Travel and Gourmets / Temmuz 2017 by Travel and Gourmets

“ T Ü R K İ Y E ’ N İ N E N İ Y İ L EZZ ET L E R İ , OT E LL ERİ V E RESTORA N LA RI ” K U T L U Ö Z EMR A K

TRAVEL AND

GOURMETS AYLIK ONLINE YEME, İÇME VE GEZİ KÜLTÜRÜ DERGİSİ / TEMMUZ 2017 / SAYI 23

Kültür başkenti

BASEL

Mine Tugay

TATIL ADASI

PAROS

YAZ TATLILARI

ÇİLEKLİ TART BAHARATLI SÜTLAÇ “BUĞDAY IMPARATORLUĞUNUN ÇOCUĞU”

AYDAN ÜSTKANAT RÖPORTAJI ARTI

LEZZET NOKTALARI

İSTANBUL & ADANA & DİYARBAKIR

BU AY GİTMENİZ GEREKEN 10 YER

TRAVEL AND GOURMETS

BU AY Kutlu Özemrak Genel Yayın Yönetmeni

Yaz ayı belki de en sevdiğimiz aylardan; yaz demek tatil demek. Peki yaz tatili için en iyi seçenekler hangisi? Geçtiğimiz yıl başlayan bir tartışma bu yıl da sürecek gibi. Türk turizmi bir darbe yedi, yabancı turistler ülkemize gelmek istemiyor. Hal böyle olunca yerli turiste ihtiyaç var ancak fiyatların yüksekliği devam ediyor. Öyle ki Çeşme, Bodrum veya Antalya’da yapacağınız tatil harcamalarının %30-40’lara varan avantajlı fiyatlarla Yunanistan adalarında tatil yapma modası devam ediyor. İçecek fiyatları yarı yarıya, yemek ve konaklama harcamaları ise ondan pek aşağı kalmıyor. Turizm ile problemi olan bir ülke olarak tüm bunlar dikkate alınmadığı sürece tercihlerdeki durum pek değişmeyecek. Bu ay aramıza yeni katılan yazarlarımız var. Eski, yeni tüm yazar ve şeflerimizin oluşturduğu içeriği sizlere aktarmaya devam ediyoruz. Keyifli okumalar.

travelandgourmets tgdergi 2

TRAVEL AND GOURMETS

travelandgourmets

TEMMUZ

TRAVEL AND GOURMETS

TRAVEL AND

GOURMETS WWW.TRAVELANDGOURMETS.COM İMTİYAZ SAHİPLERİ KUTLU ÖZEMRAK kutluoz@gmail.com / ÖZGÜR KAYA ozgurkaya@gmail.com GENEL YAYIN YÖNETMENI

KUTLU ÖZEMRAK kutlu@travelandgourmets.com

EDITÖR & GÖRSEL TASARIM DIDEM MAZLUM didemmazlum@gmail.com Katkıda Bulunanlar

Reklam

Ahmet Karanis, Ayça Çelebioğlu Gökpınar, Aydan Üstkanat, Buse Ünal, Ender Şire, Fatma Damyan, Kenan Yıldırım, Meltem Avcı, Mine Tugay, Müberra Bağcı, Oya Genç, Selcen Şenocak, Selçuk Ceylan, Serhat Saçkesen, Sevilay Uçak, Sibel Berkem Muhtar, Sibel Duran 0 (532) 604 30 34 dergi@travelandgourmets.com

Travel And Gourmets bir Doka Reklam, Turizm, İnsaat LTD. ŞTİ. markasıdır. Travel And Gourmets basın meslek ilkelerine uymayı kabul etmiştir. Reklamların sorumlulukları reklam verenlere, yazıların sorumlulukları yazarlarına aittir.

YAZIŞMA ADRESİ / MERKEZ 6436/2 NO:4 D:1 YALI MH. KARŞIYAKA - İZMİR TEL: 0 (532) 604 30 34 MAIL: dergi@travelandgourmets.com

TRAVEL AND GOURMETS

Artık dergimizi akıllı cihazlarınıza indirerek keyifle okuyabilirsiniz. Ios ve Android işletim sistemleriyle uyum içinde çalışan uygulmamamız tek tık uzağınızda. Yapmanız gereken şey; App Store ya da Google Play search kısmına travel and gourmets yazıp ücretsiz uygulamamızı indirmek.

TRAVEL AND GOURMETS

KISA GINA

İTALYAN TATLILARIYLA FARK YARATIYOR!

KISA

İstanbul’un en gözde İtalyan restoranlarından biri olan Gina, özel reçetelerle hazırlanan lezzetli tatlılarını misafirlerinin beğenisine sunuyor.

ZUMA BODRUM,

ÜNLÜ DJ DOĞUŞ ÇABAKÇOR İLE BODRUM EĞLENCELERİNE BAŞLIYOR

Doğuş Çabakçor 24 Haziran, 29 Temmuz ve 26 Ağustos Cumartesi akşamları Zuma misafirlerine unutulmayacak bir deneyim sunacak.

TRAVEL AND GOURMETS

KISA

LEZZETINE DOYULMAYAN KAHVALTI SEÇENEKLERI MONOCHROME’DA

KISA

Brasserie konseptine yeni bir yaklaşım getiren Monochrome, hafta sonlarının en büyük keyfi olan kahvaltı için iddialı seçenekler sunuyor. Monochrome’un zengin kahvaltı seçenekleri yaz boyunca Cumartesi ve Pazar kahvaltılarına lezzet katarken, bomontiada avlusundaki özel açık alanda da deneyimlenebiliyor.

YAZA ÖZEL LEZZETLER DELIMONTI’DE

Yaz menüsünün bir diğer lezzeti olan somon burrata, mevsimin sıcak günlerinde hafif ve lezzetli bir seçenek olarak öne çıkıyor. Burrata peyniri ve füme somon ile hazırlanarak, roka yaprakları ile servis edilen somon burrata, menünün iddialı yemeklerinden biri. TRAVEL AND GOURMETS

Otlu Çörek

Aydan Üstkanat

Yemek Stilisti ve Yemek Yazarı aydanustkanat.com aydanustkanat 8

TRAVEL AND GOURMETS

MALZEMELER: 520 gr. 300 lt. 10 gr. 1 adet 100 gr. 2 yemek kaşığı 1 tatlı kaşığı 12 yaprak 1 demet Yarım demet

Ekmeklik un Süt Kuru maya Yumurta Tereyağı (Oda sıcaklığında) Keten tohumu Tuz Pazı (Orta damarı alınmış) Maydanoz (Kıyılmış) Dereotu (Kıyılmış)

Üzeri için 1 adet Yumurta sarısı 1 tatlı kaşığı Krema Yarım su bardağı Parmesan peyniri (Rende)

HAZIRLANIŞI: 1. Hamur için tüm malzemeyi karıştırıp yoğurun, iki saat mayalandırın. Mayalanan hamur üç katı hacme gelmeli. 2. Tezgaha alıp kısa bir süre yoğurun ve altı eşit parçaya bölüp yuvarlayın. 3. Her bir hamurun altını üstünü unlayıp oklavayla dikdörtgen olacak şekilde inceltin, içine ikişer pazı yaprağı ve bir tutam yeşillik koyarak içe doğru sarın. Böylelikle altı şerit elde edin. Bu şeritleri örerek hamura şekil verin. Fırın tepsisine alın, üzerini örterek bir saat mayalandırın. 4. Yumurta sarısı ve kremayı çırpın mayalanan hamurun üzerine fırçayla (özellikle birleşme yerlerine bol miktarda) sürün. 5. Parmesan peyniri serpin ve önceden 200°C’de ısınmış fırında 25 dk. pişirin, soğuması için tel ızgaraya alın. Soğuyunca dilimleyerek servis edin. 6. Bu ekmek sandviç ekmeği olarak çok lezzetli olur. Dilerseniz içine istediğiniz malzemeleri koyup tost hazırlayabilirsiniz. Bu ekmeği bir hafta boyunca buzdolabında saklayabilirsiniz. TRAVEL AND GOURMETS

yeล il kรถriliKarides

Selรงuk Ceylan

Chef & Food Styling hamurundavar hamurundavar 10

TRAVEL AND GOURMETS

& Tavuk

HAZIRLANIŞI:

MALZEMELER: 1 yemek kaşığı 1 çay kaşığı 1 çay kaşığı 3 yemek kaşığı 1 kutu 4 adet 1 yemek kaşığı 2 yemek kaşığı 8 adet 3 adet 5 adet ½ cup ½ cup

Ayçiçek yağı Kişniş Kimyon Yeşil köri ezmesi Hindistan cevizi sütü Kurutulmuş kaffir lime yaprağı Esmer şeker Balık sosu Karides ya da 500 gr. tavuk göğsü Küp kesilmiş patlıcan İnce kıyılmış arpacık soğan Bezelye Taze fesleğen

1. Bir tencerede ayçiçek yağını ısıtın. Yeşil köri ezmesini ve baharatları ilave edip aroması çıkana kadar 1 dakika orta ateşte soteleyin. Ocağın altını kısın ve Hindistan cevizi sütünü, Tayland misket limonu yapraklarını, balık sosunu ve şekeri de ekleyerek, 1-2 dakika daha kaynamaya bırakın. 2. Karidesleri, arpacık soğanları, patlıcanları ve bezelyeleri tencereye ilave edin. Tüm malzemeleri ara sıra karıştırarak yaklaşık 10-15 dakika kısık ateşte pişmeye bırakın. Ardından ocağın altını kapatın ve taze fesleğen yapraklarını ilave edip karıştırın. Üzerine de Chili biberlerini ekleyerek servis edin.

Üzeri için: 1 adet Doğranmış kırmızı Chili biber

TRAVEL AND GOURMETS

Çilekli Tart Yapılışı basit, lezzeti mükemmel olan bu güzellikler; ne zaman bir pastaneye girsek vitrininde ilk dikkatimizi çeken, kimi zaman atıştırmalık, kimi zaman koca bir kalıpta kendilerini satın aldırmasıyla meşhurdurlar. Fransız Orta Çağ mutfağından çıkan bu lezzetin ilk olarak etle sunulduğunu biliyor muydunuz? Çok özel davetlerde içi soslu, et dolgulu tartoletler aşçıların imza yemeklerinden olurmuş. Fransız mutfağının sınır tanımayan şefleri “Neden bunlardan tatlı da yapılmasın?” sorusu ile 1500’lü yıllarda tartoletlere tatlı muhallebi doldurur olmuşlar. İşte o gün bugündür bu saray tatlısı, artık her sınıftan insanın sofrasını süsleyen muhteşem bir atıştırmalık olmuştur. Biz Türklerin tabiri ile çay yanı olmuş. Size de mevsiminde çilekler ile deneyebileceğiniz güzel bir tarif hazırladım, şimdiden afiyet olsun.

