VBOXMAG1010

Page 1

VBOX 10.10


GENEL KOORDİNATÖR ve YAYIN YÖNETMENİ

Elif Türkoğlu elif@vboxmag.com

KREATİF DİREKTÖR

Mert Türkoğlu mert@vboxmag.com

EDITORYAL

Selin Bilgiç selin@vboxmag.com Esra Yarıcı esra@vboxmag.com Dr. Adil Asımgil adilasimgil@yahoo.com Eda Atalay eda@vboxmag.com Ebru Demirel ebru@vboxmag.com Aynur Tümen aynurtumen@ yasamplatformu.com

KATKIDA BULUNANLAR

TEMSİLCİLERİMİZ

Aslı Gündoğan Ali Osman Taş Defne Aydın

Los Angeles Alper Nakri alper@vboxmag.com İstanbul Ahu Kılıç Naniç ahu@vboxmag.com Washington DC Erkan Demir erkan@vboxmag.com Viyana İsmail Gökmen ismail@vboxmag.com

DERGİ GRAFİK

İLETİŞİM

ME TASARIM me@vboxmag.com 250 Pacific Ave. Long Beach California 90802 Phone: +12132717854 vbox@vboxmag.com EKİM 2010 SAYI: 15

2


VBOXMAG

10.10

editor Her birimiz ayrı şehirlerde... Kaç tane dergi biliyorsunuz ki, oluşumunda emeği geçen her bir bireyi farklı

kıtalarda yaşıyor... Büyük özveri ve emekle derginin hazırlanmasına destek olan bu ekip, siz okuyucularına 15. sayısında bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz. Ekim ayında da yine dopdolu ve keyifli bir sayı sizi bekliyor. Yeni trendlerin habercisi “Moda Haftalarını” Trendsetter sizin için yorumladı, İstanbul’dan U2 geçti, konser izlenimleri Köşe Kapmaca’da bulabilirsiniz. Evlilik Asistanı’nda bu ay unutulmaz balayı

alternatifleri var. Travel’da ise dünyada eşi benzeri bulunmayan nadir şehirlerin arasında yer alan sihirli mekan Venedik yer alıyor.

Yaşam Koçumuz hafızalardan silinmemesi gereken bir sözü bize

tekrar hatırlatıyor; “Dünyanın gidişi hariç her türlü akıntıya karşı

durabilirsiniz!”, Food bölümünde karidesle yapabileceğiniz pratik

ve leziz yemek tarifleri, Beauty’de ise Giorgio Armani Sonbahar-Kış

‘’Gece’’ kolelsiyonunu bulabilirsiniz. Keyifli seyirler

elif türkoğlu

3


VBOXMAG

10.10

trends

Chloé Darla Bag Yalın hatları, rafine duruşu ve zarafetiyle Beymen’lerde ve İstinyePark Chloé butikte satışa sunuldu. Chloé’nin Paddington modeliyle yarattığı furyaya yeni sezonda Darla Bag ekleniyor. Stiliyle 60’lara götüren Darla Bag’in siyah, camel, ağaç kabuğu, koyu mor ve kırmızı gibi pek çok renk seçeneği bulunuyor. Yumuşacık dokusu, fermuarlı iç ve yan cepleriyle kullanışlı tasarımı, Darla Bag’in en çarpıcı özellikleri arasında yer alıyor.

4

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


TRENDS

Sonbahar’da Gözlük Trendi Adidas sezonuna fark getirdi. Çerçevelerde sap kısımlarının değiştirilebiliyor olması, farklı renk ve tasarım çeşitleri ile bu sezon güneş gözlükleri çok konuşulacağa benziyor.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

5


TRENDS

Victoria’s Secret Pink Koleksiyonu Victoria’s Secret’ın alışıla gelmiş dantelli modellerinin yanı sıra daha genç kesime hitap ettiği Pink koleksiyonu hazır. Mor, sarı, saks, sweatshirtler, eşofman altları rahatlık veren ve göz dolduran tarasarımlar oluşan koleksiyondan biri mutlaka size göre.

6

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


TRENDS

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

7


TRENDS

“The Tip” & “Housekeeping” Emporio Armani 2010 İlkbahar-Yaz iç giyim kampanyasının fotoğrafları için moda dünyasının muhteşem ikilisi Mert Alaş ve Marcus Piggott’a poz veren Megan Fox ve Cristiano Ronaldo sonbahar-kış sezonu için Armani Jeans’in kampanyasında da yer alıyor. “The Tip” ve “Housekeeping” videoları ile şu sıralar izlenme rekorları kırıyor.

8

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


TRENDS

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

9


TRENDS

Sparkling Denim teması Benetton un Sparkling Denim teması, modaya damgasını vuruyor. Dar, vücuda oturan siyah ve koyu renk jean’ler, saç örgüsü belden kemerli uzun hırkalar, deri ceketler, payetli ve zımbalı elbiseler, taytlar ve bluzlar, sezon modasına mükemmel uyum sağlıyor.

10

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


TRENDS

Tel obje Alışverişleriniz için Jayson Home and Garden’dan tel bukle sepet. Hem şık hemde çevre dostu.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

11


PORTRE

portre

12

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


VBOXMAG

YAZAN Eda Atalay eda@vboxmag.com

9.10

Münir Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde Bakırköy semtinde, eski Osmanlı paşalarından birinin torunu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda tiyatroya merak salmış olan Özkul, İstanbul Erkek Lisesi’ndeki eğitiminin ardından oyuncu olmaya karar vererek gözünü sahnelere dikti. Sanat hayatına Bakırköy Halkevi’nde tiyatro ile başladı.Hem İstanbul ve Ankara’da Devlet tiyatroları ve İstanbul Şehir Tiyatroları’nın oyunlarında hemde Tiyatro Ses, Küçük Sahne gibi özel tiyatrolarda görev aldı. Küçük Sahne, genç oyuncunun kariyerinin yükselişinde bir dönüm noktası oldu. Çünkü, ilk defa önemli bir oyunda rol alma şansı doğdu. Sadri Alışık, Nevin Akkaya, Şükran Güngör ve Cahit Irgat gibi güçlü oyuncularla, yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul’un yaptığı ve Steinback’in aynı adlı romanından tiyatroya uyarlanan “Fareler ve İnsanlar”da oynadı. Yeteneği Muhsin Ertuğrul’un gözünden kaçmayan Özkul, Küçük Sahne’de ayrıca, “Yarış”, “Onikinci Gece”, “Aşağıdan Yukarı” ve “Karışık İş” gibi başarılı oyunlarda da yer aldı. Ancak 1950’lerden itibaren rol almaya başladığı sinema filmleri ile asıl ününü kazandı. Özellikle 1970’lerin kalabalık kadrolu ve genellikle Ertem Eğilmez’in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. En bilinen rollerinden biri onunla özdeşleşen Hababam Sınıfı serisindeki tatlı-sert okul müdürü Kel Mahmut tiplemesi oldu. Adile Naşit’le beraber oynadığı filmlerle Türk sinemasının unutulmaz ikililerinden oldu. İlk dönem filmlerinden önemli olarak Edi ile Büdü, Halıcı Kız, Kalbimin Şarkısı, Miras Uğruna, Balıkçı Güzeli; daha sonraki

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

13


D dönemde çekilen kalabalık kadrolu aile filmleri arasında Neşeli Günler, Gülen Gözler, Gırgıriye, Görgüsüzler, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi sayılabilir. Münir Özkul, 1980 sonrası ise dönemin akımı olan video için çekilen pek çok filmde rol aldı. Televizyon dizilerinin yaygınlaştığı dönemde dizi oyunculuğundan uzak dursa da Uzaylı Zekiye, Ana Kuzusu ve Şaban ile Şirin gibi dizilerde rol aldı.

Özkul’a 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verildi. 1998 yılında Hamdi Alkan’ın

14

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

canlandırdığı “Yarmagül” karakterinin dedesini oynadığı Reyting Hamdi televizyon programında kamera karşısına çıktı. Aldığı ödüller 1967 İlhan İskender Ödülü (Kanlı Nigâr oyunuyla), 1972 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Karakter Oyuncu Ödülü, Sev Kardeşim, 1991 Dümbüllü Ödülü, 1997 Altın Kelebek Ödülleri Onur Ödülü, 1999 Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü “Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü”, 2004 37. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri Onur Ödülü, 2006 Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü. Sanat yaşamı boyunca 400’e yakın sinema filminde ve sayısını kendisinin bile tam olarak bilmediği sayıda tiyatro oyununda rol alan Münir Özkul adına, 26 Mart 2005 tarihinde İstanbul Beylikdüzü Academia Center içerisinde “Münir Özkul Sahnesi” açılmıştır..


