Animal Magazine

Page 1

animalmagazine Sayı 1 | MART 2013

İki Aylık Ücretsiz Veteriner Öğrenci Dergisi

Yurtdisinda Erasmus 1. VETBAK ic egitimi: Yaz Staji Veteriner dis hekimligine bakis sayfa 18

sayfa 6

Egzotik pet: iguana

sayfa 14

Kuduza bakis

vizyon sorunu

sayfa 9

sayfa 5

Siz hiç yavru

kedi beslediniz mi? >19


2

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G


animalmagazine

F O R

AnimalMagazine Mart / Sayı: 1

M O R E

Yayın Türü 2 Ayda Bİr

G R A P H I C

Veterİner Bİlİmsel Araştırma Kulübü Danışmanı Prof. Dr. Kazım Şahİn

Volkan Serhat Özen

D E S I G N

İmtiyaz Sahİbİ

Dergİmİz Yayında

F R E E B I E S :

Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü Abdullah Gökhan Özgel

V I S I T

Genel Koordinatör Ömer Faruk Yalçın

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Edİtör İsmaİl Ayrulu Dİzgİ Volkan Serhat Özen Baskı Ömür Matbaası Adres: Veterİner Bİlİmsel Araştırma ve Yayın Kulübü Fırat Ünİversİtesİ Veterİner Fakültesİ 23119 Elazığ/Merkez

Tel: 0536 587 23 23 - 0507 539 95 29 www.vetbak.net / animalmagazine@vetbak.net

Dergimizde yayınlanan her türlü yazının sorumluluğu yazara aittir. Yayınlar izinsiz kullanılamaz.

3


Gökhan Özgel ozgel@vetbak.net Fırat Üniversitesi

Deniz biyologlarının yaptığı araştırmalar sonucunda dünyamızdaki büyük balıkların %90’ı küçük balıkların ise %76’sı tükenmiş durumda. Balık stoklarımızın azalmasının nedeni ise yanlış avlanma teknikleri ve endüstriyel balıkçılık. Peki nedir yanlış avlanma teknikleri? Şuan ülkemizce yasaklanmış olan av tekniklerini kullanarak (trol,gırgır vb...) avlanmaktır. Bu tür avlanmalarda denizin dibine salınan metal plakalarla “hiç bir canlı türünü” bırakmayarak

ağlara çekmektir. Bu avlanma sonucunda sadece yavru balıklar değil aynı zamanda denizdeki diğer canlılarda zarar görür. Endüstriyel balıkçılık da ise şirketlerin daha fazla kâr elde etmek uğruna hiçbir kotaya bakmayarak avlandığı türdür.Burada ise küçük balıklar daha yumurtlamadan yakalanır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı küçük balıkların avlanmasını yasakladı. Bunun içinde yıllardır kullanılan bir ağ ölçüm cetveli var. Fakat biyologların 2008’den bu yana yapılan araştırmalarda bu cetveldeki balık boylarının yetersiz olduğu açıklandı. 2011 yılından bu yana ise bakanlık 6 balık

türünün boyutunda değişikliğe gitti. Balıkların dünyamızdaki önemi nedir? Şuan balıklar denizlerimizi canlı tutuyor. Aldığımız oksijenin %50si denizlerden sağlanan oksijenden geliyor. Eğer balıkların nesli tükenirse denizlerimiz bataklığa dönüşür. Ayrıca oksijen ve fosfor döngüleri de sona erebilir. Eğer hiçbir önlem alınmazsa 30-45 sene içerisinde deniz canlılığı sona erecektir. Bunun için alınabilecek önlemler şunlardır; -Ağ ölçüm cetvelini yeniden düzenlemek. -Yasa dışı avlar için caydırıcı ceza kanunları koymak.

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Endüstrİyel Balıkçılık ve Yavru Balık Avlanması

4

-Göç eden balıklar ve avlanma alanını daraltmak için deniz rezervleri kurmak. -Avlanma kotasını denetlemek. Eğer bu önlemler alınabilirse deniz canlılığı kurtarılmış olur. Unutmayın ki yavru bir balık avlandığında sadece o değil onun yumurtlama potansiyelini de avlanmış oluyor.


Vİzyon Sorunu...

D E S I G N F R E E B I E S : V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

5

G R A P H I C

asgari ücretten az olmaması maddesini eklemiş. Özetlemek gerekirse işsiz bir meslektaşımız, devletin görevlendirmesiyle asgari ücretle çalışabilecek duruma sahip. Mevzuat hakkında soru işaretlerini kısmen ortadan kaldırdığımıza göre bir veteriner hekimin vizyonu ile bu işi bağlaştıralım. Bizler en az beş yıl boyunca kuru tahtalarda dirsek çürütüyoruz. Yeterli olup olmadığımız konusu elbette tartışılabilir ancak bu işi yapabilmek adına bir emek veriyoruz. Devletimiz ise bizi lise mezunu ile aynı statüye koyarak işe almaya çalışıyor. İşin ilginç kısmı bu iş için başvuran

