Animal Magazine Aralık Sayısı No:3

Page 1

animalmagazine Sayı 3 | ARALIK 2013

Ücretsiz Veteriner Öğrenci Dergisi

#VETBAK2013

bi ‘ harika! SPONSORLARIMIZA TEŞEKKÜRLER

Bİzİ takİp edİn facebook.com/Animalmagazine


İÇİNDEKİLER

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Çünkü bir tecrübe etsen senin aklın da yatar, Bize insan hekiminden daha lazım baytar. Mehmet Akif Ersoy

Ücretsiz Öğrenci Dergisi - Aralık 2013 - Sayı:3 - İmtiyaz Sahibi: Volkan Serhat Özen - Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri İki Aylık ÜcretsizMüdürü: A. Gökhan Özgel - Dizgi: VETBAK - Web: www.vetbak.net - İletişim: animalmagazine@vetbak.net, facebook.com/Animalmagazine - Adres: Veteriner Bilimsel Araştırma ve Yayın Kulübü, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Öğrenci Dergisi 23119 Elazığ/Merkez - Baskı: Ömür Matbaası A.Ş. Beysan San. Sitesi Birlik Cd. No:20 Haramidere/Beylikdüzü/İstanbul -

animalmagazine 2

Yayınlarımızın tüm yasal sorumluluğu yazarlara aittir. Yayınların hakları saklıdır, izinsiz çoğaltılamaz. Kaynak belirtilmedikçe alıntı yapılamaz.


Kelaynak Bİlİmsel Adıyla Geronticus Eremita

yere düşme tehlikesi yaşarlar. Yumurtadan çıktıktan 2-3 ay sonra palazlanırlar. Erişkin kuşlarla birlikte beslenme alanlarına uçarlar. Kendilerini besleyebilecek duruma gelene kadar anneleri onları 2-3 ay besler.

de saptanmıştır. Kelaynaklar’ın ayaklarına takılan uydu takipli cihazlar kullanılmıştır. Bu sayede kelaynakların göçlerini, yolculuk anını ve ölüm sebeplerini uydudan izleyebilme imkanı sağlanmıştır. Beslenmelerini takiben ise özel menüler hazırlanmıştır.

M O R E

Günümüzde nesli tükenmekte olan kelaynaklar kafeslerde koruma altına alınmıştır. 2005-2007 yılları arasında kuş gribinin bulaşması ihtimaliyle bu şekilde korunmaya çalışılmıştır. Ayrıyeten göç eden kuşların da göç sırasında telef oldukları veya geri dönmedikleri

F O R

Kelaynaklar sağlam karakterli hayvanlardır. Bazen biz insanlarda bile olmayacak şekilde eşlerine sadıktırlar. Tek eşlidirler ve sadece onlarla çiftleşirler. Bu yüzden üremeleri yavaştır. Yuvalarını yapma dönemi ŞubatMart aylarıdır. Yavruları koyu gri renkte olup, yuvada dolaşırken

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Sorumuza baktığımız sonuca göre, ne yazık ki yaptığımız bilinçsiz ilaçlamalarla onların beslenme avcılık sahalarını daraltarak bazı popülâsyonları yok edebilecek düzeye gelebiliyoruz cevabını vermiş oluyoruz…

Kelaynaklar oldukça sosyal hayvanlardır. Sabah erken saatlerde kendilerine uzak beslenme alanlarına gruplar halinde giderler, uzun kıvrık gagalarıyla yiyeceklerini ararlar. Uçuşları ise insanı hayrete düşürecek şekilde güzel ve zariftir.

V I S I T

1954 yılında Birecik’te 600 çiftten fazla ve üreyen bir topluluk vardı. DDT ilacının uygulamasından sonra, 1962 yılında Birecik’te toplam 130 çift kelaynak kalmıştı. 1972’ye kadar bunların hiçbiri yumurtlamamıştır. 1973 yılına gelindiğinde ise 26 çift kelaynak kalmıştı. 1982 yılında ise sadece 17 tane kuş Afrika’dan geri dönmüş ve 6 çift doğal ortamında üremiştir.

F R E E B I E S :

BU ŞIRIN HAYVANLARIMIZ NEDEN TEHDIT ALTINDA?

D E S I G N

Kelaynak bilimsel adıyla Geronticus Eremita, kayalık ve yarı kurak alanlarda yaşayan iri yapılı, uzun kıvrık gagalı 70-80cm uzunluğunda bir kuş türüdür. Tüysüz kırmızı kafasıyla adını buradan almıştır kelaynak. Yumurtadan ilk çıktıklarında yavruların yüzleri ve kafaları tüylüdür. Şu anda sadece Fas ve Türkiye’de Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde koloniler halinde yaşamlarını sürdürmekteler.

G R A P H I C

Mevlüde Alışkan m.aliskan@vetbak.net Fırat Ünİversİtesİ 2. sınıf

3


M. Sami Halıcı halicims@hotmail.com Fırat Ünİversİtesİ 4. sınıf Fırat Üniversitesi Atçılık ve Binicilik Kulübü üyeleri ‘’ Atlı Dayanıklılık Türkiye Kupası” Yarışmalarına katılarak Fırat Üniversitesini temsil ettiler. Türkiye Binicilik Federasyonu’nun düzenlediği ‘’Atlı Dayanıklılık Türkiye Kupası ve Şampiyonası’’, sona erdi. Nevşehir ilinin, Göreme ilçesinde balon kalkış alanlarında 29-31 Ekim arasında gerçekleştirilen yarışmalara, ülkenin farklı noktalarından gelen biniciler atlarıyla katıldı. Bu yıl yoğun bir katılımın olduğu organizasyonda, 74 at mücadele etti. Fırat Üniversitesi Atçılık ve Binicilik Kulübü Üyesi Veteriner Fakültesi öğrencisi

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Fırat Ünİversİtesİ Atçılık ve Bİnİcİlİk Kulübü

4

M. Sami Halıcı 45 ikilisinin formu ve zamanı km’lik “Ulusal Bir Yıldız en iyi şekilde idare edeYarışmasında” ülkemizin bilme yetenekleri test farklı bölediliyor. gelerinde gelen 27 Kulübümüz yarışmacıyla Hakkında mücadele etti ve “ZeyAtçılık ve na” Binicilik isimli atıyla K u l ü b ü dördüncü müz 2012 oldu. yılı bahar döneminde fakültemiz Doğum ve ENDURANCE HAKKINDA Jinekoloji Anabilim Dalından hocamız Doç. Türkiye Binicilik Dr. Muhterem Aydın Federasyonu’nun di- önderliğinde kuruldu siplinleri arasında bu- ve 20 kadar at sevdalısı lunan ve atı uzun me- öğrenci arkadaşlarımızın safede doğru ve sağlıklı uzun uğraşları ve kullanabilme yarışmaları çalışmaları sonucunda şu olarak bilinen, “Atlı anki halini ve başarısını Dayanıklılık (Endurance)” kazandı. Kulübümüz yarışı, atın sürat ve dayan- Fırat Üniversitesi Tarım ma sınırlarının binicilik ve Hayvancılık Araştırma yetenekleri ile birleşerek Merkezi Müdürlüğü ölçüldüğü; mecburi din- bünyesinde ki atçılık ünilenme ve veteriner kon- tesinde yer almaktadır. trollerini içeren en az 20 Kulübümüz bünyesinde km en fazla 160 km me- 3 adet Arap Kısrağımız, safeli arazi parkurlarında 2 adet biri dişi biri erkek düzenleniyor. olmak üzere 6 aylık Arap E n d u r a n c e taylarımız ve 2 adet İngiliz yarışmalarında, atın atımız bulunmaktadır. ve binicinin koşulacak Aynı zamanda bir adet parkurun fiziki şartlarına, eğitim iklime ve zamana uyumu; at-binici

amaçlı kullandığımız küçük kum manejimiz ve bir adet ileri biniş eğitimi sırasında kullandığımız 20x60m ebadında büyük manejimiz, misafirlerimiz için otoparkımız, özel olarak çimlendirilmiş yeşil alanımız, çardağımız, piknik maslarımız ve portatif mangallarımız bulunmaktadır. Üyelerimize biniş öncesi ve biniş eğitimi olarak iki aşamalı eğitimler vermekteyiz, biniş öncesi eğitimizde at bakımı, atın ihtiyaçlarının karşılanması, atçılık ve ahır disiplini, atın binişe hazırlanması konularında eğitim verip, kişiler bu eğitimlerini tamamladıktan sonra biniş eğitimine geçmekteyiz. Ayrıca kulüp üyelerimizle beraber kahvaltılar, mangal partileri yapmakta, eğitim seminerleri ve geziler düzenlemekteyiz. Anaokullarını ve ilkokulları ayrıca üniversite dışında bir kişileri kulübümüzde misafir etmekte gelen kişilere atı sevdirip atçılığı tanıtmaktayız.