Hayatının önemli bir kısmını alkolle savaşarak geçirdi. 1990’lı yılların ortasında alkolü tamamen bıraktı. Özkul dört kez evlendi ve üç çocuğu oldu. İlk eşi Şadan, ikinci eşi Suna Selen, üçüncü eşi “Tophaneli Örümcek” lakaplı Yaşar ve son 27 yıldır evli olduğu eşi Umman Özkul’dur. Oyuncu ve sunucu Güner Özkul’un babasıdır. Güner Özkul’a göre babası “Evlilikten korkmazdı ama boşanamamaktan korkardı”. Mankenlik ve CNN Türk’te televizyon programcılığı yapan kızı Güner Özkul’un girişimiyle, 2005 yılında, sanatçıyı birçok yönden ele alan ve yaşamının bir dönemine farklı şekillerde tanıklık etmiş kişilerin kaleme aldığı yazılardan derlenmiş, “Aktör Dediğin Nedir Ki? Münir Özkul Kitabı” adlı bir kitap yayımlanmıştır. Demans hastalığı ile yaşayan Özkul, 2003 yılından bu yana evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemiyor. Hastalığı yüzünden geçmişe dair birçok şeyi hatırlamıyor ve ölen arkadaşlarının yaşadıklarını sanıyor. Özkul, kendisine ait mütevazı bir evde rahat bir yaşam sürdürüyor.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

15


VBOXMAG

8.10

YAŞAM KOÇU

“Dünyanın gidişi hariç her türlü akıntıya karşı durabilirsiniz!” Sevgili Dostlar, Harika bir sonbahara girmekteyiz. Geçen ay ‘kim olmak istiyorum’ başlıklı yazımı okuduktan sonra cevapların gözünüzün önünde belirdiğini varsayıyorum.

YAZAN: Aynur Tümen aynurtumen@yasamplatformu.com www.yasamplatformu.com

16

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

Biolojik belirtileriniz dışında, gerçekten yaşadığınızı kesinleştirecek bir durum varsa, o da hayallerinizin olması ve bu hayalleri gerçekleştirmek adına kendinizi amacınıza adayarak yaşamanızdır. Artık ne istediğinizi biliyorsunuz! Başkalarına da bu isteği tanımlayabiliyorsunuz.


Peki bu isteğinize ulaşmak için zaman belirlediniz mi? İsteğinize ulaşmanızda size yardımının dokunabileceğini bildiğiniz insanların listesini yaptınız mı? Ne istediğinizi bilmek yetmez! Bu isteğe ulaştıracak bilgileri, sermayeyi, deneyimleri, kişileri de hedefinizin etrafına toplayabilmelisiniz. Kimse tek başına sizin hayallerinizi gerçekleştirmez. Bunun için doğru kişilerle ahenkli ilişkiler kurmak üzere eyleme geçmelisiniz. Bu süreçte kişisel değişme esnekliliğinizi ve duyarlılığınızı geliştirin. Kendinizi değiştirin ve düzenleyin. Sizi hedefinize götürecek kişilerle ahengi yakalamanın yollarını araştırın. Ahenk, başkasının dünyasına girebilme, anlayabilme, hissedebilme ve kuvvetli bir bağ kurabilmektir. Başarılı insanların, ortak özellikleri, ahenkli olmaları, isteklerinde ısrarcı olmaları, devamlı yeni yollar denemeleri, vazgeçmemeleri ve değişimi sürdürmeleridir. İnsanlara değer verin verdiğiniz değeri değişik yollarla gösterin. Onları can kulağıyla dinleyin. Dinledikleriniz size çok şey öğretebilir. Onlara kendilerini önemli hissettirin. O zaman insanlarda, sizi he-

definize gidecek yolda bir katkıları olacaksa hiç çekinmeden bu katkıda bulunacaklardır. Hedefinize ulaşmak için önünüze net bir zaman koymanız sizi eyleme geçmekte hızlandıracak, istikrarlı ve planlı olmanız konusunda motive edecektir. Hedfinize giderken bazı direnç noktalarıyla ve problemlerle karşılaşabilirsiniz. Aldırmayın. Japon atasözünü hatırlayın “Dünyanın gidişi hariç her türlü akıntıya karşı durabilirsiniz!” Denemelerin herbirinin başarılı olması garanti edilemez. Yapmanız gereken Edison gibi Einstein gibi denemekten vazgeçmemektir. 3. kişilerin davranışlarını kontrol edemezsiniz. Unutmamanız gereken doğru zamanda doğru verilen tepkiler sonuçları değiştirecektir. Doğanızda bulunan etkileşimi ve uyumu çekiciliğini iletişim halinde bulunduğunuz her yerde sergilemekten çekinmeyin. Amacınıza ulaşma sürecinizi olumlu etkileyecektir. Hadi ne duruyorsunuz? Hayalinize gidecek yolda ilk adımı bu gün atın! Telefonlarınızı açın, seçtiğiniz ortamlara girin, kontaklarınızı güçlendirin. Takvime işaret koymayı unutmayın. Planınız neyse her zaman göreceğiniz bir yere asın. Başarınız kaçınılmaz, sizi şimdiden kutluyorum...

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

17


TRENDS

Swatch “Plastic Chrono” Zamanı Renkli saatler bu sezon çok moda. Normal kayış gibi görünen ama dokunduğunuzda plastik olduğunu anlayabileceğiniz bu koleksiyonu tüm Swatch mağazalarında bulabilirsiniz. Pastel tonları tercih edenlerde unutulmamış geniş bir renk seçeneği sizi bekliyor.

18

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


VBOXMAG

10.10

beauty 20 Gülümseyin: Diş sağlığınızın genel sağlığınızı etkilediği kadar genç ve güzel görünmenizi de sağladığını biliyor muydunuz?

health 24 Tatil dönüşü ve mevsimsel depresyon

fashion 26 Peki bu sonbahar ne giysem?

wedding 38 Güz Gelinleri Bir Başkadır!

food 43 Sizde kendi çikolatanızı kendiniz yapın

travel 46 Büyük Okyanusun derinliklerindeki volkanların ardarda çıkardığı lavların soğumasıyla oluşan Hawai

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

19


VBOXMAG

10.10

beauty

20

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


BEAUTY

Giorgio Armani Sonbahar-Kış ‘’Gece’’ kolelsiyonu Gecenin koyu mavi tonlarından esinlenilerek Gece koleksiyonunu hazırlayan Giorgio Armani rujları, farları, rimelleri ve allıklarında gecenin soğuk pembe tonlarıyla, sıcak kızıllıklarını ve yıldızların yansımasından aydınlanan mavileri kullanmış.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

21


BEAUTY

Saçlarımız Kışın Özel Bakım İster

YAZAN Tülin Şahin WWW.TULISS.COM

Soğuk, kuru kış havası saçlarımızı basık ve cansız gösterir. Aynı zamanda fazlasıyla da elektriklenmeye sebep olur. Kadınlar yaz aylarında, “nemli hava saçlarımı şişiriyor” diye söylenirler ama kış geldiğinde ve saçlar cansız ve basık bir hal alınca da yazın o nemin verdiği kabarıklığı özlerler. Neyse ki problemi çözmek sadece bir ürün değişikliğine bakar. İşte sizlere her saç tipine göre öneriler: Saçınız kuru ve nemsiz görünüyorsa, tek yapacağınız içinde güçlü nemlendirici barındıran bir şampuanla haftada 2 kere yıkamak, ardından da yine yoğun bir nemlendirici kullanmak. Bu şekilde saçlarınız daha parlak duracaktır. Basık Saçlara Özel Saçlarınız basıksa bunu kabul etmeyin. Basıklık genelde, saçta gereğinden fazla yağ veya ürün varsa olur. Bunlar saçı aşağıya çektiği için basıklık olabilir. Ama hiçbir şey kullanma-

22

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


BEAUTY

dan bile saçlarınız yıl boyunca hep basıksa unutmayın ki, kış aylarında daha fazla basık olacaktır. Bunun da nedeni havada nem olmaması. Bu konuda da çözümleri sizlerle paylaşayım. Basık saçta öncellikle nemlendiriciyi abartmamak lazım. İkisi bir arada şampuanlar kullanmamalısınız. Kremi sadece enseden itibaren kullanın ve gerçekten az bir miktarda uygulayın. Saçlara kuru temizlik yapan şampuanlar da var. Ara sıra onları kullanmanızı öneririm. Kullanımı çok basit spray şeklinde olan bu şampuanı saçınıza sıkıyor, bir havlu yardımı ile tozları saçınızdan dağıtıyorsunuz. İşte size hem hacimli hem temiz saç haftada bir iki kere kullanabilirsiniz. (Yurtdışında hemen her markette bulunuyor ama henüz Türkiye’de görmedim:) Yoksa size hemen nereden alacağınızı önerirdim.) Basık saçı kurtarmanın bir başka yolu ise, saçlarınızı kat kestirmek. Böylece göz yanıltarak saçlarınızın daha hacimli olduğu havasını vermiş olursunuz. Son olarak basık saçlara her zaman krepe atılması gerektiğini hatırlatayım. Böylece hacimli ve doğal görünüm kazandırabilirsiniz.

