraya mensup boyla), kawhan/kaphan (kapgan), ük boyla, kolovr (kılavuz), tarkan/trakan; Bayan/Boyan, Barsa
TÜRK DİLİ TARİHİ 209
(pars), Bagatur/Bogatur, Çepa, Krum, Omurtag (omurt "kartal" + ak küçültme eki), Sivin Jupan (Sevinç Çoban), Tuko/Çuko, Turdaçi, Hsun, Boris <Bars (pars); Kuviar, Kürigir, Çakarar, Ermiar, Duar; Taŋra (tanrı), şigor (sığır), śarak (silâh); Bulgar, Onogur, Onogundur, Şaragur, Utigur/Uturgur, Kutrigur/Kuturgur (Caferoğlu 1958: 91-92; Tekin 1987: 42-66). Eski Kilise islavcasında geçen birkaç kelime ise şunlardır: beleg/bileg (belgi, işaret), bel'çug/belçüg (bilezik), doh'tor' (yastık), kap (resim, put. Eski Türkçe: kip "benzer), san (şeref. DLT: san "sayı, itibar"). (Tekin 1987: 66-68).
2.1.2. İDİL (VOLGA) BULGARLARINDAN KALAN METİNLER
İdil Bulgarlarından kalan dil malzemesi 13. ve 14. yüzyıllara ait mezar kitabeleridir. 18. yüzyılın başlarından itibaren bilim dünyasının dikkatini çeken ve tamamı Arap harfleriyle yazılmış bulunan idil mezar kitabelerinin büyük çoğunluğu Kıpçak Türkçesiyledir. 100 civarında kitabe idil Bulgarcasıyla, 3 kitabe Arapçayla yazılmıştır. Bulgar Türkçesiyle yazılanların en eskisi 1281 tarihlidir; en yenisi ise 1357-1358 tarihine aittir; doğuda Ufa'dan batıda Çuvaşistan'ın başkenti Şubaşkar'a kadar uzanan bir alan içinde bulunmuşlardır. Büyük boyda olanları ortalama 2 m, orta boyda o-lanları 1,20 m, küçük boyda olanları 1/2 m yüksekliğindedir (Tekin 1988: 6-10). Kitabeler altı bölümden meydana gelir. Kur'an'dan alınmış kısa ibarelerden oluşan "açılış" ve "giriş" bölümlerinden sonra Bulgar Türkçesiyle yazılmış "künye" bölümü gelir. Burada kitabenin kime ait olduğu kayıtlıdır. Dördüncü bölüm olan "rahmet dileme"de Arapça kısa formüllerle Allah'tan rahmet dilenir. Daha sonraki "vefat bildirme" bölümü de Bulgar Türkçesiyledir; kısa bir cümle ile kişinin vefat ettiği, bu dünyadan öbür dünyaya göçtüğü bildirilir. "Tarih" bölümünde Bulgar Türkçesiyle vefatın yılı, ayı ve günü yazılır. Burada birçok sayı adlarının İdil Bulgarcasındaki biçimlerini buluruz. Altınca ve son bölüm olan; fakat kitabelerin çoğunda bulunmayan "kapanış" bölümünde Arapça veya Bulgar Türkçesiyle ölene rahmet dilenir (Tekin 1988: 7-10). 1722'de 1. Petro Bulgar şehri harabelerini ziyaret ederek bunların incelenmesini emreder. Tatar bilginleri yazıtları kopyalar ve ilk incelemeler başlar. 19. yüzyılda diğer Avrupalı bilginler de İdil mezar kitabeleriyle ilgilenir. Kitabelerin dili üzerine en önemli buluş, Tatar bilgini Hüseyin Feyizhanov'a aittir; yüz yerine cür yazılmasından hareketle 1863 yılında, yazıtlardaki dilin Çuvaşçayla ilgisini ortaya koyar. Bunun üzerine İlminskiy
"Çuvaşçanın Bulgarcadan çıktığı yolundaki ünlü teorisini ortaya atar." (Tekin 1988: 1-2). 1851'de N. İlminskiy, 1852'de İ. Berezin, 1863'te H. Feyizhanov, 1877'de S. M. Şpilevskiy, 1897'de Ş. Mercanı birçok mezar kitabesini yayımlar. N. İ. Aşmarin bu yayınlardaki 93 kitabeyi 1902'de topluca neşreder: Bolgarı i çuvaşi, Kazan 1902. G. Ahmarov 1908'de, N. İ. Vorob'yev 1925'te yeni kitabeler neşrederler (Tekin 1988: 1-3). Ali Rahim ile A. Aziz'in 1925'te Kazan'da bastırdıkları Tatar Edebiyatı Tarihi nde de bazı kitabe metinlerine yer verilir (Caferoğlu 1958: 93). Tataristan'da kurulan bir komisyon 1941-1942 arasında yaptığı incelemeleri üç ciltlik bir albüm hâlinde yayımlar. Albümde 253 kitabenin fotoğraf ve okunuşları yer alır; bunların bir kısmı Bulgar-Tatar kitabeleridir (Tekin 1988: 34).