Genetİğİ Değİştİrİlmİş Organİzmalar (G.D.O)

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

5

V I S I T

Sonuç olarak böcekleri öldürücü zehre sahip, ya da tamamen genetik yapısı değiştirilmiş yemlerle beslenen hayvanların etini soframızda tüketmeye devam ettiğimiz sürece kanserojen etkiyi arttırmış oluyoruz. Sadece et ile değil hayvanlardan direkt ya da dolaylı olarak yararlandığımız,yani soframızdaki her şeyin ,kanserojen etkisi daha da artmış oluyor.

F R E E B I E S :

İtalya’da Catania Üniversitesi Biyomedikal Bilimleri Bölümü’nden Agodi, Barchitta, Grillo ve Sciacca’nın yaptıkları araştırmada marketten alınan 12 markaya ait 60 farklı süt örneği analize tabi tutuldu. Analiz sonucu GDO’lu mısır ve soyayla beslenen hayvanlardan elde edilen bu sütlerin yüzde 25’inde GDO’lu DNA

parçalarına rastlandı. Pastörizasyon işleminin dahi bu GDO’lu DNA zincirini parçalayamadığı tespit edildi. Tarım alanında böcek ilaçlaması yerine, böcek ilacına sahip olan mısırlar, hayvan yemleri yetişiyor. Bunlarla beslenen besi hayvanlarının etini soframızda tüketiyoruz.

D E S I G N

GDO’lu Yemler GDO’lu ürünlerle ilgili işlemler; 26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe giren “Biyogüvenlik Kanunu” ve yine aynı

tarihte yürürlüğe giren “Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik” hükümlerine göre yürütülmektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hayvan beslemede GDO’lu yemlerin kullanılmasında sakınca bulmuyor. Peki GDO’lu yemlerle beslenen hayvanlarda ne gibi problemler olur?

G R A P H I C

Bu bütünlüğün bozulmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceği asla öngörülemez. GDO üreticilerinin aksine genetik bilimi canlıların gen yapısının detayları ve genlerin birbiriyle etkileşimleri hakkında çok az bilgiye sahip olduğunu kabul eder.

M O R E

Genetik mühendisliğinin çeşitli teknikler kullanarak yaptığı müdahaleler ile kalıtımsal değişikliğe uğrattığı organizmalar günümüzde, İngilizce’de GMO (genetically modified organism), Türkçede GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar) olarak kısaltılmış adıyla ifade edilmektedir. Bu teknikler Rekombinant DNA ya da “Rekombinant DNA Teknolojisi” olarak bilinirler. Rekombinant DNA Teknolojisi sayesinde DNA molekülleri tüpte (In vitro), yani canlı organizmanın ya da hücrenin dışında, yeni bir tür yaratmak üzere bir molekül içinde bir araya getirilebilmektedir. Bu DNA da bir organizmaya aktarıldığında değiştirilmiş özellikleri ya da kendine özgü özellikleri olan bir canlının ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

F O R

A. Gökhan ÖZGEL ozgel@vetbak.net Fırat Ünİversİtesİ 2. sınıf

Bu yöntemlerle günümüze kadar bilimsel anlamda yararlı şeyler yapılmış olsa da oluşabilecek zararlar öngörülemez değildir. GDO’ları üreten genetik mühendisleri canlılara lego muamelesi yaparlar. Rahatlıkla bir parçanın çıkartılabileceğini veya bir başkasının takılabileceğini düşünürler. Oysa canlıların yapısı yapboz gibi değildir. Canlının bütünlüğü on milyonlarca yıllık gelişimin sonucunda çok hassas bir denge ile oluşmuştur. Canlılara yapboz muamelesi yapmak o canlının bütünlüğünü, bu hassas dengeyi bozar.


VETERİNER HEKİM MİYİZ, VETERİNER Mİ?

Eyüp Sinan

sinan@vetbak.net Veteriner Hekim Altı yıllık uzatmalı bir eğitimin ardından bir Veteriner Hekim olarak herkese merhaba. Aradan geçen bir kaç aydan sonra şu an bir klinisyen hekim olarak karşınızdayım. Hem bir klinisyen hem de yeni bir öğrenci emeklisi olarak yazacağım size bu yazıyı, açıkçası heyecanlıyım... Öğrencilik problemlerini yazmıştım daha önce bugün hekimliğin ne zor olduğunu yazacağım. Başınıza gelebilecekleri, uğraşacağınız problemleri, tabi ki dilim döndüğünce “klavyem” yazdığınca. İlk problemlerinizi genelde hayvan sahipleri ile yaşayacaksınız. Bilgisizliğiniz filan olmayacak problem, el becerileriniz de elbette, işi bedavaya getirmeye çalışacaklar, suçu sizin üzerinize yıkmaya çalışacaklar. En çok kullandıkları bahane iğneyi damara denk getirmiş olacak aman dikkatli olun haklı çıkarmayın bu konuda.

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Bildiğinizden de şaşmayın asla hayvan sahibi ne der diye. Unutmayın canı veren Allah bizler vesileyiz.

6

Daha büyük bir problem meslektaşlarınız olacak meslek hayatınızda. Çıkar savaşlarının öncü komutanları gibi hatalarınızı kollayıp arkanızdan ateş edecekler. Eğer duruşunuz sağlamsa sipher olması kolay olacak sizin için, hayvan sahiplerine karşı dürüst davranırsanız, kullandığınız ilaçların ne için kullanıldığını yüzeysel bir biçimde anlatırsanız size güven duyacaklar ve arkanızdan atıp tutanlara karşı sizin için siper olacaklardır. Sadece dürüst olarak aşabileceğiniz bi sorun için canınızın yanmasına izin vermeyin bence. Gelelim en büyük probleme daha doğrusu kaynağı tek olup her yerden başınıza çorap örebilen problemler sürüsüne. Prosedürlere. Sağolsun tarım bakanlığımızın çeşitli uygulamaları başınıza en çok çorabı örecek olan. Belki sadece uyarılarla ufak cezalarla atlatabileceğiniz ama en çok kafa patlatacağınız konu bu olacak.

Reçete hazırlama, küpelemelere konulan gün sınırı, suni tohumlamadaki ırk barajı -ki en çok canınızı sıkacak olan şeydir- sizi müşteri ile karşı karşıya getirecek. Elinizde olmadan müşteri kaybedeceksiniz belki ya da suç işleyeceksiniz göze alabileceğiniz şeylerle değişir burda akıl vermek haddime değil elbet seçim size ait. Hep mi sorun, hep mi problem? Diyenleri duyuyorum elbette değil. Dünyanın en kutsal mesleğini yapıyorsunuz sonuçta. Çocuklarınızın, ailelerinizin tüm hayvansal gıda ihtiyaçlarında parmağınız var, sorumluluk büyük ve herşeye ölümden dönderdiğiniz hastalar olacak. Saatlerce başında serum ile bekledikten sonra ayağa kalktığını gördüğünüz küçük buzağılar size herşeyi unutturacak. Kısa hekimlik hayatım için biraz uzun bir yazı oldu. Farkındayım ancak bilin istedim bu meslek bizim, beceremediğimiz zaman kabullenmekte bizim, buzağı ayağa kalkıp gezdiğinde gururlanmakta. Her şeyden önce mesleğinizi sevin ve ona layik olmaya çalışın...


F O R M O R E G R A P H I C

ü lümün klı ö b k ü ar üy rının b an kediler, f . a l ç a y i r y Su iht karşıla a bulabilirle n a d a d a m yaş ma ı da yaş mam ığı lezzet, . r tatla n arad çeşitlerinde i z i n i d a Ke et Mam ş o P s Whiska

D E S I G N F R E E B I E S : V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Kedilerin tercihi

7


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

8


#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

9


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

10


#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

11


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

12


#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

13


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

14


#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

15


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

16


#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

17


18

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

19


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

20


#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

21


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

22


#VETBAK2013 Bİ’ HARİKA!

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

23


(2002’den beri) Çalıştığım süre boyunca da kedi ve köpek hekimliğini kendime daha yakın hissettim ve sonuçta hekimlik açısından beni pet hekimliği daha çok İris Vardar tatmin etti. diabolical_iris@hotmail.com Ankara Ünİversİtesİ MERHABA; ÖNCELIKLE SIZI TANIMAK ISTERIZ. BIZE KISACA KENDINIZDEN BAHSEDER MISINIZ?

Ben Eray ERGEZEN. 1981 yılında Zonguldak doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Zonguldakta geçirdikten sonra 1999 yılında ANKARA ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ’ni kazandım. Okul hayatımı Ankara’da devam ettirdikten sonra 2008-2009 yılları arasında Banvit (bandırma) te çalıştım. 2009 yılında kendi kliniğimizi açtık, o günden bu yana da klinisyenlik yapmaktayım. MEMNUN OLDUM ERAY BEY, DILERSENIZ SORULARIMIZA BAŞLAYALIM. KLINISYEN VETERINER HEKIMLIĞI YAPMA TERCINIZ NASIL GELIŞTI?