M O R E

her mezbaha kapasitesine göre resmi ve ya yetkilendirilmiş Meslek sahibi olmak için veteriner hekim iyi bir vizyonunuz olması çalıştırmak zorundalar. gerekir. Hangi durumda Yetkilendirilmiş ya da hangi açıdan bakmanız resmi veteriner hekim; gerektiğini iyi bilmelisiniz. gerek resmi evrakların Karşınıza çıkabilecek tüm kaydı, gerek karkas engelleri geçebilmek için bilgi birikiminiz size yardımcı kontrolü, gerekse tesis çalışanlarının hepsinden olacaktır. Ancak engellerin en aza indirilmesi sizin sorumlu tutuluyor.* Sözü geçen yönetmeliği mesleğinizdeki vizyonunuz okuduğunuzda, aslında ile alakalıdır. Unutmayın ki mesleğinizi bilen kişi sizsiniz, eleştiriye değer bir yanının olmadığını sizden hizmet alanlar değil. Altı yıllık veteriner fakültesi görüyorsunuz. Ama bir öğrencisi olarak, önce kend- de olayın maddi kısmına imize ait olan hatalarımızdan göz gezdirdiğimizde işin rengi değişiyor. Resmi başlamak istedim. Elbette veteriner hekimler, birinetrafımızda mesleğimiz ile ci ve ikinci sınıf mezbailgili yanlışlıklar yapılıyor, halarda görevlendirilimesleğimize ve bize sahip yor.Yetkilendirilmiş çıkan yeterince yok, kuyuveteriner hekimler ise muzu kazmak isteyen az üçüncü sınıf mezbadeğil... Ancak her şeyden halarda görev alabiliönce kapımızın önünden de yor. Türkiye şartlarında süpüreceğimiz çok şey var. üçüncü sınıf bir Bu yaz karşıma çıkan bir mezbahanın kesim sayısı yönetmelik ile başlamak aylık yüz büyük başı istedim. Bilmediğinizi varsayarak çok derine inmeden geçmiyor. Yönetmeliğe göre yetkilendirilmiş açıklamaya çalışacağım. veteriner hekimin aylık 2012 yılında çıkarılan bu ücreti 500 Türk Lirası yönetmeliğe göre, olarak sabitlenmiş. Bakanlık burada biraz oynama yaparak

F O R

Eyüp Sinan sinan@vetbak.net Fırat Üniversitesi 5. Sınıf

veteriner hekim sayısı azımsanamayacak ölçüde. Bu bir bakış açısı sorunu, bilgiyi satma sorunu. Elimizde olan bilgiyi batan geminin malları misali ucuza satınalmaya çalışıyorlar. Bilginin satılması konusunda ise, mesleğimize ve meslektaşlarımıza olan sorumluluk bir anda ortadan kalkıveriyor. İhtiyacımız takdirinde elimizdekini satmaya çalışıyoruz. Değerini bulamadığımız için hizmet anlayışımız gerilere gidiyor. Bilgimizi değerinde satmadıkça her gün yeni birisi gelip daha ucuza almaya çalışıyor ve veteriner hekimlik değer kaybetmeye başlıyor. Değer kaybını azaltmak, mesleğimizi daha da ileriye taşımak bizlerin görevi. Amacımızın insanları soymak değil bilgimizin değerini almak olduğunu anlatmamız ve sesimizi duyurmamız gerekiyor… (*Kynk: http://www.gkgm. gov.tr/mevzuat/yonetmelik/hayv_gida_resmi_kontrol_yonetmelik.html)


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Veterİner Dİş Hekİmlİğİne Bakış Semİnerİ

6


Veterİner Dİş Hekİmlİğİne Bakış Semİnerİ

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

7


Umut Öğüt ogut@vetbak.net Fırat Üniversitesi 1. Sınıf Sevmek insanın doğasında olan bir duygudur. Doğa sevgisi, insan sevgisi, hayvan sevgisi şeklinde bu liste uzar gider. Her insan azda olsa güzel bir manzara gördüğünde onu sever ya da sevimli bir hayvan gördüğünde ona karşı bir sevgi besler. Ama çoğu zaman ben hayvan beslemeyi seviyorum diye hayvan alan insanlar ne yazık ki bu hayvanlara bakamıyorlar ve bu hayvanları sokağa terk etmek zorunda kalıyorlar. Bundan dolayı da sokaklarımızda bu hayvanlar başıboş bir şekilde geziyorlar. Şehirlerimiz doğal ortamdan oldukça uzak olduğu için şehrin

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Sokak Hayvanları

8

içinde sıkışıp kalıyorlar. Sokaktaki bir hayvanın ortalama ömrü 1.5 ile 2 yıl arasında değişmektedir. Yani tüm yaşamının %10’ u sokak hayvanı olduğu taktirde elinden alınmaktadır. Tabi eğer sokağa uyum sağlarsa bu süre biraz daha uzayabilmekte. Çoğu yavru veya sokağa alışamayan hayvanlar feci şekilde can veriyorlar. Dolayısıyla da hepsi erken yaşlarında ölümle tanışıp dünyaya gözlerini yumuyorlar. Burada bize düşen oldukça fazla görev bulunmaktadır. Öncelikle insanlar sırf hevesleri uğruna hayvan almamalılar. İyice düşünüp her şartı göz önüne alıp öyle karar vermeliler. Eğer hayvanlarla ilgilenmek konusunda şüpheleri varsa veya “işte benim yazlığım var yazın alacağım kışa kadar bakacağım” şeklinde düşünüyorlarsa bir hayvan sahiplenmeyi ikinci plana atabilirler. Bir şeyi gerçekten istiyorsanız

ve layıkıyla yapıcağınıza inanıyorsanız hayvan sahiplenmenizde hiçbir sakınca görülmez. Hayvanlarda bizden sevgi ilgi şefkat bekliyorlar. Onlar nasıl bize şirinlikleriyle kendilerine hayran bırakıyorlarsa bizde onlara sevgiyle şefkatle yaklaşmamız gerekiyor. Burada aslında belediyelerde büyük işler düşmekte. Sokak hayvanlarını toplayıp barınağa koymaları ayrıca

barınaktaki şartlar iyileştirilmelidir. Hayvanlarında yaşamaya hakları var ve biz bu haklarını sadece geçici bir heves uğruna boşuna kullanmamayız. Yeterince bilinçli bir hayvan sever olduğumuz konusunda ciddi şüpheler barındırıyorsanız bir hayvan sahiplenmeden önce kırk kere düşünüp karar vermelisiniz. Sokak hayatı evcil hayvanlar için gerçekten ölümcül derecede tehlikelidir.