İdil Bulgar Kitabeleri üzerinde çalışan en önemli bilgin, Tatar araştırıcısı G. V. Yusupov'dur. Onun 1950'lerin başında başlayan ve çeşitli makalelerle devam eden çalışmaları 1960'ta meyvesini verir: Vvedeniye v bulgaru-tatarskuyu epigrafiku, Moskva-Leningrad 1960. Burada 88 Bulgar kitabesinin metinleri ve Rusça tercümeleri verilmiştir. 1972'deki bir çalışmasıyla Yusupov bunlara 16 kitabe daha eklemiştir (Tekin 1988: 4-6). 1. Petro döneminden beri araştırılıp bilim adamlarınca neşredilen mezar kitabelerinin bir kısmı zamanla kaybolmakta; kaybolanların bir kısmı da sonradan tekrar bulunmaktadır. 1940'larda İdil boylarında araştırmalar yapan A. B. Bulatov, daha önce Şahabeddin Mercanî ve G. Ahmarov'un bulduğu 21 kitabeden 14'ünü tekrar bulmuş ve 1963'te yayımlamıştır (Tekin 1988: 5). Ahmarov'un 1244-1245 yılına ait olduğunu belirttiği ve bilinenlerin en eskisi olması gereken kitabe ile Şahabeddin Mercanî'nin bahsettiği 1262 tarihli kitabe (Caferoğlu 1958: 93-94) her hâlde bulunamayanlar arasında olacaktır. A. B. Bulatov 1967'de Kama bölgesinden 15 kitabe daha yayımlar. 1986'da Ferid S. Hekimcanov İdil Bulgar kitabelerine iki yeni kitabe daha ekler (Tekin 1988: 5,189). A. Rona-Tas ile S. Fodor 1973'te yayımladıkları eserde 52 Bulgar kitabesinin Arap harfli metinlerini, Lâtin harfli transkripsiyonlarını ve Macarca tercümelerini neşrederler: Epigrafıca Bulgarica: A. Volgai bolgár-török feliratok. Szeged 1973 (Tekin 1988: 6). 1987'de D.G. Muhametşin ile F.S. Hakimcanov Bulgar şehrindeki taş yazıtları genel olarak ele alan bir eser neşrederler: Epigrafiçeskiye pamyatniki goroda Bulgara (Kazan 1987).
2.2. BULGAR TÜRKÇESİNİN DİL ÖZELLİKLERİ
2.2.1. TUNA BULGARCASININ DİL ÖZELLİKLERİ
Sınırlı sayıda malzemeye rağmen Tuna Bulgarcasının bazı dil özellikleri tespit edilebilmektedir. Tuna Bulgarcasının (TB) dil özelliklerini Eski Türkçe (ET) ile karşılaştırarak ve Talât Tekin'in Tuna Bulgarları ve Dilleri kitabındaki malzemeye dayanarak aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
212 Ahmet B. ERCİLASUN
2.2.1.2. BİÇİM ÖZELLİKLERİ
Sıra Sayı Eki
TB +m ~ ET +(X)nç : weçim~üçünç (üçüncü), töütöm-t–rtünç, altom/altem~altınç, citim~yitinç.
İsimden İsim Yapma Eki
TB +gi ~ ET +GI: içurgi~içerüki (veya içreki).
Fiilden İsim Yapma Eki
TB -u ~ ET -(X)g : içu~içig (içme, içki).
Sıfat-Fiil Eki
TB -daçi ~ ET -DaçI: Turdaçi (kişi adı)~turdaçı (duracak olan).
İyelik Eki
TB +i ~ ET -(s)I: sübigi~sü begi (ordu beyi, komutan).