P E K A L A , ÖĞRENCILIK YILLARINIZDA KLINISYENLIK HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORDUNUZ? KLINISYEN OLMA FIKRINE NASIL BAKIYORDUNUZ?

Aslında okul hayatım boyunca klinisyenlik benim için çok zordu. Hem okul hem çalışma saatleri gerçekten ağır geliyordu. Klinisyenlikte çok fazla sosyal hayatınızın olma şansı yoktu ve bu durumlar da beni klinisyenlikten soğutuyordu. Ama farklı sektörlerde çalıştıktan sonra istediğim alanın klinisyenlik olduğunu farkettim. KLINISYEN VETERINER HEKIM DENDIĞI ZAMAN ÖĞRENCI ARKADAŞLARIMIZIN AKLINDA SOSYAL ANLAMDA HIÇ ZAMANI OLMAYAN, HAYATI TAMAMEN IŞI OLMASI GEREKEN BIREYLER FIKRI OLUŞUYOR. SIZ BU DURUM HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Okul yıllarında başladı aslında. Önce Gölbaşı Meliha Yılmaz Vakfı’nda daha sonra yine çeşitli kliniklerde Gerçekten doğru. stajyer olarak çalıştım, Dışarıdan baktığım zaman ben de aynı şekilde

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

RÖPORTAJ: ERAY ERGEZEN, ÇAYYOLU ANIMAL CLINIC - ANKARA

24

düşünüyorum. Klinisyenlik biraz da fedakarlık ve sabır isteyen bir hekimlik alanı. Sosyal olarak daha yeni yeni kendimize vakit ayırmaya başladık. Şunun da farkında olunmalı ki yeri geldiği zaman belki ayın her günü çalışmak zorunda kalabilirsiniz. Bu yüzden bu işi, gerçekten severek yapacak arkadaşlara öneririm.

ÖĞRENCI KULÜPLERININ MESLEK IÇI EĞITIMLER, SEMINERLER, KONGRELER VE BUNUN GIBI PEK ÇOK ŞEYI UYGULAMAYA KOYMASI HAKKINDAKI DÜŞÜNCELERINIZ NELERDIR?

Veteriner hekimlik gün be gün kendini geliştiren bir bilim dalı olduğu için, hekim adaylarının kendilerini geliştirebilecekleri ve yeni protokolleri daha çabuk öğrenip uygulamaya koyabilecekleri bu tür aktiviteleri destekliyorum. O K U L L A R I M I Z DA UYGULAMA KONUSUNDA YETERINCE PRATIK YAPAMIYORUZ VE BU DA SA HAYA ÇIKTIĞIMIZDA BIRÇOK ARKADAŞIMIZIN GÖZÜNÜ KORKUTUYOR. BU KORKU ÜZERINE ÖNERINIZ NEDIR?

Bizim zamanımızda da bu böyleydi. Zaten okulu bitirdikten sonra veteriner hekim arkadaşlarımın hemen gözü kapalı şekilde klinik açmasını tavsiye etmiyorum. Mutlaka bu işi iyi yapan kliniklerde çalışıp klinisyenliği iyi öğrenmeleri gerekir. Ö Ğ R E N C I ARKADAŞLARIMIZA NELER YAPMASINI TAVSIYE EDERSINIZ?

Öncelikle mutlaka ama mutlaka yabancı bir dil öğrenmelerini öneririm. Çünkü en büyük kaynakları her zaman yabancı kaynaklar olacaktır. Onun dışında insan ilişkilerini geliştirmelerini tavsiye ederim. Kliniğimize hasta bir hayvan geldiğinde önce hasta sahibiyle iletişime geçiyoruz ve teşhis için de bu ikili diyaloglar önemli bir yer tutuyor. Klinisyen hekimlik yapacaksanız kendinizi çok iyi yetiştirmeniz lazım. Hastalar kliniğinize tek bir branş için gelmiyor. Siz yeri geldiğinde dahiliyeci yeri geldiğinde cerrah yeri geldiğinde de onkolog oluyorsunuz. Bütün branşları kliniğinizde birleştirmelisiniz ki bu işi hakkıyla yapabilesiniz. Teşekkürler.


MUHABBET KUŞLARI

Hasan Kılınç

F R E E B I E S : V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

25

D E S I G N

2010 yılında sıcak bir Temmuz güneşinin altında staj yaptığım Denizli Belediyesinin barınağına abimle beraber gittik. Aslında küçük bir geziydi abim için fakat hayatımızın bu kadar değişeceğini hiç tahmin etmemiştik. Barınağa girdiğimizde kafesinden çıkmış dışarıda gezen her şeyi koklayan o ufaklığı gördük. O kadar şekerdi ki resmen ben artık sizin ailenizden biriyim der gibi hareketleriyle bizi cezp etti. Hiç düşünmeden hadi gidelim dedim. Bana kuyruğunu sallayarak cevap verdi küçük bir karton koliye koyduk. Rahat nefes alsın diye de kolinin üstünü kapatmadık. Görevlilerle gerekli işlemleri yaptıktan sonra evin yoluna koyulduk.

G R A P H I C

Fırat Ünİversİtesİ 5. sınıf

Eve vardığımızda annemin ve babamın bu kadar sahipleneceğini hiç düşünmezdim. Hemen akşam yemeği için soframıza bir tabakta ufaklık için koyduk. Hafif sulandırılmış süt ve ekmeğin uygun olacağını düşündük. Tek eksiğimiz isimdi. Garip, tosun, efe derken biranda paşa olsun dedim ve ailecek onayladık. Artık 4 kişilik bir aile değildik. Ailemizin yeni üyesi paşada bizimleydi. Paşa gün geçtikçe büyüyor her gün babam saat 9 da sabah kahvaltısı kanatla besliyordu. Evimizin etrafı bahçe olduğundan çok rahat oyunda oynuyorlardı. Babam şeker hastası fakat paşanın ailemize katılmasıyla şekerler tansiyonlar unutuldu. Stresler gitti. Komşunun mama yemeyen bebekleri paşanın havlama sesiyle yemek yemeye başladı.

M O R E

Papağan türleri arasında yer alan muhabbet kuşları Avustralya kıtasına özgü Melopsittacus cinsinin tek örneğidir. Yabani ortamda genel olarak yeşil ve sarı tüy rengine sahip bu kuşlar, sevimliliği ve alımlı görünüşleri ile evlerimizin neşesi, cıvl cıvıl birer bireyi olmuşlardır. Evcilleştirdiğimiz bu kuşlar mavi beyaz gri gibi rengârenk kombinasyonlarla karşımıza çıkmaktadır. Bu neşeli kuşların burun bölgesinin renklerine bakarak cinsiyet tayinini yapabiliriz. Erkeklerde mavi ve koyu pembe olan bu renkler dişilerde ise beyazdır. Ancak dişilerin kızgınlık dönemlerinde kahverengine döndüğü bilmektedir. Çok zeki ve sosyal hayvanlar olup, oyuncaklara ve insanlara yakınlık duyarlar.

Çok mutluyduk ve birazda açtık tabiî ki ufaklık meğersem bizden daha açmış kokoreç dükkânının önünden geçtiğimizde hemen ayağa kalkıp etrafı koklayıp kuyruğunu sallaması arada pidecilere de havlaması bizi tebessüm içinde bıraktı.

F O R

Fatih Büyük ozgel@vetbak.net Fırat Ünİversİtesİ 5. sınıf

Eğer ilgi ve çaba gösterilirse konuşmayı öğrenir ve türlü türlü sesle çıkarabilirler. Öyle ki bazen sizi kapıya kadar getirip ‘’kim o’’ bile dedirtebilirler. Yaşam süreleri 5-8 yılları arasında değişen muhabbet kuşlarının 15-20 yaslarında olanı da bilinmektedir. Tahıllar, bazı çiçekler, meyveler yeşillik sebzeler ve hazırlayacağınız özel karışımlarla yapacağınız besleme onlar için en önemli unsurlardan birisi olacaktır. Neşeli anına denk geldiğinizde düşen çeneleri sizleri mutlu etmeye yetecektir. Sabah kahvaltısını beraber yaptığınız, omzunuzdan yüzünüze şaşkın şaşkın baktığı anlar sizler için çok keyifli, eğlenceli olacaktır… Bol MUHABBETLİ günler geçirmeniz dileğiyle

İYİ Kİ VARSIN PAŞAM!