Kuduza Bakış şüpheli ısırık durumunda aşılamaya başlanmalı ve insan kuduz immünoglobulin i verilmelidir.

sorulan so-

rular

Kuduza

maruz kalmış

isem ne yapalıyım?

Kuduz ile karşılaşma sonrası aşısız kişiler; yara temizliği, tetanoz sağaltımı ve yara yeri enfeksiyonuna yönelik önlemler alınmalıdır. Ardından dan 0., 3., 14., ve 28. Günde kas içi olarak deltoid kasa HDCV ile toplam 5 doz , günde bir kez aşılama yapılır. Eğer aşılı kişiler kuduz virüsü ile karşılaşırsa yine yara yeri temizliği, tetanoz sağatımı ve yara yeri enfeksiyonunu önleyici işlemler yapılmalıdır. İki doz 1 ml kas içi 0. Ve 3. Günde bir kez aşı yapılmalıdır.

F R E E B I E S : V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Kuduz etkeni Lyssa virüs genusundan Rhabdoviridea familyasından nörotrop bir RNA virüsüdür. Tek sarmalı ve segmentsiz RNA içeren, kurşun biçimli ve zarflı bir virüstür.

Sıkça

D E S I G N

Kuduz virüsünün özellikleri;

Etken ısırma yerinden sinirler yoluyla merkezi sinir sistemine (beyin ve beyinciğe) ve daha sonra da tükürük bezlerine taşınır. Hastalığın sinirler yoluyla beyine taşınması genellikle 1-3 ay kadar sürer. Bu dönemde hastalık belirtileri görülmez. Ayrıca bu dönemde etken tükürükte olmadığından ısırma ile hastalığın bulaşması söz konusu değildir. Etkenin beyine gelmesi, burada hızla çoğalması ve takiben tükürük bezlerine geçmesiyle birlikte klinik belirtiler ortaya çıkar ve belirtilerin ortaya çıkmasından 2-10 gün sonra da ölüm meydana gelir.

G R A P H I C

Günümüzde her 15 dakikada bir kişi kuduzdan ölmekte ve 300’den fazla kişi de kuduz ile karşılaşmaktadır. Kuduzun etken Lyssavirus genusundan Rhabdoviridea familya sından nörotrop bir RNA virüsüdür. Virüs enfekte hayvanın ısırması ya da muköz membranları ve bütünlüğü deriyi yalaması ile bulaşabileceği gibi, enfekte insan veya hayvandan organ nakli yapılmaı ile de bulaşır. Hastalarda klinikte fatal seyirli ensefalit gözlemlenmekle birlikte bazen menenjit bulguları da gözlemlenebilir. En önemli korunma yöntemi evcil hayvanların aşılanmasıdır. İnsanlardaki

M O R E

Devran Coşkun coskun@vetbak.net Fırat Üniversitesi 4. Sınıf

Kuduz hastalığı İ.Ö 2300’de tanımlanmış olup,19 yüzyılda salya ile geçmişini önemi anlaşılmıştır. Lord Luis PAsteur tarafından 1880’de patogenezi ve klinik bulguları tariflenmiş, daha sonra da aşısı keşfedilmiştir. Adelchi Negri cisimciklerini göstermiştir. Dokulardaki kuduz antijenini saptamak için 1958’de direkt Florsan antikor testi geliştirilmiştir.

F O R

Tarihçe;

Bulaşma Kuduz bir canlıdan bir canlıya ısırma yoluyla, kontamine materyallerin zayıf bir doku ile karşılaşmasıyla, solunum yoluyla, kornea nakli ile ve daha birçok şekilde bulaşabilmektedir. 9


Kuduza Bakış

Kedinizin ve ya köpeğinizin sizi tırmalaması bir anlama gelmiyor. Çünkü kuduz virüs tükürük bezlerinde aktivite gösterir. Tırmalanan yerin ya da bütünlüğü bozulan deri kısmın kuduz virüsü bulunduran canlının tükürüğü ile temas geçmesi lazımdır. Kuduz mı ?

aşısı beni hasta yapar

Kuduz aşısının ve immun globulinin zararlı reaksiyonları yaygın değildir. Bugün kullanımdaki daha yeni aşılar önceki mevcut aşılardan daha az zararlı etkilere yol açarlar. Enjeksiyon yerinde ağrı, kızarıklık, şişme yada kaşınma gibi hafif bölgesel reaksiyonlara neden olmaktadır. Nadiren baş ağrısı, mide bulantısı, karın ağrısı, kas ağrısı ve baş dönmesi olabildiği bildirilmiştir. Bölgesel ağrı ve düşük düzeyde ateş kuduz immunglobulini enjeksiyonunu takibende görülebilmektedir. Hastalığın kontrol altına Bir sonraki sayımızda da alınmasındatemelunsurlar sizlere diğer hastalıklar nelerdir? hakkında bilgi vereceğiz. Bu sayıyla beraber 1- Sahipsiz (başıboş) diğer sayılarımızın da köpeklerin kontrol altına hayırlı ve uğurlu olması alınması dileğiyle! 2- Aşılama 3- Karantina tedbirleri 4- Halkın eğitilmesi ve bilgilendirilmesi

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Kedi veya köpeğim tırmaladı kuduz olur muyum?

10


Sİz Küçük Dostlarımıza Nasıl Bakıyorsunuz?

V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

11

F R E E B I E S :

vitaminleri vermek, doğru beslemek ve gerekiyorsa traş tüy dökülmelerini azaltacaktır. Köpeklerde; Köpek eve alışmaya başlamadan önce, onun kendine evdışında bir tuvalet bölgesi seçmesi sağlanmalıdır. Bundan sonra da, onu eve alıştırabilmek için, en insancıl ve verimli yol olan yuva metodunu uygulamalıdır. Bunun için, hem uyuma hem de eve alışma yeri olarak bir yer veya yuva gereklidir. Yavru köpeği nereden almış olursanız olun en kısa zamanda onu bir veteriner hekime götürmelisiniz.