Peki kışın daha fazla elektriklenen saçlara ne yapmak lazım? İpek nevresimde uyursanız problem çözülecektir. Böylece sadece saçlarınız değil, cildiniz, teniniz ve elleriniz bile yumuşacık olacaktır. İpek yastıklar saçlarınıza mutlaka yardımcı olur ama faydasını görmezseniz, elektriklenen saçlara ahşap fırça üzerine saç spreyi sıkıp diplerinden uçlarına kadar tarayın. Bunun da etkili olduğunu göreceksiniz. İnce telli saçlar hariç, haftada bir derin nemlendirici saç maskesi yapmanız da yardımcı olacaktır. Kuaförde saçınıza fön çekildikten sonra hemen elektriklenme oluyorsa, kafanıza şapkanızı veya berenizi geçirmeyin ki; genelde kış aylarında en çok yapılan budur. Saç hala sıcak olduğu için, ne yaparsanız hemen iz kalacaktır. Tabii şapkanın izi de. Ama illa şapka takmanız gerekirse başınıza sıkıca oturan bir bere değil de fötr şapka takmayı tercih edin. Ve şapkanın içi mutlaka ipek astar olsun. Değilse de terzinizden en sevdiğiniz şapkanın içine ipek astar dikmesini isteyin. Yine ipek nevresim mantığı:) İpek elektriklenmeyi alacaktır. Şapka kullanmayı sevmiyorsanız, fönden sonra elektriklenen saçlarınıza ipek bir eşarbı bandana şeklinde bağlamanız da sorunu çözecektir. VBOXMAG.COM

EKİM 2010

23


VBOXMAG

10.10

health

Sonbahar ve Kış aylarında beslemenize dikkat edin Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklar da daha sık göstermeye başlıyor. Vücut direncinin azaldığı infeksiyon hastalıklarının yaşandığı bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme büyük önem taşıyor.

24

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

Sonbaharla birlikte özellikle kış ayları, grip ve soğuk algınlığına en çok yakalandığımız dönemlerdir. Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından sayılan infeksiyon hastalıklarının yaşandığı bu dönemde vücut direnci azalır. Özellikle infeksiyon ile immün sistem (bağışıklık sistemi) ilişkileri düşünüldüğünde; artan metabolik hıza karşılık; hücrelerin ihtiyacı olan enerji, dengeli bir beslenme ile sağlanabilir. Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde metabolizmamızı koruma altına alıp, daha da güçlendirmenin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir. Bu her yaş grubu için geçerlidir. Özellikle infeksiyonlara karşı daha duyarlı olan çocuklar, gebeler, emziren anneler ve yaşlılar için beslenme daha da önem taşır. Yeterli ve dengeli beslenme, gün içerisinde her besin grubundan yeterli miktarda almakla sağlanır. Böylece ihtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri de almış oluruz. Bu besin gruplarını dengeli aldığımız gıdalar aynı zamanda ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri de vücuda alınmasını sağlar. A ve C vitaminleri, antioksidan vitaminlerdir. Bu vitaminler, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek, hastalıklara karşı daha dirençli olmamızı sağlar. Turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, Brüksel lahanası, yeşilbiber, karnabahar, mandalina, maydanoz, roka, tere gibi sebzeler, vitaminler açısından zengin besinlerdir. Burada önemli olan, meyvelerin sıkıldıktan hemen sonra içilmesidir. Meyve suları bekletildiğinde C vitamini kayba uğrar. Çünkü bu vitamin; ısı, ışık gibi etmenlerden kolayca etkilenir.


Ayrıca çay ve kahve yerine bitki çayları veya C vitamin yönünden zengin olan kuşburnu çayı tercih edilebilir. Yemeklerde veya öğün aralarında tüketilen bol miktardaki salata da bize ihtiyacımız olan vitaminleri sağlayacaktır. C vitamini kaybını önlemek için salatalar da meyve suları gibi hazırlandıktan kısa bir süre sonra yenmelidir. Diyetteki yağ türü ve miktarı da enfeksiyon hastalıklarının seyrinde önem taşır. Ayçiçeği, mısırözü, bitkisel sıvı yağlar, omega-6 yağ asitleri (çoklu doymamış yağlar), deniz ürünleri ve omega-3 yağ asitleri (çoklu doyma- m ı ş yağ), zeytinyağı, fındık yağı ile omega-9 (tekli doymamış yağ) yağ asitleri açısından zengin besinlerdir. Saydığımız bu yağ asitlerinin immün

sistem üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Ancak diyetin yağ içeriğinin yüksek olması, immün sistemi üzerinde baskılayıcı etki göstermektedir. Dengeli beslenmenin bir diğer şartı da yeterli protein alımıdır. Doku yapımı ve onarımındaki güçlü etkileri nedeniyle proteinler, günlük beslenmeden eksik edilmemelidir. Enfeksiyon geçirildiği dönemlerde, protein kaynaklarının yeterli tüketilmesi, genel kabul görmüş önemli bir nokta olup; özellikle süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinlerin en iyi kaynağıdır. Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Uzman Diyetisyen Tuğçe Aytulu Ersin

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

25


VBOXMAG

10.10

fashion

Benetton 2010 Sonbahar-Kış Benetton 2010 Sonbahar Kış Erkek Koleksiyonu’nda, insanın içini ısıtan oduncu gömlekler, jakarlı triko ve yelekler ile hırkalar dikkat çekiyor. Baskılı tişörtlerin yelekler, deri ve naylon detaylı montlarla tamamlandığı koleksiyonda bu sezon ilk kez yer alan fötr şapkalar, erkeklere farklı bir hava katıyor. Koyu tonların hakim olduğu koleksiyon, zengin ürün seçenekleriyle tüm erkeklere hitap ediyor.

26

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


Klasik giyime yeni alternatifler Beymen Erkek 2010-2011 Sonbahar-Kış Koleksiyonu, modern, şehirli ve trendleri takip eden erkeklere hitap ediyor. Beymen, her sezon sunduğu ürün gamını hem rahatlığı hem de şıklığı yansıtan modellerle daha da genişletiyor. İş hayatında olduğu kadar haftasonları da fark yaratmak isteyenlere hitap eden kıyafetler, bu sezon Beymen Erkeklerinin vazgeçilmezi haline geliyor. Yeni sezonda astarsız paltolar, flanel kumaşların kullanıldığı pantolonlar, saç örgülü triko hırkalar, yün kravatlar ve süet botlar, farklı bir silüet çiziyor. Koleksiyonda ağırlıklı olarak camel, açık gri, füme, mor, lacivert ve haki tonları görülüyor.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

27


FASHION

BNG “Stratum” ile Yeryüzünü Yeniden Şekillendiriyor Nilgün Gülen tasarımları ile farklı ve özel bir koleksiyonun kapılarını aralayan BNG, 201011 Sonbahar Kış Koleksiyonu “Stratum” ile, içinizdeki “etkin, uyuyan, sönmüş” detayların yansımalarını sizinle yüzleştirmeye hazırlanıyor. Özellikle çalışan kesim için kurtarıcı nitelik taşıyan koleksiyon farklı saatlerdeki iş programınıza uygun; fonksiyonel alternatifleri kullanarak hem canlı bir görüntü yakalamanıza, hem de çevrenizi şaşırtmanıza neden olacak.

28

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


FASHION

Keskin Hatlar Calvin Klein 2010-11 Sonbahar/Kış koleksiyonu katalog çekimlerini tamamladı. Sert hatlara sahip olan katalog genelinde ürünlerin de aynı olaranda keskin çizgilerden oluştuğunu görebilirsiniz. Yarasa kollu elbiseler, straplez diz üstü modeller, takım elbiseler oldukça dikkat çekici.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

29


FASHION

Keskin Hatlar İçinizi ısıtacak Converse temalı baskıları ile her sezon dikkat çeken t-shirt ve sweat shirtler yine gözde. Bu ürünleri rengarenk eşofman altları ile tamamlayabilirsiniz. Soğuyan havalarda kurtarıcınız olacak kaban, mont ve anoraklar hem erkeklere hem de kadınlara hitap ediyor. Kasketler sizi rüzgardan korurken bere koleksiyonu sizi ısıtacak.