Koca mahalle paşaya sürekli yemek getirmeye başladı (et ,tavuk,ekmek v.b). Hatta mahallenin ekonomisini paşayla ölçüyorduk. Belki abartı gelebilir ama mahalledeki 9 yaşındaki kız çocuğu paşa n’olur bir kere havla okula öyle gideyim n’olur paşacım dediğini duydum. Babamın ismini Yavuz diye biliyordum ama paşa yüzünden mahalledeki çocuklar paşa dede demeye başladılar. Bir aileyi ve bir mahalleyi bir köpeğin bu kadar birbirine bağlayacağını d ü ş ü n m e z d i m . Tanımadıklarımızı tanıdık yaptı. Ailemin en küçük çocuğu, hastalıkların ilacı, mahallenin bekçisi, bebeklerin ve çocukların sevgilisi oldu. Bizim ise her şeyimiz. Şimdi 3 yaşında çok şükür sağlığı da, keyfide yerinde. Sizi de nice paşalar bekliyor mutlaka sahipsiz sokak hayvanlarını yaş, cinsiyet, ırk ayırmadan sahiplenin. Göreceksiniz pişman olmayacaksınız. O zaman ne duruyorsunuz sizi bekliyorlar...

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

VETERİNER HEKİMLİK NEDİR?

Hande Dilara Kaplan handedilara.kaplan @facebook.com Cumhuriyet Ünİversİtesİ Halk arasında ‘’Veteriner Hekim’’ kavramından bahsedilirken çoğu insanın aklına gelenler sınırlıdır. Meslek hakkındaki bilgiler ve mesleğin gerektirdiği sorumluluklar bilinmez. Kiminin aklına “hayvan doğurtmak, pis iştir bu meslek” demek gelir. Kiminin ise “kedi- köpek bakıcılığını” çağrıştırır zihninde. Mesleğimiz gerektiğinde pistir bunu kabul edebilirim. Elbette ki hayvan da doğurturuz , kedi köpek bakıcılığı da yaparız. Fakat iş bununla bitmiyor. Ben de bu işin kolay olmadığını ve zihinde oluşması gereken asıl olgulardan söz edeceğim. Veteriner, Latince “hayvan” demek olup; Veteriner Hekim, evcil ve yabani hayvanların sağlıklarının teşhis ve tedavileri, ıslahıyla uğraşan kimseye verilen isimdir.

Veteriner Hekimlik ise; başta hayvan sağlığı, hayvan ıslahı, hayvan refahı, sağlıklı hayvansal gıda üretimi, çiftlikten sofraya gıda güvenliği, insanların sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmesi, en nihayetinde toplum sağlığının korunması gibi geniş alanı kapsamaktadır. Biz Veteriner Hekim adayları, 5 yıllık ağır bir tıp eğitiminin ardından kimimiz en ücra köylerdeki insanlara, kimimiz ise en modern laboratuar, klinik, entegre et-süt üretim ve işletme tesislerinde ve birçok alanda ülkemize hizmet etmeye çalışacağız. V e t e r i n e r Hekimliğin görev alanı hayvanlarla beraber doğrudan doğruya insan sağlığıyla da ilgilidir. Tarih boyunca yaşanan doğal afetler dışındaki en felaket olaylara salgın hayvan hastalıklarının neden olduğu kabul edilmektedir. Hayvanlardan insanlara direkt veya hayvansal ürünler üzerinden dolaylı olarak geçen hastalıklardan (zoonoz) insanların korunması ancak Veteriner Hekimlerin sorumluluğu altındaki çalışmalarla mümkündür. Geçmişe ve günümüze baktığımızda ortaya çıkan deli dana, şap, kuş gribi gibi vakaların tüm dünyada sağlık, ekonomik, sosyal ve hatta siyasi sorunlar

26

ve sonuçlara yol açtığı göz önündedir. Kuduz, veba, sars, şarbon, Kırım Kongo kanamalı ateşi, brucella, tüberküloz, trişinellozis gibi yüzlerce bulaşıcı zoonoz hayvan ve insan sağlığını ciddi derecede tehdit etmektedir. Bu hastalıkların her biri birer biyolojik silahtır. Biz Türk Veteriner Hekimler ve adayları olarak, hepimizi ve dünyayı yakından ilgilendiren bu önemli hususlarda etkin olabilmek için canla başla çalışıyoruz. Halk arasında bilinenlerin aksine bizim görevimiz sağlıklı bugün ve yarınları sağlayabilmektir. Ülkemiz, milletimiz ve mesleğimiz aleyhine olabilecek her türlü olumsuzluğa rağmen var gücümüzle haklı olduğumuz her konuda mücadele etmeye devam edeceğiz.


BİYOGAZ NEDİR? NERELERDE KULLANILIR?

27

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Yenilenebilir enerji kaynaklarından bir tanesi de biyogazdır. Biyogazın gaz motorlarında kullanılarak elektrik enerjisi üretilmesi bu teknolojinin kullanımını artırmıştır. 1990’lı yıllarda biyogazdan elektrik enerjisi üretimi tüm dünyada 5000 GWh civarında iken, 2000 yılında bu değer 12048 GWh düzeyine yükselmiştir. Amerika’da 4984 GWh, İngiltere’de 2556 GWh, , Almanya’da

V I S I T

DÜNYADA BİYOGAZ

F R E E B I E S :

Doğrudan yakarak ısınma ve ısıtma, motor yakıtı olarak kullanımı suretiyle ulaşım, türbin yakıtı olarak kullanımı ile elektrik üretimi, yakıt pillerinde kullanımı, mevcut doğalgaza katılarak maliyetlerin düşürülmesi, kimyasal maddelerin üretimi sırasında biyogaz kullanımı.

D E S I G N

2003 yılı verilerine göre dünya enerji üretiminin %86’sı fosil kökenli kaynaklardan sağlanmıştır. Dünyadaki bu şekilde kullanılması durumunda mevcut petrol rezervlerinin 41, doğal gazın 62, kömürün ise 230 yıllık ömrü kaldığı tahmin edilmektedir. Fosil kökenli enerji kaynaklarının yakın bir gelecekte tükenecek olması bu kaynakların verimli olarak kullanılmasını, diğer taraftan yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkin ve yaygın bir şekilde kullanılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Tavuk gübresinin kullanımı tarım için önemlidir. çünkü bu gübre topraklarda verim amaçlı kullanılamaz.

BİYOGAZIN KULLLANIM ALANLARI B i y o g a z doğalgazın kullanım alanlarıyla parelel olarak kullanılabilen bir enerji kaynağıdır. Biyogaz kullanım alanları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

ÜLKEMİZDE BİYOGAZ Ülkemizde biyogaz teknolojisi sadece araştırma düzeyinde, çok kısıtlı bilgi ve teknolojiyle uygulanmaya çalışılmıştır. Bu konudaki ilk çalışmalar 1950’li yıllarda yapılmıştır. O zamanki adıyla Toprak-Su araştırma enstitülerince yapılan bir kaç pilot tesis uygun yapıda olmadığı için başarılı bir şekilde çalışmamıştır. Ülkemizde uygulamaya yönelik pratik tesislerin mevcut olmayışı, organik atıkların işlenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilememesi, biyogaz olan ilgisizliği artırmaktadır. Ülkemiz koşullarına ait bir tesis modeli geliştirilmediği ve biyogaza gereken önem verilmediği için ülke Çin’de aile tipine miz bu alternatif enerji teşvik amaçlı devlet kaynağının faydalarından tarafından çok büyük mahrum kalmaktadır. destek sağlanmaktadır. Devlet çiftçilerin bu işi KAYNAKLAR yapabilmesi ekipler kurawww.biogaz.org.tr rak insanların sorunlarına www.vikipedia.com çözüm getirmişlerdir. Çin’de şu anda 7.000.000 civarında biyogaz tesisi vardır ve bunların çoğu aile tipi biyogazdır.

G R A P H I C

Dünya nüfusunun her geçen gün artması, teknolojinin gelişerek insan yaşamını kolaylaştıracak ürünleri çoğaltarak kullanımını yaygınlaştırması, dünyada kişi başına düşen enerji tüketimini artırmaktadır. Bu da dünyada enerji üretiminin zorunlu olarak artmasına sebep olmaktadır. Dünya enerji ihtiyacı 2003 yılında 10.6 milyar TEP civarında olmuştur. Bu değerin yılda yaklaşık olarak %2.3’lük artışla 2010 yılında 12.4, 2020 yılında 15.4 milyar TEP olacağı tahmin edilmektedir.

Aile tipi biyogazın çiftçiye ekonomik açıdan elektrik, gaz vb. giderleri için müthiş bir ekonomi yaratmaktadır.