Serhat Saçkesen

Chef & Food Photographer www.serhatsackesen.com serhatsackesen 12

TRAVEL AND GOURMETS

Tart tabanı için: 250 gr. Un 1 adet Yumurta 125 gr. Tereyağı (Soğuk) 60 gr. Pudra şekeri 1 tatlı kaşığı Vanilya özütü 1 çay kaşığı Kabartma tozu

HAZIRLANIŞI: 1. Un ve pudra şekerini soğuk tereyağı ile birlikte geniş bir kaba alın. Diğer malzemeleri de ekleyip birlikte yoğurun. 2. Hazırlamış olduğunuz hamuru buzdolabında bir saat dinlendirin. Daha sonra dinlenen hamuru unlanmış tezgahta merdane yardımı ile açın. 3. Açtığımız hamuru tart kalıplarına yerleştirip hamurun üzerine alüminyum folyo serin ve üzerine kaplayacak kadar kuru bakliyat koyup 160 derecelik fırında 14 dk. pişirin. 4. 14 dakika sonra tart tabanını fırından çıkarıp folyo ile beraber bakliyatları alın. Tekrar fırına alıp 10 dakika daha pişirin.

Kreması için: 2 adet Yumurta 1 fincan Un 1 fincan Nişasta 1 bardak Şeker 2,5 bardak Süt

HAZIRLANIŞI: 1. Bütün malzemeleri karıştırıp kısık ateşte devamlı karıştırarak göz göz olana kadar pişiriyoruz ve soğumaya alıyoruz. 2. Soğumuş olan kremayı daha önce pişmiş ve soğumuş tartoletlerin içine sıkma torbası ile dekoratif bir şekilde sıkıyoruz ve en son dokunuş olarak üzerine mevsiminde çilekleri koyuyoruz.

TRAVEL AND GOURMETS

ç a l t ü S ı l a m o r Baharat A Sütlaç... Adının esasen “Sütlü aş” isminden türediği öngörülen klasik bir tat. Tarçın, anason ve karanfil ile tatlandırdığım bu efsane lezzet vazgeçilmezlerim arasında yerini aldı. Aromanın, sütlacı bu denli değiştireceği aklımın ucundan geçmezdi. Aromalı veya aromasız hiç fark etmez. Tarifin en güzel yanı da bu, tarif ikisini denemek için de uygun. Bu tarifle dilerseniz sade bir sütlaç da hazırlayabilirsiniz.

Ayça Çelebioğlu Gökpınar Pastry Chef & Food Stylist aycanummies.com aycanummies 14

TRAVEL AND GOURMETS

Tarifimi denerseniz @aycanummies etiketi ile paylaşabilirsiniz.

HAZIRLANIŞI: 1. Pirinci ve ½ su bardağı suyu bir sos tenceresine alın, pirinçleri 15 dakika kadar kaynatın. Pirinçler yumuşayana kadar pişirmeye devam edin. 2. Pirinç karışımını kalan suyuyla birlikte, sütün içerisine aktarın. Sütü orta ateşte kaynattıktan sonra, altını kısın ve kaynatmaya devam edin. Üzerinde oluşan köpüklerini sıyırıp atın, bu işlemi kaynama bitene kadar sürekli tekrar edin. 3. Karışım koyu kıvama geldiğinde 30 dakika kaynatıp ateşten alın. Bu aşamada şeker ile vanilya özütünü ilave edip karıştırın ve bir kenarda dinlendirin. 4. Baharat aroması için anason, çubuk tarçın, karanfil ve altı yemek kaşığı suyu bir cezvede yaklaşık 15 dakika kadar kaynatın. 5. Baharat sosunu süzün ve suyundan üç yemek kaşığı sütlaca ilave edip karıştırın. Kısık ateşte bir taşım kaynatıp ocaktan alın. 6. Kaselere paylaştırıp servis edene kadar buzdolabında bekletin. Not: Sütün üzerinde biriken köpükler, sütlacın kıvamını bozacaktır. Özellikle sütün üzeri kaynama aşamasındayken sık sık köpüklerden temizlenmelidir.

MALZEMELER: 1 litre 80 gr. ½ su bardağı ¼ su bardağı ½ oranında 1 adet 3 adet 6 yemek kaşığı

Tam yağlı süt Arborio pirinci veya baldo pirinç Su Şeker Anason Çubuk tarçın Karanfil Su

TRAVEL AND GOURMETS

Mine Tugay

Oyuncu & Gezi YazarÄ± www.minetugay.com minetugay 16

TRAVEL AND GOURMETS

Kültürün başkenti

BASEL

TRAVEL AND GOURMETS

MEDENIYET NE KADAR ÖNEMLI DEĞIL MI? ÇOĞU ZAMAN YOKSUNLUĞUNU ÇEKTIĞIMIZ O MEDENIYET... TRAFIKTE YAYA GEÇIDINDE DURAN ŞOFÖRLERIN YAYAYA DUYDUĞU SAYGI, SOKAKLARDA, CADDELERDE ENGELLI VATANDAŞLARA DUYULAN SAYGI, TOPLUMUN VE DOĞANIN IYILIĞI IÇIN BIR ŞEYLER YAPMANIN GETIRDIĞI ÖZ SAYGI... BUNLARI IFADE ETTIĞINDE “GIT KARDEŞIM O ZAMAN BURADA YAŞAMA!” DEDIRTMEYECEK, CIDDI BIR BILINÇLE OLACAK ŞEYLER ELBETTE. İŞTE BU ÜLKEDE, BU BILINCI ILIKLERINIZE KADAR HISSEDEBILIR VE MÜMKÜN OLUŞUNU DENEYIMLEYEBILIRSINIZ. KISACA SÖYLEMEK GEREKIRSE BU ŞEHIRDE DÜZEN BAŞINIZI DÖNDÜREBILIR, KEYFINI ÇIKARIN DERIM.

TRAVEL AND GOURMETS

Samimi bir kent Basel. Sıkıcı değil, küçük ama çok renkli, medeniyeti her daim hissedeceğiniz romantik bir sanat müzesi. İsviçre’nin kültür ve sanat kenti olan Basel çok fazla müzeye, sokak başında karşılaşacağınız sokak müzisyenlerine, festival aktivitelerine, her sene binlerce sanatseverin ziyaret ettiği ve binlerce sanatçının var olduğu Art Basel’e sahip. Bunlar bir şehri sevmeye yeter de artar gibi geliyor bana. Gezilip görülecek, keşfedilecek birçok noktanın içinde ayırmanız gereken zaman da öyle çok değil bu şehir için. Bir kaç gün yeterli. Size görmenizi istediğim yerlerden bahsedeyim; Basel Belediye Binası (Rathaus). Eski şehir meydanında Markplatz’da yer alan bina beş yüz yıllık. Kumtaşından yapılan binanın mimarisinde Rönesans esintileri gözlemlemek mümkün. Markplatz “Pazar yeri’’ anlamına geliyor ki keza her gün önünde saat 14:00’a kadar pazar kuruluyor. Çiçekçi, zeytin, peynir, ekmek, atıştırmalık gıda ve gerçek organik ürünlerin yer aldığı pazara mutlaka uğrayın. Belediye binasının iç avlusunu gezebiliyorsunuz fakat bina kullanımda olduğu için haftada bir gün düzenlenen turla içini de görebilirsiniz. Mutlaka ziyaret etmeniz gereken Kunst Museum (Güzel Sanatlar Müzesi) Picasso’nun yapıtlarıyla dolu bir odaya sahip. 2015 yılında bir sene kapalı kalan müze yenilenip ikinci bölümünün eklenmesiyle şimdi daha kapsamlı bir hale gelmiş. Avrupa’nın önde gelen sanatçılarının eserlerinin sergilendiği, İsviçre’nin en büyük sanat müzesi olan Kunst; görülecekler listenizde mutlaka yer almalı. Kunst Museum şehir merkezindeki Alben-Graben Caddesinde bulunuyor. Her gün saat 10:00-18:00 arası ziyaret edilebilir. 20

TRAVEL AND GOURMETS

Beyeler Müzesi şehirde geçireceğiniz kaliteli zamanın ikinci rotası. İtalyan mimar Renzo Piano tarafından yapılan müze; her gün 10:0018:00 arası açık olup Basel kantonunun Riehen Belediyesi içinde yer almaktadır. Beyeler’in isteği doğrultusunda Piano, tarihi Villa Berower’i çevreleyen ve eskiden özel bir park olan ağaçlarla kaplı araziyi doğayla bütünleştirerek planlanmış ve müze 1997 yılında sanatseverlere açılmıştır. Şık restoranı, sanatsal kitapların, aksesuarların ve objelerin yer aldığı mağazası ile çoğu ihtiyacı karşılayan bir merkezdir Beyeler. Modern müzeciliğin İsviçre’deki en iyi örneği olan müzede; kırk sanatçının iki yüz civarında klasikleşmiş eserlerinin bulunduğu çalışmalar üslupsal olarak gruplandırılacak olursa; Empresyonistlerden Claude Monet, Edgar Degas, Neo Empresyonistlerden Georgios Seurat, Post Empresyonistlerden Van Gogh, Paul Cezanne ve Henry Rousseau, Kübistlerden Pablo Picasso, George Braque, Fernand Leger, Jaques Lipchitz, soyut çalışan bir grup Avrupalı sanatçı Joan Miro, Wassily Kandinsky, Piet Mondrian, Henri Matisse ve Paul Klee, Amerikan soyut sanatçılardan Mark Tobey, Jackson Pollock, Mark Rothko, Barnett Newman, Sam Francis, Minimalistlerden Ellsworth Kelly, Frank Stella ve Pop Art akımından Andy Warhol, Robert Rouschenberg ve Roy Lichtenstein, Alman Neo Ekspresyonist Georg Baselitz, Alman Anselm Kiefer, İtalyan heykeltıraş Luciano Fabro’nun yapıtları bulunmaktadır. Koleksiyonun heykel kısmı ise Auguste Rodin ile başlar. Romanyalı sanatçı Constantin Brancusi, İsveçli Alberto Giacometti, İspanyol heykeltıraş Eduardo Chillida, Amerikalı mobil heykeltıraş Alexander Calder ile devam eden koleksiyonda son olarak Afrika, Alaska ve Oceania’dan pek çok heykele yer verilmektedir. TRAVEL AND GOURMETS

Şehirdeki festivallerden söz etmek gerekirse; Şubat ve Mart ayı içerisinde üç gün boyunca insanların farklı kostümler giyip çeşitli müzik aletleri çaldığı sokak karnavalı, Ağustos ayında Basel Jazz Festivali, Ekim ayında Baloise Session Basel Müzik Festivalini söyleyebiliriz. Sanatla iç içe olan bu şehirde; her an sokak müzisyenlerine de rastlayabilirsiniz.

TRAVEL AND GOURMETS

Yürüyüş yapmaktan büyük keyif alacağınız şehirde Rhein Nehri size eşlik edecek ve soluklanma noktalarında da birçok parka rastlayacaksınız. Kitabınızı alıp çimlere uzanabilir ve doğayla bütünleşebilirsiniz. Şehri ikiye bölen Rhein Nehrinde yüzmeniz mümkün. Bunun için gerekli olan tek şey mağazalardan satın alacağınız su geçirmez şişme balık torba. İçine kıyafetlerinizi ve çantanızı koyup mayonuzla kendinizi nehrin akıntısına bırakabilirsiniz. Yine de dikkatli olmakta fayda var çünkü eğer doğru yerden çıkmazsanız kendinizi Hollanda’da bulabilirsiniz. Aslında ne tatlı macera olur değil mi? Eğer yüzmeyi tercih etmezseniz şehir merkezinden düzenlenen bot turlarıyla nehir gezintisi yapabilirsiniz.

