BAL ARILARINDA VERİMLİLİK İLKELERİ ( 3.Baskı)

Page 1


BAL ARILARINDA VERİMLİLİK İLKELERİ Hüseyin KÖROĞLU

-Emekli Avukat-


BAL ARILARINDA VERİMLİLİK İLKELERİ Hüseyin KÖROĞLU ISBN: 978-605-9965-36-1 I. Baskı: Temmuz 2011 II. Baskı: Kasım 2015 III. Baskı: Ekim 2016

Yayına Hazırlık ve Kapak Tasarım: Mehmet ÇELEBİ

İstasyon Cad. Fazlıoğlu İş Merkezi Kat: 3 Nu: 305 Kocasinan/KAYSERİ Tel: 0537 770 73 78 E-posta: celebilacin@gmail.com

Yazarla İletişim: 0 352 232 15 86 0 536 915 57 69 Baskı:

BizimBüro

0 312 229 99 28 Ankara

Eserin her hakkı yazarına aittir. Kitaptaki bilgiler kaynak gösterilerek alınabilir

~4~


ÖN SÖZ Öyle bir söz söylene ki, içi hikmetle dolu buluna. Bal arısı kelimesi de içi hikmetle dolu bir sözdür; söylemekle, yazmakla bitmez. Ama onun dünyasına dalan insanın insanlığını bulması mutlaktır. Kelimenin sahibi bir canlı; ama ne canlı!... 20.000 arı çeşidinin içinde en hayırlı olanı, insana en yakın ve en yarayışlı bulunanıdır. Onun insanlara şifa sunmasını münasip gören -takdir eden- Mevla; eserini insanlara şifa kaynağı yaptı, Hakka giden yolu gösteren varlık kıldı (Nahl 6869). Güneş onlara rehber, onlar insanlara rehber. Güneşe uymayan arının; yuvada iken arazide açan çiçeği, arazide iken yuvasını bulma ihtimali yoktur. Bal arısının güneşe uymaması halinde arazide yuvasına gidecek yolu çıkaramaz, şaşırır orta yerde kala kalır. Onun için onlar dünyada insanlardan farklı mutlak itaat üzere yürümek mecburiyetinde yaratılmışlardır. (Secde 13) Allah “Ben gizli bir hazine idim, bilinmek, tanınmak istedim, beni tanımaları, gizli kemalât ve cemâlimi bilmeleri için mahlûkatı bu sebeple yarattım” der. Bu kutsi hadis gereğince insanlar bir yaratıcının olduğunu bilebilirlerdi (Araf 172); ama peygamberler olmasalardı ona gidilecek yolun ne olduğunu bilmezler, her yanlarını karanlık sarardı. Nasıl güneş arıya rehberse, peygamberler de insanlara rehberdir. Ondan uzak duran mabudunu bulamaz, karanlıklar içinde kalır tükenir gider. Mevcut kaynaklardan elde edilen bilgilere göre

~5~


insanın arı ile uğraşısı insanlık tarihi kadar eskiye uzandığı bilinmekte ise de, bugün arıların hayatının oradan öteye III. zamanın senezoik devrine kadar uzandığı bulgusuna rastlanılmıştır. Onların kendilerine tahsis edilen dünyalarında mutlak itaat üzere mutlu bir hayatları varken, sonradan insanlar onların bu şekil hayat tarzına müdahalede bulunmuşlar, hizmetlerine alarak nam ve hesaplarına çalıştırmaya başlamışlardır. Ne var ki onlar hakkında ilmi uğraşı ancak 20. yüzyılda doğmuş, gözlem alanımızın içine alınmış, burada onların bilinmeyen yanlarına bakılmış, daha fazla verim alınması için haklarındaki bilgi ve becerilerin artırılmasına gidilmiş ve gidilmektedir. Bal, polen, arı sütü; arı zehiri, propolis, mum gibi kıymetli arı ürünlerinin verimliliğine ve bunların şifa değerlikli oluşlarına ancak bugün bu uğraşılar sayesinde ulaşılmış, deneylerle kesinlik kazandırılmıştır. İlim adamları varsınlar mevkilerinde insanların hayrına olan uğraşlarına devam ede dursunlar. Biz burada bal arısının kendisi ile uğraş veren kişiye neler kazandırdıklarına bir göz atalım: Bal arısı onunla uğraşan kişiye ruhi dinlenme sağlar. Bu uğraşıda sağlık ve uzun ömür bulunduğu gibi, ruhi doyum ve mutluluk da vardır. O varlığa daha değişik bir açıdan bakıldığında: Kişinin verimlilik dönemi olan gençliğin de veya emeklilik döneminde yorgunluk, bedbinlik vermeyen zevkli ve ekonomik getirisi olan bir uğraşı dalı olduğu, kişiyi kirli havadan, kalabalık, sıkıcı, sağlığı tehlikeye düşürücü pis havalı kahvehane ve benzeri yerde oturup kalmaktan, sigara üstüne sigara tüttürmekten, boş zamanı öldürmekten, sağlıksız ve hatalı yaşamaktan kurtardığı görülür. Ayrıca o, kişinin hayata bağlılığını

~6~


artırır, bedenen ve ruhen ve sosyal açıdan tam bir uyum içinde yaşamasını sağlar. Günümüzde günlerini sıhhate mugayir yerlerde geçiren insanların sayısı az değildir. Dikkat edilirse bu kişilerin yüzleri soluk, gözleri cansızdır. Göz akları sararmış, çalışma güçleri de kalmamıştır. Onların hastalıklara karşı dirençleri de yoktur. Daha ne diyelim. Gaye olmaz ise insanı gaflet basar. O zaman varlıkların evrende kişiye neler fısıldadıklarına kulak kabartıp duysa da, duyduklarına bir anlam veremez. İnsanın ve cümle varlığın yaratanı hakkında vızıldayarak etrafa onun varlığının haberini yayan bal arıları ile insanın uğraşısı yukarıda da belirtildiği üzere kötü bir hayat geçirmesine en büyük engel oluşturur. Ve o, kendisi ile uğraşan kişiyi çalışkan ve tertemiz yapar. Demek ki atalar, “Arı gibi eri (askeri) olanın Cennet gibi yeri olur” sözünü boşa söylememişlerdir. Bu varlık ile uğraşıda kadın erkek fark etmez. Arıcılığa az kovan sayısı ile başlamak arıcılıkta temel ilkedir. Okuma ve araştırma ile edinilecek bilgi birikimi, tecrübe ve sabır kişiyi bu konuda başarıya erdirir. Adından da anlaşılacağı üzere bu temiz varlık çöller ve kutuplar hariç çeşitli ırklar adı altında hemen hemen her iklim koşullarında yaşayabilmektedirler. Böyle geniş bir alan içine dağılan varlığın iklim koşullarına göre verimliliği elbet değişkenlik arz edecektir. Bu nadide varlığın en verimli ırkını bulalım veya elde edelim çabası içinde bulunanların bu hususa dikkat etmelerini, o zenginliğin kayıp edilmemesini diler, bu kitabın ilmek ilmek dokunuşunda çok büyük emeği geçen Laçin Yayınları sahibi Mehmet Çelebi Bey’e, bu varlığa ilgi