30

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


FASHION

Forever 21 Yeni Sezon Erkek Koleksiyonunu Yayınladı 2010-11 Sonbahar/Kış Erkek Koleksiyonu’nda spor ve klasik tarzı birleştiren Forever 21 renklerde antrasit, lacivert, siyah, beyaz, camel, turkuaz, kırmızı, gri tonlarını kullanmış. T-shirt üzerine ceket tarzı hırkalar, uzun yün şallar, büyük çantalar bu sezon erkek modasında tercih edileceğe benziyor.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

31


FASHION

Hareketli, şık ve sıcacık bir kışın yolu Sisley’den geçer Sisley 2010 Sonbahar-Kış Koleksiyonu, kış aylarını, hareketli, şık ve sıcacık geçirmek isteyenlerle buluşuyor. Yeni sezonda, günün her saatine uyum sağlayan, kadınları ofisten davetlere taşıyabilecek seçenekler dikkat çekiyor. Şık olmayı seven ve rahatına düşkün kadınları cezbedecek Urban Discotheque teması, şehirli duruşuyla fark yaratıyor. Siyah, beyaz ve grinin bir araya geldiği temada, taytlar bol gömleklerle kombinleniyor.

32

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


FASHION

Stefanel Ruhu Sonbahar-Kış 201011 ürünlerinde deri şort-paantalon, salaş uzun püsküllü hırlakar, atkılar, kovboy tarzı çizmeler, mini örgü elbiseler ile Stefanel kadını ve sezonun trendlerini yansıtan kombinleri sizde keşfedin.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

33


FASHION

Topshop Lookbook Topshop’un Sonbahar-Kış 201011 Lookbook’unda ağırlıklı olarak camel, krem, kiremit, beyaz renklerinin yanı sıra siyah, gri ve bej kullanılmış. Koleksiyon genelinde danteller, sabo botlar, zımbalı detaylar, deriler ve sezonun vazgeçilmezlerinden olacak örgü çoraplar kullanılmış.

34

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


VBOXMAG 10.10 TRENDSETTER

Yeni trendlerin habercisi moda haftaları

Moda haftaları yeni trendlerin, kolleksiyonların ve yaklaşmakta olan mevsimin habercisidir. Kolleksiyonlar meraklısıyla buluşur ve nihayet askılardaki yerlerinden ayrılarak yaşamaya başlar. Bir moda haftasında, bireysel ve karma defilelerde pek çok tarzı aynı anda görebilirsiniz, ilham verip vermemeleri hem kolleksiyonlara hem de takip edenin beklentisine bağlıdır. Bu sezon da Londra’dan Paris’e, Milano’dan Türkiye’ye kadar birbirinden farklı kolleksiyonların yer aldığı moda haftaları gerçekleşti. Kolleksiyonlar bence herkesin ilham alabileceği ölçüde geniş bir yelpazede sunulmuş. YAZAN

Esra Yarıcı

esra@vboxmag.com

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

35


Moda haftaları yeni trendlerin, kolleksiyonların ve yaklaşmakta olan mevsimin habercisidir. Kolleksiyonlar meraklısıyla buluşur ve nihayet askılardaki yerlerinden ayrılarak yaşamaya başlar. Bir moda haftasında, bireysel ve karma defilelerde pek çok tarzı aynı anda görebilirsiniz, ilham verip vermemeleri hem kolleksiyonlara hem de takip edenin beklentisine bağlıdır. Bu sezon da Londra’dan Paris’e, Milano’dan Türkiye’ye kadar birbirinden farklı kolleksiyonların yer aldığı moda haftaları gerçekleşti. Kolleksiyonlar bence herkesin ilham alabileceği ölçüde geniş bir yelpazede sunulmuş. Londra moda haftasında cesur kolleksiyonlar dikkat çekiyor. Burberry, Todd Lynn ve Aquascutum askeri çizgileri kullanırken, Mark Fast, Antonio Bernardi ve Pringle of Scotland koyu bohem esintilere yer vermiş. Julien Macdonald ve Christopher Kane danteli kimi zaman romantik kimi zamanda çekici bir görünüm yaratmak için tercih etmiş. Paul Costelloe’nin fiyonk etkisi ise muhteşem. Paris moda haftasında, podyumlarda minimalizm ve muzip görünüş altındaki çekicilik göze çarpıyor. Valentino, Chloe ve Balenciaga kolleksiyonlarında fildişi, krem ve pudra renkleri kullanarak sadelik ve dinginliği podyumlara taşımış. Dior pastel renkleri ve fırıllı detayları ön plana çıkarırken, Valentino siyah ve gri tonlarını tam Valentino’ya yakışır şekilde olabildiğince ışıltılı olarak kullanmış. Phoebe Philo, Stuart Vevers ve Stella McCartney kolleksiyonları ise göz alıcı mükemmel kesimlerle karşımıza çıkıyor. Modernize görünümüyle 60’lar ve

36

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

70’ler de geri döndü. Milano moda haftasına ise kesinlikle Pucci, Versus ve Versace’nin seksapeli öne çıkaran süper mini elbiseleri damgasını vurmuş. Kışa yaklaşırken podyumlarda
artan siyahların, grilerin aksine Dolce Gabbana, Versus ve Bottega Veneta’dan parlayan şeker pembeler, deniz mavileri ve canlı sarılar ile renkli düşlere dalmamak elde değil. Giorgio Armani, Jil Sander ve yine Bottega Veneta’nın dar kesim takım elbiseleri ise kusursuz. Deri parçalar ise tartışmasız yine 
defilelere ağırlığını koymuş. Gizia, Cacharel, Koton gibi markalar ve aralarında Bora Aksu, Bahar Korçan, Arzu Kaprol, Özlem Süer, Simay Bülbül, Hatice Gökçe gibi isimlerin bulunduğu 
tasarımcılar da kolleksiyonları ile İstanbul moda haftasındaydı. Simay Bülbül’ün kolleksiyonunda yarattığı zamansız siluetler ile Özlem Süer’in masalsı etkileri ve Bora Aksu’nun da siyah, beyaz ve altın renkleri transparan ile harmanladığı kolleksiyonu gerçekten ilham verici. Yeni sezona, yeni bir mevsime girişte olmazsa olmaz kıyafetlerinizin arasına bu sezon neleri eklemek istediğinize karar vermeden önce gardrobunuzu gözden geçirmekte fayda var. Trendy olduğu için sonradan hiç giymeyeceğiniz gereksiz parçalara gardrobunuzda yer açmak yerine, isterseniz size asıl neyin ilham verdiğini düşünün. Daha sonra gardrobunuzda size ilham verdiğini keşfettiğiniz bu yeni kıyafetlere ve aksesuarlara eminim zevkle yer açacaksınız.


VBOXMAG.COM

EKİM 2010

37


VBOXMAG

10.10

EVLİLİK ASİSTANI

Düğün sonrası en keyifli zaman... Balayı

YAZAN Ebru Demirel ebru@vboxmag.com www.evlilikasistani.com

şadığınız büyüyü, Seine nehrindeKeyifli olduğu kadar yorucu ve stresli olan düğün gününüzün hemen ardından ki “Bateaux Mouche”larda günün batışı ile tamamlamanız mümkün. başa başa geçirilecek unutulmaz bir Eiffel Kulesi’nde eşinizle romantik balayını tüm çiftler hak eder. Balayı bir akşam yemeği yerken, bu şehrin muhteşem manzarasını izleme eşinizle birlikte tüm yorgunluğunuzu fırsatı bulabilirsiniz. Kentin başka atacağınız ve ömür boyu aklınızda bir açıdan geniş bir panaromasını kalacak bir tatil olmalı. Bugüne kadar görmek için Montmarte mahalgitmediğiniz farklı ve özel bir noktayı lesindeki SacreCoeur Bazilikasıseçmek bir o kadar önemli. nın bulunduğu tepeye gitmek ise Hayatınızın en özel günlerinden birisini yaşıyorsunuz, eşinizle çıkacağınız ilk tatilinizde, ömrünüzün tatil tadında geçmesi için hayaller kuruyorsunuz. Balayınızı eşi benzeri olmayacak ayrıntılarla süslemek, birbirinden güzel sürprizlerle unutulmaz kılmak istiyorsunuz. Evliliğe adım atan genç neslin istek ve farklı tercihleriyle balayı seçenekleri de değişiyor. Ailemizin, ya da arkadaşlarımızın balayı için öenrdiği yerler, oteller, aktiviteler size çekici gelmiyor olabilir. Şanslıyızki, çiftlere hem eğlenmeleri hem de huzurlu bir tatil geçirebilmeleri için yeni fırsatlar sunuluyor. Dünya üzerinde ve Türkiye’de balayı için işte birbirinden güzel, birbirinden cazibeli balayı programları… *Paris’i görmeyenler bile, gözlerinin önünde Paris’i canlandırabilir. Sanatın, gastronominin ve “aşk”ın başkenti olan Paris’e THY ve Air France ile uçarak, yaklaşık 3,5 saatlik bir yolculuk sonrasında balayı rüyanızı başlatabilirsiniz. Her sokaktan yükselen akordeon sesleri ile ya-