TRAVEL AND GOURMETS

ŞEHIR BÜYÜK BASEL VE KÜÇÜK BASEL OLARAK IKIYE AYRILMAKTADIR. BU IKI BÖLGEYI BIRBIRINE BAĞLAYAN BEŞ KÖPRÜDEN EN ÖNEMLISI 1922 YILINDA INŞA EDILEN MITTLERE BRÜCKE (ORTA REN KÖPRÜSÜ) DÜR. ORTA ÇAĞ DOKUSUNU YANSITAN, ARAÇ TRAFIĞINE KAPALI VE ŞU AN TADILATTA OLAN BU KÖPRÜDEN SADECE TRAMVAY, BISIKLET VE YAYA GEÇIŞI SAĞLANABILIYOR.

TRAVEL AND GOURMETS

İsviçre’nin kültür başkenti olan Basel’i anlatıp da; ressam, deneysel sanatçı ve heykeltıraş olan Tinguely’den bahsetmemek olmaz. Kinetik sanat ve Dada ekolüne bağlı eserler yaratan İsviçreli sanatçının hem görsel hem de işitsel duyularımıza hitap eden eserleriyle bizlere iletmek istediği fikir; “Kontrolsüz makineleşmenin dünyayı götüreceği nokta.” diye düşünüyorum. Mimar Mario Botto tarafından tasarlanan Tinguely müzesi 1996 yılında ziyarete açılmış. Sanatçının çizimleri, heykelleri, fotoğrafları müzede sergilenmekte. Sanat sergileri arasında da sanatçının çağdaşlarının eserleri gösterilmektedir. Ziyaret saatleri ise her gün 11:00-19:00 saatleri arasında olan müze, Mittlere Brücke köprüsünden yaklaşık on dakika yürüme mesafesindedir. Basel Tiyatrosunun yanında yer alan Tinguely Çeşmesi; suyun içinde suyla adeta dans eden on tane demir makine heykelin bulunduğu, yürüyüş molalarında serinleyeceğiniz ve bu ahengi seyretmekten keyif alacağınız bir nokta. Eğer tarihler uygunsa kilise içinde tiyatro oyunu izlemeden dönmeyin. Akşamları canlı müzik dinlemek isterseniz eğer mutlaka Bird’s Eye Jazz Club’a gidin; çok iyi gruplar dinleyeceğinizin garantisini verebilirim. TRAVEL AND GOURMETS

Gece hayatı için birkaç mekan daha önereyim sizlere; Ramada Otel’in 31. katında bulunan Bar Rouge, yeni yıl partilerinin de keyifli olduğu Atlantis ve Campari Bar. Bu arada unutmadan; Basel’e gitmişken yaklaşık bir buçuk saat mesafede olan Strazburg’a, Blausee’a, Colmar’a, Freiburg’a ve Interlaken’e gidebilirsiniz. Eğer giderseniz mutlaka eski kent bölgesinin kalbinde, Avrupa’nın en eski şehir otellerinden biri olan Grand Hotel Les Trois Rois’nin içinde yer alan üç Michelin yıldızı ve on dokuz Gault Millau puanı ile ödüllendirilmiş Cheval Blanc restoranında bir akşam yemek yiyin veya nehir kenarında olan bu muhteşem otelde “Tea time” yapın. Basel seyahatim için istisnasız her zaman konforlu ve güvenli uçuş hizmeti sağlayan Türk Hava Yollarına ayrıca teşekkür ederim. Farklı rotalar ve seyahat notlarıyla yeniden görüşmek üzere.

TRAVEL AND GOURMETS

YEMEK FİLOZOFU

t a n a k t s Ü n Ayda Yemek denilince akla gelen bütün detaylarına emek veren, ahlaklı tüketim felsefesini benimsemiş bir yemek filozofu Aydan Üstkanat. Instagram’daki sayfasıyla karşılaştığınızda büyülenmiş gibi fotoğraflara bakakalıyorsunuz. Kompozisyonundan kullandığı açıya, ışığından rengine kadar ince ince detaylandırılmış bu kusursuz yemek fotoğraflarının lezzetinden de emin olabiliyorsunuz. “Un” adlı kitabında doğru bilinen yanlışlar, unun tarihi ve onunla yapabileceğiniz tarifler yer alıyor. Bu ay hem röportajı hem tarifiyle Travel and Gourmets dergisine farklı bir renk katan Aydan Üstkanat’ı sosyal medyada takip etmek isterseniz; Kişisel web sitesi: aydanustkanat.com Instagram: aydanustkanat 30

TRAVEL AND GOURMETS

BEN BUĞDAY IMPARATORLUĞUNUN ÇOCUĞUYUM...

TRAVEL AND GOURMETS

Bilmeyenler için Aydan Üstkanat kimdir? Yemek yazarı, araştırmacı, fotoğrafçı, reçete danışmanı ve stilist. Ciddi bir hayvan hakları savunucusu. Ahlaklı tüketimin bayraktarlığını yapıyor. “Yemek yemenin bir sorumluluğu olmalı.” diyor. Besinlerin yetiştirilmesinden, satın alınmasına, özellikle de çöpe giderken herkesin bilinçli olmasını dünya kaynakları ve gelecek için hayati bir mesele olarak görüyor. Tahrip etmeden, hayvanlara ızdırap vermeden beslenmek en önem verdiği konu. Rafine şekere savaş açtı. Gıdaların niteliğiyle ilgili olarak farkındalık yaratan yazılar yazar. Gıdaların besin değerini koruyarak, farklı tekniklerle, doğru malzeme ve rafine şekersiz, lezzet odaklı kayıtlı üç yüzün üzerinde kendine ait tarif bulunmakta. “Un tarihi ve tarifi” teknik olarak yedinci kitabı. Şekersiz kitabıyla dünyanın en prestijli Gourmand ödülünü, Türkiye’ye ilk kez verilmiş olan; “Dünyanın en iyi şef yazar” dalında aldı. Altı yıldır rafine şeker tüketmiyor. Aslında una olan tutkusunun en temel nedeni de bu. Kanda dolaylı olarak şekere dönüşen karbonhidratlara ihtiyaç duyuyor. Doğru karbonhidrat tüketmek hayati bir mesele diyor. 32

TRAVEL AND GOURMETS

UNUN VE SUYUN BIRLEŞIMI SIHIR GIBIDIR.

Mutfaktaki üretkenliğinize eşdeğer olarak çok da iyi bir tüketicisiniz. Reaktif Hipoglisemiyle birlikte, vedalaşması en zor olan yiyecek hangisiydi? O zamandan sonra özlem çektiğiniz yemekler var mı? En zoru sanırım kadayıf ve reçel oldu. Çünkü hemen her şeyin yerine şekersizini koyabiliyorsunuz ama bu ikisi rafine şeker olmadan olamıyor. Baklavayı yapabiliyorsunuz ama kadayıf mümkün değil. Şekersizlik reçelin tabiatına aykırı, şeker olmadan reçel olmaz marmelat olur. Özlediğim ve bırakmakta zorlandığım çok şey oldu. İlk dönem çok zordu. Nikotin bağımlılığı da insanlara böyle yapıyor, yaşamadım ama görüyorum. Sen istemesen de vücut istiyor. Rafine şekeri bırakmak bence dünyadaki en zor şeylerden biri. Maalesef sigaradan bile daha zararlı ama sigara yasaklı, şeker legal olarak piyasada, reklamları bol bol dönüyor.

MUTFAĞIMDA YER ALAN AĞARTILMIŞ UNLAR, PIRINÇLER, IRMIKLE YAPILMAYAN MAKARNALAR, GENETIĞI DEĞIŞMIŞ MISIR, BUĞDAY HEPSI ÇÖPE GITTI. ÇOK ŞEY FARK ETTIRDI BANA REAKTIF HIPOGLISEMI. GERÇEKTEN ÇOK ŞANSLIYIM. EĞER BAŞIMA BU GELMESEYDI ŞU AN ŞEKER HASTASIYDIM. KIRK YAŞINA KADAR YEDIĞIM TATLIYI ON INSAN YER. BUNDAN SONRAKI HAYATIM IÇIN YETER DE ARTAR. Reçetelerinizi de etkilemiş olsa gerek bu süreç. Mesleki süreciniz nasıl etkilendi bu durumdan? Reaktif hipoglisemi hayatıma bomba gibi düştü. Çok ızdırap çektim, özellikle ilk sekiz

ay yürüyemiyordum bile. Kısa bir süre sonra bunun bir felaket değil tam tersi bir ödül olduğunu fark ettim. Her zaman sorgulayan bir tüketiciydim. Etiket okur, ekip biçer, bilgiye ulaşana kadar çok didiklerdim ancak gördüm ki tüm bu yaptıklarım devede kulakmış. Gıdaları işlemek dna’sını değiştiriyor. Şeker kamışı ve pancardan elde edilen şeker gıda bile değil. Tüm bunları fark etmemi sağladı. Şekersiz gibi şifa veren bir kitabın doğmasına vesile oldu. Hipoglisemi başıma gelen en iyi şey. Dergi, gazete, fotoğraf çekimi, kitaplar, festivaller, mutfak süreçleri derken kendinize ayıracak vakit bulabiliyor musunuz? Peki bunlardan hangisi size en çok haz veriyor? Sanırım bu konuda becerikli değilim. Yani kendime alan açma ve kendime vakit ayırma konusunda. Benim işim enteresan bir iş. Hayatın o kadar içinde ki. Attığım her adımda, söylediğim her sözde, bulunduğum her yerde aslında çalışıyorum. Algım hep yemek ve gıda odaklı. Tatilde yapmayı en sevdiğim şey kitap okumak. Ama okuduğum kitaplar ne tahmin edin; gıda teknolojileri, sürdürülebilir tarım, genetik oynamalar, küresel iklim değişikliği raporları, bilimsel veriler. Okumak istediğim yazarların romanı başucumda Eyfel Kulesi oldu. Televizyonu ancak kriz varsa haber almak için açıyorum. Kuaföre gitmek benim için zaman kaybı. Alışveriş de öyle. Kıyafet alışverişimi mümkünse yapmam; yapacaksam da süper bir hızla yaparım. Ama gelin görün bir mandalina için dört market dolaşırım. Sanırım ipin ucunu çoktan kaçırdım. Söylediğim ve yazdığım şeylerin arkasında güvenle dur-

mak ve yastığa başımı koyarken rahat olmak. İşte bana en büyük hazzı bu veriyor. Aaa ama vizyon filmlerini kaçırmam! Çok zevk alıyorum iyi film izlemekten. Gastronomi dünyasında önemli bir yerdesiniz. Bu zamana gelene kadar hevesinizi kıran şeyler oldu mu? Kendinizi nasıl ispatladınız? Televizyon programlarında neden görmüyoruz sizi? Heves kırılması değil ama domatesin nasıl yetiştiğini bilmeyene, karpuz doğrayamayana televizyon ve yazarlık gömleği giydiriyorlar ya bu çok acı. Bildiklerimi daha geniş kitlelere televizyondan aktarmayı elbette isterim ama benim bildiğim gibi olmayacaksa hiç olmasın. Zaten bu yüzden uzun bir zamandır ara verdim televizyona. Hevesim kırılamaz tüm bunlarla çünkü benim derdim başka. Gıda üretim şeklini ve içeriğinin neler olduğunu gördükçe dehşete kapıldım. Doğruyu bulmak için araştırıyorum ve bulduğum zaman paylaşıyorum, sorumluluğum kendime ve okuyucuma. Yazdıklarımdan, söylediklerimden herkesin hoşlanması mümkün değil. Hoşlansınlar, kabul göreyim diye uğraşmıyorum ben. Yemek meselesi ahlaki bir konu. Sadece tarif vererek olmaz bu iş. Dünyayı tüketiyoruz hem de son hızla. Bunun farkına varmalı, doğru hareket etmeliyiz. Kendimi ispatlamak gibi bir derdim hiç olmadı. Ben hep yaptığım işe odaklandım. Mükemmeliyetçi bir yapım var ve hataları siz görmeseniz ben görüyorum. Her yaptığım işte daha iyisi için uğraşıyorum. Yarışım kendimle. İçime sinerek ilerliyorum yolumda. Dünyanın hayrı, iyi ve dürüst insanların yaptığı faydalı işler için küçücük bir etkim olsa ne mutlu bana. TRAVEL AND GOURMETS