D E S I G N

parazit oluşumuna neden olabilir; fazla miktarda proteinli besinler, tüy dökümlerine neden olabilir; tavuk kemikleri mide tarafından eritilemediğinden, onların sindirim sistemine zarar verebilir. Bakım Kedilerde; Kediler doğaları gereği tüy dökerler. Mevsimine göre çok döktükleri de olur. Tüy dökmelerini hiçbir zaman tamamen durdurmak mümkün değildir. Ancak doğru bir yaklaşımla, en aza indirmek mümkündür. onu düzenli olarak taramak, tüy ile ilgili

G R A P H I C

Beslenme Evde beslediğimiz evcil hayvanların sağlıklı büyümeleri için yeterli ve dengeli beslenmeleri gerekmektedir. En ideali bütün bunların orantılı bir şekilde verildiği mamalardır. Bunun yanında; yemek artıkları, pişmiş et ve sebzeler, ekmek, makarna gibi tahıl ürünleri, peynir, süt, yumurta gibi bol proteinli yiyecekler de besleyicici gıdalar olabilirler. Bu yolu seçersek daha dikkatli olmak gerekir. Mesela pişmemiş sebze ve et gibi yiyecekler,

M O R E

Kedi köpek bakım besleme ve eğitimi üzerinde durulması gereken çok uzun bir konudur. Evcil hayvanların yaşamını dengeli ve mutlu bir şekilde sürdürebilmeleri, sağlıkları ile birlikte doğal davranışlarını devam ettirmeleriyle mümkündür. Bu da onun kimliğini tanıyıp, yapısal özelliklerini değiştirmeye çalışmadan, doğal davranışlarına onu sıkıntıya sokmayacak çözümler getirmekle sağlanabilir. Hayvan besle mek insanların kişiliklerinde de çeşitli değişiklikler meydana getirmektedir. Warwick Üniversitesi’nde yapılan

F O R

Aykut Kahramanoğulları aykut@vetbak.net Fırat Üniversitesi 5. sınıf

yapılan araştırmaya başkanlık eden Dr. June McNicholas, evinde hayvan beslenen çocukların beslenmeyenlere oranla, her öğrenim yılında okula ortalama 18 gün daha fazla gidebildiğinin tespit edildiğini bildirmiştir. Kısaca birkaç hususdan bahsedelim;


Veterİner bİlİmsel araştırma kulübü Fırat Üniversitesi Veteriner Bilimsel Araştırma Kulübü 2005 yılında Prof. Dr. Kazım Şahin önderliğinde kurulmuştur. Bilimsel araştırma ve bilimsel etkinliklere önem göstermek amacıyla kurulan bu kulüpte 2005’den bu yana pekçok aktivite yapılmış, çeşitli kongrelerde yapılan sunumlar sayesinde çeşitli dereceler kazanılmıştır. Bilimsel Araştırma Kulübünün 2012-2013 eğitim öğretim yılında düzenleyeceği etkinlikerin tamamında veteriner hekimlik mesleğinin en uç noktaları olan Veteriner Diş Hekimliği, Veteriner Göz Cerrahisi, Veteriner Ortopedi gibi konular işlenecek ve bu etkinliklerin devamıda kulüp üyelerinin talepleri göz önünde alınarak devam ettirilecektir. Kulübe üye olmak isteyen Fırat Üniversiteli arkadaşlarımız kulüp odasında sekreterlik ile irtibat kurabilirler. Fakülte içerisinde tamamen sosyal bir ortam oluşturmayı amaçlayan bu kulübün 2012-2013 eğitim yılında yapmış olduğu en büyük atılım ise animalmagazine isimli bu dergimiz olmuştur. Bu yıl bizden desteğini esirgemeyen Pedigree, Petinfo ve İlbey Erkek Öğrenci Yurduna özellikle teşekkür ediyoruz.

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Vetbak

12

Son Etkİnlİk Veterİner Dİş hekİmlİğİne bakış 472 Öğrencinin katılımlarıyla gerçekleşen Veteriner Diş Hekimliğine Bakış semineri 12 Ekim 2012 tarihinde Prof. Dr. Mustafa Temizer Konferans Salonunda gerçekleşti. Veteriner Diş Hekimliğine Bakış Seminerinde ilk önce açılış konuşmasını yapmak üzere Fırat Üniversitesi Veteriner Bilimsel Araştırma ve Yayın Kulübü (VETBAK) Danışmanı Prof. Dr. Kazım Şahin kürsüye çıktı. Kulübün tarihi ve kulüpçülüğün önemi hakkında konuşma yaptıktan sonra yerine Kulüp Başkanı Volkan Serhat Özen kulübün daha önceden yaptığı etkinlikler hakkında ufak bir bilgi verdikten sonra gelecekteki planları hakkında konuştu. Pedigree ve Petinfo sponsorluğunda gerçekleşen bu etkinlikte kendilerinden desteklerini esirgemediği için teşekkür eden Özen yerini Veteriner Diş Hekimi Dr. Efe Onur’a bıraktı. Efe Onur’un sunumu öğrencilerin ilgisini çekecek nitelikteydi. Verilen kahve molasının ardından sunumun sonuda Doç. Dr. Rahşan Özen yaptığı sunumdan dolayı Dr. Vet. Hek. Efe Onur’a plaket sundu.