~7~


duyanlara, uğraşı verenlere, destek çıkanlara, kitabın okuyucularına saygılarımı sunarım. Eserin arıcılığa, insanlara ve insanlığa hayırlı olmasını dilerim. Hüseyin KÖROĞLU

Kar çiçeği

~8~


ARICILARIN VE ARILARIN NASIL BİR KIŞ VE SENE İLE KARŞILAŞACAKLARINI BİLDİRİR LİSTE. Arılara uygulanacak tedbirlere yardımcı olur. 02.01. 2014 08. 01. 2014 10. 01. 2014 11. 01. 2014 12. 01. 2014 14. 01. 2014 18. 01. 2014 23. 01. 2014 24. 01. 1621 25. 01. 2014 29. 01. 2014 30. 01. 2014 31. 01. 2014 01. 02. 2014 06. 02. 2014 11. 02. 2014 20. 02. 2014 27. 02. 2014 28. 02. 2014 01. 03. 2014 03. 03. 2014 06. 03. 2014 07. 03. 2014 09. 03. 2014 10. 03. 2014 11. 03. 2014 14. 03. 2014 15. 03. 2014 20. 03. 2014 2l inci 03.

Fırtına 3 gün Zemheri fırtınası Fırtına Şiddetli soğuklar (1715 de Haliç dondu) Fırtına 2 gün Karakancolos fırtınası Fırtına 2 gün Fırtına Haliç dondu Kışın şiddetli fırtınası, şiddetli soğuklar Aydonos fırtınası 2 gün Erbain (zemheri) sonu (22-12-30-1) Balık fırtınası Hamsin (soğukların başlangıcı) fırtına 3 gün soğuk Ağaç dikme zamanının başlangıcı (erken bahar başlangıcı) Fırtına 3 gün soğuk Birinci cemre havaya İkinci cemre suya Leyleklerin gelme zamanı Fırtına. Ağaç budama zamanı sert iklimlerde Soğukların kırılması 3. cemre toprağa Ağaçlara su yürüme zamanı Bağ budama ve kalem aşısı zamanı Arıcılarda ilkbahar bakımı başlangıcı Kocakarı soğukları (berdülacuz) bir hafta sürer Huşum fırtınası Fırtına –kırlangıçların gelme zamanıHamsinin (soğukların) sonu İlkbahar –gece gündüz eşit- (nevruz)

~ 15 ~


2014 22. 03. 2014 Mart dokuzu soğuğu fırtınası –koç burcudünya koç burcunun etkisinde 26. 03. 2014 Çaylak fırtınası 30. 03. 2014 3 dokuzların ikincisi 31. 03. 2014 Ağaçların yeşermesi, haşaratın canlanması 03. 04. 2014 Nisan yağmurları (bereketli yağmurlar) 07. 04. 2014 Kırlangıç fırtınası 08. 04. 2014 Nisan yağmurları 09. 04. 2014 3 dokuzların üçüncüsü 11. 04. 2014 Leyleklerin gelmesi 12. 04. 2014 Fırtına 2 gün 18. 04. 2014 Kuğu fırtınası 3 gün 21. 04. 2014 Sitte-i sevir (6 günlük öküz –boğa burcusoğukları) dünya öküz burcunun etkisinde. 23. 04. 2014 Lale zamanı 24. 04. 2014 Çiçek fırtınası 26. 04. 2014 Arılarda oğul başlangıcı -ipekböceğinin canlanması28. 04. 2014 Fırtına 3 gün 06. 05. 2014 Hıdrellez (yaz başlangıcı) kış günlerinin sonu 08. 05. 2014 Doğu rüzgârlarının esmesi 2 gün 11.05. 2014 Yağmur mevsimin bitişi -mevsimsiz soğuklar16. 05. 2014 Filizkıran fırtınası 18. 05. 2014 Gül mevsimi başlangıcı 19. 05. 2014 Arıların nektar taşımaya başlaması 20. 05. 2014 Kokulya fırtınası 2 gün 22. 05. 2014 Ülker fırtınası 24. 05. 2014 Bağ çapalama –ilaçlama- zamanı 25. 05. 2014 Toprağın suyunun azalması 26. 05. 2014 Bahar rüzgârlarının sona ermesi 29. 05. 2014 Koyun kırpma zamanı 30. 05. 2014 Kabak meltemi 2 gün 31. 05. 2014 Bavarih rüzgârları (sıcak rüzgârların esmesi) 03. 06. 2014 Fırtına 3 gün ( kuzey rüzgârları)

~ 16 ~


10. 06. 2014 15. 06. 2014 21. 06. 2014 22. 06. 2014 25. 06. 2014 27. 06. 2014 01. 07. 2014 03. 07. 2014 06. 07. 2014 08. 07. 2014 09. 07. 2014 16. 07. 2014 18. 07. 2014 26. 07. 2014 29. 07. 2014 30. 07. 2014 01. 08. 2014 06. 08. 2014 18. 08. 2014 21. 08. 2014 24. 08. 2014 27. 08. 2014 31. 08. 2014 01. 09. 2014 06. 09. 2014 08. 09. 2014 13. 09. 2014 19. 09. 2014 25. 09. 2014 28. 09. 2014 30. 09. 2014 01. 10. 2014 03. 10. 2014 04. 10. 2014 09. 10. 2014

Ülker doğum fırtınası 3 gün Güney rüzgârlarının başlaması Gündönümü- en uzun günGündönümü fırtınası Yaprak aşısı zamanı Kızılerik fırtınası Yaprak fırtınası Sam yelleri xxx Fırtına 2 gün Bavarihin (sıcak rüzgârların) sonu Çark dönümü fırtınası 3 gün Fırtına 2 gün Sıcakların artması (şiddetli sıcaklar) Karaerik fırtınası Yaprak aşısı sonu –üzümlerin olgunlaşmaya başlamasıKızılerik fırtınası Eyyamı bahur (en sıcak günler 8 gün) Arıların bal yapma zamanı –bal hasadıTurnaların gitme zamanı Yaprakların sararmaya başlaması Sam yellerinin sonu xxxx Leyleklerin gitme zamanı -sıcakların azalmasıMihr-i can fırtınası Arıların sonbahar bakımlarının başlaması Bıldırcın geçimi fırtınası Koç ayrımı zamanı Çaylak fırtınası Fırtına Kestane karası fırtınası Ağaçlarda suyun azalması Turna geçişi fırtınası Sıcakların sona ermesi Kuş geçişi fırtınası Koç katımı fırtınası Yaprak dökümü fırtınası