Çok iyi bir sosyal medya kullanıcısısınız. Bu paylaşma bağımlılığı diğer yandan korkutmuyor mu sizi? Bağımlısı değilim. Bugün farklı bir mecra çıksın anında sosyal medyayı bırakır yeni platforma geçerim. Ama bugün sosyal medya olmadan insanlara özgürce ulaşamazsınız. Bu bir gerçek. Benim ulaşmak istediğim insanlar, paylaşmak istediğim bilgiler var. Önemli olan daha fazla insana ulaşabilmek. Paylaştığım şey; “Bak ben bunu yiyorum.” değil. Yemek yeme adabı, doğru pişirme teknikleri, düzgün işletmeleri, mevsim malzemeleri ve gıdaları satın alma disiplinini yaymak için efor harcıyorum. Sosyal medya bir aracı, bu yüzden de işimin bir parçası. 2014 yılında Gourmand tarafından dünyanın ‘’En İyi Şef Yazarı’’ seçildiniz. Bu size nasıl bir sorumluluk yükledi? Bu bana yaptığım işin fark edildiğini gösterdi. Çok mutlu oldum doğal olarak. Türkiye’den hiç bir ödül almamışken dünyanın bir ucundan onurlandırılmak hem de iki kez ilginçti. Büyük motivasyon oldu. “Un” süreci nasıldı sizin için? Tüm tarifler denendi, fotoğraflandı, yazıldı, çizildi ve harika bir kitapta toplandı. Perde arkası nasıldı? Yanan yemekler, unutulmuş bir fırın, çöpe giden fotoğraflar... Böyle bir durumla karşılaştığınız oldu mu? Neler hissedersiniz böyle anlarda? 34

TRAVEL AND GOURMETS

Size çok iddialı gelecek ama yemek benim için nefes almak gibi. Yaptım mı olur. Söz konusu un ve hamursa gözüm kapalı yaparım. Öyle yakma, çöpe atma, tutturamama mümkün değil. Tek sorun tümünü aslında ölçü kullanmadan yapmam. Elimde tuttuğum tereyağının, unun kaç gram olduğunu az çok bilirim. Ama gel gelelim öyle az çok bilmekle kitap yazılmaz. Kitaplaşma sürecinde bu ciddi bir sıkıntı çünkü net ölçü vermelisiniz. Ölçülendirme insanlar rahat etsin diye en basit şekilde olmalı. Bu yüzden tüm kitaplarımda uluslararası ölçü olan “cup” ölçüsünü kullanmışımdır. İnsanlara cup’a denk düşen bir bardak hacmi verince rahat rahat yapıyorlar. Malum evlerde tartı hala yaygın değil. Bu kitap da bu şekilde bitti. Ancak içime bir türlü sinmedi. Un riskliydi, yemek gibi değildi; ya tutturamazlarsa dedim. Her malzemenin, her un çeşidinin kütle ağırlığı farklıydı. Hassas ölçü olmazsa hiç bilmeyenin kötü bir sürprizle karşılaşması ve tarifi tutturamama ihtimali vardı. Oturdum tamamını grama çevirdim. Gram ağırlığına çevirince bu sefer de hata olmuş olabilir diye tüm tarifleri terazide ölçerek tekrar yaptım. Yani bu kitaptaki her bir tarif tam üç kez yapılmış oldu. İtiraf edeyim, biraz kabus gibiydi :) Ama benim için ödülü büyük oldu. Şimdi hayatında hamur yoğurmamış insanlardan “Ekmek yaptım, börek açtım tarifleriniz aynen tutuyor, teşekkür ederiz.” diye mesajlar alıyorum. Çok mutluluk verici bir durum inanın.

TRAVEL AND GOURMETS

Dijital bir çağda, her şeye çok kolay ulaşılabilir bir dönemde neden “Un”u almalılar? Yemek tutkunlarına neler vaat ediyor? Çünkü içinde bilgi olan kitap hazinedir. Bu benim kitabım için değil emek verilen tüm kitaplar için geçerli. Söz uçar, internet kopar, bilgisayar çöker ama yazı kalır. Un bir rehber, sadece tarif kitabı değil. Un’daki tüm tarifler internete düşebilir, birileri kendi tarifi gibi de yazabilir. Bunu hep yaşıyoruz önemli olan orijinalini elinde tutmak. Ayrıca şunu unutmayın, internet kirli bilgiyle dolu. Kitaplar yazarı ne yazdıysa o, içine dışarıdan kirlilik gelemez. Sevdiğiniz, ilgiyle takip ettiğiniz hesapları sorsak? İyi hesapları her yıl sonunda köşemde yazarım. Internet yıldızlarım benim onlar. Birlikte mutfağa girip yemek yaparız, bu bir klasik oldu artık. bergüzar.erden, hamurundavar, senayskitchen, yudumerkli, nilumilu, sincapfirin, pin. art7, dokuzuncubulut ve daha birçok hesap tertemiz nitelikli. Unuttuklarım var biliyorum affola. Bu insanlar iyi bir şeyler için uğraşıyor ve fark edilmekte zorlanıyorlar. Instagram yalan dünya oldu, sahtekarlık aldı başını gidiyor ve para parayı nasıl çekiyorsa takipçi de takipçiyi çekiyor. O konulara girersek dergiyi bana ayırmak zorunda kalabilirsiniz :) Dünyadan severek takip ettiğim hesaplar genellikle yemek dünyasından değil. Blackjaguarwhitetiger, Ariele Alasko ve kelly Bove gibi hesaplar, yemekçilerden; local.milk ve thekitchenmccabe hesaplarını severek takip ediyorum, kişilikli hesaplar. TRAVEL AND GOURMETS

Bodrum Bodrum...

Müberra Bağcı Gezi Yazarı

www.egedentarifler.com egedentarifler 38

TRAVEL AND GOURMETS

NASIL ANLATSAM, NEREDEN BAŞLASAM? BODRUM BODRUM... BODRUM DEYINCE AKLIMA ORASI ILE BÜTÜNLEŞMIŞ ISIMLER GELIYOR. BODRUM AŞIĞI HALIKARNAS BALIKÇISI, BODRUM DOĞUMLU ŞAIR NEYZEN TEVFIK, ÜNLÜ DENIZCI TURGUT REIS, SANAT GÜNEŞI ZEKI MÜREN VE DAHA NICELERI... SONRA EĞLENCELI GECE HAYATI, YÜKSEK FIYATLARI ILE GAZETELERE HABER OLAN MEKANLARI. BEGONVILLI, BEYAZ BADANALI EVLERI, EĞLENCE HAYATI, BIRBIRINDEN GÜZEL PLAJLARI ILE TÜRKIYE’NIN ÜNLÜ TATIL BELDELERINDEN BODRUM’U BU KEZ DE BENDEN OKUYUN ISTEDIM. BEN HER NE KADAR YAZLIK BELDELERI SEZON DIŞI SAKIN HALLERI ILE SEVIYOR OLSAM DA TATILDE ROTAYI BODRUM’A ÇEVIRMEYI DÜŞÜNENLERE ÖNERILERIM OLACAK.

TRAVEL AND GOURMETS

NE YAPILIR?

BODRUM KALESI & SUALTI ARKEOLOJI MÜZESI Bodrum denince akla önce plajları ve gece hayatı gelse de tarih meraklılarına hitap edecek noktalar da var. Bodrum’un sembol yapısı diyebileceğimiz Bodrum Kalesi, oldukça geniş bir alana sahip. Bu yüzden içini gezmek birkaç saatinizi, hatta meraklı iseniz yarım gününüzü alabilir. Burada tarihe yolculuğa öyle dalıyorsunuz ki gezerken zaman su gibi akıp geçiyor. Kalenin hayranlık uyandıran bir mimarisi var. Bodrum Kalesi, M.S. 15. yy.da Rodos Şövalyeleri tarafından St. Peter adına inşa edilmiş olup bir yarımada üzerinde kurulmuş. Kalenin yapımında Halikarnas Mozole’sinin taşları kullanılmıştır. Kale içindeki kiliseye bir minare ilave edilerek Osmanlı döneminde cami haline getirilmiş. 19. yüzyıl sonunda Türk hamamı ile Osmanlı niteliği eklenmiş. Kalenin hapishane olarak kullanıldığı dönemden kalma zindanlar olup bunlar da müzeye dönüştürülmüş. Kalede Fransız, İngiliz, İtalyan, Alman kuleleri ile Yılanlı Kule olmak üzere toplam beş kule vardır. Burası sadece tarih meraklılarına değil fotoğraf meraklılarına da hitap ediyor. Kalenin burçlarından nefes kesici Bodrum manzarasını izlemek ve harika kareler yakalamak mümkün. Bodrum merkezde bulunan kalenin içerisinde bir de Sualtı Arkeoloji Müzesi yer alıyor. Ülkemizde örneği olmayan müze, dünyanın da önemli su altı arkeoloji müzelerinden biridir. Bodrum’da gezilecek popüler yerlerden birisidir. Bünyesinde on dört adet sergi salonu olup dünyanın en zengin Doğu Akdeniz Amphoraları koleksiyonuna sahiptir. Müzede su altı kazı ve araştırmalarından gelen eserlerin yanı sıra Bodrum ve çevresindeki kazı ve araştırmalardan ele geçen eserler de sergilenmektedir. Müzede amphoraların yanı sıra cam batığı, sikke ve mücevherat salonları da ilgi çekicidir. Kale ve müze yaz döneminde 08.30-18.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Giriş ücreti 30 TL olup müzekart geçerlidir.

TRAVEL AND GOURMETS

HALIKARNAS MOZOLESI Dünyanın yedi harikası olarak tanımlanan eserlerden biri olan anıt mezarın yapımı için dönemin en ünlü mimarları ve heykeltıraşları Halikarnassos’a çağrılmıştır. Bu görkemli yapı bölgede yaşanan büyük depremlerden birinden sonra yıkılmış ve Bodrum’a gelen St. Jean şövalyeleri bu anıtın taşlarını sökerek Bodrum Kalesi’nin yapımında kullanmışlardır. Anıtta yer alan heykeller ise yurt dışına kaçırılmış olup British Museum’da sergilenmektedir. Bugün müzeye dönüştürülen anıttan geriye ne yazık ki fazla bir şey kalmamış durumda.