M O R E

Fırat Ünİversİtesİ 2. sınıf

1683 GWh, İtalya’da 566 Gwh, Fransa’da 346 GWh elektrik üretildiği kayıtlara geçmiştir. Biyogaz tesislerinin yoğun olarak kullanıldığı ülkelerde biyogaz tesislerinden üretilen elektrik enerjisinin en az uygulanan perakende tarifeye yakın bir fiyatla satın alınması, organik atıkların işlenmesinin yasal bir zorunluluk haline getirilmesi, biyogaz tesislerinin ve biyogaz üretiminin yaygınlaşmasına yardımcı olmaktadır. Biyogaz teknolojisinin yaygın olduğu ülkelerde her türlü organik atık bu tesislerde işlenerek hem enerji elde edilmekte, hem çevreye zarar verebilecek atıklar sterilize edilerek toprak ve su kirlenmesi engellenerek doğal denge korunmakta, hem de tesislerde çıkan atık, bitkisel üretimde gübre olarak kullanılarak değerlendirilmektedir.

F O R

Refik Durmuş

Toprak larda tuzlulağa sebep olurlar. Kullanılamayan bu gübre biyogaza dönüştürüldüğünde yarayışlı bir hal almış olur. Günümüzde biyogaz üretimi çok çeşitli çaplarda; tek bir evin ısıtma ve mutfak giderlerini karşılamaktan, jeneratörlerle elektrik üretimine kadar yapılmaktadır.


NELER NELER OLDU?

Volkan Serhat Özen ozen@vetbak.net Fırat Ünİversİtesİ 5. sınıf

Fırat Üniversitesi Veteriner Bilimsel Araştırma ve Yayın Kulübü öğrencileri, 3-5 Ekim 2013 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi Prof. Dr. Mustafa TEMİZER Konferans Salonunda I. Uluslararası Veteriner Hekimliği Öğrencileri Kongresi’ni düzenledi. Kongrenin amacı öğrencilerin düzenlemiş olduğu bilimsel çalışmaları sunmalarının yanında sektörel olarak firmalarla öğrencileri tanıştırmaktı. Bunun ziyadesinde geleceğin veteriner hekimlerinin birbirleri ile sosyalleşmeleri de amaçlar arasındaydı. Düzenlenen kongreye öğrencilerin rağbeti oldukça büyüktü. Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencileri haricinde 9 fakülteden 73 toplamda 194 öğrenci kongreye katıldı.

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen müzik dinletisi ilgi çekici düzeydeydi.

28

Kongre açılış konuşmamda da belirttiğim gibi biz tamamen öğrenci desteği kullanarak, öğrenci hareketliliği yaparak bu kongreyi gerçekleştirdik. Dolayısıyla da kongremiz tam bir “öğrenci kongresi” oldu. Bu açıdan bende kongremize “öğrenci işi kongre” adını koymuştum. Kongrenin en çok ilgi çeken özelliklerinden birisi ise bence twitter’da #vetbak2013 hashtag’i kullanılarak atılan twitlerin arka planda yayımlanması olmuştu. Birbirinden ilginç bilimsel çalışmaların sunulduğu kongrede en çok rağbet gören ve sevilen oturum ise Deontoloji ve Etik Paneli olmuştu. Kongrenin en güzel yanlarından bir tanesi de tabii ki eğlenceler oldu. Belki katılımcılarımızı bu konuda yeteterince mutlu edemedik ama, Elazığ şartlarında da elimizden gelen ancak buydu.

Elbette öğrenci işi kongremizde pek çok aksaklıklar meydana gelmedi değil. Bazı şeyler hayal ettiğimiz yönde gerçekleşmedi, bazı şeyler katılımcıların hoşuna gitmeyecek şekilde gitti. Şayet sizi memnun etmeyen bir nokta gerçekleştiyse çok özür dileriz. İlk kongremiz olduğuna verin diyeceğim de, zaten kongre yorumlarında da bunu belirtmişsiniz. :)

Bu kongrede büyük bir özveri göstererek çalışan tüm VETBAK üyelerini kutluyorum. Kongremize desteklerini esirgemeyen sponsorlarımıza, başta Barış Kolgu’ya, Zoetis’e çok teşekkür ediyorum. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle. Sevgiler.


KATILIMCI YORUMLARI...

Yunus Emre DİKMEER Samimi ve dostluk havasını iliklerinize kadar hissedebileceğimiz bir kongre başardınız. Bu ülkede öğrencilerin büyük işler başaracağını birkez daha gösterdiniz.

29

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Onur GÜNDOĞAN Kongreniz yok mu? Kongreye çağırmadılar mı? Bize ne…. demeyip, bizi çağırdığınız için teşekkür ederim.

V I S I T

Said Reşad KANMAZ Tam bir öğrenci kongresi oldu. Samimi, sıcak ve eğlenceli. Her şey ayrı bir güzel. Hergün özeldi, emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

F R E E B I E S :

Serkan TÜMBAŞ Güzel bir organizasyon, fakat daha da güzel olacağına inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler. Yeniden görüşmek dileğiyle.

Esra Can KARNIKARA İlk kongre deneyiminiz olmasına rağmen her şey tam anlamıyla güzeldi. Beni en çok etkileyen samimiyetiniz, misafirperverliğiniz ve oluşan olumsuzlukları çözme kararlılığınızdı. İnanıyorum ki bu kararlılığınız ve iyi niyetinizle daha bir çok kongrenin üstesinden geleceksiniz. Sizi gönülden tebrik ederim.

B. Ercan OCAK Genel itibariyle güzel bir organizasyondu. Bütün kongre ekibine bu organizasyonu gerçekleştirdiği için teşekkürler.

D E S I G N

Mehmet Halit AKYOL Öncelikle samimiyetiniz ve ilginiz için teşekkür ederim. İlk olmasına rağmen güzel bir kongreydi. Bu şartlarda gerçekleştirdiğiniz kongre sizin için gurur kaynağıdır. Daha güzel kongreler olması dileğiyle, her şey için teşekkürler…

Ezgi ÇETİNLER Öncelikle böyle güzel bir projede bizi Elazığ’a getiren bu kongreyi tertip eden tüm herkese teşekkürler. Gerçek manada tam bir “öğrenci kongresi”ydi. Bizi memnun edebilmek için elinizden gelen her şeyin en iyisini yaptınız. İçtenliğiniz ve güler yüzlülüğünüz için teşekkürler. Elinize, yüreğinize, beyninize sağlık. Daha nice kongrelere.

Süleyman Soner DOLĞUN Böyle güzel organizasyonda olmak gurur verici. Umduğumuzdan çok sıcak ve ilgili bulduk sizi. Umarım kongrenin devamı gelir ve sürekli sizlerle oluruz. Burada olduğum için çok mutluyum, her şey için çok ama çok teşekkür ederim…

G R A P H I C

Filiz Gizem ÇİFTÇİ İ l g i n i z , misafirperverliğiniz ve her şey için çok teşekkürler. Bir dahaki kongrede görüşmek dileğiyle. Mehmet Halit AKYOL Öncelikle samimiyetiniz ve ilginiz için teşekkür ederim. İlk olmasına rağmen güzel bir kongreydi. Bu şartlarda gerçekleştirdiğiniz kongre sizin için gurur kaynağıdır. Daha güzel kongreler olması dileğiyle, her şey için teşekkürler…

Reha Ekrem DURGUN İlk olmasına rağmen her şeyin bu kadar organize olması çok güzel. Misafirperverliğiniz muhteşem. Özellikle HASAN Abinin sesi çok güzel. Emeği geçen, gecesini gündüzüne katan herkese sonsuz teşekkürler.

M O R E

Cumhuriyet Üniversitesi Fatma SAĞLAM Bizleri içtenlikle bu kongreye çağırıp, samimi ve iyi dileklerinizi esirgemediğiniz için hepinize çok teşekkür ederim. Birlik ve beraberlikle oluşturduğunuz – kardeşlik dayanışmasınıen güzel şekilde sergileyip yaşattığınız için gönülden tebrik ederim. Diğer kongrelerde buluşmak dileğiyle başarılarınızın devamını diliyorum. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Yolunuz Sivas’a olsun. Dostluk şehri Elazığ, Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Sivas sizi çoooook seviyor.

İsmail SEVİM Öncelikle hayatımda katıldığım ilk kongreydi. Tam anlamıyla bir öğrenci işi oldu. Yapımda emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ederim.

F O R

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bekir SÖNMEZ 3-5 ekim 2013 tarihleri arasında başlayan ve Fırat üniversitesi veteriner fakültesi tarafından düzenlenen VETBAK2013 kongresi son derece güzel başlamıştır. Kongre kendine ait bir ruh oluşturmuş olmakla birlikte gelecek senelerde katılımın artacağı göz önünde bulunarak daha büyük bir salona geçilmelidir. Gelecek yıllarda Fırat üniversitesinden katılımlarında kongreye ilginin artacağına inanıyorum. Ülkemizde veteriner hekimlik tarihimizin lokomotiflerinden olan Fırat üniversitesi veteriner fakültesi sorumluluk almış ve başarılı bir bilim kongresi gerçekleştirmiştir. K o n g r e n i n gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim.