~ 17 ~


BALARILARINDA SİNİRLİLİK Etkiye tepki evrensel bir kanundur. Canlı cansız fark etmez, hepsi bu kanuna tabidir. Bal arısı kolonisinde işçi arıların dışa yansıyan sinirlilik halleri de bu kanuna tabidir. Gösterilen etkiye onlarda tepki verirler. Tehlikeye karşı kovanlarını korumak, kollamak bu varlıkların asli görevlerindendir. Bunun bilincinde olarak kovanlarına yaklaşılmalıdır. Kim demiş sinirlilik hali göstermeyen arı cinsi vardır. Kovanlarına gösterilen hiçbir hareket tepkisiz kalmaz, sadece şiddeti farklı olur. Öyle ki bir cins etkiye tepki gösterir ama hırçın değildir, bazıları da vardır ki gösterilen hareketlere karşı kovan boşalırcasına tepki gösterirler. Bu hengâmede arıcı hemen işe başlamamalı, yatışmalarını beklemeli, usulüne göre yaklaşmalıdır. Kolonide bulunan erkek arılar savunmasızdır. Gösterilen etkiye karşı kaçarak tepki verirler. O sebepten onların sinirlilik halleri pek fark edilmez. Ana arının savunma silahı olarak iğnesi vardır. Bunu ancak rakibi ana arıya karşı kullanır. İğnesine bir ziyan gelmez. İşçi arılar binbir zahmet çekerek toplayıp kovanlarına taşıdıkları nevaleyi başkalarına kaptırmamak uğruna rakibine karşı ölüme meydan okurcasına saldırırlar. Bu saldırıda rakibini en zayıf yerinden yakalayarak iğnesini canı pahasına saplamaktan çekinmez. İğne batırıldığı yerde kalır ve zehir pompalamaya devam eder, tırnağın tersi ile itilerek batırıldığı yerden hemen çıkarılmalıdır. Savunma silahını kayıp eden işçi arı, bağırsağı dışarı çıktığı için altı saat kadar sonra ölür. Zehir vücudu acıtsa da azı balı gibi şifa değerliklidir. Çok arı sokarsa vücut zehiri kaldıramayabilir. Arı çoğu azı bilmez, o bu hareketi ile canlıyı kovanından uzaklaştırmayı amaç edinmiştir.

~ 90 ~


Yaratılışında var olan bu dürtünün ortaya çıkmaması için kovan içi kontrole başlamadan önce kovan giriş-çıkış deliğinden; sonra üstte bez veya örtü tahtası altından birkaç el duman gönderilmeli ve biraz beklenmeli; tıkırtı, takırtı yapılmadan telaşa korkuya kapılmadan işe başlanmalı. Kesinlikle üzerlerine nefes gönderilmemelidir. Kovanın yerden yüksekliği diz kapağı boyunu geçmemelidir. Kovanın içinden serbestçe çıkarılabilecek çerçeve yoklanıp çıkartılmalı, çıkardığımız çerçeve veya çerçeveler arılardan arındırılmak istendiğinde direkt kovana çırpılmamalı, kovan üzerine bez serilmeli, köşesi üçgen şeklinde katlanarak üzerine kat konup arılar içine öyle çırpılmalıdır. Onlar bezin açık olan yerinden kuluçkalığa inip yerleşirler. Çerçeveler kovandan çıkartılırken arılar ezilmemeli, soğan, sarımsak, pastırma… gibi hoş kokulu olmayan şeyler yenmiş ise, zaruret de olsa kovan üzerinde işleme başlanılmamalıdır. Bu gibi kokulara arılar çok duyarlı oldukları için sert tepki gösterirler. Arılığa siyah, kahverenkli, kırmızı renkli giysiler giyilerek varılmamalıdır. Kovanların kontrollerinde maske, eldiven, körük kullanılmalı, ayak ve ayak bilekleri sargı ve çizme giyilerek emniyete alınmalı, giyside yırtık, sökük, delik bulunmamalı, kovan üzeri açık iken üzerinde el kol sallanmamalı, ani ve sert hareketlerden kaçınılmalıdır. Ekeleşmiş (yazıda çalışma erginliğine ermiş)işçi arılar günün 11:00-15:00 saatleri arası nevale toplama işi ile meşgul olduklarından, kovan kontrolleri genellikle bu zaman dilimi içinde yapılmalıdır. Kovan içinde kalan genç işçi arılardır. Bunlar kovanın korunması işi ile değil, çünkü onlarda henüz bu yetki daha doğmamıştır. Kovan içi işleri başarma işi ile meşgul olurlar. Bahara çıkmış işçi arıların aralarında genç işçi

~ 91 ~


arılar bulunmamaktadır. Bulunsalar dahi kovanın sakin olup olmadığına katkı sağlamazlar. Kovan içinde kalanların çoğunluğunu eke işçi arılar oluşturur. Bunlar kovan üzerinde yapılacak işleme çok sinirli ve sokucu tepki verirler. Bu zamanda kovanlara kesinlikle tütsü verilerek işlem yapılmalıdır. Arılar diğer zamanlarda gösterdikleri hırçınlığı bal mevsiminde göstermezler. İnsana bal ikramında bulunacak kadar cömertleşirler. Hal böyle olmasına rağmen bu zamanda dahi tedbiri elden bırakmamak lazımdır. İş yapılır iken veya yapılmaz iken kovan önünde durmamak gerekir. Arılar kovan önünde durulmasından hoşlanmazlar çok sinirlenirler. Değil durmak önlerindeki otu yolmak bile onları sinirlendirir. Kovan içinden çıkartılan bölme tahtası ve şurupluklar üzerinde bulunan arılar silkilmemeli, sakin bir şekilde yere konmalıdır. Aksi hareket silkilen işçi arıların sinirlenmelerine sebep olur. Kovan kontrolü esnasında üzerine hücum eden arılara körük dumanı sevk ederek uzaklaşmalarını sağlamak gerekir. Her türlü önlem ve tedbire rağmen arılar sinirlenmiş olduklarında fısfısla ince zerrecikler halinde üzerlerine su tozutturulmalı yatışmalarına bu da çare olmuyorsa, kovan üzeri örtülerek çekilip yeşil dallar arasına girmek ve bir müddet orada durmak gerekir. Arılıktan çıkılarak açık alanda dinlenilecek ise oraya işte kullanılan maske ve eldivenle gidilmemeli, arılıktan uzak bir yere çıkarılıp bırakılmalı ve oradan dinlenilecek yere geçilmeli; orada bir müddet daha yoğunlaştırılmış körük dumanı bulundurulmalı. Bu husus sinirlenen arıların oraya kadar gelip dinlenmeniz esnasında rahatınızı kaçırmamaları içindir. Kovan bir başka kovana aktarılacak olduğunda