BODRUM ANTIK TIYATRO Bodrum’un ortasındaki Göktepe Dağının güney eteklerindeki bu tiyatro, Anadolu’nun en eski tiyatrolarından biri. Günümüzde Bodrum’daki birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Etkinlikler dışında tiyatroyu gezmek de isterseniz 09.00-19.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.

ZEKI MÜREN MÜZESI Zeki Müren’in Bodrum’daki evi ölümünden sonra müze haline getirilmiş. İki katlı evin birinci katı gerçeğe uygun şekilde dekore edilmiş, ikinci katı ise müzeye dönüştürülmüştür. Burada sanatçıya ait giysiler, kostümler, ödülleri ve daha birçok kişisel eşya sergilenmektedir. Ayrıca müzeyi gezerken size Zeki Müren şarkıları da eşlik ediyor. Müze yaz döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında açık, giriş ücreti 5 TL olup müzekart geçerli. TRAVEL AND GOURMETS

MARINA YACHT CLUB Bodrum merkezde bulunan marina, Bodrum Kalesi manzarasına da sahip. Marina Yacht Club, nezih restoran ve barları, her gün devam eden canlı müzik performansı ile hem yemek-alışveriş hem de gezmek için iyi bir seçenek olabilir.

BARLAR SOKAĞI Burada çok belli başlı noktaları saymış olmakla birlikte Bodrum’da daha gezilecek görülecek çok yer var. Her ne kadar eski halini bilenler “Çok bozuldu, kaliteli mekanlar kalmadı.” deseler de Barlar Sokağı’na uğramadan olmaz. Burada sadece barlar değil, sağlı sollu pek çok dükkan, cafe ve restoran bulunuyor. Asıl hareketli zamanı gece olsa da gündüz de dolaşabilirsiniz.

GÜMÜŞLÜK Ünlü Myndos antik kentinin bulunduğu bu şirin belde mutlaka Bodrum’da görmeniz gereken yerlerden. Bodrum merkeze uzaklığı yaklaşık 20 km olan Gümüşlük merkezdeki hareketlilikten farklı olarak küçük ve huzur veren bir yer. Gümüşlük’te denizden yürüyerek Tavşan Adasına çıkmanız mümkün. Sahil boyunca çok güzel balık lokantaları var, buralarda ayrıca yöreye özgü meze çeşitlerinin de tadına bakılabilir. Fiyatlar biraz yüksek olmakla birlikte ortamı oldukça hoş. Denize girmenin yanı sıra Gümüşlük sokaklarından dolaşarak mavi beyaz ve begonvilli evlerin fotoğraflarını çekebilir, sanat atölyelerini gezebilirsiniz.

TURGUTREIS Burada bütün beldelerini sayma imkanımız yok ama aslında Bodrum’un neredeyse her noktası size ayrı bir deneyim sunuyor. Turgutreis denizi çok güzel olmasa da doğal güzelliği, pazarı, alışveriş yapabileceğiniz, açık havada sinema keyfi yaşayabileceğiniz marinası ile uğranabilecek noktalardan. Ayrıca Turgutreis’de tekne turu ve dalış için çeşitli imkanlar da mevcut.

YALIKAVAK Yalıkavak meşhur yel değirmenleri, marinası, harika gün batımına sahip manzarası ile turistlerin ilgisini çekecek bir başka nokta. Eski ve terk edilmiş bir köy olan Sandima, eşsiz bir manzaraya sahip Geriş köyü Yalıkavak’ta gezebileceğiniz yerler arasında. 46

TRAVEL AND GOURMETS

PLAJLAR

Denize girmek için Bodrum’da çok fazla seçenek olsa da benim en sevdiğim yerlerden biri Akyarlar tarafı. Deniz oldukça temiz, rengi harika, dalgasız ve su sıcaklığı ideal. Akyarlar’da özellikle Meteor Koyu ince kumu ve sakin denizi ile tercih edilen bir plaj. Bu bölge için bir başka önerim Karaincir plajı olacak. Deniz suyu biraz soğuk olmakla birlikte çok temiz ve berrak. Buradaki tesislerde bangır bangır müzikler ve kalabalık da yok. Yine aynı bölgede Ortakent-Yahşi’deki plajlar da deniz keyfi için ideal. Bağla ve Kargı koyları aklınızda olsun. Bodrum’un güney kısmında durum böyle iken kuzey tarafında denize girmek isterseniz sakinlik arayanlara Yalıkavak, kalabalık ve ortam peşinde olanlara ise Türkbükü plajları cazip gelebilir. Daha sakin hatta keşfedilmemiş yer arayanlara ise Gümüşlük tarafındaki Peksimet koyunu önerelim.

DOĞA ETKINLIKLERI

Tarihi yerleri, müzeleri gezmek ya da denize girmek dışında bir şeyler yapmak istiyorum diyenlere ise günlük tekne turlarını önerebiliriz. Karaada, Meteor Çukuru, Akvaryum, Tavşan Burnu, Poyraz gibi koylara uğrayan tur seçeneklerini değerlendirebilir ya da tekne kiralayarak kendi gitmek istediğiniz koylara yönelebilirsiniz. Bunun dışında dalışla ilgilenenler için dalış turları da var. Kitesurf ve windsurf için de Bodrum’da uygun alanlar ve kurslar mevcut. Trekking sevenler için de Karya yolunun son etapları iyi bir rota olabilir. TRAVEL AND GOURMETS

NE/NEREDE YENİR?

Bodrum’da Ege mutfağına has zeytinyağlı ve meze çeşitlerinin yanı sıra balık ve diğer deniz ürünleri yenmesi gerekenlerin başında geliyor. Bununla birlikte turistik bir yer olması dolayısıyla Bodrum’da her zevke uygun çeşitlilikte mekan bulmak mümkün.

LA PASION La Pasion 2008’den beri Bodrum merkezde hizmet veren bir İspanyol restoranı. Çok şık ve huzur verici bir bahçesi var, adım attığınız anda bu bahçe ve hoş müzikler sizi büyülüyor. Daha sonra ise Şef Neco’nun elinden çıkan yemeklerin lezzeti ile kendinizden geçiyorsunuz. Ben buradaki tadımıma soğuk domates çorbası (gazpacho) ile başladım. Ardından rokfor, fıstık ve kuş üzümü ile doldurulmuş erik (ciruleas rellenas) ve yengeç etli közlenmiş kırmızı biber dolması (pimientos rellenos con cangrejo) denedim enfesti. Ceviz, sarımsak ve havyarlı somon tartar (salmon tartar con salsa eneldo) deniz ürünleri sevenler için müthiş. Taze otlarla doldurulmuş midye pane (mejillones relleneos fritos) ve bademli karides de (gambas al ajillo y almendras) mutlaka denenmeli. Bu saydıklarım dışında tabii ki burada yenmesi gerekenlerin başında tapas ve paella çeşitleri geliyor. Tatlı olarak ise karamelize şeker kaplı Katalan kremi (Crema Catalana) çok hafifti.

SÜNGER PIZZA Bodrum merkezde bulunan Sünger Pizza adından da anlaşılacağı gibi farklı çeşitte pizzaları ile meşhur olan mekan. Deniz ürünlü pizzası denenmeli. Bunun yanı sıra balık çorbası ve çökertme kebabı da tercih edilen lezzetlerinden.

NOKTA RESTORAN Bodrum’un sebzeli döneri meşhur. Etin yanı sıra dönerde patates, havuç, biber, domates gibi sebzeler de var. Bunu yapan pek çok yer olmakla birlikte Nokta restoran bir adım daha ön planda. 50

TRAVEL AND GOURMETS

SAKALLI RESTORAN-ALI DOKSAN Bodrum merkezde yer alan epeyce eski bir esnaf lokantası. Öğle saatlerinde mevsime uygun sebzelerden hazırlanan çeşitli yemekleri bulunuyor. Akşam sadece çorba ve köfte sunuluyor. Sabah saatlerinde ise kelle paça çorbası servisleri var. Merkezdeyseniz ve sulu yemek arıyorsanız tercih edilebilir.

KISMET LOKANTASI Konacık’ta bulunan Kısmet, öğle yemeği için tercih edilebilecek bir esnaf lokantası. Zeytinyağlı ve ot yemekleri çok seviliyor. Yemek çeşitleri mevsime ve günlere göre değişiyor.

SAKIZ ANA Ortakent’te yer alan Sakız Ana ev yemeği arayışında olanlar için önereceğimiz bir başka yer. Sadece öğle servisi olan mekanın sarma ve dolmaları ile sütlü kadayıfı meşhur.

TEL DOLAP Mekanın Gümüşlük’ü tepeden görebileceğiniz enfes bir manzarası var. Yemeklerden çok, hoş müzikleri ve ambiyansı için tercih edilen bir yer. Kahvaltı servisi de olmakla birlikte daha çok akşam yemeği için gidilen mekanda gün batımı muhteşem görünüyor. Meze çeşitleri, yaprak ciğer ve Rum böreği sevilen lezzetlerinden bazıları. Ana yemekte ise et ağırlıklı bir menüsü var.

ALI RIZA’NIN YERI Gümüşlük sahilde pek çok balık restoranı bulunuyor. Buradaki mekanlar harika gün batımı, begonviller ve su kabaklarından lambalarla süslenmiş masaları ile harika bir atmosfere sahip. Bunlardan biri olan Ali Rıza’nın Yeri Gümüşlük’ün en eski restoranlarından. Zengin meze çeşitleri ve taze balıkları ortamın güzelliği ile birleşince keyifli vakit geçirmemek imkansız.

MIMOZA Gümüşlük sahilindeki bir başka ön plana çıkan balık restoranı Mimoza. Yine manzara ve ambiyansı ve tabii ki yüksek fiyatları ile kendisinden söz ettiren bir yer. Sezonda çok kalabalık olduğundan mutlaka rezervasyonla gitmeli. TRAVEL AND GOURMETS

LIMON Tel Dolap kadar tepede olmasa da yine Gümüşlük manzarasını izleyebileceğiniz harika bir mekan. Şirin bir bahçe dekorasyonuna sahip. Kahvaltı servisi de olmakla birlikte daha çok gün batımına yakın saatlerde tercih ediliyor. Limon kebabı, mantısı, mercimek köftesi, limonatası, limonlu parfesi öne çıkan lezzetlerden.

SOĞAN SARIMSAK Gümüşlük’te bulunan butik bir restoran. Vedat Milör’ün tavsiyesinden sonra epey ilgi gören bir yer. İmambayıldısı, soğan böreği, kabak çiçeği dolması, humusu öne çıkan tatları.

BITEZ MANTICISI Farklı tatlar için kıtır mantı ya da cevizli mantı denenebilir. Mekanda ayrıca gözleme ve çibörek çeşitleri de bulunuyor.

PARPALI Yalıkavak’ta yemyeşil bir alanda bulunan mekan Karadeniz lezzetleri sunuyor. Kahvaltının yanı sıra hamsili ve kara lahanalı lezzetleri ile akşam yemeği için de tercih edilebilecek bir restoran.

HAVVA ANA Yalıkavak’ta bulunan mekan, popüler bir kahvaltı noktası. Yeşillikler içindeki bahçesinde köy kahvaltısı ile güne keyifli başlamak mümkün. Özellikle kabaklı böreği ve ev yapımı reçelleri çok seviliyor.