İpek Böcekçİlİğİnİn Ülkemİzdekİ Yerİ

M O R E G R A P H I C D E S I G N F R E E B I E S : V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

İpeğe ve ipekböcekçiliğine dair en eski bilgiler Çin kaynaklarında görülmektedir. İpekçiliğin uzun yıllar burada yapılmasından sonra Çin sınırlarından batıya doğru geniş toprakları ve ticaret yollarını elinde bulunduran Türk devletleri, ipekçiliğin dünyaya yayılmasında önemli rol oynamışlardır. Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyılın ortasına doğru, ipekli dokumacılık çeşitlenmiş ve bu işle uğraşanların sayısı artmıştır. Bursa’dan başka, İstanbul, Edirne, Amasya, denizli, İzmir ve Konya gibi yerlerde ipekli kumaşlar dokunmuştur. İpek çekme sanayi ise 1845 yılında Bursa’da kurulan 60 mancınıklı fabrika ile başlamıştır. Bursa ve İzmit dolaylarında kurulan ipek çekme fabrikaları 1860 yılına kadar büyük gelişme göstererek 85’e ulaşmıştır. Diğer taraftan, yerli ipekböceği tohumu üretilmesine yönelik olarak Bursa’da bir İpekböcekçiliği Enstitüsü kurulmuştur. Bu gelişmeyle beraber ipekböcekçiliği ilk kez ilmi esaslar dâhilinde yapılmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1926 yılında 859 sayılı kanunla Türkiye’de tohum üretimi, ipekböceği bakım ve beslemesi ile ilgili hususlar hukuki teminat altına alınmıştır. amacıyla 1940 yılında Bursa, Bilecik ve Adapazarı’nda ilk Kooperatifler kurulmuştur. 1963 yılında Kozabirlik Tohum Üretim İşletmesi kurulmuştur.

dönem sonunda ürünlerini birliğe teslim etmektedirler. İpekböceği yumurtaları, içinde 20.000 canlı yumurta bulunacak şekilde kutulanmaktadır. 1 kutu ipekböceğinden 40 Kg’a kadar ürün alınabilmektedir. Bölgelere göre farklılıklar olmakla birlikte Ülkemiz ortalaması 30 Kg’dır. Dünya Yaş Koza Üretimi Dünya’da yaklaşık 30 kadar ülkede ipekböcekçiliği yapılmaktadır. Bu ülkelerin ilk 10 tanesinde 100 ton’un üzerinde üretim yapılmaktadır. Bunların da ilk 3 tanesi (Çin, Hindistan, Özbekistan) Dünya üretiminin yaklaşık %95’ini gerçekleştirmektedir. (ISC verilerine göre) 2010 yılı Dünya yaş koza miktarı toplam 840.000 ton’dur. 2011 yılındaki üretim miktarları halen yayınlanmamış olup 2010 yılındaki miktara paralel olduğu ifade edilmektedir. 2006-2010 yılları arası dünya yaş koza üretimi ülkeler itibariyle aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Türkiye’nin yıllara göre değişmekle birlikte yaklaşık yıllık 30 ton kuru koza ve 8 ton ham ipek ihracatı bulunmaktadır

F O R

MehmetAliBozkurt mali@vetbak.net Fırat Üniversitesi 4. Sınıf

Bu işletmede ülkemizde yetiştirilen yerli ırk ipekböceğinin hastalıklara karşı dayanıklı, kutu başına verimliliği yüksek polihibrid ipekböceği tohumunun üretilmesi sağlanmıştır. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu ipekböceği tohumları bu tarihten itibaren Birlik bünyesindeki Tohum Üretim İşletmesince üretilmektedir. Bu anlamda ülkemiz dünyada kendi tohumunu üretebilen birkaç ülkeden biridir. Ülkemizde ipekböcekçiliği ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde olmak üzere yılda 2 kez yapılabilmekle beraber ekonomik anlamda daha verimli olduğu için sadece ilkbahar beslemesi gerçekleştirilmektedir. İnficar (kuluçka) ettirilen ipekböcekleri, havaların daha erken ısındığı Ege ve Akdeniz bölgelerinde Nisan ayı başında, diğer bölgelerde Nisan ayı sonu ile Mayıs ayı başında üreticilere teslim edilerek beslemeye alınmaktadır. Üreticiler yaklaşık 1 aylık besleme dönemi ve 10 günlük koza örme dönemi olmak üzere toplam 40 günlük

13


Besinleri, ısı, ışık, rutubet ihtiyaçları, barınakları mutlaka doğadakinin birebir taklidi olmak zorundadır. Bu ihtiyaçlardan biri sağlanmadığı taktirde, bu canlıları yaşatmamız maalesef mümkün değildir. Esra Doğu esradogu2@gmail.com İstanbul Üniversitesi 2. Sınıf Son yıllarda ülkemizde sürüngenlere (iguana, bukalemun, yılan, vs.) karşı aşırı bir ilgi ve merak başladı. Ancak bu tür hayvanların ithalatı yasak olduğundan, talepler ancak kaçak yollarla yurda sokulan canlılarla karşılanıyor. Kaçak olarak yurda sokulan bu canlılar hakkında maalesef ne satıcının ne de alıcının gerekli bilgisi yok ve bu harika canlılarla ilgili kapsamlı yerli yayında bulmamız oldukça zor. Bu canlılar pet hayvanları olarak evlerimize girdi. Ancak bu hayvanları alışıla gelmiş pet hayvanlarından ayrı bir kategoride tanıtmayı uygun bulduk. Çünkü bu hayvanlar alışılagelmiş ev hayvanları gibi bizim onlara sağladığımız minimum olanaklarla yetinerek hayatlarını devam ettiremezler. Onlar için mutlaka uygun koşulların sağlanması gerekir.