~ 92 ~


içinde kalan arıların çırpılmamaları, kovan içinde kendi hallerine bırakılmaları gerekir. Onlar kendiliklerinden çözülerek yeni kovanlarına girerler. Kovanda kalan arılar içinde ana arıya bakılır, rastlanılırsa el değdirilmeden, üzerine üfürülmeden, körük dumanı verilmeden kokusuz bir nesne ile alınarak yeni kovanına verilmelidir. Koku değişikliğine uğrayan anayı kovan işçi arıları kabul etmez, öldürürler. Bilgisiz davranılıp onlara bu fırsatı vermemek gerekir. Alınan önlem ve tedbire rağmen olumsuz bir manzara ile karşılaşıldığında yumağı ana ile birlikte su içine atıp ıslatmak, arıların bulunmadığı yerden anayı kovana salıvermek ve takip etmek gerekir. Bir müdahale yoksa iş tamamdır, varsa işlem tekrar edilmelidir. Şuruplamanın yapıldığı gün kontrol yapılamayacağı gibi rüzgârlı, yağışlı ve yağıştan sonraki günde de kontrol yapılmaz, sinirlenip çevreyi rahatsız eder anaya ziyan verebilirler.

~ 93 ~


KULUÇKALIK PETEKLERĠNĠN YENĠLENMESĠ

Yıllanmış çerçeve

Taze çerçeve Bal arısı kolonisi yavrulama sahasını (kuluçkalık alanını) yukarıya doğru geliştirme eğiliminde bulunurlar. Ana arı, ballığa çıkmış ise isteyerek aşağıdaki gömeçlere kuluçkalığa- geçmek istemez. Ana arının bu içgüdüsel davranışından istifade edilerek kuluçkalık peteklerinin yenilenmesi yoluna gidilir. Aslında Bal arıları kışı siyah görünümlü petekler üzerinde konaklayarak geçirmeyi severler. Onlarda gidişat hep bu olmakla birlikte, koloninin konakladıkları bu siyah gömeçlerle baş başa bırakılarak baharda bunlar üzerinde çalıştırılmaları kışın konaklamaları açısından iyidir; verimlilik açısından iyi değildir. Baharda esmer peteklerin yerleri kısa zamanda taze örülmüş beyaz görünümlü peteklerle değiştirilmelidir. Zaten güze kadar onlarda siyah görünüme bürünürler. Arcılıkta her sene peteklerin yarısının tazelenmesi tavsiye edilmektedir. Makul olanı baharda hepsinin yeni peteklerle yer değiştirilmesidir. Bunun için arıların kışı üzerinde geçirdikleri peteklerden işgal ettikleri kadarı bırakılarak, üzerinden çekildikleri petekler alınmalı veya kovanın boş olan tarafına itilerek, arıların petekleri sardıkları yer daraltma tahtası ile daraltılmalı ve bu iş

~ 101 ~


Burada şunu söyleyeyim: Uzun süre -birkaç yılkovanda eğleşerek siyahlaşan petekler arı hastalıklarına yol aralar, beyaz petekler ise koloninin hastalığa yakalanmamasına yardımcı olur. Peteklerin yenilenmesi (tazelenmesi) ananın keyfine bırakılmak istenmez ise, koloni 10 çerçeveyi sarıp taştığında kovanın anası bulunur, yeni baharda gözleri işlenmiş 3-4 çerçeve ile giriş-çıkış deliği bulunan ballığa alınır. Ana arının kuluçkalığa inmemesi için ballık ile kuluçkalık arasına ızgara konur. Arazide çalışan tarlacı arılardan polen taşıyanların bir kısmının ballığa girmeleri için kuluçkalık giriş-çıkış deliğinin bulunduğu yüzey sac veya tahta tabla ile kapatılır. Yapılan işlemin üzerinden 24-25 gün geçtikten sonra boşalan siyah petekler kuluçkalıktan alınarak yerlerine ballıktaki taze çerçeveler dizilir. Siyah petekler ise eritilip mum elde edileceği gibi süzme bal eldesi için ballığa dizilir.

Patlak

~ 103 ~


ARILARIN ĠÇERDE KIġLATILMASI Asıl olan arıların dışarıda kışlatılmasıdır. İçerde kışlatılması sert karasal iklimin hüküm sürdüğü yörelerde önem kazanır. Bu yörelerde ikamet eden arı sahipleri ve arıcılar arılarını içerde kışlatmak isterlerse: Arılar en geç Aralık ayının l inci haftası yahut son haftasının iyi gününde içeri alınmaları gerekir. Diğer aylarda olduğu gibi bu haftalar Aralık ayının öteki haftalarına nazaran ılık geçer. 21 Aralık’tan 30 Ocak’a kadar 40 gün süren zemheri soğukları bitimine kadar arılar içerde olmalıdır. Çünkü zemherinin bitiminin ardından karçiçekleri ve ağaçlar üzerinde görülen ökse otları açmaya başlar. Fırsat doğarsa arılar bunlardan nektar ve polen getiriler. Ne olursa olsun arılar içerde uzun süre tutulmamalıdır. Güneşli günlerde ve lodos rüzgârlarının estiği günlerde içerde kışlayan arılar gözetlenmeli, Arılıkta termometre bulunmalı ve gözetim altında tutulmalı, termometre içerde 7 derece civarında sabit tutulmaya çalışılmalıdır. Arılar dışarıdaki sıcaklığı algılarlarsa, kovanda homurtu ve uğultu hali belirir, dışarı çıkmak için kovan içinde hareketlenme başlar. Bu da arıların gereksiz yere efor sarf etmelerine, kovanda ısı yükselmesine, terlemeler ve kitleler halinde ölümlere sebep olur. Kovan içindeki arılar dışarı çıkmak için hareketlendiklerinde, kovanlarının her birinin kalorifer peteği gibi ısı yaydıkları unutulmamalıdır. Arıların bu duruma düşmemeleri için güneşli günlerin gündüzünde ve lodos estiği günlerde kapalı arılık; kesinlikle havalandırılarak, arıların küme halini muhafaza edecekleri +7 derecenin üzerine çıkarılmasına müsaade edilmemelidir. Arıların bulunduğu yer tavandan açılacak delikten zemine 50 cm. kalacak şekilde boru indirilmeli kovanların arkasına düşen duvarın yerden 50 cm. yüksekliğine aralıklı 4-5 adet 10-15 cm. çapında delikler ~ 130 ~