F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

KATILIMCI YORUMLARI... ANKARA ÜNİVERSİTESİ Oğuzhan ŞAHİN Bu gezide bize eşlik eden 1999 ÖSS sayısal birincisi Mr. Varol ile son kongremiz olduğundan çok ayrı zevk aldım. Çok güzel bir organizasyondu. Yasin GÜZEL’e çok teşekkür ediyorum.

Hüseyin KOÇ İlk düzenlediğiniz ve bir o kadar emek harcadığınız VETBAK kongresinde sizlerle tanışmaktan çok mutlu oldum. Ama şu yönden eleştirmeliyiz, öz güven patlaması yaşayıp kendinden geçen arkadaşlar bence kötü göründü. Ne olursa olHale KATIRCI sun, her şey için çok Çok güzel bir organizateşekkürler. syondu. İlk kongrenin günahı olmaz, ayrıca YaYasin KARSLI – sin GÜZEL’E bizimle kuEzgi YARGA sursuz ilgilendiği için çok İlk kongre olmasına teşekkür ederim. Daha rağmen her şey çok gügüzel kongreler yapmanız zeldi. Bazı aksaklıklar dileğiyle. olmasına karşın görevli arkadaşların bize olan Mehmet KANDEMİR misafirperverliği ve ilgisi Farabi yaptığımdan bizi çok mutlu etti. Kondolayı gitmiş olduğum grede emeği geçen ve Ankara Üniversitesinden bizimle ilgilenen herkese gelen eski arkadaşlarla teşekkür ederiz. buluşmanın heyecanıyla geldiğim Elazığ’daki konHilal Kübra GÜÇLÜ greye ve kongre ekibine Bilimsel açıdan daha fasonsuz teşekkürler. zla sunum olmalıydı. Konaklama imkanları daha Fırat ÇAKIR güzel bir yer olabilirdi. Emeği geçen herkese Sunumlara hocalarında çok teşekkürler, güzel bir katılmasını beklerdim. kongreydi. Daha verimli olurdu. İlk kongre olmasına rağmen Hayrettin EKİM ilginize ve çabanıza Geldik, gördük, gidiyoruz. teşekkürler. Güzel bir kongreydi. D. İris VARDAR Mustafa VAROL Ufak sorunlar olmuş olsa İlk olmasına göre bilim- da birincisini düzenlemiş sel ve sektörel anlamda olduğunuz bu organizayeterli düzeyde buldum. syonda yer almak benim Ama karşılama çok iy- için güzeldi. Umarım ikiniydi. Her şeye rağmen cisinde de yanınızda yer teşekkürler. alırız. Kongre için emek h a r cayan herkese

30

Reyhan DÜYMÜŞ İlkini gerçekleştirdiğiniz kongrede emeği geçen başta kulüp başkanı Volkan ve kongre başkanı Ömer’e ve ekibinizin her bir üyesine sonsuz teşekkür ederim. Ankara ekibi olarak samimiyetinize hayran kaldığımızı ve elinizden gelenin fazlasını yaptığınızı görmek çok güzeldi. Daha nice kongreler gerçekleştirmeniz dileğiyle. Hüseyin YILMAZ Sınırlı sponsorlarınızın, akademik personelinizin protokol koltuklarında bulunmaması ve elazığın konumu gibi birçok etkene rağmen bu kongreyi başarabilmiş olmanızı tebrik ediyorum. Ayşenur GÖK Öyle sıcak, öyle samimi bir kongre geçirdik ki, fakülte temsilcimize ve tüm kongre ekibine gönülden teşekkürler. SAMSUN 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ Mahmut KANGAL – Fatma GÖRÜCÜ Elazığ’a Samsun’dan 3 kişi geldik. İlk kongre olmasına rağmen genel itibariyle her şey güzeldi. Oturumlar ilgi çekiciydi. Konaklamada sorun oldu. Programda belirtmediğinizden bayağı üşüdük kongrede emeği geçen herkese teşekkürler. Doğuya karşı ön yargıları bir nebze olsa da yıkmayı başardığınız için teşekkürler.

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ Hikmet AKIN Öncelikle konaklama konusunda bazı düzenlemelerin yapılması gerek. Çünkü benim düşündüğüm daha iyi, daha güzel bir yer olabilir. Elazığ’da daha sonra olacak kongrelerde eğer gelebilirsem şimdiki mutluluğumdan daha mutlu olacağımı düşünüyorum. Diğer durumlara bakarsak hiçbir hocanın konferansta olmaması veya az sayıda olması büyük eksiklikti. Kongrenin diğer tüm düzenlemeleri çok iyiydi. Elazığ’da böyle bir organizede olmak mutluluk vericidir. Teşekkür ederim. Haydar UYSAL Öğrenciler için ayarlanan kalabileceğimiz yerlerin üniversiteye yakın olması ve daha uygun geniş imkanlı kalınacak yerlerin olması gerekiyordu. Yine de Elazığ Üniversitesinin ilk kongresi olmasına rağmen gerçekten burada bulunmaktan memnun oldum. Başarılarınızın devamını dilerim. Sabri AYRANCI Samimiyet ve hoşgörünün birleştiği başarıyla geçen bir kongreydi. Onur BOZKURT O kadar köklü bir üniversite olmasına rağmen gecikmiş bir kongrede bulunmak gerek temsilciler olsun, gerek gönüllü arkadaş olar olsun, hepsine çok teşekkürler.


KATILIMCI YORUMLARI... ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Serenay ÖRENGÜL

F R E E B I E S : V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

01 ekimi 02 ekime bağlayan gece indim Elazığ Havalimanına. Merkeze ulaşana kadar daha İstanbul’dayken başlayan mesajlaşmalar,aramalar uzun telefon görüşmeleri... ( konu gece konaklama olarak nerede kalacağımdı ) Ertesi sabah okula geldiğimde ise 2 yılın verdiği özlemle arkadaşlarımın sıcacık güler yüzleri ve beni karşılamaları, sımsıkı sarılmaları, samimi sohbetleri... bunları özlediğimi farkettim. Derken başladı bir kongre ‘’geri sayım’’ telaşı. Volkan ve Ömer ‘in koşuşturmaları, stand masalarının taşınması,çantaların ve yaka kartlarının hazırlanması,kitapçık vs ... kısacası son kontroller yapıldı. Tabi biz bu telaş içinde Erdal başkanın ( kraldır kendisi ) ve Gürkan abimizin Merve ‘ ciğimizin ( Merve ŞAHİN) doğum gününü hatırlamaları sebebiyle pasta alınıp acilen konferans salonuna o

D E S I G N

Esra DOĞU

G R A P H I C

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

kongremizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyarız. Elazığ ekibi başımızın üstünde yeriniz var NOT:İSTANBUL’DAN SEVGİLER

M O R E

Bu kongre sadece bir fakülte adı altında yapılmadı. Tüm fakültelerin ortak kongresiydi aynı başkanların dediği gibi “ögrenci işi kongre” oldu. Ögrenilen onca bilginin yanına eklenen kurulan dostluklar ve geçirilen çok güzel zamanda kar kaldı. Aynu samimiyette ve aynı sıcaklıkla nice nice kongrelere... Herşey için çok teşekkürler.

çalışma ortamının içine getirilmesini ,Merve ‘nin gerçekten şaşırmasını unutmayacağız O yoğunluk gecenin geç saatlerine kadar sürsede bu güzel ekip bizi aldı Vet. Hek. Ahmet Emre KÜTÜKÇÜ abimizle yemeğe götürdü. Güzel sohbetleri ile yalnız bırakmayıp o kadar iş arasında birde eşlik etti. (Celal Aksu’ ya teşekkürler )Otellerimize ulaştığımızda ise şu zamana kadar yapılan kongrelerden farklı olarak göl kenarında 2 katlı apartlar gördüğümde ve öncesinde bizim için yakılan büyük ateşietrafında farklı üniversitelerden gelen arkadaşları gördüğümde ise heyecanımı saklayamadığımı belirtmek isterim.Gündüzü ayrı gecesi ayrı her gün için her akşam için her gece için ayrı ayrı teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim bu ekibe, Bu ekip ki Sadece öğrenci olarak büyük bir olaya kalkıştılar,kimsenin desteğini almadan büyük işler başardılar ve bu ekip ki gerçekten altından kalkamayacağı yükün altına girmezmiş bunu gördük,bunu bizlere tüm samimiyetinizle gösterdiğiniz için çoook teşekkür ederiz. Ekipce çok memnun kaldık,sizleri 8-10 Mayıs da ki öğrenci