38

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

Paris’te yapılacak en iyi gezilerden biri… Siz iyisi mi eşinizle o özel anlarınızı Paris’in büyüsüne kendinizi bırakarak paylaşın… *Evlendim ve balayımı tropik deniz ikliminin hüküm sürdüğü bir yerde geçireceğim diyorsanız, Jamaika tam size göre! THY’nin New York ve Londra aktarmalı uçuşları ile ulaşacabileceğiniz Jamaika’da her mevsim yazı yaşayabilirsiniz. Kristof Kolomb, yenidünyaya ikinci yolculuğu sırasında gördüğü Jamaika’yı henüz İspanyollar adayı fethedip altın bulma hayalleri ile sömürgeleştirmeden önce keşfetmiş. Altın bulma hayalleri gerçekleşmeyince kısa bir süre sonra onu kendi halinde bırakan İspanyollar yüzyıl-


lar sonra adanın dünyanın en ünlü filmlerine dekor olacağını akıllarından geçirirler miydi kim bilir? İspanyollar emellerine ulaşamadılar ama sinemacılar bu doğa harikası adada altın değerinde bir doğal dekor keşfetmiş oldular. Gezilecek yerler arasında ünlü “Bob Marley Müzesi”, 19. Yüzyıl burjuvasının efsane evi ve bahçesi “Devon House”, macera sevenler için 2–3 saat süren “Rio Grande’de Rafting”, Montage Körfezi’nin en ünlü plajı olan “Doctor Cave’s Beach” dalış tutkunlarının gözdesidir. *Çılgınca eğlenceler, plajlar ve denizi ile ün yapmış Mikonos Adası’nda, size uygun çılgınca bir balayı geçirmek ister misiniz? Mikonos’un en popüler plajlarından biri olan Pilaty Yialos koyunda bulunan Mykonos Palace Oteli’nin muhteşem manzaralı odalarında romantik dakikalar geçirebilir, ya da kendinizi plajlardaki çılgın eğlencelere bırakabilirsiniz. Olympic Hava Yolları ile başlayacak yolculuk, Mikonos’un meşhur yel değirmeni ve pelikanlarının arasında devam edecek… Leziz deniz mahsullerini, bol restoran alternatiflerinden birini seçerek tadabilirsiniz… Eğlencenin en son noktasını yaşayabileceğiniz Mikonos, siz ve eşinizi İskandinavya meydanında başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar farklı bir eğlence tarzını yaşamaya davet ediyor… VBOXMAG.COM

EKİM 2010

39


*Mistik, Uzakdoğu’nun şaşırtıcı duruşunu izlemek, tıpkı bir gezgin gibi gezerek öğrenmek isteyenler için, Bangkok ve Phuket turu ile tüm hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. THY ile yapılacak 9 saatlik uçuş ile varılacak Bangkok’ta Budist tapınakları, gökdelenler, kanallar ve deniz mahsüllerinin binbir çeşidi sizi bekliyor. Kraliyet Sarayı, Yatan Buda Tapınağı, Patong Gece Pazarı, mücevherciler günü öncelikli görmeniz gereken yerlerden... Bangkok’tan yapılacak 2 saatlik uçuş ile Tayland’ın en büyük adası olma özelliği taşıyan Phuket’e varılıyor. Kumsalların, denizin, yağmur adalarının keyfini çıkarmak için dört dörtlük bir ada olan Phuket’i Sıcak Güney Çin denizi ve mercan adaları çevreliyor. Su altı sporları, fil seferleri ve gece hayatıyla meşhur olan Phuket’te uçsuz bucaksız kauçuk ağacı ormanları muhakkak ilginizi çekecektir. Yaklaşık 12 milyon insanın yaşadığı kent, yıl boyunca sahip olduğu sıcak hava ile balayı çiftlerinin gözde uğrak yerlerinden biridir… Teleferikle Rio’nun en yüksek tepesine bakarak, kenti izlemek ise bambaşka bir zevk. Dünyanın en büyük stadyumu olarak bilinen Copacabana Beach İpanema ve Lebnon Rio De Janeiro’nun en gözde ve en güzel plajları arasında yerini alıyor. Yerel halkın yaşadığı sahillerde bulunan bu plajlar, güneş ve denizin tadını çıkardıktan sonra, kendisini gecenin ve eğlencenin akışına bırakarak konuklarını bir kez daha büyülemeyi başarıyor. *Akdeniz’in en büyük üçüncü adası olan Kıbrıs, ardı ardına açılan otelleri ile balayı cenneti haline geldi. Temiz kumsallarda güneşlenirken, nefis çam kokusunu içinize çekebilir, Kıbrıs’ın hareketli gece hayatında neşenize neşe katabilir ve oyun salonlarında şansınızı deneyebilirsiniz. Deniz ve güneşin tadını doyasıya çıkarabileceğiniz Kıbrıs’ta, bol bol alışveriş yaparak, hem başka bir ülke hissini hem de Türkiye’deymiş duygusunu yaşayabilirsiniz.

40

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

*Uğruna şarkılar yazılan, en büyük aşkların orada yaşandığına inanılan, her yıl milyonlarca insanı koşa koşa kendisine çağıran Bodrum, balayı çiftleri için cazip bir alternatif oluyor. Koyları, pırıl pırıl güneşi, denizi, gece eğlenceleri, tarihi mimarisi, alışveriş merkezleri ile şehir yaşamının hareketliliği ve sayfiye yerinin salaşlığı ile Bodrum adeta insanı büyülüyor. Yerli yabancı binlerce insanın her yıl akın ettiği Bodrum’da, o en özel tatili “Balayını” geçirmekte başka bir keyif oluyor… Ege Denizi’nin eşsiz manzarası eşliğinde kumsalda özel dekore edilmiş muhteşem bir masada ve beş farklı çeşit mönü seçeneğinin olduğu bir akşam yemeği ile başlayan bir balayı tatili… 2 geceden oluşan bir balayı paketi… Mevsim çiçekleriyle bezenen bir odada şampanyaları yudumlayarak yapılan düğün kutlaması… Mavi yolculuk Avrupa’ın büyük şehirlerini görmeye kararlı mısınız? Ümitsizliğe kapılmayın! Büyük seyahat şirketleri fiyatlarını dolar üzerinden belirliyor, üstelik gemi ile seyahat


ücretinin uygun olmasının yanında, yolda geçen zamanı da keyfe dönüştürüyor. Bu, günlük harcamaları bir kenara bırakıp Venedik, Monte Carlo ve Barselona gibi şehirlere yelken açacağınız anlamına geliyor. Şehir gezisinin ardından önceden ödenmiş akşam yemeğiniz sizi hazır bekliyor olacak. Zekice değil mi! Yemyeşil bir balayı Doğa bilinci ve sevgisine sahip olan çiftler büyük şehirler yerine doğa ile başbaşa kalacakları bir balayı tercih ediyorlar. Bu yılın en gözde balayı seçenekleri arasında yer alan yeşilin ve huzurun hakim olduğu yerleri tercih eden çiftler doğa sporlarının yanında büyük şehirlerde imkan bulamadıkları aktiviteleri de gerçekleştiriyorlar. Balayı planlarınızda yapacağınız küçük bir değişiklik büyük farklılıklar yaratabilir... Meksika’ya ziyareti Tatil konusunda tecrübeli balayı çiftleri şu sıralar, Cancun ve Acapulco gibi turizmin yoğun olduğu bölgeler yerine, Riviera Maya gibi daha egzotik sahilleri tercih ediyorlar. Büyüleyici küçük pansiyonlar tarihi ve arkeolojik hazinelere yakınlığı ile de balayınıza renk katıyorlar.

le küçük bir tatil imkanıda elde edebilirsiniz. En güzel yani ise düğün bittiğinde bavul hazırlamak ya da yolculukla vakit kaybetmeden balayınıza başlayabilirsiniz. Lüks yaşamın cazibesi Bu sizin balayınız ve hayatınızda bir kez yaşayacaksınız! Neden herşeyi boşverip lüks bir balayının tadını çıkarmıyorsunuz? Özellikle ödemenize yardım edecek birileri varsa... :) Parayı düşünmeyen balayı çiftleri konforlu lüks oteller, Afrika safarileri gibi seçenekleri değerlendirirken daha küçük lükslerle yetinmek isteyen çiftler tatilleri sırasında özel akşam yemeklerini ya da otellerin sağladığı daha uygun balayı paketlerini tercih ediyor. Kumsalda yatak keyfi Kumların üzerinde bulunan rahat yastıklarla kaplı, perdeleriyle mahremiyet sağlayan bir yatak varken kim kapalı bir otel odasına ihtiyaç duyar ki? Bu hizmeti sağlayan oteller kumların üzerine, birbirlerinden oldukça uzun aralıklarla kurdukları plaj yatakları ile balayı çiftlerine sahilde, herkesten uzak bir balayı tecrübesi yaşatıyorlar.