açılmalı, bu delikler soğuk geçen günlerin gece ve gündüzünde kapalı tutulmalıdır. Kapalı arılık sıvalı olmalı, tabanına sap saman, ot serilmeli, içeriye ışık girmemeli, yer karanlık olmalı, kovanlar boşa çıkan ballıklar veya o yükseklikte bir şeyin üzerine öne eğik olarak konulmalıdır. Kapalı mekânda, arı kovanlarının giriş-çıkış delikleri arı ölüleri ile tıkanabilir. Buna meydan vermemek için giriş-çıkış deliğinin 1,5-2 cm. -yukarısındanarıların çıkamayacakları ince bir kanal açılmalı, girişçıkış delikleri ince elek teli ile kapatılmalıdır. İçerde kışlatılacak arı kovanlarının üzerine temiz bez serilmeli, iki karton plaka arasına 3-4 adet gazete serilerek iple kermen kanadı yapılıp bağlanarak bezin üzerine konmalı kapağın arka deliği açık tutulmalı. Alınan böyle bir tedbir kovan içinin rutubetini çekip dışarı atar. Ökse otları, karçiçekleri, mazı ağacı, fındıkların püskülleri hemen hemen aynı zamanda açar. Bunların kışın ne zaman açtıklarını belirlemek için kovanın birine tedbir alıp dışarıda kışlatılması, size arıların dışarı çıkarılmalarının belirleyicisi olur. Bu kovanda polen taşıma görüldüğü anda arıların dışarı çıkarılması gerekir. Arılar dışarı çıkarıldıklarında derhal dışarda kışlatılması için alınan tedbirler uygulanmalı. Kovanlar “saldım çayıra Mevla’m kayıra” ya bırakılmamalıdır. Allah kuşa kanat, insana akıl vermiştir. Bizde bu dünyada aklımızı kullanarak hayatımızı sürdürmeye çalışacağız.

~ 131 ~


SENOTAĠNĠA TRĠGUSPĠS MEĠGEN: Sebebi bir sinek çeşididir. Orta-güney Avrupa, Ukrayna da, bizde Aksaray-Nevşehir arıcıları arılarında görülmüştür. Dişi sinek, larvasını arının baş ile göğüs arasına bırakır. Tehlikeli değildir. Arı kovanları ahırlardan ve gübre yığınlarından uzak yerlerde bulundurulmalıdır.

BAL ARISI HASTALIKLARI AMERĠKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ:

Etmeni bakteridir. İlaçla tedavisi mümkündür, ilacı antibiyotiktir. Bu hastalığa yakalanan koloni tipik tutkal kokusu salar Puplar petek gözü iç duvarına dikine yapışık durur. Çöple çekildiklerinde 4-10 Cm kadar uzar. Erken ilkbaharda karçiçeği veya ökse otu çiçeğinin açımı zamanında rastlanılacak müsait bir havada yahut geç sonbaharda koloniler barındıkları kovanlarında azık, hastalık kontrolü yapılacaksa ilaçla dezenfekte edilmiş veya ateşle dağlanmış kuru boş kovanlara aktarılacak olduklarında yavru çürüğü hastalığına yakalanmış olanlara rastlanılırsa, çerçevelerle

~ 136 ~


değil, sadece arılar aktarılmalı. Sıhhatli kovanlardan alınacak çerçeveler verilmelidir. Hastalıklı koloninin kovanı hariç neyi varsa yok edilmeli, yakılmalı veya gömülmelidir. Kovan ilaçlanmalı sonra hastalıklı koloninin tedavisine başlanmalıdır. Tedavi için bir çay kaşığı terramycin iki şeker bir su hesabıyla yapılan bir litre şuruba katılır. İlk ilaçlama için yeter. İlaçlama 4 gün arayla 3 defa uygulanır. Arıların şurubu kısa zamanda bitirmeleri için ılık olmalı, içine bal katılmalıdır. Titizlik gösterilip zamanında önlem ve tedbir alınmaz ise kovanda ilerleme olmaz. Bu illet bütün arılığı sarabildiği gibi çevre arı kovanlarını da riske sokar. Hastalıklı koloninin hiçbir malzemesi diğer kolonilerde kullanılmamalı, ortada bırakılmamalı, eldiven, el demiri yakılmalı, bir şekilde yok edilmelidir. Varroa ve yavru çürüğü hastalığı arıcının belini kıran hastalıklardır. Arılarda verimsizlik varsa, tabiatın kısırlığına değil, bu iki maraza mal edilmeli. Bu iki uğursuza diğer uğursuz hastalıklardan daha çok hassasiyet gösterilmelidir. AVRUPA YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ: Etmeni bakteri olduğu için ilaçla mümkündür . İlkbahar ve sonbaharda artış görülür, mikrop 3-4 günlük larvaları yakalar. Bu hastalığa yakalanan

~ 137 ~

tedavisi


erken ilkbaharda yapılmalıdır. Çerçeveler arı ile iyice doluncaya kadar koloni o yerde çalıştırılmalıdır. Geçen zaman içinde oluşan izdihamın (sıkışıklığın) giderilmesi için, araya ızgara konulmayarak ve kuluçka sahasında herhangi bir işlem yapılmayarak doğrudan ballık konulmalı; İçine de iki örülü gömeç (petek) ile gömeçlerin ortasına ve yanlarına temel petek takılı çerçeveler yerleştirilmeli, arıların ve ana arının ballığa çıkıp çalışmaları sağlanmalıdır. Ana arı, kuluçkalıktan daha sıcak ve havadar olduğunu bildiği ballığa çıkarak orada yumurtlama işine devam eder, işçi arılar da mum örme işine, bakım işine devam eder. Ana arı yukarı çıktığı için kuluçkalıkta yumurta dökümü kesilir. Ballıkta yumurtlama alanı bulunduğu sürece kraliçe (ana arı) kuluçkalığa inmek istemez. Kuluçkalık petekleri (gömeçleri) 24-25 gün sonra yavru arılardan temizlenmiş olur. O zaman kuluçkalık üzerine konan ballık kaldırılarak boş bir kovan üzerine konur, kuluçkalıktaki siyah çerçevelerin hepsi alınır, yerine ballıktaki beyaz çerçeveler ana arı ile birlikte yerleştirilir. Boş yer kalırsa oraya da temel petek takılı çerçeveler dizilir. Kuluçkalıktan alınan siyah petekler arıların, içine bal koymaları için ballığa dizilir. Yahut eritilerek mum elde edilir. İzahı yapılmaya çalışılan bu olay, koloninin oğul isteğini kırar, üstelik taze petek gözleri içinde yetişecek arıların cüsseleri ve bal mideleri de büyük olur. Ana arı beyaz görünümlü peteklere daha bir iştahla yumurta bırakacağından, koloninin hızla çoğalarak güç kazanması sağlanır, verim yüksek olur. Koloniden bal değil, oğul alınacaksa, beyaz petekler üzerinde inşa edilen ana memelerinden çıkacak olan ana namzetleri sıhhatli ve iyi vasıflı olurlar. Böyle analardan yetişen işçi arılar yorulmak nedir bilmezcesine çalışırlar, kovana rekor seviyede bal yığarlar.