F O R

Arş. Gör. Ruhi KABAKÇI Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Bilimsel Araştırma Kulübü başkanı ve üyelerini böyle güzel bir çalışmaya vesile oldukları için tebrik ediyorum. Tüm zorluklara rağmen programı küçük birkaç aksaklıklar dışında başarı ile tamamlamaları takdire şayandır. İlk defa yapılıyor olmasını ve diğer acemilikleri hem bir dahaki programlarda giderip daha düzenli ve kaliteli kongreler veteriner hekimliği öğrencilerine sunacaklarına canı gönülden inanıyor, başarılarınızın devamını diliyoruz. Okan ÜSKÜP Fırat Üniversitesinin yaptığı kongreden çok memnun kaldım. Umarım gösterdcikleri çabayı meslek hayatında da gösterirler. Bu organizasyonda yer aldığım için çok mutluyum. Ekip olarak çok enerjikler. Ellerindeki imkanları maksimum seviyede kullanmaya çalışıyorlar. Sadece kongre ile değil, biz katılımcılarla da çok samimi bir şekilde ilgilendiler. Seneye de kırıkkaleye bekleriz. Duran ELİBALDENLİ Elazığda düzenlenen kongreye katılmak ve davet edilmek benim ve arkadaşlarım adına onur kaynağı oldu. Kongredeki izlenimlerime dayanarak amacına uygun bir şekilde gerçekleştiğini söyleyebilirim. Veteriner hekimlik öğrencilerine hitap eden ve kendine özgü üslubuyla diğer kongrelerden ayrılan bir kongre oldu. Özellikle kongre ekibinin cana yakınlığı bizi çok mutlu etti. Nice yeni organizasyonları elazığdan bekleriz.

31


KONGRE’DE GÖREVLİ ARKADAŞLARIMIZ...

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Kongre Başkanı: Kongre Genel Sekreteri: Kulüp Başkanı: Öğrenci Temsilcileri: Ulaşım Sorumluları: Organizasyon Sorumluları: Salon İçi Sorumluları: İkram Ekibi: Kayıt Masası Sorumluları: Eğlence Ekibi: Sunucular: Stand Sorumluları: Fotoğraf Sorumlusu: Bilişim Sorumluları: Sosyal Medya Sorumlusu: Jokerler:

32

Ömer Faruk YALÇIN Abdullah Gökhan ÖZGEL Volkan Serhat ÖZEN 1) Fatih BÜYÜK 2) Murat ERTEN 3) Damla ASLAN 4) Salih YÖRÜK 5) Latif ÇETİN 6) Hasan KILINÇ 1) Selman ARSLAN 2) Seyda ÜNYE 3) İsmail AYRULU 1) Erdi KISAOĞLU 2) Niyazi Kutay ARSLAN 3) Mehmet GÖÇMEZ 1) Dilruba KOÇ 2) Duygu DÜRNEL 3) Mehmet Ege ELİBOL 1) Mehmet Akif ÖZTAŞ 2) Buket ÖZTÜRK 3) Cansu BOLAT 4) Önder DUMAN 5) Ahmet ERÖZ 1) Eda ŞINLAKGÖZ 2) Eda ÇOBAN 3) Kübra DOYMUŞ 4) Çağla AKKUŞ 1) Nail Emre BOZKURT 2) Cemre DURAN 3) Merve ŞAHİN 1) Abdullah MERT 2) Dila AYHAN 1) Mevlüde ALIŞKAN 2) Merve NAYİR 3) Sinem BİRCAN Selçuk BAŞER 1) Hüseyin TUNÇ Mustafa Cem TİMUR 1) M. Alperen KÖPRÜLÜ

7) Mert Tolga ARKIN 8) Yasin GÜZEL 9) Mustafa KULAŞEN 10) Alperen ATMACA 11) Mustafa EKİNCİ 12) Fatih CEYLAN

6) Yiğit ÖZKÖK 7) Gökhan YILDIZ 8) Volkan AYDIN 9) Refik DURMUŞ 10) Ahsen Betül DALGIÇKESKİN

4) Orhan SATICI 5) Mehmet Ali BOZKURT 6) Yiğit OL 2) Ensar GÜÇLÜ 2) Bayram PARMAKSIZ


TRABZON ZERDEVA (TÜRK SPİTZİ) KÖPEKLERİNİN MORFOLOJİ VE KÖKENİ GİRİŞ Doğu Karadeniz bölgemizin Trabzon ve çevresi kıyı şeridi illerinde yetiştirilmekte olan Zerdava köpekleri bölgenin dağlık ve sık bitki örtüsü gibi zorlu koşullarında avlanmaya adapte olmuş soğuğa dayanıklı bir köpek ırkıdır. Yüzüncüyıl Ünİversİtesİ

TRABZON ZERDEVA (TÜRK SPİTZİ) KÖPEKLERİ Baş

-Burun: Hafif öne doğru konumlanmış ve vücut rengiyle aynı renkte kahverengidir. -Kulaklar: Uçları sivri, üçgen şeklinde ve orta büyüklüktedir. Boyun ve Vücut Genel olarak Vücudun görünüşü: Zerdeva köpekleri orta büyüklükte köpekler olmakla birlikte. genel olarak görünümleri tıknaz olmayacak şekilde kaslıdır.Vücut kareye yakın dikdörtgen şeklindedir.Omuz yükseklikleri Erkeklerde: 52,5±2. Vücut uzunluğu: 57±1cm sağrı yüksekliği 51±2cm olmakla birlikte bu değerler dişilerde erkeklere nazaran ortalama 2-3cm daha düşük bulunmuştur. Boyun: Boyun gövdeden başa doğru daralmakla birlikte daralmakla birlikte orta ucunlukta, kaslı ve zarif bir görüntüye sahiptir. Boyunda boynu tasma şeklinde saran bir beyazlık olabilir Ön bacaklar: Birbirine paralel olacak şekilde yere dik basar. önbacakların en azından belli bir kısmı beyazdır ve bu beyaz bölge üzerinde vücut rengiyle aynı kahverengi beneklekler vardır. Patilerde herzaman kahverengidir. Arka bacaklar: ön bacaklar gibi arka bacaklardada beyaz bir bölge ve burada yer alan kahverengi benekler mevcuttur. Arka bacaklar genellikle hafif arkaya doğru, kaslı ve gergin bir duruşa sahip ve güçlüdür. 33

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

-Dudaklar: Dişleri örtecek şekilde alt çeneye kadar ulaşır. Ancak, sarkık değildir. Dudaklar kesinlikle vücut rengiyle aynı renkte kahverengidir.

V I S I T

-Çene: Çene öne doğru daralan bir yapıda, alt çene üst çeneden biraz daha kısa ve makas şeklinde kapanır.

F R E E B I E S :

-Göz: gözler sarı ve kahverengi tonları yuvarlak ve üçgenimsi, bakışlar ise dikkatlidir. Gözlerin birbirine uzaklığı ortlama 5,5cm olmakla birlikte kulakların birbirine uzaklığının yarısıdır. aralarında böyle bir oran ilişkisi saptanmıştır. Gözlerin üzerinde enek bulunmamakla birlikte tüylerin az olduğu benek gibi bir bölge mevcuttur.

D E S I G N

Genel Özellikleri: Baş, burun ucuna doğru daralır. Üçgenimsi ve köşelidir. Başta çene altı hariç Beyazlık bulunmaz. Çene uzunluğu +-0,3cm olmak kaydiyle ortalama 9cm alın uzunluğu ise incelenen bireylerde çene uzunluğundan 2cm fazla olduğu görülmüştür. Gözler arasındaki uzaklık +-0,2cm olmakla birlikte kulaklar arasındaki uzaklık her defasında bunun tam iki katı çıkmıştır.

G R A P H I C

Bu çalışmanın amacı, bir ırk olarak değerlendirilebileceği düşünülen yerli köpeklerimiz Trabzon Zerdeva köpeklerimizin morfolojik özelliklerini değerlendirmek ve kökenlerini araştırmaktır.

M O R E

Zerdeva köpekleri; tilki, çakal, porsuk ve domuz gibi yırtıcı hayvanların avlarında kullanılmakla birlikte çok amaçlı kullanılabilen köpeklerdir.

F O R

Bekir Sönmez


TRABZON ZERDEVA (TÜRK SPİTZİ) KÖPEKLERİNİN MORFOLOJİ VE KÖKENİ Göğüs: Göğüs yapısı karından göğüse doğru derinleşir ve genişler.