Kişiye özel havuzlar Balayınızda kendinize ait bir havuz keyfi yaşamak varken neden yabancılarla dolu havuzları tercih edesiniz! Birçok seçkin otel balayı çiftlerine ve romantizmi doya doya yaşamak isteyen sevgililere bu imkanı sunuyor.

Sosyal gezi siteleri Onlarca hatta belki yüzlerce insanın seyahat tecrübelerinden faydalanmak varken neden tek bir fikri değerlendirelim ki? İnternet üzerinden danışmanlık hizmeti veren siteler ya da seyahat edenlerin tecrübelerini anlattıkları bloglar, sağladıkları bilgiler, resimler, yorumlar ile gerçekten istediğiniz balayını seçmenize yardımcı oluyor. Balayı çiftleri bu sitelerden yollar, oteller ve tatilin bütün detaylarıyla ilgili bilgi edinebiliyor.

Balayı ve düğününüzü birleştiri Evden uzak, müthiş bir ortamda, sadece ailenizi ve yakınlarınızı çağıracağınız ve onlar yanınızdan ayrılıdığı anda balayınızın başlayacağınız tatil mekanlarına rağbet gün geçtikçe artıyor. Her zaman 4 ya da 5 saat süren klasik bir düğün yerine bu mutlu saatlerinizi bütün bir hafta sonu boyunca sürdürebilir aynı zamana sevdikleriniz-

Mutluluğu takip edin Birçok çift için mükemmel balayı Karayip Adaları’nda tutkulu tatil olsa da bazılarımız farklı aktivitelerden mutluluk duyuyor. Çiftler birlikte eğlendiği sürece dalış yapmaktan antika alışverişine, casinoda oyun oynamaktan kayak yapmaya ya da belki kamp kurmaya kadar sayısız aktivite sizi bekliyor. Balayı kalp atışlarınızı hızlandırmak için müthiş bir fırsat olabilir! VBOXMAG.COM

EKİM 2010

41


VBOXMAG

10.10

EVLİLİK ASİSTANI

Okuyucu Köşesi seyehati yapmak istiyordu. Bense klasik bir Avrupa turu yerine özel bir bölgede olmayı tercih ettim. Cate de Azur’u seçerek ikimizin isteğinizde gerçekleştirmiş olduk. 1 haftalık zaman diliminde Cannes, Nice ve Monaco’nun doya doya tadını çıkardık diyebiliriz.

Geçen ayın okuyucu cevapları; Balayı yeni evlenen her çift için çok önemlidir. Siz ne tür bir balayı tercih edersiniz? Esin Ben düğünümün açık havada ve özellikle deniz kenarında olmasını istiyorum. Organizasyon firmasından dekorasyon konusunda ve müzik grubu konusunda destek almak isterdim. Ayşen Ben geçen sene evlendim balayına Yunan adalarına gittik. Çok büyüleyiciydi. Tavsiye ederim. Zeynep Ekim’in 25’inde evleniyorum. Hala karar verebilmiş değilim. Belki Uzakdoğu olabilir diye düşünüyoruz. Mustafa Eşim balayımızda Avrupa

42

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

Düğününüzden önce özel bir güzellik bakımı ve diyet uyguladınız mı? Ayşim Düğünümdem yaklaşık 6 ay önce yediklerime dikkat etmeye başladım. Bide yürüyüş yaptım düzenli olarak. Gelinlik içinde güzel ve fit gözükmek bu şart bence. Nurgül Son 3 ay boyunca ayda bir kere cilt bakımı son ay da vücut bakımı yaptırdım. Ayrıca yoğun stress ve baskı dolu bir dönem olduğundan düğünden önce bikaç kez masaja gittim. Sanırım en doğru yaptığım hareket buydu tavsiye ederimJ Nuriye Yanık tende gelinliğin daha güzel görüneceği fikriyle arkadaşlarıma uyup düğün tarihimize kısa bir süre kala solaryuma gittim. Hayatımın en büyük hatasıydı desem... Belki bu benim şanssızlığımdı ama yine de kimseye tavsiye etmiyorum. Tüm vücudum kabardı ve çok kötüydü.

Bu ayın Soruları;

Düğününüzde size verilecek hediyelerin size özel olmasını mı yoksa önceden belirleyerek bir amaca hizmet etmesini sağlamak mı isterdiniz? Seçimleriniz hangi yönde olurdu vakıf, derneklere bağış, ağaç dikimi, sosyal sorumluluk projesi v.s.? Cevaplarınızı ebru@vboxmag. com adresine gönderebilirsiniz.


VBOXMAG

10.10

food

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

43


FOOD

Sarmısaklı Karides Malzemeler: 450 gr soyulmuş karides, 4 diş dilimlenmiş sarmısak, 2 yemek kaşığı beyaz şarap 50 gr sıvı yağ, 50 gr ufalanmış tıkır ekmek, 2 yemek kaşığı kesilmiş maydonozu Tuz ve mevsim baharatları Yapılışı: Pişirme kabınızın içine 450 gr soyulmuş karides, 4 diş dilimlenmiş sarmısak ve 2 yemek kaşığı beyaz şarabı koyun. Üzerine tuz ve mevsim baharatları ekleyin, 50 gr sıvı yağ, 50 gr ufalanmış tıkır ekmek ve 2 yemek kaşığı kesilmiş maydonozu yemeğin üzerine serpin, 220 derece fırında 15-18 dakika arası karidesler kızarana kadar pişirin

44

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


FOOD

Ispanaklı, Avocadolu Karides Salatası Malzemeler: 450 gr soyulmuş karides, 3 çay kaşığı limon suyu, 3 çay kaşığı zeytin yağı, 1 çay kaşığı kıyılmış kapari, Yarım çay kaşığı bal 1 kg bebek ıspanak yaprakları, 4 cherry domates, 1 avocado Tuz, Biber

Yapılışı: 450 gr soyulmuş karidesi kaynayan tuzlu suya atın, 3-5 dakika renkleri matlaşana kadar bekleyin, Bir kaba çıkarıp soğumaya bırakın, Derin bir kasede 3 çay kaşığı limon suyu, 3 çay kaşığı zeytin yağı, 1 çay kaşığı kıyılmış kapari ve yarım çay kaşığı balı çırpma teli ile çırpın, tuz ve biber ekleyin, 1 kg bebek ıspanak yaprakları, dilimlenmiş 4 cherry domates, 1 avocado dilimi ve kardesleri karıştıp üzerine hazırlağınız sosu dökün.

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

45


VBOXMAG

10.10

travel

Venedik Dünyada eşi benzeri bulunmayan nadir şehirlerin arasında yer alan sihirli mekan Venedik, denizin ortasına kondurulmuş muhteşem yapılardan oluşan ve yüzyıllar geçmesine rağmen etkilenmeden günümüze kadar gelen estetik şehir. Köprüleri, kanalları, sarayları, meydanları ve alışveriş mekanları ile her dakikanızın dolu dolu geçeceği Venedik’te, şehre tılsım katan maskelerden bir tane de siz almayı sakın ihmal etmeyin. Avrupa’da motorlu kara taşımacılığının izin verilmediği tek büyük kent olan Venedik’te, tüm ulaşım deniz yoluyla yapıldığından İtalya’nın en pahalı şehri olma özelliğine sahip olsada, yaklaşık 4 km uzunluğundaki Grande kanalını boydan boya sadece Vaporette, 1 numaralı deniz otobüsü ile geçmek oldukça keyifli.