~ 102 ~


koloni bozulmuĢ balık kokusu yayar. Çöple kontrol edildiğinde 2-4 Cm kadar uzar ve kopar. Amerikan yavru çürüklüğünde uygulanan ameliye ve formül bu hastalık içinde kullanılır. SEBTĠSEMĠ: Bunun etmeni de bakteridir. Kan zehirlenmesi yapar. Nemli toprakta, durgun suda ve bataklık yerlerde bulunur. Genellikle havasız ve içinde nem oranı yüksek olan kovanlarda görülür. Bunda, yapay besinlerin de payı vardır. Hastalık ekĢi bir koku yayar. TULUMSU YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ: Bal arısı larvaları üzerleri kapatıldıktan sonra bu hastalığa yakalanırlar. Etmeni bir virüstür. Arıcının bir katkısı olmadan hastalık yaz ortalarında kaybolur. Kesin sonuca iletecek bir ilacı yoktur. Arı Felci: Etmeni bir virüs olup yazın (Haziran-Temmuz ayında) görülür. Bulaşıcıdır. Yerde sürünen arıya körük dumanı verilince vızıltı sesi verir. Vücut kılları dökük karınları şişkindir. Hastalıkta azalma serin yaz gecelerinde görülür, Bu hastalığa Karniyol ırkı duyarlıdır. Hastalığın etkisi kuvvetli kovanlarda ve anası genç kolonilerde azdır. Etkili bir ilacı bulunmamasına rağmen Ģuruba Biomycine katılır verilirse fayda görülür. MANTAR HASTALIKLAR Kireç Hastalığı: Hastalığın etmeni bir çeşit mantardır, Larvalar 4-5 günlük iken yakalanırlar, Larvalar çok sertleşir. Koloniyi

~ 138 ~


alacağı tedbirlerle yardımcı olurken, sıcaklık bu derecenin üzerine doğru tırmanacak olduğunda arılar buharlaştırma ve yelpazeleme ile sıcaklığı sabit derecede tutarlar. Yumurtaların ve yavruların kurumamaları için arılar kuluçkalıkta nispi nem oranını %40 seviyesinde tutmaya çalışırlar. Kovan içinde bal bulunsa bile, oğul alınacak kovan sürekli bal şerbetiyle beslenmeli ki tabiatın kıtlığa düştüğü zamanda yumurta atımı sekteye uğramasın. Yetişecek analar vasıflı ve uzun ömürlü olsunlar. Böyle analardan meydana gelen işçi arılar yorulmak nedir bilmezcesine çalışır; rekor seviyede bal biriktirirler. Oğul verecek kovan 10 çerçevede tutularak gelişimi sağlanmalıdır. Kuluçkalık alanı yavru ile dolunca ana arı yumurtlayacak yer bulamaz olur, besleyiciler ve mum salgılayıp petek örenler işsiz kalır, tarlacı arılar getirdikleri nektarı, poleni depolayacak yer bulamazlar, çalışmada isteksizleşirler. Havasızlık izdiham (sıkışıklık) hat safhaya çıkar. Salgılanan ana cevheri hormon arıların tümüne ulaşmaz, kovanda ana arıdan habersiz kalanların sayısı artar. Velhasıl kovanda çark dönmez olur. Çarkın yeniden döndürülmesi için kovan oğul vermek mecburiyetinde kalır. Kötü hava koşulları araya girmez ise öne düşen memelerin ağızları kapanınca kovan yaşlı ana ile günün kuşluk vakti (saat 8-10 gibi) ilk oğulunu verir. İlk oğlun genç ana ile de çıkacağı akılda tutulmalıdır. 1 inci oğul koloniyi aşırı derecede zayıflattığı için bal verimi en alt sınıra iner. Bu sebepten modern arıcılıkta tabi oğul alınmak istenmez. Koloni sayısındaki eksiğin giderilmesi için arıcılığın teknikleri uygulanarak suni oğul alınmasına gidilir. Ortada hiçbir haklı neden yok iken ırkın kalıtsal oğul verme içgüdüsünden dolayı kolonilerden bazıları

~ 158 ~


OĞUL ÖNLEME YÖNTEMĠYLE ANA TAZELEME Kovanın oğul verme korkusundan kurtulup bal almak isteyen bütün arı sahiplerinin konuyu dikkatlice okuyup uygulamaları tavsiyesi ile arılıkta herhangi bir kuvvetli kovan ele alınıp üstü kaplı 2 ve açık yavrulu yumurtalı bir çerçeve anaarı ile birlikte kuluçkalıkta -kovanda- bırakılırken iki yan tarafına kabartılı birer çerçeve konur. Diğer bütün çerçeveler boş bir ballığa -kasaya- alınır. Ve kovanın boşalan yeri kabartılmış veya kabartılmamış temel petekli çerçeveler ile doldurulur. Kovan üzerine ortası el ayası ebadında delik açılmış gözenekli temiz ince beyaz bir bez örtülür ve Izgara konur; üzerine, kovandan alınan çerçevelerin dizildiği ballık oturtulur. Üzerine de ince beyaz, gözenekli bir bez serilir, kapak kapatılır. 10 gün sonra ballığa bakılır ağzı kapanmış memelerden 3-4 tanesi bırakılır, gerisi hepten iptal edilir (yok edilir). Kovanda anaarının varlığını arılara hissettiren koku bulunduğu için bu metotta yapılan memeler acil ana memelerine benzeseler de bunlar acil ana memeleri değildir. Acil ana memeleri anaarının kovanda bulunmadığında yapılan memelerdir. Bu ana memeleri ve analarının vasıflı vasıfsız olduğu tartışılır ise de uygulanan metotta buna gerek yoktur. Yapılan memelerden 3-4 tanesi bırakılır hemen sonra ballık çerçeveleri kuluçkalığa, kuluçkalıktaki çerçeveler anaarı ile birlikte ballığa aktarılır. Kuluçkalık üzerine ortası el ayası kadar deliği olan beyaz bir bez serilir. Giriş deliği olan ballıkta anaarıya hizmet eden işçi arılar kuluçkalıkta yeni çıkacak anaarıya zarar vermelerini önlemek için bezin deliği elek teli ile kapatılır ve üzerine ızgara konur, ballık oturtulur. Böylece aşağıda ana yetişip yumurtlamaya başlayıncaya kadar analı ballığın bakımı işine devam edilir. Kuluçkalık ballıktan ayrılmış, burada arıların kokuları değil, birbirlerine ~ 169 ~