Renkleri beyaz üstüne kahverengidir. Ayaklar ve karın altı beyaz olmakla birlikte ayakların üzerinde kahverengi benekler vardır. Karın altındaki beyaz bölgede ayaklar gibi beneklidir Başka bir varyetesi ise bulunmamaktadır. Başta, çene altı hariç beyazlık yoktur. Gövdenin geneli kahverengi çoğunluktadır. Kuyruk kahverengi olmakla birlikte ucu beyazdır ortalama uzunluğu 30cm olan kuyruğun ortalama 8,5cm’i yani yaklaşık %28,3 ü beyazdır. Kürkü ise çift katlı ve yatıktır. Kürk çift kattır ve orta uzunlukta olmak kaydiyle sık ve yatıktır, yazlık ve kışlık olmak üzere iki tip kürkü vardır. Kuyrukta ve arka bacakların caudalinde tüyler biraz daha uzundur. Kuyruk Bir tur yapacak şekilde kıvrıktır. Belin üstünde taşınır Ancak azda olsa. kuyruğun 1,5-2 tur yaptığı bireyler ve yöre insanın kamçı kuyruk dediği daha az kıvrık olan kuyruk yapısına sahip bireylerede rastlanmıştır Kuyruk uzunluklları Erkeklerde ortalama 30cm dişilerde ise 29cm bulunmuştur. Karakteri Cesur, agresif ve inatçıdırlar. Bu nedenlerle erken yaşta sosyalleştirilmelidirler.Ancak, Bölgede incelenen bireylerde agresyonun yüksek olmasına rağmen bunun bölge insanın köpekleri yetiştirme şekliyle ilgili olduğu düşünülmekle birlikte. Son zamanlarda yetiştirilen bireyler arasında sürü gütme, arama kurtarma, avlarda aport eğitimi ve ileri derecede koruma köpeği eğitimi alabilen bireylere rastlanmış ve bunun sonucunda eğitim seviyelerinin düşük olduğu kanaati kırılmış, potansiyelleri bir nebze daha keşfedilmiştir. Uygun bireyler bulunduğunda birçok eğitime olumlu cevaplar vermekte ve çok yönlü köpekler olarakta kullanılabilecekleri öğrenilmiştir. Günümüzde hala geyik, ayı, domuz, porsuk, çakal, tilki gibi yırtıcı hayvanların yanı sıra tavşan gibi kemirgenlerin avlarında ve bekçi köpeği olarakta kullanılmaktadırlar. Kusur Kabul edilen Özellikler 1) Çene altı hariç başta beyazlık bulunması. (Melez köpek özelliği) 2) Gözlerin sarı ve kahverenginin tonlarından başka bir renkte olması. (Melez köpek özelliği) 3) Burun pigmentasyonundaki sorunlar. (vücut rengiyle aynı kahverenginin dışındaki renkler) 4) Patilerin kahverengi olmaması 5) Ayakların ve karın altındaki beyaz bölgede beneklerin az olması 6) Ayakların ve karın altındaki beyaz bölgede beneklerin olmaması. (Melez köpek özelliği) 7) Vücutta hiç beyazlığın olmaması. 8) Alt çenenin çok kısa olması, üst çeneyle aynı uzunlukta olması, üst çeneden daha uzun olması veya çenenin makas şeklinde kapanmaması

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Renk ve Kürk

9) Kulakların 5. aydan sonra dikleşmemesi. 10) Kuyruktaki beyazlığın %50 den daha fazla olması veya beyazlığın hiç olmaması. 11) Vücuttaki beyazlığın kahverengi kısıma eşit veya daha fazla olması. (Melez köpek özelliği) 12) Vücutta kahverengi ve beyazdan farklı renklerin bulunması (Melez köpek özelliği) 34

13) Fazladan tırnak veya mahmuza sahip olması.


TRABZON ZERDEVA (TÜRK SPİTZİ) KÖPEKLERİNİN MORFOLOJİ VE KÖKENİ Zerdeva Kelimesinin Etimolojisi ve Zerdeva Köpeklerinin Kökeni

F O R

Dil bilim alanına yapılan etimolojik araştırmalar sonucunda öncelikle “Z” harfi ile başlayan kelimelerin çoğunlukla farsçadan girdiği ve “Zerdeva” kelimesinin “zerde” veya “zerda” eş anlamlı sözcüklerinden türediği ve bu kelimelerin “Safran”, “Zerdeva” veya “Zerdava” kelimelerinin ise “Safran renkli”, “Safran sarısı” anlamlarına geldiği öğrenilmiştir. yapılan araştırmalarda Bu kelime kökü ve kelimenin kronolojik olarak öncelikle Hazar denizinin altından, ırak ve suriye üzerinden önce anadoluya giren ve daha sonrada Anadolunun bugünkü doğu karadeniz, günümüz kafkasların karadenize yakın bölgelerine yerleşen ve hıristiyan bir Türk toplumu olan Kıpçak Türklerinin Türkçe lehçelerinde yer almış ve daha sonra bölgede birlikte yaşadıkları kafkas halklarından Gürcülerin, ermenilerin, çerkezlerin ve diğer kafkas halklarıyle doğu karadeniz bölgesinde yaşayan Çepni Türkleriyle daha sonra bölgeyi ele geçiren Osmanlı Türkçesine geçmiştir. Nitinekim günümüz Türkçesinede Osmanlıcadan geçmiştir. “Zerdeva” kelimesinin yapısının kafkas dilleri kurallarına uymaması, Kelime kökünün farsça olması Bu köpeklerin bu bölgede ortaya çıkmadıkları ve muhtemelen bir göç olayı esnasında Dilleri Farsçadan çok etkilenen Kıpçak Türklerinin bu köpekleri bölgeye getirmiş olma ihtimalini güçlendirmektedir. Bunun yanısıra Zerdava köpeklerinin geçtiğimiz 20-30 yıl içerisinde batıda kastamonuya kadar yayılım göstermesine rağmen günümüzde Başta trabzon ve Trabzonun Vakıfkebir, beşikdüzü, tonya, şalpazarı, maçka ilçeleri olmak üzere Trabzonun çevresinde Rize, Gresun ve artvinde bulunmakla birlikte Türkiye dışında nispeten daha az olmak kaydiyle Gürcistanda da bulunmaktadır.

M O R E G R A P H I C D E S I G N

ARAŞTIRMADAN ÇIKARILACAK SONUÇLAR

F R E E B I E S :

Araştırmada incelenen (7 erkek 8 Dişi) bütün köpekler aktif olarak avlarda kullanılan köpekleden seçilmiştir. Bunun yanı sıra bölgede bölge insanları tarafından Bekçi köpeği olarakta kullanıldıkları görülmüştür. Bununla birlikte kusur kabul edilen özellikler incelenen bireylerinde gözlemlenen standart morfolojik özelliklerin dışındaki özellikler doğrultusunda belirlenmiştir. İncelenen bireylerde en yüksek omuz yüksekliği 55cm bulunmakla birlikte en yüksek erkek bireyle en kısa erkek arasında 4cm gine en yüksek dişi ile en kısa boylu dişi bireyler arasında yaklaşık 4cm lik bir fark gözlenmiş ve incelenen köpek populasyonunun uniform bir yapıda olduğu kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak incelenen morfolojik özellikler doğrultusunda “Trabzon Zerdava” köpeklerinin “Spitz” tarzı köpekler gurubunda değerlendirilmesi gerektiği, uygun seleksiyonlar uygulandıkça özelliklerinin daha çok ortaya çıkacağı ve yeteneklerinin tam olarak anlaşılması için farklı eğitim programlarına tabii tutulmaları gerektiği düşünülmektedir. Trabzon Zerdava köpeklerinin populasyonun azaldığı göz önünde bulundurulmalı ve bu değerimizi korumak bir devlet politikası haline getirilmelidir. Araştırmalar kapsamında köpeklerin Filogenetik ve Tipolojik sınıflandırmalarının yapılabilmesi için çalışmalara başlanmıştır.

V I S I T W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G

Teşekkürler Çalışmamda önerilerde ve yapıcı eleştirilerde bulunan Prof.Dr. Vedat ONAR (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Nihat MERT(Yüzüncü Yıl Üniversitesi) Prof.Dr.Semiha DEDE (Yüzüncü Yıl Üniversitesi) Yrd.Doç.Dr. Bahattin ÇAK ve Yrd.Doç.Dr. Cenk GÜNER (Mustafa Kemal Üniversitesi)’ sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bunun yanı sıra maddi ve manevi yardımlarını benden esirgemeyen; Vet. Hek. Sabahattin Yazıcı (Trabzon bölgesi veteriner hekimler odası başkanı) veVet. Hek. Aytaç Eroğlu’na. Bu araştırmaların gerçekleşmesinde Zerdeva köpeklerini yetiştirerek soylarının devamını sağlayan Abdullah Yazıcı (Köpek Yetiştiricisi) Ramazan Adanur (Köpek Yetiştiricisi) Oğuzhan Yazıcı (Köpek Yetiştiricisi) Reşat Gün (Köpek Yetiştiricisi)’ ne Teşekkürlerimi sunarım.

35


36

F O R

M O R E

G R A P H I C

D E S I G N

F R E E B I E S :

V I S I T

W W W . D E S I G N F R E E B I E S . O R G


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.