KAVAKLI KÖFTECI Köfte ve piyazı ile ünlü olan mekana ilgi büyük. Bu köfteyi tatmak için adalardan bile geliyorlarmış. Kavaklı Köfteci Yalıkavak’ta. Burada saydıklarımız dışında Yalıkavak’ta Hayat, Gündoğan’da Terzi Mustafa’nın Yeri diğer önereceğimiz mekanlar. 54

TRAVEL AND GOURMETS

YUNUSLAR KARADENIZ PASTANESI Bodrum merkezde yer alan pastanenin göz alıcı bir vitrini var, tatlı yemeyecek olsanız bile gözünüz kayıyor. Pasta, sütlü-meyveli tatlılar, tart çeşitleri, cheesecakeler ne ararsanız var. Sadece tatlıları değil poğaça ve börek çeşitleri de sevilen lezzetleri arasında.

GELATO PIOPPO DONDURMA Gelato pioppo bir İtalyan dondurmacısı. Yalıkavak marinada yer alan küçük bir yer. Dondurmalarda aroma yerine meyve özleri kullanılıyor. Bodrum mandalinalı, bitter çikolatalı, orman meyveli, kazandibili, tiramisulu ve likörlü dondurmaları çok sevilenlerden. Az sayıda da olsa tatlı ve kahve çeşidi de bulunuyor. Mekanın İstanbul’da da bir şubesi var.

BITEZ DONDURMACISI Şimdi pek çok şubesi bulunan ve ünlülerin ziyaretlerinden sonra iyice gösterilen ilginin arttığı Bitez Dondurmacısı yaklaşık on yıl kadar önce Bitez’te küçük bir yerdi. İçimden keşke öyle de kalsaydı demek geçiyor. Ben şubelerinde Bitez’deki lezzeti bulamadım. Aroma olmayan meyvenin kendisinin kullanıldığı dondurmaları çok lezzetli. Karadutlu, mandalinalı, konyaklı, tahinli ve daha birçok çeşit arasında kararsız kalmak garanti.

TRAVEL AND GOURMETS

NEREDEN/NE ALINIR?

Turistik bir yer olması dolayısıyla merkezdeki çarşısından tutun sahillerindeki tezgahlara kadar Bodrum’un her köşesinde bir şeyler satılmakta. Tezgahlardan takı, magnet, Bodrum’u temsil eden yel değirmenlerinden yapılmış objeler ve sünger almak mümkün. Ayrıca el yapımı sandaletleri de bir o kadar meşhur. Bunlar dışında pazar gezmeyi seven biriyseniz neredeyse her gün bir ilçede pazar kuruluyor. Buralarda taze meyve sebze, peynir çeşitlerinin yanı sıra giysi de satılıyor. Pazartesi günü Güvercinlik, salı günü Bodrum merkez, çarşamba Gümüşlük ve Ortakent, perşembe Yalıkavak, cuma Bitez, cumartesi Turgutreis, pazar günü de Gümbet pazarı kuruluyor. Marinalar da yine alışveriş ve vakit geçirmek için bir seçenek olabilir. Bodrum merkezdeki, Yalıkavak ve Turgutreis’deki marinaları gezebilirsiniz. İlle de avm diyorsanız Oasis, Avenue Bodrum ve Midtown sizi bekliyor.

TRAVEL AND GOURMETS

NEREDE KALINIR?

Bodrum’da çok fazla konaklama seçeneği mevcut. Tatilinizi geçirmek istediğiniz bölgeye göre tercihinizi yapabilirsiniz ya da niyetiniz her yerini gezmekse daha orta noktada bir konumda kalabilirsiniz. Aksi takdirde bir ucundan diğer ucuna gitmek vakit alıcı olacaktır. Tahmin edebileceğiniz gibi yazın epeyce trafik yoğunluğu da oluyor. Kendi deneyimimden bahsedecek olursam ben son gidişimde Salmakis Otel’de konakladım. Bardakçı Koyunda yer alan otelin konumu ve manzarası şahane. Hemen önünden kalkan motor taksilerle Bodrum merkeze gitmek hem kolay hem keyifli. Geniş bir alanı ve keyifli bir bahçesi var. Geçen sezondaki yemeklerinden çok memnun kalmadım, çeşit fazla ama lezzet yok, o konuda bir iyileştirmeye giderlerse güzel olur.

TRAVEL AND GOURMETS

Mykonos’tan aşağı, Santorini’den yukarı

PAROS ADASI

Buse Ünal Gezi Yazarı

unalbuse91@hotmail.com outtolunchbebacksoon 60

TRAVEL AND GOURMETS

SAKIZ-PAROS SEFERI BAŞLADI, DUYDUK DUYMADIK DEMEYIN. SÖZÜMÜZ MECLISTEN DIŞARI FALAN DEĞIL, SEVGILI İSTANBULLULAR YA GITMEYIN YA DA DEĞIŞTIRMEYIN. Kyklad Adalarının hikayesini ilk duyduğum anda, Santorini’nin keskin bir yolunda, bir eşeğin sırtındaydım aslında. “Kyklad adaları devlerin savaşında yaratıldı, Ege Denizi’ne düşen ve parçalara ayrılan dev, Kyklad adalarını yarattı.” demişti yolun başındaki teni koyulaşmış, gür bıyıkları ile bana memleketi; ama en çok da dedemi anımsatan amca. O günden sonra hep bu hikayeye inanmayı seçti gönlüm. Gönül insanıydım. Kykladlar devlerin savaşında yaratılmıştı. Ege denizine yüksekten düşen ve parçalanan o dev kayalıklara dönüşünce, Kyklad adalarını yaratmıştı. Bu sebepten, olur olmadık dağılmıştı karalar. Bu sebepten, olur olmadık konumlanmıştı insanlar ve belki de bu sebepten, olur olmadık yaşanmıştı hayatlar. Kyklad Adalarının karamıza uzak, suyumuzun ortasında konumlanan adası Paros. Antik dünya mermerlerinin başkenti. Mykonos’tan az aşağıda, Santorini’den az yukarıda, Naksos’tan az kıyıda, canını sevdiğim Ege Denizinin tam da ortasında. Devlerin savaşında yaratılmış bir ada.

TRAVEL AND GOURMETS

Gemi Parikia Limanına yanaşacak önce. Uzaktan gördüğünüz beyaz badanalı mavi detaylı evler “Oh be geldik!” dedirtecek size. Acele etmeye lüzum görmeyeceksiniz. Limanda gelen geçene bakarken bir soğuk frappe içeceksiniz. “Boro Na Eho Ena Frappe” diyecek muhabbeti “Efharisto Poli” ile bitireceksiniz. Parikia’daki yel değirmeni size Mykonos’u anımsatacak. Yolunuzu hac rotasında yer alan Panagia Ekatontapiliani’ye, nam-ı diğer yüz kapılı Bizans kilisesine döndürecek, az yukarıdaki 13. yüzyıldan kalma kaleye uğrayacak, hadi benden bu kadar deyip Parikia’ya bir selam verip Naousa yoluna düşeceksiniz. Şehrin en bilindik yeri Naousa. Araba kiralamadıysanız Parikia’dan bindiğiniz otobüs yarım saat içinde ulaştıracak sizi Naousa’ya. İnci gibi dizilmiş evler karşılayacak sizi. Kumsala yayılmış o nezih barlardan birinde belki bir kokteyl içeceksiniz; ama huyum kurumasın ben yine bir retsina içerdim. Butik mağazalara dalıp çıkacaksınız, her köşe başında bir kare çekmeye çalışacaksınız. Sabah olunca ya Golden Beach’e geçip sörf yapanları izleyeceksiniz ya da cesur çıkıp onlara katılacaksınız. Etraf paralialardan (Yunanca plaj) geçilmeyecek; ancak Naousa’dan az açıkta kalan Monastri’ye botla geçip suya bir dalıp çıkacaksınız. Ben adada dört döneceğim derseniz de balıkçı köyü Aliki’ye, dağ köyü Lefkes’e de mutlaka uğrayacaksınız. Paros sizi yorduysa hiç uzaklara gitmeye kalkışmadan adanın hemen karşısındaki AntiParos’a yol alacaksınız. Zaman durmuş gibi olacak. Her şey geçmişte asılı kalmış gibi, az dinlenip keyfinize bakacaksınız. Sommelier’nin gezi yazısı şarapsız bitmez, muhakkak Moraitis bağlarına uğrayacaksınız. Meltemi adında bir rose’leri var ki damağı bilmem ama gönüllerde adı ile baş tacı olacak, şaşıracaksınız. Imiglykos Moraitis adını verdikleri (Paros’un geleneksel şarabı-yerel üzümler Mandilaria ve Monemvassia kullanılarak yapılır.) kırmızı şaraplarını da yedi gün boyunca güneşin altında kuruttukları üzümlerinden yapıyorlar, eş dost sorarsa anlatırsınız. 64

TRAVEL AND GOURMETS

Velhasıl kelam yine yaz geldi şanslı Ege insanım. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Saçınızda tuzunuz, sofranızda ouzo’nuz, dudaklarınızda gülümsemeniz bol olsun. Yıllar onca Mikanos’ta eski bir dost Danos’un da dediği gibi, aynı denizi paylaşan insanların; huyları, suları, hayatları da aynı olur. ÜÇ BEŞ KILIT KELIME: • Parikia • Naousa • Panagia Ekatontapiliani • Golden Beach • Monastri Beach • Aliki • Lefkes • Moraitis BILETLER IÇIN: Aferry

Bir de Efharisto Poli…

TRAVEL AND GOURMETS

CAZ FESTİVALLERİNE YEPYENİ BİR SOLUK GELİYOR; BOZCAADA CAZ FESTİVALİ / 28-29-30 Temmuz 2017

Farklı jenerasyonlardan müzisyenleri dinleyiciyle buluşturacak olan Bozcaada Caz Festivali, funk, pop, etnik, balkan, fusion ve özgür caz gibi türleri içeren geniş bir programa sahip. Kabak & PAVLİ BOZCAADA Lin, allaturca music ve Pavli Bozcaada işbirliği ile düzenlenecek Bu yıl ilki düzenlenen, ancak bundan sonraki yıllarda geleneksel- festival 28-29-30 Temmuz tarihlerinde Pavli Bozcaada’da gerleşerek uzun soluklu bir festival olma yolunda ilerleyecek yepyeni çekleşecek. bir festival ile tanışıyoruz: Bozcaada Caz Festivali. Önder Focan & Şallıel Bros. ‘Funkbook’, Jülide Özçelik, Çağrı SerDenizin, rüzgarın ve ormanın sesleri Pavli Bozcaada’da iyi müzikle tel, Elif Çağlar 4tet, Ediz Hafızoğlu “Nazdrave” feat.Ülkü Aybala bir araya geliyor. Pavli Çamlığı’nda yaşayan ve nadiren ağaçların Sunat , MadenÖktemErsönmez, Lara Di Lara, Selen Gülün Trio, arasında beliren caz sakinleri 28-29-30 Temmuz’da Bozcaada’yı Nilüfer Verdi’ Latin Brazil Ensemble’, Şenova Ülker Quartet feat. ilk Caz Festivali ile tanıştıracak. Meltem Ege, Suzin Akalan, Lycian Herbs feat. Korhan Futacı, Ediz Hafızoğlu, Çağlayan Yıldız, Holler my Dear, Songs From a Breeze Bozcaada’nın kendine has doğasının da eşlik ettiği Bozcaada Caz ve Sebastian Studnitzky festivalde sahne alacak olan isimler. Festivali, bugüne kadar ülkemizde gerçekleşen birçok caz festivalinden farklı olarak ilk defa açık hava tipi müzik festivali konsep- Tüm programı ve festival detaylarını; Bozcaada Caz Festivali tini caz müziği ile buluşturuyor. Festivalde; ikisi canlı biri lounge hesaplarından takip edebilirsiniz. Üç gün sürecek festivalin alanı olmak üzere üç ayrı müzik alanı bulunacak. biletleri www.biletix.com üzerinden satışta!