geçmeleri önlenmiştir. Yaylım için araziye dağılan kovanın işçi arıları ananın bulunduğu ballığa girmelerini sağlamak için kovanın giriş-çıkış deliği önüne tahta tabla veya sac yaslanmalı ve bir iki gün öyle kalmalıdır. İzlenen bu yol ile ananın içinde bulunduğu ballık mevcudu kuvvetlenir. Kuluçkalıkta ana yetiştirme çabası içinde bulunan kolonicik ise çalışan mevcudunun büyük kısmını kaybeder ve oğul veremez duruma düşer. Aşağıda (kuluçkalıkta) taze ana yetişip yumurtlamaya başlayıncaya kadar kovanın eski anası ballıkta yumurtlamaya devam eder. Aşağıda taze ananın yetiştiği ve yumurtlamaya başladığı 20 gün sonra kontrol ile anlaşıldığında eski ana yok edilir. Dört saat sonra bez ve elek teli alınır ızgara kalır. Kovan genç ana ile oğul işine değil bal yapım işine devam eder. İstenirse ana bal sezonu başlangıcına kadar çalıştırılır, icabına o zaman bakılır. Kovandan oğul tehlikesini kaldırıp, arıyı bala yönlendirmek için buraya uygulanması gereken diğer bir yöntem de şudur: bal almayı isteyip, oğul vermesini istemediğimiz kovan 10 çerçeveyi sarınca üstü örtülü yavrulu 3 çerçeve ana arı ile alınarak giriş çıkış deliği bulunan ballığa konur. İçinde 7 çerçeve kalan kovan üzerine bez örtülüp, ballık oturtulur. Anasız kalan arılar kuluçkalıkta ana memesi yaparlar. Bu çerçeveler 12 gün sonra ballığa, ballıktaki analı çerçeveler kuluçkalığa aktarılır. Yani yerler değiştirilir. Bu arada yetişecek taze ananın ziyan olmaması için kuluçkalık ile ballık arasına elek teli veya gevşek dokulu ince bir bezin serilmesi unutulmamalıdır. Kuluçkalıktan ballığa çıkarttığımız arıların oğul arzularının kırılması için arazide çalışan arıların hepsinin ananın bulunduğu kovana (kuluçkalığa) girmelerini sağlamak gerektiği hatırdan çıkarılmamalıdır. Bunun için ballığın giriş çıkış deliği yönünün arkaya döndürülmüş olması gerekir. Ballıkta yetişen taze ana çiftleşmeyi sağlayıp yumurtlaması kesinlik kazanınca,

~ 170 ~


yaşlı ana ve bu genç ana bala geçiş aşamasına kadar bulundukları hal üzere çalıştırılırlar, kuluçkalıkta ki eski ana bu aşamada bulunup yok edilir. Dört saat sonra da aradaki bez veya elek teli alınıp yumurtlamaya başlayan taze ana kovana serbest bırakılır 3-4 gün sonra bakılır ana hala ballıkta ise kuluçkalığa alınarak araya ızgara konur. Ana tazelendiği için o sene artık bu kovan oğul vermez, erkek arı yetiştirmez önceden yetişmiş olan erkek arıları da süre tanımadan öldürürler. Böyle bir yol izlenerek o sene kovandan oğul çıkmaz, süper bal eldesi sağlanır.

~ 171 ~


CURLARI TOPLAYIP KOLONĠ OLUġTURMAK Oğul veren arı kovanlarında birinci ve ikinci oğullar kuvvetli olurlar. Bunların ardından gelenler zayıf olur. Kendilerini toparlayıp kışa ve oradan bahara geçemezler. Durumlarına göre bunları kondukları nesneler üzerinden oğul sepetine veya kovaya ikişer üçer çırparak boş bir kovana yerleştirmek gerekir. Bu uygulamada birleştirme: birleştirme usullerinden hiçbirine gerek duyulmadan yapılır. Genç analı koloniler kovanlarına yerleşmedikçe koloniyi diğer koloniden ayırt edici kokuyu salmazlar onun için birleştirildiklerinde birbirlerine ziyan vermezler. Bu birleştirme metodunu yıllarca uyguladım Genç analı oğulların birbirlerini kırdıklarına şahit olmadım. Ne var ki, birleştirme usullerinden herhangi birine müracaat edilmeden yaşlı analı oğul, diğer yaşlı analı oğulla veya genç analı oğul yaşlı analı oğulla birleştiğinde veya birleştirildiklerinde birinin diğerini kırdıklarına şahit oldum. Bunun nedeni şu olsa gerek: yaşlı ana saldığı koku ile hemen kolonisini ve kovanını belirlemektedir. Bu sebepten yaşlı ananın bulunduğu oğulda yabancı arı veya oğul kabul edilmez. Yaşlı analı oğulların üzerine başka oğulların karışmaları

~ 154 ~


halinde oğul hemen kovana alınarak üzerlerine un serpilmelidir. 1inci oğula başka bir oğul verilecek olduğunda kesinlikle birleştirme usullerinden biri uygulamaya konularak yapılmalıdır.

~ 155 ~


BAL ġERBETĠ Balın yenmesi esas değil, onun vücuda yarar sağlaması için nasıl, ne miktar, ne ile, ne zaman yenileceği esastır. Kuralına bağlı olmayarak rastgele yenilen baldan istenilen fayda elde edilmeyebilir. Balın sıhhate ve hastalığa en tesirli olduğu hali şerbetidir. Hz. Musa, “Sabah kalkınca bir tas bal şerbetini bir dilim ekmek ile içen şahıs 62 dertten kurtulur demiştir. Hz. Muhammed, “Her akĢam yatarken bir bardak bal Ģerbeti içiniz, dert yüzü görmezsiniz” buyurmuşlardır. Nezleye karşı bal, limon suyu ile karıştırılır içilirse kişiyi nezleden kurtarır. İki kahve kaşığı balı, suda çözer, içine de yarım limon sıkar içerseniz iyi uyku verir. Kaynatılmış ada çayına ılıdıktan sonra biraz sirke, biraz da bal katar gargara yaparsanız boğaz ağrısından kurtulmuş olursunuz. Aktarlarda satılan mesteki (çam püsü) ile bal karıştırılır içilirse göğse ferahlık gelir. Kalbinden rahatsızlığı olanlar bala nar suyu katarak içmelidirler. Bronşiti olanlar balı kaynatılmış arpa suyuna katıp içmelidir. Karaciğer kanserine sebep olan mantarın ürettiği zehri alır, hastayı şifaya kavuşturur. Süte bal karıştırılır içilir ve bu karışımdan bir miktar da cilde sürülürse, iyi bir cilt gıdası olur. Bal sıcak su ile karıştırılır içilirse ishal yapar, soğuk su ile içilirse ishali keser. Bal sıcak su ile içilirse 7 dakikada, soğuk su ile içilirse 20 dakikada kana geçer, çok çabuk enerjiye dönüşür.

~ 263 ~


Bal şerbeti sade içilebildiği gibi, içine portakal veya limon sıkılarak da içilir. Günlük 60-100 gramlık bal öğünlere dağıtılarak yemeklerden 3 saat sonra alınması tavsiye edilmektedir. Midesi hassas olanlar balı aç karna almamalıdır; ekşime ve yanmaya maruz kalabilirler. Bal şerbetinin yapılışında süzme bal kullanılacak kaydı yoktur, petekli bal da kullanılabilir. Doğru olanı da budur. Bir miktar petekli bal kaba konur çatalla yırtılıp parçalanır, üzerine eli yakmayacak sıcaklıkta su ilave edilir karıştırılır, süzekten geçirilir. Şerbet içine -bir bardağa bir çay kaşığı düşecek şekilde polen, yarım limon suyu şerbete katılır, polen eridikten sonra bardaklara doldurulup iki kişiye servis yapılır. Bu şerbet sağlık ve mutluluk iksiri yerine geçer. Zahmetli gibidir, ama sağlıklı kalmak için değer.