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Egzotİk Pet “İguana”

14

Bizler egzotik hayvanlar olarak adlandırdığımız iguanalar hakkında bir yazı dizisi hazırladık ve sizlere daha detaylı bilgi vermek adına bu canlıya ilgi duyan hayvan severlere faydalı olmayı amaçladık. Ülkemizde beslenen iguanaların büyük bir çoğunluğu ‘Yeşil İguana’dır. Renkleri yeşilden kahverengiye doğru çeşitlilik gösterir. Yeşil iguanalar yağmur ormanlarında genelde nehir kenarlarında yaşarlar. Orta ve Güney Amerika’da, bazı Pasifik adalarında ve Florida’da bulunurlar. Ömürleri 15 ila 20 yıl kadardır fakat doğru beslenme ve bakım ile daha uzun yaşayabilirler. Genellikle 4.5 ila 7 kilo arasında bir ağırlığa sahiptirler, fakat ağırlıkları 18 kiloya kadar çıkabilir. Boyları 1.8 ile 2.1 metre arasında değişir. Cinsiyetlere göre değişiklik de gösterebilir . Erkek iguanalar genel olarak yapı itibariyle daha iri ve uzun

boylu olurlar. Güçlü kol ve bacaklara sahiptirler ve bu güçlü kol bacaklarını ağaçlara tırmanmak ve yüzmek için kullanırlar. Çok iyi yüzücüdürler ve bu, kas ve kemik gelişimleri için onlara faydalı bir egzersizdir. Bir iguananın genel özelliklerinden kısaca bahsettik , buraya kadar okuyup bir iguana almaya karar verdiyseniz işin en zor kısmını başarıyla hallettiniz demektir. Çünkü iguana bakımı gerçekten fazlasıyla meşakkatli ama bir o kadar da zevkli ve eğlencelidir. Gelelim iguanaların beslenmesi ile ilgili sıklıkla sorulan sorulara ve bu sorulara verdiğimizi cevaplara… İguanalarnasılyemekyerlerveiçerler? İguanalar katı vejeteryanlardır ve genellikle sebze, meyve, çiçek sapları, bazı bitkilerle beslenirler. Bu besinleri çiğnemek yerine onları kesip parçalayabilecekleri küçük dişlere sahiptirler. Genelde büyük ısırıklar alırlar ve tamamını yutarlar veya basit bir dil darbesiyle besinlerini ağızlarına alırlar. Çok nadir olarak su içtiklerinde ise kafalarının büyük bölümünü suya sokarlar su yüzeyinin altından içerler veya bazen bitkilerin üzerindeki suları veya nemli yüzeylerdeki su damlalarını yalarlar.


Egzotİk Pet “İguana”

M O R E G R A P H I C D E S I G N F R E E B I E S : V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Hangisaatlerdeiguanabeslenmelidir? Genelde iguanayı sabah erken su yüzeyinin altından içerler veya basaatlerde beslemek doğrudur. zen bitkilerin üzerindeki suları veya Uyanmasının ardından 1 saat nemli yüzeylerdeki su damlalarını geçtikten sonra yemek vermek yalarlar. uygun olur. Sabah beslendikten sonra, besinlerin sindirimi İguanalarnasılyemekyerlerveiçerler? günün uygun sıcaklığında İguanalar katı vejeteryanlardır ve olacağı için daha iyi bir sindirgenellikle sebze, meyve, çiçek ime olanak sağlar. sapları, bazı bitkilerle beslenirler. Bu besinleri çiğnemek yerine onları kesip parçalayabilecekleri küçük dişlere sahiptirler. Genelde büyük ısırıklar alırlar ve tamamını yutarlar veya basit bir dil darbesiyle besinlerini ağızlarına alırlar. Çok nadir olarak su içtiklerinde ise kafalarının büyük bölümünü suya sokarlar

Kısacası tüm hayvansal besinler verilmemelidir. Çünkü daha önce de bahsettiğimiz gibi iguanalar tamamen otçul yaratıklardır ve hayvansal proteinlerin kullanılması metabolik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Bunun yanı sıra yabanı otlara karşı da dikkatli olmanızı belirtmek isteriz Son olarak iguananıza vereceğiniz bitkileri mutlaka yıkayınız. Çünkü bilindiği üzere bu besinler böceklere karşı ilaçlanmaktadır ve bitki üzerinde kalan bu ilaçlar iguanalar için önemli bir tehlikedir.

F O R

İguana ne kadar beslenmelidir? İguananın yaşına ve büyüklüğüne bağlı olarak iştahları da değişiklik gösterir. İguana çok fazla beslenmemelidir. Az ama sık öğünlerle beslenmelidir.

İguana ne sıklıkla beslenmelidir? İguanayı günlük beslemek önerilir. Birçok kitap ve kimi insanlar yetişkin bir iguananın iki veya birkaç günde bir beslenmesi gerektiğini söylese de ben bütün iguanaların her gün beslenmesi gerektiğini öneriyorum.

15


İsmail Ayrulu ayrulu@vetbak.net Fırat Üniversitesi 4. Sınıf Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı kenelerden bulaşan, öldürücü nitelikte olan tehlikeli bir hastalıktır. Ülkemizde de bu hastalık üzerine çalışmalar yapan fakültemiz hocalarıyla bir görüşme ayarladık ve kendileriyle röportaj yaptık. Bu röportaj sonrasında herkesin faydalı bilgiler edineceğini düşünüyorum. Ben: Kendinizden biraz bahseder misiniz? Nurettin Çanakoğlu: Ben Nurettin ÇANAKOĞLU. 2007 den beri Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim dalında doktora yapmaktayım. Ben: Neden KKKA Hastalığı üzerine çalışma yaptınız? NÇ: Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı Virüsü ülkemizde 20012002 yılından bu yana görülmektedir. O dönem proje yürütücümüz ve bilim danışma hocamız Aykut