46

EKİM 2010

VBOXMAG.COM


TRAVEL

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

47


VBOXMAG

10.10

KÖŞE KAPMACA

Sabrın sonu U2 Eksiği yoktu fazlası vardı, aklımızı başımızdan aldı… Beklediğimize de değdi ama Bono’nun dediği gibi “Arayı Açmayalım”. Yılların hasreti var, en kısa zamanda tekrar buluşalım.

YAZAN Selin Bilgiç selin@vboxmag.com

İşte, beklenen an gelmişti; U2 İstanbul’daydı. Ve David Bowie’nin ‘Space Oddity’ şarkısı eşliğinde kendilerinden emin adımlarla sahneye çıkıyorlardı. Ne kadar önemli oldukları biliyor ve bir Tanrı edasıyla yürüyorlardı, Space Oddity de o kadar çok yakışmıştı ki… Yıllardır beklediğim bir konserin ardından ne söylenir gerçekten bulmakta zorlanıyorum. Konser ara ara aklıma geliyor, rüya mıydı diyorum; sonra şarkılar çalınıyor kulağıma; Beautiful Day, Elevation, I Still Haven’t Found What

48

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

I’m Looking For, One, Where The Streets Have No Name… Oradaydım, konser de oldu derken; sıra With Or Whitout You’ya geldiğinde oluşan atmosferi, ışıkların etrafı sarışını düşününce; yok yok rüyaydı diyorum, çünkü bu denli güzel bir konser gerçek olamazdı. Bu kararsızlığın ardında, U2 ile büyümüşlüğün heyecanı, insanın ağzını açık bırakan sahne ve U2’nun performansı yatıyor. Bir konserden ne beklenir? Elinizi vicdanı-


nıza koyun ne istersiniz bir düşünün. Benim en sevdiğim şarkı kitlelerin tercih ettiği, grubun en popüler şarkısı olmaz, o yüzden ben bir konsere gittiğimde, en sevdiğim şarkı canlı canlı söylensin isterim. Evet, geçirin aklınızdan ne beklersiniz bir konserden? Güzel müzik mi, eğlenmek mi? Işıklar yıldızlar gibiydi U2 sahnedeyken, inanamadım, şaşırdım, bazen gözlerim doldu, yıllar öncesinden anılar canlandı, umutlandım, sevindim, kahkahalar attım. Ama en çok şaşırdım… O sahnenin ihtişamına, ışıkların oyununa, her şarkı için renkten renge giren ekrana inanamadım; baştan sona mükemmel kurgulanmış bir şov izledim. U2, teknolojiyi kullanarak, konser olgusunu çok öteye taşımış. Bono’yu eleştirenler, burun kıvıranlar, konsere gelmeyenler ne kaçırdıklarını bileme-

yecekler. Çünkü ne desek az ve eksik kalacak. 6 Eylül akşamı, İstanbul’da müzik görsellikle buluştu ve tadı damağımızda kaldı. Neredeyse yürüyecekti Sahne için kocaman bir parantez açmak gerek aslında, belki de bu etkinin oluşmasındaki başrol onun. Ve nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Sahnenin 4 ayağının en üstüne, minik oturma kabinleri içinde görevlerin çekildiğini gördüm, her birinin önünde spot ışıkları vardı. O dev silindir ekranın sahnenin ortasına doğru, akordiyon gibi, açılışını ve üzerindeki mini mini ekranlardan görüntülerin akışını izledim. Örümceği andıran sahnenin konserin ardından, canlanarak kocaman adımlarla statta dolaşmasını ya da seri hareketlerle toplanıp, kapanacağını düşündüm. Konserin ardından

uzun uzun baktım ama cansızmış. Şarkıların asıl söylemek istedikleri Mesajların olmadığı bir U2 düşünemiyorum. Sunday Bloody Sunday sırasında İranlı protestocular; Walk On’da Aung San Suu Kyi’nin görüntüleri silindir dev ekranda yansıdı. Grup elemanları sahneden ayrıldılar ve daha One’ı söylememişlerdi. Ekranda Güney Afrikalı din adamı Desmond Tutu’nun birlikte yaşama yönelik yaptığı bir konuşma belirdi, ardından kocaman harflerle ONE yazdığında yer yerinden oynadı. Bono, Mother Of The Disappeared’ı da Fehmi Tosun için söyledi. Gecenin sürprizi, Zülfü Livaneli, işte o zaman sahne aldı ve şarkıya eşlik etti. Ardından hep birlikte Yiğidim Aslanım’ı söyledik; Bono, bizi eli kalbinde yü-

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

49


zünde kocaman bir gülümseme ve şaşkınlıkla izledi. Ne yalan söyleyim, biraz da olsa, bizler de onu şaşırttığımız için memnun oldum. Müziğin tılsımını çözememişken şimdi de ışıklar büyüledi The Beatles’ı her dinleyişimde müziğin ritmine hayran kalırım, Radiohead’in şarkılarındaki o sessiz çığlığın çözümsüzlüğünde kaybolurum; Bono’nun sesinde uzaklara yolculuk ederim. Şarkılarla konuşan insanlar, yıllardır kulağıma hikayeler fısıldıyorlar. Ve müziğin tılsımını yıllardır çözememişken, U2, kulağıma söyle bir hikaye anlattı ki şimdi ışığın da büyüsüne kapıldım, etkisinden kurtulamıyorum. Olimpiyat Stadı ile ilgili iki kelam etmeden olmaz Stad yolunda otobanda ilerlerken; kara göründü edasıyla sevinirsiniz, çünkü stad boy gösterir ama ulaşmanız için devam etmeniz gerekir. Yıllar sonra tekrar stadın yolunu tuttuğumda hiçbir şeyin değişmediğini gördüm. Otoparkından saatlerce çıkılamayan, ulaşmak için tepeler aşılan, her daim rüzgarlı ve yağmurlu olan bir stad yaptıkları için yetkiler övünmeliler, çünkü Atatürk Olimpiyat Stadı’nın dünyada eşi benzeri yok, ne kadar övünseler azdır. Neyse ki söz konusu olan U2 konseriydi…

50

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

Yıldızlar eşliğinde\ söylenen şarkılar Return of the Stingray Guitar Beautiful Day New Year’s Day Get On Your Boots Magnificent Mysterious Ways Elevation Until The End Of The World I Still Haven’t Found What I’m Looking For Pride (In The Name Of Love) In A Little White Miss Sarajevo City OF Blinding Lights Vertigo I’ll Go Carzy If I Don’T Go Crayz Tonight Sunday Bloody Sunday Mother Of The Disappeared Walk On One Where The Streets Have No Name Ulttaviolet (Light My Way) With Or Without You Moment Of Surrender


VBOXMAG.COM

EKİM 2010

51


VBOXMAG

10.10

BAKIŞ AÇISI

RÜYALAR

Adil Asimgil adilasimgil@yahoo.com YAZAN

Rüyaların yaşanmış veya yaşanacak birtakım olaylarla ilişkilendirilerek yorumlanması, çok eski çağlara kadar uzanmaktadır. Eski insanların, geleceğe yönelik tahminlerde bulunabilmeleri için ellerinde çok az done vardı. Tarih bilgisi yetersizdi. Olsa bile sadece yaşanılan ülkenin tarihi biliniyor, yeryüzündeki yüzlerce uygarlığın gecirdiği tecrübelerden faydalanılamıyordu. İstatislik bilimi ve olasalık hesapları henüz bilinmiyordu. Psikoloji ve psikiyatri bilimine ait bilgiler hiç yoktu. Tabiidir ki bu ortamda, rüyaları yorumlamak için çok ince ve ayrıntılar içeren yöntemler geliştirildi. Bu husustaki en eski kayıtlardan biri, rüya tabir etmenin karmaşık sanatından bahsedilen, M.Ö. 4000 yılına ait bir papirüstür. Daha sonrada çeşitli uygarlıklarda bazı kişiler rüyalara yorum getirmişler ve rüya tabirleri günümüze kadar gelmiş ve hala büyük çapta ilgi çekmektedir. Bilinen en eski rüya tabirlerinden biri, Mısır Uygarlığı’na aittir. Firavun 4. Thutmos, henüz daha bir prens iken M.Ö. 1400 yıllarında, rüyasında Tanrı Hormakhu’yu gördü. Hormakhu ona şöyle diyordu: “Benim varlığımın sürdüğü bölgedeki kum, üzerimi örttü. Gönlümün arzusunu yerine getirmeyi bana vaat edersen, seni yardımcım ve oğlum olarak kabul ederim.” Firavun olduğunda Thutmos, Sfenks’in üzerini örten kumu temizletti. Çünkü Sfenks, Tanrı Hormakhu için kutsaldı. Bu olay bir tablete kazınarak, Sfenks’in ön tarafına yerleştirildi.