Ayakları dolu olsa da ele geçirdiği fırsatı kaçırmaz

~ 264 ~


İÇİNDEKİLER Ön Söz ..........................................................................5 İki Hadis Birkaç Söz .....................................................9 Yıl içinde Ceryan Eden Önemli Atmosferik Olaylar ..........................................................................11 Yönlerden Esen Rüzgârlar ve Karakterleri ..................14 Arıcıların ve Arıların Nasıl Bir Kış ve Sene İle Karşılaşacaklarını Bildirir Liste. ..................................15 Bal arısı İnsana-İnsan Maddeye Çalışır? .....................19 Neden Teknik Arıcılık ..................................................21 Bal arılarının Hizmeti İnsana ......................................22 Çözümsüz .....................................................................24 Konuya Giriş.................................................................25 İnsan ve Bal arısı ..........................................................33 Bal arısı.........................................................................35 Arılık Yeri .....................................................................39 Kovan ...........................................................................41 Kovana Verilen Çerçeve ...............................................44 Acil İhtiyaç İçin Kovan Yapımı ....................................46 Koloni Bireylerinin Oluşumu Ana Arı Yumurtası .......47 Bal arısı Kolonisi ..........................................................49 Bakir Ana Arının Çiftleşmesi .......................................51 Ana Arı .........................................................................54 İşçi Arıların Ana Arı Üzerinde Yumak Yapmaları .......57 Kovanda Ana Arıyı Bulmak ..........................................59 Verimli Bir Ana Arı Memesinin Seçimi .......................63 Oğul Verecek Kovanındaki Meme Durumu .................65 Damızlık Ana Arı Üretim Yöntemleri ..........................70

~ 299 ~


İşçi Arılar ..................................................................... 76 Erkek Arılar ................................................................. 79 Bal arısı Türleri ............................................................ 80 Arıcı Körüğü................................................................. 86 Bölme Tahtası .............................................................. 88 El Demiri...................................................................... 89 Balarılarında Sinirlilik ................................................. 90 Arılarda İlkbahar Bakımı............................................. 94 Bal arılarında Sıcaklık Ayarı ........................................ 98 Kuluçkalık Peteklerinin Yenilenmesi .......................... 101 Bal arılarının Beslenmesi ............................................ 104 Bal arılarında İlkbahar Şuruplaması ........................... 109 Katı Yem (Arı Keki) ..................................................... 111 Katı Yem İçin Kullanılan Maddeler ............................. 112 Kek Çeşitlerinden İki Örnek ........................................ 113 Bal arılarının Su İhtiyacı ............................................. 114 Bal arıları Arasında Dayanışma ve İş Bölümü ............ 118 Kovan Açılmadan Koloni Gidişatı Bilinir mi? ............. 121 Kovan İçi Kontrol ........................................................ 124 Bal arılarının Sonbahar Bakımı ve Kışa Hazırlama .... 127 Arıların İçerde Kışlatılması ......................................... 130 Azık Takviyesi .............................................................. 132 Bal arısı Zararlıları, Parazitler (dış asalaklar) ............. 134 Senotainia Triguspis Meigen ....................................... 136 Bal Arısı Hastalıkları ................................................... 136 Bal arılarında Üreme Zamanı ...................................... 141 Yumurtadan Arıya ....................................................... 145 Oğul Zamanı ................................................................ 146 Oğul.............................................................................. 148

~ 300 ~


İlk Oğulun Yere Düşen Yaşlı Anası ..............................153 Curları Toplayıp Koloni Oluşturmak ...........................154 Erken Oğul Almak ........................................................156 Kullanılacak Ana Memelerinde Aranan Özellikler ......160 Bal arılarında Oğul Anası Genç mi Yaşlı mı?...............162 Oğul Veren Kovanı Bala Programlamak ......................165 Oğulun Kovana Yerleştirilmesi ....................................167 Oğul Önleme Yöntemi İle Ana Tazeleme .....................169 Oğula Dönmüş Kovanın Oğul Vermesini Önlemek .....172 Oğula Dönmüş Kovanı Oğul Vermekten Vazgeçirmek 174 Destek Kovanlar ...........................................................176 Oğul Önleyici Tedbirler ................................................178 Sayı Eksiltmeden -Kuvvetini ZayıflatmadanKovan Sayısını Artırmak ..............................................181 Kovanın Mevcut Anasına Dokunmadan Kovan İçinde Ana Yetiştirmek ................................................185 Yapay (Suni) Oğul ........................................................188 Bal Arısı Kolonilerinin Birleştirilmeleri Anasız Kalan Koloni.................................................................197 Zayıf Kovanların Kuvvetlendirilmesi ...........................204 Kolonide Anasızlığın Fark Edilmesi ............................208 Bal arısı Kolonisine Ana Arı Verme .............................210 Kolonide Ana Arının Reddi Sebepleri..........................214 İşçi Arıları Sinirli Olan Kovanın Anasının Islahı .........216 Nektar Akımı Tarihinin Belirlenmesi ..........................219 Nektarın Oluşumu .......................................................223 Balın Oluşumunda Ham Madde Nektardır .................225 Balın Ham Maddesi Nektar Salgısını Etkileyen Şartlar ..........................................................229

~ 301 ~


Zaman Şimdi Bal Mevsimi .......................................... 231 Bal Mevsimi ................................................................. 233 Balın Biriktirilmesi ...................................................... 236 Ana Arı Izgarası ........................................................... 238 Ballık ............................................................................ 240 Bal Sağımı (bal hasadı) ................................................ 243 Bal arılarında Yağma Olayı.......................................... 249 Bal Nedir Ne Değildir? ................................................ 256 Balda Enzim Var? ........................................................ 259 Balda Magnezyum Var................................................. 261 Bal Şerbeti.................................................................... 263 Domuz Gribine Tedbir Olarak Bal Şerbeti .................. 265 Bal Ye Uzun Yaşa Genç Kal.......................................... 267 Balın İşlenmesi ............................................................ 269 Balın Donarak Beyaz Görünüm Alması ...................... 271 Balarısı Mumu ............................................................. 275 Propolis ........................................................................ 280 Balarısı Zehiri .............................................................. 282 Polen ............................................................................ 283 Arı Sütü ........................................................................ 286 Bal arısı Kolonilerinin Nakli ........................................ 293 İstifade Edilen Kaynaklar ............................................ 298 İçindekiler .................................................................... 299

~ 302 ~



Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.