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

KKKA Hastalığı Hakkında Röportaj

16

ÖZDARENDELİ çok güncel bir konu olduğunu düşünmekteydi. Ülkemizde bu konuyla ilgili yeterli bilgi olmadığı için de bu virüsle çalışmak istemiş. Virüs ilk olarak Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim dalında izole edilmiştir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı hakkında ülkemizde bir çalışma yapılmamış ve mevcut bir tedavi, aşı bulunmadığı için çalışma yapma isteğinde bulunduk . Ben: KKKA Hastalığı Virüs araştırması şu anda hangi seviyeye kadar getirildi? NÇ: Bir aşı geliştirilirken belirli adımlar izlenir. İnsan denemelerine geçilmeden önce en az iki tane hayvanda denenmesi gerekir. Biz şu anda insan denemelerinden önceki hayvanlardaki deneysel aşamalardayız. Ben: Sonuca ne kadar yaklaşıldı? Şu andan itibaren neler yapılacak? NÇ: Aşı proje çalışması 2008 yılında Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim dalında başladı ve 2014 yılında sona erecek. Bu projeye toplam 42 aylık bir süre verildi. Bu süre zarfında da çalışmalar devam edecek. Ben: KKKA Hastalığının ülkemizdeki tarihi hakkında biraz bilgi verir misiniz?

NÇ: Önceden bu hastalık Q humması ile karıştırılmaktaydı. İlk olarak Trabzon da bir hemşirenin vefatı üzerine incelemeye alınan bu virüs 20012002 yılları arasında izole edilmiş ve ülkemizde varlığı kabul edilmiştir. Bunun sonucunda Sağlık Bakanlığı KKKA Hastalığı teşhisi ile ilgili sistem oluşturdu. Fakat bu hastalık ülkemizde 2001-2002 yıllarından beri bilinen bir virüs olsa da dünyada 14.- 15. yüzyıllardan beri bilinen bir hastalıktır. Ben: Hastalığın önüne geçilmesi için neler yapılmalıdır? Önerileriniz nelerdir? NÇ: Henüz ülkemizde aşı anlamında Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim dalında yürütülen bir aşı projesi dışında bir şey yok. Bunun dışında hastalık genelde kene ile sirküle olduğu için kenenin vücuda yapışmasını engellemeye yönelik önlemler alınmalıdır. Bunun yanında hastane enfeksiyonları diye tabir ettiğimiz sağlık çalışanlarının virüsle karşı karşıya geldiği durumlarda dikkatli davranılmalıdır. Risk gruplarına göre alınması gereken önlemler farklıdır. Ben: Sizce bu çalışmalar sonuçlandığında Veteriner Hekim camiasına neler katacaktır?


G R A P H I C

Pedigree® Dentastix™, plaka oluşumunu önler, köpeğinizin dişlerini ve diş etlerini sağlıklı ve güçlü tutar. Pedigree® Dentastix™ ’in, her gün kullanıldığında tartar oluşumunu %80’e varan oranlarda azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır.

M O R E

Köpeğiniz her gün dişlerini fırçalıyor mu?

F O R D E S I G N F R E E B I E S : V I S I T

Dergide Yazınızı Yazın

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

NÇ: Neticede bu proje bir aşı çalışması ve ortaya bir ürün çıkacaktır. Fakat bizim yürüttüğümüz proje kapsamında sadece aşı çalışması yok. Proje kapsamında hastalığın ülkemizdeki yaygınlığını, epidemiyolojisin belirlenmesi, risk yöntemi haritasının çıkarılması ve hastalığın teşhisi amacıyla teşhis metodlarının geliştirilmesi var. Dolayısıyla bu çalışmayı sonlandırdığımızda ortada bir halk sağlığında kullanılmasına uygun bir aşı olacak. Bunun dışında hastalığın ülkemizdeki durumu hangi bölgeler risk altında ve bununla ilgili Türkiye deki kene populasyonu ile birlikte ortaya çıkan ürün tamamiyle halk sağlığını ilgilendirecektir.Tabi bu projenin Veteriner Hekimler tarafından yapılmış olması da gurur meselesı olacaktır. bile çok yaygın olmamakla birlikte etkisi tartışılmaktadır. Bunun dışında dünyada kene popülasyonu olan ülkelerde belirli grupların yapmış olduğu çalışmalar var… Ben: Çalışmalar ülkemizle sınırlı olmasa gerek? Diğer ülkelerde de benzer çalışmalar görülmekte mi? NÇ: Bu anlamda Bulgaristan da kullanılan aşı gerekli uluslar arası onayı alamadığı için kullanımı sadece Bulgaristan ile sınırlı kalmaktadır. Rutinde Bulgaristan da bile çok yaygın olmamakla birlikte etkisi tartışılmaktadır. Bunun dışında dünyada kene popülasyonu olan ülkelerde belirli grupların yapmış olduğu çalışmalar var. Ben: Sorularıma sabırla cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Dergimiz sizin değerli yazılarınızı bekliyor! Tüm Türkiye’deki Veteriner Fakültelerine kadar ulaşabilen animalmagazine dergisinde yazılarınızı yayınlatmak istemez misiniz? Dergide yayınlanmasını istediğiniz yazılarınız varsa lütfen bize mail atınız. İşte bize ulabileceğiniz mail adresimiz: animalmagazine@vetbak.net

17


Ali Uslu uslu@vetbak.net Fırat Üniversitesi 5. Sınıf Bu yazıda ben size üniversitemizde uygulanan erasmus yaz stajı süreci, başvuru süreci, kabul aşamasında yaşanan olaylar konusuna değineceğim. Öncelikle başvurular Şubat-Mart ayları arasında yapılmaktadır. Tam tarihleri üniversitenin resmi sitesindeki duyuru ekranında görebileceksiniz. Basvuru şartları arasında lisans icin en az 2.00 genel not ortalamasına sahip olma sartı bulunuyor. Fakat GNO ne kadar çok olursa o kadar faydalı olacaktır. Çünkü değerlendirme yapılırken GNO’nun %60’ı göz önüne alınacak, İngilizce dil yeteneğinizin belirlendiği sınavın da %40’ı değerlendirmeye alınacaktır. İngilizce dil yeteneği sınavı başvuru tarihinden 2 hafta sonra