TRAVEL AND GOURMETS

Kenan Yıldırım Gezi Yazarı

gezmelerdeyim.com gezmelerdeyim

VIETNAM’DA GÖRÜLMESI GEREKEN EN GÜZEL 7 YER

Bu ülkeyi ne denli sevdiğimi ve adım adım gezdiğimi, dilim döndüğünce anlatmıştım. Şimdi de “Vietnam’da Görülmesi Gereken En güzel 7 Yer” yazısıyla biraz daha detaylandıracağım gezip gördüğüm yerleri. Vietnam yolculuğumu Kamboçya sınırından girip Ho Chi Minh şehriyle başlayarak; toplamda bir ay süren yolculukla Hanoi’de sonlandırmıştım. Bu güzel ülke pek çok kişiye hitap edecek kapasiteye sahip. Dikkat ederseniz; şehir yaşantısından, doğaya hatta kültürel zenginliği barındıran yerlere kadar seçenekler mevcut. Siz de Vietnam seyahatiniz öncesi bu listeye göz atıp notlarınızı alabilirsiniz.

TRAVEL AND GOURMETS

Ho Chi Minh City

İlk adım attığım şehir olduğu için midir bilinmez ama çok sevmiştim burayı. Gece hayatı, gezilip görülecek yerleri ve kültürüyle aklınızdan çıkmayacağı kesin. Şehir, tam anlamıyla “kalabalık şehir” kıvamında. Yoğun araç ve motosiklet trafiği sizi bir anda şaşkına çevirebilir. Buna bir de gökdelenler eklenince; “Ben nereye geldim?” diye sorabilirsiniz. Size önerim tadını çıkarın. Bu şehir, zamanında Fransızların sömürgesi altındaymış. Etrafta Fransız izlerini görmeniz, benzer kafelere rastlamanız olası. Öyle ki ülkenin mutfağına bile etki ederek ekmek arası bagetlerin şehri olmuş Ho Chi Minh City. Güneydoğu Asya’da ekmek arası bulabileceğiniz ender yerlerden biri ve bu dediklerimi ülkenin kuzeyine çıktıkça çok daha iyi anlayacaksınız. Size önerim; şehrin biraz dışına çıkıp yerel halkın bulunduğu yerlerde zaman geçirmeniz. Gerçekten merkeze göre bambaşka bir sosyal çevre var. Fiyatlar da ciddi anlamda fark gösteriyor.

TRAVEL AND GOURMETS

Mekong Delta

Ho Chi Minh City’den alacağınız tur ile Mekong Delta’yı ziyaret edebilirsiniz ancak benim önerim; bir gece Mekong Delta’da kalıp muazzam görüntüler yakalamak için sabahın ilk ışıklarıyla tekne turuna çıkmanız olacaktır. Sonraki yazılarda değineceğim ama Mekong Delta turu biraz zahmetli olabiliyor. Şöyle ki; ilk etapta araçla uzun bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Sonrasında botlarla bu güzel deltayı gezip etrafta bulunan mekanları ziyaret edebiliyorsunuz. Hindistan cevizi şekeri imalathaneleri, pirinç yufkası ve mamulleri imal eden köylü kadınları, yüzen marketleri ve yerel insanların yaptıkları mini tiyatroları izleyebilirsiniz. Tur ve çevre gerçekten etkileyici. Vietnam’a gelip Mekong Delta’yı görmeden geçmeyin.

TRAVEL AND GOURMETS

Da Lat

Gerek sosyal medyada gerekse sayfamda yazarken büyük bir sevgiyle bahsettiğim yer burası. Öyle güzel ki; dağların arasında serin mi serin bir doğa harikası. Aynı zamanda Vietnam’ın çiçek ve meyve deposu olarak da adlandırılıyor. Çok sayıda meyve ve çiçek üreticisi de burada yer alıyor. Hava şartları itibariyle buna oldukça yatkın ve ülkenin geri kalanında klima kullanmadan duramazken, burada battaniye ile uyuyorsunuz. Şehir merkezinde de güzel kafeler ve restoranlar var. Size tavsiyem; motor kiralayarak Da Lat turu yapabilirsiniz ya da firmalarla görüşüp turlara dahil olma seçeneğiniz var. Ben turlara dahil olma seçeneğini tercih ederdim çünkü şelale v.b gibi engebeli yerlere giderken tehlikeli yollardan geçiyorsunuz. Sıkça karşılaşılan durumlardan biri de motor kazaları ve araçlar da bu konuda biraz duyarsız. Pazarlığınızı yapıp turlara dahil olmanızı ve gün boyu bu güzel şehri keşfetmenizi öneririm.

TRAVEL AND GOURMETS

Da Nang

Birazdan bahsedeceğim ve “Vietnam’da Görülmesi Gereken En güzel 7 Yer” listesinde bulunan Hoi An’a 30 kilometre mesafede. Işıl ışıl bir yer burası. Özellikle hafta sonları Dragon Köprüsü aydınlatılıyor ve renk karnavalını yaşıyorsunuz. Turistlerin uğrak yerlerinden burası da.

TRAVEL AND GOURMETS

Hoi An

Thu Bon Nehri üzerine kurulmuş bu şehir günün her saatinde ayrı bir havaya bürünüyor. Baştan söyleyeyim turistik bir şehir ve benim gibi bayrama ya da özel güne denk getirirseniz metrobüs sıkışıklığında bir akşam pazarı vaat ediyor. Sabahın ilk ışıklarıyla şehirde yürüyüşe çıkıp fotoğraf çekebilirsiniz. Sahil boyunca yürüyüp ulaşabileceğiniz sabah pazarı da kesinlikle görülmesi gereken yerlerden. Hem kahvaltı yapıp hem de lokal insanların fotoğraflarını çekebilir aynı zamanda da lezzetli meyvelerden alabilirsiniz. Özellikle akşam saatlerinde bambaşka bir havaya bürünüyor Hoi An. Renkli sokakları, yol üstünde kurulan pazarları ve birbirinden güzel kafeleriyle birkaç gün ayırmayı hak ediyor. Yürürken de göreceksiniz ki birçok yerde renkli fenerler asılı ve çok güzel bir manzara oluşuyor. Gece tekne turları oluyor ve yeni evli çiftler burada fotoğraf çekimlerine geliyor. Özellikle gece yüzen fenerlerle kaplı nehri kaçırmamanızı öneririm.

TRAVEL AND GOURMETS

Ha Long Bay “Vietnam’da Görülmesi Gereken En güzel 7 Yer” listesinin güzide yerlerinden biri de Ha Long Bay. Bu şirin körfez, turistlerin uğrak noktası olduğu gibi 1994 yılında da “Dünya Mirası Listesi”ne girmeye hak kazanmış. Burada yapacağınız tekne turu da unutamadığınız anlar listesine girecektir.

TRAVEL AND GOURMETS

Sa Pa

Burası da Vietnam’ın en kuzey noktalarından birinde yer alıyor ve yazının başında bahsettiğim Da Lat’a alternatif gibi düşünebilirsiniz. Alabildiğince yeşil ve bol yürüyüş rotası olan bir yer. Genelde yağmurlu oluyor ve hava da diğer bölgelere göre oldukça soğuk. Ülkenin en yüksek dağı burada bulunuyor ve doğa yürüyüşleri için ideal yerlerden. Burayı ziyaret edenler genelde doğa yürüyüşü turlarına katılıyor. Ufak gruplarl a ya da size özel doğa yürüyüşlerine katılabilir; güzel kareler yakalayabilirsiniz. 84

TRAVEL AND GOURMETS

MEKANGEZGİNLERİ KUZİNA FOÇA

Yaklaşık bir buçuk yıl önce Eski Foça’da hizmet vermeye başlayan Kuzina Foça; Ege ve Akdeniz mutfağının güzelliklerini sunuyor. Sahipleri İstanbul’un karmaşasından Ege’ye gelmiş iki tatlı kadın: Gamze Çiçek ve Deniz Barın. Bu küçük ama sevimli mekana kadın eli değdiği her halinden belli. Kuzina Foça haftanın her günü açık. Servisleri sabah 08.00’da kahvaltı ile başlıyor. Öğlen 12.30-14.00 arası öğle yemeğinde açık büfe zeytinyağlı çeşitleri bulmak mümkün. Ayrıca öğlen sulu yemek çeşitlerinden oluşan ve her gün değişen bir menüleri de var. Akşam ise açık büfe meyhane konseptinde kışın 22.00 yazın ise 24.00’a kadar hizmet veriyor. Zeytinyağlı büfeleri mevsime göre değişiyor. Bunun dışında sabit olarak menülerinde yer alanlar da zengin bir çeşitlilikte: Kendi yaptıkları mantı, hamburger, makarna ve pizza çeşitlerinin yanı sıra, yaprak ciğer ve çökertme de mevcut. Benim tattıklarıma gelince; pazı borani, bezelye fava, deniz fasulyeli ahtapot, istifno otlu kabak, ada böreği, yoğurtlu barbun. Hepsi birbirinden nefis ve yaratıcı lezzetlerdi. Tatlı olarak ise tiramisu, sakızlı muhallebi veya ev yapımı vişne reçelli süzme yoğurt çok hafif seçenekler. Eski Foça’ya yolunuz düştüğünde ev sıcaklığını hissedeceğiniz Kuzina Foça’ya mutlaka uğrayın. MÜBERRA BAĞCI egedentarifler 86

TRAVEL AND GOURMETS

İZMİR

URLA KÖYCE

Urla’da doğayla iç içe olduğunuz, sessiz ve keyifli bir mekan arıyorsanız Urla Köyce tam size göre. Doğal ürünleri, güler yüzlü ve ilgili personeli, harika lezzetleri ve eşsiz ortamıyla hem sizin hem de çocuğunuzun rahat edebileceği huzurlu bir mekan. İster kahvaltı, ister öğlen, isterseniz de akşam yemeği tercih edebilirsiniz; lezzetlerin kalitesi tartışılmaz. Şaraplarını da mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Bu arada mekanın hemen yan tarafında bulunan butik bir oteli de mevcut. Dilerseniz konaklayabilir, hafta sonunun tadını bu harika yerde keyifle çıkartabilirsiniz. FATMA DAMYAN fatma_damyan

KONYA SEFASI Konya Sefası yöresel lezzet peşinde koşanlar için ideal bir mekan. Etler, hamur işleri ve dehası... Ahmet Bey Forum Bornova’da açtığı ve özenle ilgilendiği mekanında, Konyalı ustaları ile hizmet veriyor. Hamurunun reçetesine hiçbir zaman ulaşamadığımız; incecik, çıtır çıtır etli ekmeği mutlaka denemelisiniz. Favoriler arasında olan bamya çorbası ve fırın kebap da olabildiğince lezzetli. Misafirperverlikte sınır tanımayan bu işletmeye gittiğinizde, kapanışı odun ateşinde pişmiş el açması katmer ile yapmayı unutmayın. SELCEN ŞENOCAK lezzetinsenocagi TRAVEL AND GOURMETS