52


Babil Kralı Nebukadnezar’ın da rüyayla ilgili bir kıssası vardır. Buna göre Nebukadnezar, bir sabah uyandığında, bir rüya gördüğüne emindi. Ancak hatırlayamıyordu. Rüyanın kutsal bir rüya olduğuna inanıp, sarayın bilge kişilerini topladı ve onlardan rüyayı yorumlamalarını istedi. Bu kişilerde ona, rüyanın ne olduğunu bilmeden tabir edemeyeceklerini söylediler. Ancak Nebukadnezar sinirlenerek, dileğini yerine getiremedikleri takdirde onları idam edeceğini söyledi. O gece, rüya tabir etmesiyle ünlü Danyal, Allah’a dua ederek aynı rüyayı kendisininde görmesini istedi. Nitekim rüyasında başı altın, ğöğsü ve kolları gümüş, kısmen demir kısmen de kil olan bir heykel gördü. Bu heykel bir taş tarafından yok ediliyor ve taşta, daha sonra bir dağa dönüşüp bütün dünyayı kaplıyordu. Ertesi gün Danyal, Kral’a gördüğü rüyayı anlatınca, Nebukadnezar hemen hatırladı. Danyal ın tabiri şöyleydi: “Heykel ülkenin saltanatını temsil ediyordu. Sonraki krallar zamanında giderek zayıflayacak ve yok olacaktı. Bu yok oluşun ardından Allah’ın yardımıyla kurulacak olan ülke ise, sonsuza kadar var olacaktı.” Nebukadnezar, Danyal’a bağlılığını bildirdi ve ona önemli bir görev verdi. Rüya tabirlerine inananların yanında , daha ilk çağlardan beri, genelde kabul edilen bu görüşe karşı çıkanlarda vardı. Roma’nın ünlü hatiplarinden

Çiçero, M.Ö. 1. Yüzyılda rüya tabirine şiddetle karşı çıkıyor ve onların bu işi bilerek değil, tahminle yaptıklarını iddia ediyordu. RÜYA NEDİR ? Hiç şüphesiz ki, uyanıkken edindiğimiz izlenimler ve fikirler, rüyalarımızın kaynağını teşkil eder. Fakat bu noktada en önemli olan konu, uyurken bunlardan hangisini, niçin birini değilde diğerini seçtiğimizi, neden uyanıkken edindiğimiz izlenimlerden, fikirlerden yalnız bazılarının rüyamızda da bizi takip ettiğini bilmektedir. Bunların yanında Freud tarafından cesaretle ileri sürülmüş olan cinsel dürtü ve aynı zamanda uyku esnasında hissedilen organik duyularda, rüyaları etkilemiştir. Bu etkilerden bazen biri, bazende diğeri hakim olmakta, sahnelerde buna göre izlenmektedir. Normalde herkes geceleri birkaç rüya görmektedir. Uykuda REM (Rapid Eye Movement/Hızlı göz hareketleri) ve Non REM fazı olmak üzere iki dönem vardır. Rüyalar sıklıkla, kapalı göz kapaklarımızın altında, gözlerimizin hızla hareket ettiği REM fazında görülmektedir. Kişi bu sırada uyanırsa, rüyanın büyük bir bölümü hatırlanabilir. Ancak Non REM fazına geçip orada uyanırsa, genellikle rüyanın hatırlanması güçtür. Bir gecede REM ve Non REm fazları birkaç kez birini takip eder. Bir rüya, nadiren devamlı bir izlenim sahnesi meydana getirir. Genelde birbirlerine az çok bağlı kısa hadiseler ve küçük sahnelerden oluşur. Umumiyetle hepsinin ayrı ayrı, hakiki hayattan kaynaklandığı bir kökü vadır. Kendine has bir fikri çalışma tarzı bunları bazen orantılı, fakat çoğu zamanda mantıksız bir tarzda birbirine bağlar. Rüyaların çoğu izah edilemeden kalmasına rağmen, bazılarıda uyanıkken yaşadığımız olaylara mükemmelen bağlanabilir.

53


Uyanıkken zihni kuvvetle işgal eden şeyler rüyada görülmüyor. Ancak zaman geçtikten ve uyanıkken artık fikri işgal etmez hale geldikten sonra görülüyor. RÜYAMIZDA NELER GÖRÜRÜZ ? Neleri rüyamızda görüp, neleri görmediğimize dair bazı teoriler mevcuttur. Söz konusu teorilerin en geçerli olanlarından biri, Delage’nindir. Bu mesele hakkında Delage, şöyle bir örnek vermektedir: Birkaç sene evvel çok sevdiğim bir akrabamı kaybettim. Hissettiğim üzüntü okadar şiddetli idi ki, bütün benliğimi hakiki bir sabit bir fikir halinde sarmıştı. Devamlı onu düşünüyor ve hiçbir fikri çalışmada bulunamıyordum. Zira her an hayali karşıma dikiliyor ve ben onu kovacağım yerde, onunla meşgul oluyordum. Bir çok aylar süren hayatımın bu devresinde , bir defa olsun onu rüyamda görmedim. Daha sonraları zamanla acım azaldıkça onu, hayatımın gelişi güzel sahnelerinde, rüyalarımda görmeğe başladım ve ancak ölümünün acı hatırası zihnimden silindikten sonradır ki, rüyalarıma onun hasta döşeğindeki sahneleri ve son zamanları girmeye başladı. Bu konu hakkında görüştüğüm yakınlarım da hemen hemen aynı şeyleri söylediler ve şu neticeye

54

EKİM 2010

VBOXMAG.COM

vardım: Uyanıkken zihni kuvvetle işgal eden şeyler rüyada görülmüyor. Ancak zaman geçtikten ve uyanıkken artık fikri işgal etmez hale geldikten sonra görülüyor. Yinede bu konuda kesin bir fikir edinmek imkansızdır. Korktuğumuz yada çekindiğimiz için üstünde düşünmediğimiz, o sırada yorgun olduğumuz için yarım yamalak dinlediğimiz olaylarda, rüyaya kaynak olabilir. Özet olarak bir hadisenin rüyada görülebilmesi için birinci şart, uyanıkken düşüncenin bundan çabucak başka bir şeye geçmesi veya bir izlenim meydana gelirken zihnin başka bir şeyle meşgul olması yada iradi olarak onu refüze etmesidir. Hadiseler şuura ne kadar az tesir eder veya ne kadar şiddetle refüze edilirse, bu fikrin rüya olabilme imkanı o kadar fazladır. Şöyle geçerken vitrinde gördüğümüz bir resim rüyamıza girebilir. Ancak bilhassa gittiğimiz bir müzede gördüğümüz ve incelediğimiz tabloyu rüyamızda görme ihtimalimiz çok düşüktür. Devamı Kasım sayısında...


VBOX

VBOXMAG.COM

EKİM 2010

55


VBOXMAG

10.10

book club Biz Sorduk; Unutamadığınız mısralar hangi yazara ait? Siz Cevapladınız Hakan Kim bilir; masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. Değer mi gitmesine, gitmezdi değmese. Nazim Hikmet Dilan Yaşlanmadan akıllanmayı çok isterdim. George Bernard Shaw Deniz “Ona ceketimi verme önerimi reddetti. Belki de onun dünyasında mevsim yazdı.” Paulo Coelho, Veronika Ölmek İstiyor “Yaşarken yaşayın! İnsan yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman, ölüm taşıdığı dehşeti yitirir! İnsan doğru zamanda yaşamazsa, asla doğru zamanda ölemez.” Irvin D. Yalom, Nietzsche Ağladığında (When Nietzsche Wept) “...çünkü aşk, iki den bir’e

56

AĞUSTOS 2010

VBOXMAG.COM

seyr-ü sefer etmektir...” Nazan Bekiroğlu, Mor Mürekkep Esra “Hep taze tuttum sevincimi avluda diz boyu kar elimde kır çiçekleri” Refik Durbaş, Siyah Bir Acıda şiirinden Murat Geleceği merak etme, nasıl olsa gelecek. Ama geçecek olanı iyi düşün, çünkü aklından silinmeyecek! Honoré de Balzac

Favoriniz olan biyografi, anı ya da yaşam öyküsü kime ait? Cevaplarınızı vbox@ vboxmag.com adresine gönderebilirsiniz.


VBOX Kasım sayısında görüsmek üzere


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.