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Yurtdışında Erasmus Yaz Stajı

18

oluyor. Sınavda alışılmışın dışında bir tarz var. Çoktan seçmeli testler, çeviriler ve paragraflar üzerine sorular oluyor. Şayet bu sınavdan yeterli puanı aldığınız zaman sizi sözlü sınava davet ediyorlar. Bütün bu sınavları geçtikten sonra en önemli ve zorlu dönem başlıyor. Sonuçlar Nisan ayında açıklanıyor. Bu durumda da yurt dışındaki kurumlardan kabul mektubu almak işleminiz biraz zorlanabiliyor. Bu açıdan yeterli İngilizce’ye sahip olduğunuzu düşünüyorsanız size tavsiyem olabildiğince önce kabul mektubunuzu ayarlamaya çalışmanızdır. Çünkü üniversitenin uluslararası ilişkiler ofisi yurt dışında kurum bulmada yardımcı olmuyor. Ayrıca Erasmus Yaz Stajının bir diğer avantajı ise istediğiniz meslekle ilgili kurum dan hayvan hastanesi, veteriner fakülteleri, çiftlikler ve diğer kurumlardan kabul mektubu

alabilmeniz. Böylece diğer Avrupa ülkelerine gidebilme şansına sahip oluyorsunuz. Gelelim pasaport ve vize işlemlerine. Gri pasaport ile 90 gün boyunca vizesiz kalma hakkına sahip oluyorsunuz. Zaten zorunlu olarak yapılması gereken gün sayısı 85 gün olduğu için rahatça vize almadan çoğu Avrupa ülkesinde kalıp stajınızı tamamlayabiliyorsunuz. Son olarak, Erasmus yaz stajı veya öğrenimi konuları ne olursa olsun yaşanması gereken bir tecrübe. Bunlar size farklı bir bakış açısı, mesleki bilgi ve görüş, deneyim, farklı kültür ve dahasını katıyor.

Geçen yıl staj-erasmus döneminde yaz stajına başvuran 3 arkadaştık. Üçümüzde aynı dönemdik ve yaz stajına katıldık. Fakat alt dönemlerimizden hiçbir kimse erasmus öğrenci değişimi programına başvurmamıştı. Şayet fakültemizin bu talebi azaldıkça fakülte kontenjanımız diğer bölümlere kayacaktır. Her geçen yıl daha da azalan bu kontenjanın artması amacıyla yıl içerisinde zorunlu yaz stajının Erasmus programı ile yurt dışında yapılmasını amaçlayan çeşitli sunumlar yapacağız. Ve fakülte öğrencilerinin bu imkanlardan daha fazla faydalanabilmesini sağlamaya çalışacağız. Gelecek sayıda görüşmek üzere...


Sİz Hİç Yavru Kedİ Besledİnİz mİ?

F O R M O R E V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

19

F R E E B I E S :

Her besledikten sonra bir pamuk yardımıyla genital organını uyarırsanız kendiliğinden idrar yapmaya başlayacaktır. olacaktır. Kediniz iç güdüsel olarak idrarını ve dışkısını yapmaya başlar. Gün geçtikçe büyüyen, yakışıklı/güzel hale gelen meleğinizi gördükçe onunla aranızdaki bağ daha da harika hale gelecek ve ondan kopamayacaksınız. Geceleri uykunuzun bölünüp mama verilmesi sizi zorlamayacaktır. Aksine o karnını doyururken çıkardığı sesler sizi mutlu etmeye yetecek kadar harikadır.

D E S I G N

akciğerlerine kaçarak çeşitli problemler oluşturabilmektedir. Kedimizi günde en az 4-5 kere bu şekilde beslememiz gerekiyor. Zaten kendisi acıktığı zaman türlü şebekliklerle gelip size yanaşacak ve miyavlayacaktır. Eh, böyle bir melek geri çevrilemez herhalde? Tuvalet alışkanlığı genellikle kedilerde içgüdüsel olarak gelişse de erken dönemde annesinden ayrılan yavru kedilerde tuvalet yapmada sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Korkmayın! Kediniz kesinlikle oraya buraya pislemeyecektir.

G R A P H I C

Volkan Serhat Özen ozen@vetbak.net Fırat Üniversitesi 4. sınıf Yavru kedi bakımı normal bir kedi bakımından oldukça zordur. Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesinde bulup sahiplendiğimiz minik kedimiz sayesinde bunun ne kadar zor olduğunu daha iyi anlayıp, yavru kedi beslenmesi konusunda da uzman olduk. Buna tam olarak uzman olduk demesek tecrübelerimize tecrübe kattık desek daha doğru demiş oluruz. Sizin de tahmin edeceğiniz üzere yavru kedilerin bakımı sadece beslemekle kalmıyor.

Onun tuvalet ihtiyacını karşılamak, oyun ve eğlence ihtiyacını da aradan çıkarmak zorunda kalıyoruz. Elbette bunlar bir hayvansever için oldukça normal şeylerdir ve uygulanması kolay olacaktır. Sevimli bir arkadaşa sahip olmak bana göre harikadır. Gecenin bir yarısı sizi uyandırabilir, mama için gözlerinizin içine tüm masumiyetiyle bakabilir. Yavru kedi beslerken biz kedi başlangıç mamalarından satınaldık. Bu mamayı ılık su ile sulandırıp enjektör, biberon yardımıyla kedi doyup kendisini mamadan çekene kadar besledik. Unutmayın ki yavru kediler mama kabından yalayıp karınlarını doyuracak kadar olgunlaşmamışlardır. Böyle durumlarda mama


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.