MEKANGEZGİNLERİ EGEFIRIN

İZMİR

Eğer Karşıyakalı iseniz sabah kahvaltısı için çok uzağa gitmenize gerek yok. İşte size yürüyüş mesafesinde son derece naif, bir o kadar da iddialı bir mekân. Egefırın Karşıyaka’da kahvaltılıkların tamamı doğal ürünlerle hazırlanıyor ve kahvaltılıkların seçimindeki titizlik masaya oturduğunuz anda kendini hissettiriyor. Kahvaltı dışında boyoz, açma, poğaça, gevrek, ekmek, kek, kurabiye çeşitleri ve çok özel cheesecakeleri ile oldukça iddialılar. Cheesecakelerini kendileri hazırlıyor. Yani son yıllarda moda haline gelen toplu üretim yapıp donmuş halde dağıtım yapan tedarikçilerden almıyorlar. Ege’ye özgü, İtalyanların ricottasını bile aratmayan Ege loru kullandıkları için cheesecakelerini, “Lorkek” olarak adlandırmayı tercih ediyorlar. Lorkek’in lavantalısı ve melisalısını çok beğendik. Egefırın’ın iki tane de olmazsa olmazı var, biri sağlık; sundukları ürünler tamamen doğal ve hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretiliyor. Diğeri sanat; Egefırın özellikle kadın sanatçıları destekliyor. Mekânın bir bölümü tam bir zaman tüneli gibi belirli dönemleri yansıtan küçük bir resim galerisini andırıyor. Egefırın’ın Karşıyaka’dan başka Mavişehir, Bostanlı ve Alsancak şubeleri de var. SİBEL BERKEM MUHTAR pembekekik 88

TRAVEL AND GOURMETS

ANTIOCHIA RESTAURANT

Lezzetleri orijinal hallerine göre taze taze hazırlamak için Antakya’dan getirtiyorlar. Restoranda en beğendiklerim zahter salatası, tepsi kebabı ve kıtık kabak tatlısı oldu. Farklı olarak tavuk kebabı deneyebilirsiniz. SEVİLAY UÇAK sevilay_ucak_lokumpilavi

ANTAP BAKLAVA

Antap Baklava gerçek Gaziantep baklavasını İzmir’de; tüm malzemelerini Gaziantep’ten getirerek, kendi imalathanelerinde ve Antepli ustaların maharetli ellerinde hazırlanan özel tatlıları yiyebileceğiniz Karşıyaka’da bir kaç ay önce açılmış bir tatlı mekanı. Her şeyin doğal kullanılması lezzette gerçek bir fark yaratmış. Fıstık, sarma, çikolatalı baklava, havuç dilimi ve baklava öne çıkan lezzetleri. Keçi sütünden, doğal meyveler kullanarak hazırladıkları dondurmalar, baklava içeceği, tatlı çeşitleri ile bu yazın favori mekanlarından. SİBEL DURAN lezzetdansi

SACK NO:25 Sack No:25; dünya genelinde on altı farklı çiftlikten gelen kahve çekirdeklerini farklı aromalardaki özel kahvelere dönüştüren, ilginç hikayesi ile dikkat çeken, İzmir Alsancak Kordon’da hizmet veren bir kahve dükkanı. Üçüncü nesil demleme yöntemleri olan V60, Spyon, Chemex, Cold Brew ve Aeropress gibi seçeneklerin hepsi bulunuyor. Kahvenizi yudumlarken yanında lezzetli tatlılar yiyebileceğiniz gibi, özel lezzetlerden oluşan kahvaltısı da denenmeye değer. Farklı atmosferi, mis gibi deniz havası, cıvıl cıvıl bir Kordon eşliğinde, evcil hayvanların da alındığı Sack No:25 bu yazın favori mekanlarından. OYA GENÇ izmirdenlezzetler TRAVEL AND GOURMETS

e l i s i n a r a Ahmet K LEZZETNOKTALARI

yiyelimguzelleselim

FİRA BURGER

Mano Burger efsanesini bilmeyen yoktur İstanbul’da. Bizim üniversite yıllarımız onun Ottoman Burger’i ile geçti diyebilirim. Sonrasında piyasada kaybolsa da Mano, Caddebostan şubesi yeni adı Fira ile yoluna devam ediyor. Hem de aynı efsane menüyle. Ottoman Burger (patlıcan beğendili ve hellimli) ve diğer Oxnard, Fira, Ventura burgerleri ve en önemlisi başarılı fiyat/performans oranı ile Fira’ya en kısa zamanda yolunuzun düşmesini öneririm. Köftelerin kömür ateşinde piştiği Fira’nın ev yapımı soslarından Ajuka ve Chipotle en büyük favorilerim.

TRAVEL AND GOURMETS

İSTANBUL

RANCHERO

Meksikalı bir anne ve Türk bir baba bundan yaklaşık kırk sene önce birbirine aşık olur ve o ailenin çocukları bundan tam on iki sene önce İstanbul’un en iyi Meksika restoranını kurarlar. Anlamı; Meksika yerlisi olan “Ranchero”, bana göre aynı zamanda “İstanbul’un en iyi restoranları”ndan biri. Geçtiğimiz aylarda Suadiye’de kocaman bir dükkan açan Ranchero, Caddenin en çok iş yapan mekanlarından. Gittiğinizde bir Margarita da benim için.

PERO YENİKÖY

Yeniköy’ün en gizli mekanı Pero. İyi mekan, iyi kokteyl, iyi yemek ve iyi manzara. Hepsi var burada. İyi manzara derken öyle Boğaz’ın bir kısmını gören bir açıdan bahsetmiyorum. Burada ciddi anlamda İstanbul Boğazı’nın yanı başındasınız. Menülerindeki çilekli semizotu salatası, lazanya ve kuru etli böreğini çok seviyorum Pero’nun. Tatlılardan Sufle, kokteyllerden ise Audrey Horne ve acısı bol Man on the Moon favorilerim. TRAVEL AND GOURMETS

endermutfakta

BİCİ BİCİ

e l i e r i Ş r Ende LEZZETNOKTALARI

ADANA

suyu ve buz kullanılarak yapılan bir lezzet şölegül su, ri, şeke ra pud sta, nişa ; Bici Bici ısı tatl Yaz günlerinin geleneksel serinleten rdan birisi ise Baraj Yolu Caddesindeki ânla mek eski En r. ılıyo yap leri gece yaz ak olar nidir. Adana’da baraj gölü kıyısında, ağırlıklı Cafe Ora.

TRAVEL AND GOURMETS

SEYHAN PAÇA SALONU

Adana’da yıllardır çizgisini bozmadan , lezzetli sakatatlar ile midelerimizi fet heden Seyhan Paça Salonu temiz ürünleriyle ön plana çıkıyor. Benim ter cih ettiğim, favori lezzetleri; ceylan, çür ük&paça çorbası ve bumbar. ADRES: CEVAT YURDAKUL CADDES I/ADANA

TRAVEL AND GOURMETS

e l i ı c v A m Melte LEZZETNOKTALARI

ÇÖMLEK KEYFİ

Diyarbakır’da en lezzetli mahalli yemekleri tatmak için mümkünse bir eve misafir olun ve anne elinden yiyin, fakat ben kimseye yük olmak istemem gidip efendi gibi yemeğimi yiyeyim diyorsanız en iyi adreslerden biridir Çömlek Keyfi. Dört yıllık bir işletme olan mekanda tüm lezzetler Mehmet usta ve eşinin ellerinden çıkıyor. Diyarbakır güveç, kuru fasulye, et kavurma yaz-kış bulabileceğiniz lezzetlerden. Ayrıca haftanın dört günü içli köfte, iki günü bumbar, bir günü ekşili etli dolma yapılıyor. Diğer günlerde de ustanın soyadını verdiği barut tava, ekşili bamya, meftune yemeklerinden birine denk gelebilirsiniz. Haftanın her günü açık olan bu mekan ofis semtinde bulunuyor ve sabah 06:00’da çorba servisi ile güne başlayıp 19:00 itibari ile kapanıyor. Bu arada aslında müzisyen olan Mehmet Usta’dan güzel bir Diyarbakır Türküsü de istemeyi unutmayın.

TRAVEL AND GOURMETS

DİYARBAKIR

meloyollarda

www.meloyollarda.com

TRAVEL AND GOURMETS

BU YAZ GITMENIZ GEREKEN 10 YER

TRAVEL AND GOURMETS

Mallorca, Ibiza, Kanarya Adaları / İspanya “Eati Sleep, Rave, Repeat” mottosuyla tatilciler arasında çok popüler bir adalar destinasyonudur.

TRAVEL AND GOURMETS

Malta

Mellieha Körfezi, Golden Bay ve Ghajn Tuffieha gibi bölgenin en meşhur plajlarında masmavi denizin keyfini sürebilirsiniz.

100

TRAVEL AND GOURMETS

101

Dubrovnik-Hırvatistan / Adriyatik Sahilleri Dalmaçya kıyılarının en çok tercih edilen yerlerinin başında geliyor.

102

TRAVEL AND GOURMETS

103

İskandinavya / Fiyortlar Yılın en güzel ayları, “Beyaz Geceler”de yaşanıyor. Yağmursuz ve bunaltmayan sıcaklarıyla gece yarısı güneşlenmesi ile farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.

104

TRAVEL AND GOURMETS

105

Zanzibar, Kenya, Tanzanya Temmuz sonu gibi binlerce antilop için büyük göç yaşanır; bilginize. Deniz tercih edenler için Zanzibar güzel bir destinasyon.

106

TRAVEL AND GOURMETS

107

Trans-Sibirya

Batıdan doğuya tren yolculuğu ile Rusya! Bol fotoğraflık ve macera dolu bir tatil düşünenler için ideal.

108

TRAVEL AND GOURMETS

109

Farklı kültürler için Nepal zamanı Lumbini, Chitwan National Park, Pokhara, Katmandu Vadisi ve Everest görülmesi gereken yerler arasında. Buddha’nın doğum yerinden, Bengal kaplanına; huzur zirvesinden, dünyanın zirvesine kadar bambaşka bir kültür yaşatıyor.

110

TRAVEL AND GOURMETS

111

Güney İtalya Kıyıları; Amalfi

Dünyanın en güzel manzaralarına sahip yolları olarak kabul gören; Amalfi, Sorrento, Positano ve Ravello’yu fotoğraflayabilir, görülmeye değer plajında harika bir deniz tatili yapabilirsiniz.

112

TRAVEL AND GOURMETS

113

114

TRAVEL AND GOURMETS

Mauritius ve Seyşeller

Muson yağmurlarına merak duyanlar, deneyimlemek isteyenler için oldukça heyecanlandırıcı bir destinasyon. Muson yağmurlarının altında Hint Okyanusunda yüzmek isteyenler için idealdir.

TRAVEL AND GOURMETS

115

Sri Lanka

Hem adrenalin hem huzur için Dambulla, Kandy, Matale, Eliya, Nuwara ve Sigiriya tavsiyeler arasında.

116

TRAVEL AND GOURMETS

117

118

TRAVEL AND GOURMETS